Ayşe Uğureli
Related Authors
Ömer Solak
Canakkale Onsekiz Mart University
Mustafa Aça
İzmir Demokrasi Üniversitesi / İzmir Democracy University
Nejla Orta
Uppsala University
Sedat Maden
Giresun University
FERHUNDE KÜÇÜKŞEN ÖNER
Bartın University
Özen Özlem Özcan
Akdeniz University
Sema SARI
Mehmet Akif Ersoy University
Uploads
Papers by Ayşe Uğureli
Anahtar Kelimeler: Kadirli, Kesikkeli köyü, ağız araştırmaları, Derleme Sözlüğü, halk ağzı.
duyurulmasından yedi yıl sonra 1846’da folklor terimi ilk defa William John Thoms tarafından
kullanılmıştır. İcat edildikten kısa bir süre sonra hayatın her alanında aktif bir şekilde kullanılan
fotoğraf, bilim dünyasına da hızlı bir şekilde giriş yapmıştır. Özellikle sosyal bilimlerde/toplum
bilimlerinde fotoğraf, bilimsel ilerleme anlamında önemli aşamalar kat edilmesine vesile
olmuştur. Antropoloji, etnografya ve sosyolojide fotoğraf kullanımı, disiplinlerin ilk gelişim
evrelerine denk gelmiş ve bir süre sonra da disiplinlerin alt dalları olarak görsel antropoloji,
görsel etnografya ve görsel sosyoloji olarak kuramsallaşmıştır. Folklor ise bilimsel olarak
kuramsallaşma döneminde genellikle antropoloji ve etnografyanın fotoğraf kullanma
prensiplerini ödünçlemiştir. Bunun en önemli sebebi antropoloji ve etnografyada fotoğraf
kullanma prensiplerinin kültürel çalışmalar için oldukça kapsamlı olmasıdır.
Konuyu folklor özelinde ele alacak olursak fotoğraf ve folklor, gelişim süreçlerinde omuz
omuza yürümüştür. Birbirlerine yakın zamanlarda doğan, tarihi gelişim sürecini omuz omuza
kat eden, ortak özellikleri hayatın her alanına nüfuz edebilmek olan bir icat ve bir bilim dalının
birbirini etkilemesi, birbirleriyle (olumlu ya da olumsuz) temas etmesi tabii bir beklentidir.
Özellikle folklorun bir bilim dalı olarak gelişim gösterdiği dönemde arşiv folklorculuğunun ön
plana çıktığı düşünüldüğünde fotoğrafın folklora etkisini ilk dönemlerinden başlayarak tarihi
gelişimi içerisinde incelemek ve günümüze kadar gelen süreci, folklorun gelişimine paralel bir
şekilde ele almak önem arz etmektedir. Bu ihtiyaçlar doğrultusunda, bu makalede kısaca fotoğraf
tarihi ele alındıktan sonra etnografya, antropoloji ve sosyolojinin fotoğraf kullanma prensiplerine yer verilmiştir. Bu prensipler görsel folklorun hazırlayıcıları olarak değerlendirilmiş ve bunlara
binaen “Görsel folklor nedir?” sorusunun cevabı aranmış ve bir tanım denemesi yapılmıştır.
Anahtar Kelimeler: Görsel Folklor, Fotoğraf, Görsel Antropoloji, Görsel Etnografi, Görsel Sosyoloji.
Kömbe, Osmaniye’de Ramazan Bayramı’ndan hemen önce mahallelerde, köylerde genellikle kadınların imece usulüyle yaptığı bir tatlı türüdür. Uzun süre bayatlamadan kaldığı için bol miktarda yapılır ve bayram ziyaretine gelen misafirlere, komşulara, uzak akrabalara ikram edilir. Kömbe çevresinde gelişen kültürel bağlamdan dolayı Ramazan Bayramı’nın diğer adı da kömbe bayramıdır. Dolayısıyla kömbe çevresinde, zaman ve mekân temelli bir kültür örüntüsü söz konusudur. Kömbenin geleneksel zamanı Ramazan Bayramı, mekânı gelenek mekanıdır. Fakat son zamanlarda (yaklaşık on yıldır) kömbe, geleneksel zamanının ve mekânının dışında da yapılıp tüketilmeye başlamıştır. Özellik- le Osmaniye’de pastanelerde, fırınlarda yılın her zamanı kömbe üretilip satılmaktadır. Kömbe bu yönüyle ticari bir boyut kazanmıştır. Süreç içerisinde, Osmaniye Bayram köm- besi, geleneksel zamanının ve mekânının dışına çıkarak popüler zaman ve mekânlarda Osmaniye’yi temsil eden bir kent imgesi haline gelmiştir. Kömbenin kent imgesi olması kültürel bir ilerleme ve gelişmeyi de beraberinde getirmiştir. Öte yandan bu gelişmeler özellikle ticarileşmeyle birlikte bazı sakıncaları ortaya çıkarmıştır. Fazla kâr elde etmek için kömbenin malzemelerinin değişmesi, sosyal medya kullanıcılarının tarifleri kendile- rine göre kişiselleştirmesi sakıncalardan bazılarıdır. Bu çalışmada kömbenin geleneksel bağlamından günümüzdeki kent imgesi oluşuna kadar geçirdiği değişim dönüşüm folklo- rik bakış açısıyla değerlendirilmiştir. Özellikle kültür endüstrisi ve medyanın bu değişim dönüşümdeki rolü, bunların sakıncaları ve faydaları, kömbenin geleceği, kent imgesi ola- rak temsilinin geleceği değerlendirilerek çıkarımlarda bulunulmuştur.
Anahtar Kelimeler: Osmaniye, Bayram Kömbesi, Kömbe Bayramı, Kent İmgesi, Kültür Endüstrisi.
CULTURAL TRANSFORMATION FROM TRADITION TO URBAN IMAGE: EID KOMBE OF OSMANİYE
Summary
Kömbe is a type of dessert that is usually made by women in the neighborhoods and villages of Osmaniye just before the Ramadan eid. Since it does not go stale for a long time, it is made in large quantities and is served to everyone who comes to visit the holi- day, neighbors and distant relatives. Due to the cultural context developing around köm- be, the other name of Ramadan eid is the kömbe eid. Therefore, there is a cultural pattern based on time and space around kömbe. The traditional time of the kömbe is Ramadan eid, its place is the traditional place. However, recently (about ten years) kömbe has started to be made and consumed outside of its traditional time and place. Kömbe is pro- duced and sold at all times of the year, especially in patisseries and bakeries in Osmaniye. Kömbe has gained a commercial dimension with this aspect. As a result, Osmaniye eid kömbe has become a city image representing Osmaniye in popular times and places, going beyond its traditional time and place. The fact that the kömbe is the image of the city has brought along a cultural progress and development. On the other hand, these developments have revealed some drawbacks, especially with commercialization. Some of the drawbacks are that the ingredients of the kömbe change to make more profit, and that social media users customize the recipes according to themselves. In this study, the transformation of the kömbe from its traditional context to today’s urban image has been evaluated from a folkloric point of view. Inferences were made by evaluating the role of the culture industry and the media in this transformation, their drawbacks and benefits, the future of the kömbe, the future of its representation as a city image.
Keywords: Osmaniye, Eid Kömbe, Kömbe Eid, Image of the City, Culture Industry.
Yemek yemek canlıların ortak biyolojik ihtiyaçlarıdır. İnsanlar yaşadıkları coğrafyaya göre beslenme düzeni oluşturmuşlardır. Zamanla medeniyetler inşa edildikçe yemek yemek de kültürel farklılıklara göre çeşitlenmiştir. Yemek yemek günümüzde bireyin salt biyolojik ihtiyacı olmasının ötesinde kültürel örüntülerle şekillenmiş, önemli bir fenomendir. Paleolitik donemde hayatta kalmak için çevre şartlarının el verdiği ölçüde besin temini yapıp bunlar sayesinde hayatını sürdüren insanoğlu zaman geçtikçe yemek yemeyi sadece biyolojik besin takviyesi olarak görmemiş, çevresinde bir kültür inşa etmiştir böylece yemeğin işlenmesi besinlerden daha fazla yarar sağlamak adına insanlar için evrimsel bir basamak olmuştur. Medeniyetler geliştikçe coğrafya ve iklim şartları, dönemin getirdiği yenilikler yemek yemenin kültürel boyutunu etkilemiştir. Öyle ki yemek kültürü; coğrafi şartlar, inanç, sosyal statü, dünya görüşü gibi dinamiklerle doğrudan bağlantılıdır. Günümüzde ise yemek yemek, kültürel kimliğin en önemli ifade araçlarından biridir. Yemek, ulusal kültürün hemen her enstrümanı ile bağlantılıdır. Dil ve kültür ilişkisi bağlamında düşünüldüğünde bir kültürün yemekleri aracılığıyla dilini öğretmek etkili bir yöntemdir. Bu bağlamda, makalede Türk yemek kültürünün yabancılara Türkçe öğretiminde nasıl etkili bir şekilde kullanılabileceğine çözüm önerileri getirmek hedeflenmiştir. Konu ile ilgili, ağırlıklı olarak Türkiye dışında Türkçe öğrenen yabancılar için kullanılması dolayısıyla, Yedi İklim Türkçe ders kitapları örneklem olarak seçilmiştir. Belirlenen hedef doğrultusunda örnekler üzerinden öncelikle dil ve kültür aktarımı ilişkisi kurulmuş ardından yemek kültürü ile bağlantıları ele alınarak eleştirel bakış açısıyla analizler yapılmıştır. Yemek kültürünün yabancılara Türkçe öğretiminde nasıl daha etkili kullanılabileceği hususunda elde edilen veriler üzerinden önerilerde bulunulmuştur.
Cinsiyet, bireylerin doğuştan sahip olduğu biyolojik bir özellikken toplumsal bağlamda bu cinsiyete yüklenen anlamsal kodlar cinsiyet rolüdür. Toplumsal cinsiyet rolleri bir nevi bireylerin hayata bakış açılarının cinsiyetler üzerinden ifadesidir. Önceleri iş bölümlerinin kadın ve erkeğin doğasına uygun olarak ayrışmasıyla ortaya çıkan cinsiyet rolleri sonraki zamanlarda kalıplaşarak nesilden nesile aktarılmıştır. Zamanla cinsiyet rolleri bağlamında, erkek güç ve zorluk isteyen, çoklukla dış mekân işlerini benimserken kadın iç mekânda kalmıştır. Dolayısıyla cinsiyet rollerinin ayrışması aynı zamanda toplumsal yapıların inşa süreçlerini de etkilemiştir. Erkekliğin asıl cinsiyet olarak belirlendiği ataerkil toplumlarda toplumsal yapılar erkeklik ile inşa edilmiş, bu da iktidar ve eril cinsiyet ilişkisini güçlendirmiştir. Türk toplumunda iktidar olmak savaşçı, düşmanlarına karşı acımasız, almadan veren, koruyup kollayan, lider, toplumun her aşamasına her kurumuna nüfuz eden ve bunları da Tanrı’dan aldığı güç ve yetki ile yerine getiren demektir. Dede Korkut Kitabı’nda iktidarın tüm bu yetkileri ve gücü Bayındır Han’ın bünyesinde eril iktidar aracılığıyla hayat bulmuştur. Öyle ki Bayındır Han hikâyelerde fiilen yer almaz fakat ağırlığı, gücü ve iktidarı hikâyelerin temel terazisidir. Bu çalışmada Dede Korkut Kitabı’nda eril cinsiyet ve iktidar ilişkisi bağlamında Bayındır Han tartışılmıştır.
Anahtar kelimler: Cinsiyet Rolleri, İktidar, Eril Cinsiyet, Dede Korkut Kitabı, Bayındır Han.
BAYINDIR KHAN IN THE CONTEXT OF GOVERNMENT AND GENDER IN DEDE KORKUT BOOK
Abstract
Gender is a biological feature of individuals that are inherent in a social sense, but gender-loaded semantic codes are gender roles. Gender roles are a kind of expression of individuals' viewpoints on gender. Previously, the gender roles that emerged with the division of labor segments in accordance with the nature of men and women were transferred from one generation to the next. In the context of gender roles over time, while the man usually adopts outdoor works that require strength and difficulty, the woman remained in the interior. Therefore, the decomposition of gender roles also affected the construction processes of social structures. In patriarchal societies where masculinity is determined as the main gender, social structures were built with masculinity, which strengthened the relationship between power and masculine gender. Being a power in Turkish society means warrior, brutal against his enemies, giving, protecting and guarding, leader, penetrating every institution of every stage of society and fulfilling them with the power and authority he gained from God. In the book of Dede Korkut, all these authorization and power came to life through the masculine power of Bayındır KHan. So much so that Bayındır Han does not actually take place in the stories but his weight, authority and power are the basic scales of the stories. In this study, Bayındır Khan was discussed in the context of masculine gender and power relationship in the book Dede Korkut.
Key Words: Gender Roles, Power, Male Gender, Dede Korkut Book, Bayındır Khan.
Kadirli Anavarza Dağı’nın doğusunda, Kozan batısında iki Çukurova ilçesidir. 1996’da Osmaniye’nin il olmasına kadar her ikisi de Adana’ya bağlıyken 1996 yılında Kadirli Osmaniye’ye bağlanmıştır. Bu iki ilçeyi Çukurova’da ön plana çıkaran on yıllardır haklarında anlatıla gelen fıkralardır. “Bir Kadirlili, bir Kozanlı ve bir yılan...” girizgâhıyla başlayıp çeşitli şekillerde anlatılan bu fıkralarda, anlatıcı taraf değiştikçe fıkranın sonunda galip gelen taraf da değişmektedir. Öyle ki Kadirliler ve Kozanlılar arasında bir husumet olduğuna dair söylentiler bile vardır. Fıkralarda anlatıcının daima karşı tarafın cahilliğine, zayıflığına ve geçimsizliğine vurgu yaparak kendini üstün göstermesi güldürü öğesini oluşturmaktadır. Üstünlük kuramı XVII. Yüzyılda Hobbes tarafından ortaya atılmıştır ve insanların başkalarının zaafları karşısında kendilerini üstün görerek rahatlamalarına, zafer kazanmalarına dayanır. Bu bildiride on yıllardır Çukurova’da anlatıla gelen Kadirlili ve Kozanlı fıkraları kaynak kişiler aracılığıyla derlenerek mizahta üstünlük kuramına göre değer- lendirilecektir
Anahtar kelimeler: Kadirlili, Kozanlı, Fıkra, Mizah, Mizahta Üstünlük.
Abstract
K
adirli is in the east of Anavarza Mountain, and Kozan is in the West of it are two Cukurova districts. Two dis- tricts were the county of Adana until 1996; Kadirli be-
came a district of Osmaniye after it became the province. In Cukurova, these two districts come into prominence with jokes about. They start with this preamble such as “A man from Kadirli, a man from Kozan and a snake ...” are described in various ways. If the narrator part of these jokes changes, the victorious side also changes at the end of them. Indeed, there are even rumors of hostility between Kadirli and Kozan. In these jokes, always narrator’s superiority creates comedy item. Superiority theory was introduced by Hobbes in the 17th cen- tury and it bases on their victory and relief by seeing them- selves superior to others in the face of their weaknesses. In this paper, jokes “from Kadirli, and from Kozan” are told in Cukurova for decades compiled and analyze by superiority
theory of humor.
Key words: from Kadirli, from Kozan, Joke, Humor, and Supe-
riority Theory.
Anahtar Kelimeler: Kadirli, Kesikkeli köyü, ağız araştırmaları, Derleme Sözlüğü, halk ağzı.
duyurulmasından yedi yıl sonra 1846’da folklor terimi ilk defa William John Thoms tarafından
kullanılmıştır. İcat edildikten kısa bir süre sonra hayatın her alanında aktif bir şekilde kullanılan
fotoğraf, bilim dünyasına da hızlı bir şekilde giriş yapmıştır. Özellikle sosyal bilimlerde/toplum
bilimlerinde fotoğraf, bilimsel ilerleme anlamında önemli aşamalar kat edilmesine vesile
olmuştur. Antropoloji, etnografya ve sosyolojide fotoğraf kullanımı, disiplinlerin ilk gelişim
evrelerine denk gelmiş ve bir süre sonra da disiplinlerin alt dalları olarak görsel antropoloji,
görsel etnografya ve görsel sosyoloji olarak kuramsallaşmıştır. Folklor ise bilimsel olarak
kuramsallaşma döneminde genellikle antropoloji ve etnografyanın fotoğraf kullanma
prensiplerini ödünçlemiştir. Bunun en önemli sebebi antropoloji ve etnografyada fotoğraf
kullanma prensiplerinin kültürel çalışmalar için oldukça kapsamlı olmasıdır.
Konuyu folklor özelinde ele alacak olursak fotoğraf ve folklor, gelişim süreçlerinde omuz
omuza yürümüştür. Birbirlerine yakın zamanlarda doğan, tarihi gelişim sürecini omuz omuza
kat eden, ortak özellikleri hayatın her alanına nüfuz edebilmek olan bir icat ve bir bilim dalının
birbirini etkilemesi, birbirleriyle (olumlu ya da olumsuz) temas etmesi tabii bir beklentidir.
Özellikle folklorun bir bilim dalı olarak gelişim gösterdiği dönemde arşiv folklorculuğunun ön
plana çıktığı düşünüldüğünde fotoğrafın folklora etkisini ilk dönemlerinden başlayarak tarihi
gelişimi içerisinde incelemek ve günümüze kadar gelen süreci, folklorun gelişimine paralel bir
şekilde ele almak önem arz etmektedir. Bu ihtiyaçlar doğrultusunda, bu makalede kısaca fotoğraf
tarihi ele alındıktan sonra etnografya, antropoloji ve sosyolojinin fotoğraf kullanma prensiplerine yer verilmiştir. Bu prensipler görsel folklorun hazırlayıcıları olarak değerlendirilmiş ve bunlara
binaen “Görsel folklor nedir?” sorusunun cevabı aranmış ve bir tanım denemesi yapılmıştır.
Anahtar Kelimeler: Görsel Folklor, Fotoğraf, Görsel Antropoloji, Görsel Etnografi, Görsel Sosyoloji.
Kömbe, Osmaniye’de Ramazan Bayramı’ndan hemen önce mahallelerde, köylerde genellikle kadınların imece usulüyle yaptığı bir tatlı türüdür. Uzun süre bayatlamadan kaldığı için bol miktarda yapılır ve bayram ziyaretine gelen misafirlere, komşulara, uzak akrabalara ikram edilir. Kömbe çevresinde gelişen kültürel bağlamdan dolayı Ramazan Bayramı’nın diğer adı da kömbe bayramıdır. Dolayısıyla kömbe çevresinde, zaman ve mekân temelli bir kültür örüntüsü söz konusudur. Kömbenin geleneksel zamanı Ramazan Bayramı, mekânı gelenek mekanıdır. Fakat son zamanlarda (yaklaşık on yıldır) kömbe, geleneksel zamanının ve mekânının dışında da yapılıp tüketilmeye başlamıştır. Özellik- le Osmaniye’de pastanelerde, fırınlarda yılın her zamanı kömbe üretilip satılmaktadır. Kömbe bu yönüyle ticari bir boyut kazanmıştır. Süreç içerisinde, Osmaniye Bayram köm- besi, geleneksel zamanının ve mekânının dışına çıkarak popüler zaman ve mekânlarda Osmaniye’yi temsil eden bir kent imgesi haline gelmiştir. Kömbenin kent imgesi olması kültürel bir ilerleme ve gelişmeyi de beraberinde getirmiştir. Öte yandan bu gelişmeler özellikle ticarileşmeyle birlikte bazı sakıncaları ortaya çıkarmıştır. Fazla kâr elde etmek için kömbenin malzemelerinin değişmesi, sosyal medya kullanıcılarının tarifleri kendile- rine göre kişiselleştirmesi sakıncalardan bazılarıdır. Bu çalışmada kömbenin geleneksel bağlamından günümüzdeki kent imgesi oluşuna kadar geçirdiği değişim dönüşüm folklo- rik bakış açısıyla değerlendirilmiştir. Özellikle kültür endüstrisi ve medyanın bu değişim dönüşümdeki rolü, bunların sakıncaları ve faydaları, kömbenin geleceği, kent imgesi ola- rak temsilinin geleceği değerlendirilerek çıkarımlarda bulunulmuştur.
Anahtar Kelimeler: Osmaniye, Bayram Kömbesi, Kömbe Bayramı, Kent İmgesi, Kültür Endüstrisi.
CULTURAL TRANSFORMATION FROM TRADITION TO URBAN IMAGE: EID KOMBE OF OSMANİYE
Summary
Kömbe is a type of dessert that is usually made by women in the neighborhoods and villages of Osmaniye just before the Ramadan eid. Since it does not go stale for a long time, it is made in large quantities and is served to everyone who comes to visit the holi- day, neighbors and distant relatives. Due to the cultural context developing around köm- be, the other name of Ramadan eid is the kömbe eid. Therefore, there is a cultural pattern based on time and space around kömbe. The traditional time of the kömbe is Ramadan eid, its place is the traditional place. However, recently (about ten years) kömbe has started to be made and consumed outside of its traditional time and place. Kömbe is pro- duced and sold at all times of the year, especially in patisseries and bakeries in Osmaniye. Kömbe has gained a commercial dimension with this aspect. As a result, Osmaniye eid kömbe has become a city image representing Osmaniye in popular times and places, going beyond its traditional time and place. The fact that the kömbe is the image of the city has brought along a cultural progress and development. On the other hand, these developments have revealed some drawbacks, especially with commercialization. Some of the drawbacks are that the ingredients of the kömbe change to make more profit, and that social media users customize the recipes according to themselves. In this study, the transformation of the kömbe from its traditional context to today’s urban image has been evaluated from a folkloric point of view. Inferences were made by evaluating the role of the culture industry and the media in this transformation, their drawbacks and benefits, the future of the kömbe, the future of its representation as a city image.
Keywords: Osmaniye, Eid Kömbe, Kömbe Eid, Image of the City, Culture Industry.
Yemek yemek canlıların ortak biyolojik ihtiyaçlarıdır. İnsanlar yaşadıkları coğrafyaya göre beslenme düzeni oluşturmuşlardır. Zamanla medeniyetler inşa edildikçe yemek yemek de kültürel farklılıklara göre çeşitlenmiştir. Yemek yemek günümüzde bireyin salt biyolojik ihtiyacı olmasının ötesinde kültürel örüntülerle şekillenmiş, önemli bir fenomendir. Paleolitik donemde hayatta kalmak için çevre şartlarının el verdiği ölçüde besin temini yapıp bunlar sayesinde hayatını sürdüren insanoğlu zaman geçtikçe yemek yemeyi sadece biyolojik besin takviyesi olarak görmemiş, çevresinde bir kültür inşa etmiştir böylece yemeğin işlenmesi besinlerden daha fazla yarar sağlamak adına insanlar için evrimsel bir basamak olmuştur. Medeniyetler geliştikçe coğrafya ve iklim şartları, dönemin getirdiği yenilikler yemek yemenin kültürel boyutunu etkilemiştir. Öyle ki yemek kültürü; coğrafi şartlar, inanç, sosyal statü, dünya görüşü gibi dinamiklerle doğrudan bağlantılıdır. Günümüzde ise yemek yemek, kültürel kimliğin en önemli ifade araçlarından biridir. Yemek, ulusal kültürün hemen her enstrümanı ile bağlantılıdır. Dil ve kültür ilişkisi bağlamında düşünüldüğünde bir kültürün yemekleri aracılığıyla dilini öğretmek etkili bir yöntemdir. Bu bağlamda, makalede Türk yemek kültürünün yabancılara Türkçe öğretiminde nasıl etkili bir şekilde kullanılabileceğine çözüm önerileri getirmek hedeflenmiştir. Konu ile ilgili, ağırlıklı olarak Türkiye dışında Türkçe öğrenen yabancılar için kullanılması dolayısıyla, Yedi İklim Türkçe ders kitapları örneklem olarak seçilmiştir. Belirlenen hedef doğrultusunda örnekler üzerinden öncelikle dil ve kültür aktarımı ilişkisi kurulmuş ardından yemek kültürü ile bağlantıları ele alınarak eleştirel bakış açısıyla analizler yapılmıştır. Yemek kültürünün yabancılara Türkçe öğretiminde nasıl daha etkili kullanılabileceği hususunda elde edilen veriler üzerinden önerilerde bulunulmuştur.
Cinsiyet, bireylerin doğuştan sahip olduğu biyolojik bir özellikken toplumsal bağlamda bu cinsiyete yüklenen anlamsal kodlar cinsiyet rolüdür. Toplumsal cinsiyet rolleri bir nevi bireylerin hayata bakış açılarının cinsiyetler üzerinden ifadesidir. Önceleri iş bölümlerinin kadın ve erkeğin doğasına uygun olarak ayrışmasıyla ortaya çıkan cinsiyet rolleri sonraki zamanlarda kalıplaşarak nesilden nesile aktarılmıştır. Zamanla cinsiyet rolleri bağlamında, erkek güç ve zorluk isteyen, çoklukla dış mekân işlerini benimserken kadın iç mekânda kalmıştır. Dolayısıyla cinsiyet rollerinin ayrışması aynı zamanda toplumsal yapıların inşa süreçlerini de etkilemiştir. Erkekliğin asıl cinsiyet olarak belirlendiği ataerkil toplumlarda toplumsal yapılar erkeklik ile inşa edilmiş, bu da iktidar ve eril cinsiyet ilişkisini güçlendirmiştir. Türk toplumunda iktidar olmak savaşçı, düşmanlarına karşı acımasız, almadan veren, koruyup kollayan, lider, toplumun her aşamasına her kurumuna nüfuz eden ve bunları da Tanrı’dan aldığı güç ve yetki ile yerine getiren demektir. Dede Korkut Kitabı’nda iktidarın tüm bu yetkileri ve gücü Bayındır Han’ın bünyesinde eril iktidar aracılığıyla hayat bulmuştur. Öyle ki Bayındır Han hikâyelerde fiilen yer almaz fakat ağırlığı, gücü ve iktidarı hikâyelerin temel terazisidir. Bu çalışmada Dede Korkut Kitabı’nda eril cinsiyet ve iktidar ilişkisi bağlamında Bayındır Han tartışılmıştır.
Anahtar kelimler: Cinsiyet Rolleri, İktidar, Eril Cinsiyet, Dede Korkut Kitabı, Bayındır Han.
BAYINDIR KHAN IN THE CONTEXT OF GOVERNMENT AND GENDER IN DEDE KORKUT BOOK
Abstract
Gender is a biological feature of individuals that are inherent in a social sense, but gender-loaded semantic codes are gender roles. Gender roles are a kind of expression of individuals' viewpoints on gender. Previously, the gender roles that emerged with the division of labor segments in accordance with the nature of men and women were transferred from one generation to the next. In the context of gender roles over time, while the man usually adopts outdoor works that require strength and difficulty, the woman remained in the interior. Therefore, the decomposition of gender roles also affected the construction processes of social structures. In patriarchal societies where masculinity is determined as the main gender, social structures were built with masculinity, which strengthened the relationship between power and masculine gender. Being a power in Turkish society means warrior, brutal against his enemies, giving, protecting and guarding, leader, penetrating every institution of every stage of society and fulfilling them with the power and authority he gained from God. In the book of Dede Korkut, all these authorization and power came to life through the masculine power of Bayındır KHan. So much so that Bayındır Han does not actually take place in the stories but his weight, authority and power are the basic scales of the stories. In this study, Bayındır Khan was discussed in the context of masculine gender and power relationship in the book Dede Korkut.
Key Words: Gender Roles, Power, Male Gender, Dede Korkut Book, Bayındır Khan.
Kadirli Anavarza Dağı’nın doğusunda, Kozan batısında iki Çukurova ilçesidir. 1996’da Osmaniye’nin il olmasına kadar her ikisi de Adana’ya bağlıyken 1996 yılında Kadirli Osmaniye’ye bağlanmıştır. Bu iki ilçeyi Çukurova’da ön plana çıkaran on yıllardır haklarında anlatıla gelen fıkralardır. “Bir Kadirlili, bir Kozanlı ve bir yılan...” girizgâhıyla başlayıp çeşitli şekillerde anlatılan bu fıkralarda, anlatıcı taraf değiştikçe fıkranın sonunda galip gelen taraf da değişmektedir. Öyle ki Kadirliler ve Kozanlılar arasında bir husumet olduğuna dair söylentiler bile vardır. Fıkralarda anlatıcının daima karşı tarafın cahilliğine, zayıflığına ve geçimsizliğine vurgu yaparak kendini üstün göstermesi güldürü öğesini oluşturmaktadır. Üstünlük kuramı XVII. Yüzyılda Hobbes tarafından ortaya atılmıştır ve insanların başkalarının zaafları karşısında kendilerini üstün görerek rahatlamalarına, zafer kazanmalarına dayanır. Bu bildiride on yıllardır Çukurova’da anlatıla gelen Kadirlili ve Kozanlı fıkraları kaynak kişiler aracılığıyla derlenerek mizahta üstünlük kuramına göre değer- lendirilecektir
Anahtar kelimeler: Kadirlili, Kozanlı, Fıkra, Mizah, Mizahta Üstünlük.
Abstract
K
adirli is in the east of Anavarza Mountain, and Kozan is in the West of it are two Cukurova districts. Two dis- tricts were the county of Adana until 1996; Kadirli be-
came a district of Osmaniye after it became the province. In Cukurova, these two districts come into prominence with jokes about. They start with this preamble such as “A man from Kadirli, a man from Kozan and a snake ...” are described in various ways. If the narrator part of these jokes changes, the victorious side also changes at the end of them. Indeed, there are even rumors of hostility between Kadirli and Kozan. In these jokes, always narrator’s superiority creates comedy item. Superiority theory was introduced by Hobbes in the 17th cen- tury and it bases on their victory and relief by seeing them- selves superior to others in the face of their weaknesses. In this paper, jokes “from Kadirli, and from Kozan” are told in Cukurova for decades compiled and analyze by superiority
theory of humor.
Key words: from Kadirli, from Kozan, Joke, Humor, and Supe-
riority Theory.