Ömer Uyan
E-mail: omer.uyan@inonu.edu.tr
Üniversite : İstanbul Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü (İstanbul, 2008-2013); İstanbul Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi, Fars Dili ve Edebiyatı Bölümü (İstanbul, 2009-2013)
Master: Pamukkale Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Türk Dili ve Edebiyatı, Eski Türk Edebiyatı (Denizli, 2013-2015)
Doktora: İnönü Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Türk Dili ve Edebiyatı, Eski Türk Edebiyatı (Malatya, 2015-2022)
Üniversite : İstanbul Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü (İstanbul, 2008-2013); İstanbul Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi, Fars Dili ve Edebiyatı Bölümü (İstanbul, 2009-2013)
Master: Pamukkale Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Türk Dili ve Edebiyatı, Eski Türk Edebiyatı (Denizli, 2013-2015)
Doktora: İnönü Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Türk Dili ve Edebiyatı, Eski Türk Edebiyatı (Malatya, 2015-2022)
less
InterestsView All (30)
Uploads
Videos by Ömer Uyan
(27.01.2022. İnönü Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Türk Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı, Eski Türk Edebiyatı Bilim Dalı. Danışman: Prof. Dr. Süleyman ÇALDAK)
Papers by Ömer Uyan
tasavvufî eser
İsmail Hakkı Bursevî (d. 1063/1653 - ö. 1137/1725)
ISBN: 978-9944-237-87-1
Consisting of nineteen pages, İtmâm-ı Temyîz was printed in Matbaa-i Osmaniyye on 10 Cemaziyelevvel 1299 Hijri, 30 March 1882 Gregorian.The name of the work refers to Hacı İbrahim Efendi's treatise Temyîz-i Ta'lîkât, İtmâm-ı Temyîz. In his work Temyîz-i Ta'lîkât, Hacı İbrahim Efendi responded to the criticisms expressed against Ahmed Cevdet Pasha by Abdurrahman Süreyya in Ta'lîkât-ı Belâgat-i Osmâniyye. However, as Mahmud Esad stated in the introduction, these contain answers to the literary part of the criticisms up to the appendix section of Belâgat-i Osmaniyye, which is related to logic, and do not include theological issues. However, in Abdurrahman Süreyya's Ta'lîkât and subsequent newspaper articles, criticisms are directed at Cevdet Pasha regarding the logic issues in the appendix section of Belâgat-i Osmâniyye. The author declares that he drafted his work to remedy this deficiency.
On dokuzuncu yüzyıldaki yoğun edebî ve belaği tartışmaların merkezinde Ahmed Cevdet Paşa’nın Belâgat-ı Osmâniyye isimli eseri vardır. Buna karşı ilk itiraz Talîkât-ı Belâgat-ı Osmâniyye isimli eserle Abdurrahman Süreyya’dan gelmiştir. Hacı İbrahim Efendi ise Temyîz-i Talîkât’ta Ahmed Cevdet Paşa’yı ve eserini savunarak Talîkât’ta dile getirilen itirazların bir kısmını tenkit etmiş ve uzun süre devam edecek olan farklı tartışmaların da başlamasına sebep olmuştur. Talîkât ve Temyîz arasındaki tartışmalar genelde kelime seçimleri, bazı kelimelerin yanlış anlamda kullanılması, fesahat ile ilgili konuların tarifi, seçilen örnek şiirlerin doğruluğu veya anlamı etrafında gerçekleşmektedir. Bu çalışmada Temyîz-i Talîkât’ın muhtevası ve tartışma konuları çeşitli açılardan detaylı bir şekilde ele alınıp tahlil edilmiş, tarafların argümanları ayrıntılarıyla serimlenip tartışılmış ve bazı notlarla beraber eserin çevriyazılı metni sunulmuştur.
Abstract
Ahmed Cevdet Pasha's work named Belâgat-ı Osmâniyye is at the center of the intense literary-arguments and rhetorical discussions in the nineteenth century. The first objection against this came from Abdurrahman Süreyya with his work named Talîkât-ı Belâgat-ı Osmâniyye. Hacı İbrahim Efendi, on the other hand, defended Ahmed Cevdet Pasha and his work in Temyîz-i Talîkât and criticized some of the objections expressed in Talîkât and caused different discussions that would continue for a long time. The discussions between Talîkât and Temyîz generally take place around the choice of words, the misuse of some words, the description of the issues related to the eloquence, the accuracy or meaning of the sample poems chosen. In this study, the content and discussion issues of the Temyîz-i Talîkât were examined and analyzed in detail from various angles, the arguments of the parties were explained and discussed in detail, and the transliterated text of the work was presented with some notes.
Şeyhülislam Yahya klasik şiirimizin en önemli temsilcilerinden biridir. O, klasik tarzda yazdığı şiirlerinde sade ve fasih bir dil kullanmış, söz sanatlarına çok fazla rağbet etmeden sözünü daha doğal ve Türkçenin yapısına daha uygun farklı tasarruflarla etkili kılmaya çalışmıştır. Bu tasarruflardan birisi de şiirdeki inşa (tasarlama) ifadelerinin fazlaca kullanılmasıdır. Gerek dil bilgisi gerek belagat kitaplarında söz, temel olarak haber (bildirme) ve inşa (tasarlama) olarak ikiye ayrılmaktadır. Belagat ilmine göre inşanın kısımlarından olan istifham da Şeyhülislam Yahya’nın şiirlerinde bir üslup ve sanat unsuru olarak karşımıza çıkmaktadır. Üslubun ve edanın muhtevadan çoğu kez daha önde olduğu klasik Türk şiirinde her türlü dil kullanımının ayrıntılı bir biçimde tahlil edilmesi önem arz etmektedir. Bu çalışmada Şeyhülislam Yahya Divanı’nda geçen bütün takrirî istifhamlar bu düşünceyle anlam açısından tasnife tabi tutulacak ve üslup, şiirsellik ve sözün tesiri noktasında bu soruların ifadeye kattığı değerler incelenecektir. Bahsi geçen bu sorular cevap alma isteği ile sorulmuş gerçek sorular değildir. Nihayetinde kurmaca bir metin olan şiir dilinde bu tür mecazi/retorik soruların anlam ve amacının tespiti, dilin diğer kullanım alanlarında ortaya çıkan soruların anlam ve amacını tespitten daha zordur. Bu sebeple çalışmada belagat kitaplarındaki müktesebat ile klasik şiirin kendine özgü dili ve kavram dünyası mezcedilerek daha sağlıklı sonuçlara ulaşılmaya çalışılmıştır.
Abstract
Shaykh al-Islam Yahya is one of the most important representatives of our classical poetry. He used a simple and eloquent language in his poems that he wrote in classical style, and tried to make his words more natural and effective with different preferences which is more suitable for the structure of Turkish, without relying too much on figures of speech. One of these preferences is the intense using of expressions with the subjunctive moods in the poem. In both grammar and rhetoric books, the word is basically divided into two as indicative mood and subjunctive mood. Interrogative, which is one of the parts of subjunctive mood according to the art of rhetoric, appears as an element of style and art in the poems of Shaykh al-Islam Yahya. It is important to analyze all kinds of linguistic performances in detail in classical Turkish poetry, where the style and tone are often more prominent than the content. In this study, all rhetorical interrogatives (all rhetorical questions that have a positive answer) in the Diwan of Shaykh al-Islam Yahya will be classified in terms of meaning and the values that these interrogatives add to the expression in terms of style, poetry and the effect of the word will be examined. These interrogative expressions are not real questions asked with the desire to get answers. In the language of poetry, which is ultimately a fictional text, it is more difficult to determine the meaning and purpose of such metaphorical/rhetorical interrogatives than to determine the meaning and purpose of the interrogatives that arise in other areas of use of the language. For this reason, in this study, it has been tried to reach healthier results by combining the acquis in the rhetoric books with the unique language and conceptual world of classical poetry.
(27.01.2022. İnönü Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Türk Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı, Eski Türk Edebiyatı Bilim Dalı. Danışman: Prof. Dr. Süleyman ÇALDAK)
tasavvufî eser
İsmail Hakkı Bursevî (d. 1063/1653 - ö. 1137/1725)
ISBN: 978-9944-237-87-1
Consisting of nineteen pages, İtmâm-ı Temyîz was printed in Matbaa-i Osmaniyye on 10 Cemaziyelevvel 1299 Hijri, 30 March 1882 Gregorian.The name of the work refers to Hacı İbrahim Efendi's treatise Temyîz-i Ta'lîkât, İtmâm-ı Temyîz. In his work Temyîz-i Ta'lîkât, Hacı İbrahim Efendi responded to the criticisms expressed against Ahmed Cevdet Pasha by Abdurrahman Süreyya in Ta'lîkât-ı Belâgat-i Osmâniyye. However, as Mahmud Esad stated in the introduction, these contain answers to the literary part of the criticisms up to the appendix section of Belâgat-i Osmaniyye, which is related to logic, and do not include theological issues. However, in Abdurrahman Süreyya's Ta'lîkât and subsequent newspaper articles, criticisms are directed at Cevdet Pasha regarding the logic issues in the appendix section of Belâgat-i Osmâniyye. The author declares that he drafted his work to remedy this deficiency.
On dokuzuncu yüzyıldaki yoğun edebî ve belaği tartışmaların merkezinde Ahmed Cevdet Paşa’nın Belâgat-ı Osmâniyye isimli eseri vardır. Buna karşı ilk itiraz Talîkât-ı Belâgat-ı Osmâniyye isimli eserle Abdurrahman Süreyya’dan gelmiştir. Hacı İbrahim Efendi ise Temyîz-i Talîkât’ta Ahmed Cevdet Paşa’yı ve eserini savunarak Talîkât’ta dile getirilen itirazların bir kısmını tenkit etmiş ve uzun süre devam edecek olan farklı tartışmaların da başlamasına sebep olmuştur. Talîkât ve Temyîz arasındaki tartışmalar genelde kelime seçimleri, bazı kelimelerin yanlış anlamda kullanılması, fesahat ile ilgili konuların tarifi, seçilen örnek şiirlerin doğruluğu veya anlamı etrafında gerçekleşmektedir. Bu çalışmada Temyîz-i Talîkât’ın muhtevası ve tartışma konuları çeşitli açılardan detaylı bir şekilde ele alınıp tahlil edilmiş, tarafların argümanları ayrıntılarıyla serimlenip tartışılmış ve bazı notlarla beraber eserin çevriyazılı metni sunulmuştur.
Abstract
Ahmed Cevdet Pasha's work named Belâgat-ı Osmâniyye is at the center of the intense literary-arguments and rhetorical discussions in the nineteenth century. The first objection against this came from Abdurrahman Süreyya with his work named Talîkât-ı Belâgat-ı Osmâniyye. Hacı İbrahim Efendi, on the other hand, defended Ahmed Cevdet Pasha and his work in Temyîz-i Talîkât and criticized some of the objections expressed in Talîkât and caused different discussions that would continue for a long time. The discussions between Talîkât and Temyîz generally take place around the choice of words, the misuse of some words, the description of the issues related to the eloquence, the accuracy or meaning of the sample poems chosen. In this study, the content and discussion issues of the Temyîz-i Talîkât were examined and analyzed in detail from various angles, the arguments of the parties were explained and discussed in detail, and the transliterated text of the work was presented with some notes.
Şeyhülislam Yahya klasik şiirimizin en önemli temsilcilerinden biridir. O, klasik tarzda yazdığı şiirlerinde sade ve fasih bir dil kullanmış, söz sanatlarına çok fazla rağbet etmeden sözünü daha doğal ve Türkçenin yapısına daha uygun farklı tasarruflarla etkili kılmaya çalışmıştır. Bu tasarruflardan birisi de şiirdeki inşa (tasarlama) ifadelerinin fazlaca kullanılmasıdır. Gerek dil bilgisi gerek belagat kitaplarında söz, temel olarak haber (bildirme) ve inşa (tasarlama) olarak ikiye ayrılmaktadır. Belagat ilmine göre inşanın kısımlarından olan istifham da Şeyhülislam Yahya’nın şiirlerinde bir üslup ve sanat unsuru olarak karşımıza çıkmaktadır. Üslubun ve edanın muhtevadan çoğu kez daha önde olduğu klasik Türk şiirinde her türlü dil kullanımının ayrıntılı bir biçimde tahlil edilmesi önem arz etmektedir. Bu çalışmada Şeyhülislam Yahya Divanı’nda geçen bütün takrirî istifhamlar bu düşünceyle anlam açısından tasnife tabi tutulacak ve üslup, şiirsellik ve sözün tesiri noktasında bu soruların ifadeye kattığı değerler incelenecektir. Bahsi geçen bu sorular cevap alma isteği ile sorulmuş gerçek sorular değildir. Nihayetinde kurmaca bir metin olan şiir dilinde bu tür mecazi/retorik soruların anlam ve amacının tespiti, dilin diğer kullanım alanlarında ortaya çıkan soruların anlam ve amacını tespitten daha zordur. Bu sebeple çalışmada belagat kitaplarındaki müktesebat ile klasik şiirin kendine özgü dili ve kavram dünyası mezcedilerek daha sağlıklı sonuçlara ulaşılmaya çalışılmıştır.
Abstract
Shaykh al-Islam Yahya is one of the most important representatives of our classical poetry. He used a simple and eloquent language in his poems that he wrote in classical style, and tried to make his words more natural and effective with different preferences which is more suitable for the structure of Turkish, without relying too much on figures of speech. One of these preferences is the intense using of expressions with the subjunctive moods in the poem. In both grammar and rhetoric books, the word is basically divided into two as indicative mood and subjunctive mood. Interrogative, which is one of the parts of subjunctive mood according to the art of rhetoric, appears as an element of style and art in the poems of Shaykh al-Islam Yahya. It is important to analyze all kinds of linguistic performances in detail in classical Turkish poetry, where the style and tone are often more prominent than the content. In this study, all rhetorical interrogatives (all rhetorical questions that have a positive answer) in the Diwan of Shaykh al-Islam Yahya will be classified in terms of meaning and the values that these interrogatives add to the expression in terms of style, poetry and the effect of the word will be examined. These interrogative expressions are not real questions asked with the desire to get answers. In the language of poetry, which is ultimately a fictional text, it is more difficult to determine the meaning and purpose of such metaphorical/rhetorical interrogatives than to determine the meaning and purpose of the interrogatives that arise in other areas of use of the language. For this reason, in this study, it has been tried to reach healthier results by combining the acquis in the rhetoric books with the unique language and conceptual world of classical poetry.