Academia.eduAcademia.edu

Traverten ve alabaster ocaklari

2020, In Scardozzi G., PHRYGIA HIERAPOLISI TERRITORIUMU ARKEOLOJI REHBERI. p. 72-82, Istanbul:Ege Yainlari, ISBN: 978-605-7673-34-3

P H RYG İ A H İ E R A P O L İ S İ TERRİTORİUMU ARKEOLOJİK REHBER GIUSEPPE SCARDOZZI P H RYG İ A H İ E R A P O L İ S İ TERRİTORİUMU ARKEOLOJİK REHBER Katkıda bulunanlar Laura Castrianni, Giacomo Di Giacomo, Immacolata Ditaranto ve Ilaria Miccoli Kitap, PRIN 2015 " Geç Hellenistik ve Bizans Dönemleri arasında Küçük Asya'da kentsel peyzaj arkeolojisi. Phrygia Hierapolisi çalışmasına disiplinler arası yaklaşımlar " Projesi kapsamında Ulusal Araştırma Konseyi Kültürel Miras Bilimleri Enstitüsü (ISPC-CNR) ve Eğitim, Üniversite ve Araştırma Bakanlığı'nın (MIUR) katkılarıyla yayınlandı. E G E YAY I N L A R I “Hierapolis Rehberleri Dizisi” Francesco D’Andria ve Grazia Semeraro tarafından yönetilmektedir P HRYG İ A H İ E R A POLİSİ TERRİTORİUMU A R K E OLOJ İ R E H B E Rİ Giuseppe Scardozzi © 2020 Ege Yayınları ISBN 978-605-7673-34-3 Yayıncı Sertifika No: 47806 Her hakkı mahfuzdur İtalyanca’dan çeviri Nalan Firat Kapak resmi Aşağı Gözler-Thiounta (Resim 151) Kapak ve grafik tasarım Aydın Tibet Baskı Oksijen Basım ve Matbaacılık San. Tic. Ltd. Şti. 100. Yıl Mah. Matbaacılar Sit. 2. Cad. No: 202/A Bağcılar - İstanbul/ Türkiye Tel: +90 (212) 325 71 25 F ax: +90 (212) 325 61 99 Certificate No: 29487 Yapım ve Dağıtım Zero Prodüksiyon Kitap-Yayın-Dağıtım San. Ltd. Şti. Abdullah Sokak, No: 17, Taksim, 34433 İstanbul/Türkiye Tel: +90 (212) 244 7521 Fax: +90 (212) 244 3209 E.mail: info@zerobooksonline.com www.zerobooksonline.com 72 • P H R Y G İ A H İ E R A P O L İ S İ T E R R İ TO R İ U M U • A R K E O L O J İ R E H B E R İ Dönemi ile Iulius Claudiuslar Dönemleri arasında Marmar Tepe mermeri Apollon Kutsal Alanı (A Tapınağı, B Tapınağı ve Kuzey ile Güney Portikoların şantiyelerinde yoğun olarak), Sivil Agora, Ploutonion, Mermer Stoa ve Gymnasion şantiyelerinde kullanılmıştır; bu dönemde Marmar Tepe mermeri nekropolislerde, Claudiuslar Dönemi’nde gerçekleştirilen Tomba Bella’nın kaplamasında, kaidesinde ve lahdinde kullanılmıştır. Geç Nero ve Flaviuslar Dönemleri’nde kullanımı yüzde olarak artar ve Ploutonion Portikosu’nda, Apollon Kutsal Alanı’nda ve Kaynaklar Kutsal Alanı’nda en çok kullanılan mermer haline gelir. İ.S. II. yüzyılda kullanımı yüzde olarak düşer, zira Gök Dere taş ocaklarının kullanımı zirve yapar; bu dönemde Marmar Tepe mermeriyle Dodekatheon ve çok sayıda lahit yapılır ve bu malzeme Kuzey Agora’daki Stoa Bazilika’da ve yakınındaki Kuzey Tiyatro’da yoğun olarak kullanılır. Severuslar Dönemi’nde lahitlerin yapımının dışında Apollon Kutsal Alanı (Nymphaeum ve A Tapınağı), Tiyatro ve Triton Nymphaeumu’nda kullanılmıştır. Traverten ve alabaster ocakları Hierapolis’i çevreleyen territorium, antik çağda inşaat malzemeleri elde etmek için yaygın olarak çıkarılmış farklı traverten çeşitlerinin geniş çaplı varlığı ile şekillenmiştir. Traverten, hem kentsel alanda, özel yapılarda ve mermerle kaplanabilen kamu binalarının yapısal kısımlarında, hem de Hierapolis nekropolislerinde mezar anıtları ve lahitlerde kesinlikle en çok kullanılan taştır; gerçekten de bu malzemenin sayısız ocağı, kente çeşitli yollarla bağlandıkları kuzey, kuzey-batı, doğu ve güney-doğu bölgelerinde mevcuttur177. Bu taşın iki ana çeşidi ayırt edilir, biri kahverengi-sarımsı renginde ve toprağa benzer bir görünüme sahip, diğeri ise İ.S. II-III. yüzyıllara tarihlenen nekropolislerin bazı yazıtlarında178 belirtilen tipolojiyle tanımlanabilen beyazdan kırmızımsı ve sarımsıya değişen bir renkte, daha kompakt olandır, basit kireçtaşından 177 Scardozzi 2010a, 360-365; Scardozzi 2012a, 120-121; Marabini, Scardozzi 2015, 257-268. 178 Hakkında Bkz. Ritti 2017, 26-28; Scardozzi 2019a, 98. LY K O S VA D İ S İ ’ N D E H İ E R A P O L İ S K H O R A S I • Res. 34 Öküzini mevkiinde bir taş ocağındaki traverten silindir biçimli öge (belki de bir tekne veya değirmen taşı teknesi yapımı için tasarlanmıştır). Res. 35 Öküzini mevkii: kayadan tamamen çıkartılmamış traverten silindir biçimli öge. (soròs pòros veya soròs porinós ifadeleriyle)179 veya olasılıkla daha kıymetli olan açık renk kireçtaşından (soròs leukóporos ve soròs leukoporinós ifadeleriyle)180 lahitlerden söz edilmektedir ve muhtemelen daha değerlidir. Jeolojik olarak daha yeni olan ilk çeşit, esas olarak Lykos’a doğru inen teraslarda yer alan fissure-ridges kenarlarından çıkartılırdı (bedded travertine denilen)181, batıda (Çukurbağ ve Öküzini mahalleleri: Resim 26, no. 91-92, 179 Judeich 1898, no. 105, 118, 225-226; Ritti 2017, 26-27. 180 Pennacchietti 1966-1967, 303, no. 20; Ritti 2017, 28. 181 Hakkında Bkz. supra s. 12. 73 74 • P H R Y G İ A H İ E R A P O L İ S İ T E R R İ TO R İ U M U • A R K E O L O J İ R E H B E R İ 94, 101-102) ve kentin kuzeybatısında (Karakaya, Yarıkkaya, Hanife: Resim 26, no. 33-42, 45-46, 48-51, 56-57, 59, 61), büyük ölçüde alabaster de çıkartılan alanlardadır (Bkz. infra); kimi zaman bu traverten, günümüzde hala çok aranan kromatik bir özellik veren alabaster damarlara sahip olabilir. Öküzini mevkiinin kuzeydoğu kesimindeki traverten yataklarında, henüz kayadan tamamen ayrılmamış çeşitli silindirik ögeler (Resim 34-35) (80 ila Res. 36 Yokuşyol mevkiindeki traverten ocağı. Res. 37 Küçükdereköy’ün kuzeyindeki traverten ocağı. LY K O S VA D İ S İ ’ N D E H İ E R A P O L İ S K H O R A S I • 140 cm arasındaki yükseklikte ve 1,70 ila 2,15 m arasındaki çapta), bu bölgedeki kırsal yerleşimlerde sıkça rastlanan Geç Hellenistik ve Proto-Bizans Dönemleri’ne tarihlenen zeytin ezmek için kullanılan monolit değirmen taşlarını hatırlatıyorlar182. Jeolojik olarak daha eski olan ikinci çeşit, Hierapolis kent alanının hemen kuzeydoğusunda (Pirciini mevkii ve Tingirtaş Tepe’nin güneybatı yamaçları: Resim 26, no. 79-82, 86-87) ve kuzeyinde (Yokuşyol mevkii: Resim 26, no. 69, 71), Pamukkale-Karahayıt fayının hemen aşağısında, basamaklardan oluşan geniş cepheden çıkartılmıştır (Resim 36). Diğer traverten ocakları kentin güneydoğusunda (Resim 26, no. 128-129), belki de bu alanın kırsal yerleşimleriyle bağlantılıdır, Hierapolis khorasındaki antik bir köye ev sahipliği yapan Küçükdereköy’ün modern merkezinin hemen kuzeyinde (Resim 26, no. 117118, 126-127) son zamanlarda taş çıkartma faaliyetleri yeniden başlamış olmasına rağmen geniş taş ocakları korunmuştur (Resim 37)183. Görüldüğü gibi kireçtaşlı alabaster ocakları (banded travertine denilen), kısmen traverten ocaklarına bağlıdır ve kentten 3 km’yi aşmayan mesafelerde, dar çukurlarda (2 ila 8 m), derin (genellikle 5 ila 10 m arasında), birkaç on metre uzunluğunda (bir durumda 100 m’den fazla), genellikle fissure-ridges sırtında uzunlamasına kazılmıştır (Resim 38)184. Ana taş ocağı alanları, en az 37.500 m3 malzemenin çıkarıldığı en büyük ve en iyi korunmuş çukurların bulunduğu batı tarafından Lykos Vadisi’ni gören teraslardan oluşan iki büyük bölgede yoğunlaşmaktadır: Hierapolis’in hemen batısında yer alan (Resim 26, no. 91-92, 96, 101-102), Çukurbağ (Resim 39) ve Öküzini, Akköy ve Karahayıt köylerine yönelik iki fissure-ridges kuşağı (Resim 26, no. 33-42, 45-46, 48-51), Karakaya ile Yarıkkaya (Resim 40) ve Hanife (Resim 41-42). Bu son bölgelerde, taş ocaklarının son zamanlarda yeniden faaliyete geçmesi, antik izleri giderek yok etmektedir (Resim 43, 44, 45); bazı taş ocakları Karahayıt’ın 182 Hakkında Bkz. infra s. 131-133. 183 Bkz. infra s. 150-155. 184 Scardozzi 2010a, 360-364; Scardozzi 2012a, 121-124; Scardozzi 2016c, 95-103; Scardozzi 2016e, 142157; Brilli et alii 2018; Brilli, Giustini, Scardozzi 2019; Scardozzi 2019b, 533-543. 75 76 • P H R Y G İ A H İ E R A P O L İ S İ T E R R İ TO R İ U M U • A R K E O L O J İ R E H B E R İ Alabaster (banded travertine) Traverten (bedded travertine) Antik taş ocağı Taş ocağı kalıntıları Çatlaklar Res. 38 Çukurbağ fissure ridgei ve uzunlamasına aksı boyunca açılan antik taş ocağının plan ve kesitleri (Brogi et alii 2014, Resim 4a, değişikliklerle birlikte). Res. 39 Çukurbağ alabaster ocağının doğudan görünümü. hemen batısında yer almaktadır (Resim 26, no. 27-28) ve köyün son zamanlardaki kentsel genişlemesiyle büyük oranda yok edilmiştir185. Hierapolis’in kuzeyinde Pamukkale fay bölgesinin Karahayıt kesimi boyunca açık çatlaklarda en az 3.000 m3 malzemenin çıkarıldığı tahmin edilen küçük taş çıkartma 185 Binaların statiğini etkileyen sorunlar ve köy içindeki fissure-ridges varlığına bağlı olan konular hakkında Bkz. Akyol et alii 2018. LY K O S VA D İ S İ ’ N D E H İ E R A P O L İ S K H O R A S I • Res. 40 Yarıkkaya mevkiindeki Hierapolis territoriumunun en büyük alabaster ocağının bir bölümü: açmanın kenarı boyunca, çıkarılan blokların dışarıya alınmasına izin veren ahşap machinae elevatoriae yuvaları mevcuttur. Res. 41 Hanife ana alabaster ocağının drone fotoğrafı. 77 78 • P H R Y G İ A H İ E R A P O L İ S İ T E R R İ TO R İ U M U • A R K E O L O J İ R E H B E R İ Res. 42 Hanife mevkii, önceki taş ocağının detayı: kaya yüzeyinde, açmaların en derin kısmına erişmek ve belki de çıkarılan blokları dışarıya taşıma sistemleri için kiriş yuvaları mevcuttur. alanları da bulunmaktadır (Resim 26, no. 68, 70): Yokuşyol mevkiinde (Resim 46) ve fayın hemen aşağısında, kentsel bölgenin kuzeydoğusunda (Çallı mevkii: Resim 26, no. 83). Hierapolis’in kalkerli kaymaktaşı kentte kullanıldığı gibi hem bölgesel olarak hem de Akdeniz’e yaygın olarak ihraç edildi186, üç çeşidi mevcut, bir tanesi, daha nadir, tamamen beyaz (“buz” alabaster), çıkartılan beyaz mermerlere ek olarak kullanılmış (ilk bakışta karıştırılabilir), diğer ikisi renklidir ve hem doğrusal hem de dalgalı kuşaklara sahiptir (çizgili alabaster), aynı rengin tonlarına sahip olanlar (sarımsı, kırmızımsı kahverengi ve pas kırmızısı) veya aynı tonlarda içinde yuvarlak şekilli konkresyon olanlar (“çiçekli” alabaster). Mermer ocaklarınınki gibi, bu taş ocaklarının da kullanımı Hellenistik Dönem’de başlamış, kentte kullanıldığı anıtlardan yola çıkarak, alabaster kullanımının Erken İmparatorluk Dönemi ile İ.S. III. yüzyıl ortaları arasında 186 Bkz. supra s. 65. LY K O S VA D İ S İ ’ N D E H İ E R A P O L İ S K H O R A S I • Res. 43 2018 yılı GeoEye-1 uydu görüntüsünde Yarıkkaya mevkiinin büyük alabaster ocağı: oklar, antik açmanın kalıntılarını işaret etmektedir, son zamanlarda merkezi kısmın bir bölümünü tahrip eden taş madenciliği faaliyeti yeniden başlamıştır. Res. 44 Yarıkkaya mevkii: antik alabaster ocağını kısmen tahrip eden modern taş çıkartma faaliyeti. 79 80 • P H R Y G İ A H İ E R A P O L İ S İ T E R R İ TO R İ U M U • A R K E O L O J İ R E H B E R İ Res. 45 Yarıkkaya mevkii: taş ocağı faaliyetlerinin yeniden başlamasının ardından alabaster çıkartılması için kesilen antik açma. zirve yaptığı düşünülebilir, bu taş esas olarak sütun tamburları (Resim 47), kornişler, duvar ve zemin kaplama levhalarında kullanılmıştır; özellikle, Severuslar Dönemi’nde kent merkezindeki Tiyatro’nun ima caveasının tüm III. cuneusu (orkestrayı caveadan ayıran balteusun ön levhaları dahil) ve summa caveanın IVb cuneusunun alt yarısı bu taşla yenilenmiştir187. Son olarak, alabaster Bizans Dönemi’nde de yaygın olarak kullanılmıştır, bazı imparatoriçelerin lahitleri için kullanıldığını kanıtlayan Bizans edebi metinlerinin 187 Masino 2016, 145-146. LY K O S VA D İ S İ ’ N D E H İ E R A P O L İ S K H O R A S I • Res. 46 Yokuşyol mevkiinde alabaster çıkartma açması. belgelediği gibi taş ocakları en azından kısmen aktif kalmıştır188; bu dönemde alabaster, hem Aziz Philippus Kilisesi189 gibi kamuya açık yapılardaki opus sectile zeminlerde hem de 104. insulanın zengin domuslarında renkli mermer sütunlar ve büyük panelleri tasvir eden bazı mekanların fresklerinde “çiçekli” alabaster taklit edilmiştir190. 188 Bkz. supra s. 65. 189 Caggia 2016. 190 Zaccaria Ruggiu 2019, 249-254, 259-260, 264, 286. 81 82 • P H R Y G İ A H İ E R A P O L İ S İ T E R R İ TO R İ U M U • A R K E O L O J İ R E H B E R İ Res. 47 Hierapolis kent alanından alabaster sütun parçası. Çok renkli breş ocakları Hierapolis’in hemen kuzeyinde yer alan territorium, çoğunlukla metamorfik kayaların tabanından gelen gri, sarı-aşıboyası ve beyaz dahil olmak üzere betonlaşmış iri katkılı kırmızımsı matrisli çok renkli breş taş ocaklarının varlığı ile şekillenmiştir; tortul kayaçlar klastikler daha azdır191. Bu breş birikintileri, aktif fay sistemlerindeki kırılma alanlarında meydana gelen ve kökenlerini, birikintilerin katılaşmasına yol açan CO2 açısından çok zengin termal suyun yükselmesine borçlu olan hidrotermal püskürmelerin ürünüdür192. İki çeşit breş ayırt edilir: biri, oldukça yoğun kırmızımsı matrisli ve değişken klastik kompaktlık ve boyutlarda, kentin 1,5 ila 2 km kuzeyindeki bir alanda, Karahayıt fayının olduğu yerdedir (Yokuşyol mevkii: Resim 26, 54 ve 68; Resim 48); diğeri ise Tingirtaş Tepe’de çıkarılan daha açık kırmızımsı matrisli (bazen beyazımsı çizgili) ve daha kompakt olandır (Resim 26, no. 84; Resim 49), Hierapolis’in 2 km doğusunda fayın üstünde yer alan bir yükseltidir. İlkinde, çıkartma alanı oldukça geniştir ve yaklaşık 3.700 m3 malzemenin çıkartıldığı hesaplanabilir; ancak ikincisi, daha azdır ve en az 670 m3’ün çıkarıldığı hesaplanmaktadır. 191 Scardozzi 2012a, 124-125; Cantisani, Scardozzi 2016; Scardozzi 2016c, 103. 192 Uysal et alii 2009a, 447 ve 450; Uysal et alii 2009b; Marabini, Scardozzi 2015, 262-263.