Papers by İsmail Eyyüpoğlu
Atatürk Dergisi, Dec 27, 2018
Avrupa Ekonomik Toplulugunun 1958’de kurulmasindan bir yil sonra Turkiye, bu olusuma uye olmak ic... more Avrupa Ekonomik Toplulugunun 1958’de kurulmasindan bir yil sonra Turkiye, bu olusuma uye olmak icin girisimde bulundu. Ancak istenilen sonuc alinamadi. Bu tarihten 1963’e kadar gecen dort yillik surecte iki taraf arasinda dokuz defa muzakere yapildi. Sonucta 12 Eylul 1963’te Ankara Antlasmasi imzalandi. Boylece Turkiye-AET iliskilerinde belirli seviyeye gelindi. Turk Basini bu konuya basindan beri buyuk ilgi gosterdi. Gazetelerde Ortak Pazar’a katilimin ulkeye saglayacagi faydalar uzerinde duruldu. Antlasma oncesi Turkiye’ye gelen heyetlerin resmi programlari ayrintili olarak okurlarla paylasildi. Imza toreni sirasinda yasanilanlar da bir sonraki gun yayimlanan gazetelerin ana konusu olacakti. Bununla birlikte gerek Turk ve gerekse yabanci heyetlere mensup yetkililerin goruslerine de yer verildi.
Atatürk Dergisi, Jul 3, 2017
Koy Enstituleri ogretmen yetistirme konusundaki ozgun faaliyetlerden birisiydi. Bir aydinlanma pr... more Koy Enstituleri ogretmen yetistirme konusundaki ozgun faaliyetlerden birisiydi. Bir aydinlanma projesiydi. Bu enstitulerin kurulusu icin on hazirliklar 1935’te basladi. 1940’ta ise yasal surec icin harekete gecildi. 17 Nisan 1940’ta bir kanun cikarilarak farkli alanlarda meslek elemani yetistirilmesine yonelik calismalara resmen baslanildi. Bunlardan birisi de Koy Enstituleriydi. Kurulmasinda Maarif Vekili Hasan Ali Yucel ve Ilkogretim Genel Muduru Ismail Hakki Tonguc’un buyuk rolu oldu. Kirsalda kurulan bu okullarin sayisi surec icerisinde yirmi bire ulasti. Bu donemde acilan koy enstituleri beklenilenin ustunde bir basari sergiledi. Bu basarida payi olan enstitulerden biri de 1942’de Erzurum’un Ilica Bucagi’nda acilan Pulur Koy Enstitusu idi. Bu makalede Koy Enstituleri hakkinda genel bir bilgi verildikten sonra Pulur Koy Enstitusu’nun tarihsel gecmisine deginildi. Bes yil enstitu ogrenciligi yaptiktan sonra bir yil fazladan okuyarak Pulur Ilk Ogretmen Okulu’ndan mezun olan Muammer Genc’in ani ve degerlendirmelerine yer verildi.
Atatürk Dergisi, Dec 22, 2016
BAYBURT JANDARMA TABUR KUMANDANLIĞI VE KOP DAĞI SAVUNMASI (MART-TEMMUZ 1916) *** GENDERMERIE BATT... more BAYBURT JANDARMA TABUR KUMANDANLIĞI VE KOP DAĞI SAVUNMASI (MART-TEMMUZ 1916) *** GENDERMERIE BATTALION COMMAND OF BAYBURT AND KOP MOUNTAIN DEFENCE (MARCH-JULY, 1916) Doç. Dr. İsmail EYYÜPOĞLU * ÖZ I.Dünya Savaşı sürecinde Kafkas Cephesi'nde yaşanılan gelişmeler oldukça önemli idi. Buradaki savaş kendi şartları içerisinde diğer cephelerden belirgin farklılıklar göstermekteydi. Erzurum'un 16 Şubat 1916'da Rus işgaline uğraması stratejik açıdan Türk kuvvetlerini zor durumda bıraktı. Erzurum ile Bayburt arasında bulunan Kop Dağı hem savunma hattı oluşturulması hem de Trabzon-Erzurum karayolu bağlantısı açısından önemli idi. 1916 Temmuzu'nun başlarına kadar bölgede şiddetli çarpışmalar oldu. Sonuçta 15 Temmuz 1916'da Türk birlikleri Bayburt'u terk etti. Bölge Rus işgaline açık bir hale geldi. Rus kuvvetleri Gümüşhane ve Erzincan'ı Temmuz'un sonlarında ele geçirdi. Savaş yeni yıkımları da beraberinde getirecekti.
Atatürk Dergisi, Jul 28, 2018
ERZURUM DEVLET DEMİRYOLLARI MAHALLESİ PROJE YARIŞMASI (1945) *** ERZURUM STATE RAILWAYS NEIGHBORH... more ERZURUM DEVLET DEMİRYOLLARI MAHALLESİ PROJE YARIŞMASI (1945) *** ERZURUM STATE RAILWAYS NEIGHBORHOOD PROJECT COMPETITION (1945) Doç. Dr. İsmail EYYUPOĞLU * ÖZ Demiryolu ulaşımı gerek Osmanlı gerekse Türkiye Cumhuriyeti döneminde önemini korudu. Özellikle 1950'lere kadar Türkiye'de öncelikli ulaşım aracı demiryolu idi. Alt-yapı kadar teknik konulardaki gelişim de bu süreci etkilemekteydi. Bir bütün olarak düşünüldüğünde demiryolu ulaşımı yeni bir yaşam tarzını da beraberinde getirmekteydi. Gar binası etrafında oluşturulan yapı grupları genel ihtiyaçları karşılamak üzere konumlandırılmaktaydı. Bununla birlikte mimari açıdan modern hayatın bir yansıması idi. Geleneksel motifler de iç mekânlarda kullanılmaktaydı. Erzurum'a demiryolu hattı 1939'da ulaştı. Bundan iki yıl önce 1937'de gar binasının temeli atıldı ve 20 Ağustos 1939'da tamamlandı. Gar binası etrafında yapılacak binalarla ilgili ilk bakanlar kurulu kararnamesi 11 Ağustos 1942'de yayınlandı. Ayrıca 1945'te Devlet Demiryolları Umum Müdürlüğünce bir proje yarışması düzenlendi. Demiryolu işletme binası, toplantı evi, otel ve evlerden oluşan bir yerleşkenin projelendirilmesi istendi. Kazananı belirlemek için izlenilen süreç, Türkiye'de artık Cumhuriyet'in simgesi haline dönüşecek olan bu binaların sunduğu yeni yaşamın da ipuçlarını vermekteydi.
DergiPark (Istanbul University), Dec 24, 2017
Atatürk Dergisi, Jul 22, 2019
AVRUPA EKONOMİK TOPLULUĞU (AET) İLE TÜRKİYE ARASINDAKİ KARŞILIKLI BEKLENTİLERİN "HAZIRLIK DÖNEMİ"... more AVRUPA EKONOMİK TOPLULUĞU (AET) İLE TÜRKİYE ARASINDAKİ KARŞILIKLI BEKLENTİLERİN "HAZIRLIK DÖNEMİ" SÜRECİNDE TÜRK BASININA YANSIMASI *** INTERACTIVE EXPECTATIONS DURING "THE PREPARATORION PERIOD" BETWEEN THE EUROPEAN ECONOMIC COMMUNITY (EEC) AND TURKEY AS REFLECTED IN THE TURKISH PRESS İsmail EYYUPOĞLU * ÖZ AET'ye Türkiye'nin katılımı için üç farklı dönem belirlenmişti. Bunlar sırasıyla "Hazırlık", "Geçiş" ve "Son" dönem olarak adlandırılmaktaydı. Bu süreç içerisinde Türkiye ekonomik olarak AET tarafından desteklenecekti. Türk kamuoyu da bu çalışmaları dikkatle takip ediyordu. AET'ye üye ülkeler Türkiye'ye bazı temel ürünlerde kolaylık sağlayacaktı. Avrupa Yatırım Bankası da yatırım projelerine destek verecekti. "Hazırlık Dönemi"nde Türkiye herhangi bir yükümlülük üstlenmeyecekti. Türk Basını da haber ve makaleler aracılığı ile AET'nin kazanımları hakkında kamuoyunu bilgilendirecekti. Konunun dış basındaki yansımalarından da okurlarını haberdar edecekti.
Atatürk Dergisi, Dec 24, 2017
idi. İlerleyen süreçte bu ülkelerin bir ekonomik birlikteliğe dönüştürülmesi düşünüldü. Böylece h... more idi. İlerleyen süreçte bu ülkelerin bir ekonomik birlikteliğe dönüştürülmesi düşünüldü. Böylece hem ekonomik açıdan güç birlikteliği sağlanmış olacak hem de rakip ittifaklara bir mesaj verilmiş olacaktı. Bu doğrultuda 25 Mart 1957'de Roma Antlaşması imzalanarak Avrupa İktisadi İşbirliği Teşkilatı ya da bir diğer deyişle Avrupa Ekonomik Topluluğu kuruldu. Farklı alanlarda çalışacak benzeri kuruluşlar da yine bu dönemde faaliyete geçecekti. Türkiye, Avrupa İktisadi İşbirliği Teşkilatı'nın 1958'de kurulmasından sonra 31 Temmuz 1959'da ortaklık başvurusunda bulundu. Bunun eş zamanlı olarak da aynı teşkilata üye olmak için Yunanistan'da gerekli girişimlerde bulundu. Yunan Hükümeti'nin yaptığı başvurunun kabulü ve buna karşılık Türkiye'ninkinin reddi kamuoyunda yeni bir tartışma başlattı. Konu, basının gündeminde ağırlıklı olarak yer tuttu. Yapılan resmi açıklamalar ve gerçekleştirilen ziyaretler de bu dönemi daha anlaşılır kılabilmemiz için önemli veriler sunmaktadır.
DergiPark (Istanbul University), Feb 22, 2010
S iY,aSi Partiler, demokrasinin vazgeçilmez organlarından birisidir. Belirli bir siyasi program ü... more S iY,aSi Partiler, demokrasinin vazgeçilmez organlarından birisidir. Belirli bir siyasi program üzerine birleşmiş kimselerin bu programı, özcllikle normal seçim yoluyla, gerçekleştirmek amacı ile kurmuş oldukları bir cemiyettir. Bir partinin amacı ise, dcvlct iktidarının işleyişi, kullanılışı, kamu ve hükümet işlerinin sevk ve idaresi üzerinde etkili olmaktır. Bir partiyi diğer toplumsal örgütlerden ayıran isc üyelerinin örgütlü olınası, kendisini desteklcyen insanlar tarafından seçilen milletvekilleri üzerindeki etkisi ve disiplini, kuvvctinin halktan doğmuş olması ve çeşitli siyasi anlaşmazlıkların çözümü için de en yüksek hakem olarak yine halkı kabul etmesidir'. Hiç şüphe yok ki, bu tanımlama çağımızda geniş kitleler tarafından kabul edilebilir bir nitelik taşımaktadır. Ancak bir ülkenin kendine özgü şartları, o ülkenin siyasal yapısını da farklı kılmaktadır. Türkiye Cumhuriyeti'nin geçirmiş olduğu tarihi süreçte de siyasi partilerin konumu, içinde bulunulan şartlara göre farklılık gösterıniştir. Ama bu devleti idare eden insanların demokrasiye inanmamaları anlamına gelmemektedir. Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu ve ilk cumhurbaşkanı Kemal Atatürk, demokrasiye inanan bir liderdi. Onun bu konu ile ilgili bir çok söylev ve demeci bulunmaktadır. Afet İnan tarafından kaleme alınan ve Mustafa Kemal'in el yazılarından oluşan Medeni Bilgiler el kitabında konu ile ilb>ili geniş açıklamalar yapılmıştır". Ona göre Türk millcti, tarihsel dinamiklcri itibarıyla demokratik bir alt yapıya sahipti: "Bizim milletimiz esasen demokramr. Kültürünün, geleneklerinin en derin maziye ait dönemleri bunu doğrular. I3izim yapabileceğimiz bir şey varsa, bu f!tri karakterin gereklerini yapay bir şekilde menetınck isteyenleri ortadan kaldırmaktır"3. Atatürk'ün altı
Journal of Turkish Research Institute, 1999
Journal of Ataturk
ÖZ Milli Mücadele'nin zaferle sonuçlanmasından sonra Mustafa Kemal Paşa'nın gerçekleştirmek isted... more ÖZ Milli Mücadele'nin zaferle sonuçlanmasından sonra Mustafa Kemal Paşa'nın gerçekleştirmek istediği inkılâpların önünde bir engel olmaması gerekliydi. Halkın da desteğini alarak bunu gerçekleştirmek amacıyla Mustafa Kemal Paşa 6 Aralık 1922'de yeni bir fırka kuracağı ile ilgili görüşünü basın ile paylaştı. Bunun için önce bir kamuoyu yoklaması gerekliydi. Bu doğrultuda Mustafa Kemal Paşa bir Batı Anadolu gezisine çıktı. 14 Ocak-20 Şubat 1923 tarihlerinde yapılan Batı Anadolu gezisi ile zihninde kuracağı fırkanın niteliklerini böylece belirledi. Mustafa Kemal Paşa aydınların desteğini almanın kuracağı fırkanın güçlenmesinde etkili olacağını bilmekteydi. Diğer taraftan basının halk üzerindeki etkisini de bildiği için gazetecilerin desteğinin de alınması gerekliydi. Bu nedenle 16/17 Ocak 1923'te İzmit'te bir basın toplantısı düzenledi. Bu süreçte basının amacı kurulacak parti için uygun zihinsel zemini sağlamak idi. Böylece basın önemli bir rol üstlendi. Bu çalışmada Türk ulusal basınında Halk Fırkası'nın kuruluş sürecinde dönemin yazarları tarafından yazılan köşe yazıları, konu ile ilgili gazete haber ve demeçleri Aralık 1922-Şubat 1923 tarihleri dikkate alınarak irdelenecektir.
Atatürk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü dergisi, Dec 31, 2020
DergiPark (Istanbul University), Feb 28, 2010
DergiPark (Istanbul University), Nov 3, 2021
Turizm eğitiminin gerekliliği ve önemi henüz Cumhuriyetin ilk dönemlerinde fark edilen bir vakadı... more Turizm eğitiminin gerekliliği ve önemi henüz Cumhuriyetin ilk dönemlerinde fark edilen bir vakadır. Turizm eğitiminin amacı; nitelikli işgücü ihtiyacını karşılayarak turizm sektörünün geliştirilmesine katkı sağlamaktır. Turizm alanında gerekli bilgi birikime sahip bireyler ve nitelikli turizm eğitmenleri Türk turizminin hızla kalkınmasında önemli bir yere sahiptir. Böylelikle turizm sektöründe çalışanlara mesleki bir yeterlilik kazandırılabilmektedir. Turizm eğitiminde düzenli bir plan ve proje istenilen verimin alınabilmesi için önem arz etmektedir. Türkiye'de mesleki turizm eğitiminin tarihi üzerine yapılan bu çalışmada birçok arşiv ve kütüphanede araştırma yapıldı. Araştırma konumuzla ilgili olarak yayınlanmış resmi yayın ve kaynaklardan faydalanıldı. Turizmle ilgili gelişmeler aktarıldı. Yeri geldikçe elektronik kaynaklara da ulaşılarak araştırmaya derinlik kazandırılmaya çalışıldı. Osmanlı Devleti'nde 29 Ekim 1890'da hazırlanan "Seyyahlara Tercümanlık Edenler Hakkında 190 Sayılı Nizamname" turizm eğitimi alanında yapılan ilk çalışmadır. Bu sayede yabancı dil bilenler serbest meslek olarak tercümanlık yapabilecekti. 1927'de "Ecnebi Seyyahlara Tercümanlık ve Rehberlik Edecekler Hakkında Kararname" yayınlandı. 1955'te İstanbul'da, 1960'da İzmir'de "Turist Rehberliği" kursları açıldı. 1962'de "İktisadi ve Ticari İlimler Akademileri Kanunu" gereği turizm bölümleri kuruldu ve Ankara Otelcilik Okulu açıldı. Bu okul turizm ve otelcilik alanında lise düzeyindeki ilk mesleki okuldur. 1965'te Ankara Ticaret Yüksek Öğretmen Okulu'na turizm bölümü ilave edildi. Yapılan bu düzenlemeyle Ankara Ticaret ve Turizm Yüksek Öğretmen Okulu kuruldu. Üniversite düzeyinde turizm eğitimi ilk olarak burada verilmeye başlandı. Bu bölüm 1982'de Gazi Üniversitesi bünyesine alındı. 1992'den sonra Gazi Ticaret ve Turizm Fakültesi oldu. Bu çalışmada amaç turizmde nitelikli personel ihtiyacının karşılanmasında mesleki turizm eğitiminin önemini vurgulamaktır. Aynı zamanda Türkiye'deki turizm eğitiminin hangi süreçlerden geçerek bu aşamaya geldiği kronolojik olarak anlatılmaktadır. Araştırma sonucunda, Türkiye'de turizm eğitimi alan öğrenci sayısında ve mesleki turizm eğitim veren okul sayısında her geçen yıl artış gözlendiği sayısal verilerle belirtilmektedir. Bunun sonucunda fiziki alan, akademik yeterlilik, yabancı dil, staj eğitiminde yeterli imkânların sağlanamaması ve istihdam gibi pek çok alanda çeşitli sorunların yaşandığını ortaya konulmaktadır.
Avrupa Ekonomik Topluluğunun 1958'de kurulmasından bir yıl sonra Türkiye, bu oluşuma üye olmak iç... more Avrupa Ekonomik Topluluğunun 1958'de kurulmasından bir yıl sonra Türkiye, bu oluşuma üye olmak için girişimde bulundu. Ancak istenilen sonuç alınamadı. Bu tarihten 1963'e kadar geçen dört yıllık süreçte iki taraf arasında dokuz defa müzakere yapıldı. Sonuçta 12 Eylül 1963'te Ankara Antlaşması imzalandı. Böylece Türkiye-AET ilişkilerinde belirli seviyeye gelindi. Türk Basını bu konuya başından beri büyük ilgi gösterdi. Gazetelerde Ortak Pazar'a katılımın ülkeye sağlayacağı faydalar üzerinde duruldu. Antlaşma öncesi Türkiye'ye gelen heyetlerin resmi programları ayrıntılı olarak okurlarla paylaşıldı. İmza töreni sırasında yaşanılanlar da bir sonraki gün yayımlanan gazetelerin ana konusu olacaktı. Bununla birlikte gerek Türk ve gerekse yabancı heyetlere mensup yetkililerin görüşlerine de yer verildi.
International Journal of Arts & Social Studies, 2022
The necessity and importance of tourism education is a case that has yet to be noticed in the ear... more The necessity and importance of tourism education is a case that has yet to be noticed in the early periods of the Turkish
Republic. The purpose of tourism education is to contribute to the development of the tourism sector by meeting the need for
qualified workforce. Individuals with the necessary knowledge in the field of tourism and qualified tourism instructors have an
important place in the rapid development of Turkish tourism. A professional qualification can be gained for those who work in the
tourism sector. A regular plan and project in tourism education is important for achieving the desired efficiency.
"Regulation No. 190 on Interpreters of Travelers" prepared in the Ottoman Empire on October 29, 1890 is the first study
in the field of tourism education. It allows foreign speakers to be able to interpret as self-employed. In 1927, "Decree on Interpreting
and Guiding Foreign Travelers" was published. In 1962, tourism departments were established in accordance with the "Academies
of Economics and Commercial Sciences Law" and Ankara Hotel Management school was opened. This school is the first vocational
school at the high school level in the field of tourism and hotel management.
In 1965, a tourism department was added to the Ankara Commercial Higher Teacher School. With this arrangement,
Ankara High School of Commerce and Tourism was established. Tourism education at the university level was first given here.
This department was incorporated into Gazi University in 1982. After 1992, Gazi University opened a Faculty of Commerce and
Tourism.
The aim of this study is to emphasize the importance of vocational tourism education in meeting the need for qualified
personnel in tourism. At the same time, it is explained chronologically through which processes tourism education in Turkey has
reached this stage. As a result of the research, it is stated with numerical data that the number of students receiving tourism education
in Turkey and the number of schools providing vocational tourism education increase every year. For this reason, physical, academic
appreciation, foreign language, not being able to get enough people in education and not being employed are the people who dress
the schools coming from too many regions
Uploads
Papers by İsmail Eyyüpoğlu
Republic. The purpose of tourism education is to contribute to the development of the tourism sector by meeting the need for
qualified workforce. Individuals with the necessary knowledge in the field of tourism and qualified tourism instructors have an
important place in the rapid development of Turkish tourism. A professional qualification can be gained for those who work in the
tourism sector. A regular plan and project in tourism education is important for achieving the desired efficiency.
"Regulation No. 190 on Interpreters of Travelers" prepared in the Ottoman Empire on October 29, 1890 is the first study
in the field of tourism education. It allows foreign speakers to be able to interpret as self-employed. In 1927, "Decree on Interpreting
and Guiding Foreign Travelers" was published. In 1962, tourism departments were established in accordance with the "Academies
of Economics and Commercial Sciences Law" and Ankara Hotel Management school was opened. This school is the first vocational
school at the high school level in the field of tourism and hotel management.
In 1965, a tourism department was added to the Ankara Commercial Higher Teacher School. With this arrangement,
Ankara High School of Commerce and Tourism was established. Tourism education at the university level was first given here.
This department was incorporated into Gazi University in 1982. After 1992, Gazi University opened a Faculty of Commerce and
Tourism.
The aim of this study is to emphasize the importance of vocational tourism education in meeting the need for qualified
personnel in tourism. At the same time, it is explained chronologically through which processes tourism education in Turkey has
reached this stage. As a result of the research, it is stated with numerical data that the number of students receiving tourism education
in Turkey and the number of schools providing vocational tourism education increase every year. For this reason, physical, academic
appreciation, foreign language, not being able to get enough people in education and not being employed are the people who dress
the schools coming from too many regions
Republic. The purpose of tourism education is to contribute to the development of the tourism sector by meeting the need for
qualified workforce. Individuals with the necessary knowledge in the field of tourism and qualified tourism instructors have an
important place in the rapid development of Turkish tourism. A professional qualification can be gained for those who work in the
tourism sector. A regular plan and project in tourism education is important for achieving the desired efficiency.
"Regulation No. 190 on Interpreters of Travelers" prepared in the Ottoman Empire on October 29, 1890 is the first study
in the field of tourism education. It allows foreign speakers to be able to interpret as self-employed. In 1927, "Decree on Interpreting
and Guiding Foreign Travelers" was published. In 1962, tourism departments were established in accordance with the "Academies
of Economics and Commercial Sciences Law" and Ankara Hotel Management school was opened. This school is the first vocational
school at the high school level in the field of tourism and hotel management.
In 1965, a tourism department was added to the Ankara Commercial Higher Teacher School. With this arrangement,
Ankara High School of Commerce and Tourism was established. Tourism education at the university level was first given here.
This department was incorporated into Gazi University in 1982. After 1992, Gazi University opened a Faculty of Commerce and
Tourism.
The aim of this study is to emphasize the importance of vocational tourism education in meeting the need for qualified
personnel in tourism. At the same time, it is explained chronologically through which processes tourism education in Turkey has
reached this stage. As a result of the research, it is stated with numerical data that the number of students receiving tourism education
in Turkey and the number of schools providing vocational tourism education increase every year. For this reason, physical, academic
appreciation, foreign language, not being able to get enough people in education and not being employed are the people who dress
the schools coming from too many regions