ULUSLARARASI
X. ULUDAĞ
ULUSLARARASI İLİŞKİLER KONGRESİ
-DİPLOMASİ VE
SAVAŞIN DEĞİŞEN ROLÜ(8 - 10 EKİM 2018 Bursa / Türkiye)
EDİTÖRLER
Prof. Dr. Tayyar ARI – Dr. Öğr. Üyesi Kader ÖZLEM
2018
Uluslararası X. Uludağ Uluslararası İlişkiler Kongresi
- Diplomasi ve Savaşın Değişen Rolü (8-10 Ekim 2018 Bursa / Türkiye)
Editörler
Prof. Dr. Tayyar ARI
Uludağ Üniversitesi İİBF
Uluslararası İlişkiler Bölümü Başkanı
Dr. Öğr. Üyesi Kader ÖZLEM
Uludağ Üniversitesi İİBF
Uluslararası İlişkiler Bölümü
ISBN: 978-605-247-074-9
ULUSLARARASI
X. ULUDAĞ
ULUSLARARASI İLİŞKİLER KONGRESİ
-DİPLOMASİ VE
SAVAŞIN DEĞİŞEN ROLÜ(8 - 10 EKİM 2018 Bursa / Türkiye)
EDİTÖRLER
Prof. Dr. Tayyar ARI – Dr. Öğr. Üyesi Kader ÖZLEM
2018
INTERNATIONAL X. ULUDAĞ
CONGRESS ON INTERNATIONAL RELATIONS
-CRISIS AND CHANGE IN WORLD
POLITICS-
(8 - 10 OCTOBER 2018 Bursa / Türkiye)
EDITORS
Prof. Dr. Tayyar ARI – Assist. Prof. Kader ÖZLEM
2018
KONGRE DÜZENLEME KURULU
Prof. Dr. Tayyar ARI
Arş. Gör. Murat JANE
Prof. Dr. İbrahim CANBOLAT
Arş. Gör. Özge Gökçen TERZİ
Prof. Dr. Kamuran REÇBER
Arş. Gör. Samet YILMAZ
Prof. Dr. Göksel İŞYAR
Arş. Gör. Tunç DEMİRTAŞ
Prof. Dr. Muzaffer Ercan YILMAZ
Arş. Gör. Uğur ERMİŞ
Prof. Dr. Barış ÖZDAL
Arş. Gör. Büşra ÖĞÜTÇÜ
Prof. Dr. Ferhat PİRİNÇÇİ
Arş. Gör. Talip ALAN
Doç. Dr. Sezgin KAYA
Arş. Gör. Hüseyin Faruk ŞİMŞEK
Doç. Dr. Çiğdem AYDIN KOYUNCU
Arş. Gör. Fatih Bilal GÖKPINAR
Dr. Öğr. Üyesi Mehmet H.M. BEKTAŞ
Arş. Gör. Mehmet Ali AK
Dr. Öğr. Üyesi Kader ÖZLEM
BİLİM KURULU
(alfabetik sıra ile)
Atilla ERALP, Orta Doğu Teknik Üniversitesi, Ankara
Birol AKGÜN, Yıldırım Beyazıt Üniversitesi, Ankara
Fırat PURTAŞ, Gazi Üniversitesi, Ankara
Fuat KEYMAN, Sabancı Üniversitesi, İstanbul
Ghadir NASRİ, Tarbiat Moaalem University, Tahran, Iran
Gökhan ÖZKAN, Bursa Teknik Üniversitesi, Bursa
Haldun YALÇINKAYA, TOBB ETU Üniversitesi, Ankara
Irina CHUDOSKA, Üsküp Fon Üniversitesi, Makedonya
Hasan KÖNİ, Kültür Üniversitesi, İstanbul
Kemal İNAT, Sakarya Üniversitesi, Sakarya
Khurram QADIR, Quaid-i-Azam University, Islamabad, Pakistan
Mehmet GENÇ, Işık Üniversitesi, İstanbul
Mehmet ŞAHİN, Gazi Üniversitesi, Ankara
Mehran KAMRAVA, Georgetown University, Doha, Katar
Meliha ALTUNIŞIK, Orta Doğu Teknik Üniversitesi, Ankara
Mesut ÖZCAN, Dışişleri Bakanlığı, Ankara
Meşti İSMAİLOV, Bakü Devlet Üniversitesi, Azerbaycan
Mousa SHTEIWI, University of Jordan, Ürdün
Murat YEŞİLTAŞ, Sakarya Üniversitesi, Sakarya
Mustafa AYDIN, Kadir Has Üniversitesi, İstanbul
Mustafa KİBAROĞLU, MEF Üniversiesi, İstanbul
Nasser YASEEN, American University of Beirut, Lübnan
Nuri YURDUSEV, Orta Doğu Teknik Üniversitesi, Ankara
R. Kutay KARACA, İstanbul Aydın Üniversitesi, İstanbul
Rayan AL AMEEN, American University of Beirut, Lübnan
Sevinç RUİNTAN, Bakü Devlet Üniversitesi, Azerbaycan
Sibel TURAN, Trakya Üniversitesi, Edirne
Şule KUT, Okan Üniversitesi, İstanbul
Türel YILMAZ, Gazi Üniversitesi, Ankara
Ulvi KESER, Girne Amerikan Üniversitesi, KKTC
Waleed HAZBUN, American University of Beirut, Lübnan
Zeynep YÜCEL, Bandırma 17 Eylül Üniversitesi, Balıkesir
SEKRETERYA
Arş.Gör. Tunç DEMİRTAŞ
SUNUŞ
Uludağ Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler
Bölümü olarak, 8-10 Ekim 2018 tarihlerinde “Diplomasi ve Savaşın Değişen Rolü”
ana başlığı altında uluslararası nitelikteki X. Uludağ Uluslararası İlişkiler
Kongresi‟ni düzenlemenin büyük gururunu yaşamaktayız.
Üniversitemiz Mete Cengiz Kültür Merkez’i’nde bu sene 10.sunu
düzenlediğimiz Kongremize 200’ü aşkın yerli ve yabancı biliminsanı başvuruda
bulunmuştur. Düzenleme kurulunda yer alan 8 farklı ülkeden Hocalarımızın yaptığı
değerlendirmeler sonucunda, 21 yabancı, 122 Türk biliminsanının başvuruları
kabul edilmiştir. Kabul edilen çalışmaların yarıya yakını yabancı dildedir.
Kongrede sunumu yapılan bildiriler ile uluslararası sistemde yaşanan
politik, ekonomik ve sosyal güncel gelişmelerin farklı yönleri incelenmiş ve
tartışmaya açılmıştır. Katılımcılara daha önceden duyurulduğu üzere Kongre
sırasında sunulan bildirilerin tam metinlerinin büyük bir kısmı, yazarları tarafından
gönderilmiştir. Tam metni gönderilen bildiriler, Kongre Bilim ve Düzenleme
Kurulu‟nca özete ve yazım kurallarına uygunluk açısından incelenerek bu kitapta
yayımlanmıştır. Kitapta yer alan yazıların tüm etik, dil, bilim ve hukuki açıdan
sorumluluğu ise yazarlarına aittir.
Kongre sırasında sözlü sunumu yapılmayan bildiriler değerlendirilmeye
alınmamış, 10 Kasım 2018 tarihine kadar gönderilmeyen bildirilere ise maalesef
Kongre kitabında yer verilmemiştir.
Uluslararası nitelikteki Kongreye katılarak katkı veren tüm
akademisyenlere, etkinliğin düzenlenmesinde emeği geçen Uludağ Üniversitesi
Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyelerine ve yardımcılarına; Uludağ
Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Topluluğu‟na ve sponsorlarımıza ayrı ayrı
teşekkür ederiz.
XI. Uludağ Uluslararası İlişkiler Kongresi‟nde görüşmek üzere…
Editörler
Prof. Dr. Tayyar ARI
Dr. Öğr. Üyesi Kader ÖZLEM
PRESENTATION
As the Department of International Relations, School of Economics and
Administrative Sciences of Uludağ University, we feel great pride in organizing
International X. International Uludağ Congress on International Relations under
the main theme of “Crisis and Change in World Polıtıcs” on 8-10 October, 2018.
More than 200 Turkish and foreign scholars applied to our X. Congress
held at Mete Cengiz Convention Center this year. Papers sent by 21 foreign and
122 Turkish scholars were accepted after a review process performed by the
scholars from 8 different countries in the Organizing Committee. About half of the
papers presented during the event were in English.
Current political, economic and social developments in international
system have been analyzed from different perspectives and discussed in detail
through the presentations given by the participants. As previously announced to the
participants, most of full texts of the presentations were sent to the Organizing
Committee by the authors. The full texts of the papers have been reviewed by the
Scientific Advisory Board for their compliance of rules of summary and grammar
and published in congress proceedings. The authors assume full ethical, linguistic,
scientific, and legal responsibility for their published papers.
It is important to note that the Scientific Advisory Board did not take the
papers, which were not presented orally during the event, into evaluation.
Unfortunately, the papers submitted after the deadline date of 10 November 2017
were not published in the proceedings.
We would like to extend sincere thanks to all scholars participated in the
event, to Uludağ University Faculty Members and Research Assistants of the
Department of International Relations, Uludağ University International Relations
Student Club, and to our sponsors who contributed to the organization of the
congress.
We hope to see you at XI. Uludağ Congress on International Relations.
Editors
Prof. Dr. Tayyar ARI
Assist. Prof. Kader ÖZLEM
TAM METİN KİTABI
FULL TEXT BOOK
Uluslararası X.Uludağ Uluslararası İlişkiler Kongresi
Panel 3 (J. Er Bahadır AYDIN Salonu)
(1.
GÜN-SAAT: 11: 00–12: 30)
Oturum Başkanı: Dr. Öğr. Üy. Zeynep Ece ÜNSAL
“Diplomasi, Strateji, Güvenlik; Kıbrıs’ta Karanlık Eller ve İstihbarat”
Prof. Dr. Ulvi KESER ve Asporça Melis KESER
“Siber Operasyonlarla Seçim Süreçlerine Müdahale Girişimleri”
Dr. Öğr. Üy. Zeynep Ece ÜNSAL ve Minhaç ÇELİK
“Zeytin Dalı Harekâtı’na Yönelik Olarak Sosyal Medyada Gerçekleşen
Dezenformasyon Faaliyetleri”
Dr. Öğr. Üy. Ali Burak DARICILI
“Sosyal Medya Devriminin Ulusal Kimlik Olgusuna Etkileri: Yeni Bir
Küresel Kimliğe Doğru mu?”
Dr. Öğr. Üy. Murat CİHANGİR
62
Uluslararası X.Uludağ Uluslararası İlişkiler Kongresi
ZEYTİN DALI HAREKÂTI’NA YÖNELİK OLARAK SOSYAL
MEDYADA GERÇEKLEŞEN DEZENFORMASYON
FAALİYETLERİ
Öğr. Gör. Dr. Ali Burak DARICILI ∗
ÖZET
Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) tarafından, 20 Ocak 2018 tarihinde
Suriye’nin kuzeybatısında yer alan Afrin bölgesine yönelik olarak terör örgütü
Kürdistan İşçi Partisi (PKK) ve PKK ile irtibatlı unsurları Türk sınırlarından
uzaklaştırmak, bölgeden Türkiye’ye yönelik gerçekleşen saldırıları engellemek,
bölgede huzur ve güvenliği sağlamak amacıyla Zeytin Dalı Harekâtı başlatılmıştır.
Öte yandan harekât TSK tarafından Türkiye’nin uluslararası hukuktan
kaynaklanan meşru müdafaa hakkı kapsamında planlanmış ve Suriye’nin toprak
bütünlüğüne saygı çerçevesinde icra edilmiştir. Zeytin Dalı Harekâtı 58. gününde,
yani 19 Mart 2018 tarihinde Afrin şehir merkezinin TSK ve Özgür Suriye Ordusu
(ÖSO)'nun kontrolüne geçmesiyle birlikte temel hedefine ulaşmıştır.
Bunlarla birlikte TSK, harekât boyunca sivil kayıpları azaltmak amacıyla
gösterdiği üstün gayrete rağmen, PKK unsurlarının manüpülasyonları kapsamında
uluslararası medyada karalanmaya çalışılmış ve sivilleri hedef alan saldırılar
gerçekleştirmekle suçlanmıştır. Bu karalama ve dezenformasyon faaliyetleri ise
ağırlıklı olarak günümüzde en etkili enformasyon strateji enstrümanı haline gelen
sosyal medya üzerinden gerçekleştirilmiştir. Bahse konu faaliyetler için sosyal
medyanın kullanılma tercihi ise temelde sosyal medyanın etkili, hızlı, maliyeti
düşük ve esnek bir şekilde bilgiyi hedef kitleye ulaştırma özelliğine sahip
olmasından kaynaklanmıştır.
Bu kapsamda, çalışmada öncelikle sosyal medyanın bir enformasyon
stratejisi enstrümanı olarak terör örgütleri tarafından nasıl kullanıldığı irdelenecek,
akabinde ise Zeytin Dalı Harekâtı’na yönelik PKK unsurlarınca sürdürülen
dezenformasyon faaliyetleri örnekleri ile analiz edilecektir.
Anahtar Kelimeler: TSK, Zeytin Dalı Harekâtı, PKK/YPG, Sosyal
Medya, Enformasyon Savaşı.
∗
Bursa Teknik Üniversitesi, İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi, Uluslararası İlişkiler
Bölümü, ali.daricili@btu.edu.tr, Bursa / Türkiye
109
Uluslararası X.Uludağ Uluslararası İlişkiler Kongresi
DISINFORMATION ACTIVITIES PRACTISED IN SOCIAL
MEDIA AGAINST OLIVE BARANCH OPERATION
ABSTRACT:
Olive Branch Operation was started for Afrin region in Syria's northwest to
remove terrorist organization Kurdistan Workers' Party (PKK) and its connected
elements from Turkish border, to block the attacks took place against Turkey, to
settle peace, to provide security by Turkish Armed Forces (TAF) on January 20,
2018.
On the other hand, this operation was planned by TSA according to
international law arising from Turkey's right to self-defense and was conducted in
the framework of respect for the territorial integrity of Syria. On the 58th day of
the Olive Branch Operation, that is, on March 19, 2018, the operation reached its
main objective with the control of the TSA and the Free Syrian Army (ÖSO) by
entering the city center of Afrin.
Together with these, the TSA, despite its superior efforts to reduce civilian
casualties throughout the operation, has been tried to scourge the international
media as part of the manipulation of PKK elements and has been accused of
carrying out attacks targeting civilians. These disinformation activities are mainly
carried out through social media, which is now the most effective information
strategy instrument. The use of social media for these activities is mainly due to
the fact that social media has the ability to transfer information to the target groups
in an effective, fast, cost-effective and flexible manner.
In this context, it will be analysed how the social media is used as an
information strategy instrument by terrorist organizations, and then analysed with
examples of disinformation activities carried out by the elements of PKK directed
against the Olive Branch Operation in the study.
Key Words: TSA, Operation Olive Branch, PKK/YPG, Social Media,
Information War.
GİRİŞ
PKK terör örgütünün Suriye kolu, Demokratik Birlik Partisi (PYD)’dir.
PYD, Halk Savunma Birlikleri (YPG) adını verdiği silahlı unsurları aracılığıyla,
uluslararası kamuoyunda kendisini Devlet’ül Irak ve’ş Şam (DEAŞ)’a karşı
110
Uluslararası X.Uludağ Uluslararası İlişkiler Kongresi
mücadele eden bir örgüt görüntüsü vermektedir. 155 PYD, 17 Ekim 2003’te PKK
terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan’ın İmralı’dan verdiği talimatlar ve PKK 8.
Kongresi’nde alınan karar ile kurulmuştur. 156
Gerçekte ise PYD/YPG’nin PKK’nın Suriye kanadı olduğu, yönetimsel
olarak da PKK/KCK farklı ve bağımsız bir yapılanma olmadığı açıktır.
Uluslararası kamuoyunda anlatılmaya çalışıldığının aksine PYD/YPG, PKK’dan
farklı ayrı bir örgütlenme değildir. Belirtildiği üzere PYD, 17 Ekim 2003’te PKK
terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan’ın İmralı’dan verdiği talimatlar ve PKK 8.
Kongresi’nde; ‘Türkiye’nin yanı sıra İran, Irak ve Suriye’de de yeni
örgütlenmelere gidilmesi’ yönünde alınan kararlar doğrultusunda kurulmuştur. Bu
kapsamda PYD/YPG’nin kurulması, PKK’nın Türkiye, Suriye, Irak ve İran’dan
kopartılacak topraklar üzerine kurulu dört parçalı sözde büyük Kürdistan’ın tesis
edilmesi planı ile uyumludur. 157
Öte yandan, Türkiye’nin Afrin’e yönelik Zeytin Dalı Harekatı ise aşağıda
temel ifadelerle belirtilen hedefler kapsamında planlanmıştır; 158
-Hendek operasyonları ile başlayan terörle mücadele stratejisini kaynağında
sürdürmek.
-Sınır illerine (Gaziantep, Hatay, Osmaniye, Kilis) yönelik tacizleri
engellemek.
-Afrin merkezli olarak Türkiye’ye yönelik terörist sızmalarını engellemek.
-Suriye’nin geleceğinin şekillenmesinde rol oynama iradesini güç
kullanarak sahaya yansıtmak.
-Sınır bölgesinde PKK destekli bir devlet yapılanmasına karşı irade ortaya
koymak.
Bu kapsamda harekatın askeri stratejisi 20 Ocak 2018 tarihinde sınırdan
yedi farklı sektör üzerinden Suriye’ye girilmesi ve yedi ayrı cephenin açılması ile
de PKK/YPG unsurlarının savunmada dağılması ve herhangi bir cephede etkili
direnç oluşturulmasının engellenmesi hedeflerine dayanmıştır. Daha sonra
155
156
157
158
Türkiye İçişleri Bakanlığı, “PKK/KCK Terör Örgütünün Suriye Kolu: PYD-YPG”,
https://www.aa.com.tr/uploads/TempUserFiles/haber%2F2017%2F05%2FPKK_KCK_
Terrorist_Organisation_s_Extensi.pdf, (03.11.2018), ss.2-5
NTV, “PKK kongresi: Amaç yeni ülke kurmak “,
http://arsiv.ntv.com.tr/news/146564.asp, (03.11.2018),
Türkiye İçişleri Bakanlığı, ibid, s.2
Ayrıntılı bilgi için bkz; Necdet Özçelik ve Can Acun, “Terörle Mücadelede Yeni Safha:
Zeytin Dalı Harekatı, Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA), 2018.
111
Uluslararası X.Uludağ Uluslararası İlişkiler Kongresi
öncelikle taktik tepelerin (Burşeya, Kurni, Bafilyan) ele geçirlmesi, taktik
beldelerin kontrol edilmesi (Bülbül, Racu, Dabık, Cenderes) ve Afrin ilçe
merkezinin kuşatılması hedeflenmiştir. Taktik tepe ve beldelerin ele geçirilmesi ile
alan hakimiyeti sağlanmıştır. Harekat sırasında Silahlı İnsansız Hava Araçları
(SİHA) ve (İnsansız Hava Araçları İHA)’lardan azami ölçüde ve mutlak başarıyla
istifade edilmiştir. SİHA ve İHA’ların doğrudan ateş gücü sağlanması ve kara
birliklerinin yönlendirilmesinin de katkısıyla Afrin şehir merkezi, 18 Mart 2018
tarihinde ele geçirilmiştir. 159 Böylelikle de operasyonun askeri hedeflerne önemli
ölçüde ulaşılmıştır.
Bunlarla birlikte, PKK/YPG, Afrin Operasyonu boyunca sosyla medya
üzerinden yoğun bir karşı propaganda yürütmüştür. Sosyal medyanın PKK’nın
propaganda enstürmanı olarak bu denli etkili bir şekilde kullanılmaya
çalışılmasının temel nedeni ise sosyal medya mecrasının artık modern
enformasyon stratejilerinin ve algı operasyonlarının temel aparatı olmasından
kaynaklanmıştır.
TERÖR, ENFORMASYON SAVAŞI STRATEJILERI VE ALGI
OPERASYONLARI
Terör örgütleri için algı operasyonları ve propaganda hayati öneme sahiptir.
PKK/YPG gibi terör örgütlerinin eylem kapasitelerini sürdürülebilir kılması için
yeni nesil bir enformasyon stratejisi olan sosyal medyadan faydalanılması hayati
öneme sahiptir. Terör örgütlerinin propaganda faaliyetlerini bir kitle haberleşme
yöntemi olarak kullanması aynı zamanda terör örgütlerinin psikolojik savaş
taktikleri olarak da adlandırılabilecektir. 160
Bu kapsamda, PKK/YPG gibi terör örgütleri, propaganda yöntemlerine
Afrin Operasyonu gibi askeri açıdan baskı altına alındıkları dönemlerde daha çok
ihtiyaç duymuşlardır. Bu tür dönemlerde yapılan propagandanın, terör örgütüne
hem kendisini motive etme hem de örgüte gereken insan kaynağını ve maddi
imkânları sağlama konusunda yardımcı olduğu belirtilebilir. 161
Modern dünyada kitle iletişim araçları kapsamında yaşanan çok önemli
teknolojik değişimler ile birlikte sosyal medya olanakları terör örgütlerinin klasik
medya teknikleri ile sürdürmeye gayret ettikleri propaganda faaliyetlerinde de
önemli değişikliklere neden olmuştur. Söz konusu yeni imkânları ise ilk olarak
159
160
161
Özçelik ve Acun, Ibid.
Şemsettin Erdoğan ve Ergün Deligöz, “Irak Şam İslam Devleti (IŞİD): Gücü ve
Geleceği”, Savunma Bilimleri Dergisi, 14/11, (2015), s. 10.
Ibid.
112
Uluslararası X.Uludağ Uluslararası İlişkiler Kongresi
DAEŞ tarafından, Irak ve Suriye faaliyetlerinde yoğun ve etkili bir şekilde ve
küresel düzeyde dehşet, korku ve etki yaratacak kapasitede kullanılmıştır. 162
Algı, kişinin kendisini, olayları, başkasını, dünyayı ve gelişmeleri anlama,
anlamlandırma ve yorumlama yöntemi olarak tanımlanabilir. 163 Bu tanım
kapsamında da biz terör örgütleri için algı yaratmayı; “terör örgütlerinin hedefleri
kapsamında kitlelerin algılarının enformasyon savaşı teknikleri ile manipüle
edilemesi şeklinde” tanımlayabiliriz.
Sosyal medyanın günümüzde modern enformasyon savaşı enstürmanı
olarak kullanılması terör örgütlerinin algı operasyonları için hayati önem sahiptir.
Günümüzde algıları, kitleler üzerinde bir kere inşa ettikten sonra bunları
değiştirmek oldukça zor olabilmektedir. Bu şekilde oluşturulan algılar bireylerin
çıkarları aykırılıkları, inançları ile ters düşmediği ve inkar edilemeyen somut
verilere ulaşılmadığı sürece bir daha kolay kolay değiştirilememektedir. 164
Bu çerçevede PKK/YPG de sosyal medyayı Afrin Harekatı kapsamında
oldukça etkin bir şekilde kullanabilmeyi başarmıştır Bu itibarla PKK/YPG, bahse
konu operasyon esnasında sosyal medyayı imkânlarından aşağıda belirtilen
nedenler dahilinde yoğun bir şekilde kullanmıştır; 165
-Sosyal medya üzerinden gerçekleşen propaganda ilgi çekicidir; daha
anlaşılırdır; ihtiyaçlara göre esnek bir yapıda sürekli olarak revize edilebilen
özelliktedir.
-Kolay, hızlı, aynı anda ve çok kısa sürede yönlendirilebilir ve coğrafi sınır
tanımayan bir yapıdadır.
-Kullanıcının kimliği rahatlıkla gizlenebilir.
-Sosyal medya üzerinden hazırlanan propagandanın maliyeti düşüktür. Çok
düşük maliyetlerle büyük ölçüde veri küresel ölçekte hedef kitleye aktarılabilir.
Görüldüğü üzere günümüzde savaşlar ve askeri opeasyonlar sadece
cephelerde ve sahalarda yapılmamaktadır. Bu kapsamda belirtilen nedenler
162
163
164
165
Ayrıntılı bilgi için bkz; Ali Burak Darıcılı, “Sosyal Medya’nın Enformasyon Savaşı
Tekniği Olarak Kullanılmasının DAEŞ Terör Örgütü’nün Faaliyetleri Kapsamında
Analizi”, VIII. Uludağ Uluslararası İlişkiler Konferansı (Küresel ve Bölgesel Sistemde
Devlet ve Devlet Dışı Aktörler), 28-29 Kasım 2016, ss.961-979.
Nezir Akyeşilmen, “Siber Uzay Algı Çağı mı?”, http://ilksesgazetesi.com/yazilar/siberuzay-cagi-algi-cagi-mi-6391, (04.11.2018).
Ibid.
NATO Strategic Communications Centre of Excellence, “Social Media as A Tool of
Hybrid Warfare”, June 2016, http://www.stratcomcoe.org/download/file/fid/5314,
(14.10.2018), p.34.
113
Uluslararası X.Uludağ Uluslararası İlişkiler Kongresi
kapsamında PKK/YPG unsurları da Zeytin Dalı Harekâtı sırasında sosyal medyayı
bahse konu harekata karşı dezenformasyon faaliyetleri yürütmek amacıyla
kullanmıştır.
PKK/YPG TARAFINDAN ZEYTİN DALI HAREKATI ESNASINDA
SÜRDÜRÜLEN DEZENFORMASYON FAALİYETLERİ
DAEŞ’in sosyal medyayı ve dijital platformları küresel düzeyde
dezenformasyon faaliyetleri ve algı operasyonları kapsamında en etkili şekilde
kullanabilen ilk terör örgütü olduğu açıktır. DAEŞ, bu tür faaliyetleri özgün
standartlara sahip bir sosyal medya enformasyon savaş mekanizması ile adeta
kurumsal bir şirketin reklam kampanyası düzenlermiş gibi profesyonel düzeyde,
Suriye ve Irak’taki çatışma süreçlerinde kullanmıştır. 166
Bu noktada PKK/YPG’nin de DAEŞ’in hedefleri ile benzer nedenler
dahilinde sosyal medyayı dezenformasyon faaliyetleri esnasında kullandığı ileri
sürülebilecektir. Bu nedenler ise genel olarak terör örgütlerinin propaganda
amaçları ile örtüşmektedir ve aşağıda belirtilen ana başlıklar kapsamında
kategorize edilebilecektir; 167
-Varlığını duyurma ve gücünü gösterme.
-Hasmın otoritesini sarsma.
-Halka ve tabanına baskı kurma, hedef aldığı toplum yapısını korku
sarmalına alma ve baskıyla manipüle etme.
-Üyelerine motivasyon ve eğitim sağlama, militan devşirme, yeni maddi
kaynak temin etme.
-Hasmı üzerinde kaos yaratma, kendinden yana olmayanları sindirme ve
etkisizleştirme.
-Uluslararası topluma karşı kendini mazlum bir siyasi harekat olarak
göstermek suretiyle hasım üzerinde baskı kurmaya çalışma.
PKK’nın Zeytin Dalı Harekatı’na yönelik dezenformasyon faaliyetleri ile
ilgili olarak sayısız örnekler verilebilir. Örneğin dönemin Türkiye Cumhuriyeti
Başbakanı Binali Yıldırım’ın 2018 Şubat’ta Almanya’ya yaptığı ziyaret esnasında
Almanya Başbakanı Angela Merkel ile düzenlediği ortak basın toplantısında
kendisini gazeteci olarak tanıtan bir PKK/YPG yanlısı bir dernek çalışanının Afrin
Operasyonu’nu protesto için gösterdiği fotoğrafların, Anadolu Ajansı'nın daha
166
167
Darıcılı, ibid.
Ortadoğu Stratejik Araştırmalar Grubu (ORSAM), “Terörün Propagandası: DAEŞ Terör
Örgütü ve Konstantiniyye Dergisi”, Ankara, Rapor No: 204, Ağustos 2016, s.7.
114
Uluslararası X.Uludağ Uluslararası İlişkiler Kongresi
önce yalan olduğunu belgelediği fotoğraf serisi arasından seçildiği ispatlanmıştır.
Ayrıca bahse konu protestocu şahsın gösterdiği, daha önce terör örgütü
PYD/PKK'ya yakın sosyal medya hesapları tarafından “Afrin'de çocukları
kurtarın” etiketiyle kullanılan bir diğer fotoğraf ise Suriye'deki sahra
hastanelerinin birinde çekildiği ve 18 Aralık 2015 tarihli Alman Frankfurter
Allgemeine Gazetesi’nin bir haberinde kullanıldığı, Reuters ajansınca servis edilen
bir fotoğraf olduğu da tespit edilmiştir. 168
Benzer bir şekilde 14 Mart 2018’de CNN International’da yayımlanan bir
haberde oldukça dikkat çekicidir. Bu kapsamda CNN International, BBC’nin
haftalar önce hiçbir delil dahi göstermeden servis ettiği “Ain Dara tapınağı yerle
bir edildi ve Türkiye Afrin’de 3 bin yıllık tarihi yok etti” haberi yeniymiş gibi
yeniden yayımlanmıştır. Bu haberde kısa sürede PKK/YPG sempatizanları
tarafından sosyal medya imkânları vasıtasıyla milyonlarca kişiye servis
edilmiştir. 169
Bunlarla birlikte 7 Şubat 2018’de Nick Paton Walsh imzasıyla yayınlanan
ve bir zafer belgeseli gibi kameraya da alınan bir başka CNN International
haberinde de, Türkiye’nin Menbiç’te sebep olduğu sözde mağduriyetler dile
getirilerek, ABD’li General Paul Funk'ın, Türkiye’nin Menbiç çıkışıyla ilgili
olarak “Tuhaf, anlaşılması zor” açıklaması, metin altı mesajlar eşliğinde
verilmiştir. Funk’ın “Menbiç’ten çekilmeyeceğiz” sözlerinin bir kez daha dünyaya
duyurulduğu haberde CNN International, YPG, PKK ve diğer bölgesel terör
örgütlerinden hiç bahsetmeden, Menbiç’i Suriye’nin bir Kürt kenti gibi lanse
etmiştir. Menbiç’in geçmişte bir Arap şehri olduğu, YPG tarafından işgal edilip
şehre girildiğinde ilk yapılan eylemlerin nüfus ve tapu dairelerinin yakılması
olduğu da gizlenen haberde, CNN International teröristlerin ağzından “Türkiye’nin
çıkışı DEAŞ’ı cesaretlendiriyor” sözlerini dillendirmiştir. Bu haberde geçen
iddialarda kısa sürede PKK/YPG sempatizanları tarafından sosyal medya hesapları
üzerinden milyonlarca kullanıcıya aktarılmıştır. 170
Söz konusu şekilde manipüle edilerek yayımlanan haberlere sayısız
örnekler gösterilebilir. Bu kapsamda PKK/YPG unsurlarınca Zeytin Dalı Harekatı
168
169
170
TRT Haber, “Terör örgütü 'Afrin yalanlarını' her yerde kullanıyor”,
https://www.trthaber.com/haber/turkiye/teror-orgutu-afrin-yalanlarini-her-yerdekullaniyor-351163.html, (09.11.2018).
Anadolu Ajansı, “CNN'in Afrin çarpıtmaları”, https://www.aa.com.tr/tr/analizhaber/cnnin-afrin-carpitmalari/1088713, (14.10.2018).
Ibid.
115
Uluslararası X.Uludağ Uluslararası İlişkiler Kongresi
boyunca sosyal medya hesapları vasıtasıyla kullanılan bazı dezenformasyon
haberleri kapsamında; 171
- TSK’ya ait bir uçağın enkazına ait olduğu iddiasıyla paylaşılan
görüntülerin Afganistan’da NATO bünyesinde görev yapan ve 2012’de düşen bir
Türk helikopterinin enkazını gösterdiği,
-TSK’nın Afrin’de gerçekleştirmekte olduğu Zeytin Dalı Harekâtı sırasında
çekildiği iddiasıyla paylaşılan bir videonun, Türkiye’nin 2016’da gerçekleştirdiği
Fırat Kalkanı Harekâtı sırasında Cerablus’ta çekildiği ve TSK’ya ait bir tanka ait
olduğu, 27 Ağustos 2018’de bir tankın Suriye’de saldırıya uğramasının ardından
bu görüntülerin ilk olarak 28 Ağustos 2018’ta ANF tarafından yayınlandığı,
-PKK/YPG tarafından esir alınan Türk askerlerini gösterdiği iddiasıyla
yayımlanan bir fotoğrafın, 2015 yılında Suriye’nin kuzeyinde Halep’in Rityan
beldesinde ele geçirilen ve içinde Hizbullah militanlarının da bulunduğu bir gruba
ait olduğu,
- Zeytin Dalı Harekâtı esnasında TSK tarafından yapılan bombardımanda
ağır yaralanan bir çocuğa ait olduğu iddia edilen fotoğrafın, Suriye Ordusu
tarafından Haziran 2016 sonlarında Halep’in kuzeyinde başlatılan askeri
operasyon sonrasında çekildiği,
-Öldürülen Türk askerlerine ait olduğu ileri sürülen fotoğrafın, 2014 yılında
Ukrayna ile Rusya yanlısı ayrılıkçılar arasında yaşanan savaşta çekildiği,
-Sosyal medyada PKK/YPG unsurlarınca paylaşılan bir videoda, TSK
tarafından Afrin’de ele geçirilen bir deponun PKK/YPG tarafından revir olarak
kullanıldığı iddiasının yalan olduğu,
-Sosyal medyada PKK/YPG unsurlarınca paylaşılan bir videonun, Afrin’de
sürdürülen operasyonda PKK/YPG’ye destek vermek için bölgeye gönderilen
ABD’li Delta Force Timleri’nin Afrin kırsalında yaşanan çatışmalardaki
görüntüleri olduğu iddia edildiği, ancak bu videonun sahte olduğu, tespit
edilmiştir.
TÜRKİYE’NİN PKK/YPG’NİN DEZENFORMASYON
FAALİYETLERİNE KARŞI TEDBİRLERİ
Türkiye, genel olarak propaganda stratejileri geliştirme noktasında bugüne
kadar zayıf kalmıştır. Özellikle Kıbrıs Sorunu ve Ermeni İddiaları kapsamında bu
171
Ayrıntılı bilgi için bkz; Teyit.Org, “Afrin Harekatı’ndan olduğu iddiasıyla paylaşılan 26
yanlış görüntü”, https://teyit.org/guncellendi-afrin-harekatindan-oldugu-iddiasiylapaylasilan-26-yanlis-goruntu/, (30.10.2018).
116
Uluslararası X.Uludağ Uluslararası İlişkiler Kongresi
durum inkar edilemez bir gerçektir. Ancak Zeytin Dalı harekatı esnasında
Türkiye’nin ilgili kurumları PKK/YPG’nin dezenformasyon faaliyetlerine karşı
etkili tedbirler geliştirilmesi kapsamında önemli çalışmalar gerçekleştirmişlerdir.
Bu çerçevede özellikle İHA’lar vasıtasıyla tespit edilen görüntüler, başarılı
kurgular ile Anadolu Ajansı ve TRT tarafından dünya medyasına servis edilmiştir.
Küresel düzeyde sosyal medya kullanımı konusunda etkili olan Türk gençlik
grupları da kendilerinden inisiyatif kullanarak, PKK/YPG unsurlarının sosyal
medya merkezli kara propaganda çalışmalarına karşı faaliyet göstermişlerdir.
Bu
çerçevede
Türkiye’nin
ilgili
kurumlarının
PKK/YPG’nin
dezenformasyon faaliyetlerine karşı aldığı bazı tedbirler aşağıda özetle
belirtilmiştir; 172
-Türkiye, Afrin Harekâtı ile ilgili olarak kendi iç kamuoyunu maddi ve
manevi olarak bütünleştirmeyi başarmıştır. Bu anlamda siyaset, sivil toplum ve iş
dünyası çok büyük ölçüde hem operasyon kararını veren siyasi iradeyi hem de
operasyonu icra eden TSK’yı desteklemiştir. Bu doğrultuda devletin ilgili
kurumları da gerekli zeminin hazırlanmasına yardım etmiştir.
- PKK/YPG’nin sosyal medyadan yayınladığı gerçek dışı fotoğraf, görüntü
ve diğer içeriklerin takip edilerek onların yalan olduğuna dair anlık bilgilerin
paylaşılması kara propagandanın tutmasını engellemiştir. Bu bağlamda başta
Anadolu Ajansı olmak üzere TRT ve diğer medya organları da hayati bir işlev
görmüştür. Özellikle Anadolu Ajansı tarafından 13 dilde yapılan yayınlarla,
Türkiye’nin haklı davası küresel kamuoyuna ulaştırılmıştır. Ayrıca Zeytin Dalı
Harekatı adına Türkçe ve İngilizce olarak açılan sosyal medya hesapları başta
olmak üzere Cumhurbaşkanlığı ve dönemin Başbakanlık ofisleri de kamunun
doğru bilgilendirilmesi yönünde aktif olmuştur.
-Diplomaside yoğun bir trafik sürdürülmüştür. Cumhurbaşkanı Erdoğan,
dönemin Başbakan Binali Yıldırım, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve
Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar farklı ülkelerden muhataplarıyla görüşerek
Türkiye’nin böyle bir operasyona başlama gerekçelerini aktarmıştır. Harekâta karşı
olduğu bilinmesine rağmen bazı ülkelerin yetkilileriyle görüşmelere devam
edilmiş ve onlara da zeytin dalı uzatılmıştır.
-TSK’nın Suriye’deki terörle mücadelesini Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) ile
işbirliği yaparak sürdürmüştür. Fakat operasyonun başarılı bir şekilde icra
edilmesiyle birlikte bazı kesimlerin ÖSO üyelerini itibarsızlaştırmak için bir
172
Yusuf
Özkır,
“Afrin
Zeytin
Dalı
Harekatı’nda
İletişim
Yönetimi”,
https://www.setav.org/afrin-zeytin-dali-harekatinda-iletisim-yonetimi/, (10.11.2018).
117
Uluslararası X.Uludağ Uluslararası İlişkiler Kongresi
medya kampanyası başlattığı görülmüştür. Tümüyle PKK’nın küresel düzlemde
gerçekleştirdiği propagandaya hizmet eden bu manipülasyona karşı, cephede
savaşan TSK mensubu askerlerin cevap vermesi dikkat çekmiştir. TSK’nın
kamuoyu ile paylaştığı mesajların içeriği, bu amaçla üretilmek istenen bir kurguyu
da henüz sürecin başında büyük ölçüde akamete uğratmıştır.
-Türkiye’nin PKK’ya yönelik operasyonu Batı medyasında Kürtlere karşı
imiş gibi gösterilmeye çalışılmıştır. Bu konuda Türkiye’nin tezleri siyasi irade
tarafından zaten dile getirilmiştir. Fakat ayrıca ÖSO üyesi savaşçılar arasında yer
alan Kürtlerin de demeç vererek sürece katılması, Batı medyasındaki PKK
propagandasını geçersiz kılmıştır.
-TSK tarafından Afrin’e atılan bildirilerde ve Afrin’de yaşayanların cep
telefonlarına gönderilen mesajda ana vurgunun “Afrin Afrinlilerindir” ifadesine
yapılması, hedef kitlenin hassasiyetlerinin dikkate alınması ve TSK’nın gerçek
niyetinin terörle mücadele olduğunun gösterilmesi bakımından önemli olmuştur.
SONUÇ:
Sosyal medya, günümüzde tartışmasız bir şekilde yaşamımızın ve güvenlik
yaklaşımlarımızın ayrılmaz bir öğesi haline gelmiştir. Sosyal medyanın gündelik
hayatta kullanımı ile iletişim etki alanını yaşamın her alanına doğru genişlemiştir.
Bu bağlamda da internetin özgün ve farklı içerikleri düşük maliyetle küresel
dolaşıma sokmaya olanak tanıyan doğası, terör örgütleri tarafından yeni bir
propaganda vasıtası olarak kabul edilebilecektir.
Bu kapsamda PKK da daha önce DAEŞ’in etkili bir şekilde kullandığı
sosyal medya olanaklarını Afrin’e yönelik Zeytin Dalı harekatı esnasında
dezenformasyon faaliyetleri için etkili bir şekilde kullanmaya çalışmıştır. PKK’nın
bu tür bir planlama içinde olmasının sebepleri; sosyal medya üzerinden
gerçekleşen propaganda ilgi çekici ve daha anlaşılır olması, ihtiyaçlara göre esnek
bir yapıda, sürekli olarak revize edilebilen özelliği, sosyal medya vasıtasıyla
istenilen bilgi hedef kitleye kolay, hızlı, aynı anda ve çok kısa sürede
yönlendirilmesi ve sosyal medya uygulamalarının sağladığı imkânların coğrafi
sınır tanımayan bir yapıda olmasıdır.
Yukarıda genel ve soyut ifadelerle belirtildiği üzere internetin ortaya
çıkması ve ağ teknolojilerinde yaşanan gelişmeler ile birlikte sosyal medya terör
örgütleri için yeni nesil enformasyon savaşı alanı haline gelmiştir. PKK/YPG de
söz konusu gelişmeleri lehine okuyarak sosyal medyayı kendi propaganda
faaliyetleri için son derece verimli bir şekilde kullanabilme imkan ve kabiliyetine
sahip hale gelmiştir. Söz konusu imkan ve kabiliyetin gelişmesinde, sosyal medya
118
Uluslararası X.Uludağ Uluslararası İlişkiler Kongresi
uygulamalarının kriptolu ve kullanıcısının gerçek kimliğini gizleyebilen anonim
yapısının büyük etkisi bulunmaktadır.
Bu kapsamda sonuç olarak tekrar ifade etmek gerekirse sosyal medyanın
anonim yapısı PKK/YPG unsurları için ideal gizlenme imkanını yapısı gereği
sağlamaktadır. Diğer yandan PKK/YPG’nın askeri açıdan zafiyet içerisine düştüğü
anlarda uluslararası kamuoyunun da desteği ile sosyal medyayı gelecek dönemde
çok daha etkileyici ve yeni yöntemlerle hazırlanmış propaganda vasıtalarıyla
kullanmaya sürdüreceği de beklenmelidir.
KAYNAKÇA
Anadolu Ajansı, “CNN'in Afrin çarpıtmaları”, https://www.aa.com.tr/tr/analizhaber/cnnin-afrin-carpitmalari/1088713, (14.10.2018).
Ali Burak Darıcılı, “Sosyal Medya’nın Enformasyon Savaşı Tekniği Olarak
Kullanılmasının DAEŞ Terör Örgütü’nün Faaliyetleri Kapsamında Analizi”, VIII. Uludağ
Uluslararası İlişkiler Konferansı (Küresel ve Bölgesel Sistemde Devlet ve Devlet Dışı
Aktörler), 28-29 Kasım 2016, ss.961-979.
NATO Strategic Communications Centre of Excellence, “Social Media as A Tool
of Hybrid Warfare”, June 2016, http://www.stratcomcoe.org/download/file/fid/5314,
(14.10.2018).
Nezir
Akyeşilmen,
“Siber
Uzay
Algı
Çağı
http://ilksesgazetesi.com/yazilar/siber-uzay-cagi-algi-cagi-mi-6391, (04.11.2018).
NTV,
“PKK
kongresi:
Amaç
http://arsiv.ntv.com.tr/news/146564.asp, (03.11.2018),
yeni
ülke
mı?”,
kurmak”,
Necdet Özçelik ve Can Acun, “Terörle Mücadelede Yeni Safha: Zeytin Dalı
Harekatı, Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA), 2018.
Ortadoğu Stratejik Araştırmalar Grubu (ORSAM), “Terörün Propagandası: DAEŞ
Terör Örgütü ve Konstantiniyye Dergisi”, Ankara, Rapor No: 204, Ağustos 2016.
Şemsettin Erdoğan ve Ergün Deligöz, “Irak Şam İslam Devleti (IŞİD): Gücü ve
Geleceği”, Savunma Bilimleri Dergisi, 14/11, (2015), ss. 5-37.
Teyit.Org, “Afrin Harekatı’ndan olduğu iddiasıyla paylaşılan 26 yanlış görüntü”,
https://teyit.org/guncellendi-afrin-harekatindan-oldugu-iddiasiyla-paylasilan-26-yanlisgoruntu/, (30.10.2018).
TRT Haber, “Terör örgütü 'Afrin yalanlarını' her yerde kullanıyor”,
https://www.trthaber.com/haber/turkiye/teror-orgutu-afrin-yalanlarini-her-yerde-kullaniyor351163.html, (09.11.2018).
Türkiye İçişleri Bakanlığı, “PKK/KCK Terör Örgütünün Suriye Kolu: PYD-YPG”,
https://www.aa.com.tr/uploads/TempUserFiles/haber%2F2017%2F05%2FPKK_KCK_Terr
orist_Organisation_s_Extensi.pdf, (03.11.2018).
Yusuf Özkır, “Afrin Zeytin Dalı Harekatı’nda İletişim Yönetimi”,
https://www.setav.org/afrin-zeytin-dali-harekatinda-iletisim-yonetimi/, (10.11.2018).
119