Papers by Yunus Emre Ulku
{YEU | Graduate Student, Algo & Intraday Trader | Curriculum Vitae, October 2023}
International Journal of Tax Economics and Management, 2019
In this article, definition, aims, conditions and scope of invitation to explanation bringing as ... more In this article, definition, aims, conditions and scope of invitation to explanation bringing as a new application and as an administrative solution way of tax disputes to Turkish tax legislation by reorganizing within the scope of 370th abrogated article of Turkish Tax Procedural Act have been explained; predetermination and conditions, explanation assessment commission and assessment of explanation included in this application have been revealed roughly and they have been assessed by considering different perspectives.
Vergi Haritaları (8), 2020
Vergi Haritaları 🌍 | Avrupa’da Finansal İşlem Vergileri
2008 Küresel Finans Krizi’nden bu yana, ... more Vergi Haritaları 🌍 | Avrupa’da Finansal İşlem Vergileri
2008 Küresel Finans Krizi’nden bu yana, finansal işlem vergileri (financial transaction taxes-“FTTs”), finansal piyasa stabilitesizliklerini gidermek amacı doğrultusunda potansiyel bir enstrüman olarak ve vergi gelirleri için ise bir kaynak olarak görülmesi bakımından son zamanlarda sıkça tartışılmaktadır. Bugünün vergi haritası, kapsanan Avrupa-OECD ülkelerinin hangi bir tür “FTT” uyguladığını göstermektedir. Buna göre; Belçika, Finlandiya, Fransa, İrlanda, İtalya, Polonya, İsviçre ve Birleşik Krallık mevcut durumda bir tür “FTT” uygulamakta ve örneğin “FTT”ye ilişkin nispetler, ülkeler arasında önemli ölçüde farklılık göstermektedir. Bununla birlikte, “FTT”ler, genel olarak, örneğin döviz, tahvil, hisse senedi, türev ürünlerin alım satımı gibi seçilmiş finansal enstrümanlar için geçerli bulunmaktadır. Gelinen nokta itibariyle, Fransa, Almanya, İtalya ve İspanya’da dahil olmak üzere Avrupa Birliği kapsamındaki on Üye Devleti hala ortak vergiyle ilgilenmekte ve bu verginin tasarımı konusunda ise görüşmeler devam etmektedir.
Vergi Haritaları (7), 2020
Vergi Haritaları 🌍 | Avrupa’da 2020 (Yılı İtibariyle) KDV Oranları
Tüm Avrupa ülkeleri dahil olm... more Vergi Haritaları 🌍 | Avrupa’da 2020 (Yılı İtibariyle) KDV Oranları
Tüm Avrupa ülkeleri dahil olmak üzere dünya genelinde 140’tan fazla ülke, tüketim için harcamalar üzerinden bir Katma Değer Vergisi (“KDV”) uygulamaktadır. Bugünün vergi haritasının gösterdiği gibi, Avrupa Birliği (“AB”) tarafından bir ölçüde uyumlaştırılmış olsa da, “AB” Üye Devletlerinin “KDV” oranları ülkeden ülkeye göre değişiklik göstermektedir. Buna göre; “KDV” oranları en yüksek olan “AB” Üye Devletleri arasında yüzde 27 ile Macaristan ve yüzde 25 ile Hırvatistan, Danimarka ve İsveç bulunmaktadır. Lüksemburg en düşük standart “KDV” oranını yüzde 17 ile takip ederken; Lüksemburg’u yüzde 18 ile Malta ve yüzde 19 ile Kıbrıs, Almanya ve Romanya izlemektedir. “AB”nin ortalama standart “KDV” oranı yüzde 21’dir ve bu oran, “AB” düzenlemesinin gerektirdiği minimum standart “KDV” oranından yüzde 6 puan daha yüksektir..
Vergide Güncel Gelişmeler (2), 2019
Vergide Güncel Gelişmeler | Uluslararası Vergi Sistemi 🔖
Fransa, geçtimiz yaz, belirli dijital ş... more Vergide Güncel Gelişmeler | Uluslararası Vergi Sistemi 🔖
Fransa, geçtimiz yaz, belirli dijital şirketlerin gelirlerini yüzde 3 oranında vergilendiren bir dijital hizmetler vergisini onayladı. Bu verginin, ABD şirketlerini çoğunluk itibarıyla etkilemesi beklendiğinden, ABD Ticaret Temsilciliği Ofisi verginin ABD aleyhinde fark gözetip gözetmediğine ilişkin 1974 tarihli Ticaret Kanunu’nun 301. Bölümü kapsamında bir soruşturma başlattı. Soruşturma Raporu (“Rapor”), teklif edilen ya da ileri sürülen misilleme niteliğindeki tarifeleriyle ilgili bir bildirimle birlikte, 2 Aralık 2019’da yayınlandı. “Rapor”, bu kapsamdaki politikayı yakından çözümlemekte ve ABD şirketlerine karşı bilhassa fark gözetildiğini ve gerekçelerin, ücretsiz olarak sunulan dijital hizmetlerin kullanıcıları tarafından yaratılan değere ya da değer yaratımına ve dijital şirketlerin vergilendirilmesine ilişkin “asılsız/yanlış ya da ispatlanmamış” varsayımlara dayandığını tespit etmektedir. “Rapor”, dijital teknolojinin yayılmasının dijital ekonomiye ayrı bir varlık yahut mevcudiyet olarak muamele edilmesini olanaksız hale getirdiğine işaret ederek OECD’nin çalışmalarına da gönderme yapmaktadır..
Vergi Haritaları (6), 2019
Vergi Haritaları 🌍 | Avrupa’da Servet Vergileri
Net servet vergileri [“NSV”], bir kişinin servet... more Vergi Haritaları 🌍 | Avrupa’da Servet Vergileri
Net servet vergileri [“NSV”], bir kişinin serveti ve net borcu üzerindeki yinelenen vergilerdir. “NSV” kavramı, emlak vergisine benzer [emlak vergisi bazen de gayrimenkul vergisi olarak anılır]. Ancak, sadece vergilendirme amaçlı gayrimenkul yerine, bir kişinin sahip olduğu tüm serveti kapsar. Bugünün [vergi] haritasının gösterdiği şekliyle, yalnızca üç Avrupa ülkesi (Norveç, İspanya ve İsviçre) kapsamında “NSV” uygulanmaktadır. Belçika, İtalya ve Hollanda seçilmiş varlıklar üzerinden servet vergileri alırlar, fakat [bu] bizatihi kişinin net serveti üzerinden değildir...
Vergi Haritaları (5), 2019
Vergi Haritaları 🌍 | Avrupa’da Kanuni Kurumlar Vergisi Oranlarındaki Son Değişiklikler
Son 20 yı... more Vergi Haritaları 🌍 | Avrupa’da Kanuni Kurumlar Vergisi Oranlarındaki Son Değişiklikler
Son 20 yılda, dünya çapında kurumlar vergisi oranları azalma eğilimindedir. Bugünün vergi haritası, merkezi ve merkezin altında olan kurumlar vergisi oranını kapsayan birleştirilmiş kanuni kurumlar vergisi oranlarının (combined statutory corporate income tax rates), 2017 ve 2019 yılları arasında nasıl değiştiğini karşılaştırarak Avrupa özelinde yapılan kurumlar vergisi oranlarındaki en son değişikliklerini göstermektedir. Buna göre; kapsanan tüm Avrupa ülkelerinin ortalama vergi oranı (average tax rate), 2017 yılında yüzde 22,8 düzeyinden 2019 yılında yüzde 22,3 düzeyine gerilemiş bulunmaktadır.
Vergide Güncel Gelişmeler (1), 2019
Vergide Güncel Gelişmeler | Amerikan Vergi Sistemi 🔖
1996’dan beri Oregon’un kıdemli ABD Senatö... more Vergide Güncel Gelişmeler | Amerikan Vergi Sistemi 🔖
1996’dan beri Oregon’un kıdemli ABD Senatörü olan Ronald Lee Wyden (Oregon Bölge Mahkemesi, D-Oregon), en yüksek gelir elde eden vergi mükelleflerinin, bir varlığın alış fiyatına kıyasen satıldığı zamanki fiyatı olarak ifade edilebilen sermaye kazancını, yıllık olarak, olağan gelir vergisi oranlarıyla vergilendirecek bir plan teklif etmiştir. Genel olarak, Senatör Wyden’in “piyasaya göre değerleme” adlı planı, sermaye kazancılarını olağan gelir olarak aynı işleme tabi tutmak için çaba gösterse de; planın aynı zamanda sermaye kazancı üzerindeki vergileri de hızlandırarak tasarruflar üzerindeki vergi yükünü artırıp tasarruf yapma güdüsü üzerinde etkili olabileceği düşünülmektedir.
Vergi Haritaları (4), 2019
Vergi Haritaları 🌍 | Avrupa'da Ortalama Efektif Kurumlar Vergisi Oranlarındaki Değişiklikler
Ort... more Vergi Haritaları 🌍 | Avrupa'da Ortalama Efektif Kurumlar Vergisi Oranlarındaki Değişiklikler
Ortalama efektif kurumlar vergisi oranları, yalnızca yasal vergi oranlarını değil, aynı zamanda yatırım indirimleri, envanter değerlendirme yöntemleri ve uluslararası vergi kuralları gibi vergi matrahını etkileyen hükümleri de içermektedir. Bu bakımdan, söz konusu oran işletmeler üzerindeki genel anlamda vergi yükünü göstermesi bakımından bilgilendirici bir işleve sahiptir. Bugünün vergi haritası, bu efektif vergi oranlarının Avrupa özelinde 2008 ve 2018 yılları arasında nasıl değiştiğini göstermektedir.
Vergi Haritaları (3), 2019
Vergi Haritaları 🌍 | Avrupa'da Önemli Vergi Politikası Değişiklikleri
Vergi Vakfı tarafından olu... more Vergi Haritaları 🌍 | Avrupa'da Önemli Vergi Politikası Değişiklikleri
Vergi Vakfı tarafından oluşturulan Uluslararası Vergi Rekabet Yeteneği Endeksi, bir ülkenin vergi sistemine ilişkin vergi politikasının rekabetçilik ve tarafsızlık şeklindeki iki yönüne ne ölçüde uyduğunu veyahut bağlı olduğunu ölçmeyi amaçlamaktadır. Söz konusu endeks; her yıl itibariyle yayınlanmakta, OECD ülkerinin mevcut vergi politikalarını sadece karşılaştırmakla kalmamakta ve aynı zamanda vergi sistemlerinin geçmiş yıllar nazarında nasıl değiştiğini de göstermektedir. Bu çerçevede oluşturulan vergi haritası ise 2018 yılı için vergi sistemlerinde dikkate değer değişiklikler yapan Avrupa ülkelerini vurgulamaktadır.
Vergi Haritaları (2), 2019
Vergi Haritaları 🌍 | Avrupa'daki Açıklanan, Önerilen ve Uygulanan Dijital Hizmetler Vergisi
2018... more Vergi Haritaları 🌍 | Avrupa'daki Açıklanan, Önerilen ve Uygulanan Dijital Hizmetler Vergisi
2018 yılı itibariyle, Avrupa Birliği tarafından çokuluslu şirketlerin belirli dijital faaliyetlerinden vergi gelirleriyle ilgili bir teklif yayınlanmış olup; bu kapsamdaki Dijital Hizmetler Vergisi'ne (Digital Services Tax-DST) ilişkin teklif konusunda bir anlaşmaya varılamamıştır. Bununla beraber, bazı ülkeler ise son zamanlarda DST'yi uygulamak için tek taraflı önlemler almıştır. Avrupa özelinde hazırlanan bu vergi haritası da DST'yi ilan eden, öneren ve uygulayan ülkeleri göstermektedir.
Vergi Haritaları (1), 2019
Vergi Haritaları 🌍 | Avrupa’daki Aileler İçin Vergi İndirimi
Avrupa’nın birçok ülkesinde, çocukl... more Vergi Haritaları 🌍 | Avrupa’daki Aileler İçin Vergi İndirimi
Avrupa’nın birçok ülkesinde, çocuklu aileler için tipik olarak gelir vergisini düşüren hedefe odaklı vergi indirimleri yolu ile hedeflenen vergi indirimi sağlanmaktadır. Bugünün vergi haritası, bu vergi indiriminin ne ölçüde yapıldığını, kapsanan Avrupa ülkelerinde önemli ölçüde değişmesi bağlamında göstermektedir. Buna göre; bir ücret geliri elde eden ve iki çocuğu olan bir aile, 2018 yılı itibariyle ortalama olarak yüzde 29,9’luk bir vergi yüküyle karşı karşıya kalırken; bir ücret geliri elde eden ve çocuğu olmayanların ortalama vergi yükü ise yüzde 40,2 düzeyine ulaşmıştır. Öte yandan, Lüksemburg'daki bu aileler arasındaki vergi yükü farkı yüzde 21,2 ile en büyük olur iken; Türkiye’de ise sözü edilen fark yüzde 1,7 ile en küçük olarak gerçekleşmiştir.
Rapor Çevirileri (2), 2019
Onlarca yıl, Fortune 500 kapsamındaki karlı şirketler, Amerika Birleşik Devletleri’nde milyarlarc... more Onlarca yıl, Fortune 500 kapsamındaki karlı şirketler, Amerika Birleşik Devletleri’nde milyarlarca dolar kar ettikleri halde bir kuruş bile vergi ödememek için vergi sistemini manipüle ettiler. Bu Rapor, 2017 Vergi İndirimleri ve İstihdam Kanunu (Tax Cuts and Jobs Act) kapsamındaki kurumlar vergisi değişikliklerinin kurumlar vergisinden kaçınma ölçeğini nasıl etkilediğine dair ilk kapsamlı incelemeyi sunmaktadır. Rapor kapsamında, 2018 yılı itibariyle Amerika’nın en büyük şirketlerinin 60’ının federal gelir vergilerini ABD vergi öncesi gelirinde 79 milyar dolar olarak sıfırladığı tespit edilmiş olup; bu şirketler, yüzde 21 olan yasal kurumlar vergisi oranında 16,4 milyar dolar vergi ödemek yerine, 4,3 milyar dolarlık net bir kurumlar vergisi indiriminden yararlanmıştır.
Rapor Çevirileri (1), 2019
Yıllardır, Amerikalılara zenginlerin, ülke vergilerinin son derece orantısız bir payını ödedikler... more Yıllardır, Amerikalılara zenginlerin, ülke vergilerinin son derece orantısız bir payını ödedikleri söylenmiştir. Bu duruma ilişkin olarak iddialar, genellikle ilerici veyahut artan oranlı olan tek bir vergiye, federal kişisel gelir vergisine odaklanır. Ancak, ülkenin vergi sistemi bütünüyle incelendiğinde, gerçeğin çok farklı olduğu ortaya çıkıyor. Ülkenin en zengin vergi mükelleflerinin, müthiş gelirleri ve servetleri olmasına rağmen, gelir paylarını biraz aşan genel vergilerin bir kısmını ödüyorlar...
Çeviri Çalışmaları (5), 2019
1933 yılı itibariyle Almanya’da Yahudilerin nüfusu yüzde 1’den azdı. Bununla birlikte, Nazi propa... more 1933 yılı itibariyle Almanya’da Yahudilerin nüfusu yüzde 1’den azdı. Bununla birlikte, Nazi propagandası, Almanya’daki Yahudilerin olağanüstü zenginliklerin varlığına inanıyordu ve bunun da, milli servetin yüzde 20’sine kadar yükseldiği tahmin ediliyordu. Bu makalede, müttefik askeri yönetimler için 1945 yılından sonra vergi tahsilatına ilişkin veriler kullanılarak bu iddialar üzerinde yeniden bir değerlendirme yapılmaktadır. Bu kapsamda; makul varsayımlar altında, Almanya özelinde reel sermaye stokunun Yahudilerin sahip olduğu pay ile nüfus payı geniş ölçüde eşleştirilmiş olup, yüzde 1,6 skorluk bir üst tahminde bulunulmuştur.
Çeviri Çalışmaları (4), 2019
Yapay zeka, işlerini değiştirebilecek olanlara karşı korku yaratmasının yanı sıra ekonomik büyüme... more Yapay zeka, işlerini değiştirebilecek olanlara karşı korku yaratmasının yanı sıra ekonomik büyüme vaat etmektedir. Bu makale, yapay zeka ve diğer teknolojilerin vatandaşların refahını sadece gelirlerinin ötesinde nasıl etkileyeceğini incelemek için daha geniş bir yaklaşım sunmaktadır. Söz konusu makalede; yeni teknolojilerin doğal olarak ne iyi ne de kötü olmadığı, toplumların refah dinamiklerini şartlandıran geçişin nasıl oluşturulduğu ve nasıl kullanıldığı tartışılmaktadır.
Çeviri Çalışmaları (3), 2019
Sanayi dünyasından ve özellikle Avrupa’dan elde edilen kanıtlara dayanarak vergi artışlarının/art... more Sanayi dünyasından ve özellikle Avrupa’dan elde edilen kanıtlara dayanarak vergi artışlarının/artırımının ekonomik faaliyet üzerinde önemli olumsuz etkileri vardır. Bu makale, bu deneysel bulgunun daha geniş bir örneklem için geçerli olmadığını göstermektedir. Gelişmekte olan dünyada, yüksek vergiler GSYİH’yi düşürmeden gelir elde etmenin etkili bir yolu olabilir. Bu, özellikle kamu malları veya emtiaya bağımlı ülkelere düşük tedarik edilen ülkelerde geçerlidir.
Çeviri Çalışmaları (2), 2019
Bilgisayarlaşma ve robotiklerin işgücü piyasaları üzerinde derin bir etkisi olmuştur. Japonya’nın... more Bilgisayarlaşma ve robotiklerin işgücü piyasaları üzerinde derin bir etkisi olmuştur. Japonya’nın verilerini kullanan bu makale, kadın işçilerin, erkek işçilerden daha fazla bilgisayarlaşma riskine maruz kaldığını ve bu eğilimin daha büyük şehirlerde daha belirgin olduğunu ortaya koymaktadır. Sonuçlar, yalnızca ilave beşeri sermaye yatırımlarını desteklemenin, yeni teknolojiye karşı risk azaltma stratejisi için yeterli olmadığını göstermektedir. Politika yapıcıların kariyer ilerlemesinde cinsiyet yanlılığı ve karar alma pozisyonlarına katılım gibi yapısal işgücü piyasası sorunlarını ele almaları gerekmektedir.
Çeviri Çalışmaları (1), 2019
Ara ürün ticareti (veyahut “üretimin ayrıştırılması”) ve sermaye ticareti son 25 yılda giderek da... more Ara ürün ticareti (veyahut “üretimin ayrıştırılması”) ve sermaye ticareti son 25 yılda giderek daha önemli hale gelmiş bulunmaktadır. Bu makale, ara ürün ticaretinin hem gelir hem de refah alanındaki dünyadaki eşitsizliği artıran ülkeler arasında yeniden tahsis edildiğini göstermektedir. Üretimin ayrıştırılması orta gelirli ülkelere zarar vermekte, ancak verimliliği yüksek olanlara fayda sağlamaktadır. Ara ürün ticareti de ülke içi eşitsizliği artırmakta ve bu artış ise ülkenin toplam verimlilik düzeyinde U şeklini almaktadır.
Bu çalışmada; Uluslararası Yatırım Pozisyonu'nun kavramsal çerçevesi sunulduktan sonra, Türkiye'd... more Bu çalışmada; Uluslararası Yatırım Pozisyonu'nun kavramsal çerçevesi sunulduktan sonra, Türkiye'deki Ocak 2019 dönemine ilişkin gelişmeler çözümlenmiştir.
Uploads
Papers by Yunus Emre Ulku
2008 Küresel Finans Krizi’nden bu yana, finansal işlem vergileri (financial transaction taxes-“FTTs”), finansal piyasa stabilitesizliklerini gidermek amacı doğrultusunda potansiyel bir enstrüman olarak ve vergi gelirleri için ise bir kaynak olarak görülmesi bakımından son zamanlarda sıkça tartışılmaktadır. Bugünün vergi haritası, kapsanan Avrupa-OECD ülkelerinin hangi bir tür “FTT” uyguladığını göstermektedir. Buna göre; Belçika, Finlandiya, Fransa, İrlanda, İtalya, Polonya, İsviçre ve Birleşik Krallık mevcut durumda bir tür “FTT” uygulamakta ve örneğin “FTT”ye ilişkin nispetler, ülkeler arasında önemli ölçüde farklılık göstermektedir. Bununla birlikte, “FTT”ler, genel olarak, örneğin döviz, tahvil, hisse senedi, türev ürünlerin alım satımı gibi seçilmiş finansal enstrümanlar için geçerli bulunmaktadır. Gelinen nokta itibariyle, Fransa, Almanya, İtalya ve İspanya’da dahil olmak üzere Avrupa Birliği kapsamındaki on Üye Devleti hala ortak vergiyle ilgilenmekte ve bu verginin tasarımı konusunda ise görüşmeler devam etmektedir.
Tüm Avrupa ülkeleri dahil olmak üzere dünya genelinde 140’tan fazla ülke, tüketim için harcamalar üzerinden bir Katma Değer Vergisi (“KDV”) uygulamaktadır. Bugünün vergi haritasının gösterdiği gibi, Avrupa Birliği (“AB”) tarafından bir ölçüde uyumlaştırılmış olsa da, “AB” Üye Devletlerinin “KDV” oranları ülkeden ülkeye göre değişiklik göstermektedir. Buna göre; “KDV” oranları en yüksek olan “AB” Üye Devletleri arasında yüzde 27 ile Macaristan ve yüzde 25 ile Hırvatistan, Danimarka ve İsveç bulunmaktadır. Lüksemburg en düşük standart “KDV” oranını yüzde 17 ile takip ederken; Lüksemburg’u yüzde 18 ile Malta ve yüzde 19 ile Kıbrıs, Almanya ve Romanya izlemektedir. “AB”nin ortalama standart “KDV” oranı yüzde 21’dir ve bu oran, “AB” düzenlemesinin gerektirdiği minimum standart “KDV” oranından yüzde 6 puan daha yüksektir..
Fransa, geçtimiz yaz, belirli dijital şirketlerin gelirlerini yüzde 3 oranında vergilendiren bir dijital hizmetler vergisini onayladı. Bu verginin, ABD şirketlerini çoğunluk itibarıyla etkilemesi beklendiğinden, ABD Ticaret Temsilciliği Ofisi verginin ABD aleyhinde fark gözetip gözetmediğine ilişkin 1974 tarihli Ticaret Kanunu’nun 301. Bölümü kapsamında bir soruşturma başlattı. Soruşturma Raporu (“Rapor”), teklif edilen ya da ileri sürülen misilleme niteliğindeki tarifeleriyle ilgili bir bildirimle birlikte, 2 Aralık 2019’da yayınlandı. “Rapor”, bu kapsamdaki politikayı yakından çözümlemekte ve ABD şirketlerine karşı bilhassa fark gözetildiğini ve gerekçelerin, ücretsiz olarak sunulan dijital hizmetlerin kullanıcıları tarafından yaratılan değere ya da değer yaratımına ve dijital şirketlerin vergilendirilmesine ilişkin “asılsız/yanlış ya da ispatlanmamış” varsayımlara dayandığını tespit etmektedir. “Rapor”, dijital teknolojinin yayılmasının dijital ekonomiye ayrı bir varlık yahut mevcudiyet olarak muamele edilmesini olanaksız hale getirdiğine işaret ederek OECD’nin çalışmalarına da gönderme yapmaktadır..
Net servet vergileri [“NSV”], bir kişinin serveti ve net borcu üzerindeki yinelenen vergilerdir. “NSV” kavramı, emlak vergisine benzer [emlak vergisi bazen de gayrimenkul vergisi olarak anılır]. Ancak, sadece vergilendirme amaçlı gayrimenkul yerine, bir kişinin sahip olduğu tüm serveti kapsar. Bugünün [vergi] haritasının gösterdiği şekliyle, yalnızca üç Avrupa ülkesi (Norveç, İspanya ve İsviçre) kapsamında “NSV” uygulanmaktadır. Belçika, İtalya ve Hollanda seçilmiş varlıklar üzerinden servet vergileri alırlar, fakat [bu] bizatihi kişinin net serveti üzerinden değildir...
Son 20 yılda, dünya çapında kurumlar vergisi oranları azalma eğilimindedir. Bugünün vergi haritası, merkezi ve merkezin altında olan kurumlar vergisi oranını kapsayan birleştirilmiş kanuni kurumlar vergisi oranlarının (combined statutory corporate income tax rates), 2017 ve 2019 yılları arasında nasıl değiştiğini karşılaştırarak Avrupa özelinde yapılan kurumlar vergisi oranlarındaki en son değişikliklerini göstermektedir. Buna göre; kapsanan tüm Avrupa ülkelerinin ortalama vergi oranı (average tax rate), 2017 yılında yüzde 22,8 düzeyinden 2019 yılında yüzde 22,3 düzeyine gerilemiş bulunmaktadır.
1996’dan beri Oregon’un kıdemli ABD Senatörü olan Ronald Lee Wyden (Oregon Bölge Mahkemesi, D-Oregon), en yüksek gelir elde eden vergi mükelleflerinin, bir varlığın alış fiyatına kıyasen satıldığı zamanki fiyatı olarak ifade edilebilen sermaye kazancını, yıllık olarak, olağan gelir vergisi oranlarıyla vergilendirecek bir plan teklif etmiştir. Genel olarak, Senatör Wyden’in “piyasaya göre değerleme” adlı planı, sermaye kazancılarını olağan gelir olarak aynı işleme tabi tutmak için çaba gösterse de; planın aynı zamanda sermaye kazancı üzerindeki vergileri de hızlandırarak tasarruflar üzerindeki vergi yükünü artırıp tasarruf yapma güdüsü üzerinde etkili olabileceği düşünülmektedir.
Ortalama efektif kurumlar vergisi oranları, yalnızca yasal vergi oranlarını değil, aynı zamanda yatırım indirimleri, envanter değerlendirme yöntemleri ve uluslararası vergi kuralları gibi vergi matrahını etkileyen hükümleri de içermektedir. Bu bakımdan, söz konusu oran işletmeler üzerindeki genel anlamda vergi yükünü göstermesi bakımından bilgilendirici bir işleve sahiptir. Bugünün vergi haritası, bu efektif vergi oranlarının Avrupa özelinde 2008 ve 2018 yılları arasında nasıl değiştiğini göstermektedir.
Vergi Vakfı tarafından oluşturulan Uluslararası Vergi Rekabet Yeteneği Endeksi, bir ülkenin vergi sistemine ilişkin vergi politikasının rekabetçilik ve tarafsızlık şeklindeki iki yönüne ne ölçüde uyduğunu veyahut bağlı olduğunu ölçmeyi amaçlamaktadır. Söz konusu endeks; her yıl itibariyle yayınlanmakta, OECD ülkerinin mevcut vergi politikalarını sadece karşılaştırmakla kalmamakta ve aynı zamanda vergi sistemlerinin geçmiş yıllar nazarında nasıl değiştiğini de göstermektedir. Bu çerçevede oluşturulan vergi haritası ise 2018 yılı için vergi sistemlerinde dikkate değer değişiklikler yapan Avrupa ülkelerini vurgulamaktadır.
2018 yılı itibariyle, Avrupa Birliği tarafından çokuluslu şirketlerin belirli dijital faaliyetlerinden vergi gelirleriyle ilgili bir teklif yayınlanmış olup; bu kapsamdaki Dijital Hizmetler Vergisi'ne (Digital Services Tax-DST) ilişkin teklif konusunda bir anlaşmaya varılamamıştır. Bununla beraber, bazı ülkeler ise son zamanlarda DST'yi uygulamak için tek taraflı önlemler almıştır. Avrupa özelinde hazırlanan bu vergi haritası da DST'yi ilan eden, öneren ve uygulayan ülkeleri göstermektedir.
Avrupa’nın birçok ülkesinde, çocuklu aileler için tipik olarak gelir vergisini düşüren hedefe odaklı vergi indirimleri yolu ile hedeflenen vergi indirimi sağlanmaktadır. Bugünün vergi haritası, bu vergi indiriminin ne ölçüde yapıldığını, kapsanan Avrupa ülkelerinde önemli ölçüde değişmesi bağlamında göstermektedir. Buna göre; bir ücret geliri elde eden ve iki çocuğu olan bir aile, 2018 yılı itibariyle ortalama olarak yüzde 29,9’luk bir vergi yüküyle karşı karşıya kalırken; bir ücret geliri elde eden ve çocuğu olmayanların ortalama vergi yükü ise yüzde 40,2 düzeyine ulaşmıştır. Öte yandan, Lüksemburg'daki bu aileler arasındaki vergi yükü farkı yüzde 21,2 ile en büyük olur iken; Türkiye’de ise sözü edilen fark yüzde 1,7 ile en küçük olarak gerçekleşmiştir.
2008 Küresel Finans Krizi’nden bu yana, finansal işlem vergileri (financial transaction taxes-“FTTs”), finansal piyasa stabilitesizliklerini gidermek amacı doğrultusunda potansiyel bir enstrüman olarak ve vergi gelirleri için ise bir kaynak olarak görülmesi bakımından son zamanlarda sıkça tartışılmaktadır. Bugünün vergi haritası, kapsanan Avrupa-OECD ülkelerinin hangi bir tür “FTT” uyguladığını göstermektedir. Buna göre; Belçika, Finlandiya, Fransa, İrlanda, İtalya, Polonya, İsviçre ve Birleşik Krallık mevcut durumda bir tür “FTT” uygulamakta ve örneğin “FTT”ye ilişkin nispetler, ülkeler arasında önemli ölçüde farklılık göstermektedir. Bununla birlikte, “FTT”ler, genel olarak, örneğin döviz, tahvil, hisse senedi, türev ürünlerin alım satımı gibi seçilmiş finansal enstrümanlar için geçerli bulunmaktadır. Gelinen nokta itibariyle, Fransa, Almanya, İtalya ve İspanya’da dahil olmak üzere Avrupa Birliği kapsamındaki on Üye Devleti hala ortak vergiyle ilgilenmekte ve bu verginin tasarımı konusunda ise görüşmeler devam etmektedir.
Tüm Avrupa ülkeleri dahil olmak üzere dünya genelinde 140’tan fazla ülke, tüketim için harcamalar üzerinden bir Katma Değer Vergisi (“KDV”) uygulamaktadır. Bugünün vergi haritasının gösterdiği gibi, Avrupa Birliği (“AB”) tarafından bir ölçüde uyumlaştırılmış olsa da, “AB” Üye Devletlerinin “KDV” oranları ülkeden ülkeye göre değişiklik göstermektedir. Buna göre; “KDV” oranları en yüksek olan “AB” Üye Devletleri arasında yüzde 27 ile Macaristan ve yüzde 25 ile Hırvatistan, Danimarka ve İsveç bulunmaktadır. Lüksemburg en düşük standart “KDV” oranını yüzde 17 ile takip ederken; Lüksemburg’u yüzde 18 ile Malta ve yüzde 19 ile Kıbrıs, Almanya ve Romanya izlemektedir. “AB”nin ortalama standart “KDV” oranı yüzde 21’dir ve bu oran, “AB” düzenlemesinin gerektirdiği minimum standart “KDV” oranından yüzde 6 puan daha yüksektir..
Fransa, geçtimiz yaz, belirli dijital şirketlerin gelirlerini yüzde 3 oranında vergilendiren bir dijital hizmetler vergisini onayladı. Bu verginin, ABD şirketlerini çoğunluk itibarıyla etkilemesi beklendiğinden, ABD Ticaret Temsilciliği Ofisi verginin ABD aleyhinde fark gözetip gözetmediğine ilişkin 1974 tarihli Ticaret Kanunu’nun 301. Bölümü kapsamında bir soruşturma başlattı. Soruşturma Raporu (“Rapor”), teklif edilen ya da ileri sürülen misilleme niteliğindeki tarifeleriyle ilgili bir bildirimle birlikte, 2 Aralık 2019’da yayınlandı. “Rapor”, bu kapsamdaki politikayı yakından çözümlemekte ve ABD şirketlerine karşı bilhassa fark gözetildiğini ve gerekçelerin, ücretsiz olarak sunulan dijital hizmetlerin kullanıcıları tarafından yaratılan değere ya da değer yaratımına ve dijital şirketlerin vergilendirilmesine ilişkin “asılsız/yanlış ya da ispatlanmamış” varsayımlara dayandığını tespit etmektedir. “Rapor”, dijital teknolojinin yayılmasının dijital ekonomiye ayrı bir varlık yahut mevcudiyet olarak muamele edilmesini olanaksız hale getirdiğine işaret ederek OECD’nin çalışmalarına da gönderme yapmaktadır..
Net servet vergileri [“NSV”], bir kişinin serveti ve net borcu üzerindeki yinelenen vergilerdir. “NSV” kavramı, emlak vergisine benzer [emlak vergisi bazen de gayrimenkul vergisi olarak anılır]. Ancak, sadece vergilendirme amaçlı gayrimenkul yerine, bir kişinin sahip olduğu tüm serveti kapsar. Bugünün [vergi] haritasının gösterdiği şekliyle, yalnızca üç Avrupa ülkesi (Norveç, İspanya ve İsviçre) kapsamında “NSV” uygulanmaktadır. Belçika, İtalya ve Hollanda seçilmiş varlıklar üzerinden servet vergileri alırlar, fakat [bu] bizatihi kişinin net serveti üzerinden değildir...
Son 20 yılda, dünya çapında kurumlar vergisi oranları azalma eğilimindedir. Bugünün vergi haritası, merkezi ve merkezin altında olan kurumlar vergisi oranını kapsayan birleştirilmiş kanuni kurumlar vergisi oranlarının (combined statutory corporate income tax rates), 2017 ve 2019 yılları arasında nasıl değiştiğini karşılaştırarak Avrupa özelinde yapılan kurumlar vergisi oranlarındaki en son değişikliklerini göstermektedir. Buna göre; kapsanan tüm Avrupa ülkelerinin ortalama vergi oranı (average tax rate), 2017 yılında yüzde 22,8 düzeyinden 2019 yılında yüzde 22,3 düzeyine gerilemiş bulunmaktadır.
1996’dan beri Oregon’un kıdemli ABD Senatörü olan Ronald Lee Wyden (Oregon Bölge Mahkemesi, D-Oregon), en yüksek gelir elde eden vergi mükelleflerinin, bir varlığın alış fiyatına kıyasen satıldığı zamanki fiyatı olarak ifade edilebilen sermaye kazancını, yıllık olarak, olağan gelir vergisi oranlarıyla vergilendirecek bir plan teklif etmiştir. Genel olarak, Senatör Wyden’in “piyasaya göre değerleme” adlı planı, sermaye kazancılarını olağan gelir olarak aynı işleme tabi tutmak için çaba gösterse de; planın aynı zamanda sermaye kazancı üzerindeki vergileri de hızlandırarak tasarruflar üzerindeki vergi yükünü artırıp tasarruf yapma güdüsü üzerinde etkili olabileceği düşünülmektedir.
Ortalama efektif kurumlar vergisi oranları, yalnızca yasal vergi oranlarını değil, aynı zamanda yatırım indirimleri, envanter değerlendirme yöntemleri ve uluslararası vergi kuralları gibi vergi matrahını etkileyen hükümleri de içermektedir. Bu bakımdan, söz konusu oran işletmeler üzerindeki genel anlamda vergi yükünü göstermesi bakımından bilgilendirici bir işleve sahiptir. Bugünün vergi haritası, bu efektif vergi oranlarının Avrupa özelinde 2008 ve 2018 yılları arasında nasıl değiştiğini göstermektedir.
Vergi Vakfı tarafından oluşturulan Uluslararası Vergi Rekabet Yeteneği Endeksi, bir ülkenin vergi sistemine ilişkin vergi politikasının rekabetçilik ve tarafsızlık şeklindeki iki yönüne ne ölçüde uyduğunu veyahut bağlı olduğunu ölçmeyi amaçlamaktadır. Söz konusu endeks; her yıl itibariyle yayınlanmakta, OECD ülkerinin mevcut vergi politikalarını sadece karşılaştırmakla kalmamakta ve aynı zamanda vergi sistemlerinin geçmiş yıllar nazarında nasıl değiştiğini de göstermektedir. Bu çerçevede oluşturulan vergi haritası ise 2018 yılı için vergi sistemlerinde dikkate değer değişiklikler yapan Avrupa ülkelerini vurgulamaktadır.
2018 yılı itibariyle, Avrupa Birliği tarafından çokuluslu şirketlerin belirli dijital faaliyetlerinden vergi gelirleriyle ilgili bir teklif yayınlanmış olup; bu kapsamdaki Dijital Hizmetler Vergisi'ne (Digital Services Tax-DST) ilişkin teklif konusunda bir anlaşmaya varılamamıştır. Bununla beraber, bazı ülkeler ise son zamanlarda DST'yi uygulamak için tek taraflı önlemler almıştır. Avrupa özelinde hazırlanan bu vergi haritası da DST'yi ilan eden, öneren ve uygulayan ülkeleri göstermektedir.
Avrupa’nın birçok ülkesinde, çocuklu aileler için tipik olarak gelir vergisini düşüren hedefe odaklı vergi indirimleri yolu ile hedeflenen vergi indirimi sağlanmaktadır. Bugünün vergi haritası, bu vergi indiriminin ne ölçüde yapıldığını, kapsanan Avrupa ülkelerinde önemli ölçüde değişmesi bağlamında göstermektedir. Buna göre; bir ücret geliri elde eden ve iki çocuğu olan bir aile, 2018 yılı itibariyle ortalama olarak yüzde 29,9’luk bir vergi yüküyle karşı karşıya kalırken; bir ücret geliri elde eden ve çocuğu olmayanların ortalama vergi yükü ise yüzde 40,2 düzeyine ulaşmıştır. Öte yandan, Lüksemburg'daki bu aileler arasındaki vergi yükü farkı yüzde 21,2 ile en büyük olur iken; Türkiye’de ise sözü edilen fark yüzde 1,7 ile en küçük olarak gerçekleşmiştir.