Papers by Mehmet Tuğrul
New Quests in Employment Policies: Inquiry into Third Sector Via Ottoman Era Mostar Waqfs, 2021
Meslek kollarının sınırlı tarım üretiminin yaygın her türden üretimin insan gücüne dayandıı ve... more Meslek kollarının sınırlı tarım üretiminin yaygın her türden üretimin insan gücüne dayandıı ve devletin istihdam oluşturmadaki rolünün sınırlı olduu bir ekonomide istihdamı düzenleyen günümüzdekinden farklı alternatif ku- rumları ortaya ıkarmak ve bu kurumların istihdam üzerindeki etkilerini be- lirginleştirmek bu alışmanın temel motivasyon kaynaıdır Bir dier ifadeyle istihdamda üüncü sektr merkezli yeni paradigma arayışına ıkılmaktadır Araştırmada ilk olarak toplumun üüncü sektr algısı eleştirel olarak deer- lendirilmekte ve bu algının sınırlayıcı sonuları soruşturulmaktadır Dier yandan üüncü sektrün birlikte yaşama dair inşacı ve kurucu gücü Osmanlı Dnemi Mostar vakıfları üzerinden agümante edilmekte ve istihdam yaratma potansiyeline işaret edilmektedir Tüm bu sürete Osmanlı toplumunun üüncü sektr ufku da grücüye ıkarılmaktadır İster kamusal ister zel olsun geniş spektrumda mal ve hizmet üreten sivil toplum kuruluşları her halükarda bi- reysel karfayda maksimizasyonu yerine toplumsal fayda iin üretim yapmak- tadır Toplum iin dahi olsa üretim operasyonlarında sürdürülebilir ve nitelikli insan kaynaına ihtiya duyan üüncü sektrün sahip olduu ahlk ve iktisad potansiyel tarih projeksiyondan modern toplumun idrakine sunulmaktadır İslm ile zdeşleşmiş Osmanlı Devleti’nde istihdamın yapısını araştırmak hem tarih bir fenomeni anlaşılır kılmak hem de İslm iktisat düşüncesinde istihda- mın izini sürmek iin nemli imknlar sunmaktadır
Bookmarks Related papers MentionsView impact
İnsan, Tarih ve Şehir, 2020
Osmanlı’da bir şehrin oluşması için 4 temel unsurun bir arada olması gerekirdi. Bunlar cami, kale... more Osmanlı’da bir şehrin oluşması için 4 temel unsurun bir arada olması gerekirdi. Bunlar cami, kale, pazar ve hamamdır. Bu sistematiğin kurulması ve istikrarlı bir şekilde uygulanması ise vakıf müessesesi ile temin edilirdi. Menkul ve gayrimenkul iktisadi değerlerin işletilmesi neticesinde hasıl olan gelirin hayır işlerinde ve alt ve üst yapı hizmetlerinde kullanılması şeklinde özetlenebilecek olan vakıf organizasyonu yukarıdaki 4 unsurun yanında sosyal ve ekonomik hayata da birçok katkı sağlamıştır. Dini, beledi, kültürel hizmetlerin yanı sıra ticaret, finans ve istihdam açısından sağlamış olduğu katkılar bu kurumu Osmanlı devlet sisteminin başat unsuru haline getirmiştir. Öyle ki bir şehrin fethinin akabinde kurulan vakıflar o şehri mamur ederek bir Türk-İslâm şehri hüviyetine kavuştururdu. Vakıf kurma işlemine reaya ve askeri zümreden herkes dahil olabilir ve şehrin imarına katkıda bulunabilirdi. Bu çalışmada, Osmanlı kayıtlarında Tekfurdağı olarak geçen Tekirdağ’ın merkezini teşkil eden Rodosçuk’ta 1763 yılında Mehmed Ağa bin İbrahim Ağa tarafından kurulan vakfın, şehrin şehirleşmesine katkısı değerlendirilecektir.
Bookmarks Related papers MentionsView impact
COMPARATIVE ANALYSIS OF OTTOMAN CASH WAQFS AS A MICROFINANCE MODEL: CASH WAQFS OF EDIRNE, PLOVDIV, THESSALONIKI, TEKIRDAG AND SKOPJE, 2017
Balkan şehirlerinin, 1300'lü yıllardan itibaren Osmanlılar tarafından fethiyle birlikte, sosyal, ... more Balkan şehirlerinin, 1300'lü yıllardan itibaren Osmanlılar tarafından fethiyle birlikte, sosyal, ekonomik, idari vb. açılardan hızlı bir gelişme gösterdikleri çeşitli çalışmalarla ortaya konulmuştur. Balkan şehirlerinin gelişiminin gözlemlenmesinde en önemli veriler vakıflar ve vakfiyeler aracılığıyla elde edilmektedir. Hanların, kervansarayların inşasında ve işletilmesinde, küçük ya da büyük müteşebbislerin desteklenmesinde, mudaraba ortaklıklarının oluşmasında ve bunun gibi birçok ekonomik faaliyetin inkişafında, vakıfların bir uygulaması olan para vakıflarının önemli rolü olmuştur. Yukarıda bahsi geçen gelişmelerin izlenebilmesi için, VGM Arşivi'nde ve şer'iyye sicillerinde bulunan vakfiyelerinden hareketle, Bulgaristan'ın Filibe, Makedonya'nın Üsküp, Yunanistan'ın Selanik ve Türkiye'den de Edirne, Tekirdağ gibi önemli Osmanlı Balkan şehirlerinde kurulmuş para vakıflarının mikrofinans modeli olarak karşılaştırmalı analizi yapılacaktır.
***
Various studies showed that Balkan cities began to experience a rapid social, economic and administrative development with the conquest of the Ottomans in the 1300s. The most important data is obtained through waqfs and waqf registers while the development of the Balkan cities is studied. Cash waqfs, which were a type of waqf institution, played an important role in constructing and operating inns and caravanserais, in supporting small or large entrepreneurships, in creating business partnerships and in advancing many other economic activities. In order to study such issues, the waqfiyyahs from GDF Archives and the sharia registers have been searched. Based on the findings, cash waqfs which were established in the Ottoman Balkan cities (Bulgaria's Plovdiv, Macedonia's Skopje, Greece's Thessaloniki and Turkey's Edirne and Tekirdağ) will be analyzed comparatively as a microfinance model.
Bookmarks Related papers MentionsView impact
ADAM AKADEMİ Sosyal Bilimler Dergisi, 2016
Özet
Osmanlıların, Balkanlarda fethettiği ilk şehir ve Avrupa'ya açılan kapısı olan Filibe, Osma... more Özet
Osmanlıların, Balkanlarda fethettiği ilk şehir ve Avrupa'ya açılan kapısı olan Filibe, Osmanlı şehir tipinin ilk örneklerinden biri olarak karşımıza çıkmaktadır. Filibe'nin bir Osmanlı şehri olarak gelişmesinde vakıf müessesesinin payı büyük olmuştur. Vakıflar vesilesiyle inşa edilen eserler, istihdam edilen kişiler, tedris edilen talebeler, ihtiyaçları karşılanan fakirler, idame ettirilen sayısız hizmetler Filibe'nin kısa sürede çehresinin değişmesinde etkili olmuştur. Bu çalışmada Filibe'de kurulmuş vakıfların vakfiyeleri incelenerek, bunların Filibe'nin sosyal ve ekonomik hayatına olan katkıları ortaya konulmaya çalışılacaktır.
Abstract
Plovdiv, the first city conquered by the Ottomans in Balkans and the gateway to Europe, emerges as one of the first example of the Ottoman city type. The share of waqf institution has been great at the development of Plovdiv as an Ottoman city. Thanks to the waqfs, the construction that is built, labor force that is employed, the students that are thought, the poor that are met for their needs and countless services has been effective in changing the face of Plovdiv in a short time. In this study, the contribution of waqfs to the social and economic life of Plovdiv will be revealed by examining the waqfiyahs (endowment charter) of the waqfs founded in Plovdiv.
Bookmarks Related papers MentionsView impact
Medeniyetler Güzergahı İpek Yolu, 2014
Coğrafi Keşifler ile birlikte Batı’nın ekonomik üstünlüğü ele geçirdiği ve Osmanlıların bu duruma... more Coğrafi Keşifler ile birlikte Batı’nın ekonomik üstünlüğü ele geçirdiği ve Osmanlıların bu duruma gerekli tepkiyi veremediği ve gerilemeye başladığı tezi günümüzde hala kabul edilen “Avrupa Merkezci” tarih anlayışının tipik bir tezahürüdür. Ancak son zamanlarda yapılan çalışmalar bu görüşün tartışmalı olduğunu ortaya koymuştur. Batı’nın belirtilen dönemlerde etkin olmaya çalıştığı Asya ve Afrika kıtalarında, Osmanlılar hayata geçirdikleri tedbirler sayesinde Endonezya’daki Açe Sultanlığından İran Körfezi ve Kızıldeniz kıyılarına kadar uzanan ticaret hinterlandında söz sahibi olmuş ve buralarda yaşayan toplulukların ekonomik, sosyal, kültürel ve güvenlik ihtiyaçlarına önemli katkılar sağlamışlardır. Bu çalışmada, Coğrafi Keşifler ile birlikte Portekizlilerin hâkimiyet alanını Doğu’ya doğru genişletmek istemesi ve Osmanlıların izlemiş olduğu stratejiler ortaya konulmaya çalışılacaktır.
Anahtar Kelimeler: Coğrafi Keşifler, Osmanlılar, Portekizliler, Avrupa, ticaret yolları
Bookmarks Related papers MentionsView impact
Books by Mehmet Tuğrul
Türkiye Yazarlar Birliği Yayınları , 2020
Değerli okurlar;
Biliyoruz ki, medeniyetler tarihi bir yandan şehirlerin tarihidir. Medeniyetler ... more Değerli okurlar;
Biliyoruz ki, medeniyetler tarihi bir yandan şehirlerin tarihidir. Medeniyetler şehirde hayat bulur. Şehirler medeniyetlerin büyüyüp serpildiği beşiklerdir.
Tarih şehirlerde yazılır. Şehir ile ilişkisi olmayan tarih yok gibidir. Şehir olmadan tarih olamaz. Tarihin var olması ve yaşaması şehrin var olmasına ve yaşamasına kaçınılmaz bir şekilde bağlıdır.
Anadolu şehirlerimiz Kültür ve Sanatın başkenti olabilecek onlarca şehirlerle doludur.
Doğal güzellikleri, farklı mimari yapıları, zengin tarihi değerlerle yüklü ve farklı kültürleri buluşturan eşsiz şehirlerimiz var Anadolu’muzda. Kastamonu, İstanbul, Edirne, Bursa, Konya, Erzurum, Kars, Trabzon, Mardin, Hatay vb. ve bunun gibi niceleri.
Şu bir gerçek ki; Şehirlerdeki dini, tarihi ve kültürel miraslarımızla yoğruluruz. Camiler, medreseler, bedestenler, hanlar, şadırvanlar, sokaklar ve evler bizlere birer inanç önderi, manevi bir pir, tarih muallimi ve kültür elçisi olur.
Geçmişimizi, kültürel mirasımızı ve inanç tarihimizi bizlere şehirlerimiz anlatır ve hatırlatır. Yalnızca aklınıza ve zihnimize değil, bu mekânlar, aynı zamanda ruhumuza, gönlümüze ve kalbimize de seslenir.
Ediplere, Yazarlara, Şairlere ilham kaynağı olur tarihi şehirler. Her şehrin manevi mimarları, bekçileri ve sahipleri vardır. Gönül dostları, manevi önderleri, Allah dostları, medeniyet şehirlerimizin muhafızlarıdır. 2018 yılı Türk Dünyası Kültür Başkenti olarak seçilen Kastamonu’muz da Pir Şeyh Şaban-ı Veli hazretlerinin himayesindedir.
Lütfen ecdadın aziz hatırası şehirlerimize sahip çıkalım.
Bugün şehirlerimiz taşıdıkları değerlerden, hatıralardan, tarihi ve kültürel birikimlerden mahrum olmayla yüz yüzedir. Şehirlerin yüz yüze kaldığı en büyük tehdit de kontrolsüz ve ölçüsüz betonlaşmadır. Adeta zehirli bir sarmaşık gibi bir anda şehirlerin her yanını sarmakta, bütün güzellikleri gölgelemekte ve şehirleri adeta yozlaştırarak yok etmektedir.
Bilim adamları, şehir tarihi uzmanları ve akademisyenlerimizle gerçekleştirdiğimiz sempozyum, bu konudaki hassasiyetimizi yenilemek için bir fırsat oldu.
Bizler sahip çıkmaya, farkındalık oluşturmaya ve gelecek nesiller için tarihi ve kültürel mirasla yüklü şehirler bırakılabilmenin gayreti içerisinde olacağız.
Bookmarks Related papers MentionsView impact
Sosyal, kültürel ve ekonomik alanlarda şehirlerin duyduğu ihtiyaçların vakıflar aracılığı ile gid... more Sosyal, kültürel ve ekonomik alanlarda şehirlerin duyduğu ihtiyaçların vakıflar aracılığı ile giderildiği bilinmektedir. Din, eğitim, kültür, ekonomi, üretim, sağlık ve belediye hizmetleri gibi hususlar vakıfların sosyal konularda faaliyet gösterdiği alt başlıklar olmuştur. Bu makalede, günümüz Kosova sınırları içerisinde bulunan şehirlere ait Vakıflar Genel Müdürlüğü Arşivi’nde bulunan vakfiyelerden hareketle para vakıflarının tespiti ve para vakıflarının Kosova’daki şehirlerin sosyal ve ekonomik hayatlarına katkıları ortaya konulmaya çalışılacaktır.
Bookmarks Related papers MentionsView impact
4. Şehir Tarihi Yazarları Kongresi Kitabı, 2018
13-15 Ekim 2017 tarihlerinde İstanbul’da gerçekleştirilen kongrede bilim adamları ve akademisyenl... more 13-15 Ekim 2017 tarihlerinde İstanbul’da gerçekleştirilen kongrede bilim adamları ve akademisyenlerce sunulan tebliğlerin ve fotoğrafların yer aldığı, Türkiye Yazarlar Birliği ve Esenler Belediyesinin ortak yayını kitap 700 sayfadan oluşuyor. Esenler Belediye Başkanı Mehmet Tevfik Göksu’nun sunuş yazısını yazdığı kitap kongrenin açılış konuşmaları ile başlıyor ve şehir-medeniyet, şehir-tarih ilişkisi, şehir ile insan, edebiyat, sanat, din gibi kavramların etkileşimlerini ve iletişimlerini konularını içine 8 bölümden oluşuyor.
Bookmarks Related papers MentionsView impact
“Selçuklu Tarihi ve Nizâmülmülk, Nizâmülmülk’ün Fikrî Hayatı ve Dönemi, Nizâmülmülk’ün Devlet Yön... more “Selçuklu Tarihi ve Nizâmülmülk, Nizâmülmülk’ün Fikrî Hayatı ve Dönemi, Nizâmülmülk’ün Devlet Yönetimi Anlayışı, Nizâmiye Medreseleri, Siyâsetnâme Geleneği ve Nizâmülmülk’ün Siyâsetnâmesi, Nizâmülmülk’ün Bâtınî Akımlarla Mücadelesi, Nizâmülmülk Dönemi Âlimleri ve Dönemin Bir Âlimi Olarak Gazzâlî, Nizâmülmülk Döneminde Kültür, Sanat ve Edebiyat, Nizâmülmülk Döneminde Şehircilik ve Mimârî”
Bookmarks Related papers MentionsView impact
Conference Presentations by Mehmet Tuğrul
Tarihten Romana Malazgirt, 2020
Bookmarks Related papers MentionsView impact
Uploads
Papers by Mehmet Tuğrul
***
Various studies showed that Balkan cities began to experience a rapid social, economic and administrative development with the conquest of the Ottomans in the 1300s. The most important data is obtained through waqfs and waqf registers while the development of the Balkan cities is studied. Cash waqfs, which were a type of waqf institution, played an important role in constructing and operating inns and caravanserais, in supporting small or large entrepreneurships, in creating business partnerships and in advancing many other economic activities. In order to study such issues, the waqfiyyahs from GDF Archives and the sharia registers have been searched. Based on the findings, cash waqfs which were established in the Ottoman Balkan cities (Bulgaria's Plovdiv, Macedonia's Skopje, Greece's Thessaloniki and Turkey's Edirne and Tekirdağ) will be analyzed comparatively as a microfinance model.
Osmanlıların, Balkanlarda fethettiği ilk şehir ve Avrupa'ya açılan kapısı olan Filibe, Osmanlı şehir tipinin ilk örneklerinden biri olarak karşımıza çıkmaktadır. Filibe'nin bir Osmanlı şehri olarak gelişmesinde vakıf müessesesinin payı büyük olmuştur. Vakıflar vesilesiyle inşa edilen eserler, istihdam edilen kişiler, tedris edilen talebeler, ihtiyaçları karşılanan fakirler, idame ettirilen sayısız hizmetler Filibe'nin kısa sürede çehresinin değişmesinde etkili olmuştur. Bu çalışmada Filibe'de kurulmuş vakıfların vakfiyeleri incelenerek, bunların Filibe'nin sosyal ve ekonomik hayatına olan katkıları ortaya konulmaya çalışılacaktır.
Abstract
Plovdiv, the first city conquered by the Ottomans in Balkans and the gateway to Europe, emerges as one of the first example of the Ottoman city type. The share of waqf institution has been great at the development of Plovdiv as an Ottoman city. Thanks to the waqfs, the construction that is built, labor force that is employed, the students that are thought, the poor that are met for their needs and countless services has been effective in changing the face of Plovdiv in a short time. In this study, the contribution of waqfs to the social and economic life of Plovdiv will be revealed by examining the waqfiyahs (endowment charter) of the waqfs founded in Plovdiv.
Anahtar Kelimeler: Coğrafi Keşifler, Osmanlılar, Portekizliler, Avrupa, ticaret yolları
Books by Mehmet Tuğrul
Biliyoruz ki, medeniyetler tarihi bir yandan şehirlerin tarihidir. Medeniyetler şehirde hayat bulur. Şehirler medeniyetlerin büyüyüp serpildiği beşiklerdir.
Tarih şehirlerde yazılır. Şehir ile ilişkisi olmayan tarih yok gibidir. Şehir olmadan tarih olamaz. Tarihin var olması ve yaşaması şehrin var olmasına ve yaşamasına kaçınılmaz bir şekilde bağlıdır.
Anadolu şehirlerimiz Kültür ve Sanatın başkenti olabilecek onlarca şehirlerle doludur.
Doğal güzellikleri, farklı mimari yapıları, zengin tarihi değerlerle yüklü ve farklı kültürleri buluşturan eşsiz şehirlerimiz var Anadolu’muzda. Kastamonu, İstanbul, Edirne, Bursa, Konya, Erzurum, Kars, Trabzon, Mardin, Hatay vb. ve bunun gibi niceleri.
Şu bir gerçek ki; Şehirlerdeki dini, tarihi ve kültürel miraslarımızla yoğruluruz. Camiler, medreseler, bedestenler, hanlar, şadırvanlar, sokaklar ve evler bizlere birer inanç önderi, manevi bir pir, tarih muallimi ve kültür elçisi olur.
Geçmişimizi, kültürel mirasımızı ve inanç tarihimizi bizlere şehirlerimiz anlatır ve hatırlatır. Yalnızca aklınıza ve zihnimize değil, bu mekânlar, aynı zamanda ruhumuza, gönlümüze ve kalbimize de seslenir.
Ediplere, Yazarlara, Şairlere ilham kaynağı olur tarihi şehirler. Her şehrin manevi mimarları, bekçileri ve sahipleri vardır. Gönül dostları, manevi önderleri, Allah dostları, medeniyet şehirlerimizin muhafızlarıdır. 2018 yılı Türk Dünyası Kültür Başkenti olarak seçilen Kastamonu’muz da Pir Şeyh Şaban-ı Veli hazretlerinin himayesindedir.
Lütfen ecdadın aziz hatırası şehirlerimize sahip çıkalım.
Bugün şehirlerimiz taşıdıkları değerlerden, hatıralardan, tarihi ve kültürel birikimlerden mahrum olmayla yüz yüzedir. Şehirlerin yüz yüze kaldığı en büyük tehdit de kontrolsüz ve ölçüsüz betonlaşmadır. Adeta zehirli bir sarmaşık gibi bir anda şehirlerin her yanını sarmakta, bütün güzellikleri gölgelemekte ve şehirleri adeta yozlaştırarak yok etmektedir.
Bilim adamları, şehir tarihi uzmanları ve akademisyenlerimizle gerçekleştirdiğimiz sempozyum, bu konudaki hassasiyetimizi yenilemek için bir fırsat oldu.
Bizler sahip çıkmaya, farkındalık oluşturmaya ve gelecek nesiller için tarihi ve kültürel mirasla yüklü şehirler bırakılabilmenin gayreti içerisinde olacağız.
Conference Presentations by Mehmet Tuğrul
***
Various studies showed that Balkan cities began to experience a rapid social, economic and administrative development with the conquest of the Ottomans in the 1300s. The most important data is obtained through waqfs and waqf registers while the development of the Balkan cities is studied. Cash waqfs, which were a type of waqf institution, played an important role in constructing and operating inns and caravanserais, in supporting small or large entrepreneurships, in creating business partnerships and in advancing many other economic activities. In order to study such issues, the waqfiyyahs from GDF Archives and the sharia registers have been searched. Based on the findings, cash waqfs which were established in the Ottoman Balkan cities (Bulgaria's Plovdiv, Macedonia's Skopje, Greece's Thessaloniki and Turkey's Edirne and Tekirdağ) will be analyzed comparatively as a microfinance model.
Osmanlıların, Balkanlarda fethettiği ilk şehir ve Avrupa'ya açılan kapısı olan Filibe, Osmanlı şehir tipinin ilk örneklerinden biri olarak karşımıza çıkmaktadır. Filibe'nin bir Osmanlı şehri olarak gelişmesinde vakıf müessesesinin payı büyük olmuştur. Vakıflar vesilesiyle inşa edilen eserler, istihdam edilen kişiler, tedris edilen talebeler, ihtiyaçları karşılanan fakirler, idame ettirilen sayısız hizmetler Filibe'nin kısa sürede çehresinin değişmesinde etkili olmuştur. Bu çalışmada Filibe'de kurulmuş vakıfların vakfiyeleri incelenerek, bunların Filibe'nin sosyal ve ekonomik hayatına olan katkıları ortaya konulmaya çalışılacaktır.
Abstract
Plovdiv, the first city conquered by the Ottomans in Balkans and the gateway to Europe, emerges as one of the first example of the Ottoman city type. The share of waqf institution has been great at the development of Plovdiv as an Ottoman city. Thanks to the waqfs, the construction that is built, labor force that is employed, the students that are thought, the poor that are met for their needs and countless services has been effective in changing the face of Plovdiv in a short time. In this study, the contribution of waqfs to the social and economic life of Plovdiv will be revealed by examining the waqfiyahs (endowment charter) of the waqfs founded in Plovdiv.
Anahtar Kelimeler: Coğrafi Keşifler, Osmanlılar, Portekizliler, Avrupa, ticaret yolları
Biliyoruz ki, medeniyetler tarihi bir yandan şehirlerin tarihidir. Medeniyetler şehirde hayat bulur. Şehirler medeniyetlerin büyüyüp serpildiği beşiklerdir.
Tarih şehirlerde yazılır. Şehir ile ilişkisi olmayan tarih yok gibidir. Şehir olmadan tarih olamaz. Tarihin var olması ve yaşaması şehrin var olmasına ve yaşamasına kaçınılmaz bir şekilde bağlıdır.
Anadolu şehirlerimiz Kültür ve Sanatın başkenti olabilecek onlarca şehirlerle doludur.
Doğal güzellikleri, farklı mimari yapıları, zengin tarihi değerlerle yüklü ve farklı kültürleri buluşturan eşsiz şehirlerimiz var Anadolu’muzda. Kastamonu, İstanbul, Edirne, Bursa, Konya, Erzurum, Kars, Trabzon, Mardin, Hatay vb. ve bunun gibi niceleri.
Şu bir gerçek ki; Şehirlerdeki dini, tarihi ve kültürel miraslarımızla yoğruluruz. Camiler, medreseler, bedestenler, hanlar, şadırvanlar, sokaklar ve evler bizlere birer inanç önderi, manevi bir pir, tarih muallimi ve kültür elçisi olur.
Geçmişimizi, kültürel mirasımızı ve inanç tarihimizi bizlere şehirlerimiz anlatır ve hatırlatır. Yalnızca aklınıza ve zihnimize değil, bu mekânlar, aynı zamanda ruhumuza, gönlümüze ve kalbimize de seslenir.
Ediplere, Yazarlara, Şairlere ilham kaynağı olur tarihi şehirler. Her şehrin manevi mimarları, bekçileri ve sahipleri vardır. Gönül dostları, manevi önderleri, Allah dostları, medeniyet şehirlerimizin muhafızlarıdır. 2018 yılı Türk Dünyası Kültür Başkenti olarak seçilen Kastamonu’muz da Pir Şeyh Şaban-ı Veli hazretlerinin himayesindedir.
Lütfen ecdadın aziz hatırası şehirlerimize sahip çıkalım.
Bugün şehirlerimiz taşıdıkları değerlerden, hatıralardan, tarihi ve kültürel birikimlerden mahrum olmayla yüz yüzedir. Şehirlerin yüz yüze kaldığı en büyük tehdit de kontrolsüz ve ölçüsüz betonlaşmadır. Adeta zehirli bir sarmaşık gibi bir anda şehirlerin her yanını sarmakta, bütün güzellikleri gölgelemekte ve şehirleri adeta yozlaştırarak yok etmektedir.
Bilim adamları, şehir tarihi uzmanları ve akademisyenlerimizle gerçekleştirdiğimiz sempozyum, bu konudaki hassasiyetimizi yenilemek için bir fırsat oldu.
Bizler sahip çıkmaya, farkındalık oluşturmaya ve gelecek nesiller için tarihi ve kültürel mirasla yüklü şehirler bırakılabilmenin gayreti içerisinde olacağız.