Drafts by Ceren Parçal
II. Marmara Lisansüstü İletişim Öğrencileri Kongresi , 2018
Özet Sanayi toplumundan enformasyon toplumuna geçiş ile birlikte iletişim araçları ve teknolojile... more Özet Sanayi toplumundan enformasyon toplumuna geçiş ile birlikte iletişim araçları ve teknolojileri de büyük ölçüde değişim yaşamıştır. Yaşanan bu değişimlerin enformasyon toplumundaki en etkili örneği internet bağlantılarının hayatımıza girmesi olarak değerlendirilmektedir. Bilgi toplumunda bireylerin içerik üretebilmesi ve yönlendirebilmesi ortaya çıkmıştır. Teknolojik gelişmeler neticesinde geleneksel medyadan ayrılan kullanıcıların medya içeriğini belirleyebildiği ve müdahale edebildiği sosyal medya kavramı doğmuştur. İnternetin ve sosyal medya araçlarının hayatımızın her alanına entegre olması ile beraber gözetleme ve gözetim olgusu yeni bir boyut kazanmıştır. Her an her yerde esnek, anındalık, ucuz ve kolay ulaşılabilirlik neticesinde bireyler tarafından düşünceleri açıklama, kamuoyu yaratma, eğlence vb. amaçlarla sosyal medya kullanıcıları gün geçtikçe artış göstermektedir. İlk insanlardan bu yana mağara resimlerinde başlayan gösterme ve gösteriş arzusu günümüze gelinceye kadar çok farklı araçlarla gösterilse de halen etkisini sürdürmektedir. Sosyal medya boş zaman ekonomisi açısından da değerlendirildiğinde bireylerin yaptıkları paylaşımlar, fotoğraflar ve check-in bir ihtiyaç gibi hissettirilerek hem ekonomik hem de siyasi olarak kazanç sağlanmaya çalışılmıştır. Sosyal medyanın her an her yerde paylaşım yapabilmeyi etkin kılması dijital ortamlardaki bakışı gizleyebilmektedir. Bu gözetleyici röntgenci bakış açısı ile bireylerin ne yaptıkları, paylaştıkları, hissettikleri duygular izlenerek kontrol altına alınmaya çalışılmaktadır. Tüketim çılgınlığı sosyal medyada gösterilme arzusunu tetiklerken, paylaşmak ve bildirmek, zorunluluk gibi görülmüştür. Eğlence endüstrisi başlığında da ele alınan sosyal medya bir yandan-mış gibi yaşamları gösterirken bir yandan da kontrol amaçlı kullanılmıştır. Bu çalışmada panoptikon kavramı Foucault'nun görüşleri ve Guy Debord'un Gösteri Toplumu düşüncesi bağlamında tartışılarak açıklanmaya çalışılmıştır. White'ın yeni-evrimcilik düşüncesine yaslanarak açıklanmaya çalışılacak olan araştırmada teknolojik determinizm ilkesinden de yararlanılmıştır.
Thesis Chapters by Ceren Parçal
Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2020
Bu araştırmanın temel problemi, Türk ve ABD korku filmlerinde psikanalitik kavramların, nasıl ve ... more Bu araştırmanın temel problemi, Türk ve ABD korku filmlerinde psikanalitik kavramların, nasıl ve ne şekilde kullanıldığıdır. Bu problem bağlamında, Siccin 5 (Türkiye) ve Korku Seansı (The Conjuring) (ABD) filmleri, amaçsal örneklem yaklaşımına göre belirlenmiş
ve psikanalitik film eleştirisi yöntemiyle değerlendirilmiştir. Korku sinemasının tarihsel kökeni, kültürün korku sinema türüne olan etkisi neticesinde, Siccin 5 ve Korku Seansı filmlerinde psikanalitik kavramların yer aldığı düşünülmüştür ve ülkelerinde en çok izlenilen film olması, devam filmi niteliğinde olmaları sebebiyle çalışmaya örneklem olarak seçilmiştir. Korku türünün ortaya çıkması ile birlikte farklı korku türleri de kültürel kodlar ve dini referanslar neticesinde şekillenmiştir. Seçilen filmlerde, din ve psikoloji ilişkisinin birlikteliği de kültürel bağlamda ele alınarak aktarılmıştır. Psikanaliz, araştırma yöntemi olmanın dışında, gizli kalmış, bastırılmış düşünceleri analiz ederek tedavi amaçlı kullanılmaktadır. Bu bağlamda filmler, psikanalitik film eleştirisinde, vaka olarak kabul edilir. Film ve bilinçaltı ilişkisi bağlamında değerlendirilen örnek filmler, Freud ve Lacan’ın doktrinleri baz alınarak rüya, bilinçaltı,
Oedipus Kompleksi, simgesel/imgesel/gerçek vb. kavramlarla incelenmiştir. İki farklı ülke sinemasını anlatan korku filmleri arasındaki bağlantı kurularak, psikoloji bilimiyle ilgili kavramlar aracılığıyla analiz edilmiştir. Araştırmada nitel yöntem kullanılarak literatür taraması
yapılmış, Siccin 5 ve Korku Seansı filmlerinin anlatı yapısı, psikanalitik kavramlarla yorumlanmıştır. Araştırma neticesinde; iki farklı ülkeye ait filmlerin, psikanalitik anlamda benzer özellikler taşıdığı fakat film içerisinde kullanılan korku karakterlerinin, mekânların,
oyuncuların, kültürel ve dini referanslar açısından farklılık gösterdiği anlaşılmıştır. Bu bağlamda örneklem olarak seçilen iki filmin, ortak psikanalitik kavramlar aracılığıyla yorumlanabileceği bilgisine ulaşılmıştır.
Papers by Ceren Parçal
İletişim Çalışmaları Dergisi , 2022
Bu araştırmanın temel problemi iki farklı ülkeden seçilen filmlerdeki psikanalitik ögelerin nasıl... more Bu araştırmanın temel problemi iki farklı ülkeden seçilen filmlerdeki psikanalitik ögelerin nasıl ve hangi argümanlarla kullanıldığının analiz edilmesidir. Türk ve Amerikan korku filmleri kapsamında, Siccin 5 (2013) ve Korku Seansı (The Conjuring) (2018) isimli filmler, evreni temsil edeceği düşünülerek amaçsal örneklemeye uygun olarak seçilmiştir. Korku sinemasının tarihsel kökeni, kültürün korku sinema türüne olan etkisi neticesinde, Siccin 5 ve Korku Seansı filmlerinde psikanalitik kavramların yer aldığı düşünülmüştür. Bu filmler, ülkelerinde en çok izlenilen filmler olmaları ve devam filmi niteliğinde olmaları sebebiyle tercih edilmiştir. Korku türünün ortaya çıkması ile birlikte farklı korku türleri de kültürel kodlar ve dini referanslar neticesinde şekillenmiştir. Seçilen filmlerde, din ve psikoloji ilişkisinin birlikteliği de kültürel bağlamda ele alınarak aktarılmıştır. Psikanaliz, gizli kalmış, bastırılmış düşünceleri analiz etme amacıyla kullanılmaktadır. Bu bağlamda filmler, psikanalitik film eleştirisinde, vaka olarak kabul edilmektedir. Film ve bilinçaltı ilişkisi bağlamında değerlendirilen örnek filmler, Freud ve Lacan’ın doktrinleri baz alınarak rüya, bilinçaltı, Oedipus Kompleksi,
simgesel/imgesel/gerçek vb. kavramlarla incelenmiştir. Araştırma neticesinde; iki farklı ülkeye ait filmlerin, psikanalitik anlamda benzer özellikler taşıdığı; ama film içerisinde kullanılan korku karakterlerinin, mekânların, oyuncuların, kültürel ve dini referanslar açısından farklı olduğu anlaşılmıştır. Bu araştırmayla örneklem olarak seçilen iki filmin, ortak psikanalitik kavramlar aracılığıyla yorumlanabileceği sonucuna ulaşılmıştır.
Books by Ceren Parçal
Queer Teori Çerçevesinde Milk Filmini Açımlamak, 2023
Oyunların Dijital Hali 2, 2022
Conference Presentations by Ceren Parçal
Kocaeli Üniversitesi I. Lisansüstü Sosyal Bilimler Sempozyumu, 2021
Erkeklik kavramı, bir cinsiyeti temsil etmenin ötesinde toplumsal mekanizmalardan etkilenerek inş... more Erkeklik kavramı, bir cinsiyeti temsil etmenin ötesinde toplumsal mekanizmalardan etkilenerek inşa edilen bir alana karşılık gelmektedir. Toplumların kültürel, sosyal ve siyasi yapıları bireylerin, erkeklik anlayışları arasında farklılığa sebep olmaktadır. Toplumsal değerler, erkeğin içerisinde bulunduğu toplumda nasıl düşünmesi ve davranması gerektiğine dair yaptırımlarda bulunmaktadır. Bu bağlamda erkeklik çalışmalarının, birey ve toplum ilişkisi ile birlikte ele alınması gerekmektedir. Erkekliğin sınıflandırılması hakkında kesin bir ayrım yapılamasa da Connell’in “Erkeklikler” teorisi literatürde yer almaktadır ve hegemonik erkeklik, madun erkeklik, işbirlikçi erkeklik ve marjinal erkeklik olmak üzere dört başlık altında incelenmektedir. Kültür endüstrisinin araçlarından biri olan televizyon yapımları, izleyicilere farklı erkeklik temsillerini diziler aracılığıyla sunmaktadır. Erkek olmanın temsili film ya da dizilerde güçlü erkek karakterlerle aktarılmaktadır. Popüler kültür araçlarında hegemonik erkeklik; üstün olma, baskı kurabilme ve güçlü erkek imajıyla gösterilmektedir. Masumlar Apartmanı dizisi Türkiye’de en çok izlenen televizyon dizileri arasında yer almaktadır. Bu çalışmanın amacı Masumlar Apartmanı dizisinde yer alan Han karakterinin Connell’in erkeklikler sınıflandırmasına göre hangi erkekliğe karşılık geldiğinin araştırılmasıdır. Çalışmanın amacı bağlamında araştırılan temel sorular şunlardır: Masumlar Apartmanı dizisinde hegemonik erkeklik inşası var mıdır? Erkeklik temsili dizide hangi argümanlar aracılığıyla gösterilmektedir? Bu bağlamda TRT 1 ekranlarında 15 Eylül 2020 tarihinde yayınlanmaya başlayan ve halen yayınlanmaya devam eden Masumlar Apartmanı dizisi, araştırmanın evrenini oluşturmaktadır. Dizinin her bölümünün yapılan analizi kapsayacağı düşünülerek, araştırmada rastgele örnekleme yöntemi uygulanmıştır. Bu sebeple dizinin 5. bölüm, 9. bölüm, 13. bölüm, 14. bölüm, 23. bölüm ve 30. bölümü rastgele örneklem yöntemiyle evreni temsil edeceği düşünülerek belirlenmiştir. Araştırmada nitel yöntem kullanılarak literatür taraması yapılmış, Connell’in “Erkeklikler” teorisi araştırma için tercih edilmiştir. Dizide Han karakterinin diğer karakterler ile ilişkisi, mekânlar, kültürel yapı ve dizideki söylemler değerlendirilmiştir. Araştırma neticesinde Masumlar Apartmanı dizisindeki Han karakterinin Connell’in erkeklikler sınıflandırmasında yer alan hegemonik erkekliğe karşılık geldiği aktarılmıştır. Hegemonik erkeklik, dizide toplumsal statü, sınıfsal aidiyet ve cinsiyet temelli üstünlükle bağdaştırılmıştır. Yapılan bu araştırmayla hegemonik erkekliğin temsili ve inşasının televizyon dizilerindeki erkek karakterler aracılığıyla sunulabileceği bilgisine ulaşılmıştır.
Uploads
Drafts by Ceren Parçal
Thesis Chapters by Ceren Parçal
ve psikanalitik film eleştirisi yöntemiyle değerlendirilmiştir. Korku sinemasının tarihsel kökeni, kültürün korku sinema türüne olan etkisi neticesinde, Siccin 5 ve Korku Seansı filmlerinde psikanalitik kavramların yer aldığı düşünülmüştür ve ülkelerinde en çok izlenilen film olması, devam filmi niteliğinde olmaları sebebiyle çalışmaya örneklem olarak seçilmiştir. Korku türünün ortaya çıkması ile birlikte farklı korku türleri de kültürel kodlar ve dini referanslar neticesinde şekillenmiştir. Seçilen filmlerde, din ve psikoloji ilişkisinin birlikteliği de kültürel bağlamda ele alınarak aktarılmıştır. Psikanaliz, araştırma yöntemi olmanın dışında, gizli kalmış, bastırılmış düşünceleri analiz ederek tedavi amaçlı kullanılmaktadır. Bu bağlamda filmler, psikanalitik film eleştirisinde, vaka olarak kabul edilir. Film ve bilinçaltı ilişkisi bağlamında değerlendirilen örnek filmler, Freud ve Lacan’ın doktrinleri baz alınarak rüya, bilinçaltı,
Oedipus Kompleksi, simgesel/imgesel/gerçek vb. kavramlarla incelenmiştir. İki farklı ülke sinemasını anlatan korku filmleri arasındaki bağlantı kurularak, psikoloji bilimiyle ilgili kavramlar aracılığıyla analiz edilmiştir. Araştırmada nitel yöntem kullanılarak literatür taraması
yapılmış, Siccin 5 ve Korku Seansı filmlerinin anlatı yapısı, psikanalitik kavramlarla yorumlanmıştır. Araştırma neticesinde; iki farklı ülkeye ait filmlerin, psikanalitik anlamda benzer özellikler taşıdığı fakat film içerisinde kullanılan korku karakterlerinin, mekânların,
oyuncuların, kültürel ve dini referanslar açısından farklılık gösterdiği anlaşılmıştır. Bu bağlamda örneklem olarak seçilen iki filmin, ortak psikanalitik kavramlar aracılığıyla yorumlanabileceği bilgisine ulaşılmıştır.
Papers by Ceren Parçal
simgesel/imgesel/gerçek vb. kavramlarla incelenmiştir. Araştırma neticesinde; iki farklı ülkeye ait filmlerin, psikanalitik anlamda benzer özellikler taşıdığı; ama film içerisinde kullanılan korku karakterlerinin, mekânların, oyuncuların, kültürel ve dini referanslar açısından farklı olduğu anlaşılmıştır. Bu araştırmayla örneklem olarak seçilen iki filmin, ortak psikanalitik kavramlar aracılığıyla yorumlanabileceği sonucuna ulaşılmıştır.
Books by Ceren Parçal
Conference Presentations by Ceren Parçal
ve psikanalitik film eleştirisi yöntemiyle değerlendirilmiştir. Korku sinemasının tarihsel kökeni, kültürün korku sinema türüne olan etkisi neticesinde, Siccin 5 ve Korku Seansı filmlerinde psikanalitik kavramların yer aldığı düşünülmüştür ve ülkelerinde en çok izlenilen film olması, devam filmi niteliğinde olmaları sebebiyle çalışmaya örneklem olarak seçilmiştir. Korku türünün ortaya çıkması ile birlikte farklı korku türleri de kültürel kodlar ve dini referanslar neticesinde şekillenmiştir. Seçilen filmlerde, din ve psikoloji ilişkisinin birlikteliği de kültürel bağlamda ele alınarak aktarılmıştır. Psikanaliz, araştırma yöntemi olmanın dışında, gizli kalmış, bastırılmış düşünceleri analiz ederek tedavi amaçlı kullanılmaktadır. Bu bağlamda filmler, psikanalitik film eleştirisinde, vaka olarak kabul edilir. Film ve bilinçaltı ilişkisi bağlamında değerlendirilen örnek filmler, Freud ve Lacan’ın doktrinleri baz alınarak rüya, bilinçaltı,
Oedipus Kompleksi, simgesel/imgesel/gerçek vb. kavramlarla incelenmiştir. İki farklı ülke sinemasını anlatan korku filmleri arasındaki bağlantı kurularak, psikoloji bilimiyle ilgili kavramlar aracılığıyla analiz edilmiştir. Araştırmada nitel yöntem kullanılarak literatür taraması
yapılmış, Siccin 5 ve Korku Seansı filmlerinin anlatı yapısı, psikanalitik kavramlarla yorumlanmıştır. Araştırma neticesinde; iki farklı ülkeye ait filmlerin, psikanalitik anlamda benzer özellikler taşıdığı fakat film içerisinde kullanılan korku karakterlerinin, mekânların,
oyuncuların, kültürel ve dini referanslar açısından farklılık gösterdiği anlaşılmıştır. Bu bağlamda örneklem olarak seçilen iki filmin, ortak psikanalitik kavramlar aracılığıyla yorumlanabileceği bilgisine ulaşılmıştır.
simgesel/imgesel/gerçek vb. kavramlarla incelenmiştir. Araştırma neticesinde; iki farklı ülkeye ait filmlerin, psikanalitik anlamda benzer özellikler taşıdığı; ama film içerisinde kullanılan korku karakterlerinin, mekânların, oyuncuların, kültürel ve dini referanslar açısından farklı olduğu anlaşılmıştır. Bu araştırmayla örneklem olarak seçilen iki filmin, ortak psikanalitik kavramlar aracılığıyla yorumlanabileceği sonucuna ulaşılmıştır.