M. Zahit Can
Related Authors
Igor Cerdá Farías
Universidad Michoacana de San Nicolás de Hidalgo
Stéphane Cormier
University of Bordeaux (France)
José Ramón Fabelo Corzo
(Benemérita) Universidad Autónoma de Puebla
Milagros Navarro Caballero
Université Bordeaux-Montaigne
Maria Ines Carabajal
Universidad de Buenos Aires
Alfonso Arias
Universidad Nacional Autónoma de México
Thomas Nulley-Valdes
The Australian National University
Jonatan Martin Gomez
University of Florida
InterestsView All (41)
Uploads
Papers by M. Zahit Can
sebep olduğu dilsel ve anlamsal aktarım sorunları ele alınmıştır. Çevirinin temel görevlerinden ve aynı
zamanda zorluklarından biri, çevrilecek nesnelerdeki anlam belirsizliğini giderme işidir. Edat çevirilerinde
karşılaşılabilecek anlam belirsizliği sorunu edatların çokanlamlı yapılarından kaynaklanmaktadır. Bu
durumda, birbirinden farklı iki dil olan Türkçe ve İngilizce dillerinde sıklıkla kullanılan edatların çevirisi söz konusu olduğunda, çevirmen nasıl bir yol izlemelidir? Hangi tür edatlar yetersiz çevrilmektedir? Edat
çevirileri sırasında ne tür hatalar yapılmaktadır? Dilsel, kültürel ve bilişsel faktörlerden hangisi edat
çevirisiyle ilgili kararları en çok etkilemektedir? Bu çalışmanın amacı, edat çevirileri yapılırken karşılaşılan
bu tür sorunlara ışık tutmak olacaktır. Çalışma kapsamında ayrıca, edatların kullanım amacı ve işlevi
doğrultusunda anlam aktarımına nasıl yön verdiği tartışılmıştır.
önemi anlaşılmış ve Türkiye’de akademik çeviri eğitimi veren birçok
Üniversite tarafından da eğitim programlarına dâhil edilmiştir. Çeviri
uygulaması konusunda derslerin bulunmasının yanı sıra, birçok dersin içeriği de –çeviri bölümlerin dışında dahi- çeviri uygulamasıyla
zenginleştirilmiştir. Bazı dil/edebiyat, yabancı dil öğretmenliği ve doğal
olarak çeviribilim (mütercim tercümanlık) gibi bölümlerde çeviri
uygulamasının dil öğrenimi, dil/edebiyat/kültür konusunda karşılaştırma
yapma ve çevirmenlik edinci kazanma bakımından eğitim yöntemi olarak
kullanıldığı söylenebilir. Çeviri uygulaması konusunda birçok araştırma ve
yöntem önerisinden bahsetmek mümkündür; konu hakkında oldukça
hacimli bir literatür –özellikle yabancı dil edinimi konusunda-
bulunmaktadır. Bu araştırma çeviri uygulamasının çeviri eğitimindeki
yerini, öğrencilerin çeviri uygulaması hakkındaki görüşlerini araştırırken,
bir taraftan da çeviri uygulamasının çeviri eğitimindeki bazı ilkelerinin ne
olabileceği konusunda fikir yürütecektir. Araştırma kapsamında çeviri bölümü 3. sınıf ve mezun öğrencilerine yönelik uygulanan bir anketin verilerinden yararlanılarak, öğrenci perspektifinden de değerlendirmeler
paylaşılacaktır.
yöntemlerle yorumlanması işlevini gören en önemli kurumlardır.
Üniversitelerin gerek dünya çapında gerekse yerel düzlemde sıralanma
ölçütlerinin biri de ürettikleri makale sayısıdır. Şüphesiz nicelik kadar
makalelerin niteliği de önemlidir. Bilimsel makalelerin nitelikleri ise, söz
konusu makalelerin yayınlandığı bilimsel dergilerin tarandığı indekslere
göre belirlenmektedir. Asan (2017) bilimsel dergilerin beş grupta
toplanacağını bildirmiştir. Buna göre; birinci grupta dünyadaki en saygın
dergiler yer almaktadır. Bu dergilerin ortak yönleri ise, etki faktör
(impact factor) değerlerinin ve makale red oranların oldukça yüksek
olması ve genelde ABD, İngiltere ve Almanya gibi modern bilimsel
yayıncılık kültürünün oluştuğu ülkelerde basılıyor olmalarıdır. Fakat bize
göre bu grup oldukça tartışmaya açık ve sınırları belirli olmayan bir
gruptur. İkinci sınıf dergiler ise, SCI-Expanded, SSCI ve AHCI
indekslerinde taranan dergilerdir. Üçüncü grupta ise, ESCI indeksi
tarafından taranan dergiler yer almaktadır. Dördüncü gruba gelindiğinde,
diğer uluslararası alan indekslerinde taranan dergiler bu gruba dâhil
edilmektedir. Son gruptaki dergiler ise, herhangi bir uluslararası indekste
yer almayan ancak yerel indekslerde yer alabilen veya almayan yerel-bölgesel platformda yayın yapan dergilerdir.
Kur'an çevirileri Đslamiyet'in ilk dönemleriyle başlamış ve Đslam'ın farklı toplumlarla münasebetleri sürecinde dünya çapında yayılma göstermiştir. Đlk Türkçe Kur'an çevirilerine Uygur alfabeleriyle rastlanmaktadır. Daha sonra Anadolu Beylikleri ve nihayet Osmanlı ile Cumhuriyet devirlerinde de Kur'an'ın Türkçeye aktarılması söz konusu olmuştur. Hemen her eylem gibi Erken Cumhuriyet dönemindeki çeviri eylemlerinin de belirli bir amacı bulunmaktadır. Bu çalışma Erken Cumhuriyet dönemindeki Kur'an çevirisi örneklerini ele alarak Gidon Toury'nin norm kavramı ışığında açıklamayı hedeflemiştir. Böyle bir araştırmanın malzemesi olarak da o dönemle ilgili tarih biliminin yöntemleriyle yazılmış bilimsel kaynakların verilerine ve yan metinlere müracaat etmiş; bu çeviri süreçlerini betimlemek için çeviribilimin kavramlarıyla çalışılmıştır. Sonuç olarak görülmüştür ki, Toury'nin kavramsal bakış açılarıyla Cumhuriyet dönemindeki Kur'an çeviri süreçleri çeviribilimi kavramlarıyla ilişkilendirilerek açıklanabilmekte, çevirilere yönelik nedensellikler ortaya konulabilmektedir.
Abstract
Qur'anic translations have begun in the early decades of Islam, spreading out into the world during its interaction process with different societies. In the very first Qur'an translations, one can come across Uigur alphabets. Later, during the Anatolian dukedoms' and finally the Ottoman and Republican periods, the translation of the Qur'an took place. As almost every activity happens to be, the activities of translation in the early Republican era also had a certain objective. This work aims to explain the Qur'an translations in the Republican era, referring to the translation theories of Andere Lefevere and Gidon Toury. Further, as the substance of such research, data and assessments from scientific sources written with the methods of science of history were invoked. In order to describe these translation processes, terms and theories of translation studies were engaged. As a result, it turned out that with the theoretical perspectives of Toury, the Qur'an translation process of the Republican era can be explained by relating them to the terms of translation studies, and regarding the translations causalities can be put forth.
Books by M. Zahit Can
adlı çalışmasıyla bilimsel bağımsızlığı pekişen Çeviribilim alanı,
ülkemizde de aktif olarak akademik eğitim veren bilimsel bir alan olarak
karşımıza çıkmaktadır. Neslihan Demez, hazırladığı doktora tezinde
ülkemizde Çeviribilim alanının tarihsel gelişim çizgisini şöyle
anlatmaktadır: Önceleri filoloji ve dil öğretimi bölümlerinin
programlarında çeviri dersleri olarak başlayan çeviri eğitimi,
çeviribilimin gelişimine koşut, bağımsız bölümler/kürsüler bünyesinde de
verilmeye başlanır. Bu bağlamda ilk çeviri eğitimi 1983/84 yıllarında
kurulan Boğaziçi ve Hacettepe Üniversiteleri İngilizce Mütercim-
Tercümanlık bölümleri bünyesinde verilir. İngilizce çeviri eğitimi veren
bu bölümleri, 1992 yılında açılan Yıldız Teknik Üniversitesi Fransızca
Mütercim Tercümanlık bölümü izler. Onu 1993/94 eğitim öğretim yılında
kurulan Bilkent Üniversitesi İngilizce ve Fransızca Mütercim
Tercümanlık Bölümleri takip ederken, 1994-95 eğitim öğretim yılında bu
bölümlere İstanbul Üniversitesi Almanca Çeviri Bölümü eklenir (Demez,
2014). Çeviribilim alanına dair daha güncel veriler sunmak gerekirse,
Türkiye’de 2018-2019 akademik yılı itibariyle aktif olarak çeviri eğitimi
veren 40 farklı üniversitede toplam 61 adet bölüm bulunmaktadır ve bu
bölümlerin bazıları çeviribilim, bazıları ise mütercim-tercümanlık
isimleriyle geleceğin mütercim ve tercümanlarını yetiştirmektedirler 1
sebep olduğu dilsel ve anlamsal aktarım sorunları ele alınmıştır. Çevirinin temel görevlerinden ve aynı
zamanda zorluklarından biri, çevrilecek nesnelerdeki anlam belirsizliğini giderme işidir. Edat çevirilerinde
karşılaşılabilecek anlam belirsizliği sorunu edatların çokanlamlı yapılarından kaynaklanmaktadır. Bu
durumda, birbirinden farklı iki dil olan Türkçe ve İngilizce dillerinde sıklıkla kullanılan edatların çevirisi söz konusu olduğunda, çevirmen nasıl bir yol izlemelidir? Hangi tür edatlar yetersiz çevrilmektedir? Edat
çevirileri sırasında ne tür hatalar yapılmaktadır? Dilsel, kültürel ve bilişsel faktörlerden hangisi edat
çevirisiyle ilgili kararları en çok etkilemektedir? Bu çalışmanın amacı, edat çevirileri yapılırken karşılaşılan
bu tür sorunlara ışık tutmak olacaktır. Çalışma kapsamında ayrıca, edatların kullanım amacı ve işlevi
doğrultusunda anlam aktarımına nasıl yön verdiği tartışılmıştır.
önemi anlaşılmış ve Türkiye’de akademik çeviri eğitimi veren birçok
Üniversite tarafından da eğitim programlarına dâhil edilmiştir. Çeviri
uygulaması konusunda derslerin bulunmasının yanı sıra, birçok dersin içeriği de –çeviri bölümlerin dışında dahi- çeviri uygulamasıyla
zenginleştirilmiştir. Bazı dil/edebiyat, yabancı dil öğretmenliği ve doğal
olarak çeviribilim (mütercim tercümanlık) gibi bölümlerde çeviri
uygulamasının dil öğrenimi, dil/edebiyat/kültür konusunda karşılaştırma
yapma ve çevirmenlik edinci kazanma bakımından eğitim yöntemi olarak
kullanıldığı söylenebilir. Çeviri uygulaması konusunda birçok araştırma ve
yöntem önerisinden bahsetmek mümkündür; konu hakkında oldukça
hacimli bir literatür –özellikle yabancı dil edinimi konusunda-
bulunmaktadır. Bu araştırma çeviri uygulamasının çeviri eğitimindeki
yerini, öğrencilerin çeviri uygulaması hakkındaki görüşlerini araştırırken,
bir taraftan da çeviri uygulamasının çeviri eğitimindeki bazı ilkelerinin ne
olabileceği konusunda fikir yürütecektir. Araştırma kapsamında çeviri bölümü 3. sınıf ve mezun öğrencilerine yönelik uygulanan bir anketin verilerinden yararlanılarak, öğrenci perspektifinden de değerlendirmeler
paylaşılacaktır.
yöntemlerle yorumlanması işlevini gören en önemli kurumlardır.
Üniversitelerin gerek dünya çapında gerekse yerel düzlemde sıralanma
ölçütlerinin biri de ürettikleri makale sayısıdır. Şüphesiz nicelik kadar
makalelerin niteliği de önemlidir. Bilimsel makalelerin nitelikleri ise, söz
konusu makalelerin yayınlandığı bilimsel dergilerin tarandığı indekslere
göre belirlenmektedir. Asan (2017) bilimsel dergilerin beş grupta
toplanacağını bildirmiştir. Buna göre; birinci grupta dünyadaki en saygın
dergiler yer almaktadır. Bu dergilerin ortak yönleri ise, etki faktör
(impact factor) değerlerinin ve makale red oranların oldukça yüksek
olması ve genelde ABD, İngiltere ve Almanya gibi modern bilimsel
yayıncılık kültürünün oluştuğu ülkelerde basılıyor olmalarıdır. Fakat bize
göre bu grup oldukça tartışmaya açık ve sınırları belirli olmayan bir
gruptur. İkinci sınıf dergiler ise, SCI-Expanded, SSCI ve AHCI
indekslerinde taranan dergilerdir. Üçüncü grupta ise, ESCI indeksi
tarafından taranan dergiler yer almaktadır. Dördüncü gruba gelindiğinde,
diğer uluslararası alan indekslerinde taranan dergiler bu gruba dâhil
edilmektedir. Son gruptaki dergiler ise, herhangi bir uluslararası indekste
yer almayan ancak yerel indekslerde yer alabilen veya almayan yerel-bölgesel platformda yayın yapan dergilerdir.
Kur'an çevirileri Đslamiyet'in ilk dönemleriyle başlamış ve Đslam'ın farklı toplumlarla münasebetleri sürecinde dünya çapında yayılma göstermiştir. Đlk Türkçe Kur'an çevirilerine Uygur alfabeleriyle rastlanmaktadır. Daha sonra Anadolu Beylikleri ve nihayet Osmanlı ile Cumhuriyet devirlerinde de Kur'an'ın Türkçeye aktarılması söz konusu olmuştur. Hemen her eylem gibi Erken Cumhuriyet dönemindeki çeviri eylemlerinin de belirli bir amacı bulunmaktadır. Bu çalışma Erken Cumhuriyet dönemindeki Kur'an çevirisi örneklerini ele alarak Gidon Toury'nin norm kavramı ışığında açıklamayı hedeflemiştir. Böyle bir araştırmanın malzemesi olarak da o dönemle ilgili tarih biliminin yöntemleriyle yazılmış bilimsel kaynakların verilerine ve yan metinlere müracaat etmiş; bu çeviri süreçlerini betimlemek için çeviribilimin kavramlarıyla çalışılmıştır. Sonuç olarak görülmüştür ki, Toury'nin kavramsal bakış açılarıyla Cumhuriyet dönemindeki Kur'an çeviri süreçleri çeviribilimi kavramlarıyla ilişkilendirilerek açıklanabilmekte, çevirilere yönelik nedensellikler ortaya konulabilmektedir.
Abstract
Qur'anic translations have begun in the early decades of Islam, spreading out into the world during its interaction process with different societies. In the very first Qur'an translations, one can come across Uigur alphabets. Later, during the Anatolian dukedoms' and finally the Ottoman and Republican periods, the translation of the Qur'an took place. As almost every activity happens to be, the activities of translation in the early Republican era also had a certain objective. This work aims to explain the Qur'an translations in the Republican era, referring to the translation theories of Andere Lefevere and Gidon Toury. Further, as the substance of such research, data and assessments from scientific sources written with the methods of science of history were invoked. In order to describe these translation processes, terms and theories of translation studies were engaged. As a result, it turned out that with the theoretical perspectives of Toury, the Qur'an translation process of the Republican era can be explained by relating them to the terms of translation studies, and regarding the translations causalities can be put forth.
adlı çalışmasıyla bilimsel bağımsızlığı pekişen Çeviribilim alanı,
ülkemizde de aktif olarak akademik eğitim veren bilimsel bir alan olarak
karşımıza çıkmaktadır. Neslihan Demez, hazırladığı doktora tezinde
ülkemizde Çeviribilim alanının tarihsel gelişim çizgisini şöyle
anlatmaktadır: Önceleri filoloji ve dil öğretimi bölümlerinin
programlarında çeviri dersleri olarak başlayan çeviri eğitimi,
çeviribilimin gelişimine koşut, bağımsız bölümler/kürsüler bünyesinde de
verilmeye başlanır. Bu bağlamda ilk çeviri eğitimi 1983/84 yıllarında
kurulan Boğaziçi ve Hacettepe Üniversiteleri İngilizce Mütercim-
Tercümanlık bölümleri bünyesinde verilir. İngilizce çeviri eğitimi veren
bu bölümleri, 1992 yılında açılan Yıldız Teknik Üniversitesi Fransızca
Mütercim Tercümanlık bölümü izler. Onu 1993/94 eğitim öğretim yılında
kurulan Bilkent Üniversitesi İngilizce ve Fransızca Mütercim
Tercümanlık Bölümleri takip ederken, 1994-95 eğitim öğretim yılında bu
bölümlere İstanbul Üniversitesi Almanca Çeviri Bölümü eklenir (Demez,
2014). Çeviribilim alanına dair daha güncel veriler sunmak gerekirse,
Türkiye’de 2018-2019 akademik yılı itibariyle aktif olarak çeviri eğitimi
veren 40 farklı üniversitede toplam 61 adet bölüm bulunmaktadır ve bu
bölümlerin bazıları çeviribilim, bazıları ise mütercim-tercümanlık
isimleriyle geleceğin mütercim ve tercümanlarını yetiştirmektedirler 1
bağlamda ideolojik çevirinin ne olduğu ve nasıl işlev gördüğünü belirginleştirmek bu araştırmanın temel hedefi olmuştur.
Tanzimat ve Erken Cumhuriyet dönemi (1839-1939) böyle bir araştırma için tarihi vakaları nedeniyle oldukça müsait bir zaman dilimi olarak belirmektedir. Osmanlılık/İslamcılık, Turancılık/Türkçülük ve Batıcılık ideolojileri bu evrede Batılılaşma olgusu kapsamında bilim-teknik, sanat ve dini alandaki çeviri pratiklerine nüfuzu olan ideolojilerdir. Bu ideolojilerin Osmanlı kurumları vasıtasıyla eğitimde, siyasette, basında ve görece kurumlardan bağımsız olarak yürüyen edebiyat, kutsal kitap çevirileri tartışmalarında nasıl bir rol oynadığı bu araştırmanın kapsamı içindedir. Tarihsel hadiselerin birincil kaynakları, döneme tanıklık etmiş olan gazetelerin, resmi belgelerin ve kişilerin bizzat beyanatlarıdır. Çeviri tarih araştırmalarında bir yaklaşım da salt
çeviri metnini incelemek değildir. Üst metinleri, yani çeviriye dair söylemleri incelemektir. Tıpkı bu çalışmanın yaptığı gibi önsözleri, sonsözleri, çeviriye dair eleştirileri göz önünde
bulundurmak, çevirinin icra edildiği dönemin hâkim ideolojisini belirlemek, çevirmen ya da çeviriyi himaye edenlerin çeviri amaçlarını yayınevi programı, heyet raporları vb. üzerinden ortaya koymak kullanılan yöntemler arasında olmuştur. Tanzimat ve Erken Cumhuriyet dönemindeki çevirilerde özellikle Lale Devrinden başlayarak
Batılı kaynak metinler çevrilmiştir. Başlangıçta çevirilerin amacı ideolojik değildir, fakat II. Meşrutiyet sonrası Türkçülük ideolojisinin güç kazanması ve bunun Türkçe Kur’an, Milli Edebiyat, Milli Tarih gibi ideallerle beslenmesi, kaçınılmaz olarak çevirinin de ideolojik
maksatlı icra edilmesine kapı aralamıştır. Cumhuriyet devrine gelince artık Tanzimat döneminden daha farklı bir Batılılaşma süreci Batıcılık ideolojisi kapsamında ortaya çıkmış ve Balkan Savaşları sonrası güçlenen Türkçülük ideolojisiyle birleşerek ideolojik çevirinin
oluşması için tüm şartlar olgunlaşmıştır.