emre öncü
Related Authors
Seth Bernard
University of Toronto
Pierluigi Giroldini
Ministero della cultura
Luca Basile
Istituto Universitario Orientale, Napoli, Italy
Francesca Diosono
Ludwig-Maximilians-Universität München
Sophie Crawford-Brown
Rice University
Andrea Averna
Scuola Superiore Meridionale
Rosalba Panvini
Università di Catania
Laura Ambrosini
Consiglio Nazionale delle Ricerche (CNR)
Margherita Bonanno
"Tor Vergata" University of Rome
InterestsView All (15)
Uploads
Papers by emre öncü
zamanda dünyanın da ilk müzelerinden biri
olan İstanbul Arkeoloji Müzeleri, kurulduğu
günden bu yana ülkemizin hem müzecilik hem
de arkeoloji alanındaki ilklerini gerçekleştiren
önemli bir kurum olmuştur. Müze tarafından
geçtiğimiz yıllarda gerçekleştirilen İstanbul kent
arkeolojisi çalışmaları, kent tarihi ana başlığı
altında kayda değer bilgilerin bilim dünyası ve
kamuoyuna sunulmasında önemli bir rol üstlenmiştir. İstanbul’un farklı noktalarında sürdürülen arkeolojik kazı ve araştırmalarda elde edilen
mesleki tecrübeler, kent arkeolojisi ihtisas alanında yeni yaklaşımlar geliştirilmesine olanak
sağlamıştır. Bu yaklaşımlar bilim dünyası ve
kamuoyuyla defalarca paylaşılmış ve sonuçları
takdir toplamıştır. Bu paylaşımların gerçekleştirildiği toplantılar sırasında, günümüze değin
“kent arkeolojisi” üst teması altında sunulan bu
çalışmaların, “İstanbul Arkeolojisi” başlığı altında değerlendirilmesinin, bu ihtisas alanının
geleceği açısından daha yapıcı sonuçlar doğuracağı düşüncesi zihinlerimizde belirginleşti. Bu
düşünceyle İstanbul’da, konuyla ilgili tüm
kurumların önümüzdeki yıllarda ortaklıkları
artırarak daha kapsamlı çalışmaların gerçekleştirilmesinde rol üstlenmelerini temenni etmekteyiz.
Abstract
Caria had a rapid economic and cultural rise different from other regions in Western Anatolia in the 4th c. B.C. The main reason for this was the rule of Hekatomnid dynasty. There were numerous monumental structures that were constructed during the reigns of Maussollos and his brother Idrieus. Among them are the Halikarnassos Maussolleion, Labraunda Zeus and Priene Athena temples, Androns in Labraunda and the rock tombs of Kaunos that feature similar architectural characteristics. The buildings which were constructed in different places at about the same time display architectural similarities in grid system, plan types, use of architrave soffits and their entablatures. These details are evident when they are carefully examined from an architectural point of view. In this article, the above mentioned structures have been evaluated in this framework and the link between them has been identified. With the help of the data obtained, a thesis is proposed on the architects and architectural workshops of monumental buildings in Caria in the period between the years 390 and 340 B.C., a relatively short period of time for such a zoning program. A brief summary of our proposal is that the famous architects Pytheos and Satyros, who lived in the 4th c. B.C. worked on all of these constructions. Historical records show that these architects were directly related to the Maussolleion and Priene Athena temple. Other monumental buildings which were built in the same time frame with the Moussolleion and Athena temple lead us to think that Pytheos and Satyros were active in all major projects carried out in the region. As a result, I will explain the process that is defined as " the new reconstruction program of Caria under the Hekatomnid Dynasty " while at the same time presenting my interpretations on the working organization of architectural workshops.
zamanda dünyanın da ilk müzelerinden biri
olan İstanbul Arkeoloji Müzeleri, kurulduğu
günden bu yana ülkemizin hem müzecilik hem
de arkeoloji alanındaki ilklerini gerçekleştiren
önemli bir kurum olmuştur. Müze tarafından
geçtiğimiz yıllarda gerçekleştirilen İstanbul kent
arkeolojisi çalışmaları, kent tarihi ana başlığı
altında kayda değer bilgilerin bilim dünyası ve
kamuoyuna sunulmasında önemli bir rol üstlenmiştir. İstanbul’un farklı noktalarında sürdürülen arkeolojik kazı ve araştırmalarda elde edilen
mesleki tecrübeler, kent arkeolojisi ihtisas alanında yeni yaklaşımlar geliştirilmesine olanak
sağlamıştır. Bu yaklaşımlar bilim dünyası ve
kamuoyuyla defalarca paylaşılmış ve sonuçları
takdir toplamıştır. Bu paylaşımların gerçekleştirildiği toplantılar sırasında, günümüze değin
“kent arkeolojisi” üst teması altında sunulan bu
çalışmaların, “İstanbul Arkeolojisi” başlığı altında değerlendirilmesinin, bu ihtisas alanının
geleceği açısından daha yapıcı sonuçlar doğuracağı düşüncesi zihinlerimizde belirginleşti. Bu
düşünceyle İstanbul’da, konuyla ilgili tüm
kurumların önümüzdeki yıllarda ortaklıkları
artırarak daha kapsamlı çalışmaların gerçekleştirilmesinde rol üstlenmelerini temenni etmekteyiz.
Abstract
Caria had a rapid economic and cultural rise different from other regions in Western Anatolia in the 4th c. B.C. The main reason for this was the rule of Hekatomnid dynasty. There were numerous monumental structures that were constructed during the reigns of Maussollos and his brother Idrieus. Among them are the Halikarnassos Maussolleion, Labraunda Zeus and Priene Athena temples, Androns in Labraunda and the rock tombs of Kaunos that feature similar architectural characteristics. The buildings which were constructed in different places at about the same time display architectural similarities in grid system, plan types, use of architrave soffits and their entablatures. These details are evident when they are carefully examined from an architectural point of view. In this article, the above mentioned structures have been evaluated in this framework and the link between them has been identified. With the help of the data obtained, a thesis is proposed on the architects and architectural workshops of monumental buildings in Caria in the period between the years 390 and 340 B.C., a relatively short period of time for such a zoning program. A brief summary of our proposal is that the famous architects Pytheos and Satyros, who lived in the 4th c. B.C. worked on all of these constructions. Historical records show that these architects were directly related to the Maussolleion and Priene Athena temple. Other monumental buildings which were built in the same time frame with the Moussolleion and Athena temple lead us to think that Pytheos and Satyros were active in all major projects carried out in the region. As a result, I will explain the process that is defined as " the new reconstruction program of Caria under the Hekatomnid Dynasty " while at the same time presenting my interpretations on the working organization of architectural workshops.