Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
2024, III. AvA
…
9 pages
1 file
43. Kazı Sonuçları Toplantısı, cit. 4, 2024
The 2022 excavation season at Uşaklı Höyük, located in the Sorgun district of Yozgat, Turkey, marked the sixteenth season of collaborative archaeological work by Turkish and Italian teams. The site, inhabited from the late 3rd millennium BC to the Middle Ages, was investigated in five main areas, focusing on layers from the Late Bronze Age, Iron Age, and Classical periods. Excavations uncovered monumental Hittite structures, fortifications, and Classical period buildings. Notable findings included a circular Hittite building in Area F and a wine-processing installation in Area G. Additionally, experimental archaeology and soil flotation techniques were employed to gain further insights into ancient dietary practices and agricultural activities.
“Manfred Osman KORFMANN” Anısına paleocoğrafya ve jeoarkeoloji araştırmaları-II, 2023
İnsanların yerleşik yaşam sürmeye başladığı Holosen döneminde başta iklim olmak üzere doğal çevre şartlarında değişiklikler olmuştur. Bu da tüm insan faaliyetlerini, özellikle yerleşmeleri yakından etkilemiştir. İnsanlar söz konusu değişimleri çoğunlukla dikkatle izlemişler ve yerleşme lokasyonlarını akıllıca seçmişlerdir. Bu konuda Anadolu’da araştırılmış birçok örnek eski yerleşme mevcuttur. Bunlardan biri de Malatya civarındaki Arslantepe yerleşmesidir. Geçmişi çok eskilere dayanan Arslantepe (Kalkolitik’ten Hititlerin yıkılışına kadar), stratejik konumu ve geniş hinterlandı açısından önemli bir merkezdir. Uzun bir süreden beri, ilk önce Prof. Dr. Marcella Frangipane, sonra Prof. Dr. Francesca Balossi Restelli ve ekipleri tarafından bilimsel kazı ve belgeleme çalışmalarının yürütüldüğü yerleşmenin öncelikle jeomorfolojik konumu, yakın çevre peyzajı ve elde edilen malzemelerin kaynağının tespiti amacıyla 2021 ve 2022 yılı yaz sezonu sonunda bir dizi saha çalışması yürütülmüştür. Bu yazı söz konusu jeoarkeolojik çalışmalara ait ilk değerlendirmeleri kapsamaktadır. Öncelikle havzayı oluşturan yer şekillerinin birbiriyle ilişkisine ve yapısal özelliklerine odaklanarak Arslantepe’nin ilk insan grupları tarafından kurulduğu yer olan Malatya Havzası’nın güneybatı kesiminin başta jeomorfoloji olmak üzere doğal ortam özellikleri belirlenmiş ve haritalanmıştır. Daha sonra paleoçevresel çalışmalara esas olmak üzere karot almaya dayalı bir çalışma için uygun bir noktanın belirlenmesi amacıyla, belirlenen kaynaklardan birinin yakın çevresi araştırılmış ve Elemendik pınarı çevresinde (Malatya șehrinin doğusunda) bir saha çalışması yapılarak elde edilen örneklerin sedimantolojik analizi yapılmıştır. Ayrıca, Arslantepe’de geçmişte kullanılan çakmaktaşlarının kaynak bölgelerinin saptanmasına yönelik saha çalışmasında ise, akarsu yatakları başta olmak üzere, literatür taraması ve arazi gözlemleri sonucunda potansiyel alanlar belirlenerek toplam altı lokasyon taranarak çakmak taşı örnekleri toplanmıştır. Malatya Havzası’nda ve buraya komşu sahalarda çakmak taşı yatağı olabilecek niteliklere sahip çok sayıda lokasyon olduğu görülmüştür. Ancak bu lokasyonlardan en dikkat çekici olanı Arslantepe’nin 3 km batısında bulunan ve Üst Miyosen-Pliyosen yaşlı karasal kırıntılılardan oluşan Taş Tepe ile Tohma Çayı yatağı ve seki dolgularıdır.
41. Uluslararası Kazı Araştırma ve Arkeometri Sempozyumu, Diyarbakır, Türkiye, 17 - 21 Haziran 2019, cilt.3, ss.285-299 , 2020
Göndereceğiniz bildiri metinlerinin aşağıda belirtilen kurallara uygun olarak gönderilmesi, kitabın zamanında basımı ve kaliteli bir yayın hazırlanması açısından önem taşımaktadır. Bildirilerin yazımında kitaptaki sayfa dü zeni esas alınarak; * Yazıların A4 kağıda, ü stten 5.5 cm. alttan 5 cm. soldan 4.5 cm. sağdan 3 cm. lik bir boşluk bırakılarak, 10 punto ile, bir satır aralığı olacak şekilde, Times New Roman fontu ile en fazla 10 sayfa yazılmalı, * Başlık 14 punto, bü yü k harf ve bold olacak şekilde yazılmalı, * Bildiri sahiplerinin isimleri başlığın altında, sağ ü stte yer almalı, alt alta sıralanmalı ve unvan kullanılmamalı, * Metinde ana başlıklar bü yü k harflerle ve italik, alt başlıklar, baş harfleri bü yü k ve italik olarak yazılmalı, * Metin içinde geçen yabancı sözcü k ve terimler, örneğin "in-situ" italik olarak yazılmalı, * Metin içinde Milattan Önce gibi çok alışılagelmiş kısaltmalar dışında kısaltma kullanılmamalı, Milattan Önce ve sonra kısaltması: M.Ö., M.S. Erken Tunç Çağı: ETÇ olarak kullanılmalıdır. * Bölge adlarının ilk harfleri, aynı şekilde yer, coğrafya ve kurum adlarının ilk harfleri bü yü k yazılmalıdır. Örneğin: Doğu Anadolu, Yakın Doğu, Avrupa, Akdeniz Bölgesi, Dicle Nehri, Ankara Üniversitesi, Tü rk Tarih Kurumu gibi. * Ölçü ve ağırlıklar m. cm. mm. lt. gr. şeklinde yazılmalı, * Dipnotlar metnin altında ve metin içinde numaraları belirtilerek, 8 puntoda yazılmalı, * Dipnot ve kaynakçada (bibliyografya) kitap ve dergi isimleri italik yazılmalı, * Harita, çizim ve resimler 15 adetten fazla olmamalı, fotoğraflar JPG veya TlFF olarak gönderilmeli, gönderilen resimlerin çözü nü rlü ğü nü n en az 300 pixel/ınch olmalı, * Çizimlere (Çizim: 1), resimlere (Resim: 1), haritalara (Harita: 1) olarak alt yazı yazılmalı ve kesinlikle levha sistemi kullanılmamalı, * Yayım için telif anlaşması gerektiren Googleearth gibi görseller kullanılmamalı, * Bildirilere, ilk sayfanın altında, dipnotlardan önce bü tü n yazarların mutlaka isim, unvan, e-mail ve yazışma adresi yazılmalıdır. Yayınlanacak bildiri sayışının artması, kitapların zamanında basımını gü çleştirdiğinden, bildirilerinizin sempozyum sırasında teslim edilmesi ya da en geç 1 Ağustos tarihine kadar,
Although the history of Southern Cappadocia has rich cultural background, our knowledge about the area comes from few excavation sites. However, new surveys and excavations have started in recent years. Consequently the area finally sees the attention it deserves. The excavation zone Kınıkhöyük is thought to be one of the key Iron Age places of Central Anatolia. The site was discovered during surveys in 2011 and the work in the site has still been in progress for three years. Despite the excavation site is new, lots of finds are discovered. Especially, high ceramic density shows us the area will become an important archaeological zone that will earn reputation in the future.
Sahibi: Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi adına Dekan Prof. Dr. Ersin Doğer Sorumlu Müdürü: E.Ü. Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü adına Prof. Dr. Ersin Doğer ARKEOLOJİ DERGİSİ hakemlidir ve yılda iki kez basılmaktadır. TÜBİTAK/ULAKBİM kriterlerine uygun olarak yayınlanmaktadır. Published twice a year. EGE ÜNİVERSİTESİ EDEBİYAT FAKÜLTESİ'nin izni olmadan ARKEOLOJİ DERGİSİ'nin hiçbir bölümü kopya edilemez. Alıntı yapılması durumunda referans gösterilmelidir.
2012
Tatarlı Höyük is located at Tatarlı (Yedigöz/Yedioluk) köyü within the Ceyhan ilçesi, about 50 km. east of Adana. About 750 m. northeast of Tatarlı Höyük is Üçtepeler (alt. 132 m.) with a volcanic cone that had erupted in the plio-quaternary period, making a basalt formation around 23 sq. km. The höyük today is located on top of this massive basalt formation. There are many water sources in close proximity, Supplying 22 villages and two beldes today; in addition, the spring and depot about 500 m. south of the höyük supplies Ceyhan ilçesi. The höyük is located in the south-southwest part of the Tatarlı Köyü and rises to 37 m. Its citadel is appromi¬mately 250x360 m. and, together with its lower city, the settlement covers quite a large area. Excavations have been going on at Tatarlı Höyük five years now. In the upper portion of the höyük (Sector I – Citadel), a multi-roomed building named (A) has been excavated. Based on finds uncovered it can be tentatively said the building is LBA and has several architectural phases. It had been altered and added onto in later times. It had been used in the Iron Age, but in the Hellenistic period, some rooms were filled in while some others were dug into garbage pits. Although there are cautions with hypotheses, it is possible to speculate that Tatarlı Höyük could be Luhuzatia/Lawazantiya/Lusanda, one of the most impor¬tant Hittite sanctuary sites in Kizzuwatna. Evidence for this theory, has become stronger with excavation finds during the last five years. Among evidence supporting this hypothesis would be: presence of a large lower city in addition to the citadel; existence of many springs at the foot and within close proximity, its location on routes leading to north Syria from its location at the west thresh¬old of the Amanos Mountains, uninterrupted settlement from the MBA through the LBA and Iron Age, discovery of two cylindrical seals from the first quarter of the 2nd millennium B.C., a bulla from the reign of Telepinu, which contains the first written evidence from the höyük, and two cylindrical seals from the LBA, along with many other finds.
Kazı Sonuçları Toplantısı 41, 2020
DECONSTRUCTING THE UFO CONCEPT, 2019
Annales de la Fondation Fyssen, 2024
Association of Mexican American Educators Journal, 2020
-“Edgar Allan Poe: osservare con immaginazione. Fantastico Poe, a cura di Roberto Cagliero”, LN - Libri Nuovi, 35 (2005): 152-155. -“Roberto Cagliero (a cura di), Fantastico Poe”, Belphégor, vol. V, No. 2, Mai 2006. URL : http://belphegor.revues.org, 2005
Historia National Geographic 134 (february 2015)
Journal of Contact lens Research and Science, 2019
Engineering Proceedings, 2021
Geophysical Prospecting, 2021
Electrochemistry Communications, 2013
The World Wide Web Conference on - WWW '19, 2019
Architectural Histories, 12(1), pp. 1-36, 2024
Fuel and Energy Abstracts, 1998
The Journal of cell biology, 2015
Fake news, Paid News and Media Trials
World Allergy Organization Journal, 2021