Videos by Emine Sonnur Ozcan
Bu videomuzda destan severlere sesleniyoruz: Altın Arığ ya da Altın Arık, bir Hakas destanı. Dest... more Bu videomuzda destan severlere sesleniyoruz: Altın Arığ ya da Altın Arık, bir Hakas destanı. Destana adını veren Altın Arığ, Altay dağlarındaki mitolojik bir Hakas Türk topluluğunun hem koruyucu sahibi (iye) hem de kadın alpi (savaşçısı). Türk kültür tarihine ilişkin önemli ögeleri de içeren destanımız son derece dramatik ve sinematogratif "sahneleriyle" akıp gidiyor.
Katılımcılar: E. Sonnur Özcan, Nezih Kuleyin.
İyi seyirler! :)
Türk Kültür Tarihi Platformu 9 views
Türk mitolojisine ilişkin bu ikinci videomuzda Değerli H. İhsan Erkoç hocamız, Türk kültürü dair... more Türk mitolojisine ilişkin bu ikinci videomuzda Değerli H. İhsan Erkoç hocamız, Türk kültürü dairesinde yaşamış halkların mitolojisindeki ortak ve temel unsurları izah etmeye devan ediyor. Sunan: E. Sonnur Özcan.
İyi seyirler :)
Türk Kültür Tarihi Platform 12 views
Asya'dan, Doğu Avrupa'ya ve Anadolu'ya eski Türkler ve ataları neler yer, neler içer, nasıl besle... more Asya'dan, Doğu Avrupa'ya ve Anadolu'ya eski Türkler ve ataları neler yer, neler içer, nasıl beslenirlerdi? Günümüze ulaşan yazılı kaynaklar, arkeolojik buluntular ve Türk destanlarından elde edilen kısıtlı veriler ışığında Türk beslenme kültürünü ortaya koymaya çalışıyoruz. Katılımcılar Dr. E. Sonnur Özcan ve Doç. Dr. H. İhsan Erkoç 16 views
Bilim insanları atın yaklaşık 5500 yıl önce Kazakistan'ın kuzeyinde ve büyük ihtimalle ön-Türkler... more Bilim insanları atın yaklaşık 5500 yıl önce Kazakistan'ın kuzeyinde ve büyük ihtimalle ön-Türkler tarafından evcilleştirilmiş olmasının insanlık tarihinin önemli bir dönüm noktası olduğunu düşünüyor. Atın evcilleştirerek uçsuz bucaksız Avrasya otlaklarını kat edilir kılan atlı savaşçı ön-Türk topluluklarının bu kültür inşa eden hayvanla olan çok yakın ilişkisi üzerine bilgi edinmek isteyen herkesi bekleriz... Konuşmacılar: Doç.Dr. H. İhsan Erkoç, Nezih Kuleyin, Dr. E. Sonnur Özcan
Türk Kültür Tarihi Platformu 6 views
Türk mitolojisine ilişkin üçüncü ve son videomuzda değerli H. İhsan Erkoç hocamız, Türk kültürü ... more Türk mitolojisine ilişkin üçüncü ve son videomuzda değerli H. İhsan Erkoç hocamız, Türk kültürü dairesinde yaşamış halkların mitolojisi altında değerlendirilen binlerce destandan/efsaneden tanınırlığı yüksek olanları karşılaştırmalı olarak ele alıyor. Sunan: E. Sonnur Özcan. Türk mitolojisine ilişkin bu ilk videomuzda Değerli H. İhsan Erkoç hocamız, hazırladığı kapsamlı ... more Türk mitolojisine ilişkin bu ilk videomuzda Değerli H. İhsan Erkoç hocamız, hazırladığı kapsamlı sunumu eşliğinde bize genel anlamda, Türk kültürü dairesinde yaşamış halkların mitolojisindeki ortak ve temel unsurları izah ediyor. Sunan: E. Sonnur Özcan. 8 views
Türk kültüründe kadının konumu nasıldı? Bu videomuzda, İskitlerden itibaren Selçuklulara kadar ge... more Türk kültüründe kadının konumu nasıldı? Bu videomuzda, İskitlerden itibaren Selçuklulara kadar geçen asırlarda kadının konumunu irdelemeye çalışıyoruz.
Bu bağlamda, E. Sonnur Özcan (tarih), İskitler ile Büyük Selçuklular arasını; Başak Burcu Eke hoca (sanat tarihi) Büyük Selçuklular'ı ve Sema Gündüz Küskü hoca (sanat tarihi) ise Anadolu Selçukluları'nı yansıtan belli başlı yazılı ve arkeolojik kaynaklara dayanarak İskit-Türk kadınlarına ilişkin bilgileri değerlendirdiler. Meraklılara ve genç araştırmacılara ufuk açması dileğiyle.
İyi seyirler :)
Türk Kültür Tarihi Platformu 11 views
Değerli Mustafa Aksoy hocamız ile tamgaları/damgaları konuştuk. Türk kültürünün temel unsurlarınd... more Değerli Mustafa Aksoy hocamız ile tamgaları/damgaları konuştuk. Türk kültürünün temel unsurlarından biri olan damga nedir? Atlı-savaşçı Türkler öncesinde Türklerin yaşamlarında damgalar neden, nasıl ve nerelerde kullanılıyordu? Damgaların Asya'dan Amerika'ya, kıtalar aşırı izini sürerken bilimsel nesnellik nasıl korunabilir? Damgaların kullanım alanları ve örnekleri nelerdir?
Anılan ve benzer problematikler üzerinden biçimlendirdiğimiz söyleşinin damgalar konusuyla ilgilenen herkese ufuk açmasını dileriz. Sunan: E. Sonnur Özcan. İyi seyirler :)
Türk Kültür Tarihi Platformu 4 views
Bu videomuzda, bundan sonra da zaman zaman yapacağımız gibi Türk kültür tarihiyle ilgili çalışmal... more Bu videomuzda, bundan sonra da zaman zaman yapacağımız gibi Türk kültür tarihiyle ilgili çalışmaları olan bir genç yeteneği konuk ediyoruz. Bartu Bölükbaşı, kendi ifadesiyle, "Eskişehir'de yaşayan bir illüstratör". Bartu, "Gesar" isimli karakterin ve buna ilişkin bir çizgi roman ve bir de romanın sahibi olmanın yanında, Ahmet Ümit'in Elveda Güzel Vatanım isimli romanını çizgi romana dönüştürmüş. Bartu, anılan işler beraberinde bir de Türk Mitoloji Atlası çalışmasını sürdürüyor. H. İhsan Erkoç, Segen Çirkin ve E. Sonnur Özcan olarak bizler, Bartu ile anılan çalışması bağlamında Türk mitolojisi, Şamanizm ve Türk doğa sanatı gibi konuları konuştuk.
İyi seyirler :)
Türk Kültür Tarihi Platformu 14 views
Binlerce yıllık geçmişten günümüze ulaşan destanlarımız, Türk halklarının yaşam pratiklerini, ps... more Binlerce yıllık geçmişten günümüze ulaşan destanlarımız, Türk halklarının yaşam pratiklerini, psikolojisini, zihniyetini, üzüntülerini ve sevinçlerini, sıkıntılarını ve endişelerini, ahlaki anlayışlarını, hayallerini ve yurtları için verdikleri mücadeleyi en iyi şekilde yansıtan edebî ürünlerin başında gelir. Sayısı belki de binleri, on binleri bulan Türk destanları, esas itibarıyla her zaman demokratik olmuştur ve sıradan insanlara hizmet etmiştir. Bu bağlamda, kaynaklara destanlara ilişkin yansıyan çeşitli bilgiler ışığında Türk destanının anatomisini anlamaya çalıştık. İyi seyirler!
Konuşmacılar: Dr. E. Sonnur Özcan ve Nezih Kuleyin. 6 views
Bu videomuzda Türk kültüründe Şamanizmi irdeliyoruz.
Ne zaman, nerede ve hangi koşullarda ortay... more Bu videomuzda Türk kültüründe Şamanizmi irdeliyoruz.
Ne zaman, nerede ve hangi koşullarda ortaya çıkmış olabilir? Animizm, totemizm, kültik unsurlar ile ilşkisi nasıldır? Türkler büyük devletler kurduktan sonra Şamanizmi nasıl dönüştürdüler? Şamanizm bir din midir? Tapınakları var mıydı? Daha pek çok ufuk açıcı konuları arkeolojik, sözlü ve yazılı kaynaklar ışığında ele aldık.
Katılımcılar: Segen Çirkin, H. İhsan Erkoç, E. Sonnur Özcan
İyi seyirler! :)
Türk Kültür Tarihi Platformu 10 views
Books by Emine Sonnur Ozcan
Dear Scythian history followers,
After the Amazon Kindle version, I am very happy to share t... more Dear Scythian history followers,
After the Amazon Kindle version, I am very happy to share the extended hard copy versions of my book in Turkish and English!
Indeed, I am thankful to Selenge International Publishing for sincere and keen support.
You can find the contents and some main issues below, via my pdf copy of the power point presentation of the book.
From the back cover:
In this book, E. Sonnur Özcan discusses the traces of Scythian-Turk cultural identity in terms of times, places and references.
In the first chapter, some main parallelism that western scientists drew between the Babylonian/Sumerian language and the languages of the Turanians, or Scythians and Turks, until almost the middle of the 20th century, and the responses to these evaluations in the "Semitic" and "Aryan" world were analysed. Additionally, the similarities between the earliest nomadic communities reflected in written sources with Babylonian/Sumerian tablets and the Scythian-Turk lifestyle were examined.
The second chapter begins by revealing the overlap between the regions inhabited by Turks and the term "Turk Isqûtiya" in the context of geographical divisions in some early Arabic history and geography books. The overlapping of cultural identity of the Turanian Afrasiab in Avesta, “other” of ancient Persians, and the Scythian/Saka/Turk is another topic discussed. Subsequently, some data on Scythians and Turks in Assyrian, Ancient Greek, Roman, Chinese and Arabic sources were evaluated and some notable similarities were pointed out through various lifestyle elements.
In the third chapter, firstly, the cultural and linguistic identity of Scythian-Turk is evaluated in the context of the Old and New Testament, Qur'anic literature and the early Christian literature. Among several important references, it may be noteworthy to mention here some of the lines of the Byzantine emperor Maurice, and his court historian Menander Protector, which they underline the Scythian-Turk cultural identity. The Emperor began the section of Scythians in his work called Strategikon as follows: are “Avars, Turks, and others whose way of life resembles that of the Hunnish peoples.” Additionally, Menander defines the speaking and writing language of the Göktürks as "Scythian” and underlines that the Turks “had formerly been called the Sacae [Saka].”
Another title is on the overlapping of Scythian-Turk language and culture in late medieval and early modern sources. In this sense, the stimulating views and judgements of eminent profiles such as Chalkokondyles, Newton and Kantemir are put forward. These evaluations support the data which given by Maurice and Menander.
**
Emine Sonnur Ozcan is a freelance historian, researcher and writer. She is very fond of learning, and interested in various research areas, as historiography, nomadic way of life, neolithic, cultural history, cultural anthropology, ethnology, religions, customs, history of science... She graduated with honors degree from Gazi University, Faculty of Arts and Sciences, Department of History, Ankara, Türkiye. After completing her master’s degree at the same university, she received the doctoral degree in history at Hacettepe University in Ankara. Özcan worked as an expert in The Scientific and Technological Research Council of Türkiye (TÜBİTAK) between 1991 and 2019, and wrote popular science articles for TÜBİTAK Science and Technology Magazine (Bilim ve Teknik Dergisi). Additionally, she has published several books and articles (for accessing: hacettepe.academia.edu/eminesonnurozcan). Ozcan continues her work as an independent researcher and writer in İzmir, Türkiye.
Independently published, Amazon KDP, 2020
This book is the extended and English version of one of my published books, Kültür Tarihi Açısınd... more This book is the extended and English version of one of my published books, Kültür Tarihi Açısından İskit-Türk Aynılığı (Selenge, Istanbul 2017, Turkish). My goal is to reach to people in the world who are interested in Scythian culture and raise the awareness of them in context of the book title.
http://www.amazon.com/dp/B08P4GBPF8/ref=cm_sw_r_tw_dp_x_7Vn5FbVYK8XTT
Ebû Reyhân Muhammed bin Ahmed el-Bîrûnî (973-1061)
Biyografi ve Arapça orijinalinden tercüme:
Dr... more Ebû Reyhân Muhammed bin Ahmed el-Bîrûnî (973-1061)
Biyografi ve Arapça orijinalinden tercüme:
Dr. Emine Sonnur Özcan, Türk Tarih Kurumu Yayınları, Ankara 2017.
ÖNSÖZ
Doğumunun 1040. yılını idrak ettiğimiz 2014 yılında, Ebû’r-Reyhân Muhammed bin Ahmed el-Bîrûnî ’nin, Kitâbu’l-Cemâhir fî Ma‘rifeti’l-Cevâhir isimli eserini geç de olsa Türkçe’ye kazandırmaktan onur duyduğumuzu söylemeliyiz.
Yalnızca Ortaçağların değil, tüm zamanların en büyük âlimlerinin biri olan Üstad Ebu’r-Reyhân’ın yüz elli civarındaki eserinden günümüze ulaşan yirmi iki kadarı arasından Türkçe’ye tercüme etmek üzere seçtiğimiz el-Cevâhir, sadece bir mineraloji kitabı değildir. Kozmolojiden astronomiye, kimyadan fiziğe, edebiyattan tarihe, Ortaçağların pek çok ilmî, moral ve sanatsal alanına ilişkin eşsiz bilgiler veren bu eserin, hemen her okurun kulağına fısıldayacak bir sözü var, diyebiliriz.
Tercümede kullandığımız temel nüsha, el-Cevâhîr’in Kayseri, Râşid Efendi Kü-tüphânesi’nde bulunan, 596-553.1 numaralı ve h.626/m. 1229 tarihli elyazmasıdır. Bu nüshada okuyamadığımız ya da anlayamadığımız yerlerde, eserin Topkapı Sarayı Kütüphanesi, No: 2047’de bulunan yazmasına dayalı Arapça baskısı (el-Cemâhir fî’l-Cevâhir, Tahkîk: Yûsuf el-Hâdî, Kültür Bakanlığı, Tahran 1990) ve Fritz Krenkow’un yine aynı nüshaya dayalı olarak 1936’da yayımladığı ilk Arapça baskısının, merhum Pakistanlı âlim Hakim Muhammed Said tarafından yapılan İngilizce tercümesine başvurduk. Bununla birlikte, başta şiir tercümeleri olmak üzere, Arapça tercümesini yapamadığımız ve İngilizcesi’nin de Arapçası’yla uyuşmuyor olduğunda karar kıldığımız beyitler ve diğer bazı cümleleri atladığımızı, köşeli parantez arasındaki noktalarla belli ettik.
Ömrünün hemen her anını ilme adamış büyük âlim el-Bîrûnî’ye karşı duyduğumuz derin saygı ve hayranlıkla, ortaya koyduğumuz bu tercümenin her bir harfini kaleme alırken onun inanılmaz dehasına lâyık olmaya çalıştık. el-Bîrûnî’nin el-Cevâhîr ve diğer eserlerinde sıkça ifade ettiği üzere, başarı Allah’tandır.
Dr. Emine Sonnur Özcan
Temmuz 2014, Ankara
Elinizdeki kitabın temel iddiası da, en eski tarihî devirlerden ortaçağlara ve modern döneme, Tür... more Elinizdeki kitabın temel iddiası da, en eski tarihî devirlerden ortaçağlara ve modern döneme, Türkler ve İskitlerin aynı halklar olduğudur. Bu iddia, atlı-savaşçı Türk-İskitlerin konar-göçer yaşam tarzı unsurları ve eklemeli dilleri üzerinden delillendirilmeye çalışılmıştır. Kıl çadırları, araba-evleri, ete dayalı beslenmeleri, kısrak sütü-kımız içmeleri, kadınların erkeklerle eşit konumu, Tûran taktiği, at üstündeyken geriye ok atmaları, giyim-kuşamları, yas törenleri, ölü gömme biçimleri, kanaatkârlık ve cesaretleri, bu çalışmada üstünde durulan karakteristik Türk-İskit yaşam tarzı unsurlarından bazılarıdır.
Doğrusu, dünya üzerindeki tüm varlıklar gibi topluluklar da tanımlanıp adlandırılmak için bir “ötekiye” ihtiyaç duymaktadır. Bu bağlamda konar-göçer Türk-İskitler ve yaşadıkları coğrafyayla ilgili ilk tanımlamalar, yerleşik eski İranlılardan da geriye, Sümer coğrafyasındaki yerleşik topluluklara kadar gitmektedir. Bununla beraber, tarih boyunca bir topluluğun, ötekisi saydığı bir diğerine karşı vehmettiği üstünlüğün zaman, mekân ve aidiyetle sınırlı olduğuna inanıyoruz. (Kitabın arka yazısı)
İbn Haldûn, kendisinden 450 yıl önce yaşayan el-Mes'ûdî'yi "tarihçilerin önderi" olarak takdim ed... more İbn Haldûn, kendisinden 450 yıl önce yaşayan el-Mes'ûdî'yi "tarihçilerin önderi" olarak takdim eder. Kimi batılı kaynaklarda ise bu isim "Arapların Heredotos"u olarak kayda geçmiştir. El-Mes'ûdî, zamanını aşan bir tarihçi, coğrafyacı ve seyyahtır. Geniş sahaya yayılan merak ve tutkusuyla kaleme aldığı tarihler, kendisinden sonra gelenler için özellikle tarih ve coğrafya yazıcılığı ile tarih felsefesi alanlarında birer başvuru kaynağı olmuştur. Çünkü tüm diğer tarihçiler gibi, el-Mes'ûdî'nin eserlerinde de tarih ve gerçeklik konusunda bir takım eleştirel araçları nasıl kullandığı; hangi dinî ve aklî ölçütlerden faydalanmaya çalıştığı görülmektedir. Bu bağlamda el-Mes'ûdî'nin sadece "gece oduncusu" benzetmesi bile dikkate değer duruyor: O, yazdıklarında göz tanıklığına sahip olmayan tarih yazarını, geceleyin eline gelen her odun parçasını toplayan bir gece oduncusuna benzetir. Dolayısıyla el-Mes'ûdî'ye göre tarihsel bilgiye eleştirel bir zihinle yaklaşmak gerekmektedir.
Bu kitap, anılan bağlamda İslâm tarihyazımında eleştirel gerçeklik nasıl inşa edilmiştir sorusuna bir cevap bulma arayışıdır. Kitap aynı zamanda, İslâm kültüründeki birbirinden farklı geleneklerin gerçekliği nasıl yorumladığı ve algıladığına da yer vermektedir. İslâm öncesi toplumların geçmiş algısı, tarihe, dolayısıyla zamana bakışı ve bilgi (haber) ile kurdukları ilişki gözden geçirilmiştir. Aynı çerçevede el-Mes'ûdî'nin tavrı, iki ayrı eseri: Murûcu'z-Zeheb ve Me'âdinu'l-Cevher ile et- Tenbîh ve'l-İşrâf 'tan örnekler verilerek ele alınmıştır.
Bu çalışma belli bir terminoloji etrafında zengin bir kültürü inceliyor ve kayıp bir hafızayı bugün için yeniden canlandırıyor.
Uploads
Videos by Emine Sonnur Ozcan
Katılımcılar: E. Sonnur Özcan, Nezih Kuleyin.
İyi seyirler! :)
Türk Kültür Tarihi Platformu
İyi seyirler :)
Türk Kültür Tarihi Platform
Türk Kültür Tarihi Platformu
Bu bağlamda, E. Sonnur Özcan (tarih), İskitler ile Büyük Selçuklular arasını; Başak Burcu Eke hoca (sanat tarihi) Büyük Selçuklular'ı ve Sema Gündüz Küskü hoca (sanat tarihi) ise Anadolu Selçukluları'nı yansıtan belli başlı yazılı ve arkeolojik kaynaklara dayanarak İskit-Türk kadınlarına ilişkin bilgileri değerlendirdiler. Meraklılara ve genç araştırmacılara ufuk açması dileğiyle.
İyi seyirler :)
Türk Kültür Tarihi Platformu
Anılan ve benzer problematikler üzerinden biçimlendirdiğimiz söyleşinin damgalar konusuyla ilgilenen herkese ufuk açmasını dileriz. Sunan: E. Sonnur Özcan. İyi seyirler :)
Türk Kültür Tarihi Platformu
İyi seyirler :)
Türk Kültür Tarihi Platformu
Konuşmacılar: Dr. E. Sonnur Özcan ve Nezih Kuleyin.
Ne zaman, nerede ve hangi koşullarda ortaya çıkmış olabilir? Animizm, totemizm, kültik unsurlar ile ilşkisi nasıldır? Türkler büyük devletler kurduktan sonra Şamanizmi nasıl dönüştürdüler? Şamanizm bir din midir? Tapınakları var mıydı? Daha pek çok ufuk açıcı konuları arkeolojik, sözlü ve yazılı kaynaklar ışığında ele aldık.
Katılımcılar: Segen Çirkin, H. İhsan Erkoç, E. Sonnur Özcan
İyi seyirler! :)
Türk Kültür Tarihi Platformu
Books by Emine Sonnur Ozcan
After the Amazon Kindle version, I am very happy to share the extended hard copy versions of my book in Turkish and English!
Indeed, I am thankful to Selenge International Publishing for sincere and keen support.
You can find the contents and some main issues below, via my pdf copy of the power point presentation of the book.
From the back cover:
In this book, E. Sonnur Özcan discusses the traces of Scythian-Turk cultural identity in terms of times, places and references.
In the first chapter, some main parallelism that western scientists drew between the Babylonian/Sumerian language and the languages of the Turanians, or Scythians and Turks, until almost the middle of the 20th century, and the responses to these evaluations in the "Semitic" and "Aryan" world were analysed. Additionally, the similarities between the earliest nomadic communities reflected in written sources with Babylonian/Sumerian tablets and the Scythian-Turk lifestyle were examined.
The second chapter begins by revealing the overlap between the regions inhabited by Turks and the term "Turk Isqûtiya" in the context of geographical divisions in some early Arabic history and geography books. The overlapping of cultural identity of the Turanian Afrasiab in Avesta, “other” of ancient Persians, and the Scythian/Saka/Turk is another topic discussed. Subsequently, some data on Scythians and Turks in Assyrian, Ancient Greek, Roman, Chinese and Arabic sources were evaluated and some notable similarities were pointed out through various lifestyle elements.
In the third chapter, firstly, the cultural and linguistic identity of Scythian-Turk is evaluated in the context of the Old and New Testament, Qur'anic literature and the early Christian literature. Among several important references, it may be noteworthy to mention here some of the lines of the Byzantine emperor Maurice, and his court historian Menander Protector, which they underline the Scythian-Turk cultural identity. The Emperor began the section of Scythians in his work called Strategikon as follows: are “Avars, Turks, and others whose way of life resembles that of the Hunnish peoples.” Additionally, Menander defines the speaking and writing language of the Göktürks as "Scythian” and underlines that the Turks “had formerly been called the Sacae [Saka].”
Another title is on the overlapping of Scythian-Turk language and culture in late medieval and early modern sources. In this sense, the stimulating views and judgements of eminent profiles such as Chalkokondyles, Newton and Kantemir are put forward. These evaluations support the data which given by Maurice and Menander.
**
Emine Sonnur Ozcan is a freelance historian, researcher and writer. She is very fond of learning, and interested in various research areas, as historiography, nomadic way of life, neolithic, cultural history, cultural anthropology, ethnology, religions, customs, history of science... She graduated with honors degree from Gazi University, Faculty of Arts and Sciences, Department of History, Ankara, Türkiye. After completing her master’s degree at the same university, she received the doctoral degree in history at Hacettepe University in Ankara. Özcan worked as an expert in The Scientific and Technological Research Council of Türkiye (TÜBİTAK) between 1991 and 2019, and wrote popular science articles for TÜBİTAK Science and Technology Magazine (Bilim ve Teknik Dergisi). Additionally, she has published several books and articles (for accessing: hacettepe.academia.edu/eminesonnurozcan). Ozcan continues her work as an independent researcher and writer in İzmir, Türkiye.
http://www.amazon.com/dp/B08P4GBPF8/ref=cm_sw_r_tw_dp_x_7Vn5FbVYK8XTT
Biyografi ve Arapça orijinalinden tercüme:
Dr. Emine Sonnur Özcan, Türk Tarih Kurumu Yayınları, Ankara 2017.
ÖNSÖZ
Doğumunun 1040. yılını idrak ettiğimiz 2014 yılında, Ebû’r-Reyhân Muhammed bin Ahmed el-Bîrûnî ’nin, Kitâbu’l-Cemâhir fî Ma‘rifeti’l-Cevâhir isimli eserini geç de olsa Türkçe’ye kazandırmaktan onur duyduğumuzu söylemeliyiz.
Yalnızca Ortaçağların değil, tüm zamanların en büyük âlimlerinin biri olan Üstad Ebu’r-Reyhân’ın yüz elli civarındaki eserinden günümüze ulaşan yirmi iki kadarı arasından Türkçe’ye tercüme etmek üzere seçtiğimiz el-Cevâhir, sadece bir mineraloji kitabı değildir. Kozmolojiden astronomiye, kimyadan fiziğe, edebiyattan tarihe, Ortaçağların pek çok ilmî, moral ve sanatsal alanına ilişkin eşsiz bilgiler veren bu eserin, hemen her okurun kulağına fısıldayacak bir sözü var, diyebiliriz.
Tercümede kullandığımız temel nüsha, el-Cevâhîr’in Kayseri, Râşid Efendi Kü-tüphânesi’nde bulunan, 596-553.1 numaralı ve h.626/m. 1229 tarihli elyazmasıdır. Bu nüshada okuyamadığımız ya da anlayamadığımız yerlerde, eserin Topkapı Sarayı Kütüphanesi, No: 2047’de bulunan yazmasına dayalı Arapça baskısı (el-Cemâhir fî’l-Cevâhir, Tahkîk: Yûsuf el-Hâdî, Kültür Bakanlığı, Tahran 1990) ve Fritz Krenkow’un yine aynı nüshaya dayalı olarak 1936’da yayımladığı ilk Arapça baskısının, merhum Pakistanlı âlim Hakim Muhammed Said tarafından yapılan İngilizce tercümesine başvurduk. Bununla birlikte, başta şiir tercümeleri olmak üzere, Arapça tercümesini yapamadığımız ve İngilizcesi’nin de Arapçası’yla uyuşmuyor olduğunda karar kıldığımız beyitler ve diğer bazı cümleleri atladığımızı, köşeli parantez arasındaki noktalarla belli ettik.
Ömrünün hemen her anını ilme adamış büyük âlim el-Bîrûnî’ye karşı duyduğumuz derin saygı ve hayranlıkla, ortaya koyduğumuz bu tercümenin her bir harfini kaleme alırken onun inanılmaz dehasına lâyık olmaya çalıştık. el-Bîrûnî’nin el-Cevâhîr ve diğer eserlerinde sıkça ifade ettiği üzere, başarı Allah’tandır.
Dr. Emine Sonnur Özcan
Temmuz 2014, Ankara
Doğrusu, dünya üzerindeki tüm varlıklar gibi topluluklar da tanımlanıp adlandırılmak için bir “ötekiye” ihtiyaç duymaktadır. Bu bağlamda konar-göçer Türk-İskitler ve yaşadıkları coğrafyayla ilgili ilk tanımlamalar, yerleşik eski İranlılardan da geriye, Sümer coğrafyasındaki yerleşik topluluklara kadar gitmektedir. Bununla beraber, tarih boyunca bir topluluğun, ötekisi saydığı bir diğerine karşı vehmettiği üstünlüğün zaman, mekân ve aidiyetle sınırlı olduğuna inanıyoruz. (Kitabın arka yazısı)
Bu kitap, anılan bağlamda İslâm tarihyazımında eleştirel gerçeklik nasıl inşa edilmiştir sorusuna bir cevap bulma arayışıdır. Kitap aynı zamanda, İslâm kültüründeki birbirinden farklı geleneklerin gerçekliği nasıl yorumladığı ve algıladığına da yer vermektedir. İslâm öncesi toplumların geçmiş algısı, tarihe, dolayısıyla zamana bakışı ve bilgi (haber) ile kurdukları ilişki gözden geçirilmiştir. Aynı çerçevede el-Mes'ûdî'nin tavrı, iki ayrı eseri: Murûcu'z-Zeheb ve Me'âdinu'l-Cevher ile et- Tenbîh ve'l-İşrâf 'tan örnekler verilerek ele alınmıştır.
Bu çalışma belli bir terminoloji etrafında zengin bir kültürü inceliyor ve kayıp bir hafızayı bugün için yeniden canlandırıyor.
Katılımcılar: E. Sonnur Özcan, Nezih Kuleyin.
İyi seyirler! :)
Türk Kültür Tarihi Platformu
İyi seyirler :)
Türk Kültür Tarihi Platform
Türk Kültür Tarihi Platformu
Bu bağlamda, E. Sonnur Özcan (tarih), İskitler ile Büyük Selçuklular arasını; Başak Burcu Eke hoca (sanat tarihi) Büyük Selçuklular'ı ve Sema Gündüz Küskü hoca (sanat tarihi) ise Anadolu Selçukluları'nı yansıtan belli başlı yazılı ve arkeolojik kaynaklara dayanarak İskit-Türk kadınlarına ilişkin bilgileri değerlendirdiler. Meraklılara ve genç araştırmacılara ufuk açması dileğiyle.
İyi seyirler :)
Türk Kültür Tarihi Platformu
Anılan ve benzer problematikler üzerinden biçimlendirdiğimiz söyleşinin damgalar konusuyla ilgilenen herkese ufuk açmasını dileriz. Sunan: E. Sonnur Özcan. İyi seyirler :)
Türk Kültür Tarihi Platformu
İyi seyirler :)
Türk Kültür Tarihi Platformu
Konuşmacılar: Dr. E. Sonnur Özcan ve Nezih Kuleyin.
Ne zaman, nerede ve hangi koşullarda ortaya çıkmış olabilir? Animizm, totemizm, kültik unsurlar ile ilşkisi nasıldır? Türkler büyük devletler kurduktan sonra Şamanizmi nasıl dönüştürdüler? Şamanizm bir din midir? Tapınakları var mıydı? Daha pek çok ufuk açıcı konuları arkeolojik, sözlü ve yazılı kaynaklar ışığında ele aldık.
Katılımcılar: Segen Çirkin, H. İhsan Erkoç, E. Sonnur Özcan
İyi seyirler! :)
Türk Kültür Tarihi Platformu
After the Amazon Kindle version, I am very happy to share the extended hard copy versions of my book in Turkish and English!
Indeed, I am thankful to Selenge International Publishing for sincere and keen support.
You can find the contents and some main issues below, via my pdf copy of the power point presentation of the book.
From the back cover:
In this book, E. Sonnur Özcan discusses the traces of Scythian-Turk cultural identity in terms of times, places and references.
In the first chapter, some main parallelism that western scientists drew between the Babylonian/Sumerian language and the languages of the Turanians, or Scythians and Turks, until almost the middle of the 20th century, and the responses to these evaluations in the "Semitic" and "Aryan" world were analysed. Additionally, the similarities between the earliest nomadic communities reflected in written sources with Babylonian/Sumerian tablets and the Scythian-Turk lifestyle were examined.
The second chapter begins by revealing the overlap between the regions inhabited by Turks and the term "Turk Isqûtiya" in the context of geographical divisions in some early Arabic history and geography books. The overlapping of cultural identity of the Turanian Afrasiab in Avesta, “other” of ancient Persians, and the Scythian/Saka/Turk is another topic discussed. Subsequently, some data on Scythians and Turks in Assyrian, Ancient Greek, Roman, Chinese and Arabic sources were evaluated and some notable similarities were pointed out through various lifestyle elements.
In the third chapter, firstly, the cultural and linguistic identity of Scythian-Turk is evaluated in the context of the Old and New Testament, Qur'anic literature and the early Christian literature. Among several important references, it may be noteworthy to mention here some of the lines of the Byzantine emperor Maurice, and his court historian Menander Protector, which they underline the Scythian-Turk cultural identity. The Emperor began the section of Scythians in his work called Strategikon as follows: are “Avars, Turks, and others whose way of life resembles that of the Hunnish peoples.” Additionally, Menander defines the speaking and writing language of the Göktürks as "Scythian” and underlines that the Turks “had formerly been called the Sacae [Saka].”
Another title is on the overlapping of Scythian-Turk language and culture in late medieval and early modern sources. In this sense, the stimulating views and judgements of eminent profiles such as Chalkokondyles, Newton and Kantemir are put forward. These evaluations support the data which given by Maurice and Menander.
**
Emine Sonnur Ozcan is a freelance historian, researcher and writer. She is very fond of learning, and interested in various research areas, as historiography, nomadic way of life, neolithic, cultural history, cultural anthropology, ethnology, religions, customs, history of science... She graduated with honors degree from Gazi University, Faculty of Arts and Sciences, Department of History, Ankara, Türkiye. After completing her master’s degree at the same university, she received the doctoral degree in history at Hacettepe University in Ankara. Özcan worked as an expert in The Scientific and Technological Research Council of Türkiye (TÜBİTAK) between 1991 and 2019, and wrote popular science articles for TÜBİTAK Science and Technology Magazine (Bilim ve Teknik Dergisi). Additionally, she has published several books and articles (for accessing: hacettepe.academia.edu/eminesonnurozcan). Ozcan continues her work as an independent researcher and writer in İzmir, Türkiye.
http://www.amazon.com/dp/B08P4GBPF8/ref=cm_sw_r_tw_dp_x_7Vn5FbVYK8XTT
Biyografi ve Arapça orijinalinden tercüme:
Dr. Emine Sonnur Özcan, Türk Tarih Kurumu Yayınları, Ankara 2017.
ÖNSÖZ
Doğumunun 1040. yılını idrak ettiğimiz 2014 yılında, Ebû’r-Reyhân Muhammed bin Ahmed el-Bîrûnî ’nin, Kitâbu’l-Cemâhir fî Ma‘rifeti’l-Cevâhir isimli eserini geç de olsa Türkçe’ye kazandırmaktan onur duyduğumuzu söylemeliyiz.
Yalnızca Ortaçağların değil, tüm zamanların en büyük âlimlerinin biri olan Üstad Ebu’r-Reyhân’ın yüz elli civarındaki eserinden günümüze ulaşan yirmi iki kadarı arasından Türkçe’ye tercüme etmek üzere seçtiğimiz el-Cevâhir, sadece bir mineraloji kitabı değildir. Kozmolojiden astronomiye, kimyadan fiziğe, edebiyattan tarihe, Ortaçağların pek çok ilmî, moral ve sanatsal alanına ilişkin eşsiz bilgiler veren bu eserin, hemen her okurun kulağına fısıldayacak bir sözü var, diyebiliriz.
Tercümede kullandığımız temel nüsha, el-Cevâhîr’in Kayseri, Râşid Efendi Kü-tüphânesi’nde bulunan, 596-553.1 numaralı ve h.626/m. 1229 tarihli elyazmasıdır. Bu nüshada okuyamadığımız ya da anlayamadığımız yerlerde, eserin Topkapı Sarayı Kütüphanesi, No: 2047’de bulunan yazmasına dayalı Arapça baskısı (el-Cemâhir fî’l-Cevâhir, Tahkîk: Yûsuf el-Hâdî, Kültür Bakanlığı, Tahran 1990) ve Fritz Krenkow’un yine aynı nüshaya dayalı olarak 1936’da yayımladığı ilk Arapça baskısının, merhum Pakistanlı âlim Hakim Muhammed Said tarafından yapılan İngilizce tercümesine başvurduk. Bununla birlikte, başta şiir tercümeleri olmak üzere, Arapça tercümesini yapamadığımız ve İngilizcesi’nin de Arapçası’yla uyuşmuyor olduğunda karar kıldığımız beyitler ve diğer bazı cümleleri atladığımızı, köşeli parantez arasındaki noktalarla belli ettik.
Ömrünün hemen her anını ilme adamış büyük âlim el-Bîrûnî’ye karşı duyduğumuz derin saygı ve hayranlıkla, ortaya koyduğumuz bu tercümenin her bir harfini kaleme alırken onun inanılmaz dehasına lâyık olmaya çalıştık. el-Bîrûnî’nin el-Cevâhîr ve diğer eserlerinde sıkça ifade ettiği üzere, başarı Allah’tandır.
Dr. Emine Sonnur Özcan
Temmuz 2014, Ankara
Doğrusu, dünya üzerindeki tüm varlıklar gibi topluluklar da tanımlanıp adlandırılmak için bir “ötekiye” ihtiyaç duymaktadır. Bu bağlamda konar-göçer Türk-İskitler ve yaşadıkları coğrafyayla ilgili ilk tanımlamalar, yerleşik eski İranlılardan da geriye, Sümer coğrafyasındaki yerleşik topluluklara kadar gitmektedir. Bununla beraber, tarih boyunca bir topluluğun, ötekisi saydığı bir diğerine karşı vehmettiği üstünlüğün zaman, mekân ve aidiyetle sınırlı olduğuna inanıyoruz. (Kitabın arka yazısı)
Bu kitap, anılan bağlamda İslâm tarihyazımında eleştirel gerçeklik nasıl inşa edilmiştir sorusuna bir cevap bulma arayışıdır. Kitap aynı zamanda, İslâm kültüründeki birbirinden farklı geleneklerin gerçekliği nasıl yorumladığı ve algıladığına da yer vermektedir. İslâm öncesi toplumların geçmiş algısı, tarihe, dolayısıyla zamana bakışı ve bilgi (haber) ile kurdukları ilişki gözden geçirilmiştir. Aynı çerçevede el-Mes'ûdî'nin tavrı, iki ayrı eseri: Murûcu'z-Zeheb ve Me'âdinu'l-Cevher ile et- Tenbîh ve'l-İşrâf 'tan örnekler verilerek ele alınmıştır.
Bu çalışma belli bir terminoloji etrafında zengin bir kültürü inceliyor ve kayıp bir hafızayı bugün için yeniden canlandırıyor.
************
Göbekli Tepe, with the world’s known oldest (9600-8800 BC) architectural building, the largest sanctional public-complex has been unearthed by the excavations headed by Klaus Schmidt (1953-2014) with collaboration of Ministry of Culture and Tourism of the Republic of Turkey and German Archaeological Institute (DAI) since 1995. Göbekli Tepe is located near Urfa, in the Southeast of Turkey, Upper Mesopotamia and almost the center of the Fertile Crescent.
Thanks to the long-running excavations, nowadays, it can be said that the history of civilization starts in Göbekli Tepe where the hunter gatherers demonstrated unprecedented features.
Göbekli Tepe, simultaneously, is the place where the culture of food or gastronomy was born as it carries the first traces of feasts and food storage. Moreover, scientists think that Göbekli Tepe also caused agriculture and animal domestication with its identity creating this large-scale nutrient requirement.
bilgini olan Timurlular Devleti Sultanı
Uluğ Bey’i tek cümleyle anlatmak
istesem, Buhara Medresesi’nin
ahşap kapısına yazdırdığı
“İlim edinmek her Müslüman
kadının ve erkeğin ödevidir.”
hadisine başvururdum.
Ya da Fârâbî’nin
Erdemli Şehir
teorisindeki “bilge hükümdar”
tanımlamasının altını çizer,
“Bizim dili konuşanlarda
kanun koyucu, hükümdar ve
filozof aynı kelimeyle
(hakim, bilge; hikmet sahibi)
karşılanır.” ifadesini hatırlatırdım.