Pamukkale Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 2018
Özet Müzik öğretmeni yetiştiren kurumlarda, müzik öğretmeni adaylarına eşlik yapabilme becerileri... more Özet Müzik öğretmeni yetiştiren kurumlarda, müzik öğretmeni adaylarına eşlik yapabilme becerileri kazandırmaya yönelik dersler, eşlikte kullanacakları temel çalgı olan ve sekiz dönem boyunca devam eden piyano derslerinin yanı sıra üçüncü dönemden itibaren başlayan ve dört dönem boyunca süren armoni –kontrpuan-eşlik dersi ile başlamaktadır. Daha sonra dördüncü dönemde okutulan elektronik org eğitimi ve beşinci yarıyılda eşlik çalma dersleri ile de pekiştirilmektedir. Ancak ilgili araştırmalarda da sıkça belirtildiği gibi öğrencilerin piyano dersi ile ilgili çalışmaları gerek lisans öğretim programı içeriği gerekse öğretim elemanlarının farklı şekilde yönlendirmesi sonucunda eşlik çalmayla ilgili çalışmalardan farklı bir boyutta yürütülmektedir. Konuyla ilgili yapılan çalışmalar incelendiğinde Müzik öğretmenliği Lisans Öğretim Programında eşlik çalabilme becerisini kazandırmaya yönelik hedeflere ulaşmakta çeşitli güçlükler yaşandığı tespit edilmiştir. Bu güçlüklerin, gerek ders içerikleri gerekse derslerin uygulanma biçimleri nedeniyle ortaya çıkması, tüm bu çalışmaların genel değerlendirilmesi ve ana temalarına vurgu yapan böyle bir çalışmanın yapılmasının gerekliliğini oluşturmuştur. Bu bağlamda araştırmanın amacı, eşlik yapabilme becerisi ile ilgili derslerin işleyişindeki aksaklıkların ve nedenlerinin sistematik derleme metodu ile ortaya konması ve bu sorunlara çözüm önerileri getirilmesidir. Araştırma kapsamında " müzik öğretmeni yetiştiren kurumlarda piyano ile eşlikleme becerilerinin kazandırılmasında karşılaşılan problemler nelerdir " ? sorusuna yanıt aranmıştır. Bu problemleri tespit edebilmek için ilgili yayınlar sistematik derleme metoduna uygun olarak irdelenmiş ve tespit edilen sorunlar sınıflandırılıp analiz edilerek çözüm önerileri sunulmuştur. Abstract Lessons are given to gain the ability to accompany in music teacher training institutions start with piano continuing for eight semesters that is a main instrument in accompany. Also there are harmony – counterpoint – accompaniment lessons continuing for four semesters. It is also reinforced by electronic org education in the fourth semester and accompaniment lessons in the fifth semester. However, as mentioned frequently in the related researches, the studies about the students' piano lessons are carried out on a different scale from the works related to the accompaniment play as a result of the instructional contents of the undergraduate curriculum. It has been determined that there are various difficulties in achieving the goals of giving the ability to play accompaniment in the music teacher education program. These difficulties arise because of the content of the course and the way in which the lessons are applied, the general evaluation of all these studies and the necessity of such an emphasis on the main themes. In this context, the aim of the research is to reveal the causes and causes of the failure of the courses related to the ability to companion by systematic compilation method and to suggest solutions for these problems. Within the scope of the research, what are the problems encountered in acquiring the ability to accompany the piano with the institutions that produce music education? The answer was searched. In order to identify these problems, related publications are examined in accordance with the systematic compilation method and problems identified are presented and analyzed and solution proposals are presented.
ERZİNCAN ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ DERGİSİ, 2011
Viyolanın yaylı bir çalgı olarak, çok eski dönemlerden bu yana var olmasına karşın günümüzde, ... more Viyolanın yaylı bir çalgı olarak, çok eski dönemlerden bu yana var olmasına karşın günümüzde, viyola eğitiminde, tercih edilirlik ve repertuar çeşitliliği açısından sorunlar yaşandığı gözlenmektedir. Bu sorunların çözümüne yardımcı olması amacıyla yapılan bu çalışmada literatür taraması ile notasına ulaşılabilen 47 adet viyola eserinin, uzman görüşlerine dayalı olarak zorluk derecelerine göre sınıflandırılması yapılmıştır. Bu sınıflandırma, öğrencilerin farklı hazır bulunuşluk ve beceri düzeyleri göz önünde bulundurularak başlangıç, orta ve ileri olarak üç gurupta ele alınmıştır. Başlangıç düzeyinde 9 adet eser, orta düzeyde 25 ve ileri düzeyde de 10 eser belirlenmiştir.
Araştırmada, viyola öğretiminde en çok kullanılan etüt kitaplarından Ayfer Tanrıverdi Viyola Met... more Araştırmada, viyola öğretiminde en çok kullanılan etüt kitaplarından Ayfer Tanrıverdi Viyola Metodu-III’ te yer alan Grünwald’a ait 5 numaralı etüdün analizi yapılarak analitik bir yaklaşımla irdelenmiştir. Etüt içinde karşılaşılan teknik güçlükler belirlenerek bu güçlükleri aşmaya yardımcı olmak için teknik çalışmalar hazırlanmıştır. Bu ve benzer çalışmaların viyola öğretiminde kullanılan diğer etütlerin çalışma sürecinde de etkili olacağı ve örnek teşkil edeceği düşünülmüştür.
Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 2010
Toplumların kültürel özellikleri incelendiğinde, kültürün gelişimi aşamalarında müziğin öne... more Toplumların kültürel özellikleri incelendiğinde, kültürün gelişimi aşamalarında müziğin önemli bir alan oluşturduğu ve her toplumun kendine özgü bir müziksel birikimi olduğu gözlenmektedir. Dolayısıyla belli bir çevreye do"an insanın gelişiminde de bu birikimin etkili olduğu düşünülmektedir. Genel gelişim sürecinde gözlenen birçok özelliğin, benzer şekilde müziksel gelişim için de geçerli olmasından dolayı, ilkeleri ve dönemleri bakımından müziksel gelişim, genel gelişimden ba"ımsız olarak dü#ünülemez. Müziksel gelişimin tanımı, dönemleri ve ilkelerini kavramak, sanat eğitiminin bir boyutu olan müzik e"itimi açısından oldukça önemlidir. Okul öncesi dönemde ve ilköğretim çağında, öğrencilerin ö"renme biçimleri ve kapasiteleri farklılıklar göstermektedir. Doğru müziksel öğrenmenin gerçekleşebilmesi için, çocukların içinde bulundu"u müziksel geli#im döneminin özellikleri dikkate alınmalı, müziksel gelişim ilkeleri do"rultusunda ö"renme ortamları ve kullanılacak müzik öğretim yöntemleri özenle seçilmelidir. Araştırma, literatür taramasına dayalı betimsel bir çalışmadır. Ülkemiz müzik eğitiminde, müziksel gelişim dönem ve ilkelerinin henüz yeterince irdelenmemiş olmasından yola çıkılarak hazırlanan bu çalışma, genel gelişim süreci içerisinde önemli bir yere sahip olan müziksel geli#imin anla#ılması, dönem ve ilkelerinin dikkate alınarak öğretim programlarının hazırlanmasına yardımcı olması bakımından önem taşımaktadır.
Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 2011
Toplumların sanatsal düzeyinin daha yüksek seviyeye için ilköğretim döneminde nitelikli bir mü... more Toplumların sanatsal düzeyinin daha yüksek seviyeye için ilköğretim döneminde nitelikli bir müzik eğitiminin verilmesi büyük önem taşımaktadır. İlköğretim sürecinde öğrenciler, eğitim müziği ile ilk defa karşılaşmaktadır ve bu karşılaşmanın niteliği, bireylerin yaşam boyunca müziğe olan ilgi ve sevgilerinin temelini oluşturmaktadır. Müzik dersinin amaçlarına uygun olarak yürütülebilmesi için fiziksel ortamların sağlanmasının gerekliliğinden yola çıkarak araştırma, ilköğretim okullarında müzik dersine ilişkin öğrenme ortamlarının fiziksel durumlarını tespit etmek ve bu konuda öneriler sunmak amacıyla hazırlanmıştır. Araştırma, durum tespitine yönelik betimsel bir çalışmadır. Araştırma kapsamında, ilköğretim okullarında müzik dersinin sağlıklı bir şekilde yürütülebilmesi için gerekli fiziki koşulların olup olmadığını tespit etmek amacıyla araştırmacı tarafından anket formu hazırlanmış ve hazırlanan anket formu okul yöneticilerine uygulanmıştır. Araştırmanın evrenini, Akdeniz Bölgesi’nde bulunan şehirlerdeki toplam 2624 ilköğretim okulu oluşturmaktadır. Örneklem grubuna ise yine Akdeniz Bölgesi’ndeki tüm şehirleri kapsayacak şekilde tesadüfi olarak seçilmiş 440 ilköğretim okulu alınmıştır. Örneklem grubuna alınan ilköğretim okulu sayıları, bölgede bulunan her şehir için sahip olduğu ilköğretim okul sayısının %10’undan fazla olacak şekilde tasarlanmıştır. Araştırma sonucunda ilköğretim okullarında müzik derslerine ilişkin öğrenme ortamlarının yeterince sağlanamadığı tespit edilmiş ve bu konuya ilişkin öneriler sunulmuştur.
INTERNATIONAL SYMPOSIUM ON CHANGES AND NEW TRENDS IN EDUCATION, 2013
Öğrenciler, örgün müzik eğitimi ile ilk olarak ilkokullarda tanışmaktadır. Dolayısıyla mesleki ... more Öğrenciler, örgün müzik eğitimi ile ilk olarak ilkokullarda tanışmaktadır. Dolayısıyla mesleki eğitim kurumlarına yerleşene kadar süreçteki alacakları müzik eğitimi hakkındaki ilk fikirleri de bu dönemde oluşmaktadır. Ancak bu dönemde müzik eğitiminin sınıf öğretmenleri tarafından yürütülmesi uygulamada bazı güçlüklere neden olabilmektedir. Bu güçlüklerin aşılabilmesi amacıyla, başlangıç müzik eğitimine yönelik bazı yazılımlar geliştirilmiştir. Bu yazılımlardan birisi olan “Music Ace” programı temel müzik eğitimi ve işitme eğitimi alanında öğretmenlere kolaylık sağlamakta ve içinde barındırdığı animasyonlar ve görsellerle öğrencilerin derse karşı tutumlarını daha olumlu hale getirebilmektedir. Araştırmanın amacı, teknolojinin günümüzdeki eğitime yansımalarını kullanarak ilkokul müzik eğitiminde öğrencilerin derse karşı tutumlarına ve başarı düzeylerine katkı sağlamaktır. Bu amaçla ilkokul 2. Sınıf öğrencilerinden deney ve kontrol gurupları oluşturulmuştur. Bir ders saati boyunca sınıf öğretmenleri tarafından deney gurubuna Music Ace programı kullanılarak, kontrol gurubuna da geleneksel yöntemlerle müzik eğitimi verilmiştir. Bu süre sonunda öğrencilerin başarı düzeyleri Music Ace programında yer alan oyunlaştırılmış test sorularına göre puanlanmış ve başarı düzeyleri istatistiksel yöntemlerle karşılaştırılmıştır. Araştırma sonunda deney gurubunun başarı düzeylerinin kontrol gurubuna göre yüksek olduğu gözlenmiştir.
Günümüz dünyasında gelişen teknolojik yaşam ve sosyal medya hızla dünyayı etkisi altına alma... more Günümüz dünyasında gelişen teknolojik yaşam ve sosyal medya hızla dünyayı etkisi altına almaktadır. Bu
süreçte kültürler birbirinden etkilenmekte, kültürel ürünlerin birbirleriyle benzeşerek tarihsel özelliklerini ve
değerlerini yitirmesi kaçınılmaz hale gelmektedir. Küreselleşme de denilebilecek bu akım içerisinde milletlerin,
halkların dünya üzerinde varlığını sürdürebilmeleri için maddi gelişim ve gönencin yanı sıra, geleneklerini,
yaşamsal bilgi birikimlerini kültürel yapı ve özelliklerini sonraki kuşaklara aktarması gerekmektedir. Aktarılan
bu ürünler genellikle halkın kendine ait hissettiği ve içselleştirdiği, duygularıyla anlam yüklediği değerlerdir.
Bu kültürel değerlerin en önemli boyutlardan biri ise halk ezgileri – türkülerdir. Burdur yöresinin binlerce yıllık
geçmişinden gelen ve bu birikimle yoğrulan halk ezgilerinin de zaman içerisinde kaybolmadan olası en doğalyalın
halleriyle ortaya çıkarılması ve kayıt altına alınıp gelecek nesillere ulaştırılması kültürümüz açısından
büyük önem arz etmektedir.
Bu araştırmada, Burdur iline yönelik yapılan gerek kurumsal gerekse kişisel Türk Halk Müziği derleme
çalışmaları irdelenmiştir. Araştırmada, Burdur ilinde yapılan derleme çalışmaları özellikle Cumhuriyet’in ilk
dönemlerinde ülke genelinde yapılan ülke çalışmalardan ayrı değerlendirilemeyeceği için öncelikle Türkiye’deki
derleme çalışmalarına da değinilmiştir.
Araştırma sonucunda, Türkiye’nin en önemli halk müziği nota arşivi olan TRT Türk Halk Müziği repertuaGünümüz dünyasında gelişen teknolojik yaşam ve sosyal medya hızla dünyayı etkisi altına almaktadır. Bu
süreçte kültürler birbirinden etkilenmekte, kültürel ürünlerin birbirleriyle benzeşerek tarihsel özelliklerini ve
değerlerini yitirmesi kaçınılmaz hale gelmektedir. Küreselleşme de denilebilecek bu akım içerisinde milletlerin,
halkların dünya üzerinde varlığını sürdürebilmeleri için maddi gelişim ve gönencin yanı sıra, geleneklerini,
yaşamsal bilgi birikimlerini kültürel yapı ve özelliklerini sonraki kuşaklara aktarması gerekmektedir. Aktarılan
bu ürünler genellikle halkın kendine ait hissettiği ve içselleştirdiği, duygularıyla anlam yüklediği değerlerdir.
Bu kültürel değerlerin en önemli boyutlardan biri ise halk ezgileri – türkülerdir. Burdur yöresinin binlerce yıllık
geçmişinden gelen ve bu birikimle yoğrulan halk ezgilerinin de zaman içerisinde kaybolmadan olası en doğalyalın
halleriyle ortaya çıkarılması ve kayıt altına alınıp gelecek nesillere ulaştırılması kültürümüz açısından
büyük önem arz etmektedir.
Bu araştırmada, Burdur iline yönelik yapılan gerek kurumsal gerekse kişisel Türk Halk Müziği derleme
çalışmaları irdelenmiştir. Araştırmada, Burdur ilinde yapılan derleme çalışmaları özellikle Cumhuriyet’in ilk
dönemlerinde ülke genelinde yapılan ülke çalışmalardan ayrı değerlendirilemeyeceği için öncelikle Türkiye’deki
derleme çalışmalarına da değinilmiştir.
Araştırma sonucunda, Türkiye’nin en önemli halk müziği nota arşivi olan TRT Türk Halk Müziği repertuarında
yer alan Burdur’a ait eserler, TRT Türk Halk Müziği repertuarında olmayan ancak Burdur’da
yayımlanmış yerel basılı kaynaklardaki eserler ve yörede halk kültürüne gönül verenlerin kendi imkânlarıyla
yaptıkları derlemeler incelenmiştir. Araştırmada ayrıca, 2013-2015 yılları arasında Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi
Bilimsel Araştırmalar Koordinatörlüğü bünyesinde gerçekleştirilen son güncel derleme çalışmalarının
sonuçlarından da yararlanılmıştır.
Giriş
İnsan varoluşundan bugüne kültürel olarak sürekli değişmiş, bilgi, birikim ve yaşamsal deneyimlerinirında
yer alan Burdur’a ait eserler, TRT Türk Halk Müziği repertuarında olmayan ancak Burdur’da
yayımlanmış yerel basılı kaynaklardaki eserler ve yörede halk kültürüne gönül verenlerin kendi imkânlarıyla
yaptıkları derlemeler incelenmiştir. Araştırmada ayrıca, 2013-2015 yılları arasında Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi
Bilimsel Araştırmalar Koordinatörlüğü bünyesinde gerçekleştirilen son güncel derleme çalışmalarının
sonuçlarından da yararlanılmıştır.
Bu çalışmanın amacı, Eğitim Fakültelerine bağlı Müzik Eğitimi Anabilim Dallarında
MİOY dersinin... more Bu çalışmanın amacı, Eğitim Fakültelerine bağlı Müzik Eğitimi Anabilim Dallarında MİOY dersinin müziksel okuma (solfej) boyutunda eğitim-öğretimi olumlu yönde etkileyecek güvenilir, geçerli ve kullanışlı bir performans testi geliştirmektir. Araştırmanın temellendirilmesi için ilgili literatür taranarak belgesel tarama modeli kullanılmıştır. Araştırma Müzik Eğitimi Anabilim Dallarında MİOY dersinin müziksel okuma sınavlarında geçerli, güvenilir ve kullanışlı bir ölçme aracının geliştirilerek kullanılmasının sağlanması bakımından betimsel niteliktedir. Araştırma kapsamında, MİOY dersi öğretim programı incelenip ilgili literatür taranarak müziksel okuma performansını ölçmeye yönelik hedef davranış listesi oluşturulmuş ve belirlenen hedef davranışlar için alan uzmanlarının da görüşlerine başvurulmuştur. Bu hedef davranışlar doğrultusunda oluşturulan performans testinde her bir maddeye ait önem derecelerini belirten katsayıların belirlenmesi için MİOY dersi öğretim elemanlarına anket uygulanmıştır. Katsayıların belirlenmesinden sonra oluşturulan performans testinin güvenirlik ve geçerlik sınamaları için 2 farklı üniversitenin Müzik Eğitimi Anabilim Dallarında yapılan ilk uygulamaya 5 MİOY dersi öğretim elemanı ve 136 öğrenci katılmıştır. Güvenirlik ve geçerlik durumlarının sağlanmasından sonra, performans testinin uygulanabilirliğinin sınanması ve performans testi hakkında MİOY dersi öğretim elemanlarının görüşlerinin alınması için yapılan ikinci uygulamaya 9 farklı üniversiteden 14 öğretim elemanı ve 430 öğrenci katılmıştır. Araştırma kapsamında geliştirilen ölçme aracının güvenirlik katsayısı .91 olarak saptanmış ve istatistiksel anlamlılık düzeyi .01 olarak belirlenmiştir. Araştırma sonucunda müziksel okuma performansını ölçmeye yönelik geçerli, güvenilir ve kullanışlı bir performans testi geliştirilmiştir.
Araştırma; müziksel işitme becerisinin ölçülmesine yönelik bir
test geliştirilmesi bakımından b... more Araştırma; müziksel işitme becerisinin ölçülmesine yönelik bir test geliştirilmesi bakımından betimsel niteliktedir. Ayrıca geliştirilen ölçme aracının kullanışlılığına ilişkin öğretmen görüşlerinin alınması ve yorumlanması aşamasında, elde edilen verilen çözümlenmesi bakımından nitel araştırma yöntemine de başvurulmuştur. Araştırma kapsamında geliştirilen müziksel işitme testi için alan uzmanlarının da görüşleri alınarak kırk soru hazırlanmıştır. Hazırlanan sorular ses, aralık, ezgi ve ritim karşılaştırmalarına dayanmaktadır. Hazırlanan sorularla birlikte bir ses kaydı oluşturulmuş ve öğrencilere önceden hazırlanan cevap kağıtları dağıtılmıştır. Hazırlanan testin süresi 15.09 dakikadır. Uygulama sonrasında elde edilen verilerle testin geçerlik ve güvenirlik sınamaları yapılmıştır. Ayrıca kullanışlılığının tespit edilmesi içinde uygulamaya eşlik eden müzik öğretmenlerinin görüşleri alınmıştır. Araştırma sonucunda 13-15 yaş aralığındaki çocukların müziksel işitme becerilerini ölçmeye yönelik geçerli, güvenilir ve kullanışlı bir test geliştirilmiştir.
International Journal of Social Sciences and Education Research, 2016
Temel olarak “işitme” kavramı insan kulağının ne kadar sağlıklı çalıştığını açıklar. “Müziksel İ... more Temel olarak “işitme” kavramı insan kulağının ne kadar sağlıklı çalıştığını açıklar. “Müziksel İşitme” kavramını ise, insanın duyduğu sesleri algılama süreci olarak açıklamak mümkündür. Müziksel işitme, her ne kadar bilişsel bir süreç olarak değerlendirilse de, sesin oluşumu, insan beynine iletilmesi, insan beyni tarafından algılanması ve yorumlanması bakımından fiziksel bir süreçtir. Bu çalışmanın amacı müziksel işitme kavramını somut bir şekilde açıklayarak, müzik eğitiminde soyut kavramların öğretilmesinde yaşanılan sorunların çözülmesi ve bu yolla daha kalıcı bir müziksel işitme eğitimi sağlanmasına katkı sağlamaktır. Bu amaca yönelik olarak sesin oluşumu, beynimizin sesi nasıl işittiği, işittiği sesleri nasıl algıladığı ve algıladığı sesleri nasıl yorumladığı araştırılmıştır. Araştırma betimsel bir çalışma olup elde edilen bulgulara ilgili literatür taranarak ulaşılmıştır. Araştırma sonucunda sesin oluşumu ve algılanma süreci somut kavramlarla ortaya konmuştur.
Abant İzzet Baysal Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 2017
Ortaöğretim müzik derslerinde şarkı öğretimi esnasında ders kitaplarında kullanılan dağarcık, ağ... more Ortaöğretim müzik derslerinde şarkı öğretimi esnasında ders kitaplarında kullanılan dağarcık, ağırlıklı olarak makamsal çocuk şarkılarından oluşmaktadır. Ancak öğrencilerin gerek yaşam biçimleri gerekse etkileşim içinde oldukları popüler kültür nedeniyle halk müziği kültüründen ve dolayısıyla halk müziklerinden uzaklaşmış olmaları motivasyon düzeyinde olumsuz etkiler yaratmaktadır. Bu bağlamda araştırmanın amacı, ortaokullarda müzik eğitiminin şarkı öğretimi boyutunda popüler müzik formlarının ve eşliklerinin kullanılmasının müzik derslerine olumlu veya olumsuz etkilerini, müzik öğretmeni adaylarının görüşlerine dayalı olarak tespit etmektir. Araştırma durum tespitine yönelik betimsel bir çalışmadır. Ayrıca verilerin toplanması ve elde edilen verilerin yorumlanması bakımından nitel bir çalışmadır. Çalışma grubunu 2015-2016 eğitim öğretim yılında Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Müzik Eğitimi ABD Okul Deneyimi dersine devam eden son sınıf öğrencileri oluşturmaktadır. Araştırmanın amacına yönelik olarak öncelikle ortaokullarda uygulanmak üzere araştırmacılar tarafından seçilen, popüler müzik formlarında bestelenmiş dört çocuk şarkısına popüler müzik armonisi ve enstrümanları kullanılarak eşlikler hazırlanmıştır. Daha sonra Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Müzik Eğitimi ABD’da lisans öğrenimi gören dördüncü sınıf öğrencilerine Öğretmenlik Uygulaması derslerinde, hem bu eşlikler ve şarkılarla hem de öğretmen kılavuz kitabında yer alan çocuk şarkıları ile şarkı öğretimi yaptırılmıştır. Uygulama sonunda sözlü mülakat yoluyla müzik öğretmeni adaylarının görüşleri alınmıştır. Araştırma sonucunda öğrencilerin şarkı söyleme becerilerinde olumlu yönde değişimler gözlenmiştir.
Pamukkale Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 2015
Bu çalışmanın amacı müzik öğretmeni adaylarının notayla ve akor şifreleriyle deşifre olarak eşli... more Bu çalışmanın amacı müzik öğretmeni adaylarının notayla ve akor şifreleriyle deşifre olarak eşlik yapabilme becerilerini karşılaştırarak, karşılaşılan eşlik problemlerinin aşılmasına katkı sağlamaktır. Araştırma deneysel bir çalışmadır. Araştırmacılar tarafından hazırlanan ve zorluk seviyelerine göre eşleştirilen 10 adet ezginin 5 tanesinde akor şifreleri yazılıp diğer 5 tanesinde de akorlar dizek üzerinde notalarla gösterilerek Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Müzik Eğitimi ABD 3. ve 4. Sınıf öğrencilerinden oluşan 40 kişilik çalışma gurubuna deşifre olarak çaldırılıp görüntülü ve sesli kayıt yapılmıştır. Daha sonra öğrencilerin başarı durumları yapılan kayıtlar izlenerek dört boyut üzerinden puanlanmıştır. Elde edilen başarı puanları arasında “U Testi” ile anlamlı farklılık aranmıştır. Araştırma sonucunda öğrencilerin deşifre eşlik yapabilme başarı puanlarının akor şifreleri kullanıldığında daha yüksek olduğu tespit edilmiştir.
This study aims to identify whether the use of popular music in teaching song creates a significa... more This study aims to identify whether the use of popular music in teaching song creates a significant difference in attitudes of middle school students to music lessons. “Pretest-posttest design” from experimental models was used. The experimental and control groups consists of 8 classes of continuing education from four different middle schools in Burdur province which were selected randomly. The music lesson attitude scale was used for both groups by the researchers before the experiment. The “syncopation/off-beat” topic chosen by the researchers was taught to the experiment and control groups for four weeks. While the song teaching related to the topic was taught traditionally to the control group, examples of songs from Turkish pop music chosen by the researchers were taught to the experimental group using prepared karaoke recordings. After the experiment, the music lesson attitude scale was applied to both groups again by the researchers, and an attempt was made to identify whether there was a significant difference in the attitudes of the students to music lessons. The research concluded that the use of popular music examples in song learning caused a general increase in attitudes of students to music lessons. Additionally, when the differences in mean attitude points for items are examined students had more enjoyment from music lessons where pop music samples were used for song learning. It was identified that their motivation for the lesson and their desire to participate in activities in class and outside of class increased.
This study, with the aim of identifying the predictive power of the five-factor personality trait... more This study, with the aim of identifying the predictive power of the five-factor personality traits of music teacher candidates on individual instrument performance anxiety, was designed according to the relational screening model. The study population was students attending the Music Education branch of Fine Arts Education Departments in Educational Faculties in Turkey with the sample comprising 256 students attending the Music Education branch of Mehmet Akif Ersoy University, Pamukkale University and Muğla Sıtkı Koçman University during the 2016-2017 academic year. For data collection in the study, the Individual Instrument Performance Test Anxiety Scale developed by Dalkıran et al. (2014) and the Adjective-based Personality Test developed by Bacanlı et al. (2009) according to the five factor concept were used. Correlation analysis was performed to test whether there was a significant correlation between the individual instrument performance anxiety of students and the five factor personality traits. Additionally, to determine the predictive power of the five factor personality traits on individual instrument test performance anxiety of Music Education branch students, standard multiple regression analysis was performed. Data were tested at the significance level of 0.05. According to the obtained data, it can be said there is a significant correlation between the individual instrument performance anxiety levels and the five factor personality traits of Music Education branch students. A positive and high level relationship was identified between performance anxiety levels and the five factor personality trait of emotional balance/neuroticism, while there was no correlation with agreeableness and performance anxiety level. Extraversion and openness to experience had a negative correlation with performance anxiety level, while there was a positive correlation observed between conscientiousness and performance anxiety. The five factor personality traits of emotional balance/neuroticism and conscientiousness positively and significantly predicted performance anxiety, while extraversion negatively and significantly predicted performance anxiety level. Contrarily, openness to experience and agreeableness were not identified to significantly predict performance anxiety level.
The Turkish Online Journal of Educational Technology, 2011
This experimental study was done to see if using computer supported notation and vocalization pro... more This experimental study was done to see if using computer supported notation and vocalization program for teaching songs instead of using block flute accompanied song teaching has any significant effect on students’ singing behavior. The study group is composed of the 5th, 6th and 7th graders of 2008-2009 educational term in T.O.K.. Yahya Kemal Beyatl Primary School, Türkiye Yardmsevenler Dernei Primary School and Turan Primary School in Burdur province. The song titled “Bir Dünya Brakn” was taught to randomly chosen pilot group of 5th, 6th and 7th graders accompanied by block flute and it was also taught to the experimental group accompanied by notation and vocalization program written in the stringed orchestra using aural-song teaching method for 10 minutes, then the students sang the song without any accompaniment one by one and these were recorded in the tape. In these recordings, the success rate of the experimental and pilot groups were evaluated separately by three experts in terms of singing the song in accordance with its melody, singing the song in accordance with its rhythm, singing the lay of the song in accordance with its rhythm, singing the song in accordance with its intonation and singing the song as a whole. The data were processed in the SPSS program, frequency was used to get the means and t-test was used to see the success differentiation between the two groups. When the data were analyzed, it was concluded that the experimental group had a higher level of success in all the five dimensions mentioned above. In the result of the study, it can be argued that teaching songs accompanied by multi-sound written in notation and vocalization program will bring a new aspect to music teaching, contributing easy application and higher success rate. Keywords: Education Technology, Music Education, Song Teaching,
Pamukkale Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 2018
Özet Müzik öğretmeni yetiştiren kurumlarda, müzik öğretmeni adaylarına eşlik yapabilme becerileri... more Özet Müzik öğretmeni yetiştiren kurumlarda, müzik öğretmeni adaylarına eşlik yapabilme becerileri kazandırmaya yönelik dersler, eşlikte kullanacakları temel çalgı olan ve sekiz dönem boyunca devam eden piyano derslerinin yanı sıra üçüncü dönemden itibaren başlayan ve dört dönem boyunca süren armoni –kontrpuan-eşlik dersi ile başlamaktadır. Daha sonra dördüncü dönemde okutulan elektronik org eğitimi ve beşinci yarıyılda eşlik çalma dersleri ile de pekiştirilmektedir. Ancak ilgili araştırmalarda da sıkça belirtildiği gibi öğrencilerin piyano dersi ile ilgili çalışmaları gerek lisans öğretim programı içeriği gerekse öğretim elemanlarının farklı şekilde yönlendirmesi sonucunda eşlik çalmayla ilgili çalışmalardan farklı bir boyutta yürütülmektedir. Konuyla ilgili yapılan çalışmalar incelendiğinde Müzik öğretmenliği Lisans Öğretim Programında eşlik çalabilme becerisini kazandırmaya yönelik hedeflere ulaşmakta çeşitli güçlükler yaşandığı tespit edilmiştir. Bu güçlüklerin, gerek ders içerikleri gerekse derslerin uygulanma biçimleri nedeniyle ortaya çıkması, tüm bu çalışmaların genel değerlendirilmesi ve ana temalarına vurgu yapan böyle bir çalışmanın yapılmasının gerekliliğini oluşturmuştur. Bu bağlamda araştırmanın amacı, eşlik yapabilme becerisi ile ilgili derslerin işleyişindeki aksaklıkların ve nedenlerinin sistematik derleme metodu ile ortaya konması ve bu sorunlara çözüm önerileri getirilmesidir. Araştırma kapsamında " müzik öğretmeni yetiştiren kurumlarda piyano ile eşlikleme becerilerinin kazandırılmasında karşılaşılan problemler nelerdir " ? sorusuna yanıt aranmıştır. Bu problemleri tespit edebilmek için ilgili yayınlar sistematik derleme metoduna uygun olarak irdelenmiş ve tespit edilen sorunlar sınıflandırılıp analiz edilerek çözüm önerileri sunulmuştur. Abstract Lessons are given to gain the ability to accompany in music teacher training institutions start with piano continuing for eight semesters that is a main instrument in accompany. Also there are harmony – counterpoint – accompaniment lessons continuing for four semesters. It is also reinforced by electronic org education in the fourth semester and accompaniment lessons in the fifth semester. However, as mentioned frequently in the related researches, the studies about the students' piano lessons are carried out on a different scale from the works related to the accompaniment play as a result of the instructional contents of the undergraduate curriculum. It has been determined that there are various difficulties in achieving the goals of giving the ability to play accompaniment in the music teacher education program. These difficulties arise because of the content of the course and the way in which the lessons are applied, the general evaluation of all these studies and the necessity of such an emphasis on the main themes. In this context, the aim of the research is to reveal the causes and causes of the failure of the courses related to the ability to companion by systematic compilation method and to suggest solutions for these problems. Within the scope of the research, what are the problems encountered in acquiring the ability to accompany the piano with the institutions that produce music education? The answer was searched. In order to identify these problems, related publications are examined in accordance with the systematic compilation method and problems identified are presented and analyzed and solution proposals are presented.
ERZİNCAN ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ DERGİSİ, 2011
Viyolanın yaylı bir çalgı olarak, çok eski dönemlerden bu yana var olmasına karşın günümüzde, ... more Viyolanın yaylı bir çalgı olarak, çok eski dönemlerden bu yana var olmasına karşın günümüzde, viyola eğitiminde, tercih edilirlik ve repertuar çeşitliliği açısından sorunlar yaşandığı gözlenmektedir. Bu sorunların çözümüne yardımcı olması amacıyla yapılan bu çalışmada literatür taraması ile notasına ulaşılabilen 47 adet viyola eserinin, uzman görüşlerine dayalı olarak zorluk derecelerine göre sınıflandırılması yapılmıştır. Bu sınıflandırma, öğrencilerin farklı hazır bulunuşluk ve beceri düzeyleri göz önünde bulundurularak başlangıç, orta ve ileri olarak üç gurupta ele alınmıştır. Başlangıç düzeyinde 9 adet eser, orta düzeyde 25 ve ileri düzeyde de 10 eser belirlenmiştir.
Araştırmada, viyola öğretiminde en çok kullanılan etüt kitaplarından Ayfer Tanrıverdi Viyola Met... more Araştırmada, viyola öğretiminde en çok kullanılan etüt kitaplarından Ayfer Tanrıverdi Viyola Metodu-III’ te yer alan Grünwald’a ait 5 numaralı etüdün analizi yapılarak analitik bir yaklaşımla irdelenmiştir. Etüt içinde karşılaşılan teknik güçlükler belirlenerek bu güçlükleri aşmaya yardımcı olmak için teknik çalışmalar hazırlanmıştır. Bu ve benzer çalışmaların viyola öğretiminde kullanılan diğer etütlerin çalışma sürecinde de etkili olacağı ve örnek teşkil edeceği düşünülmüştür.
Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 2010
Toplumların kültürel özellikleri incelendiğinde, kültürün gelişimi aşamalarında müziğin öne... more Toplumların kültürel özellikleri incelendiğinde, kültürün gelişimi aşamalarında müziğin önemli bir alan oluşturduğu ve her toplumun kendine özgü bir müziksel birikimi olduğu gözlenmektedir. Dolayısıyla belli bir çevreye do"an insanın gelişiminde de bu birikimin etkili olduğu düşünülmektedir. Genel gelişim sürecinde gözlenen birçok özelliğin, benzer şekilde müziksel gelişim için de geçerli olmasından dolayı, ilkeleri ve dönemleri bakımından müziksel gelişim, genel gelişimden ba"ımsız olarak dü#ünülemez. Müziksel gelişimin tanımı, dönemleri ve ilkelerini kavramak, sanat eğitiminin bir boyutu olan müzik e"itimi açısından oldukça önemlidir. Okul öncesi dönemde ve ilköğretim çağında, öğrencilerin ö"renme biçimleri ve kapasiteleri farklılıklar göstermektedir. Doğru müziksel öğrenmenin gerçekleşebilmesi için, çocukların içinde bulundu"u müziksel geli#im döneminin özellikleri dikkate alınmalı, müziksel gelişim ilkeleri do"rultusunda ö"renme ortamları ve kullanılacak müzik öğretim yöntemleri özenle seçilmelidir. Araştırma, literatür taramasına dayalı betimsel bir çalışmadır. Ülkemiz müzik eğitiminde, müziksel gelişim dönem ve ilkelerinin henüz yeterince irdelenmemiş olmasından yola çıkılarak hazırlanan bu çalışma, genel gelişim süreci içerisinde önemli bir yere sahip olan müziksel geli#imin anla#ılması, dönem ve ilkelerinin dikkate alınarak öğretim programlarının hazırlanmasına yardımcı olması bakımından önem taşımaktadır.
Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 2011
Toplumların sanatsal düzeyinin daha yüksek seviyeye için ilköğretim döneminde nitelikli bir mü... more Toplumların sanatsal düzeyinin daha yüksek seviyeye için ilköğretim döneminde nitelikli bir müzik eğitiminin verilmesi büyük önem taşımaktadır. İlköğretim sürecinde öğrenciler, eğitim müziği ile ilk defa karşılaşmaktadır ve bu karşılaşmanın niteliği, bireylerin yaşam boyunca müziğe olan ilgi ve sevgilerinin temelini oluşturmaktadır. Müzik dersinin amaçlarına uygun olarak yürütülebilmesi için fiziksel ortamların sağlanmasının gerekliliğinden yola çıkarak araştırma, ilköğretim okullarında müzik dersine ilişkin öğrenme ortamlarının fiziksel durumlarını tespit etmek ve bu konuda öneriler sunmak amacıyla hazırlanmıştır. Araştırma, durum tespitine yönelik betimsel bir çalışmadır. Araştırma kapsamında, ilköğretim okullarında müzik dersinin sağlıklı bir şekilde yürütülebilmesi için gerekli fiziki koşulların olup olmadığını tespit etmek amacıyla araştırmacı tarafından anket formu hazırlanmış ve hazırlanan anket formu okul yöneticilerine uygulanmıştır. Araştırmanın evrenini, Akdeniz Bölgesi’nde bulunan şehirlerdeki toplam 2624 ilköğretim okulu oluşturmaktadır. Örneklem grubuna ise yine Akdeniz Bölgesi’ndeki tüm şehirleri kapsayacak şekilde tesadüfi olarak seçilmiş 440 ilköğretim okulu alınmıştır. Örneklem grubuna alınan ilköğretim okulu sayıları, bölgede bulunan her şehir için sahip olduğu ilköğretim okul sayısının %10’undan fazla olacak şekilde tasarlanmıştır. Araştırma sonucunda ilköğretim okullarında müzik derslerine ilişkin öğrenme ortamlarının yeterince sağlanamadığı tespit edilmiş ve bu konuya ilişkin öneriler sunulmuştur.
INTERNATIONAL SYMPOSIUM ON CHANGES AND NEW TRENDS IN EDUCATION, 2013
Öğrenciler, örgün müzik eğitimi ile ilk olarak ilkokullarda tanışmaktadır. Dolayısıyla mesleki ... more Öğrenciler, örgün müzik eğitimi ile ilk olarak ilkokullarda tanışmaktadır. Dolayısıyla mesleki eğitim kurumlarına yerleşene kadar süreçteki alacakları müzik eğitimi hakkındaki ilk fikirleri de bu dönemde oluşmaktadır. Ancak bu dönemde müzik eğitiminin sınıf öğretmenleri tarafından yürütülmesi uygulamada bazı güçlüklere neden olabilmektedir. Bu güçlüklerin aşılabilmesi amacıyla, başlangıç müzik eğitimine yönelik bazı yazılımlar geliştirilmiştir. Bu yazılımlardan birisi olan “Music Ace” programı temel müzik eğitimi ve işitme eğitimi alanında öğretmenlere kolaylık sağlamakta ve içinde barındırdığı animasyonlar ve görsellerle öğrencilerin derse karşı tutumlarını daha olumlu hale getirebilmektedir. Araştırmanın amacı, teknolojinin günümüzdeki eğitime yansımalarını kullanarak ilkokul müzik eğitiminde öğrencilerin derse karşı tutumlarına ve başarı düzeylerine katkı sağlamaktır. Bu amaçla ilkokul 2. Sınıf öğrencilerinden deney ve kontrol gurupları oluşturulmuştur. Bir ders saati boyunca sınıf öğretmenleri tarafından deney gurubuna Music Ace programı kullanılarak, kontrol gurubuna da geleneksel yöntemlerle müzik eğitimi verilmiştir. Bu süre sonunda öğrencilerin başarı düzeyleri Music Ace programında yer alan oyunlaştırılmış test sorularına göre puanlanmış ve başarı düzeyleri istatistiksel yöntemlerle karşılaştırılmıştır. Araştırma sonunda deney gurubunun başarı düzeylerinin kontrol gurubuna göre yüksek olduğu gözlenmiştir.
Günümüz dünyasında gelişen teknolojik yaşam ve sosyal medya hızla dünyayı etkisi altına alma... more Günümüz dünyasında gelişen teknolojik yaşam ve sosyal medya hızla dünyayı etkisi altına almaktadır. Bu
süreçte kültürler birbirinden etkilenmekte, kültürel ürünlerin birbirleriyle benzeşerek tarihsel özelliklerini ve
değerlerini yitirmesi kaçınılmaz hale gelmektedir. Küreselleşme de denilebilecek bu akım içerisinde milletlerin,
halkların dünya üzerinde varlığını sürdürebilmeleri için maddi gelişim ve gönencin yanı sıra, geleneklerini,
yaşamsal bilgi birikimlerini kültürel yapı ve özelliklerini sonraki kuşaklara aktarması gerekmektedir. Aktarılan
bu ürünler genellikle halkın kendine ait hissettiği ve içselleştirdiği, duygularıyla anlam yüklediği değerlerdir.
Bu kültürel değerlerin en önemli boyutlardan biri ise halk ezgileri – türkülerdir. Burdur yöresinin binlerce yıllık
geçmişinden gelen ve bu birikimle yoğrulan halk ezgilerinin de zaman içerisinde kaybolmadan olası en doğalyalın
halleriyle ortaya çıkarılması ve kayıt altına alınıp gelecek nesillere ulaştırılması kültürümüz açısından
büyük önem arz etmektedir.
Bu araştırmada, Burdur iline yönelik yapılan gerek kurumsal gerekse kişisel Türk Halk Müziği derleme
çalışmaları irdelenmiştir. Araştırmada, Burdur ilinde yapılan derleme çalışmaları özellikle Cumhuriyet’in ilk
dönemlerinde ülke genelinde yapılan ülke çalışmalardan ayrı değerlendirilemeyeceği için öncelikle Türkiye’deki
derleme çalışmalarına da değinilmiştir.
Araştırma sonucunda, Türkiye’nin en önemli halk müziği nota arşivi olan TRT Türk Halk Müziği repertuaGünümüz dünyasında gelişen teknolojik yaşam ve sosyal medya hızla dünyayı etkisi altına almaktadır. Bu
süreçte kültürler birbirinden etkilenmekte, kültürel ürünlerin birbirleriyle benzeşerek tarihsel özelliklerini ve
değerlerini yitirmesi kaçınılmaz hale gelmektedir. Küreselleşme de denilebilecek bu akım içerisinde milletlerin,
halkların dünya üzerinde varlığını sürdürebilmeleri için maddi gelişim ve gönencin yanı sıra, geleneklerini,
yaşamsal bilgi birikimlerini kültürel yapı ve özelliklerini sonraki kuşaklara aktarması gerekmektedir. Aktarılan
bu ürünler genellikle halkın kendine ait hissettiği ve içselleştirdiği, duygularıyla anlam yüklediği değerlerdir.
Bu kültürel değerlerin en önemli boyutlardan biri ise halk ezgileri – türkülerdir. Burdur yöresinin binlerce yıllık
geçmişinden gelen ve bu birikimle yoğrulan halk ezgilerinin de zaman içerisinde kaybolmadan olası en doğalyalın
halleriyle ortaya çıkarılması ve kayıt altına alınıp gelecek nesillere ulaştırılması kültürümüz açısından
büyük önem arz etmektedir.
Bu araştırmada, Burdur iline yönelik yapılan gerek kurumsal gerekse kişisel Türk Halk Müziği derleme
çalışmaları irdelenmiştir. Araştırmada, Burdur ilinde yapılan derleme çalışmaları özellikle Cumhuriyet’in ilk
dönemlerinde ülke genelinde yapılan ülke çalışmalardan ayrı değerlendirilemeyeceği için öncelikle Türkiye’deki
derleme çalışmalarına da değinilmiştir.
Araştırma sonucunda, Türkiye’nin en önemli halk müziği nota arşivi olan TRT Türk Halk Müziği repertuarında
yer alan Burdur’a ait eserler, TRT Türk Halk Müziği repertuarında olmayan ancak Burdur’da
yayımlanmış yerel basılı kaynaklardaki eserler ve yörede halk kültürüne gönül verenlerin kendi imkânlarıyla
yaptıkları derlemeler incelenmiştir. Araştırmada ayrıca, 2013-2015 yılları arasında Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi
Bilimsel Araştırmalar Koordinatörlüğü bünyesinde gerçekleştirilen son güncel derleme çalışmalarının
sonuçlarından da yararlanılmıştır.
Giriş
İnsan varoluşundan bugüne kültürel olarak sürekli değişmiş, bilgi, birikim ve yaşamsal deneyimlerinirında
yer alan Burdur’a ait eserler, TRT Türk Halk Müziği repertuarında olmayan ancak Burdur’da
yayımlanmış yerel basılı kaynaklardaki eserler ve yörede halk kültürüne gönül verenlerin kendi imkânlarıyla
yaptıkları derlemeler incelenmiştir. Araştırmada ayrıca, 2013-2015 yılları arasında Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi
Bilimsel Araştırmalar Koordinatörlüğü bünyesinde gerçekleştirilen son güncel derleme çalışmalarının
sonuçlarından da yararlanılmıştır.
Bu çalışmanın amacı, Eğitim Fakültelerine bağlı Müzik Eğitimi Anabilim Dallarında
MİOY dersinin... more Bu çalışmanın amacı, Eğitim Fakültelerine bağlı Müzik Eğitimi Anabilim Dallarında MİOY dersinin müziksel okuma (solfej) boyutunda eğitim-öğretimi olumlu yönde etkileyecek güvenilir, geçerli ve kullanışlı bir performans testi geliştirmektir. Araştırmanın temellendirilmesi için ilgili literatür taranarak belgesel tarama modeli kullanılmıştır. Araştırma Müzik Eğitimi Anabilim Dallarında MİOY dersinin müziksel okuma sınavlarında geçerli, güvenilir ve kullanışlı bir ölçme aracının geliştirilerek kullanılmasının sağlanması bakımından betimsel niteliktedir. Araştırma kapsamında, MİOY dersi öğretim programı incelenip ilgili literatür taranarak müziksel okuma performansını ölçmeye yönelik hedef davranış listesi oluşturulmuş ve belirlenen hedef davranışlar için alan uzmanlarının da görüşlerine başvurulmuştur. Bu hedef davranışlar doğrultusunda oluşturulan performans testinde her bir maddeye ait önem derecelerini belirten katsayıların belirlenmesi için MİOY dersi öğretim elemanlarına anket uygulanmıştır. Katsayıların belirlenmesinden sonra oluşturulan performans testinin güvenirlik ve geçerlik sınamaları için 2 farklı üniversitenin Müzik Eğitimi Anabilim Dallarında yapılan ilk uygulamaya 5 MİOY dersi öğretim elemanı ve 136 öğrenci katılmıştır. Güvenirlik ve geçerlik durumlarının sağlanmasından sonra, performans testinin uygulanabilirliğinin sınanması ve performans testi hakkında MİOY dersi öğretim elemanlarının görüşlerinin alınması için yapılan ikinci uygulamaya 9 farklı üniversiteden 14 öğretim elemanı ve 430 öğrenci katılmıştır. Araştırma kapsamında geliştirilen ölçme aracının güvenirlik katsayısı .91 olarak saptanmış ve istatistiksel anlamlılık düzeyi .01 olarak belirlenmiştir. Araştırma sonucunda müziksel okuma performansını ölçmeye yönelik geçerli, güvenilir ve kullanışlı bir performans testi geliştirilmiştir.
Araştırma; müziksel işitme becerisinin ölçülmesine yönelik bir
test geliştirilmesi bakımından b... more Araştırma; müziksel işitme becerisinin ölçülmesine yönelik bir test geliştirilmesi bakımından betimsel niteliktedir. Ayrıca geliştirilen ölçme aracının kullanışlılığına ilişkin öğretmen görüşlerinin alınması ve yorumlanması aşamasında, elde edilen verilen çözümlenmesi bakımından nitel araştırma yöntemine de başvurulmuştur. Araştırma kapsamında geliştirilen müziksel işitme testi için alan uzmanlarının da görüşleri alınarak kırk soru hazırlanmıştır. Hazırlanan sorular ses, aralık, ezgi ve ritim karşılaştırmalarına dayanmaktadır. Hazırlanan sorularla birlikte bir ses kaydı oluşturulmuş ve öğrencilere önceden hazırlanan cevap kağıtları dağıtılmıştır. Hazırlanan testin süresi 15.09 dakikadır. Uygulama sonrasında elde edilen verilerle testin geçerlik ve güvenirlik sınamaları yapılmıştır. Ayrıca kullanışlılığının tespit edilmesi içinde uygulamaya eşlik eden müzik öğretmenlerinin görüşleri alınmıştır. Araştırma sonucunda 13-15 yaş aralığındaki çocukların müziksel işitme becerilerini ölçmeye yönelik geçerli, güvenilir ve kullanışlı bir test geliştirilmiştir.
International Journal of Social Sciences and Education Research, 2016
Temel olarak “işitme” kavramı insan kulağının ne kadar sağlıklı çalıştığını açıklar. “Müziksel İ... more Temel olarak “işitme” kavramı insan kulağının ne kadar sağlıklı çalıştığını açıklar. “Müziksel İşitme” kavramını ise, insanın duyduğu sesleri algılama süreci olarak açıklamak mümkündür. Müziksel işitme, her ne kadar bilişsel bir süreç olarak değerlendirilse de, sesin oluşumu, insan beynine iletilmesi, insan beyni tarafından algılanması ve yorumlanması bakımından fiziksel bir süreçtir. Bu çalışmanın amacı müziksel işitme kavramını somut bir şekilde açıklayarak, müzik eğitiminde soyut kavramların öğretilmesinde yaşanılan sorunların çözülmesi ve bu yolla daha kalıcı bir müziksel işitme eğitimi sağlanmasına katkı sağlamaktır. Bu amaca yönelik olarak sesin oluşumu, beynimizin sesi nasıl işittiği, işittiği sesleri nasıl algıladığı ve algıladığı sesleri nasıl yorumladığı araştırılmıştır. Araştırma betimsel bir çalışma olup elde edilen bulgulara ilgili literatür taranarak ulaşılmıştır. Araştırma sonucunda sesin oluşumu ve algılanma süreci somut kavramlarla ortaya konmuştur.
Abant İzzet Baysal Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 2017
Ortaöğretim müzik derslerinde şarkı öğretimi esnasında ders kitaplarında kullanılan dağarcık, ağ... more Ortaöğretim müzik derslerinde şarkı öğretimi esnasında ders kitaplarında kullanılan dağarcık, ağırlıklı olarak makamsal çocuk şarkılarından oluşmaktadır. Ancak öğrencilerin gerek yaşam biçimleri gerekse etkileşim içinde oldukları popüler kültür nedeniyle halk müziği kültüründen ve dolayısıyla halk müziklerinden uzaklaşmış olmaları motivasyon düzeyinde olumsuz etkiler yaratmaktadır. Bu bağlamda araştırmanın amacı, ortaokullarda müzik eğitiminin şarkı öğretimi boyutunda popüler müzik formlarının ve eşliklerinin kullanılmasının müzik derslerine olumlu veya olumsuz etkilerini, müzik öğretmeni adaylarının görüşlerine dayalı olarak tespit etmektir. Araştırma durum tespitine yönelik betimsel bir çalışmadır. Ayrıca verilerin toplanması ve elde edilen verilerin yorumlanması bakımından nitel bir çalışmadır. Çalışma grubunu 2015-2016 eğitim öğretim yılında Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Müzik Eğitimi ABD Okul Deneyimi dersine devam eden son sınıf öğrencileri oluşturmaktadır. Araştırmanın amacına yönelik olarak öncelikle ortaokullarda uygulanmak üzere araştırmacılar tarafından seçilen, popüler müzik formlarında bestelenmiş dört çocuk şarkısına popüler müzik armonisi ve enstrümanları kullanılarak eşlikler hazırlanmıştır. Daha sonra Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Müzik Eğitimi ABD’da lisans öğrenimi gören dördüncü sınıf öğrencilerine Öğretmenlik Uygulaması derslerinde, hem bu eşlikler ve şarkılarla hem de öğretmen kılavuz kitabında yer alan çocuk şarkıları ile şarkı öğretimi yaptırılmıştır. Uygulama sonunda sözlü mülakat yoluyla müzik öğretmeni adaylarının görüşleri alınmıştır. Araştırma sonucunda öğrencilerin şarkı söyleme becerilerinde olumlu yönde değişimler gözlenmiştir.
Pamukkale Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 2015
Bu çalışmanın amacı müzik öğretmeni adaylarının notayla ve akor şifreleriyle deşifre olarak eşli... more Bu çalışmanın amacı müzik öğretmeni adaylarının notayla ve akor şifreleriyle deşifre olarak eşlik yapabilme becerilerini karşılaştırarak, karşılaşılan eşlik problemlerinin aşılmasına katkı sağlamaktır. Araştırma deneysel bir çalışmadır. Araştırmacılar tarafından hazırlanan ve zorluk seviyelerine göre eşleştirilen 10 adet ezginin 5 tanesinde akor şifreleri yazılıp diğer 5 tanesinde de akorlar dizek üzerinde notalarla gösterilerek Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Müzik Eğitimi ABD 3. ve 4. Sınıf öğrencilerinden oluşan 40 kişilik çalışma gurubuna deşifre olarak çaldırılıp görüntülü ve sesli kayıt yapılmıştır. Daha sonra öğrencilerin başarı durumları yapılan kayıtlar izlenerek dört boyut üzerinden puanlanmıştır. Elde edilen başarı puanları arasında “U Testi” ile anlamlı farklılık aranmıştır. Araştırma sonucunda öğrencilerin deşifre eşlik yapabilme başarı puanlarının akor şifreleri kullanıldığında daha yüksek olduğu tespit edilmiştir.
This study aims to identify whether the use of popular music in teaching song creates a significa... more This study aims to identify whether the use of popular music in teaching song creates a significant difference in attitudes of middle school students to music lessons. “Pretest-posttest design” from experimental models was used. The experimental and control groups consists of 8 classes of continuing education from four different middle schools in Burdur province which were selected randomly. The music lesson attitude scale was used for both groups by the researchers before the experiment. The “syncopation/off-beat” topic chosen by the researchers was taught to the experiment and control groups for four weeks. While the song teaching related to the topic was taught traditionally to the control group, examples of songs from Turkish pop music chosen by the researchers were taught to the experimental group using prepared karaoke recordings. After the experiment, the music lesson attitude scale was applied to both groups again by the researchers, and an attempt was made to identify whether there was a significant difference in the attitudes of the students to music lessons. The research concluded that the use of popular music examples in song learning caused a general increase in attitudes of students to music lessons. Additionally, when the differences in mean attitude points for items are examined students had more enjoyment from music lessons where pop music samples were used for song learning. It was identified that their motivation for the lesson and their desire to participate in activities in class and outside of class increased.
This study, with the aim of identifying the predictive power of the five-factor personality trait... more This study, with the aim of identifying the predictive power of the five-factor personality traits of music teacher candidates on individual instrument performance anxiety, was designed according to the relational screening model. The study population was students attending the Music Education branch of Fine Arts Education Departments in Educational Faculties in Turkey with the sample comprising 256 students attending the Music Education branch of Mehmet Akif Ersoy University, Pamukkale University and Muğla Sıtkı Koçman University during the 2016-2017 academic year. For data collection in the study, the Individual Instrument Performance Test Anxiety Scale developed by Dalkıran et al. (2014) and the Adjective-based Personality Test developed by Bacanlı et al. (2009) according to the five factor concept were used. Correlation analysis was performed to test whether there was a significant correlation between the individual instrument performance anxiety of students and the five factor personality traits. Additionally, to determine the predictive power of the five factor personality traits on individual instrument test performance anxiety of Music Education branch students, standard multiple regression analysis was performed. Data were tested at the significance level of 0.05. According to the obtained data, it can be said there is a significant correlation between the individual instrument performance anxiety levels and the five factor personality traits of Music Education branch students. A positive and high level relationship was identified between performance anxiety levels and the five factor personality trait of emotional balance/neuroticism, while there was no correlation with agreeableness and performance anxiety level. Extraversion and openness to experience had a negative correlation with performance anxiety level, while there was a positive correlation observed between conscientiousness and performance anxiety. The five factor personality traits of emotional balance/neuroticism and conscientiousness positively and significantly predicted performance anxiety, while extraversion negatively and significantly predicted performance anxiety level. Contrarily, openness to experience and agreeableness were not identified to significantly predict performance anxiety level.
The Turkish Online Journal of Educational Technology, 2011
This experimental study was done to see if using computer supported notation and vocalization pro... more This experimental study was done to see if using computer supported notation and vocalization program for teaching songs instead of using block flute accompanied song teaching has any significant effect on students’ singing behavior. The study group is composed of the 5th, 6th and 7th graders of 2008-2009 educational term in T.O.K.. Yahya Kemal Beyatl Primary School, Türkiye Yardmsevenler Dernei Primary School and Turan Primary School in Burdur province. The song titled “Bir Dünya Brakn” was taught to randomly chosen pilot group of 5th, 6th and 7th graders accompanied by block flute and it was also taught to the experimental group accompanied by notation and vocalization program written in the stringed orchestra using aural-song teaching method for 10 minutes, then the students sang the song without any accompaniment one by one and these were recorded in the tape. In these recordings, the success rate of the experimental and pilot groups were evaluated separately by three experts in terms of singing the song in accordance with its melody, singing the song in accordance with its rhythm, singing the lay of the song in accordance with its rhythm, singing the song in accordance with its intonation and singing the song as a whole. The data were processed in the SPSS program, frequency was used to get the means and t-test was used to see the success differentiation between the two groups. When the data were analyzed, it was concluded that the experimental group had a higher level of success in all the five dimensions mentioned above. In the result of the study, it can be argued that teaching songs accompanied by multi-sound written in notation and vocalization program will bring a new aspect to music teaching, contributing easy application and higher success rate. Keywords: Education Technology, Music Education, Song Teaching,
Uploads
Papers by Gökhan Özdemir
ve her toplumun kendine özgü bir müziksel birikimi olduğu gözlenmektedir. Dolayısıyla belli bir çevreye do"an
insanın gelişiminde de bu birikimin etkili olduğu düşünülmektedir. Genel gelişim sürecinde gözlenen birçok
özelliğin, benzer şekilde müziksel gelişim için de geçerli olmasından dolayı, ilkeleri ve dönemleri bakımından
müziksel gelişim, genel gelişimden ba"ımsız olarak dü#ünülemez. Müziksel gelişimin tanımı, dönemleri ve
ilkelerini kavramak, sanat eğitiminin bir boyutu olan müzik e"itimi açısından oldukça önemlidir. Okul öncesi
dönemde ve ilköğretim çağında, öğrencilerin ö"renme biçimleri ve kapasiteleri farklılıklar göstermektedir. Doğru
müziksel öğrenmenin gerçekleşebilmesi için, çocukların içinde bulundu"u müziksel geli#im döneminin özellikleri
dikkate alınmalı, müziksel gelişim ilkeleri do"rultusunda ö"renme ortamları ve kullanılacak müzik öğretim
yöntemleri özenle seçilmelidir.
Araştırma, literatür taramasına dayalı betimsel bir çalışmadır. Ülkemiz müzik eğitiminde, müziksel gelişim dönem
ve ilkelerinin henüz yeterince irdelenmemiş olmasından yola çıkılarak hazırlanan bu çalışma, genel gelişim süreci
içerisinde önemli bir yere sahip olan müziksel geli#imin anla#ılması, dönem ve ilkelerinin dikkate alınarak öğretim
programlarının hazırlanmasına yardımcı olması bakımından önem taşımaktadır.
eğitiminin verilmesi büyük önem taşımaktadır. İlköğretim sürecinde öğrenciler, eğitim müziği ile ilk defa
karşılaşmaktadır ve bu karşılaşmanın niteliği, bireylerin yaşam boyunca müziğe olan ilgi ve sevgilerinin temelini
oluşturmaktadır. Müzik dersinin amaçlarına uygun olarak yürütülebilmesi için fiziksel ortamların sağlanmasının
gerekliliğinden yola çıkarak araştırma, ilköğretim okullarında müzik dersine ilişkin öğrenme ortamlarının
fiziksel durumlarını tespit etmek ve bu konuda öneriler sunmak amacıyla hazırlanmıştır.
Araştırma, durum tespitine yönelik betimsel bir çalışmadır. Araştırma kapsamında, ilköğretim
okullarında müzik dersinin sağlıklı bir şekilde yürütülebilmesi için gerekli fiziki koşulların olup olmadığını
tespit etmek amacıyla araştırmacı tarafından anket formu hazırlanmış ve hazırlanan anket formu okul
yöneticilerine uygulanmıştır. Araştırmanın evrenini, Akdeniz Bölgesi’nde bulunan şehirlerdeki toplam 2624
ilköğretim okulu oluşturmaktadır. Örneklem grubuna ise yine Akdeniz Bölgesi’ndeki tüm şehirleri kapsayacak
şekilde tesadüfi olarak seçilmiş 440 ilköğretim okulu alınmıştır. Örneklem grubuna alınan ilköğretim okulu
sayıları, bölgede bulunan her şehir için sahip olduğu ilköğretim okul sayısının %10’undan fazla olacak şekilde
tasarlanmıştır. Araştırma sonucunda ilköğretim okullarında müzik derslerine ilişkin öğrenme ortamlarının
yeterince sağlanamadığı tespit edilmiş ve bu konuya ilişkin öneriler sunulmuştur.
süreçte kültürler birbirinden etkilenmekte, kültürel ürünlerin birbirleriyle benzeşerek tarihsel özelliklerini ve
değerlerini yitirmesi kaçınılmaz hale gelmektedir. Küreselleşme de denilebilecek bu akım içerisinde milletlerin,
halkların dünya üzerinde varlığını sürdürebilmeleri için maddi gelişim ve gönencin yanı sıra, geleneklerini,
yaşamsal bilgi birikimlerini kültürel yapı ve özelliklerini sonraki kuşaklara aktarması gerekmektedir. Aktarılan
bu ürünler genellikle halkın kendine ait hissettiği ve içselleştirdiği, duygularıyla anlam yüklediği değerlerdir.
Bu kültürel değerlerin en önemli boyutlardan biri ise halk ezgileri – türkülerdir. Burdur yöresinin binlerce yıllık
geçmişinden gelen ve bu birikimle yoğrulan halk ezgilerinin de zaman içerisinde kaybolmadan olası en doğalyalın
halleriyle ortaya çıkarılması ve kayıt altına alınıp gelecek nesillere ulaştırılması kültürümüz açısından
büyük önem arz etmektedir.
Bu araştırmada, Burdur iline yönelik yapılan gerek kurumsal gerekse kişisel Türk Halk Müziği derleme
çalışmaları irdelenmiştir. Araştırmada, Burdur ilinde yapılan derleme çalışmaları özellikle Cumhuriyet’in ilk
dönemlerinde ülke genelinde yapılan ülke çalışmalardan ayrı değerlendirilemeyeceği için öncelikle Türkiye’deki
derleme çalışmalarına da değinilmiştir.
Araştırma sonucunda, Türkiye’nin en önemli halk müziği nota arşivi olan TRT Türk Halk Müziği repertuaGünümüz dünyasında gelişen teknolojik yaşam ve sosyal medya hızla dünyayı etkisi altına almaktadır. Bu
süreçte kültürler birbirinden etkilenmekte, kültürel ürünlerin birbirleriyle benzeşerek tarihsel özelliklerini ve
değerlerini yitirmesi kaçınılmaz hale gelmektedir. Küreselleşme de denilebilecek bu akım içerisinde milletlerin,
halkların dünya üzerinde varlığını sürdürebilmeleri için maddi gelişim ve gönencin yanı sıra, geleneklerini,
yaşamsal bilgi birikimlerini kültürel yapı ve özelliklerini sonraki kuşaklara aktarması gerekmektedir. Aktarılan
bu ürünler genellikle halkın kendine ait hissettiği ve içselleştirdiği, duygularıyla anlam yüklediği değerlerdir.
Bu kültürel değerlerin en önemli boyutlardan biri ise halk ezgileri – türkülerdir. Burdur yöresinin binlerce yıllık
geçmişinden gelen ve bu birikimle yoğrulan halk ezgilerinin de zaman içerisinde kaybolmadan olası en doğalyalın
halleriyle ortaya çıkarılması ve kayıt altına alınıp gelecek nesillere ulaştırılması kültürümüz açısından
büyük önem arz etmektedir.
Bu araştırmada, Burdur iline yönelik yapılan gerek kurumsal gerekse kişisel Türk Halk Müziği derleme
çalışmaları irdelenmiştir. Araştırmada, Burdur ilinde yapılan derleme çalışmaları özellikle Cumhuriyet’in ilk
dönemlerinde ülke genelinde yapılan ülke çalışmalardan ayrı değerlendirilemeyeceği için öncelikle Türkiye’deki
derleme çalışmalarına da değinilmiştir.
Araştırma sonucunda, Türkiye’nin en önemli halk müziği nota arşivi olan TRT Türk Halk Müziği repertuarında
yer alan Burdur’a ait eserler, TRT Türk Halk Müziği repertuarında olmayan ancak Burdur’da
yayımlanmış yerel basılı kaynaklardaki eserler ve yörede halk kültürüne gönül verenlerin kendi imkânlarıyla
yaptıkları derlemeler incelenmiştir. Araştırmada ayrıca, 2013-2015 yılları arasında Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi
Bilimsel Araştırmalar Koordinatörlüğü bünyesinde gerçekleştirilen son güncel derleme çalışmalarının
sonuçlarından da yararlanılmıştır.
Giriş
İnsan varoluşundan bugüne kültürel olarak sürekli değişmiş, bilgi, birikim ve yaşamsal deneyimlerinirında
yer alan Burdur’a ait eserler, TRT Türk Halk Müziği repertuarında olmayan ancak Burdur’da
yayımlanmış yerel basılı kaynaklardaki eserler ve yörede halk kültürüne gönül verenlerin kendi imkânlarıyla
yaptıkları derlemeler incelenmiştir. Araştırmada ayrıca, 2013-2015 yılları arasında Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi
Bilimsel Araştırmalar Koordinatörlüğü bünyesinde gerçekleştirilen son güncel derleme çalışmalarının
sonuçlarından da yararlanılmıştır.
MİOY dersinin müziksel okuma (solfej) boyutunda eğitim-öğretimi olumlu
yönde etkileyecek güvenilir, geçerli ve kullanışlı bir performans testi geliştirmektir.
Araştırmanın temellendirilmesi için ilgili literatür taranarak belgesel tarama modeli
kullanılmıştır. Araştırma Müzik Eğitimi Anabilim Dallarında MİOY dersinin müziksel
okuma sınavlarında geçerli, güvenilir ve kullanışlı bir ölçme aracının geliştirilerek
kullanılmasının sağlanması bakımından betimsel niteliktedir.
Araştırma kapsamında, MİOY dersi öğretim programı incelenip ilgili literatür
taranarak müziksel okuma performansını ölçmeye yönelik hedef davranış listesi
oluşturulmuş ve belirlenen hedef davranışlar için alan uzmanlarının da görüşlerine
başvurulmuştur. Bu hedef davranışlar doğrultusunda oluşturulan performans testinde
her bir maddeye ait önem derecelerini belirten katsayıların belirlenmesi için MİOY
dersi öğretim elemanlarına anket uygulanmıştır. Katsayıların belirlenmesinden
sonra oluşturulan performans testinin güvenirlik ve geçerlik sınamaları için 2 farklı
üniversitenin Müzik Eğitimi Anabilim Dallarında yapılan ilk uygulamaya 5 MİOY
dersi öğretim elemanı ve 136 öğrenci katılmıştır. Güvenirlik ve geçerlik durumlarının
sağlanmasından sonra, performans testinin uygulanabilirliğinin sınanması ve performans
testi hakkında MİOY dersi öğretim elemanlarının görüşlerinin alınması için
yapılan ikinci uygulamaya 9 farklı üniversiteden 14 öğretim elemanı ve 430 öğrenci
katılmıştır. Araştırma kapsamında geliştirilen ölçme aracının güvenirlik katsayısı .91
olarak saptanmış ve istatistiksel anlamlılık düzeyi .01 olarak belirlenmiştir.
Araştırma sonucunda müziksel okuma performansını ölçmeye yönelik geçerli, güvenilir
ve kullanışlı bir performans testi geliştirilmiştir.
test geliştirilmesi bakımından betimsel niteliktedir. Ayrıca
geliştirilen ölçme aracının kullanışlılığına ilişkin öğretmen
görüşlerinin alınması ve yorumlanması aşamasında, elde edilen verilen
çözümlenmesi bakımından nitel araştırma yöntemine de başvurulmuştur.
Araştırma kapsamında geliştirilen müziksel işitme testi için alan
uzmanlarının da görüşleri alınarak kırk soru hazırlanmıştır.
Hazırlanan sorular ses, aralık, ezgi ve ritim karşılaştırmalarına
dayanmaktadır. Hazırlanan sorularla birlikte bir ses kaydı
oluşturulmuş ve öğrencilere önceden hazırlanan cevap kağıtları
dağıtılmıştır. Hazırlanan testin süresi 15.09 dakikadır. Uygulama
sonrasında elde edilen verilerle testin geçerlik ve güvenirlik
sınamaları yapılmıştır. Ayrıca kullanışlılığının tespit edilmesi
içinde uygulamaya eşlik eden müzik öğretmenlerinin görüşleri
alınmıştır. Araştırma sonucunda 13-15 yaş aralığındaki çocukların
müziksel işitme becerilerini ölçmeye yönelik geçerli, güvenilir ve
kullanışlı bir test geliştirilmiştir.
makamsal çocuk şarkılarından oluşmaktadır. Ancak öğrencilerin gerek yaşam biçimleri gerekse etkileşim içinde
oldukları popüler kültür nedeniyle halk müziği kültüründen ve dolayısıyla halk müziklerinden uzaklaşmış olmaları
motivasyon düzeyinde olumsuz etkiler yaratmaktadır. Bu bağlamda araştırmanın amacı, ortaokullarda müzik
eğitiminin şarkı öğretimi boyutunda popüler müzik formlarının ve eşliklerinin kullanılmasının müzik derslerine
olumlu veya olumsuz etkilerini, müzik öğretmeni adaylarının görüşlerine dayalı olarak tespit etmektir. Araştırma
durum tespitine yönelik betimsel bir çalışmadır. Ayrıca verilerin toplanması ve elde edilen verilerin yorumlanması
bakımından nitel bir çalışmadır. Çalışma grubunu 2015-2016 eğitim öğretim yılında Mehmet Akif Ersoy
Üniversitesi Müzik Eğitimi ABD Okul Deneyimi dersine devam eden son sınıf öğrencileri oluşturmaktadır.
Araştırmanın amacına yönelik olarak öncelikle ortaokullarda uygulanmak üzere araştırmacılar tarafından seçilen,
popüler müzik formlarında bestelenmiş dört çocuk şarkısına popüler müzik armonisi ve enstrümanları kullanılarak
eşlikler hazırlanmıştır. Daha sonra Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Müzik Eğitimi ABD’da lisans öğrenimi gören
dördüncü sınıf öğrencilerine Öğretmenlik Uygulaması derslerinde, hem bu eşlikler ve şarkılarla hem de öğretmen
kılavuz kitabında yer alan çocuk şarkıları ile şarkı öğretimi yaptırılmıştır. Uygulama sonunda sözlü mülakat
yoluyla müzik öğretmeni adaylarının görüşleri alınmıştır. Araştırma sonucunda öğrencilerin şarkı söyleme
becerilerinde olumlu yönde değişimler gözlenmiştir.
becerilerini karşılaştırarak, karşılaşılan eşlik problemlerinin aşılmasına katkı sağlamaktır. Araştırma deneysel
bir çalışmadır. Araştırmacılar tarafından hazırlanan ve zorluk seviyelerine göre eşleştirilen 10 adet ezginin
5 tanesinde akor şifreleri yazılıp diğer 5 tanesinde de akorlar dizek üzerinde notalarla gösterilerek Mehmet
Akif Ersoy Üniversitesi Müzik Eğitimi ABD 3. ve 4. Sınıf öğrencilerinden oluşan 40 kişilik çalışma gurubuna
deşifre olarak çaldırılıp görüntülü ve sesli kayıt yapılmıştır. Daha sonra öğrencilerin başarı durumları yapılan
kayıtlar izlenerek dört boyut üzerinden puanlanmıştır. Elde edilen başarı puanları arasında “U Testi” ile
anlamlı farklılık aranmıştır. Araştırma sonucunda öğrencilerin deşifre eşlik yapabilme başarı puanlarının
akor şifreleri kullanıldığında daha yüksek olduğu tespit edilmiştir.
difference in attitudes of middle school students to music lessons. “Pretest-posttest design” from
experimental models was used. The experimental and control groups consists of 8 classes of
continuing education from four different middle schools in Burdur province which were selected
randomly. The music lesson attitude scale was used for both groups by the researchers before the
experiment. The “syncopation/off-beat” topic chosen by the researchers was taught to the experiment
and control groups for four weeks. While the song teaching related to the topic was taught traditionally
to the control group, examples of songs from Turkish pop music chosen by the researchers were
taught to the experimental group using prepared karaoke recordings. After the experiment, the music
lesson attitude scale was applied to both groups again by the researchers, and an attempt was made to
identify whether there was a significant difference in the attitudes of the students to music lessons. The
research concluded that the use of popular music examples in song learning caused a general increase
in attitudes of students to music lessons. Additionally, when the differences in mean attitude points for
items are examined students had more enjoyment from music lessons where pop music samples were
used for song learning. It was identified that their motivation for the lesson and their desire to
participate in activities in class and outside of class increased.
candidates on individual instrument performance anxiety, was designed according to the relational screening model. The
study population was students attending the Music Education branch of Fine Arts Education Departments in Educational
Faculties in Turkey with the sample comprising 256 students attending the Music Education branch of Mehmet Akif
Ersoy University, Pamukkale University and Muğla Sıtkı Koçman University during the 2016-2017 academic year. For
data collection in the study, the Individual Instrument Performance Test Anxiety Scale developed by Dalkıran et al.
(2014) and the Adjective-based Personality Test developed by Bacanlı et al. (2009) according to the five factor concept
were used. Correlation analysis was performed to test whether there was a significant correlation between the individual
instrument performance anxiety of students and the five factor personality traits. Additionally, to determine the
predictive power of the five factor personality traits on individual instrument test performance anxiety of Music
Education branch students, standard multiple regression analysis was performed. Data were tested at the significance
level of 0.05. According to the obtained data, it can be said there is a significant correlation between the individual
instrument performance anxiety levels and the five factor personality traits of Music Education branch students. A
positive and high level relationship was identified between performance anxiety levels and the five factor personality
trait of emotional balance/neuroticism, while there was no correlation with agreeableness and performance anxiety level.
Extraversion and openness to experience had a negative correlation with performance anxiety level, while there was a
positive correlation observed between conscientiousness and performance anxiety. The five factor personality traits of
emotional balance/neuroticism and conscientiousness positively and significantly predicted performance anxiety, while
extraversion negatively and significantly predicted performance anxiety level. Contrarily, openness to experience and
agreeableness were not identified to significantly predict performance anxiety level.
teaching songs instead of using block flute accompanied song teaching has any significant effect on students’
singing behavior. The study group is composed of the 5th, 6th and 7th graders of 2008-2009 educational term in
T.O.K.. Yahya Kemal Beyatl Primary School, Türkiye Yardmsevenler Dernei Primary School and Turan
Primary School in Burdur province. The song titled “Bir Dünya Brakn” was taught to randomly chosen pilot
group of 5th, 6th and 7th graders accompanied by block flute and it was also taught to the experimental group
accompanied by notation and vocalization program written in the stringed orchestra using aural-song teaching
method for 10 minutes, then the students sang the song without any accompaniment one by one and these were
recorded in the tape. In these recordings, the success rate of the experimental and pilot groups were evaluated
separately by three experts in terms of singing the song in accordance with its melody, singing the song in
accordance with its rhythm, singing the lay of the song in accordance with its rhythm, singing the song in
accordance with its intonation and singing the song as a whole. The data were processed in the SPSS program,
frequency was used to get the means and t-test was used to see the success differentiation between the two
groups. When the data were analyzed, it was concluded that the experimental group had a higher level of success
in all the five dimensions mentioned above. In the result of the study, it can be argued that teaching songs
accompanied by multi-sound written in notation and vocalization program will bring a new aspect to music
teaching, contributing easy application and higher success rate.
Keywords: Education Technology, Music Education, Song Teaching,
Books by Gökhan Özdemir
ve her toplumun kendine özgü bir müziksel birikimi olduğu gözlenmektedir. Dolayısıyla belli bir çevreye do"an
insanın gelişiminde de bu birikimin etkili olduğu düşünülmektedir. Genel gelişim sürecinde gözlenen birçok
özelliğin, benzer şekilde müziksel gelişim için de geçerli olmasından dolayı, ilkeleri ve dönemleri bakımından
müziksel gelişim, genel gelişimden ba"ımsız olarak dü#ünülemez. Müziksel gelişimin tanımı, dönemleri ve
ilkelerini kavramak, sanat eğitiminin bir boyutu olan müzik e"itimi açısından oldukça önemlidir. Okul öncesi
dönemde ve ilköğretim çağında, öğrencilerin ö"renme biçimleri ve kapasiteleri farklılıklar göstermektedir. Doğru
müziksel öğrenmenin gerçekleşebilmesi için, çocukların içinde bulundu"u müziksel geli#im döneminin özellikleri
dikkate alınmalı, müziksel gelişim ilkeleri do"rultusunda ö"renme ortamları ve kullanılacak müzik öğretim
yöntemleri özenle seçilmelidir.
Araştırma, literatür taramasına dayalı betimsel bir çalışmadır. Ülkemiz müzik eğitiminde, müziksel gelişim dönem
ve ilkelerinin henüz yeterince irdelenmemiş olmasından yola çıkılarak hazırlanan bu çalışma, genel gelişim süreci
içerisinde önemli bir yere sahip olan müziksel geli#imin anla#ılması, dönem ve ilkelerinin dikkate alınarak öğretim
programlarının hazırlanmasına yardımcı olması bakımından önem taşımaktadır.
eğitiminin verilmesi büyük önem taşımaktadır. İlköğretim sürecinde öğrenciler, eğitim müziği ile ilk defa
karşılaşmaktadır ve bu karşılaşmanın niteliği, bireylerin yaşam boyunca müziğe olan ilgi ve sevgilerinin temelini
oluşturmaktadır. Müzik dersinin amaçlarına uygun olarak yürütülebilmesi için fiziksel ortamların sağlanmasının
gerekliliğinden yola çıkarak araştırma, ilköğretim okullarında müzik dersine ilişkin öğrenme ortamlarının
fiziksel durumlarını tespit etmek ve bu konuda öneriler sunmak amacıyla hazırlanmıştır.
Araştırma, durum tespitine yönelik betimsel bir çalışmadır. Araştırma kapsamında, ilköğretim
okullarında müzik dersinin sağlıklı bir şekilde yürütülebilmesi için gerekli fiziki koşulların olup olmadığını
tespit etmek amacıyla araştırmacı tarafından anket formu hazırlanmış ve hazırlanan anket formu okul
yöneticilerine uygulanmıştır. Araştırmanın evrenini, Akdeniz Bölgesi’nde bulunan şehirlerdeki toplam 2624
ilköğretim okulu oluşturmaktadır. Örneklem grubuna ise yine Akdeniz Bölgesi’ndeki tüm şehirleri kapsayacak
şekilde tesadüfi olarak seçilmiş 440 ilköğretim okulu alınmıştır. Örneklem grubuna alınan ilköğretim okulu
sayıları, bölgede bulunan her şehir için sahip olduğu ilköğretim okul sayısının %10’undan fazla olacak şekilde
tasarlanmıştır. Araştırma sonucunda ilköğretim okullarında müzik derslerine ilişkin öğrenme ortamlarının
yeterince sağlanamadığı tespit edilmiş ve bu konuya ilişkin öneriler sunulmuştur.
süreçte kültürler birbirinden etkilenmekte, kültürel ürünlerin birbirleriyle benzeşerek tarihsel özelliklerini ve
değerlerini yitirmesi kaçınılmaz hale gelmektedir. Küreselleşme de denilebilecek bu akım içerisinde milletlerin,
halkların dünya üzerinde varlığını sürdürebilmeleri için maddi gelişim ve gönencin yanı sıra, geleneklerini,
yaşamsal bilgi birikimlerini kültürel yapı ve özelliklerini sonraki kuşaklara aktarması gerekmektedir. Aktarılan
bu ürünler genellikle halkın kendine ait hissettiği ve içselleştirdiği, duygularıyla anlam yüklediği değerlerdir.
Bu kültürel değerlerin en önemli boyutlardan biri ise halk ezgileri – türkülerdir. Burdur yöresinin binlerce yıllık
geçmişinden gelen ve bu birikimle yoğrulan halk ezgilerinin de zaman içerisinde kaybolmadan olası en doğalyalın
halleriyle ortaya çıkarılması ve kayıt altına alınıp gelecek nesillere ulaştırılması kültürümüz açısından
büyük önem arz etmektedir.
Bu araştırmada, Burdur iline yönelik yapılan gerek kurumsal gerekse kişisel Türk Halk Müziği derleme
çalışmaları irdelenmiştir. Araştırmada, Burdur ilinde yapılan derleme çalışmaları özellikle Cumhuriyet’in ilk
dönemlerinde ülke genelinde yapılan ülke çalışmalardan ayrı değerlendirilemeyeceği için öncelikle Türkiye’deki
derleme çalışmalarına da değinilmiştir.
Araştırma sonucunda, Türkiye’nin en önemli halk müziği nota arşivi olan TRT Türk Halk Müziği repertuaGünümüz dünyasında gelişen teknolojik yaşam ve sosyal medya hızla dünyayı etkisi altına almaktadır. Bu
süreçte kültürler birbirinden etkilenmekte, kültürel ürünlerin birbirleriyle benzeşerek tarihsel özelliklerini ve
değerlerini yitirmesi kaçınılmaz hale gelmektedir. Küreselleşme de denilebilecek bu akım içerisinde milletlerin,
halkların dünya üzerinde varlığını sürdürebilmeleri için maddi gelişim ve gönencin yanı sıra, geleneklerini,
yaşamsal bilgi birikimlerini kültürel yapı ve özelliklerini sonraki kuşaklara aktarması gerekmektedir. Aktarılan
bu ürünler genellikle halkın kendine ait hissettiği ve içselleştirdiği, duygularıyla anlam yüklediği değerlerdir.
Bu kültürel değerlerin en önemli boyutlardan biri ise halk ezgileri – türkülerdir. Burdur yöresinin binlerce yıllık
geçmişinden gelen ve bu birikimle yoğrulan halk ezgilerinin de zaman içerisinde kaybolmadan olası en doğalyalın
halleriyle ortaya çıkarılması ve kayıt altına alınıp gelecek nesillere ulaştırılması kültürümüz açısından
büyük önem arz etmektedir.
Bu araştırmada, Burdur iline yönelik yapılan gerek kurumsal gerekse kişisel Türk Halk Müziği derleme
çalışmaları irdelenmiştir. Araştırmada, Burdur ilinde yapılan derleme çalışmaları özellikle Cumhuriyet’in ilk
dönemlerinde ülke genelinde yapılan ülke çalışmalardan ayrı değerlendirilemeyeceği için öncelikle Türkiye’deki
derleme çalışmalarına da değinilmiştir.
Araştırma sonucunda, Türkiye’nin en önemli halk müziği nota arşivi olan TRT Türk Halk Müziği repertuarında
yer alan Burdur’a ait eserler, TRT Türk Halk Müziği repertuarında olmayan ancak Burdur’da
yayımlanmış yerel basılı kaynaklardaki eserler ve yörede halk kültürüne gönül verenlerin kendi imkânlarıyla
yaptıkları derlemeler incelenmiştir. Araştırmada ayrıca, 2013-2015 yılları arasında Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi
Bilimsel Araştırmalar Koordinatörlüğü bünyesinde gerçekleştirilen son güncel derleme çalışmalarının
sonuçlarından da yararlanılmıştır.
Giriş
İnsan varoluşundan bugüne kültürel olarak sürekli değişmiş, bilgi, birikim ve yaşamsal deneyimlerinirında
yer alan Burdur’a ait eserler, TRT Türk Halk Müziği repertuarında olmayan ancak Burdur’da
yayımlanmış yerel basılı kaynaklardaki eserler ve yörede halk kültürüne gönül verenlerin kendi imkânlarıyla
yaptıkları derlemeler incelenmiştir. Araştırmada ayrıca, 2013-2015 yılları arasında Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi
Bilimsel Araştırmalar Koordinatörlüğü bünyesinde gerçekleştirilen son güncel derleme çalışmalarının
sonuçlarından da yararlanılmıştır.
MİOY dersinin müziksel okuma (solfej) boyutunda eğitim-öğretimi olumlu
yönde etkileyecek güvenilir, geçerli ve kullanışlı bir performans testi geliştirmektir.
Araştırmanın temellendirilmesi için ilgili literatür taranarak belgesel tarama modeli
kullanılmıştır. Araştırma Müzik Eğitimi Anabilim Dallarında MİOY dersinin müziksel
okuma sınavlarında geçerli, güvenilir ve kullanışlı bir ölçme aracının geliştirilerek
kullanılmasının sağlanması bakımından betimsel niteliktedir.
Araştırma kapsamında, MİOY dersi öğretim programı incelenip ilgili literatür
taranarak müziksel okuma performansını ölçmeye yönelik hedef davranış listesi
oluşturulmuş ve belirlenen hedef davranışlar için alan uzmanlarının da görüşlerine
başvurulmuştur. Bu hedef davranışlar doğrultusunda oluşturulan performans testinde
her bir maddeye ait önem derecelerini belirten katsayıların belirlenmesi için MİOY
dersi öğretim elemanlarına anket uygulanmıştır. Katsayıların belirlenmesinden
sonra oluşturulan performans testinin güvenirlik ve geçerlik sınamaları için 2 farklı
üniversitenin Müzik Eğitimi Anabilim Dallarında yapılan ilk uygulamaya 5 MİOY
dersi öğretim elemanı ve 136 öğrenci katılmıştır. Güvenirlik ve geçerlik durumlarının
sağlanmasından sonra, performans testinin uygulanabilirliğinin sınanması ve performans
testi hakkında MİOY dersi öğretim elemanlarının görüşlerinin alınması için
yapılan ikinci uygulamaya 9 farklı üniversiteden 14 öğretim elemanı ve 430 öğrenci
katılmıştır. Araştırma kapsamında geliştirilen ölçme aracının güvenirlik katsayısı .91
olarak saptanmış ve istatistiksel anlamlılık düzeyi .01 olarak belirlenmiştir.
Araştırma sonucunda müziksel okuma performansını ölçmeye yönelik geçerli, güvenilir
ve kullanışlı bir performans testi geliştirilmiştir.
test geliştirilmesi bakımından betimsel niteliktedir. Ayrıca
geliştirilen ölçme aracının kullanışlılığına ilişkin öğretmen
görüşlerinin alınması ve yorumlanması aşamasında, elde edilen verilen
çözümlenmesi bakımından nitel araştırma yöntemine de başvurulmuştur.
Araştırma kapsamında geliştirilen müziksel işitme testi için alan
uzmanlarının da görüşleri alınarak kırk soru hazırlanmıştır.
Hazırlanan sorular ses, aralık, ezgi ve ritim karşılaştırmalarına
dayanmaktadır. Hazırlanan sorularla birlikte bir ses kaydı
oluşturulmuş ve öğrencilere önceden hazırlanan cevap kağıtları
dağıtılmıştır. Hazırlanan testin süresi 15.09 dakikadır. Uygulama
sonrasında elde edilen verilerle testin geçerlik ve güvenirlik
sınamaları yapılmıştır. Ayrıca kullanışlılığının tespit edilmesi
içinde uygulamaya eşlik eden müzik öğretmenlerinin görüşleri
alınmıştır. Araştırma sonucunda 13-15 yaş aralığındaki çocukların
müziksel işitme becerilerini ölçmeye yönelik geçerli, güvenilir ve
kullanışlı bir test geliştirilmiştir.
makamsal çocuk şarkılarından oluşmaktadır. Ancak öğrencilerin gerek yaşam biçimleri gerekse etkileşim içinde
oldukları popüler kültür nedeniyle halk müziği kültüründen ve dolayısıyla halk müziklerinden uzaklaşmış olmaları
motivasyon düzeyinde olumsuz etkiler yaratmaktadır. Bu bağlamda araştırmanın amacı, ortaokullarda müzik
eğitiminin şarkı öğretimi boyutunda popüler müzik formlarının ve eşliklerinin kullanılmasının müzik derslerine
olumlu veya olumsuz etkilerini, müzik öğretmeni adaylarının görüşlerine dayalı olarak tespit etmektir. Araştırma
durum tespitine yönelik betimsel bir çalışmadır. Ayrıca verilerin toplanması ve elde edilen verilerin yorumlanması
bakımından nitel bir çalışmadır. Çalışma grubunu 2015-2016 eğitim öğretim yılında Mehmet Akif Ersoy
Üniversitesi Müzik Eğitimi ABD Okul Deneyimi dersine devam eden son sınıf öğrencileri oluşturmaktadır.
Araştırmanın amacına yönelik olarak öncelikle ortaokullarda uygulanmak üzere araştırmacılar tarafından seçilen,
popüler müzik formlarında bestelenmiş dört çocuk şarkısına popüler müzik armonisi ve enstrümanları kullanılarak
eşlikler hazırlanmıştır. Daha sonra Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Müzik Eğitimi ABD’da lisans öğrenimi gören
dördüncü sınıf öğrencilerine Öğretmenlik Uygulaması derslerinde, hem bu eşlikler ve şarkılarla hem de öğretmen
kılavuz kitabında yer alan çocuk şarkıları ile şarkı öğretimi yaptırılmıştır. Uygulama sonunda sözlü mülakat
yoluyla müzik öğretmeni adaylarının görüşleri alınmıştır. Araştırma sonucunda öğrencilerin şarkı söyleme
becerilerinde olumlu yönde değişimler gözlenmiştir.
becerilerini karşılaştırarak, karşılaşılan eşlik problemlerinin aşılmasına katkı sağlamaktır. Araştırma deneysel
bir çalışmadır. Araştırmacılar tarafından hazırlanan ve zorluk seviyelerine göre eşleştirilen 10 adet ezginin
5 tanesinde akor şifreleri yazılıp diğer 5 tanesinde de akorlar dizek üzerinde notalarla gösterilerek Mehmet
Akif Ersoy Üniversitesi Müzik Eğitimi ABD 3. ve 4. Sınıf öğrencilerinden oluşan 40 kişilik çalışma gurubuna
deşifre olarak çaldırılıp görüntülü ve sesli kayıt yapılmıştır. Daha sonra öğrencilerin başarı durumları yapılan
kayıtlar izlenerek dört boyut üzerinden puanlanmıştır. Elde edilen başarı puanları arasında “U Testi” ile
anlamlı farklılık aranmıştır. Araştırma sonucunda öğrencilerin deşifre eşlik yapabilme başarı puanlarının
akor şifreleri kullanıldığında daha yüksek olduğu tespit edilmiştir.
difference in attitudes of middle school students to music lessons. “Pretest-posttest design” from
experimental models was used. The experimental and control groups consists of 8 classes of
continuing education from four different middle schools in Burdur province which were selected
randomly. The music lesson attitude scale was used for both groups by the researchers before the
experiment. The “syncopation/off-beat” topic chosen by the researchers was taught to the experiment
and control groups for four weeks. While the song teaching related to the topic was taught traditionally
to the control group, examples of songs from Turkish pop music chosen by the researchers were
taught to the experimental group using prepared karaoke recordings. After the experiment, the music
lesson attitude scale was applied to both groups again by the researchers, and an attempt was made to
identify whether there was a significant difference in the attitudes of the students to music lessons. The
research concluded that the use of popular music examples in song learning caused a general increase
in attitudes of students to music lessons. Additionally, when the differences in mean attitude points for
items are examined students had more enjoyment from music lessons where pop music samples were
used for song learning. It was identified that their motivation for the lesson and their desire to
participate in activities in class and outside of class increased.
candidates on individual instrument performance anxiety, was designed according to the relational screening model. The
study population was students attending the Music Education branch of Fine Arts Education Departments in Educational
Faculties in Turkey with the sample comprising 256 students attending the Music Education branch of Mehmet Akif
Ersoy University, Pamukkale University and Muğla Sıtkı Koçman University during the 2016-2017 academic year. For
data collection in the study, the Individual Instrument Performance Test Anxiety Scale developed by Dalkıran et al.
(2014) and the Adjective-based Personality Test developed by Bacanlı et al. (2009) according to the five factor concept
were used. Correlation analysis was performed to test whether there was a significant correlation between the individual
instrument performance anxiety of students and the five factor personality traits. Additionally, to determine the
predictive power of the five factor personality traits on individual instrument test performance anxiety of Music
Education branch students, standard multiple regression analysis was performed. Data were tested at the significance
level of 0.05. According to the obtained data, it can be said there is a significant correlation between the individual
instrument performance anxiety levels and the five factor personality traits of Music Education branch students. A
positive and high level relationship was identified between performance anxiety levels and the five factor personality
trait of emotional balance/neuroticism, while there was no correlation with agreeableness and performance anxiety level.
Extraversion and openness to experience had a negative correlation with performance anxiety level, while there was a
positive correlation observed between conscientiousness and performance anxiety. The five factor personality traits of
emotional balance/neuroticism and conscientiousness positively and significantly predicted performance anxiety, while
extraversion negatively and significantly predicted performance anxiety level. Contrarily, openness to experience and
agreeableness were not identified to significantly predict performance anxiety level.
teaching songs instead of using block flute accompanied song teaching has any significant effect on students’
singing behavior. The study group is composed of the 5th, 6th and 7th graders of 2008-2009 educational term in
T.O.K.. Yahya Kemal Beyatl Primary School, Türkiye Yardmsevenler Dernei Primary School and Turan
Primary School in Burdur province. The song titled “Bir Dünya Brakn” was taught to randomly chosen pilot
group of 5th, 6th and 7th graders accompanied by block flute and it was also taught to the experimental group
accompanied by notation and vocalization program written in the stringed orchestra using aural-song teaching
method for 10 minutes, then the students sang the song without any accompaniment one by one and these were
recorded in the tape. In these recordings, the success rate of the experimental and pilot groups were evaluated
separately by three experts in terms of singing the song in accordance with its melody, singing the song in
accordance with its rhythm, singing the lay of the song in accordance with its rhythm, singing the song in
accordance with its intonation and singing the song as a whole. The data were processed in the SPSS program,
frequency was used to get the means and t-test was used to see the success differentiation between the two
groups. When the data were analyzed, it was concluded that the experimental group had a higher level of success
in all the five dimensions mentioned above. In the result of the study, it can be argued that teaching songs
accompanied by multi-sound written in notation and vocalization program will bring a new aspect to music
teaching, contributing easy application and higher success rate.
Keywords: Education Technology, Music Education, Song Teaching,