çok tatlı çok güzel
mağrur bir komutan edasıyla döndü ve şöyle dedi: “bu ikindi. ikindi okunduysa akşam da okunacak”
aşk ile bir dahi
nasıl halledeceğiz bu işleri ya diye düşünüp gerildiğim anda iki elimi ceplerime soktum. pantolonumun cebinden fıstık çıktı. ben çok kavrulmuş sevmem böyle hafif beyaz olacak benim fıstığım. kokladım. bir yer fıstığı nasıl bu kadar güzel kokabilir. tek başına bir yer fıstığı. sen kimsin de böyle güzel kokuyorsun. Allahım ya Rabbim oyh. iftariyelik olarak saklıyorum bunu. ilk bardak çayımın ilk fırtıyla yiyeceğim inşallah. uyumazsam tabii. bulduğum her boşlukta uyuduğum için sahur iftar arası sıfır yiyecek içecek. iftar sahur arası daha oruç tutuyorumdur. Allah oruçlarımızı kabul etsin.
abla kayserili misin? öğretmensin ve ailenle yaşıyorsun bir kukinin fiyatını mı hesaplıyorsun

sivaslıyım ve keriz değilim kardeşim. başka sorun varsa alamıyorum. misafir var çaya geçeceğim.
yaptığına pişman olmak mı yapmadığına pişman olmak mı daha pişmanlık verici bulaşık yıkarken bunu düşüneceğim.
tumblr beni iyi bir resim gözlemcisi yapmış. çok gezerdim resim resim. bakardım dakikalarca. kasrı gezdiren rehber kubbeyi tanıtırken kubbe kenarındaki resimlere geldiğinde ivan ayvazovski değil mi dedim. ta kendisi dedi. adamı getirtip hususi çizdirmişler.
o değil de mermerlerin nabzında hâlâ çarpıyor tekbir. yani ne kadar şükretsek az. Allah gördüğümüz nimetlerden geri bırakmasın bizi. amin.
şimdi uyursam saat 20'de gözleri bi açıyorum. hangi odada olduğumu anlamaya çalışıyorum. sonra yapmam gerekirken yapmadığım işlerin listesini gözlerimle duvara yansıtıyorum. bi şekilde hallolur herhalde diyip saat 5'e kadar tekrar uyuyorum. ama delikli. deliklerden bakınca şey yazıyor. ya hallolmazsa. ulan niye uyuyorum şu an ben. amaan gençken uyumak lazım yaşlanınca uyuyamam. yaşlanacağımı nerden bildim acaba. neyse uyuyayım.
son birkaç seferdir okuldan çıkarken yemek için getirdiğim şeylerden yesin diye biyolojici fıstığıma bırakıyorum. ertesi gün bıraktıklarımdan kimleri nasiplendiriyorsa o yedi bu yedi şu yedi diye ballandıra ballandıra anlatıyor. dün de hayrını şöyle şöyle büyüttüm diyor. sevin diyor. hayırda yarış böyle rekabetsiz bir şey. islam'da yarış bile bir başka güzel bir başka bereketli elhamdülillah. bizlere lutfedilmiş müslümanlığı salih amelle, takvayla, ihsanla, ihlasla, cihatla çiçeklendirmek nasip olsun hepimize. kıymet bilenlerden olalım inşallah.