Papers by Gökhan Demirkol
Belleten, 2024
1863 yılında İngiliz ve Fransız sermayesinin ortaklığı ile kurulan Osmanlı Bankası, sahip olduğu ... more 1863 yılında İngiliz ve Fransız sermayesinin ortaklığı ile kurulan Osmanlı Bankası, sahip olduğu ayrıcalıklar açısından Osmanlı Devleti’nin “merkez bankası” statüsündedir. 19. yüzyılda Osmanlı finans sisteminin önemli bir parçası olan Osmanlı Bankası, 1873 yılında bir hırsızlık ile kamuoyu gündemine gelir. Mıgırdıç Simonoviç isimli bir veznedar yardımcısı beş yıl boyunca çalıştığı Osmanlı Bankasını soymuştur. Çalınan paranın miktarının yüksek oluşu ve hırsızlığın beş yıl boyunca fark edilememesi gibi hususlar hırsızlığı basının ve toplumun gündemine taşımıştır. 1875 yılında gerçekleştirilen mahkeme sürecinde Mıgırdıç Simonoviç’in Osmanlı Bankası ve çalışanları aleyhindeki iddiaları davaya olan ilgiyi daha da arttırmıştır. Osmanlı Devleti’nde basına yansıyan ilk banka yolsuzluğunu ve mahkeme sürecini konu edinen bu çalışma basının olaya dair mağdur-fail-eylem tanımlarını tespit ederek toplumun olaya yaklaşımını ortaya koymayı amaçlamaktadır. Çalışmanın hareket noktasını medya gündeminin kamuoyu gündemini şekillendirdiği varsayımı oluşturmaktadır. İçerik analizi yönteminin kullanıldığı çalışmada basında olayla ilgili yayımlanmış haberler analiz birimi olarak seçilmiştir. Çalışma 1873 Aralık ile 1875 Ekim tarihleri ile sınırlandırılmıştır. Çalışmada “Olayın ortaya çıkışı ve mahkeme sürecinde basın; eylem, fail ve mağdurları nasıl tanımlamıştır ve bu tanımlamalarda süreç içerisinde bir değişim olmuş mudur?” ve “Toplumun olaya yaklaşımı nasıldır?” sorularına cevap aranmaktadır. Yolsuzluk ve dava sürecinin daha önce incelenmemiş olması çalışmayı önemli kılan unsurdur. Çalışma sonucunda toplumun olay ile ilişkili olarak farklı mağdur-fail tanımları oluşturduğu anlaşılmıştır.
Bookmarks Related papers MentionsView impact
Belgi Dergisi
Osmanlı Devleti’nde basının doğuşu ve gelişimi 19. yüzyılda gerçekleşmiştir. 1831 yılında Takvim-... more Osmanlı Devleti’nde basının doğuşu ve gelişimi 19. yüzyılda gerçekleşmiştir. 1831 yılında Takvim-i Vekayi’nin yayımlanması ile başlayan Türkçe gazetelerin serüveni 1860 yılında Tercüman-ı Ahval gazetesinin yayımlanması ile farklı bir boyuta geçmiş, basın için bir hukuki düzenlemeye ihtiyaç duyulmuştur. 1864 yılında bu ihtiyacın karşılanması amacıyla Matbuat Nizamnamesi yayınlanmıştır. Ancak muhalefetin basın yoluyla düşüncelerini ifade etmeleri üzerine 1867 yılında Kararname-i Âli yayınlanarak siyasal iktidara basın üzerinde idari tedbir alma yetkisi verilmiştir. Matbuat Nizamnamesi’ni işlevsiz duruma getiren bu kararname Osmanlı Devleti’nde basın özgürlüğünün gelişimini de engellemiştir. 1876 yılında Kanun-i Esasi’nin yayınlanması Osmanlı basını tarafından basın özgürlüğünün gelişmesi adına önemli bir adım olarak değerlendirilmiştir. Kararname-i Âli’nin yürürlükten kaldırılması ve yeni bir basın yasasının hazırlanması ile basın özgürlüğüne kavuşma beklentisi içindeki dönem basını, ...
Bookmarks Related papers MentionsView impact
Journal of Turkish Research Institute, 2019
Bookmarks Related papers MentionsView impact
Mediterranean Journal of Humanities, 2017
Bookmarks Related papers MentionsView impact
Hitit Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 2016
Bookmarks Related papers MentionsView impact
Kebikeç İnsan Bilimleri İçin Kaynak Araştırmaları Dergisi, 2019
1870 yılından itibaren yayınlanmaya başlayan Türkçe mizah dergileri gündelik hayata dair konuları... more 1870 yılından itibaren yayınlanmaya başlayan Türkçe mizah dergileri gündelik hayata dair konuların yanı sıra diğer gazete ve dergileri de konu olarak ele almıştır. Mizah dergileri tarafından mizah malzemesi olarak kullanılmak kalem kavgalarını da beraberinde getirmiştir. Ortaya çıkan bu gerilim bazen mahkeme salonlarına da taşınmıştır. 1874 yılının Eylül ayında Hayal dergisi ile Mecmua-i Maarif gazetesi arasındaki dava bu durumun iyi bir örneğidir. Bu çalışma, “Namus Davası” şeklinde tanımlanan, Hayal dergisi ile Mecmua-i Maarif gazetesi arasındaki dava sürecini ve davaya konu olan unsurları incelemektedir.
Bookmarks Related papers MentionsView impact
Belgi Dergisi, 2023
The birth and development of the Turkish press in the Ottoman Empire took place in the 19th centu... more The birth and development of the Turkish press in the Ottoman Empire took place in the 19th century. The adventure of Turkish newspapers, which started with the publication of Takvim-i Vekayi in 1831, took a different dimension with the publication of Tercüman-ı Ahval newspaper in 1860, and a legal regulation was needed for the press. In 1864, the Matbuat Nizamnamesi was published in order to meet this need. However, upon the opposition's expressing their thoughts through the press, Kararname-i Âli was published in 1867 and the political power was given to the authority to take administrative measures over the press. This decree, which made the Matbuat Nizamnamesi dysfunctional, also prevented the development of freedom of the press in the Ottoman Empire. The publication of Kanun-i Esasi in 1876 was considered by the Ottoman press as an important step for the development of press freedom. The press of the period, which was expecting freedom of the press with the repeal of the Kararname-i Âli and the preparation of a new press law, lost all hope after the martial law declared with the Ottoman-Russian war that broke out in 1877 and the abolition of Kanun-i Esasi. During the period from 1867, when the Kararname-i Âli was published, to 1878, when the Kanun-i Esasi was suspended, there were many censorship practices in the Turkish Press History literature. One of the prominent events during this period is the case of Teodor Kasap, the owner of the Hayal humor magazine, who was sentenced to 3 years in prison for a cartoon he published about Kanun-i Esasi. This work discusses Teodor Kasap's litigation process and the legal basis of the case. In this respect, it is attempted to answer the questions of "What are the stages of the litigation process and what kind of legal legislation has been applied?", "What kind of legal framework was the defense of the defendant Teodor Kasap during the trial process?", "What is the importance of the case in terms of press-power relationship?", "What is its historical significance in Turkish Press?". Content Analysis method of Descriptive Research Design was used in this study. The study was limited to February-May 1877.
Bookmarks Related papers MentionsView impact
Bu çalışma kapsamında 1972-1989 yılları arasında yayınlanan Gırgır mizah dergisinde gündelik haya... more Bu çalışma kapsamında 1972-1989 yılları arasında yayınlanan Gırgır mizah dergisinde gündelik hayat pratiklerinin dönüşümü incelenmiştir. Gündelik hayat pratiklerini oluşturan olgu, kavram ve tanımlamaları tespit etmeyi amaçlayan bu çalışmada ayrıca Gırgır mizah dergisinin Türk Basın Tarihi'nde durduğu yeri belirlemek amacıyla Türkiye'de mizah dergilerinin gelişimi de ele alınmıştır. Gırgır, yakaladığı yarım milyonluk tiraj rakamları ile Türk Basın Tarihi'nde önemli bir yere sahiptir. Bununla birlikte Türk mizahının ve mizah dergilerinin mevcut anlayışını değiştirmiştir. 1970'li yıllardan itibaren Türk mizahın ve mizah dergilerinin yol haritasını "yerel mizah" şeklinde belirleyen bir yayın olarak Türk Basın Tarihi'nde yerini almıştır. Gündelik hayat pratiklerinin dönüşümünü tespit etmek amacıyla Gırgır'ın yayınlanan bütün sayıları incelenmiştir. Gündelik hayat çalışmaları noktasında Henri Lefebvre, Michel de Certeau ve Erving Goffman'ın çalışmala...
Bookmarks Related papers MentionsView impact
İletişim Kuram ve Araştırma Dergisi, 2021
Bookmarks Related papers MentionsView impact
Akademik İncelemeler Dergisi (AID), 2019
Bookmarks Related papers MentionsView impact
Celal Bayar Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 2019
Bookmarks Related papers MentionsView impact
Erciyes İletişim Dergisi, 2017
Bookmarks Related papers MentionsView impact
Gazi Akademik Bakış, 2016
Bookmarks Related papers MentionsView impact
Üsküdar Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 2021
Although Istanbul is the heart of the Ottoman press, İzmir is an important city for the Ottoman s... more Although Istanbul is the heart of the Ottoman press, İzmir is an important city for the Ottoman society to meet the "newspaper" phenomenon. The Turkish press in İzmir, where the press in foreign languages developed, started with the Aydın newspaper published in 1869. Aydın newspaper, which has the status of an official newspaper, was followed by the Devir newspaper published in 1872. The third Turkish newspaper published in İzmir, after Aydın and Devir newspapers is İntibah. Limited information is available about this newspaper, as no copies of it have survived. İntibah newspaper ordered new typeface and tools in order to eliminate the printing errors it experienced due to the typeface. In order not to leave the readers without a newspaper in the required time for the ordered material to reach İzmir, it decides to publish a copy named İlâve-i İntibah, printed with lithography. However, this initiative is not accepted by the official authorities. This study focuses on the c...
Bookmarks Related papers MentionsView impact
Osmanli Devleti’nde cocuk dergileri 19. yuzyilin ikinci yarisinda yayinlanmaya baslamistir. Ilk c... more Osmanli Devleti’nde cocuk dergileri 19. yuzyilin ikinci yarisinda yayinlanmaya baslamistir. Ilk cocuk dergisi 1869 tarihinde yayinlanan Mumeyyiz dergisidir. Cocuklara yonelik sureli yayinlarin bu tarihte ortaya cikmasindaki onemli etkenlerden birisi ayni tarihte yayinlanan Maarif-i Umumiye Nizamnamesi’dir. Bu nizamname ile egitim, devlet isi olarak kabul edilmis ve cocuk dergileri de bu surecte egitimin onemli bir parcasi olarak kullanilmistir. 19. yuzyilda yayinlanan cocuk dergileri genel kultur ve genel ahlak basta olmak uzere pek cok konuda yayin yapmislardir. Bu konulardan birisi de yabanci dil ogretimidir. 1887-1888 yillarinda yayinlanan Cocuklara Talim dergisi yabanci dil ogretimi konusunda onemli bir yayin olarak karsimiza cikmaktadir. Bu calisma Cocuklara Talim dergisinde yabanci dil ogretimi konusunun nasil ele alindigini incelemektedir.
Bookmarks Related papers MentionsView impact
Milli Mucadele donemi olarak adlandirilan 1919-1922 yillari arasinda Turk basini “Milli Mucadele ... more Milli Mucadele donemi olarak adlandirilan 1919-1922 yillari arasinda Turk basini “Milli Mucadele karsisinda olanlar” ve “Milli Mucadele’yi destekleyenler” seklinde iki cepheye ayrilmistir. Mizah dergileri de bu cephelesmede yerini almis, Milli Mucadele’yi destekleyen Sedat Simavi’nin Guleryuz dergisi ile Milli Mucadele karsisinda olan Refik Halid’in Aydede dergisi karsi karsiya gelmistir. Bu calismada Milli Mucadele karsiti olan Aydede mizah dergisinin Milli Mucadele’yi nasil tanimladigi, Milli Mucadeleyi destekleyen Guleryuz dergisinin de Aydede ’nin yuruttugu Milli Mucadele karsitligina yaklasim tarzinin belirlenmesi amaclanmistir.
Bookmarks Related papers MentionsView impact
İletişim Kuram ve Araştırma Dergisi, 2021
Osmanlı Devleti'nde "basın" olgusunun merkezi İstanbul'dur. Özellikle 19. yüzyılda devletin deste... more Osmanlı Devleti'nde "basın" olgusunun merkezi İstanbul'dur. Özellikle 19. yüzyılda devletin desteği ve denetimi altında gelişen matbaacılık faaliyetleri "gazetecilik" etkinliğinin merkezinin İstanbul olmasında önemli bir etkendir. Bu süreçte 1870 yılından itibaren yayımlanmaya başlayan Türkçe mizah dergileri de ilk olarak İstanbul'da okuyucu ile buluşmuştur. Bu durumun tek istisnası ise Kara Sinan dergisidir. 1875 yılında İzmir'de yayımlanmaya başlayan Kara Sinan dergisi, 1870-1877 yılları arasında İstanbul dışında yayımlanan ilk Türkçe mizah dergisidir. Çalışma, Tanzimat dönemi mizahı olarak adlandırılan 1870-1877 yılları arasında İzmir'de yayımlanan Kara Sinan dergisine karşı İstanbul mizah basınının yaklaşımını tespit etmeyi amaçlamaktadır. İçerik Çözümlemesi yönteminin kullanıldığı bu çalışmada, Kara Sinan dergisinde yer alan İstanbul mizah basını ile ilgili yazılar ve İstanbul mizah basınında Kara Sinan ile ilgili yazılar analiz birimi olarak belirlenmiştir. Çalışma sonucunda İstanbul mizah basını içerisinde sadece Hayal dergisinin Kara Sinan dergisine karşı olumsuz bir tavır sergilediği tespit edilmiştir. Ayrıca İstanbul ve İzmir şehirleri arasında mizah dergilerinin birbirleriyle mesleki ilişkilerin yanı sıra ticari ilişkilerinin de var olduğu gözlemlenmiştir.
Bookmarks Related papers MentionsView impact
Üsküdar Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 2021
Osmanlı basınının kalbi İstanbul olmasına karşın Osmanlı toplumunun gazete olgusu ile tanışmasınd... more Osmanlı basınının kalbi İstanbul olmasına karşın Osmanlı toplumunun gazete olgusu ile tanışmasında İzmir önemli bir şehirdir. Yabancı dilde basının geliştiği İzmir’de Türkçe basın 1869 yılında yayımlanan Aydın gazetesi ile başlamıştır. Resmi gazete statüsü taşıyan Aydın gazetesini 1872 yılında yayımlanan Devir gazetesi takip etmiştir. Aydın ve Devir gazetelerinden sonra İzmir’de yayımlanan üçüncü Türkçe gazete ise İntibah gazetesidir. Günümüze hiçbir nüshasının ulaşmamış olmasından dolayı bu gazete hakkında sınırlı bilgi bulunmaktadır. İntibah gazetesi hurufat kaynaklı yaşadığı basım hatalarını gidermek için yeni hurufat ve aletler sipariş etmiştir. Sipariş edilen malzemenin İzmir’e ulaşması için gerekli sürede okuyucularını gazetesiz bırakmamak için litografya ile basılmış İlâve-i İntibah isimli bir nüsha yayımlama kararı alır. Ancak bu girişim resmi makamlarca kabul edilmez. Bu çalışma İntibah gazetesi tarafından yayımlanan İlâve-i İntibah isimli nüshayı konu edinmektedir. Çalışma, İlâve-i İntibah nüshasının içerik olarak bir mizah dergisi özelliği taşıdığı ve bu çerçevede İzmir’in ilk Türkçe mizah dergisi Kara Sinan’dan sonra yayımlanmış ikinci Türkçe mizah dergisi olduğunu ortaya koymayı amaçlamaktadır. Çalışmanın başta İzmir Basın Tarihi olmak üzere Türk Basın Tarihi ile ilgili literatüre önemli katkı sağlayacağı düşünülmektedir.
Bookmarks Related papers MentionsView impact
Akademik İncelemeler Dergisi, 2020
Osmanlı Devleti’nde ölümden sonra hayata dönen varlıklara ilişkin temel tanımlama “cadı” kavramıd... more Osmanlı Devleti’nde ölümden sonra hayata dönen varlıklara ilişkin temel tanımlama “cadı” kavramıdır. Ancak konu hakkında yapılan çalışmalar genellikle “cadı” kavramını “vampir” kavramı ile açıklama eğilimindedir. Bu eğilimin temel sebebi ise 19. yüzyılın son çeyreğinde “cadı” kavramının anlamında yaşanan genişlemedir. Temel özellikleri benzer olan bu iki kavram toplumsal hayatta aynı olguyu tanımlamak için birbirlerinin yerine kullanılmıştır. 19. yüzyılda Osmanlı topraklarında kayıt altına alınmış son “cadı” olayı Tırnova cadılarıdır. Fakat 1872 ve 1874 yıllarında Selanik’e bağlı Karaferye’de iki cadı vakasının yaşandığına dair gazete haberleri bulunmaktadır. Bu çalışma bahsi geçen haberlere ilişkin dönemin gazete ve dergilerinin yaklaşımını ele almaktadır. Çalışmanın odağı mizah dergileridir. 19. yüzyılın ikinci yarısında Osmanlı toplumunda “cadı” kavramının hangi kavramlar ile tanımlandığı mizah dergileri üzerinden analiz edilmiştir.
Bookmarks Related papers MentionsView impact
Kebikeç, 2019
1870 yılından itibaren yayınlanmaya başlayan Türkçe mizah dergileri gündelik hayata dair konuları... more 1870 yılından itibaren yayınlanmaya başlayan Türkçe mizah dergileri gündelik hayata dair konuların yanı sıra diğer gazete ve dergileri de konu olarak ele almıştır. Mizah dergileri tarafından mizah malzemesi olarak kullanılmak kalem kavgalarını da beraberinde getirmiştir. Ortaya çıkan bu gerilim bazen mahkeme salonlarına da taşınmıştır. 1874 yılının Eylül ayında Hayal dergisi ile Mecmua-i Maarif gazetesi arasındaki dava bu durumun iyi bir örneğidir. Bu çalışma, “Namus Davası” şeklinde tanımlanan, Hayal dergisi ile Mecmua-i Maarif gazetesi arasındaki dava sürecini ve davaya konu olan unsurları incelemektedir.
Bookmarks Related papers MentionsView impact
Uploads
Papers by Gökhan Demirkol
------------------------------------------------------------------------------------------
Turkish Humor is generally analyzed under two main topics as the period of verbal humor and written humor. The beginning of the period of written humor goes to the humor magazines published in the second half of 19th Century. Although humor magazines have a significant place in the history of Turkish Media for about one hundred and fifty years, they have not been analyzed well enough academically. In addition to the variety of approaches in the historical development of Humor Magazines, Diyojen as a magazine, which was published by Teodor Kasab, has been shown as the first Turkish Humor Magazine and the beginning of the period of written humor by most of the resources related to the History of Media. However, Terakki as a magazine has been carrying the specialties of the first Turkish Humor Magazine of Turkey which has the same meaning with Terakki as a gazette that has been published as a newspaper supplement owned by Filip Efendi and Ali Raşid in 1870. This study analyzes the facts that in what ways Terrakki is shown as the first Turkish Humor Magazine of Turkey as opposed to Diyojen which is shown as the first humor magazine by literature.
Gerek verilen su imtiyazı gerekse de imtiyaz dahilindeki Terkos Gölü’nun suyu dönem gazetelerinde ele alınmıştır. Dönemin mizah dergileri de konuya uzak durmamış, başta Beyoğlu, Galata, Haliç ile İstanbul’un batı sahili ile Boğaziçi’nin Rumeli tarafının içme suyu ihtiyacını karşılayacak imtiyazı sayfalarına taşımıştır.
Çalışma kapsamında dönemin mizah dergileri olan Hayal, Tiyatro ve Latife’nin Terkos Su imtiyazını hangi temalar etrafında ele aldıkları ve Terkos Gölü’nün suyu hakkında hangi tartışmaların dönem içerisinde yapıldığı incelenmiştir. Konunun mizah dergileri üzerinden ele alınmasında ki etken, mizah ile gündelik hayat arasındaki ilişkinin toplumsal olgu ve olayları açıklama ve de tanımlamada güçlü bir kaynak olduğu varsayımıdır.