Dr. Ömer Ceran

Nevsehir Haci Bektas Veli University, İlahiyat, Faculty Member

Followers

Following

Mentions

Public Views

Lisans ve yüksek lisans: Erciyes Üniversitesi İlahiyat Fakültesi (2001-2005)
Doktora: Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi (2021)
Halen Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi İlahiyat Fakültesinde görev yapmaktadır

less

Hitit University

Kocaeli University

Ardahan University

Ankara University

Hitit University

Mevzu Sosyal Bilimler Dergisi

ilyas ozdemir

Posseible Felsefe Dergisi / Journal of Philosophy

Ahmet Cüneyt Gültekin

Ankara University

InterestsView All (26)

Uploads

Papers by Dr. Ömer Ceran

Kri̇z Dönemi̇ Felsefeleri̇nde Antroposantri̇k Yaklaşim: İbn Bacce Ve Levi̇nas Örnekleri̇

DergiPark (Istanbul University), Jul 15, 2022

Download

Felsefenin Şehir/Devlet Arzusu

Beytulhikme An International Journal of Philosophy, 2024

Felsefelerinin amacı bireysel ve toplumsal anlamda mutluluğa ulaşmak olan bazı filozoflar bu amac... more Felsefelerinin amacı bireysel ve toplumsal anlamda mutluluğa ulaşmak olan bazı filozoflar bu amaca hizmet edeceklerini düşündükleri şehir ve devlet model-leri tasarlamışlardır. Bu düşüncenin zemininde insanın bir toplum içinde yaşamak zorunda olduğu düşüncesi bulunur. Ahlak ve siyaset felsefeleri de bu düşünceden hareket ederek üretilmiştir. Filozofların tasarladıkları şehir ve devlet modelleri kendi düşünceleri çerçevesinde ideal felsefi ortamın yaşanacağı toplumu da öne çıkarmaktadır. Üretilen bu düşüncelerden bazıları ütopya olarak değerlendirilmiş ve hayata geçirilme imkânı açısından eleştiriye tabi tutulmuştur. Biz bu çalışma-mızda böyle bir şehir/devlet tasarısı üzerinde durmuş iki filozofun düşüncelerini karşılaştıracağız. Bunlardan birincisi Plotinus’tur. Plotinus 3. yüzyılda çoğunlukla Mısır ve Roma’da yaşamış ve Roma’daki yaşamı sürecinde Platon’un düşünceleri ekseninde bir şehir modelini İmparatora sunarak bunun hayata geçirilmesi için söz almış idi. Platonopolis adı verilen bu şehir çeşitli sebeplerden dolayı kurula-mamıştır. Diğeri ise 9 ve 10. yüzyıllarda Ortadoğu’da yaşamış olan el-Farabi’dir. O da ‘el-Medīnetü’l-Fāḍıla’ adını verdiği bir erdemli şehir tasavvur etmiştir. el-Farabi devletin yönetim sistemini varlık hiyerarşisinin Tanrı tarafından yönetil-mesine benzeterek insan ve toplum düşüncesini ele almış ve ideal düşünsel orta-mın nasıl ortaya çıkacağını göstermeye çalışmıştır. Biz bu araştırmada her iki fi-lozofun düşüncelerinin kaynaklarını ve benzer ve farklı noktalarını göstermeye çalışacağız.

Download

The Evaluation of The Distinction of Manifest (Ẓahir) and Hidden (Batin) in The Context of Moral Relativity in The Thought of Ibn al-‘Arabî

Hamdars Islamicus , 2024

Ibn al-'Arabī is one of the most prolific and most discussed authors in the history of Islamic th... more Ibn al-'Arabī is one of the most prolific and most discussed authors in the history of Islamic thought. The view of waÍdat al-wujûd, that is, unity of existence, which expresses his system of thought, has a philosophical background that dates back much further than him. This concept, which means the unity of existence, has been subjected to many criticisms from different angles. One of the focal points of these criticisms is morality. It has been argued that the idea of waÍdat al-wujûd will eliminate good and evil in moral terms, so there can be no question of responsibility in this thought. Moral relativism is a philosophical view that is based on the idea that man is the measure of all things in Ancient Greek thought, and that the moral characterization of events as good or bad can vary according to individuals, societies and conditions. In this study, where we try to determine the moral view of Ibn al-'Arabī in general, we will examine how the concepts of manifest and hidden, which are important concepts of his system, can be interpreted in the context of moral relativism. Ibn al-'Arabī divides the known into two as manifest and hidden. Manifest refers to the external appearance of the known, while hidden refers to the inside. It is seen that the evaluation of the events in terms of manifest and hidden aspects in terms of moral value judgments is suitable for different interpretations in some cases in the thought of Ibn al-'Arabī. In his system of thought, it is a problem that in certain situations, good and bad value judgments change morally in terms of manifest and hidden aspects. This provides us with a richness in addition to providing different perspectives in our evaluations.

Download

Tanrı'nın Yetkinliği Açısından Kelam Sıfatının Ezeliliği: Gazâlî ve Abelardus Üzerinden Bir Karşılaştırma Eternity of the Attribute of Kalam in Terms of God's Perfection: A Comparison Over Ghazali and Abelardus

İslami Araştırmalar , 2023

References to the eternal nature of God's qualities seem to have focused on the attribute of crea... more References to the eternal nature of God's qualities seem to have focused on the attribute of creation while attempting to comprehend the perfection of God. With this, God's other attributes are not emphasized as the attribute of creation. As a result, the attribute of creation takes precedence over God's other attributes. In this issue discussions have focused on whether God can be potential. Because it was claimed that God will be perfect with her actual attributes. Then her attribute of creation must be eternal. But there are no such discussions about kalām or other attributes. In this research, I will examine the eternity of the attribute of kalām/speech in light of God's perfection.

Download

Babanzade

Babanzâde Ahmed Naim, 2022

Download

İslam'da Eş Sayısını Devlet Belirler

Download

Ethical Problems of Human Cloning

Discovery of DNA in 1953 and following developments caused a lot of new moral debate. Progress in... more Discovery of DNA in 1953 and following developments caused a lot of new moral debate. Progress in technology allow many interventions on living body and its life. Especially the moral debates emerging from technological developments are the topic of bioethics. It is inevitable that new developments in this ares will emerge new discussions. We will first discuss the moral aspect of human cloning in this work. Secondly we will try to explain that religion can not be interpreted as an obstacle to the progress of science. We can not live without knowledge. At the most basic level the ultimate destination information – in the form of current information to meet everyday needs or supposedly supreme information-takes us to is morality. People can not live together happily without morality. Because it would not be peaceful if there was not a common opinion about good and bad. The order of universe is based on goodness which is the essence of morality. The nature of things never allow the good to harm the good. We can approach human cloning in terms of benefit and harm. Goodness has two benefits: to remove a harm and make it a benefit. How technically possible is human cloning? Cloning is the transfer of physical traits to a new creature. Firstly we have to find the answer to the question of human being and we must not forget human is not just the body. Human can never be 100% cloned because he has soul/feelings/mind. It is a body decided by someone else's physical characteristics. There is the effect of the psychology of the mother who carries him in his belly on the character. Only the genes do not give the same human being. A cloned human will not have the non-physical properties which pass to the offspring as he is born by means of natural fertilization. The parents of the newly formed creature do not only give a substance but also give energy which is influenced by their emotions during the intercourse. We do not know (for now) whether this will lead to a negativity for cloned human. Because man has intervened here with the natural thing. Even if this is the case, our actual moral problem is still valid. How moral it is for someone to decide the physical characteristics of someone else? Firstly as the transfered genes are taken from living individuals they will already be aged this will cause some health problems such as premature aging in the cloned human. We

Download

Hızır Ya da Bir Vicdan Muhasebesi

Hz. Musa'nın ilim ve rahmet verilmiş bir kulla aralarında geçen olaya ilişkin alternatif bir yorum

Download

Hz. Muhammet'in Vefatı ve Cenaze İşlemleri

Peygamberimiz Medine hicret ettikten 10 sene sonra, veda haccı dönüşünde hastalandı. Bu ağır, ate... more Peygamberimiz Medine hicret ettikten 10 sene sonra, veda haccı dönüşünde hastalandı. Bu ağır, ateşli, 'Medine humması' denilen bir hastalıktı. Esasında daha önce de birkaç defa bu hastalığa yakalanmış fakat atlatmıştı. Bu defa 13 gün boyunca yatmak zorunda kaldı ve kendisinde sürekli bayılma hali görüldü. Meşhur rivayete göre Rebiyülevvel ayının 12. günü vakit öğleye yaklaşırken vefat etti. Günlerden Pazartesi idi. Rivayetlerden anladığımız kadarıyla bu, ashap için beklenmedik bir olaydı ve onlar uzunca bir süre bunun şaşkınlığını üzerlerinden atamadılar. Bu biraz da ne yapacaklarını bilememekten kaynaklanmaktadır. Zira onun ölmediğini iddia edenler bir yana defalarca yaptıkları teçhiz ve tekfin işlemlerinde hatta mezar kazılması olayında bile görüş ayrılıkları ortaya çıkmıştı. Pazartesi günü öğleden sonra Hz. Ebu Bekir'in ve Hz. Ömer'in olaya müdahil olmalarıyla ashap üzerindeki şaşkınlığı attı. Pazartesi öğleden sonra ashabın büyük çoğunluğu Beni Sakife'nin bulunduğu yerde toplandı ve Hz. Ömer'in üstün ikna kabiliyetiyle Hz. Ebu Bekir'e halife olarak biat edildi. Esasında Ömer mükemmel bir hatip olmasının yanında tavizsiz ve sert bir karaktere sahipti. Ondan mütemadiyen çekinmişlerdir. Geride Cenab-ı Nebi'nin naaşıyla ilgilenmek üzere birkaç Haşimoğlu kalmıştı. Bu birkaç Haşimî, Ali ile Abbas ve Abbas'ın çocukları Fadl ile Kusam'dı. Yanlarında birkaç köle ve birkaç da genç vardı. Öncelikle Hz. Nebi'nin vefat ettiği Hz. Aişe'nin odasına bir perde çekildi. Hz. Peygamberin sağlığında devamlı suyunu içtiği kuyudan su getirildi. Hz. Ali peygamberimizin başını göğsüne yasladı, Fadl ve Kusam onu sağa ve sola çeviriyorlardı. Üsame b. Zeyd ile Peygamberimizin azatlı kölesi Salih üzerine su döküyordu. Bu vaziyette Hz. Peygamberi üzerinde vefat ettiği sıradaki elbisesi çıkarılmadan Ali yıkadı. Yemen işi 3 parça kumaşla kefenlendi. Ertesi gün bilhassa Medine dışından gelenlerin Ebu Bekir'e biatlarını bildirmeleriyle ve Hz. Peygamberin cenaze namazının kılınmasıyla geçirildi. Hz. Peygamberin cenaze namazı bir imam olmaksızın önce erkeklerin sonra kadınların sonra çocukların ve en son da kölelerin birer ikiler Aişe'nin odasına girip çıkması suretiyle kılındı. Zira oda dardı. Aişe'nin odasında biri mescid'e diğeri dış tarafa açılan iki kapı vardı. Mescid'e açılan kapıdan giren kişi içerde cenaze namazını kılıp diğer kapıdan çıkıyordu. Peygamberimizin naaşı bu odadan dışarı çıkarılmamıştır. Çarşamba günü de Medine'ye dışarıdan gelenlerin cenaze namazını kılmalarıyla geçti. Çarşamba gecesi de bulunduğu odaya Ebu Talha tarafından kazılan lahit tarzı bir mezara yine Ali, Fadl ve Kusam tarafından defnedildi. Aişe'den yapılan bir rivayete göre defin sabaha karşı yapılmıştı.

Download

Hz. Muhammet'in Mal Varlığı ve Terekesi

Peygamberimiz 632 yılında Medine'de vefat etti. Vefat ettiği yer Hz. Aişe'nin odasıydı. Vefatı an... more Peygamberimiz 632 yılında Medine'de vefat etti. Vefat ettiği yer Hz. Aişe'nin odasıydı. Vefatı anında da yanında Aişe vardı. Son derece sade olan odada bulunanlar sedir, Yemen işi bir battaniye, hasır, su tulumu, yay ve okla birkaç mutfak eşyasından ibarettir. Vefatından bir ay önce borca yiyecek aldığı bir Yahudiye kalkanını rehin olarak bırakmıştı.

Download

Hz. Muhammet'in Gördüğü Şehirler

Peygamberimiz gerek İslam’dan önce başarılı bir tüccar olarak gerekse İslam’dan sonra hem tebliğ ... more Peygamberimiz gerek İslam’dan önce başarılı bir tüccar olarak gerekse İslam’dan sonra hem tebliğ için hem de tehditler dolayısıyla askeri amaçlı birçok şehre gitmiştir. Bunlardan önemli olduğunu düşündüklerimizi ( Mekke ve Medine’yi meşhur olmalarından dolayı belirtmedik ) şu şekilde sıraladık:

Download

Hz. Muhammet'in yakalandığı hastalıklar ve geçirdiği sakatlıklar

Bu başlığı açmamızın sebeplerinden biri Hz. Peygambere vahyin geldiği bazı durumlarda ashabının P... more Bu başlığı açmamızın sebeplerinden biri Hz. Peygambere vahyin geldiği bazı durumlarda ashabının Peygamberimizde gördüğünü söyledikleri sıkıntılı haller üzerine özellikle bazı kimselerin yaptığı yorumlardır. Ashabından ona bazen vahyin geldiği esnada onun üzerine bir örtü örtmek zorunda kaldıkları yönünde rivayetler vardır. Buradan hareketle Cenab-ı Nebi'de sara ya da benzeri bir hastalık olabileceği şeklinde yorumlar yapılmıştır. Bunlar Hz. Peygamberdeki vahiy halini bir sara nöbeti gibi düşünmek istemişlerdir. Durum şudur ki: Sara nöbeti bilincin tamamen kaybolduğu ve hastanın o esnada ne kendinde, ne etrafında olup biten hiçbir şeyi anımsamadığı bir durumdur. Bu bir bilinç yitimidir. Oysa vahyin nazil olduğu durumda Hz. Nebi'nin bilinci açıktır. Zira o, melek yanından gittikten sonra ezberlediği ayetleri yanında bulunan ashabına okuyor ve yazdırıyordu.

Download

Hz. Muhammet'e Yapılan Suikast Girişimleri

Peygamberimiz gerek birçok ithama maruz kaldığı Mekke döneminde gerekse özellikle bir siyasi figü... more Peygamberimiz gerek birçok ithama maruz kaldığı Mekke döneminde gerekse özellikle bir siyasi figür olarak Medine döneminde pek çok suikast girişimine uğramıştır. Bunları kısaca şu şekilde özetleyebiliriz: Rivayetlerin bazı farklı versiyonları olmakla beraber Ebu Cehil bir defasında Peygamberimiz Mescid-i Haram'da namaz kılarken onun kafasına taşla vurmak

Download