Papers by Ersin ÇETİNKAYA
Çeviribilim Tarihi - “20. yy Rus Edebiyat Tarihinde Mütercim Yazarlar Antolojisi I”, 2024
Cumhuriyet Dönemi Roman Okumaları IV (2000-2024), 2024
Söylem Filoloji Dergisi, 2024
Her kadim devlet gibi Rusya da tarih sahnesine çıktığı ilk günden itibaren olumlu/olumsuz birçok ... more Her kadim devlet gibi Rusya da tarih sahnesine çıktığı ilk günden itibaren olumlu/olumsuz birçok aşamadan geçerek günümüze kadar varlığını sürdürür. Ülke genelindeki temel yapı olan toplum, Rusya’nın ana gövdesini oluşturduğu için içerisinde bulunan insanları ilgilendiren her türlü sorun ve sorunsalları kendi bünyesine dâhil etmek zorunda kalarak gelişim çizgisini sürdürür. Rusya, çok uluslu ve sınıfsal olarak birçok katmana sahip olan bir ülke olduğu için böylesi sorun ve sorunsalların nitelik ve niceliği her daim çok olur. Ülkenin sınıfsal olarak en büyük bölümünü oluşturan küçük insanlar, insanı ve ona ait her şeyi kendisine konu etmeyi düstur edinen edebiyatın konusu olur ve birçok yazarın eserinde merkez noktada bulunur. Temel mânâda yoksulluğun ve onun getirisi olan ahlaki yozlaşmanın buhurdanında yoğrulan birçok kesimin hikâyesinin keskin bir şekilde anlatıldığı Lev Nikolayeviç Tolstoy’un Diriliş eserinde problemler yansımasını bulur. Ülkenin çatırdayan siyasi, sosyal, felsefi ve idari atmosferi altında hayata tutunmaya çalışan insanların yaşam karşısındaki mücadeleleri sanatkârın eserinde yoğun ve derinlikli bir bakış açısıyla okura sunulur. Nihayetinde eserde betimlenen olay ve kişiler dönemin gerçeklerini okura tüm açıklığıyla gösterir. Yazarın Ortodoks Kilisesi’nden aforoz edilmesine neden olan, Çarlık Rusya’sının son dönemi ve Sovyet Rusya’ya geçiş süreci olarak adlandırabileceğimiz dönemde toplumun farklı katmanlarının maruz kaldığı sıkıntılı durumlar neticesiyle halkın yaşadığı derin ahlaki yozlaşmanın neden ve sonuçlarının irdelendiği ve yazarın dünyevi ve uhrevi görüşleri neticesinde nihayete erdirilmek istenen Diriliş eserini izleksel kurgu bağlamında edebiyat biliminin analiz, açıklama, karakter ve ortam açımlaması noktasında incelemek çalışmamızın özünü oluşturmaktadır.
Cumhuriyet Dönemi Roman Okumaları III, 2023.
L. N. TOLSTOY’UN DÜNYASINDA KÖYLÜ OLMAK: POLİKUŞKA (ПОЛИКУШКА), 2023
Rusya İmparatorluğu tarih sahnesine çıktığı günden itibaren içerisinde çok çeşitli sınıfları barı... more Rusya İmparatorluğu tarih sahnesine çıktığı günden itibaren içerisinde çok çeşitli sınıfları barındıran bir ülke olarak varlığını sürdürür. Kadim bir geçmişe sahip olan ülke, dışta savaşlarla uğraşırken kendi içerisinde insanların yaşam koşulları bakımından birçok sorunla yüzleşir. Ülkenin demagojik yapısının büyük çoğunluğunu oluşturan köylüler/toprak köleleri ise en çok problem yaratan konudur. Özellikle 19. yy. Rus edebiyatı yazarlarının eserlerinde sık sık işlediği ve eleştirdiği bu konu, 1861 yılında toprak köleliğinin kaldırılmasıyla tamamen sona ermez. Çarlık bildirgesindeki reforma rağmen getirilen şartlar küçük insanların yaşamlarında büyük bir iyileşme yaşanmasını sağlamaz. Köyde toprak kölesi olarak çalışan insanlar yayınlanan bildiriye göre toprak alma hakkına sahiptir, fakat sunulan koşullar ağır ve fiyatlar yüksek olduğu için çareyi şehirlere gidip çalışmakta bulurlar. Bunun sonucunda ise köylerde var olan kölelik şehirlerde devam eder ve bu insanlar ağır şartlar altında az bir ücretle çalışmak zorunda kalır. Dolayısıyla yaşanan sıkıntı sadece boyut değiştirir ve küçük insanların problemleri devam eder. L. N.Tolstoy’un 1863 yılında kaleme aldığı “Polikuşka” eseri de tam bu dönemde yaşanılan gelişmeler üzerine yazar tarafından kaleme alınır. Sanatkârın keskin gözlem gücüyle aktardığı eserde dönem içerisinde yaşayan köylülerin her ne kadar toprak köleliği kaldırılsa da yaşadığı sıkıntılı durumları, hayat şartları, eğitimsizlikleri ve buna bağlı olarak toplumda yaşanan ahlaki yozlaşma gözler önüne serilir. L. N.Tolstoy tarafından kaleme alınan eseri, edebî bir yapıtın derinlemesine incelenmesine olanak sağlayan yapı ve izlek bağlamında ele almak çalışmamızın özünü oluşturmaktadır.
Cumhuriyet Dönemi Roman Okumaları II, 2022.
Cumhuriyet Dönemi Roman Okumaları I, 2021.
İnsanoğlu var olduğu günden itibaren bağlı bulunduğu toplumdaki konumunu bulma arayışı içerisinde... more İnsanoğlu var olduğu günden itibaren bağlı bulunduğu toplumdaki konumunu bulma arayışı içerisindedir. Kendini bulma arayışı mensup olduğu toplumun iç dinamiklerine uygun olarak farklılık gösterebilir, fakat temelde buluşulan nokta yeryüzündeki her insan için ortak önem taşıyan bir yerdir. Bu bağlamda kendine özgü iç arayışlar içinde "yer altına" sığınan insan yaptığı sorgulamalarla ya yer altından çıkarak hayata karışır ya da bu düşünceler içerisinde hayat içerisinde kaybolur. F.M. Dostoyevskiy'nin "Yeraltından Notlar", Hakan Tufan'ın "Kaybolan" eserleri, arayış içinde bulunan başkişilerin benzer hayat serüvenlerine sahip olmaları bakımından bağıntı içerisindedir. Başkişilerin içerisinde bulundukları hayat, hayata karşı bakışları, hayat karşısındaki tükenmişlikleri benzerlik ihtiva ettiği için yazarlar evrensel olarak aynilik teşkil eden konuyu kendi üsluplarınca, ait oldukları topluma göre işleyerek temelde aynı noktalarda buluşurlar. Bu yüzden çalışmamızın konusunu Yeraltı Adamı ve Hakan'ın hayat karşısında var olma serüveni karşısında takındıkları tavır ve bu tavrın benzer/farklı noktaları oluşturacaktır.
Edebiyat bilimi, ait olduğu topluma mal olmuş konuları içerisinde barındırdığı sanatsal biçimlere... more Edebiyat bilimi, ait olduğu topluma mal olmuş konuları içerisinde barındırdığı sanatsal biçimlere göre ele alır. Bu biçim bazen kendisini nesir, bazen de şiir olarak gösterir. Modernist sanat akımlarından olan, şiiri açıklayıcı işlevinden ve materyalist tavrından kurtarmayı amaçlayan sembolizm akımı, 19. yüzyılın sonlarında Fransa'da ortaya çıkar ve 20. yüzyıl edebiyatını büyük ölçüde etkiler. Sembolizm akımında yetkin eserler veren Rus yazarlar edebiyatta bir "Gümüş Çağ"ın yaşanmasına vesile olurlar. Rus sembolizmi ülkenin iç dinamiklerine göre şekillenir ve özgünlüğüne ulaşır. Tarih boyunca birçok medeniyeti barındıran kadim iki devlet Rusya ve Türkiye bu bağlamda İskit medeniyetini sahiplenme yarışına girer. Bulunan belgeler ve arkeolojik kazılar İskitlerin kökenini Türk olarak işaret eder. İskit medeniyeti var olduğu dönemde her açıdan çok ileride bir medeniyet olduğu için kavmin sahiplenilmesi çabası büyük önem arz eder. Dünya tarihinde önemli bir yere sahip olan İskit medeniyetinin yansımalarını Rus sembolist şairler A. A. Blok, V. Ya. Bryusov ve K. D. Balmont'un şiirlerinde incelemek çalışmamızın özünü oluşturmaktadır.
MUASIR FİLOLOJİ VE EDEBİYAT TETKİKLERİ, 2020
1917 Ekim devriminde yeni bir yönetim sistemini benimseyen Rusya ülkedeki her alanda değişime gid... more 1917 Ekim devriminde yeni bir yönetim sistemini benimseyen Rusya ülkedeki her alanda değişime gider. Ekonomide, tarımda, sanayide teknolojik tüm yenilikler benimsenen yeni ideolojik düşünme sistemi ekseninde gelişir. Ülkeyi sosyalizmden komünizme top yekûn bir mücadele ile geçirmek isteyen dönem hükümeti bu isteğini sanatta da uygulamak ister. Bu yüzden kanonik bir özelliğe sahip olan toplumsal gerçekçilik metodu 1934 yılında Sovyet Yazarları Birinci Kongresi’nde
Sovyet edebiyatının ana yönelimi olarak kabul edilir. Edebiyatın kitleleri etkileme gücünün farkında olan dönem yöneticileri savunulan ideolojik düşünceyi sanata da uygulamak ister. Böylelikle Rusya’da sanatın her dalında toplumsal gerçekçilik metodu uygulanır.
Toplumsal gerçekçilik metodunun diğer ülke edebiyat ve sanatlarında da
yansımaları kendisine yer bulur. Metot var olduğu ülke edebiyatının ve sanatının iç dinamiklerine göre bir gelişim göstererek yolunu belirler. Bu bağlamda sinemamızda toplumsal gerçekçilik metodunun uygulanmasındaki en başarılı örneklerinden birisi olan “Kibar Feyzo” filmi 1978 yılında çekilir. Yayınlandığı dönemde büyük ses getiren film bugün yediden yetmişe herkesin aşina olduğu bir yapıt olarak güncelliğini korur.
Anahtar kelimeler: Toplumsal Gerçekçilik Metodu, Türkiye, Rusya, Sinema, Kibar Feyzo, Kemal Sunal.
Özet Yaptığımız bu çalışmada Aleksandr Puşkin'in "Капитанская дочка" (Yüzbaşının Kızı) adlı eseri... more Özet Yaptığımız bu çalışmada Aleksandr Puşkin'in "Капитанская дочка" (Yüzbaşının Kızı) adlı eserindeki «Бог» kelimesini içeren Rusça deyimler Türkçe eşdeğerlikleri açısından incelenmiştir. Eserde geçtiği cümlenin içerisinde verilen bu deyimler 3 ayrı kategori altında toplanmıştır. Anlam bakımından örtüşen ve bir tipte kurulan deyimler, anlam bakımından özdeş olan, fakat farklı bir tipte kurulan deyimler, benzerlik ve eşdeğerliği bulunmayan genel bir anlama sahip olan deyimler olarak kategorize edilmiştir.
Uploads
Papers by Ersin ÇETİNKAYA
Sovyet edebiyatının ana yönelimi olarak kabul edilir. Edebiyatın kitleleri etkileme gücünün farkında olan dönem yöneticileri savunulan ideolojik düşünceyi sanata da uygulamak ister. Böylelikle Rusya’da sanatın her dalında toplumsal gerçekçilik metodu uygulanır.
Toplumsal gerçekçilik metodunun diğer ülke edebiyat ve sanatlarında da
yansımaları kendisine yer bulur. Metot var olduğu ülke edebiyatının ve sanatının iç dinamiklerine göre bir gelişim göstererek yolunu belirler. Bu bağlamda sinemamızda toplumsal gerçekçilik metodunun uygulanmasındaki en başarılı örneklerinden birisi olan “Kibar Feyzo” filmi 1978 yılında çekilir. Yayınlandığı dönemde büyük ses getiren film bugün yediden yetmişe herkesin aşina olduğu bir yapıt olarak güncelliğini korur.
Anahtar kelimeler: Toplumsal Gerçekçilik Metodu, Türkiye, Rusya, Sinema, Kibar Feyzo, Kemal Sunal.
Sovyet edebiyatının ana yönelimi olarak kabul edilir. Edebiyatın kitleleri etkileme gücünün farkında olan dönem yöneticileri savunulan ideolojik düşünceyi sanata da uygulamak ister. Böylelikle Rusya’da sanatın her dalında toplumsal gerçekçilik metodu uygulanır.
Toplumsal gerçekçilik metodunun diğer ülke edebiyat ve sanatlarında da
yansımaları kendisine yer bulur. Metot var olduğu ülke edebiyatının ve sanatının iç dinamiklerine göre bir gelişim göstererek yolunu belirler. Bu bağlamda sinemamızda toplumsal gerçekçilik metodunun uygulanmasındaki en başarılı örneklerinden birisi olan “Kibar Feyzo” filmi 1978 yılında çekilir. Yayınlandığı dönemde büyük ses getiren film bugün yediden yetmişe herkesin aşina olduğu bir yapıt olarak güncelliğini korur.
Anahtar kelimeler: Toplumsal Gerçekçilik Metodu, Türkiye, Rusya, Sinema, Kibar Feyzo, Kemal Sunal.