BULGARİSTAN ŞUMNU
(SHUMEN)
İLİ TÜRK AĞZI
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
Kitabın Adı
Yazar
Kapak / Mizanpaj
Kapak Resimi
:
:
:
:
1. Baskı
: Mayıs 2023 ANKARA
Yayın Koordinatörü
Yayın Yönetmeni
ISBN
Yayın No.
:
:
:
:
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
Yağmur ARDUÇ
Aynı Yerden Değişik Tarihlerde Şumnu’ya Bakış
https://www.facebook/groups/195103183879305/permalink/
789728434416774/ (Erişim Tarihi: 22.11.2021)
Ceyda ŞEREFLİOĞLU
Selva ALİM
978-625-6924-91-8
2095
© Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
Tüm hakları yazarına aittir. Yazarın izni alınmadan kitabın tümünün veya bir kısmının
elektronik, mekanik ya da fotokopi yoluyla basımı, çoğaltılması yapılamaz. Yalnızca
kaynak gösterilerek kullanılabilir.
SONÇAĞ AKADEMİ
İstanbul Cad. İstanbul Çarşısı No.: 48/49 İskitler 06070 ANKARA
T / (312) 341 36 67 - GSM / (533) 093 78 64
www.soncagyayincilik.com.tr
soncagyayincilik@gmail.com
Yayıncı Sertifika Numarası: 47865
BASKI VE CİLT MERKEZİ
UZUN DİJİTAL MATBAA, SONÇAĞ YAYINCILIK MATBAACILIK TESCİLLİ MARKASIDIR.
İstanbul Cad. İstanbul Çarşısı No.: 48/48 İskitler 06070 ANKARA
T / (312) 341 36 67
www.uzundijital.com
uzun@uzundijital.com
eşim Seda BAŞOĞLU’na, oğlum Ahmet Yusuf BAŞOĞLU’na,
kızım Hüma BAŞOĞLU’na sevgilerimle
v
ÖNSÖZ
Bulgaristan’da Türk varlığı, Osmanlıdan önce var olmuş, Osmanlı ile birlikte
artmış ve Osmanlı sonrasında günümüze kadar devam etmiştir. Bu Türk varlığı zaman zaman savaşlarla, siyasi ve ekonomik sebeplerle tarihi süreç içerisinde yer yer
artmış ve yer yer de azalmıştır. Günümüzde azalan Türk nüfusuyla Bulgaristan’ın
Şumnu ilindeki Türklerin ağız varlığı incelenmeye çalışılmıştır.
“Bulgaristan Şumnu İli Türk Ağzı” çalışmamız, Şumnu’ya bağlı sadece Türklerin yaşadıgı ve çoğunluğunu Türk nüfusun oluşturduğu kırk yedi köyde seksen iki
kişiden elde edilen kayıtların yazıya geçirilmesiyle oluşturulmuştur.
Bu çalışmanın ses ve şekil bilgisi bölümleri, ses kayıtlarının transkripsiyon
işaretleriyle yazıya dökümünden oluşturulmuş metinlerden seçilen örneklerden hareketle yazılmıştır. İnceleme bölümünde eş ve art zamanlı bir yöntem izlenmiştir.
Şumnu ili Türk ağzında kelimelerin Türkiye Türkçesi yazı diline göre ses bilgisi
bakımından değişikliğe uğramış ve bu değişmelere bağlı olarak kelimelerin eş zamanlı birçok kullanımı ortaya çıkmıştır. Bunlardan dolayı bu kelimelerin; Şumnu ili
ağzındaki anlamları verilmek suretiyle metnin daha iyi anlaşılmasını sağlamak, bu
yöre ağzındaki söz varlığını tespit amacıyla sözlük oluşturulmuştur.
Bulgaristan Şumnu ili Türk ağzı araştırmamda yardımlarını esirgemeyen
çalışma süresince bana yol gösteren, beni destekleyen değerli hocam Dr. Öğretim
Üyesi Muhittin ÇELİK’e; teşekkür eder, şükranlarımı sunarım.
Şumnu’nun Abdülrezzak köyünden olan rehberimiz Erdoğan Hüsrev SOFUOĞLU’na, ikinci gezimiz esnasında bizlere eşlik eden, yörenin insanı emekli Yrd.
Doç. Dr. Ahmet CEBECİ’ye, yardımlarını esirgemeyen Dr. Araştırma Görevlisi Hasan Hüseyin YILMAZ’ a, yönlendirmeleriyle esere değer katan Doç. Dr. Şahap BULAK’a teşekkürleri bir borç bilirim.
vii
İÇİNDEKİLER
ÖNSÖZ......................................................................................................... v
GİRİŞ ........................................................................................................... 1
1. Araştırmada Kullanılan Materyal ve Yöntem .......................................... 1
2. Şumnu Tarihi............................................................................................ 3
3. Şumnu’nun Coğrafi Konumu .................................................................. 6
BİRİNCİ BÖLÜM
1. İNCELEME ............................................................................................. 9
1.1. Ses Bilgisi ....................................................................................... 9
1.1.1. Şumnu İli Türk Ağzında Kullanılan Ünlüler ...................... 9
1.1.1.1.
ǎ Ünlüsü ........................................................... 10
1.1.1.2.
á Ünlüsü ........................................................... 10
1.1.1.3.
ā Ünlüsü ........................................................... 10
1.1.1.4.
ȧ Ünlüsü ........................................................... 10
1.1.1.5.
ē Ünlüsü ........................................................... 11
1.1.1.6.
1.1.1.8.
ė Ünlüsü .......................................................... 11
ı̇̄ Ünlüsü............................................................ 11
ı̌ ́ Ünlüsü............................................................ 12
1.1.1.9.
ī Ünlüsü............................................................ 12
1.1.1.7.
1.1.1.10. ı̊ Ünlüsü............................................................ 12
1.1.1.11. ȫ Ünlüsü ........................................................... 12
1.1.1.12. ō Ünlüsü ........................................................... 13
1.1.1.13. ȯ Ünlüsü ........................................................... 13
1.1.1.14. ö̇ Ünlüsü .......................................................... 13
1.1.1.15. ū Ünlüsü ........................................................... 13
1.1.1.16. ǔ Ünlüsü ........................................................... 14
1.1.1.17. ü̆ Ünlüsü ........................................................... 14
1.1.1.18. ǖ Ünlüsü ........................................................... 14
1.1.2. Şumnu ili Türk Ağzında Kullanılan Ünsüzler .................. 14
1.1.2.1.
ḉ Ünsüzü .......................................................... 15
viii
1.1.2.2.
ġ Ünsüzü .......................................................... 15
1.1.2.3.
1.1.2.4.
g̥ Ünsüzü .......................................................... 16
ḫ Ünsüzü .......................................................... 16
1.1.2.5.
h̥ Ünsüzü .......................................................... 16
1.1.2.6.
ḳ Ünsüzü .......................................................... 16
1.1.2.7.
k̥ Ünsüzü .......................................................... 17
1.1.2.8.
l̥ Ünsüzü ........................................................... 17
1.1.2.9.
ĺ Ünsüzü ........................................................... 17
1.1.2.10. ñ Ünsüzü .......................................................... 17
1.1.2.11. ŋ Ünsüzü .......................................................... 18
1.1.2.12. n̥ Ünsüzü .......................................................... 18
1.1.2.13. P Ünsüzü .......................................................... 18
1.1.2.14. r̄ Ünsüzü ........................................................... 18
1.1.2.15. r̥ Ünsüzü ........................................................... 18
1.1.2.16. S Ünsüzü .......................................................... 19
1.1.2.17. Ş Ünsüzü ......................................................... 19
1.1.2.18. v̥ Ünsüzü .......................................................... 19
1.1.2.19. v̇ Ünsüzü .......................................................... 20
1.1.2.20. y̥ Ünsüzü .......................................................... 20
1.1.3. Ses Olayları ...................................................................... 20
1.1.3.1.
Ünlülerle İlgili Ses Olayları ............................. 20
1.1.3.1.1. Ünlü Uyumları ............................. 21
1.1.3.1.2. Kalın Ünlülerin İncelmesi ............. 23
1.1.3.1.3. İnce Ünlülerin Kalınlaşması.......... 24
1.1.3.1.4. Geniş Ünlülerin Daralması............ 25
1.1.3.1.5. Dar Ünlülerin Genişlemesi............ 27
1.1.3.1.6. Yuvarlak Ünlülerin Düzleşmesi .... 28
1.1.3.1.7. Düz Ünlülerin Yuvarlaklaşması .... 29
1.1.3.1.8. Ünlü Düşmesi ................................ 29
1.1.3.1.9. Ünlü Türemesi............................... 30
1.1.3.1.10. Ünlü Benzeşmesi........................... 31
1.1.3.1.11. Ünlü Aykırılaşması ........................ 31
ix
1.1.3.1.12. Ünlü Kısalması .............................. 32
1.1.3.1.13. Ünlü İkizleşmesi ........................... 32
1.1.3.1.14. Kısa Ünlülerin Uzaması ................ 34
1.1.3.2.
Ünsüzlerle İlgili Ses Olayları .......................... 35
1.1.3.2.1. Ünsüz (Ötümlü-Ötümsüz)
Uyumu ........................................... 35
1.1.3.2.2. Ötümlüleşme ................................. 36
1.1.3.2.3. Ötümsüzleşme ............................... 38
1.1.3.2.4. Süreklileşme .................................. 39
1.1.3.2.7. Ünsüz Düşmesi ............................. 42
1.1.3.2.8. Ünsüz Türemesi ............................ 48
1.1.3.2.9. Ünsüz İkizleşmesi ......................... 49
1.1.3.2.10. Ünsüz Tekleşmesi.......................... 49
1.1.3.2.11. Ünsüz Benzeşmesi ........................ 49
1.1.3.2.12. Ünsüz Yer Değiştirmesi................. 51
1.1.3.2.13. Ünsüz Aykırılaşması...................... 52
1.1.3.2.14. Hece Kaynaşması .......................... 52
1.1.3.2.15. Hece Düşmesi ............................... 53
İKİNCİ BÖLÜM
2. ŞEKİL BİLGİSİ ..................................................................................... 55
2.1. Çekim Ekleri ................................................................................. 55
2.1.1. İsim Çekim Ekleri ............................................................ 55
2.1.1.1.
İsim Hâl Ekleri................................................. 55
2.1.1.1.1. Yalın Hâli ...................................... 55
2.1.1.1.2. Belirtme Hâli Eki .......................... 56
2.1.1.1.3. Yönelme Hâli Eki.......................... 56
2.1.1.1.4. Bulunma Hâli Eki.......................... 57
2.1.1.1.5. Ayrılma Hâli Eki ........................... 57
2.1.1.2.
İlgi Hâli Eki ..................................................... 58
2.1.1.3.
Eşitlik Hâli Eki ................................................ 58
2.1.1.4.
Vasıta Hâli Eki ................................................. 58
x
2.1.1.5.
Çokluk Eki ....................................................... 60
2.1.1.6.
İyelik Ekleri ..................................................... 61
2.1.2. Fiil Çekim Ekleri .............................................................. 63
2.1.2.1.
Basit Kipler ...................................................... 63
2.1.2.2.
Haber Kipleri ................................................... 63
2.1.2.2.1. Duyulan Geçmiş Zaman Çekimi ... 63
2.1.2.2.2. Görülen Geçmiş Zaman Çekimi ... 64
2.1.2.2.3. Geniş Zaman Çekimi .................... 66
2.1.2.2.4. Şimdiki Zaman Çekimi ................. 68
2.1.2.2.5. Gelecek Zaman Çekimi ................. 74
2.1.2.3.
Tasarlama Kipleri............................................. 77
2.1.2.3.1. Gereklilik Kipi Çekimi.................. 77
2.1.2.3.2. Şart Kipi Çekimi ........................... 77
2.1.2.3.3. İstek Kipi Çekimi .......................... 78
2.1.2.3.4. Emir Kipi Çekimi .......................... 80
2.1.2.4.
Ek Fiil .............................................................. 80
2.1.2.4.1. Ek Fiilin Duyulan Geçmiş
Zaman Çekimi ............................... 81
2.1.2.4.2. Ek Fiilin Görülen Geçmiş
Zaman Çekimi ............................... 81
2.1.2.4.3. Ek Fiilin Geniş Zaman
(Bildirme) Çekimi ......................... 82
2.1.2.4.4. Ek Fiilin Şart Kipi Çekimi ............ 82
2.1.2.5.
Birleşik Kip Çekimleri..................................... 83
2.1.2.5.1. Hikâye Birleşik Çekimi ................. 83
2.1.2.5.2. Rivâyet Birleşik Çekimi ................ 84
2.1.2.5.3. Şart Birleşik Çekimi ...................... 85
2.2. Yapım Ekleri ................................................................................. 86
2.2.1. İsim Yapım Ekleri............................................................. 86
2.2.1.1.
İsimden İsim Yapım Ekleri .............................. 86
2.2.1.1.1. +an/+en.......................................... 86
2.2.1.1.2. +ar/+er/+şer ................................... 86
xi
2.2.1.1.3. +arı/+eri/........................................ 86
2.2.1.1.4. +caz/+cez ...................................... 86
2.2.1.1.5. +cık/+cik/+cuk/+cük ..................... 87
2.2.1.1.6. +lık/+lik/+luk/+lük ........................ 87
2.2.1.1.7. +cı/+ci/+cu/+cü ............................. 87
2.2.1.1.8. +lı/+li/+lu/+lü ................................ 88
2.2.1.1.9. +sız/+siz/+suz/+süz ....................... 88
2.2.1.2.
İsimden Fiil Yapım Ekleri ................................ 88
2.2.1.2.1. +a-/+e- ........................................... 88
2.2.1.2.2. +la-/+le-......................................... 88
2.2.1.2.3. +lan-/+len-..................................... 89
2.2.1.2.4. +laş-/+leş-...................................... 89
2.2.1.2.5. +al-/+el-......................................... 89
2.2.1.3.
Fiilden İsim Yapım Ekleri ................................ 90
2.2.1.3.1. –ım/-im .......................................... 90
2.2.1.3.2. –ık/-ik/-uk/-ük ............................... 90
2.2.1.3.3. –ak/-ek/-k ...................................... 90
2.2.1.3.4. –gı/-gi/-gu/-gü ............................... 90
2.2.1.3.5. -ge.................................................. 91
2.2.1.3.6. -gın ............................................... 91
2.2.1.3.7. –ı/-i ................................................ 91
2.2.1.3.8. –ma/-me ........................................ 91
2.2.1.3.9. –mak/-mek .................................... 92
2.2.1.3.10. –ış/-iş ............................................. 92
2.2.1.3.11. –an/-en ........................................... 92
2.2.1.3.12. –maz/-mez ..................................... 92
2.2.1.3.13. –ar/-er/-ir ....................................... 93
2.2.1.3.14. –dık/-dik/-duk/-dük ....................... 93
2.2.1.3.15. –acak/-ecek.................................... 93
2.2.1.3.16. –miş -mış ....................................... 94
2.2.1.3.17. –a/-e ............................................... 94
2.2.1.3.18. –alı/-eli .......................................... 94
xii
2.2.1.3.19. –anda/-ende ................................... 94
2.2.1.3.20. –alak/-elek ..................................... 95
2.2.1.3.21. –dıkça/-dikçe/-dukça ..................... 95
2.2.1.3.22. –ınca/-ince/-unca/-ünce ................. 95
2.2.1.3.23. –ıp/-ip/-up/-üp ............................... 96
2.2.1.3.24. –ken/-kan/-ke/-ka/-kene/-kana ...... 96
2.2.1.3.25. –mazdan/ -mezden ........................ 98
2.2.1.3.26. -dınan,/-dinen ................................ 98
2.2.1.3.27. – dī/-dı̇̄ ........................................... 98
2.2.1.3.28. –dinesi/-dınası/- tinesi/- dunası ..... 99
2.2.1.3.29. -dunna............................................ 99
2.2.1.3.30. –dıktan/-dikten/-duktan/-dükten.... 99
2.2.1.3.31. –dıkcan/-dikcen/-dukcan/-dükcen . 99
2.2.1.4.
Fiilden Fiil Yapım Ekleri ............................... 100
2.2.1.4.1. -ala-/ -ele- .................................... 100
2.2.1.4.3. -t- ................................................. 101
2.2.1.4.4. -dır-/-dir-/-dur-/-dür- ................... 101
2.2.1.4.5. -ş- ................................................ 102
2.2.1.4.6. -l- ................................................. 102
2.2.1.4.7. -n- ................................................ 103
SONUÇ..................................................................................................... 105
METİNLER ..............................................................................................111
SEÇME SÖZLÜK................................................................................... 411
KAYNAKÇA............................................................................................ 449
xiii
KISALTMALAR
age
:
Adı geçen eser
Ar.
:
Arapça
C.
:
Cilt
CC
:
Codex Cumanicus
DLT
:
Dîvânu Lugâtiˈt Türk
EAT
:
Eski Anadolu Türkçesi
ET
:
Eski Türkçe
Far.
:
Farsça
Fr.
:
Fransızca
OT
:
Orta Türkçe
s.
:
Sayfa
TDK
:
Türk Dil Kurumu
TDV
:
Türk Diyanet Vakfı
TT
:
Türkiye Türkçesi
yy.
:
Yüzyıl
xiv
ARAŞTIRMADA KULLANILAN
TRANSKRİPSİYON İŞARETLERİ
İşaretler
Değerleri
á
/a/-/e/ arası ünlü
ȧ
/a/-/ı/ arası ünlü
ǎ
Kısa /a/ ünlüsü
ā
Uzun /a/ ünlüsü
ḉ
Normalden daha önde telaffuz edilen ve hafifçe sızıcı olan /ç/
ünsüzü
ė
/e/-/i/ arası ünlü
ē
Uzun /e/ ünlüsü
ġ
Ötümlü arka damak ünsüzü
g̥
Düşmek üzere olan belirsiz /ğ/ ünsüzü
h̥
Düşmek üzere olan belirsiz /h/ ünsüzü
ḫ
Hırıltılı /h/ ünsüzü
ı̊
/ı/-/u/ arası ünlü
ı̌ ́
Kısa /i/ ünlüsü
ı̇̄
Uzun /i/ ünlüsü
ī
Uzun /ı/ ünlüsü
ḳ
Arka damak /k/ ünsüzü
k̥
Düşmek üzere olan belirsiz /k/ ünsüzü
l̥
Düşmek üzere olan belirsiz /l/ ünsüzü
ñ
Damak /ny/ ünsüzü
n̥
Düşmek üzere olan belirsiz /n/ ünsüzü
ŋ
Damak /ng/ ünsüzü
ȯ
/o/-/u/ arası ünlü
ō
Uzun /o/ ünlüsü
ȫ
Uzun /ö/ ünlüsü
ö̇
/ö/-/ü/ arası ünlü
xv
İşaretler
Değerleri
P
/p/-/b/ arası ünsüz
r̄
Titrekliği uzatılan /r/ ünsüzü
r̥
Düşmek üzere olan belirsiz /r/ ünsüzü
S
/s/-/z/ arası ünsüz
Ş
/ş/-/j/ arası ünsüz
ǔ
Kısa /u/ ünlüsü
ū
Uzun /u/ ünlüsü
ü̆
Kısa /ü/ ünlüsü
ǖ
Uzun /ü/ ünlüsü
v̇
Çift dudak /v/ ünsüzü
v̥
Düşmek üzere olan belirsiz /v̥/ ünsüzü
y̥
Düşmek üzere olan belirsiz /y/ ünsüzü
͜
İkiz ünlü ve ulama işareti
Gelişim yönünü gösteren işaret
Düşen veya kaybolan ses ve eki gösterir.
~
Eş zamanlı kullanımı gösterir.
xvi
ARAŞTIRMA ALANI (YERLEŞİM ALANLARI)
Sıra
Yerleşim
Alanlarının
Türkçe İsmi
1
Abdurrezzak
2
Akdere
3
Baykocalar
4
Bıyıklı
5
Burhanlar
6
Civel
7
Yerleşim Alanlarının
Bulgarca İsmi
Drumevo
Kaynak:
Acaroğlu, Türker,
Bulgaristan’da Türkçe Yer
Adları Kılavuzu, Türk Tarih
Kurumu Yayınları, Ankara
2006, s.3
Byala Reka
Acaroğlu, age. s. 16
Baykovo
Acaroğlu, age. s. 115
Bortsi
Acaroğlu, age. s. 135
Edinakovtsi
Acaroğlu, age. s. 158
Nikola Kozlevo
Acaroğlu, age. s. 181
Çamurlu
Kalino
Acaroğlu, age .s. 192
8
Çerençe
Çerença
Acaroğlu, age. s. 92
9
Çoban Nasuf
Zagoriçe
Acaroğlu, age. s. 231
10
Çufalar
Tıkaç
Acaroğlu, age. s. 236
11
Davulcular
Gusla
Acaroğlu, age. s. 246
12
Eski Köy
Vehtovo
Acaroğlu, age. s. 334
13
Göller
Rujitsa
Acaroğlu, age. s. 381
14
Gradişte
Gradişte
Acaroğlu, age. s. 91
15
Hassı
Dobri Voynikovo
Acaroğlu, age. s. 411
16
Kalaycı
17
Karagözler
İglika
Acaroğlu, age. s. 481
Çernookovo
Acaroğlu, age. s. 513
18
Karalar
Çerna
Acaroğlu, age. s. 520
19
Kaspiçan
Kaspeçan
Acaroğlu, age. s. 548
20
Kaykı Köy
Stoyan Mihaylovski
Acaroğlu, age. s. 561
21
Kızılkaya
Zhivkovo
Acaroğlu, age. s. 594
22
Kilisecik
Tsırkvitsa
Acaroğlu, age. s. 597
23
Kocacıklar
Tervel
Acaroğlu, age. s. 605
24
Mahmuzlu
Todor İkonomovo
Acaroğlu, age. s. 703
25
Makak
Makak
Acaroğlu, age. s. 703
26
Muhla
Mogila
Acaroğlu, age. s. 739
27
Novasel
Novosel
Acaroğlu, age. s. 92
xvii
Sıra
Yerleşim
Alanlarının
Türkçe İsmi
28
Omran Köy
29
Yerleşim Alanlarının
Bulgarca İsmi
Kaynak:
Trem
Acaroğlu, age. s. 736
Orta Köy
Srednya
Acaroğlu, age. s. 775
30
Pamukçu
Pamukçii
Acaroğlu, age. s. 793
31
Rahmanlar
32
Sakallı
33
Saltıklar
34
Kraygortsi
Acaroğlu, age. s. 513
Naum
Acaroğlu, age. s. 323
Sredkovets
Acaroğlu, age. s. 852
Sırt Mahalle
Vetrişte
Acaroğlu, age. s. 881
35
Sofular
Vılnari
Acaroğlu, age. s. 892
36
Sucağız
Studenitsa
Acaroğlu, age. s. 931
37
Şarvı
Braniçevo
Acaroğlu, age. s. 919
38
Tekke Kozluca
39
Terbi Fakih
İz-bul
Acaroğlu, age. s. 632
Kapitan Petko
Acaroğlu, age. s. 92
40
Turuca
Stanyantsi
Acaroğlu, age. s. 306
41
Tuşitsa
Tuşovitsa
Acaroğlu, age. s. 973
42
Voyvoda
Voyvodo
Acaroğlu, age. s. 1011
43
Yankova
Yankovo
Acaroğlu, age. s. 1019
44
Yeni Köy
Visoka Polyana
Acaroğlu, age. s. 1036
Tsarev Brod
Acaroğlu, age. s. 1044
45
Yenice
46
Yukarı Mahalle
47
Yunus Pınarı
Boyan
Kladenetz
Acaroğlu, age. s. 91
Acaroğlu, age. s. 1062
xviii
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
1
GİRİŞ
1. Araştırmada Kullanılan Materyal ve Yöntem
“Bulgaristan Şumnu İli Türk Ağzı” çalışmamızın ilk aşamasında
Şumnu ilinin coğrafi konumu, tarihi, kültürel ve etnik yapısıyla ilgili ön
araştırma yapıldı. Bu araştırmadan sonra Şumnu ilinde nüfusun etnik özelliklere göre dağılımını gösteren 01.02.2011 tarihinde yapılmış nüfus sayımı sonuçlarına göre (www.nsi.bg) sadece Türklerin yaşadığı ve çoğunluğunu Türklerin oluşturduğu yerler tespit edildi. Bu tespitlere göre çalışma
sahasının planlaması yapıldı. Planlama doğrultusunda Novasel (Novosel),
Eski Köy (Vehtovo), Sıtmale (Vetrişte), Pamukçu (Pamukçii), Yunus Pınarı
(Kladenetz), Rahmanlar (Kragortsi), Karagözler (Çernookovo), Abdırezak
(Drumevo), Yankova (Yankovo), Şarvı (Brenicevo), Akdere (Byala Reka),
Tuşitsa (Tuşovitsa), Çaban Nasuf (Zagoriçe), Karalar (Çerna), Hassı (Dobri Voynikovo), Baykocalar (Baykovo),Kilisecik (Tsırkvitsa), Yeni Köy
(Visoka Polyana), Muhla (Mogila), Mahmuzlu (Todor İkonomovo), Kaykı
Köy (Stoyan Mihaylovski), Tekke Kozluca (İz-bul), Voyvoda (Voyvodo),
Sofular (Vılnari), Göller (Rujitsa), Cufalar (Tıkaç), Davulcular (Gusla),
Saltıklar (Sredkovets), Kocacıklar (Tervel), Sucağız (Studenitsa), Omran
(Trem), Terbi Fakih (Kapita Petko),Kalaycı (İglika), Koru (Boyan), Yukarı Köy (Steliboyan), Kızılkaya (Zhivkovo), Çamurlu (Kalino), Gradişte
(Gradişte)Civel (Nikola Kozlevo), Çerençe, Makak (Makak), Turuca (Staniyantsi), Burhanlar (Edinakovtsi), Yenice (Tsarev Brod), Bıyıklı (Bortsi),
Orta Köy (Srednya) köyleri tek tek gezilerek yerinde gözlem yapıldı ve ses
kayıtları alındı.
Bu alan araştırmasının malzemeleri, Bulgaristan’ın Şumnu ili sınırları dahilinde kırk yedi köydeki seksen iki kişinin ses kayıtlarından oluşmaktadır. Bu ses kayıtları öncelikle sadece Türk nüfusunun bulunduğu
2
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
sonra da çoğunluğunu Türklerin oluşturduğu yerlerde kaydedilmiştir. Kayıt yerlerine gittiğimizde önce köy muhtarlarıyla, onlar yoksa köyün ileri
gelenleriyle irtibata geçerek onlara orada doğup büyümüş, konuları anlatabilecek, sağlıklı bir bünyeye ve hafızaya sahip, eğitim görmemiş, ileri
yaşlardaki kaynak kişilerle görüşme isteğimizi dile getirdik. Bu talebimize
uygun kaynak kişilerle görüştürüldük.
Görüşmelerimizde önceden hazırlanmış konular üzerinde kimi zaman soru-cevap metoduyla kimi zaman da rehberimizin konuları açmasıyla kaynak kişilerin anlatımları sağlanmıştır. Anlatımlar genel olarak
düğünler, yemekler, oyunlar, kış akşamları, sünnet ve cenaze merasimleri,
giysiler, imeceler vb. konular üzerinden gerçekleşmiştir. Derleme esnasında Şumnulu ve o bölgede yaşayan insanları tanıyan kılavuz kişilerin yardımına başvurduk, kılavuz kişiler, sohbetin yönlendirilmesinde ve verimli
olmasında bizlere yardımcı oldu.
Ses kayıt cihazına kaydedilenler tekrar tekrar dinlenip Ağız Araştırmaları Bilgi Şöleni kitabında yer alan Ağız Araştırmaları Transkripsiyon
Sistemi kullanılarak yazıya geçirildi. Yazıya geçirilen bu dil malzemeleri eş ve art zamanlı yöntemle karşılaştırmalı incelenmiştir. Ayrıca alıntı
sözcüklerde kaynak dil esas alınmıştır. Araştırmanın İnceleme bölümünde
ses ve şekil bilgisi üzerinde durulmuştur. Ses bilgisi bölümünde araştırma
sahamızda Türkiye Türkçesi yazı dilinden farklı değerlere sahip ünlü ve
ünsüzler tek tek ele alınıp bunların özellikleri belirtildikten sonra metinden
konuya ilişkin örnekler verilmiştir. Bunların yanında ünlü ve ünsüz olayları anlatıldıktan sonra yine metinden konuyla ilgili örnekler verilmiştir.
Şekil Bilgisi bölümü çekim ve yapım ekleri olarak iki gruba ayırılıp
alt başlıklar oluşturularak incelendi ve tespitler yapılıp metinden örneklerle pekiştirildi. Ses ve şekil bilgisi özellikleri oluşturulurken Eski Türkçe,
Orta Türkçe, Eski Anadolu Türkçesi, Türkiye Türkçesi, Anadolu ve Rumeli ağızları verilerinden yararlanıldı. Böylelikle Bulgaristan Şumnu ili Türk
ağzının ses ve şekil bilgisi ortaya konuldu.
Şumlu ili ağzını Türkiye Türkçesi yazı dile ile karşılaştırdığımızda
burada kelimelerin birçok farklı kullanımını tespit ettik. Metinlerin daha
iyi anlaşılmasını sağlamak için çalışmamızın sonuna bir sözlük ekledik.
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
3
2. Şumnu Tarihi
Şumnu şehrinin kuruluşu çok eski dönemlere kadar dayanmaktadır.
Şehrin ilk kuruluş yeri platonun yüksek kısımlarında bir kaledir. Kalenin
tarihi Traklara hatta onun öncesine indirilmektedir. Şumnu kale şehir olma
özelliğini Roma, Bizans ve Bulgar Devleti dönemlerinde varlığını devam
ettirmiştir (Yılmaz, 2021:140).
Şumnu, önceleri Kuzeydoğu Bulgaristan’da kale içinde kurulmuş olan
bir yerleşkedir. En eski yerleşimcilerinden birinin Traklar olduğu söylenir.
Bahsedilen yerleşkenin Traklar zamanındaki kale, MS I. yy’da Romalılar
tarafından işgal edilerek Missionis olarak değiştirildiği söylenmektedir (Yılmaz, 2021:140).
Traklar, M. Ö. 281 yılında Büyük İskender ve akabinde Kelt hâkimiyetine girmişler, MÖ 188 yılında ise, Romalılar tarafından ilhak edilmişlerdir (Yılmaz, 2021: 73).
VI. yüzyılda Doğu Roma İmparatoru Justinianos tarafından yenilenen
kale I. Bulgar İmparatorluğu zamanında (681-970) genişletilmiştir. XI ve
XII. yüzyıl Bizans otoriteleri şehri Simeonis diye adlandırmıştır. XII. yüzyılın ortalarında Şerîf el-İdrîsî burayı “Misionis”in bozulmuş biçimi olarak
anar, eski ve meşhur bir şehir olduğunu söyler (Kıel,2010:227).
Hunlar MS 375’te, MS 518-27 yılları arasında görülen bir diğer kavim olan Avarlar ise MS 559 yılında İstanbul’a kadar ulaşarak burayı kuşatmışlardır. Yarımada’da Bulgarların görülmesi ise MS 7. yy’a rastlamaktadır
(Yılmaz, 2021:75).
Türklerin On-Ogur olarak isimlendirilen kolundan olan Bulgarlar,
Hun imparatorluğunda önemli görevlerde bulunmuşlardır. Avarlar döneminde onlarla beraber Avrupaya akınlar yapmışlar, Avar devleti yıkılınca, 583
yılında Karadenizin kuzeyinde Kubrat idaresinde bir hanlık kurmuşlardır.
Tarihe Büyük Bulgar Devleti olarak geçen bu siyasi birlik Han Kubrat zamanında en parlak dönemini yaşamıştır. Büyük Bulgar devleti, Hazar saldırıları
sonucunda yıkılmış Bulgarların bir kısmı İtalya, Makedonya, Kafkasya, Volga nehri civarına, diğer bir kısmı da kral Asparuh idaresinde Bizans imparatorunun müsaadesiyle 660 yılında Tuna’yı geçerek günümüz Dobruca topraklarına yerleşmiştir. Tuna deltasına yerleşenler Bulgaristan Bulgarlarının
4
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
ataları olup günümüze kadar değişik tarihlerde üç farklı devlet kurmuşlardır
(Yılmaz, 2021:75).
VII. yüzyılın son çeyreğinde Asparuk (679-702) önderliğinde Karadeniz kuzeyindeki Büyük Bulgarya’dan kopan Türk Bulgar kitlesinin Tuna’yı
geçip Bizans savunmasını etkisiz hale getirerek Dobruca ve güneyinde siyasi
bir teşkilat kurmaları, bölge tarihi açısından da yeni bir başlangıç olmuştur
(Köksal, 2006: 19).
XI. yy. ortalarından itibaren bazı Türk kavimlerinin Karadenizin kuzeyinden gelip Tunayı geçerek Balkan’lara ulaştığı görülmektedir. Bunlardan ilki 1040’ta Turak Han komutasında gelen Peçeneklerdir. Bunlar VIII.
yy. dan itibaren sürekli olarak batıya göç ederek yer değiştirmişler, 860-880
yılları arasında Volga Nehri batısında görülmüşlerdir. Bu yıllarda Volgayı
geçerek Don Nehri civarına gelmişler, 943-972 yılları arasında Macaristan topraklarına yerleşerek buradan güneye doğru yayılmışlardır (Yılmaz,
2021:76).
Balkanlara 1065 yılında 24’lü Oğuz boy sistemine tabi olmayan Uzlar’ın geldiği bilinmektedir. Bunlar Oğuz boylarının batı kolunu oluşturmuş,
Bizans kaynaklarında Uz olarak isimlendirilmişlerdir. Uzlar 860-870 yıllarında Volga’nın batısındaki Peçenekleri kovarak onların yerlerine yerleşmişler, 1060 yılında Orta Dinyeper boyunda gruplar halinde yaşamışlardır
(Yılmaz, 2021:77).
Kumanların Balkanlar’a göçü iki aşamada gerçekleşmiştir. Bunlardan
birincisi 1185 yılından itibaren gruplar halinde gelenlerin özellikle 1223 yılında Bulgar ve Bizans topraklarına yerleşmeleriyle sonuçlanmıştır. İkinci
ve büyük Kuman göç dalgası ise 1236 yılında Volga Bulgar devletinin yıkılıp Tatarların Kıpçak steplerinde Kuman prensliklerine saldırısıyla meydana
gelmiştir. Kıpçaklar bulundukları yerden sürülüp kuzeyden Tuna’yı geçerek
Güney Bulgaristan’a doğru hareket etmiş, Edirne’ye kadar ilerlemişlerdir
(Yılmaz, 2021:77-78).
Kumanların ardından Nogay Tatarları 1291-1292 yılları arasında, Reisleri Nogay liderliğinde Balkanlar’a, Trakya’ya, Makedonya’ya akınlar düzenlemişlerdir. Nitekim 1292 yılında II. Tuna Bulgar Devleti kıralı Terter’in
Tatar tehdidinden kaçması ile Bulgar hanedanlığı boş kalmış, 1299 yılında
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
5
bunlar, Bulgaristan topraklarını yağmalamışlar. Konar-göçer olarak yaşayan
Tatar grupları 1322’den sonra Dobruca ve Bucak’a yerleşmişler, bunlara Bucak ya da Nogay Tatarı denmiştir (Yılmaz, 2021:78).
Türklerin büyük bir kısmı XI. yy.dan itibaren Karadeniz’in kuzeyinden gelmiştir ki bunlar daha önce bahsedilen Peçenek, Kuman-Kıpçak ve
Uzlardır. Diğer kısmını ise XIII. yy. Selçuklu Anadolusundan II. İzzeddin
Keykavus önderliğinde gelip önderlerini kaybettikten sonra baskılara maruz
kalarak Hristiyanlaşan Gagavuzlar oluşturur (Yılmaz, 2021:80).
Bölgeye Slav akınlarıyla önce Bulgarlar hakim olmuş ardından Bizans
idaresine geçen kale yenilenmiştir. Kale daha sonraları slav akınlarıyla tekrar Bulgar idaresine geçmiş ve 1388’e kadar böyle devem etmiştir. I. Murat
döneminde Çandarlı Ali Paşa komutasındaki ordu 1388’da Şumnu’yu kuşatmış, bu kuşatmada şehir alınmıştır (Yılmaz, 2021:128-129).
Bulgaristan topraklarına ilk Osmanlı fetih harekâtı I. Murat devrinde
başlamış oldu. Önce Çirmen fethedildi. Buna mütakiben Yanbolu, Zagra ve
çevresi fethedildi. Fethedilen bu yerlere Anadoludan Türk göçmenler getirilerek buradaki Türk nüfusu arttırıldı (Yalcınkaya, 2013:318).
Osmanlının Rumelinin fethiyle başlayan bir iskân politikası çerçevesinde Anadoludan getirilen nüfus buraya yerleştirilmiştir. Bayezid’in kendi
döneminde yoğun Türkmen-Yörük nüfusu barındıran Saruhan bölgesinden
muhtelif grupları “sürgün” ederek Bulgaristan’ın değişik yerlerine iskân ettirildiği tahrir kayıtlarından takip edilebilmektedir (Köksal, 2006: 44).
XV. yüzyılın son çeyreğine gelindiğinde Nigbolu sancağına ait 1479
tarihli icmal defterleri ile 1485 tarihli tımar defteri verilerine göre Yörük
taifesinden oluşan grupların Şumnu’ya yerleştirilmesiyle yerleşim birimlerinden yarıdan fazlası Türkleşmiş ve Şumnu’ya bağlı 78 köyden 48’i Türk
ismi taşımaktaydı (Köksal, 2006: 45-46).
Osmanlı döneminde Bulgaristandaki şehir kasaba ve köylerde yaşayan
Türk nüfusun büyük bölümü “yörük” olarak bilinmekteydi. Bulgaristandaki
Tanrıdağı (Karagöz) Yörükleri 1543’ten 1642 yılına kadar Naldöken Yörükleri 1609’a kadar Kocacık Yörükleri 1584 yılına kadar Şumnu ve çevresine
yerleşmişlerdir(Yalcınkaya, 2013:320)
6
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
XVI. yüzyılda Nigbolu Sancağına bağlı kazaların en küçüğü olan
Şumnu 1771 tarihinden itibaren Osmanlı Balkanlardan çekilinceye kadar
yüzyıldan fazla bir süre Tuna (Balkan) ordusunun karargâh merkezi ve harekât üssü oldu (Köksal, 2006: 58).
Berlin Antlaşmasıyla Tuna ve Balkanlar arasındaki Sofya, Nigbolu,
Ziştovi, Ruscuk, Silistre, Varna, Şumnu gibi şehirleri kapsayan Osmanlılara
bağlı bir Bulgaristan Prensliği kuruldu (Yalcınkaya, 2013:324).
3. Şumnu’nun Coğrafi Konumu
Bulgaristan fiziki coğrafyasının temel belirleyici faktörü Balkan Dağları olmuştur. Bu dağ silsilesi, oluşumu yönüyle Alp Dağları oluşum sisteminin bir parçası olarak kabul edilmektedir. Balkan Dağları, Bulgaristan’ı genel olarak ikiye ayırmaktadır. Bu dağların kuzeyinde kalan topraklar Kuzey
Bulgaristan; güneyinde kalanlar ise Güney Bulgaristan olarak adlandırılmıştır. En eski mufassal tahrire göre tespit edilen XVI. yy. Şumnu kazası idari
alanı, Kuzeydoğu Bulgaristan’da Doğu Balkan Dağları’nın kuzey kesimleri,
Tuna Platosunun bir bölümü olan Deliorman Platosu ve Vrana Ovası’nı kapsamaktadır (Yılmaz, 2021: 62-63).
Şumnu; Balkan Dağları ile Tuna Nehri arasında, Bulgaristan’ın kuzeydoğusunda yer alan Şumnu platosunun doğu kısmında, deniz seviyesinden 220 metre yükseklikte ve Poroyna Deresi vadisinin iki yamacında kurulmuştur. Şumnu şehrinin Bulgarca ismi Şumen’dir. Şumnu şehri kendi adıyla anılan ilçenin ve ilin merkezidir. Şumnu şehri, batıdan ve güneybatıdan,
en yüksek noktası 502 metre olan plato sahası tarafından kuşatılmaktadır
(Ertürk, 2013: 282). Şumnu’nun kuzeyinde Silistre, güneyinde Burgaz, doğusunda Varna ve batısında Targovişte bulunmaktadır. Şumnu, Kuzeydoğu
Bulgaristan’ın orta kesiminde 630 kilometre karelik bir alanda yer almaktadır (www.shumen.bg). 1.02.2011 nüfus sayımına göre ilin nüfusu 180.528
kişidir (www.nsi.bg/census2011).
Etrafının küçük dağ silsileleriyle çevrili oluşu Şumnu’ya tabii korunma imkânı sunduğu gibi nispeten mutedil bir iklim de sağlamıştır. Zengin
bir bitki örtüsüne sahiptir ve yüksek kesimleri ormanlarla kaplıdır (Köksal,
2006: 17).
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
7
9
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
BİRİNCİ BÖLÜM
1. İNCELEME
1.1. Ses Bilgisi
Bu bölümde Şumnu ili Türk ağzı metinleri ses bilgisi bakımından
incelendi. Şumnu ili Türk ağzında Türkiye Türkçesi yazı dilindeki ünlü ve
ünsüzlerden farklı ses değerlerine sahip ünlüler ve ünsüzler tespit edilerek
özelikleri belirlenip metinlerden bu özellikleri yansıtan örnekler verilmiştir.
1.1.1. Şumnu İli Türk Ağzında Kullanılan Ünlüler
Şumnu ili Türk ağzında Türkiye Türkçesi yazı dilindeki ünlülerin yanında farklı ses değerlerine sahip aşağıda gösterilen on sekiz ünlü tespit edilmiştir.
İşaretler
Ses Değerleri
İşaretler
Ses Değerleri
ǎ
Kısa /a/ ünlüsü
ı̊
/ı/-/u/ arası ünlü
á
/a/-/e/ arası ünlü
ō
Uzun /o/ ünlüsü
ā
Uzun /a/ ünlüsü
ȯ
/o/-/u/ arası ünlü
ȧ
/a/-/ı/ arası ünlü
ȫ
Uzun /ö/ ünlüsü
ē
Uzun /e/ ünlüsü
ö̇
/ö/-/ü/ arası ünlü
ė
/e/-/i/ arası ünlü
ū
Uzun /u/ ünlüsü
ı̇̄
Uzun /i/ ünlüsü
ǔ
Kısa /u/ ünlüsü
ı̌ ́
Kısa /i/ ünlüsü
ü̆
Kısa /ü/ ünlüsü
ī
Uzun /ı/ ünlüsü
ǖ
Uzun /ü/ ünlüsü
10
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
1.1.1.1. ǎ Ünlüsü
Şumnu ili Türk ağzında az kullanılan /ǎ/, kısa /a/ ünlüsü olup kelime başında ve kelime ortasında bulunur. Genellikle vurgusuz /a/ ünlüsünün
düşme eğilimine girmesiyle oluşmuştur. Kalın sıralı kelimelerde meydana
gelmiştir.
ǎcık “azıcık” 55/a/5, kojǎman “kocaman” 62/c/36, naPǎyım “ne yapayım” 3/ç/30, zǎman “zaman” 2/b/20
1.1.1.2. á Ünlüsü
Şumnu ili Türk ağzında çok kullanılan /á/, /a/-/e/ arası ünlü olup kelime başında, ortasında ve sonunda bulunur. /e/ ünlüsüne daha yakındır.
Áma “ama” 14/a/14, cámide “camide” 14/a/16, cumáytesi “cumartesi” 41/b/41, fukaráydık “fukaraydık” 36/ı/171, İsmáıl “İsmail” 11/a/67,
kızāmáycek “kızamayacak” 34/c/43, rámetlik “rahmetlik” 21/d/202, sáná
“sana”5 0/a/21, yımırtála “yumurtayla” 78/a/32, zámanımızda “zamanımızda” 4/f/72,
1.1.1.3. ā Ünlüsü
Şumnu ili Türk ağzında çok kullanılan / ā /, uzun /a/ ünlüsü olup kelime başında, ortasında ve sonunda bulunur. / ā / ünlüsü; /h/, /r/, /ğ/, /k/,
ünsüzlerinin düşmesi neticesinde oluşmuştur. Bu tür / ā / ünlüsü ikincil uzun
ünlüdür
ādise “hadise” 53/b/23, ākadaş “arkadaş” 19/ç/227, ālamak “ağlamak” 37/c/40, āmırdan “ hamurdan” 4/h/107, bāçe “bahçe” 35/c/40, bācılık
“bağcılık” 38/a/40, bakāsan “bakarsan” 2/d/52, kāvede “kahvede” 35/c/18,
pāmā “parmak” 26/d/62, tātala “tahta” 14/c/38, pāmā “parmak” 26/d/62
1.1.1.4. ȧ Ünlüsü
Şumnu ili Türk ağzında kullanılan /ȧ/, /a/-/ı/ arası ünlü olup tek bir
örnekte tespit edilmiştir.
cumȧtesi “cumartesi” 39/c/29
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
11
1.1.1.5. ē Ünlüsü
Şumnu ili Türk ağzında çok kullanılan / ē /, uzun /e/ ünlüsü olup kelime
başında, ortasında ve sonunda bulunur. / ē / ünlüsü; /h/, /r/, /ğ/, /y/ ünsüzlerinin
düşmesi neticesinde oluşmuştur. Bu tür / ē / ünlüsü ikincil uzun ünlüdür.
deftēlē “defterler” 18/ğ/159, dēkene “derken” 7/b/33, dikēdik “dikerdik” 26/d/48, döşēni “döşeğini” 4/d/46, ēdim “erdim” 44/a/36, ēkeze “herkeze” 55/ğ/95, güvēde “güveyde” 54/e/100, kēpişten “kerpiçten” 66/a/34,
köpēne “köpeğine” 42/d/129 mēcimek “mercimek” 13/f/166, Mēmette
“Mehmette” 41/a/2, pēlivan “pehlivan” 7/ç/106
1.1.1.6. ė Ünlüsü
/ė/ ünlüsü, Yenisey Run yazılarında ve Brahmi yazmalarında gösterilmiş bu ses Eski Türkçede vardır (Gabain, 2007: 257-258). Zeynep Korkmaz /ė/ ünlüsünün varlığını kabul eder ve bu sesin Eski Türkçedeki Oğuz
Türkçesi belirtilerinden biri olduğunu ifade eder (Korkmaz, 1995: 20-21).
Boğumlama noktası i ve e ünlüleri arasında bulunan kapalı bir e sesidir. Ön
ya da iç seslerde olmak üzere hep kök hecede bulunur (Korkmaz, 1994: 34).
Şumnu ili Türk ağzında az kullanılan / ė /, /e/-/i/ arası ünlü olup kelime
başında ve ilk hecede bulunur
pėmbe “pembe” 39/c/31, pėşembe “Perşembe” 42/e/170, ėlde “elde”
26/c/32, ėv “ev” 43/b/39, ėvel “evel” 12/ç/31, gėt “git” 17/a/10, bėr “bir”
13/a/15
1.1.1.7. ı̄̇ Ünlüsü
Şumnu ili Türk ağzında çok kullanılan / ı̇̄ /, uzun /i/ ünlüsü olup kelime
başında, ortasında ve sonunda bulunur. /ı̇̄ / ünlüsü; /h/, /r/, /ğ/, /n/ ünsüzlerinin düşmesi neticesinde oluşmuştur. Bu tür /ı̇̄ / ünlüsü ikincil uzun ünlüdür.
Bunların yanında çeşitli yapıdaki şimdiki zaman ekinin olumlu ve olumsuz
çekimlerinde, geniş zaman eki bünyesindeki düşme durumunda bu tür bir
uzama tespit edilmiştir.
fı̇̄ “fiğ” 13/f/166, gelı̇̄le “gelirler” 82/e/106, görmı̇̄ “görmüyor”
11/b/180, istiyı̇̄ “istiyor” 6/ç/46, ı̇̄ce “iyice” 33/a/18, ı̇̄ne “iğne” 20/b/32,
12
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
ı̄̇ san “insan” 7/b/56, ı̄̇ tiya “ihtiyar” 16/a/17, kazaniyı̄̇ “kazanıyor” 4/c/31,
koyilı̄̇ “koyuluyor” 5/c/39, olı̄̇ “oluyor” 1/a/12, şı̄̇ “şey”4/c/29 çiflı̄̇ “çiftliği” 41/c/59, begı̄̇ “beygir” 54/a/41, beklendı̄̇ “beklendiği” 21/c/158, bı̄̇ “bir”
4/ç/39, demı̄̇ ci “demirci”50/ğ/313,
1.1.1.8. ı̌ ́ Ünlüsü
Şumnu ili Türk ağzında kullanılan / ı̌ ́ /, kısa /i/ ünlüsü olup tek bir
örnekte tespit edilmiştir
çeviriyı̌ ́z “çeviriyoruz” 55/d/50
1.1.1.9. ī Ünlüsü
Şumnu ili Türk ağzında çok kullanılan / ī /, uzun /ı/ ünlüsü olup kelime
başında, ortasında ve sonunda bulunur. /ī/ ünlüsü; /h/, /r/, /ğ/, /y/, /l/ ünsüzlerinin düşmesi neticesinde oluşmuştur.
yaptīdı “yaptırdı” 9/a/7, yazdīdık “yazdırdık” 31/b/40, yītıp “yırtıp”
26/c/35, alīdı “alırdı” 11/b/101, astalīnı “hastalığını” 18/d/74, aydī “haydi”
18/d/58, ayīdılar “ayırdılar” 36/ı/171, aykīdık “haykırdık” 69/ğ/195, āzīlar
“ hazırlar” 49/a/31, bayi “bayır” 4/c/32, çadīda “çatıda” 37/b/23, çıbīnın
“çıbığının” 55/d/44, īsım “hısım” 4/e/60, kīma “kıyma” 40/ç/80, kīmızı
“kırmızı” 13/f/170, nasīsa “nasılsa” 69/ğ/203
1.1.1.10. ı̊ Ünlüsü
Şumnu ili Türk ağzında az kullanılan /ı̊ /, /ı/-/u/ arası ünlü olup kelime
ortasında bulunur.
bı̊ rada “burada” 26/f/91, bı̊ rorsın “buruyorsun” 50/c/85, fası̊ lle “fasulye” 33/c/44, kuyı̊ rız “koyuyoruz” 9/a/12, mı̊ safileri “misafirleri” 6/ç/35,
olusı̊ n “olursun” 8/a/5
1.1.1.11. ȫ Ünlüsü
Şumnu ili Türk ağzında çok kullanılan / ȫ /, uzun /ö/ ünlüsü olup kelime başında, ortasında ve sonunda bulunur. /ȫ/ ünlüsü; /h/, /r/, /ğ/ ünsüzlerinin düşmesi neticesinde oluşmuştur. Bu tür /ȫ/ ünlüsü ikincil uzun ünlüdür.
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
13
bȫlelikle “böylelikle” 13/a/11, dȫt̥ “dört” 11/b/198, gȫsüne “göğsüne” 4/j/136, kȫlü “köylü” 4/e/63, ȫdek “ördek” 3/ç/35, kȫ “köy” 7/c/63
1.1.1.12. ō Ünlüsü
Şumnu ili Türk ağzında çok kullanılan /ō/, uzun /o/ ünlüsü olup kelime
başında, ortasında ve sonunda bulunur. /ō/ ünlüsü; /h/, /r/, /ğ/ ünsüzlerinin
düşmesi neticesinde oluşmuştur. Bu tür /ō/ ünlüsü ikincil uzun ünlüdür.
Atibōlu “Hatiboğlu” 69/ğ /286, Aydōdu “Aydoğdu” 50 /c/116, Bōcalar “Bohcalar” 43/a/15, bōsu “porsuk” 19/b/36, çōbadan “çorbadan” 6/f/86,
dōdum “doğdum” 7/a/6, dōruldu “doğruldu” 13/e/132, ōcamız “hocamız”
7/c/ 66, zō “zor” 40/c/66
1.1.1.13. ȯ Ünlüsü
Şumnu ili Türk ağzında kullanılan /ȯ/, /o/-/u/ arası ünlü olup tek bir
örnekte tespit edilmiştir
kȯvalar “kovarlar” 17 / b / 37
1.1.1.14. ö̇ Ünlüsü
Şumnu ili Türk ağzında kullanılan /ö̇/, /ö/-/ü/ arası ünlü olup tek bir
örnekte tespit edilmiştir
kö̇vü “köyü” 50/a/19
1.1.1.15. ū Ünlüsü
Şumnu ili Türk ağzında çok kullanılan /ū/, uzun /u / ünlüsü olup kelime başında, ortasında ve sonunda bulunur. /ū/ ünlüsü; /h/, /r/, /ğ/, /k/ ünsüzlerinin düşmesi neticesinde oluşmuştur. Bu tür /ū/ ünlüsü ikincil uzun ünlüdür.
kūban “kurban” 7/c/68, kūşunnar “kurşunlar” 40/d/103, mūtalıkta
“muhtarlık” 16/a/16, pamū “pamuk” 4/j/135, kurūla “kururlar” 34/b/25, kūyadım “koyardım” 18/d/60, tūla “tuğla” 2/c/25, ūradīdı “uğratırdı” 26/f/85,
ūraştı “uğraştı” 69/ğ/258, Çukū “Çukur” 29/a/4
14
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
1.1.1.16. ǔ Ünlüsü
Şumnu ili Türk ağzında az kullanılan / ǔ/, kısa /u/ ünlüsü olup tek bir
örnekte tespit edilmiştir.
doyǔsun “doyursun” 13/e/137
1.1.1.17. ü̆ Ünlüsü
Şumnu ili Türk ağzında az kullanılan / ü̆ /, kısa /ü/ ünlüsü olup tek bir
örnekte tespit edilmiştir
köyü̆n “köyün” 4/e/61
1.1.1.18. ǖ Ünlüsü
Şumnu ili Türk ağzında çok kullanılan / ǖ /, uzun /ü/ ünlüsü olup kelime başında, ortasında ve sonunda bulunur. / ǖ/ ünlüsü; /h/, /r/, /ğ/, /y/, /k/
ünsüzlerinin düşmesi neticesinde oluşmuştur. Bu tür / ǖ / ünlüsü ikincil uzun
ünlüdür.
küçǖdü “küçüktü” 17/a/3, kǖ “köy” 9/a/2, öbǖ “öbür” 41/c/69, örǖdü
“örürdü” 55/f/77, tǖ “tüy” 19/ç/205, ǖdǖdü “öğütürdü” 4/a/10, ǖledi “öğleydi” 6/b/16, ǖrendik “öğrendik” 68/b/26
1.1.2. Şumnu ili Türk Ağzında Kullanılan Ünsüzler
Şumnu ili Türk ağzında Türkiye Türkçesi yazı dilindeki ünsüzlerin
yanında farklı ses değerlerine sahip aşağıda gösterilen yirmi ünsüz tespit
edilmiştir.
İşaretler
Ses Değerleri
ḉ
normalden daha önde telaffuz edilen ve hafifçe sızıcı olan /ç/ ünsüzü,
/ç/-/ş/ arası ünsüz
ġ
Ötümlü arka damak ünsüzü
g̥
h̥
Düşmek üzere olan belirsiz /g/ ünsüzü
ḫ
Hırıltılı /h/ ünsüzü(Arapça خünsüzünün karşılığı)
ḳ
Arka damak /k/ ünsüzü (Arapça قünsüzünün karşılığı)
Düşmek üzere olan belirsiz /h/ ünsüzü
15
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
İşaretler
Ses Değerleri
k̥
Düşmek üzere olan belirsiz /k/ ünsüzü
ĺ
Ön damak/l/ ünsüzü
l̥
Düşmek üzere olan belirsiz /l/ ünsüzü
ñ
Damak /ny/ ünsüzü
n̥
Düşmek üzere olan belirsiz /n/ ünsüzü
ŋ
Damak /ng/ ünsüzü
P
/p/-/b/ arası ünsüz
r̄
Titrekliği uzatılan /r/ ünsüzü
r̥
Düşmek üzere olan belirsiz /r/ ünsüzü
S
/s/-/z/ arası ünsüz
Ş
/ş/-/j/ arası ünsüz
v̇
Çift dudak /v/ ünsüzü
v̥
Düşmek üzere olan belirsiz /v̥/ ünsüzü
y̥
Düşmek üzere olan belirsiz /y/ ünsüzü
1.1.2.1. ḉ Ünsüzü
Şumnu ili Türk ağzında kullanılan /ḉ/ ünsüzü normalden daha önde
telaffuz edilen ve sızıcı olan /ç/ ünsüzü olup /ç/ ünsüzünün sızıcılaşarak /ş/
ünsüzüne dönüşme eğilimine girmesiyle oluşmuştur. /ç/ ünsüzünün süreklileşerek /ş/ ünsüzüne dönüşmesinin ara merhalesidir: /ç /ḉ/ /ş/. İncelenen
metinlerde çok az kullanılan /ḉ/ ünsüzü, kelime başında, kelime ortasında ve
kelime sonunda bulunur.
ḉa͜ırdı “çağırdı” 32/b/41, ḉe “şey” 13/a/28, iḉ “hiç” 14/c/47, iḉki “içki”
11/b/202, sütlaḉ “sütlaç” 4/b/19, üḉüncü “üçüncü” 21/b/115
1.1.2.2. ġ Ünsüzü
Şumnu ili Türk ağzında kullanılan /ġ/ ünsüzü, kalın ünlülü kelimelerde kullanılan ötümlü art damak ünsüzüdür. Bu ünsüzün daha çok Makak
köyünde kullanıldığı tespit edilmiştir.
aġa “aga” 38/b/65, ġalḫardık “kalkardık” 76/a/13, ġardaşım “kardeşim” 76/a/17, Bulġarlarda “Bulgarlarla” 76/c/33
16
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
1.1.2.3. g̥ Ünsüzü
Şumnu ili Türk ağzında kullanılan /g̥/ ünsüzü, düşme eğilimine giren
/ğ/ ünsüzüdür. /ğ/ ünsüzünün zayıflayarak düşme eğilimine girmesiyle oluşmuştur. /g̥/ ünsüzü, /ğ/ ünsüzünün düşmeden önceki son merhalesini gösterir
İncelenen metinlerde /g̥/ ünsüzü, kelime ortasında ve sonunda
/ğ/
birkaç örnekte görülmektedir.
dog̥ur “doğur” 19/c/178, dūg̥ri “doğru” 39/a/5, fig̥ “fiğ” 21/ç/169,
Mūg̥la “Muğla” 36/a/4
1.1.2.4. ḫ Ünsüzü
Şumnu ili Türk ağzında kullanılan /ḫ/ ünsüzü, /h/ ünsüzünün art damaksı
değişimi neticesinde kelime ortasında, kelime sonunhâlidir. Genellikle k
da ve görülen geçmiş zamanın birinci çoğul şahıs çekiminde görülmüştür.
çıraḫtı “çıraktı” 76/c/33, daḫdılar “taktılar” 30/b/24, oynamaḫtan
“oynamaktan” 76/a/16, sokaḫda “sokakta” 52/c/55, ufaḫ “ufak” 76/b/23,
uşaḫlar “uşaklar” 76/d/66, vaḫıtlar “vakitler” 54/b/53, yoḫ “yok” 76/b/24,
aḫı “ahır” 40/e/137, anaḫtarı “anahtar” 52/c/79 baḫtım “baktım” 76/a/16,
bah̠lava “baklava” 30/b/39, giderdıḫ “giderdik” 76/c/40, ġalḫardık “kalkardık” 76/a/13, çoḫ “çok” 76/a/9
1.1.2.5. h̥ Ünsüzü
Şumnu ili Türk ağzında kullanılan /h̥/ ünsüzü, düşmek üzere olan, belirsiz /h/ ünsüzü olup /h/ sesinin zayıflayarak düşme eğilimine girmesiyle
oluşmuştur. İncelenen metinde /h/ ünsüzünün düşmeden önceki son merha. Kelime ortasında ve kelime sonunda bulunur.
lesini gösterir: /h/ /h̥/
sabah̥ “sabah” 18/d/78, tah̥anayı “tarhanayı” 18/g/114, Allah̥ “Allah”
13/e/128, boh̥ça “bohça” 78/a/5, yah̥nı “yahni” 6/f/87, ah̥cıyım “ahcı” 62/c/37
1.1.2.6. ḳ Ünsüzü
Şumnu ili Türk ağzında kullanılan /ḳ/ ünsüzü, art damak /k/ ünsüzüdür. Bu ünsüzle ilgili örnekler daha çok, Makak köyünde tespit edilmiştir.
Görülen geçmiş zamanın birinci çoğul şahıs çekiminde de görülmüştür.
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
17
yapamazdıḳ “yapamazdık” 76/ç/53, yuḳaḳı “yukarıki” 11/a/8, aşaḳı
“aşağıki” 13/e/152, azırlayıḳ “hazırlıyoruz” 76/ç/48, balardıḳ “bağlardık”
76/b/24 bırakırdıḳ “bırakırdık” 76/ç/54, boşaldırdıḳ “boşaltırdık” 76/b/25,
ederdıḳ “ederdik” 76/a/15, idıḳ “idik” 76/ç/59, ḳalırdı “kalırdı” 76/ç/56 ḳaranlıḳta “karanlıkta” 76/a/14, ḳardaşlarım “kardaşlarım” 76/a/16, oḳıysın
“okuyorsun” 76/d/66
1.1.2.7. k̥ Ünsüzü
Şumnu ili Türk ağzında kullanılan /k̥/ ünsüzü, düşmek üzere olan, belirsiz /k/ ünsüzüdür.
ellik̥ “elli” 50/c/82, yukak̥ı “yukarıki” 6/b/22
1.1.2.8. l̥ Ünsüzü
Şumnu ili Türk ağzında kullanılan /l̥ / ünsüzü, düşmek üzere olan,
belirsiz /l/ ünsüzü olup /l/ sesinin zayıflayarak düşme eğilimine girmesiyle
oluşmuştur.
Bul̥ gada “Bulgarda”19/b/36, hal̥ k “halk” 11/b/160, kal̥ dımış “kaldırmış” 19/c/160
1.1.2.9. ĺ Ünsüzü
Şumnu ili Türk ağzında kullanılan /ĺ/ ünsüzü, ön damak/l/ ünsüzüdür.
Genellikle alıntı kelimelerde bulunur.
normaĺ “normal” 47/ç/190, Novaseĺ “Novasel” 1/a/3, roĺ “rol”
38/b/74, yimteĺa “yumurtayla” 18/f/100, araĺa “arayla” 78/b/238, daĺde
“dalda” 36/j/217, danteĺ “dantel” 74/c/57
1.1.2.10. ñ Ünsüzü
Şumnu ili Türk ağzında kullanılan / ñ / ünsüzü, damak /n/ ünsüzüdür,
bunñasa “bunlarsa”11/b/207, onña “onunla” 12/b/15, bunña “bunlar” 11/b/207
18
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
1.1.2.11. ŋ Ünsüzü
Eski /ŋ/ sesinin “ng” şeklinde açıldığı örnekler, Batı Rumeli içinde
yaygın olmamakla beraber görülmektedir. Ağız metinleri içinde yapılan taramalarda bu ses değişikliğine Karadağ ve Kosova’da rastlanmıştır (İğci,
2018:223-257).
Şumnu ili Türk Ağzında kullanılan / ŋ / ünsüzü, genzel art damak /n/
ünsüzüdür.
beŋ “ben” 13/a/46
1.1.2.12. n̥ Ünsüzü
Şumnu ili Türk ağzında kullanılan /n̥/ ünsüzü, düşmek üzere olan, belirsiz /n/ ünsüzüdür.
n̥iyi “neyi” 19/c/157, çeşin̥t “çeşit” 34/c/36
1.1.2.13. P Ünsüzü
Şumnu ili Türk ağzında kullanılan /P/ ünsüzü, /p/-/b/ arası bir ünsüz
olup /p/ ünsüzünün ötümlüleşerek /b/ ünsüzüne dönüşme eğiliminden oluşmuştur. /b/ ünsüzünün ötümlüleşerek /b/ ünsüzüne dönüşme sürecinin ara
merhalesidir: /p/ /P/ /b/. İncelenen metinlerde tek bir örnekte tespit edilmiştir.
naPǎyım “ne yapayım” 3/ç/30
1.1.2.14. r̄ Ünsüzü
Şumnu ili Türk Ağzında kullanılan /r̄ / ünsüzü, titrekliği uzatılan /r/
ünsüzüdür. Bu ünsüzlü kullanıma Makak, Pamukçu, Karagözler köylerinde
rastlanmıştır.
bır̄ “bir” 76/a/9, bır̄ as “biraz” 76/b/28, bır̄ bır̄ ından “birbirinden”
76/ç/61, bır̄ de “bir de” 76/b/26
1.1.2.15. r̥ Ünsüzü
Şumnu ili Türk ağzında kullanılan /r̥ / ünsüzü, düşmek üzere olan,
belirsiz /r/ ünsüzü olup /r/ sesinin zayıflayarak düşme eğilimine girmesiyle
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
19
oluşmuştur. İncelenen metinde /r̥ /, /r/ ünsüzünün düşmeden önceki son mer/
. Kelime ortasında, kelime sonunda ve eklerde
halesini gösterir: /r/
görülmüştür.
var̥ “var” 2/a/11, yemekler̥ini “yemeklerini” 20/a/21, biber̥ “biber”
12/a/3, dör̥tte “dörtte” 44/a/21, geliyler̥ “geliyorlar” 13/e/143, gittiler̥ “gittiler” 12/ç/36, kır̥k “kırk” 18/c/34, koşar̥dı “koşardı” 6/ç/39
1.1.2.16. S Ünsüzü
Şumnu ili Türk ağzında kullanılan /S/ ünsüzü, /s/-/z/ arası bir ünsüz
olup ötümsüz /s/ ünsüzünün ötümlüleşerek /z/ ünsüzüne dönüşme eğilimine
girmesiyle oluşmuştur. /s/ ünsüzünün ötümlüleşerek /z/ ünsüzüne dönüşmesinin ara merhalesidir: /s/ /S/ /z/. İncelenen metinlerde /S/ ünsüzü, kelime
sonunda bulunur.
veriS “veririz” 2/a/7, yaptiriS “yaparız” 2/a/3, aS “az” 18/g/118, babamıS “babamız” 4/a/2, biliyiS “biliyoruz” 4/ı/114, biraS “biraz” 33/a/22,
biştiriS “bitiririz” 2/a/2, namaS “namaz” 7/c/67. otladiyiS “otlatıyoruz”
2/d/45
1.1.2.17. Ş Ünsüzü
Şumnu ili Türk ağzında kullanılan /Ş/ ünsüzü, /ş/-/j/ arası ünsüz olup
/ş/ ünsüzünün ötümsüzleşerek /j/ ünsüzüne dönüşme eğilimine girmesiyle
oluşmuştur. İncelenen metinlerde çok az kullanılan /Ş/ ünsüzü, kelime ortasında ve kelime sonunda bulunur.
üşümüŞ “üşümüş” 49/e/193, annatmıŞ “anlatmış” 11/a/38, beŞlere
“beşlere” 11/a/42
1.1.2.18. v̥ Ünsüzü
Şumnu ili Türk ağzında kullanılan /v̥/ ünsüzü, düşmek üzere olan, belirsiz /v/ ünsüzü olup /v/ sesinin zayıflayarak düşme eğilimine girmesiyle
oluşmuştur.
yev̥miyeyle “yevmiyeyle” 24/d/84, suv̥an “soğan” 59/b/11
20
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
1.1.2.19. v̇ Ünsüzü
Şumnu ili Türk ağzında kullanılan /v̇/ ünsüzü, /v/ ünsüzünün çift dudak hâlidir. Yerli ağzında v ünsüzünün w çift dudak türü de vardır (Dallı,
1991: 70). Türkiye Türkçesi yazı dilinde diş dudak ünsüzü /v/ ile karşılanmaktadır. İncelenen metinlerde çok kullanılan bu tür /v̇/ ünsüzü, kelime ortasında ve sonunda bulunur.
av̇şam “akşam” 2/b/16, av̇ul “avlu” 50/c/136, av̇ur “ağır” 21/b/121,
bav̇şam “bu akşam” 19/ç/242, ev̇ “ev” 65/ç/61, köv̇ “köy” 4/g/79, suv̇anını
“soğan” 26/a/6, uv̇aliyile “ufalıyorlar” 39/a/6
1.1.2.20. y̥ Ünsüzü
Şumnu ili Türk ağzında kullanılan /y̥/ ünsüzü, düşmek üzere olan, belirsiz /y/ ünsüzü olup /y/ sesinin zayıflayarak düşme eğilimine girmesiyle
oluşmuştur. İncelenen metinde /y/ ünsüzünün düşmeden önceki son merha/
.
lesini gösterir: /y/
birey̥ “birey” 78/a/87, giy̥mezdi “giymezdi” 26/e/82, misiy̥ “mısır”
50/c/66, ney̥çin “ne için” 19/b/39, öy̥ledi “öyleydi” 13/c/91 sabaley̥in “sabahleyin” 18/g/119, y̥etiştimiz “yetiştiğimiz” 19/c/74, y̥etse “yetse” 13/a/2,
böy̥ledi “böyleydi” 33/c/60
1.1.3. Ses Olayları
Şumnu ili Türk ağzında ses olayları; ünlülerle ilgili ses olayları ve
ünsüzlerle ilgili ses olayları olarak iki başlıkta ele alınmıştır. Bu başlıklar; alt
başlıklara ayrılarak incelenmiş, alt başlıkların özellikleri verildikten sonra
örneklendirilmiştir.
1.1.3.1. Ünlülerle İlgili Ses Olayları
Şumnu ili Türk ağzında ünlülerle ilgili; ünlü incelmesi, ünlü kalınlaşması, ünlü daralması, ünlü genişlemesi, ünlü düzleşmesi, ünlü yuvarlaklaşması, ünlü düşmesi, ünlü türemesi, ünlü benzeşmesi, ünlü aykırılaşması,
ünlü kısalması, ünlü ikizleşmesi, ünlü uzaması olmak üzere on üç ses olayı
tespit edilmiştir.
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
21
1.1.3.1.1. Ünlü Uyumları
1.1.3.1.1.1. Kalınlık - İncelik Uyumu
Kalınlık - incelik uyumu, yalın veya eklerle uzatılmış olan Türkçe
veya Türkçeleşmiş bazı alıntı sözlerde, ilk hecede bulunan ünlünün taşıdığı
kalınlık - incelik niteliğinin ondan sonraki hecelerde de yer alması kuralıdır
(Korkmaz, 2007: 51). Şumnu ili Türk ağzında kalınlık - incelik bakımından
düzensizlik söz konusudur. Yazı dilinde uyuma girmeyen birçok kelime ekleşmelerde benzeşme yoluyla uyuma girerken özellikle ekleşmelerde uyum
içinde olması gereken birçok kelimede de uyumun bozulduğu görülmüştür.
Kelime düzeyinde kalınlık incelik uyumunun bozulması:
abi “agabey” 5/a/9, buriye “buraya” 7/a/15, ani “hani” 1/a/8, beras
“biraz” 4/j/135,
çocikleri “çocukları” 19/c/173, kamiş “kamış” 28/a/3
Yazı dilinde kalınlık - incelik uyumu bozulmuş birtakım kelimelerin
Şumnu ili Türk ağzında uyum içinde oldukları tespit edilmiştir.
alma “elma” 43/ç/78, ana “anne” 10/ç/49, kardaş “kardeş” 1/b/25,
angıları “hangileri” 2/d/59
Şumnu ili Türk ağzında yazı dilinde kalınlık - incelik bakımından
uyumsuz olan bazı kelimeler benzeşme yoluyla uyum içerisindedir.
şefteli “şeftali” 4/f/70, kirez “kiraz” 77/c/48, tene “tane” 2/a/7, nışan “nişan” 1/a/14, alva “helva” 69/e/158, vakıtla “vakitle” 11/b/190, gasta “gazete” 42/ç/50, bü͜ün “bugün” 35/c/38, bır̄ az “biraz” 5/b/27, yānıyı “
yahniyi” 7/e/130
Ek düzeyinde kalınlık - incelik uyumu:
Şumnu ili Türk ağzında şimdiki zaman ekinin incelmesi; kalınlık incelik uyumunun artmasına sebep olmasına rağmen şimdiki zaman ekinin
kalın ünlülü fiil kök ve gövdelere getirilmesi durumunda kalınlık - incelik
uyumu bozulmaktadır.
Kalınlık - incelik uyumunu kuvvetlendiren şekiller:
22
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
gidiyirim “gidiyorum” 24/d/113, gidöler “gidiyorlar” 78/a/227, dököz “döküyoruz” 18/c/37, geliyir “geliyor” 3/ç/34, gideysin “gidiyorsun”
24/d/86,
istemeyeri “istemiyor” 72/ç/58, veri “veriyor” 6/ç/53
Kalınlık – İncelik uyumunu bozan şekiller:
koyeysin “koyuyorsun” 40/f/174, koyi “koyuyor” 5/c/39, bakiler
“bakıyorlar” 36/d/105, yıkayisin “yıkıyorsun” 39/a/3, kapayiriz “kapıyoruz” 36/d/105, okiyirim “okuyorum” 14/a/10
Şumnuda kalınlık - incelik uyumu açısından önemli bir özellik de
“-iken” zarf fiil ekinin ekleşmesinde yazı dilimizin aksine uyama girmesidir.
uşakka “uşakken” 4/c/34, yaşka “yaşken” 39/ç/41, sorumluykan
“sorumluyken” 47/a/27, yıkaka “yıkarken” 47/a/54, yapaka “yaparken”
9/a/12, kavırıkan “kavururken” 42/c/39, odaykan “odadayken” 50/c/132,
olurkan “olurken” 42/d/131, oynarkan “oynarken” 47/ç/173, sıcakkan “sıcakken” 2/a/12
Gelecek zaman eki kalın ünlülü fiillere ince ünlülü şekilleriyle geldiğinde uyumu bozar
sorcek “soracak” 30/a/2, taşıyecek “taşıyacak” 11/b/117, yapamaycek “yapamayacak” 31/b/43, alecek “alacak” 7/ç/104, dolduracek “dolduracak” 47/ç/219, çıkacek “çıkacak” 19/d/312, olacek “olacak” 4/h/106
Şumnu ilinde görülen geçmiş zaman ekinin incelik - kalınlık uyumunu
bozduğu örnekler Tatar köyü olarak bilinen Makak’ta görülmüştür.
işledım “işledim” 76/a/10, ederdıḳ “ederdik” 76/a/15, dedı “dedi”
76/c/37, istemedın “istemedin”76/ç/46, gittık “gittik” 76/d/67
1.1.3.1.1.2. Düzlük – Yuvarlak Uyumu
Düzlük – yuvarlak uyumu, Türkçe kelimelerin ilk hecelerindeki ünlülerin düz veya yuvarlak oluşlarına göre onu izleyen hecelerdeki ünlülerin
kelimenin ilk hecesi düz ünlülü ise düz, yuvarlak ünlülü ise dar yuvarlak
veya geniş düz olarak gelmesi kuralıdır (Korkmaz, 2007: 151).
tanıdık 19/c/96, köyde 19/d/288, tencere 5/c/38, arkadaşını 72/c/49
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
23
Düzlük – yuvarlak uyumu bazı kelimelerde gerçekleşmemiştir. Bunun
sebeplerinden biri /u/ ve /ü/ nün dudak ünsüzleri /b/, /m/, /p/, /v/ yanında
korunmasıdır (Nakiboğlu, 2007: 102).
Şumnu ili Türk ağzında dar yuvarlak ünlüler düzleşip uyuma girmiştir.
amırını “hamurunu”18/f/94, amıt “armut” 36/i/206, çamır “çamur”
61/a/20, tavına “tavuğuna” 42/d/85, pamık “pamuk” 13/f/167, avlı “avlu”
32/b/4, yavrım “yavrum” 7/a/18, kabık “kabuk” 50/c/66, kavırız “kavururuz” 42/c/37, davıl “davul” 65/c/23, yamır “ yağmur” 7/f/137, çabık “çabuk” 20/b/32, tabıda “tabuta” 69/ğ/295
Şumnu ili Türk ağzından geniş yuvarlak ünlülü şimdiki zaman ekinin
düzlük yuvarlaklık uyumunu bozduğu örnekler tespit edilmiştir.
diyolar “diyorlar” 33/a/24, yapor “yapıyor” 18/ğ/173, getirö “getiriyor” 77/a/3, karosın “karıştırıyorsun” 77/c/28, kaynadoruz “kaynatıyoruz”
77/a/6, gelöler “geliyorlar” 77/b/22, pişiröz “pişiriyoruz” 78/a/111, biliyom “biliyorum” 9/a/11
1.1.3.1.2. Kalın Ünlülerin İncelmesi
Kalın ünlülerin yerini ince ünlülere bırakması şeklinde gerçekleşen
öndamaksıllaşma olayı Balkan Türk ağızlarında daha çok ilk hecede görülür
(Sultanzade, 2013: 47).
Şumnu ili Türk ağzında görülen ünlü incelmesi; kelime başında a>e,
şeklinde; kelime ortasında a>e, u>i, u>ü, ı>i şeklinde; kelime sonunda a>e,
a>i şeklinde görülür. Ünlü incelmesi genellikle /y/, /m/, /r/ gibi ünsüzlerin
çevresinde meydana gelmiştir. İncelme hadisesinde ünlü benzeşmesi ve aykırılaşması etkili olmuştur.
Kelime başında:
a>e: ehali “ahali” 6/ç/55, (<Ar. ahālı̇̄ , Türk Dil Kurumu, 2005:41)
Ebazer “Abuzer” 48/a/2
Kelime ortasında:
a>e: şefteli “şeftali” 4/f/70 < Far. şeft-ālu (TDK, 2005: 1854), bikeç
“birkaç” 49/d/139, kirez “kiraz” 77/c/48, zeman “zaman” 47/ç/192 < Ar.
24
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
zamān (TDK, 2005: 2221), setenden “satenden” 42/d/104 < Fr. satin (TDK,
2005: 1708), zēdeli “zerdali” 4/f/69 < Far. zerd-ālū (TDK, 2005: 2231),
tene “tane” 2/a/7 < Far. dane (TDK, 2005: 1899), cumeytesi “cumartesi”
11/b/123,
u>i: fasille “fasulye” 6/f/84,
u>ü: bü͜ün ”bugün” 35/c/38, küyünde“ köyünde” 42/e/137 < Far. kūy
(TDK, 2005: 1240).
ı>i: kamiş “kamış” 28/a/3, yimşaktılar “yumuşaktılar” 32/b/33 < ET.
yımşak (Gülensoy, 2011: 1176).
Kelime sonunda:
a>e: Fatmenin “Fatmanın” 57/c/49, zurneler “zurnalar” 78/a/170 <
Far. surnay (TDK, 2005: 2243),
a>i: buriye “buraya” 7/a/15
Ek düzeyinde kalın ünlülerin incelmesi:
Şimdiki zaman ekinin ağız bölgemizde çeşitli şekillerde kullanılması;
gelecek zaman ekinin kalın ünlülülere ince ünlülü şeklinde gelmesi ekleşmede ünlü incelmelerine örnek teşkil etmektedir.
saliniysin “salınıyorsun” 47/ç/212, otiriz “oturuyoruz” 42/b/15, okiyiz “okuyoruz” 34/d/73 yatırecek “yatıracak” 82/f/116, dolcek “ dolacak”
47/ç/217, olcek “olcak” 10/ç/45, diyeriz “diyoruz” 58/a/3
1.1.3.1.3. İnce Ünlülerin Kalınlaşması
Şumnu ili Türk ağzında görülen ünlü kalınlaşması; kelime başında i>ı,
e>a, şeklinde; kelime ortasında i>ı, e>a, şeklinde; kelime sonunda i>ı, e>a
şeklindedir. Genellikle ünlü benzeşmesi yoluyla ünlü uyumları bozulmamıştır.
Kelime başında:
i>ı: ıbrık “ibrik” 77/b/23 < Ar. ibrı̇̄ k (TDK, 2005: 924), İsmáıl 11/a/67
e>a: alva “helva” 69/e/158 < Ar. helvā (TDK, 2005: 875).
Kelime ortasında:
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
25
i>ı: bıraz “biraz” 6/ç/54, nışan “nişan” 2/c/30 < Far. nişān (TDK,
2005: 1476). bāşışlanı“bahşiş”62/ç/45 < Far. baḫşiş (TDK, 2005: 184).
hızmetçi “hizmetçi”61/c/29 < Ar. ḫidmetçi (TDK, 2005: 896). kılo “kilo”
70/ç/43 < Fr. kilo (TDK, 2005: 1181).
e>a: zarzavad “zerzevad” 44/a/1 < Far. sebze+vat (TDK, 2005:
2230). marmalat “marmelat” 39/e/59 < Fr. marmelade (TDK, 2005: 1347).
Kelime sonunda:
i>ı: yānı“yahni” 7/c/71 < Far. yāhni (TDK, 2005: 2109), hamır “hamur” 49/c/99 < Ar. ḫamı̇̄ r (TDK, 2005: 841).
e>a: bāçası “bahçesi” 13/ç/105 < Far. bāġ -çe (TDK, 2005: 183).
1.1.3.1.4. Geniş Ünlülerin Daralması
Şumnu ili Türk Ağzında görülen ünlü daralması; kelime başında e>i,
o>u, ö>ü şeklinde; kelime ortasında e>i, a>ı, a>i, o>u, ö>ü, a>u şeklinde;
kelime sonunda e>i, a>ı, a>i şeklinde görülür.
Kelime başında:
e>i: ivel “evel” 8/b/15 < Ar. evvel (TDK, 2005: 669).
o>u: uvalattiri “ovalattırıyor” 39/a/5
ö>ü: Anadolu ağızlarında seyrek olmasına rağmen Balkan ağızlarında
oldukça bolcadır. Bilhassa Adakale ve Bulgaristan Türk Ağızları bu yönden
özellik taşımaktadır (Caferoğlu, 1964: 15).
ürendik “öğrendik” 80/c/22 < ET. ögren ~ OT. ögren (Gülensoy,
2011:653), üylen“öğlen” 78/a/149 < OT. öyle ~ özle (Gülensoy, 2011:652),
üyütiriz “öğütürüz” 72/d/87 < ET. ögü ~ ögüş; OT.ügi, ögüt (Gülensoy,
2011:655).
Kelime ortasında:
e>i değişmesi pek yaygın ve ağız bölgemizin her tarafından görülen
bir hadisedir.
Bu değişmelerin bir kısmı /ğ/ ve /y/ ünsüzlerinden dolayı meydana
gelmiştir (Çebi, 1986: 28).
26
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
Biyenmedile “beğenmediler” 40/a/11, yinge “yenge” 18/ç/52 < ET.
yängä, yänggä ~ OT. yengge (Gülensoy, 2011:1120), piynir “peynir” 5/c/33
< Far. penı̇̄ r (TDK, 2005:1603), kefini “kefeni” 69/e/134 < Ar. kefen (TDK,
2005: 1127), nireye “nereye” 74/b/39, nirde “nerede” 7/ç/99, siyrek “seyrek” 46/a/6 < ET. sädräk ~ OT. sedrek(g) (Gülensoy, 2011:760), nideyse
“nerdeyse” 59/d/40, şiler “şeyler” 7/a/3 < Ar. şey (TDK, 2005: 1862), pincerede “pencere” 69/ğ/240 < Far. pencere (TDK, 2005: 1593), diydiridik
“değdirirdik” 69/f/177 < ET. tägürt-; OT. tegir (Gülensoy, 2011:271), bitonu“betonu” 72/a/10 < Fr. béton (TDK, 2005: 253), pirşembeden “perşembeden” 75/a/4 < Far. penc+şenbe (TDK, 2005: 1598), tiz “tez” 76/a/2 < ET.,
OT. tez (Gülensoy, 2011:888), tizesinin “teyzesinin” 13/a/25, biyaz “beyaz”
76/a/19 < Ar. beyāz (TDK, 2005: 254).
Şumnu ili Türk ağzında /i/li şekilleriyle korunan örnekler aşağıda verilmiştir:
yidik“yedik” 30/a/17 < ET. yi-, yä- ~ OT. yi-, yé- (Gülensoy,
2011:1105), gice“gece” 36/f/124 < ET. käçä ~ kiçä OT. kéçe, kiçe (Gülensoy,
2011:358), çiyiz “çeyiz” 43/c/50 < Ar. cihāz (TDK, 2005: 421), dinir “denir”
55/e/64 < ET. ti- ~ OT. ti- ~ té (Gülensoy, 2011: 270).
a>ı: sarırlar “sarar” 47/ç/185,
ö>ü: düvēledi “döverlerdi” 38/b/60 < OT. tög-, döv-(Gülensoy, 2011:
300), düşeme “döşeme” 76/a/19 < ET. töşe- (Gülensoy, 2011: 304).
o>u: suvan “soğan” 33/a/7 < ET., OT. soġan ~ soġun (Gülensoy, 2011:
790), kuparın “koparın”43/ç/72 < ET., OT. kop-(u)r- (Gülensoy, 2011: 540),
kuvan “kovan”43/ç/79 < ET. kovı (Gülensoy, 2011: 547), tumbul “tombul”
2/ç/37, kuyup “ koyup”18/c/38 < ET., OT. koy- < kod-, kot- (Gülensoy,
2011: 548).
a>u: bubam “babam”4/d/48,
Kelime Sonunda:
e>i: domati “domates” 6/f/90, ni “ne”7/e/127 < OT. ne (Gülensoy,
2011: 605).
a>i: oriye “oraya”4/d/47, buriye “buraya” 7/a/15
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
27
a>ı: lambılar “lambalar” 72/d/78
Ek düzeyinde geniş ünlülerin daralması:
Gelecek zaman ekinin ilk ünlüsü kimi zaman daralır.
kesicen “keseceksin” 47/ç/209, gidicem “gideceğim”7/d/122, kaynicek“ kaynayacak” 70/d/56, indiricen “indireceksin” 70/d/58, sülemicem
“söylemeyeceğim” 47/a/43, bırakıcak “bırakacak”50/a/29
Kalın ünlülü fiillerde gelecek zaman olumsuzluk eki ile birlikte kullanıldığında bu değişim görülmektedir.
kalmiycek “kalmayacak” 75/b/46, olmiycek “olmayacak” 39/b/24
1.1.3.1.5. Dar Ünlülerin Genişlemesi
Şumnu ili Türk Ağzında görülen ünlü genişlemesi kelime başında u>a,
u>o şeklinde; kelime ortasında i>e, ü>ö, u>o, u>ö şeklindedir.
Kelime başında:
Şumnu ili Türk ağzında Türkiye Türkçesine göre i>e değişikliği olan
bazı kelimeler eski şekillerini korumaktadır.
i>e: eşittik “işit” 11/b/183 < ET. éşid-, eşid-, éşit- ~ OT. işit-, éşit(Gülensoy, 2011: 441), eycene “iyicene” 33/a/4 < ET. ädgü > OT. edgü >
EAT. eyü (Gülensoy, 2011: 444), eki “iki” 76/a/8 < ET. äki, eki, ekki; OT.
ikki ~ iki (Gülensoy, 2011: 427
u>a: alaftan “yulaftan” 54/c/66
u>o: ograştı “uğraştı” 76/a/1 ~ OT. oġraş- (Gülensoy, 2011: 960).
Eski şeklini korumuştur., ofaliysin “ufalıyorsun” 34/e/88
Kelime ortasında:
i>e: keremit “kiremit”11/a/15, deye “diye” 3/ç/33 < ET. ti-yin (Gülensoy, 2011: 290), yene “yine” 50/g/240 < ET. yana, yänä, yinä ~ OT. yana,
yeme (Gülensoy, 2011: 1146).
ü>ö: yörülek “yürüyerek” 4/g/80 < ET., OT. yorı-, yür- (Gülensoy,
2011:1195). u>ö:hökümet “hükümet” 65/ç/75 < Ar. hukūmet (TDK, 2005:
907).
28
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
u>o: boday “buğday”75/b/46, korudurlar “kuruturlar” 4/a/11< ET.
ḳurḳaġ ~ ḳuruġ ~ OT. ḳūrıġ ~ ḳuruġ ~ ḳūruk ~ ḳūr (Gülensoy, 2011:576).
1.1.3.1.6. Yuvarlak Ünlülerin Düzleşmesi
Genelde düzleşme dudak ünsüzlerinin etkisiyle meydana gelmiştir.
Dudak ünsüzlerinin düzleştirici etkisi Anadolu ağızlarında da görülür (Caferoğlu, 1989: 16). Şumnu ili Türk ağzında görülen ünlü düzleşmesi kelime
ortasında u>ı, u>i; kelime sonunda u>ı şeklindedir. Düzleşme neticesinde
yazı dilimizde düzlük yuvarlaklık uyumuna girmeyen birçok kelimenin ağız
bölgemizde uyuma girdiği görülmüştür. Özellikle u>ı değişiminde ünlü benzeşmesi ön plana çıkarken u>i değişiminde ünlü aykırılaşması göze çarpmaktadır.
Kelime ortasında:
u>ı: kavırdın “kavurdun” 12/a/3 < ET. ḳaġur- ~ kavur-, kavır- ~
OT. ḳawrul-, kowur-, ḳuġur-, ḳuwur- (Gülensoy, 2011: 480), davıl “davul”
65/c/23 < Ar. tabl (TDK, 2005: 477) yımta “yumurta” 18/c/36 < ET. yumurka ~ OT. yımırtġa, yumurtġa (Gülensoy, 2011: 1177), bılaşık “bulaşık”
62/a/8, bızamızda “buzağımızda” 61/a/9 < ET., OT. buz āġu (Gülensoy,
2011:189), pamık “pamuk”13/f/167 < Far. panbuḳ (TDK, 2005: 1566), tabıda “tabuta” 69/ğ/295 < Ar. tābūt (TDK, 2005: 1881), mıhtara “muhtara”
70/a/3 < Ar. mūḫtār (TDK, 2005: 1461) yavrım “yavrum” 7/a/18, tavına
“tavuğuna”42/d/85< ET. taġu ~ takıġu ~ OT. taġuk ~ taḳuk ~ takaġu > EAT.
dakuḳ/taḳuk/taġuk (Gülensoy, 2011:871), Mıstafa “Mustafa” 10/c/24, yıvālamā “yuvalama” 50/g/239
u>i: fasille “fasulye” 6/f/84
Kelime sonunda;
u>ı: avlı “avlu” 32/b/47
Ek düzeyinde yuvarlak ünlülerin düzleşmesi:
Şimdiki zaman ekinin düzleşip uyuma girmesi neticesinde, şimdiki
zaman ekinin sonrasında gelen şahıs eklerinde düzleşme görülür.
otiriz “oturuyoruz” 42/b/15, konışıysın “konuşuyorsun” 52/b/39, koyiriz “koyuyoruz” 14/c/38
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
29
1.1.3.1.7. Düz Ünlülerin Yuvarlaklaşması
Şumnu ili Türk ağzında görülen ünlü yuvarlaklaşması i>ö, a>u, a>o,
e>ü, a>ö şeklindedir. Genellikle ilk hecede meydana gelmiştir. Çok yaygın
bir ünlü değişmesi değildir ve çok az sayıda örneği vardır.
i>ö: böber “biber” 18/g/102
a>u: bubam “babam” 4/d/48
a>o: ov̇şamı “akşamı” 61/c/37
e>ü: çüverim “çeviririm” 39/f/96, üle “öyle” 6/b/22 < ET. äyin >
OT.eyle (Gülensoy, 2011:678).
a>ö: cumörtesi “cumartesi” 78/a/12
1.1.3.1.8. Ünlü Düşmesi
Ünlü düşmesi, vurgusu az olan veya vurgusuz hale gelen ünlülerin
düşmesi hadisesidir (Çoşkun, 2015: 44). Ünlü düşmelerinin en önemli sebebi
vurgudur. Ünlü düşmeleri genellikle dar ünlülerde görülür. Çünkü dar ünlülerin frekans değeri, geniş ünlülere göre daha düşüktür. Kelimenin ortasında
kalan dar ünlü son hece üzerindeki vurgudan uzaklaştığı için bazı durumlarda düşme eğilimi gösterir (Balyemez, 2018: 16).
Şumnu ili Türk ağzında görülen ünlü düşmesi kelime başında, ortasında ve sonunda meydana gelmektedir. Kelime başında /ı/, /u/ ünlülerinin;
kelime ortasında /i/, /a/, /ı/, /e/, /u/ ünlülerinin; kelime sonunda /u/, /ı/, /a/, /i/
ünlülerinin düştüğü görülür.
Kelime başında ünlü düşmesi vurgusuz dar ünlülerin düşmesi şeklinde
görülür.
: falayisin “ufalıyorsun” 36/ı/167,
ı
: sıgan “ısırgan” 68/c/29
Kelime ortasında ünlü düşmesi, vurgusuz dar ünlülerle birlikte birleşik kelime oluşumlarında da görülmektedir.
: Emne “Emine” 42/ç/72, kableden “ḳabı̇̄ leden” 47/a/21 < Ar.
kabile (TDK, 2005: 1021), vazfesi “vazifesi”71/d/52 < Ar. vaẓı̇̄ fe (TDK,
30
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
2005: 2083), iyleşti “iyileşti” 32/b/9022 < eyi < EAT. eyü < ädgü ET. (Uyg.)
OT.edgü (Gülensoy, 2011:444), Habbe “Habibe” 66/a/10, yinleşti “yenileşti” 72/a/9
: nezman “ne zaman” 6/a/5, ozman “o zaman” 4/a/7, koçman
“kocaman” 6/d/66,
ı
: alcı“alıcı” 6/ç/33, fırnaya “fırına” 55/a/6
u
: kuzsu “kuzusu” 72/ç/68,
Kelime sonunda;
ı
: baz “bazı” 41/a/22, bazsı “bazısı” 6/e/79
a
: buray “buraya” 50/a/7,
u
: şun “şunu” 47/ç/187
: burlar “buralar” 47/a/11
: ilerde “ileride”39/c/36, yenden “yeniden” 7/b/38, iksi “ikisi”
47/a/4, sinnin “sininin” 55/c/17
Ek düzeyinde ünlülerin düşmesi:
e
: Gelecek zaman ekinin ilk ünlüsü kimi yerde düşer.
bilemeycem “bilemeyeceğim” 47/a/42, gelcek “gelecek” 18/e/87,
gircen “gireceksin” 35/a/6, isteycem “isteyeceğim” 47/ç/187,
a
: kandırcam “kandıracağım” 44/a/27, olcak “olacak” 9/a/11
1.1.3.1.9. Ünlü Türemesi
Anadolu ağızlarında karekteristik olarak /r/ ve /l/ ile başlayan alıntı
kelimelerin başına i, ı, u, ü veya e ünlüsü getirilir (Çoşkun; 2015: 44). Şumnu
ili Türk ağzında görülen ünlü türemesi kelime başında ve ortasında görülür.
Kelime başında /i/ ve /e/ ünlü türemesi; kelime ortasında da /i/, /a/, /ı/ ünlüleri görülür.
Kelime başında:
> i: ilazım “lazım” 49/e/182, iremulide “Rumelide” 24/d/111
> e: erendeleyip “rendeleyip” 8/a/10
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
31
Kelime ortasında:
> i: ilikten “ilkten” 36/b/44
> ı: amıcam “amcam” 39/ç/45
> a: Alamana “Almana” 21/a/6
1.1.3.1.10. Ünlü Benzeşmesi
Ünlü benzeşmesi, kelime içindeki bir sesin, boğumlama noktası ve
niteliği bakımından yan yana veya aralıklı duran bir başka sesle benzer veya
eş duruma getirilmesi olayıdır (Korkmaz, 2007: 4). Şumnu ili Türk ağzında ünlü benzeşmesi kelime başında, ortasında ve sonunda görülen bir ses
olayıdır. Genellikle kelimeler benzeşme yoluyla ünlü uyumuna uyar hale
gelmişlerdir. Özellikle düzleşmede benzeşme yoluyla kelimelerin düzlük
yuvarlaklık uyumuna uyar duruma geldikleri görülmüştür. Ünlü benzeşmesi,
ilerleyici ve gerileyici benzeşme şeklinde görülür.
İlerleyici benzeşme:
amırını “hamurunu”18/f/94 < Ar. ḫamı̇̄ r (TDK, 2005: 841), amıt “armut” 36/i/206, pamık “pamuk” 13/f/167< Far. panbuḳ (TDK, 2005: 1566),
yavrım “yavrum” 7/a/18, kabık “kabuk”50/c/66, kavırız “kavuruyoruz”
42/c/37, yamır “yağmur” 7/f/137, şefteli “şeftali” 4/f/70< Far. şeft-ālu
(TDK, 2005: 1854), kirez “kiraz” 77/c/48, çiyiz “çeyiz” 43/c/50 < Ar. cihāz
(TDK, 2005: 421)
Gerileyici benzeşme:
bü͜ün ”bugün” 35/c/38, piynir “peynir” 5/c/33< Far. penı̇̄ r (TDK,
2005:1603), keremit “kiremit”11/a/15
1.1.3.1.11. Ünlü Aykırılaşması
Şumnu ili Türk ağzında çok görülen ünlü aykırılaşması, aynı veya
benzer özellikler taşıyan ünlülerden birinin başka ünlüye dönüşerek aynısından veya benzerinden uzaklaşmasıyla oluşur. Benzeşmenin tam tersi olduğu
bu ses olayı, ünlü aykırılaşması olarak değerlendirilmiştir (Özçelik,2002:
143). Kelime başında, kelime ortasında ve kelime sonunda görülür. Kelimenin kalınlık incelik uyumu veya düzlük yuvarlaklık uyumunu bozar.
32
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
ehali “ahali” 6/ç/55(<Ar. ahālı̇̄ , Türk Dil Kurumu, 2005:41), zeman
“zaman” 47/ç/192< Ar. zamān (TDK, 2005: 2221), kamiş “kamış” 28/a/3,
buriye “buraya” 7/a/15, hızmetçi “hizmetçi” 61/c/29< Ar. ḫidmetçi (TDK,
2005: 896), ivel “evel” 8/b/15< Ar. evvel (TDK, 2005: 669)., yinge “yenge” 18/ç/52< ET. yängä, yänggä ~ OT. yengge (Gülensoy, 2011:1120), şiler
“şeyler” 7/a/3< Ar. şey (TDK, 2005: 1862), pincerede “pencere” 69/ğ/240<
Far. pencere (TDK, 2005: 1593).
1.1.3.1.12. Ünlü Kısalması
Şumnu ili Türk ağzında görülen ünlü kısalması, iki şekilde görülmektedir.
Alıntı kelimelerde:
Alıntı kelimelerdeki ünlü kısalması, alıntı kelimelerdeki uzun ünlülerin uzunluklarının ortadan kalkmasıyla oluşur. Alıntı kelimelerdeki uzun
ünlüler tamamen uzunluklarını kaybedip normal uzunlukta kullanılır.
dükkan 12/a/5< Ar. dukkān (TDK, 2005: 585), mesela 4/a/13< Ar.
meselā (TDK, 2005: 1377), hesabı 67/b/32< Ar. hisāb (TDK, 2005: 880),
hikaye 51/a/10< Ar. hikāye (TDK, 2005: 891), cami 13/e/157< Ar. cāmi
(TDK, 2005: 343).
Türkçe kelimelerde:
Kısalma olayı büyük bir çoğunlukla ı,i(u,ü) gibi az sesli dayanıksız dar
ünlülerde kendini gösterir (Korkmaz, 2007: 230). Ağız bölgemizde Türkçe
kelimelerdeki ünlü kısalması ise, genellikle vurgusuz ünlülerin düşme eğilimine girmesinden kaynaklanmaktadır. Kelime başında a ǎ şeklinde; kelime
ortasında a ǎ, u ǔ, i ı̌ ́, ü ü̆ şeklindedir.
ǎcık “ azıcık” 55/a/5, kojǎman “kocaman” 62/c/36, naPǎyım “ ne
yapayım” 3/ç/30, çeviriyı̌ ́z “ çeviriyoruz”55/d/50, doyǔsun “doyursun”
13/e/137
1.1.3.1.13. Ünlü İkizleşmesi
Türkçe’de aslî ikiz ünlü yoktur. Bazı çağdaş Türk lehçelerindeki
ikiz ünlüler de Ana Türkçe’deki aslî uzun ünlülerin zamanla ses değişme-
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
33
lerine uğrayarak ikiz ünlü durumuna dönüşmesinden oluşmuştur (Korkmaz, 2007:127). Şumnu ili Türk ağzında çok görülen ünlü ikizleşmesi ise
/ğ/,/h/,/y/ ünsüzlerinin düşmesi neticesinde oluşmuştur. Kelime ortasında ve
kelime sonunda görülür. Çoğu zaman kelime bünyesinde olurken bazen ekleşme esnasında ünsüz düşmesi neticesinde oluşur.
Eşit ikiz ünlüler:
aa: daa “dağa” 11/a/68, maaraya “ mağaraya” 3/c/24, saan “sahan”
19/c/89
ee: beeni “beğeni” 18/g/114
ii: di͜işti “ değişti 71/ç/38
ıı: sı͜ır “ sığır” 9/a/13, çı͜ırmışla “ çağırmışlar”11/b/172
uu: buusundan “buğusundan” 78/a/112
üü: bü͜üne “buğün” 35/c/38, dü͜üne “düğüne” 11/b/105
Yükselen ikiz ünlüler:
8/a/10
ua: kuyru͜a “kuyruğa” 3/c/18, çocu͜ā “çocuğa”7/ç/85, su͜anını “soğan”
ia: Ni͜atın “Nihat” 7/d/113
Alçalan ikiz ünlüler:
ei: de͜imende“değirmende”3/c/26, ayçiçe͜i“ayçiçeği”4/a/6, ine͜i “ineği” 8/b/27, bilece͜i “bileceği” 11/a/38, yeme͜in “yemeğin”11/b/188, şe͜it “şehit” 13/a/8, doşe͜ine “döşeğine” 23/a/3, de͜il “değil” 7/ç/107
aı: ba͜ıriyler “bağırıyorlar” 3/ç/36, mera͜ım “merağım” 3/ç/41, aya͜ınna “ayağıyla” 4/c/29, yapra͜ı “yaprağı”10/c/30, uşa͜ı “uşağı”10/c/41, baca͜ı
“bacağı” 11/b/181, ya͜ı “yağı” 18/a/18, da͜ın “dağın”21/a/44
ai: da͜idiyiz “dağıtıyoruz”4/ı/115
au: ya͜ut “yahut” 11/b/132
ou: o͜ulları “oğulları” 6/a/3, yo͜ut “yogurt” 12/a/10, so͜uma “soğuma”
14/b/37, bo͜up “boğup” 19/b/51, do͜umlu “doğumlu” 30/a/5
öü: kö͜ü “köyü”11/a/52
34
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
1.1.3.1.14. Kısa Ünlülerin Uzaması
Şumnu ili Türk ağzında çok görülen ünlü uzaması, kelime başında, ore
, i ı̇̄ , ı ī, ö ȫ, o ō, u ū, ü ǖ şeklinde
tasında ve sonunda a
görülür. Ünlü uzaması; /h/, /r/, /ğ/, /k/, /y/ ünsüzlerinin düşmesi neticesinde
oluşmuştur. Bu yüzden bunlar ses olayı neticesinde oluşan ikincil uzun ünlülerdir. Genellikle kalınlık incelik uyumu ve düzlük yuvarlaklık uyumunu
etkilemez.
Kelime başında:
: ādise “hadise” 53/b/23, ākadaş “arkadaş” 19/ç/227, ālamak
a
“ağlamak” 37/c/40
e
: ēdim “erdim” 44/a/36, ēkeze “herkeze” 55/ğ/95
i ı̇̄: ı̇̄ce “iyice” 33/a/18, ı̇̄ne “iğne” 20/b/32, ı̇̄san “insan” 7/b/56
ı ī: īsım “hısım” 4/e/60
ö ȫ: ȫdek “ördek” 3/ç/35
o ō: ōcamız “hocamız” 7 / c / 66
u ū: ūradīdı “uğratırdı”26/f/85, ūraştı “uğraştı” 69/ğ/258
ü ǖ: ǖdǖdü “öğütürdü” 4/a/10, ǖledi “öğleydi” 6/b/16, ǖrendik “öğrendik” 68/b/26
Kelime ortasında:
a
: bāçe “bahçe”35/c/40, bācılık “bağcılık” 38/a/40
e
: deftēlē “defterler”18/ğ/159, dikēdik “dikerdik”26/d/48, döşēni
“döşeğini” 4/d/46
i ı̄̇ : gelı̄̇ le “gelirler” 82/e/106, demı̄̇ ci “demirci”50/ğ/313
ı ī: yaptīdı “yaptırdı” 9/a/7, yazdīdık “yazdırdık” 31/b/40, yītıp
“yırtıp”26/c/35
ö ȫ: bȫlelikle “böylelikle” 13/a/11, dȫt̥ “dört” 11/b/198, gȫsüne
“göğsüne” 4/j/136
o ō: Bōcalar “Bohcalar” 43/a/15, bōsu “porsuk” 19 / b / 36, çōbadan “çorbadan” 6 / f / 86
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
35
u ū: kūban “kurban” 7/c/68, kūşunnar “kurşunlar” 40/d/103, mūtalıkta “muhtarlık” 16/a/ 16
ü ǖ: küçǖdü “küçüktü” 17/a/3, örǖdü “örürdü” 55/f/77
Kelime sonunda:
a
: pāmā “parmak”26/d/62
e
: deftēlē “defterler”18/ğ/159
i ı̇̄: fı̇̄ “fiğ”13/f/166, görmı̇̄ “görmüyor” 11/b/180, istiyı̇̄ “istiyor”
6/ç/46
ı ī: aydī “haydi”18/d/58, bayī “bayır” 4/c/32
ö ȫ: kȫ “köy” 7/c/63
o ō: zō “zor”40/c/66
u ū: pamū “pamuk” 4 / j / 134, Çukū “Çukur”29/a/4
ü ǖ: öbǖ “öbür” 41/c/69, tǖ “tüy” 19/ç/205
1.1.3.2. Ünsüzlerle İlgili Ses Olayları
Şumnu ili Türk ağzında ünsüzlerle ilgili; ötümlüleşme, ötümsüzleşme,
süreklileşme, sızıcılaşma, akıcılaşma, süreksizleşme, ünsüz düşmesi, ünsüz
türemesi, ünsüz ikizleşmesi, ünsüz tekleşmesi, ünsüz benzeşmesi, ünsüz yer
değiştirmesi, ünsüz aykırılaşması olmak üzere on üç ses olayı; ünlü ve ünsüzlerle ilgili ise hece kaynaşması ve hece düşmesi olmak üzere iki ses olayı
tespit edilmiştir.
1.1.3.2.1. Ünsüz (Ötümlü-Ötümsüz) Uyumu
Şumnu ili Türk ağzında ünsüz uyumu önemli oranda korunmuş, kısmen de olsa düzensizlikler görülmektedir. Birçok kelime ünsüz uyumunu
korurken ekleşmelerde bazı kelimeler ünsüz uyumuna uymamaktadır. Kelime tabanlarında korunan ünsüz uyumu ek düzeyinde bozulmuştur. Görülen
geçmiş zaman ekinde, bulunma hal ekinde, ettirgenlik ekinde uyum yer yer
bozulmaktadır.
Ünsüz uyumu korunan kelimelere aşağıdaki örnekler verilebilir:
36
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
Açtım 19/b/52, āçtan 78/b/236, alçaktı 24/d/84, alıştım 74/b/24,
eriştim 32/a/8, kitapta 4/k/145, koptu 36/g/137, mektepte 18/ğ/162, öptiriyle 49/a/56, temizlikçi 77/a/5
Ünsüz uyumunun bulunma hal ekinde, ettirgenlik ekinde, görülen
geçmiş zaman ekinde, birleşik zarf fiil ekinde bozulduğunu gösteren örnekler aşağıda verilmiştir:
Aldıkcan 50/b/41, saçda 39/b/20, yimişikdi 30/ç/72, yokdu 78/a/161,
bittikden 70/a/10, çekdikcen 50/c/87, dakdı 77/b/11, dökdükcen 50/ç/153,
mezarlıkdan 79/a/7 geşdi 70/b/17, işde 36/j/221, kardeşden 36/j/221, karıştırırım 70/c/29, kavuşdı 19/ç/240, pişdikcen 50/g/246, Rusda 24/d/127,
yapdık 70/a/5, oldukcan 50/b/59, topladıkcan 50/d/165 tuttukcan
50/f/205, vadıkcan50/f/209, kızışdısın 4/j/140
Ünlü düşmesinin görüldüğü bazı kelimelerde ötümsüz ünsüzlerden
sonra ötümlü ünsüzlerin gelmesi ünsüz uyumunu bozmuştur.
ısdısın 70/c/26, çapcık 65/a/2, napcan 49/e/ 207, 55/e/64, yapcak
24/d/85, okduktan 49/d/158
1.1.3.2.2. Ötümlüleşme
Ötümsüz /ç/, /f/, /h/, /k/, /ḳ/, /p/, /s/, /ş/, /t/ ünsüzlerinin ötümlü olan
ünsüz karşılıklarına dönüşmesi biçiminde gerçekleşen ses olayına ötümlüleşme adı verilmektedir. Türkiye Türkçesi ağızlarındaki en karakteristik
fonetik eğilimlerden biri, ötümsüz ünsüzlerin ötümlüleşmesi olayıdır. Oğuz
lehçe ve ağızlarına göre, bu ötümlüleşme dereceleri ve yoğunluğu farklılık
gösterebilmektedir (Gülsevin, 2002: 36).
Şumnu ili Türk ağzında ötümlüleşme; kelime başında, kelime ortasında ve kelime sonunda görülmektedir. Kelime başında k g, t d, p b, ç j
şeklinde; kelime ortasında k g, p b, t d, ş j şeklinde; kelime sonunda p
b, t d, s z, ş j, ç j, t n, ç c şeklinde görülmektedir. Ağız bölgemizde
bu ses olayı yaygın olarak görülmektedir.
Kelime başında:
k g: Bulgaristan Türk ağızlarından Doğu Rodop (Kırcali) Türk ağızlarında söz başı /k-/ sesinin ötümlüleşerek /g-/ sesine dönüşmesi sistemli
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
37
bir görünüm sergileyerek bu bölge ağızlarının karakteristik özelliğini oluşturur (Güneş, 2016: 350). Bu ağızlar Anadolu ağızlarına yakın olup diğer
Rumeli Türk ağızlarından bir hayli farklanırlar. Onların en belirgin çizgisi,
bir çok kelimenin başında k kalın ünsüzü yerine ġ kullanılmasıdır (Mollova,
2003:5). Şumnu ili Türk ağzında k g değişimi daha çok kelime başında
görülmektedir.
gadar “kadar” 16/a/11 < Ar. ḳadar (TDK, 2005: 1025), gak “kalk”
14/a/19 < ET. ḳalı-ḳ/ḳal(g)ı- (Gülensoy, 2011: 455), gapı “kapı”10/a/5 < ET.
ḳapaġ ~ ḳapı; ~ OT. ḳapuġ (Gülensoy, 2011:460), garaya “karaya” 13/a/20 <
OT. ḳara (Gülensoy, 2011:462), gardaşım “kardeşim”76/a/17 < ET. kadaş ~
OT. kadaş ~ karındaş (Gülensoy, 2011:466), gavanoz “kavanoz” 4/f/75, gıs
“kız” 76/a/17 < OT. ḳīz (Gülensoy, 2011:522), gitli “kitli” 10/a/4 < OT. kirit
(Gülensoy, 2011:525), gonşular “komşular” 80/b/11 < ET. ḳonşı ~ OT. konşı
~ koşna (Gülensoy, 2011:536), gövün “köyün” 81/a/13 < Far. kūy (TDK,
2005: 1240).
t d : dadı “tadı” 4/b/23 < ET. tat- ~ tad- ~ OT. tatıġ (Gülensoy,
2011:868), dakasın “takarsın” 43/ç/82 < ET., OT. tak- (Gülensoy, 2011:851),
dakıda “ takıda” 41/b/45
p b: bide “pide” 13/a/34, bōsuk “porsuk” 19/b/30, bartilerde “ partilerde ” 40/b/56 < Fr. parti (TDK, 2005:1579).
ç j: japa “çapa” 47/a/16
t d: südü “sütü” 2/d/43 < ET., OT. süt (Gülensoy, 2011:829), korudurlar “kuruturlar” 4/a/11,kaynadıladı “kaynatırlardı” 4/f/73, kızışdısın “kızıştırsın” 4/j/140, ısdısın “ısıtırsın” 70/c/26, aradiysin “aratıyorsun”
26/f/104
p b: yabādık “yapardık” 21/b/123 < ET., yap- (Gülensoy, 2011:1062).
ş j: bajbakan “başbakan” 41/c/66
Kelime sonunda:
p b: ib “ ip” 78/a/220 < ET. yıp ~ OT. yıp (Gülensoy, 2011:437).
t d: mard “mart” 26/d/70, gid “git” 42/d/117 < ET. két ~ OT. kit
(Gülensoy, 2011:372).
38
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
s
z: atlazı “atlası” 4/ğ/98 < Far. atlas (TDK, 2005: 145), abdez
“abdest” 21/a/28 < Far. āb+dest (TDK, 2005: 3).
j: kıj “kış” 4/a/10 < ET., OT. kış (Gülensoy, 2011:518), kumaj
ş
“kumaş” 24/ç/55 < Ar. ḳumāş (TDK, 2005: 1253), oj “hoş” 50/d/174 < Far.
ḫoş (TDK, 2005:900), taj “ taş” 82/c/40 < ET., OT. taş (Gülensoy, 2011:865),
yaj “yaş” 12/c/22< ET., OT. yaş (Gülensoy, 2011:1082), atej “ateş” 4/ı/116
< Far. āteş (TDK, 2005:141), bej “ beş” 13/ç/113 < ET., OT. beş, biş (Gülensoy, 2011:134), günej “güneş” 57/a/9 < ET., OT. kǖn ~ kuyaş (Gülensoy,
2011:396).
Duyulan geçmiş zaman ekinin son ünsüzü bazı yerlerde /j/ lidir.
bitmij “bitmiş” 21/d/191, iletilmij “iletilmiş” 67/b/22, atmıj “atmış”
7/ç/91, bulmamıj “bulmamıj” 61/a/14, kalmıj “kalmış” 52/a/10, saklamıj “saklamış” 67/c/48, okumuj “okumuş” 47/a/105, koymuj “koymuş”
67/c/48, görmüj “görmüş” 47/a/105, ölmüj “ölmüş” 21/d/199
ç j: sütlaj “sütlaç” 6/f/88, aj “aç” 19/ç/219 < OT. āç (Gülensoy,
2011:46), hij “hiç” 21/a/8 < Far. hı̇̄ ç (TDK, 2005:888).
ç c: kec “kaç” 50/c/68 < OT. kaç (Gülensoy, 2011:449).
t n: çeşin “çeşit” 21/c/149
1.1.3.2.3. Ötümsüzleşme
Ötümlü /b/, /c/, /d/, /g/, /ġ/, /j/, /v/, /z/ ünsüzlerinin ötümsüz olan ünsüz
karşılıklarına dönüşmesi biçiminde gerçekleşen ses olayına ötümsüzleşme
adı verilmektedir.
Şumnu ili Türk ağzında ötümsüzleşme; kelime ortasında ve kelime
sonunda görülen bir ses olayıdır. Kelime ortasında z s, b p, b P, şeklinde;
kelime sonunda z s şeklindedir. Ötümsüzleşme, en çok kelime başında ve
sonunda görülür.
Kelime ortasında:
z s: besle “ bezle” 20/a/3 < ET., OT. bö:z (Gülensoy, 2011:136) / <
Ar. bezz (TDK, 2005:257)
b P: naPǎyım “ ne yapayım”3/ç/30
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
39
Kelime sonunda:
z s: bis “ biz ” 4/a/2 < OT. biz (Gülensoy, 2011:153), beyas “ beyaz ” 4/ğ/99 < Ar. beyāz (TDK, 2005:254), beras “ biraz” 4/j/135, domus
“domuz” 19/ç/245 < ET., OT. toŋuz (Gülensoy, 2011:298), kıs “kız” 7/b/43,
temis “temiz” 21/a/34 < Ar. temyı̇̄ z (TDK, 2005:1948), tus “tuz” 24/d/110
< ET., OT. tuz (Gülensoy, 2011:940), yüs “yüz” 47/a/76< ET., OT. yǖz, yüd
(Gülensoy, 2011:1196).
Ek düzeyinde:
Ağız bölgemizde geniş zaman olumsuz III. tekil, geniş zaman, şimdiki
zaman I.çoğul şahıs çekiminde ekin son ünsüzü ve iyelik ekinin III.çoğul
şahsında son ünsüz /s/ şekilli olarak da görülmektedir.
Geniş zaman olumsuz III. tekil şahısta:
gitmes “gitmez” 49/c/114, kalmas “kalmaz” 13/f/166, olmas “olmaz
” 11/b/183, taşımas “taşımaz” 47/ç/217, üşümes “üşümez” 50/c/102, gidilmes “gidilmez” 15/b/25, gelmes “gelmez” 49/a/21
Geniş zaman I.çoğul şahısta:
çizeris “çizeriz” 4/c/28, yatarıs “yatarız” 4/ğ/94
Şimdiki zaman I.çoğul şahısta:
yapiyis “yapıyoruz” 4/h/110, yapmiyis “yapmıyoruz” 4/h/110, rendeliyis “rendeliyoruz” 59/b/11, söyliyis “söylüyoruz” 18/a/2, topliyis “topluyoruz” 36/ı/196
İyelik ekinin III.çoğul şahsında:
cenazelemis “cenazelerimiz” 2/c/24, annelemis “annelerimiz”
24/d/110, kulamıs “kulağımız” 19/d/262, ikimis “ikimiz” 13/a/36, iklimimis “iklimimiz” 67/b/24, kışlāmıs “kışlarımız” 67/b/24
1.1.3.2.4. Süreklileşme
Süreklileşme: süreksiz ünsüzlerin sürekli ünsüzlere dönüşmesine denir. Sürekli ünsüzler sızıcı ve akıcı olarak ikiye ayrıldığından süreklileşme;
sızıcılaşma ve akıcılaşma başlıkları altında incelenmiştir.
40
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
1.1.3.2.4.1. Sızıcılaşma
Sızıcılaşma; süreksiz, patlayıcı ünsüzlerin sızıcılaşmasıyla oluşan bir
,
ses olayıdır. Kelime başında ç ş, b>v şeklinde; kelime ortasında k
v, ğ y şeklinde; kelime sonunda ç ş, t n, k
, şeklinde görülür.
Kelime başında:
ç ş: şarşamba “çarşamba” 71/e/87 < Far. çār+şembe (TDK,
2005:398), şilekten “çilekten” 71/c/29
b>v: ven “ben” 81/b/34 < ET., OT. ben (~men) (Gülensoy, 2011:131).
Kelime ortasında:
k ḫ: vaḫıtlar “vakitler” 54/b/53 < Ar. vaḳt (TDK, 2005:2075), bah̠lava “baklava” 30/b/39 < EAT. baḳlaġu (Gülensoy, 2011:106).
v: av̇ur “ağır” 21/b/121 < (DLT) āġur (Gülensoy, 2011:53), yuvar
“yığar” 21/d/186 < ET. yıġ- ~ OT. yıġ-, yüg (Gülensoy, 2011:1134).
ğ y: biyen “beğen” 40/c/71, deyirmen “değirmen” 21/b/91< ET.,
OT. täġirmän (Gülensoy, 2011:272), diyersi “diğeri” 82/b/28 < Far. dı̇̄ ger
(TDK, 2005:1786).
Kelime sonunda:
ç ş: kerpiş “kerpiç” 9/a/7 < OT. kerpiç (Gülensoy, 2011:499), geş
“geç” 21/b/117, kaş “kaç” 82/ı/181, aştandı “ağaçtandı” 19/d/284 < (KT)
ıgaç, (DLT) yıġaç (Gülensoy, 2011:52-53), kaşsın “kaçsın” 3/ç/46 < ET., OT.
kaç- (Gülensoy, 2011:449), saşlar “saçlar” 4/ğ/93< ET., OT. saç, EAT. saç
(Gülensoy, 2011:709), uşları “uçları” 4/ğ/94 < ET. ūç (Gülensoy, 2011:954),
aşlıktan “açlıktan” 30/ç/74 < OT. aç (Gülensoy, 2011:47), geştim “geçtim”
13/a/10 < ET., OT. kéç- (Gülensoy, 2011:358), iştile “iştiler” 18/c/43 < ET.,
OT. iç- (Gülensoy, 2011:423), genşle “gençler” 10/ç/42 < ET. känç, kängçi
~ OT. kenç (Gülensoy, 2011:364), ölştük “ölçtük” 31/ç/68 < CC. ölç-, ölçer(Gülensoy, 2011:659).
t n: çeşin “çeşit” 21/c/149
k ḫ: ufaḫ “ufak” 76/b/23 < ET. ufşak, uvşak ~ OT. ufşak/uwşak/
uvşak (Gülensoy, 2011:958), yoḫ “yok” 76/b/24 < ET. yook ~ OT. yok (Gülensoy, 2011:1153), giderdıḫ “giderdik” 76/c/40, çoḫ “çok” 76/a/9 < ET.
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
41
çok/ çoh, (DLT) çok (Gülensoy, 2011:248) daḫdılar “taktılar” 30/b/24 <
ET., OT. tak- (Gülensoy, 2011:851), oynamaḫtan “oynamaktan” 76/a/16,
sokaḫda “sokakta” 52/c/55 < Ar. zuḳak (TDK, 2005:1786), uşaḫlar “uşaklar” 76/d/66 < ET. uşak = uvşak ~ OT. uşak (Gülensoy, 2011:972), baḫtım
“baktım” 76/a/16 < OT. bak (Gülensoy, 2011:105), ġalḫardık “kalkardık”
76/a/13 < ET. ḳalı-ḳ/ḳal(g)ı- (Gülensoy, 2011: 455).
1.1.3.2.4.2. Akıcılaşma
b,g,k gibi patlayıcı ünsüzlerden biri ile h gırtlak ünsüzünün r,l,m,n,y
gibi bol sesli akıcı ünsüzlerden birine dönüşmesi akıcılaşmadır. (Korkmaz,
2007: 14).
Örneklerine çok az rastladığımız bir ses olayıdır. Kelime ortasında ğ
y şeklinde görülür.
Kelime ortasında:
ğ y: biyen “beğen” 40/c/71, deyirmen “değirmen” 21/b/91, diyersi
“diğeri” 82/b/28
1.1.3.2.5. Süreksizleşme
Sürekli ünsüzlerin süreksiz ünsüzlere dönüşmesine denir. Bu ses olayı
ağız bölgemizde kelime başında z c şeklinde bir örnekte görülmüştür.
z c: cencefil “zencefil”18/g/105 < Ar. zencebil (TDK, 2005:2229).
1.1.3.2.6. Sürekli Ünsüzler Arasındaki Değişmeler
ş h: ahçılık “aşçılık” 62/d/49
h f: favla “havlu” 14/a/3 < hav+lı (Gülensoy, 2011:406)
h y: yepten “hepten” 35/a/5, yep “hep” 13/a/48
y v: köv “köy” 27/a/7
r l: dökelek “dökerek” 77/b/24, egel “eğer” 42/b/20 < Far. eger
(TDK, 2005:604), kelelik “kerelik” 71/c/30 < Ar. kerre (TDK, 2005:1140),
güleş “güreş” 39/f/85 < ET., OT. küreş (Gülensoy, 2011:397).
r n: gone “göre” 81/a/17 < gör-e < *kör- (Gülensoy, 2011:383), anife “arefe” 49/c/98< Ar. arefe (TDK, 2005:119).
42
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
r y: deys “ders” 69/ğ/262 < Ar. ders (TDK, 2005:507), biyde “birde” 17/a/2 < ET., OT. bir (Gülensoy, 2011:148), hey “her” 17/b/23 < Far.
her (TDK, 2005:878), misafiy “misafiy” 49/a/34 < Ar. musāfir (TDK,
2005:1401), demiy “demir” 19/b/56< ET., OT. temür (Gülensoy, 2011:273),
giydiydikleri “giydirdikleri” 17/b/25, getiydikten “getirdikten” 78/a/182 <
ET. ketür- < keltür- (Gülensoy, 2011:367).
1.1.3.2.7. Ünsüz Düşmesi
Şumnu ili Türk ağzında çok görülen ünsüz düşmesi; kelime başında,
kelime ortasında ve kelime sonunda görülen bir ses olayıdır. Kelime başında
/y/, /h/ ünsüzünün; kelime ortasında /y/, /ğ/, /h/, /r/, /k/, /l/ ve /n/ ünsüzlerinin;
kelime sonunda /y/, /ğ/, /h/, /r/, /k/, /l/ ve /n/ ünsüzlerinin düştüğü görülür. Bu
ünsüz düşmeleri neticesinde bazı ses olayları meydana gelmektedir. Kelime
ortasında düşen ünsüzlerin bir kısmı ünlü ikizleşmesine sebep olurken bir
kısmı da ünlü uzamasına neden olmuştur.
: /y/ ünsüzü, akıcı ve yarı ünlü olma özelliğinden dolayı ağızlary
da kolay eriyip düşebilen bir sestir (Karahan, 2011: 31).
Kelime başında:
üzbaşı “yüzbaşı” 11/b/241, üzüne “yüzüne” 31/b/23, etecek “yetecek” 4/ı/118, ingeler “yengeler” 78/a/153
Kelime ortasında:
kȫlüler “köylüler” 59/e/61, bȫlemiş “böyleymiş” 18/ğ/170, tizesinin
“teyzesinin” 13/a/25, beninden “beyninden” 21/a/70, budalar “buğdaylar”
24/ç/59, Aşe “Ayşe” 18/b/27, sȫlesin “söylesin” 13/a/38,
Kelime sonunda:
kȫ “köy” 7/c/63, güvē “güvey” 6/ç/59, şe “şey” 1/a/21, tǖ “tüy”19/ç/205
Ek düzeyinde:
Ünlü ile biten fiillerden sonra ek fiil geldiğinde düşme hadisesi görülmektedir.
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
43
başkadı “başkaydı” 10/b/11, rengidi “rengiydi”
Kelime başında, fiillerde olumsuzluk ekinden sonra gelecek zaman eki
getirildiğinde iki ünlü arasındaki /y/ yardımcı ünsüzün düştüğü görülmüştür.
ölmicek “ölmeyecek” 18/d/69, yetmicek “yetmeyecek” 74/ç/90, gelmicek “gelmeyecek” 17/b/42, gitmicem “gitmeyecek” 19/c/140, oynıcak
“oynayacak” 77/ç/53
: /ğ/ sesinin düşmesi umumileşmiştir. Kelime bünyesinde ünğ
süzden önce gelen /ğ/ düşer ve bu düşmenin etkisiyle kendisinden önce gelen
ünlüyü uzatır.
Kelime ortasında:
ōlakları “oğlakları” 40/e/137, ı̇̄neler “iğneler” 20/b/31, āda “ağda”
2/a/13, ȫlene “öğlene” 4/ğ/91, ǖrenemedik “öğrenemedik” 31/a/7, ȫretmen
“öğretmen”19/d/264, ālamak “ağlamak” 37/c/40,sālam “sağlam” 36/ğ/156,
dōruluk “doğruluk” 21/d/205, būday “buğday” 4/a/2, tūla “tuğla” 2/c/25,
gȫsüne “göğsüne” 4/j/138, yāmu “yağmur” 24/d/88
Kelime sonunda:
fı̄̇ “fiğ” 13/f/165, bā “bağ” 24/f/140, dōdum “doğdum” 7/a/6, dādan
“dağdan” 11/b/233
İki ünlü arasında kalan /ğ/ düşer ve ünlü ikizleşmesine sebep olur.
de͜imende“değirmende”3/c/26, ayçiçe͜i“ayçiçeği”4/a/6, ine͜i “ineği”
8/b/27, bilece͜i “bileceği” 11/a/38, yeme͜in “yemeğin”11/b/188, doşe͜ine “döşeğine” 23/a/3,de͜il “değil” 7/ç/107, ba͜ıriyler “bağırıyorlar” 3/ç/36, mera͜ım
“merağım” 3/ç/41, aya͜ınna “ayağıyla” 4/c/29, yapra͜ı “yaprağı”10/c/30,
uşa͜ı “uşağı”10/c/41, baca͜ı “bacağı” 11/b/181, ya͜ı “yağı” 18/a/18, da͜ın “dağın”21/a/44, o͜ulları “oğulları” 6/a/3, yo͜ut “yogurt” 12/a/10, so͜uma “soğuma”
14/b/37, bo͜up “boğup” 19/b/51, do͜umlu “doğumlu” 30/a/5 söütlük 11/b/107
/ğ/ genellikle iki ünlü arasında bulunur, önceki ünlü geniş ise /ğ/’den
sonra gelen ünlü öncekinin dar şeklidir. Önceki ünlü dar ise /ğ/’den sonra da
aynı ünlü gelir (Kılıç, Erdem, 2012: 2813). Bu özelliğe göre bölgemiz ağzında /ğ/ ünsüzüyle birlikte ünlü düşerek hece düşmesi oluşur ve bu düşmenin
etkisiyle ikincil ünlü uzaması görülmektedir.
44
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
bārır “bağırır” 50/ğ/274, ār “ağır” 26/d/59, eşēmiz “eşeğimiz”
24/c/40, bilēme “bileğime” 13/a/31, köpēne “köpeğine” 42/d/129, döşēni
“döşeğini” 4/d/47, kürēni “küreğini” 38/b/55, yürēme “yüreğime” 3/ç/35
Ekleşmede genellikle kelime sonunda gelen /ğ/, kendisinden sonra
gelen ünlüyü de düşürerek önceki ünlünün uzamasına neden olur. Bunlar
genellikle aynı ünlülü veya geniş ünlüden sonra dar ünlü geldiğinde olmaktadır.
tabā “tabağa” 40/e/158, ışī “ışığı” 41/c/103, hazırlī “hazırlığı”
71/d/52, kaymā “ kaymağı” 60/a/4, sokā “sokağa” 55/ı/109, toprā “toprağı”
49/d/143, köpē “ köpeğe” 7/d/119, ekmē “ekmeği” 74/ç/73, yürē “yüreği”
4/d/48
: h iki vokal arasında düştüğü takdirde ikinci vokal a ise uzun
h
vokal veya hiatus, u ise hiatus, i ise diftong meydana gelir(Eckmann, 1960:
197).
/h/ ünsüzünün düşmesi /ğ/ ünsüzündeki gibi yaygın olmasa da bu bölge ağızlarında karakteristik bir yapı arz etmektedir. Kelime başında, ortasında ve sonunda görülen bu ses hadisesi bazı kelimelerde ünlü uzamasına, iki
ünlü arasında ünlü ikizleşmesine sebep olmaktadır.
Kelime başında:
alaya “halaya” 36/b/25, ayvan “hayvan” 7/c/72, asırdan “hasırdan”
77/b/15, ısımlāmız “hısımlarımız” 32/b/40, āneye “haneye” 6/ç/50, oca
“hoca” 10/a/8, emen “hemen” 7/f/139, ayır “hayır” 8/b/25, alı “halı” 15/b/22,
Asanmış “Hasan’mış” 38/a/7, aşliysin “haşlıyorsun” 18/e/91, āmırdan “hamur” 4/h/108, āmanda “harmanda” 36/b/64, elek “helak” 21/a/57, ayda
“hayda” 4/j/142, atim “hatim” 13/a/45, emşire “hemşire” 32/b/89, esabı
“hesabı” 65/ç/51, ırıltı “hırıltı” 69/ğ/260, aber “haber” 24/e/134, acet “hacet” 7/e/128, Acılā “Hacılar” 43/a/7, afta “hafta” 18/c/40, alamızın “halamızın” 69/e/125, ālimize “halimize” 21/d/190, alkın “halkın” 38/a/19, atır
“hatır” 18/ğ/145, atırası “hatırası” 11/a/51, avada “havada” 7/ç/110, āyat
“hayat” 32/b/90, āzıla “hazırlar” 34/d/77, azreti “hazreti” 41/c/56
Gacal ve Pomak ağızlarında /h/ünsüzünü yitiren “hep”,”her”, “hepten”, “hemen”, “herhalde”, ve “hiç”gibi kelimelerin ilk hecesinde vurgudan
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
45
dolayı ünlü uzunlukları görülmektedir (Doğan, 2008: 756). Gacal ve Pomak
ağızlarında görülen /h/ düşmesi sonucu ünlü uzunlukları Şumnu ağzında genellikle görülmez.
ē “her” 69/ğ/275, epsi “hepsi” 1/a/22, ēkez “herkes” 4/e/66, elede
“helede” 3/ç/36, epten“hepten” 18/a/23, eralde “herhalde” 38/a/19, ēr “her”
69/ğ/204, iç “hiç” 4/ğ/101, emen “hemen” 7/f/139
Kelime ortasında:
Kelime ortasında konsonanttan önce düşen h, önündeki vokali uzatır
(Eckman,1960: 197).
bāşiş “bahşiş” 1/b/25, yāutta “yahutta” 2/b/20, sa͜an “sahan” 6/e/81,
yānıya “yahni” 50/h/327, şe͜it “şehit” 13/a/8, āretlik “ahiretlik” 6/a/2, pēlivan “pehlivan” 7/ç/106, mārebe “muharebe” 46/a/4, no͜ut “ nohut” 68/a/9,
telikesi “tehlikesi” 5/c/38, kabātı “kabahatı” 19/c/121, kāvede “kahvede”
35/c/18
Kelime sonunda:
saba “sabah” 4/a/6, Alla “Allah” 13/a/40, nikā “nikah” 18/g/125, tezgā “tezgah” 55/ı/107, sila “silah” 41/c/64
: Bu bölge ağzında en önemli ünsüz düşmelerinden biridir. Yayr
gın olarak görülür. Bu ses hadisesi kelime ortasında, sonunda; çokluk, şimdiki zaman, geniş zaman, ettirgenlik ekinde görülür ve ünlülerin uzamasına
neden olur.
Kelime ortasında:
yēlede “yerlerde” 4/ı/120, būdadı “burdaydı” 43/ç/95, bübēlen “biberle” 2/a/14, nēde “nerede” 2/b/22, mezālık “mezarlık” 6/a/6, kēpişten
“kerpiçten” 66/a/34,ilēden “ilerden” 2/ç/35, ȫdek “ördek” 3/ç/35, sāhoşun
“sarhoşun” 7/ç/77, vūdum “vurdum” 3/ç/35, tǖküle “türküler” 18/ğ/158,
sītıma “sırtıma” 79/a/2, yōganını “yorganını” 64/c/44, ēkekle “erkekler”
13/b/72, tūşu “turşu” 4/f/69, āmut “armut” 4/f/69, şēbetini “şerbetini”
4/f/72, ödük “ördük” 4/ğ/93, çōbalar “çorbalar” 42/c/37, pāmak “parmak”
6/f/85, yādım “yardım” 7/b/36, dȫt “dört” 7/b/39, kūban “kurban” 7/c/68,
pāçalasın “parçalasın” 31/c/51, ōtasına “ortasına” 12/a/8, gȫdük “gördük”
46
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
12/ç/34, kīkıncı “kırkıncı” 15/a/11, kīda “kırda” 13/ç/105, askēden “askerden” 13/e/126, mēcimek “mercimek” 13/f/165, kīmızı “kırmızı” 13/f/169,
gimiş “girmiş” 18/d/68, vūdum “vurdum” 3/ç/35, tōba “torba” 4/ğ/89, kūşunnar “kurşunlar” 40/d/103, kūtamış “kurtarmış” 50/ğ/293,kutlar “kurtlar” 39/f/91, sı̄̇ keyi “sirkeyi” 26/c/27, içede “içerde” 2/d/51, kıpīdadım “kıpırdadım” 19/c/183, zōluk “zorluk” 15/a/11
Kelime sonunda:
vā “var” 2/a/8, zo “zor” 5/b/27, paza “pazar” 19/c/146, demi “demir”
19/a/2, bi “bir” 1/a/8, şeke “şeker” 4/b/23, du “dur” 4/e/59, kada “kadar”
2/ç/37
Ek düzeyinde:
Çokluk ekinde:
çayılada “çayırlarda” 2/d/45, tüküle “türküler” 18/ğ/136, Tükiyalıla
“Türkiyeliler” 63/b/9, Tǖkle “Türkler” 36/b/39, ustala “ustalar” 50/ğ/317
Şimdiki zaman ekinde:
yapılıyo “yapılıyor” 23/b/25, açılıyo “açılıyor” 33/a/26, gelö “geliyor” 18/ğ/167, gidiyo “gidiyor” 18/a/14
Geniş zaman ekinde:
yapālar “yaparlar” 7/c/71, baka “bakar” 50/ğ/276, öpēle “öperler”
6/ç/48, gidēdik “giderdik” 74/ç/64, okuka “okurken” 4/a/5, satādılar “satardılar” 13/f/163, alıdık “alırdık” 4/c/32, verim “veririm” 19/c/86, kesēsin
“kesersin” 31/c/51
Ettirgenlik ekinde:
yaptımıştır “yaptırmıştır” 67/b/14, paylaştıdım “paylaştırdım”
7/ç/86, kıstīdı “kıstırdı” 32/b/47, karıştımış “karıştırmış” 19/b/59
: Bu bölge ağzında kelime ortasında, sonunda görülen ünsüz
k
düşmelerinden biridir. Kelime bünyesinde görüldüğü gibi gelecek zaman
ekinde /k/ ünsüzünün genellikle düştüğü görülmektedir ve bu durum bazı
kelimelerde ünlülerin uzamasına neden olmaktadır.
Kelime ortasında:
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
47
lābım “lakabım” 7/a/2, çökelenen “çökelekle” 2/a/6, yüsek “yüksek”
26/f/114, dükancı “dükkancı” 7/b/55, yosa “yoksa” 11/a/69, çekirdesiz “çekirdeksiz” 67/c/41, pesimet “peksimet” 36/e/108
Kelime sonunda:
tüfē “tüfek” 7/d/114, pamū “pamuk” 4/j/135, bōsu “porsuk” 19/b/36,
böyǖ “büyük”19/ç/211, pāmā “parmak” 26/d/62, yime “yemek”19/b/22,
çöre “çörek” 36/ı/167, yüzü “yüzük” 30/b/26
Ek düzeyinde:
Gelecek zaman ekinde:
tutacasın “tutacaksın” 24/d/116, bırakacasın “bırakacaksın”
24/d/116, sokulmacanız “sokulmayacaksınız” 19/c/110, yaşamacasa “yaşamayacaksa” 31/b/25, gelmeceniz “gelmeyecekseniz” 19/c/110, gelecen
“geleceksin” 34/b/18
: Bölgemiz ağzında pek sık görülmeyen kelime ortasında ve sol
nunda görülen ünsüz düşmelerinden biridir.
Kelime ortasında:
atmış “altmış” 9/a/16, beki “belki” 5/b/19, hak “halk” 11/b/174, yanız “yalnız” 19/c/172, anadın “anladın” 6/f/90, Āman “Alman” 26/c/29,
kakamiyim “kalkamıyorum” 26/f/120, osun “olsun” 55/a/5
Kelime sonunda:
nası “nasıl” 1/b/28, ge “gel” 10/ç/34, güze “güzel”74/a/16
: Bölgemiz ağzında pek sık görülmeyen kelime ortasında ve
n
sonunda görülen ünsüz düşmelerinden biridir.
Kelime ortasında:
sora “sonra” 2/a/13, isan “insan” 18/d/80, piriç 39/a/13
Kelime sonunda:
zatı “zaten” 8/b/24
: Bölgemiz ağzında kelime ortasında nadiren görülen ünsüz
v
düşmelerinden biridir.
48
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
Fizi “Fevzi”50/d/161, ālu “avlu” 13/ç/106, geşettiler “gevşettiler”
76/b/26
1.1.3.2.8. Ünsüz Türemesi
Bir sözcüğün aslında yer almayan bir ünsüzün, zamanla bu sözcüğün
bünyesine katılması olayına ünsüz türemesi adı verilmektedir. János Eckmann, (1955: 11-22) ünsüz türemesinin sesin boğumlanma-oluşum hareketiyle ilgili olduğunu söylemektedir.
Şumnu ili Türk ağzında kelime başında /h/ ve /y/ ünsüzünün; kelime
ortasında /h/, /n/, /l/, /v/ ünsüzlerinin türediği görülür.
h: Genelde kelime başında görülen ve düz ünlülerden önce gerçekleşen bir ses hadisesidir.
halırız “alırız” 49/b/82, haniki “aynı ki” 78/a/145, hanneye “anneye”11/a/22, haşçılara “aşçılara”11/b/189, haşiften “arşivden” 11/a/10,
hayleme “aileme” 81/ç/90, hellen “elle” 72/a/7, hıslarız “ıslarız” 78/a/35,
hagasından “agasından” 78/a/167, haklar “aklar” 81/ç/83
Kelime ortasında sadece bir örnek tespit edilmiştir:
sahat “saat” 81/b/33
y: Zeynep Korkmaz (1995:210-211) kelime başında /y/ türemesinin Eski Türkçedeki Oğuz Türkçesine özgü bir belirti olduğunu bildirir.
Sadece kelime başında görülen bir türemedir. Bu ses olayı düz ünlülerden önce gerçekleşmiştir.
yama “ama” 2/d/49, yeki “iki” 76/a/17, yeline “eline” 13/e/149, yelli “elli” 80/c/20, yemekli “emekli” 13/ç/93, yet “et” 13/a/2, yikiye “ikiye”
76/b/29, yimamdan “imamdan” 13/a/21, yineklemiz “ineklerimiz” 12/c/20,
yip “ip” 77/b/19, yiri “iri” 54/c/71, yiş “iş” 13/c/84, yincecik “incecik”
19/b/40
n: çeşint “çeşit” 4/e/54, birisinne “birisine” 18/g/123, çintletmiş
“çiltletmiş” 49/e/181
l: çille “çile” 7/b/28
v: duvalar “dualar” 14/a/9
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
49
1.1.3.2.9. Ünsüz İkizleşmesi
Ünsüz ikizleşmesi, kelime ortasında görülen bir ses olayıdır. Genellikle kuvvetli vurgulama, ünlü düşmesi, ünsüz benzeşmesi, türemesi neticesinde oluşan ünsüz ikizleşmesi; /n/, /d/, /l/, /ş/ ünsüzlerinin ikizleşmesiyle
oluşmuştur.
yeddi “ yedi” 42/ç/59, çille “çile” 7/b/28, annayı “anayı” 78/a/171,
yannaştı “yanaştı” 4/a/10, attarsın “atarsın” 11/b/162, ummiyetlen “umumiyetle” 47/b/134
1.1.3.2.10. Ünsüz Tekleşmesi
İkiz ünsüzlerin tekleşmesi, ikiz ünsüz bulunduran sözcüklerdeki ünsüzlerden birinin düşmesi olayıdır (Gülensoy 1988: 67). Anadolu ağızlarında
bünyesinde ikiz ünsüz olan Doğu kökenli sözcüklerde, ikiz ünsüzden kaçma
yönünde bir görünüm vardır (Korkmaz 1956: 81).
Arapça’dan Türkçe’ye geçen ikiz ünsüzlü kelimelerdeki çift ünsüzden
birinin düşmesiyle oluşmuştur. Kelime ortasında görülür. Ünsüz tekleşmeleri; nn n, vv v, ll l,
kk k şeklindedir.
kk k: dükan “dükkan” 7/b/53,
nn n:sünet “sünnet” 6/c/29
vv v: evel “evvel” 3/a/3
ll l: mālesi “mahallesi” 27/a/14, milet “millet” 72/d/82
Arapça kökenli kelimelerin yanısıra “anne” kelimesi de ünsüz tekleşmesiyle eski halindeki gibi tek /n/’li hâle gelmiştir. Bunun dışında Türkçe
kelimelerde ünsüz tekleşmesi görülmez.
anele “anneler” 7/ç/100
1.1.3.2.11. Ünsüz Benzeşmesi
Ünsüz benzeşmesi, bir ünsüzün boğumlanma noktası ve niteliği bakımından sözcük içindeki bir başka ünsüze kısmen veya tamamen benzemesi-
50
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
dir. Benzeşmeler, benzeşmenin yönüne göre ilerleyici ve gerileyici benzeşme; oluşum yerine göre yakın ve uzak benzeşme; özellik aktarımı derecesine
göre tam ve yarı benzeşme olarak sınıflandırılmaktadır.
Şumnu ili Türk ağzında ünsüz benzeşmeleri; yakın tam ilerleyici benzeşme, yakın tam gerileyici benzeşme, uzak tam ilerleyici benzeşme, uzak
yarı gerileyici benzeşme şeklindedir. Yakın tam ilerleyici benzeşmeler nl
nn, ly ll,
bb,
şş şeklinde; yakın yarı ilerleyici benzeşmeler ml
mn,
şeklinde; yakın tam gerileyici benzeşmeler ln nn, rl ll, zs
ss, ts ss, vl ll şeklinde; yakın yarı gerileyici benzeşmeler zt st, tc dc,
zd şeklinde; uzak yarı gerileyici benzeşme b.n m..n, şeklinde; uzak
tam gerileyici benzeşmeler ise z.c c.c şeklindedir.
Yakın tam ilerleyici benzeşmeler:
nl nn: Bu benzeşme bölgemizin karakteristik ve kurallı yakın tam
ilerleyici benzeşme örneğidir. /m/ ve/n/ ünsüzlerinden sonra gelen /l/ ünsüzü
/n/’ye dönüşür.
sabunnu “sabunlu” 81/b/38, samannık “samanlık” 7/b/31, annık
“anlık” 19/d/273, balkannık “balkanlık” 62/c/30, bostanna “bostanlar”
43/ç/74, yapannar “yapanlar” 19/d/300, zenginnik “zenginlik” 36/b/39,
adınna “adınla” 38/c/86, ananna “ananla” 82/c/34, yannış “yanlış” 4/ı/117,
su͜anna “soğanlar”62/a/14, zemannar “zamanlar” 50/a/11, günnük “günlük” 69/c/68, fistannık “fistanlık” 13/f/169, dumannı “dumanlı”67/ç/90,
annaştık “anlaştık” 82/g/141, elinnen “eliyle” 47/a/15, ekinnik “ekinlik”
61/c/38, dinnendiydiler “dinlendiydiler” 69/ğ/256
ly ll:balle “balya” 70/c/23, fasulle “fasulye” 56/a/4
bb:abba “ abla” 43/a/3
şş: eşşaları “eşyaları” 49/c/98
Yakın yarı ilerleyici benzeşmeler:
ml mn: adamnara “adamlara” 21/b/116, aġamnan “agamla”
49/e/191, baryamnanda “bayramlada” 60/a/11, damnada “damlarda”
13/b/71, damnamaz “damlamaz” 70/c/35, do͜umnu “doğumlu” 31/b/39,
eşimne “eşimle” 57/c/30, nemni “nemli” 47/a/13, tamamnaniyi “tamamlanıyor” 69/b/61
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
51
: yalnısça 74/ç/96
Yakın tam gerileyici benzeşmeler:
rl ll:atollar “atıyorlar” 78/a/179, diyille “diyorlar” 10/ç/42, gideller “giderler” 26/d/74, yeller “yerler” 67/ç/58,bindiröller “bindiriyorlar”
ss: kıssa “kızsa” 20/a/12 ts
77/b/18, demillen “demirle” 19/a/11
ss:yassıya “yatsıya” 71/b/15 ln nn:yannız “yalnız” 11/b/179 vl ll: allı
“avlu” 11/b/180 Yakın yarı gerileyici benzeşmeler:
zt st: gaste “gazete” 72/b/39
tc dc: annadcak “anlatacak” 49/e/209
zd: atlazdan “atlastan” 34/b/27
Uzak yarı gerileyici benzeşme:
b.n m.n: çomannarı “çobanları” 6/b/19
Uzak tam gerileyici benzeşme:
z.c c.c: cencefil “zencefil” 18/g/105
1.1.3.2.12. Ünsüz Yer Değiştirmesi
Ünsüz yer değiştirmesi, çok eski bir tarihte çıkmış, Türkçe’nin tarihî
dönemlerinde ve Anadolu ağızlarında çok görülen bir ses olayıdır (Eren,1953:
175; Caferoğlu, 1989: 2). Konuşma dilinde hece veya kelimelerin telaffuzunda kolaylık sağlamak amacıyla böyle bir yol izlenir (Kalay,1998: 57).
Ünsüz yer değiştirmesi, yakın ve uzak seslerde görülür. Yakın seslerde
ml lm, yr ry şeklinde; uzak seslerde vl v.l şeklindedir.
Yakın ünsüzlerde:
çölmek 13/b/64, gölmek 21/a/40, baryamnanda 60/a/11,
Uzak ünsüzlerde:
avul 52/c/70
52
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
1.1.3.2.13. Ünsüz Aykırılaşması
Bir sözcükte komşu olan ya da birbirinden aralıklı duran fakat boğumlanma nitelikleri birbirinin aynısı ya da birbirine yakın olan iki ünsüzden
biri, bazen kendi boğumlanma noktasını ötekinden ayırarak başka bir ünsüze
döner ve aykırılaşma/benzeşmezlik denilen, benzeşmenin tam tersi olan bir
olayın gelişmesine yol açar (Korkmaz 1994: 96).
Aynı veya benzer özellikler taşıyan ünsüzlerden birinin başka ünsüze
dönüşerek aynısından veya benzerinden uzaklaşmasıyla oluşan ünsüz aykırılaşması, yakın ve uzak seslerde görülen bir ses olayıdır. Yakın ünsüzlerde
şeklinde; uzak ünsüzlerde r.r l.r şeklinde görülmekşt şd, st sd, kş
tedir.
Yakın ünsüzlerde:
şt şd: kızışdısın “kızıştırsın” 4/j/140, işde “işte” 36/j/221, işdiler
“içtiler” 43/b/26, kavuşdı “kavuştu”19/ç/240
st sd: ısdısın “ısıtırsın” 70/c/26
kş
: av̇şama “akşama” 19/c/174
Uzak ünsüzlerde:
belber “berber” 4/e/58
1.1.3.2.14. Hece Kaynaşması
Bir kelimede yan yana bulunan hecelerin veya birleşik kelime oluşumunda ilk kelimenin son sesi ile diğer kelimenin başındaki sesin kaynaşmasıyla oluşan hece azalmasıdır (Korkmaz, 2007: 116).
Şumnu ili Türk ağzında sık görülen hece kaynaşması, birleşik kelime
oluşumunda daha çok görülür. Genellikle hızlı konuşma, telaffuz kolaylığı
ve tekrara düşmekten kaçma eğiliminden kaynaklanmaktadır.
nābalım 18/ğ/172, bav̇şam 19/ç/242, neblem 4/a/4, nezman 6/a/5,
cumatesi 63/b/17, sütlaŞ 33/a/21, niçin 7/ç/94, nasıl 4/g/79, öyle 4/ğ/90,
bȫle 4/a/11, şȫle 9/a/8,noldu 19/d/276, naptım 55/e/66
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
53
1.1.3.2.15. Hece Düşmesi
Çoğu kez iki, nadir olarak da daha ziyade komşu hecenin kaynaşması
ile kendini gösteren bu olay, Anadolu ağızlarında olduğu gibi, Rumeli ağızlarında da fazladır. Kaynaşan hecelerin iki ünlü arasında kaybolan ünsüzleri
g, k,l,n,r,v,h,y gibi düşme veya ünlüleşme özelliği taşıyanlardır. Kaybolan
sesler, fonksiyonlarını yine uzunluk şeklinde kalan hecenin üstüne yüklerler
(Gülensoy,1984: 27).
Hece düşmesi, bir sözcükte art arda gelen ve nitelik yönünden benzer seslerden oluşan iki heceden birinin kaybolmasıdır. Ağız bölgemizde sık
görülen bir hadisedir. Genellikle /ğ/,/h/,/r/,/y/ ünsüzlerin yanında vurgusuz
durumlarda, telaffuz kolaylığında ortaya çıkmaktadır.
kocabanın 36/ğ/147, nebilem 4/ı/113, nemin 13/b/58, dikmē 13/ç/94,
etlēni 13/ç/102, çün 13/ç/108,buma 13/f/168, yemē 78/a/116, sābı 15/b/26, sālında 72/b/30, būsundan 17/b/32, yımta,18/c/36,şin 2/ç/36, samsak 18/ç/49,
nas 18/ç/52, bahar 18/g/105, telezyon 18/ğ/157, kaynam, 3/ç/37, bıcāmı
19/ç/216, yaprā 13/g/177, māleler 38/b/58, macırlık 21/a/14, bāmış 21/a/42,
beklendı̄̇ 21/c/158, acık 4/e/59, eşēmiz 24/c/40, āca 24/f/142, ār 26/d/59
İyelik III çokluk ekinden sonra isim hal ekleri getirildiğinde iyelik ekinin bünyesinde düşme yaygın ve kurallı olarak görülmektedir.
hocalandan 21/c/146, ellenden 21/a/66, ceplene 41/c/96, dizlene
19/c/160, ellene 20/a/2, hanelene 34/b/21, işlene 61/c/27, tepelene 69/d/112,
halalana 78/a/195, arabalana 6/c/30, ayaklana 4/j/141,ayçiçekleni 32/b/39,
bibeleni 62/a/4, börekleni 21/d/185,çembeleni 37/b/34, ekekleni 49/c/106,
gözleni 35/b/13, adlanı 34/b/32, bahatarlanı 33/a/18, çoraplanı 4/j/141, gaşıklanı 78/a/107,boylanda 50/d/159, uşaklanda 75/b/38, yaşlanda 11/a/19,
öküzlende 50/c/105, üslende 24/d/88, yēlende 45/a/2, aralanda 2/b/22, başlanda 17/b/24, bacaklandan 82/c/40, küçüklenden 6/f/91,kardeşlenden
11/b/228, kemiklenden 55/d/46, küylenden 40/e/114, tekelenden 72/ç/55
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
55
İKİNCİ BÖLÜM
2. ŞEKİL BİLGİSİ
Şekil bilgisi başlığı altında Şumnu’da derlenen metinlerden hareketle
Şumnu ili Türk ağzında kullanılan ekler, çekim ekleri ve yapım ekleri olmak
üzere iki ana başlık altında incelenmiştir. Çekim ve yapım ekleri daha sonra
alt gruplara ayrılarak her ekin özellikleri verildikten sonra bu ekler, incelenen metinlerden seçilen örneklerle ortaya konulmuştur.
2.1. Çekim Ekleri
2.1.1. İsim Çekim Ekleri
2.1.1.1. İsim Hâl Ekleri
Şumnu ili Türk ağzında isim hâl ekleri; yalın, belirtme, yönelme, bulunma, ayrılma, ilgi, eşitlik ve vasıta hâli alt başlıklarında ele alınarak özellikleri verildikten sonra incelenen metinlerden örneklendirilmiştir.
2.1.1.1.1. Yalın Hâli
Yalın hâl, ismin herhangi bir hâl eki almadığı hâlidir. Şumnu ili Türk
ağzında kullanılan yalın hâle aşağıdaki örnekler verilebilir:
abla 18/g/121, ėv 43/b/39, fıçı 4/f/69, gavanoz 4/f/75, haber 5/a/12,
hafta 1/a/12, hane 7/a/5, hamır 49/c/99, harp 21/c/152, hayat 47/ç/217,
inek 4/ğ/95
56
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
2.1.1.1.2. Belirtme Hâli Eki
Eski Türkçe’de belirtme hâli eki “+ġ/+g” şeklindedir. Bu dönemin son
zamanlarında ekin zamirli çekimden gelen “+nı/+ni” şekli de vardır (Gabain,
2007:64). Orta Türkçe döneminde isimlere de gelmeye başlayan “+nı/+ni”
şekli Eski Anadolu Türkçesi’nde karekteristik olmasa da kullanılmıştır (Gülsevin, 1997:33).
Şumnu ili Türk ağzında belirtme hâli eki, ünsüzle biten kelimelerden
sonra “+i/+ı/+u/+ü” şeklinde; ünlü ile biten kelimelerden sonra “+yı/+yi/+yu/+yü” şeklinde; iyelik eklerinden sonra “+n”li şekillidir. Eklendiği kelimelerde kendisinden önceki ünlüyle kalınlık incelik uyumu ve düzlük yuvarlaklık uyumu bakımından uyumludur.
isanı 11/b/207, kādaşı 18/ğ/170, küyü 5/ç/45, kızı 7/ç/83, koçu
44/a/36, mektebi 19/d/278, imzayı 32/b/63, kapıyı 2/b/19, kınayı 17/b/45,
kuyuyu 2/c/26, sürüyü 54/a/7, miciyi,50/f/203, kokusunu 18/g/115, öküzünü 42/ç/59, makinesini 45/ç/57 kapısını 43/b/34
2.1.1.1.3. Yönelme Hâli Eki
Yönelme hali eki, ET’ de yaygın olan biçimiyle +ka,+ke, +ġa, +ge,
iyelik eklerinden sonra +na, +ne ve son sesi k ünsüzü olan isimlerle kitabelerdeki bazı yer adlarında +a, +e şeklindedir (Gabain, 2007: 63).
Yönelme hali eki, Eski Türkçe’de -ġa, -ge idi. Batı Türkçesi’nde ġ ve
g’ler düştüğü için ek a ve e şeklini almıştır (Biray, 1999:230).
Şumnu ili Türk ağzında yönelme hâli eki, “+a/+e” şeklindedir. Ünlü
ile biten kelimelerde araya yardımcı ünsüz görevinde /y/; iyelik ekinden sonra ise iki ünlü arasına /n/ gelir. Ek, eklendiği kelimelerle kalınlık incelik uyumu bakımından uyumludur.
adama 21/a/67, akrabalara 11/b/126, eve 1/b/26, āmura 64/a/10,
bubama 13/a/18, akrabaya 40/b/38, bubaya 18/a/14, dakıya 4/e/53, davulcuya 69/b/23, dereye 38/a/5, akasına 13/c/89, yüzüne 36/d/105, anesine
11/b/100, camisine 69/ğ/226
Yönelme hâli eki, isim fiil ile biten kelimelere getirildiğinde araya gelen yardımcı ünsüz /y/ düşer ve kendisinden önceki düz, geniş ünlüyü uzatır.
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
57
başladım don dikmē 13/ç/94, gelin almā gelcekler 20/a/11, unutmā başladım 13/e/140, okutmā geliyle 14/a/23, konuşmā başladıktan so
18/d/71, gitmē dü͜üne hakkı yok 19/c/142
Yönelme hâli eki almış, ses hadisesi meydana gelen bazı kelimelerde
ek yığılması görülmektedir. Ek yığılması: Bir ekin veya aynı görevi yüklenmiş şekilce farklı eklerin kelime içinde arka arkaya sıralanması olayıdır
(Korkmaz, 2007: 82).
da͜aya 38/a/6, sa͜aya 74/ç/99, fırnaya 55/a/6, yāgaya 65/c/18
2.1.1.1.4. Bulunma Hâli Eki
ET’de “+da/+de,+ta/+te” şeklinde olan ek bulunma- çıkma hali fonksiyonlarını birlikte üstlenmiştir (Gabain, 2007: 64). Ağız bölgemizde bulunma
hali eki “+da/+de/+ta/+te” şeklindedir.Ünlü ve ünsüz uyumuna uymaktadır.
yerde 7/a/24, yingemde 49/e/188, anede 6/ç/38, apartmannada
37/c/53, arabada 19/c/105, ateşte 13/f/169, çiflikte 38/a/38, çocuklukta
11/a/74, durakta 21/a/39, ı̄̇ tiyālıkta 7/ç/100
I.tekil ve III.çoğul İyelik ekinden sonra araya /n/ ünsüzünü alır.
kafasında 11/b/188, parasında 69/e/141, kenālarında 61/c/43, tǖkülerinde 18/ğ/156
2.1.1.1.5. Ayrılma Hâli Eki
Eski Türkçe’de “+dın,+din,+tın,+tin” şeklinde olan ayrılma hâli eki,
Eski Anadolu Türkçesi’nde”+dan,+den” şeklindedir (Gabain, 2007:64).
Şumnu ili Türk ağzında ayrılma hâli eki “+dan/+den/+tan/+ten” şeklindedir.
Ek, eklendiği kelimelerle kalınlık incelik uyumu ve ünsüz uyumu bakımından uyumludur.
türbeden 38/a/22, tüysünden 32/b/31, yēden 13/d/122, yıldızladan
54/ç/76, yimamdan 13/a/21, yoldan 2/c/30, bōsuktan 19/b/56, çanaktan
75/a/10, çocuktan 69/ğ/265, devletten,41/c/93, domatesten 33/ç/67, fasilleden 1/a/6
I.tekil ve III.çoğul İyelik ekinden sonra araya /n/ ünsüzünü alır.
58
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
annesinden 78/a/167, belinden 63/ç/58, çeşmesinden 82/g/145, dalından 63/d/74, hagasından 78/a/167, hısımlandan 48/b/20, hocalandan
21/c/146, ellenden 21/a/66, kemiklenden 55/d/46
2.1.1.2. İlgi Hâli Eki
Eski Türkçe ve Eski Anadolu Türkçesi’nde ekin sonundaki ünsüz /ŋ/
şeklindedir. Türkmen Türkçesi’nde bu ekteki nazallık korunmuştur. Ekin
ünlüsü Türkiye Türkçesinde, Azerbaycan Türkçesi ve Gagauz Türkçesinde
kalınlık-incelik ve düzlük-yuvarlaklık uyumuna tabidir (Biray, 1999: 224).
Şumnu ili Türk ağzında ilgi hâli eki ünsüzle biten kelimelere
“+ın/+in/+un/+ün”, ünlü ile biten kelimelere “+nın/+nin/+nun/+nün” şeklinde gelmektedir. Ek, eklendiği kelimelerle kalınlık incelik uyumu ve düzlük
yuvarlaklık uyumu bakımından uyumludur.
kızımın 69/a/5, kocabanın 36/ğ/147, kofanın 78/a/138, komşuların
69/c/92, mandaların 36/ı/181, mektebin 32/b/50, mendilin 4/ğ/88, ninemin 13/a/16, okulun 32/b/51, sāhoşun 7/ç/77, tabudun 69/e/134, dü͜ünün
57/c/52, gölün 50/ğ/272, gövün 81/a/13 kişinin 80/b/9, kūbanın 45/a/21,
davulcunun 24/a/6, bunun 5/a/9, mandanın 24/ç/60, maşinenin 69/c/86,
odunun 47/c/153, köprünün 21/b/90, köylünün 38/a/19,
2.1.1.3. Eşitlik Hâli Eki
Şumnu ili Türk ağzında eşitlik hâli eki, “+ca/+ce/+ça/+çe” şeklindedir. Eşitlik eki; eşitlik, yaklaşma, çokluk gibi değişik anlamlar verebilecek
işlevlerde kullanılmaktadır.
aftalarca 37/b/8, bunca 13/a/50, usulca 19/c/127, uzunca 69/c/77,
binnerce 42/e/135, güzelce 42/c/45, çokça 2/ç/36, büyükçe 49/b/71
2.1.1.4. Vasıta Hâli Eki
“+n” şeklinde olan vasıta eki, Köktürk Türkçesi, Eski Uygur Türkçesi
ve Karahanlı Türkçesinde pek bol kullanılmıştır. Eski Anadolu metinlerinde
de devam ettikten sonra kaybolmuştur (Korkmaz, 2011: 18-31).
Vasıta hâli eki “+n”, Eski Türkçe, Orta Türkçe ve Eski Anadolu Türkçesi dönemlerinde kullanıldıktan sonra, Osmanlıca döneminde kullanımdan
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
59
düşmüştür. Eski Anadolu Türkçesinde asıl vasıta hâli eki “+n” olmakla birlikte, “+la”, “birle”, “ile” şekilleri de kullanılmıştır (İpek, 2008: 66).
Şumnu ili Türk ağzında vasıta hâli eki, “ile” edatının ekleşmesiyle
oluşan “+la/+le” ekidir. Fakat bu ek, bu haliyle çok az kullanılmıştır. Daha
çok ünsüz benzeşmesi neticesinde aldığı “+ne/+na” ve Eski Türkçe’deki vasıta eki “+n” ile birleşerek aldığı “+lan/+len” ve “+nan/+nen” şekilleriyle
kullanılmıştır. Vasıta eki, ünlü ile biten kelimelere eklendiğinde koruyucu
ünsüz alır. Vasıta hâli eki, eklendiği kelimelerle kalınlık incelik uyumu bakımından uyumludur.
çalgıyla 6/ç/35, çapayla 50/ğ/303, abbayla 69/a/7, agayla 11/a/49,
bindallıyla 59/ç/29, karıyla 19/d/286, lanayla 40/ç/85, lambayla 26/f/119,
ellemle 19/a/6
Çokluk ekininin bünyesindeki /r/ ünsüzü düşerken vasıta hali eki ekleşmede “+la/+le” şeklindedir.
çāşaflala 36/d/103, mandalala 67/b/23, atlala 3/ç/48, Bulgālala
13/b/77, çalgılala 57/c/55, çuvallala 4/a/14, karılala 19/c/107, nalbulala
3/c/16, oklavalala 56/a/8, pompalala 67/ç/83, talikalala 7/c/61, ahadaşlala 82/g/140, akrabalala 26/f/99, biçerdöverlele 71/b/10, çekişlele, 11/a/
33güllele 50/c/73, öküzlele 5/b/17, dārelele 13/b/65, fenēlele 32/b/74, ineklele 5/b/17
Vasıta hâli eki, Eski Türkçe’deki vasıta eki “+n” ile birleşerek aldığı
“+lan/+len” şekli, ünlü ile biten kelimelere getirildiğinde araya /y/ yardımcı
ünsüz gelir.
geceylen 70/a/7, idareylen 26/f/117, maşineylen 34/c/47, tepsiylen
2/a/11, arabaylan 36/c/75, mayaylan 4/h/103, komşuynan 50/e/180, çamurlan 47/a/52, ineklen 72/a/14, bēgilelen 36/ı/173, biberlen 42/c/43, bizlen 76/d/65 cevizlen 42/ç/63, ekmeklen 8/b/24, ellen 72/a/15
+nan/+nen şekilli örnekler:
bulgurnan 78/a/88, aġamnan 49/e/191, arabalanan 37/b/17 arabaynan 50/ğ/278 tōbaynan 4/ğ/90, ceviznen 80/c/15, düvennen 5/b/21,
ekinnen 75/b/43
60
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
İyelik III. tekil şahıstan sonra vasıta hali eki getirildiğinde araya /n/
yardımcı ünsüzü gelir.
arabasınnan 24/c/42, babasınnan 31/a/11, anasınnan 10/ç/35, arkasınnan 77/b/16, kabınnan 63/ç/60, kızınnan 67/b/28, rubasınnan 2/c/33,
takımınnan 42/b/17, tazyıkınnan 47/a/34 yāsınnan 21/d/191, dizinnen
50/c/85, Allahın emrinnen gideler 75/a/5, adam emen elinnen sopayı batırmış 47/a/15, orasının şeyinnen ǖrendiler82/d/82, hani yemenne işkisinne
limonatasınna bütün kȫ oturıyı 52/c/77
2.1.1.5. Çokluk Eki
Eski Türkçe’de en çok kullanılan çokluk eki olan “-lar/-ler” eki, Eski
Türkçe’den sonra Türkçe’nin tek çokluk eki haline gelmiştir. Eski Uygur
Türkçesi’nde genellikle eklendiği kelimelerden ayrı yazılan bu ekin Eski
Anadolu Türkçesi’nde de bazen ayrı yazıldığı görülür. Çokluk eki, sadece
eklendiği ismi etkiler, bu ismin diğer kelimelerle ilişki kurmasında herhangi
bir etkisi yoktur (Ergin, 1993: 209-210).
Şumnu ili Türk ağzında çokluk eki, “+lar/+ler” şeklindedir. /m/ ve/n/
ünsüzlerinden sonra gelen /l/ ünsüzü /n/’ye dönüştüğünden çokluk eki
“+nar/+ner” şeklinde de görülmektedir.
Bunlarla birlikte bu ekteki /r/ ünsüzünün yaygın olarak düşmesi neticesinde “+la/+le” şeklinde ve ünsüz benzeşmesi yoluyla da “+na/+ne” şeklinde de görülmektedir. Ata’ya göre (2009:96)”+la/+le” şeklindeki çokluk
eki, Türk dilinde yaygın kullanımda olan +lAr çokluk ekinin yapısında bulunan, bunun dışında Altay dillerinde olduğu gibi Türk dillerinde de kullanım
alanı bulan arkaik bir ektir.
abablar 40/c/64, ablalar 1/b/24, aşıklar 82/c/40, bıçaklar 6/c/27, çatılara 20/b/24 çekişler 50/c/125, çeşmeler 13/e/156, çevizler 81/a/2, enişteler 1/b/24, eskiler 50/d/164 eskileden 10/ç/39, eşle 19/b/65, eşşekle 74/ç/64,
akadaşla 13/ç/95, bayramla 33/a/10 +nar,+ner şekilli örnekler: bayramnar
76/b/22, bunnardan 11/a/78, burkannar 78/a/123 damnar 18/b/27 de͜irmenner 2/a/8, cingenner 19/c/152, dü͜ünner 1/a/11, göçmenner 39/f/75
+na, +ne şekilli örnekler: günnede 40/b/61, izleyenne 52/a/13, kefinne
69/ğ/290, kilimne 26/f/87 koyunna 7/b/35, kūbanna 7/e/129, ocanna
23/a/3, onna 1/a/20, oyunna 4/c/34, pelvanna 7/ç/105
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
61
2.1.1.6. İyelik Ekleri
Eklendiği ismin karşıladığı varlığın kime ya da neye ait olduğunu gösteren isim çekim ekleridir (Korkmaz, 2003:259). Şumnu ili Türk ağzında
kullanılan iyelik ekleri ve örnek çekimleri şu şekildedir:
I. teklik şahıs: Bölgemiz ağzında yazı dilinde olduğu gibi iyelik I. teklik şahıs eki “+m” dir. Ünsüzle biten isimden sonra araya yardımcı ünlü girer.
amůcam 11/b/232, annem 4/a/8, bacām 18/d/61, cenazem 81/b/59,
çocum 2/d/55, dayım 5/a/10, arkadaşım 2/d/47, torunum 13/e/148, gücüm
13/a/2, köküm 48/a/8, defterim 18/ğ/160
II. teklik şahıs : Bölgemiz ağzında yazı dilinde olduğu gibi iyelik II. teklik şahıs eki “+n” dir. Ünsüzle biten isimden sonra araya yardımcı ünlü girer.
anan 82/ğ/149, paran 12/c/27, mandan 19/c/104, odanda 47/a/64,
amucan 47/ç/208, anan 82/ğ/149,mülkün 24/d/73, çocun 44/a/31, gücün
71/d/44, kızına 72/d/84, elinden 72/d/88
III. teklik şahıs : Bölgemiz ağzında iyelik III. teklik şahıs eki, ünsüzle
biten isimlerde ünlü uyumuna bağlı olarak “+ı/+i/+u/+ü” şeklinde; ünlü ile
biten isimlerden sonra ise araya /s/ yardımcı ünsüzü getirilerek “+sı/+si/+su/+sü” şeklindedir.
kadaşı 82/ı/179, haberi 11/b/245, kızı 13/a/18, ruhu 36/ğ/156,
yolu 41/c/80, üstüne 45/ç/59, makinesi 79/a/16, torbasına1/a/21, kokusu
4/ı/116, ferecesinin 17/b/40, ȫtüsü 57/c/46
III. teklik şahıs eki, ünsüzle biten isimlerde ünlü uyumuna bağlı olarak
“+ı/+i/+u/+ü” şeklinde şeklinde olmasına ragmen birkaç örnekte bu kuralın
dışına çıkılmıştır.
köysü 42/a/5, tüysünden 32/b/31, yagsını 79/b/36
I. çokluk şahıs : Bölgemiz ağzında yazı dilinde olduğu gibi iyelik I.
çokluk şahıs eki “+mız/+miz/+muz/+müz” şeklindedir. Ünsüzlerle biten
isimlerden sonra araya yardımcı ünlü girer.
camimiz 7/c/67, çayırımız 82/c/33, komşumuz 31/b/20, müftümüz
71/e/62, sözümüz 40/b/26 canımız 69/d/117, cevizimiz 81/a/5, comatımız
71/b/21, doktorumuz 49/b/84, kö͜ümüz 62/c/31
62
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
Genellikle çokluk ekinden sonra gelen İyelik I. çokluk şahıs ekinin
bünyesindeki z>s değişimi ile ötümsüz örnekler çokça görülmektedir.
āyatımıs 32/b/89, babalamıs 32/a/5, baklavalamıs 62/b/26, cemimis
14/a/11, çocuklamıs 82/f/112, dayımıs 19/d/254, dü͜ünnemis 19/c/101, ı̇̄tiyalamıs 67/b/38, iklimimis 67/b/24, kardaşlamıs 81/a/6, kışlāmıs 67/b/24,
kulamıs 19/d/262, kuşaklarımıs 47/ç/184, yakınnamıs 32/b/40
II. çokluk şahıs: Bölgemiz ağzında iyelik II. çokluk şahıs eki olarak
+nız/+niz/+nuz/+nüz şekline ait örnekler tespit edilmiştir. Ünsüzlerle biten
isimlerden sonra araya yardımcı ünlü girer.
arabanız 15/b/21, ablanız 44/a/13, atırınız 13/a/5, cebinize 19/ç/233,
kendinize 2/d/52, mevlidinize 36/b/44, vadık atmış koyunuzu 69/c/87, ferece boynuzuna kor 47/ç/192
III. çokluk şahıs : Bölgemiz ağzında yazı dilinde olduğu gibi iyelik III.
çokluk şahıs eki “+ları/+leri” şeklindedir.
hısımları 70/a/9, etleri 72/d/99, īsanları 74/ç/93, uşakları 75/b/65,
yingeleri 77/b/19
İyelik III. çokluk ekinden sonra isim hal ekleri getirildiğinde iyelik
ekinin bünyesinde düşme yaygın ve kurallı olarak görülmektedir.
adlanı 34/b/32, akrabalanı 11/b/226, ayaklanı 36/d/102, bāşışlanı
62/ç/45, bazılanı 21/c/149, bibeleni 62/a/4, börekleni 21/d/185, büyüklende 39/a/4, ellende 17/b/34, evlenden 11/a/70
/n/ ve /m/ ünsüzleriyle biten isimlere, iyelik III. çokluk eki getirildiğinde ünsüz benzeşmesinden iyelik III. çokluk ekleri “+narı/+neri” şekillerinde görülmektedir.
fistannarı 34/b/28, hayvannarı 2/a/5, kadınnarı 4/e/62, kannarı
67/c/49, kazannarı 55/c/23,tütünneri 10/ç/42, ürünneri 67/ç/92, üzümneri 19/d/285, yenneri 47/ç/172 İyelik eki alan bazı kelimelerde ek yığılması
tespit edilmiştir.
epsimiz 18/ğ/172, giymesimiz 82/ğ/147, devrisi 42/d/99,
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
63
2.1.2. Fiil Çekim Ekleri
Şumnu ili Türk ağzında kullanılan fiil çekim ekleri; kip ekleri, kişi
ekleri olarak iki bölümde, daha sonra bu bölümler kendi içinde alt bölümlere
ayrılarak incelenmiş, özellikleri verildikten sonra örneklendirilmiştir.
2.1.2.1. Basit Kipler
Şumnu ili Türk ağzında kullanılan basit kipler, haber ve tasarlama kipleri
olarak iki başlık halinde ele alınmış, daha sonra bu bölümler kendi içinde alt
başlıklara ayrılarak incelenmiş, özellikleri verildikten sonra örneklendirilmiştir.
2.1.2.2. Haber Kipleri
Şumnu ili Türk ağzında kullanılan duyulan geçmiş zaman, görülen
geçmiş zaman, şimdiki zaman, geniş zaman ve gelecek zaman eki incelenmiş, özellikleri verildikten sonra örneklendirilmiştir.
2.1.2.2.1. Duyulan Geçmiş Zaman Çekimi
Şumnu ili Türk ağzında duyulan geçmiş zaman eki “-mış/-miş/-muş/müş” şeklinde olup yazı dilinde olduğu gibi hem isimlerle hemde fiillerle
kullanılmakta, çekimi zamir kökenli kişi ekleriyle; olumsuz şekli “-ma/-me”
olumsuzluk ekiyle yapılmaktadır.
Duyulan geçmiş zaman kipinin şahıslara göre çekiminde ekin ünlüsü,
ünlü uyumuna uymaktadır.
I. teklik şahıs eki : -ım,-im,-um,-üm
II. teklik şahıs eki : -ın,-in,-un,-ün
III. teklik şahıs eki : I. çokluk şahıs eki : -ık,-ik,-uk,-ük
II. çokluk şahıs eki : -sınız,-sunuz
III. çokluk şahıs eki : -lar,-ler
I. teklik şahıs: yapmışım 19/a/7, almışım 19/ç/217, bellememişim
21/c/152 istemişim 19/d/298, olmuşum 40/a/17, tutmuşum 67/ç/56, gȫmüşüm 82/ç/58, götüymüşüm 19/ç/217
64
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
II. teklik şahıs : Duyulan geçmiş zaman ekinin ikinci şahıs çekiminde
şahıs ekinin bünyesindeki /s/ ünsüzü düşer.
kesmişin 50/g/226, vemişin 19/ç/222, yapmışın 19/ç/189, koymuşun 69/c/81, olmuşun 19/ç/222, gȫmüşün 19/c/115, bakmışın 75/a/13
III. teklik şahıs: yetişmiş 69/b/38, yımşamış 78/a/113, bozmuş
66/a/12, büyümüş 49/e/171
Duyulan geçmiş zaman ekinin üçüncü teklik şahıs çekiminde zaman
eki kimi yerlerde “-mıj/-mij/-muj/-müj” şeklinde kullanılmıştır.
atmıj 7/ç/91, ayrılmıj 69/ğ/186, bulmamıj 61/a/14, çıkaramamıj
69/ğ/252, gelmemij 50/ğ/276,gelmij 21/ç/165, getiymij 32/b/38, kalmıj
52/a/10, kaskatılaşmıj 69/ğ/289, kırılmıj 69/f/174, saklamıj 67/c/48, toplamıj 69/ğ/252, yaşamıj 52/c/57, koymuj 67/c/48, okumuj 47/a/105, ölmüj
21/d/199
I. çokluk şahıs: dolaşmışık 44/a/2, geçirmişik 35/c/28, kavurmuşuk
78/a/70, görmüşük
82/e/89, yuvarlamışık 67/ç/95
II. çokluk şahıs: çıkmışsınız 41/c/80, okumuşsunuz 41/c/88
III. çokluk şahıs: çekmişler 24/d/103, çevirmişler 47/a/3, demişler
11/a/67, etmişler 36/b/52, evlenmişler 37/b/11, kalmışlar 81/a/11, toplamışlar 32/b/101
Duyulan geçmiş zaman ekinin üçüncü çokluk şahıs çekiminde şahıs
ekinin bünyesindeki /r/ ünsüzünün düşmüş şekilleri de görülmektedir.
yerleşmişle 11/b/224, çekilmişle 52/a/16, demişle 28/a/11, kazanmışla 32/b/102, salmışla 30/b/51,yapmışla 30/b/49, yazmışla 40/a/11
2.1.2.2.2. Görülen Geçmiş Zaman Çekimi
Şumnu ili Türk ağzında görülen geçmiş zaman eki “-dı/-di/-du/-dü/tı/-ti/-tu/-tü” şeklinde olup çekimi, iyelik kökenli kişi ekleriyle; olumsuz
şekli “-ma/-me” olumsuzluk ekiyle yapılmaktadır. Görülen geçmiş zaman
çekiminde ek, eklendiği kelimelerle kalınlık incelik uyumu, düzlük yuvarlaklık uyumu ve ötümlülük ötümsüzlük uyumu bakımından genelde uyumlu-
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
65
dur. Bazen kalınlık incelik uyumu, düzlük yuvarlaklık uyumu ve ötümlülük
ötümsüzlük uyumuna aykırı kullanımlarında olduğu görülmüştür.
Şumnu ili Türk ağzında kullanılan görülen geçmiş zamanın şahıslara
göre çekimine aşağıdaki örnekler verilebilir:
I. teklik şahıs eki : -m
II. teklik şahıs eki : -n
III. teklik şahıs eki : I. çokluk şahıs eki : -k
II. çokluk şahıs eki : -nız,-niz, -nuz,-nüz
III. çokluk şahıs eki : -lar,-ler
Görülen geçmiş zaman I. teklik şahıs çekimi örnekleri:
paylaştıdım 7/ç/86, rakıladım 4/j/135, sakatlandım 3/c/28, sesledim 47/a/60, sevindim 16/a/10, sōdum 31/b/22, tanıştım 69/ğ/192, yaptım 3/c/16, çektim 7/b/28, konuştum 7/c/70, kuruttum, 18/g/107, ölştüm
31/ç/68, öptüm 30/b/33, yörüttüm 59/d/47
Görülen geçmiş zaman II. teklik kişi çekimi örnekleri:
aldın 40/b/44, almadın 75/a/13, bi͜endin 19/d/276, doldudun 50/c/84,
gördün 63/d/65 kaştın 49/e/197, kestin 43/c/47, konuştun 52/b/33
Görülen geçmiş zaman kipi III. teklik şahıs çekimi örnekleri:
zorladı 81/b/60, aldı 4/i/124, bildimedi 69/ğ/205, bozdu 40/e/127,
büyüdü 4/j/135, dövdü 49/e/198, kaktı 19/b/71, kapattı 38/a/47, karıştı
7/b/31, pişti 39/a/9, sustu 53/b/21, döktü 31/ç/67
Görülen geçmiş zaman I. çokluk şahıs çekimi örnekleri:
dūmadık 69/e/165, duymadık 52/a/17, istedik 6/ç/44, kavurduk
78/a/61, sürdük 7/a/23 şaşıttık 21/a/55, şükrettik 30/ç/78, tuttuk 3/ç/31,
büyüttük 65/ç/33
Görülen geçmiş zaman II. çokluk şahıs çekimi örnekleri:
dediniz 47/a/2, geldiniz 8/a/2, kazıdınız 41/c/102, sordunuz 67/b/38,
gödünüz 41/c/97 yaptınız 71/d/56, ettiniz 49/e/178, gittiniz 10/a/4
66
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
Görülen geçmiş zaman III. çokluk şahıs çekimi örnekleri:
ıştınmadılar 24/b/32, kaçıdılar 66/a/13, kesediler 7/f/140, pindirdiler 17/a/11, döktüler 13/a/40, alıştılar 47/ç/204, annaştılar 49/a/17, bittiler 13/a/24, çektiler 24/b/31, duruttular 13/e/156
Görülen geçmiş zaman ekinin üçüncü çokluk şahıs çekiminde şahıs
ekinin bünyesindeki /r/ ünsüzünün düşmüş şekilleri görülmektedir.
söyledile 13/e/157, vēdile 78/a/224, vēmedile 19/c/163, yapmadıla 30/c/57, yatırdıla 21/a/33 alıştıla 41/a/31, durdula 78/a/203, koydula
31/b/26, soktula 35/a/6, düştüle 44/a/20
2.1.2.2.3. Geniş Zaman Çekimi
Şumnu ili Türk ağzında geniş zaman eki, “-ar/-er/-ır/-ir/-ur/-ür/-r” şeklindedir. İstisnai durumlar hariç ünlü ile biten fiillere “-r”, tek heceli olup
ünsüzle biten fiillere “-ar/-er”, çok heceli olup ünsüzle biten fiillere ise “-ır/ir/-ur/-ür” getirilir. Şahıs çekimlerinde bazen zaman eki ve şahıs eki bünyesindeki /r/ ünsüzünün düştüğü görülür.
Geniş zaman çekimi, zamir kökenli kişi ekleriyle; olumsuz şekli, I.
teklik ve I. çokluk şahıslarda “-ma,-me”, diğer şahıslarda “-maz,-mez” ekiyle yapılmaktadır. Geniş zaman çekiminde ek, eklendiği kelimelerle kalınlık
incelik uyumu bakımından uyumludur.
I. teklik şahıs eki : -ım,-im
II. teklik şahıs eki : -sın, -sin
III. teklik şahıs eki : I. çokluk şahıs eki : -ız, -iz,-uz,-üz
II. çokluk şahıs eki : -siniz,-sınız
III. çokluk şahıs eki : -lar,-ler
Geniş zaman I. teklik şahıs çekimi örnekleri:
kaçarım 50/f/201, kıkarım 43/ç/65, kōkarım 42/d/110, koyarım
34/c/38, salarım 75/b/62 seslerim 42/d/107, severim 18/ğ/156, sölerim
61/a/2, verebilirim 11/a/55, bi͜enirim 13/d/120 bilirim 42/a/4, çalışırım
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
67
7/a/21, geçiririm 42/d/111, atlamam 79/a/4, atmam 41/a/30, aykırmam
16/a/17, seçmem 79/a/31 sölemem 66/a/20
Geniş zaman II. teklik kişi çekimi örnekleri:
Geniş zaman II. teklik şahıs çekiminde zaman eki bünyesindeki /r/
ünsüzü genellikle düşer.
veriversin 36/ç/90, edersin 50/g/249, ekesin 18/a/2, geçesin 47/a/85,
gidesin 10/c/26, giresin 19/c/109 giyesin 50/c/92, kal̥ kasın 38/b/53, katasın 60/a/3, kopasın 46/a/13, pişirisin 57/a/12, bulamazsın 24/d/129, çıkmazsın 57/ç/78, kazmazsın 50/ğ/303, bilmezsin 50/b/60
Geniş zaman III. teklik şahıs çekimi örnekleri:
Geniş zaman III. teklik şahıs çekiminde zaman eki bünyesindeki /r/
ünsüzü genellikle düşer.
veri 6/ç/53, görǖ 47/b/136, çıka 11/b/99, kayna59/e/61, gösteri
50/h/339, götürǖ 11/b/215 bitmez, 23/a/15, biyenmez 34/c/52, çalışmaz
81/ç/92, damnamaz 70/c/35
Geniş zaman kipi I. çokluk kişi çekimi örnekleri:
acarız 42/ç/53, alırız 71/e/96, atarız 22/a/4, bakarız 19/c/90, bekleriz 45/b/28, bekletiriz 49/b/73, biçeriz 79/a/2, buluşuruz 82/g/140, dokuruz 68/b/24, görüşürüz 55/ı/112, okuruz 21/c/139, kalmayız, 18/g/103,
koymayız 42/ç/52, sevmeyiz 45/a/24, yimeyiz 42/b/28
Geniş zaman I. çokluk şahıs çekiminde aynı yapıda geniş zaman eki
geldiğinde tekrara düşmemek üzere zaman eki düşmektedir.
götürüz 21/b/104, büzüştürüz 78/a/49, kavuruz 45/a/20,oturuz
57/d/82, soruz 52/b/32, yuguruz 42/ç/53
Geniş zaman I. çokluk şahıs çekiminde zaman eki bünyesindeki /z/
ünsüzü z>s değişimiyle /s/’ye dönüşmüş örnekleri de görülmektedir.
yatarıs 4/ğ/94, aşlarıs 49/d/147, atarıs 45/a/13, çıkarıs 36/c/74,
dolarıs 42/ç/55, dolarıs 42/ç/55, döveris 33/c/46 ederis 81/ç/72, ekeris
49/d/142, gideris 33/c/42 giyeris 82/ğ/156, koymayıs 45/b/42, yapmayıs
82/e/91
68
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
Geniş zaman kipi II. çokluk şahıs çekimi örnekleri:
dersiniz 78/a/123, afedesiniz 40/b/57, yapmazsınız 82/g/142,
Geniş zaman kipi III. çokluk şahıs çekimi örnekleri:
Geniş zaman III. çokluk şahıs çekiminde zaman eki ve şahıs eki bünyesindeki /r/ ünsüzü çoğu zaman düşmektedir. Zaman eki bünyesindeki /r/
düştüğü zaman kimi yerde ünlü uzamasına neden olur.
çekēler 47/ç/183, dēler 77/c/47, dikele 4/e/56, döveler 74/ç/79, ekele 21/ç/168, gidele 3/a/3, içēler, 68/a/7, içele 31/ç/69, istele 50/b/43, öpēle
6/ç/48,ȫtele 17/b/26, özlele 10/ç/36, söylele 49/a/23,biyenmezler 59/d/45,
gitmezler 75/b/45, vēmezler 69/ğ/297, açmazlar 11/b/149
2.1.2.2.4. Şimdiki Zaman Çekimi
Şumnu ili Türk ağzında şimdiki zaman ekleri farklılıklar göstermektedir.
I. Tip Şimdiki Zaman Çekimi
I.tip şimdiki zaman kipi eki ünlü ile biten fiillerden sonra “-yer” şeklinde; ünsüzle biten fiillerde “-eyer” şeklindedir. III.şahıs çekimlerinde ünlü
ile biten fiillerden sonra “-yeri” şeklinde; ünsüzle biten fiillerde “-iyeri”
şeklindedir. Çekimi, zamir kökenli kişi ekleriyle yapılır. Olumsuz şekli ise,
“-me” olumsuzluk ekiyle yapılmaktadır.
I. teklik şahıs eki : -im
III. teklik şahıs eki : I. çokluk şahıs eki : -iz
I. tip şimdiki zaman çekimine aşağıdaki örnekler verilebilir:
II. teklik, II. ve III. çokluk şahıs ekleri örnekleri görülememiştir.
I. teklik kişi çekimi örnekleri: deyerim 33/ç/64, gideyerim 44/a/10
III. teklik kişi çekimi örnekleri:diyeri 19/c/164, içiyeri 24/d/107, istemeyeri 72/ç/58, kaynadiyeri, 35/c/47, koyeri 35/c/47, yiyeri 24/d/107
I. çokluk kişi çekimi örnekleri: deyeriz 6/d/67, sepeleyeriz 78/a/37
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
69
II. Tip Şimdiki Zaman Çekimi
II.tip şimdiki zaman çekiminde “-yırı/-yiri/-yır/-yir/-yı/-yi/-yı̇̄ /-y/-ī/ı̇̄ ” ekleri kullanılmaktadır.Şahıs çekimlerinde ünlü ile biten fiillerden sonra
“-yırı/-yiri/-yır/-yir/-yı/-yi/-y” şeklindedir ve düz geniş ünlülerle biten fiiller
/y/ sesinin eykisiyle daralır. Ünsüzle biten fiillerde araya düz dar yardımcı
ünlü girer ve zaman eki “-(ı)yırı/-(i)yiri/ -(ı)yır/(-i)yir/-(ı)yı/-(i)yi/(ı)yı̇̄ / -(ı)
y” şeklindedir.
Çekimi, zamir kökenli kişi ekleriyle; olumsuz şekli “-me/-ma” olumsuzluk ekiyle yapılır.
Olumsuzluk eki /y/ sesinin eykisiyle daralır. Ek, düz dar şekilli olduğu için eklendiği kelimelerde ünlü uyumu bakımından her zaman uyumlu
değildir.
I. teklik şahıs eki : -ım,-im
II. teklik şahıs eki : -sın, -sin
III. teklik şahıs eki : I. çokluk şahıs eki : -ız, -iz
II. çokluk şahıs eki : -siniz,-sınız
III. çokluk şahıs eki : -lar,-ler
I.teklik şahıs çekimi örnekleri:
yıkıyırım 74/a/3, yimiyirim 19/b/20, yöridiyirim 13/e/129, ālıyırım
36/ı/177, annamıyirim 76/d/78,araştırıyırım 53/a/2, atırlıyırım 39/c/28,
bakıyırım 7/d/124,, belliyirim 12/c/23,gelmiyirim 17/a/4, bilmiyırım
11/b/160, çakiyirim 43/ç/57, dayanamiyirim 19/c/98, dumiyirim 13/a/13,
istiyırım 7/ç/87,başliyirim 14/a/9, kalkiyirim 38/a/8, kokiyirim 54/b/56,
tuzliyirim 70/c/38, unutmiyirim 39/ç/46, uyuyim 69/ğ/218, uzadıyım
19/c/99, üzmiyim 69/ğ/233, vēmiyim 35/c/45, yaniyim 31/a/5, yapamıyım
55/c/16, yapmıyım 3/ç/32, yaşiyim 42/d/110,
II. teklik şahıs çekimi örnekleri:
anniysin 7/c/61, aradiysin 26/f/104, asiysin 13/ç/104, aşliysin
18/e/91, atiysin 12/a/10, atlatıveriysin, 15/a/4, azırediysin 4/i/126, bakiy-
70
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
sin 2/d/41, bastıriysin 40/e/143, başliysin 5/a/11, batiysin 26/f/113, dakıysın 63/b/21, ısıdıysın 40/e/141, ısliysin 42/ç/66, indiriysin 64/a/20, içiysin
63/f/104, yapiysin, 7/e/133,yıkayisin 39/a/3,salīsın 64/a/6, sāyīsin 70/c/26,
yatīsın 42/d/86
III.teklik şahıs çekimi örnekleri:
“-yırı/-yiri ” şekilli örnekler:
yoklıyırı 21/c/138, açıyırı 63/d/72, alınmıyırı 21/a/7, alıyırı 7/b/52,
alyırı 19/c/84, aramıyırı 21/b/110, başlıyırı 78/a/159, boşanıyırı 11/b/234,
çalışıyırı 7/b/35, çalıştırıyırı 31/b/31, dolıyırı 50/ğ/304, inemiyırı 11/b/167,
işleyemiyırı, sürmıyırı 24/c/43, vuruyırı 72/ç/58, yaşıyırı 53/b/28 yollayiri
40/b/46, akiyiri 7/a/16, atılıyiri 39/b/19, atiyiri 40/b/47, ayiriyiri 39/d/57,
ayrılıyiri 75/b/27,azıliyiri 49/a/28, bakiyiri 14/c/47, bekliyiri 41/a/9, bırakiyiri 11/a/22, biçiliyiri 72/a/17, biliyiri 12/c/22, bitiyiri 34/c/50, bozuliyiri 65/a/4, buliyiri 67/b/10, buluniyiri 6/d/70, büyüyiri 47/a/40, çekiliyiri,
50/ğ/304, çekiyiri 23/a/13, çeviriyiri 23/a/13, özliyiri 10/ç/49
“-yır/-yir ” şekilli örnekler:
çıkmiyir 3/ç/30, deyir 21/a/52, dönmiyir 3/ç/37, duriyir 13/f/162,
duyıyır 19/ç/232, düşiyir 27/a/10, düzeldiyir 63/f/94, ediyir 13/a/42, esmiyir 67/ç/90, evleniyir 11/a/12, geçiyir 7/a/2, geçmiyir 61/a/17, geliyir
3/ç/34, gelmiyir 19/b/34, kazaniyir 74/ç/91, kaziyir 67/b/9, kırıyir 3/b/13,
kuriyir 34/c/50, okuyir 14/a/22, olmiyir 11/b/203, öliyir 11/a/6, öpiyir
34/ç/65, özliyir 10/ç/49, piniyir 50/e/190, kakıyır 44/a/34, kaliyir 11/a/11,
kīkıyır 7/b/49, kuymıyır 78/a/218, oraşmıyır 76/d/66, otırıyır 23/a/5, patladıyır 50/ğ/287
“-yı,-yi,- yı̇̄ ” şekilli örnekler:
atiliyı̇̄ 1/a/9, azaliyı̇̄ 7/b/57, bitmiyı̇̄ 6/ç/46, ediyı̇̄ 6/ç/49, istiyı̇̄ 6/ç/46,
kazaniyı̇̄ 4/c/31 yatiyi 19/c/181, yelleniyi 42/ç/54, yerleşiyi 38/a/10, yetişiyi 49/d/145, yıkanıyi 82/e/102, yimiyi, 19/b/25, yinmiyi 75/b/36, yiyi
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
71
2/a/12, yöriyi 13/e/129, aciyi 26/f/120, açılıyi 19/d/251, akmiyi, 69/d/111,
alamiyi 47/ç/179, almiyi 42/d/125, anniyi 11/a/2, arayamiyi 69/ğ/195, ariyi 47/a/14, asiyi 35/c/48, atiyi 41/b/36, ayiriyi 75/b/43, ayrılmiyi 11/b/228,
bakiyi 41/a/30, bakmiyi 36/c/78, basiyi 82/e/89, basmiyi 82/e/90, başliyi 14/c/37, bekliyi 13/a/37, bellediyi 21/c/160 almiyi 42/d/125, çıkılıyı
38/c/89, da͜ılışıyı 22/a/4, dakılıyı 19/a/12, dakıyı 19/c/78, aldatıyı 78/b/250,
alıyı 11/b/244
“-y ” şekilli örnekler:
alınabiliy 11/a/47, alıy 47/a/15, anniy 11/a/16, bırakiy 74/ç/66, biçiliy 68/c/32, biliy 3/c/22, çekiy19/c/96, çeviriy 76/d/70, çıkabiliy 72/d/101,
çıkiy 5/b/27, çiviriy 24/a/11, dolaşmıy 19/b/42, dökiy 35/c/47, geçiy 5/ç/44,
geliy 3/ç/38, getiriy 19/b/38, getiy 69/ğ/241, gidiy 5/ç/44, giriy 6/ç/50, göriy 43/ç/75, koşuliy 5/b/28, piniy 43/ç/87, pişiy 55/e/70, tütiy 19/b/60, veriy 82/b/10, yapıy, 71/c/29, yatıy 23/a/7
“-ī /-ı̇̄ ” şekilli örnekler:
kazī 12/b/14, yıkılī 49/d/159, başlī d/43, atı̄̇ 1/a/22, atı̄̇ le 1/a/22,
bakı̄̇ le 36/b/36, başlı̄̇ 1/a/17 çıkı̄̇ le 4/e/65, dönı̄̇ 2/a/9, edı̄̇ le 7/f/135 görmı̄̇
11/b/180, kaynatılmı̄̇ 4/a/14, tutmı̄̇ 69/ğ/236 uymı̄̇ 13/e/150
I. çokluk şahıs çekimi örnekleri:
alıyırız 14/c/43, ayırıyırız 72/ç/71, bālıyırız 72/ç/53, başliyiriz
34/d/72, bekliyiriz 59/d/52 bilemiyiriz 81/a/22, bilmiyiriz 15/a/13, biyeniyiriz 34/c/52, çalışıyırız 72/a/10, ekiyiriz 69/a/8, çıkariyiriz 36/d/103,
dikiyiriz 3/a/4, diziyiriz 26/b/11, dökiyiriz 59/b/14, koymiyiriz 36/e/116,
yıkiyiriz 59/b/11, yikanamiyiz 3/c/17, yoliyiriz 42/e/135
I. çokluk şahıs çekiminde bazen şahıs ekindeki /z/ünsüzü ötümsüzleşerek /s/’ye dönüşür.
kuriyiris 34/ç/58, okuyiris 34/d/72, parçaliyiris 59/b/6, patliyiris 59/b/12, akıdıyiris 59/a/3 süziyiris 59/b/8, topliyiris 59/b/11, tutıyırıs
72
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
82/f/114, yapiyiris 4/ı/115, yikiyiris 59/b/8 veriyz 43/ç/88, yapiyz 55/f/73,
kıriyz 55/e/69, süriyz 59/c/18, tutiyz 19/d/301, ugraşmiyz 55/f/73,yatiyiz
3/c/20, yapmiz 35/c/51, yaptiriz 2/a/3
II.çokluk şahıs çekimi örnekleri:
yapiyisiniz 26/a/2, bilmiyisiniz 36/b/70, istiyisiniz 51/a/5, istiyiz
24/d/114 annatırıysınız 36/ı/175, biliysiniz 5/a/6, biliysinis 33/a/4,yaşiysiniz 7/ç/99, yetiştiriysiniz 49/d/152, alıysınız 41/c/93, biliysiniz 5/a/6,
42/b/17, diysiniz 49/d/143, dövebiliysiniz 19/a/2, kopamiysiniz, 14/c/44,
yaşiysiniz 7/ç/99, yapiyriz 34/ç/57, yiyisiniz 7/f/136, istiysiniz 18/ğ/168
III. çokluk şahıs çekimi örnekleri:
doyirile 65/ç/62,diyirler 76/b/23,yapmiyle 2/ç/36, yapiyle 14/a/6, istiyle 10/ç/37, yiyler 19/c/155, koyılar 47/a/57
III. Tip Şimdiki Zaman Çekimi
III.tip şimdiki zaman çekiminde “-yore/-ore/-öre/-or/-ör/-o/-ö ekleri
kullanılmaktadır.
Çekimi, zamir kökenli kişi ekleriyle yapılır. Olumsuzluk hali tespit
edilememiştir.
“-yore/-ore/-öre” şekilli örnekler:
III.teklik şahıs çekimi örnekleri tespit edilmiştir:
gidiyore 21/a/38, bitöre 78/b/245, geçöre 78/a/160, verilore 78/a/128,
yapılore 8/b/29, karılore, 78/a/47, olore 21/a/38
“-or /-ör ” şekilli örnekler:
I. teklik şahıs çekimi: yayorum 18/g/115, doldurorum 18/g/116
II. teklik şahıs çekimi : bı̊ rorsın 50/c/85
III. teklik şahıs çekimi : kavrulor 78/a/117, dökülör 78/a/118, pinör
78/a/180, kalkor 21/a/72
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
73
I. çokluk şahıs çekimi: kaynadoruz 77/a/6, sıkoruz 78/a/131, yaporuz 8/a/10
II. çokluk şahıs çekimi örnekleri tespit edilememiştir.
III. çokluk şahıs çekimi : atollar 78/a/179
“-o /-ö ” şekilli örnekler:
I. teklik şahıs çekimi: yayom 18/f/96, çalışom 77/a/4, çatırdattırom
18/ğ/164, bilöm 18/b/28, yapom 18/g/106
II. teklik şahıs çekimi: atosın 77/c/37, çıkosın 78/a/178, kalkosın
18/ğ/173, kavurosın 77/c/36, kaynadosın 77/c/38, verösin,77/c/30, girösin
78/a/222
III. teklik şahıs çekimi: götürö 77/b/19, ato 77/b/16, çıko 78/a/207,
içö 21/a/45, öldürö 21/b/91, pindirö 78/a/178, yapılo 18/ç/47, yapo 8/b/27,
duro 21/d/180
I. çokluk şahıs çekimi: yapoz 8/a/3, yayoz 18/f/96, aglaşoz 18/ğ/167,
çektiröz 78/a/67, çeviröz 21/a/74, veröz 77/b/10, aloz, 78/a/95
II. çokluk şahıs çekimi örnekleri tespit edilememiştir.
III. çokluk şahıs çekimi : alola 21/b/94, veröler 78/a/203, çıkarola
21/d/207, gidöle 18/a/15, götüröle 18/a/14,pindiröler 78/a/179
IV. Tip Şimdiki Zaman Çekimi
IV.tip şimdiki zaman çekiminde yazı dilindeki şimdiki zaman eki ve
bu ekin /r/ ünsüzünün düşmesinden dolayı ortaya çıkan “-yor/-yo” ekleri kullanılmaktadır.
Çekimi, zamir kökenli kişi ekleriyle yapılır. II.çokluk şahıs çekimi örnekleri görülememiştir. Olumsuz şekli “-me/-ma” olumsuzluk ekiyle yapılır.
Olumsuzluk eki /y/ sesinin eykisiyle daralır.
I.teklik şahıs çekimi örnekleri:
biliyorum 9/a/7, bilmiyorum 4/ı/117, çalışıyorum 48/a/6, ediyorum
48/a/4, everemiyorum 49/d/156, geliyom 18/g/121, karışıyom 18/a/13,
kaynadıyom 40/e/139, koyuyom 18/f/99, yapmıyom 33/ç/76
74
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
II.teklik şahıs çekimi örnekleri:
gidiyorsun 40/e/131, karıyosun 4/h/104, koyuyosun 8/b/29, soyuyosun 18/ç/47, uyuşturuyosun, 40/e/146, yapıyosun 33/a/3
III.teklik şahıs çekimi örnekleri:
yiyor 78/a/134, alınıyor 48/b/25, do͜uyor 3/ç/30, geçiyor 21/a/59, geliyor 63/ç/53, gidiyor 78/c/269, gidiyo 18/a/14, kaynıyo 33/a/8, koyuluyo
4/h/103, oluyo 23/b/25, sa͜ılıyo 73/a/6, soruyo 22/a/9
I.çokluk şahıs çekimi örnekleri:
büzüyoruz 33/a/25, diziyoruz 33/a/27, koyuyoruz 33/a/6, soyuyoruz 78/a/130, yapmıyoruz 4/h/108, ça͜ırıyoz 14/a/5, koyuyoz 33/a/7, saklıyoz 72/d/100, yapmıyoz 33/ç/68, yazılıyoz 23/b/26, yiyoz 21/d/193
III.çokluk şahıs çekimi örnekleri:
çıkışıyorlar 24/a/22, çıkarıyolar 76/a/3, dövüyolar 48/b/22, otutturuyola 48/b/28, sarıyola 33/a/19, topluyolar 48/b/13, vemiyola 37/c/56,
yapıyola 4/h/107, diyolar 33/a/24
2.1.2.2.5. Gelecek Zaman Çekimi
Eski Anadolu Türkçesi’nin son döneminde görülmeye başlanan ve
önce sıfat fiil eki olarak kullanılan “-acak/-ecek” eki, Batı Türkçesi çağdaş
lehçelerinin umumi gelecek zaman kipi eki olmuştur (İlker, 1997:116).
Şumnu ili Türk ağzında gelecek zaman eki “-acak/-ecek” şeklinde
olup bazı yerlerde “-ıcak/-icek” şekilli gelecek zaman kullanımlı şekiller görülmüştür. Ünlü ile biten olumlu fiillerden sonra gelen gelecek zaman ekinden önce araya /y/ yardımcı ünsüz girer ve vurgusuz olan /a/, /e/ ünlüleri
düşer. I. teklik ve I. çokluk çekimlerinde ses olayları neticesinde “-acam/-ecem/-acaz/-ecez” şeklini aldığı görülür. Çekimi, zamir kökenli kişi ekleriyle;
olumsuz şekli “-ma/-me” olumsuzluk ekiyle yapılır ancak olumsuzluk ekin-
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
75
den sonra araya /y/ yardımcı ünsüz girer ve gelecek zaman eki bünyesindeki
ilk /a/ veya /e/ ünlüsü düşer. Bazı yerlerde olumsuzluk ekindeki düz geniş
/a/,/e/ ünlüleri düz dar /ı/, /i/’ye dönüşür.
Gelecek zaman çekiminde ek, eklendiği kelimelerde ünlü uyumu bakımından her zaman uyumlu değildir, bazen ünlü uyumuna aykırı kullanımlarda görülür.
I. teklik şahıs eki : -m
II. teklik şahıs eki : -n
III. teklik şahıs eki : I. çokluk şahıs eki : -z
II. çokluk şahıs eki : -niz,-nız
III. çokluk şahıs eki : -lar,-ler
ıcak/-icek şekilli gelecek zaman kullanımlı şekiller:
başlicek 82/i/199 çekişicekler 7/ç/87, gelicek 50/h/339, gelmicek
17/b/42, gelmicem 19/d/269 gelmicen 19/d/269, gidicek 76/d/67,gidiceksin 57/c/33,gidicem 7/d/122, 57/c/35,gidicen 19/d/274, gidicez 7/d/121,
kaynicek 70/d/56, 70/d/57, kaynicekle 19/d/311, ölmicek 18/d/69, yeticek
74/ç/90 ölmicem 18/d/70, bırakıcak 50/a/29, toplaşıcaklar 81/a/25, yapıcak 50/ğ/282, yapıcakla 77/c/45 yapıcam 8/a/3, yapıcan 8/b/28, yapıcaz
50/a/25, yatıcaklar 50/c/113
I.teklik şahıs çekimi örnekleri:
alacam 19/c/100, annadacam 19/c/76, atacam 55/d/54, bakacam
69/ğ/243, bulacam 13/a/22, çalacam 8/a/3, deyecem 7/ç/93, dönecem
43/ç/96, gitmecem 17/a/10, pinecem 24/d/114 süylecem 74/a/6, verecem
7/d/115, toplaycam 21/a/62, yaşıycam 38/a/8, ālaycam 69/ğ/216 aldımaycam 69/ğ/189, annadamıycam 7/c/73, bulamaycam 16/a/16, demeycem
51/a/2, gelmiycem, 64/c/70, isteycem 47/ç/187, ödeycem 36/ı/184, içmicem 19/ç/238, barınamıcam 19/d/288
76
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
II.teklik şahıs çekimi örnekleri:
bilecen 36/b/47, deyecen 43/a/13, dizecen 70/d/53, geçinecen
74/b/41, içecen 50/h/340 söylecen 21/a/68, bulacan 81/a/23, ça͜ıracan
26/f/88, çalışacan 67/ç/85, oynacan 35/b/13 yapamacan 24/d/125, okuycan 21/c/142, demeycen 69/ğ/291, sülemiycen 49/e/198 yiycen 24/d/70,
bekleycen 72/c/47, bilemeycen 44/a/43, çiynemiycen 63/f/102, içmicen
19/b/62, bırakmican 55/g/81, bulamıcan 21/a/7
III.teklik şahıs çekimi örnekleri:
anadacak 52/b/30, aykıracak 21/c/136, ba͜ıracak 66/a/25, do͜acak
4/i/122, dolacak 19/d/310, doyuracak 13/e/136, alecek 7/ç/104, alıverecek
42/d/129, biçecek 47/ç/195, gelecek 19/b/50 gı̄̇ meyecek 31/b/33, ödeyecek
81/a/8, taşıyecek 11/b/117 söylenmeycek 69/ğ/286, yapamaycek 31/b/43,
acımaycak 26/d/72, alımıycak 26/d/74 annatmıycak 52/b/30, doymaycaklar 47/ç/216, kazıycak 47/ç/195, malaklaycak 36/ı/182 okuycak 13/a/43,
olmaycak 14/b/32, saplıycak 19/c/122
I.çokluk şahıs çekimi örnekleri:
kılacaz 81/b/48, koyacaz 69/c/83, kurtaracaz 44/a/24, okuyacaz
21/c/138, olacaz 32/b/94 ölecez 26/d/72, söylecez 30/a/2, tazelecez 19/c/183,
büyüdecez 65/ç/32, veremiycez 57/c/35 bulamaycaz 16/a/13, çıkmaycaz
50/d/171, dolaşmaycaz 44/a/2
II.çokluk şahıs çekimi örnekleri:
sokulmacanız 19/c/110, soracanız 50/h/323, yapacanız 41/c/102,
alacanız 4/e/66 gelmeceniz 19/c/110, annadacanız 74/ç/102, bileceniz
38/a/15, çıkabileceniz 46/a/12, geleceniz 19/b/25 söylemeyceniz 69/ğ/287,
demeyceniz 69/ğ/287, kullanmaycanız 41/c/65, otūmaycanız 69/e/139, atmaycanız 41/c/65, içmiceniz 19/ç/239
77
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
III.çokluk şahıs çekimi örnekleri:
bakacaklar 26/d/71, çıkacaklar 50/c/134, yapacakla 30/b/25, basacakla 50/b/60, biyenecekle 40/c/70, edecekler 36/b/26, getirecekle 36/b/19,
doymaycaklar 47/ç/216
2.1.2.3. Tasarlama Kipleri
Şumnu ili Türk ağzında bütün tasarlama kipleri kullanılmaktadır. Şart
kipi, istek kipi ve emir kipi görülmektedir. Fakat incelenen metinlerde gereklilik kipinin eki çok az kullanılmıştır. Bu kipin taşıdığı gereklilik anlamı
“gerek” ve “lazım” kelimeleriyle sağlanmıştır.
2.1.2.3.1. Gereklilik Kipi Çekimi
Şumnu ili Türk ağzında gereklilik kipi çekiminde “-malı/-meli” eki
kullanılmaktadır. Gereklilik anlamı “gerek” ve daha çok “lazım” kelimeleriyle de sağlanmaktadır. İncelenen metinlerde gereklilik kip eki pek kullanılmamıştır.
Gereklilik kipi çekimine aşağıdaki örnekler verilebilir:
büzmeli 18/a/21, istemeli 6/ç/46, işlemeli 47/b/142, kırmalı 61/a/12,
konuşmalı 82/d/85, sāmalıyız, 49/d/145, sabalayın altıda lazım 2/d/43, yalana gerek yoktur 21/d/208
2.1.2.3.2. Şart Kipi Çekimi
Eski Türkçe’de “-sar/-ser” şeklinde olup çekimi, kişi zamirleriyle yapılırken Eski Türkçe’nin son dönemlerinde ekin sonundaki /r/ ünsüzü düşmüştür. Batı Türkçesi’ne “-sa/-se” şeklinde geçmiş ve çekimi iyelik kökenli
kişi ekleriyle yapılmaya başlanmıştır (Bulak, 2011: 79-85).
Şumnu ili Türk ağzında şart kipi eki, “-sa/-se” şeklinde olup çekimi,
iyelik kökenli kişi ekleriyle; olumsuz şekli, “-ma/-me” olumsuzluk ekiyle yapılır. Şart kipi çekiminde ek, eklendiği kelimelerde ünlü uyumuna uymaktadır.
I. teklik şahıs eki : -m
I. çokluk şahıs eki : -k
II. teklik şahıs eki : -n
II. çokluk şahıs eki : -niz,-nız
III. teklik şahıs eki : -
III. çokluk şahıs eki : -lar,-ler
78
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
Şart kipi I. teklik şahıs çekimi örnekleri:
baksam 54/a/35, çıkarısam 54/a/10, okusam 67/ç/65, olsam 19/c/115,
olūsam 42/d/96, soksam, 76/d/68, yapāsam 82/c/47, yapsam 21/a/21, alırsam 43/ç/63, annatsam 50/h/322, desem 2/d/54, getirsem 67/ç/63, gezsem
21/c/161, gidebilsem 13/a/21, gitsem 18/d/59, içmesem 19/ç/224
Şart kipi II. teklik şahıs çekimi örnekleri:
desen 69/ğ/185, gösen 55/ı/110, götürebilsen 63/e/83, götüsen
82/b/21, içsen 14/b/33, istesen 8/a/9, kessen 47/ç/209, ölsen 82/g/141, bilsen 19/b/23, olmasan 19/d/266, olsan 6/e/80, oynasan 82/c/46
Şart kipi III. teklik şahıs çekimi örnekleri:
sakladısa 78/a/201, toplansa 52/c/70, uyusa 13/a/14, yapılsa
52/c/70, yapsa 72/b/39, y̥etse 13/a/2, yise 78/a/19, bilmese 49/e/183, demese 21/d/206
Şart kipi I. çokluk şahıs çekimi örnekleri:
bulabilsek 8/b/17, eversek 19/c/136, gitsek 41/a/27, istesek 45/a/25,
bırakmasak 21/a/15 bulsak 82/ğ/150, yapsak 69/b/27 Şart kipi II. çokluk şahıs çekimi örnekleri: çıkasanız 41/c/79, geceseniz 74/c/59, gȫseniz
74/a/16
Şart kipi III. çokluk şahıs çekimi örnekleri:
deseler 78/a/6, gönderseler 11/a/10, isteseler 40/c/71, kapasalar
42/e/148, koymasalar 50/h/335
2.1.2.3.3. İstek Kipi Çekimi
Şumnu ili Türk ağzında istek kipi eki, “-a/-e” şeklindedir. Çekimi, zamir kökenli kişi ekleriyle; olumsuz şekli “-ma/-me” olumsuzluk ekiyle yapılır. İstek kipi çekiminde ek, eklendiği kelimelerde ünlü uyumuna uymaktadır.
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
79
I. teklik şahıs eki : -ayım,-eyim
II. teklik şahıs eki : -sın,-sin
III. teklik şahıs eki :
I. çokluk şahıs eki : -alım,-elim
II. çokluk şahıs eki : -siniz
III. çokluk şahıs eki : -lar,-ler
İstek kipi I. teklik şahıs çekimi örnekleri:
annadayım 13/a/14, bakayım 47/b/131, katılayım 22/a/7, konuşayım 66/a/33 yapayım 21/a/77, bileyim 12/d/38, gideyim 74/a/2, göstereyim
36/ğ/153
İstek kipi II. teklik şahıs çekimi örnekleri:
delesin 19/ç/195, deyesin 4/h/111, dönesin 50/c/123, edesin 11/b/217,
sülemeyesin 49/e/211, olmayasın 69/ğ/264, kal̥ kasın 38/b/53, asasın
40/e/169, ba͜ırasın 36/ğ/154, da͜ıdasın 31/c/50
İstek kipi III. teklik şahıs çekimi örnekleri:
saklaya 30/ç/77, annaya 6/d/65, geze 69/b/22, kalka 17/b/35 İstek
kipi I. çokluk şahıs çekimi örnekleri: çıkalım 50/ğ/257, kazanalım 21/a/9,
konuşalım 19/c/75, koyalım 34/a/3, olalım 32/b/93 sepeleyelim 42/ç/65,
söyleyelim 34/c/37, bilelim 65/ç/47, çektı̄̇ meyelim 43/b/29, deşmeyelim
74/b/25
İstek kipi II. çokluk şahıs çekimi örneği:
deyesiniz 33/ç/67
İstek kipi III. çokluk şahıs çekimi örnekleri:
da͜ıtalar 78/c/276, taşıyalar 47/a/31, deyeler 18/c/39, göreler 26/e/82
80
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
2.1.2.3.4. Emir Kipi Çekimi
I. teklik şahıs eki : II. teklik şahıs eki : III. teklik şahıs eki : -sın,-sin
I. çokluk şahıs eki : II. çokluk şahıs eki : -ın,-in
III. çokluk şahıs eki : -sınnar,-sinner
Emir kipinin II. teklik şahıs çekimi eksiz yapılır.
ver 6/ç/52, çal 11/b/156, isteme 11/a/9, al 19/b/49, bak 5/a/2,
Emir kipinin III. teklik şahıs çekiminde ek “-sın,-sin” şeklindedir.
vēsin 74/ç/84,, yesin 24/d/69, istesin 36/i/212, alsın 19/c/169, desin
24/b/26
Emir kipinin II. çokluk şahıs çekiminde ek “-ın,-in” şeklindedir.Olumsuz şekli “-ma,-me” olumsuzluk ekiyle yapılır. Ekin, eklendiği kelimelerde,
ünlü uyumuna aykırı bir kullanım görülmemiştir.
alın 7/ç/93, yiyin 74/c/59, saklayın 21/c/156, kokmayın 36/g/135,
konuşturmayın 41/c/108 salmayın 69/ğ/300, sōmayın 19/c/185, unutmayın 81/b/54, yapmayın 19/b/26, gitmeyin 20/b/34
Emir kipinin III. çokluk şahıs çekiminde ek “-sınlar,-sinler” şeklinde
olup benzeşme yoluyla “-sınnar,-sinner” şeklini almıştır.
sülesinner 52/b/26, vemesinner 20/a/5, yerleşebilsinner 11/b/92, vesinne 31/b/40, kurmasınnar 13/b/78, sālasınnar 29/a/7, annatsınnar 52/b/26
2.1.2.4. Ek Fiil
Şumnu ili Türk ağzında ek filin duyulan geçmiş zaman çekimi, görülen geçmiş zaman çekimi, geniş zaman çekimi ve şart kipi çekimi olmak
üzere dört çekimi mevcuttur,
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
81
2.1.2.4.1. Ek Fiilin Duyulan Geçmiş Zaman Çekimi
Şumnu ili Türk ağzında ek fiilin duyulan geçmiş zaman eki “-mış/
-miş” şeklinde olup ekin yuvarlak ünlülü şekilleri görülmemiştir. İncelenen
metinlerde ek fiilin görülen geçmiş zaman çekiminde I.,II. III. teklik ve III.
çokluk kişi çekimleri tespit edilmiştir..Bu çekimlerde, ünlü ile biten isimlerde yardımcı ünsüzün kullanıldığı görülür. Olumsuz şekli, “değil” edatıyla
yapılır. Ek, eklendiği kelimelerde ünlü uyumuna uyar.
I. teklik kişi çekimi örneği: yaşlandaymışım 63/a/3
II. teklik kişi çekimi örneği: adammışın 38/b/67
III. teklik kişi çekimi örnekleri: adammış 42/d/82,, aneymiş 47/a/43,
Asanmış 38/a/7, aşadaymış 66/a/6, biraymış 63/b/18, böyleymiş 69/d/118,
budamış 26/d/76, buradaymış 11/a/67, buralardamış, 28/a/12, çayırındaymış 67/b/6, çeşitmiş 19/b/45, çeşmesiymiş 24/d/106, Çobanasıhmış,
24/f/141, dızmanamış 4/ğ/96,, düzdeymiş 37/a/2, erkekmiş 11/b/189, eskiymiş 77/e/69, ilacımış 18/ç/53, isanmış 36/b/58, iyiymiş 26/f/131 karılamış 24/d/110, karıymış 58/a/6, kışladaymış 41/c/76, meraymış 42/d/130,
ocamış 21/c/152, pidemiş 13/e/144,
III. çokluk kişi çekimi örnekleri: dilmişler 42/a/4, dindarmışlar
49/e/171
2.1.2.4.2. Ek Fiilin Görülen Geçmiş Zaman Çekimi
Şumnu ili Türk ağzında ek fiilin görülen geçmiş zaman eki “-dı/-di/du/-dü” şeklinde olup ünlü ve ünsüz uyumuna uymaktadır. Ünlü ile biten
kelimelerde yadımcı ünsüzün kullanıldığı görülmektedir. II.çokluk şahıs ekli
çekimi tespit edilememiştir.
I. teklik kişi çekimi örnekleri: kocamandım 49/e/199, saycıydım
76/a/11, küçüktüm 2/a/8
II. teklik kişi çekimi örneği: dildin 55/c/25
III. teklik kişi çekimi örnekleri: arabaydı 14/c/46, aġaydı 38/b/65,
aşadaydı 38/a/22, aynısıydı 1/a/11, başkaydı 18/ç/54, çōbāydı 30/b/42, gumaydı 68/a/12,
82
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
I. çokluk kişi çekimi örnekleri: kādaştık 30/ç/69, fukaráydık
36/ı/171, ayrıydık 19/c/77, kalabalıktık 57/c/31, yoktuk 17/a/8, Aydındaydık 40/ç/93
III. çokluk kişi çekimi örnekleri: dildiler 19/c/103, kişidiler 54/d/89,
yēdeydiler 50/ğ/290
2.1.2.4.3. Ek Fiilin Geniş Zaman (Bildirme) Çekimi
Şumnu ili Türk ağzında ek fiilin geniş zaman çekimi Türkiye Türkçesinde olduğu gibidir. Metinlerde II. teklik şahıs eki tespit edilememiştir.
III. teklik şahıs çekiminde ek, eklendiği kelimelerle ünlü ve ünsüz uyumları
bakımından uyumludur.
I. teklik kişi çekimi örnekleri: do͜umluyum 32/a/4, buralı dilim 1/a/2,
emekliyim 48/a/3 III. teklik kişi çekimi örnekleri: sarptır 67/b/32, gerçektir 67/b/20, gölmektir 17/b/46, kabaktır 30/b/43, kalabalıktır 47/a/49, yelektir 17/b/46, yoktur 21/a/29, yo͜uttur 36/ı/189, küçüktür 7/ç/98, mālesidir 47/a/48, namazdır 81/b/49, ojamdır 38/a/25, öledir 49/c/106, paradır
36/b/12, şudur 67/b/24, ço͜uldur 11/a/21, gündür 50/e/180
I. çokluk kişi çekimi örnekleri: diliz 79/a/11, yerindeyiz 67/ç/58,
Cuveldeyiz 47/a/100, kısmındayız 67/ç/53, budayız 7/ç/100, memnunuz
40/e/135
II. çokluk kişi çekimi örneği: nedesiniz 19/d/259
III. çokluk kişi çekimi örnekleri: tok diller “ tok değiller” 67/ç/88
2.1.2.4.4. Ek Fiilin Şart Kipi Çekimi
Şumnu ili Türk ağzında ek fiilin şart kipi eki, “-sa/-se” şeklindedir.
İncelenen metinlerde ek fiilin şart kipi çekiminde sadece I. ve III. teklik kişi
çekimleri görülmüştür. Bu çekimlerde yardımcı ünsüzün kullanıldığı görülmektedir.
I. teklik kişi çekimi örneği: yosam 49/c/123
III. teklik kişi çekimi örnekleri: astaysa 40/d/108, karıysa 69/e/129,
komşuysa 40/b/30, uzaktaysa 37/b/21, yālıysa 50/h/328, fideyse 8/a/11, geceyse 81/b/31, kişiyse 23/a/12
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
83
2.1.2.5. Birleşik Kip Çekimleri
Şumnu ili Türk ağzında birleşik kiplerin hikâye birleşik çekimi, rivâyet
birleşik çekimi, şart birleşik çekimi olmak üzere üç çekimi bulunmaktadır.
2.1.2.5.1. Hikâye Birleşik Çekimi
İncelenen metinlerde duyulan geçmiş zaman, görülen geçmiş zaman,
geniş zaman, şimdiki zaman gelecek zaman, istek kipi ve şart kipinin hikâye
birleşik çekimine örnekler tespit edilmiştir. Ünlüyle biten basit kip çekiminden sonra araya /y/ yardımcı ünsüz gelir.
Duyulan geçmiş zamanın hikâyesi çekimi örnekleri:
başlamıştı 39/f/72, ettimişti 82/f/122, getirilemişti 40/e/115, ilerlemişti 47/ç/188
Görülen geçmiş zamanın hikâyesi çekimi örnekleri:
geldiydi 50/a/6, aldıydım 36/ı/188, dövdüydü 49/e/197
Geniş zamanın hikâyesi çekimi örnekleri:
kapardı 47/ç/199, koyardıḳ 76/b/30, kutlanırdı 47/c/149, salmazlardı 6/ç/45, sarılırdı 6/b/15, toplaşıdı 64/b/37, ba͜ımazdı 66/a/25, sevēdi 69/ğ/297, dilēlēdi 54/c/72, çekēdim 45/ç/59, geçirı̄̇ di 11/b/218, içı̄̇ di
31/b/33, edilı̄̇ di 49/e/167, geçirı̄̇ di 11/b/218, konuşūduk 55/ı/110,oturuduk
82/i/198
I. Tip Şimdiki Zaman hikâyesi çekimi örneği: diyerdi 5/a/4
II.tip şimdiki zaman hikâyesi çekimi örnekleri: saklanıydı 24/ç/47,
yapılıydı 40/ç/90, bakılıydı 15/b/24, bakınıydı 41/c/64, bastırıydı 34/e/83,
çalışıydı 50/c/138, ızlıydı 36/ı/204, örtiydi 72/d/79, söyleniydi 4/ç/39, bi͜eniydim 54/a/18, gediydim 69/c/68, işidiydim 77/e/66, geliydin 55/ğ/90, göriydim 50/d/159, ızlıydı
36/ı/204, veriliydi 4/e/60, yatiriydi 40/d/101, biliydik 18/c/37, deniydi 5/c/34,
III.tip şimdiki zaman çekimi örnekleri görülememiştir.
IV.tip şimdiki zaman hikâyesi çekimi örneği: yapıyodu 35/c/52
84
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
Gelecek zamanın hikâyesi çekimi örnekleri:
konacadım 7/ç/108, atacadılar 26/d/71, ölecedim 26/d/72, verecedi
40/b/28, dȫmeceydi 50/ğ/299, gedeceydim 38/a/45, geleceydi 52/a/7, okudabileceydim 69/ğ/248
Şart kipinin hikâyesi çekimi örnekleri:
varsaydı 32 / b / 64, yımırtlasaydı 61 / a / 6, yoksaydı 36 / ı / 169
Katmerli birleşik çekimli şekilleri daha çok görülmektedir.
olursaydı 67/b/38, sorusaydın 60/a/10, tutarsaydı 67/b/31, yapasaydık 7/e/128, bakarsaydınız, 67/ç/55, derseydiniz 67/ç/94, geldiseydi
81/a/26, koyasaydık 36 / e / 116
İstek kipinin hikâyesi çekimi örnekleri:
vemeyeydi 21/b/108, isteyeydi 69/ğ/248, açılmayaydı 21/b/108, döneydi 52/a/7
2.1.2.5.2. Rivâyet Birleşik Çekimi
İncelenen metinlerde duyulan geçmiş zamanın, şimdiki zamanın, geniş zamanın, gelecek zamanın, emir kipinin rivâyet çekimi örnekleri görülmüştür.
Duyulan geçmiş zamanın rivâyet çekimi örnekleri:
yapmışlamış 50/d/166, koymuşlamış 21/a/25
II.tip şimdiki zaman rivâyet çekimi örnekleri:
veriymiş 24/ç/55, deniymiş 16/a/12, geçiymiş 50/ğ/281, geliymiş
19/b/41, gidiliymiş 77/b/14, oliymiş, 18/ğ/149, biliymiş 11/b/224, görüymüş 47/a/13, ölüymüş 26/d/60
Geniş zamanın rivâyet çekimi örnekleri:
verilemiş 12/c/21, yapalamış 24/d/109, yapamış 18/g/113, acalamış 40/f/181, alīmış 37/b/20 benzēmiş 19/b/46, bitimiş 19/c/161, çalışımış
13/e/158, çıkamış 21/c/134, olumuş 13/b/61, vururmuş 49/e/205, kaldırılamış 36/b/59, açılımış 19/d/278, annadımış 65/ç/78, kalımış 41/c/113,
yıkanımış 82/e/101, korumuş 36/ı/204, olumuş 13/b/61
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
85
Gelecek zamanın rivâyet çekimi örnekleri:
acıcamış 10/ç/45, nolacamış 18/ğ/149, gicemiş 50/ğ/282
Emir kipi rivâyet çekimi örneği:
olsunmuş 77/b/17
2.1.2.5.3. Şart Birleşik Çekimi
İncelenen metinlerde görülen geçmiş zaman, duyulan geçmiş zaman,
geniş zaman ve şimdiki zaman kipinin şart birleşik çekimine örnekler tespit
edilmiştir.
Duyulan geçmiş zamanın şart çekimi örnekleri:
olmuşsa 67/ç/89
Görülen geçmiş zamanın şart çekimi örnekleri:
gȫdüyse 39/f/82, koktuysa 40/d/106, yandıysa 20/b/26, aldısa
43/ç/62, sakladısa 78/a/201
Şimdiki Zaman şart çekimi örnekleri:
biliysek 10/ç/29, bulubiliyse 26/d/73, düşürebiliyse. 72/c/50, geliyse
4/c/32, gidiliyse 78/a/220, isteniyse 69/c/78, işidiyse 69/e/154, kapışabiliyse 52/c/73, kesiliyse 66/a/5, ölüyse 69/e/129, piniyse, 43/ç/87, pişiriyse
40/e/170, söyleniyse 82/a/3, tutabiliyse 4/d/48, yapabiliyse 52/c/63, yaporsa 50/ğ/302
Geniş zamanın şart çekimi örnekleri:
açāsak 44/a/29, alīsa 40/b/40, almazsan 72/d/90, kalısa 11/b/168,
olūsak 32/b/93, sulanısa 20/b/29
Gelecek zamanın şart çekimi örnekleri:
vereceyse 50/d/169, yapacasan 42/ç/58, alıcasan 82/b/19, yapıcasa 50/ğ/282, yıkanıcasa 69/e/134, alacasa 4/e/66, okucasa 82/a/2 olcasa
57/c/38, yaşacasa 31/b/25, yaşamacasa 31/b/25
86
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
2.2. Yapım Ekleri
2.2.1. İsim Yapım Ekleri
2.2.1.1. İsimden İsim Yapım Ekleri
2.2.1.1.1. +an/+en
“+an/+en” isimden isim yapım eki, az kullanılan bir isimden isim yapım ekidir. Bu eki alan kelimeler kalıplaşmış isimlerden ya da kalıplaşmaya
yüz tutmuş kelimelerden oluşmaktadır. Bu eki taşıyan isimlerin bir kısmı da
eski – ġan, -gen eki ile türetilmiş olup ek başında bulunan ġ-/g-sesinin düşmesi ile sonradan -an’lı şekle girmiş olmalıdır. (Korkmaz, 2011: 49).
bazen kızan der biz çocuk deriz 47/a/101, köken 47/a/102, ōlanım
19/c/144
2.2.1.1.2. +ar/+er/+şer
“+ar/+er/+şar/+şer” isimden isim yapım eki, sayı isimlerinden üleştirme sıfatları türeten bir ektir.
atmışar 30/a/11, ikişer 3/ç/37, üçer 11/a/76, onar 69/c/71
2.2.1.1.3. +arı/+eri/
“+arı/+eri/+ra/+rı” isimden isim yapım eki, az kullanılan bir isimden
isim yapım ekidir. Yön bildirme görevi ile kullanılan bu ek sınırlı sayıda
kelimede kullanılmaktadır. Eski Türkçe ve Eski Anadolu Türkçesinde çekim
eki olarak yön bildirme göreviyle kullanılan bu ek, günümüzde kalıplaşarak
yapım eki hâlini almıştır (Ergin, 1993:230).
içeri 2/b/19, dışarı 2/d/60
2.2.1.1.4. +caz/+cez
Yazı dilindeki “+CAğIz” isimden isim yapma ekinin karşılığıdır. Küçültme, sevgi ve acıma ifade eden adlar türetir. /ğ/ ünsüzü ile dar ünlünün
düşmesiyle bu şekli almıştır. Ünsüz ve ünlü uyumuna uymaktadır.
çocukcaz 75/b/73, etcez 75/b/36, sütcez 74/c/51
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
87
2.2.1.1.5. +cık/+cik/+cuk/+cük
Adlara ve sıfatlara küçültme, sevgi, acıma, yer adları ifadesi katan bir ektir.
annecik 4/ç/40, arabacık 19/ç/188, ayvancıklamız 36/b/62, azıcık
82/d/72, bostancık 26/ç/40, damnacık 74/c/55, Derecik 61/c/40, kişicik
17/b/35, köpecik 19/c/125, kuklacık 10/c/19,kuyucuk 82/c/38, Omancık
61/c/39, paracık 19/ç/201, topalacık 55/d/43, uşacık 10/ç/47,yakıncacık
19/c/176, yōgancık 4/i/123, eşecik 74/ç/64, kısacık 69/c/77, somuncuk
14/a/2,yavrucuklamız 10/ç/44, gölcük 6/d/71
2.2.1.1.6. +lık/+lik/+luk/+lük
Adlardan ve sıfatlardan adlar türetir. /m/ ve /n/ ünsüzünden sonra geldiklerinde benzeşmeden dolayı “+nık/+nik” şekillileri görülmüştür. İşlek bir
ektir. Bulunma, aitlik, yer gibi anlamlar katarlar.
çōbalık 64/a/10, çimnik 50/f/202, efelik 47/ç/184, genişlik 67/ç/81,
hanelik 27/a/7, hastalık 9/a/4, imamnık 21/a/18, inatlık 44/a/14, kabristannıklan 81/a/28, hazırlık 4/i/122, kıskanşlık 47/ç/206, kışlık 4/a/10, kıtlık 36/c/82, kızılcıklık 50/ğ/258, köftelik 7/c/72, kuraklık 7/f/137, mayalık 21/a/25, meşelik 52/a/19, mezālık 6/a/6, muhtarlık 47/a/97, sofralık
20/a/18, bolluk 13/c/86, komşuluk, 81/c/66, otluk 3/b/11, so͜ukluk 19/ç/240,
yurtluk 9/a/14, dünǖlük 36/b/8, köylük 11/b/209, söütlük 11/b/107
Meslekle ilgili uğraşı göstermek için meslek anlamı ifade eden ekten
sonra genellikle kullanılır.
çobancılık 54/a/2, dükkancılık 7/b/56, fıcıcılık 24/d/120, hayvancılık 35/a/11, kaynakçılık 19/d/305, kuklacılık 69/g/180, masacılık 34/b/26,
mumculuk 49/a/20, odunculuk 64/b/35, tütüncülük 5/b/15
2.2.1.1.7. +cı/+ci/+cu/+cü
Meslek veya meslekle ilgili uğraşısı olanı anlatmak için kullanılır.
çalgıcı 19/c/152, tatlıcı 57/c/36, arabacı 5/a/6, avcı 7/c/63, hayvancı 80/c/16, kuvancı 43/ç/81,omancı 24/d/108, suvacı 32/b/74, demı̄̇ ci
50/ğ/313, dermenci 78/a/67, süpügeci 36/ı/202, davulcu 11/b/102, dünürcü 24/a/2, tükücü 17/b/38
88
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
2.2.1.1.8. +lı/+li/+lu/+lü
İşlek olan “+lı/+li/+lu/+lü” isimden isim yapım eki, eklendiği kelimelerde ünlü uyumuna uymaktadır. Adlardan sıfat türetmektedir.“+lı/+li/+lu/+lü ” isimden isim yapım ekine aşağıdaki örnekler verilebilir.
acılı 13/a/26, annayışlı 78/a/212, arabalı 78/a/180, atlı 21/a/45,
başarılı 21/a/57, başlıklı 40/b/43, bindallı 4/ğ/97, boyalı 19/c/83, cevizli
59/a/4, çiçekli 18/a/21, delikli 52/c/62, kokulu 26/c/34, olluklu 6/d/70, örtülü 47/b/134, püsküllü 24/f/145, Söütlü 38/c/87, süslü 82/c/44
2.2.1.1.9. +sız/+siz/+suz/+süz
İşlek olan “+sız/+siz/+suz/+süz” isimden isim yapım eki, eklendiği
kelimelerde ünlü uyumuna uymaktadır. Adlardan sıfat türetmektedir.
tarhanasız 18/g/103, bıçaksız 19/ç/215, bubasız 13/d/116, çaresiz 4/j/135, ferecesiz 82/ğ/149, kalaysız 41/b/44, parasız 82/f/121, silasız
19/c/117, yāsız 60/a/10, yımtasız 20/b/36 yo͜utsuz 20/b/37, susuz 45/a/16,
tuzsuz 45/b/44, sütsüz 20/b/37, ȫsüz 40/b/20
2.2.1.2. İsimden Fiil Yapım Ekleri
2.2.1.2.1. +a-/+e“+a-/+e-” isimden fiil yapım eki, işlek olmayan bir isimden fiil yapım
ekidir.
yaşadı 15/a/9, oyna 4/ç/41
2.2.1.2.2. +la-/+le“+la-/+le-” isimden fiil yapım eki, çok işlek olan bir isimden fiil yapım ekidir. Bu ekin dönüşlülük, işteşlik ve ettirgenlik ekleriyle genişlemiş
şekilleri de kullanılır (İlker, 1997:38-50).
başladın 32/b/72, sula 47/a/74, topalaklasın 40/e/149, tuzlala 82/e/96, yagla 42/b/26, çevrele 40/b/45, katıkla 55/b/12, paçalayıp
36/ı/168, pakladık 33/c/48
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
89
2.2.1.2.3. +lan-/+len“+lan-/+len-” isimden fiil yapım eki, çok işlek olan bir isimden fiil
yapım ekidir. +lA- ekiyle kurulmuş fiillerin bazıları –n- dönüşlülük ekiyle genişletilerek +lAn biçiminde kaynaşmış ve birleşik ek oluşturmuştur
(Korkmaz, 2007: 119).
Benzeşme yoluyla /n/li şekilleri de görülmektedir.
evlendi 13/e/127, şenneniyi 82/i/194, ateşlendinen 39/ç/39, ceseretlencem 42/d/117 hazırlanma 78/c/259, hızlandırmak 19/a/10, hoşlan
13/a/42, katıklandiriyle 2/a/14, pāçalaniyiri, 39/a/4, paklanırsın 78/c/261,
ilgilenir 37/c/42
2.2.1.2.4. +laş-/+leş“+laş-/+leş-” isimden fiil yapım eki, çok işlek olan bir isimden fiil
yapım ekidir. İşteşlik ekini bünyesine alarak genişlemiş “+la-/+le-” ekinden
oluşmuştur (İlker, 1997:38-50). Bu eki “+la-,+le-” isimden fiil yapım eki
içerisinde ele alanlar vardır (Ergin, 1993:249).
iyleşti 32/b/90, körleşme 67/ç/62, sözleşmişler 37/b/11, yeleştiriysin 2/d/40, yinleşti 72/a/9, birleşti 47/ç/201, laflaşile 19/c/173, paylaştır
7/ç/96, uzaklaştına 21/a/48, vedalaşır 57/c/61, yadımlaşma 37/c/37, bayramlaşır 78/c/271, beyazlaşsın 78/a/76, bollaştı 6/e/82
2.2.1.2.5. +al-/+el“+al-/+el-” isimden fiil yapım eki, işlek olmayan bir isimden fiil yapım ekidir. Bu ek bazı ortak kökler (hem isim hem de fiil kökleri) de de
kullanılınca fiilden fiil yapım eki görüntüsü verse de Eski Türkçe’den beri
kullanılan isimden fiil yapım ekidir (Ergin, 1993:171).
azaldı 71/b/20, düzeldim 63/f/102, boşaldırdıḳ 76/b/25
90
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
2.2.1.3. Fiilden İsim Yapım Ekleri
2.2.1.3.1. –ım/-im
“-ım/-im/-um/-üm” fiilden isim yapım eki, işlek bir fiilden isim yapım
ekidir. Daha çok kısa süreli hareketleri adlandırmada kullanılan bu ek, Cumhuriyetten sonra yeni türetilen kelimelerle ekin kapsamı genişletildiği için
Türkiye Türkçesi’nde sıklıkla kullanılır (Zülfikar, 1991:113-114).
geçim 29/a/3, giyim 40/b/28, biçim 16/a/11, dōumlu 53/b/13, verimli
38/a/41, yarım 1/a/9, ayrım, 7/f/141, karışım 39/e/61, bozumunda 24/ç/49,
bölüm 33/c/50, görümde 49/a/15
2.2.1.3.2. –ık/-ik/-uk/-ük
Korkmaz (2007:84) bu ekin Eski Türkçe “-yuk/-yük” ekinden geldiğini söyler.
yanık 20/b/26, katıkları 78/a/89, uyuşuk 40/e/148, örtük 77/b/15,
dökük 44/a/33, delik 19/ç/191, pınik 19/c/127
2.2.1.3.3. –ak/-ek/-k
Eski metinlerde ve doğu lehçelerinde – ḳaḳ/-kek/- ġaḳ/gek şekillerinde bulunan, Güney batı lehçelerinde de –aḳ/-ek şekillerine girmiştir (Korkmaz, 2011:43).
yatak 57/c/46, sürekten 19/c/164, durakta 21/a/39, fırıldak 39/f/97,
kaçak 24/ç/57, pinek 36/j/218, çökektir 47/a/10, elekle 55/e/58, adak
41/c/53, tarak 76/a/4
2.2.1.3.4. –gı/-gi/-gu/-gü
“-gı/-gi/-gu/-gü” fiilden isim yapım eki, çok işlek bir fiilden isim yapım ekidir. İncelenen metinlerde ekin ötümsüz ünsüzlü şekilleriyle yuvarlak ünlülü şekilleri pek kullanılmamıştır. Ünlü ve ünsüz uyumu bakımından
uyumludur.
çalgı 41/b/37, sargı 6/b/19, saygı 37/c/37, yazgı 74/ç/67, sevgi
37/c/37, vegi 50/g/250 vurgu 21/c/160, sügü 50/ğ/258, baskı 24/d/73, içki
19/c/86, bilgili 38/a/19
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
91
2.2.1.3.5. -ge
“-ge” fiilden isim yapım eki, işlek olmayan bir fiilden isim yapım ekidir. İncelenen metinlerde ekin kalın ünlülü şekli görülmemiştir.
bölge 25/a/11, süpǖge 59/d/49
2.2.1.3.6. -gın
Ekin ötümlü ve düz ünlülü şekilleri tespit edilmiştir.
kızgın 26/b/12, yangın 63/f/97
2.2.1.3.7. –ı/-i
“-ı/-i” fiilden isim yapım eki, işlek bir fiilden isim yapım ekidir. Ekin
yuvarlak- düz dar ünlülü şekilleri kullanılır. Eski Türkçede “-(I)g/-(U)g” fiilden isim yapım ekindeki -g gelişme sürecinde kaybolunca bu ekin bağlayıcı
ünlüleri –g ekinin yerini almış (Korkmaz, 2007: 82).
ayrı 7/f/136, korku 81/ç/73, dolusu 49/a/13, takı 26/d/50, yazılı
4/k/145, geziye 43/ç/90
2.2.1.3.8. –ma/-me
“-ma/-me” fiilden isim yapım eki, çok işlek bir isim fiil ekidir.
çatma falan dildi 4/ğ/101, yıkanması 1/b/26, kazmaya 4/a/6
“-ma/-me” fiilden isim yapım ekinden sonra gelen yönelme eki çoğu
zaman düşmektedir ve bu düşme neticesinde ünlü uzamaları meydana gelmektedir.
aldatma çalişiyla 19/c/165, sıkılma başladı 19/d/252, yapma gitmedim 1/a/13, koyma çalişiyler, 2/c/32, almā geldiler 4/e/60, gütmē gidēdik
34/d/76, başladım don dikmē 13/ç/94, işi halletmē başladı 38/b/80
“-ma/-me” fiilden isim yapım eki, fiil kök ve gövdelerine gelip kalıplaşarak bir varlığa ad olmaktadır.
akıtma 4/ı/115, yarma yapı̇̄ 2/a/6, kıyma vadı 3/c/26
92
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
2.2.1.3.9. –mak/-mek
“-mak/-mek” fiilden isim yapım eki, çok işlek bir isim fiil ekidir. Bazı kelimelerde ekin sonundaki /k/ ünsüzünün düşmesiyle “- mā/- mē “ şeklini almıştır.
ālamak 37/c/40, aldatmak 6/c/31, almak 4/e/64, andīmak 25/a/4,
anmak 67/ç/52, atmak 44/a/5, avutmak 6/c/30, bilmek 67/b/28, büyümek
49/e/195, büyütmek 65/ç/42, dövmek 19/a/5, geçinmek, 74/b/28, geçirmek 82/h/173, beni salmā istemediler, kabaklı pide pişimē 11/a/31
“-mak/-mek” fiilden isim yapım eki, fiil kök ve gövdelerine gelip kalıplaşarak bir nesneye ad olmaktadır.
bı̇̄ parça ekmek 12/b/16, çakmakları 3/b/12, gidöle yemek azır
18/a/15, pide güzel kaymak üstünde 4/ğ/96
2.2.1.3.10. –ış/-iş
“-ış/-iş” fiilden isim yapım eki, çok işlek bir isim fiil eki değildir. Ekin
yuvarlak dar ünlülü şekilleri tespit edilememiştir.
gidiş 4/i/131, gelişmesi 67/ç/94, annayışlı 78/a/212
2.2.1.3.11. –an/-en
“-an/-en” fiilden isim yapım eki, çok işlek bir sıfat fiil ekidir.Ünlü ile
biten fiillerden sonra /y/ yardımcı ünsüz getirilir. Eski Türkçe’de “-gan/-gen”
şeklinde olup başındaki ünsüzün düşmesiyle “-an/-en” şeklini almıştır (Banguoğlu, 2000:234).
bilene 13/e/152, bilinen 67/b/16, çeken 30/ç/71, çöken 47/a/10, denilen 21/a/59, dökülen 82/ç/67, dönmeyen 81/ç/85, düşen 11/b/161, kollayan 3/ç/33, koyan 55/b/11, okuyan 14/a/22, olmayana, 45/b/39, olmıyana
18/g/110, sıvayan 82/ç/50, bilemeyen 81/b/54, dinneyenerden 36/ğ/157,
gelmeyen 11/b/87, isteyen 34/c/44
2.2.1.3.12. –maz/-mez
“-maz/-mez” fiilden isim yapım eki, işlek olmayan bir sıfat fiil ekidir.
-mAz eki,-r,-Ar,Ir/-Ur sıfat fiil ekinin olumsuz türü olup eklendiği fiillerden
geçici sıfatlar türetir (Korkmaz, 2007:98).
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
93
ermez yetmez donnalā yamalı mamalı donnalā gidesin 10/c/26, o
erişler örülmez oldu 78/b/237,böle hij damnamaz oliyiri70/c/35
2.2.1.3.13. –ar/-er/-ir
“-ar/-er/-ir” fiilden isim yapım eki, işlek olmayan bir sıfat fiil ekidir.
İncelenen metinlerde bulunan az sayıdaki örneğin bir kısmında bu eki alan
kelimeler kalıplaşarak isim olmuştur. Bu ek, “-maz/-mez” fiilden isim yapım
ekinin olumlu türü olup eklendiği fiillerden geçici sıfatlar türetir. Tarihî süreç
içinde birçok kalıcı isim yapmıştır (Korkmaz, 2011: 52).
gelirinden 41/c/91, akar çeşmemiz var 61/a/17, biçerdöverler
71/b/12, biçer yok o sene 72/a/15
2.2.1.3.14. –dık/-dik/-duk/-dük
“-dık/-dik” fiilden isim yapım eki, çok işlek bir sıfat fiil ekidir. Ekin yuvarlak dar ünlülü şekilleri pek kullanılmaz. Ekin bünyesindeki /k/ ünsüzünün
ötümlüleşip hece düşmesiyle meydana gelen örnekler aşağıda gösterilmiştir.
aldımız gelini okı̇̄ hoca 1/a/19, o geçı̇̄dimiz şeyleri unuttuk 21/d/97, şu
vādınız köv̇lere yoksa birer cami bi şe yapın 52/b/47, sevdı̇̄ni yapādık18/e/89,
beklendı̇̄ gibi 21/c/58, öldǖ günü vēmiyle69/e/58, Evropa oldūnu 40/b/60
bubalamızın dedı̇̄ olūdu 55/ı/109, okiyiler bildı̇̄ni okiyiler62/c/39, işidildı̇̄
var67/b/19, oldū yerde dil 66/a/9, insannanın konuştū dili farklı dilmiş 67/ç/62
2.2.1.3.15. –acak/-ecek
“-acak/-ecek” fiilden isim yapım eki, işlek bir sıfat fiil ekidir. Ekin
sonundaki ünsüzün düşmesiyle oluşmuş şekli daha çok kullanılır.
dolaşacamız kadar 44/a/1, kuyacamız taba͜ın içine78/a/120, yatacamız yeri görelim 81/ç/85, dakıya gelecek erkek genşler toplaşılā 49/a/40,
çocuk gelecek bayramda sora bu kışın yıkılı diyirim 65/ç/70, bu şimdiki yollacam yerde anne yok 16/a/18, ȫle annatacak gibi 4/k/144
“-acak/-ecek” fiilden isim yapım eki, Türkiye Türkçesinde olduğu gibi
kalıcı isimler de yapar. Bu ekle kurulan sıfat tamlamalarında isimlerin düşmesiyle sıfatlar adlaşarak kalıcı isimlere dönüşmüştür (Korkmaz, 2007:68).
94
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
bi dönecek yapardık 39/f/93, yoktu yiyecek50/h/338
2.2.1.3.16. –miş -mış
“-miş/-mış” fiilden isim yapım eki, işlek olmayan bir sıfat fiil ekidir.
Yuvarlak dar ünlülü şekilleri incelenilen metinlerde tespit edilememiştir.
sende çekilmiş böber kuyulo 18/g/106, kıyılmış ete şini pilav yapıla 49/a/27, burasında anılmış oldu 67/b/23, işlenmiş çevre yollayiri güveyi
40/b/45
“-miş/-mış” fiilden isim yapım eki, kalıplaşarak kalıcı isimler de yapar.
geçmişte kaldı 67/c/43, kışlık kurutmala yemişle 75/b/31
2.2.1.3.17. –a/-e
“-a/-e” fiilden isim yapım eki, işlek bir zarf fiil ekidir. İncelenen metinlerde Türkiye Türkçesi’nde olduğu gibi genellikle ikilemelerde kullanılır.
ona baka baka uyuyim 69/ğ/218, para vere vere ondan sora veröler
78/a/202, ıslıyıp dolay oynaya oynaya top oliyir19/ç/206, bitta dı̇̄şe dı̇̄şe
gidēle 37/c/44
2.2.1.3.18. –alı/-eli
“-alı/-eli” fiilden isim yapım eki, bölgemiz ağzında işlek olmayan bir
zarf fiil ekidir. Eski Türkçede -ġalı/-geli şeklinde olup eylemsi ve durum
yapısından doğmuştur (Karaağaç, 2012: 382).
iki üj gün oldu geleli hastaneden 56/a/5, fotokopi koyalı bura 52/c/84,
beş sene oldu öleli 10/c/25
2.2.1.3.19. –anda/-ende
Eski Türkçede -ġanda/-gende zarf –eylem eki, Eski Anadolu Türkçesinden sonra ancak ağızlarda kalmıştır. Eylemsi + durum eki yapısından doğmuştur (Karaağaç, 2012: 387).
Şumnu ili Türk ağzında “-anda/-ende” fiilden isim yapım eki, işlek
olmayan bir zarf fiil ekidir.Türkiye Türkçesi’ndeki “-dığında/-diğinde/-tı-
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
95
ğında/-tiğinde” veya “-ınca/-ince/-unca/-ünce” zarf fiil ekinin işlevinde
kullanılır.
üş soranda haniki yemekler dizilir 78/a/145, elini öpende very 6/ç/53
2.2.1.3.20. –alak/-elek
Yazı dilimizdeki “-arak, -erek” zarf fiil ekinin karşılığıdır.–(y)A zarf
fiil ekinin - rAk karşılaştırma ekiyle genişletilmesinden oluşmuştur (Korkmaz, 2007: 74).
Şumnu ili Türk ağzında “-arak/-erek” fiilden isim yapım ekinin bünyesindeki /r/ ünsüzü /l/ ünsüzüne dönüşerek “-alak/-elek” şekilleri ortaya
çıkmıştır.
-l- < -r- değişmesi geçiren bu ek, Rumeli ağızlarında yaygın bir kullanıma sahiptir (Günşen, 2008: 441).
dövelek davullar arasında ba͜ırışalak öle gidedik 24/a/5, su dökelek
gider77/b/24, türkü süylelek yingeler andan sora kuyarlar 78/a/152, dü͜üne
çalalak 11/b/105
2.2.1.3.21. –dıkça/-dikçe/-dukça
“-dıkça/-dikçe/-dukça” fiilden isim yapım eki, işlek bir zarf fiil ekidir.
Ekin yuvarlak dar ve ince ünlülü “dükçe” şekli incelenen metinlerde tespit
edilememiştir.
püskülü şini kafana sādıkça büle çakırısın 50/b/51, can sıkıldıkça ye
82/i/188, geldikçe çocukla gidiyiz42/d/94, dūdukça ısıdıp ısıtıp suyunu kullanabiliysin 14/b/35, lazım oldukça 75/b/63
2.2.1.3.22. –ınca/-ince/-unca/-ünce
Eski Türkçede –ġınca/ gince olan ek, Eski Türkçeden beri bütün dönemlerde kullanılan en işlek zarf-eylem eklerindendir (Karaağaç, 2012:383).
Şumnu ili Türk ağzında “-ınca/-ince/-unca/-ünce” fiilden isim yapım
eki, çok işlek bir zarf fiil ekidir. Bu ek çoğu zaman “-anda/-ende” zarf fiil eki
ile aynı anlamda kullanılır. Ünlü ile biten fiillerden sonra araya yardımcı /y/
ünsüzünü alır.
96
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
acılınca 49/a/17, alamayınca 31/a/4, bakınca 50/h/337, başlayınca
67/ç/62, çıkınca 6/ç/37, kaçınca 65/c/19, pişince 12/a/4, verince 40/a/9,
yetişince 27/a/17, bitince 75/b/58, dolunca 78/a/90, doyunca 19/b/69, kavuşunca 63/c/38, so͜uyunca 40/d/107, ölünce 70/a/4, gelmeyince 82/ç/67,
toplayınca 35/b/15
2.2.1.3.23. –ıp/-ip/-up/-üp
“-ıp/-ip/-up/-üp” fiilden isim yapım eki, çok işlek bir zarf fiil ekidir.
Ünlü ile biten fiillerden sonra araya yardımcı /y/ ünsüzünü alır. “-ıp/-ip/-up/üp” fiilden isim yapım eki, eklendiği kelimelerde ünlü uyumuna uymaktadır.
bırakıp 11/a/68, biçip 50/ç/150, bi͜enip 13/d/121, bilip 13/e/152,
bitip 82/d/74, çekip 42/ç/60, doyurup 49/a/42, durdurup 66/a/20, durup 7/d/120, düşüp 11/b/182, götürüp 11/b/128, güdüp, 54/a/5, öldürüp
21/a/50, öptürüp 40/b/48, paçalayıp 36/ı/168, paketleyip 30/a/11, paklayıp 10/ç/50, koyup 10/ç/32, kuruyup 9/a/10, göyüp 2/c/30-madan, -meden
“-madan, -meden” fiilden isim yapım eki, çok işlek bir zarf fiil ekidir.
Öncelik anlamı katmaktadır. Eski şekli -mAtI/-mAtIn’dır (Gülsevin, 1997:
127).
ıştınmadan 34/b/19, kanatmadan 30/ç/79, kırmadan 78/a/38, okutmadan 49/e/174, salmadan, 18/ğ/146, sāmadan 6/f/88, satmadan 11/a/57,
sōmadan 26/f/105, tanımadan 34/b/18, ǖrenemeden, 31/a/8, üşenmeden 67/ç/66, üzülmeden 81/ç/88, vēmeden 78/a/223, yemeden 63/f/100,
bildirmeden 47/ç/210, dinnenmeden 21/a/8, gelmeden 41/c/49, gı̄̇ meden
50/b/41, gȫmeden 19/c/134
2.2.1.3.24. –ken/-kan/-ke/-ka/-kene/-kana
“-ken/-kan/-ke/-ka/-kene/-kana” eki; i- ek- fiilinin zarf biçimidir.
Ünsüzle biten ad ya da ad niteliğinde fiil şekillerinden sonra iken ve çok
kez de i- ek fiilinin erimesiyle ken biçiminde kullanılır (Korkmaz, 2007:
88). Anadolu ve Kıbrıs ağızlarında –ken zarf-fiil ekinin üzerine +A, +dAn,
+An, +CA eklerinin geldiği ve anlamı pekiştirdiği tespit edilmiştir (Argunşah, 2011: 62).
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
97
Şumnu ili Türk ağzında “- ken” zarf fiil ekinin altı çeşit kullanımı
tespit edilmiştir. Yazı dilinde bu ek kalın sıralı kelimelerde ünlü uyumuna
uymazken incelediğimiz metinlerde ekin kalın ünlülü şekilleri tespit edilmiş
ve ünlü uyumuna girdiği görülmüştür. Metinlerde bu ekte /n/ ünsüzünün düştüğü; aynı zamanda eke düz- geniş bir ünlü eklenerek oluşturulmuş şekilleri
kullanılmaktadır.
çekeken 52/c/61, dēken 7/ç/80, geçeken 36/b/69, geliken 24/f/149,
geliyken 24/a/4, getiriken 69/b/34, gideken 11/a/22, gireken 69/b/51, ineken 36/b/37, kavırıkan 42/c/39, oynarkan 47/ç/173, soyarkan 78/b/233,
yıkakan 47/a/51
Şumnu ili Türk ağzında geniş zamanlı fiillere ve bazı isimlere eklenen
“-ken” zarf-fiil eki, /n/’si düşmüş “-ka/-ke” biçimiyle kullanılmıştır.
gideke 4/e/55, budayke 36/g/138, edeke 11/b/234, evlenike 13/b/59,
geceke 21/a/25, gēdeke 50/ğ/267, gelike 21/a/2, kavırıka 42/c/40, kavuşuka 43/b/23, kaynaka 75/b/19, kıpıdanıka 19/c/181, kızka 18/ğ/160, konuşuka 19/d/265, mantıcıka 41/a/25, okunuka 63/d/73, oluka 82/g/137,
uşakka, 4/c/34, yıkaka 47/a/54, çocukken 4/a/2, küçükken 14/a/17, serinken 50/c/119, sıcakkan 2/a/12, sorumluykan 47/a/27, uşakkan 70/b/20,
varkan 23/b/26, sinideyken 64/b/29
İncelediğimiz metinlerde “-ken” zarf-fiil ekinin sonuna düz-geniş ünlüler (+a,+e) eklenerek oluşturulan “-kana/-kene” şekillerinin genellikle geniş zamanla kullanıldığı görülmüştür.
Ek-fiile gelen -ken zarf-fiil ekinin üzerine +A yönelme durumu ekinin getirilmesiyle oluşmuş bir ek grubudur (Argunşah, 2011:63). Batı Trakya ağızları bu kullanım açısında oldukça zenginlik arz etmektedir (Özden,
2018:1579).
Ünlü uyumuna giren bu özel şekiller, başta Trakya ağızları olmak üzere Anadolu ve Kıbrıs ağızlarında yaygın olarak kullanılmaktadır (Başdaş,
2014: 31).
bitekene 21/a/64, dēkene 7/b/33, gelikene 50/ğ/292, geliykene
21/c/153, getirikene 7/c/61, indirikene 78/a/179, inerkene 77/b/23, okukana 21/c/142, sallanīkana 18/d/66 ıncasına,-incesine başlayıncasına
98
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
78/a/149, çıkıncasına 50/ğ/304, da͜ıdıncasına 78/a/99, bitincesine 78/a/142,
gelincesine 81/ç/78, girincesine 78/a/186
2.2.1.3.25. –mazdan/ -mezden
Bu zarf-fiil eki -mAz sıfat-fiil ekiyle +Dan ayrıla hali ekinin birleşmesinden oluşmuştur. Eklendiği fiillere -madan önce anlamını katar.
tutulmazdan 21/a/69, gitmezden 51/a/10
2.2.1.3.26. -dınan,/-dinen
–DIk+I+ile+n > -DIğIynAn şeklinde vasıta edatıyla birlikte zarf fiil
olarak da kullanılır. Bu zarf-fiil Anadolu ve Rumeli ağızlarında da kullanılmaktadır (Özkan, 1996:171-174) .
Şumnu ili Türk ağzında -DIk sıfat fiil eki, iyelik eki, ile bağlacı ve –n
vasıta ekinin birleşmesinin neticesinde ekin bünyesinde meydana gelen hece
düşmesi ile oluşmuştur. Türkiye Türkçesindeki “-DIğI zaman”, “-DIğIndA”
veya “-IncA/-UncA” zarf fiil eklerinin fonksiyonunda kullanılır.
kaldınan 49/c/97, olmadınan 19/ç/210, sulandınan 40/e/142, ufaladınan 69/c/79, ateşlendinen,39/ç/39, dedinen 47/a/126, getiydinen
36/ğ/151, geldinen 2/a/10, gı̄̇ dinen 4/ı/113, yedinen 22/a/4
Ekin /n/ ünsüzünün düşmüş “- dına/ -dine” şekilleri incelediğimiz metinlerde çokça görülmektedir.
başladına 26/a/5, calındına 11/a/41, çıkadına 32/b/59, kaynadına
18/ç/47, olmadına 19/ç/211, sulandına 70/c/31, yaşadına 32/b/53, yıkadına 69/ğ/294, bitiydine 21/a/12, dedine 24/ç/59, düzeldine 11/b/244, getiydine 3/a/4, gölgelendine 32/b/36, giydine 69/b/16, geldine 1/a/18, erdine
54/b/59
2.2.1.3.27. – dī/-dı̄̇
“-DIk” sıfat-fiil ekinin İyelik ekleriyle genişlemesinden oluşmaktadır.
Ekin bünyesindeki ötümsüz ünsüzün ötümlüleşip düşmesi neticesinde ünlü
uzaması meydana gelmiştir.
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
99
çōbasından başladī anda 71/c/28, yassı vakti geldī zaman 71/e/66,
şimdi eve geldı̄̇ zaman, eksiden tekeze gidı̄̇ miz zaman, evlendı̄̇ m zaman burıya 40/a/16
2.2.1.3.28. –dinesi/-dınası/- tinesi/- dunası
bitidinesi 32/b/62, dinnendinesi 26/b/12, dürtüvedinesi 21/b/119,
geldinesi 21/d/190, başladınası, 21/ç/173, sıçradınası 21/c/154, yetiştinesi
21/b/81, ettinesi 21/d/203, durdunası 21/a/39
2.2.1.3.29. -dunna
Türkiye Türkçesindeki “-DIğI zaman”, “-DIğIndA” veya “-IncA/-UncA” zarf fiil eklerinin fonksiyonunda kullanılır.
öle yara falan oldunna mesela sabanna kestinne o tetre suyunu kaynadīsın 54/e/108
2.2.1.3.30. –dıktan/-dikten/-duktan/-dükten
“-DIk/-DUk” sıfat-fiil ekinin ayrılma durumu ekiyle genişlemesinden
oluşmuştur ve asıl fiildeki hareketin sonra gerçekleşeceğini anlatır. Ekin ünsüz uyumuna göre ötümsüz şekilleri görülmektedir.
Bu ulaç, kendinden sonraki eylemin kendi eyleminden sonra yapıldığını ya da yapılacağını gösterir (Ediskun, 2017: 264).
ayırdıktan 11/b/106, kabadıktan 26/b/10, kapadıktan 47/b/136,
kaynadıktan 33/a/9, nışannadıktan, 57/c/43, bitı̇̄dikten 57/c/30, dizdikten 26/b/11, geldikten 11/b/87, temizledikten 5/c/36, olduktan 6/ç/38, büyüdükten 30/ç/65, süzüldükten 70/c/34, döndükten 40/e/134, kaktıktan
21/c/158, kaynattıktan 70/ç/49, de͜iştikten 24/b/27, gittikten 11/a/58, tuttuktan 11/b/145, öptükten 20/a/14
2.2.1.3.31. –dıkcan/-dikcen/-dukcan/-dükcen
-DIk sıfat-fiil eki ile -CA eşitlik hâli ekinin birleşmesinden meydana
gelen bu zarf-fiil eki, bugün Oğuz grubu lehçelerinde kullanılmaktadır. Ek,
Türkiye Türkçesi ağızlarında çeşitli morfemlerle genişlemiş çok varyantlı bir
100
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
yapıya sahiptir. Bunlardan -DIkCAn şeklindeki genişleme, -n morfemiyle
yapılmıştır (Karahan, 2012: 219-236). Ek eşitlik eki –ca/-ce ve pekiştirme
eki –n ile genişlemiştir (Taşçı, 2003: 314).
Şumnu ili Türk ağzında sonra zarfıyla birlikte kullanılmaktadır. Fiildeki hareketin sonra gerçekleşeceğini anlatan çok işlek bir ektir. Ekin ünsüz
uyumuna göre ötümsüz şekilleri görülmektedir.
aldıkcan 50/b/41, başladıkcan 50/a/20, kapadıkcan 50/g/243, kaynadıkcan 62/b/2 salladıkcan 50/g/229, yıgdıkcan 50/c/84, çekdikcen
50/c/87, eledikcen 50/g/230, geçiydikcen 50/e/186, geldikcen 36/b/29,
pişdikcen 50/g/246, yedikcen 36/e/115, koydukcan 36/ç/87, dūdukcan
36/b/36, dokūdukcan 50/c/71, dökdükcen 50/ç/153, gördükcen 50/d/160,
öldükcen 57/d/89, düştükcen, 50/ğ/271, güttükcen 50/b/56, tuttukcan
50/f/205, koştukcan 36/b/11, yaptıkcan 50/a/16,çıktıkcan 50/c/116, biştikcen 50/c/79, ektikcen 50/f/215, gittikcen 50/a/9
2.2.1.4. Fiilden Fiil Yapım Ekleri
2.2.1.4.1. -ala-/ -ele“-ala-/-ele-“ fiilden fiil yapım eki, işlek olmayan bir fiilden fiil yapım
ekidir. Yapısı hakkında fikir birliği olmayan bu ek, “-ekle-” fiilden fiil yapım
ekinden /k/ ünsüzünün düşmesiyle oluşmuştur (Banguoğlu, 2000:277-278).
“-ala-/-ele-” fiilden fiil yapım eki, eklendiği kelimelerle kalınlık incelik uyumu bakımından uyum sağlamaktadır.
kovaladı 11/a/63, ovalarıs 4/j/140, sepeleyelim 42/ç/65, sı̇̄keleriz
69/f/171
2.2.1.4.2. -ar-/-ır-/-ir-/-ur-/-ür“-ar-/-ır-/-ir-/-ur-/-ür-“ fiilden fiil yapım eki, çok işlek bir fiilden fiil
yapım ekidir. Bu ek, Türkiye Türkçesi’nde olduğu gibi ettirgenlik ekidir.
Bazı kelimelerde ekin ünsüzü düşmüş, sadece ünlüsü kalmıştır bazı kelimelerde de ekin ünsüzü /y/ ünsüzüne dönüşmüştür.
bitiydine 21/a/12,batırmış 47/a/15,kopadıkcan 50/f/220, bitirdi
76/d/66, koparıp 34/c/42, çıkardına, 50/c/98, aşırdılar, 47/ç/216, pişircek
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
101
50/g/230, geçircem 7/ç/85, içiriledi 63/ç/60, kaçırmam 7/d/124, doyurduna, 49/a/43, koparısın 33/ç/72,kızardacan 55/e/71, dog̥ur 19/c/178, düşürǖsen 68/ç/39, şişiriyi 63/f/101, taşırdılar 2/b/20, uçurma 18/c/39
2.2.1.4.3. -t“-t-” fiilden fiil yapım eki, çok işlek bir fiilden fiil yapım ekidir. Ek,
bazı kelimelerde ötümlüleşerek “-d-“şeklini almıştır. Bu ek, Türkiye Türkçesi’nde olduğu gibi ettirgenlik ekidir. Nadir de olsa bazı fiilerde kökle kaynaşarak ettirgenlik anlamı körelmiştir (Korkmaz, 2007: 135).
Şumnu ili Türk ağzında işlek olan “-t-” fiilden fiil yapım eki, eklendiği
kelimelerde ünsüz uyumuna uymaktadır.
kızardacan 55/e/71, patladıyır 50/ğ/287, büyüttü 30/ç/68, söyletti
42/d/83, ālatalım 11/b/156,atlatmışlar 36/b/51, başlatmış 41/c/61, hatırlatır 81/ç/83, imzalattıla,32/b/65, beklettiriyiz 55/a/4,çintletmiş 49/e/181,
kurudup 21/ç/175, uyuduka 78/b/251, sıvattım 82/ç/49, akıdıyiris 59/a/3,
damladiyirim 13/e/144, düzeldiyir 63/f/94, kuzladıysın 54/a/11
2.2.1.4.4. -dır-/-dir-/-dur-/-dürŞumnu ili Türk ağzında “-dır-/-dir-/ dur-/ -dür-/-tır-/-tir-/-tur-/ -tür-”
fiilden fiil yapım eki, çok işlek bir fiilden fiil yapım ekidir. Bu ek, Türkiye Türkçesi’nde olduğu gibi ettirgenlik ekidir. Türkiye Türkçesi’nde olduğu
gibi sekiz şekillidir. Yuvarlak dar ünlülü bazı kelimelerden sonra ekin düz
dar ince ünlülü “-dir-/tir-” şekilleri de kullanılır.
Şumnu ili Türk ağzında işlek olan “-dır-/-dir-,/dur-/-dür-/-tır-/-tir-/tur-/-tür-” fiilden fiil yapım eki, eklendiği kelimelerde ünlü uyumuna uymayan örnekler mevcuttur. Kalın ünlülü kelimelere eklendiğinde kalınlık
incelik uyumu ve yuvarlak ünlülü kelimelere eklendiğinde düzlük yuvarlaklık uyumuna aykırı kullanımlar görülür. Fakat ünsüz uyumu bakımından
uyumludur.
kızdiriysin 4/ı/116, koydirile 11/b/189, öldiriysin 54/a/12, pindirdiler 17/a/11, uyandırmadılar 25/a/16, yediremez 74/ç/76, dinnendiriyiler
13/f/161, doldur 21/d/195, döndürülmüş 58/a/6, öldürüp 21/a/50, paklat-
102
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
tır 21/a/72, paylaştıracam 7/ç/93, sıkıştırır 5/c/37, buluşturu 69/ğ/205,
koşturuyduk 47/c/156, otutturular 69/b/36, öptürüp 40/b/48, tutuştiri
35/c/50, uyuştiriz 40/e/148, yaptiriyiri 67/b/12
Bazı kelimelerde ekin bünyesindeki /r/ ünsüzü kimi yerde /y/ ünsüzüne dönüşmüş kimi yerde de düşmüştür. Bu düşme neticesindede genellikle
ikincil uzun ünlüler meydana gelmiştir.
aldıydım 36/ı/188, indiymē 69/ğ/258 koydūdum 42/d/94, öldūmüşler 74/b/34, yazdīdık 31/b/40, annadīlar 26/f/86, başlādīdı 26/f/89, doldudun 50/c/84, paylaştıdın 7/ç/94
2.2.1.4.5. -ş“-ş-” fiilden fiil yapım eki, çok işlek bir fiilden fiil yapım ekidir. Bu
ek, Türkiye Türkçesi’nde olduğu gibi işteşlik ekidir. Ünsüzle biten fiillerden
sonra gelen bu ek, yardımcı ünlüyle kullanılır.
geçiştiriysin 68/c/28, görişiyi 47/b/138, kapışabiliyse 52/c/73, sevişiyler 74/b/26, sıkıştırır 5/c/37, yapışacak 70/ç/45, buluşūduk 57/c/36,
doluşuduk 69/b/26, uyuştiriz 40/e/148, bölüştürüp 78/a/132, büzüştürüz 78/a/49, gülüşiyle 39/f/79, tanışır 11/b/209, çekişiriz 74/ç/74, eriştik
32/a/6, etiştile, 18/g/120, da͜ılışmıyılar 47/a/46
2.2.1.4.6. -l“-l-” fiilden fiil yapım eki, çok işlek bir fiilden fiil yapım ekidir. Bu ek,
Türkiye Türkçesi’nde olduğu gibi edilgenlik ekidir. Ünsüzle biten fiillerden
sonra yardımcı ünlülerle kullanılır.
açıldı 11/b/191, anılmış 67/b/23, annatılan 36/g/134, atıldı 74/b/33,
bakılırdı 5/b/27, biçildi 78/a/63,dakılır 54/a/23, denildinde 67/ç/61, dikilmiş 40/e/124, kavrulsun 62/a/4, konulur 71/ç/35, konuşulur 42/d/77, koyulmuş 70/ç/46, kurutuliyiri 79/b/39, öpülür 20/a/14, örülüydü 78/b/229,
süzülüdü 18/g/112
“-l-” fiilden fiil yapım eki, Türkiye Türkçesi’nde olduğu gibi dönüşlülük eki görevinde de kullanılır.
büzülür 42/ç/55, üzülmicen 18/ğ/171, duruldup 4/b/21
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
103
2.2.1.4.7. -n“-n-” fiilden fiil yapım eki, çok işlek bir fiilden fiil yapım ekidir. Bu
ek, Türkiye Türkçesi’nde olduğu gibi edilgenlik ekidir. Bu ek, ünlüyle biten
fiillere getirilerek kullanılır.
temizlenmedi 61/a/20, boyanmış 19/c/90, dōraniyi 39/a/4, okuniyi 36/h/161, alınıdı 40/b/39, kılıniyi, 37/c/48, oynanır 11/b/144, ödeniyi
24/d/85, bulundu 47/a/35
“-n-” fiilden fiil yapım eki Türkiye Türkçesi’nde olduğu gibi dönüşlülük eki görevinde de kullanılır.
göründü 36/f/124, gezinirmiş 38/a/6, saklanıp 67/c/43, boşanıyırı
11/b/234, dayanır 67/ç/71, sevindim 16/a/10, süsleniyi 40/b/41
2.2.1.4.8. -ma-/-me“-ma-/-me-” fiilden fiil yapım eki, çok işlek bir fiilden fiil yapım ekidir. Bu ek, bazı kelimelerde özellikle şimdiki zaman ve gelecek zaman çekimlerinde ünlü daralması neticesinde düzlük yuvarlak uyumuna uymamaktadır. Türkiye Türkçesi’nde olduğu gibi olumsuzluk ekidir.
bekletmeyiz 39/e/61, bellememişim 21/c/152, bi͜enmediler 44/a/21,
bilemedin 67/c/45, bilemicem, 4/k/144, bilemiyiler 82/ç/51, ıştınmıycan
74/b/40, ıştınmadılar 24/b/32, kaçıymaycan 21/c/143, kaçmiyiri 26/f/96,
kırmadılar 32/b/95, kurutmıyız 73/a/4, kuymıyım 18/g/114, okimiyiz
14/a/10, okumiyler 42/d/109, olmiycek 39/b/24, olmiyir 11/b/203, otlamiyı̄̇
7/b/51, ölmicek 18/d/69
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
105
SONUÇ
Şumnu ili Türk ağzı metinlerinde Türkiye Türkçesi yazı dilindeki ünlülerin yanında farklı fonetik değerlere sahip /ǎ/, /á/, / ā/, /ȧ/, /ē/, /ė/, /ı̇̄ /, /ı̌ ́/, /ī/,
/ı̊ /, /ō/, /ȯ/, /ö̇/, /ȫ/, /ū/, /ǔ/, /ü̆/, /ǖ/ olmak üzere on sekiz ünlü tespit edilmiştir.
Bunlardan /ā/, /ē/, /ı̇̄ /, /ī/, /ō/, /ȫ/, /ū/, /ǖ/ olmak üzere sekizi ses olayları neticesinde meydana gelmiş ikincil uzun ünlülerdir. Şumnu ili Türk ağzında /ė/
ünlüsünün kelime başında ve ilk hecede varlığını koruduğu görülmektedir.
Şumnu ili Türk ağzında çok kullanılan /á/ ünlüsü ile incelme eğilimi gözlemlenmektedir.
Şumnu ili Türk ağzında kalınlık – incelik bakımından düzensizlik söz
konusudur. Yazı dilinde uyuma girmeyen birçok kelime ekleşmelerde benzeşme yoluyla uyuma girerken özellikle ekleşmelerde uyumlu olması gereken birçok kelimede de uyumun bozulduğu görülmüştür. Düzlük – yuvarlak
uyumunda ise yazı dilimizde dudak ünsüzlerinden dolayı düzleşmeyen dar
yuvarlak ünlüleri ağız bölgemizde düzleşip uyuma girmiştir. Bunların yanında geniş yuvarlak ünlülü şimdiki zaman ekinin düzlük yuvarlaklık uyumunu
bozduğu örnekler de tespit edilmiştir.
Şumnu ili Türk ağzında Türkiye Türkçesi yazı dilindeki ünsüzlerden
farklı fonetik değerlere sahip /ḉ/, /ġ/, /g̥/, /h̥/, /ḫ/, /ḳ/, /k̥/, /ĺ/, /l̥ /, /ñ/, /n̥/, /ŋ/,
/P/, /r̄ /, /r̥/, /S/, /Ş/, /v̇/, /v̥/, / y̥/ yirmi ünsüz tespit edilmiştir. Bu ünsüzlerden
- /g̥/, /h̥/, /k̥/, /l̥ /, /n̥/, /r̥/, /v̥/, / y̥/ - sekizi düşmeden önceki, /P/, /S/, /Ş/, üçü
de dönüşmeden önceki ara merhaleyi gösterir. Anadolu ağızlarında varlığını
sürdüren /ŋ/ ve /ñ/ ünsüzü, Şumnu ili Türk ağzında da kullanılmaktadır.
Şumnu ili Türk ağzında ünsüz uyumu önemli oranda korunmuş, kısmen de olsa düzensizlikler görülmektedir. Birçok kelime ünsüz uyumunu
korurken ekleşmelerde bazı kelimeler ünsüz uyumunun dışına çıkmıştır. Kelime tabanlarında korunan ünsüz uyumu ek düzeyinde bozulmuştur. Görülen
106
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
geçmiş zaman ekinde, ayrılma hal ekinde, ettirgenlik ekinde uyum yer yer
bozulmaktadır.
Şumnu ili Türk ağzında ünsüzlerle ilgili; ötümlüleşme, ötümsüzleşme,
süreklileşme, sızıcılaşma, akıcılaşma, süreksizleşme, ünsüz düşmesi, ünsüz
türemesi, ünsüz ikizleşmesi, ünsüz tekleşmesi, ünsüz benzeşmesi, ünsüz yer
değiştirmesi, ünsüz aykırılaşması olmak üzere on üç ses olayı; ünlü ve ünsüzlerle ilgili ise hece kaynaşması ve hece düşmesi olmak üzere iki ses olayı
tespit edilmiştir. Ötümlüleşmede /g/ ve /j/ değişimleri; ötümsüzleşmede /s/
değişimleri yaygın bir kullanıma sahiptir. Ünsüz düşmesinde /ğ/ sesinin düşmesi umumi ve karakteristik bir yapıdadır. /h/, /r/ sesinin düşmesi ise yaygın
olarak görülmektedir. nl nn benzeşmesi karakteristik ve kurallı yakın tam
ilerleyici benzeşme örneği olarak karşımıza çıkmaktadır.
Şumnu ili Türk ağzında belirtme hâli eki, ünsüzle biten kelimelerden
sonra “+i/+ı/+u/+ü” şeklinde; ünlü ile biten kelimelerden sonra “+yı/+yi/
yu/+yü” şeklinde; iyelik eklerinden sonra “+n”li şekillidir.Yönelme hâli eki,
“+a/+e” şeklindedir. Bulunma hali eki “+da/+de/+ta/+te” şeklindedir. Ayrılma hâli eki “+dan/+den/+tan/+ten” şeklindedir. İlgi hâli eki ünsüzle biten
kelimelere “+ın/+in/+un/+ün”, ünlü ile biten kelimelere “+nın/+nin/+nun/+nün” şeklinde gelmektedir. Eşitlik hâli eki, “+ca/+ce/+ça/+çe” şeklindedir.
Vasıta hâli eki, “ile” edatının ekleşmesiyle oluşan “+la/+le” ekidir; fakat bu
ek, bu haliyle çok az kullanılmıştır. Daha çok ünsüz benzeşmesi neticesinde
aldığı “+ne/ +na” ve Eski Türkçe’deki vasıta eki “+n” ile birleşerek aldığı
“+lan/+len” ve “+nan/+nen” şekilleriyle kullanılmıştır. Çokluk eki, “+lar/+ler” şeklindedir. /m/ ve/n/ ünsüzlerinden sonra gelen /l/ ünsüzü /n/’ye dönüştüğünden çokluk eki “+nar/+ner” şeklinde; bunlarla birlikte bu ekteki /r/
ünsüzünün yaygın olarak düşmesi neticesinde “+la,/+le” şeklinde ve ünsüz
benzeşmesi yoluyla da “+na/+ne” şeklinde de görülmektedir.
Şumnu ili Türk ağzında iyelik I. teklik kişi eki, “+m” şeklinde; iyelik II. teklik kişi eki, “+n”şeklinde; iyelik III. teklik kişi eki, ünsüzle biten
isimlerde ünlü uyumuna bağlı olarak “+ı/ +i/+u/+ü” şeklinde; ünlü ile biten
isimlerden sonra ise araya /s/ yardımcı ünsüzü getirilerek “+sı/+si/+su/+sü”
şeklinde; iyelik I. çokluk şahıs eki “+mız/+miz/+muz/+müz” şeklinde; iyelik
II. çokluk şahıs eki olarak “+nız/+niz/+nuz/ +nüz” şeklinde; iyelik III. çokluk şahıs eki “+ları/+leri” şeklindedir.
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
107
İyelik I. çokluk şahıs ekinin bünyesindeki z>s değişimi ile ötümsüz
şekilleri; /n/ ve /m/ ünsüzleriyle biten isimlere, iyelik III. çokluk eki getirildiğinde ünsüz benzeşmesinden iyelik III çokluk ekleri “+narı/+neri” şekilleri
çokça görülmektedir. İyelik III çokluk ekinden sonra isim hal ekleri getirildiğinde iyelik ekinin bünyesinde düşme yaygın ve kurallıdır.
Şumnu ili Türk ağzında duyulan geçmiş zaman eki “-mış/-miş/muş/-müş” şeklinde olup çekimi zamir kökenli kişi ekleriyle; olumsuz şekli
“-ma/-me olumsuzluk ekiyle yapılmaktadır. Duyulan geçmiş zaman ekinin
ikinci şahıs çekiminde şahıs ekinin bünyesindeki /s/ ünsüzü düşer. Duyulan
geçmiş zaman ekinin üçüncü teklik şahıs çekiminde zaman eki “-mıj/-mij/muj/-müj” şeklinde de kullanılmıştır. Duyulan geçmiş zaman ekinin üçüncü
çokluk şahıs çekiminde şahıs ekinin bünyesindeki /r/ ünsüzünün düşmüş şekilleri görülmektedir.
Şumnu ili Türk ağzında görülen geçmiş zaman eki “-dı/-di/-du/-dü/tı/-ti/-tu/-tü” şeklinde olup çekimi, iyelik kökenli kişi ekleriyle; olumsuz şekli “-ma/-me” olumsuzluk ekiyle yapılmaktadır. Görülen geçmiş zaman çekiminde ek, eklendiği kelimelerle kalınlık incelik uyumu, düzlük yuvarlaklık
uyumu ve ötümlülük ötümsüzlük uyumu bakımından genellikle uyumludur.
Bazen kalınlık incelik, düzlük yuvarlaklık uyumu ve ötümlülük ötümsüzlük
uyumuna aykırı kullanımlar da görülmektedir.
Şumnu ili Türk ağzında geniş zaman eki, “-ar/-er/-ır/-ir/-ur/-ür/-r” şeklindedir. İstisnai durumlar hariç ünlü ile biten fiillere “-r”, tek heceli olup
ünsüzle biten fiillere “-ar/-er/”, çok heceli olup ünsüzle biten fiillere ise “-ır/ir/-ur/-ür” getirilir. Şahıs çekimlerinde bazen zaman eki ve şahıs eki bünyesindeki /r/ ünsüzünün düştüğü görülür. Geniş zaman çekimi, zamir kökenli
kişi ekleriyle; olumsuz şekli, I. teklik ve I. çokluk şahıslarda “-ma/-me”,
diğer şahıslarda “-maz/-mez” ekiyle yapılmaktadır. Geniş zaman II. teklik
şahıs çekiminde zaman eki bünyesindeki /r/ ünsüzü genellikle düşer. Geniş
zaman I. çokluk şahıs çekiminde, tekrara düşmemek üzere zaman eki bünyesinde hece düşmesi; zaman eki bünyesindeki /z/ ünsüzü z>s değişimiyle
/s/’ye dönüşmüş örnekleri görülmektedir. Geniş zaman III. çokluk şahıs çekiminde zaman eki ve şahıs eki bünyesindeki /r/ ünsüzü düştüğü zaman kimi
yerde ünlü uzamasına neden olur.
108
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
Şumnu ili Türk ağzında dört tip şimdiki zaman çekimi mevcuttur. I.tip
şimdiki zaman kipi eki ünlü ile biten fiillerden sonra “-yer” şeklinde; ünsüzle
biten fiillerde “-eyer” şeklindedir. III.şahıs çekimlerinde ünlü ile biten fiillerden sonra “-yeri” şeklinde; ünsüzle biten fiillerde “-iyeri” şeklindedir. Çekimi, zamir kökenli kişi ekleriyle yapılır. Olumsuz şekli ise, “-me” olumsuzluk
ekiyle yapılmaktadır. II.tip şimdiki zaman çekiminde “-yırı/-yiri/-yır/-yir/yı/-yi/- yı̇̄ /-y/- ī/- ı̇̄ ” ekleri kullanılmaktadır. Şahıs çekimlerinde ünlü ile biten
fiillerden sonra “-yırı/-yiri/-yır/-yir/-yı/-yi/-y” şeklindedir ve düz geniş ünlülerle biten fiiller /y/ sesinin eykisiyle daralır.Ünsüzle biten fiillerde araya düz
dar yardımcı ünlü girer ve zaman eki “-(ı)yırı/-(i)yiri/-(ı)yır/-(-i)yir/-(ı)yı/-(i)
yi/- (ı)yı̇̄ / -(ı)y” şeklindedir. Çekimi, zamir kökenli kişi ekleriyle; olumsuz
şekli “-me/-ma” olumsuzluk ekiyle yapılır ve olumsuzluk eki /y/ sesinin
eykisiyle daralır. III.tip şimdiki zaman çekiminde “-yore/-ore/-öre/-or/-ör/o/-ö” ekleri kullanılmaktadır. Çekimi, zamir kökenli kişi ekleriyle yapılır.
Olumsuzluk hali tespit edilememiştir. IV.tip şimdiki zaman çekiminde yazı
dilindeki şimdiki zaman eki ve bu ekin /r/ ünsüzünün düşmesinden dolayı
ortaya çıkan “-yor/-yo” ekleri kullanılmaktadır. Çekimi, zamir kökenli kişi
ekleriyle yapılır. II.çokluk şahıs çekimi örnekleri görülmemiştir. Olumsuz
şekli “-me/-ma” olumsuzluk ekiyle yapılır. Olumsuzluk eki /y/ sesinin eykisiyle daralır.
Şumnu ili Türk ağzında bütün tasarlama kipleri kullanılmaktadır. Şart
kipi, istek kipi ve emir kipinin kip ekleri mevcuttur. Fakat incelenen metinlerde gereklilik kipinin eki çok az kullanılmıştır. Gereklilik kipi çekiminde “-malı/-meli” eki kullanılmaktadır. Gereklilik anlamı gerek ve daha çok
lazım kelimeleriyle de sağlanmaktadır. İncelenen metinlerde gereklilik kip
eki sınırlı sayıda kullanılmıştır. Şart kipi eki, “-sa/-se” şeklinde olup çekimi,
iyelik kökenli kişi ekleriyle; olumsuz şekli, “-ma/-me” olumsuzluk ekiyle
yapılır. istek kipi eki, “-a/-e” şeklindedir. Çekimi, zamir kökenli kişi ekleriyle; olumsuz şekli “-ma/-me” olumsuzluk ekiyle yapılır. Emir kipinin III.
teklik şahıs çekiminde ek “-sın,-sin” şeklinde; II. çokluk şahıs çekiminde ek
“-ın/-in” şeklinde; III. çokluk şahıs çekiminde ek “-sınlar/-sinler” şeklinde
olup benzeşme yoluyla “-sınnar/-sinner” şeklini almıştır.
Şumnu ili Türk ağzında birleşik kiplerin hikâye birleşik çekimi, rivayet birleşik çekimi, şart birleşik çekimi olmak üzere bütün çekimleri mev-
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
109
cuttur. İncelenen metinlerde duyulan geçmiş zaman, görülen geçmiş zaman,
geniş zaman, şimdiki zaman gelecek zaman, istek kipi ve şart kipinin hikâye
birleşik çekimine örnekler tespit edilmiştir. Ünlüyle biten basit kip çekiminden sonra araya /y/ koruyucu ünsüz gelir. duyulan geçmiş zamanın, şimdiki
zamanın, geniş zamanın, gelecek zamanın, emir kipinin rivâyet çekimi örnekleri görülmüştür. görülen geçmiş zaman, duyulan geçmiş zaman, geniş
zaman ve şimdiki zaman kipinin şart birleşik çekimine örnekler tespit edilmiştir. Bu çekimlerde ek fiil genellikle düşmüş, şart tarzı eki kip ekleriyle
kişi eklerinin arasına gelmiştir.
Şumnu ili Türk ağzında “+an/+en”, “+ar/+er/+şer”, “+arı/+eri”, “
+caz/+cez”, “+cık/+cik/+cuk/+cük”, “+lık/+lik/+luk/+lük”, “+cı/+ci/+cu/+cü”, “+lı/+li, +lu/+lü”, “+sız/+siz/+suz/+süz” on isimden isim yapım eki;
“+a-/+e-”, “+la-/+le-”, “+lan-/+len-”, “+laş-/+leş-”, “+al-/+el-” isimden fiil
yapım eki olmak üzere beş tane isimden fiil yapım eki; “-ım/-im”, “-ık/ik/-uk/-ük” “-ak/-ek/-k”, “-gı/-gi,/-gu/-gü”, “-ge”, “-gın,”, “-ı/-i”, “-ma/me”, “-mak/-mek”, “-ış/-iş”, “-an/-en”, “-maz/-mez”, “-ar/-er/-ir”, “-dık/
dik/-duk/-dük”, “ –acak/-ecek”, “-miş/-mış”, “-a,/-e”, “-alı/-eli”, “-anda/-ende”, “-alak/-elek”, “-dıkça/-dikçe/-dukça”, “-ınca/-ince/-unca/-ünce”, “-ıp/ip/-up/-üp”, “-madan/-meden”, “-ken/-kan/-ke/-ka/-kene/-kana”, “-mazdan/-mezden”, “-dınan/ -dinen”, “- dī/-dı̇̄ ”, “-dunna”, “-dıktan/-dikten/-duktan/-dükten”, “ –dıkcan/-dikcen/-dukcan/-dükcen”, fiilden isim yapım eki
olmak üzere otuz bir tane fiilden isim yapım eki;“-ala-/-ele-”, “-ar-/-ır-/-ir-/ur-/-ür-”, “ -t-”, “-dır-/-dir-/-dur-/-dür-”, “-ş-”, “-l-”, “-n-”, -“ma-/-me-” fiilden fiil yapım eki olmak üzere sekiz tane fiilden fiil yapım eki kullanılmıştır.
Rumeli Türk ağızlarından Bulgaristan Türk ağızları, Anadolu ağızlarının Balkanlardaki uzantısı olarak değerlendirilmektedir. Bulgaristan Türk
ağızlarının sistemli bir şekilde araştırılması T. Kowalski ile başlatılmıştır.
Rumeli Türk ağızlarıyla ilgili sınıflandırma çalışmaları Ahmet Caferoğlu,
Tahsin Banguoğlu, Gy. Hazai, N. K. Dimitriev, M. Mollova, E. Boev, I. Dryga, Gy. Nemeth gibi Türkologlar tarafından yapılmıştır.Bunlar içerisinde en
çok kabul gören ise Gy. Nemeth’in Rumeli Türk ağızlarını Batı Rumeli ve
Doğu Rumeli Türk ağızları olarak ikiye ayırdığı sınıflandırmasıdır. Şumnu
ili Türk ağzı, Gyula Nemeth’in Balkan Türk ağızları sınıflandırmasına göre
Doğu Rumeli ağızları grubu içerisinde yer almaktadır. Bununla birlikte ta-
110
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
rihi süreçte farklı Türk kitlelerinin etkileşimleri sonucunda Şumnu ili Türk
ağzında, ses ve şekil bilgisi incelemeleri neticesinde iç içe geçmiş ağız yapılarının varlığından da ayrıca söz edilebilir.
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
111
METİNLER
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
5
10
15
20
25
30
113
1
Anlatan
: Sevcan Mehmet, 46 yaşında
Derleme Yeri
: Novasel (Novocel)
Konular
: a) Düğün b) Doğum
a
benim adım Sevcan Mehmet yaşım kırk altı buralı dilim Şumenden
kendim burda evliyim burda yaşim bu köv̇ün Novaseĺ diyiler dü͜ün zalada aşada zalamız var o zalanın içinde çoku da orda yapile öle ama
herkes kendi hazır oli ne hazirliyiz böle salatkalar yapıliyi ya lānadan
ya domatis salata zamanna sezona bālı hepsi sezona kış sezonu salatkala olī bitta fasilleden kartoftan kumpir mi bitta pirinç koyuliyi köfte
koyuliyi portzelara salatka gene pirinci tavalada fırına böle kusva şim
bizim burda karabiber kimi fırına atılı̇̄ yi onun bi dakkası var dakkaları
geştine o pişı̇̄ ani bi kileye yarım kile üç çaşa su bitta atiliyı̇̄ fırına fırında
pişı̇̄ böle yahni yok yapilmiyı̇̄ bizde Şumende de yok orda yok şimdiki bi dü͜ün bi çeşit geçi ama güzel geçi dü͜ünner benim çocuklum da
ben Şumende oldum gene aynısıydı gene yimek içmek oynamak bizim
gene bir gün şimdi olı̇̄ bazı nışana olı̇̄ nışanna bi kaç hafta önce yapiliyı̇̄
kimi yēlede kına geçesi başladıla yapma gitmedim te şim yakında vadı
bizim hısımlada kına gecesi ama gitmedik uzak kalı̇̄ yol burda kınala
yapmı̇̄ le nışan yapıliyı̇̄ bizde nışan gelin güvele gene klesnikle olı̇̄ Ana
buba dakī verı̇̄ hısım akraba hepsi dankıyı vurı̇̄ müzikası olı̇̄ çalgıcıları
yemek yok nışanda yemek yok dü͜ün bi gün beş altı saat sabatan başlı̇̄ dokuz on av̇şamsı beş altıda bitti e şim gidip alıniyı̇̄ gelin öteden e
burıya geldine dorudan zalaya gidili ama köy içinden olduna gidiyiz
gelin evine aldımız gelini okı̇̄ hoca şeker alayı yapıliyı̇̄ insanna yaşlı
olanna gençle bi alay yapiyi gelin güve geçi öpı̇̄ elini onna ya para verı̇̄
ya şeker koyı̇̄ onun torbasına hoca okı̇̄ saçiler saçiler şekeri başına bilmiyim būda görmedim öle şe böle atı̇̄ le kalan böle ellenen isannar epsi
atı̇̄ hısım akrabası
b
ep aynısı astaneye gidip alı̇̄ çocun ya kızın tarafından ablalar enişteler
varsa agaları kardaş gene bāşiş bi şe verilir ekezin bi çeşitçi vemesi
var erkes bi çeşit erkeze paraya konusu yıkanması hergün oli şimdi
eve geldı̇̄ zaman bizim annele yapi annele itı̇̄ yāla yapi şimdi çocuk ta-
114
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
rafındasa babaanne kıs tarafındasa annenesi yapi göstemesi ya şimdi
genç bilemez nası yıkasın tutsun
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
Anlatan
Derleme Yeri
Konular
ç) Sünnet d) Geçim
5
10
15
20
25
30
115
2
: Ramazan Hasan, 74 yaşında
: Novasel (Novocel)
: a) Kış idaresi ve malay b) Düğün c) Cenaze
a
toplayes kışın bitta ne zaman yok olan saman gene ne zaman ekinneri
biştiriS saman yaptiriz onnarı da bale yaptiriS getiriz yuviz hayvannara kışın bitta tö ondan hallediyiz ayvannarı ilkyaza kadar yem misir
ekiz kıriz misileri arpa biştiriz arpaları topliyiriz ne kadar lazımsa
koyiz tö orıya ambara tö onnala hallediz hayvannarı misir unu yarma
yapiz ya makine yarma yapı̇̄ bazı çökelenen salırız bazı tenesini yapiz
tene ne zaman tavuklara veriS teneyi öbü tülü kışın tö öle yapiz malay
yaptımız vā küçüktüm o zamanar o zaman vadı öle de͜irmenner kaya
de͜irmeni dedile onnara altı topalak taş üstü de taş dökiz o bitta azar
azar azar sayı bitta dönı̇̄ dönı̇̄ dönı̇̄ dönı̇̄ yapı̇̄ un ne zaman olı̇̄ un eve
geldinen annele malay yapādı tepsi çine dökile bazı öle o zamannar
öle ateşlikle var̥dı davulu var̥ böyle atı̇̄ davula tepsiylen o to orda kalan olı̇̄ malay tutuniyiri sıcakkan parçalıyı böle yiyi so͜udu zaman ne
zaman yok başka yime çalişiysin ama āda dökiz üstüne sora gündöndü yāsı kırmızı bübēlen böle dokiyler üstüne katıklandiriyle be canım
meseller o zaman öledi
b
küçüklümde dü͜ünneri yapadık adamnar bi tarafta kālar bi tarafta av̇şam oldu mu üç gün üç gece dü͜ün oludu o zamanna kālar toplanır bir
dama böle maza ne zaman oluve vā diye mazalar böle üstü ev aşada
maza ayvanna andırıdı to oraya toplaniyi kālar giriyler içeri örtiyle
kapıyı bir adamda koyiler oriya bekçi bir adam gidemes kapı açsın
yā͜utta camdan baksın kālar oynile mi o zǎman kāla da ferece taşırdılar onna o zǎman içeri girdine fereceleri soyinile otirile türkü yapile
kendi kendi kendi aralanda şenneniyle orda mesele öledi nēde şindi
c
tamam cenazelemis tan vaktinden kefinnen gömülür yapalā mezālı
kazālar içeri doru böle fırın gibi cenazeye göre boyuna göre kazalā
içeri doru önü işlenir ya tūla ya kepiç ya da tāta dayaladı o kalır boşta
116
35
40
45
50
55
60
65
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
mefta kalır boşta doldirile ta o kuyuyu topraklan o zǎman koyadık iki
taş böle nası olsa taş şindi koymis nası olsa taş aynı gömiliyiri ama
yapiyler isle taş veriyle beş yüz altı yüz lef veriyle taşına göre o zaman aranmazdı şindi mezalıklar resiminen takımınan koyiliyiri yoktu
ya bi takım hiş te yazmazdılar zordan to odan yoldan buldula mı iki
taş göyüp oda nışan ha şindi gene koyiyler ama satın taş aliyle resimini koyile yanı peşleni işlettirile e kim işlettiri kim işlettiremi ama
taşları koyma çalişiyler isle taş koyma gömmesi aynı evelki gibi dı̇̄ l
böle rubasınnan gömülsün kefinnen iyi gömiyler iyi dilmiş öle diyiler
ç
sünnetleri yapiyler ilēden sünnet dü͜ünü yapadılar ayreten şindi kalan
dü͜ün yapmiyle vakit geldi mi toplaniyle bi sünnetçi çokça şin Türkiyadan geliymişle müşteri sünetçiler tumbul camide kimin ne kada uşā
vasa götiriyle orda sünetlendiriyle uşakları
d
sabalayın kalkisin ne zaman kuzlatmak vakti geliyiri kuzlattiriysin
yeleştiriysin her bir hayvanın bakiysin ne için norma koyiler bizi orda
çıkarısan çok kuzu ta çok para aliysin o çıktı mı odan sora kuzuları
teslim verdik mi başlī sama gene erken kalkiz sabalayın altıda lazım
orda olum sama geliyler Şumenden südü aliyler samak vakti bitti mi
çıkariyle bizi kalan lagere diyim bali kenara çıkariyle sayaladan kalan
çıkariyler bizi kayre düşünce orda kalan yoncalada çayılada otladiyiS mesele öle iyi yapan iyi iş yapabiliysen iyi para aliysin kötü iş
yapasan aS para aliysin vadı bi arkadaşım bisi sade ben dildim biz
o zamannar iki üç bin hayvan koyun tutiyler sade başka hayvannarı
söylemem falan karının biri öle büyük öndere alantı yaptı dedi paralarımız yetmi bizim dedi aS para çıkariz dedi yama bende görüvedi
gel burıya dedi gittim ben ne para çıkadın sen bā bu sene e söledim
ne para çıkadım şin dedi işittin mi işittim dedi kocası da içede onu
biraz ileki seneye dedi çalışıcan hem bana çıkaracan hem kendinize
çıkaracanız dedi para demem işine bakāsan ala beni seksen dokuzda yolladılar iskurziye Çekyaya yirmi güne orıya yolladıla yirmi gün
orda çıkadım kimi işine bakadı be benim de ı̇̄ sannarım kalmadı kalan
desem yalan dil çocum biri gitti Frantzida diyem bali to o taraflara biri
de bi takım isannar Belgeye gittiler on üç on döt sene oliyi falan dil
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
70
117
mi yalnız va bi çocum yanımda çocun çocu buluniyi yanımda te öle
anne te orda ikinci sene oli anne orda nası desem sana kölüler şindi bu
dakkada pek iyi dil te oda kimin tālası vasā sene sonunda koperasyadan veriler onnara biraS para angıları emekli aşā yukarı haneyi onna
tutiyir kalanı yok iş burda Bulgaristanda iĵ bulunuştanda kendilerini
dışarı çıkile çek ba geçende Hollandiyadan vadı isanna
118
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
5
10
15
20
25
30
3
Anlatan
: Nüsret, 85 yaşında
Derleme Yeri
: Eski Köy (Vehtovo)
Konular
: a) Düğün b) Hayvancılık c) Askerlik Hatırası ç) Av Hatırası
a
eskide nası yapamışla dü͜ün yapamadım dü͜ün yoktu o zaman benim
karı Abdurrezaktan evel ta cumadan başladı dü͜ün bir hafta gidele davulla dal kesmē dakı tutmak için dikiyiriz ori çiçekliler kızlara getiriyiz baştan getiydine dalları çiçekliler ilk av̇şam gidip topliyler dikiyler avşamleyin bitta dakı da orda tutliyiri damat orda iskemlede
otırıyiri dalların arasında öle yapadık
b
biz koyun vadı sürü seksen doksan koyun vadı öle bakadı be ēken
altmış koyun sadım ben elimne tabi meraya gece gidedik yaz günneri
bu vakitler gece gidedik dönmiyiz ta sabala kuşlukta döniyiz eve va
köpekle va bo͜uşudu kutla kışın evimize yazın topliyiz zare otluk sona
otluk veriyiz yiler döven va o zaman saman döyiz dövenne çakmakları var kesiyir saman yapiz koyunnara fi samanı samanı onarı ufakliyiz
otiriysin döni harmanda döven taşlar kırıyir altında taşlar var döven
çakmak taşları onnar kıyir saman oliyi yımşacık koyunnara veriz
c
nalbulala tabi üç sene askerlik yaptım burıya Bulgarsko madende oda
taş yol yaptık binalara sekiz madende oda sezi ay ōda bitler yedibizi
su yok yikanamiyiz biraz çarpak su veriyler içiyiz kuyru͜a diziliyiz
birer çarpak su tak tak ne oldu yanmışık bi çarpak su ne kada askerde
odan saldılar bitta kar düştü bi balkan içinde palatkalala ev mev yok
palatkala narlı iki tarafı narlı yatiyiz böle domuzla gibi bir av̇şam kar
yāmış biz kalktık üstümüzde kar var palatkalala askere gidince evlendim ben te ben karı Abdırrezakta Hatiboglu Ahmet o vadı biliy misin
kimler vadı odan de͜imende döviyiz dövenne falan doldiriz samanna
hazırlıyız yemini şeyini ta veriysin yiyiler birinci koyun vadı bize
kövde hepsi kırmızı yėmē maaraya on koyun kesiyiz bi de öküz et
sucuk o zaman yok o zaman elle susak çıkırık çıkırık susak vadı kıyma de͜imende vadı maşinga kıyma vadı oda kıydırıdık satırla kıyisin
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
35
40
45
50
55
119
bir iki kilo kendine kalā avcılık yapadık o zaman kıyız köfte te ben
elli üşten beri avcılık yaptım geçen seneye kada sakatlandım bitta
gidemedim
ç
ne annadam avcılık gitti bitti aklımdan çıkmiyir ama naPǎyım ēken
gün do͜uyor orda domuz avına gidedik çok yaptık tuttuk onu bir av̇şam yaralandı mı saldirı̇̄ ler bana saldırma ben yapmıyım ki to burası kakiyim tuk yere kıpırdayamiyi bitta yaralayıp ta kollayan domuz
yapmadım iki sefer uz geldi sürü gitsin deye iki tane dan dan ikisi uz
geldi hep te geliyir hep te gelse iki sefer iki tane gece bile rüyamda
bile yürēme giri ta bile domuza ȫdek çok ȫdek vūdum bi ȫdek gelsin
benimkiler vak vak bi ba͜ıriyler yanıma pat hayde elede dere boyu var
benim keklik yazı dondu mu var benim üç kaynam ikişer tane domuz
dil ȫdek göllere koniyle sıcak su dönmiyir hanı oraya geliy ȫdekle
o suda tak tak kışın domuza gidiyiz zor ama o zaman çarık va saġı
burıya kadar sarılı aşasına koyın derisi sariysin ayana aşana sāġının
üstüne saġı burıya kadar deriyide aya͜ın sıcacık hiç üşümez ayāın balıkçılık yapmadım ona mera͜ım yoktu bi sade tuttum suda yeşil oldu
mu da tuttum kef yaptım eken attım bi yere tak tak tuttum bi şiye
bitkide saldım sade kef yaptım yeşil su böle ama kef yaptım saldım
balıkçılım budur tavşan çok vurudum biz altı kişi avcıdık altısına da
ben vurudum çok tavşan vurudum kışın bi sene gittik ben öle beklemē
gitmedim ben gündüz yatıgada vurmam tavşanı göriyirim diyim kalk
kalk kabariyi istiyim kaşsın kalk kalk hadi göriyim seni kalk hadi kabariyi gene siniyi kabariyi gene siniyir puf kaliyi saliyim yirmi otuz
metreye tak yaptını o zaman kef yapiyir o zaman arabalala yayan gidedik kendi arabanna atlala araba yok öle gidedik
120
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
5
10
15
20
25
4
Anlatan
: Hüsniye Şakir, 68 yaşında
Derleme Yeri
: Sıtmale (Vetrişte)
Konular
: a) Hatıra b) Yemekler c) Çocukluk ç) Kış
Günleri d) Sünnet e) Düğün f) Kış Hazırlığı g) Yolculuk ğ) Giyim h) Dızmana ı) Ateş
Başı Kokutma i) Doğum j) Tedavi k) Köy
a
babamıS nası diyim babamıS çifçi çifçilik mısır būday bis çocukken
onunna birlikte pek işleyemedik bis büyüdümüz zaman tekeze oldu
ya tamam ya bis yetiştimiz zaman neblem kaç yaşındadık tekese
oldu bitta babam tekezeye vediler hayvannarı er bi şeyi bitta ben
yedinci sınıfı bitiydim sekizinci yoktu biz okuka bitta başladım işe
pancar kazmaya mısır kazmaya ayçiçe͜i kazmaya böle saba olu sekizden sekiz buçuk olū yemek götürürdük ya böle sepetle vadı ozman ne poşet vadı ne bi şey biz yetiştimiz bi şe sepede koya annem
ekmē yemek būday biz pek mısır ekmē malay yimedik yiyenne de
oldu buday ekmē un de͜irmen vadı de͜irmene gdip ǖdǖledi un böle
kışlık kıĵ zamanı yannaştı mı ǖdǖdü babamın bütün kışlık oludu
kaynatıdık kaynatıdık böle serile bȫle sofra üstüne bȫle çarşaf üstüne korudurlar isle korudu mu kayı vadı biz de kendimizde bȫle kayı
ile çekedik bulguru kuşlar gelidi ama tavuklar avlu içinde tavuklar
mesela dışarda hayır ondan bulgur yapadık un için kaynatılmı̇̄ öle
çuvallala götürüle ügüdüle de͜irmende bulgur biz yetiştimiz zaman
Fetiyecim çok çok pirinç kullanmazdık ba ta çok bulgu kullanıladı
yapadık ya
b
böle tavuk kessinne tavu annem pirinç yerine bulgu ataladı evvelsi
ta çoku e lāna yeme böle lāna aşı deris bis ya onu bulgula yapadık
ayrıyeten işi aşı yapalādı bulgula gene sütlaḉ diyince işi aş sütlaç pirinçle işi aşı bulgudan bȫle güzel bulguru hafif kapadiysin böle güzel
yımşak olsun bȫle bȫle elinne yaptın mı ezilsin bȫle yeşim mamelat
vişneden kızılcıktan kaynadıdık böle yişi içine böle duruldup saliysin
içine bulgurun içine ya duruldup onu böle isli saliysin içine yā͜utta kızılcık kompotu ilave ediysin içine ta vişne kompotu böle dadı kıvama
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
30
35
40
45
50
55
60
121
gelince şeke de koyiysin içine bȫle īşī aşı olı̇̄ tatlı bu gene tatlı gene
şeker koniyı̇̄ ona bulgulu pide yapadık ya
c
çocukken yazla ozman güzeldi karannıklara kada sokaklāda oynadık
neydi bȫle çizedik edēdik ki kara tavuk böle çizeris sora çelik oynadık böle çizēdik te şindi gözüm bȫle şindik bȫle şı̇̄ yapadık ikili üşlü
dötlü aya͜ınna bi kiremit paçası bǖyütesin böle tek ayakla geçiriysin
kutudan kutuya sora būda bȫle bī halka vā en sonu bi odan dışına
bitta büyütiysin kazaniyı̇̄ geçiremezsen o geçerken üstüne geliyse kiremit yaniysin ne oynadık böle bayī vadı bizden yukarı alıdık kabakları tekeledik ōdan kabak kimin kabā ta çok gidecek bakalım ta ileri
gidecek ya bayīdan aşa uşakka bizde ȫle ne kamyonmuş kuklamış ȫle
oyunna yoktu ki biz çocukken ȫle
ç
kış günneri bȫle meci yapaladı māle akşamnarı böle gidedik māleye
fener elinde lamba o zǎman ışık ta yok elektrikle yoktu fenele gidedik
ba ninem yakā feneri māleye fenerle gidedik sokak asır asır örüledi
asır tǖkü söyleniydi fıkara annadısın yaşlı annele vadı bı̇̄ annecik bu
Seni͜ha ninesi valinin kaynası o çok fecidi bȫle a gazla oyna bi çıkı
yapā sītına böle çeşitli şeyler yapālādı ı̇̄ tiyala biz uşakla bakādık ȫle
d
hiç hatırlıyımıyım ben kardaşım sünnet oldu dü͜ün falan yapmadık bȫle
bayacık köyden çocukla toplandı onnarı bȫle koştula beygi taligalana
bi kaç kere bȫle köv̇ü dolandıdılar onnara ēkes annesi yogan döşek azır
etti bu Resmiyelerin Fevziyenin annesinde büyük sayvan vadı oriye
ēkes döşēni yaydılar bȫle geniş sünnetçi ōda sünnet etti onnarı tutanna
da vā kim tutabiliyse kim yürē dayanısa bubam bana rāmetli nimeti o
tutmuştu ninem dedi ben kaştım dedi yok banket falan yok ēkes ōdan
eve getiydi çocu bitta sade onu hatirlim başka hatırlamiyim
e
dü͜ünne o vakitle dü͜ün bizim zamanımızda cumadan başladı ta cumadan cumetesi dal kesme gidele güveyi dakıya tutak iki dal kesele böle
yan yana güve onu altında ekek tarafı bi de o dalları bȫle ciciledik bȫle
kesele cicilik iple balayıp bȫle çeşint o vakit bȫle şēlē va şindi nasi yok
ya dal kesme gidēle buda bitta gideke yolda davulla oynāla ya dal kes-
122
65
70
75
80
85
90
95
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
me gideledi öle dikele davulu ne bilem işte güve onun altında dakıya
duriyi dakıya tutile güveyi vādı güve traşı vadı cumadan ta e nası çocuk
tarafında geliyler gene böle kalabalık belber geliyiri otuttırıylar güveyi
öle traş bir iki acık ōdan būdan etti mi haydı du bakalım para atiyler
olannar oyniyi öle dü͜ünde yemek veriliydi de ev sahibi vemezdi böle
diyelim şindi beni almā geldiler eski köne ben eski köyü̆n kendim konu
komşu īsım akraba azırliler böle kim adamnarı alı̇̄ sade kim kadınnarı
alı̇̄ bȫle beş kişi on kişi bȫle danıştırıladı ēkese bȫle azırlık yapādık öbü
tülü ev sahibi doyumazdı yapmıyı akraba komşular bütün kȫlü dil sade
akraba hepsi böle kim mesela gönnünde vasa almak için misafir azır
oluyiri mesela e geldi mi otobüsle çıkı̇̄ le oriye paylaştırile sen on kişi
ben beş kişi kim alacasa sen du bakalım oriye şindi siz kaç kişi alacanız
kaç kişi va buda hadi ēkez olsun bȫle paylaştırıladı
f
tūşu eskiden bı̇̄ fıçı lānā bı̇̄ fıçı büber bı̇̄ fıçı tūşū āmut tūşusu öle erik
zēdeli böle şefteli āda yapaladı evvelsi ta çok böle kamıştan bitkiyi
biliyo musun süpürgeye benziyo ya şırayı böle sıkadı makine vadı
ayrıyeten sıkmā bȫle makine bizim zámanımızda bȫle atlan bȫle şēde
döner kamışı sıka böle şēbetini sora o sıkan makinecinin tavaları vadı
to bu masa gibi bȫle başı kocaman tavalā ōda kaynadıladı ȫledi yo kurutmak yok ö bȫle şē gibi koyala oliyi āda bal gibi böle ama kara oliyi
bȫle bal gibi kıĵ günü o vakit bȫle burkan falan gavanoz yok küple
vadı küp sı͜ırlı böle içi küplere koyāladı ben yetiştine ādalara yok ȫle
bȫle ne gavanoz ne cam şī yoktu küplere koyadı ninem evel zamanda
g
kasabayla arası biz ben nasıldı teyzem vādı çoku bȫle annemde nasıl
eski köv̇ evlenmiş gidedik tiyzeme yörülek gidedik çoku eski köv̇ünden nasıl kış günü kış oldu mu yörülek böle bēgı̇̄ lemiz vadı arabeylen
gidedik beygir arabasına gidedik Abtıreza olsun mesele otobüsle sora
çıktı ba otobüs falan araba yoktu
ğ
ben geldine būda dede vadı bis de benim babam giyinmezdi pantolon
anteri ȫle giyēdi giyı̇̄ nidi bayramnada va tabi yeni giyimneni giyedin
bayramda bis çocukka bēkledik bayram namazından çıksın babam bayram namazına gide sabāleyin geldi mi kapıda bekledik onu geldi mi
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
100
105
110
115
120
125
130
123
bayram namazından öpēdik onun elini annem bize böle mendilin öbü
ucunu bālamış elimize mendilleri kadaşımna bitta gezme ya bitta tōba
dikedi bize ya tōba nede tōba dikedi bize mektebe gitme ninem Memedingisi böle uzundu boyna koyadı benkisi böle elme öyle bes tōbaynan
yörülek okul yakındı bize uzak dil epsi tōbada ȫlene kada okuduk böle
kīş o vakit yok yol açma bi de kışla oludu Fatiyecim bubam önümde gide bȫle kürekle bize yol acar biz ākasından gidedik ȫle saşlamız
uzundu o vakit iki saç ödük bütün bu saşlar bütün buz tutar uşları okuldan geliyi yatarıs ēkez bȫle resim çekedi bȫle çocukluk ya vadı inek
vadı bēgī vadı koyun vadı yapādıla yā dövedi yayıktan evel sen yapāsın
dızmanamış pide güzel kaymak üstünde şindi gene koyiysin ama evelki
tad yok atırliyim annem de vadı bindallı dü͜ünnede giyēledi bindallı bi
sevedim ben çok sora vadı annem bi de atlazı pembe boncuklu bȫle yakaları dü͜ünnere böle vişne rengidi beyas telli bȫle bindallısı ayakkabı
vādı annemin böle altında kūşuni ayakkabları vadı bütün altları böle
kabar oludu böle sarı giyelēdi pabuşları vardı böle göndüle öle çatma
falan dildi düz açık iç atırlamiyim ba bilemiyim
h
hamurdan içine peynir koyuluyo hamırı maya ekmek mayası koyisin
tuz mayaylan suynan karıyosun kabādı mı yaziysin böle bi pazı içine
peynir yāliysin pazıyı bȫle kıvıriysin kesiysin diziysin tepsiye gene
kabadı mı tepside üstüne kaymak ne vasa maynozle mi olacek kaymak mı olacek güzel yālayıp üstünü fırına dızmana kānıyarık da deniyi kānıyarık dızmana tutmanik başka patlıcanna yapıyola Türkiyelile
bis Türkiyelile gibi yapmıyoruz patlıcandan bis āmırdan yapıyorus
kanıyarī gene aynı patlıcandan Türkiyede çok çeşit yapile ama biz
buda pek yapmiyis biz bi kızartmasını yapiyis Türkiyede çok çeşit
yapile be oturtmasını be böle yok bizim öle özel bi yememiz yok
deyesin bu Sıtmale yeme͜i yok yok
ı
kandil geceleri bayram av̇şamnarı böle üç aylar gı̇̄ dinen cuma av̇şamnarı nebilem ben işte öyle biliyiS cuma akşamnarı pazartesi akşamnarı
işte kokudiliyi ölmüşleri aniysin ya bis pesmet yapıyis ta çoku akıtma
yapiyiris pesmet da͜idiyiz bȫle pişirip da͜idiyis yāda pişiyi kızdiriysin
kızdiriysin onun kokusu gidiyi atej başı kokutma bilmiyorum atık nere-
124
135
140
145
150
155
160
165
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
si doru neresi yannış ama diyōla iç ēdiremesen yakma çünkü iş güç çok
ēdiremezsen acık yā kokut yak o bilem etecek diyo1la ama neresi doru
neresi yannış bilmiyorum epsi farklı bi inanç yok biz de yok o soradan
gelme dilek acı yok ama şede vamış türbe olan yēlede va
i
iç yok öle bi şe do͜acak deye mesela hazırlık evel ne pampers vadı
koymā bȫle bes falan yoktu pilana bȫle āzır ededik kundak yōgancık
onnarı āzır ededik mesela ben o vakit genç kaynanam o aldı epsini
ozman beyas bāret bȫle kundak diktik yōgancık aldık böle kumaş yimişak beyas böle öle azır fazla bi yoktu evel a çocuk dünyaya geldine
takkesini epsini azırediysin tuzlama yapile böle ē yerini tuz basile
tuzliyle kokmasın diye bilmiyim tuz hiç valla unuttum ne kada tuttuk
ya kundaklamayı ikisinde baştan bı̇̄ plana koyadık bȫle būdan bȫle
sımsıkı sora tabi yukarı dōru būdan bȫle bim kundak būdan bȫle şapka gibi yapāsın bālāsın sımsıkı iplen bȫle bȫle düz getiridik düzeldiydik bacaklanı isle nebilem ben yamık kalmasın bȫle ise düzeldiydik
bālādık kolu baca sēbes sıkasın sımsıkı bı̇̄ de şē gibi o bı̇̄ yeri gidiş mi
uyvaşmıyı mı ı̇̄ tiyala ȫle yaptık ya
j
nazar okudu anne bizim kaynam o mevlid okūdu nazar oku böle āladı
mı küçük kız beras babam kitli büyüdü sadet hıladı çaresiz nābādık
pamuk rakıladım pamū bir yanını gazladım bi yanını da kuru yerini
böle bi kibrit çakadım yansın deye sıcacık böle gȫsüne kapadım ep hiç
doktora gitmedik böle gȫsünde pamuk baya böle bi konuşmā başladık
kendi tö böle kaldı gȫsüne doktora hiç gitmedik ikisinne de ȫle fazla
ben çocuklada doktora falan gitmedim oralada böle si1keylen üşüdü
mü rakı aspirin ekmek sodası içine aspirin koyarıs ovalarıs kızışdısın
ayaklanın altını gȫsleni çoraplanı giydiriz ayaklana böle doktora gitmek hiç hiç doktora gitmedik şimdi o acık ateş kaldıdıla mı acık ayda
k
bilemicem ȫle annatacak gibi İmren İmren hani geçen sene bī kitap
vadı ya ba Vetrişti içi yazılı oda epsi yaziyı̇̄ ama ben okumadım ki
yazıyı epsi yazıyı nirden ne olmuş o kitapta yazadı ama ben o kitabı
Sayme aldı o kitabı benden iştende bakmā vakit kalmadı ōda epsi yazadı Bulgarca nası ne nirden kalmış hani espini yazadı ōda
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
5
10
15
20
25
30
125
5
Anlatan
: Ahmet Osman, 73 yaşında
Derleme Yeri
: Pamukçu (Pamukçii)
Konular
: a) Anılar b) Geçim c) Kış Akşamları ve Mamalika ç) Köyün Adı
a
doma kopma burası yaş yetmiş üç bak orta mektebe yedinci diyiz bis
babam öldü septembirin beşinde babam ölenden sona annem itiyādı
agam yok ablam yok kadaşım yok kimse yok benim bi konşu vadı
buda diyerdi kolyo Bulgar kapı konşum buz getirirdik ne yaptı ne etti
dedi ki sen bi yere gidemeycen gel dedi bis o arabacı ustasını işledi
arabacılık biliysiniz araba ustası gel şindi bizim yanımıza tekese orda
sekiz dokuz sene çalıştım askere gittim geldim gene başladım gece
kursuna bana buyur ettiler şöför kursu için şöför oldum gelenden so
baya bi hadiselemiz oldu istemediler salmā bizi oda beni salmā istemediler bunun da bi abi vadı avşam olduna ben dedim ona dayım
olu tö böle tö böle sen dedi şindi mi hayata başliysin bu demircilikte
sen yaşasın ama nası yaşasın belli dil kömür kömürle ocak bi haber
yolladı şöför oldum yim beş sade otobüs çıktım ama penceye çıktım
ayvancılı͜a vurdudum iş
b
çifçilikle çifçiliklen tütüncülük te vadı būday āpa ben misir diyim
misir nası misir misir ekedik āpa ekin çavdar ekerdik sora sora pancar
ekedik bunnarı işlediler öküzlele biz öküz diyiz ineklele sabannan
tırmıknan pulluknan ban erdim bunnara biz düven derdik o düvennere
vardı kaya taşı bu düven nede yapaladı nede vadı ustası şöle böle bire
beki bi buçuk iki metro uzunnu va mıydı vadı genişli de bi metrodan
fazla o kaya taşlanı nası yapaladı ben görmedim o kaya taşlanı o düven diyisin içine koyaladı o düvennen āman dönerdik aç āmanı derdik
ona bis onnara edik oraklan hēkes kendisini çıkādı onnar tamam bayırı için sen ora beraber çıkiyle çünkü hepsi biçilenden so hayvanna
çıkadı onun akasından orası otladıladı koyun keçi manda vadı ben
de bilem vadı manda bizim ak sakallı dil bizim manda ak sakallı dil
ben de bi manda bı̇̄ ton geldi iri manda şey deve gibi bak şindi bizim
hayvanna da aşa yukarı ginç hayvanda mesela nası diyem sana erkek
126
35
40
45
50
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
hayvanı yüzde kırk çıkiy et temiz et bak şindi o zamanda hayvanna
bır̄ az zo bakılırdı desem yalan dil ne gibi şindi o ayvanna koşuliy
onnan ozman olsun olsun dȫt beş kilo ama şindi hayvanna va ben
kendim süleyem sana otuz sekiz kırk kilo süt salī biȓ inekten ama şin
yem veriysin yonca veriysin simez ki hepsini veriysin ama o zaman
ne vereysin yav saman misir sapı kesēdik o zaman be
c
piynir yapaladı piynileri ı̇̄ tiyala yapadı ben o zaman küçük ha ona ne
deledi ne deniydi ona be tulum tulum ben annadım dur be sen de ya
bu başka vallahi ben onu söyleyemem bilmedin şeyi konuşmaycan
koyun dil kuzu derisi böyle topalak çıkarısın onu içi yamadan böle topalak temizleyip onu yüzer temizledikten so bi daha dibinden bālālar
öyle sıkıştırır bālālar çekiliyi suyu çekiliyi koyiysin bi köşeye kendi
kendine kuriyi kurusa da yani bozulma telikesi yok misir unundan bi
tencere koyi kariştiriysin kariştiriysin o koyilı̇̄ koyulandan so aşlık o
zaman yokluktu be kardaşım kumpirden ekmek yapalādı āpa diyiz
apadan yapaladı ne yapacan yoksulluk o zaman
ç
buraya geliyler biliy misin ilesi dayım sülecek buraya geliymişler
pazarcılar orda gecele kervanna va burdan geçiy burda av̇şam neler
sabahsı kalkıp gidiy pamukçı kali küyü pamuk satamış pazarcılıkla
pamuk satıkları o zaman bizim zamanımızda pamuk ekedik yav tabi
tabi pamuk mecburi ekēdik e şe olurdu koza benim küçüklümde çıkırıkla onnarı çeviriledi
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
5
10
15
20
25
30
127
6
Anlatan
: Hilmi, 75 yaşında
Derleme Yeri
: Pamukçu (Pamukçii)
Konular
: a) Anılar b) Düğün c) Sünnet ç) Gelin Alıcı
d) Köy Tanıtımı e) Kışlar f) Yemekler
a
dogmamız büyütmemiz büyümemiz epsi burada ısım akraba aranıdı
şindi āretlik vā a be eskiden yerli sülāler burda ben sana sülem beş altı
tane Kösemen o͜ulları Gocuklar Salim āgalar Acipler Aklar Osman āgalar eskiden başka böle deli İsmaller deli Osmanna nezman gelme bunnar
akına küyün kurucuları benim saydım sülalen bunnar kurucusu temellisi
annayabildin mi sona gelenne koça mezālık var bizde Kalabakla mezarlı
türbe mi bize pek yakın yok var ama Kolca tübe miydi orası be ya Kolca
İzbulda bizim olsa birdir burda on beş yirmi kilometro arası var
b
bizim dü͜ünnerin oyunnarı baştan kı kāları süleyem sana düz oyunu
düz oyunu biliy misin nası oliyı̇̄ tam düz oyunu geçedi burda görüncele eltiler bunnar sosu dizilirdi onnar tam öle giyimheri bindallı bizde
geçerliydi uçkurları biliysin bunnar geçerliydi erkekler kuşak giyiledi
çāşı giyiledi abası vardı şindi o modellerde çoku oyunnada veriyle
Türkiyelilede sarık fes sarık beyaz olurdu fes kırmızı olurdu sarık
böle böle sarılırdı acık bi püskül bırakan oludu püskül deyem bari ne
diyem e tamam onnarın şeleri öledi güvē giydirmeleri ǖledi bu pantonnar sona çıktı çarık deveden büyük baş hayvandan inekten mandadan onnarı çıkardırdı onnar sepiden çıkarıladı çarık yapaladı dikeledi
çarık tarlaya işe giderken çarıklan gidip gelirdi sona bizim çobannāmız sargı sarıladı bıraya kadar māle çomannarı vadı ya bu sargı çok
geçerdi çobanna modasıydı sargı dedin annayabildin mi kara bu ba
diyiz sona ondan önce ferece taşınıdı kālada mesela te kaykı kö bizim
komsumu benzemez Sülman kö gene benzemez örnek verem mi bis
öle deris Sülman köy üle der bura yukak̥ı köler biz ekmek deriz onnar
mamat deler böle bi kelimeler aynı ama manasını acık ta şe çıkarıla
c
zamanında ilesi sünetçiler vardı bu sünetçilerde taha çoku belbelerden olur onnarda öle bıçaklar vardı ya onnarla yapaladı ama bizim
128
35
40
45
50
55
60
65
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
köyümüze bi sünetçi çıktı geç zamanda nereydi o Karaladan mı sünetçi be Üseyin aġa nedendi Provdalı o gelirdi sünetçi toplanırdı ama
küyde de sünet dü͜ünü yapāladı ayreten adeti çocuklara bi şennik
yapāladı biygir arabalana pindirip acık bi māleyi gezdiriledi avutmak
aldatmak için
ç
şimdi gelin alcı giderdik bıradan ısım akrabasını yüklerdik kamyona
giderdik onnar köysüne dışarı giderdik dışarkı köylede giderdik e orada gene alay yapaladı gelin dakısı yapāladı mı̊ safileri karşılaladı doyuruladı dü͜ünne çalgıyla şeyle gelini yükleyip araba yoktu o zaman
ama gene kamyonna alıdık gelini getiridik biygir arabasına kamyonna çıkınca ozman ta şennikle oludu şimdi dışakı köden gelin alcak olduktan sona ısım akrabaların hep bir anede birer çif beygir bulunurdu
dil mi herkes koşar̥dı birisi koşādı çocuk arabası birisi koşādı görülce
arabası biri koşar̥dı kaynata arabası birisi koşādı baba arabası böyle
toplum sekiz on araba en küçünden bi gelini alcıya gidilirdi gelin arabası da olurdu ayreten bırda mesela toprak bastı parası o elde verdi
eh köyün kenarında çıkasın köyün kena geleceni biliysin şin gelin
aracı çocuklar delikannılar çıkālar durdurular e te işte bi toprak bastı
parası olurdu çıkādı çünkü biz on istedik sen beş verirdin kavgası
burdandı sona gelini alırkan gene kavga çıkardı delikannılar çıkādı
gelini salmazlardı orda da kavga çıkardı para istiyı̇̄ istemeli bitmiyi
adeti adet şeyleri bitmiyı̇̄ sen gelin çıkarka burda da olsa küy içinde
te bu māleden gelini aldık mı bu māleye götürürken iç olmasa iki
kişi tutar bi çatı girir gelin alcının önüne dizilip elleni öpēle tamam e
şindi bizim devam ediyı̇̄ sona gelini götürüten sona çocuk evine yine
aynısını yapıydız gene yaşlılan ellerini öpiyler ya öle giriy āneye sona
geldi mi gelin kapıya kadar zaten kaynatadan bı̇̄ bāşiş isteler kapatma
parası ne vercen gelin girme parası ne vercen mesela kimsi koyun ver
kimsi para asar neyse da ama verenden sona dünürler çocuk tarafı
gelin onnan elleni öper mesa parada veriyler de gelin elini öpende
veri sonunda kaynata bi tepsiye bıraz leblebi bıraz şeker bıraz ekin
kor gelinin kafasına koyar şini gelinin şeyini ne diyiler ona ba süle de
açmā peçesini orda şindi ehali kısımnar damadar gelinin peçesi açılır
evin gelini olur ondan so babasına döner bah şindi önad bir haftasına
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
70
75
80
85
90
95
100
129
önad deniyi buna gelinne güve gidēle önada bir hafta sora orda gelinne güve gidiyırı orda kayın pedere gidiyi kapın pederin elini öpiyiri
orda yaklaşiyle kayın pederile güvē o zamana kadā görüşmile sözde
sona kız tarafı da geliyiri güve tarafına çocuk tarafına önad diyis sizin
gelin güvē manasınnan çocuk tarafı gidiyi dil mi sona gidiyiri sona
onna da çığırıla be canım
d
üç māle var aşā māle yukarı māle tombak māle köyümüz büyük olduna
şindi bu tarafa tombak māle bırası yukarı māle yukarda olduna öbüsü
aşada aşa māle sona bizde ariycek olusan da aşa māleden filan kişi annaya bildin şindi ya͜utta beni soriyle nede yukarı māleden tombak māleden böle bi te koçman çeşmemiz vardı aşāda va koca çeşme ama bu͜ünkü gün akmiyir de var adları te biri çoma pınarı deyeriz bırda te evin
akasında o yukarı māle pınarları deris onnar ōda ta tombak māle pınarı
deris aşa māle pınarı deriz he bi mālede eskiden bu sular olmadıktan so
he birer pınar buluniyiri büyük çeşmemiz olduna göl yoktu çeşme var
çeşme kaç olluklu bizim çeşme büyük çeşme var bizim köde göl yok
biz gölcük kullanmadık buda çeşmelemiz var buna deyeriz koca çeşme
öte deyeriz aşa māle küçük çeşme yukakına aşā māle çeşme böle üş
tane büyük çeşme gül kenarında var önce çeşme diyiz böle
e
kışları mı kar burda kış ciddi olurdu büyük kışlarda meciler olurdu
her kışın çünkü meci ilersi bu bizim kilimnemiz yoktu şindiki gibi
āsır örürdük misi sapından āsır nedir biliy misin ne demek kırnapları
çekiysin çocuklar kızlar pencereden bakar kızlar içerde asır örer ev
sahibi bazsı koyardı tamam tamam dōru yalan dil oldu oliyiri dü͜ünnemize çocukları salmazladı evli olsan hepten salmazladı dakı olarak
mı ilesi ta çoku güve dakılanda kimsi çini kimsi bakır kimsi sa͜an para
ozman bol yok ki öle geçedi sona bitta paraya çevirdiler para bollaştı
f
kuru fasille dil bırasının yemekleri ön çoba evela ön çōba olur on
kişi oturan āç kaşıklan öbü kaşık falan filan yok çatal da yok pāmak
falan yeme sofrayı koydun mu altına çarşaf sini bezi yemekle ondan
so çōbadan so kuru fasille muhteşem bir şeydir er ānede olur ondan
so pideler gelir pideylen yah̥nı olur yah̥nı kuzdan tavuktan falan filan
130
105
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
yanıdan so sama gelir ba yapa͜ından sāmadan sō sütlaj tabakta sona ı̇̄ şi
olur üzüm suyundan kabak tatlısı yapılır baklava yapılır millet doyuru
karnını gider anadın mı tūşu be ya bibe turşusu var domati turşusu var
lāna turşusu var başka ne deyem bostan ama o bostanın küçüklenden
yapıliyi döl turşusu hē bi yede konuşması başka oliyi mazeme başka
armut turşusu olur kır armudu
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
5
10
15
20
25
131
7
Anlatan
: Sabri Hüseyin Ahmet Karalcik, 79 yaşında
Derleme Yeri
: Yunus Pınarı (Kaladenetz)
Konular
: a) Sohbet b) Hatıraları c) Düğün ç) Askerlik
Hatıraları d) Avcılık e) Yemek f) Acet Bayramı (Yağmur Duası)
a
şe demek lābım daha çok geçiyir addan Karalcik der Karalcik der
vaktının birinde zengin āle yüz elli dekā tāla yaziysin bi şiler anda
soracım yüzelli dekā tāla dacı odaları büyük keçi sürüsü koyun sürüsü
epsi bitkili Türkiyeye bazır oliyle gitme kapılar kapanıyiri tāla satiyler evleri satiyler ōda kaldık zengin hane kaldık ōda küçücük biliyirim dōdum yēleri biliyrım dōdum yerleri andan sora buraya geliyiriz
çobannık mobannık şim hani deler kirada mirada bırada yaşadım sora
ötede yaşadım en sonu buraya kondum ama ötede de yeni ev yaptım
iki çocum var iyi çocuklarım da çok islē ne deyem başka ne annadıyım ben vaktında tekese vadı işledim ordan sora kursa gittim traktor
kursuna Şumene altı ay kurs aydırdım oradan çıkadım bitta gece gündüz işte buraya gelme ben kari yetmiŞ dokuz yaşında ama hesaplıyıverin altı beş altı yaşlarında geldim buraya orada dōdum Abdırezakta
dōma orada dōdum evleri de biliyirim duriyile gittim Bulgara köv̇ün
adı Yonus pınar Kladenetz ya Yonus bir Yonus vaktında işte Türkiye
vaktında ta Osmannı tarafından beri bi Yonus koniyle buriye başta
koniyler üĵe katlı deyeriz üje katlı çapraz çeşme var onu çok akiyiri
kara suluk su ehali olmiyiri yaşayamamışlar deler buriye Yonus pınarı
orada var beş altı pınar var yukarı dōu pınar su bol te böle be yavrım
bu hayatı geçı̇̄ dik çobannıkla mobannıkla işte Türkiyeye gittim geldim geldim ama ı̇̄ tiyalā başladı ālama benim burda evlerim var aşada
evlerim var kasabada iki tane apartement var üç çocuklara da epsi
var dedim ne siz ben kayrı çalışırım da nı̇̄ den kimse baktı yok ısımna
bile kaşılamadılar bizi böle kendi aramızda döndük geldik toprak vadı
otuz kık dekā var ya evel ekin ekēdik misir ekēdik çalışıdık böle börülce epsi epsi bol iyi yaşamaktı öküzlele sürdük kasabaya odun satma gideriz öküzlele otuz kilometre Şumen yörülek gibi yerde bineriz
arabaya dolu odunna ta yörülek gidiysin altı saat yol tekrar döniysin
132
30
35
40
45
50
55
60
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
geri buriye biniysin arabaya boş araba bitta ayvanna yolu biliyi geliyle kendileri ya
b
çok çille çektim çırak çoban ālemde çıraklık yaptım çobannık yaptım
on iki yaşlarında alem kızlāla geziniyiri ben delikannılık yapamadım
çobannıktan gittim evimiz yok kaldık orda dedime düştük to buraya
iki göz ev yaptık kēpiç kestik çamūdan tula gibi kepiç deyeris bis
kurudular samannık karıştı tula gibi oliyi yaptık to orıya ondan sora
sattık aġam evli aġa vadı otuz ikinci nalbur o da çırak çoban dēkene
koyun moyun edinmē başladık būda aldık ev bi Boşnak Türkiyeye
gitmiş bi Bulgara veriyiri biz aldık onnarı onnarı aldık yaptīdım ben
var seksen dört koyun ve ōda babam çalışıyırı seksen dört koyun seksen koyun ōdan sora koyunna vaka para bol para bol kuzu var satiysin
epsi dede babamna anam da yādım ediyler te böle ēdidik bu dereceye
geldik bu samannıkları yaktık küçük uşakla bu yandı bütün yenden
yaptīdım bu garaŞ yoktu yaptık top oldu gene gene evelkine edik çocuklarıma da dȫt beş tane araba var epsi sırada şindi kaktık agam
traktoradayka arkadaşı yı̇̄ mi yedi yaşında öldü traktor cinedi burda
ezdi öldü altmışıncı sene öldü aġam ben kaldım iki kız kardaşım vardı
onnar da öldüler babam ep çobannık kırda çok çille çektik ama biras
çok içkiye vurdu severdi içkiyi te böle işte biz büyüdüne anam da ēdi
dȫt uşak olurduk iki çocuk iki kıs iyi bunnar şindi iyi ama ı̇̄ tiyalādık
gayrı nābıyım bitti elli beş yaşına çıktım penciye traktordan birinci
çıkādılar büle gazete yazdılar beni işlēdim işlēdim çok koyun kıkma gidiyiris tekeseye koperatsaya seksen iki koyun kıktım va günde
akıkat maşinayla tok şır şır şır çok para kazandım seksen iki koyun
kıktım var bı̇̄ günde o koyunu benim kaşıma başkası var ōdan tūti ben
budan masaya o tūtiyiri kık bacakladan gır gır gır dil makas gene aynı
kafayı kīkıyır maşina aynısı koyun kıkmak için ta kocaman öle ordan
hızlandırıveriyim zırt zırt üĵ dört dakkada bitti bi kere sene de yazın
may aylarında mayıs sıcakla oli kayrı otlamiyı̇̄ koyunnar yapā olmuş
böle sıcaktan lazım kırkılsın ökümet alıyırı o zaman koyundan çok
para sütten para çok şudan budan şindi burda da yaşamak çok kötü
oldu be çok kötü te benim annem buda dükan dūdu otuz sene vā beki
e karı̇̄ anne de astalandı eli titreme başladı bıraktık şindi dükancı yok
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
65
133
biz bıraktık dükancı yok karı̇̄ bırıya aştık te bunu te geldine Türkiyede
aştık bunu garajı aştık dükkancılık yaptık ama ı̇̄ san çok çok ı̇̄ san o zaman şindi kasabada genç çok kalmadı hiç gün günden hepten azaliyı̇̄
bitecek yok yok te ȫle yavrum
70
75
80
85
90
95
c
dü͜ünner evel üĵ gün oludu üĵ gün ama gelin almā gideriz burdan Abdıreza Abdırezakla geliy būdan alma talikalala anniysin mi güvē gayrik getirikene güvē otumuşla üj döt kişi tüfeklē bȫle silaḣlar geline
yaklaştı mı tak tak tak patladiyler avcı tüfek av tüfene patladiyler o
ȫle sora mısāfir bütün kȫ kalkar bi kişiye gitmedi tepsine doymak
ben alırım bi taliġa öbürü alır bi taliġa at arabası atlānan a onnarı bu
komşu alır öbürü komşu alır doyuruz onnarı ya çoçum çok kultur vadı
ı̇̄ sannık vadı şimdi ya kaldı ya kalmadı öle ı̇̄ sannık kayrı yok kalmadı
ōcamız yok bi camimiz vadı ōda kasabadan geliyirı̇̄ biri kıldiriyler
namaS o da gari yok sade bayramda oliy bu iş şindi kūban bayramı
giliyir de şindi on beşinde mi ne kesiyiriz kimi kuveti vasa kesiyir
kūban komşusuna bi paça et veriyiri öbürü veriyiri bi yaralık kimde
yok fıkarelik tö öle çok konuştum ben dü͜ünne de mi çocum ne diyim
ben şindi kartoftan da yapādılar yemek yānı yapālar böle eti kıyma
baltalala kıyadılar etleri kıyma köftelik için kestik mi ayvan mesela
yok maşina falan yok o zaman ne diyim epsini annadamıycam sankim
ç
askerlik yaptım iki buçuk sene yaptım amā bu Bulgaristan bizi aldı
aġam üç sene yaptı üç sene üç ay ama o şēde topçu asker ȫledi ben de
biri çıktı ōda çok gödüler galiba dediler babası sāhoşun biri falan fıstık işte almadılar Allah tur duvak işçi askerye a orda da geçidik askerlı̇̄
üstelik yol yaptık bȫle ep Bulgaristanda yol yok o zaman Romanya
tarafında yaptım askerlı̇̄ geçı̇̄ ydik oda Varnaya geldik bilmem nere
şura bura dēken geçiydik bitiydik ondan sora yimi beş yaşına girdini
evlendim bitta orda āşada evler alçak üç göz ōda sora aldık ilesi sene
yeni ev yaptım şindi o zamanda hepsi çocum ōda şindi kasabada iki
onnuka var onnarın da apartımentleri var torun iki torun var büyük
çocuk küçük çocuk oda apartıment var iki kızı va biri evli var gelip
gidiyi bir ta evli dil işte bu evleri garı̇̄ ı̇̄ tiyaladım tālā kaldı onnarı da
geçircem bu evleri kücük çocu͜ā geçiydim benden aramiyler gari bi
134
100
105
110
115
120
125
130
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
şı̇̄ öbür evleri geçiydim paylaştırdım sora kasabada gene onnara paylaştıdım bende yok bi şı̇̄ mezalık kayrık nebıyım yarın öldüne çekişicekler deyecek ben burasını istiyırım öbürü ortasını istiyırım en iyisi
epsini şindi o kadar islē iç çocuklar öle yapiyler ben de rāt iki çocum
var iki tane paylaştıdım hiç hiç onnar çok memnun benden memnun
dü͜ünnede birer araba vēdim dükandan almā taze sıfır kilometre ikisine de şindi onnar lada vadı atmıj dört atmıj dört sora öbürüne de aldım dü͜ünneni yaptım okuttum ama çalıştık çok çalıştım epsini vedim
kayrık sade tālā kaldı onnarı da çoka vamış gidip de͜iştircem bunnarı
da alın deyecem paylaştıracam nabim be çocum nabiyim ama ēkes
kimi diyir mana buliyir bana be diyiri niçin paylaştıdın öte o gün bi
bacanak vadı benim Yusuf to būda ben dedi vēmem yatīmam dedi
gebedi o evle gene kaldı onna e vaktında ver onnarı paylaştır bak işine
tö öle yavaş dū şindi yavaş buban kasabalada yaşamimi senin şindi
dur şindi babanı iyi taniyim ben ba yavaşı tanıyırım e neyabıyır selam söylicen Sabri aġamdan hey o benden küçüktür acık küçüktür siz
nirde yaşiysiniz sen Bulgaristanda yaşiysin ben zanetim tö böle lazım
a be ı̇̄ tiyālıkta çeşit olu biz anele ikimiz budayız şindi yok kimse yok
sen benim çucukları tanımiysin ta biri sürükliyiri köylüleri ben Abdırezakta yaptım bi kaç dü͜ün yedi yüz kişiye azır olduk yemekle epsi
masalar kütürdiyiri o içkiler ȫle rakılar ȫle biralar ȫle bol bol on tane
koyun kestim büyük dü͜ün koşū ama evel öledi ama ben beygir koşulā
yapmadım şindi koşulala salalar birinci alır koç mu alecek dana mı
alecek böle şeler oludu çok pelvanna vādı güleşmek için vardı ben
çocuktum ozman ama şindi ne pēlivan kaldı ne çocuk kaldı da͜ıldı yok
yarışma üçüncüye kadar veriyler para biz kayrık Türkiyeli de͜il mi be
ben Çerkezköye ne kondum Avcılara da konacadım ökümette yadım
etmedi iç kendi kendimize ettik Çorlu morlu çerkez köyleri gezdim
sora Tekirdā da gittim Çorlu kasabasasına da gittim Çerkez köy çok
isle şindi ne kasaba olmuş kayrik orada isle avada isle orda
d
te şindi avcılık ben altmışıncı seneden beri avcı tüfek ora şin dayalı
patronnar orda sora çocukla büyüdü ikisi de oldular avcı onnar da
avcı şindi Ni͜atın küçük çocū o da oldu avcı büyük çocusa İrlandiyada
beş senede çalıştı geldi ama bırakıcam tüfē diyecem te verecem ona
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
135
140
145
150
155
160
165
135
onu tüfē ona başedecem büyük çocua iki kızı var birisinin birinin iki
çocū var bari di͜işik olma nası tavşan için burda çok tavşan var hey
ben çok mālik vūdum da ilimle onu böle kuşun gibi pat kardı burıya
kadar dil be genç o zaman ne zorlanacam ben cumartesi pazar bi de
çarşamba üş kere gidedik ava haftada karannıkta gideriz oda aydınnar
yörülek köpek elimde av köpē yok bacanı kırsan tutup durup ta oda
bekle oda gidip alısın çok tavşan vadı şindi domusculu͜a döndü kayrı
domuz avına kayrık ya te ayın birinde gidicez domuz avına kayrık gidicem a benim a͜ile hepten araba to buda piniyirim arabayla duruyırım
bi köşeye orıya gerisi patlatcam gelmezse patlatcam vuramam kari
ı̇̄ tyaladım ama böle on beş yimi adım gelise kaçırmam biz bakiyiriz
Türkiyede avcılara bakıyırım ben her av̇şam Türkiyeda bakim ta çok
Bulgaryada var Bulgarca söyliyir bakiyiriz
e
ij bitim siz nabiysınız yapıldı yemekler ep nı zıman zamanında ep
aynısı epsi aynısı baştan nası yapasaydık şindi ep öle ilesi acet bayramnarı oludū yamī yasın diye to buda koruda ozman kesiliydi kūbanna Bulgā Tük epsi beraber yemek sade yanı koç veriyi ehali sen
ben veriyis yānıyı kesı̇̄ ler koçları yikiyler eti kaynak suyun içine yasın
tuzun bübeni böle kavrup ta dil dorudan kaynadiysin te öle yapadılar
kalabalı͜a olu mu bütün kȫ dört yüz kişi mesela ozman kalabalık şindi
öle del şindi kavuriysin yapiysin yāla
f
duvā edı̇̄ le ocala ba ya ocalar geliyi onna da papaz getiriyi a çok evelsi
yapılīdı onnar ayrı yiyile siz bi tarafta yiyisiniz ama beraber pişiyi yemekle olmasa da kuraklık tez şindi nası mesela yamır yok olmasa da
şe ededile koruda balkanda yapadık oda yamır şar kalkmiyir yıkıyir
yerinde ta ozman yamı ya͜ıyadı yerinde ta yemekleri bile yiyemezsin ya iç yamadını atirlamiyim emen yāyadı bazı yamazdı bazı çoku
yāyardı kurban on beş yı̇̄ mi kuzu kesediler bütün köv̇e uşak haneni
toplayıp gidiysin ya yok ayrım yok bizim kūbanna orıya gēmedi kaçırdım be
136
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
5
10
15
20
25
30
8
Anlatan
: Halime Mehmedov, 74 yaşında
Derleme Yeri
: Rahmanlar (Kragortsi)
Konular
: a) Yemek b) Sohbet
a
hoj geldiniz satmıyorum da götürüm ya aşa burdan dönüşü komuş
ta götürüverem nepıcam ben yurt çalacam ne başka bi şe yapıcam
hacama yapoz bā işimik va pidenin üstüne kuymā doldurdu yavrum
her türlü beber domatemiş her türlü yemekte fasılle olusı̊ n kompi pişe
mesele her türlü yemek yapılı yetmiş dört adım Halime baba adı Halime Mehmedov Mehmedov ya ben to bırada dōdum benim evlem to
yukadadı ben bırdan Karagözlere gitme burda yaşādım Karagözlere
gittim şin Karagözlere gı̇̄ dim te Karagözlerdeyim re͜is bekliyim olu
yānıyı pilli bacanı pişiriveröz ondan sora çıkarıveroz içine istesen
kumpir dorıyırız andan sora acık mor kȗlādan erendeleyip andan sona
kavurup su͜anını kavurup tö öle yaporuz kumpir ise kumpir fideyse
fide saloz nasıl yeniyse öle yapoz çünkü bazı ister kumpirle bazı isteyir fidele tö öle türlü türlü yapılı demek istedim ya tö öle
b
mecile evel vādı evel hasır örmek bilmem ne öle şile vadı be ca şindi
onna battı ya e mecile nası yapcakla be canım yapa işlemekse dakıp
öreke işlenide ivel türkü o kada pek yoktu şin televizile va onnada
sülüyiri bizim gözletme gı̇̄ de ama yasaklı da şindi bakmış ni to orda
bakmış bizim zamanımızda yoktu bizim bulabilsek ivel büle yemen
de bulamazdık bitakım şe hanı āştan magaştan yapılı şiler neblem
patik midir nedir onnar evel te öle şele nerde be koyak hay be sende
zap yapacak sende āştan ivel bilmim ki ben evelkini bilmem ki hiç
evel geçmiş be yavrım ta yetmij döt yaşındayım ij bizim burda sünet
dü͜ünü yapamazdı fakirlikten millet hemen saklıca yapala eşkerelik
yok şindi eşkerelik çok mısır ekin ekeledi evel misir ununda yeni de
misir unuda mamaliga felan onnadan çōba yapılmaz ekmek yapılīdı
mevlitlede biz zatı sofraya ekmeklen yapamiyiriz be burda fakirlik
var yapamiz öle sofraya yapıp da büle yemek yapamiz şerbetlen ayır
yok ta nasıl kescen bizim bırda yok kurban yok fukarelik çok bizim
buralerde fukarelik var öle kurban murban yok kesmek inekle ine͜i
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
35
137
olan yapo ine͜i olan peynı̇̄ ne yapmasın e ine͜i olan yapo be yavrım ben
yapmiyırım bende inek yok bende yok inek olmadı ne yapıcan sütlaç
pirinşle yapılore uru pirinci ācık un koyuyosun çalkaloysun sütlen
hazır aynı be canım ben görü televizeden sizin çok karıştıro va ayni
ben görüm karabüber kanele bizim karabüber sizin kanele
138
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
5
10
15
20
9
Anlatan
: Mustafa Ahmet, 81 yaşında
Derleme Yeri
: Rahmanlar (Kragortsi)
Konular
: a) Sohbet
a
dedelerde bilmiyi o baştan demek bu kǖ kiremit dā kiremit dā iki
dere aşırısı ötemiş ordan geciveri biri demek ki karşı maleye orda
duruyırı be ya yüzlelen sene andan sora hastalık sebebinen orda bir
hastalık sebebinden bura geliyo bir iki kişi burasının halkı zate yarısı
Karagözlerden yarısı Tekelerden yarısı bilmem nere toplama bizim
dedemiz Karagözleden gelme şini kalmadı garik öle ama ben biliyorum yapıldını canım bubam yaptīdı ama kerpiş be kerpiş be kerpiş
topraktan toprak yerden bilmem mi kerpiş kesilir dört şȫle bir orta
yeriden dört göz vadır te böle çamırı onun üstüne bir şeden odunna
çeker demek dört tane kerpiç çeki͜esin dört kerpiç birden kalkar andan
sora kuruyup ondan bunnar ordan bunna kesildini ben biliyom canım
andan sora te be suva yapulocanım ne olcak suva bende suvarım saman çamura kuyı̊ rız çamur yapaka ekin ekilir misir ekilir gündöndü
ekerdik koyun keçi sı͜ır manda hepsi yukarı açmā aşagıkı açmā karşı
malle becene ordan domusçu yurtluk küçük yurtluk va büyük yurtluk
va kışla yok pınar yoktu yoktu şu yerden dere geçerdi balkandan te
bu şeyin boyundan küyde isannar ondan alıladı suu andan sora çeşme
geleli nerde atmış dördüncü sene geldi çeşme çeşmede o zaman geldi
tok da o zaman geldi
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
5
10
15
20
25
30
139
10
Anlatan
: Fetiye Mehmet, 70 yaşında
Derleme Yeri
: Karagözler (Çernookovo)
Konular
: a) Sohbet b) Düğün c) Oyun ç) Tarla İşleri
a
yetmiş çocum yetmiş Karagözler Çernokova be çocum gider ocaya
aykırın da gelsin nere gitmiş vay bi yere gitmiştir o çocum bi yere
gitmiştir acaba nere gitti ice eve gittiniz mi aceba yok mi evde uyur o
çocum uyur varayım aykırsa kapı gitli dil mi kapı gitlidir bence öbüsü
öbüsü git ba çocum ba bakam o gapı gitli mi gitlidir gitlidir uşaklar
gidiyi şımarıyı hoca gapıyı çok şımarıyı gitlemiş eskiden böle dildi be
çocum terbi̮eliydi biz büyüklere be çocum şindi yok şindi yok şindi
saymīla şindi ı̇̄ tiyala saymīlar hiç saymīlar karımca evdedir oca evdedir köyün mutarın çocū bu ya bubası mutar
b
tö te eskiden başkadı şindi başka şindi başka donnala falan suratımızı
ȫtediler te ȫledi evel dü͜ünner şindi öle dil ya şindi çocuk evinde olı̇̄
dü͜ünnerin hepsi ya evel gidēler kız almā öle arabaları alıp giderdiler
çocuk evine kız evine alırla getirirler ya çocuk evine ama şindi öle dil
şindi çocun evinde olı̇̄ dü͜ünner ya alıp kızı gitiriler çocun evinde oli
ivel kızın evinde oludu şindi öle dil şindi çocun evinde olı̇̄ dü͜ünner
evel kız evinde andan sora kızı pindirile getirile çocuk evine şindi
çocuk evinde olı̇̄ zamanna ne öle oldu
c
vadı paladan maladan paladan falan yapādık kuklacık oynādık uşaklara yapādık sangaccık kuradık onnara nennide salladı anda sora oynādık kız kıza oynādık tǖkü söledik evelki tükü unuttum garik ka yetmiş yaşında ben çocuk yok evde gelin yok evde onna Belçikada ben
te iki çocuk baki͜em ya biri Deskaya gidiy biri de mektebe gitcek şindi
Karagözler bilmiyim ben zatı başka küydende ben e Do͜ancılardan bu
taraftan Mıstafa oca biliydi onan hepicin ama yok ki o annadıdı size
ta evkileden o ta büyük ta yaşlı ben atmış üşte geldim öldü benim
dede öldü beş sene oldu öleli şin fikārelik yok tö böle ermez yetmez
donnalā yamalı mamalı donnalā gidesin mektebe evel öledi ama şindi
öle dil gari şindi uşak üstü başı gözel giyimlikli
140
35
40
45
50
55
60
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
ç
ekin misir yetēdi ekin ekēdiler kendi kendimize tö öle ne biliysek
yapādık tetre yapra͜ı öle de yapadık çocum yok yok başka bilmiyim te
gelı̇̄ bizim torunna te gel bakam yavrum gel yapiyiriz te to alpat deyiz
ona küçücük onna yö öle sayun içine koyup işi hayır o kendi kendine
şindi fikārelik bile yok berekette uşacıklarımız başka devlete gidiyiri
başka devlete gitmese Bulgaristan biraz fikāre her av̇şam etmiyle pazadan pazara te benim torun ge yavrum ge bakam yavrum ge av̇şam
şindi aştı anasınnan bubası telfon başladı ālama şindi özledi onnarı
görce͜i geldi onna sesini işittin başladı ālama gelcikle yeni sene de
gelcikle özlele anasını özlele ta gelcikle yeni sene de garik kompitür
istiyle kukla kaş tane kukla getiydile tö büle seslememiş bu mūtarın
çocū küçük gurupada beş Belçikada babaanne ben çocum o ikinciye
gitcek tö öle uyur o ba evdedir o annadıdı eskileden tā çok zor üç
bi kızım Türkiyede ya ta torun bakim işleri yapiyirim evde üş tane
tütün talalarında büyüdǖdük uşaklamızı işledik tālalaya yatırıdık uşa͜ı
ötedik evden bi battaniye diyille sizin ȫteriz onu kazadık ka tütünneri
kazadık ka tütünneri genşle nerde gitcek tütün tālasına hiç gitmi çocum biz gene misı̇̄ talasında tütün tālasında yavrucuklamız tāla içinde
büyüdü şindi gençler gitmiyiri a temiz iş işliyırı te bizim şeyimiz var
koca mūta ya zavot varmış zavodu acıcamış ya işçilere ı̇̄ sannara iş
olcek gençlere sene de bi kere başka yok çilek toplama giderler bır ay
çok fena gubetlik iziyet etmesinne diye ta ta oralara gitti büyük mūtarımız çok isle çok isle uşacık ya av̇şam te hiç konuşamadı annesinin
sesini işittine başladı alama hiç konuşmadı altı ayda bı̇̄ kere gelile altı
ayda uşakla özliyiri ana buba özliyir uşaklar te kendicim ı̇̄ tiyar yıkayıp paklayıp birini mektebe birini deskaya uşacıklamızın te büyük
çocumun do͜um günü var uşa͜ımın te Belçikada te telfonna çarı hemen
bi çarı yaptım ona çok arasan para gidiyiri çok para gidiyir hemen oda
çividi anda sona bana aldım diye çarıyı başka görüşmek yok
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
5
10
15
20
25
30
141
11
Anlatan
: Ahmet Sofuoğlu, 70 yaşında
Derleme Yeri
: Abdırezak (Drumevo)
Konular
: a) Lakabı ve Anıları b) Düğün
a
Ahmet sofuoğludur ama çocuklumdan bana anniyi misin soyad gibi
taktı arkadaşlar yavaĵ diye anniyi misin Ahmet yavaĵ diye sordun mu
bütün kö söyler öle bilinirim cinsimiz kökümüz sofuogulları bah şindi sofuluk var da ondan sora annem de mollaladan Çernoktan bura
Karaköyden beş kilometre o da molla şe Mēmetleden dedemin temeli
Balkan mārebesinde öliyir on üçüncü yılda ne resmini gödümüz ne
bi şede bu hökümette yüzyıl oldu için bu şeyin internetlede onnar
annıyı mısın ilanat etmişle de o da internetten bulmuş dedemiz burda yuḳaḳı Cumada Boloyovgrad diye orda toplu mezada gömülmüş
onun resmini isteme niyetim va bakalım annadın mı askeri resmini
gönderseler böle haşiften öle bir hatıramız olacek dedemizden annem
kaliyir annadın mı beş yaşında üç yaşında babasından kalıyırı beş yaşında da anasından bitta ablaları evleniyir bu köv̇ün adı şindi Durumevo Abdırezak ben burada doma burda büyüme şu cevizin urundan
böle kenar var orada kenardan ta öteye varda o evde dünyaya gelme
çavdar sapları ötede çavdar sapını biliysin uzun olduna su geçmez ne
böle dizmişler kara tavanı var keremit yok fakirlerin ozman o ı̇̄ san da
aynısı anniy misin Türkiye göç ediyi gidiyiri Ala çiftlinde o isanna
hepsi babamın dostunun resmini gördüm geçen sene sordum geçen
sene aklıma geldi dedim dur bre gidip sorayım şuna bakalım ona buna
kimse söyleyemiyi kimleden oldunu sora buda bir ı̇̄ tiyarımız var kafa
gidiyir ama doksan doksan bir yaşlanda iki yıl önce vadı Musa dedi
böle böle mesele hem senne görüşelim hem böle böle düşündü biricik Beyāmil dedi orda anniy misin söledi mümin Memedin ço͜uldur
dedi o gideken anniy misin babama bırakiyiri hanneye söyle diyiri
karsı öliyi buda ben buda atık duramam biz ölüyüz istiyim Türkiye
toplanma Türkiyeden burıye gelimişler Bulgalaṙ Türk sınırından Bulgar dolayından kamyonnala gelip burda Türkiyeye gidecek olannarı
gece götürürmüşler para ūruna sanki onnar öle gitmij burdan iki üç
uşa͜ı vamış üç uşānın biri öldükten sora karısı öldüne öbüsü çocuk ta
142
35
40
45
50
55
60
65
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
öliyiri çocuk ölüken sora iki çocukla kalma ben burda durucu dilim
diyir babama hanneye so bakalım diyir bana diyir niçin bir fırın diyir
burda evlense fırınnıkla va ilesi bi fırın ekmek yapabili mi yaparsa
yola çıkmana diyir size diyir üş tane tepsi verecem diyir bi de sini vercem küçürek sini da͜ıldı gitti biz edik ama tepsiler bakırdan hala duriyi
kabaklı pide pişimē böle kaymaklı böle falan küçürek da büyü da
büyü hatıra hep bunna būda sora bu adamı ben bilmezdim ki babamın
arkadaşlık yapıle yollada taş kırile çekişlele anni misin taş yollar öle
yapıli ozman yok makine yok bişi anni misin bu ep beraber arkadaşlık
yaptına sonunda hep arada sözünü azır Türkiyeye gittiğini evini burda
mumu yanaka bırakmış bu istemiyim çay sen kendinize yapın bana
ep anni misin annadıdı ben de bunnara bazı Erdogana annadiyirım
bildiklemi kafasına koyasā hesap ediyim bazı şeleri koyi koymazsa
orasının bilece͜i iş ben koydum babam ne söylemiş ne annatmıŞ bunnarı çok kişi var akrabaladan ya͜ut da da büyükleden bilmiler bunnarı
ben birinci diyirim siz yanındayi biz bunu işitmemişik biz bunu kulak
asmamışık sanki böylelikle gidiyiri ama kula̮ıma calındına bu şindi
buradan bir anne son söylicem vaktındaka olsun olsun ben askerden
gelince evli atmış sekiz yetmişte evlendim yetmiş beŞlere seksene
to arada yetmiş beş seksene dōru Türkiye Bulgaristanın arasında bir
annaşma oldu turizm annaşması ha burdanda kimin parası zenginnne
arka bulduktan sora onnar şindi anni misin bu sivil polisler olı̇̄ kȫlere
sivil polisler şindi koyiyir bunnar anniy misin şeyini gicek mi gitmicek mi bunun garakteri nası sınır ötesi alınabiliy mi Türkiye vatanına
salınamaz mı diye hep bunun böle paraları falan filan var erkes paraya
bakiyri onna da saldıla gittiler gödüle aynı bu isanna benim dünyaya
geldim anesinde Beyamil agayla bu annenne anne yaşlı ondan resme
çıkmışla geldine biz de o ı̇̄ sannala yakın gittik annadın mı görüşme
diye de o vakit resmini göstedi yiri bir adam anni misin bu köyün
atırası öle bi kȫki Türk kö͜ü sade Türk kö͜ü burada bizim ēdimizde döt
beş anni misin bu esmer vatandaş çingene diyiriz onnadan döt beş
tane vadı şimdi oldu her evde oldu hayır bu ev böyle azır dam yapiyi
babam burasına biz oda yaptık evlendikten sora bu onnar eklemiş biz
küçük ozman ya ne sorursa şindi ben cevap verebilirim şindi bu evin
yeri burasınna bir parça üj dekar üj dönüm mü diyisiniz dekar bu üs
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
70
75
80
85
90
95
100
143
yankı o da aşa͜ı yukarı o kadar bunnar iki aga kardeş Türk buradan
satmadan Türkiyeye göçmen gidiyler tam yılını söylemicem yirmi sekizden ileri ço senelede gidiyler gittikten sora burda Bulgar komşum
vadı o öldü biz beraber çalışıdık da o öle dedi bizim Türklerden potur
Üsmen denen bir adam vadı yukada çok zatı Türkler buda Türklük olduna muhtarlı onnar yapmışlar o muhtarka annıyi misin bu yeri yonca
ekmiş ama falan filan yok beygir anni misin biz ayvan güdedik diyiri
kaçıdık ayvannarı kāveler vadı yukadan gödü beygire pinip katıra gelip bizi kovaladı diyir sora potur üsmen muhtarlında bu yerler anniyi
misin tapulu olarak satamiyi nası olsa satmış kopanar diyiz çingeneleden vadı Bulgarca konuşile adları Bulgarca epsi onnadan iki ane üç
ane koniyler üj dekar yere bir burda fidanın öte yanda varmış kopdor
bir anni misin eski Türkün gitti evler buradaymış içerde İsmáıl molla
aliyef diyiler kara Alile demişler kara Alilerin İsmáıl bırakıp da satmadan gidiyler Türkiyeye göç ediyle angısı daa büyük şindi küçük
mü bu yosa öbüsü abe kara İsme͜illerin Ali iki aga kardeşler böle bırakıp gidiyler Kobanarlardan da babam aliyiri bu Beyamil evlenden
söyliyirim tepsi falan bırakmış dokuz sene kenada dumuş babamnar
yedi çocuk bi de kız sekiz can hadi kız dışarda evli en büyükleri ama
onnarda şindi burada karşımızda öbü yoldan beri kadar anniy misin
mi yedi kardeşe ne der üç kardeş kaldı oda burda da amca olu olan ala
çiftlinden İzmirde göç ediyi şimdi çocuklukta biz Türk çokuduk Türk
anni misin yedinci sınıfa Rusçayı Türkçe bitigdik buda dolay köyleden giliydiler burda üçer döde sınıf oludu beşinci sınıf altıncı sınıf
böle çok talebe büyük olduna dolaydan da geliyler yi ama bu sıralar
da dil mi Türkçe okudumuza şayirler vadı işte Ziya Yamaç işte şöle
işte başka böle böle bunnardan bunnar okudumuz kerette arkadaĵla
kardeĵle birbirine benzetip birer soyadı taktılar soyadım ordan gelme
yavaĵ demek yavaĵ görmüşler beni Ahmet yavaĵ bu karşıkı rahmetli
oldu fikriye komşum beyi o Ziyadı ismi ona uygun Ziya yamaç koydular anni misin ya böle böle
b
şindi mi eskiden mi şindi eskiden kızlar kaçakta gidēdiler istemekle
gidediler istemekle olduktan sona haber verirsin haneden akrabalarından en büyükle toplanıla gidele iki üş kara yakınnarından yaşlılardan
144
105
110
115
120
125
130
135
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
gidele isteme e razı gelen gelir gelmeyen gelmez vakıt geldikten sora
mesela dü͜ün yapma sırası gelir annaşıla dü͜ün yapma başladıktan sora
iki gün iki gece dü͜ün oludu burda ilk önce kına gecesi yapāla bu geçer
oyunna yalnız mum tutmakla şennikle sora anni misin dü͜ünde başladıktan sora karar alma iki gün iki gece dü͜ün cuma günü ölenden sora
başlar hep cuma ölenden sora başlar çünkü gelen musafirle gelebilsin
ta vaktınada yerleşebilsinner diye şindi cuma günü saat döt buçuk
beşte kış vaktı ta eyken ama yaz vaktı döt buçuk beşte gelir davulcular müzı̇̄ çalacak ı̇̄ sannar onnarda bizim vaktında ben bir iki kere erdim onnara şurada Markoca diyiler Markova temiz Türk köyümüş
orası da onnar zengin kȫ ordan anni misin pangal pangal gelmişler
böle sizin şimdi Türkiyede şeler var kısa ne derdiler zurna kısa şindi
uzun zurna da başladılar yapmā o kısa zurnalāla yapılı davulunna
böle akardiyon falan filan böle şe yok annadın mı çalāla gel onnarın
epsi günü geldikten sora bi gırnatacı mesela sora başladılar bu çıka
bunnar böle cuma günü gedikc̥ en sora ev sahibi dü͜ün sahibinin çocuk
anesine ekmek yimediseler koyulur yoldan geliler çünkü dolaydan
köyümüzde yok dü͜ün sahibi verir ilk a͜ızdan konu komşu alīdı gelen
musafirlerin epsini ama davulcu zurnacı sana giliyir sen doyirisin onnarı bitta gelen musafirleri gelin alcı dışardan geliyse köylü aliyir
köylü alıdı musafir edip doyurula epsi hepsi çıka musafir alma gelin
alcı geliy deyip de ondan sora annadın mı onnar yedi kövün haberi
olsun deye dü͜üne çalalak şimdi müzikle iki genç ayırıla annadın mı
iki genç ayırdıktan sora halk da gidiyiri gideler sǖt dalı kesme illa
söüt olacak ama ne sebepten onu söylemicem derenin başına gidele
orda söütlük var kesēle öle uygun taşınacak gibi sȫt onu annadın mı
onu geldikten sora nakışlala bitta onu bunu takala annadın mı güzel
göstersin diye döt müzikçi bir davulla bir gırnatacı deyem öbüleri
başka onnar anniy misin ayırır ikisini iki kişile ikisi iki kişile arkasına
isannarı takāla biri kalkar gider anniy misin dōru kız evine köydense
eger dilse köyden onnar bitta gelin alcıla kaşılanıyı köydense biri oraya gider muzikle beraber ev sahibini ane sahibine bizim dü͜ünümüz
var dü͜ünümüze buyrun annaşmaları var ama dü͜ünümüze buyrun böle
böle he şindi bu müzik kıs tarafında kalır onnar da kalkar kıs tarafından olan bütün konusunu komşusunu akrabalarını davet edele dü͜üne
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
140
145
150
155
160
165
170
145
bitta muzik çalar ane ane anġı anelere gidecek çocu͜a söleler küçük
çocu͜a boynundan taşıyecek sırtında taşıyecek böyle nakışlı gider ona
para verirler onu verirler bunu verirler gezēler karannık oluncaya kadar karannık oldu mu halk artık toplanır köv̇e çocuk evine çocun
evinde çocun tarafı da öle gider onnar davet etmiş halk artık dü͜üne
gelir müzik toplanır yere sǖt dalları orda anni misin başlar kadınnarın
oyunnarı oynar on bir on ikiye kadar vakıt gelir da͜ılışılar yatar müzika ertesi sabası annadın mı yenden kal̥ kalar ondan sora gidēler güvenin yüzünü yıkamā ama burasını söylemicem pazar günü mü yapile
cumeytesi herhalde cumeytesi bunu da Silistrenin Bosna köünde delikannıka yaptık bizim burda kaldı da hala biz askiden döndük buralar
acık geri kaldı bırakma başladı orda da devam edēdiler oraya bi dü͜üne gittim akrabalara da kızımız oraya gitti de güvele damatla Şumnudan tanışıdık ilk önce oraya gittik onnar geldiler arabalāla bitta biz
aksamsı oda sabası geldiler biz davet ettiler gittik güve͜i kaldıma aynı
bu işler olu çeşmeye götürüp müzikele çeşmede yüzünü yıkalā şeyedele şennik olsun cumeytesi günün av̇şamsıda geçen anniy misin akşamı güvey dakıya tutala ikisi bindallı masa üzerine onun yanı başına
iki kişi mesela genç dalları tutma güve yannıS sadıç vasa o dolayında
ya͜ud da mesela güvenin ablasının ya͜ut da mesela kız kardeşi varsa
öle evli onun çocūnu yanı başına küçük otuturula küçük güvē gibi
böle öbüsünü atık kimin neyi var dakısı verecek çīrılar saat ondan
sora oyundan sora om bire doru en geç on ikiye doru yapalā dakısını
verile annadın mı güve dakısı akşamı biter ertesi günü ölenden sora
gelin dakısı güvē anesi kalkar müzikle beraber kendi isannala beraber
arabasına beraber gelin alma gelin anesine arabalara böle anni misin
üstüne pala koyadılar gözükmesin diye gelinin Türkiyede şindi göriyirim ben burda da vamış bazı yerlede beygir üstüne getirile e bizim
orda beygir üstüne dil öküz arabasınna beygir arabasınna dil manda
ya͜utta manda arabasınna a͜ır arabeyle yen yen gidebilsin çünkü müzike şey ediyi beygir arabası acele diye gidiyir o şeler böle koşālar palayla böle üstünü örteler içerde gelin görünmesin aldıktan sora güvē
yok orda güvē evinde güve dü͜üne gelmek yok güve bekliyir evde
gelini orda ölenden sora dü͜ün olur oynanır şeyedilir iki üçe beşe sonunda da pazar günü öğlenden sora gelini dakıya tuttuktan sora artık
146
175
180
185
190
195
200
205
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
annayabiliysin gelinin çocuk anesine gitmesi lazım toplanılar bütün
gelinin tarafı başlalar anni misin gelini alma böle böle e gelinin baca͜ı
kırık ya͜utta, böle böle anni misin şu kadar para olur kardeşleri var şu
kadar bu olur anniy misin içine girsin böle bi şeler şennik olsun diye
üç aşa derler beş yukarı derler ta tokadı açmazlar çünkü tokatta geldik
ayvannarı saldık başka yere işte te bu kapı kapı açık bizim buna tokat
dēler bu şindi kapalı gelin alma girecek ya iyi ama girebilmek için
tokada yakınnarı kardeşleri falan filan gelinin ısımnarı akrabaları durular biS açmadan biz bunu vermicez işte şu kadar para yapar işte bu
kadar mesela olu be olmaz be üç aşa beş yukarı annaşıla gelin bakalım müzik vur bakalım be oyunna moyunnar gelini alıla gelini pindirecek olduna arabaya ha şindi anni misin gelin artık ayrıli anasından
babasından onnar için bi onnarın bi adeti va biliyler müzi çal ālatalım
gelini şey yüksek yüksek tepele mi olcek başka çalala anni misin çalma başladıktan sora gelin iste ālasın iste ālamasın ırka te öle pindirile
onda so geçirile arkadan şeke saçala sıraya dizilip erkeklerin tarafı da
almışla anni misin güve tarafı kadınnarın tarafı er yakınnarı dizilir
hoca diziliyi başa okur şey eder teslim eder e bilmiyırım annamını hij
bi şi söylemicem biz de çocuklar hal̥ k topliyiriz çocukları sevindime
atık düşen topliyi almışın bi kilo şeker yirmi otuz kişi onnar da yirmi
otuz kişi sırayı uzatmışık halkın üzerine oca okuduktan sora attarsın
bitinceye kadar kiminin aya͜ına düşmüş bu şeker öbüsü böle bon bon
mesela toplar onu çocuna mı götürecek kendi mi yiycek böle bir adet
vardı sora ātık çocuk evine vādıktan sora gelini indirike annadın mı
çīrılar kaynatayı damadın babasını bak bre gelsin bakalım bıraya kaynata gelsin damadın babası ne oldu gelinin baca͜ı kırılmış annadın mı
yok inemiyırı ne verecek bakalım buna dana mı buzā mı kuzu mu koç
mu anni misin gelir gelin neye memnunsa mesela kalısa kuzu mu
olacak koç mu olacak buza mı olacak er anenin adeti va zenginni va
kaynata onda sora razı geldi mi iniyi orada kayna ondan sora görümceler falan hepsi karşılayıp bitta içeri davet edele şekerini atala eskiden şindi yok bu ama eskiden mesele iki avcı mı va üç avcı mı çı͜ırmışla şennik olsun deye yukarı doru avcılar iki üç el tabanca avcı tüfekle atāla şele haydi bakalım gelin ātık hanesinde toplala güvele beraber yeme͜ini memeni verile onnar ayrı bırakıla ısım akraba dua eder
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
210
215
220
225
230
235
240
147
hak da͜ılışı gider çocun hanesinden biz bunnarı ēdik biz bunnarı edik
bu sǖt dalıda taşıdım ane ane akrabalarımızdan biz yermi çocuk gidiyiz anni misin sǖt dalı kesme kestikten sora geldine bu sǖt dalına biri
çocuk tarafına biri kız tarafına dü͜üne çı͜ırma dedima bu sǖt dalları
çocu͜a için dakıya için cumeytesi günün akşamsı pazara karşı ondan
iki gün gidiyir pazar günsü ölenden sora gelin takıya tutuli yannız
güve gelin birbirini görmı̇̄ gelini göriyir güve ne vakıt annadın mı allı
içine iniyiri kaynata veriyir onun başını koyun mu kuzu mu baca͜ı kırıldı bülmem ne deyip te atık o av̇şam teslim ediliyi kız tarafından da
bi kere teslim ettile mi arabaya vedile mi düşüp te gelen olmas erkez
evinde kalır anni misin şindi ōlum biz anni misin eşittik hep dedelemizden dedelemizden ama şu mesele sōradan keşke televizyona da
bakim türkiyede cemide baş kabak annadın mı kendin kafanda bi şe
yok namaz kılamazsın okuyamazsın dēdi şimdi her çeşit oliyiri evde
şimdi bu ne sebepten benim annayışım derin derin dil de başkasından
ürenem ki benim annayışım demek ki ı̇̄ san yemek yēke kafasında bi
şe olması lazım sac bi şe düşmesin yeme͜in içine ani temizlik yüzünden ya hani haşçılara ne şapka koydirile kadınmış erkekmiş yemek
yapāka ille kafada bi şe va bu bi düşünce camide namaz kılamazsın
yok ta o vakıtla o anni misin ekes kapalı o şindi açıldı hak soradan bak
nereye oldu böle böle nēde kaldı bu ı̇̄ tiyalada deyem ki anni misin em
annılık şannılık vāmış hem bir adet gibi bi şemiş senin yirmi leva para
ya͜ut ta yirmi dolar yapıştıracak sana verecek eline verece͜ine tükür
onu şap senin alnına tükür öbüse ben ta yukarı çıktım şap senin alnına
paralar mesela düşe ya͜ut ta böleydi şindi bunna kalmadı te işte anni
misin bu bir kültür dolayından ya aşālı bir iş dil sosyalizm zamanında
ta ileden öle yapılıdı sosyalizm zamanında dü͜ünne bitta yavaş yavaş
geriledi sade pazar günü olma başladılar dȫt̥ beş saat azırlını yapiysin
köyümüzün burda salonu vādı yaptı halk koparatif bu büyük buzdolaplarına varıncaya kadar her bir şeyi insannar hanesinden keser koyun ya͜utta buzā alır böle toplu komşular gider ısım akraba yemē beraber yapala ne yapalar köfte yapalar prinş yapala üstüne sora şele
karaci͜er çi͜er bulgurlu yapala fasulyesi yanında döndü bitta iş iḉkiye
iḉki masela ama iḉki vamış deye erkes sarhoş olmiyir onu içen koymuş rakı şişesini buriya iki yüz elli miligram üç kişiye beş kişiye birer
148
245
250
255
260
265
270
275
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
yudum içesin ekmek altı şeyedinceye kadar ekme yeme yiyinceye
kada ondan sora annadın mı yemek gelir yemek geldikten sora yemē
hiç ede bi bira ya͜utta anni misin şeye koyala şarapsa kış vaktı şarap
koyala ondan içesin dil ki bunña bunñasa şeşiz gazozla gene va istesen gazoz iç onnada gelen isanı dü͜ün hanesi sade karşılama başladı
öncedense bu benim söyledim vakıtlada o zaman köylük konu komşu
kaşılādı gelen musafirleri seninne tanışır şe eder o zamanda yānı
geçēdi yānı koyun kesēle koyundan yānı yapāla benim dü͜ünüm yanı
oldu altmış sekizde yah̥ni kestile döt koyun döt koyun burda bütün kȫ
için annadın mı kaç insana çīrılmış ona göre evde pişiriler hepsini
kazannarına götüdüler ondan sora köv̇ün annadın mı konudan komşudan toplasın mesela bi hanede olamaz çok kişiler annadın mı bȫle
yemek koymak kaplar olamaz ısımdan akraba zenginden ta fakirinden kimde ne vāsa nişannı hepsi götürǖ üç yüz mü toplanacak beş yüz
mü orıya vadıktan sora bu çarpaklı sıcak yah̥nı budan götümüş kazannarına koyalar ekme yayālar senin önüne ondan sora yiyisin şiy edesin daha evel etin ne öle dört koyun sana dört yüz beş yüz kişiyi geçirı̇̄ di sōra bi de bu var Erdo͜ana demedim bunu onu da ben göriyim ama
benim annemin babamın anasının annesi babası burdan göç etme gitme evlerini yerlerini bırakıp ta bin sekiz yüz seksen dötle seksen altı
sırası babam dōma bin sekiz yüz doksan sekizde iki kıS kardeş iki aġa
kadeş uşak kalıyı kız burda evli sade iyi ama öbüleri buldular onnar
kendi kendile͜ini aradılar onnarı burda buldulā şindi burdan da şindi
gidip geliyiler onnar İnegölde Bursanın bir köyüne yerleşmişle onnar
birbirini biliymiş ama bizde orıya gidip te yok İnegöle kada ben gidecem yokta anni misin Hava annenin te işte anni misin akrabalanı bulabiliysin koca mülkü burda bırakiyler ama kimsede seksen dötle seksen altı sırası gitme ayvannarı koşup kendilerini alı̇̄ ler sade bir asan
amıca dedimiz on da o uşak yokmuş o da kardeşlenden ayrılmiyi asan
çapraz çapraz ālade çapraz gidiyler orda çünkü dayım gitti buldu onnarı konuştular iki kere musafirli͜egitti İnegöle asan Çapraz Şaban
Çapraz Ali Osman Çapraz Ali Osman Çapraz da Şaban Çaprazın kızları kalıyı buda asan Çaprazda o uşak yok o da amůcam gidiyi kocabamıṅ kardeşi kocabam genç öliyiri burda mu͜arebelik vaktında bırakiyle onu böle şi etme yardım etmē hanelere deye yama odun getirike
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
280
285
290
295
149
dādan kalın bir odun kaldiri sıtında yardım edeke kan boşanıyırı iki
gün iki gecede gidiyiri a͜ır kaldı belinne koyma çalışmış dūduramazsın doktor yok Provada biz Provada kazası Varnaya balı doktor yok o
vakitlede buralada yi ama burada Türkiyeden gelme kaçma sünnetli
sünnetsiz başlamış ayīma da oca kesme başlamış çok hoca kaçiyir
Tükiyeden Müslüman da olmuş olsa korkusuna bizim buraya geliyir
bir hoca Ömer efendi dedem Devrannı mālesinden o bıraya karısının
uşakla bırakmış oriya buriya dedem de şini Devrannı güvesi olduna
bunna dostlaşile Devran dedim mi üzbaşı bu köy ikiye ayrıktı benim
yerimde Aptırezak Demirhannılar Demirhan vamış yerini de biliyir
bizim kırda o anni misin dostlaşiyle arkadaş olile gidile haberi olmamış ama kendi vakıtlı zengin kaçmış beri parası vāmış buda Tukalara
güvē oliyiri yenden evleniyi iki çocū oliyi birkaç sene sora mesleler
düzeldine alıyı kendini Türkiyeye gidiyi ama dedemin ölmesinde
onun haberi olmiyiri nasıl haber etmediniz demiş ben bi kamçıda yetiştirdim beygileri babam on altı yaşındaymış babası ölüken on altı
yaşındaymış yedi çocuk onnar anni misin ondan sora üç çocuk tarih
yeriş bunnarı hepsini annatmış olmasa babam bana ben bülmicem çok
amuca çocukları böle
150
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
5
10
15
20
25
30
12
Anlatan
: Siyabe, 66 yaşında
Derleme Yeri
: Abdırezak (Drumevo)
Konular
: a) Yemekler b) Oyunlar c) Geçim ç) Düğün
d) Sünnet
a
yāniyi kaynadiysin eti et pişme başladı mı kavıriysin iki su͜an kavıriysin üĵ dört kompir içine kavırdın onnarı koyiysin bi kaşık un acık
kırmızı biber̥ dökiysin piştine yanın içine o bitta kayniyir acıkın şeyle
pişince çekiysin kenara pideyi de ev pazısından biz yapiyiz ev pazsından pek dükkan pazsından pek biyenmiyirim ben ev pazsından yapiyiriz biz onnarı koyiysin bi tavaya ya bi koca tasa sıcacık su onnar ta
kolay yimşiyle kopiriysin pāça pāça kıriysin pazıları bi sefere diziysin
yāliysin tepsiyi diziysin iki pazıyı kırıp kırıp diziysin içine ıslayıp ta
ōtasına koyiysin piynir yenden gene kıriysin iki pazı onnarı tö böle
diziysin e yerine bi olsun döt pazı koyiysin üstüne bı̇̄ kutu yo͜ut iki de
yımıta çakiyisin dökiysin üstüne atiysin davula evel ozman neblem
böle yapādıla göbek tatlısı topalayıp topalayıp yapadıla onnar yo͜utla
yımıtele bende unuttum ya onnarı unuttuk atık evel
b
oynadık evel ne diyi evel çelik oynadık uşaklāla çocuklāla çelik böle
bi kazī üstüne koyādık bi paça odun vurduk onña korulu͜a gider nereye gidese topladık oynadık to orda şindi yok ātık gitti şindi bakiyiz
bı̇̄ parça ekmek ziyade olsun deye yok de bak yaşım atmış altı oraya
gitme çalışım bırıya gitme çalışıyrım
c
niyle geçinecek evel casnoculuk acı biberi yedim casnocula gidedile
böle sürülēdi tālaları yineklemiz vadı ekin çıkarırlādı ama şimdi bilmiyırım böle naret naret verilemiş dediler ama ben bilmiyırım ozman
ben küçük benim kocam biliyir o benden döt yaĵ büyüktü o biliyiri
böle naret alımışla yokmuş ayla ne don dikme ne etek dikme plat mılat yoktu diyiri ozman çok fıkarelik sade belliyirim babamı tekezeye
soktular bi de odun gece getirile odun saba saat üşte gidele kasabaya
satmā da istedik kasaba ekme böle bütün ekmek ozman yapādılar şindi kesip kesip getirilē güzin ekmek istedik kasaba ekme bubamdan ta
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
35
40
45
151
güzel geliydi evel başkadı şindi ta başka şindi paran olsa er şey var
ama para yok evel para vadı ama
ç
he dü͜ünneri te öle dāriyelēle çalādılar kālar tükü sölediler dāriyelele tǖkü sȫlediler oynadılar tö böle bi mazaya girip te kadınnar ayrı
adamnar ayrı adamnar sokulmazdı ėvel casnoculukta öledi ama şindi
epsi bı̇̄ hepsi bı̇̄ bilmiyirim şindi benim dü͜ümde gelin almak ozman
öledi zatı bitkiyi güveyi daḳıya tuttular sade anam gitti babam evdedi
biz evdedik devirsi günü geldiler beni almā babamdan o zaman gȫdük
güveyi geldine ozman çasnoculukta ȫledi güveyi ayrı daḳı yapiyler
geline ayrı dakı yapiyler bana ayrı daḳı attılar alldıla gittile bȫle bitkiyi o aralāda bitta ondan sora başladıla çeşint çeşint gavur şeylene
gittiler̥
d
ne bileyim ozman vadı buda ōcalar gelile kesele çocukları Karaköseden bir adam vadı kesēle çocukları yatırıla sayvanda öle erkez uşāna
bakadı ele
152
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
5
10
15
20
25
30
13
Anlatan
: Seviye, 77 yaşında
Derleme Yeri
: Yankova (Yankovo)
Konular
: a) Şikayet b) Düğün c) Oyunlar ç) Giysiler
d) Doğum e) Hatıralar f) Yolculuk g) Yahni
a
uda yet aliyı̇̄ kıyma verile Türkiyeye gücüm y̥etse ama bi çocum va o
da Sofyada işliyırı dün geldi bı̇̄ kolay olsa Tükiyeye yazacam mektup
te bu karı neblem dedim sȫledim ben yazacam bizim Bulgaristana bu
pezevengin şeyi ōca ne tı̇̄ en kenāda başka köyden ben yemekli oldum
geldim ben epsini söylücem sizin atırınız için niriye deseniz sora dayımı da götürcem Konyaya gittik bis ben çocum tir arabasına tutumdu
ōda ne kime gidiyi işe ne biliyirim gelin gidiyi ben iki uşakla kalıyırım ȫle ben buda apartmentime iki bin lef param kaldı za͜ime Bulgala bana şe͜it oldu ne apartement aldım ben bu ı̇̄ sannarın o hakkını
yimeyem deye ben çocūma dedim iste gel iste gelme ben bi araba tir
arabasına piniyirim Bulgaristana geştim i ben e yerde dōruldurum şim
bȫlelikle benim çocumla gelinim hiç istemedi dönsün geldik gene bırıya döndük evimize yerimize evleri ölece bıraktık te buda da babamdan kalma yer var çocum benim adım Seviye yetmiş yediye bastım
ama hiş da ele dumiyirim gör perile uyusa ben de uyuyirim şövi kim
hiç ne annadayım sana iki apartament kövden buda var geçende de
çocumun ōlumun kızına aldım torunuma bėr apartmant aldım benim
do͜up kopmam ben bu kövlü adım Seviye ninemin adı Fatma Yankova
Yankova bu ı̇̄ nsanna elli bi de Tükiyeye gidēke benim bubam asteydi
yatalak bubama geldim yatiyiri dedim kurkelle geti onun kızı da benim akranım geldim de buba dem böle böle beni siz de geçirin de dedi
öle gidin benim babam çok meraklıydı te ortaya kada baktım kalaba
geçidile garaya elli bi de o sene de benim bubam öldü yimamdan ötrü
mü ben momente gidemiyim yöriyemiyrim gidebilsem yimamı da
bulacam biz ben Yankovaya geleli beri konu komşudan çok çok iylik
gȫdüm Bulgar Tük ȫle ama bu köv̇de buna gelince Yankovun içinde
birinci ocaydı acı oca benim ısım ondan sora çocu öldüler onnar bittiler ondan sona bi başka oca geldi musalla taşına da koyalar epsine de
ninemin tizesinin ama Yankovadan bi çocuk var şindi acılı karı koca
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
35
40
45
50
55
60
65
153
gittiler ama Poldif tarafında nı̇̄ de otuduklar su bilem getiydi acılıktan
küçük benim çocum biz kaç sene diyi ben burıya geldim beni kasaba
diye ki zıladıla apartemente getirile yazālar bana ḉe veriler kıyma yet
verile bayrama içe para da vedikleri va bu sene bilem benim çocum
konşula yollamış fitre parası bana ben yanaştım da yüzü koyun yattım
da bir ālama āladım ben bēki küçüktüm öldü bubam amma bȫle şelik
to bu iki bilēme bak bu bilekle çalıştı ben Tükiyede işe gitti işledim
de ben çocum salmadı burda kaç sene kıyma yet veriyi Tükiye veriyiri ben epsini biliyirim neden mi şindi bu mezalıklā yapıldı benim
bubam kendi tātasını yādı kendi taşını azır etti gömdük mezalı͜a elli
bide öldü bubam buna bütün hak epsini diktile çam fidan çam fidanı
diktiler ōdan sōra onna büyüdüler şey ettiler ben oturıyırım bunun
kocası dükkanın yanda ikimis o yēde otırıyı ben tö be bekliyi dükkana gittim de bu de bȫle yaptı da he çamnarı kesmeyin dedi böle yaptı
da ben aklıma gelmedi sōradan gelsin de dayıma sȫlesin to bıraya ta
şindi yaşlı adam dil mi onna dikti onna yaptın bizim köv̇ün isannarı
bi ton döktüler Alla da razı gelmedi çatı çatıda yandı bitti evi ben
sana söylim te bu yakında oldu meseleler bakim o kadar yalan yapiyir o kadar ben böle yalancılıktan hoşlan konuşacan dōru Allaḥ çok
yardım ediyir benim ninem bubam ninem yumuk gözle Kuran okudu
kızım dēdi tevcid kim okumuş mevlid okuycak şey gidedi būda yok
okumuş ı̇̄ san bir atim etimi ablam da benim to bu kara köv̇ün içinde
to o kaldı onna da emen seksene ablam bastı benim ablam okumiyir
okumiyir şey yaptı atim duası yaptı burada köv̇de bu ı̇̄ san üş tane
torunu atim etti tumbul camide beŋ gittim bēg tombul camide mevlid
ben kasabada yapim mevlidleri annadın mı evimizde ōda būda da ev
benim benim üstümde to bu köşede yer ne demek istiyim kıyma yep
burada bu sene almış kıyme yetmırmış bu sene Kuban bayramı şindi
bu bayram bulacam bir araba gidecem Sofyaya yollıcam dedim böle
nece beri bunca yet veriliyiri bir av̇şam oturıyırım ben o karıla diyir
oca karısı o köv̇ün en iyi ı̇̄ sanı onnar ȫle ama ona gelmiş çok burkanı
dōdūmuş köfte yapmış burkannara ēhaliye vemiyi köfte yapiyi kasabada nasī bayramda otura lef para kıyma yet er aneye götürdü mesele
veren buda ne ya yapmiyi bu aç köpek bunña nerelere gitti öbür agası
gene aynısı neçe beri bi müftü gelmedi öle
154
70
75
80
85
90
95
100
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
b
sizinde öle yapiyler bizim enneri bi küçük nışan yapādılar ondan sōra
bayramnık yapādılar ikinci ücüncü dü͜ün bizim mandaları koştuk nemin agasının çocuna evlenike götǖdük gelin aldık arabanın üstünü te
bȫle pala döşediler şimşı̇̄ çicek koydular ben küçüktüm ama epsini
biliyim şimşı̇̄ koydular çiçek gelini götǖdüler o av̇şamı bizde adam
mevlidi güvē kapaması olumuş adam mevlidi yaptık yaptılar çok
geldiler ēkekler karı da ça͜ırile ama ekek karı ēkek mevlidi hakına
yaptılar o av̇şamı güvēle gelini kapāmışlar bi yere epsini biliyırım
kendi dayım bizim arabayı da yaptılar e dü͜ünneri te bȫlece bitta devirsi günü çanak çölmek kırılar çanak çölmek av̇şam gelini güvē bı̇̄
yerde sabası toplaniyi gene yaşlı kālar gene bi dārelele tǖkǖlele vurile
çölmek küpü atile ne gelise kırile ne öle yapile kız namusunna gittine
yapile ege namusunna gitmediyse ona kulak asmile a bȫlesine kırıliyi
yapiliyir annadın şindi getiydim te böle kapıya getidile uşaktık bis te
böle getiydiler uşaktık bis te böle getiydiler şeyi südüdüle biz de küçük zülüf kestile ben telli pullu bindallı bı geldim sora sora yenikten
bȫleydi dü͜ünnemiz sora sora bis Bulga Tük bı̇̄ olduk eskiden bizim
dü͜ünnede adam karı ayrı olmiyiri evel dil mi bȫle içelede damnada
so͜uklada adamna bȫle dışada durula kadınna dam bi odaya girile ama
ēkekle dışada ȫle şindi günü ta şeyden başladı cuma günden cuma
günü toplaniyi gelile davulla er aneye ısımları dal gidiydiler dala getirirdiler sora güvēye belber ayrıyeten toplanıla gene davullar çalır
belber tıraş eder dur acık para koyāla güvē oynasın belber oynasın
gene dudurula ben çok tǖkücüdüm ama şindi bi şele kalmadı neblem
ben kasabalāda epsini unuttum kasabaya gittim epsi Bulgālala işledime unuttum yǖsek yǖsek tepelere ev kurmasınnar sölediler ėvelden
vādı tǖküler nenemin günde çok tǖküler vadı biliyirim böle çövecek
oynadılar yan yana ama sora püskülü püskül pençereden uştu yemman uştu da dünyaya düştü tö öle şele püskül çoban çobanı bi av̇şam
çıkmış yollara onnara çok tǖküler vadı
c
küçücükken bak şin küçücükken çok kuklacık oynādık ama benim
öle bir bubam vardı hiç bize kukla mukla vēmezdi agam kesip kuru
kafa kiremitle atadı yiş var yiş var ayvan koyun keçi yemelik bol bȫle
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
105
110
115
120
125
130
135
155
dildik gidelim süt yayık döviliyiri kaynak hiç tūla yapmiyiri bolluk
vādı bereket vādı küçük uşakka çelik oynādılar bak şin bizim mālede
Bulgar bu aneler bulgadı bunnar epsi Bulgar ben Bulgar olduna ben
Bulgar uşaklana oynadım neblem top oynādık biS buda uşaklımda
benim bubam ep işe yep iş va toplayın uyutmazdı bizi hiç to ora gelidi
evin akasına içeden Ayşe Seviye Sabri uyucan mı şöle tutasın koldan
bircik yere kakacak yere ben gibi dil ufak bizde iş çokta ninem de
öy̥ledi bubam da öy̥ledi.
ç
öle şe giymedi ne uşakta ne bubam da ne şede ben to bu köv̇e döndü
yemekli oldum döndüm Şumnudan başladım don dikmē de giyem o
anda utanıdım şindi oraya gitmem ama donna gene fasonumu çeker
çevirir benim akadaşla hepsi Bulga yok ben Tüklele hiç işlemedim
bizde bindallı yoktu vādı tö be telli pul sizin Tükiyede vā be ben bakiyirim televizyona kocaninemden alīdık rāmetli ya vāmış bizde yoktu
grep mrep böle koyādık başımıza oyun moyun şey edēke vādı küçüklümde ben sana söyliyem bizde çok kaz vādı çok yet çok sucuk epsi
böle ninem lāna yapar odan bi fıçı koyu tūşu biberi bi tūşuya āmut
bi fıçıya da lāna bi de kurudur fırınnada pişri o āmutları şeleri yerik
yerik kıĵ günü yap kavak mavak böle ḉeyi ama sāliyi yaz kışlada böle
kaz etlēni butları kesiysin tuza basiysin onnarı etlēni butları tuza basiysin iki üĵ gün tutuniyi bitta ben bilem buda ne kadar bastım kuru
kuridiyle kendi kendilene kuridiyiyi asiysin onnar orda kuriyi kaz eti
çok lezzetli ama kalmadı kazlar tālayı epsini işleedim misiri bostanı
bāçası kīda şimdi ben düştüm ama iç vēmem kendimi şindi götürem
de gösterem ālu içinde dul karıyım ne çocum eyvallar çekerim ne
gelinime gelinim Şumnuda torun Sofyada işliyi gelde bak odun bolluna bende de epsi kesilmiş şȫle sıraya dizerim çün ya tutuşturma er
şeyimi sıraya ama yep burkan dünyanın burkanını yaptım kompot kesiyiz odunnarı mı kıj günü peçkada yakiyim onnarı böle böliyler onarı
böldükçen sora baltayla döde beşe yariysin epsini diziysin yakiysin
devlet bana odun veriyiri er şeyi sırasınca koyim mezar tātasına varınca bıraktım te bunun kocasına yardırcam ama çocumun iç vaktı
yok dün geldi on beĵ dakkanın içinde gitti av̇şam işte böün Sofyada
sanki işte böün
156
140
145
150
155
160
165
170
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
d
benim günümde bilmiyim ne azılık yapāladı ben iç öle şeleri entereze
etmemişim ben bak şindi kaldım on iki yaşında bubasız ben mektebe gidedim ben İbrahime beni gece götǖdüler ben uşam oldu kocam
dü͜ün dedi o zaman e azır ettim ben uşam kendi kendime baktım ānede
ben bir uşāma yapmadım to çocumun uşāna yaptı toruna ben kimseden ne bir eski ben ālem anne ālemden toplicam ben uşa alırım gelinime dedim bi şe çekmesin bana söylicen ben uşa alırım bi şe bi͜enirim
sonunda dükkannadan bi͜enip geline derim filan bu dakkada geliysin
bana gelsin dükanda da͜ıttırım şeyi beni çok balantım vā kasabada
böle dükancıla şele ben hē yēden işimi dōruldurum he yēdende keçim
çıkarırım çocuma nışan yaptım okuttum da
e
çocukka ep bı̇̄ iş nēde tālalar talaya gidince ti dūvāları suvarım ne
kadar suvayabiliysem ben çocum çocuklumu mektebe mektebden
bitta askere askēden iki sene askēlik yapınca geldi may ayında evlendi kücük evlendi bütün öldü bi uşam va başka yok ama Allah̥
benim öle bi çocum va kızım bi koy bin bul benim hē yeden işim
yöriyi hē yēden işimi yöridiyirim Allah ben sada Allah kulla iç işim
yok kulla şin sizinne konşiyim ama kafayla başka şeyi düşiniyim
kendi şeyimi ben kimse bubasız a te iki kasabadan üç bu evide kendi
üstüme dōruldu veriyim işimi çatır patır bilmem nereye yolla ben
Bulgaristan dil başka bilem gidip gelirim ama bu köv̇de isana evelki
isanna kāmadı şindi çok öle şe isannar başka köv̇lerden gelme aklı
başında ama o karı bi kaç insa va tö ötede dükanda karı o öle aklı başında isanna kalannarı epsi bakiyler biz Amerika dōyusun kalpazan
aydutla vecen onnarı bi şe yok Amerika doyuracak bizi çıkıp götleni
bi şe yapmi ben uşama ne bi şe kimse çekmem çocūma dü͜ün yaptım
Şumnuda bütün kim geldi epsine Amerka doyǔsun amerka bilsin
bizim köv̇ün bu köv̇de ėvel taladan belli olur kim nası tāla işliyi bereket var gece gündüz işledim Bulgar adamna bana dediler ateŞ başı
bak şin ben öbü tülü şeyler çok biliydim ama unutmā başladım ben
nem oca kızdı Üzeyir ocanın kızı şindi ateŞ başı cuma av̇şamnarı
pēşembe günü av̇şamneyin pazar günü av̇şamneyin gene av̇şamneyin gene yapabiliysin bunu şindi ölmüşlēmize geliyle bacaya geliy-
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
175
180
185
190
195
200
205
157
ler̥ biz şin yapiyiz akıtma yapalım ne yapalım onu yāyından acıcık
peçka korun içine damladiyirim dumanı çıksın pidemiş böle şeylere
yapiyrim uşak da͜ıdirsin yedi komşuya mı verecen belki üç komşuya
komşu yoksa çıkacan to oda uşakla vā veriysin uşaklara sevap için
ne gönnünden geçese cuma av̇şamı olsun Kuranını okudusun ama
öle okusun dil ben şindi Latinceli eski Tǖkçeli iç arası bende benim
torunum to burada bı̇̄ yaz Tükiyeden oca yolladıla bi yazda Kuranı
aldı ben sana sölem musafı aldı yeline onnar şindi okuma bilmiler
onnara kolay Latince ama Latincele bu şe uymı̇̄ sin sun sad dat tı
zı ayın gayın üstü esresi ötresi var cezvesi var bunnar aberleri yok
bizde musmul ocalar geldi okuttu bi to bu karı ane akını eski Tükçe bilip te okıyiri şini bu aşaḳı karı bize bilene mektebe gittik biz
tamam aldık cemiyi kücüktüm biliyirim kiremitle koyduk yakındı
evel samannın üstü tutuşturuveri gece tüfekler atılıyı baş öle ama ninemne bubam biz yukada yatıydık o uyanı vemişle a tü dedi bubam
anası sattım bi camimiz va onu da yakmış tüfekle başladı atılma
ama bütün çeşmeler suları duruttular yok bubam elli bı̇̄ de öldü ama
bilmiyim ta ileri kīk kaç bende kücüktüm cami sora söyledile geldimde ne çocū da sora trende tren telleri yaktı trende çalışımış ōda
f
Şumnuya evel bak şındı onu da hatırlıyırım bubam doldurudu arabayı odun mandala biz manda koşadık koyā mandaları ben de bi kere
götüydü dinnendiriyiler oda duriyir arabala uyuka ben işte öle şele
komuşlar orıya arabaya kasabaya götiri orıya orada dinneniyile saba
olduna azırlanıyıla gene Şumnuya odunnarı satādılar satıp odan te
para mı ne alıcakler öbü tülü sen satiysin iç atırlamıyım öle şele getimezdi bizim vadı burada mēcimek ekeriz fı̇̄ ekeriz mēcimek kaymak
gibi pişer börülce tālālada boş ye kalmas o misile te böle benim ninem
bubam çok işlekti ben sana söylim epsi pamık pamıkların içine bostan domati kīda kendi kendilene olı̇̄ ler ayvan dolu pamī çekidekleni
çıkarıp buma dedim ben küçüktüm buba götiri nereye bilmem satma
da pamukları bana tö bu ateşte kīmızı te öle bana şey alaca fistannık
dedim ona da o da gitti götüydü benim bubama trende vagonna şe manevra yapaka sandık düştü de çi͜elene işlemiş ondan öldü bubam pamī
çıkardık çekidekleni topladık epsi yapā o ayrı o ayrı bizde yiş çok
158
210
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
g
kesı̇̄ le kuzuyu pāçalı̇̄ le onu te böle paça pāça pāça kavuriler ondan
sora koyı̇̄ le suyunu sıcak iste koyacan ister so͜uk aramiler öle kaynamā
başladı mı isle öle bayacık kaynama başladınen suvanını dograyıp suvanını da koyiyle biber istelese biber koyiyle kim ne istese koyiyler
bitta kayniyir o dafin yaprā koyiyler te öle onu bunu maydonos falan
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
5
10
15
20
25
30
159
14
Anlatan
: Nazmiye Memet, 80 yaşında
Derleme Yeri
: Yankova (Yankovo)
Konular
: a) Mevlit b) Sağlık c) Üzüm
a
zamanında te öle ba ozman ta çoku torbiçkalara koyiyler birer somuncuk birer içme o şeleden başka favla mavla öle şeler koyup camide yapiyiz erkez kimisi evde yapiyiri evde de yemekleni yapilē
çōba yapāla ileri yānı lāna yeme͜i yapāla pirinçli yapāla tavuklan
ya ça͜ırıyoz geldile mi geçen av̇şam buda lüleflede vadı oda da döt
beş sofra oldu oturiyiz sofralara ekez onnar koyiriler çōbayı koyiler
çōba yapiyle sora bitta lāna yemē pirinçli pide yapı̇̄ le pide koyı̇̄ le en
sonda tatlı başli bitta biz iki kişiz ilk önce şindi benim ākadaşım ilk
önce başliyir nāme ne diyiriz başliyir böle böle duvalar var duvalar
okiyi ondan sora bitta ben başliyirim Yasinden Yasini okiyirim sora
Tebareke felan ezber okimiyiz ba yüzünden ben ezber biliyirim ama
güvenemiyim çünkü şindi ātık akıllar gidiyiri vadı bizim buda buda
vadı cemimis o cemiye başladık çocukken ben oda atim ettim öbüleri
etmedi atim edenneden sade ben kaldım yedi kişiydik hatta iki çocuk
beş kızdık kızlar öldü onnar ebsi çocuklada yok burada Tükiyede mi
nide onnar bırada yok onnarda unutmuş onu zate áma ben unudamiyim nasi unuduyim ben unudamam ben cuma av̇şamı pazartesi av̇şamı Kuran elimdedir benim bubam benim te öle oda cámide imam gibi
oludu oda ep kuran falan okur ben küçükken cámi vadı ozman gidēle
sabaleyin saba namazına gidele bubam kaldırı ben adi kalk kalk dinneyem seni kalk dinneyem seni rametlicik ben nası belledim şindi hiç
neblem onna bile hadi gak gak e gelen geliydi bizim aneden ben en
büyük dildi ben büyüm vadı öldü beni götürüdü götümese de kaldırıdı
kalk oku dinneyem seni öle biliyim biliyirim ama güvenemiyim şindi
ben atık yüzden okuyim Arapça benden başka okuyan yok Arapça
okuyir ama Latinceden okiyiri nazara geliyle nazar okutmā geliyle
Kuran bana getiriyler eski Arapça okuduma Kuran sanki getiriyle
cuma av̇şamı pazartesi av̇şamı okiyirim başlıyırım Yasin okiyim nazar aklımada gelmez onna geliyle şindi ālamış kafası acımış bilmem
ne e bende neblem ben va mı yok mu ama okiyirim
160
35
40
45
50
55
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
b
doktula vadı ozman doktura götürüledi gece mece demezledi te orası
va be öliyle bile sende öliyle be benim altı yaşında kıs kadaşım öldü
ateşten küçük biz ozman ba sekiz yaşlanda tö öle sekiz on yaşlanda
heralde kışında yazında astaneye mi ozman astane falan yok ba doktor deriS biz onnara eskiden unuttum ben onnarı ba şindi gidiyiriz
kanını ölçiyıri ilacını veriyiri olmaycak gibiyse asteneye yollile te öle
tetre kaynadiz çok isle o e şeye iyi gelir içsen bile o gayet yaraya yara
vā mı senin bi yerinde kaynadiyiriz açık yara açık kaynadiysin bitta o
yarayi şey ediyi kurudi tö böle mavi oliyi dūdukça ısıdıp ısıtıp suyunu
kullanabiliysin
c
güzün başliyi bitta avalar so͜uma yapraklar dökülme onnarı seriveriyiz biz öle māazaya raflara tabak koyiz o tātala ve bizim öle rafla va
raflara koyiriz bitta onnarı bütün kış ye bitta tö bölece koyiz bölece
duriyi onnar sade tö böle diziysin üstüne koymisin başka yēde donacak başka yerde kışın māzada donmiyiler serin oli ya donmiyir oda
bi şe donmiyi ayır ozman yoktu buzdolabı nide olcek ayrıyeten māza
var ötede bak şindi e şey onda oli burkanı da bilmem nesi de ta aşada
serin oli onnar sende ne kadar aşada o kadar iyi bāza alıyırız koyıyırız
birkaç vakıt gidiyiri dolu burkan kopamiysiniz koparın ba koparın ba
gücenecem koparın bizim kocabaşın hiç elle demiyi çocum geliyi kasabadan iki çocum var benim biri Asan biri Amet Amet olan onun işi
arabaydı te ölede aftada iki gün geliyiri bunnarı bütün epsini o yapiyi
bu asmaları o sediri o bakiyiri onna bazı sene çok geliyi de bu sene
iḉ gömiyim arı yiler elbet bu sene gȫmiyim arı yiyiler ama bu sene
gȫmiyirim arı
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
5
10
15
20
25
30
161
15
Anlatan
: Osman Dilsizoğlu, 84 yaşında
Derleme Yeri
: Yankova (Yankovo)
Konular
: a) Sohbet b) Kış Akşamları
a
sen neden gitme burda kimneden ba seksen dȫde bastım eylülün birinde inşattadım inşatta kasabada Şumnuda çimento kum bı̇̄ de çakıl
ufak karıştırışan sora malı çeyre atlatıveriysin öle oli suliyiz tūlasını
bitta dayanıklı oli elli sene va onnar çok sene ilesinden babamız çiftçiydi būday būday ekin misir ben burda dōma askerli yaptık üç sene
elli birinci sene gı̇̄ dim elli dȫtte çıktım askede üç sene ōda örendim
duramiyirim çalışmadan te ben şin seksen üç dȫde bastım ille yok çalışırdı o benim yaşımda ta küçük öldü yetmiĵ dokuz yaşında vefat etti
ben seksen dȫde bastım annem çok yaşadı doksan beş yaşında vefat
etti dȫt çocuk iki ablam vadı benden büyük kardeşim vadı öldü yaşamadık ya vadı tālamız elli iki dekā tālaydı öle gecedi zōluk yaşandık
yokluk askelik muarebelikte bu ikinci sene kīkıncı kī bir kīk iki ikinci
dünya harbinde biz o zaman küçük o zaman zorluktu yokluktu çok
yoktu bi şēler öle Avrupada ayakkabı falan yok oraya gidiy bis kücük bilmiyiriz ama ben şeyde kīk dȫdünce sene burada kumanizma
geldi Ruslar geşti buradan ileri Almannar gitti kovaladılar ondan sora
Ruslar kovaladılar Almannarı buraladan geştiler kamyonnala buda da
dudular Ruslar bi kaç ay kīk dȫtte yaz yaz to bu aylādadı bundan acık
daha ēken yazın geştiler gı̇̄ deke Almannar misir toplanır tamam to bu
sırada
b
kışın yok kıĵ zemanında yok iş ben bitta biz yetiştine kış yaz inşattadık siz arabeyle arabanız nēde öle mi oludu ya meciler meciler şimdi
bu vakitte misiyleri soyaka kabuklanı alıladı dış kabuklanı ondan sora
yokluk alı falan yok vādı tezgah şe toplaşıp meci yapıp örǖledi kadınna öle meciler olu sora misi sora otuma gidiliydi mesela a kızlala
çocukla bir yere gelemezdi e bakılıydı ama öbü tǖlü kızlala falan yok
onna mecide asır örür deynek oynāla genşle dışalāda bazı yere temel
gidilmes salmaz ane sābı tö öle
162
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
5
10
15
20
16
Anlatan
: Halil İbrahim, 67 yaşında
Derleme Yeri
: Şarvı (Brenicevo)
Konular
: a) Köyün Geçmişi
a
burada dōdum burada büyüdüm burada ata bela geçirdim burada yaşadım ta da Allah ne kadar müsade ederse o kadar yaşama sā olun var
olun sizlerde görün benim sālımı doru kardeşlerim niyetlendim bu
işi yapmak için nerdeyse bi yüz sayfaya yakın ama Türkçesi de var
Bulgarcası da var yüz sayfaya yakın toparladım ama fukaralık yüzünden gidip yatıramadım yazdıramadım Şarvı zamanında ilk önce bizim
malemiz var yukakı malemiz ilk önce māle onda so Şarvı Şarvı ama
Şarvı de͜il de Şarlı manasını annayacanız ne demek bizim alan kıyıra
gideke çeşmeler var ya iki tane o çeşmelerin karşısı Şarlı köv̇ü ilk
önce orda Şarlı Şarvı de͜il ondan so Şarvı olıyı burası Tomaç maleden
sona Şarvı olıyı sizin annayacanız sevindim bu biçim sorusu varler
gücümüzün yettı̇̄ gadar eskiden başka bir yerdemiş Alan Kayrak denen yerdeymiş acabası o zaman Alan Kayrakta Şarvı de͜il de Şarlı
deniymiş o zaman köyümüzün adı Şarlı tabi vamış o biçim taşlar kalan bulamaycaz gibi köv̇ün yerini bile bulamaycaz çünkü tarla olmuş
ekilmiş sürülmüş zamannar geştinden ben bunu kendi aklımdan kendi
düşüncemden geçirdim tam o yılları istēdim acaba mūtalıkta bulamaycam mı acaba etraf başka belediyelede tam dōrusunu tam olarak
sülemeycem yaşlılar evet ilk önce orada kuruldu buna acık ı̇̄ tiya aykırmam lazım bu şimdiki yollacam yerde anne yok bir dakka o bazı
dü͜ünneri yapılan senelere ben erdim benim altmış yedi yaşım yaşım
altmış yedi onnara aşa yukarı ben erdim de geliyi İsma͜il aga bu kövde
bi dakka durutun şimdilik
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
5
10
15
20
25
30
163
17
Anlatan
: Ayşe, 62 yaşında
Derleme Yeri
: Akdere (Byala Reka)
Konular
: a) Sohbet b) Düğün
a
elli biyde evlendim burıya mu͜allim ȫretmendi eşim doksan altıda vefat etti ozmandan beri ben yalnız yaşiyirim gittik Tükiye kızlar döndü
duramadı kız küçǖdü iki çocumuz vadı ben ondan ötürüde giderim
ben gelmiyirim yetmiş sekizde bi çocum gitti orıya ben çilesin çektim
on sene ben seksen dokuzda gittim uşa͜ım yasını çektim ben dönmem
bı̇̄ kış ayrı yedik içtik ep sumak ep dargın bana hele bi sırada üç aydır
bütün tutadım buda ben ibadetimin peşindeyim ben dedim ben buda
baldır iki senedir yoktuk içinde ben iki sene er cibi tuttum şaban tuttum Ramazana başladım ben de ni yiycem ni içicem ben yıpradım ōda
macır ona göre dedim te dedim Bulgaristan yolu gėt ben gitmecem e
toplandı cakmacını makmacını toplandı çocuklar götürdüler Çorluya
pindirdiler geldi iki ay kadar durdu iki ay durdu nese başladılar bana
ana bubam asta ana bubam asta a dedim kırk sene dedim geçti ya ta bu
kırk yakā beş altı senden so öldü biraz bülger astalı vadı şeylerinde to
ondan rahatsızdı he gitti ben ta yaşiyirim şindi bu kıza vedik buralanı
çocuklar Tükiyede ya bubasın dediler başna bi hal gelse bubasının
evine soksun başını dedi vedik kıza kızda şin çocukla torunnamız va
yanımızda sanki tö böle ben Aslan küyünden başka küyden ben elli
birden beri burda büyük altı yüz yedi yüz hane var
b
e ben geldim buriya bir hafta biz iç birbimizi gȫmedik aşada dudu ben
yukda yeni evlerde durdum ta dü͜ünde cuma av̇şamı evel perşembe
oludu dü͜ünner cuma av̇şamı kapadılar güve yanıma ȫledi kına gecesi
yaptık ona göre urba giydirile kadife falan ȫle oldu vardı ama ep geldile topladılar gittile parasını sattı sora bindallı şindi başka tǖlü var
Tükiyeden aldılar kızlar aldı ama hey yeri pullu başka tülü evelki bindallılar başka ondan to buda bi yerden telleri vadı yanı başlanda bazsı
vadı hey yerinde paça paça benim bana giydiydikleri bu taraflı iki
tarafı cep tarafları birden böle şılırık simliydi anterisi vadı ġene kırmızıydı yüzümüzü ȫtele yüzü dünyayı görmezdik arka peçe kūyadılar
164
35
40
45
50
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
telli peçe oturusun köşede sünük sünük benim günümde hiç kına yoktu elli bide kına bir yerde yoktu şeker erittiler böle bi şiye kuydular bi
tuçu kızdırdılar tuçun üstüne şeker kuydular sarı duman çıktı sobanın
üstünden tuçula vadı te bele kısım çıkadı yukarı şeker kuydular bi
yere onu bastıdı kızarttıla onu sobanın içinde ateşte o bi sarı duman
bi acı duman saldı acı duman saldıne onu kapadıla bi başka çanakla o
çana͜ın dibinden būsundan bana kına yaptılar emen iç kına böle alma
kına yok ozman bi yerleri ozmandan beri bu zamana kadar yannızdı
māzada iki da͜ire ellende sȫledi tǖkü içerde bütün bütün boşta erkes
kim canı istiyi kim kiminne oyna kim ne iki kişicik kalka o da istemez
kakmak tūtala peklerinden çekeleler zor zoruna oynādıladı iki kişiyi
iki kişi oynā adam iç giremez āne sahibinin adam sopayla kȯvalar
başka karıladan farece örtünüyle ferece abalık ferecemiz vadı ozman
örtünüydülüylede gel bırıya acık biraz mutap ol tükücü biraz evelden
istiyle eski dü͜ün adetle oynādılar erkes da͜ılışıdı kimisi nışannası va
arka cinisine onun ferecesinin altına siner adamna dedele gȫmesin dedele süven sırtına kuvaladıla öledi bizim zamanımızda ben Tükiyede
yaptıla orda bi dü͜ün üç yaşından yukarı çocuk uşā gelmicek diye operadan ba͜ırdıladı o Burgas tarafında şımşırla yapala Burgas tarafında
bizim iki av̇şam kına olū buda bır av̇şam erkes çocuk evi evinde yapa
kız evi evinde yapa ilk av̇şam kınasını sona ikinci av̇şam kayna gelin
gösteme birinci av̇şamı yapola kınayı böle epsi giyive şalvar elvel
zamanda eski adetler pullu yelektir gölmektir
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
5
10
15
20
25
165
18
Anlatan
: Meryem, 62 yaşında
Derleme Yeri
: Akdere (Byala Reka)
Konular
: a) Düğün b) Sünnet c) Doğum ç) Yemekler
d) Hastalık e) Bayramlar f) Su Pidesi g) Kış
Hazırlığı ğ) Türküler
a
e tükü söyliyis oynıla da͜ılışoz ikinci av̇şam evel ekesin kapının
önünde olūdu eski zaman şey istiyir benim dü͜ümde şindi ben nışannı geldim birinci av̇şam yaptık kınayı o zaman māzada olūdu
ya damda damda bizim bi māzamız vadı aşada üstü ev be canım
ozman çocuk mocuk bi şe gelmezdi benim şeyimde atmıĵ dokuzda evlendim ben yetmişte çocum oldu ben altmış iki ondan sora
ikinci av̇şamı gelȫle görüştörȫle böle kayna öptürüverile kayna te
ne verecese veri bir iki yēde bizim gümüzde hepten yoktu tıngır
mıngır tenecere ayna vediler benim dü͜ümde çok kimin gönnünde
ne vasa bakır tenecere ep dü͜ün gününde arabaya kamyona pindirip gelini güvēyeydi o aneye getiydiler beni baştan ateşe şe ettiri
karıştırōladı kapıdan girike elleni suvazlattırōla bülmem tö öle yap
böle yap Mustafa gamdı bizim ondan sonası ben şini kendi şeyimi
annadomda girdem içeri e te yingeler mingeler dışada epsi baştan
peçka karıştıroz anı karışıyom o aneye deye to bu kada sabālayın
anaya bubaya gidilö güve gidö güve gidiyo benim annama götüröle
böle gene kalabalık gidöle yemek azır ediverile gidip yiyip gelivelle
be canım ayır gitmiyi damat bizim çok yemek yapala bizim birinci
şindi sütlü çorba yapola ayır kuskus salıvorus kuskus mu öle şēriye
falan bizim Tükiyede şēriye va şēriyeleden salıp kaynadı mı kabardı
mı süt kuyuvoruz yā karadız sā ya͜ı sana yaġı ilk çorbamız o sora
çıktı supalar ilk önce börülce fasılye olmaz ama üçüncü pazı sōnası
yānı kuyulva böle kocaman sa͜annara siniye üçüncü tatlı bȫle aştıla
yapıloz biz tǖlü tǖlü nası olsa büzmeli çiçekli gibi e bi şe istedimiz
gibi yapoz be canım erkez de yapo sōna ayır erkez dü͜ün evi yapo
şindi toptan olu epsi biraz salatka biraz bizim günümüzde e bizim
paruftoru vadı birinci şindi epten bırak be canım şele benzemiyi
agustosun sekizinde bizde vadı dü͜ün to buda
166
30
35
40
45
50
55
60
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
b
sünnet evel o doktur dildi başka gene böle annayan sünnetçi geliydi
toplanīla bi kaç uşak te to buda bu caminin bu altta isle şedi ya Aşe
yenge evel buda damnar oturudu ayukarıda öretmenne çocukla okudu
to buda aşada bilöm ben bizim uşakları sincap Ahmet geçen to burda eniştem işitsin ben dedi to buda sünnet oldum dedi enişte sincap
Ahmet e buda doktomuz yapadı bi sırada atlamız de͜işti epten saklı
yaptık bir epten saklı alemde dūdular
c
olva olva uşak dünyaya geldin mi on yedi gün oldun mu dadı ekmē
yaparız bis ay be kır̥k küçük kır̥k olva on yedi gün oldu mu küçük
kır̥kı kır̥k veşnoşa anana gidesin gezme ya on yedinci gün sonna otuz
dokuz gün oldu mu kırkıncı gün sayılva ozmanda gene uşā yikiysin
kır̥k bi yımta kırosun kık yımta şiyi kuyadık evel böle biliydik öle
yaptık kırdık kık tane şeyi yımırtayla uşā yıkarız su dököz kīk yımta
adet yerine gelsin su dököysün başka suda kuyup uşa͜ını yıkiysin gene
anana gidöysün kır̥k uçuma kık uçurma deyeler başka yirde sona bi
sene altı ay üj döt ayda mı yaptık yıkama be canım sen ne kadada
istesen bir afta yap istesen on günde istesen biz iki üç ayda yaptīdık
iki koyun aldık ozman apekala vadı koyun güdedile iki koyun aldık
bi kazan supa yaptık bi kazan tur yaptık aykırdık ı̇̄ sannara kurduk
masalara yedile iştile odada kim gönnünde ne vasa verip gidive de o
kada öle ozman sade böle
ç
ozman sade böle evde sofra fasılle çorba ne vāsa börek pazı keşkek,
samsaklı biz en çok yapılo kompiri soyuyosun dur şim baştan koyosun kayniyi kaynadına soyvosun ufaliysin onu isle ellenne ufaliysin
istesen böle şele erendeyle erendeliysin nası istesen ona sonası samsak doriysin bayaca yūdunu kuyosun tuzunu atosun çok güzel olva
şimdi doktora gitmiŞ bizim ayreten bile koymuşlara bitkide de kay
koymuşla koymuşla onna doymuş kay bitkide de samsak kuymuşla
eh demiş nas demiş be Aşe yinge bu olmıyı demiş yoktu bizden ayır
samsaklı dokturun ilacımış bitkiden samsak ya öle köde kumpir katola pirinç katola kim nası epsi bi tǖlü olmiyi ki geçen birin başkaydı
başka ta yerde kim nası öle yapola
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
65
70
75
80
85
90
95
167
d
e benim vaktımda vadı benim günümde atmıj dokuzda evlendim
ben ozman doktula vadı evvelki ta ilesi onnarı bunnar bilcek bunnar
ta bi ateş kaldı mı sikeli soda kuyup bi bez kompres yapasın aydī
doktur yok benim anamın yedi uşā olmuş o kadā ben doktora da
gitsem de ben bronhit vadı benim çocūmda ona ben rakıladım bı̇̄
mendili sıkadım onu kibritle yakādım gȫsüne kūyadım ākasına gȫsüne kūyadım geçedi biri vādı bizim būda o kadar elbabdı iç bi yere
gitmezdik ama öldü ı̇̄ san benim bacām kırıldı da gittik ona bis bubam ayla on üç yaşındadım bn gittik sıtında götüydü beni koskoca
kızı gittim yörülek geldim onun demek kızı uşā olmuş kırık Eminesi
to ondan ǖrenmiş öle dedi şiyi karısı ama o kada çok acıdīdı ama
dōrudan ölüm deye vadım ölüm soña o kırıkçı ep maytapladı beni
gödükçe çatır çutur yapadı ama yerine getiridi çok elbabdı elhan
mektebte böle sallanīkana düşüveri bilē ice kemi uramış sallonova
götüdüm onu yapadı çok annadı on diyim anam bizim yedi uşā olmuş üç kalmışık biz dȫdü ep böle üç yaşına gimiş sancakta sallāka
ep ölmüşle ozman doktör olsa ölmicek ayla biri anam demiş benim
uşām ölcek ya demiş böle ėvel suvādık kırmızı suvāmış sanca͜ın altını ölmicem ben ölmicem dermiş igilmişte üç yaşında üç yaşında
konuşmā başladıktan so ep astalanmışla öle üç yaşına gelince sōnası
bi ḳardaşım oldu benim te ölmüş onna dȫt tane ölmüş ep ölmüş astalıktan ozman evel yok fukārelik ya o benim uşam ölecek ya demiş
suvamış böle sancan altını sancak sallanıka anam annamış astalīnı
acıp suvayam ölmicem ben ölmicem demiş ama ölmüş bır ablam
vadı öldü iki sene oldu kadaşım vadı gene benden üç yaş küçük elli
döttendi ablam kık dötten üç ay altı gün arali öldüle bi ben kaldım
ben de düştüm uşakla da Almayada epsi iki de ba kaldık kır̥k ayvan
var uġraşoz ömür telefi sabah̥ gene besi kapadık er tǖlü er tǖlü inek
dana buzā bizim aşada epsini yabali işçi tutoz taşıttıroz on ton ekin
aldık ikicimiz soktuk onu içeri uşakla da barola ı̇̄ san tutun deye e
para va beki ama isan gelmiyi paralı yoktu da aç gezöle gene gelmile çırak tutun tutun deye bütün çekişi tutmiz ta elimiz ayamız ta
tutmaya deyis kurban bayramına şindi istedile dana getiydik iki tane
bu sabah zor getiydik onu gelmile
168
100
105
110
115
120
125
130
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
e
er bi şey kimin ne kuvveti vasa kimi et alı kimi arada kese bi yapa bi
pirinçle kimisi et alan et köfte yapo epsi epsi yapolva mevlidle gibi
dil kim ne istese ben şim bayramda uşaklarım gelcek kendi isannem
mesela iste başkası gelsin en iyi yemekleri yaparım en iyisi ne ise onu
yaparım epsini sen bilisin uşan torunun neyi sevdı̇̄ ni yapādık kabaklı
pide tatlı için olva pazıyı yapoz onnarı o pazının içine irendeleyip o şeyi
şekeleyip kaba koyuvosın kesip kesip gömme gibi davulda pişirip onu
aşliysin to bu kabak pişirip kavuriyim ben helva gibi kavuriyim
f
onu gene ǖlenneyin to da işlēdile anam geliydi eve ǖlen çabucak hemen onu yapar iki su bidesi yapar alır onu aydi işçilere götür amırını
karıp onu sıkıcacık yımta kıroz tuz yımırta bi pazıya bi yımta kıroz
üç pazı yapasan üç yımta karosun onun amırını ateşe koyosun koca
tencereye su o kayni onnarı yayoz bi pazılık yayom ben bi sini bezine
evel keserke böle paça paça iç kemsiyim şindi dorudan pazı yazıyom
sana göre bütünce sallom makarna çanāna çıkarom so͜uk suya so͜uk
sudan dōrudan sāna aydi koyuyom onun içine sā ya͜ıda çok sā ya͜ı
şim basoz onun içine pişirip yiveröz öbü tülü davula yimteĺa üstüne
kaymak koyduna olva
g
böber turşu yapoz kışın ne vasa epsini yapos bazı örüveriz bazı kes
saplanı yayos tarhanasız kalmayız Almanyada uşak benim yolladım
onnara yaptım koca bi şe şin tek kendime yapma çalışma yapacam
ha yarın yapacam sütle kokusunna şeyinne karoz onnnarı kara biber
bahar cencefil onnarı biber bizim kırmızı biberleden onna maşineden
yapom ta sende çekilmiş böber kuyulo böber yokka amur kuyorım
kurutmim ben kuruttum ufaladım götüyme uçakla gitti benim torun
onu öle yolladım onu ufaladım ama kendime bakaca kuyum ben de
iki sene bıldır kı dil evvelsi yımta hiç bozulmiyi yinir piynir gibi tuz
kuyom yurom onu tuzda sona pişirike hiç tuz lazım olmıyana ama
küçücük hamıra işi hamırla yapmıyız şindi ileri yapadık şin kalmadı
evel yapadık işe amırla yapadık öle de benim ablamda kuyadı böle
cendele ep süzülüdü damnadı tuzu filan öle şe yapmıyıs biz ufalıyı
ufalıyı ben şindi rejim yok ben anam evel nası yapamış öle yımtamıj
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
135
140
145
150
155
160
165
169
başka şemij bi şe kuymıyım gelin de benim tah̥anayı beeni ben ep öle
yapam güzel olva sade sütle kokusunu kuyum ben kestim kesen de va
günde kurutu pazım var güne yayorum kendi sora fırınnıyırım onnarı
doldurorum makarna kestim gene kuruttum dur bakez kışın ben yalnıza ramazanda kendime saldım oruç tutaka kendim ben bırakmiyim
evel bizim dede öretmendi sabalen ben hayvanna uşaklala bi pança aş
dedik oda bis pazı aşı günde kurutma kabaro fırınniyiri sabaley̥in tez
o pişiver öle ba çocum biz başka etiştile geriden kız geldi mi okudu
on birinciye kadar av̇şam geldi ben Ümmü abla ölmüş te orda bi ana
ben geliyom dedi staj yapmıj av̇şam geldi ikinci av̇şam ana ben gitti
ėvel inek sama acık ürettidim bir iki kere evel böle kızlala çocukla
açık acı͜a konuşmazdı nide ben konuşacam anam bi kere ben konuştum birisinne bi çocukla av bi dayak çekti bana ama Allahına ėvel
yoktu böle ben zatı nışanna arabeyle geldim de ama yoktu biz gene
evlendik bize de nikā yaptıla ocala da ama dü͜ünden sora bāliyis e
balkandan getirilē dal sokarıs kapıya to bu bi de ateşten atlı̇̄ bizim
konu komşu ateşten yakola bi büyük ateş atlılar üstünde kim iste ya
altı mayısta ıdırellezde iç bilmiyim Balereka yeni malede Pomakla va
bu öte yankı kö aşada Tuşiritza va
ğ
sallake e e e yaparız uyusunda büyüsün yavrum eee deriz uşaklaṙ
uyur to o kada ama evel bi de vadı bak bis o zaman benim kızlımda
çok oyun yapma gidedik piyes böle tǖkü söyleme on üç yaşından beri
beni büyükler aldıla yanına on üç yaşına bi yede bırakmadılar beni
nı̇̄ de Varnadan nı̇̄ de Burgazda nı̇̄ de Balamar bilmem ne Sastizaniyede
ep bırıncı çıkadım epsini bilom tǖkǖlen bende kınalada bis söyle bi
oyna uygun tüküle söyliz kınada
kak gelin hanım yürü aygın baygın
kak gelin hanım yürü aygın baygın
bütün arkadaşlarım senin ile dargın
bütün arkadaşlarım senin ile dargın
vallahi billahi ben dememişem
vallahi billahi ben dememişem
akşam yâri gördüm çok bi͜enmişim
akşam yâri gördüm çok bi͜enmişim
170
170
175
180
185
190
195
200
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
to bu kadar ben calgıla söylim kadaşım öldü ben zatı aklımda bi şe
yok atır içi söledik çok tǖkü söyledik çok er yere gidedik ceviz içi
ceviz içi ben sesim salmadan söyleyemiyim ben bara bāra kaynatam
ben evlendim kaynatam ozman ben em tükü söyleyem em sıklıkla
tükü söylem ey demiş kaynatam bu bizim gelin demiş adam oliymiş
kim nolacamış demiş
ceviz içi ceviz içi benim senden haberim yok
aşkın gönlünden gel gel aman aman
ah gün gelir sana kavuşurum aman aman
nar ağacı nardan gelir gül ağacı gülden gelir
benim yârim alaydan gelir
aşkın gönlünden gel
tö böle te ivelki çok çok kızılcıklar bilmem ne epsini severim ben tǖkülerinde yürem açılo ben tǖkü dendi mi ben telezyon başından ayrılmim tǖkü söleke ben bi͜endim tǖküle çok ki epsini epsini dȫt yüz beş
yüz tükü defteri vadı bende sen mi söyleysin gitti onnar epsi deftēlē
yıttık be canım uşakla yıttı nerde kalcak o vadı beş yüz tükü defterim
vadı çoktu çok yok kızka yazdıdım evlendim gene yazdım ep uşakla
paraladı oni torunnar benim uşak benim paralamadı da torunnar torunna va bende ėvlenen de va torunnan da uşa͜ı da var küçük ne bilcem
mektepte büle Bulgar malimlı̇̄ sade tǖkü söylettidile Bulgaca Tükçe
biliydim çok ta şindi bile gözlem gömese şe oldu ama çatırdattırom
bis gelmiş adam komşu Bulgar tuti ihtiyala dedi mari bizim anede
bereket olu mu dedile Bugarca konuşuz dedile bu anede bereket kalı
mı dedile ne konuşuz Bulgarca ay ba çocum senele geştikçe şindi üzgüler çok olva çocun evleno uşa͜ı olva bülmem ne olva te aglaşoz a be
gelö öle olva böle olva kendimden yazim istiysiniz siz sona alcanız bi
şe mi a genşlere mi ay yazarım da e olur be canım bi kaş tüküye evelden zamandan olur olur yazarım en eskiden evel bȫlemiş ge bırıya ge
geçen hafta dü͜ün yaptık karısı gitti uşaklala şindi kādaşı onu da götürüverile ep işledi ekmecı̇̄ ni çıkadı ep işledi elli dötten öle üzülmicen
bi kādaş öldü bu da kādaşı bu abla epsimiz yannız hangımız şe acı acı
ama nābalım git āla sen bıraz öleden bi şe yapma kalkosın sen adam
yapor ama akadan silösün o hepsini kendicı̇̄ yaptı o altı odayı kendi
düzdü iç evlenmedi kimse neyisine ne şeyine karıştı öle oldu
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
5
10
15
20
25
30
171
19
Anlatan
: İsma͜il Hüseyin, 73 yaşında
Derleme Yeri
: Akdere (Byala Reka)
Konular
: a) Mesleği b) Avcılık Anıları c) Düğün ç)
Oyunlar d) Yolculuk
a
şindi bu hem kosa dövme em de demi de dövebiliysiniz bis öle zamanında buda on yedi on sekiz sene ilede yimi sene iledeydim biz öle
işledik de yapadık onnarı bunnar dil yapalım da bu alet trenne geçiyir ya onun şeyi onna da kesti yaptık kendimize bi şey yapmak için
dövmek için ben kaynakçıdım de öle epsi demiden buda olannarın
gödünüzü demiden kendi ellemle ellemizle yaptık ı̇̄ tiyaladık yaşlandık gemileri bunnarı yapmışım yapmışım bunnar bi başka usta gı̇̄ medi benden başka yok buda gı̇̄ miş şu kapılar olsun pencereler olsun
epsi kendim yaptım yavaş yavaş yaptık ama yamuk yaptık ama dōru
yaptık kendimize yaptık kaynak var e ayarı olsun onda üj döt yavaşlatmak hızlandırmak ta nası ayar olsun evet elbet yakacak şindi nasī
desem sana kalın demillen ince teneke uya mı uymaz teneke elbette
ayarlamak lazım dakılıyı elbet onsuz işliycen biz onnara maska deyiz
kara camı var o yapuk o getirecem istesen görecen ba yapasan biliysine bütün gece ba͜ıracan sabaha kadar o hızlı ışık o bu ışın kuvetini
bilememişle ne kada ta bilmiyle
b
o bitti gayri hepten bitti iyi bi zaman iyi bi malik zamanı va şindi mesele to bu zaman kuj zamanı kuş avliyler şindi fazan var gene ordada
fazandır o güzel kuşla gurgurice diyile bu guguşçuk diyeris tūta der
gündöndü ekili oldu zamanda kuş uçan malik bu sezon öle bu sezon
çıktıktan sora saliyler domuz avına kışa dōru ama ben şin domuz avına da gitsem ben gitsem de ben yimiyirim onu dana dorusunu söylim
çok arkadaşlar yiyi bizim eşler dostlar yiyile ama ben yiyemedim ürenemedim de bunu yime istemedim de yime kaş defa vūdum kaş defa
vūdum sen bilsen kaş defa ani diyile kalbim istemiyiri kalbim istemiyi bunu niçin diyi şini bi kere vuduk arkadaşlar dedile ki yapacak kıyacaklar dediler a͜ilelele karılanızla uşaklānızla geleceniz buraya ben
bizim a͜ileyle gittim ama yingende yimiyi ya Ayşe ablan da yimiyi ya
172
35
40
45
50
55
60
65
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
öle şey çocukle bin didim çok şi yapmayın ama o zamanna gelince
de o gün şe gelince biz bi de zın diyile karacala te böle küçük vūduk
dedim şundan bana kıyın ayreten a sen şini ayrılıcan kıydılar yidim
iki köfte yidim ama yirim ama o da beni yir içimde onda ben yiycem
onu ben tilki yimiş adam tilki biliymisin ne demek köpek köpek yimiş
adam ben bōsuk bōsuz diyis şini onu bırakıp da başkasına başlaycaz
bizim būda misilemiz var ekili benim geldim zamanda gittim ben oraya misileri ektik misiri sabaleyin gidiyim misiler kırılmış dökülmüş
bi de Būgar ākadaşım va oda bir av̇şam gittim ben iki av̇şam gittim
üç av̇şam gittim göremiyrim yok gelmiyir malik oraya gelmiyi sorakı
av̇şam dedim ki o mumcuya dedi Hiristo bu bōsuk yarın av̇şamda
geliyse ben bunu öldürüsem ben bu bōsu yiycem dedim söz vedim
ben dedim bunu yiycem Bul̥ gada onu beklemiş gelim diye bize şim
bu to bu eve öte beride bi dükan gibi bi şe aştıla bi av̇şamleyin ben
onu abaplan toplaşiz kim ne getiriy kim nabi yiyilē içilē gittim ama
dasa dedim ki yarın av̇şam sen gelme ney̥çin ben de var bi tek tüfek
gȫmesin deye ben oldım onu yincecik o aldım onu gittim orıya eken
gittim gene de saat bej zamannarı av̇şam gittim orıya otūdum bi şı̇̄
kenarcına o şe eken geliymiş o geliymiş yiymiş bi şeleri biz gidince
o gidemiş gene girip te dolaşmıy da biz gidiyiz tamam hani gitmiş o
belki de tamam alaca karannık olacak zamanda gidiyiz biz oraya neyse bı̇̄ de baktım geliyir misirin yancasına şöle gelin yanıma ama bende
söz de ve şin yiycem diye ben öldüdüm onu ben bōsuk temiz köpek
iki çeşitmiş onna ama ben bilmiyim çeşidini meşidini biri domuza
benzēmiş birisi köpe benzēmiş köpek bilmiyim hiç onu bi de erik var
çatal böle o çatalı aldım kıstıdım gelmiyi ve tilifonu kaldıdım Hristo
böle böle oliyiri kökünde o da dedi yiycem diye o erin kökünde bōsuk
ōda öldüdüm onu ben ben gidecem alcam onu dedi dedim al o yiycek
ben dedim ama ben yimiycem ben bilim e tavu͜a gelilē ba ama nası
gelecek keke ben kapalı onna būda nereye gelecek yiyir onnar bo͜up
bırakiri şim gitmiş Buga onu almış sabāleyin ben de av̇şam üstü bu
açtım doldumuş bi kıyādın içine sıcacık köfteler ben onu unutmuşum
ani ki bōsuk eti oldunu geldi buraya adam rakiyata senden meze benden oldu be Hristo şişeyi aştım kuydum onun önüne ben şin hem geziniyim ababla geliyi onnarı kāşılıyım şey ediyirim arasıra da kaklayıp
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
70
75
80
85
90
95
100
173
çatala ben trak ben de yiyim köfte yiyim yidim yidim ben avşamı
bitti gitti adam bana iç bişe demiy ki ani bu bōsuktan demiyi sorakı
av̇şamı rakının içinde dȫt pamak kaldı ya şişeye sen kuyuver to oraya
dedi ben yarın av̇şam gene gelcem iç aklımda yok ben unutmuşum
ama pişmiş ya bunna kokusunu tuz böberi içinde karıştımış onu adam
yapmış sorakı av̇şamı bi kıyad gene tütiy sıcak sıcarcık pişirip geliyir
o buriya ey benim rakım nı̇̄ de te nı̇̄ de ba aldım onu ben gene kuydum
önüne onun ama ben şin dedi ki bana sen rakı içmicen mi dün avşam
içmedin dedim bi çeşe içerim ba bi çeşe te o da duriyi arada sıra dadıyrım ben onu bi köfte yiyim çeşe ha ben bunu şin arada sırada ben
kakliyim bunu bu bōsuk dedim şe yalıymış onnar çok şu kadar köfte
bilki de yapmış o ama kakiyirim onu ben şin bi zaman geldi bayā
vakıtlar geldi ababla eşle dostla geldile erkes başladı alma o zaman
bayā köfte bi buçuk iki kilo et belki de va ōda Biriso sen dedim dün
av̇şam getidin bu etleri de bu av̇şam nı̇̄ den bu et dedim ba aptal gibi
ben soriyim ben kendim yaptım Bulga bi kere şöle baktı bana a be
dedi sen dedi bōsu öldün o dün av̇şam yedim doyunca bo avşam da
yedim bayāca şin o akadaşla nabisin sen ba bırak ba tüylerim nasıl
ayak oldu ama ben bunu yidim ama andan sora yukarıkım kaktı işte
ben çok uzun zaman avcılık yaptık biz çok va avcıların iç biter mi ba
c
şindi dü͜ünne nası oludula evel bizim y̥etiştimiz zamanda mesela deyelim elli sene ilesini elli yıl ilesini konuşalım nası oludula şin daha
önce ben kendi dü͜ünümü annatacam sana tamam da elli üç sene olmuş ben evleneli te onu annadacam sana şini bis kayrı dakıya tutiyala
şin iki genç duri yan yana biz o zaman ayrı ayrıydık biz ayrı ayrı ben
bi͜en adam dakıya tuti a kariyi benden ileri dakıyı vemişler ve başiş
verise vemiş ama en büyük başiş de biliy misin neydi en büyük başiş
bi tencere bunu da bubamın kādaşı amcam amcam bi başka amca
vardı ta onnar ikisi getı̇̄ dile birer kırmızı tencere böle kapakları içine
giriyiri o bunna benim en büyük bāşişimiz bunna bizim dü͜ünümüz bi
de bilik denen pakellesi o günümüz geldi dü͜ünümüz paskalya onnarın
da bayramı bi kırmızı yımıta bi de başka tülü boyalı yımıta mor yeşil
te öle bi şeler yımıta getiriyle bizkiler dü͜ün bitti mi bubam gidiyir
alyırı bir koksa vadı buda ama yapma şarap yüz kilo şarap alıyı bu-
174
105
110
115
120
125
130
135
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
bam demiş benim Buga komşulam gelecek ben bunnarı verim bizim
zamanımızda içki miçki yoktu o katiyen sen nirde içki o zaman kim
içki sen görecek ama ı̇̄ tiyar öldürecek seni neyse bubam onnara vēdile Türk halkı da vadı bizim onna da içiyle neyse içen bizim takımız
bitti tencere kofa ufak tefek saan kaşık kibrit sabun bunnar hediyele
dü͜ünde neyse bi bakarız bi kocaman bakır kofa yımta kımızı yımtaylan boyanmış Bulgaladan gelmiş bizim karıya demedik karı fabrikada
o zaman işlile bi bay Yurdan vādı buda Ayşe verecem en büyük hediyeyi en büyük hediye onnan biliy misin üç yımta iki dil üç kibrit annadın mı bi kutu kibrit bu kadar ya͜ut ta bi lef iki lef kadar kafanna
gezdirile bakır o da dil kofa ama bakıdan dil bunun gibi kofa bakır te
büyük aldı bende bi var ondan şe için duriyir o onun içine ben yalnız
çünkü vadı ta bizim tanıdık senne iste maytap oynamā bi paça santin
yapı̇̄ atı̇̄ önüne çekiy elini vemı̇̄ öle oyunna vadı çok birisine dedim
oynayıp dūma benne ben güvē amma ben çok ses etmȇ hakkım yok
ama dayanamiyirim o oynasın onca halk içinde dedim arkadaş oynayıp dūma benne oynayıp dūma elini uzadıyım vemiyi elini bana çekiyi aldatma yapi ben dedim alacam vuracam suratına dedim senin olmadı umak falan olmadı da bitti de bizim dü͜ünnemis neydi karıların
giyimi ikinci isteysin duvak şindi bakim Anadolu tarafında dü͜ünnere
falan bakim da ȫtük kapalı sade ki bizim o zamanda gelin almak āneden neyden gelin alısan beygire falan da dildiler araba koşādılar öküz
arabası ya͜ut mandan arabası çergeli ötük ya͜ut bir araba çiyizini bi
arabada gelin de öbü arabada yingeler falannar gelinin yanında duvakla ȫtük o zaman adi biz biliyrik bizim olannarı tekeze olduktan
sora kominizim bastına karıla gȫmeye gitme gayrı onda ileri mesela
biz karılala bile işliyiriz dil mi ama av̇şamlayın asır mecisi vā asır
ȫmek andan sora misı̇̄ kurutmak şin karılar o odaya gene salmilar
bizleri oraya giresin onnarın yanlana bubalar ananeler siz tiyatroda
bakacanız ama buraya gelmeceniz bize sokulmacanız iç bir av̇şam
gittik burıya başka köyden bi kız gelmiş iki tane onna da biz gidecez
bakma bis basama gibi bi şe kuyduk pincireden bakacaz bakalım ta
ileki iki saat ilesi onna biz gȫdük bıraya geldikten sora konuştuk bilem ama sora ne bakacaz onnara biz gene ama bu isanın delikannında
çok zayıf kafası oli isanın zayıf kafa sen bilin mi zayıf ne demek sen
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
140
145
150
155
160
165
170
175
iki saat ilesi gȫmüşün kızı ne gidim ona ben bakma gene şin aklımda
olsam ama gittik ane sabi almış direni geliyi biz de basamakta üj döt
tane çocuk en sora dedim ki bizim şini o zamanda silasız dūmam ben
bende var her bi vakıt ozman gene vā bende silah on yedi on sekiz
yaşlarında ama bi baktım aşa ben aşadayım böle bakadım baktım ondan direnne geliyi kakıcak çocuklara dedim napma geliysin ba silahi
çıkarıp ona dayayıvedime adam dondu kaldı dedim arkadaş bu çocukların kabātı yok onnar gelmişle bakma bizim hepsimiz zayıf kafamız
biz ama geldik gene bakmā işte kaklamaya çalışiyrim böyle direni o
zamandan gecedi onna saplıycak dūdu gitti döndüydük onu bir av̇şam
gene başka haneye bi de ufacık köpecikleri va böle mediven vā pinme
onnada yatila iki anenin iki kızı var ama çok yakışıklı o da bizi pencereye gittik bakma o köpecik dedin cen cen cen cen bizim Mıstonun
üzerine gitti Tükiyede şindi dayım olu dedi bu köpe͜i öldüysene dedi
ba tut şunda öldüy o da şu kadacık ama yaşlı ama bu kadar pınik diyiler pınik ben usulca ayaklarımın altına aldım böle köpecik bıyk bıyk
cıyk mıyk öldü köpecik merdiven altına attım onu bırakıvedim ama
ane sahibi geldi ya kovmiyi bizi çocukları iç kovmiyi ama ne köpe͜i
öldüdünüz kızları gözetiyiz ama o caygıldıyı ya iç dūmadan can can
can can can komonizem zamanı andan sora epsi meydana çıktı bizim
komonizam zamnı geldikten sora epsi lazım bile gidelim yok çere
gitmese ekmek yok lazım gidelim e başka ta ileden nası dü͜ünne deriz
ya duvakla gȫmesin bilmesin mesele dedem bubam benim bubam hiç
anneleri gȫmeden almışla işitmişle filancada kız var gidiyler dünür
yapalım senne bi şe ba be ne va sende kız vamış bende de olan var bis
bunnarı eversek ya ba olu ba isle birbirini bi͜enip alıla bubam bi kerecik gȫmüş anamı benim bi kerecik gidiyle alıla arabayla getiriyle bıraya bubam evde dü͜ün bubam yok gidemiyi olan ta nası desem sana
ya şindi kıs anası kız bubası yoktu gelmē uşānın dü͜ününe te bunnar bi
takım şeledi neblem nası desem sana ya benim uşāmın dü͜ünü olacak
ta ben gitmicem mesele kaynam kaynata benim dü͜ünümde yoktulā
gene yollila başişleni hediyeleni gene yollilā ama kendileri gelmiyi
burasının adeti gitmicek kızını gitmē dü͜üne hakkı yok neblem şin
andan sora gittik bis kayrı benimde ōlannarın ōlannarı va onna şin
gitirilē de götirilē de ha andan sora şindi benim dü͜ünde alemin dü͜ün-
176
175
180
185
190
195
200
205
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
neri ep öledi de kendi ōlanım pazertesi günü pazar günü olu dü͜ünne
buda cumada yapamışla evvele cuma günü dü͜ün Tük dü͜ün cuma
günü bizim müslümünnarın dü͜ünneri paza günü şe cuma günü olumuş işlenen yelere gidiysin işe cuma günü alem sana dü͜ün yapmā
veri mi o zamanda vemez pazara kaldı mesele sora pazar başla ta
cuma günü dü͜ün cuma günü ta başla kınası olur ikinci kınası olur
cumaytesi av̇şamsı gündüzü pazar günü dü͜ün olur dü͜ünden sora kaynatanı gidiysin şindi sabaleyin gelir aykırır ta bula çalgıları malgıları
yollamamışla bizim de çalgılar her vakıt toplar çingene tutmaktı er
vakıt cingenner yok başka çalgıcı pazatesi günü budan çalalak köyün
yarısı gene toplanırız haydi kaynataya gideriz kaynataya şini güvē
gittin mi benim yok kay konuşma hakkım kaynata vesin başişlemi
benim ne verecek ne yapacak ta andan sora konuşacam bi zamana
kada yiyler içiyler epsi bende odā mesele bende ōda da ama sora kaynata kayna yakını ı̇̄ sancıkları toplıyla eve öteyankı odaya gelsin bakalım güvē şindi sorıyla bana evdeki ōlanna nası bakalım n̥iyi mi diyile
şaştınmıyısın şınmak yok ıştınıysan vēmiyi bi şecik sana bi de Erdogan şöle diz çökük bȫle duriysin ama bizim bi dayımız vāmış bu karının dayısı benim oturacam yeri sen palayı kerge͜i kal̥ dımış misir atmış misir batsın bre dizlene de ta çabuk konuşiyim ben şin gı̇̄ dine
askeli bitimiş adamna ben şin gittine içeriye bi kereye elledim bȫle
pāmaklama bati bi şele geri oturuvedim dayı bakı da eh yaptı sade ben
otumadım orıya acık ta geri otudum tuzlu kave mave yoktu o zaman
vēmedile bi kere soriyla iki kere soriyla şini kaynata diyeri çe ben
güvēye sürekten üç koyun verecem ya͜ut bi koç verecem ba ya͜ut ta bi
kız da vēdim diyelim ama aldatma çalişiyla biliyin mi konuşiyim diye
a şi benden ileri birisi geldi ama bȫle saat va būda bu adamda kaynatada te böle saat vā zinciri minciri va o kapaklı saatladan güvē sade
böle yapi konişmican sora dediler baga ey Hüyeyin aga ha o saatı ve
güvē saatı istiyi la hög dedi adam haman saatı alsın vēdi saatı kuydu
güvē önünede güvē napi anne buba iyi diyile selamları vā dedile bu
kadacık lazım sana be canım bu kada lazım ama bunda konuşmayiz
ya biz andan sora mu͜abbet yapiysin senin sādaşların va be canım sensiz yanız başına gidemiysin oraya ba ille senin ya amcanın çocikleri o
da senne böle oturu sora laflaşile bitti mi alıp gidiysin gene öbülenin
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
210
215
220
225
230
235
240
177
yanına mābet çeşidi av̇şama kadar av̇şama kadar mābet bu andan sora
kari dü͜ünden sora eh gelip gitmek oliyi kanyataya gitmek oliyiri onnara gidiysin ama biz kay gitmek gelmek nası yakıncacık būda yakındık tekezede de bi yer işliyis karılar işliyi bi yeri şele de işliyi bi yede
ōdan nası desem sana şini böle gidiylede dog̥ur şindi dog̥ur yapıylada
grajanski diyile hani biz o zaman yapmadık iç öle bi şele yok imam
nıkahı oldu onu yaptılar ama o imam nıkahı yapaka şini ocala o da öle
ya onnar benim önümde ben ākasında onnarın amma öttü bizim küçücük o da yatakta yatiyi kıpıdanıka kıpıdanıka lüp önüme benim usulca
iç ocala gȫmeye beni ben tuttum uşācı gene kuydum kravata gene
otudum onnala be nabım düştü ōca yenden tazelecez dedi nābim çocuk düştü kıpīdadım nikā kıyı ya kardaşım da düştükten sora yatakta
e ben nābim onu tuttum usulca aldım ama oca da okuka şedeke tanidiyi beni ben kuyaka onu tazelecez dedi tazelecez bakındıla sōmayın
öte yanını dedi be canım dedik ya çocuklük çocuklük hiç senin nikahınna şeyinne
ç
bizim uşak oyunnamız çok hatirliyim biz şindi mesela uşakların derim arabacık yapmışın çıtı çıtı çıtı arabacıkla vara şindi bizde öle şe
yoktu biz bili misin neden yapādık onnarı yapādık gündöndü sapından gündöndü sapı bilesine o gündöndü sapını oyarız būda būda bi
delik deleriz onun tekeleni yaparız gene gündöndinin kabından yaparız araba tekele͜i gibi onda bitakım şele kuyadık ona kuyarız bi çöp te
onu eve getirince kırılmasa eve getiridik hayvan gütme gidēke kalanını andan sorada çocuklük dedik ya gene gündöndüden kabakla oldu
mu böle şu kada kabak oldu mu te böle mesele ta bundan ta kücürek
ōta yerin delesin onnarı da iki tane koyasın iki sopala tongıra tıngıra
bütün gezdiriyi to budan to buraya kada oyunna ne nası sen şindi
oynamışmısın sende gençsin o da genç biz dedik evel sapalamız vadı
kade dedik kade kade böle atasın en geri kalan kuyiri kadeyi onun
böle andan sora çelik oynādık çelik dedik onnara biz Tükiyede de
aynısı va oynila öle topkacıkla oynadık bi kuyicin içine böle gidedi
kimin olan gı̇̄ mese o yenden gene bütün epsini toplayıp şede de sora
paracık atadık çocuk oyunca şini topumu yok top oynama yok nabıcan ēkezde top istiyi oynasın ama yapmak lazım bunu ben bütün kış
178
245
250
255
260
265
270
275
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
tariyim öküzleri o tǖleri toplamak için tǖleri topliyim ahırda kirişlerin
geştı̇̄ aralıka böle a ta arası doldu mu bi top oliyi karı onu dolduma
çalışiyiz tara bakalım öküzleri tǖ topliyim ben tǖ topladıktan so tǖler
başli şin ka yapma kireç ıslıyıp ıslıyıp dolay oynaya oynaya top oliyir
o toplanıyı kay bozilmiyi kireç sıkmış onu futbol topu yapiyis kireşle
tǖle tǖle hayvan tüyü hayvannarın kılınna oynaya oynaya oynasanda
da͜ılmiyi bitmiyi bozulmiyi te onna oynadık bi de şey oynamazdıka
bize maç yok döt beş kişi buriya beş kişi öte yanına otayede o ona
o ona bitakım oyuncukla bu tǖle bu tǖle yoktu başka bis yedi sekiz
yaşına gı̇̄ dine başka olmadınan uşak benden ta böyǖ olmadına ben
en böyǖ hanenin uşak yok ta öbürü çok küçük ta bis beş uşak olduk
ama onna çok küçük beden başka hayvan gütme giden yok ama bıçak
yanımızda sopa kesmek bıçakla bȫledi e dedelem ōdan dediler ōdanmışlar sözde gene Anadolu dediler ama onnar nēden gelmiş Anadolu
boyundan dediler şin gene de va şin bıçaksız da va isan gezmiyiri şin
bi kıra gitmiş olsam ben şin te çıkıyım ben bıcāmı alırım yanımı çıplak çıkılmam ben yoluma bi paça ekmemi kuyarım orıya te tūba onu
almışım götüymüşüm kuyiyrim tōba orda eşen yanında arabada asılı
onu dolduriyim su bi paça ekmek kuyarım ben çıktım kıra ben beki de
aj dil ama acaba akadaşım birisi aç rastlamiycam mı oranda veriysin
ekmek benim dedem biliy misin ne dedi bi sigaraylan en büyük ābab
edebiliysin olabiliysin öle vakıtla gelmiş te adamın gözleri karamış bi
sigara vemişin böyük ābab eş dost olmuşun şini bi de bi çocuklala te
avcılık yapma bir av̇şam dedi ki yatıya gidelim ama adamın sigarası
bitti ben de sigara iştim ama ben işmesem de iki saat üç saat beş saat
iç içmesem de aklıma gelmez kızılcık biliy misin ne demek o kızılcık
acının şu kada kalınnıkta keseysin sopasını onun üstüne bi incecik
kapçaz va incecik ama incecik kapçazları va onnarı başlıysın kazma
bi kıyadın üstüne atık ondan bi sigara sariysin yapiysin üj gün aklına gelmez sigara içmek kayri bunu da yaptık ākadaş yok gidecez be
canım yakında geldik biz burıya te karannık basmadı nereye gidecez
ama ben sigaram bitti ben duramam arkadaş sen dedim ava mı geldin
sigara içme mi geldin sigara içesen av göremezsin gelmez o senin kokunu o hayvan o malik seni te duyıyırı bi kilo metrodan bi metrodan
duyar senin ta duyıyırı onun yanında sigara içilmemiş ki o kokuyu
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
280
285
290
295
300
305
310
179
duyıyır o senin yanına geliy mi o akadaşla getirin bakalım sigaraları
kuyun cebinize to burıya iki saat mı beklicez dȫt saat mı beklicez
benim kayınco rāmetli oldu ta gideke iç duramazdı geliy mı gelmez
ani diyile çoku malik vūduk çok hayvan günasını aldık ama biz malik
deris epsine bütün hayvannarın epsine malik deris bu sigaraları toplayıverdine cebine kuyuvedine malik onna da görile onnarın yanına
da gelebiliyi ākadaş dedim böle olmiyi verin bakalım sigaraları siz
ben içmicem ama sizde içmiceniz iki saat ba karannık alacakarannık olmuş basmış bu hayvan dedinde gün kavuşiyiri gün kavuşdı ne
karannık ne so͜ukluk ta o zaman ta çıkıyi o senden beş kere ta çok
duyiyi kokuyi anadın mı üç kilometro döt kilometro yukadan duyiyi
bu kokuyu domuz elli kilometrodan duyi kokunu senin elli kilometro
bav̇şam elli kilometro gidiy domuz geliy saba kadar yerine gene a
şini bırdan Şumene bırdan diyelim elli kilometro ya misiyi onu bunu
varsa budan gidecek bav̇şam yiyecek yiyecek misiyi basaha kadar
dönecek gene yerine domuzla öle domus bir av̇şam to buda
d
yörülek tamam çok isle çok dōru söyledin şin Tuşitse olsun bizim
Tuşitse bunun burasına on beş kilometrodur Vırbitsa yı̇̄ mi iki mi yı̇̄ mi
iç mücüne biz Virbitsa panayırına yürülek gidedik şin te bö͜ün ayın on
biri mi üj döt beş günden sora Virbitsa panayırı açılıyi budan panayıra yörülek orıya gideriz orıya bütün gün yāpasın panayırını yāpasın
av̇şam üstü kayrı canı sıkılma başladı zaman çekiliverisin haydi eve
yörülek Tuşitsa on kilometro bize anam oradan olduna dayım va oda
dayımıs üj döt tane dayı va kınaya gittik būda dayım gȫdü bizi kınada bav̇şam aleme gitmeysiniz hayrola dayı gitmicez ba ama dayım
bize gelin bize de diye ya kına bittikten sora ekez da͜ıldı eve gitti ya
tıngıra tıngıra eve ama asvalt yoktu buda Tişutsa gitme için araba
yolu ama çok karan balkan içinden geçiysin ne kada utuzumuz vadı
āçlara kafalamızı gȫmesin ne bişe va ama geliydik sabā gene yenden
dü͜üne budan gene sabalayın orıya dü͜üne dayım şin gene görüvedi
nedesiniz bav̇şam dedi ba dedim evde köve gittik bis dayım böle e
köv̇e mi gittiniz dedim köv̇e gittik dayı ne e öle istedi akadaşla ba
ah genşlik ah genşlik dedi bis mesele kaçarak bis er gün hayvan gütmekte bizim kulamıs demı̇̄ gibi biz er gün ikban mı diyisiniz işte biz
180
315
320
325
330
335
340
345
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
er gün ikbanda bu Erdo͜an bende mektep yok çok beŋ şin buda Erdo͜an sekizinciyi kadar ama bi ȫretmen kuzula va orda Tük Mamadali
ama demiyden oynaka adam ne gȫmüş birisini konuşuka pat burama
kaktım ben baktım baktım dayı olmasan sen ben seni ben ka ben de
dövme ı̇̄ san lazım bıraktım gene gelmiş av̇şam bize dayı te böle şöle
oldu yanışını vūdum afedeceniz beni te adam affettiri bilmem ne ettiri
ben dedim yarın ka mektebe gitmicem ben senin yanına aba nası gelmicen gelmicem dedim gitmicem bubam dedi he he gidecek gidecek
o sen canını sıkma dedi o da dayı çocū gidecek o gidecek ben gitmicem gitmicem çok dövēle gene ne kada dövdüle gitmedim ba bubam
sen gittin mi mektebe hayır gitmicen mi hayır ba ben sana bi kazma
yaptırayım da bi de balta āmut kökü tekeze oldu kayrı tālalanı āmutla
ba amut āçları onu çıkarıyla kökü düz yapiylar annık mannık epsini
düzliyle böle orıya gidicen sabalen dedi kazma gidicen amma dayımın çocikleri onna ōda oriya bir gün gittim işledim ikinci gün işledim
üçüncü günü bubam iç tınmiyi noldu ba bi͜endin mi demek mektebe
gitmicen işleme gidicen öyle ya deniyi adam beni iki üj gün ama gitmicem dedim be geşmez aydan bir ay bi buçuk ay geşti dediler gece
mektebi açılımış gittim aldım çıkardım oda sekizinciyi aldım diplomayı elime dedim bakın şin size siz kayrı gene gitmicem gitmicem
bitti kayrı mekteb buydu benim benim mektebim bu sekizinci sınıf va
ta fazla yok gitmedim anda sora gitmedik ama çok iyi şele önümüze
geşti evlemizi yaptıdık böle apartmant yaptık Preslafta onna bıraktık
o͜ul uşā başladık kaynakçı gibi kaynakçı gibi gitmedim Preslava gitmem orıya gitmem ştaygacı gibi ştayga kakmak anni misin ne demek
şteyga ambulans kuymak için aştandı bunna üzüm çok balık olduna
onnarı toplala üzümneri onnarı toplala üzümneri aştandıla ha aacı tö
böle bizim karıyla ikimiz gittik oraya onun gibi kakma evet oriya ama
ta uşak falan yok bizde anadın mı evlendik evlendikten sora bubam
tekeze ōda būda işliyrim ya ben şini dedim bubama buba ben bu köyde barınamıcam ben bu tekezede işliyip işliyip işliyim işlicem ben
işlicem karı da işlesin ben de işlesem o ta fabrika yapila ben burda
duramam aldım kendimi haydi Preslafa oriya başladık kakma kayrı
çok yukarı iyiydik çok para kazandı mı gene de ucuzdu onna ama çok
kakma çok kakadım bin iki yüz şteyga yedim ben günde bin iki yüz
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
350
355
360
365
181
şteyga bütün o alçakta anıldık bis gayrı çekişle ayreten çekişlemizvadı çok kaktık ama bütün o alçak dolayda epsi geldile bakmak için
biz bakalım nası kakiyi ne bu diye çok hızlı kakadık tahtadan yapuk
onna andan sora te açıldı zavot atmij birinci ı̇̄ san ben zovatta şe de
Preslafta gittim oriya işliyir kaynakçı gibi hişte kaynak makinesi hiş
gȫdüm yok şu vakıda kada bilmiyim nası olacanı bilmiyirim bak sana
ne gada mera͜ımız vamış ben o işi işlemek için ne gada çok mera͜ım
vamış böle çok istemişim onu işlemē bu vücut istemiş onu işleme bi
gün iki gün üj gün baktım ben onnara kaynak yapannara ōda kaynak
yapannar ne silindir yapiyla böle hava tutmak için remarke şeyi zavoduydu o şindik tutiyz sora da zavarka yapala başliysin tuttum bi
kapka iki te toçka te böle tutiysin bunnarı üçüncü günü şablon va
başliysin şablonu tuttiriysin şu kada bu kada beni ǖredecek adam ani
diyile usta yok ōda aldım ben elektrojeni tuttum burıya tuttudum orıya tuttudum o zaman göreyez çok şindi bak bunca kaynakçılık yaptım
ben otuz yedi sene yaptım ben onu dün te bunnarı yaptım buldum
adamı gittim te Preslafta dedim ben ǖrendim ka yapma anadın mı iki
damla yaptım ǖrendim dedim yapmā öle deke öle deke öle deke orda
da kaldık birinci yēde ben Sofyada gittim ep kınıçkanarı odan aldım
geldim birinci derece kaynakçı tö böle bu biliy misin bu ne olacak
bu bilmiysin dil mi bu bu kazan dil yukarı kada su dolacak bende şin
kazan va rakı için aldım onu öte satın aldım işte burıya kuracam o kazanda erikle kaynicekle onun da şeyi va rulası buriya gelecek būdan
rakı çıkacek yarıkı günü gelmiş ola ayır rakı buradan geçiyi tamam
182
5
10
15
20
25
30
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
20
Anlatan
: Fatma Murat, 57 yaşında
Derleme Yeri
: Akdere (Byala Reka)
Konular
: a) Düğün b) Tütün
a
bis evelden dü͜ünner cuma akşamı başlanıdı kına yapılır cuma akşamı
geline ellene kına yakılır bizim tarafta hiç bilmiyim besle bālarlar
para koyulur kaynana koyar kuruş koyulur para koyulur sarılır elleri
bi saat sora yıkanır ben bi saat sora biliyim ila͜iler okunur iç bilemicem tǖ küler aşrı aşrı memlekete kıS vemesinner iç bilmiyim bizim
mum belki de Deliormanda mumu zate Bulgala yaki dedile benim bildim böle aklımda kalmış bizim benim tarafımda ȫledi mum yoktu asır
bı̇̄ yastık koyadıla yastık yastın üstüne yastık koyādıla gelini oturtup
yastı͜a yüzünü ȫtüp ila͜ile elleni yüzünü ötēle gelinin kınasını yakāla
ilahi söler yaşlılar ilahi tükü aşrı aşrı memleketle başka o kına akşamı
yok cuma av̇şamı bi şe iki saat üç saat ancak ekez evine da͜ılı cuma
akşamsı cumartesi saba dü͜ün azırlı olı̇̄ azırlık gelin almā gelcekler
kıssa çocuk eviyse gelin alcak azır oli gelin alcana akşamsı gene dü͜ün
oludu çocuk evinde ayrı kız evinde ayrı davullala geliydile adamna
dizili bȫle yengesi gelinin el öpülür gene el öptükten so pindiri arabaya at arabasına alıp götirı̇̄ dile bi basma koyādılar bizim o zaman
basma ata basma baladılar iç bilmiyim ȫledi ȫle aldıla gelini götürüle
indirike sade çocuk evine vardına gene adamna dizili peşkir koyadılar
el öpüliyiri şeker veriydile şeker yemek o benim bildimde yoktu ekes
konu komşu alīdı böle şeyle musafirler ev sahibi ancak iki sofralık bi
azılık olu a çok yakın kalısa bize musafi gelmiş komşu alır onnarı öbü
komşu māleden annaşılar üj döt kişi gelip alıp sofra koyala yoktu o
zamannada yoktu öledi iç bilmiyim yemekler̥ini
b
bizim ōda yok tütün toplama bālık yok yaprak toplayıp oturup diziysin er yaprā oturup diziysin kurutiysin onu asiysin çatılara elpeze ē kıj
günü kayrı diziden alıp yapıysın elpeze böle toplayıp iysini ayriysın
sarısını birinci kalitesini o tā sarı oliyi tā koyusu oli ta yanık oli güneşten yandıysa alıcı bitta gelip alıyı yep tütün çalıştına annaşıli biliysin ama böle altın sarısı o iki günde sarariyi kuri üj günde dȫt günde
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
35
40
45
183
topliysin onnarı elpeze yapıp bitta gelip alīlar tütünü iç suladımızı iç
bilmiyim ama o devletin olduna iç suyu bilmiyim sulanısa o da su da
yok sene geliy kuraklıkta oli onun belkim cinsi öle yǖsek olūla basma
dele böle kıvır kıvır yapra iri mi acaba çok ostrolis ȫle dele fırına atala
kurutula evel yoktu evel uzun ı̇̄ neler oturup dizedik kalın bu kadar ı̇̄ ne
geçirip bircik bircik diziysin özünden ya e böle kurtacak çabık kurusun çok sık olūsa çüriyi yaş kalabilir asādık böle asadık onnarı çiviye
bunu biliyim ben okuldan tatildeyke gidēdik annem dedi gitmeyin be
uşam beş kuruş için gidedik eller zifir zifir eller çıkmi acı bi dilim
ekmek elime bi dometes acım şindi biz evel fıkare ne acılık nası yiymişik evelden süt yā yumurta köv̇de nede olsa ne yımtasız kaldımıs
ne yo͜utsuz ne sütsüz ayvanna bi keçi vamış iç yo͜utsuz otūmazdık
iç sütsüz otumazdık çōbansız otumazdık öledi amırı biliyim ben çok
bunna isle şindi başlamışla soyulūla atık öle katran gibi öle ne resim
çekicen iki laf yapalım saat iki de iş var
184
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
5
10
15
20
25
30
21
Anlatan
: Selim İbrahim, 80 yaşında
Derleme Yeri
: Tuşitsa (Tuşovitsa)
Konular
: a) Sohbet b) Hatıralar c) Cenaze ç) Geçim
d) Kış Hazırlığı
a
bana baba diyile biz beş çocuk altı uşak biz iki kız epsi ben gelike
kaldım biz epimiz kaldık ama av̇şamleyin bi laf sodu mu bi de babam
öldü gömdük geldik babanın kıymeti dünyanın hiç yok milyon para
yapā baba şini gelecek beklile şini yarın gömülecek şini Alamandamış o yola çıkmışla dendi sözde ama o çok sene oldu on sene va o
çok sene oldu sohbede durardı ordan Alamana gitmiş parayla isan
alınmıyırı be sen para bunu bulamıcan bitti o gitti kayrı yetmiş dokuz
yaşında çocuk bu adam da hij dinnenmeden ama hangımız dinnenoz
dinnenmoz ha şunu yapalım ha bunu yapalım ha çocuklara apartment
kazanalım para şey edelim öle dil ama işte sen temiz yerli Türkiyenin
öle mi ordasın konuşmandan belli ben do͜up kopma būda Alman gittim gödüm burda yaşadık ep burda yaşadık ben otuz sene ben Rujda
deniydi evel burası bitiydine üç sene gidoz Ruslar geldine kızılordu
Ruslar Akdere köyünde açıldı bu mektep gittim ora üç sene çıkadım
sora gittim Şumene bi sene kık dokuz elli döt senesinden sora macırlık oldu elli bi de macırlık vardı göçmennik çok bıraktık mektebi
bırakmasak ya doksan ikide yeniden açıldı mı şini mekteb bende sekizinci va şin sekizicinci girsene ben girmedim sora bi yanışlık yaptım gireydim ben zan edeydim gene beşten çıkarı mektebi o kadar
kafam çalışır ama a͜ileme ben çok hayıtımdan memnunum on altı sene
imamlık yaptım ben seksen telebe her sene Kuran kursları anadın mı
şini belki mektebi çok mektebi büyük ama ışık okutma ben kaç sene
bu kü buradan kurulu olarak şuraya kurulor baştan to malleye kurulor
gelö bi fukare diyer ben de buraya bi ev yapsam beş altı ane budan
evel su ako temiz bunun burası cami olmuş o gidi karşı tarafa şurada
emen kesmişle ācı direk şeye evin direne kuymamışla dagdelen dele
o insana üçyüz elli sene döt yüz sene va kimisi de toşı vamış mışta
o toşı çocukla vamışta toşı toşı buraya Tuşitza koymuşlamış adını
şuda alçak var mayalık va ama geceke taşla va onnadan bazıla molla
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
35
40
45
50
55
60
65
185
taşları pek okuyamadık onnarı o kadar burası Tuşitza Tuşitza köyü
Bulgaca yok Tükçesi Tuşitza dele te bu cami dere burda yakın olduna
dere buda evel temiz dereledi su abdez almaya yakın olsun deye bu
beldede bizim on altı kǖ vardır dereli kǖ böle yoktur dere geşti küysün
içinde yok Karagözler taraflanda vasa var burlarda yok burda isannar
ama ben Tükiyeye gittim Fatihte İstanbulda dört av̇şam yattık vakıf
yerimiş bir önderleri var sabaleyin toplaşola on beş yimi genç çocuk
bi çocuk vadı Trabzon tarafından okumuş çocukla üç av̇şam dört av̇şam yatırdıla oda odan Bursaya gittik Bandırmadan geldik Almanya
şu senin arabanın duvarları nası temis Almanya böle temis ama çocuklar elli sene ben mektebe gideke ocam dedi ki çocukla Alamannar
Avrupalılar medeniyette ileri gitmiş memkleketler annıyabili misin
medeniyet ne demek bah şimdi Türkiye nereye vardı şindi ne ilerleme
oldu şimdi bak çocum bizim bir ı̇̄ san burdan gidiyoru İstambula İstanbulda bunun babası buda anası bırakıp ta gidiyore evleniveri orda kardaşı olore der ki ben şin geri gidecem deri kardaşıma İstambul büyük
yer bi yerde durakta durdunası altı çocuk böle gölmek ak paltolanna
da bi çeşit bi yere va önöle ilede birisi böle demiş şunu yapıcan şunu
yapıcan nese odan varo kardaşın buluştunası kardaşı bi sarılmış bi bāmış ama on döt kişi düştü to oda sen geçmişin cenabı Allah fikir vese
epsi olur vemese olmas Yusa Peygamber gidiveri yarabbi diyi bana
zatını göstersene gösterem diyi git filan da͜ın başına gidiveri bi çeşme
va dünya çeşmesi er taraf mermer döşeli taşla geli öbü atlı bak işe bak
şindi su içö elini yüzünü yıkyırı ata pinecek çıkaro çebindende bi kese
altın şuraya kuyuveri taşın üstüne altına kaldı oda o gittiğin arkadan
bi genç çocuk on yedi on sekiz yaşla şöle gelö bi baktı altınna kese
gidiyö o gittine uzaklaştına bir âmâ iki gözden çat geliveri atlı geliveriyiri nede cüzdanımı deyi ne cüzdan altınnarım kal ben gömedim
bastırvara vurup onu öldürüp gidiyo bilmiyi yarabbi deyeri buda da
Cebra͜ile cevap versene deye o diyiri atlıya altınnarı ben unutturdum
diyir baḫ şindi nası çünkü diyir o adamın bubasından de to çocun bubasından deyir o atlı o kadar para aldıdı ölüvedi o çocun bubası kimse
bilmedi vermedi o da hakını aldi o âmâ diyiri o attını bubasını öldüdü
diyiri görmedi bilmedi o da diyir onu öldüdü bah şindi çevirem en şini
nası diyi ben unuttudum altınnarı diyiri bu bir bıraz çok şaşıttık ama
186
70
75
80
85
90
95
100
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
şini Mekkeyi yıkma demek Kabe yıkma iki general gelö birisi general bu Yemenden gelö anadın mı bali Ebrehe diyile buna o başarılı
olamiyiri cenabı Allah elek ediveri buraya kadar bir onnar elek olu o
vakıt Ebu Mutalipmiş orasının emiri Mekkenin emiri ikinci general
geliveri dur şindi Ebrehe yıkma gidip yıkamı sora Humeyr denilen
general geçiyor ordan deyeri isanna dedile bunnar Arap isanıdır bunnar deyeri insana so͜uktur can sıkma kulak veme bunnara nasıl diyir
ya bize onnar kurban kessin şennik yapsın yok yato yattıktan sorası
kendi kendine şöle yattı ya şindi ben diyiri asker toplaycam dört yüz
saf Müslüman zabiti vamış asker toplaycam gidecem halkı kıracam
Kabe yıkacam malını yama yapacam deyeri gelecem laf azından bitekene Allah korusun onu cüzzam astalı tutor cüzzam parmakladan kan
fışkırma başlıyır koku falan ellenden ona cüzzam astalı diyile bütün
ordu geliveri ka ne kadar ı̇̄ san vasa bakola bu adama kimse derdine
derman olamıyırı bir kalmış bende görem der ya geliyo selam aleyküm ne oldu hasta olduk der şimdi bana dōru söylecen mi söylicem
diyir yalan yapmıycan diyir sen şu astalı͜a diyir tutulmazdan bir saniye
evvelinde beninden ne geşti diyir cenabı Allah en gizlileri en eşkerleri
bilir deyiri şunu söle bana ben şindi dedim töbeye gelecem deyeri töbeye gelecem deyeri düzeliveri kalkor yaptırıver demir kapı paklattır
o içini bir örtü kuyo biyenmiler gece ona haber verile bu örtü güzel
dil üçüncü ötüde teslim alınor baẖ şindi nereye vadı şin lafı çeviröz de
nası dedi o adam ona bi saniye eveline beyninden ne geşti sen kendi
kendine kim dedin ben şöle yapacam cenabı Allah sende biliyi şudan
bi ibret alasın kendi kendine zannetme sen yanında kimse yok şini dil
mi bey ben bav̇şam gidipte şuna bi böle yapayım şöle ba cenabı Allah
sende biliyimi bu kitabı bana getirdile Avropadan işlemeye göre ya bu
kitabı ben baştan bi kaç kere okudum yüzde atmışını kuydum
b
biz yetiştinesi fukarelik yalnayak ben gittim Şumene odun satma fukarelik ozman oldun satacaz kış idaresi alacaz kendimize biraz tuz
alacaz bizi yolda kar tuttu ben yalnayak adam yalnayak yemeni var
ama çorap yok ayanda sattık odunnarı bi şe uramadan geldik bu māleye rametli baba biz geldik ba bak sen fukareli͜ebak sen şini deyirmene gittik Sofular deyirmeni diyiler bi de o av̇şam orda yattık kalaba
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
105
110
115
120
125
130
135
187
de͜irmen kaktık ne oldu ben yalnayak bi kaç kar yamış kasımdan sona
fukarelik sırtına pindim ben pindim arabaya geldik arabaya geldik
oda biz beş döt çocuk iki de kız herkesi beş uşak va Bulgar türkü
sen koyun güdecen sen çite gidecen sen şu işi yapıcan okuma o kada
meydan veremile okumak tarafına şuradan şin ta budan geçen sene
oda bi köprü köprünün altında bi şarlantı var su aktı yukada bizim bu
Avrupada bi yede vamış öle bi su deyirmen bent yapola da ka yılan
öldürö ya o derenin boyunda sekiz deyirmen vadı ticaretten öte isanna
anadın mı gidele oda üdele zarecini sona sona ne oldu yavrum şimdi
faşist idaresinde şindi çıktı mı şini vergi alola ekinnere talaladan naret
diyile buna bizim babama koymuşlar döt bin kilo zare naret Türklere kuyola Bulgarlara kuymula Bulga talanı saklamış az alola onnada
ben alsa yüz kilo ondan alo yirmi kilo çoban Hüseyin döt bin kilo
Mamut aga döt bin kilo şu gideke tāta gözükiyi bak dedim benim üş
tane aġam var Mustafa, Ömer, Yusuf bubam ben sen tālaları bölsen ya
devir sene biz ektin biraz satabildik ama o kada gitti getiydik süt istiyi
koyunnada yapa istiyir et istiyir otuz kiloya pay getı̇̄ dim ben saklayamamışık şin koyunnarı kaçıramamışık demek e ama bır adam kara
çoban İsmal dayı derler seksen kilo yapa getiymiş te şöle sallarda kim
o deyir çakıl vamış kum vamış seksen kilo ba māleye bakacak ba şini
yapa geçmiyi ba şini başka oldu dünya bak şini ne yaptı cenabı Allah
şindi bu fukarelikleri biz geçiydik babam döke bura biz şinik karıştırı öle götürüz deyirmene ekinne gitmiş ya devlete baẖ şimdi nereye
vadım cenabı Allah bi fikir vēdi isannara vize kaldırıldı öle mi oldu
Alamanyanın ne kadar urbaları var memleketlere geldile buraya salı
günü paza olu bu küyde paza olan küy zengin küy derler bi laf va zengin sayılı şimdi cenabı Allah bunnara fikir vemeyeydi bu açılmayaydı
bu yollar bu yaşları kim getirecek otuz beş kık senelerinde şindi yok
kurtla koyun bi yede yalnız şu çıktı dünyaya sev sevenegidiver Türk
Bulgar aramıyırı Alamanda üj buçuk milyon Türk vamış biz gittik
gece indik ordan gittik bu adam Bursadanmış Ahmet Yasin namında
çok zengin olmuş o bu Avrupanın Fondasya merkes demek vakıfların
başımış Avrupanın bu adam aldatmış Germannarı Germannar kanola
paraları ben verecem camilere kiliselere deye ordan çekti bizim yol
paralanı beş yüze gidip gelme nerde görüştük iki av̇şam yattık gör-
188
140
145
150
155
160
165
170
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
dük Āmedin minaresi yok ama evi va üç kat üḉüncü katta camisi var
adamnara karılar ayrı ikinci katta saba namazlanı kıldık orda ilk saba
dedile Selim hoca sen geç oldu ba ikinci saba ocam geldi Amet hoca
geş sen hocasın geşti baştan o böle dinek taşo peygamberin öle dine͜i
vamış sözleri de şöle bi dürtüvedi dürtüvedinesi o adam şini bi takım
gösteriler yaptı ama Ebrehenin filleri gibi bu dedi nolu kendi kendime
her neyse iki gün durduk arabalara yavaş yavaş aydi memlekete geldik Bulgaristanı gördük gene şindi çok yavrum av̇ur zamannar geçiydik şükür Allaha bu av̇ur zamannarın sonunda iyi zamanna da geldi
anadın mı sen evel baẖ şini ne yabādık bi kaş sene evvelinde deyele
Bulgaların bi bayramı vamış paskele meselesi mi ne kımızı meselesi
mi diyiri yapāla böle kires kabından to bu kada sopaya doldula doldula böle kıskı diyile ona çok bālıla bi yere te şu tepeye çıkıp salladık
onu yakıp ta av̇şamleyin ne olumuş bülmem gidip de͜irmen çargından
de͜irmenimiz vadı ya bi tene ne yapar ondan bilmem yok şindi yok
ateş başı işitmedim ben Tüşitzada olmiyir
c
cenazele mi cenazelere kayrı demek cenaze düşmüş yıkayıp paklāla
çıkarıla duasını yapala orada bir hatim şerif yapıla okūla mesele orda
andan sora bu nası bilisiniz ba iyi biliriz hocamız dedi ki iyi deyin
de kabul etsin cenabı Allah dedi oca ne biliyse onu oku gideriz orda
mezalı͜a onu namazını kılıp oca talgın yapar talgın yapar ama afedesin ocaya söylemek lazımmış büyük mektep çıkamış oca karıya
başka aykırıla adama başka aykırıla anadın mı demek çünkü karısı
binti diyiri adamsa Osman bin diyir şindi ya Ah̥met anasının adı binti
Osman aykıracak onu şindi kırk bir Yasin yaparız gizli okoz kık bir
Yasini bı̇̄ de öle oldu ki dediler hayır ba eşkere okuyacaz ba bi de onu
yoklıyırı gizli okumadı ya şini bi şe bilmezmiş paradan ötürü şimdi
eşkira okuruz biz şindi mevlid yapacaz şindi mevlid-i şerif biliysin
ya mevlid-i şerif gene bis kırk bir Yasin okuz eşkere okuz bazı isanna
beki kaçırabilile de ben şöle talebe okuttum ya seksen talebe çıkādım
ben uşaklara şu dersi vedim uşam ne okūduk okuduk ama okukana
latin harfinden okuycan Arap ȫrendin harf kaçıymaycan niçin kalem
dedi bir harf kaçırsan kalem denmez dil mi a şöle kık bir Yasin böle
yaparız şini mevlitleri ocala bildi gibi yapola duaları nası işitmiş o
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
175
180
185
190
195
200
205
189
gene kitaplada güzel duala var bir otuz ramazan nası duala va bana bir
kasetka vedi Muhammed adında hocalandan doksan iki senelerinde
bir çocuk ben onu kaçırdım kasetkayı oca ikinci tarafı çevirdi mi kasetkanın başlıyır alama kayır bele şindi ben ramazan vazı bi kitap ama
onun içinde bitakım çok hikāyele va dini mesele va çeşin çeşin şele va
bunnarı ben bazılanı aşa yukarı kuyabildim kafaya bazılanı Yavuz Selim Sultan mısırı aldıktan sonası dönü geri memlekete gelecek askerin önünde asker matem çalāmış iyi ama onun yanında bi hoca vamış
te hocanın adını ne bellememişim şindi ocamış ama harp plannandan
çok üstünmüş hep da͜ima Yavuz Selim Sultan yanı başında geliykene
bu ocanın beygi şark sıçradınası çamur fırlıyırı Yavuz Selim Sultanı
kaftanına kaftan dėl şindi bes uzun urba bi saniyede ocanın benzi kaçmış o biliymiş Yavuz nası oldunu demiş kelle gidivo bak Yavuz Selim
Sultan ne diyir şu kaftanımı alın saklayın diyiri mafaza edin diyiri
bizden sona gelen torunnamız bunu gȫsünne de ocanın beygirinin şa
kaktıktan sona çamur fırlamış bunna da bizi ansınna demek beklendı̇̄
gibi ocanın esab ettı̇̄ gibi olmamış şindi şindi bak ne diyiri alnında
sitare nevm yok bi avitab der şindi edebiyattan vurgu yapmış şini
demek onu bellediyi oca korkmuş çünkü Yavuz Selim Sultan demek
dünya çok eski ben gittim Türkiye gezsem ya ben o camiye bak ne
cami Ulu cami
ç
ep çifçilik bu memlekette ta çokuṅ çifçilik koyun bakola hayvan bakola Bulgala domuzlan geçinörü Bulgala bıra üş kere gelmij gitmişle
ama gene gelmişle çünkü balkan olduna burda domuz edinüle temiz
balkanna da va pelitten ötürü domuz bakola ta çok koyun va çobanna
va kışları va sürek sapleri va böle e işte bizim kīda kışlamız vadı şini
var çok fı̇̄ ekedik mecimek ekele bu fı̇̄ düvele saman yapala koyunnara mecime͜i düvele saman yapala yani fig̥ yeni anadın otunu yola
yaprak kesele çok yaprak balkannıkta yeşil yaprak āç yapra͜ı foraş
koyunnara kışın şindi koyunnara foraş koyunnara foraş yapo hayvannara yiyecek ak meşe ta çok kesēle yeşilke yuvala onnarı bölecine
odunnala öbü tülü misı̇̄ sapını yuvala tepe yapala hayvannara idare bu
şini çünkü öbü tǖlü kış büyüktü bacı ba͜ırma başladınası bi tane sacak
er şiy yir ayvannar er kes çok şe ekele gündöndü ekele gündöndüyü
190
210
215
220
225
230
235
240
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
götürüle kurudup temizleyip Şumende masa boyne deyile yā fabrikası şırdan yā deler
d
babam şindi kıŞ geldine ilesi bi araba odun götürü Şumene bi teneke
gaz alır bi çuval tuz alır aşa͜ı yukarı yola geldi andan sona gide kasıma bir afta kaldı mı alı yüz kilo lāna koca fıçılara dolduru onu benim
babam kendi yapadı tūşu çünkü o üş sene mārebede duro Avrupa mārebesinde Rumdan Rumanyadan Sırbıyadan Arnavutlukta esir kalmış
Almanyada esir kalmış orada tutmuş düzelmiş geliyö o yāpadı asker
arkadaşları geledi musafir mercimek dȫdü ya fasıle ēkele toplarız fasılesini o gündöndüden yā çıkarır aşa yukarı gider bre vey kasım gelive bi araba zare ǖderiz un amcalar kayri ratlar camilede ka kavelede
ka azılanmazsa yazın zemherinde yatan kışın börekleni dele azılık
yapmazsan iş nafiledir odunu keser yuvar kıyar şin ta başka oldu şin
elle kesöz mesele ama köyle er sene gene odunu getiyme demek ı̇̄ tiyaların bu vazifesi şini burkannara yaparız idareleri o zamannar fıçılara
tuşular lāna olsun böber olsun piynir olsun sürek sa͜ipleri doldurula
fıçılara onnara orda vakıt geldi mi lazım olana satar konu komşuya
idare eder yavaş yavaş kışı çıkarıla şimdi buna şükür ālimize bin kere
o zamanna aklıma geldinesi bak yavrum kaz yok bitmij Kaz fitil diyile bi küçük şey gün maşina yāsınnan boya kutuları va böle kapucakları onnarın içine kuymuşla ekmek yime çalışorız o şey nece tutuştu
ya biz ekmek yiyoz on kişi yanacak evde çıkan töbe estafirullah orda
kaz kaybedi çünkü yok mārebelikte gaz sona sona çıktı kayri çıktıla
sona başladı Alamandan bi takım fenerler fener dele elinde aynıysın
ya kaz doldur şimdi bu sokak ışıkları bak çocum Sırbıyadan geştik
sokak lambalarında alçak ruşka va zengin memleket o fikareli unuttuk biz şindi çünkü ōdan geştik ya o geçı̇̄ dimiz şeyleri unuttuk şindi
şindi rāta erdik şu güzel alimize bin kere Cenamı Allah nere kısmet
edese nere ne yazdīsa o kafadan geçer anadın mı benim anam ölmüj
ben bi ben en küçükleri bi de ben kaldım benim dedem gelmij bura
dedelemin dedeleri Baraktan gelmişle anavatana Barak bi küv̇ü vamış
o da gelmişle benim adım Selim bubamın adı İbram Ömer haci Selim
Bekir buna rámetlik bubam söledi bana çünkü Türkiyeden göç ettinesi eveller soramışla çok gerilor bakalım nasıl bu adam ne gibi nası
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
245
250
191
millet benim amucamın çocu Türkiyeye kaça gido kırk gün sabaları
ama saba gelö ama sen Bulgaristandan mıdın bakalım dōru söyliyir
mi dōruluk şimdi bak o eşkiyala bu çocuk şimdi demese demiş eşkıyaya ben kırk sarı altın va ba geçilo hırka çıkarola ne dōru söledin
kurtaro aydi ben diyi anama söz vedim yalan yapmacam demek dōruluk dünyada yalana gerek yoktur babam bi vasiyeti va bana yavrum
çocum der çalmaycan yüz left çalasın bin left gider yalan söylemicen
dedikoduluk yapmıycan iş girmiycen geriden gidemiş camiye sözde
Müslüman ama çıktı Müslüman Hiristiyan munafık Yahudi bak şindi
ehli kitaplarda bunnarı karıştıroz da şim bir hocaya soracam da öldü
bu isan vefat etti gittim ta yıkanmadık ama di͜er kitapta öle gördüm
ben şindi Vakir süresini dedi okuycan o isana dedi ızdırapları onun
dedi hafiflemiş dedi bak çocum beşikten mezara kadar ǖrenmek var
dünyada annadın mı
192
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
5
10
22
Anlatan
: Fikri İsma͜il, 60 yaşında
Derleme Yeri
: Çaban Nasıf (Zagoriçe)
Konular
: a) Düğün
a
salonumuz var dü͜ün salon diyiz biz bütün bı̇̄ köyde nası olunur davet öle olıveri gündüz yaparız dü͜ünnemizi salona toplaşılır mesela
banket diyiz bis ziyafet deriz dü͜ünde atarız başışlamızı yimē yedinen
erkes da͜ılışıyı bitta bizim dü͜ünümüzde ozman yoktu büle yemek filan
doymak yoktu geliydi misafiyle konu komşu bu alır benden benim
misafilemden iki kişi öbürü alır üç kişi eve götüriyiri Allah ne verdiyse doyurusun var olarda dü͜ün yapādı ya şimdi ben de katılayım biraz
şimdi bu evde dü͜ünnemiz mesela benim dü͜ünüm var dil mi ya͜utta
dü͜ün yapıcam artık konu komşuya aykırıyo aykırdı soruyo kaç kişi
alabilcen ve de erkek kime kadın şimdi erkekler gelenekle iki üç kişi
alabiliyosun bayannadansa kaç kişiye kadar mesela on kişi alabiliysin bi ayleye kadın çünkü kadınna başka erkekle başka olduna a son
zamanda ceketler banket yapmış salon yapıldı
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
5
10
15
20
25
30
193
23
Anlatan
: Mümin Ahmet, 78 yaşında
Derleme Yeri
: Çaban Nasıf (Zagoriçe)
Konular
: a) Cenaze b) Sünnet
a
şimdik konu komşu sela geliyo bırda dil mi kaç kişi toplaşısın mezalı͜a gideriz ocala gidēle ocanna rat doşe͜ine yatırıla av̇şamsı mesela
saba oldu mu devir yapırıs ta siz bilmem va mıdır devir yapırıs çıkarıla yıkama devir dedimiz bizim şimdi toplıyırız ane sahibi para veriyiri o parayı bi çıkaya bi beze çıkılayıp otırıyır beş altı kişi çeviriyle
o parayı kalmış kefareti için kalmış kurbanı için kalmış namazı için
kalmış ramazanı için bunnar çeviriyle böle kaç kere teşbih çekiyriz
cenaze yatıy ötede başka odada elden ele çeviririz ben sana verim
sen bana verisin döniyiz ep büle döniyiz baştan şini yaşına göre bi
senede on iki ay var dil mi kaç yaşındaymıŞ bu adam altmış yaşında
on ikiyi şindi indiriz altmıştan akıl balik olunca onnar sayılmir demek
güna müna olma yoka onnarı indiriz ondan so kaç teşbih boncuktu
on ikile yine çarpız onnarı o kalan boncukları kaç kişiyse ta o kadar
kişiye üleştirili bitta teşbihin çekmesi biri sade teşbih çekiyiri öbüleri
çeviriyiri sayı teşbihi vakıt doldu mu bu kadar diyiris bi duva okurus
bi Fatiha üç Kulfuallah okurus bitta alır cenazeyi getiriz musallaya
bırıy öleni kılarız ev devir biter bitmez çıkarıla yıkama imam ta iki
kişi yıkālar cenazeyi sarıp sāmalayıp burıya camiye musallanın üstüne öleni kılarız būda çıkarız būdan cenaze namazını kılarız arabaylaysa arabayle omuzumuzsa omuzumuza mezalı͜a gömeris ta okuruz
gene gene okuruz elhe kümüt okuruz mesela emene resulü elif lam bir
amin yaparıs alasmaladık yedi gün kālar şindi er av̇şam kālar okuyor
onun evinde cenazenin yerinde okunur altı akşam okunur yedinci akşamı amma kālara amma adamnara bi mevlit yaparıs cenazeye gene
mevlit yaparıs av̇şamında olduku mevlidi kīkında gene yaparıs melid
elli ikisinde kālar okur gene te büle
b
sünneti yapırız sünnet devamlı yapılıyo şimdi şöle bizim burda dü͜ünümüz oluyo sünet dü͜ünü koşu geleş oluyo amma mesela varkan ona
yazılıyoz yazıldı͜ın zaman dil mi gidip sünnet ediyolar orda çocū ge-
194
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
tiriyosun eskiden gene öle ba dü͜ün gene yapādık vaktın vasa dü͜ün
yapabiliysin yoksa bi konşu dü͜ün yapmışık etraf küylerden oraya toplaşalım diyi çocuklar şimdi dokturlara da gidiyler
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
5
10
15
20
25
30
195
24
Anlatan
: Hüseyin Süleyman, 72 yaşında
Derleme Yeri
: Çaban Nasıf (Zagoriçe)
Konular
: a) Düğün b) Sünnet c) Kışlar ç) Oyunlar d)
Hatıralar e) Cenaze f) Tarım
a
dünürlük yapılıdı nerde dünürcü gide götürüydü parayi varıp teslim
ederdi kız anesine kızın babasına ondan sora kōlardı bi ad amma bi sene
amma altı ay o zaman geldi ta sora bitta gelin alcı arabayı ȫtedik bı̇̄ den
gelin gȫmesin geliyken yolu bunun dōrusu bulmasın yolu diye ȫtedik
arabaları koşadık öküzleri yedekçisi başka aydiyecisi başka ǖledi evvelki şeyler davulcunun davullar önümüzde dövelek davullar arasında
ba͜ırışalak öle gidedik çıktık yola gidiyriz genşler arkasında davulların
olıyırı evine nere gidicise orıya şindi şu köv̇e geldikten sora güvenen
başka bir araba koşuliri biygir arabası at arabası güvē gelini karşıyırı
güvē gitmiyiri güvē yok ozman fes vadı fesi alıp götürüyle gelin to
gelin arabasına geline gelin bi peşkir koyiyi onun içine çiviriy getirey
güvēye ondan so bitta yaşlar uşakla diziliyi sıraya taş topaç gelin güvē
taşladık o dönüp kaçadı güvē arabasını taşlıyla adet ozman adet ȫledi
sindi zaman geliydi güvēle gelin birbirini gömeden bi yeri kapaladı ana
buba yapırı ne güvenin haberi olıyırı ne kızın haberi olıyırı nezman bi
yeri kapila gelinne güvē to ozman gȫrüyledi birbirleni daha eski zaman
bu mesele altmış senelik mesele şimdi altmışıncı sene gerisini konuştuk
size annattık aynı Türkiye’de nası bizde de öle kaçıp gidiyiri ta geliyiri bitta av̇şamlayin ocayı toplala oca duvalan av̇şamleyin geldikten so
bitta gelini indiriler ordan güvē kapamak için ocayı toplāla genç konu
komşu gelir onda so duva tekbile götürüler gelini kapısına ı̇̄ tiyalar güvē
gelir arkadan öper bubasının elini haydi gelinin yanına gelinin yanına
giydikten sora ōda şimdi eltiler vara gelinin yanında büyükleri dışada
ne var ne yok der güvē onnara onnar çıkışıyorlar dışarı şindi bitti öle
şe kalmadı aynılanı Türkiye’de bis buda seksen dokuzda da͜ılıştık be
canım biz gittik geldik gittik dört ay dudum Türkiye’de
b
eşin dostuna aykırısın desin dü͜ün yapacam buyrun istē olan geliy bitta gelir ne yapala sade seksen beşte atamızı de͜iştikten to ōda bi keç
196
35
40
45
50
55
60
65
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
sene sıkıştık sünet için istemediler sünet yaptırma burda olannara ta
çocuklar mahna oldu bizlere da͜ılmak burdan adımızı de͜iştidiler sünet
istemediler yaptırma to şindik serbes yaptık gene Bulgar olmadına bu
küyde bizi o kadar zoluk gȫmedik ama başka Bulgar küyleri çok hane
fazla Bulgala var onnar gördüler onnar çille çektiler ama bizlerde bi
iki ane Bulgar vadı onnar da ıştınmadılar be canım
c
kış buda açık olur toplanıdık mu͜abbet oludu ama şindi bir keç seneden beri olmıyırı muabbet toplama cami͜e çok mu͜abbetle oludu biygir
arabasınna at arabasınna burda bo av̇şam orta handa han vardı ozman
handa sabahle yiri o av̇şam ōda sabah görüşün döner gerisi av̇şam
evine altmış kilo metro bir gün gidiyiz bi günde geliyiz iki gün çok
geliyiri yol bi saba gidiyiris Şumene bav̇şam ōda yatacaz sabalayın
işimiz gȫdük mü koşiz ta evel zāre götǖrüler astaneye mesela kocaman kö kık birinci yılında bir eşēmiz vamış bizim iki tekerlekli
arabalan dedem kocabam babamın babası saba͜ı koşar arabayı budan
avşamleyin Şumene ōda sabalaka yanında onda so ta koşup eve geliymiş o zaman öyle at arabasınnan neyle nelesi öle öle işler olmuş o
zamanda ama şindi bi saat sürmıyırı Şumene gitmek
ç
şindi bizim oyunnamızı iş kimse oynamıyı biz ozman toplaştık mı
odaya aşık oynadık cevizi yarıp ikiye içine yiyidik boş cevizleri
kabukları birinin içine misir saklanıydı bir ya͜ut ta fasule tenesi öle
oyunnar ka͜ıt oynamak oludu şindi öle şeler kalmadı neblem te öle
ayır oynamazdık vadı öle şeler diyive ya biliyiz ba şindi güz esnası
misi bozumunda bi keş kişi genç toplaşır birine dakala misir birine
dakala çam çangır çungur çangır biri olur teke biri olur ana kaçırıla bi
çala varlar hey Memet aga biz senin kapına geldik bizi gönder diye
ba͜ırışılar ōda o da çıkarır biraz ye misir ya͜utta bi şey bi şey verir para
yok ozman ya Allah razı olsun bereket vesin dedi deyip haydi başka
kapıya büle gezēledi sayacılar başka ta o kada yokluk yerinde kık
beşle ellili sene arası elliye kadar yokluktu şindi to bre beş metro bi
kumaj gelecek ondan kime verecez mūtar kime verise veriymiş o kadar yok zatı başka bi şe yok ayakkabı zatı yok çarık dedik bis hayvan
gönünden to onna olusa ama o da yok ya erkeste yok o da yok ayak-
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
70
75
80
85
90
95
100
197
kabı gȫmedik hiç kim kaçak hayvan kesese ozman çok sıkı hayvan
kesmekte kesemiysin tonnada çarık yapıp çarık giydik çok budalar
sarı oli ya ama bis çarık dedine biliysin gönden inen gönünden mandanın gönünden gönden sepi yapāla onnarı sepi yaptıktan sora sepi
yapala dikelese ci çarık helede kuruyu gündüz to sıcakta arap eder
seni ālayacan çıkattırı öle zamannar geşti
d
atık ne bulusa misir malay dēdik misir ǖgidiyiriz şu bu ama buday
yok onda da tı bu kopartifçilik çek etmiş şin gayri bu ikinci dünya
savaşından sora yokluk bütün zāre yardım oraya gidiy kalma sende
bi şe onu devlet te topliyi vergisi misir falan ne kalısa şindi ondan acık hemen şele ǖdedik bi de kara kayala yelde de͜irmende vadı
to onnada hemen yapādı mubere͜inde içi pişmez iç tepsiye öle içi
pişmez kenarından yavaş yavaş acık yesin kuriyi yok başka kuru
fasulye ondan ama yok ne yiycen bi şe yok çocuk bekliyi orda ana
buba neyse ama onna da işe gitme çalışıyırı ama çocuk bekliyi aç
alıyır ben bunu istemiyim yok öle zamanna geşti nası koparatif başladı bitta şindi bize koparatife girelim diye çünkü sen talalan veremezsin malın mülkün var senin öle ya onu da veremedi hep yavaş
yavaş baskı yapa baskı ozamannada Bulgalada ta büyük zenginne
vadı şindi baştan onnar toplāladı başta onna toplaladı onnar de͜irmen
falan vadı bülmem ne büle elektirikçi de͜irmenner falan büyük traktörler o zamannarda onna da vamış hēkeste yok onnar baştan onnar
şe etti kimilerini öldüdüler böle şe yaptılar isannara şe yapmasın bu
komonizmanın başlangıcı demek o çeşin çek etti epsini yavaşla vaktın^na topladı büyükleri bitta geri kalan ta yavaş onu napsa mecbur
açsın ama kim ne koparatife gidik o Bulgala kık sekizde başladılar
koparatife gime yavaş ve ya͜utta onnar arasına biz de karıştık küylerden haydi çocun biri bari koyem diyi babası baskı ama ep baskı o
da girdine şindi a sen göresin onnar kanı doyuma başladılar öle öle
yavaş yavaş umum yaptılar elli altıda epsi erkez girdi bitta çek edivedik epsi gayri bollaştı bu köylede bütün evlemizin hepsi alçaktı
ozman dediler yev̥miyeyle olcak gari ba şindi ustalar geliyiri usta
filancaya yapcak ba onu bitta bi sene içinde ödeniyi sen işe gideysin
to ōdan koparatiften topleylar parayı ödeyler öle öle bütün kǖ yeni-
198
105
110
115
120
125
130
135
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
ledi demek bak ne isanna iylik geldi bitta ozman büle büle kǖ evlendi oma to bura epsi bütün evler böledi iç aklı başında ev yoktu bi de
üslende saman vadı ya zatı yāmu yadı mı geçi hemen kışa yaklaştı
mevsime kaktısın su yollanı kapādısın e onu da zatı hayvanında ōda
epsi ōda senin yanında yakın zatı yetmedi mi ta oda saçakta hayvana veresın yok ozaman yokluk ama biz az yēdik sade to o senelere
geldik elli seneye kadar biz ucuna ēdik yoklun elliye kadar ellicen
so bitta gevşedi Allah razı olsun bitta kanımızı doyuduk ozmana
kadar çok yokluk şimdi su bilmeyim te kaçıncı sene gelmiş ama
otuz ikinci sene gelmiş su otuzdan geliyi küve su o da Almannarın
zemanında gelmiş ozman demiẙ borular va tö büle to onnar gitte
getiymişler neysede o zamannada nede var kuyu var pınar dedik biz
onnara kuyu su için būda Aydogduda var amma çok kalabalık bütün
isanna şindi öküz arabala koşiysın iki fıçık dedik biz onnara koyasın
üstü kapa͜ı falan da yok acık çalı koyasın üstüne yeşil tö büle dökülmesin diye o gece gidiysin gündüz hāman düveysin bi kişi avşam
olduna hayda suya gidiyi isanna da ondan içiyiri hayvanna da ondan
içiyi o fıcıladan o suyu bi de buda Hasan fakı tarafında vamış oda
demek acık oraya gidelemiş acık buraya biz külede yok yakın yelede su o adam bütün gece yolda suya gidiyi gece sabala yenden āman
falan düveyir orda o kadar çile çekmişler biz şini onnara o kada
gȫmedi acık gȫdüm onna da ama ondan öncekileri devamlı su yok
hiç bi yēlede yok yimi sekize kadar şu bizim küyün kenarında vāmış
bi çimlik onun ozman çobanası su çeşmesiymiş göl göl çobanası su
çeşmesiymiş hayvan mayvan salmazlamış çimden geliymiş su to
odan alıp yeme koyarı içiyeri yiyeri çeşmesiymiş küvün kenarında
şūda omancı gölcü diyerlerdi savaşlada o kada fukaralık kȫ kȫ öle
Bulgaristan fukara o zamannada şindi turşu yapalamış turşu yapasa
to onun suyunda ekmek karılamış annelemis anadın mı tus yok tus
ya bak ne halde o kada demek kötü iremulide dolaştım ben Kota
gidedim iki üç senelesi üç kişi duriyir yolun bayında öte katta araba
da var ben de bu kattan sa kattan gidiyirim dur etti biri bana odun
sıtımda sümen sıtımda adamın dur etti dūdum ben dedi senin yanına
pinecem pin dedim be canım biz Türkiye’den dedi istiyiz seni alma
pek istemiyim buyur pindi dizginin birini tuttu birini bıraktı dedim
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
140
145
150
155
160
165
170
199
olmadı ya tutacasın ikisini de ya͜utta dedim ikisini de bırakacasın
büle büle vēdim eline ikisini de de mi ona göre aydı şindi at arabasına gelme aydı dedim atı ona göre işte onu gȫmüşler babam ustaydı
inşaat ustasıydı bi de fıçı yapādı tātadan içi su koymak için gitmezdi
evde dut acından oludu ormanda olmas ǖretmedi koparatif başladı
oraya gidenimiz kalmadı biz ǖretme bitta fıcıcılık görmedi bita tubacılık çıktı fıçı yok buralada su için benzemez bi şeye benzemez
bunun suyu em serin tutar em iyidir yok bıralada olsala gösteriz
ayreten tālaya gidēke tö böle küçük oludu onnara su koduk öle yatık
dedik onnara yatık dedik onu şini iki tarafı da kapalıydı her tarafı
kapalıydı sade bi delı̇̄ vadi o da iki delı̇̄ vadı biri dodumak için biri
içmek için kolar su içme güzeldi şindi yapamacan şindi bizde ozman demir alatı yok demir to ōda nerde bi yerde bi şeler bulusan to
onnan bi şeler yapma çalışıdık o komanizma başladı to o zamannada
sade Rusda vadı Rusyaya gezmeye gidedik to ōdan bi şe alcan ama
getiremezsin sınırdan geçiremezsin hele demir bı̇ şe oldu mu hiç bı̇̄
paça demir bulamazsın yok bizden bu kadar ba
e
vefat ettikten sora rah döşene yatırıs rah döşēnden sora çıkarız onu
yıkama yıkadıktan sora cenaze namazı kılarıs mezarlı͜a defin ederiz
yemek veriler cenazede çok kalaba olur duyan gelir duyan gelir ama
şindi köyde bi dü͜ün olsun küyde şini başladılar ani aber etmesin ēkez
davetli ama dışa küylede onnara aber gönderilir ordan geliyledi.
f
epsi būday misir burda epsi olur burda bütün ne ekmezsen to olma
būda ne ekersen hepsi olur bostan burasının topra͜ı bi petroh siyah
toprak vadı būda ama acık sētti sade öle amma epsi olur şini başka
öbü köylere git oralada taşla kumsallık olur öle oralada bā falan yetişir bizde de olur ama o kadar şi olmaz biz de pek çabuk dönmîyi şindi
aş ta so͜uk oldu kerete havalar şindi bu işittimize göre Çobanasıhmış
burası ormannıkmış ormannık būdan āştan āca o büyük meşeleden eh
başka küylere kadar gidemiş öte yannara kadar aştan aca kadar büyük
meşele aşlar vamış bi çoban gelmiş ondan kalmış falan deye işidiyiz
bu küyün ismi Çobannasıhdan da͜ın di͜erine gelmiş yapılmış to ordan
kalı Çobannasıh elliden so çıktı elliye kadar festi püsküllü festi bun-
200
175
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
na kayrı gene batıdılar kalmadı ben diyim çucuklara baş kabak sade
kiliseye giriliyir camiye girilmiyir erkez kıziyi bana amma kızsın kızmasın tü üle geliysin başka makama sade namazına kutulıysın öbü
tülü sevap kazanmısın demiş dünyaya geliken takkele geldin dünyaya
demiş ōda demiş magazin va yōsa demiş askere gidēken zabitin yanına gidēke şindi bırasını iliklesin takkeyi düzeldisin kolunu bālasın
bālasın çipikleni Allah ūruna duruyırız antreyi çıkamışın buriya kadar
yenne būda kafada bi şe yok
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
5
10
15
20
25
30
201
25
Anlatan
: Mustafa Osman, 45 yaşında
Derleme Yeri
: Karalar (Çerna)
Konular
: a) Güreş
a
güleşler burda çıktı iki yıl ilesi birinci yıl geştikten sona yarışma yaptık
bıldır kısmet oldu bizlere biz kazandık ālıkları ālık iki bin on dört için
on ikide başladırıldı bu Koca Yusufun andīmak için on ikisinde öle o
geşti bi millet vekilimiz vadı ölece aldı onu ālī ta otuduk yarışmaya
on üç on dört kişi āġa seçildik Allahın izninnen şindilik pazar günü
mısafilemis bol olcak çok mısafir ça͜ıdık kısmetimize bi de seçimle o
günü seçim açılışı yapcaz Deliormanda Deliorman bizim pelivanna
buda bizim Deliormandan çıkmışla biz onnara merakliydik ama bizi
Bulgar çok ezdi bizi komonizmada bu küyden obü küye salmadılar iç
bizim bölgede Türk bölgesi oldu kerete öle bi şele kaçacaklar dışalara
diye bizim bölgede tütün kıdıdılar tekezede hayvan baktıdılar öle ünnü
yaptımadılar bizim bölge müslümannanı ep baskı vardı döt koyun yapadın bir inek yapadın bi de bi eşek iki inek yapāsa birini alır tekese çok
güzel Yenipazada okuduk oraya bizi jitel jitel demek küyde askerden
geldi mi üj güne kadar iş bulamazsa tekesede köleye seni yenden gene
askere alıla zapaz dele yenden gene askere alıla öle bi sıkı yönetim vadı
merak çoktu o zaman bizim Türk milletini uyandırmadılar iç ep baskı
yedik ep tütüne televizyon radyo bilem baktımadılar bizde bu ālık mesela para veriliyi pelivannara mesela ātırmā oliyi āttırma en çoku ben
āttırdım kaldı bitta bana ālık biz meraklıydık bu ālı͜a bize düşen şeyler
bizim görevimiz şindi kısmetse aġ̥ a biziz kısmetse üç yüz misafirimiz
gelcek onnarın epsine yemek vercez bi keç kuzu çevirme yapacaz kimi
arkadaşlar diyi bi mandık odası çevir diyile dedim yapabiliyseler onu
da çeviririz dedim misafirleri doyuruz sulıyırız yenden gelen pelivannar güleşecek palivannarın hediyeleri veriliyiri yenden otırıyılı devirsi
sene için ağırlık için yenden gene atırma olıyırı adayım üç yıl āka ākaya
vermeye niyetim yok yüz otuz yüz kık kurban kesem sana kısmetse bürük baş küçük dil üj günde yüz otuz bunnar benim elemannar erkez sā
olsunnar ayvan tala koyun arılara erdiremedik arılara bakmadı mı salır
gidiyler bakamadık salınıp gidiyle bakamadık onnara
202
5
10
15
20
25
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
26
Anlatan
: Sıtkiye Memet, 71yaşında
Derleme Yeri
: Ası (Dobri Voynikovo)
Konular
: a) Yemek b) Dızmana c) Kışa Hazırlık ç)
Oyunlar d) Çileler e) Düğün f) Meci ve çileler
a
ne yeme yapiyisiniz diyi benim adım Sitkiye ama ben burasının yēlisi dil ben Karaladan yakın Karaladan yaşım yetmij bir aldım şindi
Agusun otuz birinde te baba adı Mēmet ya fasille kuru fasille e kaynadiyiz be canım onu suyunu süzüyiriz yıkayiz fasilleyi birinci yıkayiz
yıkadınasın koyiysin pişme bitta açık başladına şey etme süziysin onu
yenden su koyiysin bitta suv̇anını kaviriysin kokusunu atiysin haydi
mancı oli bitta fasille kuru yemek ya
b
dızman yapiz yapiz dızman çok katlı oli nasi biz kariyiz onu en baştan
amırı maya koyiyiriz kariyiriz onu isle kabadıktan sora tepsiye de
koyiz tepside de kabariyir o kabadıktan sora bitta dızmana kesiyiz
küçük küçük diziyiriz dizdikten sora gene dinnendinesi katıka koyiz
mesela katının üstüne kızgın sobaya sokiyiriz onu pişiyi acık yā sepeliysin üstüne balla da yiniyiri arı balı ya āda vasa pancardan yapan
yapiyi onun suyundanda yapı̇̄ le kaynadı̇̄ ler
c
o da böle te de bübele kariştiriysin domate yapiysin yeşil domate
onnara kuriysin bidona e burkannara koyiysin ozman böle kompot
yapmak yoktu onnarı fıçıya koyāsın āmut toplāsın tūşu büberi de öle
koyala şindi onnar kalmadı evel zamanda öleydi ekmek evde yapādılar būday ununu elēler aydi bitta karılar amırı bitta fırına atālar fırın vadı evel fırını süpürǖler süpürǖler onnar hiç bilmiyi zamanında
öleydi öyle şindi kompot onu bunu tere lana yok çamaşırı baştan çeşmelē yoktu baştan suvacıylan getiridik çeşmeden su ōdan bidonnarı
doldurdum fıçıları andan sona bitta koyasın kara bakıra suyu ısīdısın
ōdan yıkama bitta başlāsın bir sabın ozman sabını don yādan yapādık
hayvan yası ozman böle sabınna yok odan yıkama başlāsın oturusun
sabınna yıkāsın sürüsün yakasına önne ellenne bitta iki kere yıkāsın
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
30
35
40
45
50
55
60
203
üçündü dūlasın aydi tele bitta bunna şindi genşle bilmiyi evel tekeze
kuruldu nanabıcan dokturaya gidinceye kadar bıraz mendili ıslāsın
acık sı̇̄ keyi koyāsın kafasına koyāsın doktur yok üj tane uşak büyüttüm ben yaşım yetmij bı̇̄ benim o zaman orak biçme bile gittim ben
orā bile gittim Āman maşinasına gittim genşler bi şe bilmiyi ekin misir gündöndü öle şele çok fakı̇̄ lik vadı gülüm şindi zengin şindicik
evvelki yok şindi genşlerin elinde çeşmeler içēde uşaklarda panpirsi
ozman panpirsi yok ėlde bezimde elde yıkadık onu teknede to bu en
başta ılcı suda tutadım ben elde yıkadım serı̇̄ dim onnara şindi genşler
yapacak şindi genşlerin Na͜ime kokulu mendili başka panpirsi başka
evel nābādık eski donnadan aydi uşakların altına koyadık yītıp yītıp
pala yapādık emen bi kat alīdım astane için üş tane uşak çıkādım astaneden bi kat şele tekrar seredim kışın da uşak küçük üstlerine seredik
bez gibi yayādık gazatalara ōda kurududuk āka ākaya de͜iştiridik detajan yok hayvan ya͜ısından yapādı ninemiz to onnala
ç
nası oyunnar tö be bostancık oynādık tö be grad gibi şekil çizedik
onnarı kızlar geliydi to onnala oynadık tö be taşladan topucuk yapadık oynādık kızlāla beş altı kız toplāşıdık şindi kalmadı bezden kukla
yapādık tö böle oynādık sangaç iki ipten te böle oynādık onnala oynādık evvelki şeyler hiç kalmadı genşler şindi yaşiyir kādaşım şindi
yaşiyile unuttuk kayri
d
unuttuk kayri uşak uyuka nenni sölēdim nenni söledim nēnni yavrun
nēnni uyuda büyü salladık ama öleydi de nenni uşa͜ıma nenni ta çok
sallarız vadı odundan tö böle bi çuval getiridik bi çuval dikēdik onu
eterafını üstüne basma tö öle salladık sapı āç tekēlekleri āç odundan
kanatları āç bi yogan yayasın küçük yogan içine otuttur uşakları haydi
takı takı götür uşakları rāmetli kaynatam te öle yapādı evel çok çilleler
vadı şindi genşler onnarı yapamaz ben diyim zatı şin çok perenna yıkayıp perenna yerde otuveridik ben üç uşak büyüttüm aydi yıka çamaşırı
bakam yıka mektebe yolla mektepden geliyi kafasına bak aman öle bi
şe olmasın uşaklamıza diye çok kokādık ōlanda çoktu mesela kim uşak
kalaba yinekle de va koyunna boldu ozman sıtmaştık inek güdēdik yollādı bizi inek güdmē av̇şam geliydik mesela çille koyun sā a ne kadar
204
65
70
75
80
85
90
95
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
koyun sādım küçücük bi kız on iki yaşında ninem ötede yemek yapā
bize çok çille çektik iç rāt gȫmedik ninemde çok çille çekti altı kuşak
on bır uşa olmuş ninemin ilk uşakları amakmış on iki yaşında evlenmiş
ninem ep ölmüj doktura götürememişle belki ār hastalında ya ninecim
taman olmuş iki aylık ölüymüş üç aylık olumuş gene ölüymüş sora
bir ı̇̄ tiyara soralar nası bakılıyı bu uşakla böle böle bak altı yaşamışık
kalanımız ölmüş çok çille çekmiş o ninem kara yakıya sāmış pāmā bununda çıkmış zo gȫtǖmüş rāmetli kocabam yakı yaktırma gitmiş ninem
öle dedi az çilleleden kutulduk acık rāta ēdik dedi onna da öldü bitta iç
rāt gȫmedik dē şindi genşlerin işi yaşamak o bubam astalandı benim tö
böle tıkınıdı bubam da yarabbim doktura götüremedik bubamı yok para
benim bubam yedi sene çekti tıkana tıkana öldü bubacım biz kalıvedik
asma brokite ben onun kızı bende de aynı var bende de aynı var tö be
çekiyiz aplan sırasında ab yok sürükleniyiz domuz yāsı süriyiz kendimize çilleyle demek būda da kalmadı bakış yok būda da paran vasa sigoroko vāsa bakılacaz o sigoroko yosa kapıdan ur ederler bereket vēsin
çocukla dayandı da yatīdık da to onna astalandım mard ayında baca͜ım
tutuldu eh kayrık açık açık bakacaklar ama onu yatırmayadık atacadılar
bizi ölecedim bu kışın onu yatımazsak çıtır çıtır ölecez kimse acımaycak sana kabak ekiyle genşler kim nası bulubiliyse kulayını da ekiyiri
sati alıyi te kabak ekti çocuk bi şe alımıycak onna uraşıyiri iş yok döt
uşak va mektebe gideller yaşamak yok demek zōlan yaşiyiz bizim gibi
kocam öldü bi buçuk sene oldu bi sene yüz lef çalişiyiz zōlan yaşamak
demek aynı yerinde bu köy ayır ayır ep budamış eski mezalık var to ōda
aşada yakada iç işitmedim bubamdan
e
dü͜ünne damnada oluydu aman bȫle horo tepmek filan yoktu sade köçek oynānıdı adamnar iç giymezdi damlara sade kadınna oynādı düz
oyunda vādı gelinne oynasın kendi ōlanna oynāsın yabancı sokmazladı kadın dildi trampet kırnata ama onna da dama giy̥mezdi onna
da giy̥mezdi dışada genşlere bakacaklar göreler bi ferece saklayıp o
çocu͜a götürüdüler evel böledi bi͜en bi͜enme sevecen onu bitta
f
olūdu āsır örēdik öle gelile gelmez mi camnara filan geliydiler anneler ūradīdı meciye gidēdik tǖkü söylediler annadīlar āsır dokūduk çok
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
100
105
110
115
120
125
130
205
āsır vadı ozman ozman pala yok öle kilimne yok sade asır ne kadar
meciye gittim ben camnara geliydiler onnar gelemez ça͜ıracan bubalar
bizi ozman bi yere salmazdı kara yemeni giyēdik tö böle būda kayışı
vadı pabuşla çıkma başlādīdı zengin olan bizim gibi ozman fukare
alamazdık ben dōru söylem böle yana döne dedik benim bütün mor
vādı şılak güllü şele vadı şılak basmalar vadı ya onnadan giyedik a
bı̊ rada vadı ya onnadan giyedik a būda hiç yok bindallı yok hiç gȫmedim bu tarafta yok bi pembe fistan giyedi to buraya kadar sora
ikinci günü beyaz fistan giyedi bu tarafla da Çukur köy tarafı çok giyiyi burası battı bindallı filan yok evel gelinnere kına yakādılar şindi
hangısı yakacak kına zülüf keseledi şindi ele güne gidese ben küçük
kızımı ele güne vēdim kaçmiyiri istiyi zülüf kesmek şindi dü͜ününe iki
av̇şam kaldınaysın toplaşırız aykıriyriz okiyile ilāhi söylı̇̄ ler otuttirı̇̄ le
kızı orta yere ȫtile yüzünü ellene kına koyiler ayaklana koyiler bitta
ilahile beraber ȫtiliyi yüzü öōdan kalki bitta annesinin elini öpiyi bitta
sıradan samaşiyiri ondan en yakın akadaşla akrabalala başta annesinin elini öpiyiri bitta ālıyiri bitta bibilen elleni sıradan opiyiri öle bitta
iki gün kala dü͜üne iki gün kaldınesın bir av̇şam vaka koj getiriliyi o
koj geliyi başlık parası bitiyi o vakıta kada bitta dü͜üne geliyle gelini alma geliyle davulla geliyi evin önüne kada çıkarile gelini bitta
alıp gidiyle davul dövdüre dövdüre ben küçük kızımı öle vēdim büyǖ
seslemedi kaştı ozman öfke aradiysin bitta koymisin e koydum ama
geç koydum bubası koymadı bitta kırıldı bubası ne kaştı sōmadan
dinnemedi ben büyüttüm de ne seslemedi bu işle bȫle kādaşım şindiki
genşle patron patron şindi genşler kocaları kazaniyi parayi getiriyi
veriyir eline onnar şindi āzıra alışmış suvacıla to ōdan su getiremezler
onnar azır çeşmelere alma üşenile aydi bakalım ay inanmiyile ben
diyirim evel diyim maşınasına gidēdim eveli diyim tekeze kuruldu
āman maşinası vadı diyim ya kılcı͜a girisin bütün ufacık kılçık akar o
tezgaralala saman taşasın saplık to buda da yakın saplık va tezgerala
ne çille çekēdik iki sapana gibi budan ikisi ben ileden tūtim o ākamdan tuti be ca bitta kayiysin maşinanın altına saman koyi iki kişi götiriyi sapla to bıraya kada batiysin yüsek saplık yüsek saplık çille evel
dokucu yapādılar dukocudan atāla barabana āman maşinasına sona
ōdan birisi salar ne çilleler çektik buralanı bilmiyim ama Karaladan
206
135
140
145
150
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
biliyim onnarı būda bilmiyim male çeşmeleri vadı e bitta çeşmeler
geldi tokla geldi analamız ne tok gȫmüş ne bi şey idareylen büyütmüşle sen de şindi genşler idareyi fıydırcak onna gas ta onu yakile
bitta küçücük bitta koyi to da lambayla tüp olsa gene islē küçücük
idare koca kuluşka koyı̇̄ le içerlere çok çilleler çektik şindi genşler
rātta ben şin bacaklan üstüne kakamiyim er ekim aciyi bu işten sat
dötte tütüne gidedim ben bütün üstüm başım süzülüy su varıncaya
yanayak gezedim aydi bakalım yüklen tütünneri yüklen sat on bire on
ikiye kadar tütün kıriydim geliy dizerim onnarı emde tek şişle böle
çif şişle olsa bak ben şindi genşler yapacak rāttan acı olmiyir çilleden
oliyi otobüsle gidiyiz būdan eskiden hepten yayan gidēmişle sen de
beni bilmiyim ı̇̄ tiyāla ta çok biliyi ı̇̄ tiyala annadıdıla bütün de͜imene
gidēmiş bütün zōlancık iki ölçek misi bulūsa misir ekin bulūsa ekin
varıp de͜irmene gidēmiş ya sītına koyup da şeytancı͜a e bilmiysin ya
sen ēmedin ben de ēmedim ama annadīdıla analamız annadīdı şindi
genşlerin işi yaşamak hē gün çöpe beş lef fıydirile öle ya günde kaç
kere dı̇̄ şiyi uşak döt kere beş kere dı̇̄ şiyi sırasında aydi bakalım sil
kokulu mendil para yüzleni bilem yıkamiler to onna aydi biz bi gelin
aldık a mare yıka yüzünü uşam mare yıka beze haydi o noliyiri böle
ta iyiymiş pampir ıslak mendil be canım
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
5
10
15
20
207
27
Anlatan
: Hüseyin, 55 yaşında
Derleme Yeri
: Ası (Dobri Voynikovo)
Konular
: a) Köyün tarihi
a
Osmannıymış ondan sora Bulgala alıyır Bulgaristan oliyir Ası kȫ şindi onna pek cevap veremeycem duyduklarım sade Ası kölü biliyiz
Aso başka Aso deler o Bulgar Aso eski yeri önce buraya kuriliyir
köyün pınarları var Koca pınā diyiler o içme suyu aşāda iki pınā vadı
aşāda Yani pınarı var köv̇ün aşāda onu yapmış sa͜ipleri onun adını
komuş Bulgala çoku Dobricden geliyir temiz Türkçe bilile Dobruca
Bulgaları yüz elli hanelik köv amma elli hane yetmiş hane vasa göç
edildi Bulgala da genşler gidiyiri çalışmaya dışarı onnadan da as beş
altı hane var tübemiz yok bi meşemiz va tarihi meşe altı yüz yedi yüz
senelik meşe amma şu anda şuda iki ay önce bi yıldırım düşiyir yarıyı
ōtadan o tarihi yazılı meşe bayā geniş ya bu dolayda en eski āç zamanında ayvan otlatma ozman mera geniş göl yok akan dere vādı çeşme
va kuru çeşme derenin adı Yılannı deresi yılannıdan geliyi aşāda öle
akar Kazan pınarından çıkar fazlası akıp gider dere eski köv̇e kurulur
o dere var şuraya manavla mālesi dēler şuralar İslamberi dēler yukāda
Cadıla mālesi var tālalan epsinin adları va be canım şura yasa͜ın ākasında Koca meşe dēler Koca meşe tarlaları bu yankı Ayvalık deler bu
karşı ormanın arkası Yayla öte yan Kayacık yakası dēler yurtluk yok
kışla deye yok biz yetişince beki vamış ama biz yetişmedik.
208
5
10
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
28
Anlatan
: Şerif Mehmet Emin, 82 yaşında
Derleme Yeri
: Karalar (Çerna)
Konular
: a) Köy Tanıtımı
a
şindi bu Karalar baştan ötedeydi ben ēmedim ōda pınala vara Kapaklı diyile epsi Kapaklı ayvancılık ayvan manda keçi koyun epsi vadı
bostan kamiş çükündür ne vasa pancar sona bi de şe Türkiyede ne
diyiler ona biz burda morka diyiz havuç ya kusura bakma şindi benim
anam sinebilikten senevir bin dokuz yüz on dötte buraya geliyi on
döt yaşındaymış kocabam anamın babası İstanbul medresesini bitiyme Hacılar mālesi İbram hacılar mālesi Rıfat hocala mālesi çok derin
bi hocadı kitabından mı azından mı nefesinden mi bilmem tamam
mı şindi su va eskiden Tapıncak pınarı İbrahim hocalar pınarı te ōda
aşada savetin yanında Yamakların pınarı to oda bi de Kut pınarı va
kenarda duriyi tā ama işlemiyiri Karalar karalar denen adam Karalar
karalar demişle kızları vamış yolda geçeke marebelik zamanında buralardamış
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
5
209
29
Anlatan
: Lütfü, 50 yaşında
Derleme Yeri
: Karalar (Çerna)
Konular
: a) Sohbet
a
er bi kȫ nasiysa bizimde öle elli söför kamyon taksi kullandım şindi
te böle ustacılık ayvan bakiyirim geçim şeyi konişiyim üç ay Bursada
kaldım zatı gülüm onun kücü kardeş bu Ası kȫ olsun Ōta māle olsun
acık farklı konuşula Deliomannılar Çukū kȫ onnar farklı konuşur öte
dōru Klement onnar acık farklı konuşur öle bi cins geliyi kuriyi köv̇ü
burıya burda zate kȫ burda dilmiş orda öte bi kȫ vamış iki kilometr
buda dōdum burda büyüdüm ne söylem ya isannar iş olsun rāt bi yaşam sālasınnar isannara onu isterim
210
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
5
10
15
20
25
30
30
Anlatan
: Cemile Hüseyin, 71 yaşında
Derleme Yeri
: Baykocalar (Baykovo)
Konular
: a) Sohbet b) Düğün c) Sünnet ç) Anılar
a
bize sorcek bis ona söylecez öle mi öle olabilir bis kendimiz göçmenden gelin geldik komşu köyden elli sene gidenne bazı geliyle ama
uzaydan mı bakile oturcan mı yavrım ep çalışıyım atmış koyun va
iki inek va koyun bakim sürek biz küçük ōlumla yetmiş iki do͜umlu
çocum salmadı bizde oturuvēdik bıraya bir oca gelmiş bayılmış da
diyiler ondan kalmış bu ad diyiler sözde bilmiyiz de bunu yeliler söyli
bir oca gelmij bıraya burda te bayılmış buda adı ne olur baykoca demek kocamış demek baykocalar demek ondan kalmış bilmiyiz de öle
yavrum tekeseye gittik tütün kıdık misı̇̄ kazdık elpeze yaptık süpürge
işledik her şey yaptım yavrum eşim yaşlı dil yaşlı emekli genç emekli oldu tekesede ben gündüz işe giderim geldim mi paket yapādım
şeke dükannara paketleyip onnarı atmışar yüzer iker paça üçer adam
kamyon gelip alır onu yaptım yavrım her şey yaptım bu yaşa geldik
yavrım ama gene de Allah’a şükür yimemiz içmemiz bol ben kīk beş
mi oldu ramazan anifeye bayrama bi hafta vaka ameliyat oldum bunumdan gittim astaneye orda bi kız va Bulgaca hiç bilmiyim septe
gittim astaneye dohtur demiş ki ne yiyi bu hanım anne yetmiş yaşında
ba anne ne yiyidin dedi hizmetçi dedim yavrım er şey şey yidim süt te
yidim yo͜ut ta yidim pide de yidim ne vasa yidik maşalla maşalla diyir
he ayīmadık seçmedik e ne vasa şu kadar koyun var inek va baktık
işte eh ep te bakiyiz yavrım şindi kalan nabalım yok yavrım çocuk
güdiyiri kendikileni güdiyiri bizimkileri güdiyiri
b
valla kız istemey gulüm neblem onu bizim kızamız bazı kaştı ama be
canım gelip isteler nışan yüzük yapa şindi Yeniköyüne gittim ben çocumun ahbabı oraya gittik haykīdı neyse çocun babası geldi aġası geldi
yingesi geldi anası yüzǖ daḫdılar işte böle te dü͜üne nezman yapacakla
istemek oliyi geliler istiyle ya sevdine yok ta hemen dü͜ün ta yok bir
yüzük daktılar nişan yüzü diye böyle duri kaldı şindi sankim nışanlıla
söz daktıla sanki dü͜ün yapacakla bizim eskiden dü͜ünner iki av̇şam olu-
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
35
40
45
50
55
60
65
211
du kına ile üç avşam oludu salı günü bāşladı çarşamba perşembe cuma
günü gelini alma oludu arbayla geldile beygir arabasınna geldile beni
at arabasıla geldile aldıla te annadiyem neyse geldile istedile oldu evel
yapālamış benim dü͜ünüm altmış ikide oldu bi şe olmadı sanki toprak
bastı parası istēdile ama heralde istemediler ben oraları bilmiyim şindi
neyse geldile beni arabala at arabasınna aldıla geldile bali annele epsi
geldile amaya öptüm sora babam arabaya pindirmek yaptı gelin arabası
pindirmeye babamın elini öptüm ti atmaz mı yavrım genşler açık oliyi
ama bis zaten biz açık gelmedik biz kapalı e be canım manto giyēdik
ötesin pinesin arabaya şin ka bi şe giydı̇̄ miyler bıraya gelidine attılar
sanki kapıları yaladım koltuma iki ekmek vēdi kaynam eltilerim ibrı da
verdiler bitta döktüm kaynananın evine kada valdenin evine ta kendi
evime çıktım döktüm ibrıda suyu bitiydim işte böle yavrım yoktu bizde
gezi bah̠lava yapādık bahlava yeme gittik annem ça͜ırdı bize gittik so devisi hafta bis çı͜ıdık bıraya kaynam kayın valdem çı͜ıdı annem çīıdı onna
da bıraya geldiler ozman çiz aldıla geldile baktıla ekmek yedile babam
geldi çize bakma of yapıldı yavrım er şey pidesi baklavası fasıllesi lāna
çōbāydı işi çōba tatlı çōba kabaktır her şey her şey yapiz ozman yiyidik
çünkü biz onnarı alıştiriz koştiriz ta mesela hiç epsi yeniydi hiç bi şey
kalmazdı be canım sofra koyāsın içeri koyasın mesela büyük olusa salona koyāsın iki sofra koyādık bizim evlemiz aşada dȫt göz evim vādı
anda so biri çiz altına koyduk ōda yidik gelin ōda yiyir ekme ninesinne
salona koyduk iki sofra koyduk işte böle adamnara koyduk ayrı koyduk
mesela ama şindi kalan aliysin gelini bi satta bitiyi mesela dü͜ün banket
yapiysin bizimde oldu benket mesela ozman yapmışla hayvan kesmişle
banket çok kalaba olmuş gece būda dü͜ün banket çıktı dü͜ünümde ben
kendim ötedeydim ama almadıla gelinde dakıya bıraya bankete onnar
salmışla ben kıza diye gidip almadıla bizim isanāmızda akrabalamıs
bittaya güveyi aldılar bi o aneye öbür aneye ka te aldılar bu aneye misafile aldılar doyurdular bitta geyirdiler kızın hanesine kız alma mesela
dakı yapālar bitta dakı yaptı mı buba da bubanın elini öpesin pindirisin
arabaya bitta araba hızlanır böle oldu beni dü͜ünüm
c
yavrım buda hiç ta sünnet dü͜ünü olmadı ta hiç yapmadıla yavrım eskiden yapālamış çok kalabalı sünnet dü͜ünü davul çalar mesela mısafi-
212
70
75
80
85
90
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
le doyurusun sulasın her şey takımın olūdu bizim uşaklamız şini būda
kalan koca mutar yapmış sünet dü͜ünü yapmış oma gitmedim ben sanki bi canım neye gidem yaşlı insanım ivel çok kalaba͜ı sünnet dü͜ünü
oli yapasın sünnet yapasın uşakla hane sabinin evinde yatırırsın uşakları kocaman doyurular sulalar kalaba olur ama şindi öle yok olmiyi
ç
babam kendi tālalanı işledi bis ozman küçüktü yavrım gidēdik ama
yannanda oturmā bitta büyüdükten sora bitta tekese oldu elli yedi de
elli altıda bitta işe gitme sanki bubam çalışı gider gelir av̇şamna sora
bita son zamannada to oda başka kasabaya gitti çalışma gitti bitta bizde neyse büyǖdük yetiştik o çünkü fakir olduna bizi salmadı tekeze
işe deyem bali kendi emenne biz büyüttü diyem bali yavrum beş tanecik kādaştık büyüttü yoktu hiç yoktu ozman naret alīladı alīla koyala
ona göre naret şu gare ekivercen deler çok çile çekti mesela tālası olan
aldı gitti az olandanda gene şu kada aldılar çeken çekti malay misi
unu ekme yidik bizde yimişikdi malay ekmē misir unundan ozman
de͜imen vadı ǖdesin şöle yimşacık olur ninem onu karı teknede şȫle
koya tepsiye pişiri ama kırmızı sarı akı gibi olur çok yedik yavrım
ama çok çaldık ha gene de ölmedik aşlıktan gene bunu yaşadık tö öle
yavrım misir ekme yidik ozmannar açlık vadı polis dayandı kapıya
verecen a be veme bakalım ta çok olanı mesela çok koyiyiri az olana
koyiyiri sen az salana az çıkıyiri dedi naret istiyrim şu kada verecen
diyiri yok canım niye saklaya polis kapı gidiyiri neye saklaya yavrım
koka da yapamazla bilmiyiz fukareydi bizde şükrettik bizi büyüttü
bunumuzu kanatmadan bizi evēdi vedi kīdı sardı altmış sekizde vefat
etti ba
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
5
10
15
20
25
30
213
31
Anlatan
: Ayşe Nimet, 70 yaşında
Derleme Yeri
: Baykocalar (Baykovo)
Konular
: a) Sohbet b) Kış ve Sağlık c) Kurban Bayramı ç) Günlük İşler
a
bis bi köylü komşu kızım onda beş sene dūduk kocam astalandı bıraya geldik tezgere aldık gittik tezgelemizi vedik beş sene geçti ya kimlimize yazıldık kocam ōda üç yede işledi paralanı alamayınca geldi
bıraya kaldı būda pamuk izne aykırdılar ka͜ıtlamızı alamadık kimlimi
alamadıma yaniyim başka bi şeye yanmiyim to bıraya otur sen o da
bilir biliyiri ben gittim beş sene Tükiyeyi bi͜eniyim yapıs yapiz Tükiye yemēni ǖrenemedik be yavrım hele de bi mor patlıcan kānıyarık
diyile ya gidēdim mediven silme o kadar öle güzel kokādı to onu
ǖrenemeden geldim bunna kardaşla gidiyle oraya buraya iş yok çocıklara koca koca çocıklar epsi aylak geziyi yok iş yok yavrum çok
temiz avamız kızım deyer sene gidiyi şindi bayramda gene gelecek
oliyi babasınnan
b
alısın kürē konşula söylesin filan vakıt çıkacaz kar ayıklama kar olur
böle olur ben biliyim böle amcama gittim evin üstüden gittim yavrım
amcama geştim kar ama istedin kadar evel çok oludu ilesi çok oludu toplādık canım māleye gidı̇̄ liydi misı̇̄ ide kumpir pişile yok böle
māleye gide sǖmek işlesin kimse ȫrü çorap örǖsün yelek örüsün asır
dokuma gideriz meciye būda misir soyma gidēsin işte böyle günün
dönme be canım ne yapādık vādı vādı ama çok az vadı doktula köyde
yoktu ama Şumene kasabaya gelip alīladı sanki şin ateşi olduna şindi
bizim bir Bulga komşumuz vadı ama çok iyi dil biz hemen bubam
başka bi kasabada devlete işliyiri oraya gidiyi işleme biz ninem bizimle anne diyisiniz ya siz biz nine diyis uşam evde kadaşım sıcakta
kaldı da o yinge sōdum yinge dedi ki acık soda koy acık sı̇̄ ke koy acık
su süz üzüne vuçutu böle ya͜utta kompir kaparız benim sıcaklım çok
belki kık derece kahtı ama o vahıt doktur gidemedik belki onda sora
yinemiş dedi kompir kafadan sı̇̄ ke su sǖdü bitta geşti böle yaşacasa
yaşamacasa yarın mahana oluyu bi yede sora birader çok böle şe oldu
214
35
40
45
50
55
60
65
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
bi ȫsürük geldi kapıda koydula kimse gitmesin deye ne yaptı biliy
misin çok ȫsüdü benim kadaşlarım ondan soracıma to bu Ası köyünen
geştinen ilaç bulamiyis kadaşım geldi bıraya bi kocaba sādıdık acık
su acık şeker onda so kesti te şindi helen gene kız kādaşım çok ȫsüriyiri çok işledi ama sigortası ödenmeden doktora gidemiyiri ariyim
eşe südü ama bulamiyim yavrım çok ȫsüriyiri çok işledi otuz sene
var ama ilerliyiri şindi az isanna çalıştırıyırı maşinalar çıkādıla şindi
çok ȫsüriyiri ama bulamadım to eşek südü ninem annem rāmetli içı̇̄ di
akadışama bitti yavrım kapıya koyula ka͜ıt bu hane kimse gı̇̄ meyecek
uşakla astanede oldu dedi fıkara olduna bis gidemedik hastaneye gidemedik ninem emen bizi koştu kadeşim sādı kocaba eşek südünü
oliyi dişi eşek oliyi yavri yapiyi ya duyiysin ta filancada va sālıyı diye
ozman çıkıkçısı vādı gidēdik çıkıkçıya bi adam vādı yapāladı şindi
kalanna bitti gidiysin astaneye sigortası olan gidiyi olmayan gidemiyi
astaneye de sana söyliyim yavrım yaşamamız iyi ama to bu genşleri
emekli ol yok ben çocum yetmiş iki do͜umnu bi gün devlet işi yok
atmış koyun yaptık merkeze yazdīdık ta hani para ödesinne vesinne
senede diyi şindi de işidiyiz bi hastalık geli aklım çıki yavrım ondan
geçiniz benim emekli maşım iki yüz lef koyunnada bilmiyim şab gibi
bi şe ta burıya emedi ama biz de şindi ilaşladık konamızı çok şükür be
canım bali baki de baktı ama hasta olduna fayda yapamaycek çünkü
yapamazlamış ona dili morarımış böle kafası şişēmiş öldün mü onu
koyisin ora
c
gene he şe yapa yavrım gene hazılanısın gene misa gelcek kızan çocun mesela damadın ya bi yemēni yapasın başlıysın çōbadan yapma
mesela kus çōbasıdan kabanı pideni tatlını nişasta dedik iş çōba pirinç
çōbası er şey er şey bizim kaba͜ını so͜ukluna varınca kadar be canım
kuban kese da͜ıdasın bayram namazına geldine kesēsin kūbanını pāçalasın da͜ıdasın koyāsın mısafine yāni pişirirsin av̇şama doyuruşun
mısafileni geliy bizim hanemize kayın valdemin iki tane kızı vadı babaları bende dūdu öldü onnarın tabi geliyledi bana bayramda evel çok
kalaba oludu şindi dü͜ün mesela dışada oludu kimseye zararın olmaz
ama hane sabinden mesela benim ozman evde oludu mısafir tabi geldi
onnara ekmek koyduk her yerden geldi onnar o av̇şam ekmek koy-
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
70
75
80
215
duk yatīdık mesela er şey takımıyla yapiyiz yaptım gene paza günü
mesa ozman şe yapiyiz sana şindi nası diyem nışana gelile hani sandık mandık getirile mesela gelı̇̄ ler onda sora kendi akrabalama aykıriz
mesala mısafile geldi mi köyleden evine döndün mü bizim orda kendi
olan kalır onnar der ki mesela babama dayı dēler ona akrabamız dayı
ben filan alcam feşman feşman bana ozman taksim eder kāla hanımla
da bende erkekle de filan olcak hazılala alīla şindi kalan yok yavrım
evel böledi binim altmış ikinci senede bitta sona altmış ikinci senede
bitta sona altmış döt altmış beş bitta sen bi gün oliyi dü͜ün yapiysin
ç
bosta diyiz bis bu sene çokça yādı ama bi sıcak oldu bi yādı büyümedi
yavrım acık olmuştur üzüm çok güzel vadı döktü üzüm sanki işte böle
yavrım sabala beşte kaktım koyuna sādım südü ölştüm sadık südü
ölştük sǖdük kamyona vedim gitti bitta içele toplasın yemek yapāsın
ölen gene yiyisin av̇şam ta gideysin koyunnanı kaşılasın gene sayasın işte bi gün bu işler hep aynı aynı aynı süpürüsün toplasın yimeni
yiyisin işte böle
216
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
5
10
15
20
25
30
32
Anlatan
: Ali İbrahim, 72 yaşında
Derleme Yeri
: Baykocalar (Baykovo)
Konular
: a) Hatıralar b) Oyunlar
a
hoj geldin Ali İmamoglu İbrahim yaş yetmiş iki bu köyün adı Baykoşalar Baykova dēle buraya kaçıncı sene bilmem di͜işti bi senelede Baykoşaladı Baykova oldu buralāda ben kık iki do͜umluyum kık
ikide doduna burası faşist devri gibi böle babalamıs kendi tālalanı
çalıştıdıla babamın yetmiş deka tālası vadı çiftli vadı böle anamla
ikisi bizler eriştik bizler de onnara yādım ettik biz beş çocuk döt
erkek çocuk bi de kız çocū va bababın demek ki beş kardaş bis babama yadım ettik böle tālalada çiftçilikle bȫle maşinamız yok ben
eriştim zaman beygı̇̄ le at arabalanna onna bunna çalıştīdı babam
topra͜ı benim çocukka sıkıntılamız babam biz eriştiydi anam bizi
eriştiydi faşis devrinde ozman fıkarelik kık dötten sora bitta işler
di͜işti komanizma geldine bitta bi takım kaparatifler falan kuruldu
çocukka okula gidēdik başta ilk okula gittik ilk okula gittimizde
acık Arapça okuduk günde bȫle iki saat Arapça verı̇̄ ledi deslemiz
dȫt saatti girişin öretmenin yanına Bulgaca verı̇̄ ledi Türkçe verı̇̄ ledi
talaya da gidēdik misir ekedik ayçiçe͜i ekedik sabala kaktımız zaman böle işe gitme başladınası bȫle babama annemize yadım edēdik
anam da͜imi būda yemek yapma kalīdı çok defa būda anam kendi
yapādı ekmekleri kendi teknede böle hamırı yapādı böle vadı evde
yapılmış peşkası topraktan sobası vadı bunnara ekmekleri atādı böle
onu baştan yakadı yakādı kızdırıdı ateşleri koları çekedi doldurudu
ekmekleri oraya üj gün ekmekleri yidik üj gün üj günden sona gene
yapādı ekmek böle böle çalışīdı bȫle doyurudu bizi bȫle günnerde
böyle büyüdük hayata atıldık hayvan vadı samada hayvan bakādık
koyun bakādık inek sāmak için koşmak için ayrıyeten bakādık şindi
traktöler būda nası remarkesi ayrı sabannarı ayrı çobana verı̇̄ dik çoban gidēdi sabalan kendi de güden isanna vadı konu komşula vadı
onna bazıları kendi güdēdi bi çocuk babasının koyunnanı güdēdi o
hanede döt çocuk var üç çocuk va ya͜utta o çocuk birisi sade koyunnarı güdedi öbürü de babasına yardım eder çifçili͜e
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
35
40
45
50
55
60
65
217
b
çocuk gene aynı bȫle işler oynadık be canım televizi falan olmasa o sırala ta radyı falan bulunudu bazı isanna ēkezde bulunmazdı
radyı seslerine toplanīdık bazı böle top top oynādık ama bu avadan
toplamız bȫle bunna başta benim küçüklümde yoktular bȫle ayvan
tüysünden top yapādık da onna oynādık böle ayvan tüysünden böle
ayvannadan toplayıp böle top yapādık to onnada yapādık böle sarādık
onnarı bāladık o şekilde yimşaktılar biraz yımşaktı bazıları tıkızda
yapāladı öle ta öle usta takımda çocukla isle böle uzun eşek oynādık
bȫle bi kişi oraya dizilir o bitta onun üstüne atlayıp uzun eşek oynādık
bȫle geceyle mālelere falan çıkmaya başlādık gölgelendine mecile falan olūdu kızlar türkü söyleledi bizle de gidēdik ānelere böle mesile
gündendi zemanında babam getiymiş armannamız va erkezin armanı
vadı evdede vadı böle armannarı getiymij babam bugün arabasında
beş araba gündöndü ayçiçē ayçiçekleni indirdi burıya niye bis gırgır
yapādık diyem bali koyardı bu yeni yuvādı akşamna kendi ısımlāmız
böle yakınnamıs topanīdı ablamın akadaşları vadı o ḉa͜ırdı gündöndü
dövme böle sopa kesēdik böle sopayla gündöndüleri dövēdik oda armanda böle kafaları ekez birer kafa alıp tap tap tap tap dövēdik ondan so çekirde͜ini ayırdık burıya kafalanı ayırdık ayvannara bu tarafa
atādık andan so e böle ablamın kız akadaşları gelı̇̄ ledi tǖkü söleledi
böle şennik yapādı em işleledi em şennik yapāladı ama çocukla geliyledi oraya gözetme çocukları baba koymazdı ben de gidēdim başka
ānelere ben beni de koştudular çok defa ben de akaşımla gidedim
mesile andan so sopalādı avlı içine girdin mi kıstīdı ama biz gündüz
gezinike ta biliyiriz neyde ne olacak ne gidece͜i gündüzden ta akadaşımıza haber ediyim ben akadaşıma haber ediyirim öbürü iki üç kişi
toplaşıp gidēdik mesle sora sora künne gelme başlādılar kün getiyme
başladıla bi lenteyle mektebin duvarına salıylar böle onda so kasetle
böle künne toplanma başladık okulun bahçesine şennik yapma başladık mesle gene toplanıdık bi yere bakadık künnanan e böle isanna ne
kadar olmasa öle ayrı yaşadına yabani alde birbirine yakınnık yoktu
ozman yakınnık yapma başladı isannar biribirlene biribirlemize öle
çocuklala kızlar konuşma başladı çocukla arkadaş edinme başladı ta
ileden benim küçüklümde isanna epten kendi kendine öle bi yabani
218
70
75
80
85
90
95
100
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
alde böle yaşāladı demek istiyrim sora sora ep uyandı bitta isannar
yavaş yavaş işte böle geçiydik ayatı askerlik yaptık diyem bali mektebe gittim yedi sekiz sene mektebe gittim sekizinci yoktu ozman bu
küçük okul e būda köyde dödüncüye kadar gidiliydi dödüncü sınıfa
kadar dödüncü sınıfı çıkadına Umran kö͜ünde okudum bitta orada yedinciyi çıkādım yedinciye kadadı bu küçük okul ondan so Şumene
vadık başka mekteplere Şumene bitta devam etmedim mekteplere e
būda işe gı̇̄ dik būda mektebi bitidinesi būda bi ondan sora buda tekese
oldu babalamızı topladılar mecburi imzayı vurcan buriya yani ne kadar tālan vasa ne kadar koyunun varsaydı ne kadar zenginnin varsaydı
epsini burya göndercen bize babama imzalattıla babalamıza imzalattılar tekese kuruldu çıfllikleri topladılar tālaları gündöndü ȫmekten
so kurtulduk ondan so buda trakturlar başladılar çalışmā oborlar kuruldu būda köyümüze beş altı tane obor kuruldu onnar epsi oldular
ayvan bakma trakturlara tamir yapma trakturları çalıştırmā traktür üs
kuruldu bi daha toptan işleme başladık Baykocalar toprānı bi sözde
evvelki günner kaldı ekmē bi yede başladılar pişı̇̄ me sabala alıp tōbasını ı̇̄ sannar gittiler ekme aldılar getiydiler azır o zaman gelince
evde pişiriledi evde yapma çalışıladı dükkanamız acık daha genişledi dükkannamızda aradını bulma başladın ilk zamannada bahçe bile
erişmezdi böle babalamıs böle pınāladan su iştik ta eskileden mesle
pınaladan kofayla getirile böyle suvacı suvacı da vadı e işte fenēlele
de çalıştık te yukada dakılı elektrik baştan kuşakları bunna büyüttüm
sora ceylan geldi tok geldi e diyecem de tekese kuruldu zaman tekese
diyile tekese kuruldu zaman babalamız biraz güşlük çekiydiler istemı̇̄ ler talalanı veme istemı̇̄ ler geliyler belediyeden yalvariler İbra͜im
aga gidecen imzanı vuracan ep kacak göstediler bazı bazı bazı isanna
giymez ep kaçak gösteydiler sora ēkez ta iyi oldunu annadıla böle
ēkez malını böle evde sade böle kendimize aneye böle evlenmişin bir
ane sen üç çocun var ya͜utta bi çocun var o aneye beş dekā yer vēdiler
babam vedi yetmiş iki deka yer İbrahim aga bu beş deka yeri bu senin
kendinin kendine işleme diye vēdiler bahçe yapāsın fasılle ēkesin şu
bu öbü tālaları sade onnara naret naret dēdi babam mesila ta eskiden
ta eksiden tekeze gidı̇̄ miz zaman naret bitti epsi bitti elli yedide tekese kuruldu bu köv̇ün demek ki yaşam şartları diişti ta iyi oldu çok
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
105
110
115
120
125
219
iyi oldu epsi de uşakların okulları okutma yerleri büyüdü uşaklara
mektepleden yādım oldu yemek falan verildi buda Omran köyünde
okuyan uşaklamıza Omran köyünde okuduna bitidi zaman kasabaya
yolladık uşaklamızı okumā Şumene ōda uşaklamız bitta başladılar ȫretmen doktor emşire böle bi takım büyük işlerle karşılaşmā āyatımıs
iyleşti bi sözle atmşıla so yetmişlere dōru e o günden bu güne teh āyat
demokrasiye döndü seksen dokuzda onna isannarın üstüne telaj geldi
ayrıldı böle isannar grup halinde diyem bali Tükiyecilik oldu kimimiz
gittik kimimiz döndük çocuklala beraber döndük dedim çocuklara ne
olūsak būda olalım ne olūsak Bulgaristanda olalım biz birbirimize lazım olacaz ı̇̄ tiyarlar genşlere lazım genşler ı̇̄ tiyarlara lazım bu alde onnara baştan dönmē istemediler sora ben de kırmadılar diyem bali biz
yaşlılar acık ta burala da gözümüz açıldı diyem bali ondan so karar
aldık geldik ben geldim onnar bire bire gene gittiler Türkiyeye Türkiyede üç ōlum var bir ōlum var erkek çocuk iki de kıs çocū var ōda
çalişiler diyem bali doksanda döndük bi sene iki sene dūdular doksan
altıda dōsan yedide gene gitti onnar ben iki bin on dötte bıldır sene
gittim Türkiyeye onna da birer ikişer av̇şam ikişer üçer ay kaldım misafir kaldım onna da diyem bali onna da toplamışlar kendileni benim
buda elli senede kazandım onnar yenden toplamışlar kazanmışla on
senede ōda iyi gȫdüm onnarı onnar orda yaşi ben būda yaşiyirim biz
buda gene eski işleri başladık iki bin dokuzda annem rāmetli oldu ben
onnarın yannarına gidiyirim işte böle yaşattīmā çalışiz o günden bu
günnere ya
220
5
10
15
20
25
30
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
33
Anlatan
: Fevziye Mehmet, 61 yaşında
Derleme Yeri
: Kilisecik
Konular
: a) Yemek ve Tatlılar b) Oyunlar c) Hatıralar
ç) Kış Hazırlığı
a
yah̥nı diye bi yemek yapıyoruz bu yahnıyi biz şimdi bayramnarda olsun mısafir karşılamakta olsun böle neden yapıyosun desin her şeyde
a baştan mı etten mi söylim nası eti şimdi parçalıyos eycene tuzluyos
eti tencere biliysinis ben şindi tencere deyecem böle tencereye yāyı
koyuyorus ben şin bizim gibi konişiyim amma yāyı koyuyoruz tuzunu koyuyoruz eti içine kızgın yāyı kavıryoruz şeyediyorus suvan
kavırıyoruz önce önce suvanı kavırdıktan sora eti koyuyoz eti de kavırdıktan sora ice bi daha bıraz un koyuyoruz bi da kırmızı büberini
koyuyoz su kaynıyo ice kaynadıktan sora içine bitta baharatlarını koyıyrız bu işte bizim yānımız bunu mevlitle de bayramla da çok yapılan bi şey sora başka çorba yapıyos mesela çōba hani sütte yapıyorus
çorbamızı tavukla yapıyoruz çorbamızı ön çorbası ön çorbası diyola
bunu şindicikin sizin orda nedir arpa var hani böle uzun arpala var
böle kuskusla vā bizim topālak topālak bu arpaların topala͜ı var bizde
onu şindi ı̇̄ cene gene yāla kavırdıktan sora suyunu koyuyoruz kabardıktan sora süt koyuyola bu ön çorbası oluyo mevlitlerde yapıyoruz
hani bunu sora yapıyorus sarma yaprak sarması bȫle mevlitlede yaprak sarması oluyor sarmanın özellı̇̄ pirincini bulgurunu onu kavırıyoruz böle sora onun içine bi yımta kırıyoruz peynir koyuyoruz karıştırıyoruz ı̇̄ ce bahatarlanı koyup bā yapra͜ınna sarıyorus sora böle sade
ki sizinkiler böle uzun yapıyo bizimkiler topālak sarıyola bambaşka
ama şim bizimde başladılar sigara gibi yapma sora mevlitlede kabak
biliyon mu ne bal kaba͜ı onu yapıyoruz sütlaj diyola sütlaŞ pirinci
kabardıp şekerini koyile südünü koyile kabadını sütlaş oliyir baklava
yapıyoruz şimdi baklavaya yımta kırıyorus bıras şey süt sütle karıyoruz böle topālak topālak yayıyoruz yaydıktan sora oklavala yapıyoruz
biz şin gazete tatlısı diyola biz şin buna gazete tatlısı diyolar ama yaydıktan sora kocaman pazı olduktan sora böle oklavada büzüyoruz onu
sora da açılıyo böle içine çeviz koyuyoruz gene büküp kesiyoruz böle
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
35
40
45
50
55
60
65
221
küçük küçük kesip tepsilere diziyoruz tavalara tatar tatlısı dil yok bu
buna bizim būda gazete tatlısı diyola sora böle başka da yapile bizim
bükük iki çeşit yapıyola şindi çok yapile türkiye baklavala da yapiyiz
bis ta çokunu da hani ben sana bizim özel şeleri annatıyo buda hani
bunnar yapılıyo
b
tabiki küçükken oyunnarımız vadı sokaklarda toplayıp tozları böle
bostancık yapardık küçük küçük küçük küçük dizerdik onnarı sora
kabakları kara kabakları kesip yani başlarında lapır lapır lapır böle
yapardık oyunnarımız bunnardı şindi çocuklar yapmıyı bunnarı
c
anımız deke şimdi ne olmuş ta anımız olsun gibileden şimdi ben bu
köyden dilim ama ben Derekö͜ünde bu adın kö͜ü Kilisecik Sırbitsa benim kö͜ümün adı Sutrino Dere köy orda buraya evledim kırk sene oldu
onuncu ayın yirmisinde kırk sene bitecek ben buraya geleli benim
babam çifçilik o zamannar bizim tekesele vādı giderdim gittim o ne
çok işledim saba erkenden saat iki bucuk üşte kalkarıs tütün toplamaya tütün kırırıs toplarıs ordan gideris şele vadı tekesenin binaları vadı
orda oturup dizeriz dakarız dizilemizi şe ederiz kış oldu ne gidip onnarın elpezesini yaparız şe ederiz fasılle çıkarma gideriz gecenin saat
üçündü dȫdünde ı̇̄ sannala böle fası̊ lle sizin şindi beyaz hani oli fasilye
onu gidēdik çakarırdık traktola gitiriyle bittası gidip onnarı şele siz
ne de deyiren deyeriz biz böle hani onnala döveris savururus temizleriz kış oldu mu gene tekesele vardı hani koperatifler vadı koparetifle şindi isannara yer bulūladı gidēdik masalada pakladık o fasılleleri
tekese bitta satādı ben annemne babamna çok gittim işe hani annem
benim babamna beraber çalıştılar elli bölüm çalıştılar koperetife elli
bölüm dekar diyilikten hani elli dekar yer çalıştılar ikisi böle benim
annem traktöradaydı babamna beraber ȫle çalıştılar onnar orda çalıştı
ben evlendim evlendikten sora üç sene okulda çalıştı ondan sora evlenince kadar dikiş yerinde çalıştım evlendikten sora bırıya geldim
burda okulda çalıştım üç sene ondan sora altı sene çalıştım postanede
doktora götüremedimizde kendimiz ilaç verirdik bizim sirke sirkeleriz ayānı sirkeleriz bileklerin sirkeleriz vücüdünü sirkeleriz ilaçlamız
vardır ateş kesici ilaslamız vadır devamlı derecelemiz vadır sıcaklık
222
70
75
80
85
90
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
ölçme hiç arasız ölçerim bak ben bunu sana ocak ayında mayıs ayına
kadar çocuk baktım torun baktım burda sıcaklī da oldu hani ateş otus
dokus geçti ateşi böle ona y̥ep burda baktım sirkeledim ısladım öle
hakkından geldik benim çocukla böy̥ledi
ç
kışa başlayıveriyiriz şeyden domatesleri dometesleri gavanozlara
burkannara konserve yapiyiris sora böberleri gene kocaman gavanozlara koyuyorus turşu yapıyorus gavanozlara burkannara deyerim
kompot yapıyorus komposto her şeyden komposto yapıyorus bis çilekten vişneden kirezden kaysıdan erikten çeşit erikten hani biz kış
içi iki yüz elli üç yüz gavanoz sāde komposto yapıyorus sora domatesten şey yapıyorus ne deyesiniz siz salça yapıyorus salçanın içine
ama sizin gibi sāde salca yapmıyoz böle bübele şele salçanın içine
mor patlıcan deyeris hani böle öle şey koyuyorus büber koyuyorus
hani öle yapıyoruz onnarı samsa͜ını koyuyoruz baharatını koyuyorus
onnardan ben yapıyorum atmış yetmiŞ gavanoz yapıyorum sora kışın
şimdik kȫ yerinde olunca dükannarda taze yok hani böle gidip balcan koparısın şeydesin hapsice evden hazır alıp yapıyoruz ekmek var
şindi ayle fıkare yok parası evde ekmek yapıyor kışın devamnı evde
ekmek ununu alıyırı davamlı evinde yapiyiri sobasında pişiriyi ekme
un ekme būda ekmē būda ekmē mısır ekmē Bulgaristanda yapılmiyi artık mısır çok ayvannara mısır ekmē yapılmiyi bizde būda ekmē
evde ekmek yapmıyom şindi hani benim halim vaktım benim aylem
vakıtlıydı kardeş ayvannarı vadı ben dilim öle buraya da geldim yine
de öledi vasa bi şey yardımcı olurum
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
5
10
15
20
25
223
34
Anlatan
: Sabriye Halim, 77 yaşında
Derleme Yeri
: Yeni köy (Visoka Polyana)
Konular
: a) Köyün Tarihi b) Düğünler c) Yemekler
ç) Bayramlar d) Mevlit e) Peynir ve Tarhana
Yapımı
a
yeni olmuş şini burası ormannıkmış baştan bu ormannı gelmiş iki kişi
üç kişi buraya geliyle yapıniyler bitta ürı̇̄ ler öle burasının adını ne
koyalım demişle Yeni kȫ koyalım demişle yeni geldikleri için Yeni
kȫ demişle ep böle
b
ēkes dü͜ünü iyi yapıyırı eskiden dü͜ünner onnar şindi öle adam yok
yanı başında şindi adamı yanında karısı yanda öle yapiler te tö öle bi
dü͜ün yapāla arabayı ȫtele alīla gelini getirile eskiden dü͜ünner gece
olūdu benim dü͜ünüm nası geçecek tö böle gece geşti gece maşalon
yapāla dakıya tutāla şini bi bezi dolāla bı̇̄ sopaya ōdan acık nafta ya͜utta gaz dökēler ona bitta bir kişi onu tutar oraya toplaşır isannar maşalon dēler būda sizin oda ne dēler ȫle tok falan yok gece tutāla dakıya
gündüz de kālar tutar dakıya bitta gelini gece güveyle gelini tutāla
dakıya gündüz de sāde gelini tutāla dakıya ȫle kaştık anamız babamız
gȫmeden aldık kendimizi geldik ozman ȫle oludu böle şindi iki kişi
annaşıp da gelmezdi akrabala kāve geldi kendi akrabalānı göndēdile
bizi bitta onnara öle bak şindi biz ozman küçüktük gülüm on altı on
yedi yaşında evlendik ozman küçük evleniliydi en geçi yimi yaşında evleniydi isannar şindi otuz yaşını bulmadan evlenmiyi genşler
ȫle onnar iyce sefa süriyler andan sona evleniler e tanıdık tanımadan
nerden gelecen konuştuk konuşa konuşa geldik e baba güceniyi be canım gücenmez mi baba güceniyi ne ıştınmadan gittin deyiri darılıyiri
ne kadar olmasa bi ay sona gittik kōkumuza gidemedik darılacekle
deye dü͜ün ozman bȫle gidip gelinmezdi gelinne güvē biribirine hanelene gidip gelmezdi emen dışada kendi kendilerine nası görüşülēse
görüşile böle baba istemezdi gidip gelsin kızın babası çocun babası
öle şindi onnar üç beş sene geziniyler beraber de andan sona evleniyle bugünde önce körfeslikti insannar çok yabanıydı yabanı gibi
224
30
35
40
45
50
55
60
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
böle sıkılgan so͜uk yemek verilmezdi be canım misāfileri gelir içeri
sofra kurūla ȫle doyūrular böle şindi masalar kurup da doyūmazladı
sona çıktı bu masacılık şindi öle yapiler şindi masalar kuriler o zaman pembe fistan alīladı atlazdan olūdu fistannarı öle oludu burda
bindallı gȫmedik biz şindi böle telli şeler giyiler şin bakiyrim ben de
oma o zaman vamış ama bıralada yok kundura alīladı geline bilezik
öle şele yoktu bilezikle Türkiyede oliyi burda şından sona alem gidip
Türkiyeden bilezikleri alyiri şindi dakıyiri bi meydanı olan meydanı
olmayan gene dakmiyiri öle gülüm en çok seksen ane Türkiyeye gitti
az kaldı insannar söylem adlanı kıs ta onnarı diyi kimne vadı diyi Memişler sülalesi ta ötede va İbrahim Memişlerin sülalesi bunun amcası
bitta kimisi kasabada
c
çeşin̥t yemek nası biliysen öle yapiysin biz şin günümüzde itiyāla nası
yapāsa öle yapādık yānıyı mı söyleyelim be canım yānıyı ben kendim
yaptīmı söylerim size şindi ben şindi koyarım eti tencereye yıkar onu
isla şöle nası lazım ya içinde kavurum başta eti andan sona bitta böberini atarım bitta suyunu koyar kaynar sona da bitta so͜anını koyarım
beş altı so͜an dorarım onun içine öle pideyi baştan pazıları ıslarıs bir
kücürek kaba koyar bȫle tepsiye andan sona tepsileri yālar koyarıs
bitta bȫle pāça pāça koparıp dizeriz onu üstünü bitta pı̇̄ nir çalar ta üstüne katīnı koyarız ȫle biraz da kızāmáycek gibiyse soda atarız üstüne
ȫle çok tatlı olur pideler āda da koyarıs bal da koyarıs lütenisa isteyen
lütenisa koyasın çeşin̥t çeşin şeleri koyasın er neyse dızman da yapiyis lütenisa da yapīyis kompot ta yapiyis şindi domatile kızariyiri
domatile kızādı mı bitta onnarın kabını soyāsın ōdan burkana koyāsın
sōna lütenitsa yapacak olduna maşineylen yıkā paklar onun kabını
gene şey ediysin çıkariysin çekirdeni çıkariysin onnarı kaynadırıs Tükiyalılar onnar şindi koyiler birer çuvala ben şindi ōda dūdum biraz
suyu iyice süzüliyiri ama bizim öle odunna o suyunu kendi kuriyir
suyu kendi ateşte yana yana bitiyiri onnar şin aksın suyu da koyusu
kalsın deye öle yapiyi Tükiyelıla ōda altı ay dūduk biz yaz günü biyeniyiz be canım biyenmez mi isle çok isle uşaklamız ōda biyeniyiriz
biyenmeyiz mi ama kafamız çalışmadı geldik ama öle kafamız döndü
geldik çilekten kompot be canım nası yapacaz toplayıs çilekleri yıka-
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
65
70
75
80
85
90
95
225
yiz onnarı koyiz burkana döde beşe kaşık şeke koyiz kimsi beş kaşık
istiyi kimsi döt kaşık az olsun istiyi çeşin çeşint yapiyiz
ç
bayram sofrası çōba yapāsın çōba yapiyriz yānı yapiyriz pide yapiyis baklava yapiyiris kabak kuriyiris andan sona çok çeşintli yemekle
yapiyiz gülüm çōbayı kuskusu siz nası desiniz bilmiyim ay te ȫle annadıyım kuskusu yala kavuriyiz onu baştan kızardiyiz kuskusu andan
sona suyunu koyiyris o acık kabarı gibi oldu mu südünü koyiyriz ȫle
çōbayı ȫle yapiyis şindi napçak bayram saba gidiyler bayram namazına adamna gidiyi bayram namazına bayram namazından ama adamna bayram namazına gidince kakıp saba namazını kılmak lazım onu
kıliyriz ya bayram namazını oriya gidince evde kıliyi saba namazını
sona bayram namazına gidiyiri bitta ordan geliyiri be canım erkez
büyük olanın elini öpiyiri sona küçükler öpiyir büyüklerinin elini sıradan öpiyler elleni öle
d
şindi söyleyem ben onnarı da söyleyem size şindi baştan toplaşırız
oraya her neyse insannar toplaştı mı tȫbeyi yaparıs tȫbeyi yaptık mı
bitta Kurana okuruz şindi orda Yasini okuruz Tabarekeyi Ammeyi Ha
mimi bunnarı bi kere okurus şindi sıradan ōda altı yedi kişi otiriyiriz
biz andan sona onnar okuduk mu onnarı ba͜ışliyiriz bitta mevlide sıra
geldi mi mevlide başliyiriz bitta onu da hazılık yapıp okuyiris ila͜i
bitki de okiyiz bitta mevlit bittikten sona da͜ılışacak olunca ozman
okiyiz yemek mevlit bittine yiniyiri ne yapāsaydı yāni yapiyiri şindi
bizim mevlit sāde kālar yapiyiri adam mevlidi ayrı oliyir karı mevlidi
ayrı oliyir karışık olmiyiri kuzu gütmē gidēdik ayvan gütmē gidēdik
ayvannamız vadı onnarı gütmē gidēdik ne mi götürüydük biz şindi
gideriz kuzu gütmē ama geliriz ȫlenne eve annelemiz yemek āzıla
oturup yeriz bitta ȫlenden sona gene gideris
e
yapādı nilemiz yapadı piynir yapādılar tulum piyniri o işmikten olūdu tulum piyniri işmikten oludu işmikleri bȫle sıkādı ninem andan
sona onnarı koyādı şeye bi fıçıya e kıj günü yimek kabı kalmayıncaya
kadar tuluma basadı onnarı böle ōlardı ōlardı bıraz çöle otu koyādı onnara iyice bȫle bastırıydı onnarı bitta o yimşacık duri oda alıp
226
100
105
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
alıp yiydik āmuttan armuttan yapādılar yapādılar işi tūşu böberden
de yapādılar severdi acı yiydiler şindi burda taranayı naşı yapiyler
onu mayaliyler er neyse böber dometi katiyler her şey katiyler sanki
onnara amırını ȫgüriyler bȫle tıkız yapiyler yuvurmak öle yapiyler
bitta sona küçük küçük kurudiysin onnarı kuruttun mu ofaliysin bitta
öle suvan da konurdu ama onu unuttum şin soriysin unudiyriz to o
kadar yeter
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
5
10
15
20
25
30
227
35
Anlatan
: Hasan Recep, 76 yaşında
Derleme Yeri
: Kilisecik (Tsırkvitsa)
Konular
: a) Hatıralar b) Oyunlar c) Kış Günleri
a
asan soy yok bizde neblem kilise vāmış küçük ama yok kırk yıl tekesede tekese vadı buda tekese kurdular siz bilmiyem biliy misiniz
koparatif tekesede şifyorluk yaptım be hep şifyor kamyon tekesede
hep būda misir topliyiz hepsini tekesede işlēdik yepten kocabam da
būda elli altıncı sene tekese kuruldu ya ellide kuruldu Bulgala giydi
biz giymedik ya sora bitta zōla soktula hayde gircen gircen tekezeye
malları aliyle bilgilerin va mesala hayde tekeseye hepsi hayvannarı
topladıla oraya babamna ikimiz gittik dadan taş çıkādık te ōda taş
çıkādık taşla temele odan taş çıkadık taşla temele odan getiydik tūla
aldık bilme ne te yaptık te balkanda kanara va ōdan çıkādık ben de ozman traktoradadıma traktöre taşıdım onnarı altmış beşinci sene yaptık
bir ay yok başka hayvancılık vā koyun bakile inek bakile
b
ne oynacan köy çemişi oyneyez bilmem ne biliysin mi gözleni baliyle
tutamiyle damnada mazalada oynadık koyile oraya bi çotuk dil mi
potnik deyi sopala atiysin bi çoban çıkiyir dil mi vuriysin potni͜eo
toplayınca sen kaçasan sopanı alıp geliysin uşak işi te bi çotuk koyi to
ora dil mi bizde sopalala vuriyiz ona
c
odun getiriyiz nide yok vadı şe oda dükan oramak vadı kāve diyiler kāvede toplaşıp ōda mu͜abbet oda oldu kavede buraya deyiler koru bayırı
buraya deyile yurtluk buraya deyiler boydan e bu dāya boydan deyiler
köyün suyu ordan geliyi balkandan bıldır yāmadı baş sene çok yādı
elli dötte biz kǖde mektebe gider burda yoktu burda dödüncüye kadar
mekteb vadı buda Voyvoda kǖ va aydı oraya biz bitta yedinciye kadar
oraya gittik bütün kış to budan bayırdan beş kilometro yol yok ozman
şindiki gibi otobüs var dil mi mektebe taşile ama o zaman yok ya elli
dödüncü sene gidiyiz mektebe nası kıj juv ediyi biz gene gidiyiz alıyır
ama yok bi şe yapmiyiz üşüyiz ama nabıcan ozman yok ekin yok mamaliga misir ügidiyiz dil mi memaliga deyiz ona biz mamaliga malay
228
35
40
45
50
55
60
65
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
yapi ninem mesela malay sıcacık fasılle de vasa hop yiyiz işle bitta
ama yok yokluk ozman çok tö öle geçirmişik bitti de gitti yetmiş altıya
geldik yok kırk sene işledik tekezede kış yolluk yaptım hop geldi bana
kırk altı lef pensiye kırk altı bindi dil mi doksan dokuzda Koslof çevidi
onu bitta üç sıfırı attı ya kaldı bana kırk altı lef kalıvedi bana epten yok
te öle çileler çektik geldik ama nābalım gitmedim ep burda te buda
te agaç göziki orası mezalık cam orada dikilti yolun üstünde göreysin
tepesini to orası mezalık zor oli ama nābıcan biz kücükke bubam çalışı
ozman koperetza yoktu ya orak biçile elle orakla biliysin sen bilmiyiz
orak vadı buraya eline sokiysin ellik vadı orakla biçeke bubam ramazandı biz uşak yati burası çukura döktür acık su dedi to ona serinnesin
çok çilleydi o ninem mesle ozman ferece va sen ferece biliy misin kara
ferece to onnala orak biciyle şindi yok askere gittik geldine to bu altmıj
bide geldim askeden evlendik te bü͜üne bü͜ün yaşiyiz kocakarıyla çocuk
bi çocuk va iki kıs çocuk Varna tarafında orda işliyi onda var iki çocū
benim buda bāçe va bi deka baçe va misir ektim bostan ekiyirim büber
dometi annadın mı çeşmeden markuj var hortum deyisize siz su da pahalı kǖde mi ben de var tavuk on tane dȫt koyun vā bi keçi va bunnar gidiyi meraya şin te çoban gelcek onu bekliyim ben çoban güdiyiri ayda
üş lef bi koyun saba yedide gidiyiri şin gelcek te sekiz buçukta geliyi
uşaklara da vereyis doldiriz bize de bazsı çok süt götüre alıyı mandıraya ben vēmiyim pı̇̄ ni yapiyim uşaklara ben yiyem kaşkaval yapiyiz
kaşkaval ne diyisiz bilmiyim ben nası pı̇̄ ni dele sizin oda Türkiyede sarı
tekēlek kocakarı yapıyo südü koyeri kaynadiyeri limon tozu va onu
dökiy içine hop bitta asiyi oraya aşar pi nası diyisiz yimeden küfleniyi
yiyiysen tazeyke kaşkaval to ondan televizyonda işidiyim kaşar bunnar
şindi yaz günü kestim onnarı bırıya kestim şin ateş saba yaka tutuştumā
tutuştiri ekmek fırında getirile ekmek buraya çok başka yerden Yenipazadan getirile yapmiz yok on firma va belki ekmek getirile buriya çok
çok çeşit çeşit bakkal var iki tane onnar getiriyi yapıyodu çörek bile
yapādılar çörek yapıyon topālak kül va ateşlik va ozman peçkada yok
külün içine gȫmedi onu çıkādı hep pişiyir bitta bi tatlı geliyi uşakka
yetmiş iki yaşında öldü bubam yaşadı seksen yediye döt kādaştık bis
so͜uk buda palto giycen sen nēden ba bizzat Tükçe bakiz ba buda çanak
anten Bulgarca bakmiyiz kalaba mı siz kaç kişi
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
5
10
15
20
25
229
36
Anlatan
: Za͜ide Osman, 83 yaşında
Derleme Yeri
: Mula (Mogila)
Konular
: a) Köy b) Düğün c) Hatıralar ç) Mamalika
d) Cenaze e) Yemekler f) İlahi g) Köydeki
Hadiseler ğ) Doğum h) Ramazan ı) Kış Hazırlığı i) Oyunlar j) Türkü
a
Mūla eskiden Mūla bu köv̇ün öte yanı Tük kövüdü būda göçmenne
oriye yaptı Tükiyede bütün şēle Mūg̥ladan oriye göç etti ama şindi
büyük olmuş orası öle yapile soradan Mūg̥la yokmuş ōda biz Mūg̥ladan gelme Mūg̥ladan getme kendimis gelme bubam Mūg̥lada dōma
sen nı̇̄ den bizim insanna çoku Şumende yaşiyir
b
dü͜ünü mü nasī yaptık geldiler beni şindi nışannadılar nasī diyeler
sizde geldiler istedile beni dünǖlük oldu andan sora bittayı bi şe mi
getirmek mi gelip başta görı̇̄ le gördüler ondan sora bi͜endiler yenden
gene geldiler Allahın emrini koştular istediler beni istedikcen sora elleni kaktım öptüm isannarın adamnar Allahın emrini koştukcan sora
elleni birer peşkir vēdik sıraya isannarın onnar da bana para vediler
büyük paradır elime vēdiler öptüm elleni ondan so dūduk bıraz geldiler iştiler kaktılar bana bi nışan yaptılar nışannandık geldiler getiydiler urba bana giydı̇̄ mē falan giyindim çıktık ōda dakıya tuttular
annele beni analar karılar sade gidēdi adam yoktu ondan sora geldiler
gene yaptılar bana bi dogor nikā kıydılar nika kıydılar ondan so bitta
dü͜ünü yapmā başladılar getiydiler bi büyük kūban öle kavil dedik
kabil ekmek yapādık kavil ekme͜i yapādılar perşembe günü danışık ha
oda danışı yapāladı böle davullar alīlādı konu komşu mısafir alīlādı
ondan so gelin alçıla çünkü ben başka kȫden bıraya getirecekle beni
yaptıla danışı ondan sora dü͜ünü yaptılar e alay yapādık tö böle kınaya
gecesi üç av̇şam olūdu bir av̇şam kına gecesi ondan sora dakı gecesi
olūdu dakıya tutālādı bittayı sabası peşembe günü geliyi gelin alcı
bütün küv̇ün kenarına çıkıyırı ehali sen aliysin ben alıyrım ǖleşeler
onnarı davullanı epsi halkı yapıyiri tatlı falan onna dünüş halkını otirile tatlı yapile tatlı yidikçen so tatlıyı kayna karı koyiri basma oriyi
230
30
35
40
45
50
55
60
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
veriyiri sindi tatlıyı hani yedi o haneye veriyiri ondan sora te dü͜ün
halkını alaya çıkādılar beni e babalar dizildiler te böle sıraya oynadılā
çaldılā ondan so geldilē gayrik teslim edecekler beni geldiler sıraya
adamna dūdu elleni öptüm iki üç kere öptük el tö böle ikincide üçüncüde gene bana para vēdi o adamnar para vēdiler elime āmin ettik
kıbleye kāşı geldi şindi bubam geldikcen so kaynaya teslim etti eti
senin dedi kemi benim dedi ondan so vēdi helal olsun dedi ākamı
sıvazladı iki üç kere bubam benim vēdi beni aldılar davulla çaldılar
geldik bıraya bitta āladık canım ālaştık aladık arabayla aldılar tö böle
çadıla yaptılar araba bēgir arabası geldicene güvē karşıladı bir araba
çocuk karşıladılar tüfek attılar gittiler sora te indiney geline baktılar
cuma günü gene geldile baktıla bana duvāmı aştıla ötük böle annele
kacabalar gül üstüne yaydılar o duvā kocamasın dedile öle yapālamış kocamasın deye e te bak kocamadım ben tö öle cuma günü gelile geline bakı̇̄ le tö öle yaptık bir afta dūdukcan sora onnar geldi biz
gittik bitta işlemeye başladık işledik arabadan ineken vēdiler vēdiler
ev vēdiler bālık vēdiler insin diye ben de vēdiler bālıkladan vēdiler
ben de valıklı evelde gayet zenginnik yoktu uşam yaptık hani bi laf
vardır Tǖkler çok isle attıla Tǖkle ellinci senesi geldim ben geldikçen
so Tǖkle Türkiye yollandılar bütün Kaspicandan isannar bana başka
şelerde annattıracanız ben şindi Kuran okiyirim mevlit okiyirim onna
işitmişler beni şindi Kuran okiyim mevlit okiyirim topladı o Tǖkle
beni şindicik ilk avşam ta av dediler okusun bize av ben dedim ben
şindi geldim dedim ilikten sizin mevlidinize dedim siz okuyun da ben
bittaya ta okurum dedim sizinne beraber olurum dedim onnar olmas
okuycan da okuycan okuyuvedim bütün garaya da͜ıttılar onnar o kadar
sevindiler memnun kaldılar bak biz bu gelini aldık başka gelin aldık
hiç böle okumazdı isle yaptı suvazliler bu gelinin kıymetini bilecen
bu gelini şeyini bilecen öle demek uşam to buda onnarı okiyirim Kurandır ezandır buda kaldık yı̇̄ mi otuz ane kaldık onnar demişler gideken bu Mūlanın içine demişler biz gideken Allah dolu yāsın yamur
bir tolu yadı uşacım dedi o Bulgalar süvennele saçakladan atlatmışlar
isannarı camilere salmamışlar ben gelince olmuş ama ya çok etki etmişler Mūla Mūla deyeler Tükiyede to insannar Mūladan orıya gidiverile bi çöl yuvaya kurile orasını Mūlalılar kuri şindi Mūlalılar deye
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
65
70
75
80
85
90
95
231
çok isli isannamış Tǖkiyede Mūla var to burada Mūlalılar kuri hiç
insan yokmuş Mūla diyir söyliyir ben şindicik gitmedim biz işidiyiriz
Mūladan gitme Tǖkler yapmışlar bizim annelemiz gülsuyu Bursada
öliyiri kaynımın anası bubası onnar gitmişler oraya Bursada ōda iç
bi ev yokmuş Gülsuyu Bursa bizim milletimiz köklemişler anne o
kadar temizmiş o kadar şe isanmış ben orada demiş duramam demiş
kīk güne vamaz ölürüm demiş anne kīk güne vāmiyi öliyir ölmüş kaldırılamış yastın altından akrep yılan çakāmış Mūlayı mu͜acıla kūma
būdan gitme onnar bizi annadıdı anneler tö böle gidedik tālaya süreriz
ben de sǖdüm kocam da sǖdü sabannan da pulluklan da sǖdük çok kadın gidēdi ayvancıklamız o günnemiz geldi geşti başavarın dön dēsin
döner kendisi süresin sabannayın öle sǖdük uşacım e hāman dǖdük
beşik yaptık tö böle āmanda düvēdik kürekleyin ozman maşina yoktu
çok siyrekti maşinala karayuvunda yapādık onda yaptım sıraya sıraya
kasabalara gidēdik ama nası gidēdik biliy misin arabeyle arabeylen
tö böle gideriz kasabanın kenalanda vadı araba salma yer budan Şumene gidēdik yol vā be canım taş yolu vā nası gidiyiriz öle gidēdik
eski yoldan eski yoldan Madaradan ta ötede gene vadı şeden Yencek
küyünden falanda benim küyümden geçeken vā yolla ayrı e tö öle
bittayı gidēdik siz bilmiyisiniz bunnarı
c
onnar bırak sen ne annadıyım āladım asta da oldum geldim bıraya
isannar acık isle iş çok zēdeli bācaları yaptık yasakla yaptık andan
sona kürekle kazıp ta işçilemiz de vadı çalı çıpı taşıdık tö böle yaptık
ba bāça kış günü çıkarıs ateş başına gı̇̄ mezdim ben aydi ōda toplıyırım
taş topaç ondan sora arabaylan kimi kocam indiriyiri getiydik indiydik uşam astalandım ci͜erimden astalandım anız deli kada kabāmış
ci͜erimde ondan sora bittayı delinmiş anız deli kadā tınak üstü kadā
kabāmış üşümekten kocam da askede yok kimse bana şini bakmiyi bu
insanna da sahab dedime size ne annadiyim öle nelē çektim uşacım
ama bi şe olmadı alem dedile nalbantla fenaydı ama dedile sen onnadan ta üstün çıktın Allah korusu beni Allaha duva ettim hep Allaha
gözlemden yaşlā de͜imen gibi gidēdi bir isanna konuşurum ālarım ateş
başına sokulamiysin giremiysin sabala erken kalkiyiris birer kıtlık ta
bi mamalika yiyip haydi bitta işle bakalım şindi işle çapanın ucunu
232
100
105
110
115
120
125
130
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
tutundun tö böle noldu ba uşacım dedi komşu ben dedim kimse beni
doktura götǖmedi öle böle
ç
misir ununna koyiysin biraz su eleyisin misir ununnu aliysin oklayı elini saliysin karıştiriysin karıştıriysin karıştıriysin o oliyir sora
koyiz tepsiye koydukcan so o tepsiye ya yalan piynilen yapiysin
ya͜utta sütlen de yapabiliysin āda yapādık ādaylan da yapadık yidik
uşacım ekmek yerine to onnalā yollandīdık işi tāla ēkedik çıkardıka
naret alīladı hiç bırakmazladı şey yime ne kafa veriversin kalırsın
sen aç bı̇̄ çuval ekmek için ta Provadiya bilem gitti kocam öle çilleler çille de çektik būda tǖbe yok Kolcada vā İzbul diyile tekkele
de va Targovişte de Ana Kıs tǖbesi buradasaydı tǖbe diyile İzbulda
başka da va ama neblem onu Āmet tekkesi va onna to oyanda va
buralara yakın yok buda nirde va adı aklıma gelsin Mumcularda var
Demir buba ya begir arabasınnan gidēdik gidēdik tö öle dokturuya
andan sora bi şe almā gelinnere pazalık gömē yapıştıma tel orada
vadı gelinnere duvak falan ayakkabı da ōdan alīdık öbü tǖlü sıra
gelir çarık vadı giyedile tālaya gideken ondan sora bitta öle kundura
falan galoşlar onna soradan çıktı
d
cenazeye şindicik gidiyiriz rāt döşēne yatırıyız onu ölmesine yakın
oldunen Kuran okuyiriz Kuran ezan vefat ettineyin abdez aldıriz gusül abdezi tarakliyiz yatıriyiz çekiyiz çenesini ondan sora ayaklanı
kim bālıyiris öle ondan sora cenazeyi yıkamā çıkariyiriz ovaya yıkayiriz orada onu etrafında sarılı çāşaflala sarılı andan sora tabutta va
yıkadın su gidiyir aşa öle yıkayiriz uşam çıkariz bitta ocaya teslim
ediyiriz bakiler yüzüne anasının babasının ȫtez kapayiriz bitta hoca
okiyiri yerine dahil oliyi üstüne ferecesini koyiyiriz sariyriz
e
yemekle yāni gibi yapiler pesimet yapile dızmana yapiyiriz öle kıymada yapiyiz o şindicik başladıla porsiye yapma ileden çok yemek
yapādık çok mevlitlede çok yemek yapiyiris çeşint yemekle isle ama
şin ta kolay olsun diye porsiye yapiyiriz tö öle dızmana pesimet yapiyiriz yedi av̇şam pesimet pişiriyiriz çōba bak şin sütleyin piliç eti
koyiz kimi kime de sade çōba üstüne acık aşliyiriz karabiber te öle
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
135
140
145
150
155
160
165
233
koyiyriz aydi başliyiriz ikinci koyiz bittayi yāniyi lāna koyiriz lāna
kıyıp ta yapiz etlen onna oliyi onna etleyin fasılle varsa fasılle yapiyiz çeşint fasilleyi koyiyiriz sarma yapiyiriz onu şindicik o etleri
yemekleri yedikcen so onu koyis kīmayı ondan sora üstüne ya halva
koyiris ya͜utta sora tatlı koyiyiriz tatlı koyasaydık koymiyiriz öle yile
işi çōba yapiyiz sütlü çōba yapiyiriz yapiyiz baklavayı pideden sora
sāma yapiyiriz baklavadan so sāmayı yesin bastīsın yürēni dızmana
te böle topālak topalak yapiysin onun içine pı̇̄ n koyiysin üstüne kaymanı koyiysin pişiriysin söylemiler to bizim evler to bu hane kimse
bilmiyi kim kūmuş onu çoktan bilmiyiler anamdan bubamdan tö böle
be canım nede bilecem be bıralada yokmuş yukarda koca tepe va sora
iniyle öle diyile
f
dün gice yatırken şehrim içinde Muhammed alanın nuru göründü döt
yanını almış huri kızları akar döt ırmagın balı göründü a şimdi odur
benim gönlü anar Resul hazretleri terinden olan selveri habibim nuru
göründü ben bir fidan idim toprakta bittim geriye kalmadı bitti gittim
yolunu seyrettim Gözüme bir alamet kam göründü aşık Yunus zider
ihram çevresi Bismillah ilen Elham süresi Errahmani gibi kaşların
arası nun ve kalemi yazılmış deri üstüne bülbülleri zarı ense üstüne
benim zahım Kabe üstüne Hacerül esvabın alem destine Hacerül esvabın nuru göründü tö böle uşam çok sesim vādı çok tǖkü söyledim
ben seksen iki oldu benim okumamı benim şey etmemi kimse üstüme
çıkamazdı ama kayrıkım sesim bozuldu ı̇̄ tiyaladı
g
annatılan bişi be uşam bi iki kere oldu zelzele tö ȫle o zelzelele
kōkunç oldu bı̇̄ kere çok hızlı oldu ölen olmadı ama kōkunç oldu
uşakla kōkiyiriz öliyiriz kokmayın uşam Mekke Medine Mevlana
Mekke Medine Mevlana evler tö böle hırgalandı hırgalandı mevlitteydik o zamanna bi çatītı koptu e geşti bereket vesin bitta ince
oldu öle fena şele ben budayke olmadı yapmiler fenalıkla yok ama
neblem ben onu püsküllü vā dēledi o Yenipazadan galiba burada
çok şey işittim ben onu zulüm yapāmış dediler ben şin onu hakkına
ēmedim ta küçüktüm o vakıtlar geldim isle bul uşam Ana Kız dediler Targovişte Ana Kıs tekkesi dediler gittik Ana Kıs tekkesi diyiler
234
170
175
180
185
190
195
200
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
ne içinde ana kıs ölmüşle anası ölmüş de karaca onu emzimiş dēdile
bir āştan tö öle geçmiş dedile
ğ
yok evde üş tane bebek aldım onnarın göbekleni kestim ama evde
de dünyaya bunu dünyaya evde getı̇̄ dim evdeydi yoktu evden annele
vadı nası geliyle geliyle tö öle ya ebe karı ya evde te oldu ezan kocabanın adını taşıyı Recep bubası bu dedesi Recep bubası İbram Recep
demek kocabanın adı kaynatamın bubasının adı onu koydular Recep
benim kızların biri aşe biri fatme onnarı öle koduk hep annelerin adları kocabam istede kaynam kaynatam bak şindicik oca var ama ben de
şindi koyiyrim vā kitapta bı̇̄ uşan adını ezan getiydinen diyir yok hoca
yok adam hocası yok burada Allahu ekber Allahu ekber deyip onu
biliyrim ezanı okuyirim ondan so o kitapta va lazım göstereyim size
çok kısa ama ben ezbeleyemiyim onu pek okuyirim onu çocun kula͜ına ba͜ırasın diyi onu getiriyim istese göstereyim onu okiyirim bitta iki
rekat namaz kılıyırım o uşan adı şe için kılıyırım namazı ba͜ışlıyım
uşak sā olsun sālam olsun onun ruhu içi onun ba͜ışlıyım ömrü uzun
olsun ana baba sözü dinneyenerden olsun
h
ramazannada da nābalım gece kal̥ kıyırız saat üşte ondan so yeriz iki
ekmek içiyriz suyumuzu ne yaptıysak onnarı yiyip içiyriz bitta avşamleyin saat dokuza dōru bozuyiriz ezan okuniyi boziyiz biz ona
temcit ekmē siz şindi bunnarı sıraya dizecek onna işle uşam
ı
yapiyiriz lütenitza yapiz dometilerden topliyiriz büber falan karıştırıyiriz sora paplıyız biberleri koyiz o uzun büberleri paplıyız gene
burkannara koyiriz konserve gibi yapiyiriz kabak pişiriyiriz onnarı
da kimsini buzdolapları var yapiz piyni de yapādı tulum pı̇̄ nirini şindi
falayisin piniri falayisin onu ondan sora çöre otu koyiysin içine paçalayıp bı̇̄ beze dikiyrim onu yaptım onnarı ep uşam koyiysin güneşe
kaşı kışın bitta mākana yapiysin pide yapiysin yoksaydı ayvan sāmāsan yiyiysin böreklerde koyiz yapādım bah şindi baştan mandadan
yollandīdık işi çok fukaráydık bi şecimiz olmadı ayīdılar bizi bi şe
vēmediler salıvediler bizi her şeyleri hazır olduna her şeyleri aydi siz
işleyin şindi başka uşakla yetişti bizi saldıla biz de şindi Allah rızası
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
205
210
215
220
225
230
235
235
için yollandı benim kocam işe Garaya bēgilelen gidēdi gitti bēgileleyin kazandı işledi çok işlēdi komǖ taşīdı odun taşīdı evel yoktu kamyonnar öle işledi ben de bi manda aldık ne annatırıysınız vēdiler şindi
bize bı̇̄ kota tö böle malak ben o kışın bakma bakma büyüdü ilik yazın
geldi aldıla götürdüler ben şindi ālıyırım geldi adam işten ne ālıyısın
mara ne oldu ben de napim dedim bak dedim bu kışın az büyütmedim
o mala͜ı dedim küçücükten büyüttüm dedim aldılar koydular bana gittiler dedim ıştınma dedi bana bēgileri sulama şindi çıktınan goriyiri
ı̇̄ tiyala Bulgala iki tane manda getiriyi suliyi komşu bayılana ga demiş
bu mandaların birini satmıcan mı demiş benim kocam Mıstafa demiş
satacam ama demiş bu kısır demiş bu malaklaycak a ba kısır olsun demiş ilk balıma neyse demiş ve sen onu bana o da veriyir bak yuvanada
demiş vaktim yok demiş uşaklarım va demiş bu ayda demiş ödeycem
seni mesela iki kere veriledi sana ayın on beşinde veriyim ya͜utta bana
başında nasılsaydı o şindicik ay geldi mi on beŞ günü onnara öbüsünü
bize yimē ayrı ödedi onu tö öle veresiye vedi isan manda dūdu biraz
başladı yelin salmā başladı yelin salmā şindi malak malaklaycak kocaman tö böle inen aldıydım kocaman onun için doldiriyrim çok süt
vedi evelde yoktu būda şindi yo͜uttur süttür alemde bu Tük mālesinde
kimsede Bulgalada da ayvan bakmaz oldular biz bakmā başladık gelivēdi alem şin gelmē süt ve bana ben yo͜ut çaliyrim av̇şamleyin kocaman şelerim vadı topraktan öle toprak çanaklarım kaymak süt yo͜ut
piynir ben gage ettim ehali o hayvan da Allah tarafından yörü kulum
deyecek parayı aliyirim demiş bu͜ün orıyı yarın bırıyı a biz onu ödedik
cabcacık sattık o sütleri yaptım o piynileri bütün köve sattım manda
südünü ondan so bitta başladık para attīmā biz o mandadan aylık ya
kalıyırı ya͜utta mandanın südünden kalıyırı topladım bu haneyi aldım
elli beŞ bine o zaman kimsede para yok bis topliyis kar koca ikimizde
bilikten gidiyiriz nēde dilik ōda bilik uşam aldık bu haneyi da bitta başladık manda bu͜ası olmadı saltık mandayı inek şey ettik koyun
baktık yaptım epsini de epsinde gȫdüm demiş to ondan yollandīdık işi
biliyirim be canım bak şindicik burada şindi vadı bi biz aldımız evle
nası dēdik ona e te Gavazla vadı burada şele vadı Küçük o͜ulları vadı
ondan sora Etem āa vadı andan sora vadı be canım süpügeci Bekirler
vadı ben gelinceyi kada onnar Aşe birisi kaynatam İbram nalbantla
236
240
245
250
255
260
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
ustaydı adam yapādı çok mafetlidi çok misafi kaşıladı sahabtı Bulgalara o karşı çıkiyir Tǖkleri o korumuş o kada ızlıydı işini de yapdı tö
öle uşam
i
nası oynayacaz be canım e amıt çık amıdın oldu mu oldu uşakla tö
böle sıraya diziliylēdi andan sora iki taraflıya yaprayı sarardı mı sarardı çekide͜i karardı mı karardı dökülün ora yimē varacaz dēdik atladık üstümüzden ondan sora fil filince kuş dilince pamaklamızı koyadık çıkma çardak gümüş bardak horaz öttü tavuk döktü bülbül kızgın
selem etti selemınna savapınna gel canım git canım çık canım dēdik
okūduk oyun öle yapādık çocuklāla oynamazdık bis kız kıza oynādık
tutunūduk alaycık alaydan bulaydan kaptan kalaydan ne istesin ne
istesin bizim alaydan te öle oynādık öle de yapādık uşak uşa tutunup
söyliyiriz o kızın adnı biliyiriz alıyız bizim tarafa çekiyiz te öle
j
ferecemi ası verdim sü͜üdün dalına bubam beni vermedi kendi yarime
bubam beni vermedi kendi yarime bülbül daĺde ben nazlı yarden ayrıldım bülbül işte ben kardeşten ayrıldım kır atımı çekiverdim pinek
taşına kır atımı çekiverdim pinek taşına yazılannar gelir insan başına
bülbül daĺde ben nazlı yarden ayrıldım bülbül kuşu yürseklere yapar
yuvayı bülbül kuşu yürseklere yapar yuvayı iner alçaklara da sürer
sefayı bülbül daĺde ben nazlı yarden ayrıldım bülbül işde ben kardeşden ayrıldım demiş te öle çok tǖkülerim vadı ama öhö demezdim çok
sālam ci͜erlerim vadı bak ne vakıttan beri de okiyirim ben okumak
gidiyir uzuna iki üç saat gidiyiri o sesi bozdum yakında bozuldu çok
olmadı iki sene
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
5
10
15
20
25
30
237
37
Anlatan
: Salih Salih, 65 yaşında
Derleme Yeri
: Mamuzlu (Todor İkonomovo)
Konular
: a) Köy b) Düğün c) Cenaze
a
burada yeli siyrektir buda zatı düzdeymiş Yenipazar Yenipazar düzdeymiş bostan denen bi balkan vā buda ondan so buraya bi Pazar kuruli derenin boyuna ordan ineke aşa nere Yenipazara yeni kurulduna
Yenipazara tarifi bilemem bin sekiz dötlede yokmuş buda hepsi gelme bende kitap var hani yazi kim neden kimmiş ileki adamna mesele
an vamış tēzile kimmiş bakkalcılar kimmiş öle bi şele
b
kız gütmē gidiliydi baştan sözleşme aftalarca devam edēdi dü͜ün sözleşmeye yaşlıla gidēdi tabi daha önceden mesela senin kızın benim
çocuk senin kızın var benim çocum var işte ana baba münasip göriyi
senin çocunu kızıma onnar ta genşler benim anam babam birbirlerini
gȫmeden evlenmişler anneler babalar sözleşmişler annaşmışlar gitmişler getiriri bir araya geldikten sora ben onu bi͜enmedim dememiş
ne anam babama ne babam anama ölede evlenmişle yaşadılar seksen
küsür sene işte bi aralarında bi sorun çıkmadı şimdi genşlede göriysin
er gün beraber her an beraber ama sözde seviyler birbileni bir ay sora
iki ay sora ayrılıyla genşle ka bibilene gelip gidiyle de annelerimize
gelip gidiyle genşle çocuk tarafı olsun kıs tarafı olsun kızlar olsun
genşler çocuklar gelip gidiyler öküz arabalanan gidēmişle manda arabalanan gidēmişler gelin almā ondan so dü͜ün geldi mi yapaca͜ı vakit
konu komşu toplanır oda tanışıvedile oda danışı yapala sen musafiri alcan öbürü çalberi alcak mesela davulları zurnaları onda musafiy
bunda musafir konu komşu alīmış o ane sahabine bi şe kalmiyi zati
kendi olannarı amcası dayıcası uzaktaysa geliyle ozman üj gün dȫt
gün dü͜ün yāpamışla andan so bitta güvē kapamā geliyler andan so
o günde mum almak va mum diyile böle çadīda şimsiyeden yapala
mum onu götürüle bir akrabasına ya͜ut bi şeye andan so bitta bi de
bitki günü son günü vara alīla ondan so geliyle akşamleyin güve kapalar sabala köy içinde oldu ama başka kȫden olūsa işte arabalala gidēle amma manda arabası amma öküz arabası sen ēmedin mi şeye ba
238
35
40
45
50
55
60
65
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
Numan ocaların Aşe vērike yaptıla öküz arabasınna böle öttüle böle
asırla öttüle böle gȫmesinne gelinne güvē gȫmez biribirini evel dimi
dokuladı dimiden öle dimi dēler ötü serenne arabala öküzlen mandaların buynuzla te öle barak dēledi ozman şukulata mukulata sanrıyla
ta onnadan güzel dūsun ışıklı dūsun diye böle mandanın buynuzlanı
yapadıla barak dēdile ozman telli barak gelinnere takādılar gelin teli
deliklen arasında bālar böle ozmanda fez gibi bi şe giydiridile böle
bālantının önüne koyar altın dēdile enes ama altın dēdi onnar zülüfleni salāla yanı başına gelinin çembeleni bālāla bi de fes gibi bi şe giydiridile ufak ozman gȫdü mü duvā üstüne ötele gelin tek güvē açadı
bitta duvā yüzünü
c
cenazede ozman işte insanna da sevgi vardı saygı vadı birbilene yadımlaşma vadı dayanışma vadı bir cenaze olduktan sora hekez gelir
başsālı diler misafile geldikten sora üç beş hane onnarı alır doyurur
ane sahibine hiç a͜ırlık olmaz koç kesiyiri doyırırı ane sa͜ibinden ōda
üzün var ālamak va şe var onnar yemek yiyir orda bu dōru dil şindi
aman e tabi yenmezdi āne sahibinde sofra kurmaz o ane cenazesinne
ilgilenir kefininnen suyu yıkanmasınna onnala ilgilenir konu komşu
da yadımcı olū ondan so alīla sītına ozman sıtla gidiyi musalla taşına
götürüle iki sopa iki sopa biri önde biri ākada bitta dı̇̄ şe dı̇̄ şe gidēle
ayır yok yok sandık teneşirin üstünde gidiyir ozman beş on adım biri
gidē beş on adım ötekisi götürü ozman kalaba oliyi cenaze şimdi vakte bālı mesela kayıt vakti diyiri ya biz namaz namaz üstüne namaz
kılmıyı mı ȫlen namazı zamanı geldikten sora ozman camiye götürili camide yıkanıp koniyi musalla taşı üstüne baştan vakit namazı
kılıniyi vakit namazı kılından sora ceneze namazı kılıniyi götüriliyi
bitta ama şindi zamanna de͜işti şindi ölü dil şimdi cenaze arabası va
cenaze arabasına koyup mezalı͜a şimdi bizim bak camimiz iki binde
başlandı bu cami iki bin üşte ilk Kūban bayramını būda kıldık Kūban
bayramını namazını iki binde başladık iki bin üşte bitti iki bin üşten
beri iki bin on dȫde gı̇̄ dik da gasilanemiz yok evlede tamam bahçesi
var yıkıniyi ama apartmannada magazada olmiyir yerimiz var musa͜it
yerimiz var ama işte parasızlık sebebine yok şu anda Yenipazada döt
yüz elli hane Türk olarak var Müslüman olarak Milletle de va onnar
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
239
bin beş yüz ane vardır böle yere para vemiyola şindi bira içme para
bulola sigra içme para bulola böle bi yere duvara sürülek sürülek geçile serginin yanından
240
5
10
15
20
25
30
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
38
Anlatan
: Hüseyin İbram Mehmet, 81 yaşında
Derleme Yeri
: Kaykı Köy (Stoyan Mihaylovski)
Konular
: a) Köyün Kuruluşu ve Gelişimi b) Kış Günleri ve Meciler c) Köy Güzergahı
a
köyün eski adı Kaykı köy Bulgarca Stoyanmihaylowski Kaykı köyünde gelmesi bu at konuşabiliriz o zatı tam o lazım köyün Kaykı
köy adını alması zamanında belki üç yüz sene evel bizim köy aşāda burda şurda alt tarafta kenarda böle ordaymış kȫ o zaman e ama
ta çukurda ende yaklaşıyor dereye emen karşısında aralarından biri
başlamış böle dagaya dōru bakmaya çıkıp da͜aya bakamış varı orda
gezinirmiş böle ani görsün bi şeler şey etsin adı da Asanmış adı Asan
kaldırmış kafasını yok ben gidecem yukarda da͜anın altına oraya yerleşicem orda yaşıycam burda kalkiyirim ben be yapma etme kaldırıp
kafayı kaykıp işte o bu kalkiyir gidiyir oraya kaykı kafalı işte ya adam
yerleşiyi oraya sora sora acık acık de͜erleri de onnar da bir iki üj bej
onnar da çakilmişler orıya burıya şindiki bu kövün yerine oradan bitta
gel zaman git zaman Kaykı köy orda orman yakın olduna ta da öle
koruntulu yüksek bayır var orda dā var öle adam orasını seçmiş işte
o Kaykı Asan ama kö͜ün adı öle kali ondan kali Kaykı köy burada biz
bilmiyiriz şindi bizim burada türbe vardı türbe siz onu bileceniz işte
ta şuda kö͜ün iki üç yüz metre aşada hadi beş yüz olsun bilemedim
yıkıldı ama yeri belli oliyi böle şindi bak to onu bilmiyiriz türbeyi ben
erdim çok güzel içinede girdimiz var biz çocuk ozman girip oynardık
böle e bu türbe e öle dedelemiz babalamızdan öle bizim ocalamızdan
mesela zamanında öle seslerdik işte bu burada yaşayan alkın köylünün aralarında eralde varmıj bir böle bilgili bir adam ya͜utta varlıklı ta
böle ilerlekli başta mesela öldükten sonra oraya mesela onu defin etmişler ala birinci mezarlık köy orda oldu zamanda mezarlıkta ordaydı
türbeden biraz aşadaydı şindi onu bak şindi belki de bizim ocalamız
bilirdi belki de söylemişledir de ama çok zaman şindi dedelermizde
onnar da babalamız bi şey annatmadılar işte bu türbede yaşayan adam
şöledir böledir Kaygı Mustafa dede olabilir o zaman benim ojamdır
o sekiz on yaş ta yaşlı benden benim öretmenimdi nur içinde yatsın
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
35
40
45
50
55
60
65
241
çok bilir o ala bir kitap yazdı bana bile gönderdi böle işlere eskilere
yenilere çok dikkat ederdi Alişlerin Ömer öle dēlerdi bunnarı bis yaptık soradan babadan kalannarı yıktık yerlerine yeni yaptık o da nası
oldu ozman köyler fakirdi erkes kendi kendine çalışırlardı tarlalarını
komonizma koparetif devlet çiflikleri kuruldu soradan ya komonizma
geldikten sona halk ozman erkez mesela zayıf hafif beygir manda
inek koşar afif işleniyi toprak verim az oliyi köy baya ozman zorluk
çekedi fukarelik çekedi işte bu eşekle inek koşan adamna vardı mesela ama komanizma gelenden sora devlet çiflikleri kuruldu tarlaları
aldılar ayvannarı aldılar epsini aldılar bütün alktan böle ozman mesela traktorlar geldi biçerdöverler geldi suni gübreler gelmē başladı işte
verim böle yükseldi çifliklerde işleyenner iyi maaşlar almā başladı
ayvancılıkta çalışannar ben çalıştım ayvancılıkta kırk sene ben orda
çalıştım koyunculukta çalıştım ben o zaman en iyi maaş ayvan bakıcıları bazıları mesela çiflikte inek bakıcı olurlar kimisi koyun bakıcı
onnara ta büyük maaş veriledi böle e biz öle kolay yaptırdık bu evleri
bir sözle komanizma rejiminde köy kasaba gibi oldu ya bācılık bizim
burda bin beş yüz dekar diyiz bizim buda bācılık vardı çok güzel çok
verimli e öle ben askere gittim askerden geldim tekeze diyiz biz ozman ya devlet çifline girdim elli kık dokuzda ben rüştiyeyi bitidim
ben köyde döt sene okudum üç senede Pamukçuya okul aştılar rüştiye
diyiler ona ama orda din dersi okuduk mesela kır̥k dokuz elli kır̥k
dokuzun sonuna dōru ala ben azır ettim dokumannarı nuvvaba imam
hatip okuluna gedeceydim ta yukarı yüksek diyile orta tahsile a liseye tam yazılıcaz ali tam böle ali kısmı medrese deledi bizim rüştiye
deledi ta iyi ama kumanizma rejimi geldiye kumanizma din okullanı
kapattı okumaya bitta babam rahmetli öle dedi sen ne bekleyesin gavur mektebinden ne olur falan filan diyi vazgeçirdi beni
b
burda çok şiddetli kış olur burda şindi şurda bi kaç sene oldu mesela
beş on sene iklim di͜işti evvelki kışlar olmaz oldu kar yamaz oldu böle
ama bizim çocuklumuzdan sabalan kal̥ kasın kapı pencere kapalı yumuş kar biz bekliyiz saba olsun deye osa kar kapamış kapıyı bacayı
köyde çok kişiye gidēdik yardıma açmā evleri böle gene ana baba
kürēni eline çocunu ardına yol açarak okula çok güşlük olūdu bizim
242
70
75
80
85
90
95
100
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
burdan şindi bizim genşlimizde çocuklumuzda o zaman şindiki gibi
serbes ayat çok genşler şindi serbes okullarda beride onnar tanışık tā
rahat tā bilişiyler görişiyler böle bizim zamanımızda biz gidēdik gece
māleler olurdu maleler asır örmē meciler olurdu böle asır örme kızlar
bir evde biz penÇerede bitta Allah selamet versin çocuk aklı penÇere
aynı aynı öle çok kovalamak bre düvēledi bir av̇şam böle dȫt beş
arkadaş bi yerde kızlar asır öriler bizde penÇerede bizi aldırmışık aklımızı ev sahibi gelmiş bizim haberimiz yok girdinen kitlemiş kapıyı
biz bilmiyiz geldi gelmesine biz ākamız çünkü biz kızlara böle bakiyiz ākamızda başladı bastonna pat pat biz da͜ılışıveriz ordan kacıcaz
kapıya ama kapı kitli o da geldi erdi rāmetli İbram aġa köle İbram dedik sopayı basiyir Hüseyin aġaydı onun adı abe Hüseyin aġa ben İbram ben İbram sen taniyisine ben sen yabancı dil o kadar vurmiyi sen
benim adammışın tā çok vuriyi ozman çok kafa işler olurdu sora bak
kırk dokuz elli delikannı çocuk ben elli birde on altı on yedi yaşında
çocuk ben delikannı o zaman başladık böle genşler toplaşıp oyun yapmā tiyator yapmā başladık böle mesele ozman genşler kalaba köyde
var bizim ayrıyeten genşlerin toplanmā yer Bulgaların bir eski okulu
eski eski Bulgar okulu iki oda aşada iki de yukarda dört ozman dördüncü sınıfa kadar diyiz ya okunurdu ilkokul öle orasını kullanırdık
oyun salonu gibi böle iyi ama şindi bir oyun azırladık yaşlı rolü de var
nası diyisiniz siz ihtiyar roĺ demek hani aynı mı genç roĺü var e şindi
demez misin kız roĺü de var e ozman sen kız kim salacak kızını çocukların arasına ovaya aman Allah selamet versin neyse ben kıs roĺü
oynadım kız elbiseye ablam vadı benim rāmetli oldu onun şalvālānı
giyedim mendileni bāladım on beş on altı on yedi yaşında çocuk tam
aynısı böle kıs kız roĺünü ben oynādım o zaman sona rāmetli o da bazı
yede iki kız şeyi oliyiri öle günne de geçirdik sona sona bitta komanizma işi halletmē başladı genşler birbirine yaklaşmā başladı böle o
zamannar da geşti öle
c
bu tam bizim Kaykı köy Stoyanmihaylovski Yenipazar belediye va
bizim burda birinci belediye kaza ilçe sora Şumnu vilayet ama Yenipazar kaza ilçe ozman eski yol öküz arabası beygir arabası şindi
nerde gidiyisin sen ama bizim burdan dōru yol vadı kara yol burdan
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
105
243
şindi burdan çıktık mı nerden hani kȫ vaktında ordaymış orda yol
doru Agbuba var bi kȫ Agbubadan Teker kǖ var eski adınna söyliyem
Teker kǖ Sö͜ütlü baştan Söütlü sora Teker kǖ ondan sona Yence kǖ
Encek kǖ mü Yencek kü mü Ence ama öbü tǖlü aynen öle o Yenice
kǖ ama Yencek kǖ Yencek kǖ ordan dōru ordan Şumene çıkılıyı bitta
Makaktan da geçiliyi
244
5
10
15
20
25
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
39
Anlatan
: Fevziye Yumerova İsma͜ilova, 58 yaşında
Derleme Yeri
: Kaykı Köy (Stoyan Mihaylovski)
Konular
: a) Yemekler b) Hamur Aşı ve Löpedek c)
Giyimler ç) Halk Sağlığı d) İsimler e) Marmelat f) Hatıralar
a
ben de süleyem süleriz ep beraber yemek nası yemekler yahnı kurban kesilir bayramnada yahnı yapılır Türkiyede kavurma burda yahnı
kesiysin yıkayisin eti yıkadıktan sona sovan dōraniyi pāçalaniyiri biz
büyüklende öle gȫdük ablası çok büyük ustaydı suvanna uvalattıri
böle ufak ufak dūg̥ri suvanı uv̇aliysin büle tuz bibe koyisin kırmızı
bübe eti uv̇aliyile koyiysin tencereye koyduktan sona böle kavırılıyiri
ilk önce kavırdıktan sona böle ayrılmā başladı mı sıcak su dökiliyi öle
su konmiyiri sıcak su dökiysin so͜uk su katmiysin o bitta don yāsına
sıcak su koniyiri o bitta kendi kendine pişti mi baharatlan koyiysin bu
kada baharat olarak kullaniz karabiber bi de nane kekik koymiz tavuk
otu bi de defne yapra onu koyiz etli gene pilav yapıliyir türkler pilav
deniyi pirinçli böle pirinçli deniyiri tavuk edinne pirinçli kuzu etinne
bulgurlu da yapılıyiri dü͜ünnede fırında bulgurlu da fırında oliyiri kavıriysin bulgurla pirinci sade bulgur bıras bulgur bıras piriç te olabilir
suvannan baştan suvanını kavıriysin sora bulgurla pirinçi koyiysin
gene sıcak su ama kemik suyu kaynadiysin kemik suyunna dökiysin bulgurun üstüne atiysin bitta gene baharat koniyiri nane karabibe
atiysin davulla üslene folyo diyiz biz ama Türkçe barak gibi atiysin
davula böle davulda pişile
b
amır aşı amır aşı biz böle fırınna vā ayreten öle orıya atılıyiri yapiyiriz dızmana da yapiz kırma pidesi işli pide piynirle böle yaziysin
pazıyı gevrediysin saçda gevrettinen onu ıslayiysin tuzlu suda böle
kat kat piynir ȫtiysin gene pişiriysin sobada ȫle kesiysin tatlılādan
baklava löpedek te va löpedek o bildin böle amırı yurtla kariysin
yurt tuz birazda soda koniyiri kardın mı onu acık çok tıkız amır
olmiycek çok da sıvık olmiycek orta bi amır tıkız demek sert demek
küçük küçük bȫle bu kada kolaçlar atiysin davulda pişiriysin sona
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
30
35
40
45
50
55
60
245
tatlı şerbetle aşliysin onu o gene orda nası tatlı diyile ona kadın göbē
gibi bi şey oliyiri öle
c
ben atırlıyırım ama az atırlıyırım don anteri biliyim ben bizim sona
çıktı urbalı böle diyilē bi kaç çeşit çünkü iki atlas iki gece dü͜ün olurdu
bi cuma akşamı cumȧtesi akşamı bi de pazar üç gün oludu dü͜ünner
öle er akşama çeşit alınırdı bindallı evelden vāmış ama ben gȫmedim
birinci akşamı atlas deledi pėmbe ama şılar buz gibi şılar böle ikinci av̇şamı gelin bindallı giyer benim kaynamda gȫdüm bı̇̄ bȫle atlas
pembe gibi böle bittada gȫmedim kimsede o da yaşlıydı bayaca ayakkabı pabuş vardı birtakım pabuşlar ozman gönden yapılmış annar o
pabuşlar ozamankı giyimler kunduraları pabuşları Osmannı zamanından kalma modelleri manda derisi pabuşları nalçannarı ilerde dizili
kabarannar geride annar kıs ya͜utta kaynana kızarsa çocu yanı başında
pabucu çıkarı o nalçala yara kafayı
ç
kȫlede vadı köv̇e kadar götürüdük rakılayıp sirkeleyip ateşlendinen
ȫlede yaptık doktora götürüsün ārı kesici ateş indirici tetre bi de bı̇̄ vā
sarı kantarı onu koyiyriz yālan kesiyiz böle kimi kuridiyiz yaşka kesiyiriz koyiz yā gündöndü ya͜ı o ayçiçek yā zeytin yādı tutiz onu kık gün
bitta süriysin yara kanama oldu mu onnara öle yapiyiriz var bi karı
ama bizim burda Fevziyenin annesi vadı Zehra anne Allah onu öbür
dünyada da cennetlik etsin nurda yatsın bizim dokturumuz oydu Zehra nine benim amıcam vardı babamın kardeşi böle yaz günüydü kırda dāda astalanmış ben onu iç unutmiyirim dāda astalanmış onu ölü
getirdiler eve kendini bilmiyi rāmetli Zehra anne emen geldi samsak
soydu samsakları sirkeyle onnarı ezdi karıştırdı düşüverdi amıcamın
üzerine kollarını bacaklarını bütün vücüdü öle bi masaj çok beceriydi
öle masaj yaptı amıcam kendine geldi saldı kendini atık gözleni aştı
adam çok fayda
d
Fevziye soyadı bizim üç adımız var babamın adı dedemin adı Fevziye
Yumerova İsma͜ilova Fevziye Ömer İsma͜il ben elli sekiz yaşında Bulgarca burda nası of’la gidiyi Azerbaycanna Ahmedof Mehmedof ama
şindi di͜işti ya şindi bizim adları di͜iştidiler yenden çevirdiler of’ları
246
65
70
75
80
85
90
95
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
çektiler Ahmet Mehmet Veli üç at var Türkiyenin gibi soyatlı dil lakabı lakab en geçerli ozman kolay buluniyi şimdi burda bi de erkezin
numarası böle a ayiriyiri
e
marmalat her meyveden marmalat yaparız kara erikten elmadan şeftaliden zerdeliden kayısı nası soyisin koyisin dūrisin kaynadisin şeker
koyisin açık limon tozu koyiriz indirince böle karışım karıştırmak var
güneşte bekletmeyiz o pestil güneşte tūşu yapasın tūşu bu su bastanı
diyiz biz onu kesesin koyasın bi kaÇ gün böle epten güneşe koymazsın bi kaç vakıt sona o ekşir tuz koniyi acık sirke beklettiriysin öle
f
bizim burda bizim çocuklumuzda çok güç işle vadı haller vadı mesela
nişannanıyırım ben mesela delikannı bir kıza nişannanıyim üç sene
bekliysin üç sene duriysin üç sene bi de öle adamnarı da bizim kǖde
en çok dövücü adamnar senin kayın pederler māleye meşeye gittin
mi orda yandık rametli çok vurucuydu be o usul çocuk Ömer amca
ama annadırkada tö böle yakandan anterinden tutar böle tabiyeti öledi
Ömer amcanın çok yaşadı camide görüştük onna rāmetli ozman ta
başlamıştı onu şe tutma burda iskiliroza diyi burda ya beni gördünen
beni bana diyir bu yabanjı adam nereye burda diyi benden ötürü şimdi
bu kim bu adam diyi dedim sen tanımadın mı beni Ömer aga sona
annatma başladıne sesinden falan be Üseyin ama yaşlılık yaşlılık ep
gene elli birde gitti bizim göçmenner bi de atmış sekiz macırı yetmiş
var yetmiş iki va bize seksen dokuzda gittinen bize öle çok laflamıza
güldüler aynı bu re͜is meselesi çok geşti orda biz şindi te öle duraklada
bekleyiz ya kendi kendimize deyiz orda e re͜is te gelmedi ba nezman
pinip de gidecez biz be böle konişiyiz yerlileri de böle bakışiyle gülüşiyle bize onnar diyile bu adam nası re͜ise binecek böle belediye re͜isine nası binecek bunnar ya çeşit şeyler zamanna geşti üç sene nişannı
bekledirler bi de geçmişin nışannının soka͜ından geçmişin o sokaktan
gȫdüyse kayınpeder olacak adam yandı emen öyle evel gelirledi bayramnarda Kırcalılar gelı̇̄ ledi mercan satmā ama bayramnada tüccar
adam katırlāla incik sade böle şeler şindi te yedi eylülde Karalar var
siz onu işitmişinizdir koca Yusufun köyü şindi yedisinde orda güleş
olacek üçünü sene Edirne Kırkpınar şeyi var organizasyonu onna ge-
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
100
105
110
247
lip onna yapile bu koca pelivanın doleysiyle bizim burda idirellez
biliysin idirellez ne demek evel bizden ileri beki yüz sene iki yüz sene
evvelsi idirellez yeni sene yeni yıl sayılırmış ozman ozman insannar
onu ozman öle tanılāmış yeni yıl şindi idirellez geldi mi öle bir ama
hıristiyanı da ama Müslümanı da bunu çok tanırlar kutlarlar idirellez
günü en semiz kuzuyu keserler onu o zatı bizim Türkler ta çok kutlar
o büyük aşları ceviz aşlarını salıncakları kurarlar yaptımız işler bizim
zamanımızda var köy meydanında bi dönecek yapardık bi dönecek
e bi direk kakarız ortadan deleriz onu bi çatal üç metro bi sırık böle
ipleri var böle kızlar oturu oriya biz çocukla da çeviriyiz böle adi
bakalım öle işle oludu ya bazı çatalda kırılıveri çok kötü oliyi ozman
ba savrulu yuvarlaniler sakatlık hazır ama genşlik öle de yapādık ben
burdan çüverim o öteden ama bizim öbü tǖlü çocun biri bu tarafta
ikimiz birden ama şöle fırıldak fırıldak
248
5
10
15
20
25
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
40
Anlatan
: Ümmügül, 80 yaşında
Derleme Yeri
: Tekke Kozluca (İz-bul)
Konular
: a) İsim Değişikliği b) Düğün c) Hatıralar ç)
Düğün Yemekleri d) Alternatif Tıp e) Marmelat, Peynir, Lor, Tereyağı Yapımı f) Akıtma
a
nabasın diyile onnarın dili başka bizim başka ayrı fark va Kayı kǖ
ayrı Oca kǖde ayrı ep ayrı onnarı konuşması başka olur Kaykı kȫ ya
onna da başka biz yort deyiz onna yurt de öle bi şeleri var e kö͜ün va
bi başka ya oturun bakam çok annadıdım bi bacı geliydi Şumenden
latince yaziyiri şey demek ki to bakalım camilere de gidemiş dü͜ünneri nasıl yapāmışık öleydi böyleydi annattırırdı bana o kocabaya da bu
Bulgadı o şimdi gelmez oldu ivel onun adı nedi bilmem ep geliydi o
seksen dokuz göçmeni mi ta ileden mi a tamam o vakıt vāmış ȫle ya
Ümmügül Bulgarcası Yummugül Yulka deledi o zaman Bulgar adımızı koydulardı ya Yulkayı verince biz anamız koşolandı bunun Taso
koydula sona paşaponda Tasko koymuşla Tasin onu biyenmedile
Tasko yazmışla paşaportuna ama yeni ad vediler gene adımızı şükür
amd olsun ya adlamızı aldık uşaklamızı da aldık adlanı epsini şindilik
çok şükür hamd olsun Müslümanız elhemdulillah okumamızda yapiz
namazımızı kıladık mevlitlemiz okiyiz bu ocalık da yaptı ben daha
neler annelere ocalık yaptım ama gayri bitiydik Kuran tā evde Kuranı
kaybetmedim dȫt yıl okudum beşinci yılda safi ikinciye devı̇̄ dik bitta
okumadık çıktık mektepten ama evlendı̇̄ m zaman burıya gene devam
ettim on sekiz olmuşum o zaman evlenmişim ya sölesem rüya rüya
gibi nası mı
b
ben şindi anam genç öldü biz ȫsüz kaldık ondan so müşteri çok oli dil
mi kolay gelsin Zekele beye o geli bu geli deken en sona da bunna da
geldiler anası babası istemē beye ondan so babam da uzak deye veme
istemedi ayır tanımak yok kaynatam dedi ki rāmetli oldula onna da
ōlanı istesen gȫme dedi göndereyim dedi bunu o da şindi oraya babama gözükmē deye geldi sanki görecek onu osa görünmeden ben evle-
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
30
35
40
45
50
55
60
249
nivedim ona adi ȫlemiş kısmet ben iç gȫmedim ilk defa emen onnar
bȫle evin önden geştile ben içeden pencereden gȫdüm sözümüz olmadı iç söz olmadan rüya gibi evlenmiş olduk alā da yaşayiz Allah bin
bereket versiṅ ayır kaçma geldim aldım bōcaya giyim rüya oldu erkes
öle deyi başka yere verecedi babam dü͜ünner evel bȫleydi salı pazartesi falan başlādı pazartesi salı günü evlede ani kavil yapılīdı kavil
dedik ya bi tekne amır yapılıdı konuyu komşuysa makama gelir ekesi
bölēledi onu yapāladı böle atılīdı fırına kocaman fırın olūdu bitta onnarı bi de kocaman yapılīdı tepsiye onu böleysin bȫle bıraz bıraz köye
da͜ıdiyi dü͜üne ça͜ımā o kadar bölüveridi er aneye gezēdi kavil ekme
deniydi dü͜üne ça͜ırmak için sona kavil bitti mum yakmā başladıla eski
pastalda acık boyāladı onu kırmızı maviye falan ya salı günü yinge
gezdi bi de kış olmasın mı māttaydı kapan kış oldu bizim dü͜ünümüzde sona açılī gibi oldu peşembe günü kar eri gibi oldu suluk oldu gelin
melin oldu güvē oldu dakı oldu şu bu bitti yetti mum alıcı ola kimisi
koyadı kimisi koymi onu isteyen ane mum almayı bi akrabaya gidiyir
gelin odan mum koniyir da alınıdı eve getiriliydi isteyen yapādı istemeyen yapmazdı ben kaçma uzatmadık o kada şindi evel başka olūdu
ayreten dışadan gelin alīsa gelin arabası yapāladı süsleniyi çevresi ya
bitta fereceyi giyēdik beyaz tenzuhla yaşmaklan üstüne de bi şalva
vādı öle ipekli saçaklı onu da koyāsın oturusun arabaya yinler falan
gelin ōda uzun başlıklı araba e aşā yukarı on gene olūduk dolu araba
beş biri yanına beş sona gelini aldın mı güvē de geliyi çiftele giyinmiş
güvē geliyi arabanın yanına duriyi aykırı ondan so gelin çevre yollayi
çevrele vadı evvel işlenmiş çevre yollayiri güveyi verile küt patladıyırı ondan so ata pindi mi gidiyi gelini kaşılamış oliyi damat evde
bekliyi tö öle tabancasını atiyiri gidiyi ȫledi sona bitta geli gidi yapile
geli gidi pide yimek yapılıyı gelin gelince el öptürüp adamna toplaşi
akrabaları elleni öptürile bitta yinge ya veri koyunu veri ne verise
da͜ire de verile araba verile şindi ayvan yoka ep öle di͜işidi ep diişiyi er
şe gelini içeri sona akşamleyin yemek falan azırlayıp doyurile kāları
ayrı doyurile güvē kapamak deniydi o zaman güveye de akrabalana
mesela onnara da sofra koyı̇̄ le sora güveyi getirı̇̄ le güve kapamasını
güveyi teslim edı̇̄ le geline nika kıyı kimisi ikisine gelin iç yanda bu
dış yanda nika edı̇̄ le öle getirı̇̄ le güveyi sürerler bitta bırakırlar gelinin
250
65
70
75
80
85
90
95
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
yanına vuruladı evel o da vadı o adetle vādı şindi yok gayrı şindiki
adetle çok kolay neydi o aman bartilerde bilmem nede öle şindi dil
işle öle ne ırk ayrımı vā ne millet ayrımı vā ne Tük ayrımı ne bi şey
epsi karışık bilinmedik insannāla ama afedesiniz bi kitap va bu efendide bi kitap vā bütün yazmışla şir gibi onu to bu momenti yaziyi bu
günnerin Ruslar geldigini annadıyı kumanizmayı Evropayı annadıyı
şindi Evropa oldūnu komanizmada Belenaya gidildi atlāna bilmem ne
eza cefa olmuş onnarı da yaziyi kitapta o günnede bis
c
ne unudiyim yok öle neblem gelmişik burıya zōlamaz mı bizim kǖde
pek eza cefa yapmadıla İzbulda aykırdıla gelin askerye falan gelmesin deye tanıdık abablar mesela bey efendi sen gel karşı gelme sona
size bi şey olmasın gönüllü gibi ama za zō gittik vedik kızla gitmedile
onnar başka ad koydula dedile bu adları gösterin yazsınna kızları a
onu biyenmedile onnar öle Bulgar adı dil bizde var dedile istisak hani
yazilere onna azırlamışla kızlara uygun kıymetle yazdıla başka başka
dilce gibi bu dedi Kıymet bizim büyün adı Kıymet kücünün adı Mürvet iyi ama şindi Kıymete yazdıla Kıremena bak şindi nası uydurile
onu biyenecekle dedile şindi ya Kremena dediler öbürüne de Meglena
adi haydi bakalım biyen biyenme isteseler Yulka benim kolay yumugül deke yulka olcak dedile adi bakalım kızların paşaportları Tasile
onna dil mi paşaportu sona çıktı Tasko onnada yok Tasile
ç
yapādık er şey yapāsın çōba falan yapiysin yemekler de mi yapan
yapādı çok ön çōbası yapılīdı fasulye vuruludu ön çōbası dedik ona
sütlen sütlü onu kavuriysin mesela evde kesiliydi bile ön çōbası için
ama şindi kuskusla vā makaronna falan öle şe şindi gene anele öle
yapılı da öle yapādık kesēdik azıladık onna da kavırısı e isteyen tavuk
eti olsun piliç falan ya sütlü oliyi fasilye e sona yānı yapādık ākada
üçüncü yāni sona kīma kaymaklı pide istesen tatlı koymā baklava
baklava yapılīdı sona ardından sāma böle asma yaprandan yapılır burda öle Deliomanda yapmile ama bizim böle yapraktan sararız ona
sararla sona sütlü çōba deriz gene ani onu şekelen yapiysin o pirişle
sütlü çōba sütlü aş deyi biz sütlü çōba öbüne ön çōba bizim burada öle
konuşiyiz ondan so ākasından nişasta yapiliyi ya oda işi çoba dedik
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
100
105
110
115
120
125
130
251
erik ādasından falan yapılīdı o zaman o ākadan bitta lāna aşı dedik lanayla ya işiden yapiysin ya tatlı lānadan lāna yemē onu da kavıriysin
bulgurunu pirinçle bulgu kavısın lāna aşı ondan so kabak vasa kabak
vakti kabak ta pişiriysin ak kabak mı olcak kara nasılsa onna da sa͜annara koyasın koyasın sofraya ondan so kompot kompot demek yemiş
suyu oşaf kızılcık vasa kızılcıktan koyāsın zedeli vasa ne yapılıydı
böle dizi sıra sıra mevlütlede olsa böle yapādık şindi gene yapılıyı
ama ta kolaylık oldu dızmana yemek yiycen kendi orandana yapādık
dızmana e vakit yapāsın gözleme de yapāsın a āda vādı üzüm ādası
ya Tükiyede öle diyi biz āda dēdik ada ōda çükündür ādası da oliyi Tükiyede pancardan Aydındaydık biz alīdık pazara getiriledi şindi
onna kalmadı ekez muskacı onnara inanmiyi kayrı doktola üsteledi
şindi çok şe muskaya da gidiliyi büyü vā deniydi şu bu epsi bitti inan
kalmadı zatı ocala da yok kayrı
d
dohto yok başka bȫle eski annele ilaç anne ilaç falan yapılīdı başın arışa
bile benim dedemin ninesi vādı annesi yaşlı doksan kaç yaşında öldü
o çok ilaç yapādı ōda köstebek dedik böle bi şe köstebek ilaşlādı ve
benim babaannem e böle otacı neblem ilaç yapaladı ayaklana ilaşlādı
okudu o yatiriydi geçermiş herhalde ya kūşun dökiliyi kūşun dökme
var ani kokiyiri çocuk uşakla mesela ya öle bi şeler olur kūşun döktürüle o da iyi olur öle kūşunnar oli da onu bi tas oliyi böle küçürek ona
koyi onu kaynadiyir kaba toprak çanakla vādı evele şindi olmiyi onna
onun içine döker o düşiyiri öle koku düşecek bi şe ya͜utta köpekten
kokmuş ya͜ut bi şeden öle gözükür neden koktuysa o resmi çikiyi orıya
yedi defa başında başla kollana döker öle so͜uyunca öle şekilleniyi onu
alıyırı yenden kaynadıyı yenden gene dökiyi acık don yāsı salādı bazen
çok astaysa kül gibi oliyi küle benziyi ben yapmadım ama bizim büyük kıza döktǖdüm dü annelere annelere öbü kücüne döktǖmedik kendi
anam dil būda İzbuldan döktǖdük o da anneydi öle tekke kolcası burası
vezir kolcası başka neydi tavşan kolcası da va Zaycenova diyile orası
ama orası Bulgalık tavşan kolcası böle sā tarafa sapiysin oralāda onnar
e
kızılcık sizin tarafı yok odā şe de vā neden getiriymişler onnar dā küylenden bize bi nasıldı o ba ōdan getirilemişti o bundan er şey oliyi oşaf-
252
135
140
145
150
155
160
165
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
ta oliyi kaynadiysin burkannara koyiz biz şindi onnadan kışın yemē
kaynadiysin doldiriysin kapayisin kapakla va burkanna da va kapayisin
kışın açıp yiyisin çok güzel oliyi her şeye iyi geliyi o isteseniz toplayın
te üç aç vā bakıve orada bi de orda süzilile toplayın üçünden de toplayın
te bu erken oliyi tā öbürü acık tā öbürü ta geç bu bak altına düşile te şindi biz yapmacaz benim bıldırda var yapmacam isteyene verecem diyim
gelin toplayın ne kada isteseniz süzüm süzüm e sene yapile mübarekle
çok şansımıza şindi başka aşa mālelerde yokmuş o bunnar böle būda
burda bu evin sa͜abi dikmiş biz Türkiyadan döndüne doksan ilesi öledi
yakalādan dā kızılcı bunnar aynısı dikilmiş dā kızılcı bunnar aşı dil
ama çok güzel oliyi da şindi bunnarı bu evin sa͜abi dikmiş biz de bunnarı Türkiyeden döndük ya iki defa gittik biz kafamız çalışmadı Aydına
gittik devlet oraya göndēdi okullada dūduk ileden göçmen çok yetmiş
iki göçmeni vā bura kafası çalışmadı bozdu Aydından buraya geldik bi
sene dūduk geldik doksan altıda yenden gittik kız ordadı devlet işine
gı̇̄ di İzmire geşti biz döndüne şimdi valilikte biz oda çıkamadık geldik
burda çoban olduk yenden sopayla ben ne kada iki sene kuzu güttüm
çalışmadı ya to bunun sebebinden ben kuzu güttüm saba eken çıkiysin gidiyorsun oda şe var çiftlik va bizim e bayır altı deyiz ōda sayala
vadı ama oralanı bozdular bu demokrasi olduna bırakmadılar ōda biz
kaşıda Voyvoda kö͜ünde gelike ōda yaşadık oda bi ev var girince oraya ōda yaşadık bunnar tekrar döndükten sona almış olduk bunnarı ya
bereket vesin Allahım çok vēdi çok yaşadık on yedi sene oldu buraya
geleli memnunuz da͜ireden çok her şeyi var keçi baktık yirmi keçi falan
yaptık baktık ayvan baktık beygi baktık damımız va samannık va kümes va bu da͜ire çok iyi aḫı da var ōlakları buraya kapādık keçiler orda
sa͜ıyoruz südünü götiriz südünü mandıraya götiriz peyni yapılı o götiri
ben de yapādım yort yapādım e kaynadıyom südü ondan so çalıyım e
burkannara kapayırım örtiyim onu o tutiyi acık yorttan katiysin çaliysin
piynirin de mesela acık ısıdıysın mayasından akıdı veriysin acık sıcacık
oldu mu tutuniyi o sulandınan böle delip çendeleye onu süziysin biraz
suyu çekildi mi baya buriyisin onu bastıriysin taşla ondan so suyunu
gene saldı mı yenden alıysın onu ben suya da koyādım so͜uk suya o alīdı
mayasını falan güzel oludu ondan so onnarı çıkarıp tuzlayasın salamuraya koyısın fıcıyla bile yapādık işimik de yapādık topalak yapadık onu
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
170
175
180
185
190
195
200
253
topalak yapadık onu işimi de şindi uyuşturuyosun dil mi kotarıyısın bi
tencereye o uyuşuyor kaymanı aliyisin kalanını pişiriysin uyuşu yort
gibi kalıyı uyuşuk diyiz uyuştiriz kayma oli onu alıysın tencerede kaynadisin istesen topalak yapma öle de alıysın onu topalaklasın sıcacıkka
tenzo süzgeç gibi ince bes ak bea tenze deyiz biz Aydında yortla getirilēdi öle tenzohlala beyaz süzülmüş yort ya beyas tenzo çökelek ya
bizde şaşadık rendik epsini ōda da ya onu yemek pide yapasan o zaman
istesen işli pide dedik ya bıras pazı yazıysın onu gevrediysin sona ıslatiyisin altına üstüne yeni pazı koyiysin onu işmikle doldiriysin içini yāda
falan katlayiysin ateşe ateşte pişiriysin altını pişirdin mi onda kızādiysin yi babam yi yapamıyız ne istesen istesen ayvan vasa veriysin içēse
ona da olur piynir suyu mesela kaynadısa nur olūdu gene piynir suyu
piynirin salamura suyu onu kaynattın mı ondan da gene böle yımışacık
nur dedik ona işimik gibi ona da çöre otu koyasan çörek otu o da çok
güzel oludu işmik aşı dedik ona emen böle bıraz yā koyasın tabā tabā
onu kavırırsın kırmızı bübe salasın ondan so onu da çörek otuna koyasın yi de yi yaşamak böle oldu mu güzel annadıyız mı epside oli geldi
geşti yayıkla yayıkla da düvesin onu ya͜ut piynir çalıysın ben yapmadım
annemne yapādılar ta bizden annele oliyi sā yā deniydi onu eridiysin
datlısı oludu acık tuz atıp ta onu da çok yeniydi temiz sana yā mı sa yagı
temiz ayvan yagsı onu da yiysin lezzetli oliyi işimik gibi oli de banaysın yiysin da͜ıtı o da da͜ıtısı dedik o da yenili benim çocuklumda manda
bakardık bis annem kendi emen bi şeyi vādı kavano kocamadı kabı ona
topladı kaymaklanı mandanın kaymaklanı biraz su dökedi çeviriverirdi
al sana tö böle sā ya bitta kaynadıdı onnara alın şindi yiyin bakalım sā
yagı dedik burada Türkiyede sana yā diyiler dil mi don ya͜ı ayvannadan
ayriyiz onu kaynidiysin bi kaba dökiysin kalıp oliyi asma için asasın
ordan lazımsa kesesin oda beyaz oliyi çok güzel oliyi pesimet pişiriyse
böle hani pesimet sizde ne dedile bi şe deledi Türkiyada biz buda pesimet deyiz a kabartma mı yoksa bi şeler deniydi ona ani kesip de ya͜ut
topalak yapiysin akıtma da yapādık
f
akıtma şindi onu bi tasa koyeysin biraz soda biraz tuz mesela o zaman süt te oliyi ya uyuşuk ta oliyir ondan da koyirsin biraz su onu
karıştırıveriysin böle kaşa gibi yapiysin onu akacak kada böle acık
254
205
210
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
bitta tavayı kızdıriysin acık ya akıdıp onu dökiysin don yadan da salıveriysin sütlen de oliyi ama akına yortlan da oliyi hani evvelki gibi
inek bakiysin başka uyuşuklan da olūdu istesen kıriysin yımtada da
kırabiliysin akıtma yapabiliysin onu istesen marmalatla yi nası istesen yi balla da ādaylan da ya başka piynir falan yapılīdı ayran çıkiyi
ya ayranı çıkiyi onu bilmim nabaladı onu da acalamış işte biz o zaman
çocuk ufak mektebe gidēdik yapāladı ani ya
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
5
10
15
20
25
30
255
41
Anlatan
: Tahsin, 80 yaşında
Derleme Yeri
: Tekke Kozluca (İz-bul)
Konular
: a) Oyunlar b) Düğün Adetleri c) Hatıralar
a
odaya toplaşīdık odalar vādı bȫle Āmette Mēmette çocukla oraya toplaşi orda bitta tǖkü söyliler zilli maşa vādı bȫle darbuka da var sen
biliysin buralanı bȫle tǖkü çalaladı zilli maşayı vurula bȫle darbukayı da vakıt geçirilēdi tümbek te vadı tümbüldek tümbüldek deniydi
davul gibi öle ses saladı yanı başına alıysın onu iki elinne böle tümbüldē vuriysin ya bizim bir Mıstafa vādı benden yaşlıydı ama şindi
Kaspiçanda da͜ireyi o vuruydu darbukayı çok güzel vuruydu öle geçiriydik geceleri dü͜ünnede çocukları salmazlādı dü͜ünü sade kadınnar
dü͜ün yapar kaçar girirse düveledi kadınnar fereceyle ya dü͜ün yerini
adam bekliyiri yaşlı adam mesela onun damında dü͜ün oliyiri çocukla
gı̇̄ mesin diye bekliyir çocukları salmile evel öledi çocuklar kimseyi
gȫmezdi ālu delinden bakarsa bakar evel böle duva falan yoktu ya
kına gecesi yapılīdı damda bi de boj dam maza ıdırellez geldi mi sancak kuruladı böle dönecek vadı bi aç kızakla vadı ya evelki vakıtta
bi tekerlek koyiler üstüne çatalı sırī koyiler iki ucuna ip bāliler kızlar
piniyler angı kızı istesen onu salliysin bitta çocukla da onnarı çevirile
öleydi
Ümmügül - insannık kalmiyi demek şindi o zaman kimse kimseyi tanımiyi gȫmiyi öle güzeldi sona fereceyi attıdılar fereceleri sattık bitta
ya kimisi tuttu ben tuttum da ama gene vēdim Şumenden bi adam
alıdı onnarı bilmiyim nası iştir hamamda kese yapma öle toplalādı
ya öle yaptı e sona bize komanizma fereceyi attīdı ya fistan giydı̇̄ di
sona düz pulattan pantolon gibi donnamızın üstüne giyēdik işe gidēke
onnarı sade sade şalvar olmasın pantolon gibi düz pulattan yaptık onnarı böle donun üstüne giyme te hala duru benimkiler iki tane yaptım
bibirini bibirini işlēdik baz kere şefleden gelmeyen olmasa çıkarırdık
onnarı şalvala işlēdik baktık gȫdük geliyi giyedik emen çabuk evde
tö öle sona ne oldu öle fistanı kabul etmedik bis yenden mantıcıka
yaptık adi şimdik giyez ya öle düz düz renkte mavi öle yaptık öle
giydik bitta öle de gittiriz o bizim sırımız dedik a tö öle ala da ep öle
256
35
40
45
50
55
60
65
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
ona karşı koyamile Tükiyada gitsek biz onu bırakmadık pazālara da
gitsek ben onuna bi defaya masu de gittim biz akrabalala onna da
şindi böle şalvāla giyimni gidiyi emen namaz bezini ötünüp gidiyi
sen de bizimle git dediler şindi ay ben de gittim şindi sanıyım ēkez
bana bakiyi sıkıla sıkıla pazarı çıkādık bitta dedim adımım atmam öle
ben bunu bırakmam sebesim dedim ama ora da da alıştıla bizi biliyle
göçmen diyimizi ya öle oldu ya başka kaktık araya
b
Tahsin Aga -güveyi giydirile ama o zaman fes vādı kırmızı fes püskül
de vā kara püskül güvē sade fesle çalgıyla traş edēler yattı mı çalgıyı
durduriler adam güvē lazım para ödesin o zaman ōda gelen çocuklar
atiyi ya͜utta yakın çocun akraban vāsa o dūduriyi çalgıyı dur diyir
tamam lazım güvē ödesin parayı o zaman gene çalgı vuriyir al bakalım öle olūdu dakıyı gece yapāladı maşalanna bez bālıyle böle çokça
naftaliyle onu gece dakı yapāladı evel kumanizma gelince tok yoktu
bu yüşten maşannannan yapāladı dokıyı şindi tok geldinen tamam
ışıkla yapile dakıyı şindi gündüze çeviydiler şindi cumáytesi pazar
dü͜ünner oliyir sadıç çıkarıladı güvēnin yanı başına bi çocuk otutturula akrabandan ya͜utta kardeşin çocu olacak aganın çocu onu otutturula dakı yapāka koyun atar yakın akraban koyun atıyır güveye bakır
atiyir öle beyaz demiy bakıla vadı kalaylı kalaysız su bakırı onnadan
atāladı böle para atan yoktu şindi paraya düzülüle ya bitta dakı bitti
mi buda dakıda bi de bakı koyala böle içine su koyiler şindi dakı bitti
mi güvē kalkiyir o bakırı vuriyi tepmeyle gidiyir böleydi ayat geşti
şindiki ayat tā başka
c
vakıtta ta kumanizma gelmeden burıya kızılbaşla geliydi çiflik deniydi
Silistre sançandan Dulava tarafında Baltacı kǖ va oralāda Baltacı yeni
kǖ oraladan geliyledi zaten gece būda kalılādı at arabasınna geliyle o
zaman öleydi orda yatalādı vadı bi ye vadı isannarı kabılır derler ta
eskiden tǖbe va būda iki tane kumanizma geldinen otobüslele geldile
kūban kesiyle pişiriyle ayreten odaları var sofraları var adak kūbanı
ōda olusan buyur edile ben ne kada kūban yedim orda kesiyler sofralana otūdum var bazsı içki içiyir bazıları içmile ya ama şākı söylile
ilahı şakı söyliler azreti Aliyi aniler çok berabe kālar adamnar otudu
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
70
75
80
85
90
95
100
257
mu masaya şākı söliler oraya gidēseniz göreceniz bak nası düzmüşler
kūban kesme yē yaptılar ışık getiydiler oraya koyile kimse bi şey demiyi gidecen bakacan ziyaret edecen onnar var öteden adamnarı ōda
Bagran delerdi Bagran çiflı̇̄ var Bagran öldü çocukları var bi kızınna
bi çocū o binada onnar şindi kumanizma geldinen yarım kaldı aldılādı
ama demokrasyada bu çocu͜a düştü ya nası başlatmış Bagran binayı
öle çakādılar şindi ōda onna yaşı̇̄ ler Bagranın o͜ulları çocukları yaşile
babasını öldümüşle komanizma ya ondan so onnar onu iç bilmezmiş
kumanizmadan önce faşizmada dış işleri bakınıydı ne zaman burdan
German geşti Rusa ama Bagran diyiri sila būdan atmaycanız diyir
sila kullanmaycanız sade gececeniz nezman kumanizma geldi buraya Bulgaristana bu adamı mafettiler niçin salmış Almannarı būdan
bajbakan ya zaten Bagran kendi çiflı̇̄ va Razgrad sançanda be būda
olan karısının çiflı̇̄ o zaman tā başkaymış Osmannı günü tā başkaymış
şindi tā başka oldu neblem onu şindi Demir baba Razgrad da bu dil
Demir baba öbǖ çiflikte burıya Ālatlı baba Musa baba bunun içinde
mezar va taşları var ama biri uzakta acık tā çiflik içinde dil o suvayı
istemiyir dışta olan Ālatlı baba epsi tātadan mezā taşları vadı bu çiflin altında kǖ vāmış Çerkez kö Çerkezler vamış ama Çerkez kö dil
be canım Kolca gene Tekke kolcası Çerkez vāmış Sakal tepede ōdan
geliymiş Çekezler Tekke kolca balkandan gecēlemiş buriya inēlemiş
Çekezler evvelki vakıtta mezā yapılmış orda tübenin içinde mezarı
var dışta da va şindi dışta eski vakıtta o tǖbenin yanında va mezar
şindi kǖ ne zaman burda kışladaymış bālık var orda ordaymış kuytuda ama eski mezālık vā burda kışla mesela yakın yere kışla diyile
topra͜ı çalıştıriysin kışla diyile köy ordaymış ya kışla denen yerde da͜ın
altında burdan çıktına göriniyi çiflik gidēke göreceniz oraya çıkasanız balık va oda vāmadan asvaltı geştinen portal vā arabayla gidiysin
oraya onun yolu va ya şindi acık oturun şindi siz çıkmışsınız ǖrenme
eskiyi şindi Tumbul camiye gittiniz mi gördünüz mü bi͜endiniz mi
cami neler vā iskeleler ne vakitten beri var iskeleler ne vakitten beri
kaç sene olmuş iskele iki bin altıda kuruldu işte de dışta da ben kendim gittim müftüle görüştüm müftüye dedim ki bunnar nabacanız siz
ama tamir yapacaz çıktık kapıya götüylü bu suvayı kazıycaz dedi eski
şeklini çıkaracaz niye eski şeklini çıkardı bak kaç sene oliyir ne ta-
258
105
110
115
120
125
130
135
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
mirini yaptı sade caminin üstünü yaptılar bir köyünün vakıf tālası va
şindi bu ilikı̇̄ vakıfı kim yapmış ilk vakıfı peygamberimizin gününde
ilk vakıfı kim yapmış şindi siz belki genç okumuşunuz tarihi güdüceniz ilk vakfı yapiyiri azreti Ömer peygamberimiz huzuruna çıkıyiri
diz çökiyiri ben diyiri vakıf yapacam Ayberde bi bahçem var diyir
onu vakıf ediyi peygamber önce soriyi davası olacek mi diyi mirasçısı
va mı yok diyi bunun gelirinden cami faydalanıyiri a biz şindi naptık
müftü yüz yimi dȫt deka toprak va bizde toprakları aldı camiye gittim ben ne alıysınız bu topraklarımı e te bu topra͜ı çalıştıran devletten
otuz lefini alıyı koyuyo cebine e ne kadar istese o kadar veriyi camiye
ya͜utta bana benim topram vasa bunna ne yaptı bu dolayda ne kada
cami topra͜ı vasa epsini Şumen aldı nabile bu parayı ceplene ne yaptı
çıksın sölesin bana ben to bunu yaptım diye ben bıldır gittim bereket
vesin gittinise okul gödünüz mü Şumende Nüvap okulunu yaptıla mı
ben gittim orıya müdürle görüştüm bi de Türkiyeden bi mühendis vāmış orda onna da görüştüm ama yaptıkları şeyler güzel Türk milletine
hayırlı ugurlu olsun ama Mesudun yaptī iş caminin içine git şu duvara
bak elinne bak şu duvara içersi kararmış mı karamış ne karamış neden
bekçileri var onnarın ben böle baktım duvara da ba Mıstafa dedim
siz bunu dedim kazıdınız mı yeni mi suva yapacanız yosa ayır dedi
ba o dururkan öle oldu eskidi dedi yazık dedim ba ışī yak dedim ba
kapkarannık içi ışī yaktīdım gene simsiyah neden böle bu dedim ba
yazık ba Mıstafa dedim o bekçiye yazıklar olsun benim içim kan āladı
dedim evel ne aydındı bu ne şindi böle dedim nasıl öle kabul edile
bunnarı yürekleri bunu onu ben o paralāla bütün andırarak yaparım
dil mi onnara iç para salmilemi sanki tamire deye Türkiyada salālar
Arapladan da salālar ama ta başka konuşturmayın şindi bak ben istemiyirim kimseye bi fenalık yapim ama bu adamın yaptı iş dil isle
benim kız İzmirde çalışiyiri valilikte nası istese tö öle yapacak bunu
anadın Tükiye vatandaşı gelecek bi resim yapacak bunu tamam ya
sade bizim toprakları almadı etrafta toprakları da aldı o kadar ta fazla
mı yapacak demek Türk milletine itaat eden yok ekez cebini doldūmā
bakiyi ya böle yol geçiy ya şindi taş yolu o bu tarafa kalımış çiflik bu
tarafa kaliyi köy oraladaymış sona sona inmiş bu tarafa epsi yerinde
sade bizim ōda kışladaymış sora iniyle aşā burıya ya sā olun var ol
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
5
10
15
20
25
30
259
42
Anlatan
: Şevkiye Kasımova İsma͜ilova, 82 yaşında
Derleme Yeri
: Oyvoda (Voyvoda)
Konular
: a) Sohbet b) Mevlitler c) Yemekler ç) Tatlılar d) Düğün e) Ana Dil Hatırası
a
bu benim geldim isannar Pazarcıktan gelmiş mārebelikte ya ben budan to buda yakın bi kǖ Kilsecik diyile ya ay be canım benim geldim
isannar Pazarcıktan gelmiş ama Tatar dilmişler bilirim Kuranı bilirim
okumā Bulgarca da okurum bi de Türkçe de okurum latince Bulgarca
çeviremiyim konuşamiyim burası Tǖk köysü ta çoku Bulgar da var
ama Voyvoda küyü Bulgarca Voyvoda oyvoda köy ben seksen ikiyi
topladım Şevkiye Kasımova İsma͜ilova e necin böle aradınız beni beni
de kokidiysiniz
b
eskiden mevlitler nasılsa şindi de biz öle devam ediyiz nası e mesela
toplaşıyırız ama şindi pek okuycak eski Türkçeden okuycak insan üç
kişi kaldık kalanı yeni Türkçeden okiyi Latincede biz Arapça okuruz
biz Arapça okudum ama onnarı çeviremeyiz biz Kuran okuyiriz böle
tarihle var ilmi͜alle var ta bizim ablalamızın gününden onna eserisiz
üstünsüz onnarı da okuyabiliyrim eski Türkçede te böle mevlitleri
otiriz mesele dȫt kişiyse beşse beş okiyiz sıradan başta Yasin okuruz
Tebereke amme okuruz Hamimleri okuruz sora bitta mevlit okuruz
bilmiyim biliysiniz mevlitleri kimisi ekmekle yapabilir ekmek böle
e bir takımınnan böle bis ilesi eski iş çōba sütlü çōba yaparız pide
yaparıs tatlı pide yaparıs sāma yaparıs dolma diyisiniz Tükiyede biz
sāma deriz yaparıs e bi çeşidini kūbansa kūban kesilir böle yeris egel
böle bi küçük bi ada mesele astalık bi şe oldunan onu böle şekelen
ya͜utta evde bi şe yaparıs şerbetle yaparıs mesela şindi bi kaza bi şe
olmuş onu ekmekle yapabiliniyiri şindi böle alıştı insannar şindi pek
o kada ben münasib gȫmiyim okudūma göre gȫmiyim ama şindi bıraz
pirinç kabardiyle pirinç biliysinize ya pilav ya üstünede üç köfte mi
olacek döt köfte mi olacek etten ama temiz et mevlitçilere temiz et öle
dükandan filan yok ben ömrümde yememişimdir dükandan dükandan
te bak bilmem ne başka yagla dil bunu yimiyim ben ben yimiyim ekez
260
35
40
45
50
55
60
65
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
biliyi benim yimedimi ben yimem gençlemiz yiyi ben onnarı saklamam onnar yiyi ama biz yimeyiz ben yimem mevlit yaparız mevlide
böle iyi etleden öle satın etle falan dil kendi kuzu kesesin mesela biri
bir ayvan kesiyi kesiler ordan aliysin ya dana bi şey alınıyı
c
yemekleden çok yaparız biz būda şindi en ileri sōpa diyisiniz ani ākasından te yahnı çorba sizin gibi dil bizim çorbalamız bis tavuk çorbası
yaparım şindi ūmaç yapmile alı̇̄ ler kuskus mesela dükanda vara onnadan saliniyiri sütlen sütlen oluna çok güzel benim çocum var Türkiyede geliyir a anne diyir senin çorbalan çok güzel ep çorba te şindi
gittiler bayramda geldiler ep bana sütlen çōba yaptılar ep böle sütlen
dil sizin çōbalar gibi mesela kuskus diyiz biz siz ne diyisiniz kuskusu
kavırız yāla kavırız ileri sora onna acık sıcak su dökeriz başta sıcak su
böle bıraz kabarı ondan so kaynamış süt koyarız öle koyarız onu kavırıkan kuskusunu böle kırmızı acı biber de salabiliris kavırıka sorası
atık pişti mi epsi oldu mu karabiber koyarız böle yaparız çōbayı sora
yānıyı da yine aynısı yānıyı da biz būda çok bi͜eniyiz güzel yapiyiz
yānıyı etleri böle yıkayıp şey ettı̇̄ nen su͜annan dōrayıp böle bi sa͜an
su͜an baya su͜an kırmızı biberlen su͜annan tuzlan uvalanı böle eldiven
giyip o etler uvalanır isle onnar uvalandınan onnarı koyasın ateşe çok
yā koymazsın mesele et yālı çok yā koymazsın kavırısın onu isle güzelce kavırısın sıcak suyunda ōda vardır o sıcak suyu dökēsin çabuk
pişiveri o yanı onna bitta mazemesini koyāsın mesela kokulanı ne koyabiliysen biz tavuk otu deris koyarız karabiber koyarız nane koyarız
böle bunnarı koyarız acı yaparız böle acı
ç
tatlı yaparıs ona gasta pidesi deriz biz gasta biliysin onu karırız sütlen
yımtaylan mesela üç tepsi biz tepsi deriz üç tepsi olacak oldunan dȫt
yımta kırız ona soda koyarız böle çok koymayız yarım kaşık kadar
soda ekmek sodası sora tuz felen yok onu sütlen karıştırız yuguruz
onu yazarız onu pazı acarız yufka açarız onu aştık mı aştık acık böle
yelleniyi gibi oldu mu emen öbü pazı yazıncaya kada onu böle dolarız
oklaya böle dolarıs büzeriz onu böle büzeriz o büzülür böle bürüncük gibi bürüncük gölmek gibi bilmiyim bürüncük anniy misiniz böle
büzülü böle ipek gölmek gibi büzülü böle serı̇̄ sin onu koyasın buda
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
70
75
80
85
90
95
100
261
yellensin deye onnan kenālanı kesesin tepsiye dizēsin mesela gül yapacasan kesēsin onu biz çok yaparız būda gasta pidesi deriz ona biz
ince ama böle yeddi böle öküzünü deler ani ondan taha iyi yinir taha
güzel olur içine ceviz koyarız ama içine ceviz böle dil çekip te maşineylen böle ezeriz böle tokmaklan ezeriz onu içine cevizini bükeriz
bitta ya tö böle öküzünü okla böle delik olur oklanın içi ya o öle olur
öle yaparız gelin dedi bana anne dedi bayramdı ramazandı dedi biz
dedi pide yapalım dedi cevizlen budan götirim cevizlemiz var yaptık
ben böle çekip de maşineyle üstüne sepelēdim gelin dedi içine sepeleyelim dedi ta iyi oliyi dedi o pazının yufkanın içine sepeliyiz kesiyiz
onu bitta mesela şebetini yapıp ısliysin bir av̇şam dūdu mu çok güzel
oliyi biz bunu çok yaparız ya toz içindeyim ben bana mana bulmayın
bis ot yolduk yoliyiz to bu kız geldi bana da türbe yok bi camimiz va
bi de bi kilise bu cami ya var minaresi ama insan yok hoca yok bir
ocamız var ca͜ilin teki ama birisi öldükten so sela getiriyi aberimiz
oliyiri bi de bayramnada falan böle Kolca İzbuldan aliyiz buralı ama
ben bile bilecem mi onnarı yakında mı gittile yetmiş ikide ayır bilemem ben buraya geleli altmıj bej sene oldu Muzaffer a bildim Üsnü
ocaların Emne te böle güzel insandı bilmem mi Emneyi dū bakam o
bizim kǖde evliydi ya Aşe kızı vardır o Dahilin bak nası insan insana
kavuşımış gȫdü mü şindi bak neleri annattık
d
bizim genşlimizden salı günü başlar dü͜ün kız istemeye gidiliydi ilesi
böle çocuklala kızlar şindiki gibi görüşmezdi böle saklı kapı konuşulur bubası duymaz kimse duymaz böle saklıca bi aracı olu da konuşulsun çocuklala mesele te bizim günümüzden ben şey edeyirim
ben bıraya evlendim benim geldim adam benden sekiz yaş büyüktü
ben istemedim benim ablam vadı bu küyde onna istedi būda bi çocuk dediler ra͜at edecen dediler böle şöle beni kandırdılar ben geldim
Kilisecikten geldim ama ben büyük deye istemedim ama çok iyi bi
adammış böle insannıklı böle iyiymiş çok iyi geçindik öldü de yedi
sene oliyi öleli öldü de bana Allah söyletti bunu bak söyliyim size
epsini buda bakiyiriz cenazeye öldünen ocada ben dedim kimsenin
tavına kış demedin dedim kimseye bi fenalık yapmadın dedim Allah seni nur içinde yatīsın dedim mekanın cennet olsun kabrin nurla
262
105
110
115
120
125
130
135
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
dolsun dedim oca dedi bak tö böle iç işitmedim kimseden bunu bana
Allah söyletti çünkü ben okiyirim ben okiyim ben iç başkasına işim
olmaz ben Allaha işim olur kaç kişiye gidiyi böle kimse demedi dedi
sora oy öldü bi kişi iki kişi başladı taşını yaptıdım kendim araba tuttum gittim Şumene ben gittim komşulāla onnala taşı bi͜endimi aldım
taşını sora bir iki kişi böle kenālana taş döktǖme başladı ben dedim
de döktürcem dedim ben de döktürcem ben bu eriften bi şamar yimedim dedim ben buna bana bi fenalı yok bana ep ilik yaptı dedim
gittim ona taş döktüydüm aşk olsun dediler bana adını da yazdīdım
resmini de koydūdum ya senesini de yazdīdım geldikçe çocukla gidiyiz mezalı͜a ben çünkü yörüyemiyim araba yok gidemiyim çocuk
diyi bana nine iç kōkma nine diyiz biz būda nine diyiri iç kōkma diyi
ben egeL sā olūsam senin taşını tā güzel yaptırcam diyi bana yaptīmasa da yaptīmasın kızım var dü͜ünü salı günü başlarız o günü geliyi
çalgılar gelin giyinir neyse o av̇şamı dü͜ün olur gece gece olur dü͜ün
sabālada güvē giydirile sabāla devrisi günü o av̇şamda gene bi dü͜ün
olu güvē dakıya durur gelin dakıya durur sabālayın gelini alīla mesele başka küydense biygir arabalannan böle ilesi beyaz bezler böle
büyük üstüne de kırmızı şal dēdik onnar böle ı̇̄ neler būdan bȫleydi
giyimleri ferece ayriyeten gelin ferecesi olur burası böle şeyi vadı
arkasında bizim vardır on üç santimden olūdu gelin fecereleri onnarı
giydirile setenden böle başına bālalar başı bālı acık dildi ilesi gelinner
böle ilesi ama şindi acık kırmızı duvak koyālādı beyaz yoktu ilesi
şindi valayla beyaz fistan ya aynısı Tükiyelilerin gibi zatı Tükiyede
ne görürlese onu yapile şindi öle öle biz şindi televizelervar çocum
ben bakiyim televizilere çok bakarım havadisleri seslerim bakarım
böle bakacak gibi şeyler oldunan dikkat ederim çünkü ben yannız
būda yannız başıma okumiyler bitiydiler kızın adı Ceylan çocun adı
Ercan yannız yaşiyim yaşiyirim agba ölüse dedim ben yaşayamam
būda duramam kōkarım falan filan böle aklımdan geçiririm agba öldü
ansızın da öldü kanı yüsekti kandan kanı patladı beki tansiyon vadı
kız dedi bana kız beni on bej gün bırakmadı Yenipazarda evleri va
on bej gün beni bırakmadı sora torunu yolladı torunu da aykīdīlar bi
kendi ōlanımız va o da baniçka yapiyi orıya banıçka yapmā iki üç kız
topliler orıya aykırıyı telefon ediyiri Nihat onun adı Ceylan gel bak
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
140
145
150
155
160
165
170
263
bizimkiden başka da iki kız var būda onna da Yenipazada yaşiyi dedi
gel dedi ben dedim bak uşam dedim sen gid dedim ben kokmaycam
ceseretlencem Allaha sıgınacam dedim sen gid dedim paranı kazan
dedim pek bırakmā istemedi beni ama gene de gitti banıçka yaptılar sattılar baniçka küçük börek valla nasıl yapādıklanı söyleyemem
yalan yapmim ama te oraya banıçka yapma gitti okulu bitiydi bıldır
bitiydi iş aradı ama bizim bıraz rātımız yādım etmiyi baştan demişle
gel halkla ilişkiler mektebini çıkādı böle televizyonnada radyolada
konuştu biz praktika deriz ona mektebe gideken konişiyi ya uygulama
gitmiş orıya demiş ben iş istiyim demiş öle yēde baştan gel demişle
sora gittikten so demişle biz Tǖk almiyiz buriyaki demişle kız dedi
bicik sıcak su dökülüvedi başımdan ayaklama dedi biz Tük almiyi
dedine ama bak nasi yede okudu biliy misin otus Bulgar otuz birincisi
okudu bir okulda halka ilişkileri okudu o kadar rāt geçiydi o kadar
itibarlı tuttula Tǖk deye arkadaşları böle Tǖk deye biricik deye çok
mektebinden okulundan iç annamıycan dȫt sene çok kıymetliydi ama
işe alıverecek oldunan köpēne uz geldi ep buradaymış ama būda dere
vā derenin öte yanıymış burası kelemlelik boşluk meraymış ya sora
ani Rumanyada mārebelik olurkan sora buraya gelmiş insannar bizim
insannar o zaman gelmiş burıya ordan kaçmış o zaman gelmişler ya
buraya de
e
Bulgalāla beraber işliyiz şede tekesede koparatifte işliyiz otuz sene
işe gittim ben gene halime binnerce şükür Allahıma biz böle fasılle
çıkariz böle fasılle yoliyiriz bazı ākadaşla biber ektik onna sulama
gitti Tǖk arkadaşlamız biz iki Tǖk kaldık Bulgalāla biz onnala işliyiz
Kaykı küyünde bi delikannı çocuk geldi o şindi bana dedi kolay geleyin bana böle ta çok bana sokiliyi kolay geleyin dedi ben dedim Allah razı olsun Osman aga hoj geldin be Osman dedim kaktı biri dedi
konuşmaycan Tǖkçe benden küçük kart kız konuşmaycan Bulgarca
dedi bubam akşam Sabra anneye gitmiş kim konuşursa şöle böle dedi
ben dedim ki bak dedim kākıvedim ayakça ben böle oturukça yoluveriz kakıvedim sen bana kumanda mı verecen dedim veremezsin
dedim burası dedim televizeyelede işliyim dedim beş yüz sene Tükler
dūmuş dedim burası neden siz Bulgarcayı unutmadınız dedim ona
264
175
180
185
190
195
200
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
neden unutmadınız da bana kākmışın dedim dün şey etmişin dedim
ben de dün di͜iştidik adımızı bü͜ün benim adım sen söylicen sen mi
kaldın dedim bana ōdan biz bi kavga kavgayı yaptık mı ozman akadaşım diyi bana Fetiye adı ıştınma ıştınma ıştınacam dedim o neciymiş
ne karışı kapasalar beni kapiycikle napmışım da kapiycikle dedim
o benim anamın bubamın dili dedim ana dili bu benim sen karışamazsın dedim sora o beni kōkuttu akadaşım dedi sen dedi bi belaya
karışacan sen öbǖleri yok var benim Tük arkadaşım ama onnar olsa
epsimizin biberini sulaycekle sora gelmiş kocasına sȫlemiş kocası da
açık göz bir adam demiş böle böle yaptı Şevkiye ama hem de koktu
demiş o da demiş çok iyi sȫlemiş o demiş iç kōkmasın ona selam
götüy demiş arkadaşımın kocası iç kōkmasın demiş o dōruyu söledi
yalan dil demiş beş yüz sene buda Tük kumanda vemiş o neciymiş o
da karişi demiş bitta kimsecik bana karışmadı kimse ıştınmadı sora
bi arkadaşım va Bulgar çok uz getiriz onna burıya çeşmeye gelmiş
bu çeşmeye bizim böle dedi bana Şevkiye senin yananda neydi böle
kendini oynattı böle bak dedim bak sana ne söylicem kaç sene beraber işliyiriz sen benim adım çok isle biliysiz sana Aşe Fatma diysem
sana gönnün mü olacak senin dedim sevinecen mi dedim bana bitta
bu lafı disen konuşmaycan benimne dedim ondan da bitta işitmedim
bi şey ondan da işitmedim ama bize örf yapmadı insannar yapmadı
yapmadılar başka tǖlü bahane bana böle demiş çok çıktı mesela ama
büyüklerin te burda savetimiz va bizim o zaman şalvaları giydimile
bunnar geliyim ta buraya diyir bana Hüseyin kāsı koyunnarı ayıdıyım
ben oraya kadar koyunnarı ayıdıyım böle şavarımla Hüseyin kāsı bak
sana söyliyirim alem seni söyliyi bana ona ne darılmiysin de bize darıliysin mesela sokakta gȫdünen dariliyim diyir bak çıkma böle bana
al dilince al dilince böle konuştu ep böle kızarak dil ani böle onna da
kahroldu bizim böle halimize büyükleri yaptı bunu onna kabatı yok
ki köyün ehalisinin kabati hiç yok sora dü͜ünü annadıdım sana dü͜ünü
pazar günü gelini alīla bitta şaye pėşembe günü alīla gelini üj gün
dü͜ün olur iki av̇şam üj gün te böle dü͜ünnemiz öle olur
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
5
10
15
20
25
30
265
43
Anlatan
: Mustafa Kapıcılar, 88 yaşında
Derleme Yeri
: Oyvoda (Voyvoda)
Konular
: a) Köyün Eski Ahalisi b) Hatıralar c) Düğün
ç) Sohbet
a
yasak geniş ben de yasak çok derenin öte yanı işte burası bibelik bibelik yapiyim buda su avlu içinden geçiyi buyur otur abba deler biz
de abba derler seni bıraktık şe va epten alçak masa nası öle aklınıza
geldi böle di ba bitti onna görisine hemen hemen kalmiyi būda şindi dü͜ün yapile aydi kasabaya ōda bankette dü͜ünü to oda bitiyi Emir
Alile var Kapıcıla var andan soracıma göç Yusufla var Acılādan vardı
ama kalmadı Acılā bitti o Mazlumnadan Abbe vardı o Kolcada kocadadı evlidi koçasıda öldü ama bilmem şimdi sā mıdır Abbe başka göşle va göç Yusufla var Pazarcıkla var Bulgaladan Dançula vadı ileden
koyun sürüsü vardı ondan sora Deli Gegile vādı topal Hüstiyan vardı
Vasil biri aga kadaştı onna biri Yuvan biri Vasildi büyük olanı Yuvan
Vasil büyǖ a şöle Üseyin şēde Üseyinne onna yukādadı bu kordadı
bayır altından burdadı eski yeri yok Türkçe Oyvoda Voyvoda köyü
Voyvoda demek adı küyün şindi sen ne deyesen deyecen kasabalara
budan gidiliydi şindi şu kabı̇̄ nin yanından mezalık yanından dōru kara
yolu vardı Yenipazara Kaspicene Şumene būdan gidēdik Dobucaya
vardı būdan Klakova Bōcalar onnar geri tarafta bu tarafta kasabaya
gidēsin yayan da gidēdik yayan da gittimiz oldu vakit tutar iki saat
tutar kışın gidemezdik öle gayet kışlada nereye gicen ya işte tö böle
gidēdik yayan
b
askeli ben Tutrakanda yaptım ōda yaptım digaları biz yaptık kanalları biz kazdık turduvak tabi Tǖkten sıra askeri olu mu turduvak çapa
kürek yedi metro aşadan kanal kazdık yedi metro yukarı toprak attık
ya Tutrakandan Rusçu͜a kadar sona bizi otuzka salıla odan otuzkaya
saldıla av̇şamlayın gün kavuşuka yollanıyı ōdan on iki gün Obskaya
saldılar su geldi gün kavuşuka yollandık gün do͜aka Rusçu͜a ēdik bak
ne kadar yayan yörümek kimisi astalandı yollāda çocukların kızgın
gövdeli su işdiler buralı babam da burdan anam birinci şēden doksan
266
35
40
45
50
55
60
65
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
altı yaşında vefat etti ninem ben kendimizde koyun vādı bizim evlemiz bu yandadı to oda asıl burıya sora ev yaptık to oda yakın burası
yasāmızdı yasā ev yaptık çocum vādı benim elli ikide acık sabredemedi dedik biz yaşamadık biz çok çille çektik ona çektı̇̄ meyelim öle
olduktan sora sen bilisine bitta çocuk geri geldi orıya burıya içmē şey
etmē vefat etti elli ikiden iki çocū var biri kasabadan ev aldım birine
de Yenipazara evēdim ben kırk sene çobannık yaptım devlete kırk
sene kendimizin koyunnanı aldı devlet aldılar koyunnarı ben de koyunnala beraber kırk sene çobannım vardır ta çok şükür hamd olsun
doktorun kapısını bilmiyim neden açıliyi buna şükür ediyiz bilirim
būda Damagöz var Jilino ondan sonra Mihaylovski Kayı kȫ Sütlü var
Sügütlünün öte yanında Tekē küyü var Tekē küyün öte yanında Yince
küy var Yince küyünden kasabaya eriysin bitta Sakā tepe küçüldüdü
isan kalmadı oda Sakar tepede var o Albanna giritti gelmē Albanna doldu orala ōdan ev aliyler eski evler yapile Çerkez köyü biliyim
ya ya ileden Çekezle vamış oda şindi Albannar ōda ėv aldılar onnar
Türkçe bilmiyi pek konuşamiyi onnar toplaştı bi yere oriye şindi onnar ōda yaşiyi būdan ev aldılar būdan evi bıraktıla būda da ōdan başka
ev aldıla çünkü annaşamiyile bizimne Arnavut tö böle ha hayatı tö
böle geçiydik çok şükür
c
dü͜ünneri biz ileri çalgı tutadık çalgıla gelir misafile gelir cumȧytesi
günü başlarız pazar günü dü͜ünü bitirirdik şindi bi av̇şamda bitiyi tabi
güvē geliyiri kızın evine çalgılar çalar güveyi belbere alırız belber
traş yapar güvēnin evinde durduru durduru para verile şindi çalgıyı
kes kestin mi bitta traş yapamiyi belber atasın oraya iki frank mı üç
frank mı güvēden para koparile güvēyi yolāladı ilesi gelini küysüne götür bu küydense evine götürüdü güvēnin evine eger başka küydense şurdansa a şuraya gidiyi bitta at arabasınna alīdık çiyizi öküz
arabasınna alıdık ben çok çiyiz almā gittim bizde bi çi öküz vadı bo͜a
bozması ep gelip bize sölēledi ben de gidedim gitmeyelim mi
ç
şindi buda da gedik başında ben benim önümde bi ı̇̄ tiyar ta var benden
bi yaj büyük o ya comat camize diyecek bi şe yok isanımız yok isan
gelmiyiri şindi ramazanda ben gidiyim to ōda ezanı okiyirim te ōda
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
70
75
80
85
90
95
100
267
kendi kendime av̇şam namazını kıliyim geliyim to bu kadar kandili
çakiyirim ben to buda dȫt beş senedir anaya nine dēle şindi Deliomana gittin mi ana deler başka neblem sen sorūsan ben cevap ve
ninenin anası anne babanın anası oda aynı anne süt nine süt buba var
öle küçük uşaklı anne emzdiyse ben ona süt nine derim küçük uşa
emzirı̇̄ sen süt nine kan kardeşi va va bilazer deledi öle bi tanıdın bir
adamna kaşılaşırsan öle bi iş yaptıysan ona bilazer gel bakalım āretlik
o şindi beni egel aldısa bir olu yerine āretlik āretlik buna dēler ben
bir uşak alırsam işte bu koyunnarımız to bu göresine makasla kīklık
ben Tükiyeden aldım bu makasları bizim bi çoban var būda koyun
kīkma giderim hiç dün yı̇̄ mi otuz koyun kıkarım te şindik kīkmā aykırıyı vamış biraz kuzusu gidecem koyun kīkmā işlemeden duramiyim
bereket vēsin işledim çok işledim çok çille çektim beki ama döt yüz
yı̇̄ mi otuz frank aliyi penciye şindi anne de vefat etti yannız kaldım
şindi para verecek oliyim anne deyim bulamiyim ateşi yaksın bana bi
sāmancı yapsın savaba girisiniz köpek zatı öledi o küçücüktü aldım
ben onu ama hiç dūmaz kuşmuş kondūmaz burıya küçük olduna bakma belası büyük kopar kopar bak ı̇̄ şi tomato ona bakın bakalım to acık
şedir koparın to onnara bakın öte yanda da va ev to bu evleri de aldım
seveseniz kuparın iç domatilemiz olmadı bu sene be bunna çilek yidin
bostan gel bostana bak hepsini de ekiyrim bu yonca bostannık işte
bostanna böle gel bi kabā bak nası kabak böle kabak gȫmemişindir e
o kabak ōda te nede göriy misin benim dere būdan geçiyi su akiyiri
ben bibe mibe buraya dikiyim dere suyu te buralanı ep asmalık yaptım bu evlerin üstünü yıktım yenden yaptım ev çok bunna benim öteye kada va burda yol var o aşāda dere var o şeyden dere gidiyi küyün
içinden lazım aldirim ben ekiyim ben kaziyim oda alma da var çoktu
alma te üs yandan git e oda alma va kuvan kuvan o arı kuvanı kaşısına
geçme vurur bu seneye gelince böle kabak ben de gȫmedim bunu götürecen duriyim bre kuvancı o sāndan sokuldu mu to bunna kuşla yiyi
asmala yandı bu sene benim yukada va kızılcık süziliyi manerka deler
onu koyuna gideken yanıbaşına dakasın kayışı su dolduma bu kireç
va onda suva suvama o çapa çapa deriz ona Tükiyeden gelenner ep
tetre istiyiler tetre tetre te o aca deler yanıbaşında tetre ille Tükiyeliler
tetre istiyile ya ācı var to ōda yapra te nede to oda var yapranı istesen
268
105
110
115
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
verem tetre yapra͜ı beş tane balyaya beki beş yüz metro yedi yükleniverdim to burası kayış gibidi nası devele ani diz çöküp te piniyse
üstüne piniy asılı devele gibi kākādı beş balyayı kış tütiyiri şey ediyiri
gösene borada balya getirdik koyunnara da çok veriyz de çok çıkareyz devlete devlete kazandıreyz ya ben Rusyaya yı̇̄ mi gün götǖdüler
Odeseya geziye geziye tabi çok çıkarıyım çünkü süt emen günde yüz
elli kilo süt verir seksen doksan koyundan üç yüz vadı gece gidēdim
kuzu emzimeye kış tütiyiri alem evden çıkamiyi ben yasaklık içinden
gidiyim yolla tıkalı kış asıl yasaklık içinden gidiyirim kuzuları salıyım emziriyirim ondan soracıma geliyirim gene alemle beraber gene
gidiyim sabale geç içeri çok çalıştım çok şükür ediyim alime de bi
çocum vadı bi kızım vadı benim kıs Tükiyede onnar būdadı Beylik
düzünde seksen dokuzda ben de gittim ama çocuk dūmadı dönecem
ben dönecem ben ben bi patron ōda fabrika yörüttü adam bana fabrikayı teslim etti sana dedi ev yapacam fabrikanın üstüne fabrikada çini
mini yapiyi unda maşineleri vadı fabrikayı ben acādım ben kapadım
ne kada yalvadı çocu͜a gel gitme bubanı götüyme sen git de
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
5
10
15
20
25
30
269
44
Anlatan
: Ahmet, 73 yaşında
Derleme Yeri
: Sofular (Vılnari)
Konular
: a) Düğün
a
otur ba nabıre kōkma dolaşmaycaz biz dolaşmışık dolaşacamız kadar
benim dü͜ünüm atmış altıda mart ayından oldu ama tamam yenilikte eskiden atırlıyım uşakka o zaman to mālede bir dü͜ün oliyir iyice
atırlıyım o māleden bu māleye naptıla bu gelin arabası mandaylan o
mandalara peşki atmak eskiden tö öle bi arabayla gelin pindirdiler
ama kar yayardı asetlikte vara sen ne bizim māleden alīsın deye çıktılar onnarın mālesine ama gelin arabası pindi geliyiri kar ya͜ıyı ne
annadım onu ben sekiz sene bubam ne gitmiş ablam oraya diye sekiz
sene babam koymadı ne gitmiş o adama deye sona sekiz sene ben o
zaman gimnazya okiyim ben uşak para mara ablam veriyi eniştem de
veriyi gideyerim ne gitmecem uzatmayalım e ama bi gün tö böle eski
zaman dü͜ünü bizim yanımızdan geçerke ablam tappadan vuriyi bize
ben tö caminin yanında yaşadım ay benim bubam şuydu buydu tö
böle yapmış ı̇̄ tiyar aykırdı bize şimden sora büle şey tekrarlanmasın
bu sizin ablanız āladı şey etti benim yanımda sekiz sene gıram inatlık
gücenmekte bari şimdi kocaman ablanızı veriyiriz bu iş elli altı eli
yedide kacıyır bu büle büle yaptına sekiz sene sekiz senenin adı va
ne anamna konuşmak ben konuşudum biz altı tane dört çocuk iki kız
yerli yerli süyleyemeycem atmış sekizde başladım işe baştan tekezede domoking bir tene atmış dokuz ordan yemek yapala işçilere to
buda dükan vadı zarzavad dükanı dükkancılık yaptım ordan yetmişte
to bura çitaliş yetmişten yetmiş dȫde kada burda yetmij beşte annadiz
ya yetmij beşte düştüle peşine müzevicilik istemedin kada e ama ben
şindi atmış dör̥tte bitidikten sona bi͜enmediler beni üle mi zanat var
gittim traktörize oldum bi firma vādı orda bir sene orda bir seneden
soña bilmem neden ne oldunu aykırdılar aşāda eski savete dedile biz
seni bu traktorculuktan kurtaracaz nereye ba istiyler savete sekreter
birnik orda para bol kalpak da veriyle neyse razı gelmedim ben üle mi
bir iki üç bir Cemal aġa vadı eskileden ep traktörü duymaycan dedi
aykırıla sana git gelmeycen o cetnikti o zaman ona aykımışlar o devir
270
35
40
45
50
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
ben kandırcam onu kandīdılar beni doksan beşin sonuna kadar burda
işledim yı̇̄ mi bir sene birnik penceye yetmedi ebet derinden açāsak
dünür başı vādı canım yollaysın çocun tarafına mesela kızı isteme
getsin ben kendimden pay biciyim ben ne zaman şey ettine eniştemi
yolladık biz o lazım senin çocun çok yakını olsun baştan gideke kızın
da aberi olmadan gidemezsin şeye ben istemem dedi mi istemezse kız
sen istesen iste olmadan olmaz kızın rāzılı bak şindi istememezlik te
ne bu çok kolay dil öle zengin kazak Memetler dökük fıkare üj döt ne
oldu çok oyalı dakılar güvē oturu kola bi bakır dakı bittine bi tekme
kakıyır güvē bakıra su yayadıla bez gelen atıyır tencere olsun bakır
olsun nerde para ekmek almā para bulamasın koç atāla bālāla koçu
asırın üstüne yatırıla bunnara ēdim ben orası güvē kapası yumruk
yapādı bazı isanna şindi güvē kapamak vadı düşmanıysa güven geliyiri gözledim bası yumru buna ēdim ben çekiliveri çekiliveri öfkesi va
öfkesine güvē kapama dil ya öfkesine sorular geline biygir çoku öküz
koşāla manda bigir sona arabayla biygir arabası olsun beygir o zaman
yok ama öküz Şumnuya tren vādı eski on birde piniysin sabāla saat
sabāleyin saat beşinde Yenipazarda oluysun ordan ta de͜iştiriysin koca
trenne kendini beygir çoku şele va öküzlele koşasın onu bilemeycen
elli altıda o zamanda ne kazmak yok toplaşılar küye tok gelecek diye
ben şindi orasını atırlayamırım ama tamam canım ben onu atırlıyım
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
5
10
15
20
25
30
271
45
Anlatan
: Nesibe Nuri, 63 yaşında
Derleme Yeri
: Sofular (Vılnari)
Konular
: a) Yemekler b) Kurban Bayramı c) Yağmur
Duası ç) Oyun
a
siz nabısınız şimdi otiriyim çocum e şimdi davet yēlende mi dü͜ün yēlende mi Sofulada şimdi ileden eski yemekle çoktu şimdi gençle yetiştikçe tā yeni yeni bi şele yapma çalışile ben kendim de öbü tǖlü yemekhanede çok çalıştım küçük çocukları doyūdum beş altı sene Sali
abi biliyiri ondan bitta ileden tekese vadı ya burada bilmiyim şin çocu͜a
nası annadıyım onu ōda gene beş sene altı sene yüz seksen iki yüz kişi
doyūduk karı adam aylemle ikimis beraber beyimne o da ōda dükancı
gibi çalıştı e ātık yaşlandık ama gene bi sırada genşler geliyi sori yapıyıs dü͜ünnere yardım etme çalışıyım pirinç yapiyiz onnara pilav dēlē
Türkiyede ona onu ben şindi tam Türkiyalıla gibi yapmiyiz biz burada
şimdi tavuklan yaparız kaynadırız tavın suyunu alırıs etini güzel dorarız e ondan so bitta pirincimizi kavırız güzel mazemizi koyarız bol içine
dükandan da bitakım mazemeler alırız etini de koyarıs böle isle kavurup onu atarıs fırına veriz bitta yimē alka dü͜ünnede bu olu bi de köfte
olur mesele amma böle şindi cemiyet yēlende mevlit bi şeler olduna
onu bitta o şimdi mevlit yēlende böle yaparıs bayramnamızda başlarız
çōbadan süt çobasından e onu şimdi onu da tavuk suyuna da yaparız
mesela tavuk susuz da yaparıs sütle kuskusumuzu kabadırız südümüzü
koyarıs vāsa tavuk suyu koyarıs tavuk eti koyarız içine öle yaparız işte
ondan so bitta keşkek olur o da tavukla olur lāna aşı yaparız lāna aşı deriz ona koyarız o devamnı olur bizim cemiyetlemizde o lānayı kıyarız
güzel onu kavuruz onun içine de gene koyarıs kaymamızı südünü böle
epsini onda öle yaparız ondan so kūbanın etini onu yaparız gene yānı
deriz biz būda ona onu ben şindi uşaklarım yok būda ama gene konu
komşu geliyi başka akraba geliyi ilk yemekten ben şindi bizim annede
o kadar sütlü çōbayı fazla sevmeyiz piriç çōbası yaparım yānıyı yaparım kızartma yaparım gene etten pidemi yaparım sütlaj deris tatlı böle
pirinjle onu yaparım keşkek istesek yaparız lānayı istesek etle yaparız
istesek kaymaklı sütle yaparıs pidemizi baklavamızı işte bunnarı
272
35
40
45
50
55
60
65
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
b
ikten gidēler adamnar camiye erkekler onnarı bekleriz geliyler kavemizi yaparız azır oluruz ondan so bitta kūbanımızı keseris da͜ıdırız
konuya komşuya kimde yoksa yedi aneye veriz ona da oliyi on beşe
de oliyi sıra geliyi veriz bitta yemeklemizi dolma yaparız şimdi bübe
bol mesele yemeklemizi yaptımız zemanda eti yediremesek de sabā
kavaltısını yaparız onadan so bitta etle yememize kūban yememizden
de yaparıs yanısını mesele kızatmasını neyse işte geleni gideni karşılarız bȫle çok iyi olur şindi zaten yaşlılamız da var biz kendimizde
pek genj dil bizde yaşlı kaynatam kayın pederim seksen yedi kaynanam seksen tā çok gelen benim çocuklarım Belçikada dışāda onna
senede bi defa geliyler ısım akrabayla biraz tā üzünnü geçiyir kendi
çocuna benzemez torunum var üç tane onna da orada büyük kızım üç
çan küçük kızım döt çan yedi canım vā dışāda onnara şimdi aç olana
yemekle doyuruz onnarı işte olmayana kāve yaparız çay yaparıs gazoz koyarıs tatlı koyarıs böle işte boş çevı̇̄ meyiz kimselere ya aynen
evet ayranın özelli şimdi onnar ta çok dükanda ama bis ileden yaşlılar
ep evde sevdı̇̄ mize evde yo͜udunu yaptın mı yaptına ep yeni evde bir
az koyasın o başka bi şe koymayıs tuzdan başka bi şe koymam astalıkla oldu kerette ta böle ikram edecek isana sōsunnar sevesin tuzlu
mu tuzsuz mu deye öle yaparıs ya böle çocukla aykıran yere giderim
böle būda mesele
c
şindi yamular yamu duası yaparız toplalar yaptık bıldır mı yaptıktı
eveli sene mi iki sene ilesi yaptıktı çok büyük kazan oliyi mesele
çiçile veriyiri sekiz on kuzu mu olcak on beş yimi bile oliyi onna
sırasında çünkü kȫmüz çok büyük bizim e bitta biz toplaniyiz gidiyiz
ama bana illa aykırırla giderim e yaparız kazannala erkez alır kabını
yānıyı yaparız kūbannarı yanıyı yaparız bi de gazoz salılar ekmeni
alīlar böle savet belediye tarafından alkı bitta duvamızı yaptık mı ettik mi doyuruz oda epsini kalanı da da͜ıdırız böle gidilmeyen yēlere
veris böle şeyleri tā unutmadık ep yapma çalışıyız çocum
ç
çocum ben çok sevēdim ben zaten bu kȫlü de͜ilim İglikadan baya uzak
Şumene yakın ben burıya kīk beş sene oldu gelini ben bu aneye ben
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
70
273
çok dikiş makinesini sevēdim böle koyādım iki taş koyadım onun
üstüne odun da makarayı koyadım ı̇̄ neyi geçirip odan çekēdim de öle
yapādım böle oynādık çeşint şeden yapadık böle kalmış küçük bezlēden böle kukla mukla o zaman böle bebekle yok öle oynasın İbram
to odan vafılla da vadı taze isannara vedimdi te ti oda şindi koydum
oraya kara kaldıla bilmiyim başka yok bak bakalım
274
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
5
10
15
20
46
Anlatan
: Ahmet Hasan, 87 yaşında
Derleme Yeri
: Sofular (Vılnari)
Konular
: a) Hatıralar
a
yerli gececez bile ekmek be bunnar ozman yok aġacım bunnar yok
külürü var külürü misirle onnarla büyüdük aġacım misir ununna böle
karıştırma malay mamalika ne kıtlıkla çektik mārebe senelende marebe gidemedim genştim ozman kıtlını aşlını çektik neler çektik o
malay yidik misir ekmē vardı ama epsi bi oldu siyrek kaldı bu köv̇ün
temelli kurannar onnar bitti gitti yüz beş yüz altı senelik köy bu en az
Sofular to bunnar eski adı Sofular sofular varmış eski en büyük dindālar to būdanmış sofu diyilē eski okumuşlara bu köv̇ün adı Sofular
türbe mürbe yok burda ben seksen iki yaşında Teker kǖ diyile ona
Tekke kozulcası da diyi çocuk İzbul öle öle çille çektik o zaman diga
diga dil Tutrakan Vidin ne çektik bunna ep Tuna boyundan kasabalar
küyler tren vadı būda yannız Gareye kada yannız gittik yayan sen to
arabayı zor görüsün çörek çörek nası çıkabileceniz çörek anne yapadı çöreklerin dadı yok iki tavuk kızamış koya o ne yanda onnar da
yetmedi sen kopasın bi paça ne aşlık çektik e gün kulet er gün kulet
kendilerine yok yime gece kuluçka ne kōkacam Salih burası Bulgaristan yımtacılık da yaptı on seneden fazla yımta topladı bu köde bi de
devlet tarafından topladı kazancın yarısını bana verile yarısını devlete
kali öle öle
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
5
10
15
20
25
30
275
47
Anlatan
: Ahmet Yamık, 78 yaşında
Derleme Yeri
: Göller (Rujitsa)
Konular
: a) Köy Tarihi b) Düğün c) Hıdırellez ç) Giyim
a
en alça oturcam şindicik göller küyü dediniz bunu kimse süylemi güller mi göller mi şimdicik Bulgarcaya çevirken göller diye çevirmişler
Rujca Bulgarca bilen Rujca demek anadın mı şimdi iksi de yakın birinci atta ben bilem yedim ondan ama orman dilde böle yetişmemiş
gürlük falan köyün kenarında çok yaban gülü vardı ordan da kalabilir
ondan sona göller Deliormanda su az çok göl varmış ufak ufak göller
yapma göl bunnarın yedi tanesini ben biliyim ben yetiştim bunnara bu
köyde kȫ baştan şurdan Glakov vardır bizim gün batıda tā o küyün
oldū yere yurtluk deriz yurt yeri biraz fazla vergi alırmış belediye
belediye Glakovda onnar da geçmişler bir çökektir orası böle çöken
bir yanına geçivemişler öte yanından fakat orda çok büyümemiş kȫ
yok be çay kāve için bi şe be bana yapma çocum çaylan kave burlar
dedim ya yetişmemiş ayvan geziyiri çalılık yerler kerlik deriz biz şindi geçin dermiş çoban bir yerde böle yaş nemni görüymüş arada bir
keçiler de orda büle yalanırmışlar yarabbim demiş bunnar ne yalanıla
burda demiş ne ariyi bu keçile burda bu adam emen elinnen sopayı
batırmış biraz su çıkmış devrisi gün alıy yanına bi japa geliy oraya bir
kuyu açıyı sabala gelmiş kuyu dolmuş suylan bunu söyliyiri köylülere geliyler bura kazıylar bi kuyu pınır şınduru bu suyu bulanın adı Çeş
aġaymış Çeş aġa bizim pınarın ismi de şin Çeş pınarıdır Rujitsanın
pınarı zaten tek bi pınādır Çeş aġa Çeş aġa demişler o keçi çoban adı
eralde isimmiş o beki onun ismiymiş mesela benim şindicik ismim
Ahmet ama soyadımın çinsi Yamık ben de bunu kabul ettim bizim
süleleden tek bir kableden ben Yamık soyadım otuz altı doyumluyum
yetmiş sekiz yaşındayım da ötede yaşanan yerde baştan vāmış o pınarın ismi ise Şahan Melektir Şahan Melek te delikannı kızı öliyi kızın
ismi Şahan Melekmiş baba da onu çiyizinnen o pınarı kazıyı kuyuyu
kazıyı o pınarın ismi de öle kalıyı şuda aşada bi göl vādır o çok büyük
göldü fakat biz kalpazannaştık patlamadık şindi su doldu su tutmaz
276
35
40
45
50
55
60
65
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
oldu taşları vardı taşları kadar bilem doldu sona ben burda sorumluykan onu biraz ta kaldırdım yukarı ama olmadı gene neyse onu dēler
İsa gölcü ne İsa gölcü adam tarla satmış bu gölü yapmış gölcü ismi
İsaymış yukarda bi göl vadı onu dediler Kabaların gölü onnarın da
soyadları Kabalarmış ordan kalır şurda bi göl tā vādı onun adı Yahyalar gölüydü öblenin isimleni bitta bilmiyim ufak tefek yapılmış bunnar büyük göller bunnarın isimleni taşıyalar yaptırannar bunnar büyük göldü bu İsalar gölcü dedim ya çok su kuraklı olıyırı tamam Durannadan buraya ayvan sulamā gelmişle öle günner gelmiş ben bunnarı bilmiyirim şimdi onnar yedi yüz metroda buluyu onu da o kendi
tazyıkınnan yukarı çıkıyırı mesele bizim alan göl yedi yüz metre bulundu üç yüz metre kadar çıktı kendi şeyinnen nalakadesinnen a bunnarınkisi gene çok derinde bulundu Sofulaların yüz altmışa çıkabildi
o burdan zaten andırma bizim suyumuz Sofulara gider öle bir kulak
vardır gene oraya gider su da burdan böle geliyi şincik biz alırız yazadan böle yazlayı bizim küyü Soflar alça onnar bir izaya geliyler demek ordan bir yeraltı suyu deresi geçiyir eralde bu kȫ yavaş yavaş
büyüyiri şindi benim komşum vadı Bulgar Marinş dedik ona o bu
küyün tarihini yazma çalıştı biraz da yazdı ama valla bilemeycem
şeye mi vedi devlet arşivine mi verdi onda mı kaldı onu sülemicem de
on iki aneymiş baştan kǖ buriya geliyi ben dedim ona bu on iki aneyi
nası anniyim ben şincik on iki ev mi yok dedi şȫle annıcan dedi evel
dedi Türkler dedi şindi Türkiyede vadır ta dedi batıyal ayat yaşalamış
pek ayrılmıyılar da͜ılışmıyılar sülale ben de bunnarı sayardım sayardım dokuzunu çıkarıyım üçünü çıkaramazdım filancılar filancılar soy
olarak mesela bize şindi Yamıklar diyiler ama bunnara vakıtlar hacı
Asanna demişler mālenin adı Acılar mālesidir bu sülale çok kalabalıktır şindi sülecem oraya deler Hacılar mālesi ondan sona küy genişliyi bitta aşā dōru o pınarın etrafında suyun etrafında yapılıyı baştan
ilik mağaza üstüne yapılan ev bizim sülaleden onu yıkakan gȫdüm
dikmişler direkleri aşā bȫle duvar yapmışlar taştan ama iç dil böle
molozları doldurmuşlar çamurlan çamula böle kalın onnarın üstüne
koymuşlar kalın aşları dikmişler direkleri örmüşler fındık çıvlan avı̌ l
öriyi gibi iki taraftan kalın sıva yapmışla gene bıgdır olmuş sıvalar
bunu yıkaka gördüm ondan sona çıkiyiri yeni māle diyi ani yeni ku-
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
70
75
80
85
90
95
100
277
ruliyi adı böle o taraf tā fazla gariban mālesi büle kalır andın mı aşa
dōru kalır da bu tarafa geliyir andın mı burıya da sonadan koyılar bir
isim çok sene mutalık yapmış buda Soski Soski Soskiler mālesi denmiş şindicik pek şaka dil ana tarafım mı baba tarafı mı Mustalardan
milletleden ama ustalardan bunnar kendileni çingene demezler atta
onnar için bi defa bir yayın sesledim Afgan kökenniymişler onnar
demircilikle uraşır kȫ bȫle gün batısına kalır bizim kövün a baya ırak
a üş vardır bak çok eski çünkü bu kövü Marı́n incelemesinden bin üç
yüz sene dēdi şindi bende şöle diyebilirim bak ben Ahmet babam da
Ahmetti dedem Isma͜ıl onunkisi Mehmet onunkisi Üseyin onunkisi
Hasan gene İsiyin acı İsin odanda seni bitta bilemiyirim acı İsinner
geliyler bura geldikten sona yedi göbē biliyorum ayır ayır yedinci
göbē kadar isimneli sayıyrım bunnarı da saymam şöle benim amcam
vardı şunda bizim nevap vardı o zaman o şindi Türkiyada bu imam
hatip okulları gibiydi ȫlemiş benim amcam gideken ben de gene orda
çıkardım ama biz gittikten sona artık imam hatip diye bi şey kalmadı
mektebin ismi de Nazım Hikmet oldu ben elli elli birde gittim orasını
bilemiycem ama ben elli elli birde gittikten sona atık ismi Nazım Hikmetti ya Şumnuda biz şincik başladıktan sona on bir sınıftık şeyden
çok vardı bu Yasenko bizim kȫde bak şindicik şindi orlarda gene çeşme falan yok birkaç pınā vāmış onnar da kapandı sare bir tanesi ben
biliyim çok çalıştı o da kapandı artık şuda beş on sene oldu da kapandı nası bu sula geldi çeşmeler çekildi yok iç yok tam tarla onu bilemeycem dur bakim tepe düz o ondan sona bi çukur gelir böle eralde
biras tā alçak olcak çünkü bak ne alçak deyecem biz burda deniz seviyesinden emen emen dört yüs elli metre yükseklinde oluncaya kadar bi de en yüksek yer burası diyiler bizim küyün üs tarafı böle demek onu göz önüne aldıktan sona orası alçak kalacak orası yüsek olsa
orasını gösteriler demek orası üç yüz elli ya yazlak kȫ var yazla deriz
biz ora bitevi yurtluk deris şimdi burada Bulgarlar çok geç gelmişler
eralde eralde ilikten bak şindi ben şüle tamin ediyim bin sekiz doksannardan sona bi göç olmuş doksan üç eralde bunnar boşalan yerlere
gelmişler çünkü bizim kȫ ilikten gelen Varbıtza kasabası vardır ya
ordan gelmiş tüccar olarak gelmiş açmış bakkal bi dükan onu çalıştırıyırı ondan sona bizim ormannık çok köyün etrafları bizde çok or-
278
105
110
115
120
125
130
135
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
mannık vardır elede buralarda böle gidēsin on on beş kilometre ep
orman içinden geçesin böle burdan Karagözlere dōru olsun Muradalılara doru olsun atta Sofulara dōru var biz bile orman kö͜ün arasında
şindi balkannardan domus gütmē gelmişler buralara ama o zamana
göre bunu da ben bi yerde okudum yok benim senin āzımdan gelen
sözleri sölecem size gidermişler camiye cuma günneri olsun ya͜utta
başka gün izin alırmışlar cami comatından getirsinne mi bura domuzlanı getirmesinne mi musade edesiler getiriymişler ama umumiyetlen
edemişler eralde e bitta alışmışlar buda öle kalannarda olmuş sona
Doburca bi defa aliniyi ikinciye veriliyi Bulgaristana ikinciye Rumanyaya verdikten so kaçakta gelen olmuş öle gelenner de olmuş
onnara Doburcannar deler zaten o yanında oturan monco Doburcannar cinsinden Bulgardır e ordan kaçma babaları bak şindicik Rumanyadan alīla vērile beyaz Rusyaya Beserabyayı orasında öle yapmışlar
ama bizim kö dil şimdi bizim kö Marinin annattına göre baya gelişmiş bir küy olmuş burda dil sade muhtarlık belediye de olmuj bu kö
merkez ya Soflar buraya balıymış fakat e sonna bittayı ben biliyim
burasının oldunu Hırsovaya baladılar ondan sona Cuvele bālandı şindi artık Cuveldeyiz şimdi neblem onnar mesele mēmet der biz memet
deriz onnar dēmen der biz dirmen diriz onnar bazen kızan der biz
çocuk deriz uşak deriz onnar ana diyi biz nine diyiz bizim köken Konya kökenni Konyalılādan bis büle bunnara bıraz interez ettik onnarda
kompir der biz de kompir deris onnar da kızan der biz de kızan deriz
mesela böle bir on on beş kelime aynısını süyliyir biz uşak deriz onna
da uşak der mesele naçak deriz balta deriz öle var bunna da şindicik
bi yerde okumuj görmüj dilim amma bunun da işidiyiriz böle dedelemizden a͜ızdan a͜ıza gelen mesele sona bir defa da şöle bi yerde okudum İngilis bak o zaman kadınmış alen çün kraliçe diyiri Bulgarca
okudum ben ne kadar göç edecek Balkannara Avrupaya dōru diye
saysın diye er göçene bi akçe vermiş akçe o zaman para bilemiyirim
onu ben onu akçe diye okudum andın mı akçe diye de süliyirim böle
onu verdi akçalara göre üç yüz bilmem yirmi altı mı yazādı yalan
sölemiyem andın mı üç yüzün üzerinde tam şimdi söyleyemeycem
öle onda okudum bir mecmuada ondan sona biz tā fazla var deliorman deris bu tarafa ova deris bizim emen şu tarafımıza kalır pek kıb-
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
140
145
150
155
160
165
170
279
lemize dilde biraz günbatı tarafına kalır yeri dire yeni direnin suyu
Karadenize gider bizim su burdan Sofulara gider andın mı Tunaya
döner böle kıvrına kıvrına o şindi burdan bu yansına Deliorman deler
biz bazen ken Deliormandan sayarız bazı ovadan sayarız sen burda
adam bilmiyir be te şindi hudutlar kaktı ben te geçen av̇şam Türkiyeden geldim pazar av̇şamı döndüm bu hafta ordan dü͜ündeydim taksiye
pindim ben seviyim büle isannala tanışmā kāve ottirim mesle meraba
öle konuşusa çeşit ırktan isannarı tanıyorum meraba meraba ben adresi bülmiyim şin geliyim Bulgaristandan sen memleket neresi ben
dedi Rizeliyim sen dedim laz mı başladı bak şindi baga dedi sen pomak mı dedi dedim ayır be Türk Bulgaristanda Türk var mı diye soriyi bana ben sana bi şey söyliyim benim dedemin dedesi dedesi dedesi
tā devam ediyi dedelem bilmiyim dedim kısadan kökenin dedim Konyadanmış ı̇̄ tiyaladan öle işi Osmannıda göç etmişle buraya adam bilemiyir Bulgaristanda Türk var en çok dikkatımı çeken ben Bulgaristannı dedinen burda yaşamadım ij diyim onnara yüzde doksanı epsi
birinci kelimesi hayret ediyi sen nası onca temiz Türkçe biliysin adam
benim Türk oldumun farkına varamiyi
b
dü͜ünneri melese bu ben Türkiyede olsam diyiri gezelim görelim o
kadının ismi neydi be ha ona bi şoförlük yapsın bakayım yerinde direksiyondan da durmaz o kada sever gezmeyi şindi orda göriyirim
ben kına gecelerini nası kına yakilar nasi ödiler nası yingeler geliyi
ben yetiştim aynı öledi kına yakmak peçe ȫtmek nasī bizim burda at
üstünde almazlar bizde gelin arabası yapala üstü örtülü ummiyetlen
ya öküz koşarlar ya manda koşarlar at daha az koşular öle olurdu
şimdi güvē nerde gidcek gelini görcek eve geldikten sona güvē kapadıktan sona görǖ bi zamannar öledi andın mı şindi ise dil öle o zaman
o göriyi saklı mesela o ta ummiyetlen görişiyi onnar bile bile gösterile
onnarı andın mı annaşıyı onnar gösteriledi onnar bile bile andın mı
çok eskiden öle diyile andın mı ben ı̇̄ tiyaladan işittim a ba ben diyi
anneni eve getidine diyi üzünü gȫdüm diyi be tennini başka yēleni
kusulanı temelli bilmiysin bunnar çok sene önce ben onnara yetişmedim dü͜ün üj gün gidedi bir bayrak ürdül derdik ona bis şindi ona o
zaman çevrelē vadı işlemeli büle biliysine peşkir basma dakarlar onu
280
175
180
185
190
195
200
205
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
delikannılar sonunda satardılar delikannılar onnarı mezata çıkarılar
kim çok parayı verise alır onu şindi baya para veriydiler dil onun di͜erini versinne de o genşlere bir şey olsun bi de ben babayı da biraz da
var veren de birtakım zengin zaten onu verebilir onnar da o paraylan
akşamı tatlı alılar o zman içki içmek yok ya ondan sona yetiştim ben
c
bizde idirellez çok güzel kutlanırdı bizde böle sangöç yaparlar sallanma dönecek deris bir kızan üstüne bi tekerlek tekerlen üstüne andın
mı mı demet arabaları vadı sen yedin mi onnara onnarın uzun sırıkları
vardır böle andın mı onu kolar onun etrafına bālarlar iki şey iki kıs
oraya delikannılar çeviri onnarı orda öle ondan sona tāta çömek vadı
bir odunun üstüne kōlar böle anadınmı bi tātayı kızlar andın mı ben
buraya düştünen sen atiysin kendini yukarı ben buraya düştünen ben
atiyim kendimi yukarı böle andın mı sona yavaş yavaş bu bitti ondan
sona yirmi bir mardı çok güzel kutlardık onu şöle kutlardık birinci
atlar koşturuyduk bakim kim en güzel at bakmış o kışın ilik yazı kim
en güzel at çıkarmış at koştiriz ondan sona erkekler koşar bakalım
kim kendine iyi bakmış o kışın eşek gibi yatmış mı yōsa kendine iyi
mi bakmış çalışmış mı onnar yapar andın mı ondan sona kimin öküz
verile tabi veriliyi elbette veriliyi onun da bir patronu olur andın mı o
veriyi ondan sona kimin öküzleri vāsa böle güleştirile bakim kim iyi
bakmış güleştiriler böle tā çeşin çeşin şeler ateş pek yakmadık bis şindicik ateş yaktı burda bilirdim andın mı Bulagalar ama onnar ıdırelez
küfür akşamı diyi ne diyile bilmem dil yirmi bir martta biz yapmazdık
bunu koşu yapardık şu yapardık bu yapardık andın mı bunu Bulgarla
yapardılar onun üstüne atlardılar ilik bahar nevruz diye bis onu işittik
ilk bahar idirellezde kapılara yeşillik korduk bazan idirellezde yeşillik olmiyi altı mayısta yeşillik olmaz be biz bunu ilik yaz bayramı
diye kutlardık biz nevruzu sona işittik televizyonnar çıktıktan sona
ç
şimdi vaktı ali olan satın alırdı onnar güzel çufaba dediler şindicik
bunnarın rengi öle mavi du şindi mavi olur andın mı biraz o senin üs
yankı omzunnun üstünden rengine benzer ona benzer kara mavi gibi
çok güzel gaytannar olur andın mı yenneri de o efelerin oynarkan
böle de olur şeynede giyebilir ya kapak şeklinde onnara benzer andın
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
210
215
220
225
230
235
240
281
mı nēde şimdi bak dedikten sona benim amucalamın içinde babam
beş çocuk onnar en yaşlısı o birinci çocuk o ona almışla öle bunun
buldu ise dördüncü çocuk bunu annadırdı babam ben anamdan kalmışım dört yaşında üve ana ikinci anada büyüdüm çok şükür iyi baktı
bana gelmiş ālamış anama bu amucam ekez gindi güzel sen beni yap
diye o da onnarı ediye etmiş ona bak ta onnarı bulmuş onnar pālı ēkez
alamiyi a öbü tȫlüse şindicik erkez evinde dokūdu ummiyetlen yapa
yünden yapadan koyun yapasından şaya kaba ya bunnarı mesela şin
bizim burda aba çāşır gaytannı böle genç çocuklar kıj günü andın mı
o beyaz sāgıları sarılā mı kara kara bāları çekele mi onun üstüne böle
işlemeli buraya kadar andın mı çarıkları çekelā mi böle Deliomana
gittin mi alacalı çorap çekēler kadın çorabı gibi atta püsküllü vā bizde
öle şe yok bizim tam efelik sona bizim kuşaklarımıs ummetlen beyaz
olurdu burda sarıklarda ya beyaz olcek ya böle ya burma sarırlar a bu
tarafa gittikten sona alaca kuşak onnarın donnarı da buraları işlemelidir bol a͜ızları vādır emen emen yerde sülüklenir bizim dildir öle şimdi şun demek isteycem bizim kö͜ün kültürü öblenden ta ilerlemişti ta
ilerlemişti öle alaca kaşık böle sarık buraya kadar sakıtsın püskülleni
bunu egel yetiştiysen andın mı Karagöz köylü pelivannar öle gezediler buraya kadar sarkar ipek sarıklar bizde öle şey yoktur bizde normaĺ kuşaklar beyaz kadınnar bak bizim ferece vardır burda şindicik
ferecenin yenneri de vardır andın mı ne zeman küy içinde gezinike
ferece boynuzuna kor o yeni böle atar burasını kapar yen şincik onu o
yen budan attıktan sona böle burasını kapar bu tarafından budan buraya atar bu yeni küy içinde böle gezinir işe gitti mi onu ferceyi giyer
yenneri atık kollarına çün orak biçecek kazım kazıycak tarlada başını
çember mendil beyaz da olur alaca da olur şeye göre ama umumiyetlen yaz günü kırda beyas güneş olmasın diye beyaz yaşmak öleydiler
ondan sona epsi yapmazdı ama umumiyetlen tā yaşlıları böle yaşmānı
burdan çekerdi burnun altından böle burıya iliştiriydi yani burıya kadar kapamaz burıya kadar kapardı burnunun altına kadar kapardı böle
çeker böyleydi sonra bu devri geldikten sona kaşta oldu elli beş elli
altı mıydı atmışlada atmış beşlerde okullar birleşti Türk Bulgar okulu
o zamanda zaten andın mı sarıkları o zaman yasakladıla kadınnara da
andın mı ferceyi yasakladılar tekeseler kopratifler biliysin istedikleri
282
245
250
255
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
gibi gidip giydiler bunnar oldu şindi kadınnar alıştılar ferece tak diye
taktıramazsın atık sora evel insannar da ta urmet vadı ele de yaşlılara
şimdi insannar da o urmet kalmadı ondan sona bir kıskanşlık var insanada artık nē öle oldu şindi bir şey tā var andın mı bunu ben sülemem
er yerde de sülim mi şindicik bak arkadaşlar Bulgarın bir politakası
vardı iç acıtmadan nasıl girelim araya çünkü onnarın bir lafı vadı sen
amucan yanında Türkün yanında mandayı kesicen onu kessen gene
azından bi şey alamazsın nası biz iç acıtmadan iç bildirmeden fit girelim bunnarı biraz şöle yapalım böle yapalım andın mı mesela farz
edelim kim kaldırmış arkadaşı yüksek mevkiye seni salar andın mı ne
saldınız bunu ileri be sen de bilişli saliniysin ama ha bunnar pek tutmadı şincik başka şiler aradılar şu yaptılar bu yaptılar en sonusunda
bu devri geldikten sona kapitalizm geldikten sona bu kapitalizam dil
ki tam burjua bu sırtından deriyi almak kapitalizam dil tabi ya bizde
neblem onu bu kadar da gön suratlık adamnar çalma doymadılar doymaycaklar paraları aşırdılar dışarı bu güzelim memleketi yok ettiler
ama bak hayat boşluk taşımas bu memleket dolacak ama kimnen dolcek bilmem Türklerle mi Yunannıla mı Almannala mı Çingennele mi
boşluk taşımaz dolacek ama kim dolduracek bilmem
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
5
10
15
20
25
30
283
48
Anlatan
: Ebazer Yusuf Mehmet, 74 yaşında
Derleme Yeri
: Cufalar (Tıkaç)
Konular
: a) Sohbet b) Düğün
a
Ebazer aslında Yusuf dede adım Mehmet yetmiş dört şimdi bunu
söylemek istēdim ama ad de͜işmesi felan oldu orada biraz çile çektik
ben emekliyim çalışma devam ediyorum ben insannarı tedavi ediyorum üç sene sürgün ben sade altı ay kaldım Bursa’da kıs kardeşim
var onnarda kaldım. Anneme bakacak insan olmadı için altı ay sonra
döndüm buraya yirmi beş seneden beri burda çalışıyorum gelenekleri
kısaca annadıyım benim aşırı vaktim yok vaktin birinde biz küçüklümüzde benim köküm burda Kavlinovadan Bohçaladan ama on döt
yaşına kadar burda ondan sona asker okumā falan buralara seyrek
geldim
b
buranın dü͜ün gelenek adetleri söyleyem size aşa yukarı bi atmış yıl
öncesi perşembe günü başlādı kına gecesi şimdi so͜uk zamannarda
büyük mahzennere topladı hani hayvannarı topluyolar dā isannarı almazsa saçak diyoruz biz bi şelerin altında dü͜ün yapılırdı perşembe
gününün cumaya gecesine balı gecesinde kına gecesi diyola kadınnar ayrı çocuklar ayrı yaşlı erkekler pek giremezdi bu gelenek kadın
çoku çocuklar hatta ikinci gün cuma günü başka adet ve gelenekler
olur mesela gelin alıcı başka kȫyden gelir aynı köden de olabilir māle
māle fark olabilir ama gelin alıcı filan olurdu nasī olurdu afedersin bir
şemsiyenin üzerine yapılmış dikilmiş afedersin isannar göz nuru dökmüş peşkir çevre deler böle şelere takarlar giderler mum koymā diyola mum koymā bu erkek tarafının yakın hısımlarından birine götürüyor fakat cuma günü keşkek diyolar bulgur yapılan bir böle taşladan
dövüyolar husisi bunnar mecburdu şimdi gelen misafirleri o vakit oda
danışıklı͜ı diyolar köyün isannarı toplaşır bu isannara taksim ederler
siz filan köyün insannarını kabul edceksiniz siz filan kişi siz filan kişi
kabul edeceksiniz böle ilk günde bu şemsiye götürülüyor ikinci günü
gidip alınıyor tabi müzik eşlinde onnarda davul zurna eşlinde dü͜ün
gündüz dil gece cumartesi pazara balāyan gecede son kına gecesinde
284
35
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
son olarak isannar toplanır hediyelerini verilēdi bu dü͜ün yapan kişilere sadıç deye bir isan onun yakını yanı başına otutturuyola işte böle
gündüz dü͜ün gecesi saat iki üç sıraları pazar günü biterdi böle döt bej
gün civarında kesinnikle bu dü͜ünner olurdu şart ne vakit gelenek vadı
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
5
10
15
20
25
30
285
49
Anlatan
: Hanide Mehmet Emin, 53 yaşında
Derleme Yeri
: Cufalar (Tıkaç)
Konular
: a) Dügün b) Yemekler c) Bayramlar ç)
Oyunlar d) İşler e) Kış Akşamları
a
seksende geldim işte gelin olarak geldim Takaca işte benim kendi bildiklerim benim günümde bizim dü͜ünnemiz bizim günümüzde şindi
cuma günü başlanıdı mum koyma gidiliydi yakın akraba mum deniydi ona işte şemsiye ama biz dēdik çadır bizim kendi tarzımız çadıra
peşkilemizi davulla zuna gelin görümce gidēlē koyālā onu cumartesi yarın da almā gidiliyi mesela ben şindi gelin olarak geldim böle
işte görüştük geldiler Mamızlıya uygun gȫmüşler bizi işte kocamna
babamdan istemē geldiler annaştıla kendi aralanda Allah’ın iznine
peygamberin kavlinne diye ı̇̄ tiyalar gelip istediler genşle de dediler
karar verise bi nışan yaparız nışannandım yetmij dokuzuncu senede
nışannandım ondan sona güz geldi büle kasım günneri yetmij dokuzda kaktık görüm diyis burasının tam lafı görüm olarak konuşıyırız
görüm yapıldı nışan demek eski görüm deniyi burası şindi çocuk tarafı benim Mamızlı Todorikonomovdan görüme geldiler bana iki tane
re͜is dolusu insan işte kayna eşşa getiriyi abur cubur ben de şindi kıs
tarafı olarak bize bohça yapız şindi güveye içeden yakın akrabalana
boca veriliyi görümde bu hediyelik ondan sona gelen seneye seksende dü͜ünüm oldu bis buda şindi nisan ayındaydı dü͜ünüm dü͜ünümünde
şindi annaştılar aşa yukarı tamam avalar ısınır dedile ilk yas baktı
tā fazla iş acılınca dediler çok çalışkan kaynam kaynatam vardı onnar çobandı isannar çifçilik yaşiyiz işte köy tarafı dü͜ünüm cumadan
başlanīdı mum konūdu ama bende mum bitti mumculuk bitti akşama
şindi kınam var kına gecesi olūdu çocuk tarafı būda Çufaladan yaptı
kına gecesini gelin yok gelin gelmes būda benim de şindi Mamızdan benim kına gecem var kızla gelinne şin toplaşır köylü hepimiz
aynı bitta davul zūna yok büle şindi kadınna kızla türkü söylele biraz
oynāla ondan sō geline bana kına yaktılar benim kına gecem bǖle
oldu olan tarafı çocuk tarafı davul zurnasıyla sabsı azır oliyi şin azırlık yapılıyı tā çocuk evinde şindi būda azırlık biz ona diyiz banket
286
35
40
45
50
55
60
65
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
dü͜ün yarın av̇şama şindi çocuk tarafı şindi hayvan kesiyler kıyılmış
et azılīyīla kıyılmış ete şini pilav yapıla ona biz pirinşli diyiz konu
komşu azıliyiri ayvandanda köfte yapālar malzemesi akşama çünkü
banketimiz var e bitta dükandan lāna alīlar biz büle lāna deriz buda
domatisi salatasını yapāla yanına bilmiyim şindi baya bı̇̄ kıs gelin
anne biz buda şin limonata siz de limonata diyisiniz alīlā koyālā erkek tarafı da şindi bir rakı neyse onu salīlā onu āzīlar cumartesi günü
bu āzırlık şindi çocuk tarafında çok iş var benim günümde sekseninci
yıllada tā eskiyi o annadacak onun yıllanı azır oldu mu ikisinde ötede analāmız gere kendine kadar geleni misafi azır oludu çünkü bize
misafiy gelcek būda şindi ikinci av̇şamı kına yapālā şim biraz oynālā
filan çocuk evinde benim de şindi kız evinde toplanīlar geliş çocuk
evi Mamızlıya kız evine geldiler kız evine geldine beni almā geliyler
dakıya bura ama kızın anası dakıya tutar kāların dakısına ana dakısı
dēler bize ozmannar anam da kattı bana ōdan konu komşu ekez ı̇̄ tiyar
mı̇̄ tiyar gelemes genşler geliyi dü͜üne dakıya tuttu ana dakısı bitti yetti
benim dakılamı bıraktılar kim dakıya gelecek erkek genşler toplaşılā
re͜islere pinele öteden re͜is tutala çok masraflı oludu evvelki dü͜ünnemizde iki tane re͜is tutala kimin arabası var güveye dakıya güve de
geliy almā dakıya durus dakıya olunca baştan ta bankete doyurup sulala bankette aynı büle doyurduna dakıda dakımız tutuludu yenden
beni şindi alıp gelini hadi gene Todorikonovoya götüydüler o gece
gene dakıyı bitiydine eve çocuk tarafı būda ȫle kaldı ondan sō beni
eve götüle cumanın akşamı cumartesi av̇şamı deris biz sen de burası
gibi konuşma av̇şam diyim av̇şam diyim o gece dakıdan sō o gece
ora götüdükten sona azır oluruz sabāya pazar sabāsına çocuk evinde
telaş gelin alıcı oliyi gelin alıcı olduna şin gene re͜is tutulur iki re͜is
insan hadi Mamızlıya gelin almā gelin almā geldine bizim Māmızlı
küyümüs bis küy deriz benim kız tarafı konu komşumuz misafir alır
o gelin alcıyı evlere hazırlık yapālā çōbasını yānısını pidesini Allah
ne vēdise herkez dȫt beş karı dȫt beş adam iki yanından hepsi gelin
alcı doyurduna bittayı gelin alcı olur tekrar gelin aldına getirile evine o kadar oldu benim dü͜ünüm bu sona iki gün sona bizim aftaya
oldu ėvel bizim günümüze aftasına baklava yimemiz olūdu şindi güvē
kayna baştan tā kızı götürüle anam azırlık yaptı geldi biri çādı bizi
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
70
75
80
85
90
95
100
287
gittik toplaştık baklava yimē anama anama götüydüler beni güvele
kaynasının elini öptiriyle mesela baklava yimesine çōbasını yānısını
pidesini baklava yapāla güvē baklavası azır olur konu komşu ayreten
ona bizim güvē baklavası denidi bizim günümüzde Māmızlı baklava
yiyiler sona bi keç günden sona da anam geliyi şindi kızına gezmē
şin geliyi bitta Māmızlı hadi Takaça konu komşuyu getirile çiyizini
eşyasını mesela baklava yimekte gördüler bita yeter bizim dü͜ünemiz
bu kadar atık sekseninci sene dü͜ünneri
b
kuzuyu keser bir ı̇̄ tiyar bir erkek tā dōrusu alır abdezini çeker basmelesini kesē kuzuyu güzel bittaka alıra bi sofranın üstüne koyar azırlar
kālara parça parça yapālar etini yānısını kocaman bi kazana koyālar
yānıyı yāsını tuzunu böberini kavırıla güzelce pişirile yānıyı bu kadar
yānımız yānımız bu şekilde olur şindi biz ekmek gȫmedik çok seneden beri doksan üç doksan dȫt bize para de͜işimi oldu sıfırları terk ettiler bi leva bin leva oldu isanın erdiremedik çok aza düştü paralar para
de͜işiminde başlādık ekmek yapmā çünkü biz analamıza gȫmedik ep
fırına gideris varıp alırız azı alıp geliriz nası yabız anacım onna bize
göstedi mesela üç kilo su üç kilo suyu azılarız üç kilo suya şindi üç
silme kaşık tuz koyarız bi cevizden büyükçe ekmek mayası koyarıs
güzel ekmek teknemiz vardır ona ılık suyla şindi karıştırız mayalarız
onu biraz duru bi saat geştikten sona bitta yuvuruz o hamırı bi bekletiriz onu kābasın mübarek kabarır koyarız onu gene sofrayı önümüze
dȫt sa͜an bis sa͜an deriz bizim başka köler tepsi deler işte biz deriz pide
sa͜anı yālarız pide sa͜anı topalak topalak yaparız kīmayız mubare͜i öle
isana dizeriz mubare͜i yāya yālı sa͜ana dizdik mi biz onu fırını kızdırıp
kızdı mı saannara bi sefe te çok güzel oliyi fırın ekmē ya e fırın şindik
fırın yaptırmayan zatı gȫdükleri yok isannarın dükan peçkası elektrik
peçkası koyāla onna pişiriz onu yapmız bis ani acarız gene hamırı
sac üstünde biz būda yapmız biz şimdi peçka deriz yok saç üstünde Türkiyada göriz saç gene yaparıs hamuru açarız pide yapmamızı
aynı gene bǖle bu şekilde su böre͜i olur su böre͜i yaparız ondan ama
şu anda o da kalmadı hazır dükandan halırız e yufkayı yapıp biz ona
pazı deriz pişiriz onu ta onnarın gününden kişini ben sekseni yetmişi
annattık doktorumuz annattı bize elli beşle atmıj beş arasını ben şindi
288
105
110
115
120
125
130
135
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
anamdan öle duyādım anamın annattını a bu seksen yaşında olannar
annadacak şindi kīk dȫdǖ kīk beşi o yılları annadabilcek size tā eskileden vāmış ani yüzük takālāmış eskiden dēledi Pamıkçıya gittik evvelsi senede Kiseci͜euradım bi de vadım ane sa͜ibini bulamadım gitmiş
nede Fevziye ablam selam yollayı aykırıyı bana o dedile gitti ne o ban
bütün davulu zunası idirellez yapīlā dedi bakma gittim dedi bilmiyis
bizde yok öle adetle evel oludu bizim günümüzde biz şindi mayısın
biri iş günü bizim Bulgaristanda iş günün tatili onu yapālādı bizim tekeselede koparatiflēde inek kesēlēdi halka bittayı hȇkeze birer ikişer
okka ane başı alīdı ōda da olūdu da͜ıdaladı isannara da idirellezde de
şindi çoban günü oludu benim kaynatam çoban altı mayıs idirellez
deler kuzu keseler çoban günü yiyile içele o da yapāladı tekesede öle
yelede evde areten biz idirellez yapız demeyiz kadaş
c
Ramazan bayramı şin on on bej gün kaldınan er tarafı suvanır yıkanır mesela evin eşşaları bagajları mesela kıs çocū yeni almış işte
bu takım anife günneri gelir mesela Ramazan anife gününde kakarız
sabatan bi tekne hamır yaparız hamır yaptı biz ona bayram kovacı
deriz bitta bayram kovacı üstüne yımıtasını çöre otusunu koyarıs ya
evde gene pazı acarız şin biz ona siz börek diyisiniz su börē diyisiniz
yufka diyisiniz biz pazı işte pide yaparız çōba yaparız kīma deriz biz
būda kīmalamız vadır aynı su börē acık suyla karsın neyse kendin
açarsın sofranın içinde ona kıma deriz baklava yapmā çalışırız yapabidimiz kadar işte bu kadar şeker abur cubur para ufakladırız çoluk
çocu͜a bayram sabahı o kadar güzellik düşer mübarek kö͜ümüze her
taraf öledir de Müslüman olarak şindi bayram saba şindik kadınnar
hemen ekekleni hazırlālā bayram namazına çoluk çocuk hepsi giyinir
kuşanır camiye geliler kadınnar da şindi onnarın arkasından evi topalalar acık erkekler geldi mi hemen Ramazan bayramda sofra kurulur
anife günü hazılandıka yemek yidikten sona hadi şindi bayram şini
bu kadar deriz sofraya şini çōbasını yānı yaparız kīma deyeriz bu su
böre mesela kimin ne kada gücü yettiyse bayram günü yapma çalışırız çoluk çocuk bayramnaşır bis ekeklemiz emen hayvan bagajlanı
giyiniyler evde hayvannamızın önneni dolduruz dimi köy yerinde biz
şindi dolduruz sularız yemini suyunu kapatırız kapılarını çırak çoban
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
140
145
150
155
160
165
170
289
kıra gitmes bis būda hepimiz Müslüman kövü iki üç ane hiristiyan
var ama onna da bizim gene aynı adetlemiz gibi bayramımızdır sabası
çırak çoban çıkar kıra bitta kadınna da geleninne gideninne bayramnaşmā çıkarız biz gayri yaşlandık o atmış üç ben eli üç biz ane sahibi
olduk çoluk çocumuz var çoluk çocuk çıkar biz evde gelenimiz gidenimiz bitta biz de bayramın ikinci günü üçüncü günü konu komşuya ısım akrabaya bayramnaşırız işte o kadar bayramda şindi bayram
şekeri alırıs bon bon deriz bis varız dükandan alırıs iki üç kilo şeker
kimisi çikolata alır para santin deriz biz şindi siz bi lira diyisiniz işte
bu ufaklattırız çocuk çocu nası tā gülecek çocuk şeke verdine şekerle
mi güliyi yosam santin verdine onunna mı ta güliyi sakız alırız büle
ikramnar koruz şimdi tā çok öle tā yakın ısım akrabana mesela yetim
ösüz olur ta büyükçe para verme çalışısın ne kadar uşak sevindiriysin
o kadar sevabı var deler yapabildimiz kadar
ç
çocuklumuzda sangaç bayramna da sangaç kuruyduk sallanıdık toplaşıdık tāta oynādık tāta kakadık şu tāta koyādık böle ōta yerine bi
odun sen onu çövesin öbürü ona çöver kakadık böle yukarı tāta öle
sallanıdık çevize kuruveridik sangaçları biz lastik oynarız takarız iki
kıza geçiriz lastikleri belimizden bizim oyunumuz buydu beş kişi oynādık beş taş bi de büle şindi baja dēdik atlādık ip atlādık büle oynādık top oynadık burasının uşakları mektebe gidiyi Tük uşa͜ıyız eve
geliyi Türkçe konışız nezman kasabaya doktora gidiyiz tekeseye bi
şeye gidiyiz bizim būda Bulgar komşulamız Türkçe konışıyı oyunnamız buydu şindi onnar kalmadı benim kızım va mesela en büyük
olum budur onu okutma çalıştım
d
gençlimizde bilmiyim hangı yaştan beri küçücükten beri anamız bubamız ramazan ayı geldi mi ramazan tutadık kaktık mı sahura tütün
ep bunna ayvanımız vadı az vādı bikeç koyun bazı inek olusa olur
çobana salırız gideriz çünkü tāla mala yok hepsi koparatifteydi tāla
şindi ayrıldılar öledi gene aynısı te sokakla bütün tütün te şin dizile
olu bütün yede dizili o tütünü mardın başında karık yapız şin karık
yere ekeriz onu madın başında ekeris sularıs fidan yetiştiriz tütün karı
yere siz şindi ne diysiniz bilmiyiz ki te onnarı biz tütün ekiz şin nası
290
175
180
185
190
195
200
205
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
patika nası gördüne toprā patika gibi yapırız bitta karık yaparız tütün
karı tōmunu ekeris sularız onu otunu koparıs naylon gere üstünü öte
sarıp sāmalıyız ani asıl çabuk yetişiyi nisan ayı biz ep april Bulgarca
konuşuruz april geldi mi şindi yetişiyir mayısın ikisi üçü ya͜utta idirellez geşti mi hemen parlıyı bitta aşlarıs makine gelir makinelere pineriz makine ākada öle aşlıyız tütünü kazarıs mayıs haziran yuni deni
yuninin on beşinden başliyiz tütün toplama te bu günnede tütünün dödüncü elini toplayıs yapraklanı kırıs yaprak dizi dizi yapız getiriz eve
kurutmā şulna diyiz biz şindi şulnalamız va siz nası diyisiniz onnara
ben bunu naylon koyasın üstüne ani kışın nası domati biber yetiştiriysiniz neydi bunnar te naylon konu kuruluk üşümiyi süleyemiyim
sizin gibi sera diyisiniz biz diyiz şuşulna diyiz evel āştan yapādık
şindi kolaylık bereket vesin te to bu demı̇̄ leden üstüne naylonu koyiz ası demı̇̄ den demire ası işte geliratımız bu bana beni sorduna ben
annattım sana baştan başa üç çocum var okuttum üniversiteye amma
çocuklamıza para yok everemiyorum yaşı gitti kādaşla everdi ancak
ekmȇ kadar çocum yok toparlanamız eskiden yoktu o kadar sıkıntı şindi Tükiyede okduktan sona mesela isanna ta açıldı kasabalada
Tükiye gelip gidiyi eski yapı yıkılī ep yeni ta güzel ortam mesela te
epsi içede suyu muyu eskiden suyumuz sokaklada mālede bi çeşme
vadı ōdan taşıdı sekseninci yetmiş dokuzuncu yıllar evlere geldi gene
sokaktan taşīdık bakīlala kovaya bakı deriz suvacı olduna haydı şini
buda pınarımız var çok defa sulamız kesiliydi evel şindi akīdı pınadan su çekeris eve taşırıs mecbur çocum susuz yaşanmıyı içeri koyiz
kaplada içede donmiyi
e
kış av̇şamları kış geldi mi uzun gidedi yeni seneye kadar gidēdi şindi
gitmiyi amma biribirine gelmek vādı gitmek vādı sōbet edilı̇̄ di şindi
teleziyonna çıktı erkezin derdi başka oldu annadılar bubam bizim çok
annadıdı bize neblem hangısı kalcak aklımda eskiden benim babaannem vadı av̇şam oldu mu hadi kızım şindi biz okula gidiyiz mektebe gidiyis bis okul demez mekteb deriz mektebe gideriz hadi şindi
okumā duru oralada ezber benim annelerim ösüz büyümüş ama çok
dindarmışlar temel çok dindar biz dil şindi malesef namazı yapamız
çamur içinde mesele üstümüz başımız onnar duruvarıdı şin hadi kü-
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
210
215
220
225
230
235
240
291
çük kulezi koca kulezi kulfuallah geştin mi ezber büle duruverik er
avşam okutmadan yatımazladı çocuk çocuk bu kada bis fazla mare
bilmezdik hep büle okumakla amma te büyüdük yetiştik şini büle Kuran kursları yoktu hatim ettim inan yetmiş dȫtte mi ne kadadı bilmem
yok mısafım yok Zayide yinge annemin var parça parça gitmiş aġası
vadı bir ı̇̄ tiyar gelmiş agasının kızı bamdan kardeşim ben demiş hatim
ettiniz mısafımız yok ep alemden alız benim kaynamda var ama demiş çintlettimiş mısafı diyi eskiden varıp sölecem bakam va mı diye
halamın kızı demiş büle büle ba hatim edēmiş ama yok mısa kızım
götüy demiş ver amma demiş hatim edeke mısafı eve çintletmiş ben
ona hiç kıyamam demiş şindi çocum te he tarafımız mısaf oldu kitap
oldu okumā insan ilazım namazlana kadar biliyi küçükle iki kādaşız
amma büyük kada bilmese de neblem nası diyim te üle geçiriydik
günnemizi amaçlılık yok okumazdı bizi anadıdı oturuydu yanımızda
ilesi böle tokla yoktu yapādı bize bi yālama gibi bi şe koyadı filcanın
üstüne otutturuydu bizi oturuveriydik onun yanına haydi bitta masal annadıdı bize gelin kızım ben size masal annatıcam oturuveriydik
yine o Köroglunu annadıdı bize o çeşin şeyler yazmı ama çok zin
açıklı var benim Zade yingemde ben uşaklımdan ȫsüz büyüdüm çillelem çok üvey ana elinde büyüdüm yıldırım vurdu benim anamı işe
diye çıkıyı işte kaçıla bir evlere oda yıldırım vumuş anamı öz anam
ben iki buçuk yaşında kalmışım ondan sora bitta biz aġamnan evde
yatāmışık geliyle abere babama bubamda işten gelmiş otumuş bize
ateş yakmā çalışımış üşümüŞ bunnar yüzü koyun yatmışık agamna
ikimiz de amcam kāsı geliyi bagıralak aġa aġa yingemi yıldırım vurdu bide varıla vumuş ölmüş yerinde üvey elinde başka büyümek kendi ananın elinde başka bi kız getiydi senin ı̇̄ tibarın başka benim başka
annadı toplımı başından bir gün kaçı alasına Mazez yinge sen neden
ötürü gittin Embelere neye kaştın evden uşakka anam dövdüydü be
canım ikinci anam dövdü ben de bubana sülemiycen dedi ben de sülemiycem diye kaştım anamdan nası bulmuşsun yörülek alanın evini
ozman kocamandım sekiz dokuz yaşlanda ne söylim kendi kızına güzel bakāmış bunnara bakmazmış e döviyi onu kaçıyı halasına sülesene annat yok bi şey bırak şu üvey anneyi babam işledi işe gidēdi bizi
doyuruydu eve geldi öküzlele sürüydü ineklele elbet gej geliydi kim
292
245
250
255
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
o vakıt gelmezdi kasabada işledi bekleycez ya nabalım bi babamız
vadı bubamız da çok sevēdik abim vadı abim benden büyük üç yaş
o büyücekti ona bi şey yapamazdı ona vururmuş bak kendi çocukları
olı çocuk baktırımış ona iş yaptırmış nası dedim sokakta çeşmeler
vadı suya yollamış yosa o kendini zor getirir ta çocuk dolu bakır abur
cubur yapmazsa şamar kofalar yeridı̇̄ lıtır lıtır götürüydüm napcan bir
çillenin bi rātı varmış işte bu zeman kocası da ösüz kendi de ösüz uz
geldi raz geldi o annadcak ilesini yime ekmek paramız yok bak atmış
yedi yaşında ilacına mı suyuna mı ekmene mi tokuna mı yok çok zor
a yörürüm senne a ne yanda o aşa malede ileki dü͜ünneri sülemeyesin
bindallı giyedin onnarı sülemiysin unuttum ivelki bindallı yapıştıma
şindi yok bi şe kalmadı annatmısın kıtlık vadı ama gene kanımız doyuruduk şindiye benzemiyi ama bollukta çok şindi de bolluk var bizde para kıt şu anda Bulgaristan Türkiyeye yollar açılana te çalışma
gidiyle her taraf o kak git git niye be canım adi hoşça git
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
5
10
15
20
25
293
50
Anlatan
: Yusuf Mustafa, 85 yaşında
Derleme Yeri
: Davulcular (Gusla)
Konular
: a) Hatıralar b) Düğün c) Kış Geceleri ç)
Sağlık d) Hatıralar e) Bayramlar f) Çocukluk
Hatırası g) Yemekler ğ) Yer Adları h) Yahni
a
e onna şindi acık bazsı böle gidenne de acık yapma iste kendi öle
konuşudu biz ne kada biliysek o kada konuşma biliyiz bunasının şeyinen biliyiz biz çifçilik gibi bi takım şele işledik vādı buda tālası vādı
kendi tālasını işlemē çalışıdı misir ekēsin ozman şim benim bizim
ēdimiz zamannar büle mesele şindi tekeze şindi buraya su geldikcen
sona bizi topladı bi yere Rus geldikcen sona kaşta geldiydi kık dokuzda mı geldi kık dötte mi geldi kık dötte geldi buray bittayı durdukcan
sona bizi topladı bı̇̄ yere başladılar başladılar şindi ben o vakıtlar elli
ücüncü sene elli üçünde askere gittim askere gittikcen sona üş sene
askerlik yaptım ben üş sene askerlikte dūdum ōda geldikcen sona elli
altıda geldim ėve ama kasımda geldimdi kasımda geldimiz zemannar
aykırdılar başladılar buda sana bana büle bitakım bi şeyler ezgi cefa
yapmā sen tālanı ver bis toplam yapacaz tekeseye gireceniz iyi ama
kim ister şindi elinde mesele vermē bunnarı başladılar şimdi koca
mūtarı olsun başka jandama olsun işte bitakım ileri gelen zengin gibi
adamnar toplar sen gel sen ileri giricen ben ileri giremem diyir o da
giricen giricen ama o yandan onu toplar öbsünü toplar bunu toplar
onu toplar başladılar şindi ta büle bi kec bi kec yaptıkcan sona başladılar şindi bana bak sana bir iki süyliyez gayri sülemecez sen gittin
gün yen gelen adam mūtar gibi mesele büle bitakım bi şelere başladılar ezgi cefa yapmā alıp götüymeye mecbur kaldık gari care yok sarıla mesela küvü sāmaya başladılar kö̇vü sarıla büle başladılar koymā
koymā başladıkcan sona bitta mecbur kaldık giymeye biz giydik ama
sáná bobam deycem şindi bana vemiş kık kık beş deka yē vēdi biri
geri koydu kendi istemiyi şindi giyme biz şini kōkız aç ölecez diye
kayrık bilmez ya bi şey olmadıkcan sona neyabıcan nereye gidecen
beş guruş ekmek ne bi şey ben giydim kık beş deka yē vēdi bana koydular beni büle bitakım kendi aralanda bi karar alīla komşular kendi
294
30
35
40
45
50
55
60
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
kendine nası yapıcaz ba ya͜ut çocukları koyucaz biz giymecez böle
başladılar yaşlılar biz giydik erkezin malı mesela sen biygir koşamışın öküz koşamışın inek koşamışın neyse ne kada gitmē çalışıdı bitakımnanı bitakım ayvannarı alīla epsini biygirini ayvanını koyununu
alīla bi şe bırakmıla sana beş koyun bırakıla bi de bi inek bırakıcak
kalanını vasa alırı o dereceye giydi iş
b
bizim dü͜ünümüz nası mı yapıldı bizim dü͜ünümüz şin sabālan kızları
mızları olur mesela gelir şindi bu köve bu köve geldikcen sona ça͜ırısın eşi dostu āpayı āpap geliyi senin buraya dü͜üne geliyir geldikcen
sona gece yaparız bis kınaları gece yapılīdı gündüz olmaz gündüz yapılır ama onna şin gelin alma gidiliyi bilmem neye gidiliyi bu kövden
olmuş ya͜utta başka kövden olmuş buda biygir arabaları vasa biygirleri koşāsın gidēsin gelini almā üstüne koyāsın çadır gibi bi şey şindi
ya͜utta bi āsır ya͜utta bi şey bi kilim atasın bi kilim üstüne o şindi senin
istedin anenin görümcesi olur bilmem nesi olur onnar piner budan
gidēle şini o köve gidi şindi gelin alma ama öküzün olsun istesen öküzünü alīsın yedene gelin arabasını alīsın oraya varısın oraya vardıkcan
sona delikannı çocuklar şini olūla o çıkala önüne senin köve gı̇̄ meden
de gelini alacaz şin gelini alacak aldıkcan so çıkāla önüne toprak bastı
parası istēler çıkāla önüne ver ne kadasa o yeden hayvan ya͜utta şindi
to ōdan olannar peşgidi bilmem ne istele çevredi mevredi istele verile öküz arabasında olan görümce görümcenin yanında vadı bitakım
işlemeli şele oda odan çıkarıveri onnarı bizim eski ayatımız büleydi
o zemannar sarık sarık kuşak ne giyedi sarık vādı kuşā vadır te ben
kuşakla dü͜ün yaptım cufa çaşır cufa deyile deledi o zemanna mesela
cufa aba çaşır kurkası vādır sarık kafanda bununnan güvē oldum ben
sarık fesin üstüne sarısın fesi vadı fes vadı fes vadır ozman sarısın sarı
da sarısın bazsı feslen de gidesin onun püskülü vādır fesin püskülü
de olur o sarıkta da olur püskül o dokukan şindi dokuka ya͜utta kızım
dokumuş onda püskül şu kadacık o püskülü şini kafana sādıkça büle
çakırısın acık yanı başına ya büle bitakım şeler geçiydik onnarı biz
epsini tö büle ayat geçidi şalvarda kaytan kaytan yoktu kaytan olmaz
onnarı analamız mesela sıra geliydi bizim belli zemannar bu basmayı
sen zatı bulamazdın bizim ēdimiz mesela senin koyunun vāmış bil-
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
65
70
75
80
85
90
95
295
mem neyi vāmış biz bu koyunnarı burda iki bölük yapādık te işte ben
kendim koyun güttüm kendi mallamızı güttük güttükcen sona vāsa
mesela elli koyun yüz koyun kaşsa o yüz koyun yüz koyuna yarısın
yazdırsın şindi savete diyi mesela mūtarın yanına o mūtar der şin sana
sana sōmaz o bi şe ya eskide elli koyun yazmış ama ellisi kaçak bunnarı kimsenin aberi yok şindi zeman gelecek bu gavūla Bulgāla burda
Bulgāla oldukcan sona geliyle şin bu küve sen bilmezsin angı ne vakıtla basacakla bunun burasını bizim kövümüzde Bulgā vādı amma
onnar dışadan geliyledi o şindi Çobannasıf Şavlı Yusfannar Davulcular Saltıklar bunnarın opuştunası orasıydı bu adamna bi vazfeler
görcek oldukcan sona orda görüysün işini ilazım olduna oraya gidesin
ka͜ıdın olsun ne olūsa olsun ordan alīsın ne ilazım olusa
c
şindi asır mesela asır neden olur misiy̥ kabından misi mesela çökele
sarı kabık misiri onun içinden soyāsın buraya toplandıkcan sona şin
misir soyma geliyler şin genşler ya͜utta sana geliyler bi kec kişi geliyler kabık ayırıla o kabık kesti yapāla sıkāla koyāla o teste koydukcan
sona onnar kıj geldikcen sona āştan cufalı vadı burda onu çözēle iplen to ōdan çözcekler aşa kadar to bu şe gibi kilim gibi dokūlar onu
onu dukūlar dokūdukcan su keseler atālar buraya onu to burıya atalar
bunun üstüne de bi pala gibi bi şe atala atmazlasa asır duru buda sen
to asır üstüne oturusun bizim ēdimiz yemede bǖle her bi şe güllele
yok bunnar yoktu bunnar son zemannar çıktı kilim meseleleri yoktur
büle biz tö bülü geçiydik şindi meci yaptımız mesele son zemannar
çek ettik büle biçmeye de sülemeye başladık meciye senin mesela
vā mı topran vāsa şindi bunnar oraklan biçilecek orakla vādı böle
orakta şindi bu pāmakla ellik olur istese ellide gösterem vādı ellı̇̄ getisin dakāsın bu pāmaklana erkezi onu aldıkcan so oraklan o biçmē
biçesin budayı biçēsin aşa yukarı mesela on on bej gün būday biçesin
o būday biştikcen sona odan şini to biştin yēlede kocman yēlede biçesin biştikcen so ondan bā yapāsın şindi biştin şele sıkıcan sen şin
gayrık to bura demet yapıcan onu şudan ayırısın şüle büke ayanın
altına koyasın başlayıverisin toplama tapladıkcan so koyasın bıre o
şeyin arasına ellinde budadır a pāmanda ellik̥ vadı senin onu dakasın
bırıya şindi andan sona şindi şu kadar yıgdın mı onu yıgdıkcan so
296
100
105
110
115
120
125
130
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
bagıyı göriysin ne kadar iricek onu doldudun doldukcan sona bu ellinnen tutasın bunnan da şey edēsin bastırīsın onu dizinnen o bı̊ rorsın
böle burdakcan so ellı̇̄ çakarı o ba͜ı şüle yapıp çıkarıverisin elliklen
çekiverisin o ba͜ıyı çekdikcen sona onu bitte demede koyala andan so
yıgına koyala dokuz demet andan so on demet koyasın üstü üstüne
o etkinnikte durka zemana kadar nezmana kadar anadın mı dokuz
alma deriz ona biz on üç olūsa te adıda vadı dokūcu mu ne bi şe deler
bunnar hepsi oldu geçirildi ayaklamızı bis ayvan kestikcen so çarık
yaparız ayvanın derisinden kara sīdan biygirden eşekten olsun istēse
anadın mı ne vāsa ondan çarī yapāsın giyesin ayāna manda çarī kalın
olur onu diktin mi o bi çala gider ama sade bazı ayvanı kestikcen sora
bazsı tüysünü kazır onun kurudur tuzlar onu tuzlar o bite bi çala tuzda
duru öle çevirisin büle çevirisin açāsın geri tuz atāsın o tüzlan öle
olur derisini de kazīsın onu kazıp can dikesin ama bazsını bazı sepiye
koyalar onu mesele fıçı gibi bi şe vasa der ya͜utta bi tencere gibi bi şey
o ayvanı derisi bi tǖ kalmaz onda cam gibi olur o anda so çıkarısın sen
bi küfe alīsın eline ona şindi kalsın diye tēbiyesini verisin çıkardına
şin dövēsin onu büle bu yeni çevisin o yanı çevirisin gene koyasın
fıçının içine onu öle öle o deri olur adam gibi kış günü mu so͜ukta kullanırız so͜ukta onnar olur meselā koyun derisini getiriverisin iç kata
mesela anımnamız ya͜utta analamız mesela onnar örǖle şin büle koyun
sümenden yapālā eldiven yapālā ellerin üşümes çorap olsun istese ne
olusa olsun beşti yapala üç yapala bunnar ikisini ayrı olur bunnar ayrı
oldukcan bi yeri getiydinen üşümez senin ellerin ama kireye gedēsin
Şumnuya gidēsin mesele kasabaya gidēsin biygir arabasınan gidēsin
biygir koşāsın öküzlende gidēsin tā bizim kocaman agız kervan yapız
dedi kocamanba ama ben şin kervanını beni ēmedim onnarı onnarı
kervanını ben ēmedi şu kȫde toplaşısın şin nası geldik büle bi yere
sabā kasabaya gidecez ba dēler ama öküz olan öküzünü koşar mandası olan mandasını koşar oldu ba saat kaşta gidecez be filan vakıtlar
koşālā arabalan ama mandaysa manda öküzse öküz ayde abakalım
şindi koşuverıla ayde nereye kadasa deyelim şin angı köyü vadılasa
ezan olmuş ezan oldukcan sona o av̇şam oda kalılar o yolda o kövün
kenarında ya͜utta bi cimde ya͜utta bi yede dışāda to oda bav̇şam buda
buda oldu mu yatıcaklar şe yapacaklar buda ayvannarı da buda öle
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
135
140
145
150
155
160
165
297
er yerde bırakma da gelmiyi bazı zārede çalālar bitakı şele de oluyu
e be siz toplu durucanız şini buda er şeler ben bunnara ēmedim de
ya Şumene gideken Yusufannarı çıkāsın gayrık burdan çıktıkcan so
Embēlere varıs onun öte yanına geldikcen sona Aydōdu deris Aydōdunun içinden çıkarıs Köklüceye varıs bitta Köklüceden o köylēden
geçip gidiyis tö öle iyi biliyim aynı yol kervan av̇şam ezanından so
ya͜utta kararırcası ta gitme çalışīla ne kadar serinken mesela de͜ilim ta
karardılar mı durile o av̇şam oda oda durile bitta varamıla varamıla at
arabasınnan varılır ben büle gȫdüm onnarın oldū yede senin tālanna
bizim tālanmıs annık diyicem annık ne biliymi sin şu şu kadar onun
annı vadı o ye sürülmez sen geliysin to bu annı͜a kadar ōdan dönesin
bu tarafına mesela kırk santi elli santi sen biliysin tālanı şindi kȫlerin
aralık yerinde bi şe yoktur şini ēdimiz zemannar mesela sen şin te oda
gelin alma bi şeye gitmiş olsan bile biraz ōda çekişler çıkar kavga
çıkar onnardan ama adam mesela o vakıtta sen şin onun orasını kızından mesela sen şin bi şe yapmışın ya͜utta bi görüşme yapmışın seni
boba oraya vēmemiş vemiş to bu köve bu köve vemiş seni o çocuk
şin çıkar bıcırık kaldıma büle bitakım kavgalar oldu zemanna oldu
kavga için oliyi bunnar ama etmeme şeyi yok şindi bunun bunnar
hepsi kambiri biliysine kambirin gelin almasına gittik biz Çobannasufa Çobannasufa gittikcen sona araba koşiyiriz ekes biygir arabalana
bizim köve bi gelin alıcaz ama çıktık şindi toprak bastı parası dēler
şindi çıktıkcan biz odaykan vēdik ya şindi kayrı çıktık gelini aldık geliyiriz gelini aldık geliyken bitakım genşler şindi çekidivediler şindi
ōdan bizim önümüze çıkacaklar gene çıktılara çıktılar bizim yanımıza
bizim kȫden yaman be Nomanna oralada bunnar kaṙa adamnar işli
adam sopa şini yoka ama bir av̇ul bir av̇ul vadı o av̇ulda adam kazık
kakmış süven gibi öle av̇ulla vamış oda o av̇ulda çatı çatı başlayıvadılar onnarı çıkama bitakımnarı da öle bi tebiye çektiler ōda biribilene
kimisi bilmem ne yapma çalışıydı to bunnarı geçiydik to bunnar epsi
yapıldı ben bunnara ēdim geştik bunnarı epsini geçiydik eski zemandı
ç
şindi Şumnuda aranan bilmem ne iki Bulgā vādı eski zemanda bunnar doktor imişler çoku onnarı var onna gelmē çalışīdı gelmedikleri
zeman ölecek olan oliyiri a͜ır astalı dēler a͜ır astalı ne demektir biz
298
170
175
180
185
190
195
200
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
bilmezdik ozman bilmezdik bunnarı anadın mı senin kanın kākmış
ya͜utta bi şeyin olmuş ne ise tö öle kayrı demek düzeliysen düzeli
düzelemezsen ölü gidēsin anneler mesele yapmış olsa da anne ilacını
kanar zatı o kadar olmıyı yapar var öle isanna var do͜uma da anneler
do͜urıyırı er şeyler mesela onnarı annelik yapılar vadı bǖle şeler vadı
amma onnar bǖle şeler oldu ne biliysin sen şin bu işlerin ne şekildi
gidiceni bunnarı ekinniklede mesela oldukcan sona toplarız bis o derin mesela şindikte çiçek olur topalak açāla kīmızı açāla onnarı biçēdik bis biçip toplarız sıkarız onnarı suyunu içēdik bis ösürü͜e andan
soracım büle a͜ır astalık gibi bi şeyler olsun çay yapādık çay sarah
cam şeleri onnala tö şe etme çalışīdık bǖle tetre de yapādık tetreden
suyunu kaynadız onu içeris o da iyi gelir ȫsürü͜e o da iyi gelir yaraya
gene tetre suyunu dökēler o şindi o açık dökdükcen so o yakmaz onu
o kadar amma to şin onu acık yarasını kapatmak için dökēle tā fazla to
bunnarı yapma çalışıdık neblem onu arılada biz şindi gömecini alīdık
bazı gömecini yapāsın arının
d
tǖbe mi şimdi tǖbesini ben bilmem ben erdikcen sona burdan şuda
bizim mesela kara yollamız vadı gittimiz yēledeydi o kara yolları
boylanda bazı bazı taş göriydim mezar taşları gibi bu mezar taşlarını
gördükcen sona dedim bu mezar taşları neden būda şuda bizim Fizi
amca onun bi talası vadı derin yol va embelere gidēdi bu derin yolun
yanında üs katında onun ōda dudul vadı ı̇̄ san gȫdesi gibi yorulmuş
gibi taş orda duruyu bu neden biz soruvedik şindi bu taşta isan mı
ölmüş yosam cenaze mi vadı ne vadı būda dēlēdi eskiler soruyduk
zemanında geliyledi sayacılar geliymiş te o sayacılar geldikcen sona
biri zāre māre para topladıkcan so şu kȫde çakālamış biri birini to
ōda bi olüm yapmışlamış da onu oraya gömmüşlemiş öle delēdi bize
sayacı ama ȫle midir dil midir oralānı biz bilmiyiz büle bitakım şeyler
sayacı geldi duydunuz mu selam vēdiniz mi büle bi şeyi vādır onun
çannarı öttürüye to o anenin sābi çıkar şindi andan so o vereceyse
to anenin sābi zāre mi vercek neyse çeviz mi vercek ne veriyse onnar toplīlā bitta onnarı satīlā bitta sana bana kime satalasa to bunnarı
geçiydik şindi Embēlere şin çıkmaycaz kara yol vādır ōda karayol
ama o şindi çukūda kalmış o yol vakıtla şindi çukūda kalmış ōda işler
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
205
210
215
220
225
230
235
299
isannar öle gidēler o yol gene Embēlere çıkacak şindi embelerin bi
mālesine çıkacak derin yol dēledi ona bitti gayrı onnar bitti bi şey
kalmadı şindi angı köve gidesen git oj geldin buyrun bı geçin bı deler
zemanna bitti
e
bayram sabāları ne yapıcan belki bayramnaşır namazını kılāsın cami
olur şindi camiler toplanırız camide toplanısın oca olan oca oda kıldırı
bize ēkez evine gelir bayramnaşır orandasınnan bilmem ne yapar iki
gün üj gün üj gün döt gün gider bayram Kūban bayramı döt gündür
öbüsü üj gün bayramnaşırız o komşuynan o ābaplan o bilmem nele
to bunnarı yapmā çalışırız genşler nası şindi önce sangaç olur ondan
soracım sangaştan başka şuraya getiriysin bi fıçı fıçıyı getiydikcen
sona bi araba tekele bulūsun ti orda araba tekele koyāsın fıçının üstüne fıçının üstüne koydukcan so te ōdan bi çatal sopa çatal bulusun o
arabanın dingiline koyasın onu şindi kayrık arabanın dingiline koydukcan sona te oraya kadar bi sırık bulūsun bir āş diyicen bi sırık bi de
burayı bulūsun onu geçirisin to çatala geçiydikcen sona ayakları şindi
aşa yukarı erisin ya͜utta eri oturūsun onun üstüne ama iple bālı oda
bi şeler var onda şindi öti yanda o apa şindi senin boyların mesela bi
kişi çeviri girive dönme o şin o şeyin içinde fırıldak gibi dönēsin ōda
anadın mı bunnarı da yaptık be çocum sangaş vā şindi kız mız çocuk
mocuk sallanır kızın olmadı zeman piniyir
f
yedi sekiz yaşındaydım ben benim bubalamı amcalamı zapaz topladılar būda gene asker gibi būdan aldılar gittiler Bulgar topliyi bunnarı andan so Bulgar bizim bilgilemizi de aldı onna da gitti askeryeye
bunnar askeryeye gidiyi ama askerye nası diyi bilmem ben benim
kocabam kaldı şindi ama bizde şindi ayvan da var koyun da var bilmem nede var va da va neyse bi keç neyse oldu zemannar kocabam
dedi bana çocum sen bana acık yādım etsene ayvan götürecek şindi
gütmē nere gicese nereyse dede benim dedem kocaba deyiz ama dede
babamın babası o vakıtla şindi ben gitmem diyirim kayrı on yaşın sekiz bitti ben tö be du ba çocum ben sennen gidecem ba olmaz gitmem
bana yalvadı yalvadı ben meramı annamırım da oda a orda kestim
seni dedi aydı bakam ben veriverim kaçma kaçarım mesela kövün
300
240
245
250
255
260
265
270
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
öte yanında bi çimnik va şaltıklara gideken ama bi de çoban vāmış
ōda küpeli yeni Şa͜in dēlēdi ona küpelinin Kasımiye onnada Seyido
Şa͜in dēlēdi bu adam o zemannar içiyi miciyi amma seroş da koyun
güdēmiş to oda dedem ba͜ırıyı şindi önnü al ordan kestimi şeyini ba
ben kaçıyım te büle şin ı̇̄ tiyar eremiyi bana tuttu beni o ōda tuttukcan
so sarık vādı sarık ayır kocabamda dedemde sarī o bozıma beni bozıma burdu onu o māleden o māleden şi kıvrılız ka gelcez şin buraya
geldik çocum ne kaçısın sen be dese de bi keç ayvan kattık önümüze
gidiyiz şin gütmē gidcez gayrık ben de onun yanında aydı bakalım
gittik sal beni ba sarıkta ama salmır bi yere vadıkcan sona saldı beni o
saldı ben bitta aldım beni mektebe de yollamadılar bende okumuşluk
ta yok momak ben ca͜il kaldım momak ne biliy misin şindi momak
denen bir adam bi şey bilmiyir ca͜il bi adam ne yazı biliyiri kȫ ca͜il ne
yazı biliyiri ne bi şey biliyir bakma benim anattıma sen ben bunnarı
bellemekle annadırım size bunnarı tö böle geçiydik oyuncak nede sen
oyuncakta kimin işi var oyuncak kim alıyı bize bizim oyuncamız da
süylim sana kabak ektik mi kabak ektikcen sona bi kabak koparısın
to bu kadar topalak bi kabak kopadık mı gündöndü kalpanı sapı olur
gündöndünün onu şin yarıcaz tö böle bü yadı mı yadıkcan sona ona
bi de delik yapım ben şindi bure bi de bure yaptına kabā da deliyiri
kabada deldikcen sona onu şini alım sopayı ben kayrı elime ama kabā
şin burasına bi pıy verem koparım pıy veren bilisine kopadıkcan sona
ozman yolla toz onu ben şindi kaçına gideke o büle lap lap lap büle
toz kaldırırı kufoza gidiyiri biz to bunnarı yaptık be çocum bize büle
şekē mi alcaklar para nēde para para nēde bulcaz nēde sen kim alacasın çocuk sen o panayır aynı devem eder ama biz ēdik panayır olur
bunnarı biz geçiydik
g
yemekleri o da bilcek anneler yapar tekne tekne vādır āştan hankı
āştan gücün yetese ondan yapāsın deyelim şura bi āç kesmişin meşe
dēler ona meşe anadın mı kalın bi meşeden o ācı yarılar o ācı yardıkcan sona vadır onu oymak için oyalā onu o tekneyi oydukcan sona
onu ütülēlē temizlele yıkayıp paklālā anneler elek vadır elen içine
doldurula unu sallala büle salladıkcan so eleler onun içine onun içine
eledikcen sona bitta ekmek pişircek ekmek karcak o büle başka yēde
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
275
280
285
290
295
300
305
301
ekmek ekez evinde yapı bu ekmekleri fırını vādı topraktan fırın yapāsın o fırını yakālā ama misi kökünden ama gündöndü sapından ama
neylen onu kızdīrīlā ama onu kızdıdıla mı on beş on altı ekmek ta o
kada anne yapa şindi bi de susak vadı susak o susaklar ekmek koyāla
o susa͜ın burasına koyar bi başını ekmē onun üstüne koya bezin üstüne
o susada şin gene bastırı o da ōda kalır uzunsa kesmiyir onu şindi en
susa͜ın başına geldine birer ekmek birer ekmek koyar ȫter ondan o ȫttükcen so o ekmekle kabarı susaktan çıkacek gibi olūlā bakar o şindi
a bunnar olmuş o siniyi getiri to buraya o siniyi buraya getiydikcen
sona anne biraz un koyar o sininin üstüne yanı başında koydukcan
sona o ekmekleri çıkarı bile başla yıvālamā o böle yıvarlar yenden
yene koyar onnarı bitta oda taşīlar başlīlar fırlatma o ekmekleri fırnıka istiyi süpürdü kayrık iki katlı olur bi katlı olur üstünden fırın atalar
attan fırın o kada pişirmez o as onu yapāla şin büle pidesan yaptıkcan
sona attan olanı yakala onu kızdıla mı o kapar āzını āzını kapadıkcan
so bi sa so bakasın ekmekle kızamış ama o gidiyi çıkar çıkarılar onu
şindi bide kürede vadır āştan onun küre͜i gene sürüsün küre͜i çekēsin
ekmē büle aydi silip paklayıp sarısın ekmē ekmek kabarı ege vasa ege
fasil pişidinse fasile fasile pişdikcen sona atlayı versin böbele andan
sonacım tūşu da vasa ege tuşu āmut tūşusu āmut tūşunu bi de balla
yapasın āmut tūşusunu şike yok anadın şin bostandan yapırız balı bi
de kamişten yaparız balı bunnar oldukcan sona ona da şe edersin o
oldu kayrı çalıma geldi şindi bi tas ta onu içēsin ta ki indirsin gözlen
üstüne vegi yok bunnar epsi bu çocum bunnarı biz geçiydik bunnarı
geçiydik biz ba yānıyı yānısına göre mesela bakīla olūdu tencerele
olūdu onnala pişirile aranı olur aranı eskiden aranı olur kazan dēler onnara ama mesela neyse ona koyālar onu kapālar yakālar ateşini
yānı oda pişer tö böleydiler
ğ
er bi yerin adı vadır anadın mı şurayı çıktın mı to orayı çıktıkcan
sona çalı kışlası dēler bizim ēdimiz vakıt bunu burası dāmış bizim
ēdimiz vakıt dildi amma biz de ēdik amma az ēdik bubalamız ēdi
bubam dedi oynama çıkalım to budan kenara dedi sügü çekēmiş
koyun kızılcık tutmuş burası daldan dala kızılcıklık ormannık öle
ölemiş onun oraları çalı kışlası burası bu yansı geçesen ta başka
302
310
315
320
325
330
335
340
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
Karagözle dēler Karagözler ekinnine gidiyirim ben bu yanı gidēsen
ege bo talası yanına dōru giderim ben kumnuk vadı orda meselā
orasına öle dēler öbsü gitmiş bilmem nereye to bunnar tö büleydi
be çocum adları vadı onnarın öbü tǖlü nede bulcan sen şindi kȫde
pınar biz bizim iç yoktu bizim göllemiz isannar yapmışlar vakıtlan
atla vadır epsinin vadı atları he şuraya Embēlere gidēke derin yol
dedim ben sana to onun yandan geçen Karaperi dēler Karaperi gölcü deler ona ondan so onu bırakıcan şindi deyelim şindi bunnarın
mālesinden aşa dōru gittikcen sona Doyduk dēler Doyduk gölcü
dēler onu geştikcen sona te ōda kenada vadır Şavıya gēdeke va ta
bilmem su va bilmem ama onnara bakıj görüş yok Bal gölcü dēler
onnara ta öte gidēsen eger ta onun öte yanı deyecem orasını Belberin gölcü dēledi ya bitta vadı oda amma Acının gölcü gelise alt
tarafta vādır alt tarafta Avulca o Avulcaya ben düştüm düştükcen
so şini orasını bilmiyirim dāmış onnar orala be canım şini orasını
bilmem şindi başka göl yok bunnar bu gölün delı̇̄ mesela suyu bitmij dil mi su yok şindi kayrı gölde göl kurudu nabıcaz şin bu gölü
ba bilmem ba aydi köve çıka bi adam ya͜utta karaolu olu buda to
mūtarın karao͜ul vadır kövün karaolu bārır şindi erkez sabā gölcü͜e
paklamā gidecek filan gölcü͜e mesela vasa vādık mı oraya bakāla
burasının mūtarı karao͜ul baka ey kim yok buda ba e filanca gelmemij ba şini anadıcam şindi mesela şeyi Asannanın bubası gelmiyir
topalların Mısta o da yok şindi bakıla şindi rāmetli Aliş aġa Za͜it
aġa gelmişler arabaynan biygir arabasıyla gidile gölcü͜e varıyla filancala nėde ba filancala yok dedile ba dönile gerisin geriye ama
adam şindi iki çocunu yollamış gölcü͜e iki çocu vadı İbram Asan
onnar ōda adam da acık ustalık gibi bi şe vāmış bıçkısını koymuş
ta bura baltaya geçiymiş baltasına gicek adam sana bi şe yapıcak
yapıcasa Yusufannara gicemiş a bilmiyim şini yapıcasa o adamna o
biygir arabalana uz gelivemiş onnar oraya geldikcen sona ayda nereye ba benim to ōda yarım işim kaldı ben to oraya gidecem to onu
bitiymē gicedim yediden yetmişe kada ba͜ıdı karı ogul bu sabala siz
onu işitmediniz mi ba geliyiri işittik ama çocukla ōda ya be canım
adam şindi nabı şindi koskoca adama bi bu tarafına bi bu tarafına
patladıyır dön geri āya bak kövün āsına bak döniyi adam gerisin
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
345
350
355
360
365
370
375
303
geriye dēlēdi ben gȫmedim gözümnen ama böle annadıldı olmuş
mesele be canım bu onu işittim öle biliyi annadı döniyi gerisin geriye topalların Mıstafa da şin to buda evleri vasa eger bunnar üç
aġa kadaş bi yēdeydiler ayrıca belkim adam mesele deyelim şindi
yasaklık vamış to ōda to o tarafa geccek kayrı oraya ev yapıcak bi
de baksın geliyi ba gelikene adam aç acına sıyrılıyı saklanıyı bu
tarafa onu da görile inēke ama bulamamışla onu o kūtamış paçayı
bunnar öleydi isannar ozman korunudu biri birileden korunuladı
şini sen yap bu işi şini bı zemanın isannarı bı zemanın isannarı sen
çıkıcan şini te oraya da sen o adama bi şe dedin mi o adam seni em
dövecek em şe edecek bav̇şam bu öle ozman bu angı kȫde bu kȫde
acık bi isan kövün ilesi gibi aklı başı bi adamsa ege ona korunudu
sen seni buban da to adam da dȫse buban sana ne sen benim uşamı dȫdün ne çocumu dȫdün diyemez o adama buba ne diye şindi
sen bi kabat yapmaydın o adam seni dȫmeceydi der bunnarı epsini
geçiydim be çocum bunnarın epsi oldu be çocum tezekle şindi gölcük kurumuş ama pāça pāça yarımış ya şindi ba onu şindi sen ka
diziliysin bıra ayde bakalım ba teze͜i yaporsa o kopor şindi yımşak
yerden kopor o onu iç mıhlamazsı çapayla mapayla kazmazsın onu
tezekleri araba kıvrınıyı būda lümbür lümbür sen būdan çıkıncasına o araba dolıyırı öbüsü çekiliyiri dūmak iç yok aydi aydi aydi o
araba öküz möküz epsi ōda to oda şindi būda döneke şini buda to
burası gibi olur çı̇̄ ner o tekelekler o arabayı o gölcükte su bitmez o
temiz temizledi mi sade cenabı Allah yamur vedi mi dolar o bittada
gider o su olmaz o sona gelmez o şindi şudan yel esēse eger acık
yel essin o su dalga temizler te orası temiz bi su olur temiz ōda
içēsin bile gölcük suyu da iştik biz ben ayvan izinden ben su iştim
anadın mı iç mendil falan koymazdık bakāsın temiz yatāsın yüzü
koyun bunu sokāsın çekēsin suyu çifçilikten başka ne zanat olcak
kȫ yerinde be çocum kendin a͜ilecesi yapmā çalışısın mesela senin
sabanın kırılı pullun kırılı yapmā çalışısın te öle kendi kendine bazı
bazı bulunūdu be canım demı̇̄ ci ustası vadır adam şindi te kırıldı mı
götürüsün İdris ustaya bubası Süleyman usta deledi onun bubasına
Süleman ustaya ēmedim ama bubasına ēdim o büle demiri ateşe
sokar o demir yımşar onu istedi yere kıvırı bitta o onu tokmaklan
304
380
385
390
395
400
405
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
eger kor gibi oldu mu demir istedi yere to bunnarı yapādı o adam
böle ustala vādı saraç bizim kȫmüzde yoktu şede vadır ev ustası
vadır zidar dēle biz şin dōramacı deriz marangoz mesela dōramacı
öle deriz belber deriz
h
yānıyı ne bileyim nası istēsen öle yapılır şindi yānıda misafiy gibi
geldiniz ben bi şe mesele siz beni bāladınız bura ben kakıp ta bi şele
şindi yānıyı annatsam şindi büle dolaplamız vā nabalım be çocum ne
soracanız sen bana ba çocum neyi anadayım yānıyı şindi Türkiyeler
gibi annatma bilemeyiz şindi şindi bis bizim tencelemiz dil bakılāmaz
vadır yānıyı koyarız oraya o yānı pişer ōda kaparız onun üstünü o
pişer piştikcen so bakarız ona biz o et pişmiş mi pişmemiş mi andan so o yānıya yānıya şindi böber deriz biz böberi çerekiz böberi
kīmızı böberi çektikcen sona yāyı koyarız yālıysa şini mesela ya͜utta
zabınmış o ayvan neyse o yāyı yaptık mı koyduk mu oraya bi tencere
içine ya͜utta tasın içine kavıdık mı onu dökeriz o ya͜ın içine ya͜ın içine
döktükcen sona demek ki ona bi şe veri o ani canın iste bitta onu yimē
demek to o al beni olıyırı onda bitta bitakım şeler yapādık be çocuk
onnarı yimē çalışıdık tö öle nebileyim onu tuzunu ta o vakıt atāsın
onu bilemiyim şindi bura bizim yakınımız kȫler onnar biliyler bunnar
şindi bu yemekleri yapabiliyler ne yeme süleyem fasılle pişirile dedik
dü͜ünnede çōbayı koyala baştan çōbayı koyala ākasında yānı vasa onu
koyala o yoksa fasile koyala fasile koymasalar bi san pide olur ondan
so ākasında baklavası olur ne süleyem oşaf sāması gelir sāmadan so
tö bi neydi o nişasta onu koyāla kabā koyala kabak bitkisi yemekten
bitta bakınca yoktu yiyecek şe onu da biliyi amma kabak geldi mi
ümidimizi kesi ākasından iyi biliyi bitta oşaf gelicek to ona göre tut
işi ya o demek gösteri bitta bunun gerisinde yok de batacan bitta kaba͜ı
çokcana yiycen ye oşafı içecen oşaf da kanın aşsa olmaycak bitta ekmeni ıslaycan katık ne yapcaz be çocum ben kākayım mı otu bakam
sen otu bakam be çocum
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
5
10
305
51
Anlatan
: İsma͜il Bayraktar, 50 yaşında
Derleme Yeri
: Saltıklar (Sredkovets)
Konular
: a) Sohbet
a
kövde ne olusa ben elli yaşında bu uşaklımdan beri bir aneye on demeycem yı̇̄ mi defa vamı dese bi aneye yalan süyleycem şindi ilesi
dü͜ünne nası çekettiyse o süleycek bizim yetiştimizde çeketle köfte
yapmā o zamandan beri kövün köftecisi bu adam ama bizim köv dilse de yere gömü kuzu mu istiyisiniz camide cuma günü mevlitte ne
istiyisiniz dü͜ünnede köfteyi nası istiyisiniz ep bu adam yahnı yok o
eskidenmiş bu gömmeyi kapalı olıyı da lezzetli oldū için oraya kaçala
babamdan beş pāça va tö bura köşede bu evle yok uşakka ben basamaktan pindim pineke bi kiremit düştüdü ama yetmiş ikide yetmiş
üçte eski evlede arıcıla Türkiyeden gitmezden önce otuz senelik bi
hikaye seksen dokuz olaylarında gittim dokuz ay dūduk dokuz ay on
sekiz gün dūdum ben
306
5
10
15
20
25
30
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
52
Anlatan
: Rıfat Mustafa, 50 yaşında
Derleme Yeri
: Saltıklar (Sredkovets)
Konular
: a) Sohbet b) Diyalekt c) Muhtarlık Hizmetleri
a
büle ta iyi oldu ta çok gidip gelme var şimdi Türkiyende biz er sene
gidiyiz gezme onnar bizi gezdiri onnar geli biz onnara kuzu pişiriz
bilmem ne çeşit çeşit şimdi doksan beş doksan dokuza kadakı senelede geldinde bakadık ep Türkiyelik bize ısmalasınna diye çünkü köv
tarfında para yok deyip te gelsin tatlı matlı şimdi onnar geldine onnar
bekliyi biz ısmala biz atık kuzu kesiyiz onnara biz ısmarlıyız epsimiz
öle döneydi bize güleşme yeri az geleceydi minder dar gelecekti bizim dü͜ünnemizi köfteleni möfteleni epsini bizim işittimize göre şindi
üç aga kardeş gelmişler ne yandan geldiseler bilmiyiri te birinin adı
Sadıkmıj birinin adı Davutmuş te birinin adı Yusufmuş işte demişle
bis köy kurulum bis kȫ kurulum şuralara Sadık kalmıj buda bizim
köde deyelim Davut kalmıj Davulculada komşu kȫde Yusuf gitmiş
öbü köye bize şindi o zamanna bize öle anadıdıla evet bizi öle dēdiler
ama şindi mesela tarihi çok geriden izleyenne va belki ta başka tülü
biz böle biliyiz benim yaşım atmış atmış bir İsma͜il abi yetmiş üzerinde yetmiş üç o zamandan kalma iki ev va zaten kȫde içinde isan
yaşamayı birinde yaşayan va da onnar tarihten kalma caminin etrafına
yapılmış sora aşa çekilmişle gölcük göl yamūladan gelen göl pınāla
va yedi sekiz pınar va ama onna kapandılar tǖbe duymadık Demir
babanın evi deyiz taş va ama delı̇̄ va çok büyük Demir baba taşı bu
duriyi babamda da demesi budan burası dāmış daldan dala meşelik
Şavı köyüne beş kilometro orası daldan dala gidēmişle o vakıt buraları dāmış ilesi onun oraları dāmış
b
fark var şini bizim buda diyalek başka deyelim mesela Köklüce yimi
metre Köklücede şin ta başka sözle va biz beyas fasulyeye bis fasuyle
deyiz de͜il mi Köklücede diyiler börülce mesela kara bala biz bal diyiz
onnar macun diyi şe sözler bunnar pekmeze onna macun diyile bis kara
bal diyiz mesela biz bostan diyiz kim işler ani sülesinner diye annatsın-
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
35
40
45
50
55
60
65
307
nar diye o şinde Celle va Kıla var şindi Tatalar şindi ben atmış yaşında
amma ben çok onnarın arasına atılmam çocuklukta ben on üç yaşlanda
ben onnar aralana gidim ben onu bildim için onnarın ikisine baktım
anıyısına şimdi ta eskiden tarihi bilenner var ı̇̄ tiyala rāmetli oldu artıkın
şim onadan yaşlıla var ama size bi şe annatmıycak annıysın ben sana
biliyim kim anadacak bu işleri İsmal aġa ondan başka onna ta genç te
olsa nası ba bulabildin mi e tarihten bi şeler soruz ona ba diyalekt şimdi
benim ḫanım şudan şindi bi keç kilometro o şin geldi isanı sesleke ti ti
ti diye o şindi ben diyim Bulgarca konuştun diyim şindi Türkçe konuş
bizle diyim onnar şindi bēygir kōmpir öle konişiyi onna bizse kompi
biygir biz Deliomanca ben onu demek istiyim ben onu da düzcem de
biz biygir onu demek istiyim diyalektini istiyir o bizden ben baştan ta
dedim Deliomanca oj geldin ba nabısın ba ne va ba benim torun geldi
şin bi ay dūdular onnar şin ba lafı gullanmıla buda şindi on on bej günde şindi bu sözleri kapıyı o anası bi şe diyi ona şindi ne va ba yapıyı
onnar da ne öle konışıysın diye biz acık Deliomanca biz ekez benim
hanım Razgrad sancandan o şimdi evlendik biz geldi bi şe annadısın
o ti ti ti tabi ti ben diyim ne ti ti deyip durusun biz Deliomanca kompi
biygi onna beygir kompir onnar acık ta öle bi birkaç kilometre Razgrad
sanca ama piynir kısadan kesiyiz Deliomanca İsmal dayı cami için süleyin bakalım cami nezman kuruldu bilemey kimse yazıyır ama gene
kimse bizim kövün tarihi yok şimdi te anadalım anadalım ama bi ı̇̄ tiyar
va şindi ı̇̄ tiyar bizim köv̇de kaç ane va dedi yedi ane va dedi geçen sene
öldü adam yukadan onnara belki bi emir verilmiştir ta İbrahim paşa
tarafından emir verilmiştir şu vādınız köv̇lere yoksa birer cami bi şe
yapın falan belki öle çünkü ilki öle kalın tātadan onun dışını ben geçen
sene sıvattīdık buda bitta belediye tarfından ben mūtar oldumda sıvattīdık bitta yeni tāta o iç katı kēpiç dış katı tata
c
şeker bayramında bi kase bi kase şeker her haneye da͜ıdıyım kendim
ama iki yüz paket yapi içinde bıraz şeker koyim kendim her haneye
kapı kapı doksan dokuzdan beri kimi anelede iki çocuk vara onnara
iki paket veriyim ōdan ani yüz seksen paket gidiyi ama sokaḫda bi
başka köyde karjı gelen oliyi bana yok mu mūtar yok mu diyi ondan
iki yüz yapim birileri tarafından yardım falan bi şe olduna liste yap-
308
70
75
80
85
90
95
100
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
tım köv̇e musulla mı mosolla mı öle bi cins vāmış çok zenginmiş onnar onnar yaşamıj buralada bırakıp gitmişler Türkiye’ye göç ettiler şu
oldu gibi camı şüle tātaydı dışı geçen sen ben mūtar oldumda gittim
belediyeye dedim ben yeni muhtar acık kendimi göstereyim dedim
hani dışı emen bi sıva yaptık sıva ama demı̇̄ şe telle örgüle de bi şey
dışına şini ani alçı çekeken tutması için a o bizim eskiden öle küçük
delikli tel örgüden var böle dreje diyiz Bulgarcası onnan düz geldik
te eski mezāla var ama onnarı bilmiyiz ben to odan bi iki çocukla
mūtalıktan işle va ne yapabiliyse odaların üstünü düs yeni āç tamir
ettim çocuk okulu vā būda yatılı okul onun üstüne kiremitleri yeni
koyduk da odan kiremitleri aldım geldim çatıyı düz yeni yaptm ep
kendi kuvetinnem belediyeden ne alabiliysem müftülük cami tālanını
alıyı alıyırı paraları topliyi camiye gelip bakan yok mezālın avlulana
gelip bakan yok ben mūtalın yanı sıra ne yapabiliysem kendi kendime
işçi de yok iki üç işçi iki üç genç çocuk va onnala gidip temizlik yapmā savışım bilmem ne yapma savışım a o cami tālalanı er sene parası
toplansa bu sene bi avul yapılsa bi şe yapılsa olcak ama tālayı satıyla
paraları alīla müftüle köve bi şe yok yanısca sen ne yapıcan be canım
belediye on yedi kilo var kim gidiysin belediye muhtarın yanına istiysin bi şe kimne kapışabiliyse sālık oca͜ına tamir ettim çocuk okulunu tamir ettim caminin bu odasını yaptım bütün işleri ben yapırım
ben şindi mūtalın neyi vāsa kendimin gibi tutayım dü͜ün salonunda
şindi yeni masa yaptīdım ben otumā yēle masalar banketle yapız biz
dü͜üneri eski masaları başka kȫler gelip alıyırı banket dedimiz hani
yemenne işkisinne limonatasınna bütün kȫ oturıyı masalara başta ta
erkes hediyesini verince erkes bi ayvan kesiyiri bi kamyon bira alıyırı
limonata alıyırı doktor var haftada iki gün geliyi ben anaḫtarı alcam
belediyeden dediler āç isteyen vāsa gelsin alsın gittim aldım diktim
cam āşları vādı onnar ēken dikilmiş makasım var keseyim işçiler süpiri arkamdan būda pāke vadı sıva vadı bütün sıvayı döktüm doksan
dokuzdan üş tane tolet yaptım dört bilem dışada yukada dü͜ün salonu
yaptım yüz atmış beş yüz atmış altı ane var bi keç buda boş anemiz
var yedi yüz kık nüfus var bu şimdi bu fotokopi koyalı bura belki de
şu beş altı kövde her yeri internet çektim bura annıyısın mı ta kövlüden bir santin er kesin fotokopileni çekiyim bi santin para almıyım
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
5
10
15
20
25
30
309
53
Anlatan
: Sadreddin, 63 yaşında
Derleme Yeri
: Saltıklar (Sredkovets)
Konular
: a) Sohbet b) Sünnet Hatırası
a
şimdi ben araştırıyırım bi kaç yıl oldu en azından yedi sekiz yıl oldu
ama şini araştırma dedikten sona bulup önemli olan bi şeyi yazacak
oldunan bi yeri ya͜utta kendine bi şe yazacak olduktan sona çok önemli ilk önce informatzye toplamak ordan bunu burda bunu bulup tam
olarak ondan sona bulundu fikirde düşündüm bi şey de yazabiliysin
tam olarak şindi ben araştırım diyelim beş on yıl oldu eski ona o
aneden bu aneden alınan resimleri sera kopya koyiriz ora yapim ben
kendim çok resim var bilgisayarda çok resim var çok işlerim sona
feyzbuktan arkadaşlar Saltıklar köyü diye bis bi sitemiz var Türkiyeden arkadaşlar aştıla sā olsunnar iki tane Saltıklar köyü var oraya da
burdaki vefat edeni hemen çıkarız çünkü neden yapmak lazım bilinsin yaparız güzel bi iş oli şindi
b
ta öteleden bi sünetçi çocuklar seksen dōumlu Nazımın çocū abimin
çocū şindi onnar ozman annaşmışlar bi sünetçiyle bu Silistre tarafında
bi sünetçi söz vedi adam Baylar kövünden olcak ta aynısı gittiler onu
arabala aldılar biliyse ani Ersinere sünetçi getidiler sen annadacan ta
dōrusunu tam Roman sınırından aldık o çocū bis tam Roman sınırında
gecenin yarısında alınca geldi bana bana gelince benim saklı torunumuzu sünet ettik şimdi yedinci sınıfa geşti onu aldık getirdik karannıkta ondan sona bu da arkadaş onun abeyi benim arkadaşım gittik
oraya bi köpek var ama çok felaket köpek birazda sucuk var elimizde bi nasıl geçelim sucuk var elimizde kimse bi şe yok emen bi kaç
sucuk attık oda köpē köpek sustu tık tık cama bunnar bi perişannık
bis sünnete gittik çocuk ta geldi emen geştik sünet ettiler ondan sona
başka bi yere işte bu ādise gece ama interesan olan kövde işidilmesin
ba͜ırılmasın çīrılmasın kimse de duymasın başka anıysına süleniyse
sabāsı mūtala falan toplayabiliyler niçin sünet ettiniz falan yolda gelike şindi askele vā yolda post yapmışlar tāla içinde indiymişler sünetçiyi kendileri geçmişle misirlik içinden falan sünetçi yayan geliy
310
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
çıkıy gene yola pindiriyle gene getiriyle köv̇e annıysın mı şindi abem
çocū İstanbul’da Kıraşta yaşıyırı Nazımın çocū Amerika’da Kaliforniya’da ani gizli sünet yaptıla gece ozman ben delikannı çocuk
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
5
10
15
20
25
30
311
54
Anlatan
: Ahmet Recep, 76 yaşında
Derleme Yeri
: Kocacıklar (Telvel)
Konular
: a) Mesleği b) Düğün c) Tarım ç) Günlük Zaman d) Bayram e) Sünnet
a
tekesede çobancılık ta yaptım būda devlete zavotta işledim çeşitli yol
yaptık taş yol yaptık çobannık būda tekesede yaptım on iki yıl şindi
bana verı̇̄ lēdi yüz otuz koyun bitta hiç kimse karışıyı onna benim istesem çıkarcam meraya istesem çıkamacam ama çıkamasan güdüp şey
etmezsen lazım güdēsin südünü sen sayasın iç öbü tülü kıkeyez biz
şindi koyun mu yül ayında temmuz yülde kıkādık biz on çoban bu͜un
benim sürüyü kīkiz yarın senin sürüyü öbü gün senin sürüyü piyanka
çekiz bakam kime düşecek diye öle şey ettik sora o bulgadı va yimi
lef verir sana sen verisin sen bitta kendin dökesin isle böle yapiysin ne
öle yapiysin diyen yok çünkü sen çıkāsın alıysın sen az süt çıkarısan
para as ben çok çıkarısam ben çok alıyım yapay ben çok verı̇̄ sem ben
parayı çok alıyım sora kuzu kuzladıysın sen kuzuyu az verı̇̄ sen para
gene as ben sende sen öldiriysin ben öldǖmedim öliyiri ben sayada
kuzla akıyım duriyirim sen gideysin eve e so͜ukta öli almıyır öliyiri
parayı tam az alıysın kışın idare veriz sayada sayada ōda bakiz saman
da verdik yonca balya verdik yem böyle idare saman yonca kış idaresi
onnar yemi veriyler sen veriysin alıysın ama kantadan geçiyi yem
kantadan geçiyi olıyı olıyı sende mesela sende koyun ölmüş yüz otuza koyun verı̇̄ le bize bende ölmemiş seni kalmıj yüz yirmi beş koyun
sana yüz yirmi beş koyundan verı̇̄ ler benim yüz otuz bana yüz otuzdan verı̇̄ le e bi͜eniydim ben sana aştım bana iyi geliydi sāyādım gütmē
gittim düşünüysün nereye zarar salam da doyuram diye hiç sıkılmaz
sȫlesin ama sen düşünüysün o nereye zarara salam şunada çabcak
doyuram alem meraya çıkıncı diye sora gecede gidēsin sana kimse bi
şe demez onnar şindi mesela ben gece çıkaracak oldu mu gelir acarım
saya kapısını adi derim onna dakılır arkama ben onnara yem falan
verim cebimde ben nereye onnar da oraya eh ne aklıma geliyse şindi
unuttum e o kada söylerim
çoban çoban kalk gidelim
312
35
40
45
50
55
60
65
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
sigaranın fenerini yak gidelim
ne güzel olan yalamık çoban
çobanın sopası çeviz kökünden
semtine varılmaz köpek sesinden
ne güzel olan yalamık çoban
çobanın şapkası macuna düştü
olan gelen arılar başına üştü
ne güzel olan yalamık çoban
çoban çoban yıkanır mısın
başkasına baksam kıskanır mısın
ne güzel olan yalamık çoban
çobanın evleri bayır başında
bir sızı var sol kaşımda
ne güzel olan yalamık çoban
yete bu kadar ben vadı koyun ama çoban tutādık ben işe gidēdim güttüm inek vādı koyun vādı begı̇̄ vādı manda vādı kas tavuk epsi vādı bu
köde epsi vadı gene şindi gene va indi indi pipi diyiz siz indi diyisiniz
bis pipi diyis biz yāmuda eve geliydik a kūt yoktu kūt gȫmedim gece
tuttula getiydiler saya kapadıla misiylikte tuttula beni gece onda so
getiydi kapana getircek oldu bende vēmedim koyunnarı götüydük sayaya sabāla geldile aykırdıla mūtarın yanına ben dedim o ben dedim
misiylikte tutmadı eve gelike tuttu dedim mūtada benden ya oldu bi
ceza yaptılar mūtar dedi ben imzalamıycam cezayı on günden so ben
verecem ona cezayı sen ona deyive dedi puantara dedi o getiydi buldu
beni sayada mūtar beni tuttuya mūtar dedi bana sen ona deyiver dedi
sen onunna götünü siliver deyiver dedi ceza ka͜ıdını mūtar cezayı imzalamıyı mūtar imzalasa alacekler mūtar dedi imzalamıycam dedi iç
kokma onun vaktı geşti
b
şindi o vaḫıtlar dü͜ünner damda olūdu ben küçüktüm gene dü͜ünner iç
dama çocuk mocuk giremez dam kapısı beklerler alır bir sü͜en eline
adı dışarı ben to bu kadādım ninemin yanında gittim dü͜üne vādım
dediler atip geliyir geldi kolumdan tuttu adi dışarı evele uşak kokiyirim ālayarak geldim eve sade karılar onnar bitta tǖkü söyliler ālay
döniyler kızla kārla epsi ama dama giremezsin e gitmiyiri yok yok
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
70
75
80
85
90
95
100
313
bittayı gündüz gelin almā gidiyler vā vā çalgı vā kumanizma ēdik
kumanizma erdine to ōda demek koça Sülemanna dedik ōda sayvanın
altında dü͜ün va kumanizmada ama ondan so Atip dayı geldi vuracak
oldu isannarı adamna sayvanda avlu içinde sora ona vūdular Atibe
bu kumanizma ōda çekilivedi geri adam da bi yere karısı da kimseye
deyemedi
c
eski misir yulaf fi casnuka ayvan idaresi yonca ekēdik fasılle ekēsek
mercimek ekēsin māzada ayvanna vā biz otluk diyiz şıra deyesiniz
şıra otluk deyiz otluk alaftan yere ba yere yere piynir sen koyunnadan
yapıysın o fıçıya kilere anda so basāsın salamura içinde yapāla andan
so inek işmik deriz to böle yımta gibi topalak sıkādı tö böle oludu
kaynadıyı sora sıkıyır onu tuzlayıp koyir salamuraya çaşır giyēler
çaşı bildin bütün gaytan andan so sora kuşak sarılādı kim nası kīmızı
saramazdın o deledi kumanis düvēledi beyaz sarıcan çorapla örüledi
yāpāda taratıladı çarık ayvan derisinden o vakıt sora çıktı kundura
baştan yoktu yiri ayvandan inek öküs manda öküs bütün epsi beraber
onda tö böle dilēlēdi kesele dilēlē bittayı satāla bir ölçek misi bir çit
çarık bir ölçek misi bi çit çarık
ç
sabā yıldız dediler sabā yıldız do͜uya dediler ezan yıldız dēdiler top
yıldız dediler sabā yıldız do͜uya saba oliyi koşup gidelim kasabaya
dēdiler yıldızladan o ȫlenle sen şin kākāsın gölgen buraya geldi mi
kısalıyı acık kalıyı tö böle a ȫlen oldu sen yere göreysin gölgeni küçüliyi a diyile ȫlen olmuş bu camide vādı saat yimi üç kişide vādı
saat koca kȫde onnada cep saatı kūma yeli vā anatarı va benim uzak
kocabamda vadı bitane ondan da biliyim ninemin bubasına annesinin
babası kendi kocaba uzak kocaba kendi köyümden de olsa uzak kocaba ninenin babası uzak kocaba
d
sangaç kuralıdı sallanīdık bide cıgarancık şuraya bi agaç kakālar bi
delik deleler ona bi çatal bittayı bi sırık bu şana balalar ipleri sen
giriysin bitta çevile ȫle okūladı Şumnuya götürüle duktura beygir
arabasınna o vahıt bu kȫ kalaba bu kȫ Tükiyeye gitti bu cami almazdı būda şindi yok ı̇̄ sannar Tükiyeye gitti kasabayada çekildiler sabā
314
105
110
115
120
125
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
namazı gelike kaldırıdı bizi biz bayram namazına geliydik ramazan
ramazan davul gezedi onnar to būda iki kişidiler cami odasından yatīlardı ramazana kaldiriyi be canım temcide kaldıri gelen sabā namazına geliydi gelmeyen temcitte bazı çōba yapāladı işli pide yapāladı
akıtma dökēledi çeşitli ba pilav yapāladı
e
o vaḫıt sekiz yaşında yedi yaşında şindi ben yapacam çocu͜a dü͜ün dil
mi sünet dü͜ünü bütün köve şey ediyrim deyim ben sünet dü͜ünü yapacam andan sora köylünün haberi var yapacandan bitta ça͜ıriysin pelivan ça͜ıriysin yürükler geliyiri ya bitta dolay geliyir etraf kȫler aber
salıysın sen büyük dü͜ün var davul zūna epsi var yapāladı oda danışı
yapāladı ayirile bi kişi içinden canım kendi olanını sen kendin sen
yapacan kendi olandan biri çıkar organize yapar ben tö böle tö bi işte
kāktım bi dü͜ün yapacam gelin alcıda kavga çıkādı sen geliysin dışadan buraya gelin almā güvēde geliyiri alīla sarı sarık va para e toprak
bastı ba e şindi av̇şam oldu mesela saat on olduktan sora sȫlēsin bi
kaç kendi bi kaç kendi olannarına geliyler ekmek yiyiler doyuruşunandan sora güvey de sokāla içeri geldi yanına vurūla vurūla acele
sokāsın onu bitta ekez da͜ılır yassı kıldıktan sora bizde yassıdan sora
gidēdi o gitme ça͜ırile geziye ça͜ırile kaynata ça͜ıriyi ya güvey baklava
yemē o azılık yapiyi sen kendi olanına söyliysin sade sen gitmiysin
götüriysin belki üj günden so geziye gidiysin olūdu ı̇̄ lesi a be tö öle
ı zı yapala olūdu ba öle bilmiyim tetre toplıyı işte toplile o onnar
bi takımı çay yapıp içēdi en çoku faydası evelsi ayvan koşādık bize
ayvan öle yara falan oldunna mesela sabanna kestinne o tetre suyunu kaynadīsın basāsın ona kapa yarayı öle bilmiyim öle bilmiyim arı
südü o arıcıla alīdı vādı bizim kȫde bi çocuk devlete bakādı kuvan o
alıdı ama ben bilmiyim geziye gidiysin baklava yime geziye gidiysin
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
5
10
15
20
25
315
55
Anlatan
: Halime Osman, 73 yaşında
Derleme Yeri
: Kocacıklar (Telvel)
Konular
: a) Pide b) Dızman c) İşli Pide ç) Akıtma d)
Oyunlar e) Peksimet f) Turşu g) Peynir ğ)
Düğün h) Sağlık ı) Giyim
a
annadım biz şindi pideyi biz nasī yapiz alıyiriz pazı kendimiz yapiz
pazı ondan so koyiriz onu tepsiye biz kīma diyiz kīma diyiriz andan
so o pazıyı tepsi yalıyiriz pazıyı koyiriz koydu mu koydu şindi unu
acık kabadiyiz beklettiriyiz o kabariyi şin tepside ǎcık ondan so bitta
ona katık osun yo͜ut osun neyin vasa üstüne dökiysin fırnaya atiysin
top peçkasını deyem bali şöle akı gibi çıkariysin
b
dızman şindi yapāsadın mesela satın alman amılada oliyiri böle şeden
kendin yapma da oliyiri karīsın onu şinci ekmek sodasınna andan so
kabartma sodası oliyiri tö öle deyem bali onna kabadısın tepsiye koyiysin o kabariyi kabādı mı kabardı onu da gene yenden katıkliysin
al sana fısıl fısıl bi tepsi dızman koyan koyir olmiyan koymi katıkla
güzel oliyi katıkla yotla uynuklan da oliyi sade olsun kereste neyle
yapabiliysen oliyi
c
işli pideyi şindi yazarız pazıyı yazdım yazdı biz bi çıkıp pazıyı yazarız bitta bir insanın geldine iç sıkışmazsın ama benim şin o kadar
vaktım kalmadı da yapamıyım er bi şeyi andan so da getiriz onu
buriya sinnin üstüne koyarız onu onu döşeriz içine piynir yā andan
so yenden bi kat tā gene onu döşesin e o senin kalınnına bakiyi ne
kadar kalın yapāsadın yapiysin öbü tǖlü olsa tepsi dolsu da yapiysin
kalabalık olducan so incerek de yapiysin epsinde andan so onun
üstüne bi şeycik koymiysin onu sen tö böle peçkanın üstünde altını
üstünü kızadiysin çıkādı mı yiyěsin balla arıdan başka biz āda deyiz
pancādan ama şindi bizlede panca kalmadı kamişten mi olūdu evel
e onun mengenesi oliyi çekiysin kazannarı oliyi kaynadiysin bostan
ādası annele vaka yapāladı biz kendimiz yaptımız yok kabak ekeriz
onu da yapmiz şin ondan da vazgeştik yapādılar onu kirece sıktı-
316
30
35
40
45
50
55
60
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
rılādı kabā şin sen diliysin dildin mi dildin nası uriysin dildim onu
koyiysin onu kirece kireşli suya kireşli suya andan so kireşli suda
onu bır av̇şam tutacan ne kadar tutacan o bütün şöle tıkız oliyiri
sona ona şekerini sacın şey tavanın içine şekerini koyiysin andan so
o koyuluve tene tene kali iç bi şeycik olmiyi onu ne kada yıkiysin
sen o kireşli suyu bütün yıkiysin kireci koymisin sen şindi kireşli su
yapiysin kireci koyiysin bi kofaya yapiysin suyunu süziysin onu bi
şeyden bezden süziysin kireci kalmiyi içinde tut suyun içine basiysin sōna on nezmannar şey edecen yenden gene çeşmenin başında
iyce yıkiysin ne kireci kaliyi ne beyazı kaliyi andan sō onu bitta koy
tavana koy şekerini kaynat kıtı kıtır
ç
akıtmayı koyarım bi tasa koydu mu koydu o akıtmayı da çok yaparım çok ta severim andan so unu koyarım bi tasa biraz süt koyarım acık yo͜ut koyarım onun içine bi yımta kırım ona karıştırıp ona
dökerim bana Türkiyeden ti sacı getiydiler andan so saşta dökerim
onnarı yirim
d
biz topalcık oynadık bi de var ne dēledi onnara ebe gömeci onnarı
dizedik boyumusça derin yapādık kendimizi onnadan avlu işlerinde yok mu be ot onnarın tö bu kada tö be çıbıkları olıyı topalacık
yaprakları olıyı to bu yapraktan öle çıbī olıyırı çıbīnın onu bitta to
burasını biz onu delēdik uşakka boyumusça yapādık kendimizi gelin yapādık ya kendimizi süslēdik kukla oynamazdık bize ėvel bizim günümüzde aşık vādı koyunnarın kemiklenden bacaklanda aşık
çıkādı biz aşık çok oynādık bi de topalcık o kemik çıkariysin onu
koyiysin sana tö be topalacık bi taşın oliyiri o aşıkları atiysin to bıra
bende yirmi iki tane andan so atiyiz onnarı şindi aşı şindi kemik bı̇̄
tarafı boş oliyi bı̇̄ tarafı dolu oliyi bi taraf aj dedik bi taraf tok dēdik
bu bey dēdik bu te bilmem ne dēdik aşı çeşin çeşin çeviridik ep atiz
o aşı çeviriyı̌ ́ z onu atiz aşı çeviriyı̌ ́ z bakam nası çevilecek diye biz
böle şelele oynādık şimdi o döt köşe bunu atiysin bu tarafı düşiyiri
burası mūtar burası düşese candar burası düşēse tok yǖsek yeri bi
yē alçaktı burası düşēse alçak aç kaybediysin aç ben alıyım annadın
böle attım aç geldi sen iç alamıysın sora ben atacam ben atiyim şindi
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
65
70
75
80
85
90
95
317
at tok geldi gene atacam burası geldi candar geldi burası geldi mūtar
geldi aç geldi mi kaybediysin
e
pesmede koyarım teknenin başına koydum mu elemi unumu elerim
elekle koyarım onun orasını ona da gene bi yımta kırım kīdım kīdı ya
yo͜utla karım onu ya uynukla bizlede çünkü evel ayvan vadı bulunudu
bu sene ayvan kalmadı südü koyiysin to oraya uyişiyir iki gün sona
onunna bitta amır karıysın andan so koyirsin onu teknenin başına karırsın onu yaydırırsın onu tö böle elim gibi kalınnıkta da onun içinde
kesip kesip bu kada bu kada pesimede yeriz ben Tükiyeye vādım ane
sahabı bu pesimet ne dinir iç bilmiyi andan so bana dedi ki napcan
sen dedi sen dedi baya dedi bıraz ılık tutiysin dedi ben dedim pesimet
yapacam dedim ne o pesimet yedi ede o yime dedim ben andan so ben
naptım şindi acık ta çokça kādım vādım yaptım ona onnara da götüydüm karı gel şindi bana da göster al yo͜udunu dedim bilmem neyin
dedim te ilazım olcak şeleri yımta Tükiyede adet ne evinde yok bizim
gibi biz evden alıp acele kıriyz andan so kaktı aldım kendim gittim
onu anesine yaptım ona kadım göstedim a şin dedim pişiy dedim ama
dedim iyice dedim pişircen kızardacan a abe ne sevindiler
f
biz şindi çok çok ugraşmiyz kopuk yapiyz yapāladı ninem şȫle bi
duvā dizelēde te kīmızı böbē dizileri gibi tö öle te böbe dizme te öle
dizi onnarı bi sırık böber yapāladı bi sırık suvan dizeledi o suvannarı
saplanı örüledi samsa mamsa gene öle koyāsın onu evel bez vadı şindiki gibi sezav yok üç sezav onu bitta pelini nası öriysin pelik öri gibi
onu örǖdü a bilmiyim kompi bilmiyim e fasılle kuru fasılle ya öbü
tülü yok öle öle piynir yapılıdı piyni çok yapādık ben de çok yapiyim
g
nası mı yapiz bı sabāla şindi südü sādım sade en uz düşiyiri bü͜ünkü
südü yarına bırakmican koyiriz anıla dinne o uz düşüremiyiz bı sabāla
südüm bol tepsi altı oda tepsi altı oda andan so südüm bol getiriysin
onu koyiysin sıcak tā koyundan sādın mesela koyun koyem ben esameyi inekten sadın gibi getiryisin onu koyiysin tencerene çok kara
düşiyiri tasa yakın çalıniyi çok kara düşiyi andan so ona ne kadar
ölçün var tencerende mi ölçün neden ölçün biliysin karanı o kadar ko-
318
100
105
110
115
120
125
130
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
yiysin onun mayasını koyiysin onu acık kariştiriysin sulaniyir sulandı
mı süziysin bastıriysin onu gör nası piynir oli ama bu sene ayvan yok
yapamiyiz
ğ
ben bu kȫden ben nası görcem ben de ondan üç yaş küçük nası görcem be canım evel gelin olūdu gelin arabası olūdu arabaya pindirirdin
onu alıp geliydin bizim günümüzde bȫledi e şindi neblem ben damna
yok ōda oynile be canım di gidedim ya nası bizden büyükleri oyniler
biz onnara bakiyiriz dariyesi de var epsi var zilli maşa epsi var sade
tükü söylemeye isan olsun bali çok dariye vuran bi karı vādı bütün
gör öle ba Amet evel dü͜ünner şimdi dü͜ün mü şindi biraz ora bellemişle odan vuriyi deli gibi dön o zatı beni çok ilendiriyi böle insana
ēkeze vēsin Allah atmış sekizde o yetmiş altı aldı ben yetmiş üç yaşında de͜işik söyliyim ben elli sekizde bende bi kız vā bi çocuk va kız
Tükiyede çocuk būda Şumende yaşiyi
h
doktor da yoktu be uşam bi şecik yok nazar oldu nazar oldu kākā bir
duva okusun ona nazar diyemezsin nebaladı ba Amet uşakka sıcaklını
kaldıdı nidiyiri küçük uşak sıcaklını kaldıdı ni ama sen bilmiysin onu
ya ozman böle hiş şindiki gibi derecesi va ne bi şeysi var ölçme uşak
hasta başka yok
ı
bindallı geçēdi bizim günümüzde bindallı geçēdi bizden yaşlı olan
bindallıları giyēlēdi mesela ben seninne evleniyim bu milletin īsımları epsi bindallı giyēdi o bitta o gelinne ēkez oynādı bindallıla o gelinne ēkez oyniyi biz e gün don anteri tezgāda dokūladı ama ben onnarı
çok az atīlıyım kaynam dokūdu benim evde tezgā vādı kaynam dokūdu bizim günümüzde ferece vādı bȫle emen açık saçık al kendini sokā
git yasā git yok bilmiyim nide oturiyi bizim bubalamızın dedı̇̄ olūdu
öle kızı gösen çocu gȫ al kendini git öle şe yok konuşusak biz su yolunda konuşūduk ivel suya gidiliydi pınala vadı böle çeşme yoktu alıp
kendimizi gidēdik su yolunda görüşüsek görüşürüz görüşmezsek öle
şe yoktu bostan olmadıla buz oldu bak acık bizde o böbele o dometile
bütün mafoldu
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
5
10
319
56
Anlatan
: Feride Salih, 67 yaşında
Derleme Yeri
: Sucaz (Studenitsa)
Konular
: a) Pide
a
kıvırma yapılīdı kıvırma pide e pazıyı kat kat koyar piynir konūdu ya
üstüne sona katık katıkla yo͜urt karıştırıp üstüne koyar fırına verir pide
öle olurdu di͜er yemekler fasulle olūdu kuru fasulle lāna aşı bizde çok
çorba olūdu ilk yemek çorba ya ön çōbası ikincisi bitta lāna aşı yani
yapılır ama benim aklıma gelmiyi unudiyirim ben acık hasta oldum
iki üj gün oldu geleli hastaneden başka ne oldu baklava yapılīdı tatlı
onu pazı yufka açılıyı yımırtalı hamır karıp pazı yazılır büzülü böle
ince oklavalala ya da kalınnı kim nası sevese dizesin tepsiye kızartıp
onu sora haşlāsın şekerle şebet yapıp haşlanır so͜uduktan sora ikram
edilir
320
5
10
15
20
25
30
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
57
Anlatan
: Salihe Şakir, 60 yaşında
Derleme Yeri
: Sucaz (Studenitsa)
Konular
: a) Bayramlar b) Oyunlar c) Düğün ç) Doğum d) Sohbet
a
bayramnara bi gün önceden arfe günü da o zamana kadar temizlik
düzen yapılī da epsini sıvāsın azır olusun arfe günü geldikten sora
böle kolaçla yaparız būda üzerine hamır karız hamır kariyiz hamırı
kardıktan sora maya koyuruz ekmek mayası ekmek mayasını kardıktan sora bekliyiz böle şey etsin kabāsın diye kabādıktan sora pazılayıp
onu üzerine çöre otu siz nası diyisiniz çörek otu ondan koyup būda
komşuladan fırın vā bizim evelden yapma fırın böle topālak o fırına
atıyrız hepsimiz komşular hepsimiz ōda pişiriyiz onu hepsimize sıradan atıp onnarı bayram geldi sabā azırlık kalkıp gene temizlesin bayram namazına gitmezden önce kalkarıs günej dōmadan öle hazırlık
ēkekler gider camiye biz bitta saba kavaltısını hazılarız o geldikten
sora yeriz elini öpüp yeriz kavaltıyı halva yapılır tatlı öle ateŞ başı kokudurus bis sabala bayram sabahı tereyā kokudiysin pesimet pişirisin
helva yapasın öle başka da ne vāsa onna yapāsın bitta başla çocukla
gelmē onnar şindi akşam olduktan sora o günü sen misafirle gelir
gelir senin elini öpele gidēle bi şele ikram edēsin tatlı ikram edēsin
baklava ne vāsa öğlen yemene gelen olur çocukların gelir akşamna
bizim kızlāmız gelir çocukla gidele kaynanasına bizim kızla geliyle
bize ōlum ilkten gelir bizim ellerimizi öper annesinin babasının dedesinin ilkten buraya gelile öle kurbanı olan kurban keseriz ama bizim
ötedeki gibi böle da͜ıtmak yok hiç kendi ėvel da͜ıdılıdı yedi aneye veriliydi şimdi yok
b
çocukka oyun grad dēle böle çizēdiler onnar oynādılar ip atladık salınġaç kurula bayramnada büyük āç vadı böle küvün kenarından amut
ācı ona bayram ācı dēledi bi de kaşıdan vadı o māleliler o karşıya öbü
māleliler öbü kaşıya oraya sangaç kurula genşle oraya çıkala böle bi
āç koyala uzun bi tarafında kız oturu öbü tarafında onu isteyen çocuk
öle sallanılır genşler işte oliler iş olmadıktan sora evde uz geldine
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
35
40
45
50
55
60
65
321
cumāytesi pazara geldikten sora geliylede öbü tüylü işten akşamna ne
zaman iş saati bitiyi ondan sora geliyle iş saati bitti mi
c
benim zamanımı annatıcam ben yetmij beşte evlendim ben okulu bitı̇̄ dim orta tahsili bitı̇̄ dikten sora eşimne beraber çalıştık burda koparatifte beraber çalışıdık geldile beni istemē bis tabi o zaman kövde kalabalıktık burası şindi isannar siyreldinden şindi kalabalık olduna kızla
çocukla böle şe annem dedi bana bak bi kaç yede istiyile seni kime
gidiceksin ben beyimin adı da Cevat ben dedim ben Cevata gidecem
yok dedi annem be kızım onna bak dedi iki tane çocuk dedi iki abisi
va eşimin dedim yok olsun ben ona gidicem babama demij bak demij
biz onu başkasına veremiycez bak onnar ikisi biden işe giderken bis
böle tatlıcı tükanı vadı ōda buluşūduk beraber kimse gömeden kövün
kenarından çıkādık yukarı bak demiş onnar beraber çikile biz bu gelen isannarı hiç çevirmeyelim de ne olcasa olsun neyse geldiler annesi
babası abisi yengesi döt kişi geliyke getiriyle tabi getiydile bı̇̄ böle
kumaj getiydiler fistannık dedik bis bi kumaj getiydiler bı̇̄ başȫtüsü
vādı çorap vādı tēlik vādı tatlı getiydiler biz de onnara tatlı ikram ettik
yemek koyduk bi annaşma oldu dediler tamam ileden bis şe yapādık
para götürümü dēdiler onu yapacaz bis benim eşiminde milleti kalaba
para götürümü nışannadıktan sora bi kaç vakit geştikten sora geliyle
böle dediler hediye getirecekle geline hediye getirecekler çocuk evinden geline bōca yapālar koyālar başka ne lazımsa be canım hepsini
alīla giyim alīla yakınnarı da gene hediye alīla yatak ȫtüsü demezler
tā başka çok çok şeler bagaj getiydiler bilmiyim basma filan ondan
sora dedile bayramnık yapacaz bayramnık demek de yüz görümlü
onu da bir mayız günü bi bayram şeyinde yapādıla bir mayız günü
yaptıla üç tane miydi o gün Fatmenin oldu benim oldum o da geşti
sora dedile dü͜ün yapacaz haziranın on dördünde dü͜ünnü bis şe yaptık
erteledik o zaman dü͜ünümüz oldu benim zamanımda dü͜ünner üj gün
olūdu cuma günü başlardı cumartesi pazar günü biterdi akşamna dü͜ünün birinci akşamı dēdik ikinci akşamı bi de pazar günü gelile gelini
almaya birinci günü davılla geliyle başlālar ilkten çocuk evinde çalāla
bildin dü͜ün vā diye bütün kövü gezele çalgılar geline gelile akşamna
gelip gelini alīlar buraya oynama çalgılala içēden damatları mesela
322
70
75
80
85
90
95
100
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
şe girile içerden çıkar tabi nika akşamında da elbisen başka olur birinci akşamı başka ikinci akşam beyas gelinnik olur pazar günü gene
gelinnini giyesin öle gelin pindiymek oliyiri gelin mesela pazar günü
gelini almā geldile mi gelin pindı̇̄ mek adetlemiz çoktu ama kalmadı
böle gelinin ısım akrabası toplaniyir deden vasa deden uzak deden
varsa dizilile böle sıraya dizilile gelinne damat ilkten gelin geçer kız
evinde olduktan sora gelin öper elleni sāmaşır vedalaşır mesala gelin
gidiyi atık dil mi öle arkadan geline para verile gelin yingesi parça
açar paraları toplar gelin çantasına ōdan sora oca duru başa oca okur
duva eder şeker atala gelinin başına koyala böle sēpele gelini alıp
dedim ōda bide ālay yapāla bütün akrabala toplaşır gene geline hediye verile ondan sora alīla gelini haydi geliyle bıraya oynama kövün
ortasına ōda bıraz oynadıktan sora gene takı yapāla şindi atık çocuk
tarafı kıs tarafı kızın annesi babası ne vercek köylü ısım akrabası oda
öyle de dakı olur bizde kalmadı o zamana kadar olūdu tā eskiden olūdu arabaya pindirile atla yörülek gidēdi būda bende de yoktu benim
zamanımda yemek ikinci akşamı çocuk evi köfte olūdu etten kıyma
etten köfte yapaladı içme de gazos olur hatta adamnar rakı içēle bira
içele öle geliyle burada çocuk evinde gelini arabadan indiriledi yörülek geliy de gelin bi şey konişmiz sölettime beni kōkiysin ne var
ç
çocuk mesela yedi gün durūduk benim çocum bi tane ōlum oldu zaten
yedi gün hastanede Şumnuda dōdu geldik geldikten sora benim uzak
dedem vādı seksennik bi şeydi annemin babası o geldi bi namas kıldı
ne çocun adı ben Ali dedim kıldı bi namas aykırdı çocun kulāna Ali
Ali tamam adını ȫrendi atık dedi öle kık gün çocuk olduktan sora
çıkmazsın dışarı ep içēde çocukla beraber
d
yapādık aftada bi gün mesela cuma günü akşamna cumeytesi günü
çalışılmazdı cuma günü akşamnarı mesala bu komşuya gideriz bütün māle toplaşırız gideriz tatlı alır misir pişirir kompir pişiri ne vāsa
kimde ne vāsa oturuz işlemizi yaparız kim örür kim diker kitap okūduk Tükçe kitap be koparatifte çalıştım ep tālada misi kazādık pancar
çıkarıdık bıras sirke bıras ekmek sodası karıştırıp orasına burasına
sürsün tetre o bi yara oldukta so yara için geçmeyen yara vasa onu
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
105
323
kaynatıp yıkāsın öle mesela ileden anneler vadı onna böle yapādı yapamadıktan sora doktora götürülüdü bizim zamanımızda kalmadı bi
da böle şeler kırıkçı doktorda bile ta çabuk doktor gibi bizim zamanımızda eskiden sade Omran kö͜ünde vadı bi doktor o vadı sade o da elli
yedde elli altıda öldükcen sora o geldi Bulgardı
324
5
10
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
58
Anlatan
: Hüsnü Ahmet, 81 yaşında
Derleme Yeri
: Omran (Trem)
Konular
: a) Köy
a
Bulgar tarafından yok ben karışmiyim dedi karışsan da karışmasan
kūluşundan ta ileden omur kȫ bu köv kurulduktan te buda Çatma dere
diyeriz ordāmış oda mezarlıkları falan var ordan buraya gelile buraya geldikten sora bi çoban Omur çoban dēler ona Omur çobanın
isminden anıle bu kövün adını bitta Omran kö karıymış onnar tālaya
döndürülmüş kışla var ayvan bakma yeri yok pınar var Koca pınar
Hoca pınarı var yukada bitta var Kısa ōlunun pınarı oda köşede orda
başka burda var korunun altında Çuçuru deyeriz Çuçuru çeşmesi var
bi kaynaktan pınarı da var üs yanında Çatma dere bizim gelişimiz
ordan mūtarımız da geliyiri
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
5
10
15
20
25
30
325
59
Anlatan
: Naziye Selim, 70 yaşında
Derleme Yeri
: Omran (Trem)
Konular
: a) Pide b) Yemekler c) Sağlık ç) Giysiler d)
Şikâyet e) Düğün
a
pazıla be canım pazı yazıyırız unu eliyiriz ondan sona kariyiz bi yımta kırıyiris ya akıdıyiris acık süd koyiyiris kariyiris onda so topalak
yapiyiris acık dinnendiris yaziyis bitta kıvīma yapiyis cevizli pide o
tatlı amır aşından pazıyı
b
eti şin parçaliyiris andan sona küçük küçük yānıya suvan dōriyiris
kavuriyiris içine koyiz dafine karabiber to biraz tatlı olsun diye
fasılle diyiz nası yapıcan onu da tö öle ayitliyiris yikiyiris koyis
tencereye andan sona buruşu geşti mi süziyiris fasılle böle buruşu
geçiyi düzeliyi pişme başliyi süziyriz sona yapiz onu da aynısı böle
pişiyiriz onda bıraz kaynadı mı kara suyu çıktı mı süziyiriz yenden başka su yā suv̥an hepsini katiyiz morka rendeliyis lutenitza
yapiz domateyi topliyiris yıkiyiriz başlānı çöp yēleni patliyiris maşineden geçiriyiris sora ayrı bi tencere bi tepsiye kıyiz morkasını
kıyiz böberini yarı şişe yāla kaviriz onnarı üstüne domatenin sosunu dökiyiriz bitta koyuldiyiriz o alde geliyiri lutenitzaya sonunda
samsak karabiber katiyiz burkannara koyup kaynadiyiz kış idaresi
yapiyiz kendimize tūşu da yapiz epsi de yapiz domatis koyiz yeşil
morka koyiz
c
nepcaz sı̇̄ kelēdik ap yokka sı̇̄ kelē sı̇̄ kelēdik vücüdüne süriyz sıcaklını alsın diye ayaklan altına süriyiriz üstüne de sı̇̄ ke çorap giydiriyiz ayaklana böle nemni yaj gibi bes sariysin çarşafa sariyle
ayvan derisi işittim va eznik için ani tavşan deri koyadıla be canım
işidiyiz öle başımıza gelmedi ama tavşan yāsı koyuniyi diye işidiyiz tiken çıkamā tavşan yāsı balayıp öle bāladık böle elini bālisin
tikeni çıkasın diye böle işittimiz va böle yaptımız var yaramiyi bize
kullanıliyi ama yarayan kullaniyi yaşlımak ekmēne sürile tatlı oliyi
kaz yāsı yāda kollestrol da va kōkiysin yime
326
35
40
45
50
55
60
65
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
ç
evel don anteri giyēdik bizim būda geçmiyi öle yapmazdık Nermanın kövünde yapālamış kına gecesinde giyēler çocun tarafı giyi
gelini giydirile sora iki üç saat sora bitta gelin giyiyi öbü tülü elbise
uzun fistanını giyi ama ilk önce çıkiyiri bindallıyla elleni kınalile eldiven giydirile oynile benim kövümde yaptık onna nışan yok
buda olmiyi bizim tarafta oliyi Nurdin aġanın kızına yaptı başka
olmadı bizim tarafta oliyi bindalılala oynile benim tarafım ta böle
aġa bubasını kullanile benim kövümde tēlik diyiris bunna terlik
diyi biz mēmet diyiz onnar memet diyi öle işte agız şeyi oliyi yim
beş kilometro Veselina Karagöz kȫ deler va ya bizim tarafta tā öle
ilerlikli düşüniyi tā sıcak biz birbirimize bu taraf tā so͜uk ta tutnuk
öle nası desem buda komşun bile gelip halini sormaz so͜ukluk va
d
Hüsnü Ahmet: - şindi benim bacana͜ım va Razgrad gene yakın
onda şindi onnada bi cenaze oldun mu bütün böle yakını komşusu çok çok yadımlaşma va onna da benim için farklı çekiyi buda
da şey ediyle onnar ōda çok biribirine kaynak yādım ediyle benim
bacana͜ım vadı babası öldü Razgrad Kamaç kȫde o nideyse şindi
zaten cenaze oldun mu ēkezin kafası zaten dönük Allah düşman
başına vēmesin böle çok biribirine çok destek olile ōda şindi bizim
tarafta böle bıras bizde böle āsetlik va bizde so͜uk ta so͜ uk öbü taraf
ta böle biribirine sıcak onnar şindi kıs kadaşım böle ta birbirine
sıcak bizde āsetlik va öbü tǖlü böle biribirine māna bulmak tā va
bizde ötede şe yaptını biyenmezler albuki kendileri çivi kakamaz
böleleri de var öle işte isannar ēkez bir olamaz ēkezin düşüncesine
saygı duyim öle isanna ūraşmak kolay dil ben yı̇̄ mi beş senedi süt
aliyim bütün kȫ taniyim on beş sene market yörüttüm ēkeze yadım
etme çalişiyiz şi yakın kölede bakiyirim tütün işliler kabak işliler
süpǖge bizde bunna yok biz tā böle şe saniz kendimizi böle ta biz
tütün işlemeyiz o fena iş pis iş öbüysü bilmem ne kendimiz ta acık
yüsekten koyiz başka köler bakam albükü başka köler bizden ta
zengin çalişile te geçen gün Embelere gittik ora ālem çalişiyi orada
biz böle acık ta kalpazan bis ep bekliyiriz borsadan gelsin şadan
şudan gelsin
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
70
327
e
Naziye Selim: - elli iki nası bulcam ben geldim toklar falan yoktu dil
dil nişannı dūdum ne annadam nışannadıla böle istemē geldiler nışannandık kim tanıştıdı kaynam geldi gȫme ablalım geldi andan sona bitta gidip gelindi tanıştık zatı īsımdık üçüncü gelmede andan sona bitta
gidip gelindi nışannandık bayramnık yaptık bayramnık be canım nası
olcak tö böle ne gücün yetese asile sana giyiniyiz üç fistannık di͜iştidik birini giyisin çıkiysin andan sona yenden di͜iştiriysin sona yenden
di͜iştiriysin bitta kayna seri ısımlana seri akrabalar kȫlüler böle
328
5
10
15
20
25
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
60
Anlatan
: Nezihe Hüseyin, 76 yaşında
Derleme Yeri
: Terbi (Kapita Petko)
Konular
: a) Yemekler, b) Düğün
a
dızman yapılır mesela hamırdan dizeriz böle amırı karīsın yortla da
karabiliysin mayayla da karabiliysin karīsın böle yımurta katasın sıradan dizesin başta kabaracak üstüne sürecen kaymā andan sora fırına
verecen kızaracak pişecek öle dızman dedimiz o işte sarma yapılır
istiysin çocum iç vaktim yok ön çōbası yapāsın fasılle pişirı̇̄ sin kuru
fasılle yānı yapāsın sütlü işi çōba dēdik evel işi biz işi çōba yapala
nişasta gibi işi çobayı mı işi çobayı nişasta koyasın un koyasın içine
andan so böle karıştırısın ateşe sıcak suyu koyāsın kaynar andan so
şekerini koyāsın andan so nişasta ile unu karıştırısın böle eridiysin andan so dökēsin içine yānıyı evvelki yānıları sorusaydın böle iç yāsız
pişiriz yıkarız eti koyarız ateşe yānı yānı ona diyim ben ama kūban
baryamnanda o pişer öle pişer anda so pişirisin onu bol so͜an dōrasın
içine bübe vasa büberini dōrasın çöre otu koyāsın andan so böle pişirisin suyla etin üstüne çıkınca böle bol su koyāsın o pişe oda tuzunu
atāsın suvanını dōrasın kemi͜inne etinne em etinne kemi͜inne pişecek
andan so pişirisin onu bak nası lezzet olur lettezli olur ekmekleri ince
ince dilip tepsinin içine düzēsin üstüne de o yānıyı dökēsin andan so
sıcacık onu böle dökēsin üstüne ekmekle kabarı et de üstünde titre
böle yenir
b
kız isteme adeti evel baştan gidēledi böle dünülē gibi işte Allahın emrinne bis sizin kızınızı istemē geldik deye gidēlē istele o hane razı
geliyse işte razı geldik verecez dēler bittası ise başlālā e bitta isteyen
nışan yapar dü͜ün olacak olma kına gecesin yapar andan sora öle verip
kızını çocunu öle verile işte öle
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
Anlatan
Derleme Yeri
Konular
Hatıraları
5
10
15
20
25
30
329
61
: Nasıf Ali Yonus, 84 yaşında
: Terbi (Kapita Petko)
: a) Çocukluk Hatıraları b) Düğün c) Gençlik
a
ne annadım bildimi sölerim küçüklümde tā başkaydı hayat çasnoculuktu
tā başka ta avırdı demek çok avırdı bakarız sen çocuk oyuncak konişiysin biz o zaman küçük nine bana beş santin verceksen o zaman buraya
dükana şindi gelmiyir böle şe keçi boynuzu falan geliydi Türkiyeden
şindik ben hiç hiç görmim çoktan beri tavuk yımırtlasaydı yımıta veriyse yo yımırtlamaz yok ta o kadar fakirdir biz şeker almā para yok
annamadım tamam bizim babamız çok küçükken öliyiri öldirile babamı
hayvan edindik başladık hayvan gütmē agamnan ikimizde küçük tö böle
buda bi korucumuz vadı onun bi ine͜i vadı iki bızamızda bizim vadı gidēdik gütmē korucu bize birer çif domuz çarı dikti to onnalan öbü tülü vādı
to bu kamyonnarın iş gomolarından çarık yapādık böle bi şeler vardı
āştan take nalin diyiriz biz öle kırmalı te ayaklamıza banyoya giriken dil
mi tātadan bi kayış üstüne böledi ayatımız çok avırdı avırdı Terbi kȫ ep
Tēbi ta Tükiye zamanında Tēbi şindi Kapitanpetko başka bulmamıj kȫ
eski adları bırda kȫle var orta māle va to orda onun adı Kösebazı gelmiş
Türk zamanında şindi orta māle diyile Bulgarcası Denetze Kösebazırgen ya ya orta māle ayır ben bilmiyirim eski mezālıkla ya tö öle yok yok
geçmiyir su geçmiyi bizde akar çeşmemiz var te burda māle çeşmesi
çok güzel suyumuz va bizim burda Yukarı māle çeşmesi Karşı māle çeşmesi Aşa māle çeşmesi bi de Koru māle çeşmesi göl vadı gölcük vardı
ėvel vardı burda vadı epten kövün kenarında ta te orası gölcümüz sonunda temizlenmedi çamır doldu kurudu şindi yok Çūçuru gölü
b
cuma gününde pēşembe gününden başladı ta gine iki gün av̇şam yapılıdı şindicik öle yok şindi bir günde epsi bitiyir davulla zurnayla
gürültüyle o zaman böle yok büyük adetle var
c
genşlimde askerden sora bitta atıldık hükümet işlene tekeseler oldu
tekeselere giydik bitta askelı̇̄ Sofyada yaptım ben turduvaya hij git-
330
35
40
45
50
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
medim işe gitmedim hiç ep askeryedeydim te böle hızmetçi gibi yemekhanelede orda burda hızmetçi gibi askere gitmemiz burdan iki
türnü diye bırda pindik gittik vagonnala Şeytancıktan ya o zaman bizi
pindiydiler domuz vagonnala bastı bizi bir kele vardık yatak yok bizim di͜iştirecek olan askele biz ordan on beş gün yattık begilerin ākasından av̇şamleyin sabāleyin saman içinde ele arındık ama kēleleden
o zaman dik var böle tos biz buda dik diyi ben Bulgacada bilmiyirim
ozman çingelle var Sofya çingelleri Bulgar çingenesi ama düz Türkçe
biliyler dedim Ali atları Ali gene bana tö bö tö bö benim kelle sadı
be canım onna şincik yēli olduklan utaniyle deme dedim dik kim oşti
vadı be şe ov̇şamı arındık temizledik kalmadı be temizledik neyacan
be toplanırdık tavuk oynardık ka͜ıt oynardık çizip te şurasına deler
Aşā ekinnik burasına dēler Omancık Kartal omancık buyanı dēler A͜hılar ekinni A͜hılar ekinni buracık te şe yettin mı Derecik Cıvız ta
öte geştin mi kojaman çeşmemiz vadı ekinnikte So͜ucak dēler bizim
kȫlemizde Kī çeşmesi batak var kış olur öle yok tekese olduktan sora
yaptılar bitta dā kenalarına geç vakıta kada güdülsün diye ne kadar
zordu hayatımız ı̇̄ tiyala güjü yeten kasaba kenālarında buda Bulgar
köleri var ani yetiştiremezler çifçi gidēle on on bej gün bir orak biçme
bi kaş uşaklana gas tost parası birer gölmek ta o kadar fakirdik
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
5
10
15
20
25
30
331
62
Anlatan
: Münevver Şaban, 51 yaşında
Derleme Yeri
: Terbi (Kapita Petko)
Konular
: a) Yemekler b) Tatlılar c) Hatıralar ç) Düğün d) Aşçılık
a
kuzuyu kesiler dōriler dōris demek demek parcalis onu yāda kavuriris
mazemesini yāda kavuriris yicene suyunu çeksin ama su͜anı koyiris
büberini de koyiris kavrulsun yicene kara bibeleni otunu ne kokulanı
koyiris kokula nane kara biber dafinoflis onnarı kullanıyim bi kaş ta
acı çuşka koyiz içine suyunu koyiriz ununu kavuriz ayreten unu koyiriz salça diyisiniz Tükiyede salça diyile ya öle de koyiriz biz luteniza
diyiriz ondan koyiriz iki üç kaşık bitta devamnı kendi kendine kayni
yā bizim buda gündöndü yāsı diyile kūban için adanmış bir kūban
o su bılaşık yıkamā hani mazemeleri sonunda yikiris a işli pide öle
şe burda verilmiyi sade yānıyı yapiz benim yaptım mı ben dü͜ünnere
yapiyirim köfte de yapiyirim pilavını da yapiyirim ben mi köfteyi yicene yugiriyim baştan mazemesi kara biberini kimyonu koyirim çubritsasını koyiyrim onnarı yicene bırakiyim bitta dinnensin añdan sona
bitta su͜anı ilave ediyrim ekmekse ekmēni ilave ediysin acık bitta gene
kariysin bitta yapiysin köfte pilavı koyiyrim suyu iycene kaynasın
kavurim pilavı su͜anna baştan su͜anını kavuririm andan sona pilavını
kavuririm bitta o demek tavuk suyu diyile bizim ya onu da koyirim
bitta davula atiz böle kapama yapmiz direk davula elektrik sobası diyile ya böle fırınna vara onnarın içine atiyiris üstüne bi kaç et atiyiris
tavuk eti kızadiyiris pilavımız bu oliyiri dü͜ünnere pilav köfte yapile
pide mide olmiyi dü͜ünnede
b
sütlü aşı yapile sütle pirinç ben birinci pirinci suda kabadıyırım anda
sora bitta kabadıktan sora şekerini ilave ediyirim sütle vanilyesini o
acık emen kaynadıkcan sora çekiyiri köşeye bitta şey ediyim saannara
koyiz biz öle yapiyiriz buda öle kȫ yerinde baklavayı yımta süt yā
onnarı böle mazemeyi kariysin aciysin pazıyı sora büziysin büzdükten sora ceviz koyiysin kesiysin yāliysin pişiriysin üstüne acık emen
yālıyiz piştikten sora biz öle bizim baklavalamıs
332
35
40
45
50
55
60
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
c
çelik oynādık çelik demek sopa tö böle bildin sopa koyādık tö böle
vurūduk yere kiremit dizēdik taş atādık öyle küçüklümüz öyle geşti biz yedi kardeşiz bubamız çobandı koyunnamız vadı çok çobandı
güdēdi koyunanı öyle ti bizim balkannık kö͜ümüz balkannık orta kȫ
orası balkannık gidedik koyunnala olur ya yāmīda kadımız var çünkü bizim çobannamız evel eve gelmezdi böle koyunna orda ormanda yatādılar koyunnarı bi şe yapādılar saya gibi bi şe orda kapadılar
onnar devamnı oda durudular av̇şemleyin geceleyin gelmezdiler eve
biz de gidēdik ōda palatka yapādılar ōda yatādık saya ayır ayır yoktu
evel yoktu bizim zamanımızda yoktu gȫmedim kurs çıkādım mektep
çıkādım uşaklara kojǎman stollara yaptım devamnı şimdi te burda
yapiyim dü͜ünnere ben ah̥cıyım kövün çünkün onna mazemesini getirile yapiz benim elimden yetmemezlik olmaz etiyi atıyırı ti her cuma
vadır böle kūbannamız okiyiler bildı̇̄ ni okiyiler ēkez Allah kabul etsin
diye ille evel burası mezālıkmış ya evel vardı
ç
būda kızlar kimsi kacıyiri kimsi ele günnü istiyiler burda öle şin genşler öle eskiden bilmiyirim şeker bonbon hadi gidēlē istēlē kızını ana
buba razı olursa oliyi ama şin çoku kaçıyiri bitta nışan dakiyle nişanile yüzükleni dakiyle iki gencin to bu verile bāşışlanı to bu oynamak
moynamak yok bizim buda yok
d
bu tāta suvan kıyma et kıyma kara āş bunu bi yēden yaptıydık getiydik ya suvan kıyma et kıyma tö öle hij bilmiyim çünkü ben burda
yoktum kasabada işlemektedim ōda yazılı nezman kuruldu ben bu
kȫde evliyim ama Şumende ahçılık yaptım ep talebelere kocaman
univesite talebelene onuncu onbirinci talebelere gimnazya lise diyiz
Şumnuda ya ahçılık tö öle on birinciye on ikinciye kada burda da
çalıştım on dȫt sene yimi yedi senem var farklı yok burda köfte var
ayır onnarı bilmiyim nineler yok ozman nineler genç öldü onna va ya
e bilmiyim kaç saat gider on ikiye dōru gidiyi verecem ben bi şeye al
şunnarı koy to oraya okuyannarın yanına
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
5
10
15
20
25
30
333
63
Anlatan
: Saliha Hüsmen, 78 yaşında
Derleme Yeri
: Kalaycı (İglika)
Konular
: a) Sohbet b) Düğün c) İşler ç) Halk İlaçları
d) Çiçekler e) Kış Hazırlığı f) Sağlık
a
ben çok iyi bilirim biliyim atırladım biz ozman küçük ben on iki on
üç yaşlandaymışım ozman biliyim kāsını da biliyim ben būda gelinnim Senebilikte ama kocam öldünen kövüme geldim buraya geldim
kīk dȫt sene dudum orda buraya geldim bitta ya kık döt sene kaldım
ōda ya şindi būdan geştinen bi şe yörükle var yörüklerin öte yanında
Senebilik
b
būda dü͜ün şindi banketle yaparız bis çocuk evi yemekli yaparız yemekli ama şindi başladık Tükiyalıla gibi pirişli yapiz etli böle köfte eskileri eskileri yoktu böle şe eskileri şin bi māzaya toplaşır sade
kadınnar yapādı kızlar adamnar dışada te öle gidēlēdi istemē nışan
yapālādı bagaj giyim falan götǖdük bōca falan yapādık bohça yapādık para veriledi çok para istēlēdi ozmannar başlık parası şindi yok
para kalmadı bitta ta öle dü͜ün yapālā gelı̇̄ ler gelin almā gelini gelini
kendini şey etmezsin bitta ihale alır doyurur gelini bir ane alır dȫt beş
şe öbürü alır te öle te öle ihale doyuru gelini gelin alcıları öledi öle
yapādık uşam şindi kalmadı o bereket şimdi yok epsi yeni epsi yeni te
bu benim kadaşımın çocū bu sünet dü͜ünü yaptı geçen hafta cumatesi
banketlen gene yemek yaptı sini vēdi yemek piri bulgur köfte limonada biraymış rakıymış ama çok kalaba oldu eskiden dü͜ün yapmazladı
ben bilmiyim yapāmıydılar koşulu olūdu tabi böle banketli olmazdı
çīrīlādı gene çīrīlādı ama koşu güleş onnarı şede yapālādı aynı şeler
doyurūla milleti iki gec̠ e yapādık sabāsı çocū sünet edēler eskiden
sünetçiler dakıysın altın veren altın şindi para veriysin şimdi döt beş
altı gölmek lazım dışarı olsun güve dölüse döt güve dölü olmadınan
benim kızım güve dölü olile bunnar şindi öbü tülü kıs kardaşımın tarafı beş altı şindi bunun babası bana güve ya o güve döli düşi bu şindi
güve dil öle öle ama Türkiyede bu va iyi dil yavrum özürlü olur olmi
iyi dil özürlü öli bitta
334
35
40
45
50
55
60
65
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
c
tālada ēkez ne ekēsen onu biçēdik bak şindi biz baştan kendimizin de
ekin verdik koperazya tekese bu şindi bunna da bizim tālālar bitta biz
gündelikçi gibi tālāları ekēsin ekin ekesin biçēsin kendin aman maşinamız vadı dövesin onu ta eskiden misir ekēsin pamuk ekēsin kık sekizinci çavda yulaf ne lazımsa ekēdik ama tekese aldı elli beşe kadar
bis çasno tālamızı kendimiz öledi sabālā gidēsin sabā erken gidēsin
yimē yemek su ne bulusan onu yı̇̄ yiydik ozman öleydi domati bibe de
yoktu yoktu öle şeler yok a tūşu koyādık āmut tuşusu koyādık lāna
koyādık bidonnara böle bidonna va ya kocaman onnara tūşu koyādık
fıçı vādı ileden tātadan onnara koyādık epsimiz gidēdi sade ı̇̄ tiyala
kalīdı vakti olmayan gitmezdi kalīdı ı̇̄ tiyala ozman ayvan da çok inek
koyun buluniyi anede beygir onnarı ayrıyeten güdücümüz vardı misiri kazıyiz gündöndü kazıyiz epsini kazıysin olduna kesiysin döviysin
akşam gün kavuşunca dönēsin gündöndüyü kestin mi āmanımız vadı
bitta sopāla düvedik onnarı şindi maşinala döviyi çaşno zamanında
öle yapādık kumanizmaya ēmedik biz kumanizmaya eremedi zaten
seksen dokuzda bize bir yol aştılar biz seksen dokuzda dönmüşle biz
döndük iki buçuk ay duyduk Ankarada ben ozman dinnenme yerinde
çok durmadık beyim duramadı asta oldu döndü çok iyi kaşıladılar
bereket vesin döndük yavrum iç istemedim dönmē ama döndük üç
kızım var benim ama ikisi gidemedi ikisi yanımdaydılar dȫt ay biri
Manisada biri Avcılāda te istemedi kocam istemedi dūma asta olduna
kızla da istemediler gittiler büyünnen gidemedi ya ikisi gidemediler
būda kaldılar Aşe Çamuluda būda öte yan da arkada Kalino Nebbe mi
o sanki işliyi o süpürge yapan kadının yolun bu tarafında ev benim
ç
bizim kapının önü şeyden börtlenden yapmıştır onu kaynadıysın bāçelede aşısız bizde şin gelin de görün bak ne vā būda malina da malina başka o da var malina kırmızı oliyi bu Tükiyede va ya bunun şeyi
yaban şeyi yiyin bak te to içēde çok va dadın bak bu tansiyon indiri
tansiyon için güzel bu he benim kızım var tansiyonu çok yüsekti o
getiydi diktim şindi çok yapiyrim ondan çok iyi geliyor iriydi ama
kalmadı irileri kayrı bitti kayrı bitti çok iriydi çok çok ilesi ilaş milaş
yoktu kendimiz yapādık onnarı bilmiyis neblem benim annem anne
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
70
75
80
85
90
95
100
335
diyisiniz ninem böle küçük bebekler kızamık dēdik onnara bis kızamık çıkarīlādı bide şe olūdu onnarı geliyledi nineme ilaşladı a ilaşladı
fırına atādı onnarı çıkarīdı böle üş kere okūdu öledi bitta bi de kanat
yolādı belinden böle diken gibi onnarı ep benim annem yapādı benim
torunum Manisada astalık çok ösürük için şe yapāladı ceviz kırıp kaynadīlādı kabınnan su͜an koyaladı öle içiriledi bize bal iyi geliydi bitedi
ya ta çok çevizi kabınnan kırıla böle su͜an kaynadıp içiridiler bize ıhlambır çayı da va onna da çok iyi verem ben de var verem götürseniz
lambır çayı var al bi torba bi poşet doldū da getir olambır diyiz biz
buda olambır deris çeşint söyli
d
geçiyi sizin epsi benim dil tabi Yıldız deriz bu Kamçısza çeşindi var
bak gördün mü bunna Yıldız bunnara Kamba diyiz onnar çeşin çeşin
bunnar Misir çiçe͜i öbüleri Sadunya Sakız çiçē va bunnar Nakıl Nakıllar çok güzel kırmızı Nakıl deriz onnara biz bunnar başka torunumun
annesi gönderdi bunnara diyiris Mordolandı onnar çeşindi var onnarın Kambana bunnar sarmaşık biz onnara şey diyiriz bunnar Nakıl te
Isıgan çiçē yapra͜ı benziyi Sāmaşık anne dikmiş dünyanın çiçēni benim annem Terbi kö͜ünden benim ti dedi salvedik kovedik koyverdik
saldık onnar öle konuşurlar av̇şamneyin kokar Melisa av̇şam açıyırı
av̇şam e oda var bi Ezan çiçē o ezan av̇şamnan açar ezan okunuka açi
bunnar Fatmagül bunnar Sadunya te Feslen bak kokusuna bak kopā
kopā dalından koparabilisin tohumu da va ben bunnala ilgileniyrim
başka tǖlü yok kopar tohumunu alabiliysen bunu al ona pipi kursa͜ı
deriz öle diyile neblem o öle sulayem te çeşme çeşme suyunnan yapiyim onnar öbüleri nabam böber te to bunnar olmuj onnar çok bende
kopattım çünkü gȫsün bu Kadife ya burda var Aslanazı bunnar çok
çeşindi va
e
dometi bibe epsi koyiyiriz kurutmak yok biz burkana koyiz onu cam
gavanoz Tükiyalılar gavanoz diyi onnara kış günü yimē koyiysin burkana bunnarı koyiyrim şekerini koyisin bitta peçatliysin onnarı kaynadiyrim onnarı üç sene gider bitta almaz çünkü sen batiri maşinam
var almaz hava hiç almaz bozulur götürebilsen veriyim sana iç hava
almaz böle ugraşiyiz kıj günü yimē kıj günü bunnar olur
336
105
110
115
120
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
f
o tetre bi dal getiymişler koymuşlar uşakla yaraya şin bunnala yıkıycan suyunnan bi yara oldu mu kestin mi bi yara çıktı mı suyunu
kaynadiysin onnan yıkıysın bitta çok va yol boyunna tetre çok iyi o da
oliyi tetre yara için bi de to bu işte bu ot palamır bunu ezdin mi kanı
durdurıyi kanamayı o saat durduru bu ben onu maşina yara iç olmaz
o saat ama yakiyi acık eziysin bunu ezdin mi suyun te çıkariyi ben
onu maşineyle şey ediyim burkana koyim kıj günü şöle bastın mı şöle
yaka içmiycen yaraya koycan şu şekilde suyu yakiyi o saat durduriyi
kanı iç bālamiyim biricik yaktı mı onu bitta lazım dil iç bālamak yok
kaç kişi kesiyle bıçkıyla bacanı ayanı o saat veriyrim bunu düzeldiyir
burkana koyim kıj günü maşineyle kıyim var var onna her yerde bu
diken canım bircik böle yaptın mı bitti ama yakiyir ellik gene ellik
Bulgarca palamarka ya ellikle biçēdik bunda ellik bunda orak orakla
biçēdik bunnan biçēdik orak bu Yangın çice͜i dalarda oliyi kalmadı
üzüm de dil o bildin misir oli misir bi kocan yeşil üzüm gibi teneleri
sora kırmızı oli dökiliyi Yangın Yangın dada oliyi iç çinemeden yutucan onu o şindi bende çok va ben çok astanede yattım basaklamda
vadı mayasıl ap ap gibi yudiysin yemeden o bitta düzeldir dilini şişiriyi kapatmiyi ep astanede yatādım ben ona bu ilacı söylediler bana
bitta düzeldim ben çiynemiycen iç dōrudan yutacaksın at karna sabah
yok yapmiyi ya dāda çok ama eve getiriyrim Yangın çiçe͜i incir bildin
incir iki tane yapışık bi yerde acık acık içiysin eline koparıysın be bi
paça şe küçük küçük yudiysin çok çok kişi geliyi
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
5
10
15
20
25
30
337
64
Anlatan
: Ayşe, 67 yaşında
Derleme Yeri
: Koru (Boyan)
Konular
: a) Yemekler b) Bayramlar c) Düğünler
a
pideleri yaparıs kīma deriz alırız yo͜ut falan uynuk alırız katık alırız
yaparız koyāsın mesela bi tencereye yo͜udu buda mayanosa diyis bis
Tükiyada da va onnar da içine koyāsın yımta koyāsın çalkalāsın pideyi koyāsın tepsiye katıklāsın atāsın fırına tepsiyi yālıysın güzel koyarız koyabiliysin yānı yaparız çōba yaparız alırız kuskus bi but alırıs
tavuk budu onu pāçalasın güzel salīsın içine pişı̇̄ sin kuskusu salāsın
süt koyāsın azır va satın çōbala olıyı Tükiyede de va onna pakatlede
onnadan da yapabiliyis öle de yapı̇̄ lē ya evel annelemis yapāmış onu
biz şindi genşler yapmiyiz anne yapa te be küçücük bir amu bize keser onu ufak ufak te bele kurudur acık onu āmura bi yımta kırı küçücük hamı te böle keser onu güzel çōbalık koya yapar ayır omaç te bele
ufacık öle dedi anne böle omaç te ufak ufak erişte çōbası bis ya uzun
onu pek yapmayı öle analamız yapāmış makarna yapādı annem bize
bele kesēdi gözleme yapādı katiyiz yazıya pabuş topu yapādı anneler
ya piynir et koyāsın bükesin böle kapāsın tencereye salīsın tö öle hamuru tö öle yaparıs annemizin yaptı kuskustan te yapar annem keser
onu yapar içine bi şey koymazdı hamırı salādı isle güzel açıkta süt
akıdıdı sona çōba yapādı bize annem baklava yapādı üç yımta kırısın
güzel yazāsın onu çeviz koyāsın kesēsin iste büzme yap annele çoku
büzme yapādı öle öle de kesēdik nası biyeniydik baklava mıska tatlısı
yapādık büzme de yapādık öbü tülü de şebeti isle kaynadiysin suyu
şekeri dökiysin bi de limon içine azır ya kadın güzel kaynadiysin ya
güzelcecik kaynattın mı onu indiriysin acık so͜uklandı mı onun üstüne
baklavayı aşlasın so͜udu mu yiyiysin
b
bayramda nası yapacam bayramda azır oluruz baklava yapārıs kıvīma yapārıs çōba yapārıs yāni yapārız lana yapārız kıvīma ya öle bazı
yēlede çeşin ya öle sāma yaparız dolma yaparız bayramnada çok
azır oluruz ya bayram sabā kalabiysen toplaşısın mesela eltilerin va
koca babam camiye gider adamnamız gider camiye geliyler epsi elini
338
35
40
45
50
55
60
65
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
öperiz kocabanın ēkesi sofrayı koyarız sofraya baştan çōbayı koyarız sora yānıyı sora sāmayı sora sāma yaparız fasille yaparız koyarız
bire bire sırelen sütlaş yaparız nışasta yaparız e öle öle ne olcek ekes
sinideyken şe amin ederiz yeme͜i bitidicana kocabalar okūdu onnarı
sinide hekez kākar işine ürenmedik biz öle kocabalar vadı ǖrenmedik
ekez evine da͜ılı insanna kim ani taniyi seni konu komşu geliyi kocabaların elleni öpme bizim ellemizi şeker dükandan alırız veriz vaktın
vasa para verı̇̄ sin lokum dükandan alırız yapmayız kendimiz alırız
şukulat bonbon alırız da͜ıdırız gelene veriz gider ben bubam ben bubamdan sekiz yaşında kaldım bubamı bilmiyim o kada ama kaynatam
işledi dāda işledi odunculuk kaynatam o buda çok kış oli adımnamızı
atamaz dükana buraları yuvulur ya çok kış oli çok kışın ēkez evinde
oturur iş yok ama be te toplaşıdı genşle mesela benim geldim seneler
oturur anadırız
c
a dü͜üner şindiki evel damda oludu nası toplaşırız büyük buba anne
bele gelinner gide bubalamız istedi kızı o insanda verı̇̄ nışannarız bitta
gidip geliriz bitta nışannadık mı bi sene mi koyacak kız bubası ikisi
mi koyacak andan so bitta iki seneden sora veri kızını bize biz gideriz
bitta evinde durur işini yapar çiyizini yapar içeri beş yōgan verisin
epsini epsini döşēni yōganını bufetini ne vasa kızına da verı̇̄ sin çocuna da ta da duruyi onna ta duri napacaz onnarı gideriz gelin almā
gideriz gelin almā te bele gideriz arabalanan beygir arabalanan beygir arabalanı koşarız ēkez varır gider kızı alīla kızı pindirile arabaya
gelı̇̄ ler eskiden öledi giydile mi içeri şeker da͜ıtısın elleni öpeler birbirlenin senin benim konu komşu çıkarız kızı būdan pindiriz arabaya
gider kimi yēlede olūdu bizim buralada pek öle şey dil bazı şiycik
yapiz geldi mi kızlar almā to būda oynāla şey ediyle elleni öpele alay
yapāla bele adamnar yapāla gidēle öpēle alır kızı gider altın dakālar
para dakālar ne kadar vaktın var to o kadar evel basma dakādık şim
dakmiyi tö öle evel yapılīdı sünet dü͜ünü şindi yok ben sünet dü͜ünü
uşaklamı üj tane çocum va iç yapmadım başta uşa kestirile şin evelde
ölēdi sora başta uşa kestirip dü͜üne yapar kimi isan vaktı var dü͜ününü
yapar uşa dü͜ünde kestiri içēde öle aykırı sünetçiye kestir uşanı dü͜ün
davulla döve būda uşā kestirile bitta dü͜ün yapala biz būda kullanmi-
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
70
75
80
339
yiz onu Tēbi köyünde va o var būda yok ben kızım te Tēbi köyünde
yok ōda var biz ya deriz çok buda Tēbi köyünde öle demiyler vardır
bizim būda tā başka bize uymaz bizim dü͜ünümüz tā başka olur Tēbi
köyünün başka olur onnar tā şey yapi dü͜ünü biz yapiz eskiden yapādık to būda İspirkada yapādık to būda eskiden ozman zala mala yok
alīsın gelini getirı̇̄ sin salon yok to būda yaparız çoku to būda olūdu dü͜ünümüz yemek olmazdı köfte verirdik oynādılar çok oynādılar
evel cuma günü başlādık eskiden eski pazar günü bitēdi üç gün dü͜ün
yapādık būda oyniyi kızlar genşler te bele cuma günü yapāsın o av̇şamı dü͜ün gene paza günü cumetesi günü gene yapāsın pazar günü gene
biter oyunalar kalmaz kız durū pazara kadar babası elle günnen alīsa
pazar günü gelir alır senden kızı öbü tǖlü kendin yapāsın dü͜ünü gelin
geldicene pazar günü bitta yapasın gelin alma gidiysine buda seksen
beş yaşında o konişiyi Fate anne konişiyi iş bilmiyim yaşını Fate abla
diyiz ama neblem götürüz seni kız bu mālede pek adam vardır isan o
adam yok benim akrannarım va ben gidiyim kay gelmiycem bu ilede
tö böle ilede ta tö kȫ dışında iste arabalanızla gidin iste dönün gene
340
5
10
15
20
25
30
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
65
Anlatan
: Fatma Fehim, 79 yaşında
Derleme Yeri
: Yukarı Köy (Steliboyan)
Konular
: a) Sohbet b) Bayramlar c) Yemekler ç) Hayatın Zorlukları
a
gel açık otu öt kaplanı biz şin çok annadacaz senne öle çapcık olmaycak benim kaplamı kim gelcek bana açık onna ep açık ya su isteyene
su ekmek isteyene ekmek bu yol e şey oliyi araba bozuliyiri oj geldiniz yavrum oturun bakalım ayat böle üş tane uşam var maf fukaralikle
evēdik onnarı evlendiler biri Tükiyede biri būda kuvan bakiyiri bi kızım va būda bü͜ün astaneye gitti de iç kafam toplamiyim küçük kızım
gitti astaneye ödü şişmiş bü͜ün yaracamışla ne yandan siz
b
bayramnada mı bayramnada yemek olmiyir şekēlē öncesinde yedi
sekiz sofra kurūlādı benim genşlimde ninem yedi sekiz sofra ekmek
ata fırına doyuri aliyi on sofraya azır olūla a bayramnada evel yokluktu ya hamıdan tö böle kolaç kurabiye kurabiye lokum deniyi ya
yokluktan kolaç veriledi bayram günü anife günü anife gönü kolaç
yaparız bayram av̇şamı kūban kestile mi ehaliye da͜ıdıla kolaşları
konuyu komşuya kūban da͜ıdala kuban bayramına mı adamna camiye gitti mi geldim kesēle kūbanı ol uşak gelir ülenneyin kursun
sofra yedirisin yānı yapar pide yapar baklava yapılır kabak pirinç
hepside anadırım
c
yānıyı böle küçük küçük dōrāsın kızgın yāgaya koyāsın onu kavırısın
onu rengi kaçınca içine bi su͜an dōrāsın böle bi su͜an dōrāsın kendi
kendine kavrıldı mı koyāsın suyunu o pişti mi bitta ya un kımızı biber
haşlasın onu olur bi tencere yānı tavada haşlayıp koyādım öle yapāsın
baniçka baklava pide kīma yazādık pazıları bǖzedik onu tepsiye iki
pazı koyādın üs üste katıkla yālayıp peçkaya şin tok peçkası var kolay
o da davıl topaktan yapılıdı peçka be canım ēkez doyumaya çalışır
to būda dükanın yanı başında bi fırın vadı benim kadaşım fırıncıydı
evde olūdu epsi kaynam yapādı çok ti labada va yaprak to onnadan
çōba yapılır sarma da yapılır te ti yapra͜ı göriysin şindi yapra aşta ko-
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
35
40
45
50
55
60
65
341
caman oliyi yapra şin koparısın böle aşlasın onu pirincini koyup sarıp
sarıp koyasın Tükiyede yaprak da va da
ç
bāçeleri bu sene çok ziyannık oldu ē yēde ölede ẏāmı yadı kırımza
vudu pek domati yok yaz günü durim bıra evlerim eski ama yürem
yeni ben bütün gün otirim to būda çocum buda kuvancı iki yüz elli
kuvanı va bal ti ötede öte mālede var bej dakā bi yut aldı evleri var
ōda bakiyir çocukla nası büyüdecez onnarı tırım tırım va yok büyüttük onnarı yoklukla evel böle para falan yoktu iki yımta hadi dükana
va yok te öle fıkarelik vadı doktor vadı Tēbi köyünde ne yapacak be
yavrım biraz misir suyu kaynadır bo͜azın üşü bo͜azına iyi gelir misir
kaynadiyiri taneleni Şumende astane va ama para yok gitmē araba
yok gitmē şindi ē yē araba olambırımız va onu da topliyiz onu yapiyiriz çay yapiyiz topliyim onnarı ben şin iş bi yere gitmedim ayatımda
uşaklala ne oman biliyirim kırıkçı yok deliomada vadı bir Tükiyeli
ölmüş o Vahit ya neblelim yavrım macırlar aldı gitti ölmüş sōdum onu
bu sene ya yapādı şe demişle ona dēmişle kırımıj badak hani biliysin
topraktan yapāmış pāca pāça yapāmış öle işittim kemikle de ı̇̄ tiyala
vadı be canım ama annadıdılar ama ben şindi ij gidemedim o uşakla
yalnız ben büyütmek alemler gibi mābete gidemedim iç torunna geliydi mare anne sen masal annatsana ben bilmiyim be uşam kafandan
at bi şe bilmiyim uşaklar okudile kitapladan uşak çok biliyiri ya var
dokuz torun var üç uşamın üçe torurnanırı Tükiyede sade döt tane
geliyi anaları bubaları var kayrı ya būda bi ben bi de çocum var kuvan
baki kızım da var buda dükancı bi kızım va sölēdik ya çalasın uyusun
büyüsün nenni be öle şe bilmiyim ne bilelim biz be yavrum çocukla
büyümüş nası büyümüş biliysin vada yoktan bırakısın onnarı gidēsin
tütün kīma geliysin aç bayım bayım şimdi en rahat zeman te şindi
ya girsin kīma te on iki oldu saat araba gelcek alcak seni ama bütün
kövün arabası alınca sana gelince saat üç oliyir anadın mı çillenin
adı esabı yok çocukla küçük dȫt beş yaşında deskaya verdik onnarı
mektep çocuk uşak mektebi ona veriysin kimisi mektebe gidiyi kimsi
şey ediyiri bırakısın uşakları mektepte doyuruladı küçükleri bitta yok
tütün kırıs to odan to oraya kadar tütün kamyon gelir almā şin sıra
sıra hekezin döt bej çıktı döt bej çıktı al sana üj dȫt geliyir otu dizme
342
70
75
80
85
90
95
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
nası yalnızda biz kocaba to bu işliyiri altıda geliyiri işten alem bırakıp
gidiyi yadımcısı ben nabıyırım altıya kada diziyrim bālıyı dokuzda
eve geliyis iki gelinim var iki kızım va sanki onnarı evēdik zor evēdik demek yokluktan zor evēdik kardaşım gibi evēdik onnar işlediler
biri aldı gitti kendini Tükiyeye yim beş senedi Türkiyede işlediler bir
iş yeri aştılar marangoz diyile ben annamiyim dōramacı ben şin ne
Tükçe biliyim ne Bulgaca geldi geçende macır marangoz işler isle ev̇
aldılar kendi işleri işleyiler mutfak dolabı yapiler ya onnarı yapiler
kannanı doyirile bu evi satın aldık aldık ben to aşa mālede durdum bu
evi satın aldık bis aldık ben canım öte yankı ėve tūla ev yaptı to ore
bunnarı bize sattı biz alcık sona o kendi kasabaya gitti oracık buracık
kaldık buralāda kocaba öldüne atmış lef koydular bana yüz kık lef
alīdım ben de Allah’a bin bereket vēsin tö öle yavrım ekiyim domati
böber ekēdik bu sene sel aldı aldı gitti onnarı bu sene o kada çok
yamı yādı sel aldı gitti bostan falan ē şey ektiydim ama yamır ya͜ıyı
ben canım saba başliyi iki gün ya͜ıyır o kadar Tükiyede de yādı be
canım yamır yādı acık kesti yel fītına to bu evin üstini elleycek çocuk
gelecek bayramda sora bu kışın yıkılı diyirim ben kar bastırı ya kiremitler akiyir evlemiz yalnız da olsan kendinin evi benzemiyir geliyle
sana gezmē gelin diyi bana ben alıp gidiyim seni yazın duruyim būda
diyim ben de paşapot alma geliyiz diyile tāla parası alma geliyiz biz
gelelim buraya diye gelin māllim ōda emekli oldu çocuk işliyi çocua
yadımcı lazım yanız bir iş olmiyi kadaşım budaydı onna bi hafta oldu
gideli işte çok oda bi bina va hökümet dare diyile Avcılada altı kat
sabāla sade yüz araba geliyi pencereden sayıyım onnarı ē çeşit isan va
bi gülü yaşmaklı böle de isanna da va yüzü ȫtülü çok bak ne kada her
şey to ōda va o binada biyenmem mi evel banyoya gideke bi çekez
vāmış kocaba yanında annadımış demiş kocaba iç Tükiyeye gittiniz
mi hayır demiş hayatında bi sefer Türkiyeye git demiş dünyada İstanbul biricik demiş o çēkez ona gittik kaş kere gittik ya banyolada
çalışmış
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
5
10
15
20
25
30
343
66
Anlatan
: Lütfi Ali, 81 yaşında
Derleme Yeri
: Kızılkaya (Zhivkovo)
Konular
: a) Sohbet
a
evel seneye kadar teravi olūdu otuz otuz beş kişi olūdu kalaba olūdu
vazgeşti gelmiyi kimse kūban nası biliysen öle Kūban bayramı bizim
būda ēkezin vadır kūbanı çokunda besler bu bayram namazdan sora
keseriz bis ya kesiyiriz ba͜ışlıyırız kime kesiliyse varıp elini koyar tö
öle başka yok ne anadayım hij duymadım hep Kızılkaya yok öle bi şe
yok köv aşadaymış kayanın alt yanında sora çekilmiş bura mezālıkla
falan vadı orda Tǖbe to būda bayıda vamış ama vamış bi tǖbe ama biz
ēmedik o tǖbeye bilmiyim şindi bi karı acık bozdu kafayı başka yere
yaptı tǖbesi demek tǖben oldu yerde dil eskinin yanında ama belli dil
oldū yerde dil başka yer çekmiş habbe falcı oldu fal baki bilmem ne
yapi būda yaşiyi būdaydı gitmij dün yakın bi yere te buda bayırda
aşada dil bayırın düzünde bozdu kafayı bi kere gelivedi bizim evle
yani annadıyı bide gittik yanıyır evler o yakmış evleri bozmuş kafayı
kaçıdılar filan sona ben ozman şede işledim astanede işledim geldi
ora ōda ona vediler telapat diye bi dokument sen gittine bi şe oldune
çocun kaybeldilse sen düşiniysin çocun kaybeldi diye düşiniysen oda
söyli sen çocun kaybelmiş ama nede oldunu bilmiyi çün sen bilmiysin
telepati dü͜ünne peşembe günü olūdu çaşamba pēşembe günü oludu
bitta bitēdi damnada be canım yapāladı ben belbelik işledim astanede
işledim belbelik işledim bizde sakalda kalmadı ben belbelik yaptım
senelerce be canım işte öle çalgılala geliledi oturular belberin altı traş
ederiz sade anniyim vadı öle şeler sölemem ben öle şeler traşı durdurup öbürü veri tā fazla para devam et öbürü veri dur sen durusun bi
çala gidēdi uzādı traş uzādı ben ēmedim vāmış ta būda yel de͜imeni
vāmış dere geçiyi yok bizde yok pınā va neden bilecem pınarın adını
pınar to buda neblem māle pınāları da vardı bilmiyim bi şe ondan
örendim kendi kendime bir arkadaş dedi sen bunun yanına gelsene ba
belber bende yollanıvedim yaptım iç ba͜ımazdı ne ba͜ıracak yok biste
Kara āmutla dēler Köv önü dēler bālık va tö öle dedim ya yok öle bi
buçuk iki kilometro kadar yoktur tepenin düzünde bilmiyirim ben to
344
35
40
45
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
buda e onnarı biliysin ne soraysın eski yemekle biliysine fasılleydi
bilmem ne tārana fasılle ne sölem be canım bübeden yapala bırak
şunnarı şindi canım farklıdır işi çōba dēler sütlü çōba dēler yānı var
var ta sonunda so͜ukluk var ama onnarı sırala nası koyalasa öle Kalaycı kȫ Çamurlu Doruklu Ekisçe neresi buralada yok buralada yok
Doruklu buda kalıyırı öte yanda Kozluca Voyvoda kö Salim pelivan
sen biliysin onu Dorukluda Salim pelivan vadı Hüsnü pelivan Kozlucalı onna ben konuşayım atmış sene ilesinden ekin misir ekin misir
çavdar darı koyun bakılīdı inek bakılīdı manda vadı keşiler vardı vadı
ta beygir kēpişten be kendileri yapādı suyla toprā karıştırıladı saman
koyāladı çineledi toprā öle yapāladı būda vā neden olsa yapāla bak
şindi bunnar acık karışır biz usta diyiriz bina ustası öle de deler yapāla meci de demeyiz sen şindi biliysin onnarı dü͜ünnede güleş olūdu
sünnet dü͜ünü yapāladı
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
5
10
15
20
25
30
345
67
Anlatan
: Nasuf Ali Yunus, 80 yaşında
Derleme Yeri
: Kızılkaya (Zhivkovo)
Konular
: a) Sohbet b) Hikayeler c) Kış Geceleri ç)
Köyün Özellikleri
a
ben şindi birisini okuduka bakadım bitakımnarı güdiyi hangisi gütme
başlı konuşma sa derim başlayıver o ikinci yeğene soracak deye bitta
güdiyiri hem de üreniyiri to sağlam oliyi okuka iyidi iyidi iki sene
yaptım bitta vazgeçtim dükanım var
b
filan çayırın içinde üş kavak ācı var di͜eri va onna da onnarın çayırındaymış diyiri ki ben diyiri işittim diyiri o kavakların üçünün birinin
bi metro kada kenarında bir küçük kazan altın vā diyi işittim deyiri
bu adam hiç tı tı etmiyiri dōrudan geliyiri geliyi bir av̇şam kaziyir
onun orasını zatı orda ne kazıyiri bir küçük kazan altın bu adam altınnarı buliyiri gidiyiri Istanbula okumā gidiyiri İstanbuldan çıkarıyı
mektebini çıkardıktan sora evine geliyiri Şumnuda bile vali olıyiri andan sora bu yeni cami yaptiriyiri to o adam yaptıriyir bu yeni camiyi
Madaralı enişte bu belki de ama şöle bi şey var Şerif Paşa yaptıranın
adını taşiyiri cami Şerif Paşa camisi şindi o adam yaptiri yaptımıştır
ben bunu şüpe altına almiyirim ama eserin de orda işte bu söylenir iki
yüz elli senelik eser şindi yok işittimiz gerçek de kabul edilebilecek
bi şeyler işittimiz yok şimdi sade bilinen gerçek o levhada yazan Şerif Paşa camisi yaptıran tā fazla şindi biras nazı diyem Osmannının
burda hakimiyetini kabul etmeyennerin annattī kimi şeylerden de͜il
ki Madara köyünden kilise yakılmış ta o taşlar getirmiş te hani ki ne
mantık var ve böle bi şeyde işidiliyir işidildı̇̄ var ne kadar gerçektir ne
biliyirim annattım şimdi annatılan hikayeler şöle bi hikaye annadalım
ilginçtir burasnı çevre kȫler şu şekilde anar ya͜utta çevre köylülere iletilmij bizim bu kövün malı olan hikayesi enişte annadalım şeyi be yukadan kulanın yanından ı̇̄ tiyarın mandalala geçmesini bizim bu kövün
burasında anılmış oldu bir olayı o da şudur bizim kışlāmıs iklimimis
sert so͜uk iklimde işte dedenin birisi bir zamannar koşulan araçlar araba arabayla koşulannar manda kızınna Deliorman biz burası Delior-
346
35
40
45
50
55
60
65
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
mannıyız işte arka tarafa Deliormana misafirlikten yolculuktan geçer
giderler bizim arkamızda kaldı arkamızda Tuna ilginç bir şey ta vardır
burda corafisini bilmek için dede kızınnan yollandıktan sona tamam
kış başlama üzeri şurdan bayırı çıktınan yukarı başlamış kar kıvılcım
atıştırmā demiş ki kızım dede mandalar yeder kıs arabada kıs çocuna
kendisi mandaların önünde mandalar arabada koşulu demiş kızım çal
sopayı vur kış bizi burda tutarsaydı anamızın hesabı görüktür burasının kışları sarptır serttir ha burda tutulmayalım da işte burası çok kış
olur elli dörtte evlerin boyunca oldu burda elli dörtte askerden geldim
geldi beş on günden sora beni savete bir korucu gibi koydular beni üç
kat kar attık o zaman yok böle şeler yol açmā sen bana fıydırısın sen
ona fıydırısın demek çoktu gene olur kış ama o kadar olmaz çok büyük kıştı tamam şindi buralara işte buraların Tüklerine genelde kövlülere ama a͜it olan bere takke bareta pareta oldu kışla ilgili sordunuz
bi şe ta o zamana dönülecek olursaydı ı̇̄ tiyalamıs
c
genelde hayat sobetlerinne geçirmij geceleni gençlerseydi toplanmış
toplanır mısır patlatıp pişirip bu mısır yenilir kabak çekirdesiz ne desiniz yemek bunna ilgili ve oynanan bitakım oyunnar annatılan hikayeler bu ırka bu soya a͜it annatılan hikayeler onnarda bu kövün āzı
geçmişte kaldı oynanan oyun neydi be hani saklanıp eline bir kömür
ya͜utta bi misir alıp ta sana koyup eline gezip oynadımızda illede birisi
bilsin lazım ben kimi bırakmışım pancamda gizli olan saklalar bilemedin mi ocaktan bir parça kömür alıp suratını bulālar onun bi gülüş
kopar bir eylence bu şekilde bıraz sonra anne a͜ilenin büyǖ gider bi
tarafa gizlemiş çeviz getirir bi çanak çeviz kırılır yenir ekşi alma onnardan saklamıj koymuj kış içinde çocuklara ikram eder yiyiler belki
çok kannarı bıraz tuşuda çıkarılır ama içki olmaz sövüp saymak olmaz böle geçer geceler
ç
bizi burasını anmak için bir şey ta varsaydı bizim beldemiz bir ayrım
yapan yerdir corafi acıdan baktıktan sonra Kuzeydogu Bulgaristanın
en yüksek kısmındayız ve bu bizde suların akma yönünü de͜iştiriyi
arkamız dedim yerde şuda bi televizyon yayıcısı var ordan bakarsaydınız kuze bizim sularımız akar Tunaya ben nası tutmuşum bu istika-
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
70
75
80
85
90
95
100
347
mete bakiyirim şindi şuanda burdan sular akar Karadenize bizde üç
yüz metre arkamızdan çıkalım ordan sular Tunaya akar suyu böler bu
bölgenen en yüksek yerindeyiz bizde yeller durmaz kış güz burası
iklimi ayıran bir yer bir özelli ta varsaydı nası deyem bizde kış on bej
gün yirmi gün erken gelir yazımızsaydı on beş yirmi gün geç kalır
şartlar sert yaşam ama şindi bakın ne o zamanın dili denildinde bir
ayrım yapmak gerekir nezamandaki bu kumaniz devri gelince en azı
bu körleşme bizde başlayınca bence burasının insannanın konuştū dili
farklı dilmiş ama bu bizi gücendiren bi şe ben size bir hikaye getirsem
eger isterseniz öğrenme te dükancımız var müslümannar dergisini
getirsem bi sayfasını okusam size hij bi şey annayacak mısınız eger
burasının dilini annama isteseniz ve bunu götürecekseydiniz var var
te şindi gidecem üşenmeden dükandan dergiyi alem getirem ve size
okıyem burasının geç çıkması da hepsiyede geç çıkılır ama bizim topramız kadar dayanak yoktur ne kura ne yaşa bizim topramız Karalar
diyiris Çerna diyiris onnar benzemez bizim toprā geç şindi Venetzden
öte dōru orası da benzemez bizim toprāmız öle bir acıcık nası yālı
gibi öle yālı gibi bi de kara toprak dil bizde kurā çok dayanır bizde o
kadar şeydir şindi bizde burada ne kadar kurak olsun doyurur seni aj
bırakmaz ama bizden baya bi geri diyiler Karalar toprā olursa bi hava
isle öle devam devam yamu yaşlık yaşlık bizi geçeler bak kara toprak
ama bizim topramız kadar yoktur güzelmij bizim topramız de͜irmene
gittikten sora ėvel vāmış bu aşa tarafta de͜irmenner vardıktan sora demij ki bakar bu ekin demiş sizin nerden ben sölem mi size demiş be
söle bakalım bu ekin Delioman ekininden demiş dil başka bir yede
Karaladan falan dil diye demek topramız to o kadar besleyici iyidir
kalmadı ne olur epsi olur bizde epsi olur ama sulamak yoktu bizde
sade sulama yok sulayamarız su yok yakın evvelki gibi bu aşa taraflar
büyük yazı var ordan şişirmeyle pompala çıkarile biz yüsekte oldumuza oraya çok Şumnunun kenarına kadar akar gelir kanallanan iki
metro bi metro derinnikte iki metro genişlik kocaman kanalla vadır
oraya kadar gelir Şununun kenarına kadar orda koca pompalala şişirile çıkarıla yukarı ordan ta sulamak olur bize getiremezler biz çok yüsekte biz burda yel ille yaprak kıpırdar havası isledir havası şindicik
hep evvelki gibi çalışacan gel bunun burasında beş altı ayda geliyler
348
105
110
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
aşa taraftan mu͜allimeler geliy mu͜allimler gelir o sanat dı̇̄ şir duramiyler geliyle buraya yaz günü çıktılar pensiye kış günü gidiyler ama
burasının havası bulamazsın kıj günü so͜uktur geçen sene atmışıncı
sene miydi neydi tok diller o zaman geliydi burdan yukadan geliydi
oldu bus tiller bu kadar şin çektiler burdan aşadan kulaktan ne kadar
olmuşsa tā o kadar dumannı havada buz yapiyir teller burası o kadar
yapmiyir esmiyir şini burdan geliyir aşadan artıkın da͜ıdır so͜uk olur
so͜uktur burası hayvannar damda çok sefer koyuveremeyiz suya būda
ekin mısır göndöndü bu ürünner tarım ürünneri evet bu da vadı evel
kenevir işlenirdi döviliyiri eziliyiri çıkariyi ama şindi keten giyim için
burasının gelişmesi tā çok hayvancılıkla ilgili siz derseydiniz kova
biz deriz kufa biz deriz kimi şeleri yuvarlamışık Embeler Embiler
ama bu bi iki sözle olur mu acaba bilmem
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
5
10
15
20
25
30
349
68
Anlatan
: Rukiye Rıza, 80 yaşında
Derleme Yeri
: Kızılkaya (Zhivkovo)
Konular
: a) Düğün b) Hatıralar c) Sağlık ç) Oyunlar
a
hastanedeydim şindi geldim zatı çok olmadı aman düştüm kırıldı
kuyruk kemim gittim astaneye te yarın dü͜ün var nası yapacaz iki
gün iki gece dü͜ün yapādık salıdan başlādık çasamba pēşembe gün
dü͜ün bitedi iki av̇şam yapādık a kız istemesi dünǖlük yollalādı baştan kızın bubasına kızı isteler razı geliyse nişannalar e isteyen bir
anacak bi baş alır eline boj gelmiycek ya kaynata nışanna geliyi
sona kālar toplaniyi kaynalar kayna gelir küpesine yüzüne varınca
dakar pāmāna yiyiler içēler gidēler yemek vasaydı koyāsın öbü tülü
dükandan böle hazır hemen vasa alalım filan şe alalım yoktu misiy
patladırız no͜ut padladırız öle kış idaresi onnarı yapādık dü͜ünde hiç
yemek böle banketle yoktu sade dü͜ün evi doyuru gelen misafirleri o kadar böle gece toplanıp da banket olsun şalvar ferece çorap
yemeni baştan gumaydı bıraz dahası asır sabından ayamıza giydik
yok yemeni bulamayız ne günne misir kabı ona kaf yapāla ayamıza göre tahtadan ona ense kakala çözele bitta çilleli gün geçiydik
ozaman
b
bi koyunun südünü naret veriydik yapāsını naret veriydik hāmanı dövesin sabāsı geliyler naret araba dolusu nareti götürmē ekini e veriyi sana azdan aza parasını ama sen misir yiyisin ekin olarak teslim
edēsin ta çok o günnemiz oldu ep gene yokluk bi kat basmayı iki
yapamazsın güzden güze bi kat basma alīla sana giyēsin onu tö öle
dü͜ünnere mevlitleri ep ekmekle yapāla çok haneler misiyle yapāla şebetle yapāla misiri pişidiyler o günnemiz oldu ben būda dōdum būda
büyüdüm buraya evlendim sümek işlēsen abalık vasaydı koyunun
sümek işlēsin pıpı dokūsun ögünen giyme elli dakasın sümek örēke
böle oturu önünde sen işlesin burayı dakāsın yapāyı iplik yapiz ferece
yaparız don dokuruz öle sora bıraz da pamıktan dokūduk pamık işleyi
ēkez ōluna uşana yok dükandan alma para ileki anneler işledi bizde
onnadan ǖrendik
350
35
40
45
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
c
bi fēşeli vadı to būda ileki kȫde sike koyasın so͜uk bes koyāsın öle
geçiştiriysin bu papatya diyis onu ȫsürük için toplādık dere sö͜üdü
sıgan onnarı sıganın suyunu kaynadır içēsin öle bi karının içine bi
astalık vasa onu öle kaynadıdık dere söüdünü kurūdūda yapranı toplar
onu öle içēdik kurusunu ya mayasıla burçak fı̇̄ gibi ekeriz onu hayvan
idaresi biçiliy dö͜ülür mayasıldan yattı bizim çok astanede dūdu onu
ninem kavırı sütle başta kaynadır bir okka mercimē bi buçuk okka süt
koyar onu kaynadır onu ata davla tepsiye fırına kurudur ice kavesini
çekeriz kan geldi mayasılda to ona faydası yā onu kaşıkla kāvesini
içēdi ekin eker misir eker hayvan idaresi neye gücü yetese
ç
çocukla katlı oynādı o sopadan bu kadar katlı böle alay yapa koyālar
bunu fıydırısın düşürǖsen sen kazanısın başkası kalır bekler beş taş
oynādık kızla ta mektebe gideke bile oynādık mektepte ōdaya arkasında cami
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
5
10
15
20
25
351
69
Anlatan
: Nebibe Rufe Arif, 67 yaşında
Derleme Yeri
: Çamurlu (Kalino)
Konular
: a) Süperge Yapımı ve Tarım b) Düğün c)
Günlük İşler ç) Sünnet d) Kış e) Cenaze f)
Sağlık g) Oyunlar ğ) Hatıraları ve Mevlid
a
ne annadıyım şin be gülüm bu süpüge biz onu şindi may ayında ekiyiris sora onnarı siyreldiyiz tö böle bire kat bire siyreldiyiz onnarı biricik kaziyiz bi de tö böle zagale diyiz biz gömiyis köklēni şindi iki üç
aydan so to bu ale gelile kesiyiz onnarı soyiz maşinamız va ufaliyiz
onna bu benim kendimin dil zatı kızımın o to buda Şeytancıkta durī
Hitrinoda bü͜ūn yok onna da geliyle de ben de onnara yadım ediyim
abbayla ikimiz onun da beyi öldü sekiz ay oldu fark oldu kafa ya işte
tö böle fasılle ekiyiriz yaz günü tütün ekiyiriz başka firma va būda o
kendisi ekin ekiyi gündöndü ekiyi iki çeşint şey ekiyi bis kȫlüler aneler fasille ekiyiz ane alemden aramayalım satın almayalım ekiz döviz
çoksa satiz bi kaç olsun emekli olduk bis odan alıyım iki yüz tl ben
abba da o kadar aliyi ya būda ikimiz de būda
b
dü͜ünner şindi evvelkisi gibi olmiyi gülüm eskisi iki gün iki geje dü͜ün
oludu evel iki gün iki geje birinci av̇şam giyer gelin mayruba ikinci
avşamı giyer kīmızı bindallı sabāsı bitta gelin almā geliyledi şindi
o adetle battı bi av̇şam yapile gece restorantlada yapile onnarı gelin
urbasını giydine çıkardı bir oliyi öbü tülü iki gün iki geje lambıra
lambıra dü͜ün o gülüş yingem isannar şindi ekez bi asetlik bi tö böle
isan üstüne bakmiyi kendi uşaklarım bile bakmiyi çoku bile kimse
öle günne geldi gülüm şindicik kolaycacık oliyi kaselere bire porsiye yapiler birer şişe içki limonada falan haydi oraya piniyle re͜islere
arabalara Şumene ēkes Şumene gidiyi köy içinde olmiyi lambırtı yok
eskiden iki gün iki gece diyim ya sana davulla döverim şindi pēşembe
günü başladı pēşembe günü geze davulcular bütün kövü ısımları tö
böle çevreydi peşkidi dakāla parası peşkir olmayan para veri davulcuya ōdan sabālā bitta o gün onna geziyi ep uşakla dakılır ākasına
uzun basma dakāladı bi sopaya gizdiriler onu birinci av̇şamı te mā-
352
30
35
40
45
50
55
60
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
zalada oludu ayvan falan bāliyiz ya biz biliysin oralanı süpürüp silip
iskembelele peykalala orayı doluşuduk biz tö be dışada yapsak onnarı
yaz günü ama neden şindi adamna kaçma falan olūdu ep korunma
fereceydi falan ötünülüydü evel adamna gȫmesin deye mazaya onnar
bitta kapıladan bakāladı böle ya gelin almā ta pēşembe günü başla
cuma cumeytesi günü geliyledi gelinin anesine cuma av̇şamı dakı oliyi gece dakısı bütün ēkez atiyi ne vasa kendinde mesela başına ne
olacak bizim günümüzde bakī tencere kufa tangır atāla bu filancadan
geldi bu fişmancadan bāşiş geldi koyāla te tangıdasın deye atmalar tö
böle ta hızlı koyāla e bitta cumeytesi günü alīla gelini götürüle dü͜ün
bite bitta aydi kına gecesi yapāla baştan vakti olan öle yapiyi dışadan
getiriken evel arabayla alīladı böle o zaman arabanın üstüne tö böle
kıvırcık sopala koyāladı üstüne bi kilim öteledi gelini oraya otutturular istese ne kadar uzak olūsa olsun arabalala gidiliydi evel er anede
beygir arabası vadı ēkez koşar beygirini oranda karısın kızı vasa büyük yetişmiş konu komşu piner gidēsin o köve iste ne kadar ırak olūsa
olsun ēkence kākalar odan bitta o gün ōda alīla gelini onna da oda iki
av̇şam iki gün dü͜ün yapala kız evi de çocuk evi de tö öle günne geşti
gülüm şindi evel o zaman biz hastalıkla bilmezdik diyim ba yemek
o kövün mesela kız evinin konuksu komşusu azılanīla būdan gidiyi
şindi baya kalaba ne kadar desem yüz kişi vā oliyi olūdu o zaman böle
tekese falan yoktu firmala yoktu işlemē ēkez beş on dakka tālasını
sürüp eker yok iş bitta kālara ne yapalım diye düşünile pilav falan
böle pazı yazādık kurudūduk yımtalı o kövün isannarı azılanīlādı er
şeyini takımınna pidesi çōbası er şeyi ne lazımsa fasıllesi tatlı pidesi
tatlı pide diyiz biz baklava yazālā yımtala kırīlā a o şey deyecedime
bitta on kişi on beş kişi alıyı şindi ben alıyım on beş kişi çekin benim
kapı önüme arabaynızı onnarı doyirisin öte yan kısaliyi bitta dışada
gelin alcı diyiz biz ona hiç kalmaz ēkez ekmē buyur edip doyurup
kannanı çıkāla bitta dışarı gelini dakıya tutiladı kız evi ninesi annesi
ısımları alıp arabayı bitta bura eve köv̇e eve gireken tüfek ata güvē
yukarı ani gelmişler evine bitta güve kāpāmak yapaladı konu komşu
şe ısımları akrabaları çocun ısımları akrabaları bitta dü͜ün biter evine
giydiler dü͜ün bitiyi da͜ıliyler ondan so baklava yimē gidēlēdi şindi
gene tö böle kaç kişi istese kızın anası mesela diyelim kık kişiyle
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
65
70
75
80
85
90
95
353
gelin deyecek o īsan çocuk evinin annesi kık kişiye söyliyiri onna da
gene kocalana gidiyler arabayları koşiyler begilere gidiyler kız evine
baklava yimē kız güvē epsi gidiyler yiyiler yiyiz tatlı yine azırlamışlar er şeyi oda da gene dakıya tutālādı kız evi çevreler olūdu böle
işlemeli mendil gibi şe onna to buralana dakilere atisler oynaka falan
tö öle şeler dakısı evel yokmuş dükkannada bi şe gülüm tö böle kendi
işlēsin yapāsın tö öle şelerle e bitta baklava yemek olduna bitiyi bitta
aftasında baklava yimē gidiyle ya bitta dü͜ün tamamnaniyi ayır kızın
ninesiyne gidiyi çocuk tarafı kızı da götiriyle gideke gelini o gene
urbasını giye gideken sade çiçek dakmiyle kafasına arabanın içine
aydi ninesiyne
c
sabā eken sabā altıda kāktım üş tane köpem va onnarı doyūdum acık
ötesi berisi süpǖdüm altı oldu baktım tāla va bu yannada ikişe üçe
dekar kestim bunnarı iki eşek arabası to bu abayla apa getiriyi ondan
sora kestim ben onnarı orakla kestim gediydim şin bü͜ün onnarı bitiricez av̇şam altıya kadar bitiricez günnük işimiz to bu bunnarı bizim
maşinamız vā tö böle temizlendikten so te acık onna iki gün kuriycek
tö böle altı yedi tane aliysin eline başını makineye veriysin tö böle
o aldırır aldıktan tenelere vuriyi düşiriyi onnar temizlendine bāliyiz
onnarı onar on beşe tö böle bi būdan baliyiz bi būdan tüccar geliyi
alıyı onnarı bitta satın süpüyge yapiyle saplı süpüyge ayakçı süpǖme
tö böle Şeytancıkta firma vā beki yüz kişi geliyle tāladan kesip böle
soymile tālada biz şindi ītiyar oldumuza eve getiriz acık oturalım diye
böle ama biyenmiyirim ben öle kabı͜ın içine atiyi süpügesini to būdan
kıriyi ekinden onun eki va būda to būdan kırıp onu atiyi aliyiri şe būdan lazım kırılmasın ufalāka şin kısacık olduna makineye elleni tutturabiliysin acık uzunca olduna sora biz onnarı ne kadar isteniyse to
burası būdan makinemiz va gene kesiyi odun maşinesından odun kesile to onna kesiyi bitta āzı bāleyiz ufaladınan satiyiz onnarı bitta çok
ucuza aliler ama na yapalım iki tele bile olmiyi bazsını ege güzel yapmazsa yeşil olūsa anı bālamışın içini aşla koymuşun baki açi tüccar
baki böle aliyi tütün olsun balyayı koyiysin önüne kuruttuk ufalādık e
ayı buliyi mesela üj dȫt gün kurudiysin onnarı onnar biz şin bālayacaz
biricik hemen to oraya bi odun koyacaz dış yanına yuvacaz onnarı
354
100
105
110
115
120
125
130
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
oraya hepsi bittikten so ufalayacaz bitta maşinayla döde beşe tane işte
bu kadar alabiliysin eline ben ufalim zatı elime veriyi tö böle to bu
kadar aliysin eline koyiysin maşinenin içine o aldır aldır aldır vuri top
teneleri temizleniyi va gülüm vādı da biz inekleri sattık koyuna vadık
atmış koyunuzu va çocukla gelin bakiyi gündüz gidiyir bi çoban tutiyiriz çobanı aliyi onnarı būdan parasını ödiler ayda o güdiyi kövün
de mesela er anenin iki koyunu üç koyunu var süt için bire keçileri
va kimisinin onna da saliyi oliyi iç karişmiyi onna ēkez evini biliyi
av̇şamna çoban getiri çeşmeye kadar su içen içiyiri bitta öbü sokakta
olan īsanna ayde ayrılile bizimkile dōru geli ive odan komşuların da
va yukada onna da gidiyi alip kendi kendine iç kaşılamiyi kimse biliyi
ēkez evini epsi şindi kīk koç va şindi kūban bayramına kısmet olup ta
görǖsek satın alile kilosuna bālı beş levaya kilosu Tükiyeliler gelile
onnar çok alile çünkü ötede pālıymış çok būdan alile yüz elli iki yüz
tö öle alile būdan ama güzel koçlar kimsi būda kesiyi kimsi alu içinde
kesiyi temiz etin naylon torbıçkaya koyiyriz aydi gidiyler bitta biz
ilaşlı şeler iç vēmiyiz kendimiz tālalamız va çocuk işliyi ekin misir
öle de ekiz bi de Melisa otu ekiz Melisa cubritzaya kokiyiri güzel bi
çay yapile ondan Melisa Tǖkçesi Melisa Bulgarcası matocına paketlere koyile onnarı ya çok güzel kōki senede iki sefer onu biçiyriz e
bıldı filan satamadık onnar durī to buda mektebe koyduk onnarı buda
talebe yok sōduk mūtara çocuk nēde kiremit va kırık onnarı tamirledi
koydu koyiz ōda duriyir şindi bu seneki de būda duriyiri gelen soran
yok pazā yok diyile almiyile acık sıkıntı oliyi ama nabalım bi onda
çıkā kısmeti diyiz durile ōda şindi ya
ç
doktorlara yaptırile dü͜ün falan yapālādı evel ama şindi yapmiler pazā
günü geliydi sünetçi kaç uşak vāsa etraf kölede getirile köve ane kim
yapasa dü͜ün sanki o aneye getirile oda yapala alıp uşaklanı gideledi
dü͜ün gene av̇şama kadar gider şindi bunna dü͜ün gene yapiyi kim istese de çocuklanı alıp Şumene götirile astanede ettirile ya
d
baz sene çok kışı oliyi kışlāda çeşmeler akmiyi bazı toklar kaçiyiri
dayaniyiz bir iki gün yapile bereket vēsin çabcacık gelip toplaşiyle
gelip yapile o kışta direk tepelene çıki īsannar ediyiz e to koca bi-
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
135
140
145
150
155
160
165
355
nanın ākasına toplaşi av̇şam üstü kālar atmış atmıj beş yaşında olannar iş yok çünkü şindi ekmiyi ēkez tütün üç ane ekiyiz biz ep gene
ėvel çok ekeledi ama şin onnar acık yardım veriyiri savet yasak diyiz
biz annayabilcen mi tālalara ekmiler ama para da alamiyler er şeyde
yimiyler mesela bez ūraşiyiz ama canımız istedine kesiyriz kuzuyu
koyiz buzdolabına canımız ne istēse yapıp yiyiz öle şeler annatmiler
onna da dedikodu yapīler filanca böyleymiş fişmanca bazı diyim onnara bak ne söylecem diyim dedikodu yapmayın diyim öte yankısın
dedikodusunu yapiz o günahı sana geçiyi diyim onnara ama sende
diyile on iki senedir Kuran falan okiz başları ben yapiyrim cenazede
şindi öldü bizim yıkaycımız sataştılar bize başka gelin tā var ikimiz
yıkayiz gelinne
e
gidiyiz o aneye haykıriyi biri su dökiyi biri yıkayi gidiyiz o īsanna ikimiz o gelinne o alamızın gelini oliyi bizim gidiyiz ba͜ıriyiz vefat etmiş
isan giyip eldivennemizi temizliyiz onu mesela vampers diyiz biz siz
ne diyisiz bez koyile ani çocuklara falan o astaya da koyile neyse alıp
onu yeni şeyini giydiriz onu mesela esbabını rāt döşēne yatıriz onu giyimini giydiriz anterisini giydiriz yeni bir anteri donunu giydiriz koca
karıysa don yatıriz onu mesela gündüz ölüyse ǖlene kadar gömili egel
av̇şamdan ölüyse o gece duri sabāle ekence tutiliyile gömmeye kimisi
şişiyiri kimisi ayır rāt döşene yatırıka giydiriz şindi alıp da ōdan o
cenazeyi o kefeni teneşire götiriz ya cenazeyi bizim şindi Şeytancıkta
var caminin yıkamā yeri var ama bizim kövde şindi genç melik oldumuza yok ēkez evinde böle pīde gerile dışarı kazık falan kakıp oraya
koyile tabudun nerede yıkanıcasa tātaları va caminin kefini kesiyiriz
yıkadıktan so bitta koyiz kefinin içine ne lazımsa epsini ȫtiz çemberini şey ediyiz sarıp sāmalıyız buhur koyiz teneşirin içine ani güzel
koksun deye yıkaka abdezini aldıriz onu ceneze ondan sora bitta yıkayiriz kurulayiriz alıp ōdan dȫt beş kişi geliyi yādım ediyile bize
mevlit okuyucula da çok yadım edīle beş kişi okuyiz biz Şumandan
geldile bıldır beş kişi okuycanız dediler kalaba otūmaycanız dediler
kimisinde para yok ne verecek size altı yedi kişi oturuduka şin beş kişi
beşe tele verip sen dil onun parasında da öte yan kısmı mesela sen ne
almiysin de bize de māna bulduriysin deyecek deye alma çalışız ben
356
170
175
180
185
190
195
200
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
o parayı eve geldi mi ben onu koymam keseme uşaklara veriyim onu
mesela elal olsun baz sinide bırakiyim tö böle kızile bana ākadaşla ne
almiysin sende vasa bizde yok diyile ondan sō cemat gelerek koyile
böle tā küçürekleri oli onnara yoksa arabaya koyiler sandī götirile o
kefinin altına ani sariz ya yıkadıktan so sora battaniyeyle de sariyiriz
biz oraya vādıktan sora te kim indiricese kabre o battaniyeyle koymi
onu aliyi onu ōdan alıp camiye koyis götümiyle eve camide kalsın
diyile onnarı oraya koyile dürüp öle belki bī ihtiyac olana satala mı
ama cenaze deye cenaze şeyi deye almaz alem te öle gülüm bitta yedisini yapiyriz a cenaze gittikten so kīk bi Yasin okiyiz ona beş kişi
Kuran bütün Kuranı okiyiz sora aftasında bi Kuran bi mevlit üj gün
gidiyiz bi yedisinde bir elli ikisinde bi de senesinde bi sene oldune
gene Kuran yapile mevlit okiniyi ya o günü öldükten sora geliyle bitta
gelmiyle bi gün mesela ırakta olan geç işidiyse o gene gelebiliyi şindi
biz kȫmüz küçük oldu için ta oca okuka ta ēkez giyinip sarınıp gidiyle
başın sā olsun deme o aneye şindi bizim güvē vefat ettine biz vēdik
ama būda vēmile sābi veriyi ama vēmile evel veriledi doyūlādı sade
mezā kazıcılara götürile pesimet yapıp götirile acık onnara götirile
mezalı͜a çünkü eken gidiyi onna öbü tǖlü o öldǖ günü vēmiyle a bak
şe alva alva yapile alva unu kavıriler böle küçük küçük tö böle tö böle
şekele ādan yoksa āda diyiz biz pekmez āda yoksa şekele yapiler tö
böle küçük küçük tepsiye diziyle bitta da͜ıdiyle tö böle ben gidiyim
gelin ben gidiyirim Tǖkiye īsan aramışla Tükiye oraya gidecez gitmedik geziye gittim bı̇̄ kere ep būda çocuk askēdeydi ozman Tükiyecilik
vaka çuvalları azır ettik ama ekleme yaptılar onnarın askelı̇̄ ne üçer ay
ben uşamı bırakıp da gitmem dedim iste kessinne beni to būda dedim
gitmem dedim sekiz çocuk ninesiydik biz onna da gitmediler gittik
işe ij dūmadık tütün kīma gittik dünya kadar para aldık sora alem gitti
şindi bi bi dönile gene gelmē çalışiyle bıra ev yapile evleni sattıla
gideke ev yapile şindi yaz günü bura geliyle kış günü gidiyle gene
burası isle be canım ama nabalım onu bunu soriyiri ep aberler izliyiz
f
şindiye kadar işle güşle çalışmak ozman köyümüzde doktor geliydi
buda yatmazdı anne ilacı anne bicimi sı̇̄ keleriz acık bezi suyla sı̇̄ keyi katıp koltu altlana kasıklana ozman doktuladan işiydiydik ya böle
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
205
210
215
220
225
230
235
357
yapacanız şöle yapacazın deye sıcaklī düşsün deye tö öle yapādık ne
yapıcaz to buda bi annemiz vadı çıkıkçı ona götǖrǖdük o kırılmıj dedi
götürün çıkıkçıya dedi haydi arabalanna ya so beygir arabaları tekese
kurulduna onnarı aldılar mesela astalık için dil oda çocuk uşā mesela
bi yede bi şe gömüş yiyinti te bunu gȫmüş anne nine ben böle istiyim yok be uşam nı̇̄ den bulalım tavın yalānada ne diydiridik şeke mi
diydiridik ne tavın yala͜ından suyuna diydirisin verisin uşana mesela
astalanmasın çocuk uşa ummasında
g
kuklacılık yapādık bebek tö böle bi tāta sopaya bıraya bezi böle kıvırıdık kıvırıdık nası desem sana güz yapādık bez bu şindi beyaz bez
o kocamanca olūdu kaşını gözünü mor kalemle yapāsın bitta fistandı
falan ineyle dikeriz oynarız tö öle şeler geşti ömrümüz öbü tülü oyuncak falan gȫmedik kendimiz yapādık
ğ
Tükiye çok seviyim de bi de bi dönem geliyir ihtirahım kākiyi neden
desen benim ninem Tükiyecilikten ötürü ayrılmıj benden üç yaşındayka annem uzak annem biz Tükiye gidiyiz sen de götürcez diye
aldatmışla ninemi benim annemi uzak annem aldādi onu Granitze kapaniyi yollar dönile gerisin geriye babaannem demiş haçan sen aldın
kızını götüydün üç gündür ālıyı uşak ben de senin kızını aldımaycam
şindi iki anneler babaanneyle anneanne yapile bu işi şindi benim babaannem deyivese gelmiş ne uşam bıraz ta olmuş gej dese Şumende
bitta dūmuşlar yı̇̄ mi iki yaşındaka annemne tanıştım ben üç yaşında kaliyim yı̇̄ mi iki yaşında kaynam götüydü beni kasabaya Şumene
būdan kȫden bir ı̇̄ sanna biliymiş evini nedeydini götüydü oraya bizi
beni kaynam götiri kayınvalide götiri evlendikten sora kendi annesini ozman göriyiri arayamiyi çünkü bi fena adama evlenmiş vādık
aykīdık zile bastık onnar kasabalı biz kȫlü anneminde kocası vāmış
ama būda benim babam da ayrili bak to odan başlamadık yannış oldu
babam ayrıli annem verile annemin kocası kaçiyi Tükiyeye geçemişle sınīları onun bi uşak kaliyi altı aylık annemin benim babam da
ayrıli karısınna tatar almış o tatā istememiş benim annem babaannem tatā gelin istememiş ōdan uzak annem de demiş anneme yı̇̄ mi
yaşındaymış o zaman kız uşa demiş evlenecek onun evi falan olacak
358
240
245
250
255
260
265
270
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
ama çocuk uşa nabacaz demiş ona ev lazım demiş götürem ben seni
ilk kocana da demiş ōda demiş sanki analı babalı o olsun ben başka
yere gidecem şimdilik kız olduna sanki işte kız nasīsa öle işte alem
bayramnada benim babanem çok işçiydi ēr şey elinden geliydi beni
iç üveylim bildimedi bana anne şöle deke ta bana bulu buluşturu alır
bir uşak ta oldum benim babam da bir çocukmuş e sora gittik otiri
evin önünde bir adam ama kāve bıyıkları to buraya kadar tö böle büri
sade bıyıklanı annem şin beni gödünen kaştı ben acık ona benziyim
ama ben zayıf olduma o tā başka tanıdı gitti içeri çıkmiyiri o kocası
diyi beyi Emine gel burıya dedi ne va dedi bu kız kim dedi o benim
tetemin kızı dedi ona şindi evlendikten sora benim annem teyzemin
kızı demij benden ötürü teyzemin kızı demiş Emne dedi annemin adı
Emne bıldır vefat etti evelsi sene bana yalan yaptın dedi o adamın da
kendi kızı vāmış o da evlenmiş onu koymiyi şin nē kaştı diye beyin
kızı bu kız senin kızın dedi bana yalan yaptın dedi bi ama dedi benim
kızım gelmiycek buraya o gelecek benden ötürü bitta otu şuraya dedi
onu otuttūdu onu da masaya böle bi zedeli vadı onun altında masa va
orda otirile e bitta bi kaş kere gittim ama ben onunna büyümedime
so͜uk o ālayir ba͜iriyi ben ālaycam çıkmiyiri şindi ölüvedi na fıtretini
kōdum böle duri başucumada bakim ona baka baka uyuyim bitta şin
böle ȫsüz uşak kaldı mı çocuklar onnara acıyim çok ālayim bile onnara çünkü ēkezin kendi anası olsun beki bi yanı olmaycak ama kendi
anası olsun mesela sora babam evlendi üç çocū oldu o üvey karıdan
elin ele tā so͜uk bana ben ona hiç fenalık yapmadım yapmimde ama ep
tö be kendi uşaklana alīdı bi şe bana yok benim dü͜ünüm oldu bana bir
ı̇̄ ne yok kendi uşaklana epsi oldu ama onnarında istedi gibi dü͜ünneri
olmadı al bakalım şindi to yukakısı yaptıri böle to bu o yaptıri çünkü
ben inançlı çok inanırım Allaha to bu kitaptan okurum
aman çeşme canım çeşme Muhammedi görmedin mi
şimdi burda abdez aldı camisine dōru gitti
aman cami canım cami Muhammedi görmedin mi
şimdi burda namaz kıldı annesine dōru gitti
aman annem canım annem Muhammedi görmedin mi
aman annem canım verdin südü elal eyle
elal olsun can Muhammede elal olsun
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
275
280
285
290
295
300
305
359
to onnarı televiziyeleden işidiyrim belliyirim onnarı ameliyat oldum
şekē var ama gidiyim doktora yok sende şekē diyi bana çünkü ben
üzmiyim e şeye işle aldaniyim tö böle iş yapiyirim erkez severim büyǖnü küçǖnü ı̇̄ tiyar olsun genç olsun ziyaretlene giderim mezāla giderim böle asta bi ı̇̄ san var to būda to bu kaşıda koca evlede iki senedir
belden aşası tutmı̇̄ genç bi gelin ep onu bunu götirim atmış atmıj bej
yaşlanda tö öle biden bi şe oldu būdan sürikleniyi e benim annemi
getiriyi iki sene oliyi öldü benim annem onun annesine ısımmış işte
ōdan mıdır onnarı annattık kaynatam çok okumuştu kızım şindi kaç
yaşında bı̇̄ çocum va bı̇̄ kızım va o zaman doktola geliydi er gün to
bu ti to bu birinci pincerede durūdu doktoromuz çok annadı Türkçede
biliydi getiy be o beni emmedi benim kızım uşam kaynamda dedi
kaynatan evde ben evde dedi bi çocuk mu doyuracak bizi dedi sen de
git işe dedi bana ben bakacam uşa dedi bakacak ama küçücük bebe͜i
sen neye bırakiysin şin o kadar pişman oliyirim onu bitta so͜uk sıcak
sütle büyüttük onu bis dönüp keçi südü verin dedi doktula dönüp koyun südü verin dediler dönüp manda südü verin dedile neyse bronhit
diyiz bis siz ne diyisiniz ci͜erleri üşümüş üç ay astanede dūdum onunna şindi kızımın kızı doktor okiyi çocumun doktoru injinir çocukla
gelin gitme isteyeydi çocuk okudabileceydim param vādı mesela sora
ben o üç ayda hij bi şey yapamile ateşini indiremile ep kīk otuz sekiz
otuz dokuz kīk öle duri me͜er o kızamık çıkaramamış nası diyisiniz siz
acaba çıkaramadı için sıcaklī onun için inmezmiş Sofyadan bi prefesör geldi üç ayda bi geliymiş o Şumen astanesine bakaka ta annadı
kızamık çıkaramamıj bi dedi bi de dedi akci͜er su toplamıj dedi ben
bu uşā düzeldecem dedi ama o da çok tūyandı böle üç yaşındaydı ben
ālıyim ölecek deye düzeldecem kōkma dedi bana baştan kızamı düzeldecez dedi onun için barıktıdı o öbür enjeksiyeleri ı̇̄ neleri kızamık
için yapma başladıla üj günde çıktı sıcaklık düştü ondan sora bir afta
dinnendiydiler yüzü koyun yatīdılar ākasında su çekti enjeksiyeyle
getiydik eve ōda da dūdum ben onu on bej gün ta o üç ay başka Bulgala ūraştı üç ay ep indiymē ama inmiyiri tā acık beki yavaş mı şeler
dokturların o prefesör deyen ı̇̄ san o tā beki büyük o bildi nı̇̄ den ne
oldunu onna ci͜erini sesliyler ırıltı var pensilin vurile bacakları şişti tö
böle sora getiydik eve bitta ben gitmedim işe baktım uşama öldüme-
360
310
315
320
325
330
335
340
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
dik şindi Varnada okiyi onun kızı işte şindi a o kıza dēmişle annadın
bakalım annelenizden ninelenizden bi şeler deys vemişle ona benim
annem su çekmişle böle olmuş şöle gitmiş o astalıktan ölı̇̄ ler demiş
mallim sen demiş yannış aretlik olmayasın sen demiş ona onun kārına
gitmiş gelmiş anne bana böle böle dedi demiş te to bu çocuktan ötürü
bıraktıri beni uzak annem aġa bu aġa ilk uşā annemin bu da yengem o
öldü bunnar anaokulu angı benim çocum bakma te te bu ōlan ōlan benim olanım te şindi būda ālunun içinde yukada bizim eski evlemizde
bu yanda ōda oldu dü͜ün dakıya tutile şindi dedim ya sana pazā günü
deye bitiyi bitta dü͜ün te to bu kız dirilttik onu öldüymedik ben diyim
bizim elimizden bi şey gelmiyiri Alla şey ediyiri izin veriyi tā görece
vā da kīk dȫt yaşında bunnar şindi askere geçirile bütün būda ı̇̄ sannar
tütün dizi ēkez kıri ayrı elli atmış yetmiş dizi seksen yapılmış tā kalaba olannar şindi būda bi çocuk gidiyi askere epsi çıkıştı geçiymeye
donnarı fıydıttıdılar fereceyi fıydīdılar etek giydik şindi kari gene don
kim istese giyiyi kaç çeşint fasonumuz va Şumene gideke pantolonmuş daskalı gibi gidiyiz geldine geçiriz ayamıza bunnarı şindi tö be
toz içinde giyiz şindiye kadar olmadı kȫ yerinde olmiyi kıtlık azar
azar epsi vēdi yene Allah ani çok yamī yādıböle dinmeyecek bu aç
ölecez kayrı ne aç ölecez be ölmiyriz ē şey vedi gene Allah amıt elma
olmamış mesela bu sene üzüm olmamış bir ay yādı yok sel gidiyi to
budan içiyi baştan yāmadı yāmadı kurudu yēler işte tö böle asmalamıza astalık geldi çalgın diyiz böbelemize ama gene vedi çalgın astalı to
be kuriyile bak asmala nası kurudu şindi yenden sǖmüşler ama ileki
seneye düzelecek Allah kısmet edese erisek tö öle şin çocuk tālalamız
va kendimizin bi tütün işlēdik onna çalışiyi bununna balla yapile saman alaf konu komşu geliyi haydi bav̇şam bana gel yarın öbürü deyi
bana biç bö de biçme şe vadı ākada da tā çok şeler var maşinalar e çıkari ekmen parasını neyse acık tütün işlediler bej dakā tütün işlediler
gelin de gidiy başka kȫlere gidile cenazede olan şeyi söylenmeycek
Atibōlu mesela cenazeyi fena gödüne a mari bütün zō yıkadık çok
fenaydı ij demeyceniz söylemeyceniz olmadı gülüm şindiye kadar
ben kōkmiyim ayır kōkmiyim mesela yatalaç olmuş yatalaç olmuj
böle kambırı çıkmış düzelmiyi kolu baca͜ı mesela kaskatılaşmıj böle e
nasīsa tö öle yıkayıp koyiz kefinne oldu güzel isanna da oliyi mesela
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
345
350
355
361
vefat etmiş ama hij demeycen ki vefat etmiş işte to bu köprünün kaşısında va bir evler onun anımı öldü kık yaşında kanserden söylemem
kocasına ben de böle böle deye gȫsünde bi şiş çıkmış Sofyada falan ta
gittiler ep ama öldü işte onu yıkāka dōrudan dedim ben bu īsan galiba
dirilcek o kada etinne budunna o yıkadına da bi de güzel oldu tö böle
sariyiz onnarı sora koyduna tabıda geceken isannar kendi ōlannarı
baki ya işte o gelin çok güzeldi elen de gözümün önünde onun güzelli
iki kızı var ep bayramna da kimselere vēmezler Kuran parası Nebabla
ninem seni çok sevēdi ben de onu çok sevēdim ba kızım ben onnara ba͜ışliyim okuduna diyim ama ayır o öle olmaz diyi lazım bizim
elimizden para olsun verilsin ani geçsin kabula diyi televizye falan
salmayın emi beni gülüm
362
5
10
15
20
25
30
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
70
Anlatan
: Saime İsmail, 78 yaşında
Derleme Yeri
: Gradişte (Gradişte)
Konular
: a) Düğün b) Gençlik c) Peynir Yapımı ç)
Marmelat d) Yahni
a
elli ikinci sene evlendim ben kaçma bubam kimi geldi istiyir beni
alsın ben kaçtıma bırıya istiyiri alsın beni ben gitmedim gittik mıhtara ça͜ıttı beni orıya mıhtara ben geldim geçinmeye dedim ben bi
yer gitmicem ben buraya gelmişim burada ölünce dedim ona bitta
kaldım ben burda sora bi sene sora dü͜ünü yapdık bi sene o zaman
çalgı tutāladı gece yapaladı dü͜ünü geceyi böle bi damda dama geliyi
isannar hısım akraba orada yaptık tükü söle oyniyler sora dakı oliyiri
geceylen sora devirsi günü gittiler beni başka yerden aldılā getiydilē
burıya gene bu kȫde alıkede orīya gittide şindi kayna gelir hısımları
gelir alay yapāla sora beni çıkarıla oriya beni dakıya tutāla ōdan sora
dakı bittikden sora ehaliye şeker saçarız şeker saçtına yakın akraban
çıkar o zaman ferece vadı fereceyi giydirir başına bezini koyar ondan
soracım bitta çıkarız bȫledi adetimiz çıktık çalgılālā orada gezindiler
oynadılar çaldılar böle ondan sora geldik buriye yenden kaynatam
çıktılar şeker saştılar buriye geldine ben de elleni öptüm bitta giydik
içeri o zaman yemek yoktu şin doyurile o zaman siniyledi koca sofraya hısım akraba geldi mi dü͜üne onu doyurula
b
gençlik iyi geşdi o zaman biz böle çocuklala annatmazdık görüşmezdik iç ȫledi zakkun o zaman ne oynayız çıkādık arkadaşlala top oynarız bostancık yapādık topraktan tö öle oynādık saklanbaç oynādık kolanbaç oynārdık kış gecelimizde içērde böle uşakkan oynarız mesele
kadaşın vasa onnan böle ilgileniydik sora kuklalamız vadı biz kıza
kuklalara fistan dikeriz anterin dikeriz onnara böle entariye
c
şindi yimek için hayvanlara ekiyriz kıra biçiyriz balle yaptırız getiriyiz eve koyiz samannık va bizim böle orda odan soracım sālısa sāliz
av̇şamleyin sāyiz onları sütleri süzüp sabāla mandıraya götüriyiriz tö
öle yapiz piyniri sāgāyasın īnē getirisin koyun da olsa sāyīsin geti-
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
35
40
45
50
55
60
65
363
riysin acık ısdısın südü sādıktan sora ama so͜uyu getirip şiy edincesine kadar andan sora getirisin eve so͜uksa acık ılıdısın böle acık sora
onu sen kararını biliysin on kilo süde bi karşık maya koyarım ben
böle bırakırım onu mayayı koyarım karışdırırım bırakırım onu sora
o tutuniyiri sıcak olduna samak istemiyi andan sora bırakısın onu bir
iki saat sora bakāsın tuttunmuş ōdan sora onu ben bitta karıştırırım
sulaniyir kendi kendine sulandına acık bırakirim onu böle acık suyi
çıksın ne andan sora süziyrim onu çendeleye bunu koyarım bi bakırın
içine piyniri dökerim içine piynir bu kofa koyiyrim çendeleyi böle
südü dökiyrim böle sora böle kaldıririm o süzüliyiri süzüldükten sora
bırakiyrim onu acık böle hij damnamaz oliyiri gidiyi andan soracıma
onu toplarım tö böle yapiyrim bastıriyrim bi taşla bastıriyrim bastıdan sora o bi saat iki saat dūsun dūduktan sora çıkaririm onu piyniri
içinden koyiyrim tepsiye tepsiye koyiyrim diliyrim onu dildikten sora
tuzliyirim koyiyrim bi kaba duri iki üş gün o piynir iki üş gün duruyiri
andan sonracım salamıra yapıyirim öle oliyir piynir
ç
şindi istēsen maşinadan geçirecen erik mi olacek ne olacek erik geçirecen onu maşinadan böle geçiydin mi koyiysin onu tavaya su
koymisin cama tavaya koyiysin onu o kendi kendine başlıyı kaynama istēsen bi kılo iki kılo şeker içine erisin şeker ama erittinen şeker
o bitta kendi kendine kayniyi kayniyi kayniyi karıştırıcan ama yapışacak öbü tülü andan sonracım sora onu bitta bȫle kaşı ko yapiyrim
başlıyı yol yapiyi yol yaptıktan sora biliysin koyulmuş ātık andan
sora indiriysin onu koyiysin bi başka kaba dökiysin so͜uklansın acık
so͜uklandıktan sora burkannara azır ediysin burkannarı kapiysin
burkanları petçatliysin koyiysin bi kazana kaynadiysin acık kaynadiysin burkannarı şeynen kaynattıktan sora bırakiysin bitta so͜uyir o
çıkaracan böle oli marmalat
d
şindi yahnıyı sen baştan isle su͜anı kavırısın sora eti yıkiycan tuzliycan kırmızı biber kimi dizecen şeye ba tencerenin içine andan soracım bi var sade suvanı dorayıp içine koyiyler bi va sovanı kavırıp
da yapiysin öle de var andan soracım o bitta birakiysin onu kayniyir
başladı mı kokmā böle yenden onu sen yā kavıracan çuşka büber
364
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
içine domati acık koyacan kaynicek sora acıkın ona bir iki kaşık
un koyacan şeye tavaya yā un koyıcan üstüne yanın üstüne koycan
beraber gene kaynicek sen göriysin pişmiş artık kokiyiri indiricen
bitta böle oli tö öle
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
5
10
15
20
25
30
365
71
Anlatan
: Hasan Hüseyin, 77 yaşında
Derleme Yeri
: Gradişte (Gradişte)
Konular
: a) Gradişta b) Mesleği c) Cenaze ç) Doğum
d) Ramazan ayı e) Kış akşamları ve hazırlığı
a
bunun asıl temeli hep Gradişta de͜işmedi ama çok bi senelerden beri
önceki zamannardan Gradişta imiş ama az bi di͜işiklik vamış isminde o adan şu yana Gradişta devam ediyir hep te böle eskiden burası
konmuş karşıki tarafta tarlalarda çok önceki zamannardan bi kȫ vamış ama yıkılmış kalmamış onnardan eser ama kimse bi şey haber
veremez onnarda ta ileden haber verecek sonunda şu anda bir yaşlı
kişi var seksen sekiz yaşında şuanda burda köyde tek bir başına cuma
namazına geliyir görebiliysiniz şurda yaşıyırı
b
mesle͜im teknika üzerine emekli oldum makinele biçerdöverlele çalıştım sekiz on seneden beri işittimiz vardı dört kȫ biden asıl ortak yer
ordaydı ordan taksim edeledi kır işlerine çifçilik ama biçerdöverle
iki biçerdöver Türkçe asıl kepçe diyir ben onunna çalıştım dȫt kȫ
tutardım onunna inek firmaları vardı inek makinesi bakıylar bularda
çobannar vadı bunnarda on iki sürüde yüz otuz koyun çoban başına
hala şu comatında onnardan biri yassıya gelir her akşam gelir hayatı
çobannıkla geşti bu koyunnala geçti hayatı elle sa͜ılıyiri kuzu büyüt
yetiştirip devlete veriliyiri böylelikle hayat geçirliyi elli üçüncü seneye kadar askere gidinceye kadar dedemden ayrıldık elli yediden elli
dokuza kadar döndüm anda bitta bu meslē tutuldum doksan birinci
seneye kadar doksan birinci senede emekliye çıktım bis iki kardeşiz
altı yüz aneli bu kȫ ama göçmennik manasında azaldı aşa yukarı iki
yüz elliye indi şu sırala üç yüz ancak şindi o kadar comatımız azaldı
c
filan kişi vefat etti mevtayı azır ettimiz zaman tekrar haberi verih̥ yola
çıkıyırı son yolculuna ugurlanıyı iki kişi tarafından yıkanırı hazırlanırı imam vazifesini göri namazını kıldıriri şimdi şu anda mevlit okunur
ölmüşlene o zaman o mevtanın elli ikisi olıyı o anda bi hazırlık olur.
o kişi aneye yemē şeyi azır edilir davet edilir bütün comat to hane-
366
35
40
45
50
55
60
65
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
nin sahibi kim hanenın sahibi hazır eder, yemek yapālar çōbasından
başladī anda kompota varınca sonuna kadar kerezden yapāla kerezler
oldu zaman ondan kompot yapıy ekseri ondan sora şefteli yemişi var
ondan yapālar şilekten yapālar böle böle bi takım şeler kompot yapālar birer kelelik burkannara yapālar böle devamı sofranın sonunda bu
kullanılır mısafır hanenin sahabine bālı ne sonunda koyacak mesela
so͜uklu bu böyle devam eder.
ç
çocuk do͜umunda onlara şimdi bizde şu anda bugüne gelince isim konur ismini ya dedesinin adı konur eger çocuk olūsa ya babasının adı
konulur mesele küçük torunnardan bi kimselerden ilede yaşlı olarak
kişilerden bi kadın olūsa işte annesinin halasının tiyzesinin böyle bir
takım kişilerden konur ama şimdi şu var isimner çok di͜işti. Türkiye’den birtakım isimler olıyı televizyonda her vakıt izliyler bazılları
hep şiy bir takım takım isimler koyiyler böle hiç ana baba tarafını
ilgilendiren böle şeylerle olmıyır şindi onu o anda alīlar şeye do͜um
yerine alır orada üŞ beŞ gün orada olur ordan sora getirilir ėve böylelikle devam eder şeker mi alacan başka bi ufarak böyle bi şeler ikram
edilir. Böle büyük bi şeler olmas
d
Ramazanda er kişi anesinde kendi hazırlık yapar egel senin gücün
kuvvetin yerindese hanende Ramazanda bir iftar verīsin bütün burada
o comata av̇şamdan yassıya geldim anda o vakit kıldımız anda şöle
şöle filan kişi yarın a͜hşam iftara buyur ediyiri camide filan saatte bölelikle olur iftar vaktise Ramazanda yannız başına er kişi hanesinde
kendi iftarını azır eder hanesinde olan kişi a͜ilesi beyi torunnarı egel
tutālasa bölelikle yemekler işte o hanenin kuvvetine bālı ama yapılır
ekseri yapılır şini hayvan olan kişi hayvan ilgilenen kişi şindi er şeyin
dadı süt olmasa süt oldu anda ta biraz fazla yemek fazla olur başka şeler yapar yemekten şunu bunu işte hanede olan annenin vazfesi budur
hazırlī şindi o anda gelecek kişi iftarı yaptıktan sora sabā namazına
gelir ama şindi çok seyreldi Ramazanda çok seyreldi Ramazan tutmayı da ekseri azaldı çok azaldı şindi hiç kimse kimseden korunmiyi
kimseye de bi şe deyemezsin deyecek abey sen yap vazifeni gör benim için düşünme hala şakamız geçti kişiler maytap yaptınız kişiler
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
70
75
80
85
90
95
100
367
bazılarına bakıldınız anda gel bir hafta bir ibadet vazifesi gör camide
bak der canım bana ilişme sen gȫ vazifeni benim için düşünme başka
bi şe deyemezsin
e
kış akşamnarı işte sobamız var odamız var ayriyeten burda şu odada şurda şindi şu bi kaç seneye gelince camiz çok şe durumdadı yer
toprak üzerindedi bu toprak üzerindedi bizim müftümüz müftülükten
müftümüz genç bi çocuk burdan bu burda şurda yakın yerde yaşar o
da burda Şumnuda müftülükte Tumbul cami diyoruz o Tumbul camide gene vazfededir bu vazfe onun yardımınna büyük olarak tamir
yapıldı cami çok gözel hoş şindi comatımız azarık ama buna şükür
acılıy her vakıt bir oda şu odaya toplanırız yassı vakti geldī zaman
şu odaya soba yanar soba yanar hazır şindi beş vakide gelen kişi bu
vazfe üzerine mesele ben kendimden tutiyrim men üç seneydi burda
tayinim bu vazfele erkenden gelirim vakide on beş yirmi dakka geldim anda sobayı azır ederim bakarım içerde tiytide comat gelir vakidi kılarız kıldık mı vakidi bitte biraz sohbet edip onnala erkez gider
evine böle devam ederiz çocukka efendim şura şu caminin karşısında
mektep vardı gene önceden çok kalu bir senelerden ileri alçaktı böle
ben orada da bu sakladımız Allah rahmet eylesin hatip adayı onda
okudu o mallimdi burada o senelede hala burda bir oyun yeri vadı
küçüklümüzde talebe oldumuz zamanna top oynādık böylelikle ama
o zaman Bulgarca ekseri yoktu o kadar şu anda şindi bunun tamirinden olan şeyin hepsi di͜işildi ama dışardan da ayrıyeten camiye odun
var anede biz kendimiz kendi idare hanenin kış tedarini tutmak için
odunu işte burda öncesi dādan kesiliydi ayrıyeten onar kişi bölünü
böle bütün taksim olur dā͜aya gittī zaman ona kişi bölelikle kesilir
sora şi kesilir bianka deriz buna biz bianka deriz buna şindi hazırdan
kımetso var gidip yazılīsı ödēse kaç kubik alacan kaç odun alacan
eve getirir kamyon eve getirir odunu mūtarlı͜a yazılısı ödēsin odunu
ödēsin kamyon eve getirir bitta kendin görürsün bu vazfeyi evde evde
kesēsin beş mi itiza sana on mu itiza sana ne kadar itizasa kendin kesesin yine tedari kendinden hepsi mesela mesela yiyecek olan şindi şu
anda bu günnede işte domatis üzüm erişte bunnadan kompot yapılır
domatileden gene tūşu domatisi kurulur yeşilinden kurulur luteniza
368
105
110
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
deriz biz ha salça onnadan yapılır şu anda bostan şu ana hemen hemen
son seyiri bostanda karpus er şarşamba günü haftada bırda pazar olur
dışardan geliyir başka arabalar dȫt beş araba geliyiri urba getiriyler
ikinci kullanmak için işçi urbası çeşint çeşint makına alatı kullanmak
için çeşint ufak şeler parçalar getiriler çok hepsi var kasabaya gitmekten bir şeye izilir şindi biz benim yaşādım yerde şu camiye bizim
dolayımıza yakındı çok hala yaşadım hanenin şöle mūtarlık kadar
korumuz vardı kendimizin koromuz vardı burda olan āşlar ulu āşlar
seneleri belli de͜ildi yüz senelik yüz elli senelik ta da fazladı belki hala
yaşadım hane yapılışı kuruluşu ondan yaptık şu anda tā ondan eseri
var kendi dā͜ası on dönüm yirmi dönüm āşlı iki āşlı bu kendimizindi
sekiz on dekar şindi ondan eser hep de var da ondan bir takım ulu
āşlar böle içinde ama bundan ondan kesme hazır alırız.
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
5
10
15
20
25
30
369
72
Anlatan
: Ali İbram Abdıraman,81 yaşında
Derleme Yeri
: Civel (Nikola Kozlevo)
Konu
: a) Mesleği b) Hatıralar c) Oyunlar ç) Bayramlar d) Genç olsam
a
ben askede başladım onu prus çıkādık mektep çıkādık askere gittik
üç ay prus çıkādık eğitim üç ay orda işledim üç sene askelik yaptım
ben gönüllü kim istese kim acık biliyiri okumak için acık tez belli orda çalıştım ta üç ay su͜adık tōba dizdik kremit koyduk hepsini
yaptık ōda üç sene askelikte geldine bitta hükümet işinde işledim on
beş sene belediye konuk evi va orada işte elli sekiz yaşında emekli
oldum şindi zorlu var baştan makinele yoktu hellen beton karız küreklen kofalan taşıyırız tabi kırannar çıktı buldozerler makineler onna
karıştıyırı onna da va kofala şindi onna çok Tükiye de onnar toklan
asansörlen kaldıri ta yinleşti sen dökeysin biz usta gibi kalfa gibi çalışıyırız bizim başka va genşler onnar getiriyiri bitonu el arasından
dökeyiri biz düzleyiriz ya demir koyiriz dil mi biz düzleyiz tataylan
tö öbür köyde bizim belediye orda to buda bilemeycem babam on
sekiz sene yaşında öldü biz şindi Osmannı zamanından biz burda neden geldi koyun vardı inek vardı şindi maşinelele çalışıylar tālalarda
ama o zaman ineklen öküz böyle boyunduruk koşardık onu sabannan
sürüydük ekēdik o zaman makine yok ellen biçēdik düver biçer yok o
sene çocuk ozman çok zordi bu tāla işlemek ama şincik kolay makineler işliyiri ekin ekcikten sora gidiysin ta oldunan ekin orak var öle
biliysin oraklan biçiliyiri onnar biçēdik demet yapırıs yulıyırıs ta arman vadı armanna öküzlele beygirlen atlan dü͜en var öle tātan tö böle
kayadan kıyılır samanı ekini bittayı toplayır samanı samanna koyıs ta
bekliyiz av̇şanna yel çıksın ateş küreklen kimisi de makine geçiriyi
ekini kimi şindi çok kolaylık
b
ozman zor kürekle çıkiyir küylü bu yolu açıyiri ozman otobüs yok bi
tren var bizim burda elle açıyız büle ekes tarafın açıyı bu küyden o
küye o küyden o küye kadar elle açıyız ta zordu yaşamak hatırlıyım
seksen iki yaşında öldü bubam işleke ben yanında işledim acık acık
370
35
40
45
50
55
60
65
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
inşat üzerine ben acık biliydim askere gidince bubam yanında ama
tā çoku vadı ben gittim dȫde kadar bi sene gittim av̇şamnan olūdu
bittin mi dȫde kadar vardı burda ta ben gece gittim bi sene beşe kadar
okudum ama askerde üyreniyi insan Bulgalca da biliyirim Türkçe de
biliyim Arapça bilmiyim Arapça biliydim bubam sālında amma askere gittim sene kaybettik tö öle odalar vadı camiden gittikcen sora
bir kāve vadı küy içinde oraya gidēdik bi vasta giliydi televizi falan
yok ozman orda eyleniydik o zaman ne annadacak onnar bilen ozman
ītiyala ben genç ozman amma Osmannı budamış Türkiye burdamıştı
ya to onnarı annadıladı zamanında nası olmuş būda Osmannı zam
Pleven orda onnar ordaymış paşalar vamış yanında vāmış onnarın to
onnala aldanmışlar geriden silah gelmemiş paşalar o sıralar ozman
öbü tülü geriden kuvvet gelmemiş onnara Ruslar geliyiri çekililer
şimdi işle Almanyaya Fransaya genşler siyrek kaldı burda çalışmaya
gidiler ama büle toplanıp büle bi bizim küyümüzde yok mesela küy
içinde mūtala yapsa gaste okuycaz kayıt oynacaz kāve çay içicez şah
oynacaz büle elence bi bigir va top va onnada aske va onnada topuzlu
kutuları va kutu kutu büle benim kaşımdan ben onun karşında ben
bura çekeyem o öte çekeyeri biri biri düşsün padişah vāmış en büyükleri to padişah teslim alsın ben mesela o Tükiyede va çok oynıla
c
çocukka şindi öle üç köşede āştan çırakman deniyiz bilmem ne birer sopa koyız on metro tö ore bir alay var koydumuz yere biz döt
kişi döt kişi sen çim çevirise onu sopayı alma gidemezik gicen ama
senden kacıcan sen bana diyersen sen ozman çoban orda sen bekleycen sora çelik diyile sopadan çelik oynādık topçuluk var şin ozmanda
vadı fudbol bis küyde ya nasıl bulmacaz toplaşırız bi yere sen kimne
olaca Alilen benle kim olca erkes buluyu arkadaşını karşık oynasın
kim kimi düşürebiliyse.
ç
iyidi bayram şindi bayram geldi mi Ramzan bayramı delikannı kızlar
kız āmut var büyük dalı var o kesiyi çoktan da ona bi ip bālıyırız sallıyız şindi sen gȫmüşün Tükiye de var onna pikniklede sallılar sen şindi
kız istiysin gidiy sen ipin ucundan o seni istemezse ineyri sen sallımıysın onu araba tekelenden dönecek deyiz bis bi uzun sırık bālarız
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
70
75
80
85
90
95
100
371
tekēlen çatala iki taraf sırın şindi ip var kızlar şindi piniyi oraya sen
şin binirsen kızın birini ben tutayım çeviriyiz onları büle battı şindi
yok onnar ama o kız beni istemezse ben isteyem beni istemeyeri şin
senin ellene vuruyırı sen bırak diyiri sen inatlık yapıysın ama işte tö
öle ozman öle şin yoktu ozmannar tā başkaydı ba tā iyiydi şennikliydi
şindi sen oyun lazım dil kızı şindi isteyesin kızı gideysin bubasının
yanına hiş korunmıyı nasıl kız istiyiri to va͜hta gȫsün bi şey demiyiri
kız ne dese şin tā başka ozman tā cahildik kövün isanları ı̇̄ tiyalar camiye gidēdik be canım bitta gideysin akrabanın elleni öpmē gideysin
komşuların sana geliyler amūcam dayıcam var komşum var biz genç
ozman bi ītiyalara nası bana geliyler bizde üle gidēdik çocukka he
be toplanıyı ya mesele kızın va güven va ne var yemek yimē beraber
yiydik bayramnarda bizim ilk günü Kūban şindi a͜ile vasa anife günü
alırız av̇şam senden duru bayram sabahı camiden çıkcan sora keseriz
bizim çoklumda evde koynum var kuzsu var olmayanlar alıyı bizim
kesmeyende olur amma olmayanda ben şindi bu mālenin mesela baz
seneden beri ben keseyim kūbanı bidikcen sora farketmi da öle fıkareler gelip de da͜ıdıdık yedi haneye sā tarafından birer pāça yedi yere
ayırıyırız kesmemişlere veridik onnarı kalanı gelen musafire sende
yīyiysin bi kaj gün yah̥ni yapādık kazanda biliyiz be canım suyunu
tuzunu böberini koydukcan sora onu kadınnar biliyi işte öle ba üle
geşti ayat zōlukta gȫdük
d
şindi genç olsam ben Alinin yaşında bizim zamanımızda sen dü͜üne
gidemezdin dü͜üne gece gidemezdin biz delikanlı ama evliler nereye
bir dü͜ün oldu elektirik meletrik yok fenerlen lambılar falan mumlan gīdik mi şindi av̇şamdan māzaya ozman ferece va kālada örtiydi
ben şin girdi ama nasıl çıkıcam iki tarafa dūmuşlar evliler cahillik şi
kim gīdise çıkana vurumuşla sūlediler bana içēde şin nası çıkıcam
te ben yingem var ablan var onda var ferece ferece altına gīdim ben
şindi onu e nası vuracak karıya göremezle ben çocuk on altı on yaşında milet çıktı kimsene bakmadılar kafaya vurıyılar çok cahillik sen
kınaya orda dü͜ün nası bakma geliy karı olsun evliler olsun kızı var
senin kızına milet sen soklamazsın bi kızla konuşamazsın gizli gizli
konuşursan konuşucan tö öle geşti o günner ben sana vuriyrim ne var
372
105
110
115
120
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
ama şindi sebeslik al kızı git kasabaya dil mi şindi olsa hemen genç
zorluk çektik biz ba erken gelmişik dünyaya ekmek ozman biz yidik
misir üyütiriz yeriz būday yetmiyir hökmet alıy senin elinden bi vergi
alıy to ekin alıyırı Bulgaristan zayif aç senden alıy benden alıy misiy
otuz seksenden alı ben hepsi toplayım almazsan cezalıylar biz tam
misir yüzeysin biz burda malay dēdik ona o karın doyurmıyır ama
napıcan misir sert olıyı ūlede yedik bu sıcakkan sen acık şey koyiz
bal atık kaymak bi şe ozman yiniyi bi şe komazsan ama yene yeriz arı
bal var var ozmanda vadı şin tā çok te arılar va bal yapılar arı bizde
biz yapmadık işi var neblem bi burkan bal alım ben beş lif bakeyiz
bakeyiz da şindi ilesi şeker çoku veriledi şeker balı karışık ama şindi
şeker pahalı oldukcan sora şeker az fark var dadındanda annayabilcen onna çoktu kestiler gecende ya bi tavşan beş yapıyırı altı yapıyırı
neye tavşan de kır tavşanı bunnar lezzetli başka çok azaltık onları
şindi yok fayda ekin yeler çok misir yeler ya ekin vecez yonca yeler
kır tavşannarı onna lezzetli acık yişi yapıyı onların etleri nası onnar
siyrek onnarı yasak ettiler avcılar çıkılar ama vumula vudumula saklıyoz vurulasa ama siyrek ona ilesi çok vadı ama şindi siyreldiler ayır
ayır avcı ehliyet veriler o çıkabiliy sen çıkāsın çıkamazsın sen bi daya
yalnız sen çıkamazsın bizim küde va mesele yimi avcı beraber çıkıyla
yimisi de çıkıyla
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
5
10
373
73
Anlatan
: Memnibe Ali, 66 yaşında
Derleme Yeri
: Çerençe
Konu
: a) Tarhana yapımı
a
bizim tarhana dedimiz başka olur biz sütten pişiriz sütten pişiriz īnē
sāyāsın mandayı ilk sāyāsın ondan so pişirisin südü dōrāsın ekmē
koyāsın südün tuzunu dökēsin üstüne üstüne atārsın biraz pinir
sepēlēsin ya͜ut da işmik yiysin kurutmıyız biz bizim av̇şam sabā südümüz geliyiri damda var ayvan va māzada vara damda onu sa͜isin av̇şam sabah sa͜ılıyo taze taze geliyi süt ondan da biz onu öle kullanırız
yo͜udumuzu pinirimizi yaparız ya͜ımızı yaparız evel yayıklā vadı böle
yayık vadı koyāsın yayı͜a toplayıp katını dövēsin karıştırısın böle sizin
bildiniz fıçı ama gibi böle acıkın şe yukarda darali tokmā va böle bir
şeyi vadı sopası onna vura vura yā düşer yāsı olur
374
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
5
10
15
20
25
74
Anlatan
: Halise Halise, 70 yaşında
Derleme Yeri
: Çerençe
Konu
: a) Peynir, marmelat, köfte yapımı b) Hatıralar c) Baklava ç) Çileler d) Düğün e) Kış
Hazırlığı ve Pide
a
yetmiş yaşında ama işe gideyim to buriya işliyirım ben ev işi yapiyirim ev işi yapim annede siliyirim süpürim anneyi yıkıyırım pakliyim
Bulgar karısı bakim çok güzel pı̇̄ nir yapiyi bu kadın sütten yapiyi ev
pı̇̄ niri benzemiyi magazinin pīnirine ta tatlı oliyiri gidiyim ona ondan
alıyım satıp biraz palı ama dadı yerinde dükana benzemiyi çok güzel
nası yapādın sana yalan süylecem bu süylecek sana ben bilmiyim ama
çok güzel pīnir yapiyi bir kaşkaval yapiyiri çok güzel şeler yapiyi
karı marmalat erken böle isleyiri temizleyez isle içinden çekirde͜ini
çıkarez maşineden geçirez kaynadiz onnarı güze kaynattı mı kurudiz
onları koyiz onnarı bi kofaya bi kofadan bitta burkanlara koyiz koyduk mu burkannara peçatleyip onnarı kaynadiz istēse beş yıl dūsun al
yi marmalat yapiyiriz dü͜ünner köftele çocum köfteye biz kimyon koyiz böle ekmek katiz kuru ekmek koyiz ete kimyon koyiz karabüber
koyiz köfteye iste güzelce yogiriz götüriz onu bi furnaya furna gȫtiz
o furunda onnar pişiriler pişi bitten koyiler böle pirinşli yapiyiris onnar da yapiyler böle dobeni diyiler Bulgarca Türkçesini sana ci͜er onu
bunu katiyler kariştiler servele yapma köfte böle pirinşli çok güze
şele oli de bi dü͜ün olsa da gȫseniz
b
annadırım kızlar şin kendi gidiy yavrum eskiden giderler istemē ne
güvey gȫrüsün ne kıs insanını görür böle istēler kapālar yüzünü bi şey
gerler verler ama şin açık açı͜a evvelkisi kalmadı evvel ta bi başkadı
benim günümde bi ta bi başkadık benim günümde ben tö böle gittim
ben bi ȫsüz yok ne anam ne bubam kimsem yoktu bi fakirdim bi fakirhaneye gittim ben tö böle gittikçen sona insanna ben onnarı gȫmedim küçücük gittim onnar da beni gȫmediler tö böle gittim onnara biraz zor alıştım yok ne anam ne bubam kimsem olmadına to orda onna
çok zor yavrım orasını deşmeyelim de içim çok gürliyiri ȫsülük çok
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
30
35
40
45
50
55
60
375
çektim bakma bir fakir insanım ben bakma ama şindikiler isle böle
gidiyler görişiyler isteşiyler bile bile sevişiyler ama çok da çabucak
ayriliyler yavrım geçim de yok görisin hayat çok fena şindi ya aleme
gitmek māfe de͜il alemde geçinmek var yavrım şimdikiler durmiyirı
otūdum ne kadar dayak yedim çocum ne kadar çille çektim bir uşacım vadı o odada kocam sora yedi sekiz sene oldu evlendi yedi sekiz
seneden sora kocam üstüme evlendi başka karı getiydi gene kaldım
çillede burıya geleri kayrı altmış altıda geldim Çerenceye kīk dört
sene oliyi kīk beş sene oliyi buda isle geçindim amma būda uşa͜ım
yoktu orda uşa͜ım vadı uşa͜ım vēmediler o uşak da çille çekti atıldı
atıldı götūmüşler Vanaya pılaja diye götūmüşler ōda da öldūmüşler
hayda haberini alıvedim çok çille çektim yavrım ȫsüz kalmasın insan
bi insan donunu ikiye koymasın bi tene uşacım va şindi Türkiyede
o da bazı geliy bazı onun da bi uşacı var uşak gidiyi şindiye kadar
mektebe öteye beriye gidiyi o da uşa͜ını bırakamiyi kocası Tiray diyiri
başka taraflara gidiyi kocası o da to uşa Ertan sen nirde Ertan nirde
kaldın nireye gittin ēkez uşa͜ını gözidiyi göriysin şin zamannarı dil
sadece Türkiye çocum burası da fena çıkāsan evine dönemezsin iç
ıştınmıycan tö böle ēdircen kafacını geçinecen öbü tūlü yavrım çok
fena çok fena bunu bilesin ba av̇şam tö be diyiler bana kapını ne sinci kuysin gözüm ben yannız ben kocam öldü on beş gün ölü kocam
Irakta kanser deyisiniz siz kanserden öldü diyiler bana kapını neçin
zincir koyisin yavrım kōkudan koyiyim kōkudan çok kōkiyirim kız
diyi gel bana Tükiye orda da duramiyirim neden duramiyim de ben
lazım alışık işliyim yasaklara çıkim kazim ekim dikim ben öle īsan
böle bazı bizim mūtarımız Tük Hasan geliy te yeni yıl yapeyle onu
bunu yapeyle anne bize baklava yapsana onnara baklava yapiyirim
yeni yıla böle pazı pidesi yapim onnara onnar da çok seviyler beni
ben de onnarı çok seviyim çocum öle bir anne ben
c
ben şin baklavam böle yapiyrim sütle aliyim gonşuladan bi kere sütcez neyse hepsini şeyine göre bazı yapāsan bej tepsi bej tepsiye bej
yımta kırıyim çok yımta isle olmiyi pazı kesiliyiri ne az isle ne çok
isle kararı bej yımıta bi tepsi bi yımıta beş tepsilik azır oliyim ben
mısafirimde geldinde bulunsun bende süt de buli süt de kariyim onu
376
65
70
75
80
85
90
95
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
gününde yazı koyim içine sora acıcık bi damnacık adeta soda acık
bi damnacık şey olmasın günah olmasın bi damna tuz koyim sade
pazın güze yazılsın pazılım oli bitta sofraya göre onu bitta büziyim
tö böle danteĺ gibi büziyim onu tepsilere koyim onları pişirim onnarı
haşliyim onnarı çocum olsa azıda vercem size bi tepsi pide de alın
bende yiyin ama yok şin bayram olacek bayrama gene geceseniz bir
hadise nine va būda diye ūrayın bana da çocum gelin haçan geliysiniz
buri ūriyin bana her vakıt kapım açık ben böleleri sizin gibileri çok
seviyem yavrım çünkü ben bir garip insan acıklı bir insan bunu bilin
ç
tāla zamanında çilleyle gidēdik evel vadı bi eşecik eşşekle sürēdi bubacım bize ēdiremezdi bize yedi uşak biz yedi uşak ama kaldık ȫsüz
benim bubam üstüme evleniyi ninemin bırakiy bize benim bubam
yapiy bu işi ondan sora ben de te evlendim ben de kocam üstüme evlendi bu bize yazgı çocum bubacım gider iki inek bir ak īnemiz vadı
bi gök īnemiz va gider tālaya işleriz naret dolmaz işleriz işleriz naret
dōla gene aç misir külüri yeris misir malayı yeris ninecim aleme gider
işle Bulgalara zenginnere gider ninem gider o zenginner nineme bi
somun verirle bi ekmek beyaz ekmek veriler yedi uşak geliriz getiri
ninim yedi uşā birer birer pāça birer pāça kuparı verir bize ne çilleler çektik yavrm nası annadayım sana yiriz o ekmē uşak dil mi bize
bakarız deriz uşaklar birbirimize senin ekme͜in büyük benim ekmem
küçük çekişiriz uşak dil mi öle kavga yapādık aramızda ninecim oturdu büle ālamak āla çok çille çektik yavrım evel naret naret yermez
babacımı toplalar kapalar götürüler toplalar çocum bubacım bazı yedir bazı yediremez aç kalırız mūtalı͜a jandalar geliy evel böledi şindi
bakma gene topliyler gene şey ediler ama ba av̇şam topladıla mı yarın
av̇şamı saliyler ama ozman dayak dayak yok ta neden vesin ne kadar
bubacımı döveler bi kere bubacımı evel sarık vadı onnarın kafalanda
bu da beline kuşak vādı çāşīlā bubam evel zaman çalma diyiler saya
çalmata diyiler Bulgalar bis sarık koyiler burıya belini kuşak koyalar
bubacım bubacım tutuvemişler önünde bālamışlar bālamışlar sarıkla
adam geldi bele azı bütün köpümüş ne kadar dayak Bulgala çok yaptılar kominizma zamanında çok çocum iç kapının dışına çıkāmadık
ne görgüle gȫdük ama bereket vēsin şindi o kada yok şe gene kōku
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
100
105
110
115
120
377
va ama evelki kada yok ya annadın çocum anıyısına neden gitti bizim Tükle çilleden gitti ne çilleler çektik yavrım ne satmadım gel de
gör yok mudu hayvanım mı yoktu īne͜im mi yoktu keçim mi yoktu
koyun mu yoku zordan sattık hepsini kaldık çıplacık bi de Tǖkiyeye
gidemedik kaldık çıplacık ben odan beri hep açık açık sa alemlere
işe gidemde ben yetmiş yaşında karı ben pensiyem bana yetmicek mi
yeticek ama zordan gidiyim ben vēdiyim kızımı e onunda uşa͜ı var
kız bana vēsin bak güve͜i tatlı çillede o güvē kazaniyir ama o nası kazanıyı o biliyiri onnar da taze gittiler bi çantala gittiler kaçak gittiler
uşacını aldı gitti de ta evleri yok kirada sen kira ama bereket vēsin
kira parası almiler kendi īsanları vēdi onnara ev Pendikte duriler konutlada emma para ermiyırı uşak okudiyırı bi güvē çalışiyi kız biraz
sālam bir asta çok çok işleyemiyırı ben yādım edemem uşa͜ıma aba
çocum edecem ama neyle bende de yok bi pensiye yediremim bende
yalnısça durim to do yukada evlerim va evlerim kazama gibi kız diyi
bana gel nası gidim nere istiysiniz nere ben şin götürem sizi bi başka
yere şin git yukarı git sen şin yolcu dōru ben sana sölicem git sen şini
dōrı sapacan sa͜aya kö Çerence Çerence bu kȫ çengene Çerençe git
tükan öte sapacaz şindi git şindi dōru tö böle dōru ben bi ītiyar anneye
götürecem seni git şindi bure bure bure aşaya aşaya git şini ileri te to
ileriki evlere içeri sokacam seni bir anneyle bak nası annadacanız bi
ı̇̄ tiyar anneye götürecem sizi git git ileri o kapının önünde durucan şin
git to bu kapının dur sen şindi hah to buda
378
5
10
15
20
25
30
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
75
Anlatan
: Nazmiye, 70 yaşında
Derleme Yeri
: Çerençe
Konu
: a) Düğün b) Kış Hazırlığı ve Pide
a
kız evinde çocuk evinde ekmeği da͜ıdırlar dü͜ünlere ça͜ırırlar insanları
birer paça ekmek veriler böle şindi kalmadı öle yaptık te bak üç av̇şam dü͜ün yapādık ta pirşembeden başlalar ekmek yapālar üç av̇şam
dü͜ün gelin almak andan sona e gelin alcı gelir alır gelin oturu alaya
dakı makı öle kızı istemeniz Allahın emrinnen gideler isteme akrabalar razı gelīlese veriler mesela çocuk evinden gidēler akrabalar kız
evine gidēler kız itemē e dü͜ünde bis evvel çok şeler yapādık da şindi
kalan kalmadı evel şini pide yapālar sütlü yapālar işli yapālar baklava
yapālar pide yapālar yānı çōba süt aşı diyiler pirinci kabādısın sütlen
şekelen dökēsin tabaklara epsimiz ondan şindi böle şindi bi çanaktan
yiydik epsimiz bi çanakta şindi ēkese ayrı tabak ya bi çanak tarana
yapālar ben burıya geldim on bi kişidik sekiz sene eltile dūduk elti
kayna kaynata tā dede de sādı kaynatam bubası da sādı doksan iki
yaşında öldü rāmetli eh bakmışın iki kaşık aldın almadın tarna bitmiş
uşa͜ına bakāsın eşe͜ine bakāsın yeni gelin dil mi o su iste kalkasın bu şi
istesin bakmışın bitmiş açıkta utanmak var ya
b
tarna karıdan neler kara büber iş hamıdan ta kara büber siz şi diyisiniz
zencefil falan bizde yok ta siz koyiler ōda şin bi şiye ıslalar onu av̇şamdan burkana bi şeye nereye olusa bi çanā su kaynaka koyalar onu da
onu südü var andan sona yo͜udu va kokusu va işamıda anneler ekmek
yapādı evde haftalaca yidik yavrım şindi biz iki gün duriyi ekmek bayatlamış e gene de sıcak tōbalara koyiler ta Tırgovişten geliyi anneye
sor bakalım kabāsın deye beklēsin sona ozman inekle bol sāyā bol sana
ya͜ı şindi bunla yā mı aldıklanız bizim ev ya͜ı şindi annem böle dedemin
yüz keçisi vāmış ben ermedim onnara da nemin ermiş ben küçük o
zaman uşakka andan sona annem sabāka kamış insan iç yatmazmış ya
dövemiş o şindi sütler topliyiz ya üstüne alisin kayma͜ını alisin andan
sona böle yayıkla vādı böle lömbür lömbür lömbür acık da ılık su koyisin sona o sütten yā ayrılıyiri so͜uk sula acık topliyis bi çanak yā yapa
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
35
40
45
50
55
60
65
379
rāmetli bi çanak ya e pideler tatlı olūdu şindi işmik yapar siz çökelek
diyisinize işmik yaparız işmī de şindi ya͜ayı aldıka o ayranı kaynadiyisin o kalan ayranı kaynaya kaynaya o da pāça pāça oliyi işmik oliyi
süziysin sona tuzliysin gavanoza koyiysin nere koyasa o zaman dolap
molap yok kışlık kurutmala yemişle çok o zaman kaysı kurudūlar andan sona köstende erī kurudūlar kimde ne yemiş vasa üzüm o kada
buda bizim şe etmezde başka yemiş kurūdular böle kompot şeyi yok bi
tencere hoşaf bi tencere āmut bi fıcı āmut tūşusu bi fıcı büber taha ne
koya bi fıcı da lāna gavanoz mavanoz yok bütün kışı çıkarīsın oda eh
di͜iştiriyisin be ya he gün bi yemek yinmiyi fasıle pişirisin patates yeme͜i yapasın etcez vasa yani yapasın nīde özel yemek neblem var oliyi
oliyi baklava pide onların şini kurbanı oliyiri uşaklanda kesiyler ben de
ōlum bir Ankarada göçmen mālesi Pursaklada ama göçmen yakın onna
uçak alanına yakın annem doksan yaşında babam öldü onnan evleri
yukāda babam çifçilik yapādı dokuz yaşında başlamış sürmē babasınnan kimde inek var inekle kimde at var atla kimde ne varsa misir ekim
sona üş tane begi babam rāmetli böle ip bālar hāman kovālā kovālā
atları kovālā acık şiyettin mi düven bizde düvende çekiniydik uşakka
hemen ekinnen samanı ayiriyi bitta samanı ekini tınaz yapalā sona makina va babam rāmetli çevir çevire annem koyar kofa kofa kofa ayırır
şeyi gübürünü ayırılar sona naret kapıdan gitmezler süt nareti et nareti
va yok ali beki sana kalmiycek misir yemekleri olmuş boday çok ama
naret bulgur mu bulgu da nele kaynadıdı kaynadıdı sona böle şiler vadı
çekele bulgur çekēdik kayalāla kayalāla bulgu çekēdik bulguru tö öle
işi şe yapa sarma yaparız işi aşa da koyarız bulguru e yapan koyi karıştırıp onu pinile zaten rāmetli bulgu pidesi yapādı işli pide az mı olur
yayāsın pazıyı acık pinı̇̄ katasın ona yokluk va yokluk biz gȫmedik çok
şükür Allaha amma annemin gömüş yokluk bunnar hep yamalar hep
yamalar şindi çöpe hayda bü͜ün giydini yarın giymi gençler ya ama
fakir a͜ileler vādı Tükiyeden bu çocuk o māllim ben Halise altı sene
oldu atık böle kaybettik yataktan düştü bitta öle ateşlikler vadı bir kara
bakır kurulmuştu bi de şiye kuka hep ateşlin üstünde şindi de nebiliz be şiye mantı makarna keseriz sizinkiler şindi şiye koyiyler sizin
mantılar başka bizim mantılar gene başka bizim hamırdan su Allah
suyunan tö böle yapiz onnarı kesiyiz baştan böle kaynaka su saliysin
380
70
75
80
85
90
95
100
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
çıkariysin ne kada hamırın vasa mesela bitince şiy ediysin susuz kalsın
sona yo͜utla mı yapacan yā karar yēsin pinirle yo͜utla sāmısakla tö öle
yo͜udu kaynadiyiz südü ılcacık böle şey etti mi pama͜ında yancak kadar maya koyiz satın aliz aynı yo͜uttan mayalık bırakiysin mesele bitta
sariysin onu tutuniyi bitta sona kışlık kışlık gene gavanoza koyiz gene
peççatliyiz accık kaynadiyiz kışlıkta oli mesele şin salarım var sona
saglıyır olmiyiri lazım oldukça ep dükkan dükkan o bıldır çok oldu
büyük kış oldu bir kar yadı bu kapıları açamadık buraya kadar ama o
ka bitta torunnar büyüttüm torunların uşakları oldu biri beş yaşına gīdi
iç gōmedim anneyi bırakıp ta gidemiyim Ankaraya ya bi av̇şam bi yere
gitsem yanında insan bırakiyirim yok annatma insan kalmadı yavrım
kalmadı çok azaldı camiye bilem giden yok çocum evel vadı bayram
giliyi silme süpǖmē temizlemē gidiyler pakliyler camiyi bereket vēsin
mūtarımız duvarı yıkıldı yaptıtı bizim yadım ediyler veriyler bırakma
cami hepten boş ama kim gitsin yavrım yok kalmadı öldü īsannar çocum geş geş gidiyler insanlar öldü öliy de kanser benim kocam da öyle
çok kanser çoku kanser gidiy ben bilmim gencecik gencecik yavrım
çok çille gencecik çocuklar geçen sene oliyi ta bi çocukcaz gencecik
gecen sene oliyi Cırolanın Hasan kanser hem de altı ayda altı ay gitti
gitti benim kocam bī sene yattı yatakta dokuz ay ayakta getirim götürüm hepsi vādı yavrım ben burasının suyu balkan suyu ama karıştıdılar
şin su aşadan çıkadılar bi su ama bilmiyim nasıl su çıkādılar bazı katiyle bazı katmiyler sudan mı belki de yakın zamanda çıkādılar to da va
beki beş altı sene gibi bi şe va aşadan çıkādılar evel balkan suyuydu ta
temiz su amma dil yavrum sudan çocuk do͜umunda bi ebe anne getirilemiş zorna yavrum zorna kum bakaktırlamış annele biz öle gōmedik biz
gittik do͜umaneye çocuk dōmunda deyi nasıl deyir anne ebe anne getirle zoru zoruna ölecek mi kalacek mi ozman atmış bīde annele kīkıncı
senesi kīkta mı evlenmişler evde ayçicē yāsını koyiyle böle küçücük bi
şeye o ışılıyı gene sǖmek işlemişler çorap örmüşle ışık söndüm biz gōmüyüz şindi yok yok ayçiçek yāsını koyup ta fitil yapıp böle ışık için
yakıyomuşlar uşaklana annatsınla söylesinne genşlere evelkine uştan
gelmiş bu çocuk evel ne olmuş nası geçmiş istiyi söylesin uşaklara o
oca bu mallim kendisi de uşaklara annadacak evelkinin nası oldūnu
talebelerine annadacek
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
5
10
15
20
25
30
381
76
Anlatan
: Uriye Feti, 72 yaşında
Derleme Yeri
: Makak (Makak)
Konu
: a) Sohbet b) Bayram c) Kış Akşamları ç)
Düğün d) Hatıralar
a
bundan yā dömüşle anay buña ne diyiler ni o şidi aney tiz ba ya dövüle amma onda bu da sütten ya çıkarıyolar terem yā elle çıkama
yöntemi yapa bilmim gel gör bu tarak yapaları tarıyola önce eskiden
elle eskiden yapıyomuşlar o pamuk gibi oluyo koyunnarın yapası te
elle ekin biçiyomuşlar eskiden bu bi tane orak elinde eline geçiriyo
eli kesmesin diye bu ekmek fırına yormak için mi ekmek kırıyırız
tekne yormak için hamurun suvacı eskiden taşıyomuşla yukada suvacı göstermelik çölmek topraktan kahve içiceniz mi yetmiş eki bu
köyde büyüdüm ninem babam vadı burda ninem tamuḫta işlerdi çoḫ
şey derdi işlerdi karı ama bır̄ şeyden on yedi ya ne kadar ograştı şey
etti öldüler gittiler köv ben tarladan işledım yirmi eki sene tarlada işledim çapa kazdım yedinci klas ondan sora yirmi altı sene saycıydım
manda sāgdık aparatla baştan tarlalarda işledik şindiye gadar ograştık
ograşmak tarlada sabahlayın ġalḫardık erken ġalḫardık ben koyun sayardım süpürür̄ düm tarlaya av̇şam üstünde ḳaranlıḳta toplanırdıḳ tarla yemeḳ ni bulursaz yımırta şey ederdıḳ ondan kartopu şey ederdıḳ
suda pişirirdiḳ er şey vardı kompir yapardıḳ çapa kazardıḳ epsini ben
mı ben oynamaḫtan iş aberim yok ben ḳardaşlarım ep baḫtım onnara
yeki tane bır̄ gardaşım var gıs ġardaşım bır̄ da çocuk gardaşım var
ninem rāmetlı́ işlerdi aleme başka türlü bır̄ ekmek için benım rāmetlı́
çok çenelidi yeri suvardıḳ şindi evlerin içi düşeme baştan şidi biyaz
topraḳ duvarlar yerler ḳırmızı topraḳ
b
bayramnar geçerdi vaḫtindi çoḫ şey geçerdi ama burda kalmadı kimi
görürdüḳ toplanırdıḳ şi toplardıḳ şeker meker kuru diyirler kurumaj
derdik bis yu ufaḫ te böle mendile balardıḳ yoḫ gardaşım torbada yoḫ
mendile bāladı ninem doldururduk biz onu duldurdunan aydi gelirdiḳ
eve onu boşaldırdıḳ gene giderdiḳ ki oli çoḫ geşettiler de Türkiye’ye
gittiler elli bır̄ de gittiler ondan sora elli bır̄ de bayramlara tatlı yapan
382
35
40
45
50
55
60
65
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
yapardı bis tatlı yapardıḳ çörbelek yapayıdıḳ çörbelek hamırı kar̄ ar̄ dım he hamıra bır̄ as şi soda ekmek sodası bır yımır̄ ta bır̄ de sulan
yayardım onu te böle yayardım yeti buraya böle yapādık yikiye bölürdün yikiye bölürdün içine et koyardıḳ bazsına karton koyardıḳ başka
çoḳ şeydi bızım şiyimiz ninem rametlı́ giderdi işe bız gece gündüz
işte gece annem ba͜hardı uşaga gündüz ben
c
kışın evdemis kışın göri evdeyis babam çıraḫtı Bulġarlarda çoh bahtı
bize çoḫ baḫtı yiyecen diyecen nasıl diyim isan çoḫ baḫtı ama öldüler
sora sora gitti bubam incinostolarda oraya gittiler ondan sora şey orda
işler̄ di çoh para kazanırdı amma ep gene şiy ne diyim ona darcaoglu
parası darcaoglu isle sora sora elli bır̄ de gittiler tekeze istemeyiz dediler tekeze dedı erkes şey etsın geçmiycek şeye ne şunun adı tekeze
gelirse şey er şey kıj gün evde ni yapayık asır oriymız ya şiy misirin
yapra͜ından şindi yok öle şiler şindi bi çeşit moda bütün ya bis çok
şey derdik öteye beriye giderdıḫ amma bır̄ gittiler türkiye iki gittiler
sonda şiye gittiler on on beş ane var yok burda erkes bır̄ Stalin sürgün
yapmışa bırda on ane
ç
burda yaḳındıḳ ne olacaḳ baştan erkes şiy yapardılar alem nasıl diyim ya ben evlendı́m on altı yaşında beni evlendır̄ diler yaptıḳ dü͜ünü
kaynatam istediler küçüktüm mektep bitirdim altıncı yedinci klas ondan çok şey büyüktü on bır̄ yaş büyüktü sen istemedın kücük mücük
beni yolladılar haydi yaptık dü͜ünü bır̄ iki gızım var dü͜ün üj dört gün
yapardıḳ ni hazırlardıh vahtın birisinde sofra koyardık yemeḳ ondan
sora ḳāve çok iç başka türlü şey yoktu yemeklerden ne azırlayıḳ sofra
sofra koyardıh amma çorbası şey börek diyiriz biz çorba sütsüz çorba
onu yapardıḳ tatlı matlı yapardılar dü͜ün bır̄ gün yapardılar bır̄ gün
yapardıḳ çorba yemeḳ yapardık öbür günü üj gün çeşit sofralar ondan
sora bır̄ taha bır̄ az acık ḳāveni yapsın da dü͜ünde bır̄ gün iki gün üj gün
dü͜ün kızı aldız nasıl olıyırı şeker gibi neblim onna çohunu yapamazdıḳ ama şimdilik te öle ya davullan zurnalan şi ederdıh sora devirsi
gününe kalırdıh üj gün kalırdıh dü͜ün evinde kalmiyırı avşam on şeyi
bırakırdıḳ kız orda kız bır̄ gün eki gün üçüncü günü şeylen bütün
aylanırdık tarlada marlada köyde av̇şama kadar gelidık bır ta onnan
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
70
75
80
85
90
95
383
toplanırdı erkes evine ḳalırdı ısım akraba onu yapardıḳ aḫşam kündüz
erke evinde üj gün ya akrabalar kim nasıl şey ederse şindiye kadar
ama sene seneden çok tarikat olduk ivel zaman şeyleri bilmezdıḳ çok
ne yerdık ne dıyısın a bayramnık kimde vardı vardı kimde yoktu yoktu fakir idıḳ evi babamız yaptı babamız yaptı burda evimiz vardı bu
çocuk geldi yanımıza şimdi yaptık güve enci köyde ikisi bır̄ bır̄ ından
çok şeyler annesi doksan yaş ya
d
annem rametlı bahardı şiy öldü astalandı öldü çok şeydi o sora ninem
rametlı nası uyumazdı onna bambaşka uyuşmazdı yerdi sopayı şey
ederdi ninem çok işe çok şey derdi ölüm derecesinde oldu da gene rametli oraştı bubam da çoḫ oraştı hayır bizlen oraşmıyır işlen oraşıyırı
e sen o kadar sen oḳıysın mallim bizim uşaḫlar şeytti bitirdi gız mektebi şindi başladı gidicek şiye Varnaya haydi haydi şiye gittık tarlaya
gittık rametli ninem bubam oraşıylar işle ben dedim bu ayamı dedim
soksam burıya ni olur acaba dedim bütün te böle valık dedik biz ona
ya buba dedim öküzler benim ayamı şitti dedim te bu ayak kırıldı sı͜ırlar çeviriy ya ondan şey ettık ne yapacaz ḳoydu beni arḳasına bubam
götürdü beni şeye gittık Voyvoda ḳoyuna gittik orıya gittık söyledi
isan nası yapıcam ayanı şiye koyacan demire koyacam sana dedi şına
dedi ama şınayı şey etmedim sora sora geldi şiye yaptı bereket versin
çok şeyler geçirdim gardaşım tarlalarda geçirdim ondan sora şeyde
geçirdim mandarlarlan çiflik burada şeyde var var fazla yirmi altı
sene manda sādım neler neler oldu çok oraştık çok şey ettıḳ öteden
beriden bazsı şey ediyir te burdan burıya ḳadar demir koydular yeki
sene oldu sora baştan at arabasından düştüm bütün te bu şey ya yavaş
yavaş geziniyirim onnan annamıyirim ben getirim ben getiriyırım bütün gün yavaş yavaş başka türlü yok ne şiy ediyim çoḫ Bulgarca ne
diyirler şuna eki sene oldu gemir koydular te onnan oraşıyrım gardaş
arıyır çok arıyır götürdüler şeye
384
5
10
15
20
25
30
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
77
Anlatan
: Şerife Kurt, 65 yaşında
Derleme Yeri
: Karagözler (Bujurova)
Konu
: a) Sohbet b) Düğün c) Yemekler ç) Oyun d)
Sağlık e) Köy Tanıtımı
a
işmimiz pinirimiz va yūdumuzu kendimiz çaloz hepsini hadi ismimi
yazma ben ihtiya yavrum istemim dü͜ünnemiz kimisi ileden getirö kimisi dü͜ün sabahı getirö kimisi cuma akşamı Bujurova Bulgarca ismi
Bujurova atmış beş çalışom işte burda kımetin yanında süpürüverim
temizlikçi doktorun yanında burasının sokakları gelinne ikimiz temizlikçiyiz ya te yemekle süledim kuru fasulyemiz var kaynadoruz
açik öte berice kaynadoz sürüveriz an so yenden gene sıcak su kuyup
kaynadorız su͜anını duriysin büberini duriysin sona salçasını yasını
karardıp dököz ya
b
dü͜ünnerde şindi köfte veröz kızı istemeye ilk önce yüzük dakola andon sa yüzük dakdı mı şindi büle yapoz askilerdende gene ölemiş be
çocum istēmişler ana buba çocun haberi bilem olmazmış çocu͜a anası
bubası halası dedesi istemiş an so getirip bī kına emen ozman büle dü͜ün
yapmak yok eskide bi kına emen aydi okutman dila gidiliymiş yavrım
arıbıyla manda araba öküz araba ayreten mandala vamış gelin alma
arabalar büle asırdan paladan örtük öle getiriymişler şindi arabalala
atılo hepsi atılo akadan alolar ana ısım akrabası arabanın arkasınnan
eki ato şeker da͜ıdo kayna hepsi olo evelde olumuş bollunu olsunmuş
gelin orda fıkarelik görmesin bolluk diye gelinin bubası kolundan tutar
bubası pindirir arabaya bindiröller ondan so çocuk tarafına teslim edöler yingeleri ka͜ik alıp çocuk taraf götürö yip geröler genşler tö büle ye
ihtiyalar emen adet yerine gelsin birkaç para veriler ondan so çözerler
ipi salalar gelini aydi alma gelikende toprak bastı parası alımışlar evel
yavrım şindi yok girekende gene aynı yirmi left mi ne kadar para alımışla gelini alma gelöler deye ya gideken de genşler geremiş emen te
tora inerkene va yavrım ıbrık veriliydi su dökelek gelin kapısına kada
su dökelek gider ordan elline iki birinda ya birinde bal büle kapıyı yaptırıla üç kere yāla bal gibi geçinsinner deye e o kadadı baya
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
35
40
45
50
55
60
65
385
c
yemekleden de evel aynı büle urulur gene gömme yapāla geline pide
yapāla gömmeyi mayala karosın ilk önce iki saat ivel sona içine pinirini kuyosın küçürek küçürek koparıp içine piniri büle yapıp kuyosın
yumırtela üstünü yurtla yalayıp fırına verösin ona so geline kuyala bi
sa ben dōdum bu küyden bu küye de gelin gittim buralıyım ben ya
kay sabahlayın ne olusa ana buba biçem onu yiyiveröle toptan sonra
da ka͜ik yapāla çorba yapāla e çorbayı tūlü çorba var er tūlü çorba va
er tülü çorba var kemikli kaynadolar imdi bır̄ ne yānı bır̄ ne kemik
suyunda onda so kuyasın epsini eti atasın içine salçayla gene su͜an kavırısın katıklasın onu tö öle sopa gibi olur onda so çorba olur anda so
yānıyı vereler yānıyı da aynı lokma kestik mi ayvanı koca ayvanı küçük koyun koyun keser kimsi lokmalıysın kuyosın kavurosın anda so
su͜an atosın böber koyısın markusını kuyosın onda so katıklıysın gene
kaynadosın kaynak suyunu kuyosın yanı oldu va ya geçen de yaptık
iftarda te bırda te epten avlı içinde pişidik yānı erkeze sarma saroz
lāna sarması saroz şindiki genşle pirinşle yapo yavrım biz ihtiyala
bulgurla yapādık ivel ama şin genşler bulguru biyenmiyi bulgurla yapadık bulgur katıklasın su͜anını kuyasın epsini etini kuyasın acık lāna
sarmasına sararsın tencerede pişirip yiysin bayramda te yānı yapoz
su bidesi yapoz keşkemizi öröz pirincimizi öröz yānımızı yapoz çorbamızı yapoz tatlımızı yapoz yānı te aynı öle kavırorız annattım gibi
öbü kö isle orasını yaptıla şin bunu yapıcakla ben te deyim ya doktor
geliyo bıra temizliyirim odasını mūtarın odasını temizliyirim anda so
çıkom işte burası buda dōdum burası gitmem de admış bej Şerife Kurt
dēler orda ısım nemiz var annlattım yapoz keşkek yapoz armut deyiz
biz de haşlama deyiz kireze kirez deyiz alfat onna küçücük armutla
alfat var bilem bunnarda tūşu çok güzel öli toplıyırız yıkıyırız kuyorız ondan so bi kofa su olor kapıysın azını gölgede dursun yapoz
pazlamaç deyiz mayayla da yapoz yurtlada yapoz maya kuyoz yāniyi
anlattım te enle kavıroz lokma lokma ayvandan işte öle
ç
nası oyunnar oynıcak karpız çalmak übecik yapādık büle sekiz on kız
yaparız çalar kaçarız işte öle çocuklala çelik oynar ivel anam yaparke
ben birer çıbar bi kafa yapala iki kol tö öledi
386
70
75
80
85
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
d
Şumene götürülüdü yavrım kasabalada vadı gene annelemiz sarāmış
öle sirkele yaş palamı kuyamışla şindi bilem doktorlar süliyir yaş
palaya saroz uşā ne bilem be çocum tetreyi toplayırız tetreyi yaraya
kaynadoz suyuna bu͜o tutorız bu͜o çıkoro bu͜o ineklerin yenneri şişti mi
kayradosın tencereyi buharını yerine götürüp bugusuna ya yaraya tö
öle burda geçmeyen yara va bugusuna tutāsın faydalı o da faydalı çok
neblem ba yavrım biz öle çok gezmezdik vadı zehir ivel annele ebelik
bilem yapamış ep eski
e
Karagözler burası aşakı Karagözler Bojurovo Bulgar ismi yukakisi
Çernoko burası Bojurovo o vakıt uşak neblem ba yavrım ı̇̄ tiyar Zinep
anneden sade işidiydim ivel arastalī vamış ta çok kırılmış küler te
burda Vırbıtza deyler derenin boyuna tö büle yar altına sokmuş insanna kendilerine de to onna kurtulmuş yukalada var büle öle ya orda
çok burda yok bu kü aynısı bizim gene evler eskiymiş sona yeni oldu
samanda var he yerde var adı pınar burası te aşa͜ı māle pınarı he yer
pınarımız var deremiz de var hij bilmiyim bizim derenin bunda yok
Durcak küyünde dilmidi göller be to mezālın beri yanında ayvanlar
oraya girēmiş to bu üç küyün ayvani ora mezālın beriyince buralada
yok Tuşivitzada va toplanıdı ihtiya sekiz on ihtiya gidele ora başka
benden bu kadar yavrım
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
5
10
15
20
25
30
387
78
Anlatan
: Fatma Hüseyinova, 65 yaşında
Derleme Yeri
: Turuca (Staniyantsi)
Konu
: a) Düğün b) Kış Geceleri c) Bayram
a
kız istemē evel gidilidi enle yolladıla bir erkek mi olcak bi kadın mı
gidip anadan babadan istele dünürcü gibi ister Allah’ın emri nersede
ana bubada razı geliysede andan sona başlalar nışanlı yapma nışanda
çok bocalar yapılīdı evel bizim bōça yapādık anaya bubaya ısım akrabaya eşe dosta boh̥ça çok olur şindi o boh̥çalar battı ondan sona nışan
oldu mu deseler bir sene nışanlı kalacak dey bi sene sora dü͜üne başlalar ne zaman de sana buba dü͜ün ne zamana karar alısalar a sora
bittaka dü͜ün başladı mı birinci kına yaparıs birinci kınada türkü sülenir oynanır şalvar onu bunu giyilir öle olūdu so ikinci kına dēdik ikinci kınada da gene davul tutālar davullalan öle oynanıdı ondan so dü͜ün
başlar pazar günü bizim dü͜ünümüz ta başlar çarşambadan çarşambada çiyiz alma gidēler perşembede çiyiz sererler perşembe akşamı
cuma av̇şamı birinci kına olur cumörtesi av̇şamları ikinci kına olur
pazar günü dü͜ün olur dü͜ünde bittaka dakıla olu diye evel dakılada
büle biz de altındır onudur bunudur büle yeni şeleden yoktu tencere
bakır para yorgan döşek öle şele veriliydi yemek yapılīdı yemek
yapādık. amma evelki yemeklemiz hilten başladık on üç on dört çeşit
yemek yapardık biz bi dü͜ünde başlarız çorbasınan bidesinden yānısından baklavasından kaba͜ından sütlüaşından işliaşından unlukla turba varınca yurtla turp yaparıs onu koduk mu soraya atık deler kimse
korkmasın yurtla turp yendi mi kimse rātsız olmas bu çok yime͜i yise
de o bütün soranın yemek yen bittike ilacı da yemekleden mi ilk önce
çorba çorbayı sütlen pilaf yaparıs sütle pilafla enle pilafı kızardırız
yazarız so͜uk pilafı baştan hamır kararız yazarız onu yazdık mı güne
karşı sereriz güne karşı serdik mi gevredi mi toplarız yenden o pilafı
yene ateşte büle kızardırıs kıymık kıymık büyü ufalarız bitta kızardık
suya salarız onu bıras az bi su kuyup ondan sora içine süt ekleriz pişti mi kabardı mı üstüne de sāyāsı karardıp dökeriz bittaka verilir ardından börülce börülceyi de gene kuyarız ateşe börülcesine suyunu
içine su͜an dugrarız koza büberini atarız kaynatırız pişti mi börülce
388
35
40
45
50
55
60
65
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
yencek hale geldi mi andan sora bitta karik yāla un kavuruz ona sāyāsı kavuruz biz o zaman evel çok hayvan bakardık hayvannadan büle
dükandan çok az alınīdı bu gündendi yāları ta çok tereyagı kullanılīdı
un kavurusun yāla unu ondan so üstüne dökeriz üstüne döktük mü
bitta karik içinede kuyarız kokusunu pestilini kırmızı böberini o yimek hazır olur bitta soraya kuyulur ondan ardından bi san bide verilir
o pideyi de yenen baştan nirten hamırı yaparıs kararız unna yımırtála
sula hamır küçük küçük büle böleriz onnarı bitta oklavalala yazıyıp
fırın üstünde kızgın fırının üstünde büle gevredürüz onnarı gevrettik
mi ona so parça parça olır gevrettikten sora pide sa͜annarının dibine
kuyarız gene tereya͜ıyı üstüne hıslarız bi başka sa͜anın içinde pazıyı
hıslarız su kuyup kuyarız onu sa͜anın üstüne içine arasına sepeleyeriz
peyniri ufalayıp gene dört kat büle yaş pazıyı ıslayıp ıslayıp en üstüne
de bi kırmadan bir pazı kuyup yenden onu fırında pişiriz ateş üstünde
kızardırız alt tarafı sona üstün çeviriz alt üs ederiz öte tarafı da iki
tarafı da pişti mi bitta verilir soraya onna öle pişik onun arkasından
yānı yaparız tavuk yānısı tavuktan yaparız tavū ilk önce keseriz temizleriz yolarız onu parçalarız kuyarız bi tencerenin içine içine gene
dugrarız su͜an bi koza büber atarız kaynadırız onu suyunu kuyup pişti
mi tavū çıkarız suyun içinden kıymıklayıp temizleriz onu kemi͜inden
ayıtlayıp yenden salarız yālı suyun içine bıraz da pirinç atarız arkasından yāla suvanna un kavurup üstüne dökeriz onu döktük mü yanımız
azır olur bitta başlarız sa͜anlara kuyup da͜ıtmā isannara onu veriz yānın
arkasından baklava deriz baklava yaparız baklavayı da gene aynı pazı
hamırı gibi gene hamır karılır o sade yımırtele sütle karılore küçük
küçük parçalara yap bunu topallacık gene oklavala yayıyorız yazdık
mı onu incecik incecik hem büle oklavaya şüle toplarız büzüştürüz
oklavadan çıkarız büzüştürüz bütün ne kadar yapacaysadık onu yenden pide sa͜annanın içine dizip fırının içinde kızardorıs kızarttık mı
yenden gene baklava saanana dizip şekerli su yaparız içine acık vanilya atarız gözel koksun deye o şekerli sūla haşlarız onnarı hıslarız
yımşasın kabarsın diye kabardı mı andan sora bittaka soraları tatlı öle
veris evelki baklavala öle olurdu şindi baklavala başka olu dükan
baklavaları onun arkasından sarma yaparıs iki çeşit sarma yapādık
evel şindi yaporuz onu biz gene birinci ilk önce yapādık işi lāna tūşu-
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
70
75
80
85
90
95
100
389
su korarız biz onnara cıbırlara evel cıbırlara kuyulır şindi cıbırlar kalmadı biz onnarı kuyırız artık lāna tūşusunu tūşu oldu mu ondan çıkarıs lānaları büle ikiye üçe bölüp tūşuya kuyar tūşudan çıkarıp işil lānayı olduktan so küçük küçük parçalar koparıp o lānadan bulgur kabardırıs bulgurun içine gene yımırta kırorıs yeşil sarma et kavurorıs
sovannan eti kavurorıs kokulanı atos fesleni poyunu acı büberini suvan kavurduk mu onnarı bulgur da haşlarız sıcak kaynah suda bulgurda haşlarız gene bulgur yapmamız büle dükan bulgur dil bizim bulgulamız biz ilk önce ekin orak biçildi mi ekinnere topladık mı yıkarız
temizleriz ekini kaynadırız bi kazanın koca kazanın içine kuyup sulan
kabardırız patlattırız o ekinneri onan süzeriz süzecekleden yayarız
palalara büle gevredip kurudup yenden dērmende çekeriz onnarı basmadan yapma palalamız çarşaflamız olur onun üstünde kuruduruz
onnarı kuruttuk mu onna īyice gevredi mi götürü bi dermenci çektiröz
onnarı ufacık yapılır dükan bulgurları tā başka olur andan sora bittaka
kaynak sulan yā döküp içine bıraz gündendi yagsı kuyuz ona kabaroz
kapoz karışdıroz kabardı mı suyu çekindi mi bittaka içine dököz etnen kavurmuşuk suvanını büberini onnarı etlen karıştırıp kaşıkla büle
azar azar alıp alıp kuyarız lāna yapra͜ının içine bükmeleyip büle top
top bi tencerenin içine sıra sıra kat kat dizeriz yenden ateşte bi ker ta
kaynadılır kaynadız onu ateşte kaynattıktan so bittaka sıcacık sıcacık
onnar öle verilir lānadan işil lānadan şindi yeşil gene va yeşil onun
arkasından sütlaj deris onu yaparıs pirinç o pirinci de şindi yıka pakla
temizleyip onu tutarız bir iki saat tuzlu suda beyazlaşsın diye temizleyip yıkayıp kuyarız bir sıcak suyun içine bi tencereye kuyu bıraz
sıcak su salarıs pirinci pirinç kabadı mı südünü de içini īce kaybetti
mi südünü suyunu emdi kabardı mı atarız onun içine şekerini karıştırıp indirip küçücük küçücük büle çanacıklara dizeriz onu azar azar
kuyup bitta kaysa veriydik onu onun arkasından şindi karik yeşil sarma diyeris o yeşil sarma kuyādık o yeşil sarmada gene biz onu yaporıs pancar yapra͜ından hayvan pancarı deyeriz bis dil tatlan şeker pancarından sert olu diye devam herkez eker bizim hayvan pancarı hayreten yeşil sarma için onda yeşil pancālar oldu mu bunu yaprakları
yeşerdi mi toplarız onnarı onnarı da sıcak suda haşlarız o yapraklı ilk
önce haşlayıp bi su kofaya bıraz su kuyarız onun içine salarız onnarı
390
105
110
115
120
125
130
135
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
so͜usun yapraklar diye o arada onnar so͜arkana gene kabardırız bulgur
yeşil sarmanın içine et kuymayız bulgurun içine yāla suan kavırız
yımırta kırarız pinir ufalarız ya işmik ya pinir gene birey̥ yaprak birey̥
yaprak alıp pancar yaprak içine birey kaşık kuyup bulgurnan o katıkları o bulguru katları sararız dolarız büle tencerenin içine ilk tence
dibine acık yā kuyup bitta sardım sarma dizöz tencere dolunca tencere doldu mu bıraz ayreten bi başka tasta mı olcek ni dese yālı su yaparız gündendi yagsı döküp üstüne ateşte kaynadırız onu pişti mi kabardı mı endiriz bitta ordan ka alıp alıp sa͜annara kuyup isannarın
önnene veris o öyle olur onun arkasından keşkek deris çok katık keşkek dedimizde gene onnar dükanda evel bu keşkek dedelemiz zamanında biz şin ka dükandan azır aloz o zaman āştan şüle bır āştan oyuk
oyarlar bir āç keseler üstünden oyarlar onu çanak gibi büle kofa tencere biçim gibi oyuk yapālar içine kuyarlar ekine ekine buday iki erkek ellerinde bırer āştan tokmak yaparlar büle karşı karşıya durarlar
keşkek dūmek için bi biri urar bi biri urar sırayaca bi biri ice patladınca o keşke karında ekini da͜ıdıncasına kadar ana sora bittaka ateşte
kaynadılır gene suyun içine salālar o keşkekten kabarır kabardı mı süt
dökeriz içine süd dökdük mü südün ice gene ice kabardıp üstüne tuzunu atāsın yenden gene tereya sāyāsı karādıp onun içine tavada karadıp kırmızı yaparız o sāyāsını tavada karardıp üstüne dökülür bitta
sa͜annara koyup isennerin önüne musafirlere öle kuyulur onu öle yaparıs ondan sora kabak bir dizeriz biz bi tatlı bi tuzlu dizilir yemekler
tabakta şindi ortaya kuyulur soraya şindi yemekler büle hayrı hayrı
dil herkese vediklemiz gibi evel bi tabakta yinirdi koca bi tabak kuyarsın orta yere herkez on iki kişi mi otırcak bi soraya oturular gaşıklanı alılar bitti mi bu yemek, öbü yime͜i kuyalar o sa͜an alıp kabak
kaba͜ı da gene ilk önce kavunu sayarıs beyaz kabak sagda olur büle
dü͜ün derneklede kara kabak deyiz biz kara kabakladan kışın onnala
başka şey yapılır so͜ukluk falan bunna beyaz kabak soyup dilim dilim
dilimleyip kocaman tencerenin içine koyup üçünü içine bıraz su koyuz içine şeker döküp pişiröz onu tatlı yapoz ondan biz şekerle yiyöz
o kaba͜ın üstüne şeker kuyduk mu o kaynara buusundan erir emer o
şekeri hepsicik bitta o pişti mi bakasın kabak yımşamış mı pişmiş mi
çekip kenara alıp ka kaşıklan kuyarıs öbür soraya kuycamız taba͜ın
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
140
145
150
155
160
165
170
391
içine üstüne de bıraz yenden gene şekerle süd pişiriz südü şekerleriz
gene tatlı yaparız dökeriz kaba͜ın üstüne südü sütlü kabak tatlı onun
arkasından bulgurlan gene yeşil patlıcan katı yemē yaparız onda gene
yeşil patlıcan dugrayıp haşlarıs sıcak sula süzüp kavrulor gene yāla
su͜anna kavurosın kavurdun mu içine o yenden dökülör gene süt su bi
tencere yemek yapıldı mı ondan sonası o tencereden yeşil patlıcan
yeme͜ini aldık mı bulgurla yapılor kuyoz soraya kuyacamız taba͜ın içine üstüne samısaklan yurt samısak düyüp karıştırıp üstüne gezdiröz
büle o samısaklı olur onu oraya veris onun arkasından işli aj diyeris
işli aj diyeris o ijli aj hayvadan yaparız vişeden yaparız bi tencerenin
içine döküveriz kompot şileni büle burkanna burkannar nasıl dersiniz
bis kavanoz demiyiz de burkan iki üç ka bakacan çok istersen yapma
çok dökesin üç şeyden yapoz çokçası üç kavanoz döküp bi tencere
kaynadoruz onu kaynattık mı bi küçük bi başka tasın içine bi paket
nişeste döküp onu duruldup onun içine bittaka büle karıştıra karıştıra
dököz o olu koyu tabaklara kuyup kuyup azar azar o da gene öle verilore kari kaç sora yemek verilcese dü͜ünde her sorada bu sayılan
yemekleden her soraya koyulor on iki sora verece beş sora mı vercek
kalabalına bālı onun arkasından ordan geliyim karik yurtla turba turbu soyuyoruz soyduk mu turbu rendeleye rendeleyip sıkoruz onu acık
su kuyup da acısı çıksın bazı turp acı olur acısı çıksın deye bitta sa͜annara bölüştürüp onu içine hatta bi koca tencere karıştıroz baştan bitta
kaç sa͜ana kuyuz yurt döküp yurdu karıştıroz tuzunu her soraya birer
sa͜an kuyup herkez gene toptan yiyor onu bittidi de so͜uk yaparız so͜ukluk da ka kim neden yapasa dı çeşit olu bazısı kızılcıktan sirop yapadık evel şin gene yapoz onu da evel da͜aya gidedik kızılcı͜a şindi herkezin evinde haşlı fidanı va herkez evde yapo kızılcıktan büle sirop
yapılır kaynadılır süzülür şekerini atarız bitta azar azar bi kavanoza
kuyarız onu ondan azar azar kuyup durulduk mu bi kofanın içinde
taslara kocaman büle taslar olur kuyarız soranın orta yerine herkes
kari kaşıkla isteyen kaşıkla alıp da içme isteyen alıp içer soradan gezdirilir o tas erkes azar azar içer yare püskül denir bi yemek duası yapılır o sora kalkar kalktı mı yenden başka yimeyenner oturur ona so
gene başka bütün halk bitincesine kadar o sora hep yıkılır hane sahibinden kocaman soralarımız var bizim büle herkes oturudu evel on iki
392
175
180
185
190
195
200
205
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
kişi mi oturcuk on beş kişi mi bi soraya öbü konşudan getirile bi başka sora onu yıkala öte oraya da oturu on beş kişi üş sora yıkılısa da üş
soranda haniki yemekler dizilir hepsinin arkasında on beş çeşit yemek
vasa on beş de soranın arkasına bircik bircik koyulur obür soranın
arkasına da o kadar o da koyulur öle onnar bitti mi yedim kalktım
yenden onnar toplanır yıkanır aynıki yemekler gene sa͜annara tencerelerden kuyulur gene oturulur üylen dakka başlayıncasına kadar isenner dü͜üne gelecek olan mısafirlen gelmesi bitincesine kadar bitti mi
yemek vēmek bittaka çıkarız dakıya durarla yemek vēmek bitti mi
çıkala ba͜ırırlar çıkarırla gelinne güveyi içerden türkü süylelek yingeler andan sora kuyarlar hane sahibinin evinin avlusun önne bi masa
gelinne güvē durur yanı başında ingeler durur şindi krasning bilmem
ne va evel krasning yoktu kızın geli kız tarafında geliy kızın tarafına
durar çocuk geliy çocu͜un tarafına durar anda so başlala dakıya haykırılar ilk önce annesi gelsin dedesi gelsin evel anneyle dede geldi mi
büle kalaylı bakırla vadı ivel anele dede kalaylı bakır dakdı mı çok
büyük bi şe süleniydi av anele dede kalaylı bakır dakmış arkadan gelir anasınna bubası çocun diyelim başlıyır ilk önce bir ilk önce bi tarav geço o tarav bitti mi onda so öbür tarav başlıyırı kızın oglan bittiyse çocuk tarafı geçö çocuk tarafı ileri geçese kız tarafı arkadan
geçöre bittaka andan so başlılar ivel para vemek yokdu bi yatak verirler kurjunova yatakladan demir başlı ivel anasınnan bubasınnan bi
yatak vemişler av yatak vemişler arkadan ka amcalar dayıcalar geçer
onnar kofa verir tencere verir sa͜an yorgan verir tifik döşek verir öle
işte dükandan alīla bunna hepsi şe dükanda alor herkes kendi hediyesi gidip dükandan halıp dü͜ün günü pazar günü herkez elinde dizilöle
büle sıraya ilk önce anne arkadan annele buba bitta en büyük amcası
dayısı yengesi ablası bittaka konu komşu sırayaca orda birisi bārır
annesinden kofa bakır babasından yatak hagasından diyelim bij kaf
kim karı kim gönde ne vasadı şindi onna verilmez oldu şindi buzdolabı verilöre çamaşır makinesi bilmem ne evel bunna yokdu bizde
şindi başladıla bunnar şindi dü͜ün olur kız evinde çocuk evi gelir şin
nışannı olduktan so şindi dü͜ün pazar sabā davulla zurneler gider çocuk evinden kız evine annayı bubayı alma kız evinden geliyler anayı
bubayı alıla çocuk evi isannarınna bütün mısafirlen gidilir kız evine
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
210
215
220
225
230
235
240
393
davulla vurula bayraklar ellende herkesin elinde bayrak hane sahibine
gideken bayrak götürürsün basmadan elinde muvarlıyısın gittin ise
bittaka dü͜ün bitti dakısı falan yapıldı mı erkez verir yemeni evel herkes kendi insanını doyurudu şindi ka toptan olu kalmasalada gene
dü͜ün bittikten so gelini alma sıraya gelir gelin girer içeri içerden ana
buba çıkarır arabaya pindirir evel arabalala gidiliydi öküz arabalala
çıkarma duvakla gelin yüzünü örtüler dışarı çıkosın dışarı çıktıktan so
arabaya pindirö ana buba şeker atollar belde beriki evde indirikene
anda so ālaşolar pindiröler gelini gelinne güve pinör araya evel öküz
arabalı yanına gidiliydi manda arabalı yanına gidiliydi sona sona başladılar kamyonnala gitmē şin ka arabalala gidilö anda so getiriler gelini bi yere getiydikten so indiriyler arabadan kayna kaynata gelir
arabadan inmez gelin gelinne kaynata ni verise karik bi buza mı verecek koç mu verecek koyun mu verecek ne veriyse verir getirile arabanın yanına getirir iner gelin arabadan indi mi ondan sora yavaş yavaş
eline veriyle gelinin bi ibrık su dolduruk arabadan avlu içeri girincesine kada o ibrıktan su dökelek gider gelin ana so avlu içine girdi mi
ekin atalar gelinne güvenin üstünden bolluk olsun deye su döker gelin
kapının yanına vardı mı girece kapıya vardı mı büle suvazlar kapıyı
üç kere bi şinik deler evel büle tahtadan yapma topalacık o şiniin üstüne bi namaza kuyalar o şinin üstünden basar gelin ona sora girer
içeri dü͜ün bittikten so sonası kari kim gitme enle gelin ça͜ırolar güvey
ça͜ıro kız evine gezme o av̇şam bitta garik diyelim yarın av̇şam gelcek
haftaya mı gelcek gezmeye buyurolar güvey kız evine orda da gene
aynı yemekler yenö gidö gelinne güvey gezmē bir hafta aradan geçti
mi bütün arkasından aġalarını kardaşlanı ablalanı aykırola gene çocuk evi aykıro çün kızın aġalarını kardaşlana halalana çocuklana arkasından onnar gelö gene gezme son bubaya aykırolar kızın ana buba
geliykede bittaka amucalar dayıcalar bütün hısım akraba ka kime buyur ederse onnar da gelö gezmē dü͜ün günü onu unuttum bak şindi
burdan çocuk evi kız evine gittikten so gelini almā kız evinde kāve
yapılır kāveye oturular bır odaya çocun anası amucaları dayıcaları
kāve içme toplalar içeri kāveye girdiler mi o kāve yapan kapar kaynata verir para ne kadar veriyse de açālar güvey birinci gezmē diye gitti
mi güvenin yemeni saklālar orda kız evinde yemeni saklalar kim sak-
394
245
250
255
260
265
270
275
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
ladısa orda kardeşi mi saklıcak dayısın çocu mu kimse ona ne kadarsa
para vere vere ondan sora veröler yemenni dü͜ün günü gene dakıya
durdula mı kızın tarafından bi çocuksa çocuk mu otutturcakla otuturular masanın üzerine enişte güvē ondan sona para verir ondan so indirirler başlalar dakıya şindi tā bambaşka olu karik dü͜ün yaptık dün
çok kalabıydı Akderede Akderede büyük te çok kalabıydı iç yok vamış onnada bitakım ama bizde yok onnar istemiyiz çok adaletle de
çok kavga çıko o onu isteyi o bunu istemiyiri andan so kavgaları hij
bitmiyi biz bu kadar vēdik siz bu kadar vēdiniz dedik ne çiyiz satacaz
dedik ne kapı kitlensin kız evine gelen çiz almā çiz satollar çocuk
evine de gittikten so çiz satma da şin çiz alma deyi gelle o şindi yapan
hep ta yapor evelden vadı bu satta ama çok gürültü çıkardı ivel şindi
o kadar insanna ta öle yavaşladı mı tamı kültürlü annayışlı oldular
şindi o kadar çok kavga çıkmi çiz alma gelir kamyon tutarlar gelir
kamyon çiz almā çiz almā diye geldikten so kapıyı gitlerler içeri girer
bir yinge mi olcak abla mı olcak niyse açmaz kapıyı çiyzi vermiycek
kapının arasından bittaka çocuk tarafından salılar para içerdekisinin
ka gönnü oldu mu açar kapıyı istedī kadar elli mi isticek yüz mü isticek öle az veriseler açmaz ka istedi şeye geldi mi açar kapıyı andan
sonası aşa gittile mi çizi götürme serme çocuk evine geldile mi hop
çocuk evi kuymıyır ondan sona onna da kapıyı gitliler çizi kuymıyılar
içeri onna da onnara salar parayı evel gelini almā haşrıya gidiliyse de
yel toprak bastı parası alınır ib gererler arabanın önüne bizim küyden
yukarıkı küye Karagözlere kız alma gideseydik küyün kenarına erdin
mi kızı almā gidecen küye toprak bastı parası dēler yabancı küye
girösin deye sorada yola boydan boya büle ib gererler salmazlar o
parayı vēmeden ondan so vēdiler mi parayı yüz mü diycek elli mi
diycek ne kadar dese o o parayı vēdile mi çocuk evine ipi topalar çocuk evi ondan sora girer kız evine bazsı vēme istemez parayı çok istiyler şin ben yapmışım benden on almış öbüsü yirmi istese şindi olmıyır öle şeler yok serbez gidöler herkez evelkisi gibi yok
b
kıj geceleri çok hisli geçerdi biz evel uşaklımızda hasır örülüydü şindikisi gibi kilimne halıla yok evel hasır üstüne evlerin içleri kerpişten
oludu evler yerler tāta döşeli tahtanın üstüne suva vurala topraktan
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
280
285
290
295
300
305
310
395
kırmızı topraktan çamır yapaladı samanna suvanır üstüne de hasır misir kırma gideris eylül ayı geldi mi misirle başlano kırma misir kırma
gittik mi tālalara herkez o misiri soyarkan büle kapçıklanı beyaz yeleni toplasın bālarız demet kışın kar gideris bohşama Ayşe ablamda
yarın av̇şama ölbürsünde kapçıklardan büle burup burup erişderiz
büle çözme hasırı onnarı örülür topalak deriz āçtan çufalıklar olūdu
yapālar onnara gereriz çufalıklara sona başladılar ka kırnap germē o
erişler örülmez oldu kapçıktan sagda gerdik mi türlü türlü bi parmak
araĺa bi parmak araĺa cufalıklara o daştan oturak onnara büle gerlidi
iki oturak yapāla büle şekli büle üstüne altına da büle akraç onnara
bitta topalakla geçirilidi bire parmak araĺa büle geriliydi bittaka ara
yine sona sövüp kapçıklara misirlerden kırdımız geçirip geçirip örēdik örgüledik hasır hasır örme gidēdik hasır örme gittiniz eveli ekmek
vēmek yok bıraz kabak kara kabakla toz kullanılıdı kışın koca bi kazan kara kaba͜ın yaralar ihtiyalar içinden çekirdekleni temizleler büle
parça ikiye yararla kaba͜ı koca kazannada pişiriler hasır örme bitti mi
gece bir de mi bitecek ikide mi bitecek kaşta bitöre oturuz ondan so
bütün hasır örmekte olan isanna on kişi mi on beş kişi mi anda so ka
yiysin kaba͜ı kalkıp geliysin gece eve so ayreten toplantıya gidēdik
gergeflerimiz vadı çevre işlenirdi peşgir işlenidik mumnala lambalala
o zaman elektirikle tokla yok bo av̇şam gideriz alırız gergefimizi elimize yüklenip haydi komşuya māleye toplanıdık çok gidēdik şindi bu
televize aldatıyı ehaliyi ne kadar türküler sülenīdi masal annadıdılar
mani atādılar çocuklara süleyiriz uyuduka sülenö onna nenni yavrum
nenni öle süledik uyusunda büyüsün anesinin bir tanesi nenni yavrum
öle şeyler süleniydi çocuklar girmezdi evel içeri salmazlar çocukları
delikanı çocuklar hasır örme gittik mi çocuklar pencerelerde camnardan bakar kızlar içede örer evel içeri büle çocukla kızla konuşma kim
vercek kimse vemezdi şindi onnar başladılar her yerde serbez gidip
konuşmā sen evel nerde gidecen konuşacan hiç çocuklar dışarda kızlar içerde örer mabbetini yapar türkü süler ij bitti mi kalkıp geliyler
öledi
c
biz bayrama ta anifeden başlarız hazırlanma anife günü hazlanır bütün yemekler yapılır aynı to annattım yemekle her bayramda yaparız
396
315
320
325
330
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
onnarı anife dendi mi anifeye kada yıkanırsın paklanırsın su͜anır her
şeyler hazır olur anife günü kari kimse bi şey ellemez ı̇̄ nemiş suvamış
yıkamak paklamak yok evel anife gününe kadar ne yaposa anife günü
sāda yimek hazılanır yimek hazırlarız aynı to annattı͜ım gündeki yemekler yapılır bayram sabā gelecek olannar gelir ka anasına gidecek
olan anasına gider kimin ısım akrabasına gideler en yakın gittin mi
bayramın saba͜ı kalktım mı enle erkeklerimiz cami͜egider evel şindi
cami͜eaz başladılar gitmē genşler pek gitmir ı̇̄ tiyalar bayram sabāsı
sāda kalaba olur bittaka gitmile bayramdan bayrama gidö genşlemiz
şindi öbü tülü cuma namazına eme͜in bir iki ı̇̄ tiyar gidiyor bayram namazı kalaba olu bayram namazı gider çocuklar adamnar erkekler gittiler mi bayram namazından çıktıla mı herkez evine döndü mü başlar
ka el öpmek başlar hekez ka bayramlaşır elleri öpülür gelecek olanna
geldi mi soralar kurulur başlalar ka yemek yenme ayniki yemekler
verilir verildi mi bittaka herkez da͜ılışır mālelere hısım akraba gezmē
a bayram saba͜ı oliyi cami͜e bütün küçücük çocuklamız gider cami͜e
şeker toplamā şeker toplamā gider cami͜e giden adamnar erkekler herkes ellerinde birer torba şekerle gider kim ne istese camiden çıkan
çocuklara da͜ıtalar o şekerlere çocu
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
5
10
15
20
25
30
397
79
Anlatan
: Rahime Mestan, 81 yaşında
Derleme Yeri
: Buranlar (Edinakovtsi)
Konu
: a) Çifçilik b) Yemek
a
çapayı sītıma sepeti sītıma tālaya ekeriz biçeriz öglen olur ekmemizi
yeriz av̇şamneyin piner arabalara geliriz annadın mı uşam ama bana
dēler atla arabadan aman atlamam be kōkma öbüleri bana şey çıkar
sen işin yiyinde başla işe dēler işledik uşam en baştan giydik makine
filan yok elle hepsi elle bi ta maşinalar erişti biz bita öle şey gȫmedik
orak bilmedik öle şeler hij bilmem ben evime girmiş rāmetli mezarlı͜a
git götür bizi mezarlıkdan çıkmā canım istemedi ölüm va uşam benim
tö böle uşacım nabalım özlemez miyim taşını sıvazladım kolay dil öle
yirlere gitmem evimizde işimize gidem bu bizim zanaat dēdik biz o
geliy söler oturu buraya bi paça uşak ben çıkarım bi pesimet komşum
rāmetli o çıkarı bi pesimet öteden Rabiya ablam onu doyuru sularıs
hiç ne çekiş ne ba͜ırış diliz on beş kişi oluruz otuz kīk kişi biriz öne de
hepsimiz biçeriz ākamıza ne ı̇̄ tiyalar bālar dönerim ı̇̄ tiyalara bā atarım
onna da bizimle dinnencekler biz oturacaz onnar olu mu o da nise e
bitta makineler çıktı böle şeler gȫmedik o da nise bitta tütüncülük çok
işledik. amma çok tütüncülük işledik ı̇̄ tiyadı o zaman altı yedi yüz
dekā tütün ekiliydi bitta onun makinesi toprā makineler evel enne
yapādık sora makineler çıktı onnarı makineler eker biz onda so bitti
mi sen kazāsın onna büyüme başladı mı bitta başla dibinden kīma bütün yaz tütüncülükle uraşırız kıriyiz kıriyiz ı̇̄ nelere dizeriz ipliklere şe
yap böle kuruluk onnara bālarız böle dize ama çok tütüncülük diziyiz
onnarı bālıyız o sayvan gibi ye yapiyler şuşulna diyiz biz ya bizde
kuruluk andan so onnar oda kuruyiler yenden onnarı iplenden söküp
balayıp hepsicini sayvanda sāladı biz bırakiz onnar götürüp asiyile
böle işte ama çok tütüncülük işledik kışın biz ta şe kışın yapiz elpeze
yapiyiriz o da bālıyı o da balla bālıyi evel tekese yok çifçilik misir ne
ekini so͜anı samısa͜ı hayvancılık so tekese gene hayvansız kalmadık
hökmet vedi gene hayvancılımızı koyunumuzu tö öle uraştık başka
ben ne kasabaya gidim işe girim ya filan yere iş evden çıkmadım
uşam evimde rāmetlinen tö öle sekiz sene oliyir hastalī vadı dedim o
398
35
40
45
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
sene gitmeyelim dedim annadım ben ratsız rāme dedi Cemalim çok
özledim dedi torunumuz şindi asker yı̇̄ mi gün kaldı o zaman eh nasip
dilmiş Türkiyede öldü Cemal şindi babaanne hemen geliydim kimseye bi yaj lafım yokdu yavrım kimseye ne gücendirim istese şe olsun
hepsini sofram azīdı sofram yı̇̄ den kakmazdı hiç seçmem
b
biz şin bu uşam nasıl evel fasılyemizi pişiririz ayıklarım onu koyarım tencireye suyunu koyarım acık kābadı mı bakarım şincik o kalan
süzme sırası gelmiş kimsi süzmez fasılleyi ben süzerim süzmiyen suyunu koyarım onu so͜anını dōrarım yagsını koyarım tuzunu kaynar o
baktım pişiyi kaġa kīmızı büberini maydonoz şey nanesini dōrayıp
koyarım içine ama öbü türlü süzmeden yimem fasılyeyi kaz koyūludu
kemik koyāsın hayvan kemi koyun kemi koca ayvan kemi koymam
kurutuliyiri öle yapādık
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
5
10
15
20
25
399
80
Anlatan
: Faik İsmailov, 65 yaşında
Derleme Yeri
: Yenice (Tsarev Brod)
Konu
: a) Çiftçilik b) Cenaze c) Yemek ve tatlılar
a
ben ustalık işledim ben buda dōma büyüme dōma būda bizde var kırk
dönüm sizde bilmiyem bizde dekar derler ekin arpa te böle misir to
onnarı yapiz güzün ekiz bi de baharda misirler zatı gündendi gene
Tatarca kuntaba ondanda ya oliyi be canım onu satiz satiliyir
b
saba bir akşam kalıyı rāt döşe͜ine erkenden gelöz mesele sekizde ondan sona çıkarıveröz yıkama birinci yıkadıktan sona cemaze namazı
duva bitta kabristana götürüliyi toprāa veriliyi talkın okiniyi ölen kişinin evine gidilip Yesin okiz yedisi burda adet öle otuz yedisi mevlit
okunur gidiyiz yedisine kadar birer Tebereke okumā tatlı verili çokçasına tatlı ikram edile mesele ev sabi aslı gonşular getiriyi çokçasına
sade tatlı getirile
c
baklava var aslı Tatar baklavası var Türkmen baklavası var burda
büzmē kesme de var parça parça böle biz mesele büzme yapöle çokçasına bis ceviznen sade burda ama yāla yapılıo burda gene gündendi
yagsı Tatarların aslı hayvancı onnar bi de çok amır aşı yaparlar cig
börek onnarı bis şe yapiz özel annadiyir mantı Tatar yeme͜i etlen oliyi
o tepsi yemek amırdan etli bi de Tatarlar yapöle onnarı bi de kazanda oliyi bizimkisi pidenin içinde biliç eti ondan sona birtakım küçük
şeyler var Türkçesi yok o insanların bizde biz burda yelli altmış sene
zate Bulgarca okuduk buda Türkçe olmadı okumak altmıj beş yaşında
Türkçe hiç okumadım Türkçe Tatarca okumak yok sade ne kalmış
ı̇̄ tiyaladan onu biliyiz biz biz çanaktan ürendik Tatarca konişiyiz ana
dilimiz Türkçeden farklı salıyırımonu kanala Tacikistan Türkmenistan Kırım Tatarlarının epsilerin konuştunu anniyirim ōdan
400
5
10
15
20
25
30
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
81
Anlatan
: Mehmet Recep, 77 yaşında
Derleme Yeri
: Bıyıklı (Bortsi)
Konu
: a) Sohbet b) Cenaze c) Gençlik ç) Yaşlılık
a
hayatım öle geşti zaten vardır bıraz çeviz vardır köylemizde bizde
çevizler şindi her anede böle bir iki āç vardır bu cevizi bizim gibi
yaşlılar bekler rüzgar essinde düşsün toplayalım çünkü böle kaldırıp
bi pādı deriz ona biz onna vurma gücümüz yok bizim sırıkla ama biz
ona pādı deriz pardı sırık onunna düşürüz ama fazla cevizimiz köylermizde yokdu şindi başladı bir takım kardaşlamıs yeni yetiştirme on
dönüm yirmi dönüm böle bunnar devlet tarafından devlet te izin ediyi
onnara bilmem kaç hakkında onnara para ödeyecek ceviz ācına cevizcilik şindi başlıyırı bizim beldelerde deliorman bölgesinde bubam
çifçi babam bir çift at koşar bir çift manda deriz cavuz deler onnarla
yüz kırk bej dönüm erazisi vadı babadan kalmış küçük üç kız kardeşler onnarı idare etti delikanlı kalmışlar bekar kalmışlar epsi odan
bitta evlilikleri yapālar kıs kardaşlarını everiyiri onnaradan babadan
ne düşiyiri miraslanı veriyiri bölesine hayata gözleni yumdular epsi
bu gövün adı Bıyıklı kȫ sonra isimler denişik ya köylerin isimleri
otuz ikide denişiriyiri Boritzi köyü deniyiri Boritzi köyü denincesine
kadar da Pelivan köyü işittiyseniz büyük filis pelivan burdan do͜umuda ölümüde buda ev yeride burda onun ismini alıy bittayı kö͜ümüz
köyümüzde oldukça yaşlıladan dinledimize göne bin üç yüz yıllık
kȫ bi baştan burada de͜ilmiş bu mahalle deycez bu yandaymış öbür
malle bu yanda kabristannıklana yetiştik kabristanlık son zamanda
yetiştik bu yanda yurtluk deriz ora orda bir çoban varmış çoban kocaman bıyıkları varmış bulıyırı burda suyu şu kulak yerde suyu bulıyırı koyunnanı suluyır orda ama ben bunu di var mı küyde söylerim
ama kaç hanedendir köyü o zaman bilemiyiriz süylerim diyiri sorullar
bana diyiri acaba sen burasını bulacan mı döndü o da suyun başından
başlamış böle küçük küçük çıbıkları yolma beyazlık yapma sorulasa
dönüp gelip bulacak orasını var eriklene diyi ki ben bugun diyiri suya
yakın toplaşıcaklar bulabilcen mi bulacam diyiri ordan geliyiri her
kaç kişi geldiseydi suyu bulıylar yavaş yavaş o küyü oralanı başta biz
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
35
40
45
50
55
60
65
401
böle kökleme temizleme köyü getiriyler oray burasıda buyandan o da
buray geliyiri kabristannıklan yetiştik şimdiki defin ettim kabritannık
beşinci kabristanlık
b
ben defin işlende yirmi yıldır çalışıyırım şimdi bir kişinin başına geldi
mi ölüm gelir haber veriyi bana erkek mi kadın mı geceyse de o erke
rāt döşe͜ine deris böle paklar ratırıs kadınsa kadını toplar gece yatırır
sabalayın sela getiris sela biliysin sela getiris bugun cenaze merasimimiz var sahat on iki de mi üşte mi bir de mi defnedilecek hani gelsin insanlar duyurus serbes sora cenazeyi ven yıkamak için buralanı
açāsın yıkamak için önümdeki efendileden ocalamdan gördüm zaten
bir oca yoktur bugün bilem süledim mirapta bu cami kurulalı on ikici ben imamlık yapıyım bu mirapta başta verim onu gusül abdezini
verim sā tarafından bittayı bir defa temiz suyla yıkarım yumşadırım
ikinciyi sabunnu sulala yıkarım üçüncü temiz su verip dȫdüncü gene
sabunnu sularım beşinci temiz su altıncı sabunnu en sonunda bakarım abdesi tam mı dil mi böyle geçerim sol koluma alırım meftayı
burdan bir kaj defa böle yenden yatırdım mı tutmuş mu tutamadısa
abdes gusül yapmam lazım yaparım bölesine temizledim mi kefene
sarım beyaz kefene sādık mı şindi bizde burda hane sahebleri ister
baksınlar meftaya e bizde ileden öle gȫdük baktırıs o akana bakılmasın lazım biricik böylesine varıs burda ayrıyeten duvası vardır onun
yaparım duvayı bütün kadın erkē şindi kadınnar gitmez bizde kabristanlı͜a alır gideriz kabristana musallayı vardık mı yenden comata bi
Fatiha okuyun dilimizde kalmas bi Fatiha oku andan sora meftanın
cenaze namazına safları yaparıs orda cenazele siyre geldine izah ederim cenaze namazı kılacaz sayın comat bugün cenaze namazı kılacaz
o kırayet dil diyi duvadır ama Allah için namaza diyiriz namazdır
ayrıten şin bizde geride mezun olur ben Türkiyede de kılıyrım bazı
mezun oli bazı olmıyırı niyet eyle cenaze namazına er kişi niyetine
resulle selavete Allah için namaza uydum hazır olan imama dedin mi
Allah̥ ekber baştan subaneke vecelle bele ayriyeten vakfirli duası vadı
onun Lokman Hekim çocuklana vakfirli duvasını unutmayın o͜ullarım
diyiri bilen onu okur bilemeyen ne biliysede ama imam mecbur lazım
bilsin böylesine varız kabrin başına besmele çekip indiriz tā tabını
402
70
75
80
85
90
95
100
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
dizeriz topra͜ını üzerine cemat çekildi mi talkın ederiz talkın burda da
var ötede de var böylelikle cenaze merasimleni olmasın olmaz diyirim ben ordan ya bi şeycik söylimecem hani ālamak oli bizde ya altı
ayda bir cenaze gelcek ya bütün yılda en çoku köyde cenazem sekiz
dokus nufusumuz yedi yüz nufuslu bi kȫ seksen dokuza kadar bin döt
yüzdü bin üç yüz seksen dokuz göçü zorladı bi de millet şini Avrupaya yayıldı genşlemiz tā çok Avpada
c
benim geşlim mi bizim genşlimizde bu zmanın genşlinde çok fark
var bizim genşlimizde anneyle babayı dinnesin anne baba hangı yolu
gösterise oraya gidesin şindi bu on dokuzuncu asrın yarısından berisi
çok denişti ana baba sevgisi çok azaldı genşlikte komşuluk çok azaldı
bizim yetiştimizde ana baba yapmıcan gitmicen dedi mi gidemezsin
yapamazsın bugün çalışıcaz şini ben kulamla işidirim yok ya babam
nayapar bana o baba seni yaratmış dünyaya getirmiş sen mecbursun
onu dinneme çünkü anayı babayı dinnemeyen cennet yüzü görmez
ç
şimdi yaşlılardan bizim yetiştimizde biz küçük çocuklu benim sekiz
on yaşlanda bis çocuk yaşlılara çok hürmet ederis yaşlılar şindi oturuka ya selam vermicen geçeke hani o yaşlıdan korkarıs bir korku
geliy sana beki sana bi şey demiyiri ama sen ona itaat ediysin söyleler
ōlum bu dünyanın başı var sonu var nası hazreti Ömer çırak tutmuş
kendisine çırak dedime devlet hakim olduna bana diyi sade diyiri
heycannandım sırada ölümümü hatırlattırısın diyir ona o da kendisi
hıristiyan beni İsra͜il beni İsra͜iller bütün peygambemiz beni isra͜illeden Muhammedemize gelincesine kadar tamam bu her geldikçe ona
ulema hazreti Ömerin başına beyazlar düştüne ona diyi ki sen bugünden so benimle kalan gelme diyir niye Ümer diyi sen adet yerine
getiydin diyi bana kalan ölümü hatırlattıracak düştü başıma diyiri saçlarım beyazlandı diyi bu ölüm habercisidi diyi niyliyisin ölüm herkezin başında kim bilir nerede kaç yaşında bir taat namazın olacak o da
musalla taşında saşlarıma düşen haklar mezara koydu͜umuz arkadaşlar bize ölümü hatırlatmuyu mu hatırlatır asla Lokman hekim bunu
istiyiri olandan ōlum musalladan cenaze namazını kılıp da dönmeyen
kabrin başına varın yatacamız yeri görelim ölüm için bu kadadı diyi-
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
105
403
rim olum genşlimiz i bittayı elli altıncı senesi mecbur edildik bütün
kȫ bi yere toplansın çalışsın o bitta siyasite geçi kanuna girilmez ya
orda da belki üzüntüler insan dünyaya gelmiş üzülmeden olmas ille
bir üzüntü olur ama Allahımıza çok şükür elhamdülillah babalamızı
dinledik dört kardeşiz bis o zeman bizim zemanımızda nışan yapaladı
iki yıl nışanlı durdum ben hayleme andan sora bittayı dü͜ün merasimi
yapala nele lazımsa ana buba sade güzel çak da o acık öle bir çalışmaz
olmuş onu göstercem ustasına sekize on beş varka
404
5
10
15
20
25
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
82
Anlatan
: Fatma İsmail, 77 yaşında
Derleme Yeri
: Orta Köy (Srednya)
Konu
: a) Mevlit b) Düğün c) Çocukluk ç) Ev Sıvama d) Yemekler e) Adetler f) Sünnet g)
Yolculuk ğ) Giyim h) Askere Gönderme ı)
Hayvancılık i) Kış Ayları ve Meci
a
okuyiz he toplaşiz işte kim okucasa buyur ediyi ane sabi otiriz atı
mı olcek yedi mi olcek beş mi olcek kime söyleniyse mesela buyrettin ane sabi hepsimiz oturup okiyiz sonna kadar mevlidi başından
başla sonna kadar baştan Kuranımızı okiyiz ya Yasimizi Taberemizi
Ammemizi hamim okuruz ya okuruz hepsini sıra sıra okuruz andan
sora mevlıda başlarız sonna kadar okiyiz sıra sıra hepjmiz dişle dişle
okuyiz tamam bitiririz başliyiz hane sabı ne adadısa ona şey ediyiz
söyliyiz biz öle
b
dü͜ünne şindi hepten a evel evel üç avşam dü͜ün mesala pazar günü
başlıyi pı̇̄ şembe istiyi ana buba kız çocuk istese bu kızı kız istese bu
çocu ana buba razı olusa veriy mesela öle çocum yok annaşma gitmek
öle dü͜ünne istemē geliyle istemē çocuk evinden kız evinden istemē
gelisin gelmesin di bütün nasıl gelcek çocuk evi gelemez biri diyele razısa razılık vāsa annaşılıyı mesele dünülük olıyırı sora nikahını
yapāla kūban kesele nikahını yapılīdı şini evelkileri bitti çocum bişi
kalmadı evelki işi şin ne va evime gidiyler bir iki saat bi dü͜ün yapi
lambur lumbur hiç bi Tǖk mü Bulga mı karışık işte bi şiler ha öle
araba işi yok bizim araba işi yoktu alīdık işte gidēdile aliyle gidiyle mesele çalgısınna şeyinne çocuk tarafı geliy alıp gidiyle işte vādı
vādı hepsi almazdı bazısı alīdı işte gidiysin çadırı götiriysin milletin
kimden alıcasan o hazır edi onun çalgılala beraber gidiy çocuk tarafı
götiriz ha kıs tarafı cocuk tarafı tarafı hazırliy biz dalmızı alız gelin
sora gelin almā gidili hazı bi konşu kime götüsen o hane sahıbı hazırli çocuk kime götürüse sora kıza gidili o dalı aldık mı kıza gidili
götirili o dal oynanıyiri söylile genşler oynāla işte devirsi günü dü͜ün
olur kimi yapan yapādı yapmayan yapmazdı çadīda çadırdan yapādı
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
30
35
40
45
50
55
60
405
çadır olmayan mesele yōsa çadırın bi dal keser hane sabi meşe sade
meşe ācından öle kesēler meşe ācı topalak olacek gibi sanki öle işte
nabcekler sora dü͜ün bittim bitti bu afta kızı götürsün anasına kız adı
verisin kız ādı kızı ādına yimek yimē yene gidiyiz mesele bir hafta
dü͜ünden sora götiriz kızı anasına kız adı deniyi kon komşu toplaşıp
oda yeme götǖdük ōda yemek yiyiz sora diyersi hafta kıs tarafı geliyi
çocuk tarafı kıs tarafını çari yemē öle karşılıklı bitta olup bitiyi işte
Orta kö öle işte Sredna diyi işte Türkçe Orta kö Bulgarca Sredna koydula fazla bişeler bilmem ki bilemim
c
çocukluk işle güşlen onunna bununna evde ozman kendi tālamız çayırımız var işte kendi tālamızı ananna babanna gidesin talaya orda kazacan mı hayvan mı güdecen ne yapıcan yapıcan mesele öledi bizim
küçüklümüzde babam bizim alışveriş yapar işte bıraz biz kupçık deriz
topliyi işte bi şeler bu kȫden bu kȫ geldik o māleden bırıya geldim
ben yakın öte öbü tarafta hep bu köde nede bulacan kuklayı ba çocum
taştan kuyucuk yapādık dokuza taş sayādık kuyucık yapadık dȫt işte
iki kuyı yapiyiz döt kuyi yapiz ikisini sen oynisin ikisini ben oyniyim
aşık dēdik işte aşık demek koynın bacaklandan çıkiyi şiler aşıklar onnar aşık gibi şi oynādık beş taj dedik beş tane taşlan oynādık ozman
aşık oyunu sona oturiysin iki kişi kaşı karşıya gene oynisin beş tane
mi altı tane mi hayır böle yukarda taş atiysin öbüleni topliysin kaş
tane alıcasan atiysin taşı yukarı taş düşene kadar aşık dēdik kemik
onna kemikten va atiyis taşı te kemik aşık deris koyunnadan çıkan
süslü onna şili onnala oynādık kimi onna kimi kuyıcık gibi bi şi yapādık hepten yiri oyādık sayisin bitkide onnarı kaş tane toplisin bitmiyi
ne kadar oynasan istesen iki gün oyna üj gün oyna bej gün oyna ben
sayı ta çok yapāsam ben kazanacam
ç
ben sıvadım biraz sıvattım getittiydim vay toprak getiymeye yerimiz
ordan getittiydim on lef para vēdim sıvatma on lef para vedim ben
şekilli sıvayan isan genşler şindi bilemiyiler böle yapma şekil böle
yapma bilemiyiler o sıvada ahıdan ben de sıvadım dinnene dinnene
ben de sıvadım yapamiyiler genşlere sıvattırim onnar yapiyiler ama
beceremiyiler büle hiç şekil yapmadan büle te bü te büle yapiyi ka-
406
65
70
75
80
85
90
95
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
rışık kuruşuk ben de ahadan yaptım sora gittim de onun arkasından
sabaleyi ken kalktım saat ta aldı serinde ben kendim rahatsızım hastayım ben ordan işte sıvadım işte benim iki uşam var iki uşam birisi
öldü çocum on sene oliyi çocum öldü elli bej do͜unudu kık beş yaşında
öldü kızım da Türkiyede Bajlada İstanbulda orda yaşile yannızım ben
kıj günü gidiyim anamdan gȫmüşüm anamdan gök toprakla sıvādık
beyaz toprak gene büle beyaz dil de tā başka renk işte gök toprak
dēdik katılı saman katiz be te şin bunda da saman var işte ufak saman
var saman var sıvaka onda olsun katiysin sıviysin sura kireç olan odayı kireşlen sıvadık biliysin biyaz kireç ele sıvadık şindi kalan yok öle
sıvamak e kazık olu mu bakoruz tā fazla kazıktı yamuladan hepten
yıkılıyi ta fazla kazıktı bak şindi yenden patladı dökülmüş yıpramış
bütün bu āşları olan yerler kuruntu oliyi bütün döküliyi bak burası
çok şe mamuk deriz işte süriz ya delikleri tikiz ya tıkıyisin tıkanıyı
ama çok kazık olan yerler patlıyi işte bi şi olmaz döküliyi dökülmez
mi yamur vurusa kāşı gelise böle dökülen yer döküliyi dökülen yer
döküliyi ama yaz gelmeyince sıvayamıysın kışın nasıl sıvıycan kışın
sıvanmıyı işte ya annemden ǖrendim ben işte onna hepsi her yeri sıva
o zaman sıva dışaları böle biyaz sıva
d
her çeşit yemek yāpala pişe hepsi güzel olmaz mı gözlemeyi severis
nası yapıcak azıcık süt koyar yapıyırı sen söle yapa paça yapa bir
davet yaptıla mı çōbasından başlala çōba paça pide yānı sütlü aj deris
bis biyas kara çōba deris hepsine kompot kompot suyuna hepsine bitkiden okusun duvasını sofra duvasını bitip gider işte o kadar kalkarız
başkaları gelir sekiz on sefe bi şe mevlit yaptıla mı sekiz on sofra
oludu ivel şin kalmadı kömüzde isan çocum az kaldı yapmadı saşda
ekmek yapmadı sade malay yidik sade misir unundan malay onu yaptılar baştan ama sora sora bitta yinmedi tekese deriz koparatif aldı ya
bit tālalamızı bitta gȫmedik kumanizma öle acık bıraz rat ettik sora
kumanizma bize çok çile çektiydi uşam adımızı de͜iştidi üstümüzü
yimemizi karıştı bizim fistan giyelim büle yapalım biz alışmış ı̇̄ tiya
camiyi yasakladı hepsini yasakladıla sora sora Cenab-ı Allah tarafından yollar açıldı da gidildi de gidenne oraya acık tā o͜ul usak bizim
orasının şeyinnen ǖrendiler hepsi canını okuma savaşı da ürendiler
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
100
105
110
115
120
125
130
407
şin bakiyim būda mevlitlede Türkiyeden gelen genşlemiz va okuka
bis Yasin falan okuka kī bi yasin güdüle buda onnarın kimsenin haberi
yok ne gütmekten haberi va dōru konuşmalı bi şeyi
e
kokutma kandil geceleri geldinen yapiyiz boşa pesimet yapıp da͜ıdırız
işte koniya konşuya ogla uşa burdan geçenlere neblem ben niçi kandil gecesinde yapiliyi öle görmüşük öle biliriz kōkutan yok bizim böle
sade halva basan basiyi basmayan basmiyi halvayı basiyler hazır ediyler cenaze gitti mi ākasında da͜idiyler hazır ediliyi basiliyi cenaze öldü
mü mesela biz kīk yapmayıs hiç ellikisini yapiyis dün benim güvem
mevlidi vadı öldü güvem öldü dün ellikisidi elli ikisini yaparıs elliki
gicesini yedi gicesini öle adetimiz yok tuzlama gibi bi şe işte tabi kaj
günnük oldu mu bebek tuzlama toplaşır konu konşu geliyle bebe͜i basma koyāsın yemek doyurusun tuzlama bebek tuzlanıyi tuzlıyız tuzlatıyız ta pişmesin koltuk atları pişmesin deye tuzlala bebe͜i tuz ataladı böle
akrabala gȫsün bebe͜i candan sevsin deye hepsimiz atiyiz şindikile bebe͜i acık yaşlına çıkadıla mı akrabala atile gȫsüne şiy etsin deye sevsin
candan sevsin deye gȫsüne atiyler işte öle gömüşle öle yapili ama şindi
genşler yapmiyi e bebek yıkandıktan sonra yaş vücüdü yaş tuz atala
gȫsüne tuzlama dele ona evel öledi uşam şindi yok tuzlamiler bile ōda
astanelede yıkanımış falan deye hiç ilaclı koyamışlar her yirini pastıma
gibi pastıma tuzlar gibi tuzlasın yicene yıkancek yenden biraz duri on
beş dakka kada bi şi gene yıkanıyi çocuk yıkanıyi tuz koyılıyı çocuk
zati bārabildi kadar bāri sora yıkala evel öle yāpaladı şin yok tuzlamak
konşulamızda işidiz ya hiç tuzlamile öle şindi adetle lo͜usa demek ana
uşak dogiriyi şindi ben mesele çocuk do͜umuşum bebek do͜umuşum kī
gün kada lo͜usa kanı dele lo͜usalı dimek o a gelmicek gelı̇̄ le be belkim
bakma ta ilerden belki ölemiş ta ilerden öle benim bildim mesele gelen giden gelsede bi yer çıkmazmış kık günnük oldu mu andan sora
annesine götüriysin uşa anneannesine götiriysin konu konşula berabe
anneanne hazır oliyiri anneanne hazır oli oriya götiriz çıkarıla mesele
kīkını çıkama deriz ona da
f
a eskiden bizim genşlimizde te bizim çocuklamıs kim ozman elli beşte dōma benim cocum o senelere kadar hep büle uşakları pindiriler
408
135
140
145
150
155
160
165
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
biygi at arabalarına gezdiriyler çalgı tutıyırıs beş altı kişi mi olcaz on
çocuk mu olcek onun çalgı tutiyiz arabala diziliyi sıra sıra at arabaları
bindiri uşakları uşakları baştan gezdiriyle baştan yatan hazılıle kimin
vasa büyücerek böle salonu malonu mesela o uşakları yatırecek gibi
orasını hazır ediyi hekezin anası hazır ediyi yataklanı sora getiriyler
mesele orıyı sünetçi geliyi orda sünet eden çocū yatıriyle hekes bi iki
saat dudu mu alıp uşanı gidedi evel öledi sora sora çok yasakladılar
hepten saklı gece geldi doktor yapacasa mesela şindi bak camilede
yeni camide he sene aşa͜ı Tumbul Cami Şumende he sene parasız sünet olı̇̄ le ya öle işidiyis çocukladan isanladan konudan konşudan eşidiyim aşada bizim bi isanımız vadı birisi iki üj tane biden ettimişti
ettiymişti söylediler o şindi başkadı ozman başka hep di͜işiyi seneler
geçtikçe hep adetle di͜işiyi ya öle evel çok çilleli büyüdük mesele yok
ne kadā tāla deyim ben şin tāla işte tālası olan tā rāt geçiniydi ama
azsa çok fakirlik geçiriyi öle evel öledi sora bu aldına koparatif bitta
ilk kez işe giden aldı yiceni aldı işe giden aldı işe gitmeyen gene yok
şin gene öle iş vasa burda çok isan va aç ben sana sölem işin yol yok
iş yok iş işlemeyen canı istemeyen isanna da va çocukla genşle de va
oturula oraya dükan önüne çekele kafayı hiç kafayı çekmeye buliyle
parayı
g
yörlek nası yapıcan yörlek biz şindi yan genç gelmiş bir iki senelik
gelin daha şinde kayna diyiz işte beyimin annesi āda kaynatı şindi
āda demek macun onu kaynadı onna da şin bakılada duriyi büle su
bakılanda onna lazım olacek bana dedi ki biraz dedi mandamız va
sāyiz biraz bana işmik koydu biraz fasılle koydu haydi bakalım git
Şumene pazara satacam onna alacam tüp alacam koyma tüp alacam
topraktan tüp alacam sen ahadaş sen çık dur karşıyada ordan bulunur
oraya çıktım ben ōda saba namazı oluka çıktım oraya ordan iki üç kişi
çıktı kāla bi de adam çıktı erkek adam çıktı aşadan komşulamızdan
akrabaladan hadi biz dȫdümüz ta öle yörülek bi de varıka ta orda cingelik mālesi ı̇̄ ne sattım ben onnarı fasılleleri işmikleri sütleri sattım
ben ōdan gittim pazar yerine aldım gene ahadaşlala nide buluşuruz
diye annaştık gene yörülek çocum gene yörülek şindi genşler nası hiç
ölsen yapmaz bu işi yapmazsınız yapmazsınız siz kaç saat ay neblem
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
170
175
180
185
190
195
200
409
kış saatı bilemem hep yörü şin ōdan bi dōru köprü va ya Şumene
giden ōdan terezi dedik ordan bi yol var potika potikadan gidiysin
öle yolcı nide gidcen to da doru iniysin sa͜ır çeşmesinin yanına sa͜ır
çeşmesinden çingennik mālesine öle işte öle kasabaya gidiz uşam
ğ
giymesimiz bize hep şalvar anterimiz başımızda ferecemiz vadı biz
hekesin ferecesi vadı biz delikannı kız kapıyı aj ötünmeye başlādık
başliysin mesele o zaman on beş on altı yaşında oldu mu ta ferce yapi
anan buban ferece ferecesiz bi yere çıkmayız ferecesiz hiç çıkmayız
ayakkabı ne bulsak kara lastik guma şiyi onu da bulamasın tö bu da
pastikle ne bulusan ayana onu geçisin istesen delikanlı kız ol ne bulsun onu geçisin va var yüsek pabuç dediler ama onna ninemizden
kalma misele onna her da͜im giyilmi ki her da͜im giyilmes yüsek kundurala vadı pabuçla vadı ha olmaz mı sekiz on tane bindallı isan olur
olmaz mı uşam çok güzeldile güvesi güvezi böle sırmalı baştan başa
hepsican giyiniveri bi de böle kīmızı kımızı güvez işte ha ilk av̇şamı
düz beyaz patiska dēdik işte onu giyeris ikinci av̇şamı başka akbaba
diyi bişiler var onnarı giyeris üçüncü av̇şamı kalan hekes onnalla bindallılala dāriye çalan çalar genşler bilen dāriye deris işte darbuka ha
zilli maşa onnala çalarız biz ozman o şiyi yok çalgı malgı baştan yok
kendi kendine niysin kim ne biliyse yok yok çocum ama ne hatırlım
ne ozman ne kafada kalimi kaş sene olmış ha hepsinin penceresi kireşten haberin yog mu işten deye öle bi tǖkümüz vadı püskül pencereden uştu yandı yürek tutuştu o va olmaz mı tǖkü çok alişimin kaşları
vadı kare a onna va işte öle bi şi bilemiyim penceresi kireşten haberim
yok bu işten dēdik sora toplayımım kafam ki ne sonuna kadar hiç
bilemicem bilemiyim hiç nasıl söylicem nenni söledi analamız söledi
nenni dedim uyuttum ne te o kadar işte uyuduruz bir yerimizle iş yapma savışırız ayamızla sallama savışırız ye o hane sahabının beyinin
çorabı yıtılmıştır patolonu yamasın bır ayanna sallasın nenni yavrım
nenni nenni deye öle söleriz ayamızla saladıcan uşak uyur işti şindi
uşakla yok başka bilemem ne bilem başka bilen vasa
h
yapala gidece avşamı yapılıdı gidece az bişi yapılır içerde banket gibi
yapılır hemen öle bi kaç arkadaşına aykırı bi salon vadı açala hemen
410
205
210
215
220
225
230
235
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
toplaşı bi kaç kişi akadaş kendi olan kadınna da gider öbü tülü hiç davul zuna geçirmek mecirmek yok hiç yok şimdiden kalan aske bizim
buda hepsi bitti çocum buda askere maskere giden yok öle
ı
baki işte keçi bakiyler sekiz on tane keçi var baki bıldır iyimi bu sene
azalttı on da keçi var öbüsünde bu māle kimse bakmıyi bu isanna
hepsi yannız bu bizim mutarımız onna da da bi şe hij bakmıyi onun
bi kadaşı va mesela hane sabinin mutarının kadeşi var Neşdetin o
aşada o burda hayvan baktı yetmiş seksen tane yüz tane hayvan onna
da kaş sene baktı onna da bıktı şin sade traktör va işlettiri çalıştıriyi
kıda çalışıyiri bize un yazılısak un geti tāladan ötürü yā yazılısak yā
getiriyi bize öle işte kimse almasa yā şiyi parasını alıyi zāresini parasını alıyiri un tālalamızı o çalıştıriyi başka bi de kim ali odada va bi şi
bojdar denen bi adam
i
a bak baklava yaparız er şey yaparız baklava yaparız atılmaz mı fıstık
gibi olur nasıl olacek ne vasa onu yime savaşiysın kış ayda kıriysin
çevizi ayıtlasın atasın davula fıstık gibi olur can sıkıldıkça ye yicen
işte soba yaniyi kıj günü sabatan akşama kadar yaniyi biras patatis
diyisinis siz ya ondan atasın koyāsın yiyisin buliysin yime kendine
davula atarız çok güzel oli a tālalamız vaka günde gidēdi canım bu
av̇şam ça͜ıriyi gündendileri dövecez getiriyi kīdan topliyi onnarı getiri
toplaşız hem tǖkü söyleriz hem döveriz gündendileri misi soymak
mesela getiri tāladan ne kadar misi vasa yuviyir oraya haykırıyı konuya komşuya hem türkü söyliz hem soyiz bitkide bize ne pişiricese
pişiriyi dedim gibi şenneniyi bir iki saatlıa genş kız olsun gelin olsun
bize ozaman öle hepsi bitti uşam bak sen bizim halimize hiç evde isan
vā mı yok mu belli dil kimse çıtıtı kıpıtı yok zatı isan kalmadı çoktan
unuttu genşle bunu ya bis on bir kişi bir hanede on bir kişi amcam kim
hepsi çoluk çocukla vadı bis hekez on bir kişi biden sofraya oturuduk
büyükler oturecek büyükler oturecek büyükler başlicek yime andan
sora biz başlicek şimdi öle yok yidik mi ekme sofra kalktı mı büyük
olana elleni yıkama ya havluyu getirecek genş gelin vāsa kız vāsa
yaşlılara su dökücek şindi nirde kimin haberi var herkes sofradan kalkan çeşmenin başına hangı köden
411
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
SEÇME SÖZLÜK
A
ababla
:
Ahbab
abbe
:
Habibe
abdezini
:
Abdest
aber
:
Haber
abtıreza
:
Abdurrezzak
acet
:
Hacet
acı
:
Ağacı
acık
:
Azıcık
acılar
:
Hacılar
açik
:
Acık
ada ~ āda
:
Agda
ada
:
Adak
adamnara
:
Adamlara
ādaylan
:
Pekmezle
adi
:
Hadi
afta
:
Hafta
agam
:
Abi
agamnan
:
Ağam İle
agba
:
Eş
ahadan ~ ahıdan
:
Arkadan
ahadaş
:
Arkadaş
ahçılık
:
Aşçı
ahı
:
Ahır
a͜ hşam
a͜ ır
:
Akşam
:
Ağır
a͜ ızdan
aj
:
Ağızdan
:
Aş
aj
:
Aç
ākadaşım
:
Arkadaşım
ākasına
:
Arkasına
412
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
ako
:
Akıyor
al dili
:
Kızmadan konuşmak,
nasihat
alacasa
:
Alacaksa
alaf
:
Yulaf
ālamak
:
Ağlamak
alamandamış
:
Almanyadaymış
ala
:
Hala
alantı
:
Şikayet
alasına
:
Halasına
alatı
:
Aleti
ālatlı
:
Ahlatlı
ālay
:
Halay
alayı
:
Halay
albanna
:
Arnavut
albuki
:
Halbuki
alça
:
Alçağa
alçıla
:
Alacaklar
alde
:
Halde
aldıdı
:
Aldırdı
aldız
:
Aldık
ale
:
Hale
alfat
:
Küçük armut
alı ~ allı ~ alu ~ ālu
:
Avlu
ālıkları
:
Ağalıkları
ālıyı
:
Ağlıyor
ālī
:
Ağalığı
al ~ āl
:
Hal
aliyi
:
Ahali
alk
:
Halk
alldıla
:
Aldılar
alma
:
Elma
alva
:
Helva
413
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
aman ~ arman
:
Harman
aman ~ āman
:
Alman
amd
:
Hamd
amet
:
Ahmet
amıca ~ amuca
:
Amca
amırını
:
Hamur
āmut
:
Armut
anadın ~ andın
:
Anladın
anay
:
Ana
andan
:
Ondan
ane ~ āne
:
Hane
anele
:
Anneyle
angı ~ anġı
:
Hangi
anım
:
Hanım
ani
:
Hani
anife ~ arfe
:
Arife
annık
:
Tarlanın sınırı
annadcak
:
Anlatacak
annadı
:
Annardı
annat-
:
Anlat
annaşma
:
Anlaşma
anterin
:
Entari
ap
:
Hap
apa
:
Arpa
aplan
:
Hap
arabasınna
:
Arabasıyla
aranı
:
Kazan
arap
:
Harap
āretlik
:
Ahiretlik
arıyır
:
Ağrıyor
as
:
Az
asan
:
Hasan
asetlik
:
Hasetlik
414
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
asılı
:
Hasılı
asır ~ āsır
:
Hasır
askede
:
Asker
askeli
:
Askerliği
astalan-
:
Hastalan-
astane
:
Hastane
aşā ~ aşa
:
Aşağı
aşasına
:
Aşağısına
aşe
:
Ayşe
aşı
:
Aşığı
āşları
:
Ağaçları
aşlık
:
Açlık
aşliyiriz
:
Haşlıyoruz
aşsa
:
Açsa
aş-
:
Aç-
atamızı
:
Adımızı
atej
:
Ateş
ātık
:
Artık
atır
:
Hatır
atırla- ~ atirla-
:
Hatırla-
at-
:
Art
atim
:
Hatim
atip
:
Hatip
atlamız
:
Adlarımız
atlazı
:
Atlası
atmaycanız
:
Atmayacaksınız
atmış
:
Altmış
atta
:
Hatta
attan
:
Alttan
attīmā
:
Arttırmaya
ava
:
Hava
avır ~ av̇ur
:
Ağır
avropa
:
Avrupa
415
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
avul
:
Avlu
avul
:
Çit
ayakablar
:
Ayakkabılar
ayamı
:
Ayağımı
ayat
:
Hayat
ayda
:
Hayda
aydırdım
:
Aldırdım
aydi ~ aydī
:
Haydi
ayır
:
Hayır
ayīma
:
Ayırmaya
aykırdık
:
Haykırdık
ayla ~ ayle
:
Aile
aylanırdık
:
Eğlenirdik
ayvan
:
Hayvan
azarık
:
Azıcık
azı
:
Hazır
āzı
:
Ağzı
azıda
:
Hazırda
azılanīla
:
Hazırlanırlar
azından
:
Ağzından
azır ~ āzır
:
Hazır
azırla-
:
Hazırla
azreti
:
Hazreti
-B ba ~ bā
:
Bağ
ba
:
Bak
bācaları
:
Bahçe
bacām
:
Bacağım
bācılık
:
Bağcılık
baga
:
Bana
bahar
:
Baharat
bah̠tım
:
Baktım
ba͜ırış
:
Bağırış
416
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
ba͜ırışalak
ba͜iriy
:
Bağıraşarak
:
Bağırıyor
bajbakan
:
Başbakan
bajlada
:
Bağcılar
bakaca
:
Bakraca
bakī
:
Bakır
bālāla
:
Bağlarlar
bāla- ~ bala-
:
Bağla-
bāları
:
Bağları
balcan
:
Patlıcan
baldır
:
Bıldır
bale ~ balla
:
Balya
bālık
:
Bağlık
bali
:
Bari
balkan
:
Orman
bāmış
:
Bağırmış
baniçka
:
Bulgarca pide,börek
banyo
:
Hamam
bāra
:
Bağıra
barak
:
Folyo
bareta
:
Bere
barti
:
Parti
baryamnanda
:
Bayramlarında
bastına
:
Bastığında
bastīsın
:
Bastırsın
bāşış ~ bāşiş
:
Bahşiş
başkadık
:
Başkaydık
bata
:
Daha
battı
:
Bitti
bav̇şam
:
Bu Akşam
bayında
:
Bayırında
bayi
:
Bayır
baz
:
Bazı
417
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
bazsı
:
Bazısı
beber
:
Biber
begı̇̄ ~ bēgı̇̄ ~ bigir
:
Beygir
bej
:
Beş
beki
:
Belki
belbelik
:
Berber
belgeye
:
Belçika
beng
:
Ben
beninden
:
Beyninden
beŋ
:
Beg
bėr
:
Bir
beras ~ bıras ~ bıraz
:
Biraz
bes
:
Bez
beyas
:
Beyaz
beyas bāret
:
Yumuşak kumaş
bı
:
Bu
bıcāmı
:
Bıçağımı
bıcırık
:
Kavga
bıcırık çıkarmak
:
Kavga için tahrik etmek
bı̇̄ kota
:
Manda yavrusu
bıra ~ bıre
:
Bura
bızamızda
:
Buzağımızda
bi çala
:
Bir zaman
bi daya
:
Bir daha
bianka
:
Çekiliş
bici
:
Kaz yavrusu
bide
:
Pide
bi͜en-
:
Beğen-
bikeç
:
Birkaç
bilecem
:
Bileceğim
bilişli
:
Bilinç
bin
:
Ben
biȓ
:
Bir
418
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
bire
:
Birer
birisinne
:
Birisiyle
biriz
:
Biriniz
bis
:
Biz
bisi
:
Birisi
biş-
:
Biç-
bitēdi
:
Biterdi
bitmij
:
Bitmiş
bitonu
:
Beton
bittine
:
Bittiğinde
biyaz
:
Beyaz
biyde
:
Bir De
biyen-
:
Beğen-
blazer
:
Yakın dost
bo͜a
bo͜azına
:
Boğa
:
Boğazına
boca ~ bōca
:
Bohça
boday
:
Buğday
bohşama
:
Bu akşam
bostan
:
Karpuz
bōsuk
:
Porsuk
boyna
:
Boynuna
boyumusça
:
Boyumuzca
böber
:
Biber
böün ~ bü͜ün
:
Bugün
bronhit
:
Bronşit
bu͜ası
buba
:
Boğa
:
Baba
buda ~ būda
:
Burda
būda ~ buday
:
Buğday
bujurova
:
Karagözler
bul̥ gada
:
Bulgar
bulola
:
Buluyorlar
419
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
bulursaz
:
Bulursanız
buña
:
Buna
bunna
:
Bunnar
bunña
:
Bunnar
bure ~ burı ~ buri
:
Bura
burlar
:
Buralar
buusundan ~ būsundan
:
Buğusundan
büle
:
Böyle
bülmicem
:
Bilmeyeceğim
bürük
:
Büyük
bürüncek
büyücerek
İpek
:
Büyükçe
-Ccabcacık
:
Çabucacık
ca͜il
canpare
:
Cahil
cencefil
:
Zencefil
ceylan
:
Ceyran
ci
:
Cığ
cibi
:
Gibi
cicile-
:
Süsle-
cier
:
Ciğer
comat
:
Cemaat
cumáytesi ~ cumeytesi
:
Cumartesi
Zil
-Ççadır
:
Şemsiye
ça͜ımā ~ ça͜ır
ça͜ıttı
:
Çağırmaya
:
Çağırttı
çala
:
Süre
çalalak
:
Çalarak
çalgın
:
Salgın
420
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
çamu ~ çamū
:
Çamur
çan
:
Can
çanaktan
:
Uydu, çanakaAnten
çanāna
:
Çanağına
çannarı
:
Çanları
çapcık
:
Çabuçak
çargından
:
Çarkından
çasno
:
Hususi çiftçi
çavda
:
Çavdar
ḉe
:
Şey
çekindi
:
Çekildi
çekirdesiz
:
Çekirdeksiz
çekya
:
Çekoslovakya
çendeleye
:
Bez süzgeç
Süzgeç gibi ince dokuma
bez
çendere
çeşe
:
Bardak
çeşin
:
Çeşit
çevı̇̄ - ~ çüver-
:
Çevir-
çıbık ~ çıbī
:
Çubuk
çıka-
:
Çıkar
çıkiy
:
Çıkıyor
çı̇̄ ne- ~ çiyne-
:
Çiğne-
çiflı̇̄
:
Çiftlik
çille
:
Çile
çīr-
:
Çığır-
çiyiz ~ çiz
:
Çeyiz
ço
:
Çok
çōbadan
:
Çorba
çocikleri
:
Çocukları
çocukcaz
:
Çocukcağız
ço͜h
çoku
:
Çok
:
Çoğu
421
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
çokuduk
:
Çoktuk
çökele
:
Çökelek
çöre
:
Çörek
çükündür
:
Pancar
çün
:
Çünkü
-Dda ~ dā
:
Daha
da͜aya ~ dā͜aya
dāda
:
Dağa
:
Dağda
dadı
:
Tadı
dafin
:
Defne
dagaya
:
Doğaya
da͜ıd- ~ dā͜id-
:
DağıtTavanın dibinde kalan yağı
döktükten sonra tavada
kalan birikinti
daıtı
daire ~ dāriye
:
Darbuka
dak-
:
Tak-
dakı
:
Takı
damna
:
Damlar
dana
:
Daha
darcaoglu parası
:
Devlet parası
dare
:
Daire
davıl
:
Davul
davla
:
Davula
davul
:
Fırınlı soba
dayanısa
:
Dayanırsa
dedı̇̄
:
Dediği
deimen ~ dērmen ~ deyiren :
Değirmen
de͜işimi
dekā
:
Değişimi
:
Dekar
dekene ~ dēkene
:
Derkene
dēle
:
Derler
422
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
delı̇̄
:
Deliği
delikannında
:
Delikanlığında
delioman
:
Deliorman
deliomanca
:
Deliormanca
demed
demı̇̄ ~ demi
:
Demet
:
Demir
demij
:
Demiş
demiyden
:
Demirden
demiyi
:
Değmiyi
demoking
Malzeme depo sorumlusu
denişik
:
Değişik
denişti
:
Değişti
deniymiş
:
Deniyormuş
deska
devı̇̄ dik
Kreş
:
Devirdik
deye
:
Diye
deyer
:
Diğer
deys
dı̇̄ şiyi
:
Ders
:
Değişiyi
di
:
De
di͜eri ~ diyer
:
Diğer
di͜işti
:
Değişti
dikilti
:
Dikildi
dil
:
Değil
dil-
:
Kes-
diller
:
Diyorlar
dine͜i
dinir
:
Deynek
:
Denir
dinnendiydiler
:
Dinlendirdiler
dire
:
Dere
dişle
:
Bağışliyiz
diyersen
:
Değersen
diyilikten
:
Deynekten
diyir
:
Diyor
423
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
dohtur
:
Doktor
dokumannarı
:
Dokümanları
doma
:
Doğma
domate ~ domati
:
Domates
domus
:
Domuz
dora- ~ dōra
:
Doğra-
doru ~ dōu
:
Doğru
do͜umnu
do͜umuşum
:
Doğumlu
:
Doğur
doyumluyum
:
Doğumlu
doyuruydu
:
Doyururdu
död ~ dȫd ~ dȫt
:
Dört
dökelek
:
Dökerek
dȫse
:
Dövse
döşē
:
Döşeği
dö͜ülür
dövelek
:
Döğülür
:
Döverek
du ~ dū
:
Dur
dūmek
:
Döğmek
durarla
:
Dururlar
duva
:
Dua
duva ~ duvā
:
Duvar
duva ~ duvā
Duvak
dü͜en ~ düven
dükandan
:
Döven
:
Dükkan
düşeme
:
Döşeme
düştünen
:
Düştüğünde
dü͜ünnede
düveledi
:
Düğünnerde
:
Döverlerdi
düzeld
:
Düzelt
-Ee~ē
:
Her
edecen
:
Edeceksin
ēdidik
:
Erdirdik
424
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
ēdircen
:
Eğdirecen
ēkes
:
Herkes
ege ~ egel
:
Eğer
ehali
:
Ahali
ekcikten
:
Ektikten
ekek ~ ēkek
:
Erkek
eken
:
Erken
ēkez
:
Herkes
eki
:
İki
ekinniklede
:
Ekinliklerde
ekmē
:
Ekmeği
ekmekle
:
Yemek
elal
:
Helal
elbaladı
:
Erbab
ele
:
Hele
ele
:
Öyle
elede
:
Helede
elek
:
Helak
elemi
:
Eleğimi
elen
:
Halen
elhan
:
İlk
elinnen
:
Eliyle
ellene
:
Ellerine
ellik
Koruyucu
elme
:
Elime
elpeze
:
Paketleme
em
:
Hem
emen
:
Hemen
emenne
:
Emeği ile
emne
:
Emine
emşire
:
Hemşire
enci
:
Yenice
endir-
:
İndir-
425
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
enjeksiyeyle
:
Enjeksiyonla
enne
:
Elle
ep
:
Hep
er
:
Her
er şey
:
Her şey
eralde
:
Herhalde
erazisi
:
Arazi
erende
:
Rende
erī
:
Eriği
erid
:
Erit
esabı
:
Hesabı
esere
:
Esre
eşimne
:
Eşimle
eşkerelik
:
Açıktan
eşşa
:
Eşya
etecek
:
Yetecek
etinne
:
Etiyle
etiştile
:
Yetiştile
evdeyis
:
Evdeyiz
ėve
:
Eve
evēdim
:
Ever
evel
:
Evel
eycene
:
İyice
eyken
:
Erken
eylence
Eğlence
ezgi
:
Eza
eznik
:
Ezik
falay
Ufalamak, ezmek
fasille
:
Fasulye
fatme
:
Fatma
fenē
:
Fener
feslen
:
Fesleğen
fı̇̄ ~ fi
:
Fiğ
426
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
fıtretini
:
filcan
Fotoğraf
Fincan
fistannık
:
Fistanlık
fizi
:
Fevzi
frantzida
:
Fransa
fukare
:
Fukara
fukārelik
:
Fukaralık
-Gga ~ gadar
:
Kadar
gage
:
Kavga
gak
:
Kalk
ġal͜hardık
gamdı
:
Kalkardık
:
Ağam
gapı
:
Kapı
garaya
:
Karaya
ġardaşım
:
Kardeşim
gas
:
Gaz
gasta
:
Gazete
gavanoz
:
Kavanoz
gazos
:
Gazoz
ge
:
Gel
geçinmeye
:
Gönüllü
geçiy-
:
Geçir
gediy-
:
Getir
geje ~ gice
:
Gece
geleninne
:
Geleniyle
gelike
:
Gelirken
gere
:
Gerek
geş
:
Genç
geşet-
:
Gevşet-
geşti
:
Geçti
gėt
:
Git
getiy
:
Getir
427
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
gezme
:
Gezmeye
gı̇̄ dine
:
Girdiğimde
gıs ~ gız
:
Kız
gicen
:
Gidecen
gicese
:
Giderse
gid
:
Git
gideninne
:
Gideniyle
giderdı͜h
gīdi
:
Giderdik
:
Girdi
gisi
:
Giysi
gitle
:
Kitle-
gitli
:
Kitli
gittık
:
Gittik
gittikcen
:
Gittikten
giymezdi
:
Girmez
gonşular
:
Komşu
goy-
:
Koy-
gȫ
:
Gör
gölmek
:
Gömlek
gömeç
Petek
gönde
:
Gönlünde
göne
:
Göre
gönnünde
:
Gönlünde
göreceniz
:
Göreceksiniz
gösen
:
Görsen
götüy
:
Götür
gövün
:
Köyün
gözel
:
Güzel
gözlemden
:
Gözlerimden
gözlen
:
Gözlerin
gulüm
:
Kardeş
gübür
güleş
Çöp
:
Güreş
428
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
güleş-
:
Güreş-
gündöndü
:
Ayçiçeği
günej
:
Güneş
güşlük
:
Güçlük
güvē
:
Güvey
güven
:
Güveyin
güvezi
:
Kırmızı
güze
:
Güzel
-Hhadi
:
Haydi
hagasından
:
Ağasından
hak
:
Halk
haklar
:
Aklar
halırız
:
Alırız
halva
:
Helva
hāman
:
Harman
haniki
:
Ayniki
hanneye
:
Anne
haşçı
:
Aşçı
haşiften
:
Arşivden
haşlı
:
Aşılı
hayleme
:
Aileme
helen
:
Hala
hellen
:
Elle
hepsimiz
:
Hepimiz
hey
:
Her
hıslarız
:
Islarız
hızmetçi
:
Hizmetçi
horaz
:
Horoz
hökmet ~ hökümet
:
Hükümet
-Iıbrık
:
İbrik
ıdırellezde
:
Hıdırellez
ılcı
:
Ilıkça
429
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
ıldı
:
Dağıldı
ılıd-
:
Ilıt-
ırıltı
:
Hırıltı
ısımna
:
Hısımlar
ısīd-
:
Isıt-
ışī
:
Işığı
ıştın
Konuşma, hiç tınma
ıştınma
:
Ses çıkarmak
ızlıydı
:
Hızlı
-İib
:
İp
ibram
:
İbrahim
ibrı
:
İbrik
ice
:
İyice
içi
:
İçin
idare
Hayvan yemi
idare
Fener, gaz lambası
idirellez
:
Hıdırellez
igil-
:
Eğil-
ij ~ iş
:
İş
ij ~ iş ~ iç
:
Hiç
ikban
:
İdman
iksi
:
İkisi
ila͜iler
ilaş
:
İlahiler
:
İlaç
ilazım
:
Lazım
ileki
:
Eski
ilendiriyi
:
Eğlendir
ilerden
Eskiden
ilesi
:
Geçmiş
ilik
:
İlk
ilik
:
İyilik
imdi
:
Şimdi
430
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
ı̇̄ ne
:
İğne
incinostolarda
:
Mühendis
indi
:
Hindi
indiy-
:
İndir-
inei
:
İneği
ingeler
:
Yenge
interesan
:
Enteresan
interez
:
İtiraz
irendeleı̇̄ san
:
Rende
:
İnsan
isle
:
Hisli
isle
:
İyi
isle
ismal
İyileştirilmiş
:
ispirka
İsmail
Meydan
istisak
:
Liste
istiyile
ı̇̄ tiyala
:
İstiyorlar
:
İhtiyarlar
işdi
ı̇̄ şi ~ işi
:
İçti
:
Ekşi
işid-
:
İşit-
işil
:
Yeşil
işledım
:
İşledim
işler isle
İşler yolunda
işmik
:
Çökelek
iştik
:
İçtik
iştile
:
İçtiler
ive
:
Eve
iyce
:
İyice
izaya
:
Hizaya
iziyet
:
Eziyet
-Jjandalar
:
Jandarma
japa
:
Çapa
431
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
-Kkabını
:
Kabuğunu
kabı̇̄ nin
:
Kabirin
kacıcan
:
Kaçacaksın
kaçıymaycan
:
Kaçırmayacaksın
kadaşım
:
Kardeşim
kādım
:
Kardım
kādımız
:
Kaldığımız
ka͜ıt
kaj
:
Kağıt
:
Kaç
kak ~ kāk
:
Kalk
kak-
:
Çak-
kakla-
:
Sapla-
kāktım
:
Kalk
kalaba
:
Kalabalık
kālar
:
Karılar
kal̥ dı-
:
Kaldır-
kalpanı
:
Kalpağını
kambırı
:
Kambur
kamişten
:
Kamıştan
kanı
:
Karnını
kannarı
:
Karınları
kanta
:
Kantar
kapad-
:
Kabart
kapitalizam
:
Kapitalizm
kaplanı
:
Kapılarını
kara-
:
Karar-
karanı
:
Kararını
karannıkta
:
Karanlıkta
karaolu
:
Karakolu
karık
:
Harık
karımca
:
Kanımca
kar-
:
Karıştır-
432
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
karpus
:
Karpuz
kas
:
Kaz
kaş ~ keç
:
Kaç
kāşı
:
Karşı
kaşkaval
:
Kaşar peyniri
kaş-
:
Kaç-
katola
:
Katıyorlar
kavaltıyı
:
Kahvaltı
kave ~ kāve
:
Kahve
kavı-
:
Kavur-
kavunu
:
Kabuğunu
kaykı
Dik Kafalı
kayk-
Kafayı dikmek
kayna
:
Kaynana
kaynad-
:
Kaynat
kazık
:
Dökülmüş, yıpranmış
keçim
:
Geçim
kef
:
Keyf
kele
:
Bit
kelelik
:
Kerelik
kemi͜inne
:
Kemiğiyle
ken
:
Kendi
kepiç ~ kēpiç
:
Kerpiç
kerezden
:
Kereviz
kerlik
:
Çalılık yer
kerpiş
:
Kerpiç
kesē
:
Keser
keşiler
:
Keçi
kıda ~ kīda
:
Kırda
kıj
:
Kış
kık ~ kī
:
Kırk
kıkeyez
:
Kırkıyoruz
kıklık
Koyun yünlerini kırpan alet
433
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
kık-
:
Kırp-
kılo
:
Kilo
kıma
Kıvırma
kımetso
:
Muhtarlık
kırannar
:
Buldozer
kıvīma
:
Kıvırma
kıvrına
:
Kıvrıla
kızan
:
Kızağın
kī
:
Kırk
kīdım
:
Kırdım
kīkında
:
Kırkında
kīklık
:
Koyun kırkma makası
kīma
:
Kıyma
kīmızı
:
Kırmızı
kimi
:
Gibi
kimne
:
Kiminle
kimsi
:
Kimisi
kires ~ kireş
:
Kireç
kirez
:
Kiraz
klas
:
Sınıf
kocaba
Dede
kocaba
:
Baba
kojǎman
:
Kocaman
kōk- ~ kok-
:
Kork-
kokudurus
:
Kokuturuz
kōkunç
:
Korkunç
kolaç
:
Poğaça
kolanbaç
:
Kaçanı kovalama
kōlardı
:
Korlardı
kompi
:
Patates
kompitür
:
Bilgisayar
komǖ
:
Kömür
konamızı
:
Koyunnarımızı
434
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
kondūmaz
:
Kondurmaz
konşiyim
:
Konuşuyorum
konşu
:
Komşu
ko- ~ ku-
:
Koy-
korud-
:
Kurut-
koru-
:
Kuru-
ḳoyuna
:
Köyüne
koyunnanı
:
Koyunlarını
kȫ
:
Kör
köne
:
Köyüne
köpē
:
Köpeğe
körfeslik
Yabani, sıkılgan, soğuk
körleşme
:
Köyleş
kövün
:
Köyün
kuban ~ kūban
:
Kurban
kulamıs
:
Kulağımız
kumaj
:
Kumaş
kupçık
:
Tarım ürünleri ticaretini
yapan kişi
kura
:
Kuruya
kut ~ kūt
:
Kurt
kuvan
:
Kovan
kuyi
:
Kuyu
kuyun
:
Koyun
kuzlad-
:
Kuzlat-
kuzsu
:
Kuzusu
küçürek
:
Küçücük
kündüz
:
Gündüz
kürē
:
Küreği
küyde
:
Köyde
küyden
:
Köy
küysün
:
Köyünün
435
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
-Llambılar
:
lambır
Lamba
Ihlamur
lana ~ lāna
:
Lahana
limonada
:
Limonata
lütenisa
:
Salça
-Mmabet ~ mābete
:
Muhabbet
macır ~ mu͜acı
:
Muhacir
māfe
:
Marifet
maf oldu
:
Mavf Oldu
male ~ māle
:
Mahalle
māllim
:
Muallim
mamuk
:
Tek seferlik sıvama toprağı
mandarlarlan
:
Mandalarla
manerka
Matara
mard
:
Mart
mārebelikte
:
Muharebelikte
maska
:
Maske
masu
:
Mahsus
maşalon
:
Meşale
maşinadan
:
Makine
may
:
Mayıs
māzada
:
Mağaza
mazemeyi
:
Malzeme
meci
İmece
mesile ~ mesle
:
Mesela
metro
:
Metre
mevtayı
:
Meftayı
mezā
:
Mezar
mısafı
:
Musaf
mısafır ~ musafir
:
Misafir
mısta
:
Mustafa
436
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
mirapta
:
Mihrap
misi ~ misiy
:
Mısır
momak
Cahil
moment
Bu günler
momente
:
Şu anda
morka
:
Havuç
muta ~ mūta
:
Muhtar
mutalık
:
Muhtarlık
muvarla-
:
Yuvarla-
-Nnabalım ~ nābalım
:
nalakade
Ne yapalım
Tazyik
nalin
:
Takunya
namas
:
Namaz
naret
:
Vergi
nas ~ nasi
:
Nasıl
neblem
:
Ne bileyim
neçin
:
Niçin
nede ~ nēde
:
Nerde
nele
:
Anneler
nem ~ nemin
:
Ninem
nemni
:
Nemli
nene
Anne
nenni
:
Ninni
nesa
:
Neyse
neyisine
:
Ne İyi
nı̇̄ de
:
Nerde
nı̇̄ den
:
Nerden
nışan
:
Nişan
nızıman
:
Ne zaman
ni
:
Ne
nideyse
:
Neredeyse
nikā
:
Nikah
437
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
nilemiz
:
Nine
ninenin
:
Anne
nişeste
:
Nişasta
no͜ut
nur
:
Nahut
Lor
-Ooca ~ ōca
:
Hoca
oda ~ ōda
:
Orda
ȫdek
:
Ördek
ofaliysin
:
Ufala
ograş- ~ oraş-
:
Uğraş-
oj
:
Hoş
oklaya
:
Oklavaya
olambır
olan ~ ōlan
Ihlamur
:
omaç
Oğlan
Küçük hamur parçaları
omancık
:
Ormancık
oni
:
Onu
onna
:
Onlar
onnuka
:
Torun
ore ~ orı ~ ori
:
Ora
osa
:
Oysa
osa
:
Oysa
osun
:
Olsun
oşafta
:
Hoşaf
ōta
:
Orta
otir- ~ otū-
:
Otur-
:
Oynamaktan
oynama͜htan
oynuk
Süt kaymağı
-Ö-
öblenden
:
Öbürlerinden
öbü
:
Öbür
438
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
öbütülü
:
Öbür türlü
ödek
:
Ördek
ögür
Yuğur
ökümet
:
Hükümet
öldir
:
Öldür
öle
:
Öyle
ȫlen ~ ǖlen
:
Öğlen
ölştüm
:
Ölçtüm
ȫmek
:
Örmek
önne
:
Önüne
önne
:
Önüne
önöle
:
İniyorlar
ȫretmen
:
Öğretmen
ȫsülük
:
Öksüzlük
ösürü͜ ~ ösürük ~ ȫsürük
ösüz ~ ȫsüz
:
Öksürük
:
Öksüz
öt- ~ ȫt-
:
Ört-
ȫtük
:
Örtük
-Ppabuş
:
Pabuç
paça
:
Parça
pādı
:
Sırık
padladırız
:
Patlatırız
pala
Çarşaf, hıla, bez
palamır
:
Balamur
pālı
:
Pahalı
pāmā
:
Parmak
pamık
:
Pamuk
pancamda
:
Parçamda
parayi
:
Parayı
pastik
Lastik
paşapot
:
Pasaport
patatis
:
Patates
439
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
pazı yazmak
pazlamaç
Yufka açmak
:
peçka
Dızmana
Fırınlı Soba
pelivan ~ pēlivan
:
Pehlivan
pesimet ~ pesmet
:
Peksimet
pėşembe ~ pēşembe
:
Perşembe
pı̇̄ nir
:
Peynir
pilaf
:
Pilav
pin-
:
Bin-
pinik
Binek
pinik taşı
Binek taşı
pipi
:
Hindi
piriç
:
Pirinç
pirşembe
:
Perşembe
pişiy
:
Pişir
porsiye
:
Herkese ayrı
potika
:
Patika
prus
:
Eğitim kursu
-Rrametli ~ rāmetli
:
Rahmetli
ramzan
:
Ramazan
rāt
:
Rahat
reis
:
Otobüs
rengidi
:
Rengiydi
resmiye
:
Remziye
rujca
:
Rusça
rula
:
Rulo
-Ssa ~ sahat ~ sat
:
Saat
sā
:
Sağ
saan ~ sāna
:
Sahan
saatladan
:
Saatler
440
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
sa͜aya
saba
:
Sağa
:
Sabah
sābı ~ sābi ~ sahabı
:
Sahibi
sabra
:
Sabriye
sādaş
:
Sağdıç
sade
:
Sadece
sā-
:
Sağ-
sā-
:
Sar-
sāgı ~ sāġı
:
Sargı
sahoş ~ sāhoş
:
Sarhoş
sa͜ır
sakā
:
Sağır
:
Sakar
sal-
:
Bırak-, gönder-
salamıra
:
Salamura
salar
:
Verir
sāla-
:
Sağla-
sālımı
:
Sağlığımı
salıngaç ~ salınġaç ~
sancak~ sangaç
Salıncak
salin-
:
Salın-
sama ~ sāma
:
Sarma
samanda
:
Zaman
samannık
:
Samanlık
sāmaşık
:
Samaşık
sāmısak ~ samsak
:
Sarımsak
sarī
:
Sarığı
saşta
:
Sac
savet
:
Muhtarlık
savış
:
Savaş
saya
Koyun agılı
saya ~ sāyā
Tereyağı
say-
:
Sağ-
sebesim
:
Serbest
441
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
seçiler
:
Açıyolar
senebilik
:
Sinivir
sesle-
Söyle-
setenden
:
Saten
sēt
:
Sert
sıgan
:
Isırgan
sı͜ır
sırelen
:
Sığır
:
Sırayla
sırī
:
Sırık
sıtına
:
Sırtına
sıvık
:
Sıvı
sila
:
Silah
silk-
:
Sirk-
sini
Sofra
siyre
:
Seyrek
siyreld-
:
Seyrelt-
so ~ sō
:
Sor
sokā
:
Sokağa
sona ~ sura
:
Sonra
sōpa
:
Çorba
soraya
:
Sofraya
so͜uk
sovan ~ suvan ~ suv̇an
:
Soğuk
:
Soğan
sȫle-
:
Söyle-
su͜asu͜anna
:
Suva-
:
Soğanla
sūla
:
Suyla
sūlediler
:
Söylediler
Eskiden çorba yerine
kullanılırmış
supa
sǖ-
:
Süz-
sǖ-
:
Sür-
süd
:
Süt
442
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
sülüklen-
:
Sürüklen-
sümek
:
Yünden iplik
sümek işlemek
Yünden iplik yapmak
sünet
:
Sünnet
sünetçi
:
Sünnetçi
süpüge ~ süpǖge ~ süpüyge :
Süpürge
sürülek
:
Sürünerek
sǖt
:
Söğüt
sütcez
:
Şütçağız
sütlaj
:
Sütlaç
sütlü
:
Söğütlü
süven
:
Kazık
süylelek
:
Söyleyerek
süyle-
:
Söyle-
-Şşah
:
Satranç
şa͜in
şalvā
:
Şahin
:
Şalvar
şarşamba
:
Çarşamba
şe
:
Şeyh
şefteli
:
Şeftali
şe͜it
şeke ~ şike
:
Şehit
:
Şeker
şeleri
:
Şeyleri
şidi
:
Şeydi
şifyorluk
:
Şoförlük
şilek
:
Çilek
şiy
:
Şey
şuşulna
:
Kuruluk
-Tta ~ tā ~ taha
:
Daha
taj
:
Taş
443
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
tala ~ tāla
:
Tarla
taliga
:
At arabası
tani-
:
Tanı-
tārana
:
Tarhana
tarav
:
Taraf
tata ~ tāta
:
Tahta
tatokadı
:
Avlu kapısı, sokak kapısı
tavın
:
Tavuğun
tavuk
:
Dokuz taş oyunu
tazyık
:
Tazyik
te
:
İşte
tekeze
:
Koparatif
telaj
:
Telaş
telapat
:
Telepati
televize ~ televizi
:
Televizyon
tēlik
:
Terlik
telike
:
Tehlike
temcid
Sahur
temis
:
Temiz
tene
:
Tane
tepme
:
Tekme
tete ~ tiyze
Teyze
tezgāda
:
Tezgah
tēzi
:
Terzi
tıkız
:
Sert
tırım tırım
Çabalayarak
tikeni
:
Diken
tir
:
Tır
toalpat
:
Armudun küçüğü
toba ~ tōba
:
Torba
tok
:
Elektirik
tolu
:
Dolu
tōm
:
Tohum
444
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
topak
:
Toprak
topalak ~ topālak
:
Toparlak
tos
:
Toz
tost
:
Dost
tūba
:
Torba
tūla
:
Tuğla
tumbul
:
Tombul
turb
:
Turp
tūşu
:
Turşu
tǖ
:
Tüy
tǖbe
:
Türbe
tük
:
Türk
tükan
:
Dükkan
tǖkü
:
Türkü
tülü
:
Türlü
türnü
:
Türlü
tüylü
:
Türlü
ufa͜h
ufarak
:
Ufak
:
Ufacık
ǖlen
:
Öğlen
u- ~ ur-
:
Vurmak
ummiyet
:
Umumiyet
unu
:
Onu
unud-
:
Unut-
ura- ~ ūra-
:
Uğra-
us
Doğru
us geldi
Rast geldi
us git
Doğru git
usca söyle
Doğruyu söyle
uş
:
Uç
uşācı
:
Çocuk
uşa͜hlar
uvala-
:
Uşaklar
:
Ovala-
445
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
uyuşuk
Yoğurt veya sütün kaymağı
uzak dede
Annenin babası
uzak kocaba
Annenin babası
-Ü-
üd- ~ ǖd ~ ǖgid
:
Öğüt
ǖleş-
:
Paylaş-
üren- ~ ǖren- ~ üyren-
:
Öğren-
üs
:
Üst
üseyin
:
Hüseyin
üsnü
:
Hüsnü
üş
:
Üç
üyüt-
:
Öğüt-
üzbaşı
:
Yüzbaşı
üz
:
Yüz
üzünnü
:
Hüzünlü
-Vva ~ vā
:
Var
vakıt
:
Vakit
vakt
Zenginlik
vay
:
Var
vazfesi
:
Vazifesi
ve-
:
Ver-
ven
:
Ben
vūdum
:
Vurdum
vumula
:
Vurmuyorlar
-Yya ~ yā
:
Yağ
ya
:
Yan
yabādık
:
Yapardık
yādım
:
Yardım
yāgaya
:
Yağa
yaj
:
Yaş
446
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
yalabık ~ yalamık
:
Parlak, ergenlik çağında
olup sakalı olmayan
yalāna
:
Yalağına
yala- ~ yala-
:
Yağla-
yalnısça
:
Yalnızca
yama
:
Ama
yama
:
Yağma
yamadan
:
Yarmadan
yami ~ yāmu
:
Yağmur
yananda
:
Yanağında
yanda
:
Yanda
yanı ~ yānı
:
Yahni
yanız
:
Yalnız
yankı
:
Yan
yannış
:
Yanlış
yannız
:
Yalnız
yapa
:
Yün
yara
:
Yarar
yar-
:
Ameliyat et-
yas-
:
Yaz-
yasā
:
Yasağa
yasak
:
Evin arka bahçesi
yaşlar
:
Yaşlılar
yatalaç
:
Yatalak
ya͜ut
yavrım
:
Yahut
:
Yavrum
yayar-
:
Yağar-
yazla
:
Evin önü
yazmak
:
Yufka açmak
ye
:
Ya
yē
:
Yer
yeddi
:
Yedi
yeki
:
İki
447
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
yeline
:
Eline
yelli
:
Elli
yemekli
:
Emekli
yemenni
:
Ayakkabı
yenden
:
Yeniden
yeni
:
Yanı
yep
:
Hep
yepten
:
Hepten
yesin
:
Yasin
yet
:
Et
yılilesi
:
İlersi, önce
yı̇̄ mi
:
Yirmi
yımşa-
:
Yumuşa-
yımta
:
Yumurta
yıpra-
:
Yıpran-
yıt
:
Yırt
yıvar-
:
Yuvar-
yi
:
İyi
yicene
:
İyicene
yikiye
:
İkiye
yimamdan
:
İmam
yimi
yimşak
yincecik
yineklemiz
yinge
yinleşti
yip
yiri
yiri
yiş
yogan ~ yōgan
yo͜h
yoryo
:
:
:
:
:
:
:
:
:
:
:
:
:
:
Yirmi
Yumuşak
İncecik
İnek
Yenge
Yenileşti
İp
Yeri
İri
İş
Yorgan
Yok
YoğurYok
448
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
yo͜ud ~ yo͜ut
yörlek ~ yörülek
yumuş
yurt
yuvyügürük
yül
yürem ~ yürēm
yürük
yüsek ~ yǖsek
yüşten
:
:
:
:
:
:
:
:
Yoğurt
Yürüyerek
Birikmiş
Ev
YığKoşu Atı
Temmuz
Yüreğim
Yarış Atı
Yüksek
Yüzden
-Zzade
zait
zakkun
zala
zatı
zavot
zayif
za zō
zedeli ~ zēdeli
zehir
zeman
zin
zo
zuna ~ zurne
:
:
:
:
:
:
:
:
:
:
:
:
:
:
Zahide
Zahit
Kanun
Salon
Zaten
Fabrika
Zayıf
Zar Zor
Zerdeli
Zahir
Zaman
Zihin
Zor
Zurna
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
449
KAYNAKÇA
Acaroğlu, Türker, Bulgaristan’da Türkçe Yer Adları Kılavuzu, (1.baskı) Türk Tarih Kurumu
Yayınları, Ankara 2006.
Argunşah, M., “Türkçede Zarf-Fiil Eklerinin Durum Ekleriyle Kalıplaşması”, Turkish Studies, 2011, (6), 55-68.
Ata, A., “Türk Dillerinde +lA Çokluk Eki”, Internatıonal Journal of Central Asian Studies,
2009, (13), 89-99.
Aynı
Yerden
Değişik
Tarihlerde
Şumnu’ya
Bakış
https://www.facebook/
groups/195103183879305/permalink/789728434416774/ (Erişim Tarihi: 22.11.2021)
Balyemez, Sedat, Dil Bilgisi Üzerine Açıklamalar, (3.baskı), PEGEM Akademi Yayınları,
Ankara 2018.
Banguoğlu, Tahsin, Türkçenin Grameri, (7.baskı), Türk Dil Kurumu Yayınları, Ankara, 2004.
Başdaş, C,, “Türkiye Türkçesi Ağızlarında -kA/-kAnA Zarf – Fiil Şekilleri”, Uluslararası Sosyal Araştırmalar Dergisi, 2014, (7), 28-34.
Biray, Himmet, Batı Grubu Türk Yazı Dillerinde İsim, (1.baskı) Türk Dil Kurumu Yayınları,
Ankara 1999.
Bulak, Ş., “Tarihî ve Çağdaş Türk Yazı Dillerinde Şart Kipi” Türkiyat Araştırmaları Dergisi,
2011, (30), 71-97.
Caferoğlu, A., “Anadolu ve Rumeli Ağızlarında Ünlü Değişmeleri”, Türk Dili Araştırma Yıllığı Belleten, 1989, (12), 1-33.
Çebi, Sabri İ., (1986) Güney- Doğu Bulgaristan Türk Ağızları, (Yayımlanmamış yüksek lisans
tezi), Gazi Üniversitesi, Ankara.
Çoşkun, Mustafa Volkan, Türkçenin Ses Bilgisi,(2.baskı), Bilgi Kültür Sanat Yayınevi, İstanbul 2015.
Dallı, Hüseyin, Kuzeydoğu Bulgaristan Türk Ağızları Üzerine Araştırmalar, (2.baskı), Türk
Dil Kurumu Yayınları, Ankara 1991.
Eckmann, J., “ Dinler (Makedonya) Türk Ağzı”, Türk Dili Araştırmaları Yıllığı Belleten,
1960, 189-204.
Eckmann, J., “Türkçede d, t ve n Seslerinin Türemesi”, Türk Dili Araştırmaları Yıllığı Belleten 1955, 11-22.
Ediskun, Haydar, Yeni Türk Dilbilgisi, (13.baskı), Remzi Kitabevi, İstanbul 2017.
Ercilasun, Ahmet B., “Ağız Araştırmalarında Kullanılacak Transkripsiyon İşaretleri”, Ağız
Araştırmaları Bilgi Şöleni, Türk Dil Kurumu Yayınları, Ankara, 1999,43-48.
Eren, H., “Türk Dillerinde Metathèse”, Türk Dili Araştırma Yıllığı Belleten 1953, 161-180.
Ergin, Muharrem, Türk Dil Bilgisi, Bayrak Yayınları, İstanbul 1993.
Ertürk, S. A. “Şumnu Şehri”, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi (Süha Göney’e Armağan), İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Yayınları, İstanbul 2013.
Gabain, A. Von, Eski Türkçenin Grameri, çev. Mehmet Akalın, (5.baskı), Türk Dil Kurumu
Yayınları, Ankara 2007.
450
Dr. Ali Selami BAŞOĞLU
Gülensoy, T., “Rumeli Ağızlarının Ses Bilgisi Üzerine Bir Deneme” Türk Dili Araştırmaları
Yıllığı Belleten, 1984, (32), 87-147.
Gülensoy, Tuncer, Kütahya ve Yöresi Ağızları (İnceleme, Metinler, Sözlük), (3.baskı), Türk
Dil Kurumu Yayınları, Ankara 1988.
Gülensoy, Tuncer, Türkiye Türkçesindeki Türkçe Sözcüklerin Köken Bilgisi Sözlüğü, 2. baskı, Türk Dil Kurumu Yayınları,Ankara2011.
Gülsevin, Gürer, Eski Anadolu Türkçesinde Ekler,(3.baskı), Türk Dil Kurumu Yayınları, Ankara 2011.
Gülsevin, Gürer, Uşak İli Ağızları (Dil Özellikleri - Metinler - Sözlük), Türk Dil Kurumu
Yayınları, Ankara 2002.
Güneş, N., (2016) Güneydoğu Bulgaristan Burgaz İli Türk Ağızları, (Yayımlanmamış doktora
tezi), Ankara Üniversitesi, Ankara.
Günşen, A., “Doğu Trakya Ağızlarının Şekil Bilgisini Belirleyen Temel Özellikler”, Turkish
Studies, 2008, (3), 402-470.
İğci, A., “Türk Dilinin /ŋ/ Sesinin Batı Rumeli Ağızlarındaki Durumu”, Dil Araştırmaları,
2018, (23), 223-257.
İlker, Ayşe, Batı Grubu Türk Yazı Dillerinde Fiil, Türk Dil Kurumu Yayınları, Ankara 1997.
İpek, B., “Türk Dilinde Vasıta Hâli”, Türkiyat Araştırmaları Dergisi, 2008, (23), 63-97.
Kalay, Emin, Edirne İli Ağızları, Türk Dil Kurumu Yayınları, Ankara 1998.
Karaağaç, Günay, Türkçenin Dil Bilgisi, (1.baskı), Akçağ Yayınları, Ankara 2012.
Karahan, L., “Türkçede Bazı Ek Ve Edatlarda “-n” Morfemi İle Ortaya Çıkan Varyantlaşma”,
Türk Moğol Araştırmaları Prof. Dr. Tuncer Gülensoy Armağanı,Türk Kültürünü Araştırma Enstitüsü, Ankara, 2012, 219-236.
Karahan, Leylâ, Anadolu Ağızlarının Sınıflandırılması, (2. Baskı), Türk Dil Kurumu Yayınları, Ankara 2011.
Kıel Machıel, “Şumnu Kuzey Bulgaristan’da Tarihi Bir Şehir”, TDV İslam Ansiklopedisi,
C.39, Türk Diyanet Vakfı Yayınevi, İstanbul 2010
Kılıç, M. A., ve Erdem M. “Türkiye Türkçesindeki ‘Yumuşak ğ’ Ünsüzünün Fonetik Analizi”
VI. Uluslararası Türk Dili Kurultayı Bildirileri, Türk Dil Kurumu Yayınları, Ankara,
2008, 2810-2826.
Korkmaz, Z., “Eski Türkçede Oğuzca Belirtiler”, Türk Dili Üzerine Araştırmalar, 1995, (1),
205-216.
Korkmaz, Z., “Türkçe Ek Yığılması Olayının Meydana Gelişi Üzerine”, Türk Dili Araştırmaları Yıllığı Belleten, 1988, (8), 173-180.
Korkmaz, Zeynep, Gramer Terimleri Sözlüğü,(3.baskı), Türk Dil Kurumu Yayınları, Ankara
2007.
Korkmaz, Zeynep, Güney-Batı Anadolu Ağızları Ses Bilgisi (Fonetik), Ankara Üniversitesi
Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Yayınları, Ankara 1956.
Korkmaz, Zeynep, Nevşehir Yöresi ve Ağızları, (2.baskı) Türk Dil Kurumu Yayınları, Ankara
1994.
BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI
451
Korkmaz, Zeynep, Türkçede Eklerin Kullanılış Şekilleri ve Ek Kalıplaşması Olayları,(5.baskı) Türk Dil Kurumu Yayınları, Ankara 2011.
Korkmaz, Zeynep, Türkiye Türkçesi Grameri (Şekil Bilgisi),(2.baskı), Türk Dil Kurumu Yayınları, Ankara 2007.
Köksal, Osman, XIX. Yüzyılda Bir Osmanlı Ordugah Kasabası Şumnu,(1.baskı) Araştırma
Yayınları, İstanbul 2006.
Mollova, Mefküre R, Doğu Rodop Türk Ağızlarının Sözlüğü, (2.basım), Atatürk Kültür, Dil
ve Tarih Yüksek Kurumu Türk Dil Kurumu Yayınları, Ankara 2003.
Nakiboğlu, Sadi H., “Türkçede Ünlü Uyumu ve Türkiye Türkçesi Ağızlarında Ünlü Uyumunun Bozulması”, Türk Dünyası Araştırmaları, 2007, (171), 95-106.
Özçelik, S., “Aykırılaşma Terimi, Tanımı, ve Örneklerinin Tasnifi Üzerine”, İlmî Araştırmalar
Dil tarih Edebiyat Dergisi, 2002, (14), 131-144.
Özden, M., “Batı Trakya - İskeçe ve Gümülcine Ağızlarında İken Zarf Fiil Ekinin Kullanım
Çeşitliliği Üzerine”, Uluslararası Türkçe Edebiyat Kültür Eğitim Dergisi, 2018, (3),
1573-1591.
Özkan, Nevzat, Gagavuz Türkçesi Grameri, (1.baskı) Türk Dil Kurumu Yayınları, Ankara
1996.
Sultanzade, V., “Ses Olaylarının Sınıflandırılması Üzerine (Balkan Türk Ağızları Malzemesinde)”, 2. Uluslararası Dil ve Edebiyat Konferansı: “Balkanlarda Türkçe”. Bildiri
kitabı I Cilt, Tiran,2013,445-452.
Taşçı, Y., (2003) Anadolu Ağızlarında Zarf-Fiil Ekleri, (Yayımlanmamış yüksek lisans tezi)
Gazi Üniversitesi, Ankara.
Türk Dil Kurumu, Türkçe Sözlük, 10. baskı, TDK yayınları, Ankara 2005.
Yılmaz, Hasan Hüseyin, (2021) XVI. yy. Osmanlı Tahrir Defterlerine Göre Şumnu Kazasının
Beşeri ve Ekonomik Coğrafyası, (Yayımlanmamış doktora tezi), Uşak Üniversitesi,
Uşak.
Zülfikar, Hamza, Terim Sorunları ve Terim Yapma Yolları, Türk Dil Kurumu Yayınları, Ankara 1991.
İnternet Kaynakları
https://commons.wikimedia.org/wiki/File:Bulgaria_ethnic_map.svg (22.12.2020)
https://www.nsi.bg/census2011/pagebg2 (12.08.2013)
https://www.nsi.bg/census2011(24.02.2022)
https://www.shumen.bg/za-obshtinata/istoriyateritoriyanaselenie (23.01.2022)