Taha Toros Arşivi, Dosya No: 114-Müzelerİstanbul Kalkınma Ajansı (TR10/14/YEN/0033) İstanbul Deve... more Taha Toros Arşivi, Dosya No: 114-Müzelerİstanbul Kalkınma Ajansı (TR10/14/YEN/0033) İstanbul Development Agency (TR10/14/YEN/0033
KALT la ei-Mevsıll'nin öğrencisi oldu. İki yıl son-raKallkala (Hasankale 1 Erzurum) halkın dan bi... more KALT la ei-Mevsıll'nin öğrencisi oldu. İki yıl son-raKallkala (Hasankale 1 Erzurum) halkın dan bir grupla birlikte Bağdat'a gitti. Halkın onlara gösterdiği itibarı görerek Kali nisbesini aldı.
HANCiC. Mehmet tib Çelebi'nin Keşfü'?-?Unun adlı eserine yönelik tenkitli bir çalışma olarak tasa... more HANCiC. Mehmet tib Çelebi'nin Keşfü'?-?Unun adlı eserine yönelik tenkitli bir çalışma olarak tasar lam ış. ancak her iki bölümden birer cilt telif edebilmişti r. Birinci bölüm ün ilk cildi uzun bir mukaddime ile birkaç bab ve fasıldan ibarettfr. İkinci bölüm ün ı. cildi olarak yazılan ve "ei-M ücelledü'l-ewel min Teıyili Keşfi'+-:?unün " adını taşıyan kısımda 411 O kitap adı kaydedilmiştir. Bu cildin sonunda telifinin 1931 yılında Saraybosna'da tamamlandığına işa ret edilmiştir (eserin yazma nüshası için bk. Dobraca, Katalog, 1. 9). 9. Risaletü'l-J:ıa]f]fi'ş şaJ:ıiJ:ı ii işbi'ıti nüzCıli seyyidine'l-Mesi]J.. Boşnakça tercümesi de mevcut olan bu risale, R. V. Ebied ve M. J. L. Young tarafından İngilizce tercümesiyle birlikte neşredilmiştir (bk. bibl.). Kahire'deki öğrencilik yıllarında Ahmed b. Hüseyin el-Beyhaki'nin Kitab ii ]J.ayati'l-enbiya' ii ]fubCırihim adlı risa
nan, ll, ı 762-ı 767). Şerhlerinden en çok itibar görenleri Kutbüddln-i Şlrazl, Teftazanl ve Seyy... more nan, ll, ı 762-ı 767). Şerhlerinden en çok itibar görenleri Kutbüddln-i Şlrazl, Teftazanl ve Seyyid Şerif ei-Cürcant:ye ait olanlardır (Gümüş, s. 165). Miftaf.ı.u'1-'u1Um'a dair kaleme alınan eserler arasında önemini günümüze kadar koruyan çalışma Hatlb ei-Kazvlnl'nin Te1{ıişü'1-Mittaf.ı.'ı dır. ifadesinin açıklığı, üsiQbunun kolaylı ğı, metot ve planının düzgünlüğü ile aslını gölgede bırakan Te1{ıişü '1-Miitdf.ı. yıllar ca ders kitabı olarak okutulmuş ve üzerine birçok şerh ve bazı şerhlerine dair çok sayıda haşiye yazılmıştır. Bu şerhler arasında Sa'deddin et-Teftazanl'nin eş-Şer f.ı.u'1-Muljtaşarı ile (Mul].taşarü '1-me'ani) (eş-Şerf:ıu ')1-Mutavvel'i, İsamüddin ei-İsferaylnl'nin e1-Atvel'i, İbn Ya'küb ei-Mağribl'nin Mevahibü'1-iettdf.ı. ii şerf.ı.i Te1ljişi'1-Mittaf.ı. 'ı ve Bahaeddin es-Süb
Tumuli are grave monuments as well as the grave types. In Azerbaijan, since the end of the Chalco... more Tumuli are grave monuments as well as the grave types. In Azerbaijan, since the end of the Chalcolithic Age-the beginning of the 4 th millennium B.C.-usually land, wood, or stone hemispheric artificial mounds were raised over the graves. The grave room (chamber) in tumuli was round, rectangular, sometimes square or oval. The majority of the tumuli are surrounded by cromlech that indicates its boundaries. The word kurgan, which refers to tumulus, is derived from Turkic. In the Orkhon scripts of the 8 th century, Kurgan is encountered as korghan or kurghan that means stronghold and fortress, as a noun, and to build up and raise (to raise a hill on the grave, to build a burial mound) as a verb. We coin that nowadays this word has one more meaning-blanket (kurgan or yurghan). This culture is well associated with the ancient Turkic tribes with the meaning of "bloody grave" (kur/gur-grave, gan-blood). The emergence of tumulus is also related to the ideology of the ancient people.
Embroidered weaving to be covered in this research was choosen from Pamukova, the southern county... more Embroidered weaving to be covered in this research was choosen from Pamukova, the southern county of the province of Sakarya in the Marmara region of Turkey. The rugs, mattresses and carpets woven with plain weaving and knotted weaving techniques which an important branch of Turkish weaving art creates the topic of this article. Weaving in question gathered from old mosque and tombs consist of about fifty rugs and carpets preserved in the Pamukova District Public Education Directorate. The region joined the Turkish territory at the beginning of the 14th century. At the same time, it was a region where the Turks from Ghuzz Tribe were located and kept its demographic structure in great order. For this reason, weaving in question is selected as the study topic. Tradition of weaving in the region continued for centuries but disappeared in the late 20th century. The above-mentioned weaving examples will be the subject of such a research first time. In this context, aim of the work is to classify the woven samples in the region in terms of technical, motive and compositional arrangements and to present the results to the world of science.
AHMED MUHTAR EFENDi, Giritli sawuff açıdan ele alınmaktadır (İstanbul 13 ı 2) s. Mearic-i Seb'a. ... more AHMED MUHTAR EFENDi, Giritli sawuff açıdan ele alınmaktadır (İstanbul 13 ı 2) s. Mearic-i Seb'a. Kutbü'l-ariffn Ali b. Vefa'nın Adem. İdrfs. Nuh. İbra him. isa ve Hz. Muhammed'in ayrı ayri mi'rac ettiklerini, ayet-i kerimeler ışığın da tasawuff mahiyette açıkladığı eserinin tercümesidir. Siracü'l-vehhac ile birlikte basılmıştır. 9. Mir'atü'ş-şühild li-seyyidi'l-vücild. Muhammed b. is-Giritli Ahmed Muhtar Efendi 'nin Alman Çeşmesi kemerle-mail Nüwab'ın aynı adlı eserinin tercÜrindeki kitiibe bevi tl eri-sultanahmeuistanbul mesidir (İstanbul ı 3 ı I).
Geçen kazı sezonlarında, höyüğün merkezinde IIa katına ait megaron tipindeki koridorlu büyük bina... more Geçen kazı sezonlarında, höyüğün merkezinde IIa katına ait megaron tipindeki koridorlu büyük binayı ve aynı seviyede blok taşlardan inşa edilen uzun koridorları açığa çıkarmıştık. Güney açmasında IIa katına ait koridor şeklinde kalıntılara çok rastlanmış ve bunların hepsinin çok zayıf yapılar olduğu görülmüştür. Şimdiye kadar yapılan araştırmalarda, megaron tipindeki büyük bina ile koridorlarının fonksiyonu hakkında bir karara varamadık. 2003-2005 yıllarında güney açmasında, XXXII, XXXIV, LVI ve LVII. plan karelerde IIa katına ait koridorlu yapılar üzerinde çalışmalara devam ettik (Resim: 6). Burada tespit edilen koridorlu mimarî kalıntılar iki sıra hâlindedir. Birincisi XXXII ve XXXIV. plan karelerde açığa çıkarılan kuzeybatı-güneydoğu istikametinde uzanan koridordur. İkincisi buna paralel olarak LVI ve LVII. plan karelerde açığa çıkarılmış olanıdır. Birinci koridor, yaklaşık 5 m. genişliğindedir ve blok taşlarla örülmüştür. İkinci koridor ise, yaklaşık 3 m. genişliğindedir ve dış yüzleri blok taşlarla örülmüş, içi ufak taşlarla doldurulmuştur. Fakat pek sağlam değildir. 2006 yılı kazı sezonunda, geçen yıllarda açığa çıkarılan koridorlar ile çağdaş olan bir seramik deposu tespit edildi. Burada 14 sağlam kap ele geçirildi. Bunların çoğu Orta Anadolu'da Demir Çağında sık sık görülenlerdir. Bunların yanında bulunmuş olan siyah, çok iyi perdahlı, su kabağı şeklindeki bir kap çok dikkat çekici idi. Dibi küçük delikli olan kabın ne maksat ile kullanıldığı şimdilik belli değildir. Bu tipe, Orta Anadolu'da rastlanmaz. Benzerleri, İran'da Pasargadae'de bulunmuştur. 1988 yılı çalışmalarında, güney açmasının aynı seviyesinde, Akamenid Dönemine ait dağ kristalinden yapılmış bir mühür bulunmuştu. Su kabağı şeklindeki kap ve Akamenid mührü, megaron şeklindeki büyük binanın ve çok sayıdaki koridorun fonksiyonunun çözülmesinde ve tarihlendirilmesinde çok önemli ipuçuları olabilir. 8 8 Kaman-Kalehöyük'ün II. katı, Demir Çağıdır. Yukarıdan aşağıya doğru IIa, IIb, IIc, IId olarak ikincil seviyelere ayrılır. 2006 yılı çalışmalarında, mimarî kalıntıların özelliklerine göre, IIa katı, IIa-1, 2 ve IIc katı, IIc-1, 2 gibi ikinci seviyelere ayrılabilmiştir. Özellikle IIa-1 katında ele geçirilen seramiklere ve 1989 yılında güney açmasının aynı katında bulunan dağ kristali mührüne göre, IIa-1 katı kültürü Kaman-Kalehöyük'te doğu etkisinin altına girmiştir. IIc katının, yukarıdan aşağıya doğru, IIc-1, 2 olarak ayrılabildiğini ve IIc-1 katının yapılarının bodrumlu olduğu biliniyor. IIc-1 katının üstündeki IIb katı yapılarının da bodrumlu ve tek odalı olduğunu saptamıştık. Buna göre, IIc-1 ile IIb yapılarının tarzları çok yakındır. Bunlardan önceki IIc-2 katınına ait yapıların çok odalı olduğu ve temellerinin fazla derin açılmadığı anlaşılmıştır. Yani, IIc-1 katında mimarî formlar aniden değişmiştir. Bundan sonraki araştırmalarda bu iki evrede bulunan küçük eserler üzerinde çalışarak, aralarında kültür farkı olup olmadığını öğreneceğiz.
Bakanlığı kazı temsilcisi Omer Çelik'in katılımlarıyla yapılmıştır. Üçağızlı Mağarası Samandağ'ın... more Bakanlığı kazı temsilcisi Omer Çelik'in katılımlarıyla yapılmıştır. Üçağızlı Mağarası Samandağ'ın 12 km. kadar qüneylnde, Akdeniz kıyısında yer alan bir mağaradır. Büyük ve tavanı çökmüş bir mağarQ. olan Uçağızlı'dakiaraştırma lar 1997 yılında bir test kazısı ile başlamıştır ve Ankara Universitesi i1eArizona Universitesi'nin ortak çalışmaları olarak sürdürülmektedir (Şekil: 1). Üçağızlı Mağarası Erken Üst Paleolitik ve Epipaleolitik'e ilişkin özgün ve detaylı Qilgiler vermektedir. Burada yapılan çalışmaların temel amacı Doğu Akdeniz'de Erken Ust Paleolitik insanlarının kültürel adaptasyonlarını ortaya çıkarmak ve büyük bir potansiyel taşımasına rağmen, ülkemizde bu döneme ilişkin araştırmaların son derece az oluşu nedeniyle hiç bilinmeyen Ust Paleolitik insanlarının buluntularına ulaşmaktır. Biz özellikle, teknolojideki, tüketim ve çevresel değişimlerin nasıl gerçekleştiği ve bu deği şimierin insanlarınkültürel davranışlarına nasıl yansıdığı gibi konularla ilgilenmekteyiz. Çünkü modern insanın kökenini sadece son derece zor ve genellikle az birkısmı bulunan insan fosilleriyle değil, bir anlamda bu insanların davranışlarını, düşüncelerini yansıtan kültürleriyle açığa çıkarabilmekteyiz. Üst Paleolitik insanlan Modern insanın yaklaşık 100.000 yıl öncesinde ilk kez Afrika'da ortaya çıktığı bilim dünyasında geniş kabul gören bir olgudur. Bu insanların Neanderthaller'le ve daha ilkel özellikler gösteren Arkaik Homo sapienslerle evrimsel bağlantıları ve nasılortaya çıktıkları paleoantropoloji biliminin önemli sorunlarından birisidir. Orta Paleolitik'ten Üst Paleolitik'e geçişte aniden artış gösteren modern insanın karakteristik özellikleriaşağıdaki gibi sıralanabilir.
Bu araflt›rma 9 May›s 1997 tarihinde "Eyüb Sultan Sempozyumu"nda Yrd. Dç. Dr. Tülin Çoruhlu taraf... more Bu araflt›rma 9 May›s 1997 tarihinde "Eyüb Sultan Sempozyumu"nda Yrd. Dç. Dr. Tülin Çoruhlu taraf›ndan teb-li¤ olarak sunulmufltur.
Taha Toros Arşivi, Dosya No: 114-Müzelerİstanbul Kalkınma Ajansı (TR10/14/YEN/0033) İstanbul Deve... more Taha Toros Arşivi, Dosya No: 114-Müzelerİstanbul Kalkınma Ajansı (TR10/14/YEN/0033) İstanbul Development Agency (TR10/14/YEN/0033
KALT la ei-Mevsıll'nin öğrencisi oldu. İki yıl son-raKallkala (Hasankale 1 Erzurum) halkın dan bi... more KALT la ei-Mevsıll'nin öğrencisi oldu. İki yıl son-raKallkala (Hasankale 1 Erzurum) halkın dan bir grupla birlikte Bağdat'a gitti. Halkın onlara gösterdiği itibarı görerek Kali nisbesini aldı.
HANCiC. Mehmet tib Çelebi'nin Keşfü'?-?Unun adlı eserine yönelik tenkitli bir çalışma olarak tasa... more HANCiC. Mehmet tib Çelebi'nin Keşfü'?-?Unun adlı eserine yönelik tenkitli bir çalışma olarak tasar lam ış. ancak her iki bölümden birer cilt telif edebilmişti r. Birinci bölüm ün ilk cildi uzun bir mukaddime ile birkaç bab ve fasıldan ibarettfr. İkinci bölüm ün ı. cildi olarak yazılan ve "ei-M ücelledü'l-ewel min Teıyili Keşfi'+-:?unün " adını taşıyan kısımda 411 O kitap adı kaydedilmiştir. Bu cildin sonunda telifinin 1931 yılında Saraybosna'da tamamlandığına işa ret edilmiştir (eserin yazma nüshası için bk. Dobraca, Katalog, 1. 9). 9. Risaletü'l-J:ıa]f]fi'ş şaJ:ıiJ:ı ii işbi'ıti nüzCıli seyyidine'l-Mesi]J.. Boşnakça tercümesi de mevcut olan bu risale, R. V. Ebied ve M. J. L. Young tarafından İngilizce tercümesiyle birlikte neşredilmiştir (bk. bibl.). Kahire'deki öğrencilik yıllarında Ahmed b. Hüseyin el-Beyhaki'nin Kitab ii ]J.ayati'l-enbiya' ii ]fubCırihim adlı risa
nan, ll, ı 762-ı 767). Şerhlerinden en çok itibar görenleri Kutbüddln-i Şlrazl, Teftazanl ve Seyy... more nan, ll, ı 762-ı 767). Şerhlerinden en çok itibar görenleri Kutbüddln-i Şlrazl, Teftazanl ve Seyyid Şerif ei-Cürcant:ye ait olanlardır (Gümüş, s. 165). Miftaf.ı.u'1-'u1Um'a dair kaleme alınan eserler arasında önemini günümüze kadar koruyan çalışma Hatlb ei-Kazvlnl'nin Te1{ıişü'1-Mittaf.ı.'ı dır. ifadesinin açıklığı, üsiQbunun kolaylı ğı, metot ve planının düzgünlüğü ile aslını gölgede bırakan Te1{ıişü '1-Miitdf.ı. yıllar ca ders kitabı olarak okutulmuş ve üzerine birçok şerh ve bazı şerhlerine dair çok sayıda haşiye yazılmıştır. Bu şerhler arasında Sa'deddin et-Teftazanl'nin eş-Şer f.ı.u'1-Muljtaşarı ile (Mul].taşarü '1-me'ani) (eş-Şerf:ıu ')1-Mutavvel'i, İsamüddin ei-İsferaylnl'nin e1-Atvel'i, İbn Ya'küb ei-Mağribl'nin Mevahibü'1-iettdf.ı. ii şerf.ı.i Te1ljişi'1-Mittaf.ı. 'ı ve Bahaeddin es-Süb
Tumuli are grave monuments as well as the grave types. In Azerbaijan, since the end of the Chalco... more Tumuli are grave monuments as well as the grave types. In Azerbaijan, since the end of the Chalcolithic Age-the beginning of the 4 th millennium B.C.-usually land, wood, or stone hemispheric artificial mounds were raised over the graves. The grave room (chamber) in tumuli was round, rectangular, sometimes square or oval. The majority of the tumuli are surrounded by cromlech that indicates its boundaries. The word kurgan, which refers to tumulus, is derived from Turkic. In the Orkhon scripts of the 8 th century, Kurgan is encountered as korghan or kurghan that means stronghold and fortress, as a noun, and to build up and raise (to raise a hill on the grave, to build a burial mound) as a verb. We coin that nowadays this word has one more meaning-blanket (kurgan or yurghan). This culture is well associated with the ancient Turkic tribes with the meaning of "bloody grave" (kur/gur-grave, gan-blood). The emergence of tumulus is also related to the ideology of the ancient people.
Embroidered weaving to be covered in this research was choosen from Pamukova, the southern county... more Embroidered weaving to be covered in this research was choosen from Pamukova, the southern county of the province of Sakarya in the Marmara region of Turkey. The rugs, mattresses and carpets woven with plain weaving and knotted weaving techniques which an important branch of Turkish weaving art creates the topic of this article. Weaving in question gathered from old mosque and tombs consist of about fifty rugs and carpets preserved in the Pamukova District Public Education Directorate. The region joined the Turkish territory at the beginning of the 14th century. At the same time, it was a region where the Turks from Ghuzz Tribe were located and kept its demographic structure in great order. For this reason, weaving in question is selected as the study topic. Tradition of weaving in the region continued for centuries but disappeared in the late 20th century. The above-mentioned weaving examples will be the subject of such a research first time. In this context, aim of the work is to classify the woven samples in the region in terms of technical, motive and compositional arrangements and to present the results to the world of science.
AHMED MUHTAR EFENDi, Giritli sawuff açıdan ele alınmaktadır (İstanbul 13 ı 2) s. Mearic-i Seb'a. ... more AHMED MUHTAR EFENDi, Giritli sawuff açıdan ele alınmaktadır (İstanbul 13 ı 2) s. Mearic-i Seb'a. Kutbü'l-ariffn Ali b. Vefa'nın Adem. İdrfs. Nuh. İbra him. isa ve Hz. Muhammed'in ayrı ayri mi'rac ettiklerini, ayet-i kerimeler ışığın da tasawuff mahiyette açıkladığı eserinin tercümesidir. Siracü'l-vehhac ile birlikte basılmıştır. 9. Mir'atü'ş-şühild li-seyyidi'l-vücild. Muhammed b. is-Giritli Ahmed Muhtar Efendi 'nin Alman Çeşmesi kemerle-mail Nüwab'ın aynı adlı eserinin tercÜrindeki kitiibe bevi tl eri-sultanahmeuistanbul mesidir (İstanbul ı 3 ı I).
Geçen kazı sezonlarında, höyüğün merkezinde IIa katına ait megaron tipindeki koridorlu büyük bina... more Geçen kazı sezonlarında, höyüğün merkezinde IIa katına ait megaron tipindeki koridorlu büyük binayı ve aynı seviyede blok taşlardan inşa edilen uzun koridorları açığa çıkarmıştık. Güney açmasında IIa katına ait koridor şeklinde kalıntılara çok rastlanmış ve bunların hepsinin çok zayıf yapılar olduğu görülmüştür. Şimdiye kadar yapılan araştırmalarda, megaron tipindeki büyük bina ile koridorlarının fonksiyonu hakkında bir karara varamadık. 2003-2005 yıllarında güney açmasında, XXXII, XXXIV, LVI ve LVII. plan karelerde IIa katına ait koridorlu yapılar üzerinde çalışmalara devam ettik (Resim: 6). Burada tespit edilen koridorlu mimarî kalıntılar iki sıra hâlindedir. Birincisi XXXII ve XXXIV. plan karelerde açığa çıkarılan kuzeybatı-güneydoğu istikametinde uzanan koridordur. İkincisi buna paralel olarak LVI ve LVII. plan karelerde açığa çıkarılmış olanıdır. Birinci koridor, yaklaşık 5 m. genişliğindedir ve blok taşlarla örülmüştür. İkinci koridor ise, yaklaşık 3 m. genişliğindedir ve dış yüzleri blok taşlarla örülmüş, içi ufak taşlarla doldurulmuştur. Fakat pek sağlam değildir. 2006 yılı kazı sezonunda, geçen yıllarda açığa çıkarılan koridorlar ile çağdaş olan bir seramik deposu tespit edildi. Burada 14 sağlam kap ele geçirildi. Bunların çoğu Orta Anadolu'da Demir Çağında sık sık görülenlerdir. Bunların yanında bulunmuş olan siyah, çok iyi perdahlı, su kabağı şeklindeki bir kap çok dikkat çekici idi. Dibi küçük delikli olan kabın ne maksat ile kullanıldığı şimdilik belli değildir. Bu tipe, Orta Anadolu'da rastlanmaz. Benzerleri, İran'da Pasargadae'de bulunmuştur. 1988 yılı çalışmalarında, güney açmasının aynı seviyesinde, Akamenid Dönemine ait dağ kristalinden yapılmış bir mühür bulunmuştu. Su kabağı şeklindeki kap ve Akamenid mührü, megaron şeklindeki büyük binanın ve çok sayıdaki koridorun fonksiyonunun çözülmesinde ve tarihlendirilmesinde çok önemli ipuçuları olabilir. 8 8 Kaman-Kalehöyük'ün II. katı, Demir Çağıdır. Yukarıdan aşağıya doğru IIa, IIb, IIc, IId olarak ikincil seviyelere ayrılır. 2006 yılı çalışmalarında, mimarî kalıntıların özelliklerine göre, IIa katı, IIa-1, 2 ve IIc katı, IIc-1, 2 gibi ikinci seviyelere ayrılabilmiştir. Özellikle IIa-1 katında ele geçirilen seramiklere ve 1989 yılında güney açmasının aynı katında bulunan dağ kristali mührüne göre, IIa-1 katı kültürü Kaman-Kalehöyük'te doğu etkisinin altına girmiştir. IIc katının, yukarıdan aşağıya doğru, IIc-1, 2 olarak ayrılabildiğini ve IIc-1 katının yapılarının bodrumlu olduğu biliniyor. IIc-1 katının üstündeki IIb katı yapılarının da bodrumlu ve tek odalı olduğunu saptamıştık. Buna göre, IIc-1 ile IIb yapılarının tarzları çok yakındır. Bunlardan önceki IIc-2 katınına ait yapıların çok odalı olduğu ve temellerinin fazla derin açılmadığı anlaşılmıştır. Yani, IIc-1 katında mimarî formlar aniden değişmiştir. Bundan sonraki araştırmalarda bu iki evrede bulunan küçük eserler üzerinde çalışarak, aralarında kültür farkı olup olmadığını öğreneceğiz.
Bakanlığı kazı temsilcisi Omer Çelik'in katılımlarıyla yapılmıştır. Üçağızlı Mağarası Samandağ'ın... more Bakanlığı kazı temsilcisi Omer Çelik'in katılımlarıyla yapılmıştır. Üçağızlı Mağarası Samandağ'ın 12 km. kadar qüneylnde, Akdeniz kıyısında yer alan bir mağaradır. Büyük ve tavanı çökmüş bir mağarQ. olan Uçağızlı'dakiaraştırma lar 1997 yılında bir test kazısı ile başlamıştır ve Ankara Universitesi i1eArizona Universitesi'nin ortak çalışmaları olarak sürdürülmektedir (Şekil: 1). Üçağızlı Mağarası Erken Üst Paleolitik ve Epipaleolitik'e ilişkin özgün ve detaylı Qilgiler vermektedir. Burada yapılan çalışmaların temel amacı Doğu Akdeniz'de Erken Ust Paleolitik insanlarının kültürel adaptasyonlarını ortaya çıkarmak ve büyük bir potansiyel taşımasına rağmen, ülkemizde bu döneme ilişkin araştırmaların son derece az oluşu nedeniyle hiç bilinmeyen Ust Paleolitik insanlarının buluntularına ulaşmaktır. Biz özellikle, teknolojideki, tüketim ve çevresel değişimlerin nasıl gerçekleştiği ve bu deği şimierin insanlarınkültürel davranışlarına nasıl yansıdığı gibi konularla ilgilenmekteyiz. Çünkü modern insanın kökenini sadece son derece zor ve genellikle az birkısmı bulunan insan fosilleriyle değil, bir anlamda bu insanların davranışlarını, düşüncelerini yansıtan kültürleriyle açığa çıkarabilmekteyiz. Üst Paleolitik insanlan Modern insanın yaklaşık 100.000 yıl öncesinde ilk kez Afrika'da ortaya çıktığı bilim dünyasında geniş kabul gören bir olgudur. Bu insanların Neanderthaller'le ve daha ilkel özellikler gösteren Arkaik Homo sapienslerle evrimsel bağlantıları ve nasılortaya çıktıkları paleoantropoloji biliminin önemli sorunlarından birisidir. Orta Paleolitik'ten Üst Paleolitik'e geçişte aniden artış gösteren modern insanın karakteristik özellikleriaşağıdaki gibi sıralanabilir.
Bu araflt›rma 9 May›s 1997 tarihinde "Eyüb Sultan Sempozyumu"nda Yrd. Dç. Dr. Tülin Çoruhlu taraf... more Bu araflt›rma 9 May›s 1997 tarihinde "Eyüb Sultan Sempozyumu"nda Yrd. Dç. Dr. Tülin Çoruhlu taraf›ndan teb-li¤ olarak sunulmufltur.
Uploads
Papers by Tülin Çoruhlu