Academia.eduAcademia.edu

Oğuzların "BAYAT" Boyu "BAYATLAR"

2018, BAYATLAR

Oğuzların Boz-Ok koluna mensup olan "Bayat" boyu, hepsinin en büyüğü olan ve aynı zamanda eski devirlerde Oğuzların hâkim kısmını oluşturan Boz-Ok boyları arasında Kayı boyundan sonra gelen ikinci ve en büyük boydur. Bayatlar denildiği zaman akla "Dede Korkut" ve "Fuzûli" gibi önemli şahsiyetleri yetiştirmiş ve Türk Musikisine "Bayatî" makamını kazandırmış "Bayat" boyu gelmektedir.

KERKÜK VAKFI Bayatlar Altay BAYATLI GİRİŞ Oğuzların Boz-Ok koluna mensup olan Bayat boyu, hepsinin en büyüğü olan ve aynı zamanda eski devirlerde Oğuzların hâkim kısmını oluşturan Boz-Ok boyları arasında Kayı boyundan sonra gelen ikinci en büyük boydur1. BAYATLAR Irak Türkmenleri denildiği zaman akla gelen ilk boylardan biridir Bayat boyu. Bölgedeki Türklerin çoğu da bu soyadını günümüze Bayat, Bayatlı, Beyatlı, Bayâtî veya el-Bayâtî olarak taşımışlardır. Günümüzde yaşadıkları bölgelere değinmeden evvel öncelikle bu boyun nasıl buraya yerleşiğini ve bu bölgeyi yurt edindiğini ele almak gerekmektedir. Bayatlara, Kâşgarlı Mahmud Oğuz Boyları sıralamasında 9. sırada; Reşîdüddin, Bozoklar arasından 2. sırada yer vermiş; Fahreddin Mübarekşâh da Türk ve Oğuz boylarından bahsederken Bayatlardan bahsetmişir. Nitekim Oğuzların İslamiyet’ten önceki dönemlerinde Bayat Boyu Dede Korkut (Korkut Ata) ile temsil edilmiş* Arkeolog, Sanat Tarihçisi ve Trakya Üniversitesi Sosyal Bilimler Ensitüsü Tarih Anabilim Dalı Doktora Öğrencisi. 1 Bayat, Meydan Larousse, C. 2, s. 215; Bayat, Türk Diyanet Vakı İslam Ansiklopedisi (TDVİA), C. 5, s. 218. 26 ir. Bu temsil 14. yy. başlarına ait haıratlara göre, Bayat boyundan Karaca Hoca’nın oğlu olan Dede Korkut; kerametli, bilgili ve akıllı bir şahsiyet olarak göze çarpmakta ve birçok sıkınılı siyasi sorunlar ortaya çıkınca onun yardımları göze çarpmaktadır2. eden nişan ve alametleri yani Tamgaları var idi4. Bayat boyuna ait 3 çeşit tamga mevcutur; 11. yy. Kaşgarlı Mahmud’a göre 5 Bayat Boyu Tamgası 3 Bayat boyunun tarihçesine geçmeden evvel bu boya ait tamgalara da göz atmakta fayda var. Tamga, herhangi bir şeyin üzerine alet yardımı ile bırakılan iz, el ile yapılan moif, şahıs imzası ve mührü anlamına da gelmektedir. Günümüzde sıkça damga olarak kullanılan bu terim, eski Türkçe’de “tamka”, “tamga” olarak geçmektedir. Türk ve Moğollar yarlık ismini verdikleri emirnamelere kime ait olduğu anlaşılsın diye tamga vurarak gönderirlerdi. Nitekim bu gelenek Akkoyunlu ve Karakoyunlu fermanlarına kadar tuğranın yerini almış idi. Türk boylarının da kendilerine ait aile ve hanedanı temsil 2 3 Bayat, TDVİA, C. 5, s. 218. İhsan S. Vasi, Irak Türklerinde Deyimler ve Atasözleri, Kerkük Vakı Yayınları, İstanbul 2001, s.1. 14. yy. Reşidüddin’e göre 6 15. yy. Yazıcıoğlu’na göre 7 4 5 6 7 Damga, TDVİA, C. 8, s. 454. Bayat, TDVİA, C. 5, s. 219. Gös. Yer. Gös. Yer; Oğuz Boyları Listesi, Yazıcıoğlu Ali Tarih-i âl-i Selçuk, Topkapı Sarayı Revan Köşkü Kütüphanesi, No: 1390, s. 21-24. KARDAŞLIK/QARDASHLIQ / ‫ • ﻗﺎﺭﺪﺍﺸﻟﻖ‬Yıl/Year 20 ‫ • ﺍﻟسنة‬Sayı/Issue 77 ‫ • ﺍﻟعﺪد‬Ocak-Mart/January-March 2018 ‫آذ ﺭﺍ‬-‫كﺎنون اثﺎني‬ KERKÜK VAKFI Bayat boyu, tamgalarını ele aldıktan sonra Anadolu bölgesine bakığımız zaman kayıtlara ilk olarak Selçuklar taraından aktarılmışır. Fakat Selçuklu döneminde Oğuz boyları hakkında çok az bilgi edinildiğinden dolayı bu devrin kaynaklarında ancak birkaç boyun adı geçmektedir. Selçuklu yöneicilerinden Ak-Sungur ul-Buhari’nin 1119 yılında Basra’da bulunan vekili Sunkur’un el-Bayâî sıfaını taşıdığını görmekteyiz8. Nitekim 11. yy. ‘da Sîr-i Derya9 kıyılarında ve onun kuzeyinde8 9 Faruk SÜMER, Oğuzlar (Türkmenler), Ankara Üniversitesi Basımevi, Ankara 1972, s. 222-223. Günümüzde Kazakistan sınırları içerisinde olan Seyhun Nehri’nin diğer adıdır. Hemen güneyindeki Ceyhun Nehri de Amu Derya olarak adlandırılmakta olup, bu iki nehir arasında kalan bölge Orta Çağ yazarlarının eserlerinde “Mâverâünnehir (Nehrin Ötesi)” olarak adlandırılmaktadır. Eski çağlarda Fırat ve Dicle arasındaki “Mezopotamya’nın” medeniyet tarihine damga vurması gibi bu bölge de Orta Çağ döneminde görkemli sanaı ve edebiyaı ile İslam dünyasına damga vurmuştur. Köse Dağ Savaşı (Selçukluları Kovalayan Moğollar) (htps://en.wikipedia.org/wiki/Batle_of_K%C3%B6se_Da%C4%9F, (15.12.2017); Tarihçi Hethum’un “Flos Historiarum Terre Orienis” kitabından dönemin savaşını anlaır bir çizim.) ki bozkırlarda yaşayan Bayatlar, Selçuklular komutasında Türkmen feihlerine kaılarak baıya uzanan imparatorluğun kurulmasında çok büyük bir rol oynadılar. Bu kaılım haricinde bir kısmı da göç etmeyerek Sîr-i Derya kıyılarında varlıklarını sürdürdüler. Fakat sonraki yıllarda Moğol isilası meydana geldiğinde bu bölgeyi yurt tutmuş Bayatlar, diğer boy ve oymaklar ile beraber Anadolu’ya, isila Anadolu’ya kadar yayılınca da dönemin Memluk Devlei idaresindeki Kuzey Suriye’ye göç eiler10. Dönemin Moğol isilası, Hethum’un “Flos Historiarum Terre Orienis” kitabında detaylı şekilde anlaılmakla kalmayıp, Moğolların Selçukluları nasıl hezimete uğraığı da ayrınılı şekilde anlaılmışır11. 14. yy. ‘da Kuzey Suriye’ye sığınan Türkmen boyları, Boz-Ok kolunu oluşturan 3 boydan, yani Bayat, Avşar ve Beğ-Dili boylarından oluşmaktaydılar. O dönemde kendilerinden bahseiren Dukadır-Oğulları, İnal-Oğulları, Köpek-Oğulları, Gündüzlüler, Kut-Beği Oğulları, Bozca-Oğulları gibi soyların 10 Bayat, Meydan Larousse, C. 2, s. 215. 11 htps://en.wikipedia.org/wiki/Hayton_of_Corycus, (15.12.2017), Corycus Hayton; Ermeni tarihçi Hethum olarak bilinir. 1240 – 1320 arasında yaşamış; asilzâde, keşiş ve tarihçidir. Dönemin Müslüman Feihlerini ve Moğol İsilasını detayları ile kaleme aldığı “Flos Historiarum Terre Orienis” (Doğu Tarihçesinin Çiçekleri) adlı kitabını Papa 5. Klement’in talebi üzerine kaleme almışır. KARDAŞLIK/QARDASHLIQ / ‫ • ﻗﺎﺭﺪﺍﺸﻟﻖ‬Yıl/Year 20 ‫ • ﺍﻟسنة‬Sayı/Issue 77 ‫ • ﺍﻟعﺪد‬Ocak-Mart/January-March 2018 ‫آذ ﺭﺍ‬-‫كﺎنون اثﺎني‬ 27 KERKÜK VAKFI Emevîler Halifeliği Haritası (htps://tr.wikipedia.org/wiki/Emev%C3%AEler, (15.12.2017).) Bayat veya Avşar boylarından türediği görülmektedir. Bunların arasında en kadim olan Dukadır-Oğullarının, hizmeinde bulunan Bayatlardan dolayı bu ailenin Boz-Okların Bayat boyundan olduğu net şekilde görülmektedir. Bunların arasından Bozca-Oğullarının da bölgede kendini gösteren otorite hesaplaşmasından dolayı (1399) kesinlikle Bayatlardan geldiğini söyleyebiliriz. 15. yy. ‘a gelindiğinde Karakoyunlu hükümdarının Akkoyunlular üzerinde baskıyı arırmasından sonra Karakoyunlu boyunduruğu alındaki İnallılar, Avşarlar ve Bayatlar bölgeden göç etmek zorunda kalmışlar, fakat daha sonraları Bayatlar, Avşarlar ile beraber hareket ederek Akkoyunlu himayesinde faaliyetlere kaılmışlardır. Nitekim Timur’un Anadolu’daki Türklerin bir kısmını Türkistan’a götürmesi üzerine Bayatlar Orta Anadolu ile Kuzey Suriye arasına yayıldılar12. Bayatların Suriye dışında Ortadoğu coğrafyasında günümüzde Irak olarak adlandırılan bölgeye girişleri de çok daha eskilere dayanmaktadır. Nitekim Türklerin Irak’a ilk girişleri 652 ‘ye (7. 12 Faruk SÜMER, a.g.e., s. 223-225. 28 yy. ‘a) kadar uzanmaktadır13. 657 yılında Emevîlerin halifesi Muaviye’nin buyruğu ile; ‘Ubeydullah bin Ziyâd, 20.000 kişilik büyük ordusu ile Horasan’a sefere çıkar. Amu Derya’yı (Ceyhun nehrini) geçen komutan Buhara’ya yönelip keni kuşatarak çok çein bir savaştan sonra Buhara yöneicisi olan Prenses Hatun (Prenses Kabac/Feth Hatun/ Kınık Hatun) ile barış yapmak zorunda kalmışır14. Türklerin başarılarını, cesaretlerini ve iyi silah kullanma yeteneklerini gören Emevî komutanı, yanına bir gurup Türk askeri alarak bunları Basra şehrine yerleşirdi. Bu yerleşirilen Türkler daha sonraları Emevi ordusunda çok ciddi derecede önem kazandılar. 749 yılında yine Buhara’dan dönemin valisi Yezîd Bin ‘Umar Bin Hüsayin 300 kadar Türk askerini ordusuna katmışır. 835 yılında da Abbasî Halifesi Mutasım sadece Türklerden oluşan bir muhaız birliği kurarak buna 13 Nilüfer BAYATLI, XVI. Yüzyılda Musul Eyalei, Türk Tarih Kurumu, Ankara 1999, s.143. 14 Suphi SAATÇİ, Tarihi Gelişim İçinde Irak’ta Türk Varlığı, Tarihi Araşırmalar ve Dokümantasyon Merkezleri Kurma ve Gelişirme Vakı İstanbul Araşırma Vakı Yayınları, İstanbul 1996, s. 39. Hassa Ordusu adını vermişir. Dönemin iç ayaklanmaları ve dışarda meydana gelen savaşlarda bu birlikler çok ciddi derecede başarılar kazanmışlardır. Dolayısıyla tarihi ve toplumsal gelişmeler sonucu bölgeye yerleşen Türkler o dönemde orada yaşayan halk ile kaynaşarak çoğunlukla Bağdat ve Samarra gibi kültür merkezlerinde toplanmış, dışarıdan gelen asimile poliikalara karşı direnç göstererek kendi kültürlerini korumak için ciddi bir çaba harcamışlardır15. Daha önce de 12. yy. ‘da Basra’da bahsi geçen Selçuklu yöneici Sunkur’un el-Bayâî sıfaını alması buradan da anlaşılacağı üzere bölgeye 7. yy. ‘da geirilen Türklerin Bayat boyu olma olasılığını adeta kanıtlar niteliktedir. Emevîlerin yıkılmasından sonra Abbasîler döneminde de kahramanlıklar gösteren Türk boylarından Bayat boyunun Kerkük civarlarını yurt edinmeleri ancak Selçuklu dönemine kadar uzamışır16. 15. yy. ‘a gelindiğinde Bayatların büyük bir bölümü Akkoyunluların fethedilmesi üzerine İran’a göç ei ve bunların bir kısmı Azerbaycan’da, diğer büyük bir bölümü de Hemedan, Kezzâz ve Girihrûd’a yerleşi. 16. yy. ‘ın sonlarında neredeyse 10.000 çadır kadar oldukları ve her yerde aranan cinsten atlar yeişirdikleri için dönemin İran şahı bu durumdan rahatsız olarak liderlerini kuzeye, Azerbaycan’daki sancaklara tayin ederek dağıtma yoluna gii. Aynı dönemde Horasan Nîşâbur adlı bölgede de Moğol asıllı Bayaut adı ile anılan Bayatların yaşadığı da bilinmektedir. Bu bölgede ya15 Nilüfer BAYATLI, a.g.e., s. 143. 16 Bayat, Meydan Larousse, C. 2, s. 215. KARDAŞLIK/QARDASHLIQ / ‫ • ﻗﺎﺭﺪﺍﺸﻟﻖ‬Yıl/Year 20 ‫ • ﺍﻟسنة‬Sayı/Issue 77 ‫ • ﺍﻟعﺪد‬Ocak-Mart/January-March 2018 ‫آذ ﺭﺍ‬-‫كﺎنون اثﺎني‬ KERKÜK VAKFI şayan Bayat boyuna Kara-Bayat deniliyor, asıl Bayat boyuna mensup olanlarını bunlardan ayırmak için de Ak- Bayat veya Öz-Bayat deniliyordu. Osmanlı İmparatorluğu dönemine geldiğimizde Kanunî Sultan Süleyman Han zamanında Suriye’deki Bayat boyları 20 obadan oluşurken bunların çoğu 16. yy. sonlarına doğru İran’a göç etmişlerdi. Anadolu içerisinde kalan Bayatlar da başsız kaldığından dolayı 17. yy. ‘da kardeşleri Reyhanlılar ve Pehlivanlıların etraına toplandılar. Böylelikle Anadolu’daki Bayatlar Bozok (Yozgat çevresi), Sivas Amik Ovası ve Kayseri Bucak etraına toplanarak varlıklarını korumuşlardır17. Bayat boyunu bahsi geçen coğrafyalarda yerleşim bölgelerine göre sayarsak; Halep Türkmenleri Bayaı Şam ve Tarablus çevresinde Bayatlar Boz – Ulus Bayatları Dulkadırlı Bayatları (Şam Bayaı) 1) Boz-Ok 2) Yeni İl 3) Ulu-Yörük 4) Ankara 5) Maraş Kütahya Bayatları Irak ve El-Cezire Bayatları İran Bayatları 1) Öz-Bayatlar (Ak-Bayatlar) 2) Kara- Bayatlar (Horasan Bayatları) 3) Şam Bayaı (Kaçar Boyu Bayatları) şeklinde Bayatları tamamen sıralamış oluruz18. SONUÇ Oğuz boyları arasında ongunu (sembolü/tamgası) şahin, ülüşü de (protokolü/boy içerisin17 Bayat, TDVİA, C. 5, s. 219. 18 Faruk SÜMER, a.g.e., s. 226-237. Dede Korkut (Korkut Ata) (htps://az.wikipedia.org/wiki/%C5%9E%C9%99kil:D%C9%99d%C9%99_Qorqud.jpg, (15.12.2017).) deki konumu/şölendeki et payları) aın sağ karı yağrın (sağ kürek kemiği) bölgesi olan19 Bayat boyunun, büyük Türk tarihinde ne denli önemli bir yer edindiğine değinmeye çalışık. Nitekim Bayatlar denildiğinde önceden beliriğimiz üzere akla Türk dünyasına büyük şahsiyetler yeişirmiş bir boy gelir. Bunlardan en dikkat çekenlerinden birisi Dede Korkut’tur. Korkut Ata adı ile de bilinen Dede Korkut, Türk Edebiyaında kendi ağzından anlaılan Türk destanlarının anlaıcısı ve yarı efsanevi bilge bir kişilik olarak karşımıza çıkmaktadır. Destansı karakterine göre; vezir, bilge, imam, ermiş, aydın, yüce ve kutsal olarak tanımlanmış; berrak gözlü bir dev kızından doğma olup, 19 Zeki Velidi TOGAN, Oğuz Destanı Reşîdüddin Oğuznâmesi Tercüme ve Tahlili, Enderun Yayınları, İstanbul 1972, s. 50. boyunun çok uzun ve ömrünün yüzlerce yıl olduğu da eski kaynaklarda tasvir edilmişir. Türk tarihinde Oğuz Türklerinin yaşam şekillerinden, icaretlerine, inanç biçimlerinden, giyiniş şekillerine, yeme içme kültürlerinden yaşam alanlarına kadar her ayrınıyı günümüze aktaran iki el yazmasından birisi Dresden, diğeri de Vaikan Kütüphanesinde bulunmaktadır20. Bayat denildiğinde bir diğer dikkai çeken şahsiyet de Klasik Türk Edebiyaının en önemli isimlerinden olan Fuzûlî’dir. Asıl adı Mehmed bin Süleyman’dır. Dönemin şairleri ve edebi sanatçıları ona Bağdadî sıfaı ile seslendiklerinden dolayı kendisinin Bağdat doğumlu oldu20 Dresden Kütüphanesindeki yazma “Kitâb-ı Dedem Ḳorḳud Alâ Lisân-ı Taife-i Oğuzân” adı ile, Vaikan Kütüphanesindeki yazmanın adı da “Hikâyet-i Oğuznâme, Kazan Beğ ve Gayrı” olarak bilinmektedir; Dede Korkut, TDVİA, C. 9, s. 77-80. KARDAŞLIK/QARDASHLIQ / ‫ • ﻗﺎﺭﺪﺍﺸﻟﻖ‬Yıl/Year 20 ‫ • ﺍﻟسنة‬Sayı/Issue 77 ‫ • ﺍﻟعﺪد‬Ocak-Mart/January-March 2018 ‫آذ ﺭﺍ‬-‫كﺎنون اثﺎني‬ 29 KERKÜK VAKFI da kendilerini ölümsüzleşirmişlerdir. Türk müziğine Bayaî ve Bayaî-Araban olarak iki makam kazandırmışlardır. Bayat makamını bulan kişi bilinmese de 5 yy. boyunca bilinmekte olup, bunun İran Bayatlarının ezgilerinden gelme olduğu şüphe götürmez bir gerçek olarak görülmektedir. Bayaî-Araban ise birleşik bir makam olup Osmanlı dönemi Sultan III. Selim Han döneminde Hacı Sadullah Ağa taraından canlandırıldığı bilinmektedir24. “Edemen terk Fuzûlî ser-i kuyun yârın Nice kim zulm yeriyse bana hoşdur vatanım” 25 Fuzûlî’nin de kendi ağzından dediği gibi, günümüzde Irak sınırları içinde bulunan Bayat boyundan olan soydaşlarımız halen dillerini, kültürlerini ve topraklarını korumak için kadim geçmişlerinde olduğu gibi çabalarını canları pahasına devam eirmektedirler. Fuzûlî Portresi Azim Azimzâde (1880-1943), Fuzuli Tablosu, Azerbaycan Ulusal Güzel Sanatlar Müzesi, 1914; htps://tr.wikipedia.org/wiki/Fuz%C3%BBl%C3%AE, (15.12.2017). ğu düşünülmektedir21. Fakat Kerkük civarında bulunan ve Dakûka (Tâuk) adı ile anılan Bayatların varlığı da göz önünde bulundurulur ise22, eserlerindeki üsluptan dolayı İbrahim Dakûkî’nin aktardığı gibi Kerküklü olması ihimali çok daha ağır basmaktadır23. Bayatlar sadece kahramanlıklar, feihler ve edebiyata rol oynamayıp musiki sanaında 21 Servet BAYOĞLU, Fuzûlî Erenler Bahçesi (Hadîkatü’s-Sü’edâ), Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları, Ankara 1986, s. 7; Fuzûlî, TDVİA, C. 13, s. 240. 22 Bayat, TDVİA, C. 5, s. 219. 23 Fuzûlî, TDVİA, C. 13, s. 241. 30 KAYNAKÇA Bayat, Meydan Larousse, İstanbul 1994. Bayat, Türk Diyanet Vakı İslam Ansiklopedisi (TDVİA), İstanbul 1992. BAYATLI, N., XVI. Yüzyılda Musul Eyalei, Türk Tarih Kurumu, Ankara 1999. BAYOĞLU, S., Fuzûlî Erenler Bahçesi (Hadîkatü’s-Sü’edâ), Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları, Ankara 1986. Demirci, N., Dünden Bugüne Kerkük, Dizgi Matbaacılık, İstanbul 1990. Ergin, M., Türklerin Soy Kütüğü (Ebulgazi Bahadır Han – Şecere-i Terakime), Tercüman 24 Faruk SÜMER, a.g.e., s. 237; Bayaî, TDVİA, C. 5, s. 220; Bayaî-Araban, TDVİA, C. 5, s. 220. 25 Abdülbâki GÖLPINARLI, Fuzûlî Divanı, İnkilap Kitapevi, İstanbul 1961, s. 103. Gazetesi Yayınları, Ankara 1974. GÖLPINARLI, A., Fuzûlî Dîvânı, İnkilap Kitabevi, İstanbul 1961. htps://en.wikipedia.org/wiki/ Batle_of_K%C3%B6se_ Da%C4%9F, (15.12.2017). htps://en.wikipedia.org / wiki/Hayton_of_Corycus, (15.12.2017). htps://tr.wikipedia.org /wiki/ Fuz%C3%BBl%C3%AE, (15.12.2017). h t p s : / / w w w.y o u t u b e . c o m / wa tc h ? v = m 7 S k n H 9 O s P U, (15.12.2017). HÜRMÜZLÜ, E., Türkmenler ve Irak, Kerkük Vakı, İstanbul 2003. KOÇSOY, Ş., Irak Türkleri, İstanbul 1991. Musul – Kerkük ile İlgili Arşiv Belgeleri (1525-1919), Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü Yayınları, Ankara 1993. SAATÇİ, S., Hasrein Adı Kerkük, Ötüken Yayınevi, İstanbul 2006. SAATÇİ, S., Irak Türkmen Boyları – Oymakları ve Yerleşme Bölgeleri, Ötüken Neşriyat, İstanbul 2009. SAATÇİ, S., Tarihi Gelişim İçinde Irak’ta Türk Varlığı, Tarihi Araşırmalar ve Dokümantasyon Merkezleri Kurma ve Gelişirme Vakı İstanbul Araşırma Vakı Yayınları, İstanbul 1996. SAATÇİ, S., Tarihten Günümüze Irak Türkleri, Ötüken Yayınevi, İstanbul 2003. SÜMER, F., Oğuzlar (Türkmenler), Ankara Üniversitesi Basımevi, Ankara 1972. TOGAN, Z. V., Oğuz Destanı Reşîdüddin Oğuznâmesi Tercüme ve Tahlili, Enderun Yayınları, İstanbul 1972. Vasi, S. İ., Irak Türklerinde Deyimler ve Atasözleri, Kerkük Vakı Yayınları, İstanbul 2001. Yazıcıoğlu Ali, Tarih-i âl-i Selçuk, Topkapı Sarayı Revan Köşkü Kütüphanesi, No: 1390, s. 2124. KARDAŞLIK/QARDASHLIQ / ‫ • ﻗﺎﺭﺪﺍﺸﻟﻖ‬Yıl/Year 20 ‫ • ﺍﻟسنة‬Sayı/Issue 77 ‫ • ﺍﻟعﺪد‬Ocak-Mart/January-March 2018 ‫آذ ﺭﺍ‬-‫كﺎنون اثﺎني‬