Books by Mahmut Samar
Dijital Dünyada Din ve Medya, 2021
COVİD-19SALGINI SONRASI SOSYO-EKONOMİK DEĞİŞİMLER ÇERÇEVESİNDE İNTERNET TEKNOLOJİLERİ: İSLAM İKTİSADI VE FİNANSI ÖRNEĞİ, 2020
2019 yılı Aralık ayında Çin’in Wuhan bölgesinde ortaya çıkan yeni tip koronavirüs (Covid-19) hızl... more 2019 yılı Aralık ayında Çin’in Wuhan bölgesinde ortaya çıkan yeni tip koronavirüs (Covid-19) hızlıca yayılarak tüm dünyayı etkisi altına aldı. Bunun üzerine 11 Mart 2020’de Birleşmiş Milletler’e bağlı Dünya Sağlık Örgütü koronavirüsü “pandemi (salgın)” olarak sınıflandırdı. Koronavirüs her ne kadar bir hastalık türü olsa da sadece bir tıp ve halk sağlığı sorunu değildir. Küresel bir salgın olması sebebiyle sosyolojik, psikolojik ve ekonomik sonuçları olan bir sorundur. Özellikle virüsün yayılmasını önlemeye yönelik alınan izolasyon, karantina, sokağa çıkma yasağı, sosyal mesafe ve seyahat kısıtlaması gibi tedbirlerin sosyal hayat ve dünya ekonomileri üzerindeki etkisi ciddi boyutlara ulaştı. Salgının neden olduğu büyük çaplı “ekonomik kapanma” ülke ekonomileri için ciddi tehditler oluşturdu. Salgın adeta bir sosyo-ekonomik krize dönüştü. Devletler salgının ekonomik durum üzerindeki olumsuz etkilerini azaltmak için çeşitli çözüm arayışlarına girdi. Haziran ayı itibariyle salgının hafiflemeye başlamasına bağlı olarak “yeni normal” hayat düzenine geçildi. Bu yeni düzende her alanda olduğu gibi ekonomik alanda da birçok yenilik hayatımıza girmiş oldu. Daha önce yakın tarihinde hiç görülmediği şekilde “ekonomik kapanma”, internet tekonolojileri (blokzincir vs.) ışığında ekonomide değişim ve dönüşüme bağlı olarak yeni sistem tartışmaları başladı. Bu çalışma, Covid-19 sonrası sosyo-ekonomik alanda görülen değişim ve dönüşümler ışığında İslam iktisadı ve finansının karşılaştığı zorlukları ve fırsatları ele almaktadır.
Anahtar Kelimeler: Koronavirüs, Covid-19, Salgın, İnternet teknolojileri, İslam iktisadı ve finansı
FIKIH İLMİNİN DOĞUŞU VE GELİŞİMİ, 2020
Günümüzde daha çok İslam hukuku adıyla bilinen fıkıh, en ge-nel ifadesiyle İslam ibadet ve hukuk ... more Günümüzde daha çok İslam hukuku adıyla bilinen fıkıh, en ge-nel ifadesiyle İslam ibadet ve hukuk ilmi anlamına gelir. Kişinin Al-lah’a karşı ibadet yükümlülüğünü, helal haram ölçüsünü ve bireyler arası ilişkileri inceler. İnsanın dışa yansıyan davranışlarıyla ilgili şerî ameli hükümleri konu edinir. Fıkıh, kaynağı ve ana malzemesi iti-bariyle vahye dayanır. Çünkü Kur’ân ve sünnette inanç ve ahlak esaslarının yanı sıra az da olsa bunlarla ilişkili olarak bireylerin top-lumla ve birbirleriyle olan ilişkilerini düzenleyen kurallar da yer alır. Bu kurallar, daha sonra fıkıh bilginleri tarafından sistematik bir ya-pıya kavuşturulmuştur. Böylece ibâdât, Muamelât (eşya ve borçlar), münâkehât ve müfârekât (aile hukuku) ve ukubât (ceza hukuku) gi-bi konuları kapsayan bir ilim dalı olarak teşekkül etmiştir. Müslü-manlar için hayat bilgisi niteliğinde olan bu disiplinin sistemleşerek kimliğine kavuşması, tarihi süreçte farklı aşamalardan geçmesi ile gerçekleşmiştir. Bu aşamalar fıkhın doğuşu, gelişimi, ilim olarak te-şekkülü ve olgunlaşması (istikrar dönemi) olarak özetlenebilir.
Fıkıh ilminin doğuşu ve gelişimini konu edinen bu çalışmanın amacı, fıkhın bilim olarak teşekkülünden önce hazırlık safhasının tamamlandığı Peygamber (s.a.s) ve sahâbe dönemi şeklindeki ilk iki aşamayı (doğuş ve gelişim) ana hatlarıyla ortaya koymaktır. Çalışma giriş ve sonuç dışında temel olarak üç ana bölümden oluşmaktadır. İlk bölümde fıkıh ilminin tarihsel dönemlerine genel bir bakışın da yapıldığı “Fıkıh İlminin Kısa Tarihçesi” incelenirken ikinci ve üçün-cü bölümde Hz. Peygamber dönemiyle sahâbe döneminde fıkhın doğuşu ve gelişimi ele alınmıştır.
Mevzu - Sosyal Bilimler dergisi, Sep 15, 2020
The second century of Hijra was the most dynamic and productive period for Ahl al-Ra’y (rational ... more The second century of Hijra was the most dynamic and productive period for Ahl al-Ra’y (rational discretion) school of law in Kufa, Iraq in terms of
history of Fiqh. There is no doubt that the main important reasons of it, is that
controversy, criticism and refutation was widespread and accepted by scholars mostly in that period. In fact, even within the same school differences had
occurred between its scholars and jurists. The best example of this historical
fact may be seen in the disagreement between Ibn Shubruma and Abu Hanifa
in terms of Fiqh which this study will deal with. These two scholars had lived
in the same century in Kufa and belonged to Ahl al-Ra’y school. The timing of
this controversy -the formative period of Islamic Jurisprudence in the second
century of Hijra- is an important point to rely on. This study will try to determine the scope, causes and results of the controversy between these two scholars. Additionally, it will examine whether there is a role of these disagreements for the formation of Hanafi school of law or not.
SAMER, 2020
Stipulations in contracts is one of the fundamental issues of Islamic law of Contracts.Stipulatio... more Stipulations in contracts is one of the fundamental issues of Islamic law of Contracts.Stipulations are conditions or terms that parties have offered and both parties have agreed during the contract. Our dissertationdeals with different kinds of stipulations, their limitations, the determinants of these limitations and their impact on contracts. This study consists of an introduction and two chapters. In the introduction, we have given information regarding the thesis topics’ place in Islamic contract law, its importance, aim, limitations and resources. In the first chapter,we have dealt with the concept of stipulation and the freedom of stipulation in contracts in general. Also in this chapter the definition of stipulation and its kinds, the limitation of freedom of stipulation in contracts and its principal basis in the Islamic texts are discussed. The second chapter is related to stipulations in Islamic contract law and its effect on contracts. In this chapter, contracts are mentionedaccording to whether they accept regular stipulations or time related stipulations. Lastly, we dealt with stipulations that contain restrictions and their effect to contracts and made some evaluations. Our monograph ended with a conclusion that contains the result of the thesis.
ÖZET "Borcun borç karşılığında feshedilmesi (feshu' d-deyn bi' d-deyn)" ifadesi, bazı Mâlikî kayn... more ÖZET "Borcun borç karşılığında feshedilmesi (feshu' d-deyn bi' d-deyn)" ifadesi, bazı Mâlikî kaynaklarda geçer. Bir kısmında ise bu tabir, "borcun borç ile feshedilmesi (feshu' d-deyn fi' d-deyn" olarak yer alırken, bir kısmında ise "borç karşılığında borç (deyn bi-deyn)" şeklinde yer alır. Mâlikî kaynakların dışında ise bu ifadeye rastlayamadık. Bâcî'ye göre "borcun borç ile feshedilmesi" ifadesinin anlamı, zimmetin, bizzat meşgul olduğu şeyin dışında başka bir şeyle meşgul edilmesidir.
Elyazması Eserlere Dibâce ve Tahkikte Süreli Yayıncılık: Mecelletü MaǾhedi’l-Maħŧûŧâti’l-ǾArabiyye, 2018
Bu çalışma, yayın hayatına yeni başlayan Tahkik İslami İlimler Araştırma ve Neşir Dergisi’nin str... more Bu çalışma, yayın hayatına yeni başlayan Tahkik İslami İlimler Araştırma ve Neşir Dergisi’nin stratejisine katkı sağlamak amacıyla hazırlanmıştır ve Mecelletü maǾhedi’l-Maħŧûŧati’l-Arabiyye özelinde tenkitli metin neşri alanında entelektüel türlerden biri olan süreli yayıncılığı konu edinmektedir. Ancak çalışmayı daha anlamlı hale getirmek için öncelikle elyazmaları hakkında birtakım temel bilgilere yer verilmiştir. İslam kültür mirası içerisinde tek varak veya hacmi küçük risaleler şeklinde birçok yazma bulunmaktadır. Bu sebeple risale türü çalışmaları yayımlamak üzere süreli yayımlar çıkarılmıştır. Bu yazıda MaǾhedü’l-Maħŧûŧâti’l-Arabiyye adlı enstitünün bir yayını olan ve 1955-2017 yılları arası ikişer sayıdan 61 cilt yayımlanan bu derginin içerik panoraması ortaya konmuştur. Bu çerçevede derginin yayın içeriğine dair istatistikler bir tabloyla gösterilmiş, bugüne kadar dergide yayımlanan çalışmalar farklı açılardan tasnife tabi tutularak kronolojik şekilde listelenmiştir.
According to the general theory of Islamic jurisdictions, the conditions, provisions and conclusi... more According to the general theory of Islamic jurisdictions, the conditions, provisions and conclusions of any act are determined by the legal order in accordance with the law-maker or its principles. Nevertheless, when the parties wish to change, regulate or re-determine them, they argue it with the motive. These conditions, in which the parties have cooperated with and act on the tactics, are referred to as restrictive conditions in fiqh terminology. These terms are put forward to borrow or debiture anything other than the provisions and conclusions that the law has established for the contract. Thus, restrictive conditions are part of the freedom of content regulation, which means the identification, reorganization or amendment of the provisions of an accused entity. In this study, the restrictive conditions and the effect of these conditions on the contracts will be examined. In this sense, firstly the concept of condition will be examined in the article. Then, in the doctrine of Islamic law, liberty and its boundaries, which are known to the parties on the restrictive conditions, will be contacted.
Atıf / ©-Samar, M. (2018). Yatırım Aracı Olarak Kaldıraçlı/Marjlı Forex İşlemi ve Fıkhî Değerlend... more Atıf / ©-Samar, M. (2018). Yatırım Aracı Olarak Kaldıraçlı/Marjlı Forex İşlemi ve Fıkhî Değerlendirmesi, Çukurova Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, 18 (2), 1180-1197. Öz-Günümüz döviz piyasalarında bedellerin vadeli olup olmamasına göre "spot (peşin)" ve "türev (vadeli)" olmak üzere iki tür işlem vardır. Spot döviz işlemleri genelde sahip olunan paralarla yapılır. Ancak bankaların müşterilerine ellerindeki para miktarından çok daha fazla miktarda döviz alıp satma limiti tanıdığı durumlar da söz konusudur. Bankacılık literatüründe bu işleme kısaca "marjlı fx" veya "forex işlemi" denmektedir. Forex, döviz alım satımının İngilizce karşılığı olan Foreign Exchnage ifadesinin kısaltılmasıdır. Arap dünyasında elbey'u bi'l-hâmiş بالهامش( )البيع adıyla anılır. Esas itibariyle forex, bir ülkenin para birimi karşılığında başka bir ülke parasının alımı ya da satımı olarak tanımlanmaktadır. Marjlı forex işlemi ise bir sözleşme kapsamında bankanın müşteriye, yatıracağı teminat miktarının belirli bir katı kadar döviz alıp satma limiti tanıması olarak tanımlanmaktadır. Forex piyasası, dünyanın hem en büyük hem de en hızlı gelişen finansal piyasalarından birisidir. Bu piyasadaki likidite, dünyanın temel hisse senetleri borsalarının toplamından daha fazladır. Merkez bankaları ticari bankalar, döviz borsaları, yatırım fonları, uluslararası ticaret şirketleri, aracı kurumlar ve özel şahıslar forex piyasasının katılımcılarıdır. Forex işlemini cazip kılan sebepler olmakla birlikte oldukça riskli bir piyasadır. İslam hukukunda sarf akdi kapsamında ele alınan paraların alım satımı konusu üzerinde titizlikle durulmuş, Kitap, sünnet ve genel ilkeler ışığında hukuki çerçevesi belirlenmiştir. Para mübadelesi işlemlerinde İslam hukukçularının en çok üzerinde durdukları husus, her iki bedelin de peşin olmasıdır. İşte kaldıraçlı forex işleminde bedellerin peşin olmaması ve karışık bir muhtevaya sahip olması ve fıkıhtaki sarf akdi prensiplerine uygun düşmeyen unsurlar içerdiği için forexin İslam hukukuna göre geçerli bir işlem olup olmadığı hususu iş dünyasında merak konusudur. Makalemizde kaldıraçlı forex işlemi sarf akdi başta olmak üzere karz akdi, madumun satımı ve safkateyn yasağı açısından tahlil edilecektir.
İlimler manzumesi felsefî/mantıkî açıdan nazarî ve amelî olarak tasnif edil-mektedir. İslami ilim... more İlimler manzumesi felsefî/mantıkî açıdan nazarî ve amelî olarak tasnif edil-mektedir. İslami ilimler hem bu açıdan tasnif edilebildiği gibi, naklî ve aklî olmak üzere başka bir cihetten de tasnif edilmiştir. Fıkıh usulü hem naklî, hem de aklî bir disiplin olması yönüyle İslamî ilimler arasında önemli bir yere haizdir. Metodolojik olarak en gelişmiş ilim olması, kelam ve fıkıh gibi iki disiplin ile yakın ilişkisi sebe-biyle, fıkıh usulü ilminin diğer disiplinler içerisindeki yeri, gayesi ve mahiyetinin ortaya konması için usulcülerin çabası tarih boyu sürmüştür. Müslüman topluma ait özgün bir disiplin olması ve metafizik/kelamî kabuller ışığında şerî ahkamın esasını oluşturması sebebiyle de ayrıca üzerinde durulmasını gerekli kılmaktadır. Bu gerekliliği gören Âsım Cüneyd KÖKSAL fıkıh usulünün mahiyeti ve önemine dair detaylı bir çalışma yapmıştır. Ana konusu fıkıh usulünün mahiyetini ve gayesini ortaya koymak olan bu eser-de Köksal, öncelikli olarak teorik İslamî ilimlerin geçirdiği dönüşüm süreci içe-risinde fıkıh usulünün yerini tespit etmeyi amaçlamıştır. Bu cümleden olarak ilk dönemlerden itibaren fıkıh usulü hakkında yazılmış olan hemen her ekole ait tem-sil edici nitelikteki eserler incelenmiş ve kaynak olarak kullanılmıştır. Ancak fıkıh usulünün mahiyet ve gayesiyle ilgili tartışmaların Gazzali sonrası literatürde yer alması sebebiyle muahhar dönem eserlerinden daha çok yararlanmıştır. Eser, giriş, üç bölüm, sonuç, kaynakça ve indeks/dizin şeklinde düzenlenmiştir. Giriş bölümünde, araştırmanın amaçları, yöntemi ve kaynakları ile konunun genel anlamda tasvirine yer verilmiştir. Birinci bölümde, İlimlerin mahiyet ve gayesinin tespitinde önem taşıyan temel kavramlar ele alınmıştır. İlim, mukaddime, mevzu, mebde/mebadi, mesele/mesail, mahiyet, tarif, gaye/faide/garaz/maksud ve işlev kav-ramları birinci bölümde açıklanmış; felsefî kaynaklı ilim tasavvurunun islamî ilimle-re tatbik edilmesiyle gerçekleşen " ilim " tasavvurundaki dönüşümün tasvir ve tahlili yapılmıştır. Yazarın ifadesiyle böyle bir çalışmaya daha önce rastlanılmamıştır.
Book Reviews by Mahmut Samar
İslamî ilimler manzûmesi içinde yer alan ilmî disiplinlerin ikinci kaynağı sünnettir. Bu nedenle ... more İslamî ilimler manzûmesi içinde yer alan ilmî disiplinlerin ikinci kaynağı sünnettir. Bu nedenle sünnet verilerinin (hadislerin) sıhhatli bir şekilde nak-ledilmesi ve muhtevası olan metnin doğru anlaşılması önemlidir. Muhakkik İslam alimleri asırlar boyunca bunun üzerinde durmuş, önemine işaret etmiş-lerdir. Zira sünnetin sıhhatli bir şekilde nakledilip doğru anlaşılması, dayanağı sünnet ve/veya hadis olan mevzuların hükmünü tespit etme bakımından zarûriyet arz eder. Bu zorunluluğu gören Abdulhayy el-Leknevî sünnet verile-rinin sağlıklı bir şekilde aktarılmasının ve doğru anlaşılmasının gereği ve yön-temi hakkında doyurucu bilgiler veren bir çalışmaya imza atmıştır. Çalışma, Abdulhayy el-Leknevî'nin kendisine sorulan on (10) soruya verdiği cevapları ihtiva etmektedir. Bu nedenle de kitabın adı; " el-Ecvibetü'l-fâziletü li'l-es'ileti'l-aşarati'l-kâmileti " olmuştur. Bu kitap üzerine Abdulfettah Ebû Ğudde bir takım eklemelerde (ta'lîk) bulunarak kitabı daha da verimli hale getirmiştir. Selman Abdulfettah Ebû Ğudde ise bazı tashihler yaparak, çalışmanın ortaya konmasını ve yayınlanmasını sağlamıştır. Ebû Ğudde'ye göre sünnet hakkında daha önce kimsenin dikkat çek-mediği konulara bu kitapta yer verilmiştir. Eser Leknevî Haydarâbat'ta ikamet ettiği yıllarda onun muâsırı olan allâme Muhammed Hüseyin el-Lahorî'nin kendisine yazılı olarak sorduğu on soruya verilen cevapları ihtiva eder. Soru-ları soran zatın muayyen bir mezhebe bağlanmaya karşı olduğu ve nassların zahiriyle amel etme konusunda ısrarcı olduğu bilinmektedir.
Papers by Mahmut Samar
Doktora TeziBu çalışmada İslam borçlar hukukunun en temel konularından biri olan safkateyn yasağı... more Doktora TeziBu çalışmada İslam borçlar hukukunun en temel konularından biri olan safkateyn yasağı ve bu yasağın günümüzde uygulanan faizsiz finansman araçlarına etkisine yer verilmiştir. Çalışmamız bir giriş, dört bölüm ve bir sonuçtan meydana gelmiştir. Giriş kısmında çalışmanın çerçevesini belirlemek amacıyla araştırmanın konusuna, önemine, amacına, yöntemine, sınırlandırılmasına ve daha önce yapılmış çalışmaların değerlendirilmesine yer verilmiştir. Birinci bölümde ise İslam hukukunda akitler genel teorisi ele alınarak, akitlerin tasnifi ve akit hürriyeti konuları üzerinde durulmuştur. İkinci bölümde safkateynin sözlük ve terim anlamları, terimleşme süreci ve literatürde işlenişi konuları kronolojik olarak incelenmiştir. Ayrıca safkateynin benzer kavramlarla ilişkisi ele alınmıştır. Üçüncü bölümde İslam hukuk doktrininde akitlerin birleştirilmesine yer verilmiştir. Bu çerçevede safkateyn yasağının fıkhî dayanakları, mahiyeti, illeti ve akitlerin birleştirilmesine yol açan faktörl...
Istanbul University - DergiPark, Mar 15, 2022
In this study, the issue of combining haqiqah and majaz in a word is discussed. This issue is act... more In this study, the issue of combining haqiqah and majaz in a word is discussed. This issue is actually the subject of Arabic language and rhetoric. In terms of accurate understanding of religious texts and determining the wordmeaning relationship, it has also been emphasized in the usul al-fiqh. The issue of combining haqiqah and majaz in one word is an issue that both linguists and fiqh scholars disagree on. This conflict has led to different approaches in understanding religious texts and interpreting declarations of will. In this respect, it is stated that there are many disputes about fiqh. The aim of this
Necmettin Erbakan Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2018
Eskiyeni, 2020
Al-Kitāb and the Sunnah (Prophetic tradition) are two basic sources of Islamic law that have beco... more Al-Kitāb and the Sunnah (Prophetic tradition) are two basic sources of Islamic law that have become text in the historical process. To understand the nass in these two sources and to determine the best way for them are one of the most important issues of Islamic law. Science of alfāz (the wordings of the terms) in methodology of fıqh is a significant section that includes required rules in this sense. The controversies on fiqh generally depend on the meanings of the words which build the nass and to the decisions that acquire from these meanings. The reason is that science of alfāz includes the rules of making decisions from nass. Because of that alfāz has an extensive space in fiqh literature. The terms (alfāz) are subjected to taxonomy from different angles. In this respect there are four categories and twenty-four terms which are extremely significant. Because without the knowledge of the classification of alfāz, their relations with each other and hierarchy of them, it is hard to understand nass correctly. According to the aforementioned division, firstly the terms (alfāz) which their meanings were given are examined. There are four types of terms (alfāz) in this category which are also known as terms in terms of meaning or extent. These are ʿāmm, hāss, common, and muawwal terms. From these hāss has four parts; command, prohibition, mutlaq and muqayyad. Secondly, the terms (alfāz) which in terms of their use for meaning are examined. In this group there are haqiqah (truth), macaz (metaphoric meaning), sarīh (understandable) and qinaya (allusion). Thirdly, explicit and implicit terms in terms of the meaning are examined. They are totally eight terms that four of them explicit and other four of them implicit. Explicit terms are zāhir, nass, mufassar and muhqam. Implicit terms are hafī, mushqil, mujmal and mutashābih. Lastly, the terms depend on the shape of indication to the meaning are examined. These terms are indication of phrase, indication of mark, indication of nass and İntihal Taraması/Plagiarism Detection: Bu makale intihal taramasından geçirildi/This paper was checked for plagiarism Geliş/
Uploads
Books by Mahmut Samar
Anahtar Kelimeler: Koronavirüs, Covid-19, Salgın, İnternet teknolojileri, İslam iktisadı ve finansı
Fıkıh ilminin doğuşu ve gelişimini konu edinen bu çalışmanın amacı, fıkhın bilim olarak teşekkülünden önce hazırlık safhasının tamamlandığı Peygamber (s.a.s) ve sahâbe dönemi şeklindeki ilk iki aşamayı (doğuş ve gelişim) ana hatlarıyla ortaya koymaktır. Çalışma giriş ve sonuç dışında temel olarak üç ana bölümden oluşmaktadır. İlk bölümde fıkıh ilminin tarihsel dönemlerine genel bir bakışın da yapıldığı “Fıkıh İlminin Kısa Tarihçesi” incelenirken ikinci ve üçün-cü bölümde Hz. Peygamber dönemiyle sahâbe döneminde fıkhın doğuşu ve gelişimi ele alınmıştır.
history of Fiqh. There is no doubt that the main important reasons of it, is that
controversy, criticism and refutation was widespread and accepted by scholars mostly in that period. In fact, even within the same school differences had
occurred between its scholars and jurists. The best example of this historical
fact may be seen in the disagreement between Ibn Shubruma and Abu Hanifa
in terms of Fiqh which this study will deal with. These two scholars had lived
in the same century in Kufa and belonged to Ahl al-Ra’y school. The timing of
this controversy -the formative period of Islamic Jurisprudence in the second
century of Hijra- is an important point to rely on. This study will try to determine the scope, causes and results of the controversy between these two scholars. Additionally, it will examine whether there is a role of these disagreements for the formation of Hanafi school of law or not.
Book Reviews by Mahmut Samar
Papers by Mahmut Samar
Anahtar Kelimeler: Koronavirüs, Covid-19, Salgın, İnternet teknolojileri, İslam iktisadı ve finansı
Fıkıh ilminin doğuşu ve gelişimini konu edinen bu çalışmanın amacı, fıkhın bilim olarak teşekkülünden önce hazırlık safhasının tamamlandığı Peygamber (s.a.s) ve sahâbe dönemi şeklindeki ilk iki aşamayı (doğuş ve gelişim) ana hatlarıyla ortaya koymaktır. Çalışma giriş ve sonuç dışında temel olarak üç ana bölümden oluşmaktadır. İlk bölümde fıkıh ilminin tarihsel dönemlerine genel bir bakışın da yapıldığı “Fıkıh İlminin Kısa Tarihçesi” incelenirken ikinci ve üçün-cü bölümde Hz. Peygamber dönemiyle sahâbe döneminde fıkhın doğuşu ve gelişimi ele alınmıştır.
history of Fiqh. There is no doubt that the main important reasons of it, is that
controversy, criticism and refutation was widespread and accepted by scholars mostly in that period. In fact, even within the same school differences had
occurred between its scholars and jurists. The best example of this historical
fact may be seen in the disagreement between Ibn Shubruma and Abu Hanifa
in terms of Fiqh which this study will deal with. These two scholars had lived
in the same century in Kufa and belonged to Ahl al-Ra’y school. The timing of
this controversy -the formative period of Islamic Jurisprudence in the second
century of Hijra- is an important point to rely on. This study will try to determine the scope, causes and results of the controversy between these two scholars. Additionally, it will examine whether there is a role of these disagreements for the formation of Hanafi school of law or not.