Academia.eduAcademia.edu

PROF. DR. RECEP TOPARLI ARMAĞANI Editörler

2022, Kırgız_Kazak_ve_Altay_Turkcelerinde_Kullanılan_Ortak_Duygu_Fiilleri

Kırgız, Kazak ve Altay Türkçelerinde ortak olarak kullanılan duygu fiilleri fonetik, morfolojik, mantik ve etimolojik ele alınmıştır. Kırgızlar bölgesinde Altay Türkleri ile birlikte yaşamışlardır, daha sonra Tanrılar'a göç etmişler uzun dağlarında da Kazaklar olmak üzere Türkistan bölgesinde bulunan Türk topluluklarıyla ortak olarak yaşıyorlar.

PROF. DR. RECEP TOPARLI ARMAĞANI Editörler Prof. Dr. Mustafa ARGUNġAH – Prof. Dr. Hanifi VURAL PROF. DR. RECEP TOPARLI ARMAĞANI Ġmtiyaz Sahibi Sadettin Bayrak Yayın Koordinatörü Rekin Ertem Editörler Prof. Dr. Mustafa ARGUNġAH – Prof. Dr. Hanifi VURAL Kapak Tasarımı Hüseyin Özkan Ġç Tasarım Özlem Özkan Baskı ve Cilt ÇalıĢ Ofset DavutpaĢa Caddesi Yılanlı Ayazma Sokak No : 8 Örme ĠĢhanı Topkapı/Ġstanbul Tel : 0212 493 11 06 Birinci Baskı 3 Temmuz 2022 ISBN: 978-625-7698-79-5 T.C. Kültür Bakanlığı Yayıncılık Sertifika No: 11805 Ankara Caddesi No: 15 Konak Han Kat: 1 Hobyar Mahallesi Cağaloğlu/Ġstanbul Tel : 0212 512 56 33 / 0212 511 68 28 Faks : 0212 512 56 63 web : www.kesityayinlari.com e-mail : kesit@kesityayinlari.com © KESĠT YAYINLARI Tüm Hakları Saklıdır. Yayınevinin izni olmadan kopyalanamaz ve çoğaltılamaz. KESĠT YAYINLARI, Karbey Yayıncılık Eğitim ve Dan. Hiz. San. Tic. Ltd. ġti. kuruluĢudur. PROF. DR. RECEP TOPARLI ARMAĞANI Editörler Prof. Dr. Mustafa ARGUNġAH – Prof. Dr. Hanifi VURAL Ġstanbul, 2022 ĠÇĠNDEKĠLER SUNUġ ................................................................................................................ 9 Hanifi VURAL Emekle BereketlenmiĢ Bir Ömrün Hikâyesi: Prof. Dr. Recep Toparlı‟nın Hayatı, Eserleri ve Hizmetleri ............................. 13 Mustafa ARGUNġAH Harezm Türkçesi Kur‟ân Tercümesi (MeĢhed Nüshası 293) Yayımı Üzerine GörüĢler III: Bazı Anlamlandırma Önerileri .................................................... 27 Özlem AYAZLI Eski Uygurcadan Günümüze Değin Anatomik Bir Terim: Yarın / Yağrın ....... 45 Onur BALCĠ Kazak Türkçesinin Kısaltma Öbekleri .............................................................. 67 Abdulkadir BAYRAM Ġyi DüĢünceli ġehzade ile Kötü DüĢünceli ġehzade Hikâyesi Üzerine Göstergebilimsel Bir Çözümleme Denemesi .................................................... 85 Erdoğan BOZ Ayıt- / Eyit- Ġkilemi: Yunus Emre Divanı Örneği ........................................... 107 Murat CERĠTOĞLU Ġyelik 3. KiĢi Ekinin +(s)ı(n) Yapısında Olduğu Ġddiasının Ġspatı Ġçin Getirilen Cümlelerdeki Kanıtlar Üzerine ........................................................................ 123 5 Fatih ÇELĠK Kırgız, Kazak ve Altay Türkçelerinde Kullanılan Ortak Duygu Fiilleri ......... 135 Musa ÇĠFCĠ Dinlemek ve ĠĢitmek Sözlerinin Kökeni ve Tarihsel Kullanımı ..................... 153 Murat ÇĠL Zahîre-yi Murâdiyye‟de Geçen Türkçe Organ Ġsimleri ................................... 165 Hacı Ġbrahim DELĠCE Türkçede Asıl Fiillere Kip Anlamı Yüklemenin Kural ve Yapıları Üzerine... 183 Salih DEMĠRBĠLEK Kutadgu Bilig‟de Buyurucu Anlatımın Bir ÇeĢidi ve Eserdeki Kaynakları .... 197 Enfel DOĞAN Erzurumlu Ġbrahim Hakkı‟nın Marifetname‟sindeki Farsça Kökenli Cümle Yapıları ve Eserde Geçen Ġlginç Bir Cümle Yapısı Üzerine ........................... 213 Nuh DOĞAN Dîvânu Lugâti‟t-Türk‟te ĠĢteĢliğin Biçim-Söz Dizimsel Yapısı ve Anlam Kategorileri ...................................................................................................... 231 Musa DUMAN Bizler Dahi “ĠĢidir Revânîyiz” ........................................................................ 249 Emin EMĠNOĞLU Kıpçak Türkçesi Sözlüğü‟ne Kitâbü‟l-Ef„âl‟in Türkçe Kökenli Söz Varlığından Katkılar ............................................................................................................ 255 Gönül ERDEM NAS Ses Sembolizmi Bakımından Türkçe Hırvatça ................................................ 285 Özlem ERDOĞAN Aitlik Grubu Üzerine ....................................................................................... 293 6 Galip GÜNER - Hayriye YILMAZ Rabgûzî‟nin Kısasü‟l Enbiyâsı‟nda Geçen Hârût ve Mârût Kıssasının Göstergebilimsel Yapısı .................................................................................. 299 Ahmet GÜNġEN Dîvânu Lugâti‟t-Türk‟te ĠĢ, ÇalıĢma ve Ġktisat Hayatını Düzenleyen Atasözü ve Manzum Parçalar ............................................................................................. 315 Nadir ĠLHAN Türkçe Sözlük‟te Bazı EĢ Sesli Kavram, Eylem Adları Köken ve Yapıları Üzerine ............................................................................................................ 335 Funda KARA Yapım (Üretim) Eklerini ĠĢletim (Çekim) Eklerinden Ayıran Ölçütler Nelerdir?...........................................................................................................347 Gülmira OSPANOVA Kazak Türkçesindeki Arkaik Adak ve Adır Sözcükleri Üzerine ..................... 365 Mustafa ÖNER Türk Dünyası ve Türkçe .................................................................................. 375 Betül ÖZBAY Serindia Koleksiyonundaki Eski Uygurca Manihaist Tövbe Duası Parçaları . 391 Can ÖZGÜR Codex Cumanicus Ġle Memlûk-Kıpçak Türkçesi Üzerine Ünsüzlerle Ġlgili Tespitler ........................................................................................................... 403 Abdurrahman ÖZKAN Kitâb-ı Mukaddime-i Ebu'l-Leysi's-Semerkandî‟nin Ġstanbul Süleymaniye Kütüphanesi Ayasofya Bölümü 1448 Numarada Kayıtlı Nüshası Üzerine ..... 411 Sezer ÖZYAġAMIġ ġAKAR Dede Korkut Hikâyeleri Bağlamında “At”a Dair Söz Varlığı........................ 433 7 Melike SOMUNCU ÂĢık Veysel‟in “Hepimiz Bu Yurdun Evlatlarıyız” Adlı ġiiri Üzerine EleĢtirel Söylem Çözümlemesi ...................................................................................... 451 Hatice ġAHĠN +sa- ve +sı- Türetme Ekleri Üzerine ............................................................... 467 YaĢar ġĠMġEK - Filiz DEMĠRÖZ Kur‟an‟ın Türkçeye Tercümesi Meselesinde Kısasü‟l-Enbiyâların Önemi .... 477 Ahat ÜSTÜNER Ali ġir Nevâyî‟nin Ġkin / Ġrkin Redifli Gazelleri.............................................. 499 Bilâl YÜCEL Nevâyî‟nin “Söz - Söylemek” Üzerine ÖzdeyiĢlerinden Derlemeler .............. 515 8 KIRGIZ, KAZAK VE ALTAY TÜRKÇELERĠNDE KULLANILAN ORTAK DUYGU FĠĠLLERĠ Fatih ÇELĠK Öz Dilbilgisinde duygu ifade eden fiiller mental fiillerin bir grubu olarak kabul edilir. Mental fiiller, insanın duyu organlarıyla algılayıp, zihninde gerçekleĢtirdiği eylemlerdir. Mental fiiller; otur- kal- vb. doğrudan bedensel bir hareketin ismi değil, zihnin bir eylemi olan; gör-, tat-, sev-, kız-, kork-, düĢün-, bil- vb. hareketlerin genel ismidir. Mental fiillerin içerisine zihin yoluyla gerçekleĢen fiillerin yanında, insanın iç dünyasında yaĢadığı duygu fiilleri de girer. Bu çalıĢmada Kırgız, Kazak ve Altay Türkçelerinde ortak kullanılan duygu fiilleri ele alınmıĢtır. Bu lehçelerdeki duygu fiilleri taranarak ortak olanları belirlenip karĢılaĢtırmalı olarak incelenmiĢtir. Duygu fiilleri seçilirken en az iki lehçede ortak olmasına dikkat edilmiĢtir. Duygu fiilleri sevgi, kızgınlık, hüzün vd. anlamlarda gruplandırılıp, ardından fonetik ve morfolojik olarak incelenmiĢtir. Bu incelemede mümkün olduğunca etimoloji sözlükleri kullanılarak fiilin kökeni gösterilmiĢ ve Türkiye Türkçesi karĢılıkları verilmiĢtir. ÇalıĢmada ele alınan lehçelerdeki duygu fiillerinin fonetik, morfolojik ve semantik bakımdan birbirine olan benzerlik ve farklılıkları ortaya konmuĢtur. Anahtar Kelimeler: Kırgız, Kazak, Altay, Duygu Fiilleri GiriĢ Dil, insanların iletiĢim için kullandığı temel araçtır. Dil, duyguların ifade edilmesinde çok önemli bir rol üstlenir. Duygular kelimelere yüklenen anlamlarla dıĢa aktarılır. Duygular bazen yazı aracılıyla, bazen ise sözlü olarak ifade edilir. Ġster yazılı, ister sözlü olsun duyguları ifade etmenin en iyi yolu  Dr. Öğr. Üyesi, Erciyes Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü, fatih.celik@erciyes.edu.tr Fatih Çelik dildir. Bir dilde duyguları ifade eden sözlerin çokluğu o dilin zenginliğidir ve bu ifade zenginliği edebiyatta, sanatta vb. alanlarda kendini göstermektedir. Türkçenin ilk yazılı kaynaklarından bu güne kadar gelen eserlerinde duygu aktarımı güçlü bir Ģekilde görülmektedir. Yusuf Has Hacib “ukuĢ körki til ol bu til körki söz / kiĢi körki yüz ol bu yüz körki köz” (Ġnsanın süsü yüzdür; yüzün süsü göz / Aklın süsü dildir; dilin süsü söz) (Kaçalin, 2015: 22) dizeleriyle sözleri duygu ve düĢüncelerin dile dökülmüĢ süsleri olarak görmektedir. „Duygular, insan yaĢamında önemli etkileri olan ruhsal hareketliliği ifade eder. YaĢamın önemli ve ayrılmaz parçası olan duygular oldukça karmaĢık yapılardır‟ (Doğan ve Erdin, 2021: 205). Duygu fiilleri mental fiillerin bir grubunu teĢkil eder; mental etkinliğin ikinci aĢamasını oluĢtururlar; etkiyi duyularla alma ve bunlara tepki vermeyi anlatırlar (Yaylagül, 2010: 101). Ġnsan düĢüncelerini harekete geçiren Ģey duygularıdır. Olaylar karĢısında hissettiği duygulara göre zihin tepki verir. Verilen bu tepkiyi ifade için de duygu fiilleri kullanılır. „Elem ya da haz veren duygu durumları düĢüncenin, tasarımın, olumlu ya da olumsuz yönde olmasında önemli rol oynar‟ (ġahin, 2012: 55). „Yabancı kaynaklarda duygu fiilleri kavramı emotion verbs, sensual verbs, psych verbs, psychological verbs gibi terimlerle Türkçe kaynaklarda ise duygu eylemleri, duygu durumu eylemleri, ruh durumu eylemleri, ruhsal eylemler gibi terimlerle incelenmiĢtir‟ (Ġlter, 2019: 17). Ġnsanlar ve insanların oluĢturduğu toplumlar olaylar karĢısında verdiği tepkiler farklılık gösterir. Bu tepki farklılıklarının baĢlıca sebepleri olarak toplumsal algı, kültür, coğrafya vb. nedenler sayılabilir. Buna bağlı olarak diller arasında duygu ifadeleri de farklılık gösterir. „Ancak her ne kadar diller bu bağlamda farklı olabilseler de her dilin insanın içinde bulunduğu duygu/düĢünce durumunu tarif edebileceği dil araçları bulunmaktadır‟ (Hirik, 2021: 41). Bu çalıĢmada Kırgız Türkçesi merkeze alınarak, Kırgız, Kazak ve Altay Türkçesinde geçen ortak duygu fiilleri ele alınmıĢtır. ÇalıĢmanın amacı binli yıllardan itibaren Altay bölgesinden Tanrı Dağlarına göçüp gelen Kırgız Türklerinin, Altay Türkçesiyle ve bin yıldır iç içe yaĢadığı Kazak Türkçesiyle arasındaki ortak duygu fiillerini belirlemektir. Kırgız, Kazak ve Altay Türkçelerindeki duygu ifade eden fiiller anlamlarına göre sınıfladırılarak fonetik, morfolojik ve semantik bakımdan incelenecektir. Ġncelenen duygu fiilleri mümkün olduğunca etimoloji bakımından da ele alınacaktır. 136 Kırgız, Kazak ve Altay Türkçelerinde Kullanılan Ortak Duygu Fiilleri 1. Anlamlarına Göre Kırgız, Kazak ve Altay Türkçelerinde Duygu Filleri 1.1. Alınmak, Kırılmak, Üzülmek Ġfade Eden Duygu Fiilleri açın- (Kırg.) Acımak, alınarak üzülmek (KTS 33) canı açın- 1. Ġçi sızlamak, acımak 2. Sinirlenmek, öfkelenmek (KTS 504). açın- (Alt.) Alınmak, kırılmak (ARS 94). Kazak Türkçesinde bu fiil aĢulan- „kızmak, sinirlenmek, öfkelenmek‟ (KZS 58) anlamında kullanılmaktadır. Alınmak, kırılmak anlamı kazanmamıĢtır. Sinirlenmek anlamı ele alınan diğer iki lehçede geçmektedir. Sevortyan, etimoloji sözlüğünde bu kelimenin acı, ekĢi, tuzlu, yakıcı, sert, hastalıktan gelen acı hissi vb. isim anlamlarının yanı sıra sinirlenmek, bir Ģeye canı sıkılmak vb. fiil anlamlarına da geldiğini belirtmektedir (1974: 90-91). Altay ve Kırgız Türkçelerinde bu kelime almıĢ olduğu –n eki ile dönüĢlülük anlamı kazanarak kullanılmaktadır. açırkan-; açuurkan- (Kırg.) EkĢi bir Ģey yiyince yüzünü ekĢitmek, yüzünü buruĢturmak (KTS 33). açurkan- (Alt.) Üzülmek (ARS 93). Fiilin Kırgız Türkçesinde anlamının değiĢtiği görülmektedir. Bu fiil de yukarıda belirttilen açı kelimesinden türemiĢtir. Kırgız Türkçesinde kelimenin acı, ekĢi anlamları dikkate alınarak yeni bir kelime türetilmiĢ, Altay Türkçesinde ise üzülmek, sinirlenmek anlam kökü esas alınarak bunun üzerine kelime türetilmiĢtir. Kazak Türkçesinde bu fiile rastlanılmamıĢtır. azala- (Kırg.) BaĢ sağlığı dilemek; azadar, azaluu: yaz tutan, matem tutan; aza: yas, matem (KTS 202-203). azala- (Kz.) Matem, yas tutmak (KZS 27). Bu fiil Arapça azā „yas, matem‟ isminden türemiĢtir (Kumri, 2020: 661). Aza isim köküne –la isimden fiil yapma eki eklenerek türetilmiĢ bir duygu fiilidir. Altay Türkçesinde bu fiile rastlanılmamıĢtır. azaptan- (Kırg.) Azap, eziyet çekmek (KTS 204). azaptan- (Kz.) Zorlanmak, sıkıntı çekmek, kahrolmak (KZS 28). Bu fiil Arapça azap isim köküne –ta-n ekinin getirilmesiyle türetilmiĢtir. Altay Türkçesinde rastlanılmamıĢtır. cabırka- (Kırg.) Cebir, baskı, zulüm görmek, azap çekmek (KTS 472). jabırqa- (Kz.) Kaygılanmak, hayıflanmak, üzülmek (KZ 149). Fiil, Arapça cebir „zorlama, baskı‟ (Mutçalı, 1995, 103) kelimesinden türetilmiĢtir. Altay Türkçesinde rastlanılmamıĢtır. kapalan- (Kırg.) Üzüntü duymak, kaygılanmak, tasalanmak (KTS 1097). qapalan- (Kz.) Üzülmek, kederlenmek (KZS 288). Kapa- „Bir Ģey yüzünden can sıkıntısı çekmek, kederlenmek, piĢmanlık duygusu, üzüntü‟ fiilinden 137 Fatih Çelik türemiĢtir. Sevortyan, etimoloji sözlüğünde kap-, kapa-,ka:ba- olarak fiilin çeĢitli Ģekillerini vermekte ve anlamlarını da „kapatmak, çevrelemek, örtme vb.‟ olarak göstermektedir (1997: 263). Kırgız ve Kazak Türkçelerinde üzüntü, kaygı anlamında kullanılan duygu fiilinin kökeni buradan gelmemektedir. Kırgızsko-Russkiy Slovar (1965) isimli sözlükte kapa „hüzünlü, kederli‟ sözünün kökeninin Farsça olduğunu belirtilmektedir (Yudahin, 1965: 343). Farsça kapa sözünden kapalan- fiili türetilmiĢtir. Altay Türkçesinde bu fiile rastlanılmamıĢtır. kaygır- (Kırg.) Kaygılanmak, üzüntü, tasa duymak (KTS 1152). kayğır(Kz.) Kaygılanmak, üzülmek, gamlanmak (KZS 273) Bu fiil kaḍ-(ġ)Ir- Ģeklinde biçimlenmiĢtir ve birçok lehçede de bu yapının farklı fonetik Ģekilleri bulunmaktadır (Clauson, 1972: 599). Altay Türkçesinde rastlanılmamıĢtır. keyi- (Kırg.) Üzülmek, kaygılanmak (KTS 1211) keyi- (Kz.) Rencide olmak, üzülmek, sitem etmek, alınmak, kırılmak (KZS 224). Sevortyan, bu fiilin keye Ģeklinin e>i değiĢmesi ile keyi Ģekline dönüĢtüğünü belirtmektedir. Bu fiilin günümüz Türk lehçelerinde farklı fonetik Ģekilleri yaĢamaktadır. Kazakçada keyi- „üzülmek‟, keke- „ironi yapmak, alay etmek‟ anlamlarına gelmektedir. Bu fiillerin keg veya kek kökünden türediği düĢünülse, anlamları arasında bağ kurmak zordur. Ayrıca Türkmen, Özbek ve Uygur Türkçelerinde bu kelime geniĢ ünlü Ģekliyle käy olarak kullanılmaktadır. Kırgız Türkçesinde bu sözcük kek kökünden kiy Ģekline dönüĢmüĢtür, bu durumlar dikkate alındığında fiilin kökünün kä:ye Ģeklinde geliĢmiĢ olabileceği düĢünülebilir (Sevortyan, 1997: 61-62). Altay Türkçesinde bu fiil bulunmamaktadır, bunun yerine key: „hava, gaz, boĢ‟ (ARS 306) anlamlarına gelen bir kelime geçmektedir, bunun da duygu fiili anlamıyla bağlantısı yoktur. küyün- (Kırg.) Acımak, baĢkasının uğradığı veya uğrayacağı kötü duruma üzülmek (KTS, 1482) küyin- (Kz.) Üzülmek, üzüntü duymak (KZS 256) küyün(Alt.) Kıskanmak (ARS 415). Eski Türkçe sözlüğünde köj „yanmak‟ (DTS, 1969: 312), Türk dilinin etimolojik sözlüğünde köy-/ kön- „yanmak‟ olarak geçmektedir (Sevortyan, 1997: 133). Bu fiile Türk lehçelerinde yanmak anlamının yanı sıra içi yanmak, ağzı tutuĢmak vb. birçok farklı anlam yüklenmiĢtir. Üzülmek, kıskanmak, acımak anlamında kullanılan küyün/küyin fiili de bu kökten türemiĢtir. Fiilin Kırgız ve Altay Türkçesinde fonetik bakımdan birbiriyle aynı olduğu, Kazak Türkçesinde ise ekin dar ünlülü Ģeklinin kullanıldığı görülmektedir. 138 Kırgız, Kazak ve Altay Türkçelerinde Kullanılan Ortak Duygu Fiilleri küyüp bıĢ- (Kırg.) Üzülmek, düĢünmek (KTS 1482). küyip pis- (Kz.) Üzülmek, darılmak (KZ 256). Bu duygu fiili küy- „yanmak, piĢmek‟ fiiline zarf fiil ekinin eklenerek yardımcı fiille birlikte kullanılmasından oluĢmuĢtur. Altay Türkçesinde küyün- fiiline rastlanırken, yardımcı fiilli yapıya rastlanılmamıĢtır. naz taĢta- (Kırg.) Nazlanmak, kırılmak, darılmak, küsmek, incinmek (KTS 1605). nazalan- (Kz.) Üzülmek, dövünmek (KZS 395). Bu fiil Arapça naz isim kökünden türemiĢtir. Naz „sitem, serzeniĢ‟, naza „üzüntü, teessür, dargınlık‟ (KZS 395) Kırgız Türkçesinde ve Kazak Türkçesinde bu sözün aynı kökten türediği görülmektedir. Kırgız Türkçesi yardımcı fiil ile nazlanma, kırılma vd. anlamı oluĢtururken, Kazak Türkçesi fiilden isim yapma eki ile üzülmek, dövünmek anlamı kazanmıĢtır. Altay Türkçesinde bu fiile rastlanılmamıĢtır. öpkösü kazanbaktay bol- (Kırg.) Çok gücenmek, darılmak, küsmek (KTS 1703). ökpesi kara kazanday bolu- (Kz.) Çok kırılmak, darılmak (KZS 425). Küsmek, darılmak manasında iki deyimin Kırgız ve Kazak Türkçelerinde aynı anlamda ve benzer yapıda kullanıldığı görülmektedir. Altay Türkçesinde öpkö (akciğer) isim kökünden türeyen ökpölö- kızmak, sinirlenmek (ARS 520) anlamına gelmektedir. Kırgız ve Kazak Türkçelerinde ise öpkö kökünden „küsmek, darılmak‟ anlamı türetilmiĢtir. taarın- (Kırg.) Darılmak, küsmek (KTS 1921). tarıl- (Kz.) Darılmak (KZS 524). tarın- (Alt.) Darılmak, alınmak (ARS 658). Gülensoy’un Köken Bilgisi Sözlüğü’nde (2007: 267) fiili, darıl- ‘darılmak, küsmek’ < tārın- olarak vermektedir. Eski Türkçede tarïn- ‘sinirlenmek, öfkelenmek’ olarak geçmektedir (DTS, 1969: 537). Sevortyan, bu fiilin oluşumunun da:r~dar~tar isim köküne –al ekinin dar şekli olan –ıl isimden fiil yapma eki eklenerek türetilmiş darıl~tarıl şeklinde olabileceğini belirtmektedir(1980: 161). Fiilin dar kökünden dargın kelimesi de türetilmiştir. Kırgız ve Altay Türkçelerindeki tarın fiilinin kökü de aynı şekilde dar / tar kelimesidir. 1.2. Korku, Tedirgin Olma Ġfade Eden Duygu Fiilleri aya- (Kırg.) Acımak, merhamet etmek (KTS 174). aya- (Kz.) Acımak, esirgemek, korumak, kıyamamak (KZS 58). aya- (Alt.) Korkmak (ARS 33). Bu fiil Eski Türkçe sözlüğünde aja- „1. Esirgemek, sakınmak, korumak 2. Acımak‟ Ģeklinde anlamı verilmiĢtir (DTS, 1969: 25). Fiil Türk lehçelerinde „sakınmak, acımak, kıyamamak, reddetmek, tutunmak, saygılı olmak‟ anlamına geldiği görülmektedir. Sevortyan‟a göre aya- fiili ai kelimesinden „gerçek, doğru, açıklama‟ türemiĢ olabilir. Bunun yanı sıra Räsäen‟e göre aya- „okumak, saygı 139 Fatih Çelik duymak‟, aj „korku, endiĢe‟ anlamlarına da gelmektedir (Sevortyan, 1974: 101102). Kırgız ve Kazak Türkçelerinde aya- fiilinin Eski Türkçe anlamıyla kullanıldığı görülmektedir. Altay Türkçesinde geçen aya- fiilinin ise Räsäen‟in iĢaret ettiği „korku, endiĢe‟ anlamına gelen aj kelimesinden türemiĢ bir fiil olmalıdır. aybık- (Kırg.) Çekinmek, korkmak (ATS 178). aybın- (Kz.) Çekinmek, korkmak (KZS 29). Bu duygu fiilinin kökü Arapça bir kelime olan ayb „yüz karası, yerginlik, kusur, sakatlık‟ (DTS, 1969: 27) anlamına gelen sıfat kökünden geliyor olmalıdır. Sıfat köküne fiil yapma eki gelerek duygu anlamı taĢıyan fiile dönüĢmüĢtür. –(ı)k eki Kırgız Türkçesinde aktif olarak kullanılmaktadır. Bu ekten baĢka fiiller de türetilmiĢtir: otuk- „otla beslenmeye baĢlamak (hayvanlar için)‟ (KTS 1676). Kazak Türkçesinde ise –ın ekini alarak duygu anlamı ifade eden fiile dönüĢmüĢtür. Altay Türkçesinde bu fiile rastlanılmamıĢtır. caltan-; caltakta- (Kırg.) Ürkmek, korkmak, utanmak, çekinmek, sıkılmak; caltak: 1. Ürkek, korkak 2. Utangaç, çekingen (KTS 491) jaltaq (Kz.) (sıfat) Korkak, çekingen; jaltaŋ (sıfat) korkak, ürkek (KZ 158) caltan- (Alt.) Çekinmek, korkmak (ARS 181) Sevortyan bu fiilin kökünün caltan/ yaltan / daltan Ģekillerinin Türk lehçelerinde kullanıldığını ve kökünün de calt / yalt olabileceğini belirtmektedir. Kırgız Türkçesinde calt ber/et; Karakalpak Türkçesinde calt ber Ģeklinde birleĢik fiil olarak „korkudan yüreği titremek, kendini bir yere atmak‟ anlamlarına gelmektedir (1989: 102). Calt/yalt isim kökünden Kırgız ve Altay Türkçelerinde duygu fiili türediği görülürken, Kazak Türkçesinde aynı kökten aynı anlama gelen sıfat türetildiği görülmektedir. cüröksün- (Kırg.) Korkmak, tırsmak, çekinmek (KTS 671). jüreksin- (Kz.) Korkmak, cesaret edememek (KZS 190). cüreksire- (Alt.) Heyecanlanmak (ARS 218). Her üç lehçede de bu fiilin cürek „yürek‟ isminden türediği görülmektedir. Türkiye Türkçesinde yürek sözünden yüreklenmek fiili türetilirken, yüreksiz Ģeklinde de korkak anlamına gelen bir sıfat türetilir. cürek / yürek sözü köken olarak Türkçedir. Bu sebeple de ele alınan üç lehçede de bu kelimenin fiil yapma eki alarak duygu fiili Ģeklini aldığı görülmektedir. Türkçede yürek, gönül, kalp kelimeleri her ne kadar kullanım sırasında anlam yönünden farklılık gösterse de üçü de aynı alamı karĢılamaktadır. Günül kelimesi Türkçede çok eskiye dayanan ve yaygın bir kullanımı varken, yürek kelimesi de eski dönemlere dayansa da kullanım alanı daha dardır. Kalp kelimesi ise Ġslamiyet‟ten sonra Arapçadan Türk diline girmiĢ bir kelimedir. 140 Kırgız, Kazak ve Altay Türkçelerinde Kullanılan Ortak Duygu Fiilleri Türk dilinin bazı lehçelerinde kullanıldığı görülmektedir. Özellikle Oğuz grubunda kullanılmaktadır. Kırgız, Kazak ve Altay Türkçelerinde kalp kelimesi yoktur. Bu kelimelerle ilgili detaylı bilgi için Nesrin Günay‟ın (2015), “Türk Dilinde EĢ Anlamlılık Ve “Gönül, Yürek, Kalp” Kelimeleri” isimli çalıĢmasına bakılabilir. Güleysoy, yürek sözünü ET., OT. yürk(g), Eski Kıpçakça: yürek, Çağatayca: yürek < yür „iç, öz, benlik+(ek)k Ģeklinde vermektedir (2007: 1193). çocu- (Kırg.) 1. Sıçramak, ürkmek 2. Meme iltihabı 3. Korkmak, kaygı duymak, endiĢe etmek (KTS 740) ĢoĢı- (Kz.) Ödü kopmak, dehĢete kapılmak, çok korkmak (KZS 644). çocı- (Alt.) Ürkmek, korkmak (ARS 830). Altay ve Kırgız Türkçelerinde sondaki ünlü daralması haricinde fiilin aynı fonetik yapıda olduğu görülürken, Kazak Türkçesinin karekteristik özelliğini yansıtan ç>Ģ değiĢimi görülmektedir. Bu duygu fiili anlam yönünden üç lehçede de aynı Ģekilde kullanılmaktadır. Räsäen bu fiilin Mogolca kökenli olduğunu ve Türk lehçelerine buradan türetilerek geçtiğini belirtmektedir. Ayrıca Räsänen fiilin, “Teleütçe. çoçu-; ġor. Ģocu-; Hakasça. çoçu-; Kazakça ĢoĢu-; Yakutça. sosuy- < Moğolca çoçi-, soçi-” Ģekillerinde bu modern Ģivelerde yaĢadığını ifade etmektedir (Fakirullahoğlu, 2016: 201). iymen- (Kırg.) Utanmak, sıkılmak, saygı (KTS 1013). iymen- (Kz.) 1. Korkmak, çekinmek 2. Utanmak, sıkılmak (KZS 208) anlamlarıyla kullanılmaktadır. Bu fiil Clauson‟un etimoloji sözlüğünde eymen- olarak geçmektedir. Fiilin açıklamasında: eymen- utangaç olmak, utanmak; Clauson bu fiilin bazı dönemlerde inmen- Ģeklinde yazımının hatalı olarak kullanıldığını belirtir. Hakas Türkçesinde ol mendin bu ı:Ģta eymendi „O beni bu iĢte utandırdı‟ Ģeklinde kullanılmaktadır. Ayrıca KaĢkarlı Mahmut‟ta bu fiil eymenür, eymenme:k Ģeklinde bulunmaktadır. Osmanlı Türkçesinde XIV. yy.da eymen- “sıkılgan olmak, utanmak” anlamlarında kullanılmaktadır (1972: 273). Kırgız ve Kazak Türkçelerinde fiilde e>i Ģekinde ses değiĢimi olduğu görülmektedir. kork- (Kırg.) Korkmak, korku duymak, ürkmek (KTS 1321). qorğalaqta(Kz.) Korkmak, ürkmek, çekinmek (KZS 320). korkı- (Alt.) Korkmak, ürkmek (ARS 356) Bu fiilin Türkçenin en eski yazılı kaynaklarından olan Orhun Yazıtlarında ve de devamında da fonetik ve anlam bakımından çok büyük bir farklılığa uğramadan korunduğu görülmektedir. Orhun yazıtlarında da ḳorḳ„korkmak‟ Ģekl nde geçmekted r. (Besl ve ÇalıĢ, 2016: 70). Esk Türkçe Sözlüğünde de fiil qork- Ģeklinde madde baĢı olarak verilip, örnekler gösterilmiĢtir (DTS, 458). Sevortyant, kork- maddesinde tarihi ve modern Türk 141 Fatih Çelik lehçelerinde bu fiilin nasıl geçtiğinin listesini vermektedir. Verilen listeden bu fiil hemen hemen aynı Ģekliyle bütün Türk lehçelerinde geçtiği görülmektedir. Maddenin devamında fiille ilgili olarak çeĢitli bilim adamlarının görüĢüne yer verir. Bang, kork- fiilinin kökü kor(u)- olabileceğini, eski Türkçe k pekiĢtirme eki aldığını belirtmektedir. Doerfer, kork- „korkmak‟ fiilinin korı- / koru„korumak‟ fiilleriyle bağlantılı olabileceği söylemiĢtir. Bunların yanı sıra Ramstedt, Kalmukça hor- „korkmak‟ fiilinin Eski Türkçeden beri bilinen gorfiili ile bağlantılı olabileceğini belirtmektedir. (1997: 77-79). Kelimenin Moğolca iliĢkisiyle ilgili olarak dikkat edilmesi gereken önemli Ģeylerden birisi Türkçenin, Moğolcadan 13. yüzyıla kadar kelime almak yerine çok fazla sayıda kelime vermiĢ olmasıdır. 13. yüzyıldan itibaren Türkçenin Moğolcadan kelime almaya baĢladığı görülmektedir. Bu açıdan tüm Türk lehçelerinde aynı anlam ve de benzer fonetik Ģekilde kullanılan bu kelimenin kökeninin Moğolca olduğunu düĢünmemek gerekiyor (ġçerbak, 2011: 12). ürk- (Kırg.) Ürkmek, ürkerek korkarak belirli bir yöne doğru kaçmak (KTS 2186). ürk- (Kz.) Ürkmek, korkmak (KZS 600). ürki- (Alt.) Korkmak, ürkmek (Hayvanlar için) (ARS 767). Bu duygu fiili Eski Türkçe Sözlüğünde de anlam karĢılığı olarak korkmak, çekinmek olarak verilmiĢtir (DTS 626). Sevortyan, sözlüğünde bu fiilin Türk lehçelerinde ürk-, ürük-, irk-, irik-, cürük-, yürük-, ürkü- Ģeklinde geçtiğini ve hangi Ģeklin hangi lehçede kullanıldığını göstermektedir. Ayrıca bu fiilin kökeni hakkında farklı bilim adamlarının görüĢüne yer vererek fiilin ür-/ir- kökünden geldiğini söylemektedir (1974: 636-637). 1.3. Övünmek, Kendini Beğenmek, Kibirlenmek Ġfade Eden Duygu Fiilleri baysın- (Kırg.) Kendini zengin gibi görmek (KTS 307). baysın- (Kz.) Zenginliğiyle övünmek (KZS 73) bayzın- (Alt.) Zenginliğiyle övünmek (ARS 99) bayırka- (Alt.) Zenginliğiyle övünmek (ARS 100). Bu fiilin kökeni üç lehçede de bay „zengin‟ kelimesinden türemiĢtir. Eski Türkçe Sözlüğünde bay sözü baj madde baĢı olarak „zengin‟ anlamı verilmiĢtir (DTS, 1969: 79). Eski Türçeden bu yana „zengin‟ anlamında kullanılan bu kelime günümüz Türk lehçelerinde de „zengin‟ manasına geldiği görülmektedir. Türkiye Türkçesinde yakın döneme kadar „zengin‟ anlamında kullanılan bay sözü Cumhuriyetle birlikte „bay/bey‟ Ģeklinde erkeklere hitap olarak kullanılmaya baĢlanmıĢtır. Tatarca ağızlarında pay/pey fonetik Ģekli görülür ve bu da „eĢ, koca‟ anlamında kullanılmaktadır. Ayrıca bu sözün Moğol, Mançur ve Pers dillerinde „zengin‟ 142 Kırgız, Kazak ve Altay Türkçelerinde Kullanılan Ortak Duygu Fiilleri alamında kullanımlarına rastlanılmaktadır. Köken olarak da ba:r ~ bar ~ var vb. Ģekilde türemiĢ olmalıdır (Sevortyan, 1978: 28). daŋazala- (Kırg.) Namını, Ģöhretini yaymak; daŋda- Namını, Ģöhretini yaymak (KTS 781). dandaysı- (Kz.) Kibirlenmek (KZS 118) Bu fiil Kırgızca daŋ: 1. ġöhret, nam 2. Belli, açık, bilinen (KTS 780) kökünden türetilmiĢtir. Bu sözün Türk lehçelerinde daŋ / taŋ Ģekilleri kullanılmaktadır (Sevortyan, 1980: 145). Altay Türkçesinde bu fiile rastlanılmaz. kekey- (Kırg.) 1 BaĢı yukarıda yürümek. 2. (mec.) Böbürlenmek, üstünlük taslamak, kurulmak (KTS 1182). keke- (Kz.) Alay etmek, dalga geçmek. kekeŋ: (Sıfat) (Kz.) Kendini beğenmiĢ, kibirli, kurumlu (KZS 224). kekey- (Alt.) Övünmek, kendini beğenmek (ARS 307). Fiilin kökeni kek sözüdür. Sevortyan kek sözü ile ilgili olarak „Türk lehçelerinde kek, këg, kik, kerk gibi Ģekillerinin bulunduğunu ve anlam olarak da 1. öfke, hiddet, nefret, kin 2. Ġntikam 3. güçlük, engel gibi anlamlarda kullanıldığını belirtir. Räsänen, kek kelimesini Türkçe ke:ye „azarlamak‟, käkäi- „gurulanmak‟ olarak belirtmektedir. Ramstedt, Kırgızca kek sözcüğünün Teleütçe kǟ‟ „kendine güvenmek, gururlanmak‟ ve Kalmukça kekīχə „sinirlenmek, öfkelenmek‟ <kekiji- ve aynı Ģekilde kekiy fiillerinin bağlantılı olabileceğine iĢaret etmektedir‟ (Sevortyan, 1997: 24-25). Kelime kökünün ilk anlamlarının „öfke, kin‟ gibi manalar olsa da aldığı ek ile Kırgız ve Altay Türkçesinde „övünmek, kibirlenmek‟ anlamları kazanmıĢtır. Kazak Türkçesinde ise fiil olarak değil, almıĢ olduğu ek ile sıfat türünde „kibirli, gururlu‟ anlamlarını kazanmıĢtır. kökü- (Kırg.) 1. ÇoĢarak her istediğini yapmak 2. Ürkmek, korkmak (KTS 1351) köki- (Kz.) Övünmek (KZS 244). köki- (Alt.) 1. ÇoĢmak, heyacanlanmak 2. ÇoĢarak gayrete gelmek (ARS 370). Bu fiil görüldüğü üzere ele alınan üç lehçede de bulunmaktadır. Fakat Kazak Türkçesinde övünmek anlamında kullanılırken, Kırgız ve Altay Türkçelerinde çoĢmak, heyecanlanmak anlamlarında kullanılmıĢtır. „Kelime Moğolçada köki- „cesaret sahibi olmak, heyecanlanmak‟ anlamındadır, fakat kökünün kök kelimesi olup olmadığının çok açık değildir‟ (Sevortyan 1997: 92). kökürök ker- (kökürök kak-) (Kırg.) Böbürlenerek, övünerek kabarmak (KTS 1352). kökireksin- (Kz.) Kibirlenmek, büyüklenmek, kendini beğenmek (KZS 245) Kökürök / kökirek „1. Göğüs, sine 2. ġuur, sezgi 3. Kendini beğenmiĢ, kibirli‟ (KZS 245) anlamına gelmektedir. Kırgız Türkçesinde isme gelen yardımcı fiil ile duygu fiili türetilmiĢtir. Kazak Türkçesinde ise –sin eki ile fiil Ģeklini almıĢtır. 143 Fatih Çelik maktan- (Kırg.) Hava atmak, caka yapmak (KTS 1506). maqtan- (Kz.) Övünmek, kendini övmek (KZS 364). maktan- (Alt.) Övünmek (ARS 459). Bu fiilin Türk lehçe ve ağızlarında makta-, makta-, mahta-, mahtay-, mıhta-, muhta-, mohta-, pakta- olarak farklı fonetik Ģekilleri bulunmaktadır. Sevortyan mak kelimesinin Bilge Kağan yazıtlarının okunamayan kısmında geçtiğini ve et/it „yap-/et-„ yardımcı fiili ile kullanılarak övünmek, gururlanmak anlamında kullanılmıĢ olabileceğini belirtmektedir (Sevortyan, 2003: 12-13). menmensi- (Kırg.) Üstünlük taslamak, böbürlenmek, kurulmak (KTS 1540). menmensi- (Kz.) Kibirlenmek, kendini büyük görmek, büyüklenmek (KZS 377). Altay Türkçesinde bu fiile rastlanılmamıĢtır. Fiil men kiĢi zamirinden türemiĢ olmalıdır. öktömsü- (Kırg.) Sert mizaçlıymıĢ gibi davranmak (KTS, 1691). öktemsi(Kz.) Kibirlenmek, böbürlenmek (KZS, 425) öktöm: (Alt.) AteĢli, çoĢkun, öfkeci; öktömzire- (Alt.) Heyecanlanmak, çoĢmak (ARS, 521). Bu fiilin kökü öktöm / öktem kelimesidir. Ġsme, fiil yapma eki gelerek duygu ifade eden fiil türetilmiĢtir. Öktöm kelimesinin diğer lehçelerde ökdöm, öktem, öktȁm, öktam, oktam, oķtam, ektem, ötkem Ģeklinde varyantları bulunmaktadır (Sevortyan, 1974: 518-519). 1.4. Sevgi Ġfade Eden Duygu Fiilleri aymala- (Kırg.) 1. Emmek 2. Koklayarak, öpmek (KTS 195). aymala(Kz.) OkĢamak, sevgi ile kucaklamak, koklamak (KZS, s. 31). aymay al- (Alt.) Tutma, kucaklamak, sarmak, çekmek (ARS 40). Fiilin incelenen üç lehçede de bulunduğu görülmektedir. Fakat Altay Türkçesinde yardımcı fiille oluĢmuĢtur. cak- (Kırg.) 1. Beğenilmek, hoĢa gitmek 2. Yararlı, faydalı, Ģifalı olmak (KTS 476). jaq- (Kz.) Beğenmek, hoĢlanmak (KZS 154) Türk lehçelerinin çoğunda cak- / yak- fonetik Ģekillerinde bu fiil aktif olarak kullanılmaktadır. Özellikle Kırgız ve Kazak Türkçesinde çok aktif kullanılan bu fiilden benzer anlamlara gelen fiil ve isimler türetilmiĢtir. Örnek: caksıla- „övünmek, güzelleĢtirmek‟ caksılık „iyilik‟, caksırak „daha iyi‟ vb. (KZS 154). Kırgız Türkçesinde de benzer anlamlarda isim ve fiiller türemiĢtir. Altay Türkçesinde jak- fiili duygu anlamında kullanılmamıĢ fakat bu fiil kökünden jakĢı vb. kelimeler türetilmesinin yanında yardımcı fiil kullanılarak da duygu ifade eden fiil anlamı türetilmiĢtir. Gülensoy, bu fiilin kökenini ya- „alevlendirmek, ıĢık saçmak, parlatmak‟ +k olarak vermiĢtir (2007:1033). cakĢı kör- (Kırg.) Saygı duymak, sevmek (KTS 479). jaksı körü- (Kz.) Sevmek (KZS 154). jakĢı kör- (Alt.) Sevmek (ARS 381). Yardımcı fiil 144 Kırgız, Kazak ve Altay Türkçelerinde Kullanılan Ortak Duygu Fiilleri kullanılarak yapılan fiil ele alınan üç lehçede de kullanıldığı görülmektedir. Bunun yanı sıra bu birleĢik fiil Ģekli Türk lehçelerinin çoğunda bulunmaktadır. carat- (Kırg.) 1. Yaratmak 2. Beğenmek (KTS 519). jarat- (Kz.) Beğenmek, sevmek, hoĢlanmak (KZS 163). jara- (Alt.) Beğenmek, hoĢlanmak; jarat- Beğenmek, hoĢlanmak (ARS 188-189). Sevortyan‟a göre carat- fiilinin kökenin cara- Ģeklindedir. Bu fiil kökü diğer lehçelerde cara-, yara-, yaya-, yuya- Ģekillerde kullanılmaktadır. Ayrıca bu fiilden caraĢ- / yaraĢ- fiili de türetilmiĢtir (Sevortyan, 1989: 137-138). Carat- fiilinin „beğenmek, hoĢlanmak‟ anlamı Oğuz grubu lehçelerinde kullanılmamakta ve fiilin Eski Türkçe „yaratmak‟ anlamı devam etmektedir. Fakat yara- kökünden yaraĢmak kelimesi bütün lehçelerde aktif olarak kullanılmaktadır. Clauson da bu fiilin kökünün yara- olduğunu, köke t ettirgenlik ekinin eklenmesiyle yarat- fiilin türetildiğini belirtmektedir (1972: 959). Gülensoy, bu fiilin „olmayan bir Ģeyi var etmek, yeni bir Ģey yapmak‟ anlamlarına geldiğini söylemektedir. Kökenini yār-a-t olarak göstermektedir. Bazı lehçelerdeki fonetik Ģekline örnekler göstemiĢtir, fakat „beğenmek, hoĢlanmak‟ gibi anlamlarına değinmemiĢtir (2007:1072). erkele- (Kırg.) ġımarmak (KTS 894). erkele- (Kz.) ġımarmak, nazlanmak (KZS 142). erkele- (Alt.) Sevmek, Ģımartmak (ARS 925). Fiil üç lehçede de kullanılmaktadır. Bunların yanı sıra diğer Türk lehçerinin birçoğunda da bu fiil bulunmaktadır. Bu duygu fiilinin kökü olan erke Kırgız, Kazak, Altay Türkçesinde „Ģımarık, nazlı vd.‟ anlamlarda sıfat olarak kullanılmaktadır. (KTS 893; KZS 142; ARS 925). Sevortyan, erke kelimesinin kökünü eski Özbekçede bulunan er- „Ģaka yapmak, okĢamak‟ olduğunu belirtmektedir (1974: 297). koĢ kör- (Kırg.) HoĢ görmek, uygun görmek (KTS 1329). qoĢ körü- (Kz.) Beğenmek, hoĢlanmak (KZS 324). Burada Kırgız ve Kazak Türkçelerinde Farsça kökenli hoĢ kelimesine yardımcı fiil getirilerek duygu anlamı verilmiĢtir. Bu yapıya Altay Türkçesinde rastlanılmamıĢtır. süy- (Kırg.) sevmek, bağlılık duymak, bağlanmak (KTS 1876). süy- (Kz.) 1. Öpmek 2. ÂĢık olmak, sevmek (KZS 495). süü- (Alt.) Sevmek, hoĢlanmak (ARS 620). Bu duygu fiili Türk lehçelerinin hepsinde benzer fonetik Ģekillerde kullanılmaktadır. Sevortyan, bu fiilin farklı lehçelerde seb-, sëb-, söv-, sȁf-, sav, sov-, süv-, süy vb. Ģekillerinin kullanıldığını göstermektedir. Moğolcada bulunan seb „sakin‟ kelimesiyle sev- fiilinin bağlantılı olabileceğine iĢaret ederek, ayrıca bu fiilin Altay grubuyla da iliĢkili olduğunu söylemektedir (2003: 234-235). Gülensoy (2007: 758), bu fiilin yapısını sē „seçmek‟ + v Ģeklinde göstermektedir. 145 Fatih Çelik una- (Kırg.) onamak, uygun görmek, kabul etmek, tasvip etmek (KTS 2160). una- (Kz.) hoĢuna gitmek, beğenmek (KZS 586). Gülensoy (2007: 968) una- (hlk.) „anlamak‟ = ET., OT., una- „razı olmak, kabul etmek‟ (DLT) < u-na- olarak yapısını ve anlamını göstermektedir. Sevortyan, fiilin farklı lehçelerdeki fonetik Ģekillerini gösterdikten sonra bazı lehçelerde geçen uni-, oni- Ģeklini dikkate alarak, Eski Türkçeden günümüze Türk lehçelerindeki o > u ve u > o değiĢimine iĢaret etmektedir. Ayrıca bu fiilin kökeniyle ilgili olarak da una- ~ ona- ~ unu- Ģekillerinin on kökü ile bağlantılı olabileceğini belirtmektedir (1974: 596-597). 1.5. Özlemek, Arzulamak Ġfade Eden Duygu Fiilleri änele- (Ağız) (Alt.) Çocuğunu özlemek (ARS 918). enele- (Kırg.) Anne diye seslenmek (KTS 882). Ene isim köküne fiilden fiil yapma eki olan –le eki eklenmesiyle her iki lehçede de isimden fiile dönüĢmüĢtür. Bu fiil Altay Türkçesi ağızlarında özlemek anlamında kullanılırken, Kırgız Türkçesinde hitap etmek, çağırmak anlamında kullanılmaktadır. aŋka-, aŋsa-, aŋsoo- (Kırg.) 1. Çok susamak, boğazı kurumak 2. Çok arzu etmek, istemek. (KTS 115). aŋsa- (Kz.) Özlemek, çok arzulamak (KZS 47). aŋzı- (Alt.) 1. Koklamak 2. Hırslanmak (ARS 73). Fiil aŋ, aŋk, +ka / +a Ģeklinde geliĢmiĢ olmalıdır (Sevortyan, 1974: 154). ärik- (Alt.) Özlemek (ARS 924). erik- (Kırg.) 1. Sıkılmak, can sıkıntısı duymak. 2. ÜĢenmek, erinmek (KTS 892). Altay Türkçesinde özlemek anlamında kullanılan ärik- fiili Kırgız Türkçesinde „sıkılmak, üĢenmek‟ anlamlarına geldiği görülmektedir. Kazak Türkçesinde bu fiile rastlanılmamıĢtır. coksun- (Kırg.) Yokluğunu hissetmek (KTS 615). joksın- (Alt.) Özlemek (ARS 206). Bu duygu fiili yok- fiilinden türemiĢtir. Türkiye Türkçesinde yoksunluk çekmek de bu anlamda kullanılmaktadır. Kazak Türkçesinde bu fiilin bu anlamda kullanım Ģekline rastlanılmamıĢtır. eŋse- (Kırg.) Ġstemek, özlemek, arzulamak (KTS 885). eŋsey- (Kz.) Özlemek, özlem duymak (KZS 141). Bu duygu fiiline Altay Türkçesinde rastlanılmamıĢtır. kumar bol- (Kırg.) Arzu duymak, istek duymak (KTS 1416). qumart(Kz.) Hasret çekmek, özlemek (KZS 334). Bu kelime Arapça kumar kelimesinden türemiĢ olmalıdır. Kırgız Türkçesinde bol- yardımcı fiili ile 146 Kırgız, Kazak ve Altay Türkçelerinde Kullanılan Ortak Duygu Fiilleri kullanılırken, Kazak Türkçesinde –t isimden fiil yapma eki ile fiil olmuĢtur. Altay Türkçesinde bu kelimeye rastlanılmamıĢtır. sagın- (Kırg.) Özlemek (KTS 1758). sagın- (Kz.) Özlemek, göresi gelmek (KZS 458). Sevortyan bu fiilin diğer Türk lehçelerinde sagın-, sagin-, sakın-, hagın-, segin-, agın- vd. Ģekillerinin olduğunu belirtmektedir. Fiilin sa-gın Ģeklinde geliĢtiğini söylemektedir (2003: 154). Clauson fiilin kökünü sa- olarak göstermektedir (Clauson, 1972: 813). Altay Türkçesinde bu kelime sagıĢ „akıl‟ Ģeklinde kullanılmaktadır (ATS: 558). sana- (Kırg.) 1. DüĢünmek. 2. Özlemek (KTS 1773) sana- (Alt.) 1. DüĢünmek. 2. Özlemek (ARS 568). Sevortyan bu fiilin kökenini sa- „saymak‟ olarak belirtip, daha sonra fiilden isim yapma eki –n eklenerek „sayı‟ anlamının geldiğini ve buna da fiil yapma eki –a eklenerek kelimenin sana- „saymak‟ anlamının geliĢtiğini belirtmektedir (Sevortyan, 2003: 201). Türkiye Türkçesinde de sa- kökünden say kelimesi türetilmiĢtir. San- fiilinin bir anlamı da „düĢünmektir‟. Türkiye Türkçesinde „öyle sanıyorum / düĢünüyorum‟ Ģeklinde kullanılmaktadır. Kırgız ve Altay Türkçelerindeki sana- „özlemek‟ anlamının da bu kökten türediği düĢünülebilir. Anlamın „düĢünüyorum / özlüyorum‟ Ģeklinde geliĢmiĢ olmalıdır. zarık- (Kırg.) Üzüntü, sıkıntı, eziyet, azap çekmek (KTS 2210). zarıq(Kz.) Özlemek, hasret çekmek (KZS 199). Fiilin Farsça zâr “1. periĢan, ağlayan, inleyen. 2. inilti” sözcüğüne dayanmaktadır. Bu fiil, Farsça kökenli zâr sözcüğüne getirilen +(I)k- isimden fiil yapan eki alarak biçimlenmiĢtir (Fakrullahoğlu, 2016: 117). 1.6. Sinirlenmek, Öfkelenmek Ġfade Eden Duygu Fiilleri açuulan- (Kırg.) Sinirlenmek, öfkelenmek (KTS 34). aĢuvlan- (Kz.) Kızmak, sinirlenmek, öfkelenmek (KZS 58). açulan- (Alt.) Sinirlenmek, öfkelenmek (ARS 93). Gülensoy, acı „tat alma organında bazı maddelerin bıraktığı yakıcı durum‟ < ET. acıġ „acı, hiddet, kuvvetli, pek‟ ~ EAT. acıķ „kızgınlık, hiddet‟ Ģeklinde vermektedir (2007: 45). Türk lehçelerinde iĢlek kullanımı olan bu fiil Kırgız Türkçesinde yuvarlak uzun ünlü Ģeklinde geliĢmiĢtir, Altay ve Kazak Türkçesinde de kısa Ģekliyle yuvarlaklaĢma geliĢmiĢtir. çamın- (Kırg.) Atılmak, saldırmak, hücum etmek (KTS 691). çamıntı(Alt.) Kızmak, sinirlenmek (ARS 791). Kazak Türkçesinde tespit edilemeyen bu fiil, Kırgız Türkçesinde doğrudan duygu anlamına gelmeyip, duygunun sonucunda gerçekleĢen bir eyleme dönüĢmüĢtür. 147 Fatih Çelik ekilen- (Kırg.) Nazlanmak, ısrar beklemek, kolayca gönlü olamamak (KTS 862). ekilen- (Kz.) Kızmak, hiddetlenmek (KZS 137) Kazakçada ekilen- fiili „kızmak‟ alamında kullanılırken Kırgız Türkçesinde „nazlanmak‟ anlamında kullanılmaktadır. Altay Türkçesinde tespit edilememiĢtir. ızalan- (Kırg.) Güç kullanarak horlamak (KTS 979). ızalan- (Kz.) Öfkelenmek, sinirlenmek (KZS 661). Altay Türkçesinde bu yapıya rastlanılmamıĢtır. kıcılda- (Kırg.) 1. Mayalanarak küpürmek. 2. Kaynamak, çok miktarda bulunmak 3 Kaynamak, mide ekĢimek. 4. AnlaĢılmaz dilde konuĢamak. 5. TartıĢmak, münakaĢa etmek; kıcı-kıcı: 1. Gürültü. 2 Kavga, münakaĢa (KTS 1216). qıjılda- (Kz.) Küplere binmek, öfkelenmek, köpürmek (KZS 342) kıcuurka- Sinirlenmek, öfkelenmek; kıjıraŋı baĢta- Siniri baĢlamak (ARS 427428). Bu duygu fiilinin her üç lehçede de „sinirlenmek‟ alamıyla bulunduğu görülmektedir. kıcırlan- (Kırg.) Öfkelenmek, hiddetlenmek, kızmak; kıcır: öfke, kızgınlık, hıĢım (KTS 1217). qıjırlan- (Kz.) Sinirlemek, öfkelenmek, kızmak (KZS 342). kıcır: (Alt.) Öfke, hınç, sinir; kıcıraŋtı- (Alt.) Sinirlenmek, öfkelenmek (ARS 428). Bu fiil kıcı- kökünden türemiĢ olmalıdır. Sevortyan, kıjı- „birini tırmalamak vd.‟ fiil kökünü farklı anlamlarıyla vermektedir (2003: 188). kızaŋda- (Kırg.) Öfkelenmek, hiddetlenmek (KTS 1260). qızbalan- (Kz.) Öfkelenmek, sinirlenmek, hiddetlenmek (KZS 342). kızı- (Alt.) Kızmak (ARS 429). Gülensoy, OT. Ķızġa ~ ķırġa, <ķız (~r)-ga- Ģeklinde kelimenin geliĢimi vermektedir (Gülensoy, 2007: 522). korsoŋdo- (Kırg.) Böbürlenmek, kaba davranmak; kors: (mec.) Kaba, ters birinin huyunu bildirmek için kullanırlır (KTS 1324). qorsaŋda- Sinirlenmek, öfkelenmek (KZS 321). Bu fiile Altay Türkçesinde rastlanılmamıĢtır. Sonuç Sonuç olarak, Kırgız, Kazak ve Altay Türk lehçelerinde ele alınan ortak duygu fiillerinin, bu lehçeler arasındaki bağı gösterecek oranda olduğu görülmüĢtür. ÇalıĢmanın baĢında da belirtildiği gibi duygu fiilleri üzerine yapılan karĢılaĢtırmada Kırgız Türkçesini merkeze koyup, burada bulunan duygu fiillerini diğer iki lehçede aramak ortaklıklara ulaĢmada etkili olmuĢtur. Bir dil üzerine, o dilin tarihî sürecini dikkate almadan çalıĢma yapmak bazı yanlıĢ yönlere sapmaya ya da bir sonuca ulaĢamamaya sebep olacaktır. Bu 148 Kırgız, Kazak ve Altay Türkçelerinde Kullanılan Ortak Duygu Fiilleri nedenle lehçelerdeki tarihî süreç dikkate alınarak yapılan bu çalıĢmada Kırgız Türkçesinin hem Güney Sibirya grubuyla hem de Kıpçak grubuyla ortaklıklarının olduğu görülmüĢtür. Ġlk olarak çoğunlukla Eski Türkçe kökenli olan duygu fiillerinin ele alınan üç lehçede de birbirine benzer fonetik Ģekillerde ve benzer anlamlarda kullanıldığı görülmüĢtür. Bunlara örnek: açın- (Kırg.) / aĢulan- (Kz.) / açın(Alt.); küyün- (Kırg.) / küyin- (Kz.) / küyün- (Alt.); taarın- (Kırg.) / tarıl- (Kz.) / tarın- (Alt.); aya- (Kırg.) / aya- (Kz.) / aya- (Alt.); caltan-; caltakta- (Kırg.) / jaltaq (Kz.)/ caltan- (Alt.); çocu- (Kırg.) / ĢoĢı- (Kz.)/ çocı- (Alt.); kork- (Kırg.) / qorğalaqta- (Kz.) / korkı- (Alt.); ürk- (Kırg.) / ürk- (Kz.) / ürki- (Alt.); baysın(Kırg.) / baysın- (Kz.) / bayırka- (Alt.); maktan- (Kırg.) / maqtan- (Kz.) / maktan- (Alt.); öktömsü- (Kırg.) / öktemsi- (Kz.) / öktöm (Alt.) (sıfat) „öfkeli‟; açuulan- (Kırg.) / aĢuvlan- (Kz.)/ açulan- (Alt.). Yapılan çalıĢmada iki lehçede ortak bulunan duygu fiilleriyle ilgili olarak Kırgız ve Kazak Türkçesinde tespit edilen ortak kelimelerin, Kırgız ve Altay Türkçesine göre daha fazla olduğu görülmüĢtür. Bunun baĢlıca sebepleri olarak Kırgızların Yenisey‟den göçüp gelmelerinden bu yana uzun bir süre geçmiĢ olması, ayrıca Altay Türklerin çoğunlukla Budist inanca sahip olmalarına karĢın, Kırgız ve Kazakların Müslüman olmaları sebebiyle Arapça ve Farsçadan geçen kelimelerden kaynaklı ortaklıkların olduğu görülmüĢtür. Ayrıca sadece Altay ve Kazak Türkçesinde ortak olup Kırgız Türkçesinde bulunmayan duygu fiillerine de rastlanılmamıĢtır. Bunun nedeni de Kazak Türklerinin, Altay Türkleri ile Kırgızlar gibi geçmiĢten gelen hususi bir bağlantısının olmamasından kaynaklanmaktadır. Kırgız ve Kazak Türkçesinde bulunan ortak duygu fiillerine örnekler: azala- (Kırg.) / azala- (Kz); azaptan- (Kırg.) / azaptan- (Kz); cabırka- (Kırg.) / jabırqa- (Kz); kapalan- (Kırg.) / qapalan(Kz); kaygır- (Kırg.) / kayğır- (Kz); keyi- (Kırg.) / keyi- (Kz); aybık- (Kırg.) / aybın- (Kz); iymen- (Kırg.) / iymen- (Kz); menmensi- (Kırg.) / menmensi- (Kz); eŋse- (Kırg.) / eŋsey- (Kz). Kırgız ve Altay Türkçesinde bulunan ortak duygu fiillerine örnekler: açırkan-; açuurkan- (Kırg.) / açurkan- (Alt.); coksun- (Kırg.) / joksın- (Alt.); sana- (Kırg.) / sana- (Alt.); çamın- (Kırg.) / çamıntı- (Alt.) vb. Altay ve Kırgız Türkçesinde ya da Kırgız ve Kazak Türkçesinde bulunan aynı iki fiilin, lehçenin birinde duygu fiili olarak kullanılırken, diğerinde farklı anlamda kullanıldığı görülmüĢtür: änele- (Ağız) (Alt.) „çocuğunu özlemek‟ / enele- (Kırg.) „anne diye seslenmek‟; ärik- (Alt.) „özlemek‟ / erik- (Kırg.) 149 Fatih Çelik „sıkılmak, can sıkıntısı duymak‟; ekilen- (Kırg.) „nazlanmak‟ / ekilen- (Kz.) „kızmak‟ vb. ÇalıĢmada birleĢik fiil Ģeklinde, yardımcı fiille kullanılan ve deyim olarak kullanılan duygu fiilleri de tespit edilmiĢtir: küyüp bıĢ- (Kırg.) / küyip pis- (Kz), naz taĢta- (Kırg.) / nazalan- (Kz); kumar bol- (Kırg.) / qumart- (Kz); öpkösü kazanbaktay bol- (Kırg.) / ökpesi kara kazanday bolu- (Kz) vb. Arapça ve Farsça kökenli duygu fiillerine rastlanılmıĢtır. Bunlar Kırgız ve Kazak Türkçelerinde tespit edilmiĢtir: aybık- (Kırg.) / aybın- (Kz); koĢ kör(Kırg.) / qoĢ körü- (Kz); zarık- (Kırg.) / zarıq- (Kz) vb. Yapılan bu çalıĢmada, Çarlık Rusya ve Sovyetler Birliği döneminde Türk lehçelerinin ayrıĢması için uygulanan çok uzun ve tahrip verici çalıĢmaların tersine Türk lehçelerindeki ortaklıklar gösterilmek istenmiĢtir. Ġleri de daha kapsamlı yapılacak olan çalıĢmalarla daha fazla sayıda ortaklıklar çıkarılacaktır. Kısaltmalar Alt: Altay Türkçesi ARS: Alaysko Russkiy Slovar (Altayca Rusça Sözlük) DLT: Divanü Lügati't Türk DTS: Drevneturkskiy Slovar (Eski Türkçe Sözlük) EST: Etimologiçeskiye Slovar Turkskih Yazıka (Türk Dillerinin Etimoloji Sözlüğü) ET: Eski Türkçe Kırg: Kırgız Türkçesi KTS: Kırgızca Türkçe Sözlük Kz: Kazak Türkçesi KZS: Kazak Türkçesi Türkiye Türkçesi Sözlüğü OT: Orta Türkçe Kaynakça Alaysko Russkiy Slovar, (2018). (BaĢ edit. Çumakayev, A. E.), Gorno Altaysk: Naucnoye. Besli, Ertan ve ÇalıĢ, Kerime (2016). “Orhun Yazıtlarında Geçen Fiillerin Kutadgu Bilig‟deki Görünümü”, Autumn, S. 28/2, s. 67-84. Clauson, Sir Gerard (1972). An Etimological Dictionary of Pre-Thirteenth-Century Turkish, Oxford. 150 Kırgız, Kazak ve Altay Türkçelerinde Kullanılan Ortak Duygu Fiilleri Doğan, Levent ve Erdin, Ceyda (2021). “Gagauz Türkçesinde Mental Fiiller”, International Journal of Languages‟ Education and Teaching, S. 9/2, s. 191-221. Fakirullahoğlu, Muhammed A. Ġ. (2016). Kırgız Türkçesinde Duygu Fiilleri, (BasılmamıĢ Doktora Tezi), Ġstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü ÇağdaĢ Türk Lehçeleri ve Edebiyatları Anabilim Dalı. Günay, Nesrin (2015). “Türk Dilinde EĢ Anlamlılık Ve “Gönül, Yürek, Kalp” Kelimeleri”, Türkbilig, S. 29, s. 121-146. Hirik, Erkan (2021). “Türkiye Türkçesinde Mental Ġsimler”, Dil AraĢtırmaları Journal of Language Studies, Bahar, Sayı: 28, s. 33-55. Ġlter, Esra (2019). Karahanlı Türkçesinde Duygu Fiilleri, (BasılmamıĢ Doktora tezi), Hacettepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Türk Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı Türk Dili Bilim Dalı. Kaçalin, Mustafa S. (2015). Kutadğu Bilig, Ankara: T. C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Kütüphaneler ve Yayımlar Genel Müdürlüğü. Kazak Türkçesi Türkiye Türkçesi Sözlüğü, (2003). (Haz. Kenan Koç, Aybek Bayniyazov, Vehbi BaĢkapan), Ankara: Akçağ Yayınları. Kırgızca-Türkçe Sözlük, (2017). (Haz. Ekrem Arıkoğlu, Cıldız Alimova, Rahat Askarova, Bilge K. Selçuk,) BiĢkek: KTM Yayınları. Kumri, Mirza Muhammed Naki-Taki (2020). Kumru Kenzü‟l Mesaib, Ġstanbul: Dört Kapı yayınları. Mutçalı, Serdar (1995). Arapça Türkçe Sözlük, Ġstanbul: Dağarcık. Nadelyayev, B. M., Nasilov, D. M., TeniĢev, E. R., ġerbak, A. M. (1969). Drevneturkskiy Slovar, Leningrat: Nauka. Sevortyan, E. V. (1978). Etimolojiçeskiy Slovar Turkskih yazıkov, Moskva: Nauka. Sevortyan, E. V. (1980). Etimolojiçeskiy Slovar Turkskih yazıkov, Moskva: Nauka. Sevortyan, E. V. (1997). Etimolojiçeskiy Slovar Turkskih yazıkov, Moskva: Yazki Ruskoy Kulturı. Sevortyan, E. V. (2003). Etimolojiçeskiy Slovar Turkskih yazıkov, Moskva: Yazki Ruskoy Kulturı. ġahin, SavaĢ (2021). “Mental Fiil Kavramı ve Türkmen Türkçesinde Mental Fiiller”, Uluslararası Türkçe Edebiyat Kültür Eğitim Dergisi, S. 1/4, s. 45-62. ġçerbak, A. (2011). Türk-Moğol Dil ĠliĢkileri, Manas Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, S. 25, s. 9-32. Yaylagül, Özen (2010). “Türkiye Türkçesindeki Duygu Fiilleri”, Modern Türklük AraĢtırmaları Dergisi /Journal of Modern Turkish Studies, S. 7, s. 100-111. Yudahin, K. K. (1965). Kirgizsko-Russkiy Slovar, Moskva. 151