Papers by Dursun Karakaya
Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dergisi
Bu çalışma Adalet ve Kalkınma Partisi’nin (AKP) 2002 genel seçimlerinde Türkiye’nin Avrupa Birliğ... more Bu çalışma Adalet ve Kalkınma Partisi’nin (AKP) 2002 genel seçimlerinde Türkiye’nin Avrupa Birliği üyeliği konusunda takındığı tavır ve oluşturduğu söylemin dilbilimsel söylem analizi yoluyla çözümlenmesi amaçlamaktadır. Çözümleme yapılırken Düsseldorf Okulu/Ekolü olarak da bilinen yöntem temel alınmıştır. Buna göre parti programı, seçim bildirgesi ve belirlenen ulusal gazetelerden elde edilen derlem; söz varlığı, metafor konsepti ve gerekçelendirme (Alm: Lexik-Metaphorik-Argumentation) boyutlarıyla ele alınmış ve incelenmiştir. Uygulalan metodoloji bakımından bu çalışma, daha çok eleştirel söylem analizi yöntemiyle incelen siyasi söylemlerin çözümlenmesinde nispeten özgün bir yaklaşım ortaya koymaktadır. Özellikle Düsseldorf Ekolü’nün geliştirdiği, yukarda belirtilen üç aşamalı inceleme modelinin Türkiye’deki politik söylem üzerine bu anlamda ilk defa uygulandığı söylenebilir. Yapılan inceleme ortaya koymuştur ki AKP, içinden geldiği Millî Görüş geleneğinin aksine Türkiye’nin AB üy...
Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dergisi, 2023
Bu çalışma Adalet ve Kalkınma Partisi'nin (AKP) 2002 genel seçimlerinde Türkiye'nin Avrupa Birliğ... more Bu çalışma Adalet ve Kalkınma Partisi'nin (AKP) 2002 genel seçimlerinde Türkiye'nin Avrupa Birliği üyeliği konusunda takındığı tavır ve oluşturduğu söylemin dilbilimsel söylem analizi yoluyla çözümlenmesi amaçlamaktadır. Çözümleme yapılırken Düsseldorf Okulu/Ekolü olarak da bilinen yöntem temel alınmıştır. Buna göre parti programı, seçim bildirgesi ve belirlenen ulusal gazetelerden elde edilen derlem; söz varlığı, metafor konsepti ve gerekçelendirme (Alm: Lexik-Metaphorik-Argumentation) boyutlarıyla ele alınmış ve incelenmiştir. Uygulalan metodoloji bakımından bu çalışma, daha çok eleştirel söylem analizi yöntemiyle incelen siyasi söylemlerin çözümlenmesinde nispeten özgün bir yaklaşım ortaya koymaktadır. Özellikle Düsseldorf Ekolü'nün geliştirdiği, yukarda belirtilen üç aşamalı inceleme modelinin Türkiye'deki politik söylem üzerine bu anlamda ilk defa uygulandığı söylenebilir. Yapılan inceleme ortaya koymuştur ki AKP, içinden geldiği Millî Görüş geleneğinin aksine Türkiye'nin AB üyeliği konusunda oldukça pozitif bir tavır içindedir ve bu tavrını hem söz varlığı hem oluşturduğu metafor konseptleri hem de sunduğu çok çeşitli argümanlarla gerekçelendirmiştir.
Atasozleri ve deyimlerin dili zenginlestiren en onemli etkenlerden biri oldugu, yadsinamaz bir ge... more Atasozleri ve deyimlerin dili zenginlestiren en onemli etkenlerden biri oldugu, yadsinamaz bir gercektir. Toplumsal bellekte varligini surduregelen bazi gorusler az ya da cok atasozu ve deyimlere dayanmaktadir. Bu noktada gunumuzde halen toplumsal bir sorun olan kadinin toplumdaki yerinin, atasozu ve deyimlerde gecen kadin imaji ile karsilastirilmasi bu calismanin konusunu olusturmaktadir.Kadinin soz konusu toplumsal konumunun daha iyi anlasilmasi adina, atasozu ve deyimlerin yani sira, toplumsal zihniyetin olusmasinda etkin olabilecek dini kaynaklar ve medya verileri, istatistiki verilerle karsilastirilmistir.Elde edilen veriler yorumlanmistir. Atasozu ve deyimlerin toplum tarafindan kismen de olsa icsellestirildigi, bu nedenle atasozu ve deyimlerde kadina verilen degerin ya da bicilen rolun, -olumsuz oldugu icin kabul edilebilirligi tartismali dahi olsa- kolay kolay degismeyecegi verilen orneklerle aciklanmistir.
For this study, some questions such as what are the places of interjections in linguistic, how do... more For this study, some questions such as what are the places of interjections in linguistic, how do interjections gain meaning, what are their common or different characteristics in German and Turkish have been set out. Interjections are linguistic elements that are used mostly in the spoken language and whose meanings are generally gained in the context in which they are used. And cartoons with their visual and textual dimensions are the most appropriate printed communication tools, because they create the concept which allows a sign to gain its meaning. Because of these features, interjections and cartoons constitute the main study topics discussed in this study. For that discussion and a subsequent analysis German and Turkish cartoon couples containing an interjection were matched and compared. While doing this, the emotions and features of interjections such as joy, sadness, disgust, confusion and demand are taken into account. In the study, the expressions of interjections in Ger...
International Journal of Language Academy
Can Yücel has an important place in Turkish literature through his poems and translations. And he... more Can Yücel has an important place in Turkish literature through his poems and translations. And he is seen as a modernist poet, who stands between Strange (Garip) and Second New (İkinci Yeni) trends in literary circles. In this study, the poems of Can Yücel are studied within the context of their postmodern features. The period, in which he lived and wrote, the form and the content in some of his poems and the fact that his poems have not been approached before from this point of view are the main reasons for us to study on this theme. One another reason is that in the postmodern literary context, more researches on novels but not in poetry in Turkey are being explored. And it is thought that the postmodern poetry is a little ignored in this sense. For these reasons, after mentioning the general features of postmodern poetry, how and how much of these features are found were examined in poems of Can Yücel, which are selected from his book of poetry, Rengahenk. According to the findings, it can be said that Can Yücel, a modernist poet, frequently used postmodern elements in his poems. However, he defines himself as a "premodern" poet with a postmodernist language game.
The concept of "homeland" created by two Turkish authors in their works and identities ... more The concept of "homeland" created by two Turkish authors in their works and identities is discussed in this study. Emine Sevgi Ozdamar, who lives in Germany and writes in German, was chosen as the first author and Ahmet Hamdi Tanpinar as the second. Ahmet Hamdi Tanpinar was born in 1901 and his young adult years collided with the war. He was one of the first intellectuals of a newly founded country. Emine Sevgi Ozdamar was born in 1946 right after the Second World War and lived in chaos in her country. She was detained and went to Germany at the age of 19. What does the homeland mean for Tanpinar and Ozdamar? "Der Hof im Spiegel" and "Bes Şehir'' from these authors were examined in the study. While examining what homeland means for them, the factors that form their generation and stylistic differences, their identities and perspectives are taken into consideration. Taking all these factors into consideration, how Ozdamar and Tanpinar perceive the con...
Uploads
Papers by Dursun Karakaya