KERKÜK VAKFI
Bayatlar
Altay BAYATLI
GİRİŞ
Oğuzların Boz-Ok koluna mensup olan Bayat boyu, hepsinin
en büyüğü olan ve aynı zamanda eski devirlerde Oğuzların hâkim kısmını oluşturan
Boz-Ok boyları arasında Kayı
boyundan sonra gelen ikinci
en büyük boydur1.
BAYATLAR
Irak Türkmenleri denildiği zaman akla gelen ilk boylardan
biridir Bayat boyu. Bölgedeki
Türklerin çoğu da bu soyadını günümüze Bayat, Bayatlı,
Beyatlı, Bayâtî veya el-Bayâtî
olarak taşımışlardır. Günümüzde yaşadıkları bölgelere değinmeden evvel öncelikle bu boyun nasıl buraya yerleşiğini ve
bu bölgeyi yurt edindiğini ele
almak gerekmektedir.
Bayatlara, Kâşgarlı Mahmud Oğuz
Boyları sıralamasında 9. sırada; Reşîdüddin, Bozoklar
arasından 2. sırada yer vermiş; Fahreddin Mübarekşâh
da Türk ve Oğuz boylarından
bahsederken Bayatlardan bahsetmişir. Nitekim Oğuzların
İslamiyet’ten önceki dönemlerinde Bayat Boyu Dede Korkut
(Korkut Ata) ile temsil edilmiş*
Arkeolog, Sanat Tarihçisi ve Trakya Üniversitesi Sosyal Bilimler Ensitüsü Tarih
Anabilim Dalı Doktora Öğrencisi.
1
Bayat, Meydan Larousse, C. 2, s. 215;
Bayat, Türk Diyanet Vakı İslam Ansiklopedisi (TDVİA), C. 5, s. 218.
26
ir. Bu temsil 14. yy. başlarına
ait haıratlara göre, Bayat boyundan Karaca Hoca’nın oğlu
olan Dede Korkut; kerametli,
bilgili ve akıllı bir şahsiyet olarak göze çarpmakta ve birçok
sıkınılı siyasi sorunlar ortaya
çıkınca onun yardımları göze
çarpmaktadır2.
eden nişan ve alametleri yani
Tamgaları var idi4. Bayat boyuna ait 3 çeşit tamga mevcutur;
11. yy. Kaşgarlı Mahmud’a göre 5
Bayat Boyu Tamgası 3
Bayat boyunun tarihçesine geçmeden evvel bu boya ait tamgalara da göz atmakta fayda
var. Tamga, herhangi bir şeyin
üzerine alet yardımı ile bırakılan iz, el ile yapılan moif, şahıs
imzası ve mührü anlamına da
gelmektedir. Günümüzde sıkça damga olarak kullanılan bu
terim, eski Türkçe’de “tamka”,
“tamga” olarak geçmektedir.
Türk ve Moğollar yarlık ismini
verdikleri emirnamelere kime
ait olduğu anlaşılsın diye tamga vurarak gönderirlerdi. Nitekim bu gelenek Akkoyunlu
ve Karakoyunlu fermanlarına
kadar tuğranın yerini almış idi.
Türk boylarının da kendilerine ait aile ve hanedanı temsil
2
3
Bayat, TDVİA, C. 5, s. 218.
İhsan S. Vasi, Irak Türklerinde Deyimler ve Atasözleri, Kerkük Vakı Yayınları, İstanbul 2001, s.1.
14. yy. Reşidüddin’e göre 6
15. yy. Yazıcıoğlu’na göre 7
4
5
6
7
Damga, TDVİA, C. 8, s. 454.
Bayat, TDVİA, C. 5, s. 219.
Gös. Yer.
Gös. Yer; Oğuz Boyları Listesi, Yazıcıoğlu Ali Tarih-i âl-i Selçuk, Topkapı Sarayı
Revan Köşkü Kütüphanesi, No: 1390,
s. 21-24.
KARDAŞLIK/QARDASHLIQ / • ﻗﺎﺭﺪﺍﺸﻟﻖYıl/Year 20 • ﺍﻟسنةSayı/Issue 77 • ﺍﻟعﺪدOcak-Mart/January-March 2018 آذ ﺭﺍ-كﺎنون اثﺎني
KERKÜK VAKFI
Bayat boyu, tamgalarını ele aldıktan sonra Anadolu bölgesine
bakığımız zaman kayıtlara ilk
olarak Selçuklar taraından aktarılmışır. Fakat Selçuklu döneminde Oğuz boyları hakkında çok az bilgi edinildiğinden
dolayı bu devrin kaynaklarında
ancak birkaç boyun adı geçmektedir. Selçuklu yöneicilerinden Ak-Sungur ul-Buhari’nin
1119 yılında Basra’da bulunan
vekili Sunkur’un el-Bayâî sıfaını taşıdığını görmekteyiz8.
Nitekim 11. yy. ‘da Sîr-i Derya9
kıyılarında ve onun kuzeyinde8
9
Faruk SÜMER, Oğuzlar (Türkmenler),
Ankara Üniversitesi Basımevi, Ankara
1972, s. 222-223.
Günümüzde Kazakistan sınırları içerisinde olan Seyhun Nehri’nin diğer
adıdır. Hemen güneyindeki Ceyhun
Nehri de Amu Derya olarak adlandırılmakta olup, bu iki nehir arasında
kalan bölge Orta Çağ yazarlarının
eserlerinde “Mâverâünnehir (Nehrin Ötesi)” olarak adlandırılmaktadır.
Eski çağlarda Fırat ve Dicle arasındaki
“Mezopotamya’nın” medeniyet tarihine damga vurması gibi bu bölge de
Orta Çağ döneminde görkemli sanaı
ve edebiyaı ile İslam dünyasına damga vurmuştur.
Köse Dağ Savaşı (Selçukluları Kovalayan Moğollar)
(htps://en.wikipedia.org/wiki/Batle_of_K%C3%B6se_Da%C4%9F, (15.12.2017); Tarihçi Hethum’un
“Flos Historiarum Terre Orienis” kitabından dönemin savaşını anlaır bir çizim.)
ki bozkırlarda yaşayan Bayatlar, Selçuklular komutasında
Türkmen feihlerine kaılarak
baıya uzanan imparatorluğun kurulmasında çok büyük
bir rol oynadılar. Bu kaılım
haricinde bir kısmı da göç etmeyerek Sîr-i Derya kıyılarında
varlıklarını sürdürdüler. Fakat
sonraki yıllarda Moğol isilası
meydana geldiğinde bu bölgeyi yurt tutmuş Bayatlar, diğer
boy ve oymaklar ile beraber
Anadolu’ya, isila Anadolu’ya
kadar yayılınca da dönemin
Memluk Devlei idaresindeki Kuzey Suriye’ye göç eiler10. Dönemin Moğol isilası,
Hethum’un “Flos Historiarum
Terre Orienis” kitabında detaylı şekilde anlaılmakla kalmayıp, Moğolların Selçukluları
nasıl hezimete uğraığı da ayrınılı şekilde anlaılmışır11.
14. yy. ‘da Kuzey Suriye’ye sığınan Türkmen boyları, Boz-Ok
kolunu oluşturan 3 boydan,
yani Bayat, Avşar ve Beğ-Dili
boylarından oluşmaktaydılar.
O dönemde kendilerinden
bahseiren Dukadır-Oğulları,
İnal-Oğulları, Köpek-Oğulları,
Gündüzlüler, Kut-Beği Oğulları, Bozca-Oğulları gibi soyların
10 Bayat, Meydan Larousse, C. 2, s. 215.
11 htps://en.wikipedia.org/wiki/Hayton_of_Corycus, (15.12.2017), Corycus Hayton; Ermeni tarihçi Hethum
olarak bilinir. 1240 – 1320 arasında
yaşamış; asilzâde, keşiş ve tarihçidir.
Dönemin Müslüman Feihlerini ve
Moğol İsilasını detayları ile kaleme aldığı “Flos Historiarum Terre Orienis”
(Doğu Tarihçesinin Çiçekleri) adlı kitabını Papa 5. Klement’in talebi üzerine
kaleme almışır.
KARDAŞLIK/QARDASHLIQ / • ﻗﺎﺭﺪﺍﺸﻟﻖYıl/Year 20 • ﺍﻟسنةSayı/Issue 77 • ﺍﻟعﺪدOcak-Mart/January-March 2018 آذ ﺭﺍ-كﺎنون اثﺎني
27
KERKÜK VAKFI
Emevîler Halifeliği Haritası
(htps://tr.wikipedia.org/wiki/Emev%C3%AEler, (15.12.2017).)
Bayat veya Avşar boylarından
türediği görülmektedir. Bunların arasında en kadim olan
Dukadır-Oğullarının, hizmeinde bulunan Bayatlardan dolayı
bu ailenin Boz-Okların Bayat
boyundan olduğu net şekilde
görülmektedir. Bunların arasından Bozca-Oğullarının da
bölgede kendini gösteren otorite hesaplaşmasından dolayı
(1399) kesinlikle Bayatlardan
geldiğini söyleyebiliriz. 15. yy.
‘a gelindiğinde Karakoyunlu
hükümdarının Akkoyunlular
üzerinde baskıyı arırmasından sonra Karakoyunlu boyunduruğu alındaki İnallılar,
Avşarlar ve Bayatlar bölgeden
göç etmek zorunda kalmışlar,
fakat daha sonraları Bayatlar,
Avşarlar ile beraber hareket
ederek Akkoyunlu himayesinde faaliyetlere kaılmışlardır.
Nitekim Timur’un Anadolu’daki Türklerin bir kısmını
Türkistan’a götürmesi üzerine
Bayatlar Orta Anadolu ile Kuzey Suriye arasına yayıldılar12.
Bayatların Suriye dışında
Ortadoğu
coğrafyasında
günümüzde Irak olarak adlandırılan bölgeye girişleri
de çok daha eskilere dayanmaktadır. Nitekim Türklerin
Irak’a ilk girişleri 652 ‘ye (7.
12 Faruk SÜMER, a.g.e., s. 223-225.
28
yy. ‘a) kadar uzanmaktadır13.
657 yılında Emevîlerin halifesi Muaviye’nin buyruğu
ile; ‘Ubeydullah bin Ziyâd,
20.000 kişilik büyük ordusu ile
Horasan’a sefere çıkar. Amu
Derya’yı (Ceyhun nehrini) geçen komutan Buhara’ya yönelip keni kuşatarak çok çein bir savaştan sonra Buhara
yöneicisi olan Prenses Hatun
(Prenses Kabac/Feth Hatun/
Kınık Hatun) ile barış yapmak
zorunda kalmışır14.
Türklerin başarılarını, cesaretlerini ve iyi silah kullanma yeteneklerini gören Emevî komutanı, yanına bir gurup Türk askeri
alarak bunları Basra şehrine
yerleşirdi. Bu yerleşirilen
Türkler daha sonraları Emevi
ordusunda çok ciddi derecede
önem kazandılar. 749 yılında
yine Buhara’dan dönemin valisi Yezîd Bin ‘Umar Bin Hüsayin
300 kadar Türk askerini ordusuna katmışır. 835 yılında
da Abbasî Halifesi Mutasım
sadece Türklerden oluşan bir
muhaız birliği kurarak buna
13 Nilüfer BAYATLI, XVI. Yüzyılda Musul
Eyalei, Türk Tarih Kurumu, Ankara
1999, s.143.
14 Suphi SAATÇİ, Tarihi Gelişim İçinde
Irak’ta Türk Varlığı, Tarihi Araşırmalar
ve Dokümantasyon Merkezleri Kurma
ve Gelişirme Vakı İstanbul Araşırma
Vakı Yayınları, İstanbul 1996, s. 39.
Hassa Ordusu adını vermişir.
Dönemin iç ayaklanmaları ve
dışarda meydana gelen savaşlarda bu birlikler çok ciddi
derecede başarılar kazanmışlardır. Dolayısıyla tarihi ve
toplumsal gelişmeler sonucu
bölgeye yerleşen Türkler o dönemde orada yaşayan halk ile
kaynaşarak çoğunlukla Bağdat
ve Samarra gibi kültür merkezlerinde toplanmış, dışarıdan gelen asimile poliikalara
karşı direnç göstererek kendi
kültürlerini korumak için ciddi
bir çaba harcamışlardır15.
Daha önce de 12. yy. ‘da Basra’da
bahsi geçen Selçuklu yöneici
Sunkur’un el-Bayâî sıfaını
alması buradan da anlaşılacağı
üzere bölgeye 7. yy. ‘da geirilen Türklerin Bayat boyu olma
olasılığını adeta kanıtlar niteliktedir.
Emevîlerin yıkılmasından sonra Abbasîler döneminde de
kahramanlıklar gösteren Türk
boylarından Bayat boyunun
Kerkük civarlarını yurt edinmeleri ancak Selçuklu dönemine kadar uzamışır16. 15.
yy. ‘a gelindiğinde Bayatların
büyük bir bölümü Akkoyunluların fethedilmesi üzerine
İran’a göç ei ve bunların bir
kısmı Azerbaycan’da, diğer büyük bir bölümü de Hemedan,
Kezzâz ve Girihrûd’a yerleşi.
16. yy. ‘ın sonlarında neredeyse 10.000 çadır kadar oldukları ve her yerde aranan
cinsten atlar yeişirdikleri için
dönemin İran şahı bu durumdan rahatsız olarak liderlerini
kuzeye, Azerbaycan’daki sancaklara tayin ederek dağıtma
yoluna gii. Aynı dönemde
Horasan Nîşâbur adlı bölgede
de Moğol asıllı Bayaut adı ile
anılan Bayatların yaşadığı da
bilinmektedir. Bu bölgede ya15 Nilüfer BAYATLI, a.g.e., s. 143.
16 Bayat, Meydan Larousse, C. 2, s. 215.
KARDAŞLIK/QARDASHLIQ / • ﻗﺎﺭﺪﺍﺸﻟﻖYıl/Year 20 • ﺍﻟسنةSayı/Issue 77 • ﺍﻟعﺪدOcak-Mart/January-March 2018 آذ ﺭﺍ-كﺎنون اثﺎني
KERKÜK VAKFI
şayan Bayat boyuna Kara-Bayat deniliyor, asıl Bayat boyuna
mensup olanlarını bunlardan
ayırmak için de Ak- Bayat veya
Öz-Bayat deniliyordu.
Osmanlı İmparatorluğu dönemine geldiğimizde Kanunî Sultan
Süleyman Han zamanında Suriye’deki Bayat boyları 20 obadan oluşurken bunların çoğu
16. yy. sonlarına doğru İran’a
göç etmişlerdi. Anadolu içerisinde kalan Bayatlar da başsız
kaldığından dolayı 17. yy. ‘da
kardeşleri Reyhanlılar ve Pehlivanlıların etraına toplandılar.
Böylelikle Anadolu’daki Bayatlar Bozok (Yozgat çevresi),
Sivas Amik Ovası ve Kayseri
Bucak etraına toplanarak varlıklarını korumuşlardır17.
Bayat boyunu bahsi geçen coğrafyalarda yerleşim bölgelerine
göre sayarsak;
Halep Türkmenleri Bayaı
Şam ve Tarablus çevresinde
Bayatlar
Boz – Ulus Bayatları
Dulkadırlı Bayatları (Şam Bayaı)
1) Boz-Ok
2) Yeni İl
3) Ulu-Yörük
4) Ankara
5) Maraş
Kütahya Bayatları
Irak ve El-Cezire Bayatları
İran Bayatları
1) Öz-Bayatlar (Ak-Bayatlar)
2) Kara- Bayatlar (Horasan Bayatları)
3) Şam Bayaı (Kaçar Boyu Bayatları)
şeklinde Bayatları tamamen
sıralamış oluruz18.
SONUÇ
Oğuz boyları arasında ongunu
(sembolü/tamgası) şahin, ülüşü de (protokolü/boy içerisin17 Bayat, TDVİA, C. 5, s. 219.
18 Faruk SÜMER, a.g.e., s. 226-237.
Dede Korkut (Korkut Ata)
(htps://az.wikipedia.org/wiki/%C5%9E%C9%99kil:D%C9%99d%C9%99_Qorqud.jpg, (15.12.2017).)
deki konumu/şölendeki et
payları) aın sağ karı yağrın
(sağ kürek kemiği) bölgesi
olan19 Bayat boyunun, büyük Türk tarihinde ne denli
önemli bir yer edindiğine
değinmeye çalışık.
Nitekim Bayatlar denildiğinde
önceden beliriğimiz üzere akla Türk dünyasına büyük şahsiyetler yeişirmiş
bir boy gelir. Bunlardan en
dikkat çekenlerinden birisi
Dede Korkut’tur. Korkut Ata
adı ile de bilinen Dede Korkut, Türk Edebiyaında kendi ağzından anlaılan Türk
destanlarının anlaıcısı ve
yarı efsanevi bilge bir kişilik
olarak karşımıza çıkmaktadır. Destansı karakterine
göre; vezir, bilge, imam, ermiş, aydın, yüce ve kutsal olarak tanımlanmış; berrak gözlü
bir dev kızından doğma olup,
19 Zeki Velidi TOGAN, Oğuz Destanı
Reşîdüddin Oğuznâmesi Tercüme ve
Tahlili, Enderun Yayınları, İstanbul
1972, s. 50.
boyunun çok uzun ve ömrünün yüzlerce yıl olduğu da eski
kaynaklarda tasvir edilmişir.
Türk tarihinde Oğuz Türklerinin yaşam şekillerinden, icaretlerine, inanç biçimlerinden,
giyiniş şekillerine, yeme içme
kültürlerinden yaşam alanlarına kadar her ayrınıyı günümüze aktaran iki el yazmasından birisi Dresden, diğeri de
Vaikan Kütüphanesinde bulunmaktadır20.
Bayat denildiğinde bir diğer dikkai çeken şahsiyet de Klasik Türk
Edebiyaının en önemli isimlerinden olan Fuzûlî’dir. Asıl adı
Mehmed bin Süleyman’dır.
Dönemin şairleri ve edebi sanatçıları ona Bağdadî sıfaı ile
seslendiklerinden dolayı kendisinin Bağdat doğumlu oldu20 Dresden Kütüphanesindeki yazma
“Kitâb-ı Dedem Ḳorḳud Alâ Lisân-ı
Taife-i Oğuzân” adı ile, Vaikan Kütüphanesindeki yazmanın adı da
“Hikâyet-i Oğuznâme, Kazan Beğ ve
Gayrı” olarak bilinmektedir; Dede Korkut, TDVİA, C. 9, s. 77-80.
KARDAŞLIK/QARDASHLIQ / • ﻗﺎﺭﺪﺍﺸﻟﻖYıl/Year 20 • ﺍﻟسنةSayı/Issue 77 • ﺍﻟعﺪدOcak-Mart/January-March 2018 آذ ﺭﺍ-كﺎنون اثﺎني
29
KERKÜK VAKFI
da kendilerini ölümsüzleşirmişlerdir. Türk müziğine
Bayaî ve Bayaî-Araban olarak iki makam kazandırmışlardır. Bayat makamını bulan kişi
bilinmese de 5 yy. boyunca bilinmekte olup, bunun İran Bayatlarının ezgilerinden gelme
olduğu şüphe götürmez bir
gerçek olarak görülmektedir.
Bayaî-Araban ise birleşik bir
makam olup Osmanlı dönemi
Sultan III. Selim Han döneminde Hacı Sadullah Ağa taraından canlandırıldığı bilinmektedir24.
“Edemen terk Fuzûlî ser-i kuyun
yârın
Nice kim zulm yeriyse bana hoşdur vatanım” 25
Fuzûlî’nin de kendi ağzından dediği gibi, günümüzde Irak sınırları içinde bulunan Bayat
boyundan olan soydaşlarımız
halen dillerini, kültürlerini ve
topraklarını korumak için kadim geçmişlerinde olduğu gibi
çabalarını canları pahasına devam eirmektedirler.
Fuzûlî Portresi
Azim Azimzâde (1880-1943), Fuzuli Tablosu,
Azerbaycan Ulusal Güzel Sanatlar Müzesi, 1914;
htps://tr.wikipedia.org/wiki/Fuz%C3%BBl%C3%AE,
(15.12.2017).
ğu düşünülmektedir21. Fakat
Kerkük civarında bulunan ve
Dakûka (Tâuk) adı ile anılan
Bayatların varlığı da göz önünde bulundurulur ise22, eserlerindeki üsluptan dolayı İbrahim Dakûkî’nin aktardığı gibi
Kerküklü olması ihimali çok
daha ağır basmaktadır23.
Bayatlar sadece kahramanlıklar, feihler ve edebiyata rol
oynamayıp musiki sanaında
21 Servet BAYOĞLU, Fuzûlî Erenler Bahçesi (Hadîkatü’s-Sü’edâ), Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları, Ankara 1986,
s. 7; Fuzûlî, TDVİA, C. 13, s. 240.
22 Bayat, TDVİA, C. 5, s. 219.
23 Fuzûlî, TDVİA, C. 13, s. 241.
30
KAYNAKÇA
Bayat, Meydan Larousse, İstanbul
1994.
Bayat, Türk Diyanet Vakı İslam
Ansiklopedisi (TDVİA), İstanbul 1992.
BAYATLI, N., XVI. Yüzyılda Musul
Eyalei, Türk Tarih Kurumu,
Ankara 1999.
BAYOĞLU, S., Fuzûlî Erenler Bahçesi (Hadîkatü’s-Sü’edâ), Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları, Ankara 1986.
Demirci, N., Dünden Bugüne Kerkük, Dizgi Matbaacılık, İstanbul 1990.
Ergin, M., Türklerin Soy Kütüğü (Ebulgazi Bahadır Han –
Şecere-i Terakime), Tercüman
24 Faruk SÜMER, a.g.e., s. 237; Bayaî,
TDVİA, C. 5, s. 220; Bayaî-Araban,
TDVİA, C. 5, s. 220.
25 Abdülbâki GÖLPINARLI, Fuzûlî Divanı,
İnkilap Kitapevi, İstanbul 1961, s. 103.
Gazetesi Yayınları, Ankara
1974.
GÖLPINARLI, A., Fuzûlî Dîvânı, İnkilap Kitabevi, İstanbul 1961.
htps://en.wikipedia.org/wiki/
Batle_of_K%C3%B6se_
Da%C4%9F, (15.12.2017).
htps://en.wikipedia.org /
wiki/Hayton_of_Corycus,
(15.12.2017).
htps://tr.wikipedia.org /wiki/
Fuz%C3%BBl%C3%AE,
(15.12.2017).
h t p s : / / w w w.y o u t u b e . c o m /
wa tc h ? v = m 7 S k n H 9 O s P U,
(15.12.2017).
HÜRMÜZLÜ, E., Türkmenler ve
Irak, Kerkük Vakı, İstanbul
2003.
KOÇSOY, Ş., Irak Türkleri, İstanbul
1991.
Musul – Kerkük ile İlgili Arşiv Belgeleri (1525-1919), Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel
Müdürlüğü Yayınları, Ankara
1993.
SAATÇİ, S., Hasrein Adı Kerkük,
Ötüken Yayınevi, İstanbul
2006.
SAATÇİ, S., Irak Türkmen Boyları –
Oymakları ve Yerleşme Bölgeleri, Ötüken Neşriyat, İstanbul
2009.
SAATÇİ, S., Tarihi Gelişim İçinde
Irak’ta Türk Varlığı, Tarihi Araşırmalar ve Dokümantasyon
Merkezleri Kurma ve Gelişirme Vakı İstanbul Araşırma
Vakı Yayınları, İstanbul 1996.
SAATÇİ, S., Tarihten Günümüze
Irak Türkleri, Ötüken Yayınevi,
İstanbul 2003.
SÜMER, F., Oğuzlar (Türkmenler),
Ankara Üniversitesi Basımevi,
Ankara 1972.
TOGAN, Z. V., Oğuz Destanı
Reşîdüddin Oğuznâmesi Tercüme ve Tahlili, Enderun Yayınları, İstanbul 1972.
Vasi, S. İ., Irak Türklerinde Deyimler ve Atasözleri, Kerkük Vakı
Yayınları, İstanbul 2001.
Yazıcıoğlu Ali, Tarih-i âl-i Selçuk,
Topkapı Sarayı Revan Köşkü
Kütüphanesi, No: 1390, s. 2124.
KARDAŞLIK/QARDASHLIQ / • ﻗﺎﺭﺪﺍﺸﻟﻖYıl/Year 20 • ﺍﻟسنةSayı/Issue 77 • ﺍﻟعﺪدOcak-Mart/January-March 2018 آذ ﺭﺍ-كﺎنون اثﺎني