Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
…
2 pages
1 file
Klasik Türk edebiyatında eğitici ve öğretici yönü ağır basan çeşitli manzum sözlükler kaleme alınmıştır. Özellikle Sünbülzâde Vehbî’nin Tuhfe-i Vehbî’si gibi Farsça-Türkçe sözlükler önemli bir yer tutmaktadır. Çok beğenilen Tuhfe-i Vehbî’ye nazire olarak çeşitli sözlükler yazılmıştır. Bunlardan biri de Dürrî Süleyman Efendi’nin kaleme aldığı Güher-rîz’dir. Eser, 1267/1851’de İstanbul’da yayımlanmıştır. Öğretici yanı ağır basan ve küçük hacimli bir eser olan Güher-rîz, takrizlerinin çokluğu ile dikkat çekmektedir. Güher-rîz üç bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde 7 takriz bulunmaktadır. Elifba sırasına göre düzenlenmiş sözlük bölümünde giriş ve hatime bölümüyle birlikte 220 civarında beyit yer almaktadır. Son bölümde muhtelif kişilerce yazılmış 10 tarih vardır. Bu çalışmada Dürrî’nin Güher-rîz adlı manzum Farsça-Türkçe sözlüğü tanıtıldıktan sonra çevriyazılı metnine yer verilecektir.
Münih/ALMANYA II.Uluslararası Batı Trakya Türkleri Araştırmaları Kongresi- (26-28 Ocak 2007) 'inde Dokuz Eylül Üniversitesi Buca Eğitim Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Eğitimi Ana Bilim Dalı Araştırma Görevlisi Dr. İlyas YAZAR tarafından bildiri olarak sunulmuştur. (hocam affınıza sığınarak arşiv maksadı ile yayınlıyorum)
Buhar: Suyun gaz durumuna denir. Doyma sıcaklığı: Verilen basınçta suyun kaynamaya başladığı sıcaklığa doyma sıcaklığı denir. Doyma basıncı: Verilen sıcaklıkta suyun kaynamaya başladığı basınca doyma basıncı denir. Sıkıştırılmış sıvı: Verilen bir basınçta suyun sıcaklığı doyma sıcaklığının altında ise sıkıştırılmış sıvı olarak tanımlanır. Doymuş sıvı: Verilen bir basınçta o basınca karşılık gelen doyma sıcaklığında olup, içinde buhar zerresi olmayan suya doymuş sıvı denir. Su buharlaşmanın başlangıcındadır. Doymuş buhar: Verilen bir basınçta o basınca karşılık gelen doyma sıcaklığında olup, suyun tamamının buhar fazında olduğu durumdur. Buhar yoğuşma sınırındadır. Kızgın buhar: Verilen bir basınçta buharın sıcaklığı o basınçtaki doyma sıcaklığından daha yüksek ise buhar kızgın buhardır.
Ege Reklam ve Basım Sanatları Ltd. Şti., 2013
Türkiye'de üreme haklarının yasal temelleri incelenmiş ve tıp etiği açısından değerlendirmeler yapılmıştır.
GÜNÜMÜZ ŞİİRİNİN TÜRKÇESİ, 2022
d üşün c e d ergis i 2 0 2 2/16 10 günümüz şiirinin türkçesi baki asiltürk "Türkçem benim ses bayrağım" Dağlarca "Türkçeden bir kıl kopar, içinde güneşler, dünyalar, ırmaklar vardır. Ama Türkçeden koparacaksın. " Cemal Süreya
Sûfî Kitap, 2021
Hikem'den "Azdan çoktan hiçbir şey bırakmadım" 11 diyerek İbnü'l-Arabî'ye mensûbiyet ve meclûbiyetini ortaya koyan Şebüsterî'nin, Gülşen-i Râz'da Emîr Hüseyin (ö. 729/1329)'in sorularına cevaplar verirken İbnü'l Arabi düşüncesinde önemli yer tutan "vücûd", "adem", "hilkat", "meratib", "a'yân-ı sâbite", "'ayniyyet ve gayriyyet", "cevher ve araz", "insan-ı kâmil" vb. kavramları onun kullanış maksadına uygun şekilde açıkladığı görülür. Lâhîcî, Şebüsterî'nin muvahhid sûfî tâifesinin meşrebinde olduğunu ve bu tâifenin, Hakk'ın dışında bir mevcûd olmadığına kail olanlar olduğunu söyler 12. Şebüsterî, kısa ömrüne rağmen Bağdat'tan Endülüs'e, Şam'dan Kafkaslar'a kadar pek çok İslâm ülkesini gezmiştir 13. Sa'âdet-nâme'de Mısır, Şam ve Hicâz'ı dolaştığını, şeyhler ve âlimlerle görüştüğünü anlatmakta, onlardan nakiller yapmaktadır 14. Kaynaklarda Kirman'a gittiği, orada evlendiği, çocukları ve torunları olduğu, bunların da "Hâcegân" diye tanındıkları rivâyet edilmektedir 15. Bazı kaynaklarda vefat tarihi 718/1318 ve 719/1319 olarak gösterilmekte olan Şebüsterî'nin, vefât ettiğinde 35-37 yaşlarında olduğu söylenmektedir 16. Kabri, mürşidi Bahâeddîn Ya'kûb-ı Tebrîzî'nin kabri yanında, "Gülşen-i Pehlevî" adı verilen bahçe içerisinde bulunmaktadır 17 .
KIRGIZCA GRAMERİ
Kırgız gramerciliğinin vazgeçilmez kaynağı olan yaklaşık kırk bin madde başı içeren "Kirgizsko Russkiy Slovar"ın ÇEVİRİSİ
Anlam konusunun alt başlıklarından biri olan çok anlamlılık, tüm dünya dillerinde olan bir olgudur. İnsanoğlunun tanımlayabildiği somut ve soyut unsurlar sınırsız; aksine bunları dille tanımlayabilmesi sınırlıdır. Dolayısıyla zaman zaman bir göstergeyle birden fazla anlam karşılanması gerekmektedir. Aslında bu durum, semantik bağlamda dildeki en az çaba kuralının bir gereği gibi düşünülmelidir. En az çaba kuralı sadece dilin dış yapısı olan kelimelerin ses ve şekil özelliklerinde görülmeyip, sözcüğün anlamında da işleyen bir kuraldır. Bununla birlikte çok anlamlı sözcüklerde, sözcüğün ilk anlamıyla diğer anlamları arasında organik bir bağ bulunmaktadır. Nitekim bu tür sözcüklerin kavram alanı ve anlamı cümlenin diğer unsurlarıyla birlikte düşünüldüğünde ortaya çıkmaktadır. Çok anlamlılık, Türkçenin tarihsel olarak her döneminde görülen bir anlam biçimidir. Fakat Türkçenin tarihî ve çağdaş sözlüklerine bakıldığında bazı çok anlamlı sözcüklerin konumlandırılmasında birbirinden farklı madde başlarının olduğu görülür. Dolayısıyla çok anlamlı pek çok sözcüğün anlamları kimi zaman aynı madde başında, kimi zamanda ayrı madde başında gösterilmiştir. "uğur" sözcüğü bu tür çok anlamlı sözcüklerden biridir. Tarihî lehçelerden günümüze değin bu çok anlamlılığını korumuş olan bu sözcük, genellikle sözlüklerde farklı madde başlarında gösterilmiştir. Çalışmada genellikle farklı madde başlarında değerlendirilen çok anlamlı "uur (uğur)" sözcüğünün Gagavuz Türkçesindeki anlamları üzerinde durulacaktır.
Academia Engineering, 2024
Concepts Books Publication, 2016
UDHR and Bangladesh Constitution, 2020
Entender las Sagradas Escrituras. George W. Reid
Türkiyat Mecmuası, 2019
Open Set: Arts, Humanities, Culture, 2019
Art Style | Art & Culture International Magazine, 2021
IEEE Journal of Selected Topics in Quantum Electronics, 2009
Vector-Borne Diseases - Recent Developments in Epidemiology and Control
Asian Journal of Biochemistry, 2008
European Economic Review, 1988
Odontología sanmarquina, 2020
Pensar a Prática, 2008
J. Mařík – L. Polanský – I. Štefan (ed.): Jiří Sláma (1934-2020). Věda, láska, víra. Praha, 2023