Anadolu ve Komşu Coğrafyalarda Makam Müziği Atlası Ed. Cenk Güray, Murat Salim Tokaç, AKM Yayınları, 2021
Makam, Anadolu ve komşu coğrafyalar için temel bir ezgi üretim
sistemidir. Bu çalışma makamları ... more Makam, Anadolu ve komşu coğrafyalar için temel bir ezgi üretim
sistemidir. Bu çalışma makamları ezgi merkezli bir yaklaşımla ele almakta ve söz konusu ezgileri açıklayabilmek için makam yapılarına
özgün ezgi karakterini verdiği düşünülen çekirdek ezgi yapıları yaklaşımından hareket etmektedir. Söz konusu ezgi çekirdeklerini oluşturan perdelerin birbirleriyle ilişkileri doğrultusunda “ayırt edilebilen” ezgisel ve duyuşsal öz niteliklere sahip olmaları makamların birbirlerinden
farklılaşmasını sağlayan temel etken olarak kabul edilmektedir. Daha
geniş makamsal ezgiler ise söz konusu ezgi çekirdeklerinin birbirlerine
eklemlenmesi aracılığıyla ortaya çıkmaktadır. Ezgi çekirdeklerini oluşturan “perde kümelerine” ait perdelerin “işlevleri” geleneksel müziğimizde yaygın bir biçimde kullanılan hüseynî ve uşşâk makam aileleri
üzerinden örneklenmiş, söz konusu makamlara ait eserlerin analizleri ile
makamın kendine has renklerini ortaya koyan “ezgi kalıpları/örüntüleri”
söz konusu perdelerin işlevleri aracılığıyla oluşturdukları “sentaks” ile
ifade edilmiştir. Makale boyunca, ezgi üretim özelliği üzerinden geleneksel müziğimize has bir yapma-etme metodu olarak değerlendirilebilecek olan “makamların” arkasındaki “yapısal” zenginlik anlaşılmaya
çalışılmıştır.
Bookmarks Related papers MentionsView impact
Uploads
Papers by Cenk Guray
Bu çalışma, stokastik analiz tekniklerinin temel oluşturduğu Markov Zincirleri’ni kullanarak saklı Adakale türkülerinin yeniden canlandırarak bu bölgenin kültür mirasını korumayı ve ortak hafızaya aktarmayı hedeflemektedir. İlk olarak Adakale’yi merkez alan coğrafya ile ilgili daha önce yapılmış derleme çalışmalarından yararlanarak, bölgede en çok kullanılan makam yapıları, temel ezgisel motifler ve ritim yapıları üzerinde çalışılmıştır. Ardından, sözü olup ezgisi bulunmayan eserler için Markov zinciri ile ezgi üretimi yapılmış; seçilen bir ritmik yapı üstüne üretilen ezginin yerleştirilmesi sağlanmıştır.
Bu çalışma, stokastik analiz tekniklerinin temel oluşturduğu Markov Zincirleri’ni kullanarak saklı Adakale türkülerinin yeniden canlandırarak bu bölgenin kültür mirasını korumayı ve ortak hafızaya aktarmayı hedeflemektedir. İlk olarak Adakale’yi merkez alan coğrafya ile ilgili daha önce yapılmış derleme çalışmalarından yararlanarak, bölgede en çok kullanılan makam yapıları, temel ezgisel motifler ve ritim yapıları üzerinde çalışılmıştır. Ardından, sözü olup ezgisi bulunmayan eserler için Markov zinciri ile ezgi üretimi yapılmış; seçilen bir ritmik yapı üstüne üretilen ezginin yerleştirilmesi sağlanmıştır.
Upon the invitation of the Turkish Ministry of Culture and Tourism and the State Conservatory of Ankara, the two ICTM Study Groups “maqām” and “Music in the Arab World” held a Joint Symposium in Ankara, December 17-21, 2014 under the general topic “Maqām traditions between theory and contemporary music making” divided into the five topics on different and related subject matters.
The subjects proposed were of mutual interest and with their broad thematic approach they were relevant to the region that stretches from North Africa via Near East to Central and South East Asia. The joint meeting aimed at connecting discussion on theoretical and practical, analytical and historical issues of music with those on current contexts such as problems of transmission of traditions and their performance through modern teaching or problems of the impact of politics on traditions.
The Ankara symposium was well-attended by interested scholars, students and artists from Algeria, Azerbaijan, Ethiopia, France, Germany, Greece, Iran, Iraq, Malaysia, Netherlands, Oman, Russia, Turkey and Uzbekistan. From total of 33 contributions presented in form of lectures, presentations or panel discussions, the 21 papers compiled in this volume reflect the diversity of rewarding subjects and variously designed investigative methods deriving from different scientific traditions.
birlikte yazdıkları bölüm “Metaforik Anlatımlarla Bezenmiş Bir
Müziğin Dili Ney’i Anlatır?” adını taşıyor. Yazıda, mistisizm
ve müzik arasındaki ilişkiden hareketle Mevlana Celaleddin-i
Rumî’nin (ö. 1273) Divân-ı Kebîr adlı eserindeki müzik-evren ilişkisi
çok katmanlı bir analizle inceleniyor ve Mevlânâ’nın eserinde
metaforik anlatımlarla verdiği müzik algısının genelde sufî,
özelde mevlevî geleneğine yansımasının kodları veriliyor.
YAZARLAR
Sunuş
I. Milli Musiki Ütopyası: “Halk Ruhunu Garp Fenniyle Terkib Etmek”
Okan Murat Öztürk
II. Geleneksellik-Çağdaşlık İkileminde Cumhuriyetin “Milli Musiki” Politikası ve Türk Besteciler
Onur Nurcan-Ebru Güner Canbey
III. Hars ve Medeniyet Ekseninde Cumhuriyet Dönemi Müzik Politikalarının Kitlesel Uygulama Alanı: Halkevleri
Emrah Zıraman-Fırat Kutluk
IV. Kültürel Seçkincilik Bağlamında Darülbedayi’de Operet
Fırat Kutluk- Yasemin Ata
V. Fırat Kutluk Cihat Aşkın’la Konuşuyor
VI. Türkiye’de Müzik Yazarlığının İdeolojik Boyutu
Seyit Yöre
VII. Bir Politik Simülasyon Örneği Olarak Cumhuriyet Dönemi Türk Müziği Politikaları
Özlem Doğuş Varlı
VIII. Cumhuriyetin İlk Yıllarından Günümüze Hükümet Programlarında Müzik: Eleştirel Bir Bakış
Cenk Güray
IX. Devlet Türk Müziği Koroları: İdeoloji ve Yapı
Timuçin Çevikoğlu
İLLÜZYON
Cumhuriyet’in Klasik Müzik Serüveni
Derleyen: Fırat Kutluk
Yayına Hazırlayan: Özcan Özen
Kapak : Sevil Tarla
Sayfa Düzeni: Duru Su
ISBN :978-605-4906-34-5
Barkod : 97860549060345
Dizi : Müzik- 1
Sayfa : 295 sf.
Boyut : 13,5 x 19,5 cm.
Baskı Kalitesi : İki Renk, 60 gr, Enso
Baskı Tarihi : Eylül 2016
Fiyat : 23,90 TL
Regarding the 14th- and 15th-century Ottoman world, it can be strongly confirmed that
music functioned as a way of perceiving the cosmos. Moreover, this function served as an
effective tool for transmitting principles on which both madrasa education and the belief
systems of various religious orders were based. During this period, a respectable number of
texts were written on music theory. A great majority of these texts can be classified under
the heading edvâr, meaning “cycles” or “circles”. In fact, this term addresses a symbolic representation of the cosmos and cosmic principles, implicitly or explicitly, by means of music
theory components like scales, tetrachords, pentachords, musical intervals, melodic motives, etc. – an approach that can be seen as the main methodological foundation of these
texts. Based on these texts and a number of other contemporaneous written sources, such
as legendary narratives sharing a common symbolic background unifying the cosmos with
music, it can be inferred that in the Ottoman urban culture of the 14th and 15th centuries, a
philosophy emanating from a cosmos-oriented view related esoteric concepts to a scientific
methodology. This philosophy also underscored the main reasons for the ongoing contradictions and cracks in medieval Anatolia between the madrasa culture, corresponding to
the universities of the Western world, and the esoteric belief systems of the Sufi orders.
sistemidir. Bu çalışma makamları ezgi merkezli bir yaklaşımla ele almakta ve söz konusu ezgileri açıklayabilmek için makam yapılarına
özgün ezgi karakterini verdiği düşünülen çekirdek ezgi yapıları yaklaşımından hareket etmektedir. Söz konusu ezgi çekirdeklerini oluşturan perdelerin birbirleriyle ilişkileri doğrultusunda “ayırt edilebilen” ezgisel ve duyuşsal öz niteliklere sahip olmaları makamların birbirlerinden
farklılaşmasını sağlayan temel etken olarak kabul edilmektedir. Daha
geniş makamsal ezgiler ise söz konusu ezgi çekirdeklerinin birbirlerine
eklemlenmesi aracılığıyla ortaya çıkmaktadır. Ezgi çekirdeklerini oluşturan “perde kümelerine” ait perdelerin “işlevleri” geleneksel müziğimizde yaygın bir biçimde kullanılan hüseynî ve uşşâk makam aileleri
üzerinden örneklenmiş, söz konusu makamlara ait eserlerin analizleri ile
makamın kendine has renklerini ortaya koyan “ezgi kalıpları/örüntüleri”
söz konusu perdelerin işlevleri aracılığıyla oluşturdukları “sentaks” ile
ifade edilmiştir. Makale boyunca, ezgi üretim özelliği üzerinden geleneksel müziğimize has bir yapma-etme metodu olarak değerlendirilebilecek olan “makamların” arkasındaki “yapısal” zenginlik anlaşılmaya
çalışılmıştır.
Anadolu kültürünü düşünce, sosyal yaşam ve sanatsal üretim adına derinden etkilemiş
bir kültür alanıdır. Bu inanç kültürünün fikirlerini aktarmak için kullandığı temel
aktarım aracı müziktir. Bu anlamda Bektaşi İnanç Kültürü’ne ait çok değişik form
ve türdeki müzik örnekleri bu geleneğin inançsal ilkelerinin yaşamla birleşmesinde
öncü rol oynamışlardır. Bektaşi müzik geleneği, XIX. yüzyıl itibarıyla etki alanı
daralan Bektaşi İnanç Kültürü’nün aktarım ve kendini ifade açısından kullanabildiği
yegâne unsur olarak kalmıştır. Bu çalışma Bektaşi İnanç Kültürü’nde müzik kullanımı
üzerinde yoğunlaşmıştır.
Anadolu kültürünü düşünce, sosyal yaşam ve sanatsal üretim adına derinden etkilemiş
bir kültür alanıdır. Bu inanç kültürünün fikirlerini aktarmak için kullandığı temel
aktarım aracı müziktir. Bu anlamda Bektaşi İnanç Kültürü’ne ait çok değişik form
ve türdeki müzik örnekleri bu geleneğin inançsal ilkelerinin yaşamla birleşmesinde
öncü rol oynamışlardır. Bektaşi müzik geleneği, XIX. yüzyıl itibarıyla etki alanı
daralan Bektaşi İnanç Kültürü’nün aktarım ve kendini ifade açısından kullanabildiği
yegâne unsur olarak kalmıştır. Bu çalışma Bektaşi İnanç Kültürü’nde müzik kullanımı
üzerinde yoğunlaşmıştır
Sempozyuma adını verilen Elvan Çelebi, Baba İlyas’tan başlayıp Âşık Paşazâde’ye kadar uzanan; dönemin siyasi, dinî, sosyal ve kültürel yaşamı üzerinde derin tesirler bırakmış büyük bir sûfî aileye mensuptur. Elvan Çelebi’nin büyük dedesi olan Baba İlyas, Moğol istilası önünden kaçarak Anadolu’ya gelen Türkmen babalarından birisi olup aynı zamanda Dede Garkın’ın halifelerindendir.
Alâeddin Keykubat’ın öldürülmesi üzerine Anadolu Selçuklu idaresinde yaşanan çok yönlü bunalımın, liyakatsiz yöneticilerin Türkmenlere karşı nahoş tutumlarının ve Moğol istilasının yarattığı ağır krizlerin etkisiyle baş gösteren Babai isyanının da lideri konumunda olduğu görülmektedir. Baba İlyas’ın tarihi önemi, Babai isyanından daha ziyade isyan sonrası bir harekete dönüştüğü anlaşılan ve Türkmen toplulukları ile gayri Sünni dini zümrelerin şekillenmesinde büyük bir etkiye sahip Babai hareketinin oluşumunda başat rol oynamasıdır.