ince

See also: Ince, iñce, and İnce

Crimean Tatar

Adjective

ince

1. slender
2. slight

Galician

Verb

ince

1. inflection of inzar:
   1. first/third-person singular present subjunctive
   2. third-person singular imperative

Latin

Adjective

ince

1. vocative masculine singular of incus

Scottish Gaelic

Noun

ince m (genitive singular ince, plural incean)

1. Alternative form of inc

Noun

ince f or m

1. genitive singular of inc

Turkish

Etymology

Inherited from Ottoman Turkish اینچه (ince/inçe), from Proto-Turkic *yiŋč-ge (“thin”).

Pronunciation

• IPA^(key): /inˈd͡ʒe/
• Hyphenation: in‧ce

Adjective

ince (intensive ipince)

1. Having little thickness; thin, narrow.

   Antonym: kalın

   Yeni perdem çok ince. ― My new curtain is so thin.

2. (of a person) slim, slender

   Synonyms: zayıf, sıska

   Sevgilisi uzun ince bir çocuk. ― His/her lover is a tall, slim guy.

3. Consisting of extremely small pieces; fine, fine-grained.

   ekstra ince kum ― extra fine sand

4. (of a task) Requiring great care in execution, or very detailed.
5. (of voice) high-pitched, sharp

   Synonym: tiz

6. (of a liquid) Having low viscosity; inviscid.

   Synonym: akışkan

7. (figurative) kind, polite

   Synonyms: kibar, nazik, zarif

   Antonyms: kaba, nezaketsiz

   Teşekkürler, çok incesiniz. ― Thanks, you are very kind.

8. (linguistics) (of vowels) front

Declension

predicative forms of ince

present tense
	positive, declarative	positive, interrogative	negative, declarative	negative, interrogative
ben (I am)	inceyim	ince miyim?	ince değilim	ince değil miyim?
sen (you are)	incesin	ince misin?	ince değilsin	ince değil misin?
o (he/she/it is)	ince / incedir	ince mi?	ince değil	ince değil mi?
biz (we are)	inceyiz	ince miyiz?	ince değiliz	ince değil miyiz?
siz (you are)	incesiniz	ince misiniz?	ince değilsiniz	ince değil misiniz?
onlar (they are)	ince(ler)	ince(ler) mi?	ince değil(ler)	ince değiller mi?
past tense
	positive, declarative	positive, interrogative	negative, declarative	negative, interrogative
ben (I was)	inceydim	ince miydim?	ince değildim	ince değil miydim?
sen (you were)	inceydin	ince miydin?	ince değildin	ince değil miydin?
o (he/she/it was)	inceydi	ince miydi?	ince değildi	ince değil miydi?
biz (we were)	inceydik	ince miydik?	ince değildik	ince değil miydik?
siz (you were)	inceydiniz	ince miydiniz?	ince değildiniz	ince değil miydiniz?
onlar (they were)	inceydiler	ince miydiler?	ince değildi(ler) / değillerdi	ince değil miydiler?
indirect past
	positive, declarative	positive, interrogative	negative, declarative	negative, interrogative
ben (I was)	inceymişim	ince miymişim?	ince değilmişim	ince değil miymişim?
sen (you were)	inceymişsin	ince miymişsin?	ince değilmişsin	ince değil miymişsin?
o (he/she/it was)	inceymiş	ince miymiş?	ince değilmiş	ince değil miymiş?
biz (we were)	inceymişiz	ince miymişiz?	ince değilmişiz	ince değil miymişiz?
siz (you were)	inceymişsiniz	ince miymişsiniz?	ince değilmişsiniz	ince değil miymişsiniz?
onlar (they were)	inceymişler	ince miymişler?	ince değilmiş(ler) / değillermiş	ince değil miymişler?
conditional
	positive, declarative	positive, interrogative	negative, declarative	negative, interrogative
ben (if I)	inceysem	ince miysem?	ince değilsem	ince değil miysem?
sen (if you)	inceysen	ince miysen?	ince değilsen	ince değil miysen?
o (if he/she/it)	inceyse	ince miyse?	ince değilse	ince değil miyse?
biz (if we)	inceysek	ince miysek?	ince değilsek	ince değil miysek?
siz (if you)	inceyseniz	ince miyseniz?	ince değilseniz	ince değil miyseniz?
onlar (if they)	inceyseler	ince miyseler?	ince değilseler / değillerse	ince değil miyseler?

Derived terms

• ince ayrım
• ince bağırsak
• ince eleyip sık dokumak
• inceldiği yerden kopmak
• incelemek
• incelik
• incelmek
• ince ünlü

Further reading

• “ince”, in Turkish dictionaries, Türk Dil Kurumu
• Nişanyan, Sevan (2002–) “ince”, in Nişanyan Sözlük
• Ayverdi, İlhan (2010) “ince”, in Misalli Büyük Türkçe Sözlük, a reviewed and expanded single-volume edition, Istanbul: Kubbealtı Neşriyatı