Papers by muzaffer başkaya
Osmanlı’dan Cumhuriyete Doğu Karadeniz’in Fındık İhraç Merkezi: Giresun Limanı, 2024
Throughout history, Giresun Port has been an important center both commercially and strategically... more Throughout history, Giresun Port has been an important center both commercially and strategically
due to its extensive hinterland. The port, which sustained the economy of the city,
experienced its heyday during the 19th century. With the opening of the Black Sea to international
trade, Giresun Port, like other ports in Eastern Black Sea, entered a period of commercial
vibrancy. In this period of activity, hazelnut exports held a significant place. However,
Giresun Port, lacking railway connections to inland regions and far from having a modern
port appearance, gradually began to lose its commercial vitality over time.
With the outbreak of the First World War, Black Sea trade declined, and Giresun Port was also
affected by this downturn. This stagnant period continued into the early years of the Republic.
When we look at the general appearance of the port during the early years of the Republic, we see a pier primarily exporting hazelnuts.
The main purpose of this study is to shed light on the period of Giresun Port from the 19th
century to the early years of the Republic. Developments in the construction of the port and
import-export activities at the port are also addressed in this process. The study, primarily
based on local newspapers in Giresun as well as national press and other periodicals, aims to fill the gap in the literature on this subject.
Bookmarks Related papers MentionsView impact
Cumhuriyetin 100 Yılında Karadeniz (Toplum-Politika-Güvenlik)
Bookmarks Related papers MentionsView impact
Bookmarks Related papers MentionsView impact
Bookmarks Related papers MentionsView impact
Bookmarks Related papers MentionsView impact
Tarihi, Kültürü ve Sanatıyla Trabzon, 2023
Bookmarks Related papers MentionsView impact
Öz: Bu çalışmada eğitim tarihimize 50 yıl hizmetinin yanı sıra, ilkokul tarih kitabı yazarlarında... more Öz: Bu çalışmada eğitim tarihimize 50 yıl hizmetinin yanı sıra, ilkokul tarih kitabı yazarlarından biri olan İhsan Şerif Bey (Saru) ve onun kâleme aldığı Cumhuriyet Çocuklarına Tarih Dersleri eseri hakkında bilgiler verilmiştir. Türk eğitim tarihine, adı ve eserleri unutulmayacak birçok kişi hizmet etmiştir. Bunlardan biri de İhsan Şerif Bey'dir. Osmanlı İmparatorluğu'nun son yılları, Birinci Dünya Savaşı ve İstiklal Harbi'ni görmüş bir eğitimci olan Şerif Bey, bu birikimlerini genç nesillere aktarmak amacıyla ilkokul tarih ders kitapları kâleme almıştır. İhsan Şerif Bey, Cumhuriyetin ilanıyla birlikte hemen her alanda olduğu gibi tarih eğitimi sahasında da yaşanan değişikliklere paralel hareket etmiştir. Bu yeni anlayışın bir ürünü olarak ilköğretim tarih müfredat programı 1924 ve 1926 yıllarında iki kez değiştirilmiş, 1930'larda ise Türk Tarih Tezi ortaya konulmuştur. Bu kapsamda 1926 yılında Cumhuriyet Çocuklarına Tarih Dersleri kitabı hazırlanmıştır. Osmanlı Türkçesiyle basılan ve ilkokul üçüncü sınıflarda okutulmak üzere neşredilen bu eserde bilhassa Osmanlı İmparatorluğu'nun son yılları, Milli Mücadele süreci gibi Türk tarihinin kritik dönemleri hakkında verilen bilgiler dikkatle incelenmiş ve yeni rejiminin belirtilen dönemlere ait bakış açısı tespit edilmeye çalışılmıştır. Osmanlı Türkçesi'nden çevrilerek transkripsiyonu yapılan eserde yöntem olarak yakın geçmişten uzak geçmişe tarih anlatımı usulü benimsenmiş ve kronolojik olarak olaylar, adı geçen yöntem üzere ele alınmıştır. Bu çalışmada yukarıda vermiş olduğumuz bilgiler çerçevesinde İhsan Şerif Bey ve Cumhuriyet Çocuklarına Tarih Dersleri kitabının Cumhuriyetin ilk yıllarındaki tarih eğitimi içerisindeki yeri ortaya konulmaya çalışılacaktır. Abstract: In this study, one of the important leaders of educational history and writer of history books, Ihsan Şerif Bey, and his book History lessons for Republic Children were analyzed. Many important people contributed to history of Turkish Education with their works like Ihsan Şerif Bey. Şerif Bey, who lived in the last years of Ottoman Empire and experienced the First World War, the War of Independence, wrote up many elementary school history books in order to transfer this knowledge to younger generation.
Bookmarks Related papers MentionsView impact
Bookmarks Related papers MentionsView impact
Tarihi, Sosyal ve Kültürel Yönleriyle BAFRA , 2023
Giriş Gerek nüfusu gerekse de verimli ovası ve burada yapılan tarımsal üretimin boyutları nedeniy... more Giriş Gerek nüfusu gerekse de verimli ovası ve burada yapılan tarımsal üretimin boyutları nedeniyle Bafra, her daim cazibe merkezi olan bir yer olmuştur. Samsun'un en büyük kazası olan Bafra, Osmanlı hâkimiyetine girdikten sonra önceleri nahiye olarak idare edilmiş, XVI. yüzyılda ise kaza niteliği kazanmıştır. XVIII. yüzyılda kaza merkezi olmaya devam eden Bafra, sonraları yine nahiye ve nihayet 1854 yılında tekrar kaza hâline getirilmiştir. 1860'lardan itibaren Kafkasyalı göçmenlerin bir kısmının iskân edildiği bir bölge olan Bafra, XIX. yüzyılın sonlarından itibaren özellikle tütün üretiminin bölgede yaygınlaşmasının tesiriyle sağlanan kalkınmayla birlikte göç alan bir merkez durumuna gelmiş ve Bafra'nın nüfusu 1914 sayımına göre köyleriyle birlikte 81 bin küsur olmuştur. 2 Milli Mücadele yıllarında bilhassa Pontusçu faaliyetlerin yoğun olarak görüldüğü bir yer olan Bafra, Cumhuriyetin kurulmasından itibaren de Samsun
Bookmarks Related papers MentionsView impact
Prof. Dr. Hikmet Öksüz'e Armağan , 2022
Bu eserin bilim ve dil bakımından sorumluluğu yazarlara aittir.-© Bu eserin herhangi bir kısmının... more Bu eserin bilim ve dil bakımından sorumluluğu yazarlara aittir.-© Bu eserin herhangi bir kısmının izinsiz ve kaynak gösterilmeden alıntılanması, internet sitelerinde yayınlanması, pdf ya da kitap şeklinde parayla satılması yasaktır. Aksi eylemde bulunanlar telif hakları yasasından doğan tüm yükümlülükleri peşinen kabullenmiş sayılırlar.
Bookmarks Related papers MentionsView impact
Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler Alanında Yeni Trendler III, 2022
Bookmarks Related papers MentionsView impact
Mersin Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi , 2022
Virtual worlds allow many activities that are impossible or difficult to perform in a classroom
... more Virtual worlds allow many activities that are impossible or difficult to perform in a classroom
environment with the facilities they provide. Virtual worlds are used in many areas of higher education,
such as foreign languages, mathematics, science, archaeology and social studies. This study includes a pilot
study aimed to evaluate 3D (three-dimensional) Virtual History environment which based on Atatürk's
Principles and History of Turkish Revolution-1 course outcomes. Virtual History environment allows
students to play the role in historical scenarios and learn with historical reenactment technique.
OpenSimulator platform was used to create Virtual History environment. The historical places were
reconstructed in accordance with the original and avatars were modeled to look like historical characters.
The case study method, one of the qualitative research methods, was used in the study. Twenty one senior
students from Computer Education and Instructional Technology Department participated to the pilot study.
Using questionnaire, interview and observation data collection tools, the Virtual History environment was
evaluated in terms of technical, orientation, emotional, cognitive and pedagogical dimensions. As a result
of the study, there was no need for changes in design of the Virtual History environment, but inventory
sharing was proposed as a solution to facilitate the use of the environment and problems with teleport and
avatar change that may occur
Bookmarks Related papers MentionsView impact
Osmanlı Ġmparatorluğu'nun en bunalımlı döneminde tahta geçen Sultan II Abdülhamid, 33 senelik sal... more Osmanlı Ġmparatorluğu'nun en bunalımlı döneminde tahta geçen Sultan II Abdülhamid, 33 senelik saltanatı süresi boyunca kendine has yönetim anlayıĢı ve icraatlarıyla son dönem padiĢahları arasında ayrıcalıklı bir yere sahip olmuĢtur. Kısıtlı ekonomik imkânlar, sürekli tekrar eden darbe giriĢimleri, emperyalist güçlerin dıĢ baskıları gibi birçok olumsuz faktöre rağmen Ġmparatorluğu ayakta tutmaya çalıĢan Sultan II Abdülhamid'in belki de en belirgin yönlerinden biri de eğitime verdiği değerdir. Bu dönem içerisinde okullara maddi yardımlara bulunulmuĢ, eğitim harcamaları için bazı vergilerde düzenlemelere gidilmiĢtir. II. Abdülhamid dönemini önceki dönemlerden ayıran en belirgin özellik ise "TaĢra Eğitimi'ne" verilen önemdir. 1 Bu dönemde taĢra vilayetlerinde hızla okullaĢmaya gidilmiĢ, birçok meslek ve sanat okulu süratle açılmıĢtır. Kız çocuklarının eğitimi için Dârülmuallimât (Kız Öğretmen Okulu) açılmıĢ, RüĢtiye ve Ġdadilerin ülke genelinde yaygınlaĢtırılması sağlanmıĢtır. Osmanlı Devleti'nin ilk anayasası olarak kabul edilen Kanun-i Esasi'ye göre ilköğretim bütün vatandaĢlara zorunlu kılınarak, eğitim hakkı herkes için güvence altına alınmıĢtır. Bu dönem içerisinde yetiĢtirilmek istenen insan tipi "Osmanlılık" ideallerine bağlı, dindar, itaatkâr ve Sultan II. Abdülhamid'e sadakat duyan bir insan modelidir. Zira bu amaca uygun olarak ders programlarda yer alan din ve ahlak derslerinin sayısı artırılmıĢtır. 2 BaĢka bir ifadeyle, bu dönemde dinsel söylem ön plana çıkmıĢ ve yetiĢtirilmek istenen insan tipi bu ideoloji doğrultuda ĢekillenmiĢtir. 3
Bookmarks Related papers MentionsView impact
Erzurum Teknik Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Dergisi, 2021
Bookmarks Related papers MentionsView impact
INTERNATIONAL JOURNAL OF SOCIAL, HUMANITIES AND ADMINISTRATIVE SCIENCES, 2021
Bookmarks Related papers MentionsView impact
International Academic Social Resources Journal, 2021
Cumhuriyet döneminde başlanan eğitimde reform hareketlerinin kurgu ve uygulamaları içinde aktif r... more Cumhuriyet döneminde başlanan eğitimde reform hareketlerinin kurgu ve uygulamaları içinde aktif rol oynayan kişilerden biri de Hıfzırrahman Raşit Öymen'dir. Hıfzırrahman'ın Türk eğitim sisteminde savunduğu fikirler ve yaptığı çalışmaları ifade eden genel anlayışa "Mektebcilik" adı verilir. Mektepçiliğin temel dayanaklarını ise Cumhuriyet dönemi Türk İnkılapları oluşturmuştur. Mektepçilik anlayışında temel hedef, eğitimin millileştirilmesi, demokratlaştırılması ve laikleştirilmesidir. Hıfzırrahman Raşit Bey, bu üçayak üzerine oturttuğu eğitim anlayışını, "Mektebciliğin Kâbesinde" adlı eseriyle kamuoyunun dikkatine sunmuştur. Hıfzırrahman'ın eğitimle ilgili fikir ve çalışmalarının, temel merkezi "Mektepçilik" iken bu değerlerin okullarda, uygulamaya geçirilmesiyle oluşan yeni eğitim anlayışına "Yeni Mekteb" adı verilmiştir. "Yeni Mekteb" aynı zamanda Hıfzırrahman'ın, 1922 yılında Trabzon'da çıkardığı mecmuanın da adıdır. Hıfzırrahman'ın Yeni Mekteb anlayışında temel merkez, insan yani öğrencidir. Zira eğitimin malzemesi insan olduğu için okullara gelen çocuklar iyi bilinmeli, onların yetenek, bilgi ve ihtiyaçlarına göre hareket etmeli, yeni müfredatlar da buna göre düzenlenmelidir. Bu çalışmanın temel hedefi Hıfzırrahman Raşit Bey'in eğitimle ilgili fikirlerini, Türk eğitimiyle ilgili yaptığı çalışmaları ve görüşlerini ortaya koymak ve onun temel felsefesini oluşturan "Mektebcilik ve Yeni Mekteb" anlayışlarında örnek insan yetiştirme modelini açıklamaktır. Çalışmada Hıfzırrahman'ın savunduğu ve kurmaya çalıştığı "Mektepçilik ve Yeni Mektep" anlayışlarının Türk eğitimine sağladığı avantajlar ve getirdiği yeniliklerin neler olduğu sorusuna cevap aranmıştır. Söz konusu çalışma, Hıfzırrahman Raşit Bey tarafından çıkarılan Mektebciliğin Kâbesinde ve Yeni Mekteb Mecmualarının transkripsiyonunu yapmak suretiyle yani belge tarama metoduyla oluşturulmuştur. Çalışma sonunda elde edilen en büyük izlenim Hıfzırrahman'ın fikirlerinin Cumhuriyetin ilk yıllarında ortaya konulan Milli Eğitim modeliyle paralellik gösterdiğidir. Hıfzırrahman ayrıca kırsalın eğitimi, eğitimde pedagojin ön plana çıkarılması, karma eğitim gibi fikirleriyle Cumhuriyet dönemi eğitim anlayışına yön veren isimlerden biri olmuştur.
Bookmarks Related papers MentionsView impact
SSSJournal Dergisi, 2021
7 Ocak 1946'da Demokrat Parti'nin kuruluşu Türk siyasi hayatında yeni bir dönemin başlangıcı olar... more 7 Ocak 1946'da Demokrat Parti'nin kuruluşu Türk siyasi hayatında yeni bir dönemin başlangıcı olarak görülmüştür. Arkasına geniş bir halk kitlesinin desteğini alan DP'nin iktidara gelme ihtimali Cumhuriyet Halk Partisi'ni yeni bazı hamleler yapmaya sevk etmiştir. Bu hamlelerden biri de Partinin ideolojisine bağlı yeni gazeteler çıkarılmasıdır. Böylece bilhassa taşrada etkili olan muhalefetin gücü kırılacak ve 1946 sonrasında erozyona uğrayan Partinin imajı tekrar yükseltilecekti. CHP'nin bu tarz bir politikaya yönelmesinin nedenlerinden biri de daha önceden CHP'ye sadık bazı gazetelerin bilhassa 1946 seçimlerinin ardından DP yanlısı yayın yapmaya başlamasından ileri geliyordu. Bu kapsamda harekete geçen CHP Genel Merkezi, taşrada yeni gazeteler çıkarılmasını sağlamış ve gazetelere para ve kâğıt yardımı yapılmıştır. Söz konusu destek ve yardımlar sayesinde 1946 seçimlerinin hemen öncesinde Trabzon'da da bir gazete çıkarılmıştır. Bu çalışmada CHP'nin taşrada kamuoyu yaratarak, o sırada kaybetmek üzere olduğu halk desteğini geri alma çabalarına örnek teşkil edecek olan Trabzon Gazetesi'nin yayın hayatına başlama süreci ele alınmıştır.
Bookmarks Related papers MentionsView impact
INTERNATIONAL JOURNAL OF SOCIAL, HUMANITIES AND ADMINISTRATIVE SCIENCES, 2021
1921 Teşkilat-ı Esasiye Kanunu'nda Umumi Müfettişlikler mıntıkaları kurulmuş fakat daha sonra pro... more 1921 Teşkilat-ı Esasiye Kanunu'nda Umumi Müfettişlikler mıntıkaları kurulmuş fakat daha sonra proje hayata geçirilememiştir. Fakat Cumhuriyetin ilanı sonrasında daha önce rafa kaldırılan Umum Müfettişlik fikri tekrar gündeme gelmiş ve daha çok güvenlik kaygılarının da etkisiyle 1927 yılında çıkarılan kanunla Birinci Umum Müfettişlik kurulmuştur. 1935 yılında Başbakan İsmet İnönü'nün doğu seyahati sonrasında ise Üçüncü Umum Müfettişlik teşkil edilmiştir. Bölgeyi çok yakından tanıyan bir kişi olan Tahsin Uzer de geniş yetkilerle bu kurumun başına getirilmiştir. Tahsin Uzer'in bölgeye gelişi Umum Müfettişlik mıntıkasında ve bilhassa Trabzon'da derin bir heyecan yaşanmasına neden olmuştur. Uzer, ayağının tozuyla ilk olarak geldiği Trabzon'da kentin sorunlarını bir bir sıralayarak geleceğe dair projelerini açıklamıştır. O güne kadar kronikleşmiş problemlerle uğraşan Trabzonlular, bu vaatler karşısında bir hayli ümitlenmiştir. Ankara'nın da desteğini arkasına alan Tahsin Uzer, kentin sosyo-ekonomik sorunlarına el atmış ve bunlardan bir kısmını çözüme kavuştursa da bütüne bakıldığında pek de başarılı olamamıştır. Tahsin Uzer'in sağlık sorunları yaşaması ve 1939'da İkinci Dünya Savaşı'nın patlak vermesi nedeni ile Umum Müfettişlik hamlesinden istenilen netice elde edilememiştir.
Bookmarks Related papers MentionsView impact
Bookmarks Related papers MentionsView impact
ÖZET 1939 yılı dünya ve Türkiye için acı dolu bir zaman dilimi olarak hatırlanmaktadır. Zira ilk ... more ÖZET 1939 yılı dünya ve Türkiye için acı dolu bir zaman dilimi olarak hatırlanmaktadır. Zira ilk büyük felaket 1 Eylül 1939'da İkinci Dünya Savaşı'nın patlak vermesi ile yaşanmıştır. Türkiye, savaşa fiili olarak girmemiş fakat savaşın siyasi ve ekonomik etkilerini derinden hissetmeye başlamıştır. Bu duruma ek olarak aynı yılın son günlerinde merkezi Erzincan olan büyük bir deprem felaketi yaşanmıştır. Otuz binden fazla insanımızın hayatını kaybettiği bu felaketten birçok vilayet etkilenmiş ve gerek insanı gerekse de maddi kayıplar yaşanmıştır. Depremin ardından yaraların sarılması için harekete geçilmiş, başta devlet başkanı İnönü olmak üzere bütün askeri ve mülki bürokratlar olay yerine gitmiştir. Depremden bir süre sonra Başbakan Refik Saydam, Orta ve Doğu Anadolu'yu ziyaret etmek üzere geziye çıkmış ve bu sırada kısa da olsa Sivas'a da uğramıştır. Çok kısa bir süre Sivas'ta kalan Başbakan'a vilayetin genel durumunu anlatan bir rapor hazırlanmıştır. Cumhuriyet Arşivinde yer alan 1940 tarihli raporda Sivas ve ilçelerinin deprem sonrası genel vaziyeti ve ihtiyaçları ortaya konulmuştur. Bu çalışmada adı geçen rapora dayanarak Sivas'ın 1940 yılındaki durumu ele alınmıştır. ABSTRACT The 1939 is remembered as a time of anguish for the world and Turkey. Because the first major disaster occurred with the outbreak of the Second World War on September 1, 1939. Turkey did not go to the actual battle, but he began to feel deeply political and economic effects of the war. In addition to this situation, in the last days of the same year, a major earthquake disaster occurred in Erzincan. Many provinces were affected by this disaster, in which more than thirty thousand people lost their lives, and both human and financial losses were experienced. After the earthquake, action was taken to heal the wounds, and all military and civilian bureaucrats, especially the president Inonu, went to the scene. A while after the earthquake, Prime Minister Refik Saydam went on a tour to visit Central and Eastern Anatolia and during this time he also visited Sivas for a short time. A report was prepared for the Prime Minister, who stayed in Sivas for a very short time, describing the general situation of the province. In the report dated 1940 in the Republic Archive, the general situation and needs of Sivas and its districts after the earthquake were revealed. In this study, the situation of Sivas in 1940 has been handled based on the mentioned report.
Bookmarks Related papers MentionsView impact
Uploads
Papers by muzaffer başkaya
due to its extensive hinterland. The port, which sustained the economy of the city,
experienced its heyday during the 19th century. With the opening of the Black Sea to international
trade, Giresun Port, like other ports in Eastern Black Sea, entered a period of commercial
vibrancy. In this period of activity, hazelnut exports held a significant place. However,
Giresun Port, lacking railway connections to inland regions and far from having a modern
port appearance, gradually began to lose its commercial vitality over time.
With the outbreak of the First World War, Black Sea trade declined, and Giresun Port was also
affected by this downturn. This stagnant period continued into the early years of the Republic.
When we look at the general appearance of the port during the early years of the Republic, we see a pier primarily exporting hazelnuts.
The main purpose of this study is to shed light on the period of Giresun Port from the 19th
century to the early years of the Republic. Developments in the construction of the port and
import-export activities at the port are also addressed in this process. The study, primarily
based on local newspapers in Giresun as well as national press and other periodicals, aims to fill the gap in the literature on this subject.
environment with the facilities they provide. Virtual worlds are used in many areas of higher education,
such as foreign languages, mathematics, science, archaeology and social studies. This study includes a pilot
study aimed to evaluate 3D (three-dimensional) Virtual History environment which based on Atatürk's
Principles and History of Turkish Revolution-1 course outcomes. Virtual History environment allows
students to play the role in historical scenarios and learn with historical reenactment technique.
OpenSimulator platform was used to create Virtual History environment. The historical places were
reconstructed in accordance with the original and avatars were modeled to look like historical characters.
The case study method, one of the qualitative research methods, was used in the study. Twenty one senior
students from Computer Education and Instructional Technology Department participated to the pilot study.
Using questionnaire, interview and observation data collection tools, the Virtual History environment was
evaluated in terms of technical, orientation, emotional, cognitive and pedagogical dimensions. As a result
of the study, there was no need for changes in design of the Virtual History environment, but inventory
sharing was proposed as a solution to facilitate the use of the environment and problems with teleport and
avatar change that may occur
due to its extensive hinterland. The port, which sustained the economy of the city,
experienced its heyday during the 19th century. With the opening of the Black Sea to international
trade, Giresun Port, like other ports in Eastern Black Sea, entered a period of commercial
vibrancy. In this period of activity, hazelnut exports held a significant place. However,
Giresun Port, lacking railway connections to inland regions and far from having a modern
port appearance, gradually began to lose its commercial vitality over time.
With the outbreak of the First World War, Black Sea trade declined, and Giresun Port was also
affected by this downturn. This stagnant period continued into the early years of the Republic.
When we look at the general appearance of the port during the early years of the Republic, we see a pier primarily exporting hazelnuts.
The main purpose of this study is to shed light on the period of Giresun Port from the 19th
century to the early years of the Republic. Developments in the construction of the port and
import-export activities at the port are also addressed in this process. The study, primarily
based on local newspapers in Giresun as well as national press and other periodicals, aims to fill the gap in the literature on this subject.
environment with the facilities they provide. Virtual worlds are used in many areas of higher education,
such as foreign languages, mathematics, science, archaeology and social studies. This study includes a pilot
study aimed to evaluate 3D (three-dimensional) Virtual History environment which based on Atatürk's
Principles and History of Turkish Revolution-1 course outcomes. Virtual History environment allows
students to play the role in historical scenarios and learn with historical reenactment technique.
OpenSimulator platform was used to create Virtual History environment. The historical places were
reconstructed in accordance with the original and avatars were modeled to look like historical characters.
The case study method, one of the qualitative research methods, was used in the study. Twenty one senior
students from Computer Education and Instructional Technology Department participated to the pilot study.
Using questionnaire, interview and observation data collection tools, the Virtual History environment was
evaluated in terms of technical, orientation, emotional, cognitive and pedagogical dimensions. As a result
of the study, there was no need for changes in design of the Virtual History environment, but inventory
sharing was proposed as a solution to facilitate the use of the environment and problems with teleport and
avatar change that may occur