Hölderlin’in Andenken şiirinin “Sonlu Sonsuz”da Ahmet Soysal imzasıyla yayımlanan çevirisinin ele... more Hölderlin’in Andenken şiirinin “Sonlu Sonsuz”da Ahmet Soysal imzasıyla yayımlanan çevirisinin eleştirisi.
Ahmet Tüzün'ün ardından 2012 1920'li yıllarda İngiliz Times gazetesinin yayın yönetmenliğini yapm... more Ahmet Tüzün'ün ardından 2012 1920'li yıllarda İngiliz Times gazetesinin yayın yönetmenliğini yapmış Wickham Steed'in Almanlar hakkında ünlü bir sözü vardır: "Almanlar derine dalar, o yüzden de yukarı çamurlu çıkarlar." Özellikle Alman felsefe ve edebiyat yapıtlarının (onların dayandığı dilin) karmaşık, kolay anlaşılmaz (dolayısıyla da kolay çevrilemez) oluşu, bu saptamayı büyük ölçüde doğru kılmaktadır.
Samimiyet ve sahicilik kavramlarını daha çok bir ahlaki norm olarak tanır, kullanırız. Özellikle ... more Samimiyet ve sahicilik kavramlarını daha çok bir ahlaki norm olarak tanır, kullanırız. Özellikle samimiyet, toplumsal aidiyetin, başkaları tarafından kabul görmenin önkoşullarından birini oluşturur. Hatta, doğrudan iç dünyamızla bağlantılı olduğu için, dürüstlük erdeminin de temel dayanağı sayılabilir. (Dürüst ama samimiyetsiz birini düşünmek, tamamen imkânsız değilse de, oldukça zor olsa gerek.) Samimiyet, içi dışı bir olmayı, insanın meramını, 'gerçek duyguları'nı
Baudelaire, "modernitenin başkenti" Paris'e, "Ey rezil başkent, seviyorum seni!" (Je t'aime, ô ca... more Baudelaire, "modernitenin başkenti" Paris'e, "Ey rezil başkent, seviyorum seni!" (Je t'aime, ô capitale infâme!) diye seslenir. "Rezil" yerine "kötü şöhretli" olarak da çevrilebilecek "infâme" kelimesi, Roma Hukuğu'nun temel kavramlarından biri olan "infamia"yı, şerefsizlik, haysiyetsizlik hâlini akla getirir. Sadece ticari faaliyetleri sonucunda itibarını kaybetmiş kişilere değil, fahişelere, gladyatörlere, oyunculara da lâyık görülen bir statüdür bu.
Paul Celan, 1960'da G. Büchner Ödülü'nü alırken yaptığı konuşmada, tedirgin parmağını bir çocuk h... more Paul Celan, 1960'da G. Büchner Ödülü'nü alırken yaptığı konuşmada, tedirgin parmağını bir çocuk haritası üzerinde gezdirip, "maddi olmayan, ama dünyevi, yeryüzüne ait -dil gibi-,
Zu Beginn der 50er Jahre sah der Zeichenlehrer Hasan Sağlam, der in einer kleinen anatolischen St... more Zu Beginn der 50er Jahre sah der Zeichenlehrer Hasan Sağlam, der in einer kleinen anatolischen Stadt unterrichtete, das Bild eines Jägers, das ein kleinlicher, ungezogener Schüler, den er wegen unerledigten Hausaufgaben aus der Klasse ausschließen wollte, auf seine Schultasche gezeichnet hatte, und sagte: "Das ist ja brillant! Nur Maler, die die Kunstakademie beendet haben, können so zeichnen. Fang sofort an, Bilder zu malen". Damit
Hölderlin’in Andenken şiirinin “Sonlu Sonsuz”da Ahmet Soysal imzasıyla yayımlanan çevirisinin ele... more Hölderlin’in Andenken şiirinin “Sonlu Sonsuz”da Ahmet Soysal imzasıyla yayımlanan çevirisinin eleştirisi.
Ahmet Tüzün'ün ardından 2012 1920'li yıllarda İngiliz Times gazetesinin yayın yönetmenliğini yapm... more Ahmet Tüzün'ün ardından 2012 1920'li yıllarda İngiliz Times gazetesinin yayın yönetmenliğini yapmış Wickham Steed'in Almanlar hakkında ünlü bir sözü vardır: "Almanlar derine dalar, o yüzden de yukarı çamurlu çıkarlar." Özellikle Alman felsefe ve edebiyat yapıtlarının (onların dayandığı dilin) karmaşık, kolay anlaşılmaz (dolayısıyla da kolay çevrilemez) oluşu, bu saptamayı büyük ölçüde doğru kılmaktadır.
Samimiyet ve sahicilik kavramlarını daha çok bir ahlaki norm olarak tanır, kullanırız. Özellikle ... more Samimiyet ve sahicilik kavramlarını daha çok bir ahlaki norm olarak tanır, kullanırız. Özellikle samimiyet, toplumsal aidiyetin, başkaları tarafından kabul görmenin önkoşullarından birini oluşturur. Hatta, doğrudan iç dünyamızla bağlantılı olduğu için, dürüstlük erdeminin de temel dayanağı sayılabilir. (Dürüst ama samimiyetsiz birini düşünmek, tamamen imkânsız değilse de, oldukça zor olsa gerek.) Samimiyet, içi dışı bir olmayı, insanın meramını, 'gerçek duyguları'nı
Baudelaire, "modernitenin başkenti" Paris'e, "Ey rezil başkent, seviyorum seni!" (Je t'aime, ô ca... more Baudelaire, "modernitenin başkenti" Paris'e, "Ey rezil başkent, seviyorum seni!" (Je t'aime, ô capitale infâme!) diye seslenir. "Rezil" yerine "kötü şöhretli" olarak da çevrilebilecek "infâme" kelimesi, Roma Hukuğu'nun temel kavramlarından biri olan "infamia"yı, şerefsizlik, haysiyetsizlik hâlini akla getirir. Sadece ticari faaliyetleri sonucunda itibarını kaybetmiş kişilere değil, fahişelere, gladyatörlere, oyunculara da lâyık görülen bir statüdür bu.
Paul Celan, 1960'da G. Büchner Ödülü'nü alırken yaptığı konuşmada, tedirgin parmağını bir çocuk h... more Paul Celan, 1960'da G. Büchner Ödülü'nü alırken yaptığı konuşmada, tedirgin parmağını bir çocuk haritası üzerinde gezdirip, "maddi olmayan, ama dünyevi, yeryüzüne ait -dil gibi-,
Zu Beginn der 50er Jahre sah der Zeichenlehrer Hasan Sağlam, der in einer kleinen anatolischen St... more Zu Beginn der 50er Jahre sah der Zeichenlehrer Hasan Sağlam, der in einer kleinen anatolischen Stadt unterrichtete, das Bild eines Jägers, das ein kleinlicher, ungezogener Schüler, den er wegen unerledigten Hausaufgaben aus der Klasse ausschließen wollte, auf seine Schultasche gezeichnet hatte, und sagte: "Das ist ja brillant! Nur Maler, die die Kunstakademie beendet haben, können so zeichnen. Fang sofort an, Bilder zu malen". Damit
İstifa, dünyaya ayak uyduramadığına inanan, aynı zamanda karanlık ya da derin edebiyatasıkıntı, b... more İstifa, dünyaya ayak uyduramadığına inanan, aynı zamanda karanlık ya da derin edebiyatasıkıntı, bunaltı, uyumsuzluk gibi temalara-meraklı bir entelektüelin ruhsal serüveni... Bu kitabı okurken ilk akla gelebilecek kavramlardan biri, Jean Paul ve Heine'den bildiğimiz Weltschmerz, yani dünya karşısında duyulan acı, yoğun bir hoşnutsuzluk, karamsarlık. Goethe'nin "romantik hastadır"
Thomas Mann'ın ünlü novellası Tonio Kröger'in kahramanı bir sanatçıdır ve kitap boyunca tartıştığ... more Thomas Mann'ın ünlü novellası Tonio Kröger'in kahramanı bir sanatçıdır ve kitap boyunca tartıştığı konuların başında hayat/sanat karşıtlığı gelir. Tonio Kröger "canlı ve sıradan" olan
Uploads
Papers by necmi zeka