Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
2021, Doğu Kitabevi
“Türkiye’nin Batılılaşma Tarihine İki Farklı Bakış: Niyazi Berkes/Cemil Meriç başlıklı bu çalışma da, Kemalist düşüncedeki Berkes ile muhafazakâr düşüncedeki Meriç’in Batılılaşma sürecine nasıl baktıkları, yaklaşımlarındaki çakışan ve çatışan yanların neler olduğu sorunsalından hareketle, Batılılaşma süreci ve buna ilişkin Türk düşünce hayatındaki başlıca tartışma konuları üzerine eğilmeyi amaçlamaktadır... Bu çalışmada Türkiye’nin Batılılaşma tarihine ilişkin olarak Berkes ve Meriç’in görüşleri üzerinden, Türk düşüncesinde Kemalist ve muhafazakâr bakış açılarından yapılan tartışmalar ile ele alınan konuların bir tablosu çizilmeye çalışılmıştır. Berkes ve Meriç gibi temelde Batılılaşma üzerine odaklanmış olsalar da, süreci başka başka yönlerden ele alan iki düşünürün seçilmesi bu tablonun çizilmesine olanak sağlamıştır... Netice itibarıyla Türkiye’nin Batılılaşma tarihini anlayabilmek ve sorgulamak için de, Niyazi Berkes’in, Cemil Meriç’in eserlerini okumanın yerinde ve öğretici bir tercih olacağı düşünülmektedir.”
Bu yazı Cemil Meriç'in modernleşme ve sömürgeleştirme üzerine düşüncelerini ele almaktadır...
Doğumunun 100.Yılında Cemil Meriç Sempozyumu Kitabı, Gümüşhane Üniversitesi Yayınları No:36, Gümüşhane, 2016,Syf.36-52., 2016
Prof. Kurtuluş Kayalı Düşüncenin Coğrafyası kitabındaki bir yazısını bitirirken “Türkiye’nin dünkü ve bugünkü durumunu Doğu-Batı ilişkisi dışında anlamlandırmak mümkün müdür?” Diye sorar. Prof. Kayalı’nın sorusu önemli bir gerçekliğe işaret etmektedir; çünkü çağdaş Türk düşüncesine dair hangi sorgulamayı yaparsak yapalım, Doğu-Batı meselesi bir şekilde karşımıza çıkmaktadır. Bu belki de Tanzimat’tan bu yana düşüncemizin şekillenişi ve düşünürlerimizin ilgisine sirayet eden ve üzerinde henüz net bir uzlaşının olmadığı bir dilemma, son yüzyıldır belli başlı isimlerin içerisine düştüğü düşünsel bir yarıktır. Benim Cemil Meriç okumam da Kayalı’nın sorusu paralelinde Doğu-Batı ilişkisinin dışına kaçamadığım bir okuma olmuştur. Belki de bunun sebebi Cemil Meriç’in kendisinin de bu ilişkinin dışına kaçamayışı, kaçmayışı ve belki tam da bu ilişkinin içerisinden konuşmasıdır. Yazımın temel problemi Cemil Meriç’in Doğu-Batı karşıtlığı ve oryantalizme ilişkin düşünceleri olacaktır. Doğu-Batı ilişkisine dair Türkiye’de en sağlıklı değerlendirmeleri yapan isimlerden biri Cemil Meriç’tir. Öyle ki biz Doğu-Batı ilişkisine, Batı’ya, oryantalizme dair en önemli kritikleri ve bu kritiklerin ötesine geçebilme yolu ve tekliflerini onda bulabiliriz.
Sosyal ve Beşeri Bilimler Araştırma ve Teori, 2021
Cemil Meriç'in düşünce dünyasındaki Osmanlıya dair yaklaşımları
2017
ÖZET Tarih sahnesinden, farklı biçimlerde yorumlanan, mirası farklı boyutlarda değerlendirilenler yalnızca siyasi kişilikler ya da Napolyon gibi askeri portreler değildir. Çoğu zaman kültürel aktörler, müzisyenler örneğinde olduğu gibi benzer bir yaklaşımla karşı karşıya kalırlar. Türk musikisinde icra alanında en önemli portreyi oluşturan Tanburî Cemil Bey de kimilerine göre bir gelenek yıkıcı kimilerine göre ise geleneğin benzersiz sesi olarak değerlendirilebilir. Tanburî Cemil Bey, yaşadığı dönemde yarattığı tüm sıra dışı etkiye rağmen sonraki yıllarda büyük bir ihmale uğramış, adeta unutulmaya terk edilmiştir. Oysa 1950'li yıllarda Niyazi Sayın ve Necdet Yaşar gibi değerli genç icracılar onu yeniden plakları üzerinden keşfetmişler, müzikal mirasını yorumlayarak modern çağa taşımışlardır. Bu genç kaşifler Cemil Bey'i yeniden, müziğin anlam dünyasında var edebilmişlerdir. Özellikle Niyazi Sayın, Tıpkı Cemil Bey'in yaptığı gibi klasik tavrın dışına çıkarak yeni bir tavır inşa edebilmiştir. Kısacası yaratıcı sanatçılarda ortak bir özellik olarak nitelendirilen " yaratıcı yıkıcılık " süreciyle bir geleneği yıkmış, yerine çok etkili olacak yeni bir gelenek kurabilmiştir. Bu tebliğde Neyzen Niyazi Sayın'ın Cumhuriyet döneminde Cemil Bey'in müziğinin kültürel taşıyıcılarından biri ve aynı zamanda kaynağa yönelik kâşif bir portre olarak analizi yapılacaktır. ABSTRACT It is not only political personalities or military portraits like Napoleon, which are interpreted in different forms and interpreted in different dimensions of history. Often, cultural actors face a similar approach, as is the case with musicians. Tanburî Cemil Bey who constitutes the most important portrait in the field of performing in Turkish musicals, according to some he is destroyer of tradition and according to others he is as an unique voice according to tradition. Tanburî Cemil Bey suffered a great deal of neglect in the following years despite all the extraordinary effects he had created in his life, and he was almost forgotten. However, in the 1950s, valuable young performers like Niyazi Sayın and Necdet Yaşar discovered it again on their recordings and interpreted the musical heritage and moved to modern age. These young explorers have been able to bring Cemil Bey back to the meaning of music again. Niyazi Sayın, in particular, was able to build a new attitude out of the classical attitude just as Cemil Bey did. Shortly, in the process of "creative destructiveness", which is described as a common feature in creative artists, a tradition has been able to break down a tradition and become a new and very effective one. In this paper, Neyzen Niyazi Sayın will be analyzed as one of the cultural bearers of Cemil Bey's music during the Republican period and as an explorative portrayal of the source at the same time.
2020
Niyazi Berkes (1908-1988), Turk modernlesmesi ve cagdaslasmasi ile ilgili gorusleriyle taninan onemli bir fikir adami ve sosyologdur. Berkes’in, cagdaslasma meselesini; aydinlanmaci-pozitivist, modernlesmeci, bati merkezci bir paradigmadan hareketle cozumlemekte oldugu gorulmektedir. Dolayisiyla soz konusu paradigmaya yonelik tum elestirilerin Berkes’e de yoneltilebilecegini rahatlikla soyleyebiliriz. Onun Kur’an, Sunnet, Islam Hukuku, Tasavvuf gibi konulardaki yazilari, yer yer ilgi cekici, degerli tespitler de barindirmakla birlikte; ilahiyat alanina yabanci olmanin, mustesriklerin tarafli yorumlarina itibar etmenin ve aydinlanmaci-pozitivist din tasavvuruna sahip olmanin yarattigi celiskiler ve sinirliliklarla maluldur. Berkes’in; Islam Hukuku’nun, dini dogmalara dayandigi icin duragan bir toplum yarattigi, toplumsal degismeye karsi, cagdas ihtiyaclari karsilamaktan uzak oldugu gibi tespitleri bizce gercegi yansitmamaktadir. Fikih bilginleri, dinin ruhuna ve acik naslara aykiri o...
Nova prisutnost, 2022
English Language and Linguistics
Πρακτικά Εργασιών του 3oυ Πανελληνίου Συνεδρίου Scientix για την Εκπαίδευση STEM - Τόμος B', 2022
VIGILIAE CHRISTIANAE 73.2 (2019) 121-137
Vivarium 58 (2020)
Al-Mada: Jurnal Agama, Sosial, dan Budaya, 2021
Bangladesh journal of nuclear medicine, 2024
Journal of Research in Medical and Dental Science, 2016
Transfusion, 2018
Malikussaleh Journal of Mechanical Science Technology/Malikussaleh Journal of Mechanical Science and Technology, 2023
Journal of Materials Engineering and Performance, 2020
arXiv (Cornell University), 2023
Applied Physics A, 2020
Revista Diálogo Educacional, 2004