Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
Barbarossa harekâtından 83 yıl sonra Almanya yeni bir harekata mı teşvik ediliyor? Son günlerde NATO ve Alman üst düzey yetkililerin söylemlerini dikkate aldığımızda İkinci Dünya Savaşından sonra ordusu müttefikler tarafından minimize edilen Almanya'nın Rusya'nın Ukrayna'yı işgalinden sonra yine aynı müttefikler tarafından Rusya’ya karşı hazırlandığı izlenimini doğuran işaretler gelmeye başladı.
ÖZET Çağımızda en sık kullanılan, çokkültürlü ortamla yakından ilişkili ve dünyada yaşanan en önemli değişimlerden birisi küreselleşmedir. Küreselleşme kavramı dünya çapında bir benzeşmeye, aynîleşmeye vurgu yapan bir kavram. Globalleşme, iktisadi, siyasi, sosyal ve kültürel alanlarda bazı ortak değerlerin yerel ve milli sınırları aşarak dünya çapında yayılmasını ifade ediyor. Ulusal kültürlerin, ekonomilerin ve sınırların ortadan kalkmaya yüz tuttuğu, politik kutuplaşmaların ortadan kalktığı, hemen hemen her alanda liberal eğilimlerin güç kazandığı, teknolojinin akıl almaz bir hızla geliştiği ve toplumsal hayatın büyük bir kısmının global süreçler tarafından belirlendiği bir çağda yaşıyoruz. Artık dünya global bir köye doğru hızlı bir şekilde ilerlemektedir. Bu gelişime küresel bazda hızlı bir şekilde angaje olmak zorunda olan ülkelerden birisi Almanya'dır. Yeni dünya düzenine yön vermeye çalışan küresel anlayış, son yıllarda Alman bilim adamlarının ve ekonomistlerinin dikkatini çekerek özellikle üzerinde yoğunlaştıkları önemli bir alan durumuna gelmiştir. Artık Almanya globalleşme baskısı karşısında oldukça zorlanmaktadır. Günümüzde globalleşmenin sadece ekonomik boyutu değil, siyasi, sosyal ve kültürel boyutları da değerlendirilmektedir. Anahtar Kelimeler: Küreselleşme (Globalleşme), Kültür, Almanya, Bölgeselleşme GİRİŞ Bu güne kadar küreselleşme 1 [globalleşme]; ülkeler arasındaki iktisadi, sosyal ve siyasal ilişkilerin gelişmesi, farklı toplum ve kültürlerin inanç ve beklentilerinin daha iyi tanınması, uluslararası ilişkilerinin yoğunlaşması gibi birbiriyle bağlantılı konuları içeren bir kavram olarak tanımlanıyordu. Küreselleşme çağı olarak adlandırılan yaşadığımız dönemde hemen her alanda çarpıcı değişiklikler görülmekte, karmaşık bir çevre içinde yaşama zorunluluğu ortaya çıkmaktadır. Küreselleşme, bünyesinde farklı boyutlarda birçok konuyu barındıran karmaşık bir sosyal, ekonomik ve politik içeriğe sahiptir Küreselleşmenin tanımı konusunda henüz tam bir fikir birliği sağlanamamış olmakla birlikte; Martin Albrow " a göre " küreselleşme dünya insanlarının tek bir dünya toplumunda bütünleştirilme süreçleriyle ilgilidir ". Teorinin mucitlerinden biri olan 1 Bu kavram, Türkçe literatürde yaygın olarak " küreselleşme " nadiren de " uluslararasılaşma " , yabancı terminolojide globalleşme gibi terimlerle ifade edilmektedir.
Ömer Halisdemir Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi , 2021
Öz Bu çalışma, Soğuk Savaş sonrası dönemde Sovyetler Birliği'nin dağılması ile meydana gelen çatışmalarda etkin paradigma olduğu kabul edilen liberal barışın, barış inşası faaliyetlerinde nasıl başarısızlığa uğradığını ve bu başarısızlık karşısında yeni bir yaklaşıma duyulan ihtiyacı Bosna-Hersek örnek ülkesi ile göstermeyi hedeflemektedir. Liberal barış, temel unsurları olan demokratikleşme, insan hakları, hukukun üstünlüğü ve liberal piyasa sistemini çatışma sonrası bölgelerde kurumsallaştırmaya çalışırken; sürdürülebilir barış ve güvenlik hedeflerken başarısız/kırılgan devletler ortaya çıkarmıştır. Buna göre özelde Bosna-Hersek üzerinde durularak bazı sonuçların belirginlik kazandığı çalışmada, liberal barışın Batı'nın çıkarlarına odaklanmak suretiyle, dayatma yoluyla bir barış oluşturduğu ve bu nedenle de sürdürülebilir barışı garanti etmediği ortaya koyulmaktadır. Çalışma, liberal barışın Bosna-Hersek'teki barış inşasındaki başarısızlık nedenlerinden hareketle yeni bir yaklaşım olarak hibrit barışı ortaya atmaktadır. Hibrit barış, Batı yerine yerelin beklenti ve taleplerine uygun bir çözüm sunmakla birlikte çatışma sonrası toplumun sosyo-psikolojik durumunu da dikkate almaktadır. Dolayısıyla çatışma bölgelerinde negatif barışın sağlanması kadar, oluşturulan barışın sürdürülebilirliğinin sağlanmasında hibrit barışın ihtiyaca cevap vereceği ve bu sayede liberal barışın ihmal ettiği yerelin beklenti ve talepleri doğrultusunda ve çatışma sonrası toplumun rehabilitasyonunu da kapsayacak şekilde bir barış inşasıyla sürdürülebilir yani pozitif barış oluşturacağı savunulmaktadır.
This study aims to reveal the role of anthropology in peace studies and the peacebuilding process. In this way, the question of why liberal peace that is accepted as an effective paradigm after the Cold War cannot build a sustainable peace will try to be answered with the country of Bosnia-Herzegovina. In other words, considering the case of Bosnia-Herzegovina, the study will show how the liberal discourse that forms the basis of the West’s intervention in conflict zones, failed in peacebuilding. While it is argued that the main reason for the failure of liberal peace is to exclude the local from peacebuilding and ignore the fragility of the post-conflict process, it rejects Western peace's top-down approach of Western peace. Instead, it is emphasized that peace based on the expectations and demands of local and international populations enables sustainable peace. Therefore, it is argued that anthropology will contribute to peacebuilding, which ensures the sustainability of peace and contributes to peace studies.
Özet Toplumsal olgular sürekli değişim halindedir. Özellikle tarihsel-sosyolojik olgular çeşitli zaman dönemleri içinde çok farklı karakteristikler içermektedir. Tüm toplumsal olgular gibi savaş olgusu da tarihsel olarak dönüşüm geçirmektedir. 1990 sonrası savaş olgusu önemli farklılıklar göstermiştir. Yeni bir forma ulaşan savaş olgusunu bazı düşünürler yeni savaş diye adlandırmış ve eski savaşlardan kopuş gösterdiğini ileri sürmüştür. Genel olarak yeni savaşların özellikleri; başarısız devletler, kimlik temelli savaşlar ve asimetrik savaşlardır. Aslen bir bağımlı değişken olan savaş olgusu üretim tarzına bağlıdır ve ancak üretim tarzı değiştiği noktada kökten değişim gösterebilir. Yeni savaşlar kapitalist üretimin son aşaması olan esnek üretim tarzından esinle esnek savaş olarak adlandırılabilir. Ancak esnek savaşlar eski savaşlardan yalnız bir kopuş değil aksine hem kopuş hem de sürekliliktir. Dolayısıyla savaşın karakteri değişmiş ancak doğası değişmemiştir. Esnek savaşlar ekonomik olarak kapitalist üretim tarzının son aşaması olan esnek üretim tarafından belirlenen, amaç olarak yıpratmayı hedefleyen ve biçim olarak asimetrik savaşlardır. Sonuç olarak kapitalizme bağımlı savaş olgusu yeni bir biçime ulaşmış ancak temeli değişmemiştir. Bu temel; iktidardır. Anahtar Kelimeler: Savaş, yeni savaş, esnek savaş
Sözün Tarihi Tarihin Sözü Sempozyumu Bildiri Kitabı , 2022
Tarihi roman geçmişte meydana gelmiş olayların gerçekçi bir olay örgüsü içinde anlatıldığı bir roman türüdür. Bu roman türünde geçmişte meydana gelmiş olaylar tarihte yaşamış kişilerin veya tamamen yazar tarafından üretilmiş kişilerin yaşayış biçimleri, diyalogları ve karakter özellikleriyle birlikte tasvir edilir ve olayların arka planını oluşturan mekânın o dönemin gerçekliğini yansıtacak şekilde tasarlanmasına özen gösterilir. 16. yüzyılda Akdeniz’de Osmanlı İmparatorluğu adına Avrupa devletlerinin deniz kuvvetleriyle mücadele etmiş deniz komutanlarının, özellikle Barbaros Hayreddin Paşa’nın deniz savaşları Cumhuriyet dönemi Türk romanında sıklıkla işlenen bir popüler tarih konusu olarak tercih edilmektedir. Yalnızca Barbaros Hayreddin Paşa’nın değil, Turgut Reis’in ve Uluç Reis’in de yaşamöykülerini ve deniz savaşlarında kazandıkları zaferleri macera unsurlarını öne çıkararak işleyen romanlar yazılmıştır. Kimliği ve hayatı hakkında şu ana dek yeterli bilgi edinilememiş nesir yazarı Seyyid Muradî’nin kaleme aldığı Gazavât-ı Hayreddin Paşa adlı anlatısı Barbaros Hayreddin Paşa’nın biyografisini romanlaştıran yazarlar için önemli bir kaynak olmuştur. Hatta Ertuğrul Düzdağ ve Yılmaz Öztuna tarafından bu eser günümüz Türkçesine sadeleştirilerek yayımlanmış, eserin günümüz okurları tarafından ilgiyle okunduğu anlaşılmıştır. İskender Pala’nın 2013 yılında yayımladığı Efsaneromanında Seyyid Muradî’nin gazavâtnâmesine göndermelerde bulunduğu, tarihi romanlaştırırken bu metinden kaynak olarak yararlandığı açıktır. Ancak İskender Pala’nın “Bir ‘Barbaros’ Romanı” alt başlığıyla yayımladığı bu eser Gazavât-ı Hayreddin Paşa’yla birlikte kıyaslanarak okunduğunda Barbaros Hayreddin Paşa’dan ziyade Seyyid Muradî’nin ve yazar tarafından üretilmiş kadın kahraman Billure’nin roman kahramanları olarak daha fazla ön plana çıktığı, yazarın tarihle kurmacanın usta bir şekilde kesişmesini sağlayan ve bu sebeple diğer “Barbaros” romanlarından ayrılan son derece özgün bir roman yazdığı görülmektedir. Bu bildiride Efsane: Bir “Barbaros” Romanı bir popüler tarih romanı olarak değerlendirilecek ve Pala’nın 16. yüzyılda Akdeniz’deki korsanlık faaliyetleri ve sosyal yapıyla ilgili alternatif bir anlatı sunan romanı Yeni Tarihselcilik kuramıyla birlikte incelenecektir. Anahtar Kelimeler: Popüler Tarihi Roman, Yeni Tarihselcilik, Metinlerarasılık, Barbaros Hayreddin
Akademisyen Kitabevi, 2024
Brutalism, one of the 20th century art movements, has been very effective first in architecture and then in plastic arts. Especially in the art of sculpture, there is a differentiation in terms of form relationship and material use. Later, rapprochement between architecture and sculpture disciplines began and as a result, architectural sculptural forms emerged. The process that started in this way, especially after the 1950s, reveals the "New Brutalism" approach. New Brutalism is basically anti-aesthetic and structural in nature. Accordingly, New Brutalism creates a new genre in the relationship between form and material in sculpture. It is possible to evaluate it as massive, minimal, geometric and abstract in form. It is seen that concrete is generally used as a material. There are contemporary artists who use ceramics differently from other materials. In this study, the works of these artists will be evaluated and the presence of new brutalism in contemporary art will be shown with examples. In the study, firstly, brutalist approaches in sculpture will be examined and examples of new brutalism both in form and material will be mentioned. In this context, the study will be concluded by exemplifying the works of contemporary brutalist ceramic artists and evaluating their works.
Özellikle Türkiye gibi geli mekte olan ülkelerde ve bölgelerde genel ve yerel yönetimlerin u ra lar n n çok önemli bir bölümünün, imar, ula t rma, su ve su içerikli yap ve tesisler ile ilgili projelerin ve uygulamalar n oldu u bilinmektedir. Bu tür arazi içerikli projeler, planlama ve uygulama hizmetleri için de güncel ve güvenilir co rafi tabanl bilgiler ve belgeler ilk öncelikli ihtiyaç olmaktad r. Bu kapsamdaki ihtiyaçlar n ba nda da proje ve planlama uygulamalar na konu co rafi bölgelerin büyük ölçekli güncel temel planlar (halihaz r haritalar) gelmektedir. Bursa Metropolitan alan (BMA) gibi ekonomik ve sosyal geli melerin fazla ve h zl oldu u co rafi bölgelerde, gerek mevcut co rafi bilgi ve belgelerdeki de i imler gerekse co rafi tabanl projelere ve planlamalara olan ihtiyaç daha fazla olmaktad r. Bildiride, konusunda Ülkemizin en büyük uygulamalar ndan birisi olan ve Bursa Su ve Kanalizasyon leri (BUSK) Genel Müdürlü ü taraf ndan Zonguldak Karaelmas Üniversitesi Jeodezi ve Fotogrametri Mühendisli i Bölümünün Mü avirli inde ve denetiminde gerçekle tirilmekte olan BMA Say sal Fotogrametrik Temel Planlar n n Yap lmas (M3) Projesi tan t lmakta, proje ile ula lan sonuçlar verilmektedir. Large scale, up-to-date and reliable base maps are necessary for any projects, planning tasks and GIS applications in relation to land. Existing maps and geographical data tend to go swiftly out of date in regions and countries such as Turkey where topography rapidly changes due to natural and cultural reasons. Therefore, there arises the need to update or renew the existing maps in these regions and countries. Today the swiftest and most economic way to meet these needs for large areas is to produce maps by digital photogrammetric method and digital aerial photographs. This article gives a detailed explanation of a project being conducted with the supervision of Zonguldak Karaelmas University regarding the production of vector and orthophoto maps in scale of 1:1000 from color aerial photographs with 10 cm GSD value obtained from a region of 3500 kilometer squares in Bursa Metropolitan City using a digital aerial camera
Management of Environmental Quality: An International Journal, 2020
Beyond Spain's Borders: Women Players in Early Modern National Theaters, 2017
International Journal of Scientific Research in Social Sciences and Management Studies, 2019
Acta Musei Napocensis, 2019
Artefactos, 2023
Journal of Romanian Literary Studies, 2024
Architectural Theory Review, 2000
HAU: Journal of Ethnographic Theory, 2021
Circulation journal : official journal of the Japanese Circulation Society, 2018
BMJ Quality & Safety
Bone marrow transplantation, 2015
Advances and Applications in Statistics, 2019
Atmosphere, 2020
Proceedings of the IEEE International Symposium onAssembly and Task Planning, 2003.