Papers by Emrah Çelik
Rejecting Religion, 2020
There has been religious upheaval in Turkish society, particularly over the last decade. Islamist... more There has been religious upheaval in Turkish society, particularly over the last decade. Islamist-conservative governments have been in power since 2002, energetically striving to raise a religious generation. Despite this, religious and cultural elements have been widely called into question as never before; a growing number of young people openly declare themselves secular, deist, agnostic or atheist. This article aims to reveal the contours and dynamics of the secularisation wave, using qualitative research, the main feature of which is twenty in-depth interviews conducted between September 2018 and July 2019. The main argument and conclusion of this paper is that Turkish society is experiencing elements of 'late modernity' and that the current secularisation wave, rather than being limited in its causes to temporary political issues and in its outcome to deism, is a result of this sociological condition.
Euronews, 2020
Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'nde Tefsir profesörü olarak çalışan Mustafa Öztürk, 2019'... more Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'nde Tefsir profesörü olarak çalışan Mustafa Öztürk, 2019'da yaptığı bir konuşmasında ifade ettiği bazı fikirler nedeniyle sosyal medyada ağır bir linçe uğradı. Aslında kırk dakika süren bu konuşmanın iki dakikalık bölümü bir anda sosyal medyada yayıldı ve özellikle Twitter'da "#MustafaOzturkİhracEdilsin" etiketi ile gösterilen tepkilerde "Gençlerimizi zehirliyor", "İnkarcı oryantalist", "Sapık", "Kur'an ayetlerini inkar ediyor", "Bir ateist mantığı ile Kur'an'a saldırıyor", "Bir kafirin bile yapamayacağı kadar ağır hakaretlerde bulunuyor", "Açık açık Kur'an'ı yalanlıyor", "Hz. Ömer olsaydı boynunu vururdu, dedelerimiz olsaydı darağacında sallandırırdı", "İçimizdeki hain şeytanlar bunlar" vb. ifadeler yer aldı. Bu tepkilere takipçisi çok olan bazı kanaat önderlerinin ve bazı ünlülerin de eklenmesi ile konu çok sayıda insanın dikkatini ve tepkisini çekti ve sonuçta Mustafa Öztürk fakültedeki görevinden istifa ederek emekliliğe ayrılma kararı aldı...
Turkeyscope, 2019
"Grand narratives" in an entangled world References to a history of antagonism between a Christia... more "Grand narratives" in an entangled world References to a history of antagonism between a Christian West and a Muslim East played a pivotal role in the staging of the mosque shootings in Christchurch, New Zealand, on 15 March 2019. The symbols chosen by the terrorist had a ready appeal to both of these constructed "sides:" the one identified with "Europe," and the one represented by the "Muslim East." One of the declared aims of the shooter was to "drive a wedge" and "incite violence, retaliation and further divide" between the two. The plan was partially successful. In his election campaign, Turkish President Recep Tayyip Erdoğan, drew heavily on the mosque attacks and their framing to mobilize his constituency by presenting himself and the Turkish nation as crucial players within an eschatological drama...
Since the elections in 2002, the Justice and Development Party (Adalet ve Kalkınma Partisi, AKP) ... more Since the elections in 2002, the Justice and Development Party (Adalet ve Kalkınma Partisi, AKP) has gone from strength to strength, winning local and general elections (and a constitutional referendum) by a landslide. The AKP came to power as a conservative outfit rooted in political Islam and was thus expected to protect the rights of religiously observant people. The 2002 elections marked the first time in Turkish history that the country’s Sunni Muslim groups were united in common cause and they have been a decisive factor in the party’s political victories since this time. Over the years, religious groups have mobilized their religiously observant followers by employing the power of their visual and written media and personal and institutional charisma. This has created great anxiety among secularist citizens of the country and has raised the question as to whether the AKP’s success should be seen as a victory of Islamism over secularism. To address it, we need to examine the history of Islamism and Islamic groups in Turkey, as well as the current motivation and discourse of both the AKP and Islamic groups. What have been the characteristics of the relationship between Islam and the Turkish state from the late Ottoman period to the beginning of the Republic? How has Islamism been understood and shaped in the country in terms of power? What are the factors behind the extraordinary and historically unprecedented post-2002 alliance of political and socio-religious forces in Turkey? In discussing these questions, I also wish to analyse more fully the contemporary power struggles in both Islam and Turkey by looking at three factors. The first is the theological, historical and sociological background to the current relationship between Islamic groups and the state. The second is the understanding of state and opposition held by Islamic groups in Turkey. Finally, I explore the relationship between power, political Islam, and secularism.
The aim of this paper is to find answers to the following questions: What were the activists prot... more The aim of this paper is to find answers to the following questions: What were the activists protesting against? What government policies and practices were they criticising? Did religious people also criticise the prime minister or the government? If so, why were they dissatisfied? Although some religious people supported the protests by either going to the park or expressing sympathy on social media, why did most religious people withhold support? Was the huge protest movement actually about religion, religious people and the religious identity of the prime minister? What kind of impact did the Gezi Park protests have on the views of Turkish people, particularly university students, concerning religion and secularity? Is there a conflict between secular and religious Muslims in Turkey and, if there is, what has been the impact of the Gezi Park protests on this?
Books by Emrah Çelik
Özelde Türkiye toplumu ve genelde müslüman dünya, modernleşme ve Batı ile olan karşılaşmasını baş... more Özelde Türkiye toplumu ve genelde müslüman dünya, modernleşme ve Batı ile olan karşılaşmasını başından beri çok çeşitli nedenlerle sağlıksız bir şekilde yürüttü. Bu sorunlu karşılaşmanın pratik sonuçları siyaset, sosyoloji, felsefe ve ahlak alanlarının hepsinde rahatlıkla gözlemlenebiliyor.
En radikalinden en reformistine kadar geniş bir yelpazedeki İslami hareketlerin varlığı, başta felsefe olmak üzere sosyal bilimler ile olan mesafeli ilişkiler, Avrupa’daki müslümanların tecrübe ettiği sorunlar, bir muhafazakar parti olarak AKP’nin söylem ve pratikleri, ülkede çoğulculuğun bir türlü hazmedilememesi, Türkiye toplumunun en keskin kutuplaşmalarından biri olan laik-dindar çatışması ve daha birçok konu, söz konusu ‘sorunlu karşılaşma’dan bağımsız değerlendirilemez.
Bunun yanı sıra müslüman toplumlar, kentlileşmenin, sanayileşmenin ve sanayi sonrası toplumsal yapının getirdikleri karşısında geleneğin ve dinin nasıl konumlandırılıp yorumlanması gerektiği konusunda büyük bir düşünsel boşlukla karşı karşıyalar.
Bu boşluğun oluşturduğu kriz, müslümanlar arasında daha çok muhafazakar-dindarları etkiliyor; çünkü onlar dinî değer ve ilkelerin, üstelik hükümlerin muhafaza edilip hayata geçirilmesi konularında ayrıca gündemlere ve ideallere sahipler; ‘kriz’e karşı öyle ya da böyle tepkileri, cevapları ve pratikleri var. Üstelik şimdiye dek krizlerin bazen nedenleri, bazen de sonuçları olageldiler...
Kitap işte bu gerçeklerden hareketle, muhafazakar-dindar müslümanları özel bir mercek altına almakla birlikte, genel olarak Türkiye toplumunun ve devletinin bazı sorunlarını ele alıyor. Ele alırken de, hazırlanmış paket cevaplar sunmaktan ziyade, öncelikle doğru soruları sormayı ve ana sorunları ortaya çıkararak birlikte tartışmayı önemsiyor.
2013-2015 tarihleri arasındaki Türkiye ve dünya gündemine bir bakış, yorum ve tanıklık da içeren bu yazıları, Gezi Parkı protestolarının hemen sonrasında başlayıp, 2015 Haziran’ındaki genel seçimlere kadar devam eden bir zaman diliminde yazdım. Kitapta bu süre zarfındaki siyasi ve sosyal olaylarla ilgili doğrudan ve dolaylı yorumları görebileceğiniz gibi, aynı zamanda ve daha çok, öne çıkan belli bazı olaylardan yola çıkarak genel felsefi, toplumsal ve siyasi sorunlara işaret edip tartışan yazılarla karşılaşacaksınız.
Kitap beş bölümden oluşuyor. Birinci bölüm, genel olarak günümüz İslam düşüncesinde gördüğüm bazı aksaklıklara dönük tespitlerimi içeriyor; ikinci bölüm, Türkiye’nin muhafazakar-dindarlarına yönelik temel eleştirilerimi; üçüncü bölüm, devlet ile halk arasındaki sorunlu ilişkileri ve halkın muhalefet noktalarından birkaçını; dördüncü bölüm, Avrupa ile İslam ve müslümanlar arası ilişkide 2000’li yıllarda daha belirgin bir şekilde ortaya çıkan sorunların ipuçlarını; beşinci bölüm ise Türkiye toplumunun çoğulculuk konusundaki açmazlarını içeriyor.
As one of the biggest religions, Islam has teachings concerning both faith and practice. The fiel... more As one of the biggest religions, Islam has teachings concerning both faith and practice. The field of practice is generally divided into two parts: acts of worship (‘ibadat) and worldly transactions (mu‘amalat). Although change in the areas of faith and worship is definitely not accepted by Muslims, it is generally accepted that worldly affairs (mu‘amalat) can and have to change according to new circumstances. However, we need to ask some basic questions about this issue: What are the underlying principles of these changes? Exactly which areas are suitable for renewal? Who can decide on it? In this book, the author tries to answer these questions with special reference to a great scholar of the classical Islamic thought, al-Ghazali, and one of the prominent scholars of the modern Islamic thought, Muhammad Abduh.
Book Reviews by Emrah Çelik
Hg.), Ethnologie . Einführung in die Erforschung kultureller Vielfalt. Berlin: Dietrich Reimer Ve... more Hg.), Ethnologie . Einführung in die Erforschung kultureller Vielfalt. Berlin: Dietrich Reimer Verlag 2017, 484 S. Die neunte erweiterte und aktualisierte Neufassung der Einführung in die Ethnologie wurde von Bettina Beer, Hans Fischer und Julia Pauli mit der Idee herausgegeben, die Beschreibung, Interpretation und Übersetzung des Fremden mit Blick auf die Vielfalt der zu erforschenden Welt und vor dem Hintergrund unterschiedlicher Auffassungen von Ethnologie und ihren Teilbereichen aufzugreifen und zu diskutieren. Entsprechend trägt sie den Titel ,Ethnologie. Einführung in die Erforschung kultureller Vielfalt'.
Türkiye'de Çağdaşlaşma kitabının özeti ve değerlendirilmesi..
Uploads
Papers by Emrah Çelik
Books by Emrah Çelik
En radikalinden en reformistine kadar geniş bir yelpazedeki İslami hareketlerin varlığı, başta felsefe olmak üzere sosyal bilimler ile olan mesafeli ilişkiler, Avrupa’daki müslümanların tecrübe ettiği sorunlar, bir muhafazakar parti olarak AKP’nin söylem ve pratikleri, ülkede çoğulculuğun bir türlü hazmedilememesi, Türkiye toplumunun en keskin kutuplaşmalarından biri olan laik-dindar çatışması ve daha birçok konu, söz konusu ‘sorunlu karşılaşma’dan bağımsız değerlendirilemez.
Bunun yanı sıra müslüman toplumlar, kentlileşmenin, sanayileşmenin ve sanayi sonrası toplumsal yapının getirdikleri karşısında geleneğin ve dinin nasıl konumlandırılıp yorumlanması gerektiği konusunda büyük bir düşünsel boşlukla karşı karşıyalar.
Bu boşluğun oluşturduğu kriz, müslümanlar arasında daha çok muhafazakar-dindarları etkiliyor; çünkü onlar dinî değer ve ilkelerin, üstelik hükümlerin muhafaza edilip hayata geçirilmesi konularında ayrıca gündemlere ve ideallere sahipler; ‘kriz’e karşı öyle ya da böyle tepkileri, cevapları ve pratikleri var. Üstelik şimdiye dek krizlerin bazen nedenleri, bazen de sonuçları olageldiler...
Kitap işte bu gerçeklerden hareketle, muhafazakar-dindar müslümanları özel bir mercek altına almakla birlikte, genel olarak Türkiye toplumunun ve devletinin bazı sorunlarını ele alıyor. Ele alırken de, hazırlanmış paket cevaplar sunmaktan ziyade, öncelikle doğru soruları sormayı ve ana sorunları ortaya çıkararak birlikte tartışmayı önemsiyor.
2013-2015 tarihleri arasındaki Türkiye ve dünya gündemine bir bakış, yorum ve tanıklık da içeren bu yazıları, Gezi Parkı protestolarının hemen sonrasında başlayıp, 2015 Haziran’ındaki genel seçimlere kadar devam eden bir zaman diliminde yazdım. Kitapta bu süre zarfındaki siyasi ve sosyal olaylarla ilgili doğrudan ve dolaylı yorumları görebileceğiniz gibi, aynı zamanda ve daha çok, öne çıkan belli bazı olaylardan yola çıkarak genel felsefi, toplumsal ve siyasi sorunlara işaret edip tartışan yazılarla karşılaşacaksınız.
Kitap beş bölümden oluşuyor. Birinci bölüm, genel olarak günümüz İslam düşüncesinde gördüğüm bazı aksaklıklara dönük tespitlerimi içeriyor; ikinci bölüm, Türkiye’nin muhafazakar-dindarlarına yönelik temel eleştirilerimi; üçüncü bölüm, devlet ile halk arasındaki sorunlu ilişkileri ve halkın muhalefet noktalarından birkaçını; dördüncü bölüm, Avrupa ile İslam ve müslümanlar arası ilişkide 2000’li yıllarda daha belirgin bir şekilde ortaya çıkan sorunların ipuçlarını; beşinci bölüm ise Türkiye toplumunun çoğulculuk konusundaki açmazlarını içeriyor.
Book Reviews by Emrah Çelik
En radikalinden en reformistine kadar geniş bir yelpazedeki İslami hareketlerin varlığı, başta felsefe olmak üzere sosyal bilimler ile olan mesafeli ilişkiler, Avrupa’daki müslümanların tecrübe ettiği sorunlar, bir muhafazakar parti olarak AKP’nin söylem ve pratikleri, ülkede çoğulculuğun bir türlü hazmedilememesi, Türkiye toplumunun en keskin kutuplaşmalarından biri olan laik-dindar çatışması ve daha birçok konu, söz konusu ‘sorunlu karşılaşma’dan bağımsız değerlendirilemez.
Bunun yanı sıra müslüman toplumlar, kentlileşmenin, sanayileşmenin ve sanayi sonrası toplumsal yapının getirdikleri karşısında geleneğin ve dinin nasıl konumlandırılıp yorumlanması gerektiği konusunda büyük bir düşünsel boşlukla karşı karşıyalar.
Bu boşluğun oluşturduğu kriz, müslümanlar arasında daha çok muhafazakar-dindarları etkiliyor; çünkü onlar dinî değer ve ilkelerin, üstelik hükümlerin muhafaza edilip hayata geçirilmesi konularında ayrıca gündemlere ve ideallere sahipler; ‘kriz’e karşı öyle ya da böyle tepkileri, cevapları ve pratikleri var. Üstelik şimdiye dek krizlerin bazen nedenleri, bazen de sonuçları olageldiler...
Kitap işte bu gerçeklerden hareketle, muhafazakar-dindar müslümanları özel bir mercek altına almakla birlikte, genel olarak Türkiye toplumunun ve devletinin bazı sorunlarını ele alıyor. Ele alırken de, hazırlanmış paket cevaplar sunmaktan ziyade, öncelikle doğru soruları sormayı ve ana sorunları ortaya çıkararak birlikte tartışmayı önemsiyor.
2013-2015 tarihleri arasındaki Türkiye ve dünya gündemine bir bakış, yorum ve tanıklık da içeren bu yazıları, Gezi Parkı protestolarının hemen sonrasında başlayıp, 2015 Haziran’ındaki genel seçimlere kadar devam eden bir zaman diliminde yazdım. Kitapta bu süre zarfındaki siyasi ve sosyal olaylarla ilgili doğrudan ve dolaylı yorumları görebileceğiniz gibi, aynı zamanda ve daha çok, öne çıkan belli bazı olaylardan yola çıkarak genel felsefi, toplumsal ve siyasi sorunlara işaret edip tartışan yazılarla karşılaşacaksınız.
Kitap beş bölümden oluşuyor. Birinci bölüm, genel olarak günümüz İslam düşüncesinde gördüğüm bazı aksaklıklara dönük tespitlerimi içeriyor; ikinci bölüm, Türkiye’nin muhafazakar-dindarlarına yönelik temel eleştirilerimi; üçüncü bölüm, devlet ile halk arasındaki sorunlu ilişkileri ve halkın muhalefet noktalarından birkaçını; dördüncü bölüm, Avrupa ile İslam ve müslümanlar arası ilişkide 2000’li yıllarda daha belirgin bir şekilde ortaya çıkan sorunların ipuçlarını; beşinci bölüm ise Türkiye toplumunun çoğulculuk konusundaki açmazlarını içeriyor.