İçeriğe atla

Ergenlik dönemi

Vikipedi, özgür ansiklopedi
11.53, 6 Eylül 2024 tarihinde Lionel Cristiano (mesaj | katkılar) tarafından oluşturulmuş 33758832 numaralı sürüm (24.133.253.36 (mesaj) tarafından yapılan vandalizm değişiklikleri geri alındı.)

Ergenlik, adolesans veya puberte, insanlarda meydana gelen, çocukluk çağı ile yetişkinlik çağı arasındaki geçiş dönemidir. Ergenlik, bireyde çocuksu tutum ve davranışların yerini yetişkince tutum ve davranışların aldığı, cinsiyet karakterlerinin kazanıldığı, bireyin yetişkin rolüne psikolojik ve bedensel olarak hazırlandığı dönemdir. Ergenliğe giriş için kesin bir zaman olmasa da genel olarak kızlar 10-14 yaş arasında ve erkekler 12-16 yaş arasında yaşlarında ergenliğe girebilirler.

Çocukluk çağı olarak adlandırılan yaşlarda, sosyal toplum bilinci (süperego) gelişmemişken, ergenlik dönemine giren gençlerde toplumsal kabullenilme, bir grubun parçası olma (süperego ve ego) kavramları gelişir. Vücut hormonlarından cinsiyet ile ilgili olan (İkincil cinsiyet hormonları) östrojen veya androjenlerin üretimi bu dönemde en yüksek seviyeye çıktığından ergen adayının psikolojisi sebepsiz yere değişimler gösterir. Ergenlik dönemi insanlardaki 5 dönemden biridir. Ergenlik dönemindeki bireyler, bu dönem boyunca yetişkinlik niteliklerine yönelik gelişimlerini henüz tamamlama süreci içinde olduklarından hak ve sorumlulukları açısından çocuk olarak kabul edilirler.

Ergenliğe giriş yaşı; genetik, ırkî, sosyoekonomik şartlar (çocuk yaşta evlendirme, ağır bedensel yük altında çalıştırılan çocuklar) ve iklim gibi faktörlerden etkilenir. Bazı siyahi kabileler ve eski Araplarda ergenlik iklimin etkisiyle daha erken başlarken Kuzey yarım küredeki Norveç, Finlandiya gibi az güneş alan soğuk bölgelerde ergenlik yaşı daha geçtir.

Fiziksel değişiklikler

Kızlarda

Bu dönemde kızlarda göğüs, kalça gibi bazı bölgeler genişler. Ergenin vücudu yetişkin bir kadın vücudunun formunu almaya başlar. Ergenin yumurtalıklarında yumurta üretimi ve dolayısıyla da âdet döngüsü başlar. Ağırlıklı olarak kasık bölgesinde ve koltuk altında olmak üzere bedenin diğer bölgelerinde kıllanma meydana gelir. Saç ve derilerinde yağlanma artabilir. Bunun sonucu olarak sivilceler ve siyah noktalar oluşabilir.

Erkeklerde

Vücut ağırlığı 10–20 kg artar. Boyları 10–30 cm uzar. Ses çatallaşmaya başlayarak erkeğe has biçimde kalınlaşır ve bunun beraberinde gırtlak gelişir. Deri yağlanır ve sivilce çıkar. Pubertal atılım adı verilen boyca uzama, hacimce irileşme başlar. Kas dokusu artarak vücuda iri erkeksi görünüm verir. Penis haricindeki genital alan, göğüs ve bacaklar erkeğe has biçimde kıllanır ve yüzde bıyık ve sakal çıkmaya başlar. Penis ve çevresi de kıllanır. Androjen salgısının doruğa çıkması nedeniyle penis ve testisler olgunlaşmaya başlar. Bununla da peniste erektilite ve uyarılabilme kabiliyeti artar, testisler erkek gamet olan spermleri üretmeye başlar. Karşı cinse büyük ilgi duyar ve bu ilgisini onlara yansıtır.

Psikolojik ve zihinsel değişiklikler

Ergenlik dönemine giren bireylerin bazıları çocukluk dönemi alışkanlıklarını bırakma zorunluluğu, yeni bir bedene alışma gibi sebeplerden dolayı ergenlikten korkabilir veya kaçmak isteyebilir. Özellikle kızlarda, erkeklere nispetle ergenliğe daha erken girmeleri, bu konuda daha az bilgi ve güven sahibi olmaları ve ergenlik sürecinin kadın cinselliğiyle bağdaştırılması sebebiyle ergenliğin zor bir süreç olarak görülmesi daha yaygın gözlemlenmektedir.

Ergen bireylerin bilinç ve sorumluluk düzeyi ve beraberinde hayata bakış açıları büyük değişimler gösterir. Bunu istikrarsızca değişen duygu ve düşüncelerin takip etmesi bu yüzdendir. Bunun yanı sıra ergenler, yaşanan olayları, duyguları ve düşünceleri anlayabilme ve hissedebilme kabiliyeti ile bunları daha açık bir şekilde ifade etme kabiliyeti artar; doğru-yanlış ve iyi-kötü benzeri zıtlıkları ve sınıflandırmaları daha iyi anlayabilme yetenekleri gelişir. Ergenler, bu süreçte hayatı sorgulamak, yeni bir şeyler denemek isteyebilir.

Ergen bireyler genellikle yoğun ve karışık duygular ve düşünceler içerisindedir. İçinde bulundukları duygu ve düşünceler, ne ile ilgili oldukları ve ne zamana denk geldikleri bakımından günlük hatta anlık değişim gösterebilmektedir. Genelde duygularında bir istikrarsızlık söz konusu iken, düşünce ve hayalleri ise büyük oranda gelecek hakkındaki planlar, karşı cins, bireyin yaşadığı hayat ve yaşamış olduğu bazı anların muhasebesi veya tamamen gerçek dışı hayâller gibi konulara ilişkin düşünceler olmaktadır. Böyle bir durum karşısında ergenin ebeveynlerinin, akrabalarının ve diğer tanıdık kişilerin bunu kabullenmesi ve sıkça “Sana neler oluyor? Geçen sefer çok iyiydin, şimdi ne oldu?” tarzında sorgulayıcı ve baskılayıcı yaklaşımlarda bulunmaması; tam tersine ergenin aile fertleri ve tanıdık insanlar kitlesi tarafından desteklenmesi ve bu insanların ergen bireyin yaşadıkları konusunda duyarlı, dikkatli ve hassas davranması ergenin ruh sağlığını olumlu yönde etkiler.

Ergenler bazen gerçekten büyük karışıklık ve kararsızlıklar içinde kalabilir ve buna bir son vermek isteyebilir. Bu nedenle zaman zaman odalarında yalnız kalmayı ve bir yere kapanmayı arzulamaları, ani öfke patlayışları yaşamaları, zihinsel anlamda aşırı bitkin ve isteksiz olmaları, ergenlikte yaşadıkları değişimlerden veya başka sebeplerden dolayı her şey ve herkesten çekinme/kaçınma ihtiyacı duymaları normaldir. Bunun yanı sıra, ergenin kişisel çöküşünün sebebi öz güven problemiyle, karşı cinsle, okul ve aile hayatıyla ilgili başka sorunlar da olabilmektedir. Fakat ergenin yaşadığı bu zihinsel çöküşün ileri seviyesini oluşturan depresyon; ergeni madde kullanımına, zorbalığa maruz kalmasına veya kalınmış gibi hissetmesine, yemek bozukluklarına, kendisini, tanıdıklarını ve hayatı ciddi anlamda yargılamasına, anksiyete gibi ciddi duygusal çöküşlere ve depresyonun son raddesi olan intihar girişimine sürükleyebilmektedir. Böyle durumlarda ise söz konusu aile ve tanıdık insan kitlesi, ergene fazla baskı uygulamadan, doğru bir şekilde yardım etmelidir.

Bu dönemde arkadaş çok önemli bir noktadadır. Bu nedenle arkadaş seçimi konusunda ergenin dikkatli olması ve ailenin hassas davranması gerekir. Bu dönemde ergenin fark edilmeye ve takdir edilmeye ihtiyacı vardır. Bu ihtiyacını aile içinde gideremeyen ergen, farklı arkadaş gruplarında bu ihtiyacını gidermeye çalışacaktır.[1]

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  1. ^ "Arşivlenmiş kopya". 5 Mart 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 11 Eylül 2015.