İnsanoğlunun yerleşik hayata geçmesiyle birlikte ortaya çıkan kentler nüfus bakımından kırsal nüf... more İnsanoğlunun yerleşik hayata geçmesiyle birlikte ortaya çıkan kentler nüfus bakımından kırsal nüfusunun gerisindeydi lakin sanayi devrimiyle birlikte geçtiğimiz iki yüz yılda kent nüfusu büyük bir patlama yaşamıştır ve beraberinde getirdiği kent sorunları devlet yöneticilerinin merkezden çözemediği sorunlar haline dönüşmüştür. Zamanla gelişen kent çalışmaları sanayi ataklarının getirdiği; yoğun nüfus göçleri, çarpık kentleşme, alt yapı, ulaşım, su, elektrik, güvenlik, atık vb. sorunlarına kısmen olsa da tam anlamıyla henüz çözüm bulamamışken yeni bir olgu ile karşı karşıya kalmıştır. Akıllı Bilişim Teknolojisi yalnızca kent insanının değil aynı zamanda kırsalın hayatına da nüfuz etmektedir. Bu çalışmada ise yerel bazda kent yaşamının daha sürdürülebilir, kenti daha yaşanılabilir bir mekân haline getirebilmesi ve sorunlara anında cevap verebilen bir mekanizma olabilmesi açısından ''Akıllı Yönetişim'' konusu üzerinde durulmaktadır. Bu bağlamda makalenin birinci bölümünde yönetişim anlayışının ortaya çıkışı incelenirken siyaseten etkileri ele alınmıştır. İkinci bölümde ise Akıllı Yönetişimin tanımı yapılarak, gelişen teknolojinin taraflar arasındaki iş birliğine katkı sağlayıp sağlamadığına ve akıllı kentin ortaya çıkmasında yönetişimin nasıl bir etki yarattığı sorularına cevap aranmaktadır. Yönetişim ve Akıllı Yönetişim kavramları ortaya konurken araştırma kapsamında birçok kitap, makale, dergi, röportaj ve sanal dergi literatür taraması yapılarak çalışmamıza kaynaklık edecek biçimde düzenlenmiştir.
Belediye kavramının tarihsel süreçleri incelendiğinde, ortaya çıktığı ilk andan günümüze kadar ge... more Belediye kavramının tarihsel süreçleri incelendiğinde, ortaya çıktığı ilk andan günümüze kadar gelinen her dönemin kendi konjonktürüne göre şekillendiği ve sürekli bir devinim içinde olduğu açıkça görülmektedir. Belediyeler, ilk var oluş anlarından itibaren üretimin ve ticaretin merkezi olan şehirleri yönetmek için kuruldular. Kuruluşun asıl sebebi kentin ve kentlinin ihtiyaçlarını gidermek değil, kapitalizmin önemli bir unsuru olan yeniden üretime olan gereksinimi karşılamaktı. Burjuva sınıfının hedeflerine hizmet eden kapitalist düzen sermaye birikimi için kente ve emek gücüne her zaman ihtiyaç duymuştur; emek gücünün ise barınmaya, suya, ısınmaya, altyapıya, yemeğe, giyinmeye ve bunları satın alacağı yerlere… Bu nedenle belediye örgütlenmesi esas olarak burjuva ve işçi sınıfının ortak ihtiyaçları üzerinde yükselmiştir. Aradan geçen zaman zarfında değişen ve gelişen ekonomik, sosyal, bilimsel, toplumsal yenilikler ile birlikte belediyeler günümüzde de aynı amaca hizmet etmektedir. Belediye kentte üretim ve tüketimin sekteye uğramadan devam etmesi için kenti ertesi güne, kentliyi üretime hazırlıyor. Belediyeyi oluşturan sınıfsal ilişkiler bugün de geçerli; sadece daha yüksek beklentiler ve çeşitlenmiş ihtiyaçlar söz konusu. Kapitalizmin hayatımıza müdahalesinin zirvede olduğu dönemleri yaşamaktayız. Bugün sosyal ve siyasi yaşamımızı düzenlerken hatta yasalarımızı oluştururken bile etkilerinin göründüğü kapitalizmin yıkıcı etkileri, görmezden gelinemeyecek noktadadır. Bu çıkmazdan kurtulabilmek için yeni bir yerel yönetim anlayışı arayışı içinde olan dünyanın gözünü çevirdiği ideoloji ise liberalizm olarak tanımlanmakta. Liberalizm, özgürlük akımının omuzları üzerinde yükseliyor olması ise insanların yanılgıya düştükleri noktadır. Çünkü özgürlük burada halka değil, şirketlere verilmektedir. Özelleştirme, serbestleştirme, şeffaflık, verimlilik, performans gibi liberal kavramlarla dönüştürülen devlet anlayışı yerel yönetimleri de etkisi altına almıştır. Sık sık vurgulanan daha fazla katılım ve daha fazla yetki şirketlerin katılım ve yetki artırımı olarak yansımaktadır. Bu tarz uygulamalar insanları yaşadıkları doğaya, çevreye ve hatta birbirlerine yabancı hale gelmelerine sebep olmuştur. Doğanın hızla ve acımasızca katledilmesine engel olunamamıştır. Belediyenin bugünkü tutumu halktan uzak, piyasaya daha yakın bir tavır sergilemektedir. Bu çalışmada ise dünyada hak arayışı hareketlerinin getirisi olarak siyasal yaşantımızda yer edinmiş, üzerine araştırmalar yapılarak geliştirilmeye ve uygulanmaya çalışılan ‘’Toplumcu Belediyecilik’’ kavramı ve uygulamaları incelenmiştir. Bu bağlamda bildirinin birinci bölümünde Toplumcu Belediyecilik anlayışının ortaya çıkışı incelenirken, siyaseten etkileri ele alınmıştır. İkinci bölümde Türkiye’de Toplumcu Belediyeciliğin doğuşu çerçevesinde ilkeleri, yönelimleri, öne çıkan unsurları, bugünkü rolü, temel tartışmaları ve uygulamaları hakkında bilgi verilmiştir. Üçüncü bölümde ise Türkiye ve dünyadaki örnekleri hakkında bilgi vermek amaçlanmıştır. Toplumcu belediyecilik anlayışı kente ve kent yaşamına ne gibi farklı hizmetler sunmaktadır? Türkiye’de ki uygulamaları ne kadar başarılıdır? Değişen belediyecilik anlayışı ne gibi tartışmaları ortaya çıkarmıştır? Toplumcu Belediyecilik günümüzde mümkün müdür? sorularına aranacak cevaplar çalışmanın ana hatlarını oluşturmakla birlikte çalışmamızda toplumcu belediyecilik kavramları ortaya konurken araştırma kapsamında birçok yerli ve yabancı kitap, makale, röportaj literatür taraması yapılarak, ulaşılan bilgiler çalışmamıza kaynaklık edecek biçimde düzenlenmiştir. Anahtar Kelimeler: Toplumcu Belediyecilik, Yerel Yönetimler, Kent, Çevre, Katılım, Belediye
İnsanoğlunun yerleşik hayata geçmesiyle birlikte ortaya çıkan kentler nüfus bakımından kırsal nüf... more İnsanoğlunun yerleşik hayata geçmesiyle birlikte ortaya çıkan kentler nüfus bakımından kırsal nüfusunun gerisindeydi lakin sanayi devrimiyle birlikte geçtiğimiz iki yüz yılda kent nüfusu büyük bir patlama yaşamıştır ve beraberinde getirdiği kent sorunları devlet yöneticilerinin merkezden çözemediği sorunlar haline dönüşmüştür. Zamanla gelişen kent çalışmaları sanayi ataklarının getirdiği; yoğun nüfus göçleri, çarpık kentleşme, alt yapı, ulaşım, su, elektrik, güvenlik, atık vb. sorunlarına kısmen olsa da tam anlamıyla henüz çözüm bulamamışken yeni bir olgu ile karşı karşıya kalmıştır. Akıllı Bilişim Teknolojisi yalnızca kent insanının değil aynı zamanda kırsalın hayatına da nüfuz etmektedir. Bu çalışmada ise yerel bazda kent yaşamının daha sürdürülebilir, kenti daha yaşanılabilir bir mekân haline getirebilmesi ve sorunlara anında cevap verebilen bir mekanizma olabilmesi açısından ''Akıllı Yönetişim'' konusu üzerinde durulmaktadır. Bu bağlamda makalenin birinci bölümünde yönetişim anlayışının ortaya çıkışı incelenirken siyaseten etkileri ele alınmıştır. İkinci bölümde ise Akıllı Yönetişimin tanımı yapılarak, gelişen teknolojinin taraflar arasındaki iş birliğine katkı sağlayıp sağlamadığına ve akıllı kentin ortaya çıkmasında yönetişimin nasıl bir etki yarattığı sorularına cevap aranmaktadır. Yönetişim ve Akıllı Yönetişim kavramları ortaya konurken araştırma kapsamında birçok kitap, makale, dergi, röportaj ve sanal dergi literatür taraması yapılarak çalışmamıza kaynaklık edecek biçimde düzenlenmiştir.
Belediye kavramının tarihsel süreçleri incelendiğinde, ortaya çıktığı ilk andan günümüze kadar ge... more Belediye kavramının tarihsel süreçleri incelendiğinde, ortaya çıktığı ilk andan günümüze kadar gelinen her dönemin kendi konjonktürüne göre şekillendiği ve sürekli bir devinim içinde olduğu açıkça görülmektedir. Belediyeler, ilk var oluş anlarından itibaren üretimin ve ticaretin merkezi olan şehirleri yönetmek için kuruldular. Kuruluşun asıl sebebi kentin ve kentlinin ihtiyaçlarını gidermek değil, kapitalizmin önemli bir unsuru olan yeniden üretime olan gereksinimi karşılamaktı. Burjuva sınıfının hedeflerine hizmet eden kapitalist düzen sermaye birikimi için kente ve emek gücüne her zaman ihtiyaç duymuştur; emek gücünün ise barınmaya, suya, ısınmaya, altyapıya, yemeğe, giyinmeye ve bunları satın alacağı yerlere… Bu nedenle belediye örgütlenmesi esas olarak burjuva ve işçi sınıfının ortak ihtiyaçları üzerinde yükselmiştir. Aradan geçen zaman zarfında değişen ve gelişen ekonomik, sosyal, bilimsel, toplumsal yenilikler ile birlikte belediyeler günümüzde de aynı amaca hizmet etmektedir. Belediye kentte üretim ve tüketimin sekteye uğramadan devam etmesi için kenti ertesi güne, kentliyi üretime hazırlıyor. Belediyeyi oluşturan sınıfsal ilişkiler bugün de geçerli; sadece daha yüksek beklentiler ve çeşitlenmiş ihtiyaçlar söz konusu. Kapitalizmin hayatımıza müdahalesinin zirvede olduğu dönemleri yaşamaktayız. Bugün sosyal ve siyasi yaşamımızı düzenlerken hatta yasalarımızı oluştururken bile etkilerinin göründüğü kapitalizmin yıkıcı etkileri, görmezden gelinemeyecek noktadadır. Bu çıkmazdan kurtulabilmek için yeni bir yerel yönetim anlayışı arayışı içinde olan dünyanın gözünü çevirdiği ideoloji ise liberalizm olarak tanımlanmakta. Liberalizm, özgürlük akımının omuzları üzerinde yükseliyor olması ise insanların yanılgıya düştükleri noktadır. Çünkü özgürlük burada halka değil, şirketlere verilmektedir. Özelleştirme, serbestleştirme, şeffaflık, verimlilik, performans gibi liberal kavramlarla dönüştürülen devlet anlayışı yerel yönetimleri de etkisi altına almıştır. Sık sık vurgulanan daha fazla katılım ve daha fazla yetki şirketlerin katılım ve yetki artırımı olarak yansımaktadır. Bu tarz uygulamalar insanları yaşadıkları doğaya, çevreye ve hatta birbirlerine yabancı hale gelmelerine sebep olmuştur. Doğanın hızla ve acımasızca katledilmesine engel olunamamıştır. Belediyenin bugünkü tutumu halktan uzak, piyasaya daha yakın bir tavır sergilemektedir. Bu çalışmada ise dünyada hak arayışı hareketlerinin getirisi olarak siyasal yaşantımızda yer edinmiş, üzerine araştırmalar yapılarak geliştirilmeye ve uygulanmaya çalışılan ‘’Toplumcu Belediyecilik’’ kavramı ve uygulamaları incelenmiştir. Bu bağlamda bildirinin birinci bölümünde Toplumcu Belediyecilik anlayışının ortaya çıkışı incelenirken, siyaseten etkileri ele alınmıştır. İkinci bölümde Türkiye’de Toplumcu Belediyeciliğin doğuşu çerçevesinde ilkeleri, yönelimleri, öne çıkan unsurları, bugünkü rolü, temel tartışmaları ve uygulamaları hakkında bilgi verilmiştir. Üçüncü bölümde ise Türkiye ve dünyadaki örnekleri hakkında bilgi vermek amaçlanmıştır. Toplumcu belediyecilik anlayışı kente ve kent yaşamına ne gibi farklı hizmetler sunmaktadır? Türkiye’de ki uygulamaları ne kadar başarılıdır? Değişen belediyecilik anlayışı ne gibi tartışmaları ortaya çıkarmıştır? Toplumcu Belediyecilik günümüzde mümkün müdür? sorularına aranacak cevaplar çalışmanın ana hatlarını oluşturmakla birlikte çalışmamızda toplumcu belediyecilik kavramları ortaya konurken araştırma kapsamında birçok yerli ve yabancı kitap, makale, röportaj literatür taraması yapılarak, ulaşılan bilgiler çalışmamıza kaynaklık edecek biçimde düzenlenmiştir. Anahtar Kelimeler: Toplumcu Belediyecilik, Yerel Yönetimler, Kent, Çevre, Katılım, Belediye
Uploads
Papers by Emre Kaya
Aradan geçen zaman zarfında değişen ve gelişen ekonomik, sosyal, bilimsel, toplumsal yenilikler ile birlikte belediyeler günümüzde de aynı amaca hizmet etmektedir. Belediye kentte üretim ve tüketimin sekteye uğramadan devam etmesi için kenti ertesi güne, kentliyi üretime hazırlıyor. Belediyeyi oluşturan sınıfsal ilişkiler bugün de geçerli; sadece daha yüksek beklentiler ve çeşitlenmiş ihtiyaçlar söz konusu.
Kapitalizmin hayatımıza müdahalesinin zirvede olduğu dönemleri yaşamaktayız. Bugün sosyal ve siyasi yaşamımızı düzenlerken hatta yasalarımızı oluştururken bile etkilerinin göründüğü kapitalizmin yıkıcı etkileri, görmezden gelinemeyecek noktadadır. Bu çıkmazdan kurtulabilmek için yeni bir yerel yönetim anlayışı arayışı içinde olan dünyanın gözünü çevirdiği ideoloji ise liberalizm olarak tanımlanmakta. Liberalizm, özgürlük akımının omuzları üzerinde yükseliyor olması ise insanların yanılgıya düştükleri noktadır. Çünkü özgürlük burada halka değil, şirketlere verilmektedir. Özelleştirme, serbestleştirme, şeffaflık, verimlilik, performans gibi liberal kavramlarla dönüştürülen devlet anlayışı yerel yönetimleri de etkisi altına almıştır. Sık sık vurgulanan daha fazla katılım ve daha fazla yetki şirketlerin katılım ve yetki artırımı olarak yansımaktadır. Bu tarz uygulamalar insanları yaşadıkları doğaya, çevreye ve hatta birbirlerine yabancı hale gelmelerine sebep olmuştur. Doğanın hızla ve acımasızca katledilmesine engel olunamamıştır. Belediyenin bugünkü tutumu halktan uzak, piyasaya daha yakın bir tavır sergilemektedir.
Bu çalışmada ise dünyada hak arayışı hareketlerinin getirisi olarak siyasal yaşantımızda yer edinmiş, üzerine araştırmalar yapılarak geliştirilmeye ve uygulanmaya çalışılan ‘’Toplumcu Belediyecilik’’ kavramı ve uygulamaları incelenmiştir. Bu bağlamda bildirinin birinci bölümünde Toplumcu Belediyecilik anlayışının ortaya çıkışı incelenirken, siyaseten etkileri ele alınmıştır. İkinci bölümde Türkiye’de Toplumcu Belediyeciliğin doğuşu çerçevesinde ilkeleri, yönelimleri, öne çıkan unsurları, bugünkü rolü, temel tartışmaları ve uygulamaları hakkında bilgi verilmiştir. Üçüncü bölümde ise Türkiye ve dünyadaki örnekleri hakkında bilgi vermek amaçlanmıştır.
Toplumcu belediyecilik anlayışı kente ve kent yaşamına ne gibi farklı hizmetler sunmaktadır? Türkiye’de ki uygulamaları ne kadar başarılıdır? Değişen belediyecilik anlayışı ne gibi tartışmaları ortaya çıkarmıştır? Toplumcu Belediyecilik günümüzde mümkün müdür? sorularına aranacak cevaplar çalışmanın ana hatlarını oluşturmakla birlikte çalışmamızda toplumcu belediyecilik kavramları ortaya konurken araştırma kapsamında birçok yerli ve yabancı kitap, makale, röportaj literatür taraması yapılarak, ulaşılan bilgiler çalışmamıza kaynaklık edecek biçimde düzenlenmiştir.
Anahtar Kelimeler: Toplumcu Belediyecilik, Yerel Yönetimler, Kent, Çevre, Katılım, Belediye
Aradan geçen zaman zarfında değişen ve gelişen ekonomik, sosyal, bilimsel, toplumsal yenilikler ile birlikte belediyeler günümüzde de aynı amaca hizmet etmektedir. Belediye kentte üretim ve tüketimin sekteye uğramadan devam etmesi için kenti ertesi güne, kentliyi üretime hazırlıyor. Belediyeyi oluşturan sınıfsal ilişkiler bugün de geçerli; sadece daha yüksek beklentiler ve çeşitlenmiş ihtiyaçlar söz konusu.
Kapitalizmin hayatımıza müdahalesinin zirvede olduğu dönemleri yaşamaktayız. Bugün sosyal ve siyasi yaşamımızı düzenlerken hatta yasalarımızı oluştururken bile etkilerinin göründüğü kapitalizmin yıkıcı etkileri, görmezden gelinemeyecek noktadadır. Bu çıkmazdan kurtulabilmek için yeni bir yerel yönetim anlayışı arayışı içinde olan dünyanın gözünü çevirdiği ideoloji ise liberalizm olarak tanımlanmakta. Liberalizm, özgürlük akımının omuzları üzerinde yükseliyor olması ise insanların yanılgıya düştükleri noktadır. Çünkü özgürlük burada halka değil, şirketlere verilmektedir. Özelleştirme, serbestleştirme, şeffaflık, verimlilik, performans gibi liberal kavramlarla dönüştürülen devlet anlayışı yerel yönetimleri de etkisi altına almıştır. Sık sık vurgulanan daha fazla katılım ve daha fazla yetki şirketlerin katılım ve yetki artırımı olarak yansımaktadır. Bu tarz uygulamalar insanları yaşadıkları doğaya, çevreye ve hatta birbirlerine yabancı hale gelmelerine sebep olmuştur. Doğanın hızla ve acımasızca katledilmesine engel olunamamıştır. Belediyenin bugünkü tutumu halktan uzak, piyasaya daha yakın bir tavır sergilemektedir.
Bu çalışmada ise dünyada hak arayışı hareketlerinin getirisi olarak siyasal yaşantımızda yer edinmiş, üzerine araştırmalar yapılarak geliştirilmeye ve uygulanmaya çalışılan ‘’Toplumcu Belediyecilik’’ kavramı ve uygulamaları incelenmiştir. Bu bağlamda bildirinin birinci bölümünde Toplumcu Belediyecilik anlayışının ortaya çıkışı incelenirken, siyaseten etkileri ele alınmıştır. İkinci bölümde Türkiye’de Toplumcu Belediyeciliğin doğuşu çerçevesinde ilkeleri, yönelimleri, öne çıkan unsurları, bugünkü rolü, temel tartışmaları ve uygulamaları hakkında bilgi verilmiştir. Üçüncü bölümde ise Türkiye ve dünyadaki örnekleri hakkında bilgi vermek amaçlanmıştır.
Toplumcu belediyecilik anlayışı kente ve kent yaşamına ne gibi farklı hizmetler sunmaktadır? Türkiye’de ki uygulamaları ne kadar başarılıdır? Değişen belediyecilik anlayışı ne gibi tartışmaları ortaya çıkarmıştır? Toplumcu Belediyecilik günümüzde mümkün müdür? sorularına aranacak cevaplar çalışmanın ana hatlarını oluşturmakla birlikte çalışmamızda toplumcu belediyecilik kavramları ortaya konurken araştırma kapsamında birçok yerli ve yabancı kitap, makale, röportaj literatür taraması yapılarak, ulaşılan bilgiler çalışmamıza kaynaklık edecek biçimde düzenlenmiştir.
Anahtar Kelimeler: Toplumcu Belediyecilik, Yerel Yönetimler, Kent, Çevre, Katılım, Belediye