Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
…
4 pages
1 file
Fotoğraf tarihi boyunca, fotoğrafın nesnesini ve meselesini psikolojik bir süreç haline getiren ve toplumsal yüzleşmeleri bir araya getiren düşünceler üretir. Bir toplum düşleyin, fotoğrafçıdan/fotoğraftan korkan. Tarih bunu zamanla yenmeye çalışsada aslına yenilen şey bir toplum algısı. Biraz geçmişe gitmek gerekir, fotoğrafın bir sanat olmadığı yıllara, teknik bir icadın, evrensel bir yüzleşmenin eşiğine denk geleceği zamanlara gidelim. 1839’da fotoğraf Paris Bilimler Akademisi’nde bir bilim veyahut günümüzde kullanılabilecek bir sanat dalı olarak ilan edildiği zaman insanların bakış açısı nasıl bu kadar ciddi boyutlara ulaşmış o süreçlere uzanmak gerekir. Fotoğrafın mucitleri durumun bu eşiğe gelebileceğini hissedebiliyorlar mıydı? Belki de tek bildikleri şey, hayatın bu denli çarpıcı bir unsuru da içinde barındırmasıydı. Şiirsel bir gerçekliğin, büyülü bir gerçekliğe dönüştüğü, sanatın ifade ettiği tüm biçimleriyle gerçek bir teknik vizyona dönüşmesiydi fotoğraf. Sanat acıtırdı çoğu zaman. Fakat bu sefer somut bir nesnenin acısını elzem bir biçimde hissediyordu insanoğlu. İnsanlık ailesinin sonununda bir gerçeklik aygıtıyla tanışması onun bu aygıttan korkmasına ve hatta nefret etmesine sebebiyet vermiştir.
OTOPSİ FOTOĞRAFÇILIĞI, 2020
Fotoğraf birçok alanda kullanılan bir sanat dalı olmasının yanında bazı durumlarda ise olmazsa olmaz bir elzemiyete sahip özelliği ile de ortaya çıkabilmektedir. Bu bakımdan konumuz ile ilgili olan tıp ve hukukun karşılıklı etkileşiminin zaruri ortaklığı olarak otopsi fotoğrafçılığı, fotoğrafın; kuşkusuz zorunlu kullanımına ihtiyaç duyulan bir alandır. Bu çok bilinen bir fotoğrafçılık alanı olmamakla birlikte çok özen isteyen ve fakat üzerine profesyonel olarak eğilmede gecikilmiş uzmanlık gerektiren bir branştır. Bu türde aslında uzmanlaşma biraz kapalı kutu içerisinde gerçekleşir. Profesyonel fotoğrafçıların bu türe dâhil olmaları gerek hukuk alanındaki katı bürokrasi gerekse tıbbı alandaki engeller nedeni ile pek mümkün olamamaktadır. Her ne kadar durum bu olsa da, meydana gelen ölüm doğal olmayan (şüpheli) bir ölüm ise bu durumda gerçek ölüm nedenine ulaşmak için gerekli otopsi işlemi sırasında en önemli hususların başında ölenin vücudundaki ölüme neden olabileceği değerlendirilen belirtilerin fotoğraflarla kayıt altına alınması yer alır. Ölüm nedeninin tespiti açısından büyük öneme sahip olan bu işlem otopsi fotoğrafçılığını da çok önemli kılmaktadır. Ölünün üzerinde yapılan inceleme işlemi asıl tıbbı bir eylem iken ancak hukuksal müdahalesi ile bu eylem adını otopsi olarak değiştirmekte, tağyire uğramamış bu sıfatı tam olarak ancak bu hali ile haiz olmaktadır. Bu bakımdan otopsi fotoğrafçılığı hukuki yönü ağır basan ama tıbbi açıdan da göz ardı edilmesi mümkün olmayan bir alan olarak ortaya çıkmaktadır. Bu hususla ilgili öncelikle otopsi ve otopsi tarihi, adli fotoğrafçılık, tıbbi fotoğrafçılık ve sonrasında temel fotoğrafçılık ile ilgili temel ve gerektiği kadar kavramları ele alıp açıklamalar yapmak gerekmektedir. Burada olay yeri fotoğrafçılığı, adli fotoğrafçılık içinde kendine yer bulur iken otopsi fotoğrafçılığı kendine tıbbi fotoğrafçılık ile adli fotoğrafçılığının ortak kümesinin ana elemanı olarak yer bulmaktadır. Abstract AUTOPSY PHOTOGRAPHY AS A SPECIFIC AREA Photography is a branch of art and uses in many different areas, in some cases, it may also emerge with its requisite feature. In this respect, autopsy photography is an essential partner of the interaction between medicine and law, the photo; undoubtedly, it is an area in which compulsory use is required. Although this is not a well-known area of photography, it is a branch that requires a lot of precision therefore additional study to gain expertise is needed. In this genre, specialization takes place somewhat secretively. It is not possible for professional photographers to be employed as an autopsy photographer due to the strict bureaucracy in the law and the barriers in the medical field. However, if the death that occurred is unnatural (suspicious), then the most important issues during the autopsy process required to reach the real cause of death are the photographs of the symptoms or wounds that are thought to cause death on the body of the deceased. This procedure, which is of great importance in terms of determining the cause of death, also makes autopsy photography very important. The investigation performed on the dead is an actual medical act, only with its legal intervention, this action changes its name to the autopsy, this attribute, which has not been subjected, is fully acquired only in this state. In this regard, autopsy photography emerges as an area that outweighs the legal aspect but cannot be neglected from a medical point of view. First of all, it is necessary to explain the basic and necessary concepts related to autopsy and autopsy history, forensic photography, medical photography and then basic photography. While crime scene photography finds its place in forensic photography, autopsy photography takes place as the main element of the common set of medical photography and forensic photography.
ÖZ Sanat kavramı literatüre girdiği ilk günden itibaren doğasında taklidi barındıran ve gerçeklik kavramıyla ilişkilendirilen bir ifade biçimi olarak görülmüştür. Bu durum yüzyıllar boyunca üretilen sanat eserlerinin değerinin taklidin niteliğiyle ölçülmesine sebep olmuştur. On dokuzuncu yüzyılda icat edilen fotoğraf makinesi, plastik sanatlarda büyük uğraşlar sonucunda elde edilen gerçeklik kavramına çok kısa sürede ulaşarak sanatın taklitle kurduğu ilişkide köklü değişikliklere yol açmıştır. Sanatta yeni arayışların ve üslûpların keşfedilmesine ön ayak olan fotoğraf makinesinin icadı aynı zamanda tarihsel olarak ucuz, bayağı, kopya ve sahte sanat eseri olarak ifade edilen kitsch kavramının doğmasıyla da paralellik göstermektedir. Kitsch literatürde Sanayi Devrimi'yle filizlenmeye başlayan ve duygu yoğunluğu yüksek yapay bir sanat biçimi olarak karşımıza çıkmaktadır. Sanat tarihinde örneklerine yaygın olarak heykel, resim ve seramik kategorilerinde rastladığımız kitsch artık günümüzde üretilen fotoğraflarda da kendini göstermektedir. Çalışmanın temel amacı Martin Parr'ın " Autoportrait " (Otoportre) projesi aracılığıyla fotoğraf sanatı ve kitsch arasındaki bağlantıyı ortaya koymaktır. Çalışmada Martin Parr'ın otoportreleri doküman analizi yöntemiyle çözümlenmiş ve bu fotoğrafların kitsch olgular taşıdığı sonucuna ulaşılmıştır.
PHOTOGRAPH, 2023
Fotoğraf albümündeki eski resimlere bakmak beni her zaman duygulandırır. Neler yoktur ki o resimlerde? Daha bebeklikten itibaren, çoğu siyah beyaz, bir fotoğrafçıda veya açık havada, kırda, fuarda, düğünde, ailece bir arada, eşle dostla, bayramda seyranda çekilmiş çeşit çeşit, boy boy fotoğraflar. Fotoğraf zamanın durmuş halidir derler, gerçekten de bu öyle bir an ki zaman, tüm boyutuyla sonsuza dek orada donar kalır. Oysaki doğada ve yaşamda her şey değişir, zaman akar gider ama fotoğraf sonsuza dek baki kalır. Çocukluğumdan beri fotoğrafın nasıl çekildiğini hep merak ederdim. Bir fotoğraf makinası gördüğümde, nasıl oluyor da kocaman insanlar ve binalar bu küçücük kutunun içine giriyor ve orada kalıyordu? Annemin genç kızlığından kalma dediği körüklü bir fotoğraf makinası vardı. Sık sık onu açıp içine bakmak isterdim. İçi bomboş bir kutuydu. Ancak görüntüyü buraya yansıtan ve kalıcı olmasını sağlayan neydi? Elbette makinaya takılan ve çıkarılan film denen şey olmalıydı. Çünkü "26 pozluk, 36 pozluk film taktım," deyimi çok kullanılıyordu. Film, dilimizde çeşitli anlamlara gelse de fotoğrafçılık, sinema, röntgen ve radyografide görüntüyü tespit etmeye yarayan yarı saydam makaraya sarılı plastik bir şerit. Okul yıllarında öğrendiğime göre, film üzerinde ışığa duyarlı gümüş tuzları kaplıydı. Bu örtülü görüntü "developman" işlemiyle belirgin hale geliyor ve kartlara aktarılıyordu. Bunun yapıldığı odaya da karanlık oda, yapılan uygulamaya da "banyo" deniyordu. Karanlık odada aslında kırmızı renkli bir ışık yanardı. Renkli filmler ise mavi, yeşil, kırmızı ışıklara duyarlı kat kat tabakalardan oluşuyordu. Eski siyah beyaz fotoğraf kartları çeşitli büyüklükteydi. Hatırladığım kadarı ile en yaygın kullanılanlar, 10x15 cm. boyutunda olmalıydı. Vesikalık denen fotoğraf ölçüsü ise 4.5x6 cm. Günümüzde yaygınlaşan ve optik makinelerde okunabilen biyometrik fotoğraflar ise pasaport, vize, ehliyet ve kimlik kartlarında, 5x6 cm ölçüsünde, beyaz fon önünde cepheden çekiliyor. Vesikalık fotoğraf adı üstünde bir belge üzerinde kimlik tanıtımı için kullanılan küçük boyutlu fotoğraflar. İlk vesikalık resmimin çekimini iyi hatırlıyorum. İzmir, Basmane Garının oralarda yan yana dizilmiş 1
International Journal of Social Sciences and Education Research, 2015
Fotoğrafın gündem belirlerken neden ve nasıl kullanıldığına dair bir makale
Futhark " alfabesi M.S. 3. yüzyıl ile 17. yüzyıl arasında , Kuzey Avrupa Germen halkları arasında (İsveç, Norveç, Danimarka) kullanılan bir alfabedir.Yoğunluğu İsveç ve Norveç'de olmak üzere Avrupa da 3500 kaya yazıtının, bu alfabe ile yazıldığı kabul edilmiştir.
Fransız yazar ve filozof Albert Camus (1913-1960) varoluşçuluk ile ilgilenip intiharın gerçekliğini ele alırken, XIX. yüzyıl Fransasının bir buluşu olan fotoğraf ise halka mâl edilip bir tür gerçekliğin vizyonu olmuştur. İntihar ile varoluşçu gerçeklik, hayatın dramatize edemediği nesnel bir sürecin izlenimini yaratmaktadır. Fotoğraf ile olan ilişkimizde hayatın ne kadar yaşamaya değer ya da ne kadarının dayanılmaz olduğu konusunda hep bir varoluşçu gerçeklik izlenimini aramaktayız.
BARIġ KILIÇ TEZ DANIġMANI PROF.DR. CENGĠZ BAġAK ANKARA, 2010 (FOTOKOPĠ ĠLE ÇOĞALTILMAZ) ii ÖZET Sovyetler Birliği"nin yayılmasını durdurmak ve Avrupa-Atlantik bölgesinin güvenliğini sağlamak amacıyla kurulan NATO, Soğuk Savaş"ın sona ermesiyle, varlığının sorgulanmaya başlandığı yeni bir döneme girmiştir. Bu çalışmada NATO"nun Soğuk Savaş sonrası dönemde içine girdiği dönüşüm süreci incelenmiş, bu süreçte yaşanan sorunlar ve ne derece başarılı olduğu irdelenerek, NATO"nun günümüzde de en etkili savunma örgütü olduğu ortaya konulmaya çalışılmıştır. Bu bağlamda çalışmada, öncelikle NATO tarihsel ve kavramsal olarak incelenmiş, dönüşüm ihtiyacının ortaya çıkmasına neden olan Soğuk Savaş sonrası değişen güvenlik tehditleri ortaya konarak; bu tehditlerin NATO"ya yansımaları kapsamında NATO"nun yeni stratejileri ve diğer uluslararası örgütlerle olan ilişkilerine etkileri ele alınmıştır. Bunlara ek olarak çalışmada, küreselleşmenin etkisiyle ilgi alanını klasik bölgesinin oldukça dışına kadar genişleten NATO"nun, dönüşüm sürecinin en önemli ve tartışmalı kısmını oluşturan alan dışı faaliyetleri incelenmiştir. Ayrıca çalışmada, Soğuk Savaş sonrası NATO"nun politik rolünün ön plana çıkması nedeniyle dönüşüm süreci, birbirine paralel ilerleyen politik ve askeri boyutlarıyla ayrı ayrı ele alınmış ve çalışmada yapılan incelemeler neticesinde ulaşılan sonuçlar hakkında değerlendirmelerde bulunulmuştur.
Natalie Depraz : La Surprise, Crise dans la pensée, 2024
Pyrenae, 2019
Mail&Guardian, 2021
Acta entomologica Serbica, 2009
Journal of Adult and Continuing Education, 2013
Journal of Pharmacy & Pharmacognosy Research
Acta Materialia, 2008
Proceedings of the 6th ACM SIGPLAN International Symposium on Machine Programming
Journal of Biological Chemistry, 1985
Revista de Ciencias Sociales, 2011
European Journal of Therapeutics