Academia.eduAcademia.edu

TÜRKLERDE MIZRAK

MIZRAK mızrak ticaretiyle meşguldü ve Bedir Gazvesi'nde müslümanlara esir düşt­ ğünde fidye olarak 1000 mızrak vermişt. Nevfel müslüman olduktan sonra Huneyn Gazvesi sırand orduya 3000 mızrakl silah destği sağlmış ve bu duruma çok sevinen Hz. Peygamber ona, "Verdiğn mızrakl bakınc sanki müşriklen bel görür gibiyim" dekemiklerinin kırldğn miştr (ibn Sa'd, IV, 46-47) . Beni Kurayza yahudilerinden alın ganimetler arsın­ da 2000 adet mızrak bulndğ rivayet edilmektedir (a.g.e., II, 75). Resul-i Ekrem'in, üçü Kaynukoğlrı ganimetindüşen olmak üzere beş uzun den payın mızrağ ve üç harbesi vardı . Bu harbelerelinde taşıdğ ve açık alanden devamlı önüne dida (musalla) namaz kıldnre kerek sütre yaptığ bir tanesini (aneze) kendisine Zübeyr b. Awam, ona da Neeaş! vermişt. Zübeyr'in bu harbeyi Uhud Gazvesi'nde öldürğ bir müşrikten ganimet olarak aldığ da rivayet edilir (İbn Şeb, I, 140; Ali b. Muhammed el-Huzal, s 415) . saadet'te savş eğitm içerisinde ne zaman kulanıcğ belirlenmiştr. Hz. Peygamber Bedir'de askerlerine nasıl savşcklrın sormuş, içlerinden Asım b. Sabit şu cevabı vermişt: "Kureyş bize 200 arşın veya buna yakın bir mesafeye kadar yaklştığ zaman ok atrız. Kureyş bize taş atım mesafesinde yaklşınc taş atrız ; mızrak erişck kadar yakınmz geldiklerinde kırlnca­ ya kadar mızrakln savşır, kırlnca da onu bırakp kılçarmz alırz." Bunun üzerine Resülullah, " Harbin gerği buuygun gördüm. dur; böyle çarpışlmsn Savşn Asım'n söylediğ gibi savşın" demiştr (İbn Hacer, ll, 244-245). Yine Bedir Gazvesi'nde Hz. Peygamber orduya hitaben yaptığ konuşmad mızrağn kılç­ tan önce, düşman iyice yaklşınc kullanılacğ tekrar etmişr. Daha sonraki dönemlerde düzenli ordulaın kurulmasıyla birlikte askerlerin diğer silahrın yanıda özel mızrak eğitm de yaptıklr görülmektedir. Bu eğitmlr "vetra" adı verilen demir bir halkaya nişa alarak mızrağ içinden geçirmek suretiyle sabit ve aviarda yabani hayvnlrı kovalamak suretiyle hareketli hedefler üzerinde gerçeklştiryodu. Abbasiler döneminde askerler halkın seyri ne açık silah talimletörenrinde ve saray çevresinde yapıln lerde bu alandaki hünerlerini gösterirlersavşt mızrak di. Kaynaklarda ayrıc kulanım ilşkn birbirinden farklı HiAsr-ı mızrağn 4 caz, İran ve Bizans eğitm açıklmr bulnmaktdır. munda kılç almışs nasıl şahıs mesinin açık rak da asırl nesi olmuştr. BİLYOGRAF usullerine dair Arap topluhaytın bir parçsı halini ve yer isimleriyle özdeşl­ biçimde gösterdiğ gibi mız­ boyu bir kahrmnlı nişa­ : Usanü 'l-'Arab, "rml:ı md.; Wensinck, elMu'cem, "l:ırb, " rml:ı", "'anz" md.leri; Müsned, ll , 50; Buhari. "Şalt, 69, "Cihad " , 88 ; "Edeb", 59; Ebu Ubeyd Kasım b. Ebu Davı1d, Sellam. Kitabü's-Slı (nşr. Hatim Salih ed-Damin). Beyrut 1405/1985, s. 19-21; İbn Sa'd, etTabaf!:at, ı, 489; ll, 75; lll, 12; IV, 46-47; Cahiz, el-Beyan ve 't-tebyfn, Kahire 1932, lll, 5, 16, 19, 20, 64; İbn Şeb. Tarfi)u'l-Medfneti'l-münevvere, 1, 139-141; İbn Kuteybe, el-Me'ani'l-kebfr, Beyrut 1405/1984, ll, 1089-11 02; Ta beri. Tarf/] (Ebü 'l-Fazl), ll, 501, 517; Nüveyri. Nihayetü'l-ereb, VI, 214-222; Ali b. Muhammed el-Huzai, Tai)rfcü'd-delalfiti's-sem'iyye (nşr. Ahmed M. Ebu Selame), Kahire 1401 / 1981, s. 414-415, 709-710; Kalkşendi. Şub/:ı ' l-a'şfı (Şemsdin) , ll, 149; İbn Hacer. el-işfıb, ll , 244-245; lll, 577; Corci Zeydan. Medeniyyet-i islfımye Tarihi (tre. Zeki Mugamiz), istanbul 1328-29, 1, 165166; AbdürraGf Avn. el-Fennü 'l-harbf {f şadri'l­ islam, Kahire 1961, s. 143-148; Cevad Ali, elMufaşl, V, 424-425; Mahmud Şit Hattab, el'Askeriyyetü '1-'Arabiyyetü'l-islamiyye, Beyrut -K ahi re 1403/1983, s. 155-159; Muhsin M. {f'ahdi Şalfı/:idn, Hüseyin. e l-Ceyşü'Ebf Beyrut 1406/1986, s. 271-275; Mustafa Zeki Terzi, Abbasiler Döneminde Askeri Teşkilat (doktora tezi, 1986), AÜ Sosyal Bilimler EnstitüEdebü 's-iyfıe sü, s. 157 -160; Ali Lağzeyvi, ve'l-/:ıarb fı'l-Endeü s, Ra bat 1987 , s. 265-266; Abdülhay ei-Kettani, Hz. Peygamber'in Yönetimi: et- Ter fı tfbu 'l-idariyye (tre. Ah m et Özel), istanbul 2003, 1, 225, 519, 521; ll, 103,207, 209 . MusTAFA ZEKi TERzi liJ Türkler'de Mızrak. Uzunlğa göre ve "harbe" adlrıy da bilinen mız­ rak eski Türk silahrı arsınd bayrak, sancak, süngü ve ciritle birlikte bir grup oluştr. Bunlardan bayrak ve sancak zamanla silah özelliklerini yitirip sadece bağımszlk alameti, cirit de oyun aleti olarak kalıren yuvarlak kesitli ve ucu sivri kalın şi şeklind süngü , ateşli silahların gelişmsnd sonra tüfek ucuna takılan ve ona yakın dövüş işlev kazndır bir parça (kasatura) haline gelmiş, mızrak ise önemli değişkl uğramdn bugüne . Ancak milattan kadar devam etmişr sonraki yılard atlrın çoğalmsıy daha ziyade süvarilerce benimsenen mızrak halen savş silahı olarak kulanım­ ta, sadece Türk Silahı Kuwetle.ri'nin muharip sınflar arsınd yer alan süvari alyrın kaldırmsn ( 1965) sonra kurulan sportif ve törensel amçlı küçük "kargı bir süvari birlğ tarfınd ber sembolik anlamda kılça bera- taşınmkdr . Göktürkler'den itibaren tasvir! sanatta süvarilerin elinde görülen mızrakl, Varaka ve Gülşah ' ın kabile savşlrın canldır minyatürlerinde de yer almaktdır (Süslü, rs . ll, 16). Selçuklu taise ordu düzeni içinde darihi kaynlrı bir birlğn bulndğa işa­ ima mızrakl ret etmektedir (İbn Blbl, s. 123; Ahm ed b. Mahmud, ll, 50). Uzunlğ 2-S m. arasında değişn ve daha kulanış olduğn­ dan kısa (ortalama 3 m .) tercih edilen mızrakln "temren" veya "başk adı verilen dürtücü-delici kısm silahın etkisini artımk için değişk şekilrd yapılrd; en yagın alt tarfı kısa ikizkenar dörtgen şeklind olanrdı. Osmanlır, Orta Asya Türk kültürüne bağlı kalarak mız­ raklın uç kısmna "perçem" denilen ve yeniçeri ortalın göre renkleri değişn kumaş veya kıl püsküller takrldı. Osmanlı m ı zraklı arsınd temreninin altında sağ sola açıln iki eğri bıçağ sahip olanlar dikkat çekicidir. Genellikle ser"kostahad kulu süvarilerinin kulandığ verilen orta boy mızrakld niçse" adı gövdenin alt kısmnda vurş halinde elin kaymsın önleyen yuvarlak bir bilezik bulunmaktydı. Osmanlır'd mızrak aynı zamanda devlet büyüklerince taşın silahlar arsınd yer alıyordu. Kısa bir mız­ rak çeşid olan harbe piyadeler ve kapıu­ lu süvarileri tarfınd kulanırd. Harbe barış zamnıd harbecilerin (harbedar) Yeniçerilerden olan bir rütbe işaretyd. ceza ve emirlerini harbedler sadrznı ağnı maiuygulamaya yetkili muhzır yetinde bulunur ve ellerinde harbe taşır ­ lardı. Mızrakl süvariler, Osmanlı ordusunun törensel dizlşne üstlendikleri görevihtşamdn doden ve törene katılr layı büyük önem taşıyorld. Düşman­ dan gelecek hücumlara karşı alay bozan nitelğd oldukarı için mızrakl birlikler daima savş veya tören dizlşne ön planda ve padişh veya kumanda grubumesafede idiler. Nitekim Varşov na yakın Milli Müzesi'nde bulunan ve Osmanlı ordusunun sefere çıkşn tasvir eden XVII. yüzıl başlrın ait anonim bir yağlı boya tabloda, süvari birliklerinin kumanda karaghın çevresinde yer aldığ ve bütün süvarilerin ellerinde, uçlarınd bölük ve orta sembolü renklerde perçemler buluboyda mızrak tutnan uzun ve hepsi aynı tukları görülmektedir (Çoruhlu, sy. 30 [20031. s. 80-81). Evliya Çelebi, kapıul­ rın ellerinde "on yedişr boğum kantar MlZRAKLI iLMiHAL sırğ kargı" taşıdklrn. ayrıc öncü askerlerin kostaniçse sırkian kurt derileri sarılmş elvan filandra bayrklı hareket ettiklerine dair bilgiler vermektedir (Seyahatname, lll, 45). Evliya Çelebi ayrıc çöl Arapl'ın Osmanlı askeriyle at üzerinde mızrakl savştıklr bir sahneyi de tasvir etmektedir (a.g.e., IV, 52-53). Yine askerin geçişn i anltırke bazılrn elinde altın yaldız toplu "kostaniçse" denilen mızrakln her birinin olup uçlarınd kırmz . kol kalınğd yeşil, sarı bayrklın bulndğ. Basra ların lı sağrı kaplı kargı sırkla kargı bazı­ sırkla, gümş on hıştlar, yedişr boğuml belirtir. taşıdğn sarık­ Zikretğ mızrak çeşitlr arsınd Bağdl, Basrav'i. Lahsavl. Ummanl, Kurnavi kargı sır k mızrakl. Mısr'n Gavrl tarzı baştn başa Şam demirinden cidalar. Kastamonu'nun çentme mızrakl. sağrı sarıl gümş telli mızrakl yer alır ( a.g.e., IV, I 56) . Ateşli silahrın ortaya çıkşyla önemini 1863 yılnda mızrakl süyitiren mızrak, kurlmasıy bu tarihten vari alyrın itibaren Osmanlı ordusuna yeniden girmiştr. XX. yüzıl başlrınd da her süvaile Ertuğl Alayı ve ri tümeninin ilk alyı Hamidiye Süvari Alayı erlerinin Z kg. ağır­ lığnda ve 3,2 m . uznlğda mızrak . kulancrı talimatla belirnmşt (Eralp, s. 50-54). Mızrak bugün savş silahrı arsınd yer almamakta ve sadece sembolik bir değr taşımkdr (yk. b k.) . BİLYOGRAF : Divanü lugati't-Türk Tercümesi, 1, 378, 441, 465; n. 217, 231; lll , 241, 420; Nizamülık. Siyasetname (Köymen), s. 24-25, 118 , 174; İbn Bibi, Anadolu Selçuki Devleti Tarihi (tre. M. Nuri Gencosman). Ankara 1941, s. 123; Ahmed b. Merçil). Mahmüd, Se lçukname(haz. Erdoğan İstanbul 1977, ll, 50; Peçuylu İbrahim. Peçevi Tarihi(ha z. Bekir Sıtk Bayka l). Ankara 198182, ı, 219; ll, 419; Evliya Çelebi, Seyahatname (Dağlı). l , 45; IV, 52-53, 105, 156; G. C. Stone, A Glossary o{ the Construction, Decoration and Use of Arms and Armour, New York, ts., s. 122, 565; Bahaeddin Öge!. İslamiyetn Önce Türk Kültür Tarihi, Ankara 1984, s. 161 , 231; Özden Süslü. Tasvir/ere Göre Anadolu Selçuklu Kıya­ {etleri, Ankara 1989, rs. ll, 16; T. Nejat Eralp, Tarih Boyunca Türk Toplumunda Silah Kavramı ve Osmanlı İmp arto luğnda Kulanı Silahlar, Ankara 1993, s. 50-54; Türk Dünyas ı Kültür Atiası: Osmanlı Dönemi, İ sta nbul 1999, ll, 384, 454; Meryem Kaçan Erdoğan, " II . Viyana Seferi ' nde ( ı683) Osmanlı Ordusunun Kulandığ Silahlar ve Mühimatın Temini" , Osmanlı, Ankara 1999, VI, 667; Tü lin Çoruhlu. " OsmanlıTürk Kültüründe Savş ve Sanat", P Dünya Santı Dergisi, sy. 30, İstanbul 2003, s. 80-81; Paklın. ll, 201, 296-297, 531532; SA, lll, 1346; IV, 1811 (resim). li! TüLiN ÇoRUHLU MlZRAKLI ilMiHAL L Osmanlı ilmihal gelnği ilk örnekleri arsınd yer alan anonim eser. 1 _j Miftahu'l-cenne olarak da bilinen ve "ilmihal" adın kulanıdğ ilk eser olan Mızrakl ilmihal'in müellifi ve hangi tarihte yazıldğ kesin bir biçimde tesbit edilmştr. Adınaki "mız­ raklı" kelimesinin kaynğı hakınd kesin bilgi bulunmamakla birlikte bu adlnır­ ma. kitabın genellikle kapğınd ya da ilk sayfl rında yer alan sancak ve mızrak şekilry ilgili olabiecğ gibi eserin belirlenebilen tek yazma nüshaıd (Süleymaniye Ktp ., Yazma Bağışlr , nr. 11 64) görülen " Mızrakl Efendi" ifadesiyle de (Arpaguş. s. 38) bağlntı olabilir. Kitapta zikredilen kaynaklar dikkate alındğ Mızrakl ilmihal'in XVI. yüzıldan sonra yazıldğ ortaya çıkmatdr. Eserin yazarsındki muhteva farklı­ ma nüshalrı lıkar değişk tarihlerdeki matbu nüshalarınd da görülmektedir. Bu farklı belirli dönemlerde kitaba ilaveleri n yapı!dığn düşnrmekti. Yazma nüshaya göre kitapta abdest. gusül. teyemmüm. namaz, oruç. hac, peygamberlerin sıfat­ ları, imanla ilgili hususlar. meleklere ve kitaplara iman, Alah'ın sıfatlr , elli dört farz. ahkm-ı şer'iy, küfür ve şirk konuları yer verilmşt. Eserin pek çok baskın kenarıd namaz. dua ve ahlaka dair küçük risaleler bulnmaktdır. Osmanlır'd Hacimlerine göre yapıln tasnifte muhtasar ilmihaller grubunda yer alan Mız ­ raklı ilmihal'de akaid, ibadet ve ahlaka belirli bir sitemağ göre dair konuları düzenlıiğ görülmektedir. Mesela Mızrak kitabın başınd namaz hakınd kısa bilgiler verildikten sonra oruçla ilgili hükümgusül, teyemmüm ve ablere geçilmş, tekrar namzı farzlı , destin ardın vb. konulara temas edilvacipleri, adbı miş, inanç ve ahlak konuları ele alınmş­ tır. Eserde özellikle namaz hakınd ayrıntl hükümlere yer verilirken zekat. hac ve kurban bahisleri üzerinde kısac durulmşt . inanç, ibadet ve ahlak konuların bir bütün halinde sunulmaya çalı­ şıldğ kitapta özendirici bir üslGp kullanılark fıkhl hükümlerin yanıd arnelierin faziletlerine de değinlmştr. Ancak bu konuda zaman zaman doğrul sabit olmayan bilgilere de rastlnmkdı (mesela bk. f\1Lzraklt İlmih al, s. 35, 39). ilmihal'de Hanefi fıkh kitapNüceym'in el-Eşbah ve'nne?:i'ır, Halebi'nin Mülte~a' -eb]J.ur , Ebu Bekir ei-Had ' ın es-Siracü'l-vehhac adlı eserlerinin yanı sıra EbüssuGd Efendi'nin fetvaianna ve Birgivl'nin Türkçe bir ilmihal kitabı olan Vasiyetname' sine de (Risale-i Birgivl) atıf bulunulmuştr . Eserde genellikle Hanefi mezhebinde tercih edilen görüşle bir araya getirlmş. ihtlafı meselelere yer verilmemiştr. Bununla birlikte bazı konularda mezhep içindeki farklı görüşle de aktaMızrakl larınd İbn rılmşt. Sade bir dilin ve kısa tım cümleli basit anlaMızrakl ilmihal Osmanlı toplumunda en çok okunan ve ezberlenen eserler arsınd yer almıştr. Sıbyan mekteplerinde din bilgisine başlngıç kitabı olarak, ayrıc camive evlerde yagın lerde, köy odalrın biçimde okunıas sebebiyle halkın din anlyış etkilmşr. Bu yüzden modernleşm döneminde adı zikredilerek sıkça tekniğ kulanıdğ lı ilmihal"in ilk iki sayfı (Süleymaniye Ktp. , Yazma Bagışlr, nr. 1164) 5