Uluslararası iktisadi ve idari incelemeler dergisi, Apr 9, 2019
Dünyada sorunların ve ihtilafların bulunduğu birçok bölge vardır ve bunlardan biri de Arktik’tir.... more Dünyada sorunların ve ihtilafların bulunduğu birçok bölge vardır ve bunlardan biri de Arktik’tir. Coğrafi şartlarının elverişsiz olması bölgeyi yakın dönemlere kadar küresel güçlerin hegemonik paylaşımlarından uzak tutmuştur. Ancak teknolojik gelişmelere ilave olarak iklim değişiklikleri gibi çevresel faktörler Arktik bölgesini küresel mücadelenin gündemine dâhil etmiştir. Dünyada pay edilmeyen son coğrafyalardan olan Arktik, bugün özellikle kıyıdaş beş ülkenin egemenlik iddiaları ile konuşulmaktadır. Bugün için Kuzey Kutbu’nun hukuki statüsünü düzenleyen özel bir antlaşma ya da düzenleme bulunmamaktadır. Kıyıdaş ülkeler bölgedeki anlaşmazlıkların çözümü için 1982 tarihli BMDHS’yi esas almaktadırlar. Bölgedeki en önemli sorun kıyıdaş ülkelerin sahip oldukları kıta sahanlıklarının sınırlarının belirlenmesi sorunudur. Bu bağlamda ABD dışındaki dört ülke sahip oldukları 200 deniz millik kıta sahanlığını 350 deniz miline kadar genişletme talebiyle Birleşmiş Milletler Kıta Sahanlığı Sınırları Komisyonu’na başvurmuş ve başvurular henüz bir karara bağlanmamıştır. Bu çalışmada meselenin daha iyi anlaşılabilmesi için öncelikli olarak deniz hukukuna ilişkin temel kavramlar açıklanmıştır. Sonrasında ise meselenin esasını oluşturan bölgedeki ihtilaflı alanlar ve bunların hukuki durumu izah edilmeye çalışılmıştır.
Gümüşhane üniversitesi sosyal bilimler enstitüsü dergisi, 2018
Uluslararası güç mücadelelerinde sert gücün yanında yumuşak gücün de önemli bir enstrüman olarak ... more Uluslararası güç mücadelelerinde sert gücün yanında yumuşak gücün de önemli bir enstrüman olarak ortaya çıkması kamu diplomasisi faaliyetlerinin de önemini artırmış ve uygulama alanlarını genişletmiştir. Yaşanan birçok gelişme bu tür faaliyetlerin dost/müttefik ülke kamuoylarına yönelik olarak da yürürlüğe konmasının gerekli olduğunu göstermiştir. Türkiye ile Azerbaycan arasında yaşanan Bayrak Krizi bu ihtiyacı gözler önüne seren gelişmelerden biri olmuştur. Bu bağlamda kamuoyu tarafından en yakın/dost ülke olarak görülen Azerbaycan’a yönelik olarak kamu diplomasisi faaliyetlerine ağırlık verilmesi bir gereklilik olarak oryaya çıkmıştır.Türkiye, uluslararası alandaki güç mücadelelerindeki bu değişimin/ dönüşümün farkına vararak özellikle son on yıl içerisinde kamu diplomasisi faaliyetlerini geliştirmek bağlamında yeni birçok kurum ihdas etmiş veya daha önce var olanları yeniden yapılandırarak ülkenin hizmetine sunmuştur. TİKA, TRT, Diyanet İşleri Başkanlığı, Yunus Emre Enstitüleri ve benzeri kurumlar vasıtasıyla Türkiye, Azerbaycan kamuoyuna yönelik olarak etkili bir kamu diplomasisi politikası uygulamaya başlamıştır.
Gumushane Universitesi Sosyal Bilimler Elektronik Dergisi, 2018
Uluslararası güç mücadelelerinde sert gücün yanında yumuşak gücün de önemli bir enstrüman olarak ... more Uluslararası güç mücadelelerinde sert gücün yanında yumuşak gücün de önemli bir enstrüman olarak ortaya çıkması kamu diplomasisi faaliyetlerinin de önemini artırmış ve uygulama alanlarını genişletmiştir. Yaşanan birçok gelişme bu tür faaliyetlerin dost/müttefik ülke kamuoylarına yönelik olarak da yürürlüğe konmasının gerekli olduğunu göstermiştir. Türkiye ile Azerbaycan arasında yaşanan Bayrak Krizi bu ihtiyacı gözler önüne seren gelişmelerden biri olmuştur. Bu bağlamda kamuoyu tarafından en yakın/dost ülke olarak görülen Azerbaycan’a yönelik olarak kamu diplomasisi faaliyetlerine ağırlık verilmesi bir gereklilik olarak oryaya çıkmıştır.Türkiye, uluslararası alandaki güç mücadelelerindeki bu değişimin/ dönüşümün farkına vararak özellikle son on yıl içerisinde kamu diplomasisi faaliyetlerini geliştirmek bağlamında yeni birçok kurum ihdas etmiş veya daha önce var olanları yeniden yapılandırarak ülkenin hizmetine sunmuştur. TİKA, TRT, Diyanet İşleri Başkanlığı, Yunus Emre Enstitüleri ve benzeri kurumlar vasıtasıyla Türkiye, Azerbaycan kamuoyuna yönelik olarak etkili bir kamu diplomasisi politikası uygulamaya başlamıştır.
Today, there are eight countries that Turkey shares a land border with and one of them is Syria. ... more Today, there are eight countries that Turkey shares a land border with and one of them is Syria. However relations between people live in both sides date back to ancient times, relation history of both countries as an independent states is much more closer. Syria which was ruled under mandate government by France together with the Ottoman Empire had falled down, gained it’s independence in real terms afterwards World War 2. In addition to this, relations and problems between both countries have started in the periods when Syria was under the mandate. One of the primary problem titles has been Issue of Hatay and this problem has continued to date even putting on the back burner depending on the conjuncture on occasion. Hatay, beyond being a problem source between both countries, is a significant region in terms of geopolitics with it’s prevailing geographical location on the East Mediterranean. This situation has come to the front together with the civil war occured in Syria after 20...
Uluslararasi Iliskiler disiplininin onemli konu basliklarindan biri uluslararasi terorizmdir. Ulu... more Uluslararasi Iliskiler disiplininin onemli konu basliklarindan biri uluslararasi terorizmdir. Uluslararasi teror yeni bir kavram degildir ancak uluslararasi guvenligi tehdit eden unsurlarin basinda yer almasi ve kuresel bir onem kazanmasi esas olarak 11 Eylul saldirilari ile gerceklesmistir. Saldirilarin meydana geldigi 2001 yili itibariyle ABD dunyadaki en buyuk guctur ve her turlu askeri ve ekonomik imkânlara sahiptir. O halde boyle bir saldirinin engellenmesi nicin mumkun olmamistir ve bundan daha onemlisi ABD neden boyle bir saldirinin hedefi haline gelmistir? Bu sorular uluslararasi terorle mucadele anlaminda onemli bir donum noktasi olmustur ve o zamana kadar kullanilan yontemler tartisilmaya baslanmistir. Bu calismada uluslararasi terorle mucadelede geleneksel yaklasim olarak ifade edilebilecek olan sadece askeri unsurlarin kullanildigi sert guc yaklasiminin yeterli olmayacagi, farkli kamu diplomasisi araclari ile desteklenecek yumusak guc politikalarinin bu mucadelede onemli...
Sovyetler Birligi’nin dagilmasi ile birlikte bu devleti meydana getiren on bes cumhuriyet bagimsi... more Sovyetler Birligi’nin dagilmasi ile birlikte bu devleti meydana getiren on bes cumhuriyet bagimsizliklarini ilan etmis ve uluslararasi toplumun yeni uyeleri olarak sistemdeki yerlerini almislardir. Bununla birlikte bagimsizlikla baslayan surec soz konusu ulkelerin bircogu icin oldukca sancili baslamis ve ekonomiden siyasete pek cok sorunla bogusmak durumunda kalmislardir. Bagimsizlik sonrasi doneme sancili baslayan ulkelerden biri de Azerbaycan olmustur. Bagimsizlikla birlikte Azerbaycan’da siyasal istikrarsizligin hakim oldugu bir donem baslamistir. Bagimsizlik ilaninin gerceklestirildigi 18 Ekim 1991 tarihinden Haydar Aliyev’in Cumhurbaskani secildigi 3 Ekim 1993 tarihine kadar olan iki yillik zamanda gecici donemlerle birlikte dort ayri cumhurbaskani gorev yapmistir. Iki yillik bu sure sonunda Azerbaycan’da ekonomi dibe vurmus, enflasyon binli rakamlara cikmistir. Azerbaycan’in bu istikrarsiz durumu Haydar Aliyev’in iktidara gelmesi ile birlikte degismeye baslamis ve yasanan isti...
With the emergence of first political structures of the world, struggles between them gave rise t... more With the emergence of first political structures of the world, struggles between them gave rise to the concept of power. Since the ancient times, power has played an important role in the concept of international relations and made a significant contribution to the establishment of the discipline as an autonomous structure. The concept of power, which has always maintained its importance, has evolved in time and, for the time being, is known for its rather soft side. In this century, many academic studies that dealt with the soft side of the power have been published, however, while being mentioned in popular publications, the concept has not been favored in the academic publications in Turkey. With this dissertation that is the first study that deals with the soft power within the context of international relations, we intended to contribute to the filling of the void in the Turkish literature. For this purpose, we first discussed the concept of power and the soft power in every as...
Uluslararası iktisadi ve idari incelemeler dergisi, Apr 9, 2019
Dünyada sorunların ve ihtilafların bulunduğu birçok bölge vardır ve bunlardan biri de Arktik’tir.... more Dünyada sorunların ve ihtilafların bulunduğu birçok bölge vardır ve bunlardan biri de Arktik’tir. Coğrafi şartlarının elverişsiz olması bölgeyi yakın dönemlere kadar küresel güçlerin hegemonik paylaşımlarından uzak tutmuştur. Ancak teknolojik gelişmelere ilave olarak iklim değişiklikleri gibi çevresel faktörler Arktik bölgesini küresel mücadelenin gündemine dâhil etmiştir. Dünyada pay edilmeyen son coğrafyalardan olan Arktik, bugün özellikle kıyıdaş beş ülkenin egemenlik iddiaları ile konuşulmaktadır. Bugün için Kuzey Kutbu’nun hukuki statüsünü düzenleyen özel bir antlaşma ya da düzenleme bulunmamaktadır. Kıyıdaş ülkeler bölgedeki anlaşmazlıkların çözümü için 1982 tarihli BMDHS’yi esas almaktadırlar. Bölgedeki en önemli sorun kıyıdaş ülkelerin sahip oldukları kıta sahanlıklarının sınırlarının belirlenmesi sorunudur. Bu bağlamda ABD dışındaki dört ülke sahip oldukları 200 deniz millik kıta sahanlığını 350 deniz miline kadar genişletme talebiyle Birleşmiş Milletler Kıta Sahanlığı Sınırları Komisyonu’na başvurmuş ve başvurular henüz bir karara bağlanmamıştır. Bu çalışmada meselenin daha iyi anlaşılabilmesi için öncelikli olarak deniz hukukuna ilişkin temel kavramlar açıklanmıştır. Sonrasında ise meselenin esasını oluşturan bölgedeki ihtilaflı alanlar ve bunların hukuki durumu izah edilmeye çalışılmıştır.
Gümüşhane üniversitesi sosyal bilimler enstitüsü dergisi, 2018
Uluslararası güç mücadelelerinde sert gücün yanında yumuşak gücün de önemli bir enstrüman olarak ... more Uluslararası güç mücadelelerinde sert gücün yanında yumuşak gücün de önemli bir enstrüman olarak ortaya çıkması kamu diplomasisi faaliyetlerinin de önemini artırmış ve uygulama alanlarını genişletmiştir. Yaşanan birçok gelişme bu tür faaliyetlerin dost/müttefik ülke kamuoylarına yönelik olarak da yürürlüğe konmasının gerekli olduğunu göstermiştir. Türkiye ile Azerbaycan arasında yaşanan Bayrak Krizi bu ihtiyacı gözler önüne seren gelişmelerden biri olmuştur. Bu bağlamda kamuoyu tarafından en yakın/dost ülke olarak görülen Azerbaycan’a yönelik olarak kamu diplomasisi faaliyetlerine ağırlık verilmesi bir gereklilik olarak oryaya çıkmıştır.Türkiye, uluslararası alandaki güç mücadelelerindeki bu değişimin/ dönüşümün farkına vararak özellikle son on yıl içerisinde kamu diplomasisi faaliyetlerini geliştirmek bağlamında yeni birçok kurum ihdas etmiş veya daha önce var olanları yeniden yapılandırarak ülkenin hizmetine sunmuştur. TİKA, TRT, Diyanet İşleri Başkanlığı, Yunus Emre Enstitüleri ve benzeri kurumlar vasıtasıyla Türkiye, Azerbaycan kamuoyuna yönelik olarak etkili bir kamu diplomasisi politikası uygulamaya başlamıştır.
Gumushane Universitesi Sosyal Bilimler Elektronik Dergisi, 2018
Uluslararası güç mücadelelerinde sert gücün yanında yumuşak gücün de önemli bir enstrüman olarak ... more Uluslararası güç mücadelelerinde sert gücün yanında yumuşak gücün de önemli bir enstrüman olarak ortaya çıkması kamu diplomasisi faaliyetlerinin de önemini artırmış ve uygulama alanlarını genişletmiştir. Yaşanan birçok gelişme bu tür faaliyetlerin dost/müttefik ülke kamuoylarına yönelik olarak da yürürlüğe konmasının gerekli olduğunu göstermiştir. Türkiye ile Azerbaycan arasında yaşanan Bayrak Krizi bu ihtiyacı gözler önüne seren gelişmelerden biri olmuştur. Bu bağlamda kamuoyu tarafından en yakın/dost ülke olarak görülen Azerbaycan’a yönelik olarak kamu diplomasisi faaliyetlerine ağırlık verilmesi bir gereklilik olarak oryaya çıkmıştır.Türkiye, uluslararası alandaki güç mücadelelerindeki bu değişimin/ dönüşümün farkına vararak özellikle son on yıl içerisinde kamu diplomasisi faaliyetlerini geliştirmek bağlamında yeni birçok kurum ihdas etmiş veya daha önce var olanları yeniden yapılandırarak ülkenin hizmetine sunmuştur. TİKA, TRT, Diyanet İşleri Başkanlığı, Yunus Emre Enstitüleri ve benzeri kurumlar vasıtasıyla Türkiye, Azerbaycan kamuoyuna yönelik olarak etkili bir kamu diplomasisi politikası uygulamaya başlamıştır.
Today, there are eight countries that Turkey shares a land border with and one of them is Syria. ... more Today, there are eight countries that Turkey shares a land border with and one of them is Syria. However relations between people live in both sides date back to ancient times, relation history of both countries as an independent states is much more closer. Syria which was ruled under mandate government by France together with the Ottoman Empire had falled down, gained it’s independence in real terms afterwards World War 2. In addition to this, relations and problems between both countries have started in the periods when Syria was under the mandate. One of the primary problem titles has been Issue of Hatay and this problem has continued to date even putting on the back burner depending on the conjuncture on occasion. Hatay, beyond being a problem source between both countries, is a significant region in terms of geopolitics with it’s prevailing geographical location on the East Mediterranean. This situation has come to the front together with the civil war occured in Syria after 20...
Uluslararasi Iliskiler disiplininin onemli konu basliklarindan biri uluslararasi terorizmdir. Ulu... more Uluslararasi Iliskiler disiplininin onemli konu basliklarindan biri uluslararasi terorizmdir. Uluslararasi teror yeni bir kavram degildir ancak uluslararasi guvenligi tehdit eden unsurlarin basinda yer almasi ve kuresel bir onem kazanmasi esas olarak 11 Eylul saldirilari ile gerceklesmistir. Saldirilarin meydana geldigi 2001 yili itibariyle ABD dunyadaki en buyuk guctur ve her turlu askeri ve ekonomik imkânlara sahiptir. O halde boyle bir saldirinin engellenmesi nicin mumkun olmamistir ve bundan daha onemlisi ABD neden boyle bir saldirinin hedefi haline gelmistir? Bu sorular uluslararasi terorle mucadele anlaminda onemli bir donum noktasi olmustur ve o zamana kadar kullanilan yontemler tartisilmaya baslanmistir. Bu calismada uluslararasi terorle mucadelede geleneksel yaklasim olarak ifade edilebilecek olan sadece askeri unsurlarin kullanildigi sert guc yaklasiminin yeterli olmayacagi, farkli kamu diplomasisi araclari ile desteklenecek yumusak guc politikalarinin bu mucadelede onemli...
Sovyetler Birligi’nin dagilmasi ile birlikte bu devleti meydana getiren on bes cumhuriyet bagimsi... more Sovyetler Birligi’nin dagilmasi ile birlikte bu devleti meydana getiren on bes cumhuriyet bagimsizliklarini ilan etmis ve uluslararasi toplumun yeni uyeleri olarak sistemdeki yerlerini almislardir. Bununla birlikte bagimsizlikla baslayan surec soz konusu ulkelerin bircogu icin oldukca sancili baslamis ve ekonomiden siyasete pek cok sorunla bogusmak durumunda kalmislardir. Bagimsizlik sonrasi doneme sancili baslayan ulkelerden biri de Azerbaycan olmustur. Bagimsizlikla birlikte Azerbaycan’da siyasal istikrarsizligin hakim oldugu bir donem baslamistir. Bagimsizlik ilaninin gerceklestirildigi 18 Ekim 1991 tarihinden Haydar Aliyev’in Cumhurbaskani secildigi 3 Ekim 1993 tarihine kadar olan iki yillik zamanda gecici donemlerle birlikte dort ayri cumhurbaskani gorev yapmistir. Iki yillik bu sure sonunda Azerbaycan’da ekonomi dibe vurmus, enflasyon binli rakamlara cikmistir. Azerbaycan’in bu istikrarsiz durumu Haydar Aliyev’in iktidara gelmesi ile birlikte degismeye baslamis ve yasanan isti...
With the emergence of first political structures of the world, struggles between them gave rise t... more With the emergence of first political structures of the world, struggles between them gave rise to the concept of power. Since the ancient times, power has played an important role in the concept of international relations and made a significant contribution to the establishment of the discipline as an autonomous structure. The concept of power, which has always maintained its importance, has evolved in time and, for the time being, is known for its rather soft side. In this century, many academic studies that dealt with the soft side of the power have been published, however, while being mentioned in popular publications, the concept has not been favored in the academic publications in Turkey. With this dissertation that is the first study that deals with the soft power within the context of international relations, we intended to contribute to the filling of the void in the Turkish literature. For this purpose, we first discussed the concept of power and the soft power in every as...
İpek Yolu’nun Çin’den başlayıp Akdeniz/veya Karadeniz’e kadar uzanan güzergâhına bakıldığında ana... more İpek Yolu’nun Çin’den başlayıp Akdeniz/veya Karadeniz’e kadar uzanan güzergâhına bakıldığında ana yolların büyük ölçüde Türklerin yaşadığı bölgelerden geçtiği görülmektedir. Bugün Çin sınırları içerisinde kalan Doğu Türkistan, bağımsız devletler olarak Kırgızistan, Kazakistan, Özbekistan, Türkmenistan, İran sınırları içerisindeki Güney Azerbaycan, Irak ve Suriye’nin kuzeyindeki Türkmen bölgeleri bu ana güzergâh üzerinde yer almaktadır. Bu yönüyle İpek Yolu, Türk topluluklarını birbirine bağlayan bir yol görünümü kazanmakta ve söz konusu havza bir anlamda Türk birliği için coğrafi bir bütünlük oluşturmaktadır. Türk birliği, Turan Birliği gibi başlıklar altında yapılan faaliyetler ya da örgütlenmeler bölgedeki Çin, Rusya ve İran gibi büyük güçleri rahatsız etmekte ve bundan dolayı da bu girişimler engellemelere maruz kalabilmektedir. Özellikle kadim İpek Yolu güzergâhında bulunmakla birlikte henüz bağımsızlığını kazanamamış olan Doğu Türkistan, İran, Irak ve Suriye’deki Türkler söz konusu olduğunda mesele daha hassas bir hal almaktadır. Bahsi geçen bölgelerde yaşayan Türklerle temas kurmak, iç işlerine müdahale veya ayrılıkçı hareketlere destek gibi algılandığı için söz konusu ülke yönetimlerinde tedirginliğe yol açmaktadır. Bu durumda Türkiye’nin, bir yandan diğer Türk toplulukları ile etkin iletişim kanallarını inşa etmesi ve diğer yandan bunu söz konusu rahatsızlıklara meydan vermeyecek şekilde yapması gerekmektedir. Bu bildiride, buraya kadar anlatılanlar temel alınarak Türkiye’nin kadim İpek Yolu coğrafyasını ortak bir Türk Dünyası kültür havzasına dönüştürebilmek için neler yapması gerektiğine dair düşünceler aktarılacaktır. Bunun için nasıl bir kamu diplomasisi politikasının yürütülmesinin ve hangi araçların kullanılmasının doğru olacağına ilişkin değerlendirmeler yapılacak, bu bağlamda üniversitelerin, belediyelerin, medyanın ve diğerlerinin rolü üzerinde durulacaktır
When it looks at the route of the Silk Road that starting from China extend along Mediterranean regions, it is observed that the main road passes through areas inhabited by Turks. Today, East Turkestan, remaining within the boundaries of China, as independent states Kyrgyzstan, Kazakhstan, Uzbekistan, Turkmenistan, South Azerbaijan within the borders of Iran, Turkmen regions in the north of Iraq and Syria is located on this main route. From this aspect, the Silk Road, in a sense, constitute a geographical integrity to the Turkish Union. Contact with these regions the Turks who live in is of great importance for Turkey. But this situation is causing concern for the management of the country in question due to perceived as intervention to the internal affairs or support for separatist movements. In this case, Turkey should establish contact with the Turkish community, but it must do so without concern other countries. For this, not political , cultural elements should be used . In this paper, what should be done to be a basin of Turkish culture of the Silk Road will be discussed. For this, which it would be appropriate public diplomacy policy and what tools will be explained. In this context, universities, municipalities and the importance of the media will be discussed. Key Words: Silk Road, Public Diplomacy, Municipalities, Media, Universities,
ÖZET Kamu diplomasisi kavramının literatürde kullanılmaya başlanmasının henüz yarım yüzyıllık bir... more ÖZET Kamu diplomasisi kavramının literatürde kullanılmaya başlanmasının henüz yarım yüzyıllık bir geçmişi bulunmakla birlikte bu kavramla ifade edilen faaliyetlerin çok daha eski tarihlerden itibaren uygulandığı bilinmektedir. Kamu diplomasisindeki temel amaç başka toplumları etkilemektir. Bu amaç, kendinizin ve sahip olduğunuz değerlerin her türlü meşru kanalla karşı tarafa tanıtılması şeklinde gerçekleştirilmektedir. Bu bağlamda geçmişe bakıldığında, Hoca Ahmed Yesevi'nin faaliyetleri ile modern kamu diplomasisi uygulamaları arasında bir bağ kurmanın mümkün olduğu görülmektedir. Türk İslam Dünyası'nda oldukça önemli bir şahsiyet olan Hoca Ahmed Yesevi, on binlerce mürit/derviş yetiştirerek onları Türkistan merkezli olarak doğu-batı, kuzey-güney hattında irşat misyonuyla görevlendirmiştir. Ağırlıklı olarak batıya yönelen bu dervişlerin gittikleri yerlerden biri de Balkan toprakları olmuştur. Henüz Balkan coğrafyasının İslam'la şereflenmediği bu dönemde söz konusu dervişler Hoca Ahmed Yesevi öğretisini buralara taşıyarak, bölgenin Türk İslam kültürü ile tanışmasına vesile olmuşlardır. Dervişler bu topraklarda kendilerine tekkeler kurmuş ve yaptıkları köprüler, inşa ettikleri değirmenler ve bunun gibi faaliyetlerle doğrudan halkla iç içe olmuş ve onlara hizmet etmişlerdir. Başta Sarı Saltık olmak üzere bu gelenekten yetişen dervişler örnek davranışları ile burada yaşayan halka model olmuş ve bu topraklarda İslamiyet'in yayılmasında temel bir rol oynamışlardır. Bu bildiride Yesevi geleneğinden gelen dervişlerin Balkanların İslamlaşması bağlamındaki faaliyetleri kamu diplomasisi kavramı perspektifinden ele alınacaktır. Esasında modern bir kavram olan ancak uygulama örneklerine çok eski zamanlardan beri rastlanan kamu diplomasisi uygulamaları ile dervişlerin faaliyetleri arasındaki benzerliklere ve farklılıklara işaret edilecektir. Bunların yanında bu çalışmanın bir başka amacı daha vardır ki o da bize ait bir değer olan Hoca Ahmed Yesevi'yi uluslararası ilişkiler kavramları bağlamında ele almaktır. Genellikle uluslararası ilişkiler disiplinine ait metinlerde Doğuya ait isimlerle karşılaşmak pek sık yaşanan bir durum değildir. Bundan dolayıdır ki bu çalışmanın bir amacı da bu alandaki eksikliğe naçizane bir katkı sağlamaktır. ABSTRACT It is known that the activities which is figured by this phrase has always been practised from very old times although the term public diplomacy has been used for only half century. The main aim's of public diplomacy is influencing the people of other nations. This aim is executed by familiarising yourself and informed about your assets via all the legal instruments. In this context, considering the history it is possible to relate Khoja Ahmed Yasawi's action to public diplomacy practices.
Uluslararası İlişkilerde Güç Kavramı ve Yumuşak Güç, 2016
Uluslararası ilişkiler düşüncesi tarihi içerisinde güç kavramının konu edilmeye başlanması antik... more Uluslararası ilişkiler düşüncesi tarihi içerisinde güç kavramının konu edilmeye başlanması antik çağa kadar uzanmaktadır. O dönemden bugüne kadar olan zamanda hem Doğu’dan, hem de Batı’dan birçok önemli ismin bu kavram üzerinde fikir yürüttüğü bilinmektedir. Ancak kavramın uluslararası ilişkiler disiplininin merkezine yerleşmesi 1930’lu yıllardan itibaren realist teorinin disiplin içerisinde ağırlık kazanması ile başlamaktadır. Dünya tarihi içerisinde gücü, askerî kapasite ile özdeşleştiren anlayışın -realist teorinin disiplin içerisindeki hâkimiyetini sürdürdüğü- 1960’lı yıllara kadar varlığını büyük ölçüde devam ettirdiği görülmektedir. Bu dönemden itibaren disiplin içerisinde teori bağlamında bir çeşitliliğin yaşanması ve neoliberal anlayışın ön plana çıkması ile birlikte ekonomik unsurlar da önemli bir güç unsuru olarak değerlendirilmeye başlanmıştır. Ancak 90’lı yılların başında Soğuk Savaş’ın sona ermesi ile birlikte uluslararası sistemde meydana gelen değişim, bazı unsurların değer kaybedip bazılarının ön plana çıkması bağlamında gücün bileşenlerinde de değişime yol açmıştır
Uploads
Papers by kadir sancak
yolların büyük ölçüde Türklerin yaşadığı bölgelerden geçtiği görülmektedir. Bugün Çin sınırları içerisinde kalan
Doğu Türkistan, bağımsız devletler olarak Kırgızistan, Kazakistan, Özbekistan, Türkmenistan, İran sınırları
içerisindeki Güney Azerbaycan, Irak ve Suriye’nin kuzeyindeki Türkmen bölgeleri bu ana güzergâh üzerinde yer
almaktadır. Bu yönüyle İpek Yolu, Türk topluluklarını birbirine bağlayan bir yol görünümü kazanmakta ve söz
konusu havza bir anlamda Türk birliği için coğrafi bir bütünlük oluşturmaktadır.
Türk birliği, Turan Birliği gibi başlıklar altında yapılan faaliyetler ya da örgütlenmeler bölgedeki Çin,
Rusya ve İran gibi büyük güçleri rahatsız etmekte ve bundan dolayı da bu girişimler engellemelere maruz
kalabilmektedir. Özellikle kadim İpek Yolu güzergâhında bulunmakla birlikte henüz bağımsızlığını
kazanamamış olan Doğu Türkistan, İran, Irak ve Suriye’deki Türkler söz konusu olduğunda mesele daha hassas
bir hal almaktadır. Bahsi geçen bölgelerde yaşayan Türklerle temas kurmak, iç işlerine müdahale veya ayrılıkçı
hareketlere destek gibi algılandığı için söz konusu ülke yönetimlerinde tedirginliğe yol açmaktadır. Bu durumda
Türkiye’nin, bir yandan diğer Türk toplulukları ile etkin iletişim kanallarını inşa etmesi ve diğer yandan bunu
söz konusu rahatsızlıklara meydan vermeyecek şekilde yapması gerekmektedir.
Bu bildiride, buraya kadar anlatılanlar temel alınarak Türkiye’nin kadim İpek Yolu coğrafyasını ortak
bir Türk Dünyası kültür havzasına dönüştürebilmek için neler yapması gerektiğine dair düşünceler aktarılacaktır.
Bunun için nasıl bir kamu diplomasisi politikasının yürütülmesinin ve hangi araçların kullanılmasının doğru
olacağına ilişkin değerlendirmeler yapılacak, bu bağlamda üniversitelerin, belediyelerin, medyanın ve
diğerlerinin rolü üzerinde durulacaktır
When it looks at the route of the Silk Road that starting from China extend along Mediterranean
regions, it is observed that the main road passes through areas inhabited by Turks. Today, East Turkestan,
remaining within the boundaries of China, as independent states Kyrgyzstan, Kazakhstan, Uzbekistan,
Turkmenistan, South Azerbaijan within the borders of Iran, Turkmen regions in the north of Iraq and Syria is
located on this main route. From this aspect, the Silk Road, in a sense, constitute a geographical integrity to the
Turkish Union. Contact with these regions the Turks who live in is of great importance for Turkey. But this
situation is causing concern for the management of the country in question due to perceived as intervention to
the internal affairs or support for separatist movements. In this case, Turkey should establish contact with the Turkish community, but it must do so without concern other countries. For this, not political , cultural elements
should be used .
In this paper, what should be done to be a basin of Turkish culture of the Silk Road will be discussed.
For this, which it would be appropriate public diplomacy policy and what tools will be explained. In this context,
universities, municipalities and the importance of the media will be discussed.
Key Words: Silk Road, Public Diplomacy, Municipalities, Media, Universities,
hem de Batı’dan birçok önemli ismin bu kavram üzerinde fikir
yürüttüğü bilinmektedir. Ancak kavramın uluslararası ilişkiler
disiplininin merkezine yerleşmesi 1930’lu yıllardan itibaren realist teorinin disiplin içerisinde ağırlık kazanması ile başlamaktadır. Dünya tarihi içerisinde gücü, askerî kapasite ile özdeşleştiren anlayışın -realist teorinin disiplin içerisindeki hâkimiyetini
sürdürdüğü- 1960’lı yıllara kadar varlığını büyük ölçüde devam
ettirdiği görülmektedir. Bu dönemden itibaren disiplin içerisinde teori bağlamında bir çeşitliliğin yaşanması ve neoliberal anlayışın ön plana çıkması ile birlikte ekonomik unsurlar da önemli
bir güç unsuru olarak değerlendirilmeye başlanmıştır. Ancak
90’lı yılların başında Soğuk Savaş’ın sona ermesi ile birlikte uluslararası sistemde meydana gelen değişim, bazı unsurların değer
kaybedip bazılarının ön plana çıkması bağlamında gücün bileşenlerinde de değişime yol açmıştır