Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
2020, Engellilik Tarihi Yazıları
…
9 pages
1 file
Engellilik Tarihi Yazıları, 2020
Engellilik Çalışmaları, 1980’lerde Kuzey Amerika ve İngiltere’den başlayarak zaman içinde dünya geneline yayılan engelli hakları hareketi doğrultusunda gelişen bir alandır. Bu gelişme ile paralel olarak etkileri kısa süre içinde tarih alanında da görülmüş ve 2000’li yıllardan itibaren engellilik tarihsel bir analiz konusu halini almıştır. Bu yönde yapılan araştırmalar, engellilik kavramının kendiliğinden var olan bir şey değil, sosyal bir kurgu olduğunu ortaya koymuştur. Araştırmaların zamansal ve coğrafi kapsamı genişledikçe, engellilik tanımının kültüre ve topluma göre değiştiği giderek daha belirgin hale gelmiştir. Bu çalışma, engellilik tarihi araştırmalarının dünyadaki gelişimine, Amerika-Avrupa ekseninde ve Ortadoğu-İslam dünyasında durumuna, ardından da Türkiye’deki çalışmalara genel bir bakış sunmaktadır.
Öz-Veri, 2010
Engellilik fiziksel farklılıklarla birlikte toplumun bakış açısıyla da şekillenmektedir. Önemli bir kültürel aktarım aracı olan atasözü ve deyimlerde enge lliliğe ilişkin günlük yaşamda sıkça kullanılan tanımlamalar bulunmaktadır. Engelli bireylerin sosyal yaşamlarında karşılaştıkları bu tanımlamalardan bazıları kör, sağır, dilsiz, deli şeklindedir. Bu çalışmada engelliliğin sosyal yapının bir ürünü olan atasözü ve deyimlerde ele alınış şekli kategorik olarak incelenmiştir
Pamukkale University Journal of Education, 2017
Bu çalışmada, Türkiye'de ilköğretim düzeyinde okutulmakta olan Hayat Bilgisi, Sosyal Bilgiler ve Fen ve Teknoloji ders kitaplarında yer alan görsel ve metinlerde engellilik konusuna hangi düzeyde ve nasıl yer verildiği incelenmiştir. Nitel araştırma yöntemlerinden, doküman analizi tekniği kullanılarak 2011-2012 eğitim-öğretim yılında Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yayınlanan 12 kitap araştırmacılar tarafından incelenmiştir. Araştırma sonucunda; ders kitaplarında engellilik konusuna ve engelli bireylere sınırlı sayıda yer verildiği saptanmıştır. Ayrıca çalışma sonuçlarından elde edilen önemli bulgular, yetersizlikten etkilenmiş bireylerin büyük çoğunluğunun çocuk ve bedensel engelli olduğunu ve yarıdan fazlasının engelsiz akranları ile birlikte verildiğini göstermiştir. Büyük bir çoğunluğu çocuklardan oluşan yetersizlikten etkilenmiş bireylere genellikle okul dışı mekânlarda yer verilmiştir. İncelenen ders kitaplarında büyük ölçüde metin ve görsel birbirini desteklemiştir. Yetersizlikten etkilenmiş bireyler ders kitaplarında da sosyal ve eğitsel yaşamla tam anlamıyla bütünleştirilmelidir.
Ekonomide 2018 ortalarından bu yana yaşanan krizin en tahrip edici etkisi istihdam ve işsizlikte giderek daha yoğun biçimde ortaya çıkıyor. Büyüme ve sanayi üretiminde yaşanan daralmanın dolaysız sonucu olarak ekonominin yeni iş (istihdam) yaratma kapasitesi geriliyor ve işsizlikte sert bir tırmanış yaşanıyor. Türkiye ekonomisi yüksek enflasyon, işsizlik ve ekonomik durgunluğu bir arada yaşıyor. Sanayi üretimi ve kapasite kullanım oranlarına ilişkin aralık ve ocak ayı verileri ekonomide küçülmenin artarak devam ettiğini gösteriyor. Bunun anlamı işsizlikteki artışın önümüzdeki aylarda da devam edeceği ve Türkiye'nin uzun süre yüksek işsizlikle karşı karşıya kalacağıdır. Türkiye'nin toplumsal yaşamın en vahim sorunlarından biri olan ve etkisi giderek artacak olan işsizlik sorununu bir dizi yazıyla ele almaya çalışacağım. .
Motif Akademi Halkbilimi Dergisi, 2023
1892-1942 yılları arasında yaşamış olan Selahattin Enis Atabeyoğlu, genç yaşlarda başladığı edebî hayatına sekiz roman ve bir hikâye kitabı sığdırmıştır. Bunların yanı sıra Piyano, Resimli Kitap, Keşkeşan, Rübab, Kaplan gibi pek çok dergide yazılarını ve hikâyelerini yayımlamıştır. Bu çalışmada Selahattin Enis’in romanları incelenerek engelliliğin romanlardaki görünümü ve engelli karakterlerin romanlardaki rolü değerlendirilmiştir. Bu çalışmanın yapılması için Selahattin Enis’in Neriman, Sara, Zaniyeler, Cehennem Yolcuları, Orta Malı, Ayarı Bozuklar, Endam Aynası ve Mahalle adlı romanları içerik analizi yöntemiyle okunmuş, engelli karakterler tespit edilerek adı geçen romanlarda kurguya katkıları vurgulanmıştır. Zaniyeler, Cehennem Yolcuları, Orta Malı, Ayarı Bozuklar ve Mahalle romanlarında engelli karakterler tespit edilmiştir. Ancak Selahattin Enis, her romanda engelli karakterlerine farklı tarz ve yoğunluklarda yer vermiştir.
Turkish Studies - Language, 2020
Bu makale öncelikli olarak ad bilimsel bir çalışmadır. Ad bilimsel yöntemlere göre hastalık adlarının Eski Türkçedeki şekilleriyle günümüz Türkiye Türkçesindeki şekilleri karşılaştırılacak, bunların sınıflandırılması ve yansımaları bu çalışmayla gözler önüne serilecektir. Ayrıca ek olarak hastalıkla ilgili eylemlerin durumu da ele alınacaktır. 2020 Mart ayında dünya çapına yayılan salgın hastalık döneminde hastalıkla ilgili kavramlar hayatımızın ortasına oturuverdi. Pandemi, korona, karantina, virüs, enfeksiyon, bulaşıcı hastalık gibi kavramlar çok sık kullanıldı. Hastalık terimlerinin çokça kullanılması Türk dilinde hastalık ile ilgili ifadeler üzerine düşünemizi sağladı. Türk dilinin yedinci ve on üçüncü yüzyıllar arasındaki dönemine Eski Türkçe adı verilmektedir. Bu dönem de kendi içerisinde Köktürk, Uygur ve Karahanlı olmak üzere üç ayrı alt döneme ayrılmaktadır. Alfabe, din ve sözcük haznesi farklılıkları olsa da ses, şekil ve cümle yapısı olarak büyük benzerliklerin bulunması bu tarihi lehçeleri Eski Türkçe adı altında bir dönemde sınıflandırmayı gerektirmektedir. Eski Türkçe döneminde dikilen Köktürk yazıtlarında hastalık ile ilgili ifadelere rastlanmazken Uygur ve Karahanlı Türkçeleri metinlerinde çok sayıda kavram tespit edilmiştir. Hastalık ile ilgili kullanılan ad ve eylemler ad bilimi yöntemine ve hastalık türlerine göre sınıflandırılmıştır. Türk dilinin yazıyla tâkip edilebilen en eski dönemlerinde özellikle Uygur Türkçesi ve sonrasında kullanılan hastalıkla ilgili bazı sözcük ve kavramların gerek Türkiye Türkçesi ağızlarında gerekse Türkiye Türkçesi ölçünlü dilinde hâlâ kullanılması, dilde ve kültürde devamlılığın göstergesi olduğu gibi Türkçenin eski döneminde hastalıkla ilgili bu ifadelerin yer alması geçmişte kavramlaştırma gücünün varlığını göstermektedir, aynı zamanda günümüzde de yabancı kaynaklı sözcük ve kavramların yerine Türkçe kökenlilerin türetilebileceğinin de göstergesidir. This article is primarily a onomastics study. By the onomastics method to forms disease names will be compared with the forms in Old Turkish to Turkey Turkish, their classification and reflections will be revealed with this study. In addition, the status of actions related to the disease will be discussed. During the epidemic that spread around the world in March 2020, the concepts about the disease were in the middle of our lives. Concepts such as pandemic, corona, quarantine, virus, infection, infectious disease were used frequently. The extensive use of disease terms enabled us to reflect on the expressions related to the disease in the Turkish language. The period of the Turkish language between the seventh and thirteenth centuries is called Old Turkish. This period is divided into three sub-periods as Köktürk, Uygur and Karahanlı. Although there are differences in alphabet, religion and vocabulary, the existence of great similarities in terms of sound, form and sentence structure necessitates classifying these historical dialects under the name of Old Turkish in a period. While no statements about the disease were found in the Köktürk inscriptions erected in the Old Turkish period, many concepts were identified in the Uygur and Karahanlı Turkish texts. The names and actions used for the disease are classified according to the method of onomatous and disease types. The oldest era in particular Uighur Turkish and need some words and concepts associated with the disease used after in Turkey Turkish dialects and Turkey used still in Turkish, formal language that can be writing follow-up of the Turkish language, language and culture in continuity as indicators of Turkish former period related to the disease on conceptualization of the past take place in these statements At the same time, it is an indication that Turkish origin can be derived from foreign words and concepts today.
Avrasya Uluslararası Araştırmalar Dergisi, 2020
Sanat, insana estetik bir perspektif kazandırmakla birlikte Aristo'dan beri üreticisine sağladığı arınma ile psikolojik boyutu da bulunan bir eylemdir. Malzemesi dil olan edebiyat da bu sanatlardan biridir. Edebiyat, okur ya da yazar rolü bağlamında bireyleri toplum içerisinde "ötekileştirilmiş" kimliklerden sıyırarak kendini ifade eden, anlayan, anlatan ve tasarlayıp kurgulayan kişiler olmalarını sağlamakta önemli bir rol üstlenmektedir. Bireyler, okur olarak estetik ve dil gelişiminin yanında realitenin ötesinde bir dünya fırsatı yakalarken kendi yazınsal üretim süreçlerini başlatıp ortaya metin koyup yazar kimliği edinerek de kendi tasarladıkları kurmaca âlemleri paylaşma olanağı bulmaktadırlar. Teknolojinin gelişmesine paralel olarak hızlanan basın-yayın faaliyetleriyle birlikte çağdaş Türk edebiyatında da engelli bireyler tarafından yazınsal üretim faaliyetleri hız kazanmış; edebiyatın şiir, roman, öykü gibi farklı türlerinde engelliler tarafından üretilen eserlerin görünümü artmıştır. Bu üretim, engelli yazarların sosyal ve psikolojik açıdan kendini gerçekleştirme süreçlerine önemli bir katkı sağlamakla birlikte Türk edebiyatında da ciddi bir birikim oluşturarak bir saha yaratmıştır. Bu çalışmanın amacı, engellerini aşarak yazınsal üretimleriyle Türk edebiyatına katkı sağlayan yazarları tanıtmak ve bu yazarların eserlerinde görülen tematik ve biçimsel ortaklık ve farklılıkları ortaya koymaktır. Bu amaç doğrultusunda engelli yazarlar tarafından kaleme alınan eserler tespit edilecek, tür bakımından sınıflandırılacak ve ardından metinlerden hareketle engelli yazarların Türk edebiyatına katkıları genel bir çerçeve dahilinde ortaya konulacaktır.
Engellilik doğuştan ya da sonradan herhangi bir kaza, hastalık gibi nedenler sonucu meydana gelen ve bireyde işlev kaybı yaşatan durumlardır. Bu yüzden bireyin yalnızca kendi problemi olduğu sanılan engelliliğin, bireyin işlevlerini gerçekleştirememesinin bir sonucu olduğu düşünülmüştür (Mont, 2007, ss. 2-3). Sağlık yalnız hasta olmamak değildir. Aynı zamanda bireyin biyo-psiko-sosyal yönden tam bir iyi olma halidir. Engelli birey biyolojik, psikolojik ve sosyal özelliklerinde belirli bir oranda fonksiyon kaybı yaşar. Engellilik bireyin günlük hayata katılımında engellere ve fiziksel, ruhsal, sosyal işlevselliklere neden olur.
đường lối cách mạng của đảng-HVKTQS
Dutse International Journal of Social and Economic Research, Vol. 4. No. 2, July, 2020
Housing: a human right or a commodity?, 2024
Asinara mosaico di popoli. Campo di concentramento prigionieri di guerra (1915- 1920)., 2022
Revista de Direito Internacional , 2024
International Journal of Religion, 2024
International Journal of Advanced Manufacturing Technology, 2008
ASRI. Arte y Sociedad, 2020
Diario Alfil, 2012
Mediterranean Journal of Social Sciences, 2013
Proceedings of the 6th ACM Conference on Information-Centric Networking - ICN '19, 2019
Journal of Happiness Studies
Budapest Report on Christian Persecution 2022-2024, 2024
Revue Française d'Allergologie, 2017
Journal of Civil Engineering and Architecture, 2019
Arquivos Brasileiros De Cardiologia, 2021
Italian journal of anatomy and embryology, 2012
Allergologia et Immunopathologia, 2018
International Journal of Information Management, 2007