iş
Türkçe
değiştirSöyleniş
değiştirAd
değiştiriş (belirtme hâli işi, çoğulu işler) -şi
iş hakkında Türkçe Vikipedi'de ansiklopedik bilgi bulabilirsiniz.
- bâzı deyimlerde "yarar, çıkar" mânâsında kullanılan bir söz
- Bu işime gelmez. O işini bilir.
- bir değer meydana getiren emek
- bir kişiye mahsus olan görüş, anlayış
- Bu bir zevk işidir.
- bir sonuç elde etmek, herhangi bir şey ortaya koymak için güç harcayarak yapılan etkinlik, çalışma
- İş bittikten sonra denize karşı sigara içilir.ää . - Sait Faik Abasıyanık
- birinden istenen hizmet veya birine verilen vazife
- Şimdi Mısır'a memuru olduğum bankanın bir işi için geldim. - Ömer Seyfettin
- emek, işçilik, ustalık
- Bu örtü, işi ağır bir örtüdür.
- geçim temin etmek için herhangi bir sahada yapılan çalışma, meslek
- Sonunda bir iş buldum. - Sait Faik Abasıyanık
- gizli sebep veya maksat
- Çoktandır köylünün şurada burada yayıp gezeceği ehemmiyetli bir iş, bir keramet gösterememişti. - Refik Halit Karay
- herhangi bir maksatla kurulan düzen
- İşlerini bırakmışlar, dükkânlarını kapamışlar, akın akın şehri terk edip gidiyorlardı. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
- herhangi bir yere düzen verici, günlük yaşayışı sağlayıcı her türlü çalışma
- Bu evin işi çok.
- işlem
- İşimi görmediler.
- kabiliyet, yetenek
- Demek bende daha iş varmış ki ilin öğretmeni seçtiler. - Muzaffer İzgü
- kamu faydasına yapılan işler
- Güvenlik işleri.
- konu, maslahat, mevzu, mesele, sorun
- Etrafın gülüşmeleri arasında iş anlaşıldı. - Hüseyin Cahit Yalçın
- nakış, örgü, makrome gibi elde yapılan şey
- Komşu kadın elindeki işini dizine bırakıp geline döndü. - Memduh Şevket Esendal
- yapılan şey, davranış
- Yoksullara yardım etmekle çok iyi bir iş yapmıştım.
- (ekonomi) maliye, tarım, ticaret, sanayi v.s. sahalara ilişkin ekonomik etkinliklerin bütünü
- İşler durgun.
- (ticaret) alışveriş; ticarî anlaşma
- (fizik) bir kuvvetin uygulama noktasını hareket ettirirken harcadığı güç
- Erg, jul, kilogrammetre, vatsaat, kilovatsaat iş ve enerji birimleridir.
Çekimleme
değiştiriş adının çekimi
Deyimler
değiştiranlamadığı işe burnunu sokmak, çekmek işi, dartıla dartıla iş görmek, iş açmak, iş birliği, iş birliği yapmak, iş çatallaşmak, iş görmek, iş insanı, iş karşılığı, iş merkezi, iş yapma, iş yapmak, iş yeri, işin içinde iş var, işini bilmek, kaynaşmak işi yaptığı iş
Türetilmiş kavramlar
değiştirişçe, işçi, işçik, işken, işle, işli, işse, işsiz, işveren
Çeviriler
değiştirçeviriler
|
Kaynakça
değiştir- Türk Dil Kurumuna göre "iş" maddesi
Atasözleri
değiştirAzerice
değiştirSöyleniş
değiştir- Heceleme: iş
Ad
değiştiriş
Kaynakça
değiştir- Tahsin Mayatepek Raporları
Çağatayca
değiştirSöyleniş
değiştir- Heceleme: iş
Ad
değiştirEski Türkçe
değiştirBu sözcüğün, biçim ve içerik olarak Vikisözlük standartlarına ulaşması için elden geçirilmesi gerekmektedir.
Madde düzenleme ve Vikisözlük standartları ile ilgili bilgi
Bu sözcükte ayrıca şu sorunlar da bulunmaktadır:
- Bu söz(cük), ait olduğu dilin kullandığı Eski Türkçe alfabesinde yazılmamıştır.
Ad
değiştir- (fizik) iş
Gagavuzca
değiştirSöyleniş
değiştir- Heceleme: iş
Köken
değiştir- Eski Türkçe iş (iş)
Ad
değiştiriş
- (fizik) iş
Mayaca
değiştirSöyleniş
değiştir- Heceleme: iş
Ad
değiştiriş
Şorca
değiştirBu sözcüğün, biçim ve içerik olarak Vikisözlük standartlarına ulaşması için elden geçirilmesi gerekmektedir.
Madde düzenleme ve Vikisözlük standartları ile ilgili bilgi
Bu sözcükte ayrıca şu sorunlar da bulunmaktadır:
- Bu söz(cük), ait olduğu dilin kullandığı Şorca alfabesinde yazılmamıştır.
Ad
değiştir- (fizik) iş
Eylem
değiştirTatarca
değiştirSöyleniş
değiştir- Heceleme: iş
Ad
değiştiriş
- eş (çorabın eşi gibi)
Kaynakça
değiştir- Etymological Dictionaries - Andras Rajki
- KÚNOS, Dr. Ignaz (1902). Şeyh Süleyman Efendi, Çağatayca-Osmanlıca Sözlük. Budapeşte: Section Orientale de la Société Ethnographique Hongroise.