Academia.eduAcademia.edu

Shumen ic (4)

Tüm hakları yazarına aittir. Yazarın izni alınmadan kitabın tümünün veya bir kısmının elektronik, mekanik ya da fotokopi yoluyla basımı, çoğaltılması yapılamaz. Yalnızca kaynak gösterilerek kullanılabilir.

BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI Dr. Ali Selami BAŞOĞLU Kitabın Adı Yazar Kapak / Mizanpaj Kapak Resimi : : : : 1. Baskı : Mayıs 2023 ANKARA Yayın Koordinatörü Yayın Yönetmeni ISBN Yayın No. : : : : BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI Dr. Ali Selami BAŞOĞLU Yağmur ARDUÇ Aynı Yerden Değişik Tarihlerde Şumnu’ya Bakış https://www.facebook/groups/195103183879305/permalink/ 789728434416774/ (Erişim Tarihi: 22.11.2021) Ceyda ŞEREFLİOĞLU Selva ALİM 978-625-6924-91-8 2095 © Dr. Ali Selami BAŞOĞLU Tüm hakları yazarına aittir. Yazarın izni alınmadan kitabın tümünün veya bir kısmının elektronik, mekanik ya da fotokopi yoluyla basımı, çoğaltılması yapılamaz. Yalnızca kaynak gösterilerek kullanılabilir. SONÇAĞ AKADEMİ İstanbul Cad. İstanbul Çarşısı No.: 48/49 İskitler 06070 ANKARA T / (312) 341 36 67 - GSM / (533) 093 78 64 www.soncagyayincilik.com.tr soncagyayincilik@gmail.com Yayıncı Sertifika Numarası: 47865 BASKI VE CİLT MERKEZİ UZUN DİJİTAL MATBAA, SONÇAĞ YAYINCILIK MATBAACILIK TESCİLLİ MARKASIDIR. İstanbul Cad. İstanbul Çarşısı No.: 48/48 İskitler 06070 ANKARA T / (312) 341 36 67 www.uzundijital.com uzun@uzundijital.com eşim Seda BAŞOĞLU’na, oğlum Ahmet Yusuf BAŞOĞLU’na, kızım Hüma BAŞOĞLU’na sevgilerimle v ÖNSÖZ Bulgaristan’da Türk varlığı, Osmanlıdan önce var olmuş, Osmanlı ile birlikte artmış ve Osmanlı sonrasında günümüze kadar devam etmiştir. Bu Türk varlığı zaman zaman savaşlarla, siyasi ve ekonomik sebeplerle tarihi süreç içerisinde yer yer artmış ve yer yer de azalmıştır. Günümüzde azalan Türk nüfusuyla Bulgaristan’ın Şumnu ilindeki Türklerin ağız varlığı incelenmeye çalışılmıştır. “Bulgaristan Şumnu İli Türk Ağzı” çalışmamız, Şumnu’ya bağlı sadece Türklerin yaşadıgı ve çoğunluğunu Türk nüfusun oluşturduğu kırk yedi köyde seksen iki kişiden elde edilen kayıtların yazıya geçirilmesiyle oluşturulmuştur. Bu çalışmanın ses ve şekil bilgisi bölümleri, ses kayıtlarının transkripsiyon işaretleriyle yazıya dökümünden oluşturulmuş metinlerden seçilen örneklerden hareketle yazılmıştır. İnceleme bölümünde eş ve art zamanlı bir yöntem izlenmiştir. Şumnu ili Türk ağzında kelimelerin Türkiye Türkçesi yazı diline göre ses bilgisi bakımından değişikliğe uğramış ve bu değişmelere bağlı olarak kelimelerin eş zamanlı birçok kullanımı ortaya çıkmıştır. Bunlardan dolayı bu kelimelerin; Şumnu ili ağzındaki anlamları verilmek suretiyle metnin daha iyi anlaşılmasını sağlamak, bu yöre ağzındaki söz varlığını tespit amacıyla sözlük oluşturulmuştur. Bulgaristan Şumnu ili Türk ağzı araştırmamda yardımlarını esirgemeyen çalışma süresince bana yol gösteren, beni destekleyen değerli hocam Dr. Öğretim Üyesi Muhittin ÇELİK’e; teşekkür eder, şükranlarımı sunarım. Şumnu’nun Abdülrezzak köyünden olan rehberimiz Erdoğan Hüsrev SOFUOĞLU’na, ikinci gezimiz esnasında bizlere eşlik eden, yörenin insanı emekli Yrd. Doç. Dr. Ahmet CEBECİ’ye, yardımlarını esirgemeyen Dr. Araştırma Görevlisi Hasan Hüseyin YILMAZ’ a, yönlendirmeleriyle esere değer katan Doç. Dr. Şahap BULAK’a teşekkürleri bir borç bilirim. vii İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ......................................................................................................... v GİRİŞ ........................................................................................................... 1 1. Araştırmada Kullanılan Materyal ve Yöntem .......................................... 1 2. Şumnu Tarihi............................................................................................ 3 3. Şumnu’nun Coğrafi Konumu .................................................................. 6 BİRİNCİ BÖLÜM 1. İNCELEME ............................................................................................. 9 1.1. Ses Bilgisi ....................................................................................... 9 1.1.1. Şumnu İli Türk Ağzında Kullanılan Ünlüler ...................... 9 1.1.1.1. ǎ Ünlüsü ........................................................... 10 1.1.1.2. á Ünlüsü ........................................................... 10 1.1.1.3. ā Ünlüsü ........................................................... 10 1.1.1.4. ȧ Ünlüsü ........................................................... 10 1.1.1.5. ē Ünlüsü ........................................................... 11 1.1.1.6. 1.1.1.8. ė Ünlüsü .......................................................... 11 ı̇̄ Ünlüsü............................................................ 11 ı̌ ́ Ünlüsü............................................................ 12 1.1.1.9. ī Ünlüsü............................................................ 12 1.1.1.7. 1.1.1.10. ı̊ Ünlüsü............................................................ 12 1.1.1.11. ȫ Ünlüsü ........................................................... 12 1.1.1.12. ō Ünlüsü ........................................................... 13 1.1.1.13. ȯ Ünlüsü ........................................................... 13 1.1.1.14. ö̇ Ünlüsü .......................................................... 13 1.1.1.15. ū Ünlüsü ........................................................... 13 1.1.1.16. ǔ Ünlüsü ........................................................... 14 1.1.1.17. ü̆ Ünlüsü ........................................................... 14 1.1.1.18. ǖ Ünlüsü ........................................................... 14 1.1.2. Şumnu ili Türk Ağzında Kullanılan Ünsüzler .................. 14 1.1.2.1. ḉ Ünsüzü .......................................................... 15 viii 1.1.2.2. ġ Ünsüzü .......................................................... 15 1.1.2.3. 1.1.2.4. g̥ Ünsüzü .......................................................... 16 ḫ Ünsüzü .......................................................... 16 1.1.2.5. h̥ Ünsüzü .......................................................... 16 1.1.2.6. ḳ Ünsüzü .......................................................... 16 1.1.2.7. k̥ Ünsüzü .......................................................... 17 1.1.2.8. l̥ Ünsüzü ........................................................... 17 1.1.2.9. ĺ Ünsüzü ........................................................... 17 1.1.2.10. ñ Ünsüzü .......................................................... 17 1.1.2.11. ŋ Ünsüzü .......................................................... 18 1.1.2.12. n̥ Ünsüzü .......................................................... 18 1.1.2.13. P Ünsüzü .......................................................... 18 1.1.2.14. r̄ Ünsüzü ........................................................... 18 1.1.2.15. r̥ Ünsüzü ........................................................... 18 1.1.2.16. S Ünsüzü .......................................................... 19 1.1.2.17. Ş Ünsüzü ......................................................... 19 1.1.2.18. v̥ Ünsüzü .......................................................... 19 1.1.2.19. v̇ Ünsüzü .......................................................... 20 1.1.2.20. y̥ Ünsüzü .......................................................... 20 1.1.3. Ses Olayları ...................................................................... 20 1.1.3.1. Ünlülerle İlgili Ses Olayları ............................. 20 1.1.3.1.1. Ünlü Uyumları ............................. 21 1.1.3.1.2. Kalın Ünlülerin İncelmesi ............. 23 1.1.3.1.3. İnce Ünlülerin Kalınlaşması.......... 24 1.1.3.1.4. Geniş Ünlülerin Daralması............ 25 1.1.3.1.5. Dar Ünlülerin Genişlemesi............ 27 1.1.3.1.6. Yuvarlak Ünlülerin Düzleşmesi .... 28 1.1.3.1.7. Düz Ünlülerin Yuvarlaklaşması .... 29 1.1.3.1.8. Ünlü Düşmesi ................................ 29 1.1.3.1.9. Ünlü Türemesi............................... 30 1.1.3.1.10. Ünlü Benzeşmesi........................... 31 1.1.3.1.11. Ünlü Aykırılaşması ........................ 31 ix 1.1.3.1.12. Ünlü Kısalması .............................. 32 1.1.3.1.13. Ünlü İkizleşmesi ........................... 32 1.1.3.1.14. Kısa Ünlülerin Uzaması ................ 34 1.1.3.2. Ünsüzlerle İlgili Ses Olayları .......................... 35 1.1.3.2.1. Ünsüz (Ötümlü-Ötümsüz) Uyumu ........................................... 35 1.1.3.2.2. Ötümlüleşme ................................. 36 1.1.3.2.3. Ötümsüzleşme ............................... 38 1.1.3.2.4. Süreklileşme .................................. 39 1.1.3.2.7. Ünsüz Düşmesi ............................. 42 1.1.3.2.8. Ünsüz Türemesi ............................ 48 1.1.3.2.9. Ünsüz İkizleşmesi ......................... 49 1.1.3.2.10. Ünsüz Tekleşmesi.......................... 49 1.1.3.2.11. Ünsüz Benzeşmesi ........................ 49 1.1.3.2.12. Ünsüz Yer Değiştirmesi................. 51 1.1.3.2.13. Ünsüz Aykırılaşması...................... 52 1.1.3.2.14. Hece Kaynaşması .......................... 52 1.1.3.2.15. Hece Düşmesi ............................... 53 İKİNCİ BÖLÜM 2. ŞEKİL BİLGİSİ ..................................................................................... 55 2.1. Çekim Ekleri ................................................................................. 55 2.1.1. İsim Çekim Ekleri ............................................................ 55 2.1.1.1. İsim Hâl Ekleri................................................. 55 2.1.1.1.1. Yalın Hâli ...................................... 55 2.1.1.1.2. Belirtme Hâli Eki .......................... 56 2.1.1.1.3. Yönelme Hâli Eki.......................... 56 2.1.1.1.4. Bulunma Hâli Eki.......................... 57 2.1.1.1.5. Ayrılma Hâli Eki ........................... 57 2.1.1.2. İlgi Hâli Eki ..................................................... 58 2.1.1.3. Eşitlik Hâli Eki ................................................ 58 2.1.1.4. Vasıta Hâli Eki ................................................. 58 x 2.1.1.5. Çokluk Eki ....................................................... 60 2.1.1.6. İyelik Ekleri ..................................................... 61 2.1.2. Fiil Çekim Ekleri .............................................................. 63 2.1.2.1. Basit Kipler ...................................................... 63 2.1.2.2. Haber Kipleri ................................................... 63 2.1.2.2.1. Duyulan Geçmiş Zaman Çekimi ... 63 2.1.2.2.2. Görülen Geçmiş Zaman Çekimi ... 64 2.1.2.2.3. Geniş Zaman Çekimi .................... 66 2.1.2.2.4. Şimdiki Zaman Çekimi ................. 68 2.1.2.2.5. Gelecek Zaman Çekimi ................. 74 2.1.2.3. Tasarlama Kipleri............................................. 77 2.1.2.3.1. Gereklilik Kipi Çekimi.................. 77 2.1.2.3.2. Şart Kipi Çekimi ........................... 77 2.1.2.3.3. İstek Kipi Çekimi .......................... 78 2.1.2.3.4. Emir Kipi Çekimi .......................... 80 2.1.2.4. Ek Fiil .............................................................. 80 2.1.2.4.1. Ek Fiilin Duyulan Geçmiş Zaman Çekimi ............................... 81 2.1.2.4.2. Ek Fiilin Görülen Geçmiş Zaman Çekimi ............................... 81 2.1.2.4.3. Ek Fiilin Geniş Zaman (Bildirme) Çekimi ......................... 82 2.1.2.4.4. Ek Fiilin Şart Kipi Çekimi ............ 82 2.1.2.5. Birleşik Kip Çekimleri..................................... 83 2.1.2.5.1. Hikâye Birleşik Çekimi ................. 83 2.1.2.5.2. Rivâyet Birleşik Çekimi ................ 84 2.1.2.5.3. Şart Birleşik Çekimi ...................... 85 2.2. Yapım Ekleri ................................................................................. 86 2.2.1. İsim Yapım Ekleri............................................................. 86 2.2.1.1. İsimden İsim Yapım Ekleri .............................. 86 2.2.1.1.1. +an/+en.......................................... 86 2.2.1.1.2. +ar/+er/+şer ................................... 86 xi 2.2.1.1.3. +arı/+eri/........................................ 86 2.2.1.1.4. +caz/+cez ...................................... 86 2.2.1.1.5. +cık/+cik/+cuk/+cük ..................... 87 2.2.1.1.6. +lık/+lik/+luk/+lük ........................ 87 2.2.1.1.7. +cı/+ci/+cu/+cü ............................. 87 2.2.1.1.8. +lı/+li/+lu/+lü ................................ 88 2.2.1.1.9. +sız/+siz/+suz/+süz ....................... 88 2.2.1.2. İsimden Fiil Yapım Ekleri ................................ 88 2.2.1.2.1. +a-/+e- ........................................... 88 2.2.1.2.2. +la-/+le-......................................... 88 2.2.1.2.3. +lan-/+len-..................................... 89 2.2.1.2.4. +laş-/+leş-...................................... 89 2.2.1.2.5. +al-/+el-......................................... 89 2.2.1.3. Fiilden İsim Yapım Ekleri ................................ 90 2.2.1.3.1. –ım/-im .......................................... 90 2.2.1.3.2. –ık/-ik/-uk/-ük ............................... 90 2.2.1.3.3. –ak/-ek/-k ...................................... 90 2.2.1.3.4. –gı/-gi/-gu/-gü ............................... 90 2.2.1.3.5. -ge.................................................. 91 2.2.1.3.6. -gın ............................................... 91 2.2.1.3.7. –ı/-i ................................................ 91 2.2.1.3.8. –ma/-me ........................................ 91 2.2.1.3.9. –mak/-mek .................................... 92 2.2.1.3.10. –ış/-iş ............................................. 92 2.2.1.3.11. –an/-en ........................................... 92 2.2.1.3.12. –maz/-mez ..................................... 92 2.2.1.3.13. –ar/-er/-ir ....................................... 93 2.2.1.3.14. –dık/-dik/-duk/-dük ....................... 93 2.2.1.3.15. –acak/-ecek.................................... 93 2.2.1.3.16. –miş -mış ....................................... 94 2.2.1.3.17. –a/-e ............................................... 94 2.2.1.3.18. –alı/-eli .......................................... 94 xii 2.2.1.3.19. –anda/-ende ................................... 94 2.2.1.3.20. –alak/-elek ..................................... 95 2.2.1.3.21. –dıkça/-dikçe/-dukça ..................... 95 2.2.1.3.22. –ınca/-ince/-unca/-ünce ................. 95 2.2.1.3.23. –ıp/-ip/-up/-üp ............................... 96 2.2.1.3.24. –ken/-kan/-ke/-ka/-kene/-kana ...... 96 2.2.1.3.25. –mazdan/ -mezden ........................ 98 2.2.1.3.26. -dınan,/-dinen ................................ 98 2.2.1.3.27. – dī/-dı̇̄ ........................................... 98 2.2.1.3.28. –dinesi/-dınası/- tinesi/- dunası ..... 99 2.2.1.3.29. -dunna............................................ 99 2.2.1.3.30. –dıktan/-dikten/-duktan/-dükten.... 99 2.2.1.3.31. –dıkcan/-dikcen/-dukcan/-dükcen . 99 2.2.1.4. Fiilden Fiil Yapım Ekleri ............................... 100 2.2.1.4.1. -ala-/ -ele- .................................... 100 2.2.1.4.3. -t- ................................................. 101 2.2.1.4.4. -dır-/-dir-/-dur-/-dür- ................... 101 2.2.1.4.5. -ş- ................................................ 102 2.2.1.4.6. -l- ................................................. 102 2.2.1.4.7. -n- ................................................ 103 SONUÇ..................................................................................................... 105 METİNLER ..............................................................................................111 SEÇME SÖZLÜK................................................................................... 411 KAYNAKÇA............................................................................................ 449 xiii KISALTMALAR age : Adı geçen eser Ar. : Arapça C. : Cilt CC : Codex Cumanicus DLT : Dîvânu Lugâtiˈt Türk EAT : Eski Anadolu Türkçesi ET : Eski Türkçe Far. : Farsça Fr. : Fransızca OT : Orta Türkçe s. : Sayfa TDK : Türk Dil Kurumu TDV : Türk Diyanet Vakfı TT : Türkiye Türkçesi yy. : Yüzyıl xiv ARAŞTIRMADA KULLANILAN TRANSKRİPSİYON İŞARETLERİ İşaretler Değerleri á /a/-/e/ arası ünlü ȧ /a/-/ı/ arası ünlü ǎ Kısa /a/ ünlüsü ā Uzun /a/ ünlüsü ḉ Normalden daha önde telaffuz edilen ve hafifçe sızıcı olan /ç/ ünsüzü ė /e/-/i/ arası ünlü ē Uzun /e/ ünlüsü ġ Ötümlü arka damak ünsüzü g̥ Düşmek üzere olan belirsiz /ğ/ ünsüzü h̥ Düşmek üzere olan belirsiz /h/ ünsüzü ḫ Hırıltılı /h/ ünsüzü ı̊ /ı/-/u/ arası ünlü ı̌ ́ Kısa /i/ ünlüsü ı̇̄ Uzun /i/ ünlüsü ī Uzun /ı/ ünlüsü ḳ Arka damak /k/ ünsüzü k̥ Düşmek üzere olan belirsiz /k/ ünsüzü l̥ Düşmek üzere olan belirsiz /l/ ünsüzü ñ Damak /ny/ ünsüzü n̥ Düşmek üzere olan belirsiz /n/ ünsüzü ŋ Damak /ng/ ünsüzü ȯ /o/-/u/ arası ünlü ō Uzun /o/ ünlüsü ȫ Uzun /ö/ ünlüsü ö̇ /ö/-/ü/ arası ünlü xv İşaretler Değerleri P /p/-/b/ arası ünsüz r̄ Titrekliği uzatılan /r/ ünsüzü r̥ Düşmek üzere olan belirsiz /r/ ünsüzü S /s/-/z/ arası ünsüz Ş /ş/-/j/ arası ünsüz ǔ Kısa /u/ ünlüsü ū Uzun /u/ ünlüsü ü̆ Kısa /ü/ ünlüsü ǖ Uzun /ü/ ünlüsü v̇ Çift dudak /v/ ünsüzü v̥ Düşmek üzere olan belirsiz /v̥/ ünsüzü y̥ Düşmek üzere olan belirsiz /y/ ünsüzü ͜ İkiz ünlü ve ulama işareti Gelişim yönünü gösteren işaret Düşen veya kaybolan ses ve eki gösterir. ~ Eş zamanlı kullanımı gösterir. xvi ARAŞTIRMA ALANI (YERLEŞİM ALANLARI) Sıra Yerleşim Alanlarının Türkçe İsmi 1 Abdurrezzak 2 Akdere 3 Baykocalar 4 Bıyıklı 5 Burhanlar 6 Civel 7 Yerleşim Alanlarının Bulgarca İsmi Drumevo Kaynak: Acaroğlu, Türker, Bulgaristan’da Türkçe Yer Adları Kılavuzu, Türk Tarih Kurumu Yayınları, Ankara 2006, s.3 Byala Reka Acaroğlu, age. s. 16 Baykovo Acaroğlu, age. s. 115 Bortsi Acaroğlu, age. s. 135 Edinakovtsi Acaroğlu, age. s. 158 Nikola Kozlevo Acaroğlu, age. s. 181 Çamurlu Kalino Acaroğlu, age .s. 192 8 Çerençe Çerença Acaroğlu, age. s. 92 9 Çoban Nasuf Zagoriçe Acaroğlu, age. s. 231 10 Çufalar Tıkaç Acaroğlu, age. s. 236 11 Davulcular Gusla Acaroğlu, age. s. 246 12 Eski Köy Vehtovo Acaroğlu, age. s. 334 13 Göller Rujitsa Acaroğlu, age. s. 381 14 Gradişte Gradişte Acaroğlu, age. s. 91 15 Hassı Dobri Voynikovo Acaroğlu, age. s. 411 16 Kalaycı 17 Karagözler İglika Acaroğlu, age. s. 481 Çernookovo Acaroğlu, age. s. 513 18 Karalar Çerna Acaroğlu, age. s. 520 19 Kaspiçan Kaspeçan Acaroğlu, age. s. 548 20 Kaykı Köy Stoyan Mihaylovski Acaroğlu, age. s. 561 21 Kızılkaya Zhivkovo Acaroğlu, age. s. 594 22 Kilisecik Tsırkvitsa Acaroğlu, age. s. 597 23 Kocacıklar Tervel Acaroğlu, age. s. 605 24 Mahmuzlu Todor İkonomovo Acaroğlu, age. s. 703 25 Makak Makak Acaroğlu, age. s. 703 26 Muhla Mogila Acaroğlu, age. s. 739 27 Novasel Novosel Acaroğlu, age. s. 92 xvii Sıra Yerleşim Alanlarının Türkçe İsmi 28 Omran Köy 29 Yerleşim Alanlarının Bulgarca İsmi Kaynak: Trem Acaroğlu, age. s. 736 Orta Köy Srednya Acaroğlu, age. s. 775 30 Pamukçu Pamukçii Acaroğlu, age. s. 793 31 Rahmanlar 32 Sakallı 33 Saltıklar 34 Kraygortsi Acaroğlu, age. s. 513 Naum Acaroğlu, age. s. 323 Sredkovets Acaroğlu, age. s. 852 Sırt Mahalle Vetrişte Acaroğlu, age. s. 881 35 Sofular Vılnari Acaroğlu, age. s. 892 36 Sucağız Studenitsa Acaroğlu, age. s. 931 37 Şarvı Braniçevo Acaroğlu, age. s. 919 38 Tekke Kozluca 39 Terbi Fakih İz-bul Acaroğlu, age. s. 632 Kapitan Petko Acaroğlu, age. s. 92 40 Turuca Stanyantsi Acaroğlu, age. s. 306 41 Tuşitsa Tuşovitsa Acaroğlu, age. s. 973 42 Voyvoda Voyvodo Acaroğlu, age. s. 1011 43 Yankova Yankovo Acaroğlu, age. s. 1019 44 Yeni Köy Visoka Polyana Acaroğlu, age. s. 1036 Tsarev Brod Acaroğlu, age. s. 1044 45 Yenice 46 Yukarı Mahalle 47 Yunus Pınarı Boyan Kladenetz Acaroğlu, age. s. 91 Acaroğlu, age. s. 1062 xviii BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI 1 GİRİŞ 1. Araştırmada Kullanılan Materyal ve Yöntem “Bulgaristan Şumnu İli Türk Ağzı” çalışmamızın ilk aşamasında Şumnu ilinin coğrafi konumu, tarihi, kültürel ve etnik yapısıyla ilgili ön araştırma yapıldı. Bu araştırmadan sonra Şumnu ilinde nüfusun etnik özelliklere göre dağılımını gösteren 01.02.2011 tarihinde yapılmış nüfus sayımı sonuçlarına göre (www.nsi.bg) sadece Türklerin yaşadığı ve çoğunluğunu Türklerin oluşturduğu yerler tespit edildi. Bu tespitlere göre çalışma sahasının planlaması yapıldı. Planlama doğrultusunda Novasel (Novosel), Eski Köy (Vehtovo), Sıtmale (Vetrişte), Pamukçu (Pamukçii), Yunus Pınarı (Kladenetz), Rahmanlar (Kragortsi), Karagözler (Çernookovo), Abdırezak (Drumevo), Yankova (Yankovo), Şarvı (Brenicevo), Akdere (Byala Reka), Tuşitsa (Tuşovitsa), Çaban Nasuf (Zagoriçe), Karalar (Çerna), Hassı (Dobri Voynikovo), Baykocalar (Baykovo),Kilisecik (Tsırkvitsa), Yeni Köy (Visoka Polyana), Muhla (Mogila), Mahmuzlu (Todor İkonomovo), Kaykı Köy (Stoyan Mihaylovski), Tekke Kozluca (İz-bul), Voyvoda (Voyvodo), Sofular (Vılnari), Göller (Rujitsa), Cufalar (Tıkaç), Davulcular (Gusla), Saltıklar (Sredkovets), Kocacıklar (Tervel), Sucağız (Studenitsa), Omran (Trem), Terbi Fakih (Kapita Petko),Kalaycı (İglika), Koru (Boyan), Yukarı Köy (Steliboyan), Kızılkaya (Zhivkovo), Çamurlu (Kalino), Gradişte (Gradişte)Civel (Nikola Kozlevo), Çerençe, Makak (Makak), Turuca (Staniyantsi), Burhanlar (Edinakovtsi), Yenice (Tsarev Brod), Bıyıklı (Bortsi), Orta Köy (Srednya) köyleri tek tek gezilerek yerinde gözlem yapıldı ve ses kayıtları alındı. Bu alan araştırmasının malzemeleri, Bulgaristan’ın Şumnu ili sınırları dahilinde kırk yedi köydeki seksen iki kişinin ses kayıtlarından oluşmaktadır. Bu ses kayıtları öncelikle sadece Türk nüfusunun bulunduğu 2 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU sonra da çoğunluğunu Türklerin oluşturduğu yerlerde kaydedilmiştir. Kayıt yerlerine gittiğimizde önce köy muhtarlarıyla, onlar yoksa köyün ileri gelenleriyle irtibata geçerek onlara orada doğup büyümüş, konuları anlatabilecek, sağlıklı bir bünyeye ve hafızaya sahip, eğitim görmemiş, ileri yaşlardaki kaynak kişilerle görüşme isteğimizi dile getirdik. Bu talebimize uygun kaynak kişilerle görüştürüldük. Görüşmelerimizde önceden hazırlanmış konular üzerinde kimi zaman soru-cevap metoduyla kimi zaman da rehberimizin konuları açmasıyla kaynak kişilerin anlatımları sağlanmıştır. Anlatımlar genel olarak düğünler, yemekler, oyunlar, kış akşamları, sünnet ve cenaze merasimleri, giysiler, imeceler vb. konular üzerinden gerçekleşmiştir. Derleme esnasında Şumnulu ve o bölgede yaşayan insanları tanıyan kılavuz kişilerin yardımına başvurduk, kılavuz kişiler, sohbetin yönlendirilmesinde ve verimli olmasında bizlere yardımcı oldu. Ses kayıt cihazına kaydedilenler tekrar tekrar dinlenip Ağız Araştırmaları Bilgi Şöleni kitabında yer alan Ağız Araştırmaları Transkripsiyon Sistemi kullanılarak yazıya geçirildi. Yazıya geçirilen bu dil malzemeleri eş ve art zamanlı yöntemle karşılaştırmalı incelenmiştir. Ayrıca alıntı sözcüklerde kaynak dil esas alınmıştır. Araştırmanın İnceleme bölümünde ses ve şekil bilgisi üzerinde durulmuştur. Ses bilgisi bölümünde araştırma sahamızda Türkiye Türkçesi yazı dilinden farklı değerlere sahip ünlü ve ünsüzler tek tek ele alınıp bunların özellikleri belirtildikten sonra metinden konuya ilişkin örnekler verilmiştir. Bunların yanında ünlü ve ünsüz olayları anlatıldıktan sonra yine metinden konuyla ilgili örnekler verilmiştir. Şekil Bilgisi bölümü çekim ve yapım ekleri olarak iki gruba ayırılıp alt başlıklar oluşturularak incelendi ve tespitler yapılıp metinden örneklerle pekiştirildi. Ses ve şekil bilgisi özellikleri oluşturulurken Eski Türkçe, Orta Türkçe, Eski Anadolu Türkçesi, Türkiye Türkçesi, Anadolu ve Rumeli ağızları verilerinden yararlanıldı. Böylelikle Bulgaristan Şumnu ili Türk ağzının ses ve şekil bilgisi ortaya konuldu. Şumlu ili ağzını Türkiye Türkçesi yazı dile ile karşılaştırdığımızda burada kelimelerin birçok farklı kullanımını tespit ettik. Metinlerin daha iyi anlaşılmasını sağlamak için çalışmamızın sonuna bir sözlük ekledik. BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI 3 2. Şumnu Tarihi Şumnu şehrinin kuruluşu çok eski dönemlere kadar dayanmaktadır. Şehrin ilk kuruluş yeri platonun yüksek kısımlarında bir kaledir. Kalenin tarihi Traklara hatta onun öncesine indirilmektedir. Şumnu kale şehir olma özelliğini Roma, Bizans ve Bulgar Devleti dönemlerinde varlığını devam ettirmiştir (Yılmaz, 2021:140). Şumnu, önceleri Kuzeydoğu Bulgaristan’da kale içinde kurulmuş olan bir yerleşkedir. En eski yerleşimcilerinden birinin Traklar olduğu söylenir. Bahsedilen yerleşkenin Traklar zamanındaki kale, MS I. yy’da Romalılar tarafından işgal edilerek Missionis olarak değiştirildiği söylenmektedir (Yılmaz, 2021:140). Traklar, M. Ö. 281 yılında Büyük İskender ve akabinde Kelt hâkimiyetine girmişler, MÖ 188 yılında ise, Romalılar tarafından ilhak edilmişlerdir (Yılmaz, 2021: 73). VI. yüzyılda Doğu Roma İmparatoru Justinianos tarafından yenilenen kale I. Bulgar İmparatorluğu zamanında (681-970) genişletilmiştir. XI ve XII. yüzyıl Bizans otoriteleri şehri Simeonis diye adlandırmıştır. XII. yüzyılın ortalarında Şerîf el-İdrîsî burayı “Misionis”in bozulmuş biçimi olarak anar, eski ve meşhur bir şehir olduğunu söyler (Kıel,2010:227). Hunlar MS 375’te, MS 518-27 yılları arasında görülen bir diğer kavim olan Avarlar ise MS 559 yılında İstanbul’a kadar ulaşarak burayı kuşatmışlardır. Yarımada’da Bulgarların görülmesi ise MS 7. yy’a rastlamaktadır (Yılmaz, 2021:75). Türklerin On-Ogur olarak isimlendirilen kolundan olan Bulgarlar, Hun imparatorluğunda önemli görevlerde bulunmuşlardır. Avarlar döneminde onlarla beraber Avrupaya akınlar yapmışlar, Avar devleti yıkılınca, 583 yılında Karadenizin kuzeyinde Kubrat idaresinde bir hanlık kurmuşlardır. Tarihe Büyük Bulgar Devleti olarak geçen bu siyasi birlik Han Kubrat zamanında en parlak dönemini yaşamıştır. Büyük Bulgar devleti, Hazar saldırıları sonucunda yıkılmış Bulgarların bir kısmı İtalya, Makedonya, Kafkasya, Volga nehri civarına, diğer bir kısmı da kral Asparuh idaresinde Bizans imparatorunun müsaadesiyle 660 yılında Tuna’yı geçerek günümüz Dobruca topraklarına yerleşmiştir. Tuna deltasına yerleşenler Bulgaristan Bulgarlarının 4 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU ataları olup günümüze kadar değişik tarihlerde üç farklı devlet kurmuşlardır (Yılmaz, 2021:75). VII. yüzyılın son çeyreğinde Asparuk (679-702) önderliğinde Karadeniz kuzeyindeki Büyük Bulgarya’dan kopan Türk Bulgar kitlesinin Tuna’yı geçip Bizans savunmasını etkisiz hale getirerek Dobruca ve güneyinde siyasi bir teşkilat kurmaları, bölge tarihi açısından da yeni bir başlangıç olmuştur (Köksal, 2006: 19). XI. yy. ortalarından itibaren bazı Türk kavimlerinin Karadenizin kuzeyinden gelip Tunayı geçerek Balkan’lara ulaştığı görülmektedir. Bunlardan ilki 1040’ta Turak Han komutasında gelen Peçeneklerdir. Bunlar VIII. yy. dan itibaren sürekli olarak batıya göç ederek yer değiştirmişler, 860-880 yılları arasında Volga Nehri batısında görülmüşlerdir. Bu yıllarda Volgayı geçerek Don Nehri civarına gelmişler, 943-972 yılları arasında Macaristan topraklarına yerleşerek buradan güneye doğru yayılmışlardır (Yılmaz, 2021:76). Balkanlara 1065 yılında 24’lü Oğuz boy sistemine tabi olmayan Uzlar’ın geldiği bilinmektedir. Bunlar Oğuz boylarının batı kolunu oluşturmuş, Bizans kaynaklarında Uz olarak isimlendirilmişlerdir. Uzlar 860-870 yıllarında Volga’nın batısındaki Peçenekleri kovarak onların yerlerine yerleşmişler, 1060 yılında Orta Dinyeper boyunda gruplar halinde yaşamışlardır (Yılmaz, 2021:77). Kumanların Balkanlar’a göçü iki aşamada gerçekleşmiştir. Bunlardan birincisi 1185 yılından itibaren gruplar halinde gelenlerin özellikle 1223 yılında Bulgar ve Bizans topraklarına yerleşmeleriyle sonuçlanmıştır. İkinci ve büyük Kuman göç dalgası ise 1236 yılında Volga Bulgar devletinin yıkılıp Tatarların Kıpçak steplerinde Kuman prensliklerine saldırısıyla meydana gelmiştir. Kıpçaklar bulundukları yerden sürülüp kuzeyden Tuna’yı geçerek Güney Bulgaristan’a doğru hareket etmiş, Edirne’ye kadar ilerlemişlerdir (Yılmaz, 2021:77-78). Kumanların ardından Nogay Tatarları 1291-1292 yılları arasında, Reisleri Nogay liderliğinde Balkanlar’a, Trakya’ya, Makedonya’ya akınlar düzenlemişlerdir. Nitekim 1292 yılında II. Tuna Bulgar Devleti kıralı Terter’in Tatar tehdidinden kaçması ile Bulgar hanedanlığı boş kalmış, 1299 yılında BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI 5 bunlar, Bulgaristan topraklarını yağmalamışlar. Konar-göçer olarak yaşayan Tatar grupları 1322’den sonra Dobruca ve Bucak’a yerleşmişler, bunlara Bucak ya da Nogay Tatarı denmiştir (Yılmaz, 2021:78). Türklerin büyük bir kısmı XI. yy.dan itibaren Karadeniz’in kuzeyinden gelmiştir ki bunlar daha önce bahsedilen Peçenek, Kuman-Kıpçak ve Uzlardır. Diğer kısmını ise XIII. yy. Selçuklu Anadolusundan II. İzzeddin Keykavus önderliğinde gelip önderlerini kaybettikten sonra baskılara maruz kalarak Hristiyanlaşan Gagavuzlar oluşturur (Yılmaz, 2021:80). Bölgeye Slav akınlarıyla önce Bulgarlar hakim olmuş ardından Bizans idaresine geçen kale yenilenmiştir. Kale daha sonraları slav akınlarıyla tekrar Bulgar idaresine geçmiş ve 1388’e kadar böyle devem etmiştir. I. Murat döneminde Çandarlı Ali Paşa komutasındaki ordu 1388’da Şumnu’yu kuşatmış, bu kuşatmada şehir alınmıştır (Yılmaz, 2021:128-129). Bulgaristan topraklarına ilk Osmanlı fetih harekâtı I. Murat devrinde başlamış oldu. Önce Çirmen fethedildi. Buna mütakiben Yanbolu, Zagra ve çevresi fethedildi. Fethedilen bu yerlere Anadoludan Türk göçmenler getirilerek buradaki Türk nüfusu arttırıldı (Yalcınkaya, 2013:318). Osmanlının Rumelinin fethiyle başlayan bir iskân politikası çerçevesinde Anadoludan getirilen nüfus buraya yerleştirilmiştir. Bayezid’in kendi döneminde yoğun Türkmen-Yörük nüfusu barındıran Saruhan bölgesinden muhtelif grupları “sürgün” ederek Bulgaristan’ın değişik yerlerine iskân ettirildiği tahrir kayıtlarından takip edilebilmektedir (Köksal, 2006: 44). XV. yüzyılın son çeyreğine gelindiğinde Nigbolu sancağına ait 1479 tarihli icmal defterleri ile 1485 tarihli tımar defteri verilerine göre Yörük taifesinden oluşan grupların Şumnu’ya yerleştirilmesiyle yerleşim birimlerinden yarıdan fazlası Türkleşmiş ve Şumnu’ya bağlı 78 köyden 48’i Türk ismi taşımaktaydı (Köksal, 2006: 45-46). Osmanlı döneminde Bulgaristandaki şehir kasaba ve köylerde yaşayan Türk nüfusun büyük bölümü “yörük” olarak bilinmekteydi. Bulgaristandaki Tanrıdağı (Karagöz) Yörükleri 1543’ten 1642 yılına kadar Naldöken Yörükleri 1609’a kadar Kocacık Yörükleri 1584 yılına kadar Şumnu ve çevresine yerleşmişlerdir(Yalcınkaya, 2013:320) 6 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU XVI. yüzyılda Nigbolu Sancağına bağlı kazaların en küçüğü olan Şumnu 1771 tarihinden itibaren Osmanlı Balkanlardan çekilinceye kadar yüzyıldan fazla bir süre Tuna (Balkan) ordusunun karargâh merkezi ve harekât üssü oldu (Köksal, 2006: 58). Berlin Antlaşmasıyla Tuna ve Balkanlar arasındaki Sofya, Nigbolu, Ziştovi, Ruscuk, Silistre, Varna, Şumnu gibi şehirleri kapsayan Osmanlılara bağlı bir Bulgaristan Prensliği kuruldu (Yalcınkaya, 2013:324). 3. Şumnu’nun Coğrafi Konumu Bulgaristan fiziki coğrafyasının temel belirleyici faktörü Balkan Dağları olmuştur. Bu dağ silsilesi, oluşumu yönüyle Alp Dağları oluşum sisteminin bir parçası olarak kabul edilmektedir. Balkan Dağları, Bulgaristan’ı genel olarak ikiye ayırmaktadır. Bu dağların kuzeyinde kalan topraklar Kuzey Bulgaristan; güneyinde kalanlar ise Güney Bulgaristan olarak adlandırılmıştır. En eski mufassal tahrire göre tespit edilen XVI. yy. Şumnu kazası idari alanı, Kuzeydoğu Bulgaristan’da Doğu Balkan Dağları’nın kuzey kesimleri, Tuna Platosunun bir bölümü olan Deliorman Platosu ve Vrana Ovası’nı kapsamaktadır (Yılmaz, 2021: 62-63). Şumnu; Balkan Dağları ile Tuna Nehri arasında, Bulgaristan’ın kuzeydoğusunda yer alan Şumnu platosunun doğu kısmında, deniz seviyesinden 220 metre yükseklikte ve Poroyna Deresi vadisinin iki yamacında kurulmuştur. Şumnu şehrinin Bulgarca ismi Şumen’dir. Şumnu şehri kendi adıyla anılan ilçenin ve ilin merkezidir. Şumnu şehri, batıdan ve güneybatıdan, en yüksek noktası 502 metre olan plato sahası tarafından kuşatılmaktadır (Ertürk, 2013: 282). Şumnu’nun kuzeyinde Silistre, güneyinde Burgaz, doğusunda Varna ve batısında Targovişte bulunmaktadır. Şumnu, Kuzeydoğu Bulgaristan’ın orta kesiminde 630 kilometre karelik bir alanda yer almaktadır (www.shumen.bg). 1.02.2011 nüfus sayımına göre ilin nüfusu 180.528 kişidir (www.nsi.bg/census2011). Etrafının küçük dağ silsileleriyle çevrili oluşu Şumnu’ya tabii korunma imkânı sunduğu gibi nispeten mutedil bir iklim de sağlamıştır. Zengin bir bitki örtüsüne sahiptir ve yüksek kesimleri ormanlarla kaplıdır (Köksal, 2006: 17). BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI 7 9 BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI BİRİNCİ BÖLÜM 1. İNCELEME 1.1. Ses Bilgisi Bu bölümde Şumnu ili Türk ağzı metinleri ses bilgisi bakımından incelendi. Şumnu ili Türk ağzında Türkiye Türkçesi yazı dilindeki ünlü ve ünsüzlerden farklı ses değerlerine sahip ünlüler ve ünsüzler tespit edilerek özelikleri belirlenip metinlerden bu özellikleri yansıtan örnekler verilmiştir. 1.1.1. Şumnu İli Türk Ağzında Kullanılan Ünlüler Şumnu ili Türk ağzında Türkiye Türkçesi yazı dilindeki ünlülerin yanında farklı ses değerlerine sahip aşağıda gösterilen on sekiz ünlü tespit edilmiştir. İşaretler Ses Değerleri İşaretler Ses Değerleri ǎ Kısa /a/ ünlüsü ı̊ /ı/-/u/ arası ünlü á /a/-/e/ arası ünlü ō Uzun /o/ ünlüsü ā Uzun /a/ ünlüsü ȯ /o/-/u/ arası ünlü ȧ /a/-/ı/ arası ünlü ȫ Uzun /ö/ ünlüsü ē Uzun /e/ ünlüsü ö̇ /ö/-/ü/ arası ünlü ė /e/-/i/ arası ünlü ū Uzun /u/ ünlüsü ı̇̄ Uzun /i/ ünlüsü ǔ Kısa /u/ ünlüsü ı̌ ́ Kısa /i/ ünlüsü ü̆ Kısa /ü/ ünlüsü ī Uzun /ı/ ünlüsü ǖ Uzun /ü/ ünlüsü 10 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU 1.1.1.1. ǎ Ünlüsü Şumnu ili Türk ağzında az kullanılan /ǎ/, kısa /a/ ünlüsü olup kelime başında ve kelime ortasında bulunur. Genellikle vurgusuz /a/ ünlüsünün düşme eğilimine girmesiyle oluşmuştur. Kalın sıralı kelimelerde meydana gelmiştir. ǎcık “azıcık” 55/a/5, kojǎman “kocaman” 62/c/36, naPǎyım “ne yapayım” 3/ç/30, zǎman “zaman” 2/b/20 1.1.1.2. á Ünlüsü Şumnu ili Türk ağzında çok kullanılan /á/, /a/-/e/ arası ünlü olup kelime başında, ortasında ve sonunda bulunur. /e/ ünlüsüne daha yakındır. Áma “ama” 14/a/14, cámide “camide” 14/a/16, cumáytesi “cumartesi” 41/b/41, fukaráydık “fukaraydık” 36/ı/171, İsmáıl “İsmail” 11/a/67, kızāmáycek “kızamayacak” 34/c/43, rámetlik “rahmetlik” 21/d/202, sáná “sana”5 0/a/21, yımırtála “yumurtayla” 78/a/32, zámanımızda “zamanımızda” 4/f/72, 1.1.1.3. ā Ünlüsü Şumnu ili Türk ağzında çok kullanılan / ā /, uzun /a/ ünlüsü olup kelime başında, ortasında ve sonunda bulunur. / ā / ünlüsü; /h/, /r/, /ğ/, /k/, ünsüzlerinin düşmesi neticesinde oluşmuştur. Bu tür / ā / ünlüsü ikincil uzun ünlüdür ādise “hadise” 53/b/23, ākadaş “arkadaş” 19/ç/227, ālamak “ağlamak” 37/c/40, āmırdan “ hamurdan” 4/h/107, bāçe “bahçe” 35/c/40, bācılık “bağcılık” 38/a/40, bakāsan “bakarsan” 2/d/52, kāvede “kahvede” 35/c/18, pāmā “parmak” 26/d/62, tātala “tahta” 14/c/38, pāmā “parmak” 26/d/62 1.1.1.4. ȧ Ünlüsü Şumnu ili Türk ağzında kullanılan /ȧ/, /a/-/ı/ arası ünlü olup tek bir örnekte tespit edilmiştir. cumȧtesi “cumartesi” 39/c/29 BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI 11 1.1.1.5. ē Ünlüsü Şumnu ili Türk ağzında çok kullanılan / ē /, uzun /e/ ünlüsü olup kelime başında, ortasında ve sonunda bulunur. / ē / ünlüsü; /h/, /r/, /ğ/, /y/ ünsüzlerinin düşmesi neticesinde oluşmuştur. Bu tür / ē / ünlüsü ikincil uzun ünlüdür. deftēlē “defterler” 18/ğ/159, dēkene “derken” 7/b/33, dikēdik “dikerdik” 26/d/48, döşēni “döşeğini” 4/d/46, ēdim “erdim” 44/a/36, ēkeze “herkeze” 55/ğ/95, güvēde “güveyde” 54/e/100, kēpişten “kerpiçten” 66/a/34, köpēne “köpeğine” 42/d/129 mēcimek “mercimek” 13/f/166, Mēmette “Mehmette” 41/a/2, pēlivan “pehlivan” 7/ç/106 1.1.1.6. ė Ünlüsü /ė/ ünlüsü, Yenisey Run yazılarında ve Brahmi yazmalarında gösterilmiş bu ses Eski Türkçede vardır (Gabain, 2007: 257-258). Zeynep Korkmaz /ė/ ünlüsünün varlığını kabul eder ve bu sesin Eski Türkçedeki Oğuz Türkçesi belirtilerinden biri olduğunu ifade eder (Korkmaz, 1995: 20-21). Boğumlama noktası i ve e ünlüleri arasında bulunan kapalı bir e sesidir. Ön ya da iç seslerde olmak üzere hep kök hecede bulunur (Korkmaz, 1994: 34). Şumnu ili Türk ağzında az kullanılan / ė /, /e/-/i/ arası ünlü olup kelime başında ve ilk hecede bulunur pėmbe “pembe” 39/c/31, pėşembe “Perşembe” 42/e/170, ėlde “elde” 26/c/32, ėv “ev” 43/b/39, ėvel “evel” 12/ç/31, gėt “git” 17/a/10, bėr “bir” 13/a/15 1.1.1.7. ı̄̇ Ünlüsü Şumnu ili Türk ağzında çok kullanılan / ı̇̄ /, uzun /i/ ünlüsü olup kelime başında, ortasında ve sonunda bulunur. /ı̇̄ / ünlüsü; /h/, /r/, /ğ/, /n/ ünsüzlerinin düşmesi neticesinde oluşmuştur. Bu tür /ı̇̄ / ünlüsü ikincil uzun ünlüdür. Bunların yanında çeşitli yapıdaki şimdiki zaman ekinin olumlu ve olumsuz çekimlerinde, geniş zaman eki bünyesindeki düşme durumunda bu tür bir uzama tespit edilmiştir. fı̇̄ “fiğ” 13/f/166, gelı̇̄le “gelirler” 82/e/106, görmı̇̄ “görmüyor” 11/b/180, istiyı̇̄ “istiyor” 6/ç/46, ı̇̄ce “iyice” 33/a/18, ı̇̄ne “iğne” 20/b/32, 12 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU ı̄̇ san “insan” 7/b/56, ı̄̇ tiya “ihtiyar” 16/a/17, kazaniyı̄̇ “kazanıyor” 4/c/31, koyilı̄̇ “koyuluyor” 5/c/39, olı̄̇ “oluyor” 1/a/12, şı̄̇ “şey”4/c/29 çiflı̄̇ “çiftliği” 41/c/59, begı̄̇ “beygir” 54/a/41, beklendı̄̇ “beklendiği” 21/c/158, bı̄̇ “bir” 4/ç/39, demı̄̇ ci “demirci”50/ğ/313, 1.1.1.8. ı̌ ́ Ünlüsü Şumnu ili Türk ağzında kullanılan / ı̌ ́ /, kısa /i/ ünlüsü olup tek bir örnekte tespit edilmiştir çeviriyı̌ ́z “çeviriyoruz” 55/d/50 1.1.1.9. ī Ünlüsü Şumnu ili Türk ağzında çok kullanılan / ī /, uzun /ı/ ünlüsü olup kelime başında, ortasında ve sonunda bulunur. /ī/ ünlüsü; /h/, /r/, /ğ/, /y/, /l/ ünsüzlerinin düşmesi neticesinde oluşmuştur. yaptīdı “yaptırdı” 9/a/7, yazdīdık “yazdırdık” 31/b/40, yītıp “yırtıp” 26/c/35, alīdı “alırdı” 11/b/101, astalīnı “hastalığını” 18/d/74, aydī “haydi” 18/d/58, ayīdılar “ayırdılar” 36/ı/171, aykīdık “haykırdık” 69/ğ/195, āzīlar “ hazırlar” 49/a/31, bayi “bayır” 4/c/32, çadīda “çatıda” 37/b/23, çıbīnın “çıbığının” 55/d/44, īsım “hısım” 4/e/60, kīma “kıyma” 40/ç/80, kīmızı “kırmızı” 13/f/170, nasīsa “nasılsa” 69/ğ/203 1.1.1.10. ı̊ Ünlüsü Şumnu ili Türk ağzında az kullanılan /ı̊ /, /ı/-/u/ arası ünlü olup kelime ortasında bulunur. bı̊ rada “burada” 26/f/91, bı̊ rorsın “buruyorsun” 50/c/85, fası̊ lle “fasulye” 33/c/44, kuyı̊ rız “koyuyoruz” 9/a/12, mı̊ safileri “misafirleri” 6/ç/35, olusı̊ n “olursun” 8/a/5 1.1.1.11. ȫ Ünlüsü Şumnu ili Türk ağzında çok kullanılan / ȫ /, uzun /ö/ ünlüsü olup kelime başında, ortasında ve sonunda bulunur. /ȫ/ ünlüsü; /h/, /r/, /ğ/ ünsüzlerinin düşmesi neticesinde oluşmuştur. Bu tür /ȫ/ ünlüsü ikincil uzun ünlüdür. BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI 13 bȫlelikle “böylelikle” 13/a/11, dȫt̥ “dört” 11/b/198, gȫsüne “göğsüne” 4/j/136, kȫlü “köylü” 4/e/63, ȫdek “ördek” 3/ç/35, kȫ “köy” 7/c/63 1.1.1.12. ō Ünlüsü Şumnu ili Türk ağzında çok kullanılan /ō/, uzun /o/ ünlüsü olup kelime başında, ortasında ve sonunda bulunur. /ō/ ünlüsü; /h/, /r/, /ğ/ ünsüzlerinin düşmesi neticesinde oluşmuştur. Bu tür /ō/ ünlüsü ikincil uzun ünlüdür. Atibōlu “Hatiboğlu” 69/ğ /286, Aydōdu “Aydoğdu” 50 /c/116, Bōcalar “Bohcalar” 43/a/15, bōsu “porsuk” 19/b/36, çōbadan “çorbadan” 6/f/86, dōdum “doğdum” 7/a/6, dōruldu “doğruldu” 13/e/132, ōcamız “hocamız” 7/c/ 66, zō “zor” 40/c/66 1.1.1.13. ȯ Ünlüsü Şumnu ili Türk ağzında kullanılan /ȯ/, /o/-/u/ arası ünlü olup tek bir örnekte tespit edilmiştir kȯvalar “kovarlar” 17 / b / 37 1.1.1.14. ö̇ Ünlüsü Şumnu ili Türk ağzında kullanılan /ö̇/, /ö/-/ü/ arası ünlü olup tek bir örnekte tespit edilmiştir kö̇vü “köyü” 50/a/19 1.1.1.15. ū Ünlüsü Şumnu ili Türk ağzında çok kullanılan /ū/, uzun /u / ünlüsü olup kelime başında, ortasında ve sonunda bulunur. /ū/ ünlüsü; /h/, /r/, /ğ/, /k/ ünsüzlerinin düşmesi neticesinde oluşmuştur. Bu tür /ū/ ünlüsü ikincil uzun ünlüdür. kūban “kurban” 7/c/68, kūşunnar “kurşunlar” 40/d/103, mūtalıkta “muhtarlık” 16/a/16, pamū “pamuk” 4/j/135, kurūla “kururlar” 34/b/25, kūyadım “koyardım” 18/d/60, tūla “tuğla” 2/c/25, ūradīdı “uğratırdı” 26/f/85, ūraştı “uğraştı” 69/ğ/258, Çukū “Çukur” 29/a/4 14 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU 1.1.1.16. ǔ Ünlüsü Şumnu ili Türk ağzında az kullanılan / ǔ/, kısa /u/ ünlüsü olup tek bir örnekte tespit edilmiştir. doyǔsun “doyursun” 13/e/137 1.1.1.17. ü̆ Ünlüsü Şumnu ili Türk ağzında az kullanılan / ü̆ /, kısa /ü/ ünlüsü olup tek bir örnekte tespit edilmiştir köyü̆n “köyün” 4/e/61 1.1.1.18. ǖ Ünlüsü Şumnu ili Türk ağzında çok kullanılan / ǖ /, uzun /ü/ ünlüsü olup kelime başında, ortasında ve sonunda bulunur. / ǖ/ ünlüsü; /h/, /r/, /ğ/, /y/, /k/ ünsüzlerinin düşmesi neticesinde oluşmuştur. Bu tür / ǖ / ünlüsü ikincil uzun ünlüdür. küçǖdü “küçüktü” 17/a/3, kǖ “köy” 9/a/2, öbǖ “öbür” 41/c/69, örǖdü “örürdü” 55/f/77, tǖ “tüy” 19/ç/205, ǖdǖdü “öğütürdü” 4/a/10, ǖledi “öğleydi” 6/b/16, ǖrendik “öğrendik” 68/b/26 1.1.2. Şumnu ili Türk Ağzında Kullanılan Ünsüzler Şumnu ili Türk ağzında Türkiye Türkçesi yazı dilindeki ünsüzlerin yanında farklı ses değerlerine sahip aşağıda gösterilen yirmi ünsüz tespit edilmiştir. İşaretler Ses Değerleri ḉ normalden daha önde telaffuz edilen ve hafifçe sızıcı olan /ç/ ünsüzü, /ç/-/ş/ arası ünsüz ġ Ötümlü arka damak ünsüzü g̥ h̥ Düşmek üzere olan belirsiz /g/ ünsüzü ḫ Hırıltılı /h/ ünsüzü(Arapça ‫ خ‬ünsüzünün karşılığı) ḳ Arka damak /k/ ünsüzü (Arapça ‫ ق‬ünsüzünün karşılığı) Düşmek üzere olan belirsiz /h/ ünsüzü 15 BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI İşaretler Ses Değerleri k̥ Düşmek üzere olan belirsiz /k/ ünsüzü ĺ Ön damak/l/ ünsüzü l̥ Düşmek üzere olan belirsiz /l/ ünsüzü ñ Damak /ny/ ünsüzü n̥ Düşmek üzere olan belirsiz /n/ ünsüzü ŋ Damak /ng/ ünsüzü P /p/-/b/ arası ünsüz r̄ Titrekliği uzatılan /r/ ünsüzü r̥ Düşmek üzere olan belirsiz /r/ ünsüzü S /s/-/z/ arası ünsüz Ş /ş/-/j/ arası ünsüz v̇ Çift dudak /v/ ünsüzü v̥ Düşmek üzere olan belirsiz /v̥/ ünsüzü y̥ Düşmek üzere olan belirsiz /y/ ünsüzü 1.1.2.1. ḉ Ünsüzü Şumnu ili Türk ağzında kullanılan /ḉ/ ünsüzü normalden daha önde telaffuz edilen ve sızıcı olan /ç/ ünsüzü olup /ç/ ünsüzünün sızıcılaşarak /ş/ ünsüzüne dönüşme eğilimine girmesiyle oluşmuştur. /ç/ ünsüzünün süreklileşerek /ş/ ünsüzüne dönüşmesinin ara merhalesidir: /ç /ḉ/ /ş/. İncelenen metinlerde çok az kullanılan /ḉ/ ünsüzü, kelime başında, kelime ortasında ve kelime sonunda bulunur. ḉa͜ırdı “çağırdı” 32/b/41, ḉe “şey” 13/a/28, iḉ “hiç” 14/c/47, iḉki “içki” 11/b/202, sütlaḉ “sütlaç” 4/b/19, üḉüncü “üçüncü” 21/b/115 1.1.2.2. ġ Ünsüzü Şumnu ili Türk ağzında kullanılan /ġ/ ünsüzü, kalın ünlülü kelimelerde kullanılan ötümlü art damak ünsüzüdür. Bu ünsüzün daha çok Makak köyünde kullanıldığı tespit edilmiştir. aġa “aga” 38/b/65, ġalḫardık “kalkardık” 76/a/13, ġardaşım “kardeşim” 76/a/17, Bulġarlarda “Bulgarlarla” 76/c/33 16 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU 1.1.2.3. g̥ Ünsüzü Şumnu ili Türk ağzında kullanılan /g̥/ ünsüzü, düşme eğilimine giren /ğ/ ünsüzüdür. /ğ/ ünsüzünün zayıflayarak düşme eğilimine girmesiyle oluşmuştur. /g̥/ ünsüzü, /ğ/ ünsüzünün düşmeden önceki son merhalesini gösterir İncelenen metinlerde /g̥/ ünsüzü, kelime ortasında ve sonunda /ğ/ birkaç örnekte görülmektedir. dog̥ur “doğur” 19/c/178, dūg̥ri “doğru” 39/a/5, fig̥ “fiğ” 21/ç/169, Mūg̥la “Muğla” 36/a/4 1.1.2.4. ḫ Ünsüzü Şumnu ili Türk ağzında kullanılan /ḫ/ ünsüzü, /h/ ünsüzünün art damaksı değişimi neticesinde kelime ortasında, kelime sonunhâlidir. Genellikle k da ve görülen geçmiş zamanın birinci çoğul şahıs çekiminde görülmüştür. çıraḫtı “çıraktı” 76/c/33, daḫdılar “taktılar” 30/b/24, oynamaḫtan “oynamaktan” 76/a/16, sokaḫda “sokakta” 52/c/55, ufaḫ “ufak” 76/b/23, uşaḫlar “uşaklar” 76/d/66, vaḫıtlar “vakitler” 54/b/53, yoḫ “yok” 76/b/24, aḫı “ahır” 40/e/137, anaḫtarı “anahtar” 52/c/79 baḫtım “baktım” 76/a/16, bah̠lava “baklava” 30/b/39, giderdıḫ “giderdik” 76/c/40, ġalḫardık “kalkardık” 76/a/13, çoḫ “çok” 76/a/9 1.1.2.5. h̥ Ünsüzü Şumnu ili Türk ağzında kullanılan /h̥/ ünsüzü, düşmek üzere olan, belirsiz /h/ ünsüzü olup /h/ sesinin zayıflayarak düşme eğilimine girmesiyle oluşmuştur. İncelenen metinde /h/ ünsüzünün düşmeden önceki son merha. Kelime ortasında ve kelime sonunda bulunur. lesini gösterir: /h/ /h̥/ sabah̥ “sabah” 18/d/78, tah̥anayı “tarhanayı” 18/g/114, Allah̥ “Allah” 13/e/128, boh̥ça “bohça” 78/a/5, yah̥nı “yahni” 6/f/87, ah̥cıyım “ahcı” 62/c/37 1.1.2.6. ḳ Ünsüzü Şumnu ili Türk ağzında kullanılan /ḳ/ ünsüzü, art damak /k/ ünsüzüdür. Bu ünsüzle ilgili örnekler daha çok, Makak köyünde tespit edilmiştir. Görülen geçmiş zamanın birinci çoğul şahıs çekiminde de görülmüştür. BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI 17 yapamazdıḳ “yapamazdık” 76/ç/53, yuḳaḳı “yukarıki” 11/a/8, aşaḳı “aşağıki” 13/e/152, azırlayıḳ “hazırlıyoruz” 76/ç/48, balardıḳ “bağlardık” 76/b/24 bırakırdıḳ “bırakırdık” 76/ç/54, boşaldırdıḳ “boşaltırdık” 76/b/25, ederdıḳ “ederdik” 76/a/15, idıḳ “idik” 76/ç/59, ḳalırdı “kalırdı” 76/ç/56 ḳaranlıḳta “karanlıkta” 76/a/14, ḳardaşlarım “kardaşlarım” 76/a/16, oḳıysın “okuyorsun” 76/d/66 1.1.2.7. k̥ Ünsüzü Şumnu ili Türk ağzında kullanılan /k̥/ ünsüzü, düşmek üzere olan, belirsiz /k/ ünsüzüdür. ellik̥ “elli” 50/c/82, yukak̥ı “yukarıki” 6/b/22 1.1.2.8. l̥ Ünsüzü Şumnu ili Türk ağzında kullanılan /l̥ / ünsüzü, düşmek üzere olan, belirsiz /l/ ünsüzü olup /l/ sesinin zayıflayarak düşme eğilimine girmesiyle oluşmuştur. Bul̥ gada “Bulgarda”19/b/36, hal̥ k “halk” 11/b/160, kal̥ dımış “kaldırmış” 19/c/160 1.1.2.9. ĺ Ünsüzü Şumnu ili Türk ağzında kullanılan /ĺ/ ünsüzü, ön damak/l/ ünsüzüdür. Genellikle alıntı kelimelerde bulunur. normaĺ “normal” 47/ç/190, Novaseĺ “Novasel” 1/a/3, roĺ “rol” 38/b/74, yimteĺa “yumurtayla” 18/f/100, araĺa “arayla” 78/b/238, daĺde “dalda” 36/j/217, danteĺ “dantel” 74/c/57 1.1.2.10. ñ Ünsüzü Şumnu ili Türk ağzında kullanılan / ñ / ünsüzü, damak /n/ ünsüzüdür, bunñasa “bunlarsa”11/b/207, onña “onunla” 12/b/15, bunña “bunlar” 11/b/207 18 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU 1.1.2.11. ŋ Ünsüzü Eski /ŋ/ sesinin “ng” şeklinde açıldığı örnekler, Batı Rumeli içinde yaygın olmamakla beraber görülmektedir. Ağız metinleri içinde yapılan taramalarda bu ses değişikliğine Karadağ ve Kosova’da rastlanmıştır (İğci, 2018:223-257). Şumnu ili Türk Ağzında kullanılan / ŋ / ünsüzü, genzel art damak /n/ ünsüzüdür. beŋ “ben” 13/a/46 1.1.2.12. n̥ Ünsüzü Şumnu ili Türk ağzında kullanılan /n̥/ ünsüzü, düşmek üzere olan, belirsiz /n/ ünsüzüdür. n̥iyi “neyi” 19/c/157, çeşin̥t “çeşit” 34/c/36 1.1.2.13. P Ünsüzü Şumnu ili Türk ağzında kullanılan /P/ ünsüzü, /p/-/b/ arası bir ünsüz olup /p/ ünsüzünün ötümlüleşerek /b/ ünsüzüne dönüşme eğiliminden oluşmuştur. /b/ ünsüzünün ötümlüleşerek /b/ ünsüzüne dönüşme sürecinin ara merhalesidir: /p/ /P/ /b/. İncelenen metinlerde tek bir örnekte tespit edilmiştir. naPǎyım “ne yapayım” 3/ç/30 1.1.2.14. r̄ Ünsüzü Şumnu ili Türk Ağzında kullanılan /r̄ / ünsüzü, titrekliği uzatılan /r/ ünsüzüdür. Bu ünsüzlü kullanıma Makak, Pamukçu, Karagözler köylerinde rastlanmıştır. bır̄ “bir” 76/a/9, bır̄ as “biraz” 76/b/28, bır̄ bır̄ ından “birbirinden” 76/ç/61, bır̄ de “bir de” 76/b/26 1.1.2.15. r̥ Ünsüzü Şumnu ili Türk ağzında kullanılan /r̥ / ünsüzü, düşmek üzere olan, belirsiz /r/ ünsüzü olup /r/ sesinin zayıflayarak düşme eğilimine girmesiyle BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI 19 oluşmuştur. İncelenen metinde /r̥ /, /r/ ünsüzünün düşmeden önceki son mer/ . Kelime ortasında, kelime sonunda ve eklerde halesini gösterir: /r/ görülmüştür. var̥ “var” 2/a/11, yemekler̥ini “yemeklerini” 20/a/21, biber̥ “biber” 12/a/3, dör̥tte “dörtte” 44/a/21, geliyler̥ “geliyorlar” 13/e/143, gittiler̥ “gittiler” 12/ç/36, kır̥k “kırk” 18/c/34, koşar̥dı “koşardı” 6/ç/39 1.1.2.16. S Ünsüzü Şumnu ili Türk ağzında kullanılan /S/ ünsüzü, /s/-/z/ arası bir ünsüz olup ötümsüz /s/ ünsüzünün ötümlüleşerek /z/ ünsüzüne dönüşme eğilimine girmesiyle oluşmuştur. /s/ ünsüzünün ötümlüleşerek /z/ ünsüzüne dönüşmesinin ara merhalesidir: /s/ /S/ /z/. İncelenen metinlerde /S/ ünsüzü, kelime sonunda bulunur. veriS “veririz” 2/a/7, yaptiriS “yaparız” 2/a/3, aS “az” 18/g/118, babamıS “babamız” 4/a/2, biliyiS “biliyoruz” 4/ı/114, biraS “biraz” 33/a/22, biştiriS “bitiririz” 2/a/2, namaS “namaz” 7/c/67. otladiyiS “otlatıyoruz” 2/d/45 1.1.2.17. Ş Ünsüzü Şumnu ili Türk ağzında kullanılan /Ş/ ünsüzü, /ş/-/j/ arası ünsüz olup /ş/ ünsüzünün ötümsüzleşerek /j/ ünsüzüne dönüşme eğilimine girmesiyle oluşmuştur. İncelenen metinlerde çok az kullanılan /Ş/ ünsüzü, kelime ortasında ve kelime sonunda bulunur. üşümüŞ “üşümüş” 49/e/193, annatmıŞ “anlatmış” 11/a/38, beŞlere “beşlere” 11/a/42 1.1.2.18. v̥ Ünsüzü Şumnu ili Türk ağzında kullanılan /v̥/ ünsüzü, düşmek üzere olan, belirsiz /v/ ünsüzü olup /v/ sesinin zayıflayarak düşme eğilimine girmesiyle oluşmuştur. yev̥miyeyle “yevmiyeyle” 24/d/84, suv̥an “soğan” 59/b/11 20 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU 1.1.2.19. v̇ Ünsüzü Şumnu ili Türk ağzında kullanılan /v̇/ ünsüzü, /v/ ünsüzünün çift dudak hâlidir. Yerli ağzında v ünsüzünün w çift dudak türü de vardır (Dallı, 1991: 70). Türkiye Türkçesi yazı dilinde diş dudak ünsüzü /v/ ile karşılanmaktadır. İncelenen metinlerde çok kullanılan bu tür /v̇/ ünsüzü, kelime ortasında ve sonunda bulunur. av̇şam “akşam” 2/b/16, av̇ul “avlu” 50/c/136, av̇ur “ağır” 21/b/121, bav̇şam “bu akşam” 19/ç/242, ev̇ “ev” 65/ç/61, köv̇ “köy” 4/g/79, suv̇anını “soğan” 26/a/6, uv̇aliyile “ufalıyorlar” 39/a/6 1.1.2.20. y̥ Ünsüzü Şumnu ili Türk ağzında kullanılan /y̥/ ünsüzü, düşmek üzere olan, belirsiz /y/ ünsüzü olup /y/ sesinin zayıflayarak düşme eğilimine girmesiyle oluşmuştur. İncelenen metinde /y/ ünsüzünün düşmeden önceki son merha/ . lesini gösterir: /y/ birey̥ “birey” 78/a/87, giy̥mezdi “giymezdi” 26/e/82, misiy̥ “mısır” 50/c/66, ney̥çin “ne için” 19/b/39, öy̥ledi “öyleydi” 13/c/91 sabaley̥in “sabahleyin” 18/g/119, y̥etiştimiz “yetiştiğimiz” 19/c/74, y̥etse “yetse” 13/a/2, böy̥ledi “böyleydi” 33/c/60 1.1.3. Ses Olayları Şumnu ili Türk ağzında ses olayları; ünlülerle ilgili ses olayları ve ünsüzlerle ilgili ses olayları olarak iki başlıkta ele alınmıştır. Bu başlıklar; alt başlıklara ayrılarak incelenmiş, alt başlıkların özellikleri verildikten sonra örneklendirilmiştir. 1.1.3.1. Ünlülerle İlgili Ses Olayları Şumnu ili Türk ağzında ünlülerle ilgili; ünlü incelmesi, ünlü kalınlaşması, ünlü daralması, ünlü genişlemesi, ünlü düzleşmesi, ünlü yuvarlaklaşması, ünlü düşmesi, ünlü türemesi, ünlü benzeşmesi, ünlü aykırılaşması, ünlü kısalması, ünlü ikizleşmesi, ünlü uzaması olmak üzere on üç ses olayı tespit edilmiştir. BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI 21 1.1.3.1.1. Ünlü Uyumları 1.1.3.1.1.1. Kalınlık - İncelik Uyumu Kalınlık - incelik uyumu, yalın veya eklerle uzatılmış olan Türkçe veya Türkçeleşmiş bazı alıntı sözlerde, ilk hecede bulunan ünlünün taşıdığı kalınlık - incelik niteliğinin ondan sonraki hecelerde de yer alması kuralıdır (Korkmaz, 2007: 51). Şumnu ili Türk ağzında kalınlık - incelik bakımından düzensizlik söz konusudur. Yazı dilinde uyuma girmeyen birçok kelime ekleşmelerde benzeşme yoluyla uyuma girerken özellikle ekleşmelerde uyum içinde olması gereken birçok kelimede de uyumun bozulduğu görülmüştür. Kelime düzeyinde kalınlık incelik uyumunun bozulması: abi “agabey” 5/a/9, buriye “buraya” 7/a/15, ani “hani” 1/a/8, beras “biraz” 4/j/135, çocikleri “çocukları” 19/c/173, kamiş “kamış” 28/a/3 Yazı dilinde kalınlık - incelik uyumu bozulmuş birtakım kelimelerin Şumnu ili Türk ağzında uyum içinde oldukları tespit edilmiştir. alma “elma” 43/ç/78, ana “anne” 10/ç/49, kardaş “kardeş” 1/b/25, angıları “hangileri” 2/d/59 Şumnu ili Türk ağzında yazı dilinde kalınlık - incelik bakımından uyumsuz olan bazı kelimeler benzeşme yoluyla uyum içerisindedir. şefteli “şeftali” 4/f/70, kirez “kiraz” 77/c/48, tene “tane” 2/a/7, nışan “nişan” 1/a/14, alva “helva” 69/e/158, vakıtla “vakitle” 11/b/190, gasta “gazete” 42/ç/50, bü͜ün “bugün” 35/c/38, bır̄ az “biraz” 5/b/27, yānıyı “ yahniyi” 7/e/130 Ek düzeyinde kalınlık - incelik uyumu: Şumnu ili Türk ağzında şimdiki zaman ekinin incelmesi; kalınlık incelik uyumunun artmasına sebep olmasına rağmen şimdiki zaman ekinin kalın ünlülü fiil kök ve gövdelere getirilmesi durumunda kalınlık - incelik uyumu bozulmaktadır. Kalınlık - incelik uyumunu kuvvetlendiren şekiller: 22 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU gidiyirim “gidiyorum” 24/d/113, gidöler “gidiyorlar” 78/a/227, dököz “döküyoruz” 18/c/37, geliyir “geliyor” 3/ç/34, gideysin “gidiyorsun” 24/d/86, istemeyeri “istemiyor” 72/ç/58, veri “veriyor” 6/ç/53 Kalınlık – İncelik uyumunu bozan şekiller: koyeysin “koyuyorsun” 40/f/174, koyi “koyuyor” 5/c/39, bakiler “bakıyorlar” 36/d/105, yıkayisin “yıkıyorsun” 39/a/3, kapayiriz “kapıyoruz” 36/d/105, okiyirim “okuyorum” 14/a/10 Şumnuda kalınlık - incelik uyumu açısından önemli bir özellik de “-iken” zarf fiil ekinin ekleşmesinde yazı dilimizin aksine uyama girmesidir. uşakka “uşakken” 4/c/34, yaşka “yaşken” 39/ç/41, sorumluykan “sorumluyken” 47/a/27, yıkaka “yıkarken” 47/a/54, yapaka “yaparken” 9/a/12, kavırıkan “kavururken” 42/c/39, odaykan “odadayken” 50/c/132, olurkan “olurken” 42/d/131, oynarkan “oynarken” 47/ç/173, sıcakkan “sıcakken” 2/a/12 Gelecek zaman eki kalın ünlülü fiillere ince ünlülü şekilleriyle geldiğinde uyumu bozar sorcek “soracak” 30/a/2, taşıyecek “taşıyacak” 11/b/117, yapamaycek “yapamayacak” 31/b/43, alecek “alacak” 7/ç/104, dolduracek “dolduracak” 47/ç/219, çıkacek “çıkacak” 19/d/312, olacek “olacak” 4/h/106 Şumnu ilinde görülen geçmiş zaman ekinin incelik - kalınlık uyumunu bozduğu örnekler Tatar köyü olarak bilinen Makak’ta görülmüştür. işledım “işledim” 76/a/10, ederdıḳ “ederdik” 76/a/15, dedı “dedi” 76/c/37, istemedın “istemedin”76/ç/46, gittık “gittik” 76/d/67 1.1.3.1.1.2. Düzlük – Yuvarlak Uyumu Düzlük – yuvarlak uyumu, Türkçe kelimelerin ilk hecelerindeki ünlülerin düz veya yuvarlak oluşlarına göre onu izleyen hecelerdeki ünlülerin kelimenin ilk hecesi düz ünlülü ise düz, yuvarlak ünlülü ise dar yuvarlak veya geniş düz olarak gelmesi kuralıdır (Korkmaz, 2007: 151). tanıdık 19/c/96, köyde 19/d/288, tencere 5/c/38, arkadaşını 72/c/49 BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI 23 Düzlük – yuvarlak uyumu bazı kelimelerde gerçekleşmemiştir. Bunun sebeplerinden biri /u/ ve /ü/ nün dudak ünsüzleri /b/, /m/, /p/, /v/ yanında korunmasıdır (Nakiboğlu, 2007: 102). Şumnu ili Türk ağzında dar yuvarlak ünlüler düzleşip uyuma girmiştir. amırını “hamurunu”18/f/94, amıt “armut” 36/i/206, çamır “çamur” 61/a/20, tavına “tavuğuna” 42/d/85, pamık “pamuk” 13/f/167, avlı “avlu” 32/b/4, yavrım “yavrum” 7/a/18, kabık “kabuk” 50/c/66, kavırız “kavururuz” 42/c/37, davıl “davul” 65/c/23, yamır “ yağmur” 7/f/137, çabık “çabuk” 20/b/32, tabıda “tabuta” 69/ğ/295 Şumnu ili Türk ağzından geniş yuvarlak ünlülü şimdiki zaman ekinin düzlük yuvarlaklık uyumunu bozduğu örnekler tespit edilmiştir. diyolar “diyorlar” 33/a/24, yapor “yapıyor” 18/ğ/173, getirö “getiriyor” 77/a/3, karosın “karıştırıyorsun” 77/c/28, kaynadoruz “kaynatıyoruz” 77/a/6, gelöler “geliyorlar” 77/b/22, pişiröz “pişiriyoruz” 78/a/111, biliyom “biliyorum” 9/a/11 1.1.3.1.2. Kalın Ünlülerin İncelmesi Kalın ünlülerin yerini ince ünlülere bırakması şeklinde gerçekleşen öndamaksıllaşma olayı Balkan Türk ağızlarında daha çok ilk hecede görülür (Sultanzade, 2013: 47). Şumnu ili Türk ağzında görülen ünlü incelmesi; kelime başında a>e, şeklinde; kelime ortasında a>e, u>i, u>ü, ı>i şeklinde; kelime sonunda a>e, a>i şeklinde görülür. Ünlü incelmesi genellikle /y/, /m/, /r/ gibi ünsüzlerin çevresinde meydana gelmiştir. İncelme hadisesinde ünlü benzeşmesi ve aykırılaşması etkili olmuştur. Kelime başında: a>e: ehali “ahali” 6/ç/55, (<Ar. ahālı̇̄ , Türk Dil Kurumu, 2005:41) Ebazer “Abuzer” 48/a/2 Kelime ortasında: a>e: şefteli “şeftali” 4/f/70 < Far. şeft-ālu (TDK, 2005: 1854), bikeç “birkaç” 49/d/139, kirez “kiraz” 77/c/48, zeman “zaman” 47/ç/192 < Ar. 24 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU zamān (TDK, 2005: 2221), setenden “satenden” 42/d/104 < Fr. satin (TDK, 2005: 1708), zēdeli “zerdali” 4/f/69 < Far. zerd-ālū (TDK, 2005: 2231), tene “tane” 2/a/7 < Far. dane (TDK, 2005: 1899), cumeytesi “cumartesi” 11/b/123, u>i: fasille “fasulye” 6/f/84, u>ü: bü͜ün ”bugün” 35/c/38, küyünde“ köyünde” 42/e/137 < Far. kūy (TDK, 2005: 1240). ı>i: kamiş “kamış” 28/a/3, yimşaktılar “yumuşaktılar” 32/b/33 < ET. yımşak (Gülensoy, 2011: 1176). Kelime sonunda: a>e: Fatmenin “Fatmanın” 57/c/49, zurneler “zurnalar” 78/a/170 < Far. surnay (TDK, 2005: 2243), a>i: buriye “buraya” 7/a/15 Ek düzeyinde kalın ünlülerin incelmesi: Şimdiki zaman ekinin ağız bölgemizde çeşitli şekillerde kullanılması; gelecek zaman ekinin kalın ünlülülere ince ünlülü şeklinde gelmesi ekleşmede ünlü incelmelerine örnek teşkil etmektedir. saliniysin “salınıyorsun” 47/ç/212, otiriz “oturuyoruz” 42/b/15, okiyiz “okuyoruz” 34/d/73 yatırecek “yatıracak” 82/f/116, dolcek “ dolacak” 47/ç/217, olcek “olcak” 10/ç/45, diyeriz “diyoruz” 58/a/3 1.1.3.1.3. İnce Ünlülerin Kalınlaşması Şumnu ili Türk ağzında görülen ünlü kalınlaşması; kelime başında i>ı, e>a, şeklinde; kelime ortasında i>ı, e>a, şeklinde; kelime sonunda i>ı, e>a şeklindedir. Genellikle ünlü benzeşmesi yoluyla ünlü uyumları bozulmamıştır. Kelime başında: i>ı: ıbrık “ibrik” 77/b/23 < Ar. ibrı̇̄ k (TDK, 2005: 924), İsmáıl 11/a/67 e>a: alva “helva” 69/e/158 < Ar. helvā (TDK, 2005: 875). Kelime ortasında: BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI 25 i>ı: bıraz “biraz” 6/ç/54, nışan “nişan” 2/c/30 < Far. nişān (TDK, 2005: 1476). bāşışlanı“bahşiş”62/ç/45 < Far. baḫşiş (TDK, 2005: 184). hızmetçi “hizmetçi”61/c/29 < Ar. ḫidmetçi (TDK, 2005: 896). kılo “kilo” 70/ç/43 < Fr. kilo (TDK, 2005: 1181). e>a: zarzavad “zerzevad” 44/a/1 < Far. sebze+vat (TDK, 2005: 2230). marmalat “marmelat” 39/e/59 < Fr. marmelade (TDK, 2005: 1347). Kelime sonunda: i>ı: yānı“yahni” 7/c/71 < Far. yāhni (TDK, 2005: 2109), hamır “hamur” 49/c/99 < Ar. ḫamı̇̄ r (TDK, 2005: 841). e>a: bāçası “bahçesi” 13/ç/105 < Far. bāġ -çe (TDK, 2005: 183). 1.1.3.1.4. Geniş Ünlülerin Daralması Şumnu ili Türk Ağzında görülen ünlü daralması; kelime başında e>i, o>u, ö>ü şeklinde; kelime ortasında e>i, a>ı, a>i, o>u, ö>ü, a>u şeklinde; kelime sonunda e>i, a>ı, a>i şeklinde görülür. Kelime başında: e>i: ivel “evel” 8/b/15 < Ar. evvel (TDK, 2005: 669). o>u: uvalattiri “ovalattırıyor” 39/a/5 ö>ü: Anadolu ağızlarında seyrek olmasına rağmen Balkan ağızlarında oldukça bolcadır. Bilhassa Adakale ve Bulgaristan Türk Ağızları bu yönden özellik taşımaktadır (Caferoğlu, 1964: 15). ürendik “öğrendik” 80/c/22 < ET. ögren ~ OT. ögren (Gülensoy, 2011:653), üylen“öğlen” 78/a/149 < OT. öyle ~ özle (Gülensoy, 2011:652), üyütiriz “öğütürüz” 72/d/87 < ET. ögü ~ ögüş; OT.ügi, ögüt (Gülensoy, 2011:655). Kelime ortasında: e>i değişmesi pek yaygın ve ağız bölgemizin her tarafından görülen bir hadisedir. Bu değişmelerin bir kısmı /ğ/ ve /y/ ünsüzlerinden dolayı meydana gelmiştir (Çebi, 1986: 28). 26 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU Biyenmedile “beğenmediler” 40/a/11, yinge “yenge” 18/ç/52 < ET. yängä, yänggä ~ OT. yengge (Gülensoy, 2011:1120), piynir “peynir” 5/c/33 < Far. penı̇̄ r (TDK, 2005:1603), kefini “kefeni” 69/e/134 < Ar. kefen (TDK, 2005: 1127), nireye “nereye” 74/b/39, nirde “nerede” 7/ç/99, siyrek “seyrek” 46/a/6 < ET. sädräk ~ OT. sedrek(g) (Gülensoy, 2011:760), nideyse “nerdeyse” 59/d/40, şiler “şeyler” 7/a/3 < Ar. şey (TDK, 2005: 1862), pincerede “pencere” 69/ğ/240 < Far. pencere (TDK, 2005: 1593), diydiridik “değdirirdik” 69/f/177 < ET. tägürt-; OT. tegir (Gülensoy, 2011:271), bitonu“betonu” 72/a/10 < Fr. béton (TDK, 2005: 253), pirşembeden “perşembeden” 75/a/4 < Far. penc+şenbe (TDK, 2005: 1598), tiz “tez” 76/a/2 < ET., OT. tez (Gülensoy, 2011:888), tizesinin “teyzesinin” 13/a/25, biyaz “beyaz” 76/a/19 < Ar. beyāz (TDK, 2005: 254). Şumnu ili Türk ağzında /i/li şekilleriyle korunan örnekler aşağıda verilmiştir: yidik“yedik” 30/a/17 < ET. yi-, yä- ~ OT. yi-, yé- (Gülensoy, 2011:1105), gice“gece” 36/f/124 < ET. käçä ~ kiçä OT. kéçe, kiçe (Gülensoy, 2011:358), çiyiz “çeyiz” 43/c/50 < Ar. cihāz (TDK, 2005: 421), dinir “denir” 55/e/64 < ET. ti- ~ OT. ti- ~ té (Gülensoy, 2011: 270). a>ı: sarırlar “sarar” 47/ç/185, ö>ü: düvēledi “döverlerdi” 38/b/60 < OT. tög-, döv-(Gülensoy, 2011: 300), düşeme “döşeme” 76/a/19 < ET. töşe- (Gülensoy, 2011: 304). o>u: suvan “soğan” 33/a/7 < ET., OT. soġan ~ soġun (Gülensoy, 2011: 790), kuparın “koparın”43/ç/72 < ET., OT. kop-(u)r- (Gülensoy, 2011: 540), kuvan “kovan”43/ç/79 < ET. kovı (Gülensoy, 2011: 547), tumbul “tombul” 2/ç/37, kuyup “ koyup”18/c/38 < ET., OT. koy- < kod-, kot- (Gülensoy, 2011: 548). a>u: bubam “babam”4/d/48, Kelime Sonunda: e>i: domati “domates” 6/f/90, ni “ne”7/e/127 < OT. ne (Gülensoy, 2011: 605). a>i: oriye “oraya”4/d/47, buriye “buraya” 7/a/15 BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI 27 a>ı: lambılar “lambalar” 72/d/78 Ek düzeyinde geniş ünlülerin daralması: Gelecek zaman ekinin ilk ünlüsü kimi zaman daralır. kesicen “keseceksin” 47/ç/209, gidicem “gideceğim”7/d/122, kaynicek“ kaynayacak” 70/d/56, indiricen “indireceksin” 70/d/58, sülemicem “söylemeyeceğim” 47/a/43, bırakıcak “bırakacak”50/a/29 Kalın ünlülü fiillerde gelecek zaman olumsuzluk eki ile birlikte kullanıldığında bu değişim görülmektedir. kalmiycek “kalmayacak” 75/b/46, olmiycek “olmayacak” 39/b/24 1.1.3.1.5. Dar Ünlülerin Genişlemesi Şumnu ili Türk Ağzında görülen ünlü genişlemesi kelime başında u>a, u>o şeklinde; kelime ortasında i>e, ü>ö, u>o, u>ö şeklindedir. Kelime başında: Şumnu ili Türk ağzında Türkiye Türkçesine göre i>e değişikliği olan bazı kelimeler eski şekillerini korumaktadır. i>e: eşittik “işit” 11/b/183 < ET. éşid-, eşid-, éşit- ~ OT. işit-, éşit(Gülensoy, 2011: 441), eycene “iyicene” 33/a/4 < ET. ädgü > OT. edgü > EAT. eyü (Gülensoy, 2011: 444), eki “iki” 76/a/8 < ET. äki, eki, ekki; OT. ikki ~ iki (Gülensoy, 2011: 427 u>a: alaftan “yulaftan” 54/c/66 u>o: ograştı “uğraştı” 76/a/1 ~ OT. oġraş- (Gülensoy, 2011: 960). Eski şeklini korumuştur., ofaliysin “ufalıyorsun” 34/e/88 Kelime ortasında: i>e: keremit “kiremit”11/a/15, deye “diye” 3/ç/33 < ET. ti-yin (Gülensoy, 2011: 290), yene “yine” 50/g/240 < ET. yana, yänä, yinä ~ OT. yana, yeme (Gülensoy, 2011: 1146). ü>ö: yörülek “yürüyerek” 4/g/80 < ET., OT. yorı-, yür- (Gülensoy, 2011:1195). u>ö:hökümet “hükümet” 65/ç/75 < Ar. hukūmet (TDK, 2005: 907). 28 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU u>o: boday “buğday”75/b/46, korudurlar “kuruturlar” 4/a/11< ET. ḳurḳaġ ~ ḳuruġ ~ OT. ḳūrıġ ~ ḳuruġ ~ ḳūruk ~ ḳūr (Gülensoy, 2011:576). 1.1.3.1.6. Yuvarlak Ünlülerin Düzleşmesi Genelde düzleşme dudak ünsüzlerinin etkisiyle meydana gelmiştir. Dudak ünsüzlerinin düzleştirici etkisi Anadolu ağızlarında da görülür (Caferoğlu, 1989: 16). Şumnu ili Türk ağzında görülen ünlü düzleşmesi kelime ortasında u>ı, u>i; kelime sonunda u>ı şeklindedir. Düzleşme neticesinde yazı dilimizde düzlük yuvarlaklık uyumuna girmeyen birçok kelimenin ağız bölgemizde uyuma girdiği görülmüştür. Özellikle u>ı değişiminde ünlü benzeşmesi ön plana çıkarken u>i değişiminde ünlü aykırılaşması göze çarpmaktadır. Kelime ortasında: u>ı: kavırdın “kavurdun” 12/a/3 < ET. ḳaġur- ~ kavur-, kavır- ~ OT. ḳawrul-, kowur-, ḳuġur-, ḳuwur- (Gülensoy, 2011: 480), davıl “davul” 65/c/23 < Ar. tabl (TDK, 2005: 477) yımta “yumurta” 18/c/36 < ET. yumurka ~ OT. yımırtġa, yumurtġa (Gülensoy, 2011: 1177), bılaşık “bulaşık” 62/a/8, bızamızda “buzağımızda” 61/a/9 < ET., OT. buz āġu (Gülensoy, 2011:189), pamık “pamuk”13/f/167 < Far. panbuḳ (TDK, 2005: 1566), tabıda “tabuta” 69/ğ/295 < Ar. tābūt (TDK, 2005: 1881), mıhtara “muhtara” 70/a/3 < Ar. mūḫtār (TDK, 2005: 1461) yavrım “yavrum” 7/a/18, tavına “tavuğuna”42/d/85< ET. taġu ~ takıġu ~ OT. taġuk ~ taḳuk ~ takaġu > EAT. dakuḳ/taḳuk/taġuk (Gülensoy, 2011:871), Mıstafa “Mustafa” 10/c/24, yıvālamā “yuvalama” 50/g/239 u>i: fasille “fasulye” 6/f/84 Kelime sonunda; u>ı: avlı “avlu” 32/b/47 Ek düzeyinde yuvarlak ünlülerin düzleşmesi: Şimdiki zaman ekinin düzleşip uyuma girmesi neticesinde, şimdiki zaman ekinin sonrasında gelen şahıs eklerinde düzleşme görülür. otiriz “oturuyoruz” 42/b/15, konışıysın “konuşuyorsun” 52/b/39, koyiriz “koyuyoruz” 14/c/38 BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI 29 1.1.3.1.7. Düz Ünlülerin Yuvarlaklaşması Şumnu ili Türk ağzında görülen ünlü yuvarlaklaşması i>ö, a>u, a>o, e>ü, a>ö şeklindedir. Genellikle ilk hecede meydana gelmiştir. Çok yaygın bir ünlü değişmesi değildir ve çok az sayıda örneği vardır. i>ö: böber “biber” 18/g/102 a>u: bubam “babam” 4/d/48 a>o: ov̇şamı “akşamı” 61/c/37 e>ü: çüverim “çeviririm” 39/f/96, üle “öyle” 6/b/22 < ET. äyin > OT.eyle (Gülensoy, 2011:678). a>ö: cumörtesi “cumartesi” 78/a/12 1.1.3.1.8. Ünlü Düşmesi Ünlü düşmesi, vurgusu az olan veya vurgusuz hale gelen ünlülerin düşmesi hadisesidir (Çoşkun, 2015: 44). Ünlü düşmelerinin en önemli sebebi vurgudur. Ünlü düşmeleri genellikle dar ünlülerde görülür. Çünkü dar ünlülerin frekans değeri, geniş ünlülere göre daha düşüktür. Kelimenin ortasında kalan dar ünlü son hece üzerindeki vurgudan uzaklaştığı için bazı durumlarda düşme eğilimi gösterir (Balyemez, 2018: 16). Şumnu ili Türk ağzında görülen ünlü düşmesi kelime başında, ortasında ve sonunda meydana gelmektedir. Kelime başında /ı/, /u/ ünlülerinin; kelime ortasında /i/, /a/, /ı/, /e/, /u/ ünlülerinin; kelime sonunda /u/, /ı/, /a/, /i/ ünlülerinin düştüğü görülür. Kelime başında ünlü düşmesi vurgusuz dar ünlülerin düşmesi şeklinde görülür. : falayisin “ufalıyorsun” 36/ı/167, ı : sıgan “ısırgan” 68/c/29 Kelime ortasında ünlü düşmesi, vurgusuz dar ünlülerle birlikte birleşik kelime oluşumlarında da görülmektedir. : Emne “Emine” 42/ç/72, kableden “ḳabı̇̄ leden” 47/a/21 < Ar. kabile (TDK, 2005: 1021), vazfesi “vazifesi”71/d/52 < Ar. vaẓı̇̄ fe (TDK, 30 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU 2005: 2083), iyleşti “iyileşti” 32/b/9022 < eyi < EAT. eyü < ädgü ET. (Uyg.) OT.edgü (Gülensoy, 2011:444), Habbe “Habibe” 66/a/10, yinleşti “yenileşti” 72/a/9 : nezman “ne zaman” 6/a/5, ozman “o zaman” 4/a/7, koçman “kocaman” 6/d/66, ı : alcı“alıcı” 6/ç/33, fırnaya “fırına” 55/a/6 u : kuzsu “kuzusu” 72/ç/68, Kelime sonunda; ı : baz “bazı” 41/a/22, bazsı “bazısı” 6/e/79 a : buray “buraya” 50/a/7, u : şun “şunu” 47/ç/187 : burlar “buralar” 47/a/11 : ilerde “ileride”39/c/36, yenden “yeniden” 7/b/38, iksi “ikisi” 47/a/4, sinnin “sininin” 55/c/17 Ek düzeyinde ünlülerin düşmesi: e : Gelecek zaman ekinin ilk ünlüsü kimi yerde düşer. bilemeycem “bilemeyeceğim” 47/a/42, gelcek “gelecek” 18/e/87, gircen “gireceksin” 35/a/6, isteycem “isteyeceğim” 47/ç/187, a : kandırcam “kandıracağım” 44/a/27, olcak “olacak” 9/a/11 1.1.3.1.9. Ünlü Türemesi Anadolu ağızlarında karekteristik olarak /r/ ve /l/ ile başlayan alıntı kelimelerin başına i, ı, u, ü veya e ünlüsü getirilir (Çoşkun; 2015: 44). Şumnu ili Türk ağzında görülen ünlü türemesi kelime başında ve ortasında görülür. Kelime başında /i/ ve /e/ ünlü türemesi; kelime ortasında da /i/, /a/, /ı/ ünlüleri görülür. Kelime başında: > i: ilazım “lazım” 49/e/182, iremulide “Rumelide” 24/d/111 > e: erendeleyip “rendeleyip” 8/a/10 BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI 31 Kelime ortasında: > i: ilikten “ilkten” 36/b/44 > ı: amıcam “amcam” 39/ç/45 > a: Alamana “Almana” 21/a/6 1.1.3.1.10. Ünlü Benzeşmesi Ünlü benzeşmesi, kelime içindeki bir sesin, boğumlama noktası ve niteliği bakımından yan yana veya aralıklı duran bir başka sesle benzer veya eş duruma getirilmesi olayıdır (Korkmaz, 2007: 4). Şumnu ili Türk ağzında ünlü benzeşmesi kelime başında, ortasında ve sonunda görülen bir ses olayıdır. Genellikle kelimeler benzeşme yoluyla ünlü uyumuna uyar hale gelmişlerdir. Özellikle düzleşmede benzeşme yoluyla kelimelerin düzlük yuvarlaklık uyumuna uyar duruma geldikleri görülmüştür. Ünlü benzeşmesi, ilerleyici ve gerileyici benzeşme şeklinde görülür. İlerleyici benzeşme: amırını “hamurunu”18/f/94 < Ar. ḫamı̇̄ r (TDK, 2005: 841), amıt “armut” 36/i/206, pamık “pamuk” 13/f/167< Far. panbuḳ (TDK, 2005: 1566), yavrım “yavrum” 7/a/18, kabık “kabuk”50/c/66, kavırız “kavuruyoruz” 42/c/37, yamır “yağmur” 7/f/137, şefteli “şeftali” 4/f/70< Far. şeft-ālu (TDK, 2005: 1854), kirez “kiraz” 77/c/48, çiyiz “çeyiz” 43/c/50 < Ar. cihāz (TDK, 2005: 421) Gerileyici benzeşme: bü͜ün ”bugün” 35/c/38, piynir “peynir” 5/c/33< Far. penı̇̄ r (TDK, 2005:1603), keremit “kiremit”11/a/15 1.1.3.1.11. Ünlü Aykırılaşması Şumnu ili Türk ağzında çok görülen ünlü aykırılaşması, aynı veya benzer özellikler taşıyan ünlülerden birinin başka ünlüye dönüşerek aynısından veya benzerinden uzaklaşmasıyla oluşur. Benzeşmenin tam tersi olduğu bu ses olayı, ünlü aykırılaşması olarak değerlendirilmiştir (Özçelik,2002: 143). Kelime başında, kelime ortasında ve kelime sonunda görülür. Kelimenin kalınlık incelik uyumu veya düzlük yuvarlaklık uyumunu bozar. 32 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU ehali “ahali” 6/ç/55(<Ar. ahālı̇̄ , Türk Dil Kurumu, 2005:41), zeman “zaman” 47/ç/192< Ar. zamān (TDK, 2005: 2221), kamiş “kamış” 28/a/3, buriye “buraya” 7/a/15, hızmetçi “hizmetçi” 61/c/29< Ar. ḫidmetçi (TDK, 2005: 896), ivel “evel” 8/b/15< Ar. evvel (TDK, 2005: 669)., yinge “yenge” 18/ç/52< ET. yängä, yänggä ~ OT. yengge (Gülensoy, 2011:1120), şiler “şeyler” 7/a/3< Ar. şey (TDK, 2005: 1862), pincerede “pencere” 69/ğ/240< Far. pencere (TDK, 2005: 1593). 1.1.3.1.12. Ünlü Kısalması Şumnu ili Türk ağzında görülen ünlü kısalması, iki şekilde görülmektedir. Alıntı kelimelerde: Alıntı kelimelerdeki ünlü kısalması, alıntı kelimelerdeki uzun ünlülerin uzunluklarının ortadan kalkmasıyla oluşur. Alıntı kelimelerdeki uzun ünlüler tamamen uzunluklarını kaybedip normal uzunlukta kullanılır. dükkan 12/a/5< Ar. dukkān (TDK, 2005: 585), mesela 4/a/13< Ar. meselā (TDK, 2005: 1377), hesabı 67/b/32< Ar. hisāb (TDK, 2005: 880), hikaye 51/a/10< Ar. hikāye (TDK, 2005: 891), cami 13/e/157< Ar. cāmi (TDK, 2005: 343). Türkçe kelimelerde: Kısalma olayı büyük bir çoğunlukla ı,i(u,ü) gibi az sesli dayanıksız dar ünlülerde kendini gösterir (Korkmaz, 2007: 230). Ağız bölgemizde Türkçe kelimelerdeki ünlü kısalması ise, genellikle vurgusuz ünlülerin düşme eğilimine girmesinden kaynaklanmaktadır. Kelime başında a ǎ şeklinde; kelime ortasında a ǎ, u ǔ, i ı̌ ́, ü ü̆ şeklindedir. ǎcık “ azıcık” 55/a/5, kojǎman “kocaman” 62/c/36, naPǎyım “ ne yapayım” 3/ç/30, çeviriyı̌ ́z “ çeviriyoruz”55/d/50, doyǔsun “doyursun” 13/e/137 1.1.3.1.13. Ünlü İkizleşmesi Türkçe’de aslî ikiz ünlü yoktur. Bazı çağdaş Türk lehçelerindeki ikiz ünlüler de Ana Türkçe’deki aslî uzun ünlülerin zamanla ses değişme- BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI 33 lerine uğrayarak ikiz ünlü durumuna dönüşmesinden oluşmuştur (Korkmaz, 2007:127). Şumnu ili Türk ağzında çok görülen ünlü ikizleşmesi ise /ğ/,/h/,/y/ ünsüzlerinin düşmesi neticesinde oluşmuştur. Kelime ortasında ve kelime sonunda görülür. Çoğu zaman kelime bünyesinde olurken bazen ekleşme esnasında ünsüz düşmesi neticesinde oluşur. Eşit ikiz ünlüler: aa: daa “dağa” 11/a/68, maaraya “ mağaraya” 3/c/24, saan “sahan” 19/c/89 ee: beeni “beğeni” 18/g/114 ii: di͜işti “ değişti 71/ç/38 ıı: sı͜ır “ sığır” 9/a/13, çı͜ırmışla “ çağırmışlar”11/b/172 uu: buusundan “buğusundan” 78/a/112 üü: bü͜üne “buğün” 35/c/38, dü͜üne “düğüne” 11/b/105 Yükselen ikiz ünlüler: 8/a/10 ua: kuyru͜a “kuyruğa” 3/c/18, çocu͜ā “çocuğa”7/ç/85, su͜anını “soğan” ia: Ni͜atın “Nihat” 7/d/113 Alçalan ikiz ünlüler: ei: de͜imende“değirmende”3/c/26, ayçiçe͜i“ayçiçeği”4/a/6, ine͜i “ineği” 8/b/27, bilece͜i “bileceği” 11/a/38, yeme͜in “yemeğin”11/b/188, şe͜it “şehit” 13/a/8, doşe͜ine “döşeğine” 23/a/3, de͜il “değil” 7/ç/107 aı: ba͜ıriyler “bağırıyorlar” 3/ç/36, mera͜ım “merağım” 3/ç/41, aya͜ınna “ayağıyla” 4/c/29, yapra͜ı “yaprağı”10/c/30, uşa͜ı “uşağı”10/c/41, baca͜ı “bacağı” 11/b/181, ya͜ı “yağı” 18/a/18, da͜ın “dağın”21/a/44 ai: da͜idiyiz “dağıtıyoruz”4/ı/115 au: ya͜ut “yahut” 11/b/132 ou: o͜ulları “oğulları” 6/a/3, yo͜ut “yogurt” 12/a/10, so͜uma “soğuma” 14/b/37, bo͜up “boğup” 19/b/51, do͜umlu “doğumlu” 30/a/5 öü: kö͜ü “köyü”11/a/52 34 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU 1.1.3.1.14. Kısa Ünlülerin Uzaması Şumnu ili Türk ağzında çok görülen ünlü uzaması, kelime başında, ore , i ı̇̄ , ı ī, ö ȫ, o ō, u ū, ü ǖ şeklinde tasında ve sonunda a görülür. Ünlü uzaması; /h/, /r/, /ğ/, /k/, /y/ ünsüzlerinin düşmesi neticesinde oluşmuştur. Bu yüzden bunlar ses olayı neticesinde oluşan ikincil uzun ünlülerdir. Genellikle kalınlık incelik uyumu ve düzlük yuvarlaklık uyumunu etkilemez. Kelime başında: : ādise “hadise” 53/b/23, ākadaş “arkadaş” 19/ç/227, ālamak a “ağlamak” 37/c/40 e : ēdim “erdim” 44/a/36, ēkeze “herkeze” 55/ğ/95 i ı̇̄: ı̇̄ce “iyice” 33/a/18, ı̇̄ne “iğne” 20/b/32, ı̇̄san “insan” 7/b/56 ı ī: īsım “hısım” 4/e/60 ö ȫ: ȫdek “ördek” 3/ç/35 o ō: ōcamız “hocamız” 7 / c / 66 u ū: ūradīdı “uğratırdı”26/f/85, ūraştı “uğraştı” 69/ğ/258 ü ǖ: ǖdǖdü “öğütürdü” 4/a/10, ǖledi “öğleydi” 6/b/16, ǖrendik “öğrendik” 68/b/26 Kelime ortasında: a : bāçe “bahçe”35/c/40, bācılık “bağcılık” 38/a/40 e : deftēlē “defterler”18/ğ/159, dikēdik “dikerdik”26/d/48, döşēni “döşeğini” 4/d/46 i ı̄̇ : gelı̄̇ le “gelirler” 82/e/106, demı̄̇ ci “demirci”50/ğ/313 ı ī: yaptīdı “yaptırdı” 9/a/7, yazdīdık “yazdırdık” 31/b/40, yītıp “yırtıp”26/c/35 ö ȫ: bȫlelikle “böylelikle” 13/a/11, dȫt̥ “dört” 11/b/198, gȫsüne “göğsüne” 4/j/136 o ō: Bōcalar “Bohcalar” 43/a/15, bōsu “porsuk” 19 / b / 36, çōbadan “çorbadan” 6 / f / 86 BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI 35 u ū: kūban “kurban” 7/c/68, kūşunnar “kurşunlar” 40/d/103, mūtalıkta “muhtarlık” 16/a/ 16 ü ǖ: küçǖdü “küçüktü” 17/a/3, örǖdü “örürdü” 55/f/77 Kelime sonunda: a : pāmā “parmak”26/d/62 e : deftēlē “defterler”18/ğ/159 i ı̇̄: fı̇̄ “fiğ”13/f/166, görmı̇̄ “görmüyor” 11/b/180, istiyı̇̄ “istiyor” 6/ç/46 ı ī: aydī “haydi”18/d/58, bayī “bayır” 4/c/32 ö ȫ: kȫ “köy” 7/c/63 o ō: zō “zor”40/c/66 u ū: pamū “pamuk” 4 / j / 134, Çukū “Çukur”29/a/4 ü ǖ: öbǖ “öbür” 41/c/69, tǖ “tüy” 19/ç/205 1.1.3.2. Ünsüzlerle İlgili Ses Olayları Şumnu ili Türk ağzında ünsüzlerle ilgili; ötümlüleşme, ötümsüzleşme, süreklileşme, sızıcılaşma, akıcılaşma, süreksizleşme, ünsüz düşmesi, ünsüz türemesi, ünsüz ikizleşmesi, ünsüz tekleşmesi, ünsüz benzeşmesi, ünsüz yer değiştirmesi, ünsüz aykırılaşması olmak üzere on üç ses olayı; ünlü ve ünsüzlerle ilgili ise hece kaynaşması ve hece düşmesi olmak üzere iki ses olayı tespit edilmiştir. 1.1.3.2.1. Ünsüz (Ötümlü-Ötümsüz) Uyumu Şumnu ili Türk ağzında ünsüz uyumu önemli oranda korunmuş, kısmen de olsa düzensizlikler görülmektedir. Birçok kelime ünsüz uyumunu korurken ekleşmelerde bazı kelimeler ünsüz uyumuna uymamaktadır. Kelime tabanlarında korunan ünsüz uyumu ek düzeyinde bozulmuştur. Görülen geçmiş zaman ekinde, bulunma hal ekinde, ettirgenlik ekinde uyum yer yer bozulmaktadır. Ünsüz uyumu korunan kelimelere aşağıdaki örnekler verilebilir: 36 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU Açtım 19/b/52, āçtan 78/b/236, alçaktı 24/d/84, alıştım 74/b/24, eriştim 32/a/8, kitapta 4/k/145, koptu 36/g/137, mektepte 18/ğ/162, öptiriyle 49/a/56, temizlikçi 77/a/5 Ünsüz uyumunun bulunma hal ekinde, ettirgenlik ekinde, görülen geçmiş zaman ekinde, birleşik zarf fiil ekinde bozulduğunu gösteren örnekler aşağıda verilmiştir: Aldıkcan 50/b/41, saçda 39/b/20, yimişikdi 30/ç/72, yokdu 78/a/161, bittikden 70/a/10, çekdikcen 50/c/87, dakdı 77/b/11, dökdükcen 50/ç/153, mezarlıkdan 79/a/7 geşdi 70/b/17, işde 36/j/221, kardeşden 36/j/221, karıştırırım 70/c/29, kavuşdı 19/ç/240, pişdikcen 50/g/246, Rusda 24/d/127, yapdık 70/a/5, oldukcan 50/b/59, topladıkcan 50/d/165 tuttukcan 50/f/205, vadıkcan50/f/209, kızışdısın 4/j/140 Ünlü düşmesinin görüldüğü bazı kelimelerde ötümsüz ünsüzlerden sonra ötümlü ünsüzlerin gelmesi ünsüz uyumunu bozmuştur. ısdısın 70/c/26, çapcık 65/a/2, napcan 49/e/ 207, 55/e/64, yapcak 24/d/85, okduktan 49/d/158 1.1.3.2.2. Ötümlüleşme Ötümsüz /ç/, /f/, /h/, /k/, /ḳ/, /p/, /s/, /ş/, /t/ ünsüzlerinin ötümlü olan ünsüz karşılıklarına dönüşmesi biçiminde gerçekleşen ses olayına ötümlüleşme adı verilmektedir. Türkiye Türkçesi ağızlarındaki en karakteristik fonetik eğilimlerden biri, ötümsüz ünsüzlerin ötümlüleşmesi olayıdır. Oğuz lehçe ve ağızlarına göre, bu ötümlüleşme dereceleri ve yoğunluğu farklılık gösterebilmektedir (Gülsevin, 2002: 36). Şumnu ili Türk ağzında ötümlüleşme; kelime başında, kelime ortasında ve kelime sonunda görülmektedir. Kelime başında k g, t d, p b, ç j şeklinde; kelime ortasında k g, p b, t d, ş j şeklinde; kelime sonunda p b, t d, s z, ş j, ç j, t n, ç c şeklinde görülmektedir. Ağız bölgemizde bu ses olayı yaygın olarak görülmektedir. Kelime başında: k g: Bulgaristan Türk ağızlarından Doğu Rodop (Kırcali) Türk ağızlarında söz başı /k-/ sesinin ötümlüleşerek /g-/ sesine dönüşmesi sistemli BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI 37 bir görünüm sergileyerek bu bölge ağızlarının karakteristik özelliğini oluşturur (Güneş, 2016: 350). Bu ağızlar Anadolu ağızlarına yakın olup diğer Rumeli Türk ağızlarından bir hayli farklanırlar. Onların en belirgin çizgisi, bir çok kelimenin başında k kalın ünsüzü yerine ġ kullanılmasıdır (Mollova, 2003:5). Şumnu ili Türk ağzında k g değişimi daha çok kelime başında görülmektedir. gadar “kadar” 16/a/11 < Ar. ḳadar (TDK, 2005: 1025), gak “kalk” 14/a/19 < ET. ḳalı-ḳ/ḳal(g)ı- (Gülensoy, 2011: 455), gapı “kapı”10/a/5 < ET. ḳapaġ ~ ḳapı; ~ OT. ḳapuġ (Gülensoy, 2011:460), garaya “karaya” 13/a/20 < OT. ḳara (Gülensoy, 2011:462), gardaşım “kardeşim”76/a/17 < ET. kadaş ~ OT. kadaş ~ karındaş (Gülensoy, 2011:466), gavanoz “kavanoz” 4/f/75, gıs “kız” 76/a/17 < OT. ḳīz (Gülensoy, 2011:522), gitli “kitli” 10/a/4 < OT. kirit (Gülensoy, 2011:525), gonşular “komşular” 80/b/11 < ET. ḳonşı ~ OT. konşı ~ koşna (Gülensoy, 2011:536), gövün “köyün” 81/a/13 < Far. kūy (TDK, 2005: 1240). t d : dadı “tadı” 4/b/23 < ET. tat- ~ tad- ~ OT. tatıġ (Gülensoy, 2011:868), dakasın “takarsın” 43/ç/82 < ET., OT. tak- (Gülensoy, 2011:851), dakıda “ takıda” 41/b/45 p b: bide “pide” 13/a/34, bōsuk “porsuk” 19/b/30, bartilerde “ partilerde ” 40/b/56 < Fr. parti (TDK, 2005:1579). ç j: japa “çapa” 47/a/16 t d: südü “sütü” 2/d/43 < ET., OT. süt (Gülensoy, 2011:829), korudurlar “kuruturlar” 4/a/11,kaynadıladı “kaynatırlardı” 4/f/73, kızışdısın “kızıştırsın” 4/j/140, ısdısın “ısıtırsın” 70/c/26, aradiysin “aratıyorsun” 26/f/104 p b: yabādık “yapardık” 21/b/123 < ET., yap- (Gülensoy, 2011:1062). ş j: bajbakan “başbakan” 41/c/66 Kelime sonunda: p b: ib “ ip” 78/a/220 < ET. yıp ~ OT. yıp (Gülensoy, 2011:437). t d: mard “mart” 26/d/70, gid “git” 42/d/117 < ET. két ~ OT. kit (Gülensoy, 2011:372). 38 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU s z: atlazı “atlası” 4/ğ/98 < Far. atlas (TDK, 2005: 145), abdez “abdest” 21/a/28 < Far. āb+dest (TDK, 2005: 3). j: kıj “kış” 4/a/10 < ET., OT. kış (Gülensoy, 2011:518), kumaj ş “kumaş” 24/ç/55 < Ar. ḳumāş (TDK, 2005: 1253), oj “hoş” 50/d/174 < Far. ḫoş (TDK, 2005:900), taj “ taş” 82/c/40 < ET., OT. taş (Gülensoy, 2011:865), yaj “yaş” 12/c/22< ET., OT. yaş (Gülensoy, 2011:1082), atej “ateş” 4/ı/116 < Far. āteş (TDK, 2005:141), bej “ beş” 13/ç/113 < ET., OT. beş, biş (Gülensoy, 2011:134), günej “güneş” 57/a/9 < ET., OT. kǖn ~ kuyaş (Gülensoy, 2011:396). Duyulan geçmiş zaman ekinin son ünsüzü bazı yerlerde /j/ lidir. bitmij “bitmiş” 21/d/191, iletilmij “iletilmiş” 67/b/22, atmıj “atmış” 7/ç/91, bulmamıj “bulmamıj” 61/a/14, kalmıj “kalmış” 52/a/10, saklamıj “saklamış” 67/c/48, okumuj “okumuş” 47/a/105, koymuj “koymuş” 67/c/48, görmüj “görmüş” 47/a/105, ölmüj “ölmüş” 21/d/199 ç j: sütlaj “sütlaç” 6/f/88, aj “aç” 19/ç/219 < OT. āç (Gülensoy, 2011:46), hij “hiç” 21/a/8 < Far. hı̇̄ ç (TDK, 2005:888). ç c: kec “kaç” 50/c/68 < OT. kaç (Gülensoy, 2011:449). t n: çeşin “çeşit” 21/c/149 1.1.3.2.3. Ötümsüzleşme Ötümlü /b/, /c/, /d/, /g/, /ġ/, /j/, /v/, /z/ ünsüzlerinin ötümsüz olan ünsüz karşılıklarına dönüşmesi biçiminde gerçekleşen ses olayına ötümsüzleşme adı verilmektedir. Şumnu ili Türk ağzında ötümsüzleşme; kelime ortasında ve kelime sonunda görülen bir ses olayıdır. Kelime ortasında z s, b p, b P, şeklinde; kelime sonunda z s şeklindedir. Ötümsüzleşme, en çok kelime başında ve sonunda görülür. Kelime ortasında: z s: besle “ bezle” 20/a/3 < ET., OT. bö:z (Gülensoy, 2011:136) / < Ar. bezz (TDK, 2005:257) b P: naPǎyım “ ne yapayım”3/ç/30 BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI 39 Kelime sonunda: z s: bis “ biz ” 4/a/2 < OT. biz (Gülensoy, 2011:153), beyas “ beyaz ” 4/ğ/99 < Ar. beyāz (TDK, 2005:254), beras “ biraz” 4/j/135, domus “domuz” 19/ç/245 < ET., OT. toŋuz (Gülensoy, 2011:298), kıs “kız” 7/b/43, temis “temiz” 21/a/34 < Ar. temyı̇̄ z (TDK, 2005:1948), tus “tuz” 24/d/110 < ET., OT. tuz (Gülensoy, 2011:940), yüs “yüz” 47/a/76< ET., OT. yǖz, yüd (Gülensoy, 2011:1196). Ek düzeyinde: Ağız bölgemizde geniş zaman olumsuz III. tekil, geniş zaman, şimdiki zaman I.çoğul şahıs çekiminde ekin son ünsüzü ve iyelik ekinin III.çoğul şahsında son ünsüz /s/ şekilli olarak da görülmektedir. Geniş zaman olumsuz III. tekil şahısta: gitmes “gitmez” 49/c/114, kalmas “kalmaz” 13/f/166, olmas “olmaz ” 11/b/183, taşımas “taşımaz” 47/ç/217, üşümes “üşümez” 50/c/102, gidilmes “gidilmez” 15/b/25, gelmes “gelmez” 49/a/21 Geniş zaman I.çoğul şahısta: çizeris “çizeriz” 4/c/28, yatarıs “yatarız” 4/ğ/94 Şimdiki zaman I.çoğul şahısta: yapiyis “yapıyoruz” 4/h/110, yapmiyis “yapmıyoruz” 4/h/110, rendeliyis “rendeliyoruz” 59/b/11, söyliyis “söylüyoruz” 18/a/2, topliyis “topluyoruz” 36/ı/196 İyelik ekinin III.çoğul şahsında: cenazelemis “cenazelerimiz” 2/c/24, annelemis “annelerimiz” 24/d/110, kulamıs “kulağımız” 19/d/262, ikimis “ikimiz” 13/a/36, iklimimis “iklimimiz” 67/b/24, kışlāmıs “kışlarımız” 67/b/24 1.1.3.2.4. Süreklileşme Süreklileşme: süreksiz ünsüzlerin sürekli ünsüzlere dönüşmesine denir. Sürekli ünsüzler sızıcı ve akıcı olarak ikiye ayrıldığından süreklileşme; sızıcılaşma ve akıcılaşma başlıkları altında incelenmiştir. 40 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU 1.1.3.2.4.1. Sızıcılaşma Sızıcılaşma; süreksiz, patlayıcı ünsüzlerin sızıcılaşmasıyla oluşan bir , ses olayıdır. Kelime başında ç ş, b>v şeklinde; kelime ortasında k v, ğ y şeklinde; kelime sonunda ç ş, t n, k , şeklinde görülür. Kelime başında: ç ş: şarşamba “çarşamba” 71/e/87 < Far. çār+şembe (TDK, 2005:398), şilekten “çilekten” 71/c/29 b>v: ven “ben” 81/b/34 < ET., OT. ben (~men) (Gülensoy, 2011:131). Kelime ortasında: k ḫ: vaḫıtlar “vakitler” 54/b/53 < Ar. vaḳt (TDK, 2005:2075), bah̠lava “baklava” 30/b/39 < EAT. baḳlaġu (Gülensoy, 2011:106). v: av̇ur “ağır” 21/b/121 < (DLT) āġur (Gülensoy, 2011:53), yuvar “yığar” 21/d/186 < ET. yıġ- ~ OT. yıġ-, yüg (Gülensoy, 2011:1134). ğ y: biyen “beğen” 40/c/71, deyirmen “değirmen” 21/b/91< ET., OT. täġirmän (Gülensoy, 2011:272), diyersi “diğeri” 82/b/28 < Far. dı̇̄ ger (TDK, 2005:1786). Kelime sonunda: ç ş: kerpiş “kerpiç” 9/a/7 < OT. kerpiç (Gülensoy, 2011:499), geş “geç” 21/b/117, kaş “kaç” 82/ı/181, aştandı “ağaçtandı” 19/d/284 < (KT) ıgaç, (DLT) yıġaç (Gülensoy, 2011:52-53), kaşsın “kaçsın” 3/ç/46 < ET., OT. kaç- (Gülensoy, 2011:449), saşlar “saçlar” 4/ğ/93< ET., OT. saç, EAT. saç (Gülensoy, 2011:709), uşları “uçları” 4/ğ/94 < ET. ūç (Gülensoy, 2011:954), aşlıktan “açlıktan” 30/ç/74 < OT. aç (Gülensoy, 2011:47), geştim “geçtim” 13/a/10 < ET., OT. kéç- (Gülensoy, 2011:358), iştile “iştiler” 18/c/43 < ET., OT. iç- (Gülensoy, 2011:423), genşle “gençler” 10/ç/42 < ET. känç, kängçi ~ OT. kenç (Gülensoy, 2011:364), ölştük “ölçtük” 31/ç/68 < CC. ölç-, ölçer(Gülensoy, 2011:659). t n: çeşin “çeşit” 21/c/149 k ḫ: ufaḫ “ufak” 76/b/23 < ET. ufşak, uvşak ~ OT. ufşak/uwşak/ uvşak (Gülensoy, 2011:958), yoḫ “yok” 76/b/24 < ET. yook ~ OT. yok (Gülensoy, 2011:1153), giderdıḫ “giderdik” 76/c/40, çoḫ “çok” 76/a/9 < ET. BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI 41 çok/ çoh, (DLT) çok (Gülensoy, 2011:248) daḫdılar “taktılar” 30/b/24 < ET., OT. tak- (Gülensoy, 2011:851), oynamaḫtan “oynamaktan” 76/a/16, sokaḫda “sokakta” 52/c/55 < Ar. zuḳak (TDK, 2005:1786), uşaḫlar “uşaklar” 76/d/66 < ET. uşak = uvşak ~ OT. uşak (Gülensoy, 2011:972), baḫtım “baktım” 76/a/16 < OT. bak (Gülensoy, 2011:105), ġalḫardık “kalkardık” 76/a/13 < ET. ḳalı-ḳ/ḳal(g)ı- (Gülensoy, 2011: 455). 1.1.3.2.4.2. Akıcılaşma b,g,k gibi patlayıcı ünsüzlerden biri ile h gırtlak ünsüzünün r,l,m,n,y gibi bol sesli akıcı ünsüzlerden birine dönüşmesi akıcılaşmadır. (Korkmaz, 2007: 14). Örneklerine çok az rastladığımız bir ses olayıdır. Kelime ortasında ğ y şeklinde görülür. Kelime ortasında: ğ y: biyen “beğen” 40/c/71, deyirmen “değirmen” 21/b/91, diyersi “diğeri” 82/b/28 1.1.3.2.5. Süreksizleşme Sürekli ünsüzlerin süreksiz ünsüzlere dönüşmesine denir. Bu ses olayı ağız bölgemizde kelime başında z c şeklinde bir örnekte görülmüştür. z c: cencefil “zencefil”18/g/105 < Ar. zencebil (TDK, 2005:2229). 1.1.3.2.6. Sürekli Ünsüzler Arasındaki Değişmeler ş h: ahçılık “aşçılık” 62/d/49 h f: favla “havlu” 14/a/3 < hav+lı (Gülensoy, 2011:406) h y: yepten “hepten” 35/a/5, yep “hep” 13/a/48 y v: köv “köy” 27/a/7 r l: dökelek “dökerek” 77/b/24, egel “eğer” 42/b/20 < Far. eger (TDK, 2005:604), kelelik “kerelik” 71/c/30 < Ar. kerre (TDK, 2005:1140), güleş “güreş” 39/f/85 < ET., OT. küreş (Gülensoy, 2011:397). r n: gone “göre” 81/a/17 < gör-e < *kör- (Gülensoy, 2011:383), anife “arefe” 49/c/98< Ar. arefe (TDK, 2005:119). 42 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU r y: deys “ders” 69/ğ/262 < Ar. ders (TDK, 2005:507), biyde “birde” 17/a/2 < ET., OT. bir (Gülensoy, 2011:148), hey “her” 17/b/23 < Far. her (TDK, 2005:878), misafiy “misafiy” 49/a/34 < Ar. musāfir (TDK, 2005:1401), demiy “demir” 19/b/56< ET., OT. temür (Gülensoy, 2011:273), giydiydikleri “giydirdikleri” 17/b/25, getiydikten “getirdikten” 78/a/182 < ET. ketür- < keltür- (Gülensoy, 2011:367). 1.1.3.2.7. Ünsüz Düşmesi Şumnu ili Türk ağzında çok görülen ünsüz düşmesi; kelime başında, kelime ortasında ve kelime sonunda görülen bir ses olayıdır. Kelime başında /y/, /h/ ünsüzünün; kelime ortasında /y/, /ğ/, /h/, /r/, /k/, /l/ ve /n/ ünsüzlerinin; kelime sonunda /y/, /ğ/, /h/, /r/, /k/, /l/ ve /n/ ünsüzlerinin düştüğü görülür. Bu ünsüz düşmeleri neticesinde bazı ses olayları meydana gelmektedir. Kelime ortasında düşen ünsüzlerin bir kısmı ünlü ikizleşmesine sebep olurken bir kısmı da ünlü uzamasına neden olmuştur. : /y/ ünsüzü, akıcı ve yarı ünlü olma özelliğinden dolayı ağızlary da kolay eriyip düşebilen bir sestir (Karahan, 2011: 31). Kelime başında: üzbaşı “yüzbaşı” 11/b/241, üzüne “yüzüne” 31/b/23, etecek “yetecek” 4/ı/118, ingeler “yengeler” 78/a/153 Kelime ortasında: kȫlüler “köylüler” 59/e/61, bȫlemiş “böyleymiş” 18/ğ/170, tizesinin “teyzesinin” 13/a/25, beninden “beyninden” 21/a/70, budalar “buğdaylar” 24/ç/59, Aşe “Ayşe” 18/b/27, sȫlesin “söylesin” 13/a/38, Kelime sonunda: kȫ “köy” 7/c/63, güvē “güvey” 6/ç/59, şe “şey” 1/a/21, tǖ “tüy”19/ç/205 Ek düzeyinde: Ünlü ile biten fiillerden sonra ek fiil geldiğinde düşme hadisesi görülmektedir. BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI 43 başkadı “başkaydı” 10/b/11, rengidi “rengiydi” Kelime başında, fiillerde olumsuzluk ekinden sonra gelecek zaman eki getirildiğinde iki ünlü arasındaki /y/ yardımcı ünsüzün düştüğü görülmüştür. ölmicek “ölmeyecek” 18/d/69, yetmicek “yetmeyecek” 74/ç/90, gelmicek “gelmeyecek” 17/b/42, gitmicem “gitmeyecek” 19/c/140, oynıcak “oynayacak” 77/ç/53 : /ğ/ sesinin düşmesi umumileşmiştir. Kelime bünyesinde ünğ süzden önce gelen /ğ/ düşer ve bu düşmenin etkisiyle kendisinden önce gelen ünlüyü uzatır. Kelime ortasında: ōlakları “oğlakları” 40/e/137, ı̇̄neler “iğneler” 20/b/31, āda “ağda” 2/a/13, ȫlene “öğlene” 4/ğ/91, ǖrenemedik “öğrenemedik” 31/a/7, ȫretmen “öğretmen”19/d/264, ālamak “ağlamak” 37/c/40,sālam “sağlam” 36/ğ/156, dōruluk “doğruluk” 21/d/205, būday “buğday” 4/a/2, tūla “tuğla” 2/c/25, gȫsüne “göğsüne” 4/j/138, yāmu “yağmur” 24/d/88 Kelime sonunda: fı̄̇ “fiğ” 13/f/165, bā “bağ” 24/f/140, dōdum “doğdum” 7/a/6, dādan “dağdan” 11/b/233 İki ünlü arasında kalan /ğ/ düşer ve ünlü ikizleşmesine sebep olur. de͜imende“değirmende”3/c/26, ayçiçe͜i“ayçiçeği”4/a/6, ine͜i “ineği” 8/b/27, bilece͜i “bileceği” 11/a/38, yeme͜in “yemeğin”11/b/188, doşe͜ine “döşeğine” 23/a/3,de͜il “değil” 7/ç/107, ba͜ıriyler “bağırıyorlar” 3/ç/36, mera͜ım “merağım” 3/ç/41, aya͜ınna “ayağıyla” 4/c/29, yapra͜ı “yaprağı”10/c/30, uşa͜ı “uşağı”10/c/41, baca͜ı “bacağı” 11/b/181, ya͜ı “yağı” 18/a/18, da͜ın “dağın”21/a/44, o͜ulları “oğulları” 6/a/3, yo͜ut “yogurt” 12/a/10, so͜uma “soğuma” 14/b/37, bo͜up “boğup” 19/b/51, do͜umlu “doğumlu” 30/a/5 söütlük 11/b/107 /ğ/ genellikle iki ünlü arasında bulunur, önceki ünlü geniş ise /ğ/’den sonra gelen ünlü öncekinin dar şeklidir. Önceki ünlü dar ise /ğ/’den sonra da aynı ünlü gelir (Kılıç, Erdem, 2012: 2813). Bu özelliğe göre bölgemiz ağzında /ğ/ ünsüzüyle birlikte ünlü düşerek hece düşmesi oluşur ve bu düşmenin etkisiyle ikincil ünlü uzaması görülmektedir. 44 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU bārır “bağırır” 50/ğ/274, ār “ağır” 26/d/59, eşēmiz “eşeğimiz” 24/c/40, bilēme “bileğime” 13/a/31, köpēne “köpeğine” 42/d/129, döşēni “döşeğini” 4/d/47, kürēni “küreğini” 38/b/55, yürēme “yüreğime” 3/ç/35 Ekleşmede genellikle kelime sonunda gelen /ğ/, kendisinden sonra gelen ünlüyü de düşürerek önceki ünlünün uzamasına neden olur. Bunlar genellikle aynı ünlülü veya geniş ünlüden sonra dar ünlü geldiğinde olmaktadır. tabā “tabağa” 40/e/158, ışī “ışığı” 41/c/103, hazırlī “hazırlığı” 71/d/52, kaymā “ kaymağı” 60/a/4, sokā “sokağa” 55/ı/109, toprā “toprağı” 49/d/143, köpē “ köpeğe” 7/d/119, ekmē “ekmeği” 74/ç/73, yürē “yüreği” 4/d/48 : h iki vokal arasında düştüğü takdirde ikinci vokal a ise uzun h vokal veya hiatus, u ise hiatus, i ise diftong meydana gelir(Eckmann, 1960: 197). /h/ ünsüzünün düşmesi /ğ/ ünsüzündeki gibi yaygın olmasa da bu bölge ağızlarında karakteristik bir yapı arz etmektedir. Kelime başında, ortasında ve sonunda görülen bu ses hadisesi bazı kelimelerde ünlü uzamasına, iki ünlü arasında ünlü ikizleşmesine sebep olmaktadır. Kelime başında: alaya “halaya” 36/b/25, ayvan “hayvan” 7/c/72, asırdan “hasırdan” 77/b/15, ısımlāmız “hısımlarımız” 32/b/40, āneye “haneye” 6/ç/50, oca “hoca” 10/a/8, emen “hemen” 7/f/139, ayır “hayır” 8/b/25, alı “halı” 15/b/22, Asanmış “Hasan’mış” 38/a/7, aşliysin “haşlıyorsun” 18/e/91, āmırdan “hamur” 4/h/108, āmanda “harmanda” 36/b/64, elek “helak” 21/a/57, ayda “hayda” 4/j/142, atim “hatim” 13/a/45, emşire “hemşire” 32/b/89, esabı “hesabı” 65/ç/51, ırıltı “hırıltı” 69/ğ/260, aber “haber” 24/e/134, acet “hacet” 7/e/128, Acılā “Hacılar” 43/a/7, afta “hafta” 18/c/40, alamızın “halamızın” 69/e/125, ālimize “halimize” 21/d/190, alkın “halkın” 38/a/19, atır “hatır” 18/ğ/145, atırası “hatırası” 11/a/51, avada “havada” 7/ç/110, āyat “hayat” 32/b/90, āzıla “hazırlar” 34/d/77, azreti “hazreti” 41/c/56 Gacal ve Pomak ağızlarında /h/ünsüzünü yitiren “hep”,”her”, “hepten”, “hemen”, “herhalde”, ve “hiç”gibi kelimelerin ilk hecesinde vurgudan BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI 45 dolayı ünlü uzunlukları görülmektedir (Doğan, 2008: 756). Gacal ve Pomak ağızlarında görülen /h/ düşmesi sonucu ünlü uzunlukları Şumnu ağzında genellikle görülmez. ē “her” 69/ğ/275, epsi “hepsi” 1/a/22, ēkez “herkes” 4/e/66, elede “helede” 3/ç/36, epten“hepten” 18/a/23, eralde “herhalde” 38/a/19, ēr “her” 69/ğ/204, iç “hiç” 4/ğ/101, emen “hemen” 7/f/139 Kelime ortasında: Kelime ortasında konsonanttan önce düşen h, önündeki vokali uzatır (Eckman,1960: 197). bāşiş “bahşiş” 1/b/25, yāutta “yahutta” 2/b/20, sa͜an “sahan” 6/e/81, yānıya “yahni” 50/h/327, şe͜it “şehit” 13/a/8, āretlik “ahiretlik” 6/a/2, pēlivan “pehlivan” 7/ç/106, mārebe “muharebe” 46/a/4, no͜ut “ nohut” 68/a/9, telikesi “tehlikesi” 5/c/38, kabātı “kabahatı” 19/c/121, kāvede “kahvede” 35/c/18 Kelime sonunda: saba “sabah” 4/a/6, Alla “Allah” 13/a/40, nikā “nikah” 18/g/125, tezgā “tezgah” 55/ı/107, sila “silah” 41/c/64 : Bu bölge ağzında en önemli ünsüz düşmelerinden biridir. Yayr gın olarak görülür. Bu ses hadisesi kelime ortasında, sonunda; çokluk, şimdiki zaman, geniş zaman, ettirgenlik ekinde görülür ve ünlülerin uzamasına neden olur. Kelime ortasında: yēlede “yerlerde” 4/ı/120, būdadı “burdaydı” 43/ç/95, bübēlen “biberle” 2/a/14, nēde “nerede” 2/b/22, mezālık “mezarlık” 6/a/6, kēpişten “kerpiçten” 66/a/34,ilēden “ilerden” 2/ç/35, ȫdek “ördek” 3/ç/35, sāhoşun “sarhoşun” 7/ç/77, vūdum “vurdum” 3/ç/35, tǖküle “türküler” 18/ğ/158, sītıma “sırtıma” 79/a/2, yōganını “yorganını” 64/c/44, ēkekle “erkekler” 13/b/72, tūşu “turşu” 4/f/69, āmut “armut” 4/f/69, şēbetini “şerbetini” 4/f/72, ödük “ördük” 4/ğ/93, çōbalar “çorbalar” 42/c/37, pāmak “parmak” 6/f/85, yādım “yardım” 7/b/36, dȫt “dört” 7/b/39, kūban “kurban” 7/c/68, pāçalasın “parçalasın” 31/c/51, ōtasına “ortasına” 12/a/8, gȫdük “gördük” 46 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU 12/ç/34, kīkıncı “kırkıncı” 15/a/11, kīda “kırda” 13/ç/105, askēden “askerden” 13/e/126, mēcimek “mercimek” 13/f/165, kīmızı “kırmızı” 13/f/169, gimiş “girmiş” 18/d/68, vūdum “vurdum” 3/ç/35, tōba “torba” 4/ğ/89, kūşunnar “kurşunlar” 40/d/103, kūtamış “kurtarmış” 50/ğ/293,kutlar “kurtlar” 39/f/91, sı̄̇ keyi “sirkeyi” 26/c/27, içede “içerde” 2/d/51, kıpīdadım “kıpırdadım” 19/c/183, zōluk “zorluk” 15/a/11 Kelime sonunda: vā “var” 2/a/8, zo “zor” 5/b/27, paza “pazar” 19/c/146, demi “demir” 19/a/2, bi “bir” 1/a/8, şeke “şeker” 4/b/23, du “dur” 4/e/59, kada “kadar” 2/ç/37 Ek düzeyinde: Çokluk ekinde: çayılada “çayırlarda” 2/d/45, tüküle “türküler” 18/ğ/136, Tükiyalıla “Türkiyeliler” 63/b/9, Tǖkle “Türkler” 36/b/39, ustala “ustalar” 50/ğ/317 Şimdiki zaman ekinde: yapılıyo “yapılıyor” 23/b/25, açılıyo “açılıyor” 33/a/26, gelö “geliyor” 18/ğ/167, gidiyo “gidiyor” 18/a/14 Geniş zaman ekinde: yapālar “yaparlar” 7/c/71, baka “bakar” 50/ğ/276, öpēle “öperler” 6/ç/48, gidēdik “giderdik” 74/ç/64, okuka “okurken” 4/a/5, satādılar “satardılar” 13/f/163, alıdık “alırdık” 4/c/32, verim “veririm” 19/c/86, kesēsin “kesersin” 31/c/51 Ettirgenlik ekinde: yaptımıştır “yaptırmıştır” 67/b/14, paylaştıdım “paylaştırdım” 7/ç/86, kıstīdı “kıstırdı” 32/b/47, karıştımış “karıştırmış” 19/b/59 : Bu bölge ağzında kelime ortasında, sonunda görülen ünsüz k düşmelerinden biridir. Kelime bünyesinde görüldüğü gibi gelecek zaman ekinde /k/ ünsüzünün genellikle düştüğü görülmektedir ve bu durum bazı kelimelerde ünlülerin uzamasına neden olmaktadır. Kelime ortasında: BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI 47 lābım “lakabım” 7/a/2, çökelenen “çökelekle” 2/a/6, yüsek “yüksek” 26/f/114, dükancı “dükkancı” 7/b/55, yosa “yoksa” 11/a/69, çekirdesiz “çekirdeksiz” 67/c/41, pesimet “peksimet” 36/e/108 Kelime sonunda: tüfē “tüfek” 7/d/114, pamū “pamuk” 4/j/135, bōsu “porsuk” 19/b/36, böyǖ “büyük”19/ç/211, pāmā “parmak” 26/d/62, yime “yemek”19/b/22, çöre “çörek” 36/ı/167, yüzü “yüzük” 30/b/26 Ek düzeyinde: Gelecek zaman ekinde: tutacasın “tutacaksın” 24/d/116, bırakacasın “bırakacaksın” 24/d/116, sokulmacanız “sokulmayacaksınız” 19/c/110, yaşamacasa “yaşamayacaksa” 31/b/25, gelmeceniz “gelmeyecekseniz” 19/c/110, gelecen “geleceksin” 34/b/18 : Bölgemiz ağzında pek sık görülmeyen kelime ortasında ve sol nunda görülen ünsüz düşmelerinden biridir. Kelime ortasında: atmış “altmış” 9/a/16, beki “belki” 5/b/19, hak “halk” 11/b/174, yanız “yalnız” 19/c/172, anadın “anladın” 6/f/90, Āman “Alman” 26/c/29, kakamiyim “kalkamıyorum” 26/f/120, osun “olsun” 55/a/5 Kelime sonunda: nası “nasıl” 1/b/28, ge “gel” 10/ç/34, güze “güzel”74/a/16 : Bölgemiz ağzında pek sık görülmeyen kelime ortasında ve n sonunda görülen ünsüz düşmelerinden biridir. Kelime ortasında: sora “sonra” 2/a/13, isan “insan” 18/d/80, piriç 39/a/13 Kelime sonunda: zatı “zaten” 8/b/24 : Bölgemiz ağzında kelime ortasında nadiren görülen ünsüz v düşmelerinden biridir. 48 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU Fizi “Fevzi”50/d/161, ālu “avlu” 13/ç/106, geşettiler “gevşettiler” 76/b/26 1.1.3.2.8. Ünsüz Türemesi Bir sözcüğün aslında yer almayan bir ünsüzün, zamanla bu sözcüğün bünyesine katılması olayına ünsüz türemesi adı verilmektedir. János Eckmann, (1955: 11-22) ünsüz türemesinin sesin boğumlanma-oluşum hareketiyle ilgili olduğunu söylemektedir. Şumnu ili Türk ağzında kelime başında /h/ ve /y/ ünsüzünün; kelime ortasında /h/, /n/, /l/, /v/ ünsüzlerinin türediği görülür. h: Genelde kelime başında görülen ve düz ünlülerden önce gerçekleşen bir ses hadisesidir. halırız “alırız” 49/b/82, haniki “aynı ki” 78/a/145, hanneye “anneye”11/a/22, haşçılara “aşçılara”11/b/189, haşiften “arşivden” 11/a/10, hayleme “aileme” 81/ç/90, hellen “elle” 72/a/7, hıslarız “ıslarız” 78/a/35, hagasından “agasından” 78/a/167, haklar “aklar” 81/ç/83 Kelime ortasında sadece bir örnek tespit edilmiştir: sahat “saat” 81/b/33 y: Zeynep Korkmaz (1995:210-211) kelime başında /y/ türemesinin Eski Türkçedeki Oğuz Türkçesine özgü bir belirti olduğunu bildirir. Sadece kelime başında görülen bir türemedir. Bu ses olayı düz ünlülerden önce gerçekleşmiştir. yama “ama” 2/d/49, yeki “iki” 76/a/17, yeline “eline” 13/e/149, yelli “elli” 80/c/20, yemekli “emekli” 13/ç/93, yet “et” 13/a/2, yikiye “ikiye” 76/b/29, yimamdan “imamdan” 13/a/21, yineklemiz “ineklerimiz” 12/c/20, yip “ip” 77/b/19, yiri “iri” 54/c/71, yiş “iş” 13/c/84, yincecik “incecik” 19/b/40 n: çeşint “çeşit” 4/e/54, birisinne “birisine” 18/g/123, çintletmiş “çiltletmiş” 49/e/181 l: çille “çile” 7/b/28 v: duvalar “dualar” 14/a/9 BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI 49 1.1.3.2.9. Ünsüz İkizleşmesi Ünsüz ikizleşmesi, kelime ortasında görülen bir ses olayıdır. Genellikle kuvvetli vurgulama, ünlü düşmesi, ünsüz benzeşmesi, türemesi neticesinde oluşan ünsüz ikizleşmesi; /n/, /d/, /l/, /ş/ ünsüzlerinin ikizleşmesiyle oluşmuştur. yeddi “ yedi” 42/ç/59, çille “çile” 7/b/28, annayı “anayı” 78/a/171, yannaştı “yanaştı” 4/a/10, attarsın “atarsın” 11/b/162, ummiyetlen “umumiyetle” 47/b/134 1.1.3.2.10. Ünsüz Tekleşmesi İkiz ünsüzlerin tekleşmesi, ikiz ünsüz bulunduran sözcüklerdeki ünsüzlerden birinin düşmesi olayıdır (Gülensoy 1988: 67). Anadolu ağızlarında bünyesinde ikiz ünsüz olan Doğu kökenli sözcüklerde, ikiz ünsüzden kaçma yönünde bir görünüm vardır (Korkmaz 1956: 81). Arapça’dan Türkçe’ye geçen ikiz ünsüzlü kelimelerdeki çift ünsüzden birinin düşmesiyle oluşmuştur. Kelime ortasında görülür. Ünsüz tekleşmeleri; nn n, vv v, ll l, kk k şeklindedir. kk k: dükan “dükkan” 7/b/53, nn n:sünet “sünnet” 6/c/29 vv v: evel “evvel” 3/a/3 ll l: mālesi “mahallesi” 27/a/14, milet “millet” 72/d/82 Arapça kökenli kelimelerin yanısıra “anne” kelimesi de ünsüz tekleşmesiyle eski halindeki gibi tek /n/’li hâle gelmiştir. Bunun dışında Türkçe kelimelerde ünsüz tekleşmesi görülmez. anele “anneler” 7/ç/100 1.1.3.2.11. Ünsüz Benzeşmesi Ünsüz benzeşmesi, bir ünsüzün boğumlanma noktası ve niteliği bakımından sözcük içindeki bir başka ünsüze kısmen veya tamamen benzemesi- 50 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU dir. Benzeşmeler, benzeşmenin yönüne göre ilerleyici ve gerileyici benzeşme; oluşum yerine göre yakın ve uzak benzeşme; özellik aktarımı derecesine göre tam ve yarı benzeşme olarak sınıflandırılmaktadır. Şumnu ili Türk ağzında ünsüz benzeşmeleri; yakın tam ilerleyici benzeşme, yakın tam gerileyici benzeşme, uzak tam ilerleyici benzeşme, uzak yarı gerileyici benzeşme şeklindedir. Yakın tam ilerleyici benzeşmeler nl nn, ly ll, bb, şş şeklinde; yakın yarı ilerleyici benzeşmeler ml mn, şeklinde; yakın tam gerileyici benzeşmeler ln nn, rl ll, zs ss, ts ss, vl ll şeklinde; yakın yarı gerileyici benzeşmeler zt st, tc dc, zd şeklinde; uzak yarı gerileyici benzeşme b.n m..n, şeklinde; uzak tam gerileyici benzeşmeler ise z.c c.c şeklindedir. Yakın tam ilerleyici benzeşmeler: nl nn: Bu benzeşme bölgemizin karakteristik ve kurallı yakın tam ilerleyici benzeşme örneğidir. /m/ ve/n/ ünsüzlerinden sonra gelen /l/ ünsüzü /n/’ye dönüşür. sabunnu “sabunlu” 81/b/38, samannık “samanlık” 7/b/31, annık “anlık” 19/d/273, balkannık “balkanlık” 62/c/30, bostanna “bostanlar” 43/ç/74, yapannar “yapanlar” 19/d/300, zenginnik “zenginlik” 36/b/39, adınna “adınla” 38/c/86, ananna “ananla” 82/c/34, yannış “yanlış” 4/ı/117, su͜anna “soğanlar”62/a/14, zemannar “zamanlar” 50/a/11, günnük “günlük” 69/c/68, fistannık “fistanlık” 13/f/169, dumannı “dumanlı”67/ç/90, annaştık “anlaştık” 82/g/141, elinnen “eliyle” 47/a/15, ekinnik “ekinlik” 61/c/38, dinnendiydiler “dinlendiydiler” 69/ğ/256 ly ll:balle “balya” 70/c/23, fasulle “fasulye” 56/a/4 bb:abba “ abla” 43/a/3 şş: eşşaları “eşyaları” 49/c/98 Yakın yarı ilerleyici benzeşmeler: ml mn: adamnara “adamlara” 21/b/116, aġamnan “agamla” 49/e/191, baryamnanda “bayramlada” 60/a/11, damnada “damlarda” 13/b/71, damnamaz “damlamaz” 70/c/35, do͜umnu “doğumlu” 31/b/39, eşimne “eşimle” 57/c/30, nemni “nemli” 47/a/13, tamamnaniyi “tamamlanıyor” 69/b/61 BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI 51 : yalnısça 74/ç/96 Yakın tam gerileyici benzeşmeler: rl ll:atollar “atıyorlar” 78/a/179, diyille “diyorlar” 10/ç/42, gideller “giderler” 26/d/74, yeller “yerler” 67/ç/58,bindiröller “bindiriyorlar” ss: kıssa “kızsa” 20/a/12 ts 77/b/18, demillen “demirle” 19/a/11 ss:yassıya “yatsıya” 71/b/15 ln nn:yannız “yalnız” 11/b/179 vl ll: allı “avlu” 11/b/180 Yakın yarı gerileyici benzeşmeler: zt st: gaste “gazete” 72/b/39 tc dc: annadcak “anlatacak” 49/e/209 zd: atlazdan “atlastan” 34/b/27 Uzak yarı gerileyici benzeşme: b.n m.n: çomannarı “çobanları” 6/b/19 Uzak tam gerileyici benzeşme: z.c c.c: cencefil “zencefil” 18/g/105 1.1.3.2.12. Ünsüz Yer Değiştirmesi Ünsüz yer değiştirmesi, çok eski bir tarihte çıkmış, Türkçe’nin tarihî dönemlerinde ve Anadolu ağızlarında çok görülen bir ses olayıdır (Eren,1953: 175; Caferoğlu, 1989: 2). Konuşma dilinde hece veya kelimelerin telaffuzunda kolaylık sağlamak amacıyla böyle bir yol izlenir (Kalay,1998: 57). Ünsüz yer değiştirmesi, yakın ve uzak seslerde görülür. Yakın seslerde ml lm, yr ry şeklinde; uzak seslerde vl v.l şeklindedir. Yakın ünsüzlerde: çölmek 13/b/64, gölmek 21/a/40, baryamnanda 60/a/11, Uzak ünsüzlerde: avul 52/c/70 52 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU 1.1.3.2.13. Ünsüz Aykırılaşması Bir sözcükte komşu olan ya da birbirinden aralıklı duran fakat boğumlanma nitelikleri birbirinin aynısı ya da birbirine yakın olan iki ünsüzden biri, bazen kendi boğumlanma noktasını ötekinden ayırarak başka bir ünsüze döner ve aykırılaşma/benzeşmezlik denilen, benzeşmenin tam tersi olan bir olayın gelişmesine yol açar (Korkmaz 1994: 96). Aynı veya benzer özellikler taşıyan ünsüzlerden birinin başka ünsüze dönüşerek aynısından veya benzerinden uzaklaşmasıyla oluşan ünsüz aykırılaşması, yakın ve uzak seslerde görülen bir ses olayıdır. Yakın ünsüzlerde şeklinde; uzak ünsüzlerde r.r l.r şeklinde görülmekşt şd, st sd, kş tedir. Yakın ünsüzlerde: şt şd: kızışdısın “kızıştırsın” 4/j/140, işde “işte” 36/j/221, işdiler “içtiler” 43/b/26, kavuşdı “kavuştu”19/ç/240 st sd: ısdısın “ısıtırsın” 70/c/26 kş : av̇şama “akşama” 19/c/174 Uzak ünsüzlerde: belber “berber” 4/e/58 1.1.3.2.14. Hece Kaynaşması Bir kelimede yan yana bulunan hecelerin veya birleşik kelime oluşumunda ilk kelimenin son sesi ile diğer kelimenin başındaki sesin kaynaşmasıyla oluşan hece azalmasıdır (Korkmaz, 2007: 116). Şumnu ili Türk ağzında sık görülen hece kaynaşması, birleşik kelime oluşumunda daha çok görülür. Genellikle hızlı konuşma, telaffuz kolaylığı ve tekrara düşmekten kaçma eğiliminden kaynaklanmaktadır. nābalım 18/ğ/172, bav̇şam 19/ç/242, neblem 4/a/4, nezman 6/a/5, cumatesi 63/b/17, sütlaŞ 33/a/21, niçin 7/ç/94, nasıl 4/g/79, öyle 4/ğ/90, bȫle 4/a/11, şȫle 9/a/8,noldu 19/d/276, naptım 55/e/66 BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI 53 1.1.3.2.15. Hece Düşmesi Çoğu kez iki, nadir olarak da daha ziyade komşu hecenin kaynaşması ile kendini gösteren bu olay, Anadolu ağızlarında olduğu gibi, Rumeli ağızlarında da fazladır. Kaynaşan hecelerin iki ünlü arasında kaybolan ünsüzleri g, k,l,n,r,v,h,y gibi düşme veya ünlüleşme özelliği taşıyanlardır. Kaybolan sesler, fonksiyonlarını yine uzunluk şeklinde kalan hecenin üstüne yüklerler (Gülensoy,1984: 27). Hece düşmesi, bir sözcükte art arda gelen ve nitelik yönünden benzer seslerden oluşan iki heceden birinin kaybolmasıdır. Ağız bölgemizde sık görülen bir hadisedir. Genellikle /ğ/,/h/,/r/,/y/ ünsüzlerin yanında vurgusuz durumlarda, telaffuz kolaylığında ortaya çıkmaktadır. kocabanın 36/ğ/147, nebilem 4/ı/113, nemin 13/b/58, dikmē 13/ç/94, etlēni 13/ç/102, çün 13/ç/108,buma 13/f/168, yemē 78/a/116, sābı 15/b/26, sālında 72/b/30, būsundan 17/b/32, yımta,18/c/36,şin 2/ç/36, samsak 18/ç/49, nas 18/ç/52, bahar 18/g/105, telezyon 18/ğ/157, kaynam, 3/ç/37, bıcāmı 19/ç/216, yaprā 13/g/177, māleler 38/b/58, macırlık 21/a/14, bāmış 21/a/42, beklendı̄̇ 21/c/158, acık 4/e/59, eşēmiz 24/c/40, āca 24/f/142, ār 26/d/59 İyelik III çokluk ekinden sonra isim hal ekleri getirildiğinde iyelik ekinin bünyesinde düşme yaygın ve kurallı olarak görülmektedir. hocalandan 21/c/146, ellenden 21/a/66, ceplene 41/c/96, dizlene 19/c/160, ellene 20/a/2, hanelene 34/b/21, işlene 61/c/27, tepelene 69/d/112, halalana 78/a/195, arabalana 6/c/30, ayaklana 4/j/141,ayçiçekleni 32/b/39, bibeleni 62/a/4, börekleni 21/d/185,çembeleni 37/b/34, ekekleni 49/c/106, gözleni 35/b/13, adlanı 34/b/32, bahatarlanı 33/a/18, çoraplanı 4/j/141, gaşıklanı 78/a/107,boylanda 50/d/159, uşaklanda 75/b/38, yaşlanda 11/a/19, öküzlende 50/c/105, üslende 24/d/88, yēlende 45/a/2, aralanda 2/b/22, başlanda 17/b/24, bacaklandan 82/c/40, küçüklenden 6/f/91,kardeşlenden 11/b/228, kemiklenden 55/d/46, küylenden 40/e/114, tekelenden 72/ç/55 BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI 55 İKİNCİ BÖLÜM 2. ŞEKİL BİLGİSİ Şekil bilgisi başlığı altında Şumnu’da derlenen metinlerden hareketle Şumnu ili Türk ağzında kullanılan ekler, çekim ekleri ve yapım ekleri olmak üzere iki ana başlık altında incelenmiştir. Çekim ve yapım ekleri daha sonra alt gruplara ayrılarak her ekin özellikleri verildikten sonra bu ekler, incelenen metinlerden seçilen örneklerle ortaya konulmuştur. 2.1. Çekim Ekleri 2.1.1. İsim Çekim Ekleri 2.1.1.1. İsim Hâl Ekleri Şumnu ili Türk ağzında isim hâl ekleri; yalın, belirtme, yönelme, bulunma, ayrılma, ilgi, eşitlik ve vasıta hâli alt başlıklarında ele alınarak özellikleri verildikten sonra incelenen metinlerden örneklendirilmiştir. 2.1.1.1.1. Yalın Hâli Yalın hâl, ismin herhangi bir hâl eki almadığı hâlidir. Şumnu ili Türk ağzında kullanılan yalın hâle aşağıdaki örnekler verilebilir: abla 18/g/121, ėv 43/b/39, fıçı 4/f/69, gavanoz 4/f/75, haber 5/a/12, hafta 1/a/12, hane 7/a/5, hamır 49/c/99, harp 21/c/152, hayat 47/ç/217, inek 4/ğ/95 56 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU 2.1.1.1.2. Belirtme Hâli Eki Eski Türkçe’de belirtme hâli eki “+ġ/+g” şeklindedir. Bu dönemin son zamanlarında ekin zamirli çekimden gelen “+nı/+ni” şekli de vardır (Gabain, 2007:64). Orta Türkçe döneminde isimlere de gelmeye başlayan “+nı/+ni” şekli Eski Anadolu Türkçesi’nde karekteristik olmasa da kullanılmıştır (Gülsevin, 1997:33). Şumnu ili Türk ağzında belirtme hâli eki, ünsüzle biten kelimelerden sonra “+i/+ı/+u/+ü” şeklinde; ünlü ile biten kelimelerden sonra “+yı/+yi/+yu/+yü” şeklinde; iyelik eklerinden sonra “+n”li şekillidir. Eklendiği kelimelerde kendisinden önceki ünlüyle kalınlık incelik uyumu ve düzlük yuvarlaklık uyumu bakımından uyumludur. isanı 11/b/207, kādaşı 18/ğ/170, küyü 5/ç/45, kızı 7/ç/83, koçu 44/a/36, mektebi 19/d/278, imzayı 32/b/63, kapıyı 2/b/19, kınayı 17/b/45, kuyuyu 2/c/26, sürüyü 54/a/7, miciyi,50/f/203, kokusunu 18/g/115, öküzünü 42/ç/59, makinesini 45/ç/57 kapısını 43/b/34 2.1.1.1.3. Yönelme Hâli Eki Yönelme hali eki, ET’ de yaygın olan biçimiyle +ka,+ke, +ġa, +ge, iyelik eklerinden sonra +na, +ne ve son sesi k ünsüzü olan isimlerle kitabelerdeki bazı yer adlarında +a, +e şeklindedir (Gabain, 2007: 63). Yönelme hali eki, Eski Türkçe’de -ġa, -ge idi. Batı Türkçesi’nde ġ ve g’ler düştüğü için ek a ve e şeklini almıştır (Biray, 1999:230). Şumnu ili Türk ağzında yönelme hâli eki, “+a/+e” şeklindedir. Ünlü ile biten kelimelerde araya yardımcı ünsüz görevinde /y/; iyelik ekinden sonra ise iki ünlü arasına /n/ gelir. Ek, eklendiği kelimelerle kalınlık incelik uyumu bakımından uyumludur. adama 21/a/67, akrabalara 11/b/126, eve 1/b/26, āmura 64/a/10, bubama 13/a/18, akrabaya 40/b/38, bubaya 18/a/14, dakıya 4/e/53, davulcuya 69/b/23, dereye 38/a/5, akasına 13/c/89, yüzüne 36/d/105, anesine 11/b/100, camisine 69/ğ/226 Yönelme hâli eki, isim fiil ile biten kelimelere getirildiğinde araya gelen yardımcı ünsüz /y/ düşer ve kendisinden önceki düz, geniş ünlüyü uzatır. BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI 57 başladım don dikmē 13/ç/94, gelin almā gelcekler 20/a/11, unutmā başladım 13/e/140, okutmā geliyle 14/a/23, konuşmā başladıktan so 18/d/71, gitmē dü͜üne hakkı yok 19/c/142 Yönelme hâli eki almış, ses hadisesi meydana gelen bazı kelimelerde ek yığılması görülmektedir. Ek yığılması: Bir ekin veya aynı görevi yüklenmiş şekilce farklı eklerin kelime içinde arka arkaya sıralanması olayıdır (Korkmaz, 2007: 82). da͜aya 38/a/6, sa͜aya 74/ç/99, fırnaya 55/a/6, yāgaya 65/c/18 2.1.1.1.4. Bulunma Hâli Eki ET’de “+da/+de,+ta/+te” şeklinde olan ek bulunma- çıkma hali fonksiyonlarını birlikte üstlenmiştir (Gabain, 2007: 64). Ağız bölgemizde bulunma hali eki “+da/+de/+ta/+te” şeklindedir.Ünlü ve ünsüz uyumuna uymaktadır. yerde 7/a/24, yingemde 49/e/188, anede 6/ç/38, apartmannada 37/c/53, arabada 19/c/105, ateşte 13/f/169, çiflikte 38/a/38, çocuklukta 11/a/74, durakta 21/a/39, ı̄̇ tiyālıkta 7/ç/100 I.tekil ve III.çoğul İyelik ekinden sonra araya /n/ ünsüzünü alır. kafasında 11/b/188, parasında 69/e/141, kenālarında 61/c/43, tǖkülerinde 18/ğ/156 2.1.1.1.5. Ayrılma Hâli Eki Eski Türkçe’de “+dın,+din,+tın,+tin” şeklinde olan ayrılma hâli eki, Eski Anadolu Türkçesi’nde”+dan,+den” şeklindedir (Gabain, 2007:64). Şumnu ili Türk ağzında ayrılma hâli eki “+dan/+den/+tan/+ten” şeklindedir. Ek, eklendiği kelimelerle kalınlık incelik uyumu ve ünsüz uyumu bakımından uyumludur. türbeden 38/a/22, tüysünden 32/b/31, yēden 13/d/122, yıldızladan 54/ç/76, yimamdan 13/a/21, yoldan 2/c/30, bōsuktan 19/b/56, çanaktan 75/a/10, çocuktan 69/ğ/265, devletten,41/c/93, domatesten 33/ç/67, fasilleden 1/a/6 I.tekil ve III.çoğul İyelik ekinden sonra araya /n/ ünsüzünü alır. 58 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU annesinden 78/a/167, belinden 63/ç/58, çeşmesinden 82/g/145, dalından 63/d/74, hagasından 78/a/167, hısımlandan 48/b/20, hocalandan 21/c/146, ellenden 21/a/66, kemiklenden 55/d/46 2.1.1.2. İlgi Hâli Eki Eski Türkçe ve Eski Anadolu Türkçesi’nde ekin sonundaki ünsüz /ŋ/ şeklindedir. Türkmen Türkçesi’nde bu ekteki nazallık korunmuştur. Ekin ünlüsü Türkiye Türkçesinde, Azerbaycan Türkçesi ve Gagauz Türkçesinde kalınlık-incelik ve düzlük-yuvarlaklık uyumuna tabidir (Biray, 1999: 224). Şumnu ili Türk ağzında ilgi hâli eki ünsüzle biten kelimelere “+ın/+in/+un/+ün”, ünlü ile biten kelimelere “+nın/+nin/+nun/+nün” şeklinde gelmektedir. Ek, eklendiği kelimelerle kalınlık incelik uyumu ve düzlük yuvarlaklık uyumu bakımından uyumludur. kızımın 69/a/5, kocabanın 36/ğ/147, kofanın 78/a/138, komşuların 69/c/92, mandaların 36/ı/181, mektebin 32/b/50, mendilin 4/ğ/88, ninemin 13/a/16, okulun 32/b/51, sāhoşun 7/ç/77, tabudun 69/e/134, dü͜ünün 57/c/52, gölün 50/ğ/272, gövün 81/a/13 kişinin 80/b/9, kūbanın 45/a/21, davulcunun 24/a/6, bunun 5/a/9, mandanın 24/ç/60, maşinenin 69/c/86, odunun 47/c/153, köprünün 21/b/90, köylünün 38/a/19, 2.1.1.3. Eşitlik Hâli Eki Şumnu ili Türk ağzında eşitlik hâli eki, “+ca/+ce/+ça/+çe” şeklindedir. Eşitlik eki; eşitlik, yaklaşma, çokluk gibi değişik anlamlar verebilecek işlevlerde kullanılmaktadır. aftalarca 37/b/8, bunca 13/a/50, usulca 19/c/127, uzunca 69/c/77, binnerce 42/e/135, güzelce 42/c/45, çokça 2/ç/36, büyükçe 49/b/71 2.1.1.4. Vasıta Hâli Eki “+n” şeklinde olan vasıta eki, Köktürk Türkçesi, Eski Uygur Türkçesi ve Karahanlı Türkçesinde pek bol kullanılmıştır. Eski Anadolu metinlerinde de devam ettikten sonra kaybolmuştur (Korkmaz, 2011: 18-31). Vasıta hâli eki “+n”, Eski Türkçe, Orta Türkçe ve Eski Anadolu Türkçesi dönemlerinde kullanıldıktan sonra, Osmanlıca döneminde kullanımdan BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI 59 düşmüştür. Eski Anadolu Türkçesinde asıl vasıta hâli eki “+n” olmakla birlikte, “+la”, “birle”, “ile” şekilleri de kullanılmıştır (İpek, 2008: 66). Şumnu ili Türk ağzında vasıta hâli eki, “ile” edatının ekleşmesiyle oluşan “+la/+le” ekidir. Fakat bu ek, bu haliyle çok az kullanılmıştır. Daha çok ünsüz benzeşmesi neticesinde aldığı “+ne/+na” ve Eski Türkçe’deki vasıta eki “+n” ile birleşerek aldığı “+lan/+len” ve “+nan/+nen” şekilleriyle kullanılmıştır. Vasıta eki, ünlü ile biten kelimelere eklendiğinde koruyucu ünsüz alır. Vasıta hâli eki, eklendiği kelimelerle kalınlık incelik uyumu bakımından uyumludur. çalgıyla 6/ç/35, çapayla 50/ğ/303, abbayla 69/a/7, agayla 11/a/49, bindallıyla 59/ç/29, karıyla 19/d/286, lanayla 40/ç/85, lambayla 26/f/119, ellemle 19/a/6 Çokluk ekininin bünyesindeki /r/ ünsüzü düşerken vasıta hali eki ekleşmede “+la/+le” şeklindedir. çāşaflala 36/d/103, mandalala 67/b/23, atlala 3/ç/48, Bulgālala 13/b/77, çalgılala 57/c/55, çuvallala 4/a/14, karılala 19/c/107, nalbulala 3/c/16, oklavalala 56/a/8, pompalala 67/ç/83, talikalala 7/c/61, ahadaşlala 82/g/140, akrabalala 26/f/99, biçerdöverlele 71/b/10, çekişlele, 11/a/ 33güllele 50/c/73, öküzlele 5/b/17, dārelele 13/b/65, fenēlele 32/b/74, ineklele 5/b/17 Vasıta hâli eki, Eski Türkçe’deki vasıta eki “+n” ile birleşerek aldığı “+lan/+len” şekli, ünlü ile biten kelimelere getirildiğinde araya /y/ yardımcı ünsüz gelir. geceylen 70/a/7, idareylen 26/f/117, maşineylen 34/c/47, tepsiylen 2/a/11, arabaylan 36/c/75, mayaylan 4/h/103, komşuynan 50/e/180, çamurlan 47/a/52, ineklen 72/a/14, bēgilelen 36/ı/173, biberlen 42/c/43, bizlen 76/d/65 cevizlen 42/ç/63, ekmeklen 8/b/24, ellen 72/a/15 +nan/+nen şekilli örnekler: bulgurnan 78/a/88, aġamnan 49/e/191, arabalanan 37/b/17 arabaynan 50/ğ/278 tōbaynan 4/ğ/90, ceviznen 80/c/15, düvennen 5/b/21, ekinnen 75/b/43 60 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU İyelik III. tekil şahıstan sonra vasıta hali eki getirildiğinde araya /n/ yardımcı ünsüzü gelir. arabasınnan 24/c/42, babasınnan 31/a/11, anasınnan 10/ç/35, arkasınnan 77/b/16, kabınnan 63/ç/60, kızınnan 67/b/28, rubasınnan 2/c/33, takımınnan 42/b/17, tazyıkınnan 47/a/34 yāsınnan 21/d/191, dizinnen 50/c/85, Allahın emrinnen gideler 75/a/5, adam emen elinnen sopayı batırmış 47/a/15, orasının şeyinnen ǖrendiler82/d/82, hani yemenne işkisinne limonatasınna bütün kȫ oturıyı 52/c/77 2.1.1.5. Çokluk Eki Eski Türkçe’de en çok kullanılan çokluk eki olan “-lar/-ler” eki, Eski Türkçe’den sonra Türkçe’nin tek çokluk eki haline gelmiştir. Eski Uygur Türkçesi’nde genellikle eklendiği kelimelerden ayrı yazılan bu ekin Eski Anadolu Türkçesi’nde de bazen ayrı yazıldığı görülür. Çokluk eki, sadece eklendiği ismi etkiler, bu ismin diğer kelimelerle ilişki kurmasında herhangi bir etkisi yoktur (Ergin, 1993: 209-210). Şumnu ili Türk ağzında çokluk eki, “+lar/+ler” şeklindedir. /m/ ve/n/ ünsüzlerinden sonra gelen /l/ ünsüzü /n/’ye dönüştüğünden çokluk eki “+nar/+ner” şeklinde de görülmektedir. Bunlarla birlikte bu ekteki /r/ ünsüzünün yaygın olarak düşmesi neticesinde “+la/+le” şeklinde ve ünsüz benzeşmesi yoluyla da “+na/+ne” şeklinde de görülmektedir. Ata’ya göre (2009:96)”+la/+le” şeklindeki çokluk eki, Türk dilinde yaygın kullanımda olan +lAr çokluk ekinin yapısında bulunan, bunun dışında Altay dillerinde olduğu gibi Türk dillerinde de kullanım alanı bulan arkaik bir ektir. abablar 40/c/64, ablalar 1/b/24, aşıklar 82/c/40, bıçaklar 6/c/27, çatılara 20/b/24 çekişler 50/c/125, çeşmeler 13/e/156, çevizler 81/a/2, enişteler 1/b/24, eskiler 50/d/164 eskileden 10/ç/39, eşle 19/b/65, eşşekle 74/ç/64, akadaşla 13/ç/95, bayramla 33/a/10 +nar,+ner şekilli örnekler: bayramnar 76/b/22, bunnardan 11/a/78, burkannar 78/a/123 damnar 18/b/27 de͜irmenner 2/a/8, cingenner 19/c/152, dü͜ünner 1/a/11, göçmenner 39/f/75 +na, +ne şekilli örnekler: günnede 40/b/61, izleyenne 52/a/13, kefinne 69/ğ/290, kilimne 26/f/87 koyunna 7/b/35, kūbanna 7/e/129, ocanna 23/a/3, onna 1/a/20, oyunna 4/c/34, pelvanna 7/ç/105 BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI 61 2.1.1.6. İyelik Ekleri Eklendiği ismin karşıladığı varlığın kime ya da neye ait olduğunu gösteren isim çekim ekleridir (Korkmaz, 2003:259). Şumnu ili Türk ağzında kullanılan iyelik ekleri ve örnek çekimleri şu şekildedir: I. teklik şahıs: Bölgemiz ağzında yazı dilinde olduğu gibi iyelik I. teklik şahıs eki “+m” dir. Ünsüzle biten isimden sonra araya yardımcı ünlü girer. amůcam 11/b/232, annem 4/a/8, bacām 18/d/61, cenazem 81/b/59, çocum 2/d/55, dayım 5/a/10, arkadaşım 2/d/47, torunum 13/e/148, gücüm 13/a/2, köküm 48/a/8, defterim 18/ğ/160 II. teklik şahıs : Bölgemiz ağzında yazı dilinde olduğu gibi iyelik II. teklik şahıs eki “+n” dir. Ünsüzle biten isimden sonra araya yardımcı ünlü girer. anan 82/ğ/149, paran 12/c/27, mandan 19/c/104, odanda 47/a/64, amucan 47/ç/208, anan 82/ğ/149,mülkün 24/d/73, çocun 44/a/31, gücün 71/d/44, kızına 72/d/84, elinden 72/d/88 III. teklik şahıs : Bölgemiz ağzında iyelik III. teklik şahıs eki, ünsüzle biten isimlerde ünlü uyumuna bağlı olarak “+ı/+i/+u/+ü” şeklinde; ünlü ile biten isimlerden sonra ise araya /s/ yardımcı ünsüzü getirilerek “+sı/+si/+su/+sü” şeklindedir. kadaşı 82/ı/179, haberi 11/b/245, kızı 13/a/18, ruhu 36/ğ/156, yolu 41/c/80, üstüne 45/ç/59, makinesi 79/a/16, torbasına1/a/21, kokusu 4/ı/116, ferecesinin 17/b/40, ȫtüsü 57/c/46 III. teklik şahıs eki, ünsüzle biten isimlerde ünlü uyumuna bağlı olarak “+ı/+i/+u/+ü” şeklinde şeklinde olmasına ragmen birkaç örnekte bu kuralın dışına çıkılmıştır. köysü 42/a/5, tüysünden 32/b/31, yagsını 79/b/36 I. çokluk şahıs : Bölgemiz ağzında yazı dilinde olduğu gibi iyelik I. çokluk şahıs eki “+mız/+miz/+muz/+müz” şeklindedir. Ünsüzlerle biten isimlerden sonra araya yardımcı ünlü girer. camimiz 7/c/67, çayırımız 82/c/33, komşumuz 31/b/20, müftümüz 71/e/62, sözümüz 40/b/26 canımız 69/d/117, cevizimiz 81/a/5, comatımız 71/b/21, doktorumuz 49/b/84, kö͜ümüz 62/c/31 62 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU Genellikle çokluk ekinden sonra gelen İyelik I. çokluk şahıs ekinin bünyesindeki z>s değişimi ile ötümsüz örnekler çokça görülmektedir. āyatımıs 32/b/89, babalamıs 32/a/5, baklavalamıs 62/b/26, cemimis 14/a/11, çocuklamıs 82/f/112, dayımıs 19/d/254, dü͜ünnemis 19/c/101, ı̇̄tiyalamıs 67/b/38, iklimimis 67/b/24, kardaşlamıs 81/a/6, kışlāmıs 67/b/24, kulamıs 19/d/262, kuşaklarımıs 47/ç/184, yakınnamıs 32/b/40 II. çokluk şahıs: Bölgemiz ağzında iyelik II. çokluk şahıs eki olarak +nız/+niz/+nuz/+nüz şekline ait örnekler tespit edilmiştir. Ünsüzlerle biten isimlerden sonra araya yardımcı ünlü girer. arabanız 15/b/21, ablanız 44/a/13, atırınız 13/a/5, cebinize 19/ç/233, kendinize 2/d/52, mevlidinize 36/b/44, vadık atmış koyunuzu 69/c/87, ferece boynuzuna kor 47/ç/192 III. çokluk şahıs : Bölgemiz ağzında yazı dilinde olduğu gibi iyelik III. çokluk şahıs eki “+ları/+leri” şeklindedir. hısımları 70/a/9, etleri 72/d/99, īsanları 74/ç/93, uşakları 75/b/65, yingeleri 77/b/19 İyelik III. çokluk ekinden sonra isim hal ekleri getirildiğinde iyelik ekinin bünyesinde düşme yaygın ve kurallı olarak görülmektedir. adlanı 34/b/32, akrabalanı 11/b/226, ayaklanı 36/d/102, bāşışlanı 62/ç/45, bazılanı 21/c/149, bibeleni 62/a/4, börekleni 21/d/185, büyüklende 39/a/4, ellende 17/b/34, evlenden 11/a/70 /n/ ve /m/ ünsüzleriyle biten isimlere, iyelik III. çokluk eki getirildiğinde ünsüz benzeşmesinden iyelik III. çokluk ekleri “+narı/+neri” şekillerinde görülmektedir. fistannarı 34/b/28, hayvannarı 2/a/5, kadınnarı 4/e/62, kannarı 67/c/49, kazannarı 55/c/23,tütünneri 10/ç/42, ürünneri 67/ç/92, üzümneri 19/d/285, yenneri 47/ç/172 İyelik eki alan bazı kelimelerde ek yığılması tespit edilmiştir. epsimiz 18/ğ/172, giymesimiz 82/ğ/147, devrisi 42/d/99, BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI 63 2.1.2. Fiil Çekim Ekleri Şumnu ili Türk ağzında kullanılan fiil çekim ekleri; kip ekleri, kişi ekleri olarak iki bölümde, daha sonra bu bölümler kendi içinde alt bölümlere ayrılarak incelenmiş, özellikleri verildikten sonra örneklendirilmiştir. 2.1.2.1. Basit Kipler Şumnu ili Türk ağzında kullanılan basit kipler, haber ve tasarlama kipleri olarak iki başlık halinde ele alınmış, daha sonra bu bölümler kendi içinde alt başlıklara ayrılarak incelenmiş, özellikleri verildikten sonra örneklendirilmiştir. 2.1.2.2. Haber Kipleri Şumnu ili Türk ağzında kullanılan duyulan geçmiş zaman, görülen geçmiş zaman, şimdiki zaman, geniş zaman ve gelecek zaman eki incelenmiş, özellikleri verildikten sonra örneklendirilmiştir. 2.1.2.2.1. Duyulan Geçmiş Zaman Çekimi Şumnu ili Türk ağzında duyulan geçmiş zaman eki “-mış/-miş/-muş/müş” şeklinde olup yazı dilinde olduğu gibi hem isimlerle hemde fiillerle kullanılmakta, çekimi zamir kökenli kişi ekleriyle; olumsuz şekli “-ma/-me” olumsuzluk ekiyle yapılmaktadır. Duyulan geçmiş zaman kipinin şahıslara göre çekiminde ekin ünlüsü, ünlü uyumuna uymaktadır. I. teklik şahıs eki : -ım,-im,-um,-üm II. teklik şahıs eki : -ın,-in,-un,-ün III. teklik şahıs eki : I. çokluk şahıs eki : -ık,-ik,-uk,-ük II. çokluk şahıs eki : -sınız,-sunuz III. çokluk şahıs eki : -lar,-ler I. teklik şahıs: yapmışım 19/a/7, almışım 19/ç/217, bellememişim 21/c/152 istemişim 19/d/298, olmuşum 40/a/17, tutmuşum 67/ç/56, gȫmüşüm 82/ç/58, götüymüşüm 19/ç/217 64 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU II. teklik şahıs : Duyulan geçmiş zaman ekinin ikinci şahıs çekiminde şahıs ekinin bünyesindeki /s/ ünsüzü düşer. kesmişin 50/g/226, vemişin 19/ç/222, yapmışın 19/ç/189, koymuşun 69/c/81, olmuşun 19/ç/222, gȫmüşün 19/c/115, bakmışın 75/a/13 III. teklik şahıs: yetişmiş 69/b/38, yımşamış 78/a/113, bozmuş 66/a/12, büyümüş 49/e/171 Duyulan geçmiş zaman ekinin üçüncü teklik şahıs çekiminde zaman eki kimi yerlerde “-mıj/-mij/-muj/-müj” şeklinde kullanılmıştır. atmıj 7/ç/91, ayrılmıj 69/ğ/186, bulmamıj 61/a/14, çıkaramamıj 69/ğ/252, gelmemij 50/ğ/276,gelmij 21/ç/165, getiymij 32/b/38, kalmıj 52/a/10, kaskatılaşmıj 69/ğ/289, kırılmıj 69/f/174, saklamıj 67/c/48, toplamıj 69/ğ/252, yaşamıj 52/c/57, koymuj 67/c/48, okumuj 47/a/105, ölmüj 21/d/199 I. çokluk şahıs: dolaşmışık 44/a/2, geçirmişik 35/c/28, kavurmuşuk 78/a/70, görmüşük 82/e/89, yuvarlamışık 67/ç/95 II. çokluk şahıs: çıkmışsınız 41/c/80, okumuşsunuz 41/c/88 III. çokluk şahıs: çekmişler 24/d/103, çevirmişler 47/a/3, demişler 11/a/67, etmişler 36/b/52, evlenmişler 37/b/11, kalmışlar 81/a/11, toplamışlar 32/b/101 Duyulan geçmiş zaman ekinin üçüncü çokluk şahıs çekiminde şahıs ekinin bünyesindeki /r/ ünsüzünün düşmüş şekilleri de görülmektedir. yerleşmişle 11/b/224, çekilmişle 52/a/16, demişle 28/a/11, kazanmışla 32/b/102, salmışla 30/b/51,yapmışla 30/b/49, yazmışla 40/a/11 2.1.2.2.2. Görülen Geçmiş Zaman Çekimi Şumnu ili Türk ağzında görülen geçmiş zaman eki “-dı/-di/-du/-dü/tı/-ti/-tu/-tü” şeklinde olup çekimi, iyelik kökenli kişi ekleriyle; olumsuz şekli “-ma/-me” olumsuzluk ekiyle yapılmaktadır. Görülen geçmiş zaman çekiminde ek, eklendiği kelimelerle kalınlık incelik uyumu, düzlük yuvarlaklık uyumu ve ötümlülük ötümsüzlük uyumu bakımından genelde uyumlu- BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI 65 dur. Bazen kalınlık incelik uyumu, düzlük yuvarlaklık uyumu ve ötümlülük ötümsüzlük uyumuna aykırı kullanımlarında olduğu görülmüştür. Şumnu ili Türk ağzında kullanılan görülen geçmiş zamanın şahıslara göre çekimine aşağıdaki örnekler verilebilir: I. teklik şahıs eki : -m II. teklik şahıs eki : -n III. teklik şahıs eki : I. çokluk şahıs eki : -k II. çokluk şahıs eki : -nız,-niz, -nuz,-nüz III. çokluk şahıs eki : -lar,-ler Görülen geçmiş zaman I. teklik şahıs çekimi örnekleri: paylaştıdım 7/ç/86, rakıladım 4/j/135, sakatlandım 3/c/28, sesledim 47/a/60, sevindim 16/a/10, sōdum 31/b/22, tanıştım 69/ğ/192, yaptım 3/c/16, çektim 7/b/28, konuştum 7/c/70, kuruttum, 18/g/107, ölştüm 31/ç/68, öptüm 30/b/33, yörüttüm 59/d/47 Görülen geçmiş zaman II. teklik kişi çekimi örnekleri: aldın 40/b/44, almadın 75/a/13, bi͜endin 19/d/276, doldudun 50/c/84, gördün 63/d/65 kaştın 49/e/197, kestin 43/c/47, konuştun 52/b/33 Görülen geçmiş zaman kipi III. teklik şahıs çekimi örnekleri: zorladı 81/b/60, aldı 4/i/124, bildimedi 69/ğ/205, bozdu 40/e/127, büyüdü 4/j/135, dövdü 49/e/198, kaktı 19/b/71, kapattı 38/a/47, karıştı 7/b/31, pişti 39/a/9, sustu 53/b/21, döktü 31/ç/67 Görülen geçmiş zaman I. çokluk şahıs çekimi örnekleri: dūmadık 69/e/165, duymadık 52/a/17, istedik 6/ç/44, kavurduk 78/a/61, sürdük 7/a/23 şaşıttık 21/a/55, şükrettik 30/ç/78, tuttuk 3/ç/31, büyüttük 65/ç/33 Görülen geçmiş zaman II. çokluk şahıs çekimi örnekleri: dediniz 47/a/2, geldiniz 8/a/2, kazıdınız 41/c/102, sordunuz 67/b/38, gödünüz 41/c/97 yaptınız 71/d/56, ettiniz 49/e/178, gittiniz 10/a/4 66 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU Görülen geçmiş zaman III. çokluk şahıs çekimi örnekleri: ıştınmadılar 24/b/32, kaçıdılar 66/a/13, kesediler 7/f/140, pindirdiler 17/a/11, döktüler 13/a/40, alıştılar 47/ç/204, annaştılar 49/a/17, bittiler 13/a/24, çektiler 24/b/31, duruttular 13/e/156 Görülen geçmiş zaman ekinin üçüncü çokluk şahıs çekiminde şahıs ekinin bünyesindeki /r/ ünsüzünün düşmüş şekilleri görülmektedir. söyledile 13/e/157, vēdile 78/a/224, vēmedile 19/c/163, yapmadıla 30/c/57, yatırdıla 21/a/33 alıştıla 41/a/31, durdula 78/a/203, koydula 31/b/26, soktula 35/a/6, düştüle 44/a/20 2.1.2.2.3. Geniş Zaman Çekimi Şumnu ili Türk ağzında geniş zaman eki, “-ar/-er/-ır/-ir/-ur/-ür/-r” şeklindedir. İstisnai durumlar hariç ünlü ile biten fiillere “-r”, tek heceli olup ünsüzle biten fiillere “-ar/-er”, çok heceli olup ünsüzle biten fiillere ise “-ır/ir/-ur/-ür” getirilir. Şahıs çekimlerinde bazen zaman eki ve şahıs eki bünyesindeki /r/ ünsüzünün düştüğü görülür. Geniş zaman çekimi, zamir kökenli kişi ekleriyle; olumsuz şekli, I. teklik ve I. çokluk şahıslarda “-ma,-me”, diğer şahıslarda “-maz,-mez” ekiyle yapılmaktadır. Geniş zaman çekiminde ek, eklendiği kelimelerle kalınlık incelik uyumu bakımından uyumludur. I. teklik şahıs eki : -ım,-im II. teklik şahıs eki : -sın, -sin III. teklik şahıs eki : I. çokluk şahıs eki : -ız, -iz,-uz,-üz II. çokluk şahıs eki : -siniz,-sınız III. çokluk şahıs eki : -lar,-ler Geniş zaman I. teklik şahıs çekimi örnekleri: kaçarım 50/f/201, kıkarım 43/ç/65, kōkarım 42/d/110, koyarım 34/c/38, salarım 75/b/62 seslerim 42/d/107, severim 18/ğ/156, sölerim 61/a/2, verebilirim 11/a/55, bi͜enirim 13/d/120 bilirim 42/a/4, çalışırım BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI 67 7/a/21, geçiririm 42/d/111, atlamam 79/a/4, atmam 41/a/30, aykırmam 16/a/17, seçmem 79/a/31 sölemem 66/a/20 Geniş zaman II. teklik kişi çekimi örnekleri: Geniş zaman II. teklik şahıs çekiminde zaman eki bünyesindeki /r/ ünsüzü genellikle düşer. veriversin 36/ç/90, edersin 50/g/249, ekesin 18/a/2, geçesin 47/a/85, gidesin 10/c/26, giresin 19/c/109 giyesin 50/c/92, kal̥ kasın 38/b/53, katasın 60/a/3, kopasın 46/a/13, pişirisin 57/a/12, bulamazsın 24/d/129, çıkmazsın 57/ç/78, kazmazsın 50/ğ/303, bilmezsin 50/b/60 Geniş zaman III. teklik şahıs çekimi örnekleri: Geniş zaman III. teklik şahıs çekiminde zaman eki bünyesindeki /r/ ünsüzü genellikle düşer. veri 6/ç/53, görǖ 47/b/136, çıka 11/b/99, kayna59/e/61, gösteri 50/h/339, götürǖ 11/b/215 bitmez, 23/a/15, biyenmez 34/c/52, çalışmaz 81/ç/92, damnamaz 70/c/35 Geniş zaman kipi I. çokluk kişi çekimi örnekleri: acarız 42/ç/53, alırız 71/e/96, atarız 22/a/4, bakarız 19/c/90, bekleriz 45/b/28, bekletiriz 49/b/73, biçeriz 79/a/2, buluşuruz 82/g/140, dokuruz 68/b/24, görüşürüz 55/ı/112, okuruz 21/c/139, kalmayız, 18/g/103, koymayız 42/ç/52, sevmeyiz 45/a/24, yimeyiz 42/b/28 Geniş zaman I. çokluk şahıs çekiminde aynı yapıda geniş zaman eki geldiğinde tekrara düşmemek üzere zaman eki düşmektedir. götürüz 21/b/104, büzüştürüz 78/a/49, kavuruz 45/a/20,oturuz 57/d/82, soruz 52/b/32, yuguruz 42/ç/53 Geniş zaman I. çokluk şahıs çekiminde zaman eki bünyesindeki /z/ ünsüzü z>s değişimiyle /s/’ye dönüşmüş örnekleri de görülmektedir. yatarıs 4/ğ/94, aşlarıs 49/d/147, atarıs 45/a/13, çıkarıs 36/c/74, dolarıs 42/ç/55, dolarıs 42/ç/55, döveris 33/c/46 ederis 81/ç/72, ekeris 49/d/142, gideris 33/c/42 giyeris 82/ğ/156, koymayıs 45/b/42, yapmayıs 82/e/91 68 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU Geniş zaman kipi II. çokluk şahıs çekimi örnekleri: dersiniz 78/a/123, afedesiniz 40/b/57, yapmazsınız 82/g/142, Geniş zaman kipi III. çokluk şahıs çekimi örnekleri: Geniş zaman III. çokluk şahıs çekiminde zaman eki ve şahıs eki bünyesindeki /r/ ünsüzü çoğu zaman düşmektedir. Zaman eki bünyesindeki /r/ düştüğü zaman kimi yerde ünlü uzamasına neden olur. çekēler 47/ç/183, dēler 77/c/47, dikele 4/e/56, döveler 74/ç/79, ekele 21/ç/168, gidele 3/a/3, içēler, 68/a/7, içele 31/ç/69, istele 50/b/43, öpēle 6/ç/48,ȫtele 17/b/26, özlele 10/ç/36, söylele 49/a/23,biyenmezler 59/d/45, gitmezler 75/b/45, vēmezler 69/ğ/297, açmazlar 11/b/149 2.1.2.2.4. Şimdiki Zaman Çekimi Şumnu ili Türk ağzında şimdiki zaman ekleri farklılıklar göstermektedir. I. Tip Şimdiki Zaman Çekimi I.tip şimdiki zaman kipi eki ünlü ile biten fiillerden sonra “-yer” şeklinde; ünsüzle biten fiillerde “-eyer” şeklindedir. III.şahıs çekimlerinde ünlü ile biten fiillerden sonra “-yeri” şeklinde; ünsüzle biten fiillerde “-iyeri” şeklindedir. Çekimi, zamir kökenli kişi ekleriyle yapılır. Olumsuz şekli ise, “-me” olumsuzluk ekiyle yapılmaktadır. I. teklik şahıs eki : -im III. teklik şahıs eki : I. çokluk şahıs eki : -iz I. tip şimdiki zaman çekimine aşağıdaki örnekler verilebilir: II. teklik, II. ve III. çokluk şahıs ekleri örnekleri görülememiştir. I. teklik kişi çekimi örnekleri: deyerim 33/ç/64, gideyerim 44/a/10 III. teklik kişi çekimi örnekleri:diyeri 19/c/164, içiyeri 24/d/107, istemeyeri 72/ç/58, kaynadiyeri, 35/c/47, koyeri 35/c/47, yiyeri 24/d/107 I. çokluk kişi çekimi örnekleri: deyeriz 6/d/67, sepeleyeriz 78/a/37 BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI 69 II. Tip Şimdiki Zaman Çekimi II.tip şimdiki zaman çekiminde “-yırı/-yiri/-yır/-yir/-yı/-yi/-yı̇̄ /-y/-ī/ı̇̄ ” ekleri kullanılmaktadır.Şahıs çekimlerinde ünlü ile biten fiillerden sonra “-yırı/-yiri/-yır/-yir/-yı/-yi/-y” şeklindedir ve düz geniş ünlülerle biten fiiller /y/ sesinin eykisiyle daralır. Ünsüzle biten fiillerde araya düz dar yardımcı ünlü girer ve zaman eki “-(ı)yırı/-(i)yiri/ -(ı)yır/(-i)yir/-(ı)yı/-(i)yi/(ı)yı̇̄ / -(ı) y” şeklindedir. Çekimi, zamir kökenli kişi ekleriyle; olumsuz şekli “-me/-ma” olumsuzluk ekiyle yapılır. Olumsuzluk eki /y/ sesinin eykisiyle daralır. Ek, düz dar şekilli olduğu için eklendiği kelimelerde ünlü uyumu bakımından her zaman uyumlu değildir. I. teklik şahıs eki : -ım,-im II. teklik şahıs eki : -sın, -sin III. teklik şahıs eki : I. çokluk şahıs eki : -ız, -iz II. çokluk şahıs eki : -siniz,-sınız III. çokluk şahıs eki : -lar,-ler I.teklik şahıs çekimi örnekleri: yıkıyırım 74/a/3, yimiyirim 19/b/20, yöridiyirim 13/e/129, ālıyırım 36/ı/177, annamıyirim 76/d/78,araştırıyırım 53/a/2, atırlıyırım 39/c/28, bakıyırım 7/d/124,, belliyirim 12/c/23,gelmiyirim 17/a/4, bilmiyırım 11/b/160, çakiyirim 43/ç/57, dayanamiyirim 19/c/98, dumiyirim 13/a/13, istiyırım 7/ç/87,başliyirim 14/a/9, kalkiyirim 38/a/8, kokiyirim 54/b/56, tuzliyirim 70/c/38, unutmiyirim 39/ç/46, uyuyim 69/ğ/218, uzadıyım 19/c/99, üzmiyim 69/ğ/233, vēmiyim 35/c/45, yaniyim 31/a/5, yapamıyım 55/c/16, yapmıyım 3/ç/32, yaşiyim 42/d/110, II. teklik şahıs çekimi örnekleri: anniysin 7/c/61, aradiysin 26/f/104, asiysin 13/ç/104, aşliysin 18/e/91, atiysin 12/a/10, atlatıveriysin, 15/a/4, azırediysin 4/i/126, bakiy- 70 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU sin 2/d/41, bastıriysin 40/e/143, başliysin 5/a/11, batiysin 26/f/113, dakıysın 63/b/21, ısıdıysın 40/e/141, ısliysin 42/ç/66, indiriysin 64/a/20, içiysin 63/f/104, yapiysin, 7/e/133,yıkayisin 39/a/3,salīsın 64/a/6, sāyīsin 70/c/26, yatīsın 42/d/86 III.teklik şahıs çekimi örnekleri: “-yırı/-yiri ” şekilli örnekler: yoklıyırı 21/c/138, açıyırı 63/d/72, alınmıyırı 21/a/7, alıyırı 7/b/52, alyırı 19/c/84, aramıyırı 21/b/110, başlıyırı 78/a/159, boşanıyırı 11/b/234, çalışıyırı 7/b/35, çalıştırıyırı 31/b/31, dolıyırı 50/ğ/304, inemiyırı 11/b/167, işleyemiyırı, sürmıyırı 24/c/43, vuruyırı 72/ç/58, yaşıyırı 53/b/28 yollayiri 40/b/46, akiyiri 7/a/16, atılıyiri 39/b/19, atiyiri 40/b/47, ayiriyiri 39/d/57, ayrılıyiri 75/b/27,azıliyiri 49/a/28, bakiyiri 14/c/47, bekliyiri 41/a/9, bırakiyiri 11/a/22, biçiliyiri 72/a/17, biliyiri 12/c/22, bitiyiri 34/c/50, bozuliyiri 65/a/4, buliyiri 67/b/10, buluniyiri 6/d/70, büyüyiri 47/a/40, çekiliyiri, 50/ğ/304, çekiyiri 23/a/13, çeviriyiri 23/a/13, özliyiri 10/ç/49 “-yır/-yir ” şekilli örnekler: çıkmiyir 3/ç/30, deyir 21/a/52, dönmiyir 3/ç/37, duriyir 13/f/162, duyıyır 19/ç/232, düşiyir 27/a/10, düzeldiyir 63/f/94, ediyir 13/a/42, esmiyir 67/ç/90, evleniyir 11/a/12, geçiyir 7/a/2, geçmiyir 61/a/17, geliyir 3/ç/34, gelmiyir 19/b/34, kazaniyir 74/ç/91, kaziyir 67/b/9, kırıyir 3/b/13, kuriyir 34/c/50, okuyir 14/a/22, olmiyir 11/b/203, öliyir 11/a/6, öpiyir 34/ç/65, özliyir 10/ç/49, piniyir 50/e/190, kakıyır 44/a/34, kaliyir 11/a/11, kīkıyır 7/b/49, kuymıyır 78/a/218, oraşmıyır 76/d/66, otırıyır 23/a/5, patladıyır 50/ğ/287 “-yı,-yi,- yı̇̄ ” şekilli örnekler: atiliyı̇̄ 1/a/9, azaliyı̇̄ 7/b/57, bitmiyı̇̄ 6/ç/46, ediyı̇̄ 6/ç/49, istiyı̇̄ 6/ç/46, kazaniyı̇̄ 4/c/31 yatiyi 19/c/181, yelleniyi 42/ç/54, yerleşiyi 38/a/10, yetişiyi 49/d/145, yıkanıyi 82/e/102, yimiyi, 19/b/25, yinmiyi 75/b/36, yiyi BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI 71 2/a/12, yöriyi 13/e/129, aciyi 26/f/120, açılıyi 19/d/251, akmiyi, 69/d/111, alamiyi 47/ç/179, almiyi 42/d/125, anniyi 11/a/2, arayamiyi 69/ğ/195, ariyi 47/a/14, asiyi 35/c/48, atiyi 41/b/36, ayiriyi 75/b/43, ayrılmiyi 11/b/228, bakiyi 41/a/30, bakmiyi 36/c/78, basiyi 82/e/89, basmiyi 82/e/90, başliyi 14/c/37, bekliyi 13/a/37, bellediyi 21/c/160 almiyi 42/d/125, çıkılıyı 38/c/89, da͜ılışıyı 22/a/4, dakılıyı 19/a/12, dakıyı 19/c/78, aldatıyı 78/b/250, alıyı 11/b/244 “-y ” şekilli örnekler: alınabiliy 11/a/47, alıy 47/a/15, anniy 11/a/16, bırakiy 74/ç/66, biçiliy 68/c/32, biliy 3/c/22, çekiy19/c/96, çeviriy 76/d/70, çıkabiliy 72/d/101, çıkiy 5/b/27, çiviriy 24/a/11, dolaşmıy 19/b/42, dökiy 35/c/47, geçiy 5/ç/44, geliy 3/ç/38, getiriy 19/b/38, getiy 69/ğ/241, gidiy 5/ç/44, giriy 6/ç/50, göriy 43/ç/75, koşuliy 5/b/28, piniy 43/ç/87, pişiy 55/e/70, tütiy 19/b/60, veriy 82/b/10, yapıy, 71/c/29, yatıy 23/a/7 “-ī /-ı̇̄ ” şekilli örnekler: kazī 12/b/14, yıkılī 49/d/159, başlī d/43, atı̄̇ 1/a/22, atı̄̇ le 1/a/22, bakı̄̇ le 36/b/36, başlı̄̇ 1/a/17 çıkı̄̇ le 4/e/65, dönı̄̇ 2/a/9, edı̄̇ le 7/f/135 görmı̄̇ 11/b/180, kaynatılmı̄̇ 4/a/14, tutmı̄̇ 69/ğ/236 uymı̄̇ 13/e/150 I. çokluk şahıs çekimi örnekleri: alıyırız 14/c/43, ayırıyırız 72/ç/71, bālıyırız 72/ç/53, başliyiriz 34/d/72, bekliyiriz 59/d/52 bilemiyiriz 81/a/22, bilmiyiriz 15/a/13, biyeniyiriz 34/c/52, çalışıyırız 72/a/10, ekiyiriz 69/a/8, çıkariyiriz 36/d/103, dikiyiriz 3/a/4, diziyiriz 26/b/11, dökiyiriz 59/b/14, koymiyiriz 36/e/116, yıkiyiriz 59/b/11, yikanamiyiz 3/c/17, yoliyiriz 42/e/135 I. çokluk şahıs çekiminde bazen şahıs ekindeki /z/ünsüzü ötümsüzleşerek /s/’ye dönüşür. kuriyiris 34/ç/58, okuyiris 34/d/72, parçaliyiris 59/b/6, patliyiris 59/b/12, akıdıyiris 59/a/3 süziyiris 59/b/8, topliyiris 59/b/11, tutıyırıs 72 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU 82/f/114, yapiyiris 4/ı/115, yikiyiris 59/b/8 veriyz 43/ç/88, yapiyz 55/f/73, kıriyz 55/e/69, süriyz 59/c/18, tutiyz 19/d/301, ugraşmiyz 55/f/73,yatiyiz 3/c/20, yapmiz 35/c/51, yaptiriz 2/a/3 II.çokluk şahıs çekimi örnekleri: yapiyisiniz 26/a/2, bilmiyisiniz 36/b/70, istiyisiniz 51/a/5, istiyiz 24/d/114 annatırıysınız 36/ı/175, biliysiniz 5/a/6, biliysinis 33/a/4,yaşiysiniz 7/ç/99, yetiştiriysiniz 49/d/152, alıysınız 41/c/93, biliysiniz 5/a/6, 42/b/17, diysiniz 49/d/143, dövebiliysiniz 19/a/2, kopamiysiniz, 14/c/44, yaşiysiniz 7/ç/99, yapiyriz 34/ç/57, yiyisiniz 7/f/136, istiysiniz 18/ğ/168 III. çokluk şahıs çekimi örnekleri: doyirile 65/ç/62,diyirler 76/b/23,yapmiyle 2/ç/36, yapiyle 14/a/6, istiyle 10/ç/37, yiyler 19/c/155, koyılar 47/a/57 III. Tip Şimdiki Zaman Çekimi III.tip şimdiki zaman çekiminde “-yore/-ore/-öre/-or/-ör/-o/-ö ekleri kullanılmaktadır. Çekimi, zamir kökenli kişi ekleriyle yapılır. Olumsuzluk hali tespit edilememiştir. “-yore/-ore/-öre” şekilli örnekler: III.teklik şahıs çekimi örnekleri tespit edilmiştir: gidiyore 21/a/38, bitöre 78/b/245, geçöre 78/a/160, verilore 78/a/128, yapılore 8/b/29, karılore, 78/a/47, olore 21/a/38 “-or /-ör ” şekilli örnekler: I. teklik şahıs çekimi: yayorum 18/g/115, doldurorum 18/g/116 II. teklik şahıs çekimi : bı̊ rorsın 50/c/85 III. teklik şahıs çekimi : kavrulor 78/a/117, dökülör 78/a/118, pinör 78/a/180, kalkor 21/a/72 BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI 73 I. çokluk şahıs çekimi: kaynadoruz 77/a/6, sıkoruz 78/a/131, yaporuz 8/a/10 II. çokluk şahıs çekimi örnekleri tespit edilememiştir. III. çokluk şahıs çekimi : atollar 78/a/179 “-o /-ö ” şekilli örnekler: I. teklik şahıs çekimi: yayom 18/f/96, çalışom 77/a/4, çatırdattırom 18/ğ/164, bilöm 18/b/28, yapom 18/g/106 II. teklik şahıs çekimi: atosın 77/c/37, çıkosın 78/a/178, kalkosın 18/ğ/173, kavurosın 77/c/36, kaynadosın 77/c/38, verösin,77/c/30, girösin 78/a/222 III. teklik şahıs çekimi: götürö 77/b/19, ato 77/b/16, çıko 78/a/207, içö 21/a/45, öldürö 21/b/91, pindirö 78/a/178, yapılo 18/ç/47, yapo 8/b/27, duro 21/d/180 I. çokluk şahıs çekimi: yapoz 8/a/3, yayoz 18/f/96, aglaşoz 18/ğ/167, çektiröz 78/a/67, çeviröz 21/a/74, veröz 77/b/10, aloz, 78/a/95 II. çokluk şahıs çekimi örnekleri tespit edilememiştir. III. çokluk şahıs çekimi : alola 21/b/94, veröler 78/a/203, çıkarola 21/d/207, gidöle 18/a/15, götüröle 18/a/14,pindiröler 78/a/179 IV. Tip Şimdiki Zaman Çekimi IV.tip şimdiki zaman çekiminde yazı dilindeki şimdiki zaman eki ve bu ekin /r/ ünsüzünün düşmesinden dolayı ortaya çıkan “-yor/-yo” ekleri kullanılmaktadır. Çekimi, zamir kökenli kişi ekleriyle yapılır. II.çokluk şahıs çekimi örnekleri görülememiştir. Olumsuz şekli “-me/-ma” olumsuzluk ekiyle yapılır. Olumsuzluk eki /y/ sesinin eykisiyle daralır. I.teklik şahıs çekimi örnekleri: biliyorum 9/a/7, bilmiyorum 4/ı/117, çalışıyorum 48/a/6, ediyorum 48/a/4, everemiyorum 49/d/156, geliyom 18/g/121, karışıyom 18/a/13, kaynadıyom 40/e/139, koyuyom 18/f/99, yapmıyom 33/ç/76 74 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU II.teklik şahıs çekimi örnekleri: gidiyorsun 40/e/131, karıyosun 4/h/104, koyuyosun 8/b/29, soyuyosun 18/ç/47, uyuşturuyosun, 40/e/146, yapıyosun 33/a/3 III.teklik şahıs çekimi örnekleri: yiyor 78/a/134, alınıyor 48/b/25, do͜uyor 3/ç/30, geçiyor 21/a/59, geliyor 63/ç/53, gidiyor 78/c/269, gidiyo 18/a/14, kaynıyo 33/a/8, koyuluyo 4/h/103, oluyo 23/b/25, sa͜ılıyo 73/a/6, soruyo 22/a/9 I.çokluk şahıs çekimi örnekleri: büzüyoruz 33/a/25, diziyoruz 33/a/27, koyuyoruz 33/a/6, soyuyoruz 78/a/130, yapmıyoruz 4/h/108, ça͜ırıyoz 14/a/5, koyuyoz 33/a/7, saklıyoz 72/d/100, yapmıyoz 33/ç/68, yazılıyoz 23/b/26, yiyoz 21/d/193 III.çokluk şahıs çekimi örnekleri: çıkışıyorlar 24/a/22, çıkarıyolar 76/a/3, dövüyolar 48/b/22, otutturuyola 48/b/28, sarıyola 33/a/19, topluyolar 48/b/13, vemiyola 37/c/56, yapıyola 4/h/107, diyolar 33/a/24 2.1.2.2.5. Gelecek Zaman Çekimi Eski Anadolu Türkçesi’nin son döneminde görülmeye başlanan ve önce sıfat fiil eki olarak kullanılan “-acak/-ecek” eki, Batı Türkçesi çağdaş lehçelerinin umumi gelecek zaman kipi eki olmuştur (İlker, 1997:116). Şumnu ili Türk ağzında gelecek zaman eki “-acak/-ecek” şeklinde olup bazı yerlerde “-ıcak/-icek” şekilli gelecek zaman kullanımlı şekiller görülmüştür. Ünlü ile biten olumlu fiillerden sonra gelen gelecek zaman ekinden önce araya /y/ yardımcı ünsüz girer ve vurgusuz olan /a/, /e/ ünlüleri düşer. I. teklik ve I. çokluk çekimlerinde ses olayları neticesinde “-acam/-ecem/-acaz/-ecez” şeklini aldığı görülür. Çekimi, zamir kökenli kişi ekleriyle; olumsuz şekli “-ma/-me” olumsuzluk ekiyle yapılır ancak olumsuzluk ekin- BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI 75 den sonra araya /y/ yardımcı ünsüz girer ve gelecek zaman eki bünyesindeki ilk /a/ veya /e/ ünlüsü düşer. Bazı yerlerde olumsuzluk ekindeki düz geniş /a/,/e/ ünlüleri düz dar /ı/, /i/’ye dönüşür. Gelecek zaman çekiminde ek, eklendiği kelimelerde ünlü uyumu bakımından her zaman uyumlu değildir, bazen ünlü uyumuna aykırı kullanımlarda görülür. I. teklik şahıs eki : -m II. teklik şahıs eki : -n III. teklik şahıs eki : I. çokluk şahıs eki : -z II. çokluk şahıs eki : -niz,-nız III. çokluk şahıs eki : -lar,-ler ıcak/-icek şekilli gelecek zaman kullanımlı şekiller: başlicek 82/i/199 çekişicekler 7/ç/87, gelicek 50/h/339, gelmicek 17/b/42, gelmicem 19/d/269 gelmicen 19/d/269, gidicek 76/d/67,gidiceksin 57/c/33,gidicem 7/d/122, 57/c/35,gidicen 19/d/274, gidicez 7/d/121, kaynicek 70/d/56, 70/d/57, kaynicekle 19/d/311, ölmicek 18/d/69, yeticek 74/ç/90 ölmicem 18/d/70, bırakıcak 50/a/29, toplaşıcaklar 81/a/25, yapıcak 50/ğ/282, yapıcakla 77/c/45 yapıcam 8/a/3, yapıcan 8/b/28, yapıcaz 50/a/25, yatıcaklar 50/c/113 I.teklik şahıs çekimi örnekleri: alacam 19/c/100, annadacam 19/c/76, atacam 55/d/54, bakacam 69/ğ/243, bulacam 13/a/22, çalacam 8/a/3, deyecem 7/ç/93, dönecem 43/ç/96, gitmecem 17/a/10, pinecem 24/d/114 süylecem 74/a/6, verecem 7/d/115, toplaycam 21/a/62, yaşıycam 38/a/8, ālaycam 69/ğ/216 aldımaycam 69/ğ/189, annadamıycam 7/c/73, bulamaycam 16/a/16, demeycem 51/a/2, gelmiycem, 64/c/70, isteycem 47/ç/187, ödeycem 36/ı/184, içmicem 19/ç/238, barınamıcam 19/d/288 76 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU II.teklik şahıs çekimi örnekleri: bilecen 36/b/47, deyecen 43/a/13, dizecen 70/d/53, geçinecen 74/b/41, içecen 50/h/340 söylecen 21/a/68, bulacan 81/a/23, ça͜ıracan 26/f/88, çalışacan 67/ç/85, oynacan 35/b/13 yapamacan 24/d/125, okuycan 21/c/142, demeycen 69/ğ/291, sülemiycen 49/e/198 yiycen 24/d/70, bekleycen 72/c/47, bilemeycen 44/a/43, çiynemiycen 63/f/102, içmicen 19/b/62, bırakmican 55/g/81, bulamıcan 21/a/7 III.teklik şahıs çekimi örnekleri: anadacak 52/b/30, aykıracak 21/c/136, ba͜ıracak 66/a/25, do͜acak 4/i/122, dolacak 19/d/310, doyuracak 13/e/136, alecek 7/ç/104, alıverecek 42/d/129, biçecek 47/ç/195, gelecek 19/b/50 gı̄̇ meyecek 31/b/33, ödeyecek 81/a/8, taşıyecek 11/b/117 söylenmeycek 69/ğ/286, yapamaycek 31/b/43, acımaycak 26/d/72, alımıycak 26/d/74 annatmıycak 52/b/30, doymaycaklar 47/ç/216, kazıycak 47/ç/195, malaklaycak 36/ı/182 okuycak 13/a/43, olmaycak 14/b/32, saplıycak 19/c/122 I.çokluk şahıs çekimi örnekleri: kılacaz 81/b/48, koyacaz 69/c/83, kurtaracaz 44/a/24, okuyacaz 21/c/138, olacaz 32/b/94 ölecez 26/d/72, söylecez 30/a/2, tazelecez 19/c/183, büyüdecez 65/ç/32, veremiycez 57/c/35 bulamaycaz 16/a/13, çıkmaycaz 50/d/171, dolaşmaycaz 44/a/2 II.çokluk şahıs çekimi örnekleri: sokulmacanız 19/c/110, soracanız 50/h/323, yapacanız 41/c/102, alacanız 4/e/66 gelmeceniz 19/c/110, annadacanız 74/ç/102, bileceniz 38/a/15, çıkabileceniz 46/a/12, geleceniz 19/b/25 söylemeyceniz 69/ğ/287, demeyceniz 69/ğ/287, kullanmaycanız 41/c/65, otūmaycanız 69/e/139, atmaycanız 41/c/65, içmiceniz 19/ç/239 77 BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI III.çokluk şahıs çekimi örnekleri: bakacaklar 26/d/71, çıkacaklar 50/c/134, yapacakla 30/b/25, basacakla 50/b/60, biyenecekle 40/c/70, edecekler 36/b/26, getirecekle 36/b/19, doymaycaklar 47/ç/216 2.1.2.3. Tasarlama Kipleri Şumnu ili Türk ağzında bütün tasarlama kipleri kullanılmaktadır. Şart kipi, istek kipi ve emir kipi görülmektedir. Fakat incelenen metinlerde gereklilik kipinin eki çok az kullanılmıştır. Bu kipin taşıdığı gereklilik anlamı “gerek” ve “lazım” kelimeleriyle sağlanmıştır. 2.1.2.3.1. Gereklilik Kipi Çekimi Şumnu ili Türk ağzında gereklilik kipi çekiminde “-malı/-meli” eki kullanılmaktadır. Gereklilik anlamı “gerek” ve daha çok “lazım” kelimeleriyle de sağlanmaktadır. İncelenen metinlerde gereklilik kip eki pek kullanılmamıştır. Gereklilik kipi çekimine aşağıdaki örnekler verilebilir: büzmeli 18/a/21, istemeli 6/ç/46, işlemeli 47/b/142, kırmalı 61/a/12, konuşmalı 82/d/85, sāmalıyız, 49/d/145, sabalayın altıda lazım 2/d/43, yalana gerek yoktur 21/d/208 2.1.2.3.2. Şart Kipi Çekimi Eski Türkçe’de “-sar/-ser” şeklinde olup çekimi, kişi zamirleriyle yapılırken Eski Türkçe’nin son dönemlerinde ekin sonundaki /r/ ünsüzü düşmüştür. Batı Türkçesi’ne “-sa/-se” şeklinde geçmiş ve çekimi iyelik kökenli kişi ekleriyle yapılmaya başlanmıştır (Bulak, 2011: 79-85). Şumnu ili Türk ağzında şart kipi eki, “-sa/-se” şeklinde olup çekimi, iyelik kökenli kişi ekleriyle; olumsuz şekli, “-ma/-me” olumsuzluk ekiyle yapılır. Şart kipi çekiminde ek, eklendiği kelimelerde ünlü uyumuna uymaktadır. I. teklik şahıs eki : -m I. çokluk şahıs eki : -k II. teklik şahıs eki : -n II. çokluk şahıs eki : -niz,-nız III. teklik şahıs eki : - III. çokluk şahıs eki : -lar,-ler 78 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU Şart kipi I. teklik şahıs çekimi örnekleri: baksam 54/a/35, çıkarısam 54/a/10, okusam 67/ç/65, olsam 19/c/115, olūsam 42/d/96, soksam, 76/d/68, yapāsam 82/c/47, yapsam 21/a/21, alırsam 43/ç/63, annatsam 50/h/322, desem 2/d/54, getirsem 67/ç/63, gezsem 21/c/161, gidebilsem 13/a/21, gitsem 18/d/59, içmesem 19/ç/224 Şart kipi II. teklik şahıs çekimi örnekleri: desen 69/ğ/185, gösen 55/ı/110, götürebilsen 63/e/83, götüsen 82/b/21, içsen 14/b/33, istesen 8/a/9, kessen 47/ç/209, ölsen 82/g/141, bilsen 19/b/23, olmasan 19/d/266, olsan 6/e/80, oynasan 82/c/46 Şart kipi III. teklik şahıs çekimi örnekleri: sakladısa 78/a/201, toplansa 52/c/70, uyusa 13/a/14, yapılsa 52/c/70, yapsa 72/b/39, y̥etse 13/a/2, yise 78/a/19, bilmese 49/e/183, demese 21/d/206 Şart kipi I. çokluk şahıs çekimi örnekleri: bulabilsek 8/b/17, eversek 19/c/136, gitsek 41/a/27, istesek 45/a/25, bırakmasak 21/a/15 bulsak 82/ğ/150, yapsak 69/b/27 Şart kipi II. çokluk şahıs çekimi örnekleri: çıkasanız 41/c/79, geceseniz 74/c/59, gȫseniz 74/a/16 Şart kipi III. çokluk şahıs çekimi örnekleri: deseler 78/a/6, gönderseler 11/a/10, isteseler 40/c/71, kapasalar 42/e/148, koymasalar 50/h/335 2.1.2.3.3. İstek Kipi Çekimi Şumnu ili Türk ağzında istek kipi eki, “-a/-e” şeklindedir. Çekimi, zamir kökenli kişi ekleriyle; olumsuz şekli “-ma/-me” olumsuzluk ekiyle yapılır. İstek kipi çekiminde ek, eklendiği kelimelerde ünlü uyumuna uymaktadır. BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI 79 I. teklik şahıs eki : -ayım,-eyim II. teklik şahıs eki : -sın,-sin III. teklik şahıs eki : I. çokluk şahıs eki : -alım,-elim II. çokluk şahıs eki : -siniz III. çokluk şahıs eki : -lar,-ler İstek kipi I. teklik şahıs çekimi örnekleri: annadayım 13/a/14, bakayım 47/b/131, katılayım 22/a/7, konuşayım 66/a/33 yapayım 21/a/77, bileyim 12/d/38, gideyim 74/a/2, göstereyim 36/ğ/153 İstek kipi II. teklik şahıs çekimi örnekleri: delesin 19/ç/195, deyesin 4/h/111, dönesin 50/c/123, edesin 11/b/217, sülemeyesin 49/e/211, olmayasın 69/ğ/264, kal̥ kasın 38/b/53, asasın 40/e/169, ba͜ırasın 36/ğ/154, da͜ıdasın 31/c/50 İstek kipi III. teklik şahıs çekimi örnekleri: saklaya 30/ç/77, annaya 6/d/65, geze 69/b/22, kalka 17/b/35 İstek kipi I. çokluk şahıs çekimi örnekleri: çıkalım 50/ğ/257, kazanalım 21/a/9, konuşalım 19/c/75, koyalım 34/a/3, olalım 32/b/93 sepeleyelim 42/ç/65, söyleyelim 34/c/37, bilelim 65/ç/47, çektı̄̇ meyelim 43/b/29, deşmeyelim 74/b/25 İstek kipi II. çokluk şahıs çekimi örneği: deyesiniz 33/ç/67 İstek kipi III. çokluk şahıs çekimi örnekleri: da͜ıtalar 78/c/276, taşıyalar 47/a/31, deyeler 18/c/39, göreler 26/e/82 80 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU 2.1.2.3.4. Emir Kipi Çekimi I. teklik şahıs eki : II. teklik şahıs eki : III. teklik şahıs eki : -sın,-sin I. çokluk şahıs eki : II. çokluk şahıs eki : -ın,-in III. çokluk şahıs eki : -sınnar,-sinner Emir kipinin II. teklik şahıs çekimi eksiz yapılır. ver 6/ç/52, çal 11/b/156, isteme 11/a/9, al 19/b/49, bak 5/a/2, Emir kipinin III. teklik şahıs çekiminde ek “-sın,-sin” şeklindedir. vēsin 74/ç/84,, yesin 24/d/69, istesin 36/i/212, alsın 19/c/169, desin 24/b/26 Emir kipinin II. çokluk şahıs çekiminde ek “-ın,-in” şeklindedir.Olumsuz şekli “-ma,-me” olumsuzluk ekiyle yapılır. Ekin, eklendiği kelimelerde, ünlü uyumuna aykırı bir kullanım görülmemiştir. alın 7/ç/93, yiyin 74/c/59, saklayın 21/c/156, kokmayın 36/g/135, konuşturmayın 41/c/108 salmayın 69/ğ/300, sōmayın 19/c/185, unutmayın 81/b/54, yapmayın 19/b/26, gitmeyin 20/b/34 Emir kipinin III. çokluk şahıs çekiminde ek “-sınlar,-sinler” şeklinde olup benzeşme yoluyla “-sınnar,-sinner” şeklini almıştır. sülesinner 52/b/26, vemesinner 20/a/5, yerleşebilsinner 11/b/92, vesinne 31/b/40, kurmasınnar 13/b/78, sālasınnar 29/a/7, annatsınnar 52/b/26 2.1.2.4. Ek Fiil Şumnu ili Türk ağzında ek filin duyulan geçmiş zaman çekimi, görülen geçmiş zaman çekimi, geniş zaman çekimi ve şart kipi çekimi olmak üzere dört çekimi mevcuttur, BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI 81 2.1.2.4.1. Ek Fiilin Duyulan Geçmiş Zaman Çekimi Şumnu ili Türk ağzında ek fiilin duyulan geçmiş zaman eki “-mış/ -miş” şeklinde olup ekin yuvarlak ünlülü şekilleri görülmemiştir. İncelenen metinlerde ek fiilin görülen geçmiş zaman çekiminde I.,II. III. teklik ve III. çokluk kişi çekimleri tespit edilmiştir..Bu çekimlerde, ünlü ile biten isimlerde yardımcı ünsüzün kullanıldığı görülür. Olumsuz şekli, “değil” edatıyla yapılır. Ek, eklendiği kelimelerde ünlü uyumuna uyar. I. teklik kişi çekimi örneği: yaşlandaymışım 63/a/3 II. teklik kişi çekimi örneği: adammışın 38/b/67 III. teklik kişi çekimi örnekleri: adammış 42/d/82,, aneymiş 47/a/43, Asanmış 38/a/7, aşadaymış 66/a/6, biraymış 63/b/18, böyleymiş 69/d/118, budamış 26/d/76, buradaymış 11/a/67, buralardamış, 28/a/12, çayırındaymış 67/b/6, çeşitmiş 19/b/45, çeşmesiymiş 24/d/106, Çobanasıhmış, 24/f/141, dızmanamış 4/ğ/96,, düzdeymiş 37/a/2, erkekmiş 11/b/189, eskiymiş 77/e/69, ilacımış 18/ç/53, isanmış 36/b/58, iyiymiş 26/f/131 karılamış 24/d/110, karıymış 58/a/6, kışladaymış 41/c/76, meraymış 42/d/130, ocamış 21/c/152, pidemiş 13/e/144, III. çokluk kişi çekimi örnekleri: dilmişler 42/a/4, dindarmışlar 49/e/171 2.1.2.4.2. Ek Fiilin Görülen Geçmiş Zaman Çekimi Şumnu ili Türk ağzında ek fiilin görülen geçmiş zaman eki “-dı/-di/du/-dü” şeklinde olup ünlü ve ünsüz uyumuna uymaktadır. Ünlü ile biten kelimelerde yadımcı ünsüzün kullanıldığı görülmektedir. II.çokluk şahıs ekli çekimi tespit edilememiştir. I. teklik kişi çekimi örnekleri: kocamandım 49/e/199, saycıydım 76/a/11, küçüktüm 2/a/8 II. teklik kişi çekimi örneği: dildin 55/c/25 III. teklik kişi çekimi örnekleri: arabaydı 14/c/46, aġaydı 38/b/65, aşadaydı 38/a/22, aynısıydı 1/a/11, başkaydı 18/ç/54, çōbāydı 30/b/42, gumaydı 68/a/12, 82 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU I. çokluk kişi çekimi örnekleri: kādaştık 30/ç/69, fukaráydık 36/ı/171, ayrıydık 19/c/77, kalabalıktık 57/c/31, yoktuk 17/a/8, Aydındaydık 40/ç/93 III. çokluk kişi çekimi örnekleri: dildiler 19/c/103, kişidiler 54/d/89, yēdeydiler 50/ğ/290 2.1.2.4.3. Ek Fiilin Geniş Zaman (Bildirme) Çekimi Şumnu ili Türk ağzında ek fiilin geniş zaman çekimi Türkiye Türkçesinde olduğu gibidir. Metinlerde II. teklik şahıs eki tespit edilememiştir. III. teklik şahıs çekiminde ek, eklendiği kelimelerle ünlü ve ünsüz uyumları bakımından uyumludur. I. teklik kişi çekimi örnekleri: do͜umluyum 32/a/4, buralı dilim 1/a/2, emekliyim 48/a/3 III. teklik kişi çekimi örnekleri: sarptır 67/b/32, gerçektir 67/b/20, gölmektir 17/b/46, kabaktır 30/b/43, kalabalıktır 47/a/49, yelektir 17/b/46, yoktur 21/a/29, yo͜uttur 36/ı/189, küçüktür 7/ç/98, mālesidir 47/a/48, namazdır 81/b/49, ojamdır 38/a/25, öledir 49/c/106, paradır 36/b/12, şudur 67/b/24, ço͜uldur 11/a/21, gündür 50/e/180 I. çokluk kişi çekimi örnekleri: diliz 79/a/11, yerindeyiz 67/ç/58, Cuveldeyiz 47/a/100, kısmındayız 67/ç/53, budayız 7/ç/100, memnunuz 40/e/135 II. çokluk kişi çekimi örneği: nedesiniz 19/d/259 III. çokluk kişi çekimi örnekleri: tok diller “ tok değiller” 67/ç/88 2.1.2.4.4. Ek Fiilin Şart Kipi Çekimi Şumnu ili Türk ağzında ek fiilin şart kipi eki, “-sa/-se” şeklindedir. İncelenen metinlerde ek fiilin şart kipi çekiminde sadece I. ve III. teklik kişi çekimleri görülmüştür. Bu çekimlerde yardımcı ünsüzün kullanıldığı görülmektedir. I. teklik kişi çekimi örneği: yosam 49/c/123 III. teklik kişi çekimi örnekleri: astaysa 40/d/108, karıysa 69/e/129, komşuysa 40/b/30, uzaktaysa 37/b/21, yālıysa 50/h/328, fideyse 8/a/11, geceyse 81/b/31, kişiyse 23/a/12 BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI 83 2.1.2.5. Birleşik Kip Çekimleri Şumnu ili Türk ağzında birleşik kiplerin hikâye birleşik çekimi, rivâyet birleşik çekimi, şart birleşik çekimi olmak üzere üç çekimi bulunmaktadır. 2.1.2.5.1. Hikâye Birleşik Çekimi İncelenen metinlerde duyulan geçmiş zaman, görülen geçmiş zaman, geniş zaman, şimdiki zaman gelecek zaman, istek kipi ve şart kipinin hikâye birleşik çekimine örnekler tespit edilmiştir. Ünlüyle biten basit kip çekiminden sonra araya /y/ yardımcı ünsüz gelir. Duyulan geçmiş zamanın hikâyesi çekimi örnekleri: başlamıştı 39/f/72, ettimişti 82/f/122, getirilemişti 40/e/115, ilerlemişti 47/ç/188 Görülen geçmiş zamanın hikâyesi çekimi örnekleri: geldiydi 50/a/6, aldıydım 36/ı/188, dövdüydü 49/e/197 Geniş zamanın hikâyesi çekimi örnekleri: kapardı 47/ç/199, koyardıḳ 76/b/30, kutlanırdı 47/c/149, salmazlardı 6/ç/45, sarılırdı 6/b/15, toplaşıdı 64/b/37, ba͜ımazdı 66/a/25, sevēdi 69/ğ/297, dilēlēdi 54/c/72, çekēdim 45/ç/59, geçirı̄̇ di 11/b/218, içı̄̇ di 31/b/33, edilı̄̇ di 49/e/167, geçirı̄̇ di 11/b/218, konuşūduk 55/ı/110,oturuduk 82/i/198 I. Tip Şimdiki Zaman hikâyesi çekimi örneği: diyerdi 5/a/4 II.tip şimdiki zaman hikâyesi çekimi örnekleri: saklanıydı 24/ç/47, yapılıydı 40/ç/90, bakılıydı 15/b/24, bakınıydı 41/c/64, bastırıydı 34/e/83, çalışıydı 50/c/138, ızlıydı 36/ı/204, örtiydi 72/d/79, söyleniydi 4/ç/39, bi͜eniydim 54/a/18, gediydim 69/c/68, işidiydim 77/e/66, geliydin 55/ğ/90, göriydim 50/d/159, ızlıydı 36/ı/204, veriliydi 4/e/60, yatiriydi 40/d/101, biliydik 18/c/37, deniydi 5/c/34, III.tip şimdiki zaman çekimi örnekleri görülememiştir. IV.tip şimdiki zaman hikâyesi çekimi örneği: yapıyodu 35/c/52 84 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU Gelecek zamanın hikâyesi çekimi örnekleri: konacadım 7/ç/108, atacadılar 26/d/71, ölecedim 26/d/72, verecedi 40/b/28, dȫmeceydi 50/ğ/299, gedeceydim 38/a/45, geleceydi 52/a/7, okudabileceydim 69/ğ/248 Şart kipinin hikâyesi çekimi örnekleri: varsaydı 32 / b / 64, yımırtlasaydı 61 / a / 6, yoksaydı 36 / ı / 169 Katmerli birleşik çekimli şekilleri daha çok görülmektedir. olursaydı 67/b/38, sorusaydın 60/a/10, tutarsaydı 67/b/31, yapasaydık 7/e/128, bakarsaydınız, 67/ç/55, derseydiniz 67/ç/94, geldiseydi 81/a/26, koyasaydık 36 / e / 116 İstek kipinin hikâyesi çekimi örnekleri: vemeyeydi 21/b/108, isteyeydi 69/ğ/248, açılmayaydı 21/b/108, döneydi 52/a/7 2.1.2.5.2. Rivâyet Birleşik Çekimi İncelenen metinlerde duyulan geçmiş zamanın, şimdiki zamanın, geniş zamanın, gelecek zamanın, emir kipinin rivâyet çekimi örnekleri görülmüştür. Duyulan geçmiş zamanın rivâyet çekimi örnekleri: yapmışlamış 50/d/166, koymuşlamış 21/a/25 II.tip şimdiki zaman rivâyet çekimi örnekleri: veriymiş 24/ç/55, deniymiş 16/a/12, geçiymiş 50/ğ/281, geliymiş 19/b/41, gidiliymiş 77/b/14, oliymiş, 18/ğ/149, biliymiş 11/b/224, görüymüş 47/a/13, ölüymüş 26/d/60 Geniş zamanın rivâyet çekimi örnekleri: verilemiş 12/c/21, yapalamış 24/d/109, yapamış 18/g/113, acalamış 40/f/181, alīmış 37/b/20 benzēmiş 19/b/46, bitimiş 19/c/161, çalışımış 13/e/158, çıkamış 21/c/134, olumuş 13/b/61, vururmuş 49/e/205, kaldırılamış 36/b/59, açılımış 19/d/278, annadımış 65/ç/78, kalımış 41/c/113, yıkanımış 82/e/101, korumuş 36/ı/204, olumuş 13/b/61 BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI 85 Gelecek zamanın rivâyet çekimi örnekleri: acıcamış 10/ç/45, nolacamış 18/ğ/149, gicemiş 50/ğ/282 Emir kipi rivâyet çekimi örneği: olsunmuş 77/b/17 2.1.2.5.3. Şart Birleşik Çekimi İncelenen metinlerde görülen geçmiş zaman, duyulan geçmiş zaman, geniş zaman ve şimdiki zaman kipinin şart birleşik çekimine örnekler tespit edilmiştir. Duyulan geçmiş zamanın şart çekimi örnekleri: olmuşsa 67/ç/89 Görülen geçmiş zamanın şart çekimi örnekleri: gȫdüyse 39/f/82, koktuysa 40/d/106, yandıysa 20/b/26, aldısa 43/ç/62, sakladısa 78/a/201 Şimdiki Zaman şart çekimi örnekleri: biliysek 10/ç/29, bulubiliyse 26/d/73, düşürebiliyse. 72/c/50, geliyse 4/c/32, gidiliyse 78/a/220, isteniyse 69/c/78, işidiyse 69/e/154, kapışabiliyse 52/c/73, kesiliyse 66/a/5, ölüyse 69/e/129, piniyse, 43/ç/87, pişiriyse 40/e/170, söyleniyse 82/a/3, tutabiliyse 4/d/48, yapabiliyse 52/c/63, yaporsa 50/ğ/302 Geniş zamanın şart çekimi örnekleri: açāsak 44/a/29, alīsa 40/b/40, almazsan 72/d/90, kalısa 11/b/168, olūsak 32/b/93, sulanısa 20/b/29 Gelecek zamanın şart çekimi örnekleri: vereceyse 50/d/169, yapacasan 42/ç/58, alıcasan 82/b/19, yapıcasa 50/ğ/282, yıkanıcasa 69/e/134, alacasa 4/e/66, okucasa 82/a/2 olcasa 57/c/38, yaşacasa 31/b/25, yaşamacasa 31/b/25 86 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU 2.2. Yapım Ekleri 2.2.1. İsim Yapım Ekleri 2.2.1.1. İsimden İsim Yapım Ekleri 2.2.1.1.1. +an/+en “+an/+en” isimden isim yapım eki, az kullanılan bir isimden isim yapım ekidir. Bu eki alan kelimeler kalıplaşmış isimlerden ya da kalıplaşmaya yüz tutmuş kelimelerden oluşmaktadır. Bu eki taşıyan isimlerin bir kısmı da eski – ġan, -gen eki ile türetilmiş olup ek başında bulunan ġ-/g-sesinin düşmesi ile sonradan -an’lı şekle girmiş olmalıdır. (Korkmaz, 2011: 49). bazen kızan der biz çocuk deriz 47/a/101, köken 47/a/102, ōlanım 19/c/144 2.2.1.1.2. +ar/+er/+şer “+ar/+er/+şar/+şer” isimden isim yapım eki, sayı isimlerinden üleştirme sıfatları türeten bir ektir. atmışar 30/a/11, ikişer 3/ç/37, üçer 11/a/76, onar 69/c/71 2.2.1.1.3. +arı/+eri/ “+arı/+eri/+ra/+rı” isimden isim yapım eki, az kullanılan bir isimden isim yapım ekidir. Yön bildirme görevi ile kullanılan bu ek sınırlı sayıda kelimede kullanılmaktadır. Eski Türkçe ve Eski Anadolu Türkçesinde çekim eki olarak yön bildirme göreviyle kullanılan bu ek, günümüzde kalıplaşarak yapım eki hâlini almıştır (Ergin, 1993:230). içeri 2/b/19, dışarı 2/d/60 2.2.1.1.4. +caz/+cez Yazı dilindeki “+CAğIz” isimden isim yapma ekinin karşılığıdır. Küçültme, sevgi ve acıma ifade eden adlar türetir. /ğ/ ünsüzü ile dar ünlünün düşmesiyle bu şekli almıştır. Ünsüz ve ünlü uyumuna uymaktadır. çocukcaz 75/b/73, etcez 75/b/36, sütcez 74/c/51 BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI 87 2.2.1.1.5. +cık/+cik/+cuk/+cük Adlara ve sıfatlara küçültme, sevgi, acıma, yer adları ifadesi katan bir ektir. annecik 4/ç/40, arabacık 19/ç/188, ayvancıklamız 36/b/62, azıcık 82/d/72, bostancık 26/ç/40, damnacık 74/c/55, Derecik 61/c/40, kişicik 17/b/35, köpecik 19/c/125, kuklacık 10/c/19,kuyucuk 82/c/38, Omancık 61/c/39, paracık 19/ç/201, topalacık 55/d/43, uşacık 10/ç/47,yakıncacık 19/c/176, yōgancık 4/i/123, eşecik 74/ç/64, kısacık 69/c/77, somuncuk 14/a/2,yavrucuklamız 10/ç/44, gölcük 6/d/71 2.2.1.1.6. +lık/+lik/+luk/+lük Adlardan ve sıfatlardan adlar türetir. /m/ ve /n/ ünsüzünden sonra geldiklerinde benzeşmeden dolayı “+nık/+nik” şekillileri görülmüştür. İşlek bir ektir. Bulunma, aitlik, yer gibi anlamlar katarlar. çōbalık 64/a/10, çimnik 50/f/202, efelik 47/ç/184, genişlik 67/ç/81, hanelik 27/a/7, hastalık 9/a/4, imamnık 21/a/18, inatlık 44/a/14, kabristannıklan 81/a/28, hazırlık 4/i/122, kıskanşlık 47/ç/206, kışlık 4/a/10, kıtlık 36/c/82, kızılcıklık 50/ğ/258, köftelik 7/c/72, kuraklık 7/f/137, mayalık 21/a/25, meşelik 52/a/19, mezālık 6/a/6, muhtarlık 47/a/97, sofralık 20/a/18, bolluk 13/c/86, komşuluk, 81/c/66, otluk 3/b/11, so͜ukluk 19/ç/240, yurtluk 9/a/14, dünǖlük 36/b/8, köylük 11/b/209, söütlük 11/b/107 Meslekle ilgili uğraşı göstermek için meslek anlamı ifade eden ekten sonra genellikle kullanılır. çobancılık 54/a/2, dükkancılık 7/b/56, fıcıcılık 24/d/120, hayvancılık 35/a/11, kaynakçılık 19/d/305, kuklacılık 69/g/180, masacılık 34/b/26, mumculuk 49/a/20, odunculuk 64/b/35, tütüncülük 5/b/15 2.2.1.1.7. +cı/+ci/+cu/+cü Meslek veya meslekle ilgili uğraşısı olanı anlatmak için kullanılır. çalgıcı 19/c/152, tatlıcı 57/c/36, arabacı 5/a/6, avcı 7/c/63, hayvancı 80/c/16, kuvancı 43/ç/81,omancı 24/d/108, suvacı 32/b/74, demı̄̇ ci 50/ğ/313, dermenci 78/a/67, süpügeci 36/ı/202, davulcu 11/b/102, dünürcü 24/a/2, tükücü 17/b/38 88 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU 2.2.1.1.8. +lı/+li/+lu/+lü İşlek olan “+lı/+li/+lu/+lü” isimden isim yapım eki, eklendiği kelimelerde ünlü uyumuna uymaktadır. Adlardan sıfat türetmektedir.“+lı/+li/+lu/+lü ” isimden isim yapım ekine aşağıdaki örnekler verilebilir. acılı 13/a/26, annayışlı 78/a/212, arabalı 78/a/180, atlı 21/a/45, başarılı 21/a/57, başlıklı 40/b/43, bindallı 4/ğ/97, boyalı 19/c/83, cevizli 59/a/4, çiçekli 18/a/21, delikli 52/c/62, kokulu 26/c/34, olluklu 6/d/70, örtülü 47/b/134, püsküllü 24/f/145, Söütlü 38/c/87, süslü 82/c/44 2.2.1.1.9. +sız/+siz/+suz/+süz İşlek olan “+sız/+siz/+suz/+süz” isimden isim yapım eki, eklendiği kelimelerde ünlü uyumuna uymaktadır. Adlardan sıfat türetmektedir. tarhanasız 18/g/103, bıçaksız 19/ç/215, bubasız 13/d/116, çaresiz 4/j/135, ferecesiz 82/ğ/149, kalaysız 41/b/44, parasız 82/f/121, silasız 19/c/117, yāsız 60/a/10, yımtasız 20/b/36 yo͜utsuz 20/b/37, susuz 45/a/16, tuzsuz 45/b/44, sütsüz 20/b/37, ȫsüz 40/b/20 2.2.1.2. İsimden Fiil Yapım Ekleri 2.2.1.2.1. +a-/+e“+a-/+e-” isimden fiil yapım eki, işlek olmayan bir isimden fiil yapım ekidir. yaşadı 15/a/9, oyna 4/ç/41 2.2.1.2.2. +la-/+le“+la-/+le-” isimden fiil yapım eki, çok işlek olan bir isimden fiil yapım ekidir. Bu ekin dönüşlülük, işteşlik ve ettirgenlik ekleriyle genişlemiş şekilleri de kullanılır (İlker, 1997:38-50). başladın 32/b/72, sula 47/a/74, topalaklasın 40/e/149, tuzlala 82/e/96, yagla 42/b/26, çevrele 40/b/45, katıkla 55/b/12, paçalayıp 36/ı/168, pakladık 33/c/48 BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI 89 2.2.1.2.3. +lan-/+len“+lan-/+len-” isimden fiil yapım eki, çok işlek olan bir isimden fiil yapım ekidir. +lA- ekiyle kurulmuş fiillerin bazıları –n- dönüşlülük ekiyle genişletilerek +lAn biçiminde kaynaşmış ve birleşik ek oluşturmuştur (Korkmaz, 2007: 119). Benzeşme yoluyla /n/li şekilleri de görülmektedir. evlendi 13/e/127, şenneniyi 82/i/194, ateşlendinen 39/ç/39, ceseretlencem 42/d/117 hazırlanma 78/c/259, hızlandırmak 19/a/10, hoşlan 13/a/42, katıklandiriyle 2/a/14, pāçalaniyiri, 39/a/4, paklanırsın 78/c/261, ilgilenir 37/c/42 2.2.1.2.4. +laş-/+leş“+laş-/+leş-” isimden fiil yapım eki, çok işlek olan bir isimden fiil yapım ekidir. İşteşlik ekini bünyesine alarak genişlemiş “+la-/+le-” ekinden oluşmuştur (İlker, 1997:38-50). Bu eki “+la-,+le-” isimden fiil yapım eki içerisinde ele alanlar vardır (Ergin, 1993:249). iyleşti 32/b/90, körleşme 67/ç/62, sözleşmişler 37/b/11, yeleştiriysin 2/d/40, yinleşti 72/a/9, birleşti 47/ç/201, laflaşile 19/c/173, paylaştır 7/ç/96, uzaklaştına 21/a/48, vedalaşır 57/c/61, yadımlaşma 37/c/37, bayramlaşır 78/c/271, beyazlaşsın 78/a/76, bollaştı 6/e/82 2.2.1.2.5. +al-/+el“+al-/+el-” isimden fiil yapım eki, işlek olmayan bir isimden fiil yapım ekidir. Bu ek bazı ortak kökler (hem isim hem de fiil kökleri) de de kullanılınca fiilden fiil yapım eki görüntüsü verse de Eski Türkçe’den beri kullanılan isimden fiil yapım ekidir (Ergin, 1993:171). azaldı 71/b/20, düzeldim 63/f/102, boşaldırdıḳ 76/b/25 90 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU 2.2.1.3. Fiilden İsim Yapım Ekleri 2.2.1.3.1. –ım/-im “-ım/-im/-um/-üm” fiilden isim yapım eki, işlek bir fiilden isim yapım ekidir. Daha çok kısa süreli hareketleri adlandırmada kullanılan bu ek, Cumhuriyetten sonra yeni türetilen kelimelerle ekin kapsamı genişletildiği için Türkiye Türkçesi’nde sıklıkla kullanılır (Zülfikar, 1991:113-114). geçim 29/a/3, giyim 40/b/28, biçim 16/a/11, dōumlu 53/b/13, verimli 38/a/41, yarım 1/a/9, ayrım, 7/f/141, karışım 39/e/61, bozumunda 24/ç/49, bölüm 33/c/50, görümde 49/a/15 2.2.1.3.2. –ık/-ik/-uk/-ük Korkmaz (2007:84) bu ekin Eski Türkçe “-yuk/-yük” ekinden geldiğini söyler. yanık 20/b/26, katıkları 78/a/89, uyuşuk 40/e/148, örtük 77/b/15, dökük 44/a/33, delik 19/ç/191, pınik 19/c/127 2.2.1.3.3. –ak/-ek/-k Eski metinlerde ve doğu lehçelerinde – ḳaḳ/-kek/- ġaḳ/gek şekillerinde bulunan, Güney batı lehçelerinde de –aḳ/-ek şekillerine girmiştir (Korkmaz, 2011:43). yatak 57/c/46, sürekten 19/c/164, durakta 21/a/39, fırıldak 39/f/97, kaçak 24/ç/57, pinek 36/j/218, çökektir 47/a/10, elekle 55/e/58, adak 41/c/53, tarak 76/a/4 2.2.1.3.4. –gı/-gi/-gu/-gü “-gı/-gi/-gu/-gü” fiilden isim yapım eki, çok işlek bir fiilden isim yapım ekidir. İncelenen metinlerde ekin ötümsüz ünsüzlü şekilleriyle yuvarlak ünlülü şekilleri pek kullanılmamıştır. Ünlü ve ünsüz uyumu bakımından uyumludur. çalgı 41/b/37, sargı 6/b/19, saygı 37/c/37, yazgı 74/ç/67, sevgi 37/c/37, vegi 50/g/250 vurgu 21/c/160, sügü 50/ğ/258, baskı 24/d/73, içki 19/c/86, bilgili 38/a/19 BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI 91 2.2.1.3.5. -ge “-ge” fiilden isim yapım eki, işlek olmayan bir fiilden isim yapım ekidir. İncelenen metinlerde ekin kalın ünlülü şekli görülmemiştir. bölge 25/a/11, süpǖge 59/d/49 2.2.1.3.6. -gın Ekin ötümlü ve düz ünlülü şekilleri tespit edilmiştir. kızgın 26/b/12, yangın 63/f/97 2.2.1.3.7. –ı/-i “-ı/-i” fiilden isim yapım eki, işlek bir fiilden isim yapım ekidir. Ekin yuvarlak- düz dar ünlülü şekilleri kullanılır. Eski Türkçede “-(I)g/-(U)g” fiilden isim yapım ekindeki -g gelişme sürecinde kaybolunca bu ekin bağlayıcı ünlüleri –g ekinin yerini almış (Korkmaz, 2007: 82). ayrı 7/f/136, korku 81/ç/73, dolusu 49/a/13, takı 26/d/50, yazılı 4/k/145, geziye 43/ç/90 2.2.1.3.8. –ma/-me “-ma/-me” fiilden isim yapım eki, çok işlek bir isim fiil ekidir. çatma falan dildi 4/ğ/101, yıkanması 1/b/26, kazmaya 4/a/6 “-ma/-me” fiilden isim yapım ekinden sonra gelen yönelme eki çoğu zaman düşmektedir ve bu düşme neticesinde ünlü uzamaları meydana gelmektedir. aldatma çalişiyla 19/c/165, sıkılma başladı 19/d/252, yapma gitmedim 1/a/13, koyma çalişiyler, 2/c/32, almā geldiler 4/e/60, gütmē gidēdik 34/d/76, başladım don dikmē 13/ç/94, işi halletmē başladı 38/b/80 “-ma/-me” fiilden isim yapım eki, fiil kök ve gövdelerine gelip kalıplaşarak bir varlığa ad olmaktadır. akıtma 4/ı/115, yarma yapı̇̄ 2/a/6, kıyma vadı 3/c/26 92 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU 2.2.1.3.9. –mak/-mek “-mak/-mek” fiilden isim yapım eki, çok işlek bir isim fiil ekidir. Bazı kelimelerde ekin sonundaki /k/ ünsüzünün düşmesiyle “- mā/- mē “ şeklini almıştır. ālamak 37/c/40, aldatmak 6/c/31, almak 4/e/64, andīmak 25/a/4, anmak 67/ç/52, atmak 44/a/5, avutmak 6/c/30, bilmek 67/b/28, büyümek 49/e/195, büyütmek 65/ç/42, dövmek 19/a/5, geçinmek, 74/b/28, geçirmek 82/h/173, beni salmā istemediler, kabaklı pide pişimē 11/a/31 “-mak/-mek” fiilden isim yapım eki, fiil kök ve gövdelerine gelip kalıplaşarak bir nesneye ad olmaktadır. bı̇̄ parça ekmek 12/b/16, çakmakları 3/b/12, gidöle yemek azır 18/a/15, pide güzel kaymak üstünde 4/ğ/96 2.2.1.3.10. –ış/-iş “-ış/-iş” fiilden isim yapım eki, çok işlek bir isim fiil eki değildir. Ekin yuvarlak dar ünlülü şekilleri tespit edilememiştir. gidiş 4/i/131, gelişmesi 67/ç/94, annayışlı 78/a/212 2.2.1.3.11. –an/-en “-an/-en” fiilden isim yapım eki, çok işlek bir sıfat fiil ekidir.Ünlü ile biten fiillerden sonra /y/ yardımcı ünsüz getirilir. Eski Türkçe’de “-gan/-gen” şeklinde olup başındaki ünsüzün düşmesiyle “-an/-en” şeklini almıştır (Banguoğlu, 2000:234). bilene 13/e/152, bilinen 67/b/16, çeken 30/ç/71, çöken 47/a/10, denilen 21/a/59, dökülen 82/ç/67, dönmeyen 81/ç/85, düşen 11/b/161, kollayan 3/ç/33, koyan 55/b/11, okuyan 14/a/22, olmayana, 45/b/39, olmıyana 18/g/110, sıvayan 82/ç/50, bilemeyen 81/b/54, dinneyenerden 36/ğ/157, gelmeyen 11/b/87, isteyen 34/c/44 2.2.1.3.12. –maz/-mez “-maz/-mez” fiilden isim yapım eki, işlek olmayan bir sıfat fiil ekidir. -mAz eki,-r,-Ar,Ir/-Ur sıfat fiil ekinin olumsuz türü olup eklendiği fiillerden geçici sıfatlar türetir (Korkmaz, 2007:98). BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI 93 ermez yetmez donnalā yamalı mamalı donnalā gidesin 10/c/26, o erişler örülmez oldu 78/b/237,böle hij damnamaz oliyiri70/c/35 2.2.1.3.13. –ar/-er/-ir “-ar/-er/-ir” fiilden isim yapım eki, işlek olmayan bir sıfat fiil ekidir. İncelenen metinlerde bulunan az sayıdaki örneğin bir kısmında bu eki alan kelimeler kalıplaşarak isim olmuştur. Bu ek, “-maz/-mez” fiilden isim yapım ekinin olumlu türü olup eklendiği fiillerden geçici sıfatlar türetir. Tarihî süreç içinde birçok kalıcı isim yapmıştır (Korkmaz, 2011: 52). gelirinden 41/c/91, akar çeşmemiz var 61/a/17, biçerdöverler 71/b/12, biçer yok o sene 72/a/15 2.2.1.3.14. –dık/-dik/-duk/-dük “-dık/-dik” fiilden isim yapım eki, çok işlek bir sıfat fiil ekidir. Ekin yuvarlak dar ünlülü şekilleri pek kullanılmaz. Ekin bünyesindeki /k/ ünsüzünün ötümlüleşip hece düşmesiyle meydana gelen örnekler aşağıda gösterilmiştir. aldımız gelini okı̇̄ hoca 1/a/19, o geçı̇̄dimiz şeyleri unuttuk 21/d/97, şu vādınız köv̇lere yoksa birer cami bi şe yapın 52/b/47, sevdı̇̄ni yapādık18/e/89, beklendı̇̄ gibi 21/c/58, öldǖ günü vēmiyle69/e/58, Evropa oldūnu 40/b/60 bubalamızın dedı̇̄ olūdu 55/ı/109, okiyiler bildı̇̄ni okiyiler62/c/39, işidildı̇̄ var67/b/19, oldū yerde dil 66/a/9, insannanın konuştū dili farklı dilmiş 67/ç/62 2.2.1.3.15. –acak/-ecek “-acak/-ecek” fiilden isim yapım eki, işlek bir sıfat fiil ekidir. Ekin sonundaki ünsüzün düşmesiyle oluşmuş şekli daha çok kullanılır. dolaşacamız kadar 44/a/1, kuyacamız taba͜ın içine78/a/120, yatacamız yeri görelim 81/ç/85, dakıya gelecek erkek genşler toplaşılā 49/a/40, çocuk gelecek bayramda sora bu kışın yıkılı diyirim 65/ç/70, bu şimdiki yollacam yerde anne yok 16/a/18, ȫle annatacak gibi 4/k/144 “-acak/-ecek” fiilden isim yapım eki, Türkiye Türkçesinde olduğu gibi kalıcı isimler de yapar. Bu ekle kurulan sıfat tamlamalarında isimlerin düşmesiyle sıfatlar adlaşarak kalıcı isimlere dönüşmüştür (Korkmaz, 2007:68). 94 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU bi dönecek yapardık 39/f/93, yoktu yiyecek50/h/338 2.2.1.3.16. –miş -mış “-miş/-mış” fiilden isim yapım eki, işlek olmayan bir sıfat fiil ekidir. Yuvarlak dar ünlülü şekilleri incelenilen metinlerde tespit edilememiştir. sende çekilmiş böber kuyulo 18/g/106, kıyılmış ete şini pilav yapıla 49/a/27, burasında anılmış oldu 67/b/23, işlenmiş çevre yollayiri güveyi 40/b/45 “-miş/-mış” fiilden isim yapım eki, kalıplaşarak kalıcı isimler de yapar. geçmişte kaldı 67/c/43, kışlık kurutmala yemişle 75/b/31 2.2.1.3.17. –a/-e “-a/-e” fiilden isim yapım eki, işlek bir zarf fiil ekidir. İncelenen metinlerde Türkiye Türkçesi’nde olduğu gibi genellikle ikilemelerde kullanılır. ona baka baka uyuyim 69/ğ/218, para vere vere ondan sora veröler 78/a/202, ıslıyıp dolay oynaya oynaya top oliyir19/ç/206, bitta dı̇̄şe dı̇̄şe gidēle 37/c/44 2.2.1.3.18. –alı/-eli “-alı/-eli” fiilden isim yapım eki, bölgemiz ağzında işlek olmayan bir zarf fiil ekidir. Eski Türkçede -ġalı/-geli şeklinde olup eylemsi ve durum yapısından doğmuştur (Karaağaç, 2012: 382). iki üj gün oldu geleli hastaneden 56/a/5, fotokopi koyalı bura 52/c/84, beş sene oldu öleli 10/c/25 2.2.1.3.19. –anda/-ende Eski Türkçede -ġanda/-gende zarf –eylem eki, Eski Anadolu Türkçesinden sonra ancak ağızlarda kalmıştır. Eylemsi + durum eki yapısından doğmuştur (Karaağaç, 2012: 387). Şumnu ili Türk ağzında “-anda/-ende” fiilden isim yapım eki, işlek olmayan bir zarf fiil ekidir.Türkiye Türkçesi’ndeki “-dığında/-diğinde/-tı- BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI 95 ğında/-tiğinde” veya “-ınca/-ince/-unca/-ünce” zarf fiil ekinin işlevinde kullanılır. üş soranda haniki yemekler dizilir 78/a/145, elini öpende very 6/ç/53 2.2.1.3.20. –alak/-elek Yazı dilimizdeki “-arak, -erek” zarf fiil ekinin karşılığıdır.–(y)A zarf fiil ekinin - rAk karşılaştırma ekiyle genişletilmesinden oluşmuştur (Korkmaz, 2007: 74). Şumnu ili Türk ağzında “-arak/-erek” fiilden isim yapım ekinin bünyesindeki /r/ ünsüzü /l/ ünsüzüne dönüşerek “-alak/-elek” şekilleri ortaya çıkmıştır. -l- < -r- değişmesi geçiren bu ek, Rumeli ağızlarında yaygın bir kullanıma sahiptir (Günşen, 2008: 441). dövelek davullar arasında ba͜ırışalak öle gidedik 24/a/5, su dökelek gider77/b/24, türkü süylelek yingeler andan sora kuyarlar 78/a/152, dü͜üne çalalak 11/b/105 2.2.1.3.21. –dıkça/-dikçe/-dukça “-dıkça/-dikçe/-dukça” fiilden isim yapım eki, işlek bir zarf fiil ekidir. Ekin yuvarlak dar ve ince ünlülü “dükçe” şekli incelenen metinlerde tespit edilememiştir. püskülü şini kafana sādıkça büle çakırısın 50/b/51, can sıkıldıkça ye 82/i/188, geldikçe çocukla gidiyiz42/d/94, dūdukça ısıdıp ısıtıp suyunu kullanabiliysin 14/b/35, lazım oldukça 75/b/63 2.2.1.3.22. –ınca/-ince/-unca/-ünce Eski Türkçede –ġınca/ gince olan ek, Eski Türkçeden beri bütün dönemlerde kullanılan en işlek zarf-eylem eklerindendir (Karaağaç, 2012:383). Şumnu ili Türk ağzında “-ınca/-ince/-unca/-ünce” fiilden isim yapım eki, çok işlek bir zarf fiil ekidir. Bu ek çoğu zaman “-anda/-ende” zarf fiil eki ile aynı anlamda kullanılır. Ünlü ile biten fiillerden sonra araya yardımcı /y/ ünsüzünü alır. 96 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU acılınca 49/a/17, alamayınca 31/a/4, bakınca 50/h/337, başlayınca 67/ç/62, çıkınca 6/ç/37, kaçınca 65/c/19, pişince 12/a/4, verince 40/a/9, yetişince 27/a/17, bitince 75/b/58, dolunca 78/a/90, doyunca 19/b/69, kavuşunca 63/c/38, so͜uyunca 40/d/107, ölünce 70/a/4, gelmeyince 82/ç/67, toplayınca 35/b/15 2.2.1.3.23. –ıp/-ip/-up/-üp “-ıp/-ip/-up/-üp” fiilden isim yapım eki, çok işlek bir zarf fiil ekidir. Ünlü ile biten fiillerden sonra araya yardımcı /y/ ünsüzünü alır. “-ıp/-ip/-up/üp” fiilden isim yapım eki, eklendiği kelimelerde ünlü uyumuna uymaktadır. bırakıp 11/a/68, biçip 50/ç/150, bi͜enip 13/d/121, bilip 13/e/152, bitip 82/d/74, çekip 42/ç/60, doyurup 49/a/42, durdurup 66/a/20, durup 7/d/120, düşüp 11/b/182, götürüp 11/b/128, güdüp, 54/a/5, öldürüp 21/a/50, öptürüp 40/b/48, paçalayıp 36/ı/168, paketleyip 30/a/11, paklayıp 10/ç/50, koyup 10/ç/32, kuruyup 9/a/10, göyüp 2/c/30-madan, -meden “-madan, -meden” fiilden isim yapım eki, çok işlek bir zarf fiil ekidir. Öncelik anlamı katmaktadır. Eski şekli -mAtI/-mAtIn’dır (Gülsevin, 1997: 127). ıştınmadan 34/b/19, kanatmadan 30/ç/79, kırmadan 78/a/38, okutmadan 49/e/174, salmadan, 18/ğ/146, sāmadan 6/f/88, satmadan 11/a/57, sōmadan 26/f/105, tanımadan 34/b/18, ǖrenemeden, 31/a/8, üşenmeden 67/ç/66, üzülmeden 81/ç/88, vēmeden 78/a/223, yemeden 63/f/100, bildirmeden 47/ç/210, dinnenmeden 21/a/8, gelmeden 41/c/49, gı̄̇ meden 50/b/41, gȫmeden 19/c/134 2.2.1.3.24. –ken/-kan/-ke/-ka/-kene/-kana “-ken/-kan/-ke/-ka/-kene/-kana” eki; i- ek- fiilinin zarf biçimidir. Ünsüzle biten ad ya da ad niteliğinde fiil şekillerinden sonra iken ve çok kez de i- ek fiilinin erimesiyle ken biçiminde kullanılır (Korkmaz, 2007: 88). Anadolu ve Kıbrıs ağızlarında –ken zarf-fiil ekinin üzerine +A, +dAn, +An, +CA eklerinin geldiği ve anlamı pekiştirdiği tespit edilmiştir (Argunşah, 2011: 62). BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI 97 Şumnu ili Türk ağzında “- ken” zarf fiil ekinin altı çeşit kullanımı tespit edilmiştir. Yazı dilinde bu ek kalın sıralı kelimelerde ünlü uyumuna uymazken incelediğimiz metinlerde ekin kalın ünlülü şekilleri tespit edilmiş ve ünlü uyumuna girdiği görülmüştür. Metinlerde bu ekte /n/ ünsüzünün düştüğü; aynı zamanda eke düz- geniş bir ünlü eklenerek oluşturulmuş şekilleri kullanılmaktadır. çekeken 52/c/61, dēken 7/ç/80, geçeken 36/b/69, geliken 24/f/149, geliyken 24/a/4, getiriken 69/b/34, gideken 11/a/22, gireken 69/b/51, ineken 36/b/37, kavırıkan 42/c/39, oynarkan 47/ç/173, soyarkan 78/b/233, yıkakan 47/a/51 Şumnu ili Türk ağzında geniş zamanlı fiillere ve bazı isimlere eklenen “-ken” zarf-fiil eki, /n/’si düşmüş “-ka/-ke” biçimiyle kullanılmıştır. gideke 4/e/55, budayke 36/g/138, edeke 11/b/234, evlenike 13/b/59, geceke 21/a/25, gēdeke 50/ğ/267, gelike 21/a/2, kavırıka 42/c/40, kavuşuka 43/b/23, kaynaka 75/b/19, kıpıdanıka 19/c/181, kızka 18/ğ/160, konuşuka 19/d/265, mantıcıka 41/a/25, okunuka 63/d/73, oluka 82/g/137, uşakka, 4/c/34, yıkaka 47/a/54, çocukken 4/a/2, küçükken 14/a/17, serinken 50/c/119, sıcakkan 2/a/12, sorumluykan 47/a/27, uşakkan 70/b/20, varkan 23/b/26, sinideyken 64/b/29 İncelediğimiz metinlerde “-ken” zarf-fiil ekinin sonuna düz-geniş ünlüler (+a,+e) eklenerek oluşturulan “-kana/-kene” şekillerinin genellikle geniş zamanla kullanıldığı görülmüştür. Ek-fiile gelen -ken zarf-fiil ekinin üzerine +A yönelme durumu ekinin getirilmesiyle oluşmuş bir ek grubudur (Argunşah, 2011:63). Batı Trakya ağızları bu kullanım açısında oldukça zenginlik arz etmektedir (Özden, 2018:1579). Ünlü uyumuna giren bu özel şekiller, başta Trakya ağızları olmak üzere Anadolu ve Kıbrıs ağızlarında yaygın olarak kullanılmaktadır (Başdaş, 2014: 31). bitekene 21/a/64, dēkene 7/b/33, gelikene 50/ğ/292, geliykene 21/c/153, getirikene 7/c/61, indirikene 78/a/179, inerkene 77/b/23, okukana 21/c/142, sallanīkana 18/d/66 ıncasına,-incesine başlayıncasına 98 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU 78/a/149, çıkıncasına 50/ğ/304, da͜ıdıncasına 78/a/99, bitincesine 78/a/142, gelincesine 81/ç/78, girincesine 78/a/186 2.2.1.3.25. –mazdan/ -mezden Bu zarf-fiil eki -mAz sıfat-fiil ekiyle +Dan ayrıla hali ekinin birleşmesinden oluşmuştur. Eklendiği fiillere -madan önce anlamını katar. tutulmazdan 21/a/69, gitmezden 51/a/10 2.2.1.3.26. -dınan,/-dinen –DIk+I+ile+n > -DIğIynAn şeklinde vasıta edatıyla birlikte zarf fiil olarak da kullanılır. Bu zarf-fiil Anadolu ve Rumeli ağızlarında da kullanılmaktadır (Özkan, 1996:171-174) . Şumnu ili Türk ağzında -DIk sıfat fiil eki, iyelik eki, ile bağlacı ve –n vasıta ekinin birleşmesinin neticesinde ekin bünyesinde meydana gelen hece düşmesi ile oluşmuştur. Türkiye Türkçesindeki “-DIğI zaman”, “-DIğIndA” veya “-IncA/-UncA” zarf fiil eklerinin fonksiyonunda kullanılır. kaldınan 49/c/97, olmadınan 19/ç/210, sulandınan 40/e/142, ufaladınan 69/c/79, ateşlendinen,39/ç/39, dedinen 47/a/126, getiydinen 36/ğ/151, geldinen 2/a/10, gı̄̇ dinen 4/ı/113, yedinen 22/a/4 Ekin /n/ ünsüzünün düşmüş “- dına/ -dine” şekilleri incelediğimiz metinlerde çokça görülmektedir. başladına 26/a/5, calındına 11/a/41, çıkadına 32/b/59, kaynadına 18/ç/47, olmadına 19/ç/211, sulandına 70/c/31, yaşadına 32/b/53, yıkadına 69/ğ/294, bitiydine 21/a/12, dedine 24/ç/59, düzeldine 11/b/244, getiydine 3/a/4, gölgelendine 32/b/36, giydine 69/b/16, geldine 1/a/18, erdine 54/b/59 2.2.1.3.27. – dī/-dı̄̇ “-DIk” sıfat-fiil ekinin İyelik ekleriyle genişlemesinden oluşmaktadır. Ekin bünyesindeki ötümsüz ünsüzün ötümlüleşip düşmesi neticesinde ünlü uzaması meydana gelmiştir. BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI 99 çōbasından başladī anda 71/c/28, yassı vakti geldī zaman 71/e/66, şimdi eve geldı̄̇ zaman, eksiden tekeze gidı̄̇ miz zaman, evlendı̄̇ m zaman burıya 40/a/16 2.2.1.3.28. –dinesi/-dınası/- tinesi/- dunası bitidinesi 32/b/62, dinnendinesi 26/b/12, dürtüvedinesi 21/b/119, geldinesi 21/d/190, başladınası, 21/ç/173, sıçradınası 21/c/154, yetiştinesi 21/b/81, ettinesi 21/d/203, durdunası 21/a/39 2.2.1.3.29. -dunna Türkiye Türkçesindeki “-DIğI zaman”, “-DIğIndA” veya “-IncA/-UncA” zarf fiil eklerinin fonksiyonunda kullanılır. öle yara falan oldunna mesela sabanna kestinne o tetre suyunu kaynadīsın 54/e/108 2.2.1.3.30. –dıktan/-dikten/-duktan/-dükten “-DIk/-DUk” sıfat-fiil ekinin ayrılma durumu ekiyle genişlemesinden oluşmuştur ve asıl fiildeki hareketin sonra gerçekleşeceğini anlatır. Ekin ünsüz uyumuna göre ötümsüz şekilleri görülmektedir. Bu ulaç, kendinden sonraki eylemin kendi eyleminden sonra yapıldığını ya da yapılacağını gösterir (Ediskun, 2017: 264). ayırdıktan 11/b/106, kabadıktan 26/b/10, kapadıktan 47/b/136, kaynadıktan 33/a/9, nışannadıktan, 57/c/43, bitı̇̄dikten 57/c/30, dizdikten 26/b/11, geldikten 11/b/87, temizledikten 5/c/36, olduktan 6/ç/38, büyüdükten 30/ç/65, süzüldükten 70/c/34, döndükten 40/e/134, kaktıktan 21/c/158, kaynattıktan 70/ç/49, de͜iştikten 24/b/27, gittikten 11/a/58, tuttuktan 11/b/145, öptükten 20/a/14 2.2.1.3.31. –dıkcan/-dikcen/-dukcan/-dükcen -DIk sıfat-fiil eki ile -CA eşitlik hâli ekinin birleşmesinden meydana gelen bu zarf-fiil eki, bugün Oğuz grubu lehçelerinde kullanılmaktadır. Ek, Türkiye Türkçesi ağızlarında çeşitli morfemlerle genişlemiş çok varyantlı bir 100 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU yapıya sahiptir. Bunlardan -DIkCAn şeklindeki genişleme, -n morfemiyle yapılmıştır (Karahan, 2012: 219-236). Ek eşitlik eki –ca/-ce ve pekiştirme eki –n ile genişlemiştir (Taşçı, 2003: 314). Şumnu ili Türk ağzında sonra zarfıyla birlikte kullanılmaktadır. Fiildeki hareketin sonra gerçekleşeceğini anlatan çok işlek bir ektir. Ekin ünsüz uyumuna göre ötümsüz şekilleri görülmektedir. aldıkcan 50/b/41, başladıkcan 50/a/20, kapadıkcan 50/g/243, kaynadıkcan 62/b/2 salladıkcan 50/g/229, yıgdıkcan 50/c/84, çekdikcen 50/c/87, eledikcen 50/g/230, geçiydikcen 50/e/186, geldikcen 36/b/29, pişdikcen 50/g/246, yedikcen 36/e/115, koydukcan 36/ç/87, dūdukcan 36/b/36, dokūdukcan 50/c/71, dökdükcen 50/ç/153, gördükcen 50/d/160, öldükcen 57/d/89, düştükcen, 50/ğ/271, güttükcen 50/b/56, tuttukcan 50/f/205, koştukcan 36/b/11, yaptıkcan 50/a/16,çıktıkcan 50/c/116, biştikcen 50/c/79, ektikcen 50/f/215, gittikcen 50/a/9 2.2.1.4. Fiilden Fiil Yapım Ekleri 2.2.1.4.1. -ala-/ -ele“-ala-/-ele-“ fiilden fiil yapım eki, işlek olmayan bir fiilden fiil yapım ekidir. Yapısı hakkında fikir birliği olmayan bu ek, “-ekle-” fiilden fiil yapım ekinden /k/ ünsüzünün düşmesiyle oluşmuştur (Banguoğlu, 2000:277-278). “-ala-/-ele-” fiilden fiil yapım eki, eklendiği kelimelerle kalınlık incelik uyumu bakımından uyum sağlamaktadır. kovaladı 11/a/63, ovalarıs 4/j/140, sepeleyelim 42/ç/65, sı̇̄keleriz 69/f/171 2.2.1.4.2. -ar-/-ır-/-ir-/-ur-/-ür“-ar-/-ır-/-ir-/-ur-/-ür-“ fiilden fiil yapım eki, çok işlek bir fiilden fiil yapım ekidir. Bu ek, Türkiye Türkçesi’nde olduğu gibi ettirgenlik ekidir. Bazı kelimelerde ekin ünsüzü düşmüş, sadece ünlüsü kalmıştır bazı kelimelerde de ekin ünsüzü /y/ ünsüzüne dönüşmüştür. bitiydine 21/a/12,batırmış 47/a/15,kopadıkcan 50/f/220, bitirdi 76/d/66, koparıp 34/c/42, çıkardına, 50/c/98, aşırdılar, 47/ç/216, pişircek BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI 101 50/g/230, geçircem 7/ç/85, içiriledi 63/ç/60, kaçırmam 7/d/124, doyurduna, 49/a/43, koparısın 33/ç/72,kızardacan 55/e/71, dog̥ur 19/c/178, düşürǖsen 68/ç/39, şişiriyi 63/f/101, taşırdılar 2/b/20, uçurma 18/c/39 2.2.1.4.3. -t“-t-” fiilden fiil yapım eki, çok işlek bir fiilden fiil yapım ekidir. Ek, bazı kelimelerde ötümlüleşerek “-d-“şeklini almıştır. Bu ek, Türkiye Türkçesi’nde olduğu gibi ettirgenlik ekidir. Nadir de olsa bazı fiilerde kökle kaynaşarak ettirgenlik anlamı körelmiştir (Korkmaz, 2007: 135). Şumnu ili Türk ağzında işlek olan “-t-” fiilden fiil yapım eki, eklendiği kelimelerde ünsüz uyumuna uymaktadır. kızardacan 55/e/71, patladıyır 50/ğ/287, büyüttü 30/ç/68, söyletti 42/d/83, ālatalım 11/b/156,atlatmışlar 36/b/51, başlatmış 41/c/61, hatırlatır 81/ç/83, imzalattıla,32/b/65, beklettiriyiz 55/a/4,çintletmiş 49/e/181, kurudup 21/ç/175, uyuduka 78/b/251, sıvattım 82/ç/49, akıdıyiris 59/a/3, damladiyirim 13/e/144, düzeldiyir 63/f/94, kuzladıysın 54/a/11 2.2.1.4.4. -dır-/-dir-/-dur-/-dürŞumnu ili Türk ağzında “-dır-/-dir-/ dur-/ -dür-/-tır-/-tir-/-tur-/ -tür-” fiilden fiil yapım eki, çok işlek bir fiilden fiil yapım ekidir. Bu ek, Türkiye Türkçesi’nde olduğu gibi ettirgenlik ekidir. Türkiye Türkçesi’nde olduğu gibi sekiz şekillidir. Yuvarlak dar ünlülü bazı kelimelerden sonra ekin düz dar ince ünlülü “-dir-/tir-” şekilleri de kullanılır. Şumnu ili Türk ağzında işlek olan “-dır-/-dir-,/dur-/-dür-/-tır-/-tir-/tur-/-tür-” fiilden fiil yapım eki, eklendiği kelimelerde ünlü uyumuna uymayan örnekler mevcuttur. Kalın ünlülü kelimelere eklendiğinde kalınlık incelik uyumu ve yuvarlak ünlülü kelimelere eklendiğinde düzlük yuvarlaklık uyumuna aykırı kullanımlar görülür. Fakat ünsüz uyumu bakımından uyumludur. kızdiriysin 4/ı/116, koydirile 11/b/189, öldiriysin 54/a/12, pindirdiler 17/a/11, uyandırmadılar 25/a/16, yediremez 74/ç/76, dinnendiriyiler 13/f/161, doldur 21/d/195, döndürülmüş 58/a/6, öldürüp 21/a/50, paklat- 102 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU tır 21/a/72, paylaştıracam 7/ç/93, sıkıştırır 5/c/37, buluşturu 69/ğ/205, koşturuyduk 47/c/156, otutturular 69/b/36, öptürüp 40/b/48, tutuştiri 35/c/50, uyuştiriz 40/e/148, yaptiriyiri 67/b/12 Bazı kelimelerde ekin bünyesindeki /r/ ünsüzü kimi yerde /y/ ünsüzüne dönüşmüş kimi yerde de düşmüştür. Bu düşme neticesindede genellikle ikincil uzun ünlüler meydana gelmiştir. aldıydım 36/ı/188, indiymē 69/ğ/258 koydūdum 42/d/94, öldūmüşler 74/b/34, yazdīdık 31/b/40, annadīlar 26/f/86, başlādīdı 26/f/89, doldudun 50/c/84, paylaştıdın 7/ç/94 2.2.1.4.5. -ş“-ş-” fiilden fiil yapım eki, çok işlek bir fiilden fiil yapım ekidir. Bu ek, Türkiye Türkçesi’nde olduğu gibi işteşlik ekidir. Ünsüzle biten fiillerden sonra gelen bu ek, yardımcı ünlüyle kullanılır. geçiştiriysin 68/c/28, görişiyi 47/b/138, kapışabiliyse 52/c/73, sevişiyler 74/b/26, sıkıştırır 5/c/37, yapışacak 70/ç/45, buluşūduk 57/c/36, doluşuduk 69/b/26, uyuştiriz 40/e/148, bölüştürüp 78/a/132, büzüştürüz 78/a/49, gülüşiyle 39/f/79, tanışır 11/b/209, çekişiriz 74/ç/74, eriştik 32/a/6, etiştile, 18/g/120, da͜ılışmıyılar 47/a/46 2.2.1.4.6. -l“-l-” fiilden fiil yapım eki, çok işlek bir fiilden fiil yapım ekidir. Bu ek, Türkiye Türkçesi’nde olduğu gibi edilgenlik ekidir. Ünsüzle biten fiillerden sonra yardımcı ünlülerle kullanılır. açıldı 11/b/191, anılmış 67/b/23, annatılan 36/g/134, atıldı 74/b/33, bakılırdı 5/b/27, biçildi 78/a/63,dakılır 54/a/23, denildinde 67/ç/61, dikilmiş 40/e/124, kavrulsun 62/a/4, konulur 71/ç/35, konuşulur 42/d/77, koyulmuş 70/ç/46, kurutuliyiri 79/b/39, öpülür 20/a/14, örülüydü 78/b/229, süzülüdü 18/g/112 “-l-” fiilden fiil yapım eki, Türkiye Türkçesi’nde olduğu gibi dönüşlülük eki görevinde de kullanılır. büzülür 42/ç/55, üzülmicen 18/ğ/171, duruldup 4/b/21 BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI 103 2.2.1.4.7. -n“-n-” fiilden fiil yapım eki, çok işlek bir fiilden fiil yapım ekidir. Bu ek, Türkiye Türkçesi’nde olduğu gibi edilgenlik ekidir. Bu ek, ünlüyle biten fiillere getirilerek kullanılır. temizlenmedi 61/a/20, boyanmış 19/c/90, dōraniyi 39/a/4, okuniyi 36/h/161, alınıdı 40/b/39, kılıniyi, 37/c/48, oynanır 11/b/144, ödeniyi 24/d/85, bulundu 47/a/35 “-n-” fiilden fiil yapım eki Türkiye Türkçesi’nde olduğu gibi dönüşlülük eki görevinde de kullanılır. göründü 36/f/124, gezinirmiş 38/a/6, saklanıp 67/c/43, boşanıyırı 11/b/234, dayanır 67/ç/71, sevindim 16/a/10, süsleniyi 40/b/41 2.2.1.4.8. -ma-/-me“-ma-/-me-” fiilden fiil yapım eki, çok işlek bir fiilden fiil yapım ekidir. Bu ek, bazı kelimelerde özellikle şimdiki zaman ve gelecek zaman çekimlerinde ünlü daralması neticesinde düzlük yuvarlak uyumuna uymamaktadır. Türkiye Türkçesi’nde olduğu gibi olumsuzluk ekidir. bekletmeyiz 39/e/61, bellememişim 21/c/152, bi͜enmediler 44/a/21, bilemedin 67/c/45, bilemicem, 4/k/144, bilemiyiler 82/ç/51, ıştınmıycan 74/b/40, ıştınmadılar 24/b/32, kaçıymaycan 21/c/143, kaçmiyiri 26/f/96, kırmadılar 32/b/95, kurutmıyız 73/a/4, kuymıyım 18/g/114, okimiyiz 14/a/10, okumiyler 42/d/109, olmiycek 39/b/24, olmiyir 11/b/203, otlamiyı̄̇ 7/b/51, ölmicek 18/d/69 BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI 105 SONUÇ Şumnu ili Türk ağzı metinlerinde Türkiye Türkçesi yazı dilindeki ünlülerin yanında farklı fonetik değerlere sahip /ǎ/, /á/, / ā/, /ȧ/, /ē/, /ė/, /ı̇̄ /, /ı̌ ́/, /ī/, /ı̊ /, /ō/, /ȯ/, /ö̇/, /ȫ/, /ū/, /ǔ/, /ü̆/, /ǖ/ olmak üzere on sekiz ünlü tespit edilmiştir. Bunlardan /ā/, /ē/, /ı̇̄ /, /ī/, /ō/, /ȫ/, /ū/, /ǖ/ olmak üzere sekizi ses olayları neticesinde meydana gelmiş ikincil uzun ünlülerdir. Şumnu ili Türk ağzında /ė/ ünlüsünün kelime başında ve ilk hecede varlığını koruduğu görülmektedir. Şumnu ili Türk ağzında çok kullanılan /á/ ünlüsü ile incelme eğilimi gözlemlenmektedir. Şumnu ili Türk ağzında kalınlık – incelik bakımından düzensizlik söz konusudur. Yazı dilinde uyuma girmeyen birçok kelime ekleşmelerde benzeşme yoluyla uyuma girerken özellikle ekleşmelerde uyumlu olması gereken birçok kelimede de uyumun bozulduğu görülmüştür. Düzlük – yuvarlak uyumunda ise yazı dilimizde dudak ünsüzlerinden dolayı düzleşmeyen dar yuvarlak ünlüleri ağız bölgemizde düzleşip uyuma girmiştir. Bunların yanında geniş yuvarlak ünlülü şimdiki zaman ekinin düzlük yuvarlaklık uyumunu bozduğu örnekler de tespit edilmiştir. Şumnu ili Türk ağzında Türkiye Türkçesi yazı dilindeki ünsüzlerden farklı fonetik değerlere sahip /ḉ/, /ġ/, /g̥/, /h̥/, /ḫ/, /ḳ/, /k̥/, /ĺ/, /l̥ /, /ñ/, /n̥/, /ŋ/, /P/, /r̄ /, /r̥/, /S/, /Ş/, /v̇/, /v̥/, / y̥/ yirmi ünsüz tespit edilmiştir. Bu ünsüzlerden - /g̥/, /h̥/, /k̥/, /l̥ /, /n̥/, /r̥/, /v̥/, / y̥/ - sekizi düşmeden önceki, /P/, /S/, /Ş/, üçü de dönüşmeden önceki ara merhaleyi gösterir. Anadolu ağızlarında varlığını sürdüren /ŋ/ ve /ñ/ ünsüzü, Şumnu ili Türk ağzında da kullanılmaktadır. Şumnu ili Türk ağzında ünsüz uyumu önemli oranda korunmuş, kısmen de olsa düzensizlikler görülmektedir. Birçok kelime ünsüz uyumunu korurken ekleşmelerde bazı kelimeler ünsüz uyumunun dışına çıkmıştır. Kelime tabanlarında korunan ünsüz uyumu ek düzeyinde bozulmuştur. Görülen 106 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU geçmiş zaman ekinde, ayrılma hal ekinde, ettirgenlik ekinde uyum yer yer bozulmaktadır. Şumnu ili Türk ağzında ünsüzlerle ilgili; ötümlüleşme, ötümsüzleşme, süreklileşme, sızıcılaşma, akıcılaşma, süreksizleşme, ünsüz düşmesi, ünsüz türemesi, ünsüz ikizleşmesi, ünsüz tekleşmesi, ünsüz benzeşmesi, ünsüz yer değiştirmesi, ünsüz aykırılaşması olmak üzere on üç ses olayı; ünlü ve ünsüzlerle ilgili ise hece kaynaşması ve hece düşmesi olmak üzere iki ses olayı tespit edilmiştir. Ötümlüleşmede /g/ ve /j/ değişimleri; ötümsüzleşmede /s/ değişimleri yaygın bir kullanıma sahiptir. Ünsüz düşmesinde /ğ/ sesinin düşmesi umumi ve karakteristik bir yapıdadır. /h/, /r/ sesinin düşmesi ise yaygın olarak görülmektedir. nl nn benzeşmesi karakteristik ve kurallı yakın tam ilerleyici benzeşme örneği olarak karşımıza çıkmaktadır. Şumnu ili Türk ağzında belirtme hâli eki, ünsüzle biten kelimelerden sonra “+i/+ı/+u/+ü” şeklinde; ünlü ile biten kelimelerden sonra “+yı/+yi/ yu/+yü” şeklinde; iyelik eklerinden sonra “+n”li şekillidir.Yönelme hâli eki, “+a/+e” şeklindedir. Bulunma hali eki “+da/+de/+ta/+te” şeklindedir. Ayrılma hâli eki “+dan/+den/+tan/+ten” şeklindedir. İlgi hâli eki ünsüzle biten kelimelere “+ın/+in/+un/+ün”, ünlü ile biten kelimelere “+nın/+nin/+nun/+nün” şeklinde gelmektedir. Eşitlik hâli eki, “+ca/+ce/+ça/+çe” şeklindedir. Vasıta hâli eki, “ile” edatının ekleşmesiyle oluşan “+la/+le” ekidir; fakat bu ek, bu haliyle çok az kullanılmıştır. Daha çok ünsüz benzeşmesi neticesinde aldığı “+ne/ +na” ve Eski Türkçe’deki vasıta eki “+n” ile birleşerek aldığı “+lan/+len” ve “+nan/+nen” şekilleriyle kullanılmıştır. Çokluk eki, “+lar/+ler” şeklindedir. /m/ ve/n/ ünsüzlerinden sonra gelen /l/ ünsüzü /n/’ye dönüştüğünden çokluk eki “+nar/+ner” şeklinde; bunlarla birlikte bu ekteki /r/ ünsüzünün yaygın olarak düşmesi neticesinde “+la,/+le” şeklinde ve ünsüz benzeşmesi yoluyla da “+na/+ne” şeklinde de görülmektedir. Şumnu ili Türk ağzında iyelik I. teklik kişi eki, “+m” şeklinde; iyelik II. teklik kişi eki, “+n”şeklinde; iyelik III. teklik kişi eki, ünsüzle biten isimlerde ünlü uyumuna bağlı olarak “+ı/ +i/+u/+ü” şeklinde; ünlü ile biten isimlerden sonra ise araya /s/ yardımcı ünsüzü getirilerek “+sı/+si/+su/+sü” şeklinde; iyelik I. çokluk şahıs eki “+mız/+miz/+muz/+müz” şeklinde; iyelik II. çokluk şahıs eki olarak “+nız/+niz/+nuz/ +nüz” şeklinde; iyelik III. çokluk şahıs eki “+ları/+leri” şeklindedir. BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI 107 İyelik I. çokluk şahıs ekinin bünyesindeki z>s değişimi ile ötümsüz şekilleri; /n/ ve /m/ ünsüzleriyle biten isimlere, iyelik III. çokluk eki getirildiğinde ünsüz benzeşmesinden iyelik III çokluk ekleri “+narı/+neri” şekilleri çokça görülmektedir. İyelik III çokluk ekinden sonra isim hal ekleri getirildiğinde iyelik ekinin bünyesinde düşme yaygın ve kurallıdır. Şumnu ili Türk ağzında duyulan geçmiş zaman eki “-mış/-miş/muş/-müş” şeklinde olup çekimi zamir kökenli kişi ekleriyle; olumsuz şekli “-ma/-me olumsuzluk ekiyle yapılmaktadır. Duyulan geçmiş zaman ekinin ikinci şahıs çekiminde şahıs ekinin bünyesindeki /s/ ünsüzü düşer. Duyulan geçmiş zaman ekinin üçüncü teklik şahıs çekiminde zaman eki “-mıj/-mij/muj/-müj” şeklinde de kullanılmıştır. Duyulan geçmiş zaman ekinin üçüncü çokluk şahıs çekiminde şahıs ekinin bünyesindeki /r/ ünsüzünün düşmüş şekilleri görülmektedir. Şumnu ili Türk ağzında görülen geçmiş zaman eki “-dı/-di/-du/-dü/tı/-ti/-tu/-tü” şeklinde olup çekimi, iyelik kökenli kişi ekleriyle; olumsuz şekli “-ma/-me” olumsuzluk ekiyle yapılmaktadır. Görülen geçmiş zaman çekiminde ek, eklendiği kelimelerle kalınlık incelik uyumu, düzlük yuvarlaklık uyumu ve ötümlülük ötümsüzlük uyumu bakımından genellikle uyumludur. Bazen kalınlık incelik, düzlük yuvarlaklık uyumu ve ötümlülük ötümsüzlük uyumuna aykırı kullanımlar da görülmektedir. Şumnu ili Türk ağzında geniş zaman eki, “-ar/-er/-ır/-ir/-ur/-ür/-r” şeklindedir. İstisnai durumlar hariç ünlü ile biten fiillere “-r”, tek heceli olup ünsüzle biten fiillere “-ar/-er/”, çok heceli olup ünsüzle biten fiillere ise “-ır/ir/-ur/-ür” getirilir. Şahıs çekimlerinde bazen zaman eki ve şahıs eki bünyesindeki /r/ ünsüzünün düştüğü görülür. Geniş zaman çekimi, zamir kökenli kişi ekleriyle; olumsuz şekli, I. teklik ve I. çokluk şahıslarda “-ma/-me”, diğer şahıslarda “-maz/-mez” ekiyle yapılmaktadır. Geniş zaman II. teklik şahıs çekiminde zaman eki bünyesindeki /r/ ünsüzü genellikle düşer. Geniş zaman I. çokluk şahıs çekiminde, tekrara düşmemek üzere zaman eki bünyesinde hece düşmesi; zaman eki bünyesindeki /z/ ünsüzü z>s değişimiyle /s/’ye dönüşmüş örnekleri görülmektedir. Geniş zaman III. çokluk şahıs çekiminde zaman eki ve şahıs eki bünyesindeki /r/ ünsüzü düştüğü zaman kimi yerde ünlü uzamasına neden olur. 108 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU Şumnu ili Türk ağzında dört tip şimdiki zaman çekimi mevcuttur. I.tip şimdiki zaman kipi eki ünlü ile biten fiillerden sonra “-yer” şeklinde; ünsüzle biten fiillerde “-eyer” şeklindedir. III.şahıs çekimlerinde ünlü ile biten fiillerden sonra “-yeri” şeklinde; ünsüzle biten fiillerde “-iyeri” şeklindedir. Çekimi, zamir kökenli kişi ekleriyle yapılır. Olumsuz şekli ise, “-me” olumsuzluk ekiyle yapılmaktadır. II.tip şimdiki zaman çekiminde “-yırı/-yiri/-yır/-yir/yı/-yi/- yı̇̄ /-y/- ī/- ı̇̄ ” ekleri kullanılmaktadır. Şahıs çekimlerinde ünlü ile biten fiillerden sonra “-yırı/-yiri/-yır/-yir/-yı/-yi/-y” şeklindedir ve düz geniş ünlülerle biten fiiller /y/ sesinin eykisiyle daralır.Ünsüzle biten fiillerde araya düz dar yardımcı ünlü girer ve zaman eki “-(ı)yırı/-(i)yiri/-(ı)yır/-(-i)yir/-(ı)yı/-(i) yi/- (ı)yı̇̄ / -(ı)y” şeklindedir. Çekimi, zamir kökenli kişi ekleriyle; olumsuz şekli “-me/-ma” olumsuzluk ekiyle yapılır ve olumsuzluk eki /y/ sesinin eykisiyle daralır. III.tip şimdiki zaman çekiminde “-yore/-ore/-öre/-or/-ör/o/-ö” ekleri kullanılmaktadır. Çekimi, zamir kökenli kişi ekleriyle yapılır. Olumsuzluk hali tespit edilememiştir. IV.tip şimdiki zaman çekiminde yazı dilindeki şimdiki zaman eki ve bu ekin /r/ ünsüzünün düşmesinden dolayı ortaya çıkan “-yor/-yo” ekleri kullanılmaktadır. Çekimi, zamir kökenli kişi ekleriyle yapılır. II.çokluk şahıs çekimi örnekleri görülmemiştir. Olumsuz şekli “-me/-ma” olumsuzluk ekiyle yapılır. Olumsuzluk eki /y/ sesinin eykisiyle daralır. Şumnu ili Türk ağzında bütün tasarlama kipleri kullanılmaktadır. Şart kipi, istek kipi ve emir kipinin kip ekleri mevcuttur. Fakat incelenen metinlerde gereklilik kipinin eki çok az kullanılmıştır. Gereklilik kipi çekiminde “-malı/-meli” eki kullanılmaktadır. Gereklilik anlamı gerek ve daha çok lazım kelimeleriyle de sağlanmaktadır. İncelenen metinlerde gereklilik kip eki sınırlı sayıda kullanılmıştır. Şart kipi eki, “-sa/-se” şeklinde olup çekimi, iyelik kökenli kişi ekleriyle; olumsuz şekli, “-ma/-me” olumsuzluk ekiyle yapılır. istek kipi eki, “-a/-e” şeklindedir. Çekimi, zamir kökenli kişi ekleriyle; olumsuz şekli “-ma/-me” olumsuzluk ekiyle yapılır. Emir kipinin III. teklik şahıs çekiminde ek “-sın,-sin” şeklinde; II. çokluk şahıs çekiminde ek “-ın/-in” şeklinde; III. çokluk şahıs çekiminde ek “-sınlar/-sinler” şeklinde olup benzeşme yoluyla “-sınnar/-sinner” şeklini almıştır. Şumnu ili Türk ağzında birleşik kiplerin hikâye birleşik çekimi, rivayet birleşik çekimi, şart birleşik çekimi olmak üzere bütün çekimleri mev- BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI 109 cuttur. İncelenen metinlerde duyulan geçmiş zaman, görülen geçmiş zaman, geniş zaman, şimdiki zaman gelecek zaman, istek kipi ve şart kipinin hikâye birleşik çekimine örnekler tespit edilmiştir. Ünlüyle biten basit kip çekiminden sonra araya /y/ koruyucu ünsüz gelir. duyulan geçmiş zamanın, şimdiki zamanın, geniş zamanın, gelecek zamanın, emir kipinin rivâyet çekimi örnekleri görülmüştür. görülen geçmiş zaman, duyulan geçmiş zaman, geniş zaman ve şimdiki zaman kipinin şart birleşik çekimine örnekler tespit edilmiştir. Bu çekimlerde ek fiil genellikle düşmüş, şart tarzı eki kip ekleriyle kişi eklerinin arasına gelmiştir. Şumnu ili Türk ağzında “+an/+en”, “+ar/+er/+şer”, “+arı/+eri”, “ +caz/+cez”, “+cık/+cik/+cuk/+cük”, “+lık/+lik/+luk/+lük”, “+cı/+ci/+cu/+cü”, “+lı/+li, +lu/+lü”, “+sız/+siz/+suz/+süz” on isimden isim yapım eki; “+a-/+e-”, “+la-/+le-”, “+lan-/+len-”, “+laş-/+leş-”, “+al-/+el-” isimden fiil yapım eki olmak üzere beş tane isimden fiil yapım eki; “-ım/-im”, “-ık/ik/-uk/-ük” “-ak/-ek/-k”, “-gı/-gi,/-gu/-gü”, “-ge”, “-gın,”, “-ı/-i”, “-ma/me”, “-mak/-mek”, “-ış/-iş”, “-an/-en”, “-maz/-mez”, “-ar/-er/-ir”, “-dık/ dik/-duk/-dük”, “ –acak/-ecek”, “-miş/-mış”, “-a,/-e”, “-alı/-eli”, “-anda/-ende”, “-alak/-elek”, “-dıkça/-dikçe/-dukça”, “-ınca/-ince/-unca/-ünce”, “-ıp/ip/-up/-üp”, “-madan/-meden”, “-ken/-kan/-ke/-ka/-kene/-kana”, “-mazdan/-mezden”, “-dınan/ -dinen”, “- dī/-dı̇̄ ”, “-dunna”, “-dıktan/-dikten/-duktan/-dükten”, “ –dıkcan/-dikcen/-dukcan/-dükcen”, fiilden isim yapım eki olmak üzere otuz bir tane fiilden isim yapım eki;“-ala-/-ele-”, “-ar-/-ır-/-ir-/ur-/-ür-”, “ -t-”, “-dır-/-dir-/-dur-/-dür-”, “-ş-”, “-l-”, “-n-”, -“ma-/-me-” fiilden fiil yapım eki olmak üzere sekiz tane fiilden fiil yapım eki kullanılmıştır. Rumeli Türk ağızlarından Bulgaristan Türk ağızları, Anadolu ağızlarının Balkanlardaki uzantısı olarak değerlendirilmektedir. Bulgaristan Türk ağızlarının sistemli bir şekilde araştırılması T. Kowalski ile başlatılmıştır. Rumeli Türk ağızlarıyla ilgili sınıflandırma çalışmaları Ahmet Caferoğlu, Tahsin Banguoğlu, Gy. Hazai, N. K. Dimitriev, M. Mollova, E. Boev, I. Dryga, Gy. Nemeth gibi Türkologlar tarafından yapılmıştır.Bunlar içerisinde en çok kabul gören ise Gy. Nemeth’in Rumeli Türk ağızlarını Batı Rumeli ve Doğu Rumeli Türk ağızları olarak ikiye ayırdığı sınıflandırmasıdır. Şumnu ili Türk ağzı, Gyula Nemeth’in Balkan Türk ağızları sınıflandırmasına göre Doğu Rumeli ağızları grubu içerisinde yer almaktadır. Bununla birlikte ta- 110 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU rihi süreçte farklı Türk kitlelerinin etkileşimleri sonucunda Şumnu ili Türk ağzında, ses ve şekil bilgisi incelemeleri neticesinde iç içe geçmiş ağız yapılarının varlığından da ayrıca söz edilebilir. BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI 111 METİNLER BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI 5 10 15 20 25 30 113 1 Anlatan : Sevcan Mehmet, 46 yaşında Derleme Yeri : Novasel (Novocel) Konular : a) Düğün b) Doğum a benim adım Sevcan Mehmet yaşım kırk altı buralı dilim Şumenden kendim burda evliyim burda yaşim bu köv̇ün Novaseĺ diyiler dü͜ün zalada aşada zalamız var o zalanın içinde çoku da orda yapile öle ama herkes kendi hazır oli ne hazirliyiz böle salatkalar yapıliyi ya lānadan ya domatis salata zamanna sezona bālı hepsi sezona kış sezonu salatkala olī bitta fasilleden kartoftan kumpir mi bitta pirinç koyuliyi köfte koyuliyi portzelara salatka gene pirinci tavalada fırına böle kusva şim bizim burda karabiber kimi fırına atılı̇̄ yi onun bi dakkası var dakkaları geştine o pişı̇̄ ani bi kileye yarım kile üç çaşa su bitta atiliyı̇̄ fırına fırında pişı̇̄ böle yahni yok yapilmiyı̇̄ bizde Şumende de yok orda yok şimdiki bi dü͜ün bi çeşit geçi ama güzel geçi dü͜ünner benim çocuklum da ben Şumende oldum gene aynısıydı gene yimek içmek oynamak bizim gene bir gün şimdi olı̇̄ bazı nışana olı̇̄ nışanna bi kaç hafta önce yapiliyı̇̄ kimi yēlede kına geçesi başladıla yapma gitmedim te şim yakında vadı bizim hısımlada kına gecesi ama gitmedik uzak kalı̇̄ yol burda kınala yapmı̇̄ le nışan yapıliyı̇̄ bizde nışan gelin güvele gene klesnikle olı̇̄ Ana buba dakī verı̇̄ hısım akraba hepsi dankıyı vurı̇̄ müzikası olı̇̄ çalgıcıları yemek yok nışanda yemek yok dü͜ün bi gün beş altı saat sabatan başlı̇̄ dokuz on av̇şamsı beş altıda bitti e şim gidip alıniyı̇̄ gelin öteden e burıya geldine dorudan zalaya gidili ama köy içinden olduna gidiyiz gelin evine aldımız gelini okı̇̄ hoca şeker alayı yapıliyı̇̄ insanna yaşlı olanna gençle bi alay yapiyi gelin güve geçi öpı̇̄ elini onna ya para verı̇̄ ya şeker koyı̇̄ onun torbasına hoca okı̇̄ saçiler saçiler şekeri başına bilmiyim būda görmedim öle şe böle atı̇̄ le kalan böle ellenen isannar epsi atı̇̄ hısım akrabası b ep aynısı astaneye gidip alı̇̄ çocun ya kızın tarafından ablalar enişteler varsa agaları kardaş gene bāşiş bi şe verilir ekezin bi çeşitçi vemesi var erkes bi çeşit erkeze paraya konusu yıkanması hergün oli şimdi eve geldı̇̄ zaman bizim annele yapi annele itı̇̄ yāla yapi şimdi çocuk ta- 114 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU rafındasa babaanne kıs tarafındasa annenesi yapi göstemesi ya şimdi genç bilemez nası yıkasın tutsun BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI Anlatan Derleme Yeri Konular ç) Sünnet d) Geçim 5 10 15 20 25 30 115 2 : Ramazan Hasan, 74 yaşında : Novasel (Novocel) : a) Kış idaresi ve malay b) Düğün c) Cenaze a toplayes kışın bitta ne zaman yok olan saman gene ne zaman ekinneri biştiriS saman yaptiriz onnarı da bale yaptiriS getiriz yuviz hayvannara kışın bitta tö ondan hallediyiz ayvannarı ilkyaza kadar yem misir ekiz kıriz misileri arpa biştiriz arpaları topliyiriz ne kadar lazımsa koyiz tö orıya ambara tö onnala hallediz hayvannarı misir unu yarma yapiz ya makine yarma yapı̇̄ bazı çökelenen salırız bazı tenesini yapiz tene ne zaman tavuklara veriS teneyi öbü tülü kışın tö öle yapiz malay yaptımız vā küçüktüm o zamanar o zaman vadı öle de͜irmenner kaya de͜irmeni dedile onnara altı topalak taş üstü de taş dökiz o bitta azar azar azar sayı bitta dönı̇̄ dönı̇̄ dönı̇̄ dönı̇̄ yapı̇̄ un ne zaman olı̇̄ un eve geldinen annele malay yapādı tepsi çine dökile bazı öle o zamannar öle ateşlikle var̥dı davulu var̥ böyle atı̇̄ davula tepsiylen o to orda kalan olı̇̄ malay tutuniyiri sıcakkan parçalıyı böle yiyi so͜udu zaman ne zaman yok başka yime çalişiysin ama āda dökiz üstüne sora gündöndü yāsı kırmızı bübēlen böle dokiyler üstüne katıklandiriyle be canım meseller o zaman öledi b küçüklümde dü͜ünneri yapadık adamnar bi tarafta kālar bi tarafta av̇şam oldu mu üç gün üç gece dü͜ün oludu o zamanna kālar toplanır bir dama böle maza ne zaman oluve vā diye mazalar böle üstü ev aşada maza ayvanna andırıdı to oraya toplaniyi kālar giriyler içeri örtiyle kapıyı bir adamda koyiler oriya bekçi bir adam gidemes kapı açsın yā͜utta camdan baksın kālar oynile mi o zǎman kāla da ferece taşırdılar onna o zǎman içeri girdine fereceleri soyinile otirile türkü yapile kendi kendi kendi aralanda şenneniyle orda mesele öledi nēde şindi c tamam cenazelemis tan vaktinden kefinnen gömülür yapalā mezālı kazālar içeri doru böle fırın gibi cenazeye göre boyuna göre kazalā içeri doru önü işlenir ya tūla ya kepiç ya da tāta dayaladı o kalır boşta 116 35 40 45 50 55 60 65 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU mefta kalır boşta doldirile ta o kuyuyu topraklan o zǎman koyadık iki taş böle nası olsa taş şindi koymis nası olsa taş aynı gömiliyiri ama yapiyler isle taş veriyle beş yüz altı yüz lef veriyle taşına göre o zaman aranmazdı şindi mezalıklar resiminen takımınan koyiliyiri yoktu ya bi takım hiş te yazmazdılar zordan to odan yoldan buldula mı iki taş göyüp oda nışan ha şindi gene koyiyler ama satın taş aliyle resimini koyile yanı peşleni işlettirile e kim işlettiri kim işlettiremi ama taşları koyma çalişiyler isle taş koyma gömmesi aynı evelki gibi dı̇̄ l böle rubasınnan gömülsün kefinnen iyi gömiyler iyi dilmiş öle diyiler ç sünnetleri yapiyler ilēden sünnet dü͜ünü yapadılar ayreten şindi kalan dü͜ün yapmiyle vakit geldi mi toplaniyle bi sünnetçi çokça şin Türkiyadan geliymişle müşteri sünetçiler tumbul camide kimin ne kada uşā vasa götiriyle orda sünetlendiriyle uşakları d sabalayın kalkisin ne zaman kuzlatmak vakti geliyiri kuzlattiriysin yeleştiriysin her bir hayvanın bakiysin ne için norma koyiler bizi orda çıkarısan çok kuzu ta çok para aliysin o çıktı mı odan sora kuzuları teslim verdik mi başlī sama gene erken kalkiz sabalayın altıda lazım orda olum sama geliyler Şumenden südü aliyler samak vakti bitti mi çıkariyle bizi kalan lagere diyim bali kenara çıkariyle sayaladan kalan çıkariyler bizi kayre düşünce orda kalan yoncalada çayılada otladiyiS mesele öle iyi yapan iyi iş yapabiliysen iyi para aliysin kötü iş yapasan aS para aliysin vadı bi arkadaşım bisi sade ben dildim biz o zamannar iki üç bin hayvan koyun tutiyler sade başka hayvannarı söylemem falan karının biri öle büyük öndere alantı yaptı dedi paralarımız yetmi bizim dedi aS para çıkariz dedi yama bende görüvedi gel burıya dedi gittim ben ne para çıkadın sen bā bu sene e söledim ne para çıkadım şin dedi işittin mi işittim dedi kocası da içede onu biraz ileki seneye dedi çalışıcan hem bana çıkaracan hem kendinize çıkaracanız dedi para demem işine bakāsan ala beni seksen dokuzda yolladılar iskurziye Çekyaya yirmi güne orıya yolladıla yirmi gün orda çıkadım kimi işine bakadı be benim de ı̇̄ sannarım kalmadı kalan desem yalan dil çocum biri gitti Frantzida diyem bali to o taraflara biri de bi takım isannar Belgeye gittiler on üç on döt sene oliyi falan dil BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI 70 117 mi yalnız va bi çocum yanımda çocun çocu buluniyi yanımda te öle anne te orda ikinci sene oli anne orda nası desem sana kölüler şindi bu dakkada pek iyi dil te oda kimin tālası vasā sene sonunda koperasyadan veriler onnara biraS para angıları emekli aşā yukarı haneyi onna tutiyir kalanı yok iş burda Bulgaristanda iĵ bulunuştanda kendilerini dışarı çıkile çek ba geçende Hollandiyadan vadı isanna 118 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU 5 10 15 20 25 30 3 Anlatan : Nüsret, 85 yaşında Derleme Yeri : Eski Köy (Vehtovo) Konular : a) Düğün b) Hayvancılık c) Askerlik Hatırası ç) Av Hatırası a eskide nası yapamışla dü͜ün yapamadım dü͜ün yoktu o zaman benim karı Abdurrezaktan evel ta cumadan başladı dü͜ün bir hafta gidele davulla dal kesmē dakı tutmak için dikiyiriz ori çiçekliler kızlara getiriyiz baştan getiydine dalları çiçekliler ilk av̇şam gidip topliyler dikiyler avşamleyin bitta dakı da orda tutliyiri damat orda iskemlede otırıyiri dalların arasında öle yapadık b biz koyun vadı sürü seksen doksan koyun vadı öle bakadı be ēken altmış koyun sadım ben elimne tabi meraya gece gidedik yaz günneri bu vakitler gece gidedik dönmiyiz ta sabala kuşlukta döniyiz eve va köpekle va bo͜uşudu kutla kışın evimize yazın topliyiz zare otluk sona otluk veriyiz yiler döven va o zaman saman döyiz dövenne çakmakları var kesiyir saman yapiz koyunnara fi samanı samanı onarı ufakliyiz otiriysin döni harmanda döven taşlar kırıyir altında taşlar var döven çakmak taşları onnar kıyir saman oliyi yımşacık koyunnara veriz c nalbulala tabi üç sene askerlik yaptım burıya Bulgarsko madende oda taş yol yaptık binalara sekiz madende oda sezi ay ōda bitler yedibizi su yok yikanamiyiz biraz çarpak su veriyler içiyiz kuyru͜a diziliyiz birer çarpak su tak tak ne oldu yanmışık bi çarpak su ne kada askerde odan saldılar bitta kar düştü bi balkan içinde palatkalala ev mev yok palatkala narlı iki tarafı narlı yatiyiz böle domuzla gibi bir av̇şam kar yāmış biz kalktık üstümüzde kar var palatkalala askere gidince evlendim ben te ben karı Abdırrezakta Hatiboglu Ahmet o vadı biliy misin kimler vadı odan de͜imende döviyiz dövenne falan doldiriz samanna hazırlıyız yemini şeyini ta veriysin yiyiler birinci koyun vadı bize kövde hepsi kırmızı yėmē maaraya on koyun kesiyiz bi de öküz et sucuk o zaman yok o zaman elle susak çıkırık çıkırık susak vadı kıyma de͜imende vadı maşinga kıyma vadı oda kıydırıdık satırla kıyisin BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI 35 40 45 50 55 119 bir iki kilo kendine kalā avcılık yapadık o zaman kıyız köfte te ben elli üşten beri avcılık yaptım geçen seneye kada sakatlandım bitta gidemedim ç ne annadam avcılık gitti bitti aklımdan çıkmiyir ama naPǎyım ēken gün do͜uyor orda domuz avına gidedik çok yaptık tuttuk onu bir av̇şam yaralandı mı saldirı̇̄ ler bana saldırma ben yapmıyım ki to burası kakiyim tuk yere kıpırdayamiyi bitta yaralayıp ta kollayan domuz yapmadım iki sefer uz geldi sürü gitsin deye iki tane dan dan ikisi uz geldi hep te geliyir hep te gelse iki sefer iki tane gece bile rüyamda bile yürēme giri ta bile domuza ȫdek çok ȫdek vūdum bi ȫdek gelsin benimkiler vak vak bi ba͜ıriyler yanıma pat hayde elede dere boyu var benim keklik yazı dondu mu var benim üç kaynam ikişer tane domuz dil ȫdek göllere koniyle sıcak su dönmiyir hanı oraya geliy ȫdekle o suda tak tak kışın domuza gidiyiz zor ama o zaman çarık va saġı burıya kadar sarılı aşasına koyın derisi sariysin ayana aşana sāġının üstüne saġı burıya kadar deriyide aya͜ın sıcacık hiç üşümez ayāın balıkçılık yapmadım ona mera͜ım yoktu bi sade tuttum suda yeşil oldu mu da tuttum kef yaptım eken attım bi yere tak tak tuttum bi şiye bitkide saldım sade kef yaptım yeşil su böle ama kef yaptım saldım balıkçılım budur tavşan çok vurudum biz altı kişi avcıdık altısına da ben vurudum çok tavşan vurudum kışın bi sene gittik ben öle beklemē gitmedim ben gündüz yatıgada vurmam tavşanı göriyirim diyim kalk kalk kabariyi istiyim kaşsın kalk kalk hadi göriyim seni kalk hadi kabariyi gene siniyi kabariyi gene siniyir puf kaliyi saliyim yirmi otuz metreye tak yaptını o zaman kef yapiyir o zaman arabalala yayan gidedik kendi arabanna atlala araba yok öle gidedik 120 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU 5 10 15 20 25 4 Anlatan : Hüsniye Şakir, 68 yaşında Derleme Yeri : Sıtmale (Vetrişte) Konular : a) Hatıra b) Yemekler c) Çocukluk ç) Kış Günleri d) Sünnet e) Düğün f) Kış Hazırlığı g) Yolculuk ğ) Giyim h) Dızmana ı) Ateş Başı Kokutma i) Doğum j) Tedavi k) Köy a babamıS nası diyim babamıS çifçi çifçilik mısır būday bis çocukken onunna birlikte pek işleyemedik bis büyüdümüz zaman tekeze oldu ya tamam ya bis yetiştimiz zaman neblem kaç yaşındadık tekese oldu bitta babam tekezeye vediler hayvannarı er bi şeyi bitta ben yedinci sınıfı bitiydim sekizinci yoktu biz okuka bitta başladım işe pancar kazmaya mısır kazmaya ayçiçe͜i kazmaya böle saba olu sekizden sekiz buçuk olū yemek götürürdük ya böle sepetle vadı ozman ne poşet vadı ne bi şey biz yetiştimiz bi şe sepede koya annem ekmē yemek būday biz pek mısır ekmē malay yimedik yiyenne de oldu buday ekmē un de͜irmen vadı de͜irmene gdip ǖdǖledi un böle kışlık kıĵ zamanı yannaştı mı ǖdǖdü babamın bütün kışlık oludu kaynatıdık kaynatıdık böle serile bȫle sofra üstüne bȫle çarşaf üstüne korudurlar isle korudu mu kayı vadı biz de kendimizde bȫle kayı ile çekedik bulguru kuşlar gelidi ama tavuklar avlu içinde tavuklar mesela dışarda hayır ondan bulgur yapadık un için kaynatılmı̇̄ öle çuvallala götürüle ügüdüle de͜irmende bulgur biz yetiştimiz zaman Fetiyecim çok çok pirinç kullanmazdık ba ta çok bulgu kullanıladı yapadık ya b böle tavuk kessinne tavu annem pirinç yerine bulgu ataladı evvelsi ta çoku e lāna yeme böle lāna aşı deris bis ya onu bulgula yapadık ayrıyeten işi aşı yapalādı bulgula gene sütlaḉ diyince işi aş sütlaç pirinçle işi aşı bulgudan bȫle güzel bulguru hafif kapadiysin böle güzel yımşak olsun bȫle bȫle elinne yaptın mı ezilsin bȫle yeşim mamelat vişneden kızılcıktan kaynadıdık böle yişi içine böle duruldup saliysin içine bulgurun içine ya duruldup onu böle isli saliysin içine yā͜utta kızılcık kompotu ilave ediysin içine ta vişne kompotu böle dadı kıvama BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI 30 35 40 45 50 55 60 121 gelince şeke de koyiysin içine bȫle īşī aşı olı̇̄ tatlı bu gene tatlı gene şeker koniyı̇̄ ona bulgulu pide yapadık ya c çocukken yazla ozman güzeldi karannıklara kada sokaklāda oynadık neydi bȫle çizedik edēdik ki kara tavuk böle çizeris sora çelik oynadık böle çizēdik te şindi gözüm bȫle şindik bȫle şı̇̄ yapadık ikili üşlü dötlü aya͜ınna bi kiremit paçası bǖyütesin böle tek ayakla geçiriysin kutudan kutuya sora būda bȫle bī halka vā en sonu bi odan dışına bitta büyütiysin kazaniyı̇̄ geçiremezsen o geçerken üstüne geliyse kiremit yaniysin ne oynadık böle bayī vadı bizden yukarı alıdık kabakları tekeledik ōdan kabak kimin kabā ta çok gidecek bakalım ta ileri gidecek ya bayīdan aşa uşakka bizde ȫle ne kamyonmuş kuklamış ȫle oyunna yoktu ki biz çocukken ȫle ç kış günneri bȫle meci yapaladı māle akşamnarı böle gidedik māleye fener elinde lamba o zǎman ışık ta yok elektrikle yoktu fenele gidedik ba ninem yakā feneri māleye fenerle gidedik sokak asır asır örüledi asır tǖkü söyleniydi fıkara annadısın yaşlı annele vadı bı̇̄ annecik bu Seni͜ha ninesi valinin kaynası o çok fecidi bȫle a gazla oyna bi çıkı yapā sītına böle çeşitli şeyler yapālādı ı̇̄ tiyala biz uşakla bakādık ȫle d hiç hatırlıyımıyım ben kardaşım sünnet oldu dü͜ün falan yapmadık bȫle bayacık köyden çocukla toplandı onnarı bȫle koştula beygi taligalana bi kaç kere bȫle köv̇ü dolandıdılar onnara ēkes annesi yogan döşek azır etti bu Resmiyelerin Fevziyenin annesinde büyük sayvan vadı oriye ēkes döşēni yaydılar bȫle geniş sünnetçi ōda sünnet etti onnarı tutanna da vā kim tutabiliyse kim yürē dayanısa bubam bana rāmetli nimeti o tutmuştu ninem dedi ben kaştım dedi yok banket falan yok ēkes ōdan eve getiydi çocu bitta sade onu hatirlim başka hatırlamiyim e dü͜ünne o vakitle dü͜ün bizim zamanımızda cumadan başladı ta cumadan cumetesi dal kesme gidele güveyi dakıya tutak iki dal kesele böle yan yana güve onu altında ekek tarafı bi de o dalları bȫle ciciledik bȫle kesele cicilik iple balayıp bȫle çeşint o vakit bȫle şēlē va şindi nasi yok ya dal kesme gidēle buda bitta gideke yolda davulla oynāla ya dal kes- 122 65 70 75 80 85 90 95 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU me gideledi öle dikele davulu ne bilem işte güve onun altında dakıya duriyi dakıya tutile güveyi vādı güve traşı vadı cumadan ta e nası çocuk tarafında geliyler gene böle kalabalık belber geliyiri otuttırıylar güveyi öle traş bir iki acık ōdan būdan etti mi haydı du bakalım para atiyler olannar oyniyi öle dü͜ünde yemek veriliydi de ev sahibi vemezdi böle diyelim şindi beni almā geldiler eski köne ben eski köyü̆n kendim konu komşu īsım akraba azırliler böle kim adamnarı alı̇̄ sade kim kadınnarı alı̇̄ bȫle beş kişi on kişi bȫle danıştırıladı ēkese bȫle azırlık yapādık öbü tülü ev sahibi doyumazdı yapmıyı akraba komşular bütün kȫlü dil sade akraba hepsi böle kim mesela gönnünde vasa almak için misafir azır oluyiri mesela e geldi mi otobüsle çıkı̇̄ le oriye paylaştırile sen on kişi ben beş kişi kim alacasa sen du bakalım oriye şindi siz kaç kişi alacanız kaç kişi va buda hadi ēkez olsun bȫle paylaştırıladı f tūşu eskiden bı̇̄ fıçı lānā bı̇̄ fıçı büber bı̇̄ fıçı tūşū āmut tūşusu öle erik zēdeli böle şefteli āda yapaladı evvelsi ta çok böle kamıştan bitkiyi biliyo musun süpürgeye benziyo ya şırayı böle sıkadı makine vadı ayrıyeten sıkmā bȫle makine bizim zámanımızda bȫle atlan bȫle şēde döner kamışı sıka böle şēbetini sora o sıkan makinecinin tavaları vadı to bu masa gibi bȫle başı kocaman tavalā ōda kaynadıladı ȫledi yo kurutmak yok ö bȫle şē gibi koyala oliyi āda bal gibi böle ama kara oliyi bȫle bal gibi kıĵ günü o vakit bȫle burkan falan gavanoz yok küple vadı küp sı͜ırlı böle içi küplere koyāladı ben yetiştine ādalara yok ȫle bȫle ne gavanoz ne cam şī yoktu küplere koyadı ninem evel zamanda g kasabayla arası biz ben nasıldı teyzem vādı çoku bȫle annemde nasıl eski köv̇ evlenmiş gidedik tiyzeme yörülek gidedik çoku eski köv̇ünden nasıl kış günü kış oldu mu yörülek böle bēgı̇̄ lemiz vadı arabeylen gidedik beygir arabasına gidedik Abtıreza olsun mesele otobüsle sora çıktı ba otobüs falan araba yoktu ğ ben geldine būda dede vadı bis de benim babam giyinmezdi pantolon anteri ȫle giyēdi giyı̇̄ nidi bayramnada va tabi yeni giyimneni giyedin bayramda bis çocukka bēkledik bayram namazından çıksın babam bayram namazına gide sabāleyin geldi mi kapıda bekledik onu geldi mi BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI 100 105 110 115 120 125 130 123 bayram namazından öpēdik onun elini annem bize böle mendilin öbü ucunu bālamış elimize mendilleri kadaşımna bitta gezme ya bitta tōba dikedi bize ya tōba nede tōba dikedi bize mektebe gitme ninem Memedingisi böle uzundu boyna koyadı benkisi böle elme öyle bes tōbaynan yörülek okul yakındı bize uzak dil epsi tōbada ȫlene kada okuduk böle kīş o vakit yok yol açma bi de kışla oludu Fatiyecim bubam önümde gide bȫle kürekle bize yol acar biz ākasından gidedik ȫle saşlamız uzundu o vakit iki saç ödük bütün bu saşlar bütün buz tutar uşları okuldan geliyi yatarıs ēkez bȫle resim çekedi bȫle çocukluk ya vadı inek vadı bēgī vadı koyun vadı yapādıla yā dövedi yayıktan evel sen yapāsın dızmanamış pide güzel kaymak üstünde şindi gene koyiysin ama evelki tad yok atırliyim annem de vadı bindallı dü͜ünnede giyēledi bindallı bi sevedim ben çok sora vadı annem bi de atlazı pembe boncuklu bȫle yakaları dü͜ünnere böle vişne rengidi beyas telli bȫle bindallısı ayakkabı vādı annemin böle altında kūşuni ayakkabları vadı bütün altları böle kabar oludu böle sarı giyelēdi pabuşları vardı böle göndüle öle çatma falan dildi düz açık iç atırlamiyim ba bilemiyim h hamurdan içine peynir koyuluyo hamırı maya ekmek mayası koyisin tuz mayaylan suynan karıyosun kabādı mı yaziysin böle bi pazı içine peynir yāliysin pazıyı bȫle kıvıriysin kesiysin diziysin tepsiye gene kabadı mı tepside üstüne kaymak ne vasa maynozle mi olacek kaymak mı olacek güzel yālayıp üstünü fırına dızmana kānıyarık da deniyi kānıyarık dızmana tutmanik başka patlıcanna yapıyola Türkiyelile bis Türkiyelile gibi yapmıyoruz patlıcandan bis āmırdan yapıyorus kanıyarī gene aynı patlıcandan Türkiyede çok çeşit yapile ama biz buda pek yapmiyis biz bi kızartmasını yapiyis Türkiyede çok çeşit yapile be oturtmasını be böle yok bizim öle özel bi yememiz yok deyesin bu Sıtmale yeme͜i yok yok ı kandil geceleri bayram av̇şamnarı böle üç aylar gı̇̄ dinen cuma av̇şamnarı nebilem ben işte öyle biliyiS cuma akşamnarı pazartesi akşamnarı işte kokudiliyi ölmüşleri aniysin ya bis pesmet yapıyis ta çoku akıtma yapiyiris pesmet da͜idiyiz bȫle pişirip da͜idiyis yāda pişiyi kızdiriysin kızdiriysin onun kokusu gidiyi atej başı kokutma bilmiyorum atık nere- 124 135 140 145 150 155 160 165 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU si doru neresi yannış ama diyōla iç ēdiremesen yakma çünkü iş güç çok ēdiremezsen acık yā kokut yak o bilem etecek diyo1la ama neresi doru neresi yannış bilmiyorum epsi farklı bi inanç yok biz de yok o soradan gelme dilek acı yok ama şede vamış türbe olan yēlede va i iç yok öle bi şe do͜acak deye mesela hazırlık evel ne pampers vadı koymā bȫle bes falan yoktu pilana bȫle āzır ededik kundak yōgancık onnarı āzır ededik mesela ben o vakit genç kaynanam o aldı epsini ozman beyas bāret bȫle kundak diktik yōgancık aldık böle kumaş yimişak beyas böle öle azır fazla bi yoktu evel a çocuk dünyaya geldine takkesini epsini azırediysin tuzlama yapile böle ē yerini tuz basile tuzliyle kokmasın diye bilmiyim tuz hiç valla unuttum ne kada tuttuk ya kundaklamayı ikisinde baştan bı̇̄ plana koyadık bȫle būdan bȫle sımsıkı sora tabi yukarı dōru būdan bȫle bim kundak būdan bȫle şapka gibi yapāsın bālāsın sımsıkı iplen bȫle bȫle düz getiridik düzeldiydik bacaklanı isle nebilem ben yamık kalmasın bȫle ise düzeldiydik bālādık kolu baca sēbes sıkasın sımsıkı bı̇̄ de şē gibi o bı̇̄ yeri gidiş mi uyvaşmıyı mı ı̇̄ tiyala ȫle yaptık ya j nazar okudu anne bizim kaynam o mevlid okūdu nazar oku böle āladı mı küçük kız beras babam kitli büyüdü sadet hıladı çaresiz nābādık pamuk rakıladım pamū bir yanını gazladım bi yanını da kuru yerini böle bi kibrit çakadım yansın deye sıcacık böle gȫsüne kapadım ep hiç doktora gitmedik böle gȫsünde pamuk baya böle bi konuşmā başladık kendi tö böle kaldı gȫsüne doktora hiç gitmedik ikisinne de ȫle fazla ben çocuklada doktora falan gitmedim oralada böle si1keylen üşüdü mü rakı aspirin ekmek sodası içine aspirin koyarıs ovalarıs kızışdısın ayaklanın altını gȫsleni çoraplanı giydiriz ayaklana böle doktora gitmek hiç hiç doktora gitmedik şimdi o acık ateş kaldıdıla mı acık ayda k bilemicem ȫle annatacak gibi İmren İmren hani geçen sene bī kitap vadı ya ba Vetrişti içi yazılı oda epsi yaziyı̇̄ ama ben okumadım ki yazıyı epsi yazıyı nirden ne olmuş o kitapta yazadı ama ben o kitabı Sayme aldı o kitabı benden iştende bakmā vakit kalmadı ōda epsi yazadı Bulgarca nası ne nirden kalmış hani espini yazadı ōda BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI 5 10 15 20 25 30 125 5 Anlatan : Ahmet Osman, 73 yaşında Derleme Yeri : Pamukçu (Pamukçii) Konular : a) Anılar b) Geçim c) Kış Akşamları ve Mamalika ç) Köyün Adı a doma kopma burası yaş yetmiş üç bak orta mektebe yedinci diyiz bis babam öldü septembirin beşinde babam ölenden sona annem itiyādı agam yok ablam yok kadaşım yok kimse yok benim bi konşu vadı buda diyerdi kolyo Bulgar kapı konşum buz getirirdik ne yaptı ne etti dedi ki sen bi yere gidemeycen gel dedi bis o arabacı ustasını işledi arabacılık biliysiniz araba ustası gel şindi bizim yanımıza tekese orda sekiz dokuz sene çalıştım askere gittim geldim gene başladım gece kursuna bana buyur ettiler şöför kursu için şöför oldum gelenden so baya bi hadiselemiz oldu istemediler salmā bizi oda beni salmā istemediler bunun da bi abi vadı avşam olduna ben dedim ona dayım olu tö böle tö böle sen dedi şindi mi hayata başliysin bu demircilikte sen yaşasın ama nası yaşasın belli dil kömür kömürle ocak bi haber yolladı şöför oldum yim beş sade otobüs çıktım ama penceye çıktım ayvancılı͜a vurdudum iş b çifçilikle çifçiliklen tütüncülük te vadı būday āpa ben misir diyim misir nası misir misir ekedik āpa ekin çavdar ekerdik sora sora pancar ekedik bunnarı işlediler öküzlele biz öküz diyiz ineklele sabannan tırmıknan pulluknan ban erdim bunnara biz düven derdik o düvennere vardı kaya taşı bu düven nede yapaladı nede vadı ustası şöle böle bire beki bi buçuk iki metro uzunnu va mıydı vadı genişli de bi metrodan fazla o kaya taşlanı nası yapaladı ben görmedim o kaya taşlanı o düven diyisin içine koyaladı o düvennen āman dönerdik aç āmanı derdik ona bis onnara edik oraklan hēkes kendisini çıkādı onnar tamam bayırı için sen ora beraber çıkiyle çünkü hepsi biçilenden so hayvanna çıkadı onun akasından orası otladıladı koyun keçi manda vadı ben de bilem vadı manda bizim ak sakallı dil bizim manda ak sakallı dil ben de bi manda bı̇̄ ton geldi iri manda şey deve gibi bak şindi bizim hayvanna da aşa yukarı ginç hayvanda mesela nası diyem sana erkek 126 35 40 45 50 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU hayvanı yüzde kırk çıkiy et temiz et bak şindi o zamanda hayvanna bır̄ az zo bakılırdı desem yalan dil ne gibi şindi o ayvanna koşuliy onnan ozman olsun olsun dȫt beş kilo ama şindi hayvanna va ben kendim süleyem sana otuz sekiz kırk kilo süt salī biȓ inekten ama şin yem veriysin yonca veriysin simez ki hepsini veriysin ama o zaman ne vereysin yav saman misir sapı kesēdik o zaman be c piynir yapaladı piynileri ı̇̄ tiyala yapadı ben o zaman küçük ha ona ne deledi ne deniydi ona be tulum tulum ben annadım dur be sen de ya bu başka vallahi ben onu söyleyemem bilmedin şeyi konuşmaycan koyun dil kuzu derisi böyle topalak çıkarısın onu içi yamadan böle topalak temizleyip onu yüzer temizledikten so bi daha dibinden bālālar öyle sıkıştırır bālālar çekiliyi suyu çekiliyi koyiysin bi köşeye kendi kendine kuriyi kurusa da yani bozulma telikesi yok misir unundan bi tencere koyi kariştiriysin kariştiriysin o koyilı̇̄ koyulandan so aşlık o zaman yokluktu be kardaşım kumpirden ekmek yapalādı āpa diyiz apadan yapaladı ne yapacan yoksulluk o zaman ç buraya geliyler biliy misin ilesi dayım sülecek buraya geliymişler pazarcılar orda gecele kervanna va burdan geçiy burda av̇şam neler sabahsı kalkıp gidiy pamukçı kali küyü pamuk satamış pazarcılıkla pamuk satıkları o zaman bizim zamanımızda pamuk ekedik yav tabi tabi pamuk mecburi ekēdik e şe olurdu koza benim küçüklümde çıkırıkla onnarı çeviriledi BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI 5 10 15 20 25 30 127 6 Anlatan : Hilmi, 75 yaşında Derleme Yeri : Pamukçu (Pamukçii) Konular : a) Anılar b) Düğün c) Sünnet ç) Gelin Alıcı d) Köy Tanıtımı e) Kışlar f) Yemekler a dogmamız büyütmemiz büyümemiz epsi burada ısım akraba aranıdı şindi āretlik vā a be eskiden yerli sülāler burda ben sana sülem beş altı tane Kösemen o͜ulları Gocuklar Salim āgalar Acipler Aklar Osman āgalar eskiden başka böle deli İsmaller deli Osmanna nezman gelme bunnar akına küyün kurucuları benim saydım sülalen bunnar kurucusu temellisi annayabildin mi sona gelenne koça mezālık var bizde Kalabakla mezarlı türbe mi bize pek yakın yok var ama Kolca tübe miydi orası be ya Kolca İzbulda bizim olsa birdir burda on beş yirmi kilometro arası var b bizim dü͜ünnerin oyunnarı baştan kı kāları süleyem sana düz oyunu düz oyunu biliy misin nası oliyı̇̄ tam düz oyunu geçedi burda görüncele eltiler bunnar sosu dizilirdi onnar tam öle giyimheri bindallı bizde geçerliydi uçkurları biliysin bunnar geçerliydi erkekler kuşak giyiledi çāşı giyiledi abası vardı şindi o modellerde çoku oyunnada veriyle Türkiyelilede sarık fes sarık beyaz olurdu fes kırmızı olurdu sarık böle böle sarılırdı acık bi püskül bırakan oludu püskül deyem bari ne diyem e tamam onnarın şeleri öledi güvē giydirmeleri ǖledi bu pantonnar sona çıktı çarık deveden büyük baş hayvandan inekten mandadan onnarı çıkardırdı onnar sepiden çıkarıladı çarık yapaladı dikeledi çarık tarlaya işe giderken çarıklan gidip gelirdi sona bizim çobannāmız sargı sarıladı bıraya kadar māle çomannarı vadı ya bu sargı çok geçerdi çobanna modasıydı sargı dedin annayabildin mi kara bu ba diyiz sona ondan önce ferece taşınıdı kālada mesela te kaykı kö bizim komsumu benzemez Sülman kö gene benzemez örnek verem mi bis öle deris Sülman köy üle der bura yukak̥ı köler biz ekmek deriz onnar mamat deler böle bi kelimeler aynı ama manasını acık ta şe çıkarıla c zamanında ilesi sünetçiler vardı bu sünetçilerde taha çoku belbelerden olur onnarda öle bıçaklar vardı ya onnarla yapaladı ama bizim 128 35 40 45 50 55 60 65 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU köyümüze bi sünetçi çıktı geç zamanda nereydi o Karaladan mı sünetçi be Üseyin aġa nedendi Provdalı o gelirdi sünetçi toplanırdı ama küyde de sünet dü͜ünü yapāladı ayreten adeti çocuklara bi şennik yapāladı biygir arabalana pindirip acık bi māleyi gezdiriledi avutmak aldatmak için ç şimdi gelin alcı giderdik bıradan ısım akrabasını yüklerdik kamyona giderdik onnar köysüne dışarı giderdik dışarkı köylede giderdik e orada gene alay yapaladı gelin dakısı yapāladı mı̊ safileri karşılaladı doyuruladı dü͜ünne çalgıyla şeyle gelini yükleyip araba yoktu o zaman ama gene kamyonna alıdık gelini getiridik biygir arabasına kamyonna çıkınca ozman ta şennikle oludu şimdi dışakı köden gelin alcak olduktan sona ısım akrabaların hep bir anede birer çif beygir bulunurdu dil mi herkes koşar̥dı birisi koşādı çocuk arabası birisi koşādı görülce arabası biri koşar̥dı kaynata arabası birisi koşādı baba arabası böyle toplum sekiz on araba en küçünden bi gelini alcıya gidilirdi gelin arabası da olurdu ayreten bırda mesela toprak bastı parası o elde verdi eh köyün kenarında çıkasın köyün kena geleceni biliysin şin gelin aracı çocuklar delikannılar çıkālar durdurular e te işte bi toprak bastı parası olurdu çıkādı çünkü biz on istedik sen beş verirdin kavgası burdandı sona gelini alırkan gene kavga çıkardı delikannılar çıkādı gelini salmazlardı orda da kavga çıkardı para istiyı̇̄ istemeli bitmiyi adeti adet şeyleri bitmiyı̇̄ sen gelin çıkarka burda da olsa küy içinde te bu māleden gelini aldık mı bu māleye götürürken iç olmasa iki kişi tutar bi çatı girir gelin alcının önüne dizilip elleni öpēle tamam e şindi bizim devam ediyı̇̄ sona gelini götürüten sona çocuk evine yine aynısını yapıydız gene yaşlılan ellerini öpiyler ya öle giriy āneye sona geldi mi gelin kapıya kadar zaten kaynatadan bı̇̄ bāşiş isteler kapatma parası ne vercen gelin girme parası ne vercen mesela kimsi koyun ver kimsi para asar neyse da ama verenden sona dünürler çocuk tarafı gelin onnan elleni öper mesa parada veriyler de gelin elini öpende veri sonunda kaynata bi tepsiye bıraz leblebi bıraz şeker bıraz ekin kor gelinin kafasına koyar şini gelinin şeyini ne diyiler ona ba süle de açmā peçesini orda şindi ehali kısımnar damadar gelinin peçesi açılır evin gelini olur ondan so babasına döner bah şindi önad bir haftasına BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI 70 75 80 85 90 95 100 129 önad deniyi buna gelinne güve gidēle önada bir hafta sora orda gelinne güve gidiyırı orda kayın pedere gidiyi kapın pederin elini öpiyiri orda yaklaşiyle kayın pederile güvē o zamana kadā görüşmile sözde sona kız tarafı da geliyiri güve tarafına çocuk tarafına önad diyis sizin gelin güvē manasınnan çocuk tarafı gidiyi dil mi sona gidiyiri sona onna da çığırıla be canım d üç māle var aşā māle yukarı māle tombak māle köyümüz büyük olduna şindi bu tarafa tombak māle bırası yukarı māle yukarda olduna öbüsü aşada aşa māle sona bizde ariycek olusan da aşa māleden filan kişi annaya bildin şindi ya͜utta beni soriyle nede yukarı māleden tombak māleden böle bi te koçman çeşmemiz vardı aşāda va koca çeşme ama bu͜ünkü gün akmiyir de var adları te biri çoma pınarı deyeriz bırda te evin akasında o yukarı māle pınarları deris onnar ōda ta tombak māle pınarı deris aşa māle pınarı deriz he bi mālede eskiden bu sular olmadıktan so he birer pınar buluniyiri büyük çeşmemiz olduna göl yoktu çeşme var çeşme kaç olluklu bizim çeşme büyük çeşme var bizim köde göl yok biz gölcük kullanmadık buda çeşmelemiz var buna deyeriz koca çeşme öte deyeriz aşa māle küçük çeşme yukakına aşā māle çeşme böle üş tane büyük çeşme gül kenarında var önce çeşme diyiz böle e kışları mı kar burda kış ciddi olurdu büyük kışlarda meciler olurdu her kışın çünkü meci ilersi bu bizim kilimnemiz yoktu şindiki gibi āsır örürdük misi sapından āsır nedir biliy misin ne demek kırnapları çekiysin çocuklar kızlar pencereden bakar kızlar içerde asır örer ev sahibi bazsı koyardı tamam tamam dōru yalan dil oldu oliyiri dü͜ünnemize çocukları salmazladı evli olsan hepten salmazladı dakı olarak mı ilesi ta çoku güve dakılanda kimsi çini kimsi bakır kimsi sa͜an para ozman bol yok ki öle geçedi sona bitta paraya çevirdiler para bollaştı f kuru fasille dil bırasının yemekleri ön çoba evela ön çōba olur on kişi oturan āç kaşıklan öbü kaşık falan filan yok çatal da yok pāmak falan yeme sofrayı koydun mu altına çarşaf sini bezi yemekle ondan so çōbadan so kuru fasille muhteşem bir şeydir er ānede olur ondan so pideler gelir pideylen yah̥nı olur yah̥nı kuzdan tavuktan falan filan 130 105 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU yanıdan so sama gelir ba yapa͜ından sāmadan sō sütlaj tabakta sona ı̇̄ şi olur üzüm suyundan kabak tatlısı yapılır baklava yapılır millet doyuru karnını gider anadın mı tūşu be ya bibe turşusu var domati turşusu var lāna turşusu var başka ne deyem bostan ama o bostanın küçüklenden yapıliyi döl turşusu hē bi yede konuşması başka oliyi mazeme başka armut turşusu olur kır armudu BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI 5 10 15 20 25 131 7 Anlatan : Sabri Hüseyin Ahmet Karalcik, 79 yaşında Derleme Yeri : Yunus Pınarı (Kaladenetz) Konular : a) Sohbet b) Hatıraları c) Düğün ç) Askerlik Hatıraları d) Avcılık e) Yemek f) Acet Bayramı (Yağmur Duası) a şe demek lābım daha çok geçiyir addan Karalcik der Karalcik der vaktının birinde zengin āle yüz elli dekā tāla yaziysin bi şiler anda soracım yüzelli dekā tāla dacı odaları büyük keçi sürüsü koyun sürüsü epsi bitkili Türkiyeye bazır oliyle gitme kapılar kapanıyiri tāla satiyler evleri satiyler ōda kaldık zengin hane kaldık ōda küçücük biliyirim dōdum yēleri biliyrım dōdum yerleri andan sora buraya geliyiriz çobannık mobannık şim hani deler kirada mirada bırada yaşadım sora ötede yaşadım en sonu buraya kondum ama ötede de yeni ev yaptım iki çocum var iyi çocuklarım da çok islē ne deyem başka ne annadıyım ben vaktında tekese vadı işledim ordan sora kursa gittim traktor kursuna Şumene altı ay kurs aydırdım oradan çıkadım bitta gece gündüz işte buraya gelme ben kari yetmiŞ dokuz yaşında ama hesaplıyıverin altı beş altı yaşlarında geldim buraya orada dōdum Abdırezakta dōma orada dōdum evleri de biliyirim duriyile gittim Bulgara köv̇ün adı Yonus pınar Kladenetz ya Yonus bir Yonus vaktında işte Türkiye vaktında ta Osmannı tarafından beri bi Yonus koniyle buriye başta koniyler üĵe katlı deyeriz üje katlı çapraz çeşme var onu çok akiyiri kara suluk su ehali olmiyiri yaşayamamışlar deler buriye Yonus pınarı orada var beş altı pınar var yukarı dōu pınar su bol te böle be yavrım bu hayatı geçı̇̄ dik çobannıkla mobannıkla işte Türkiyeye gittim geldim geldim ama ı̇̄ tiyalā başladı ālama benim burda evlerim var aşada evlerim var kasabada iki tane apartement var üç çocuklara da epsi var dedim ne siz ben kayrı çalışırım da nı̇̄ den kimse baktı yok ısımna bile kaşılamadılar bizi böle kendi aramızda döndük geldik toprak vadı otuz kık dekā var ya evel ekin ekēdik misir ekēdik çalışıdık böle börülce epsi epsi bol iyi yaşamaktı öküzlele sürdük kasabaya odun satma gideriz öküzlele otuz kilometre Şumen yörülek gibi yerde bineriz arabaya dolu odunna ta yörülek gidiysin altı saat yol tekrar döniysin 132 30 35 40 45 50 55 60 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU geri buriye biniysin arabaya boş araba bitta ayvanna yolu biliyi geliyle kendileri ya b çok çille çektim çırak çoban ālemde çıraklık yaptım çobannık yaptım on iki yaşlarında alem kızlāla geziniyiri ben delikannılık yapamadım çobannıktan gittim evimiz yok kaldık orda dedime düştük to buraya iki göz ev yaptık kēpiç kestik çamūdan tula gibi kepiç deyeris bis kurudular samannık karıştı tula gibi oliyi yaptık to orıya ondan sora sattık aġam evli aġa vadı otuz ikinci nalbur o da çırak çoban dēkene koyun moyun edinmē başladık būda aldık ev bi Boşnak Türkiyeye gitmiş bi Bulgara veriyiri biz aldık onnarı onnarı aldık yaptīdım ben var seksen dört koyun ve ōda babam çalışıyırı seksen dört koyun seksen koyun ōdan sora koyunna vaka para bol para bol kuzu var satiysin epsi dede babamna anam da yādım ediyler te böle ēdidik bu dereceye geldik bu samannıkları yaktık küçük uşakla bu yandı bütün yenden yaptīdım bu garaŞ yoktu yaptık top oldu gene gene evelkine edik çocuklarıma da dȫt beş tane araba var epsi sırada şindi kaktık agam traktoradayka arkadaşı yı̇̄ mi yedi yaşında öldü traktor cinedi burda ezdi öldü altmışıncı sene öldü aġam ben kaldım iki kız kardaşım vardı onnar da öldüler babam ep çobannık kırda çok çille çektik ama biras çok içkiye vurdu severdi içkiyi te böle işte biz büyüdüne anam da ēdi dȫt uşak olurduk iki çocuk iki kıs iyi bunnar şindi iyi ama ı̇̄ tiyalādık gayrı nābıyım bitti elli beş yaşına çıktım penciye traktordan birinci çıkādılar büle gazete yazdılar beni işlēdim işlēdim çok koyun kıkma gidiyiris tekeseye koperatsaya seksen iki koyun kıktım va günde akıkat maşinayla tok şır şır şır çok para kazandım seksen iki koyun kıktım var bı̇̄ günde o koyunu benim kaşıma başkası var ōdan tūti ben budan masaya o tūtiyiri kık bacakladan gır gır gır dil makas gene aynı kafayı kīkıyır maşina aynısı koyun kıkmak için ta kocaman öle ordan hızlandırıveriyim zırt zırt üĵ dört dakkada bitti bi kere sene de yazın may aylarında mayıs sıcakla oli kayrı otlamiyı̇̄ koyunnar yapā olmuş böle sıcaktan lazım kırkılsın ökümet alıyırı o zaman koyundan çok para sütten para çok şudan budan şindi burda da yaşamak çok kötü oldu be çok kötü te benim annem buda dükan dūdu otuz sene vā beki e karı̇̄ anne de astalandı eli titreme başladı bıraktık şindi dükancı yok BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI 65 133 biz bıraktık dükancı yok karı̇̄ bırıya aştık te bunu te geldine Türkiyede aştık bunu garajı aştık dükkancılık yaptık ama ı̇̄ san çok çok ı̇̄ san o zaman şindi kasabada genç çok kalmadı hiç gün günden hepten azaliyı̇̄ bitecek yok yok te ȫle yavrum 70 75 80 85 90 95 c dü͜ünner evel üĵ gün oludu üĵ gün ama gelin almā gideriz burdan Abdıreza Abdırezakla geliy būdan alma talikalala anniysin mi güvē gayrik getirikene güvē otumuşla üj döt kişi tüfeklē bȫle silaḣlar geline yaklaştı mı tak tak tak patladiyler avcı tüfek av tüfene patladiyler o ȫle sora mısāfir bütün kȫ kalkar bi kişiye gitmedi tepsine doymak ben alırım bi taliġa öbürü alır bi taliġa at arabası atlānan a onnarı bu komşu alır öbürü komşu alır doyuruz onnarı ya çoçum çok kultur vadı ı̇̄ sannık vadı şimdi ya kaldı ya kalmadı öle ı̇̄ sannık kayrı yok kalmadı ōcamız yok bi camimiz vadı ōda kasabadan geliyirı̇̄ biri kıldiriyler namaS o da gari yok sade bayramda oliy bu iş şindi kūban bayramı giliyir de şindi on beşinde mi ne kesiyiriz kimi kuveti vasa kesiyir kūban komşusuna bi paça et veriyiri öbürü veriyiri bi yaralık kimde yok fıkarelik tö öle çok konuştum ben dü͜ünne de mi çocum ne diyim ben şindi kartoftan da yapādılar yemek yānı yapālar böle eti kıyma baltalala kıyadılar etleri kıyma köftelik için kestik mi ayvan mesela yok maşina falan yok o zaman ne diyim epsini annadamıycam sankim ç askerlik yaptım iki buçuk sene yaptım amā bu Bulgaristan bizi aldı aġam üç sene yaptı üç sene üç ay ama o şēde topçu asker ȫledi ben de biri çıktı ōda çok gödüler galiba dediler babası sāhoşun biri falan fıstık işte almadılar Allah tur duvak işçi askerye a orda da geçidik askerlı̇̄ üstelik yol yaptık bȫle ep Bulgaristanda yol yok o zaman Romanya tarafında yaptım askerlı̇̄ geçı̇̄ ydik oda Varnaya geldik bilmem nere şura bura dēken geçiydik bitiydik ondan sora yimi beş yaşına girdini evlendim bitta orda āşada evler alçak üç göz ōda sora aldık ilesi sene yeni ev yaptım şindi o zamanda hepsi çocum ōda şindi kasabada iki onnuka var onnarın da apartımentleri var torun iki torun var büyük çocuk küçük çocuk oda apartıment var iki kızı va biri evli var gelip gidiyi bir ta evli dil işte bu evleri garı̇̄ ı̇̄ tiyaladım tālā kaldı onnarı da geçircem bu evleri kücük çocu͜ā geçiydim benden aramiyler gari bi 134 100 105 110 115 120 125 130 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU şı̇̄ öbür evleri geçiydim paylaştırdım sora kasabada gene onnara paylaştıdım bende yok bi şı̇̄ mezalık kayrık nebıyım yarın öldüne çekişicekler deyecek ben burasını istiyırım öbürü ortasını istiyırım en iyisi epsini şindi o kadar islē iç çocuklar öle yapiyler ben de rāt iki çocum var iki tane paylaştıdım hiç hiç onnar çok memnun benden memnun dü͜ünnede birer araba vēdim dükandan almā taze sıfır kilometre ikisine de şindi onnar lada vadı atmıj dört atmıj dört sora öbürüne de aldım dü͜ünneni yaptım okuttum ama çalıştık çok çalıştım epsini vedim kayrık sade tālā kaldı onnarı da çoka vamış gidip de͜iştircem bunnarı da alın deyecem paylaştıracam nabim be çocum nabiyim ama ēkes kimi diyir mana buliyir bana be diyiri niçin paylaştıdın öte o gün bi bacanak vadı benim Yusuf to būda ben dedi vēmem yatīmam dedi gebedi o evle gene kaldı onna e vaktında ver onnarı paylaştır bak işine tö öle yavaş dū şindi yavaş buban kasabalada yaşamimi senin şindi dur şindi babanı iyi taniyim ben ba yavaşı tanıyırım e neyabıyır selam söylicen Sabri aġamdan hey o benden küçüktür acık küçüktür siz nirde yaşiysiniz sen Bulgaristanda yaşiysin ben zanetim tö böle lazım a be ı̇̄ tiyālıkta çeşit olu biz anele ikimiz budayız şindi yok kimse yok sen benim çucukları tanımiysin ta biri sürükliyiri köylüleri ben Abdırezakta yaptım bi kaç dü͜ün yedi yüz kişiye azır olduk yemekle epsi masalar kütürdiyiri o içkiler ȫle rakılar ȫle biralar ȫle bol bol on tane koyun kestim büyük dü͜ün koşū ama evel öledi ama ben beygir koşulā yapmadım şindi koşulala salalar birinci alır koç mu alecek dana mı alecek böle şeler oludu çok pelvanna vādı güleşmek için vardı ben çocuktum ozman ama şindi ne pēlivan kaldı ne çocuk kaldı da͜ıldı yok yarışma üçüncüye kadar veriyler para biz kayrık Türkiyeli de͜il mi be ben Çerkezköye ne kondum Avcılara da konacadım ökümette yadım etmedi iç kendi kendimize ettik Çorlu morlu çerkez köyleri gezdim sora Tekirdā da gittim Çorlu kasabasasına da gittim Çerkez köy çok isle şindi ne kasaba olmuş kayrik orada isle avada isle orda d te şindi avcılık ben altmışıncı seneden beri avcı tüfek ora şin dayalı patronnar orda sora çocukla büyüdü ikisi de oldular avcı onnar da avcı şindi Ni͜atın küçük çocū o da oldu avcı büyük çocusa İrlandiyada beş senede çalıştı geldi ama bırakıcam tüfē diyecem te verecem ona BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI 135 140 145 150 155 160 165 135 onu tüfē ona başedecem büyük çocua iki kızı var birisinin birinin iki çocū var bari di͜işik olma nası tavşan için burda çok tavşan var hey ben çok mālik vūdum da ilimle onu böle kuşun gibi pat kardı burıya kadar dil be genç o zaman ne zorlanacam ben cumartesi pazar bi de çarşamba üş kere gidedik ava haftada karannıkta gideriz oda aydınnar yörülek köpek elimde av köpē yok bacanı kırsan tutup durup ta oda bekle oda gidip alısın çok tavşan vadı şindi domusculu͜a döndü kayrı domuz avına kayrık ya te ayın birinde gidicez domuz avına kayrık gidicem a benim a͜ile hepten araba to buda piniyirim arabayla duruyırım bi köşeye orıya gerisi patlatcam gelmezse patlatcam vuramam kari ı̇̄ tyaladım ama böle on beş yimi adım gelise kaçırmam biz bakiyiriz Türkiyede avcılara bakıyırım ben her av̇şam Türkiyeda bakim ta çok Bulgaryada var Bulgarca söyliyir bakiyiriz e ij bitim siz nabiysınız yapıldı yemekler ep nı zıman zamanında ep aynısı epsi aynısı baştan nası yapasaydık şindi ep öle ilesi acet bayramnarı oludū yamī yasın diye to buda koruda ozman kesiliydi kūbanna Bulgā Tük epsi beraber yemek sade yanı koç veriyi ehali sen ben veriyis yānıyı kesı̇̄ ler koçları yikiyler eti kaynak suyun içine yasın tuzun bübeni böle kavrup ta dil dorudan kaynadiysin te öle yapadılar kalabalı͜a olu mu bütün kȫ dört yüz kişi mesela ozman kalabalık şindi öle del şindi kavuriysin yapiysin yāla f duvā edı̇̄ le ocala ba ya ocalar geliyi onna da papaz getiriyi a çok evelsi yapılīdı onnar ayrı yiyile siz bi tarafta yiyisiniz ama beraber pişiyi yemekle olmasa da kuraklık tez şindi nası mesela yamır yok olmasa da şe ededile koruda balkanda yapadık oda yamır şar kalkmiyir yıkıyir yerinde ta ozman yamı ya͜ıyadı yerinde ta yemekleri bile yiyemezsin ya iç yamadını atirlamiyim emen yāyadı bazı yamazdı bazı çoku yāyardı kurban on beş yı̇̄ mi kuzu kesediler bütün köv̇e uşak haneni toplayıp gidiysin ya yok ayrım yok bizim kūbanna orıya gēmedi kaçırdım be 136 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU 5 10 15 20 25 30 8 Anlatan : Halime Mehmedov, 74 yaşında Derleme Yeri : Rahmanlar (Kragortsi) Konular : a) Yemek b) Sohbet a hoj geldiniz satmıyorum da götürüm ya aşa burdan dönüşü komuş ta götürüverem nepıcam ben yurt çalacam ne başka bi şe yapıcam hacama yapoz bā işimik va pidenin üstüne kuymā doldurdu yavrum her türlü beber domatemiş her türlü yemekte fasılle olusı̊ n kompi pişe mesele her türlü yemek yapılı yetmiş dört adım Halime baba adı Halime Mehmedov Mehmedov ya ben to bırada dōdum benim evlem to yukadadı ben bırdan Karagözlere gitme burda yaşādım Karagözlere gittim şin Karagözlere gı̇̄ dim te Karagözlerdeyim re͜is bekliyim olu yānıyı pilli bacanı pişiriveröz ondan sora çıkarıveroz içine istesen kumpir dorıyırız andan sora acık mor kȗlādan erendeleyip andan sona kavurup su͜anını kavurup tö öle yaporuz kumpir ise kumpir fideyse fide saloz nasıl yeniyse öle yapoz çünkü bazı ister kumpirle bazı isteyir fidele tö öle türlü türlü yapılı demek istedim ya tö öle b mecile evel vādı evel hasır örmek bilmem ne öle şile vadı be ca şindi onna battı ya e mecile nası yapcakla be canım yapa işlemekse dakıp öreke işlenide ivel türkü o kada pek yoktu şin televizile va onnada sülüyiri bizim gözletme gı̇̄ de ama yasaklı da şindi bakmış ni to orda bakmış bizim zamanımızda yoktu bizim bulabilsek ivel büle yemen de bulamazdık bitakım şe hanı āştan magaştan yapılı şiler neblem patik midir nedir onnar evel te öle şele nerde be koyak hay be sende zap yapacak sende āştan ivel bilmim ki ben evelkini bilmem ki hiç evel geçmiş be yavrım ta yetmij döt yaşındayım ij bizim burda sünet dü͜ünü yapamazdı fakirlikten millet hemen saklıca yapala eşkerelik yok şindi eşkerelik çok mısır ekin ekeledi evel misir ununda yeni de misir unuda mamaliga felan onnadan çōba yapılmaz ekmek yapılīdı mevlitlede biz zatı sofraya ekmeklen yapamiyiriz be burda fakirlik var yapamiz öle sofraya yapıp da büle yemek yapamiz şerbetlen ayır yok ta nasıl kescen bizim bırda yok kurban yok fukarelik çok bizim buralerde fukarelik var öle kurban murban yok kesmek inekle ine͜i BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI 35 137 olan yapo ine͜i olan peynı̇̄ ne yapmasın e ine͜i olan yapo be yavrım ben yapmiyırım bende inek yok bende yok inek olmadı ne yapıcan sütlaç pirinşle yapılore uru pirinci ācık un koyuyosun çalkaloysun sütlen hazır aynı be canım ben görü televizeden sizin çok karıştıro va ayni ben görüm karabüber kanele bizim karabüber sizin kanele 138 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU 5 10 15 20 9 Anlatan : Mustafa Ahmet, 81 yaşında Derleme Yeri : Rahmanlar (Kragortsi) Konular : a) Sohbet a dedelerde bilmiyi o baştan demek bu kǖ kiremit dā kiremit dā iki dere aşırısı ötemiş ordan geciveri biri demek ki karşı maleye orda duruyırı be ya yüzlelen sene andan sora hastalık sebebinen orda bir hastalık sebebinden bura geliyo bir iki kişi burasının halkı zate yarısı Karagözlerden yarısı Tekelerden yarısı bilmem nere toplama bizim dedemiz Karagözleden gelme şini kalmadı garik öle ama ben biliyorum yapıldını canım bubam yaptīdı ama kerpiş be kerpiş be kerpiş topraktan toprak yerden bilmem mi kerpiş kesilir dört şȫle bir orta yeriden dört göz vadır te böle çamırı onun üstüne bir şeden odunna çeker demek dört tane kerpiç çeki͜esin dört kerpiç birden kalkar andan sora kuruyup ondan bunnar ordan bunna kesildini ben biliyom canım andan sora te be suva yapulocanım ne olcak suva bende suvarım saman çamura kuyı̊ rız çamur yapaka ekin ekilir misir ekilir gündöndü ekerdik koyun keçi sı͜ır manda hepsi yukarı açmā aşagıkı açmā karşı malle becene ordan domusçu yurtluk küçük yurtluk va büyük yurtluk va kışla yok pınar yoktu yoktu şu yerden dere geçerdi balkandan te bu şeyin boyundan küyde isannar ondan alıladı suu andan sora çeşme geleli nerde atmış dördüncü sene geldi çeşme çeşmede o zaman geldi tok da o zaman geldi BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI 5 10 15 20 25 30 139 10 Anlatan : Fetiye Mehmet, 70 yaşında Derleme Yeri : Karagözler (Çernookovo) Konular : a) Sohbet b) Düğün c) Oyun ç) Tarla İşleri a yetmiş çocum yetmiş Karagözler Çernokova be çocum gider ocaya aykırın da gelsin nere gitmiş vay bi yere gitmiştir o çocum bi yere gitmiştir acaba nere gitti ice eve gittiniz mi aceba yok mi evde uyur o çocum uyur varayım aykırsa kapı gitli dil mi kapı gitlidir bence öbüsü öbüsü git ba çocum ba bakam o gapı gitli mi gitlidir gitlidir uşaklar gidiyi şımarıyı hoca gapıyı çok şımarıyı gitlemiş eskiden böle dildi be çocum terbi̮eliydi biz büyüklere be çocum şindi yok şindi yok şindi saymīla şindi ı̇̄ tiyala saymīlar hiç saymīlar karımca evdedir oca evdedir köyün mutarın çocū bu ya bubası mutar b tö te eskiden başkadı şindi başka şindi başka donnala falan suratımızı ȫtediler te ȫledi evel dü͜ünner şindi öle dil ya şindi çocuk evinde olı̇̄ dü͜ünnerin hepsi ya evel gidēler kız almā öle arabaları alıp giderdiler çocuk evine kız evine alırla getirirler ya çocuk evine ama şindi öle dil şindi çocun evinde olı̇̄ dü͜ünner ya alıp kızı gitiriler çocun evinde oli ivel kızın evinde oludu şindi öle dil şindi çocun evinde olı̇̄ dü͜ünner evel kız evinde andan sora kızı pindirile getirile çocuk evine şindi çocuk evinde olı̇̄ zamanna ne öle oldu c vadı paladan maladan paladan falan yapādık kuklacık oynādık uşaklara yapādık sangaccık kuradık onnara nennide salladı anda sora oynādık kız kıza oynādık tǖkü söledik evelki tükü unuttum garik ka yetmiş yaşında ben çocuk yok evde gelin yok evde onna Belçikada ben te iki çocuk baki͜em ya biri Deskaya gidiy biri de mektebe gitcek şindi Karagözler bilmiyim ben zatı başka küydende ben e Do͜ancılardan bu taraftan Mıstafa oca biliydi onan hepicin ama yok ki o annadıdı size ta evkileden o ta büyük ta yaşlı ben atmış üşte geldim öldü benim dede öldü beş sene oldu öleli şin fikārelik yok tö böle ermez yetmez donnalā yamalı mamalı donnalā gidesin mektebe evel öledi ama şindi öle dil gari şindi uşak üstü başı gözel giyimlikli 140 35 40 45 50 55 60 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU ç ekin misir yetēdi ekin ekēdiler kendi kendimize tö öle ne biliysek yapādık tetre yapra͜ı öle de yapadık çocum yok yok başka bilmiyim te gelı̇̄ bizim torunna te gel bakam yavrum gel yapiyiriz te to alpat deyiz ona küçücük onna yö öle sayun içine koyup işi hayır o kendi kendine şindi fikārelik bile yok berekette uşacıklarımız başka devlete gidiyiri başka devlete gitmese Bulgaristan biraz fikāre her av̇şam etmiyle pazadan pazara te benim torun ge yavrum ge bakam yavrum ge av̇şam şindi aştı anasınnan bubası telfon başladı ālama şindi özledi onnarı görce͜i geldi onna sesini işittin başladı ālama gelcikle yeni sene de gelcikle özlele anasını özlele ta gelcikle yeni sene de garik kompitür istiyle kukla kaş tane kukla getiydile tö büle seslememiş bu mūtarın çocū küçük gurupada beş Belçikada babaanne ben çocum o ikinciye gitcek tö öle uyur o ba evdedir o annadıdı eskileden tā çok zor üç bi kızım Türkiyede ya ta torun bakim işleri yapiyirim evde üş tane tütün talalarında büyüdǖdük uşaklamızı işledik tālalaya yatırıdık uşa͜ı ötedik evden bi battaniye diyille sizin ȫteriz onu kazadık ka tütünneri kazadık ka tütünneri genşle nerde gitcek tütün tālasına hiç gitmi çocum biz gene misı̇̄ talasında tütün tālasında yavrucuklamız tāla içinde büyüdü şindi gençler gitmiyiri a temiz iş işliyırı te bizim şeyimiz var koca mūta ya zavot varmış zavodu acıcamış ya işçilere ı̇̄ sannara iş olcek gençlere sene de bi kere başka yok çilek toplama giderler bır ay çok fena gubetlik iziyet etmesinne diye ta ta oralara gitti büyük mūtarımız çok isle çok isle uşacık ya av̇şam te hiç konuşamadı annesinin sesini işittine başladı alama hiç konuşmadı altı ayda bı̇̄ kere gelile altı ayda uşakla özliyiri ana buba özliyir uşaklar te kendicim ı̇̄ tiyar yıkayıp paklayıp birini mektebe birini deskaya uşacıklamızın te büyük çocumun do͜um günü var uşa͜ımın te Belçikada te telfonna çarı hemen bi çarı yaptım ona çok arasan para gidiyiri çok para gidiyir hemen oda çividi anda sona bana aldım diye çarıyı başka görüşmek yok BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI 5 10 15 20 25 30 141 11 Anlatan : Ahmet Sofuoğlu, 70 yaşında Derleme Yeri : Abdırezak (Drumevo) Konular : a) Lakabı ve Anıları b) Düğün a Ahmet sofuoğludur ama çocuklumdan bana anniyi misin soyad gibi taktı arkadaşlar yavaĵ diye anniyi misin Ahmet yavaĵ diye sordun mu bütün kö söyler öle bilinirim cinsimiz kökümüz sofuogulları bah şindi sofuluk var da ondan sora annem de mollaladan Çernoktan bura Karaköyden beş kilometre o da molla şe Mēmetleden dedemin temeli Balkan mārebesinde öliyir on üçüncü yılda ne resmini gödümüz ne bi şede bu hökümette yüzyıl oldu için bu şeyin internetlede onnar annıyı mısın ilanat etmişle de o da internetten bulmuş dedemiz burda yuḳaḳı Cumada Boloyovgrad diye orda toplu mezada gömülmüş onun resmini isteme niyetim va bakalım annadın mı askeri resmini gönderseler böle haşiften öle bir hatıramız olacek dedemizden annem kaliyir annadın mı beş yaşında üç yaşında babasından kalıyırı beş yaşında da anasından bitta ablaları evleniyir bu köv̇ün adı şindi Durumevo Abdırezak ben burada doma burda büyüme şu cevizin urundan böle kenar var orada kenardan ta öteye varda o evde dünyaya gelme çavdar sapları ötede çavdar sapını biliysin uzun olduna su geçmez ne böle dizmişler kara tavanı var keremit yok fakirlerin ozman o ı̇̄ san da aynısı anniy misin Türkiye göç ediyi gidiyiri Ala çiftlinde o isanna hepsi babamın dostunun resmini gördüm geçen sene sordum geçen sene aklıma geldi dedim dur bre gidip sorayım şuna bakalım ona buna kimse söyleyemiyi kimleden oldunu sora buda bir ı̇̄ tiyarımız var kafa gidiyir ama doksan doksan bir yaşlanda iki yıl önce vadı Musa dedi böle böle mesele hem senne görüşelim hem böle böle düşündü biricik Beyāmil dedi orda anniy misin söledi mümin Memedin ço͜uldur dedi o gideken anniy misin babama bırakiyiri hanneye söyle diyiri karsı öliyi buda ben buda atık duramam biz ölüyüz istiyim Türkiye toplanma Türkiyeden burıye gelimişler Bulgalaṙ Türk sınırından Bulgar dolayından kamyonnala gelip burda Türkiyeye gidecek olannarı gece götürürmüşler para ūruna sanki onnar öle gitmij burdan iki üç uşa͜ı vamış üç uşānın biri öldükten sora karısı öldüne öbüsü çocuk ta 142 35 40 45 50 55 60 65 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU öliyiri çocuk ölüken sora iki çocukla kalma ben burda durucu dilim diyir babama hanneye so bakalım diyir bana diyir niçin bir fırın diyir burda evlense fırınnıkla va ilesi bi fırın ekmek yapabili mi yaparsa yola çıkmana diyir size diyir üş tane tepsi verecem diyir bi de sini vercem küçürek sini da͜ıldı gitti biz edik ama tepsiler bakırdan hala duriyi kabaklı pide pişimē böle kaymaklı böle falan küçürek da büyü da büyü hatıra hep bunna būda sora bu adamı ben bilmezdim ki babamın arkadaşlık yapıle yollada taş kırile çekişlele anni misin taş yollar öle yapıli ozman yok makine yok bişi anni misin bu ep beraber arkadaşlık yaptına sonunda hep arada sözünü azır Türkiyeye gittiğini evini burda mumu yanaka bırakmış bu istemiyim çay sen kendinize yapın bana ep anni misin annadıdı ben de bunnara bazı Erdogana annadiyirım bildiklemi kafasına koyasā hesap ediyim bazı şeleri koyi koymazsa orasının bilece͜i iş ben koydum babam ne söylemiş ne annatmıŞ bunnarı çok kişi var akrabaladan ya͜ut da da büyükleden bilmiler bunnarı ben birinci diyirim siz yanındayi biz bunu işitmemişik biz bunu kulak asmamışık sanki böylelikle gidiyiri ama kula̮ıma calındına bu şindi buradan bir anne son söylicem vaktındaka olsun olsun ben askerden gelince evli atmış sekiz yetmişte evlendim yetmiş beŞlere seksene to arada yetmiş beş seksene dōru Türkiye Bulgaristanın arasında bir annaşma oldu turizm annaşması ha burdanda kimin parası zenginnne arka bulduktan sora onnar şindi anni misin bu sivil polisler olı̇̄ kȫlere sivil polisler şindi koyiyir bunnar anniy misin şeyini gicek mi gitmicek mi bunun garakteri nası sınır ötesi alınabiliy mi Türkiye vatanına salınamaz mı diye hep bunun böle paraları falan filan var erkes paraya bakiyri onna da saldıla gittiler gödüle aynı bu isanna benim dünyaya geldim anesinde Beyamil agayla bu annenne anne yaşlı ondan resme çıkmışla geldine biz de o ı̇̄ sannala yakın gittik annadın mı görüşme diye de o vakit resmini göstedi yiri bir adam anni misin bu köyün atırası öle bi kȫki Türk kö͜ü sade Türk kö͜ü burada bizim ēdimizde döt beş anni misin bu esmer vatandaş çingene diyiriz onnadan döt beş tane vadı şimdi oldu her evde oldu hayır bu ev böyle azır dam yapiyi babam burasına biz oda yaptık evlendikten sora bu onnar eklemiş biz küçük ozman ya ne sorursa şindi ben cevap verebilirim şindi bu evin yeri burasınna bir parça üj dekar üj dönüm mü diyisiniz dekar bu üs BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI 70 75 80 85 90 95 100 143 yankı o da aşa͜ı yukarı o kadar bunnar iki aga kardeş Türk buradan satmadan Türkiyeye göçmen gidiyler tam yılını söylemicem yirmi sekizden ileri ço senelede gidiyler gittikten sora burda Bulgar komşum vadı o öldü biz beraber çalışıdık da o öle dedi bizim Türklerden potur Üsmen denen bir adam vadı yukada çok zatı Türkler buda Türklük olduna muhtarlı onnar yapmışlar o muhtarka annıyi misin bu yeri yonca ekmiş ama falan filan yok beygir anni misin biz ayvan güdedik diyiri kaçıdık ayvannarı kāveler vadı yukadan gödü beygire pinip katıra gelip bizi kovaladı diyir sora potur üsmen muhtarlında bu yerler anniyi misin tapulu olarak satamiyi nası olsa satmış kopanar diyiz çingeneleden vadı Bulgarca konuşile adları Bulgarca epsi onnadan iki ane üç ane koniyler üj dekar yere bir burda fidanın öte yanda varmış kopdor bir anni misin eski Türkün gitti evler buradaymış içerde İsmáıl molla aliyef diyiler kara Alile demişler kara Alilerin İsmáıl bırakıp da satmadan gidiyler Türkiyeye göç ediyle angısı daa büyük şindi küçük mü bu yosa öbüsü abe kara İsme͜illerin Ali iki aga kardeşler böle bırakıp gidiyler Kobanarlardan da babam aliyiri bu Beyamil evlenden söyliyirim tepsi falan bırakmış dokuz sene kenada dumuş babamnar yedi çocuk bi de kız sekiz can hadi kız dışarda evli en büyükleri ama onnarda şindi burada karşımızda öbü yoldan beri kadar anniy misin mi yedi kardeşe ne der üç kardeş kaldı oda burda da amca olu olan ala çiftlinden İzmirde göç ediyi şimdi çocuklukta biz Türk çokuduk Türk anni misin yedinci sınıfa Rusçayı Türkçe bitigdik buda dolay köyleden giliydiler burda üçer döde sınıf oludu beşinci sınıf altıncı sınıf böle çok talebe büyük olduna dolaydan da geliyler yi ama bu sıralar da dil mi Türkçe okudumuza şayirler vadı işte Ziya Yamaç işte şöle işte başka böle böle bunnardan bunnar okudumuz kerette arkadaĵla kardeĵle birbirine benzetip birer soyadı taktılar soyadım ordan gelme yavaĵ demek yavaĵ görmüşler beni Ahmet yavaĵ bu karşıkı rahmetli oldu fikriye komşum beyi o Ziyadı ismi ona uygun Ziya yamaç koydular anni misin ya böle böle b şindi mi eskiden mi şindi eskiden kızlar kaçakta gidēdiler istemekle gidediler istemekle olduktan sona haber verirsin haneden akrabalarından en büyükle toplanıla gidele iki üş kara yakınnarından yaşlılardan 144 105 110 115 120 125 130 135 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU gidele isteme e razı gelen gelir gelmeyen gelmez vakıt geldikten sora mesela dü͜ün yapma sırası gelir annaşıla dü͜ün yapma başladıktan sora iki gün iki gece dü͜ün oludu burda ilk önce kına gecesi yapāla bu geçer oyunna yalnız mum tutmakla şennikle sora anni misin dü͜ünde başladıktan sora karar alma iki gün iki gece dü͜ün cuma günü ölenden sora başlar hep cuma ölenden sora başlar çünkü gelen musafirle gelebilsin ta vaktınada yerleşebilsinner diye şindi cuma günü saat döt buçuk beşte kış vaktı ta eyken ama yaz vaktı döt buçuk beşte gelir davulcular müzı̇̄ çalacak ı̇̄ sannar onnarda bizim vaktında ben bir iki kere erdim onnara şurada Markoca diyiler Markova temiz Türk köyümüş orası da onnar zengin kȫ ordan anni misin pangal pangal gelmişler böle sizin şimdi Türkiyede şeler var kısa ne derdiler zurna kısa şindi uzun zurna da başladılar yapmā o kısa zurnalāla yapılı davulunna böle akardiyon falan filan böle şe yok annadın mı çalāla gel onnarın epsi günü geldikten sora bi gırnatacı mesela sora başladılar bu çıka bunnar böle cuma günü gedikc̥ en sora ev sahibi dü͜ün sahibinin çocuk anesine ekmek yimediseler koyulur yoldan geliler çünkü dolaydan köyümüzde yok dü͜ün sahibi verir ilk a͜ızdan konu komşu alīdı gelen musafirlerin epsini ama davulcu zurnacı sana giliyir sen doyirisin onnarı bitta gelen musafirleri gelin alcı dışardan geliyse köylü aliyir köylü alıdı musafir edip doyurula epsi hepsi çıka musafir alma gelin alcı geliy deyip de ondan sora annadın mı onnar yedi kövün haberi olsun deye dü͜üne çalalak şimdi müzikle iki genç ayırıla annadın mı iki genç ayırdıktan sora halk da gidiyiri gideler sǖt dalı kesme illa söüt olacak ama ne sebepten onu söylemicem derenin başına gidele orda söütlük var kesēle öle uygun taşınacak gibi sȫt onu annadın mı onu geldikten sora nakışlala bitta onu bunu takala annadın mı güzel göstersin diye döt müzikçi bir davulla bir gırnatacı deyem öbüleri başka onnar anniy misin ayırır ikisini iki kişile ikisi iki kişile arkasına isannarı takāla biri kalkar gider anniy misin dōru kız evine köydense eger dilse köyden onnar bitta gelin alcıla kaşılanıyı köydense biri oraya gider muzikle beraber ev sahibini ane sahibine bizim dü͜ünümüz var dü͜ünümüze buyrun annaşmaları var ama dü͜ünümüze buyrun böle böle he şindi bu müzik kıs tarafında kalır onnar da kalkar kıs tarafından olan bütün konusunu komşusunu akrabalarını davet edele dü͜üne BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI 140 145 150 155 160 165 170 145 bitta muzik çalar ane ane anġı anelere gidecek çocu͜a söleler küçük çocu͜a boynundan taşıyecek sırtında taşıyecek böyle nakışlı gider ona para verirler onu verirler bunu verirler gezēler karannık oluncaya kadar karannık oldu mu halk artık toplanır köv̇e çocuk evine çocun evinde çocun tarafı da öle gider onnar davet etmiş halk artık dü͜üne gelir müzik toplanır yere sǖt dalları orda anni misin başlar kadınnarın oyunnarı oynar on bir on ikiye kadar vakıt gelir da͜ılışılar yatar müzika ertesi sabası annadın mı yenden kal̥ kalar ondan sora gidēler güvenin yüzünü yıkamā ama burasını söylemicem pazar günü mü yapile cumeytesi herhalde cumeytesi bunu da Silistrenin Bosna köünde delikannıka yaptık bizim burda kaldı da hala biz askiden döndük buralar acık geri kaldı bırakma başladı orda da devam edēdiler oraya bi dü͜üne gittim akrabalara da kızımız oraya gitti de güvele damatla Şumnudan tanışıdık ilk önce oraya gittik onnar geldiler arabalāla bitta biz aksamsı oda sabası geldiler biz davet ettiler gittik güve͜i kaldıma aynı bu işler olu çeşmeye götürüp müzikele çeşmede yüzünü yıkalā şeyedele şennik olsun cumeytesi günün av̇şamsıda geçen anniy misin akşamı güvey dakıya tutala ikisi bindallı masa üzerine onun yanı başına iki kişi mesela genç dalları tutma güve yannıS sadıç vasa o dolayında ya͜ud da mesela güvenin ablasının ya͜ut da mesela kız kardeşi varsa öle evli onun çocūnu yanı başına küçük otuturula küçük güvē gibi böle öbüsünü atık kimin neyi var dakısı verecek çīrılar saat ondan sora oyundan sora om bire doru en geç on ikiye doru yapalā dakısını verile annadın mı güve dakısı akşamı biter ertesi günü ölenden sora gelin dakısı güvē anesi kalkar müzikle beraber kendi isannala beraber arabasına beraber gelin alma gelin anesine arabalara böle anni misin üstüne pala koyadılar gözükmesin diye gelinin Türkiyede şindi göriyirim ben burda da vamış bazı yerlede beygir üstüne getirile e bizim orda beygir üstüne dil öküz arabasınna beygir arabasınna dil manda ya͜utta manda arabasınna a͜ır arabeyle yen yen gidebilsin çünkü müzike şey ediyi beygir arabası acele diye gidiyir o şeler böle koşālar palayla böle üstünü örteler içerde gelin görünmesin aldıktan sora güvē yok orda güvē evinde güve dü͜üne gelmek yok güve bekliyir evde gelini orda ölenden sora dü͜ün olur oynanır şeyedilir iki üçe beşe sonunda da pazar günü öğlenden sora gelini dakıya tuttuktan sora artık 146 175 180 185 190 195 200 205 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU annayabiliysin gelinin çocuk anesine gitmesi lazım toplanılar bütün gelinin tarafı başlalar anni misin gelini alma böle böle e gelinin baca͜ı kırık ya͜utta, böle böle anni misin şu kadar para olur kardeşleri var şu kadar bu olur anniy misin içine girsin böle bi şeler şennik olsun diye üç aşa derler beş yukarı derler ta tokadı açmazlar çünkü tokatta geldik ayvannarı saldık başka yere işte te bu kapı kapı açık bizim buna tokat dēler bu şindi kapalı gelin alma girecek ya iyi ama girebilmek için tokada yakınnarı kardeşleri falan filan gelinin ısımnarı akrabaları durular biS açmadan biz bunu vermicez işte şu kadar para yapar işte bu kadar mesela olu be olmaz be üç aşa beş yukarı annaşıla gelin bakalım müzik vur bakalım be oyunna moyunnar gelini alıla gelini pindirecek olduna arabaya ha şindi anni misin gelin artık ayrıli anasından babasından onnar için bi onnarın bi adeti va biliyler müzi çal ālatalım gelini şey yüksek yüksek tepele mi olcek başka çalala anni misin çalma başladıktan sora gelin iste ālasın iste ālamasın ırka te öle pindirile onda so geçirile arkadan şeke saçala sıraya dizilip erkeklerin tarafı da almışla anni misin güve tarafı kadınnarın tarafı er yakınnarı dizilir hoca diziliyi başa okur şey eder teslim eder e bilmiyırım annamını hij bi şi söylemicem biz de çocuklar hal̥ k topliyiriz çocukları sevindime atık düşen topliyi almışın bi kilo şeker yirmi otuz kişi onnar da yirmi otuz kişi sırayı uzatmışık halkın üzerine oca okuduktan sora attarsın bitinceye kadar kiminin aya͜ına düşmüş bu şeker öbüsü böle bon bon mesela toplar onu çocuna mı götürecek kendi mi yiycek böle bir adet vardı sora ātık çocuk evine vādıktan sora gelini indirike annadın mı çīrılar kaynatayı damadın babasını bak bre gelsin bakalım bıraya kaynata gelsin damadın babası ne oldu gelinin baca͜ı kırılmış annadın mı yok inemiyırı ne verecek bakalım buna dana mı buzā mı kuzu mu koç mu anni misin gelir gelin neye memnunsa mesela kalısa kuzu mu olacak koç mu olacak buza mı olacak er anenin adeti va zenginni va kaynata onda sora razı geldi mi iniyi orada kayna ondan sora görümceler falan hepsi karşılayıp bitta içeri davet edele şekerini atala eskiden şindi yok bu ama eskiden mesele iki avcı mı va üç avcı mı çı͜ırmışla şennik olsun deye yukarı doru avcılar iki üç el tabanca avcı tüfekle atāla şele haydi bakalım gelin ātık hanesinde toplala güvele beraber yeme͜ini memeni verile onnar ayrı bırakıla ısım akraba dua eder BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI 210 215 220 225 230 235 240 147 hak da͜ılışı gider çocun hanesinden biz bunnarı ēdik biz bunnarı edik bu sǖt dalıda taşıdım ane ane akrabalarımızdan biz yermi çocuk gidiyiz anni misin sǖt dalı kesme kestikten sora geldine bu sǖt dalına biri çocuk tarafına biri kız tarafına dü͜üne çı͜ırma dedima bu sǖt dalları çocu͜a için dakıya için cumeytesi günün akşamsı pazara karşı ondan iki gün gidiyir pazar günsü ölenden sora gelin takıya tutuli yannız güve gelin birbirini görmı̇̄ gelini göriyir güve ne vakıt annadın mı allı içine iniyiri kaynata veriyir onun başını koyun mu kuzu mu baca͜ı kırıldı bülmem ne deyip te atık o av̇şam teslim ediliyi kız tarafından da bi kere teslim ettile mi arabaya vedile mi düşüp te gelen olmas erkez evinde kalır anni misin şindi ōlum biz anni misin eşittik hep dedelemizden dedelemizden ama şu mesele sōradan keşke televizyona da bakim türkiyede cemide baş kabak annadın mı kendin kafanda bi şe yok namaz kılamazsın okuyamazsın dēdi şimdi her çeşit oliyiri evde şimdi bu ne sebepten benim annayışım derin derin dil de başkasından ürenem ki benim annayışım demek ki ı̇̄ san yemek yēke kafasında bi şe olması lazım sac bi şe düşmesin yeme͜in içine ani temizlik yüzünden ya hani haşçılara ne şapka koydirile kadınmış erkekmiş yemek yapāka ille kafada bi şe va bu bi düşünce camide namaz kılamazsın yok ta o vakıtla o anni misin ekes kapalı o şindi açıldı hak soradan bak nereye oldu böle böle nēde kaldı bu ı̇̄ tiyalada deyem ki anni misin em annılık şannılık vāmış hem bir adet gibi bi şemiş senin yirmi leva para ya͜ut ta yirmi dolar yapıştıracak sana verecek eline verece͜ine tükür onu şap senin alnına tükür öbüse ben ta yukarı çıktım şap senin alnına paralar mesela düşe ya͜ut ta böleydi şindi bunna kalmadı te işte anni misin bu bir kültür dolayından ya aşālı bir iş dil sosyalizm zamanında ta ileden öle yapılıdı sosyalizm zamanında dü͜ünne bitta yavaş yavaş geriledi sade pazar günü olma başladılar dȫt̥ beş saat azırlını yapiysin köyümüzün burda salonu vādı yaptı halk koparatif bu büyük buzdolaplarına varıncaya kadar her bir şeyi insannar hanesinden keser koyun ya͜utta buzā alır böle toplu komşular gider ısım akraba yemē beraber yapala ne yapalar köfte yapalar prinş yapala üstüne sora şele karaci͜er çi͜er bulgurlu yapala fasulyesi yanında döndü bitta iş iḉkiye iḉki masela ama iḉki vamış deye erkes sarhoş olmiyir onu içen koymuş rakı şişesini buriya iki yüz elli miligram üç kişiye beş kişiye birer 148 245 250 255 260 265 270 275 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU yudum içesin ekmek altı şeyedinceye kadar ekme yeme yiyinceye kada ondan sora annadın mı yemek gelir yemek geldikten sora yemē hiç ede bi bira ya͜utta anni misin şeye koyala şarapsa kış vaktı şarap koyala ondan içesin dil ki bunña bunñasa şeşiz gazozla gene va istesen gazoz iç onnada gelen isanı dü͜ün hanesi sade karşılama başladı öncedense bu benim söyledim vakıtlada o zaman köylük konu komşu kaşılādı gelen musafirleri seninne tanışır şe eder o zamanda yānı geçēdi yānı koyun kesēle koyundan yānı yapāla benim dü͜ünüm yanı oldu altmış sekizde yah̥ni kestile döt koyun döt koyun burda bütün kȫ için annadın mı kaç insana çīrılmış ona göre evde pişiriler hepsini kazannarına götüdüler ondan sora köv̇ün annadın mı konudan komşudan toplasın mesela bi hanede olamaz çok kişiler annadın mı bȫle yemek koymak kaplar olamaz ısımdan akraba zenginden ta fakirinden kimde ne vāsa nişannı hepsi götürǖ üç yüz mü toplanacak beş yüz mü orıya vadıktan sora bu çarpaklı sıcak yah̥nı budan götümüş kazannarına koyalar ekme yayālar senin önüne ondan sora yiyisin şiy edesin daha evel etin ne öle dört koyun sana dört yüz beş yüz kişiyi geçirı̇̄ di sōra bi de bu var Erdo͜ana demedim bunu onu da ben göriyim ama benim annemin babamın anasının annesi babası burdan göç etme gitme evlerini yerlerini bırakıp ta bin sekiz yüz seksen dötle seksen altı sırası babam dōma bin sekiz yüz doksan sekizde iki kıS kardeş iki aġa kadeş uşak kalıyı kız burda evli sade iyi ama öbüleri buldular onnar kendi kendile͜ini aradılar onnarı burda buldulā şindi burdan da şindi gidip geliyiler onnar İnegölde Bursanın bir köyüne yerleşmişle onnar birbirini biliymiş ama bizde orıya gidip te yok İnegöle kada ben gidecem yokta anni misin Hava annenin te işte anni misin akrabalanı bulabiliysin koca mülkü burda bırakiyler ama kimsede seksen dötle seksen altı sırası gitme ayvannarı koşup kendilerini alı̇̄ ler sade bir asan amıca dedimiz on da o uşak yokmuş o da kardeşlenden ayrılmiyi asan çapraz çapraz ālade çapraz gidiyler orda çünkü dayım gitti buldu onnarı konuştular iki kere musafirli͜egitti İnegöle asan Çapraz Şaban Çapraz Ali Osman Çapraz Ali Osman Çapraz da Şaban Çaprazın kızları kalıyı buda asan Çaprazda o uşak yok o da amůcam gidiyi kocabamıṅ kardeşi kocabam genç öliyiri burda mu͜arebelik vaktında bırakiyle onu böle şi etme yardım etmē hanelere deye yama odun getirike BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI 280 285 290 295 149 dādan kalın bir odun kaldiri sıtında yardım edeke kan boşanıyırı iki gün iki gecede gidiyiri a͜ır kaldı belinne koyma çalışmış dūduramazsın doktor yok Provada biz Provada kazası Varnaya balı doktor yok o vakitlede buralada yi ama burada Türkiyeden gelme kaçma sünnetli sünnetsiz başlamış ayīma da oca kesme başlamış çok hoca kaçiyir Tükiyeden Müslüman da olmuş olsa korkusuna bizim buraya geliyir bir hoca Ömer efendi dedem Devrannı mālesinden o bıraya karısının uşakla bırakmış oriya buriya dedem de şini Devrannı güvesi olduna bunna dostlaşile Devran dedim mi üzbaşı bu köy ikiye ayrıktı benim yerimde Aptırezak Demirhannılar Demirhan vamış yerini de biliyir bizim kırda o anni misin dostlaşiyle arkadaş olile gidile haberi olmamış ama kendi vakıtlı zengin kaçmış beri parası vāmış buda Tukalara güvē oliyiri yenden evleniyi iki çocū oliyi birkaç sene sora mesleler düzeldine alıyı kendini Türkiyeye gidiyi ama dedemin ölmesinde onun haberi olmiyiri nasıl haber etmediniz demiş ben bi kamçıda yetiştirdim beygileri babam on altı yaşındaymış babası ölüken on altı yaşındaymış yedi çocuk onnar anni misin ondan sora üç çocuk tarih yeriş bunnarı hepsini annatmış olmasa babam bana ben bülmicem çok amuca çocukları böle 150 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU 5 10 15 20 25 30 12 Anlatan : Siyabe, 66 yaşında Derleme Yeri : Abdırezak (Drumevo) Konular : a) Yemekler b) Oyunlar c) Geçim ç) Düğün d) Sünnet a yāniyi kaynadiysin eti et pişme başladı mı kavıriysin iki su͜an kavıriysin üĵ dört kompir içine kavırdın onnarı koyiysin bi kaşık un acık kırmızı biber̥ dökiysin piştine yanın içine o bitta kayniyir acıkın şeyle pişince çekiysin kenara pideyi de ev pazısından biz yapiyiz ev pazsından pek dükkan pazsından pek biyenmiyirim ben ev pazsından yapiyiriz biz onnarı koyiysin bi tavaya ya bi koca tasa sıcacık su onnar ta kolay yimşiyle kopiriysin pāça pāça kıriysin pazıları bi sefere diziysin yāliysin tepsiyi diziysin iki pazıyı kırıp kırıp diziysin içine ıslayıp ta ōtasına koyiysin piynir yenden gene kıriysin iki pazı onnarı tö böle diziysin e yerine bi olsun döt pazı koyiysin üstüne bı̇̄ kutu yo͜ut iki de yımıta çakiyisin dökiysin üstüne atiysin davula evel ozman neblem böle yapādıla göbek tatlısı topalayıp topalayıp yapadıla onnar yo͜utla yımıtele bende unuttum ya onnarı unuttuk atık evel b oynadık evel ne diyi evel çelik oynadık uşaklāla çocuklāla çelik böle bi kazī üstüne koyādık bi paça odun vurduk onña korulu͜a gider nereye gidese topladık oynadık to orda şindi yok ātık gitti şindi bakiyiz bı̇̄ parça ekmek ziyade olsun deye yok de bak yaşım atmış altı oraya gitme çalışım bırıya gitme çalışıyrım c niyle geçinecek evel casnoculuk acı biberi yedim casnocula gidedile böle sürülēdi tālaları yineklemiz vadı ekin çıkarırlādı ama şimdi bilmiyırım böle naret naret verilemiş dediler ama ben bilmiyırım ozman ben küçük benim kocam biliyir o benden döt yaĵ büyüktü o biliyiri böle naret alımışla yokmuş ayla ne don dikme ne etek dikme plat mılat yoktu diyiri ozman çok fıkarelik sade belliyirim babamı tekezeye soktular bi de odun gece getirile odun saba saat üşte gidele kasabaya satmā da istedik kasaba ekme böle bütün ekmek ozman yapādılar şindi kesip kesip getirilē güzin ekmek istedik kasaba ekme bubamdan ta BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI 35 40 45 151 güzel geliydi evel başkadı şindi ta başka şindi paran olsa er şey var ama para yok evel para vadı ama ç he dü͜ünneri te öle dāriyelēle çalādılar kālar tükü sölediler dāriyelele tǖkü sȫlediler oynadılar tö böle bi mazaya girip te kadınnar ayrı adamnar ayrı adamnar sokulmazdı ėvel casnoculukta öledi ama şindi epsi bı̇̄ hepsi bı̇̄ bilmiyirim şindi benim dü͜ümde gelin almak ozman öledi zatı bitkiyi güveyi daḳıya tuttular sade anam gitti babam evdedi biz evdedik devirsi günü geldiler beni almā babamdan o zaman gȫdük güveyi geldine ozman çasnoculukta ȫledi güveyi ayrı daḳı yapiyler geline ayrı dakı yapiyler bana ayrı daḳı attılar alldıla gittile bȫle bitkiyi o aralāda bitta ondan sora başladıla çeşint çeşint gavur şeylene gittiler̥ d ne bileyim ozman vadı buda ōcalar gelile kesele çocukları Karaköseden bir adam vadı kesēle çocukları yatırıla sayvanda öle erkez uşāna bakadı ele 152 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU 5 10 15 20 25 30 13 Anlatan : Seviye, 77 yaşında Derleme Yeri : Yankova (Yankovo) Konular : a) Şikayet b) Düğün c) Oyunlar ç) Giysiler d) Doğum e) Hatıralar f) Yolculuk g) Yahni a uda yet aliyı̇̄ kıyma verile Türkiyeye gücüm y̥etse ama bi çocum va o da Sofyada işliyırı dün geldi bı̇̄ kolay olsa Tükiyeye yazacam mektup te bu karı neblem dedim sȫledim ben yazacam bizim Bulgaristana bu pezevengin şeyi ōca ne tı̇̄ en kenāda başka köyden ben yemekli oldum geldim ben epsini söylücem sizin atırınız için niriye deseniz sora dayımı da götürcem Konyaya gittik bis ben çocum tir arabasına tutumdu ōda ne kime gidiyi işe ne biliyirim gelin gidiyi ben iki uşakla kalıyırım ȫle ben buda apartmentime iki bin lef param kaldı za͜ime Bulgala bana şe͜it oldu ne apartement aldım ben bu ı̇̄ sannarın o hakkını yimeyem deye ben çocūma dedim iste gel iste gelme ben bi araba tir arabasına piniyirim Bulgaristana geştim i ben e yerde dōruldurum şim bȫlelikle benim çocumla gelinim hiç istemedi dönsün geldik gene bırıya döndük evimize yerimize evleri ölece bıraktık te buda da babamdan kalma yer var çocum benim adım Seviye yetmiş yediye bastım ama hiş da ele dumiyirim gör perile uyusa ben de uyuyirim şövi kim hiç ne annadayım sana iki apartament kövden buda var geçende de çocumun ōlumun kızına aldım torunuma bėr apartmant aldım benim do͜up kopmam ben bu kövlü adım Seviye ninemin adı Fatma Yankova Yankova bu ı̇̄ nsanna elli bi de Tükiyeye gidēke benim bubam asteydi yatalak bubama geldim yatiyiri dedim kurkelle geti onun kızı da benim akranım geldim de buba dem böle böle beni siz de geçirin de dedi öle gidin benim babam çok meraklıydı te ortaya kada baktım kalaba geçidile garaya elli bi de o sene de benim bubam öldü yimamdan ötrü mü ben momente gidemiyim yöriyemiyrim gidebilsem yimamı da bulacam biz ben Yankovaya geleli beri konu komşudan çok çok iylik gȫdüm Bulgar Tük ȫle ama bu köv̇de buna gelince Yankovun içinde birinci ocaydı acı oca benim ısım ondan sora çocu öldüler onnar bittiler ondan sona bi başka oca geldi musalla taşına da koyalar epsine de ninemin tizesinin ama Yankovadan bi çocuk var şindi acılı karı koca BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI 35 40 45 50 55 60 65 153 gittiler ama Poldif tarafında nı̇̄ de otuduklar su bilem getiydi acılıktan küçük benim çocum biz kaç sene diyi ben burıya geldim beni kasaba diye ki zıladıla apartemente getirile yazālar bana ḉe veriler kıyma yet verile bayrama içe para da vedikleri va bu sene bilem benim çocum konşula yollamış fitre parası bana ben yanaştım da yüzü koyun yattım da bir ālama āladım ben bēki küçüktüm öldü bubam amma bȫle şelik to bu iki bilēme bak bu bilekle çalıştı ben Tükiyede işe gitti işledim de ben çocum salmadı burda kaç sene kıyma yet veriyi Tükiye veriyiri ben epsini biliyirim neden mi şindi bu mezalıklā yapıldı benim bubam kendi tātasını yādı kendi taşını azır etti gömdük mezalı͜a elli bide öldü bubam buna bütün hak epsini diktile çam fidan çam fidanı diktiler ōdan sōra onna büyüdüler şey ettiler ben oturıyırım bunun kocası dükkanın yanda ikimis o yēde otırıyı ben tö be bekliyi dükkana gittim de bu de bȫle yaptı da he çamnarı kesmeyin dedi böle yaptı da ben aklıma gelmedi sōradan gelsin de dayıma sȫlesin to bıraya ta şindi yaşlı adam dil mi onna dikti onna yaptın bizim köv̇ün isannarı bi ton döktüler Alla da razı gelmedi çatı çatıda yandı bitti evi ben sana söylim te bu yakında oldu meseleler bakim o kadar yalan yapiyir o kadar ben böle yalancılıktan hoşlan konuşacan dōru Allaḥ çok yardım ediyir benim ninem bubam ninem yumuk gözle Kuran okudu kızım dēdi tevcid kim okumuş mevlid okuycak şey gidedi būda yok okumuş ı̇̄ san bir atim etimi ablam da benim to bu kara köv̇ün içinde to o kaldı onna da emen seksene ablam bastı benim ablam okumiyir okumiyir şey yaptı atim duası yaptı burada köv̇de bu ı̇̄ san üş tane torunu atim etti tumbul camide beŋ gittim bēg tombul camide mevlid ben kasabada yapim mevlidleri annadın mı evimizde ōda būda da ev benim benim üstümde to bu köşede yer ne demek istiyim kıyma yep burada bu sene almış kıyme yetmırmış bu sene Kuban bayramı şindi bu bayram bulacam bir araba gidecem Sofyaya yollıcam dedim böle nece beri bunca yet veriliyiri bir av̇şam oturıyırım ben o karıla diyir oca karısı o köv̇ün en iyi ı̇̄ sanı onnar ȫle ama ona gelmiş çok burkanı dōdūmuş köfte yapmış burkannara ēhaliye vemiyi köfte yapiyi kasabada nasī bayramda otura lef para kıyma yet er aneye götürdü mesele veren buda ne ya yapmiyi bu aç köpek bunña nerelere gitti öbür agası gene aynısı neçe beri bi müftü gelmedi öle 154 70 75 80 85 90 95 100 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU b sizinde öle yapiyler bizim enneri bi küçük nışan yapādılar ondan sōra bayramnık yapādılar ikinci ücüncü dü͜ün bizim mandaları koştuk nemin agasının çocuna evlenike götǖdük gelin aldık arabanın üstünü te bȫle pala döşediler şimşı̇̄ çicek koydular ben küçüktüm ama epsini biliyim şimşı̇̄ koydular çiçek gelini götǖdüler o av̇şamı bizde adam mevlidi güvē kapaması olumuş adam mevlidi yaptık yaptılar çok geldiler ēkekler karı da ça͜ırile ama ekek karı ēkek mevlidi hakına yaptılar o av̇şamı güvēle gelini kapāmışlar bi yere epsini biliyırım kendi dayım bizim arabayı da yaptılar e dü͜ünneri te bȫlece bitta devirsi günü çanak çölmek kırılar çanak çölmek av̇şam gelini güvē bı̇̄ yerde sabası toplaniyi gene yaşlı kālar gene bi dārelele tǖkǖlele vurile çölmek küpü atile ne gelise kırile ne öle yapile kız namusunna gittine yapile ege namusunna gitmediyse ona kulak asmile a bȫlesine kırıliyi yapiliyir annadın şindi getiydim te böle kapıya getidile uşaktık bis te böle getiydiler uşaktık bis te böle getiydiler şeyi südüdüle biz de küçük zülüf kestile ben telli pullu bindallı bı geldim sora sora yenikten bȫleydi dü͜ünnemiz sora sora bis Bulga Tük bı̇̄ olduk eskiden bizim dü͜ünnede adam karı ayrı olmiyiri evel dil mi bȫle içelede damnada so͜uklada adamna bȫle dışada durula kadınna dam bi odaya girile ama ēkekle dışada ȫle şindi günü ta şeyden başladı cuma günden cuma günü toplaniyi gelile davulla er aneye ısımları dal gidiydiler dala getirirdiler sora güvēye belber ayrıyeten toplanıla gene davullar çalır belber tıraş eder dur acık para koyāla güvē oynasın belber oynasın gene dudurula ben çok tǖkücüdüm ama şindi bi şele kalmadı neblem ben kasabalāda epsini unuttum kasabaya gittim epsi Bulgālala işledime unuttum yǖsek yǖsek tepelere ev kurmasınnar sölediler ėvelden vādı tǖküler nenemin günde çok tǖküler vadı biliyirim böle çövecek oynadılar yan yana ama sora püskülü püskül pençereden uştu yemman uştu da dünyaya düştü tö öle şele püskül çoban çobanı bi av̇şam çıkmış yollara onnara çok tǖküler vadı c küçücükken bak şin küçücükken çok kuklacık oynādık ama benim öle bir bubam vardı hiç bize kukla mukla vēmezdi agam kesip kuru kafa kiremitle atadı yiş var yiş var ayvan koyun keçi yemelik bol bȫle BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI 105 110 115 120 125 130 135 155 dildik gidelim süt yayık döviliyiri kaynak hiç tūla yapmiyiri bolluk vādı bereket vādı küçük uşakka çelik oynādılar bak şin bizim mālede Bulgar bu aneler bulgadı bunnar epsi Bulgar ben Bulgar olduna ben Bulgar uşaklana oynadım neblem top oynādık biS buda uşaklımda benim bubam ep işe yep iş va toplayın uyutmazdı bizi hiç to ora gelidi evin akasına içeden Ayşe Seviye Sabri uyucan mı şöle tutasın koldan bircik yere kakacak yere ben gibi dil ufak bizde iş çokta ninem de öy̥ledi bubam da öy̥ledi. ç öle şe giymedi ne uşakta ne bubam da ne şede ben to bu köv̇e döndü yemekli oldum döndüm Şumnudan başladım don dikmē de giyem o anda utanıdım şindi oraya gitmem ama donna gene fasonumu çeker çevirir benim akadaşla hepsi Bulga yok ben Tüklele hiç işlemedim bizde bindallı yoktu vādı tö be telli pul sizin Tükiyede vā be ben bakiyirim televizyona kocaninemden alīdık rāmetli ya vāmış bizde yoktu grep mrep böle koyādık başımıza oyun moyun şey edēke vādı küçüklümde ben sana söyliyem bizde çok kaz vādı çok yet çok sucuk epsi böle ninem lāna yapar odan bi fıçı koyu tūşu biberi bi tūşuya āmut bi fıçıya da lāna bi de kurudur fırınnada pişri o āmutları şeleri yerik yerik kıĵ günü yap kavak mavak böle ḉeyi ama sāliyi yaz kışlada böle kaz etlēni butları kesiysin tuza basiysin onnarı etlēni butları tuza basiysin iki üĵ gün tutuniyi bitta ben bilem buda ne kadar bastım kuru kuridiyle kendi kendilene kuridiyiyi asiysin onnar orda kuriyi kaz eti çok lezzetli ama kalmadı kazlar tālayı epsini işleedim misiri bostanı bāçası kīda şimdi ben düştüm ama iç vēmem kendimi şindi götürem de gösterem ālu içinde dul karıyım ne çocum eyvallar çekerim ne gelinime gelinim Şumnuda torun Sofyada işliyi gelde bak odun bolluna bende de epsi kesilmiş şȫle sıraya dizerim çün ya tutuşturma er şeyimi sıraya ama yep burkan dünyanın burkanını yaptım kompot kesiyiz odunnarı mı kıj günü peçkada yakiyim onnarı böle böliyler onarı böldükçen sora baltayla döde beşe yariysin epsini diziysin yakiysin devlet bana odun veriyiri er şeyi sırasınca koyim mezar tātasına varınca bıraktım te bunun kocasına yardırcam ama çocumun iç vaktı yok dün geldi on beĵ dakkanın içinde gitti av̇şam işte böün Sofyada sanki işte böün 156 140 145 150 155 160 165 170 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU d benim günümde bilmiyim ne azılık yapāladı ben iç öle şeleri entereze etmemişim ben bak şindi kaldım on iki yaşında bubasız ben mektebe gidedim ben İbrahime beni gece götǖdüler ben uşam oldu kocam dü͜ün dedi o zaman e azır ettim ben uşam kendi kendime baktım ānede ben bir uşāma yapmadım to çocumun uşāna yaptı toruna ben kimseden ne bir eski ben ālem anne ālemden toplicam ben uşa alırım gelinime dedim bi şe çekmesin bana söylicen ben uşa alırım bi şe bi͜enirim sonunda dükkannadan bi͜enip geline derim filan bu dakkada geliysin bana gelsin dükanda da͜ıttırım şeyi beni çok balantım vā kasabada böle dükancıla şele ben hē yēden işimi dōruldurum he yēdende keçim çıkarırım çocuma nışan yaptım okuttum da e çocukka ep bı̇̄ iş nēde tālalar talaya gidince ti dūvāları suvarım ne kadar suvayabiliysem ben çocum çocuklumu mektebe mektebden bitta askere askēden iki sene askēlik yapınca geldi may ayında evlendi kücük evlendi bütün öldü bi uşam va başka yok ama Allah̥ benim öle bi çocum va kızım bi koy bin bul benim hē yeden işim yöriyi hē yēden işimi yöridiyirim Allah ben sada Allah kulla iç işim yok kulla şin sizinne konşiyim ama kafayla başka şeyi düşiniyim kendi şeyimi ben kimse bubasız a te iki kasabadan üç bu evide kendi üstüme dōruldu veriyim işimi çatır patır bilmem nereye yolla ben Bulgaristan dil başka bilem gidip gelirim ama bu köv̇de isana evelki isanna kāmadı şindi çok öle şe isannar başka köv̇lerden gelme aklı başında ama o karı bi kaç insa va tö ötede dükanda karı o öle aklı başında isanna kalannarı epsi bakiyler biz Amerika dōyusun kalpazan aydutla vecen onnarı bi şe yok Amerika doyuracak bizi çıkıp götleni bi şe yapmi ben uşama ne bi şe kimse çekmem çocūma dü͜ün yaptım Şumnuda bütün kim geldi epsine Amerka doyǔsun amerka bilsin bizim köv̇ün bu köv̇de ėvel taladan belli olur kim nası tāla işliyi bereket var gece gündüz işledim Bulgar adamna bana dediler ateŞ başı bak şin ben öbü tülü şeyler çok biliydim ama unutmā başladım ben nem oca kızdı Üzeyir ocanın kızı şindi ateŞ başı cuma av̇şamnarı pēşembe günü av̇şamneyin pazar günü av̇şamneyin gene av̇şamneyin gene yapabiliysin bunu şindi ölmüşlēmize geliyle bacaya geliy- BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI 175 180 185 190 195 200 205 157 ler̥ biz şin yapiyiz akıtma yapalım ne yapalım onu yāyından acıcık peçka korun içine damladiyirim dumanı çıksın pidemiş böle şeylere yapiyrim uşak da͜ıdirsin yedi komşuya mı verecen belki üç komşuya komşu yoksa çıkacan to oda uşakla vā veriysin uşaklara sevap için ne gönnünden geçese cuma av̇şamı olsun Kuranını okudusun ama öle okusun dil ben şindi Latinceli eski Tǖkçeli iç arası bende benim torunum to burada bı̇̄ yaz Tükiyeden oca yolladıla bi yazda Kuranı aldı ben sana sölem musafı aldı yeline onnar şindi okuma bilmiler onnara kolay Latince ama Latincele bu şe uymı̇̄ sin sun sad dat tı zı ayın gayın üstü esresi ötresi var cezvesi var bunnar aberleri yok bizde musmul ocalar geldi okuttu bi to bu karı ane akını eski Tükçe bilip te okıyiri şini bu aşaḳı karı bize bilene mektebe gittik biz tamam aldık cemiyi kücüktüm biliyirim kiremitle koyduk yakındı evel samannın üstü tutuşturuveri gece tüfekler atılıyı baş öle ama ninemne bubam biz yukada yatıydık o uyanı vemişle a tü dedi bubam anası sattım bi camimiz va onu da yakmış tüfekle başladı atılma ama bütün çeşmeler suları duruttular yok bubam elli bı̇̄ de öldü ama bilmiyim ta ileri kīk kaç bende kücüktüm cami sora söyledile geldimde ne çocū da sora trende tren telleri yaktı trende çalışımış ōda f Şumnuya evel bak şındı onu da hatırlıyırım bubam doldurudu arabayı odun mandala biz manda koşadık koyā mandaları ben de bi kere götüydü dinnendiriyiler oda duriyir arabala uyuka ben işte öle şele komuşlar orıya arabaya kasabaya götiri orıya orada dinneniyile saba olduna azırlanıyıla gene Şumnuya odunnarı satādılar satıp odan te para mı ne alıcakler öbü tülü sen satiysin iç atırlamıyım öle şele getimezdi bizim vadı burada mēcimek ekeriz fı̇̄ ekeriz mēcimek kaymak gibi pişer börülce tālālada boş ye kalmas o misile te böle benim ninem bubam çok işlekti ben sana söylim epsi pamık pamıkların içine bostan domati kīda kendi kendilene olı̇̄ ler ayvan dolu pamī çekidekleni çıkarıp buma dedim ben küçüktüm buba götiri nereye bilmem satma da pamukları bana tö bu ateşte kīmızı te öle bana şey alaca fistannık dedim ona da o da gitti götüydü benim bubama trende vagonna şe manevra yapaka sandık düştü de çi͜elene işlemiş ondan öldü bubam pamī çıkardık çekidekleni topladık epsi yapā o ayrı o ayrı bizde yiş çok 158 210 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU g kesı̇̄ le kuzuyu pāçalı̇̄ le onu te böle paça pāça pāça kavuriler ondan sora koyı̇̄ le suyunu sıcak iste koyacan ister so͜uk aramiler öle kaynamā başladı mı isle öle bayacık kaynama başladınen suvanını dograyıp suvanını da koyiyle biber istelese biber koyiyle kim ne istese koyiyler bitta kayniyir o dafin yaprā koyiyler te öle onu bunu maydonos falan BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI 5 10 15 20 25 30 159 14 Anlatan : Nazmiye Memet, 80 yaşında Derleme Yeri : Yankova (Yankovo) Konular : a) Mevlit b) Sağlık c) Üzüm a zamanında te öle ba ozman ta çoku torbiçkalara koyiyler birer somuncuk birer içme o şeleden başka favla mavla öle şeler koyup camide yapiyiz erkez kimisi evde yapiyiri evde de yemekleni yapilē çōba yapāla ileri yānı lāna yeme͜i yapāla pirinçli yapāla tavuklan ya ça͜ırıyoz geldile mi geçen av̇şam buda lüleflede vadı oda da döt beş sofra oldu oturiyiz sofralara ekez onnar koyiriler çōbayı koyiler çōba yapiyle sora bitta lāna yemē pirinçli pide yapı̇̄ le pide koyı̇̄ le en sonda tatlı başli bitta biz iki kişiz ilk önce şindi benim ākadaşım ilk önce başliyir nāme ne diyiriz başliyir böle böle duvalar var duvalar okiyi ondan sora bitta ben başliyirim Yasinden Yasini okiyirim sora Tebareke felan ezber okimiyiz ba yüzünden ben ezber biliyirim ama güvenemiyim çünkü şindi ātık akıllar gidiyiri vadı bizim buda buda vadı cemimis o cemiye başladık çocukken ben oda atim ettim öbüleri etmedi atim edenneden sade ben kaldım yedi kişiydik hatta iki çocuk beş kızdık kızlar öldü onnar ebsi çocuklada yok burada Tükiyede mi nide onnar bırada yok onnarda unutmuş onu zate áma ben unudamiyim nasi unuduyim ben unudamam ben cuma av̇şamı pazartesi av̇şamı Kuran elimdedir benim bubam benim te öle oda cámide imam gibi oludu oda ep kuran falan okur ben küçükken cámi vadı ozman gidēle sabaleyin saba namazına gidele bubam kaldırı ben adi kalk kalk dinneyem seni kalk dinneyem seni rametlicik ben nası belledim şindi hiç neblem onna bile hadi gak gak e gelen geliydi bizim aneden ben en büyük dildi ben büyüm vadı öldü beni götürüdü götümese de kaldırıdı kalk oku dinneyem seni öle biliyim biliyirim ama güvenemiyim şindi ben atık yüzden okuyim Arapça benden başka okuyan yok Arapça okuyir ama Latinceden okiyiri nazara geliyle nazar okutmā geliyle Kuran bana getiriyler eski Arapça okuduma Kuran sanki getiriyle cuma av̇şamı pazartesi av̇şamı okiyirim başlıyırım Yasin okiyim nazar aklımada gelmez onna geliyle şindi ālamış kafası acımış bilmem ne e bende neblem ben va mı yok mu ama okiyirim 160 35 40 45 50 55 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU b doktula vadı ozman doktura götürüledi gece mece demezledi te orası va be öliyle bile sende öliyle be benim altı yaşında kıs kadaşım öldü ateşten küçük biz ozman ba sekiz yaşlanda tö öle sekiz on yaşlanda heralde kışında yazında astaneye mi ozman astane falan yok ba doktor deriS biz onnara eskiden unuttum ben onnarı ba şindi gidiyiriz kanını ölçiyıri ilacını veriyiri olmaycak gibiyse asteneye yollile te öle tetre kaynadiz çok isle o e şeye iyi gelir içsen bile o gayet yaraya yara vā mı senin bi yerinde kaynadiyiriz açık yara açık kaynadiysin bitta o yarayi şey ediyi kurudi tö böle mavi oliyi dūdukça ısıdıp ısıtıp suyunu kullanabiliysin c güzün başliyi bitta avalar so͜uma yapraklar dökülme onnarı seriveriyiz biz öle māazaya raflara tabak koyiz o tātala ve bizim öle rafla va raflara koyiriz bitta onnarı bütün kış ye bitta tö bölece koyiz bölece duriyi onnar sade tö böle diziysin üstüne koymisin başka yēde donacak başka yerde kışın māzada donmiyiler serin oli ya donmiyir oda bi şe donmiyi ayır ozman yoktu buzdolabı nide olcek ayrıyeten māza var ötede bak şindi e şey onda oli burkanı da bilmem nesi de ta aşada serin oli onnar sende ne kadar aşada o kadar iyi bāza alıyırız koyıyırız birkaç vakıt gidiyiri dolu burkan kopamiysiniz koparın ba koparın ba gücenecem koparın bizim kocabaşın hiç elle demiyi çocum geliyi kasabadan iki çocum var benim biri Asan biri Amet Amet olan onun işi arabaydı te ölede aftada iki gün geliyiri bunnarı bütün epsini o yapiyi bu asmaları o sediri o bakiyiri onna bazı sene çok geliyi de bu sene iḉ gömiyim arı yiler elbet bu sene gȫmiyim arı yiyiler ama bu sene gȫmiyirim arı BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI 5 10 15 20 25 30 161 15 Anlatan : Osman Dilsizoğlu, 84 yaşında Derleme Yeri : Yankova (Yankovo) Konular : a) Sohbet b) Kış Akşamları a sen neden gitme burda kimneden ba seksen dȫde bastım eylülün birinde inşattadım inşatta kasabada Şumnuda çimento kum bı̇̄ de çakıl ufak karıştırışan sora malı çeyre atlatıveriysin öle oli suliyiz tūlasını bitta dayanıklı oli elli sene va onnar çok sene ilesinden babamız çiftçiydi būday būday ekin misir ben burda dōma askerli yaptık üç sene elli birinci sene gı̇̄ dim elli dȫtte çıktım askede üç sene ōda örendim duramiyirim çalışmadan te ben şin seksen üç dȫde bastım ille yok çalışırdı o benim yaşımda ta küçük öldü yetmiĵ dokuz yaşında vefat etti ben seksen dȫde bastım annem çok yaşadı doksan beş yaşında vefat etti dȫt çocuk iki ablam vadı benden büyük kardeşim vadı öldü yaşamadık ya vadı tālamız elli iki dekā tālaydı öle gecedi zōluk yaşandık yokluk askelik muarebelikte bu ikinci sene kīkıncı kī bir kīk iki ikinci dünya harbinde biz o zaman küçük o zaman zorluktu yokluktu çok yoktu bi şēler öle Avrupada ayakkabı falan yok oraya gidiy bis kücük bilmiyiriz ama ben şeyde kīk dȫdünce sene burada kumanizma geldi Ruslar geşti buradan ileri Almannar gitti kovaladılar ondan sora Ruslar kovaladılar Almannarı buraladan geştiler kamyonnala buda da dudular Ruslar bi kaç ay kīk dȫtte yaz yaz to bu aylādadı bundan acık daha ēken yazın geştiler gı̇̄ deke Almannar misir toplanır tamam to bu sırada b kışın yok kıĵ zemanında yok iş ben bitta biz yetiştine kış yaz inşattadık siz arabeyle arabanız nēde öle mi oludu ya meciler meciler şimdi bu vakitte misiyleri soyaka kabuklanı alıladı dış kabuklanı ondan sora yokluk alı falan yok vādı tezgah şe toplaşıp meci yapıp örǖledi kadınna öle meciler olu sora misi sora otuma gidiliydi mesela a kızlala çocukla bir yere gelemezdi e bakılıydı ama öbü tǖlü kızlala falan yok onna mecide asır örür deynek oynāla genşle dışalāda bazı yere temel gidilmes salmaz ane sābı tö öle 162 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU 5 10 15 20 16 Anlatan : Halil İbrahim, 67 yaşında Derleme Yeri : Şarvı (Brenicevo) Konular : a) Köyün Geçmişi a burada dōdum burada büyüdüm burada ata bela geçirdim burada yaşadım ta da Allah ne kadar müsade ederse o kadar yaşama sā olun var olun sizlerde görün benim sālımı doru kardeşlerim niyetlendim bu işi yapmak için nerdeyse bi yüz sayfaya yakın ama Türkçesi de var Bulgarcası da var yüz sayfaya yakın toparladım ama fukaralık yüzünden gidip yatıramadım yazdıramadım Şarvı zamanında ilk önce bizim malemiz var yukakı malemiz ilk önce māle onda so Şarvı Şarvı ama Şarvı de͜il de Şarlı manasını annayacanız ne demek bizim alan kıyıra gideke çeşmeler var ya iki tane o çeşmelerin karşısı Şarlı köv̇ü ilk önce orda Şarlı Şarvı de͜il ondan so Şarvı olıyı burası Tomaç maleden sona Şarvı olıyı sizin annayacanız sevindim bu biçim sorusu varler gücümüzün yettı̇̄ gadar eskiden başka bir yerdemiş Alan Kayrak denen yerdeymiş acabası o zaman Alan Kayrakta Şarvı de͜il de Şarlı deniymiş o zaman köyümüzün adı Şarlı tabi vamış o biçim taşlar kalan bulamaycaz gibi köv̇ün yerini bile bulamaycaz çünkü tarla olmuş ekilmiş sürülmüş zamannar geştinden ben bunu kendi aklımdan kendi düşüncemden geçirdim tam o yılları istēdim acaba mūtalıkta bulamaycam mı acaba etraf başka belediyelede tam dōrusunu tam olarak sülemeycem yaşlılar evet ilk önce orada kuruldu buna acık ı̇̄ tiya aykırmam lazım bu şimdiki yollacam yerde anne yok bir dakka o bazı dü͜ünneri yapılan senelere ben erdim benim altmış yedi yaşım yaşım altmış yedi onnara aşa yukarı ben erdim de geliyi İsma͜il aga bu kövde bi dakka durutun şimdilik BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI 5 10 15 20 25 30 163 17 Anlatan : Ayşe, 62 yaşında Derleme Yeri : Akdere (Byala Reka) Konular : a) Sohbet b) Düğün a elli biyde evlendim burıya mu͜allim ȫretmendi eşim doksan altıda vefat etti ozmandan beri ben yalnız yaşiyirim gittik Tükiye kızlar döndü duramadı kız küçǖdü iki çocumuz vadı ben ondan ötürüde giderim ben gelmiyirim yetmiş sekizde bi çocum gitti orıya ben çilesin çektim on sene ben seksen dokuzda gittim uşa͜ım yasını çektim ben dönmem bı̇̄ kış ayrı yedik içtik ep sumak ep dargın bana hele bi sırada üç aydır bütün tutadım buda ben ibadetimin peşindeyim ben dedim ben buda baldır iki senedir yoktuk içinde ben iki sene er cibi tuttum şaban tuttum Ramazana başladım ben de ni yiycem ni içicem ben yıpradım ōda macır ona göre dedim te dedim Bulgaristan yolu gėt ben gitmecem e toplandı cakmacını makmacını toplandı çocuklar götürdüler Çorluya pindirdiler geldi iki ay kadar durdu iki ay durdu nese başladılar bana ana bubam asta ana bubam asta a dedim kırk sene dedim geçti ya ta bu kırk yakā beş altı senden so öldü biraz bülger astalı vadı şeylerinde to ondan rahatsızdı he gitti ben ta yaşiyirim şindi bu kıza vedik buralanı çocuklar Tükiyede ya bubasın dediler başna bi hal gelse bubasının evine soksun başını dedi vedik kıza kızda şin çocukla torunnamız va yanımızda sanki tö böle ben Aslan küyünden başka küyden ben elli birden beri burda büyük altı yüz yedi yüz hane var b e ben geldim buriya bir hafta biz iç birbimizi gȫmedik aşada dudu ben yukda yeni evlerde durdum ta dü͜ünde cuma av̇şamı evel perşembe oludu dü͜ünner cuma av̇şamı kapadılar güve yanıma ȫledi kına gecesi yaptık ona göre urba giydirile kadife falan ȫle oldu vardı ama ep geldile topladılar gittile parasını sattı sora bindallı şindi başka tǖlü var Tükiyeden aldılar kızlar aldı ama hey yeri pullu başka tülü evelki bindallılar başka ondan to buda bi yerden telleri vadı yanı başlanda bazsı vadı hey yerinde paça paça benim bana giydiydikleri bu taraflı iki tarafı cep tarafları birden böle şılırık simliydi anterisi vadı ġene kırmızıydı yüzümüzü ȫtele yüzü dünyayı görmezdik arka peçe kūyadılar 164 35 40 45 50 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU telli peçe oturusun köşede sünük sünük benim günümde hiç kına yoktu elli bide kına bir yerde yoktu şeker erittiler böle bi şiye kuydular bi tuçu kızdırdılar tuçun üstüne şeker kuydular sarı duman çıktı sobanın üstünden tuçula vadı te bele kısım çıkadı yukarı şeker kuydular bi yere onu bastıdı kızarttıla onu sobanın içinde ateşte o bi sarı duman bi acı duman saldı acı duman saldıne onu kapadıla bi başka çanakla o çana͜ın dibinden būsundan bana kına yaptılar emen iç kına böle alma kına yok ozman bi yerleri ozmandan beri bu zamana kadar yannızdı māzada iki da͜ire ellende sȫledi tǖkü içerde bütün bütün boşta erkes kim canı istiyi kim kiminne oyna kim ne iki kişicik kalka o da istemez kakmak tūtala peklerinden çekeleler zor zoruna oynādıladı iki kişiyi iki kişi oynā adam iç giremez āne sahibinin adam sopayla kȯvalar başka karıladan farece örtünüyle ferece abalık ferecemiz vadı ozman örtünüydülüylede gel bırıya acık biraz mutap ol tükücü biraz evelden istiyle eski dü͜ün adetle oynādılar erkes da͜ılışıdı kimisi nışannası va arka cinisine onun ferecesinin altına siner adamna dedele gȫmesin dedele süven sırtına kuvaladıla öledi bizim zamanımızda ben Tükiyede yaptıla orda bi dü͜ün üç yaşından yukarı çocuk uşā gelmicek diye operadan ba͜ırdıladı o Burgas tarafında şımşırla yapala Burgas tarafında bizim iki av̇şam kına olū buda bır av̇şam erkes çocuk evi evinde yapa kız evi evinde yapa ilk av̇şam kınasını sona ikinci av̇şam kayna gelin gösteme birinci av̇şamı yapola kınayı böle epsi giyive şalvar elvel zamanda eski adetler pullu yelektir gölmektir BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI 5 10 15 20 25 165 18 Anlatan : Meryem, 62 yaşında Derleme Yeri : Akdere (Byala Reka) Konular : a) Düğün b) Sünnet c) Doğum ç) Yemekler d) Hastalık e) Bayramlar f) Su Pidesi g) Kış Hazırlığı ğ) Türküler a e tükü söyliyis oynıla da͜ılışoz ikinci av̇şam evel ekesin kapının önünde olūdu eski zaman şey istiyir benim dü͜ümde şindi ben nışannı geldim birinci av̇şam yaptık kınayı o zaman māzada olūdu ya damda damda bizim bi māzamız vadı aşada üstü ev be canım ozman çocuk mocuk bi şe gelmezdi benim şeyimde atmıĵ dokuzda evlendim ben yetmişte çocum oldu ben altmış iki ondan sora ikinci av̇şamı gelȫle görüştörȫle böle kayna öptürüverile kayna te ne verecese veri bir iki yēde bizim gümüzde hepten yoktu tıngır mıngır tenecere ayna vediler benim dü͜ümde çok kimin gönnünde ne vasa bakır tenecere ep dü͜ün gününde arabaya kamyona pindirip gelini güvēyeydi o aneye getiydiler beni baştan ateşe şe ettiri karıştırōladı kapıdan girike elleni suvazlattırōla bülmem tö öle yap böle yap Mustafa gamdı bizim ondan sonası ben şini kendi şeyimi annadomda girdem içeri e te yingeler mingeler dışada epsi baştan peçka karıştıroz anı karışıyom o aneye deye to bu kada sabālayın anaya bubaya gidilö güve gidö güve gidiyo benim annama götüröle böle gene kalabalık gidöle yemek azır ediverile gidip yiyip gelivelle be canım ayır gitmiyi damat bizim çok yemek yapala bizim birinci şindi sütlü çorba yapola ayır kuskus salıvorus kuskus mu öle şēriye falan bizim Tükiyede şēriye va şēriyeleden salıp kaynadı mı kabardı mı süt kuyuvoruz yā karadız sā ya͜ı sana yaġı ilk çorbamız o sora çıktı supalar ilk önce börülce fasılye olmaz ama üçüncü pazı sōnası yānı kuyulva böle kocaman sa͜annara siniye üçüncü tatlı bȫle aştıla yapıloz biz tǖlü tǖlü nası olsa büzmeli çiçekli gibi e bi şe istedimiz gibi yapoz be canım erkez de yapo sōna ayır erkez dü͜ün evi yapo şindi toptan olu epsi biraz salatka biraz bizim günümüzde e bizim paruftoru vadı birinci şindi epten bırak be canım şele benzemiyi agustosun sekizinde bizde vadı dü͜ün to buda 166 30 35 40 45 50 55 60 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU b sünnet evel o doktur dildi başka gene böle annayan sünnetçi geliydi toplanīla bi kaç uşak te to buda bu caminin bu altta isle şedi ya Aşe yenge evel buda damnar oturudu ayukarıda öretmenne çocukla okudu to buda aşada bilöm ben bizim uşakları sincap Ahmet geçen to burda eniştem işitsin ben dedi to buda sünnet oldum dedi enişte sincap Ahmet e buda doktomuz yapadı bi sırada atlamız de͜işti epten saklı yaptık bir epten saklı alemde dūdular c olva olva uşak dünyaya geldin mi on yedi gün oldun mu dadı ekmē yaparız bis ay be kır̥k küçük kır̥k olva on yedi gün oldu mu küçük kır̥kı kır̥k veşnoşa anana gidesin gezme ya on yedinci gün sonna otuz dokuz gün oldu mu kırkıncı gün sayılva ozmanda gene uşā yikiysin kır̥k bi yımta kırosun kık yımta şiyi kuyadık evel böle biliydik öle yaptık kırdık kık tane şeyi yımırtayla uşā yıkarız su dököz kīk yımta adet yerine gelsin su dököysün başka suda kuyup uşa͜ını yıkiysin gene anana gidöysün kır̥k uçuma kık uçurma deyeler başka yirde sona bi sene altı ay üj döt ayda mı yaptık yıkama be canım sen ne kadada istesen bir afta yap istesen on günde istesen biz iki üç ayda yaptīdık iki koyun aldık ozman apekala vadı koyun güdedile iki koyun aldık bi kazan supa yaptık bi kazan tur yaptık aykırdık ı̇̄ sannara kurduk masalara yedile iştile odada kim gönnünde ne vasa verip gidive de o kada öle ozman sade böle ç ozman sade böle evde sofra fasılle çorba ne vāsa börek pazı keşkek, samsaklı biz en çok yapılo kompiri soyuyosun dur şim baştan koyosun kayniyi kaynadına soyvosun ufaliysin onu isle ellenne ufaliysin istesen böle şele erendeyle erendeliysin nası istesen ona sonası samsak doriysin bayaca yūdunu kuyosun tuzunu atosun çok güzel olva şimdi doktora gitmiŞ bizim ayreten bile koymuşlara bitkide de kay koymuşla koymuşla onna doymuş kay bitkide de samsak kuymuşla eh demiş nas demiş be Aşe yinge bu olmıyı demiş yoktu bizden ayır samsaklı dokturun ilacımış bitkiden samsak ya öle köde kumpir katola pirinç katola kim nası epsi bi tǖlü olmiyi ki geçen birin başkaydı başka ta yerde kim nası öle yapola BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI 65 70 75 80 85 90 95 167 d e benim vaktımda vadı benim günümde atmıj dokuzda evlendim ben ozman doktula vadı evvelki ta ilesi onnarı bunnar bilcek bunnar ta bi ateş kaldı mı sikeli soda kuyup bi bez kompres yapasın aydī doktur yok benim anamın yedi uşā olmuş o kadā ben doktora da gitsem de ben bronhit vadı benim çocūmda ona ben rakıladım bı̇̄ mendili sıkadım onu kibritle yakādım gȫsüne kūyadım ākasına gȫsüne kūyadım geçedi biri vādı bizim būda o kadar elbabdı iç bi yere gitmezdik ama öldü ı̇̄ san benim bacām kırıldı da gittik ona bis bubam ayla on üç yaşındadım bn gittik sıtında götüydü beni koskoca kızı gittim yörülek geldim onun demek kızı uşā olmuş kırık Eminesi to ondan ǖrenmiş öle dedi şiyi karısı ama o kada çok acıdīdı ama dōrudan ölüm deye vadım ölüm soña o kırıkçı ep maytapladı beni gödükçe çatır çutur yapadı ama yerine getiridi çok elbabdı elhan mektebte böle sallanīkana düşüveri bilē ice kemi uramış sallonova götüdüm onu yapadı çok annadı on diyim anam bizim yedi uşā olmuş üç kalmışık biz dȫdü ep böle üç yaşına gimiş sancakta sallāka ep ölmüşle ozman doktör olsa ölmicek ayla biri anam demiş benim uşām ölcek ya demiş böle ėvel suvādık kırmızı suvāmış sanca͜ın altını ölmicem ben ölmicem dermiş igilmişte üç yaşında üç yaşında konuşmā başladıktan so ep astalanmışla öle üç yaşına gelince sōnası bi ḳardaşım oldu benim te ölmüş onna dȫt tane ölmüş ep ölmüş astalıktan ozman evel yok fukārelik ya o benim uşam ölecek ya demiş suvamış böle sancan altını sancak sallanıka anam annamış astalīnı acıp suvayam ölmicem ben ölmicem demiş ama ölmüş bır ablam vadı öldü iki sene oldu kadaşım vadı gene benden üç yaş küçük elli döttendi ablam kık dötten üç ay altı gün arali öldüle bi ben kaldım ben de düştüm uşakla da Almayada epsi iki de ba kaldık kır̥k ayvan var uġraşoz ömür telefi sabah̥ gene besi kapadık er tǖlü er tǖlü inek dana buzā bizim aşada epsini yabali işçi tutoz taşıttıroz on ton ekin aldık ikicimiz soktuk onu içeri uşakla da barola ı̇̄ san tutun deye e para va beki ama isan gelmiyi paralı yoktu da aç gezöle gene gelmile çırak tutun tutun deye bütün çekişi tutmiz ta elimiz ayamız ta tutmaya deyis kurban bayramına şindi istedile dana getiydik iki tane bu sabah zor getiydik onu gelmile 168 100 105 110 115 120 125 130 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU e er bi şey kimin ne kuvveti vasa kimi et alı kimi arada kese bi yapa bi pirinçle kimisi et alan et köfte yapo epsi epsi yapolva mevlidle gibi dil kim ne istese ben şim bayramda uşaklarım gelcek kendi isannem mesela iste başkası gelsin en iyi yemekleri yaparım en iyisi ne ise onu yaparım epsini sen bilisin uşan torunun neyi sevdı̇̄ ni yapādık kabaklı pide tatlı için olva pazıyı yapoz onnarı o pazının içine irendeleyip o şeyi şekeleyip kaba koyuvosın kesip kesip gömme gibi davulda pişirip onu aşliysin to bu kabak pişirip kavuriyim ben helva gibi kavuriyim f onu gene ǖlenneyin to da işlēdile anam geliydi eve ǖlen çabucak hemen onu yapar iki su bidesi yapar alır onu aydi işçilere götür amırını karıp onu sıkıcacık yımta kıroz tuz yımırta bi pazıya bi yımta kıroz üç pazı yapasan üç yımta karosun onun amırını ateşe koyosun koca tencereye su o kayni onnarı yayoz bi pazılık yayom ben bi sini bezine evel keserke böle paça paça iç kemsiyim şindi dorudan pazı yazıyom sana göre bütünce sallom makarna çanāna çıkarom so͜uk suya so͜uk sudan dōrudan sāna aydi koyuyom onun içine sā ya͜ıda çok sā ya͜ı şim basoz onun içine pişirip yiveröz öbü tülü davula yimteĺa üstüne kaymak koyduna olva g böber turşu yapoz kışın ne vasa epsini yapos bazı örüveriz bazı kes saplanı yayos tarhanasız kalmayız Almanyada uşak benim yolladım onnara yaptım koca bi şe şin tek kendime yapma çalışma yapacam ha yarın yapacam sütle kokusunna şeyinne karoz onnnarı kara biber bahar cencefil onnarı biber bizim kırmızı biberleden onna maşineden yapom ta sende çekilmiş böber kuyulo böber yokka amur kuyorım kurutmim ben kuruttum ufaladım götüyme uçakla gitti benim torun onu öle yolladım onu ufaladım ama kendime bakaca kuyum ben de iki sene bıldır kı dil evvelsi yımta hiç bozulmiyi yinir piynir gibi tuz kuyom yurom onu tuzda sona pişirike hiç tuz lazım olmıyana ama küçücük hamıra işi hamırla yapmıyız şindi ileri yapadık şin kalmadı evel yapadık işe amırla yapadık öle de benim ablamda kuyadı böle cendele ep süzülüdü damnadı tuzu filan öle şe yapmıyıs biz ufalıyı ufalıyı ben şindi rejim yok ben anam evel nası yapamış öle yımtamıj BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI 135 140 145 150 155 160 165 169 başka şemij bi şe kuymıyım gelin de benim tah̥anayı beeni ben ep öle yapam güzel olva sade sütle kokusunu kuyum ben kestim kesen de va günde kurutu pazım var güne yayorum kendi sora fırınnıyırım onnarı doldurorum makarna kestim gene kuruttum dur bakez kışın ben yalnıza ramazanda kendime saldım oruç tutaka kendim ben bırakmiyim evel bizim dede öretmendi sabalen ben hayvanna uşaklala bi pança aş dedik oda bis pazı aşı günde kurutma kabaro fırınniyiri sabaley̥in tez o pişiver öle ba çocum biz başka etiştile geriden kız geldi mi okudu on birinciye kadar av̇şam geldi ben Ümmü abla ölmüş te orda bi ana ben geliyom dedi staj yapmıj av̇şam geldi ikinci av̇şam ana ben gitti ėvel inek sama acık ürettidim bir iki kere evel böle kızlala çocukla açık acı͜a konuşmazdı nide ben konuşacam anam bi kere ben konuştum birisinne bi çocukla av bi dayak çekti bana ama Allahına ėvel yoktu böle ben zatı nışanna arabeyle geldim de ama yoktu biz gene evlendik bize de nikā yaptıla ocala da ama dü͜ünden sora bāliyis e balkandan getirilē dal sokarıs kapıya to bu bi de ateşten atlı̇̄ bizim konu komşu ateşten yakola bi büyük ateş atlılar üstünde kim iste ya altı mayısta ıdırellezde iç bilmiyim Balereka yeni malede Pomakla va bu öte yankı kö aşada Tuşiritza va ğ sallake e e e yaparız uyusunda büyüsün yavrum eee deriz uşaklaṙ uyur to o kada ama evel bi de vadı bak bis o zaman benim kızlımda çok oyun yapma gidedik piyes böle tǖkü söyleme on üç yaşından beri beni büyükler aldıla yanına on üç yaşına bi yede bırakmadılar beni nı̇̄ de Varnadan nı̇̄ de Burgazda nı̇̄ de Balamar bilmem ne Sastizaniyede ep bırıncı çıkadım epsini bilom tǖkǖlen bende kınalada bis söyle bi oyna uygun tüküle söyliz kınada kak gelin hanım yürü aygın baygın kak gelin hanım yürü aygın baygın bütün arkadaşlarım senin ile dargın bütün arkadaşlarım senin ile dargın vallahi billahi ben dememişem vallahi billahi ben dememişem akşam yâri gördüm çok bi͜enmişim akşam yâri gördüm çok bi͜enmişim 170 170 175 180 185 190 195 200 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU to bu kadar ben calgıla söylim kadaşım öldü ben zatı aklımda bi şe yok atır içi söledik çok tǖkü söyledik çok er yere gidedik ceviz içi ceviz içi ben sesim salmadan söyleyemiyim ben bara bāra kaynatam ben evlendim kaynatam ozman ben em tükü söyleyem em sıklıkla tükü söylem ey demiş kaynatam bu bizim gelin demiş adam oliymiş kim nolacamış demiş ceviz içi ceviz içi benim senden haberim yok aşkın gönlünden gel gel aman aman ah gün gelir sana kavuşurum aman aman nar ağacı nardan gelir gül ağacı gülden gelir benim yârim alaydan gelir aşkın gönlünden gel tö böle te ivelki çok çok kızılcıklar bilmem ne epsini severim ben tǖkülerinde yürem açılo ben tǖkü dendi mi ben telezyon başından ayrılmim tǖkü söleke ben bi͜endim tǖküle çok ki epsini epsini dȫt yüz beş yüz tükü defteri vadı bende sen mi söyleysin gitti onnar epsi deftēlē yıttık be canım uşakla yıttı nerde kalcak o vadı beş yüz tükü defterim vadı çoktu çok yok kızka yazdıdım evlendim gene yazdım ep uşakla paraladı oni torunnar benim uşak benim paralamadı da torunnar torunna va bende ėvlenen de va torunnan da uşa͜ı da var küçük ne bilcem mektepte büle Bulgar malimlı̇̄ sade tǖkü söylettidile Bulgaca Tükçe biliydim çok ta şindi bile gözlem gömese şe oldu ama çatırdattırom bis gelmiş adam komşu Bulgar tuti ihtiyala dedi mari bizim anede bereket olu mu dedile Bugarca konuşuz dedile bu anede bereket kalı mı dedile ne konuşuz Bulgarca ay ba çocum senele geştikçe şindi üzgüler çok olva çocun evleno uşa͜ı olva bülmem ne olva te aglaşoz a be gelö öle olva böle olva kendimden yazim istiysiniz siz sona alcanız bi şe mi a genşlere mi ay yazarım da e olur be canım bi kaş tüküye evelden zamandan olur olur yazarım en eskiden evel bȫlemiş ge bırıya ge geçen hafta dü͜ün yaptık karısı gitti uşaklala şindi kādaşı onu da götürüverile ep işledi ekmecı̇̄ ni çıkadı ep işledi elli dötten öle üzülmicen bi kādaş öldü bu da kādaşı bu abla epsimiz yannız hangımız şe acı acı ama nābalım git āla sen bıraz öleden bi şe yapma kalkosın sen adam yapor ama akadan silösün o hepsini kendicı̇̄ yaptı o altı odayı kendi düzdü iç evlenmedi kimse neyisine ne şeyine karıştı öle oldu BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI 5 10 15 20 25 30 171 19 Anlatan : İsma͜il Hüseyin, 73 yaşında Derleme Yeri : Akdere (Byala Reka) Konular : a) Mesleği b) Avcılık Anıları c) Düğün ç) Oyunlar d) Yolculuk a şindi bu hem kosa dövme em de demi de dövebiliysiniz bis öle zamanında buda on yedi on sekiz sene ilede yimi sene iledeydim biz öle işledik de yapadık onnarı bunnar dil yapalım da bu alet trenne geçiyir ya onun şeyi onna da kesti yaptık kendimize bi şey yapmak için dövmek için ben kaynakçıdım de öle epsi demiden buda olannarın gödünüzü demiden kendi ellemle ellemizle yaptık ı̇̄ tiyaladık yaşlandık gemileri bunnarı yapmışım yapmışım bunnar bi başka usta gı̇̄ medi benden başka yok buda gı̇̄ miş şu kapılar olsun pencereler olsun epsi kendim yaptım yavaş yavaş yaptık ama yamuk yaptık ama dōru yaptık kendimize yaptık kaynak var e ayarı olsun onda üj döt yavaşlatmak hızlandırmak ta nası ayar olsun evet elbet yakacak şindi nasī desem sana kalın demillen ince teneke uya mı uymaz teneke elbette ayarlamak lazım dakılıyı elbet onsuz işliycen biz onnara maska deyiz kara camı var o yapuk o getirecem istesen görecen ba yapasan biliysine bütün gece ba͜ıracan sabaha kadar o hızlı ışık o bu ışın kuvetini bilememişle ne kada ta bilmiyle b o bitti gayri hepten bitti iyi bi zaman iyi bi malik zamanı va şindi mesele to bu zaman kuj zamanı kuş avliyler şindi fazan var gene ordada fazandır o güzel kuşla gurgurice diyile bu guguşçuk diyeris tūta der gündöndü ekili oldu zamanda kuş uçan malik bu sezon öle bu sezon çıktıktan sora saliyler domuz avına kışa dōru ama ben şin domuz avına da gitsem ben gitsem de ben yimiyirim onu dana dorusunu söylim çok arkadaşlar yiyi bizim eşler dostlar yiyile ama ben yiyemedim ürenemedim de bunu yime istemedim de yime kaş defa vūdum kaş defa vūdum sen bilsen kaş defa ani diyile kalbim istemiyiri kalbim istemiyi bunu niçin diyi şini bi kere vuduk arkadaşlar dedile ki yapacak kıyacaklar dediler a͜ilelele karılanızla uşaklānızla geleceniz buraya ben bizim a͜ileyle gittim ama yingende yimiyi ya Ayşe ablan da yimiyi ya 172 35 40 45 50 55 60 65 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU öle şey çocukle bin didim çok şi yapmayın ama o zamanna gelince de o gün şe gelince biz bi de zın diyile karacala te böle küçük vūduk dedim şundan bana kıyın ayreten a sen şini ayrılıcan kıydılar yidim iki köfte yidim ama yirim ama o da beni yir içimde onda ben yiycem onu ben tilki yimiş adam tilki biliymisin ne demek köpek köpek yimiş adam ben bōsuk bōsuz diyis şini onu bırakıp da başkasına başlaycaz bizim būda misilemiz var ekili benim geldim zamanda gittim ben oraya misileri ektik misiri sabaleyin gidiyim misiler kırılmış dökülmüş bi de Būgar ākadaşım va oda bir av̇şam gittim ben iki av̇şam gittim üç av̇şam gittim göremiyrim yok gelmiyir malik oraya gelmiyi sorakı av̇şam dedim ki o mumcuya dedi Hiristo bu bōsuk yarın av̇şamda geliyse ben bunu öldürüsem ben bu bōsu yiycem dedim söz vedim ben dedim bunu yiycem Bul̥ gada onu beklemiş gelim diye bize şim bu to bu eve öte beride bi dükan gibi bi şe aştıla bi av̇şamleyin ben onu abaplan toplaşiz kim ne getiriy kim nabi yiyilē içilē gittim ama dasa dedim ki yarın av̇şam sen gelme ney̥çin ben de var bi tek tüfek gȫmesin deye ben oldım onu yincecik o aldım onu gittim orıya eken gittim gene de saat bej zamannarı av̇şam gittim orıya otūdum bi şı̇̄ kenarcına o şe eken geliymiş o geliymiş yiymiş bi şeleri biz gidince o gidemiş gene girip te dolaşmıy da biz gidiyiz tamam hani gitmiş o belki de tamam alaca karannık olacak zamanda gidiyiz biz oraya neyse bı̇̄ de baktım geliyir misirin yancasına şöle gelin yanıma ama bende söz de ve şin yiycem diye ben öldüdüm onu ben bōsuk temiz köpek iki çeşitmiş onna ama ben bilmiyim çeşidini meşidini biri domuza benzēmiş birisi köpe benzēmiş köpek bilmiyim hiç onu bi de erik var çatal böle o çatalı aldım kıstıdım gelmiyi ve tilifonu kaldıdım Hristo böle böle oliyiri kökünde o da dedi yiycem diye o erin kökünde bōsuk ōda öldüdüm onu ben ben gidecem alcam onu dedi dedim al o yiycek ben dedim ama ben yimiycem ben bilim e tavu͜a gelilē ba ama nası gelecek keke ben kapalı onna būda nereye gelecek yiyir onnar bo͜up bırakiri şim gitmiş Buga onu almış sabāleyin ben de av̇şam üstü bu açtım doldumuş bi kıyādın içine sıcacık köfteler ben onu unutmuşum ani ki bōsuk eti oldunu geldi buraya adam rakiyata senden meze benden oldu be Hristo şişeyi aştım kuydum onun önüne ben şin hem geziniyim ababla geliyi onnarı kāşılıyım şey ediyirim arasıra da kaklayıp BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI 70 75 80 85 90 95 100 173 çatala ben trak ben de yiyim köfte yiyim yidim yidim ben avşamı bitti gitti adam bana iç bişe demiy ki ani bu bōsuktan demiyi sorakı av̇şamı rakının içinde dȫt pamak kaldı ya şişeye sen kuyuver to oraya dedi ben yarın av̇şam gene gelcem iç aklımda yok ben unutmuşum ama pişmiş ya bunna kokusunu tuz böberi içinde karıştımış onu adam yapmış sorakı av̇şamı bi kıyad gene tütiy sıcak sıcarcık pişirip geliyir o buriya ey benim rakım nı̇̄ de te nı̇̄ de ba aldım onu ben gene kuydum önüne onun ama ben şin dedi ki bana sen rakı içmicen mi dün avşam içmedin dedim bi çeşe içerim ba bi çeşe te o da duriyi arada sıra dadıyrım ben onu bi köfte yiyim çeşe ha ben bunu şin arada sırada ben kakliyim bunu bu bōsuk dedim şe yalıymış onnar çok şu kadar köfte bilki de yapmış o ama kakiyirim onu ben şin bi zaman geldi bayā vakıtlar geldi ababla eşle dostla geldile erkes başladı alma o zaman bayā köfte bi buçuk iki kilo et belki de va ōda Biriso sen dedim dün av̇şam getidin bu etleri de bu av̇şam nı̇̄ den bu et dedim ba aptal gibi ben soriyim ben kendim yaptım Bulga bi kere şöle baktı bana a be dedi sen dedi bōsu öldün o dün av̇şam yedim doyunca bo avşam da yedim bayāca şin o akadaşla nabisin sen ba bırak ba tüylerim nasıl ayak oldu ama ben bunu yidim ama andan sora yukarıkım kaktı işte ben çok uzun zaman avcılık yaptık biz çok va avcıların iç biter mi ba c şindi dü͜ünne nası oludula evel bizim y̥etiştimiz zamanda mesela deyelim elli sene ilesini elli yıl ilesini konuşalım nası oludula şin daha önce ben kendi dü͜ünümü annatacam sana tamam da elli üç sene olmuş ben evleneli te onu annadacam sana şini bis kayrı dakıya tutiyala şin iki genç duri yan yana biz o zaman ayrı ayrıydık biz ayrı ayrı ben bi͜en adam dakıya tuti a kariyi benden ileri dakıyı vemişler ve başiş verise vemiş ama en büyük başiş de biliy misin neydi en büyük başiş bi tencere bunu da bubamın kādaşı amcam amcam bi başka amca vardı ta onnar ikisi getı̇̄ dile birer kırmızı tencere böle kapakları içine giriyiri o bunna benim en büyük bāşişimiz bunna bizim dü͜ünümüz bi de bilik denen pakellesi o günümüz geldi dü͜ünümüz paskalya onnarın da bayramı bi kırmızı yımıta bi de başka tülü boyalı yımıta mor yeşil te öle bi şeler yımıta getiriyle bizkiler dü͜ün bitti mi bubam gidiyir alyırı bir koksa vadı buda ama yapma şarap yüz kilo şarap alıyı bu- 174 105 110 115 120 125 130 135 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU bam demiş benim Buga komşulam gelecek ben bunnarı verim bizim zamanımızda içki miçki yoktu o katiyen sen nirde içki o zaman kim içki sen görecek ama ı̇̄ tiyar öldürecek seni neyse bubam onnara vēdile Türk halkı da vadı bizim onna da içiyle neyse içen bizim takımız bitti tencere kofa ufak tefek saan kaşık kibrit sabun bunnar hediyele dü͜ünde neyse bi bakarız bi kocaman bakır kofa yımta kımızı yımtaylan boyanmış Bulgaladan gelmiş bizim karıya demedik karı fabrikada o zaman işlile bi bay Yurdan vādı buda Ayşe verecem en büyük hediyeyi en büyük hediye onnan biliy misin üç yımta iki dil üç kibrit annadın mı bi kutu kibrit bu kadar ya͜ut ta bi lef iki lef kadar kafanna gezdirile bakır o da dil kofa ama bakıdan dil bunun gibi kofa bakır te büyük aldı bende bi var ondan şe için duriyir o onun içine ben yalnız çünkü vadı ta bizim tanıdık senne iste maytap oynamā bi paça santin yapı̇̄ atı̇̄ önüne çekiy elini vemı̇̄ öle oyunna vadı çok birisine dedim oynayıp dūma benne ben güvē amma ben çok ses etmȇ hakkım yok ama dayanamiyirim o oynasın onca halk içinde dedim arkadaş oynayıp dūma benne oynayıp dūma elini uzadıyım vemiyi elini bana çekiyi aldatma yapi ben dedim alacam vuracam suratına dedim senin olmadı umak falan olmadı da bitti de bizim dü͜ünnemis neydi karıların giyimi ikinci isteysin duvak şindi bakim Anadolu tarafında dü͜ünnere falan bakim da ȫtük kapalı sade ki bizim o zamanda gelin almak āneden neyden gelin alısan beygire falan da dildiler araba koşādılar öküz arabası ya͜ut mandan arabası çergeli ötük ya͜ut bir araba çiyizini bi arabada gelin de öbü arabada yingeler falannar gelinin yanında duvakla ȫtük o zaman adi biz biliyrik bizim olannarı tekeze olduktan sora kominizim bastına karıla gȫmeye gitme gayrı onda ileri mesela biz karılala bile işliyiriz dil mi ama av̇şamlayın asır mecisi vā asır ȫmek andan sora misı̇̄ kurutmak şin karılar o odaya gene salmilar bizleri oraya giresin onnarın yanlana bubalar ananeler siz tiyatroda bakacanız ama buraya gelmeceniz bize sokulmacanız iç bir av̇şam gittik burıya başka köyden bi kız gelmiş iki tane onna da biz gidecez bakma bis basama gibi bi şe kuyduk pincireden bakacaz bakalım ta ileki iki saat ilesi onna biz gȫdük bıraya geldikten sora konuştuk bilem ama sora ne bakacaz onnara biz gene ama bu isanın delikannında çok zayıf kafası oli isanın zayıf kafa sen bilin mi zayıf ne demek sen BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI 140 145 150 155 160 165 170 175 iki saat ilesi gȫmüşün kızı ne gidim ona ben bakma gene şin aklımda olsam ama gittik ane sabi almış direni geliyi biz de basamakta üj döt tane çocuk en sora dedim ki bizim şini o zamanda silasız dūmam ben bende var her bi vakıt ozman gene vā bende silah on yedi on sekiz yaşlarında ama bi baktım aşa ben aşadayım böle bakadım baktım ondan direnne geliyi kakıcak çocuklara dedim napma geliysin ba silahi çıkarıp ona dayayıvedime adam dondu kaldı dedim arkadaş bu çocukların kabātı yok onnar gelmişle bakma bizim hepsimiz zayıf kafamız biz ama geldik gene bakmā işte kaklamaya çalışiyrim böyle direni o zamandan gecedi onna saplıycak dūdu gitti döndüydük onu bir av̇şam gene başka haneye bi de ufacık köpecikleri va böle mediven vā pinme onnada yatila iki anenin iki kızı var ama çok yakışıklı o da bizi pencereye gittik bakma o köpecik dedin cen cen cen cen bizim Mıstonun üzerine gitti Tükiyede şindi dayım olu dedi bu köpe͜i öldüysene dedi ba tut şunda öldüy o da şu kadacık ama yaşlı ama bu kadar pınik diyiler pınik ben usulca ayaklarımın altına aldım böle köpecik bıyk bıyk cıyk mıyk öldü köpecik merdiven altına attım onu bırakıvedim ama ane sahibi geldi ya kovmiyi bizi çocukları iç kovmiyi ama ne köpe͜i öldüdünüz kızları gözetiyiz ama o caygıldıyı ya iç dūmadan can can can can can komonizem zamanı andan sora epsi meydana çıktı bizim komonizam zamnı geldikten sora epsi lazım bile gidelim yok çere gitmese ekmek yok lazım gidelim e başka ta ileden nası dü͜ünne deriz ya duvakla gȫmesin bilmesin mesele dedem bubam benim bubam hiç anneleri gȫmeden almışla işitmişle filancada kız var gidiyler dünür yapalım senne bi şe ba be ne va sende kız vamış bende de olan var bis bunnarı eversek ya ba olu ba isle birbirini bi͜enip alıla bubam bi kerecik gȫmüş anamı benim bi kerecik gidiyle alıla arabayla getiriyle bıraya bubam evde dü͜ün bubam yok gidemiyi olan ta nası desem sana ya şindi kıs anası kız bubası yoktu gelmē uşānın dü͜ününe te bunnar bi takım şeledi neblem nası desem sana ya benim uşāmın dü͜ünü olacak ta ben gitmicem mesele kaynam kaynata benim dü͜ünümde yoktulā gene yollila başişleni hediyeleni gene yollilā ama kendileri gelmiyi burasının adeti gitmicek kızını gitmē dü͜üne hakkı yok neblem şin andan sora gittik bis kayrı benimde ōlannarın ōlannarı va onna şin gitirilē de götirilē de ha andan sora şindi benim dü͜ünde alemin dü͜ün- 176 175 180 185 190 195 200 205 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU neri ep öledi de kendi ōlanım pazertesi günü pazar günü olu dü͜ünne buda cumada yapamışla evvele cuma günü dü͜ün Tük dü͜ün cuma günü bizim müslümünnarın dü͜ünneri paza günü şe cuma günü olumuş işlenen yelere gidiysin işe cuma günü alem sana dü͜ün yapmā veri mi o zamanda vemez pazara kaldı mesele sora pazar başla ta cuma günü dü͜ün cuma günü ta başla kınası olur ikinci kınası olur cumaytesi av̇şamsı gündüzü pazar günü dü͜ün olur dü͜ünden sora kaynatanı gidiysin şindi sabaleyin gelir aykırır ta bula çalgıları malgıları yollamamışla bizim de çalgılar her vakıt toplar çingene tutmaktı er vakıt cingenner yok başka çalgıcı pazatesi günü budan çalalak köyün yarısı gene toplanırız haydi kaynataya gideriz kaynataya şini güvē gittin mi benim yok kay konuşma hakkım kaynata vesin başişlemi benim ne verecek ne yapacak ta andan sora konuşacam bi zamana kada yiyler içiyler epsi bende odā mesele bende ōda da ama sora kaynata kayna yakını ı̇̄ sancıkları toplıyla eve öteyankı odaya gelsin bakalım güvē şindi sorıyla bana evdeki ōlanna nası bakalım n̥iyi mi diyile şaştınmıyısın şınmak yok ıştınıysan vēmiyi bi şecik sana bi de Erdogan şöle diz çökük bȫle duriysin ama bizim bi dayımız vāmış bu karının dayısı benim oturacam yeri sen palayı kerge͜i kal̥ dımış misir atmış misir batsın bre dizlene de ta çabuk konuşiyim ben şin gı̇̄ dine askeli bitimiş adamna ben şin gittine içeriye bi kereye elledim bȫle pāmaklama bati bi şele geri oturuvedim dayı bakı da eh yaptı sade ben otumadım orıya acık ta geri otudum tuzlu kave mave yoktu o zaman vēmedile bi kere soriyla iki kere soriyla şini kaynata diyeri çe ben güvēye sürekten üç koyun verecem ya͜ut bi koç verecem ba ya͜ut ta bi kız da vēdim diyelim ama aldatma çalişiyla biliyin mi konuşiyim diye a şi benden ileri birisi geldi ama bȫle saat va būda bu adamda kaynatada te böle saat vā zinciri minciri va o kapaklı saatladan güvē sade böle yapi konişmican sora dediler baga ey Hüyeyin aga ha o saatı ve güvē saatı istiyi la hög dedi adam haman saatı alsın vēdi saatı kuydu güvē önünede güvē napi anne buba iyi diyile selamları vā dedile bu kadacık lazım sana be canım bu kada lazım ama bunda konuşmayiz ya biz andan sora mu͜abbet yapiysin senin sādaşların va be canım sensiz yanız başına gidemiysin oraya ba ille senin ya amcanın çocikleri o da senne böle oturu sora laflaşile bitti mi alıp gidiysin gene öbülenin BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI 210 215 220 225 230 235 240 177 yanına mābet çeşidi av̇şama kadar av̇şama kadar mābet bu andan sora kari dü͜ünden sora eh gelip gitmek oliyi kanyataya gitmek oliyiri onnara gidiysin ama biz kay gitmek gelmek nası yakıncacık būda yakındık tekezede de bi yer işliyis karılar işliyi bi yeri şele de işliyi bi yede ōdan nası desem sana şini böle gidiylede dog̥ur şindi dog̥ur yapıylada grajanski diyile hani biz o zaman yapmadık iç öle bi şele yok imam nıkahı oldu onu yaptılar ama o imam nıkahı yapaka şini ocala o da öle ya onnar benim önümde ben ākasında onnarın amma öttü bizim küçücük o da yatakta yatiyi kıpıdanıka kıpıdanıka lüp önüme benim usulca iç ocala gȫmeye beni ben tuttum uşācı gene kuydum kravata gene otudum onnala be nabım düştü ōca yenden tazelecez dedi nābim çocuk düştü kıpīdadım nikā kıyı ya kardaşım da düştükten sora yatakta e ben nābim onu tuttum usulca aldım ama oca da okuka şedeke tanidiyi beni ben kuyaka onu tazelecez dedi tazelecez bakındıla sōmayın öte yanını dedi be canım dedik ya çocuklük çocuklük hiç senin nikahınna şeyinne ç bizim uşak oyunnamız çok hatirliyim biz şindi mesela uşakların derim arabacık yapmışın çıtı çıtı çıtı arabacıkla vara şindi bizde öle şe yoktu biz bili misin neden yapādık onnarı yapādık gündöndü sapından gündöndü sapı bilesine o gündöndü sapını oyarız būda būda bi delik deleriz onun tekeleni yaparız gene gündöndinin kabından yaparız araba tekele͜i gibi onda bitakım şele kuyadık ona kuyarız bi çöp te onu eve getirince kırılmasa eve getiridik hayvan gütme gidēke kalanını andan sorada çocuklük dedik ya gene gündöndüden kabakla oldu mu böle şu kada kabak oldu mu te böle mesele ta bundan ta kücürek ōta yerin delesin onnarı da iki tane koyasın iki sopala tongıra tıngıra bütün gezdiriyi to budan to buraya kada oyunna ne nası sen şindi oynamışmısın sende gençsin o da genç biz dedik evel sapalamız vadı kade dedik kade kade böle atasın en geri kalan kuyiri kadeyi onun böle andan sora çelik oynādık çelik dedik onnara biz Tükiyede de aynısı va oynila öle topkacıkla oynadık bi kuyicin içine böle gidedi kimin olan gı̇̄ mese o yenden gene bütün epsini toplayıp şede de sora paracık atadık çocuk oyunca şini topumu yok top oynama yok nabıcan ēkezde top istiyi oynasın ama yapmak lazım bunu ben bütün kış 178 245 250 255 260 265 270 275 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU tariyim öküzleri o tǖleri toplamak için tǖleri topliyim ahırda kirişlerin geştı̇̄ aralıka böle a ta arası doldu mu bi top oliyi karı onu dolduma çalışiyiz tara bakalım öküzleri tǖ topliyim ben tǖ topladıktan so tǖler başli şin ka yapma kireç ıslıyıp ıslıyıp dolay oynaya oynaya top oliyir o toplanıyı kay bozilmiyi kireç sıkmış onu futbol topu yapiyis kireşle tǖle tǖle hayvan tüyü hayvannarın kılınna oynaya oynaya oynasanda da͜ılmiyi bitmiyi bozulmiyi te onna oynadık bi de şey oynamazdıka bize maç yok döt beş kişi buriya beş kişi öte yanına otayede o ona o ona bitakım oyuncukla bu tǖle bu tǖle yoktu başka bis yedi sekiz yaşına gı̇̄ dine başka olmadınan uşak benden ta böyǖ olmadına ben en böyǖ hanenin uşak yok ta öbürü çok küçük ta bis beş uşak olduk ama onna çok küçük beden başka hayvan gütme giden yok ama bıçak yanımızda sopa kesmek bıçakla bȫledi e dedelem ōdan dediler ōdanmışlar sözde gene Anadolu dediler ama onnar nēden gelmiş Anadolu boyundan dediler şin gene de va şin bıçaksız da va isan gezmiyiri şin bi kıra gitmiş olsam ben şin te çıkıyım ben bıcāmı alırım yanımı çıplak çıkılmam ben yoluma bi paça ekmemi kuyarım orıya te tūba onu almışım götüymüşüm kuyiyrim tōba orda eşen yanında arabada asılı onu dolduriyim su bi paça ekmek kuyarım ben çıktım kıra ben beki de aj dil ama acaba akadaşım birisi aç rastlamiycam mı oranda veriysin ekmek benim dedem biliy misin ne dedi bi sigaraylan en büyük ābab edebiliysin olabiliysin öle vakıtla gelmiş te adamın gözleri karamış bi sigara vemişin böyük ābab eş dost olmuşun şini bi de bi çocuklala te avcılık yapma bir av̇şam dedi ki yatıya gidelim ama adamın sigarası bitti ben de sigara iştim ama ben işmesem de iki saat üç saat beş saat iç içmesem de aklıma gelmez kızılcık biliy misin ne demek o kızılcık acının şu kada kalınnıkta keseysin sopasını onun üstüne bi incecik kapçaz va incecik ama incecik kapçazları va onnarı başlıysın kazma bi kıyadın üstüne atık ondan bi sigara sariysin yapiysin üj gün aklına gelmez sigara içmek kayri bunu da yaptık ākadaş yok gidecez be canım yakında geldik biz burıya te karannık basmadı nereye gidecez ama ben sigaram bitti ben duramam arkadaş sen dedim ava mı geldin sigara içme mi geldin sigara içesen av göremezsin gelmez o senin kokunu o hayvan o malik seni te duyıyırı bi kilo metrodan bi metrodan duyar senin ta duyıyırı onun yanında sigara içilmemiş ki o kokuyu BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI 280 285 290 295 300 305 310 179 duyıyır o senin yanına geliy mi o akadaşla getirin bakalım sigaraları kuyun cebinize to burıya iki saat mı beklicez dȫt saat mı beklicez benim kayınco rāmetli oldu ta gideke iç duramazdı geliy mı gelmez ani diyile çoku malik vūduk çok hayvan günasını aldık ama biz malik deris epsine bütün hayvannarın epsine malik deris bu sigaraları toplayıverdine cebine kuyuvedine malik onna da görile onnarın yanına da gelebiliyi ākadaş dedim böle olmiyi verin bakalım sigaraları siz ben içmicem ama sizde içmiceniz iki saat ba karannık alacakarannık olmuş basmış bu hayvan dedinde gün kavuşiyiri gün kavuşdı ne karannık ne so͜ukluk ta o zaman ta çıkıyi o senden beş kere ta çok duyiyi kokuyi anadın mı üç kilometro döt kilometro yukadan duyiyi bu kokuyu domuz elli kilometrodan duyi kokunu senin elli kilometro bav̇şam elli kilometro gidiy domuz geliy saba kadar yerine gene a şini bırdan Şumene bırdan diyelim elli kilometro ya misiyi onu bunu varsa budan gidecek bav̇şam yiyecek yiyecek misiyi basaha kadar dönecek gene yerine domuzla öle domus bir av̇şam to buda d yörülek tamam çok isle çok dōru söyledin şin Tuşitse olsun bizim Tuşitse bunun burasına on beş kilometrodur Vırbitsa yı̇̄ mi iki mi yı̇̄ mi iç mücüne biz Virbitsa panayırına yürülek gidedik şin te bö͜ün ayın on biri mi üj döt beş günden sora Virbitsa panayırı açılıyi budan panayıra yörülek orıya gideriz orıya bütün gün yāpasın panayırını yāpasın av̇şam üstü kayrı canı sıkılma başladı zaman çekiliverisin haydi eve yörülek Tuşitsa on kilometro bize anam oradan olduna dayım va oda dayımıs üj döt tane dayı va kınaya gittik būda dayım gȫdü bizi kınada bav̇şam aleme gitmeysiniz hayrola dayı gitmicez ba ama dayım bize gelin bize de diye ya kına bittikten sora ekez da͜ıldı eve gitti ya tıngıra tıngıra eve ama asvalt yoktu buda Tişutsa gitme için araba yolu ama çok karan balkan içinden geçiysin ne kada utuzumuz vadı āçlara kafalamızı gȫmesin ne bişe va ama geliydik sabā gene yenden dü͜üne budan gene sabalayın orıya dü͜üne dayım şin gene görüvedi nedesiniz bav̇şam dedi ba dedim evde köve gittik bis dayım böle e köv̇e mi gittiniz dedim köv̇e gittik dayı ne e öle istedi akadaşla ba ah genşlik ah genşlik dedi bis mesele kaçarak bis er gün hayvan gütmekte bizim kulamıs demı̇̄ gibi biz er gün ikban mı diyisiniz işte biz 180 315 320 325 330 335 340 345 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU er gün ikbanda bu Erdo͜an bende mektep yok çok beŋ şin buda Erdo͜an sekizinciyi kadar ama bi ȫretmen kuzula va orda Tük Mamadali ama demiyden oynaka adam ne gȫmüş birisini konuşuka pat burama kaktım ben baktım baktım dayı olmasan sen ben seni ben ka ben de dövme ı̇̄ san lazım bıraktım gene gelmiş av̇şam bize dayı te böle şöle oldu yanışını vūdum afedeceniz beni te adam affettiri bilmem ne ettiri ben dedim yarın ka mektebe gitmicem ben senin yanına aba nası gelmicen gelmicem dedim gitmicem bubam dedi he he gidecek gidecek o sen canını sıkma dedi o da dayı çocū gidecek o gidecek ben gitmicem gitmicem çok dövēle gene ne kada dövdüle gitmedim ba bubam sen gittin mi mektebe hayır gitmicen mi hayır ba ben sana bi kazma yaptırayım da bi de balta āmut kökü tekeze oldu kayrı tālalanı āmutla ba amut āçları onu çıkarıyla kökü düz yapiylar annık mannık epsini düzliyle böle orıya gidicen sabalen dedi kazma gidicen amma dayımın çocikleri onna ōda oriya bir gün gittim işledim ikinci gün işledim üçüncü günü bubam iç tınmiyi noldu ba bi͜endin mi demek mektebe gitmicen işleme gidicen öyle ya deniyi adam beni iki üj gün ama gitmicem dedim be geşmez aydan bir ay bi buçuk ay geşti dediler gece mektebi açılımış gittim aldım çıkardım oda sekizinciyi aldım diplomayı elime dedim bakın şin size siz kayrı gene gitmicem gitmicem bitti kayrı mekteb buydu benim benim mektebim bu sekizinci sınıf va ta fazla yok gitmedim anda sora gitmedik ama çok iyi şele önümüze geşti evlemizi yaptıdık böle apartmant yaptık Preslafta onna bıraktık o͜ul uşā başladık kaynakçı gibi kaynakçı gibi gitmedim Preslava gitmem orıya gitmem ştaygacı gibi ştayga kakmak anni misin ne demek şteyga ambulans kuymak için aştandı bunna üzüm çok balık olduna onnarı toplala üzümneri onnarı toplala üzümneri aştandıla ha aacı tö böle bizim karıyla ikimiz gittik oraya onun gibi kakma evet oriya ama ta uşak falan yok bizde anadın mı evlendik evlendikten sora bubam tekeze ōda būda işliyrim ya ben şini dedim bubama buba ben bu köyde barınamıcam ben bu tekezede işliyip işliyip işliyim işlicem ben işlicem karı da işlesin ben de işlesem o ta fabrika yapila ben burda duramam aldım kendimi haydi Preslafa oriya başladık kakma kayrı çok yukarı iyiydik çok para kazandı mı gene de ucuzdu onna ama çok kakma çok kakadım bin iki yüz şteyga yedim ben günde bin iki yüz BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI 350 355 360 365 181 şteyga bütün o alçakta anıldık bis gayrı çekişle ayreten çekişlemizvadı çok kaktık ama bütün o alçak dolayda epsi geldile bakmak için biz bakalım nası kakiyi ne bu diye çok hızlı kakadık tahtadan yapuk onna andan sora te açıldı zavot atmij birinci ı̇̄ san ben zovatta şe de Preslafta gittim oriya işliyir kaynakçı gibi hişte kaynak makinesi hiş gȫdüm yok şu vakıda kada bilmiyim nası olacanı bilmiyirim bak sana ne gada mera͜ımız vamış ben o işi işlemek için ne gada çok mera͜ım vamış böle çok istemişim onu işlemē bu vücut istemiş onu işleme bi gün iki gün üj gün baktım ben onnara kaynak yapannara ōda kaynak yapannar ne silindir yapiyla böle hava tutmak için remarke şeyi zavoduydu o şindik tutiyz sora da zavarka yapala başliysin tuttum bi kapka iki te toçka te böle tutiysin bunnarı üçüncü günü şablon va başliysin şablonu tuttiriysin şu kada bu kada beni ǖredecek adam ani diyile usta yok ōda aldım ben elektrojeni tuttum burıya tuttudum orıya tuttudum o zaman göreyez çok şindi bak bunca kaynakçılık yaptım ben otuz yedi sene yaptım ben onu dün te bunnarı yaptım buldum adamı gittim te Preslafta dedim ben ǖrendim ka yapma anadın mı iki damla yaptım ǖrendim dedim yapmā öle deke öle deke öle deke orda da kaldık birinci yēde ben Sofyada gittim ep kınıçkanarı odan aldım geldim birinci derece kaynakçı tö böle bu biliy misin bu ne olacak bu bilmiysin dil mi bu bu kazan dil yukarı kada su dolacak bende şin kazan va rakı için aldım onu öte satın aldım işte burıya kuracam o kazanda erikle kaynicekle onun da şeyi va rulası buriya gelecek būdan rakı çıkacek yarıkı günü gelmiş ola ayır rakı buradan geçiyi tamam 182 5 10 15 20 25 30 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU 20 Anlatan : Fatma Murat, 57 yaşında Derleme Yeri : Akdere (Byala Reka) Konular : a) Düğün b) Tütün a bis evelden dü͜ünner cuma akşamı başlanıdı kına yapılır cuma akşamı geline ellene kına yakılır bizim tarafta hiç bilmiyim besle bālarlar para koyulur kaynana koyar kuruş koyulur para koyulur sarılır elleri bi saat sora yıkanır ben bi saat sora biliyim ila͜iler okunur iç bilemicem tǖ küler aşrı aşrı memlekete kıS vemesinner iç bilmiyim bizim mum belki de Deliormanda mumu zate Bulgala yaki dedile benim bildim böle aklımda kalmış bizim benim tarafımda ȫledi mum yoktu asır bı̇̄ yastık koyadıla yastık yastın üstüne yastık koyādıla gelini oturtup yastı͜a yüzünü ȫtüp ila͜ile elleni yüzünü ötēle gelinin kınasını yakāla ilahi söler yaşlılar ilahi tükü aşrı aşrı memleketle başka o kına akşamı yok cuma av̇şamı bi şe iki saat üç saat ancak ekez evine da͜ılı cuma akşamsı cumartesi saba dü͜ün azırlı olı̇̄ azırlık gelin almā gelcekler kıssa çocuk eviyse gelin alcak azır oli gelin alcana akşamsı gene dü͜ün oludu çocuk evinde ayrı kız evinde ayrı davullala geliydile adamna dizili bȫle yengesi gelinin el öpülür gene el öptükten so pindiri arabaya at arabasına alıp götirı̇̄ dile bi basma koyādılar bizim o zaman basma ata basma baladılar iç bilmiyim ȫledi ȫle aldıla gelini götürüle indirike sade çocuk evine vardına gene adamna dizili peşkir koyadılar el öpüliyiri şeker veriydile şeker yemek o benim bildimde yoktu ekes konu komşu alīdı böle şeyle musafirler ev sahibi ancak iki sofralık bi azılık olu a çok yakın kalısa bize musafi gelmiş komşu alır onnarı öbü komşu māleden annaşılar üj döt kişi gelip alıp sofra koyala yoktu o zamannada yoktu öledi iç bilmiyim yemekler̥ini b bizim ōda yok tütün toplama bālık yok yaprak toplayıp oturup diziysin er yaprā oturup diziysin kurutiysin onu asiysin çatılara elpeze ē kıj günü kayrı diziden alıp yapıysın elpeze böle toplayıp iysini ayriysın sarısını birinci kalitesini o tā sarı oliyi tā koyusu oli ta yanık oli güneşten yandıysa alıcı bitta gelip alıyı yep tütün çalıştına annaşıli biliysin ama böle altın sarısı o iki günde sarariyi kuri üj günde dȫt günde BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI 35 40 45 183 topliysin onnarı elpeze yapıp bitta gelip alīlar tütünü iç suladımızı iç bilmiyim ama o devletin olduna iç suyu bilmiyim sulanısa o da su da yok sene geliy kuraklıkta oli onun belkim cinsi öle yǖsek olūla basma dele böle kıvır kıvır yapra iri mi acaba çok ostrolis ȫle dele fırına atala kurutula evel yoktu evel uzun ı̇̄ neler oturup dizedik kalın bu kadar ı̇̄ ne geçirip bircik bircik diziysin özünden ya e böle kurtacak çabık kurusun çok sık olūsa çüriyi yaş kalabilir asādık böle asadık onnarı çiviye bunu biliyim ben okuldan tatildeyke gidēdik annem dedi gitmeyin be uşam beş kuruş için gidedik eller zifir zifir eller çıkmi acı bi dilim ekmek elime bi dometes acım şindi biz evel fıkare ne acılık nası yiymişik evelden süt yā yumurta köv̇de nede olsa ne yımtasız kaldımıs ne yo͜utsuz ne sütsüz ayvanna bi keçi vamış iç yo͜utsuz otūmazdık iç sütsüz otumazdık çōbansız otumazdık öledi amırı biliyim ben çok bunna isle şindi başlamışla soyulūla atık öle katran gibi öle ne resim çekicen iki laf yapalım saat iki de iş var 184 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU 5 10 15 20 25 30 21 Anlatan : Selim İbrahim, 80 yaşında Derleme Yeri : Tuşitsa (Tuşovitsa) Konular : a) Sohbet b) Hatıralar c) Cenaze ç) Geçim d) Kış Hazırlığı a bana baba diyile biz beş çocuk altı uşak biz iki kız epsi ben gelike kaldım biz epimiz kaldık ama av̇şamleyin bi laf sodu mu bi de babam öldü gömdük geldik babanın kıymeti dünyanın hiç yok milyon para yapā baba şini gelecek beklile şini yarın gömülecek şini Alamandamış o yola çıkmışla dendi sözde ama o çok sene oldu on sene va o çok sene oldu sohbede durardı ordan Alamana gitmiş parayla isan alınmıyırı be sen para bunu bulamıcan bitti o gitti kayrı yetmiş dokuz yaşında çocuk bu adam da hij dinnenmeden ama hangımız dinnenoz dinnenmoz ha şunu yapalım ha bunu yapalım ha çocuklara apartment kazanalım para şey edelim öle dil ama işte sen temiz yerli Türkiyenin öle mi ordasın konuşmandan belli ben do͜up kopma būda Alman gittim gödüm burda yaşadık ep burda yaşadık ben otuz sene ben Rujda deniydi evel burası bitiydine üç sene gidoz Ruslar geldine kızılordu Ruslar Akdere köyünde açıldı bu mektep gittim ora üç sene çıkadım sora gittim Şumene bi sene kık dokuz elli döt senesinden sora macırlık oldu elli bi de macırlık vardı göçmennik çok bıraktık mektebi bırakmasak ya doksan ikide yeniden açıldı mı şini mekteb bende sekizinci va şin sekizicinci girsene ben girmedim sora bi yanışlık yaptım gireydim ben zan edeydim gene beşten çıkarı mektebi o kadar kafam çalışır ama a͜ileme ben çok hayıtımdan memnunum on altı sene imamlık yaptım ben seksen telebe her sene Kuran kursları anadın mı şini belki mektebi çok mektebi büyük ama ışık okutma ben kaç sene bu kü buradan kurulu olarak şuraya kurulor baştan to malleye kurulor gelö bi fukare diyer ben de buraya bi ev yapsam beş altı ane budan evel su ako temiz bunun burası cami olmuş o gidi karşı tarafa şurada emen kesmişle ācı direk şeye evin direne kuymamışla dagdelen dele o insana üçyüz elli sene döt yüz sene va kimisi de toşı vamış mışta o toşı çocukla vamışta toşı toşı buraya Tuşitza koymuşlamış adını şuda alçak var mayalık va ama geceke taşla va onnadan bazıla molla BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI 35 40 45 50 55 60 65 185 taşları pek okuyamadık onnarı o kadar burası Tuşitza Tuşitza köyü Bulgaca yok Tükçesi Tuşitza dele te bu cami dere burda yakın olduna dere buda evel temiz dereledi su abdez almaya yakın olsun deye bu beldede bizim on altı kǖ vardır dereli kǖ böle yoktur dere geşti küysün içinde yok Karagözler taraflanda vasa var burlarda yok burda isannar ama ben Tükiyeye gittim Fatihte İstanbulda dört av̇şam yattık vakıf yerimiş bir önderleri var sabaleyin toplaşola on beş yimi genç çocuk bi çocuk vadı Trabzon tarafından okumuş çocukla üç av̇şam dört av̇şam yatırdıla oda odan Bursaya gittik Bandırmadan geldik Almanya şu senin arabanın duvarları nası temis Almanya böle temis ama çocuklar elli sene ben mektebe gideke ocam dedi ki çocukla Alamannar Avrupalılar medeniyette ileri gitmiş memkleketler annıyabili misin medeniyet ne demek bah şimdi Türkiye nereye vardı şindi ne ilerleme oldu şimdi bak çocum bizim bir ı̇̄ san burdan gidiyoru İstambula İstanbulda bunun babası buda anası bırakıp ta gidiyore evleniveri orda kardaşı olore der ki ben şin geri gidecem deri kardaşıma İstambul büyük yer bi yerde durakta durdunası altı çocuk böle gölmek ak paltolanna da bi çeşit bi yere va önöle ilede birisi böle demiş şunu yapıcan şunu yapıcan nese odan varo kardaşın buluştunası kardaşı bi sarılmış bi bāmış ama on döt kişi düştü to oda sen geçmişin cenabı Allah fikir vese epsi olur vemese olmas Yusa Peygamber gidiveri yarabbi diyi bana zatını göstersene gösterem diyi git filan da͜ın başına gidiveri bi çeşme va dünya çeşmesi er taraf mermer döşeli taşla geli öbü atlı bak işe bak şindi su içö elini yüzünü yıkyırı ata pinecek çıkaro çebindende bi kese altın şuraya kuyuveri taşın üstüne altına kaldı oda o gittiğin arkadan bi genç çocuk on yedi on sekiz yaşla şöle gelö bi baktı altınna kese gidiyö o gittine uzaklaştına bir âmâ iki gözden çat geliveri atlı geliveriyiri nede cüzdanımı deyi ne cüzdan altınnarım kal ben gömedim bastırvara vurup onu öldürüp gidiyo bilmiyi yarabbi deyeri buda da Cebra͜ile cevap versene deye o diyiri atlıya altınnarı ben unutturdum diyir baḫ şindi nası çünkü diyir o adamın bubasından de to çocun bubasından deyir o atlı o kadar para aldıdı ölüvedi o çocun bubası kimse bilmedi vermedi o da hakını aldi o âmâ diyiri o attını bubasını öldüdü diyiri görmedi bilmedi o da diyir onu öldüdü bah şindi çevirem en şini nası diyi ben unuttudum altınnarı diyiri bu bir bıraz çok şaşıttık ama 186 70 75 80 85 90 95 100 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU şini Mekkeyi yıkma demek Kabe yıkma iki general gelö birisi general bu Yemenden gelö anadın mı bali Ebrehe diyile buna o başarılı olamiyiri cenabı Allah elek ediveri buraya kadar bir onnar elek olu o vakıt Ebu Mutalipmiş orasının emiri Mekkenin emiri ikinci general geliveri dur şindi Ebrehe yıkma gidip yıkamı sora Humeyr denilen general geçiyor ordan deyeri isanna dedile bunnar Arap isanıdır bunnar deyeri insana so͜uktur can sıkma kulak veme bunnara nasıl diyir ya bize onnar kurban kessin şennik yapsın yok yato yattıktan sorası kendi kendine şöle yattı ya şindi ben diyiri asker toplaycam dört yüz saf Müslüman zabiti vamış asker toplaycam gidecem halkı kıracam Kabe yıkacam malını yama yapacam deyeri gelecem laf azından bitekene Allah korusun onu cüzzam astalı tutor cüzzam parmakladan kan fışkırma başlıyır koku falan ellenden ona cüzzam astalı diyile bütün ordu geliveri ka ne kadar ı̇̄ san vasa bakola bu adama kimse derdine derman olamıyırı bir kalmış bende görem der ya geliyo selam aleyküm ne oldu hasta olduk der şimdi bana dōru söylecen mi söylicem diyir yalan yapmıycan diyir sen şu astalı͜a diyir tutulmazdan bir saniye evvelinde beninden ne geşti diyir cenabı Allah en gizlileri en eşkerleri bilir deyiri şunu söle bana ben şindi dedim töbeye gelecem deyeri töbeye gelecem deyeri düzeliveri kalkor yaptırıver demir kapı paklattır o içini bir örtü kuyo biyenmiler gece ona haber verile bu örtü güzel dil üçüncü ötüde teslim alınor baẖ şindi nereye vadı şin lafı çeviröz de nası dedi o adam ona bi saniye eveline beyninden ne geşti sen kendi kendine kim dedin ben şöle yapacam cenabı Allah sende biliyi şudan bi ibret alasın kendi kendine zannetme sen yanında kimse yok şini dil mi bey ben bav̇şam gidipte şuna bi böle yapayım şöle ba cenabı Allah sende biliyimi bu kitabı bana getirdile Avropadan işlemeye göre ya bu kitabı ben baştan bi kaç kere okudum yüzde atmışını kuydum b biz yetiştinesi fukarelik yalnayak ben gittim Şumene odun satma fukarelik ozman oldun satacaz kış idaresi alacaz kendimize biraz tuz alacaz bizi yolda kar tuttu ben yalnayak adam yalnayak yemeni var ama çorap yok ayanda sattık odunnarı bi şe uramadan geldik bu māleye rametli baba biz geldik ba bak sen fukareli͜ebak sen şini deyirmene gittik Sofular deyirmeni diyiler bi de o av̇şam orda yattık kalaba BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI 105 110 115 120 125 130 135 187 de͜irmen kaktık ne oldu ben yalnayak bi kaç kar yamış kasımdan sona fukarelik sırtına pindim ben pindim arabaya geldik arabaya geldik oda biz beş döt çocuk iki de kız herkesi beş uşak va Bulgar türkü sen koyun güdecen sen çite gidecen sen şu işi yapıcan okuma o kada meydan veremile okumak tarafına şuradan şin ta budan geçen sene oda bi köprü köprünün altında bi şarlantı var su aktı yukada bizim bu Avrupada bi yede vamış öle bi su deyirmen bent yapola da ka yılan öldürö ya o derenin boyunda sekiz deyirmen vadı ticaretten öte isanna anadın mı gidele oda üdele zarecini sona sona ne oldu yavrum şimdi faşist idaresinde şindi çıktı mı şini vergi alola ekinnere talaladan naret diyile buna bizim babama koymuşlar döt bin kilo zare naret Türklere kuyola Bulgarlara kuymula Bulga talanı saklamış az alola onnada ben alsa yüz kilo ondan alo yirmi kilo çoban Hüseyin döt bin kilo Mamut aga döt bin kilo şu gideke tāta gözükiyi bak dedim benim üş tane aġam var Mustafa, Ömer, Yusuf bubam ben sen tālaları bölsen ya devir sene biz ektin biraz satabildik ama o kada gitti getiydik süt istiyi koyunnada yapa istiyir et istiyir otuz kiloya pay getı̇̄ dim ben saklayamamışık şin koyunnarı kaçıramamışık demek e ama bır adam kara çoban İsmal dayı derler seksen kilo yapa getiymiş te şöle sallarda kim o deyir çakıl vamış kum vamış seksen kilo ba māleye bakacak ba şini yapa geçmiyi ba şini başka oldu dünya bak şini ne yaptı cenabı Allah şindi bu fukarelikleri biz geçiydik babam döke bura biz şinik karıştırı öle götürüz deyirmene ekinne gitmiş ya devlete baẖ şimdi nereye vadım cenabı Allah bi fikir vēdi isannara vize kaldırıldı öle mi oldu Alamanyanın ne kadar urbaları var memleketlere geldile buraya salı günü paza olu bu küyde paza olan küy zengin küy derler bi laf va zengin sayılı şimdi cenabı Allah bunnara fikir vemeyeydi bu açılmayaydı bu yollar bu yaşları kim getirecek otuz beş kık senelerinde şindi yok kurtla koyun bi yede yalnız şu çıktı dünyaya sev sevenegidiver Türk Bulgar aramıyırı Alamanda üj buçuk milyon Türk vamış biz gittik gece indik ordan gittik bu adam Bursadanmış Ahmet Yasin namında çok zengin olmuş o bu Avrupanın Fondasya merkes demek vakıfların başımış Avrupanın bu adam aldatmış Germannarı Germannar kanola paraları ben verecem camilere kiliselere deye ordan çekti bizim yol paralanı beş yüze gidip gelme nerde görüştük iki av̇şam yattık gör- 188 140 145 150 155 160 165 170 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU dük Āmedin minaresi yok ama evi va üç kat üḉüncü katta camisi var adamnara karılar ayrı ikinci katta saba namazlanı kıldık orda ilk saba dedile Selim hoca sen geç oldu ba ikinci saba ocam geldi Amet hoca geş sen hocasın geşti baştan o böle dinek taşo peygamberin öle dine͜i vamış sözleri de şöle bi dürtüvedi dürtüvedinesi o adam şini bi takım gösteriler yaptı ama Ebrehenin filleri gibi bu dedi nolu kendi kendime her neyse iki gün durduk arabalara yavaş yavaş aydi memlekete geldik Bulgaristanı gördük gene şindi çok yavrum av̇ur zamannar geçiydik şükür Allaha bu av̇ur zamannarın sonunda iyi zamanna da geldi anadın mı sen evel baẖ şini ne yabādık bi kaş sene evvelinde deyele Bulgaların bi bayramı vamış paskele meselesi mi ne kımızı meselesi mi diyiri yapāla böle kires kabından to bu kada sopaya doldula doldula böle kıskı diyile ona çok bālıla bi yere te şu tepeye çıkıp salladık onu yakıp ta av̇şamleyin ne olumuş bülmem gidip de͜irmen çargından de͜irmenimiz vadı ya bi tene ne yapar ondan bilmem yok şindi yok ateş başı işitmedim ben Tüşitzada olmiyir c cenazele mi cenazelere kayrı demek cenaze düşmüş yıkayıp paklāla çıkarıla duasını yapala orada bir hatim şerif yapıla okūla mesele orda andan sora bu nası bilisiniz ba iyi biliriz hocamız dedi ki iyi deyin de kabul etsin cenabı Allah dedi oca ne biliyse onu oku gideriz orda mezalı͜a onu namazını kılıp oca talgın yapar talgın yapar ama afedesin ocaya söylemek lazımmış büyük mektep çıkamış oca karıya başka aykırıla adama başka aykırıla anadın mı demek çünkü karısı binti diyiri adamsa Osman bin diyir şindi ya Ah̥met anasının adı binti Osman aykıracak onu şindi kırk bir Yasin yaparız gizli okoz kık bir Yasini bı̇̄ de öle oldu ki dediler hayır ba eşkere okuyacaz ba bi de onu yoklıyırı gizli okumadı ya şini bi şe bilmezmiş paradan ötürü şimdi eşkira okuruz biz şindi mevlid yapacaz şindi mevlid-i şerif biliysin ya mevlid-i şerif gene bis kırk bir Yasin okuz eşkere okuz bazı isanna beki kaçırabilile de ben şöle talebe okuttum ya seksen talebe çıkādım ben uşaklara şu dersi vedim uşam ne okūduk okuduk ama okukana latin harfinden okuycan Arap ȫrendin harf kaçıymaycan niçin kalem dedi bir harf kaçırsan kalem denmez dil mi a şöle kık bir Yasin böle yaparız şini mevlitleri ocala bildi gibi yapola duaları nası işitmiş o BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI 175 180 185 190 195 200 205 189 gene kitaplada güzel duala var bir otuz ramazan nası duala va bana bir kasetka vedi Muhammed adında hocalandan doksan iki senelerinde bir çocuk ben onu kaçırdım kasetkayı oca ikinci tarafı çevirdi mi kasetkanın başlıyır alama kayır bele şindi ben ramazan vazı bi kitap ama onun içinde bitakım çok hikāyele va dini mesele va çeşin çeşin şele va bunnarı ben bazılanı aşa yukarı kuyabildim kafaya bazılanı Yavuz Selim Sultan mısırı aldıktan sonası dönü geri memlekete gelecek askerin önünde asker matem çalāmış iyi ama onun yanında bi hoca vamış te hocanın adını ne bellememişim şindi ocamış ama harp plannandan çok üstünmüş hep da͜ima Yavuz Selim Sultan yanı başında geliykene bu ocanın beygi şark sıçradınası çamur fırlıyırı Yavuz Selim Sultanı kaftanına kaftan dėl şindi bes uzun urba bi saniyede ocanın benzi kaçmış o biliymiş Yavuz nası oldunu demiş kelle gidivo bak Yavuz Selim Sultan ne diyir şu kaftanımı alın saklayın diyiri mafaza edin diyiri bizden sona gelen torunnamız bunu gȫsünne de ocanın beygirinin şa kaktıktan sona çamur fırlamış bunna da bizi ansınna demek beklendı̇̄ gibi ocanın esab ettı̇̄ gibi olmamış şindi şindi bak ne diyiri alnında sitare nevm yok bi avitab der şindi edebiyattan vurgu yapmış şini demek onu bellediyi oca korkmuş çünkü Yavuz Selim Sultan demek dünya çok eski ben gittim Türkiye gezsem ya ben o camiye bak ne cami Ulu cami ç ep çifçilik bu memlekette ta çokuṅ çifçilik koyun bakola hayvan bakola Bulgala domuzlan geçinörü Bulgala bıra üş kere gelmij gitmişle ama gene gelmişle çünkü balkan olduna burda domuz edinüle temiz balkanna da va pelitten ötürü domuz bakola ta çok koyun va çobanna va kışları va sürek sapleri va böle e işte bizim kīda kışlamız vadı şini var çok fı̇̄ ekedik mecimek ekele bu fı̇̄ düvele saman yapala koyunnara mecime͜i düvele saman yapala yani fig̥ yeni anadın otunu yola yaprak kesele çok yaprak balkannıkta yeşil yaprak āç yapra͜ı foraş koyunnara kışın şindi koyunnara foraş koyunnara foraş yapo hayvannara yiyecek ak meşe ta çok kesēle yeşilke yuvala onnarı bölecine odunnala öbü tülü misı̇̄ sapını yuvala tepe yapala hayvannara idare bu şini çünkü öbü tǖlü kış büyüktü bacı ba͜ırma başladınası bi tane sacak er şiy yir ayvannar er kes çok şe ekele gündöndü ekele gündöndüyü 190 210 215 220 225 230 235 240 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU götürüle kurudup temizleyip Şumende masa boyne deyile yā fabrikası şırdan yā deler d babam şindi kıŞ geldine ilesi bi araba odun götürü Şumene bi teneke gaz alır bi çuval tuz alır aşa͜ı yukarı yola geldi andan sona gide kasıma bir afta kaldı mı alı yüz kilo lāna koca fıçılara dolduru onu benim babam kendi yapadı tūşu çünkü o üş sene mārebede duro Avrupa mārebesinde Rumdan Rumanyadan Sırbıyadan Arnavutlukta esir kalmış Almanyada esir kalmış orada tutmuş düzelmiş geliyö o yāpadı asker arkadaşları geledi musafir mercimek dȫdü ya fasıle ēkele toplarız fasılesini o gündöndüden yā çıkarır aşa yukarı gider bre vey kasım gelive bi araba zare ǖderiz un amcalar kayri ratlar camilede ka kavelede ka azılanmazsa yazın zemherinde yatan kışın börekleni dele azılık yapmazsan iş nafiledir odunu keser yuvar kıyar şin ta başka oldu şin elle kesöz mesele ama köyle er sene gene odunu getiyme demek ı̇̄ tiyaların bu vazifesi şini burkannara yaparız idareleri o zamannar fıçılara tuşular lāna olsun böber olsun piynir olsun sürek sa͜ipleri doldurula fıçılara onnara orda vakıt geldi mi lazım olana satar konu komşuya idare eder yavaş yavaş kışı çıkarıla şimdi buna şükür ālimize bin kere o zamanna aklıma geldinesi bak yavrum kaz yok bitmij Kaz fitil diyile bi küçük şey gün maşina yāsınnan boya kutuları va böle kapucakları onnarın içine kuymuşla ekmek yime çalışorız o şey nece tutuştu ya biz ekmek yiyoz on kişi yanacak evde çıkan töbe estafirullah orda kaz kaybedi çünkü yok mārebelikte gaz sona sona çıktı kayri çıktıla sona başladı Alamandan bi takım fenerler fener dele elinde aynıysın ya kaz doldur şimdi bu sokak ışıkları bak çocum Sırbıyadan geştik sokak lambalarında alçak ruşka va zengin memleket o fikareli unuttuk biz şindi çünkü ōdan geştik ya o geçı̇̄ dimiz şeyleri unuttuk şindi şindi rāta erdik şu güzel alimize bin kere Cenamı Allah nere kısmet edese nere ne yazdīsa o kafadan geçer anadın mı benim anam ölmüj ben bi ben en küçükleri bi de ben kaldım benim dedem gelmij bura dedelemin dedeleri Baraktan gelmişle anavatana Barak bi küv̇ü vamış o da gelmişle benim adım Selim bubamın adı İbram Ömer haci Selim Bekir buna rámetlik bubam söledi bana çünkü Türkiyeden göç ettinesi eveller soramışla çok gerilor bakalım nasıl bu adam ne gibi nası BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI 245 250 191 millet benim amucamın çocu Türkiyeye kaça gido kırk gün sabaları ama saba gelö ama sen Bulgaristandan mıdın bakalım dōru söyliyir mi dōruluk şimdi bak o eşkiyala bu çocuk şimdi demese demiş eşkıyaya ben kırk sarı altın va ba geçilo hırka çıkarola ne dōru söledin kurtaro aydi ben diyi anama söz vedim yalan yapmacam demek dōruluk dünyada yalana gerek yoktur babam bi vasiyeti va bana yavrum çocum der çalmaycan yüz left çalasın bin left gider yalan söylemicen dedikoduluk yapmıycan iş girmiycen geriden gidemiş camiye sözde Müslüman ama çıktı Müslüman Hiristiyan munafık Yahudi bak şindi ehli kitaplarda bunnarı karıştıroz da şim bir hocaya soracam da öldü bu isan vefat etti gittim ta yıkanmadık ama di͜er kitapta öle gördüm ben şindi Vakir süresini dedi okuycan o isana dedi ızdırapları onun dedi hafiflemiş dedi bak çocum beşikten mezara kadar ǖrenmek var dünyada annadın mı 192 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU 5 10 22 Anlatan : Fikri İsma͜il, 60 yaşında Derleme Yeri : Çaban Nasıf (Zagoriçe) Konular : a) Düğün a salonumuz var dü͜ün salon diyiz biz bütün bı̇̄ köyde nası olunur davet öle olıveri gündüz yaparız dü͜ünnemizi salona toplaşılır mesela banket diyiz bis ziyafet deriz dü͜ünde atarız başışlamızı yimē yedinen erkes da͜ılışıyı bitta bizim dü͜ünümüzde ozman yoktu büle yemek filan doymak yoktu geliydi misafiyle konu komşu bu alır benden benim misafilemden iki kişi öbürü alır üç kişi eve götüriyiri Allah ne verdiyse doyurusun var olarda dü͜ün yapādı ya şimdi ben de katılayım biraz şimdi bu evde dü͜ünnemiz mesela benim dü͜ünüm var dil mi ya͜utta dü͜ün yapıcam artık konu komşuya aykırıyo aykırdı soruyo kaç kişi alabilcen ve de erkek kime kadın şimdi erkekler gelenekle iki üç kişi alabiliyosun bayannadansa kaç kişiye kadar mesela on kişi alabiliysin bi ayleye kadın çünkü kadınna başka erkekle başka olduna a son zamanda ceketler banket yapmış salon yapıldı BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI 5 10 15 20 25 30 193 23 Anlatan : Mümin Ahmet, 78 yaşında Derleme Yeri : Çaban Nasıf (Zagoriçe) Konular : a) Cenaze b) Sünnet a şimdik konu komşu sela geliyo bırda dil mi kaç kişi toplaşısın mezalı͜a gideriz ocala gidēle ocanna rat doşe͜ine yatırıla av̇şamsı mesela saba oldu mu devir yapırıs ta siz bilmem va mıdır devir yapırıs çıkarıla yıkama devir dedimiz bizim şimdi toplıyırız ane sahibi para veriyiri o parayı bi çıkaya bi beze çıkılayıp otırıyır beş altı kişi çeviriyle o parayı kalmış kefareti için kalmış kurbanı için kalmış namazı için kalmış ramazanı için bunnar çeviriyle böle kaç kere teşbih çekiyriz cenaze yatıy ötede başka odada elden ele çeviririz ben sana verim sen bana verisin döniyiz ep büle döniyiz baştan şini yaşına göre bi senede on iki ay var dil mi kaç yaşındaymıŞ bu adam altmış yaşında on ikiyi şindi indiriz altmıştan akıl balik olunca onnar sayılmir demek güna müna olma yoka onnarı indiriz ondan so kaç teşbih boncuktu on ikile yine çarpız onnarı o kalan boncukları kaç kişiyse ta o kadar kişiye üleştirili bitta teşbihin çekmesi biri sade teşbih çekiyiri öbüleri çeviriyiri sayı teşbihi vakıt doldu mu bu kadar diyiris bi duva okurus bi Fatiha üç Kulfuallah okurus bitta alır cenazeyi getiriz musallaya bırıy öleni kılarız ev devir biter bitmez çıkarıla yıkama imam ta iki kişi yıkālar cenazeyi sarıp sāmalayıp burıya camiye musallanın üstüne öleni kılarız būda çıkarız būdan cenaze namazını kılarız arabaylaysa arabayle omuzumuzsa omuzumuza mezalı͜a gömeris ta okuruz gene gene okuruz elhe kümüt okuruz mesela emene resulü elif lam bir amin yaparıs alasmaladık yedi gün kālar şindi er av̇şam kālar okuyor onun evinde cenazenin yerinde okunur altı akşam okunur yedinci akşamı amma kālara amma adamnara bi mevlit yaparıs cenazeye gene mevlit yaparıs av̇şamında olduku mevlidi kīkında gene yaparıs melid elli ikisinde kālar okur gene te büle b sünneti yapırız sünnet devamlı yapılıyo şimdi şöle bizim burda dü͜ünümüz oluyo sünet dü͜ünü koşu geleş oluyo amma mesela varkan ona yazılıyoz yazıldı͜ın zaman dil mi gidip sünnet ediyolar orda çocū ge- 194 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU tiriyosun eskiden gene öle ba dü͜ün gene yapādık vaktın vasa dü͜ün yapabiliysin yoksa bi konşu dü͜ün yapmışık etraf küylerden oraya toplaşalım diyi çocuklar şimdi dokturlara da gidiyler BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI 5 10 15 20 25 30 195 24 Anlatan : Hüseyin Süleyman, 72 yaşında Derleme Yeri : Çaban Nasıf (Zagoriçe) Konular : a) Düğün b) Sünnet c) Kışlar ç) Oyunlar d) Hatıralar e) Cenaze f) Tarım a dünürlük yapılıdı nerde dünürcü gide götürüydü parayi varıp teslim ederdi kız anesine kızın babasına ondan sora kōlardı bi ad amma bi sene amma altı ay o zaman geldi ta sora bitta gelin alcı arabayı ȫtedik bı̇̄ den gelin gȫmesin geliyken yolu bunun dōrusu bulmasın yolu diye ȫtedik arabaları koşadık öküzleri yedekçisi başka aydiyecisi başka ǖledi evvelki şeyler davulcunun davullar önümüzde dövelek davullar arasında ba͜ırışalak öle gidedik çıktık yola gidiyriz genşler arkasında davulların olıyırı evine nere gidicise orıya şindi şu köv̇e geldikten sora güvenen başka bir araba koşuliri biygir arabası at arabası güvē gelini karşıyırı güvē gitmiyiri güvē yok ozman fes vadı fesi alıp götürüyle gelin to gelin arabasına geline gelin bi peşkir koyiyi onun içine çiviriy getirey güvēye ondan so bitta yaşlar uşakla diziliyi sıraya taş topaç gelin güvē taşladık o dönüp kaçadı güvē arabasını taşlıyla adet ozman adet ȫledi sindi zaman geliydi güvēle gelin birbirini gömeden bi yeri kapaladı ana buba yapırı ne güvenin haberi olıyırı ne kızın haberi olıyırı nezman bi yeri kapila gelinne güvē to ozman gȫrüyledi birbirleni daha eski zaman bu mesele altmış senelik mesele şimdi altmışıncı sene gerisini konuştuk size annattık aynı Türkiye’de nası bizde de öle kaçıp gidiyiri ta geliyiri bitta av̇şamlayin ocayı toplala oca duvalan av̇şamleyin geldikten so bitta gelini indiriler ordan güvē kapamak için ocayı toplāla genç konu komşu gelir onda so duva tekbile götürüler gelini kapısına ı̇̄ tiyalar güvē gelir arkadan öper bubasının elini haydi gelinin yanına gelinin yanına giydikten sora ōda şimdi eltiler vara gelinin yanında büyükleri dışada ne var ne yok der güvē onnara onnar çıkışıyorlar dışarı şindi bitti öle şe kalmadı aynılanı Türkiye’de bis buda seksen dokuzda da͜ılıştık be canım biz gittik geldik gittik dört ay dudum Türkiye’de b eşin dostuna aykırısın desin dü͜ün yapacam buyrun istē olan geliy bitta gelir ne yapala sade seksen beşte atamızı de͜iştikten to ōda bi keç 196 35 40 45 50 55 60 65 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU sene sıkıştık sünet için istemediler sünet yaptırma burda olannara ta çocuklar mahna oldu bizlere da͜ılmak burdan adımızı de͜iştidiler sünet istemediler yaptırma to şindik serbes yaptık gene Bulgar olmadına bu küyde bizi o kadar zoluk gȫmedik ama başka Bulgar küyleri çok hane fazla Bulgala var onnar gördüler onnar çille çektiler ama bizlerde bi iki ane Bulgar vadı onnar da ıştınmadılar be canım c kış buda açık olur toplanıdık mu͜abbet oludu ama şindi bir keç seneden beri olmıyırı muabbet toplama cami͜e çok mu͜abbetle oludu biygir arabasınna at arabasınna burda bo av̇şam orta handa han vardı ozman handa sabahle yiri o av̇şam ōda sabah görüşün döner gerisi av̇şam evine altmış kilo metro bir gün gidiyiz bi günde geliyiz iki gün çok geliyiri yol bi saba gidiyiris Şumene bav̇şam ōda yatacaz sabalayın işimiz gȫdük mü koşiz ta evel zāre götǖrüler astaneye mesela kocaman kö kık birinci yılında bir eşēmiz vamış bizim iki tekerlekli arabalan dedem kocabam babamın babası saba͜ı koşar arabayı budan avşamleyin Şumene ōda sabalaka yanında onda so ta koşup eve geliymiş o zaman öyle at arabasınnan neyle nelesi öle öle işler olmuş o zamanda ama şindi bi saat sürmıyırı Şumene gitmek ç şindi bizim oyunnamızı iş kimse oynamıyı biz ozman toplaştık mı odaya aşık oynadık cevizi yarıp ikiye içine yiyidik boş cevizleri kabukları birinin içine misir saklanıydı bir ya͜ut ta fasule tenesi öle oyunnar ka͜ıt oynamak oludu şindi öle şeler kalmadı neblem te öle ayır oynamazdık vadı öle şeler diyive ya biliyiz ba şindi güz esnası misi bozumunda bi keş kişi genç toplaşır birine dakala misir birine dakala çam çangır çungur çangır biri olur teke biri olur ana kaçırıla bi çala varlar hey Memet aga biz senin kapına geldik bizi gönder diye ba͜ırışılar ōda o da çıkarır biraz ye misir ya͜utta bi şey bi şey verir para yok ozman ya Allah razı olsun bereket vesin dedi deyip haydi başka kapıya büle gezēledi sayacılar başka ta o kada yokluk yerinde kık beşle ellili sene arası elliye kadar yokluktu şindi to bre beş metro bi kumaj gelecek ondan kime verecez mūtar kime verise veriymiş o kadar yok zatı başka bi şe yok ayakkabı zatı yok çarık dedik bis hayvan gönünden to onna olusa ama o da yok ya erkeste yok o da yok ayak- BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI 70 75 80 85 90 95 100 197 kabı gȫmedik hiç kim kaçak hayvan kesese ozman çok sıkı hayvan kesmekte kesemiysin tonnada çarık yapıp çarık giydik çok budalar sarı oli ya ama bis çarık dedine biliysin gönden inen gönünden mandanın gönünden gönden sepi yapāla onnarı sepi yaptıktan sora sepi yapala dikelese ci çarık helede kuruyu gündüz to sıcakta arap eder seni ālayacan çıkattırı öle zamannar geşti d atık ne bulusa misir malay dēdik misir ǖgidiyiriz şu bu ama buday yok onda da tı bu kopartifçilik çek etmiş şin gayri bu ikinci dünya savaşından sora yokluk bütün zāre yardım oraya gidiy kalma sende bi şe onu devlet te topliyi vergisi misir falan ne kalısa şindi ondan acık hemen şele ǖdedik bi de kara kayala yelde de͜irmende vadı to onnada hemen yapādı mubere͜inde içi pişmez iç tepsiye öle içi pişmez kenarından yavaş yavaş acık yesin kuriyi yok başka kuru fasulye ondan ama yok ne yiycen bi şe yok çocuk bekliyi orda ana buba neyse ama onna da işe gitme çalışıyırı ama çocuk bekliyi aç alıyır ben bunu istemiyim yok öle zamanna geşti nası koparatif başladı bitta şindi bize koparatife girelim diye çünkü sen talalan veremezsin malın mülkün var senin öle ya onu da veremedi hep yavaş yavaş baskı yapa baskı ozamannada Bulgalada ta büyük zenginne vadı şindi baştan onnar toplāladı başta onna toplaladı onnar de͜irmen falan vadı bülmem ne büle elektirikçi de͜irmenner falan büyük traktörler o zamannarda onna da vamış hēkeste yok onnar baştan onnar şe etti kimilerini öldüdüler böle şe yaptılar isannara şe yapmasın bu komonizmanın başlangıcı demek o çeşin çek etti epsini yavaşla vaktın^na topladı büyükleri bitta geri kalan ta yavaş onu napsa mecbur açsın ama kim ne koparatife gidik o Bulgala kık sekizde başladılar koparatife gime yavaş ve ya͜utta onnar arasına biz de karıştık küylerden haydi çocun biri bari koyem diyi babası baskı ama ep baskı o da girdine şindi a sen göresin onnar kanı doyuma başladılar öle öle yavaş yavaş umum yaptılar elli altıda epsi erkez girdi bitta çek edivedik epsi gayri bollaştı bu köylede bütün evlemizin hepsi alçaktı ozman dediler yev̥miyeyle olcak gari ba şindi ustalar geliyiri usta filancaya yapcak ba onu bitta bi sene içinde ödeniyi sen işe gideysin to ōdan koparatiften topleylar parayı ödeyler öle öle bütün kǖ yeni- 198 105 110 115 120 125 130 135 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU ledi demek bak ne isanna iylik geldi bitta ozman büle büle kǖ evlendi oma to bura epsi bütün evler böledi iç aklı başında ev yoktu bi de üslende saman vadı ya zatı yāmu yadı mı geçi hemen kışa yaklaştı mevsime kaktısın su yollanı kapādısın e onu da zatı hayvanında ōda epsi ōda senin yanında yakın zatı yetmedi mi ta oda saçakta hayvana veresın yok ozaman yokluk ama biz az yēdik sade to o senelere geldik elli seneye kadar biz ucuna ēdik yoklun elliye kadar ellicen so bitta gevşedi Allah razı olsun bitta kanımızı doyuduk ozmana kadar çok yokluk şimdi su bilmeyim te kaçıncı sene gelmiş ama otuz ikinci sene gelmiş su otuzdan geliyi küve su o da Almannarın zemanında gelmiş ozman demiẙ borular va tö büle to onnar gitte getiymişler neysede o zamannada nede var kuyu var pınar dedik biz onnara kuyu su için būda Aydogduda var amma çok kalabalık bütün isanna şindi öküz arabala koşiysın iki fıçık dedik biz onnara koyasın üstü kapa͜ı falan da yok acık çalı koyasın üstüne yeşil tö büle dökülmesin diye o gece gidiysin gündüz hāman düveysin bi kişi avşam olduna hayda suya gidiyi isanna da ondan içiyiri hayvanna da ondan içiyi o fıcıladan o suyu bi de buda Hasan fakı tarafında vamış oda demek acık oraya gidelemiş acık buraya biz külede yok yakın yelede su o adam bütün gece yolda suya gidiyi gece sabala yenden āman falan düveyir orda o kadar çile çekmişler biz şini onnara o kada gȫmedi acık gȫdüm onna da ama ondan öncekileri devamlı su yok hiç bi yēlede yok yimi sekize kadar şu bizim küyün kenarında vāmış bi çimlik onun ozman çobanası su çeşmesiymiş göl göl çobanası su çeşmesiymiş hayvan mayvan salmazlamış çimden geliymiş su to odan alıp yeme koyarı içiyeri yiyeri çeşmesiymiş küvün kenarında şūda omancı gölcü diyerlerdi savaşlada o kada fukaralık kȫ kȫ öle Bulgaristan fukara o zamannada şindi turşu yapalamış turşu yapasa to onun suyunda ekmek karılamış annelemis anadın mı tus yok tus ya bak ne halde o kada demek kötü iremulide dolaştım ben Kota gidedim iki üç senelesi üç kişi duriyir yolun bayında öte katta araba da var ben de bu kattan sa kattan gidiyirim dur etti biri bana odun sıtımda sümen sıtımda adamın dur etti dūdum ben dedi senin yanına pinecem pin dedim be canım biz Türkiye’den dedi istiyiz seni alma pek istemiyim buyur pindi dizginin birini tuttu birini bıraktı dedim BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI 140 145 150 155 160 165 170 199 olmadı ya tutacasın ikisini de ya͜utta dedim ikisini de bırakacasın büle büle vēdim eline ikisini de de mi ona göre aydı şindi at arabasına gelme aydı dedim atı ona göre işte onu gȫmüşler babam ustaydı inşaat ustasıydı bi de fıçı yapādı tātadan içi su koymak için gitmezdi evde dut acından oludu ormanda olmas ǖretmedi koparatif başladı oraya gidenimiz kalmadı biz ǖretme bitta fıcıcılık görmedi bita tubacılık çıktı fıçı yok buralada su için benzemez bi şeye benzemez bunun suyu em serin tutar em iyidir yok bıralada olsala gösteriz ayreten tālaya gidēke tö böle küçük oludu onnara su koduk öle yatık dedik onnara yatık dedik onu şini iki tarafı da kapalıydı her tarafı kapalıydı sade bi delı̇̄ vadi o da iki delı̇̄ vadı biri dodumak için biri içmek için kolar su içme güzeldi şindi yapamacan şindi bizde ozman demir alatı yok demir to ōda nerde bi yerde bi şeler bulusan to onnan bi şeler yapma çalışıdık o komanizma başladı to o zamannada sade Rusda vadı Rusyaya gezmeye gidedik to ōdan bi şe alcan ama getiremezsin sınırdan geçiremezsin hele demir bı̇ şe oldu mu hiç bı̇̄ paça demir bulamazsın yok bizden bu kadar ba e vefat ettikten sora rah döşene yatırıs rah döşēnden sora çıkarız onu yıkama yıkadıktan sora cenaze namazı kılarıs mezarlı͜a defin ederiz yemek veriler cenazede çok kalaba olur duyan gelir duyan gelir ama şindi köyde bi dü͜ün olsun küyde şini başladılar ani aber etmesin ēkez davetli ama dışa küylede onnara aber gönderilir ordan geliyledi. f epsi būday misir burda epsi olur burda bütün ne ekmezsen to olma būda ne ekersen hepsi olur bostan burasının topra͜ı bi petroh siyah toprak vadı būda ama acık sētti sade öle amma epsi olur şini başka öbü köylere git oralada taşla kumsallık olur öle oralada bā falan yetişir bizde de olur ama o kadar şi olmaz biz de pek çabuk dönmîyi şindi aş ta so͜uk oldu kerete havalar şindi bu işittimize göre Çobanasıhmış burası ormannıkmış ormannık būdan āştan āca o büyük meşeleden eh başka küylere kadar gidemiş öte yannara kadar aştan aca kadar büyük meşele aşlar vamış bi çoban gelmiş ondan kalmış falan deye işidiyiz bu küyün ismi Çobannasıhdan da͜ın di͜erine gelmiş yapılmış to ordan kalı Çobannasıh elliden so çıktı elliye kadar festi püsküllü festi bun- 200 175 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU na kayrı gene batıdılar kalmadı ben diyim çucuklara baş kabak sade kiliseye giriliyir camiye girilmiyir erkez kıziyi bana amma kızsın kızmasın tü üle geliysin başka makama sade namazına kutulıysın öbü tülü sevap kazanmısın demiş dünyaya geliken takkele geldin dünyaya demiş ōda demiş magazin va yōsa demiş askere gidēken zabitin yanına gidēke şindi bırasını iliklesin takkeyi düzeldisin kolunu bālasın bālasın çipikleni Allah ūruna duruyırız antreyi çıkamışın buriya kadar yenne būda kafada bi şe yok BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI 5 10 15 20 25 30 201 25 Anlatan : Mustafa Osman, 45 yaşında Derleme Yeri : Karalar (Çerna) Konular : a) Güreş a güleşler burda çıktı iki yıl ilesi birinci yıl geştikten sona yarışma yaptık bıldır kısmet oldu bizlere biz kazandık ālıkları ālık iki bin on dört için on ikide başladırıldı bu Koca Yusufun andīmak için on ikisinde öle o geşti bi millet vekilimiz vadı ölece aldı onu ālī ta otuduk yarışmaya on üç on dört kişi āġa seçildik Allahın izninnen şindilik pazar günü mısafilemis bol olcak çok mısafir ça͜ıdık kısmetimize bi de seçimle o günü seçim açılışı yapcaz Deliormanda Deliorman bizim pelivanna buda bizim Deliormandan çıkmışla biz onnara merakliydik ama bizi Bulgar çok ezdi bizi komonizmada bu küyden obü küye salmadılar iç bizim bölgede Türk bölgesi oldu kerete öle bi şele kaçacaklar dışalara diye bizim bölgede tütün kıdıdılar tekezede hayvan baktıdılar öle ünnü yaptımadılar bizim bölge müslümannanı ep baskı vardı döt koyun yapadın bir inek yapadın bi de bi eşek iki inek yapāsa birini alır tekese çok güzel Yenipazada okuduk oraya bizi jitel jitel demek küyde askerden geldi mi üj güne kadar iş bulamazsa tekesede köleye seni yenden gene askere alıla zapaz dele yenden gene askere alıla öle bi sıkı yönetim vadı merak çoktu o zaman bizim Türk milletini uyandırmadılar iç ep baskı yedik ep tütüne televizyon radyo bilem baktımadılar bizde bu ālık mesela para veriliyi pelivannara mesela ātırmā oliyi āttırma en çoku ben āttırdım kaldı bitta bana ālık biz meraklıydık bu ālı͜a bize düşen şeyler bizim görevimiz şindi kısmetse aġ̥ a biziz kısmetse üç yüz misafirimiz gelcek onnarın epsine yemek vercez bi keç kuzu çevirme yapacaz kimi arkadaşlar diyi bi mandık odası çevir diyile dedim yapabiliyseler onu da çeviririz dedim misafirleri doyuruz sulıyırız yenden gelen pelivannar güleşecek palivannarın hediyeleri veriliyiri yenden otırıyılı devirsi sene için ağırlık için yenden gene atırma olıyırı adayım üç yıl āka ākaya vermeye niyetim yok yüz otuz yüz kık kurban kesem sana kısmetse bürük baş küçük dil üj günde yüz otuz bunnar benim elemannar erkez sā olsunnar ayvan tala koyun arılara erdiremedik arılara bakmadı mı salır gidiyler bakamadık salınıp gidiyle bakamadık onnara 202 5 10 15 20 25 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU 26 Anlatan : Sıtkiye Memet, 71yaşında Derleme Yeri : Ası (Dobri Voynikovo) Konular : a) Yemek b) Dızmana c) Kışa Hazırlık ç) Oyunlar d) Çileler e) Düğün f) Meci ve çileler a ne yeme yapiyisiniz diyi benim adım Sitkiye ama ben burasının yēlisi dil ben Karaladan yakın Karaladan yaşım yetmij bir aldım şindi Agusun otuz birinde te baba adı Mēmet ya fasille kuru fasille e kaynadiyiz be canım onu suyunu süzüyiriz yıkayiz fasilleyi birinci yıkayiz yıkadınasın koyiysin pişme bitta açık başladına şey etme süziysin onu yenden su koyiysin bitta suv̇anını kaviriysin kokusunu atiysin haydi mancı oli bitta fasille kuru yemek ya b dızman yapiz yapiz dızman çok katlı oli nasi biz kariyiz onu en baştan amırı maya koyiyiriz kariyiriz onu isle kabadıktan sora tepsiye de koyiz tepside de kabariyir o kabadıktan sora bitta dızmana kesiyiz küçük küçük diziyiriz dizdikten sora gene dinnendinesi katıka koyiz mesela katının üstüne kızgın sobaya sokiyiriz onu pişiyi acık yā sepeliysin üstüne balla da yiniyiri arı balı ya āda vasa pancardan yapan yapiyi onun suyundanda yapı̇̄ le kaynadı̇̄ ler c o da böle te de bübele kariştiriysin domate yapiysin yeşil domate onnara kuriysin bidona e burkannara koyiysin ozman böle kompot yapmak yoktu onnarı fıçıya koyāsın āmut toplāsın tūşu büberi de öle koyala şindi onnar kalmadı evel zamanda öleydi ekmek evde yapādılar būday ununu elēler aydi bitta karılar amırı bitta fırına atālar fırın vadı evel fırını süpürǖler süpürǖler onnar hiç bilmiyi zamanında öleydi öyle şindi kompot onu bunu tere lana yok çamaşırı baştan çeşmelē yoktu baştan suvacıylan getiridik çeşmeden su ōdan bidonnarı doldurdum fıçıları andan sona bitta koyasın kara bakıra suyu ısīdısın ōdan yıkama bitta başlāsın bir sabın ozman sabını don yādan yapādık hayvan yası ozman böle sabınna yok odan yıkama başlāsın oturusun sabınna yıkāsın sürüsün yakasına önne ellenne bitta iki kere yıkāsın BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI 30 35 40 45 50 55 60 203 üçündü dūlasın aydi tele bitta bunna şindi genşle bilmiyi evel tekeze kuruldu nanabıcan dokturaya gidinceye kadar bıraz mendili ıslāsın acık sı̇̄ keyi koyāsın kafasına koyāsın doktur yok üj tane uşak büyüttüm ben yaşım yetmij bı̇̄ benim o zaman orak biçme bile gittim ben orā bile gittim Āman maşinasına gittim genşler bi şe bilmiyi ekin misir gündöndü öle şele çok fakı̇̄ lik vadı gülüm şindi zengin şindicik evvelki yok şindi genşlerin elinde çeşmeler içēde uşaklarda panpirsi ozman panpirsi yok ėlde bezimde elde yıkadık onu teknede to bu en başta ılcı suda tutadım ben elde yıkadım serı̇̄ dim onnara şindi genşler yapacak şindi genşlerin Na͜ime kokulu mendili başka panpirsi başka evel nābādık eski donnadan aydi uşakların altına koyadık yītıp yītıp pala yapādık emen bi kat alīdım astane için üş tane uşak çıkādım astaneden bi kat şele tekrar seredim kışın da uşak küçük üstlerine seredik bez gibi yayādık gazatalara ōda kurududuk āka ākaya de͜iştiridik detajan yok hayvan ya͜ısından yapādı ninemiz to onnala ç nası oyunnar tö be bostancık oynādık tö be grad gibi şekil çizedik onnarı kızlar geliydi to onnala oynadık tö be taşladan topucuk yapadık oynādık kızlāla beş altı kız toplāşıdık şindi kalmadı bezden kukla yapādık tö böle oynādık sangaç iki ipten te böle oynādık onnala oynādık evvelki şeyler hiç kalmadı genşler şindi yaşiyir kādaşım şindi yaşiyile unuttuk kayri d unuttuk kayri uşak uyuka nenni sölēdim nenni söledim nēnni yavrun nēnni uyuda büyü salladık ama öleydi de nenni uşa͜ıma nenni ta çok sallarız vadı odundan tö böle bi çuval getiridik bi çuval dikēdik onu eterafını üstüne basma tö öle salladık sapı āç tekēlekleri āç odundan kanatları āç bi yogan yayasın küçük yogan içine otuttur uşakları haydi takı takı götür uşakları rāmetli kaynatam te öle yapādı evel çok çilleler vadı şindi genşler onnarı yapamaz ben diyim zatı şin çok perenna yıkayıp perenna yerde otuveridik ben üç uşak büyüttüm aydi yıka çamaşırı bakam yıka mektebe yolla mektepden geliyi kafasına bak aman öle bi şe olmasın uşaklamıza diye çok kokādık ōlanda çoktu mesela kim uşak kalaba yinekle de va koyunna boldu ozman sıtmaştık inek güdēdik yollādı bizi inek güdmē av̇şam geliydik mesela çille koyun sā a ne kadar 204 65 70 75 80 85 90 95 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU koyun sādım küçücük bi kız on iki yaşında ninem ötede yemek yapā bize çok çille çektik iç rāt gȫmedik ninemde çok çille çekti altı kuşak on bır uşa olmuş ninemin ilk uşakları amakmış on iki yaşında evlenmiş ninem ep ölmüj doktura götürememişle belki ār hastalında ya ninecim taman olmuş iki aylık ölüymüş üç aylık olumuş gene ölüymüş sora bir ı̇̄ tiyara soralar nası bakılıyı bu uşakla böle böle bak altı yaşamışık kalanımız ölmüş çok çille çekmiş o ninem kara yakıya sāmış pāmā bununda çıkmış zo gȫtǖmüş rāmetli kocabam yakı yaktırma gitmiş ninem öle dedi az çilleleden kutulduk acık rāta ēdik dedi onna da öldü bitta iç rāt gȫmedik dē şindi genşlerin işi yaşamak o bubam astalandı benim tö böle tıkınıdı bubam da yarabbim doktura götüremedik bubamı yok para benim bubam yedi sene çekti tıkana tıkana öldü bubacım biz kalıvedik asma brokite ben onun kızı bende de aynı var bende de aynı var tö be çekiyiz aplan sırasında ab yok sürükleniyiz domuz yāsı süriyiz kendimize çilleyle demek būda da kalmadı bakış yok būda da paran vasa sigoroko vāsa bakılacaz o sigoroko yosa kapıdan ur ederler bereket vēsin çocukla dayandı da yatīdık da to onna astalandım mard ayında baca͜ım tutuldu eh kayrık açık açık bakacaklar ama onu yatırmayadık atacadılar bizi ölecedim bu kışın onu yatımazsak çıtır çıtır ölecez kimse acımaycak sana kabak ekiyle genşler kim nası bulubiliyse kulayını da ekiyiri sati alıyi te kabak ekti çocuk bi şe alımıycak onna uraşıyiri iş yok döt uşak va mektebe gideller yaşamak yok demek zōlan yaşiyiz bizim gibi kocam öldü bi buçuk sene oldu bi sene yüz lef çalişiyiz zōlan yaşamak demek aynı yerinde bu köy ayır ayır ep budamış eski mezalık var to ōda aşada yakada iç işitmedim bubamdan e dü͜ünne damnada oluydu aman bȫle horo tepmek filan yoktu sade köçek oynānıdı adamnar iç giymezdi damlara sade kadınna oynādı düz oyunda vādı gelinne oynasın kendi ōlanna oynāsın yabancı sokmazladı kadın dildi trampet kırnata ama onna da dama giy̥mezdi onna da giy̥mezdi dışada genşlere bakacaklar göreler bi ferece saklayıp o çocu͜a götürüdüler evel böledi bi͜en bi͜enme sevecen onu bitta f olūdu āsır örēdik öle gelile gelmez mi camnara filan geliydiler anneler ūradīdı meciye gidēdik tǖkü söylediler annadīlar āsır dokūduk çok BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI 100 105 110 115 120 125 130 205 āsır vadı ozman ozman pala yok öle kilimne yok sade asır ne kadar meciye gittim ben camnara geliydiler onnar gelemez ça͜ıracan bubalar bizi ozman bi yere salmazdı kara yemeni giyēdik tö böle būda kayışı vadı pabuşla çıkma başlādīdı zengin olan bizim gibi ozman fukare alamazdık ben dōru söylem böle yana döne dedik benim bütün mor vādı şılak güllü şele vadı şılak basmalar vadı ya onnadan giyedik a bı̊ rada vadı ya onnadan giyedik a būda hiç yok bindallı yok hiç gȫmedim bu tarafta yok bi pembe fistan giyedi to buraya kadar sora ikinci günü beyaz fistan giyedi bu tarafla da Çukur köy tarafı çok giyiyi burası battı bindallı filan yok evel gelinnere kına yakādılar şindi hangısı yakacak kına zülüf keseledi şindi ele güne gidese ben küçük kızımı ele güne vēdim kaçmiyiri istiyi zülüf kesmek şindi dü͜ününe iki av̇şam kaldınaysın toplaşırız aykıriyriz okiyile ilāhi söylı̇̄ ler otuttirı̇̄ le kızı orta yere ȫtile yüzünü ellene kına koyiler ayaklana koyiler bitta ilahile beraber ȫtiliyi yüzü öōdan kalki bitta annesinin elini öpiyi bitta sıradan samaşiyiri ondan en yakın akadaşla akrabalala başta annesinin elini öpiyiri bitta ālıyiri bitta bibilen elleni sıradan opiyiri öle bitta iki gün kala dü͜üne iki gün kaldınesın bir av̇şam vaka koj getiriliyi o koj geliyi başlık parası bitiyi o vakıta kada bitta dü͜üne geliyle gelini alma geliyle davulla geliyi evin önüne kada çıkarile gelini bitta alıp gidiyle davul dövdüre dövdüre ben küçük kızımı öle vēdim büyǖ seslemedi kaştı ozman öfke aradiysin bitta koymisin e koydum ama geç koydum bubası koymadı bitta kırıldı bubası ne kaştı sōmadan dinnemedi ben büyüttüm de ne seslemedi bu işle bȫle kādaşım şindiki genşle patron patron şindi genşler kocaları kazaniyi parayi getiriyi veriyir eline onnar şindi āzıra alışmış suvacıla to ōdan su getiremezler onnar azır çeşmelere alma üşenile aydi bakalım ay inanmiyile ben diyirim evel diyim maşınasına gidēdim eveli diyim tekeze kuruldu āman maşinası vadı diyim ya kılcı͜a girisin bütün ufacık kılçık akar o tezgaralala saman taşasın saplık to buda da yakın saplık va tezgerala ne çille çekēdik iki sapana gibi budan ikisi ben ileden tūtim o ākamdan tuti be ca bitta kayiysin maşinanın altına saman koyi iki kişi götiriyi sapla to bıraya kada batiysin yüsek saplık yüsek saplık çille evel dokucu yapādılar dukocudan atāla barabana āman maşinasına sona ōdan birisi salar ne çilleler çektik buralanı bilmiyim ama Karaladan 206 135 140 145 150 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU biliyim onnarı būda bilmiyim male çeşmeleri vadı e bitta çeşmeler geldi tokla geldi analamız ne tok gȫmüş ne bi şey idareylen büyütmüşle sen de şindi genşler idareyi fıydırcak onna gas ta onu yakile bitta küçücük bitta koyi to da lambayla tüp olsa gene islē küçücük idare koca kuluşka koyı̇̄ le içerlere çok çilleler çektik şindi genşler rātta ben şin bacaklan üstüne kakamiyim er ekim aciyi bu işten sat dötte tütüne gidedim ben bütün üstüm başım süzülüy su varıncaya yanayak gezedim aydi bakalım yüklen tütünneri yüklen sat on bire on ikiye kadar tütün kıriydim geliy dizerim onnarı emde tek şişle böle çif şişle olsa bak ben şindi genşler yapacak rāttan acı olmiyir çilleden oliyi otobüsle gidiyiz būdan eskiden hepten yayan gidēmişle sen de beni bilmiyim ı̇̄ tiyāla ta çok biliyi ı̇̄ tiyala annadıdıla bütün de͜imene gidēmiş bütün zōlancık iki ölçek misi bulūsa misir ekin bulūsa ekin varıp de͜irmene gidēmiş ya sītına koyup da şeytancı͜a e bilmiysin ya sen ēmedin ben de ēmedim ama annadīdıla analamız annadīdı şindi genşlerin işi yaşamak hē gün çöpe beş lef fıydirile öle ya günde kaç kere dı̇̄ şiyi uşak döt kere beş kere dı̇̄ şiyi sırasında aydi bakalım sil kokulu mendil para yüzleni bilem yıkamiler to onna aydi biz bi gelin aldık a mare yıka yüzünü uşam mare yıka beze haydi o noliyiri böle ta iyiymiş pampir ıslak mendil be canım BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI 5 10 15 20 207 27 Anlatan : Hüseyin, 55 yaşında Derleme Yeri : Ası (Dobri Voynikovo) Konular : a) Köyün tarihi a Osmannıymış ondan sora Bulgala alıyır Bulgaristan oliyir Ası kȫ şindi onna pek cevap veremeycem duyduklarım sade Ası kölü biliyiz Aso başka Aso deler o Bulgar Aso eski yeri önce buraya kuriliyir köyün pınarları var Koca pınā diyiler o içme suyu aşāda iki pınā vadı aşāda Yani pınarı var köv̇ün aşāda onu yapmış sa͜ipleri onun adını komuş Bulgala çoku Dobricden geliyir temiz Türkçe bilile Dobruca Bulgaları yüz elli hanelik köv amma elli hane yetmiş hane vasa göç edildi Bulgala da genşler gidiyiri çalışmaya dışarı onnadan da as beş altı hane var tübemiz yok bi meşemiz va tarihi meşe altı yüz yedi yüz senelik meşe amma şu anda şuda iki ay önce bi yıldırım düşiyir yarıyı ōtadan o tarihi yazılı meşe bayā geniş ya bu dolayda en eski āç zamanında ayvan otlatma ozman mera geniş göl yok akan dere vādı çeşme va kuru çeşme derenin adı Yılannı deresi yılannıdan geliyi aşāda öle akar Kazan pınarından çıkar fazlası akıp gider dere eski köv̇e kurulur o dere var şuraya manavla mālesi dēler şuralar İslamberi dēler yukāda Cadıla mālesi var tālalan epsinin adları va be canım şura yasa͜ın ākasında Koca meşe dēler Koca meşe tarlaları bu yankı Ayvalık deler bu karşı ormanın arkası Yayla öte yan Kayacık yakası dēler yurtluk yok kışla deye yok biz yetişince beki vamış ama biz yetişmedik. 208 5 10 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU 28 Anlatan : Şerif Mehmet Emin, 82 yaşında Derleme Yeri : Karalar (Çerna) Konular : a) Köy Tanıtımı a şindi bu Karalar baştan ötedeydi ben ēmedim ōda pınala vara Kapaklı diyile epsi Kapaklı ayvancılık ayvan manda keçi koyun epsi vadı bostan kamiş çükündür ne vasa pancar sona bi de şe Türkiyede ne diyiler ona biz burda morka diyiz havuç ya kusura bakma şindi benim anam sinebilikten senevir bin dokuz yüz on dötte buraya geliyi on döt yaşındaymış kocabam anamın babası İstanbul medresesini bitiyme Hacılar mālesi İbram hacılar mālesi Rıfat hocala mālesi çok derin bi hocadı kitabından mı azından mı nefesinden mi bilmem tamam mı şindi su va eskiden Tapıncak pınarı İbrahim hocalar pınarı te ōda aşada savetin yanında Yamakların pınarı to oda bi de Kut pınarı va kenarda duriyi tā ama işlemiyiri Karalar karalar denen adam Karalar karalar demişle kızları vamış yolda geçeke marebelik zamanında buralardamış BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI 5 209 29 Anlatan : Lütfü, 50 yaşında Derleme Yeri : Karalar (Çerna) Konular : a) Sohbet a er bi kȫ nasiysa bizimde öle elli söför kamyon taksi kullandım şindi te böle ustacılık ayvan bakiyirim geçim şeyi konişiyim üç ay Bursada kaldım zatı gülüm onun kücü kardeş bu Ası kȫ olsun Ōta māle olsun acık farklı konuşula Deliomannılar Çukū kȫ onnar farklı konuşur öte dōru Klement onnar acık farklı konuşur öle bi cins geliyi kuriyi köv̇ü burıya burda zate kȫ burda dilmiş orda öte bi kȫ vamış iki kilometr buda dōdum burda büyüdüm ne söylem ya isannar iş olsun rāt bi yaşam sālasınnar isannara onu isterim 210 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU 5 10 15 20 25 30 30 Anlatan : Cemile Hüseyin, 71 yaşında Derleme Yeri : Baykocalar (Baykovo) Konular : a) Sohbet b) Düğün c) Sünnet ç) Anılar a bize sorcek bis ona söylecez öle mi öle olabilir bis kendimiz göçmenden gelin geldik komşu köyden elli sene gidenne bazı geliyle ama uzaydan mı bakile oturcan mı yavrım ep çalışıyım atmış koyun va iki inek va koyun bakim sürek biz küçük ōlumla yetmiş iki do͜umlu çocum salmadı bizde oturuvēdik bıraya bir oca gelmiş bayılmış da diyiler ondan kalmış bu ad diyiler sözde bilmiyiz de bunu yeliler söyli bir oca gelmij bıraya burda te bayılmış buda adı ne olur baykoca demek kocamış demek baykocalar demek ondan kalmış bilmiyiz de öle yavrum tekeseye gittik tütün kıdık misı̇̄ kazdık elpeze yaptık süpürge işledik her şey yaptım yavrum eşim yaşlı dil yaşlı emekli genç emekli oldu tekesede ben gündüz işe giderim geldim mi paket yapādım şeke dükannara paketleyip onnarı atmışar yüzer iker paça üçer adam kamyon gelip alır onu yaptım yavrım her şey yaptım bu yaşa geldik yavrım ama gene de Allah’a şükür yimemiz içmemiz bol ben kīk beş mi oldu ramazan anifeye bayrama bi hafta vaka ameliyat oldum bunumdan gittim astaneye orda bi kız va Bulgaca hiç bilmiyim septe gittim astaneye dohtur demiş ki ne yiyi bu hanım anne yetmiş yaşında ba anne ne yiyidin dedi hizmetçi dedim yavrım er şey şey yidim süt te yidim yo͜ut ta yidim pide de yidim ne vasa yidik maşalla maşalla diyir he ayīmadık seçmedik e ne vasa şu kadar koyun var inek va baktık işte eh ep te bakiyiz yavrım şindi kalan nabalım yok yavrım çocuk güdiyiri kendikileni güdiyiri bizimkileri güdiyiri b valla kız istemey gulüm neblem onu bizim kızamız bazı kaştı ama be canım gelip isteler nışan yüzük yapa şindi Yeniköyüne gittim ben çocumun ahbabı oraya gittik haykīdı neyse çocun babası geldi aġası geldi yingesi geldi anası yüzǖ daḫdılar işte böle te dü͜üne nezman yapacakla istemek oliyi geliler istiyle ya sevdine yok ta hemen dü͜ün ta yok bir yüzük daktılar nişan yüzü diye böyle duri kaldı şindi sankim nışanlıla söz daktıla sanki dü͜ün yapacakla bizim eskiden dü͜ünner iki av̇şam olu- BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI 35 40 45 50 55 60 65 211 du kına ile üç avşam oludu salı günü bāşladı çarşamba perşembe cuma günü gelini alma oludu arbayla geldile beygir arabasınna geldile beni at arabasıla geldile aldıla te annadiyem neyse geldile istedile oldu evel yapālamış benim dü͜ünüm altmış ikide oldu bi şe olmadı sanki toprak bastı parası istēdile ama heralde istemediler ben oraları bilmiyim şindi neyse geldile beni arabala at arabasınna aldıla geldile bali annele epsi geldile amaya öptüm sora babam arabaya pindirmek yaptı gelin arabası pindirmeye babamın elini öptüm ti atmaz mı yavrım genşler açık oliyi ama bis zaten biz açık gelmedik biz kapalı e be canım manto giyēdik ötesin pinesin arabaya şin ka bi şe giydı̇̄ miyler bıraya gelidine attılar sanki kapıları yaladım koltuma iki ekmek vēdi kaynam eltilerim ibrı da verdiler bitta döktüm kaynananın evine kada valdenin evine ta kendi evime çıktım döktüm ibrıda suyu bitiydim işte böle yavrım yoktu bizde gezi bah̠lava yapādık bahlava yeme gittik annem ça͜ırdı bize gittik so devisi hafta bis çı͜ıdık bıraya kaynam kayın valdem çı͜ıdı annem çīıdı onna da bıraya geldiler ozman çiz aldıla geldile baktıla ekmek yedile babam geldi çize bakma of yapıldı yavrım er şey pidesi baklavası fasıllesi lāna çōbāydı işi çōba tatlı çōba kabaktır her şey her şey yapiz ozman yiyidik çünkü biz onnarı alıştiriz koştiriz ta mesela hiç epsi yeniydi hiç bi şey kalmazdı be canım sofra koyāsın içeri koyasın mesela büyük olusa salona koyāsın iki sofra koyādık bizim evlemiz aşada dȫt göz evim vādı anda so biri çiz altına koyduk ōda yidik gelin ōda yiyir ekme ninesinne salona koyduk iki sofra koyduk işte böle adamnara koyduk ayrı koyduk mesela ama şindi kalan aliysin gelini bi satta bitiyi mesela dü͜ün banket yapiysin bizimde oldu benket mesela ozman yapmışla hayvan kesmişle banket çok kalaba olmuş gece būda dü͜ün banket çıktı dü͜ünümde ben kendim ötedeydim ama almadıla gelinde dakıya bıraya bankete onnar salmışla ben kıza diye gidip almadıla bizim isanāmızda akrabalamıs bittaya güveyi aldılar bi o aneye öbür aneye ka te aldılar bu aneye misafile aldılar doyurdular bitta geyirdiler kızın hanesine kız alma mesela dakı yapālar bitta dakı yaptı mı buba da bubanın elini öpesin pindirisin arabaya bitta araba hızlanır böle oldu beni dü͜ünüm c yavrım buda hiç ta sünnet dü͜ünü olmadı ta hiç yapmadıla yavrım eskiden yapālamış çok kalabalı sünnet dü͜ünü davul çalar mesela mısafi- 212 70 75 80 85 90 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU le doyurusun sulasın her şey takımın olūdu bizim uşaklamız şini būda kalan koca mutar yapmış sünet dü͜ünü yapmış oma gitmedim ben sanki bi canım neye gidem yaşlı insanım ivel çok kalaba͜ı sünnet dü͜ünü oli yapasın sünnet yapasın uşakla hane sabinin evinde yatırırsın uşakları kocaman doyurular sulalar kalaba olur ama şindi öle yok olmiyi ç babam kendi tālalanı işledi bis ozman küçüktü yavrım gidēdik ama yannanda oturmā bitta büyüdükten sora bitta tekese oldu elli yedi de elli altıda bitta işe gitme sanki bubam çalışı gider gelir av̇şamna sora bita son zamannada to oda başka kasabaya gitti çalışma gitti bitta bizde neyse büyǖdük yetiştik o çünkü fakir olduna bizi salmadı tekeze işe deyem bali kendi emenne biz büyüttü diyem bali yavrum beş tanecik kādaştık büyüttü yoktu hiç yoktu ozman naret alīladı alīla koyala ona göre naret şu gare ekivercen deler çok çile çekti mesela tālası olan aldı gitti az olandanda gene şu kada aldılar çeken çekti malay misi unu ekme yidik bizde yimişikdi malay ekmē misir unundan ozman de͜imen vadı ǖdesin şöle yimşacık olur ninem onu karı teknede şȫle koya tepsiye pişiri ama kırmızı sarı akı gibi olur çok yedik yavrım ama çok çaldık ha gene de ölmedik aşlıktan gene bunu yaşadık tö öle yavrım misir ekme yidik ozmannar açlık vadı polis dayandı kapıya verecen a be veme bakalım ta çok olanı mesela çok koyiyiri az olana koyiyiri sen az salana az çıkıyiri dedi naret istiyrim şu kada verecen diyiri yok canım niye saklaya polis kapı gidiyiri neye saklaya yavrım koka da yapamazla bilmiyiz fukareydi bizde şükrettik bizi büyüttü bunumuzu kanatmadan bizi evēdi vedi kīdı sardı altmış sekizde vefat etti ba BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI 5 10 15 20 25 30 213 31 Anlatan : Ayşe Nimet, 70 yaşında Derleme Yeri : Baykocalar (Baykovo) Konular : a) Sohbet b) Kış ve Sağlık c) Kurban Bayramı ç) Günlük İşler a bis bi köylü komşu kızım onda beş sene dūduk kocam astalandı bıraya geldik tezgere aldık gittik tezgelemizi vedik beş sene geçti ya kimlimize yazıldık kocam ōda üç yede işledi paralanı alamayınca geldi bıraya kaldı būda pamuk izne aykırdılar ka͜ıtlamızı alamadık kimlimi alamadıma yaniyim başka bi şeye yanmiyim to bıraya otur sen o da bilir biliyiri ben gittim beş sene Tükiyeyi bi͜eniyim yapıs yapiz Tükiye yemēni ǖrenemedik be yavrım hele de bi mor patlıcan kānıyarık diyile ya gidēdim mediven silme o kadar öle güzel kokādı to onu ǖrenemeden geldim bunna kardaşla gidiyle oraya buraya iş yok çocıklara koca koca çocıklar epsi aylak geziyi yok iş yok yavrum çok temiz avamız kızım deyer sene gidiyi şindi bayramda gene gelecek oliyi babasınnan b alısın kürē konşula söylesin filan vakıt çıkacaz kar ayıklama kar olur böle olur ben biliyim böle amcama gittim evin üstüden gittim yavrım amcama geştim kar ama istedin kadar evel çok oludu ilesi çok oludu toplādık canım māleye gidı̇̄ liydi misı̇̄ ide kumpir pişile yok böle māleye gide sǖmek işlesin kimse ȫrü çorap örǖsün yelek örüsün asır dokuma gideriz meciye būda misir soyma gidēsin işte böyle günün dönme be canım ne yapādık vādı vādı ama çok az vadı doktula köyde yoktu ama Şumene kasabaya gelip alīladı sanki şin ateşi olduna şindi bizim bir Bulga komşumuz vadı ama çok iyi dil biz hemen bubam başka bi kasabada devlete işliyiri oraya gidiyi işleme biz ninem bizimle anne diyisiniz ya siz biz nine diyis uşam evde kadaşım sıcakta kaldı da o yinge sōdum yinge dedi ki acık soda koy acık sı̇̄ ke koy acık su süz üzüne vuçutu böle ya͜utta kompir kaparız benim sıcaklım çok belki kık derece kahtı ama o vahıt doktur gidemedik belki onda sora yinemiş dedi kompir kafadan sı̇̄ ke su sǖdü bitta geşti böle yaşacasa yaşamacasa yarın mahana oluyu bi yede sora birader çok böle şe oldu 214 35 40 45 50 55 60 65 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU bi ȫsürük geldi kapıda koydula kimse gitmesin deye ne yaptı biliy misin çok ȫsüdü benim kadaşlarım ondan soracıma to bu Ası köyünen geştinen ilaç bulamiyis kadaşım geldi bıraya bi kocaba sādıdık acık su acık şeker onda so kesti te şindi helen gene kız kādaşım çok ȫsüriyiri çok işledi ama sigortası ödenmeden doktora gidemiyiri ariyim eşe südü ama bulamiyim yavrım çok ȫsüriyiri çok işledi otuz sene var ama ilerliyiri şindi az isanna çalıştırıyırı maşinalar çıkādıla şindi çok ȫsüriyiri ama bulamadım to eşek südü ninem annem rāmetli içı̇̄ di akadışama bitti yavrım kapıya koyula ka͜ıt bu hane kimse gı̇̄ meyecek uşakla astanede oldu dedi fıkara olduna bis gidemedik hastaneye gidemedik ninem emen bizi koştu kadeşim sādı kocaba eşek südünü oliyi dişi eşek oliyi yavri yapiyi ya duyiysin ta filancada va sālıyı diye ozman çıkıkçısı vādı gidēdik çıkıkçıya bi adam vādı yapāladı şindi kalanna bitti gidiysin astaneye sigortası olan gidiyi olmayan gidemiyi astaneye de sana söyliyim yavrım yaşamamız iyi ama to bu genşleri emekli ol yok ben çocum yetmiş iki do͜umnu bi gün devlet işi yok atmış koyun yaptık merkeze yazdīdık ta hani para ödesinne vesinne senede diyi şindi de işidiyiz bi hastalık geli aklım çıki yavrım ondan geçiniz benim emekli maşım iki yüz lef koyunnada bilmiyim şab gibi bi şe ta burıya emedi ama biz de şindi ilaşladık konamızı çok şükür be canım bali baki de baktı ama hasta olduna fayda yapamaycek çünkü yapamazlamış ona dili morarımış böle kafası şişēmiş öldün mü onu koyisin ora c gene he şe yapa yavrım gene hazılanısın gene misa gelcek kızan çocun mesela damadın ya bi yemēni yapasın başlıysın çōbadan yapma mesela kus çōbasıdan kabanı pideni tatlını nişasta dedik iş çōba pirinç çōbası er şey er şey bizim kaba͜ını so͜ukluna varınca kadar be canım kuban kese da͜ıdasın bayram namazına geldine kesēsin kūbanını pāçalasın da͜ıdasın koyāsın mısafine yāni pişirirsin av̇şama doyuruşun mısafileni geliy bizim hanemize kayın valdemin iki tane kızı vadı babaları bende dūdu öldü onnarın tabi geliyledi bana bayramda evel çok kalaba oludu şindi dü͜ün mesela dışada oludu kimseye zararın olmaz ama hane sabinden mesela benim ozman evde oludu mısafir tabi geldi onnara ekmek koyduk her yerden geldi onnar o av̇şam ekmek koy- BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI 70 75 80 215 duk yatīdık mesela er şey takımıyla yapiyiz yaptım gene paza günü mesa ozman şe yapiyiz sana şindi nası diyem nışana gelile hani sandık mandık getirile mesela gelı̇̄ ler onda sora kendi akrabalama aykıriz mesala mısafile geldi mi köyleden evine döndün mü bizim orda kendi olan kalır onnar der ki mesela babama dayı dēler ona akrabamız dayı ben filan alcam feşman feşman bana ozman taksim eder kāla hanımla da bende erkekle de filan olcak hazılala alīla şindi kalan yok yavrım evel böledi binim altmış ikinci senede bitta sona altmış ikinci senede bitta sona altmış döt altmış beş bitta sen bi gün oliyi dü͜ün yapiysin ç bosta diyiz bis bu sene çokça yādı ama bi sıcak oldu bi yādı büyümedi yavrım acık olmuştur üzüm çok güzel vadı döktü üzüm sanki işte böle yavrım sabala beşte kaktım koyuna sādım südü ölştüm sadık südü ölştük sǖdük kamyona vedim gitti bitta içele toplasın yemek yapāsın ölen gene yiyisin av̇şam ta gideysin koyunnanı kaşılasın gene sayasın işte bi gün bu işler hep aynı aynı aynı süpürüsün toplasın yimeni yiyisin işte böle 216 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU 5 10 15 20 25 30 32 Anlatan : Ali İbrahim, 72 yaşında Derleme Yeri : Baykocalar (Baykovo) Konular : a) Hatıralar b) Oyunlar a hoj geldin Ali İmamoglu İbrahim yaş yetmiş iki bu köyün adı Baykoşalar Baykova dēle buraya kaçıncı sene bilmem di͜işti bi senelede Baykoşaladı Baykova oldu buralāda ben kık iki do͜umluyum kık ikide doduna burası faşist devri gibi böle babalamıs kendi tālalanı çalıştıdıla babamın yetmiş deka tālası vadı çiftli vadı böle anamla ikisi bizler eriştik bizler de onnara yādım ettik biz beş çocuk döt erkek çocuk bi de kız çocū va bababın demek ki beş kardaş bis babama yadım ettik böle tālalada çiftçilikle bȫle maşinamız yok ben eriştim zaman beygı̇̄ le at arabalanna onna bunna çalıştīdı babam topra͜ı benim çocukka sıkıntılamız babam biz eriştiydi anam bizi eriştiydi faşis devrinde ozman fıkarelik kık dötten sora bitta işler di͜işti komanizma geldine bitta bi takım kaparatifler falan kuruldu çocukka okula gidēdik başta ilk okula gittik ilk okula gittimizde acık Arapça okuduk günde bȫle iki saat Arapça verı̇̄ ledi deslemiz dȫt saatti girişin öretmenin yanına Bulgaca verı̇̄ ledi Türkçe verı̇̄ ledi talaya da gidēdik misir ekedik ayçiçe͜i ekedik sabala kaktımız zaman böle işe gitme başladınası bȫle babama annemize yadım edēdik anam da͜imi būda yemek yapma kalīdı çok defa būda anam kendi yapādı ekmekleri kendi teknede böle hamırı yapādı böle vadı evde yapılmış peşkası topraktan sobası vadı bunnara ekmekleri atādı böle onu baştan yakadı yakādı kızdırıdı ateşleri koları çekedi doldurudu ekmekleri oraya üj gün ekmekleri yidik üj gün üj günden sona gene yapādı ekmek böle böle çalışīdı bȫle doyurudu bizi bȫle günnerde böyle büyüdük hayata atıldık hayvan vadı samada hayvan bakādık koyun bakādık inek sāmak için koşmak için ayrıyeten bakādık şindi traktöler būda nası remarkesi ayrı sabannarı ayrı çobana verı̇̄ dik çoban gidēdi sabalan kendi de güden isanna vadı konu komşula vadı onna bazıları kendi güdēdi bi çocuk babasının koyunnanı güdēdi o hanede döt çocuk var üç çocuk va ya͜utta o çocuk birisi sade koyunnarı güdedi öbürü de babasına yardım eder çifçili͜e BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI 35 40 45 50 55 60 65 217 b çocuk gene aynı bȫle işler oynadık be canım televizi falan olmasa o sırala ta radyı falan bulunudu bazı isanna ēkezde bulunmazdı radyı seslerine toplanīdık bazı böle top top oynādık ama bu avadan toplamız bȫle bunna başta benim küçüklümde yoktular bȫle ayvan tüysünden top yapādık da onna oynādık böle ayvan tüysünden böle ayvannadan toplayıp böle top yapādık to onnada yapādık böle sarādık onnarı bāladık o şekilde yimşaktılar biraz yımşaktı bazıları tıkızda yapāladı öle ta öle usta takımda çocukla isle böle uzun eşek oynādık bȫle bi kişi oraya dizilir o bitta onun üstüne atlayıp uzun eşek oynādık bȫle geceyle mālelere falan çıkmaya başlādık gölgelendine mecile falan olūdu kızlar türkü söyleledi bizle de gidēdik ānelere böle mesile gündendi zemanında babam getiymiş armannamız va erkezin armanı vadı evdede vadı böle armannarı getiymij babam bugün arabasında beş araba gündöndü ayçiçē ayçiçekleni indirdi burıya niye bis gırgır yapādık diyem bali koyardı bu yeni yuvādı akşamna kendi ısımlāmız böle yakınnamıs topanīdı ablamın akadaşları vadı o ḉa͜ırdı gündöndü dövme böle sopa kesēdik böle sopayla gündöndüleri dövēdik oda armanda böle kafaları ekez birer kafa alıp tap tap tap tap dövēdik ondan so çekirde͜ini ayırdık burıya kafalanı ayırdık ayvannara bu tarafa atādık andan so e böle ablamın kız akadaşları gelı̇̄ ledi tǖkü söleledi böle şennik yapādı em işleledi em şennik yapāladı ama çocukla geliyledi oraya gözetme çocukları baba koymazdı ben de gidēdim başka ānelere ben beni de koştudular çok defa ben de akaşımla gidedim mesile andan so sopalādı avlı içine girdin mi kıstīdı ama biz gündüz gezinike ta biliyiriz neyde ne olacak ne gidece͜i gündüzden ta akadaşımıza haber ediyim ben akadaşıma haber ediyirim öbürü iki üç kişi toplaşıp gidēdik mesle sora sora künne gelme başlādılar kün getiyme başladıla bi lenteyle mektebin duvarına salıylar böle onda so kasetle böle künne toplanma başladık okulun bahçesine şennik yapma başladık mesle gene toplanıdık bi yere bakadık künnanan e böle isanna ne kadar olmasa öle ayrı yaşadına yabani alde birbirine yakınnık yoktu ozman yakınnık yapma başladı isannar biribirlene biribirlemize öle çocuklala kızlar konuşma başladı çocukla arkadaş edinme başladı ta ileden benim küçüklümde isanna epten kendi kendine öle bi yabani 218 70 75 80 85 90 95 100 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU alde böle yaşāladı demek istiyrim sora sora ep uyandı bitta isannar yavaş yavaş işte böle geçiydik ayatı askerlik yaptık diyem bali mektebe gittim yedi sekiz sene mektebe gittim sekizinci yoktu ozman bu küçük okul e būda köyde dödüncüye kadar gidiliydi dödüncü sınıfa kadar dödüncü sınıfı çıkadına Umran kö͜ünde okudum bitta orada yedinciyi çıkādım yedinciye kadadı bu küçük okul ondan so Şumene vadık başka mekteplere Şumene bitta devam etmedim mekteplere e būda işe gı̇̄ dik būda mektebi bitidinesi būda bi ondan sora buda tekese oldu babalamızı topladılar mecburi imzayı vurcan buriya yani ne kadar tālan vasa ne kadar koyunun varsaydı ne kadar zenginnin varsaydı epsini burya göndercen bize babama imzalattıla babalamıza imzalattılar tekese kuruldu çıfllikleri topladılar tālaları gündöndü ȫmekten so kurtulduk ondan so buda trakturlar başladılar çalışmā oborlar kuruldu būda köyümüze beş altı tane obor kuruldu onnar epsi oldular ayvan bakma trakturlara tamir yapma trakturları çalıştırmā traktür üs kuruldu bi daha toptan işleme başladık Baykocalar toprānı bi sözde evvelki günner kaldı ekmē bi yede başladılar pişı̇̄ me sabala alıp tōbasını ı̇̄ sannar gittiler ekme aldılar getiydiler azır o zaman gelince evde pişiriledi evde yapma çalışıladı dükkanamız acık daha genişledi dükkannamızda aradını bulma başladın ilk zamannada bahçe bile erişmezdi böle babalamıs böle pınāladan su iştik ta eskileden mesle pınaladan kofayla getirile böyle suvacı suvacı da vadı e işte fenēlele de çalıştık te yukada dakılı elektrik baştan kuşakları bunna büyüttüm sora ceylan geldi tok geldi e diyecem de tekese kuruldu zaman tekese diyile tekese kuruldu zaman babalamız biraz güşlük çekiydiler istemı̇̄ ler talalanı veme istemı̇̄ ler geliyler belediyeden yalvariler İbra͜im aga gidecen imzanı vuracan ep kacak göstediler bazı bazı bazı isanna giymez ep kaçak gösteydiler sora ēkez ta iyi oldunu annadıla böle ēkez malını böle evde sade böle kendimize aneye böle evlenmişin bir ane sen üç çocun var ya͜utta bi çocun var o aneye beş dekā yer vēdiler babam vedi yetmiş iki deka yer İbrahim aga bu beş deka yeri bu senin kendinin kendine işleme diye vēdiler bahçe yapāsın fasılle ēkesin şu bu öbü tālaları sade onnara naret naret dēdi babam mesila ta eskiden ta eksiden tekeze gidı̇̄ miz zaman naret bitti epsi bitti elli yedide tekese kuruldu bu köv̇ün demek ki yaşam şartları diişti ta iyi oldu çok BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI 105 110 115 120 125 219 iyi oldu epsi de uşakların okulları okutma yerleri büyüdü uşaklara mektepleden yādım oldu yemek falan verildi buda Omran köyünde okuyan uşaklamıza Omran köyünde okuduna bitidi zaman kasabaya yolladık uşaklamızı okumā Şumene ōda uşaklamız bitta başladılar ȫretmen doktor emşire böle bi takım büyük işlerle karşılaşmā āyatımıs iyleşti bi sözle atmşıla so yetmişlere dōru e o günden bu güne teh āyat demokrasiye döndü seksen dokuzda onna isannarın üstüne telaj geldi ayrıldı böle isannar grup halinde diyem bali Tükiyecilik oldu kimimiz gittik kimimiz döndük çocuklala beraber döndük dedim çocuklara ne olūsak būda olalım ne olūsak Bulgaristanda olalım biz birbirimize lazım olacaz ı̇̄ tiyarlar genşlere lazım genşler ı̇̄ tiyarlara lazım bu alde onnara baştan dönmē istemediler sora ben de kırmadılar diyem bali biz yaşlılar acık ta burala da gözümüz açıldı diyem bali ondan so karar aldık geldik ben geldim onnar bire bire gene gittiler Türkiyeye Türkiyede üç ōlum var bir ōlum var erkek çocuk iki de kıs çocū var ōda çalişiler diyem bali doksanda döndük bi sene iki sene dūdular doksan altıda dōsan yedide gene gitti onnar ben iki bin on dötte bıldır sene gittim Türkiyeye onna da birer ikişer av̇şam ikişer üçer ay kaldım misafir kaldım onna da diyem bali onna da toplamışlar kendileni benim buda elli senede kazandım onnar yenden toplamışlar kazanmışla on senede ōda iyi gȫdüm onnarı onnar orda yaşi ben būda yaşiyirim biz buda gene eski işleri başladık iki bin dokuzda annem rāmetli oldu ben onnarın yannarına gidiyirim işte böle yaşattīmā çalışiz o günden bu günnere ya 220 5 10 15 20 25 30 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU 33 Anlatan : Fevziye Mehmet, 61 yaşında Derleme Yeri : Kilisecik Konular : a) Yemek ve Tatlılar b) Oyunlar c) Hatıralar ç) Kış Hazırlığı a yah̥nı diye bi yemek yapıyoruz bu yahnıyi biz şimdi bayramnarda olsun mısafir karşılamakta olsun böle neden yapıyosun desin her şeyde a baştan mı etten mi söylim nası eti şimdi parçalıyos eycene tuzluyos eti tencere biliysinis ben şindi tencere deyecem böle tencereye yāyı koyuyorus ben şin bizim gibi konişiyim amma yāyı koyuyoruz tuzunu koyuyoruz eti içine kızgın yāyı kavıryoruz şeyediyorus suvan kavırıyoruz önce önce suvanı kavırdıktan sora eti koyuyoz eti de kavırdıktan sora ice bi daha bıraz un koyuyoruz bi da kırmızı büberini koyuyoz su kaynıyo ice kaynadıktan sora içine bitta baharatlarını koyıyrız bu işte bizim yānımız bunu mevlitle de bayramla da çok yapılan bi şey sora başka çorba yapıyos mesela çōba hani sütte yapıyorus çorbamızı tavukla yapıyoruz çorbamızı ön çorbası ön çorbası diyola bunu şindicikin sizin orda nedir arpa var hani böle uzun arpala var böle kuskusla vā bizim topālak topālak bu arpaların topala͜ı var bizde onu şindi ı̇̄ cene gene yāla kavırdıktan sora suyunu koyuyoruz kabardıktan sora süt koyuyola bu ön çorbası oluyo mevlitlerde yapıyoruz hani bunu sora yapıyorus sarma yaprak sarması bȫle mevlitlede yaprak sarması oluyor sarmanın özellı̇̄ pirincini bulgurunu onu kavırıyoruz böle sora onun içine bi yımta kırıyoruz peynir koyuyoruz karıştırıyoruz ı̇̄ ce bahatarlanı koyup bā yapra͜ınna sarıyorus sora böle sade ki sizinkiler böle uzun yapıyo bizimkiler topālak sarıyola bambaşka ama şim bizimde başladılar sigara gibi yapma sora mevlitlede kabak biliyon mu ne bal kaba͜ı onu yapıyoruz sütlaj diyola sütlaŞ pirinci kabardıp şekerini koyile südünü koyile kabadını sütlaş oliyir baklava yapıyoruz şimdi baklavaya yımta kırıyorus bıras şey süt sütle karıyoruz böle topālak topālak yayıyoruz yaydıktan sora oklavala yapıyoruz biz şin gazete tatlısı diyola biz şin buna gazete tatlısı diyolar ama yaydıktan sora kocaman pazı olduktan sora böle oklavada büzüyoruz onu sora da açılıyo böle içine çeviz koyuyoruz gene büküp kesiyoruz böle BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI 35 40 45 50 55 60 65 221 küçük küçük kesip tepsilere diziyoruz tavalara tatar tatlısı dil yok bu buna bizim būda gazete tatlısı diyola sora böle başka da yapile bizim bükük iki çeşit yapıyola şindi çok yapile türkiye baklavala da yapiyiz bis ta çokunu da hani ben sana bizim özel şeleri annatıyo buda hani bunnar yapılıyo b tabiki küçükken oyunnarımız vadı sokaklarda toplayıp tozları böle bostancık yapardık küçük küçük küçük küçük dizerdik onnarı sora kabakları kara kabakları kesip yani başlarında lapır lapır lapır böle yapardık oyunnarımız bunnardı şindi çocuklar yapmıyı bunnarı c anımız deke şimdi ne olmuş ta anımız olsun gibileden şimdi ben bu köyden dilim ama ben Derekö͜ünde bu adın kö͜ü Kilisecik Sırbitsa benim kö͜ümün adı Sutrino Dere köy orda buraya evledim kırk sene oldu onuncu ayın yirmisinde kırk sene bitecek ben buraya geleli benim babam çifçilik o zamannar bizim tekesele vādı giderdim gittim o ne çok işledim saba erkenden saat iki bucuk üşte kalkarıs tütün toplamaya tütün kırırıs toplarıs ordan gideris şele vadı tekesenin binaları vadı orda oturup dizeriz dakarız dizilemizi şe ederiz kış oldu ne gidip onnarın elpezesini yaparız şe ederiz fasılle çıkarma gideriz gecenin saat üçündü dȫdünde ı̇̄ sannala böle fası̊ lle sizin şindi beyaz hani oli fasilye onu gidēdik çakarırdık traktola gitiriyle bittası gidip onnarı şele siz ne de deyiren deyeriz biz böle hani onnala döveris savururus temizleriz kış oldu mu gene tekesele vardı hani koperatifler vadı koparetifle şindi isannara yer bulūladı gidēdik masalada pakladık o fasılleleri tekese bitta satādı ben annemne babamna çok gittim işe hani annem benim babamna beraber çalıştılar elli bölüm çalıştılar koperetife elli bölüm dekar diyilikten hani elli dekar yer çalıştılar ikisi böle benim annem traktöradaydı babamna beraber ȫle çalıştılar onnar orda çalıştı ben evlendim evlendikten sora üç sene okulda çalıştı ondan sora evlenince kadar dikiş yerinde çalıştım evlendikten sora bırıya geldim burda okulda çalıştım üç sene ondan sora altı sene çalıştım postanede doktora götüremedimizde kendimiz ilaç verirdik bizim sirke sirkeleriz ayānı sirkeleriz bileklerin sirkeleriz vücüdünü sirkeleriz ilaçlamız vardır ateş kesici ilaslamız vadır devamlı derecelemiz vadır sıcaklık 222 70 75 80 85 90 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU ölçme hiç arasız ölçerim bak ben bunu sana ocak ayında mayıs ayına kadar çocuk baktım torun baktım burda sıcaklī da oldu hani ateş otus dokus geçti ateşi böle ona y̥ep burda baktım sirkeledim ısladım öle hakkından geldik benim çocukla böy̥ledi ç kışa başlayıveriyiriz şeyden domatesleri dometesleri gavanozlara burkannara konserve yapiyiris sora böberleri gene kocaman gavanozlara koyuyorus turşu yapıyorus gavanozlara burkannara deyerim kompot yapıyorus komposto her şeyden komposto yapıyorus bis çilekten vişneden kirezden kaysıdan erikten çeşit erikten hani biz kış içi iki yüz elli üç yüz gavanoz sāde komposto yapıyorus sora domatesten şey yapıyorus ne deyesiniz siz salça yapıyorus salçanın içine ama sizin gibi sāde salca yapmıyoz böle bübele şele salçanın içine mor patlıcan deyeris hani böle öle şey koyuyorus büber koyuyorus hani öle yapıyoruz onnarı samsa͜ını koyuyoruz baharatını koyuyorus onnardan ben yapıyorum atmış yetmiŞ gavanoz yapıyorum sora kışın şimdik kȫ yerinde olunca dükannarda taze yok hani böle gidip balcan koparısın şeydesin hapsice evden hazır alıp yapıyoruz ekmek var şindi ayle fıkare yok parası evde ekmek yapıyor kışın devamnı evde ekmek ununu alıyırı davamlı evinde yapiyiri sobasında pişiriyi ekme un ekme būda ekmē būda ekmē mısır ekmē Bulgaristanda yapılmiyi artık mısır çok ayvannara mısır ekmē yapılmiyi bizde būda ekmē evde ekmek yapmıyom şindi hani benim halim vaktım benim aylem vakıtlıydı kardeş ayvannarı vadı ben dilim öle buraya da geldim yine de öledi vasa bi şey yardımcı olurum BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI 5 10 15 20 25 223 34 Anlatan : Sabriye Halim, 77 yaşında Derleme Yeri : Yeni köy (Visoka Polyana) Konular : a) Köyün Tarihi b) Düğünler c) Yemekler ç) Bayramlar d) Mevlit e) Peynir ve Tarhana Yapımı a yeni olmuş şini burası ormannıkmış baştan bu ormannı gelmiş iki kişi üç kişi buraya geliyle yapıniyler bitta ürı̇̄ ler öle burasının adını ne koyalım demişle Yeni kȫ koyalım demişle yeni geldikleri için Yeni kȫ demişle ep böle b ēkes dü͜ünü iyi yapıyırı eskiden dü͜ünner onnar şindi öle adam yok yanı başında şindi adamı yanında karısı yanda öle yapiler te tö öle bi dü͜ün yapāla arabayı ȫtele alīla gelini getirile eskiden dü͜ünner gece olūdu benim dü͜ünüm nası geçecek tö böle gece geşti gece maşalon yapāla dakıya tutāla şini bi bezi dolāla bı̇̄ sopaya ōdan acık nafta ya͜utta gaz dökēler ona bitta bir kişi onu tutar oraya toplaşır isannar maşalon dēler būda sizin oda ne dēler ȫle tok falan yok gece tutāla dakıya gündüz de kālar tutar dakıya bitta gelini gece güveyle gelini tutāla dakıya gündüz de sāde gelini tutāla dakıya ȫle kaştık anamız babamız gȫmeden aldık kendimizi geldik ozman ȫle oludu böle şindi iki kişi annaşıp da gelmezdi akrabala kāve geldi kendi akrabalānı göndēdile bizi bitta onnara öle bak şindi biz ozman küçüktük gülüm on altı on yedi yaşında evlendik ozman küçük evleniliydi en geçi yimi yaşında evleniydi isannar şindi otuz yaşını bulmadan evlenmiyi genşler ȫle onnar iyce sefa süriyler andan sona evleniler e tanıdık tanımadan nerden gelecen konuştuk konuşa konuşa geldik e baba güceniyi be canım gücenmez mi baba güceniyi ne ıştınmadan gittin deyiri darılıyiri ne kadar olmasa bi ay sona gittik kōkumuza gidemedik darılacekle deye dü͜ün ozman bȫle gidip gelinmezdi gelinne güvē biribirine hanelene gidip gelmezdi emen dışada kendi kendilerine nası görüşülēse görüşile böle baba istemezdi gidip gelsin kızın babası çocun babası öle şindi onnar üç beş sene geziniyler beraber de andan sona evleniyle bugünde önce körfeslikti insannar çok yabanıydı yabanı gibi 224 30 35 40 45 50 55 60 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU böle sıkılgan so͜uk yemek verilmezdi be canım misāfileri gelir içeri sofra kurūla ȫle doyūrular böle şindi masalar kurup da doyūmazladı sona çıktı bu masacılık şindi öle yapiler şindi masalar kuriler o zaman pembe fistan alīladı atlazdan olūdu fistannarı öle oludu burda bindallı gȫmedik biz şindi böle telli şeler giyiler şin bakiyrim ben de oma o zaman vamış ama bıralada yok kundura alīladı geline bilezik öle şele yoktu bilezikle Türkiyede oliyi burda şından sona alem gidip Türkiyeden bilezikleri alyiri şindi dakıyiri bi meydanı olan meydanı olmayan gene dakmiyiri öle gülüm en çok seksen ane Türkiyeye gitti az kaldı insannar söylem adlanı kıs ta onnarı diyi kimne vadı diyi Memişler sülalesi ta ötede va İbrahim Memişlerin sülalesi bunun amcası bitta kimisi kasabada c çeşin̥t yemek nası biliysen öle yapiysin biz şin günümüzde itiyāla nası yapāsa öle yapādık yānıyı mı söyleyelim be canım yānıyı ben kendim yaptīmı söylerim size şindi ben şindi koyarım eti tencereye yıkar onu isla şöle nası lazım ya içinde kavurum başta eti andan sona bitta böberini atarım bitta suyunu koyar kaynar sona da bitta so͜anını koyarım beş altı so͜an dorarım onun içine öle pideyi baştan pazıları ıslarıs bir kücürek kaba koyar bȫle tepsiye andan sona tepsileri yālar koyarıs bitta bȫle pāça pāça koparıp dizeriz onu üstünü bitta pı̇̄ nir çalar ta üstüne katīnı koyarız ȫle biraz da kızāmáycek gibiyse soda atarız üstüne ȫle çok tatlı olur pideler āda da koyarıs bal da koyarıs lütenisa isteyen lütenisa koyasın çeşin̥t çeşin şeleri koyasın er neyse dızman da yapiyis lütenisa da yapīyis kompot ta yapiyis şindi domatile kızariyiri domatile kızādı mı bitta onnarın kabını soyāsın ōdan burkana koyāsın sōna lütenitsa yapacak olduna maşineylen yıkā paklar onun kabını gene şey ediysin çıkariysin çekirdeni çıkariysin onnarı kaynadırıs Tükiyalılar onnar şindi koyiler birer çuvala ben şindi ōda dūdum biraz suyu iyice süzüliyiri ama bizim öle odunna o suyunu kendi kuriyir suyu kendi ateşte yana yana bitiyiri onnar şin aksın suyu da koyusu kalsın deye öle yapiyi Tükiyelıla ōda altı ay dūduk biz yaz günü biyeniyiz be canım biyenmez mi isle çok isle uşaklamız ōda biyeniyiriz biyenmeyiz mi ama kafamız çalışmadı geldik ama öle kafamız döndü geldik çilekten kompot be canım nası yapacaz toplayıs çilekleri yıka- BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI 65 70 75 80 85 90 95 225 yiz onnarı koyiz burkana döde beşe kaşık şeke koyiz kimsi beş kaşık istiyi kimsi döt kaşık az olsun istiyi çeşin çeşint yapiyiz ç bayram sofrası çōba yapāsın çōba yapiyriz yānı yapiyriz pide yapiyis baklava yapiyiris kabak kuriyiris andan sona çok çeşintli yemekle yapiyiz gülüm çōbayı kuskusu siz nası desiniz bilmiyim ay te ȫle annadıyım kuskusu yala kavuriyiz onu baştan kızardiyiz kuskusu andan sona suyunu koyiyris o acık kabarı gibi oldu mu südünü koyiyriz ȫle çōbayı ȫle yapiyis şindi napçak bayram saba gidiyler bayram namazına adamna gidiyi bayram namazına bayram namazından ama adamna bayram namazına gidince kakıp saba namazını kılmak lazım onu kıliyriz ya bayram namazını oriya gidince evde kıliyi saba namazını sona bayram namazına gidiyiri bitta ordan geliyiri be canım erkez büyük olanın elini öpiyiri sona küçükler öpiyir büyüklerinin elini sıradan öpiyler elleni öle d şindi söyleyem ben onnarı da söyleyem size şindi baştan toplaşırız oraya her neyse insannar toplaştı mı tȫbeyi yaparıs tȫbeyi yaptık mı bitta Kurana okuruz şindi orda Yasini okuruz Tabarekeyi Ammeyi Ha mimi bunnarı bi kere okurus şindi sıradan ōda altı yedi kişi otiriyiriz biz andan sona onnar okuduk mu onnarı ba͜ışliyiriz bitta mevlide sıra geldi mi mevlide başliyiriz bitta onu da hazılık yapıp okuyiris ila͜i bitki de okiyiz bitta mevlit bittikten sona da͜ılışacak olunca ozman okiyiz yemek mevlit bittine yiniyiri ne yapāsaydı yāni yapiyiri şindi bizim mevlit sāde kālar yapiyiri adam mevlidi ayrı oliyir karı mevlidi ayrı oliyir karışık olmiyiri kuzu gütmē gidēdik ayvan gütmē gidēdik ayvannamız vadı onnarı gütmē gidēdik ne mi götürüydük biz şindi gideriz kuzu gütmē ama geliriz ȫlenne eve annelemiz yemek āzıla oturup yeriz bitta ȫlenden sona gene gideris e yapādı nilemiz yapadı piynir yapādılar tulum piyniri o işmikten olūdu tulum piyniri işmikten oludu işmikleri bȫle sıkādı ninem andan sona onnarı koyādı şeye bi fıçıya e kıj günü yimek kabı kalmayıncaya kadar tuluma basadı onnarı böle ōlardı ōlardı bıraz çöle otu koyādı onnara iyice bȫle bastırıydı onnarı bitta o yimşacık duri oda alıp 226 100 105 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU alıp yiydik āmuttan armuttan yapādılar yapādılar işi tūşu böberden de yapādılar severdi acı yiydiler şindi burda taranayı naşı yapiyler onu mayaliyler er neyse böber dometi katiyler her şey katiyler sanki onnara amırını ȫgüriyler bȫle tıkız yapiyler yuvurmak öle yapiyler bitta sona küçük küçük kurudiysin onnarı kuruttun mu ofaliysin bitta öle suvan da konurdu ama onu unuttum şin soriysin unudiyriz to o kadar yeter BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI 5 10 15 20 25 30 227 35 Anlatan : Hasan Recep, 76 yaşında Derleme Yeri : Kilisecik (Tsırkvitsa) Konular : a) Hatıralar b) Oyunlar c) Kış Günleri a asan soy yok bizde neblem kilise vāmış küçük ama yok kırk yıl tekesede tekese vadı buda tekese kurdular siz bilmiyem biliy misiniz koparatif tekesede şifyorluk yaptım be hep şifyor kamyon tekesede hep būda misir topliyiz hepsini tekesede işlēdik yepten kocabam da būda elli altıncı sene tekese kuruldu ya ellide kuruldu Bulgala giydi biz giymedik ya sora bitta zōla soktula hayde gircen gircen tekezeye malları aliyle bilgilerin va mesala hayde tekeseye hepsi hayvannarı topladıla oraya babamna ikimiz gittik dadan taş çıkādık te ōda taş çıkādık taşla temele odan taş çıkadık taşla temele odan getiydik tūla aldık bilme ne te yaptık te balkanda kanara va ōdan çıkādık ben de ozman traktoradadıma traktöre taşıdım onnarı altmış beşinci sene yaptık bir ay yok başka hayvancılık vā koyun bakile inek bakile b ne oynacan köy çemişi oyneyez bilmem ne biliysin mi gözleni baliyle tutamiyle damnada mazalada oynadık koyile oraya bi çotuk dil mi potnik deyi sopala atiysin bi çoban çıkiyir dil mi vuriysin potni͜eo toplayınca sen kaçasan sopanı alıp geliysin uşak işi te bi çotuk koyi to ora dil mi bizde sopalala vuriyiz ona c odun getiriyiz nide yok vadı şe oda dükan oramak vadı kāve diyiler kāvede toplaşıp ōda mu͜abbet oda oldu kavede buraya deyiler koru bayırı buraya deyile yurtluk buraya deyiler boydan e bu dāya boydan deyiler köyün suyu ordan geliyi balkandan bıldır yāmadı baş sene çok yādı elli dötte biz kǖde mektebe gider burda yoktu burda dödüncüye kadar mekteb vadı buda Voyvoda kǖ va aydı oraya biz bitta yedinciye kadar oraya gittik bütün kış to budan bayırdan beş kilometro yol yok ozman şindiki gibi otobüs var dil mi mektebe taşile ama o zaman yok ya elli dödüncü sene gidiyiz mektebe nası kıj juv ediyi biz gene gidiyiz alıyır ama yok bi şe yapmiyiz üşüyiz ama nabıcan ozman yok ekin yok mamaliga misir ügidiyiz dil mi memaliga deyiz ona biz mamaliga malay 228 35 40 45 50 55 60 65 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU yapi ninem mesela malay sıcacık fasılle de vasa hop yiyiz işle bitta ama yok yokluk ozman çok tö öle geçirmişik bitti de gitti yetmiş altıya geldik yok kırk sene işledik tekezede kış yolluk yaptım hop geldi bana kırk altı lef pensiye kırk altı bindi dil mi doksan dokuzda Koslof çevidi onu bitta üç sıfırı attı ya kaldı bana kırk altı lef kalıvedi bana epten yok te öle çileler çektik geldik ama nābalım gitmedim ep burda te buda te agaç göziki orası mezalık cam orada dikilti yolun üstünde göreysin tepesini to orası mezalık zor oli ama nābıcan biz kücükke bubam çalışı ozman koperetza yoktu ya orak biçile elle orakla biliysin sen bilmiyiz orak vadı buraya eline sokiysin ellik vadı orakla biçeke bubam ramazandı biz uşak yati burası çukura döktür acık su dedi to ona serinnesin çok çilleydi o ninem mesle ozman ferece va sen ferece biliy misin kara ferece to onnala orak biciyle şindi yok askere gittik geldine to bu altmıj bide geldim askeden evlendik te bü͜üne bü͜ün yaşiyiz kocakarıyla çocuk bi çocuk va iki kıs çocuk Varna tarafında orda işliyi onda var iki çocū benim buda bāçe va bi deka baçe va misir ektim bostan ekiyirim büber dometi annadın mı çeşmeden markuj var hortum deyisize siz su da pahalı kǖde mi ben de var tavuk on tane dȫt koyun vā bi keçi va bunnar gidiyi meraya şin te çoban gelcek onu bekliyim ben çoban güdiyiri ayda üş lef bi koyun saba yedide gidiyiri şin gelcek te sekiz buçukta geliyi uşaklara da vereyis doldiriz bize de bazsı çok süt götüre alıyı mandıraya ben vēmiyim pı̇̄ ni yapiyim uşaklara ben yiyem kaşkaval yapiyiz kaşkaval ne diyisiz bilmiyim ben nası pı̇̄ ni dele sizin oda Türkiyede sarı tekēlek kocakarı yapıyo südü koyeri kaynadiyeri limon tozu va onu dökiy içine hop bitta asiyi oraya aşar pi nası diyisiz yimeden küfleniyi yiyiysen tazeyke kaşkaval to ondan televizyonda işidiyim kaşar bunnar şindi yaz günü kestim onnarı bırıya kestim şin ateş saba yaka tutuştumā tutuştiri ekmek fırında getirile ekmek buraya çok başka yerden Yenipazadan getirile yapmiz yok on firma va belki ekmek getirile buriya çok çok çeşit çeşit bakkal var iki tane onnar getiriyi yapıyodu çörek bile yapādılar çörek yapıyon topālak kül va ateşlik va ozman peçkada yok külün içine gȫmedi onu çıkādı hep pişiyir bitta bi tatlı geliyi uşakka yetmiş iki yaşında öldü bubam yaşadı seksen yediye döt kādaştık bis so͜uk buda palto giycen sen nēden ba bizzat Tükçe bakiz ba buda çanak anten Bulgarca bakmiyiz kalaba mı siz kaç kişi BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI 5 10 15 20 25 229 36 Anlatan : Za͜ide Osman, 83 yaşında Derleme Yeri : Mula (Mogila) Konular : a) Köy b) Düğün c) Hatıralar ç) Mamalika d) Cenaze e) Yemekler f) İlahi g) Köydeki Hadiseler ğ) Doğum h) Ramazan ı) Kış Hazırlığı i) Oyunlar j) Türkü a Mūla eskiden Mūla bu köv̇ün öte yanı Tük kövüdü būda göçmenne oriye yaptı Tükiyede bütün şēle Mūg̥ladan oriye göç etti ama şindi büyük olmuş orası öle yapile soradan Mūg̥la yokmuş ōda biz Mūg̥ladan gelme Mūg̥ladan getme kendimis gelme bubam Mūg̥lada dōma sen nı̇̄ den bizim insanna çoku Şumende yaşiyir b dü͜ünü mü nasī yaptık geldiler beni şindi nışannadılar nasī diyeler sizde geldiler istedile beni dünǖlük oldu andan sora bittayı bi şe mi getirmek mi gelip başta görı̇̄ le gördüler ondan sora bi͜endiler yenden gene geldiler Allahın emrini koştular istediler beni istedikcen sora elleni kaktım öptüm isannarın adamnar Allahın emrini koştukcan sora elleni birer peşkir vēdik sıraya isannarın onnar da bana para vediler büyük paradır elime vēdiler öptüm elleni ondan so dūduk bıraz geldiler iştiler kaktılar bana bi nışan yaptılar nışannandık geldiler getiydiler urba bana giydı̇̄ mē falan giyindim çıktık ōda dakıya tuttular annele beni analar karılar sade gidēdi adam yoktu ondan sora geldiler gene yaptılar bana bi dogor nikā kıydılar nika kıydılar ondan so bitta dü͜ünü yapmā başladılar getiydiler bi büyük kūban öle kavil dedik kabil ekmek yapādık kavil ekme͜i yapādılar perşembe günü danışık ha oda danışı yapāladı böle davullar alīlādı konu komşu mısafir alīlādı ondan so gelin alçıla çünkü ben başka kȫden bıraya getirecekle beni yaptıla danışı ondan sora dü͜ünü yaptılar e alay yapādık tö böle kınaya gecesi üç av̇şam olūdu bir av̇şam kına gecesi ondan sora dakı gecesi olūdu dakıya tutālādı bittayı sabası peşembe günü geliyi gelin alcı bütün küv̇ün kenarına çıkıyırı ehali sen aliysin ben alıyrım ǖleşeler onnarı davullanı epsi halkı yapıyiri tatlı falan onna dünüş halkını otirile tatlı yapile tatlı yidikçen so tatlıyı kayna karı koyiri basma oriyi 230 30 35 40 45 50 55 60 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU veriyiri sindi tatlıyı hani yedi o haneye veriyiri ondan sora te dü͜ün halkını alaya çıkādılar beni e babalar dizildiler te böle sıraya oynadılā çaldılā ondan so geldilē gayrik teslim edecekler beni geldiler sıraya adamna dūdu elleni öptüm iki üç kere öptük el tö böle ikincide üçüncüde gene bana para vēdi o adamnar para vēdiler elime āmin ettik kıbleye kāşı geldi şindi bubam geldikcen so kaynaya teslim etti eti senin dedi kemi benim dedi ondan so vēdi helal olsun dedi ākamı sıvazladı iki üç kere bubam benim vēdi beni aldılar davulla çaldılar geldik bıraya bitta āladık canım ālaştık aladık arabayla aldılar tö böle çadıla yaptılar araba bēgir arabası geldicene güvē karşıladı bir araba çocuk karşıladılar tüfek attılar gittiler sora te indiney geline baktılar cuma günü gene geldile baktıla bana duvāmı aştıla ötük böle annele kacabalar gül üstüne yaydılar o duvā kocamasın dedile öle yapālamış kocamasın deye e te bak kocamadım ben tö öle cuma günü gelile geline bakı̇̄ le tö öle yaptık bir afta dūdukcan sora onnar geldi biz gittik bitta işlemeye başladık işledik arabadan ineken vēdiler vēdiler ev vēdiler bālık vēdiler insin diye ben de vēdiler bālıkladan vēdiler ben de valıklı evelde gayet zenginnik yoktu uşam yaptık hani bi laf vardır Tǖkler çok isle attıla Tǖkle ellinci senesi geldim ben geldikçen so Tǖkle Türkiye yollandılar bütün Kaspicandan isannar bana başka şelerde annattıracanız ben şindi Kuran okiyirim mevlit okiyirim onna işitmişler beni şindi Kuran okiyim mevlit okiyirim topladı o Tǖkle beni şindicik ilk avşam ta av dediler okusun bize av ben dedim ben şindi geldim dedim ilikten sizin mevlidinize dedim siz okuyun da ben bittaya ta okurum dedim sizinne beraber olurum dedim onnar olmas okuycan da okuycan okuyuvedim bütün garaya da͜ıttılar onnar o kadar sevindiler memnun kaldılar bak biz bu gelini aldık başka gelin aldık hiç böle okumazdı isle yaptı suvazliler bu gelinin kıymetini bilecen bu gelini şeyini bilecen öle demek uşam to buda onnarı okiyirim Kurandır ezandır buda kaldık yı̇̄ mi otuz ane kaldık onnar demişler gideken bu Mūlanın içine demişler biz gideken Allah dolu yāsın yamur bir tolu yadı uşacım dedi o Bulgalar süvennele saçakladan atlatmışlar isannarı camilere salmamışlar ben gelince olmuş ama ya çok etki etmişler Mūla Mūla deyeler Tükiyede to insannar Mūladan orıya gidiverile bi çöl yuvaya kurile orasını Mūlalılar kuri şindi Mūlalılar deye BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI 65 70 75 80 85 90 95 231 çok isli isannamış Tǖkiyede Mūla var to burada Mūlalılar kuri hiç insan yokmuş Mūla diyir söyliyir ben şindicik gitmedim biz işidiyiriz Mūladan gitme Tǖkler yapmışlar bizim annelemiz gülsuyu Bursada öliyiri kaynımın anası bubası onnar gitmişler oraya Bursada ōda iç bi ev yokmuş Gülsuyu Bursa bizim milletimiz köklemişler anne o kadar temizmiş o kadar şe isanmış ben orada demiş duramam demiş kīk güne vamaz ölürüm demiş anne kīk güne vāmiyi öliyir ölmüş kaldırılamış yastın altından akrep yılan çakāmış Mūlayı mu͜acıla kūma būdan gitme onnar bizi annadıdı anneler tö böle gidedik tālaya süreriz ben de sǖdüm kocam da sǖdü sabannan da pulluklan da sǖdük çok kadın gidēdi ayvancıklamız o günnemiz geldi geşti başavarın dön dēsin döner kendisi süresin sabannayın öle sǖdük uşacım e hāman dǖdük beşik yaptık tö böle āmanda düvēdik kürekleyin ozman maşina yoktu çok siyrekti maşinala karayuvunda yapādık onda yaptım sıraya sıraya kasabalara gidēdik ama nası gidēdik biliy misin arabeyle arabeylen tö böle gideriz kasabanın kenalanda vadı araba salma yer budan Şumene gidēdik yol vā be canım taş yolu vā nası gidiyiriz öle gidēdik eski yoldan eski yoldan Madaradan ta ötede gene vadı şeden Yencek küyünden falanda benim küyümden geçeken vā yolla ayrı e tö öle bittayı gidēdik siz bilmiyisiniz bunnarı c onnar bırak sen ne annadıyım āladım asta da oldum geldim bıraya isannar acık isle iş çok zēdeli bācaları yaptık yasakla yaptık andan sona kürekle kazıp ta işçilemiz de vadı çalı çıpı taşıdık tö böle yaptık ba bāça kış günü çıkarıs ateş başına gı̇̄ mezdim ben aydi ōda toplıyırım taş topaç ondan sora arabaylan kimi kocam indiriyiri getiydik indiydik uşam astalandım ci͜erimden astalandım anız deli kada kabāmış ci͜erimde ondan sora bittayı delinmiş anız deli kadā tınak üstü kadā kabāmış üşümekten kocam da askede yok kimse bana şini bakmiyi bu insanna da sahab dedime size ne annadiyim öle nelē çektim uşacım ama bi şe olmadı alem dedile nalbantla fenaydı ama dedile sen onnadan ta üstün çıktın Allah korusu beni Allaha duva ettim hep Allaha gözlemden yaşlā de͜imen gibi gidēdi bir isanna konuşurum ālarım ateş başına sokulamiysin giremiysin sabala erken kalkiyiris birer kıtlık ta bi mamalika yiyip haydi bitta işle bakalım şindi işle çapanın ucunu 232 100 105 110 115 120 125 130 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU tutundun tö böle noldu ba uşacım dedi komşu ben dedim kimse beni doktura götǖmedi öle böle ç misir ununna koyiysin biraz su eleyisin misir ununnu aliysin oklayı elini saliysin karıştiriysin karıştıriysin karıştıriysin o oliyir sora koyiz tepsiye koydukcan so o tepsiye ya yalan piynilen yapiysin ya͜utta sütlen de yapabiliysin āda yapādık ādaylan da yapadık yidik uşacım ekmek yerine to onnalā yollandīdık işi tāla ēkedik çıkardıka naret alīladı hiç bırakmazladı şey yime ne kafa veriversin kalırsın sen aç bı̇̄ çuval ekmek için ta Provadiya bilem gitti kocam öle çilleler çille de çektik būda tǖbe yok Kolcada vā İzbul diyile tekkele de va Targovişte de Ana Kıs tǖbesi buradasaydı tǖbe diyile İzbulda başka da va ama neblem onu Āmet tekkesi va onna to oyanda va buralara yakın yok buda nirde va adı aklıma gelsin Mumcularda var Demir buba ya begir arabasınnan gidēdik gidēdik tö öle dokturuya andan sora bi şe almā gelinnere pazalık gömē yapıştıma tel orada vadı gelinnere duvak falan ayakkabı da ōdan alīdık öbü tǖlü sıra gelir çarık vadı giyedile tālaya gideken ondan sora bitta öle kundura falan galoşlar onna soradan çıktı d cenazeye şindicik gidiyiriz rāt döşēne yatırıyız onu ölmesine yakın oldunen Kuran okuyiriz Kuran ezan vefat ettineyin abdez aldıriz gusül abdezi tarakliyiz yatıriyiz çekiyiz çenesini ondan sora ayaklanı kim bālıyiris öle ondan sora cenazeyi yıkamā çıkariyiriz ovaya yıkayiriz orada onu etrafında sarılı çāşaflala sarılı andan sora tabutta va yıkadın su gidiyir aşa öle yıkayiriz uşam çıkariz bitta ocaya teslim ediyiriz bakiler yüzüne anasının babasının ȫtez kapayiriz bitta hoca okiyiri yerine dahil oliyi üstüne ferecesini koyiyiriz sariyriz e yemekle yāni gibi yapiler pesimet yapile dızmana yapiyiriz öle kıymada yapiyiz o şindicik başladıla porsiye yapma ileden çok yemek yapādık çok mevlitlede çok yemek yapiyiris çeşint yemekle isle ama şin ta kolay olsun diye porsiye yapiyiriz tö öle dızmana pesimet yapiyiriz yedi av̇şam pesimet pişiriyiriz çōba bak şin sütleyin piliç eti koyiz kimi kime de sade çōba üstüne acık aşliyiriz karabiber te öle BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI 135 140 145 150 155 160 165 233 koyiyriz aydi başliyiriz ikinci koyiz bittayi yāniyi lāna koyiriz lāna kıyıp ta yapiz etlen onna oliyi onna etleyin fasılle varsa fasılle yapiyiz çeşint fasilleyi koyiyiriz sarma yapiyiriz onu şindicik o etleri yemekleri yedikcen so onu koyis kīmayı ondan sora üstüne ya halva koyiris ya͜utta sora tatlı koyiyiriz tatlı koyasaydık koymiyiriz öle yile işi çōba yapiyiz sütlü çōba yapiyiriz yapiyiz baklavayı pideden sora sāma yapiyiriz baklavadan so sāmayı yesin bastīsın yürēni dızmana te böle topālak topalak yapiysin onun içine pı̇̄ n koyiysin üstüne kaymanı koyiysin pişiriysin söylemiler to bizim evler to bu hane kimse bilmiyi kim kūmuş onu çoktan bilmiyiler anamdan bubamdan tö böle be canım nede bilecem be bıralada yokmuş yukarda koca tepe va sora iniyle öle diyile f dün gice yatırken şehrim içinde Muhammed alanın nuru göründü döt yanını almış huri kızları akar döt ırmagın balı göründü a şimdi odur benim gönlü anar Resul hazretleri terinden olan selveri habibim nuru göründü ben bir fidan idim toprakta bittim geriye kalmadı bitti gittim yolunu seyrettim Gözüme bir alamet kam göründü aşık Yunus zider ihram çevresi Bismillah ilen Elham süresi Errahmani gibi kaşların arası nun ve kalemi yazılmış deri üstüne bülbülleri zarı ense üstüne benim zahım Kabe üstüne Hacerül esvabın alem destine Hacerül esvabın nuru göründü tö böle uşam çok sesim vādı çok tǖkü söyledim ben seksen iki oldu benim okumamı benim şey etmemi kimse üstüme çıkamazdı ama kayrıkım sesim bozuldu ı̇̄ tiyaladı g annatılan bişi be uşam bi iki kere oldu zelzele tö ȫle o zelzelele kōkunç oldu bı̇̄ kere çok hızlı oldu ölen olmadı ama kōkunç oldu uşakla kōkiyiriz öliyiriz kokmayın uşam Mekke Medine Mevlana Mekke Medine Mevlana evler tö böle hırgalandı hırgalandı mevlitteydik o zamanna bi çatītı koptu e geşti bereket vesin bitta ince oldu öle fena şele ben budayke olmadı yapmiler fenalıkla yok ama neblem ben onu püsküllü vā dēledi o Yenipazadan galiba burada çok şey işittim ben onu zulüm yapāmış dediler ben şin onu hakkına ēmedim ta küçüktüm o vakıtlar geldim isle bul uşam Ana Kız dediler Targovişte Ana Kıs tekkesi dediler gittik Ana Kıs tekkesi diyiler 234 170 175 180 185 190 195 200 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU ne içinde ana kıs ölmüşle anası ölmüş de karaca onu emzimiş dēdile bir āştan tö öle geçmiş dedile ğ yok evde üş tane bebek aldım onnarın göbekleni kestim ama evde de dünyaya bunu dünyaya evde getı̇̄ dim evdeydi yoktu evden annele vadı nası geliyle geliyle tö öle ya ebe karı ya evde te oldu ezan kocabanın adını taşıyı Recep bubası bu dedesi Recep bubası İbram Recep demek kocabanın adı kaynatamın bubasının adı onu koydular Recep benim kızların biri aşe biri fatme onnarı öle koduk hep annelerin adları kocabam istede kaynam kaynatam bak şindicik oca var ama ben de şindi koyiyrim vā kitapta bı̇̄ uşan adını ezan getiydinen diyir yok hoca yok adam hocası yok burada Allahu ekber Allahu ekber deyip onu biliyrim ezanı okuyirim ondan so o kitapta va lazım göstereyim size çok kısa ama ben ezbeleyemiyim onu pek okuyirim onu çocun kula͜ına ba͜ırasın diyi onu getiriyim istese göstereyim onu okiyirim bitta iki rekat namaz kılıyırım o uşan adı şe için kılıyırım namazı ba͜ışlıyım uşak sā olsun sālam olsun onun ruhu içi onun ba͜ışlıyım ömrü uzun olsun ana baba sözü dinneyenerden olsun h ramazannada da nābalım gece kal̥ kıyırız saat üşte ondan so yeriz iki ekmek içiyriz suyumuzu ne yaptıysak onnarı yiyip içiyriz bitta avşamleyin saat dokuza dōru bozuyiriz ezan okuniyi boziyiz biz ona temcit ekmē siz şindi bunnarı sıraya dizecek onna işle uşam ı yapiyiriz lütenitza yapiz dometilerden topliyiriz büber falan karıştırıyiriz sora paplıyız biberleri koyiz o uzun büberleri paplıyız gene burkannara koyiriz konserve gibi yapiyiriz kabak pişiriyiriz onnarı da kimsini buzdolapları var yapiz piyni de yapādı tulum pı̇̄ nirini şindi falayisin piniri falayisin onu ondan sora çöre otu koyiysin içine paçalayıp bı̇̄ beze dikiyrim onu yaptım onnarı ep uşam koyiysin güneşe kaşı kışın bitta mākana yapiysin pide yapiysin yoksaydı ayvan sāmāsan yiyiysin böreklerde koyiz yapādım bah şindi baştan mandadan yollandīdık işi çok fukaráydık bi şecimiz olmadı ayīdılar bizi bi şe vēmediler salıvediler bizi her şeyleri hazır olduna her şeyleri aydi siz işleyin şindi başka uşakla yetişti bizi saldıla biz de şindi Allah rızası BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI 205 210 215 220 225 230 235 235 için yollandı benim kocam işe Garaya bēgilelen gidēdi gitti bēgileleyin kazandı işledi çok işlēdi komǖ taşīdı odun taşīdı evel yoktu kamyonnar öle işledi ben de bi manda aldık ne annatırıysınız vēdiler şindi bize bı̇̄ kota tö böle malak ben o kışın bakma bakma büyüdü ilik yazın geldi aldıla götürdüler ben şindi ālıyırım geldi adam işten ne ālıyısın mara ne oldu ben de napim dedim bak dedim bu kışın az büyütmedim o mala͜ı dedim küçücükten büyüttüm dedim aldılar koydular bana gittiler dedim ıştınma dedi bana bēgileri sulama şindi çıktınan goriyiri ı̇̄ tiyala Bulgala iki tane manda getiriyi suliyi komşu bayılana ga demiş bu mandaların birini satmıcan mı demiş benim kocam Mıstafa demiş satacam ama demiş bu kısır demiş bu malaklaycak a ba kısır olsun demiş ilk balıma neyse demiş ve sen onu bana o da veriyir bak yuvanada demiş vaktim yok demiş uşaklarım va demiş bu ayda demiş ödeycem seni mesela iki kere veriledi sana ayın on beşinde veriyim ya͜utta bana başında nasılsaydı o şindicik ay geldi mi on beŞ günü onnara öbüsünü bize yimē ayrı ödedi onu tö öle veresiye vedi isan manda dūdu biraz başladı yelin salmā başladı yelin salmā şindi malak malaklaycak kocaman tö böle inen aldıydım kocaman onun için doldiriyrim çok süt vedi evelde yoktu būda şindi yo͜uttur süttür alemde bu Tük mālesinde kimsede Bulgalada da ayvan bakmaz oldular biz bakmā başladık gelivēdi alem şin gelmē süt ve bana ben yo͜ut çaliyrim av̇şamleyin kocaman şelerim vadı topraktan öle toprak çanaklarım kaymak süt yo͜ut piynir ben gage ettim ehali o hayvan da Allah tarafından yörü kulum deyecek parayı aliyirim demiş bu͜ün orıyı yarın bırıyı a biz onu ödedik cabcacık sattık o sütleri yaptım o piynileri bütün köve sattım manda südünü ondan so bitta başladık para attīmā biz o mandadan aylık ya kalıyırı ya͜utta mandanın südünden kalıyırı topladım bu haneyi aldım elli beŞ bine o zaman kimsede para yok bis topliyis kar koca ikimizde bilikten gidiyiriz nēde dilik ōda bilik uşam aldık bu haneyi da bitta başladık manda bu͜ası olmadı saltık mandayı inek şey ettik koyun baktık yaptım epsini de epsinde gȫdüm demiş to ondan yollandīdık işi biliyirim be canım bak şindicik burada şindi vadı bi biz aldımız evle nası dēdik ona e te Gavazla vadı burada şele vadı Küçük o͜ulları vadı ondan sora Etem āa vadı andan sora vadı be canım süpügeci Bekirler vadı ben gelinceyi kada onnar Aşe birisi kaynatam İbram nalbantla 236 240 245 250 255 260 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU ustaydı adam yapādı çok mafetlidi çok misafi kaşıladı sahabtı Bulgalara o karşı çıkiyir Tǖkleri o korumuş o kada ızlıydı işini de yapdı tö öle uşam i nası oynayacaz be canım e amıt çık amıdın oldu mu oldu uşakla tö böle sıraya diziliylēdi andan sora iki taraflıya yaprayı sarardı mı sarardı çekide͜i karardı mı karardı dökülün ora yimē varacaz dēdik atladık üstümüzden ondan sora fil filince kuş dilince pamaklamızı koyadık çıkma çardak gümüş bardak horaz öttü tavuk döktü bülbül kızgın selem etti selemınna savapınna gel canım git canım çık canım dēdik okūduk oyun öle yapādık çocuklāla oynamazdık bis kız kıza oynādık tutunūduk alaycık alaydan bulaydan kaptan kalaydan ne istesin ne istesin bizim alaydan te öle oynādık öle de yapādık uşak uşa tutunup söyliyiriz o kızın adnı biliyiriz alıyız bizim tarafa çekiyiz te öle j ferecemi ası verdim sü͜üdün dalına bubam beni vermedi kendi yarime bubam beni vermedi kendi yarime bülbül daĺde ben nazlı yarden ayrıldım bülbül işte ben kardeşten ayrıldım kır atımı çekiverdim pinek taşına kır atımı çekiverdim pinek taşına yazılannar gelir insan başına bülbül daĺde ben nazlı yarden ayrıldım bülbül kuşu yürseklere yapar yuvayı bülbül kuşu yürseklere yapar yuvayı iner alçaklara da sürer sefayı bülbül daĺde ben nazlı yarden ayrıldım bülbül işde ben kardeşden ayrıldım demiş te öle çok tǖkülerim vadı ama öhö demezdim çok sālam ci͜erlerim vadı bak ne vakıttan beri de okiyirim ben okumak gidiyir uzuna iki üç saat gidiyiri o sesi bozdum yakında bozuldu çok olmadı iki sene BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI 5 10 15 20 25 30 237 37 Anlatan : Salih Salih, 65 yaşında Derleme Yeri : Mamuzlu (Todor İkonomovo) Konular : a) Köy b) Düğün c) Cenaze a burada yeli siyrektir buda zatı düzdeymiş Yenipazar Yenipazar düzdeymiş bostan denen bi balkan vā buda ondan so buraya bi Pazar kuruli derenin boyuna ordan ineke aşa nere Yenipazara yeni kurulduna Yenipazara tarifi bilemem bin sekiz dötlede yokmuş buda hepsi gelme bende kitap var hani yazi kim neden kimmiş ileki adamna mesele an vamış tēzile kimmiş bakkalcılar kimmiş öle bi şele b kız gütmē gidiliydi baştan sözleşme aftalarca devam edēdi dü͜ün sözleşmeye yaşlıla gidēdi tabi daha önceden mesela senin kızın benim çocuk senin kızın var benim çocum var işte ana baba münasip göriyi senin çocunu kızıma onnar ta genşler benim anam babam birbirlerini gȫmeden evlenmişler anneler babalar sözleşmişler annaşmışlar gitmişler getiriri bir araya geldikten sora ben onu bi͜enmedim dememiş ne anam babama ne babam anama ölede evlenmişle yaşadılar seksen küsür sene işte bi aralarında bi sorun çıkmadı şimdi genşlede göriysin er gün beraber her an beraber ama sözde seviyler birbileni bir ay sora iki ay sora ayrılıyla genşle ka bibilene gelip gidiyle de annelerimize gelip gidiyle genşle çocuk tarafı olsun kıs tarafı olsun kızlar olsun genşler çocuklar gelip gidiyler öküz arabalanan gidēmişle manda arabalanan gidēmişler gelin almā ondan so dü͜ün geldi mi yapaca͜ı vakit konu komşu toplanır oda tanışıvedile oda danışı yapala sen musafiri alcan öbürü çalberi alcak mesela davulları zurnaları onda musafiy bunda musafir konu komşu alīmış o ane sahabine bi şe kalmiyi zati kendi olannarı amcası dayıcası uzaktaysa geliyle ozman üj gün dȫt gün dü͜ün yāpamışla andan so bitta güvē kapamā geliyler andan so o günde mum almak va mum diyile böle çadīda şimsiyeden yapala mum onu götürüle bir akrabasına ya͜ut bi şeye andan so bitta bi de bitki günü son günü vara alīla ondan so geliyle akşamleyin güve kapalar sabala köy içinde oldu ama başka kȫden olūsa işte arabalala gidēle amma manda arabası amma öküz arabası sen ēmedin mi şeye ba 238 35 40 45 50 55 60 65 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU Numan ocaların Aşe vērike yaptıla öküz arabasınna böle öttüle böle asırla öttüle böle gȫmesinne gelinne güvē gȫmez biribirini evel dimi dokuladı dimiden öle dimi dēler ötü serenne arabala öküzlen mandaların buynuzla te öle barak dēledi ozman şukulata mukulata sanrıyla ta onnadan güzel dūsun ışıklı dūsun diye böle mandanın buynuzlanı yapadıla barak dēdile ozman telli barak gelinnere takādılar gelin teli deliklen arasında bālar böle ozmanda fez gibi bi şe giydiridile böle bālantının önüne koyar altın dēdile enes ama altın dēdi onnar zülüfleni salāla yanı başına gelinin çembeleni bālāla bi de fes gibi bi şe giydiridile ufak ozman gȫdü mü duvā üstüne ötele gelin tek güvē açadı bitta duvā yüzünü c cenazede ozman işte insanna da sevgi vardı saygı vadı birbilene yadımlaşma vadı dayanışma vadı bir cenaze olduktan sora hekez gelir başsālı diler misafile geldikten sora üç beş hane onnarı alır doyurur ane sahibine hiç a͜ırlık olmaz koç kesiyiri doyırırı ane sa͜ibinden ōda üzün var ālamak va şe var onnar yemek yiyir orda bu dōru dil şindi aman e tabi yenmezdi āne sahibinde sofra kurmaz o ane cenazesinne ilgilenir kefininnen suyu yıkanmasınna onnala ilgilenir konu komşu da yadımcı olū ondan so alīla sītına ozman sıtla gidiyi musalla taşına götürüle iki sopa iki sopa biri önde biri ākada bitta dı̇̄ şe dı̇̄ şe gidēle ayır yok yok sandık teneşirin üstünde gidiyir ozman beş on adım biri gidē beş on adım ötekisi götürü ozman kalaba oliyi cenaze şimdi vakte bālı mesela kayıt vakti diyiri ya biz namaz namaz üstüne namaz kılmıyı mı ȫlen namazı zamanı geldikten sora ozman camiye götürili camide yıkanıp koniyi musalla taşı üstüne baştan vakit namazı kılıniyi vakit namazı kılından sora ceneze namazı kılıniyi götüriliyi bitta ama şindi zamanna de͜işti şindi ölü dil şimdi cenaze arabası va cenaze arabasına koyup mezalı͜a şimdi bizim bak camimiz iki binde başlandı bu cami iki bin üşte ilk Kūban bayramını būda kıldık Kūban bayramını namazını iki binde başladık iki bin üşte bitti iki bin üşten beri iki bin on dȫde gı̇̄ dik da gasilanemiz yok evlede tamam bahçesi var yıkıniyi ama apartmannada magazada olmiyir yerimiz var musa͜it yerimiz var ama işte parasızlık sebebine yok şu anda Yenipazada döt yüz elli hane Türk olarak var Müslüman olarak Milletle de va onnar BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI 239 bin beş yüz ane vardır böle yere para vemiyola şindi bira içme para bulola sigra içme para bulola böle bi yere duvara sürülek sürülek geçile serginin yanından 240 5 10 15 20 25 30 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU 38 Anlatan : Hüseyin İbram Mehmet, 81 yaşında Derleme Yeri : Kaykı Köy (Stoyan Mihaylovski) Konular : a) Köyün Kuruluşu ve Gelişimi b) Kış Günleri ve Meciler c) Köy Güzergahı a köyün eski adı Kaykı köy Bulgarca Stoyanmihaylowski Kaykı köyünde gelmesi bu at konuşabiliriz o zatı tam o lazım köyün Kaykı köy adını alması zamanında belki üç yüz sene evel bizim köy aşāda burda şurda alt tarafta kenarda böle ordaymış kȫ o zaman e ama ta çukurda ende yaklaşıyor dereye emen karşısında aralarından biri başlamış böle dagaya dōru bakmaya çıkıp da͜aya bakamış varı orda gezinirmiş böle ani görsün bi şeler şey etsin adı da Asanmış adı Asan kaldırmış kafasını yok ben gidecem yukarda da͜anın altına oraya yerleşicem orda yaşıycam burda kalkiyirim ben be yapma etme kaldırıp kafayı kaykıp işte o bu kalkiyir gidiyir oraya kaykı kafalı işte ya adam yerleşiyi oraya sora sora acık acık de͜erleri de onnar da bir iki üj bej onnar da çakilmişler orıya burıya şindiki bu kövün yerine oradan bitta gel zaman git zaman Kaykı köy orda orman yakın olduna ta da öle koruntulu yüksek bayır var orda dā var öle adam orasını seçmiş işte o Kaykı Asan ama kö͜ün adı öle kali ondan kali Kaykı köy burada biz bilmiyiriz şindi bizim burada türbe vardı türbe siz onu bileceniz işte ta şuda kö͜ün iki üç yüz metre aşada hadi beş yüz olsun bilemedim yıkıldı ama yeri belli oliyi böle şindi bak to onu bilmiyiriz türbeyi ben erdim çok güzel içinede girdimiz var biz çocuk ozman girip oynardık böle e bu türbe e öle dedelemiz babalamızdan öle bizim ocalamızdan mesela zamanında öle seslerdik işte bu burada yaşayan alkın köylünün aralarında eralde varmıj bir böle bilgili bir adam ya͜utta varlıklı ta böle ilerlekli başta mesela öldükten sonra oraya mesela onu defin etmişler ala birinci mezarlık köy orda oldu zamanda mezarlıkta ordaydı türbeden biraz aşadaydı şindi onu bak şindi belki de bizim ocalamız bilirdi belki de söylemişledir de ama çok zaman şindi dedelermizde onnar da babalamız bi şey annatmadılar işte bu türbede yaşayan adam şöledir böledir Kaygı Mustafa dede olabilir o zaman benim ojamdır o sekiz on yaş ta yaşlı benden benim öretmenimdi nur içinde yatsın BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI 35 40 45 50 55 60 65 241 çok bilir o ala bir kitap yazdı bana bile gönderdi böle işlere eskilere yenilere çok dikkat ederdi Alişlerin Ömer öle dēlerdi bunnarı bis yaptık soradan babadan kalannarı yıktık yerlerine yeni yaptık o da nası oldu ozman köyler fakirdi erkes kendi kendine çalışırlardı tarlalarını komonizma koparetif devlet çiflikleri kuruldu soradan ya komonizma geldikten sona halk ozman erkez mesela zayıf hafif beygir manda inek koşar afif işleniyi toprak verim az oliyi köy baya ozman zorluk çekedi fukarelik çekedi işte bu eşekle inek koşan adamna vardı mesela ama komanizma gelenden sora devlet çiflikleri kuruldu tarlaları aldılar ayvannarı aldılar epsini aldılar bütün alktan böle ozman mesela traktorlar geldi biçerdöverler geldi suni gübreler gelmē başladı işte verim böle yükseldi çifliklerde işleyenner iyi maaşlar almā başladı ayvancılıkta çalışannar ben çalıştım ayvancılıkta kırk sene ben orda çalıştım koyunculukta çalıştım ben o zaman en iyi maaş ayvan bakıcıları bazıları mesela çiflikte inek bakıcı olurlar kimisi koyun bakıcı onnara ta büyük maaş veriledi böle e biz öle kolay yaptırdık bu evleri bir sözle komanizma rejiminde köy kasaba gibi oldu ya bācılık bizim burda bin beş yüz dekar diyiz bizim buda bācılık vardı çok güzel çok verimli e öle ben askere gittim askerden geldim tekeze diyiz biz ozman ya devlet çifline girdim elli kık dokuzda ben rüştiyeyi bitidim ben köyde döt sene okudum üç senede Pamukçuya okul aştılar rüştiye diyiler ona ama orda din dersi okuduk mesela kır̥k dokuz elli kır̥k dokuzun sonuna dōru ala ben azır ettim dokumannarı nuvvaba imam hatip okuluna gedeceydim ta yukarı yüksek diyile orta tahsile a liseye tam yazılıcaz ali tam böle ali kısmı medrese deledi bizim rüştiye deledi ta iyi ama kumanizma rejimi geldiye kumanizma din okullanı kapattı okumaya bitta babam rahmetli öle dedi sen ne bekleyesin gavur mektebinden ne olur falan filan diyi vazgeçirdi beni b burda çok şiddetli kış olur burda şindi şurda bi kaç sene oldu mesela beş on sene iklim di͜işti evvelki kışlar olmaz oldu kar yamaz oldu böle ama bizim çocuklumuzdan sabalan kal̥ kasın kapı pencere kapalı yumuş kar biz bekliyiz saba olsun deye osa kar kapamış kapıyı bacayı köyde çok kişiye gidēdik yardıma açmā evleri böle gene ana baba kürēni eline çocunu ardına yol açarak okula çok güşlük olūdu bizim 242 70 75 80 85 90 95 100 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU burdan şindi bizim genşlimizde çocuklumuzda o zaman şindiki gibi serbes ayat çok genşler şindi serbes okullarda beride onnar tanışık tā rahat tā bilişiyler görişiyler böle bizim zamanımızda biz gidēdik gece māleler olurdu maleler asır örmē meciler olurdu böle asır örme kızlar bir evde biz penÇerede bitta Allah selamet versin çocuk aklı penÇere aynı aynı öle çok kovalamak bre düvēledi bir av̇şam böle dȫt beş arkadaş bi yerde kızlar asır öriler bizde penÇerede bizi aldırmışık aklımızı ev sahibi gelmiş bizim haberimiz yok girdinen kitlemiş kapıyı biz bilmiyiz geldi gelmesine biz ākamız çünkü biz kızlara böle bakiyiz ākamızda başladı bastonna pat pat biz da͜ılışıveriz ordan kacıcaz kapıya ama kapı kitli o da geldi erdi rāmetli İbram aġa köle İbram dedik sopayı basiyir Hüseyin aġaydı onun adı abe Hüseyin aġa ben İbram ben İbram sen taniyisine ben sen yabancı dil o kadar vurmiyi sen benim adammışın tā çok vuriyi ozman çok kafa işler olurdu sora bak kırk dokuz elli delikannı çocuk ben elli birde on altı on yedi yaşında çocuk ben delikannı o zaman başladık böle genşler toplaşıp oyun yapmā tiyator yapmā başladık böle mesele ozman genşler kalaba köyde var bizim ayrıyeten genşlerin toplanmā yer Bulgaların bir eski okulu eski eski Bulgar okulu iki oda aşada iki de yukarda dört ozman dördüncü sınıfa kadar diyiz ya okunurdu ilkokul öle orasını kullanırdık oyun salonu gibi böle iyi ama şindi bir oyun azırladık yaşlı rolü de var nası diyisiniz siz ihtiyar roĺ demek hani aynı mı genç roĺü var e şindi demez misin kız roĺü de var e ozman sen kız kim salacak kızını çocukların arasına ovaya aman Allah selamet versin neyse ben kıs roĺü oynadım kız elbiseye ablam vadı benim rāmetli oldu onun şalvālānı giyedim mendileni bāladım on beş on altı on yedi yaşında çocuk tam aynısı böle kıs kız roĺünü ben oynādım o zaman sona rāmetli o da bazı yede iki kız şeyi oliyiri öle günne de geçirdik sona sona bitta komanizma işi halletmē başladı genşler birbirine yaklaşmā başladı böle o zamannar da geşti öle c bu tam bizim Kaykı köy Stoyanmihaylovski Yenipazar belediye va bizim burda birinci belediye kaza ilçe sora Şumnu vilayet ama Yenipazar kaza ilçe ozman eski yol öküz arabası beygir arabası şindi nerde gidiyisin sen ama bizim burdan dōru yol vadı kara yol burdan BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI 105 243 şindi burdan çıktık mı nerden hani kȫ vaktında ordaymış orda yol doru Agbuba var bi kȫ Agbubadan Teker kǖ var eski adınna söyliyem Teker kǖ Sö͜ütlü baştan Söütlü sora Teker kǖ ondan sona Yence kǖ Encek kǖ mü Yencek kü mü Ence ama öbü tǖlü aynen öle o Yenice kǖ ama Yencek kǖ Yencek kǖ ordan dōru ordan Şumene çıkılıyı bitta Makaktan da geçiliyi 244 5 10 15 20 25 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU 39 Anlatan : Fevziye Yumerova İsma͜ilova, 58 yaşında Derleme Yeri : Kaykı Köy (Stoyan Mihaylovski) Konular : a) Yemekler b) Hamur Aşı ve Löpedek c) Giyimler ç) Halk Sağlığı d) İsimler e) Marmelat f) Hatıralar a ben de süleyem süleriz ep beraber yemek nası yemekler yahnı kurban kesilir bayramnada yahnı yapılır Türkiyede kavurma burda yahnı kesiysin yıkayisin eti yıkadıktan sona sovan dōraniyi pāçalaniyiri biz büyüklende öle gȫdük ablası çok büyük ustaydı suvanna uvalattıri böle ufak ufak dūg̥ri suvanı uv̇aliysin büle tuz bibe koyisin kırmızı bübe eti uv̇aliyile koyiysin tencereye koyduktan sona böle kavırılıyiri ilk önce kavırdıktan sona böle ayrılmā başladı mı sıcak su dökiliyi öle su konmiyiri sıcak su dökiysin so͜uk su katmiysin o bitta don yāsına sıcak su koniyiri o bitta kendi kendine pişti mi baharatlan koyiysin bu kada baharat olarak kullaniz karabiber bi de nane kekik koymiz tavuk otu bi de defne yapra onu koyiz etli gene pilav yapıliyir türkler pilav deniyi pirinçli böle pirinçli deniyiri tavuk edinne pirinçli kuzu etinne bulgurlu da yapılıyiri dü͜ünnede fırında bulgurlu da fırında oliyiri kavıriysin bulgurla pirinci sade bulgur bıras bulgur bıras piriç te olabilir suvannan baştan suvanını kavıriysin sora bulgurla pirinçi koyiysin gene sıcak su ama kemik suyu kaynadiysin kemik suyunna dökiysin bulgurun üstüne atiysin bitta gene baharat koniyiri nane karabibe atiysin davulla üslene folyo diyiz biz ama Türkçe barak gibi atiysin davula böle davulda pişile b amır aşı amır aşı biz böle fırınna vā ayreten öle orıya atılıyiri yapiyiriz dızmana da yapiz kırma pidesi işli pide piynirle böle yaziysin pazıyı gevrediysin saçda gevrettinen onu ıslayiysin tuzlu suda böle kat kat piynir ȫtiysin gene pişiriysin sobada ȫle kesiysin tatlılādan baklava löpedek te va löpedek o bildin böle amırı yurtla kariysin yurt tuz birazda soda koniyiri kardın mı onu acık çok tıkız amır olmiycek çok da sıvık olmiycek orta bi amır tıkız demek sert demek küçük küçük bȫle bu kada kolaçlar atiysin davulda pişiriysin sona BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI 30 35 40 45 50 55 60 245 tatlı şerbetle aşliysin onu o gene orda nası tatlı diyile ona kadın göbē gibi bi şey oliyiri öle c ben atırlıyırım ama az atırlıyırım don anteri biliyim ben bizim sona çıktı urbalı böle diyilē bi kaç çeşit çünkü iki atlas iki gece dü͜ün olurdu bi cuma akşamı cumȧtesi akşamı bi de pazar üç gün oludu dü͜ünner öle er akşama çeşit alınırdı bindallı evelden vāmış ama ben gȫmedim birinci akşamı atlas deledi pėmbe ama şılar buz gibi şılar böle ikinci av̇şamı gelin bindallı giyer benim kaynamda gȫdüm bı̇̄ bȫle atlas pembe gibi böle bittada gȫmedim kimsede o da yaşlıydı bayaca ayakkabı pabuş vardı birtakım pabuşlar ozman gönden yapılmış annar o pabuşlar ozamankı giyimler kunduraları pabuşları Osmannı zamanından kalma modelleri manda derisi pabuşları nalçannarı ilerde dizili kabarannar geride annar kıs ya͜utta kaynana kızarsa çocu yanı başında pabucu çıkarı o nalçala yara kafayı ç kȫlede vadı köv̇e kadar götürüdük rakılayıp sirkeleyip ateşlendinen ȫlede yaptık doktora götürüsün ārı kesici ateş indirici tetre bi de bı̇̄ vā sarı kantarı onu koyiyriz yālan kesiyiz böle kimi kuridiyiz yaşka kesiyiriz koyiz yā gündöndü ya͜ı o ayçiçek yā zeytin yādı tutiz onu kık gün bitta süriysin yara kanama oldu mu onnara öle yapiyiriz var bi karı ama bizim burda Fevziyenin annesi vadı Zehra anne Allah onu öbür dünyada da cennetlik etsin nurda yatsın bizim dokturumuz oydu Zehra nine benim amıcam vardı babamın kardeşi böle yaz günüydü kırda dāda astalanmış ben onu iç unutmiyirim dāda astalanmış onu ölü getirdiler eve kendini bilmiyi rāmetli Zehra anne emen geldi samsak soydu samsakları sirkeyle onnarı ezdi karıştırdı düşüverdi amıcamın üzerine kollarını bacaklarını bütün vücüdü öle bi masaj çok beceriydi öle masaj yaptı amıcam kendine geldi saldı kendini atık gözleni aştı adam çok fayda d Fevziye soyadı bizim üç adımız var babamın adı dedemin adı Fevziye Yumerova İsma͜ilova Fevziye Ömer İsma͜il ben elli sekiz yaşında Bulgarca burda nası of’la gidiyi Azerbaycanna Ahmedof Mehmedof ama şindi di͜işti ya şindi bizim adları di͜iştidiler yenden çevirdiler of’ları 246 65 70 75 80 85 90 95 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU çektiler Ahmet Mehmet Veli üç at var Türkiyenin gibi soyatlı dil lakabı lakab en geçerli ozman kolay buluniyi şimdi burda bi de erkezin numarası böle a ayiriyiri e marmalat her meyveden marmalat yaparız kara erikten elmadan şeftaliden zerdeliden kayısı nası soyisin koyisin dūrisin kaynadisin şeker koyisin açık limon tozu koyiriz indirince böle karışım karıştırmak var güneşte bekletmeyiz o pestil güneşte tūşu yapasın tūşu bu su bastanı diyiz biz onu kesesin koyasın bi kaÇ gün böle epten güneşe koymazsın bi kaç vakıt sona o ekşir tuz koniyi acık sirke beklettiriysin öle f bizim burda bizim çocuklumuzda çok güç işle vadı haller vadı mesela nişannanıyırım ben mesela delikannı bir kıza nişannanıyim üç sene bekliysin üç sene duriysin üç sene bi de öle adamnarı da bizim kǖde en çok dövücü adamnar senin kayın pederler māleye meşeye gittin mi orda yandık rametli çok vurucuydu be o usul çocuk Ömer amca ama annadırkada tö böle yakandan anterinden tutar böle tabiyeti öledi Ömer amcanın çok yaşadı camide görüştük onna rāmetli ozman ta başlamıştı onu şe tutma burda iskiliroza diyi burda ya beni gördünen beni bana diyir bu yabanjı adam nereye burda diyi benden ötürü şimdi bu kim bu adam diyi dedim sen tanımadın mı beni Ömer aga sona annatma başladıne sesinden falan be Üseyin ama yaşlılık yaşlılık ep gene elli birde gitti bizim göçmenner bi de atmış sekiz macırı yetmiş var yetmiş iki va bize seksen dokuzda gittinen bize öle çok laflamıza güldüler aynı bu re͜is meselesi çok geşti orda biz şindi te öle duraklada bekleyiz ya kendi kendimize deyiz orda e re͜is te gelmedi ba nezman pinip de gidecez biz be böle konişiyiz yerlileri de böle bakışiyle gülüşiyle bize onnar diyile bu adam nası re͜ise binecek böle belediye re͜isine nası binecek bunnar ya çeşit şeyler zamanna geşti üç sene nişannı bekledirler bi de geçmişin nışannının soka͜ından geçmişin o sokaktan gȫdüyse kayınpeder olacak adam yandı emen öyle evel gelirledi bayramnarda Kırcalılar gelı̇̄ ledi mercan satmā ama bayramnada tüccar adam katırlāla incik sade böle şeler şindi te yedi eylülde Karalar var siz onu işitmişinizdir koca Yusufun köyü şindi yedisinde orda güleş olacek üçünü sene Edirne Kırkpınar şeyi var organizasyonu onna ge- BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI 100 105 110 247 lip onna yapile bu koca pelivanın doleysiyle bizim burda idirellez biliysin idirellez ne demek evel bizden ileri beki yüz sene iki yüz sene evvelsi idirellez yeni sene yeni yıl sayılırmış ozman ozman insannar onu ozman öle tanılāmış yeni yıl şindi idirellez geldi mi öle bir ama hıristiyanı da ama Müslümanı da bunu çok tanırlar kutlarlar idirellez günü en semiz kuzuyu keserler onu o zatı bizim Türkler ta çok kutlar o büyük aşları ceviz aşlarını salıncakları kurarlar yaptımız işler bizim zamanımızda var köy meydanında bi dönecek yapardık bi dönecek e bi direk kakarız ortadan deleriz onu bi çatal üç metro bi sırık böle ipleri var böle kızlar oturu oriya biz çocukla da çeviriyiz böle adi bakalım öle işle oludu ya bazı çatalda kırılıveri çok kötü oliyi ozman ba savrulu yuvarlaniler sakatlık hazır ama genşlik öle de yapādık ben burdan çüverim o öteden ama bizim öbü tǖlü çocun biri bu tarafta ikimiz birden ama şöle fırıldak fırıldak 248 5 10 15 20 25 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU 40 Anlatan : Ümmügül, 80 yaşında Derleme Yeri : Tekke Kozluca (İz-bul) Konular : a) İsim Değişikliği b) Düğün c) Hatıralar ç) Düğün Yemekleri d) Alternatif Tıp e) Marmelat, Peynir, Lor, Tereyağı Yapımı f) Akıtma a nabasın diyile onnarın dili başka bizim başka ayrı fark va Kayı kǖ ayrı Oca kǖde ayrı ep ayrı onnarı konuşması başka olur Kaykı kȫ ya onna da başka biz yort deyiz onna yurt de öle bi şeleri var e kö͜ün va bi başka ya oturun bakam çok annadıdım bi bacı geliydi Şumenden latince yaziyiri şey demek ki to bakalım camilere de gidemiş dü͜ünneri nasıl yapāmışık öleydi böyleydi annattırırdı bana o kocabaya da bu Bulgadı o şimdi gelmez oldu ivel onun adı nedi bilmem ep geliydi o seksen dokuz göçmeni mi ta ileden mi a tamam o vakıt vāmış ȫle ya Ümmügül Bulgarcası Yummugül Yulka deledi o zaman Bulgar adımızı koydulardı ya Yulkayı verince biz anamız koşolandı bunun Taso koydula sona paşaponda Tasko koymuşla Tasin onu biyenmedile Tasko yazmışla paşaportuna ama yeni ad vediler gene adımızı şükür amd olsun ya adlamızı aldık uşaklamızı da aldık adlanı epsini şindilik çok şükür hamd olsun Müslümanız elhemdulillah okumamızda yapiz namazımızı kıladık mevlitlemiz okiyiz bu ocalık da yaptı ben daha neler annelere ocalık yaptım ama gayri bitiydik Kuran tā evde Kuranı kaybetmedim dȫt yıl okudum beşinci yılda safi ikinciye devı̇̄ dik bitta okumadık çıktık mektepten ama evlendı̇̄ m zaman burıya gene devam ettim on sekiz olmuşum o zaman evlenmişim ya sölesem rüya rüya gibi nası mı b ben şindi anam genç öldü biz ȫsüz kaldık ondan so müşteri çok oli dil mi kolay gelsin Zekele beye o geli bu geli deken en sona da bunna da geldiler anası babası istemē beye ondan so babam da uzak deye veme istemedi ayır tanımak yok kaynatam dedi ki rāmetli oldula onna da ōlanı istesen gȫme dedi göndereyim dedi bunu o da şindi oraya babama gözükmē deye geldi sanki görecek onu osa görünmeden ben evle- BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI 30 35 40 45 50 55 60 249 nivedim ona adi ȫlemiş kısmet ben iç gȫmedim ilk defa emen onnar bȫle evin önden geştile ben içeden pencereden gȫdüm sözümüz olmadı iç söz olmadan rüya gibi evlenmiş olduk alā da yaşayiz Allah bin bereket versiṅ ayır kaçma geldim aldım bōcaya giyim rüya oldu erkes öle deyi başka yere verecedi babam dü͜ünner evel bȫleydi salı pazartesi falan başlādı pazartesi salı günü evlede ani kavil yapılīdı kavil dedik ya bi tekne amır yapılıdı konuyu komşuysa makama gelir ekesi bölēledi onu yapāladı böle atılīdı fırına kocaman fırın olūdu bitta onnarı bi de kocaman yapılīdı tepsiye onu böleysin bȫle bıraz bıraz köye da͜ıdiyi dü͜üne ça͜ımā o kadar bölüveridi er aneye gezēdi kavil ekme deniydi dü͜üne ça͜ırmak için sona kavil bitti mum yakmā başladıla eski pastalda acık boyāladı onu kırmızı maviye falan ya salı günü yinge gezdi bi de kış olmasın mı māttaydı kapan kış oldu bizim dü͜ünümüzde sona açılī gibi oldu peşembe günü kar eri gibi oldu suluk oldu gelin melin oldu güvē oldu dakı oldu şu bu bitti yetti mum alıcı ola kimisi koyadı kimisi koymi onu isteyen ane mum almayı bi akrabaya gidiyir gelin odan mum koniyir da alınıdı eve getiriliydi isteyen yapādı istemeyen yapmazdı ben kaçma uzatmadık o kada şindi evel başka olūdu ayreten dışadan gelin alīsa gelin arabası yapāladı süsleniyi çevresi ya bitta fereceyi giyēdik beyaz tenzuhla yaşmaklan üstüne de bi şalva vādı öle ipekli saçaklı onu da koyāsın oturusun arabaya yinler falan gelin ōda uzun başlıklı araba e aşā yukarı on gene olūduk dolu araba beş biri yanına beş sona gelini aldın mı güvē de geliyi çiftele giyinmiş güvē geliyi arabanın yanına duriyi aykırı ondan so gelin çevre yollayi çevrele vadı evvel işlenmiş çevre yollayiri güveyi verile küt patladıyırı ondan so ata pindi mi gidiyi gelini kaşılamış oliyi damat evde bekliyi tö öle tabancasını atiyiri gidiyi ȫledi sona bitta geli gidi yapile geli gidi pide yimek yapılıyı gelin gelince el öptürüp adamna toplaşi akrabaları elleni öptürile bitta yinge ya veri koyunu veri ne verise da͜ire de verile araba verile şindi ayvan yoka ep öle di͜işidi ep diişiyi er şe gelini içeri sona akşamleyin yemek falan azırlayıp doyurile kāları ayrı doyurile güvē kapamak deniydi o zaman güveye de akrabalana mesela onnara da sofra koyı̇̄ le sora güveyi getirı̇̄ le güve kapamasını güveyi teslim edı̇̄ le geline nika kıyı kimisi ikisine gelin iç yanda bu dış yanda nika edı̇̄ le öle getirı̇̄ le güveyi sürerler bitta bırakırlar gelinin 250 65 70 75 80 85 90 95 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU yanına vuruladı evel o da vadı o adetle vādı şindi yok gayrı şindiki adetle çok kolay neydi o aman bartilerde bilmem nede öle şindi dil işle öle ne ırk ayrımı vā ne millet ayrımı vā ne Tük ayrımı ne bi şey epsi karışık bilinmedik insannāla ama afedesiniz bi kitap va bu efendide bi kitap vā bütün yazmışla şir gibi onu to bu momenti yaziyi bu günnerin Ruslar geldigini annadıyı kumanizmayı Evropayı annadıyı şindi Evropa oldūnu komanizmada Belenaya gidildi atlāna bilmem ne eza cefa olmuş onnarı da yaziyi kitapta o günnede bis c ne unudiyim yok öle neblem gelmişik burıya zōlamaz mı bizim kǖde pek eza cefa yapmadıla İzbulda aykırdıla gelin askerye falan gelmesin deye tanıdık abablar mesela bey efendi sen gel karşı gelme sona size bi şey olmasın gönüllü gibi ama za zō gittik vedik kızla gitmedile onnar başka ad koydula dedile bu adları gösterin yazsınna kızları a onu biyenmedile onnar öle Bulgar adı dil bizde var dedile istisak hani yazilere onna azırlamışla kızlara uygun kıymetle yazdıla başka başka dilce gibi bu dedi Kıymet bizim büyün adı Kıymet kücünün adı Mürvet iyi ama şindi Kıymete yazdıla Kıremena bak şindi nası uydurile onu biyenecekle dedile şindi ya Kremena dediler öbürüne de Meglena adi haydi bakalım biyen biyenme isteseler Yulka benim kolay yumugül deke yulka olcak dedile adi bakalım kızların paşaportları Tasile onna dil mi paşaportu sona çıktı Tasko onnada yok Tasile ç yapādık er şey yapāsın çōba falan yapiysin yemekler de mi yapan yapādı çok ön çōbası yapılīdı fasulye vuruludu ön çōbası dedik ona sütlen sütlü onu kavuriysin mesela evde kesiliydi bile ön çōbası için ama şindi kuskusla vā makaronna falan öle şe şindi gene anele öle yapılı da öle yapādık kesēdik azıladık onna da kavırısı e isteyen tavuk eti olsun piliç falan ya sütlü oliyi fasilye e sona yānı yapādık ākada üçüncü yāni sona kīma kaymaklı pide istesen tatlı koymā baklava baklava yapılīdı sona ardından sāma böle asma yaprandan yapılır burda öle Deliomanda yapmile ama bizim böle yapraktan sararız ona sararla sona sütlü çōba deriz gene ani onu şekelen yapiysin o pirişle sütlü çōba sütlü aş deyi biz sütlü çōba öbüne ön çōba bizim burada öle konuşiyiz ondan so ākasından nişasta yapiliyi ya oda işi çoba dedik BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI 100 105 110 115 120 125 130 251 erik ādasından falan yapılīdı o zaman o ākadan bitta lāna aşı dedik lanayla ya işiden yapiysin ya tatlı lānadan lāna yemē onu da kavıriysin bulgurunu pirinçle bulgu kavısın lāna aşı ondan so kabak vasa kabak vakti kabak ta pişiriysin ak kabak mı olcak kara nasılsa onna da sa͜annara koyasın koyasın sofraya ondan so kompot kompot demek yemiş suyu oşaf kızılcık vasa kızılcıktan koyāsın zedeli vasa ne yapılıydı böle dizi sıra sıra mevlütlede olsa böle yapādık şindi gene yapılıyı ama ta kolaylık oldu dızmana yemek yiycen kendi orandana yapādık dızmana e vakit yapāsın gözleme de yapāsın a āda vādı üzüm ādası ya Tükiyede öle diyi biz āda dēdik ada ōda çükündür ādası da oliyi Tükiyede pancardan Aydındaydık biz alīdık pazara getiriledi şindi onna kalmadı ekez muskacı onnara inanmiyi kayrı doktola üsteledi şindi çok şe muskaya da gidiliyi büyü vā deniydi şu bu epsi bitti inan kalmadı zatı ocala da yok kayrı d dohto yok başka bȫle eski annele ilaç anne ilaç falan yapılīdı başın arışa bile benim dedemin ninesi vādı annesi yaşlı doksan kaç yaşında öldü o çok ilaç yapādı ōda köstebek dedik böle bi şe köstebek ilaşlādı ve benim babaannem e böle otacı neblem ilaç yapaladı ayaklana ilaşlādı okudu o yatiriydi geçermiş herhalde ya kūşun dökiliyi kūşun dökme var ani kokiyiri çocuk uşakla mesela ya öle bi şeler olur kūşun döktürüle o da iyi olur öle kūşunnar oli da onu bi tas oliyi böle küçürek ona koyi onu kaynadiyir kaba toprak çanakla vādı evele şindi olmiyi onna onun içine döker o düşiyiri öle koku düşecek bi şe ya͜utta köpekten kokmuş ya͜ut bi şeden öle gözükür neden koktuysa o resmi çikiyi orıya yedi defa başında başla kollana döker öle so͜uyunca öle şekilleniyi onu alıyırı yenden kaynadıyı yenden gene dökiyi acık don yāsı salādı bazen çok astaysa kül gibi oliyi küle benziyi ben yapmadım ama bizim büyük kıza döktǖdüm dü annelere annelere öbü kücüne döktǖmedik kendi anam dil būda İzbuldan döktǖdük o da anneydi öle tekke kolcası burası vezir kolcası başka neydi tavşan kolcası da va Zaycenova diyile orası ama orası Bulgalık tavşan kolcası böle sā tarafa sapiysin oralāda onnar e kızılcık sizin tarafı yok odā şe de vā neden getiriymişler onnar dā küylenden bize bi nasıldı o ba ōdan getirilemişti o bundan er şey oliyi oşaf- 252 135 140 145 150 155 160 165 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU ta oliyi kaynadiysin burkannara koyiz biz şindi onnadan kışın yemē kaynadiysin doldiriysin kapayisin kapakla va burkanna da va kapayisin kışın açıp yiyisin çok güzel oliyi her şeye iyi geliyi o isteseniz toplayın te üç aç vā bakıve orada bi de orda süzilile toplayın üçünden de toplayın te bu erken oliyi tā öbürü acık tā öbürü ta geç bu bak altına düşile te şindi biz yapmacaz benim bıldırda var yapmacam isteyene verecem diyim gelin toplayın ne kada isteseniz süzüm süzüm e sene yapile mübarekle çok şansımıza şindi başka aşa mālelerde yokmuş o bunnar böle būda burda bu evin sa͜abi dikmiş biz Türkiyadan döndüne doksan ilesi öledi yakalādan dā kızılcı bunnar aynısı dikilmiş dā kızılcı bunnar aşı dil ama çok güzel oliyi da şindi bunnarı bu evin sa͜abi dikmiş biz de bunnarı Türkiyeden döndük ya iki defa gittik biz kafamız çalışmadı Aydına gittik devlet oraya göndēdi okullada dūduk ileden göçmen çok yetmiş iki göçmeni vā bura kafası çalışmadı bozdu Aydından buraya geldik bi sene dūduk geldik doksan altıda yenden gittik kız ordadı devlet işine gı̇̄ di İzmire geşti biz döndüne şimdi valilikte biz oda çıkamadık geldik burda çoban olduk yenden sopayla ben ne kada iki sene kuzu güttüm çalışmadı ya to bunun sebebinden ben kuzu güttüm saba eken çıkiysin gidiyorsun oda şe var çiftlik va bizim e bayır altı deyiz ōda sayala vadı ama oralanı bozdular bu demokrasi olduna bırakmadılar ōda biz kaşıda Voyvoda kö͜ünde gelike ōda yaşadık oda bi ev var girince oraya ōda yaşadık bunnar tekrar döndükten sona almış olduk bunnarı ya bereket vesin Allahım çok vēdi çok yaşadık on yedi sene oldu buraya geleli memnunuz da͜ireden çok her şeyi var keçi baktık yirmi keçi falan yaptık baktık ayvan baktık beygi baktık damımız va samannık va kümes va bu da͜ire çok iyi aḫı da var ōlakları buraya kapādık keçiler orda sa͜ıyoruz südünü götiriz südünü mandıraya götiriz peyni yapılı o götiri ben de yapādım yort yapādım e kaynadıyom südü ondan so çalıyım e burkannara kapayırım örtiyim onu o tutiyi acık yorttan katiysin çaliysin piynirin de mesela acık ısıdıysın mayasından akıdı veriysin acık sıcacık oldu mu tutuniyi o sulandınan böle delip çendeleye onu süziysin biraz suyu çekildi mi baya buriyisin onu bastıriysin taşla ondan so suyunu gene saldı mı yenden alıysın onu ben suya da koyādım so͜uk suya o alīdı mayasını falan güzel oludu ondan so onnarı çıkarıp tuzlayasın salamuraya koyısın fıcıyla bile yapādık işimik de yapādık topalak yapadık onu BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI 170 175 180 185 190 195 200 253 topalak yapadık onu işimi de şindi uyuşturuyosun dil mi kotarıyısın bi tencereye o uyuşuyor kaymanı aliyisin kalanını pişiriysin uyuşu yort gibi kalıyı uyuşuk diyiz uyuştiriz kayma oli onu alıysın tencerede kaynadisin istesen topalak yapma öle de alıysın onu topalaklasın sıcacıkka tenzo süzgeç gibi ince bes ak bea tenze deyiz biz Aydında yortla getirilēdi öle tenzohlala beyaz süzülmüş yort ya beyas tenzo çökelek ya bizde şaşadık rendik epsini ōda da ya onu yemek pide yapasan o zaman istesen işli pide dedik ya bıras pazı yazıysın onu gevrediysin sona ıslatiyisin altına üstüne yeni pazı koyiysin onu işmikle doldiriysin içini yāda falan katlayiysin ateşe ateşte pişiriysin altını pişirdin mi onda kızādiysin yi babam yi yapamıyız ne istesen istesen ayvan vasa veriysin içēse ona da olur piynir suyu mesela kaynadısa nur olūdu gene piynir suyu piynirin salamura suyu onu kaynattın mı ondan da gene böle yımışacık nur dedik ona işimik gibi ona da çöre otu koyasan çörek otu o da çok güzel oludu işmik aşı dedik ona emen böle bıraz yā koyasın tabā tabā onu kavırırsın kırmızı bübe salasın ondan so onu da çörek otuna koyasın yi de yi yaşamak böle oldu mu güzel annadıyız mı epside oli geldi geşti yayıkla yayıkla da düvesin onu ya͜ut piynir çalıysın ben yapmadım annemne yapādılar ta bizden annele oliyi sā yā deniydi onu eridiysin datlısı oludu acık tuz atıp ta onu da çok yeniydi temiz sana yā mı sa yagı temiz ayvan yagsı onu da yiysin lezzetli oliyi işimik gibi oli de banaysın yiysin da͜ıtı o da da͜ıtısı dedik o da yenili benim çocuklumda manda bakardık bis annem kendi emen bi şeyi vādı kavano kocamadı kabı ona topladı kaymaklanı mandanın kaymaklanı biraz su dökedi çeviriverirdi al sana tö böle sā ya bitta kaynadıdı onnara alın şindi yiyin bakalım sā yagı dedik burada Türkiyede sana yā diyiler dil mi don ya͜ı ayvannadan ayriyiz onu kaynidiysin bi kaba dökiysin kalıp oliyi asma için asasın ordan lazımsa kesesin oda beyaz oliyi çok güzel oliyi pesimet pişiriyse böle hani pesimet sizde ne dedile bi şe deledi Türkiyada biz buda pesimet deyiz a kabartma mı yoksa bi şeler deniydi ona ani kesip de ya͜ut topalak yapiysin akıtma da yapādık f akıtma şindi onu bi tasa koyeysin biraz soda biraz tuz mesela o zaman süt te oliyi ya uyuşuk ta oliyir ondan da koyirsin biraz su onu karıştırıveriysin böle kaşa gibi yapiysin onu akacak kada böle acık 254 205 210 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU bitta tavayı kızdıriysin acık ya akıdıp onu dökiysin don yadan da salıveriysin sütlen de oliyi ama akına yortlan da oliyi hani evvelki gibi inek bakiysin başka uyuşuklan da olūdu istesen kıriysin yımtada da kırabiliysin akıtma yapabiliysin onu istesen marmalatla yi nası istesen yi balla da ādaylan da ya başka piynir falan yapılīdı ayran çıkiyi ya ayranı çıkiyi onu bilmim nabaladı onu da acalamış işte biz o zaman çocuk ufak mektebe gidēdik yapāladı ani ya BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI 5 10 15 20 25 30 255 41 Anlatan : Tahsin, 80 yaşında Derleme Yeri : Tekke Kozluca (İz-bul) Konular : a) Oyunlar b) Düğün Adetleri c) Hatıralar a odaya toplaşīdık odalar vādı bȫle Āmette Mēmette çocukla oraya toplaşi orda bitta tǖkü söyliler zilli maşa vādı bȫle darbuka da var sen biliysin buralanı bȫle tǖkü çalaladı zilli maşayı vurula bȫle darbukayı da vakıt geçirilēdi tümbek te vadı tümbüldek tümbüldek deniydi davul gibi öle ses saladı yanı başına alıysın onu iki elinne böle tümbüldē vuriysin ya bizim bir Mıstafa vādı benden yaşlıydı ama şindi Kaspiçanda da͜ireyi o vuruydu darbukayı çok güzel vuruydu öle geçiriydik geceleri dü͜ünnede çocukları salmazlādı dü͜ünü sade kadınnar dü͜ün yapar kaçar girirse düveledi kadınnar fereceyle ya dü͜ün yerini adam bekliyiri yaşlı adam mesela onun damında dü͜ün oliyiri çocukla gı̇̄ mesin diye bekliyir çocukları salmile evel öledi çocuklar kimseyi gȫmezdi ālu delinden bakarsa bakar evel böle duva falan yoktu ya kına gecesi yapılīdı damda bi de boj dam maza ıdırellez geldi mi sancak kuruladı böle dönecek vadı bi aç kızakla vadı ya evelki vakıtta bi tekerlek koyiler üstüne çatalı sırī koyiler iki ucuna ip bāliler kızlar piniyler angı kızı istesen onu salliysin bitta çocukla da onnarı çevirile öleydi Ümmügül - insannık kalmiyi demek şindi o zaman kimse kimseyi tanımiyi gȫmiyi öle güzeldi sona fereceyi attıdılar fereceleri sattık bitta ya kimisi tuttu ben tuttum da ama gene vēdim Şumenden bi adam alıdı onnarı bilmiyim nası iştir hamamda kese yapma öle toplalādı ya öle yaptı e sona bize komanizma fereceyi attīdı ya fistan giydı̇̄ di sona düz pulattan pantolon gibi donnamızın üstüne giyēdik işe gidēke onnarı sade sade şalvar olmasın pantolon gibi düz pulattan yaptık onnarı böle donun üstüne giyme te hala duru benimkiler iki tane yaptım bibirini bibirini işlēdik baz kere şefleden gelmeyen olmasa çıkarırdık onnarı şalvala işlēdik baktık gȫdük geliyi giyedik emen çabuk evde tö öle sona ne oldu öle fistanı kabul etmedik bis yenden mantıcıka yaptık adi şimdik giyez ya öle düz düz renkte mavi öle yaptık öle giydik bitta öle de gittiriz o bizim sırımız dedik a tö öle ala da ep öle 256 35 40 45 50 55 60 65 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU ona karşı koyamile Tükiyada gitsek biz onu bırakmadık pazālara da gitsek ben onuna bi defaya masu de gittim biz akrabalala onna da şindi böle şalvāla giyimni gidiyi emen namaz bezini ötünüp gidiyi sen de bizimle git dediler şindi ay ben de gittim şindi sanıyım ēkez bana bakiyi sıkıla sıkıla pazarı çıkādık bitta dedim adımım atmam öle ben bunu bırakmam sebesim dedim ama ora da da alıştıla bizi biliyle göçmen diyimizi ya öle oldu ya başka kaktık araya b Tahsin Aga -güveyi giydirile ama o zaman fes vādı kırmızı fes püskül de vā kara püskül güvē sade fesle çalgıyla traş edēler yattı mı çalgıyı durduriler adam güvē lazım para ödesin o zaman ōda gelen çocuklar atiyi ya͜utta yakın çocun akraban vāsa o dūduriyi çalgıyı dur diyir tamam lazım güvē ödesin parayı o zaman gene çalgı vuriyir al bakalım öle olūdu dakıyı gece yapāladı maşalanna bez bālıyle böle çokça naftaliyle onu gece dakı yapāladı evel kumanizma gelince tok yoktu bu yüşten maşannannan yapāladı dokıyı şindi tok geldinen tamam ışıkla yapile dakıyı şindi gündüze çeviydiler şindi cumáytesi pazar dü͜ünner oliyir sadıç çıkarıladı güvēnin yanı başına bi çocuk otutturula akrabandan ya͜utta kardeşin çocu olacak aganın çocu onu otutturula dakı yapāka koyun atar yakın akraban koyun atıyır güveye bakır atiyir öle beyaz demiy bakıla vadı kalaylı kalaysız su bakırı onnadan atāladı böle para atan yoktu şindi paraya düzülüle ya bitta dakı bitti mi buda dakıda bi de bakı koyala böle içine su koyiler şindi dakı bitti mi güvē kalkiyir o bakırı vuriyi tepmeyle gidiyir böleydi ayat geşti şindiki ayat tā başka c vakıtta ta kumanizma gelmeden burıya kızılbaşla geliydi çiflik deniydi Silistre sançandan Dulava tarafında Baltacı kǖ va oralāda Baltacı yeni kǖ oraladan geliyledi zaten gece būda kalılādı at arabasınna geliyle o zaman öleydi orda yatalādı vadı bi ye vadı isannarı kabılır derler ta eskiden tǖbe va būda iki tane kumanizma geldinen otobüslele geldile kūban kesiyle pişiriyle ayreten odaları var sofraları var adak kūbanı ōda olusan buyur edile ben ne kada kūban yedim orda kesiyler sofralana otūdum var bazsı içki içiyir bazıları içmile ya ama şākı söylile ilahı şakı söyliler azreti Aliyi aniler çok berabe kālar adamnar otudu BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI 70 75 80 85 90 95 100 257 mu masaya şākı söliler oraya gidēseniz göreceniz bak nası düzmüşler kūban kesme yē yaptılar ışık getiydiler oraya koyile kimse bi şey demiyi gidecen bakacan ziyaret edecen onnar var öteden adamnarı ōda Bagran delerdi Bagran çiflı̇̄ var Bagran öldü çocukları var bi kızınna bi çocū o binada onnar şindi kumanizma geldinen yarım kaldı aldılādı ama demokrasyada bu çocu͜a düştü ya nası başlatmış Bagran binayı öle çakādılar şindi ōda onna yaşı̇̄ ler Bagranın o͜ulları çocukları yaşile babasını öldümüşle komanizma ya ondan so onnar onu iç bilmezmiş kumanizmadan önce faşizmada dış işleri bakınıydı ne zaman burdan German geşti Rusa ama Bagran diyiri sila būdan atmaycanız diyir sila kullanmaycanız sade gececeniz nezman kumanizma geldi buraya Bulgaristana bu adamı mafettiler niçin salmış Almannarı būdan bajbakan ya zaten Bagran kendi çiflı̇̄ va Razgrad sançanda be būda olan karısının çiflı̇̄ o zaman tā başkaymış Osmannı günü tā başkaymış şindi tā başka oldu neblem onu şindi Demir baba Razgrad da bu dil Demir baba öbǖ çiflikte burıya Ālatlı baba Musa baba bunun içinde mezar va taşları var ama biri uzakta acık tā çiflik içinde dil o suvayı istemiyir dışta olan Ālatlı baba epsi tātadan mezā taşları vadı bu çiflin altında kǖ vāmış Çerkez kö Çerkezler vamış ama Çerkez kö dil be canım Kolca gene Tekke kolcası Çerkez vāmış Sakal tepede ōdan geliymiş Çekezler Tekke kolca balkandan gecēlemiş buriya inēlemiş Çekezler evvelki vakıtta mezā yapılmış orda tübenin içinde mezarı var dışta da va şindi dışta eski vakıtta o tǖbenin yanında va mezar şindi kǖ ne zaman burda kışladaymış bālık var orda ordaymış kuytuda ama eski mezālık vā burda kışla mesela yakın yere kışla diyile topra͜ı çalıştıriysin kışla diyile köy ordaymış ya kışla denen yerde da͜ın altında burdan çıktına göriniyi çiflik gidēke göreceniz oraya çıkasanız balık va oda vāmadan asvaltı geştinen portal vā arabayla gidiysin oraya onun yolu va ya şindi acık oturun şindi siz çıkmışsınız ǖrenme eskiyi şindi Tumbul camiye gittiniz mi gördünüz mü bi͜endiniz mi cami neler vā iskeleler ne vakitten beri var iskeleler ne vakitten beri kaç sene olmuş iskele iki bin altıda kuruldu işte de dışta da ben kendim gittim müftüle görüştüm müftüye dedim ki bunnar nabacanız siz ama tamir yapacaz çıktık kapıya götüylü bu suvayı kazıycaz dedi eski şeklini çıkaracaz niye eski şeklini çıkardı bak kaç sene oliyir ne ta- 258 105 110 115 120 125 130 135 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU mirini yaptı sade caminin üstünü yaptılar bir köyünün vakıf tālası va şindi bu ilikı̇̄ vakıfı kim yapmış ilk vakıfı peygamberimizin gününde ilk vakıfı kim yapmış şindi siz belki genç okumuşunuz tarihi güdüceniz ilk vakfı yapiyiri azreti Ömer peygamberimiz huzuruna çıkıyiri diz çökiyiri ben diyiri vakıf yapacam Ayberde bi bahçem var diyir onu vakıf ediyi peygamber önce soriyi davası olacek mi diyi mirasçısı va mı yok diyi bunun gelirinden cami faydalanıyiri a biz şindi naptık müftü yüz yimi dȫt deka toprak va bizde toprakları aldı camiye gittim ben ne alıysınız bu topraklarımı e te bu topra͜ı çalıştıran devletten otuz lefini alıyı koyuyo cebine e ne kadar istese o kadar veriyi camiye ya͜utta bana benim topram vasa bunna ne yaptı bu dolayda ne kada cami topra͜ı vasa epsini Şumen aldı nabile bu parayı ceplene ne yaptı çıksın sölesin bana ben to bunu yaptım diye ben bıldır gittim bereket vesin gittinise okul gödünüz mü Şumende Nüvap okulunu yaptıla mı ben gittim orıya müdürle görüştüm bi de Türkiyeden bi mühendis vāmış orda onna da görüştüm ama yaptıkları şeyler güzel Türk milletine hayırlı ugurlu olsun ama Mesudun yaptī iş caminin içine git şu duvara bak elinne bak şu duvara içersi kararmış mı karamış ne karamış neden bekçileri var onnarın ben böle baktım duvara da ba Mıstafa dedim siz bunu dedim kazıdınız mı yeni mi suva yapacanız yosa ayır dedi ba o dururkan öle oldu eskidi dedi yazık dedim ba ışī yak dedim ba kapkarannık içi ışī yaktīdım gene simsiyah neden böle bu dedim ba yazık ba Mıstafa dedim o bekçiye yazıklar olsun benim içim kan āladı dedim evel ne aydındı bu ne şindi böle dedim nasıl öle kabul edile bunnarı yürekleri bunu onu ben o paralāla bütün andırarak yaparım dil mi onnara iç para salmilemi sanki tamire deye Türkiyada salālar Arapladan da salālar ama ta başka konuşturmayın şindi bak ben istemiyirim kimseye bi fenalık yapim ama bu adamın yaptı iş dil isle benim kız İzmirde çalışiyiri valilikte nası istese tö öle yapacak bunu anadın Tükiye vatandaşı gelecek bi resim yapacak bunu tamam ya sade bizim toprakları almadı etrafta toprakları da aldı o kadar ta fazla mı yapacak demek Türk milletine itaat eden yok ekez cebini doldūmā bakiyi ya böle yol geçiy ya şindi taş yolu o bu tarafa kalımış çiflik bu tarafa kaliyi köy oraladaymış sona sona inmiş bu tarafa epsi yerinde sade bizim ōda kışladaymış sora iniyle aşā burıya ya sā olun var ol BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI 5 10 15 20 25 30 259 42 Anlatan : Şevkiye Kasımova İsma͜ilova, 82 yaşında Derleme Yeri : Oyvoda (Voyvoda) Konular : a) Sohbet b) Mevlitler c) Yemekler ç) Tatlılar d) Düğün e) Ana Dil Hatırası a bu benim geldim isannar Pazarcıktan gelmiş mārebelikte ya ben budan to buda yakın bi kǖ Kilsecik diyile ya ay be canım benim geldim isannar Pazarcıktan gelmiş ama Tatar dilmişler bilirim Kuranı bilirim okumā Bulgarca da okurum bi de Türkçe de okurum latince Bulgarca çeviremiyim konuşamiyim burası Tǖk köysü ta çoku Bulgar da var ama Voyvoda küyü Bulgarca Voyvoda oyvoda köy ben seksen ikiyi topladım Şevkiye Kasımova İsma͜ilova e necin böle aradınız beni beni de kokidiysiniz b eskiden mevlitler nasılsa şindi de biz öle devam ediyiz nası e mesela toplaşıyırız ama şindi pek okuycak eski Türkçeden okuycak insan üç kişi kaldık kalanı yeni Türkçeden okiyi Latincede biz Arapça okuruz biz Arapça okudum ama onnarı çeviremeyiz biz Kuran okuyiriz böle tarihle var ilmi͜alle var ta bizim ablalamızın gününden onna eserisiz üstünsüz onnarı da okuyabiliyrim eski Türkçede te böle mevlitleri otiriz mesele dȫt kişiyse beşse beş okiyiz sıradan başta Yasin okuruz Tebereke amme okuruz Hamimleri okuruz sora bitta mevlit okuruz bilmiyim biliysiniz mevlitleri kimisi ekmekle yapabilir ekmek böle e bir takımınnan böle bis ilesi eski iş çōba sütlü çōba yaparız pide yaparıs tatlı pide yaparıs sāma yaparıs dolma diyisiniz Tükiyede biz sāma deriz yaparıs e bi çeşidini kūbansa kūban kesilir böle yeris egel böle bi küçük bi ada mesele astalık bi şe oldunan onu böle şekelen ya͜utta evde bi şe yaparıs şerbetle yaparıs mesela şindi bi kaza bi şe olmuş onu ekmekle yapabiliniyiri şindi böle alıştı insannar şindi pek o kada ben münasib gȫmiyim okudūma göre gȫmiyim ama şindi bıraz pirinç kabardiyle pirinç biliysinize ya pilav ya üstünede üç köfte mi olacek döt köfte mi olacek etten ama temiz et mevlitçilere temiz et öle dükandan filan yok ben ömrümde yememişimdir dükandan dükandan te bak bilmem ne başka yagla dil bunu yimiyim ben ben yimiyim ekez 260 35 40 45 50 55 60 65 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU biliyi benim yimedimi ben yimem gençlemiz yiyi ben onnarı saklamam onnar yiyi ama biz yimeyiz ben yimem mevlit yaparız mevlide böle iyi etleden öle satın etle falan dil kendi kuzu kesesin mesela biri bir ayvan kesiyi kesiler ordan aliysin ya dana bi şey alınıyı c yemekleden çok yaparız biz būda şindi en ileri sōpa diyisiniz ani ākasından te yahnı çorba sizin gibi dil bizim çorbalamız bis tavuk çorbası yaparım şindi ūmaç yapmile alı̇̄ ler kuskus mesela dükanda vara onnadan saliniyiri sütlen sütlen oluna çok güzel benim çocum var Türkiyede geliyir a anne diyir senin çorbalan çok güzel ep çorba te şindi gittiler bayramda geldiler ep bana sütlen çōba yaptılar ep böle sütlen dil sizin çōbalar gibi mesela kuskus diyiz biz siz ne diyisiniz kuskusu kavırız yāla kavırız ileri sora onna acık sıcak su dökeriz başta sıcak su böle bıraz kabarı ondan so kaynamış süt koyarız öle koyarız onu kavırıkan kuskusunu böle kırmızı acı biber de salabiliris kavırıka sorası atık pişti mi epsi oldu mu karabiber koyarız böle yaparız çōbayı sora yānıyı da yine aynısı yānıyı da biz būda çok bi͜eniyiz güzel yapiyiz yānıyı etleri böle yıkayıp şey ettı̇̄ nen su͜annan dōrayıp böle bi sa͜an su͜an baya su͜an kırmızı biberlen su͜annan tuzlan uvalanı böle eldiven giyip o etler uvalanır isle onnar uvalandınan onnarı koyasın ateşe çok yā koymazsın mesele et yālı çok yā koymazsın kavırısın onu isle güzelce kavırısın sıcak suyunda ōda vardır o sıcak suyu dökēsin çabuk pişiveri o yanı onna bitta mazemesini koyāsın mesela kokulanı ne koyabiliysen biz tavuk otu deris koyarız karabiber koyarız nane koyarız böle bunnarı koyarız acı yaparız böle acı ç tatlı yaparıs ona gasta pidesi deriz biz gasta biliysin onu karırız sütlen yımtaylan mesela üç tepsi biz tepsi deriz üç tepsi olacak oldunan dȫt yımta kırız ona soda koyarız böle çok koymayız yarım kaşık kadar soda ekmek sodası sora tuz felen yok onu sütlen karıştırız yuguruz onu yazarız onu pazı acarız yufka açarız onu aştık mı aştık acık böle yelleniyi gibi oldu mu emen öbü pazı yazıncaya kada onu böle dolarız oklaya böle dolarıs büzeriz onu böle büzeriz o büzülür böle bürüncük gibi bürüncük gölmek gibi bilmiyim bürüncük anniy misiniz böle büzülü böle ipek gölmek gibi büzülü böle serı̇̄ sin onu koyasın buda BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI 70 75 80 85 90 95 100 261 yellensin deye onnan kenālanı kesesin tepsiye dizēsin mesela gül yapacasan kesēsin onu biz çok yaparız būda gasta pidesi deriz ona biz ince ama böle yeddi böle öküzünü deler ani ondan taha iyi yinir taha güzel olur içine ceviz koyarız ama içine ceviz böle dil çekip te maşineylen böle ezeriz böle tokmaklan ezeriz onu içine cevizini bükeriz bitta ya tö böle öküzünü okla böle delik olur oklanın içi ya o öle olur öle yaparız gelin dedi bana anne dedi bayramdı ramazandı dedi biz dedi pide yapalım dedi cevizlen budan götirim cevizlemiz var yaptık ben böle çekip de maşineyle üstüne sepelēdim gelin dedi içine sepeleyelim dedi ta iyi oliyi dedi o pazının yufkanın içine sepeliyiz kesiyiz onu bitta mesela şebetini yapıp ısliysin bir av̇şam dūdu mu çok güzel oliyi biz bunu çok yaparız ya toz içindeyim ben bana mana bulmayın bis ot yolduk yoliyiz to bu kız geldi bana da türbe yok bi camimiz va bi de bi kilise bu cami ya var minaresi ama insan yok hoca yok bir ocamız var ca͜ilin teki ama birisi öldükten so sela getiriyi aberimiz oliyiri bi de bayramnada falan böle Kolca İzbuldan aliyiz buralı ama ben bile bilecem mi onnarı yakında mı gittile yetmiş ikide ayır bilemem ben buraya geleli altmıj bej sene oldu Muzaffer a bildim Üsnü ocaların Emne te böle güzel insandı bilmem mi Emneyi dū bakam o bizim kǖde evliydi ya Aşe kızı vardır o Dahilin bak nası insan insana kavuşımış gȫdü mü şindi bak neleri annattık d bizim genşlimizden salı günü başlar dü͜ün kız istemeye gidiliydi ilesi böle çocuklala kızlar şindiki gibi görüşmezdi böle saklı kapı konuşulur bubası duymaz kimse duymaz böle saklıca bi aracı olu da konuşulsun çocuklala mesele te bizim günümüzden ben şey edeyirim ben bıraya evlendim benim geldim adam benden sekiz yaş büyüktü ben istemedim benim ablam vadı bu küyde onna istedi būda bi çocuk dediler ra͜at edecen dediler böle şöle beni kandırdılar ben geldim Kilisecikten geldim ama ben büyük deye istemedim ama çok iyi bi adammış böle insannıklı böle iyiymiş çok iyi geçindik öldü de yedi sene oliyi öleli öldü de bana Allah söyletti bunu bak söyliyim size epsini buda bakiyiriz cenazeye öldünen ocada ben dedim kimsenin tavına kış demedin dedim kimseye bi fenalık yapmadın dedim Allah seni nur içinde yatīsın dedim mekanın cennet olsun kabrin nurla 262 105 110 115 120 125 130 135 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU dolsun dedim oca dedi bak tö böle iç işitmedim kimseden bunu bana Allah söyletti çünkü ben okiyirim ben okiyim ben iç başkasına işim olmaz ben Allaha işim olur kaç kişiye gidiyi böle kimse demedi dedi sora oy öldü bi kişi iki kişi başladı taşını yaptıdım kendim araba tuttum gittim Şumene ben gittim komşulāla onnala taşı bi͜endimi aldım taşını sora bir iki kişi böle kenālana taş döktǖme başladı ben dedim de döktürcem dedim ben de döktürcem ben bu eriften bi şamar yimedim dedim ben buna bana bi fenalı yok bana ep ilik yaptı dedim gittim ona taş döktüydüm aşk olsun dediler bana adını da yazdīdım resmini de koydūdum ya senesini de yazdīdım geldikçe çocukla gidiyiz mezalı͜a ben çünkü yörüyemiyim araba yok gidemiyim çocuk diyi bana nine iç kōkma nine diyiz biz būda nine diyiri iç kōkma diyi ben egeL sā olūsam senin taşını tā güzel yaptırcam diyi bana yaptīmasa da yaptīmasın kızım var dü͜ünü salı günü başlarız o günü geliyi çalgılar gelin giyinir neyse o av̇şamı dü͜ün olur gece gece olur dü͜ün sabālada güvē giydirile sabāla devrisi günü o av̇şamda gene bi dü͜ün olu güvē dakıya durur gelin dakıya durur sabālayın gelini alīla mesele başka küydense biygir arabalannan böle ilesi beyaz bezler böle büyük üstüne de kırmızı şal dēdik onnar böle ı̇̄ neler būdan bȫleydi giyimleri ferece ayriyeten gelin ferecesi olur burası böle şeyi vadı arkasında bizim vardır on üç santimden olūdu gelin fecereleri onnarı giydirile setenden böle başına bālalar başı bālı acık dildi ilesi gelinner böle ilesi ama şindi acık kırmızı duvak koyālādı beyaz yoktu ilesi şindi valayla beyaz fistan ya aynısı Tükiyelilerin gibi zatı Tükiyede ne görürlese onu yapile şindi öle öle biz şindi televizelervar çocum ben bakiyim televizilere çok bakarım havadisleri seslerim bakarım böle bakacak gibi şeyler oldunan dikkat ederim çünkü ben yannız būda yannız başıma okumiyler bitiydiler kızın adı Ceylan çocun adı Ercan yannız yaşiyim yaşiyirim agba ölüse dedim ben yaşayamam būda duramam kōkarım falan filan böle aklımdan geçiririm agba öldü ansızın da öldü kanı yüsekti kandan kanı patladı beki tansiyon vadı kız dedi bana kız beni on bej gün bırakmadı Yenipazarda evleri va on bej gün beni bırakmadı sora torunu yolladı torunu da aykīdīlar bi kendi ōlanımız va o da baniçka yapiyi orıya banıçka yapmā iki üç kız topliler orıya aykırıyı telefon ediyiri Nihat onun adı Ceylan gel bak BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI 140 145 150 155 160 165 170 263 bizimkiden başka da iki kız var būda onna da Yenipazada yaşiyi dedi gel dedi ben dedim bak uşam dedim sen gid dedim ben kokmaycam ceseretlencem Allaha sıgınacam dedim sen gid dedim paranı kazan dedim pek bırakmā istemedi beni ama gene de gitti banıçka yaptılar sattılar baniçka küçük börek valla nasıl yapādıklanı söyleyemem yalan yapmim ama te oraya banıçka yapma gitti okulu bitiydi bıldır bitiydi iş aradı ama bizim bıraz rātımız yādım etmiyi baştan demişle gel halkla ilişkiler mektebini çıkādı böle televizyonnada radyolada konuştu biz praktika deriz ona mektebe gideken konişiyi ya uygulama gitmiş orıya demiş ben iş istiyim demiş öle yēde baştan gel demişle sora gittikten so demişle biz Tǖk almiyiz buriyaki demişle kız dedi bicik sıcak su dökülüvedi başımdan ayaklama dedi biz Tük almiyi dedine ama bak nasi yede okudu biliy misin otus Bulgar otuz birincisi okudu bir okulda halka ilişkileri okudu o kadar rāt geçiydi o kadar itibarlı tuttula Tǖk deye arkadaşları böle Tǖk deye biricik deye çok mektebinden okulundan iç annamıycan dȫt sene çok kıymetliydi ama işe alıverecek oldunan köpēne uz geldi ep buradaymış ama būda dere vā derenin öte yanıymış burası kelemlelik boşluk meraymış ya sora ani Rumanyada mārebelik olurkan sora buraya gelmiş insannar bizim insannar o zaman gelmiş burıya ordan kaçmış o zaman gelmişler ya buraya de e Bulgalāla beraber işliyiz şede tekesede koparatifte işliyiz otuz sene işe gittim ben gene halime binnerce şükür Allahıma biz böle fasılle çıkariz böle fasılle yoliyiriz bazı ākadaşla biber ektik onna sulama gitti Tǖk arkadaşlamız biz iki Tǖk kaldık Bulgalāla biz onnala işliyiz Kaykı küyünde bi delikannı çocuk geldi o şindi bana dedi kolay geleyin bana böle ta çok bana sokiliyi kolay geleyin dedi ben dedim Allah razı olsun Osman aga hoj geldin be Osman dedim kaktı biri dedi konuşmaycan Tǖkçe benden küçük kart kız konuşmaycan Bulgarca dedi bubam akşam Sabra anneye gitmiş kim konuşursa şöle böle dedi ben dedim ki bak dedim kākıvedim ayakça ben böle oturukça yoluveriz kakıvedim sen bana kumanda mı verecen dedim veremezsin dedim burası dedim televizeyelede işliyim dedim beş yüz sene Tükler dūmuş dedim burası neden siz Bulgarcayı unutmadınız dedim ona 264 175 180 185 190 195 200 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU neden unutmadınız da bana kākmışın dedim dün şey etmişin dedim ben de dün di͜iştidik adımızı bü͜ün benim adım sen söylicen sen mi kaldın dedim bana ōdan biz bi kavga kavgayı yaptık mı ozman akadaşım diyi bana Fetiye adı ıştınma ıştınma ıştınacam dedim o neciymiş ne karışı kapasalar beni kapiycikle napmışım da kapiycikle dedim o benim anamın bubamın dili dedim ana dili bu benim sen karışamazsın dedim sora o beni kōkuttu akadaşım dedi sen dedi bi belaya karışacan sen öbǖleri yok var benim Tük arkadaşım ama onnar olsa epsimizin biberini sulaycekle sora gelmiş kocasına sȫlemiş kocası da açık göz bir adam demiş böle böle yaptı Şevkiye ama hem de koktu demiş o da demiş çok iyi sȫlemiş o demiş iç kōkmasın ona selam götüy demiş arkadaşımın kocası iç kōkmasın demiş o dōruyu söledi yalan dil demiş beş yüz sene buda Tük kumanda vemiş o neciymiş o da karişi demiş bitta kimsecik bana karışmadı kimse ıştınmadı sora bi arkadaşım va Bulgar çok uz getiriz onna burıya çeşmeye gelmiş bu çeşmeye bizim böle dedi bana Şevkiye senin yananda neydi böle kendini oynattı böle bak dedim bak sana ne söylicem kaç sene beraber işliyiriz sen benim adım çok isle biliysiz sana Aşe Fatma diysem sana gönnün mü olacak senin dedim sevinecen mi dedim bana bitta bu lafı disen konuşmaycan benimne dedim ondan da bitta işitmedim bi şey ondan da işitmedim ama bize örf yapmadı insannar yapmadı yapmadılar başka tǖlü bahane bana böle demiş çok çıktı mesela ama büyüklerin te burda savetimiz va bizim o zaman şalvaları giydimile bunnar geliyim ta buraya diyir bana Hüseyin kāsı koyunnarı ayıdıyım ben oraya kadar koyunnarı ayıdıyım böle şavarımla Hüseyin kāsı bak sana söyliyirim alem seni söyliyi bana ona ne darılmiysin de bize darıliysin mesela sokakta gȫdünen dariliyim diyir bak çıkma böle bana al dilince al dilince böle konuştu ep böle kızarak dil ani böle onna da kahroldu bizim böle halimize büyükleri yaptı bunu onna kabatı yok ki köyün ehalisinin kabati hiç yok sora dü͜ünü annadıdım sana dü͜ünü pazar günü gelini alīla bitta şaye pėşembe günü alīla gelini üj gün dü͜ün olur iki av̇şam üj gün te böle dü͜ünnemiz öle olur BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI 5 10 15 20 25 30 265 43 Anlatan : Mustafa Kapıcılar, 88 yaşında Derleme Yeri : Oyvoda (Voyvoda) Konular : a) Köyün Eski Ahalisi b) Hatıralar c) Düğün ç) Sohbet a yasak geniş ben de yasak çok derenin öte yanı işte burası bibelik bibelik yapiyim buda su avlu içinden geçiyi buyur otur abba deler biz de abba derler seni bıraktık şe va epten alçak masa nası öle aklınıza geldi böle di ba bitti onna görisine hemen hemen kalmiyi būda şindi dü͜ün yapile aydi kasabaya ōda bankette dü͜ünü to oda bitiyi Emir Alile var Kapıcıla var andan soracıma göç Yusufla var Acılādan vardı ama kalmadı Acılā bitti o Mazlumnadan Abbe vardı o Kolcada kocadadı evlidi koçasıda öldü ama bilmem şimdi sā mıdır Abbe başka göşle va göç Yusufla var Pazarcıkla var Bulgaladan Dançula vadı ileden koyun sürüsü vardı ondan sora Deli Gegile vādı topal Hüstiyan vardı Vasil biri aga kadaştı onna biri Yuvan biri Vasildi büyük olanı Yuvan Vasil büyǖ a şöle Üseyin şēde Üseyinne onna yukādadı bu kordadı bayır altından burdadı eski yeri yok Türkçe Oyvoda Voyvoda köyü Voyvoda demek adı küyün şindi sen ne deyesen deyecen kasabalara budan gidiliydi şindi şu kabı̇̄ nin yanından mezalık yanından dōru kara yolu vardı Yenipazara Kaspicene Şumene būdan gidēdik Dobucaya vardı būdan Klakova Bōcalar onnar geri tarafta bu tarafta kasabaya gidēsin yayan da gidēdik yayan da gittimiz oldu vakit tutar iki saat tutar kışın gidemezdik öle gayet kışlada nereye gicen ya işte tö böle gidēdik yayan b askeli ben Tutrakanda yaptım ōda yaptım digaları biz yaptık kanalları biz kazdık turduvak tabi Tǖkten sıra askeri olu mu turduvak çapa kürek yedi metro aşadan kanal kazdık yedi metro yukarı toprak attık ya Tutrakandan Rusçu͜a kadar sona bizi otuzka salıla odan otuzkaya saldıla av̇şamlayın gün kavuşuka yollanıyı ōdan on iki gün Obskaya saldılar su geldi gün kavuşuka yollandık gün do͜aka Rusçu͜a ēdik bak ne kadar yayan yörümek kimisi astalandı yollāda çocukların kızgın gövdeli su işdiler buralı babam da burdan anam birinci şēden doksan 266 35 40 45 50 55 60 65 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU altı yaşında vefat etti ninem ben kendimizde koyun vādı bizim evlemiz bu yandadı to oda asıl burıya sora ev yaptık to oda yakın burası yasāmızdı yasā ev yaptık çocum vādı benim elli ikide acık sabredemedi dedik biz yaşamadık biz çok çille çektik ona çektı̇̄ meyelim öle olduktan sora sen bilisine bitta çocuk geri geldi orıya burıya içmē şey etmē vefat etti elli ikiden iki çocū var biri kasabadan ev aldım birine de Yenipazara evēdim ben kırk sene çobannık yaptım devlete kırk sene kendimizin koyunnanı aldı devlet aldılar koyunnarı ben de koyunnala beraber kırk sene çobannım vardır ta çok şükür hamd olsun doktorun kapısını bilmiyim neden açıliyi buna şükür ediyiz bilirim būda Damagöz var Jilino ondan sonra Mihaylovski Kayı kȫ Sütlü var Sügütlünün öte yanında Tekē küyü var Tekē küyün öte yanında Yince küy var Yince küyünden kasabaya eriysin bitta Sakā tepe küçüldüdü isan kalmadı oda Sakar tepede var o Albanna giritti gelmē Albanna doldu orala ōdan ev aliyler eski evler yapile Çerkez köyü biliyim ya ya ileden Çekezle vamış oda şindi Albannar ōda ėv aldılar onnar Türkçe bilmiyi pek konuşamiyi onnar toplaştı bi yere oriye şindi onnar ōda yaşiyi būdan ev aldılar būdan evi bıraktıla būda da ōdan başka ev aldıla çünkü annaşamiyile bizimne Arnavut tö böle ha hayatı tö böle geçiydik çok şükür c dü͜ünneri biz ileri çalgı tutadık çalgıla gelir misafile gelir cumȧytesi günü başlarız pazar günü dü͜ünü bitirirdik şindi bi av̇şamda bitiyi tabi güvē geliyiri kızın evine çalgılar çalar güveyi belbere alırız belber traş yapar güvēnin evinde durduru durduru para verile şindi çalgıyı kes kestin mi bitta traş yapamiyi belber atasın oraya iki frank mı üç frank mı güvēden para koparile güvēyi yolāladı ilesi gelini küysüne götür bu küydense evine götürüdü güvēnin evine eger başka küydense şurdansa a şuraya gidiyi bitta at arabasınna alīdık çiyizi öküz arabasınna alıdık ben çok çiyiz almā gittim bizde bi çi öküz vadı bo͜a bozması ep gelip bize sölēledi ben de gidedim gitmeyelim mi ç şindi buda da gedik başında ben benim önümde bi ı̇̄ tiyar ta var benden bi yaj büyük o ya comat camize diyecek bi şe yok isanımız yok isan gelmiyiri şindi ramazanda ben gidiyim to ōda ezanı okiyirim te ōda BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI 70 75 80 85 90 95 100 267 kendi kendime av̇şam namazını kıliyim geliyim to bu kadar kandili çakiyirim ben to buda dȫt beş senedir anaya nine dēle şindi Deliomana gittin mi ana deler başka neblem sen sorūsan ben cevap ve ninenin anası anne babanın anası oda aynı anne süt nine süt buba var öle küçük uşaklı anne emzdiyse ben ona süt nine derim küçük uşa emzirı̇̄ sen süt nine kan kardeşi va va bilazer deledi öle bi tanıdın bir adamna kaşılaşırsan öle bi iş yaptıysan ona bilazer gel bakalım āretlik o şindi beni egel aldısa bir olu yerine āretlik āretlik buna dēler ben bir uşak alırsam işte bu koyunnarımız to bu göresine makasla kīklık ben Tükiyeden aldım bu makasları bizim bi çoban var būda koyun kīkma giderim hiç dün yı̇̄ mi otuz koyun kıkarım te şindik kīkmā aykırıyı vamış biraz kuzusu gidecem koyun kīkmā işlemeden duramiyim bereket vēsin işledim çok işledim çok çille çektim beki ama döt yüz yı̇̄ mi otuz frank aliyi penciye şindi anne de vefat etti yannız kaldım şindi para verecek oliyim anne deyim bulamiyim ateşi yaksın bana bi sāmancı yapsın savaba girisiniz köpek zatı öledi o küçücüktü aldım ben onu ama hiç dūmaz kuşmuş kondūmaz burıya küçük olduna bakma belası büyük kopar kopar bak ı̇̄ şi tomato ona bakın bakalım to acık şedir koparın to onnara bakın öte yanda da va ev to bu evleri de aldım seveseniz kuparın iç domatilemiz olmadı bu sene be bunna çilek yidin bostan gel bostana bak hepsini de ekiyrim bu yonca bostannık işte bostanna böle gel bi kabā bak nası kabak böle kabak gȫmemişindir e o kabak ōda te nede göriy misin benim dere būdan geçiyi su akiyiri ben bibe mibe buraya dikiyim dere suyu te buralanı ep asmalık yaptım bu evlerin üstünü yıktım yenden yaptım ev çok bunna benim öteye kada va burda yol var o aşāda dere var o şeyden dere gidiyi küyün içinden lazım aldirim ben ekiyim ben kaziyim oda alma da var çoktu alma te üs yandan git e oda alma va kuvan kuvan o arı kuvanı kaşısına geçme vurur bu seneye gelince böle kabak ben de gȫmedim bunu götürecen duriyim bre kuvancı o sāndan sokuldu mu to bunna kuşla yiyi asmala yandı bu sene benim yukada va kızılcık süziliyi manerka deler onu koyuna gideken yanıbaşına dakasın kayışı su dolduma bu kireç va onda suva suvama o çapa çapa deriz ona Tükiyeden gelenner ep tetre istiyiler tetre tetre te o aca deler yanıbaşında tetre ille Tükiyeliler tetre istiyile ya ācı var to ōda yapra te nede to oda var yapranı istesen 268 105 110 115 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU verem tetre yapra͜ı beş tane balyaya beki beş yüz metro yedi yükleniverdim to burası kayış gibidi nası devele ani diz çöküp te piniyse üstüne piniy asılı devele gibi kākādı beş balyayı kış tütiyiri şey ediyiri gösene borada balya getirdik koyunnara da çok veriyz de çok çıkareyz devlete devlete kazandıreyz ya ben Rusyaya yı̇̄ mi gün götǖdüler Odeseya geziye geziye tabi çok çıkarıyım çünkü süt emen günde yüz elli kilo süt verir seksen doksan koyundan üç yüz vadı gece gidēdim kuzu emzimeye kış tütiyiri alem evden çıkamiyi ben yasaklık içinden gidiyim yolla tıkalı kış asıl yasaklık içinden gidiyirim kuzuları salıyım emziriyirim ondan soracıma geliyirim gene alemle beraber gene gidiyim sabale geç içeri çok çalıştım çok şükür ediyim alime de bi çocum vadı bi kızım vadı benim kıs Tükiyede onnar būdadı Beylik düzünde seksen dokuzda ben de gittim ama çocuk dūmadı dönecem ben dönecem ben ben bi patron ōda fabrika yörüttü adam bana fabrikayı teslim etti sana dedi ev yapacam fabrikanın üstüne fabrikada çini mini yapiyi unda maşineleri vadı fabrikayı ben acādım ben kapadım ne kada yalvadı çocu͜a gel gitme bubanı götüyme sen git de BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI 5 10 15 20 25 30 269 44 Anlatan : Ahmet, 73 yaşında Derleme Yeri : Sofular (Vılnari) Konular : a) Düğün a otur ba nabıre kōkma dolaşmaycaz biz dolaşmışık dolaşacamız kadar benim dü͜ünüm atmış altıda mart ayından oldu ama tamam yenilikte eskiden atırlıyım uşakka o zaman to mālede bir dü͜ün oliyir iyice atırlıyım o māleden bu māleye naptıla bu gelin arabası mandaylan o mandalara peşki atmak eskiden tö öle bi arabayla gelin pindirdiler ama kar yayardı asetlikte vara sen ne bizim māleden alīsın deye çıktılar onnarın mālesine ama gelin arabası pindi geliyiri kar ya͜ıyı ne annadım onu ben sekiz sene bubam ne gitmiş ablam oraya diye sekiz sene babam koymadı ne gitmiş o adama deye sona sekiz sene ben o zaman gimnazya okiyim ben uşak para mara ablam veriyi eniştem de veriyi gideyerim ne gitmecem uzatmayalım e ama bi gün tö böle eski zaman dü͜ünü bizim yanımızdan geçerke ablam tappadan vuriyi bize ben tö caminin yanında yaşadım ay benim bubam şuydu buydu tö böle yapmış ı̇̄ tiyar aykırdı bize şimden sora büle şey tekrarlanmasın bu sizin ablanız āladı şey etti benim yanımda sekiz sene gıram inatlık gücenmekte bari şimdi kocaman ablanızı veriyiriz bu iş elli altı eli yedide kacıyır bu büle büle yaptına sekiz sene sekiz senenin adı va ne anamna konuşmak ben konuşudum biz altı tane dört çocuk iki kız yerli yerli süyleyemeycem atmış sekizde başladım işe baştan tekezede domoking bir tene atmış dokuz ordan yemek yapala işçilere to buda dükan vadı zarzavad dükanı dükkancılık yaptım ordan yetmişte to bura çitaliş yetmişten yetmiş dȫde kada burda yetmij beşte annadiz ya yetmij beşte düştüle peşine müzevicilik istemedin kada e ama ben şindi atmış dör̥tte bitidikten sona bi͜enmediler beni üle mi zanat var gittim traktörize oldum bi firma vādı orda bir sene orda bir seneden soña bilmem neden ne oldunu aykırdılar aşāda eski savete dedile biz seni bu traktorculuktan kurtaracaz nereye ba istiyler savete sekreter birnik orda para bol kalpak da veriyle neyse razı gelmedim ben üle mi bir iki üç bir Cemal aġa vadı eskileden ep traktörü duymaycan dedi aykırıla sana git gelmeycen o cetnikti o zaman ona aykımışlar o devir 270 35 40 45 50 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU ben kandırcam onu kandīdılar beni doksan beşin sonuna kadar burda işledim yı̇̄ mi bir sene birnik penceye yetmedi ebet derinden açāsak dünür başı vādı canım yollaysın çocun tarafına mesela kızı isteme getsin ben kendimden pay biciyim ben ne zaman şey ettine eniştemi yolladık biz o lazım senin çocun çok yakını olsun baştan gideke kızın da aberi olmadan gidemezsin şeye ben istemem dedi mi istemezse kız sen istesen iste olmadan olmaz kızın rāzılı bak şindi istememezlik te ne bu çok kolay dil öle zengin kazak Memetler dökük fıkare üj döt ne oldu çok oyalı dakılar güvē oturu kola bi bakır dakı bittine bi tekme kakıyır güvē bakıra su yayadıla bez gelen atıyır tencere olsun bakır olsun nerde para ekmek almā para bulamasın koç atāla bālāla koçu asırın üstüne yatırıla bunnara ēdim ben orası güvē kapası yumruk yapādı bazı isanna şindi güvē kapamak vadı düşmanıysa güven geliyiri gözledim bası yumru buna ēdim ben çekiliveri çekiliveri öfkesi va öfkesine güvē kapama dil ya öfkesine sorular geline biygir çoku öküz koşāla manda bigir sona arabayla biygir arabası olsun beygir o zaman yok ama öküz Şumnuya tren vādı eski on birde piniysin sabāla saat sabāleyin saat beşinde Yenipazarda oluysun ordan ta de͜iştiriysin koca trenne kendini beygir çoku şele va öküzlele koşasın onu bilemeycen elli altıda o zamanda ne kazmak yok toplaşılar küye tok gelecek diye ben şindi orasını atırlayamırım ama tamam canım ben onu atırlıyım BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI 5 10 15 20 25 30 271 45 Anlatan : Nesibe Nuri, 63 yaşında Derleme Yeri : Sofular (Vılnari) Konular : a) Yemekler b) Kurban Bayramı c) Yağmur Duası ç) Oyun a siz nabısınız şimdi otiriyim çocum e şimdi davet yēlende mi dü͜ün yēlende mi Sofulada şimdi ileden eski yemekle çoktu şimdi gençle yetiştikçe tā yeni yeni bi şele yapma çalışile ben kendim de öbü tǖlü yemekhanede çok çalıştım küçük çocukları doyūdum beş altı sene Sali abi biliyiri ondan bitta ileden tekese vadı ya burada bilmiyim şin çocu͜a nası annadıyım onu ōda gene beş sene altı sene yüz seksen iki yüz kişi doyūduk karı adam aylemle ikimis beraber beyimne o da ōda dükancı gibi çalıştı e ātık yaşlandık ama gene bi sırada genşler geliyi sori yapıyıs dü͜ünnere yardım etme çalışıyım pirinç yapiyiz onnara pilav dēlē Türkiyede ona onu ben şindi tam Türkiyalıla gibi yapmiyiz biz burada şimdi tavuklan yaparız kaynadırız tavın suyunu alırıs etini güzel dorarız e ondan so bitta pirincimizi kavırız güzel mazemizi koyarız bol içine dükandan da bitakım mazemeler alırız etini de koyarıs böle isle kavurup onu atarıs fırına veriz bitta yimē alka dü͜ünnede bu olu bi de köfte olur mesele amma böle şindi cemiyet yēlende mevlit bi şeler olduna onu bitta o şimdi mevlit yēlende böle yaparıs bayramnamızda başlarız çōbadan süt çobasından e onu şimdi onu da tavuk suyuna da yaparız mesela tavuk susuz da yaparıs sütle kuskusumuzu kabadırız südümüzü koyarıs vāsa tavuk suyu koyarıs tavuk eti koyarız içine öle yaparız işte ondan so bitta keşkek olur o da tavukla olur lāna aşı yaparız lāna aşı deriz ona koyarız o devamnı olur bizim cemiyetlemizde o lānayı kıyarız güzel onu kavuruz onun içine de gene koyarıs kaymamızı südünü böle epsini onda öle yaparız ondan so kūbanın etini onu yaparız gene yānı deriz biz būda ona onu ben şindi uşaklarım yok būda ama gene konu komşu geliyi başka akraba geliyi ilk yemekten ben şindi bizim annede o kadar sütlü çōbayı fazla sevmeyiz piriç çōbası yaparım yānıyı yaparım kızartma yaparım gene etten pidemi yaparım sütlaj deris tatlı böle pirinjle onu yaparım keşkek istesek yaparız lānayı istesek etle yaparız istesek kaymaklı sütle yaparıs pidemizi baklavamızı işte bunnarı 272 35 40 45 50 55 60 65 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU b ikten gidēler adamnar camiye erkekler onnarı bekleriz geliyler kavemizi yaparız azır oluruz ondan so bitta kūbanımızı keseris da͜ıdırız konuya komşuya kimde yoksa yedi aneye veriz ona da oliyi on beşe de oliyi sıra geliyi veriz bitta yemeklemizi dolma yaparız şimdi bübe bol mesele yemeklemizi yaptımız zemanda eti yediremesek de sabā kavaltısını yaparız onadan so bitta etle yememize kūban yememizden de yaparıs yanısını mesele kızatmasını neyse işte geleni gideni karşılarız bȫle çok iyi olur şindi zaten yaşlılamız da var biz kendimizde pek genj dil bizde yaşlı kaynatam kayın pederim seksen yedi kaynanam seksen tā çok gelen benim çocuklarım Belçikada dışāda onna senede bi defa geliyler ısım akrabayla biraz tā üzünnü geçiyir kendi çocuna benzemez torunum var üç tane onna da orada büyük kızım üç çan küçük kızım döt çan yedi canım vā dışāda onnara şimdi aç olana yemekle doyuruz onnarı işte olmayana kāve yaparız çay yaparıs gazoz koyarıs tatlı koyarıs böle işte boş çevı̇̄ meyiz kimselere ya aynen evet ayranın özelli şimdi onnar ta çok dükanda ama bis ileden yaşlılar ep evde sevdı̇̄ mize evde yo͜udunu yaptın mı yaptına ep yeni evde bir az koyasın o başka bi şe koymayıs tuzdan başka bi şe koymam astalıkla oldu kerette ta böle ikram edecek isana sōsunnar sevesin tuzlu mu tuzsuz mu deye öle yaparıs ya böle çocukla aykıran yere giderim böle būda mesele c şindi yamular yamu duası yaparız toplalar yaptık bıldır mı yaptıktı eveli sene mi iki sene ilesi yaptıktı çok büyük kazan oliyi mesele çiçile veriyiri sekiz on kuzu mu olcak on beş yimi bile oliyi onna sırasında çünkü kȫmüz çok büyük bizim e bitta biz toplaniyiz gidiyiz ama bana illa aykırırla giderim e yaparız kazannala erkez alır kabını yānıyı yaparız kūbannarı yanıyı yaparız bi de gazoz salılar ekmeni alīlar böle savet belediye tarafından alkı bitta duvamızı yaptık mı ettik mi doyuruz oda epsini kalanı da da͜ıdırız böle gidilmeyen yēlere veris böle şeyleri tā unutmadık ep yapma çalışıyız çocum ç çocum ben çok sevēdim ben zaten bu kȫlü de͜ilim İglikadan baya uzak Şumene yakın ben burıya kīk beş sene oldu gelini ben bu aneye ben BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI 70 273 çok dikiş makinesini sevēdim böle koyādım iki taş koyadım onun üstüne odun da makarayı koyadım ı̇̄ neyi geçirip odan çekēdim de öle yapādım böle oynādık çeşint şeden yapadık böle kalmış küçük bezlēden böle kukla mukla o zaman böle bebekle yok öle oynasın İbram to odan vafılla da vadı taze isannara vedimdi te ti oda şindi koydum oraya kara kaldıla bilmiyim başka yok bak bakalım 274 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU 5 10 15 20 46 Anlatan : Ahmet Hasan, 87 yaşında Derleme Yeri : Sofular (Vılnari) Konular : a) Hatıralar a yerli gececez bile ekmek be bunnar ozman yok aġacım bunnar yok külürü var külürü misirle onnarla büyüdük aġacım misir ununna böle karıştırma malay mamalika ne kıtlıkla çektik mārebe senelende marebe gidemedim genştim ozman kıtlını aşlını çektik neler çektik o malay yidik misir ekmē vardı ama epsi bi oldu siyrek kaldı bu köv̇ün temelli kurannar onnar bitti gitti yüz beş yüz altı senelik köy bu en az Sofular to bunnar eski adı Sofular sofular varmış eski en büyük dindālar to būdanmış sofu diyilē eski okumuşlara bu köv̇ün adı Sofular türbe mürbe yok burda ben seksen iki yaşında Teker kǖ diyile ona Tekke kozulcası da diyi çocuk İzbul öle öle çille çektik o zaman diga diga dil Tutrakan Vidin ne çektik bunna ep Tuna boyundan kasabalar küyler tren vadı būda yannız Gareye kada yannız gittik yayan sen to arabayı zor görüsün çörek çörek nası çıkabileceniz çörek anne yapadı çöreklerin dadı yok iki tavuk kızamış koya o ne yanda onnar da yetmedi sen kopasın bi paça ne aşlık çektik e gün kulet er gün kulet kendilerine yok yime gece kuluçka ne kōkacam Salih burası Bulgaristan yımtacılık da yaptı on seneden fazla yımta topladı bu köde bi de devlet tarafından topladı kazancın yarısını bana verile yarısını devlete kali öle öle BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI 5 10 15 20 25 30 275 47 Anlatan : Ahmet Yamık, 78 yaşında Derleme Yeri : Göller (Rujitsa) Konular : a) Köy Tarihi b) Düğün c) Hıdırellez ç) Giyim a en alça oturcam şindicik göller küyü dediniz bunu kimse süylemi güller mi göller mi şimdicik Bulgarcaya çevirken göller diye çevirmişler Rujca Bulgarca bilen Rujca demek anadın mı şimdi iksi de yakın birinci atta ben bilem yedim ondan ama orman dilde böle yetişmemiş gürlük falan köyün kenarında çok yaban gülü vardı ordan da kalabilir ondan sona göller Deliormanda su az çok göl varmış ufak ufak göller yapma göl bunnarın yedi tanesini ben biliyim ben yetiştim bunnara bu köyde kȫ baştan şurdan Glakov vardır bizim gün batıda tā o küyün oldū yere yurtluk deriz yurt yeri biraz fazla vergi alırmış belediye belediye Glakovda onnar da geçmişler bir çökektir orası böle çöken bir yanına geçivemişler öte yanından fakat orda çok büyümemiş kȫ yok be çay kāve için bi şe be bana yapma çocum çaylan kave burlar dedim ya yetişmemiş ayvan geziyiri çalılık yerler kerlik deriz biz şindi geçin dermiş çoban bir yerde böle yaş nemni görüymüş arada bir keçiler de orda büle yalanırmışlar yarabbim demiş bunnar ne yalanıla burda demiş ne ariyi bu keçile burda bu adam emen elinnen sopayı batırmış biraz su çıkmış devrisi gün alıy yanına bi japa geliy oraya bir kuyu açıyı sabala gelmiş kuyu dolmuş suylan bunu söyliyiri köylülere geliyler bura kazıylar bi kuyu pınır şınduru bu suyu bulanın adı Çeş aġaymış Çeş aġa bizim pınarın ismi de şin Çeş pınarıdır Rujitsanın pınarı zaten tek bi pınādır Çeş aġa Çeş aġa demişler o keçi çoban adı eralde isimmiş o beki onun ismiymiş mesela benim şindicik ismim Ahmet ama soyadımın çinsi Yamık ben de bunu kabul ettim bizim süleleden tek bir kableden ben Yamık soyadım otuz altı doyumluyum yetmiş sekiz yaşındayım da ötede yaşanan yerde baştan vāmış o pınarın ismi ise Şahan Melektir Şahan Melek te delikannı kızı öliyi kızın ismi Şahan Melekmiş baba da onu çiyizinnen o pınarı kazıyı kuyuyu kazıyı o pınarın ismi de öle kalıyı şuda aşada bi göl vādır o çok büyük göldü fakat biz kalpazannaştık patlamadık şindi su doldu su tutmaz 276 35 40 45 50 55 60 65 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU oldu taşları vardı taşları kadar bilem doldu sona ben burda sorumluykan onu biraz ta kaldırdım yukarı ama olmadı gene neyse onu dēler İsa gölcü ne İsa gölcü adam tarla satmış bu gölü yapmış gölcü ismi İsaymış yukarda bi göl vadı onu dediler Kabaların gölü onnarın da soyadları Kabalarmış ordan kalır şurda bi göl tā vādı onun adı Yahyalar gölüydü öblenin isimleni bitta bilmiyim ufak tefek yapılmış bunnar büyük göller bunnarın isimleni taşıyalar yaptırannar bunnar büyük göldü bu İsalar gölcü dedim ya çok su kuraklı olıyırı tamam Durannadan buraya ayvan sulamā gelmişle öle günner gelmiş ben bunnarı bilmiyirim şimdi onnar yedi yüz metroda buluyu onu da o kendi tazyıkınnan yukarı çıkıyırı mesele bizim alan göl yedi yüz metre bulundu üç yüz metre kadar çıktı kendi şeyinnen nalakadesinnen a bunnarınkisi gene çok derinde bulundu Sofulaların yüz altmışa çıkabildi o burdan zaten andırma bizim suyumuz Sofulara gider öle bir kulak vardır gene oraya gider su da burdan böle geliyi şincik biz alırız yazadan böle yazlayı bizim küyü Soflar alça onnar bir izaya geliyler demek ordan bir yeraltı suyu deresi geçiyir eralde bu kȫ yavaş yavaş büyüyiri şindi benim komşum vadı Bulgar Marinş dedik ona o bu küyün tarihini yazma çalıştı biraz da yazdı ama valla bilemeycem şeye mi vedi devlet arşivine mi verdi onda mı kaldı onu sülemicem de on iki aneymiş baştan kǖ buriya geliyi ben dedim ona bu on iki aneyi nası anniyim ben şincik on iki ev mi yok dedi şȫle annıcan dedi evel dedi Türkler dedi şindi Türkiyede vadır ta dedi batıyal ayat yaşalamış pek ayrılmıyılar da͜ılışmıyılar sülale ben de bunnarı sayardım sayardım dokuzunu çıkarıyım üçünü çıkaramazdım filancılar filancılar soy olarak mesela bize şindi Yamıklar diyiler ama bunnara vakıtlar hacı Asanna demişler mālenin adı Acılar mālesidir bu sülale çok kalabalıktır şindi sülecem oraya deler Hacılar mālesi ondan sona küy genişliyi bitta aşā dōru o pınarın etrafında suyun etrafında yapılıyı baştan ilik mağaza üstüne yapılan ev bizim sülaleden onu yıkakan gȫdüm dikmişler direkleri aşā bȫle duvar yapmışlar taştan ama iç dil böle molozları doldurmuşlar çamurlan çamula böle kalın onnarın üstüne koymuşlar kalın aşları dikmişler direkleri örmüşler fındık çıvlan avı̌ l öriyi gibi iki taraftan kalın sıva yapmışla gene bıgdır olmuş sıvalar bunu yıkaka gördüm ondan sona çıkiyiri yeni māle diyi ani yeni ku- BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI 70 75 80 85 90 95 100 277 ruliyi adı böle o taraf tā fazla gariban mālesi büle kalır andın mı aşa dōru kalır da bu tarafa geliyir andın mı burıya da sonadan koyılar bir isim çok sene mutalık yapmış buda Soski Soski Soskiler mālesi denmiş şindicik pek şaka dil ana tarafım mı baba tarafı mı Mustalardan milletleden ama ustalardan bunnar kendileni çingene demezler atta onnar için bi defa bir yayın sesledim Afgan kökenniymişler onnar demircilikle uraşır kȫ bȫle gün batısına kalır bizim kövün a baya ırak a üş vardır bak çok eski çünkü bu kövü Marı́n incelemesinden bin üç yüz sene dēdi şindi bende şöle diyebilirim bak ben Ahmet babam da Ahmetti dedem Isma͜ıl onunkisi Mehmet onunkisi Üseyin onunkisi Hasan gene İsiyin acı İsin odanda seni bitta bilemiyirim acı İsinner geliyler bura geldikten sona yedi göbē biliyorum ayır ayır yedinci göbē kadar isimneli sayıyrım bunnarı da saymam şöle benim amcam vardı şunda bizim nevap vardı o zaman o şindi Türkiyada bu imam hatip okulları gibiydi ȫlemiş benim amcam gideken ben de gene orda çıkardım ama biz gittikten sona artık imam hatip diye bi şey kalmadı mektebin ismi de Nazım Hikmet oldu ben elli elli birde gittim orasını bilemiycem ama ben elli elli birde gittikten sona atık ismi Nazım Hikmetti ya Şumnuda biz şincik başladıktan sona on bir sınıftık şeyden çok vardı bu Yasenko bizim kȫde bak şindicik şindi orlarda gene çeşme falan yok birkaç pınā vāmış onnar da kapandı sare bir tanesi ben biliyim çok çalıştı o da kapandı artık şuda beş on sene oldu da kapandı nası bu sula geldi çeşmeler çekildi yok iç yok tam tarla onu bilemeycem dur bakim tepe düz o ondan sona bi çukur gelir böle eralde biras tā alçak olcak çünkü bak ne alçak deyecem biz burda deniz seviyesinden emen emen dört yüs elli metre yükseklinde oluncaya kadar bi de en yüksek yer burası diyiler bizim küyün üs tarafı böle demek onu göz önüne aldıktan sona orası alçak kalacak orası yüsek olsa orasını gösteriler demek orası üç yüz elli ya yazlak kȫ var yazla deriz biz ora bitevi yurtluk deris şimdi burada Bulgarlar çok geç gelmişler eralde eralde ilikten bak şindi ben şüle tamin ediyim bin sekiz doksannardan sona bi göç olmuş doksan üç eralde bunnar boşalan yerlere gelmişler çünkü bizim kȫ ilikten gelen Varbıtza kasabası vardır ya ordan gelmiş tüccar olarak gelmiş açmış bakkal bi dükan onu çalıştırıyırı ondan sona bizim ormannık çok köyün etrafları bizde çok or- 278 105 110 115 120 125 130 135 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU mannık vardır elede buralarda böle gidēsin on on beş kilometre ep orman içinden geçesin böle burdan Karagözlere dōru olsun Muradalılara doru olsun atta Sofulara dōru var biz bile orman kö͜ün arasında şindi balkannardan domus gütmē gelmişler buralara ama o zamana göre bunu da ben bi yerde okudum yok benim senin āzımdan gelen sözleri sölecem size gidermişler camiye cuma günneri olsun ya͜utta başka gün izin alırmışlar cami comatından getirsinne mi bura domuzlanı getirmesinne mi musade edesiler getiriymişler ama umumiyetlen edemişler eralde e bitta alışmışlar buda öle kalannarda olmuş sona Doburca bi defa aliniyi ikinciye veriliyi Bulgaristana ikinciye Rumanyaya verdikten so kaçakta gelen olmuş öle gelenner de olmuş onnara Doburcannar deler zaten o yanında oturan monco Doburcannar cinsinden Bulgardır e ordan kaçma babaları bak şindicik Rumanyadan alīla vērile beyaz Rusyaya Beserabyayı orasında öle yapmışlar ama bizim kö dil şimdi bizim kö Marinin annattına göre baya gelişmiş bir küy olmuş burda dil sade muhtarlık belediye de olmuj bu kö merkez ya Soflar buraya balıymış fakat e sonna bittayı ben biliyim burasının oldunu Hırsovaya baladılar ondan sona Cuvele bālandı şindi artık Cuveldeyiz şimdi neblem onnar mesele mēmet der biz memet deriz onnar dēmen der biz dirmen diriz onnar bazen kızan der biz çocuk deriz uşak deriz onnar ana diyi biz nine diyiz bizim köken Konya kökenni Konyalılādan bis büle bunnara bıraz interez ettik onnarda kompir der biz de kompir deris onnar da kızan der biz de kızan deriz mesela böle bir on on beş kelime aynısını süyliyir biz uşak deriz onna da uşak der mesele naçak deriz balta deriz öle var bunna da şindicik bi yerde okumuj görmüj dilim amma bunun da işidiyiriz böle dedelemizden a͜ızdan a͜ıza gelen mesele sona bir defa da şöle bi yerde okudum İngilis bak o zaman kadınmış alen çün kraliçe diyiri Bulgarca okudum ben ne kadar göç edecek Balkannara Avrupaya dōru diye saysın diye er göçene bi akçe vermiş akçe o zaman para bilemiyirim onu ben onu akçe diye okudum andın mı akçe diye de süliyirim böle onu verdi akçalara göre üç yüz bilmem yirmi altı mı yazādı yalan sölemiyem andın mı üç yüzün üzerinde tam şimdi söyleyemeycem öle onda okudum bir mecmuada ondan sona biz tā fazla var deliorman deris bu tarafa ova deris bizim emen şu tarafımıza kalır pek kıb- BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI 140 145 150 155 160 165 170 279 lemize dilde biraz günbatı tarafına kalır yeri dire yeni direnin suyu Karadenize gider bizim su burdan Sofulara gider andın mı Tunaya döner böle kıvrına kıvrına o şindi burdan bu yansına Deliorman deler biz bazen ken Deliormandan sayarız bazı ovadan sayarız sen burda adam bilmiyir be te şindi hudutlar kaktı ben te geçen av̇şam Türkiyeden geldim pazar av̇şamı döndüm bu hafta ordan dü͜ündeydim taksiye pindim ben seviyim büle isannala tanışmā kāve ottirim mesle meraba öle konuşusa çeşit ırktan isannarı tanıyorum meraba meraba ben adresi bülmiyim şin geliyim Bulgaristandan sen memleket neresi ben dedi Rizeliyim sen dedim laz mı başladı bak şindi baga dedi sen pomak mı dedi dedim ayır be Türk Bulgaristanda Türk var mı diye soriyi bana ben sana bi şey söyliyim benim dedemin dedesi dedesi dedesi tā devam ediyi dedelem bilmiyim dedim kısadan kökenin dedim Konyadanmış ı̇̄ tiyaladan öle işi Osmannıda göç etmişle buraya adam bilemiyir Bulgaristanda Türk var en çok dikkatımı çeken ben Bulgaristannı dedinen burda yaşamadım ij diyim onnara yüzde doksanı epsi birinci kelimesi hayret ediyi sen nası onca temiz Türkçe biliysin adam benim Türk oldumun farkına varamiyi b dü͜ünneri melese bu ben Türkiyede olsam diyiri gezelim görelim o kadının ismi neydi be ha ona bi şoförlük yapsın bakayım yerinde direksiyondan da durmaz o kada sever gezmeyi şindi orda göriyirim ben kına gecelerini nası kına yakilar nasi ödiler nası yingeler geliyi ben yetiştim aynı öledi kına yakmak peçe ȫtmek nasī bizim burda at üstünde almazlar bizde gelin arabası yapala üstü örtülü ummiyetlen ya öküz koşarlar ya manda koşarlar at daha az koşular öle olurdu şimdi güvē nerde gidcek gelini görcek eve geldikten sona güvē kapadıktan sona görǖ bi zamannar öledi andın mı şindi ise dil öle o zaman o göriyi saklı mesela o ta ummiyetlen görişiyi onnar bile bile gösterile onnarı andın mı annaşıyı onnar gösteriledi onnar bile bile andın mı çok eskiden öle diyile andın mı ben ı̇̄ tiyaladan işittim a ba ben diyi anneni eve getidine diyi üzünü gȫdüm diyi be tennini başka yēleni kusulanı temelli bilmiysin bunnar çok sene önce ben onnara yetişmedim dü͜ün üj gün gidedi bir bayrak ürdül derdik ona bis şindi ona o zaman çevrelē vadı işlemeli büle biliysine peşkir basma dakarlar onu 280 175 180 185 190 195 200 205 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU delikannılar sonunda satardılar delikannılar onnarı mezata çıkarılar kim çok parayı verise alır onu şindi baya para veriydiler dil onun di͜erini versinne de o genşlere bir şey olsun bi de ben babayı da biraz da var veren de birtakım zengin zaten onu verebilir onnar da o paraylan akşamı tatlı alılar o zman içki içmek yok ya ondan sona yetiştim ben c bizde idirellez çok güzel kutlanırdı bizde böle sangöç yaparlar sallanma dönecek deris bir kızan üstüne bi tekerlek tekerlen üstüne andın mı mı demet arabaları vadı sen yedin mi onnara onnarın uzun sırıkları vardır böle andın mı onu kolar onun etrafına bālarlar iki şey iki kıs oraya delikannılar çeviri onnarı orda öle ondan sona tāta çömek vadı bir odunun üstüne kōlar böle anadınmı bi tātayı kızlar andın mı ben buraya düştünen sen atiysin kendini yukarı ben buraya düştünen ben atiyim kendimi yukarı böle andın mı sona yavaş yavaş bu bitti ondan sona yirmi bir mardı çok güzel kutlardık onu şöle kutlardık birinci atlar koşturuyduk bakim kim en güzel at bakmış o kışın ilik yazı kim en güzel at çıkarmış at koştiriz ondan sona erkekler koşar bakalım kim kendine iyi bakmış o kışın eşek gibi yatmış mı yōsa kendine iyi mi bakmış çalışmış mı onnar yapar andın mı ondan sona kimin öküz verile tabi veriliyi elbette veriliyi onun da bir patronu olur andın mı o veriyi ondan sona kimin öküzleri vāsa böle güleştirile bakim kim iyi bakmış güleştiriler böle tā çeşin çeşin şeler ateş pek yakmadık bis şindicik ateş yaktı burda bilirdim andın mı Bulagalar ama onnar ıdırelez küfür akşamı diyi ne diyile bilmem dil yirmi bir martta biz yapmazdık bunu koşu yapardık şu yapardık bu yapardık andın mı bunu Bulgarla yapardılar onun üstüne atlardılar ilik bahar nevruz diye bis onu işittik ilk bahar idirellezde kapılara yeşillik korduk bazan idirellezde yeşillik olmiyi altı mayısta yeşillik olmaz be biz bunu ilik yaz bayramı diye kutlardık biz nevruzu sona işittik televizyonnar çıktıktan sona ç şimdi vaktı ali olan satın alırdı onnar güzel çufaba dediler şindicik bunnarın rengi öle mavi du şindi mavi olur andın mı biraz o senin üs yankı omzunnun üstünden rengine benzer ona benzer kara mavi gibi çok güzel gaytannar olur andın mı yenneri de o efelerin oynarkan böle de olur şeynede giyebilir ya kapak şeklinde onnara benzer andın BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI 210 215 220 225 230 235 240 281 mı nēde şimdi bak dedikten sona benim amucalamın içinde babam beş çocuk onnar en yaşlısı o birinci çocuk o ona almışla öle bunun buldu ise dördüncü çocuk bunu annadırdı babam ben anamdan kalmışım dört yaşında üve ana ikinci anada büyüdüm çok şükür iyi baktı bana gelmiş ālamış anama bu amucam ekez gindi güzel sen beni yap diye o da onnarı ediye etmiş ona bak ta onnarı bulmuş onnar pālı ēkez alamiyi a öbü tȫlüse şindicik erkez evinde dokūdu ummiyetlen yapa yünden yapadan koyun yapasından şaya kaba ya bunnarı mesela şin bizim burda aba çāşır gaytannı böle genç çocuklar kıj günü andın mı o beyaz sāgıları sarılā mı kara kara bāları çekele mi onun üstüne böle işlemeli buraya kadar andın mı çarıkları çekelā mi böle Deliomana gittin mi alacalı çorap çekēler kadın çorabı gibi atta püsküllü vā bizde öle şe yok bizim tam efelik sona bizim kuşaklarımıs ummetlen beyaz olurdu burda sarıklarda ya beyaz olcek ya böle ya burma sarırlar a bu tarafa gittikten sona alaca kuşak onnarın donnarı da buraları işlemelidir bol a͜ızları vādır emen emen yerde sülüklenir bizim dildir öle şimdi şun demek isteycem bizim kö͜ün kültürü öblenden ta ilerlemişti ta ilerlemişti öle alaca kaşık böle sarık buraya kadar sakıtsın püskülleni bunu egel yetiştiysen andın mı Karagöz köylü pelivannar öle gezediler buraya kadar sarkar ipek sarıklar bizde öle şey yoktur bizde normaĺ kuşaklar beyaz kadınnar bak bizim ferece vardır burda şindicik ferecenin yenneri de vardır andın mı ne zeman küy içinde gezinike ferece boynuzuna kor o yeni böle atar burasını kapar yen şincik onu o yen budan attıktan sona böle burasını kapar bu tarafından budan buraya atar bu yeni küy içinde böle gezinir işe gitti mi onu ferceyi giyer yenneri atık kollarına çün orak biçecek kazım kazıycak tarlada başını çember mendil beyaz da olur alaca da olur şeye göre ama umumiyetlen yaz günü kırda beyas güneş olmasın diye beyaz yaşmak öleydiler ondan sona epsi yapmazdı ama umumiyetlen tā yaşlıları böle yaşmānı burdan çekerdi burnun altından böle burıya iliştiriydi yani burıya kadar kapamaz burıya kadar kapardı burnunun altına kadar kapardı böle çeker böyleydi sonra bu devri geldikten sona kaşta oldu elli beş elli altı mıydı atmışlada atmış beşlerde okullar birleşti Türk Bulgar okulu o zamanda zaten andın mı sarıkları o zaman yasakladıla kadınnara da andın mı ferceyi yasakladılar tekeseler kopratifler biliysin istedikleri 282 245 250 255 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU gibi gidip giydiler bunnar oldu şindi kadınnar alıştılar ferece tak diye taktıramazsın atık sora evel insannar da ta urmet vadı ele de yaşlılara şimdi insannar da o urmet kalmadı ondan sona bir kıskanşlık var insanada artık nē öle oldu şindi bir şey tā var andın mı bunu ben sülemem er yerde de sülim mi şindicik bak arkadaşlar Bulgarın bir politakası vardı iç acıtmadan nasıl girelim araya çünkü onnarın bir lafı vadı sen amucan yanında Türkün yanında mandayı kesicen onu kessen gene azından bi şey alamazsın nası biz iç acıtmadan iç bildirmeden fit girelim bunnarı biraz şöle yapalım böle yapalım andın mı mesela farz edelim kim kaldırmış arkadaşı yüksek mevkiye seni salar andın mı ne saldınız bunu ileri be sen de bilişli saliniysin ama ha bunnar pek tutmadı şincik başka şiler aradılar şu yaptılar bu yaptılar en sonusunda bu devri geldikten sona kapitalizm geldikten sona bu kapitalizam dil ki tam burjua bu sırtından deriyi almak kapitalizam dil tabi ya bizde neblem onu bu kadar da gön suratlık adamnar çalma doymadılar doymaycaklar paraları aşırdılar dışarı bu güzelim memleketi yok ettiler ama bak hayat boşluk taşımas bu memleket dolacak ama kimnen dolcek bilmem Türklerle mi Yunannıla mı Almannala mı Çingennele mi boşluk taşımaz dolacek ama kim dolduracek bilmem BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI 5 10 15 20 25 30 283 48 Anlatan : Ebazer Yusuf Mehmet, 74 yaşında Derleme Yeri : Cufalar (Tıkaç) Konular : a) Sohbet b) Düğün a Ebazer aslında Yusuf dede adım Mehmet yetmiş dört şimdi bunu söylemek istēdim ama ad de͜işmesi felan oldu orada biraz çile çektik ben emekliyim çalışma devam ediyorum ben insannarı tedavi ediyorum üç sene sürgün ben sade altı ay kaldım Bursa’da kıs kardeşim var onnarda kaldım. Anneme bakacak insan olmadı için altı ay sonra döndüm buraya yirmi beş seneden beri burda çalışıyorum gelenekleri kısaca annadıyım benim aşırı vaktim yok vaktin birinde biz küçüklümüzde benim köküm burda Kavlinovadan Bohçaladan ama on döt yaşına kadar burda ondan sona asker okumā falan buralara seyrek geldim b buranın dü͜ün gelenek adetleri söyleyem size aşa yukarı bi atmış yıl öncesi perşembe günü başlādı kına gecesi şimdi so͜uk zamannarda büyük mahzennere topladı hani hayvannarı topluyolar dā isannarı almazsa saçak diyoruz biz bi şelerin altında dü͜ün yapılırdı perşembe gününün cumaya gecesine balı gecesinde kına gecesi diyola kadınnar ayrı çocuklar ayrı yaşlı erkekler pek giremezdi bu gelenek kadın çoku çocuklar hatta ikinci gün cuma günü başka adet ve gelenekler olur mesela gelin alıcı başka kȫyden gelir aynı köden de olabilir māle māle fark olabilir ama gelin alıcı filan olurdu nasī olurdu afedersin bir şemsiyenin üzerine yapılmış dikilmiş afedersin isannar göz nuru dökmüş peşkir çevre deler böle şelere takarlar giderler mum koymā diyola mum koymā bu erkek tarafının yakın hısımlarından birine götürüyor fakat cuma günü keşkek diyolar bulgur yapılan bir böle taşladan dövüyolar husisi bunnar mecburdu şimdi gelen misafirleri o vakit oda danışıklı͜ı diyolar köyün isannarı toplaşır bu isannara taksim ederler siz filan köyün insannarını kabul edceksiniz siz filan kişi siz filan kişi kabul edeceksiniz böle ilk günde bu şemsiye götürülüyor ikinci günü gidip alınıyor tabi müzik eşlinde onnarda davul zurna eşlinde dü͜ün gündüz dil gece cumartesi pazara balāyan gecede son kına gecesinde 284 35 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU son olarak isannar toplanır hediyelerini verilēdi bu dü͜ün yapan kişilere sadıç deye bir isan onun yakını yanı başına otutturuyola işte böle gündüz dü͜ün gecesi saat iki üç sıraları pazar günü biterdi böle döt bej gün civarında kesinnikle bu dü͜ünner olurdu şart ne vakit gelenek vadı BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI 5 10 15 20 25 30 285 49 Anlatan : Hanide Mehmet Emin, 53 yaşında Derleme Yeri : Cufalar (Tıkaç) Konular : a) Dügün b) Yemekler c) Bayramlar ç) Oyunlar d) İşler e) Kış Akşamları a seksende geldim işte gelin olarak geldim Takaca işte benim kendi bildiklerim benim günümde bizim dü͜ünnemiz bizim günümüzde şindi cuma günü başlanıdı mum koyma gidiliydi yakın akraba mum deniydi ona işte şemsiye ama biz dēdik çadır bizim kendi tarzımız çadıra peşkilemizi davulla zuna gelin görümce gidēlē koyālā onu cumartesi yarın da almā gidiliyi mesela ben şindi gelin olarak geldim böle işte görüştük geldiler Mamızlıya uygun gȫmüşler bizi işte kocamna babamdan istemē geldiler annaştıla kendi aralanda Allah’ın iznine peygamberin kavlinne diye ı̇̄ tiyalar gelip istediler genşle de dediler karar verise bi nışan yaparız nışannandım yetmij dokuzuncu senede nışannandım ondan sona güz geldi büle kasım günneri yetmij dokuzda kaktık görüm diyis burasının tam lafı görüm olarak konuşıyırız görüm yapıldı nışan demek eski görüm deniyi burası şindi çocuk tarafı benim Mamızlı Todorikonomovdan görüme geldiler bana iki tane re͜is dolusu insan işte kayna eşşa getiriyi abur cubur ben de şindi kıs tarafı olarak bize bohça yapız şindi güveye içeden yakın akrabalana boca veriliyi görümde bu hediyelik ondan sona gelen seneye seksende dü͜ünüm oldu bis buda şindi nisan ayındaydı dü͜ünüm dü͜ünümünde şindi annaştılar aşa yukarı tamam avalar ısınır dedile ilk yas baktı tā fazla iş acılınca dediler çok çalışkan kaynam kaynatam vardı onnar çobandı isannar çifçilik yaşiyiz işte köy tarafı dü͜ünüm cumadan başlanīdı mum konūdu ama bende mum bitti mumculuk bitti akşama şindi kınam var kına gecesi olūdu çocuk tarafı būda Çufaladan yaptı kına gecesini gelin yok gelin gelmes būda benim de şindi Mamızdan benim kına gecem var kızla gelinne şin toplaşır köylü hepimiz aynı bitta davul zūna yok büle şindi kadınna kızla türkü söylele biraz oynāla ondan sō geline bana kına yaktılar benim kına gecem bǖle oldu olan tarafı çocuk tarafı davul zurnasıyla sabsı azır oliyi şin azırlık yapılıyı tā çocuk evinde şindi būda azırlık biz ona diyiz banket 286 35 40 45 50 55 60 65 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU dü͜ün yarın av̇şama şindi çocuk tarafı şindi hayvan kesiyler kıyılmış et azılīyīla kıyılmış ete şini pilav yapıla ona biz pirinşli diyiz konu komşu azıliyiri ayvandanda köfte yapālar malzemesi akşama çünkü banketimiz var e bitta dükandan lāna alīlar biz büle lāna deriz buda domatisi salatasını yapāla yanına bilmiyim şindi baya bı̇̄ kıs gelin anne biz buda şin limonata siz de limonata diyisiniz alīlā koyālā erkek tarafı da şindi bir rakı neyse onu salīlā onu āzīlar cumartesi günü bu āzırlık şindi çocuk tarafında çok iş var benim günümde sekseninci yıllada tā eskiyi o annadacak onun yıllanı azır oldu mu ikisinde ötede analāmız gere kendine kadar geleni misafi azır oludu çünkü bize misafiy gelcek būda şindi ikinci av̇şamı kına yapālā şim biraz oynālā filan çocuk evinde benim de şindi kız evinde toplanīlar geliş çocuk evi Mamızlıya kız evine geldiler kız evine geldine beni almā geliyler dakıya bura ama kızın anası dakıya tutar kāların dakısına ana dakısı dēler bize ozmannar anam da kattı bana ōdan konu komşu ekez ı̇̄ tiyar mı̇̄ tiyar gelemes genşler geliyi dü͜üne dakıya tuttu ana dakısı bitti yetti benim dakılamı bıraktılar kim dakıya gelecek erkek genşler toplaşılā re͜islere pinele öteden re͜is tutala çok masraflı oludu evvelki dü͜ünnemizde iki tane re͜is tutala kimin arabası var güveye dakıya güve de geliy almā dakıya durus dakıya olunca baştan ta bankete doyurup sulala bankette aynı büle doyurduna dakıda dakımız tutuludu yenden beni şindi alıp gelini hadi gene Todorikonovoya götüydüler o gece gene dakıyı bitiydine eve çocuk tarafı būda ȫle kaldı ondan sō beni eve götüle cumanın akşamı cumartesi av̇şamı deris biz sen de burası gibi konuşma av̇şam diyim av̇şam diyim o gece dakıdan sō o gece ora götüdükten sona azır oluruz sabāya pazar sabāsına çocuk evinde telaş gelin alıcı oliyi gelin alıcı olduna şin gene re͜is tutulur iki re͜is insan hadi Mamızlıya gelin almā gelin almā geldine bizim Māmızlı küyümüs bis küy deriz benim kız tarafı konu komşumuz misafir alır o gelin alcıyı evlere hazırlık yapālā çōbasını yānısını pidesini Allah ne vēdise herkez dȫt beş karı dȫt beş adam iki yanından hepsi gelin alcı doyurduna bittayı gelin alcı olur tekrar gelin aldına getirile evine o kadar oldu benim dü͜ünüm bu sona iki gün sona bizim aftaya oldu ėvel bizim günümüze aftasına baklava yimemiz olūdu şindi güvē kayna baştan tā kızı götürüle anam azırlık yaptı geldi biri çādı bizi BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI 70 75 80 85 90 95 100 287 gittik toplaştık baklava yimē anama anama götüydüler beni güvele kaynasının elini öptiriyle mesela baklava yimesine çōbasını yānısını pidesini baklava yapāla güvē baklavası azır olur konu komşu ayreten ona bizim güvē baklavası denidi bizim günümüzde Māmızlı baklava yiyiler sona bi keç günden sona da anam geliyi şindi kızına gezmē şin geliyi bitta Māmızlı hadi Takaça konu komşuyu getirile çiyizini eşyasını mesela baklava yimekte gördüler bita yeter bizim dü͜ünemiz bu kadar atık sekseninci sene dü͜ünneri b kuzuyu keser bir ı̇̄ tiyar bir erkek tā dōrusu alır abdezini çeker basmelesini kesē kuzuyu güzel bittaka alıra bi sofranın üstüne koyar azırlar kālara parça parça yapālar etini yānısını kocaman bi kazana koyālar yānıyı yāsını tuzunu böberini kavırıla güzelce pişirile yānıyı bu kadar yānımız yānımız bu şekilde olur şindi biz ekmek gȫmedik çok seneden beri doksan üç doksan dȫt bize para de͜işimi oldu sıfırları terk ettiler bi leva bin leva oldu isanın erdiremedik çok aza düştü paralar para de͜işiminde başlādık ekmek yapmā çünkü biz analamıza gȫmedik ep fırına gideris varıp alırız azı alıp geliriz nası yabız anacım onna bize göstedi mesela üç kilo su üç kilo suyu azılarız üç kilo suya şindi üç silme kaşık tuz koyarız bi cevizden büyükçe ekmek mayası koyarıs güzel ekmek teknemiz vardır ona ılık suyla şindi karıştırız mayalarız onu biraz duru bi saat geştikten sona bitta yuvuruz o hamırı bi bekletiriz onu kābasın mübarek kabarır koyarız onu gene sofrayı önümüze dȫt sa͜an bis sa͜an deriz bizim başka köler tepsi deler işte biz deriz pide sa͜anı yālarız pide sa͜anı topalak topalak yaparız kīmayız mubare͜i öle isana dizeriz mubare͜i yāya yālı sa͜ana dizdik mi biz onu fırını kızdırıp kızdı mı saannara bi sefe te çok güzel oliyi fırın ekmē ya e fırın şindik fırın yaptırmayan zatı gȫdükleri yok isannarın dükan peçkası elektrik peçkası koyāla onna pişiriz onu yapmız bis ani acarız gene hamırı sac üstünde biz būda yapmız biz şimdi peçka deriz yok saç üstünde Türkiyada göriz saç gene yaparıs hamuru açarız pide yapmamızı aynı gene bǖle bu şekilde su böre͜i olur su böre͜i yaparız ondan ama şu anda o da kalmadı hazır dükandan halırız e yufkayı yapıp biz ona pazı deriz pişiriz onu ta onnarın gününden kişini ben sekseni yetmişi annattık doktorumuz annattı bize elli beşle atmıj beş arasını ben şindi 288 105 110 115 120 125 130 135 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU anamdan öle duyādım anamın annattını a bu seksen yaşında olannar annadacak şindi kīk dȫdǖ kīk beşi o yılları annadabilcek size tā eskileden vāmış ani yüzük takālāmış eskiden dēledi Pamıkçıya gittik evvelsi senede Kiseci͜euradım bi de vadım ane sa͜ibini bulamadım gitmiş nede Fevziye ablam selam yollayı aykırıyı bana o dedile gitti ne o ban bütün davulu zunası idirellez yapīlā dedi bakma gittim dedi bilmiyis bizde yok öle adetle evel oludu bizim günümüzde biz şindi mayısın biri iş günü bizim Bulgaristanda iş günün tatili onu yapālādı bizim tekeselede koparatiflēde inek kesēlēdi halka bittayı hȇkeze birer ikişer okka ane başı alīdı ōda da olūdu da͜ıdaladı isannara da idirellezde de şindi çoban günü oludu benim kaynatam çoban altı mayıs idirellez deler kuzu keseler çoban günü yiyile içele o da yapāladı tekesede öle yelede evde areten biz idirellez yapız demeyiz kadaş c Ramazan bayramı şin on on bej gün kaldınan er tarafı suvanır yıkanır mesela evin eşşaları bagajları mesela kıs çocū yeni almış işte bu takım anife günneri gelir mesela Ramazan anife gününde kakarız sabatan bi tekne hamır yaparız hamır yaptı biz ona bayram kovacı deriz bitta bayram kovacı üstüne yımıtasını çöre otusunu koyarıs ya evde gene pazı acarız şin biz ona siz börek diyisiniz su börē diyisiniz yufka diyisiniz biz pazı işte pide yaparız çōba yaparız kīma deriz biz būda kīmalamız vadır aynı su börē acık suyla karsın neyse kendin açarsın sofranın içinde ona kıma deriz baklava yapmā çalışırız yapabidimiz kadar işte bu kadar şeker abur cubur para ufakladırız çoluk çocu͜a bayram sabahı o kadar güzellik düşer mübarek kö͜ümüze her taraf öledir de Müslüman olarak şindi bayram saba şindik kadınnar hemen ekekleni hazırlālā bayram namazına çoluk çocuk hepsi giyinir kuşanır camiye geliler kadınnar da şindi onnarın arkasından evi topalalar acık erkekler geldi mi hemen Ramazan bayramda sofra kurulur anife günü hazılandıka yemek yidikten sona hadi şindi bayram şini bu kadar deriz sofraya şini çōbasını yānı yaparız kīma deyeriz bu su böre mesela kimin ne kada gücü yettiyse bayram günü yapma çalışırız çoluk çocuk bayramnaşır bis ekeklemiz emen hayvan bagajlanı giyiniyler evde hayvannamızın önneni dolduruz dimi köy yerinde biz şindi dolduruz sularız yemini suyunu kapatırız kapılarını çırak çoban BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI 140 145 150 155 160 165 170 289 kıra gitmes bis būda hepimiz Müslüman kövü iki üç ane hiristiyan var ama onna da bizim gene aynı adetlemiz gibi bayramımızdır sabası çırak çoban çıkar kıra bitta kadınna da geleninne gideninne bayramnaşmā çıkarız biz gayri yaşlandık o atmış üç ben eli üç biz ane sahibi olduk çoluk çocumuz var çoluk çocuk çıkar biz evde gelenimiz gidenimiz bitta biz de bayramın ikinci günü üçüncü günü konu komşuya ısım akrabaya bayramnaşırız işte o kadar bayramda şindi bayram şekeri alırıs bon bon deriz bis varız dükandan alırıs iki üç kilo şeker kimisi çikolata alır para santin deriz biz şindi siz bi lira diyisiniz işte bu ufaklattırız çocuk çocu nası tā gülecek çocuk şeke verdine şekerle mi güliyi yosam santin verdine onunna mı ta güliyi sakız alırız büle ikramnar koruz şimdi tā çok öle tā yakın ısım akrabana mesela yetim ösüz olur ta büyükçe para verme çalışısın ne kadar uşak sevindiriysin o kadar sevabı var deler yapabildimiz kadar ç çocuklumuzda sangaç bayramna da sangaç kuruyduk sallanıdık toplaşıdık tāta oynādık tāta kakadık şu tāta koyādık böle ōta yerine bi odun sen onu çövesin öbürü ona çöver kakadık böle yukarı tāta öle sallanıdık çevize kuruveridik sangaçları biz lastik oynarız takarız iki kıza geçiriz lastikleri belimizden bizim oyunumuz buydu beş kişi oynādık beş taş bi de büle şindi baja dēdik atlādık ip atlādık büle oynādık top oynadık burasının uşakları mektebe gidiyi Tük uşa͜ıyız eve geliyi Türkçe konışız nezman kasabaya doktora gidiyiz tekeseye bi şeye gidiyiz bizim būda Bulgar komşulamız Türkçe konışıyı oyunnamız buydu şindi onnar kalmadı benim kızım va mesela en büyük olum budur onu okutma çalıştım d gençlimizde bilmiyim hangı yaştan beri küçücükten beri anamız bubamız ramazan ayı geldi mi ramazan tutadık kaktık mı sahura tütün ep bunna ayvanımız vadı az vādı bikeç koyun bazı inek olusa olur çobana salırız gideriz çünkü tāla mala yok hepsi koparatifteydi tāla şindi ayrıldılar öledi gene aynısı te sokakla bütün tütün te şin dizile olu bütün yede dizili o tütünü mardın başında karık yapız şin karık yere ekeriz onu madın başında ekeris sularıs fidan yetiştiriz tütün karı yere siz şindi ne diysiniz bilmiyiz ki te onnarı biz tütün ekiz şin nası 290 175 180 185 190 195 200 205 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU patika nası gördüne toprā patika gibi yapırız bitta karık yaparız tütün karı tōmunu ekeris sularız onu otunu koparıs naylon gere üstünü öte sarıp sāmalıyız ani asıl çabuk yetişiyi nisan ayı biz ep april Bulgarca konuşuruz april geldi mi şindi yetişiyir mayısın ikisi üçü ya͜utta idirellez geşti mi hemen parlıyı bitta aşlarıs makine gelir makinelere pineriz makine ākada öle aşlıyız tütünü kazarıs mayıs haziran yuni deni yuninin on beşinden başliyiz tütün toplama te bu günnede tütünün dödüncü elini toplayıs yapraklanı kırıs yaprak dizi dizi yapız getiriz eve kurutmā şulna diyiz biz şindi şulnalamız va siz nası diyisiniz onnara ben bunu naylon koyasın üstüne ani kışın nası domati biber yetiştiriysiniz neydi bunnar te naylon konu kuruluk üşümiyi süleyemiyim sizin gibi sera diyisiniz biz diyiz şuşulna diyiz evel āştan yapādık şindi kolaylık bereket vesin te to bu demı̇̄ leden üstüne naylonu koyiz ası demı̇̄ den demire ası işte geliratımız bu bana beni sorduna ben annattım sana baştan başa üç çocum var okuttum üniversiteye amma çocuklamıza para yok everemiyorum yaşı gitti kādaşla everdi ancak ekmȇ kadar çocum yok toparlanamız eskiden yoktu o kadar sıkıntı şindi Tükiyede okduktan sona mesela isanna ta açıldı kasabalada Tükiye gelip gidiyi eski yapı yıkılī ep yeni ta güzel ortam mesela te epsi içede suyu muyu eskiden suyumuz sokaklada mālede bi çeşme vadı ōdan taşıdı sekseninci yetmiş dokuzuncu yıllar evlere geldi gene sokaktan taşīdık bakīlala kovaya bakı deriz suvacı olduna haydı şini buda pınarımız var çok defa sulamız kesiliydi evel şindi akīdı pınadan su çekeris eve taşırıs mecbur çocum susuz yaşanmıyı içeri koyiz kaplada içede donmiyi e kış av̇şamları kış geldi mi uzun gidedi yeni seneye kadar gidēdi şindi gitmiyi amma biribirine gelmek vādı gitmek vādı sōbet edilı̇̄ di şindi teleziyonna çıktı erkezin derdi başka oldu annadılar bubam bizim çok annadıdı bize neblem hangısı kalcak aklımda eskiden benim babaannem vadı av̇şam oldu mu hadi kızım şindi biz okula gidiyiz mektebe gidiyis bis okul demez mekteb deriz mektebe gideriz hadi şindi okumā duru oralada ezber benim annelerim ösüz büyümüş ama çok dindarmışlar temel çok dindar biz dil şindi malesef namazı yapamız çamur içinde mesele üstümüz başımız onnar duruvarıdı şin hadi kü- BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI 210 215 220 225 230 235 240 291 çük kulezi koca kulezi kulfuallah geştin mi ezber büle duruverik er avşam okutmadan yatımazladı çocuk çocuk bu kada bis fazla mare bilmezdik hep büle okumakla amma te büyüdük yetiştik şini büle Kuran kursları yoktu hatim ettim inan yetmiş dȫtte mi ne kadadı bilmem yok mısafım yok Zayide yinge annemin var parça parça gitmiş aġası vadı bir ı̇̄ tiyar gelmiş agasının kızı bamdan kardeşim ben demiş hatim ettiniz mısafımız yok ep alemden alız benim kaynamda var ama demiş çintlettimiş mısafı diyi eskiden varıp sölecem bakam va mı diye halamın kızı demiş büle büle ba hatim edēmiş ama yok mısa kızım götüy demiş ver amma demiş hatim edeke mısafı eve çintletmiş ben ona hiç kıyamam demiş şindi çocum te he tarafımız mısaf oldu kitap oldu okumā insan ilazım namazlana kadar biliyi küçükle iki kādaşız amma büyük kada bilmese de neblem nası diyim te üle geçiriydik günnemizi amaçlılık yok okumazdı bizi anadıdı oturuydu yanımızda ilesi böle tokla yoktu yapādı bize bi yālama gibi bi şe koyadı filcanın üstüne otutturuydu bizi oturuveriydik onun yanına haydi bitta masal annadıdı bize gelin kızım ben size masal annatıcam oturuveriydik yine o Köroglunu annadıdı bize o çeşin şeyler yazmı ama çok zin açıklı var benim Zade yingemde ben uşaklımdan ȫsüz büyüdüm çillelem çok üvey ana elinde büyüdüm yıldırım vurdu benim anamı işe diye çıkıyı işte kaçıla bir evlere oda yıldırım vumuş anamı öz anam ben iki buçuk yaşında kalmışım ondan sora bitta biz aġamnan evde yatāmışık geliyle abere babama bubamda işten gelmiş otumuş bize ateş yakmā çalışımış üşümüŞ bunnar yüzü koyun yatmışık agamna ikimiz de amcam kāsı geliyi bagıralak aġa aġa yingemi yıldırım vurdu bide varıla vumuş ölmüş yerinde üvey elinde başka büyümek kendi ananın elinde başka bi kız getiydi senin ı̇̄ tibarın başka benim başka annadı toplımı başından bir gün kaçı alasına Mazez yinge sen neden ötürü gittin Embelere neye kaştın evden uşakka anam dövdüydü be canım ikinci anam dövdü ben de bubana sülemiycen dedi ben de sülemiycem diye kaştım anamdan nası bulmuşsun yörülek alanın evini ozman kocamandım sekiz dokuz yaşlanda ne söylim kendi kızına güzel bakāmış bunnara bakmazmış e döviyi onu kaçıyı halasına sülesene annat yok bi şey bırak şu üvey anneyi babam işledi işe gidēdi bizi doyuruydu eve geldi öküzlele sürüydü ineklele elbet gej geliydi kim 292 245 250 255 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU o vakıt gelmezdi kasabada işledi bekleycez ya nabalım bi babamız vadı bubamız da çok sevēdik abim vadı abim benden büyük üç yaş o büyücekti ona bi şey yapamazdı ona vururmuş bak kendi çocukları olı çocuk baktırımış ona iş yaptırmış nası dedim sokakta çeşmeler vadı suya yollamış yosa o kendini zor getirir ta çocuk dolu bakır abur cubur yapmazsa şamar kofalar yeridı̇̄ lıtır lıtır götürüydüm napcan bir çillenin bi rātı varmış işte bu zeman kocası da ösüz kendi de ösüz uz geldi raz geldi o annadcak ilesini yime ekmek paramız yok bak atmış yedi yaşında ilacına mı suyuna mı ekmene mi tokuna mı yok çok zor a yörürüm senne a ne yanda o aşa malede ileki dü͜ünneri sülemeyesin bindallı giyedin onnarı sülemiysin unuttum ivelki bindallı yapıştıma şindi yok bi şe kalmadı annatmısın kıtlık vadı ama gene kanımız doyuruduk şindiye benzemiyi ama bollukta çok şindi de bolluk var bizde para kıt şu anda Bulgaristan Türkiyeye yollar açılana te çalışma gidiyle her taraf o kak git git niye be canım adi hoşça git BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI 5 10 15 20 25 293 50 Anlatan : Yusuf Mustafa, 85 yaşında Derleme Yeri : Davulcular (Gusla) Konular : a) Hatıralar b) Düğün c) Kış Geceleri ç) Sağlık d) Hatıralar e) Bayramlar f) Çocukluk Hatırası g) Yemekler ğ) Yer Adları h) Yahni a e onna şindi acık bazsı böle gidenne de acık yapma iste kendi öle konuşudu biz ne kada biliysek o kada konuşma biliyiz bunasının şeyinen biliyiz biz çifçilik gibi bi takım şele işledik vādı buda tālası vādı kendi tālasını işlemē çalışıdı misir ekēsin ozman şim benim bizim ēdimiz zamannar büle mesele şindi tekeze şindi buraya su geldikcen sona bizi topladı bi yere Rus geldikcen sona kaşta geldiydi kık dokuzda mı geldi kık dötte mi geldi kık dötte geldi buray bittayı durdukcan sona bizi topladı bı̇̄ yere başladılar başladılar şindi ben o vakıtlar elli ücüncü sene elli üçünde askere gittim askere gittikcen sona üş sene askerlik yaptım ben üş sene askerlikte dūdum ōda geldikcen sona elli altıda geldim ėve ama kasımda geldimdi kasımda geldimiz zemannar aykırdılar başladılar buda sana bana büle bitakım bi şeyler ezgi cefa yapmā sen tālanı ver bis toplam yapacaz tekeseye gireceniz iyi ama kim ister şindi elinde mesele vermē bunnarı başladılar şimdi koca mūtarı olsun başka jandama olsun işte bitakım ileri gelen zengin gibi adamnar toplar sen gel sen ileri giricen ben ileri giremem diyir o da giricen giricen ama o yandan onu toplar öbsünü toplar bunu toplar onu toplar başladılar şindi ta büle bi kec bi kec yaptıkcan sona başladılar şindi bana bak sana bir iki süyliyez gayri sülemecez sen gittin gün yen gelen adam mūtar gibi mesele büle bitakım bi şelere başladılar ezgi cefa yapmā alıp götüymeye mecbur kaldık gari care yok sarıla mesela küvü sāmaya başladılar kö̇vü sarıla büle başladılar koymā koymā başladıkcan sona bitta mecbur kaldık giymeye biz giydik ama sáná bobam deycem şindi bana vemiş kık kık beş deka yē vēdi biri geri koydu kendi istemiyi şindi giyme biz şini kōkız aç ölecez diye kayrık bilmez ya bi şey olmadıkcan sona neyabıcan nereye gidecen beş guruş ekmek ne bi şey ben giydim kık beş deka yē vēdi bana koydular beni büle bitakım kendi aralanda bi karar alīla komşular kendi 294 30 35 40 45 50 55 60 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU kendine nası yapıcaz ba ya͜ut çocukları koyucaz biz giymecez böle başladılar yaşlılar biz giydik erkezin malı mesela sen biygir koşamışın öküz koşamışın inek koşamışın neyse ne kada gitmē çalışıdı bitakımnanı bitakım ayvannarı alīla epsini biygirini ayvanını koyununu alīla bi şe bırakmıla sana beş koyun bırakıla bi de bi inek bırakıcak kalanını vasa alırı o dereceye giydi iş b bizim dü͜ünümüz nası mı yapıldı bizim dü͜ünümüz şin sabālan kızları mızları olur mesela gelir şindi bu köve bu köve geldikcen sona ça͜ırısın eşi dostu āpayı āpap geliyi senin buraya dü͜üne geliyir geldikcen sona gece yaparız bis kınaları gece yapılīdı gündüz olmaz gündüz yapılır ama onna şin gelin alma gidiliyi bilmem neye gidiliyi bu kövden olmuş ya͜utta başka kövden olmuş buda biygir arabaları vasa biygirleri koşāsın gidēsin gelini almā üstüne koyāsın çadır gibi bi şey şindi ya͜utta bi āsır ya͜utta bi şey bi kilim atasın bi kilim üstüne o şindi senin istedin anenin görümcesi olur bilmem nesi olur onnar piner budan gidēle şini o köve gidi şindi gelin alma ama öküzün olsun istesen öküzünü alīsın yedene gelin arabasını alīsın oraya varısın oraya vardıkcan sona delikannı çocuklar şini olūla o çıkala önüne senin köve gı̇̄ meden de gelini alacaz şin gelini alacak aldıkcan so çıkāla önüne toprak bastı parası istēler çıkāla önüne ver ne kadasa o yeden hayvan ya͜utta şindi to ōdan olannar peşgidi bilmem ne istele çevredi mevredi istele verile öküz arabasında olan görümce görümcenin yanında vadı bitakım işlemeli şele oda odan çıkarıveri onnarı bizim eski ayatımız büleydi o zemannar sarık sarık kuşak ne giyedi sarık vādı kuşā vadır te ben kuşakla dü͜ün yaptım cufa çaşır cufa deyile deledi o zemanna mesela cufa aba çaşır kurkası vādır sarık kafanda bununnan güvē oldum ben sarık fesin üstüne sarısın fesi vadı fes vadı fes vadır ozman sarısın sarı da sarısın bazsı feslen de gidesin onun püskülü vādır fesin püskülü de olur o sarıkta da olur püskül o dokukan şindi dokuka ya͜utta kızım dokumuş onda püskül şu kadacık o püskülü şini kafana sādıkça büle çakırısın acık yanı başına ya büle bitakım şeler geçiydik onnarı biz epsini tö büle ayat geçidi şalvarda kaytan kaytan yoktu kaytan olmaz onnarı analamız mesela sıra geliydi bizim belli zemannar bu basmayı sen zatı bulamazdın bizim ēdimiz mesela senin koyunun vāmış bil- BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI 65 70 75 80 85 90 95 295 mem neyi vāmış biz bu koyunnarı burda iki bölük yapādık te işte ben kendim koyun güttüm kendi mallamızı güttük güttükcen sona vāsa mesela elli koyun yüz koyun kaşsa o yüz koyun yüz koyuna yarısın yazdırsın şindi savete diyi mesela mūtarın yanına o mūtar der şin sana sana sōmaz o bi şe ya eskide elli koyun yazmış ama ellisi kaçak bunnarı kimsenin aberi yok şindi zeman gelecek bu gavūla Bulgāla burda Bulgāla oldukcan sona geliyle şin bu küve sen bilmezsin angı ne vakıtla basacakla bunun burasını bizim kövümüzde Bulgā vādı amma onnar dışadan geliyledi o şindi Çobannasıf Şavlı Yusfannar Davulcular Saltıklar bunnarın opuştunası orasıydı bu adamna bi vazfeler görcek oldukcan sona orda görüysün işini ilazım olduna oraya gidesin ka͜ıdın olsun ne olūsa olsun ordan alīsın ne ilazım olusa c şindi asır mesela asır neden olur misiy̥ kabından misi mesela çökele sarı kabık misiri onun içinden soyāsın buraya toplandıkcan sona şin misir soyma geliyler şin genşler ya͜utta sana geliyler bi kec kişi geliyler kabık ayırıla o kabık kesti yapāla sıkāla koyāla o teste koydukcan sona onnar kıj geldikcen sona āştan cufalı vadı burda onu çözēle iplen to ōdan çözcekler aşa kadar to bu şe gibi kilim gibi dokūlar onu onu dukūlar dokūdukcan su keseler atālar buraya onu to burıya atalar bunun üstüne de bi pala gibi bi şe atala atmazlasa asır duru buda sen to asır üstüne oturusun bizim ēdimiz yemede bǖle her bi şe güllele yok bunnar yoktu bunnar son zemannar çıktı kilim meseleleri yoktur büle biz tö bülü geçiydik şindi meci yaptımız mesele son zemannar çek ettik büle biçmeye de sülemeye başladık meciye senin mesela vā mı topran vāsa şindi bunnar oraklan biçilecek orakla vādı böle orakta şindi bu pāmakla ellik olur istese ellide gösterem vādı ellı̇̄ getisin dakāsın bu pāmaklana erkezi onu aldıkcan so oraklan o biçmē biçesin budayı biçēsin aşa yukarı mesela on on bej gün būday biçesin o būday biştikcen sona odan şini to biştin yēlede kocman yēlede biçesin biştikcen so ondan bā yapāsın şindi biştin şele sıkıcan sen şin gayrık to bura demet yapıcan onu şudan ayırısın şüle büke ayanın altına koyasın başlayıverisin toplama tapladıkcan so koyasın bıre o şeyin arasına ellinde budadır a pāmanda ellik̥ vadı senin onu dakasın bırıya şindi andan sona şindi şu kadar yıgdın mı onu yıgdıkcan so 296 100 105 110 115 120 125 130 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU bagıyı göriysin ne kadar iricek onu doldudun doldukcan sona bu ellinnen tutasın bunnan da şey edēsin bastırīsın onu dizinnen o bı̊ rorsın böle burdakcan so ellı̇̄ çakarı o ba͜ı şüle yapıp çıkarıverisin elliklen çekiverisin o ba͜ıyı çekdikcen sona onu bitte demede koyala andan so yıgına koyala dokuz demet andan so on demet koyasın üstü üstüne o etkinnikte durka zemana kadar nezmana kadar anadın mı dokuz alma deriz ona biz on üç olūsa te adıda vadı dokūcu mu ne bi şe deler bunnar hepsi oldu geçirildi ayaklamızı bis ayvan kestikcen so çarık yaparız ayvanın derisinden kara sīdan biygirden eşekten olsun istēse anadın mı ne vāsa ondan çarī yapāsın giyesin ayāna manda çarī kalın olur onu diktin mi o bi çala gider ama sade bazı ayvanı kestikcen sora bazsı tüysünü kazır onun kurudur tuzlar onu tuzlar o bite bi çala tuzda duru öle çevirisin büle çevirisin açāsın geri tuz atāsın o tüzlan öle olur derisini de kazīsın onu kazıp can dikesin ama bazsını bazı sepiye koyalar onu mesele fıçı gibi bi şe vasa der ya͜utta bi tencere gibi bi şey o ayvanı derisi bi tǖ kalmaz onda cam gibi olur o anda so çıkarısın sen bi küfe alīsın eline ona şindi kalsın diye tēbiyesini verisin çıkardına şin dövēsin onu büle bu yeni çevisin o yanı çevirisin gene koyasın fıçının içine onu öle öle o deri olur adam gibi kış günü mu so͜ukta kullanırız so͜ukta onnar olur meselā koyun derisini getiriverisin iç kata mesela anımnamız ya͜utta analamız mesela onnar örǖle şin büle koyun sümenden yapālā eldiven yapālā ellerin üşümes çorap olsun istese ne olusa olsun beşti yapala üç yapala bunnar ikisini ayrı olur bunnar ayrı oldukcan bi yeri getiydinen üşümez senin ellerin ama kireye gedēsin Şumnuya gidēsin mesele kasabaya gidēsin biygir arabasınan gidēsin biygir koşāsın öküzlende gidēsin tā bizim kocaman agız kervan yapız dedi kocamanba ama ben şin kervanını beni ēmedim onnarı onnarı kervanını ben ēmedi şu kȫde toplaşısın şin nası geldik büle bi yere sabā kasabaya gidecez ba dēler ama öküz olan öküzünü koşar mandası olan mandasını koşar oldu ba saat kaşta gidecez be filan vakıtlar koşālā arabalan ama mandaysa manda öküzse öküz ayde abakalım şindi koşuverıla ayde nereye kadasa deyelim şin angı köyü vadılasa ezan olmuş ezan oldukcan sona o av̇şam oda kalılar o yolda o kövün kenarında ya͜utta bi cimde ya͜utta bi yede dışāda to oda bav̇şam buda buda oldu mu yatıcaklar şe yapacaklar buda ayvannarı da buda öle BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI 135 140 145 150 155 160 165 297 er yerde bırakma da gelmiyi bazı zārede çalālar bitakı şele de oluyu e be siz toplu durucanız şini buda er şeler ben bunnara ēmedim de ya Şumene gideken Yusufannarı çıkāsın gayrık burdan çıktıkcan so Embēlere varıs onun öte yanına geldikcen sona Aydōdu deris Aydōdunun içinden çıkarıs Köklüceye varıs bitta Köklüceden o köylēden geçip gidiyis tö öle iyi biliyim aynı yol kervan av̇şam ezanından so ya͜utta kararırcası ta gitme çalışīla ne kadar serinken mesela de͜ilim ta karardılar mı durile o av̇şam oda oda durile bitta varamıla varamıla at arabasınnan varılır ben büle gȫdüm onnarın oldū yede senin tālanna bizim tālanmıs annık diyicem annık ne biliymi sin şu şu kadar onun annı vadı o ye sürülmez sen geliysin to bu annı͜a kadar ōdan dönesin bu tarafına mesela kırk santi elli santi sen biliysin tālanı şindi kȫlerin aralık yerinde bi şe yoktur şini ēdimiz zemannar mesela sen şin te oda gelin alma bi şeye gitmiş olsan bile biraz ōda çekişler çıkar kavga çıkar onnardan ama adam mesela o vakıtta sen şin onun orasını kızından mesela sen şin bi şe yapmışın ya͜utta bi görüşme yapmışın seni boba oraya vēmemiş vemiş to bu köve bu köve vemiş seni o çocuk şin çıkar bıcırık kaldıma büle bitakım kavgalar oldu zemanna oldu kavga için oliyi bunnar ama etmeme şeyi yok şindi bunun bunnar hepsi kambiri biliysine kambirin gelin almasına gittik biz Çobannasufa Çobannasufa gittikcen sona araba koşiyiriz ekes biygir arabalana bizim köve bi gelin alıcaz ama çıktık şindi toprak bastı parası dēler şindi çıktıkcan biz odaykan vēdik ya şindi kayrı çıktık gelini aldık geliyiriz gelini aldık geliyken bitakım genşler şindi çekidivediler şindi ōdan bizim önümüze çıkacaklar gene çıktılara çıktılar bizim yanımıza bizim kȫden yaman be Nomanna oralada bunnar kaṙa adamnar işli adam sopa şini yoka ama bir av̇ul bir av̇ul vadı o av̇ulda adam kazık kakmış süven gibi öle av̇ulla vamış oda o av̇ulda çatı çatı başlayıvadılar onnarı çıkama bitakımnarı da öle bi tebiye çektiler ōda biribilene kimisi bilmem ne yapma çalışıydı to bunnarı geçiydik to bunnar epsi yapıldı ben bunnara ēdim geştik bunnarı epsini geçiydik eski zemandı ç şindi Şumnuda aranan bilmem ne iki Bulgā vādı eski zemanda bunnar doktor imişler çoku onnarı var onna gelmē çalışīdı gelmedikleri zeman ölecek olan oliyiri a͜ır astalı dēler a͜ır astalı ne demektir biz 298 170 175 180 185 190 195 200 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU bilmezdik ozman bilmezdik bunnarı anadın mı senin kanın kākmış ya͜utta bi şeyin olmuş ne ise tö öle kayrı demek düzeliysen düzeli düzelemezsen ölü gidēsin anneler mesele yapmış olsa da anne ilacını kanar zatı o kadar olmıyı yapar var öle isanna var do͜uma da anneler do͜urıyırı er şeyler mesela onnarı annelik yapılar vadı bǖle şeler vadı amma onnar bǖle şeler oldu ne biliysin sen şin bu işlerin ne şekildi gidiceni bunnarı ekinniklede mesela oldukcan sona toplarız bis o derin mesela şindikte çiçek olur topalak açāla kīmızı açāla onnarı biçēdik bis biçip toplarız sıkarız onnarı suyunu içēdik bis ösürü͜e andan soracım büle a͜ır astalık gibi bi şeyler olsun çay yapādık çay sarah cam şeleri onnala tö şe etme çalışīdık bǖle tetre de yapādık tetreden suyunu kaynadız onu içeris o da iyi gelir ȫsürü͜e o da iyi gelir yaraya gene tetre suyunu dökēler o şindi o açık dökdükcen so o yakmaz onu o kadar amma to şin onu acık yarasını kapatmak için dökēle tā fazla to bunnarı yapma çalışıdık neblem onu arılada biz şindi gömecini alīdık bazı gömecini yapāsın arının d tǖbe mi şimdi tǖbesini ben bilmem ben erdikcen sona burdan şuda bizim mesela kara yollamız vadı gittimiz yēledeydi o kara yolları boylanda bazı bazı taş göriydim mezar taşları gibi bu mezar taşlarını gördükcen sona dedim bu mezar taşları neden būda şuda bizim Fizi amca onun bi talası vadı derin yol va embelere gidēdi bu derin yolun yanında üs katında onun ōda dudul vadı ı̇̄ san gȫdesi gibi yorulmuş gibi taş orda duruyu bu neden biz soruvedik şindi bu taşta isan mı ölmüş yosam cenaze mi vadı ne vadı būda dēlēdi eskiler soruyduk zemanında geliyledi sayacılar geliymiş te o sayacılar geldikcen sona biri zāre māre para topladıkcan so şu kȫde çakālamış biri birini to ōda bi olüm yapmışlamış da onu oraya gömmüşlemiş öle delēdi bize sayacı ama ȫle midir dil midir oralānı biz bilmiyiz büle bitakım şeyler sayacı geldi duydunuz mu selam vēdiniz mi büle bi şeyi vādır onun çannarı öttürüye to o anenin sābi çıkar şindi andan so o vereceyse to anenin sābi zāre mi vercek neyse çeviz mi vercek ne veriyse onnar toplīlā bitta onnarı satīlā bitta sana bana kime satalasa to bunnarı geçiydik şindi Embēlere şin çıkmaycaz kara yol vādır ōda karayol ama o şindi çukūda kalmış o yol vakıtla şindi çukūda kalmış ōda işler BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI 205 210 215 220 225 230 235 299 isannar öle gidēler o yol gene Embēlere çıkacak şindi embelerin bi mālesine çıkacak derin yol dēledi ona bitti gayrı onnar bitti bi şey kalmadı şindi angı köve gidesen git oj geldin buyrun bı geçin bı deler zemanna bitti e bayram sabāları ne yapıcan belki bayramnaşır namazını kılāsın cami olur şindi camiler toplanırız camide toplanısın oca olan oca oda kıldırı bize ēkez evine gelir bayramnaşır orandasınnan bilmem ne yapar iki gün üj gün üj gün döt gün gider bayram Kūban bayramı döt gündür öbüsü üj gün bayramnaşırız o komşuynan o ābaplan o bilmem nele to bunnarı yapmā çalışırız genşler nası şindi önce sangaç olur ondan soracım sangaştan başka şuraya getiriysin bi fıçı fıçıyı getiydikcen sona bi araba tekele bulūsun ti orda araba tekele koyāsın fıçının üstüne fıçının üstüne koydukcan so te ōdan bi çatal sopa çatal bulusun o arabanın dingiline koyasın onu şindi kayrık arabanın dingiline koydukcan sona te oraya kadar bi sırık bulūsun bir āş diyicen bi sırık bi de burayı bulūsun onu geçirisin to çatala geçiydikcen sona ayakları şindi aşa yukarı erisin ya͜utta eri oturūsun onun üstüne ama iple bālı oda bi şeler var onda şindi öti yanda o apa şindi senin boyların mesela bi kişi çeviri girive dönme o şin o şeyin içinde fırıldak gibi dönēsin ōda anadın mı bunnarı da yaptık be çocum sangaş vā şindi kız mız çocuk mocuk sallanır kızın olmadı zeman piniyir f yedi sekiz yaşındaydım ben benim bubalamı amcalamı zapaz topladılar būda gene asker gibi būdan aldılar gittiler Bulgar topliyi bunnarı andan so Bulgar bizim bilgilemizi de aldı onna da gitti askeryeye bunnar askeryeye gidiyi ama askerye nası diyi bilmem ben benim kocabam kaldı şindi ama bizde şindi ayvan da var koyun da var bilmem nede var va da va neyse bi keç neyse oldu zemannar kocabam dedi bana çocum sen bana acık yādım etsene ayvan götürecek şindi gütmē nere gicese nereyse dede benim dedem kocaba deyiz ama dede babamın babası o vakıtla şindi ben gitmem diyirim kayrı on yaşın sekiz bitti ben tö be du ba çocum ben sennen gidecem ba olmaz gitmem bana yalvadı yalvadı ben meramı annamırım da oda a orda kestim seni dedi aydı bakam ben veriverim kaçma kaçarım mesela kövün 300 240 245 250 255 260 265 270 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU öte yanında bi çimnik va şaltıklara gideken ama bi de çoban vāmış ōda küpeli yeni Şa͜in dēlēdi ona küpelinin Kasımiye onnada Seyido Şa͜in dēlēdi bu adam o zemannar içiyi miciyi amma seroş da koyun güdēmiş to oda dedem ba͜ırıyı şindi önnü al ordan kestimi şeyini ba ben kaçıyım te büle şin ı̇̄ tiyar eremiyi bana tuttu beni o ōda tuttukcan so sarık vādı sarık ayır kocabamda dedemde sarī o bozıma beni bozıma burdu onu o māleden o māleden şi kıvrılız ka gelcez şin buraya geldik çocum ne kaçısın sen be dese de bi keç ayvan kattık önümüze gidiyiz şin gütmē gidcez gayrık ben de onun yanında aydı bakalım gittik sal beni ba sarıkta ama salmır bi yere vadıkcan sona saldı beni o saldı ben bitta aldım beni mektebe de yollamadılar bende okumuşluk ta yok momak ben ca͜il kaldım momak ne biliy misin şindi momak denen bir adam bi şey bilmiyir ca͜il bi adam ne yazı biliyiri kȫ ca͜il ne yazı biliyiri ne bi şey biliyir bakma benim anattıma sen ben bunnarı bellemekle annadırım size bunnarı tö böle geçiydik oyuncak nede sen oyuncakta kimin işi var oyuncak kim alıyı bize bizim oyuncamız da süylim sana kabak ektik mi kabak ektikcen sona bi kabak koparısın to bu kadar topalak bi kabak kopadık mı gündöndü kalpanı sapı olur gündöndünün onu şin yarıcaz tö böle bü yadı mı yadıkcan sona ona bi de delik yapım ben şindi bure bi de bure yaptına kabā da deliyiri kabada deldikcen sona onu şini alım sopayı ben kayrı elime ama kabā şin burasına bi pıy verem koparım pıy veren bilisine kopadıkcan sona ozman yolla toz onu ben şindi kaçına gideke o büle lap lap lap büle toz kaldırırı kufoza gidiyiri biz to bunnarı yaptık be çocum bize büle şekē mi alcaklar para nēde para para nēde bulcaz nēde sen kim alacasın çocuk sen o panayır aynı devem eder ama biz ēdik panayır olur bunnarı biz geçiydik g yemekleri o da bilcek anneler yapar tekne tekne vādır āştan hankı āştan gücün yetese ondan yapāsın deyelim şura bi āç kesmişin meşe dēler ona meşe anadın mı kalın bi meşeden o ācı yarılar o ācı yardıkcan sona vadır onu oymak için oyalā onu o tekneyi oydukcan sona onu ütülēlē temizlele yıkayıp paklālā anneler elek vadır elen içine doldurula unu sallala büle salladıkcan so eleler onun içine onun içine eledikcen sona bitta ekmek pişircek ekmek karcak o büle başka yēde BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI 275 280 285 290 295 300 305 301 ekmek ekez evinde yapı bu ekmekleri fırını vādı topraktan fırın yapāsın o fırını yakālā ama misi kökünden ama gündöndü sapından ama neylen onu kızdīrīlā ama onu kızdıdıla mı on beş on altı ekmek ta o kada anne yapa şindi bi de susak vadı susak o susaklar ekmek koyāla o susa͜ın burasına koyar bi başını ekmē onun üstüne koya bezin üstüne o susada şin gene bastırı o da ōda kalır uzunsa kesmiyir onu şindi en susa͜ın başına geldine birer ekmek birer ekmek koyar ȫter ondan o ȫttükcen so o ekmekle kabarı susaktan çıkacek gibi olūlā bakar o şindi a bunnar olmuş o siniyi getiri to buraya o siniyi buraya getiydikcen sona anne biraz un koyar o sininin üstüne yanı başında koydukcan sona o ekmekleri çıkarı bile başla yıvālamā o böle yıvarlar yenden yene koyar onnarı bitta oda taşīlar başlīlar fırlatma o ekmekleri fırnıka istiyi süpürdü kayrık iki katlı olur bi katlı olur üstünden fırın atalar attan fırın o kada pişirmez o as onu yapāla şin büle pidesan yaptıkcan sona attan olanı yakala onu kızdıla mı o kapar āzını āzını kapadıkcan so bi sa so bakasın ekmekle kızamış ama o gidiyi çıkar çıkarılar onu şindi bide kürede vadır āştan onun küre͜i gene sürüsün küre͜i çekēsin ekmē büle aydi silip paklayıp sarısın ekmē ekmek kabarı ege vasa ege fasil pişidinse fasile fasile pişdikcen sona atlayı versin böbele andan sonacım tūşu da vasa ege tuşu āmut tūşusu āmut tūşunu bi de balla yapasın āmut tūşusunu şike yok anadın şin bostandan yapırız balı bi de kamişten yaparız balı bunnar oldukcan sona ona da şe edersin o oldu kayrı çalıma geldi şindi bi tas ta onu içēsin ta ki indirsin gözlen üstüne vegi yok bunnar epsi bu çocum bunnarı biz geçiydik bunnarı geçiydik biz ba yānıyı yānısına göre mesela bakīla olūdu tencerele olūdu onnala pişirile aranı olur aranı eskiden aranı olur kazan dēler onnara ama mesela neyse ona koyālar onu kapālar yakālar ateşini yānı oda pişer tö böleydiler ğ er bi yerin adı vadır anadın mı şurayı çıktın mı to orayı çıktıkcan sona çalı kışlası dēler bizim ēdimiz vakıt bunu burası dāmış bizim ēdimiz vakıt dildi amma biz de ēdik amma az ēdik bubalamız ēdi bubam dedi oynama çıkalım to budan kenara dedi sügü çekēmiş koyun kızılcık tutmuş burası daldan dala kızılcıklık ormannık öle ölemiş onun oraları çalı kışlası burası bu yansı geçesen ta başka 302 310 315 320 325 330 335 340 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU Karagözle dēler Karagözler ekinnine gidiyirim ben bu yanı gidēsen ege bo talası yanına dōru giderim ben kumnuk vadı orda meselā orasına öle dēler öbsü gitmiş bilmem nereye to bunnar tö büleydi be çocum adları vadı onnarın öbü tǖlü nede bulcan sen şindi kȫde pınar biz bizim iç yoktu bizim göllemiz isannar yapmışlar vakıtlan atla vadır epsinin vadı atları he şuraya Embēlere gidēke derin yol dedim ben sana to onun yandan geçen Karaperi dēler Karaperi gölcü deler ona ondan so onu bırakıcan şindi deyelim şindi bunnarın mālesinden aşa dōru gittikcen sona Doyduk dēler Doyduk gölcü dēler onu geştikcen sona te ōda kenada vadır Şavıya gēdeke va ta bilmem su va bilmem ama onnara bakıj görüş yok Bal gölcü dēler onnara ta öte gidēsen eger ta onun öte yanı deyecem orasını Belberin gölcü dēledi ya bitta vadı oda amma Acının gölcü gelise alt tarafta vādır alt tarafta Avulca o Avulcaya ben düştüm düştükcen so şini orasını bilmiyirim dāmış onnar orala be canım şini orasını bilmem şindi başka göl yok bunnar bu gölün delı̇̄ mesela suyu bitmij dil mi su yok şindi kayrı gölde göl kurudu nabıcaz şin bu gölü ba bilmem ba aydi köve çıka bi adam ya͜utta karaolu olu buda to mūtarın karao͜ul vadır kövün karaolu bārır şindi erkez sabā gölcü͜e paklamā gidecek filan gölcü͜e mesela vasa vādık mı oraya bakāla burasının mūtarı karao͜ul baka ey kim yok buda ba e filanca gelmemij ba şini anadıcam şindi mesela şeyi Asannanın bubası gelmiyir topalların Mısta o da yok şindi bakıla şindi rāmetli Aliş aġa Za͜it aġa gelmişler arabaynan biygir arabasıyla gidile gölcü͜e varıyla filancala nėde ba filancala yok dedile ba dönile gerisin geriye ama adam şindi iki çocunu yollamış gölcü͜e iki çocu vadı İbram Asan onnar ōda adam da acık ustalık gibi bi şe vāmış bıçkısını koymuş ta bura baltaya geçiymiş baltasına gicek adam sana bi şe yapıcak yapıcasa Yusufannara gicemiş a bilmiyim şini yapıcasa o adamna o biygir arabalana uz gelivemiş onnar oraya geldikcen sona ayda nereye ba benim to ōda yarım işim kaldı ben to oraya gidecem to onu bitiymē gicedim yediden yetmişe kada ba͜ıdı karı ogul bu sabala siz onu işitmediniz mi ba geliyiri işittik ama çocukla ōda ya be canım adam şindi nabı şindi koskoca adama bi bu tarafına bi bu tarafına patladıyır dön geri āya bak kövün āsına bak döniyi adam gerisin BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI 345 350 355 360 365 370 375 303 geriye dēlēdi ben gȫmedim gözümnen ama böle annadıldı olmuş mesele be canım bu onu işittim öle biliyi annadı döniyi gerisin geriye topalların Mıstafa da şin to buda evleri vasa eger bunnar üç aġa kadaş bi yēdeydiler ayrıca belkim adam mesele deyelim şindi yasaklık vamış to ōda to o tarafa geccek kayrı oraya ev yapıcak bi de baksın geliyi ba gelikene adam aç acına sıyrılıyı saklanıyı bu tarafa onu da görile inēke ama bulamamışla onu o kūtamış paçayı bunnar öleydi isannar ozman korunudu biri birileden korunuladı şini sen yap bu işi şini bı zemanın isannarı bı zemanın isannarı sen çıkıcan şini te oraya da sen o adama bi şe dedin mi o adam seni em dövecek em şe edecek bav̇şam bu öle ozman bu angı kȫde bu kȫde acık bi isan kövün ilesi gibi aklı başı bi adamsa ege ona korunudu sen seni buban da to adam da dȫse buban sana ne sen benim uşamı dȫdün ne çocumu dȫdün diyemez o adama buba ne diye şindi sen bi kabat yapmaydın o adam seni dȫmeceydi der bunnarı epsini geçiydim be çocum bunnarın epsi oldu be çocum tezekle şindi gölcük kurumuş ama pāça pāça yarımış ya şindi ba onu şindi sen ka diziliysin bıra ayde bakalım ba teze͜i yaporsa o kopor şindi yımşak yerden kopor o onu iç mıhlamazsı çapayla mapayla kazmazsın onu tezekleri araba kıvrınıyı būda lümbür lümbür sen būdan çıkıncasına o araba dolıyırı öbüsü çekiliyiri dūmak iç yok aydi aydi aydi o araba öküz möküz epsi ōda to oda şindi būda döneke şini buda to burası gibi olur çı̇̄ ner o tekelekler o arabayı o gölcükte su bitmez o temiz temizledi mi sade cenabı Allah yamur vedi mi dolar o bittada gider o su olmaz o sona gelmez o şindi şudan yel esēse eger acık yel essin o su dalga temizler te orası temiz bi su olur temiz ōda içēsin bile gölcük suyu da iştik biz ben ayvan izinden ben su iştim anadın mı iç mendil falan koymazdık bakāsın temiz yatāsın yüzü koyun bunu sokāsın çekēsin suyu çifçilikten başka ne zanat olcak kȫ yerinde be çocum kendin a͜ilecesi yapmā çalışısın mesela senin sabanın kırılı pullun kırılı yapmā çalışısın te öle kendi kendine bazı bazı bulunūdu be canım demı̇̄ ci ustası vadır adam şindi te kırıldı mı götürüsün İdris ustaya bubası Süleyman usta deledi onun bubasına Süleman ustaya ēmedim ama bubasına ēdim o büle demiri ateşe sokar o demir yımşar onu istedi yere kıvırı bitta o onu tokmaklan 304 380 385 390 395 400 405 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU eger kor gibi oldu mu demir istedi yere to bunnarı yapādı o adam böle ustala vādı saraç bizim kȫmüzde yoktu şede vadır ev ustası vadır zidar dēle biz şin dōramacı deriz marangoz mesela dōramacı öle deriz belber deriz h yānıyı ne bileyim nası istēsen öle yapılır şindi yānıda misafiy gibi geldiniz ben bi şe mesele siz beni bāladınız bura ben kakıp ta bi şele şindi yānıyı annatsam şindi büle dolaplamız vā nabalım be çocum ne soracanız sen bana ba çocum neyi anadayım yānıyı şindi Türkiyeler gibi annatma bilemeyiz şindi şindi bis bizim tencelemiz dil bakılāmaz vadır yānıyı koyarız oraya o yānı pişer ōda kaparız onun üstünü o pişer piştikcen so bakarız ona biz o et pişmiş mi pişmemiş mi andan so o yānıya yānıya şindi böber deriz biz böberi çerekiz böberi kīmızı böberi çektikcen sona yāyı koyarız yālıysa şini mesela ya͜utta zabınmış o ayvan neyse o yāyı yaptık mı koyduk mu oraya bi tencere içine ya͜utta tasın içine kavıdık mı onu dökeriz o ya͜ın içine ya͜ın içine döktükcen sona demek ki ona bi şe veri o ani canın iste bitta onu yimē demek to o al beni olıyırı onda bitta bitakım şeler yapādık be çocuk onnarı yimē çalışıdık tö öle nebileyim onu tuzunu ta o vakıt atāsın onu bilemiyim şindi bura bizim yakınımız kȫler onnar biliyler bunnar şindi bu yemekleri yapabiliyler ne yeme süleyem fasılle pişirile dedik dü͜ünnede çōbayı koyala baştan çōbayı koyala ākasında yānı vasa onu koyala o yoksa fasile koyala fasile koymasalar bi san pide olur ondan so ākasında baklavası olur ne süleyem oşaf sāması gelir sāmadan so tö bi neydi o nişasta onu koyāla kabā koyala kabak bitkisi yemekten bitta bakınca yoktu yiyecek şe onu da biliyi amma kabak geldi mi ümidimizi kesi ākasından iyi biliyi bitta oşaf gelicek to ona göre tut işi ya o demek gösteri bitta bunun gerisinde yok de batacan bitta kaba͜ı çokcana yiycen ye oşafı içecen oşaf da kanın aşsa olmaycak bitta ekmeni ıslaycan katık ne yapcaz be çocum ben kākayım mı otu bakam sen otu bakam be çocum BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI 5 10 305 51 Anlatan : İsma͜il Bayraktar, 50 yaşında Derleme Yeri : Saltıklar (Sredkovets) Konular : a) Sohbet a kövde ne olusa ben elli yaşında bu uşaklımdan beri bir aneye on demeycem yı̇̄ mi defa vamı dese bi aneye yalan süyleycem şindi ilesi dü͜ünne nası çekettiyse o süleycek bizim yetiştimizde çeketle köfte yapmā o zamandan beri kövün köftecisi bu adam ama bizim köv dilse de yere gömü kuzu mu istiyisiniz camide cuma günü mevlitte ne istiyisiniz dü͜ünnede köfteyi nası istiyisiniz ep bu adam yahnı yok o eskidenmiş bu gömmeyi kapalı olıyı da lezzetli oldū için oraya kaçala babamdan beş pāça va tö bura köşede bu evle yok uşakka ben basamaktan pindim pineke bi kiremit düştüdü ama yetmiş ikide yetmiş üçte eski evlede arıcıla Türkiyeden gitmezden önce otuz senelik bi hikaye seksen dokuz olaylarında gittim dokuz ay dūduk dokuz ay on sekiz gün dūdum ben 306 5 10 15 20 25 30 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU 52 Anlatan : Rıfat Mustafa, 50 yaşında Derleme Yeri : Saltıklar (Sredkovets) Konular : a) Sohbet b) Diyalekt c) Muhtarlık Hizmetleri a büle ta iyi oldu ta çok gidip gelme var şimdi Türkiyende biz er sene gidiyiz gezme onnar bizi gezdiri onnar geli biz onnara kuzu pişiriz bilmem ne çeşit çeşit şimdi doksan beş doksan dokuza kadakı senelede geldinde bakadık ep Türkiyelik bize ısmalasınna diye çünkü köv tarfında para yok deyip te gelsin tatlı matlı şimdi onnar geldine onnar bekliyi biz ısmala biz atık kuzu kesiyiz onnara biz ısmarlıyız epsimiz öle döneydi bize güleşme yeri az geleceydi minder dar gelecekti bizim dü͜ünnemizi köfteleni möfteleni epsini bizim işittimize göre şindi üç aga kardeş gelmişler ne yandan geldiseler bilmiyiri te birinin adı Sadıkmıj birinin adı Davutmuş te birinin adı Yusufmuş işte demişle bis köy kurulum bis kȫ kurulum şuralara Sadık kalmıj buda bizim köde deyelim Davut kalmıj Davulculada komşu kȫde Yusuf gitmiş öbü köye bize şindi o zamanna bize öle anadıdıla evet bizi öle dēdiler ama şindi mesela tarihi çok geriden izleyenne va belki ta başka tülü biz böle biliyiz benim yaşım atmış atmış bir İsma͜il abi yetmiş üzerinde yetmiş üç o zamandan kalma iki ev va zaten kȫde içinde isan yaşamayı birinde yaşayan va da onnar tarihten kalma caminin etrafına yapılmış sora aşa çekilmişle gölcük göl yamūladan gelen göl pınāla va yedi sekiz pınar va ama onna kapandılar tǖbe duymadık Demir babanın evi deyiz taş va ama delı̇̄ va çok büyük Demir baba taşı bu duriyi babamda da demesi budan burası dāmış daldan dala meşelik Şavı köyüne beş kilometro orası daldan dala gidēmişle o vakıt buraları dāmış ilesi onun oraları dāmış b fark var şini bizim buda diyalek başka deyelim mesela Köklüce yimi metre Köklücede şin ta başka sözle va biz beyas fasulyeye bis fasuyle deyiz de͜il mi Köklücede diyiler börülce mesela kara bala biz bal diyiz onnar macun diyi şe sözler bunnar pekmeze onna macun diyile bis kara bal diyiz mesela biz bostan diyiz kim işler ani sülesinner diye annatsın- BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI 35 40 45 50 55 60 65 307 nar diye o şinde Celle va Kıla var şindi Tatalar şindi ben atmış yaşında amma ben çok onnarın arasına atılmam çocuklukta ben on üç yaşlanda ben onnar aralana gidim ben onu bildim için onnarın ikisine baktım anıyısına şimdi ta eskiden tarihi bilenner var ı̇̄ tiyala rāmetli oldu artıkın şim onadan yaşlıla var ama size bi şe annatmıycak annıysın ben sana biliyim kim anadacak bu işleri İsmal aġa ondan başka onna ta genç te olsa nası ba bulabildin mi e tarihten bi şeler soruz ona ba diyalekt şimdi benim ḫanım şudan şindi bi keç kilometro o şin geldi isanı sesleke ti ti ti diye o şindi ben diyim Bulgarca konuştun diyim şindi Türkçe konuş bizle diyim onnar şindi bēygir kōmpir öle konişiyi onna bizse kompi biygir biz Deliomanca ben onu demek istiyim ben onu da düzcem de biz biygir onu demek istiyim diyalektini istiyir o bizden ben baştan ta dedim Deliomanca oj geldin ba nabısın ba ne va ba benim torun geldi şin bi ay dūdular onnar şin ba lafı gullanmıla buda şindi on on bej günde şindi bu sözleri kapıyı o anası bi şe diyi ona şindi ne va ba yapıyı onnar da ne öle konışıysın diye biz acık Deliomanca biz ekez benim hanım Razgrad sancandan o şimdi evlendik biz geldi bi şe annadısın o ti ti ti tabi ti ben diyim ne ti ti deyip durusun biz Deliomanca kompi biygi onna beygir kompir onnar acık ta öle bi birkaç kilometre Razgrad sanca ama piynir kısadan kesiyiz Deliomanca İsmal dayı cami için süleyin bakalım cami nezman kuruldu bilemey kimse yazıyır ama gene kimse bizim kövün tarihi yok şimdi te anadalım anadalım ama bi ı̇̄ tiyar va şindi ı̇̄ tiyar bizim köv̇de kaç ane va dedi yedi ane va dedi geçen sene öldü adam yukadan onnara belki bi emir verilmiştir ta İbrahim paşa tarafından emir verilmiştir şu vādınız köv̇lere yoksa birer cami bi şe yapın falan belki öle çünkü ilki öle kalın tātadan onun dışını ben geçen sene sıvattīdık buda bitta belediye tarfından ben mūtar oldumda sıvattīdık bitta yeni tāta o iç katı kēpiç dış katı tata c şeker bayramında bi kase bi kase şeker her haneye da͜ıdıyım kendim ama iki yüz paket yapi içinde bıraz şeker koyim kendim her haneye kapı kapı doksan dokuzdan beri kimi anelede iki çocuk vara onnara iki paket veriyim ōdan ani yüz seksen paket gidiyi ama sokaḫda bi başka köyde karjı gelen oliyi bana yok mu mūtar yok mu diyi ondan iki yüz yapim birileri tarafından yardım falan bi şe olduna liste yap- 308 70 75 80 85 90 95 100 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU tım köv̇e musulla mı mosolla mı öle bi cins vāmış çok zenginmiş onnar onnar yaşamıj buralada bırakıp gitmişler Türkiye’ye göç ettiler şu oldu gibi camı şüle tātaydı dışı geçen sen ben mūtar oldumda gittim belediyeye dedim ben yeni muhtar acık kendimi göstereyim dedim hani dışı emen bi sıva yaptık sıva ama demı̇̄ şe telle örgüle de bi şey dışına şini ani alçı çekeken tutması için a o bizim eskiden öle küçük delikli tel örgüden var böle dreje diyiz Bulgarcası onnan düz geldik te eski mezāla var ama onnarı bilmiyiz ben to odan bi iki çocukla mūtalıktan işle va ne yapabiliyse odaların üstünü düs yeni āç tamir ettim çocuk okulu vā būda yatılı okul onun üstüne kiremitleri yeni koyduk da odan kiremitleri aldım geldim çatıyı düz yeni yaptm ep kendi kuvetinnem belediyeden ne alabiliysem müftülük cami tālanını alıyı alıyırı paraları topliyi camiye gelip bakan yok mezālın avlulana gelip bakan yok ben mūtalın yanı sıra ne yapabiliysem kendi kendime işçi de yok iki üç işçi iki üç genç çocuk va onnala gidip temizlik yapmā savışım bilmem ne yapma savışım a o cami tālalanı er sene parası toplansa bu sene bi avul yapılsa bi şe yapılsa olcak ama tālayı satıyla paraları alīla müftüle köve bi şe yok yanısca sen ne yapıcan be canım belediye on yedi kilo var kim gidiysin belediye muhtarın yanına istiysin bi şe kimne kapışabiliyse sālık oca͜ına tamir ettim çocuk okulunu tamir ettim caminin bu odasını yaptım bütün işleri ben yapırım ben şindi mūtalın neyi vāsa kendimin gibi tutayım dü͜ün salonunda şindi yeni masa yaptīdım ben otumā yēle masalar banketle yapız biz dü͜üneri eski masaları başka kȫler gelip alıyırı banket dedimiz hani yemenne işkisinne limonatasınna bütün kȫ oturıyı masalara başta ta erkes hediyesini verince erkes bi ayvan kesiyiri bi kamyon bira alıyırı limonata alıyırı doktor var haftada iki gün geliyi ben anaḫtarı alcam belediyeden dediler āç isteyen vāsa gelsin alsın gittim aldım diktim cam āşları vādı onnar ēken dikilmiş makasım var keseyim işçiler süpiri arkamdan būda pāke vadı sıva vadı bütün sıvayı döktüm doksan dokuzdan üş tane tolet yaptım dört bilem dışada yukada dü͜ün salonu yaptım yüz atmış beş yüz atmış altı ane var bi keç buda boş anemiz var yedi yüz kık nüfus var bu şimdi bu fotokopi koyalı bura belki de şu beş altı kövde her yeri internet çektim bura annıyısın mı ta kövlüden bir santin er kesin fotokopileni çekiyim bi santin para almıyım BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI 5 10 15 20 25 30 309 53 Anlatan : Sadreddin, 63 yaşında Derleme Yeri : Saltıklar (Sredkovets) Konular : a) Sohbet b) Sünnet Hatırası a şimdi ben araştırıyırım bi kaç yıl oldu en azından yedi sekiz yıl oldu ama şini araştırma dedikten sona bulup önemli olan bi şeyi yazacak oldunan bi yeri ya͜utta kendine bi şe yazacak olduktan sona çok önemli ilk önce informatzye toplamak ordan bunu burda bunu bulup tam olarak ondan sona bulundu fikirde düşündüm bi şey de yazabiliysin tam olarak şindi ben araştırım diyelim beş on yıl oldu eski ona o aneden bu aneden alınan resimleri sera kopya koyiriz ora yapim ben kendim çok resim var bilgisayarda çok resim var çok işlerim sona feyzbuktan arkadaşlar Saltıklar köyü diye bis bi sitemiz var Türkiyeden arkadaşlar aştıla sā olsunnar iki tane Saltıklar köyü var oraya da burdaki vefat edeni hemen çıkarız çünkü neden yapmak lazım bilinsin yaparız güzel bi iş oli şindi b ta öteleden bi sünetçi çocuklar seksen dōumlu Nazımın çocū abimin çocū şindi onnar ozman annaşmışlar bi sünetçiyle bu Silistre tarafında bi sünetçi söz vedi adam Baylar kövünden olcak ta aynısı gittiler onu arabala aldılar biliyse ani Ersinere sünetçi getidiler sen annadacan ta dōrusunu tam Roman sınırından aldık o çocū bis tam Roman sınırında gecenin yarısında alınca geldi bana bana gelince benim saklı torunumuzu sünet ettik şimdi yedinci sınıfa geşti onu aldık getirdik karannıkta ondan sona bu da arkadaş onun abeyi benim arkadaşım gittik oraya bi köpek var ama çok felaket köpek birazda sucuk var elimizde bi nasıl geçelim sucuk var elimizde kimse bi şe yok emen bi kaç sucuk attık oda köpē köpek sustu tık tık cama bunnar bi perişannık bis sünnete gittik çocuk ta geldi emen geştik sünet ettiler ondan sona başka bi yere işte bu ādise gece ama interesan olan kövde işidilmesin ba͜ırılmasın çīrılmasın kimse de duymasın başka anıysına süleniyse sabāsı mūtala falan toplayabiliyler niçin sünet ettiniz falan yolda gelike şindi askele vā yolda post yapmışlar tāla içinde indiymişler sünetçiyi kendileri geçmişle misirlik içinden falan sünetçi yayan geliy 310 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU çıkıy gene yola pindiriyle gene getiriyle köv̇e annıysın mı şindi abem çocū İstanbul’da Kıraşta yaşıyırı Nazımın çocū Amerika’da Kaliforniya’da ani gizli sünet yaptıla gece ozman ben delikannı çocuk BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI 5 10 15 20 25 30 311 54 Anlatan : Ahmet Recep, 76 yaşında Derleme Yeri : Kocacıklar (Telvel) Konular : a) Mesleği b) Düğün c) Tarım ç) Günlük Zaman d) Bayram e) Sünnet a tekesede çobancılık ta yaptım būda devlete zavotta işledim çeşitli yol yaptık taş yol yaptık çobannık būda tekesede yaptım on iki yıl şindi bana verı̇̄ lēdi yüz otuz koyun bitta hiç kimse karışıyı onna benim istesem çıkarcam meraya istesem çıkamacam ama çıkamasan güdüp şey etmezsen lazım güdēsin südünü sen sayasın iç öbü tülü kıkeyez biz şindi koyun mu yül ayında temmuz yülde kıkādık biz on çoban bu͜un benim sürüyü kīkiz yarın senin sürüyü öbü gün senin sürüyü piyanka çekiz bakam kime düşecek diye öle şey ettik sora o bulgadı va yimi lef verir sana sen verisin sen bitta kendin dökesin isle böle yapiysin ne öle yapiysin diyen yok çünkü sen çıkāsın alıysın sen az süt çıkarısan para as ben çok çıkarısam ben çok alıyım yapay ben çok verı̇̄ sem ben parayı çok alıyım sora kuzu kuzladıysın sen kuzuyu az verı̇̄ sen para gene as ben sende sen öldiriysin ben öldǖmedim öliyiri ben sayada kuzla akıyım duriyirim sen gideysin eve e so͜ukta öli almıyır öliyiri parayı tam az alıysın kışın idare veriz sayada sayada ōda bakiz saman da verdik yonca balya verdik yem böyle idare saman yonca kış idaresi onnar yemi veriyler sen veriysin alıysın ama kantadan geçiyi yem kantadan geçiyi olıyı olıyı sende mesela sende koyun ölmüş yüz otuza koyun verı̇̄ le bize bende ölmemiş seni kalmıj yüz yirmi beş koyun sana yüz yirmi beş koyundan verı̇̄ ler benim yüz otuz bana yüz otuzdan verı̇̄ le e bi͜eniydim ben sana aştım bana iyi geliydi sāyādım gütmē gittim düşünüysün nereye zarar salam da doyuram diye hiç sıkılmaz sȫlesin ama sen düşünüysün o nereye zarara salam şunada çabcak doyuram alem meraya çıkıncı diye sora gecede gidēsin sana kimse bi şe demez onnar şindi mesela ben gece çıkaracak oldu mu gelir acarım saya kapısını adi derim onna dakılır arkama ben onnara yem falan verim cebimde ben nereye onnar da oraya eh ne aklıma geliyse şindi unuttum e o kada söylerim çoban çoban kalk gidelim 312 35 40 45 50 55 60 65 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU sigaranın fenerini yak gidelim ne güzel olan yalamık çoban çobanın sopası çeviz kökünden semtine varılmaz köpek sesinden ne güzel olan yalamık çoban çobanın şapkası macuna düştü olan gelen arılar başına üştü ne güzel olan yalamık çoban çoban çoban yıkanır mısın başkasına baksam kıskanır mısın ne güzel olan yalamık çoban çobanın evleri bayır başında bir sızı var sol kaşımda ne güzel olan yalamık çoban yete bu kadar ben vadı koyun ama çoban tutādık ben işe gidēdim güttüm inek vādı koyun vādı begı̇̄ vādı manda vādı kas tavuk epsi vādı bu köde epsi vadı gene şindi gene va indi indi pipi diyiz siz indi diyisiniz bis pipi diyis biz yāmuda eve geliydik a kūt yoktu kūt gȫmedim gece tuttula getiydiler saya kapadıla misiylikte tuttula beni gece onda so getiydi kapana getircek oldu bende vēmedim koyunnarı götüydük sayaya sabāla geldile aykırdıla mūtarın yanına ben dedim o ben dedim misiylikte tutmadı eve gelike tuttu dedim mūtada benden ya oldu bi ceza yaptılar mūtar dedi ben imzalamıycam cezayı on günden so ben verecem ona cezayı sen ona deyive dedi puantara dedi o getiydi buldu beni sayada mūtar beni tuttuya mūtar dedi bana sen ona deyiver dedi sen onunna götünü siliver deyiver dedi ceza ka͜ıdını mūtar cezayı imzalamıyı mūtar imzalasa alacekler mūtar dedi imzalamıycam dedi iç kokma onun vaktı geşti b şindi o vaḫıtlar dü͜ünner damda olūdu ben küçüktüm gene dü͜ünner iç dama çocuk mocuk giremez dam kapısı beklerler alır bir sü͜en eline adı dışarı ben to bu kadādım ninemin yanında gittim dü͜üne vādım dediler atip geliyir geldi kolumdan tuttu adi dışarı evele uşak kokiyirim ālayarak geldim eve sade karılar onnar bitta tǖkü söyliler ālay döniyler kızla kārla epsi ama dama giremezsin e gitmiyiri yok yok BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI 70 75 80 85 90 95 100 313 bittayı gündüz gelin almā gidiyler vā vā çalgı vā kumanizma ēdik kumanizma erdine to ōda demek koça Sülemanna dedik ōda sayvanın altında dü͜ün va kumanizmada ama ondan so Atip dayı geldi vuracak oldu isannarı adamna sayvanda avlu içinde sora ona vūdular Atibe bu kumanizma ōda çekilivedi geri adam da bi yere karısı da kimseye deyemedi c eski misir yulaf fi casnuka ayvan idaresi yonca ekēdik fasılle ekēsek mercimek ekēsin māzada ayvanna vā biz otluk diyiz şıra deyesiniz şıra otluk deyiz otluk alaftan yere ba yere yere piynir sen koyunnadan yapıysın o fıçıya kilere anda so basāsın salamura içinde yapāla andan so inek işmik deriz to böle yımta gibi topalak sıkādı tö böle oludu kaynadıyı sora sıkıyır onu tuzlayıp koyir salamuraya çaşır giyēler çaşı bildin bütün gaytan andan so sora kuşak sarılādı kim nası kīmızı saramazdın o deledi kumanis düvēledi beyaz sarıcan çorapla örüledi yāpāda taratıladı çarık ayvan derisinden o vakıt sora çıktı kundura baştan yoktu yiri ayvandan inek öküs manda öküs bütün epsi beraber onda tö böle dilēlēdi kesele dilēlē bittayı satāla bir ölçek misi bir çit çarık bir ölçek misi bi çit çarık ç sabā yıldız dediler sabā yıldız do͜uya dediler ezan yıldız dēdiler top yıldız dediler sabā yıldız do͜uya saba oliyi koşup gidelim kasabaya dēdiler yıldızladan o ȫlenle sen şin kākāsın gölgen buraya geldi mi kısalıyı acık kalıyı tö böle a ȫlen oldu sen yere göreysin gölgeni küçüliyi a diyile ȫlen olmuş bu camide vādı saat yimi üç kişide vādı saat koca kȫde onnada cep saatı kūma yeli vā anatarı va benim uzak kocabamda vadı bitane ondan da biliyim ninemin bubasına annesinin babası kendi kocaba uzak kocaba kendi köyümden de olsa uzak kocaba ninenin babası uzak kocaba d sangaç kuralıdı sallanīdık bide cıgarancık şuraya bi agaç kakālar bi delik deleler ona bi çatal bittayı bi sırık bu şana balalar ipleri sen giriysin bitta çevile ȫle okūladı Şumnuya götürüle duktura beygir arabasınna o vahıt bu kȫ kalaba bu kȫ Tükiyeye gitti bu cami almazdı būda şindi yok ı̇̄ sannar Tükiyeye gitti kasabayada çekildiler sabā 314 105 110 115 120 125 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU namazı gelike kaldırıdı bizi biz bayram namazına geliydik ramazan ramazan davul gezedi onnar to būda iki kişidiler cami odasından yatīlardı ramazana kaldiriyi be canım temcide kaldıri gelen sabā namazına geliydi gelmeyen temcitte bazı çōba yapāladı işli pide yapāladı akıtma dökēledi çeşitli ba pilav yapāladı e o vaḫıt sekiz yaşında yedi yaşında şindi ben yapacam çocu͜a dü͜ün dil mi sünet dü͜ünü bütün köve şey ediyrim deyim ben sünet dü͜ünü yapacam andan sora köylünün haberi var yapacandan bitta ça͜ıriysin pelivan ça͜ıriysin yürükler geliyiri ya bitta dolay geliyir etraf kȫler aber salıysın sen büyük dü͜ün var davul zūna epsi var yapāladı oda danışı yapāladı ayirile bi kişi içinden canım kendi olanını sen kendin sen yapacan kendi olandan biri çıkar organize yapar ben tö böle tö bi işte kāktım bi dü͜ün yapacam gelin alcıda kavga çıkādı sen geliysin dışadan buraya gelin almā güvēde geliyiri alīla sarı sarık va para e toprak bastı ba e şindi av̇şam oldu mesela saat on olduktan sora sȫlēsin bi kaç kendi bi kaç kendi olannarına geliyler ekmek yiyiler doyuruşunandan sora güvey de sokāla içeri geldi yanına vurūla vurūla acele sokāsın onu bitta ekez da͜ılır yassı kıldıktan sora bizde yassıdan sora gidēdi o gitme ça͜ırile geziye ça͜ırile kaynata ça͜ıriyi ya güvey baklava yemē o azılık yapiyi sen kendi olanına söyliysin sade sen gitmiysin götüriysin belki üj günden so geziye gidiysin olūdu ı̇̄ lesi a be tö öle ı zı yapala olūdu ba öle bilmiyim tetre toplıyı işte toplile o onnar bi takımı çay yapıp içēdi en çoku faydası evelsi ayvan koşādık bize ayvan öle yara falan oldunna mesela sabanna kestinne o tetre suyunu kaynadīsın basāsın ona kapa yarayı öle bilmiyim öle bilmiyim arı südü o arıcıla alīdı vādı bizim kȫde bi çocuk devlete bakādı kuvan o alıdı ama ben bilmiyim geziye gidiysin baklava yime geziye gidiysin BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI 5 10 15 20 25 315 55 Anlatan : Halime Osman, 73 yaşında Derleme Yeri : Kocacıklar (Telvel) Konular : a) Pide b) Dızman c) İşli Pide ç) Akıtma d) Oyunlar e) Peksimet f) Turşu g) Peynir ğ) Düğün h) Sağlık ı) Giyim a annadım biz şindi pideyi biz nasī yapiz alıyiriz pazı kendimiz yapiz pazı ondan so koyiriz onu tepsiye biz kīma diyiz kīma diyiriz andan so o pazıyı tepsi yalıyiriz pazıyı koyiriz koydu mu koydu şindi unu acık kabadiyiz beklettiriyiz o kabariyi şin tepside ǎcık ondan so bitta ona katık osun yo͜ut osun neyin vasa üstüne dökiysin fırnaya atiysin top peçkasını deyem bali şöle akı gibi çıkariysin b dızman şindi yapāsadın mesela satın alman amılada oliyiri böle şeden kendin yapma da oliyiri karīsın onu şinci ekmek sodasınna andan so kabartma sodası oliyiri tö öle deyem bali onna kabadısın tepsiye koyiysin o kabariyi kabādı mı kabardı onu da gene yenden katıkliysin al sana fısıl fısıl bi tepsi dızman koyan koyir olmiyan koymi katıkla güzel oliyi katıkla yotla uynuklan da oliyi sade olsun kereste neyle yapabiliysen oliyi c işli pideyi şindi yazarız pazıyı yazdım yazdı biz bi çıkıp pazıyı yazarız bitta bir insanın geldine iç sıkışmazsın ama benim şin o kadar vaktım kalmadı da yapamıyım er bi şeyi andan so da getiriz onu buriya sinnin üstüne koyarız onu onu döşeriz içine piynir yā andan so yenden bi kat tā gene onu döşesin e o senin kalınnına bakiyi ne kadar kalın yapāsadın yapiysin öbü tǖlü olsa tepsi dolsu da yapiysin kalabalık olducan so incerek de yapiysin epsinde andan so onun üstüne bi şeycik koymiysin onu sen tö böle peçkanın üstünde altını üstünü kızadiysin çıkādı mı yiyěsin balla arıdan başka biz āda deyiz pancādan ama şindi bizlede panca kalmadı kamişten mi olūdu evel e onun mengenesi oliyi çekiysin kazannarı oliyi kaynadiysin bostan ādası annele vaka yapāladı biz kendimiz yaptımız yok kabak ekeriz onu da yapmiz şin ondan da vazgeştik yapādılar onu kirece sıktı- 316 30 35 40 45 50 55 60 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU rılādı kabā şin sen diliysin dildin mi dildin nası uriysin dildim onu koyiysin onu kirece kireşli suya kireşli suya andan so kireşli suda onu bır av̇şam tutacan ne kadar tutacan o bütün şöle tıkız oliyiri sona ona şekerini sacın şey tavanın içine şekerini koyiysin andan so o koyuluve tene tene kali iç bi şeycik olmiyi onu ne kada yıkiysin sen o kireşli suyu bütün yıkiysin kireci koymisin sen şindi kireşli su yapiysin kireci koyiysin bi kofaya yapiysin suyunu süziysin onu bi şeyden bezden süziysin kireci kalmiyi içinde tut suyun içine basiysin sōna on nezmannar şey edecen yenden gene çeşmenin başında iyce yıkiysin ne kireci kaliyi ne beyazı kaliyi andan sō onu bitta koy tavana koy şekerini kaynat kıtı kıtır ç akıtmayı koyarım bi tasa koydu mu koydu o akıtmayı da çok yaparım çok ta severim andan so unu koyarım bi tasa biraz süt koyarım acık yo͜ut koyarım onun içine bi yımta kırım ona karıştırıp ona dökerim bana Türkiyeden ti sacı getiydiler andan so saşta dökerim onnarı yirim d biz topalcık oynadık bi de var ne dēledi onnara ebe gömeci onnarı dizedik boyumusça derin yapādık kendimizi onnadan avlu işlerinde yok mu be ot onnarın tö bu kada tö be çıbıkları olıyı topalacık yaprakları olıyı to bu yapraktan öle çıbī olıyırı çıbīnın onu bitta to burasını biz onu delēdik uşakka boyumusça yapādık kendimizi gelin yapādık ya kendimizi süslēdik kukla oynamazdık bize ėvel bizim günümüzde aşık vādı koyunnarın kemiklenden bacaklanda aşık çıkādı biz aşık çok oynādık bi de topalcık o kemik çıkariysin onu koyiysin sana tö be topalacık bi taşın oliyiri o aşıkları atiysin to bıra bende yirmi iki tane andan so atiyiz onnarı şindi aşı şindi kemik bı̇̄ tarafı boş oliyi bı̇̄ tarafı dolu oliyi bi taraf aj dedik bi taraf tok dēdik bu bey dēdik bu te bilmem ne dēdik aşı çeşin çeşin çeviridik ep atiz o aşı çeviriyı̌ ́ z onu atiz aşı çeviriyı̌ ́ z bakam nası çevilecek diye biz böle şelele oynādık şimdi o döt köşe bunu atiysin bu tarafı düşiyiri burası mūtar burası düşese candar burası düşēse tok yǖsek yeri bi yē alçaktı burası düşēse alçak aç kaybediysin aç ben alıyım annadın böle attım aç geldi sen iç alamıysın sora ben atacam ben atiyim şindi BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI 65 70 75 80 85 90 95 317 at tok geldi gene atacam burası geldi candar geldi burası geldi mūtar geldi aç geldi mi kaybediysin e pesmede koyarım teknenin başına koydum mu elemi unumu elerim elekle koyarım onun orasını ona da gene bi yımta kırım kīdım kīdı ya yo͜utla karım onu ya uynukla bizlede çünkü evel ayvan vadı bulunudu bu sene ayvan kalmadı südü koyiysin to oraya uyişiyir iki gün sona onunna bitta amır karıysın andan so koyirsin onu teknenin başına karırsın onu yaydırırsın onu tö böle elim gibi kalınnıkta da onun içinde kesip kesip bu kada bu kada pesimede yeriz ben Tükiyeye vādım ane sahabı bu pesimet ne dinir iç bilmiyi andan so bana dedi ki napcan sen dedi sen dedi baya dedi bıraz ılık tutiysin dedi ben dedim pesimet yapacam dedim ne o pesimet yedi ede o yime dedim ben andan so ben naptım şindi acık ta çokça kādım vādım yaptım ona onnara da götüydüm karı gel şindi bana da göster al yo͜udunu dedim bilmem neyin dedim te ilazım olcak şeleri yımta Tükiyede adet ne evinde yok bizim gibi biz evden alıp acele kıriyz andan so kaktı aldım kendim gittim onu anesine yaptım ona kadım göstedim a şin dedim pişiy dedim ama dedim iyice dedim pişircen kızardacan a abe ne sevindiler f biz şindi çok çok ugraşmiyz kopuk yapiyz yapāladı ninem şȫle bi duvā dizelēde te kīmızı böbē dizileri gibi tö öle te böbe dizme te öle dizi onnarı bi sırık böber yapāladı bi sırık suvan dizeledi o suvannarı saplanı örüledi samsa mamsa gene öle koyāsın onu evel bez vadı şindiki gibi sezav yok üç sezav onu bitta pelini nası öriysin pelik öri gibi onu örǖdü a bilmiyim kompi bilmiyim e fasılle kuru fasılle ya öbü tülü yok öle öle piynir yapılıdı piyni çok yapādık ben de çok yapiyim g nası mı yapiz bı sabāla şindi südü sādım sade en uz düşiyiri bü͜ünkü südü yarına bırakmican koyiriz anıla dinne o uz düşüremiyiz bı sabāla südüm bol tepsi altı oda tepsi altı oda andan so südüm bol getiriysin onu koyiysin sıcak tā koyundan sādın mesela koyun koyem ben esameyi inekten sadın gibi getiryisin onu koyiysin tencerene çok kara düşiyiri tasa yakın çalıniyi çok kara düşiyi andan so ona ne kadar ölçün var tencerende mi ölçün neden ölçün biliysin karanı o kadar ko- 318 100 105 110 115 120 125 130 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU yiysin onun mayasını koyiysin onu acık kariştiriysin sulaniyir sulandı mı süziysin bastıriysin onu gör nası piynir oli ama bu sene ayvan yok yapamiyiz ğ ben bu kȫden ben nası görcem ben de ondan üç yaş küçük nası görcem be canım evel gelin olūdu gelin arabası olūdu arabaya pindirirdin onu alıp geliydin bizim günümüzde bȫledi e şindi neblem ben damna yok ōda oynile be canım di gidedim ya nası bizden büyükleri oyniler biz onnara bakiyiriz dariyesi de var epsi var zilli maşa epsi var sade tükü söylemeye isan olsun bali çok dariye vuran bi karı vādı bütün gör öle ba Amet evel dü͜ünner şimdi dü͜ün mü şindi biraz ora bellemişle odan vuriyi deli gibi dön o zatı beni çok ilendiriyi böle insana ēkeze vēsin Allah atmış sekizde o yetmiş altı aldı ben yetmiş üç yaşında de͜işik söyliyim ben elli sekizde bende bi kız vā bi çocuk va kız Tükiyede çocuk būda Şumende yaşiyi h doktor da yoktu be uşam bi şecik yok nazar oldu nazar oldu kākā bir duva okusun ona nazar diyemezsin nebaladı ba Amet uşakka sıcaklını kaldıdı nidiyiri küçük uşak sıcaklını kaldıdı ni ama sen bilmiysin onu ya ozman böle hiş şindiki gibi derecesi va ne bi şeysi var ölçme uşak hasta başka yok ı bindallı geçēdi bizim günümüzde bindallı geçēdi bizden yaşlı olan bindallıları giyēlēdi mesela ben seninne evleniyim bu milletin īsımları epsi bindallı giyēdi o bitta o gelinne ēkez oynādı bindallıla o gelinne ēkez oyniyi biz e gün don anteri tezgāda dokūladı ama ben onnarı çok az atīlıyım kaynam dokūdu benim evde tezgā vādı kaynam dokūdu bizim günümüzde ferece vādı bȫle emen açık saçık al kendini sokā git yasā git yok bilmiyim nide oturiyi bizim bubalamızın dedı̇̄ olūdu öle kızı gösen çocu gȫ al kendini git öle şe yok konuşusak biz su yolunda konuşūduk ivel suya gidiliydi pınala vadı böle çeşme yoktu alıp kendimizi gidēdik su yolunda görüşüsek görüşürüz görüşmezsek öle şe yoktu bostan olmadıla buz oldu bak acık bizde o böbele o dometile bütün mafoldu BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI 5 10 319 56 Anlatan : Feride Salih, 67 yaşında Derleme Yeri : Sucaz (Studenitsa) Konular : a) Pide a kıvırma yapılīdı kıvırma pide e pazıyı kat kat koyar piynir konūdu ya üstüne sona katık katıkla yo͜urt karıştırıp üstüne koyar fırına verir pide öle olurdu di͜er yemekler fasulle olūdu kuru fasulle lāna aşı bizde çok çorba olūdu ilk yemek çorba ya ön çōbası ikincisi bitta lāna aşı yani yapılır ama benim aklıma gelmiyi unudiyirim ben acık hasta oldum iki üj gün oldu geleli hastaneden başka ne oldu baklava yapılīdı tatlı onu pazı yufka açılıyı yımırtalı hamır karıp pazı yazılır büzülü böle ince oklavalala ya da kalınnı kim nası sevese dizesin tepsiye kızartıp onu sora haşlāsın şekerle şebet yapıp haşlanır so͜uduktan sora ikram edilir 320 5 10 15 20 25 30 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU 57 Anlatan : Salihe Şakir, 60 yaşında Derleme Yeri : Sucaz (Studenitsa) Konular : a) Bayramlar b) Oyunlar c) Düğün ç) Doğum d) Sohbet a bayramnara bi gün önceden arfe günü da o zamana kadar temizlik düzen yapılī da epsini sıvāsın azır olusun arfe günü geldikten sora böle kolaçla yaparız būda üzerine hamır karız hamır kariyiz hamırı kardıktan sora maya koyuruz ekmek mayası ekmek mayasını kardıktan sora bekliyiz böle şey etsin kabāsın diye kabādıktan sora pazılayıp onu üzerine çöre otu siz nası diyisiniz çörek otu ondan koyup būda komşuladan fırın vā bizim evelden yapma fırın böle topālak o fırına atıyrız hepsimiz komşular hepsimiz ōda pişiriyiz onu hepsimize sıradan atıp onnarı bayram geldi sabā azırlık kalkıp gene temizlesin bayram namazına gitmezden önce kalkarıs günej dōmadan öle hazırlık ēkekler gider camiye biz bitta saba kavaltısını hazılarız o geldikten sora yeriz elini öpüp yeriz kavaltıyı halva yapılır tatlı öle ateŞ başı kokudurus bis sabala bayram sabahı tereyā kokudiysin pesimet pişirisin helva yapasın öle başka da ne vāsa onna yapāsın bitta başla çocukla gelmē onnar şindi akşam olduktan sora o günü sen misafirle gelir gelir senin elini öpele gidēle bi şele ikram edēsin tatlı ikram edēsin baklava ne vāsa öğlen yemene gelen olur çocukların gelir akşamna bizim kızlāmız gelir çocukla gidele kaynanasına bizim kızla geliyle bize ōlum ilkten gelir bizim ellerimizi öper annesinin babasının dedesinin ilkten buraya gelile öle kurbanı olan kurban keseriz ama bizim ötedeki gibi böle da͜ıtmak yok hiç kendi ėvel da͜ıdılıdı yedi aneye veriliydi şimdi yok b çocukka oyun grad dēle böle çizēdiler onnar oynādılar ip atladık salınġaç kurula bayramnada büyük āç vadı böle küvün kenarından amut ācı ona bayram ācı dēledi bi de kaşıdan vadı o māleliler o karşıya öbü māleliler öbü kaşıya oraya sangaç kurula genşle oraya çıkala böle bi āç koyala uzun bi tarafında kız oturu öbü tarafında onu isteyen çocuk öle sallanılır genşler işte oliler iş olmadıktan sora evde uz geldine BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI 35 40 45 50 55 60 65 321 cumāytesi pazara geldikten sora geliylede öbü tüylü işten akşamna ne zaman iş saati bitiyi ondan sora geliyle iş saati bitti mi c benim zamanımı annatıcam ben yetmij beşte evlendim ben okulu bitı̇̄ dim orta tahsili bitı̇̄ dikten sora eşimne beraber çalıştık burda koparatifte beraber çalışıdık geldile beni istemē bis tabi o zaman kövde kalabalıktık burası şindi isannar siyreldinden şindi kalabalık olduna kızla çocukla böle şe annem dedi bana bak bi kaç yede istiyile seni kime gidiceksin ben beyimin adı da Cevat ben dedim ben Cevata gidecem yok dedi annem be kızım onna bak dedi iki tane çocuk dedi iki abisi va eşimin dedim yok olsun ben ona gidicem babama demij bak demij biz onu başkasına veremiycez bak onnar ikisi biden işe giderken bis böle tatlıcı tükanı vadı ōda buluşūduk beraber kimse gömeden kövün kenarından çıkādık yukarı bak demiş onnar beraber çikile biz bu gelen isannarı hiç çevirmeyelim de ne olcasa olsun neyse geldiler annesi babası abisi yengesi döt kişi geliyke getiriyle tabi getiydile bı̇̄ böle kumaj getiydiler fistannık dedik bis bi kumaj getiydiler bı̇̄ başȫtüsü vādı çorap vādı tēlik vādı tatlı getiydiler biz de onnara tatlı ikram ettik yemek koyduk bi annaşma oldu dediler tamam ileden bis şe yapādık para götürümü dēdiler onu yapacaz bis benim eşiminde milleti kalaba para götürümü nışannadıktan sora bi kaç vakit geştikten sora geliyle böle dediler hediye getirecekle geline hediye getirecekler çocuk evinden geline bōca yapālar koyālar başka ne lazımsa be canım hepsini alīla giyim alīla yakınnarı da gene hediye alīla yatak ȫtüsü demezler tā başka çok çok şeler bagaj getiydiler bilmiyim basma filan ondan sora dedile bayramnık yapacaz bayramnık demek de yüz görümlü onu da bir mayız günü bi bayram şeyinde yapādıla bir mayız günü yaptıla üç tane miydi o gün Fatmenin oldu benim oldum o da geşti sora dedile dü͜ün yapacaz haziranın on dördünde dü͜ünnü bis şe yaptık erteledik o zaman dü͜ünümüz oldu benim zamanımda dü͜ünner üj gün olūdu cuma günü başlardı cumartesi pazar günü biterdi akşamna dü͜ünün birinci akşamı dēdik ikinci akşamı bi de pazar günü gelile gelini almaya birinci günü davılla geliyle başlālar ilkten çocuk evinde çalāla bildin dü͜ün vā diye bütün kövü gezele çalgılar geline gelile akşamna gelip gelini alīlar buraya oynama çalgılala içēden damatları mesela 322 70 75 80 85 90 95 100 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU şe girile içerden çıkar tabi nika akşamında da elbisen başka olur birinci akşamı başka ikinci akşam beyas gelinnik olur pazar günü gene gelinnini giyesin öle gelin pindiymek oliyiri gelin mesela pazar günü gelini almā geldile mi gelin pindı̇̄ mek adetlemiz çoktu ama kalmadı böle gelinin ısım akrabası toplaniyir deden vasa deden uzak deden varsa dizilile böle sıraya dizilile gelinne damat ilkten gelin geçer kız evinde olduktan sora gelin öper elleni sāmaşır vedalaşır mesala gelin gidiyi atık dil mi öle arkadan geline para verile gelin yingesi parça açar paraları toplar gelin çantasına ōdan sora oca duru başa oca okur duva eder şeker atala gelinin başına koyala böle sēpele gelini alıp dedim ōda bide ālay yapāla bütün akrabala toplaşır gene geline hediye verile ondan sora alīla gelini haydi geliyle bıraya oynama kövün ortasına ōda bıraz oynadıktan sora gene takı yapāla şindi atık çocuk tarafı kıs tarafı kızın annesi babası ne vercek köylü ısım akrabası oda öyle de dakı olur bizde kalmadı o zamana kadar olūdu tā eskiden olūdu arabaya pindirile atla yörülek gidēdi būda bende de yoktu benim zamanımda yemek ikinci akşamı çocuk evi köfte olūdu etten kıyma etten köfte yapaladı içme de gazos olur hatta adamnar rakı içēle bira içele öle geliyle burada çocuk evinde gelini arabadan indiriledi yörülek geliy de gelin bi şey konişmiz sölettime beni kōkiysin ne var ç çocuk mesela yedi gün durūduk benim çocum bi tane ōlum oldu zaten yedi gün hastanede Şumnuda dōdu geldik geldikten sora benim uzak dedem vādı seksennik bi şeydi annemin babası o geldi bi namas kıldı ne çocun adı ben Ali dedim kıldı bi namas aykırdı çocun kulāna Ali Ali tamam adını ȫrendi atık dedi öle kık gün çocuk olduktan sora çıkmazsın dışarı ep içēde çocukla beraber d yapādık aftada bi gün mesela cuma günü akşamna cumeytesi günü çalışılmazdı cuma günü akşamnarı mesala bu komşuya gideriz bütün māle toplaşırız gideriz tatlı alır misir pişirir kompir pişiri ne vāsa kimde ne vāsa oturuz işlemizi yaparız kim örür kim diker kitap okūduk Tükçe kitap be koparatifte çalıştım ep tālada misi kazādık pancar çıkarıdık bıras sirke bıras ekmek sodası karıştırıp orasına burasına sürsün tetre o bi yara oldukta so yara için geçmeyen yara vasa onu BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI 105 323 kaynatıp yıkāsın öle mesela ileden anneler vadı onna böle yapādı yapamadıktan sora doktora götürülüdü bizim zamanımızda kalmadı bi da böle şeler kırıkçı doktorda bile ta çabuk doktor gibi bizim zamanımızda eskiden sade Omran kö͜ünde vadı bi doktor o vadı sade o da elli yedde elli altıda öldükcen sora o geldi Bulgardı 324 5 10 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU 58 Anlatan : Hüsnü Ahmet, 81 yaşında Derleme Yeri : Omran (Trem) Konular : a) Köy a Bulgar tarafından yok ben karışmiyim dedi karışsan da karışmasan kūluşundan ta ileden omur kȫ bu köv kurulduktan te buda Çatma dere diyeriz ordāmış oda mezarlıkları falan var ordan buraya gelile buraya geldikten sora bi çoban Omur çoban dēler ona Omur çobanın isminden anıle bu kövün adını bitta Omran kö karıymış onnar tālaya döndürülmüş kışla var ayvan bakma yeri yok pınar var Koca pınar Hoca pınarı var yukada bitta var Kısa ōlunun pınarı oda köşede orda başka burda var korunun altında Çuçuru deyeriz Çuçuru çeşmesi var bi kaynaktan pınarı da var üs yanında Çatma dere bizim gelişimiz ordan mūtarımız da geliyiri BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI 5 10 15 20 25 30 325 59 Anlatan : Naziye Selim, 70 yaşında Derleme Yeri : Omran (Trem) Konular : a) Pide b) Yemekler c) Sağlık ç) Giysiler d) Şikâyet e) Düğün a pazıla be canım pazı yazıyırız unu eliyiriz ondan sona kariyiz bi yımta kırıyiris ya akıdıyiris acık süd koyiyiris kariyiris onda so topalak yapiyiris acık dinnendiris yaziyis bitta kıvīma yapiyis cevizli pide o tatlı amır aşından pazıyı b eti şin parçaliyiris andan sona küçük küçük yānıya suvan dōriyiris kavuriyiris içine koyiz dafine karabiber to biraz tatlı olsun diye fasılle diyiz nası yapıcan onu da tö öle ayitliyiris yikiyiris koyis tencereye andan sona buruşu geşti mi süziyiris fasılle böle buruşu geçiyi düzeliyi pişme başliyi süziyriz sona yapiz onu da aynısı böle pişiyiriz onda bıraz kaynadı mı kara suyu çıktı mı süziyiriz yenden başka su yā suv̥an hepsini katiyiz morka rendeliyis lutenitza yapiz domateyi topliyiris yıkiyiriz başlānı çöp yēleni patliyiris maşineden geçiriyiris sora ayrı bi tencere bi tepsiye kıyiz morkasını kıyiz böberini yarı şişe yāla kaviriz onnarı üstüne domatenin sosunu dökiyiriz bitta koyuldiyiriz o alde geliyiri lutenitzaya sonunda samsak karabiber katiyiz burkannara koyup kaynadiyiz kış idaresi yapiyiz kendimize tūşu da yapiz epsi de yapiz domatis koyiz yeşil morka koyiz c nepcaz sı̇̄ kelēdik ap yokka sı̇̄ kelē sı̇̄ kelēdik vücüdüne süriyz sıcaklını alsın diye ayaklan altına süriyiriz üstüne de sı̇̄ ke çorap giydiriyiz ayaklana böle nemni yaj gibi bes sariysin çarşafa sariyle ayvan derisi işittim va eznik için ani tavşan deri koyadıla be canım işidiyiz öle başımıza gelmedi ama tavşan yāsı koyuniyi diye işidiyiz tiken çıkamā tavşan yāsı balayıp öle bāladık böle elini bālisin tikeni çıkasın diye böle işittimiz va böle yaptımız var yaramiyi bize kullanıliyi ama yarayan kullaniyi yaşlımak ekmēne sürile tatlı oliyi kaz yāsı yāda kollestrol da va kōkiysin yime 326 35 40 45 50 55 60 65 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU ç evel don anteri giyēdik bizim būda geçmiyi öle yapmazdık Nermanın kövünde yapālamış kına gecesinde giyēler çocun tarafı giyi gelini giydirile sora iki üç saat sora bitta gelin giyiyi öbü tülü elbise uzun fistanını giyi ama ilk önce çıkiyiri bindallıyla elleni kınalile eldiven giydirile oynile benim kövümde yaptık onna nışan yok buda olmiyi bizim tarafta oliyi Nurdin aġanın kızına yaptı başka olmadı bizim tarafta oliyi bindalılala oynile benim tarafım ta böle aġa bubasını kullanile benim kövümde tēlik diyiris bunna terlik diyi biz mēmet diyiz onnar memet diyi öle işte agız şeyi oliyi yim beş kilometro Veselina Karagöz kȫ deler va ya bizim tarafta tā öle ilerlikli düşüniyi tā sıcak biz birbirimize bu taraf tā so͜uk ta tutnuk öle nası desem buda komşun bile gelip halini sormaz so͜ukluk va d Hüsnü Ahmet: - şindi benim bacana͜ım va Razgrad gene yakın onda şindi onnada bi cenaze oldun mu bütün böle yakını komşusu çok çok yadımlaşma va onna da benim için farklı çekiyi buda da şey ediyle onnar ōda çok biribirine kaynak yādım ediyle benim bacana͜ım vadı babası öldü Razgrad Kamaç kȫde o nideyse şindi zaten cenaze oldun mu ēkezin kafası zaten dönük Allah düşman başına vēmesin böle çok biribirine çok destek olile ōda şindi bizim tarafta böle bıras bizde böle āsetlik va bizde so͜uk ta so͜ uk öbü taraf ta böle biribirine sıcak onnar şindi kıs kadaşım böle ta birbirine sıcak bizde āsetlik va öbü tǖlü böle biribirine māna bulmak tā va bizde ötede şe yaptını biyenmezler albuki kendileri çivi kakamaz böleleri de var öle işte isannar ēkez bir olamaz ēkezin düşüncesine saygı duyim öle isanna ūraşmak kolay dil ben yı̇̄ mi beş senedi süt aliyim bütün kȫ taniyim on beş sene market yörüttüm ēkeze yadım etme çalişiyiz şi yakın kölede bakiyirim tütün işliler kabak işliler süpǖge bizde bunna yok biz tā böle şe saniz kendimizi böle ta biz tütün işlemeyiz o fena iş pis iş öbüysü bilmem ne kendimiz ta acık yüsekten koyiz başka köler bakam albükü başka köler bizden ta zengin çalişile te geçen gün Embelere gittik ora ālem çalişiyi orada biz böle acık ta kalpazan bis ep bekliyiriz borsadan gelsin şadan şudan gelsin BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI 70 327 e Naziye Selim: - elli iki nası bulcam ben geldim toklar falan yoktu dil dil nişannı dūdum ne annadam nışannadıla böle istemē geldiler nışannandık kim tanıştıdı kaynam geldi gȫme ablalım geldi andan sona bitta gidip gelindi tanıştık zatı īsımdık üçüncü gelmede andan sona bitta gidip gelindi nışannandık bayramnık yaptık bayramnık be canım nası olcak tö böle ne gücün yetese asile sana giyiniyiz üç fistannık di͜iştidik birini giyisin çıkiysin andan sona yenden di͜iştiriysin sona yenden di͜iştiriysin bitta kayna seri ısımlana seri akrabalar kȫlüler böle 328 5 10 15 20 25 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU 60 Anlatan : Nezihe Hüseyin, 76 yaşında Derleme Yeri : Terbi (Kapita Petko) Konular : a) Yemekler, b) Düğün a dızman yapılır mesela hamırdan dizeriz böle amırı karīsın yortla da karabiliysin mayayla da karabiliysin karīsın böle yımurta katasın sıradan dizesin başta kabaracak üstüne sürecen kaymā andan sora fırına verecen kızaracak pişecek öle dızman dedimiz o işte sarma yapılır istiysin çocum iç vaktim yok ön çōbası yapāsın fasılle pişirı̇̄ sin kuru fasılle yānı yapāsın sütlü işi çōba dēdik evel işi biz işi çōba yapala nişasta gibi işi çobayı mı işi çobayı nişasta koyasın un koyasın içine andan so böle karıştırısın ateşe sıcak suyu koyāsın kaynar andan so şekerini koyāsın andan so nişasta ile unu karıştırısın böle eridiysin andan so dökēsin içine yānıyı evvelki yānıları sorusaydın böle iç yāsız pişiriz yıkarız eti koyarız ateşe yānı yānı ona diyim ben ama kūban baryamnanda o pişer öle pişer anda so pişirisin onu bol so͜an dōrasın içine bübe vasa büberini dōrasın çöre otu koyāsın andan so böle pişirisin suyla etin üstüne çıkınca böle bol su koyāsın o pişe oda tuzunu atāsın suvanını dōrasın kemi͜inne etinne em etinne kemi͜inne pişecek andan so pişirisin onu bak nası lezzet olur lettezli olur ekmekleri ince ince dilip tepsinin içine düzēsin üstüne de o yānıyı dökēsin andan so sıcacık onu böle dökēsin üstüne ekmekle kabarı et de üstünde titre böle yenir b kız isteme adeti evel baştan gidēledi böle dünülē gibi işte Allahın emrinne bis sizin kızınızı istemē geldik deye gidēlē istele o hane razı geliyse işte razı geldik verecez dēler bittası ise başlālā e bitta isteyen nışan yapar dü͜ün olacak olma kına gecesin yapar andan sora öle verip kızını çocunu öle verile işte öle BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI Anlatan Derleme Yeri Konular Hatıraları 5 10 15 20 25 30 329 61 : Nasıf Ali Yonus, 84 yaşında : Terbi (Kapita Petko) : a) Çocukluk Hatıraları b) Düğün c) Gençlik a ne annadım bildimi sölerim küçüklümde tā başkaydı hayat çasnoculuktu tā başka ta avırdı demek çok avırdı bakarız sen çocuk oyuncak konişiysin biz o zaman küçük nine bana beş santin verceksen o zaman buraya dükana şindi gelmiyir böle şe keçi boynuzu falan geliydi Türkiyeden şindik ben hiç hiç görmim çoktan beri tavuk yımırtlasaydı yımıta veriyse yo yımırtlamaz yok ta o kadar fakirdir biz şeker almā para yok annamadım tamam bizim babamız çok küçükken öliyiri öldirile babamı hayvan edindik başladık hayvan gütmē agamnan ikimizde küçük tö böle buda bi korucumuz vadı onun bi ine͜i vadı iki bızamızda bizim vadı gidēdik gütmē korucu bize birer çif domuz çarı dikti to onnalan öbü tülü vādı to bu kamyonnarın iş gomolarından çarık yapādık böle bi şeler vardı āştan take nalin diyiriz biz öle kırmalı te ayaklamıza banyoya giriken dil mi tātadan bi kayış üstüne böledi ayatımız çok avırdı avırdı Terbi kȫ ep Tēbi ta Tükiye zamanında Tēbi şindi Kapitanpetko başka bulmamıj kȫ eski adları bırda kȫle var orta māle va to orda onun adı Kösebazı gelmiş Türk zamanında şindi orta māle diyile Bulgarcası Denetze Kösebazırgen ya ya orta māle ayır ben bilmiyirim eski mezālıkla ya tö öle yok yok geçmiyir su geçmiyi bizde akar çeşmemiz var te burda māle çeşmesi çok güzel suyumuz va bizim burda Yukarı māle çeşmesi Karşı māle çeşmesi Aşa māle çeşmesi bi de Koru māle çeşmesi göl vadı gölcük vardı ėvel vardı burda vadı epten kövün kenarında ta te orası gölcümüz sonunda temizlenmedi çamır doldu kurudu şindi yok Çūçuru gölü b cuma gününde pēşembe gününden başladı ta gine iki gün av̇şam yapılıdı şindicik öle yok şindi bir günde epsi bitiyir davulla zurnayla gürültüyle o zaman böle yok büyük adetle var c genşlimde askerden sora bitta atıldık hükümet işlene tekeseler oldu tekeselere giydik bitta askelı̇̄ Sofyada yaptım ben turduvaya hij git- 330 35 40 45 50 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU medim işe gitmedim hiç ep askeryedeydim te böle hızmetçi gibi yemekhanelede orda burda hızmetçi gibi askere gitmemiz burdan iki türnü diye bırda pindik gittik vagonnala Şeytancıktan ya o zaman bizi pindiydiler domuz vagonnala bastı bizi bir kele vardık yatak yok bizim di͜iştirecek olan askele biz ordan on beş gün yattık begilerin ākasından av̇şamleyin sabāleyin saman içinde ele arındık ama kēleleden o zaman dik var böle tos biz buda dik diyi ben Bulgacada bilmiyirim ozman çingelle var Sofya çingelleri Bulgar çingenesi ama düz Türkçe biliyler dedim Ali atları Ali gene bana tö bö tö bö benim kelle sadı be canım onna şincik yēli olduklan utaniyle deme dedim dik kim oşti vadı be şe ov̇şamı arındık temizledik kalmadı be temizledik neyacan be toplanırdık tavuk oynardık ka͜ıt oynardık çizip te şurasına deler Aşā ekinnik burasına dēler Omancık Kartal omancık buyanı dēler A͜hılar ekinni A͜hılar ekinni buracık te şe yettin mı Derecik Cıvız ta öte geştin mi kojaman çeşmemiz vadı ekinnikte So͜ucak dēler bizim kȫlemizde Kī çeşmesi batak var kış olur öle yok tekese olduktan sora yaptılar bitta dā kenalarına geç vakıta kada güdülsün diye ne kadar zordu hayatımız ı̇̄ tiyala güjü yeten kasaba kenālarında buda Bulgar köleri var ani yetiştiremezler çifçi gidēle on on bej gün bir orak biçme bi kaş uşaklana gas tost parası birer gölmek ta o kadar fakirdik BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI 5 10 15 20 25 30 331 62 Anlatan : Münevver Şaban, 51 yaşında Derleme Yeri : Terbi (Kapita Petko) Konular : a) Yemekler b) Tatlılar c) Hatıralar ç) Düğün d) Aşçılık a kuzuyu kesiler dōriler dōris demek demek parcalis onu yāda kavuriris mazemesini yāda kavuriris yicene suyunu çeksin ama su͜anı koyiris büberini de koyiris kavrulsun yicene kara bibeleni otunu ne kokulanı koyiris kokula nane kara biber dafinoflis onnarı kullanıyim bi kaş ta acı çuşka koyiz içine suyunu koyiriz ununu kavuriz ayreten unu koyiriz salça diyisiniz Tükiyede salça diyile ya öle de koyiriz biz luteniza diyiriz ondan koyiriz iki üç kaşık bitta devamnı kendi kendine kayni yā bizim buda gündöndü yāsı diyile kūban için adanmış bir kūban o su bılaşık yıkamā hani mazemeleri sonunda yikiris a işli pide öle şe burda verilmiyi sade yānıyı yapiz benim yaptım mı ben dü͜ünnere yapiyirim köfte de yapiyirim pilavını da yapiyirim ben mi köfteyi yicene yugiriyim baştan mazemesi kara biberini kimyonu koyirim çubritsasını koyiyrim onnarı yicene bırakiyim bitta dinnensin añdan sona bitta su͜anı ilave ediyrim ekmekse ekmēni ilave ediysin acık bitta gene kariysin bitta yapiysin köfte pilavı koyiyrim suyu iycene kaynasın kavurim pilavı su͜anna baştan su͜anını kavuririm andan sona pilavını kavuririm bitta o demek tavuk suyu diyile bizim ya onu da koyirim bitta davula atiz böle kapama yapmiz direk davula elektrik sobası diyile ya böle fırınna vara onnarın içine atiyiris üstüne bi kaç et atiyiris tavuk eti kızadiyiris pilavımız bu oliyiri dü͜ünnere pilav köfte yapile pide mide olmiyi dü͜ünnede b sütlü aşı yapile sütle pirinç ben birinci pirinci suda kabadıyırım anda sora bitta kabadıktan sora şekerini ilave ediyirim sütle vanilyesini o acık emen kaynadıkcan sora çekiyiri köşeye bitta şey ediyim saannara koyiz biz öle yapiyiriz buda öle kȫ yerinde baklavayı yımta süt yā onnarı böle mazemeyi kariysin aciysin pazıyı sora büziysin büzdükten sora ceviz koyiysin kesiysin yāliysin pişiriysin üstüne acık emen yālıyiz piştikten sora biz öle bizim baklavalamıs 332 35 40 45 50 55 60 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU c çelik oynādık çelik demek sopa tö böle bildin sopa koyādık tö böle vurūduk yere kiremit dizēdik taş atādık öyle küçüklümüz öyle geşti biz yedi kardeşiz bubamız çobandı koyunnamız vadı çok çobandı güdēdi koyunanı öyle ti bizim balkannık kö͜ümüz balkannık orta kȫ orası balkannık gidedik koyunnala olur ya yāmīda kadımız var çünkü bizim çobannamız evel eve gelmezdi böle koyunna orda ormanda yatādılar koyunnarı bi şe yapādılar saya gibi bi şe orda kapadılar onnar devamnı oda durudular av̇şemleyin geceleyin gelmezdiler eve biz de gidēdik ōda palatka yapādılar ōda yatādık saya ayır ayır yoktu evel yoktu bizim zamanımızda yoktu gȫmedim kurs çıkādım mektep çıkādım uşaklara kojǎman stollara yaptım devamnı şimdi te burda yapiyim dü͜ünnere ben ah̥cıyım kövün çünkün onna mazemesini getirile yapiz benim elimden yetmemezlik olmaz etiyi atıyırı ti her cuma vadır böle kūbannamız okiyiler bildı̇̄ ni okiyiler ēkez Allah kabul etsin diye ille evel burası mezālıkmış ya evel vardı ç būda kızlar kimsi kacıyiri kimsi ele günnü istiyiler burda öle şin genşler öle eskiden bilmiyirim şeker bonbon hadi gidēlē istēlē kızını ana buba razı olursa oliyi ama şin çoku kaçıyiri bitta nışan dakiyle nişanile yüzükleni dakiyle iki gencin to bu verile bāşışlanı to bu oynamak moynamak yok bizim buda yok d bu tāta suvan kıyma et kıyma kara āş bunu bi yēden yaptıydık getiydik ya suvan kıyma et kıyma tö öle hij bilmiyim çünkü ben burda yoktum kasabada işlemektedim ōda yazılı nezman kuruldu ben bu kȫde evliyim ama Şumende ahçılık yaptım ep talebelere kocaman univesite talebelene onuncu onbirinci talebelere gimnazya lise diyiz Şumnuda ya ahçılık tö öle on birinciye on ikinciye kada burda da çalıştım on dȫt sene yimi yedi senem var farklı yok burda köfte var ayır onnarı bilmiyim nineler yok ozman nineler genç öldü onna va ya e bilmiyim kaç saat gider on ikiye dōru gidiyi verecem ben bi şeye al şunnarı koy to oraya okuyannarın yanına BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI 5 10 15 20 25 30 333 63 Anlatan : Saliha Hüsmen, 78 yaşında Derleme Yeri : Kalaycı (İglika) Konular : a) Sohbet b) Düğün c) İşler ç) Halk İlaçları d) Çiçekler e) Kış Hazırlığı f) Sağlık a ben çok iyi bilirim biliyim atırladım biz ozman küçük ben on iki on üç yaşlandaymışım ozman biliyim kāsını da biliyim ben būda gelinnim Senebilikte ama kocam öldünen kövüme geldim buraya geldim kīk dȫt sene dudum orda buraya geldim bitta ya kık döt sene kaldım ōda ya şindi būdan geştinen bi şe yörükle var yörüklerin öte yanında Senebilik b būda dü͜ün şindi banketle yaparız bis çocuk evi yemekli yaparız yemekli ama şindi başladık Tükiyalıla gibi pirişli yapiz etli böle köfte eskileri eskileri yoktu böle şe eskileri şin bi māzaya toplaşır sade kadınnar yapādı kızlar adamnar dışada te öle gidēlēdi istemē nışan yapālādı bagaj giyim falan götǖdük bōca falan yapādık bohça yapādık para veriledi çok para istēlēdi ozmannar başlık parası şindi yok para kalmadı bitta ta öle dü͜ün yapālā gelı̇̄ ler gelin almā gelini gelini kendini şey etmezsin bitta ihale alır doyurur gelini bir ane alır dȫt beş şe öbürü alır te öle te öle ihale doyuru gelini gelin alcıları öledi öle yapādık uşam şindi kalmadı o bereket şimdi yok epsi yeni epsi yeni te bu benim kadaşımın çocū bu sünet dü͜ünü yaptı geçen hafta cumatesi banketlen gene yemek yaptı sini vēdi yemek piri bulgur köfte limonada biraymış rakıymış ama çok kalaba oldu eskiden dü͜ün yapmazladı ben bilmiyim yapāmıydılar koşulu olūdu tabi böle banketli olmazdı çīrīlādı gene çīrīlādı ama koşu güleş onnarı şede yapālādı aynı şeler doyurūla milleti iki gec̠ e yapādık sabāsı çocū sünet edēler eskiden sünetçiler dakıysın altın veren altın şindi para veriysin şimdi döt beş altı gölmek lazım dışarı olsun güve dölüse döt güve dölü olmadınan benim kızım güve dölü olile bunnar şindi öbü tülü kıs kardaşımın tarafı beş altı şindi bunun babası bana güve ya o güve döli düşi bu şindi güve dil öle öle ama Türkiyede bu va iyi dil yavrum özürlü olur olmi iyi dil özürlü öli bitta 334 35 40 45 50 55 60 65 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU c tālada ēkez ne ekēsen onu biçēdik bak şindi biz baştan kendimizin de ekin verdik koperazya tekese bu şindi bunna da bizim tālālar bitta biz gündelikçi gibi tālāları ekēsin ekin ekesin biçēsin kendin aman maşinamız vadı dövesin onu ta eskiden misir ekēsin pamuk ekēsin kık sekizinci çavda yulaf ne lazımsa ekēdik ama tekese aldı elli beşe kadar bis çasno tālamızı kendimiz öledi sabālā gidēsin sabā erken gidēsin yimē yemek su ne bulusan onu yı̇̄ yiydik ozman öleydi domati bibe de yoktu yoktu öle şeler yok a tūşu koyādık āmut tuşusu koyādık lāna koyādık bidonnara böle bidonna va ya kocaman onnara tūşu koyādık fıçı vādı ileden tātadan onnara koyādık epsimiz gidēdi sade ı̇̄ tiyala kalīdı vakti olmayan gitmezdi kalīdı ı̇̄ tiyala ozman ayvan da çok inek koyun buluniyi anede beygir onnarı ayrıyeten güdücümüz vardı misiri kazıyiz gündöndü kazıyiz epsini kazıysin olduna kesiysin döviysin akşam gün kavuşunca dönēsin gündöndüyü kestin mi āmanımız vadı bitta sopāla düvedik onnarı şindi maşinala döviyi çaşno zamanında öle yapādık kumanizmaya ēmedik biz kumanizmaya eremedi zaten seksen dokuzda bize bir yol aştılar biz seksen dokuzda dönmüşle biz döndük iki buçuk ay duyduk Ankarada ben ozman dinnenme yerinde çok durmadık beyim duramadı asta oldu döndü çok iyi kaşıladılar bereket vesin döndük yavrum iç istemedim dönmē ama döndük üç kızım var benim ama ikisi gidemedi ikisi yanımdaydılar dȫt ay biri Manisada biri Avcılāda te istemedi kocam istemedi dūma asta olduna kızla da istemediler gittiler büyünnen gidemedi ya ikisi gidemediler būda kaldılar Aşe Çamuluda būda öte yan da arkada Kalino Nebbe mi o sanki işliyi o süpürge yapan kadının yolun bu tarafında ev benim ç bizim kapının önü şeyden börtlenden yapmıştır onu kaynadıysın bāçelede aşısız bizde şin gelin de görün bak ne vā būda malina da malina başka o da var malina kırmızı oliyi bu Tükiyede va ya bunun şeyi yaban şeyi yiyin bak te to içēde çok va dadın bak bu tansiyon indiri tansiyon için güzel bu he benim kızım var tansiyonu çok yüsekti o getiydi diktim şindi çok yapiyrim ondan çok iyi geliyor iriydi ama kalmadı irileri kayrı bitti kayrı bitti çok iriydi çok çok ilesi ilaş milaş yoktu kendimiz yapādık onnarı bilmiyis neblem benim annem anne BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI 70 75 80 85 90 95 100 335 diyisiniz ninem böle küçük bebekler kızamık dēdik onnara bis kızamık çıkarīlādı bide şe olūdu onnarı geliyledi nineme ilaşladı a ilaşladı fırına atādı onnarı çıkarīdı böle üş kere okūdu öledi bitta bi de kanat yolādı belinden böle diken gibi onnarı ep benim annem yapādı benim torunum Manisada astalık çok ösürük için şe yapāladı ceviz kırıp kaynadīlādı kabınnan su͜an koyaladı öle içiriledi bize bal iyi geliydi bitedi ya ta çok çevizi kabınnan kırıla böle su͜an kaynadıp içiridiler bize ıhlambır çayı da va onna da çok iyi verem ben de var verem götürseniz lambır çayı var al bi torba bi poşet doldū da getir olambır diyiz biz buda olambır deris çeşint söyli d geçiyi sizin epsi benim dil tabi Yıldız deriz bu Kamçısza çeşindi var bak gördün mü bunna Yıldız bunnara Kamba diyiz onnar çeşin çeşin bunnar Misir çiçe͜i öbüleri Sadunya Sakız çiçē va bunnar Nakıl Nakıllar çok güzel kırmızı Nakıl deriz onnara biz bunnar başka torunumun annesi gönderdi bunnara diyiris Mordolandı onnar çeşindi var onnarın Kambana bunnar sarmaşık biz onnara şey diyiriz bunnar Nakıl te Isıgan çiçē yapra͜ı benziyi Sāmaşık anne dikmiş dünyanın çiçēni benim annem Terbi kö͜ünden benim ti dedi salvedik kovedik koyverdik saldık onnar öle konuşurlar av̇şamneyin kokar Melisa av̇şam açıyırı av̇şam e oda var bi Ezan çiçē o ezan av̇şamnan açar ezan okunuka açi bunnar Fatmagül bunnar Sadunya te Feslen bak kokusuna bak kopā kopā dalından koparabilisin tohumu da va ben bunnala ilgileniyrim başka tǖlü yok kopar tohumunu alabiliysen bunu al ona pipi kursa͜ı deriz öle diyile neblem o öle sulayem te çeşme çeşme suyunnan yapiyim onnar öbüleri nabam böber te to bunnar olmuj onnar çok bende kopattım çünkü gȫsün bu Kadife ya burda var Aslanazı bunnar çok çeşindi va e dometi bibe epsi koyiyiriz kurutmak yok biz burkana koyiz onu cam gavanoz Tükiyalılar gavanoz diyi onnara kış günü yimē koyiysin burkana bunnarı koyiyrim şekerini koyisin bitta peçatliysin onnarı kaynadiyrim onnarı üç sene gider bitta almaz çünkü sen batiri maşinam var almaz hava hiç almaz bozulur götürebilsen veriyim sana iç hava almaz böle ugraşiyiz kıj günü yimē kıj günü bunnar olur 336 105 110 115 120 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU f o tetre bi dal getiymişler koymuşlar uşakla yaraya şin bunnala yıkıycan suyunnan bi yara oldu mu kestin mi bi yara çıktı mı suyunu kaynadiysin onnan yıkıysın bitta çok va yol boyunna tetre çok iyi o da oliyi tetre yara için bi de to bu işte bu ot palamır bunu ezdin mi kanı durdurıyi kanamayı o saat durduru bu ben onu maşina yara iç olmaz o saat ama yakiyi acık eziysin bunu ezdin mi suyun te çıkariyi ben onu maşineyle şey ediyim burkana koyim kıj günü şöle bastın mı şöle yaka içmiycen yaraya koycan şu şekilde suyu yakiyi o saat durduriyi kanı iç bālamiyim biricik yaktı mı onu bitta lazım dil iç bālamak yok kaç kişi kesiyle bıçkıyla bacanı ayanı o saat veriyrim bunu düzeldiyir burkana koyim kıj günü maşineyle kıyim var var onna her yerde bu diken canım bircik böle yaptın mı bitti ama yakiyir ellik gene ellik Bulgarca palamarka ya ellikle biçēdik bunda ellik bunda orak orakla biçēdik bunnan biçēdik orak bu Yangın çice͜i dalarda oliyi kalmadı üzüm de dil o bildin misir oli misir bi kocan yeşil üzüm gibi teneleri sora kırmızı oli dökiliyi Yangın Yangın dada oliyi iç çinemeden yutucan onu o şindi bende çok va ben çok astanede yattım basaklamda vadı mayasıl ap ap gibi yudiysin yemeden o bitta düzeldir dilini şişiriyi kapatmiyi ep astanede yatādım ben ona bu ilacı söylediler bana bitta düzeldim ben çiynemiycen iç dōrudan yutacaksın at karna sabah yok yapmiyi ya dāda çok ama eve getiriyrim Yangın çiçe͜i incir bildin incir iki tane yapışık bi yerde acık acık içiysin eline koparıysın be bi paça şe küçük küçük yudiysin çok çok kişi geliyi BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI 5 10 15 20 25 30 337 64 Anlatan : Ayşe, 67 yaşında Derleme Yeri : Koru (Boyan) Konular : a) Yemekler b) Bayramlar c) Düğünler a pideleri yaparıs kīma deriz alırız yo͜ut falan uynuk alırız katık alırız yaparız koyāsın mesela bi tencereye yo͜udu buda mayanosa diyis bis Tükiyada da va onnar da içine koyāsın yımta koyāsın çalkalāsın pideyi koyāsın tepsiye katıklāsın atāsın fırına tepsiyi yālıysın güzel koyarız koyabiliysin yānı yaparız çōba yaparız alırız kuskus bi but alırıs tavuk budu onu pāçalasın güzel salīsın içine pişı̇̄ sin kuskusu salāsın süt koyāsın azır va satın çōbala olıyı Tükiyede de va onna pakatlede onnadan da yapabiliyis öle de yapı̇̄ lē ya evel annelemis yapāmış onu biz şindi genşler yapmiyiz anne yapa te be küçücük bir amu bize keser onu ufak ufak te bele kurudur acık onu āmura bi yımta kırı küçücük hamı te böle keser onu güzel çōbalık koya yapar ayır omaç te bele ufacık öle dedi anne böle omaç te ufak ufak erişte çōbası bis ya uzun onu pek yapmayı öle analamız yapāmış makarna yapādı annem bize bele kesēdi gözleme yapādı katiyiz yazıya pabuş topu yapādı anneler ya piynir et koyāsın bükesin böle kapāsın tencereye salīsın tö öle hamuru tö öle yaparıs annemizin yaptı kuskustan te yapar annem keser onu yapar içine bi şey koymazdı hamırı salādı isle güzel açıkta süt akıdıdı sona çōba yapādı bize annem baklava yapādı üç yımta kırısın güzel yazāsın onu çeviz koyāsın kesēsin iste büzme yap annele çoku büzme yapādı öle öle de kesēdik nası biyeniydik baklava mıska tatlısı yapādık büzme de yapādık öbü tülü de şebeti isle kaynadiysin suyu şekeri dökiysin bi de limon içine azır ya kadın güzel kaynadiysin ya güzelcecik kaynattın mı onu indiriysin acık so͜uklandı mı onun üstüne baklavayı aşlasın so͜udu mu yiyiysin b bayramda nası yapacam bayramda azır oluruz baklava yapārıs kıvīma yapārıs çōba yapārıs yāni yapārız lana yapārız kıvīma ya öle bazı yēlede çeşin ya öle sāma yaparız dolma yaparız bayramnada çok azır oluruz ya bayram sabā kalabiysen toplaşısın mesela eltilerin va koca babam camiye gider adamnamız gider camiye geliyler epsi elini 338 35 40 45 50 55 60 65 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU öperiz kocabanın ēkesi sofrayı koyarız sofraya baştan çōbayı koyarız sora yānıyı sora sāmayı sora sāma yaparız fasille yaparız koyarız bire bire sırelen sütlaş yaparız nışasta yaparız e öle öle ne olcek ekes sinideyken şe amin ederiz yeme͜i bitidicana kocabalar okūdu onnarı sinide hekez kākar işine ürenmedik biz öle kocabalar vadı ǖrenmedik ekez evine da͜ılı insanna kim ani taniyi seni konu komşu geliyi kocabaların elleni öpme bizim ellemizi şeker dükandan alırız veriz vaktın vasa para verı̇̄ sin lokum dükandan alırız yapmayız kendimiz alırız şukulat bonbon alırız da͜ıdırız gelene veriz gider ben bubam ben bubamdan sekiz yaşında kaldım bubamı bilmiyim o kada ama kaynatam işledi dāda işledi odunculuk kaynatam o buda çok kış oli adımnamızı atamaz dükana buraları yuvulur ya çok kış oli çok kışın ēkez evinde oturur iş yok ama be te toplaşıdı genşle mesela benim geldim seneler oturur anadırız c a dü͜üner şindiki evel damda oludu nası toplaşırız büyük buba anne bele gelinner gide bubalamız istedi kızı o insanda verı̇̄ nışannarız bitta gidip geliriz bitta nışannadık mı bi sene mi koyacak kız bubası ikisi mi koyacak andan so bitta iki seneden sora veri kızını bize biz gideriz bitta evinde durur işini yapar çiyizini yapar içeri beş yōgan verisin epsini epsini döşēni yōganını bufetini ne vasa kızına da verı̇̄ sin çocuna da ta da duruyi onna ta duri napacaz onnarı gideriz gelin almā gideriz gelin almā te bele gideriz arabalanan beygir arabalanan beygir arabalanı koşarız ēkez varır gider kızı alīla kızı pindirile arabaya gelı̇̄ ler eskiden öledi giydile mi içeri şeker da͜ıtısın elleni öpeler birbirlenin senin benim konu komşu çıkarız kızı būdan pindiriz arabaya gider kimi yēlede olūdu bizim buralada pek öle şey dil bazı şiycik yapiz geldi mi kızlar almā to būda oynāla şey ediyle elleni öpele alay yapāla bele adamnar yapāla gidēle öpēle alır kızı gider altın dakālar para dakālar ne kadar vaktın var to o kadar evel basma dakādık şim dakmiyi tö öle evel yapılīdı sünet dü͜ünü şindi yok ben sünet dü͜ünü uşaklamı üj tane çocum va iç yapmadım başta uşa kestirile şin evelde ölēdi sora başta uşa kestirip dü͜üne yapar kimi isan vaktı var dü͜ününü yapar uşa dü͜ünde kestiri içēde öle aykırı sünetçiye kestir uşanı dü͜ün davulla döve būda uşā kestirile bitta dü͜ün yapala biz būda kullanmi- BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI 70 75 80 339 yiz onu Tēbi köyünde va o var būda yok ben kızım te Tēbi köyünde yok ōda var biz ya deriz çok buda Tēbi köyünde öle demiyler vardır bizim būda tā başka bize uymaz bizim dü͜ünümüz tā başka olur Tēbi köyünün başka olur onnar tā şey yapi dü͜ünü biz yapiz eskiden yapādık to būda İspirkada yapādık to būda eskiden ozman zala mala yok alīsın gelini getirı̇̄ sin salon yok to būda yaparız çoku to būda olūdu dü͜ünümüz yemek olmazdı köfte verirdik oynādılar çok oynādılar evel cuma günü başlādık eskiden eski pazar günü bitēdi üç gün dü͜ün yapādık būda oyniyi kızlar genşler te bele cuma günü yapāsın o av̇şamı dü͜ün gene paza günü cumetesi günü gene yapāsın pazar günü gene biter oyunalar kalmaz kız durū pazara kadar babası elle günnen alīsa pazar günü gelir alır senden kızı öbü tǖlü kendin yapāsın dü͜ünü gelin geldicene pazar günü bitta yapasın gelin alma gidiysine buda seksen beş yaşında o konişiyi Fate anne konişiyi iş bilmiyim yaşını Fate abla diyiz ama neblem götürüz seni kız bu mālede pek adam vardır isan o adam yok benim akrannarım va ben gidiyim kay gelmiycem bu ilede tö böle ilede ta tö kȫ dışında iste arabalanızla gidin iste dönün gene 340 5 10 15 20 25 30 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU 65 Anlatan : Fatma Fehim, 79 yaşında Derleme Yeri : Yukarı Köy (Steliboyan) Konular : a) Sohbet b) Bayramlar c) Yemekler ç) Hayatın Zorlukları a gel açık otu öt kaplanı biz şin çok annadacaz senne öle çapcık olmaycak benim kaplamı kim gelcek bana açık onna ep açık ya su isteyene su ekmek isteyene ekmek bu yol e şey oliyi araba bozuliyiri oj geldiniz yavrum oturun bakalım ayat böle üş tane uşam var maf fukaralikle evēdik onnarı evlendiler biri Tükiyede biri būda kuvan bakiyiri bi kızım va būda bü͜ün astaneye gitti de iç kafam toplamiyim küçük kızım gitti astaneye ödü şişmiş bü͜ün yaracamışla ne yandan siz b bayramnada mı bayramnada yemek olmiyir şekēlē öncesinde yedi sekiz sofra kurūlādı benim genşlimde ninem yedi sekiz sofra ekmek ata fırına doyuri aliyi on sofraya azır olūla a bayramnada evel yokluktu ya hamıdan tö böle kolaç kurabiye kurabiye lokum deniyi ya yokluktan kolaç veriledi bayram günü anife günü anife gönü kolaç yaparız bayram av̇şamı kūban kestile mi ehaliye da͜ıdıla kolaşları konuyu komşuya kūban da͜ıdala kuban bayramına mı adamna camiye gitti mi geldim kesēle kūbanı ol uşak gelir ülenneyin kursun sofra yedirisin yānı yapar pide yapar baklava yapılır kabak pirinç hepside anadırım c yānıyı böle küçük küçük dōrāsın kızgın yāgaya koyāsın onu kavırısın onu rengi kaçınca içine bi su͜an dōrāsın böle bi su͜an dōrāsın kendi kendine kavrıldı mı koyāsın suyunu o pişti mi bitta ya un kımızı biber haşlasın onu olur bi tencere yānı tavada haşlayıp koyādım öle yapāsın baniçka baklava pide kīma yazādık pazıları bǖzedik onu tepsiye iki pazı koyādın üs üste katıkla yālayıp peçkaya şin tok peçkası var kolay o da davıl topaktan yapılıdı peçka be canım ēkez doyumaya çalışır to būda dükanın yanı başında bi fırın vadı benim kadaşım fırıncıydı evde olūdu epsi kaynam yapādı çok ti labada va yaprak to onnadan çōba yapılır sarma da yapılır te ti yapra͜ı göriysin şindi yapra aşta ko- BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI 35 40 45 50 55 60 65 341 caman oliyi yapra şin koparısın böle aşlasın onu pirincini koyup sarıp sarıp koyasın Tükiyede yaprak da va da ç bāçeleri bu sene çok ziyannık oldu ē yēde ölede ẏāmı yadı kırımza vudu pek domati yok yaz günü durim bıra evlerim eski ama yürem yeni ben bütün gün otirim to būda çocum buda kuvancı iki yüz elli kuvanı va bal ti ötede öte mālede var bej dakā bi yut aldı evleri var ōda bakiyir çocukla nası büyüdecez onnarı tırım tırım va yok büyüttük onnarı yoklukla evel böle para falan yoktu iki yımta hadi dükana va yok te öle fıkarelik vadı doktor vadı Tēbi köyünde ne yapacak be yavrım biraz misir suyu kaynadır bo͜azın üşü bo͜azına iyi gelir misir kaynadiyiri taneleni Şumende astane va ama para yok gitmē araba yok gitmē şindi ē yē araba olambırımız va onu da topliyiz onu yapiyiriz çay yapiyiz topliyim onnarı ben şin iş bi yere gitmedim ayatımda uşaklala ne oman biliyirim kırıkçı yok deliomada vadı bir Tükiyeli ölmüş o Vahit ya neblelim yavrım macırlar aldı gitti ölmüş sōdum onu bu sene ya yapādı şe demişle ona dēmişle kırımıj badak hani biliysin topraktan yapāmış pāca pāça yapāmış öle işittim kemikle de ı̇̄ tiyala vadı be canım ama annadıdılar ama ben şindi ij gidemedim o uşakla yalnız ben büyütmek alemler gibi mābete gidemedim iç torunna geliydi mare anne sen masal annatsana ben bilmiyim be uşam kafandan at bi şe bilmiyim uşaklar okudile kitapladan uşak çok biliyiri ya var dokuz torun var üç uşamın üçe torurnanırı Tükiyede sade döt tane geliyi anaları bubaları var kayrı ya būda bi ben bi de çocum var kuvan baki kızım da var buda dükancı bi kızım va sölēdik ya çalasın uyusun büyüsün nenni be öle şe bilmiyim ne bilelim biz be yavrum çocukla büyümüş nası büyümüş biliysin vada yoktan bırakısın onnarı gidēsin tütün kīma geliysin aç bayım bayım şimdi en rahat zeman te şindi ya girsin kīma te on iki oldu saat araba gelcek alcak seni ama bütün kövün arabası alınca sana gelince saat üç oliyir anadın mı çillenin adı esabı yok çocukla küçük dȫt beş yaşında deskaya verdik onnarı mektep çocuk uşak mektebi ona veriysin kimisi mektebe gidiyi kimsi şey ediyiri bırakısın uşakları mektepte doyuruladı küçükleri bitta yok tütün kırıs to odan to oraya kadar tütün kamyon gelir almā şin sıra sıra hekezin döt bej çıktı döt bej çıktı al sana üj dȫt geliyir otu dizme 342 70 75 80 85 90 95 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU nası yalnızda biz kocaba to bu işliyiri altıda geliyiri işten alem bırakıp gidiyi yadımcısı ben nabıyırım altıya kada diziyrim bālıyı dokuzda eve geliyis iki gelinim var iki kızım va sanki onnarı evēdik zor evēdik demek yokluktan zor evēdik kardaşım gibi evēdik onnar işlediler biri aldı gitti kendini Tükiyeye yim beş senedi Türkiyede işlediler bir iş yeri aştılar marangoz diyile ben annamiyim dōramacı ben şin ne Tükçe biliyim ne Bulgaca geldi geçende macır marangoz işler isle ev̇ aldılar kendi işleri işleyiler mutfak dolabı yapiler ya onnarı yapiler kannanı doyirile bu evi satın aldık aldık ben to aşa mālede durdum bu evi satın aldık bis aldık ben canım öte yankı ėve tūla ev yaptı to ore bunnarı bize sattı biz alcık sona o kendi kasabaya gitti oracık buracık kaldık buralāda kocaba öldüne atmış lef koydular bana yüz kık lef alīdım ben de Allah’a bin bereket vēsin tö öle yavrım ekiyim domati böber ekēdik bu sene sel aldı aldı gitti onnarı bu sene o kada çok yamı yādı sel aldı gitti bostan falan ē şey ektiydim ama yamır ya͜ıyı ben canım saba başliyi iki gün ya͜ıyır o kadar Tükiyede de yādı be canım yamır yādı acık kesti yel fītına to bu evin üstini elleycek çocuk gelecek bayramda sora bu kışın yıkılı diyirim ben kar bastırı ya kiremitler akiyir evlemiz yalnız da olsan kendinin evi benzemiyir geliyle sana gezmē gelin diyi bana ben alıp gidiyim seni yazın duruyim būda diyim ben de paşapot alma geliyiz diyile tāla parası alma geliyiz biz gelelim buraya diye gelin māllim ōda emekli oldu çocuk işliyi çocua yadımcı lazım yanız bir iş olmiyi kadaşım budaydı onna bi hafta oldu gideli işte çok oda bi bina va hökümet dare diyile Avcılada altı kat sabāla sade yüz araba geliyi pencereden sayıyım onnarı ē çeşit isan va bi gülü yaşmaklı böle de isanna da va yüzü ȫtülü çok bak ne kada her şey to ōda va o binada biyenmem mi evel banyoya gideke bi çekez vāmış kocaba yanında annadımış demiş kocaba iç Tükiyeye gittiniz mi hayır demiş hayatında bi sefer Türkiyeye git demiş dünyada İstanbul biricik demiş o çēkez ona gittik kaş kere gittik ya banyolada çalışmış BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI 5 10 15 20 25 30 343 66 Anlatan : Lütfi Ali, 81 yaşında Derleme Yeri : Kızılkaya (Zhivkovo) Konular : a) Sohbet a evel seneye kadar teravi olūdu otuz otuz beş kişi olūdu kalaba olūdu vazgeşti gelmiyi kimse kūban nası biliysen öle Kūban bayramı bizim būda ēkezin vadır kūbanı çokunda besler bu bayram namazdan sora keseriz bis ya kesiyiriz ba͜ışlıyırız kime kesiliyse varıp elini koyar tö öle başka yok ne anadayım hij duymadım hep Kızılkaya yok öle bi şe yok köv aşadaymış kayanın alt yanında sora çekilmiş bura mezālıkla falan vadı orda Tǖbe to būda bayıda vamış ama vamış bi tǖbe ama biz ēmedik o tǖbeye bilmiyim şindi bi karı acık bozdu kafayı başka yere yaptı tǖbesi demek tǖben oldu yerde dil eskinin yanında ama belli dil oldū yerde dil başka yer çekmiş habbe falcı oldu fal baki bilmem ne yapi būda yaşiyi būdaydı gitmij dün yakın bi yere te buda bayırda aşada dil bayırın düzünde bozdu kafayı bi kere gelivedi bizim evle yani annadıyı bide gittik yanıyır evler o yakmış evleri bozmuş kafayı kaçıdılar filan sona ben ozman şede işledim astanede işledim geldi ora ōda ona vediler telapat diye bi dokument sen gittine bi şe oldune çocun kaybeldilse sen düşiniysin çocun kaybeldi diye düşiniysen oda söyli sen çocun kaybelmiş ama nede oldunu bilmiyi çün sen bilmiysin telepati dü͜ünne peşembe günü olūdu çaşamba pēşembe günü oludu bitta bitēdi damnada be canım yapāladı ben belbelik işledim astanede işledim belbelik işledim bizde sakalda kalmadı ben belbelik yaptım senelerce be canım işte öle çalgılala geliledi oturular belberin altı traş ederiz sade anniyim vadı öle şeler sölemem ben öle şeler traşı durdurup öbürü veri tā fazla para devam et öbürü veri dur sen durusun bi çala gidēdi uzādı traş uzādı ben ēmedim vāmış ta būda yel de͜imeni vāmış dere geçiyi yok bizde yok pınā va neden bilecem pınarın adını pınar to buda neblem māle pınāları da vardı bilmiyim bi şe ondan örendim kendi kendime bir arkadaş dedi sen bunun yanına gelsene ba belber bende yollanıvedim yaptım iç ba͜ımazdı ne ba͜ıracak yok biste Kara āmutla dēler Köv önü dēler bālık va tö öle dedim ya yok öle bi buçuk iki kilometro kadar yoktur tepenin düzünde bilmiyirim ben to 344 35 40 45 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU buda e onnarı biliysin ne soraysın eski yemekle biliysine fasılleydi bilmem ne tārana fasılle ne sölem be canım bübeden yapala bırak şunnarı şindi canım farklıdır işi çōba dēler sütlü çōba dēler yānı var var ta sonunda so͜ukluk var ama onnarı sırala nası koyalasa öle Kalaycı kȫ Çamurlu Doruklu Ekisçe neresi buralada yok buralada yok Doruklu buda kalıyırı öte yanda Kozluca Voyvoda kö Salim pelivan sen biliysin onu Dorukluda Salim pelivan vadı Hüsnü pelivan Kozlucalı onna ben konuşayım atmış sene ilesinden ekin misir ekin misir çavdar darı koyun bakılīdı inek bakılīdı manda vadı keşiler vardı vadı ta beygir kēpişten be kendileri yapādı suyla toprā karıştırıladı saman koyāladı çineledi toprā öle yapāladı būda vā neden olsa yapāla bak şindi bunnar acık karışır biz usta diyiriz bina ustası öle de deler yapāla meci de demeyiz sen şindi biliysin onnarı dü͜ünnede güleş olūdu sünnet dü͜ünü yapāladı BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI 5 10 15 20 25 30 345 67 Anlatan : Nasuf Ali Yunus, 80 yaşında Derleme Yeri : Kızılkaya (Zhivkovo) Konular : a) Sohbet b) Hikayeler c) Kış Geceleri ç) Köyün Özellikleri a ben şindi birisini okuduka bakadım bitakımnarı güdiyi hangisi gütme başlı konuşma sa derim başlayıver o ikinci yeğene soracak deye bitta güdiyiri hem de üreniyiri to sağlam oliyi okuka iyidi iyidi iki sene yaptım bitta vazgeçtim dükanım var b filan çayırın içinde üş kavak ācı var di͜eri va onna da onnarın çayırındaymış diyiri ki ben diyiri işittim diyiri o kavakların üçünün birinin bi metro kada kenarında bir küçük kazan altın vā diyi işittim deyiri bu adam hiç tı tı etmiyiri dōrudan geliyiri geliyi bir av̇şam kaziyir onun orasını zatı orda ne kazıyiri bir küçük kazan altın bu adam altınnarı buliyiri gidiyiri Istanbula okumā gidiyiri İstanbuldan çıkarıyı mektebini çıkardıktan sora evine geliyiri Şumnuda bile vali olıyiri andan sora bu yeni cami yaptiriyiri to o adam yaptıriyir bu yeni camiyi Madaralı enişte bu belki de ama şöle bi şey var Şerif Paşa yaptıranın adını taşiyiri cami Şerif Paşa camisi şindi o adam yaptiri yaptımıştır ben bunu şüpe altına almiyirim ama eserin de orda işte bu söylenir iki yüz elli senelik eser şindi yok işittimiz gerçek de kabul edilebilecek bi şeyler işittimiz yok şimdi sade bilinen gerçek o levhada yazan Şerif Paşa camisi yaptıran tā fazla şindi biras nazı diyem Osmannının burda hakimiyetini kabul etmeyennerin annattī kimi şeylerden de͜il ki Madara köyünden kilise yakılmış ta o taşlar getirmiş te hani ki ne mantık var ve böle bi şeyde işidiliyir işidildı̇̄ var ne kadar gerçektir ne biliyirim annattım şimdi annatılan hikayeler şöle bi hikaye annadalım ilginçtir burasnı çevre kȫler şu şekilde anar ya͜utta çevre köylülere iletilmij bizim bu kövün malı olan hikayesi enişte annadalım şeyi be yukadan kulanın yanından ı̇̄ tiyarın mandalala geçmesini bizim bu kövün burasında anılmış oldu bir olayı o da şudur bizim kışlāmıs iklimimis sert so͜uk iklimde işte dedenin birisi bir zamannar koşulan araçlar araba arabayla koşulannar manda kızınna Deliorman biz burası Delior- 346 35 40 45 50 55 60 65 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU mannıyız işte arka tarafa Deliormana misafirlikten yolculuktan geçer giderler bizim arkamızda kaldı arkamızda Tuna ilginç bir şey ta vardır burda corafisini bilmek için dede kızınnan yollandıktan sona tamam kış başlama üzeri şurdan bayırı çıktınan yukarı başlamış kar kıvılcım atıştırmā demiş ki kızım dede mandalar yeder kıs arabada kıs çocuna kendisi mandaların önünde mandalar arabada koşulu demiş kızım çal sopayı vur kış bizi burda tutarsaydı anamızın hesabı görüktür burasının kışları sarptır serttir ha burda tutulmayalım da işte burası çok kış olur elli dörtte evlerin boyunca oldu burda elli dörtte askerden geldim geldi beş on günden sora beni savete bir korucu gibi koydular beni üç kat kar attık o zaman yok böle şeler yol açmā sen bana fıydırısın sen ona fıydırısın demek çoktu gene olur kış ama o kadar olmaz çok büyük kıştı tamam şindi buralara işte buraların Tüklerine genelde kövlülere ama a͜it olan bere takke bareta pareta oldu kışla ilgili sordunuz bi şe ta o zamana dönülecek olursaydı ı̇̄ tiyalamıs c genelde hayat sobetlerinne geçirmij geceleni gençlerseydi toplanmış toplanır mısır patlatıp pişirip bu mısır yenilir kabak çekirdesiz ne desiniz yemek bunna ilgili ve oynanan bitakım oyunnar annatılan hikayeler bu ırka bu soya a͜it annatılan hikayeler onnarda bu kövün āzı geçmişte kaldı oynanan oyun neydi be hani saklanıp eline bir kömür ya͜utta bi misir alıp ta sana koyup eline gezip oynadımızda illede birisi bilsin lazım ben kimi bırakmışım pancamda gizli olan saklalar bilemedin mi ocaktan bir parça kömür alıp suratını bulālar onun bi gülüş kopar bir eylence bu şekilde bıraz sonra anne a͜ilenin büyǖ gider bi tarafa gizlemiş çeviz getirir bi çanak çeviz kırılır yenir ekşi alma onnardan saklamıj koymuj kış içinde çocuklara ikram eder yiyiler belki çok kannarı bıraz tuşuda çıkarılır ama içki olmaz sövüp saymak olmaz böle geçer geceler ç bizi burasını anmak için bir şey ta varsaydı bizim beldemiz bir ayrım yapan yerdir corafi acıdan baktıktan sonra Kuzeydogu Bulgaristanın en yüksek kısmındayız ve bu bizde suların akma yönünü de͜iştiriyi arkamız dedim yerde şuda bi televizyon yayıcısı var ordan bakarsaydınız kuze bizim sularımız akar Tunaya ben nası tutmuşum bu istika- BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI 70 75 80 85 90 95 100 347 mete bakiyirim şindi şuanda burdan sular akar Karadenize bizde üç yüz metre arkamızdan çıkalım ordan sular Tunaya akar suyu böler bu bölgenen en yüksek yerindeyiz bizde yeller durmaz kış güz burası iklimi ayıran bir yer bir özelli ta varsaydı nası deyem bizde kış on bej gün yirmi gün erken gelir yazımızsaydı on beş yirmi gün geç kalır şartlar sert yaşam ama şindi bakın ne o zamanın dili denildinde bir ayrım yapmak gerekir nezamandaki bu kumaniz devri gelince en azı bu körleşme bizde başlayınca bence burasının insannanın konuştū dili farklı dilmiş ama bu bizi gücendiren bi şe ben size bir hikaye getirsem eger isterseniz öğrenme te dükancımız var müslümannar dergisini getirsem bi sayfasını okusam size hij bi şey annayacak mısınız eger burasının dilini annama isteseniz ve bunu götürecekseydiniz var var te şindi gidecem üşenmeden dükandan dergiyi alem getirem ve size okıyem burasının geç çıkması da hepsiyede geç çıkılır ama bizim topramız kadar dayanak yoktur ne kura ne yaşa bizim topramız Karalar diyiris Çerna diyiris onnar benzemez bizim toprā geç şindi Venetzden öte dōru orası da benzemez bizim toprāmız öle bir acıcık nası yālı gibi öle yālı gibi bi de kara toprak dil bizde kurā çok dayanır bizde o kadar şeydir şindi bizde burada ne kadar kurak olsun doyurur seni aj bırakmaz ama bizden baya bi geri diyiler Karalar toprā olursa bi hava isle öle devam devam yamu yaşlık yaşlık bizi geçeler bak kara toprak ama bizim topramız kadar yoktur güzelmij bizim topramız de͜irmene gittikten sora ėvel vāmış bu aşa tarafta de͜irmenner vardıktan sora demij ki bakar bu ekin demiş sizin nerden ben sölem mi size demiş be söle bakalım bu ekin Delioman ekininden demiş dil başka bir yede Karaladan falan dil diye demek topramız to o kadar besleyici iyidir kalmadı ne olur epsi olur bizde epsi olur ama sulamak yoktu bizde sade sulama yok sulayamarız su yok yakın evvelki gibi bu aşa taraflar büyük yazı var ordan şişirmeyle pompala çıkarile biz yüsekte oldumuza oraya çok Şumnunun kenarına kadar akar gelir kanallanan iki metro bi metro derinnikte iki metro genişlik kocaman kanalla vadır oraya kadar gelir Şununun kenarına kadar orda koca pompalala şişirile çıkarıla yukarı ordan ta sulamak olur bize getiremezler biz çok yüsekte biz burda yel ille yaprak kıpırdar havası isledir havası şindicik hep evvelki gibi çalışacan gel bunun burasında beş altı ayda geliyler 348 105 110 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU aşa taraftan mu͜allimeler geliy mu͜allimler gelir o sanat dı̇̄ şir duramiyler geliyle buraya yaz günü çıktılar pensiye kış günü gidiyler ama burasının havası bulamazsın kıj günü so͜uktur geçen sene atmışıncı sene miydi neydi tok diller o zaman geliydi burdan yukadan geliydi oldu bus tiller bu kadar şin çektiler burdan aşadan kulaktan ne kadar olmuşsa tā o kadar dumannı havada buz yapiyir teller burası o kadar yapmiyir esmiyir şini burdan geliyir aşadan artıkın da͜ıdır so͜uk olur so͜uktur burası hayvannar damda çok sefer koyuveremeyiz suya būda ekin mısır göndöndü bu ürünner tarım ürünneri evet bu da vadı evel kenevir işlenirdi döviliyiri eziliyiri çıkariyi ama şindi keten giyim için burasının gelişmesi tā çok hayvancılıkla ilgili siz derseydiniz kova biz deriz kufa biz deriz kimi şeleri yuvarlamışık Embeler Embiler ama bu bi iki sözle olur mu acaba bilmem BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI 5 10 15 20 25 30 349 68 Anlatan : Rukiye Rıza, 80 yaşında Derleme Yeri : Kızılkaya (Zhivkovo) Konular : a) Düğün b) Hatıralar c) Sağlık ç) Oyunlar a hastanedeydim şindi geldim zatı çok olmadı aman düştüm kırıldı kuyruk kemim gittim astaneye te yarın dü͜ün var nası yapacaz iki gün iki gece dü͜ün yapādık salıdan başlādık çasamba pēşembe gün dü͜ün bitedi iki av̇şam yapādık a kız istemesi dünǖlük yollalādı baştan kızın bubasına kızı isteler razı geliyse nişannalar e isteyen bir anacak bi baş alır eline boj gelmiycek ya kaynata nışanna geliyi sona kālar toplaniyi kaynalar kayna gelir küpesine yüzüne varınca dakar pāmāna yiyiler içēler gidēler yemek vasaydı koyāsın öbü tülü dükandan böle hazır hemen vasa alalım filan şe alalım yoktu misiy patladırız no͜ut padladırız öle kış idaresi onnarı yapādık dü͜ünde hiç yemek böle banketle yoktu sade dü͜ün evi doyuru gelen misafirleri o kadar böle gece toplanıp da banket olsun şalvar ferece çorap yemeni baştan gumaydı bıraz dahası asır sabından ayamıza giydik yok yemeni bulamayız ne günne misir kabı ona kaf yapāla ayamıza göre tahtadan ona ense kakala çözele bitta çilleli gün geçiydik ozaman b bi koyunun südünü naret veriydik yapāsını naret veriydik hāmanı dövesin sabāsı geliyler naret araba dolusu nareti götürmē ekini e veriyi sana azdan aza parasını ama sen misir yiyisin ekin olarak teslim edēsin ta çok o günnemiz oldu ep gene yokluk bi kat basmayı iki yapamazsın güzden güze bi kat basma alīla sana giyēsin onu tö öle dü͜ünnere mevlitleri ep ekmekle yapāla çok haneler misiyle yapāla şebetle yapāla misiri pişidiyler o günnemiz oldu ben būda dōdum būda büyüdüm buraya evlendim sümek işlēsen abalık vasaydı koyunun sümek işlēsin pıpı dokūsun ögünen giyme elli dakasın sümek örēke böle oturu önünde sen işlesin burayı dakāsın yapāyı iplik yapiz ferece yaparız don dokuruz öle sora bıraz da pamıktan dokūduk pamık işleyi ēkez ōluna uşana yok dükandan alma para ileki anneler işledi bizde onnadan ǖrendik 350 35 40 45 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU c bi fēşeli vadı to būda ileki kȫde sike koyasın so͜uk bes koyāsın öle geçiştiriysin bu papatya diyis onu ȫsürük için toplādık dere sö͜üdü sıgan onnarı sıganın suyunu kaynadır içēsin öle bi karının içine bi astalık vasa onu öle kaynadıdık dere söüdünü kurūdūda yapranı toplar onu öle içēdik kurusunu ya mayasıla burçak fı̇̄ gibi ekeriz onu hayvan idaresi biçiliy dö͜ülür mayasıldan yattı bizim çok astanede dūdu onu ninem kavırı sütle başta kaynadır bir okka mercimē bi buçuk okka süt koyar onu kaynadır onu ata davla tepsiye fırına kurudur ice kavesini çekeriz kan geldi mayasılda to ona faydası yā onu kaşıkla kāvesini içēdi ekin eker misir eker hayvan idaresi neye gücü yetese ç çocukla katlı oynādı o sopadan bu kadar katlı böle alay yapa koyālar bunu fıydırısın düşürǖsen sen kazanısın başkası kalır bekler beş taş oynādık kızla ta mektebe gideke bile oynādık mektepte ōdaya arkasında cami BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI 5 10 15 20 25 351 69 Anlatan : Nebibe Rufe Arif, 67 yaşında Derleme Yeri : Çamurlu (Kalino) Konular : a) Süperge Yapımı ve Tarım b) Düğün c) Günlük İşler ç) Sünnet d) Kış e) Cenaze f) Sağlık g) Oyunlar ğ) Hatıraları ve Mevlid a ne annadıyım şin be gülüm bu süpüge biz onu şindi may ayında ekiyiris sora onnarı siyreldiyiz tö böle bire kat bire siyreldiyiz onnarı biricik kaziyiz bi de tö böle zagale diyiz biz gömiyis köklēni şindi iki üç aydan so to bu ale gelile kesiyiz onnarı soyiz maşinamız va ufaliyiz onna bu benim kendimin dil zatı kızımın o to buda Şeytancıkta durī Hitrinoda bü͜ūn yok onna da geliyle de ben de onnara yadım ediyim abbayla ikimiz onun da beyi öldü sekiz ay oldu fark oldu kafa ya işte tö böle fasılle ekiyiriz yaz günü tütün ekiyiriz başka firma va būda o kendisi ekin ekiyi gündöndü ekiyi iki çeşint şey ekiyi bis kȫlüler aneler fasille ekiyiz ane alemden aramayalım satın almayalım ekiz döviz çoksa satiz bi kaç olsun emekli olduk bis odan alıyım iki yüz tl ben abba da o kadar aliyi ya būda ikimiz de būda b dü͜ünner şindi evvelkisi gibi olmiyi gülüm eskisi iki gün iki geje dü͜ün oludu evel iki gün iki geje birinci av̇şam giyer gelin mayruba ikinci avşamı giyer kīmızı bindallı sabāsı bitta gelin almā geliyledi şindi o adetle battı bi av̇şam yapile gece restorantlada yapile onnarı gelin urbasını giydine çıkardı bir oliyi öbü tülü iki gün iki geje lambıra lambıra dü͜ün o gülüş yingem isannar şindi ekez bi asetlik bi tö böle isan üstüne bakmiyi kendi uşaklarım bile bakmiyi çoku bile kimse öle günne geldi gülüm şindicik kolaycacık oliyi kaselere bire porsiye yapiler birer şişe içki limonada falan haydi oraya piniyle re͜islere arabalara Şumene ēkes Şumene gidiyi köy içinde olmiyi lambırtı yok eskiden iki gün iki gece diyim ya sana davulla döverim şindi pēşembe günü başladı pēşembe günü geze davulcular bütün kövü ısımları tö böle çevreydi peşkidi dakāla parası peşkir olmayan para veri davulcuya ōdan sabālā bitta o gün onna geziyi ep uşakla dakılır ākasına uzun basma dakāladı bi sopaya gizdiriler onu birinci av̇şamı te mā- 352 30 35 40 45 50 55 60 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU zalada oludu ayvan falan bāliyiz ya biz biliysin oralanı süpürüp silip iskembelele peykalala orayı doluşuduk biz tö be dışada yapsak onnarı yaz günü ama neden şindi adamna kaçma falan olūdu ep korunma fereceydi falan ötünülüydü evel adamna gȫmesin deye mazaya onnar bitta kapıladan bakāladı böle ya gelin almā ta pēşembe günü başla cuma cumeytesi günü geliyledi gelinin anesine cuma av̇şamı dakı oliyi gece dakısı bütün ēkez atiyi ne vasa kendinde mesela başına ne olacak bizim günümüzde bakī tencere kufa tangır atāla bu filancadan geldi bu fişmancadan bāşiş geldi koyāla te tangıdasın deye atmalar tö böle ta hızlı koyāla e bitta cumeytesi günü alīla gelini götürüle dü͜ün bite bitta aydi kına gecesi yapāla baştan vakti olan öle yapiyi dışadan getiriken evel arabayla alīladı böle o zaman arabanın üstüne tö böle kıvırcık sopala koyāladı üstüne bi kilim öteledi gelini oraya otutturular istese ne kadar uzak olūsa olsun arabalala gidiliydi evel er anede beygir arabası vadı ēkez koşar beygirini oranda karısın kızı vasa büyük yetişmiş konu komşu piner gidēsin o köve iste ne kadar ırak olūsa olsun ēkence kākalar odan bitta o gün ōda alīla gelini onna da oda iki av̇şam iki gün dü͜ün yapala kız evi de çocuk evi de tö öle günne geşti gülüm şindi evel o zaman biz hastalıkla bilmezdik diyim ba yemek o kövün mesela kız evinin konuksu komşusu azılanīla būdan gidiyi şindi baya kalaba ne kadar desem yüz kişi vā oliyi olūdu o zaman böle tekese falan yoktu firmala yoktu işlemē ēkez beş on dakka tālasını sürüp eker yok iş bitta kālara ne yapalım diye düşünile pilav falan böle pazı yazādık kurudūduk yımtalı o kövün isannarı azılanīlādı er şeyini takımınna pidesi çōbası er şeyi ne lazımsa fasıllesi tatlı pidesi tatlı pide diyiz biz baklava yazālā yımtala kırīlā a o şey deyecedime bitta on kişi on beş kişi alıyı şindi ben alıyım on beş kişi çekin benim kapı önüme arabaynızı onnarı doyirisin öte yan kısaliyi bitta dışada gelin alcı diyiz biz ona hiç kalmaz ēkez ekmē buyur edip doyurup kannanı çıkāla bitta dışarı gelini dakıya tutiladı kız evi ninesi annesi ısımları alıp arabayı bitta bura eve köv̇e eve gireken tüfek ata güvē yukarı ani gelmişler evine bitta güve kāpāmak yapaladı konu komşu şe ısımları akrabaları çocun ısımları akrabaları bitta dü͜ün biter evine giydiler dü͜ün bitiyi da͜ıliyler ondan so baklava yimē gidēlēdi şindi gene tö böle kaç kişi istese kızın anası mesela diyelim kık kişiyle BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI 65 70 75 80 85 90 95 353 gelin deyecek o īsan çocuk evinin annesi kık kişiye söyliyiri onna da gene kocalana gidiyler arabayları koşiyler begilere gidiyler kız evine baklava yimē kız güvē epsi gidiyler yiyiler yiyiz tatlı yine azırlamışlar er şeyi oda da gene dakıya tutālādı kız evi çevreler olūdu böle işlemeli mendil gibi şe onna to buralana dakilere atisler oynaka falan tö öle şeler dakısı evel yokmuş dükkannada bi şe gülüm tö böle kendi işlēsin yapāsın tö öle şelerle e bitta baklava yemek olduna bitiyi bitta aftasında baklava yimē gidiyle ya bitta dü͜ün tamamnaniyi ayır kızın ninesiyne gidiyi çocuk tarafı kızı da götiriyle gideke gelini o gene urbasını giye gideken sade çiçek dakmiyle kafasına arabanın içine aydi ninesiyne c sabā eken sabā altıda kāktım üş tane köpem va onnarı doyūdum acık ötesi berisi süpǖdüm altı oldu baktım tāla va bu yannada ikişe üçe dekar kestim bunnarı iki eşek arabası to bu abayla apa getiriyi ondan sora kestim ben onnarı orakla kestim gediydim şin bü͜ün onnarı bitiricez av̇şam altıya kadar bitiricez günnük işimiz to bu bunnarı bizim maşinamız vā tö böle temizlendikten so te acık onna iki gün kuriycek tö böle altı yedi tane aliysin eline başını makineye veriysin tö böle o aldırır aldıktan tenelere vuriyi düşiriyi onnar temizlendine bāliyiz onnarı onar on beşe tö böle bi būdan baliyiz bi būdan tüccar geliyi alıyı onnarı bitta satın süpüyge yapiyle saplı süpüyge ayakçı süpǖme tö böle Şeytancıkta firma vā beki yüz kişi geliyle tāladan kesip böle soymile tālada biz şindi ītiyar oldumuza eve getiriz acık oturalım diye böle ama biyenmiyirim ben öle kabı͜ın içine atiyi süpügesini to būdan kıriyi ekinden onun eki va būda to būdan kırıp onu atiyi aliyiri şe būdan lazım kırılmasın ufalāka şin kısacık olduna makineye elleni tutturabiliysin acık uzunca olduna sora biz onnarı ne kadar isteniyse to burası būdan makinemiz va gene kesiyi odun maşinesından odun kesile to onna kesiyi bitta āzı bāleyiz ufaladınan satiyiz onnarı bitta çok ucuza aliler ama na yapalım iki tele bile olmiyi bazsını ege güzel yapmazsa yeşil olūsa anı bālamışın içini aşla koymuşun baki açi tüccar baki böle aliyi tütün olsun balyayı koyiysin önüne kuruttuk ufalādık e ayı buliyi mesela üj dȫt gün kurudiysin onnarı onnar biz şin bālayacaz biricik hemen to oraya bi odun koyacaz dış yanına yuvacaz onnarı 354 100 105 110 115 120 125 130 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU oraya hepsi bittikten so ufalayacaz bitta maşinayla döde beşe tane işte bu kadar alabiliysin eline ben ufalim zatı elime veriyi tö böle to bu kadar aliysin eline koyiysin maşinenin içine o aldır aldır aldır vuri top teneleri temizleniyi va gülüm vādı da biz inekleri sattık koyuna vadık atmış koyunuzu va çocukla gelin bakiyi gündüz gidiyir bi çoban tutiyiriz çobanı aliyi onnarı būdan parasını ödiler ayda o güdiyi kövün de mesela er anenin iki koyunu üç koyunu var süt için bire keçileri va kimisinin onna da saliyi oliyi iç karişmiyi onna ēkez evini biliyi av̇şamna çoban getiri çeşmeye kadar su içen içiyiri bitta öbü sokakta olan īsanna ayde ayrılile bizimkile dōru geli ive odan komşuların da va yukada onna da gidiyi alip kendi kendine iç kaşılamiyi kimse biliyi ēkez evini epsi şindi kīk koç va şindi kūban bayramına kısmet olup ta görǖsek satın alile kilosuna bālı beş levaya kilosu Tükiyeliler gelile onnar çok alile çünkü ötede pālıymış çok būdan alile yüz elli iki yüz tö öle alile būdan ama güzel koçlar kimsi būda kesiyi kimsi alu içinde kesiyi temiz etin naylon torbıçkaya koyiyriz aydi gidiyler bitta biz ilaşlı şeler iç vēmiyiz kendimiz tālalamız va çocuk işliyi ekin misir öle de ekiz bi de Melisa otu ekiz Melisa cubritzaya kokiyiri güzel bi çay yapile ondan Melisa Tǖkçesi Melisa Bulgarcası matocına paketlere koyile onnarı ya çok güzel kōki senede iki sefer onu biçiyriz e bıldı filan satamadık onnar durī to buda mektebe koyduk onnarı buda talebe yok sōduk mūtara çocuk nēde kiremit va kırık onnarı tamirledi koydu koyiz ōda duriyir şindi bu seneki de būda duriyiri gelen soran yok pazā yok diyile almiyile acık sıkıntı oliyi ama nabalım bi onda çıkā kısmeti diyiz durile ōda şindi ya ç doktorlara yaptırile dü͜ün falan yapālādı evel ama şindi yapmiler pazā günü geliydi sünetçi kaç uşak vāsa etraf kölede getirile köve ane kim yapasa dü͜ün sanki o aneye getirile oda yapala alıp uşaklanı gideledi dü͜ün gene av̇şama kadar gider şindi bunna dü͜ün gene yapiyi kim istese de çocuklanı alıp Şumene götirile astanede ettirile ya d baz sene çok kışı oliyi kışlāda çeşmeler akmiyi bazı toklar kaçiyiri dayaniyiz bir iki gün yapile bereket vēsin çabcacık gelip toplaşiyle gelip yapile o kışta direk tepelene çıki īsannar ediyiz e to koca bi- BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI 135 140 145 150 155 160 165 355 nanın ākasına toplaşi av̇şam üstü kālar atmış atmıj beş yaşında olannar iş yok çünkü şindi ekmiyi ēkez tütün üç ane ekiyiz biz ep gene ėvel çok ekeledi ama şin onnar acık yardım veriyiri savet yasak diyiz biz annayabilcen mi tālalara ekmiler ama para da alamiyler er şeyde yimiyler mesela bez ūraşiyiz ama canımız istedine kesiyriz kuzuyu koyiz buzdolabına canımız ne istēse yapıp yiyiz öle şeler annatmiler onna da dedikodu yapīler filanca böyleymiş fişmanca bazı diyim onnara bak ne söylecem diyim dedikodu yapmayın diyim öte yankısın dedikodusunu yapiz o günahı sana geçiyi diyim onnara ama sende diyile on iki senedir Kuran falan okiz başları ben yapiyrim cenazede şindi öldü bizim yıkaycımız sataştılar bize başka gelin tā var ikimiz yıkayiz gelinne e gidiyiz o aneye haykıriyi biri su dökiyi biri yıkayi gidiyiz o īsanna ikimiz o gelinne o alamızın gelini oliyi bizim gidiyiz ba͜ıriyiz vefat etmiş isan giyip eldivennemizi temizliyiz onu mesela vampers diyiz biz siz ne diyisiz bez koyile ani çocuklara falan o astaya da koyile neyse alıp onu yeni şeyini giydiriz onu mesela esbabını rāt döşēne yatıriz onu giyimini giydiriz anterisini giydiriz yeni bir anteri donunu giydiriz koca karıysa don yatıriz onu mesela gündüz ölüyse ǖlene kadar gömili egel av̇şamdan ölüyse o gece duri sabāle ekence tutiliyile gömmeye kimisi şişiyiri kimisi ayır rāt döşene yatırıka giydiriz şindi alıp da ōdan o cenazeyi o kefeni teneşire götiriz ya cenazeyi bizim şindi Şeytancıkta var caminin yıkamā yeri var ama bizim kövde şindi genç melik oldumuza yok ēkez evinde böle pīde gerile dışarı kazık falan kakıp oraya koyile tabudun nerede yıkanıcasa tātaları va caminin kefini kesiyiriz yıkadıktan so bitta koyiz kefinin içine ne lazımsa epsini ȫtiz çemberini şey ediyiz sarıp sāmalıyız buhur koyiz teneşirin içine ani güzel koksun deye yıkaka abdezini aldıriz onu ceneze ondan sora bitta yıkayiriz kurulayiriz alıp ōdan dȫt beş kişi geliyi yādım ediyile bize mevlit okuyucula da çok yadım edīle beş kişi okuyiz biz Şumandan geldile bıldır beş kişi okuycanız dediler kalaba otūmaycanız dediler kimisinde para yok ne verecek size altı yedi kişi oturuduka şin beş kişi beşe tele verip sen dil onun parasında da öte yan kısmı mesela sen ne almiysin de bize de māna bulduriysin deyecek deye alma çalışız ben 356 170 175 180 185 190 195 200 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU o parayı eve geldi mi ben onu koymam keseme uşaklara veriyim onu mesela elal olsun baz sinide bırakiyim tö böle kızile bana ākadaşla ne almiysin sende vasa bizde yok diyile ondan sō cemat gelerek koyile böle tā küçürekleri oli onnara yoksa arabaya koyiler sandī götirile o kefinin altına ani sariz ya yıkadıktan so sora battaniyeyle de sariyiriz biz oraya vādıktan sora te kim indiricese kabre o battaniyeyle koymi onu aliyi onu ōdan alıp camiye koyis götümiyle eve camide kalsın diyile onnarı oraya koyile dürüp öle belki bī ihtiyac olana satala mı ama cenaze deye cenaze şeyi deye almaz alem te öle gülüm bitta yedisini yapiyriz a cenaze gittikten so kīk bi Yasin okiyiz ona beş kişi Kuran bütün Kuranı okiyiz sora aftasında bi Kuran bi mevlit üj gün gidiyiz bi yedisinde bir elli ikisinde bi de senesinde bi sene oldune gene Kuran yapile mevlit okiniyi ya o günü öldükten sora geliyle bitta gelmiyle bi gün mesela ırakta olan geç işidiyse o gene gelebiliyi şindi biz kȫmüz küçük oldu için ta oca okuka ta ēkez giyinip sarınıp gidiyle başın sā olsun deme o aneye şindi bizim güvē vefat ettine biz vēdik ama būda vēmile sābi veriyi ama vēmile evel veriledi doyūlādı sade mezā kazıcılara götürile pesimet yapıp götirile acık onnara götirile mezalı͜a çünkü eken gidiyi onna öbü tǖlü o öldǖ günü vēmiyle a bak şe alva alva yapile alva unu kavıriler böle küçük küçük tö böle tö böle şekele ādan yoksa āda diyiz biz pekmez āda yoksa şekele yapiler tö böle küçük küçük tepsiye diziyle bitta da͜ıdiyle tö böle ben gidiyim gelin ben gidiyirim Tǖkiye īsan aramışla Tükiye oraya gidecez gitmedik geziye gittim bı̇̄ kere ep būda çocuk askēdeydi ozman Tükiyecilik vaka çuvalları azır ettik ama ekleme yaptılar onnarın askelı̇̄ ne üçer ay ben uşamı bırakıp da gitmem dedim iste kessinne beni to būda dedim gitmem dedim sekiz çocuk ninesiydik biz onna da gitmediler gittik işe ij dūmadık tütün kīma gittik dünya kadar para aldık sora alem gitti şindi bi bi dönile gene gelmē çalışiyle bıra ev yapile evleni sattıla gideke ev yapile şindi yaz günü bura geliyle kış günü gidiyle gene burası isle be canım ama nabalım onu bunu soriyiri ep aberler izliyiz f şindiye kadar işle güşle çalışmak ozman köyümüzde doktor geliydi buda yatmazdı anne ilacı anne bicimi sı̇̄ keleriz acık bezi suyla sı̇̄ keyi katıp koltu altlana kasıklana ozman doktuladan işiydiydik ya böle BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI 205 210 215 220 225 230 235 357 yapacanız şöle yapacazın deye sıcaklī düşsün deye tö öle yapādık ne yapıcaz to buda bi annemiz vadı çıkıkçı ona götǖrǖdük o kırılmıj dedi götürün çıkıkçıya dedi haydi arabalanna ya so beygir arabaları tekese kurulduna onnarı aldılar mesela astalık için dil oda çocuk uşā mesela bi yede bi şe gömüş yiyinti te bunu gȫmüş anne nine ben böle istiyim yok be uşam nı̇̄ den bulalım tavın yalānada ne diydiridik şeke mi diydiridik ne tavın yala͜ından suyuna diydirisin verisin uşana mesela astalanmasın çocuk uşa ummasında g kuklacılık yapādık bebek tö böle bi tāta sopaya bıraya bezi böle kıvırıdık kıvırıdık nası desem sana güz yapādık bez bu şindi beyaz bez o kocamanca olūdu kaşını gözünü mor kalemle yapāsın bitta fistandı falan ineyle dikeriz oynarız tö öle şeler geşti ömrümüz öbü tülü oyuncak falan gȫmedik kendimiz yapādık ğ Tükiye çok seviyim de bi de bi dönem geliyir ihtirahım kākiyi neden desen benim ninem Tükiyecilikten ötürü ayrılmıj benden üç yaşındayka annem uzak annem biz Tükiye gidiyiz sen de götürcez diye aldatmışla ninemi benim annemi uzak annem aldādi onu Granitze kapaniyi yollar dönile gerisin geriye babaannem demiş haçan sen aldın kızını götüydün üç gündür ālıyı uşak ben de senin kızını aldımaycam şindi iki anneler babaanneyle anneanne yapile bu işi şindi benim babaannem deyivese gelmiş ne uşam bıraz ta olmuş gej dese Şumende bitta dūmuşlar yı̇̄ mi iki yaşındaka annemne tanıştım ben üç yaşında kaliyim yı̇̄ mi iki yaşında kaynam götüydü beni kasabaya Şumene būdan kȫden bir ı̇̄ sanna biliymiş evini nedeydini götüydü oraya bizi beni kaynam götiri kayınvalide götiri evlendikten sora kendi annesini ozman göriyiri arayamiyi çünkü bi fena adama evlenmiş vādık aykīdık zile bastık onnar kasabalı biz kȫlü anneminde kocası vāmış ama būda benim babam da ayrili bak to odan başlamadık yannış oldu babam ayrıli annem verile annemin kocası kaçiyi Tükiyeye geçemişle sınīları onun bi uşak kaliyi altı aylık annemin benim babam da ayrıli karısınna tatar almış o tatā istememiş benim annem babaannem tatā gelin istememiş ōdan uzak annem de demiş anneme yı̇̄ mi yaşındaymış o zaman kız uşa demiş evlenecek onun evi falan olacak 358 240 245 250 255 260 265 270 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU ama çocuk uşa nabacaz demiş ona ev lazım demiş götürem ben seni ilk kocana da demiş ōda demiş sanki analı babalı o olsun ben başka yere gidecem şimdilik kız olduna sanki işte kız nasīsa öle işte alem bayramnada benim babanem çok işçiydi ēr şey elinden geliydi beni iç üveylim bildimedi bana anne şöle deke ta bana bulu buluşturu alır bir uşak ta oldum benim babam da bir çocukmuş e sora gittik otiri evin önünde bir adam ama kāve bıyıkları to buraya kadar tö böle büri sade bıyıklanı annem şin beni gödünen kaştı ben acık ona benziyim ama ben zayıf olduma o tā başka tanıdı gitti içeri çıkmiyiri o kocası diyi beyi Emine gel burıya dedi ne va dedi bu kız kim dedi o benim tetemin kızı dedi ona şindi evlendikten sora benim annem teyzemin kızı demij benden ötürü teyzemin kızı demiş Emne dedi annemin adı Emne bıldır vefat etti evelsi sene bana yalan yaptın dedi o adamın da kendi kızı vāmış o da evlenmiş onu koymiyi şin nē kaştı diye beyin kızı bu kız senin kızın dedi bana yalan yaptın dedi bi ama dedi benim kızım gelmiycek buraya o gelecek benden ötürü bitta otu şuraya dedi onu otuttūdu onu da masaya böle bi zedeli vadı onun altında masa va orda otirile e bitta bi kaş kere gittim ama ben onunna büyümedime so͜uk o ālayir ba͜iriyi ben ālaycam çıkmiyiri şindi ölüvedi na fıtretini kōdum böle duri başucumada bakim ona baka baka uyuyim bitta şin böle ȫsüz uşak kaldı mı çocuklar onnara acıyim çok ālayim bile onnara çünkü ēkezin kendi anası olsun beki bi yanı olmaycak ama kendi anası olsun mesela sora babam evlendi üç çocū oldu o üvey karıdan elin ele tā so͜uk bana ben ona hiç fenalık yapmadım yapmimde ama ep tö be kendi uşaklana alīdı bi şe bana yok benim dü͜ünüm oldu bana bir ı̇̄ ne yok kendi uşaklana epsi oldu ama onnarında istedi gibi dü͜ünneri olmadı al bakalım şindi to yukakısı yaptıri böle to bu o yaptıri çünkü ben inançlı çok inanırım Allaha to bu kitaptan okurum aman çeşme canım çeşme Muhammedi görmedin mi şimdi burda abdez aldı camisine dōru gitti aman cami canım cami Muhammedi görmedin mi şimdi burda namaz kıldı annesine dōru gitti aman annem canım annem Muhammedi görmedin mi aman annem canım verdin südü elal eyle elal olsun can Muhammede elal olsun BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI 275 280 285 290 295 300 305 359 to onnarı televiziyeleden işidiyrim belliyirim onnarı ameliyat oldum şekē var ama gidiyim doktora yok sende şekē diyi bana çünkü ben üzmiyim e şeye işle aldaniyim tö böle iş yapiyirim erkez severim büyǖnü küçǖnü ı̇̄ tiyar olsun genç olsun ziyaretlene giderim mezāla giderim böle asta bi ı̇̄ san var to būda to bu kaşıda koca evlede iki senedir belden aşası tutmı̇̄ genç bi gelin ep onu bunu götirim atmış atmıj bej yaşlanda tö öle biden bi şe oldu būdan sürikleniyi e benim annemi getiriyi iki sene oliyi öldü benim annem onun annesine ısımmış işte ōdan mıdır onnarı annattık kaynatam çok okumuştu kızım şindi kaç yaşında bı̇̄ çocum va bı̇̄ kızım va o zaman doktola geliydi er gün to bu ti to bu birinci pincerede durūdu doktoromuz çok annadı Türkçede biliydi getiy be o beni emmedi benim kızım uşam kaynamda dedi kaynatan evde ben evde dedi bi çocuk mu doyuracak bizi dedi sen de git işe dedi bana ben bakacam uşa dedi bakacak ama küçücük bebe͜i sen neye bırakiysin şin o kadar pişman oliyirim onu bitta so͜uk sıcak sütle büyüttük onu bis dönüp keçi südü verin dedi doktula dönüp koyun südü verin dediler dönüp manda südü verin dedile neyse bronhit diyiz bis siz ne diyisiniz ci͜erleri üşümüş üç ay astanede dūdum onunna şindi kızımın kızı doktor okiyi çocumun doktoru injinir çocukla gelin gitme isteyeydi çocuk okudabileceydim param vādı mesela sora ben o üç ayda hij bi şey yapamile ateşini indiremile ep kīk otuz sekiz otuz dokuz kīk öle duri me͜er o kızamık çıkaramamış nası diyisiniz siz acaba çıkaramadı için sıcaklī onun için inmezmiş Sofyadan bi prefesör geldi üç ayda bi geliymiş o Şumen astanesine bakaka ta annadı kızamık çıkaramamıj bi dedi bi de dedi akci͜er su toplamıj dedi ben bu uşā düzeldecem dedi ama o da çok tūyandı böle üç yaşındaydı ben ālıyim ölecek deye düzeldecem kōkma dedi bana baştan kızamı düzeldecez dedi onun için barıktıdı o öbür enjeksiyeleri ı̇̄ neleri kızamık için yapma başladıla üj günde çıktı sıcaklık düştü ondan sora bir afta dinnendiydiler yüzü koyun yatīdılar ākasında su çekti enjeksiyeyle getiydik eve ōda da dūdum ben onu on bej gün ta o üç ay başka Bulgala ūraştı üç ay ep indiymē ama inmiyiri tā acık beki yavaş mı şeler dokturların o prefesör deyen ı̇̄ san o tā beki büyük o bildi nı̇̄ den ne oldunu onna ci͜erini sesliyler ırıltı var pensilin vurile bacakları şişti tö böle sora getiydik eve bitta ben gitmedim işe baktım uşama öldüme- 360 310 315 320 325 330 335 340 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU dik şindi Varnada okiyi onun kızı işte şindi a o kıza dēmişle annadın bakalım annelenizden ninelenizden bi şeler deys vemişle ona benim annem su çekmişle böle olmuş şöle gitmiş o astalıktan ölı̇̄ ler demiş mallim sen demiş yannış aretlik olmayasın sen demiş ona onun kārına gitmiş gelmiş anne bana böle böle dedi demiş te to bu çocuktan ötürü bıraktıri beni uzak annem aġa bu aġa ilk uşā annemin bu da yengem o öldü bunnar anaokulu angı benim çocum bakma te te bu ōlan ōlan benim olanım te şindi būda ālunun içinde yukada bizim eski evlemizde bu yanda ōda oldu dü͜ün dakıya tutile şindi dedim ya sana pazā günü deye bitiyi bitta dü͜ün te to bu kız dirilttik onu öldüymedik ben diyim bizim elimizden bi şey gelmiyiri Alla şey ediyiri izin veriyi tā görece vā da kīk dȫt yaşında bunnar şindi askere geçirile bütün būda ı̇̄ sannar tütün dizi ēkez kıri ayrı elli atmış yetmiş dizi seksen yapılmış tā kalaba olannar şindi būda bi çocuk gidiyi askere epsi çıkıştı geçiymeye donnarı fıydıttıdılar fereceyi fıydīdılar etek giydik şindi kari gene don kim istese giyiyi kaç çeşint fasonumuz va Şumene gideke pantolonmuş daskalı gibi gidiyiz geldine geçiriz ayamıza bunnarı şindi tö be toz içinde giyiz şindiye kadar olmadı kȫ yerinde olmiyi kıtlık azar azar epsi vēdi yene Allah ani çok yamī yādıböle dinmeyecek bu aç ölecez kayrı ne aç ölecez be ölmiyriz ē şey vedi gene Allah amıt elma olmamış mesela bu sene üzüm olmamış bir ay yādı yok sel gidiyi to budan içiyi baştan yāmadı yāmadı kurudu yēler işte tö böle asmalamıza astalık geldi çalgın diyiz böbelemize ama gene vedi çalgın astalı to be kuriyile bak asmala nası kurudu şindi yenden sǖmüşler ama ileki seneye düzelecek Allah kısmet edese erisek tö öle şin çocuk tālalamız va kendimizin bi tütün işlēdik onna çalışiyi bununna balla yapile saman alaf konu komşu geliyi haydi bav̇şam bana gel yarın öbürü deyi bana biç bö de biçme şe vadı ākada da tā çok şeler var maşinalar e çıkari ekmen parasını neyse acık tütün işlediler bej dakā tütün işlediler gelin de gidiy başka kȫlere gidile cenazede olan şeyi söylenmeycek Atibōlu mesela cenazeyi fena gödüne a mari bütün zō yıkadık çok fenaydı ij demeyceniz söylemeyceniz olmadı gülüm şindiye kadar ben kōkmiyim ayır kōkmiyim mesela yatalaç olmuş yatalaç olmuj böle kambırı çıkmış düzelmiyi kolu baca͜ı mesela kaskatılaşmıj böle e nasīsa tö öle yıkayıp koyiz kefinne oldu güzel isanna da oliyi mesela BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI 345 350 355 361 vefat etmiş ama hij demeycen ki vefat etmiş işte to bu köprünün kaşısında va bir evler onun anımı öldü kık yaşında kanserden söylemem kocasına ben de böle böle deye gȫsünde bi şiş çıkmış Sofyada falan ta gittiler ep ama öldü işte onu yıkāka dōrudan dedim ben bu īsan galiba dirilcek o kada etinne budunna o yıkadına da bi de güzel oldu tö böle sariyiz onnarı sora koyduna tabıda geceken isannar kendi ōlannarı baki ya işte o gelin çok güzeldi elen de gözümün önünde onun güzelli iki kızı var ep bayramna da kimselere vēmezler Kuran parası Nebabla ninem seni çok sevēdi ben de onu çok sevēdim ba kızım ben onnara ba͜ışliyim okuduna diyim ama ayır o öle olmaz diyi lazım bizim elimizden para olsun verilsin ani geçsin kabula diyi televizye falan salmayın emi beni gülüm 362 5 10 15 20 25 30 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU 70 Anlatan : Saime İsmail, 78 yaşında Derleme Yeri : Gradişte (Gradişte) Konular : a) Düğün b) Gençlik c) Peynir Yapımı ç) Marmelat d) Yahni a elli ikinci sene evlendim ben kaçma bubam kimi geldi istiyir beni alsın ben kaçtıma bırıya istiyiri alsın beni ben gitmedim gittik mıhtara ça͜ıttı beni orıya mıhtara ben geldim geçinmeye dedim ben bi yer gitmicem ben buraya gelmişim burada ölünce dedim ona bitta kaldım ben burda sora bi sene sora dü͜ünü yapdık bi sene o zaman çalgı tutāladı gece yapaladı dü͜ünü geceyi böle bi damda dama geliyi isannar hısım akraba orada yaptık tükü söle oyniyler sora dakı oliyiri geceylen sora devirsi günü gittiler beni başka yerden aldılā getiydilē burıya gene bu kȫde alıkede orīya gittide şindi kayna gelir hısımları gelir alay yapāla sora beni çıkarıla oriya beni dakıya tutāla ōdan sora dakı bittikden sora ehaliye şeker saçarız şeker saçtına yakın akraban çıkar o zaman ferece vadı fereceyi giydirir başına bezini koyar ondan soracım bitta çıkarız bȫledi adetimiz çıktık çalgılālā orada gezindiler oynadılar çaldılar böle ondan sora geldik buriye yenden kaynatam çıktılar şeker saştılar buriye geldine ben de elleni öptüm bitta giydik içeri o zaman yemek yoktu şin doyurile o zaman siniyledi koca sofraya hısım akraba geldi mi dü͜üne onu doyurula b gençlik iyi geşdi o zaman biz böle çocuklala annatmazdık görüşmezdik iç ȫledi zakkun o zaman ne oynayız çıkādık arkadaşlala top oynarız bostancık yapādık topraktan tö öle oynādık saklanbaç oynādık kolanbaç oynārdık kış gecelimizde içērde böle uşakkan oynarız mesele kadaşın vasa onnan böle ilgileniydik sora kuklalamız vadı biz kıza kuklalara fistan dikeriz anterin dikeriz onnara böle entariye c şindi yimek için hayvanlara ekiyriz kıra biçiyriz balle yaptırız getiriyiz eve koyiz samannık va bizim böle orda odan soracım sālısa sāliz av̇şamleyin sāyiz onları sütleri süzüp sabāla mandıraya götüriyiriz tö öle yapiz piyniri sāgāyasın īnē getirisin koyun da olsa sāyīsin geti- BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI 35 40 45 50 55 60 65 363 riysin acık ısdısın südü sādıktan sora ama so͜uyu getirip şiy edincesine kadar andan sora getirisin eve so͜uksa acık ılıdısın böle acık sora onu sen kararını biliysin on kilo süde bi karşık maya koyarım ben böle bırakırım onu mayayı koyarım karışdırırım bırakırım onu sora o tutuniyiri sıcak olduna samak istemiyi andan sora bırakısın onu bir iki saat sora bakāsın tuttunmuş ōdan sora onu ben bitta karıştırırım sulaniyir kendi kendine sulandına acık bırakirim onu böle acık suyi çıksın ne andan sora süziyrim onu çendeleye bunu koyarım bi bakırın içine piyniri dökerim içine piynir bu kofa koyiyrim çendeleyi böle südü dökiyrim böle sora böle kaldıririm o süzüliyiri süzüldükten sora bırakiyrim onu acık böle hij damnamaz oliyiri gidiyi andan soracıma onu toplarım tö böle yapiyrim bastıriyrim bi taşla bastıriyrim bastıdan sora o bi saat iki saat dūsun dūduktan sora çıkaririm onu piyniri içinden koyiyrim tepsiye tepsiye koyiyrim diliyrim onu dildikten sora tuzliyirim koyiyrim bi kaba duri iki üş gün o piynir iki üş gün duruyiri andan sonracım salamıra yapıyirim öle oliyir piynir ç şindi istēsen maşinadan geçirecen erik mi olacek ne olacek erik geçirecen onu maşinadan böle geçiydin mi koyiysin onu tavaya su koymisin cama tavaya koyiysin onu o kendi kendine başlıyı kaynama istēsen bi kılo iki kılo şeker içine erisin şeker ama erittinen şeker o bitta kendi kendine kayniyi kayniyi kayniyi karıştırıcan ama yapışacak öbü tülü andan sonracım sora onu bitta bȫle kaşı ko yapiyrim başlıyı yol yapiyi yol yaptıktan sora biliysin koyulmuş ātık andan sora indiriysin onu koyiysin bi başka kaba dökiysin so͜uklansın acık so͜uklandıktan sora burkannara azır ediysin burkannarı kapiysin burkanları petçatliysin koyiysin bi kazana kaynadiysin acık kaynadiysin burkannarı şeynen kaynattıktan sora bırakiysin bitta so͜uyir o çıkaracan böle oli marmalat d şindi yahnıyı sen baştan isle su͜anı kavırısın sora eti yıkiycan tuzliycan kırmızı biber kimi dizecen şeye ba tencerenin içine andan soracım bi var sade suvanı dorayıp içine koyiyler bi va sovanı kavırıp da yapiysin öle de var andan soracım o bitta birakiysin onu kayniyir başladı mı kokmā böle yenden onu sen yā kavıracan çuşka büber 364 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU içine domati acık koyacan kaynicek sora acıkın ona bir iki kaşık un koyacan şeye tavaya yā un koyıcan üstüne yanın üstüne koycan beraber gene kaynicek sen göriysin pişmiş artık kokiyiri indiricen bitta böle oli tö öle BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI 5 10 15 20 25 30 365 71 Anlatan : Hasan Hüseyin, 77 yaşında Derleme Yeri : Gradişte (Gradişte) Konular : a) Gradişta b) Mesleği c) Cenaze ç) Doğum d) Ramazan ayı e) Kış akşamları ve hazırlığı a bunun asıl temeli hep Gradişta de͜işmedi ama çok bi senelerden beri önceki zamannardan Gradişta imiş ama az bi di͜işiklik vamış isminde o adan şu yana Gradişta devam ediyir hep te böle eskiden burası konmuş karşıki tarafta tarlalarda çok önceki zamannardan bi kȫ vamış ama yıkılmış kalmamış onnardan eser ama kimse bi şey haber veremez onnarda ta ileden haber verecek sonunda şu anda bir yaşlı kişi var seksen sekiz yaşında şuanda burda köyde tek bir başına cuma namazına geliyir görebiliysiniz şurda yaşıyırı b mesle͜im teknika üzerine emekli oldum makinele biçerdöverlele çalıştım sekiz on seneden beri işittimiz vardı dört kȫ biden asıl ortak yer ordaydı ordan taksim edeledi kır işlerine çifçilik ama biçerdöverle iki biçerdöver Türkçe asıl kepçe diyir ben onunna çalıştım dȫt kȫ tutardım onunna inek firmaları vardı inek makinesi bakıylar bularda çobannar vadı bunnarda on iki sürüde yüz otuz koyun çoban başına hala şu comatında onnardan biri yassıya gelir her akşam gelir hayatı çobannıkla geşti bu koyunnala geçti hayatı elle sa͜ılıyiri kuzu büyüt yetiştirip devlete veriliyiri böylelikle hayat geçirliyi elli üçüncü seneye kadar askere gidinceye kadar dedemden ayrıldık elli yediden elli dokuza kadar döndüm anda bitta bu meslē tutuldum doksan birinci seneye kadar doksan birinci senede emekliye çıktım bis iki kardeşiz altı yüz aneli bu kȫ ama göçmennik manasında azaldı aşa yukarı iki yüz elliye indi şu sırala üç yüz ancak şindi o kadar comatımız azaldı c filan kişi vefat etti mevtayı azır ettimiz zaman tekrar haberi verih̥ yola çıkıyırı son yolculuna ugurlanıyı iki kişi tarafından yıkanırı hazırlanırı imam vazifesini göri namazını kıldıriri şimdi şu anda mevlit okunur ölmüşlene o zaman o mevtanın elli ikisi olıyı o anda bi hazırlık olur. o kişi aneye yemē şeyi azır edilir davet edilir bütün comat to hane- 366 35 40 45 50 55 60 65 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU nin sahibi kim hanenın sahibi hazır eder, yemek yapālar çōbasından başladī anda kompota varınca sonuna kadar kerezden yapāla kerezler oldu zaman ondan kompot yapıy ekseri ondan sora şefteli yemişi var ondan yapālar şilekten yapālar böle böle bi takım şeler kompot yapālar birer kelelik burkannara yapālar böle devamı sofranın sonunda bu kullanılır mısafır hanenin sahabine bālı ne sonunda koyacak mesela so͜uklu bu böyle devam eder. ç çocuk do͜umunda onlara şimdi bizde şu anda bugüne gelince isim konur ismini ya dedesinin adı konur eger çocuk olūsa ya babasının adı konulur mesele küçük torunnardan bi kimselerden ilede yaşlı olarak kişilerden bi kadın olūsa işte annesinin halasının tiyzesinin böyle bir takım kişilerden konur ama şimdi şu var isimner çok di͜işti. Türkiye’den birtakım isimler olıyı televizyonda her vakıt izliyler bazılları hep şiy bir takım takım isimler koyiyler böle hiç ana baba tarafını ilgilendiren böle şeylerle olmıyır şindi onu o anda alīlar şeye do͜um yerine alır orada üŞ beŞ gün orada olur ordan sora getirilir ėve böylelikle devam eder şeker mi alacan başka bi ufarak böyle bi şeler ikram edilir. Böle büyük bi şeler olmas d Ramazanda er kişi anesinde kendi hazırlık yapar egel senin gücün kuvvetin yerindese hanende Ramazanda bir iftar verīsin bütün burada o comata av̇şamdan yassıya geldim anda o vakit kıldımız anda şöle şöle filan kişi yarın a͜hşam iftara buyur ediyiri camide filan saatte bölelikle olur iftar vaktise Ramazanda yannız başına er kişi hanesinde kendi iftarını azır eder hanesinde olan kişi a͜ilesi beyi torunnarı egel tutālasa bölelikle yemekler işte o hanenin kuvvetine bālı ama yapılır ekseri yapılır şini hayvan olan kişi hayvan ilgilenen kişi şindi er şeyin dadı süt olmasa süt oldu anda ta biraz fazla yemek fazla olur başka şeler yapar yemekten şunu bunu işte hanede olan annenin vazfesi budur hazırlī şindi o anda gelecek kişi iftarı yaptıktan sora sabā namazına gelir ama şindi çok seyreldi Ramazanda çok seyreldi Ramazan tutmayı da ekseri azaldı çok azaldı şindi hiç kimse kimseden korunmiyi kimseye de bi şe deyemezsin deyecek abey sen yap vazifeni gör benim için düşünme hala şakamız geçti kişiler maytap yaptınız kişiler BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI 70 75 80 85 90 95 100 367 bazılarına bakıldınız anda gel bir hafta bir ibadet vazifesi gör camide bak der canım bana ilişme sen gȫ vazifeni benim için düşünme başka bi şe deyemezsin e kış akşamnarı işte sobamız var odamız var ayriyeten burda şu odada şurda şindi şu bi kaç seneye gelince camiz çok şe durumdadı yer toprak üzerindedi bu toprak üzerindedi bizim müftümüz müftülükten müftümüz genç bi çocuk burdan bu burda şurda yakın yerde yaşar o da burda Şumnuda müftülükte Tumbul cami diyoruz o Tumbul camide gene vazfededir bu vazfe onun yardımınna büyük olarak tamir yapıldı cami çok gözel hoş şindi comatımız azarık ama buna şükür acılıy her vakıt bir oda şu odaya toplanırız yassı vakti geldī zaman şu odaya soba yanar soba yanar hazır şindi beş vakide gelen kişi bu vazfe üzerine mesele ben kendimden tutiyrim men üç seneydi burda tayinim bu vazfele erkenden gelirim vakide on beş yirmi dakka geldim anda sobayı azır ederim bakarım içerde tiytide comat gelir vakidi kılarız kıldık mı vakidi bitte biraz sohbet edip onnala erkez gider evine böle devam ederiz çocukka efendim şura şu caminin karşısında mektep vardı gene önceden çok kalu bir senelerden ileri alçaktı böle ben orada da bu sakladımız Allah rahmet eylesin hatip adayı onda okudu o mallimdi burada o senelede hala burda bir oyun yeri vadı küçüklümüzde talebe oldumuz zamanna top oynādık böylelikle ama o zaman Bulgarca ekseri yoktu o kadar şu anda şindi bunun tamirinden olan şeyin hepsi di͜işildi ama dışardan da ayrıyeten camiye odun var anede biz kendimiz kendi idare hanenin kış tedarini tutmak için odunu işte burda öncesi dādan kesiliydi ayrıyeten onar kişi bölünü böle bütün taksim olur dā͜aya gittī zaman ona kişi bölelikle kesilir sora şi kesilir bianka deriz buna biz bianka deriz buna şindi hazırdan kımetso var gidip yazılīsı ödēse kaç kubik alacan kaç odun alacan eve getirir kamyon eve getirir odunu mūtarlı͜a yazılısı ödēsin odunu ödēsin kamyon eve getirir bitta kendin görürsün bu vazfeyi evde evde kesēsin beş mi itiza sana on mu itiza sana ne kadar itizasa kendin kesesin yine tedari kendinden hepsi mesela mesela yiyecek olan şindi şu anda bu günnede işte domatis üzüm erişte bunnadan kompot yapılır domatileden gene tūşu domatisi kurulur yeşilinden kurulur luteniza 368 105 110 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU deriz biz ha salça onnadan yapılır şu anda bostan şu ana hemen hemen son seyiri bostanda karpus er şarşamba günü haftada bırda pazar olur dışardan geliyir başka arabalar dȫt beş araba geliyiri urba getiriyler ikinci kullanmak için işçi urbası çeşint çeşint makına alatı kullanmak için çeşint ufak şeler parçalar getiriler çok hepsi var kasabaya gitmekten bir şeye izilir şindi biz benim yaşādım yerde şu camiye bizim dolayımıza yakındı çok hala yaşadım hanenin şöle mūtarlık kadar korumuz vardı kendimizin koromuz vardı burda olan āşlar ulu āşlar seneleri belli de͜ildi yüz senelik yüz elli senelik ta da fazladı belki hala yaşadım hane yapılışı kuruluşu ondan yaptık şu anda tā ondan eseri var kendi dā͜ası on dönüm yirmi dönüm āşlı iki āşlı bu kendimizindi sekiz on dekar şindi ondan eser hep de var da ondan bir takım ulu āşlar böle içinde ama bundan ondan kesme hazır alırız. BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI 5 10 15 20 25 30 369 72 Anlatan : Ali İbram Abdıraman,81 yaşında Derleme Yeri : Civel (Nikola Kozlevo) Konu : a) Mesleği b) Hatıralar c) Oyunlar ç) Bayramlar d) Genç olsam a ben askede başladım onu prus çıkādık mektep çıkādık askere gittik üç ay prus çıkādık eğitim üç ay orda işledim üç sene askelik yaptım ben gönüllü kim istese kim acık biliyiri okumak için acık tez belli orda çalıştım ta üç ay su͜adık tōba dizdik kremit koyduk hepsini yaptık ōda üç sene askelikte geldine bitta hükümet işinde işledim on beş sene belediye konuk evi va orada işte elli sekiz yaşında emekli oldum şindi zorlu var baştan makinele yoktu hellen beton karız küreklen kofalan taşıyırız tabi kırannar çıktı buldozerler makineler onna karıştıyırı onna da va kofala şindi onna çok Tükiye de onnar toklan asansörlen kaldıri ta yinleşti sen dökeysin biz usta gibi kalfa gibi çalışıyırız bizim başka va genşler onnar getiriyiri bitonu el arasından dökeyiri biz düzleyiriz ya demir koyiriz dil mi biz düzleyiz tataylan tö öbür köyde bizim belediye orda to buda bilemeycem babam on sekiz sene yaşında öldü biz şindi Osmannı zamanından biz burda neden geldi koyun vardı inek vardı şindi maşinelele çalışıylar tālalarda ama o zaman ineklen öküz böyle boyunduruk koşardık onu sabannan sürüydük ekēdik o zaman makine yok ellen biçēdik düver biçer yok o sene çocuk ozman çok zordi bu tāla işlemek ama şincik kolay makineler işliyiri ekin ekcikten sora gidiysin ta oldunan ekin orak var öle biliysin oraklan biçiliyiri onnar biçēdik demet yapırıs yulıyırıs ta arman vadı armanna öküzlele beygirlen atlan dü͜en var öle tātan tö böle kayadan kıyılır samanı ekini bittayı toplayır samanı samanna koyıs ta bekliyiz av̇şanna yel çıksın ateş küreklen kimisi de makine geçiriyi ekini kimi şindi çok kolaylık b ozman zor kürekle çıkiyir küylü bu yolu açıyiri ozman otobüs yok bi tren var bizim burda elle açıyız büle ekes tarafın açıyı bu küyden o küye o küyden o küye kadar elle açıyız ta zordu yaşamak hatırlıyım seksen iki yaşında öldü bubam işleke ben yanında işledim acık acık 370 35 40 45 50 55 60 65 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU inşat üzerine ben acık biliydim askere gidince bubam yanında ama tā çoku vadı ben gittim dȫde kadar bi sene gittim av̇şamnan olūdu bittin mi dȫde kadar vardı burda ta ben gece gittim bi sene beşe kadar okudum ama askerde üyreniyi insan Bulgalca da biliyirim Türkçe de biliyim Arapça bilmiyim Arapça biliydim bubam sālında amma askere gittim sene kaybettik tö öle odalar vadı camiden gittikcen sora bir kāve vadı küy içinde oraya gidēdik bi vasta giliydi televizi falan yok ozman orda eyleniydik o zaman ne annadacak onnar bilen ozman ītiyala ben genç ozman amma Osmannı budamış Türkiye burdamıştı ya to onnarı annadıladı zamanında nası olmuş būda Osmannı zam Pleven orda onnar ordaymış paşalar vamış yanında vāmış onnarın to onnala aldanmışlar geriden silah gelmemiş paşalar o sıralar ozman öbü tülü geriden kuvvet gelmemiş onnara Ruslar geliyiri çekililer şimdi işle Almanyaya Fransaya genşler siyrek kaldı burda çalışmaya gidiler ama büle toplanıp büle bi bizim küyümüzde yok mesela küy içinde mūtala yapsa gaste okuycaz kayıt oynacaz kāve çay içicez şah oynacaz büle elence bi bigir va top va onnada aske va onnada topuzlu kutuları va kutu kutu büle benim kaşımdan ben onun karşında ben bura çekeyem o öte çekeyeri biri biri düşsün padişah vāmış en büyükleri to padişah teslim alsın ben mesela o Tükiyede va çok oynıla c çocukka şindi öle üç köşede āştan çırakman deniyiz bilmem ne birer sopa koyız on metro tö ore bir alay var koydumuz yere biz döt kişi döt kişi sen çim çevirise onu sopayı alma gidemezik gicen ama senden kacıcan sen bana diyersen sen ozman çoban orda sen bekleycen sora çelik diyile sopadan çelik oynādık topçuluk var şin ozmanda vadı fudbol bis küyde ya nasıl bulmacaz toplaşırız bi yere sen kimne olaca Alilen benle kim olca erkes buluyu arkadaşını karşık oynasın kim kimi düşürebiliyse. ç iyidi bayram şindi bayram geldi mi Ramzan bayramı delikannı kızlar kız āmut var büyük dalı var o kesiyi çoktan da ona bi ip bālıyırız sallıyız şindi sen gȫmüşün Tükiye de var onna pikniklede sallılar sen şindi kız istiysin gidiy sen ipin ucundan o seni istemezse ineyri sen sallımıysın onu araba tekelenden dönecek deyiz bis bi uzun sırık bālarız BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI 70 75 80 85 90 95 100 371 tekēlen çatala iki taraf sırın şindi ip var kızlar şindi piniyi oraya sen şin binirsen kızın birini ben tutayım çeviriyiz onları büle battı şindi yok onnar ama o kız beni istemezse ben isteyem beni istemeyeri şin senin ellene vuruyırı sen bırak diyiri sen inatlık yapıysın ama işte tö öle ozman öle şin yoktu ozmannar tā başkaydı ba tā iyiydi şennikliydi şindi sen oyun lazım dil kızı şindi isteyesin kızı gideysin bubasının yanına hiş korunmıyı nasıl kız istiyiri to va͜hta gȫsün bi şey demiyiri kız ne dese şin tā başka ozman tā cahildik kövün isanları ı̇̄ tiyalar camiye gidēdik be canım bitta gideysin akrabanın elleni öpmē gideysin komşuların sana geliyler amūcam dayıcam var komşum var biz genç ozman bi ītiyalara nası bana geliyler bizde üle gidēdik çocukka he be toplanıyı ya mesele kızın va güven va ne var yemek yimē beraber yiydik bayramnarda bizim ilk günü Kūban şindi a͜ile vasa anife günü alırız av̇şam senden duru bayram sabahı camiden çıkcan sora keseriz bizim çoklumda evde koynum var kuzsu var olmayanlar alıyı bizim kesmeyende olur amma olmayanda ben şindi bu mālenin mesela baz seneden beri ben keseyim kūbanı bidikcen sora farketmi da öle fıkareler gelip de da͜ıdıdık yedi haneye sā tarafından birer pāça yedi yere ayırıyırız kesmemişlere veridik onnarı kalanı gelen musafire sende yīyiysin bi kaj gün yah̥ni yapādık kazanda biliyiz be canım suyunu tuzunu böberini koydukcan sora onu kadınnar biliyi işte öle ba üle geşti ayat zōlukta gȫdük d şindi genç olsam ben Alinin yaşında bizim zamanımızda sen dü͜üne gidemezdin dü͜üne gece gidemezdin biz delikanlı ama evliler nereye bir dü͜ün oldu elektirik meletrik yok fenerlen lambılar falan mumlan gīdik mi şindi av̇şamdan māzaya ozman ferece va kālada örtiydi ben şin girdi ama nasıl çıkıcam iki tarafa dūmuşlar evliler cahillik şi kim gīdise çıkana vurumuşla sūlediler bana içēde şin nası çıkıcam te ben yingem var ablan var onda var ferece ferece altına gīdim ben şindi onu e nası vuracak karıya göremezle ben çocuk on altı on yaşında milet çıktı kimsene bakmadılar kafaya vurıyılar çok cahillik sen kınaya orda dü͜ün nası bakma geliy karı olsun evliler olsun kızı var senin kızına milet sen soklamazsın bi kızla konuşamazsın gizli gizli konuşursan konuşucan tö öle geşti o günner ben sana vuriyrim ne var 372 105 110 115 120 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU ama şindi sebeslik al kızı git kasabaya dil mi şindi olsa hemen genç zorluk çektik biz ba erken gelmişik dünyaya ekmek ozman biz yidik misir üyütiriz yeriz būday yetmiyir hökmet alıy senin elinden bi vergi alıy to ekin alıyırı Bulgaristan zayif aç senden alıy benden alıy misiy otuz seksenden alı ben hepsi toplayım almazsan cezalıylar biz tam misir yüzeysin biz burda malay dēdik ona o karın doyurmıyır ama napıcan misir sert olıyı ūlede yedik bu sıcakkan sen acık şey koyiz bal atık kaymak bi şe ozman yiniyi bi şe komazsan ama yene yeriz arı bal var var ozmanda vadı şin tā çok te arılar va bal yapılar arı bizde biz yapmadık işi var neblem bi burkan bal alım ben beş lif bakeyiz bakeyiz da şindi ilesi şeker çoku veriledi şeker balı karışık ama şindi şeker pahalı oldukcan sora şeker az fark var dadındanda annayabilcen onna çoktu kestiler gecende ya bi tavşan beş yapıyırı altı yapıyırı neye tavşan de kır tavşanı bunnar lezzetli başka çok azaltık onları şindi yok fayda ekin yeler çok misir yeler ya ekin vecez yonca yeler kır tavşannarı onna lezzetli acık yişi yapıyı onların etleri nası onnar siyrek onnarı yasak ettiler avcılar çıkılar ama vumula vudumula saklıyoz vurulasa ama siyrek ona ilesi çok vadı ama şindi siyreldiler ayır ayır avcı ehliyet veriler o çıkabiliy sen çıkāsın çıkamazsın sen bi daya yalnız sen çıkamazsın bizim küde va mesele yimi avcı beraber çıkıyla yimisi de çıkıyla BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI 5 10 373 73 Anlatan : Memnibe Ali, 66 yaşında Derleme Yeri : Çerençe Konu : a) Tarhana yapımı a bizim tarhana dedimiz başka olur biz sütten pişiriz sütten pişiriz īnē sāyāsın mandayı ilk sāyāsın ondan so pişirisin südü dōrāsın ekmē koyāsın südün tuzunu dökēsin üstüne üstüne atārsın biraz pinir sepēlēsin ya͜ut da işmik yiysin kurutmıyız biz bizim av̇şam sabā südümüz geliyiri damda var ayvan va māzada vara damda onu sa͜isin av̇şam sabah sa͜ılıyo taze taze geliyi süt ondan da biz onu öle kullanırız yo͜udumuzu pinirimizi yaparız ya͜ımızı yaparız evel yayıklā vadı böle yayık vadı koyāsın yayı͜a toplayıp katını dövēsin karıştırısın böle sizin bildiniz fıçı ama gibi böle acıkın şe yukarda darali tokmā va böle bir şeyi vadı sopası onna vura vura yā düşer yāsı olur 374 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU 5 10 15 20 25 74 Anlatan : Halise Halise, 70 yaşında Derleme Yeri : Çerençe Konu : a) Peynir, marmelat, köfte yapımı b) Hatıralar c) Baklava ç) Çileler d) Düğün e) Kış Hazırlığı ve Pide a yetmiş yaşında ama işe gideyim to buriya işliyirım ben ev işi yapiyirim ev işi yapim annede siliyirim süpürim anneyi yıkıyırım pakliyim Bulgar karısı bakim çok güzel pı̇̄ nir yapiyi bu kadın sütten yapiyi ev pı̇̄ niri benzemiyi magazinin pīnirine ta tatlı oliyiri gidiyim ona ondan alıyım satıp biraz palı ama dadı yerinde dükana benzemiyi çok güzel nası yapādın sana yalan süylecem bu süylecek sana ben bilmiyim ama çok güzel pīnir yapiyi bir kaşkaval yapiyiri çok güzel şeler yapiyi karı marmalat erken böle isleyiri temizleyez isle içinden çekirde͜ini çıkarez maşineden geçirez kaynadiz onnarı güze kaynattı mı kurudiz onları koyiz onnarı bi kofaya bi kofadan bitta burkanlara koyiz koyduk mu burkannara peçatleyip onnarı kaynadiz istēse beş yıl dūsun al yi marmalat yapiyiriz dü͜ünner köftele çocum köfteye biz kimyon koyiz böle ekmek katiz kuru ekmek koyiz ete kimyon koyiz karabüber koyiz köfteye iste güzelce yogiriz götüriz onu bi furnaya furna gȫtiz o furunda onnar pişiriler pişi bitten koyiler böle pirinşli yapiyiris onnar da yapiyler böle dobeni diyiler Bulgarca Türkçesini sana ci͜er onu bunu katiyler kariştiler servele yapma köfte böle pirinşli çok güze şele oli de bi dü͜ün olsa da gȫseniz b annadırım kızlar şin kendi gidiy yavrum eskiden giderler istemē ne güvey gȫrüsün ne kıs insanını görür böle istēler kapālar yüzünü bi şey gerler verler ama şin açık açı͜a evvelkisi kalmadı evvel ta bi başkadı benim günümde bi ta bi başkadık benim günümde ben tö böle gittim ben bi ȫsüz yok ne anam ne bubam kimsem yoktu bi fakirdim bi fakirhaneye gittim ben tö böle gittikçen sona insanna ben onnarı gȫmedim küçücük gittim onnar da beni gȫmediler tö böle gittim onnara biraz zor alıştım yok ne anam ne bubam kimsem olmadına to orda onna çok zor yavrım orasını deşmeyelim de içim çok gürliyiri ȫsülük çok BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI 30 35 40 45 50 55 60 375 çektim bakma bir fakir insanım ben bakma ama şindikiler isle böle gidiyler görişiyler isteşiyler bile bile sevişiyler ama çok da çabucak ayriliyler yavrım geçim de yok görisin hayat çok fena şindi ya aleme gitmek māfe de͜il alemde geçinmek var yavrım şimdikiler durmiyirı otūdum ne kadar dayak yedim çocum ne kadar çille çektim bir uşacım vadı o odada kocam sora yedi sekiz sene oldu evlendi yedi sekiz seneden sora kocam üstüme evlendi başka karı getiydi gene kaldım çillede burıya geleri kayrı altmış altıda geldim Çerenceye kīk dört sene oliyi kīk beş sene oliyi buda isle geçindim amma būda uşa͜ım yoktu orda uşa͜ım vadı uşa͜ım vēmediler o uşak da çille çekti atıldı atıldı götūmüşler Vanaya pılaja diye götūmüşler ōda da öldūmüşler hayda haberini alıvedim çok çille çektim yavrım ȫsüz kalmasın insan bi insan donunu ikiye koymasın bi tene uşacım va şindi Türkiyede o da bazı geliy bazı onun da bi uşacı var uşak gidiyi şindiye kadar mektebe öteye beriye gidiyi o da uşa͜ını bırakamiyi kocası Tiray diyiri başka taraflara gidiyi kocası o da to uşa Ertan sen nirde Ertan nirde kaldın nireye gittin ēkez uşa͜ını gözidiyi göriysin şin zamannarı dil sadece Türkiye çocum burası da fena çıkāsan evine dönemezsin iç ıştınmıycan tö böle ēdircen kafacını geçinecen öbü tūlü yavrım çok fena çok fena bunu bilesin ba av̇şam tö be diyiler bana kapını ne sinci kuysin gözüm ben yannız ben kocam öldü on beş gün ölü kocam Irakta kanser deyisiniz siz kanserden öldü diyiler bana kapını neçin zincir koyisin yavrım kōkudan koyiyim kōkudan çok kōkiyirim kız diyi gel bana Tükiye orda da duramiyirim neden duramiyim de ben lazım alışık işliyim yasaklara çıkim kazim ekim dikim ben öle īsan böle bazı bizim mūtarımız Tük Hasan geliy te yeni yıl yapeyle onu bunu yapeyle anne bize baklava yapsana onnara baklava yapiyirim yeni yıla böle pazı pidesi yapim onnara onnar da çok seviyler beni ben de onnarı çok seviyim çocum öle bir anne ben c ben şin baklavam böle yapiyrim sütle aliyim gonşuladan bi kere sütcez neyse hepsini şeyine göre bazı yapāsan bej tepsi bej tepsiye bej yımta kırıyim çok yımta isle olmiyi pazı kesiliyiri ne az isle ne çok isle kararı bej yımıta bi tepsi bi yımıta beş tepsilik azır oliyim ben mısafirimde geldinde bulunsun bende süt de buli süt de kariyim onu 376 65 70 75 80 85 90 95 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU gününde yazı koyim içine sora acıcık bi damnacık adeta soda acık bi damnacık şey olmasın günah olmasın bi damna tuz koyim sade pazın güze yazılsın pazılım oli bitta sofraya göre onu bitta büziyim tö böle danteĺ gibi büziyim onu tepsilere koyim onları pişirim onnarı haşliyim onnarı çocum olsa azıda vercem size bi tepsi pide de alın bende yiyin ama yok şin bayram olacek bayrama gene geceseniz bir hadise nine va būda diye ūrayın bana da çocum gelin haçan geliysiniz buri ūriyin bana her vakıt kapım açık ben böleleri sizin gibileri çok seviyem yavrım çünkü ben bir garip insan acıklı bir insan bunu bilin ç tāla zamanında çilleyle gidēdik evel vadı bi eşecik eşşekle sürēdi bubacım bize ēdiremezdi bize yedi uşak biz yedi uşak ama kaldık ȫsüz benim bubam üstüme evleniyi ninemin bırakiy bize benim bubam yapiy bu işi ondan sora ben de te evlendim ben de kocam üstüme evlendi bu bize yazgı çocum bubacım gider iki inek bir ak īnemiz vadı bi gök īnemiz va gider tālaya işleriz naret dolmaz işleriz işleriz naret dōla gene aç misir külüri yeris misir malayı yeris ninecim aleme gider işle Bulgalara zenginnere gider ninem gider o zenginner nineme bi somun verirle bi ekmek beyaz ekmek veriler yedi uşak geliriz getiri ninim yedi uşā birer birer pāça birer pāça kuparı verir bize ne çilleler çektik yavrm nası annadayım sana yiriz o ekmē uşak dil mi bize bakarız deriz uşaklar birbirimize senin ekme͜in büyük benim ekmem küçük çekişiriz uşak dil mi öle kavga yapādık aramızda ninecim oturdu büle ālamak āla çok çille çektik yavrım evel naret naret yermez babacımı toplalar kapalar götürüler toplalar çocum bubacım bazı yedir bazı yediremez aç kalırız mūtalı͜a jandalar geliy evel böledi şindi bakma gene topliyler gene şey ediler ama ba av̇şam topladıla mı yarın av̇şamı saliyler ama ozman dayak dayak yok ta neden vesin ne kadar bubacımı döveler bi kere bubacımı evel sarık vadı onnarın kafalanda bu da beline kuşak vādı çāşīlā bubam evel zaman çalma diyiler saya çalmata diyiler Bulgalar bis sarık koyiler burıya belini kuşak koyalar bubacım bubacım tutuvemişler önünde bālamışlar bālamışlar sarıkla adam geldi bele azı bütün köpümüş ne kadar dayak Bulgala çok yaptılar kominizma zamanında çok çocum iç kapının dışına çıkāmadık ne görgüle gȫdük ama bereket vēsin şindi o kada yok şe gene kōku BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI 100 105 110 115 120 377 va ama evelki kada yok ya annadın çocum anıyısına neden gitti bizim Tükle çilleden gitti ne çilleler çektik yavrım ne satmadım gel de gör yok mudu hayvanım mı yoktu īne͜im mi yoktu keçim mi yoktu koyun mu yoku zordan sattık hepsini kaldık çıplacık bi de Tǖkiyeye gidemedik kaldık çıplacık ben odan beri hep açık açık sa alemlere işe gidemde ben yetmiş yaşında karı ben pensiyem bana yetmicek mi yeticek ama zordan gidiyim ben vēdiyim kızımı e onunda uşa͜ı var kız bana vēsin bak güve͜i tatlı çillede o güvē kazaniyir ama o nası kazanıyı o biliyiri onnar da taze gittiler bi çantala gittiler kaçak gittiler uşacını aldı gitti de ta evleri yok kirada sen kira ama bereket vēsin kira parası almiler kendi īsanları vēdi onnara ev Pendikte duriler konutlada emma para ermiyırı uşak okudiyırı bi güvē çalışiyi kız biraz sālam bir asta çok çok işleyemiyırı ben yādım edemem uşa͜ıma aba çocum edecem ama neyle bende de yok bi pensiye yediremim bende yalnısça durim to do yukada evlerim va evlerim kazama gibi kız diyi bana gel nası gidim nere istiysiniz nere ben şin götürem sizi bi başka yere şin git yukarı git sen şin yolcu dōru ben sana sölicem git sen şini dōrı sapacan sa͜aya kö Çerence Çerence bu kȫ çengene Çerençe git tükan öte sapacaz şindi git şindi dōru tö böle dōru ben bi ītiyar anneye götürecem seni git şindi bure bure bure aşaya aşaya git şini ileri te to ileriki evlere içeri sokacam seni bir anneyle bak nası annadacanız bi ı̇̄ tiyar anneye götürecem sizi git git ileri o kapının önünde durucan şin git to bu kapının dur sen şindi hah to buda 378 5 10 15 20 25 30 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU 75 Anlatan : Nazmiye, 70 yaşında Derleme Yeri : Çerençe Konu : a) Düğün b) Kış Hazırlığı ve Pide a kız evinde çocuk evinde ekmeği da͜ıdırlar dü͜ünlere ça͜ırırlar insanları birer paça ekmek veriler böle şindi kalmadı öle yaptık te bak üç av̇şam dü͜ün yapādık ta pirşembeden başlalar ekmek yapālar üç av̇şam dü͜ün gelin almak andan sona e gelin alcı gelir alır gelin oturu alaya dakı makı öle kızı istemeniz Allahın emrinnen gideler isteme akrabalar razı gelīlese veriler mesela çocuk evinden gidēler akrabalar kız evine gidēler kız itemē e dü͜ünde bis evvel çok şeler yapādık da şindi kalan kalmadı evel şini pide yapālar sütlü yapālar işli yapālar baklava yapālar pide yapālar yānı çōba süt aşı diyiler pirinci kabādısın sütlen şekelen dökēsin tabaklara epsimiz ondan şindi böle şindi bi çanaktan yiydik epsimiz bi çanakta şindi ēkese ayrı tabak ya bi çanak tarana yapālar ben burıya geldim on bi kişidik sekiz sene eltile dūduk elti kayna kaynata tā dede de sādı kaynatam bubası da sādı doksan iki yaşında öldü rāmetli eh bakmışın iki kaşık aldın almadın tarna bitmiş uşa͜ına bakāsın eşe͜ine bakāsın yeni gelin dil mi o su iste kalkasın bu şi istesin bakmışın bitmiş açıkta utanmak var ya b tarna karıdan neler kara büber iş hamıdan ta kara büber siz şi diyisiniz zencefil falan bizde yok ta siz koyiler ōda şin bi şiye ıslalar onu av̇şamdan burkana bi şeye nereye olusa bi çanā su kaynaka koyalar onu da onu südü var andan sona yo͜udu va kokusu va işamıda anneler ekmek yapādı evde haftalaca yidik yavrım şindi biz iki gün duriyi ekmek bayatlamış e gene de sıcak tōbalara koyiler ta Tırgovişten geliyi anneye sor bakalım kabāsın deye beklēsin sona ozman inekle bol sāyā bol sana ya͜ı şindi bunla yā mı aldıklanız bizim ev ya͜ı şindi annem böle dedemin yüz keçisi vāmış ben ermedim onnara da nemin ermiş ben küçük o zaman uşakka andan sona annem sabāka kamış insan iç yatmazmış ya dövemiş o şindi sütler topliyiz ya üstüne alisin kayma͜ını alisin andan sona böle yayıkla vādı böle lömbür lömbür lömbür acık da ılık su koyisin sona o sütten yā ayrılıyiri so͜uk sula acık topliyis bi çanak yā yapa BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI 35 40 45 50 55 60 65 379 rāmetli bi çanak ya e pideler tatlı olūdu şindi işmik yapar siz çökelek diyisinize işmik yaparız işmī de şindi ya͜ayı aldıka o ayranı kaynadiyisin o kalan ayranı kaynaya kaynaya o da pāça pāça oliyi işmik oliyi süziysin sona tuzliysin gavanoza koyiysin nere koyasa o zaman dolap molap yok kışlık kurutmala yemişle çok o zaman kaysı kurudūlar andan sona köstende erī kurudūlar kimde ne yemiş vasa üzüm o kada buda bizim şe etmezde başka yemiş kurūdular böle kompot şeyi yok bi tencere hoşaf bi tencere āmut bi fıcı āmut tūşusu bi fıcı büber taha ne koya bi fıcı da lāna gavanoz mavanoz yok bütün kışı çıkarīsın oda eh di͜iştiriyisin be ya he gün bi yemek yinmiyi fasıle pişirisin patates yeme͜i yapasın etcez vasa yani yapasın nīde özel yemek neblem var oliyi oliyi baklava pide onların şini kurbanı oliyiri uşaklanda kesiyler ben de ōlum bir Ankarada göçmen mālesi Pursaklada ama göçmen yakın onna uçak alanına yakın annem doksan yaşında babam öldü onnan evleri yukāda babam çifçilik yapādı dokuz yaşında başlamış sürmē babasınnan kimde inek var inekle kimde at var atla kimde ne varsa misir ekim sona üş tane begi babam rāmetli böle ip bālar hāman kovālā kovālā atları kovālā acık şiyettin mi düven bizde düvende çekiniydik uşakka hemen ekinnen samanı ayiriyi bitta samanı ekini tınaz yapalā sona makina va babam rāmetli çevir çevire annem koyar kofa kofa kofa ayırır şeyi gübürünü ayırılar sona naret kapıdan gitmezler süt nareti et nareti va yok ali beki sana kalmiycek misir yemekleri olmuş boday çok ama naret bulgur mu bulgu da nele kaynadıdı kaynadıdı sona böle şiler vadı çekele bulgur çekēdik kayalāla kayalāla bulgu çekēdik bulguru tö öle işi şe yapa sarma yaparız işi aşa da koyarız bulguru e yapan koyi karıştırıp onu pinile zaten rāmetli bulgu pidesi yapādı işli pide az mı olur yayāsın pazıyı acık pinı̇̄ katasın ona yokluk va yokluk biz gȫmedik çok şükür Allaha amma annemin gömüş yokluk bunnar hep yamalar hep yamalar şindi çöpe hayda bü͜ün giydini yarın giymi gençler ya ama fakir a͜ileler vādı Tükiyeden bu çocuk o māllim ben Halise altı sene oldu atık böle kaybettik yataktan düştü bitta öle ateşlikler vadı bir kara bakır kurulmuştu bi de şiye kuka hep ateşlin üstünde şindi de nebiliz be şiye mantı makarna keseriz sizinkiler şindi şiye koyiyler sizin mantılar başka bizim mantılar gene başka bizim hamırdan su Allah suyunan tö böle yapiz onnarı kesiyiz baştan böle kaynaka su saliysin 380 70 75 80 85 90 95 100 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU çıkariysin ne kada hamırın vasa mesela bitince şiy ediysin susuz kalsın sona yo͜utla mı yapacan yā karar yēsin pinirle yo͜utla sāmısakla tö öle yo͜udu kaynadiyiz südü ılcacık böle şey etti mi pama͜ında yancak kadar maya koyiz satın aliz aynı yo͜uttan mayalık bırakiysin mesele bitta sariysin onu tutuniyi bitta sona kışlık kışlık gene gavanoza koyiz gene peççatliyiz accık kaynadiyiz kışlıkta oli mesele şin salarım var sona saglıyır olmiyiri lazım oldukça ep dükkan dükkan o bıldır çok oldu büyük kış oldu bir kar yadı bu kapıları açamadık buraya kadar ama o ka bitta torunnar büyüttüm torunların uşakları oldu biri beş yaşına gīdi iç gōmedim anneyi bırakıp ta gidemiyim Ankaraya ya bi av̇şam bi yere gitsem yanında insan bırakiyirim yok annatma insan kalmadı yavrım kalmadı çok azaldı camiye bilem giden yok çocum evel vadı bayram giliyi silme süpǖmē temizlemē gidiyler pakliyler camiyi bereket vēsin mūtarımız duvarı yıkıldı yaptıtı bizim yadım ediyler veriyler bırakma cami hepten boş ama kim gitsin yavrım yok kalmadı öldü īsannar çocum geş geş gidiyler insanlar öldü öliy de kanser benim kocam da öyle çok kanser çoku kanser gidiy ben bilmim gencecik gencecik yavrım çok çille gencecik çocuklar geçen sene oliyi ta bi çocukcaz gencecik gecen sene oliyi Cırolanın Hasan kanser hem de altı ayda altı ay gitti gitti benim kocam bī sene yattı yatakta dokuz ay ayakta getirim götürüm hepsi vādı yavrım ben burasının suyu balkan suyu ama karıştıdılar şin su aşadan çıkadılar bi su ama bilmiyim nasıl su çıkādılar bazı katiyle bazı katmiyler sudan mı belki de yakın zamanda çıkādılar to da va beki beş altı sene gibi bi şe va aşadan çıkādılar evel balkan suyuydu ta temiz su amma dil yavrum sudan çocuk do͜umunda bi ebe anne getirilemiş zorna yavrum zorna kum bakaktırlamış annele biz öle gōmedik biz gittik do͜umaneye çocuk dōmunda deyi nasıl deyir anne ebe anne getirle zoru zoruna ölecek mi kalacek mi ozman atmış bīde annele kīkıncı senesi kīkta mı evlenmişler evde ayçicē yāsını koyiyle böle küçücük bi şeye o ışılıyı gene sǖmek işlemişler çorap örmüşle ışık söndüm biz gōmüyüz şindi yok yok ayçiçek yāsını koyup ta fitil yapıp böle ışık için yakıyomuşlar uşaklana annatsınla söylesinne genşlere evelkine uştan gelmiş bu çocuk evel ne olmuş nası geçmiş istiyi söylesin uşaklara o oca bu mallim kendisi de uşaklara annadacak evelkinin nası oldūnu talebelerine annadacek BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI 5 10 15 20 25 30 381 76 Anlatan : Uriye Feti, 72 yaşında Derleme Yeri : Makak (Makak) Konu : a) Sohbet b) Bayram c) Kış Akşamları ç) Düğün d) Hatıralar a bundan yā dömüşle anay buña ne diyiler ni o şidi aney tiz ba ya dövüle amma onda bu da sütten ya çıkarıyolar terem yā elle çıkama yöntemi yapa bilmim gel gör bu tarak yapaları tarıyola önce eskiden elle eskiden yapıyomuşlar o pamuk gibi oluyo koyunnarın yapası te elle ekin biçiyomuşlar eskiden bu bi tane orak elinde eline geçiriyo eli kesmesin diye bu ekmek fırına yormak için mi ekmek kırıyırız tekne yormak için hamurun suvacı eskiden taşıyomuşla yukada suvacı göstermelik çölmek topraktan kahve içiceniz mi yetmiş eki bu köyde büyüdüm ninem babam vadı burda ninem tamuḫta işlerdi çoḫ şey derdi işlerdi karı ama bır̄ şeyden on yedi ya ne kadar ograştı şey etti öldüler gittiler köv ben tarladan işledım yirmi eki sene tarlada işledim çapa kazdım yedinci klas ondan sora yirmi altı sene saycıydım manda sāgdık aparatla baştan tarlalarda işledik şindiye gadar ograştık ograşmak tarlada sabahlayın ġalḫardık erken ġalḫardık ben koyun sayardım süpürür̄ düm tarlaya av̇şam üstünde ḳaranlıḳta toplanırdıḳ tarla yemeḳ ni bulursaz yımırta şey ederdıḳ ondan kartopu şey ederdıḳ suda pişirirdiḳ er şey vardı kompir yapardıḳ çapa kazardıḳ epsini ben mı ben oynamaḫtan iş aberim yok ben ḳardaşlarım ep baḫtım onnara yeki tane bır̄ gardaşım var gıs ġardaşım bır̄ da çocuk gardaşım var ninem rāmetlı́ işlerdi aleme başka türlü bır̄ ekmek için benım rāmetlı́ çok çenelidi yeri suvardıḳ şindi evlerin içi düşeme baştan şidi biyaz topraḳ duvarlar yerler ḳırmızı topraḳ b bayramnar geçerdi vaḫtindi çoḫ şey geçerdi ama burda kalmadı kimi görürdüḳ toplanırdıḳ şi toplardıḳ şeker meker kuru diyirler kurumaj derdik bis yu ufaḫ te böle mendile balardıḳ yoḫ gardaşım torbada yoḫ mendile bāladı ninem doldururduk biz onu duldurdunan aydi gelirdiḳ eve onu boşaldırdıḳ gene giderdiḳ ki oli çoḫ geşettiler de Türkiye’ye gittiler elli bır̄ de gittiler ondan sora elli bır̄ de bayramlara tatlı yapan 382 35 40 45 50 55 60 65 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU yapardı bis tatlı yapardıḳ çörbelek yapayıdıḳ çörbelek hamırı kar̄ ar̄ dım he hamıra bır̄ as şi soda ekmek sodası bır yımır̄ ta bır̄ de sulan yayardım onu te böle yayardım yeti buraya böle yapādık yikiye bölürdün yikiye bölürdün içine et koyardıḳ bazsına karton koyardıḳ başka çoḳ şeydi bızım şiyimiz ninem rametlı́ giderdi işe bız gece gündüz işte gece annem ba͜hardı uşaga gündüz ben c kışın evdemis kışın göri evdeyis babam çıraḫtı Bulġarlarda çoh bahtı bize çoḫ baḫtı yiyecen diyecen nasıl diyim isan çoḫ baḫtı ama öldüler sora sora gitti bubam incinostolarda oraya gittiler ondan sora şey orda işler̄ di çoh para kazanırdı amma ep gene şiy ne diyim ona darcaoglu parası darcaoglu isle sora sora elli bır̄ de gittiler tekeze istemeyiz dediler tekeze dedı erkes şey etsın geçmiycek şeye ne şunun adı tekeze gelirse şey er şey kıj gün evde ni yapayık asır oriymız ya şiy misirin yapra͜ından şindi yok öle şiler şindi bi çeşit moda bütün ya bis çok şey derdik öteye beriye giderdıḫ amma bır̄ gittiler türkiye iki gittiler sonda şiye gittiler on on beş ane var yok burda erkes bır̄ Stalin sürgün yapmışa bırda on ane ç burda yaḳındıḳ ne olacaḳ baştan erkes şiy yapardılar alem nasıl diyim ya ben evlendı́m on altı yaşında beni evlendır̄ diler yaptıḳ dü͜ünü kaynatam istediler küçüktüm mektep bitirdim altıncı yedinci klas ondan çok şey büyüktü on bır̄ yaş büyüktü sen istemedın kücük mücük beni yolladılar haydi yaptık dü͜ünü bır̄ iki gızım var dü͜ün üj dört gün yapardıḳ ni hazırlardıh vahtın birisinde sofra koyardık yemeḳ ondan sora ḳāve çok iç başka türlü şey yoktu yemeklerden ne azırlayıḳ sofra sofra koyardıh amma çorbası şey börek diyiriz biz çorba sütsüz çorba onu yapardıḳ tatlı matlı yapardılar dü͜ün bır̄ gün yapardılar bır̄ gün yapardıḳ çorba yemeḳ yapardık öbür günü üj gün çeşit sofralar ondan sora bır̄ taha bır̄ az acık ḳāveni yapsın da dü͜ünde bır̄ gün iki gün üj gün dü͜ün kızı aldız nasıl olıyırı şeker gibi neblim onna çohunu yapamazdıḳ ama şimdilik te öle ya davullan zurnalan şi ederdıh sora devirsi gününe kalırdıh üj gün kalırdıh dü͜ün evinde kalmiyırı avşam on şeyi bırakırdıḳ kız orda kız bır̄ gün eki gün üçüncü günü şeylen bütün aylanırdık tarlada marlada köyde av̇şama kadar gelidık bır ta onnan BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI 70 75 80 85 90 95 383 toplanırdı erkes evine ḳalırdı ısım akraba onu yapardıḳ aḫşam kündüz erke evinde üj gün ya akrabalar kim nasıl şey ederse şindiye kadar ama sene seneden çok tarikat olduk ivel zaman şeyleri bilmezdıḳ çok ne yerdık ne dıyısın a bayramnık kimde vardı vardı kimde yoktu yoktu fakir idıḳ evi babamız yaptı babamız yaptı burda evimiz vardı bu çocuk geldi yanımıza şimdi yaptık güve enci köyde ikisi bır̄ bır̄ ından çok şeyler annesi doksan yaş ya d annem rametlı bahardı şiy öldü astalandı öldü çok şeydi o sora ninem rametlı nası uyumazdı onna bambaşka uyuşmazdı yerdi sopayı şey ederdi ninem çok işe çok şey derdi ölüm derecesinde oldu da gene rametli oraştı bubam da çoḫ oraştı hayır bizlen oraşmıyır işlen oraşıyırı e sen o kadar sen oḳıysın mallim bizim uşaḫlar şeytti bitirdi gız mektebi şindi başladı gidicek şiye Varnaya haydi haydi şiye gittık tarlaya gittık rametli ninem bubam oraşıylar işle ben dedim bu ayamı dedim soksam burıya ni olur acaba dedim bütün te böle valık dedik biz ona ya buba dedim öküzler benim ayamı şitti dedim te bu ayak kırıldı sı͜ırlar çeviriy ya ondan şey ettık ne yapacaz ḳoydu beni arḳasına bubam götürdü beni şeye gittık Voyvoda ḳoyuna gittik orıya gittık söyledi isan nası yapıcam ayanı şiye koyacan demire koyacam sana dedi şına dedi ama şınayı şey etmedim sora sora geldi şiye yaptı bereket versin çok şeyler geçirdim gardaşım tarlalarda geçirdim ondan sora şeyde geçirdim mandarlarlan çiflik burada şeyde var var fazla yirmi altı sene manda sādım neler neler oldu çok oraştık çok şey ettıḳ öteden beriden bazsı şey ediyir te burdan burıya ḳadar demir koydular yeki sene oldu sora baştan at arabasından düştüm bütün te bu şey ya yavaş yavaş geziniyirim onnan annamıyirim ben getirim ben getiriyırım bütün gün yavaş yavaş başka türlü yok ne şiy ediyim çoḫ Bulgarca ne diyirler şuna eki sene oldu gemir koydular te onnan oraşıyrım gardaş arıyır çok arıyır götürdüler şeye 384 5 10 15 20 25 30 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU 77 Anlatan : Şerife Kurt, 65 yaşında Derleme Yeri : Karagözler (Bujurova) Konu : a) Sohbet b) Düğün c) Yemekler ç) Oyun d) Sağlık e) Köy Tanıtımı a işmimiz pinirimiz va yūdumuzu kendimiz çaloz hepsini hadi ismimi yazma ben ihtiya yavrum istemim dü͜ünnemiz kimisi ileden getirö kimisi dü͜ün sabahı getirö kimisi cuma akşamı Bujurova Bulgarca ismi Bujurova atmış beş çalışom işte burda kımetin yanında süpürüverim temizlikçi doktorun yanında burasının sokakları gelinne ikimiz temizlikçiyiz ya te yemekle süledim kuru fasulyemiz var kaynadoruz açik öte berice kaynadoz sürüveriz an so yenden gene sıcak su kuyup kaynadorız su͜anını duriysin büberini duriysin sona salçasını yasını karardıp dököz ya b dü͜ünnerde şindi köfte veröz kızı istemeye ilk önce yüzük dakola andon sa yüzük dakdı mı şindi büle yapoz askilerdende gene ölemiş be çocum istēmişler ana buba çocun haberi bilem olmazmış çocu͜a anası bubası halası dedesi istemiş an so getirip bī kına emen ozman büle dü͜ün yapmak yok eskide bi kına emen aydi okutman dila gidiliymiş yavrım arıbıyla manda araba öküz araba ayreten mandala vamış gelin alma arabalar büle asırdan paladan örtük öle getiriymişler şindi arabalala atılo hepsi atılo akadan alolar ana ısım akrabası arabanın arkasınnan eki ato şeker da͜ıdo kayna hepsi olo evelde olumuş bollunu olsunmuş gelin orda fıkarelik görmesin bolluk diye gelinin bubası kolundan tutar bubası pindirir arabaya bindiröller ondan so çocuk tarafına teslim edöler yingeleri ka͜ik alıp çocuk taraf götürö yip geröler genşler tö büle ye ihtiyalar emen adet yerine gelsin birkaç para veriler ondan so çözerler ipi salalar gelini aydi alma gelikende toprak bastı parası alımışlar evel yavrım şindi yok girekende gene aynı yirmi left mi ne kadar para alımışla gelini alma gelöler deye ya gideken de genşler geremiş emen te tora inerkene va yavrım ıbrık veriliydi su dökelek gelin kapısına kada su dökelek gider ordan elline iki birinda ya birinde bal büle kapıyı yaptırıla üç kere yāla bal gibi geçinsinner deye e o kadadı baya BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI 35 40 45 50 55 60 65 385 c yemekleden de evel aynı büle urulur gene gömme yapāla geline pide yapāla gömmeyi mayala karosın ilk önce iki saat ivel sona içine pinirini kuyosın küçürek küçürek koparıp içine piniri büle yapıp kuyosın yumırtela üstünü yurtla yalayıp fırına verösin ona so geline kuyala bi sa ben dōdum bu küyden bu küye de gelin gittim buralıyım ben ya kay sabahlayın ne olusa ana buba biçem onu yiyiveröle toptan sonra da ka͜ik yapāla çorba yapāla e çorbayı tūlü çorba var er tūlü çorba va er tülü çorba var kemikli kaynadolar imdi bır̄ ne yānı bır̄ ne kemik suyunda onda so kuyasın epsini eti atasın içine salçayla gene su͜an kavırısın katıklasın onu tö öle sopa gibi olur onda so çorba olur anda so yānıyı vereler yānıyı da aynı lokma kestik mi ayvanı koca ayvanı küçük koyun koyun keser kimsi lokmalıysın kuyosın kavurosın anda so su͜an atosın böber koyısın markusını kuyosın onda so katıklıysın gene kaynadosın kaynak suyunu kuyosın yanı oldu va ya geçen de yaptık iftarda te bırda te epten avlı içinde pişidik yānı erkeze sarma saroz lāna sarması saroz şindiki genşle pirinşle yapo yavrım biz ihtiyala bulgurla yapādık ivel ama şin genşler bulguru biyenmiyi bulgurla yapadık bulgur katıklasın su͜anını kuyasın epsini etini kuyasın acık lāna sarmasına sararsın tencerede pişirip yiysin bayramda te yānı yapoz su bidesi yapoz keşkemizi öröz pirincimizi öröz yānımızı yapoz çorbamızı yapoz tatlımızı yapoz yānı te aynı öle kavırorız annattım gibi öbü kö isle orasını yaptıla şin bunu yapıcakla ben te deyim ya doktor geliyo bıra temizliyirim odasını mūtarın odasını temizliyirim anda so çıkom işte burası buda dōdum burası gitmem de admış bej Şerife Kurt dēler orda ısım nemiz var annlattım yapoz keşkek yapoz armut deyiz biz de haşlama deyiz kireze kirez deyiz alfat onna küçücük armutla alfat var bilem bunnarda tūşu çok güzel öli toplıyırız yıkıyırız kuyorız ondan so bi kofa su olor kapıysın azını gölgede dursun yapoz pazlamaç deyiz mayayla da yapoz yurtlada yapoz maya kuyoz yāniyi anlattım te enle kavıroz lokma lokma ayvandan işte öle ç nası oyunnar oynıcak karpız çalmak übecik yapādık büle sekiz on kız yaparız çalar kaçarız işte öle çocuklala çelik oynar ivel anam yaparke ben birer çıbar bi kafa yapala iki kol tö öledi 386 70 75 80 85 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU d Şumene götürülüdü yavrım kasabalada vadı gene annelemiz sarāmış öle sirkele yaş palamı kuyamışla şindi bilem doktorlar süliyir yaş palaya saroz uşā ne bilem be çocum tetreyi toplayırız tetreyi yaraya kaynadoz suyuna bu͜o tutorız bu͜o çıkoro bu͜o ineklerin yenneri şişti mi kayradosın tencereyi buharını yerine götürüp bugusuna ya yaraya tö öle burda geçmeyen yara va bugusuna tutāsın faydalı o da faydalı çok neblem ba yavrım biz öle çok gezmezdik vadı zehir ivel annele ebelik bilem yapamış ep eski e Karagözler burası aşakı Karagözler Bojurovo Bulgar ismi yukakisi Çernoko burası Bojurovo o vakıt uşak neblem ba yavrım ı̇̄ tiyar Zinep anneden sade işidiydim ivel arastalī vamış ta çok kırılmış küler te burda Vırbıtza deyler derenin boyuna tö büle yar altına sokmuş insanna kendilerine de to onna kurtulmuş yukalada var büle öle ya orda çok burda yok bu kü aynısı bizim gene evler eskiymiş sona yeni oldu samanda var he yerde var adı pınar burası te aşa͜ı māle pınarı he yer pınarımız var deremiz de var hij bilmiyim bizim derenin bunda yok Durcak küyünde dilmidi göller be to mezālın beri yanında ayvanlar oraya girēmiş to bu üç küyün ayvani ora mezālın beriyince buralada yok Tuşivitzada va toplanıdı ihtiya sekiz on ihtiya gidele ora başka benden bu kadar yavrım BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI 5 10 15 20 25 30 387 78 Anlatan : Fatma Hüseyinova, 65 yaşında Derleme Yeri : Turuca (Staniyantsi) Konu : a) Düğün b) Kış Geceleri c) Bayram a kız istemē evel gidilidi enle yolladıla bir erkek mi olcak bi kadın mı gidip anadan babadan istele dünürcü gibi ister Allah’ın emri nersede ana bubada razı geliysede andan sona başlalar nışanlı yapma nışanda çok bocalar yapılīdı evel bizim bōça yapādık anaya bubaya ısım akrabaya eşe dosta boh̥ça çok olur şindi o boh̥çalar battı ondan sona nışan oldu mu deseler bir sene nışanlı kalacak dey bi sene sora dü͜üne başlalar ne zaman de sana buba dü͜ün ne zamana karar alısalar a sora bittaka dü͜ün başladı mı birinci kına yaparıs birinci kınada türkü sülenir oynanır şalvar onu bunu giyilir öle olūdu so ikinci kına dēdik ikinci kınada da gene davul tutālar davullalan öle oynanıdı ondan so dü͜ün başlar pazar günü bizim dü͜ünümüz ta başlar çarşambadan çarşambada çiyiz alma gidēler perşembede çiyiz sererler perşembe akşamı cuma av̇şamı birinci kına olur cumörtesi av̇şamları ikinci kına olur pazar günü dü͜ün olur dü͜ünde bittaka dakıla olu diye evel dakılada büle biz de altındır onudur bunudur büle yeni şeleden yoktu tencere bakır para yorgan döşek öle şele veriliydi yemek yapılīdı yemek yapādık. amma evelki yemeklemiz hilten başladık on üç on dört çeşit yemek yapardık biz bi dü͜ünde başlarız çorbasınan bidesinden yānısından baklavasından kaba͜ından sütlüaşından işliaşından unlukla turba varınca yurtla turp yaparıs onu koduk mu soraya atık deler kimse korkmasın yurtla turp yendi mi kimse rātsız olmas bu çok yime͜i yise de o bütün soranın yemek yen bittike ilacı da yemekleden mi ilk önce çorba çorbayı sütlen pilaf yaparıs sütle pilafla enle pilafı kızardırız yazarız so͜uk pilafı baştan hamır kararız yazarız onu yazdık mı güne karşı sereriz güne karşı serdik mi gevredi mi toplarız yenden o pilafı yene ateşte büle kızardırıs kıymık kıymık büyü ufalarız bitta kızardık suya salarız onu bıras az bi su kuyup ondan sora içine süt ekleriz pişti mi kabardı mı üstüne de sāyāsı karardıp dökeriz bittaka verilir ardından börülce börülceyi de gene kuyarız ateşe börülcesine suyunu içine su͜an dugrarız koza büberini atarız kaynatırız pişti mi börülce 388 35 40 45 50 55 60 65 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU yencek hale geldi mi andan sora bitta karik yāla un kavuruz ona sāyāsı kavuruz biz o zaman evel çok hayvan bakardık hayvannadan büle dükandan çok az alınīdı bu gündendi yāları ta çok tereyagı kullanılīdı un kavurusun yāla unu ondan so üstüne dökeriz üstüne döktük mü bitta karik içinede kuyarız kokusunu pestilini kırmızı böberini o yimek hazır olur bitta soraya kuyulur ondan ardından bi san bide verilir o pideyi de yenen baştan nirten hamırı yaparıs kararız unna yımırtála sula hamır küçük küçük büle böleriz onnarı bitta oklavalala yazıyıp fırın üstünde kızgın fırının üstünde büle gevredürüz onnarı gevrettik mi ona so parça parça olır gevrettikten sora pide sa͜annarının dibine kuyarız gene tereya͜ıyı üstüne hıslarız bi başka sa͜anın içinde pazıyı hıslarız su kuyup kuyarız onu sa͜anın üstüne içine arasına sepeleyeriz peyniri ufalayıp gene dört kat büle yaş pazıyı ıslayıp ıslayıp en üstüne de bi kırmadan bir pazı kuyup yenden onu fırında pişiriz ateş üstünde kızardırız alt tarafı sona üstün çeviriz alt üs ederiz öte tarafı da iki tarafı da pişti mi bitta verilir soraya onna öle pişik onun arkasından yānı yaparız tavuk yānısı tavuktan yaparız tavū ilk önce keseriz temizleriz yolarız onu parçalarız kuyarız bi tencerenin içine içine gene dugrarız su͜an bi koza büber atarız kaynadırız onu suyunu kuyup pişti mi tavū çıkarız suyun içinden kıymıklayıp temizleriz onu kemi͜inden ayıtlayıp yenden salarız yālı suyun içine bıraz da pirinç atarız arkasından yāla suvanna un kavurup üstüne dökeriz onu döktük mü yanımız azır olur bitta başlarız sa͜anlara kuyup da͜ıtmā isannara onu veriz yānın arkasından baklava deriz baklava yaparız baklavayı da gene aynı pazı hamırı gibi gene hamır karılır o sade yımırtele sütle karılore küçük küçük parçalara yap bunu topallacık gene oklavala yayıyorız yazdık mı onu incecik incecik hem büle oklavaya şüle toplarız büzüştürüz oklavadan çıkarız büzüştürüz bütün ne kadar yapacaysadık onu yenden pide sa͜annanın içine dizip fırının içinde kızardorıs kızarttık mı yenden gene baklava saanana dizip şekerli su yaparız içine acık vanilya atarız gözel koksun deye o şekerli sūla haşlarız onnarı hıslarız yımşasın kabarsın diye kabardı mı andan sora bittaka soraları tatlı öle veris evelki baklavala öle olurdu şindi baklavala başka olu dükan baklavaları onun arkasından sarma yaparıs iki çeşit sarma yapādık evel şindi yaporuz onu biz gene birinci ilk önce yapādık işi lāna tūşu- BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI 70 75 80 85 90 95 100 389 su korarız biz onnara cıbırlara evel cıbırlara kuyulır şindi cıbırlar kalmadı biz onnarı kuyırız artık lāna tūşusunu tūşu oldu mu ondan çıkarıs lānaları büle ikiye üçe bölüp tūşuya kuyar tūşudan çıkarıp işil lānayı olduktan so küçük küçük parçalar koparıp o lānadan bulgur kabardırıs bulgurun içine gene yımırta kırorıs yeşil sarma et kavurorıs sovannan eti kavurorıs kokulanı atos fesleni poyunu acı büberini suvan kavurduk mu onnarı bulgur da haşlarız sıcak kaynah suda bulgurda haşlarız gene bulgur yapmamız büle dükan bulgur dil bizim bulgulamız biz ilk önce ekin orak biçildi mi ekinnere topladık mı yıkarız temizleriz ekini kaynadırız bi kazanın koca kazanın içine kuyup sulan kabardırız patlattırız o ekinneri onan süzeriz süzecekleden yayarız palalara büle gevredip kurudup yenden dērmende çekeriz onnarı basmadan yapma palalamız çarşaflamız olur onun üstünde kuruduruz onnarı kuruttuk mu onna īyice gevredi mi götürü bi dermenci çektiröz onnarı ufacık yapılır dükan bulgurları tā başka olur andan sora bittaka kaynak sulan yā döküp içine bıraz gündendi yagsı kuyuz ona kabaroz kapoz karışdıroz kabardı mı suyu çekindi mi bittaka içine dököz etnen kavurmuşuk suvanını büberini onnarı etlen karıştırıp kaşıkla büle azar azar alıp alıp kuyarız lāna yapra͜ının içine bükmeleyip büle top top bi tencerenin içine sıra sıra kat kat dizeriz yenden ateşte bi ker ta kaynadılır kaynadız onu ateşte kaynattıktan so bittaka sıcacık sıcacık onnar öle verilir lānadan işil lānadan şindi yeşil gene va yeşil onun arkasından sütlaj deris onu yaparıs pirinç o pirinci de şindi yıka pakla temizleyip onu tutarız bir iki saat tuzlu suda beyazlaşsın diye temizleyip yıkayıp kuyarız bir sıcak suyun içine bi tencereye kuyu bıraz sıcak su salarıs pirinci pirinç kabadı mı südünü de içini īce kaybetti mi südünü suyunu emdi kabardı mı atarız onun içine şekerini karıştırıp indirip küçücük küçücük büle çanacıklara dizeriz onu azar azar kuyup bitta kaysa veriydik onu onun arkasından şindi karik yeşil sarma diyeris o yeşil sarma kuyādık o yeşil sarmada gene biz onu yaporıs pancar yapra͜ından hayvan pancarı deyeriz bis dil tatlan şeker pancarından sert olu diye devam herkez eker bizim hayvan pancarı hayreten yeşil sarma için onda yeşil pancālar oldu mu bunu yaprakları yeşerdi mi toplarız onnarı onnarı da sıcak suda haşlarız o yapraklı ilk önce haşlayıp bi su kofaya bıraz su kuyarız onun içine salarız onnarı 390 105 110 115 120 125 130 135 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU so͜usun yapraklar diye o arada onnar so͜arkana gene kabardırız bulgur yeşil sarmanın içine et kuymayız bulgurun içine yāla suan kavırız yımırta kırarız pinir ufalarız ya işmik ya pinir gene birey̥ yaprak birey̥ yaprak alıp pancar yaprak içine birey kaşık kuyup bulgurnan o katıkları o bulguru katları sararız dolarız büle tencerenin içine ilk tence dibine acık yā kuyup bitta sardım sarma dizöz tencere dolunca tencere doldu mu bıraz ayreten bi başka tasta mı olcek ni dese yālı su yaparız gündendi yagsı döküp üstüne ateşte kaynadırız onu pişti mi kabardı mı endiriz bitta ordan ka alıp alıp sa͜annara kuyup isannarın önnene veris o öyle olur onun arkasından keşkek deris çok katık keşkek dedimizde gene onnar dükanda evel bu keşkek dedelemiz zamanında biz şin ka dükandan azır aloz o zaman āştan şüle bır āştan oyuk oyarlar bir āç keseler üstünden oyarlar onu çanak gibi büle kofa tencere biçim gibi oyuk yapālar içine kuyarlar ekine ekine buday iki erkek ellerinde bırer āştan tokmak yaparlar büle karşı karşıya durarlar keşkek dūmek için bi biri urar bi biri urar sırayaca bi biri ice patladınca o keşke karında ekini da͜ıdıncasına kadar ana sora bittaka ateşte kaynadılır gene suyun içine salālar o keşkekten kabarır kabardı mı süt dökeriz içine süd dökdük mü südün ice gene ice kabardıp üstüne tuzunu atāsın yenden gene tereya sāyāsı karādıp onun içine tavada karadıp kırmızı yaparız o sāyāsını tavada karardıp üstüne dökülür bitta sa͜annara koyup isennerin önüne musafirlere öle kuyulur onu öle yaparıs ondan sora kabak bir dizeriz biz bi tatlı bi tuzlu dizilir yemekler tabakta şindi ortaya kuyulur soraya şindi yemekler büle hayrı hayrı dil herkese vediklemiz gibi evel bi tabakta yinirdi koca bi tabak kuyarsın orta yere herkez on iki kişi mi otırcak bi soraya oturular gaşıklanı alılar bitti mi bu yemek, öbü yime͜i kuyalar o sa͜an alıp kabak kaba͜ı da gene ilk önce kavunu sayarıs beyaz kabak sagda olur büle dü͜ün derneklede kara kabak deyiz biz kara kabakladan kışın onnala başka şey yapılır so͜ukluk falan bunna beyaz kabak soyup dilim dilim dilimleyip kocaman tencerenin içine koyup üçünü içine bıraz su koyuz içine şeker döküp pişiröz onu tatlı yapoz ondan biz şekerle yiyöz o kaba͜ın üstüne şeker kuyduk mu o kaynara buusundan erir emer o şekeri hepsicik bitta o pişti mi bakasın kabak yımşamış mı pişmiş mi çekip kenara alıp ka kaşıklan kuyarıs öbür soraya kuycamız taba͜ın BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI 140 145 150 155 160 165 170 391 içine üstüne de bıraz yenden gene şekerle süd pişiriz südü şekerleriz gene tatlı yaparız dökeriz kaba͜ın üstüne südü sütlü kabak tatlı onun arkasından bulgurlan gene yeşil patlıcan katı yemē yaparız onda gene yeşil patlıcan dugrayıp haşlarıs sıcak sula süzüp kavrulor gene yāla su͜anna kavurosın kavurdun mu içine o yenden dökülör gene süt su bi tencere yemek yapıldı mı ondan sonası o tencereden yeşil patlıcan yeme͜ini aldık mı bulgurla yapılor kuyoz soraya kuyacamız taba͜ın içine üstüne samısaklan yurt samısak düyüp karıştırıp üstüne gezdiröz büle o samısaklı olur onu oraya veris onun arkasından işli aj diyeris işli aj diyeris o ijli aj hayvadan yaparız vişeden yaparız bi tencerenin içine döküveriz kompot şileni büle burkanna burkannar nasıl dersiniz bis kavanoz demiyiz de burkan iki üç ka bakacan çok istersen yapma çok dökesin üç şeyden yapoz çokçası üç kavanoz döküp bi tencere kaynadoruz onu kaynattık mı bi küçük bi başka tasın içine bi paket nişeste döküp onu duruldup onun içine bittaka büle karıştıra karıştıra dököz o olu koyu tabaklara kuyup kuyup azar azar o da gene öle verilore kari kaç sora yemek verilcese dü͜ünde her sorada bu sayılan yemekleden her soraya koyulor on iki sora verece beş sora mı vercek kalabalına bālı onun arkasından ordan geliyim karik yurtla turba turbu soyuyoruz soyduk mu turbu rendeleye rendeleyip sıkoruz onu acık su kuyup da acısı çıksın bazı turp acı olur acısı çıksın deye bitta sa͜annara bölüştürüp onu içine hatta bi koca tencere karıştıroz baştan bitta kaç sa͜ana kuyuz yurt döküp yurdu karıştıroz tuzunu her soraya birer sa͜an kuyup herkez gene toptan yiyor onu bittidi de so͜uk yaparız so͜ukluk da ka kim neden yapasa dı çeşit olu bazısı kızılcıktan sirop yapadık evel şin gene yapoz onu da evel da͜aya gidedik kızılcı͜a şindi herkezin evinde haşlı fidanı va herkez evde yapo kızılcıktan büle sirop yapılır kaynadılır süzülür şekerini atarız bitta azar azar bi kavanoza kuyarız onu ondan azar azar kuyup durulduk mu bi kofanın içinde taslara kocaman büle taslar olur kuyarız soranın orta yerine herkes kari kaşıkla isteyen kaşıkla alıp da içme isteyen alıp içer soradan gezdirilir o tas erkes azar azar içer yare püskül denir bi yemek duası yapılır o sora kalkar kalktı mı yenden başka yimeyenner oturur ona so gene başka bütün halk bitincesine kadar o sora hep yıkılır hane sahibinden kocaman soralarımız var bizim büle herkes oturudu evel on iki 392 175 180 185 190 195 200 205 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU kişi mi oturcuk on beş kişi mi bi soraya öbü konşudan getirile bi başka sora onu yıkala öte oraya da oturu on beş kişi üş sora yıkılısa da üş soranda haniki yemekler dizilir hepsinin arkasında on beş çeşit yemek vasa on beş de soranın arkasına bircik bircik koyulur obür soranın arkasına da o kadar o da koyulur öle onnar bitti mi yedim kalktım yenden onnar toplanır yıkanır aynıki yemekler gene sa͜annara tencerelerden kuyulur gene oturulur üylen dakka başlayıncasına kadar isenner dü͜üne gelecek olan mısafirlen gelmesi bitincesine kadar bitti mi yemek vēmek bittaka çıkarız dakıya durarla yemek vēmek bitti mi çıkala ba͜ırırlar çıkarırla gelinne güveyi içerden türkü süylelek yingeler andan sora kuyarlar hane sahibinin evinin avlusun önne bi masa gelinne güvē durur yanı başında ingeler durur şindi krasning bilmem ne va evel krasning yoktu kızın geli kız tarafında geliy kızın tarafına durar çocuk geliy çocu͜un tarafına durar anda so başlala dakıya haykırılar ilk önce annesi gelsin dedesi gelsin evel anneyle dede geldi mi büle kalaylı bakırla vadı ivel anele dede kalaylı bakır dakdı mı çok büyük bi şe süleniydi av anele dede kalaylı bakır dakmış arkadan gelir anasınna bubası çocun diyelim başlıyır ilk önce bir ilk önce bi tarav geço o tarav bitti mi onda so öbür tarav başlıyırı kızın oglan bittiyse çocuk tarafı geçö çocuk tarafı ileri geçese kız tarafı arkadan geçöre bittaka andan so başlılar ivel para vemek yokdu bi yatak verirler kurjunova yatakladan demir başlı ivel anasınnan bubasınnan bi yatak vemişler av yatak vemişler arkadan ka amcalar dayıcalar geçer onnar kofa verir tencere verir sa͜an yorgan verir tifik döşek verir öle işte dükandan alīla bunna hepsi şe dükanda alor herkes kendi hediyesi gidip dükandan halıp dü͜ün günü pazar günü herkez elinde dizilöle büle sıraya ilk önce anne arkadan annele buba bitta en büyük amcası dayısı yengesi ablası bittaka konu komşu sırayaca orda birisi bārır annesinden kofa bakır babasından yatak hagasından diyelim bij kaf kim karı kim gönde ne vasadı şindi onna verilmez oldu şindi buzdolabı verilöre çamaşır makinesi bilmem ne evel bunna yokdu bizde şindi başladıla bunnar şindi dü͜ün olur kız evinde çocuk evi gelir şin nışannı olduktan so şindi dü͜ün pazar sabā davulla zurneler gider çocuk evinden kız evine annayı bubayı alma kız evinden geliyler anayı bubayı alıla çocuk evi isannarınna bütün mısafirlen gidilir kız evine BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI 210 215 220 225 230 235 240 393 davulla vurula bayraklar ellende herkesin elinde bayrak hane sahibine gideken bayrak götürürsün basmadan elinde muvarlıyısın gittin ise bittaka dü͜ün bitti dakısı falan yapıldı mı erkez verir yemeni evel herkes kendi insanını doyurudu şindi ka toptan olu kalmasalada gene dü͜ün bittikten so gelini alma sıraya gelir gelin girer içeri içerden ana buba çıkarır arabaya pindirir evel arabalala gidiliydi öküz arabalala çıkarma duvakla gelin yüzünü örtüler dışarı çıkosın dışarı çıktıktan so arabaya pindirö ana buba şeker atollar belde beriki evde indirikene anda so ālaşolar pindiröler gelini gelinne güve pinör araya evel öküz arabalı yanına gidiliydi manda arabalı yanına gidiliydi sona sona başladılar kamyonnala gitmē şin ka arabalala gidilö anda so getiriler gelini bi yere getiydikten so indiriyler arabadan kayna kaynata gelir arabadan inmez gelin gelinne kaynata ni verise karik bi buza mı verecek koç mu verecek koyun mu verecek ne veriyse verir getirile arabanın yanına getirir iner gelin arabadan indi mi ondan sora yavaş yavaş eline veriyle gelinin bi ibrık su dolduruk arabadan avlu içeri girincesine kada o ibrıktan su dökelek gider gelin ana so avlu içine girdi mi ekin atalar gelinne güvenin üstünden bolluk olsun deye su döker gelin kapının yanına vardı mı girece kapıya vardı mı büle suvazlar kapıyı üç kere bi şinik deler evel büle tahtadan yapma topalacık o şiniin üstüne bi namaza kuyalar o şinin üstünden basar gelin ona sora girer içeri dü͜ün bittikten so sonası kari kim gitme enle gelin ça͜ırolar güvey ça͜ıro kız evine gezme o av̇şam bitta garik diyelim yarın av̇şam gelcek haftaya mı gelcek gezmeye buyurolar güvey kız evine orda da gene aynı yemekler yenö gidö gelinne güvey gezmē bir hafta aradan geçti mi bütün arkasından aġalarını kardaşlanı ablalanı aykırola gene çocuk evi aykıro çün kızın aġalarını kardaşlana halalana çocuklana arkasından onnar gelö gene gezme son bubaya aykırolar kızın ana buba geliykede bittaka amucalar dayıcalar bütün hısım akraba ka kime buyur ederse onnar da gelö gezmē dü͜ün günü onu unuttum bak şindi burdan çocuk evi kız evine gittikten so gelini almā kız evinde kāve yapılır kāveye oturular bır odaya çocun anası amucaları dayıcaları kāve içme toplalar içeri kāveye girdiler mi o kāve yapan kapar kaynata verir para ne kadar veriyse de açālar güvey birinci gezmē diye gitti mi güvenin yemeni saklālar orda kız evinde yemeni saklalar kim sak- 394 245 250 255 260 265 270 275 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU ladısa orda kardeşi mi saklıcak dayısın çocu mu kimse ona ne kadarsa para vere vere ondan sora veröler yemenni dü͜ün günü gene dakıya durdula mı kızın tarafından bi çocuksa çocuk mu otutturcakla otuturular masanın üzerine enişte güvē ondan sona para verir ondan so indirirler başlalar dakıya şindi tā bambaşka olu karik dü͜ün yaptık dün çok kalabıydı Akderede Akderede büyük te çok kalabıydı iç yok vamış onnada bitakım ama bizde yok onnar istemiyiz çok adaletle de çok kavga çıko o onu isteyi o bunu istemiyiri andan so kavgaları hij bitmiyi biz bu kadar vēdik siz bu kadar vēdiniz dedik ne çiyiz satacaz dedik ne kapı kitlensin kız evine gelen çiz almā çiz satollar çocuk evine de gittikten so çiz satma da şin çiz alma deyi gelle o şindi yapan hep ta yapor evelden vadı bu satta ama çok gürültü çıkardı ivel şindi o kadar insanna ta öle yavaşladı mı tamı kültürlü annayışlı oldular şindi o kadar çok kavga çıkmi çiz alma gelir kamyon tutarlar gelir kamyon çiz almā çiz almā diye geldikten so kapıyı gitlerler içeri girer bir yinge mi olcak abla mı olcak niyse açmaz kapıyı çiyzi vermiycek kapının arasından bittaka çocuk tarafından salılar para içerdekisinin ka gönnü oldu mu açar kapıyı istedī kadar elli mi isticek yüz mü isticek öle az veriseler açmaz ka istedi şeye geldi mi açar kapıyı andan sonası aşa gittile mi çizi götürme serme çocuk evine geldile mi hop çocuk evi kuymıyır ondan sona onna da kapıyı gitliler çizi kuymıyılar içeri onna da onnara salar parayı evel gelini almā haşrıya gidiliyse de yel toprak bastı parası alınır ib gererler arabanın önüne bizim küyden yukarıkı küye Karagözlere kız alma gideseydik küyün kenarına erdin mi kızı almā gidecen küye toprak bastı parası dēler yabancı küye girösin deye sorada yola boydan boya büle ib gererler salmazlar o parayı vēmeden ondan so vēdiler mi parayı yüz mü diycek elli mi diycek ne kadar dese o o parayı vēdile mi çocuk evine ipi topalar çocuk evi ondan sora girer kız evine bazsı vēme istemez parayı çok istiyler şin ben yapmışım benden on almış öbüsü yirmi istese şindi olmıyır öle şeler yok serbez gidöler herkez evelkisi gibi yok b kıj geceleri çok hisli geçerdi biz evel uşaklımızda hasır örülüydü şindikisi gibi kilimne halıla yok evel hasır üstüne evlerin içleri kerpişten oludu evler yerler tāta döşeli tahtanın üstüne suva vurala topraktan BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI 280 285 290 295 300 305 310 395 kırmızı topraktan çamır yapaladı samanna suvanır üstüne de hasır misir kırma gideris eylül ayı geldi mi misirle başlano kırma misir kırma gittik mi tālalara herkez o misiri soyarkan büle kapçıklanı beyaz yeleni toplasın bālarız demet kışın kar gideris bohşama Ayşe ablamda yarın av̇şama ölbürsünde kapçıklardan büle burup burup erişderiz büle çözme hasırı onnarı örülür topalak deriz āçtan çufalıklar olūdu yapālar onnara gereriz çufalıklara sona başladılar ka kırnap germē o erişler örülmez oldu kapçıktan sagda gerdik mi türlü türlü bi parmak araĺa bi parmak araĺa cufalıklara o daştan oturak onnara büle gerlidi iki oturak yapāla büle şekli büle üstüne altına da büle akraç onnara bitta topalakla geçirilidi bire parmak araĺa büle geriliydi bittaka ara yine sona sövüp kapçıklara misirlerden kırdımız geçirip geçirip örēdik örgüledik hasır hasır örme gidēdik hasır örme gittiniz eveli ekmek vēmek yok bıraz kabak kara kabakla toz kullanılıdı kışın koca bi kazan kara kaba͜ın yaralar ihtiyalar içinden çekirdekleni temizleler büle parça ikiye yararla kaba͜ı koca kazannada pişiriler hasır örme bitti mi gece bir de mi bitecek ikide mi bitecek kaşta bitöre oturuz ondan so bütün hasır örmekte olan isanna on kişi mi on beş kişi mi anda so ka yiysin kaba͜ı kalkıp geliysin gece eve so ayreten toplantıya gidēdik gergeflerimiz vadı çevre işlenirdi peşgir işlenidik mumnala lambalala o zaman elektirikle tokla yok bo av̇şam gideriz alırız gergefimizi elimize yüklenip haydi komşuya māleye toplanıdık çok gidēdik şindi bu televize aldatıyı ehaliyi ne kadar türküler sülenīdi masal annadıdılar mani atādılar çocuklara süleyiriz uyuduka sülenö onna nenni yavrum nenni öle süledik uyusunda büyüsün anesinin bir tanesi nenni yavrum öle şeyler süleniydi çocuklar girmezdi evel içeri salmazlar çocukları delikanı çocuklar hasır örme gittik mi çocuklar pencerelerde camnardan bakar kızlar içede örer evel içeri büle çocukla kızla konuşma kim vercek kimse vemezdi şindi onnar başladılar her yerde serbez gidip konuşmā sen evel nerde gidecen konuşacan hiç çocuklar dışarda kızlar içerde örer mabbetini yapar türkü süler ij bitti mi kalkıp geliyler öledi c biz bayrama ta anifeden başlarız hazırlanma anife günü hazlanır bütün yemekler yapılır aynı to annattım yemekle her bayramda yaparız 396 315 320 325 330 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU onnarı anife dendi mi anifeye kada yıkanırsın paklanırsın su͜anır her şeyler hazır olur anife günü kari kimse bi şey ellemez ı̇̄ nemiş suvamış yıkamak paklamak yok evel anife gününe kadar ne yaposa anife günü sāda yimek hazılanır yimek hazırlarız aynı to annattı͜ım gündeki yemekler yapılır bayram sabā gelecek olannar gelir ka anasına gidecek olan anasına gider kimin ısım akrabasına gideler en yakın gittin mi bayramın saba͜ı kalktım mı enle erkeklerimiz cami͜egider evel şindi cami͜eaz başladılar gitmē genşler pek gitmir ı̇̄ tiyalar bayram sabāsı sāda kalaba olur bittaka gitmile bayramdan bayrama gidö genşlemiz şindi öbü tülü cuma namazına eme͜in bir iki ı̇̄ tiyar gidiyor bayram namazı kalaba olu bayram namazı gider çocuklar adamnar erkekler gittiler mi bayram namazından çıktıla mı herkez evine döndü mü başlar ka el öpmek başlar hekez ka bayramlaşır elleri öpülür gelecek olanna geldi mi soralar kurulur başlalar ka yemek yenme ayniki yemekler verilir verildi mi bittaka herkez da͜ılışır mālelere hısım akraba gezmē a bayram saba͜ı oliyi cami͜e bütün küçücük çocuklamız gider cami͜e şeker toplamā şeker toplamā gider cami͜e giden adamnar erkekler herkes ellerinde birer torba şekerle gider kim ne istese camiden çıkan çocuklara da͜ıtalar o şekerlere çocu BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI 5 10 15 20 25 30 397 79 Anlatan : Rahime Mestan, 81 yaşında Derleme Yeri : Buranlar (Edinakovtsi) Konu : a) Çifçilik b) Yemek a çapayı sītıma sepeti sītıma tālaya ekeriz biçeriz öglen olur ekmemizi yeriz av̇şamneyin piner arabalara geliriz annadın mı uşam ama bana dēler atla arabadan aman atlamam be kōkma öbüleri bana şey çıkar sen işin yiyinde başla işe dēler işledik uşam en baştan giydik makine filan yok elle hepsi elle bi ta maşinalar erişti biz bita öle şey gȫmedik orak bilmedik öle şeler hij bilmem ben evime girmiş rāmetli mezarlı͜a git götür bizi mezarlıkdan çıkmā canım istemedi ölüm va uşam benim tö böle uşacım nabalım özlemez miyim taşını sıvazladım kolay dil öle yirlere gitmem evimizde işimize gidem bu bizim zanaat dēdik biz o geliy söler oturu buraya bi paça uşak ben çıkarım bi pesimet komşum rāmetli o çıkarı bi pesimet öteden Rabiya ablam onu doyuru sularıs hiç ne çekiş ne ba͜ırış diliz on beş kişi oluruz otuz kīk kişi biriz öne de hepsimiz biçeriz ākamıza ne ı̇̄ tiyalar bālar dönerim ı̇̄ tiyalara bā atarım onna da bizimle dinnencekler biz oturacaz onnar olu mu o da nise e bitta makineler çıktı böle şeler gȫmedik o da nise bitta tütüncülük çok işledik. amma çok tütüncülük işledik ı̇̄ tiyadı o zaman altı yedi yüz dekā tütün ekiliydi bitta onun makinesi toprā makineler evel enne yapādık sora makineler çıktı onnarı makineler eker biz onda so bitti mi sen kazāsın onna büyüme başladı mı bitta başla dibinden kīma bütün yaz tütüncülükle uraşırız kıriyiz kıriyiz ı̇̄ nelere dizeriz ipliklere şe yap böle kuruluk onnara bālarız böle dize ama çok tütüncülük diziyiz onnarı bālıyız o sayvan gibi ye yapiyler şuşulna diyiz biz ya bizde kuruluk andan so onnar oda kuruyiler yenden onnarı iplenden söküp balayıp hepsicini sayvanda sāladı biz bırakiz onnar götürüp asiyile böle işte ama çok tütüncülük işledik kışın biz ta şe kışın yapiz elpeze yapiyiriz o da bālıyı o da balla bālıyi evel tekese yok çifçilik misir ne ekini so͜anı samısa͜ı hayvancılık so tekese gene hayvansız kalmadık hökmet vedi gene hayvancılımızı koyunumuzu tö öle uraştık başka ben ne kasabaya gidim işe girim ya filan yere iş evden çıkmadım uşam evimde rāmetlinen tö öle sekiz sene oliyir hastalī vadı dedim o 398 35 40 45 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU sene gitmeyelim dedim annadım ben ratsız rāme dedi Cemalim çok özledim dedi torunumuz şindi asker yı̇̄ mi gün kaldı o zaman eh nasip dilmiş Türkiyede öldü Cemal şindi babaanne hemen geliydim kimseye bi yaj lafım yokdu yavrım kimseye ne gücendirim istese şe olsun hepsini sofram azīdı sofram yı̇̄ den kakmazdı hiç seçmem b biz şin bu uşam nasıl evel fasılyemizi pişiririz ayıklarım onu koyarım tencireye suyunu koyarım acık kābadı mı bakarım şincik o kalan süzme sırası gelmiş kimsi süzmez fasılleyi ben süzerim süzmiyen suyunu koyarım onu so͜anını dōrarım yagsını koyarım tuzunu kaynar o baktım pişiyi kaġa kīmızı büberini maydonoz şey nanesini dōrayıp koyarım içine ama öbü türlü süzmeden yimem fasılyeyi kaz koyūludu kemik koyāsın hayvan kemi koyun kemi koca ayvan kemi koymam kurutuliyiri öle yapādık BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI 5 10 15 20 25 399 80 Anlatan : Faik İsmailov, 65 yaşında Derleme Yeri : Yenice (Tsarev Brod) Konu : a) Çiftçilik b) Cenaze c) Yemek ve tatlılar a ben ustalık işledim ben buda dōma büyüme dōma būda bizde var kırk dönüm sizde bilmiyem bizde dekar derler ekin arpa te böle misir to onnarı yapiz güzün ekiz bi de baharda misirler zatı gündendi gene Tatarca kuntaba ondanda ya oliyi be canım onu satiz satiliyir b saba bir akşam kalıyı rāt döşe͜ine erkenden gelöz mesele sekizde ondan sona çıkarıveröz yıkama birinci yıkadıktan sona cemaze namazı duva bitta kabristana götürüliyi toprāa veriliyi talkın okiniyi ölen kişinin evine gidilip Yesin okiz yedisi burda adet öle otuz yedisi mevlit okunur gidiyiz yedisine kadar birer Tebereke okumā tatlı verili çokçasına tatlı ikram edile mesele ev sabi aslı gonşular getiriyi çokçasına sade tatlı getirile c baklava var aslı Tatar baklavası var Türkmen baklavası var burda büzmē kesme de var parça parça böle biz mesele büzme yapöle çokçasına bis ceviznen sade burda ama yāla yapılıo burda gene gündendi yagsı Tatarların aslı hayvancı onnar bi de çok amır aşı yaparlar cig börek onnarı bis şe yapiz özel annadiyir mantı Tatar yeme͜i etlen oliyi o tepsi yemek amırdan etli bi de Tatarlar yapöle onnarı bi de kazanda oliyi bizimkisi pidenin içinde biliç eti ondan sona birtakım küçük şeyler var Türkçesi yok o insanların bizde biz burda yelli altmış sene zate Bulgarca okuduk buda Türkçe olmadı okumak altmıj beş yaşında Türkçe hiç okumadım Türkçe Tatarca okumak yok sade ne kalmış ı̇̄ tiyaladan onu biliyiz biz biz çanaktan ürendik Tatarca konişiyiz ana dilimiz Türkçeden farklı salıyırımonu kanala Tacikistan Türkmenistan Kırım Tatarlarının epsilerin konuştunu anniyirim ōdan 400 5 10 15 20 25 30 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU 81 Anlatan : Mehmet Recep, 77 yaşında Derleme Yeri : Bıyıklı (Bortsi) Konu : a) Sohbet b) Cenaze c) Gençlik ç) Yaşlılık a hayatım öle geşti zaten vardır bıraz çeviz vardır köylemizde bizde çevizler şindi her anede böle bir iki āç vardır bu cevizi bizim gibi yaşlılar bekler rüzgar essinde düşsün toplayalım çünkü böle kaldırıp bi pādı deriz ona biz onna vurma gücümüz yok bizim sırıkla ama biz ona pādı deriz pardı sırık onunna düşürüz ama fazla cevizimiz köylermizde yokdu şindi başladı bir takım kardaşlamıs yeni yetiştirme on dönüm yirmi dönüm böle bunnar devlet tarafından devlet te izin ediyi onnara bilmem kaç hakkında onnara para ödeyecek ceviz ācına cevizcilik şindi başlıyırı bizim beldelerde deliorman bölgesinde bubam çifçi babam bir çift at koşar bir çift manda deriz cavuz deler onnarla yüz kırk bej dönüm erazisi vadı babadan kalmış küçük üç kız kardeşler onnarı idare etti delikanlı kalmışlar bekar kalmışlar epsi odan bitta evlilikleri yapālar kıs kardaşlarını everiyiri onnaradan babadan ne düşiyiri miraslanı veriyiri bölesine hayata gözleni yumdular epsi bu gövün adı Bıyıklı kȫ sonra isimler denişik ya köylerin isimleri otuz ikide denişiriyiri Boritzi köyü deniyiri Boritzi köyü denincesine kadar da Pelivan köyü işittiyseniz büyük filis pelivan burdan do͜umuda ölümüde buda ev yeride burda onun ismini alıy bittayı kö͜ümüz köyümüzde oldukça yaşlıladan dinledimize göne bin üç yüz yıllık kȫ bi baştan burada de͜ilmiş bu mahalle deycez bu yandaymış öbür malle bu yanda kabristannıklana yetiştik kabristanlık son zamanda yetiştik bu yanda yurtluk deriz ora orda bir çoban varmış çoban kocaman bıyıkları varmış bulıyırı burda suyu şu kulak yerde suyu bulıyırı koyunnanı suluyır orda ama ben bunu di var mı küyde söylerim ama kaç hanedendir köyü o zaman bilemiyiriz süylerim diyiri sorullar bana diyiri acaba sen burasını bulacan mı döndü o da suyun başından başlamış böle küçük küçük çıbıkları yolma beyazlık yapma sorulasa dönüp gelip bulacak orasını var eriklene diyi ki ben bugun diyiri suya yakın toplaşıcaklar bulabilcen mi bulacam diyiri ordan geliyiri her kaç kişi geldiseydi suyu bulıylar yavaş yavaş o küyü oralanı başta biz BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI 35 40 45 50 55 60 65 401 böle kökleme temizleme köyü getiriyler oray burasıda buyandan o da buray geliyiri kabristannıklan yetiştik şimdiki defin ettim kabritannık beşinci kabristanlık b ben defin işlende yirmi yıldır çalışıyırım şimdi bir kişinin başına geldi mi ölüm gelir haber veriyi bana erkek mi kadın mı geceyse de o erke rāt döşe͜ine deris böle paklar ratırıs kadınsa kadını toplar gece yatırır sabalayın sela getiris sela biliysin sela getiris bugun cenaze merasimimiz var sahat on iki de mi üşte mi bir de mi defnedilecek hani gelsin insanlar duyurus serbes sora cenazeyi ven yıkamak için buralanı açāsın yıkamak için önümdeki efendileden ocalamdan gördüm zaten bir oca yoktur bugün bilem süledim mirapta bu cami kurulalı on ikici ben imamlık yapıyım bu mirapta başta verim onu gusül abdezini verim sā tarafından bittayı bir defa temiz suyla yıkarım yumşadırım ikinciyi sabunnu sulala yıkarım üçüncü temiz su verip dȫdüncü gene sabunnu sularım beşinci temiz su altıncı sabunnu en sonunda bakarım abdesi tam mı dil mi böyle geçerim sol koluma alırım meftayı burdan bir kaj defa böle yenden yatırdım mı tutmuş mu tutamadısa abdes gusül yapmam lazım yaparım bölesine temizledim mi kefene sarım beyaz kefene sādık mı şindi bizde burda hane sahebleri ister baksınlar meftaya e bizde ileden öle gȫdük baktırıs o akana bakılmasın lazım biricik böylesine varıs burda ayrıyeten duvası vardır onun yaparım duvayı bütün kadın erkē şindi kadınnar gitmez bizde kabristanlı͜a alır gideriz kabristana musallayı vardık mı yenden comata bi Fatiha okuyun dilimizde kalmas bi Fatiha oku andan sora meftanın cenaze namazına safları yaparıs orda cenazele siyre geldine izah ederim cenaze namazı kılacaz sayın comat bugün cenaze namazı kılacaz o kırayet dil diyi duvadır ama Allah için namaza diyiriz namazdır ayrıten şin bizde geride mezun olur ben Türkiyede de kılıyrım bazı mezun oli bazı olmıyırı niyet eyle cenaze namazına er kişi niyetine resulle selavete Allah için namaza uydum hazır olan imama dedin mi Allah̥ ekber baştan subaneke vecelle bele ayriyeten vakfirli duası vadı onun Lokman Hekim çocuklana vakfirli duvasını unutmayın o͜ullarım diyiri bilen onu okur bilemeyen ne biliysede ama imam mecbur lazım bilsin böylesine varız kabrin başına besmele çekip indiriz tā tabını 402 70 75 80 85 90 95 100 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU dizeriz topra͜ını üzerine cemat çekildi mi talkın ederiz talkın burda da var ötede de var böylelikle cenaze merasimleni olmasın olmaz diyirim ben ordan ya bi şeycik söylimecem hani ālamak oli bizde ya altı ayda bir cenaze gelcek ya bütün yılda en çoku köyde cenazem sekiz dokus nufusumuz yedi yüz nufuslu bi kȫ seksen dokuza kadar bin döt yüzdü bin üç yüz seksen dokuz göçü zorladı bi de millet şini Avrupaya yayıldı genşlemiz tā çok Avpada c benim geşlim mi bizim genşlimizde bu zmanın genşlinde çok fark var bizim genşlimizde anneyle babayı dinnesin anne baba hangı yolu gösterise oraya gidesin şindi bu on dokuzuncu asrın yarısından berisi çok denişti ana baba sevgisi çok azaldı genşlikte komşuluk çok azaldı bizim yetiştimizde ana baba yapmıcan gitmicen dedi mi gidemezsin yapamazsın bugün çalışıcaz şini ben kulamla işidirim yok ya babam nayapar bana o baba seni yaratmış dünyaya getirmiş sen mecbursun onu dinneme çünkü anayı babayı dinnemeyen cennet yüzü görmez ç şimdi yaşlılardan bizim yetiştimizde biz küçük çocuklu benim sekiz on yaşlanda bis çocuk yaşlılara çok hürmet ederis yaşlılar şindi oturuka ya selam vermicen geçeke hani o yaşlıdan korkarıs bir korku geliy sana beki sana bi şey demiyiri ama sen ona itaat ediysin söyleler ōlum bu dünyanın başı var sonu var nası hazreti Ömer çırak tutmuş kendisine çırak dedime devlet hakim olduna bana diyi sade diyiri heycannandım sırada ölümümü hatırlattırısın diyir ona o da kendisi hıristiyan beni İsra͜il beni İsra͜iller bütün peygambemiz beni isra͜illeden Muhammedemize gelincesine kadar tamam bu her geldikçe ona ulema hazreti Ömerin başına beyazlar düştüne ona diyi ki sen bugünden so benimle kalan gelme diyir niye Ümer diyi sen adet yerine getiydin diyi bana kalan ölümü hatırlattıracak düştü başıma diyiri saçlarım beyazlandı diyi bu ölüm habercisidi diyi niyliyisin ölüm herkezin başında kim bilir nerede kaç yaşında bir taat namazın olacak o da musalla taşında saşlarıma düşen haklar mezara koydu͜umuz arkadaşlar bize ölümü hatırlatmuyu mu hatırlatır asla Lokman hekim bunu istiyiri olandan ōlum musalladan cenaze namazını kılıp da dönmeyen kabrin başına varın yatacamız yeri görelim ölüm için bu kadadı diyi- BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI 105 403 rim olum genşlimiz i bittayı elli altıncı senesi mecbur edildik bütün kȫ bi yere toplansın çalışsın o bitta siyasite geçi kanuna girilmez ya orda da belki üzüntüler insan dünyaya gelmiş üzülmeden olmas ille bir üzüntü olur ama Allahımıza çok şükür elhamdülillah babalamızı dinledik dört kardeşiz bis o zeman bizim zemanımızda nışan yapaladı iki yıl nışanlı durdum ben hayleme andan sora bittayı dü͜ün merasimi yapala nele lazımsa ana buba sade güzel çak da o acık öle bir çalışmaz olmuş onu göstercem ustasına sekize on beş varka 404 5 10 15 20 25 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU 82 Anlatan : Fatma İsmail, 77 yaşında Derleme Yeri : Orta Köy (Srednya) Konu : a) Mevlit b) Düğün c) Çocukluk ç) Ev Sıvama d) Yemekler e) Adetler f) Sünnet g) Yolculuk ğ) Giyim h) Askere Gönderme ı) Hayvancılık i) Kış Ayları ve Meci a okuyiz he toplaşiz işte kim okucasa buyur ediyi ane sabi otiriz atı mı olcek yedi mi olcek beş mi olcek kime söyleniyse mesela buyrettin ane sabi hepsimiz oturup okiyiz sonna kadar mevlidi başından başla sonna kadar baştan Kuranımızı okiyiz ya Yasimizi Taberemizi Ammemizi hamim okuruz ya okuruz hepsini sıra sıra okuruz andan sora mevlıda başlarız sonna kadar okiyiz sıra sıra hepjmiz dişle dişle okuyiz tamam bitiririz başliyiz hane sabı ne adadısa ona şey ediyiz söyliyiz biz öle b dü͜ünne şindi hepten a evel evel üç avşam dü͜ün mesala pazar günü başlıyi pı̇̄ şembe istiyi ana buba kız çocuk istese bu kızı kız istese bu çocu ana buba razı olusa veriy mesela öle çocum yok annaşma gitmek öle dü͜ünne istemē geliyle istemē çocuk evinden kız evinden istemē gelisin gelmesin di bütün nasıl gelcek çocuk evi gelemez biri diyele razısa razılık vāsa annaşılıyı mesele dünülük olıyırı sora nikahını yapāla kūban kesele nikahını yapılīdı şini evelkileri bitti çocum bişi kalmadı evelki işi şin ne va evime gidiyler bir iki saat bi dü͜ün yapi lambur lumbur hiç bi Tǖk mü Bulga mı karışık işte bi şiler ha öle araba işi yok bizim araba işi yoktu alīdık işte gidēdile aliyle gidiyle mesele çalgısınna şeyinne çocuk tarafı geliy alıp gidiyle işte vādı vādı hepsi almazdı bazısı alīdı işte gidiysin çadırı götiriysin milletin kimden alıcasan o hazır edi onun çalgılala beraber gidiy çocuk tarafı götiriz ha kıs tarafı cocuk tarafı tarafı hazırliy biz dalmızı alız gelin sora gelin almā gidili hazı bi konşu kime götüsen o hane sahıbı hazırli çocuk kime götürüse sora kıza gidili o dalı aldık mı kıza gidili götirili o dal oynanıyiri söylile genşler oynāla işte devirsi günü dü͜ün olur kimi yapan yapādı yapmayan yapmazdı çadīda çadırdan yapādı BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI 30 35 40 45 50 55 60 405 çadır olmayan mesele yōsa çadırın bi dal keser hane sabi meşe sade meşe ācından öle kesēler meşe ācı topalak olacek gibi sanki öle işte nabcekler sora dü͜ün bittim bitti bu afta kızı götürsün anasına kız adı verisin kız ādı kızı ādına yimek yimē yene gidiyiz mesele bir hafta dü͜ünden sora götiriz kızı anasına kız adı deniyi kon komşu toplaşıp oda yeme götǖdük ōda yemek yiyiz sora diyersi hafta kıs tarafı geliyi çocuk tarafı kıs tarafını çari yemē öle karşılıklı bitta olup bitiyi işte Orta kö öle işte Sredna diyi işte Türkçe Orta kö Bulgarca Sredna koydula fazla bişeler bilmem ki bilemim c çocukluk işle güşlen onunna bununna evde ozman kendi tālamız çayırımız var işte kendi tālamızı ananna babanna gidesin talaya orda kazacan mı hayvan mı güdecen ne yapıcan yapıcan mesele öledi bizim küçüklümüzde babam bizim alışveriş yapar işte bıraz biz kupçık deriz topliyi işte bi şeler bu kȫden bu kȫ geldik o māleden bırıya geldim ben yakın öte öbü tarafta hep bu köde nede bulacan kuklayı ba çocum taştan kuyucuk yapādık dokuza taş sayādık kuyucık yapadık dȫt işte iki kuyı yapiyiz döt kuyi yapiz ikisini sen oynisin ikisini ben oyniyim aşık dēdik işte aşık demek koynın bacaklandan çıkiyi şiler aşıklar onnar aşık gibi şi oynādık beş taj dedik beş tane taşlan oynādık ozman aşık oyunu sona oturiysin iki kişi kaşı karşıya gene oynisin beş tane mi altı tane mi hayır böle yukarda taş atiysin öbüleni topliysin kaş tane alıcasan atiysin taşı yukarı taş düşene kadar aşık dēdik kemik onna kemikten va atiyis taşı te kemik aşık deris koyunnadan çıkan süslü onna şili onnala oynādık kimi onna kimi kuyıcık gibi bi şi yapādık hepten yiri oyādık sayisin bitkide onnarı kaş tane toplisin bitmiyi ne kadar oynasan istesen iki gün oyna üj gün oyna bej gün oyna ben sayı ta çok yapāsam ben kazanacam ç ben sıvadım biraz sıvattım getittiydim vay toprak getiymeye yerimiz ordan getittiydim on lef para vēdim sıvatma on lef para vedim ben şekilli sıvayan isan genşler şindi bilemiyiler böle yapma şekil böle yapma bilemiyiler o sıvada ahıdan ben de sıvadım dinnene dinnene ben de sıvadım yapamiyiler genşlere sıvattırim onnar yapiyiler ama beceremiyiler büle hiç şekil yapmadan büle te bü te büle yapiyi ka- 406 65 70 75 80 85 90 95 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU rışık kuruşuk ben de ahadan yaptım sora gittim de onun arkasından sabaleyi ken kalktım saat ta aldı serinde ben kendim rahatsızım hastayım ben ordan işte sıvadım işte benim iki uşam var iki uşam birisi öldü çocum on sene oliyi çocum öldü elli bej do͜unudu kık beş yaşında öldü kızım da Türkiyede Bajlada İstanbulda orda yaşile yannızım ben kıj günü gidiyim anamdan gȫmüşüm anamdan gök toprakla sıvādık beyaz toprak gene büle beyaz dil de tā başka renk işte gök toprak dēdik katılı saman katiz be te şin bunda da saman var işte ufak saman var saman var sıvaka onda olsun katiysin sıviysin sura kireç olan odayı kireşlen sıvadık biliysin biyaz kireç ele sıvadık şindi kalan yok öle sıvamak e kazık olu mu bakoruz tā fazla kazıktı yamuladan hepten yıkılıyi ta fazla kazıktı bak şindi yenden patladı dökülmüş yıpramış bütün bu āşları olan yerler kuruntu oliyi bütün döküliyi bak burası çok şe mamuk deriz işte süriz ya delikleri tikiz ya tıkıyisin tıkanıyı ama çok kazık olan yerler patlıyi işte bi şi olmaz döküliyi dökülmez mi yamur vurusa kāşı gelise böle dökülen yer döküliyi dökülen yer döküliyi ama yaz gelmeyince sıvayamıysın kışın nasıl sıvıycan kışın sıvanmıyı işte ya annemden ǖrendim ben işte onna hepsi her yeri sıva o zaman sıva dışaları böle biyaz sıva d her çeşit yemek yāpala pişe hepsi güzel olmaz mı gözlemeyi severis nası yapıcak azıcık süt koyar yapıyırı sen söle yapa paça yapa bir davet yaptıla mı çōbasından başlala çōba paça pide yānı sütlü aj deris bis biyas kara çōba deris hepsine kompot kompot suyuna hepsine bitkiden okusun duvasını sofra duvasını bitip gider işte o kadar kalkarız başkaları gelir sekiz on sefe bi şe mevlit yaptıla mı sekiz on sofra oludu ivel şin kalmadı kömüzde isan çocum az kaldı yapmadı saşda ekmek yapmadı sade malay yidik sade misir unundan malay onu yaptılar baştan ama sora sora bitta yinmedi tekese deriz koparatif aldı ya bit tālalamızı bitta gȫmedik kumanizma öle acık bıraz rat ettik sora kumanizma bize çok çile çektiydi uşam adımızı de͜iştidi üstümüzü yimemizi karıştı bizim fistan giyelim büle yapalım biz alışmış ı̇̄ tiya camiyi yasakladı hepsini yasakladıla sora sora Cenab-ı Allah tarafından yollar açıldı da gidildi de gidenne oraya acık tā o͜ul usak bizim orasının şeyinnen ǖrendiler hepsi canını okuma savaşı da ürendiler BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI 100 105 110 115 120 125 130 407 şin bakiyim būda mevlitlede Türkiyeden gelen genşlemiz va okuka bis Yasin falan okuka kī bi yasin güdüle buda onnarın kimsenin haberi yok ne gütmekten haberi va dōru konuşmalı bi şeyi e kokutma kandil geceleri geldinen yapiyiz boşa pesimet yapıp da͜ıdırız işte koniya konşuya ogla uşa burdan geçenlere neblem ben niçi kandil gecesinde yapiliyi öle görmüşük öle biliriz kōkutan yok bizim böle sade halva basan basiyi basmayan basmiyi halvayı basiyler hazır ediyler cenaze gitti mi ākasında da͜idiyler hazır ediliyi basiliyi cenaze öldü mü mesela biz kīk yapmayıs hiç ellikisini yapiyis dün benim güvem mevlidi vadı öldü güvem öldü dün ellikisidi elli ikisini yaparıs elliki gicesini yedi gicesini öle adetimiz yok tuzlama gibi bi şe işte tabi kaj günnük oldu mu bebek tuzlama toplaşır konu konşu geliyle bebe͜i basma koyāsın yemek doyurusun tuzlama bebek tuzlanıyi tuzlıyız tuzlatıyız ta pişmesin koltuk atları pişmesin deye tuzlala bebe͜i tuz ataladı böle akrabala gȫsün bebe͜i candan sevsin deye hepsimiz atiyiz şindikile bebe͜i acık yaşlına çıkadıla mı akrabala atile gȫsüne şiy etsin deye sevsin candan sevsin deye gȫsüne atiyler işte öle gömüşle öle yapili ama şindi genşler yapmiyi e bebek yıkandıktan sonra yaş vücüdü yaş tuz atala gȫsüne tuzlama dele ona evel öledi uşam şindi yok tuzlamiler bile ōda astanelede yıkanımış falan deye hiç ilaclı koyamışlar her yirini pastıma gibi pastıma tuzlar gibi tuzlasın yicene yıkancek yenden biraz duri on beş dakka kada bi şi gene yıkanıyi çocuk yıkanıyi tuz koyılıyı çocuk zati bārabildi kadar bāri sora yıkala evel öle yāpaladı şin yok tuzlamak konşulamızda işidiz ya hiç tuzlamile öle şindi adetle lo͜usa demek ana uşak dogiriyi şindi ben mesele çocuk do͜umuşum bebek do͜umuşum kī gün kada lo͜usa kanı dele lo͜usalı dimek o a gelmicek gelı̇̄ le be belkim bakma ta ilerden belki ölemiş ta ilerden öle benim bildim mesele gelen giden gelsede bi yer çıkmazmış kık günnük oldu mu andan sora annesine götüriysin uşa anneannesine götiriysin konu konşula berabe anneanne hazır oliyiri anneanne hazır oli oriya götiriz çıkarıla mesele kīkını çıkama deriz ona da f a eskiden bizim genşlimizde te bizim çocuklamıs kim ozman elli beşte dōma benim cocum o senelere kadar hep büle uşakları pindiriler 408 135 140 145 150 155 160 165 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU biygi at arabalarına gezdiriyler çalgı tutıyırıs beş altı kişi mi olcaz on çocuk mu olcek onun çalgı tutiyiz arabala diziliyi sıra sıra at arabaları bindiri uşakları uşakları baştan gezdiriyle baştan yatan hazılıle kimin vasa büyücerek böle salonu malonu mesela o uşakları yatırecek gibi orasını hazır ediyi hekezin anası hazır ediyi yataklanı sora getiriyler mesele orıyı sünetçi geliyi orda sünet eden çocū yatıriyle hekes bi iki saat dudu mu alıp uşanı gidedi evel öledi sora sora çok yasakladılar hepten saklı gece geldi doktor yapacasa mesela şindi bak camilede yeni camide he sene aşa͜ı Tumbul Cami Şumende he sene parasız sünet olı̇̄ le ya öle işidiyis çocukladan isanladan konudan konşudan eşidiyim aşada bizim bi isanımız vadı birisi iki üj tane biden ettimişti ettiymişti söylediler o şindi başkadı ozman başka hep di͜işiyi seneler geçtikçe hep adetle di͜işiyi ya öle evel çok çilleli büyüdük mesele yok ne kadā tāla deyim ben şin tāla işte tālası olan tā rāt geçiniydi ama azsa çok fakirlik geçiriyi öle evel öledi sora bu aldına koparatif bitta ilk kez işe giden aldı yiceni aldı işe giden aldı işe gitmeyen gene yok şin gene öle iş vasa burda çok isan va aç ben sana sölem işin yol yok iş yok iş işlemeyen canı istemeyen isanna da va çocukla genşle de va oturula oraya dükan önüne çekele kafayı hiç kafayı çekmeye buliyle parayı g yörlek nası yapıcan yörlek biz şindi yan genç gelmiş bir iki senelik gelin daha şinde kayna diyiz işte beyimin annesi āda kaynatı şindi āda demek macun onu kaynadı onna da şin bakılada duriyi büle su bakılanda onna lazım olacek bana dedi ki biraz dedi mandamız va sāyiz biraz bana işmik koydu biraz fasılle koydu haydi bakalım git Şumene pazara satacam onna alacam tüp alacam koyma tüp alacam topraktan tüp alacam sen ahadaş sen çık dur karşıyada ordan bulunur oraya çıktım ben ōda saba namazı oluka çıktım oraya ordan iki üç kişi çıktı kāla bi de adam çıktı erkek adam çıktı aşadan komşulamızdan akrabaladan hadi biz dȫdümüz ta öle yörülek bi de varıka ta orda cingelik mālesi ı̇̄ ne sattım ben onnarı fasılleleri işmikleri sütleri sattım ben ōdan gittim pazar yerine aldım gene ahadaşlala nide buluşuruz diye annaştık gene yörülek çocum gene yörülek şindi genşler nası hiç ölsen yapmaz bu işi yapmazsınız yapmazsınız siz kaç saat ay neblem BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI 170 175 180 185 190 195 200 409 kış saatı bilemem hep yörü şin ōdan bi dōru köprü va ya Şumene giden ōdan terezi dedik ordan bi yol var potika potikadan gidiysin öle yolcı nide gidcen to da doru iniysin sa͜ır çeşmesinin yanına sa͜ır çeşmesinden çingennik mālesine öle işte öle kasabaya gidiz uşam ğ giymesimiz bize hep şalvar anterimiz başımızda ferecemiz vadı biz hekesin ferecesi vadı biz delikannı kız kapıyı aj ötünmeye başlādık başliysin mesele o zaman on beş on altı yaşında oldu mu ta ferce yapi anan buban ferece ferecesiz bi yere çıkmayız ferecesiz hiç çıkmayız ayakkabı ne bulsak kara lastik guma şiyi onu da bulamasın tö bu da pastikle ne bulusan ayana onu geçisin istesen delikanlı kız ol ne bulsun onu geçisin va var yüsek pabuç dediler ama onna ninemizden kalma misele onna her da͜im giyilmi ki her da͜im giyilmes yüsek kundurala vadı pabuçla vadı ha olmaz mı sekiz on tane bindallı isan olur olmaz mı uşam çok güzeldile güvesi güvezi böle sırmalı baştan başa hepsican giyiniveri bi de böle kīmızı kımızı güvez işte ha ilk av̇şamı düz beyaz patiska dēdik işte onu giyeris ikinci av̇şamı başka akbaba diyi bişiler var onnarı giyeris üçüncü av̇şamı kalan hekes onnalla bindallılala dāriye çalan çalar genşler bilen dāriye deris işte darbuka ha zilli maşa onnala çalarız biz ozman o şiyi yok çalgı malgı baştan yok kendi kendine niysin kim ne biliyse yok yok çocum ama ne hatırlım ne ozman ne kafada kalimi kaş sene olmış ha hepsinin penceresi kireşten haberin yog mu işten deye öle bi tǖkümüz vadı püskül pencereden uştu yandı yürek tutuştu o va olmaz mı tǖkü çok alişimin kaşları vadı kare a onna va işte öle bi şi bilemiyim penceresi kireşten haberim yok bu işten dēdik sora toplayımım kafam ki ne sonuna kadar hiç bilemicem bilemiyim hiç nasıl söylicem nenni söledi analamız söledi nenni dedim uyuttum ne te o kadar işte uyuduruz bir yerimizle iş yapma savışırız ayamızla sallama savışırız ye o hane sahabının beyinin çorabı yıtılmıştır patolonu yamasın bır ayanna sallasın nenni yavrım nenni nenni deye öle söleriz ayamızla saladıcan uşak uyur işti şindi uşakla yok başka bilemem ne bilem başka bilen vasa h yapala gidece avşamı yapılıdı gidece az bişi yapılır içerde banket gibi yapılır hemen öle bi kaç arkadaşına aykırı bi salon vadı açala hemen 410 205 210 215 220 225 230 235 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU toplaşı bi kaç kişi akadaş kendi olan kadınna da gider öbü tülü hiç davul zuna geçirmek mecirmek yok hiç yok şimdiden kalan aske bizim buda hepsi bitti çocum buda askere maskere giden yok öle ı baki işte keçi bakiyler sekiz on tane keçi var baki bıldır iyimi bu sene azalttı on da keçi var öbüsünde bu māle kimse bakmıyi bu isanna hepsi yannız bu bizim mutarımız onna da da bi şe hij bakmıyi onun bi kadaşı va mesela hane sabinin mutarının kadeşi var Neşdetin o aşada o burda hayvan baktı yetmiş seksen tane yüz tane hayvan onna da kaş sene baktı onna da bıktı şin sade traktör va işlettiri çalıştıriyi kıda çalışıyiri bize un yazılısak un geti tāladan ötürü yā yazılısak yā getiriyi bize öle işte kimse almasa yā şiyi parasını alıyi zāresini parasını alıyiri un tālalamızı o çalıştıriyi başka bi de kim ali odada va bi şi bojdar denen bi adam i a bak baklava yaparız er şey yaparız baklava yaparız atılmaz mı fıstık gibi olur nasıl olacek ne vasa onu yime savaşiysın kış ayda kıriysin çevizi ayıtlasın atasın davula fıstık gibi olur can sıkıldıkça ye yicen işte soba yaniyi kıj günü sabatan akşama kadar yaniyi biras patatis diyisinis siz ya ondan atasın koyāsın yiyisin buliysin yime kendine davula atarız çok güzel oli a tālalamız vaka günde gidēdi canım bu av̇şam ça͜ıriyi gündendileri dövecez getiriyi kīdan topliyi onnarı getiri toplaşız hem tǖkü söyleriz hem döveriz gündendileri misi soymak mesela getiri tāladan ne kadar misi vasa yuviyir oraya haykırıyı konuya komşuya hem türkü söyliz hem soyiz bitkide bize ne pişiricese pişiriyi dedim gibi şenneniyi bir iki saatlıa genş kız olsun gelin olsun bize ozaman öle hepsi bitti uşam bak sen bizim halimize hiç evde isan vā mı yok mu belli dil kimse çıtıtı kıpıtı yok zatı isan kalmadı çoktan unuttu genşle bunu ya bis on bir kişi bir hanede on bir kişi amcam kim hepsi çoluk çocukla vadı bis hekez on bir kişi biden sofraya oturuduk büyükler oturecek büyükler oturecek büyükler başlicek yime andan sora biz başlicek şimdi öle yok yidik mi ekme sofra kalktı mı büyük olana elleni yıkama ya havluyu getirecek genş gelin vāsa kız vāsa yaşlılara su dökücek şindi nirde kimin haberi var herkes sofradan kalkan çeşmenin başına hangı köden 411 BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI SEÇME SÖZLÜK A ababla : Ahbab abbe : Habibe abdezini : Abdest aber : Haber abtıreza : Abdurrezzak acet : Hacet acı : Ağacı acık : Azıcık acılar : Hacılar açik : Acık ada ~ āda : Agda ada : Adak adamnara : Adamlara ādaylan : Pekmezle adi : Hadi afta : Hafta agam : Abi agamnan : Ağam İle agba : Eş ahadan ~ ahıdan : Arkadan ahadaş : Arkadaş ahçılık : Aşçı ahı : Ahır a͜ hşam a͜ ır : Akşam : Ağır a͜ ızdan aj : Ağızdan : Aş aj : Aç ākadaşım : Arkadaşım ākasına : Arkasına 412 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU ako : Akıyor al dili : Kızmadan konuşmak, nasihat alacasa : Alacaksa alaf : Yulaf ālamak : Ağlamak alamandamış : Almanyadaymış ala : Hala alantı : Şikayet alasına : Halasına alatı : Aleti ālatlı : Ahlatlı ālay : Halay alayı : Halay albanna : Arnavut albuki : Halbuki alça : Alçağa alçıla : Alacaklar alde : Halde aldıdı : Aldırdı aldız : Aldık ale : Hale alfat : Küçük armut alı ~ allı ~ alu ~ ālu : Avlu ālıkları : Ağalıkları ālıyı : Ağlıyor ālī : Ağalığı al ~ āl : Hal aliyi : Ahali alk : Halk alldıla : Aldılar alma : Elma alva : Helva 413 BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI aman ~ arman : Harman aman ~ āman : Alman amd : Hamd amet : Ahmet amıca ~ amuca : Amca amırını : Hamur āmut : Armut anadın ~ andın : Anladın anay : Ana andan : Ondan ane ~ āne : Hane anele : Anneyle angı ~ anġı : Hangi anım : Hanım ani : Hani anife ~ arfe : Arife annık : Tarlanın sınırı annadcak : Anlatacak annadı : Annardı annat- : Anlat annaşma : Anlaşma anterin : Entari ap : Hap apa : Arpa aplan : Hap arabasınna : Arabasıyla aranı : Kazan arap : Harap āretlik : Ahiretlik arıyır : Ağrıyor as : Az asan : Hasan asetlik : Hasetlik 414 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU asılı : Hasılı asır ~ āsır : Hasır askede : Asker askeli : Askerliği astalan- : Hastalan- astane : Hastane aşā ~ aşa : Aşağı aşasına : Aşağısına aşe : Ayşe aşı : Aşığı āşları : Ağaçları aşlık : Açlık aşliyiriz : Haşlıyoruz aşsa : Açsa aş- : Aç- atamızı : Adımızı atej : Ateş ātık : Artık atır : Hatır atırla- ~ atirla- : Hatırla- at- : Art atim : Hatim atip : Hatip atlamız : Adlarımız atlazı : Atlası atmaycanız : Atmayacaksınız atmış : Altmış atta : Hatta attan : Alttan attīmā : Arttırmaya ava : Hava avır ~ av̇ur : Ağır avropa : Avrupa 415 BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI avul : Avlu avul : Çit ayakablar : Ayakkabılar ayamı : Ayağımı ayat : Hayat ayda : Hayda aydırdım : Aldırdım aydi ~ aydī : Haydi ayır : Hayır ayīma : Ayırmaya aykırdık : Haykırdık ayla ~ ayle : Aile aylanırdık : Eğlenirdik ayvan : Hayvan azarık : Azıcık azı : Hazır āzı : Ağzı azıda : Hazırda azılanīla : Hazırlanırlar azından : Ağzından azır ~ āzır : Hazır azırla- : Hazırla azreti : Hazreti -B ba ~ bā : Bağ ba : Bak bācaları : Bahçe bacām : Bacağım bācılık : Bağcılık baga : Bana bahar : Baharat bah̠tım : Baktım ba͜ırış : Bağırış 416 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU ba͜ırışalak ba͜iriy : Bağıraşarak : Bağırıyor bajbakan : Başbakan bajlada : Bağcılar bakaca : Bakraca bakī : Bakır bālāla : Bağlarlar bāla- ~ bala- : Bağla- bāları : Bağları balcan : Patlıcan baldır : Bıldır bale ~ balla : Balya bālık : Bağlık bali : Bari balkan : Orman bāmış : Bağırmış baniçka : Bulgarca pide,börek banyo : Hamam bāra : Bağıra barak : Folyo bareta : Bere barti : Parti baryamnanda : Bayramlarında bastına : Bastığında bastīsın : Bastırsın bāşış ~ bāşiş : Bahşiş başkadık : Başkaydık bata : Daha battı : Bitti bav̇şam : Bu Akşam bayında : Bayırında bayi : Bayır baz : Bazı 417 BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI bazsı : Bazısı beber : Biber begı̇̄ ~ bēgı̇̄ ~ bigir : Beygir bej : Beş beki : Belki belbelik : Berber belgeye : Belçika beng : Ben beninden : Beyninden beŋ : Beg bėr : Bir beras ~ bıras ~ bıraz : Biraz bes : Bez beyas : Beyaz beyas bāret : Yumuşak kumaş bı : Bu bıcāmı : Bıçağımı bıcırık : Kavga bıcırık çıkarmak : Kavga için tahrik etmek bı̇̄ kota : Manda yavrusu bıra ~ bıre : Bura bızamızda : Buzağımızda bi çala : Bir zaman bi daya : Bir daha bianka : Çekiliş bici : Kaz yavrusu bide : Pide bi͜en- : Beğen- bikeç : Birkaç bilecem : Bileceğim bilişli : Bilinç bin : Ben biȓ : Bir 418 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU bire : Birer birisinne : Birisiyle biriz : Biriniz bis : Biz bisi : Birisi biş- : Biç- bitēdi : Biterdi bitmij : Bitmiş bitonu : Beton bittine : Bittiğinde biyaz : Beyaz biyde : Bir De biyen- : Beğen- blazer : Yakın dost bo͜a bo͜azına : Boğa : Boğazına boca ~ bōca : Bohça boday : Buğday bohşama : Bu akşam bostan : Karpuz bōsuk : Porsuk boyna : Boynuna boyumusça : Boyumuzca böber : Biber böün ~ bü͜ün : Bugün bronhit : Bronşit bu͜ası buba : Boğa : Baba buda ~ būda : Burda būda ~ buday : Buğday bujurova : Karagözler bul̥ gada : Bulgar bulola : Buluyorlar 419 BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI bulursaz : Bulursanız buña : Buna bunna : Bunnar bunña : Bunnar bure ~ burı ~ buri : Bura burlar : Buralar buusundan ~ būsundan : Buğusundan büle : Böyle bülmicem : Bilmeyeceğim bürük : Büyük bürüncek büyücerek İpek : Büyükçe -Ccabcacık : Çabucacık ca͜il canpare : Cahil cencefil : Zencefil ceylan : Ceyran ci : Cığ cibi : Gibi cicile- : Süsle- cier : Ciğer comat : Cemaat cumáytesi ~ cumeytesi : Cumartesi Zil -Ççadır : Şemsiye ça͜ımā ~ ça͜ır ça͜ıttı : Çağırmaya : Çağırttı çala : Süre çalalak : Çalarak çalgın : Salgın 420 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU çamu ~ çamū : Çamur çan : Can çanaktan : Uydu, çanakaAnten çanāna : Çanağına çannarı : Çanları çapcık : Çabuçak çargından : Çarkından çasno : Hususi çiftçi çavda : Çavdar ḉe : Şey çekindi : Çekildi çekirdesiz : Çekirdeksiz çekya : Çekoslovakya çendeleye : Bez süzgeç Süzgeç gibi ince dokuma bez çendere çeşe : Bardak çeşin : Çeşit çevı̇̄ - ~ çüver- : Çevir- çıbık ~ çıbī : Çubuk çıka- : Çıkar çıkiy : Çıkıyor çı̇̄ ne- ~ çiyne- : Çiğne- çiflı̇̄ : Çiftlik çille : Çile çīr- : Çığır- çiyiz ~ çiz : Çeyiz ço : Çok çōbadan : Çorba çocikleri : Çocukları çocukcaz : Çocukcağız ço͜h çoku : Çok : Çoğu 421 BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI çokuduk : Çoktuk çökele : Çökelek çöre : Çörek çükündür : Pancar çün : Çünkü -Dda ~ dā : Daha da͜aya ~ dā͜aya dāda : Dağa : Dağda dadı : Tadı dafin : Defne dagaya : Doğaya da͜ıd- ~ dā͜id- : DağıtTavanın dibinde kalan yağı döktükten sonra tavada kalan birikinti daıtı daire ~ dāriye : Darbuka dak- : Tak- dakı : Takı damna : Damlar dana : Daha darcaoglu parası : Devlet parası dare : Daire davıl : Davul davla : Davula davul : Fırınlı soba dayanısa : Dayanırsa dedı̇̄ : Dediği deimen ~ dērmen ~ deyiren : Değirmen de͜işimi dekā : Değişimi : Dekar dekene ~ dēkene : Derkene dēle : Derler 422 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU delı̇̄ : Deliği delikannında : Delikanlığında delioman : Deliorman deliomanca : Deliormanca demed demı̇̄ ~ demi : Demet : Demir demij : Demiş demiyden : Demirden demiyi : Değmiyi demoking Malzeme depo sorumlusu denişik : Değişik denişti : Değişti deniymiş : Deniyormuş deska devı̇̄ dik Kreş : Devirdik deye : Diye deyer : Diğer deys dı̇̄ şiyi : Ders : Değişiyi di : De di͜eri ~ diyer : Diğer di͜işti : Değişti dikilti : Dikildi dil : Değil dil- : Kes- diller : Diyorlar dine͜i dinir : Deynek : Denir dinnendiydiler : Dinlendirdiler dire : Dere dişle : Bağışliyiz diyersen : Değersen diyilikten : Deynekten diyir : Diyor 423 BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI dohtur : Doktor dokumannarı : Dokümanları doma : Doğma domate ~ domati : Domates domus : Domuz dora- ~ dōra : Doğra- doru ~ dōu : Doğru do͜umnu do͜umuşum : Doğumlu : Doğur doyumluyum : Doğumlu doyuruydu : Doyururdu död ~ dȫd ~ dȫt : Dört dökelek : Dökerek dȫse : Dövse döşē : Döşeği dö͜ülür dövelek : Döğülür : Döverek du ~ dū : Dur dūmek : Döğmek durarla : Dururlar duva : Dua duva ~ duvā : Duvar duva ~ duvā Duvak dü͜en ~ düven dükandan : Döven : Dükkan düşeme : Döşeme düştünen : Düştüğünde dü͜ünnede düveledi : Düğünnerde : Döverlerdi düzeld : Düzelt -Ee~ē : Her edecen : Edeceksin ēdidik : Erdirdik 424 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU ēdircen : Eğdirecen ēkes : Herkes ege ~ egel : Eğer ehali : Ahali ekcikten : Ektikten ekek ~ ēkek : Erkek eken : Erken ēkez : Herkes eki : İki ekinniklede : Ekinliklerde ekmē : Ekmeği ekmekle : Yemek elal : Helal elbaladı : Erbab ele : Hele ele : Öyle elede : Helede elek : Helak elemi : Eleğimi elen : Halen elhan : İlk elinnen : Eliyle ellene : Ellerine ellik Koruyucu elme : Elime elpeze : Paketleme em : Hem emen : Hemen emenne : Emeği ile emne : Emine emşire : Hemşire enci : Yenice endir- : İndir- 425 BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI enjeksiyeyle : Enjeksiyonla enne : Elle ep : Hep er : Her er şey : Her şey eralde : Herhalde erazisi : Arazi erende : Rende erī : Eriği erid : Erit esabı : Hesabı esere : Esre eşimne : Eşimle eşkerelik : Açıktan eşşa : Eşya etecek : Yetecek etinne : Etiyle etiştile : Yetiştile evdeyis : Evdeyiz ėve : Eve evēdim : Ever evel : Evel eycene : İyice eyken : Erken eylence Eğlence ezgi : Eza eznik : Ezik falay Ufalamak, ezmek fasille : Fasulye fatme : Fatma fenē : Fener feslen : Fesleğen fı̇̄ ~ fi : Fiğ 426 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU fıtretini : filcan Fotoğraf Fincan fistannık : Fistanlık fizi : Fevzi frantzida : Fransa fukare : Fukara fukārelik : Fukaralık -Gga ~ gadar : Kadar gage : Kavga gak : Kalk ġal͜hardık gamdı : Kalkardık : Ağam gapı : Kapı garaya : Karaya ġardaşım : Kardeşim gas : Gaz gasta : Gazete gavanoz : Kavanoz gazos : Gazoz ge : Gel geçinmeye : Gönüllü geçiy- : Geçir gediy- : Getir geje ~ gice : Gece geleninne : Geleniyle gelike : Gelirken gere : Gerek geş : Genç geşet- : Gevşet- geşti : Geçti gėt : Git getiy : Getir 427 BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI gezme : Gezmeye gı̇̄ dine : Girdiğimde gıs ~ gız : Kız gicen : Gidecen gicese : Giderse gid : Git gideninne : Gideniyle giderdı͜h gīdi : Giderdik : Girdi gisi : Giysi gitle : Kitle- gitli : Kitli gittık : Gittik gittikcen : Gittikten giymezdi : Girmez gonşular : Komşu goy- : Koy- gȫ : Gör gölmek : Gömlek gömeç Petek gönde : Gönlünde göne : Göre gönnünde : Gönlünde göreceniz : Göreceksiniz gösen : Görsen götüy : Götür gövün : Köyün gözel : Güzel gözlemden : Gözlerimden gözlen : Gözlerin gulüm : Kardeş gübür güleş Çöp : Güreş 428 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU güleş- : Güreş- gündöndü : Ayçiçeği günej : Güneş güşlük : Güçlük güvē : Güvey güven : Güveyin güvezi : Kırmızı güze : Güzel -Hhadi : Haydi hagasından : Ağasından hak : Halk haklar : Aklar halırız : Alırız halva : Helva hāman : Harman haniki : Ayniki hanneye : Anne haşçı : Aşçı haşiften : Arşivden haşlı : Aşılı hayleme : Aileme helen : Hala hellen : Elle hepsimiz : Hepimiz hey : Her hıslarız : Islarız hızmetçi : Hizmetçi horaz : Horoz hökmet ~ hökümet : Hükümet -Iıbrık : İbrik ıdırellezde : Hıdırellez ılcı : Ilıkça 429 BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI ıldı : Dağıldı ılıd- : Ilıt- ırıltı : Hırıltı ısımna : Hısımlar ısīd- : Isıt- ışī : Işığı ıştın Konuşma, hiç tınma ıştınma : Ses çıkarmak ızlıydı : Hızlı -İib : İp ibram : İbrahim ibrı : İbrik ice : İyice içi : İçin idare Hayvan yemi idare Fener, gaz lambası idirellez : Hıdırellez igil- : Eğil- ij ~ iş : İş ij ~ iş ~ iç : Hiç ikban : İdman iksi : İkisi ila͜iler ilaş : İlahiler : İlaç ilazım : Lazım ileki : Eski ilendiriyi : Eğlendir ilerden Eskiden ilesi : Geçmiş ilik : İlk ilik : İyilik imdi : Şimdi 430 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU ı̇̄ ne : İğne incinostolarda : Mühendis indi : Hindi indiy- : İndir- inei : İneği ingeler : Yenge interesan : Enteresan interez : İtiraz irendeleı̇̄ san : Rende : İnsan isle : Hisli isle : İyi isle ismal İyileştirilmiş : ispirka İsmail Meydan istisak : Liste istiyile ı̇̄ tiyala : İstiyorlar : İhtiyarlar işdi ı̇̄ şi ~ işi : İçti : Ekşi işid- : İşit- işil : Yeşil işledım : İşledim işler isle İşler yolunda işmik : Çökelek iştik : İçtik iştile : İçtiler ive : Eve iyce : İyice izaya : Hizaya iziyet : Eziyet -Jjandalar : Jandarma japa : Çapa 431 BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI -Kkabını : Kabuğunu kabı̇̄ nin : Kabirin kacıcan : Kaçacaksın kaçıymaycan : Kaçırmayacaksın kadaşım : Kardeşim kādım : Kardım kādımız : Kaldığımız ka͜ıt kaj : Kağıt : Kaç kak ~ kāk : Kalk kak- : Çak- kakla- : Sapla- kāktım : Kalk kalaba : Kalabalık kālar : Karılar kal̥ dı- : Kaldır- kalpanı : Kalpağını kambırı : Kambur kamişten : Kamıştan kanı : Karnını kannarı : Karınları kanta : Kantar kapad- : Kabart kapitalizam : Kapitalizm kaplanı : Kapılarını kara- : Karar- karanı : Kararını karannıkta : Karanlıkta karaolu : Karakolu karık : Harık karımca : Kanımca kar- : Karıştır- 432 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU karpus : Karpuz kas : Kaz kaş ~ keç : Kaç kāşı : Karşı kaşkaval : Kaşar peyniri kaş- : Kaç- katola : Katıyorlar kavaltıyı : Kahvaltı kave ~ kāve : Kahve kavı- : Kavur- kavunu : Kabuğunu kaykı Dik Kafalı kayk- Kafayı dikmek kayna : Kaynana kaynad- : Kaynat kazık : Dökülmüş, yıpranmış keçim : Geçim kef : Keyf kele : Bit kelelik : Kerelik kemi͜inne : Kemiğiyle ken : Kendi kepiç ~ kēpiç : Kerpiç kerezden : Kereviz kerlik : Çalılık yer kerpiş : Kerpiç kesē : Keser keşiler : Keçi kıda ~ kīda : Kırda kıj : Kış kık ~ kī : Kırk kıkeyez : Kırkıyoruz kıklık Koyun yünlerini kırpan alet 433 BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI kık- : Kırp- kılo : Kilo kıma Kıvırma kımetso : Muhtarlık kırannar : Buldozer kıvīma : Kıvırma kıvrına : Kıvrıla kızan : Kızağın kī : Kırk kīdım : Kırdım kīkında : Kırkında kīklık : Koyun kırkma makası kīma : Kıyma kīmızı : Kırmızı kimi : Gibi kimne : Kiminle kimsi : Kimisi kires ~ kireş : Kireç kirez : Kiraz klas : Sınıf kocaba Dede kocaba : Baba kojǎman : Kocaman kōk- ~ kok- : Kork- kokudurus : Kokuturuz kōkunç : Korkunç kolaç : Poğaça kolanbaç : Kaçanı kovalama kōlardı : Korlardı kompi : Patates kompitür : Bilgisayar komǖ : Kömür konamızı : Koyunnarımızı 434 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU kondūmaz : Kondurmaz konşiyim : Konuşuyorum konşu : Komşu ko- ~ ku- : Koy- korud- : Kurut- koru- : Kuru- ḳoyuna : Köyüne koyunnanı : Koyunlarını kȫ : Kör köne : Köyüne köpē : Köpeğe körfeslik Yabani, sıkılgan, soğuk körleşme : Köyleş kövün : Köyün kuban ~ kūban : Kurban kulamıs : Kulağımız kumaj : Kumaş kupçık : Tarım ürünleri ticaretini yapan kişi kura : Kuruya kut ~ kūt : Kurt kuvan : Kovan kuyi : Kuyu kuyun : Koyun kuzlad- : Kuzlat- kuzsu : Kuzusu küçürek : Küçücük kündüz : Gündüz kürē : Küreği küyde : Köyde küyden : Köy küysün : Köyünün 435 BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI -Llambılar : lambır Lamba Ihlamur lana ~ lāna : Lahana limonada : Limonata lütenisa : Salça -Mmabet ~ mābete : Muhabbet macır ~ mu͜acı : Muhacir māfe : Marifet maf oldu : Mavf Oldu male ~ māle : Mahalle māllim : Muallim mamuk : Tek seferlik sıvama toprağı mandarlarlan : Mandalarla manerka Matara mard : Mart mārebelikte : Muharebelikte maska : Maske masu : Mahsus maşalon : Meşale maşinadan : Makine may : Mayıs māzada : Mağaza mazemeyi : Malzeme meci İmece mesile ~ mesle : Mesela metro : Metre mevtayı : Meftayı mezā : Mezar mısafı : Musaf mısafır ~ musafir : Misafir mısta : Mustafa 436 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU mirapta : Mihrap misi ~ misiy : Mısır momak Cahil moment Bu günler momente : Şu anda morka : Havuç muta ~ mūta : Muhtar mutalık : Muhtarlık muvarla- : Yuvarla- -Nnabalım ~ nābalım : nalakade Ne yapalım Tazyik nalin : Takunya namas : Namaz naret : Vergi nas ~ nasi : Nasıl neblem : Ne bileyim neçin : Niçin nede ~ nēde : Nerde nele : Anneler nem ~ nemin : Ninem nemni : Nemli nene Anne nenni : Ninni nesa : Neyse neyisine : Ne İyi nı̇̄ de : Nerde nı̇̄ den : Nerden nışan : Nişan nızıman : Ne zaman ni : Ne nideyse : Neredeyse nikā : Nikah 437 BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI nilemiz : Nine ninenin : Anne nişeste : Nişasta no͜ut nur : Nahut Lor -Ooca ~ ōca : Hoca oda ~ ōda : Orda ȫdek : Ördek ofaliysin : Ufala ograş- ~ oraş- : Uğraş- oj : Hoş oklaya : Oklavaya olambır olan ~ ōlan Ihlamur : omaç Oğlan Küçük hamur parçaları omancık : Ormancık oni : Onu onna : Onlar onnuka : Torun ore ~ orı ~ ori : Ora osa : Oysa osa : Oysa osun : Olsun oşafta : Hoşaf ōta : Orta otir- ~ otū- : Otur- : Oynamaktan oynama͜htan oynuk Süt kaymağı -Ö- öblenden : Öbürlerinden öbü : Öbür 438 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU öbütülü : Öbür türlü ödek : Ördek ögür Yuğur ökümet : Hükümet öldir : Öldür öle : Öyle ȫlen ~ ǖlen : Öğlen ölştüm : Ölçtüm ȫmek : Örmek önne : Önüne önne : Önüne önöle : İniyorlar ȫretmen : Öğretmen ȫsülük : Öksüzlük ösürü͜ ~ ösürük ~ ȫsürük ösüz ~ ȫsüz : Öksürük : Öksüz öt- ~ ȫt- : Ört- ȫtük : Örtük -Ppabuş : Pabuç paça : Parça pādı : Sırık padladırız : Patlatırız pala Çarşaf, hıla, bez palamır : Balamur pālı : Pahalı pāmā : Parmak pamık : Pamuk pancamda : Parçamda parayi : Parayı pastik Lastik paşapot : Pasaport patatis : Patates 439 BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI pazı yazmak pazlamaç Yufka açmak : peçka Dızmana Fırınlı Soba pelivan ~ pēlivan : Pehlivan pesimet ~ pesmet : Peksimet pėşembe ~ pēşembe : Perşembe pı̇̄ nir : Peynir pilaf : Pilav pin- : Bin- pinik Binek pinik taşı Binek taşı pipi : Hindi piriç : Pirinç pirşembe : Perşembe pişiy : Pişir porsiye : Herkese ayrı potika : Patika prus : Eğitim kursu -Rrametli ~ rāmetli : Rahmetli ramzan : Ramazan rāt : Rahat reis : Otobüs rengidi : Rengiydi resmiye : Remziye rujca : Rusça rula : Rulo -Ssa ~ sahat ~ sat : Saat sā : Sağ saan ~ sāna : Sahan saatladan : Saatler 440 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU sa͜aya saba : Sağa : Sabah sābı ~ sābi ~ sahabı : Sahibi sabra : Sabriye sādaş : Sağdıç sade : Sadece sā- : Sağ- sā- : Sar- sāgı ~ sāġı : Sargı sahoş ~ sāhoş : Sarhoş sa͜ır sakā : Sağır : Sakar sal- : Bırak-, gönder- salamıra : Salamura salar : Verir sāla- : Sağla- sālımı : Sağlığımı salıngaç ~ salınġaç ~ sancak~ sangaç Salıncak salin- : Salın- sama ~ sāma : Sarma samanda : Zaman samannık : Samanlık sāmaşık : Samaşık sāmısak ~ samsak : Sarımsak sarī : Sarığı saşta : Sac savet : Muhtarlık savış : Savaş saya Koyun agılı saya ~ sāyā Tereyağı say- : Sağ- sebesim : Serbest 441 BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI seçiler : Açıyolar senebilik : Sinivir sesle- Söyle- setenden : Saten sēt : Sert sıgan : Isırgan sı͜ır sırelen : Sığır : Sırayla sırī : Sırık sıtına : Sırtına sıvık : Sıvı sila : Silah silk- : Sirk- sini Sofra siyre : Seyrek siyreld- : Seyrelt- so ~ sō : Sor sokā : Sokağa sona ~ sura : Sonra sōpa : Çorba soraya : Sofraya so͜uk sovan ~ suvan ~ suv̇an : Soğuk : Soğan sȫle- : Söyle- su͜asu͜anna : Suva- : Soğanla sūla : Suyla sūlediler : Söylediler Eskiden çorba yerine kullanılırmış supa sǖ- : Süz- sǖ- : Sür- süd : Süt 442 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU sülüklen- : Sürüklen- sümek : Yünden iplik sümek işlemek Yünden iplik yapmak sünet : Sünnet sünetçi : Sünnetçi süpüge ~ süpǖge ~ süpüyge : Süpürge sürülek : Sürünerek sǖt : Söğüt sütcez : Şütçağız sütlaj : Sütlaç sütlü : Söğütlü süven : Kazık süylelek : Söyleyerek süyle- : Söyle- -Şşah : Satranç şa͜in şalvā : Şahin : Şalvar şarşamba : Çarşamba şe : Şeyh şefteli : Şeftali şe͜it şeke ~ şike : Şehit : Şeker şeleri : Şeyleri şidi : Şeydi şifyorluk : Şoförlük şilek : Çilek şiy : Şey şuşulna : Kuruluk -Tta ~ tā ~ taha : Daha taj : Taş 443 BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI tala ~ tāla : Tarla taliga : At arabası tani- : Tanı- tārana : Tarhana tarav : Taraf tata ~ tāta : Tahta tatokadı : Avlu kapısı, sokak kapısı tavın : Tavuğun tavuk : Dokuz taş oyunu tazyık : Tazyik te : İşte tekeze : Koparatif telaj : Telaş telapat : Telepati televize ~ televizi : Televizyon tēlik : Terlik telike : Tehlike temcid Sahur temis : Temiz tene : Tane tepme : Tekme tete ~ tiyze Teyze tezgāda : Tezgah tēzi : Terzi tıkız : Sert tırım tırım Çabalayarak tikeni : Diken tir : Tır toalpat : Armudun küçüğü toba ~ tōba : Torba tok : Elektirik tolu : Dolu tōm : Tohum 444 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU topak : Toprak topalak ~ topālak : Toparlak tos : Toz tost : Dost tūba : Torba tūla : Tuğla tumbul : Tombul turb : Turp tūşu : Turşu tǖ : Tüy tǖbe : Türbe tük : Türk tükan : Dükkan tǖkü : Türkü tülü : Türlü türnü : Türlü tüylü : Türlü ufa͜h ufarak : Ufak : Ufacık ǖlen : Öğlen u- ~ ur- : Vurmak ummiyet : Umumiyet unu : Onu unud- : Unut- ura- ~ ūra- : Uğra- us Doğru us geldi Rast geldi us git Doğru git usca söyle Doğruyu söyle uş : Uç uşācı : Çocuk uşa͜hlar uvala- : Uşaklar : Ovala- 445 BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI uyuşuk Yoğurt veya sütün kaymağı uzak dede Annenin babası uzak kocaba Annenin babası -Ü- üd- ~ ǖd ~ ǖgid : Öğüt ǖleş- : Paylaş- üren- ~ ǖren- ~ üyren- : Öğren- üs : Üst üseyin : Hüseyin üsnü : Hüsnü üş : Üç üyüt- : Öğüt- üzbaşı : Yüzbaşı üz : Yüz üzünnü : Hüzünlü -Vva ~ vā : Var vakıt : Vakit vakt Zenginlik vay : Var vazfesi : Vazifesi ve- : Ver- ven : Ben vūdum : Vurdum vumula : Vurmuyorlar -Yya ~ yā : Yağ ya : Yan yabādık : Yapardık yādım : Yardım yāgaya : Yağa yaj : Yaş 446 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU yalabık ~ yalamık : Parlak, ergenlik çağında olup sakalı olmayan yalāna : Yalağına yala- ~ yala- : Yağla- yalnısça : Yalnızca yama : Ama yama : Yağma yamadan : Yarmadan yami ~ yāmu : Yağmur yananda : Yanağında yanda : Yanda yanı ~ yānı : Yahni yanız : Yalnız yankı : Yan yannış : Yanlış yannız : Yalnız yapa : Yün yara : Yarar yar- : Ameliyat et- yas- : Yaz- yasā : Yasağa yasak : Evin arka bahçesi yaşlar : Yaşlılar yatalaç : Yatalak ya͜ut yavrım : Yahut : Yavrum yayar- : Yağar- yazla : Evin önü yazmak : Yufka açmak ye : Ya yē : Yer yeddi : Yedi yeki : İki 447 BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI yeline : Eline yelli : Elli yemekli : Emekli yemenni : Ayakkabı yenden : Yeniden yeni : Yanı yep : Hep yepten : Hepten yesin : Yasin yet : Et yılilesi : İlersi, önce yı̇̄ mi : Yirmi yımşa- : Yumuşa- yımta : Yumurta yıpra- : Yıpran- yıt : Yırt yıvar- : Yuvar- yi : İyi yicene : İyicene yikiye : İkiye yimamdan : İmam yimi yimşak yincecik yineklemiz yinge yinleşti yip yiri yiri yiş yogan ~ yōgan yo͜h yoryo : : : : : : : : : : : : : : Yirmi Yumuşak İncecik İnek Yenge Yenileşti İp Yeri İri İş Yorgan Yok YoğurYok 448 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU yo͜ud ~ yo͜ut yörlek ~ yörülek yumuş yurt yuvyügürük yül yürem ~ yürēm yürük yüsek ~ yǖsek yüşten : : : : : : : : Yoğurt Yürüyerek Birikmiş Ev YığKoşu Atı Temmuz Yüreğim Yarış Atı Yüksek Yüzden -Zzade zait zakkun zala zatı zavot zayif za zō zedeli ~ zēdeli zehir zeman zin zo zuna ~ zurne : : : : : : : : : : : : : : Zahide Zahit Kanun Salon Zaten Fabrika Zayıf Zar Zor Zerdeli Zahir Zaman Zihin Zor Zurna BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI 449 KAYNAKÇA Acaroğlu, Türker, Bulgaristan’da Türkçe Yer Adları Kılavuzu, (1.baskı) Türk Tarih Kurumu Yayınları, Ankara 2006. Argunşah, M., “Türkçede Zarf-Fiil Eklerinin Durum Ekleriyle Kalıplaşması”, Turkish Studies, 2011, (6), 55-68. Ata, A., “Türk Dillerinde +lA Çokluk Eki”, Internatıonal Journal of Central Asian Studies, 2009, (13), 89-99. Aynı Yerden Değişik Tarihlerde Şumnu’ya Bakış https://www.facebook/ groups/195103183879305/permalink/789728434416774/ (Erişim Tarihi: 22.11.2021) Balyemez, Sedat, Dil Bilgisi Üzerine Açıklamalar, (3.baskı), PEGEM Akademi Yayınları, Ankara 2018. Banguoğlu, Tahsin, Türkçenin Grameri, (7.baskı), Türk Dil Kurumu Yayınları, Ankara, 2004. Başdaş, C,, “Türkiye Türkçesi Ağızlarında -kA/-kAnA Zarf – Fiil Şekilleri”, Uluslararası Sosyal Araştırmalar Dergisi, 2014, (7), 28-34. Biray, Himmet, Batı Grubu Türk Yazı Dillerinde İsim, (1.baskı) Türk Dil Kurumu Yayınları, Ankara 1999. Bulak, Ş., “Tarihî ve Çağdaş Türk Yazı Dillerinde Şart Kipi” Türkiyat Araştırmaları Dergisi, 2011, (30), 71-97. Caferoğlu, A., “Anadolu ve Rumeli Ağızlarında Ünlü Değişmeleri”, Türk Dili Araştırma Yıllığı Belleten, 1989, (12), 1-33. Çebi, Sabri İ., (1986) Güney- Doğu Bulgaristan Türk Ağızları, (Yayımlanmamış yüksek lisans tezi), Gazi Üniversitesi, Ankara. Çoşkun, Mustafa Volkan, Türkçenin Ses Bilgisi,(2.baskı), Bilgi Kültür Sanat Yayınevi, İstanbul 2015. Dallı, Hüseyin, Kuzeydoğu Bulgaristan Türk Ağızları Üzerine Araştırmalar, (2.baskı), Türk Dil Kurumu Yayınları, Ankara 1991. Eckmann, J., “ Dinler (Makedonya) Türk Ağzı”, Türk Dili Araştırmaları Yıllığı Belleten, 1960, 189-204. Eckmann, J., “Türkçede d, t ve n Seslerinin Türemesi”, Türk Dili Araştırmaları Yıllığı Belleten 1955, 11-22. Ediskun, Haydar, Yeni Türk Dilbilgisi, (13.baskı), Remzi Kitabevi, İstanbul 2017. Ercilasun, Ahmet B., “Ağız Araştırmalarında Kullanılacak Transkripsiyon İşaretleri”, Ağız Araştırmaları Bilgi Şöleni, Türk Dil Kurumu Yayınları, Ankara, 1999,43-48. Eren, H., “Türk Dillerinde Metathèse”, Türk Dili Araştırma Yıllığı Belleten 1953, 161-180. Ergin, Muharrem, Türk Dil Bilgisi, Bayrak Yayınları, İstanbul 1993. Ertürk, S. A. “Şumnu Şehri”, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi (Süha Göney’e Armağan), İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Yayınları, İstanbul 2013. Gabain, A. Von, Eski Türkçenin Grameri, çev. Mehmet Akalın, (5.baskı), Türk Dil Kurumu Yayınları, Ankara 2007. 450 Dr. Ali Selami BAŞOĞLU Gülensoy, T., “Rumeli Ağızlarının Ses Bilgisi Üzerine Bir Deneme” Türk Dili Araştırmaları Yıllığı Belleten, 1984, (32), 87-147. Gülensoy, Tuncer, Kütahya ve Yöresi Ağızları (İnceleme, Metinler, Sözlük), (3.baskı), Türk Dil Kurumu Yayınları, Ankara 1988. Gülensoy, Tuncer, Türkiye Türkçesindeki Türkçe Sözcüklerin Köken Bilgisi Sözlüğü, 2. baskı, Türk Dil Kurumu Yayınları,Ankara2011. Gülsevin, Gürer, Eski Anadolu Türkçesinde Ekler,(3.baskı), Türk Dil Kurumu Yayınları, Ankara 2011. Gülsevin, Gürer, Uşak İli Ağızları (Dil Özellikleri - Metinler - Sözlük), Türk Dil Kurumu Yayınları, Ankara 2002. Güneş, N., (2016) Güneydoğu Bulgaristan Burgaz İli Türk Ağızları, (Yayımlanmamış doktora tezi), Ankara Üniversitesi, Ankara. Günşen, A., “Doğu Trakya Ağızlarının Şekil Bilgisini Belirleyen Temel Özellikler”, Turkish Studies, 2008, (3), 402-470. İğci, A., “Türk Dilinin /ŋ/ Sesinin Batı Rumeli Ağızlarındaki Durumu”, Dil Araştırmaları, 2018, (23), 223-257. İlker, Ayşe, Batı Grubu Türk Yazı Dillerinde Fiil, Türk Dil Kurumu Yayınları, Ankara 1997. İpek, B., “Türk Dilinde Vasıta Hâli”, Türkiyat Araştırmaları Dergisi, 2008, (23), 63-97. Kalay, Emin, Edirne İli Ağızları, Türk Dil Kurumu Yayınları, Ankara 1998. Karaağaç, Günay, Türkçenin Dil Bilgisi, (1.baskı), Akçağ Yayınları, Ankara 2012. Karahan, L., “Türkçede Bazı Ek Ve Edatlarda “-n” Morfemi İle Ortaya Çıkan Varyantlaşma”, Türk Moğol Araştırmaları Prof. Dr. Tuncer Gülensoy Armağanı,Türk Kültürünü Araştırma Enstitüsü, Ankara, 2012, 219-236. Karahan, Leylâ, Anadolu Ağızlarının Sınıflandırılması, (2. Baskı), Türk Dil Kurumu Yayınları, Ankara 2011. Kıel Machıel, “Şumnu Kuzey Bulgaristan’da Tarihi Bir Şehir”, TDV İslam Ansiklopedisi, C.39, Türk Diyanet Vakfı Yayınevi, İstanbul 2010 Kılıç, M. A., ve Erdem M. “Türkiye Türkçesindeki ‘Yumuşak ğ’ Ünsüzünün Fonetik Analizi” VI. Uluslararası Türk Dili Kurultayı Bildirileri, Türk Dil Kurumu Yayınları, Ankara, 2008, 2810-2826. Korkmaz, Z., “Eski Türkçede Oğuzca Belirtiler”, Türk Dili Üzerine Araştırmalar, 1995, (1), 205-216. Korkmaz, Z., “Türkçe Ek Yığılması Olayının Meydana Gelişi Üzerine”, Türk Dili Araştırmaları Yıllığı Belleten, 1988, (8), 173-180. Korkmaz, Zeynep, Gramer Terimleri Sözlüğü,(3.baskı), Türk Dil Kurumu Yayınları, Ankara 2007. Korkmaz, Zeynep, Güney-Batı Anadolu Ağızları Ses Bilgisi (Fonetik), Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Yayınları, Ankara 1956. Korkmaz, Zeynep, Nevşehir Yöresi ve Ağızları, (2.baskı) Türk Dil Kurumu Yayınları, Ankara 1994. BULGARİSTAN ŞUMNU (SHUMEN) İLİ TÜRK AĞZI 451 Korkmaz, Zeynep, Türkçede Eklerin Kullanılış Şekilleri ve Ek Kalıplaşması Olayları,(5.baskı) Türk Dil Kurumu Yayınları, Ankara 2011. Korkmaz, Zeynep, Türkiye Türkçesi Grameri (Şekil Bilgisi),(2.baskı), Türk Dil Kurumu Yayınları, Ankara 2007. Köksal, Osman, XIX. Yüzyılda Bir Osmanlı Ordugah Kasabası Şumnu,(1.baskı) Araştırma Yayınları, İstanbul 2006. Mollova, Mefküre R, Doğu Rodop Türk Ağızlarının Sözlüğü, (2.basım), Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Türk Dil Kurumu Yayınları, Ankara 2003. Nakiboğlu, Sadi H., “Türkçede Ünlü Uyumu ve Türkiye Türkçesi Ağızlarında Ünlü Uyumunun Bozulması”, Türk Dünyası Araştırmaları, 2007, (171), 95-106. Özçelik, S., “Aykırılaşma Terimi, Tanımı, ve Örneklerinin Tasnifi Üzerine”, İlmî Araştırmalar Dil tarih Edebiyat Dergisi, 2002, (14), 131-144. Özden, M., “Batı Trakya - İskeçe ve Gümülcine Ağızlarında İken Zarf Fiil Ekinin Kullanım Çeşitliliği Üzerine”, Uluslararası Türkçe Edebiyat Kültür Eğitim Dergisi, 2018, (3), 1573-1591. Özkan, Nevzat, Gagavuz Türkçesi Grameri, (1.baskı) Türk Dil Kurumu Yayınları, Ankara 1996. Sultanzade, V., “Ses Olaylarının Sınıflandırılması Üzerine (Balkan Türk Ağızları Malzemesinde)”, 2. Uluslararası Dil ve Edebiyat Konferansı: “Balkanlarda Türkçe”. Bildiri kitabı I Cilt, Tiran,2013,445-452. Taşçı, Y., (2003) Anadolu Ağızlarında Zarf-Fiil Ekleri, (Yayımlanmamış yüksek lisans tezi) Gazi Üniversitesi, Ankara. Türk Dil Kurumu, Türkçe Sözlük, 10. baskı, TDK yayınları, Ankara 2005. Yılmaz, Hasan Hüseyin, (2021) XVI. yy. Osmanlı Tahrir Defterlerine Göre Şumnu Kazasının Beşeri ve Ekonomik Coğrafyası, (Yayımlanmamış doktora tezi), Uşak Üniversitesi, Uşak. Zülfikar, Hamza, Terim Sorunları ve Terim Yapma Yolları, Türk Dil Kurumu Yayınları, Ankara 1991. İnternet Kaynakları https://commons.wikimedia.org/wiki/File:Bulgaria_ethnic_map.svg (22.12.2020) https://www.nsi.bg/census2011/pagebg2 (12.08.2013) https://www.nsi.bg/census2011(24.02.2022) https://www.shumen.bg/za-obshtinata/istoriyateritoriyanaselenie (23.01.2022)