Guven Seker
I am currently the Adjunct Professor at the Norman Paterson School of International Affairs, Carleton University, in Ottawa, Canada.
Address: Turkey
Address: Turkey
less
Related Authors
Josiah Heyman
University of Texas at El Paso (UTEP)
Naim Kapucu
University of Central Florida
Nina Glick Schiller
The University of Manchester
Armando Marques-Guedes
UNL - New University of Lisbon
Ibrahim Ngah
Universiti Teknologi Malaysia - UTM
Heidi Jane Smith
Universidad Iberoamericana - Mexico
Jelena Stojilković Gnjatović
University of Belgrade
Anna Horolets
University of Warsaw
Paolo Carta
University of Trento
Cemalettin Şahin
Marmara University
Uploads
Papers by Guven Seker
kurulan diyalogdan yararlanarak, genel olarak polislik faaliyetlerini ve
özel olarak son yıllarda uygulamaları yaygınlaşan toplum destekli polis
faaliyetlerini karmaşıklık kuramı bakımından değerlendirmelere tabi
tutma amacındadır. Özsel anlamda, polislik faaliyetinin doğasındaki
karmaşıklıkları vurgulayan çalışma komplekslik kuramının temel
bileşenlerini irdeledikten sonra kamusal politikalar ve kamu yönetimi
arasında etkileşimi irdeleyecektir. Bu adımlardan sonra, modem polislik
faaliyetlerinin modemist siyasalara göre tasarımları ve polis teşkilatlarının
tarihsel gelişimleri ele alınarak, son bölümde karmaşıklık kuramının
uygulanabileceği bir saha olarak toplum destekli polisliğin gelişimi ve
içeriği ele alınacaktır.
kurulan diyalogdan yararlanarak, genel olarak polislik faaliyetlerini ve
özel olarak son yıllarda uygulamaları yaygınlaşan toplum destekli polis
faaliyetlerini karmaşıklık kuramı bakımından değerlendirmelere tabi
tutma amacındadır. Özsel anlamda, polislik faaliyetinin doğasındaki
karmaşıklıkları vurgulayan çalışma komplekslik kuramının temel
bileşenlerini irdeledikten sonra kamusal politikalar ve kamu yönetimi
arasında etkileşimi irdeleyecektir. Bu adımlardan sonra, modem polislik
faaliyetlerinin modemist siyasalara göre tasarımları ve polis teşkilatlarının
tarihsel gelişimleri ele alınarak, son bölümde karmaşıklık kuramının
uygulanabileceği bir saha olarak toplum destekli polisliğin gelişimi ve
içeriği ele alınacaktır.
Uzun fikir aşaması sürecinden sonra yeni kamu yönetimi, kamu yönetimi alanında 1980 ve 1990’lar arasında etkili bir yaklaşım olarak ortaya çıktığı bilinmektedir. ABD de Osborne ve Gaebler ‘in en çok satan kitabı olan yönetimin yeniden icadı (1992) ve Bill Clinton yönetiminin ulusal performansının ele alındığı farklı kitaplar ile değişim ortaya konulmuştur. Yeni kamu yönetimi hükümetlerin hataları ile konuları ele alarak pazarın yararı ve verimlilik, ekonomik akılcılık, büyük geniş merkezi devlet birimlerinin devri ve özelleştirilmesi anlayışlarına inanılmaktadır (Bryson, Crosby, & Bloomberg, 2014:447). Aslında dünyada yaşanan bu değişim Türkiye’de merkezi yönetim olduğu kadar özellikle 2000’li yıllardan sonra yerel yönetimleri de etkileyerek yeni arayışlar ve yerelin güçlendiği halkın yönetimde daha etkili olduğu kanun düzenlemelerinin yanında Belediyelerdeki değişimlerde hızlı şekilde ortaya çıkmıştır.
Pazarlar ve rekabet yaklaşımı (sıklıkla farklı sektörlerden aktörler içinden) vatandaş olarak görülmeyen ‘’müşteriler’’ olarak görülen alıcılara en yararlı ve en verimli yol ile devletin hizmetlerini sunmada farklı tercihlerin ortaya konulması olarak ifade edilmektedir. Kamu yöneticileri dar yetki alanlarından sıyrılarak serbest ve yetkili kılınmış bu yol ile ‘’girişimci’’ ve ‘’sonuç için yöneten’’ şeklinde çalışmaya başlamışlardır. Ancak uygulamada elbette yöneticiler sorumlu oldukları durumların en kötüsü ile karşılaşacak fakat ortaya çıkan sonuçları yönetemeyecektir. Devlet sadece yönetimle ilgili değil aynı zamanda neyin nasıl idare edeceği ile ilgili merkezdedir. Bugün artık toplumların artan şekilde bölünmesi ve karmaşık hale gelmesi ile karmaşık problemler ortaya çıkmaktadır. Doğal afetler, ekonomikkayıplar, eşit olmayan sağlık ve eğitim sistemleri, hiç gelişmeyen orta sınıf, derinleşen eşitsizlik, toplumun iflas etmesi gibi örnekler verilebilir. Bütün bu örnekler sadece devlet değil, iş dünyası sivil toplum ve kar elde etmeyen sektörlerde de enerji ve zamanın harcanmasına neden olmaktadır (Bryson, Crosby, & Bloomberg, 2014:447). Dolayısı ile merkezi ve yerel yönetimlerin artık akılcı, pratik halkın beklenti ve isteklerine yönelik hizmetleri ortaya koyabilmeleri önemli hale gelmektedir.
Turkey has been an immigration destination for an increasing number of people in the last decade or so. Therefore the need for a new com-prehensive legislation was obvious. Following a relatively lengthy period of consultations, the new law came into force. In this study, we particularly focus on the implications of this new law for the protection of individuals from a human insecurity perspective and the deportation of apprehended immigrants and refused asylum seekers. A unified system proposed by the new law along with the newly created General Directorate of Migration is a step in the right direction. Thus, a harmonised effort in line with international human rights standards regarding the deportation issue can be expected. The deportation is restructured by the new law. The new law is drawing upon -often best- practices around the world and not solely based on the practice and experience in Turkey. Hence, the overall attitude is positive and human-itarian. This is evident in various aspects of the law. The new legislation supports the individuals who are accommodated in deportation centres by offering free legal aid to those in need as such is available for Turkish citizens. The detention peri-ods for the deportees are vaguely defined in many European countries. However the new law in Turkey clearly sets this period as up to 6 months. These clearer procedures are in line with interna-tional law. Similarly, in the new law, also a rather decentralised governance is proposed which is again very positive for addressing needs and wants of immigrants/deportees in different re-gions of the country without resorting to lengthy and cumbersome bureaucratic procedures.
özellikle yasadışı geçişler bölgesel sınırlar çizildikten sonra önemli konular haline
gelmişlerdir. Modern devlet ile birlikte kaçakçılık konuları suç olarak ulusal
güvenliğin konusu haline gelmiştir. Yasadışı göçe ilişkin geliştirilen stratejilerde
başarı elde edilmesi için yasadışı göçün boyutları, nedenleri ve bu alanda işlenen
suçun boyutlarının ortaya konulması gerekmektedir. Ancak yasadışı göç ile ilgili
genel tabloyu ortaya koyacak veriler oldukça sınırlıdır. Diğer taraftan gerek yasadışı
göçe konu olan kişilerin kolluk ile işbirliğine yanaşmaması, gerekse sosyal
bilimcilerin bu alandan uzak durması/tutulması gibi nedenlerle yasadışı göçe
ilişkin tam bir resim ortaya konamamaktadır. Bu çalışmada Türkiye’de yasadışı
göç açısından önemli bir yere sahip olan Van ilinde 2005-2009 yılları arasında
meydana gelen yasadışı göç olayları ele alınmıştır. Çalışmada yasadışı göçmen,
hedef ülke seçimi, göçün maliyeti, kaçakçı ile ilgili bilgiler ile mağdurların sağlık
ve genel durumları ele alınarak Türkiye açısından projeksiyonlar ortaya konmuştur.
Tematik olarak bu kitap, birbiriyle ilişkili, birbirini tamamlayan ve bir bütünü oluşturan 16 bölümden oluşmaktadır. Her bölümde güvenlik ve polisliğin teorik ve pratik alanlarına ilişkin konuların yer aldığı konular hakkında ön bilgilendirme yapılmaktadır. Amaç bu kitapta yer alan bölümlerin kapsadığı temel kavramlar ve konular hakkında okuyucuya kolaylık sağlamak, aranan ve merak edilen konuları hızlı bir şekilde ulaşılılırlığını artırmaktır
Çağdaş Polis Stratejileri çalışmasında, son 40-50 yılda polislik ve güvenlik alanında büyük değişimler ve yenilikler sonucu ortaya çıkan yaklaşım ve stratejileri analiz edilmektedir. Suç-yoğun bölgeler polisliği, Entegre yöntemler, polisliği, Problem-odaklı polislik, Çevresel tasarımla suç önleme -durumsal suç önleme, Delile dayalı polislik, Üçüncü kurumlar polisliği, İstihbarat odaklı polislik, Kırık camlar polisliği ve Bilişim tabanlı istatistik ve verilerin karşılaştırmasına dayalı polislik (COMPSTAT) gibi polislik ve güvenlik stratejileri incelenmektedir
Toplumsal Açıdan Suçla Mücadele Stratejileri bölümünde toplumun sosyal, kültürel, ekonomik ve fiziki yapısında yapılacak değişiklerle suç oranlarını azaltmayı hedefleyen programları incelemekte ve değerlendirmektedir. Suç-Adalet Sistemi ve Sosyal Politikalar, Sosyo-Ekonomik Refah Seviyesine göre geliştirilen programlar, Durumsal Mücadele Yöntemleri, Halk Katılımı ve Toplumsal Yapının Yeniden Düzenlenmesine geliştirilen programlar, Azınlık Gruplar ve Suçla Mücadele programları, bu bölümde ele alınan stratejilerdir
Toplum Destekli Polislik Stratejileri bölümünde, suç önleme stratejilerini incelemektedir. Suçun önlenmesi ile aynı işleve sahip proaktif polislik stratejine ön plana çıkarılmaktadır. Polis ve güvenlik aktörlerinin, suç işlenmeden önce harekete geçmesi üzerinde durulmaktadır. Toplum Destekli polislik, suçla mücadele herkesin sorumluluğu temeline dayanan çok kurumlu yaklaşım ve suçu sosyal bir problem olarak algılayıp kontrolünü de sosyal yöntemlerle mümkün gören önleme stratejilerini barındırdığının tespiti yapılmaktadır. Toplum Destekli Polislik tanımı yapılmakta, TDP stratejisinin ortaya çıkışını hazırlayan nedenler, TDP stratejilerinin uygulamasının gösteren faaliyetlerde yöneticilerin rolü incelenmektedir
İstihbarat Stratejileri ve Stratejik İstihbarat bölümünde stratejik istihbaratın tanımı yapılmakta, türleri olan stratejik, operasyonel ve taktik istihbarat açıklanmakta ve farklı yönleri analiz edilmektedir. Stratejik istihbarat çarkı açıklanmakta ve bu çarka bağlı olarak analiz teknikleri sunulmaktadır ve stratejik istihbaratın, taktik/operasyonel istihbaratın yanında kamu düzeni ve güvenliği alanında faaliyet gösteren kolluk kuvvetlerince kullanılmasına yönelik önerme ve değerlendirmeler yapılmaktadır
Terörle Mücadele Stratejileri bölümünde terörizm kavramının kavramsal çerçevesi analiz edilerek stratejik mücadelede kapsam, temel prensipler ve çalışma metotlarından bahsedilmektedir. Çalışmada gelişmiş ülkelerde etkin olarak uygulanan suç ve suçlulukla mücadelede modern bir anlayış getiren önleme çalışmalarına odaklanılmaktadır
Uyuşturucu Uyarıcı Madde (Narkotik) Suçlarına Yönelik Mücadele Stratejileri bölümünde, bu suçlarla mücadele strateji ve politikalarının temel amacı, uyuşturucu madde kullanımını, uyuşturucu bağlantılı suçlarını, uyuşturucu kullanımı sonucu ortaya çıkan psikolojik ve sosyolojik zararı ve etkili mücadele için ayrılan ekonomik maliyeti en aza indirmeyi içeren stratejiler taranmakta, tartışılmakta ve değerlendirilmektedir. Bu bağlamda uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin tanımı yapılmakta ve sınıflandırılmaktadır. Dünyada uyuşturucuyla ilgili genel durum kapsamında uyuşturucu kullanımına ilişkin değerlendirmeler ve uyuşturucu madde türlerine göre değerlendirmeler yapılmaktadır. Türkiye’de uyuşturucuyla mücadele yöntem ve stratejileri incelenmiştir
Organize Suçlarla Mücadele Stratejileri bölümünde organize suç kavramı açıklanmaktadır. Organize suçlarla mücadelede farklı stratejilere ihtiyaç duyulması ve uygulanmasının gerekleri ortaya konmaktadır. Mücadele Vizyonu ve Stratejisi hazırlanması ve uygulamacı aktörler ve karar alıcılar arasında ortak dilin konuşulmasına dikkat çekilmektedir
Toplantı Ve Gösteri Güvenliği Stratejileri bölümünde sivil toplum açıklığa kavuşturulmakta ve Türkiye’de sivil toplum süreci tarihsel perspektiften sunulmaktadır. Genel olarak toplanma hakkı veya özgürlüğü ve bu hakkın kullanılması hakkında açıklayıcı değerlendirmeler yapılmaktadır. Toplumsal olaylar, kamu düzeni ve toplumsal olay güvenliği hem terim hem de kavram olarak açıklanmaktadır. Toplumsal olay güvenliğinde polise düşen görevler, olay öncesi, olay esnasında ve olay sonrasında olmak üzere süreç yönetimi olarak ele alınmaktadır
Spor Güvenliği Stratejileri bölümünde spor olgusu, sportif organizasyonlar, sporda şiddet ve saldırganlık, güvenlik hizmeti, toplumsal olay ve toplumsal olgu, seyirci grupları, seyircilerde saldırgan davranışların oluşumu, seyirci eylem biçimleri, seyircinin psikolojik özellikleri gibi anahtar terimler üzerinden konunun kavramsal çerçevesi belirlenmektedir. Spor güvenliğine ilişkin ulusal ve yerel düzeyde tarafların görev, yetki ve sorumlulukları yürürlükteki mevzuat üzerinden tespit edilmektedir
Göçmen Kaçakçılığı Ve Yasadışı Göçle İle Mücadele Stratejileri bölümünde, Türk hukuk sistemin yasadışı göç ve göçmen kaçakçılığı ne olduğu ve nasıl ele alındığı incelenmekte ve göçmen kaçakçılığının yapısı analiz edilmektedir. Göçmen kaçakçılarının kullandığı yöntem ve metotlar belirlenmekte ve açıklanmaktadır. Göçmen kaçakçılığı ve yasadışı göçle mücadelede zorluklar ne olduğu belirlenmektedir
Karayolu Trafik Güvenliği Stratejileri bölümünde uluslararası çalışmaların ülkemize etkileri ve trafik güvenliğinde mevcut durum istatistiki verilere dayalı olarak sunulmaktadır. Ülkemizde karayolu güvenliğinin sağlanması için belirlenen hedef ve stratejilere yönelik çalışmalar çok boyutlu ve çeşitli perspektiflerden incelenmekte ve değerlendirilmektedir
Kent Güvenlik Yönetim Sistemleri bölümünde ilgili sistemler ve birbiriyle olan ilişkileri açıklanmaktadır. Çalışma konusu örnek olay yöntemi ile karşılaştırmalı uygulama verileri ile desteklenmiştir. Ampirik Ankara KGYS ve İngiltere Birmingham ve Londra River Side KGYS kontrol odaları incelenmiş ve bu birimlerin yetkilileriyle mülakatlar yapılmıştır. Literatür taraması bulguları ve örnek olay çalışması verileri birleştirilerek İzmir ve Konya KGYS yöneticileriyle paylaşılmış ve değerlendirilmiştir
Uluslararası Göç Ve Vatansızlık: Ulusal Güvenlik Stratejileri bölümünde, ulusal ve uluslararası alanda konunun farklı boyutlar ortaya konularak, güvenlik sektöründe yöneticilerin farkındalık düzeylerinin de arttırılması hedeflenmektedir. Bu kapsamda Mülteci ve Sığınmacı Kavramları, mevzuat ve bilimsel literatür üzerinden açıklığa kavuşturulmaktadır. Devlet ve vatandaşlık veya vatansızlık konusu işlenmektedir. Uluslararası alanda İltica Ve Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği’nin yapısı, fonksiyonları ve amacı masaya yatırılmaktadır. Sığınmacıların veya şartlı mültecilerin, toplum hayatındaki yeri belirlenmekte ve bu alanda yeni yaklaşımların geliştirilmesinin gerekliliğine vurgu yapılmaktadır. Vatansızlık içindeki farklı yapılar analiz edilmekte ve güvenlik boyutlu sonuçlar Güncel Suriyeliler örneğinde değerlendirilmektedir
Kriz Yönetimi Stratejileri konusunda kriz kavramı ve krizin polis ve güvenlik aktörleri için ne anlama geldiği, krizlerin nedenleri ve özellikleri açıklanmaktadır. Türkiye’de kriz ve afetlerle mücadele eden kurumların görev ve sorumlulukları idari ve yasal düzenlemeler üzerinden tespit edilmektedir. Güvenlik hizmetlerinde ve poliste, kriz yönetim süreci analiz edilmekte ve değerlendirilmektedir. Geleneksel krizlerle birlikte modern krizler ve gelecekteki krizlerin yönetiminin nasıl bir bakış açısıyla ele alınması gerektiği tartışılmaktadır. Krizlerin olumsuz etkilerinin azaltılması konusunda farklı görüşler okuyucu sunulmaktadır. Etkili bir liderlik yönetimi ile krize girmiş veya kriz riski taşıyan örgütlerin en az hasarla krizden nasıl çıkabileceği anlatılmaktadır
Uluslararası Güvenlik İlişkileri Ve Stratejileri bölümünde güvenlik kavramının kavramsal çerçevesi analiz edilmektedir. Güvenlik tanımlamalarında hem psikolojik hem de fiziksel boyutlar ön plana çıktığına vurgu yapılmaktadır. Mevcut ve gelişen ulusal ve uluslararası güvenlik stratejileri bağlamında küreselleşme ve güvenlik kavramları incelenmektedir. Son tahlilde ise faaliyette olan uluslararası güvenlik kuruluşları sayılmakta, amaçları, yapı ve fonksiyonları karşılaştırmalı olarak değerlendirilmektedir. Küreselleşmeyle birlikte sınıraşan suçlarda örneğin, terörizm, insan kaçakçılığı, fuhuş, silah kaçakçılığı, siber suçlar, uyuşturucu ticareti ve organize suçlarda önemli bir artış olduğu ve yaygınlaştığının altı çizilmektedir
Günümüzde bilişim teknolojileri insanlar arasında büyük ölçüde kullanılmaktadır. Bu kullanım ise beraberinde bazı riskleri de getirmektedir. İşte bu yolla insanları mağdur edebilen durumlar siber suç ve siber güvenlik kapsamı içerisine girmektedir. Siber güvenlik kavramı ülkemizde yeni yeni önemini hissettirmekte ve bu doğrultuda gerekli mevzuat çalışmaları, birimler ve eylem planları oluşturulmaya çalışılmaktadır. Türkiye’nin Siber Güvenlik Stratejileri bölümünde Türkiye’nin siber güvenlik alanında pek fazla çalışma olmadığı varsayımından yola çıkarak kavram hakkında yer, önem ve çalışmaları ortaya koymayı hedeflemektedir