MUSTAFA ÇOKAY ANISINA
TÜRKİYE VE TÜRK DÜNYASI
ARAŞTIRMALARI-XI
Editör: Doç. Dr. Yunus Emre TANSÜ
MUSTAFA ÇOKAY ANISINA TÜRKİYE VE
TÜRK DÜNYASI ARAŞTIRMALARI-XI
Editör
Doç. Dr. Yunus Emre TANSÜ
Ankara
2021
Copyright © 2021 by iksad publishing house
All rights reserved. No part of this publication may be reproduced,
distributed or transmitted in any form or by
any means, including photocopying, recording or other electronic or
mechanical methods, without the prior written permission of the publisher,
except in the case of
brief quotations embodied in critical reviews and certain other
noncommercial uses permitted by copyright law. Institution of Economic
Development and Social
Researches Publications®
(The Licence Number of Publicator: 2014/31220)
TURKEY TR: +90 342 606 06 75
USA: +1 631 685 0 853
E mail: iksadyayinevi@gmail.com
www.iksadyayinevi.com
It is responsibility of the author to abide by the publishing ethics rules.
Iksad Publications – 2021©
ISBN: 978-625-8007-10-7
Cover Design: İbrahim KAYA
September / 2021
Ankara / Turkey
Size = 16x24 cm
MUSTAFA ÇOKAY ANISINA TÜRKİYE VE TÜRK DÜNYASI ARAŞTIRMALARI-XI | i
MUSTAFA ÇOKAY ANISINA TÜRKİYE VE TÜRK DÜNYASI
ARAŞTIRMALARI-XI
EDİTÖR
Doç. Dr. Yunus Emre Tansü
YAZARLAR
Bölüm 1: Doç. Dr. Yunus Emre Tansü & Sevgi Çoşansel
Bölüm 2: Prof. Dr. Füsun Kara
Bölüm 3: Khalaev Zahid Alievich
Bölüm 4: Doç Dr. Fatma İnce
Bölüm 5: Doç. Dr. Taner Yıldırım
Bölüm 6: Dr. Öğr. Ü. Ayşegül Doğrucan
Bölüm 7: Dr. Öğr. Ü. Lazzat Urakova Yanç
Bölüm 8: İsmail Berktaş
Bölüm 9: Dr. İsmail Şenesen
Bölüm 10: Dr. İsmail Şenesen
Bölüm 11: Dr. Öğr. Ü. M. Salih Erpolat
Bölüm 12: Dr. Öğr. Ü. M. Ali Türkmenoğlu
Bölüm 13: Dr. Öğr. Ü. H. Kamil Biçici
Bölüm 14: Prof. Dr. Selçuk Ural
Bölüm 15: Doç. Dr.Yunus Emre Karakaya & Doç. Dr. Taner Yıldırım &
Arş. Gör. Aykut Şahin
Bölüm:16: Dr. Recep Şehitoğlu
Bölüm 17: Elvin Abdurahmanlı
Bölüm 18: Elvin Abdurahmanlı
Bölüm 19: Celil Gözek & Doç. Dr. Fikret Alıncak
Bölüm 20: İlker İbrahim Avşar
ii | MUSTAFA ÇOKAY ANISINA TÜRKİYE VE TÜRK DÜNYASI ARAŞTIRMALARI-XI
Editörün Notu
Bu kitapta yer alan bölümler sosyal bilimlerin tüm disiplinlerini içermektedir.
Bölümlerde kullanılan kaynakların, görüşlerin, bulguların, sonuçların, tablo,
şekil, resim ve her türlü içeriğin sorumluluğu yazar veya yazarlarına ait olup
ulusal ve uluslararası telif haklarına konu olabilecek mali ve hukuki
sorumluluğu yazarlara aittir.
MUSTAFA ÇOKAY ANISINA TÜRKİYE VE TÜRK DÜNYASI ARAŞTIRMALARI-XI | iii
Bu eseri Dr. Baymirza Hayıt’ın Aziz hatırasına ithaf ediyorum...
iv | MUSTAFA ÇOKAY ANISINA TÜRKİYE VE TÜRK DÜNYASI ARAŞTIRMALARI-XI
MUSTAFA ÇOKAY ANISINA TÜRKİYE VE TÜRK DÜNYASI ARAŞTIRMALARI-XI | v
EDİTÖRDEN
Mustafa Çokay Türkistan’ın bağımsızlık mücadelesi denince ilk akla
gelen isimlerdendir. Kazakistan sınırları içerisinde günümüz Kızılorda
bölgesinde yer alan Akmescid şehrinde 7 Ocak 1890 tarihinde dünyaya
geldi. Modern Kazak Türkleri tarihinin en önemli isimlerinden biri olan
Mustafa Çokay, özellikle Çarlık Rusyası ve Sovyet işgali altında
bulunan Türk halklarının birliğini savunması ile tanınır. Bu fikrin
temsilcisi Alaş Orda hükümetinin üyesi, gazeteci ve yazardır.
Petersburg Üniversitesi’nde hukuk eğitimi alan Çokay, öğrencilik
yıllarında siyasetle yakından ilgilendi. Öğrencilik yıllarında Türk
gençlerinin yanında olan Mustafa Çokay, “Müslüman Öğrencileri
Merkezi Komitesi” gibi kuruluşlarda aktif görev aldı. Siyasete olan
yeteneği ile Kazak aydınlarının desteğini sağladı. Rusya Devlet
Duması’nda Müslüman Fraksiyonunda Büro görevlisi olarak çalıştı.
Orta Asya Türk halkının sorunlarını, Rusya Duması’na iletilmesini
sağladı. Çarlık Rus idaresinin Şubat 1917 ihtilali ile son bulmasının
ardından, demokrat siyasetçilerle birlikte Rusya’nın yeniden
yapılandırılması çalışmalarına katıldı.
Alaş lideri Aliyan Bokeyhanov, Alaş harekâtının temsilcisi olarak
gönderdiği Mustafa Çokay ve arkadaşlarının faaliyetleriyle güneyde
bulunan Hokand şehrinde Kazak-Özbek siyasi teşekkülü neticesinde
Türkistan Muhtariyeti ilan edildi. Türkistan halkının milli çıkarlarını
korumak için ortaya çıkan ve dönemin çağdaş programını uygulayan ilk
parti Alaş partisidir. Kurultayın ilerleyen günlerinde 13 Aralık 1917
tarihinde Demokratik Rusya önderliğinde Alaş- Orda Milli Muhtar
Hükümeti kuruldu ve başkenti Alaş seçildi, hükümet başkanı ise Alihan
Bokeyhan oldu. Dış işler bakanı ise Mustafa Çokay olmuştur.
Mustafa Çokay uzlaşmacı ve pratik zekası ile Türkistan’ın coğrafi
bütünlüğünü, parti ve boylar arasındaki uyumsuzluğu gidermek, ayrı
muhtariyetler ayrı kimlik taşımak yerine Türkistan coğrafyasında
bulunan tüm Türk kavmini bir çatı altında toplamak için çaba sarf etti.
Fakat daha sonra Türkistan Muhtariyeti, 18 Şubat 1918 de Bolşevik Rus
Ordusu tarafından yıkıma uğradı ve Mustafa Çokay, hakkında gıyabi
idam kararı verildi. Bu durum karşısında Çokay, 5-10 gün civar
köylerde saklanmak zorunda kaldı, daha sonra Türkistan’ın bağımsızlık
davasını tüm dünya kamuoyuna duyurmak gayesiyle kılık kıyafetini
değiştirerek yola koyuldu. Bakü, Tiflis, İstanbul güzergâhından
vi | MUSTAFA ÇOKAY ANISINA TÜRKİYE VE TÜRK DÜNYASI ARAŞTIRMALARI-XI
Fransa’ya giderek Paris’e yerleşmek istedi. Mustafa Çokay Paris’te çok
zor şartlar altında hayat sürdürdü.
1929 yılında Berlin’de 117 sayı yayımlanan “Yaş Türkistan” dergisini
çıkarttı. Bu dergi, Çokay’a göre Türkistan’ın bağımsızlığı yolundaki
mücadelenin bayrağı olmuştur. Derginin hedefleri arasında, Türk
dünyasında kültür ve dil birliği de yer aldı. Bunun yanı sıra Türkistan’ı
ve Türklüğü tanıtmak, derginin içeriğini oluşturdu. Çokay, gençlere
duyduğu güvenden dolayı dergiye “Yaş (Genç) Türkistan” adını koydu.
Bu konuda şunları söylemiştir: “Biz bağımsız Türkistan’ımız için
gerekli bütün unsurları genç nesilden ümit etmekteyiz.”
Nazi Almanya’sı Fransa’yı işgal ettikten bir yıl sonra Mustafa Çokay
tutuklandı ve 15 gün boyunca esir kampında tutuldu. Esir kamplarından
Türk soyluları kurtarmak için elinden geleni yapmaya çalıştı, aralarında
Baymirza Hayit’in de olduğu bir çok kişinin kurtulmasını
sağladı. Mustafa Çokay 27 Aralık 1941 tarihinde saat 18: 00 de Tifo
rahatsızlığından vefat etti. Bazı araştırmacılar ve eşi, onun Naziler
tarafından öldürüldüğünü ileri sürmüşlerdir. Mezarı, Berlin Türk
Şehitliği’ndedir.
Mustafa Çokay, birçok kez Sovyet Rusya’nın Türkistan halkına
uyguladığı şiddeti bir çok ulusun hakkına tecavüz ederek siyasi
yaşamını sürdürdüğünü, haklı direniş ve isyanını her defasında gerek
kamuoyu gerekse katılmış olduğu davetlerde dile getirmiştir. Bu
tutumu, Mustafa Çokay’ın Türkistan’ı Ruslardan ayırmak istemesi
Bolşevikler tarafından “Çokaycılık” kavramının doğmasına sebep
olmuştur. Mustafa Çokay sadece Rus rejimleriyle değil, aynı zamanda
kendilerini ulema yerine koyan tutucu ve gerici yapılarlarla da
mücadele etmiştir. Bu sebeple çoğu zaman onların saldırısına
uğramıştır.
Mustafa Çokay, bağımsızlık döneminin tarihi simgesi ve bağımsızlık
sevdalısıdır aynı zamanda “Cedidcilik” akımı ve “Türkçülük” akımı
etkisiyle fikri hayatını şekillendirmiştir. Türk devletleri arasında
kültürel birliğin korunması düşüncesini savunmaktadır. Mustafa Çokay
hem yaşamış olduğu Türkistan topraklarında hem de gurbet ellerinde
son nefesine kadar Türkistan ve Türklük için hayatını adamıştır. Çarlık
rejimi ve Bolşevik hükûmetleri döneminde Türk azınlığın nasıl
ezildiğini ve ellerinden mallarının ve yurtlarının nasıl alındığına
yakından tanık olmuş, milletinin acısını, çocukken ailesiyle evlerinden
MUSTAFA ÇOKAY ANISINA TÜRKİYE VE TÜRK DÜNYASI ARAŞTIRMALARI-XI | vii
iki defa atıldığında tatmıştır. Rus rejimleri değişse de Rus olmayanlara
yönelik baskı ve zulmün son bulmayacağını gören Çokay, ilk önce
özerklik mücadelesi vermiş, daha sonra bağımsız bir Türkistan hayali
ile yaşamıştır. Bu doğrultuda Türkçülük sevdasını son nefesine kadar
yaşatmıştır.
Mustafa Çokay Anısına Türkiye ve Türk Dünyası Araştırmaları-XI
başlıklı bu kitap vesilesiyle Mustafa Çokay ve yol arkadaşlarını saygı,
rahmet ve minnnetle anıyoruz. Çalışmamızda emek katkı ve
desteklerini esirgemeyen saygıdeğer akademisyenlerimize, doktora
öğrencim Semra Çerkezoğlu’na ve değerli öğrencilerimize
teşekkürlerimi sunarım.
Kitabımızın yayınlanma aşamasında, bizden emek ve desteklerini
esirgemeyen İktisadi Kalkınma ve Sosyal Araştırmalar Enstitüsü
Başkanı Sayın Mustafa Latif Emek’e, İktisadi Kalkınma ve Sosyal
Araştırmalar Enstitüsü Başdanışmanı Sayın Sefa Salih Bildirici ve
Sayın İbrahim Kaya’ya sonsuz teşekkürlerimi sunarım.
Doç. Dr. Yunus Emre TANSÜ
viii | MUSTAFA ÇOKAY ANISINA TÜRKİYE VE TÜRK DÜNYASI ARAŞTIRMALARI-XI
MUSTAFA ÇOKAY ANISINA TÜRKİYE VE TÜRK DÜNYASI ARAŞTIRMALARI-XI | ix
İÇİNDEKİLER
Editörün Notu ..................................................................................... ii
EDİTÖRDEN ...................................................................................... v
İÇİNDEKİLER .................................................................................. ix
BÖLÜM 1 .......................................................................................... 13
MUSTAFA ÇOKAYOĞLU HAKKINDA
Doç. Dr. Yunus Emre TANSÜ, Sevgi COŞANSEL
BÖLÜM 2 .......................................................................................... 27
XVIII. YÜZYILA KADAR KIRGIZ TÜRKLERİNİN TARİHİ
Prof. Dr. Füsun KARA
BÖLÜM 3 .......................................................................................... 43
DAĞİSTAN VE CAR–BALAKEN BÖLGESİNDE İSLAMIN
YAYILIŞ TARİHİNE GENEL BİR BAKIŞ
Khalaev Zahid ALİEVİCH
BÖLÜM 4 ........................................................................................ 65
NUREDDİN MAHMUD B. ZENGİ’NİN DIMAŞK POLİTİKASI
(1150-1154)
Doç. Dr. Fatma İNCE
BÖLÜM 5 .......................................................................................... 85
İLK KURULUŞ YILLARINDA BAĞDAT ŞEHRİNİN FİZİKİ
COĞRAFYASI
Doç. Dr. Taner YILDIRIM
BÖLÜM 6 ........................................................................................ 107
MÜBAHAT TÜRKER KÜYEL,
Dr. Öğr. Üy. Ayşegül DOĞRUCAN
x | MUSTAFA ÇOKAY ANISINA TÜRKİYE VE TÜRK DÜNYASI ARAŞTIRMALARI-XI
BÖLÜM 7 ........................................................................................ 149
AKINLAR AYTISININ GELİŞİMİNDE JAMBIL’IN
AYTISLARININ ÖNEMİ
Dr. Öğr. Üyesi Lazzat URAKOVA YANÇ
BÖLÜM 8 ........................................................................................ 183
DOĞU VE BATI KİLİSELERİNİN HAÇLI SEFERLERİ
ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ
İsmail BERKTAŞ
BÖLÜM 9 ........................................................................................ 221
ALİ YETİMÎ’NİN HAYATI VE ŞİİRLERİNİN BİÇİM, İÇERİK,
ÜSLUP BAKIMINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dr. İsmail ŞENESEN
BÖLÜM 10 ...................................................................................... 257
HOROZ DÖVÜŞLERİ: GELENEKSEL BİR HALK
EĞLENCESİ ÖRNEĞİ VE İŞLEVLERİ
Dr. İsmail ŞENESEN
BÖLÜM 11 ...................................................................................... 291
ELEŞKİRD, ŞELVE, DİYADİN, OVACIK VE BAYEZİD
KAL‘ASI SANCAKLARININ (AĞRI İLİNİN) XVI.
YÜZYILDAKİ DEMOGRAFİK YAPISI VE YER ADLARI
Dr. Öğr. Üyesi Mehmet Salih ERPOLAT
BÖLÜM 12 ...................................................................................... 377
GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE URFA VAKIFLARI: AMAÇLARI
VE İŞLEYİŞLERİ AÇISINDAN BİR KARŞILAŞTIRMA
DENEMESİ (HALİLU’R-RAHMAN VAKIFLARI VE ŞURKAV
ÖRNEĞİ)
Dr. Öğr. Üyesi Mehmet Ali TÜRKMENOĞLU
MUSTAFA ÇOKAY ANISINA TÜRKİYE VE TÜRK DÜNYASI ARAŞTIRMALARI-XI | xi
BÖLÜM 13 ...................................................................................... 397
ADIYAMAN KAB CAMİSİ VE ŞANLIURFA HASAN PADİŞAH
CAMİSİ SAATLERİ ÜZERİNE BİR İNCELEME
Dr. Öğr. Üyesi H. Kamil BİÇİCİ
BÖLÜM 14 ...................................................................................... 427
KARS’TA 1961 SEÇİMLERİ
Prof. Dr. Selçuk URAL
BÖLÜM 15 ...................................................................................... 451
GELENEKSEL SPOR GAZETECİLİĞİNİN TARİHSEL
SÜRECİ
Doç. Dr. Yunus Emre KARAKAYA, Doç. Dr. Taner YILDIRIM
Arş. Gör. Aykut ŞAHİN
BÖLÜM 16 ...................................................................................... 475
BAŞKANLIK SİSTEMİ KARŞILAŞTIRMASI: AMERİKA
BİRLEŞİK DEVLETLERİ VE MEKSİKA ÖRNEĞİ
Dr. Recep ŞEHİTOĞLU
BÖLÜM 17 ...................................................................................... 510
TÜRKİYE’NİN 2002’DEN 2020 YILINA KADAR DIŞ
POLİTİKASINDA MEYDANA GELEN DEĞİŞİMLERİ VE
DÖNEME DAMGASINI VURAN OLAYLAR
Elvin ABDURAHMANLI
BÖLÜM 18 ...................................................................................... 534
DOĞA DURUMU VE DEVLET- SİVİL TOPLUM İLİŞKİLERİ
Elvin ABDURAHMANLI
BÖLÜM 19 ...................................................................................... 550
GÜVENLİK GÜÇLERİNİN İNTERNET KULLANIM
DÜZEYLERİNİN İNCELENMESİ
Celil GÖZEK, Doç. Dr. Fikret ALINCAK
xii | MUSTAFA ÇOKAY ANISINA TÜRKİYE VE TÜRK DÜNYASI ARAŞTIRMALARI-XI
BÖLÜM 20 ...................................................................................... 578
YEŞİL LOJİSTİKTE EĞİLİMLER ............................................ 578
İlker İbrahim AVŞAR ................................................................... 578
MUSTAFA ÇOKAY ANISINA TÜRKİYE VE TÜRK DÜNYASI ARAŞTIRMALARI-XI | 221
BÖLÜM 9
ALİ YETİMÎ’NİN HAYATI VE ŞİİRLERİNİN BİÇİM, İÇERİK,
ÜSLUP BAKIMINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dr. İsmail ŞENESEN
Çukurova Üniversitesi, Rektörlük Türk Dili Bölümü, Adana, Türkiye
isenesen@cu.edu.tr, orcid.org/0000-0002-9603-3047
222 | MUSTAFA ÇOKAY ANISINA TÜRKİYE VE TÜRK DÜNYASI ARAŞTIRMALARI-XI
MUSTAFA ÇOKAY ANISINA TÜRKİYE VE TÜRK DÜNYASI ARAŞTIRMALARI-XI | 223
GİRİŞ
Çukurova Âşıklık geleneği, Anadolu Âşıklık geleneği içinde önemli bir
yere sahiptir. Âşık Ali Yetimî de geleneğin bölgedeki değerli
temsilcilerinden birisidir. O, şiirlerinde hem âşık edebiyatının klasik
özelliklerine yer vermiş hem dinî-tasavvufî edebiyatın konularından
beslenmiştir. Âşık Ali Yetimî’nin kendi el yazısıyla yazdığı
defterindeki şiirlerden 46 tanesini bu çalışmaya esas olarak alınmıştır.
Şiirler, biçim, üslup ve içerik olarak incelenmiş, şiirlerden örnekler
verilmiştir. Âşık Ali Yetimî gibi Adana çevresinde tanınan bir
sanatçının tanıtımıyla, Türkiye Âşıklık geleneğini besleyen ana
geleneğe katkı sağlanması amaçlanmıştır.
Anadolu âşıklık geleneğinde saz çalarak şiirler okuyan, halk hikâyeleri
anlatan gezgin şairlere âşık adı verilmiştir. Âşıklar kervansaray,
panayır, konak, kışla, saray, kahvehane gibi yerlerde kırsal yörelerde
köy odalarında, düğünlerde, toplantılarda, derneklerde sazlarıyla usta
malı ve doğaçlama şiirler söylerler. “Âşıklık geleneği, Türk kültür
tarihinin İslam öncesi dönemden bugüne geçirdiği dinî, coğrafi ve
sosyo-ekonomik aşamalarda şekillenmiştir. Bu süreç, geleneğin sanatçı
tipolojisine bağlı olarak edebî ve estetik üretim tarzlarını da
etkilemiştir. Türk sözel kültüründe süreklilik açısından âşıklık
geleneğine mensup sanatçı tipolojisi önemli roller üstlenirken, ortaya
konulan eserler de toplumsal bellek işlevi görmüştür.” (Avcı, 2021: 46).
Âşık edebiyatı, bağımsız bir sosyo-kültürel kurum kimliğiyle ortaya
çıktığı 16. yüzyıldan günümüze kadar, Türk kültür yaşamı içinde yer
alan bütün ögeleri içine alır. Âşık edebiyatı, Türk kültürünün bütün
224 | MUSTAFA ÇOKAY ANISINA TÜRKİYE VE TÜRK DÜNYASI ARAŞTIRMALARI-XI
katmanlarınca özümsenmiş ve çağlar boyu toplumun ortak kültür
kodlarını oluşturan önemli bir kurum olmuştur. Türk sosyo-kültürel
yapısı içinde oluşan serbest ve zorunlu kültür değişmeleri toplumsal
dokuyu şekillendirmiş, yapısal ve işlevsel yönden âşıklık geleneğine
önemli kaynak olmuştur (Çobanoğlu, 1999: 54).
Bu
çalışmada
Adanalı
Âşıklık
geleneğinin
günümüzdeki
temsilcilerinden birisi olan Ali Yetimî’nin hayatı, âşıklığa başlaması,
şiirlerinin tahlilinden yola çıkılarak âşıklık geleneği içindeki yerinin
tespit edilmesi amaçlanmıştır. Çalışmada, alan araştırmasının gözlem
ve görüşme teknikleri kullanılmış, şiirler ise metin tahlilleri yöntemine
göre değerlendirilmiştir.
Âşık Ali Yetimî’nin kendi el yazısıyla yazdığı defterindeki şiirlerden
46’sı bu çalışmaya esas olarak alınmıştır. Çalışma iki bölümden
oluşmaktadır. Birinci bölümde; Âşık Ali Yetimî’nin hayatı, nasıl âşık
olduğu, gelenek kurallarına uyup uymadığı incelenmiştir. İkinci
bölümde ise; Âşık Ali Yetimî’nin şiirlerinin incelenmesi yer
almaktadır. Birçok şiir içinden geleneği yansıttığı düşünülen 46 şiiri,
biçim, üslup ve içerik özelliklerine göre incelenmeye çalışılmıştır.
Biçim incelemeleri için, her şiirin birinci dörtlüğündeki ayak dizesine,
dizin sıralamasını esas alınmıştır. Sıralamada ilk dörtlüğün dördüncü
dizesinin son harfinden geriye giderek alfabetik sıralama yapılmış,
incelemede kullanmak için şiirler numaralandırılmıştır. İncelemelerde,
parantez içinde verilen numaralardan birincisi şiirin, ikincisi dörtlüğün
numarasıdır.
MUSTAFA ÇOKAY ANISINA TÜRKİYE VE TÜRK DÜNYASI ARAŞTIRMALARI-XI | 225
1. ȂŞIKLIK GELENEĞİ VE ALİ YETİMÎ’NİN ÂŞIKLIĞA
BAŞLAMASI
Âşıklar, halkın anlayacağı dille yazar, daha çok hece ölçüsü kullanır ve
saz çalarak diyar diyar gezerler. Kalem şairlerinden, divan şairlerinden
farklı ürünler ortaya koyarlar. Âşığı belirlemek için araştırmacılar;
âşıkta doğaçlama söyleme yeteneği olup olmadığı, saz çalıp çalamadığı,
atışma yapıp yapamadığı, bade içip içmediği gibi kriterler ararlar.
Gerek şiirlerindeki şekil ve öz, gerek yetiştikleri veya mensup oldukları
sosyal çevre, gerekse âşıklık hakkında değer yargıları farklı olan
âşıkların ayrı ayrı adlandırılmaları gerekli iken âşıklar için aynı anlama
gelen onlarca terim kullanılmaktadır (Sakaoğlu, 1986:247).
Köprülü “âşık tarzı” terimini kullanarak âşık edebiyatını belli kurallara,
kalıplara, belli ideolojilere bağlı, özel, zengin bir edebiyat olarak niteler
(Köprülü, 1962:30). Boratav, âşık şiiri teriminin içine din ve tarikat
konularını işlemiş âşıkların girmemesi gerektiğini belirterek, halk şiiri
teriminin anonim ürünler için kullanılmasını öngörmektedir (Boratav,
1982:25).
Anadolu halk edebiyatı, ozan-baksı geleneğinin geniş anlamda değişen
zaman, zemin, inanç sistemi, dünya görüşü ve yaşama biçiminin
değişmesiyle oluşmuştur (Günay,1988:101). Âşıklık geleneği yeni
coğrafyada yeni bir bakışa, yeni bir hayat anlayışına ve zevkine cevap
verecek bir biçim ve öz kazanmıştır. Tasavvuf diğer edebiyatları olduğu
gibi Anadolu’da oluşan âşık edebiyatını şekillendiren bir yol, bir
yaşama biçimi olmuştur. Anadolu’da ozan-baksı geleneği yerini yeni
kültürle oluşan yeni bir sanatçı tipine ve bu kültürün beğenisine cevap
226 | MUSTAFA ÇOKAY ANISINA TÜRKİYE VE TÜRK DÜNYASI ARAŞTIRMALARI-XI
verecek “âşık şiiri” olarak adlandırılan bir geleneğe bırakmıştır
(Artun,1996:11).
Âşık şiirini, 13. yüzyıldan itibaren Anadolu derviş edebiyatından gelme
motifler
etkilemeye
başlamıştır.
Âşığın
olağanüstü
güçlerle
donatılması, onun sanatını hazırlayan dolu içme törenlerinin yapısı, bizi
Orta Asya inanç sistemlerine kadar götürür. Âşık tipi, Allah’la mistik
birlik arayan tekke âşığından ve dans müzik eşliğinde yarı sihirbaz
şaman ozan tipinden ayrılır. Âşık, kutsal olmayan yerlerde,
kahvehanelerde, hanlarda, düğün evlerinde halkı eğlendirmekle
görevli, bir güzele bağlılık gibi din dışı konuları işleyen bir sanatçı tipi
olmuştur (Başgöz,1977:254).
Âşık edebiyatı, Orta Asya edebiyat geleneklerinden, İslâmiyet’ten,
yerleşik uygarlıktan etkilenmiş, Arap-Fars uygarlığı içerisinde gelişmiş
ve şekillenmiştir. Âşık edebiyatı büyük ölçüde divan edebiyatı
kaynaklarından yararlanmıştır. Bunlar arasında Kur’an ve hadisler,
peygamber ve evliya menkıbeleri, tasavvuf ve tarikatlarla ilgili yazılı
ve sözlü kaynak ve kabuller, İran ve Arap edebiyatlarından tercüme
edilen eserler, yerli ve millî malzemenin içinde sözlü kültürde korunan
destanlar, atasözleri, deyimler, bilmeceler, masal, fıkra ve hikâyeler,
mani, türkü, ağıt gibi manzum eserler, tarihî hatıralar yanında divan
edebiyatı başta olmak üzere dinî ve diğer yazılı kaynaklar yer
almaktadır (Günay,1992:5).
Epik şiir, nasıl ki göçebe bir toplumun ürünü ise, âşık şiiri de yerleşik
düzenin şiiri olmuştur. Epik şiir kaybolurken âşık şiiri ortaya çıkmıştır.
Sosyal yapıdaki bu değişimden sonra ozanlar artık görünmez olmuş ve
MUSTAFA ÇOKAY ANISINA TÜRKİYE VE TÜRK DÜNYASI ARAŞTIRMALARI-XI | 227
onların yerini âşık almıştır. Yerleşik hayatın düzeni içinde âşık,
15.yy’da ortaya çıkar. Epik şiir kaybolurken âşık şiiri belirmeye başlar.
Denilebilir ki âşık tipi, yeni kültür ve edebiyat anlayışının getirdiği bir
gereksinimden doğmuştur (Başgöz, 1977:254).
Âşıklık geleneğinin sözlü kültür yoluyla yayılması ve gelişmesi, onu
sürekli canlı ve değişken kılmaktadır. Bölgelere göre farklı gelişen
âşıklık geleneğinin zengin bir terminolojisi vardır. Türkiye âşıklık
geleneği
şemsiyesi
altında
bütün
âşıklar
toplanamadığı
için
terminolojide farklılıkların olması doğaldır. Türkiye âşıklık geleneğiyle
ilgili çalışmalar tamamlandığında bu sorun çözülecektir (Artun,
2009:19).
Âşıklar günümüzde sazı, hece ölçüsünü ve âşık edebiyatı nazım
biçimlerini koruyorlar. Âşık şiirinin beslenme kaynaklarının değişmesi,
yeni çevrede, yeni insan tipinin beklentilerini karşılayacak bir yöne
yönelmeye başlamıştır. Somut sorunlar şiire konu olmağa başlamıştır.
Hatta barış temi, insan sevgisi, birlik, kardeşlik vd. konularına çağdaş
âşıklardan daha duyarlıdırlar. Dar çevrelerin temsilcileri olan âşıklar
uygarlığın köy yaşamına girmesi sonucu toplumun geneline açılarak
halkın sanatçısı olma yolunu tuttu. Âşıklık geleneği çevresinden kopuş
beraberinde birçok sorunu da getirdi. Âşık şiiri doğal ortamından
uzaklaşıp, halk kültürü kaynağından yeterince beslenemez oldu.
Günümüzde geleneği öğrenemeyen, geleneği yaşamadan kulaktan
dolma âşık şiiri bilgileriyle şiir söyleyen âşıklar ortaya çıktı. Âşık
seslendiği kitlenin gerisinde kaldı. Sanatçı seslendiği kitlenin bir adım
önünde olmak zorundadır. Âşık şiiri statik, durağan bir gelenek
228 | MUSTAFA ÇOKAY ANISINA TÜRKİYE VE TÜRK DÜNYASI ARAŞTIRMALARI-XI
değildir. Onun da değişime uğraması doğası gereğidir (Artun,
2009:244).
1.1. Âşık Ali Yetimî’nin Hayatı
Aşığın asıl adı Ali, soyadı Çelik’tir. 15.04.1966 tarihinde Adana’da
doğmuştur. Ȃşık olduktan sonra Yetimî mahlasını almıştır. Ali
Yetimî’nin anne ve babası, köklerini, Orta Asya’dan gelen Yörükler’e
dayandırmaktadır. Ataları, Orta Asya’dan gelip Adana’nın Aladağ
İlçesine yerleşmiştir
Kurtuluş Savaşı sırasında İngilizler’in Aladağ civarını işgal etmeye
çalıştığı dönemde, Ali Yetimî ’nin dedesi ve arkadaşları büyük direniş
göstererek mücadele etmişler, onlara karşı gelerek işgalci güçlerin
yollarını kesmişlerdir Bu olayda kalçasından vurulan Ali Yetimî’nin
dedesine “Kurşunlu” , ailesine de “Kurşunlular” denmiştir. Bu sebeple
Ali Yetimî’nin ailesi Aladağ’da Kurşunlular olarak bilinir.
Ali Yetimî, ortaokulu bitirmiş; ancak lise öğrenimini yarıda bırakmıştır.
Âşık, askerlik görevini acemi birliği İzmir Menemen, usta birliği de
Kırklareli’de yapmıştır. Ali Yetimî, Âşıklık geleneği icrasından
hayatını kazanmakta ve evinde yaptığı sazları satarak geçimine katkı
sağlamaktadır.
Âşık, evlidir ve Hatice, Ferhat, Saadet ve Pınar adında 4 çocuk
sahibidir.
1.2. Âşıklığa Başlaması
Ali Yetimî, 1990 yılında Çukurova Radyosu’nda girdiği bir yarışmada
derece kazanmış ve bu vesileyle Âşıklık sanatına profesyonel olarak
MUSTAFA ÇOKAY ANISINA TÜRKİYE VE TÜRK DÜNYASI ARAŞTIRMALARI-XI | 229
başlamıştır. Ali Yetimî, Kara Memet, Şıhlıoğlu, Feymanî gibi âşıklara
çıraklık yapmış, onların yanında yetişmiştir.
Yetimî’nin köyünde uzun yıllar önce salgın bir hastalık ortaya
çıkmıştır. Hastalığa yakalanan köylüye devlet tarafından hiçbir yardım
gelmemiştir. Bu sebeple köy halkı kendisine “Yetimler” demiştir. Ali
Yetimî, irticalen okuduğu bir türküde köyünün bu ismini kullanmıştır.
Bağlama hocası Cemil Şençalar, bu ismi çok beğenmiş ve Ali Çelik’e
“Yetimî ” mahlasını uygun görmüştür.
Ali Yetimî, saz çalan bir âşıktır. O aynı zamanda bu sazları kendisi imal
eder. Ali Yetimî, badeli âşık değildir, rüya görmemiştir.
Ali Yetimî, ustaları vasıtasıyla geleneği öğrenmiş ve çırak yetiştirecek
güce gelmiştir. Pala, Mekânsız, İsmail Bedir gibi isimlere ustalık
yapmıştır. Ali Yetimî, Adana bölgesinde diğer âşıklar tarafından
oldukça iyi bilinmekte ve tanınmaktadır.
2. ȂŞIK ALİ YETİMÎ’NİN ŞİİRLERİNİN BİÇİM, ÜSLUP VE
İÇERİK OLARAK DEĞERLENDİRİLMESİ
2.1. Âşık Ali Yetimî’nin Şiirlerinde Biçim
2.1.1. Ölçü, Durak
Âşık Ali Yetimî, 46 şiirinin 10’unu (4+4) ölçüsüyle, 1’ini (5+3)
ölçüsüyle, 35’ini (6+5) ölçüsüyle yazmıştır.
11’li hece ölçüsüyle 35 şiir yazmıştır. (3, 4, 6,7, 8,9, 10, 11, 12, 13,
14, 16, 17, 18, 19, 21, 23, 25, 26, 27, 28, 30, 32, 33, 34, 35, 36, 37, 38,
40, 41, 43, 44, 45, 46)
230 | MUSTAFA ÇOKAY ANISINA TÜRKİYE VE TÜRK DÜNYASI ARAŞTIRMALARI-XI
8’li hece ölçüsüyle 11 şiir yazmıştır.
(5+3) duraklı bir şiir yazmıştır. (2).
(4+4) duraklı 10 şiir yazmıştır. (1, 5, 15, 20, 22, 24, 29, 31, 39, 42)
2.1.2. Kafiye
Âşık Ali Yetimî şiirlerinin tümünde nazım birimi olarak dörtlük
kullanmış ve incelediğmiz 46 şiirinin 35’ini abab, cccb şemasıyla
10’unu abcb, dddb şemasıyla;1’ini de aaab, cccb şemasıyla yazmıştır.
Yarım Kafiye kullandığı 26 şiir yazmıştır. (7, 8, 9, 11, 12, 13, 14, 15,
16, 17, 18, 19, 20, 21, 25, 27, 28, 35, 36, 37, 38, 39, 40, 43, 44, 46)
Tam Kafiye kullandığı 7 şiir yazmıştır. (1, 2, 4, 5, 6, 22, 32)
Zengin kafiye kullandığı 7 şiir yazmıştır. (3, 10, 23, 26, 33, 34, 41)
İsim köküyle isim kökü fiil köküyle fiil kökü arasında kafiye kuralına
uymadan yapılan kafiye
Seyyah olup âlem âlem gezene
Dinleyene, okuyana, yazana
Yetimî gibi bir garip ozana
En güzel kılavuz kitaplarımız (45/4)
Mısra halinde redifler (nakarat)
Âşık, konu bütünlüğünü sağlamak anlamı şiir boyunca sürdürmek
amacıyla abab, dddb şemasıyla koşma kafiye örgüsünü seçmiştir.
Dördüncü dizeyi mısra halinde redif olarak kullanarak ahenk ve konu
bütünlüğü sağlamıştır.
MUSTAFA ÇOKAY ANISINA TÜRKİYE VE TÜRK DÜNYASI ARAŞTIRMALARI-XI | 231
İnsanlığın emelini
Öğret bana öğretmenim
Adaletin temelini
Öğret bana öğretmenim (24/1)
2.2. Âşık Ali Yetimî’de Üslup
2.2.1. Kelime Kadrosu (Maddi Aşk, İlahi Aşk... vs)
Âşık Ali Yetimî’nin şiirleri kelime kadrosu açısından incelendiğinde,
üslupta bazı kelimelerin daha vurgulu ve sıklık oranlarının daha yüksek
olduğu görülür. Bunları şöyle sıralayabiliriz:
Maddi Aşkın İşlendiği Şiirler
Gönül, gülün dalı, diken, nazlıcan, kalp, güzel, sevgi, nazlı dilber,
yürek, bakış, hilal kaşlar, sevdiğim, deli, özge yar, kader, hayırsız
yârim, canımsın, cananım, maralın gözleri, güzel aşkım, felek, baykuş,
ceylan gözlüm, Ferhat, Şirin, gül, Mecnun, maralım, tatlı söz, kara
sevda, kara gözlüm, yar, kaşlar keman, gözler karalı, benler sıralı,
dilber, gönce gül, gönül kapısı, sevgi sarayı, gönül bahçesi, gül yüzlü
neşelim, baykuş ve zülf.
İlahi Aşkın İşlendiği Şiirler
Hak emri, Peygamber, Kadir Mevlam, sonsuz rüya, hak eşiği, yüce
Hakk Muhammed’in sünneti, tövbekâr, namaz, şeytan, Kur’an,
yaradan, Azrail, cennet, pir ve dolu.
232 | MUSTAFA ÇOKAY ANISINA TÜRKİYE VE TÜRK DÜNYASI ARAŞTIRMALARI-XI
Nasihat Konulu Şiirler
Unutma geçmişi, haddini bil, diyarını gör, nefsini teslim al, doğruyu
söyle doğruyu konuş, bilmediğini bilene danış, cahille muhabbet etme,
dostunun sırrını yad ele satma, nefsine aldanma, gafletten gözlerini aç,
ikrarından cayma, yaşayıp gör meyil etme beynamaza, dostunu seç iyi
tanı, geçmişini düşün yarınını gör, hayrını dile, çağa uy, güçlü, lafı
uzatma, elin namusuna meyletme, sabret, şükret ve nefsini tanı.
2.2.2. Adlar
Kişi Adları
Fatma (13/3), Elif (13/3), Fadime (40/3), Kemal (40/4)
Yakın Çevre ile İlgili Adlar
Toroslar (37/2), Seyhan Nehri (37/3), Büyük Saat (37/3), Taşköprü
(37/3), Ulu Cami (37/4)
Türk ve İslam Kültüründen Alınan Adlar
Aslı-Kerem (11/5), Ferhat-Şirin (17/2), Atam (18/8 ), Muhammet
(22/1) Atatürk (24/6), Mecnun (25/1), Kur’an (29/2), Leyla-Mecnun
(46/3)
2.2.3. Anlatım Şekilleri
Nasihat ve Hitap Yoluyla Anlatım
Cahille oturup muhabbet etme
Dostuyun sırrını yat ele satma
Nefsine aldanıp sözünü tutma
MUSTAFA ÇOKAY ANISINA TÜRKİYE VE TÜRK DÜNYASI ARAŞTIRMALARI-XI | 233
Kalırsın perişan hallar içinde (19/2)
Çürük yapı erken göçer
Cahil olan kalır naçar
Herkes ekdiğini biçer
Öğret bana öğretmenim (24/5)
Doğrudan Anlatım
Belki sayıklarım diye adını
Ayrı odalarda yatdım sevdiğim
Bu tolda yitirdim ağız tadımı
Eski huylarımı atdım sevdiğim (6/1)
Hiç kimse demesin keramet bende
Âleme huzuru saçan şehitler
Sorgu sual mizan yoktur onlara
Cennet kapısını açan şehitler (8/l)
Karşılıklı Soru-Cevap
Seviyorum derdin yalanmış sözün
Beni hakir gördün hayırsız yârim
Bilmem bir başkasında mıdır gözün
Kime gönül verdin hayırsız yârim (10/l)
Bilemedim Âşık aslın nereli
Kimliğini bana bildir öyle gel
Gurur kibir edip durma aralı
Benliği aradan kaldır öyle gel (46/1)
234 | MUSTAFA ÇOKAY ANISINA TÜRKİYE VE TÜRK DÜNYASI ARAŞTIRMALARI-XI
2.2.4. Anlatım Kalıpları
Tekrir (yineleme) Yoluyla Anlatım
Mihman etdi beni bu koca hana
Mimarına, yapısına meftunum
Rehber verdi yol gösterdi yan yana
Eşiğinde, kapısında meftunum (3/1)
İlim vuslatında yola giderken
En güzel kılavuz kitaplarımız
Kamil meclisinde sohbet ederken
En güzel kılavuz kitaplarımız (45/l)
2.2.5. Âşık Ali Yetimî’de Anlam ve Söz Sanatlarıyla Anlatım
Gönlüm durmayan bir arı
Her çiçekten bal istiyor
Anlamıyor yoğu varı
Benden iyi hal istiyor (l/l)
(Âşık, burada gönlünü arıya benzetmiş. Teşbih sanatı yapılmış.
Benzeyen gönül, kendisine benzetilen arıdır.)
Karuş guruş gördüm düşler
Gizli saklı vurdun taşlar
Seven yüze hilal kaşlar
Çatılır mı nazlı dilber (5/3)
(Kaşlar hilale benzetilmiş ve teşbih sanatı yapılmıştır. Çatılır mı nazlı
dilber derken istifham sanatı yapılmıştır.)
Kadir Mevla’m zalimlerin elinden
Ömür boyu ceza çektirme bana
MUSTAFA ÇOKAY ANISINA TÜRKİYE VE TÜRK DÜNYASI ARAŞTIRMALARI-XI | 235
Böyle yaşamaksa zormuş ölümden
Genç yaşta belimi büktürme bana (14/1)
(Burada yaşam, ölüm; yaş ve beli bükülmek sözcükleri arasında tezat
sanatı vardır.)
Görünmeyen sırdır yaram derinde
Melhemini bulmuş Ferhat Şirin’de
İkrar verip birde gavil yerinde
Bekletip gelmeyen yâri neyleyim(17/2)
(Burada Ferhat ve Şirin hikâyesine telmih vardır. Ayrıca bekletip
gelmeyen yâri neyleyim derken istifham sanatı yapılmıştır.)
Yetimî engel aşıp da
Menziline ulaşıp da
Nefsi ile güleşip de
Tuşlayana selam olsun (22/4)
(Burada Âşık nefsi kişileştirmiş ve teşhis sanatı yapmıştır)
İlla beni kendi yönüne çeker
Bu cahil gönlümü kandıramadım
Engini görmüyor yükseğe uçar
Mecnun ‘un çölüne konduramadım (25/1)
(Cahillik insana özgü bir özelliktir. Burada bu özellik gönüle
yüklenerek kişileştirilmiş ve teşhis sanatı yapılmıştır. Engin ve yüksek
sözcükleri arasında tezat sanatı vardır. Ayrıca, Mecnun’un çölüne
telmih vardır.)
Senelerde, ayda, haftada, günde
Atide, bugünde, mazide, dünde
Bilimde, teknikte hemi de fende
En güzel kılavuz kitaplarımız (45/2)
(Ati, mazi, bugün, dün sözcükleri arasında tezat sanatı vardır. Bilim,
teknik, fen sözcükleri arasında da tenasüh sanatı yapılmıştır.)
236 | MUSTAFA ÇOKAY ANISINA TÜRKİYE VE TÜRK DÜNYASI ARAŞTIRMALARI-XI
Gönül Mecnun olmuş Leylasın arar
Eylenip bir yerde eylemez karar
Sohbet bilen dilden gelmezmiş zarar
Sevgini kalbime doldur öyle gel (46/3)
(Leyla, Mecnun hikâyesine telmih yapılmıştır.)
Atasözleri
Çıkmadık canlardan umut kesilmez (27/6)
Deyimler
Ektiğini biçmek(l/3)
Gönül çalmak (5/2)
Diri diri mezara girmek (6/2)
Kan kusmak (8/3)
Yerden yere vurmak (10/3)
Kalp kırmak (10/2)
Feleğe küsmek (12/l)
Gelinlik kız gibi çıkmak (13/4)
Yolunu bağlamak (15/4)
Yüreği sızlamak (26/4)
Yüreği yanmak (34/2)
Yüzüne vurmak (43/3)
Nefsi öldürmek (46/5)
MUSTAFA ÇOKAY ANISINA TÜRKİYE VE TÜRK DÜNYASI ARAŞTIRMALARI-XI | 237
2.2.6. Âşık Ali Yetimî’de Halk Söyleşileri ve Yerel Dille
Anlatım
Bu kaçıncı kandırışın
Kayrı inanmam nazlıcan
Aşkımızı söndürüşün
Kavrulup yanmam nazlıcan (2/1)
Bakışların gönül çalar
Beni dertten derde çalar
Bişmiş aşa savuk sular
Katılır mı nazlı dilber (5/2)
Bu gönlüm sendedir aşk ile coşar
Bent boşanmış selin akışı gibi
Seni görür görmez tepkilim goşar
Gözlerin maralın bakışı gibi (11/1)
Çok aradım vefalı dost bulmadım
Tuşa geldim düştüm güçki kalmadım
Ali Yetimî’yim murad olmadım
Yerinerek ele baktırma bana (14/3)
Ömür geldi sonbahara
Katlandım bunca bahara
Benzedim köre sahara
Öldüm çaresiz çaresiz (15/3)
Canımın cananı ey nazlı dilber
Sana bir çift sözüm var
Meğer seni ne çok sevmişim
Yüz yüze gelip de yar diyemedim (27/l)
Pirimin elinden içtim doluyu
238 | MUSTAFA ÇOKAY ANISINA TÜRKİYE VE TÜRK DÜNYASI ARAŞTIRMALARI-XI
Bilmez oldum akıllıyı, deliyi
Dosta engel olan karaçalıyı
Tikeni batmadan yoldur üstadım (46/4)
2.3. Âşık Ali Yetimî’de İçerik
2.3.1. Âşık Ali Yetimî’nin Şiirlerinde Konu
Güzellemeler
27 şiirde güzelleme türü kullanılmıştır. (2, 3, 5, 6, 7, 9, 10, 11, 13, 16,
17, 18, 23, 24, 25, 26, 27, 28, 32, 33, 34, 37, 38, 39, 40, 41, 44)
Nasihatler
6 şiirde nasihat türü kullanılmıştır. (19, 21, 30, 36, 43, 45)
Taşlamalar
4 şiirde taşlama türü kullanılmıştır. (14, 20, 31, 42)
Koçaklamalar
3 şiirde koçaklama türü kullanılmıştır. (8, 29, 35)
Atışma
1 şiirde atışma yapılmıştır. (46)
Ağıt
1 şiir ağıt türündedir. (12)
MUSTAFA ÇOKAY ANISINA TÜRKİYE VE TÜRK DÜNYASI ARAŞTIRMALARI-XI | 239
2.3.2. Âşık Ali Yetimî’nin Şiirlerinde Temalar
Aşk
Aşk (11,12), sevda (16,26), aşk ateşi (25,10), sevgi çarşısı (25), kara
sevda (27), gönül bahçesi (34)
Örnekler
Bu gönlüm şendedir aşk ile coşar (11)
Aşkını kalbime ildim, dokudum (11)
Yetimî aşk ile yanar sızlanır (12)
Sevdasını nakış nakış ördüğüm (16)
Sevdanı çekiyom bunu bil gayrı (26)
Aşk ateşini söndüremedim (25)
Aşk ataşım bastı yanık bağrına (10)
Sevgi çarşısına Pazar kuruldum (25)
Bu bir kara sevda çekmeyen bilmez (27)
Gönül bahçesinde açan gülleri (34)
Sevgili
Nazlıcan (2), nazlı dilber (5,27), sevdiğim (6,23,33,34), hayırsız yârim
(10), ceylan gözlüm (16), yâr (17,20,27,28,33), maralım (26), nazlı yar
(27) kara gözlüm (28), dilber(33), gül yüzlü (38), güzel (32,39)
Sevgilinin Fiziksel Özellikleri İçin Kullanılan Kavramlar
Kaş: Hilal kaşlar (5), kaşlar keman (32)
Göz: Ela göz (27), kara göz (28,32), göz (11)
Ben: Benler sıralı (32)
240 | MUSTAFA ÇOKAY ANISINA TÜRKİYE VE TÜRK DÜNYASI ARAŞTIRMALARI-XI
Ter: (11)
Güzellik: (16, 28, 39, 44)
Erişilmez Güzel Sevgiliye Özlem Teması
Anla beni güzel aşkım çok derin
Başka yer olamaz gönlümde yerin
Yanağından sızan akan şu terin
Sanki miski amber kokusu gibi (11/3)
Zamandan, Dünya’dan, Felekten, Yakınma Teması
Yetimî dünyanın malı el kiri
İnsanın gönülde olmalı yeri
Teslim al nefsini olma esiri
O zaman alırsın işin karını (4/4)
Zalim ve Vefasız Sevgili Teması
Âşık Ali Yetimî pek çok şiirinde güzellerin zalim ve vefasız olmasından
yakınır:
Yetimî şanssızım kaderden yana
Çaresizlik zulüm değil mi bana
Bilmeyerek daldım ben bu ummana
Aşkın deryasında batdım sevdiğim (6/3)
Sevgilinin Huylarıyla İlgili Kavramlar
İnat (2), havalı (5), tatlı dilli (11), kadir kıymet bilmiyor (14), gülmüyor
(17), ağlatıyor (20), nazlı (26), kararsız (28), tatlı sözü yok (26)
MUSTAFA ÇOKAY ANISINA TÜRKİYE VE TÜRK DÜNYASI ARAŞTIRMALARI-XI | 241
Sevgiliden Ayrılıkla İlgili Kavramlar
Gidiyom, dönmem (2,33), can tenden ayrı (16), yolunu gözlerim (20),
ayrılığa pilan etdin (23), gönül Mecnun oldu (27,46), kavuşmak istiyor
(28), yabancı ettin (33) Aşkın mapusu (34)
Doğa ile İlgili Kavramlar
Bitkiler ve Ağaçlar
Gül (1, 9, 11, 13, 16, 20, 21, 33, 34 ), diken (1, 46), yaban gülü (7),
mormenekşe ( 7, 13, 40), fidan (9), lale (13), sümbül (13,40), ağaç (21),
ağaç dalı (21) Çalı (21), nergiz (40)
Hayvanlar
Arı (1), keklik (7, 13, 40), geyik (7), koyun (7, 18, 40), bülbül (11, 39),
turna (13) baykuş (14, 16, 38,39), sığır (18), deve (18), yılan (23, 29),
çakal (27, 36), aslan (27, 36), turaç kuş (37), şahin (40), kuzu (40)
Örnekler
Gönlüm durmayan bir arı (1)
Kayasında keklikleri ötüşür (7)
Boz geyiği birbirine katışır (7)
Bülbülü şeydayım gülde şakıdım (11)
Mevsimler, Belli Zamanlar
Kış (13, 37), yaz (13, 44), bahar (13,44), sonbahar (15), ilkbahar (37)
242 | MUSTAFA ÇOKAY ANISINA TÜRKİYE VE TÜRK DÜNYASI ARAŞTIRMALARI-XI
Örnekler
Kış gelince gelinliğin giyinir (13)
Yaz gelince Yörük yaylana göçer (13)
Ömür geldi sonbahara (15)
İlkbaharı andıracak kışın var (37)
Akarsular, Göller, Denizler, Çöller, Ovalar
Çöl (11, 32), ova (29)
Örnekler
Mecnun ‘un gezdiği çöle döndürdün (11)
Mezardır ovası, dağı (29)
Mısır ellerinin çölü gibiyim (32)
Dağlar, Tepeler, Mağaralar
Dağlar (7,13,18,27, 40), Toros dağları (7, 37), Aladağ (13)
Örnekler
Dağlar dostumsunuz anla halimi (7)
Toros dağlarını duman bürümüş (7)
Hep gelenler sana bakar Aladağ (13)
Dağlardan aşardı yolumuz bizim (18)
MUSTAFA ÇOKAY ANISINA TÜRKİYE VE TÜRK DÜNYASI ARAŞTIRMALARI-XI | 243
Kahramanlıkla İlgili Şiirler
Vatan bekler şehitlerim
Öldü sanma ölmez onlar
Can verdi mücahitlerim
Öldü sanma ölmez onlar (29/1)
Millet için sevgimiz hep derinde
Subayında, çavuşunda, erinde
Manevra yaparken talim yerinde
Uzanıp sipere yatarken bir gör (35/2)
Toplumsal ve Kişisel Eleştiri (Taşlama)
Örtülü anamız, bacımız vardı
Düşmana hırsımız öcümüz vardı
O günler imanda gücümüz vardı
Şimdi nice oldu halımız bizim (18/6)
Ağaç da güzeldir ağacın dalı
İncitirsen kurur olur bir çalı
Yetimî böyledir dünyanın hah
Seversin güzeli el alır gider (21/3)
Yalvarırım yüce Mevla’m
Canımı al bitsin bu gam
Bir gün olsun sürmedim dem
Gelen vurdu giden vurdu (42/3)
244 | MUSTAFA ÇOKAY ANISINA TÜRKİYE VE TÜRK DÜNYASI ARAŞTIRMALARI-XI
Yaşamın Dönemleri
Göçmek (1), genç yaş (14), ölmek (15, 20), ömrünü yemek (31), ömrü
kemaline yetişmek (38), ömrünü bitirmek (41)
Örnekler
Dostan bade içeceğim
Ektiğimi biçeceğim
Vakit gelse göçeceğim
Gitme burada kal istiyor (1/3)
Ömür geldi sonbahara
Katlandım bunca kahara
Benzedim köre sahara
Öldüm çaresiz çaresiz (15/3)
2.4. Âşık Ali Yetimî’nin Dinî-Tasavvufî Şiirleri
2.4.1. Din Kültürüyle İlgili Kavramlar
Tanrının Adları: Yüce Hak (22)
İslam ve İmanın Şartları: Hac (4), namaz (22), Arafat’taki şeytan (22)
Cennet ve Cehennem ile İlgili Kavramlar: Cennet (1)
İslam Ahlakı ile İlgili Kavramlar: Göçmek (1), dünya malı (4), nefsini
teslim almak (4), sonsuz rüya (15), şeytan taşlamak (22)
MUSTAFA ÇOKAY ANISINA TÜRKİYE VE TÜRK DÜNYASI ARAŞTIRMALARI-XI | 245
2.4.2. Tasavvuf Kültürüyle İlgili Kavramlar
Dünya
Yetimî dünyanın malı el kiri
İnsanın gönülde olmalı yeri
Teslim al nefsini olma esiri
O zaman alırsın işin karını (4/4)
Erken geldim bu dünyaya
Tutuldum sonsuz rüyaya
Yolumun sonu buraya
Geldim çaresiz çaresiz (15/1)
Tekkede Bulunan Kişiler
Dost (22)
Aşk ve Gönül
Gönlüm durmayan bir arı
Her çiçekten bal istiyor
Anlamıyor yoğu varı
Benden iyi hal istiyor (1/1)
Tarikat Adabı ve İlahi Aşk Yoluyla İlgili Kavramlar
Dosttan bade içeceğim
Ektiğimi biçeceğim
Vakit gelse göçeceğim
Gitme burada kal istiyor (1/3)
246 | MUSTAFA ÇOKAY ANISINA TÜRKİYE VE TÜRK DÜNYASI ARAŞTIRMALARI-XI
SONUÇ
Çukurova Âşıklık geleneği, Anadolu âşıklık geleneği içinde önemli bir
yere sahiptir. Adanalı Âşıklar, geleneğin başladığı 16. Yüzyıldan
günümüze Karacaoğlan şiir geleneğinin takipçisi durumundadırlar.
Geçmişten bugüne sayısız sanatçı yetiştiren bölge, âşıklık geleneğini
halen canlı olarak sürdüren birkaç bölgeden birisidir. Âşık Ali Yetimî
de geleneğin bölgedeki değerli temsilcilerinden birisidir. O, şiirlerinde
hem Âşıkane tarzın klasik özelliklerine yer vermiş hem dini-tasavvufi
edebiyatın konularından beslenmiştir.
Aşığın gelenek çerçevesinde kaleme alıp icra ettiği şiirlerinde, biçim,
üslup ve içerik yönüyle tam bir geleneksel duruş klasik tavır göze
çarpar. Bu yönüyle sanatçı, bölgede, geleneğin günümüzde yaşayan iyi
temsilcilerinden birisi olarak dikkati çeker. Dini-tasavvufi konulara yer
verdiği az sayıdaki şiiri de yine gelenek çerçevesinde kaleme alınmıştır.
Âşık Ali Yetimî gibi ünü bölge sınırlarının dışına çıkmamış sanatçıların
tanıtımıyla, Türkiye Âşıklık geleneğini oluşturan, besleyen ana
geleneğe katkı sağlanması amaçlanmıştır.
ŞİİRLERDEN ÖRNEKLER
Şiir 03
Mihman etti beni bu koca hana
Mimarına, yapısına meftunum
Rehber verdi yol gösterdi yan yana
Eşiğinde kapısında meftunum
Kalbim, gönlüm ayrılamaz güzel
Yollarına koyulmuşum tez elden
MUSTAFA ÇOKAY ANISINA TÜRKİYE VE TÜRK DÜNYASI ARAŞTIRMALARI-XI | 247
Tam yerinde ikrar verdim ezelden
Değişmeyen tapusuna meftunum
Ali Yetimî‘yim sözümden geçmem
İçim sevgi dolu özümden geçmem
İnsanı insandan ayırıp seçmem
Ondan gelen hepisine meftunum
Şiir 04
Aslını yitiren haramzadedir
Unutma geçmişi düşün yarını
Kendine hayırlı bir evlat dedir
Haddini bil kararın ayarını
Aşkın şarabını içen ayılır
Sırrını söyleyen yiğit soyulur
Sılaya uğramak Hac’dan sayılır
Arada sırada gör diyarını
Güneşten ziyade olsan sönersin
Arşa çıksan arza geri inersin
Altın olsan dahi pula dönersin
Eyer yitirirsen itibarını
Yetimî dünyanın malı el kiri
İnsanın gönülde olmalı yeri
Teslim al nefsini olma esiri
O zaman alırsın işin karını
248 | MUSTAFA ÇOKAY ANISINA TÜRKİYE VE TÜRK DÜNYASI ARAŞTIRMALARI-XI
Şiir 07
Dağlar dostumsunuz anla halimi
Gizli sırlarımı açmaya geldim
Altın çiçeyinle, yaban gülünü
Gönül orağımla biçmeye geldim
Çıktım acımana içtim suyunu
Hiç atmamış kış gününün huyunu
Güzel yaylayımış aldım payımı
Yedi gözden banıp içmeye geldim
Toros dağlarını duman bürümüş
Erimiş karların suyu yürümüş
Derdimin dermanı burda var imiş
Acı suyu şifa seçmeye geldim
Kayasında keklikleri ötüşür
Yamacında mor menekşe yetişir
Boz geyiği birbirine katışır
Ardından koşarak uçmaya geldim
Ali Yetimî’yim azdır ne derssem
Çimenler içinde koyun güdersen
Beni bir misafir kabul edersen
Çadır açıp konup göçmeye geldim
Şiir 08
Hiç kimse demesin keramet bende
Ȃleme huzuru saçan şehitler
Sorgu sual mizan yoktur onlara
MUSTAFA ÇOKAY ANISINA TÜRKİYE VE TÜRK DÜNYASI ARAŞTIRMALARI-XI | 249
Cennet kapısını açan şehitler
Yürüyüşü hakikatin yolundan
Tekbir sedasın düşürmez dilinden
Hak emriyle Peygamber’in elinden
Şahadet şerbeti içen şehitler
Düşman bayrağını açmasın diye
Aziz milletim kan kusmasın diye
Vatan, bayrak, ezan susmasın diye
Allah deyip serden geçen şehitler
Şiir 16
Yüzünü görmeden duramıyorum
Boşanır gözümden sel ceylan gözlüm
Sensiz hiçbir işe yaramıyorum
Canım olduğunu bil ceylan gözlüm
Gülmüyor bu yüzüm kaşlarım ayrı
Hiç olur mu can tenden ayrı
Yeter bunca zaman hasretim gayrı
Bekletme yolunu gel ceylan gözlüm
Dünyada tek güzel sensin gördüğüm
Sevdasını nakış nakış ördüğüm
Aşkın çözülmeyen oldu kördüğüm
Buna erken çözüm bul ceylan gözlüm
Ali Yetimî’nin bak şu haline
Baykuşu kondurma gönül gülüne
Düşürürsen beni âlem diline
Sonra kınar bizi el ceylan gözlüm
250 | MUSTAFA ÇOKAY ANISINA TÜRKİYE VE TÜRK DÜNYASI ARAŞTIRMALARI-XI
Şiir 22
Yüce Hakk’ın rızasını
Düşleyene selam olsun
Muhammet’ in sünnetini
İşleyene selam olsun
Meyil etme beynamaza
Yoksa karışın kamaza
Tövbekâr olup namaza
Başlayana selam olsun
Dostunu seç iyi tanı
İlminden ona pay tanı
Arafat‘taki şeytanı
Taşlayana selam olsun
Yetimî engel aşıp da
Menziline ulalıp da
Nefsi ile güleşip de
Tuşlayana selam olsun
Şiir 30
İnsanlara akıl, fikir vermiş yaradan
Geçmişini düşün yarınını gör.
Arınmak gerekir kirden karadan
Geçmişini düşün yarınını gör
Ne yaparsan Hakk’tan hayrını dile
Her canlı bir şeyden çekmiştir çile
Dikkat edip yürümeli menzile
MUSTAFA ÇOKAY ANISINA TÜRKİYE VE TÜRK DÜNYASI ARAŞTIRMALARI-XI | 251
Geçmişini düşün yarınını gör
Düşünmek her insanın yapısında var
Bir yan İrem bağı bir yanı da mor
Zarar etmeyip de edeceksek kar
Geçmişini düşün yarınını gör
Yetimî der dünya yokuşlu düzlü
Bir görür nesneyi her iki gözlü
Bilinmez ki bunda ne sırlar gizli
Geçmişini düşün yarınını gör
Şiir 31
Sen geldin neşemiz kaçtı
Yokluk benden ötede dur
Dostlarım arayı açtı
Yokluk benden ötede dur
Davetsiz mihman buyurdun
Ağayı, beyi kayırdın
Nazlı yârimden ayırdın
Yokluk benden ötede dur
İtibarımı koymadın
Hatır, gönül hiç saymadın
Ömrümü yedin doymadın
Yokluk benden ötede dur
Yetimî’yi güldürmedin
Yere vurdun kaldırmadın
Süründürdün, öldürmedin
Yokluk benden ötede dur
252 | MUSTAFA ÇOKAY ANISINA TÜRKİYE VE TÜRK DÜNYASI ARAŞTIRMALARI-XI
Şiir 37
Toprağın verimli mahsulün boldur
Malın Avrupa ‘ya yeter Adana
Pamuk, portakalın belli semboldür
Bulur pazarını satar Adana
İlkbaharı andıracak kışın var
Toroslar ‘a dayalıdır başın var
Kendine özgedir turaç kuşun var
O da dertli dertli öter Adana
Seyhan nehri ortasından akıyor
Büyük saat Taşköprü ‘ye bakıyor
Ecdadımın hatırası kokuyor
Her yanında tarih yatar Adana
Ulu Cami ‘sini bekler bir ulu
Dört yanı yeşillik, güzellik dolu
Nasıl özlemişim bu güzel ili
Yetimî gözüme tüter Adana
Şiir 40
Boran çökmüş karlı dağın başına
Bölük bölük duman tüter yaylada
Şahin konar sarp kayanın taşına
Keklikler, palazlar öter yaylada
Bahar ayı her aylara baş olur
Mevsimler değişir hava hoş olur
Zehmeri ayında çetin kış olur
MUSTAFA ÇOKAY ANISINA TÜRKİYE VE TÜRK DÜNYASI ARAŞTIRMALARI-XI | 253
Namlı namlı karlar yatar yaylada
Geriden geriye seyran ederken
Fadime’yi gördüm kuzu güderken
Tesdileri almış suya doyulur
Genç kızlar el ele tutar yaylada
Yeşil çayırlarda koyun yayılır
Yanık yanık Kemal sesi duyulur
Sovuk pınarlarda suya doyulur
Nergizler, keklikler yeter yaylada
Menekşesi sümbülleri kokuşur
Koparıp güzeller zülfe takışır
Cennet desem bu dağlara yakışır
Yetimî dertlerim biter yaylada
Şiir 41
Dokuz ay karnında taşıdın beni
Bu cani dünyaya getirdin anam
Üşümesin diye sardın bekledin
Koynuna alıp da yatırdın anam
Anam ninnilerin ile uyurdum
Yemedin yedirdin beni doyurdun
Gençlik yıllarını bana ayırdın
Feda edip ömrün bitirdin anam
Ağlar idim gözyaşımı dindirdin
Uykuların böldün kalkıp emdirdin
Elbisemi yudun hem de çimdirdin
İşte bu günlere yetirdin anam
254 | MUSTAFA ÇOKAY ANISINA TÜRKİYE VE TÜRK DÜNYASI ARAŞTIRMALARI-XI
Şiir 45
İlim vuslatında yola giderken
En güzel kılavuz kitaplarımız
Kamil meclisinde sohbet ederken
En güzel kılavuz kitaplarımız
Senelerde, ayda, haftada, günde
Atide, bu günde, mazide, dünde
Bilimde, teknikte hemi de fende
En güzel kılavuz kitaplarımız
Seyyah olup âlem âlem gezene
Dinleyene, okuyana, yazana
Yetimî gibi bir garip ozana
En güzel kılavuz kitaplarımız
Şiir 46 Atışma
Şıhlıoğlu:
Bilemedim âşık aslın nereli
Kimliğini bana bildir öyle gel
Gurur kibir edip durma aralı
Benliği aradan kaldır öyle gel
Ali Yetimî:
Gurur kibir bilmem mütevazıyım
Sen benim yüzümü güldür üstadım
Sevgiliye giden yolun iziyim
Sohbeti derine daldır üstadım
MUSTAFA ÇOKAY ANISINA TÜRKİYE VE TÜRK DÜNYASI ARAŞTIRMALARI-XI | 255
Şıhlıoğlu:
Gönül Mecnun olmuş Leylasın arar
Eylenip bir yerde eylemez karar
Sohbet bilen dilden gelmezmiş zarar
Sevgini kalbime doldur öyle gel
Ali Yetimî:
Pirimin elinden içtim doluyu
Bilmez oldum akıllıyı, deliyi
Dosta engel olan karaçalıyı
Tikeni batmadan yoldur üstadım
Şıhlıoğlu:
Şıhlıoğlu’yum derki nedir bu şaşman
Tut benim sözümü olmazsın pişman
Nefis denen nesne en büyük düşman
Evvelce nefsini öldür öyle gel
Ali Yetimî:
Yetimî’yim yeni bildin halımdan
Anlatayım sözlerimden, telimden
Seni mürşit bildim gel tut elimden
Bana doğru yolu buldur üstadım
256 | MUSTAFA ÇOKAY ANISINA TÜRKİYE VE TÜRK DÜNYASI ARAŞTIRMALARI-XI
KAYNAKÇA
Artun, Erman (2009). Âşıklık Geleneği ve Âşık Edebiyatı, İstanbul: Kitabevi
Yayınları.
Artun, Erman (1996). Günümüzde Adana Âşıklık Geleneği (1966-1996) ve Âşık
Feymani, Adana: Hakan Ofset.
Avcı, Cevdet (2021). Âşıklık Geleneğinin Güncellenmesi Bağlamında Ozan Ali
Dağcı. Çukurova Üniversitesi Türkoloji Araştırmaları Dergisi, 6 (1), 45-69.
Başgöz, İlhan (1977). “Halk Edebiyatı ve Folklor” Milliyet Sanat Dergisi, , İstanbul,
ss. 216.
Boratav, (Pertev Naili). (1982)“ Folklor, Halk Edebiyatı ve Âşık Edebiyatı”, Folklor
ve Edebiyat, İstanbul: Adam Yayınları.
Çobanoğlu, Özkul (1999) “Osmanlı Devletinde Türk Halk Kültürünün Değişim ve
Dönüşüm Dinamikleri” Osmanlı, Kültür ve Sanat, C.9, Ankara: Yeni Türkiye
Yayınları.
Günay, Umay (l988). “Âşık Tarzı Edebiyat Hakkında Düşünceler” Mehmet Kaplan
İçin, Ankara.
Günay, Umay (1992). Türkiye’de Âşık Tarzı Şiir Geleneği ve Rüya Motifi, Ankara:
Akçağ Yayınları.
Köprülü, Fuad (1962). Türk Saz Şairleri, Ankara: Güven Basımevi:
Sakaoğlu, Saim (1986). ” Ozan, Âşık Saz Şairi ve Halk Şiiri Kuramları Üzerine”, III.
Milletlerarası Türk FolklorKongresi Bildirileri, C.I, Ankara: Kültür Bakanlığı
Yayınları.