Academia.eduAcademia.edu

Mitolojide İntihar

2022, Mitolojide İntihar

Bilim ve Kültür Aynasında İNTİHAR Editörler Dr. Dursun AYAN Prof. Dr. İ. Hamit HANCI Prof. Dr. Hatice DEMİRBAŞ BİLİM VE KÜLTÜR AYNASINDA İNTİHAR Editörler: Dr. Dursun Ayan - Prof. Dr. İ. Hamit Hancı - Prof. Dr. Hatice Demirbaş Yayın No.: 3784 Psikoloji/PDR No.: 289 ISBN: 978-625-417-158-1 E-ISBN: 978-625-417-157-4 Basım Sayısı: 1. Basım, Aralık 2021 © Copyright 2021, NOBEL AKADEMİK YAYINCILIK EĞİTİM DANIŞMANLIK TİC. LTD. ŞTİ. SERTİFİKA NO.: 40340 Bu baskının bütün hakları Nobel Akademik Yayıncılık Eğitim Danışmanlık Tic. Ltd. Şti.ne aittir. Yayınevinin yazılı izni olmaksızın, kitabın tümünün veya bir kısmının elektronik, mekanik ya da fotokopi yoluyla basımı, yayımı, çoğaltımı ve dağıtımı yapılamaz. Nobel Yayın Grubu, 1984 yılından itibaren ulusal ve 2011 yılından itibaren ise uluslararası düzeyde düzenli olarak faaliyet yürütmekte ve yayınladığı kitaplar, ulusal ve uluslararası düzeydeki yükseköğretim kurumları kataloglarında yer almaktadır. Genel Yayın Yönetmeni: Nevzat Argun -nargun@nobelyayin.comGenel Yayın Koordinatörü: Gülfem Dursun -gulfem@nobelyayin.comSayfa Tasarım: Tarkan Kara -erdal@nobelyayin.comRedaksiyon: Seda Çelikkaya -seda@nobelyayin.comKapak Tasarım: Sezai Özden -sezai@nobelyayin.comGörsel Tasarım Uzmanı: Mehtap Yürümez -mehtap@nobelyayin.comBaskı Sorumlusu: Yavuz Şahin -yavuz@nobelyayin.comKütüphane Bilgi Kartı Ayan, Dursun., Hancı, Hamit., Demirbaş, Hatice. Bilim ve Kültür Aynasında İntihar / Dursun Ayan, Hamit Hancı, Hatice Demirbaş. 1. Basım. X + 622 s., 16,5x24 cm. Kaynakça ve dizin var. ISBN: 978-625-417-158-1 E-ISBN: 978-625-417-157-4 1. İntihar ve Tıp Bilimleri 2. İntihar ve Psikoloji 3. İntihar ve Sosyoloji 4. İntihar ve Edebiyat Genel Dağıtım ATLAS AKADEMİK BASIM YAYIN DAĞITIM TİC. LTD. ŞTİ. Adres: Bahçekapı Mh. 2465 Sk. Oto Sanayi Sitesi No:7 Bodrum Kat, Şaşmaz/ANKARA Telefon: +90 312 278 50 77 - Faks: 0 312 278 21 65 - Sipariş: siparis@nobelyayin.comE-Satış: www.nobelkitap.com - esatis@nobelkitap.com / www.atlaskitap.com - info@atlaskitap.com Dağıtım ve Satış Noktaları: Alfa Basım Dağıtım, Arasta, Arkadaş Kitabevi, D&R Mağazaları, Dost Dağıtım, Ekip Dağıtım, Kida Dağıtım, Kitapsan, Nezih Kitabevleri, Pandora, Prefix, Remzi Kitabevleri Baskı ve Cilt Sarıyıldız Ofset Amb. Kağ. Paz. San. ve Tic. Ltd Sertifika No.: 23593 İvedik Ağaç İşleri San. Sit. 1354. Cad. 1358. Sok. No.: 31 Ostim / ANKARA MİTOLOJİDE İNTİHAR Necati Sümer Doç. Dr., Siirt Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dinler Tarihi Ana Bilim Dalı Mitos Kavramı Mitos, kutsal öykü demektir. O, en eski zamanda olmuş bitmiş olayları anlatır. Doğaüstü varlıkların yaptığı kahramanlıkların ve yaratıcı etkinliklerin öyküsüdür. Bir şeyin nasıl yaratıldığı veya var olduğu mitosun problemidir. Mitosun işlevi, bütün mitlerin ve anlamlı insan etkinliklerinin örnek teşkil edecek modellerini ortaya koymaktır. Mitostaki kişiler genellikle tanrılar veya doğaüstü varlıklardır. Mitos, bazı şeylerin niçin ve nasıl yaratıldığını açıklayarak insanlara yol gösterir. Dünyanın, insanın ve yaşamın doğaüstü kökenini açıklayan bir öyküdür. Bu öykü, model göstererek ilk gerçeğin yeniden yaşatılmasını sağlar. Bunu da mecazlı bir dille yapar. Mitosları araştıran bilim dalının adı mitolojidir (Eliade, 2017: 34-35). Çeşitli Mitolojilerde İntihar Mitosların konusu çeşitlidir. Bu çerçevede intihar, mitoslarda kendine yer bulan önemli bir olgudur. Yazısız halklardan medenisine birçok toplumda intihar mitoslarına rastlamak mümkündür. İntiharla ilgili mitosların yoğun olarak işlendiği medeniyetlerden biri Antik Yunan’dır. İntihar, Antik Yunan’da sadece filozofların değil, mitolojinin de ilgi alanına girmiştir. Antik Yunan mitolojisi keder, akraba kaybı, terk edilme, hüsran, korku, utanç, tecavüz, karşılıksız aşk ve ensest nedenli intiharlarla doludur (Garrison, 2000: 2). Antik Yunan’da intihar konusun işlendiği mitoslardan biri Pyramus ile Thisbe’ye aittir. Pyramus’la Thisbe, birbirini çok seven iki âşıktır. Bir gün ormanda buluşmayı kararlaştırırlar. Ormana daha önce giden Thisbe, dişi bir aslanla karşılaşır. Kız, aslanı görünce korkup kaçar. Bu esnada Thisbe’nin başındaki örtüsü düşer. Aslan, onu kanlı ağzıyla ısırıp yırtar. Olay yerine gelen Pyramus, sevgilisinin yırtık ve kanlı örtüsünü görünce onun vahşi hayvanlar tarafından parçalandığını düşünür ve acılar içinde kılıcını göğsüne saplar. Bu sırada aslandan kurtulup dönen kız, Pyramus’u ölmüş hâlde bulur. O da sevgilisinin kılıcını yerden alıp göğsüne saplar. Olayın ardından âşıklardan akan kanla, etraftaki beyaz dutlar kırmızıya dönüşür (Sinanoğlu, 1999: 52). Diğer biri de Oedipus ile Iokaste’nin kızı Antigone’nin intiharıdır. Antigone, kardeşi İsmene ile birlikte sürgüne giden kör babasına eşlik ederek Atina – 203 – Necati Sümer yakınındaki Kolonos’a sığınır. Amcası Kreon, onu kaçırmak istediğinde Theseus tarafından kurtarılır. O sırada Antigone, babası Oedipus’un “Benden sonra çocuklarım birbirini öldürecek.” şeklindeki kehanetini hatırlar. Antigone, kardeşler arasındaki bu teke tek dövüşü önlemek için Thebai’ye geri döner. Fakat uğursuz kehanet durdurulamaz. Antigone’nin kardeşleri Eteokles ve Polynikes birbirlerini öldürür. Thebai’nin yeni hâkimi, amcası Kreon olur. Antigone, kardeşlerinin cesetlerini gömmek ister ve üstlerine sembolik olarak bir tutam toprak atar. Bunu yaparken tutuklanır ve Kreon tarafından ölüme mahkûm edilir. Kreon, kızı diri olarak bir kaya mezarına kapattırır. Antigone, orada kendini asarak intihar eder. Kreon’un oğlu ve Antigone’nin nişanlısı Haimon, onun kendini astığını görünce canına kıyar. Oğlunun acısına dayanamayan annesi de kendini öldürür. Böylece acı ve keder nedeniyle ardı ardına birçok intihar gerçekleşir (Fink, 1995: 46). Yunan mitolojisinde Sfenks, bilmece ustası bir figürdür. O, Typhon ile Echidna’nın kızıdır. Acımasız ve insan eti yiyen bir canavardır. En sevdiği oyun, yakaladığı avına bir bilmece sormaktır. Bilmecenin cevabını bilen avını özgür bırakır, bilmeyeni yer. Tebai şehrinin dışındaki dağlarda yaşayan Sfenks, insanları sık sık rahatsız eder. Bir gün Tebai’ye gelen Oedipus, Sfenks ile karşılaşır. Canavar, onu durdurur ve Oedipus’a şu bilmeceyi sorar: “Sabahleyin dört ayak, öğleyin iki ayak ve akşamleyin üç ayak üzerinde yürüyen yaratık hangisidir?” Oedipus, insan diyerek doğru yanıtı söylemiş olur. Ona göre sabahleyin insan bebek gibidir emekler, öğleyin yetişkindir, iki ayağı üzerinde yürür ve akşamleyin yaşlıdır baston kullanır. Sfenks buna çok şaşırır ve öfkesinden kendini uçurumdan aşağıya atar. Böylece Tebai şehri kurtulur. Şehir halkı Oedipus’u kral yapar. Bu mitos, öfke ve gurur sonucu işlenen bir intihar örneğidir (Sears, 2019: 182). Hile ve entrikaya dayalı intihar, Yunan mitolojisinde sıkça işlenen bir temadır. Bunun en tipik örneği, Sisyphos’un intiharıdır. Mitosa göre Sisyphos, Zeus’un Asopos’un kızı Aigina’yı kaçırma olayını tanrılara ihbar eder. Bunun üzerine Zeus, Sisyphos’u yakalatmak için ölüm tanrısı Thanatos’u görevlendirir. Ancak Sisyphos, kurnazlığıyla ölüm tanrısını yakalar ve onu zincire vurur. Thanatos esir edildiği için artık bundan sonra kimse ölmeyecektir. Bunun üzerine Zeus, olaya müdahale eder ve Thanatos’u serbest bırakır. Böylece Sisyphos ölür. Ancak kurnaz Sisyphos, ikinci bir hileyle eşinin vefasızlığını bahane ederek Hades’ten kendisini dünyaya geri göndermesini ister. İsteği kabul edilir ve Sisyphos ölüler dünyasından yeryüzüne geri gönderilir. Sisyphos, burada mutlu günler geçirir. Fakat günü gelince yaşlılıktan ölür. Onun ne kadar kurnaz olduğunu unutmayan cehennem tanrıları, Sisyphos’a ağır bir ceza verir. Mitosa göre Sisyphos, sonsuza kadar devasa bir kayayı tepenin üzerine çıkarır ve tam zirveye vardığında yeniden aşağı yuvarlanan kayayı yine yukarıya itmek zorunda kalır. Bu ceza, Yunan mitolojisinde Sisyphos’un intiharı olarak ifade edilir. Bu şekilde Sisyphos, ölümün kısır döngüsünde sonsuza değin gidip gelmek zorunda kalır. – 204 – Mitolojide İntihar Sisyphos’un bu iniş çıkışları; ilerlemeyi değil, sürekli bir tekrarı ifade eder. Taşı zirveye taşımaya çalışan Sisyphos, bu tekrar içinde boğulur. Aldığı ölüm cezası, Sisyphos’un kendini, kendi eliyle öldürmesi anlamına gelir. Çünkü o, zirveye ulaşır ulaşmaz taşın ağırlığından kolları ve bacakları terden sırılsıklam olur. Cezasının bedelini gerisin geri taşla birlikte aşağı yuvarlanmakla öder. Böylece Sisyphos, her seferinde o kayayla kendini öldürmüş olur (Bonnefoy, 2000: 877879; Graves, 1964: 218). Yunan mitolojisinde intihar ile ilgili diğer bir örnek, Leandros ve Hero çiftine aittir. Mitosa göre Leandros, sevgilisi Hero ile buluşmak için onun tuttuğu meşalenin ışığında her gece Çanakkale Boğazı’nı yüzerek geçer. Fakat bir gece fırtınaya tutulup boğulur. Dalgalar, cesedini, sevgilisinin onu beklediği sahile kadar götürür. Hero bu acıya dayanamaz ve kendini denize atarak öldürür (Sinanoğlu, 1999: 53). Yunan mitolojisinde Agamemnon ve Klutaimnestra’nın kızları İphigeneia’nın ölümü de bilinen intihar olaylarındandır. Mitosa göre Yunan donanmasının Troya’ya kadar gitmesi için Tanrıça Artemis’e bir kurban verilmesi gereklidir. Babası ona bu durumu anlatınca İphigeneia gönüllü olarak kendini kurban ederek ulusu için kendini feda eder (Daly, 2004: 71). Yunan mitolojisinde intiharla özdeşleştirilen önemli figürlerden biri de Iokaste’dir. O, Oedipus’un hem annesi hem de eşidir. Mitolojide adı Epikaste olarak geçen Iokaste, Thebaili Menoikos’un kızıdır. Kreon’un da kız kardeşi olan Iokaste, Thebai kralı Laios’la evlenir ve Oedipus adında bir oğlu olur. Laios öldürülünce İokaste, kendi oğlu olduğunu bilmediği Oedipus ile evlenir. Uzun yıllar birlikte yaşayan Oedipus ve Iokaste’nin Eteokles ve Polynikes adlı iki erkek, Antigone ve İsmene adlı iki kız çocuğu olur. Fakat sonunda gerçek anlaşılır. Iokaste, Oedipus’un öz oğlu olduğunu anlar. Iokaste, işlemiş olduğu doğa dışı suç sebebiyle kendini asarak öldürür. Bu mitos, etik olmayan bir davranışa kişinin kendini öldürerek tepki vermesidir (Rose, 2005: 156). Yunan mitoslarının en önemli kahramanlarından biri de Herakles’tir. O, Zeus ile ölümlü bir kadın olan Alcmene’nin oğludur. Bir söylenceye göre Herakles, ailesini öldürdüğü için kendisini günahkâr sayar. Bundan kurtulmak için Delphi’deki kâhine gider. Kâhin onu, Tryns Kralı Eurystheus’ın yanına gönderip ondan alacağı on görevi yerine getirmesini ister. Herakles, kralın yanına gider fakat ondan on iki görev alır. Herakles, bunlardan on tanesini başarır. Günahı affedilen Herakles, Deianeira adlı bir kadınla evlenir. Daha sonra eşiyle beraber bir seyahate çıkarlar. Yolda yarı at yarı insan görünümünde bir Sentor ile karşılaşırlar. Adı Nessus olan bu yaratık, Herakles’in karısını kaçırır. Herakles, yaratığı yaralar. Nessus, “Kocası bunu giyerse kendisine karşı daha arzulu olur.” diyerek kadına kanlı gömleğini verir. Bir süre sonra Deianeira kocasının başka bir kadınla ilişkisi olduğunu öğrenince Herakles’i tekrar kendine bağlamak için yaratıktan aldığı gömleği ona giydirir. Kanlı ve zehirli gömlek derisine değince Herakles’in etleri kemiklerinden ayrılır. Herakles acılar içinde kıvranır. Bu – 205 – Necati Sümer acıyı daha fazla çekmek istemeyen Herakles, kendi cenaze ateşini yakmak için ağaçları kökünden söker. Yanındakilere kendisinin diri diri yakılmasını söyler. Böylece Herakles, kendi isteğiyle ölümlü bedenini yakmış olur (Sears, 2019: 185-191). Antik Yunan’da olduğu gibi Roma mitolojisinde de intihar mitosları bulunmaktadır. Bunlar; aşk, acı, keder ve intikam çerçevesindedir. Buna göre Aeneas ve Dido arasında geçen ve intiharla sonuçlanan aşk mitosu, Antik Roma’da en çok dikkat çeken örneklerdendir. Bu mitos, bir aşk ikilemiyle başlayıp Dido’nun intiharıyla son bulur. Dido’yu kendini öldürmeye götüren süreç, Aeneas’ın Kartaca topraklarına ayak basmasıyla başlar. Kraliçe Aeneas, Troyalı kahraman Dido’yu görür görmez ona âşık olur. Daha sonra Dido ile Kartacalı Kraliçe Aeneas bir mağaraya sığınırlar. Orada Eros’un oklarına dayanamazlar ve büyük bir aşkla birbirlerine sahip olurlar. Bu sırada dedikoduyu simgeleyen Fama adında bir tanrıça ortaya çıkar. Fama, dünyanın dört bir yanına Dido’nun Aeneas’la birlikte olduğu söylentisini yayar. Bunu duyan Kral İarbas, Dido’nun bir yabancıyla birlikte olmasını rezalet sayarak onunla kavgaya tutuşur. Tanrılar araya girer ve kavgadan haberdar olması için Aeneas’a haberci gönderir. Olayı duyan Aeneas, Dido’nun yanında yaşayamayacağını anlar. Aeneas, sevgilisini terk eder. İtalya’ya gidip yeni bir kent kurmak ister. Aeneas, gizlice kaçmaya hazırlanırken Dido bunun farkına varır. Aralarında büyük bir kavga başlar. Dido, sevgilisini kalmaya ikna edemeyince kendisi için bir odun yığını hazırlatır. Gece yarısı tanrıların isteği üzerine Troyalılar yelken açtıklarında Dido, Aeneas’ın gidişini gözler. Sonra kılıcının üstüne atlayarak kendini öldürür. Dido’nun kendisi için hazırlamış olduğu odunlar yakılır. Dido’nun cesedi ateşin içine atılır. Sevgilisi Aeneas, Dido’nun cesedinin yanışını ve dumanlarının gökyüzüne yükselişini seyrederek oradan uzaklaşır. Böylece Dido’nun intiharı, birbirine kavuşamayan sevgililerin simgesi hâline gelir (Wolfson, 2002: 71; Erhat, 1996: 84). MÖ 2000’li yıllarda bugünkü Avrupa topraklarında yaşayan Keltler, çok tanrılı inanç sistemine sahip antik bir uygarlıktır. Keltlerin, zengin bir mitolojisi vardır ve intihar mitosları ise oldukça meşhurdur. Tristan ve İsolde’nin hüsranla biten hikâyesi, bu intihar mitoslarından biridir. Mitostaki olay, bugünkü İngiltere’de Cornouailles denilen yerde geçer. Mitosa göre tahta yeni çıkan Kral Marc’ın kız kardeşi ve Dük Morgan, eski kralı bir kumpasla öldürürler. Eski kralın ölümünden sonra dul kalan eşi Blanchefleur, Tristan adlı erkek bir çocuk dünyaya getirir. Kral Marc, yedi yaşına gelen öksüz çocuğu sarayına alır. Birkaç yıl sonra kral, bir kuşun altın saç telini getirdiği kadını araması için Tristan’ı görevlendirir. Bu kadın, İsolde’dir. Tristan, İrlanda kıyılarında kendisini iki kez ölümcül bir yaradan kurtaran İsolde’yi teknesiyle Marc’ın topraklarına getirir. Açık denizde seyrederken susayan çift, İsolde’nin annesi tarafından hazırlanan büyülü şarabı yanlışlıkla içer. Bu şarap, zifaf gecesi yeni evlilerin içmesi için hazırlanan büyülü bir iksirdir. Tristan ve İsolde şarabı içer içmez birbirlerine – 206 – Mitolojide İntihar âşık olurlar. Fakat bir süre sonra yolculuk esnasında Tristan ölümcül bir yara alır. Tristan bu yaradan dolayı hayatını kaybeder. Sevgilisinin bu durumuna dayanamayan İsolde, Tristan’a sarılıp kendini öldürür. Bu intihar mitosu, birbirine kavuşamayan iki sevgilinin öyküsü olarak günümüze kadar ulaşır (Monaghan, 2004: 454; Volant, 2005: 280). Bugünkü Meksika’nın güneydoğusunda hüküm sürmüş antik uygarlıklardan biri olan Mayalarda intiharla ilgili bazı mitoslar vardır. Bunlardan biri, İntihar tanrıçası olarak bilinen Ixtab’a aittir. O, boynunun etrafına geçirilmiş bir urganla tasvir edilir ve cennete kolay yoldan gitmenin sembolü olarak görülür. İnanışa göre Ixtab, gözleri kapalı, vücudu çürümüş olarak tasvir edilen mitolojik bir figürdür. Tecavüz sonucu doğduğu ve intiharı temsilen boynunda ilmek olduğu söylenir. Bu tanrıça ile ilgili farklı söylenceler olsa da mitolojide onun iki temel özelliği ön plana çıkar. Birincisi, onun kendini asarak öldürmenin sembolü olduğu, diğeri ise onun cennete doğrudan gitmeye yardım eden bir figür olduğudur. Maya mitolojisine göre kendini kurban olarak sunanlar, intihar edenler, doğum esnasında ölenler ve ölen savaşçılar sonsuza kadar yaşamayı hak eder. Maya mitolojisinde kahraman ikizler olarak bilinen Hunahpu ve Xbalanque’nin intiharları dikkat çekicidir. Mitosa göre ölümün lortları, bu ikizleri büyük bir teste tabi tutar. Kardeşler, bir zaman boyunca içinde sürekli ateş yanan bir fırın yapar. İkizler tam dört kez dikkatlice bu fırının üstünden atlar. Fakat daha sonra Hunahpu ve Xbalanque, bilinçli bir şekilde aceleyle ateşin içine atlayıp kendilerini yakarak öldürür. Bunu yaparak kendilerini ölüm lortlarının testine tabi tutmuş olurlar. Bir süre sonra mitolojik kahraman olarak bilinen Xibalbanlar, ikizlerin kemiklerini ateşten çıkarıp bir zemin üzerine koyar. Toz hâline gelmiş kemikleri nehre doğru savurup dağıtırlar. Fakat tozlar havada savrulmak yerine nehirde suların altına girer. Beş gün içinde o kemikler yayın balığı olarak hayata geri döner. Kahraman ikizlerin kemikleri altıncı günün sonunda daha önceki insan formlarına dönüşür. İntihara vurgu yapan bu kahramanlık mitosu ve Ixtab figürü Maya mitolojisinde önemlidir (Evans-Farberov, 2003; 136; Schuman, 2001: 67-68). Bir Antik Çin kültür mitosuna göre Zhong-Kui, kötü ruhlar ve şeytana karşı koruyucu bir Tanrı’dır. Onun mitolojideki diğer adı Gui Xian’dır. O, amacını gerçekleştirmediği için intiharı seçen mitolojik bir tanrı olarak bilinir. Çin mitolojisinde insanların kötü ruhlarından oluşan ve Gui olarak adlandırılan hayalî şeytanlar vardır. Bunlar, dünyaya sık sık uğrayıp başıboş dolaşırlar. Batı’daki hayaletlere benzeyen bu yaratıklar, korkutucu ve başkalarına zarar verici nitelikte olmasına rağmen bazıları yardımseverdir. Mitolojik figür Gui, ayrıca reenkarnasyona maruz kalmayan insan ruhunu temsil eder. Çin mitoslarına göre suda boğularak ölen birinin ruhu, aynı şekilde boğulan başka bir kişinin ruhunu bulduğunda ikisi beraber ruh göçü sürecine katılıp dünyaya dönebilir. Fakat intihar edenlerin ruhları bu sürece sürekli olarak katılamazlar. Mitoslara göre intihar eden kişinin ruhu kısır döngüde kaldığı için dünyaya da geri dönemez. Böylece intihar, Çin mitolojisinde olumsuz bir eylem olarak tasvir edilir (Roberts, 2004: 28). – 207 – Necati Sümer İntiharla ilgili mitolojik ögeler ve çeşitli inanışlar, eski Türk ve Moğol halkları arasında da vardır. Abası, Abahı, Abaz ve Alban şeklinde adlandırılan bazı kötü ruhlar, intiharla ilişkilendirilir. Bunlar yer altında yaşayan, insanlara zarar veren; tek ayaklı, tek gözlü ve kel olarak betimlenen ruhlardır. Leş yiyerek beslenen bu kötü ruhlar, insanları yoldan çıkartır ve delirtir. Arka arkaya sıra hâlinde yürüyerek yeryüzünde görünmez olan bu ruhları ancak şamanlar görebilir. Bunlardan Alban adındaki kötü ruh, insanları genellikle yalnız, çaresiz ve sıkıntılı dönemlerde yakalar. Çirkin bir yüzle tasvir edilen Alban, intihar eden kişilerin ruhlarından meydana gelir. Alban gibi ters dönmüş gözleri ve yukarıya doğru uzayan saçlarıyla intiharı temsil eden bu kötü ruhlar, eski Türk kültüründe korkulan mitolojik ögelerdir. Türk mitolojisinde intiharla ilgili mitoslarda “Fesat Tanrıçası” olarak bilinen Satılay Hanım motifi vardır. “Satmak” fiiliyle aynı köke sahip olan bu isim, olumsuzluğu çağrıştırır. Ruh hastalıkları ve intihara sebebiyet veren Satılay Hanım, özellikle çaresiz ve umutsuz insanları intihar etmeleri için kandırır. Dağınık uzun saçlı, ürpertici bir görünüme sahip olan ve çıplak ayaklarıyla sessizce gezen Satılay Hanım’ın kötülüklere neden olduğuna inanılır. Mitosa göre onun göndermiş olduğu kötü ruhların musallat olduğu kişiler, akıllarını kullanamaz hâle gelir ve sonunda intihar ederler (Karabulut, 2001: 8-9; 177). Sonuç İntihar, sebepleri ve sonuçları çeşitli olan önemli bir olgudur. Her toplumda bireyler, farklı sebeplerle intihar ederler ve intihar duygusuna kapılanlar bu eylemi gerçekleştirmek için bilinçli olarak bir yöntem belirlerler. Nihayetinde kararını veren kişiler, kendini öldürme girişiminde bulunurlar. Her toplum, kendi bakış açısına göre intihara olumlu veya olumsuz anlamlar yükler. İntihar böylece toplumların sözlü ve yazılı kültürüne konu olur. Mitoloji bu anlamda toplumların intiharı işlediği bir alandır. Antik Yunan’da Pyramus ile Thisbe, Leandros ile Hero, Antigone, Sisyphos ve Iokaste intiharları mitoslara konu olmuştur. Roma’da Dido, intihar bağlamında mitosun temel karakteridir. Keltlerde Tristan ve İsolde, Mayalarda ise Hunahpu ve Xbalanque ikizleriyle Ixtab intihar mitoslarında üzerinde durulan figürlerdir. Çinliler için Gui Xian kötü ruhları temsil eden bir intihar tipidir. Eski Türklerde Alban ve Satılay Hanım ise intihar çerçevesinde kabul edilen önemli motiflerdir. Dolayısıyla birçok toplum, intiharı mitolojik bir öge olarak mitoslarında kullanmayı ihmal etmez. Bu durum, intiharın insanlar için önemli bir olay olduğunu gösterir. Gerek kutsal gerekse mitolojik metinlerde intiharla ilgili tespitlerin yer alması bu savı güçlendirmektedir. Sonuç olarak intiharın hem söylemde hem de eylemde bir hakikat olduğu aşikârdır. Bu hakikat üzerine neredeyse bütün toplumlar söz söylemiş, intiharın etkisini derinden hisseden toplumlar onu mitoslarda bir şekilde işlemiştir. – 208 – Mitolojide İntihar Böylece toplumlar, intiharı anlama ve önleme bağlamında mitolojik bir birikim oluşturmuşlardır. Mitoslar, intiharın nedenlerinin ve unsurlarının anlaşılması noktasında önemli bir kaynaktır. Çünkü toplumların tarihini, yaşayış tarzını ve hayata bakışlarını ortaya koyan öykülerdir. Bu çerçevede farklı toplumlara ait intihar mitosları, geçmişten günümüze insanlar için önemli ipuçlarıyla doludur. Kaynaklar Bonnefoy, Yves (2000).Antik Dünya ve Geleneksel Toplumlarda Dinler ve Mitolojiler Sözlüğü, trc. Levent Yılmaz, C.2, Ankara: Dost Kitabevi. Daly, Kathleen N. (2004).Greekand Roman Mythology A to Z, Ed. MarianRengel, New York: Facts on File Publishing. Eliade, Mircea (2017). Mitlerin Özellikleri, trc. Sema Rifat, İstanbul: Alfa Yayınları. Erhat, Azra (1996).Mitoloji Sözlüğü, 6. Baskı, İstanbul: Remzi Kitabevi. Evans, Glen-Farberow, Norman L. (2003). “Status Lossand Suicide”, The Encyclopedia of Suicide, 2. Edition, New York: Facts on File Press. Fink, Gerhard (1995). Antik Mitolojilerde Kim Kimdir?, trc. Ümit Öztürk, İstanbul: Kabalcı Yayınevi. Garrison, Elise P. (2000). Suicide in Classical Mythology: An Essay, Texas A. M. University College Station, Texas. Graves, Robert (1964).The Greek Myths:1, Middlesex: Penguin Books. Karabulut, Deniz (2011).Türk Söylence Sözlüğü, 2. Baskı, e-Kitap, Türkiye. Monaghan, Patricia (2004). The Encyclopedia of Celtic Mythology and Folklore, New York: Facts on File Press. Roberts, Jeremy (2004).Chinese Mythology A to Z, New York: Facts on File Press. Rose, HerbertJennings (2005). A Handbook of Greek Mythology, London: RoutledgePress. Sears, Kathleen (2019). Mitoloji 101, trc. Ekin Duru, 8. Baskı, İstanbul: Say Yayınları. Sinanoğlu, Nüzhet Haşim (1999).Grek ve Romen Mitolojisi, 2. Baskı, Ankara: Kaynak Yayınları. Schuman, Michael A. (2001). Mayan and Aztec Mythology, Berkeley: Enslow Publishers, Berkeley. Volant, Eric (2005). İntiharlar Sözlüğü, trc. Turhan Ilgaz, İstanbul: Sel Yayıncılık. Wolfson, Evelyn (2002). Roman Mythology, Berkeley: Enslow Publishers. – 209 –