Conference Presentations by Emra Durukan
In the present study the analysis in the frame of social and cultural plurality of the translatio... more In the present study the analysis in the frame of social and cultural plurality of the translations of Elif Şafak’s novel “Bit Palas” into French by Valerie Gay Aksoy and into German by Eric Czotcher is aimed. It will be tried to determine with what kind of tools Turkish culture is transferred to German and French readers.
It will be focused on whether and how the postmodern characteristics by the author Elif Şafak are reflected in the translations and the original and the translation novels will be compared, contrasted and evaluated on this direction.
Elif Şafak is a writer who has brought in important and valuable works that have been redounded to international literature as they have been translated into many languages. As she involves Turkish history, identity and culture in her writings, Elif Şafak has a key position in the world of literature due to the fact that Turkish identity reaches different countries and cultures.
The translation process plays a crucial role in the representation of Turkish literature worldwide. In order to answer the research questions, a limited translation evaluation will be done as well. The theoretical part of this study consists of deconstruction in translation studies (Peter von Zima) and Polysystem theory (Even-Zohar). On the base of deconstruction, the question how the translators reflected postmodern literature characteristics will be answered. On the base of polysystem theory it will be tried to determine the place of Flea Palace as translated literature in German and French literature.
Bookmarks Related papers MentionsView impact
Elif Şafak, Yeni Türk Edebiyatına çok okunan ve çok konuşulan önemli eserler kazandırmış bir yaza... more Elif Şafak, Yeni Türk Edebiyatına çok okunan ve çok konuşulan önemli eserler kazandırmış bir yazardır. Elif Şafak’ın eserleri, birçok dile çevrilerek uluslar arası yazın dünyasına da açılmıştır. Bu çalışma, Elif Şafak’ın “Bit Palas” eseriyle bu eserin Valérie Gay-Aksoy tarafından Fransızcaya ve Eric Czotscher tarafından Almancaya yapılmış çevirilerinin karşılaştırmalı bir çözümlemesini amaçlamaktadır. Söz konusu çözümleme çalışmasının kuramsal temelini yazınbilimin Hermeneutik yaklaşımı oluşturacaktır.
Elif Şafak, özellikle “Baba ve Piç” adlı eseriyle 2006 yılında Türk yazın dünyasında önemli bir yere yerleşmiştir. Bu nedenle ilgili tarihten sonra daha yoğun olarak araştırmaların odağı olmuştur. “Bit Palas” ise 2002 yılında yazılmış bir eseridir ve günümüz Türk edebiyatına değer katmasının yanı sıra Almanca, Fransızca, İngilizce, Flemenkçe, İtalyanca ve Lehçe dillerine de çevrilerek uluslar arası yazın dünyasında da geniş bir kitleye hitap edebilmiştir. Taşıdığı çeşitli yazın özellikleriyle bu eser de Elif Şafak’ın önemli bir eseri olmakla birlikte toplumsal, kültürel, tarihsel ve dilsel olguları kendine has bir üslupla işlediği için, bu çalışmanın konusunu oluşturmaktadır.
Çeviri metin ile özgün metin karşılaştırmalarında çeviri metin incelemeleri önemli bir yer tutmaktadır. Özellikle çeviri yazın metinlerinde çevirmenin yapıtı alımlaması ve kendi öznel yorumunu ya da bireysel biçemini kullanması Hermeneutik yaklaşımın araştırma konusunu oluşturmaktadır.
Elif Şafak’ın yazınsal yapıtlarının temel belirleyeni olan “anlam çokluğu” ve “çok boyutluluk” nitelikleri nedeniyle her okuyucu (çevirmen) tarafından farklı yorumlandığı gerçeği, çalışmanın hareket noktasını oluşturmaktadır. Elif Şafak’ın Türkçe “Bit Palas” özgün metni ile Valérie Gay-Aksoy tarafından Fransızcaya çevrilen “Bonbon Palace” ve Eric Czotscher tarafından Almancaya çevrilen “Bonbonpalast” metinlerinin Hermeneutik yaklaşımla karşılaştırılması, çalışmanın yöntemini oluşturacaktır.
Bookmarks Related papers MentionsView impact
Bookmarks Related papers MentionsView impact
Bookmarks Related papers MentionsView impact
Bookmarks Related papers MentionsView impact
Papers by Emra Durukan
ÇEVİRİ EDİNCİ KAVRAMINA YÖNELİK KAPSAYICI BİR TANIM ÖNERİSİ, 2018
Özellikle çeviri öğretimine yönelik araştırmaların ilgisi giderek "çeviri edinci" kavramı üzerind... more Özellikle çeviri öğretimine yönelik araştırmaların ilgisi giderek "çeviri edinci" kavramı üzerinde yoğunlaşmaktadır çünkü çeviri öğretiminin bir amacı da, öğrencilere çeviri edinci kazandırmaktır. Akademik çeviri öğretimi gören öğrencilere çeviri edincinin öznel ölçütler temelinde kazandırılmasındansa öğretim sürecinin bilimsel araştırmaları temel alması çeviri öğretiminin niteliğini artıracaktır. Nitekim çeviri edinci kazandırmayı da amaç edinmiş akademik çeviri öğretimi bir boyutuyla bilimsel araştırma alanından beslenirken bir diğer boyutuyla verdiği mezunlarla sektörün niteliğini belirleme gücüne de sahiptir. Bu nedenle bu çalışmanın amacı, çeviribilimsel alanyazında çeviri edinci kavramının tanımına ilişkin yaklaşımları irdeleyerek söz konusu yaklaşımların ortak yönleri temelinde kapsayıcı ve dizgeli bir çeviri edinci tanımı betimlemektir. Çeviri edinci tanımını somutlaştırmaya odaklanan bu çalışmanın kuramsal temelini, çeviribilim alanyazınında çeviri edincine ilişkin, kısmen birbirini temel alan kısmen de birbirinden bağımsız geliştirilmiş tanımsal çalışmalar oluşturmaktadır. Bir üst edinç niteliğinde çeviri edinci kavramının olası tanımı önerilirken yapılandırmacı ve betimleyici araştırma yöntemleri temel alınmaktadır. Çalışmada önerilen tanıma göre çeviri edinci; kaynak dil hâkimiyeti, kaynak kültür ve alan/konu hâkimiyeti, kaynak metni çözümleyebilme, çeviri stratejisi oluşturabilme, araştırma yöntemi belirleyebilme, çeviri kuram ve yöntemlerine hâkimiyet, erek dil hâkimiyeti, erek kültür ve alan/konu hâkimiyeti, metin oluşturabilme, eleştirel bilinç ve dikkat, teknoloji kullanımı, çeviri araçlarının kullanımı ve bellek kullanımı olmak üzere toplam on üç adet alt edinçten oluşmaktadır.
Bookmarks Related papers MentionsView impact
ÖZET Dioskurides Pedanios, De Materia Medica adlı eserinde 500'ü aşkın bitkiyi, özellikleri ve et... more ÖZET Dioskurides Pedanios, De Materia Medica adlı eserinde 500'ü aşkın bitkiyi, özellikleri ve etkileri bakımından tanımlamıştır. Bu eseriyle erken dönemde farmakoloji alanının temelini oluşturmuştur. Bu yazı, Dioskurides ve eser-ine, ayrıca kendisinden sonraki nesillere kazandırdıklarına ilişkin bilgi ver-menin yanı sıra De Materia Medica eserinin önsözünün Türkçeye çevirisini içermektedir.
ABSTRACT In his work De Materia Medica Dioskurides Pedanios has defined more than 500 plants with their characteristics and influences. With this work he has built the basis of pharmacology in early period. This article gives information about Dioskurides and his work De Materia Medica and about what he brought in for generations after him and also includes a translation of the preface of De Materia Medica into Turkish.
Bookmarks Related papers MentionsView impact
Özet
Çeviriyi araştırma alanında çeviri eğitimine ilişkin de bazı çalışmalar mevcut olsa da, çevi... more Özet
Çeviriyi araştırma alanında çeviri eğitimine ilişkin de bazı çalışmalar mevcut olsa da, çeviride ölçme ve değerlendirme konusuna ilişkin araştırmalar yok denecek kadar azdır. Ancak çeviride ölçme ve değerlendirme, çeviri eğitiminde amaç tanımını, planlamayı, nesnelliği ve dolayısıyla da çeviri eğitiminin niteliğini de doğrudan etkileyen bir unsurdur. Sağlıklı ölçme ve değerlendirme, eğitimde hedefin ve hedef davranışların somut bir şekilde tanımlanmasını gerektirir. Bu nedenle bu çalışmanın öncelikli amacı, çeviri eğitiminde uygulamalı derslere yönelik hedef davranışlar tanımlamak olmuştur. Betimleyici ve açıklayıcı araştırma yöntemleriyle ve disiplinlerarası bir yaklaşımla çeviribilim verileriyle eğitimbilim verileri irdelenmiştir. Bu bağlamda yazılı ve sözlü çeviri eğitiminde ölçme ve değerlendirmenin anlam ve önemi de ortaya konarak çeviribilimde mevcut çeviri edinci tanımı eğitimbilim kapsamında geliştirilmiş Bloom taksonomisine uyarlanmıştır. Çalışmada elde edilen veriler, çeviri eğitiminde ölçme ve değerlendirmenin temeli olarak yazılı ve sözlü çeviri derslerinde öğrencilere kazandırılması öngörülen hedef davranışların tanımından oluşmaktadır. Anahtar Kelimeler: çeviri eğitimi, ölçme, değerlendirme, çeviri edinci
Bookmarks Related papers MentionsView impact
Öz
Bu çalışmada, tarih boyunca yapılmış çeviriler arasından, tarihin seyrine yön verenler içinde ... more Öz
Bu çalışmada, tarih boyunca yapılmış çeviriler arasından, tarihin seyrine yön verenler içinde bulunan Septuaginta adlı Tevrat çevirisi ve Reşid taşının çevirisi irdelenmektedir. Çalışmanın amacı, çevirinin her zaman sadece işlev odaklı bir uygulamadan ibaret olmadığını; bilakis sosyoloji, siyaset, ekonomi, din gibi alanlarla etkileşim içerisinde bulunan ve insanlık tarihini belirleyebilecek ölçüde önemli bir etkinlik olabileceğini belirginleştirmektir. Çalışmada, ilgili çevirilerin tarihi olgular üzerindeki etkileri ortaya konmaktadır. Çalışma kapsamında irdelenen her bir çeviri etkinliği, ortaya çıkış nedenleri ve ‒ özellikle de tarih akışının seyrini değiştirecek ‒ etkileri bakımından ele alınıp yorumlanmaktadır.
Abstract
Translations Leading History: Septuagint and Rosetta In this study, among the translations made throughout history, the translation of the Torah called Septuaginta and the translation of the Rosetta stone, which have both guided history, are examined. The aim of the work is to concretize that translation is not always just a function-oriented application; but it is also an important activity that can interact with sociology, politics, economics and religion and can even be as important as to determine human history. In the study, the effects of the mentioned translations on historical events are revealed. Each translation activity examined in the scope of the study is interpreted in terms of its causes and effects that especially were able to change the flow of history.
Bookmarks Related papers MentionsView impact
The Relevance of Taking Notes in Consecutive Interpreting and Intensifying the Sensibility for Ta... more The Relevance of Taking Notes in Consecutive Interpreting and Intensifying the Sensibility for Taking Notes It is a fact that taking notes, especially in consecutive interpreting education, plays a crucial role. However, the availability of Turkish resources for note taking in consecutive translation is very limited. Translator candidates do not yet have the sensitivity to perceive the distinction between taking a note of everything they hear and taking notes that they understand. Despite the fact that there are many different views on the principles of taking notes in interpreting, there are different opinions on foreign sources; some inference will benefit especially in terms of oral translation education. The aim of the present study is to enlighten the significance of taking notes in verbal conversation and to provide a breakthrough that enhances the sensitivity of taking notes in verbal translation education as well as to embody the basic principles in question. The exercise recommended in the context of this study is a quality that will contribute to the development of the sensitivity and awareness of students in taking notes and is an exercise to provide meaningful contributions to listening, empowering expressing, memory strengthening, information equipment and general culture issues in a didactic sense.
Öz
Ardıl Çeviri Eğitiminde Not Almanın Önemi ve Not Alma Duyarlılığının Pekiştirilmesi Ardıl çeviride not alma eğitimi konusuna ilişkin Türkçe kaynakların oldukça sınırlı olmasıyla birlikte, not alma, özellikle ardıl çeviri eğitiminde üzerinde durulması gereken önemli bir konudur. Çevirmen adayları büyük oranda, duyduğu her şeyi not alma ile anladığını not alma arasındaki ayrımı algılayacak duyarlılığa henüz sahip olmamaktadırlar. Sözlü çeviride not almanın ilkelerine ilişkin, yabancı kaynaklarda birbirinden farklı çok sayıda görüş olmasına rağmen, çıkarsama yoluyla bazı temel ilkeler belirlemek, özellikle sözlü çeviri eğitimi açısından fayda sağlayacaktır. Çalışmanın amacı, sözlü çeviride not almanın önemini irdelemenin ve söz konusu temel ilkeleri somutlaştırmanın yanı sıra, sözlü çeviri eğitiminde not alma duyarlılığını geliştirici bir açılım sunmakta belirginleşmektedir. Bu çalışma kapsamında önerilen alıştırma, öğrencilerde not alma duyarlılığının ve bilincinin gelişmesine katkı sağlayacak nitelikte olup, duyduğunu anlama, ifade gücü, belleği güçlendirme, bilgi donanımı ve genel kültür konularına da didaktik anlamda önemli ölçüde katkılar sağlayacak nitelikte bir alıştırmadır.
Anahtar Sözcükler: not alma, ardıl çeviri eğitimi, dinlediğini anlama, çeviribilim
Bookmarks Related papers MentionsView impact
This descriptive study aims to suggest an alternative to help second grade students at the depart... more This descriptive study aims to suggest an alternative to help second grade students at the department of German translation acquire first translation skills in praxis based on the method of translation-focused contrastive grammar in the frame of German – Turkish translations. The suggested teaching method was preferred consciously taking the current general student profile, performance, language level and expectations, as well as the academic conditions in Turkey into consideration. It has been observed in the praxis translation lessons that the current second grade students studying at the translation departments tend to translate resource-based and one to one. The translation-focused contrastive grammar method suggested in this study is accepted as a tool to reinforce the German grammar knowledge of the students, to teach students basic strategies regarding translation praxis and at the same time to strengthen language awareness regarding the use of the Turkish language. ÖZET: Bu çalışma, Almanca çeviri bölümü 2. yıl öğrencilerine, çeviri odaklı karşılaştırmalı dilbilgisi yöntemiyle, uygulamaya yönelik ilk çeviri becerilerini edindirme yönünde bir çeviri eğitimi yöntemi önermeyi amaçlamaktadır. Bu bağlamda karşılaştırmalı dilbilim yeni bir bakış açısıyla, çevirmen adaylarına çeviri yetisini edindirmek amacıyla, çeviri eğitimine dahil edilmektedir. Çalışmada betimlenen çeviri eğitim yöntemi, çeviri araştırmalarında artık güncelliğini büyük ölçüde yitirmiş yapısalcı bir eğilimi temel almaktadır, ancak bu yöntem, günümüz çeviri bölümü öğrencilerinin profili, performansı, dil düzeyi ve beklentileri, ayrıca Türkiye'de üniversiter koşullar gözetilerek tercih edilmiştir. Çoğunda yabancı dil hâkimiyeti tam gelişmemiş ve çeviri deneyimi henüz oldukça zayıf olan söz konusu öğrencilerin, kaynak odaklı ve bire bir çeviri yapma eğilimleri, uygulamalı çeviri derslerinde gözlemlenmektedir. Çalışmada önerilen çeviri odaklı karşılaştırmalı dilbilgisi yönteminin, öğrencilerin gerek Almanca dilbilgisi bilgilerini pekiştirmek gerekse çeviri uygulamasına yönelik temel stratejileri edindirmek ve aynı zamanda da anadiline yönelik dil bilincini pekiştirmek için uygun bir araç olduğu fikri üzerinde durulmaktadır. Önerilen bu yöntemin, derste öğrencilerin ilgisini çektiği, öğrencilerde Türkçe ve Almanca dil bilincinin pekiştiği, öğrencilerin çeviri yapma motivasyonlarının ve çeviri uygulamasındaki başarılarının arttığı gözlemlenmiştir.
Bookmarks Related papers MentionsView impact
Bookmarks Related papers MentionsView impact
Bookmarks Related papers MentionsView impact
Bu araştırma, Katharina Reiss ve Hans J. Vermeer'in, işlev odaklı "Genel Bir Çeviri Kuramının Tem... more Bu araştırma, Katharina Reiss ve Hans J. Vermeer'in, işlev odaklı "Genel Bir Çeviri Kuramının Temeli" yaklaşımlarının, saltçı ve tek yönlü yapısalcı yaklaşımların alanda neden olduğu sıkıntılı duruma ne denli yeni açılımlar sağlayabildiğini somutlaştırmayı amaçlamaktadır.
Bookmarks Related papers MentionsView impact
Bookmarks Related papers MentionsView impact
Bookmarks Related papers MentionsView impact
Bookmarks Related papers MentionsView impact
Book Translations by Emra Durukan
" … bir su kanalı inşaatı sırasında, denizin içinden eski limana ait gemi bağlama halkalarının bu... more " … bir su kanalı inşaatı sırasında, denizin içinden eski limana ait gemi bağlama halkalarının bulunması ve aynı gün benim de orada olmam bu araştırmanın ilk adımını atmama vesile oldu. Nitekim burada bir liman olduğu bilinse de hiçbir iz kalmamıştı. Limana ait ipuçlarından sonra yine aynı kıyıda tespit edilen arkeolojik buluntular, bu beldenin Aulai olarak lokalize edilmesini sağladı. Bu tespit aslında daha sonraki tespitlerin de çıkış noktasını oluşturdu. Zira antik kaynakların tasvirlerinde, bugüne kadar yerleri net olarak belirlenememiş olan yerleşimler, birbirlerine göre tarif edilmekteydi. Bu aşamadan sonra, Zephyrion-Ingira-Aulai-Ankhiale-Kyinda-Kundi-Sizzu gibi kentleri lokalize edebilmek veya bunar hakkında-en azından-öneri yapabilmek için, sağlam bir payanda bulunmuş oluyordu. "
"Während einer Reparaturarbeit an einem Wasserkanal in der dieser Gemeinde fand man im Meer Ringe zum Anbinden von Schiffen, die zu einem alten Hafen gehörten. Als diese Ringe aus dem Meer getragen wurden, befand ich mich zufällig dort und das trug dazu bei, meine ersten Schritte für diese Forschung zu machen. Denn dass sich dort früher ein Hafen befand, war zwar bekannt, es befand sich aber bis dahin noch keine Spur davon. Man begegnete bis dahin an der Küste diesbezüglich auch keinen archäologischen Befunden. Nach den Hinweisen, die auf einen Hafen deuteten, führten archäologische Befunde dazu, diese Gemeinde als Aulai zu lokalisieren. Diese Feststellung stellte sich anschließend eigentlich als Ausgangspunkt für andere Feststellungen heraus. Denn antike Quellen beschrieben die Lokalisation von Siedlungen, deren Lokalisation sich bis heute nicht konkret feststellen lieβen, mit dem Anhaltspunkt anderer Siedlungen, deren Lokalisation ebenfalls noch nicht festgestellt werden konnten. Nach dieser Phase der Forschung war eigentlich eine handfeste Stütze gefunden, mit der man Städte wie Zephyrion, Ingira, Aulai, Ankhiale, Kyinda, Kundi und Sizzu lokalisieren oder zumindest einen Lokalisationsvorschlag machen kann. "
Bookmarks Related papers MentionsView impact
Bookmarks Related papers MentionsView impact
Bookmarks Related papers MentionsView impact
Uploads
Conference Presentations by Emra Durukan
It will be focused on whether and how the postmodern characteristics by the author Elif Şafak are reflected in the translations and the original and the translation novels will be compared, contrasted and evaluated on this direction.
Elif Şafak is a writer who has brought in important and valuable works that have been redounded to international literature as they have been translated into many languages. As she involves Turkish history, identity and culture in her writings, Elif Şafak has a key position in the world of literature due to the fact that Turkish identity reaches different countries and cultures.
The translation process plays a crucial role in the representation of Turkish literature worldwide. In order to answer the research questions, a limited translation evaluation will be done as well. The theoretical part of this study consists of deconstruction in translation studies (Peter von Zima) and Polysystem theory (Even-Zohar). On the base of deconstruction, the question how the translators reflected postmodern literature characteristics will be answered. On the base of polysystem theory it will be tried to determine the place of Flea Palace as translated literature in German and French literature.
Elif Şafak, özellikle “Baba ve Piç” adlı eseriyle 2006 yılında Türk yazın dünyasında önemli bir yere yerleşmiştir. Bu nedenle ilgili tarihten sonra daha yoğun olarak araştırmaların odağı olmuştur. “Bit Palas” ise 2002 yılında yazılmış bir eseridir ve günümüz Türk edebiyatına değer katmasının yanı sıra Almanca, Fransızca, İngilizce, Flemenkçe, İtalyanca ve Lehçe dillerine de çevrilerek uluslar arası yazın dünyasında da geniş bir kitleye hitap edebilmiştir. Taşıdığı çeşitli yazın özellikleriyle bu eser de Elif Şafak’ın önemli bir eseri olmakla birlikte toplumsal, kültürel, tarihsel ve dilsel olguları kendine has bir üslupla işlediği için, bu çalışmanın konusunu oluşturmaktadır.
Çeviri metin ile özgün metin karşılaştırmalarında çeviri metin incelemeleri önemli bir yer tutmaktadır. Özellikle çeviri yazın metinlerinde çevirmenin yapıtı alımlaması ve kendi öznel yorumunu ya da bireysel biçemini kullanması Hermeneutik yaklaşımın araştırma konusunu oluşturmaktadır.
Elif Şafak’ın yazınsal yapıtlarının temel belirleyeni olan “anlam çokluğu” ve “çok boyutluluk” nitelikleri nedeniyle her okuyucu (çevirmen) tarafından farklı yorumlandığı gerçeği, çalışmanın hareket noktasını oluşturmaktadır. Elif Şafak’ın Türkçe “Bit Palas” özgün metni ile Valérie Gay-Aksoy tarafından Fransızcaya çevrilen “Bonbon Palace” ve Eric Czotscher tarafından Almancaya çevrilen “Bonbonpalast” metinlerinin Hermeneutik yaklaşımla karşılaştırılması, çalışmanın yöntemini oluşturacaktır.
Papers by Emra Durukan
ABSTRACT In his work De Materia Medica Dioskurides Pedanios has defined more than 500 plants with their characteristics and influences. With this work he has built the basis of pharmacology in early period. This article gives information about Dioskurides and his work De Materia Medica and about what he brought in for generations after him and also includes a translation of the preface of De Materia Medica into Turkish.
Çeviriyi araştırma alanında çeviri eğitimine ilişkin de bazı çalışmalar mevcut olsa da, çeviride ölçme ve değerlendirme konusuna ilişkin araştırmalar yok denecek kadar azdır. Ancak çeviride ölçme ve değerlendirme, çeviri eğitiminde amaç tanımını, planlamayı, nesnelliği ve dolayısıyla da çeviri eğitiminin niteliğini de doğrudan etkileyen bir unsurdur. Sağlıklı ölçme ve değerlendirme, eğitimde hedefin ve hedef davranışların somut bir şekilde tanımlanmasını gerektirir. Bu nedenle bu çalışmanın öncelikli amacı, çeviri eğitiminde uygulamalı derslere yönelik hedef davranışlar tanımlamak olmuştur. Betimleyici ve açıklayıcı araştırma yöntemleriyle ve disiplinlerarası bir yaklaşımla çeviribilim verileriyle eğitimbilim verileri irdelenmiştir. Bu bağlamda yazılı ve sözlü çeviri eğitiminde ölçme ve değerlendirmenin anlam ve önemi de ortaya konarak çeviribilimde mevcut çeviri edinci tanımı eğitimbilim kapsamında geliştirilmiş Bloom taksonomisine uyarlanmıştır. Çalışmada elde edilen veriler, çeviri eğitiminde ölçme ve değerlendirmenin temeli olarak yazılı ve sözlü çeviri derslerinde öğrencilere kazandırılması öngörülen hedef davranışların tanımından oluşmaktadır. Anahtar Kelimeler: çeviri eğitimi, ölçme, değerlendirme, çeviri edinci
Bu çalışmada, tarih boyunca yapılmış çeviriler arasından, tarihin seyrine yön verenler içinde bulunan Septuaginta adlı Tevrat çevirisi ve Reşid taşının çevirisi irdelenmektedir. Çalışmanın amacı, çevirinin her zaman sadece işlev odaklı bir uygulamadan ibaret olmadığını; bilakis sosyoloji, siyaset, ekonomi, din gibi alanlarla etkileşim içerisinde bulunan ve insanlık tarihini belirleyebilecek ölçüde önemli bir etkinlik olabileceğini belirginleştirmektir. Çalışmada, ilgili çevirilerin tarihi olgular üzerindeki etkileri ortaya konmaktadır. Çalışma kapsamında irdelenen her bir çeviri etkinliği, ortaya çıkış nedenleri ve ‒ özellikle de tarih akışının seyrini değiştirecek ‒ etkileri bakımından ele alınıp yorumlanmaktadır.
Abstract
Translations Leading History: Septuagint and Rosetta In this study, among the translations made throughout history, the translation of the Torah called Septuaginta and the translation of the Rosetta stone, which have both guided history, are examined. The aim of the work is to concretize that translation is not always just a function-oriented application; but it is also an important activity that can interact with sociology, politics, economics and religion and can even be as important as to determine human history. In the study, the effects of the mentioned translations on historical events are revealed. Each translation activity examined in the scope of the study is interpreted in terms of its causes and effects that especially were able to change the flow of history.
Öz
Ardıl Çeviri Eğitiminde Not Almanın Önemi ve Not Alma Duyarlılığının Pekiştirilmesi Ardıl çeviride not alma eğitimi konusuna ilişkin Türkçe kaynakların oldukça sınırlı olmasıyla birlikte, not alma, özellikle ardıl çeviri eğitiminde üzerinde durulması gereken önemli bir konudur. Çevirmen adayları büyük oranda, duyduğu her şeyi not alma ile anladığını not alma arasındaki ayrımı algılayacak duyarlılığa henüz sahip olmamaktadırlar. Sözlü çeviride not almanın ilkelerine ilişkin, yabancı kaynaklarda birbirinden farklı çok sayıda görüş olmasına rağmen, çıkarsama yoluyla bazı temel ilkeler belirlemek, özellikle sözlü çeviri eğitimi açısından fayda sağlayacaktır. Çalışmanın amacı, sözlü çeviride not almanın önemini irdelemenin ve söz konusu temel ilkeleri somutlaştırmanın yanı sıra, sözlü çeviri eğitiminde not alma duyarlılığını geliştirici bir açılım sunmakta belirginleşmektedir. Bu çalışma kapsamında önerilen alıştırma, öğrencilerde not alma duyarlılığının ve bilincinin gelişmesine katkı sağlayacak nitelikte olup, duyduğunu anlama, ifade gücü, belleği güçlendirme, bilgi donanımı ve genel kültür konularına da didaktik anlamda önemli ölçüde katkılar sağlayacak nitelikte bir alıştırmadır.
Anahtar Sözcükler: not alma, ardıl çeviri eğitimi, dinlediğini anlama, çeviribilim
Book Translations by Emra Durukan
"Während einer Reparaturarbeit an einem Wasserkanal in der dieser Gemeinde fand man im Meer Ringe zum Anbinden von Schiffen, die zu einem alten Hafen gehörten. Als diese Ringe aus dem Meer getragen wurden, befand ich mich zufällig dort und das trug dazu bei, meine ersten Schritte für diese Forschung zu machen. Denn dass sich dort früher ein Hafen befand, war zwar bekannt, es befand sich aber bis dahin noch keine Spur davon. Man begegnete bis dahin an der Küste diesbezüglich auch keinen archäologischen Befunden. Nach den Hinweisen, die auf einen Hafen deuteten, führten archäologische Befunde dazu, diese Gemeinde als Aulai zu lokalisieren. Diese Feststellung stellte sich anschließend eigentlich als Ausgangspunkt für andere Feststellungen heraus. Denn antike Quellen beschrieben die Lokalisation von Siedlungen, deren Lokalisation sich bis heute nicht konkret feststellen lieβen, mit dem Anhaltspunkt anderer Siedlungen, deren Lokalisation ebenfalls noch nicht festgestellt werden konnten. Nach dieser Phase der Forschung war eigentlich eine handfeste Stütze gefunden, mit der man Städte wie Zephyrion, Ingira, Aulai, Ankhiale, Kyinda, Kundi und Sizzu lokalisieren oder zumindest einen Lokalisationsvorschlag machen kann. "
It will be focused on whether and how the postmodern characteristics by the author Elif Şafak are reflected in the translations and the original and the translation novels will be compared, contrasted and evaluated on this direction.
Elif Şafak is a writer who has brought in important and valuable works that have been redounded to international literature as they have been translated into many languages. As she involves Turkish history, identity and culture in her writings, Elif Şafak has a key position in the world of literature due to the fact that Turkish identity reaches different countries and cultures.
The translation process plays a crucial role in the representation of Turkish literature worldwide. In order to answer the research questions, a limited translation evaluation will be done as well. The theoretical part of this study consists of deconstruction in translation studies (Peter von Zima) and Polysystem theory (Even-Zohar). On the base of deconstruction, the question how the translators reflected postmodern literature characteristics will be answered. On the base of polysystem theory it will be tried to determine the place of Flea Palace as translated literature in German and French literature.
Elif Şafak, özellikle “Baba ve Piç” adlı eseriyle 2006 yılında Türk yazın dünyasında önemli bir yere yerleşmiştir. Bu nedenle ilgili tarihten sonra daha yoğun olarak araştırmaların odağı olmuştur. “Bit Palas” ise 2002 yılında yazılmış bir eseridir ve günümüz Türk edebiyatına değer katmasının yanı sıra Almanca, Fransızca, İngilizce, Flemenkçe, İtalyanca ve Lehçe dillerine de çevrilerek uluslar arası yazın dünyasında da geniş bir kitleye hitap edebilmiştir. Taşıdığı çeşitli yazın özellikleriyle bu eser de Elif Şafak’ın önemli bir eseri olmakla birlikte toplumsal, kültürel, tarihsel ve dilsel olguları kendine has bir üslupla işlediği için, bu çalışmanın konusunu oluşturmaktadır.
Çeviri metin ile özgün metin karşılaştırmalarında çeviri metin incelemeleri önemli bir yer tutmaktadır. Özellikle çeviri yazın metinlerinde çevirmenin yapıtı alımlaması ve kendi öznel yorumunu ya da bireysel biçemini kullanması Hermeneutik yaklaşımın araştırma konusunu oluşturmaktadır.
Elif Şafak’ın yazınsal yapıtlarının temel belirleyeni olan “anlam çokluğu” ve “çok boyutluluk” nitelikleri nedeniyle her okuyucu (çevirmen) tarafından farklı yorumlandığı gerçeği, çalışmanın hareket noktasını oluşturmaktadır. Elif Şafak’ın Türkçe “Bit Palas” özgün metni ile Valérie Gay-Aksoy tarafından Fransızcaya çevrilen “Bonbon Palace” ve Eric Czotscher tarafından Almancaya çevrilen “Bonbonpalast” metinlerinin Hermeneutik yaklaşımla karşılaştırılması, çalışmanın yöntemini oluşturacaktır.
ABSTRACT In his work De Materia Medica Dioskurides Pedanios has defined more than 500 plants with their characteristics and influences. With this work he has built the basis of pharmacology in early period. This article gives information about Dioskurides and his work De Materia Medica and about what he brought in for generations after him and also includes a translation of the preface of De Materia Medica into Turkish.
Çeviriyi araştırma alanında çeviri eğitimine ilişkin de bazı çalışmalar mevcut olsa da, çeviride ölçme ve değerlendirme konusuna ilişkin araştırmalar yok denecek kadar azdır. Ancak çeviride ölçme ve değerlendirme, çeviri eğitiminde amaç tanımını, planlamayı, nesnelliği ve dolayısıyla da çeviri eğitiminin niteliğini de doğrudan etkileyen bir unsurdur. Sağlıklı ölçme ve değerlendirme, eğitimde hedefin ve hedef davranışların somut bir şekilde tanımlanmasını gerektirir. Bu nedenle bu çalışmanın öncelikli amacı, çeviri eğitiminde uygulamalı derslere yönelik hedef davranışlar tanımlamak olmuştur. Betimleyici ve açıklayıcı araştırma yöntemleriyle ve disiplinlerarası bir yaklaşımla çeviribilim verileriyle eğitimbilim verileri irdelenmiştir. Bu bağlamda yazılı ve sözlü çeviri eğitiminde ölçme ve değerlendirmenin anlam ve önemi de ortaya konarak çeviribilimde mevcut çeviri edinci tanımı eğitimbilim kapsamında geliştirilmiş Bloom taksonomisine uyarlanmıştır. Çalışmada elde edilen veriler, çeviri eğitiminde ölçme ve değerlendirmenin temeli olarak yazılı ve sözlü çeviri derslerinde öğrencilere kazandırılması öngörülen hedef davranışların tanımından oluşmaktadır. Anahtar Kelimeler: çeviri eğitimi, ölçme, değerlendirme, çeviri edinci
Bu çalışmada, tarih boyunca yapılmış çeviriler arasından, tarihin seyrine yön verenler içinde bulunan Septuaginta adlı Tevrat çevirisi ve Reşid taşının çevirisi irdelenmektedir. Çalışmanın amacı, çevirinin her zaman sadece işlev odaklı bir uygulamadan ibaret olmadığını; bilakis sosyoloji, siyaset, ekonomi, din gibi alanlarla etkileşim içerisinde bulunan ve insanlık tarihini belirleyebilecek ölçüde önemli bir etkinlik olabileceğini belirginleştirmektir. Çalışmada, ilgili çevirilerin tarihi olgular üzerindeki etkileri ortaya konmaktadır. Çalışma kapsamında irdelenen her bir çeviri etkinliği, ortaya çıkış nedenleri ve ‒ özellikle de tarih akışının seyrini değiştirecek ‒ etkileri bakımından ele alınıp yorumlanmaktadır.
Abstract
Translations Leading History: Septuagint and Rosetta In this study, among the translations made throughout history, the translation of the Torah called Septuaginta and the translation of the Rosetta stone, which have both guided history, are examined. The aim of the work is to concretize that translation is not always just a function-oriented application; but it is also an important activity that can interact with sociology, politics, economics and religion and can even be as important as to determine human history. In the study, the effects of the mentioned translations on historical events are revealed. Each translation activity examined in the scope of the study is interpreted in terms of its causes and effects that especially were able to change the flow of history.
Öz
Ardıl Çeviri Eğitiminde Not Almanın Önemi ve Not Alma Duyarlılığının Pekiştirilmesi Ardıl çeviride not alma eğitimi konusuna ilişkin Türkçe kaynakların oldukça sınırlı olmasıyla birlikte, not alma, özellikle ardıl çeviri eğitiminde üzerinde durulması gereken önemli bir konudur. Çevirmen adayları büyük oranda, duyduğu her şeyi not alma ile anladığını not alma arasındaki ayrımı algılayacak duyarlılığa henüz sahip olmamaktadırlar. Sözlü çeviride not almanın ilkelerine ilişkin, yabancı kaynaklarda birbirinden farklı çok sayıda görüş olmasına rağmen, çıkarsama yoluyla bazı temel ilkeler belirlemek, özellikle sözlü çeviri eğitimi açısından fayda sağlayacaktır. Çalışmanın amacı, sözlü çeviride not almanın önemini irdelemenin ve söz konusu temel ilkeleri somutlaştırmanın yanı sıra, sözlü çeviri eğitiminde not alma duyarlılığını geliştirici bir açılım sunmakta belirginleşmektedir. Bu çalışma kapsamında önerilen alıştırma, öğrencilerde not alma duyarlılığının ve bilincinin gelişmesine katkı sağlayacak nitelikte olup, duyduğunu anlama, ifade gücü, belleği güçlendirme, bilgi donanımı ve genel kültür konularına da didaktik anlamda önemli ölçüde katkılar sağlayacak nitelikte bir alıştırmadır.
Anahtar Sözcükler: not alma, ardıl çeviri eğitimi, dinlediğini anlama, çeviribilim
"Während einer Reparaturarbeit an einem Wasserkanal in der dieser Gemeinde fand man im Meer Ringe zum Anbinden von Schiffen, die zu einem alten Hafen gehörten. Als diese Ringe aus dem Meer getragen wurden, befand ich mich zufällig dort und das trug dazu bei, meine ersten Schritte für diese Forschung zu machen. Denn dass sich dort früher ein Hafen befand, war zwar bekannt, es befand sich aber bis dahin noch keine Spur davon. Man begegnete bis dahin an der Küste diesbezüglich auch keinen archäologischen Befunden. Nach den Hinweisen, die auf einen Hafen deuteten, führten archäologische Befunde dazu, diese Gemeinde als Aulai zu lokalisieren. Diese Feststellung stellte sich anschließend eigentlich als Ausgangspunkt für andere Feststellungen heraus. Denn antike Quellen beschrieben die Lokalisation von Siedlungen, deren Lokalisation sich bis heute nicht konkret feststellen lieβen, mit dem Anhaltspunkt anderer Siedlungen, deren Lokalisation ebenfalls noch nicht festgestellt werden konnten. Nach dieser Phase der Forschung war eigentlich eine handfeste Stütze gefunden, mit der man Städte wie Zephyrion, Ingira, Aulai, Ankhiale, Kyinda, Kundi und Sizzu lokalisieren oder zumindest einen Lokalisationsvorschlag machen kann. "
Anabilim dalı, bölüm, program ya da ülke çapında tek tek öğretim elemanlarının belirlemiş oldukları değerlendirme ölçütleri birbiriyle ne kadar uyumludur? Ortak ve farklı noktalar nasıl şekillenmektedir? Tekil düzlemde kurgulanan nesnellik çoğul düzlemde de bir nesnelliğin oluşmasını sağlar mı? Yoksa öğretimde ortak kabul görmüş bir nesnellik anlayışı mı gerekmektedir?
Çeviri araştırmalarının bir başka sorumluluk alanı da, sağlam bilimsel temellere dayanan öğretim ilkeleri geliştirmektir. Nitekim çeviri öğretiminde ölçme ve değerlendirme konulu araştırmalar, çeviri öğretiminde belirli ölçülerde standartlaşmanın da gelişmesine katkı sağlayacaktır.
Bu çalışma, çeviri öğretiminde edim odaklı yazılı ve sözlü çeviri derslerinde ölçmenin ve buna bağlı olarak değerlendirmenin bilimsel temellere dayandırılmasına olanak tanımayı amaçlamaktadır. Çalışma, öncelikle çeviri öğretimi alanında görev ve araştırma yapan öğretim elemanları, ayrıca konuyla ilgilenen öğrenciler için faydalı bir başvuru kaynağı niteliğindedir.
Emra Durukan
Darunter ist auch der Begriff „Äquivalenz“ zu nennen. Der Begriff „Äquivalenz“ an sich ist sozusagen der Punkt, um den sich translationswissenschaftliches Denken und auch Handeln schwerwiegend dreht. Dieser Punkt ist auch der Ausgangspunkt dieser Studie. Aufbauend auf existente Definitionsansätze zielt diese Studie auf eine alternative Definition des translationswissenschaftlichen Äquivalenzbegriffs mit möglichst weiten und zwischen Theorie und Praxis umfangreich umsetzbaren Grenzen ab. Hier gilt die Auffassung, den translationswissenschaftlichen Äquivalenzbegriff standardisiert und möglichst konkret, aber auch umfangreich zu verstehen und zu definieren. Die in dieser Studie beabsichtigte Begriffsdefinition soll eine multidimensionale und je nach Translationssituation mit unterschiedlichen Schwerpunkten zu kombinierende Definition sein.
Das Ziel dieses Vorhabens ist u.a. die Loslösung von der strukturalistischen, teilweise sogar auch der funktionalistischen Denkweise in Richtung einer Herangehensweise, die im Gegensatz zu der positivistischen und ‚noch modernen‘ Intention nicht nur Konstante wie Struktur und Funktion oder Ziel, sondern auch multidimensionale Variable wie den Translator, den Autor oder den Rezipienten als Subjekt und ebenso variable Einflussfaktoren wie Zeit als historischer Prozess und Ort als bspw. institutionales, geographisches und damit verbunden auch kulturelles Element berücksichtigt. Dem Translator soll hierbei eine besonders wichtige Rolle und auch eine große Verantwortung zugewiesen werden. Die Erwartung eines restlosen Lösungsvorschlags für alle Situationen soll beiseitegeschoben und stattdessen ein variierbarer, kombinierbarer und dynamischer Vorschlag mit weit reichenden Grenzen bevorzugt werden. Dieser Ansatz soll einen alternativen Lösungsvorschlag für das Definitionsproblem des Äquivalenzbegriffs in der Translationswissenschaft bilden. Die in dieser Studie beabsichtigte Darstellung unterschiedlicher ‚Kombinationsmöglichkeiten‘ von fünf Grundkategorien der Translationsäquivalenz als eine dynamische Definition der Translationsäquivalenz soll dazu beitragen.