YAPAY ZEKÂ İLE BİRLİKTE VARLIĞIN SANAL VARLIĞA DÖNÜŞMESİ: İBN ARABİ ÖRNEĞİ John McCarthy’nin isim babası olduğu yapay zekâ, bugüne kadar çok ilerleme kaydetti. Teknoloji ve mühendislik temelli bu gelişim insanlıkla ilgili tüm alanları...
moreYAPAY ZEKÂ İLE BİRLİKTE VARLIĞIN SANAL VARLIĞA DÖNÜŞMESİ: İBN ARABİ ÖRNEĞİ
John McCarthy’nin isim babası olduğu yapay zekâ, bugüne kadar çok ilerleme kaydetti. Teknoloji ve mühendislik temelli bu gelişim insanlıkla ilgili tüm alanları etkiledi. Farklı değişkenleri aynı anda değerlendirme ve karar verebilme, insan gibi tahminde bulunabilme, çok karmaşık sorunları kısa zamanda çözebilme, farklı koşullara uyum saylayabilme, insan deneyimlerine çabuk uyum sağlayabilme gibi özellikleriyle, bilginin hızlı işlenmesi ve yönetimi gibi, insanın bilişsel seviyesine yaklaşan yapay zekâ insan gibi düşünen, karar veren makinaların icadıyla insanın görevlerini de üstlenmeye başlamıştır.
Gerçekte var olmayan ya da gerçekliğin karşıtı olarak kullanılan sanal kavramı, insanın hayal, vehim, rüya alemi veya soyut dünyasının karşılığı olarak kullanılagelmiştir. Kavramın teknoloji ve yapay zekâ ile birleşmesiyle sanal gerçeklik ve sanal varlık anlayışı ortaya çıkmıştır. Gerçeklik algısı, arttırılmış sanal gerçeklik algısı ile değişerek gerçek var olanın yerini sanal var olan almaya; ontolojik temelli varlık anlayışı, epistemolojik temelli sanal varlık anlayışına dönüşmeye başlamıştır.
Varlığın mahiyetinin öznel, nesnel, mekânsal ve zamansal algısının bilişsel düzeydeki somuttan soyuta değişimi, varlık tanımını değiştirmeye aday görünmektedir. Bu dönüşüm malumun ilanı mıdır, yoksa bir değişim midir? İbn Arabi, varlığın tanımlamasını ontolojik olarak ele alırken alemin sanal varlığından bahsetmektedir. İbn Arabi’nin sisteminde özne, nesne, mekân ve zaman bir bütün halinde aslında sanal olan varlığın, yanılsama ile gerçek olarak algılanmasından ibarettir.
Alanyazın taramasından elde edilen bulguların dokümanter analizine dayanan tebliğde, sırasıyla şunlar vurgulanacaktır: Normalde, insan varlığı gerçeklik olarak özne, nesne, zaman ve mekân mahiyetiyle somut olarak algılamaktadır. Bu algının, yapay zekâ ve teknoloji desteğiyle soyut ve sanal algıya dönüşümü, varlığın sanal varlığa dönüşümünü başlatmıştır. Böylece insanlık, gelecekte bu sanal varlık üzerinden varlığı anlamlandırmaya başladığında kutsalların da sanallaşacağı İbn Arabi sistemi üzerinden ifade edilmeye çalışılacaktır.
Artificial intelligence, named after John McCarthy, has made a lot of progress so far. This development, based on technology and engineering, has affected all areas of humanity. Features such as evaluating different variables at the same time and making decisions, making predictions like humans, solving very complex problems in a short time, adapting to different conditions, adapting to human experiences; artificial intelligence, which approaches the cognitive level of human beings, such as rapid processing and management of information, has begun to undertake human duties with the invention of machines that think and make decisions like humans.
The concept of virtual, which is used as non-existent in reality or the opposite of reality, has been used as the counterpart of human imagination, delusion, dream world or abstract world. With the combination of the concept with technology and artificial intelligence, the concepts of virtual reality and virtual existence have emerged. The perception of reality changes with the perception of augmented virtual reality to replace the real existent with the virtual existent; the ontologically-based understanding of existence has begun to transform into an epistemological-based virtual entity.
The change of subjective, objective, spatial and temporal perception of the nature of existence from concrete to abstract at the cognitive level seems to be a candidate to change the definition of existence. Is this transformation an announcement of the known or is it a change? Ibn Arabi talks about the virtual existence of the world while considering the definition of existence ontologically. In Ibn Arabi's system, the subject, object, space and time, as a whole, consist of perceiving the virtual entity as real through illusion.
In the paper, based on the documentary analysis of the findings obtained from the literature review, the following will be emphasized, respectively: Normally, human beings perceive the reality concretely in terms of subject, object, time and space. The transformation of this perception into abstract and virtual perception with the support of artificial intelligence and technology has initiated the transformation of existence into virtual existence. Thus, when humanity begins to make sense of existence through this virtual entity in the future, it will be tried to be expressed through the Ibn Arabi system that the sacred will also become virtual.