Papers by Selin İpek
16th International Congress of Turkish Art, Proceedings, 2023
The painting collection of the Topkapı Palace includes a rich collection of imperial portraiture ... more The painting collection of the Topkapı Palace includes a rich collection of imperial portraiture featuring thirty-six Ottoman sultans painted in a variety of techniques at different times. The collection was created by the sultans commissioning their own portraits as well as those of their predecessors. After the palace was converted into a museum in 1924, at the order of Mustafa Kemal Atatürk, the collection continued to be enlarged by donations and purchases as well as the transfer of further paintings from the later Ottoman palaces of Yıldız and Dolmabahçe. The artworks in the collection were made in a range of techniques, including the use of oils, watercolors, pastels, charcoal and engraving. Among the subjects represented are portraits of the sultans, female members of the ruling family, princes, statesmen, intellectuals and artists of the Republican era, as well as landscapes, ceremonies and daily life. The collection varies both in theme and style, as well as in the cultural background of the artists and the disciplines they followed. A selection of sultans' portraits is currently exhibited in the National Palaces Painting Museum. In 2000 an exhibition entitled Tesavir-i Al-i Osman (Pictur
Uluslararası Millî Saraylar Sempozyumu "'21 Yüzyılda Saray-Müzeleri Değerlendirmek" (International Symposium of National Palaces "To Evaluate Palace-Museums In The 21st Century"), 2023
MİLLÎ SARAYLAR Sanat-Tarih-Mimarlık Dergisi, 2021
Özet Topkapı Sarayı Resim Koleksiyonu, konu ve üslup çeşitliliğinin yanı sıra, farklı kültür ve d... more Özet Topkapı Sarayı Resim Koleksiyonu, konu ve üslup çeşitliliğinin yanı sıra, farklı kültür ve disiplinlerden gelen sanatçı çeşitliliği açısından da oldukça zengindir. Osmanlı Devleti'nin kuruluşundan itibaren hüküm süren otuz altı padişahın farklı dönemlerde çeşitli tekniklerle yapılmış portrelerine sahip olması sebebiyle de Osmanlı "padişah portreciliği" alanındaki en eski ve önemli koleksiyonlardan biridir. Sarayın 1924 yılında Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün emriyle müze hâline getirilmesinden sonra mevcut koleksiyon bağış ve satın alma yoluyla büyümüş, zamanla Dolmabahçe ve Yıldız gibi geç dönem saraylarından gelen resimlerin eklenmesiyle daha da zenginleşmiştir. Padişahların, hanedan kadınlarının, şehzadelerin, önemli devlet adamlarının, Cumhuriyet dönemi sanatçı ve aydınlarının portreleri ile peyzaj, tören, günlük yaşam konulu resimlerden oluşan koleksiyonda Halil Paşa, Namık İsmail, İbrahim Çallı, Saip Tuna, Mihri Müşfik gibi ünlü Türk ressamlarına ait çok sayıda resim bulunur. Makalenin konusunu bu ressamlardan biri olan Feyhaman Duran'a (1886-1970) ait resimler oluşturmaktadır. 1914 Kuşağı temsilcileri arasında "portre ressamı" olarak bilinen sanatçı, eşi Güzin Duran ile birlikte müzenin İkinci Dünya Savaşı sebebiyle kapalı olduğu 1943-1947 yılları arasında Topkapı Sarayı'nda özel izinle çalışmış, saraydan çeşitli görünümleri tuvale geçirmiştir. Sanatçının yapmış olduğu Mustafa Kemal Atatürk ve birçok Cumhuriyet dönemi aydınının (Adnan Adıvar, Hasan Âli Yücel, Rauf Orbay vs.) portreleri de Saray koleksiyonundadır. Makalede, Feyhaman Duran'ın 1953-1962 yılları arasında Topkapı Sarayı envanterlerine kaydedilen eserlerinden ve Millî Saraylar devir sayımında bu eserlerden bazılarında ortaya çıkan yeni tespitlerden bahsedilecektir.
Filiz Çağman'a Armağan, 2018
XVI. Türk Tarih Kongresi, 20-24 Eylül 2010, Bildiriler, 4. Cilt-3. Kısım, 2015
8. Uluslararası Türk Kültürü Kongresi, 24-27 Ekim 2013, Bildiriler I, 2015
Beyoğlu'nda mağazası bulunan Jean Starnatiadis'ten alınanları listelemektedir. Kayıtlardaki veril... more Beyoğlu'nda mağazası bulunan Jean Starnatiadis'ten alınanları listelemektedir. Kayıtlardaki veriler hem içerik hem de nicelik açısın dan değerlendirilmiştir. Defterler bir yandan devrin hükümdarının hanesinden bir bireyin alışveriş şekline ışık tutarken; diğer yandan alınan kumaşların cinslerine, malların çeşitliliğine, miktarlarına ve fiyatlarına dair önemli veri sağlamaktadır.
7. Uluslararası Türk Kültürü Kongresi, Ankara, 06-10 Ekim 2009, Bildiriler IV, , 2012
Tarihi, Kültürü ve Sanatıyla Eyüp Sultan Sempozyumu IX, (13-15 May 2005), 2005
Topkapı Sarayı'nı Anlatmak , 2018
Muqarnas, 2006
ottoman ravza-i mutahhara covers sent from istanbul to medina 289 Rulers of the Islamic world con... more ottoman ravza-i mutahhara covers sent from istanbul to medina 289 Rulers of the Islamic world considered it an honor to send contributions of money and food to Mecca, the birthplace of Muhammad and site of the Ka{ba, and Medina, the locus of the house, mosque, and tomb of the Prophet and the city from which Islam was spread. The Ottoman sultans followed this tradition, sending by pilgrimage caravan not only money and provisions but also precious gifts. Monetary donations were packed in bags (Arabic sing. ªurra; Turkish surre or kese) for transport to the holy places; the pilgrimage caravan hence came to be called ªurra throughout the Islamic world. The term ma¥mal (from Arabic ¥amala, to carry) is also used, particularly in Egypt, in reference to this holy voyage; written mahmel in Turkish, it is defined as "two small rooms covered with cloth, with a pyramidal top like a tent, placed on a camel, in each of which [rooms] a man may sit… [and] travel protected against the sun, and in [which] precious goods may be carried." 1 In Ottoman times, mules and camels formed the caravan that carried monetary donations of the sultans, other precious gifts, and members of the ruling family. Set atop a decorated camel, the mahmel-i ×erif, which carried only the Qur}an and, in later times, the keys of the Ka{ba, had special symbolic meaning. Its covers were ceremoniously renewed each year at the time of the Hajj.
HALI Carpet, Textile and Islamic Art, 2011
Osmanlı sanatına Batı etkileri 17. yüzyıldan itibaren girmiş, giderek ağırlığını arttırarak 19. y... more Osmanlı sanatına Batı etkileri 17. yüzyıldan itibaren girmiş, giderek ağırlığını arttırarak 19. yüzyılda da sürdürmüştür. Giyim kuşam geleneğinde Batılılaşma ilk olarak askerî kıyafetlerde başlamış, daha sonra erkek modasına ve en son olarak da kadın ve çocuk modasına yansımıştır. Kadın modasının tam anlamıyla Avrupai bir tarza bürünmesini, tek parçalı elbiseler ya da etek ceketten oluşan ikili takımların ortaya çıkışını açıklığa kavuşturan belgeler bulunmaktadır. Bunların arasında dönemin terzi defterleri önemli yer oluşturur. Bu defterlerin en önemli özelliği saray kadınlarının terzilere olan siparişlerini, kumaş çeşitlerini, terzi adlarını ve mühürlerini vermesi, dönemin kadın modasını, harem kadınlarının yaşantısını ve olaylarını yansıtmasıdır. Söz konusu terzi defterlerinin verilerine göre, saray hanımları kalfaları vasıtasıyla terzilerle irtibata geçip, onlara siparişlerini veriyorlardı. Terzilere verilen siparişleri gösteren defterlerin en erken tarihli örnekleri 18. yüzyıl sonlarına aittir. Ayrıca saray hanımlarının terzilerine notlar yazarak da bağlantı kurdukları anlaşılmaktadır. 1 1870'lerden sonra Batı'dan özellikle Fransa'dan gelen modeller kadın elbiselerine genellikle gayrimüslim terziler tarafından uygulanmıştır. Saray hanımları mal veya eşya alışverişini ya sarayda çalışan görevliler aracılığıyla ya da tüccarları kumaş örnekleriyle saraya çağırarak yaparlardı. Tüccar kadınlar ya da dikişçi kadınların yanlarında çeşit çeşit kumaş getirdikleri ve bu kumaştan beğenilenlerin sipariş verildiği bilinmektedir. Kadınların saraya gelmesinin sebebi sultanların kızlarının ve harem halkının dışarıyla temas kurmalarının yasak olmasıydı. Aracıyla yapılan alışverişlerde alınan Dr. Selin İpek, Topkapı Sarayı Müzesi Sanat Tarihçi, İstanbul.
Book Reviews by Selin İpek
Mediterranean Studies Vol.30 No.1, 2022
Uploads
Papers by Selin İpek
Book Reviews by Selin İpek