Papers by Mustafa Altunkaya
Hikmet Yurdu Düşünce-Yorum Sosyal Bilimler Araştırma Dergisi, Dec 30, 2018
اسم الكتاب : حقيقة التصوف بين التأصيل و التأثير نشر : دار الكتاب العربي مكان النشر : بيروت عام ال... more اسم الكتاب : حقيقة التصوف بين التأصيل و التأثير نشر : دار الكتاب العربي مكان النشر : بيروت عام الطباعة: 2011 عدد صفحاته 288 ISBN 13 978-2-7451-6997-6
Hikmet Yurdu Düşünce-Yorum Sosyal Bilimler Araştırma Dergisi, Jan 2, 2019
Temel referansi vahiy olan suf hareketi, Kur’ân’in tefsirine buyuk bir onem verir ve tefsir tarih... more Temel referansi vahiy olan suf hareketi, Kur’ân’in tefsirine buyuk bir onem verir ve tefsir tarihinde Islâm’in degisimci medeniyet tasavvurunu sekillendiren onemli bir isâri gelenegi insa eder. Ibn Haldun da, asr-i saadette yasanan hayati; “zâhiri-bâtini ameller” seklinde ikiye ayirip, Islâm tasavvufunun kaynagini bâtini hukumlere dayandirir. Bu calismada dermeyan edilen bâtini alanin sinirlari zamanla cizilmistir. Sozgelimi Kuseyri, seriattan kopuk bâtini bir isâriligi reddeder ve soyle der: " Bazilari fenâ mertebesine ulastiklarini, isledikleri haramlardan dolayi azarlanip yerilmeyeceklerini soylerler. Sufi dostlarim! Risâle´yi iste bu sahtekâr sofularla ilgili sikâyetlerimi dermeyan etmek icin yazdim " der. Esasen isâri tefsirdeki zâhir-bâtin ikilemi, bir madalyonun iki yuzu gibidir ve birbirine zitmis gibi gorunur fakat gercekte birbirini tamamlayarak gelismeyi saglar. Bu bakimdan isâri tefsir ekolune yonelik tohmetler gercegi yansitmazlar. Isâri tefsirin oznel sezgisel bir alana dayanmasi bu yorumlarin bir sistematige sahip olmadigi anlamina da gelmez. Nitekim Islâm’in degisimci medeniyet tasavvurunun; bu oznel yaklasimlar sayesinde sosyo-ekonomik kalkinma etkisi yapabildigi de bilinmektedir. Bu arastirmada isâri tefsir yonteminin seri olculer yani hududullah ile birlikte hukukullaha da bagli kaldigi gorulecektir. O bakimdan isâri tefsirler, seri olculeri ihlal etmedigi gibi seri hukumlere bir derinlik, ufuk ve anlam genisligi katmaktadirlar. Isâri tefsirlere, Kur’ân’in hâl ile izahi demek mumkundur. Kur’ân tefsirinde zâhire aykiri olmamak uzere kesf, ilham ve isrâkât, Allah’in ikrami olarak gormek ve bu hâl yorumlarinin medeniyet girisimine ivme kazandiracagini soylemek mumkundur. Sonuc olarak calismamizda isâri tefsir yontemini ele alarak bu yontemin bir derinlik ve ufuk imkâni sundugunu belirtecegiz. الملخص تفسير الصوفية لحركة الصوف الحركة الصوفية بكل مصطلحاتها وأسسها نمى الإطار الفكري للحياة الروحية في الإسلام. لذلك نجد أن الحركة الصوفية أعطت أهمية عظيمة لتفسير القرآن الكريم. و لهذا نرى أن الفكرة الصوفية وضعت تقليدا إشاريا لتشكيل فكرة التمدن التغييرية في تاريخ التفسير. و ابن خلدون لما قسم الحياة الروحية في عصر السعادة النبوية إلى أعمال ظاهرية و باطنية أخذ الأعمال الباطنية منشئا للتصوف الإسلامي. و بهذا الدليل بإمكاننا أن نقول أن التفاسير الإشارية ركزت على الأعمال الباطنية. لكن الباطن هنا محدود بالشرع و الظاهر. يعني التفسير الإشاري له قيود و حدود. و الإمام القشيري يرفض الباطنية البعيدة عن الشريعة . و يضيف أن البعض ادعوا بأنهم وصلوا إلى مرتبة الفناء، لذلك رفع عنهم الأحكام و كذلك ارتحل عن القلوب حرمة الشريعة واستخفوا بأداء العبادات، واستهانوا بالصوم والصلاة. ايها الأحباء الصوفية ألفت هذه الرسالة شكاية عن الصوفية الكاذبين. فزوجية الظاهر و الباطن في التفسير الإشاري مثل لوجهي المدلاة حيث أنهما يرى الأضداد لكن الحقيقة واحد يكمل الآخر و يوفر التنمية العامة. بناء على ذلك يمكننا القول بأن التهمات الموجهة إلى مدرسة التفسير الإشاري لا يعكس الحقيقة. الرعاية لحدود الشرع و حقوق الله أهم شيئ في هذه المدرسة التفسيرية. لذلك التفسير الإشاري لا يخل الحدود الشرعية و إنما هي تضيفون العمق و الأفق و الشعور بالمعنى إلى أحكام الشريعة. فالتفسير الإشاري إذا إيضاح القرآن بالأحوال. و الكشف و الإلهام و الإشراقات في التفسير القرآني موهبة من مواهب الإلهية التي من الممكن أن نقول أنها سوف تسرع مبادرة الحضارة. في هذه الدراسة ، سوف ندرس طريقة التفسير الإشاري و سنشير إلى أن هذا الطريق هو عمق وإمكانية للأف في التفسير القرآن الكريم. الكلمات المفتاحية: زهد, تأويل, تصور المدنية, تفسير, الحركة الصوف Abstract Interpretation of woolen wool movement Ishari/Sufi tafsir; and the Sunnah-i-Nabawi, which is a kind of commentary developed on the basis of many delicacies that have taken place in this direction. It comes out of the apparent sense of the verses, but it deals with both (zâhir-bâtin) direction. Many pious news items such as the phrase "Everything has a bang and a wreck" has been a source of inspiration for what the Qur'anic text means and about the sufi/utilitarian commentary on what might happen. It is obvious that the verses of Ahqam are not a manifestation of the meaning other than the appearance. Therefore, only a part of the Qur'an can be mentioned in its deep sense. The word of the Bâti passes frequently in the Qur'an and is used as the opposite of the Qur'ān. "و اسبغ عليكم نعمه ظاهرة و باطنة/Allah has given you abundantly the blessings of beauty and of dismay," is pointed to the visible and invisible blessings of Allah. This statement portrays the existence of some evil evidence and blessings. "لا يكادون يفقهون حديثا/What happens to them does not make a promise" is the apparent mean of the verses of the Qur'an, at a first glance; But also the mean of the god that can be obtained by thinking on it. This condition of being able to be a foundation of self-understanding, "إلا من أتي الله بقلب سليم/But to come to Allah a salvation" It depends on the Qur'an, the heartbeat and the feeding of it. The Messenger of Allah said; "لو تعلمون ما أعلم لضحكتم قليلا و لبكيتم كثيرا و لخرجتم إلى الصعدات ولما تقاررتم على الفراش/If you knew what I…
Doğu Esintileri, Dec 1, 2016
<em>"يمثل التصوف نزعة إنسانية تعاقب ظهورها في حضارات مختلفة، بصور متفاوتة في التعبير ع... more <em>"يمثل التصوف نزعة إنسانية تعاقب ظهورها في حضارات مختلفة، بصور متفاوتة في التعبير عن شوق الروح للتطهر والزهد فيما يتسابق إليه الناس من نضرة الدنيا، ورغبة في التعالي عن شهوات المادة، ونبذ حطام اللذات؛ بغية الارتقاء في سلم الصفاء الروحي، والتسامي في مراتب الكمال الخلقي، وسعيا لفهم مسالك السير إلى السعادة الروحية في وسط عالم مادي، وفهم الحقيقة الروحانية للكون الحسي</em>
Temel referansi vahiy olan suf hareketi, Kur’ân’in tefsirine buyuk bir onem verir ve tefsir tarih... more Temel referansi vahiy olan suf hareketi, Kur’ân’in tefsirine buyuk bir onem verir ve tefsir tarihinde Islâm’in degisimci medeniyet tasavvurunu sekillendiren onemli bir isâri gelenegi insa eder. Ibn Haldun da, asr-i saadette yasanan hayati; “zâhiri-bâtini ameller” seklinde ikiye ayirip, Islâm tasavvufunun kaynagini bâtini hukumlere dayandirir. Bu calismada dermeyan edilen bâtini alanin sinirlari zamanla cizilmistir. Sozgelimi Kuseyri, seriattan kopuk bâtini bir isâriligi reddeder ve soyle der: " Bazilari fenâ mertebesine ulastiklarini, isledikleri haramlardan dolayi azarlanip yerilmeyeceklerini soylerler. Sufi dostlarim! Risâle´yi iste bu sahtekâr sofularla ilgili sikâyetlerimi dermeyan etmek icin yazdim " der. Esasen isâri tefsirdeki zâhir-bâtin ikilemi, bir madalyonun iki yuzu gibidir ve birbirine zitmis gibi gorunur fakat gercekte birbirini tamamlayarak gelismeyi saglar. Bu bakimdan isâri tefsir ekolune yonelik tohmetler gercegi yansitmazlar. Isâri tefsirin oznel sezgise...
الكتاب جديد النشر في الساحة الأكاديمية من منشورات مركز الكتاب الأكاديمي في عمان عاصمة الاردن. عدد... more الكتاب جديد النشر في الساحة الأكاديمية من منشورات مركز الكتاب الأكاديمي في عمان عاصمة الاردن. عدد صفحاته 254. و يتشكل عن خمسة مباحث و مطالب و فروع و مقدمة و خاتمة. المؤلف عبد الكريم بليل يبحث في مقدمة كتابه عن التصوف كحركة دينية انتشرت عهد الخلافة العباسية في القرن الثالث الهجري كنزعات فردية تدعو إلى الزهد، و إن كان لها ارهاصات سابقة.
Modern sonrasi donemde, tasavvuf/irfân geleneginin ele alinarak bugunun sosyal ve siyasal hareket... more Modern sonrasi donemde, tasavvuf/irfân geleneginin ele alinarak bugunun sosyal ve siyasal hareketlerine etkisini konu alan arastirmalar yeni ve yetersizdir. Gunumuzde gelisme egilimindeki asirilik (tatarruf) temayulleri karsisinda tasavvufun dengeleyen vasat rolunun incelenmesi, ilim cevrelerinde oncelikli konulardan addedilmektedir. Islam maneviyâtinin sembol kavramlari olarak Tasavvuf/Irfan, daha cok Horasan ekolunun etkisiyle sekillendigi halde, tarihsel surecte ve tatarrufi saiklerin etkisiyle iki farkli gelenek gibi algilanabilmektedir. Oysa bu kavramlar, Hicri ikinci yuzyildan itibaren sekillenmeye baslamis ve Kerbelâ sonrasi serhad bolgelere goce zorlanan Ehlibeyt âlimlerinin etkisinde teorik ve sistematik bicimini almistir. Bu nedenle ilk mutasavviflarin ortaya cikisinda, selef ve ehlibeyt ulemâsinin etkin ve belirleyici oldugu soylenebilir. Nitekim, hemen butun silsilelerde yeralan Ma’ruf-i Kerhi (o. 200), Imam Rizâ (o. 203)’nin ogrencisi ve muridi, Zunnuni Misri (o. 245) i...
اسم الكتاب : حقيقة التصوف بين التأصيل و التأثير نشر : دار الكتاب العربي مكان النشر : بيروت عام ال... more اسم الكتاب : حقيقة التصوف بين التأصيل و التأثير نشر : دار الكتاب العربي مكان النشر : بيروت عام الطباعة: 2011 عدد صفحاته 288 ISBN 13 978-2-7451-6997-6
Tasavvuf tarihinde onemli bir yeri bulunan Iran cografyasi ve Şi’a dusuncesi, gunumuz tasavvuf ar... more Tasavvuf tarihinde onemli bir yeri bulunan Iran cografyasi ve Şi’a dusuncesi, gunumuz tasavvuf arastirmalarinda da dikkat cekici ve kismen gizemli bir yere sahiptir. Ancak konunun onemine ragmen Turkiye’de bu alanda yapilmis yeteri kadar arastirma bulunmamaktadir. Irfan ve Tasavvuf, Osmanli etki alanindaki fikri muhitlerde muteradif kavramlar oldugu ve biri digerinin yerine kullanilabildigi halde Şii dunyada kismen birbirinden ayri telakki edilmektedir. Islam dusunce tarihinin yasadigi fikri/ahlaki kriz kosullari dikkate alindiginda meselenin onemi daha belirgin hale gelmektedir. Tasavvuf/irfan kurum ve kavramlarindaki ayniyete ragmen kimi Şii kaynaklarinda tasavvuf reddedilirken, her iki kavramin da ret ve tenkide ugradigi gorulmektedir. Bu calismada Şii dusuncenin ve Iran’in kimi kaynaklarinda tasavvuf ve ilgili kavramlarin nasil ele alindigini gorecek boylece kavramlara yaklasim farkliliklarina isik tutmaya calisacagiz
Journal of Turkish Studies, 2016
Journal of Turkish Studies, 2016
İnönü Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, Mar 24, 2014
Zenodo (CERN European Organization for Nuclear Research), Dec 31, 2018
İslam'ın ilk yüzyılına zuhd çağı adı verilir. İsa'dan sonra 610-710 dönemleri sosyo-ekonomik, pol... more İslam'ın ilk yüzyılına zuhd çağı adı verilir. İsa'dan sonra 610-710 dönemleri sosyo-ekonomik, politik ve teo-stratejik olarak analiz edilmeyi beklemektedir. İslam'ın ilk yüzyılını inşa eden en önemli fikir, Medine Okulu olarak adlandırılan Medine düşüncesidir. Bugüne dek kırılmalara uğramış olan İslami ana akımlar (3T / Tesennün-Tasavvuf-Teşeyyü') bir şekilde Medine zühd hareketi fikrine dayanmaktadır. Resûl-i Ekrem'in yaşam biçimini yansıtan bu okul Medine'de kuruldu. Başlangıçta İslam'ın değerlerini küfür ve şirk karşısında savundu. Fakat sonra, dünyevileşme realitesiyle bu hareket içyapıya döndü ve zühd gerçeğini ihya etti. Medine ekolünün öncü isimleri arasında Bilal (ö. 640), İbn Mesud (ö. 650), Ebuzer (ö. 652), Ammar (ö. 657), Ali (ö. 661), İbn Ebubekir (ö. 658), İbn Ömer (ö. 693) vardı. Muaviye (ö. 681) Hasan (ö. 669) ile yaptığı anlaşmaya uymadı. Bu nedenle Medine Ekolü Yezid'e (ö. 683) biat etmeyi reddetti. Akabinde veliaht prens Yezid öncü isimlerin zorla biat etmeleri aksi halde öldürülmeleri emrini verdi. İbn Zübeyir ve Hüseyin bir gece vakti Medine'den Mekke'ye doğru yola çıktılar. Bu değerlere bağlılık ve zühd tutumu, kısa vadede Harre vakası (M. 683) ile Kâbe işgali (M. 687) gibi iki elem verici hadiseye sebebiyet verecek ve adeta İslâm tarihinin seyrini değiştirecekti. Osman (r) ve Ali (r)'nin ölümüyle sonuçlanan acı hadiselerin akabinde başarısız gibi görülen Medine ekolünün, uzun vadede başarılı olduğunu söylemek mümkündür. Çünkü İslam tarihinde hilafetin saltanata dönüştüğü iktidarlara karşı zühd çağı değerleri ve hukukun üstünlüğü savunulmuş, dünyevî eğilimlerle iktidar olmak gayr-ı meşru ilan edilmiştir. Tarih boyu İslam'ın Tesennün, Teşeyyü' ve Tasavvuf (3T) eğilimleri bu hususta görüş birliği içinde olmuşlardır. Bu çalışma ile İslam'ın ilk yüzyılında aynı ruh köküne sahip 3T hareketlerinin günümüzde ayrışma içinde oldukları yanılsamasını teo-stratejik olarak analiz etmeye çalışacağız.
Academic Perspective Procedia, Mar 1, 2022
later pioneers who were exposed to the attacks of the post-Prophet Islamist (return) movements. B... more later pioneers who were exposed to the attacks of the post-Prophet Islamist (return) movements. Based on the importance of the subject and the necessity to deal with it in the context of the Medina ascetic movement, this research deals with the theo-politics of the ascetic/sufi leaders against politics by considering some examples from the period up to the present. Sufism, derived from the root suf (wool), means "to put on wool". There were loose and self-seeking people among those who converted to Islam after the conquest of Mecca. Of these, Hz. After the death of the Prophet, wearing silk clothes, underestimating the principles and values of Islam, began to become a symbol of corruption. Suf/wool, on the other hand, symbolically reflects the attitudes of the Companions towards the symbolism of silk. In the lines attributed to Hüseyin (d. 680); موت" ت سد األ ي ف ات غاب ال و ًواا و رمى ي حم ل ضأن ال كالب ل ل ذو ًهل نام ي لى ا ر حري و ذو لم ا نام ي لى ا تراب "ال scholars dressed in wool are compared to lions lying on the ground, and spoiled children of Meccan aristocrats in silk are compared to dogs fed with gazelle meat. The eco-politics in these lines, which reflect the silk/soil and wool symbolism, is important and necessary in order to understand the history of Sufism and to evaluate today's Sufi movements. Studies in this area are very few. In our study, the economic and political origins of the Sufi movements will be addressed, and the attitudes of the Sufi leaders towards the rulers will be discussed. In the history of Sufism, some discourses and behaviors of Sufis who were excluded, killed, exposed to exile or torture methods because of their attitudes towards the rulers will be analyzed. The connection between the objections to the Emira'l-Mu'min in Medina in 656 and the form that Sufism took in Kufe and Basra will be investigated. Beginning with the Companions until 2001, chronologically, the execution, persecution, etc. of the following ascetic/sufi personalities. The sufferings will be listed and their attitudes towards the powerful of their time will be briefly discussed: Ebûzer-i Ğifârî (d. 652), Kusem b.
Uploads
Papers by Mustafa Altunkaya