Türk. entomol. bült., 2012, 2 (3): 207-222
ISSN 2146-975X
Derleme (Review)
Bitki virüslerinin vektörlerle taşınmasına moleküler yaklaşımlar
Molecular approach to transmission of plant viruses by vectors
Ayşe ÇANDAR1*
Mustafa GÜMÜŞ1
Summary
Considerable numbers of viruses that cause the significant economic losses on plant are transmitted by
vectors from one host to another, and many of them are specifically transmitted on the basis of vector genus or
species. Unraveling virus transmission mechanisms by vectors is essential in respect to develop novel control
strategies against plant viruses which aren’t controlled by any active method. In this study that has been compiled
from various scientific investigations based on this idea, determinants of virus transmission specificity have been
explained molecularly after virus transmission types were mentioned considering vector groups briefly. In this context,
capsid protein (CP) and helper component (HC) strategies managing non-circulative transmission by insects have
been explained and viruses transmitted by insects in a non-circulative manner have been categorized. Furthermore,
molecular determinants of transmission specificity in a circulative manner by insects have been exhibited. In addition
to all, determinants of transmission specificity by nematode vectors have been examined in depth.
Key words: Virus, insect, nematod, fungus, transmission specificity.
Özet
Bitkilerde önemli ekonomik kayıplara neden olan virüslerin dikkate değer bir kısmı, bir konukçudan diğerine
vektörlerle taşınmaktadır ve bu virüslerin birçoğu taşındığı vektöre cins veya tür bazında özelleşmektedir. Virüslerin
vektörlerle taşınma mekanizmalarının bilinmesi, aktif mücadele yöntemleriyle yeterince kontrol altına alınamayan
virüslere karşı yeni mücadele yöntemlerinin geliştirilmesi bakımından oldukça anlamlı olmaktadır. Bu düşünceden
hareketle çeşitli bilimsel araştırmalardan derlenen bu çalışmada, vektör gruplarına göre virüslerin vektörlerle taşınma
şekillerine kısaca değinildikten sonra, virüsün vektöre özelleşmesini belirleyen faktörler moleküler olarak
açıklanmıştır. Bu kapsamda böceklerle nonsirkülatif olarak taşınmayı yöneten kılıf protein (CP) ve yardımcı
komponent (HC) stratejileri açıklanarak bu taşınma stratejilerine uygun olarak taşınan virüsler kategorize edilmiştir.
Ayrıca böcek vektörlerle sirkülatif taşınmanın vektöre özelleşmesi için gerekli vektör ve virüs bileşenlerinin moleküler
yapısı ortaya konmuştur. Bunlara ek olarak nematodlarla taşınmanın vektöre özelleşmesini belirleyen faktörler
ayrıntılarıyla incelenmiştir.
Anahtar sözcükler: Virüs, böcek, nematod, fungus, vektöre özelleşme
Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bitki Koruma Bölümü, 35100, Bornova, İzmir
* Sorumlu yazar (Corresponding author) e-mail: aysecandar88@gmail.com
Alınış (Received): 21.09.2012
Kabul ediliş (Accepted): 12.10.2012
1
207
Bitki virüslerinin vektörlerle taşınmasına moleküler yaklaşımlar
Giriş
Bitki virüsleri, birçok bitki türünde (tahıllar, bahçe bitkileri, süs bitkileri vb.) kalite ve kantite yönünden
önemli ekonomik kayıplara neden olmaktadır. Örneğin, süs bitkileri ve sebzelerde sadece Tomato spotted
wilt virus (TSWV) (Bunyaviridae; Tospovirus) 1 milyar doların üzerinde bir kayıptan sorumlu olup, TSWV,
tripsler tarafından taşınmaktadır ve 84 familyaya ait binden fazla sayıda bitki türünü enfekte edebildiği için
bitki virüsleri arasında en geniş konukçu dizinine sahip olan virüstür (Parella et al., 2003). Benzer şekilde
ektoparazitik nematod Xiphinema index Thorne & Allen (Dorylaimida: Xiphinematidae) ile taşınan Grapevine
fanleaf virus (GFLV) (Comoviridae; Nepovirus), Fransa’da bulunan asmalarda 1 milyar dolarlık kayıplara
neden olmaktadır (Andret-Link & Fuchs, 2005). Ayrıca, Tomato yellow leaf curl virus (TYLCV)
(Geminiviridae: Bigeminivirus)’nün vektörü olan ve tropikal, subtropikal ve kurak Akdeniz iklimine sahip bazı
bölgelerde coğrafi yayılım gösteren Bemisia tabaci Gennadius (Hemiptera: Aleyrodidae)’nin konukçu dizisindeki bitki sayısında meydana gelen hızlı bir artış nedeniyle son zamanlarda bu virüsün enfeksiyonu artış
göstermiştir (Pico et al., 1996). Bunlara ek olarak, 1930’larda Arjantin ve Brezilya’da turunçgil endüstrisinin
neredeyse tamamının yıkımının nedeni Citrus tristeza virus (CTV) (Clostroviridae: Closterovirus)’nü taşıyan
Toxoptera citricidus Kirkaldy (Hemiptera: Aphididae) adlı yaprak bitine bağlı olmuştur. Bu yaprak biti, son
yıllarda Portekiz ve İspanya’da da Akdeniz turunçgil üretimini tehdit etmektedir (Raccah & Fereres, 2009).
Görüldüğü gibi, bitki virüs hastalıkları dünya genelinde bitkileri ve ürünlerini hastalandırmak suretiyle önemli verim kayıplarına neden olmaktadır. Bu verim kayıplarının ortaya çıkmasında ise virüsün
bitkiden bitkiye taşınması ve taşınma şekli büyük önem taşımaktadır. Virüslere karşı etkili kontrol
yöntemlerinin geliştirilememesinin bir nedeni de virüslerin bir konukçudan diğerine geçişi konusunda
yeterli bilginin bulunmamasından kaynaklanmaktadır.
Bitki virüsleri enfeksiyon döngüsü boyunca iki evreyi geçirmek zorundadır. İlk olarak virüsler,
hücresel sistemleri kontrolleri altına alarak kendilerini konukçu hücre içinde çoğaltmak (replikasyon);
bitkilerde enfeksiyonun başladığı noktalarda kolonize olmak için komşu hücrelere geçmek (kısa mesafeli
taşınma) ve vasküler sisteme geçerek diğer doku ve organlara geçmek (uzun mesafeli taşınma)
zorundadır. İkinci olarak virüsler, yeni konukçulara yayılmak ve bunu yapmak için de hücrelere giriş
sırasında hücresel bariyerleri geçmek zorundadır. Bir çok virüsün yeni konukçulara geçmesi için gerekli
olan hücresel bariyerleri geçme işlemi vektör organizmalar tarafından yönetilmektedir (Matthews, 1991).
Bitki virüslerinin bitkiden bitkiye yayılması aşı, tohum ve yumrular veya artropodlar, nematodlar, funguslar
ve plasmodiophorid gibi vektörler tarafından gerçekleştirilmektedir (Raccah & Fereres, 2009).
Açıklanan bu nedenlerden dolayı, bitki virüslerinin vektörlerle taşınması konusunda yapılan çalışmalar oldukça önemlidir. Özellikle son yıllarda vektörlerle taşınmanın moleküler yapısı ve taşınmanın
vektöre özelleşmesi konusunda yapılan araştırmalar ilgi çekici ve virüslerle mücadele konusunda umut
vericidir. Taşınabilirliği belirleyen viral faktörlere ilişkin birçok bulgu mevcuttur, fakat taşınmanın vektöre
özelleşmesi için gerekli viral belirleyiciler konusunda henüz bilgiler sınırlıdır. Kılıf proteini (CP) veya
türevleri (Readthrough CP ve yardımcı CP) ve yardımcı komponent (HC) ve taşınma faktörünü içeren
yapısal olmayan proteinler, taşınmanın özelleşmesi için gerekli belirleyicilerdir. Bu makale, bilinen tüm bu
belirleyici faktörlere dair yapılmış araştırmaların genel bir derlemesi niteliğindedir.
Bitki virüslerini taşıyan vektörler
Bitki virüs vektörleri taksonomik olarak çok çeşitlidir ve vektörler arasında artropodlar, nematodlar,
funguslar ve plasmodiophoridler bulunmaktadır. Birçok bitki virüsünü taşıyan artropod vektörler, yaprak
208
Çandar & Gümüş, Türk. entomol. bült., 2012, 2 (3)
bitleri, beyazsinekler, yaprakpireleri, tripsler, kınkanatlılar, unlubitler, Miridae familyası üyesi böcekler ve
akarlardır ve saptanan 200 vektör türünden daha fazlasını oluşturması yönüyle en yaygın vektör grubu
yaprak bitleridir. Şimdiye kadar kaydedilen vektörlerle taşınan yaklaşık 550 virüs türünün yarısından
fazlası yaprak bitleri (% 55), % 11’i yaprakpireleri, % 11’i kınkanatlılar, % 9’u beyazsinekler, % 7’si nematodlar, % 5’i fungus ve plasmophoridler ve geriye kalan % 2’si tripsler, Miridae familyası üyesi böcekler,
akarlar veya unlubitler ile taşınmaktadır (Andret-Link & Fuchs, 2005). Bitki virüsleri bu vektörlerle alınma,
vektör vücudunda tutulma ve latent periyot sürelerine bağımlı olarak Çizelge 1’de de görüldüğü gibi farklı
taşınma şekilleriyle nakledilmektedir.
Çizelge 1. Bitki Virüslerinin Vektörleri ve Taşınma Şekilleri (Andret-Link & Fuchs, 2005)
Nonsirkülatif
Sirkülatif (Persistent)
Vektör
Nonpersistent
Semipersitent
Nonpropagatif
Propagatif
Yaprak bitleri
Alfamovirus
Carlavirus
Cucumovirus
Fabavirus
Macluravirus
Potyvirus
Caulimovirus
Closterovirus
Sequivirus
Trichovirus
Waikavirus
Enamovirus
Luteovirus
Nanovirus
Polerovirus
Umbravirus
Cytorhabdovirus
Nucleorhabdovirus
Kınkanatlılar
Fungus
Bromovirus (?)
Carmovirus (?)
Comovirus (?)
Sobemovirus (?)
Tymovirus (?)
Machlomovirus
Benyvirus
Bymovirus
Furovirus
Varicosavirus
Carmovirus
Necrovirus
Tombusvirus
Yaprakpireleri
Badnavirus
Waikavirus
Unlubitler
Ampelovirus
Badnavirus
Trichovirus
Vitivirus
Miridler
Sobemovirus
Akarlar
Trichovirus
Nematodlar
Nepovirus
Tobravirus
Sadwavirus
Plasmo- diophorid
Thrips
Beyazsinekler
Curtovirus
Mastrevirus
Cytorhabdovirus
Fijivirus
Marafivirus
Nucleorhabdovirus
Oryzavirus
Phytoreovirus
Tenuivirus
Phytoreovirus
Phytoreovirus
Rymovirus
Aureusvirus
Dianthovirus
Ophiovirus
Varicosavirus
Machlomovirus
Tospovirus
Crinivirus
Ipomovirus
Begomovirus
209
Bitki virüslerinin vektörlerle taşınmasına moleküler yaklaşımlar
Bitki virüslerinin vektörlerle taşınma şekilleri
Yaklaşık olarak 150 yıl önce yani virüslerin keşfinden önceki yıllarda Yellow fever virus (Flaviviridae;
Flavivirus)’nün insanlarda meydana getirdiği sarı humma hastalığının sivrisineklerle taşındığı bildirilmiştir.
Pirinç bitkilerinde cüceleşmeye neden olan Rice dwarf virus (RDV) (Reoviridae; Phytoreovirus)’nün
yaprakpireleriyle taşınması 1895 yılında bildirilmesine rağmen, bu durum sarı humma hastalığının
sivrisineklerle taşındığının bulunmasından kısa bir süre sonra kanıtlanmıştır. Daha sonraki 10 yıl içinde
ise bitki ve hayvan virüslerinin birçok arthropod vektörü olduğu saptanmıştır (Gray & Banerjee, 1999).
Virüs taşıdığı belirlenen vektörlerin sayısı arttıkça taşınma şekillerinin sınıflandırılması ihtiyacı doğmuştur.
1930’larda Watson ve Roberts, virüslerin böceklerle taşınma biçimlerine açıklık getirmiştir. Bu
taşınma biçimlerine göre virüsler için ayırıcı ana prensip, vektör içinde virüsün tutulma süresi olmuştur.
Watson ve Roberts (1939), esasen iki adet taşınma şekli keşfetmiştir. Bunlar, virüsün vektör içinde kısa
bir süre tutulduğu non-persistent ve virüsün vektör içinde uzun süre (çoğunlukla yaşamı boyunca)
tutulduğu persistent şekildeki taşınmadır. Bununla birlikte bazı virüsler vektörlerinde, süre bakımından bu
iki taşınma şeklinin ortasında bir tutulma göstermektedir. Bu tip virüslere ise Sylvester (1956), semipersistent
ismini vermiştir. (Raccah & Fereres, 2009). Sonuç olarak bilim adamları, 1950’lerde virüsün vektörün
vücuduna alınması ve vücutta kalma sürelerine göre taşınma şekillerini non-persistent, semipersistent ve
persistent olmak üzere üç kategoriye ayırmışlardır (Blanc, 2008).
1970’lerin sonunda ise bugün hala geçerli olan bir sınıflandırma yapılmıştır. Bu sınıflandırmaya
göre non-persistent ve semipersistent virüsler nonsirkülatif, persistent virüsler ise sirkülatif olarak
kategorize edilmiştir (Blanc, 2008). Virüs sadece hücre zarını geçmek kaydıyla vücut boşluğu veya fungal
hücreler içinde internal olarak taşınıyorsa bu taşınma sirkülatif taşınma olarak adlandırılmaktadır. Buna
karşın non-sirkülatif virüsler, vektör hücrelerine geçmemektedir ve bu virüsler ya vektör yüzeyinde (bazı
funguslardaki gibi) ya da vektör ağız parçaları veya ön bağırsağının kütikul yapısındaki iç yüzeyinde (bazı
arthropod ve nematodlardaki gibi) eksternal olarak taşınmaktadır (Gray & Banerjee, 1999). Daha
sonraları ise sirkülatif virüsler de, vektörün içinde çoğalanlara propagatif, taşındığı vektörün içinde
çoğalmayanlara nonpropagatif denmesi suretiyle ikiye ayrılmıştır.
Bitki virüsü-vektör etkileşiminin karakteristikleri
Bir virüsün bir vektörle taşınması genellikle özelleşmenin bazı dereceleriyle karakterize edilmektedir.
Taşınmanın özelleşmesi konusu birçok vektör ve virüs için önemli bir özelliktir. Taşınmanın özelleşmesi,
bir bitki virüsü ve bir veya birkaç vektör arasında spesifik bir ilişkinin kurulması olarak tanımlanmaktadır.
Örneğin, yaprak bitleriyle taşınan bir virüs nematodlarla veya diğer artropod vektörlerle, yaprakpireleriyle
taşınan bir virüs de kınkanatlı vektörlerle taşınmamaktadır. Bir vektörün yalnızca bir virüsü veya serolojik
olarak farklı virüs ırklarını taşıması ve bu virüs veya virüs ırkının tek bir vektöre sahip olması durumu
taşınmanın özelleşmesi konusuna olağanüstü bir örnektir (Andret-Link & Fuchs, 2005). Bazı potyvirüsler
30’dan fazla yaprak biti türüyle (Jeger et al., 2004) taşınırken, GFLV’nün tek bir nematod türü X. index ile
doğal olarak taşınması özelleşmenin farklı derecelerine örnek olarak verilebilmektedir (Andret-Link et al.,
2004). Ayrıca, Piesma quadratum Fieber (Hemiptera: Piesmatidae) sadece Beet leaf curl virus (BLCV)
(Rhabdoviridae; Nucleorhabdovirus)’nü taşırken, beyazsinek B. tabaci çeşitli genus ve familyalardan
birçok virüsü taşıyabilmektedir. Tobravirüslerin sadece trichodorid nematodlar tarafından taşınmasına
karşılık, closterovirusler yaprak bitleri, unlubitler veya beyazsinekler ile taşınmaktadır. Taşınmanın
özelleşmesi, bir virion veya bir viral protein motif arasındaki bir tanıma olayı ve vektördeki bir tutunma
bölgesinin içerdiği birkaç özellik ile açıklanmaktadır (Brown & Weischer, 1998).
210
Çandar & Gümüş, Türk. entomol. bült., 2012, 2 (3)
Bitki virüslerinin böcek vektörlerle taşınması
Bitki virüslerinin böcek vektörleri, Insecta sınıfının 32 takımının 7’sinde bulunmaktadır. Vektörlerin
büyük bir çoğunluğu, sokucu-emici ağız parçasına sahip böceklerin bulunduğu iki takım olan Tysanoptera
ve Hemiptera takımlarında yer almaktadır. Vektör türlerinin çok azı ise diğer ısırıcı-çiğneyici ağız yapısına
sahip 5 takımın üyeleridir. Bu takımlar; Orthoptera, Dermaptera, Coleoptera, Lepidoptera ve Diptera’dır.
Görünüşe göre, Hemiptera takımına bağlı böceklerin vektör olarak başarılı bir rol oynamasında birincil
etken, beslenme organlarıdır (Raccah & Fereres, 2009).
Böcek vektörlerle taşınan virüsler ise taşınma şekillerine göre nonsirkülatif ve sirkülatif olmak üzere
ikiye ayrılmaktadır.
1. Nonsirkülatif taşınma
Daha önce de değinildiği gibi, virüs vektör hücre zarını geçmeden ya vektör yüzeyinde (bazı
funguslardaki gibi) ya da vektör ağız parçaları veya ön bağırsağının kütikul yapısındaki iç yüzeyinde (bazı
arthropod ve nematodlardaki gibi) eksternal olarak taşınıyorsa bu taşınma non-sirkülatif taşınma olarak
adlandırılmaktadır (Gray & Banerjee, 1999).
Nonpersistent ve semipersistent virüslerin her ikisi de nonsirkülatif olarak taşınmaktadır, çünkü bu
taşınma şekillerine sahip virüsler vektör vücudunun içine alınmamaktadır. Diğer bir değişle, virüs
homecoel (vektör vücut boşluğu)’e girmemekte veya hiçbir vektör hücre zarından geçiş yapmamaktadır
(Andret-Link & Fuchs, 2005). Bu iki grup, taşınma şekli yönünden aynı özellikleri taşımakla birlikte bazı
özellikleri bakımından birbirinden ayrılmaktadır. Örneğin, semipersistent virüsler genellikle vektörün ön
bağırsağıyla olan ilişkiye eğilimlidir ve burada birkaç gün veya hafta (bazı durumlarda aylar yıllar)
tutulmaktadır. Beslenme sırasında virüsün stabil bir şekilde bağlandığının ve bağlanma bölgeleri
doyuruluncaya kadar biriktiğinin ileri sürüldüğü vücuda alınma olayı artarken virüsün taşınma etkinliği de
artmaktadır. Bunun aksine, nonpersistent virüslerin taşınması vektör stiletleriyle ilişkilidir (Şekil 1) ve bu
virüsler sadece birkaç saat tutulmakta ve beslenme araştırmaları boyunca kolayca yok olmaktadırlar.
Ayrıca, beslenme boyunca vücuda alınma durumu artarken taşınma etkinliği de hızlıca yükselmektedir
(Gray & Banerjee, 1999). Ağız parçaları ve ön bağırsağı kaplayan astarı içeren derinin deri değiştirme
sürecinde atılmasından sonra vücuda alınmış virüsler kaybedilmektedir (Andret-Link & Fuchs, 2005).
Ayrıca, non-sirkülatif virüsler latent periyot göstermemektedir (Lopez-Moya, 2002). Vektörün hastalıklı
bitkide beslenmesi sırasında alınan ve vektör ön bağırsağının astarına veya vektör sytiletinin iç yüzeyine
tutunan virüs, vektörün sağlıklı bitkide beslenmesi sırasında salgıladığı tükürük vasıtasıyla sağlıklı bitkiye
taşınmakta ve böylece taşınma işlemi tamamlanmaktadır (Şekil 1).
Şekil 1. Bitki virüslerinin vektörün beslenmesi sırasında hastalıklı bitkiden alınması (sol) ve salgıladığı tükürük ile sağlıklı
bitkiye taşınması (sağ) (Gray & Banerjee, 1999).
Çizelge 1’de görüldüğü gibi, nonpersistent taşınma şekline sahip yaprak bitleriyle taşınan Alfamovirus,
Carlavirus, Cucumovirus, Fabavirus, Macluravirus, Potyvirus; kınkanatlı böceklerle ve tripslerle taşınan
211
Bitki virüslerinin vektörlerle taşınmasına moleküler yaklaşımlar
Machlomovirus genusları ve semipersistent taşınma şekline sahip, afitlerle taşınan Caulimovirus,
Closterovirus, Sequivirus, Trichovirus, Waikavirus; yaprak pireleriyle taşınan Badnavirus ve Waikavirus;
unlu bitlerle taşınan Ampelovirus, Badnavirus, Trichovirus, Vitivirus ve beyazsineklerle taşınan Crinivirus,
Ipomovirus genusları non-sirkülatif olarak taşınmaktadır.
Virüslerin vektörlerle non-sirkülatif olarak taşınması için iki ana strateji tanımlanmıştır. Bunlar, kılıf
protein (CP) stratejisi ve yardımcı komponent (HC) stratejisidir. Kılıf protein stratejisinde virüsler sadece
kılıf proteine bağımlı olarak taşınmakta iken, yardımcı komponent stratejisinde taşınma hem kılıf proteine
hemde yardımcı komponente bağlı olmaktadır (Pirone & Blanc, 1996).
a. Kılıf protein (CP) stratejisi
Cucumovirus, Alfamovirus ve Carlavirus genusu üyeleri bu stratejiye göre taşınmaktadırlar (Blanc,
2008).Bu stratejiye en iyi örnek yaprak bitleriyle taşınan Cucumovirus’lardır. Cucumuvirüslerin kılıf protein
domainleri (kılıf proteini kodlayan gen bölgeleri), vektörün ağız parçalarında bulunan bilinmeyen tutunma
bölgelerini doğrudan tanımaktadır (Uzest et al., 2007) (Şekil 2). Bu doğrudan tanıma sayesinde farklı
Cucumber mosaic virus (CMV) (Bromoviridae; Cucumovirus) ırkları farklı yaprak biti türleriyle farklı
etkinliğe sahip olarak taşınmaktadır (Perry et al., 1994).
Sekans (gen dizilimi) karşılaştırma ve rekombinasyon deneyleri, yaprak bitleriyle taşınmayı
etkileyen CMV’nün CP’inde olan modifikasyonları açıklamaya yardımcı olmuştur. CP’deki iki domain
taşınma işleminde gerekli amino asitleri içermektedir (Shintaku, 1991). Tanımlanan bu domainlerden biri
simptomatolojide rol oynarken, ikincisi vektörlerle taşınabilen tüm izolatlarda bulunan ve vektörlerle
taşınamayan izolatlardaki Cys (Sistein) veya Phe (Fenilalanin)’in yerini alan korunmuş bir Tyr (Tirozin)
kalıntısı içermektedir (Perry et al., 1994). İlginç bir şekilde CMV’nün farklı yaprak biti türleriyle
taşınmasından farklı CP motifleri sorumludur. CP’in 129,162 ve 168 konumundaki amino asitler Aphis
gossypii Glover (Hemiptera: Aphididae) ile taşınmanın etkinliği açısından kritik iken, 25, 129, 162, 168 ve
214 konumlarındaki amino asitler, Myzus persicae Sulzer (Hemiptera: Aphididae) ile taşınmanın etkinliği
açısından önemli olmaktadır (Andret-Link & Fuchs, 2005).
Şekil 2. Non-sirkülatif taşınmada virüs-vektör ilişkileri için farklı stratejilerin saptanmasıyla oluşturulmuş model (Raccah & Fereres,
2009).
b. Yardımcı komponent (HC) stratejisi
Yardımcı komponent (HC)’ler ilk olarak 1970’lerde Potato virus C (PVC) (Potyviridae;
Potyvirus)’nün yaprak bitleriyle taşınmasının, sadece bitkiler Potato virus Y (PVY) (Potyviridae; Potyvirus)
ile enfekteli olduğunda gerçekleşebildiğini kaydeden Kassanis ve Govier (1971a) tarafından keşfedilmiştir.
Ayrıca, yaprak bitleri öncelikli olarak PVY ile enfekte olmuş bir bitki üzerinde beslendikten sonra sağlıklı
212
Çandar & Gümüş, Türk. entomol. bült., 2012, 2 (3)
bitkilere PVC’nü taşıyabilmiş ve bu bitkileri tek tek enfekte edebilmiştir. Bu olay, bitkilerde PVY
enfeksiyonu üzerine üretilen bir faktörün daha sonra PVC’nün yaprak bitleri ile taşınımını yönetmesiyle
sonuçlanmıştır. Kassanis ve Govier (1971b) tarafından yapılmış diğer bir çalışma, bu faktörün PVY virüs
partikülünün kendisi olmadığını, bunun HC’yi dizayn etmiş olan yapısal olmayan bir protein olduğunu
düşünmüş ve daha sonra da bu faktörün kodlanmış bir virüsün yapısal olmayan proteini olduğunu
göstermiştir (Thornbury et al., 1983).
Wang et al. (1998) virüs taşınmasının vektöre özelleşmesinin HC ile düzenlendiğine dair doğrudan
kanıtlar sağlamıştır. Enfekteli bitkilerden Turnip mosaic virus (TuMV) (Potyviridae; Potyvirus)’nü taşıyıp
Tobacco etch virus (TEV) (Potyviridae; Potyvirus)’nü taşımayan Lipaphis erysimi Kaltenbach (Hemiptera:
Aphididae), TuMV’nün HC’i ile birlikte saflaştırıldığında TEV için etkili bir vektör özelliği kazanmıştır. Ayrıca,
taşınma virüslerin stiletlerde tutunmasıyla oldukça alakalı bir şekilde gerçekleşmiştir (Mandahar, 1999).
Yardımcı stratejisinine en iyi örnekler Potyvirus ve Caulimovirus genuslarının üyelerinde
bulunmaktadır. Köprü hipotezi olarak adlandırılan bir model HC’in hareket şeklini açıklamak için yaygın bir
şekilde kabul edilmektedir ve bu hipotez iki tip etkileşimi birbirine bağlama yeteneğinde moleküller
yapıdaki yapısal olmayan proteinleri ortaya koymaktadır; bunlardan biri virüsün CP’i, diğeri vektörün ağız
parçalarındaki varsayımsal bir reseptördür. Böylece, virüsün vektörün içinde tutunmasına izin veren
tersinir bir moleküler köprü yaratmaktadır (Şekil 2). Köprü hipotezi, taşınabilirliğin yitirilmesinin ya onu
işlevsiz hale getiren HC’deki bir mutasyondan ya da HC-CP etkileşimini ortadan kaldıran CP’deki
bozukluklardan kaynaklandığı anlamına gelmektedir. (Froissart et al., 2002).
1.1. Non-sirkülatif virüslerin böcek vektörlerine özelleşmesi
Nonsirkülatif virüslerin böcek vektörlerine özelleşmesi ve bu özelleşmeyi belirleyen moleküler
faktörler konusunu, nonpersistent virüslerin böcek vektörlerine özelleşmesini belirleyen faktörler ve
semipersistent virüslerin böcek vektörlerine özelleşmesini belirleyen faktörler olmak üzere iki bölümde ele
almak mümkündür. Bu iki kategoriye birçok virus genusu örnek olarak verilebilmektedir. Fakat tüm virus
genuslarının vektörüne özelleşmeleri ile ilgili ayrıntılı bilgi olmadığı için ve kategorisindeki virüslerin
taşınmasını temsil etmesi bakımından bu bölümde non-persistent virüslerden Potyvirus’lerin,
semipersistent virüslerden Caulimovirus’lerin böcek vektörlerine özelleşmesini belirleyen faktörler
üzerinde durulmuştur.
Bir potyvirüsün yaprak bitleriyle taşınmasını belirleyen faktörleri tanımlamak için yaprak bitleriyle
taşınabilen ve taşınamayan virüs ırklarının CP’lerinin amino asit bölgeleri karşılaştırılmıştır. Bu
karşılaştırma sonucunda, potivirüslerin taşınmasında CP’de bulunan Asp-Ala-Gly (Aspartik asit-AlaninGlisin) (DAG), Lys-Ile-Thr-Cys (Lizin-İzolösin-Treonin-Sistein) (KITC) ve Pro-Thr-Lys (Prolin-TreoninLizin) (PTK) amino asit bölgelerinin rol oynadığı (Şekil 3) ve yaprak bitleriyle taşınamayan ırklarda bu
amino asit bölgelerinde bazı mutasyonların oluştuğu ortaya koyulmuştur. (Raccah & Fereres, 2009).
Örneğin, Zucchini yellow mosaic virus (ZYMV) (Potyviridae; Potyvirus)’nün yaprak bitiyle taşınabilen bir
ırkının DAG amino asit bölgesinde meydana gelen Gly (Glisin) amino asidinin Glu (glutamik asit) amino
asidine dönüşmesini sağlayan bir mutasyon sonucu ZYMV ırkı yaprak bitiyle taşınmaz hale gelmiştir.
Aynı şekilde Tobacco vein mottling virus (Potyviridae; Potyvirus) (TVMV)’nün yardımcı komponent
proteaz (HC-Pro) kısmında yer alan ve yaprak bitinin ağız parçasındaki kütikulaya bağlanmayı sağlayan
KITC amino asit bölgesindeki Lys (Lizin)’den Glu (Glutamik asit)’e olan bir mutasyon sonucunda HC
aktivitesinin kaybolduğu ve TVMV’nün yaprak bitleriyle taşınma yeteneğini kaybettiği yapılan bir araştırma
ile ortaya koyulmuştur (Raccah & Fereres, 2009).
213
Bitki virüslerinin vektörlerle taşınmasına moleküler yaklaşımlar
Şekil 3. Nonpersistent Virüslerin Vektöre Özelleşmesini Belirleyen Aminoasit Bölgeleri (Pirone & Perry, 2002)
Benzer şekilde, HC’in merkez bölgesinde konumlanmış bir domain olan PTK motifi, ZYMV’nün
bağlanması için gerekli olmaktadır (Mandahar, 1999).
Yapılan mutasyon çalışmalarından da anlaşılacağı üzere, potyvirüslerin böcek vektörlerine
özelleşmesini bazı amino asit motifleri yönetmektedir. Diğer yandan, virüsün afidin besin kanalına (sytilet)
tutunması yardımcı komponent stratejisine göre, virüsün CP’inin ve vektör styletinde bulunan özel
bağlanma bölgesinin HC-Pro’a bağlanması sonucunda HC-Pro’nun taşınmada köprü görevi görmesiyle
gerçekleşmektedir (Şekil 4).
Şekil 4. Potyvirus ve Caulimovirus genusu üyesi virüslerin afit sindirim kanalına tutunma şekilleri (Leh et al., 2001).
Caulimovirüsler ise yardımcıya bağımlı taşınma stratejisini benimsemiştir, fakat taşınmanın
potyvirüslerden daha karmaşık bir yapısı vardır. Örneğin, Cauliflower mosaic virus (CaMV)
(Caulimoviridae; Caulimovirus), P2 ve P3 olmak üzere iki adet virüs tarafından kodlanmış yapısal
olmayan proteine gereksinim duymaktadır. P3 viriona bağlanırken P2’nin afide bağlanmasıyla bir P2-P3virion kompleksi şekillenmektedir (Şekil 4). İlginç bir şekilde afitler, enfekte olmuş mezofil hücrelerinden ilk
P2’yi almakta ve P3-virion kompleksleri sonradan diğer mezofil ve floem hücrelerinden alınmaktadır
(Drucker et al., 2002). Bu durum P2-P3-virion kompleksinin sadece vektör sindirim kanalında meydana
gelebilidiğini göstermesi açısından önemlidir. Ayrıca HC motifi, P2’nin N-ucunun 6 konumunda saptanan
özel vektör tanıma olayıyla meydana gelen P2-P3 kompleksidir. Öte yandan herhangi bir aminoasitte
görülen tek bir mutasyon dahi, CaMV’nün vektörlerle taşınma spektrumunu kendiliğinden değiştirmektedir
(Moreno et al., 2005).
214
Çandar & Gümüş, Türk. entomol. bült., 2012, 2 (3)
2. Sirkülatif taşınma
Sirkülatif virüsler (yani persistent olarak taşınan virüsler) taşınmak için vektör içinde translokasyona
gereksinim duymaktadırlar. Bu virüslerin çoğu, bitkilerin vasküler dokularında bulunmakta ve bazıları
mekanik olarak taşınamamaktadır. Bu virüslerin yaygın bir özelliği de vektörün vücuduna alınmasından
sonra latent bir periyoda ihtiyaç duymalarıdır (Lopez-Moya, 2002). Ayrıca, bu virüsler, vektörlerin
homocoel (vücut boşluğu)’i içinde bulunmakta ve deri değiştirmeyle kaybedilmemektedir (Andret-Link &
Fuchs, 2005).
Sirkülatif virüslerin taşınma döngüsü; (a) virüsün enfekteli bitkilerden beslenme yoluyla vektörün
ağız boşluğu ve arka veya orta bağırsak (rektum)’lara alınımı, (b) virüsün vektörün midesine geçişi, (c)
lagün (haemocoel) veya diğer dokularda tutulma (birikme), (d) virüsün tükürük bezlerine geçiş ve sonra,
(e) konukçu bitkilerin iç dokularına (çoğunlukla floem) maksiller stiletlerdeki tükürük kanalları vasıtasıyla
geçişi olmak üzere beş evrede gerçekleşir. Sokucu-emici yapıya sahip olan afit stiletlerinin, floeme
ulaşmak için hücrelerin arasına sokulup bitki özsuyunun alınmasıyla, virüs alınımı da gerçekleşir. Sonra
virüs, mide duvarındaki boşluktan lagüne geçmektedir. Sirkülatif bir virüsün mideye doğru özel ve aktif
taşınması, epitel hücreleri tarafından tanındığında meydana gelmektedir. Virüs partikülleri, hemolenfte
(haemocoelde bulunan vücut sıvısı) birkaç hafta tutulmaktadır. Hemolenfte virüsün hayatta kalması
symbioninin varlığına bağlıdır (Raccah & Fereres, 2009).
Çizelge 1’de görüldüğü gibi birçok virüs genusu vektörleriyle sirkülatif yolla taşınmaktadır. Sirkülatif
taşınma, daha önce de değinildiği gibi non-propagatif ve propagatif olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Her
iki taşınmada (non-propagatif ve propagatif) da virüs hemolenfe ulaşmak ve sonra buradan beslenme
sırasında tükürük bezlerine geçmek için vektörün sindirim kanalındaki bariyerleri geçmek zorunda
olmasına rağmen, non-propagatif taşınma virüs vektör içinde çoğalmadığı zaman meydana gelmektedir.
Propagatif taşınmada ise, virüs sirkülasyonu boyunca vektörün hücreleri içinde replike olabilmektedir;
böylece virüs hem bitki hemde böcek paraziti olmaktadır. Bazı durumlarda, virüs vektörün yeni döllerine
bile trasovaryal olarak geçebilmektedir (Lopez-Moya, 2002).
2.1. Sirkülatif virüslerin böcek vektörlerine özelleşmesi
Sirkülatif virüslerin böcek vektörlerine özelleşmesini belirleyen faktörler propagatif ve nonpropagatif virüslerin böcek vektörlerine özelleşmesini belirleyen faktörler olmak üzere iki gruba
ayrılmaktadır. Kınkanatlı böceklerin virüsleri taşıma mekanizmasının farklı olması nedeniyle ise bu grup
böceklerle taşınan virüslerin ayrı bir bölümde ele alınması daha doğru olmaktadır.
2.1.1. Non-propagatif virüslerin böcek vektörlerine özelleşmesi
Begomovirus (Geminiviridae), Bromovirus (Bromoviridae), Carmovirus (Tombusviridae), Comovirus
(Comoviridae), Curtovirus (Geminiviridae), Enamovirus (Luteoviridae), Luteovirus (Luteoviridae),
Mastrevirus (Geminiviridae), Nanovirus (familyası belirlenmemiş), Polerovirus (Luteoviridae), Rymovirus
(Potyviridae), Sobemovirus (familyası belirlenmemiş), Tymovirus (Tymoviridae) ve Umbravirus (familyası
belirlenmemiş) (Çizelge 1) genuslarının üyeleri, böcek vektörler ile sirkülatif (persistent) nonpropagatif yolla
taşınmaktadır. Bunlardan luteovirüslerin yaprak bitleriyle taşınması üzerine yapılmış çokça çalışma olduğu
için sirkülatif non-propagatif taşınmanın vektöre özelleşmesi konusu bu genus sayesinde aydınlatılmıştır.
Luteovirüsler, büyük olasılıkla konukçularının floeminde sınırlı olduklarından dolayı mekanik olarak
taşınamamaktadırlar ve bu virüslerin vektörleriyle ilişkileri çokça araştırılmıştır (Lopez-Moya, 2002). Bu
araştımalar sonucunda luteovirüs sirkülasyonunda üç spesifik bariyerin varlığı kanıtlanmıştır: birincisi,
endositoz ile bağırsağa girişi düzenlemekte (Gildow, 1993); ikincisi, yardımcı tükürük bezleri (ASG’ler)’nin
bazal laminası (ana zarı) ile virüsün selektif ilişkisini düzenlemekte (Gildow & Gray, 1994); üçüncüsü ise
ASG’lerin plasmalemmalarıyla olan penetrasyonu düzenlemektedir (Peiffer et al., 1997). Kısaca virüs
215
Bitki virüslerinin vektörlerle taşınmasına moleküler yaklaşımlar
taşınmak için vektörün bağırsak epitelyumunu ve AGS’lerin plasmalemmasını geçmek zorundadır
(Andret-Link & Fuchs, 2005). ASG bazal laminası, virüs bağlanmasını önleyerek veya penetrasyonu
geciktirerek kesin bir bariyer görevi görebiliyorken, plasmalemma selektif olarak tanıma, bağlanma ve
endositozu düzenlemektedir (Lopez-Moya, 2002).
Luteovirüslerin genom ifadesi, iki kapsid protein üretmeye dayalı bir readthrough (okuma)
stratejisini içermektedir (Jolly & Mayo, 1994). Yani kısaca, luteovirüs partikülleri iki tip kapsomerden
oluşmaktadır. En etkili olan CP’dir (22-24 kDa). CP ORF’unun C-ucunun ifadesi sonucu üretilen diğer
kapsomer ise read-through (RT) proteindir (55-58 kDa) (Raccah & Fereres, 2009). Yapılan çalışmalarda
sözü edilen RT proteinin luteovirüs taşınmasının afide özelleşmesinde önemli bir faktör olduğu ortaya
konulmuştur. Örneğin, Beet western yellows virus (BWYV) (Luteoviridae; Polerovirus)’nün RT proteini
içermeyen mutantları, ASG’ de saptanamamış ve yaprak bitleriyle taşınamamıştır. RT, virüsün yardımcı
tükürük bezlerine geçişini sağlamanın yanında virüsün arkabağırsak bariyerlerinden geçmesi için de
sinyal sağlamaktadır (Raccah & Fereres, 2009).
Luteovirüs taşınmasında diğer önemli bir bulgu ise, virüs taşınma işleminin vektörde bulunan
endosimbiyont bakterilerle ilişkili olmasıdır (van den Heuvel et al., 1994). Simbiyonin maddesiyle etkileşimi
yani Burchnera GroEL (bakterilerde bulunan moleküler bir şaperon)’ine bağlanma özelliğini RT proteini
göstermektedir. RT komponentinin N-ucu parçasının, afit vektörlerde şaperon gibi rol oynayan bakteriyel
endosimbiyont Buchnera’nın GroEL homoloğu olan simbiyoninin spesifik bir domaini ile etkileşime girdiği
kaydedilmiştir. Fakat bu etkileşim hem vektör olan böceklerde hem de vektör olmayan böceklerde olduğu
için vektöre özelleşmede görev almamakta, sadece taşınma olayının anlaşılması bakımından önem
taşımaktadır (Andret-Link & Fuchs, 2005). Asıl vektöre özelleşmeyi yöneten faktör RT proteindir.
2.1.2. Kınkanatlı böceklerle taşınan non-propagatif virüslerin vektörlerine özelleşmesi
Bitki virüslerinin kınkanatlı vektörleri, dört familya içinde yer almaktadır (Chrysomellidae, Coccinellidae,
Curculionidae ve Meloidae). Kın kanatlı böcek kaynaklı virüsler (Bromovirus, Carmovirus, Comovirus,
Sobemovirus, Tymovirus genusu üyeleri), nadir bir taşınma şekline sahiptir. Virüs kınkanatlı böceğin
regurgitantında (böceğin bitki dokularından özsuyu kolayca almak için salgıladığı salgı) taşınmakta ve vektör
içinde latent periyot geçirmemektedir. Regurgitant komponentlerinin, kınkanatlı böcekle taşınamayan virüs
partiküllerini selektif olarak inaktive ettiği tahmin edilmektedir (Raccah & Fereres, 2009). Yapılan bir
çalışmada, taşınmanın selektifliği regurgitanttaki enzimatik aktiviteyle (ribonükleazlar) ilişkili bulunmuştur
(Gergerich et al., 1986).
2.1.3. Propagatif virüslerin böcek vektörlerine özelleşmesi
Cytorhabdovirus (Rhabdoviridae), Fijivirus (Reoviridae), Marafivirus (Tymoviridae), Nucleorhabdovirus
(Rhabdoviridae), Oryzavirus (Reoviridae), Phytoreovirus (Reoviridae), Tenuivirus (familyası belirlenmemiş)
ve Tospovirus (Bunyaviridae) genuslarına üye virüsler, vektörlerle sirkülatif propagatif şekilde
taşınmaktadırlar (Çizelge 1). Bu genuslar en az 60 farklı virüs türünü temsil etmektedir. Bu kategorideki
vektörler, tripsler, yaprak bitleri, yaprakpireleri ve beyazsinekleri içermektedir (Andret-Link & Fuchs,
2005).
Propagatif virüslerin böcek vektörlerine özelleşmesine en iyi örnek Tospovirus genusuna ait
virüslerdir. On dört adet trips türünün (Frankliniella occidentalis Pergande, F. schultzei Trybom, F. fusca
Hinds, F. intonsa Trybom, F. bispinosa Morgan, F. zucchini Nakahara & Monteiro, F. gemina Bagnall, F.
cephalica Crawford, Thrips tabaci Lindeman, T. palmi Karny, T. setosus Moulton, Scirtothrips dorsalis
Hood, Ceratothripoides claratris Shumsher, Dictyothrips betae Uzel (Thysanoptera: Thripidae))
tospovirüsleri taşıdığı kaydedilmiştir (Rlley et al., 2011). Bunlardan F. occidentalis, 800’den fazla bitki
türünü enfekte etme yeteneğine sahip ve oldukça büyük ekonomik kayıplara neden olan TSWV’nü
taşımasından dolayı en önemli vektördür (Lopez-Moya, 2002). Virüs larva tarafından bir kez alındığında
216
Çandar & Gümüş, Türk. entomol. bült., 2012, 2 (3)
vektör içinde çoğalabilmektedir ve virüs larvanın pupa ve ergin çıkış dönemi boyunca tutulmaktadır
(Ullman et al., 1993). Larvalar, daha yavaş olduklarından dolayı deneysel koşullarda oldukça hareketli
erginler ile karşılaştırıldığında, daha iyi taşıyıcılardır. Bu nedenlerden dolayı larva dönemi epidemiyoloji
açısından oldukça önemlidir ve dikkat edilmesi gerekmektedir (Wijkamp & Peters, 1993). Virüs
F. occidentalis larvalarında orta bağırsak epitel hücrelerine geçmekte iken, erginlerde bu geçişe
ortabağırsak bariyerleri izin vermemektedir (Ullman et al., 1993).
Tripslerle tospovirüs taşınması oldukça spesifiktir. T. tabaci TSWV ve Iris yellow spot virus (IYSV)
(Bunyaviridae; Tospovirus)’lerinin birçok izolatını taşımakta (Cortes et al., 1998), fakat Tomato chlorotic spot
virus (TCSV) (Bunyaviridae; Tospovirus) ve Groundnut ringspot virus (GRSV) (Bunyaviridae; Tospovirus)’nü
taşımamaktadır (Wijkamp et al., 1995). Ayrıca, F. occidentalis birçok tospovirüsü taşımasına rağmen,
IYSV’nü taşımamaktadır (Nagata & Almeida, 1999). Viral protein ve potansiyel bir reseptör arasında bir
etkileşimi gerektiren taşınmanın özelleşmesi olayı için tüm kanıtlar, trips ve TSWV arasındaki ilişki
sayesinde sağlanmaktadır. F.occidentalis’ten elde edilen 50 kDa’luk bir ortabağırsak proteininin, TSWV’ün
GP1 ve GP2 yapısal glikoproteinlerine selektif olarak bağlandığı gel overlay ve immunoprecipitation assay
yöntemi ile gözlenmektedir. Aksine TSWV’ü taşımayan ilgili bir trips türünden elde edilen ortabağırsak
proteini, TSWV glikoproteinlerine bağlanmamaktadır (Medeiros et al., 2000). Konuyla ilgili başka bir
çalışmada ise yaprakpirelerinin, dıştaki CP’lerin P2 ve P8 komponentlerinin, vektörün enfeksiyonu ve
virüsün taşınması için çok önemli görevi olan reseptör virion bağlanma bölgelerine uygun olmasından dolayı
Rice dwarf virus (RDV)’nü taşıdığı ortaya koyulmuştur (Omura & Yan, 1999).
Bitki virüslerinin nematod vektörlerle taşınması
Xiphinema index’in GFLV’ün vektörü olarak Kaliforniya’da (Hewitt et al., 1958) saptanmasından bu
yana, ekonomik kayıplara neden olan birçok virüsün ektoparazitik toprak kaynaklı nematodlarla taşındığı
saptanmıştır (Dijkstra & Khan, 2002). Bitkilerde zarar yapan nematodlardan yalnızca Dorylamida takımı
virüs vektörü olarak görev yapmaktadır. Dorylamida takımından 2 familya (Longidoridae ve
Trichodoridae)’ya ait 4 cins (Trichodorus, Paratrichodorus, Xiphinema, Longidorus) virüs vektörü türleri
içermektedir. Longidoridae familyasına bağlı nematodlar Nepovirus cinsine ait virüsleri, Trichodoridae
familyasına bağlı nematodlar ise Tobravirus cinsine ait virüsleri taşımaktadır (Şevik & Akyazı, 2008).
Virüsler, nematodun bir dahaki beslenmesine bağlı olarak nematod tarafından birkaç haftadan bir
yılı aşan sürelere kadar tutulmakta, bununla birlikte deri değiştirmeyle kaybedilmektedir. Ayrıca nematod
ile taşınan virüsler arasında vektöre özelleşme hayli gelişmiştir (Mandahar, 1999).
Nematodlarla başarılı bir virüs taşınması için virüs patiküllerinin enfekte olmuş bir bitkiden
beslenme yoluyla alınması gerekmektedir. Beslenmeden sonra, ilk önce patiküllerin vektörde tutunması
ve sonra da duyarlı bir bitki hücresine girebilmesi için tutunma bölgesinden ayrılması gerekmektedir.
Nematodlarla taşınma böceklerle semipersistent taşınmaya benzemektedir (Dijkstra & Khan, 2002).
Nematodla taşınabilen ve taşınamayan virüslerin her ikisi de aynı nematod türlerinin üyeleri
tarafından alındığı için virüsün beslenmeyle alınması, spesifik bir işlem değildir (Harrison et al., 1974).
Buna karşın taşınma için yeterli miktarda virüsün vektör vücuduna alınması için nematod, en kısa sürede
kaynak bitkiye geçmiş olmalıdır. Bu vücuda geçiş süresi birkaç dakikadan 24 saate kadar değişmektedir.
Beslenmeyle alınan virüs partiküllerinden çoğu bağırsaklara geçmekte fakat burda tutunmamaktadır
(Dijkstra & Khan, 2002).
Nepovirus ve Tobravirus genusu üyesi virüslerin nematodlarla taşınma mekanizması vektöre
özelleşmeyi belirleyen faktörler açısından birbirinden farklıdır. Bu nedenle bu virüslerin nematodlarla
taşınma mekanizmaları iki başlık altında açıklanacaktır.
217
Bitki virüslerinin vektörlerle taşınmasına moleküler yaklaşımlar
1. Tobravirüslerin nematodlarla taşınma mekanizması ve taşınmanın vektöre özelleşmesi
Çubuk şeklinde ve nematodlarla taşınan virüslere Tobravirus adı verilmektedir. Bu guruba ait
virüsler, iki cinse dahil nematod (Trichodorus ve Paratrichodorus) türleriyle taşınmaktadırlar (Şevik &
Akyazı, 2008).
Bu cinslerin içerisinde bulunan nematodların vücut uzunluğu 0.5-2 mm kadardır. Genellikle çubuk
şeklindeki virüslerin nakledilmesinde rol oynarlar. Bu nematodlar onchiostylet olarak isimlendirilen hafif
kavisli 20-80 μm uzunluğunda stylet’e sahiptirler. Bitkilerin kılcal köklerinin epidermis hücrelerinde
beslenirler. Beslenme neticesinde bitki köklerinde nekroza neden olurken, bazen de bodurlaşmaya sebep
olurlar. Bu nematodlarla taşınan virüslere örnek; Tobacco rattle virus (TRV), Pea early-browning virus
(PEBV) ve Pepper ringspot virus (PepRV) (Virgaviridae)'dür. TRV ve PEBV oldukça geniş konukçu
çevresine sahip ve Dünya’da yaygın olarak bulunurken, PepRV şu ana kadar sadece Güney Amerika’da
belirlenmiştir (Macfarlane, 2003).
Trichodorus ve Paratrichodorus cinsine ait nematodlar köklerden 15 dakikalık bir beslenme sonucu
virüsleri bünyesine alırlar. Fakat bu aldıkları virüsü etkili bir biçimde taşıyabilmesi için uzun bir beslenme
periyoduna ihtiyaç duymaktadırlar. Bu süre 48 saate kadar çıktığı zaman taşınma etkinliği de o oranda
artmaktadır. Vektör nematodlar, virüsü aylarca hatta yıllarca bünyesinde kaybetmeden taşıyabilmektedir.
Örneğin; TRV, nematod tarafından bir kez toprağa bulaştırıldıktan sonra uzun yıllar topraktan
arındırılamayabilir. Taylor ve Robertson (1970), Avrupa ve Amerika’da tanımlanmış çoğu Trichodorus
türlerinin TRV’nü taşıdığını belirtmiştir. Virüsler uzun bir süre nematod bünyesinde kalabilmektedir. Örneğin,
Paratrichodorus pachydermus Seinhorst (Triplonchida: Trichodoridae) nematodu toprakta 2 yıl kaldıktan
sonra bile TRV’nü taşıyabilmektedir. Hatta virüsü birkaç ürün periyodu süresince taşıyabilmektedir
(Macfarlane, 2003).
Nematod bünyesinde virüsün kalabilmesi için, vektörün ösafagusu ile virüs partiküllerinin yüzey
yapısı arasındaki interaksiyonun ve spesifik bir tanınmanın olması gerekmektedir. Bu yüzden belli başlı
tobravirus izolatları sadece belli başlı nematod türleriyle taşınmaktadır (Şevik & Akyazı, 2008). Örneğin,
TRV PpK20 izolatı P. pachydermus ile taşınırken, Trichodorus primitivus de Man (Triplonchida:
Trichodoridae) türüyle taşınamaz. Yine P. pachydermus bazı TRV izolatlarını (PpK20, PpB1, PpW1)
taşırken, bazı TRV izolatlarını (TvC47, TpE1) taşıyamamaktadır (Brown et al., 1989). TRV izolatlarının
farklı taşınmasında RNA 2 sekans kombinasyonu önemli rol oynamaktadır. TRV PpK20 izolatının RNA 2
üzerinden 3 gen (Kapsid protein=CP, 2b, 2c) kodlanır. Bunlardan taşınmada 2b geni rol oynamaktadır
(Vassilakos et al., 2001).
Yeast two-hybrid assay sistemi kullanılarak TRV PpK20 izolatının 2b proteininin virüs kılıf
proteininin C-ucu parçasıyla etkileşime girdiği gösterilmiştir (Visser & Bol, 1999). Bu bulgu, tobravirüs 2b
proteininin virüs partikülleri ve vektör nematodun ağız parçası içindeki yüzey yapılarına bağlanmada
köprü görevi gördüğünü desteklemiştir. Bu konuda birçok çalışma yapılmıştır. Bu çalışmalara göre,
nematodlar tarafından taşınamayan TRV PLB izolatının RNA-2’sı sadece 16 kDa’luk ilave bir proteini
kodlarken nemotodla taşınabilen TRV PpK20 izolatının RNA-2’sı, 29.4 ve 32.8 kDa’luk iki proteini kodlamaktadır. PpK20’nin RNA-2’sinin infekte edici özellikteki cDNA klonları kullanılarak yapılan mutasyonel
analiz, 32.8 kDa’luk proteini kodlayan ORF (açık okuma çerçevesi)’ta geniş bir kısmın çıkarılmasının
nemotodla taşınmayı etkilemediği halde, 29.4 kDa’luk proteini kodlayan açık okuma çerçevesi (ORF)’nin
etkilenmesinin nematodla taşınmayı ortadan kaldırdığını göstermiştir (Mandahar, 1999).
2. Nepovirüslerin nematodlarla taşınma mekanizması ve taşınmanın vektöre özelleşmesi
Nematodlarla taşınan polihedral (küresel) şekilli virüslere Nepovirus adı verilmektedir. Bu virüsleri 2
cinse (Xiphinema ve Longidorus) ait nematod türleri taşımaktadır. Xiphinema ve Longidorus cinslerine ait
nematod türleri, diğer türlere göre daha uzun vücut yapısına sahiptir. Trichodorus’ ların aksine stylet’ler
218
Çandar & Gümüş, Türk. entomol. bült., 2012, 2 (3)
bu türlerde oldukça uzundur ve yaklaşık 60-250 μm arasında uzunluğa sahiptir. Bu nedenle beslenme
esnasında bitki dokularının iletim demetlerine kadar ulaşabilirler ve bitki özsuyunu emerek beslenirler.
Yine bu türler de bitki köklerinde nekrozlara sebep olurlar. Xiphinema’lar virüsleri osephagus’larının ve
stylet’lerinin lümenindeki epiderma’da taşırlar (Şevik & Akyazı, 2008).
Xiphinema türlerinin taşıdığı virüslerin kalıcılığı Longidorus türleriyle taşınan virüslere göre daha
uzundur. Örneğin; GFLV’nün vektörü X. index 15 dk.’lık beslenme süresi sonunda enfekteli bitkilerden
virüsü alabilir ve aynı sürede sağlıklı bitkilere bulaştırabilir. Bu tür virüsü uzun süre taşıyabilmektedir.
GFLV, vektörü olan X. index’in vücudunda 9 ay taşınabilmektedir (Anonymous, 2008).
Nepovirüsler için GFLV’nde görüldüğü gibi, CP taşınmanın özelleşmesini belirleyen tek faktör
olarak görülmektedir. Nematodların beslenme kanalının duvarlarındaki spesifik bölgelerde virionların
tutunması, taşınmanın özelleşmesini açıklayabilmiştir (Andret-Link & Fuchs, 2005).
GFLV RNA 2 poliproteini 2A (26 kDa), 2B (38 kDa) ve 2C (56 kDa) olarak bilinen üç proteinden
oluşmaktadır. 2A protein, RNA 2’nin replikasyonu için gerekmekte ve nükleusa yakın bir yerde
konumlanmış RNA 1 kaynaklı replikasyon protein kopleksiyle ilişkilendirilebilmektedir (Gaire et al., 1999).
2B proteini, virüs partiküllerinin hücre duvarını geçmesi ve hücreler arasında taşınması için gerekli,
tübüllerde bulunan virüs hareket proteini (MP)’dir. 2C proteini ise virüs CP’dir. Taşınma deneyleri, başka
bir nepovirüs olan Arabis mosaic virus (ArMV) (Secoviridae; Nepovirus)’den elde edilen analog
proteinlerle GFLV RNA 2 kodlanmış proteinlerinin sistematik olarak yerdeğiştirmesiyle elde edilen hibritler
kullanılarak yürütülmüştür. Bu iki virüs aynı genom organizayonuna sahip ve serolojik olarak akraba
olmasına karşın, ArMV Xiphinema diversicaudatum Micoletzky (Dorylaimida: Xiphinematidae) tarafından
taşınırken GFLV X. index ile taşınmaktadır. Sadece GFLV proteininden elde edilen C-ucunun sonundaki
9 aminoasidi içeren bir 2B proteini ve GFLV CP’ini taşıyan GFLV, sistemik enfeksiyona neden olurken, bu
iki virüsten elde edilen üç genin tüm kombinasyonlarını testlemek mümkün olmamıştır (Belin et al., 1999).
Buna karşın ya ArMV 2A ya da 2B (+ GFLV C-ucu) proteinlerini veya 2A ve 2B (+ GFLV C-ucu)
proteinlerinin her ikisini de kodlayan GFLV, sistemik enfeksiyon için yeterli olmuş ve sözü geçen
recombinant virüslerin hepsi X. index ile taşınırken ArMV taşınmamıştır. Böylece, GFLV’ün 2A ve 2B
proteinlerinin yerdeğiştirmesi, taşınmayı önleyememiş ve nepovirüslerin taşınmasının özelleşmesinde
CP’nin tek belirleyici faktör olduğunu kanıtlamıştır (MacFarlain, 2003).
Sonuç
Bir konukçudan diğerine vektörlerle taşınma, bitki virüslerinin biyolojik döngüleri içinde yaşamlarını
idame ettirmelerini garantiye alması ve hayatta kalmalarını sağlaması açısından önemli bir adımdır. Bitki
virüslerinin çoğu (%88) bir konukçudan diğerine taşınmada arthropod vektörleri araç olarak
kullanmaktadır. Vektörlerle taşınan diğer virüsler (%12) ise, fungus, plasmiodiophorid ve nematod
vektörlerle taşınmaktadır (Andret-Link & Fuchs, 2005).
Son on yılda virüs-vektör ilişkileri konusunda biyolojik, biyokimyasal ve moleküler çalışmalar
oldukça artmıştır. Yapılan bu çalışmalar, bitki virüsleri arasında taşınma mekanizmalarının genom tipi,
partikül morfolojisi ve viral proteinin ifadesine bağlı olmaksızın dikkate değer bir şekilde farklı olduğunu
göstermiştir. Taşınma genellikle virüslerin vektörlerine özelleşmesinin derecesiyle karakterize edilmiş ve
birçok bulgu, virüslerin vektörlerine özelleşmesinin ancak spesifik bir ligand-reseptör etkileşimiyle
mümkün olabileceğini ortaya koymuştur. Ancak tüm bu çalışmalara rağmen vektöre özelleşme için gerekli
viral özellikler ile ilgili bilgiler sınırlıdır. Öte yandan CP, bu proteinin türevi olan RT veya virüs tarafından
kodlanan ikinci bir CP gibi protein yapısındaki faktörler ve HC gibi yapısal olmayan proteinlerin virüslerin
vektörlerine özelleşmesini yöneten faktörler olduğu kanıtlanmıştır. Virüslerin bağlandığı vektör
reseptörlerinin, moleküler taşınmanın özelleşmesinde aldığı görevler konusunda ise oldukça az bilgi
mevcuttur. Bu nedenle bu vektör reseptörlerinin aldığı görevlerin aydınlatılması ihtiyacı doğmaktadır.
219
Bitki virüslerinin vektörlerle taşınmasına moleküler yaklaşımlar
Bitki virüsleri ve vektörleri arasında var olan biyolojik ve moleküler etkileşimlerin taşınmanın
özelleşmesindeki görevlerinin anlaşılması, virüslerle mücadelede yeni ve özgün kontrol yöntemlerinin
ortaya koyulması açısından da oldukça önemli bir konudur. Bitki virüslerine karşı bilinen kontrol
yöntemleri genellikle virüsten doğan kayıpları mümkün olduğunca en aza indirmek için virüsü üretim
materyali veya alanından uzaklaştırmak ve vektörlerinin yayılmasını önlemekle sınırlı kalmaktadır.
Vektörlerin kimyasallarla kontrol altına alınmasıyla bitki virüslerinin yayılması önlenebilmesine karşın,
vektörlerin bu kimyasal maddelerden etkilenme oranlarındaki değişiklikler veya kimyasal uygulamalarında
yapılan hatalardan dolayı ortaya çıkan dayanıklılık ve çevre problemleri gibi sorunlar bu yöntemin
kullanımında büyük engeller olarak karşımıza çıkmaktadır. Diğer yandan virüslerle mücadelede gen
susturma, vektörlerin genetik manüplasyonu, transgenik bitkilerde taşınmanın engellenmesi için gerekli
rekombinant proteinlerin ifadesi gibi yeni, etkili ve çevre dostu yöntemlerin ortaya konulması, ancak
virüslerin vektörlerine özelleşmesinin anlaşılmasıyla mümkündür.
Yararlanılan Kaynaklar
Andret-Link, P., C. Schmitt-Keíchinger, G. Demangeat, V. Komar, & M. Fuchs, 2004. The specific transmission of
Grapevine fanleaf virus by its nematod vector Xiphinema index is solely determined by the viral coat protein.
Virology, 320: 12-22.
Andret-Link, P. & M. Fuchs, 2005. Transmission specificity of plant viruses by vectors. Journal of Plant Pathology, 87
(3): 153-165.
Anonymous, 2008. Vectors of plant viruses. (Web sayfası: http://plpnemweb.ucdavis.edu/nemaplex/Plntpara/pltvirus.
htm), (Erişim tarihi: Mart 2012).
Berlin, C., C. Schmitt, G. Demangeat, V. Komar, L. Pinck & M. Fuchs, 2001. Involvement of RNA2-encoded proteins
in the specific transmission of Grapevine fanleaf virus by its nematode vector Xiphinema index. Virology, 291:
161-171.
Blanc, S., 2008. “Vector Transmission of Plant Viruses p. 10-18”. In: Desk Encyclopedia of Plant and Fungal Virology
(Eds: Brian W. J. Mahy & Marc H. V. van Regenmortel). Academic Press, San Diego, 613 pp.
Brown, D. J. F., A. T. Ploeg & D. J. Robinson, 1989. The association between serotypes of tobraviruses an
Trichodorus and Paratrichodorus species. EPPO Bulletin, 19: 611-617.
Brown, D. J. F., & B. Weischer, 1998. Specificity and complementarity in the transmission of plant viruses by parasitic
nematodes: an annotated terminology. Fundamental Applied Nematology, 21: 1-11.
Cortes, I., C. Livieratos, A. Derks, D. Peters & R. Kormelink, 1998. Molecular and serological characterization of Iris
yellow spot virus, a new and distinct tospovirus species. Phytopathology, 88: 1276-1301.
Dijkstra, J. & A. J. Khan, 2002. “Characteristic Features of Virus Transmission by Nematodes p. 63-75”. In: Plant
Viruses as Molecular Pathogens (Eds: Jawaid A. Khan & Jeanne Dijkstra). The Haworth Press, Inc.,
Binghamton, 537 pp.
Drucker, M., R. Froissart, E. Hebrard, M. Uzest, M. Revellac, P. Esperandieu, J. C. Mani, M. Pugniere, F. Roquet, A.
Fereres & S. Blanc, 2002. Intracellular distribution of viral gene products regulates a complex mechanism of
Cauliflower mosaic virus acquisition by its aphid vector. Proceedings of the National Academy of Science, 99
(4): 2422-2427.
Foissart, R., Y. Michalakis & S. Blanc, 2002. Helper component-transcomplementation in the vector transmission of
plant viruses. Phytopathology, 92 (6): 576-579.
Gaire, F., C. Schmitt, C. Stissi-Garaud, L. Pinck & C. Ritzenthaler, 1999. Protein 2A of Grapevine fanleaf nepovirus is
implicated in RNA2 replication and colocalises to the replication site. Virology, 264: 25–36.
Gergerich, R. C., H. A. Scott & J. P. Fulton, 1986. Evidence that ribonucleases in beetle regurgitant determine the
transmission of plant viruses. Journal of General Virology, 67: 367-370.
Gildow, F. E., 1993. Evidence for receptor-mediated endocitosis regulating luteovirus acquisition by aphids.
Phytopathology, 83: 270-277.
220
Çandar & Gümüş, Türk. entomol. bült., 2012, 2 (3)
Gildow, F. E. & S. M. Gray, 1994. The aphid salivary gland basal lamina as a selective barrier associated with vectorspecific transmission of Barley yellow dwarf luteovirus. Phytopathology, 83: 1293-1302.
Gray, S. M. & N. Banerjee, 1999. Mechanisms of arthropod transmission of plant and animal viruses. Microbiology
and Molecular Biology Reviews, 63 (1): 128-148.
Harrison, B. D., W. M. Robertson & C. E. Taylor, 1974. Specificity of retention and transmission by nematodes.
Journal of Nematology, 6: 155-164.
Hewitt, W. B., D. J. Raski & A. C. Goheen, 1958. Nematode vector of soil-borne fan leaf virus of grapevine.
Phytopathology, 48: 586-595.
Jeger, M. J., F. van den Bosch & L. V. Madden, 2004. Epidemiology of insect- transmitted plant viruses: modelling
disease dynamics and control interventions. Physiological Entomology, 29: 291-304.
Jolly, C. A. & M. A. Mayo, 1994. Changes in the amino acid sequence of the coat protein readthrough domain of
Potato leafroll luteovirus affect the formation of an epitope and aphid transmission. Virology, 201: 182-185.
Kassanis, B. & D.A. Govier, 1971a. New evidence on the mechanism of transmission of potato C and potato aucuba
mosaic viruses. Journal of General Virology, 10: 99-101.
Kassanis, B. & D.A. Govier, 1971b. The role of the helper virus in aphid transmission of patato aucuba mosaic virus
and potato virus C. Journal of General Virology, 13: 221-228.
Leh, V., E. Jacquot, A. Geldereich, M. Haas, S. Blanc, M. Keller & P. Yot, 2001. Interaction between the open reading
frame III product and the coat protein is required for transmission of Cauliflower mosaic virus by aphids.
Journal of Virology ,75 (1): 100-106.
Lopez-Moya, J. J., 2002. “Genes Involved in Insect-Mediated Transmission of Plant Viruses p. 31-61”. In: Plant
Viruses as Molecular Pathogens (Eds: Jawaid A. Khan & Jeanne Dijkstra). The Haworth Press, Inc.,
Binghamton, 537 pp.
MacFarlane, S .A., 2003. Molecular determinants of the transmission of plant viruses by nematodes. Molecular Plant
Pathology 4: 211-215.
Mandahar, C. L., 1999. Moleculat Biology of Plant Viruses. Kluwer Academic Publıshers- Botany Department Panjap
Unıversıty, India, 320 pp.
Matthews, R. E. F., 1991. Plant Virology (Third Edition). Academic Press, San Diego, 1037 pp.
Moreno, A., L. Palacios, S. Blanc & A. Fereres, 2005. Intracellular salivation is the mechanisms involved in the
inoculation of Cauliflower mosaic virus by its major vectors Brevicoryne brassicae and Myzus persicae. Annals
of the Entomological Society of America, 98: 763-769.
Nagata, T. & C. L. Almeida, 1999. The identification of the vector species of Iris yellow spot tospovirus occuring on
onion in Brezil. Plant Disease, 83: 399.
Omura, T. & J. Yan, 1999. Role of outer capsid proteins in transmission of Phytoreovirus by insect vectors. Advances
in Virus Research 54: 15-43.
Parrella, G., P. Gognalons, W.K. Gebre-Selassiѐ, G. Vovlas & G. Marchoux, 2003. An update of the host range of
Tomato spotted wilt virus. Journal of Plant Pathology, 85 (4, Special issue): 227-264.
Peiffer, M. L., F. E. Gildow & S. M. Gray, 1997. Two distinct mechanisms regulate luteovirus transmission efficiency
and specificity at the aphid salivary gland. Journal of General Virology, 78: 495-503.
Perry, K. L., L. Zhang, M. H. Shintaku & P. Palukaitis, 1994. Mapping determinants in CMV for transmission by Aphis
gossypii. Virology, 205: 591-595.
Pico, B., M. J. Diez & F. Nuez, 1996. Viral diseases causing the greatest economic losses to the tomato crop. II. The
Tomato yellow leaf curl virus- a review. Scientia Horticulturae, 67: 151-196.
Pirone, T. P., & S. Blanc, 1996. Helper- dependent vector transmission of plant viruses. Annual Review of
Phytopathology, 34: 227-247.
Pirone, T. P. & K. L. Perry, 2002. “Aphids: Non-Persistent Transmission p. 1-20”. In: Advances in Botanical Research
Vol. 36 (Ed: R. T. Plumb). Academic Press, San Diego, 221 pp.
Raccah, B. & A. Fereres, 2009. “Plant Virus Transmission by Insects p. 1-9”. In: Encyclopedia of Life Science (ELS).
Raccah, B. (Ed.). John Wiley & Sons, Ltd., Chichester, UK.
221
Bitki virüslerinin vektörlerle taşınmasına moleküler yaklaşımlar
Rlley, D. G., S. V. Joseph, R. Srinivasan & S. Dlffle, 2011. Thrips vector of tospoviruses. Journal of Integrated Pest
Management, 1 (2): 1-10.
Shintaku, M. H., 1991. Coat protein gene sequences of two Cucumber mosaic virus strains reveal a single amino acid
change correlating with chlorosis induction. Journal of General Virology, 72: 2587-2589.
Sylvester, E.S., 1956. Aphid transmission of nonpersistent plant viruses with special reference to the Brassica nigra
virus by the green peach aphid. Hilgardia, 23: 53-98.
Şevik, M. A. & F. Akyazı, 2008. Bitki patojeni virüslerin bitki paraziti nematodlarla taşınması. Batı Akdeniz Tarımsal
Araştırma Enstitüsü Derim Dergisi, 25 (2): 1-12.
Taylor, C. E. & W. M. Robertson, 1970. Location of tobacco rattle virus in the nematode vector, Trichodorus
pachydermus Seinhorst. Journal of General Virology, 6: 179-182.
Thornbury, D. W. & T. P. Pirone, 1983. Helper components of two potyviruses are serologically distinct. Virology, 125:
487-490.
Ullman, D. E., T. L. German, J. L. Sherwood, D. M. Westcot & F. A. Cantone, 1993. Tospovirus replication in insect
vector cells: Immunocytochemical evidence that the nonstructural protein encoded by the S RNA of Tomato
spotted wilt tospovirus is present in thrips vector cells. Phytopathology, 83: 456-463.
Uzest, M., D. Gargani, M. Drucker, E. Hébrard, E. Garzo, T. Candresse, A. Fereres & S. Blanc, 2007. A protein key to
plant virus transmission at the tip of the insect vector stylet. Proceedings of the National Academy of
Sciences, 104 (46): 17959-17964.
Van den Heuvel, J. F. J. M., M. Verbeek & F. van der Wilk, 1994. Endosymbiotic bacteria associated with circulative
transmission of Potato leafroll virus by Myzus persicae. Journal of General Virology, 75: 2559-2565.
Vassilakos, N., E. K. Vellios, E. C. Brown, D. J. F. Brown & S. A. Macfarlane, 2001. Tobravirus 2b protein acts in
trans to facilitate transmission by nematodes. Virology, 279: 478–487.
Visser, P. B. & J. F. Bol, 1999. Nonstructural proteins of Tobacco rattle virus which have a role in nematodetransmission: Expression pattern and interaction with viral coat protein. Journal of General Virology, 80: 32733280.
Wang, R. Y., G. Powell, J. Hardie & T. P. Pirone, 1998. Role of the helper component in vector-spesific transmission
of potyviruses. Journal of General Virology, 79: 1519-1524.
Watson, M.A. & F.M. Roberts, 1939. A comparison of the transmission of Hyoscyamus virus 3, patato virus Y and
cucumber virus 1 by the vectors Myzus persicae (Sulz.), M. circumflexus (Buckton), and Macrosiphum gei
(Koch). Proceeding of the Society of London, Series B 127: 543-576.
Wijkamp, I. & D. Peters, 1993. Determination of the median latent period of two tospoviruses in Frankliniella
occidentalis, using a novel leaf disk assay. Phytopathology, 83: 986-991.
Wijkamp, I., N. Almarza & D. Peters, 1995. “Median Latent Period and Transmission of Tospoviruses Vectored by
Thrips p. 153-156”. In: Thrips Biology and Management Vol. 276 (Eds: Bruce L. Parker, Margaret Skinner &
Trevor Lewiss). NATO ASI Series, Plenum Press, New York, 652 pp.
222