Papers by Fatih Orta
Ihlamur Dergisi, S. 124, 2023
Cumhuriyetin 100. Yılında Balıkesir Armağanı, 2023
Balıkesir Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü olarak hazırladığımız bu editoryal kit... more Balıkesir Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü olarak hazırladığımız bu editoryal kitap Türkiye Cumhuriyeti'nin 100. kuruluş yıldönümünü anmak için küçük de olsa bir katkı sağlama amacına yöneliktir. Kitap "Cumhuriyetin 100. Yılında BALIKESİR ARMAĞANI" adını taşımaktadır. Balıkesir, Türk tarihi ve coğrafyasının ayrılmaz parçalarından biridir. Aynı zamanda antik devirlerden itibaren pek çok medeniyete de ev sahipliği yapmıştır. Hem Marmara hem de Adalar Denizi'ne kıyısı olan Balıkesir, ikisi merkez olmak üzere yirmi ilçeye sahip oldukça geniş coğrafi sahaya yayılmış bir ilimizdir. Derin ve köklü bir maziye sahip olan Balıkesir, Türk İstiklâl Savaşı'nda oynadığı rol ve sağladığı katkı nedeniyle haklı olarak "Kuva-yı Milliye Şehri" unvanını kazanmıştır. Bugün şehrin şahdamarı mesabesinde merkezi caddesi de "Milli Kuvvetler Caddesi" adını taşımaktadır.
Özet Karpat Havzası ve Aşağı Volga, Ortaçağ Avrupa tarihi üzerine güçlü bir etkisi olan göçebe ka... more Özet Karpat Havzası ve Aşağı Volga, Ortaçağ Avrupa tarihi üzerine güçlü bir etkisi olan göçebe kabile konfederasyonlarının ve imparatorluklarının bir zamanlar merkeziydi. Öncekilere gelince Hunlar, Avarlar ve Macarlardan bahsetmek gerekmektedir. Macarlar 1000 yılında Hristiyanlığı kabul ettiler ve böylece Latin Avrupa'ya dahil oldular. Hazarlar, Kiev Rusya'sının tarihinde önemli bir rol oynadı, buna karşılık Altın Orda Rusya'nın teşekkülünde temel bir etkiye sahipti. Bozkır halkları, ihmal edilmiş bir gerçek olarak, Avrupa'nın oluşum sürecinde önemli bir rol oynamıştır.
Book Reviews by Fatih Orta
Türk Tarihi Araştırmaları Dergisi, 2023
Son zamanlarda çok konuşulan konulardan birisi olan ve bilhassa siyasilerin tasarrufunda olarak, ... more Son zamanlarda çok konuşulan konulardan birisi olan ve bilhassa siyasilerin tasarrufunda olarak, algı yönlendirmesi ve algı operasyonları söylemleri ile bu minvalde yapılan çalışmalar ana gündem maddelerimizdendir. Bu çalışmalarla milletin olaylara bakış açılarında değişiklikler yapılması amaçlanmaktadır. Bizi ilgilendiren ise bu algı yönlendirmenin tarih ile ilgisidir. Tarihte algı çalışmalarının nasıl olması gerektiğine değinen Tarkan Suçıkar'a göre, algı çalışmaları kaynakların bir konu hakkında doğru söyleyip söylemediklerini değil, ne söylediklerini ve neden söylediklerini ortaya koymaya çalışmalıdır. Bu şekilde bir konu hakkında kaynakların sundukları bilgiler karşılaştırmalı şekilde kullanılarak yapılacak algı çalışmaları sayesinde kaynakların birçok konuda gerçeklikten sapmaları tesbit edilebileceği gibi bu sapmanın nedenleri de ortaya çıkarılabilir (s.9). 148 Elimizdeki kitap Tarkan Suçıkar'ın 2014 yılında tamamladığı yüksek lisans tezinin gözden geçirilmiş halidir. Eser giriş ve sonuç kısmları haricen dört ana bölümdem müteşekkildir. Esasen giriş kısmına geçmezden evvel kaynaklar hakkında bilgi verilmiş olup ayrıca geniş bir kaynakça da mevcuttur. Ekler kısmında ise 1336-1413 yıllarının kronolojisi ve Timur devrindeki Osmanlı, Memluki Altın Orda, Abbasi halifeleri, Celâyirliler, Delhi Sultanlığı, Anadolu beyliklerinin ve ayrıca Hristiyan dünyasının hükümdarlarının listesi verilmiştir. Kaynaklar kısmında konu ile alakalı olarak kullanılan Osmanlı, Timurlu, Arap, Ermeni ve diğer Batılı kaynakların yanı sıra araştırma-inceleme eserlere dair bilgiler verilmiştir. Ardından giriş kısmında tarihte algı çalışmalarının önemine ve geçmişine değinmiştir. Yazar tezini özellikle Osmanlı kaynaklarına dayandırmıştır. Bu kitabın alt başlığından da anlaşılmaktadır: XV.-XVII. Yüzyıl Osmanlı Kaynaklarında Yıldırım Bayezid ve Timur Algısı. Bununla beraber yer yer kullanılan Timurlu kaynaklarının çalışmaya dahil edilmesi ise kitabın hacmini ve çalışma zorluğunu artıracağından dolayı çalışma Osmanlı kaynaklarının temel alınmasıyla sınırlandırılmıştır. Ardından konuyla ilgili olan araştırma-inceleme eserlerin hangilerinden faydalandığını göstermiştir. Yazarın yakındığı durumlardan birisi de böylesine mühim bir konuyla alakalı yapılan çalışmaların sayısıdır. Burada yazarın şu tespiti önemlidir: "Ülkemizde Yıldırm Bayezid ve Timur hakkında yapılmış akademik seviyede tez ve hususi araştırmalarla birlikte araştırmacı sayısında kaynakların bolluğu ile tezat teşkil edecek şekilde oldukça az ve yetersiz olduğu görülmektedir. Yıldırım Bayezid'in bir Osmanlı padişahı olması sayesinde genel Osmanlı tarihleri içinde kendisine yer edinmesi, onu araştıra konusunda Timur'a göre daha talihli kılsa da yine de yapılan hususi araştırma sayısı yetersizdir. Bu noktada Timur konusunda tarihi seyir içinde oluşturulan ve günümüze dek ulaşan olumsuz algının yapılan araştırma ve alana ilgi duyan araştırmacı sayısına etki ettiğini düşünüyoruz." (s.33). Yazarın bu kanaatinin gerçeklik payı ortadadır. Giriş kısmında yazar algı kavramına ve kaynaklardaki algının ne şekilde olduğuna dair değerlendirmelerde bulunmuştur. Yazar ayrıca tarihte algı çalışmalarının zorluğundan ve azlığından bahsederek bu tür çalışmaların biyografi çalışmalarından farklı yönleri olduğunu АКАДЕМИЧЕСКАЯ ИСТОРИЯ И МЫСЛЬ İlkbahar/ Spring 149 ifade etmiştir. Müellifin eserini yazarken bir olay, olgu ya da kişi hakkında bazen müspet bazen de menfi ifadeler kullanmasını, müellifin duydukları her şeyi eserlerine kaydetmesi olarak değerlendiren yazar ayrıca tarihi kaynaklara müellifin algısını ve bu algıya uygun rivayetleri yansıtan birer ayna olarak bakmak mümkündür (s.37) demektedir. Böylece müellifin devrinin tenkit etmesinin güçlülüğünü göz önünde bulundurarak kaynaklara nasıl bakmamız gerektiğini özetlenmiştir. Eserin birinci bölümünde Osmanlı ve Timurluların siyasi panoraması verilerek Yıldırım Bayezid ve Emir Timur'un ilişkilerinin mazisine de temas edilmiştir. Burada özellikle Timur'un hız kesmeyen askeri faaliyetleri ve Osmanlı Devleti'nde Yıldırm Bayezid dönemine dair bilgiler verilmiştir. Her iki hükümdarında ilişkilerinin evrelerinin incelendiği bu bölümde Ankara Savaşı öncesi ve sonrası ile açıklanmıştır. İkinci bölüm ile beraber Osmanlı kaynaklarında Yıldırım Bayezid algısının nasıl olduğuna geçiyoruz. Burada öncelikli olarak kaynaklardaki doğumu, sünneti, evlenmesi, tahta çıkışı, vefatı, vasiyeti gibi yönleriyle genel Yıldırım Bayezid algısına temas edilmiştir. Ardından Yıldırm Bayezid ile ilgili olumlu algılara geçilmiştir. Burada Yıldırım Bayezid'in cesareti, adilliği, gaziliği yiğitliği, affediciliği, ilim severliği gibi özelliklerine vurgu yapılmıştır. Akabinde olumsuz Yıldırm Bayezid algısına geçilmiştir. Burada algıyı olumsuz yönde etkileyen faktörler olarak Sırp Kralı Lazar'ın kızı Despina algısı, Çandarlı Rüstem Paşa algısı ve Ankara Savaşı'nın kaybedilmesi üzerinde durulmuş; daha sonra olumsuz Bayezid algısı öğelerine değinilmiştir. Bunlarda sırasıyla diplomatik kurallara uymayışı, eğlence aleminde olması, Memluklere saldırması, sözünü dinletememesi, gururlu olması, sert mizacı gibi mühim öğelerdir. Üçüncü bölümün muhtevası Emir Timur'un algısı üzerinedir. İlkin Osmanlı kroniklerinde Timur algısının nasıl olduğuna dair bir değerlendirme yapılmıştır. Bu değerlendirmede Timur'un soyu, doğumu ve vefatı üzerinden yapılmıştır. Ayrıca Osmanlı kaynaklarının Timur'a nasıl hitap ettiklerine de değinen yazar buna dair bir çizelge sunmuştur. Yazara göre, Osmanlı kaynaklarının genel Timur algısı muhtemelen Timur'un müslüman ve Türk bir hükümdar olması nedeniyle diğer yabancı kaynaklarla АКАДЕМИЧЕСКАЯ ИСТОРИЯ И МЫСЛЬ İlkbahar/ Spring 150 karşılaştırıldığında daha mutedildir (s.209). Ardından olumlu Timur algısı üzerinde durulmuştur. Bu algıyı oluşturan etmenler olarak Timur'un diplomasi adabı, ilim severliği, esir Bayezid'e davranış şekli, Yezid'e karşı takındığı tavır gösterilmiştir. Takiben olumsuz Timur algısına geçilerek bunu oluşturan sebepler sıralanmıştır. Bunlar Timur'un zalim, tahripkar, gazaplı, gururlu, rakiplerini aşağılaması, hileli davranması, para ve mal düşkünü olması gibi şahsi özelliklerine vurgunun yanı sıra soyu ile alakalı olarak Tatar vurgusu, fiziksel özelliği olarak topal vurgusu sıkça yapılmıştır. Dördüncü ve son bölümde kaynaklardaki müşterek meseleler ele alınmıştır. Niğbolu Savaşı'nın yarattığı algı, sebep ve sonuçlarıyla Ankara Savaşı'nın algısı, Timur-Bayezid mektuplaşmalarının ortaya çıkardığı algı, her iki hükümdarın birbirlerine dair algıları, Anadolu beyliklerinin Timur'a ve Yıldırım Bayezid'e dair olan algıları ve diğer Osmanlı padişahlarının Timur algısı incelemeye tabi tutulmuştur. Ayrıca mühim Osmanlı kaynaklarının başında gelen Gelibolulu Mustafa Ali'nin Osmanlı ve Timurlu algısına da yer verilmiştir.
23 Doğu Avrupa Türk Mirasının Son Kalesi Kırım, Yücel Öztürk (ed.) İstanbul, Çamlıca Basım Yayın,... more 23 Doğu Avrupa Türk Mirasının Son Kalesi Kırım, Yücel Öztürk (ed.) İstanbul, Çamlıca Basım Yayın, 2015, 432 sayfa, ISBN: 978-605-9964-38-8. Fatih ORTA Kırım Hanlığı, Altın Orda'nın mirasına sahip çıkan vârislerden pek çok bakımdan öne çıkmaktadır. Teşkilatı, gücü, uzun ömürlü olması, Osmanlı ile münasebetleri vb. muhtelif
translate by Fatih Orta
Uploads
Papers by Fatih Orta
Book Reviews by Fatih Orta
translate by Fatih Orta