Academia.eduAcademia.edu

ZEYTİN DALI HAREKÂTI’NA YÖNELİK OLARAK SOSYAL MEDYADA GERÇEKLEŞEN DEZENFORMASYON FAALİYETLERİ

2018, ULUSLARARASI X. ULUDAĞ ULUSLARARASI İLİŞKİLER KONGRESİ

ÖZET Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) tarafından, 20 Ocak 2018 tarihinde Suriye’nin kuzeybatısında yer alan Afrin bölgesine yönelik olarak terör örgütü Kürdistan İşçi Partisi (PKK) ve PKK ile irtibatlı unsurları Türk sınırlarından uzaklaştırmak, bölgeden Türkiye’ye yönelik gerçekleşen saldırıları engellemek, bölgede huzur ve güvenliği sağlamak amacıyla Zeytin Dalı Harekâtı başlatılmıştır. Öte yandan harekât TSK tarafından Türkiye’nin uluslararası hukuktan kaynaklanan meşru müdafaa hakkı kapsamında planlanmış ve Suriye’nin toprak bütünlüğüne saygı çerçevesinde icra edilmiştir. Zeytin Dalı Harekâtı 58. gününde, yani 19 Mart 2018 tarihinde Afrin şehir merkezinin TSK ve Özgür Suriye Ordusu (ÖSO)'nun kontrolüne geçmesiyle birlikte temel hedefine ulaşmıştır. Bunlarla birlikte TSK, harekât boyunca sivil kayıpları azaltmak amacıyla gösterdiği üstün gayrete rağmen, PKK unsurlarının manüpülasyonları kapsamında uluslararası medyada karalanmaya çalışılmış ve sivilleri hedef alan saldırılar gerçekleştirmekle suçlanmıştır. Bu karalama ve dezenformasyon faaliyetleri ise ağırlıklı olarak günümüzde en etkili enformasyon strateji enstrümanı haline gelen sosyal medya üzerinden gerçekleştirilmiştir. Bahse konu faaliyetler için sosyal medyanın kullanılma tercihi ise temelde sosyal medyanın etkili, hızlı, maliyeti düşük ve esnek bir şekilde bilgiyi hedef kitleye ulaştırma özelliğine sahip olmasından kaynaklanmıştır. Bu kapsamda, çalışmada öncelikle sosyal medyanın bir enformasyon stratejisi enstrümanı olarak terör örgütleri tarafından nasıl kullanıldığı irdelenecek, akabinde ise Zeytin Dalı Harekâtı’na yönelik PKK unsurlarınca sürdürülen dezenformasyon faaliyetleri örnekleri ile analiz edilecektir.

ULUSLARARASI X. ULUDAĞ ULUSLARARASI İLİŞKİLER KONGRESİ -DİPLOMASİ VE SAVAŞIN DEĞİŞEN ROLÜ(8 - 10 EKİM 2018 Bursa / Türkiye) EDİTÖRLER Prof. Dr. Tayyar ARI – Dr. Öğr. Üyesi Kader ÖZLEM 2018 Uluslararası X. Uludağ Uluslararası İlişkiler Kongresi - Diplomasi ve Savaşın Değişen Rolü (8-10 Ekim 2018 Bursa / Türkiye) Editörler Prof. Dr. Tayyar ARI Uludağ Üniversitesi İİBF Uluslararası İlişkiler Bölümü Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Kader ÖZLEM Uludağ Üniversitesi İİBF Uluslararası İlişkiler Bölümü ISBN: 978-605-247-074-9 ULUSLARARASI X. ULUDAĞ ULUSLARARASI İLİŞKİLER KONGRESİ -DİPLOMASİ VE SAVAŞIN DEĞİŞEN ROLÜ(8 - 10 EKİM 2018 Bursa / Türkiye) EDİTÖRLER Prof. Dr. Tayyar ARI – Dr. Öğr. Üyesi Kader ÖZLEM 2018 INTERNATIONAL X. ULUDAĞ CONGRESS ON INTERNATIONAL RELATIONS -CRISIS AND CHANGE IN WORLD POLITICS- (8 - 10 OCTOBER 2018 Bursa / Türkiye) EDITORS Prof. Dr. Tayyar ARI – Assist. Prof. Kader ÖZLEM 2018 KONGRE DÜZENLEME KURULU Prof. Dr. Tayyar ARI Arş. Gör. Murat JANE Prof. Dr. İbrahim CANBOLAT Arş. Gör. Özge Gökçen TERZİ Prof. Dr. Kamuran REÇBER Arş. Gör. Samet YILMAZ Prof. Dr. Göksel İŞYAR Arş. Gör. Tunç DEMİRTAŞ Prof. Dr. Muzaffer Ercan YILMAZ Arş. Gör. Uğur ERMİŞ Prof. Dr. Barış ÖZDAL Arş. Gör. Büşra ÖĞÜTÇÜ Prof. Dr. Ferhat PİRİNÇÇİ Arş. Gör. Talip ALAN Doç. Dr. Sezgin KAYA Arş. Gör. Hüseyin Faruk ŞİMŞEK Doç. Dr. Çiğdem AYDIN KOYUNCU Arş. Gör. Fatih Bilal GÖKPINAR Dr. Öğr. Üyesi Mehmet H.M. BEKTAŞ Arş. Gör. Mehmet Ali AK Dr. Öğr. Üyesi Kader ÖZLEM BİLİM KURULU (alfabetik sıra ile) Atilla ERALP, Orta Doğu Teknik Üniversitesi, Ankara Birol AKGÜN, Yıldırım Beyazıt Üniversitesi, Ankara Fırat PURTAŞ, Gazi Üniversitesi, Ankara Fuat KEYMAN, Sabancı Üniversitesi, İstanbul Ghadir NASRİ, Tarbiat Moaalem University, Tahran, Iran Gökhan ÖZKAN, Bursa Teknik Üniversitesi, Bursa Haldun YALÇINKAYA, TOBB ETU Üniversitesi, Ankara Irina CHUDOSKA, Üsküp Fon Üniversitesi, Makedonya Hasan KÖNİ, Kültür Üniversitesi, İstanbul Kemal İNAT, Sakarya Üniversitesi, Sakarya Khurram QADIR, Quaid-i-Azam University, Islamabad, Pakistan Mehmet GENÇ, Işık Üniversitesi, İstanbul Mehmet ŞAHİN, Gazi Üniversitesi, Ankara Mehran KAMRAVA, Georgetown University, Doha, Katar Meliha ALTUNIŞIK, Orta Doğu Teknik Üniversitesi, Ankara Mesut ÖZCAN, Dışişleri Bakanlığı, Ankara Meşti İSMAİLOV, Bakü Devlet Üniversitesi, Azerbaycan Mousa SHTEIWI, University of Jordan, Ürdün Murat YEŞİLTAŞ, Sakarya Üniversitesi, Sakarya Mustafa AYDIN, Kadir Has Üniversitesi, İstanbul Mustafa KİBAROĞLU, MEF Üniversiesi, İstanbul Nasser YASEEN, American University of Beirut, Lübnan Nuri YURDUSEV, Orta Doğu Teknik Üniversitesi, Ankara R. Kutay KARACA, İstanbul Aydın Üniversitesi, İstanbul Rayan AL AMEEN, American University of Beirut, Lübnan Sevinç RUİNTAN, Bakü Devlet Üniversitesi, Azerbaycan Sibel TURAN, Trakya Üniversitesi, Edirne Şule KUT, Okan Üniversitesi, İstanbul Türel YILMAZ, Gazi Üniversitesi, Ankara Ulvi KESER, Girne Amerikan Üniversitesi, KKTC Waleed HAZBUN, American University of Beirut, Lübnan Zeynep YÜCEL, Bandırma 17 Eylül Üniversitesi, Balıkesir SEKRETERYA Arş.Gör. Tunç DEMİRTAŞ SUNUŞ Uludağ Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü olarak, 8-10 Ekim 2018 tarihlerinde “Diplomasi ve Savaşın Değişen Rolü” ana başlığı altında uluslararası nitelikteki X. Uludağ Uluslararası İlişkiler Kongresi‟ni düzenlemenin büyük gururunu yaşamaktayız. Üniversitemiz Mete Cengiz Kültür Merkez’i’nde bu sene 10.sunu düzenlediğimiz Kongremize 200’ü aşkın yerli ve yabancı biliminsanı başvuruda bulunmuştur. Düzenleme kurulunda yer alan 8 farklı ülkeden Hocalarımızın yaptığı değerlendirmeler sonucunda, 21 yabancı, 122 Türk biliminsanının başvuruları kabul edilmiştir. Kabul edilen çalışmaların yarıya yakını yabancı dildedir. Kongrede sunumu yapılan bildiriler ile uluslararası sistemde yaşanan politik, ekonomik ve sosyal güncel gelişmelerin farklı yönleri incelenmiş ve tartışmaya açılmıştır. Katılımcılara daha önceden duyurulduğu üzere Kongre sırasında sunulan bildirilerin tam metinlerinin büyük bir kısmı, yazarları tarafından gönderilmiştir. Tam metni gönderilen bildiriler, Kongre Bilim ve Düzenleme Kurulu‟nca özete ve yazım kurallarına uygunluk açısından incelenerek bu kitapta yayımlanmıştır. Kitapta yer alan yazıların tüm etik, dil, bilim ve hukuki açıdan sorumluluğu ise yazarlarına aittir. Kongre sırasında sözlü sunumu yapılmayan bildiriler değerlendirilmeye alınmamış, 10 Kasım 2018 tarihine kadar gönderilmeyen bildirilere ise maalesef Kongre kitabında yer verilmemiştir. Uluslararası nitelikteki Kongreye katılarak katkı veren tüm akademisyenlere, etkinliğin düzenlenmesinde emeği geçen Uludağ Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyelerine ve yardımcılarına; Uludağ Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Topluluğu‟na ve sponsorlarımıza ayrı ayrı teşekkür ederiz. XI. Uludağ Uluslararası İlişkiler Kongresi‟nde görüşmek üzere… Editörler Prof. Dr. Tayyar ARI Dr. Öğr. Üyesi Kader ÖZLEM PRESENTATION As the Department of International Relations, School of Economics and Administrative Sciences of Uludağ University, we feel great pride in organizing International X. International Uludağ Congress on International Relations under the main theme of “Crisis and Change in World Polıtıcs” on 8-10 October, 2018. More than 200 Turkish and foreign scholars applied to our X. Congress held at Mete Cengiz Convention Center this year. Papers sent by 21 foreign and 122 Turkish scholars were accepted after a review process performed by the scholars from 8 different countries in the Organizing Committee. About half of the papers presented during the event were in English. Current political, economic and social developments in international system have been analyzed from different perspectives and discussed in detail through the presentations given by the participants. As previously announced to the participants, most of full texts of the presentations were sent to the Organizing Committee by the authors. The full texts of the papers have been reviewed by the Scientific Advisory Board for their compliance of rules of summary and grammar and published in congress proceedings. The authors assume full ethical, linguistic, scientific, and legal responsibility for their published papers. It is important to note that the Scientific Advisory Board did not take the papers, which were not presented orally during the event, into evaluation. Unfortunately, the papers submitted after the deadline date of 10 November 2017 were not published in the proceedings. We would like to extend sincere thanks to all scholars participated in the event, to Uludağ University Faculty Members and Research Assistants of the Department of International Relations, Uludağ University International Relations Student Club, and to our sponsors who contributed to the organization of the congress. We hope to see you at XI. Uludağ Congress on International Relations. Editors Prof. Dr. Tayyar ARI Assist. Prof. Kader ÖZLEM TAM METİN KİTABI FULL TEXT BOOK Uluslararası X.Uludağ Uluslararası İlişkiler Kongresi Panel 3 (J. Er Bahadır AYDIN Salonu) (1. GÜN-SAAT: 11: 00–12: 30) Oturum Başkanı: Dr. Öğr. Üy. Zeynep Ece ÜNSAL “Diplomasi, Strateji, Güvenlik; Kıbrıs’ta Karanlık Eller ve İstihbarat” Prof. Dr. Ulvi KESER ve Asporça Melis KESER “Siber Operasyonlarla Seçim Süreçlerine Müdahale Girişimleri” Dr. Öğr. Üy. Zeynep Ece ÜNSAL ve Minhaç ÇELİK “Zeytin Dalı Harekâtı’na Yönelik Olarak Sosyal Medyada Gerçekleşen Dezenformasyon Faaliyetleri” Dr. Öğr. Üy. Ali Burak DARICILI “Sosyal Medya Devriminin Ulusal Kimlik Olgusuna Etkileri: Yeni Bir Küresel Kimliğe Doğru mu?” Dr. Öğr. Üy. Murat CİHANGİR 62 Uluslararası X.Uludağ Uluslararası İlişkiler Kongresi ZEYTİN DALI HAREKÂTI’NA YÖNELİK OLARAK SOSYAL MEDYADA GERÇEKLEŞEN DEZENFORMASYON FAALİYETLERİ Öğr. Gör. Dr. Ali Burak DARICILI ∗ ÖZET Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) tarafından, 20 Ocak 2018 tarihinde Suriye’nin kuzeybatısında yer alan Afrin bölgesine yönelik olarak terör örgütü Kürdistan İşçi Partisi (PKK) ve PKK ile irtibatlı unsurları Türk sınırlarından uzaklaştırmak, bölgeden Türkiye’ye yönelik gerçekleşen saldırıları engellemek, bölgede huzur ve güvenliği sağlamak amacıyla Zeytin Dalı Harekâtı başlatılmıştır. Öte yandan harekât TSK tarafından Türkiye’nin uluslararası hukuktan kaynaklanan meşru müdafaa hakkı kapsamında planlanmış ve Suriye’nin toprak bütünlüğüne saygı çerçevesinde icra edilmiştir. Zeytin Dalı Harekâtı 58. gününde, yani 19 Mart 2018 tarihinde Afrin şehir merkezinin TSK ve Özgür Suriye Ordusu (ÖSO)'nun kontrolüne geçmesiyle birlikte temel hedefine ulaşmıştır. Bunlarla birlikte TSK, harekât boyunca sivil kayıpları azaltmak amacıyla gösterdiği üstün gayrete rağmen, PKK unsurlarının manüpülasyonları kapsamında uluslararası medyada karalanmaya çalışılmış ve sivilleri hedef alan saldırılar gerçekleştirmekle suçlanmıştır. Bu karalama ve dezenformasyon faaliyetleri ise ağırlıklı olarak günümüzde en etkili enformasyon strateji enstrümanı haline gelen sosyal medya üzerinden gerçekleştirilmiştir. Bahse konu faaliyetler için sosyal medyanın kullanılma tercihi ise temelde sosyal medyanın etkili, hızlı, maliyeti düşük ve esnek bir şekilde bilgiyi hedef kitleye ulaştırma özelliğine sahip olmasından kaynaklanmıştır. Bu kapsamda, çalışmada öncelikle sosyal medyanın bir enformasyon stratejisi enstrümanı olarak terör örgütleri tarafından nasıl kullanıldığı irdelenecek, akabinde ise Zeytin Dalı Harekâtı’na yönelik PKK unsurlarınca sürdürülen dezenformasyon faaliyetleri örnekleri ile analiz edilecektir. Anahtar Kelimeler: TSK, Zeytin Dalı Harekâtı, PKK/YPG, Sosyal Medya, Enformasyon Savaşı. ∗ Bursa Teknik Üniversitesi, İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi, Uluslararası İlişkiler Bölümü, ali.daricili@btu.edu.tr, Bursa / Türkiye 109 Uluslararası X.Uludağ Uluslararası İlişkiler Kongresi DISINFORMATION ACTIVITIES PRACTISED IN SOCIAL MEDIA AGAINST OLIVE BARANCH OPERATION ABSTRACT: Olive Branch Operation was started for Afrin region in Syria's northwest to remove terrorist organization Kurdistan Workers' Party (PKK) and its connected elements from Turkish border, to block the attacks took place against Turkey, to settle peace, to provide security by Turkish Armed Forces (TAF) on January 20, 2018. On the other hand, this operation was planned by TSA according to international law arising from Turkey's right to self-defense and was conducted in the framework of respect for the territorial integrity of Syria. On the 58th day of the Olive Branch Operation, that is, on March 19, 2018, the operation reached its main objective with the control of the TSA and the Free Syrian Army (ÖSO) by entering the city center of Afrin. Together with these, the TSA, despite its superior efforts to reduce civilian casualties throughout the operation, has been tried to scourge the international media as part of the manipulation of PKK elements and has been accused of carrying out attacks targeting civilians. These disinformation activities are mainly carried out through social media, which is now the most effective information strategy instrument. The use of social media for these activities is mainly due to the fact that social media has the ability to transfer information to the target groups in an effective, fast, cost-effective and flexible manner. In this context, it will be analysed how the social media is used as an information strategy instrument by terrorist organizations, and then analysed with examples of disinformation activities carried out by the elements of PKK directed against the Olive Branch Operation in the study. Key Words: TSA, Operation Olive Branch, PKK/YPG, Social Media, Information War. GİRİŞ PKK terör örgütünün Suriye kolu, Demokratik Birlik Partisi (PYD)’dir. PYD, Halk Savunma Birlikleri (YPG) adını verdiği silahlı unsurları aracılığıyla, uluslararası kamuoyunda kendisini Devlet’ül Irak ve’ş Şam (DEAŞ)’a karşı 110 Uluslararası X.Uludağ Uluslararası İlişkiler Kongresi mücadele eden bir örgüt görüntüsü vermektedir. 155 PYD, 17 Ekim 2003’te PKK terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan’ın İmralı’dan verdiği talimatlar ve PKK 8. Kongresi’nde alınan karar ile kurulmuştur. 156 Gerçekte ise PYD/YPG’nin PKK’nın Suriye kanadı olduğu, yönetimsel olarak da PKK/KCK farklı ve bağımsız bir yapılanma olmadığı açıktır. Uluslararası kamuoyunda anlatılmaya çalışıldığının aksine PYD/YPG, PKK’dan farklı ayrı bir örgütlenme değildir. Belirtildiği üzere PYD, 17 Ekim 2003’te PKK terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan’ın İmralı’dan verdiği talimatlar ve PKK 8. Kongresi’nde; ‘Türkiye’nin yanı sıra İran, Irak ve Suriye’de de yeni örgütlenmelere gidilmesi’ yönünde alınan kararlar doğrultusunda kurulmuştur. Bu kapsamda PYD/YPG’nin kurulması, PKK’nın Türkiye, Suriye, Irak ve İran’dan kopartılacak topraklar üzerine kurulu dört parçalı sözde büyük Kürdistan’ın tesis edilmesi planı ile uyumludur. 157 Öte yandan, Türkiye’nin Afrin’e yönelik Zeytin Dalı Harekatı ise aşağıda temel ifadelerle belirtilen hedefler kapsamında planlanmıştır; 158 -Hendek operasyonları ile başlayan terörle mücadele stratejisini kaynağında sürdürmek. -Sınır illerine (Gaziantep, Hatay, Osmaniye, Kilis) yönelik tacizleri engellemek. -Afrin merkezli olarak Türkiye’ye yönelik terörist sızmalarını engellemek. -Suriye’nin geleceğinin şekillenmesinde rol oynama iradesini güç kullanarak sahaya yansıtmak. -Sınır bölgesinde PKK destekli bir devlet yapılanmasına karşı irade ortaya koymak. Bu kapsamda harekatın askeri stratejisi 20 Ocak 2018 tarihinde sınırdan yedi farklı sektör üzerinden Suriye’ye girilmesi ve yedi ayrı cephenin açılması ile de PKK/YPG unsurlarının savunmada dağılması ve herhangi bir cephede etkili direnç oluşturulmasının engellenmesi hedeflerine dayanmıştır. Daha sonra 155 156 157 158 Türkiye İçişleri Bakanlığı, “PKK/KCK Terör Örgütünün Suriye Kolu: PYD-YPG”, https://www.aa.com.tr/uploads/TempUserFiles/haber%2F2017%2F05%2FPKK_KCK_ Terrorist_Organisation_s_Extensi.pdf, (03.11.2018), ss.2-5 NTV, “PKK kongresi: Amaç yeni ülke kurmak “, http://arsiv.ntv.com.tr/news/146564.asp, (03.11.2018), Türkiye İçişleri Bakanlığı, ibid, s.2 Ayrıntılı bilgi için bkz; Necdet Özçelik ve Can Acun, “Terörle Mücadelede Yeni Safha: Zeytin Dalı Harekatı, Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA), 2018. 111 Uluslararası X.Uludağ Uluslararası İlişkiler Kongresi öncelikle taktik tepelerin (Burşeya, Kurni, Bafilyan) ele geçirlmesi, taktik beldelerin kontrol edilmesi (Bülbül, Racu, Dabık, Cenderes) ve Afrin ilçe merkezinin kuşatılması hedeflenmiştir. Taktik tepe ve beldelerin ele geçirilmesi ile alan hakimiyeti sağlanmıştır. Harekat sırasında Silahlı İnsansız Hava Araçları (SİHA) ve (İnsansız Hava Araçları İHA)’lardan azami ölçüde ve mutlak başarıyla istifade edilmiştir. SİHA ve İHA’ların doğrudan ateş gücü sağlanması ve kara birliklerinin yönlendirilmesinin de katkısıyla Afrin şehir merkezi, 18 Mart 2018 tarihinde ele geçirilmiştir. 159 Böylelikle de operasyonun askeri hedeflerne önemli ölçüde ulaşılmıştır. Bunlarla birlikte, PKK/YPG, Afrin Operasyonu boyunca sosyla medya üzerinden yoğun bir karşı propaganda yürütmüştür. Sosyal medyanın PKK’nın propaganda enstürmanı olarak bu denli etkili bir şekilde kullanılmaya çalışılmasının temel nedeni ise sosyal medya mecrasının artık modern enformasyon stratejilerinin ve algı operasyonlarının temel aparatı olmasından kaynaklanmıştır. TERÖR, ENFORMASYON SAVAŞI STRATEJILERI VE ALGI OPERASYONLARI Terör örgütleri için algı operasyonları ve propaganda hayati öneme sahiptir. PKK/YPG gibi terör örgütlerinin eylem kapasitelerini sürdürülebilir kılması için yeni nesil bir enformasyon stratejisi olan sosyal medyadan faydalanılması hayati öneme sahiptir. Terör örgütlerinin propaganda faaliyetlerini bir kitle haberleşme yöntemi olarak kullanması aynı zamanda terör örgütlerinin psikolojik savaş taktikleri olarak da adlandırılabilecektir. 160 Bu kapsamda, PKK/YPG gibi terör örgütleri, propaganda yöntemlerine Afrin Operasyonu gibi askeri açıdan baskı altına alındıkları dönemlerde daha çok ihtiyaç duymuşlardır. Bu tür dönemlerde yapılan propagandanın, terör örgütüne hem kendisini motive etme hem de örgüte gereken insan kaynağını ve maddi imkânları sağlama konusunda yardımcı olduğu belirtilebilir. 161 Modern dünyada kitle iletişim araçları kapsamında yaşanan çok önemli teknolojik değişimler ile birlikte sosyal medya olanakları terör örgütlerinin klasik medya teknikleri ile sürdürmeye gayret ettikleri propaganda faaliyetlerinde de önemli değişikliklere neden olmuştur. Söz konusu yeni imkânları ise ilk olarak 159 160 161 Özçelik ve Acun, Ibid. Şemsettin Erdoğan ve Ergün Deligöz, “Irak Şam İslam Devleti (IŞİD): Gücü ve Geleceği”, Savunma Bilimleri Dergisi, 14/11, (2015), s. 10. Ibid. 112 Uluslararası X.Uludağ Uluslararası İlişkiler Kongresi DAEŞ tarafından, Irak ve Suriye faaliyetlerinde yoğun ve etkili bir şekilde ve küresel düzeyde dehşet, korku ve etki yaratacak kapasitede kullanılmıştır. 162 Algı, kişinin kendisini, olayları, başkasını, dünyayı ve gelişmeleri anlama, anlamlandırma ve yorumlama yöntemi olarak tanımlanabilir. 163 Bu tanım kapsamında da biz terör örgütleri için algı yaratmayı; “terör örgütlerinin hedefleri kapsamında kitlelerin algılarının enformasyon savaşı teknikleri ile manipüle edilemesi şeklinde” tanımlayabiliriz. Sosyal medyanın günümüzde modern enformasyon savaşı enstürmanı olarak kullanılması terör örgütlerinin algı operasyonları için hayati önem sahiptir. Günümüzde algıları, kitleler üzerinde bir kere inşa ettikten sonra bunları değiştirmek oldukça zor olabilmektedir. Bu şekilde oluşturulan algılar bireylerin çıkarları aykırılıkları, inançları ile ters düşmediği ve inkar edilemeyen somut verilere ulaşılmadığı sürece bir daha kolay kolay değiştirilememektedir. 164 Bu çerçevede PKK/YPG de sosyal medyayı Afrin Harekatı kapsamında oldukça etkin bir şekilde kullanabilmeyi başarmıştır Bu itibarla PKK/YPG, bahse konu operasyon esnasında sosyal medyayı imkânlarından aşağıda belirtilen nedenler dahilinde yoğun bir şekilde kullanmıştır; 165 -Sosyal medya üzerinden gerçekleşen propaganda ilgi çekicidir; daha anlaşılırdır; ihtiyaçlara göre esnek bir yapıda sürekli olarak revize edilebilen özelliktedir. -Kolay, hızlı, aynı anda ve çok kısa sürede yönlendirilebilir ve coğrafi sınır tanımayan bir yapıdadır. -Kullanıcının kimliği rahatlıkla gizlenebilir. -Sosyal medya üzerinden hazırlanan propagandanın maliyeti düşüktür. Çok düşük maliyetlerle büyük ölçüde veri küresel ölçekte hedef kitleye aktarılabilir. Görüldüğü üzere günümüzde savaşlar ve askeri opeasyonlar sadece cephelerde ve sahalarda yapılmamaktadır. Bu kapsamda belirtilen nedenler 162 163 164 165 Ayrıntılı bilgi için bkz; Ali Burak Darıcılı, “Sosyal Medya’nın Enformasyon Savaşı Tekniği Olarak Kullanılmasının DAEŞ Terör Örgütü’nün Faaliyetleri Kapsamında Analizi”, VIII. Uludağ Uluslararası İlişkiler Konferansı (Küresel ve Bölgesel Sistemde Devlet ve Devlet Dışı Aktörler), 28-29 Kasım 2016, ss.961-979. Nezir Akyeşilmen, “Siber Uzay Algı Çağı mı?”, http://ilksesgazetesi.com/yazilar/siberuzay-cagi-algi-cagi-mi-6391, (04.11.2018). Ibid. NATO Strategic Communications Centre of Excellence, “Social Media as A Tool of Hybrid Warfare”, June 2016, http://www.stratcomcoe.org/download/file/fid/5314, (14.10.2018), p.34. 113 Uluslararası X.Uludağ Uluslararası İlişkiler Kongresi kapsamında PKK/YPG unsurları da Zeytin Dalı Harekâtı sırasında sosyal medyayı bahse konu harekata karşı dezenformasyon faaliyetleri yürütmek amacıyla kullanmıştır. PKK/YPG TARAFINDAN ZEYTİN DALI HAREKATI ESNASINDA SÜRDÜRÜLEN DEZENFORMASYON FAALİYETLERİ DAEŞ’in sosyal medyayı ve dijital platformları küresel düzeyde dezenformasyon faaliyetleri ve algı operasyonları kapsamında en etkili şekilde kullanabilen ilk terör örgütü olduğu açıktır. DAEŞ, bu tür faaliyetleri özgün standartlara sahip bir sosyal medya enformasyon savaş mekanizması ile adeta kurumsal bir şirketin reklam kampanyası düzenlermiş gibi profesyonel düzeyde, Suriye ve Irak’taki çatışma süreçlerinde kullanmıştır. 166 Bu noktada PKK/YPG’nin de DAEŞ’in hedefleri ile benzer nedenler dahilinde sosyal medyayı dezenformasyon faaliyetleri esnasında kullandığı ileri sürülebilecektir. Bu nedenler ise genel olarak terör örgütlerinin propaganda amaçları ile örtüşmektedir ve aşağıda belirtilen ana başlıklar kapsamında kategorize edilebilecektir; 167 -Varlığını duyurma ve gücünü gösterme. -Hasmın otoritesini sarsma. -Halka ve tabanına baskı kurma, hedef aldığı toplum yapısını korku sarmalına alma ve baskıyla manipüle etme. -Üyelerine motivasyon ve eğitim sağlama, militan devşirme, yeni maddi kaynak temin etme. -Hasmı üzerinde kaos yaratma, kendinden yana olmayanları sindirme ve etkisizleştirme. -Uluslararası topluma karşı kendini mazlum bir siyasi harekat olarak göstermek suretiyle hasım üzerinde baskı kurmaya çalışma. PKK’nın Zeytin Dalı Harekatı’na yönelik dezenformasyon faaliyetleri ile ilgili olarak sayısız örnekler verilebilir. Örneğin dönemin Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Binali Yıldırım’ın 2018 Şubat’ta Almanya’ya yaptığı ziyaret esnasında Almanya Başbakanı Angela Merkel ile düzenlediği ortak basın toplantısında kendisini gazeteci olarak tanıtan bir PKK/YPG yanlısı bir dernek çalışanının Afrin Operasyonu’nu protesto için gösterdiği fotoğrafların, Anadolu Ajansı'nın daha 166 167 Darıcılı, ibid. Ortadoğu Stratejik Araştırmalar Grubu (ORSAM), “Terörün Propagandası: DAEŞ Terör Örgütü ve Konstantiniyye Dergisi”, Ankara, Rapor No: 204, Ağustos 2016, s.7. 114 Uluslararası X.Uludağ Uluslararası İlişkiler Kongresi önce yalan olduğunu belgelediği fotoğraf serisi arasından seçildiği ispatlanmıştır. Ayrıca bahse konu protestocu şahsın gösterdiği, daha önce terör örgütü PYD/PKK'ya yakın sosyal medya hesapları tarafından “Afrin'de çocukları kurtarın” etiketiyle kullanılan bir diğer fotoğraf ise Suriye'deki sahra hastanelerinin birinde çekildiği ve 18 Aralık 2015 tarihli Alman Frankfurter Allgemeine Gazetesi’nin bir haberinde kullanıldığı, Reuters ajansınca servis edilen bir fotoğraf olduğu da tespit edilmiştir. 168 Benzer bir şekilde 14 Mart 2018’de CNN International’da yayımlanan bir haberde oldukça dikkat çekicidir. Bu kapsamda CNN International, BBC’nin haftalar önce hiçbir delil dahi göstermeden servis ettiği “Ain Dara tapınağı yerle bir edildi ve Türkiye Afrin’de 3 bin yıllık tarihi yok etti” haberi yeniymiş gibi yeniden yayımlanmıştır. Bu haberde kısa sürede PKK/YPG sempatizanları tarafından sosyal medya imkânları vasıtasıyla milyonlarca kişiye servis edilmiştir. 169 Bunlarla birlikte 7 Şubat 2018’de Nick Paton Walsh imzasıyla yayınlanan ve bir zafer belgeseli gibi kameraya da alınan bir başka CNN International haberinde de, Türkiye’nin Menbiç’te sebep olduğu sözde mağduriyetler dile getirilerek, ABD’li General Paul Funk'ın, Türkiye’nin Menbiç çıkışıyla ilgili olarak “Tuhaf, anlaşılması zor” açıklaması, metin altı mesajlar eşliğinde verilmiştir. Funk’ın “Menbiç’ten çekilmeyeceğiz” sözlerinin bir kez daha dünyaya duyurulduğu haberde CNN International, YPG, PKK ve diğer bölgesel terör örgütlerinden hiç bahsetmeden, Menbiç’i Suriye’nin bir Kürt kenti gibi lanse etmiştir. Menbiç’in geçmişte bir Arap şehri olduğu, YPG tarafından işgal edilip şehre girildiğinde ilk yapılan eylemlerin nüfus ve tapu dairelerinin yakılması olduğu da gizlenen haberde, CNN International teröristlerin ağzından “Türkiye’nin çıkışı DEAŞ’ı cesaretlendiriyor” sözlerini dillendirmiştir. Bu haberde geçen iddialarda kısa sürede PKK/YPG sempatizanları tarafından sosyal medya hesapları üzerinden milyonlarca kullanıcıya aktarılmıştır. 170 Söz konusu şekilde manipüle edilerek yayımlanan haberlere sayısız örnekler gösterilebilir. Bu kapsamda PKK/YPG unsurlarınca Zeytin Dalı Harekatı 168 169 170 TRT Haber, “Terör örgütü 'Afrin yalanlarını' her yerde kullanıyor”, https://www.trthaber.com/haber/turkiye/teror-orgutu-afrin-yalanlarini-her-yerdekullaniyor-351163.html, (09.11.2018). Anadolu Ajansı, “CNN'in Afrin çarpıtmaları”, https://www.aa.com.tr/tr/analizhaber/cnnin-afrin-carpitmalari/1088713, (14.10.2018). Ibid. 115 Uluslararası X.Uludağ Uluslararası İlişkiler Kongresi boyunca sosyal medya hesapları vasıtasıyla kullanılan bazı dezenformasyon haberleri kapsamında; 171 - TSK’ya ait bir uçağın enkazına ait olduğu iddiasıyla paylaşılan görüntülerin Afganistan’da NATO bünyesinde görev yapan ve 2012’de düşen bir Türk helikopterinin enkazını gösterdiği, -TSK’nın Afrin’de gerçekleştirmekte olduğu Zeytin Dalı Harekâtı sırasında çekildiği iddiasıyla paylaşılan bir videonun, Türkiye’nin 2016’da gerçekleştirdiği Fırat Kalkanı Harekâtı sırasında Cerablus’ta çekildiği ve TSK’ya ait bir tanka ait olduğu, 27 Ağustos 2018’de bir tankın Suriye’de saldırıya uğramasının ardından bu görüntülerin ilk olarak 28 Ağustos 2018’ta ANF tarafından yayınlandığı, -PKK/YPG tarafından esir alınan Türk askerlerini gösterdiği iddiasıyla yayımlanan bir fotoğrafın, 2015 yılında Suriye’nin kuzeyinde Halep’in Rityan beldesinde ele geçirilen ve içinde Hizbullah militanlarının da bulunduğu bir gruba ait olduğu, - Zeytin Dalı Harekâtı esnasında TSK tarafından yapılan bombardımanda ağır yaralanan bir çocuğa ait olduğu iddia edilen fotoğrafın, Suriye Ordusu tarafından Haziran 2016 sonlarında Halep’in kuzeyinde başlatılan askeri operasyon sonrasında çekildiği, -Öldürülen Türk askerlerine ait olduğu ileri sürülen fotoğrafın, 2014 yılında Ukrayna ile Rusya yanlısı ayrılıkçılar arasında yaşanan savaşta çekildiği, -Sosyal medyada PKK/YPG unsurlarınca paylaşılan bir videoda, TSK tarafından Afrin’de ele geçirilen bir deponun PKK/YPG tarafından revir olarak kullanıldığı iddiasının yalan olduğu, -Sosyal medyada PKK/YPG unsurlarınca paylaşılan bir videonun, Afrin’de sürdürülen operasyonda PKK/YPG’ye destek vermek için bölgeye gönderilen ABD’li Delta Force Timleri’nin Afrin kırsalında yaşanan çatışmalardaki görüntüleri olduğu iddia edildiği, ancak bu videonun sahte olduğu, tespit edilmiştir. TÜRKİYE’NİN PKK/YPG’NİN DEZENFORMASYON FAALİYETLERİNE KARŞI TEDBİRLERİ Türkiye, genel olarak propaganda stratejileri geliştirme noktasında bugüne kadar zayıf kalmıştır. Özellikle Kıbrıs Sorunu ve Ermeni İddiaları kapsamında bu 171 Ayrıntılı bilgi için bkz; Teyit.Org, “Afrin Harekatı’ndan olduğu iddiasıyla paylaşılan 26 yanlış görüntü”, https://teyit.org/guncellendi-afrin-harekatindan-oldugu-iddiasiylapaylasilan-26-yanlis-goruntu/, (30.10.2018). 116 Uluslararası X.Uludağ Uluslararası İlişkiler Kongresi durum inkar edilemez bir gerçektir. Ancak Zeytin Dalı harekatı esnasında Türkiye’nin ilgili kurumları PKK/YPG’nin dezenformasyon faaliyetlerine karşı etkili tedbirler geliştirilmesi kapsamında önemli çalışmalar gerçekleştirmişlerdir. Bu çerçevede özellikle İHA’lar vasıtasıyla tespit edilen görüntüler, başarılı kurgular ile Anadolu Ajansı ve TRT tarafından dünya medyasına servis edilmiştir. Küresel düzeyde sosyal medya kullanımı konusunda etkili olan Türk gençlik grupları da kendilerinden inisiyatif kullanarak, PKK/YPG unsurlarının sosyal medya merkezli kara propaganda çalışmalarına karşı faaliyet göstermişlerdir. Bu çerçevede Türkiye’nin ilgili kurumlarının PKK/YPG’nin dezenformasyon faaliyetlerine karşı aldığı bazı tedbirler aşağıda özetle belirtilmiştir; 172 -Türkiye, Afrin Harekâtı ile ilgili olarak kendi iç kamuoyunu maddi ve manevi olarak bütünleştirmeyi başarmıştır. Bu anlamda siyaset, sivil toplum ve iş dünyası çok büyük ölçüde hem operasyon kararını veren siyasi iradeyi hem de operasyonu icra eden TSK’yı desteklemiştir. Bu doğrultuda devletin ilgili kurumları da gerekli zeminin hazırlanmasına yardım etmiştir. - PKK/YPG’nin sosyal medyadan yayınladığı gerçek dışı fotoğraf, görüntü ve diğer içeriklerin takip edilerek onların yalan olduğuna dair anlık bilgilerin paylaşılması kara propagandanın tutmasını engellemiştir. Bu bağlamda başta Anadolu Ajansı olmak üzere TRT ve diğer medya organları da hayati bir işlev görmüştür. Özellikle Anadolu Ajansı tarafından 13 dilde yapılan yayınlarla, Türkiye’nin haklı davası küresel kamuoyuna ulaştırılmıştır. Ayrıca Zeytin Dalı Harekatı adına Türkçe ve İngilizce olarak açılan sosyal medya hesapları başta olmak üzere Cumhurbaşkanlığı ve dönemin Başbakanlık ofisleri de kamunun doğru bilgilendirilmesi yönünde aktif olmuştur. -Diplomaside yoğun bir trafik sürdürülmüştür. Cumhurbaşkanı Erdoğan, dönemin Başbakan Binali Yıldırım, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar farklı ülkelerden muhataplarıyla görüşerek Türkiye’nin böyle bir operasyona başlama gerekçelerini aktarmıştır. Harekâta karşı olduğu bilinmesine rağmen bazı ülkelerin yetkilileriyle görüşmelere devam edilmiş ve onlara da zeytin dalı uzatılmıştır. -TSK’nın Suriye’deki terörle mücadelesini Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) ile işbirliği yaparak sürdürmüştür. Fakat operasyonun başarılı bir şekilde icra edilmesiyle birlikte bazı kesimlerin ÖSO üyelerini itibarsızlaştırmak için bir 172 Yusuf Özkır, “Afrin Zeytin Dalı Harekatı’nda İletişim Yönetimi”, https://www.setav.org/afrin-zeytin-dali-harekatinda-iletisim-yonetimi/, (10.11.2018). 117 Uluslararası X.Uludağ Uluslararası İlişkiler Kongresi medya kampanyası başlattığı görülmüştür. Tümüyle PKK’nın küresel düzlemde gerçekleştirdiği propagandaya hizmet eden bu manipülasyona karşı, cephede savaşan TSK mensubu askerlerin cevap vermesi dikkat çekmiştir. TSK’nın kamuoyu ile paylaştığı mesajların içeriği, bu amaçla üretilmek istenen bir kurguyu da henüz sürecin başında büyük ölçüde akamete uğratmıştır. -Türkiye’nin PKK’ya yönelik operasyonu Batı medyasında Kürtlere karşı imiş gibi gösterilmeye çalışılmıştır. Bu konuda Türkiye’nin tezleri siyasi irade tarafından zaten dile getirilmiştir. Fakat ayrıca ÖSO üyesi savaşçılar arasında yer alan Kürtlerin de demeç vererek sürece katılması, Batı medyasındaki PKK propagandasını geçersiz kılmıştır. -TSK tarafından Afrin’e atılan bildirilerde ve Afrin’de yaşayanların cep telefonlarına gönderilen mesajda ana vurgunun “Afrin Afrinlilerindir” ifadesine yapılması, hedef kitlenin hassasiyetlerinin dikkate alınması ve TSK’nın gerçek niyetinin terörle mücadele olduğunun gösterilmesi bakımından önemli olmuştur. SONUÇ: Sosyal medya, günümüzde tartışmasız bir şekilde yaşamımızın ve güvenlik yaklaşımlarımızın ayrılmaz bir öğesi haline gelmiştir. Sosyal medyanın gündelik hayatta kullanımı ile iletişim etki alanını yaşamın her alanına doğru genişlemiştir. Bu bağlamda da internetin özgün ve farklı içerikleri düşük maliyetle küresel dolaşıma sokmaya olanak tanıyan doğası, terör örgütleri tarafından yeni bir propaganda vasıtası olarak kabul edilebilecektir. Bu kapsamda PKK da daha önce DAEŞ’in etkili bir şekilde kullandığı sosyal medya olanaklarını Afrin’e yönelik Zeytin Dalı harekatı esnasında dezenformasyon faaliyetleri için etkili bir şekilde kullanmaya çalışmıştır. PKK’nın bu tür bir planlama içinde olmasının sebepleri; sosyal medya üzerinden gerçekleşen propaganda ilgi çekici ve daha anlaşılır olması, ihtiyaçlara göre esnek bir yapıda, sürekli olarak revize edilebilen özelliği, sosyal medya vasıtasıyla istenilen bilgi hedef kitleye kolay, hızlı, aynı anda ve çok kısa sürede yönlendirilmesi ve sosyal medya uygulamalarının sağladığı imkânların coğrafi sınır tanımayan bir yapıda olmasıdır. Yukarıda genel ve soyut ifadelerle belirtildiği üzere internetin ortaya çıkması ve ağ teknolojilerinde yaşanan gelişmeler ile birlikte sosyal medya terör örgütleri için yeni nesil enformasyon savaşı alanı haline gelmiştir. PKK/YPG de söz konusu gelişmeleri lehine okuyarak sosyal medyayı kendi propaganda faaliyetleri için son derece verimli bir şekilde kullanabilme imkan ve kabiliyetine sahip hale gelmiştir. Söz konusu imkan ve kabiliyetin gelişmesinde, sosyal medya 118 Uluslararası X.Uludağ Uluslararası İlişkiler Kongresi uygulamalarının kriptolu ve kullanıcısının gerçek kimliğini gizleyebilen anonim yapısının büyük etkisi bulunmaktadır. Bu kapsamda sonuç olarak tekrar ifade etmek gerekirse sosyal medyanın anonim yapısı PKK/YPG unsurları için ideal gizlenme imkanını yapısı gereği sağlamaktadır. Diğer yandan PKK/YPG’nın askeri açıdan zafiyet içerisine düştüğü anlarda uluslararası kamuoyunun da desteği ile sosyal medyayı gelecek dönemde çok daha etkileyici ve yeni yöntemlerle hazırlanmış propaganda vasıtalarıyla kullanmaya sürdüreceği de beklenmelidir. KAYNAKÇA Anadolu Ajansı, “CNN'in Afrin çarpıtmaları”, https://www.aa.com.tr/tr/analizhaber/cnnin-afrin-carpitmalari/1088713, (14.10.2018). Ali Burak Darıcılı, “Sosyal Medya’nın Enformasyon Savaşı Tekniği Olarak Kullanılmasının DAEŞ Terör Örgütü’nün Faaliyetleri Kapsamında Analizi”, VIII. Uludağ Uluslararası İlişkiler Konferansı (Küresel ve Bölgesel Sistemde Devlet ve Devlet Dışı Aktörler), 28-29 Kasım 2016, ss.961-979. NATO Strategic Communications Centre of Excellence, “Social Media as A Tool of Hybrid Warfare”, June 2016, http://www.stratcomcoe.org/download/file/fid/5314, (14.10.2018). Nezir Akyeşilmen, “Siber Uzay Algı Çağı http://ilksesgazetesi.com/yazilar/siber-uzay-cagi-algi-cagi-mi-6391, (04.11.2018). NTV, “PKK kongresi: Amaç http://arsiv.ntv.com.tr/news/146564.asp, (03.11.2018), yeni ülke mı?”, kurmak”, Necdet Özçelik ve Can Acun, “Terörle Mücadelede Yeni Safha: Zeytin Dalı Harekatı, Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA), 2018. Ortadoğu Stratejik Araştırmalar Grubu (ORSAM), “Terörün Propagandası: DAEŞ Terör Örgütü ve Konstantiniyye Dergisi”, Ankara, Rapor No: 204, Ağustos 2016. Şemsettin Erdoğan ve Ergün Deligöz, “Irak Şam İslam Devleti (IŞİD): Gücü ve Geleceği”, Savunma Bilimleri Dergisi, 14/11, (2015), ss. 5-37. Teyit.Org, “Afrin Harekatı’ndan olduğu iddiasıyla paylaşılan 26 yanlış görüntü”, https://teyit.org/guncellendi-afrin-harekatindan-oldugu-iddiasiyla-paylasilan-26-yanlisgoruntu/, (30.10.2018). TRT Haber, “Terör örgütü 'Afrin yalanlarını' her yerde kullanıyor”, https://www.trthaber.com/haber/turkiye/teror-orgutu-afrin-yalanlarini-her-yerde-kullaniyor351163.html, (09.11.2018). Türkiye İçişleri Bakanlığı, “PKK/KCK Terör Örgütünün Suriye Kolu: PYD-YPG”, https://www.aa.com.tr/uploads/TempUserFiles/haber%2F2017%2F05%2FPKK_KCK_Terr orist_Organisation_s_Extensi.pdf, (03.11.2018). Yusuf Özkır, “Afrin Zeytin Dalı Harekatı’nda İletişim Yönetimi”, https://www.setav.org/afrin-zeytin-dali-harekatinda-iletisim-yonetimi/, (10.11.2018). 119