Papers by Ceyda Üstünel ALP
Anadolu arşivleri, Jun 30, 2021
unsurları ekleyerek kavramın anlam evrenini genişlettiğini ve siyasal dostluğu nasıl ön plana çık... more unsurları ekleyerek kavramın anlam evrenini genişlettiğini ve siyasal dostluğu nasıl ön plana çıkardığını irdeleyeceğiz.
Anadolu arşivleri, Dec 25, 2020
Hellenistik dönemin önemli filozoflarından biri olan Epikuros (M.Ö. 431-270) evren tasarımını Dem... more Hellenistik dönemin önemli filozoflarından biri olan Epikuros (M.Ö. 431-270) evren tasarımını Demokritos'un atom teorisi üzerine kurar. Öğretiye göre, makro düzeyde gördüğümüz varlıklar sonsuz boşlukta devinen atomların, belirsiz bir zamanda, belirsiz bir yerde ve nadiren meydana getirdikleri sapmaların sonucu olarak oluşmaktadır. Belirlenimcilik ilkesine dayandırdığı bu evren tasarımında herhangi bir dış müdahale söz konusu değildir. Buna karşın filozof, insanın seçim özgürlüğüne sahip olduğuna da inanmaktadır. Bu noktada, belirlenimcilik ilkesinin özgür irade karşısında gücünü zayıflatarak insanoğlunun davranışlarının kendi seçimleri üzerinden ilerlediğinin altını çizer. Peki bu nasıl olmaktadır? Bu makale, fizik öğretisini atom teorisi üzerine kuran Epikuros'un özgür iradeyi belirlenimcilik ilkesiyle nasıl uyumlu hale getirdiğini irdelemektedir.
... KARŞILAŞTIRILMASI Yüksek Lisans Tezi Ceyda Üstünel Tez Danışmanı Doç.Dr. Gül Özaktürk Ankara-... more ... KARŞILAŞTIRILMASI Yüksek Lisans Tezi Ceyda Üstünel Tez Danışmanı Doç.Dr. Gül Özaktürk Ankara-2007 Page 2. ... KARŞILAŞTIRILMASI Yüksek Lisans Tezi Ceyda Üstünel Tez Danışmanı Doç.Dr. Gül Özaktürk Ankara-2007 Page 3. ...
Archivum Anatolicum-Anadolu Arşivleri
Archivum Anatolicum-Anadolu Arşivleri
Aristoteles'in Nikomakhos'a Etik adlı yapıtının birinci kitabının araştırma konusu, " mutluluk " ... more Aristoteles'in Nikomakhos'a Etik adlı yapıtının birinci kitabının araştırma konusu, " mutluluk " tur (eudaimonia). Araştırmasını konu ile ilgili en yaygın ya da temeli var gibi görünen kanılar üzerinden giderek sürdüren Aristoteles, bir insana mutlu diyebilmek için o kişinin, erdeminin ve yaşamının tamına bakmak gerektiği düşüncesine varır. Bu düşünce, yaşadığı sürece hiçbir insanı mutlu sayamayacağımız kabulüne çıkmaktadır. Aristoteles'in Solon'a ait olduğu bilinen bu kanıyı mutluluk teorisi ile nasıl birleştirmeye çalıştığının inceleneceği bu makalenin çalışma konusu, lozofun; yaşamını mutlu bir kişi olarak tamamlamış birisinin, bu mutluluğunun ölümünden sonra, torunlarının ya da dostlarının başlarına gelen durumlar karşısında değişime açık olup olmadığı kanısı üzerine görüşleridir. Aristoteles, kişinin mutluluğunun ya da mutsuzluğunun ölümünden sonra değişeceğini düşünmemekle birlikte torunlarının ya da dostlarının talihlerinin, ölmüş kişi üzerinde hiç etkisinin olmadığını da söyleyememektedir. Çalışmada, bu ikircikli söylem üzerine çağdaş araştırmacıların yorumlarından da yararlanılarak lozofun, kendi mutluluk anlayışıyla Solon'un söylemini birleştirme çabasının arka planı ortaya koyulmaya çalışılacaktır. The research subject of the rst book of Aristotles Nicomachean Ethics is happiness (eudaimonia). While carrying out his research with the arguments which are the most common or seem the most fundemental ones, Aristotle draws conclusion that in order to consider someone happy, his virtue and his life has to be looked as a whole. This conclusion leads us that we could not call someone happy while he is alive. This article, focusing on how Aristotle tries to combine his theory of happiness with the conclusion which is known to belong Solon, aims to reveal Aristotle's views about whether or not the happiness of anyone, who has completed his life as happy person, remains open to changes by circumstances befalling on his friends or his descedants. Aristotle could not say that fortunes of the happy dead's descedants or friends have any inuence on him although he does not think that the happiness or unhappiness of someone can be changed after his death. In this study, the background efforts of the philosopher on combining his happiness theory with Solon's dictum is tired to reveal while benetting from interpretations of comtemporaneous researchers on this ambivalent statement. 1 Aristoteles'in ahlak öğretisi, mutluluğun ne olduğu ve onun nasıl elde edilebileceği üzerine temellenir. Filozof için her eylem ve her tercih bir iyiyi arzuladığına, mutluluk da en iyi şey olduğuna göre insanın işi, başka bir şey için değil sadece kendisi için tercih edilen (αἱρέω) mutluluğu elde etmektir. Mutluluğun Kenny, Aristoteles'in Nikomakhos'a Etik ile Eudemos'a Etik'te mutluluk kavramını farklı şekillerde ele aldığına işaret eder. Araştırmacı,Nikomakhos'a Etik'te mutluluğun, aklın derinlemesine düşünme etkinliği olduğu sonucuna varılırken Eudemos'a Etik'te ruhun bütün kısımlarının ideal bir şekilde işlev görmesi olarak tanımlanmasının, iki kitaptaki en önemli farklılıklardan biri olduğunu düşünür (Kenny 190-191). Diğer farklılıklardan bir tanesi de Solon'un mutluluk söyleminin, Nikomakhos'a Etik'te tartışılması, buna karşın Eudemos'a Etik'te tartışmaya girilmeden aktarılmasıdır (Aristoteles, Eudemos'a Etik 44-47). Bu yüzden çalışmada, Solon'un söylemiyle Aristoteles'in mutluluk kavramını nasıl bağdaştırdığı tartışılırken Nikomakhos'a Etik yapıtı göz önünde tutulacaktır.
Eskiçağ Yazıları 11, 2017
Kutadgubilig Felsefe-Bilim Araştırmaları, 2017
CICERO'NUN LOGİKĒ VE DIALEKTIKĒ TERİMLERİNİ LATİNCEYE ÇEVİRİ YÖNTEMİ Ceyda ÜSTÜNEL KEYİNCİ Öz C... more CICERO'NUN LOGİKĒ VE DIALEKTIKĒ TERİMLERİNİ LATİNCEYE ÇEVİRİ YÖNTEMİ Ceyda ÜSTÜNEL KEYİNCİ Öz Cicero felsefi yapıtlarında, felsefe ile ilgili Yunanca sözcükleri ve kavramları açıklarken bir yandan da bunlara uygun Latince karşılıklar bulmaya çalışır. Amacına uygun olarak, Yunanca Mantık disiplini anlamında kullanılan λογική (logikē) ve διαλεκτική (dialektikē) terimlerine de Latince karşılık arar. Bu makalede, konunun anlaşılması için ilk önce Cicero'nun genel olarak felsefi içerikli sözcükleri Latinceye çevirirken nasıl yöntemler izlediği De Finibus Bonorum et Malorum adlı yapıtında verdiği bilgilerden yola çıkılarak açıklanacaktır. Ardından düşünürün bu terimleri Latinceye çevirirken bu yöntemleri nasıl kullandığı yapıtlarından seçilen örneklerle incelenecektir. İnceleme sonunda Cicero'nun mantığı retorikle ne kadar iç içe gördüğü ve mantık disiplinine daha çok bu bağlamda bir değer yüklediği olgusu güçlendirilecektir.
Aristoteles'in Peri Rhētorikēs yapıtının birinci ve ikinci kitabında, retoriksel akıl yürütme yön... more Aristoteles'in Peri Rhētorikēs yapıtının birinci ve ikinci kitabında, retoriksel akıl yürütme yöntemlerinden biri olan paradeigma üzerine verdiği tanımlar birbirinden farklıdır. Birinci kitapta paradeigma, diğer retoriksel akıl yürütme yöntemi olan enthymēma'dan bağımsız ve kendi başına yetkin bir akıl yürütme metodu olarak tanımlanırken; ikinci kitapta ise enthymēma'nın koşulları altında, onun bir parçası olarak ele alınmaktadır. Tanımlardaki bu ayrılık, Aristoteles'in paradeigma yönteminde akıl yürütmeyi, parçadan parçaya doğru mu yoksa bir genellemenin arabuluculuğuyla mı ilerlettiği sorusunu ortaya çıkarır. Bu makalede öncelikle Aristoteles'in verdiği bu iki farklı paradeigma tanımı, konu üzerine zıt bakış açısı geliştiren iki araştırmacı, Benoit ve Hauser'in tezlerinden yola çıkılarak incelenecek ve sonuçta birbiri ile çelişen tanımlardan hangisinin Aristoteles'te daha ağır bastığı gösterilmeye çalışılacaktır. Sonra, Cicero'nun De Inventione yapıtının birinci kitabında verdiği inductio tanımı ve örnekleri bu bağlamda ele alınacaktır. Sonuçta, Cicero'nun Aristoteles ile benzeşen ve farklılaşan noktaları ön plana çıkartılarak düşünürün metodu işleyiş yönteminin daha iyi anlaşılmasına katkıda bulunulacaktır.
Books by Ceyda Üstünel ALP
Stoacıların Paradoksları adıyla Latinceden Türkçeye aktarılan bu yapıtta Marcus Tullius Cicero, ... more Stoacıların Paradoksları adıyla Latinceden Türkçeye aktarılan bu yapıtta Marcus Tullius Cicero, tarih boyunca insanların farklı anlamlar yüklediği, fakat hiçbir zaman üzerinde uzlaşmaya varamadığı, onur (honestia), erdem (virtus), mutluluk (beatitudo), eşitlik (aequitas), özgürlük (libertas), bilgelik (sapientia) ve zenginlik (divitiae) gibi kavramları ele alır. Cicero, stoacıların felsefe okullarında tartıştıkları bu kavramları halkın anlayabileceği sade bir dille tartışmaya açmayı amaçlayarak şu altı paradoks üzerinde durur:
“Sadece onurlu olan iyidir.”
“Erdem mutluluk için yeterlidir. Birinde erdem varsa, o mutlu bir yaşam sürmek için her şeye sahip demektir.”
“İşlenen suçlar da doğru yapılan işler de kendi içinde denktir.”
“Aptal olan her kişi aynı zamanda delidir.”
“Yalnız bilge kişi özgürdür, aptal olan köledir.”
“Sadece bilge kişi zengindir.”
Book Reviews by Ceyda Üstünel ALP
Libri: Kitap Tanıtımı, Eleştiri ve Çeviri Dergisi'nde bulunan içeriklerin tümü kullanıcılara açık... more Libri: Kitap Tanıtımı, Eleştiri ve Çeviri Dergisi'nde bulunan içeriklerin tümü kullanıcılara açık, serbestçe/ücretsiz 'açık erişimli' bir dergidir. Kullanıcılar, yayıncıdan ve yazar(lar)dan izin almaksızın, dergideki kitap tanıtımı, eleştiri ve çevirileri tam metin olarak okuyabilir, indirebilir, dağıtabilir, çıktısını alabilir ve kaynak göstererek bağlantı verebilir.
Uploads
Papers by Ceyda Üstünel ALP
Books by Ceyda Üstünel ALP
“Sadece onurlu olan iyidir.”
“Erdem mutluluk için yeterlidir. Birinde erdem varsa, o mutlu bir yaşam sürmek için her şeye sahip demektir.”
“İşlenen suçlar da doğru yapılan işler de kendi içinde denktir.”
“Aptal olan her kişi aynı zamanda delidir.”
“Yalnız bilge kişi özgürdür, aptal olan köledir.”
“Sadece bilge kişi zengindir.”
Book Reviews by Ceyda Üstünel ALP
“Sadece onurlu olan iyidir.”
“Erdem mutluluk için yeterlidir. Birinde erdem varsa, o mutlu bir yaşam sürmek için her şeye sahip demektir.”
“İşlenen suçlar da doğru yapılan işler de kendi içinde denktir.”
“Aptal olan her kişi aynı zamanda delidir.”
“Yalnız bilge kişi özgürdür, aptal olan köledir.”
“Sadece bilge kişi zengindir.”