Kitap Bölümü by Hilal Akgüller
NOBEL YAYINEVİ, 2021
Hilal Akgüller: Sovyet Rusya Dış Politikasında Kuzey Kafkasya Dağlıları Birliği Cumhuriyeti, ss. ... more Hilal Akgüller: Sovyet Rusya Dış Politikasında Kuzey Kafkasya Dağlıları Birliği Cumhuriyeti, ss. 51-79.
SSCB'nin dağılması Soğuk Savaş döneminin sonunu getirmekle beraber dünyaya on beş yeni aktör kazandırmıştır. Eski SSCB'nin en büyük devleti olan Rusya Federasyonu bağımsızlık ilanından sonra dünyada tanınan işgalci imajından kurtulmak adına ilk yıllarda “büyük devlet” politikasından vazgeçmiş, post Sovyet coğrafyasındaki diğer devletlerle eşit ilişkiler kurmaya çalışmıştır. Ancak bir müddet sonra post Sovyet cumhuriyetlerinde iç ve dış politikadaki sorunlar onları bu problemleri çözecek devlet arayışına itince Rusya, dünyanın diğer devletlerinin kendisinin eski etken alanına girmesine izin vermemiş, bir zamanlar burada mevcut olan iktidarını bu defa Yeni Dünya düzenine göre sürdürmeye karar vermiştir. Uzun yıllar Rus İmparatorluğu, daha sonra ise SSCB’nin işgali altında kalmış olan Orta Asya ve Kafkasya da bu bölgelerdendir. Her ne kadar Rusya Federasyonu'yla bağımsız cumhuriyetler olarak uluslararası düzeyde ilişkilerini devam ettirseler de hâlâ Rusya Federasyonu bu bölgedeki maddi ve fiziki varlığını sürdürmektedir Kitapta; Rusya'nın Orta Asya ve Kafkasya'da tarih boyunca süren işgal politikası ve bu süreçte yaşanan olaylar ele alınmış, bağımsız Rusya Federasyonu'nun günümüzde bu bölgelerde yürüttüğü dış politika analiz edilmiştir.
Bookmarks Related papers MentionsView impact
PROCEEDINGS of International Scientific and Methodical Conference «ISSUES OF ETHNOARCHAEOLOGICAL RESEARCH AND INTERETHNIC RELATIONS OF THE GREAT STEPPE» Әл-Фараби атындағы ҚазҰУ, 2020, 2020
Çalışmada SSCB’nin ilk kuruluşundan yıkılışına kadar değişen devlet başkanlarının ve dolayısıyla ... more Çalışmada SSCB’nin ilk kuruluşundan yıkılışına kadar değişen devlet başkanlarının ve dolayısıyla Sovyet Rusya’nın dış politikasına değinilecektir.
(Kitapta çalışmaya sayfa 154-160 arasında ulaşabilirsiniz).
Bookmarks Related papers MentionsView impact
Berikan Yayınevi, 2018
Gelişmekte olan bir ülke olarak Türkiye, OECD ülkelerine göre son zamanlarda giderek enerji talep... more Gelişmekte olan bir ülke olarak Türkiye, OECD ülkelerine göre son zamanlarda giderek enerji talep hızı artış gösteren ülkelerden biri haline gelmiştir. Bu artan enerji talebine karşılık başta petrol ve doğal gaz olmak üzere, enerji konusunda dışa bağımlılığı artmaktadır. Türkiye enerji talebinin az bir kısmını kendi yerli kaynaklarından karşılayabilmektedir. Aynı zamanda Türkiye, önemli enerji rezervlerine sahip ülkelerle ve Avrupa'daki tüketici ülkeler arasında jeo-stratejik bir konuma sahiptir. Türkiye'nin bu köprü konumu, enerji güvenliliği konusunda fırsatlar sağlarken sorumluluklar da yüklemektedir. Ülkemiz de bu hususta bölgesel enerji stratejisini geliştirmeye, doğu-batı, kuzey-güney enerji alanlarındaki konumunu güçlendirmeye çalışmaktadır. Bu çalışma Türkiye'nin sahip olduğu enerji kaynaklarını, uzak-yakın ülkelerle enerji ilişkilerini, yürütülen, planlanan projelerini ve bu kapsamda onun enerji sektöründeki başrol olma çabalarını engellemeye çalışan güçler arasındaki ilişkisini ele almaktadır. /// Turkey whıch is a developing country,
according to the OECD countries (Organization for Economic Co-operation and Development) has recently become one of the countries that has seen an increase in energy demand. In response to this rising demand, oil and natural gas external dependency on energy is increasing. A small part of Turkey's energy demand can be met from its own domestic resources. At the same time Turkey, has a geo-strategic position between the countries with significant energy reserves and the consumer countries in Europe. Whille Turkey’s position as a bridge provides opportunities in the safety of theenergy, ıt also gives it some responsibilities. Our country is also trying to develop its regional energy strategy East-West, North-South is trying to strengthen its position in energy fields. This work has Turkey's energy resources, distant-nearer energy relations with count-ries and the relationship between the planned projects carried out and the forces working in this context to prevent their efforts to become leading actors in the energy sector.
Bookmarks Related papers MentionsView impact
Bildiriler by Hilal Akgüller
Belgi Dergisi, 2020
BELGİ DERGİSİ, Ulakbim, Asosindex ve Sobiad tarafından taranmakta ve Dergipark'ta yer almaktadır.... more BELGİ DERGİSİ, Ulakbim, Asosindex ve Sobiad tarafından taranmakta ve Dergipark'ta yer almaktadır. Bu Dergi Creative Commons Atıf 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır Belgi (ISSN 2146-4456 E-ISSN 2687-5039), yılda iki kez yayımlanan uluslararası hakemli bir dergidir. Her hakkı saklıdır. Dergide yayımlanan yazıların tüm sorumlululuğu yazarlarına aittir.
Bookmarks Related papers MentionsView impact
Econder International Academic Journal, 2018
2009 yılında Dışişleri Bakanı olarak göreve gelen Ahmet Davutoğlu, 7 yıl görev süresi boyunca çok... more 2009 yılında Dışişleri Bakanı olarak göreve gelen Ahmet Davutoğlu, 7 yıl görev süresi boyunca çok yönlüdinamik dış politika yürütmüş dış politikada önemli değişiklere sebep olmuştur 2010’da ve 2012’de başkailkeler de eklemiş ve yola devam etmiştir. Türkiye’nin uluslararası sistem içerisindeki duruşunu vekimliğini belirleyen bu dış politika ilkeleri olmuş, bu ilkeler büyük oranda dış politikaya kaynaklık etmiş veyön vermiştir. Çalışmada aynı zamanda bu dönemde Yunanistan ile yaşanan sıkıntılar, Ermenistan ilegeliştirilmeye çalışılan ilişkilere ve İsrail’le olan görüşmeler ve bu kapsamda Filistin’e verilen destek dilegetirilip, Avrupa Birliği ile olan önemli zirveler, küresel ve büyük güçlere karşı Birleşmiş Milletler’dekieşitsiz yapıya karşı çıkması, yakın çevresindeki anlaşmazlıklarda arabuluculuk yapması ve komşularınakarşı sorunları çözme politikası incelenecek olup Ahmet Davutoğlu dönemi ele alınacaktır.
Bookmarks Related papers MentionsView impact
[Econder] İnternational Academic Journal, 2018
2009 yılında Dışişleri Bakanı olarak göreve gelen Ahmet Davutoğlu, 7 yıl görev süresi boyunca çok... more 2009 yılında Dışişleri Bakanı olarak göreve gelen Ahmet Davutoğlu, 7 yıl görev süresi boyunca çok yönlü
dinamik dış politika yürütmüş dış politikada önemli değişiklere sebep olmuştur 2010’da ve 2012’de başka
ilkeler de eklemiş ve yola devam etmiştir. Türkiye’nin uluslararası sistem içerisindeki duruşunu ve
kimliğini belirleyen bu dış politika ilkeleri olmuş, bu ilkeler büyük oranda dış politikaya kaynaklık etmiş ve
yön vermiştir. Çalışmada aynı zamanda bu dönemde Yunanistan ile yaşanan sıkıntılar, Ermenistan ile
geliştirilmeye çalışılan ilişkilere ve İsrail’le olan görüşmeler ve bu kapsamda Filistin’e verilen destek dile
getirilip, Avrupa Birliği ile olan önemli zirveler, küresel ve büyük güçlere karşı Birleşmiş Milletler’deki
eşitsiz yapıya karşı çıkması, yakın çevresindeki anlaşmazlıklarda arabuluculuk yapması ve komşularına
karşı sorunları çözme politikası incelenecek olup Ahmet Davutoğlu dönemi ele alınacaktır.
///Ahmet Davutoglu, who came as a foreign minister in 2009, During 7 years of duty multi-faceted dynamic
foreign policy caused significant changes in foreign policy. In 2010 and 2012, he added other principles and
continued on the road.This was Turkey's foreign policy principles that determine the position and identity
in the international system. These principles have largely been the source and direction of foreign policy. At
the same time, the problems experienced with Greece in this period, the relations that are being developed
with Armenia and the discussions with Israel and the support given to Palestine in this context The
important summit with the European Union, Ahmet Davutoglu period will be discussed in order to
mediate disagreements over the unequal structure in the UN against global and major powers, to mediate
disputes in the near vicinity and to solve problems against neighbors.
Bookmarks Related papers MentionsView impact
Uploads
Kitap Bölümü by Hilal Akgüller
SSCB'nin dağılması Soğuk Savaş döneminin sonunu getirmekle beraber dünyaya on beş yeni aktör kazandırmıştır. Eski SSCB'nin en büyük devleti olan Rusya Federasyonu bağımsızlık ilanından sonra dünyada tanınan işgalci imajından kurtulmak adına ilk yıllarda “büyük devlet” politikasından vazgeçmiş, post Sovyet coğrafyasındaki diğer devletlerle eşit ilişkiler kurmaya çalışmıştır. Ancak bir müddet sonra post Sovyet cumhuriyetlerinde iç ve dış politikadaki sorunlar onları bu problemleri çözecek devlet arayışına itince Rusya, dünyanın diğer devletlerinin kendisinin eski etken alanına girmesine izin vermemiş, bir zamanlar burada mevcut olan iktidarını bu defa Yeni Dünya düzenine göre sürdürmeye karar vermiştir. Uzun yıllar Rus İmparatorluğu, daha sonra ise SSCB’nin işgali altında kalmış olan Orta Asya ve Kafkasya da bu bölgelerdendir. Her ne kadar Rusya Federasyonu'yla bağımsız cumhuriyetler olarak uluslararası düzeyde ilişkilerini devam ettirseler de hâlâ Rusya Federasyonu bu bölgedeki maddi ve fiziki varlığını sürdürmektedir Kitapta; Rusya'nın Orta Asya ve Kafkasya'da tarih boyunca süren işgal politikası ve bu süreçte yaşanan olaylar ele alınmış, bağımsız Rusya Federasyonu'nun günümüzde bu bölgelerde yürüttüğü dış politika analiz edilmiştir.
(Kitapta çalışmaya sayfa 154-160 arasında ulaşabilirsiniz).
according to the OECD countries (Organization for Economic Co-operation and Development) has recently become one of the countries that has seen an increase in energy demand. In response to this rising demand, oil and natural gas external dependency on energy is increasing. A small part of Turkey's energy demand can be met from its own domestic resources. At the same time Turkey, has a geo-strategic position between the countries with significant energy reserves and the consumer countries in Europe. Whille Turkey’s position as a bridge provides opportunities in the safety of theenergy, ıt also gives it some responsibilities. Our country is also trying to develop its regional energy strategy East-West, North-South is trying to strengthen its position in energy fields. This work has Turkey's energy resources, distant-nearer energy relations with count-ries and the relationship between the planned projects carried out and the forces working in this context to prevent their efforts to become leading actors in the energy sector.
Bildiriler by Hilal Akgüller
dinamik dış politika yürütmüş dış politikada önemli değişiklere sebep olmuştur 2010’da ve 2012’de başka
ilkeler de eklemiş ve yola devam etmiştir. Türkiye’nin uluslararası sistem içerisindeki duruşunu ve
kimliğini belirleyen bu dış politika ilkeleri olmuş, bu ilkeler büyük oranda dış politikaya kaynaklık etmiş ve
yön vermiştir. Çalışmada aynı zamanda bu dönemde Yunanistan ile yaşanan sıkıntılar, Ermenistan ile
geliştirilmeye çalışılan ilişkilere ve İsrail’le olan görüşmeler ve bu kapsamda Filistin’e verilen destek dile
getirilip, Avrupa Birliği ile olan önemli zirveler, küresel ve büyük güçlere karşı Birleşmiş Milletler’deki
eşitsiz yapıya karşı çıkması, yakın çevresindeki anlaşmazlıklarda arabuluculuk yapması ve komşularına
karşı sorunları çözme politikası incelenecek olup Ahmet Davutoğlu dönemi ele alınacaktır.
///Ahmet Davutoglu, who came as a foreign minister in 2009, During 7 years of duty multi-faceted dynamic
foreign policy caused significant changes in foreign policy. In 2010 and 2012, he added other principles and
continued on the road.This was Turkey's foreign policy principles that determine the position and identity
in the international system. These principles have largely been the source and direction of foreign policy. At
the same time, the problems experienced with Greece in this period, the relations that are being developed
with Armenia and the discussions with Israel and the support given to Palestine in this context The
important summit with the European Union, Ahmet Davutoglu period will be discussed in order to
mediate disagreements over the unequal structure in the UN against global and major powers, to mediate
disputes in the near vicinity and to solve problems against neighbors.
SSCB'nin dağılması Soğuk Savaş döneminin sonunu getirmekle beraber dünyaya on beş yeni aktör kazandırmıştır. Eski SSCB'nin en büyük devleti olan Rusya Federasyonu bağımsızlık ilanından sonra dünyada tanınan işgalci imajından kurtulmak adına ilk yıllarda “büyük devlet” politikasından vazgeçmiş, post Sovyet coğrafyasındaki diğer devletlerle eşit ilişkiler kurmaya çalışmıştır. Ancak bir müddet sonra post Sovyet cumhuriyetlerinde iç ve dış politikadaki sorunlar onları bu problemleri çözecek devlet arayışına itince Rusya, dünyanın diğer devletlerinin kendisinin eski etken alanına girmesine izin vermemiş, bir zamanlar burada mevcut olan iktidarını bu defa Yeni Dünya düzenine göre sürdürmeye karar vermiştir. Uzun yıllar Rus İmparatorluğu, daha sonra ise SSCB’nin işgali altında kalmış olan Orta Asya ve Kafkasya da bu bölgelerdendir. Her ne kadar Rusya Federasyonu'yla bağımsız cumhuriyetler olarak uluslararası düzeyde ilişkilerini devam ettirseler de hâlâ Rusya Federasyonu bu bölgedeki maddi ve fiziki varlığını sürdürmektedir Kitapta; Rusya'nın Orta Asya ve Kafkasya'da tarih boyunca süren işgal politikası ve bu süreçte yaşanan olaylar ele alınmış, bağımsız Rusya Federasyonu'nun günümüzde bu bölgelerde yürüttüğü dış politika analiz edilmiştir.
(Kitapta çalışmaya sayfa 154-160 arasında ulaşabilirsiniz).
according to the OECD countries (Organization for Economic Co-operation and Development) has recently become one of the countries that has seen an increase in energy demand. In response to this rising demand, oil and natural gas external dependency on energy is increasing. A small part of Turkey's energy demand can be met from its own domestic resources. At the same time Turkey, has a geo-strategic position between the countries with significant energy reserves and the consumer countries in Europe. Whille Turkey’s position as a bridge provides opportunities in the safety of theenergy, ıt also gives it some responsibilities. Our country is also trying to develop its regional energy strategy East-West, North-South is trying to strengthen its position in energy fields. This work has Turkey's energy resources, distant-nearer energy relations with count-ries and the relationship between the planned projects carried out and the forces working in this context to prevent their efforts to become leading actors in the energy sector.
dinamik dış politika yürütmüş dış politikada önemli değişiklere sebep olmuştur 2010’da ve 2012’de başka
ilkeler de eklemiş ve yola devam etmiştir. Türkiye’nin uluslararası sistem içerisindeki duruşunu ve
kimliğini belirleyen bu dış politika ilkeleri olmuş, bu ilkeler büyük oranda dış politikaya kaynaklık etmiş ve
yön vermiştir. Çalışmada aynı zamanda bu dönemde Yunanistan ile yaşanan sıkıntılar, Ermenistan ile
geliştirilmeye çalışılan ilişkilere ve İsrail’le olan görüşmeler ve bu kapsamda Filistin’e verilen destek dile
getirilip, Avrupa Birliği ile olan önemli zirveler, küresel ve büyük güçlere karşı Birleşmiş Milletler’deki
eşitsiz yapıya karşı çıkması, yakın çevresindeki anlaşmazlıklarda arabuluculuk yapması ve komşularına
karşı sorunları çözme politikası incelenecek olup Ahmet Davutoğlu dönemi ele alınacaktır.
///Ahmet Davutoglu, who came as a foreign minister in 2009, During 7 years of duty multi-faceted dynamic
foreign policy caused significant changes in foreign policy. In 2010 and 2012, he added other principles and
continued on the road.This was Turkey's foreign policy principles that determine the position and identity
in the international system. These principles have largely been the source and direction of foreign policy. At
the same time, the problems experienced with Greece in this period, the relations that are being developed
with Armenia and the discussions with Israel and the support given to Palestine in this context The
important summit with the European Union, Ahmet Davutoglu period will be discussed in order to
mediate disagreements over the unequal structure in the UN against global and major powers, to mediate
disputes in the near vicinity and to solve problems against neighbors.