Sakarya ili Taraklı ilçesinde bulunan ve 16. yüzyıla tarihlendirilen Yunus Paşa
Camii, üzeri kubb... more Sakarya ili Taraklı ilçesinde bulunan ve 16. yüzyıla tarihlendirilen Yunus Paşa Camii, üzeri kubbe ile örtülü ve kare planlı bir harimden ve bu harimin kuzey duvarı önünde üç bölümlü son cemaat yerinden oluşan Osmanlı camileri tarzında inşa edilmiştir. Yapı, günümüze ulaşan özgün kalemişleri ile Batılılaşma Dönemi Osmanlı sanatında bezeme programı açısından önemlidir. Bu araştırmada, 2023’te Vakıflar Genel Müdürlüğü’nce başlatılan restorasyonda harimde yapılan mekanik raspa ile 1993 yılı restorasyonu öncesindeki özgün desenlerin açığa çıkarılması sonucu kalemişi bezemelerin, eski ve yeni hali karşılaştırmalı olarak çalışılmış ve bu bezemeler üslup, kompozisyon özellikleri açısından değerlendirilerek bezemelerin, Osmanlı Batılılaşma Dönemi süsleme programının içinde durduğu yer tartışılmıştır. Yapının hariminde sıva üzerinde, Osmanlı Mimarisinde 18. yüzyılda moda olmaya başlayan süsleme programından saplarından bağlanmış çiçek buketleri, perde ve kandil motifleri, zincir desenleri, yazı, geometrik motifler, yazı madalyonları kalemişi olarak uygulanmıştır. Ayrıca başka dini mimari örneklerde rastlanmayan madalyonların çivisi ile birlikte duvara resim olarak betimi, sanatçıların hayal gücünün zenginliğinin de göstergesidir. Renk olarak, siyah, sarı, kiremit rengi, mavi ve kırmızı ağırlıklı olarak kullanılmıştır. Yerel sanatçılar tarafından uygulandığı düşünülen bezemeler, üslup ve kompozisyon açısından değerlendirildiğinde iki ayrı dönem göze çarpar. 19. yüzyılın ikinci yarısı ve 20. yüzyılın başına tarihlendirilen bu dönemler, süsleme programındaki farklı öğeleri ortaya koyması bakımından da önemlidir.
Erken Dönem Osmanlı Mimarisinde üzeri kubbe ile örtülü harim ve harime kuzeyde bitişik bir son ce... more Erken Dönem Osmanlı Mimarisinde üzeri kubbe ile örtülü harim ve harime kuzeyde bitişik bir son cemaat yerinden oluşan mescitler yoğun bir şekilde görülmektedir. Erken örnekleri Anadolu Selçuklu döneminde görülen bu mescidler, genellikle Klasik Osmanlı dönemi mimarisinin başlangıcı kabul edilen 16. Yüzyılın başından itibaren de inşa edilmeye devam edilmiştir. Bu dönemde inşa edilen mescitlerden biri de Bursa’da bulunmaktadır. Bursa’nın Osmangazi ilçesine bağlı Atatürk Caddesi üzerinde, 5547 ada, 4 parsel ’de yer alan ve çalışmamızın konusunu oluşturan Güngörmez Mescidinin haziresinde, banisinin H.970/ M. 1562- 65’de vefat ettiği yazılı olan mezar taşı bulunmaktadır. Buna göre; yapının 16. yüzyılın ilk yarısında veya ortasında yapıldığı düşünülmektedir. Söz konusu mescid, günümüze birçok değişikliğe uğrayarak gelebilmiştir. Yapı, doğa ve insan kaynaklı müdahalelerden dolayı tahrip olmuştur. Yapının tahrip olmasında kentte 1855’de meydana gelen depremin de etkisinin olduğu düşünülmektedir. Bursa Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün denetiminde yapılan restorasyon sırasında özellikle harimde raspa ile badana ve yağlı boya altından kalemişi tezyinat ortaya çıkarılmıştır. Bu süslemeler, Yazı ve bitkisel kompozisyonlardan oluşmaktadır. Özellikle bitkisel süslemeler, 19. Yüzyılda Türk Mimarisinde ve tezyinatında etkili olan Barok karakterlidirler. Bu çalışmada, yapının özgün mimarisi ve yakın zamanda raspa sırasında ortaya çıkarılan kalemişi tezyinatı, dönem örnekleriyle karşılaştırılarak yapının ve süslemelerin Sanat Tarihindeki yeri ve önemi üzerinde durulacaktır.
Sakarya ili Taraklı ilçesinde bulunan ve 16. yüzyıla tarihlendirilen Yunus Paşa
Camii, üzeri kubb... more Sakarya ili Taraklı ilçesinde bulunan ve 16. yüzyıla tarihlendirilen Yunus Paşa Camii, üzeri kubbe ile örtülü ve kare planlı bir harimden ve bu harimin kuzey duvarı önünde üç bölümlü son cemaat yerinden oluşan Osmanlı camileri tarzında inşa edilmiştir. Yapı, günümüze ulaşan özgün kalemişleri ile Batılılaşma Dönemi Osmanlı sanatında bezeme programı açısından önemlidir. Bu araştırmada, 2023’te Vakıflar Genel Müdürlüğü’nce başlatılan restorasyonda harimde yapılan mekanik raspa ile 1993 yılı restorasyonu öncesindeki özgün desenlerin açığa çıkarılması sonucu kalemişi bezemelerin, eski ve yeni hali karşılaştırmalı olarak çalışılmış ve bu bezemeler üslup, kompozisyon özellikleri açısından değerlendirilerek bezemelerin, Osmanlı Batılılaşma Dönemi süsleme programının içinde durduğu yer tartışılmıştır. Yapının hariminde sıva üzerinde, Osmanlı Mimarisinde 18. yüzyılda moda olmaya başlayan süsleme programından saplarından bağlanmış çiçek buketleri, perde ve kandil motifleri, zincir desenleri, yazı, geometrik motifler, yazı madalyonları kalemişi olarak uygulanmıştır. Ayrıca başka dini mimari örneklerde rastlanmayan madalyonların çivisi ile birlikte duvara resim olarak betimi, sanatçıların hayal gücünün zenginliğinin de göstergesidir. Renk olarak, siyah, sarı, kiremit rengi, mavi ve kırmızı ağırlıklı olarak kullanılmıştır. Yerel sanatçılar tarafından uygulandığı düşünülen bezemeler, üslup ve kompozisyon açısından değerlendirildiğinde iki ayrı dönem göze çarpar. 19. yüzyılın ikinci yarısı ve 20. yüzyılın başına tarihlendirilen bu dönemler, süsleme programındaki farklı öğeleri ortaya koyması bakımından da önemlidir.
Erken Dönem Osmanlı Mimarisinde üzeri kubbe ile örtülü harim ve harime kuzeyde bitişik bir son ce... more Erken Dönem Osmanlı Mimarisinde üzeri kubbe ile örtülü harim ve harime kuzeyde bitişik bir son cemaat yerinden oluşan mescitler yoğun bir şekilde görülmektedir. Erken örnekleri Anadolu Selçuklu döneminde görülen bu mescidler, genellikle Klasik Osmanlı dönemi mimarisinin başlangıcı kabul edilen 16. Yüzyılın başından itibaren de inşa edilmeye devam edilmiştir. Bu dönemde inşa edilen mescitlerden biri de Bursa’da bulunmaktadır. Bursa’nın Osmangazi ilçesine bağlı Atatürk Caddesi üzerinde, 5547 ada, 4 parsel ’de yer alan ve çalışmamızın konusunu oluşturan Güngörmez Mescidinin haziresinde, banisinin H.970/ M. 1562- 65’de vefat ettiği yazılı olan mezar taşı bulunmaktadır. Buna göre; yapının 16. yüzyılın ilk yarısında veya ortasında yapıldığı düşünülmektedir. Söz konusu mescid, günümüze birçok değişikliğe uğrayarak gelebilmiştir. Yapı, doğa ve insan kaynaklı müdahalelerden dolayı tahrip olmuştur. Yapının tahrip olmasında kentte 1855’de meydana gelen depremin de etkisinin olduğu düşünülmektedir. Bursa Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün denetiminde yapılan restorasyon sırasında özellikle harimde raspa ile badana ve yağlı boya altından kalemişi tezyinat ortaya çıkarılmıştır. Bu süslemeler, Yazı ve bitkisel kompozisyonlardan oluşmaktadır. Özellikle bitkisel süslemeler, 19. Yüzyılda Türk Mimarisinde ve tezyinatında etkili olan Barok karakterlidirler. Bu çalışmada, yapının özgün mimarisi ve yakın zamanda raspa sırasında ortaya çıkarılan kalemişi tezyinatı, dönem örnekleriyle karşılaştırılarak yapının ve süslemelerin Sanat Tarihindeki yeri ve önemi üzerinde durulacaktır.
Uploads
Papers by ESRA DURMUŞ
Camii, üzeri kubbe ile örtülü ve kare planlı bir harimden ve bu harimin kuzey
duvarı önünde üç bölümlü son cemaat yerinden oluşan Osmanlı camileri tarzında
inşa edilmiştir. Yapı, günümüze ulaşan özgün kalemişleri ile Batılılaşma Dönemi
Osmanlı sanatında bezeme programı açısından önemlidir. Bu araştırmada, 2023’te
Vakıflar Genel Müdürlüğü’nce başlatılan restorasyonda harimde yapılan mekanik
raspa ile 1993 yılı restorasyonu öncesindeki özgün desenlerin açığa çıkarılması
sonucu kalemişi bezemelerin, eski ve yeni hali karşılaştırmalı olarak çalışılmış
ve bu bezemeler üslup, kompozisyon özellikleri açısından değerlendirilerek
bezemelerin, Osmanlı Batılılaşma Dönemi süsleme programının içinde durduğu
yer tartışılmıştır. Yapının hariminde sıva üzerinde, Osmanlı Mimarisinde 18.
yüzyılda moda olmaya başlayan süsleme programından saplarından bağlanmış
çiçek buketleri, perde ve kandil motifleri, zincir desenleri, yazı, geometrik motifler,
yazı madalyonları kalemişi olarak uygulanmıştır. Ayrıca başka dini mimari
örneklerde rastlanmayan madalyonların çivisi ile birlikte duvara resim olarak
betimi, sanatçıların hayal gücünün zenginliğinin de göstergesidir. Renk olarak,
siyah, sarı, kiremit rengi, mavi ve kırmızı ağırlıklı olarak kullanılmıştır. Yerel
sanatçılar tarafından uygulandığı düşünülen bezemeler, üslup ve kompozisyon
açısından değerlendirildiğinde iki ayrı dönem göze çarpar. 19. yüzyılın ikinci
yarısı ve 20. yüzyılın başına tarihlendirilen bu dönemler, süsleme programındaki
farklı öğeleri ortaya koyması bakımından da önemlidir.
Bu çalışmada, yapının özgün mimarisi ve yakın zamanda raspa sırasında ortaya çıkarılan kalemişi tezyinatı, dönem örnekleriyle karşılaştırılarak yapının ve süslemelerin Sanat Tarihindeki yeri ve önemi üzerinde durulacaktır.
Camii, üzeri kubbe ile örtülü ve kare planlı bir harimden ve bu harimin kuzey
duvarı önünde üç bölümlü son cemaat yerinden oluşan Osmanlı camileri tarzında
inşa edilmiştir. Yapı, günümüze ulaşan özgün kalemişleri ile Batılılaşma Dönemi
Osmanlı sanatında bezeme programı açısından önemlidir. Bu araştırmada, 2023’te
Vakıflar Genel Müdürlüğü’nce başlatılan restorasyonda harimde yapılan mekanik
raspa ile 1993 yılı restorasyonu öncesindeki özgün desenlerin açığa çıkarılması
sonucu kalemişi bezemelerin, eski ve yeni hali karşılaştırmalı olarak çalışılmış
ve bu bezemeler üslup, kompozisyon özellikleri açısından değerlendirilerek
bezemelerin, Osmanlı Batılılaşma Dönemi süsleme programının içinde durduğu
yer tartışılmıştır. Yapının hariminde sıva üzerinde, Osmanlı Mimarisinde 18.
yüzyılda moda olmaya başlayan süsleme programından saplarından bağlanmış
çiçek buketleri, perde ve kandil motifleri, zincir desenleri, yazı, geometrik motifler,
yazı madalyonları kalemişi olarak uygulanmıştır. Ayrıca başka dini mimari
örneklerde rastlanmayan madalyonların çivisi ile birlikte duvara resim olarak
betimi, sanatçıların hayal gücünün zenginliğinin de göstergesidir. Renk olarak,
siyah, sarı, kiremit rengi, mavi ve kırmızı ağırlıklı olarak kullanılmıştır. Yerel
sanatçılar tarafından uygulandığı düşünülen bezemeler, üslup ve kompozisyon
açısından değerlendirildiğinde iki ayrı dönem göze çarpar. 19. yüzyılın ikinci
yarısı ve 20. yüzyılın başına tarihlendirilen bu dönemler, süsleme programındaki
farklı öğeleri ortaya koyması bakımından da önemlidir.
Bu çalışmada, yapının özgün mimarisi ve yakın zamanda raspa sırasında ortaya çıkarılan kalemişi tezyinatı, dönem örnekleriyle karşılaştırılarak yapının ve süslemelerin Sanat Tarihindeki yeri ve önemi üzerinde durulacaktır.